Professional Documents
Culture Documents
4857 sayılı İş Kanunu’nda Toplu işten çıkarma; işçi çıkarılan işyerindeki işçi sayısına,
işçi çıkarılan zaman aralığına ve işten çıkarılan işçi sayısına göre tanımlanmıştır.
Buna göre bir işyerindeki işçi çıkarmanın toplu işçi çıkarma olabilmesi için ilk şart o
işyerinde en az yirmi işçi çalışmasıgerekmektedir. Yirmi işçiden az işçi çalıştıran
işyerlerinde işçilerin tamamı işten çıkarılsa bile olay toplu işten çıkarılma olarak
değerlendirilemez.
Toplu işçi çıkarmanın olabilmesi için ikinci şart çıkarılacak işçi sayısıdır.
Toplu işçi çıkarmanın söz konusu olabilmesi için bir işyerinde en az 20 işçinin çalışmış
olması gerekmektedir. İş Kanununda toplu işçi çıkarmanın, İş Sözleşmelerinin 17. maddesi
uyarınca feshedilmesi halinde söz konusu olacağı belirtilmiştir. Buna göre;
4857/10. maddesinde yer alan nitelikleri yönünden en çok 30 işgünü süren süreksiz
işlerde istihdam edilen işçiler,
4857/15. maddesine göre deneme süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin deneme
süresi içerisinde iş sözleşmelerinin feshedilmesi suretiyle işten çıkarılanlar,
4857/25. maddesi gereğince işverenin derhal fesih hakkını kullanarak işten
çıkarttığı işçiler,
Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçiler (işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı
olarak yapılıyorsa),
İş sözleşmesi tarafların anlaşmasıyla feshedilen işçiler,
İş sözleşmesi işçi tarafından feshedilen işçiler,
toplu işçi çıkarmadaki sayıya dahil edilmezler.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına göre, “ İşveren; ekonomik
teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işten çıkarmak
istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge
müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumu’na bildirir.
Ekonomik teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işten
çıkarmak durumunda kalan işverenin iş sözleşmelerinin fesih gerekçesini rasyonel, objektif ve
somut olarak ortaya koyması, feshin son çare olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yargıtay bir kararında bu duruma işaret etmiştir: “Davalı işverenin dosyaya ibraz ettiği
bilançolara göre uzun süredir zarar etmekte olduğu, verimliliğin artırılması, personel
fazlalığının ortadan kaldırılması için yeniden yapılandırmaya gidilmesi gerektiği, bu nedenle
davalının yeniden yapılandırma kurulu oluşturarak norm kadro belirlemesi yaptığı… Davalı
işverenin hazırladığı listede salt sayılar yer almakta ve herhangi bir gerekçeye yer verilmediği
görülmektedir. Somut olayda olduğu gibi çok fazla sayıda fesih gerçekleştiren kurumların ve
özellikle yasasında da hüküm olmakla yeniden yapılandırmaya ve norm kadroya dayanan
fesihlerde bu belirlemelerin rasyonel, objektif ve somut olarak yapılması ve uygulamasının da
yasaya uygun olması gerekmektedir… Kurumun ve çalışanlarının profilinin, yeniden
yapılandırma ile ilgili kararların yerindeliği, 4857 sayılı İş Yasası’nın 29. maddesi gereğince
yapılan fesihlerin işverenin ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme ve işyeri
gereklerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, feshin son çare olup olmadığı konuları uzman,
tarafsız gerekirse öğretim üyelerinden seçilecek bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile
belirlenmeli ve alınacak raporlar değerlendirmeye tabi tutularak sonuca göre hüküm
kurulmalıdır.”
4857 sayılı İş Yasası’nın 29. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen çalışan işçi sayısı ile iş
sözleşmesi feshedilen işçi sayılarının tespitinde; işverene tabi ve/veya işletme
bünyesindeki toplam işçi sayılarının değil, toplu işçi çıkarımının yapıldığı her bir işyerinin
münferiden değerlendirilmesi gerekir.
İşveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu
toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az 30 gün (otuz) önceden bir yazı ile;