Professional Documents
Culture Documents
EMÜLSİYON OLUŞTURMA
ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
BENGİHAN TİFTİK
Hacettepe Üniversitesi
olarak hazırlanmıştır.
2009
Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü'ne,
Başkan :…........................................................
Üye :.….......................................................
Üye :…........................................................
Üye :….......................................................
Üye :….......................................................
ONAY
...../...../.....
Çalışmanın ilk kısmında kek formülasyonlarında farklı kalite özelliklerine sahip iki un
örneği (Un 1 ve Un 2) ile dört adet margarin örneği (kek margarini, pastacı margarini, kase
margarini ve paket margarini) kullanılmıştır. Bu farklı margarinlerin üretilen keklerin
kaliteleri üzerine etkileri incelenmiştir. Margarinler birlikte değerlendirildiğinde kek
margarini kullanılarak üretilen kekin hacim değeri daha yüksek, sertlik ve çiğnenebilirlik
değerleri ise daha düşük bulunmuştur. Ayrıca bu keklerin gözenek boyutu dağılımları da
daha düşüktür. Margarin örneklerinin emülsiyon stabiliteleri yakın kızıl ötesi tekniğini
kullanarak ölçüm yapan Lumisizer cihazı ile belirlenmiştir. Sonuçlar tüm örneklerin stabil
emülsiyon özelliğine sahip olduğunu göstermiştir. Un 1 örneği ile üretilen kekler hacim,
tekstür ve gözenek boyutu dağılımları açısından daha iyi sonuç vermiştir. Bu nedenle
çalışmanın ikinci aşamasında Un 1 örneği kullanılmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında
kek formülasyonunda laboratuvar koşullarında hazırlanan emülsiyonlar kullanılmıştır. Kek
margarini üretiminde kullanılan yağ ve hava tutucu ajan ile hazırlanan emülsiyonlar ile
üretilen keklerin spesifik hacimleri diğerlerine oranla daha yüksek bulunmuştur. Bu
keklerin sertlik, çiğnenebilirlik ve gözenek boyutu dağılımları da diğer keklere göre daha
düşük bulunmuştur. Bu karışımdan laboratuvarda hazırlanan emülsiyonun Lumisizer
cihazı ile belirlenen stabilitesi en yüksek bulunmuştur. Tüm sonuçlar, margarinlerin (ya da
laboratuvarda hazırlanan emülsiyonların) emülsiyon stabiliteleri ile margarin (ya da
laboratuvarda hazırlanan emülsiyonlar) kullanılarak üretilen keklerin kalite özellikleri
arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: margarin, yağ, emülsiyon stabilitesi, kek, yakın kızılötesi geçirgenlik
tekniği, Lumisizer
Danışman: Prof. Dr. Hamit Köksel, Hacettepe Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
i
INVESTIGATION OF EMULSIFYING PROPERTIES OF SOME FATS USED IN CAKE
PRODUCTIONS
Bengihan Tiftik
ABSTRACT
In this study, emulsion properties of four commercial margarine samples were
investigated. The fats and emulsifying agents in the formulation of these margarine
samples were used to form emulsions in the laboratory and emulsifying properties of
these emulsions were also investigated. Cakes were produced by using the four
commercial margarine samples and emulsions formed in the laboratory. The quality
characteristics of these cakes (specific volume, texture properties, color and pore size
distributions) were determined and compared with the emulsion stabilities of respective
commercial margarines or emulsions formed in the laboratory.
In the first part of the study, two flour samples (Flour 1 and Flour 2) with different quality
characteristics, and four margarine samples (cake margarine, pastry margarine, breakfast
spread type margarine, general purpose cooking margarine) were used in cake
formulations. The effects of different margarines on quality of the cakes were investigated.
Among the four margarine samples, the higher specific volume and the lower crumb
hardness and chewiness values, which are the indicators of high quality for cakes, were
achieved when cake margarine was used. Cakes made with cake margarine had lower
pore size distribution, as well. The emulsion stabilities of margarine samples were
investigated by near infrared transmission technique using Lumisizer. The results
indicated that all of the samples had stable emulsions. Cakes prepared from Flour 1 had
better volume, texture and pore size distribution value. Hence, Flour 1 was used in the
second part of the study. In the second part of the study, the emulsions prepared in
laboratory were used in cake formulation. The specific volume value of cake sample
prepared from the fat in cake margarine and aerating agent was found to be higher than
those of the other cake samples. The hardness, chewiness and pore size distribution
values of this sample were also lower than those of the other cakes. The emulsion
prepared from this mixture in laboratory resulted in the highest stability as determined by
Lumisizer.Overall results indicated that there is a good relation between emulsion
stability of the margarines (or emulsions prepared in laboratory) and quality characteristics
of the cakes produced using these margarines (or emulsions prepared in laboratory).
Keywords: margarine, fat, emulsion stability, cake, near infrared transmission technique,
Lumisizer
Advisor: Prof. Dr. Hamit Köksel, Hacettepe University, Department of Food Engineering
ii
TEŞEKKÜR
Tüm çalışmalarım sırasında bana her konuda yardımcı olan değerli arkadaşlarım
Araş. Gör. Kevser KAHRAMAN, Araş. Gör. Tuğrul MASATÇIOĞLU ve Yar. Doç.
Dr. Serpil ÖZTÜRK’e,
Kek örnekleri gözenek yapısı analizleri konusunda bana yardımcı olan Orta Doğu
Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Elif TURABİ’ye,
BENGİHAN TİFTİK
iii
İÇİNDEKİLER DİZİNİ
Sayfa
ÖZ ............................................................................................................................i
ABSTRACT .............................................................................................................ii
TEŞEKKÜR ............................................................................................................ iii
İÇİNDEKİLER DİZİNİ..............................................................................................iv
ŞEKİLLER DİZİNİ.................................................................................................. vii
ÇİZELGELER DİZİNİ............................................................................................ viii
EKLER DİZİNİ .........................................................................................................x
1. GİRİŞ .............................................................................................................. 1
2. GENEL BİLGİLER VE LİTERATÜR ÖZETİ..................................................... 4
2.1. Şorteningler.............................................................................................. 4
2.1.1. Margarin ve şorteningin kısa tarihçesi............................................... 4
2.1.2. Şorteninglerin hububat ürünlerindeki fonksiyonları ........................... 5
2.1.3. Şortening çeşitleri ............................................................................. 6
2.2. Gıda Emülgatörleri ................................................................................... 8
2.2.1. Emülgatör yapısı ............................................................................... 8
2.2.2. Emülgatörlerin sentezi ve kompozisyonu.......................................... 9
2.2.3. Kullanımı yaygın bazı emülgatörler................................................... 9
2.2.4. Hububat ürünlerinde emülgatörlerin kullanılması ........................... 11
2.2.5. Hububat ürünlerinde emülgatörlerin fonksiyonu.............................. 11
2.2.6. Emülgatörlerin undaki diğer bileşenlerle olan etkileşimi.................. 12
2.2.7. Emülgatörlerin hububat ürünlerindeki uygulamaları ........................ 13
2.3. Kek Üretim Teknolojisi ........................................................................... 14
2.3.1. Kek üretiminde ingrediyenlerin rolü................................................. 16
2.3.2. Kek hamurunun reolojisi.................................................................. 17
2.3.3. Kekler konusunda yapılan bazı çalışmalar..................................... 17
2.4. Emülsiyonlar........................................................................................... 19
3. MATERYAL VE METOD ............................................................................... 26
3.1. Materyal ................................................................................................. 26
3.2. Metod ..................................................................................................... 27
3.2.1. Un örneklerinin kimyasal ve reolojik özelliklerinin belirlenmesi ....... 27
iv
3.2.2. Kek Üretimi ..................................................................................... 28
3.2.3. Kek Örneklerinin Kalite Karakteristiklerinin Belirlenmesi ................. 29
3.2.4. Yağların emülsiyon özelliklerin belirlenmesi.................................... 31
3.2.5. İstatistiksel Analiz............................................................................ 31
4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA................................................... 32
4.1. Kek Üretiminde Kullanılan Unların Kalite Özellikleri ............................... 32
4.2. Ticari Margarinler ve Un 1 Örneği Kullanılarak Üretilen Keklerin Kalite
Özellikleri .......................................................................................................... 34
4.2.1. Kek örneklerinin hacim ve tekstür değerleri .................................... 34
4.2.2. Kek örneklerinin renk değerleri ....................................................... 35
4.2.3. Kek örneklerinin gözenek boyutu dağılımları .................................. 36
4.3. Ticari Margarinler ve Un 2 Örneği Kullanılarak Üretilen Keklerin Kalite
Özellikleri .......................................................................................................... 38
4.3.1. Kek örneklerinin hacim ve tekstür değerleri .................................... 38
4.3.2. Kek örneklerinin renk değerleri ....................................................... 39
4.3.3. Kek örneklerinin gözenek boyutu dağılımları .................................. 40
4.4. Farklı Yağlar Ve Farklı Emülgatörlerle Oluşturulan Emülsiyonlardan
Üretilen Keklerin Kalite Özellikleri ..................................................................... 42
4.4.1. Farklı yağlar ve doymuş monodigliserid (%60’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonlardan üretilen keklerin kalite özellikleri...................... 42
4.4.2. Farklı yağlar ve doymamış monodigliserid (%90’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonlardan üretilen keklerin kalite özellikleri....................... 46
4.4.3. Farklı yağlar, Un 1 örneği ve hava tutucu ajan ile üretilmiş keklerin
kalite özellikleri .............................................................................................. 50
4.4.4. Kek üretimi için kullanılan ticari margarinlerin Lumisizer cihazı ile
elde edilen emülsiyon stabilitesi değerleri ..................................................... 54
4.4.5. Farklı yağlar ve doymuş monodigliserid (%60’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonların Lumisizer cihazı ile elde edilen emülsiyon
stabilitesi değerleri......................................................................................... 56
4.4.6. Farklı yağlar ve doymamış monodigliserid (%90’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonların Lumisizer cihazı ile elde edilen emülsiyon
stabilitesi değerleri......................................................................................... 57
v
4.4.7. Farklı yağlar ve hava tutucu ajan kullanılarak oluşturulan
emülsiyonların Lumisizer cihazı ile elde edilen emülsiyon stabilitesi
değerleri …………………………………………………………………………….58
5. SONUÇ VE ÖNERİLER ................................................................................ 61
KAYNAKLAR........................................................................................................ 64
EKLER.................................................................................................................. 69
ÖZGEÇMİŞ .......................................................................................................... 73
vi
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa
vii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa
viii
Çizelge 4.14. Farklı yağlar ve doymamış monodigliseridden (%90’lık) hazırlanan
emülsiyonlar ile Un 1 örneğinden üretilen keklerin gözenek boyutu dağılımları ... 50
Çizelge 4.15. Farklı yağlar ve hava tutucu ajanla hazırlanan emülsiyonların Un 1
örneğinden üretilen keklerin hacim ve tekstür değerlerine etkisia ......................... 51
Çizelge 4.16. Farklı yağlar ve hava tutucu ajanla hazırlanan emülsiyonların Un 1
örneğinden üretilen keklerin renk değerlerine etkisia ............................................ 52
Çizelge 4.17. Farklı yağlar ve hava tutucu ajanla hazırlanan emülsiyonlar
kullanılarak Un 1 örneğinden üretilen keklerin gözenek boyutu dağılımları.......... 54
Çizelge 4.18. Ticari margarinlerin toplam geçirgenlik – zaman grafiklerinden elde
edilen eğim değerleri ............................................................................................ 55
Çizelge 4.19. Farklı yağlar ve doymuş monodigliserid (%60’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonların toplam geçirgenlik – zaman grafiklerinden elde edilen
eğim değerleri....................................................................................................... 56
Çizelge 4.20. Farklı yağlar ve doymamış monodigliserid (%90’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonların toplam geçirgenlik – zaman grafiklerinden elde edilen
eğim değerleri....................................................................................................... 57
Çizelge 4.21. Farklı yağlar ve hava tutucu ajan kullanılarak oluşturulan
emülsiyonların toplam geçirgenlik – zaman grafiklerinden elde edilen eğim
değerleri ............................................................................................................... 58
ix
EKLER DİZİNİ
x
1. GİRİŞ
1
Emülsiyonlar termodinamik olarak kararsızdırlar (Rousseau, 2000).
Emülsiyonlardaki kararsızlıkları araştırmak ve takip etmek için birçok metot ve
cihaz geliştirilmiştir. Emülsiyon stabilitesini (veya raf ömrünü) hızlı ve doğru bir
şekilde tayin etmek için yapılan çalışmalar sonucu yeni teknikler geliştirilmektedir.
Bunlar arasında santrifüj kuvveti altında yakın kızıl ötesi geçirgenliğini ölçerek
emülsiyonların ve dispersiyonların kararlılığını belirleyen cihazlar (örn: Lumisizer)
giderek önem kazanmaktadır. Bu cihazlar özellikle biyomedikal sanayi, ilaç sanayi,
kozmetik, çevre mühendisliği ve kimya alanlarında emülsiyon, dispersiyon ve
kolloidlerin araştırılmasında ve geliştirilmesinde giderek artan oranda
kullanılmaktadır (Lerche et al., 1996, Tiersch et al., 1996, Lerche and Bilsing,
1998, Dautzenberg et al., 1999 Sobisch and Lerche, 2000). Fakat bugüne kadar
gıda ile ilgili araştırmalarda uygulaması sınırlı kalmıştır. Bu nedenle çalışmada
Lumisizer cihazı kullanılarak bazı margarinlerin ve bu margarin üretiminde
kullanılan katkısız yağlardan oluşturulan emülsiyonların stabiliteleri belirlenmiş ve
üretilen keklerin kalite özellikleri ile karşılaştırılmıştır.
Kek hamuru buğday unu, şeker, yumurta, yağ, kabartıcı ajanlar, tuz, su gibi birçok
ingrediyen içermektedir. Bu durum da pişme sırasında ısıl dağılım
mekanizmasının anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Kek hamurunun pişme
sırasındaki katılaşması (termal setting) protein denatürasyonu ve nişasta
jelatinizasyonuna bağlı olarak hamurun emülsiyon halden gözenekli yapıya
geçmesi ile başlar. Pişme sırasında sıcaklık artar. Suyun buhar basıncı ve
karbondioksit oluşumunun da artmasıyla, hava kütlesi kekin kabarmasına neden
olur (Hoseney, 1994).
Kek hamurunda yağların büyük bir kısmı sulu fazda bulunur. Havanın genişlemeye
başlamasıyla yağ kristalleri hava-su ara yüzeyine adsorplanır ve yağ-su ara yüzeyi
oluşur. Böylece hava kabarcıklarının bozulmadan genişleyebileceği bir yüzey
meydana gelir (Mizukoshi, 1983).
2
Son yıllarda kekler konusunda yapılan çalışmalarda gamların, emülgatörlerin,
şeker alkollerinin, farklı unların keklerin kalite özelliklerini nasıl etkilediği
incelenmiştir. Ancak, farklı yağların kek kalitesi üzerine etkisini inceleyen ve bu
yağların emülsiyon stabilitelerinin kek kalitesi ile ilişkilerini ele alan çalışmalar
bilindiği kadarıyla yoktur. Bu çalışma kapsamında kek üretiminde kullanılan farklı
yağların emülsiyon oluşturma etkileri ve son üründe ne gibi farklılıklara yol açtığı
araştırılmıştır. Bu amaçla farklı ticari margarinler ve farklı katkısız yağlar
hammadde olarak kullanılmıştır. Farklı özellikteki iki un (Un 1 ve Un 2) kullanılarak
kek formülasyonları oluşturulmuştur ve üretilen keklerin kalite özellikleri
incelenmiştir.
3
2. GENEL BİLGİLER VE LİTERATÜR ÖZETİ
2.1. Şorteningler
4
yağı ve pamuk yağı ile bir karışım hazırlanmış, taze süt ve krema ile karıştırılarak
yeni bir ürün üretilmiştir (Andersen and Williams, 1965).
19. yüzyılın sonlarına uygun katı ve sıvı yağların rafinasyonu için çeşitli teknikler
geliştirilmiş, böylece soya, mısır, pamuk, palm yağları gibi yağlar proseslerde
kullanılmaya başlanmıştır. Sıvı yağların hidrojenerasyonu ile ilgili proses 1903
yılında Norman tarafından geliştirilmiş ve patenti alınmıştır (Manderstam, 1939).
Hidrojenerasyon daha sonraları tüm şortening ve margarin üreticileri tarafından
kullanılmaya başlanmıştır. 1940’lara kadar margarin ucuz, tereyağ benzeri ürün
olarak görülmüştür. Ancak 1941 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (Food and
Drug Administration, FDA) tarafından margarinin sahip olması gereken standart
özellikler belirlenmiştir. Margarin teknolojisindeki gelişmelerle de istenilen kalitede,
fonksiyonel ve besinsel faydası yüksek üretimler yapılmaya başlanmıştır.
Şortening hamura eklendiği zaman gluten gelişimini durdurur ve yumuşak bir yapı
oluşturur. Hamur arasında kolayca dağılma yeteneği ile kayganlık oluşumunu
sağlar. Gluten ve nişastanın etkileşimi ile sert ve yoğun bir hamur oluşumunu
önler. Son üründe zengin aroma, yumuşak yapı, düzgün nem dağılımı oluşumuna
yardımcı olur. Şortening üretiminde kullanılan yağların erime noktası, stabilitesi,
katı yağ indeksi (SFC), plastisitesi önemlidir (Orthoefer, 1997).
5
kullanılır. Geniş plastik aralığa sahip şorteningler ise yaklaşık %15-30 oranında
katı yağ içerirler ve kırılma, çatlama gibi durumlara karşı dayanıklılık gösterirler.
Tekstürde yumuşaklılık,
Damak tadı,
Yapısal bütünlük,
Kayganlık (lubrication),
Isı transferi,
Şortening plastisitesi,
Kek hamuru çok sayıda küçük hava kabarcığı içeriyorsa, kek iyi hacimli ve
homojen gözenek dağılımına sahip olur. Eğer hamurdaki hava kabarcıkları az
sayıda ve geniş ise küçük hacimli, heterojen gözenek dağılımlı kek elde edilir.
Kekte kullanılan şortening kek hamurundaki hava kabarcıklarının dağılımında
önemli rol oynar (Ghotra et al., 2002).
8
Sürfektanlar değişik polar özellikte uç grupları (polar head grup) içerirler. İçerdikleri
bu gruplara göre de anyonik, katyonik, amfoterik ya da iyonik olmayan özellik
gösterebilirler. Örneğin –OH grubu içeren mono ve digliseridler sıkça kullanılan
noniyonik emülgatörlerdir. Fosfatidlerden oluşan bir uç grup içeren lesitin ise
ortam pH’sına göre katyonik ya da amfoterik özellik gösterir (Hasenhuettl, 1997).
9
kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden biri propilen glikolün trigliserdilerle
interesterifikasyonu, diğeri ise yağ asitleri ile direk esterifikasyonudur (Zielinski,
1997).
Laktik asit emülgatör üretiminde kullanılan bir asittir. Laktik asit esterleri monomer,
dimer, trimer esterlerin bir karışımıdır (Zielinski, 1997).
Poligliserol esterler gıda dışı endüstride uzun yıllardan beri kullanılmasına rağmen
ortalama 25 yıldır gıda endüstrisinde de kullanılmaktadır. Poligliserol esterler,
poligliserolün yağ asitleri ile direk esterifikasyonu ile ya da trigliseridlerle
interesterifikasyon yöntemiyle üretilebilir (Zielinski, 1997).
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration, FDA) tarafından
sorbitan esteri olarak sadece sorbitan monostearatın kullanılmasına izin
verilmektedir. Sorbitan esterleri genellikle sorbitolün stearik asitle direk
esterifikasyonu yolu ile elde edilir (Zielinski, 1997).
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration, FDA) tarafından
gıdalarda kullanımına izin verilen dört etoksile ester vardır. Bunlar etoksile sorbitan
monostearat, etoksile sorbitan monooleat, etoksile sorbitan tristearat ve etoksile
doymuş mono ve digliserittir (Zielinski, 1997).
Tartarik asit ve sitrik asit gıda amaçlı emülgatörlerde kullanılan meyve asitleridir.
Tartarik asitin esterleri (diasetil tartarik asitin mono ve digliserid esterleri) özellikle
10
hububat ürünleri sektöründe emülgatör olarak kullanılmaktadır (Mono- and
diglyserides of diacetyl tartaric acid esters, DATEM). Stearil monogliserid sitrat ve
monogliserid sitrat da sitrik asit menşeili emülgatörlerdendir (Zielinski, 1997).
Emülgatör olmadan üretilen fırıncılık ürünleri sert, kuru, bayat ve tatsız olarak
nitelendirilir (Brandt, 1996).
Yumuşaklığı artırma
İşlenebilirliği kolaylaştırma
Hacmi artırma
11
Daha iyi bir tekstür elde etme
Buğday unu yaklaşık %1.4-2 oranında lipid içerir. Bu lipidler bağlı ya da serbest
formda olabilirler. Bağlı lipidler genelde nişasta ile kompleks oluşturmuş
haldedirler. Serbest lipidleri ise hububat ürünlerinin işleme proseslerinde fiziksel
kimyasal, biyokimyasal tepkimelerde rol oynarlar (Orthoefer, 1997).
12
2.2.7. Emülgatörlerin hububat ürünlerindeki uygulamaları
2.2.7.2.1. Kek
13
Kek hamurunun havalı (aerated) yapısı çırpma sırasında hamura giren hava ve
kabartıcı ajanların sağladığı karbondioksite bağlıdır. Emülgatör kullanımıyla sıvı
fazdaki yüzey gerilimi düşer ve hava kek hamuruna daha kolay karışabilir.
Hamurda fazla sayıda ve küçük kabarcıkların olması düzgün gözenek yapısı ve
geniş hacim eldesini sağlar (Handleman et al, 1961).
Kekler bazı bisküvilerde olduğu gibi gibi yüksek şeker içeriğine sahiptir. İkisi
arasındaki en büyük fark keklerin yüksek miktarda su da içmesidir. Molar şeker
14
konsantrasyonu keklerde kurabiyelerden çok daha az olduğu için pişirme sırasında
nişasta jelatinizasyonu gerçekleşir. Bisküvilerde ortamda yeterli su olmadığı için
jelatinizasyon olmaz (Hoseney, 1994).
Kekin hafif yapısı istenilen bir durum olduğu için onun yapısının nasıl korunacağı
önemlidir. Kekin gözenekli yapısı hava sayesinde olup, kimyasal etkileşim ya da
mayalanmayla oluşmaz. Kek hamurunun karıştırılması sırasında küçük hava
hücreleri şeklinde hamura dahil olur. Ekmek prosesinde hamura dahil olan hava
kabarcıkları tekrar karıştırmayla artırılabilir. Bununla birlikte kek için bütün hava
hücreleri sadece çırpma sırasında oluşturulabilir (Hoseney, 1994).
Havanın hamura nasıl ilave edildiğine bağlı olarak kekler üç farklı kategoriye
ayrılabilir. Birinci tip kek çok basamaklı karıştırma şeklinde yapılır. Bu
kremalaştırmayla başlayan klasik prosedürdür. Yağ ve şeker krema oluşturmak
için beraber çırpılır. Kremalaştırma adımındaki amaç havayı yağa eklemektir.
İkinci ve hatta üçüncü karıştırma aşamalarından sonra sıvılar ve un hamurun son
halini oluşturmak için eklenir. Kremalaştırma adımı bazı tür bisküvilerde de
kullanılır. Kremalaştırma birçok avantaj sağlar. Kekin pişirilmesi sırasında
hamurdaki yağ erirken, içerdiği hava hücreleri sulu faza geçer. Sıvı fazda kimyasal
kabartıcılardan gelen gazları yapısına alan hücreler kekin kabarmasını sağlar
(Hoseney, 1994).
İkinci tür kek ise tek basamaklı karıştırma ile yapılır. Bu tür kek bir kutu karışım
olarak alınır; sadece sıvı eklenerek karıştırılır. Bu durumda hava sulu aşamada
direk eklenir. Bu karışım sürfaktan içermektedir. Bu madde arayüzey gerilimini
azaltır ve havanın direk olarak girmesine izin verir (Hoseney, 1994).
Üçüncü tür yüksek hızla karıştırılan kekler olup, kekte sürfaktan kullanmak yerine
hava doğrudan sulu faza ilave edilir. Bu tip kekler ticari ürünler olup yüksek hızla
karıştıran makineler kullanılarak yapılırlar (Hoseney, 1994).
15
değillerdir hava direk olarak sulu faza katıldığında, hamur kremalaşma uygulanmış
hamur kadar stabil değildir (Hoseney, 1994).
Tabakalı kek (layer cake) olarak adlandırılan kek formulasyonu undan çok seker
içerir. Şeker bilinen tatlandırıcı rolünün yanında, nişasta jelatinizasyonunu
geciktirerek kek içini yumuşatıcı etki de yapar. İndirgen şekerler esmerleşmeyi
sağlamak için genellikle süt (laktoz) veya taze yumurta akı (glukoz) formunda
formülasyona eklenirler. Sakaroz indirgen şeker değildir ve keke kahverengilik
vermez. Bu yüzden formülasyona sadece sakaroz eklenirse kek rengi beyaz olur
(Hoseney, 1994)
Kek üretimi için uygun kabartma tozunu seçmek çok önemlidir. Genellikle, çift etkili
kabartma tozu kullanılır. Kabartma tozundaki birinci asit, oda sıcaklığındaki
hamurun üzerine etkilidir. İkincisi ise fırın aşamasında etkindir. Havanın hamur
yapısında tutulması kek tekstürü için çok önemlidir. Kabartma tozunun ilave edilme
zamanı da doğru ayarlanmalıdır. Kabartma tozunda kullanılan asitlerin başka
etkileri de vardır. Kalsiyum (+2) ve alüminyum (+3) gibi iki ve üç değerli pozitif
yüklü iyonlar kekin esnekliğini etkiler, sülfat iyonları ise kekin iç yapısını zayıflatır
(Hoseney, 1994).
16
Keke katılan yumurta akı kekin yapısının oluşmasına ve şekil almasına yardım
eder. Yumurta akındaki proteinler oda sıcaklığında havayla birleşerek viskoziteyi
arttırırlar. Ek olarak yumurta akındaki proteinler ısıtma sırasında viskoziteyi büyük
ölçüde arttırarak sıvı haldeki kek hamurunun katı haldeki keke dönüşmesinde rol
oynar (setting). Taze yumurta akı bu etkileri gösterme bakımından toz yumurta
akına göre daha çok etkilidir (Hoseney, 1994).
İyi kabarmış kek üretmek için, çok sayıda ve homojen şekilde dağılmış hava
kabarcıkları içeren hamur oluşturulur. Pişirme sırasında hamur viskozitesi azalır.
İyi bir kek elde etmek için pişirme sırasında nişastayı süspansiyon halinde tutacak
yeterli viskozite sağlanmalıdır. Eğer yoğun olan nişasta dibe çökerse kek kalıbının
tabanında sert lastiksi bir tabaka, kekin üst kısmında ise köpük gibi çok hafif bir
tabaka oluşur.
17
Bir çalışmada süngerimsi kek (sponge kek) üretiminde kullanılan şeker yerine
maltitol, mannitol, ksilitol, sorbitol, isomaltoz, oligofruktoz ve polidekstroz
kullanılmıştır. Kullanılan poliol ve oligosakkaritlerin etkisi tekstür renk ve hacim
ölçümleri ile belirlenmiştir. Ksilitol ve maltitolle yapılan keklerde kontrol keklerine
daha yakın sonuçlar elde edilmiştir (Ronda et al., 2005).
Bir çalışmada sodyum aljinat, karrajenan gam, pektin, hidroksipropil metil seluloz
(HPMC), keçi boynuzu gamı, guar gam ve ksantan gam kullanılarak üretilen
tabakalı keklerin (yellow layer cake) bayatlama süreleri incelenmiştir. Kullanılan
hidrokolloidlerin etkisi hamur yoğunluğu ölçümü, nem kaybı, tekstür ölçümü ile
belirlenmiştir. Tekstür ölçümü taze ve 2 gün beklemiş keklere uygulanmıştır.
Pektin dışında diğer hidrokolloidlerin eklenmesi keklerin kalite özelliklerini
yükseltmiştir. Ksantan gam ise raf ömrünü artırıcı etki yaratmıştır (Gomez et al.,
2007).
Başka bir çalışmada buğday ve nohut unu karışımı ile yapılmış keklerin kalite
özellikleri incelenmiştir. Bu çalışmada süngerimsi kek (sponge cake) ve tabakalı
kek (layer cake) olmak üzere iki çeşit kek yapılmış, buğday unu kısmen veya
tamamen nohut unu ile yer değiştirilmiştir. Nohut ununun artmasıyla hacim, simetri
indeksi ile kek renginin iç ve dış L* değerleri azalmıştır. Buğday unu yerine nohut
unu kullanılması sertliği artırmıştır. En yüksek hacim Pedrosillano ve Sinaloa cinsi
nohutların unları ile üretilen keklerde elde edilmiştir. Ayrıca bu cins nohutların
unları ile yapılan tabakalı keklerin en az sertlik değerlerine sahip olduğu
görülmüştür. Beyaz nohut unu ile yapılan süngerimsi kek (sponge cake) daha
yüksek hacim ve daha düzgün simetri elde edilmiştir. Tabakalı keklerde (layer
cake) ise beyaz nohut unu ve tam nohut unu ile yapılan kekler arasında herhangi
bir değişiklik görülmemiştir (Gomez et al., 2008).
18
2.4. Emülsiyonlar
Emülsiyonlar yağ ve sıvı (genellikle su) fazın dağılımına göre su içinde yağ (o/w)
veya yağ içinde su (w/o) olarak sınıflandırılırlar. Genellikle gıdalarda disperse
olmuş damlacıkların çapları 0.1 ile 100 µm arasında değişir ve emülsiyonun bu
kısmına iç faz (disperse faz), bunları çevreleyen kısma ise sürekli faz adı verilir.
Herhangi bir emülsiyon oluşumu için yağ ve suya ek olarak sisteme enerji
verilmesi gereklidir. Damlacıkların toplam hacmi, sayısı ve boyutları
emülsiyonların fiziksel stabilitesini etkilediği için emülsiyonları etkileyen önemli
özellikler arasında yer alırlar. Birçok gıda ürününde bu damlacıkların göreceli
olarak küçük olması tercih sebebidir, bu stabiliteyi artıran bir faktördür. Ancak
emülsiyonlarda damlacık boyu küçüldükçe daha fazla enerji veya daha fazla yüzey
aktif madde kullanımı gerekir, bu da daha yüksek maliyet anlamına gelmektedir
(Mason, 1999).
Birçok doğal ve işlem görmüş gıda ürünleri kısmen veya tamamen emülsiyon
yapısındadır veya üretimleri sırasında bir süre emülsifiye halde bulunmaktadırlar.
Bu tip gıdaların başlıca örnekleri arasında süt, krema, tereyağ, margarin, bazı
meyve suları, çorbalar, kek hamurları, mayonez, soslar, çikolata, peynir, dondurma
ve puding gibi ürünler bulunur. Bu gıdaların emülsiyon özellikleri tüketicilerin
alıştığı tekstür ve organoleptik özellikleri ile yakından ilişkilidir. Dolayısıyla
emülsiyon özellikleri, ilgili gıda ürünlerinin raf ömrünü belirleyen önemli unsurlar
arasındadır (Wilde, 2000).
19
da örnek bir polidispers emülsiyon görülmektedir ve buradaki damlacıklar sürekli
fazın viskozitesine ve damlacıkların boyutuna göre değişen Brownian hareketine
sahiptirler. Fakat sistemin kararsızlığından dolayı bu durum belirli bir periyot içinde
değişir. Şekil 2.1.b’ de flokülasyon olarak adlandırılan emülsiyon kararsızlığı
gösterilmektedir. Flokülasyon kısaca damlacıkların zayıf çekim kuvvetlerinden
dolayı bir araya gelmesi olarak tanımlanabilir. Bu çekim kuvveti emülsifikasyon
sırasında oluşmuş damlacıklar arasında var olabilir. Ayrıca emülsiyona katılmış ve
damlacıkların yüzeyine yerleşmiş olan yüzey aktif polimerler de çekim kuvvetine
sebep olabilirler.
Flokülasyona sebep olan çekim kuvveti damlacıklar arasındaki mesafe ile ters
orantılıdır, dolayısıyla damlacık sayısının artması flokülasyonu teşvik edici bir
unsurdur (McClements and Demetriades, 1998). Flokülasyon sırasında
damlacıklar orijinal şekillerini korurlar. Ancak emülsiyonda meydana gelen bu
değişimin önemli bir sonucu viskozitenin düşmesidir (McClements, 1999).
Gıdalarda proteinler, özellikle de peynir altı suyundan elde edilen proteinler
flokülasyona sebep olabilir. Bu tür emülgatörler damlacıkların yüzeyine yerleşir ve
herhangi bir ısıl işlem sonucu yapısal olarak açılırlar. Sonuç olarak bu denatüre
olmuş proteinler birbirlerini genellikle Van der Waals kuvvetiyle çekerler ve
damlacıkların kümeleşmesine veya uç uca eklenerek bir ağ yapısı oluşmasına
sebep olurlar (Van Aken et al., 2003). Flokülasyon sonunda yüzey aktif maddeler
damlacıkları tam anlamıyla koruyamazsa iki veya daha fazla damlacık tamamen
birleşerek daha büyük damlacıkların oluşmasına sebep olur. Şekil 2.1.c’de
gösterilen bu duruma koalesens adı verilir. Koalesens oluşumu flokülasyon
oluşumuna benzer olarak damlacık miktarına yani damlacıkların karşılaşma
olasılığına bağlıdır ve bu oluşum sırasında (Boode and Walstra, 1993) damlacıklar
tamamen birleşerek daha büyük damlacıklar oluştururlar. Damlacık boyutlarındaki
büyüme Oswald olgunlaşması (Odwald ripening) adı verilen diğer bir mekanizma
ile de oluşabilir. Oswald olgunlaşması damlacıkların sürekli fazdaki
çözünürlüğüne bağlıdır. Emülsiyonlarda bulunan damlacıkların boyutu küçüldükçe
çözünürlükleri artar ve zamanla tamamen sürekli faza karışırlar. Sonuç olarak
emülsiyondaki göreceli olarak büyük boydaki damlacık sayısı artar ve toplam
yüzey alan küçülür, bu da kararsızlığı artıran bir faktördür (Binks, 1998). Bütün bu
kararsızlıklar yeterli zaman verildiğinde kırılma adı verilen emülsiyon yapısının
20
tamamen bozulması durumuna sebep olurlar. Emülsiyonlarda görülen kremleşme,
önlenmesi gereken diğer önemli bir kararsızlık çeşididir. Şekil 2.1.d’ de gösterilen
kremleşme durumu emülsiyonu oluşturan fazlar arasındaki yoğunluk farkı sonucu
oluşmaktadır.
a b c
Kremleşme Kırılma
d e
21
Bu sorunları aşmak ve dolayısıyla emülsiyon stabilitesini (veya raf ömrünü) hızlı ve
doğru bir şekilde tayin etmek için yapılan çalışmalar sonucu yeni teknikler
geliştirilmektedir. Bunlar arasında santrifüj kuvveti altında yakın kızıl ötesi
geçirgenliğini ölçerek emülsiyonların ve dispersiyonların kararlılığını belirleyen
cihazlar (örn: Lumisizer) giderek önem kazanmaktadır. Bu cihazlar özellikle
biyomedikal sanayi, ilaç sanayi, kozmetik, çevre mühendisliği ve kimya alanlarında
emülsiyon, dispersiyon ve kolloidlerin araştırılmasında ve geliştirilmesinde giderek
artan oranda kullanılmaktadır (Lerche et al., 1996, Tiersch et al., 1996, Lerche and
Bilsing, 1998, Dautzenberg et al., 1999 Sobisch and Lerche, 2000). Fakat bugüne
kadar gıda ile ilgili araştırmalarda uygulaması sınırlı kalmıştır.
22
NIR Işık
Kaynağı
Örnek
Zaman
Geçirgenlik
Geçirgenlik
Profili
Radyal Pozisyon
23
Şekil 2.3. Zamana göre elde edilen geçirgenlik grafikleri
Örneğin 2.3. A’da verilmiş olan grafikte tüpün içindeki kırmızı alan emülsiyonu
tanımlamakta, tüpün sonuna doğru olan mavimsi alan ise su fazını göstermektedir.
Emülsiyon örneklerini içeren tüplerin 2.3’de gösterilen ok yönünde 2500
devir/dakika hızla santrifüj edilmeleri sonucunda göreceli olarak daha yüksek
24
yoğunluğa sahip olan su fazı ayrılmış ve tüpün alt kısmında toplanmıştır. Opak bir
görünüme sahip olan emülsiyonun kızıl ötesi ışık geçirgenliği çok düşük iken, su
fazının geçirgenliği artış göstermektedir. Bu durum, Şekil 2.3 A ve Şekil 2.3 C
karşılaştırıldığında, artan zamanla birlikte, Şekil 2.3 C’de çok daha büyük bir
kısmın geçirgen olmasıyla gözlemlenmiştir. Su fazının tüpün alt kısmında
toplanma hızı ise emülsiyonların kararlılıkları ile ilgilidir ve bir örnek ne kadar hızlı
bir şekilde Şekil 2.3 A’dan Şekil 2.3.C’ye dönüşürse o kadar kararsızdır. Şekil
2.4’de tipik bir toplam geçirgenlik grafiği verilmiştir. Bu grafikte eğimin yüksek
olması emülsiyon örneğinin Şekil 2.3 A’dan Şekil 2.3.C’ye göreceli olarak hızlı bir
şekilde ilerlediğini ve emülsiyonun göreceli olarak kararsız olduğunu
göstermektedir. (L.U.M. Gmbh Manual, 2006)
Daha önce de belirtildiği gibi bu tez çalışması kapsamında farklı yağların kek
kalitesi üzerine etkileri incelenmiş ve kek üretiminde kullanılan yağların emülsiyon
stabilitesi ile kek kalite özellikleri arasındaki ilişkiler irdelenmiştir. Kek üretiminde
kullanılan yağların emülsiyon stabilitesi değerleri yakın kızıl ötesi geçirgenliği
tekniği ile Lumisizer cihazı kullanılarak ölçülmüştür.
25
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
Bu tez çalışması kapsamında kek üretiminde hammadde olarak ticari olarak kek
üretimi için üretilen un (Un 1) ve evlerde genel amaçlı kullanım için üretilen un (Un
2) örneği (Birlik Un A.Ş., Ankara), pudra şekeri, yağsız süttozu, yumurta akı tozu
(Yıldız Holding A.Ş., Ankara), tuz (Salina Tuz, Ankara), kabartma tozu (Dr. Oetker
A.Ş., İzmir), çeşitli yağ ve margarinler (Besler Gıda ve Kimya San. Ve Tic. A.Ş.,
İstanbul) kullanılmıştır.
26
Çizelge 3.1. Laboratuvar koşullarında oluşturulan emülsiyonlarda kullanılan yağlar
ve bu yağlara eklenen emülgatör oranları
Kek Paket
Kase Pastacı
margarininde margarininde
Katkı maddesi margarininde margarininde
kullanılan kullanılan
kullanılan yağ kullanılan yağ
yağ yağ
Doymuş
monodigliserid 3 g/ kg 1 g/ kg 3 g/ kg 1 g/ kg
(%60’lık)
Doymamış
monodigliserid 2 g/ kg 0.6 g/ kg 2 g/ kg 0.6 g/kg
(%90’lık)
Hava tutucu
2 g/ kg 2 g/ kg 2 g/ kg 2 g/ kg
ajan
Ticari uygulamada kek margarini üretiminde emülgatör olarak hava tutucu ajan
kullanılmaktadır. Ancak bu çalışmada kek yağına diğer emülgatörler de (pastacı
yağına katılan oranda) eklenerek analizler yapılmıştır. Ticari uygulamada hava
tutucu ajan sadece kek yağında kullanılmaktadır. Ancak bu çalışmada kek yağına
eklenen oranda diğer yağlara da eklenerek analizler yapılmıştır.
3.2. Metod
Rutubet miktarı, AACC Metod No: 44-15A (AACC, 1990)’ya göre saptanmıştır.
Kül miktarı, AACC Metod No: 08-01 (AACC, 1990)’e göre saptanmıştır.
Protein miktarı, AACC Metod No: 46-11A (AACC, 1990)’ya göre saptanmıştır.
27
3.2.1.5. Beklemeli sedimentasyon testi
Düşme sayısı, AACC Metod No: 56-81B (AACC, 1990)’ye göre yapılmıştır.
Kek üretimi AACC Metod No:10-90 (High ratio white layer cake)’da bildirilen
yöntemin (AACC, 2000) modifiye edilmiş şeklidir ve aşağıda belirtilen şekilde
yapılmıştır.
28
toplanmış ve 4 hızında 2 dakika karıştırılmıştır. Kabın kenarları son kez toparlanıp
2 hızında 30 saniye ve 4 hızında 2 dakika karıştırılmıştır. Elde edilen kek hamuru
cam kalıplara (8.5 cm çaplı, 3 adet) eşit miktarda (110 g) tartılmıştır ve 180°C’de
35 dakika konvansiyonel fırında (Şimşek Laborteknik Ltd. Şti., Ankara) pişirilmiştir.
Fırından çıkarıldıktan sonra 30 dakika kapta soğuması için bekletilmiş ve daha
sonra analizleri yapılmıştır. Kek üretimi iki paralel olarak gerçekleştirilmiştir.
Kek örneklerinin hacmi, kolza tohumu ile yer değiştirme prensibine göre
belirlenmiştir.
Kek örneklerinin tekstür özellikleri tekstür analiz cihazı (TAPlus Texture Analyzer,
Lloyd Instrument, İngiltere) ile belirlenmiştir. Kekler piştikten yaklaşık 3 saat sonra
kekin iç kısmından 1.5x2x2 cm boyutlarında 4 parça kesilmiştir. Her bir parçanın
%25 oranında sıkıştırılması için gerekli olan kuvvet (Newton) ölçülmüştür.
29
İlk sıkıştırma İkinci sıkıştırma
Aşağı iniş Yukarı çıkış Aşağı iniş Yukarı çıkış
F2
Kuvvet
A1
A2
0
D1 Zaman
Sertlik= F2
A1= İlk sıkıştırmada elde edilen kuvvet - zaman grafiğinde pozitif bölgenin alanı
A2= İkinci sıkıştırmada elde edilen kuvvet - zaman grafiğinde pozitif bölgenin alanı
Esneklik= D1
Pişmiş kek örnekleri dikey olarak iki eşit parçaya kesilmiştir. Kesik yüzey bir
tarayıcı (HP PSC1510, All in one series, A.B.D.) kullanılarak taranmıştır. Taranan
görüntüler Image J (Image Processing and Analysis in Java) paket programı
kullanılarak aşağıda belirtildiği şekilde analiz edilmiştir.
30
mümkün olan en büyük dikdörtgen kesit alınır. Eşik değeri ayarlandıktan sonra
program kullanılarak alan bazlı gözenek boyutu dağılımı elde edilir.
Yağ örneklerinin emülsiyon stabilitesi değerleri yakın kızıl ötesi geçirgenlik tekniği
prensibi ile çalışan “Lumisizer” (LUMİSizer 612, Almanya) cihazı ile
belirlenmiştir. Özel olarak dizayn edilmiş bir santrifüj, yakın kızılötesi ışık kaynağı
ve sensörlerden oluşan bu sistemde santrifüj kuvveti altında hareket eden fazlar
arasındaki sınır, mikrometre hassasiyetinde ölçülmektedir. Ölçüm sırasında elde
edilen veriler emülsiyon stabilitesinin belirlenmesinde kullanılmıştır. Lumisizer
küvetlerine yağlar akıcı halde koyulabildiğinden, öncelikle margarinler ve yağlar
45°C’de eritilmiş, Lumisizer cihazında kullanılan dikdörtgen sentetik küvetlere
enjektörle tüplerin üzerinde belirtilen seviyeye kadar doldurularak cihaza
yerleştirilmiş ve belirlenen profille analiz edilmiştir. Emülsiyon örneklerini içeren
tüpler 26 dakika, 1250 devir/dakika hızında ve 40°C’de santrifüj edilmiştir. Santrifüj
tüpü olarak, polikarbon dikdörtgen sentetik küvet (Küvet No: 1, max. 4000
devir/dakikaya dayanıklı, 0.4-0.5 mL kapasiteli) kullanılmıştır.
31
4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA
Ticari olarak kek üretiminde kullanılmak üzere üretilen un (Un 1) ve evlerde genel
amaçlı kullanım için üretilen unun (Un 2) nem, protein, kül, zeleny sedimentasyon,
beklemeli sedimentasyon ve düşme sayısı analiz sonuçları Çizelge 4.1’de
verilmiştir. Unların farinogram özellikleri Çizelge 4.2’de verilmiştir. Un 1 ve Un 2
örneklerinin farinogramları sırasıyla Şekil 4.1 ve Şekil 4.2’de verilmiştir. Un 2
örneğinin protein, kül, zeleny sedimantasyon, beklemeli sedimentasyon ve düşme
sayısı değerleri Un 1 örneğinden yüksektir. Ayrıca Un 2 örneğinin farinogram
değerlerinden su absorpsiyonu, gelişme süresi ve stabilitesi Un 1 örneğinden
yüksektir. Un 1 örneğinin yoğurma tolerans sayısı da Un 2 örneğine göre daha
yüksektir. Bu sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde Un 2 örneğinin Un 1 örneğine
göre gluten kalitesinin daha iyi olduğu anlaşılmaktadır.
Su Yoğurma
Örnek Gelişme
Absorpsiyonu Stabilite (dk) Tolerans
Süresi (dk)
(%) Sayısı (BU)
Un 1 55.2 1.5 6.5 90
Un 2 60.0 4.5 9.5 40
32
Şekil 4.1. Un 1 örneğine ait farinogram
33
4.2. Ticari Margarinler ve Un 1 Örneği Kullanılarak Üretilen Keklerin Kalite
Özellikleri
34
Çizelge 4.3. Ticari margarin çeşitlerinin Un 1 örneğinden yapılan keklerin hacim
ve tekstür değerlerine etkisia
Kek örneklerinin renk değerlerinin kantitatif olarak saptanması için dış kısım ve iç
kısımlarında spektrofotometrik olarak renk değerleri ölçülmüştür. L* değerindeki
azalma kek renginin parlaklığının azaldığını, a* değerindeki azalma kek renginin
kırmızılığının azaldığını, b* değerindeki azalma ise sarılık değerinin azaldığını
ifade etmektedir. Ticari margarin kullanılarak Un 1 örneğinden üretilen keklerin
renk değerleri Çizelge 4.4’de verilmiştir. Kek örneklerinin iç kısımlarının renk
değerlerine bakıldığında sadece kek margarini ile üretilen keklerin b* değerinin
diğer ticari margarinlerle üretilen keklerin b* değerlerine göre daha düşük olduğu
gözlenmiştir (p<0.05). Diğer bir ifadeyle kek margarini ile üretilen keklerin içleri
daha az sarıdır. Kek üretiminde kullanılan margarinlerin renk değerlerine
bakıldığında (Ek 1) kek margarininin b* değerinin en düşük olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla kek margarini kullanılarak üretilen kekin b* değerinin düşük olması
kullanılan margarinle de ilgili olabilir. Pastacı, paket ve kase margarinleri ile
üretilen keklerin b* değerleri arasında istatistiksel olarak önemli bir fark olmasa da
kase margarini ile üretilen kekin b* değeri diğerlerine oranla daha yüksektir.
Margarinlerin renk değerlerine (Ek 1) bakıldığında kase margarininin b* değerinin
en yüksek olduğu görülmektedir. Kase margarini kullanılarak üretilen kekin b*
değerinin diğerlerine oranla yüksek olması üretildiği margarinin b* değerinin
yüksek olması ile ilgili olabilir. L* ve a* değerlerinde de istatistiksel olarak önemli
bazı farklar bulunsa da bunların tüketici beğenisini etkileyecek kadar yüksek
olmadığı düşünülmektedir.
35
Kek örneklerinin dış kısımlarının renk değerlerine bakıldığında kase margarini ile
üretilen keklerin L* ve b* değerlerinin istatistiksel olarak önemli düzeyde daha
yüksek olduğu gözlenmiştir. Diğer bir ifadeyle bu keklerin dış renkleri daha açık ve
daha sarıdır. Kek üretiminde kullanılan margarinlerin renk değerlerine bakıldığında
(Ek 1) kase margarininin L* ve b* değerinin en yüksek olduğu görülmektedir. Kase
margarini kullanılarak üretilen kekin L* ve b* değerlerinin diğerlerine oranla yüksek
olması üretildiği margarinin L* ve b* değerlerinin yüksek olması ile ilgili olabilir.
Ancak keklerin dış renklerinin oluşmasında formülasyondaki bileşenlerin
renklerinin yanı sıra karamelizasyon ve Maillard reaksiyonlarının da etkili olacağı
dikkate alınırsa yağlardan gelecek etkinin daha az olması beklenmektedir.
36
1,2
1
Kümülatif alan oranı
0,8
kase mar
kek mar
0,6
paket mar
pastacı mar
0,4
0,2
0
0 200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 1800 2000 2200 2400
Çap (mikrometre)
37
değerlerine bakıldığında kek margarininden üretilen keklerin gözeneklerinin
%73’ünün, paket margarininden üretilen keklerin gözeneklerinin %75’inin 100
µm’den küçük olduğu görülmektedir. Bu iki örnekte gözeneklerin yaklaşık ¾’ü 100
µm’den küçüktür. Kase ve paket margarini ile üretilen keklerde ise 100 µm’den
küçük gözenek sayısı daha azdır.
38
Çizelge 4.6. Ticari margarin çeşitlerinin Un 2 örneğinden yapılan keklerin hacim
ve tekstür değerlerine etkisi a
Hacim Çiğnenebilirlik
Örnek Sertlik (N) Esneklik (mm)
(cm3) (Nmm)
Un 2+kek margarini 244.5 a 0.92 b 1.35 b 2.85 a
Un 2+pastacı margarini 244.0 a 1.18 ab 1.57 b 2.87 a
Un 2+paket margarini 241.9 a 1.36 a 1.42 b 2.81 a
Un 2+kase margarini 227.2 b 1.33 a 2.08 a 2.95 a
a
Aynı sütun içinde farklı harfle gösterilen değerler arasında Duncan testi sonuçlarına göre
istatistiksel olarak önemli fark vardır (p<0.05).
39
renklerinin yanı sıra karamelizasyon ve Maillard reaksiyonlarının da etkili olacağı
dikkate alınırsa yağlardan gelecek etkinin daha az olması beklenmektedir.
40
1,2
1
Kümülatif alan oranı
0,8
kase mar
0,6 kek mar
paket mar
0,4 pastacı mar
0,2
0
0 200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 1800 2000 2200 2400
Çap (mikrometre)
41
Keklerde gözeneklerin küçük ve homojen dağılımlı olması kaliteyi olumlu etkileyen
bir özelliktir (Hoseney, 1994). Bu sebeple çalışmada keklerin 100 µm’den küçük
olan gözeneklerinin dağılımı karşılaştırılmıştır. Değerlere bakıldığında kek
margarininden üretilen keklerin gözeneklerinin %83’ü, kase margarininden üretilen
keklerin gözeneklerinin %82’si 100 µm’den küçüktür. Paket ve pastacı margarini
ile üretilen keklerde ise 100 µm’den küçük gözenek sayısı daha azdır. Un 1 ve un
2 ile üretilen kek örnekleri birlikte değerlendirildiğinde kek margarini kullanılan
örneklerin gözenek boyutlarının her iki unda da daha düşük olması bu margarinin
kek üretimi için daha uygun olduğunu sonucunu vermektedir.
43
kase yağından üretilen kekin b* değerinin en yüksek olduğu görülmüştür. Kase
yağı kullanılarak üretilen kekin b* değerlerinin diğerlerine oranla yüksek olması
üretildiği yağın b* değerlerinin yüksek olması ile ilgili olabilir. Ancak keklerin dış
renklerinin oluşmasında formülasyondaki bileşenlerin yanı sıra karamelizasyon ve
Maillard reaksiyonlarının da etkili olacağı dikkate alınırsa yağlardan gelecek etkinin
daha az olması beklenmektedir.
44
1,2
1
Kümülatif alan oranı
0,2
0
0 200 400 600 800 1000 1200 1400
Çap (Mikrometre)
45
Çizelge 4.11. Farklı yağlar ve doymuş monodigliseridden (%60’lık) hazırlanan
emülsiyonlar ve Un 1 örneğinden üretilen keklerin gözenek boyutu dağılımları
Örnek Çap (µm) Kümülatif alan oranı
100 0.78
Un 1+Kek yağı+60 DMDG 250 0.81
750 0.94
100 0.57
Un 1+Pastacı yağı+60
250 0.74
DMDG
750 1.00
100 0.51
Un 1+Paket yağı+60 DMDG 250 0.72
750 1.00
100 0.54
Un 1+Kase yağı+60 DMDG 250 0.72
750 1.00
60 DMDG: doymuş monodigliserid (%60’lık)
46
önemli bulunmamıştır. Pastacı ve kase yağı ile üretilen keklerin hacimleri arasında
istatistiksel olarak önemli derecede fark yoktur. Ancak bu keklerin hacimleri kek
yağı ve paket yağı kullanılarak üretilen keklerin hacim değerlerinden daha
düşüktür (p<0.05). Sertlik değerlerine bakıldığında, üretilen keklerin sertlik
değerleri arasında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamıştır. Üretilen
keklerin çiğnenebilirlik değerleri arasında da istatistiksel olarak önemli bir fark
bulunmamıştır ve bu durum sertlik değerleri ile paralellik göstermektedir. Keklerin
esneklik değerleri arasında istatistiksel olarak önemli bazı farklar bulunsa da
bunların tüketici beğenisini etkileyecek kadar yüksek olmadığı düşünülmektedir.
47
değerleri arasında önemli düzeyde fark bulunmasa da kase yağından üretilen
kekin b* değerinin en yüksek olduğu görülmüştür. Kase yağı kullanılarak üretilen
kekin b* değerlerinin diğerlerine oranla yüksek olması üretildiği yağın b*
değerlerinin (Ek 2) yüksek olması ile ilgili olabilir. Ancak keklerin dış renklerinin
oluşmasında formülasyondaki bileşenlerin yanı sıra karamelizasyon ve Maillard
reaksiyonlarının da etkili olacağı dikkate alınırsa yağlardan gelecek etkinin daha
az olması beklenmektedir. Kase yağından üretilen keklerin dış kısmının a* değeri,
paket ve pastacı yağlarından üretilen keklerin a* değerlerine göre daha düşük
bulunmuştur. Ancak bu farkın tüketici beğenisini etkileyecek kadar yüksek
olmadığı düşünülmektedir.
48
1,2
1
Kümülatif alan oranı
0,8
kase yağı+90 DMDG
kek yağı+90 DMDG
0,6
paket yağı+90 DMDG
pastacı yağı+90 DMDG
0,4
0,2
0
0 200 400 600 800 1000 1200 1400
Çap (Mikrometre)
49
Çizelge 4.14. Farklı yağlar ve doymamış monodigliseridden (%90’lık) hazırlanan
emülsiyonlar ile Un 1 örneğinden üretilen keklerin gözenek boyutu dağılımları
Örnek Çap (µm) Kümülatif alan oranı
100 0.65
Un 1+Kek yağı+90 DMDG 250 0.68
750 0.91
100 0.58
Un 1+Pastacı yağı+90
250 0.70
DMDG
750 1.00
100 0.47
Un 1+Paket yağı+90 DMD 250 0.79
750 1.00
100 0.56
Un 1+Kase yağı+90 DMD 250 0.65
750 1.00
90 DMDG:%90’lık doymamış monodigliserid
50
örnekler arasında istatistiksel olarak önemli düzeyde farklılıklar bulunmamıştır.
Kek örneklerinin esneklik değerleri arasında istatistiksel olarak önemli bazı farklar
bulunsa da bunların tüketici beğenisini etkileyecek kadar yüksek olmadığı
düşünülmektedir.
Kek yağı ve hava tutucu ajan ile hazırlanan emülsiyonlar ile üretilen keklerin diğer
yağlarla üretilen keklere göre hacim değerinin yüksek, sertlik ve çiğnenebilirlik
değerlerinin düşük olması bu kombinasyonun kek üretimi için daha uygun
olduğunu göstermektedir.
52
1,2
1
Kümülatif alan oranı
0,8
kase yağı+HTA
0,6 kek yağı+HTA
paket yağı+HTA
0,4 pastacı yağı+HTA
0,2
0
0 200 400 600 800 1000 1200 1400
Çap (Mikrometre)
Şekil 4.7 Farklı yağlar ve hava tutucu ajanla hazırlanan emülsiyonlar kullanılarak
Un 1 örneğinden üretilen keklerin gözenek boyutu dağılımları
53
Çizelge 4.17. Farklı yağlar ve hava tutucu ajanla hazırlanan emülsiyonlar
kullanılarak Un 1 örneğinden üretilen keklerin gözenek boyutu dağılımları
Örnek Çap (µm) Kümülatif alan oranı
100 0.73
Un 1+Kek yağı+HTA 250 0.75
750 0.93
100 0.57
Un 1+Pastacı yağı+HTA 250 0.74
750 1.00
100 0.49
Un 1+Paket yağı+HTA 250 0.69
750 1.00
100 0.60
Un 1+Kase yağı+HTA 250 0.71
750 1.00
HTA: Hava tutucu ajan
4.4.4. Kek üretimi için kullanılan ticari margarinlerin Lumisizer cihazı ile
elde edilen emülsiyon stabilitesi değerleri
54
geçirgenlik - zaman grafikleri çizilmiş ve eğimleri karşılaştırılmıştır. Bu değerler
Çizelge 4.18’de gösterilmiştir.
55
4.4.5. Farklı yağlar ve doymuş monodigliserid (%60’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonların Lumisizer cihazı ile elde edilen
emülsiyon stabilitesi değerleri
Hazırlanan emülsiyonlardan elde edilen eğim değerleri oldukça düşük olup sıfıra
yakındır. Elde edilen verilerde görüldüğü üzere pastacı yağı ile hazırlanan
emülsiyonun eğim değeri sıfırdır. İkinci en düşük eğim değeri ise kek yağından
yapılan emülsiyona aittir. Veriler ticari margarinlerde elde edilen emülsiyonların
stabilite değerlerine paralellik göstermektedir. Keklerin hacim ve sertlik değerleri
ele alındığında paket yağı ve doymuş monodigliserid (%60’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonlardan hazırlanan kek örneklerinin hacimlerinin diğerlerine
oranla daha fazla, sertlik değerlerinin de daha düşük olduğu görülmüştür. Paket
yağı ve doymuş monodigliserid (%60’lık) kullanılarak oluşturulan emülsiyonun kek
hamuru oluşumu sırasında diğer bileşenlerle interaksiyonu sonucu daha stabil bir
emülsiyon/dispersiyon oluşturarak hacim ve sertlik değerlerini olumlu yönde
etkilemiş olabileceği düşünülmektedir. Lumisizer cihazı ile kek hamuru gibi opak
dispersiyon veya emülsiyonların stabilitelerininin ölçümü konusunda gelişmeler
sağlandığında bu konunun daha detaylı olarak çalışılması yararlı olacaktır.
56
4.4.6. Farklı yağlar ve doymamış monodigliserid (%90’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonların Lumisizer cihazı ile elde edilen
emülsiyon stabilitesi değerleri
Örnek Eğim
Kek yağı+ 90 DMDG 0.000
Pastacı yağı+ 90 DMDG 0.022
Paket yağı+ 90 DMDG 0.019
Kase yağı+ 90 DMDG 0.024
90 DMDG:%90’lık doymamış monodigliserid
Hazırlanan emülsiyonlardan elde edilen eğim değerleri oldukça düşük olup sıfıra
yakındır. Elde edilen verilerde görüldüğü üzere kek yağı ile hazırlanan
emülsiyonun eğim değeri sıfırdır. Buna en yakın eğim değerini paket yağı ile
hazırlanan emülsiyon vermiştir. Keklerin hacim değerlerine bakıldığında kek yağı
ile doymamış monodigliserid (%90’lık) ve paket yağı ile doymamış monodigliserid
(%90’lık) kullanılarak oluşturulan emülsiyonlardan hazırlanan kek örneklerinin
hacimlerinin diğerlerine oranla daha fazla olduğu görülmüştür. Pastacı veya kase
yağları ile doymamış monodigliserid (%90’lık) kullanılarak hazırlanan
emülsiyonların eğim değerleri daha yüksek bulunmuş ve beklenildiği gibi bu
emülsiyonlar daha düşük kek hacmi değerleri vermiştir.
57
4.4.7. Farklı yağlar ve hava tutucu ajan kullanılarak oluşturulan
emülsiyonların Lumisizer cihazı ile elde edilen emülsiyon stabilitesi
değerleri
Örnek Eğim
Kek yağı+ HTA 0.014
Pastacı yağı+ HTA 0.015
Paket yağı+ HTA 0.023
Kase yağı+ HTA 0.025
HTA: Hava tutucu ajan
İlgili literatürde farklı yağların keklerin renk özellikleri üzerine etkilerini inceleyen bir
çalışmayla karşılaşılmamıştır. Bu nedenle bu çalışmadaki bulgular piyasadan
sağlanan ticari, sade keklerin renkleri (Ek 3) ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada
üretilen keklerin iç ve dış L* ve b* değerleri ticari keklerin iç ve dış L* değerleri ile
genellikle paralellik göstermektedir. Üretilen keklerin a* değerlerine bakıldığında
ise dış kısım a* değerleri ticari keklerin a* değerleri ile paralellik gösterirken, iç
kısım a* değerlerinin ticari keklerden oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bunun
sebebin ticari keklerde kullanılan formülasyon olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma
58
kapsamında üretilen keklerde yumurta akı kullanılırken ticari keklerin etiket
bilgilerinden tüm yumurtanın kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca ticari kek
bileşiminde glukoz, fruktoz gibi yine Maillard reaksiyonunu artırıcı bileşenler söz
konusudur.
Başka bir çalışmada hidrokolloidlerin kek kalitesi ve raf ömrü üzerine etkileri
incelenmiştir. Aljinat eklendiğinde kekin hacmi kontrol örneğine göre düşük
olmaktadır. Ancak diğer hidrokolloidlerin (karragenan, keçi boynuzu gamı, guar
gam, hidroksipropilmetilselüloz, pektin ve ksantan gum) hacmi artırıcı etkisi olduğu
görülmüştür (Gomez et al.,2007). Tüm hidrokolloidler taze kek örneklerinde sertliği
artırıcı etki göstermektedir. Ancak 2 günlük depolama sonunda yapılan ölçümlerde
keçi boynuzu gamı ve ksantan gamın sertliği diğer hidrokolloidlere göre daha az
seviyede tuttuğu görülmüştür. Çiğnenebilirlik değerleri sertlik değerlerinin bir
59
fonksiyonudur. Çalışmada sertlik değerleri ile çiğnenebilirlik değerleri arasında bir
paralellik olduğu da gösterilmiştir (Gomez et al.,2007). Bu tez çalışmasında da
benzer sonuçlar alınmıştır.
60
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
61
Çalışmanın ilk aşamasındaki sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde Un 1 örneği ile
üretilen keklerin hacim ve tekstür değerlerinin daha iyi, 100 µm’den küçük gözenek
sayısının daha fazla olduğu görülmüş, bu nedenle çalışmanın ikinci aşamasında
Un 1 örneği ile devam edilmesine karar verilmiştir.
Farklı yağlar ve farklı emülgatörler ile hazırlanan emülsiyonlar ile üretilen kek
örneklerinin kalite özelliklerine genel olarak bakıldığında kek yağı ve hava tutucu
ajan ile hazırlanan emülsiyonlar ile üretilen keklerin diğer yağlarla üretilen keklere
göre hacim değerinin yüksek, sertlik ve çiğnenebilirlik değerlerinin düşük olduğu
görülmüştür. Ayrıca, farklı yağlar ve farklı emülgatörlerle üretilen keklerin gözenek
dağılımları verileri genel olarak değerlendirildiğinde kek yağı kullanılan tüm
örneklerde küçük gözeneklerin miktarının en fazla olduğu görülmektedir. Elde
edilen bu sonuçlar kek yağı ve hava tutucu ajan kombinasyonunun kek üretimi için
daha uygun olduğunu göstermektedir.
62
kek yağı ile hazırlanan emülsiyonunun eğim değerinin sıfır, paket yağından
yapılan emülsiyona ait eğim değerinin de ikinci en düşük eğim olduğu görülmüştür.
Keklerin hacim değerlerine bakıldığında kek yağı ile doymamış monodigliserid
(%90’lık) ve paket yağı ile doymamış monodigliserid (%90’lık) kullanılarak
oluşturulan emülsiyonlardan hazırlanan kek örneklerinin hacimlerinin diğerlerine
oranla daha fazla olduğu görülmüştür. Pastacı veya kase yağları ile doymamış
monodigliserid (%90’lık) kullanılarak hazırlanan emülsiyonların eğim değerleri
daha yüksek bulunmuş ve beklenildiği gibi bu emülsiyonlar daha düşük kek hacmi
değerleri vermiştir.
Halen Lumisizer cihazı ile kek hamuru gibi opak dispersiyon veya emülsiyonların
stabilitelerini ölçmekte bazı sıkıntılar söz konusudur. İleriki çalışmalarda bu tür
opak maddelerin stabilitelerinin ölçümü konusunda gelişmeler sağlandığında bu
konunun daha detaylı olarak çalışılması yararlı olacaktır.
63
KAYNAKLAR
Anonymous, 2002, SPSS for Windows Release 11.5, Chicago, SPSS Inc.
Binks B., 1998, Modern Aspects of Emulsion Science. The Royal Society of
Chemistry, P 32.
Bodman, J. W., James, E. M., Rini, S. J., 1951, Processing of edible soybean oil,
In Soybean and Soybean Poducts, K. S. Markley (Ed.), 2, 689- 709,
Interscience Publisher, New York.
Brandt, L., 1996, Emulsifiers in baked goods, Food Product Desing, Feb., 64-76.
Chrysam, M. M., 1985, Table spreads and shortenings, In Bailey’s industrial oil
and fat products, T. H. Applewhite (Ed.), 3, 41-125, John Wiley and Sons,
New York.
Covington, Jr., R. M., Unger, E. H., 1999, Canola shortenings for food application,
US Patent documents: 5,912,041, Cargill Incorporated, Wayzata, MN,
United States.
Dautzenberg, H., Schuldt, U., Lerche, D., Woehlecke, H., Ehwald, R., 1999, Size
exclusion properties of polyelectrolyte complex microcapsules prepared
64
from sodium cellulose sulphate and poly [diallyldimethylammonium chlorid],
Journ. Membrane Science, 162, 165-171.
Demirkol, Ö. Ş., Şumnu, G., Şahin, S., 2008, Farklı fırınlarda pişirilen ve farklı
formülasyonlara sahip keklerin gözeneklilik ve gözenek boyutu
dağılımlarının görüntü analiz yöntemi ile incelenmesi, Gıda Dergisi, 33(5),
213-223.
El-Shattory, Y., deMan, L., deMan, J. M., 1981, Hydrogenetion of canola oil:
influence of catalyst concentration, Canadian Institute of Food Science and
Technology, 14, 1213-1220.
FAO, (1977), Dietary fats and oils in human nutrition, Rome, Food and Agriculture
Organization (FAO) of the United Nations and World Health Organisation
(WHO).
Ghotra, B. S., Dyal S. D., Narine S. S., 2002, Lipid shortenings: a review, Food
Research International, 35, 1015-1047.
Gillies, M. T., 1974, Fluid shortenings, In Shortenings, Margarines and Food Oils,
Gillies, M. T. (Ed.), 1-226, Noyes Data Corporation.
Gomez, M., Ronda, F., Caballero, P. A., Blanco, C. A. , Rosell, C. M., 2007,
Functionality of different hydrocolloids on the quality and shelf-life of yellow
layer cakes, Food Hydrocolloids, 21, 167-173.
Gomez, M., Oliete, B., Rosell, C. M., Pando, V., Fernandez, E., 2008, Studies on
cake quality made of wheat- cheakpea flour blends, Foos Science and
Technology, 41, 1701-1709.
Handleman, A. R., et al, 1961, Bubble mechanisms in thick foam and their effects
on cake quality, Cereal Chemistry, 38, 294.
65
Horozov, T.S., Bernard, P., 2004, Stability of Suspensions, Emulsions, and Foams
Studied by a Novel Automated Analyzer, Langmuir, 20, 9007-9013.
Hoseney, R. C., 1994, Principles of cereal science and technology, AACC Inc.,
ISBN 0-913250-79-1, St. Paul, Minnesota, USA.
Köksel H., Sivri S., Özboy Ö., Basman A., Karacan H., 2000, Hububat
Laboratuvarı ElKitabı, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Yayınları, Yayın No: 47,ISBN 975-491-092-8, Ankara.
Krog, N., 1977, Functions of emulsifiers in food system, Journal of American Oil
Chemists’ Society, 54(3), 124-131.
Lerche, D., Pense, T., Frömer, D., Strowich, S., 1996, A new opto-electronic
system to evaluate sedimentation and packing in a centrifugal field,
Proceedings, Vol: 1, 3rd Eurolab Symposium: Testing and Analysis for
industrial competitiveness and sustainable development, Berlin, Germany,
624-635.
Lerche, D., Bilsing, R., 1998, Separation of red blood cells at high volume
concentration under low centrifugal accelerations, Biorheology, 25, 245-
252.
Mason, T.G., 1999, New fundamental concepts in emulsion rheology, Curr Opin
Colloid Interface Sci, 4, 231-238.
Mattil, K. F., 1964, Plastic shortening agents, In Bailey’s Industrial Oil and Fat
Products, D. Swern (Ed.), 265-388, Interscience Publisher, New York.
Mizukoshi, M., 1983. Model Studies of Cake baking IV. Foam Drainage in Cake
Batter. Cereal Chemistry, 60(5), 399–402.
Nawar, W.W., 1996, Lipids in Food Chemistry, 3rd ed., Fennema, O.R., (Ed.),
Marcel Dekker, New York, 225.
O’Brien, R. D., 1996, Shortening: types and formulations, In Bailey’s Industrial Oil
and Fat Products, Hui, Y. H., (Ed.), 3, 161-193, Wiley, New York.
Ozkoc, S. O., 2008. Investigation of quality and staling of breads with different
gum formulations baked in different ovens. Doctor of philosophy in Food
Engineering thesis, METU, Ankara.
Paul, S., Mittal G. S., 1996, Dynamics of fat/oil degradation during frying based on
physical properties, Journal of Process Engineering, 19, 201-221.
Pyler, E. J., 1952, Plastic baking fats, In Baking Science and Technology, Pyler, E.
J. (Ed.), 1, 279-308, Siebel Publishing Company, Chicago.
Robins, M.M., Hibberd, D.J., 1998, In Modern Aspects of Emulsion Science, RSC
Cambridge, U.K. Chp. 4.
Ronda, F., Gomez, M., Blanco, A. C., Caballero, A.P., 2005, Effects of polyols and
nondigestible oligosaccharides on the quality of sugar-free sponge cakes,
Food Chemisrty, 90, 549-555.
Rousseau, D., 2000, Fat crystals and emulsion stability a review, Food Research
International, 33, 3-14.
Rusch, D. T., 1981, Emulsifiers: uses in cereals and bakery foods, Cereal Foods
World, 26(3), 111-115.
67
Schuster, G., Adams, W. F., 1984, Emulsifiers as additives in bread and fine
baked products, In Advances in Cereal Science and Technology,
Pomeranz, Y., (Ed.), 139-242, Chem. Inc., St. Paul.
Sinram, R. D., Hartman, G. J., 1989, Flavored vegetable oils as a substitute for
beef tallow in deep frying application, Food Technology, 43, 90-94.
Sobisch, T., Lerche, D., 2000, Application of a new separation analyzer for the
characterization of dispersions stabilized with clay derivates, Colloid Polym.
Sci., 278, 369-374.
Tiersch, B., Hesse, R., Lerche, D., Lukanoff, B., Dautzenberg, H., A new technique
for EM Preparation of isolated cells, European Congress on Microscopy,
Dublin-Ireland, (1996)
Turabi, E., Sumnu, G., Sahin, S., 2008, Rheological properties and quality of rice
cakes formulated with different gums and emulsifier blend, Food
Hydrocolloids, 22, 305-312.
Weiss, T. J., (Ed.), 1983, Food oils and their uses, Avi Publishing Company.
Wilde, PJ., 2000, Interfaces: their role in foam and emulsion behaviour, Curr. Opin.
Colloid Interface Sci, 5, 176-181.
68
EKLER
Örnek L* a* b*
Kek margarini 71.22c -3,57 a 3.11 c
Kase margarini 82,11a -1,78 c 11.16 a
Paket margarini 79,57b -2,21 b 4,04 c
Pastacı margarini 82,98a -1,80 c 8,03 b
a
Aynı sütun içinde farklı harfle gösterilen değerler arasında Duncan testi sonuçlarına göre istatistiksel olarak önemli fark
vardır (p<0.05).
Örnek L* a* b*
Kek yağı 54,67 c 0,56 c 1.27 b
Kase yağı 59,27 b 3.83 b 1.38 a
Paket yağı 60,47 b 3.76 b 1.27 b
Pastacı yağı 64,01 a 4.18 a 0,93 c
a
Aynı sütun içinde farklı harfle gösterilen değerler arasında Duncan testi sonuçlarına göre istatistiksel olarak önemli fark
vardır (p<0.05).
İç Dış
Örnek
L* a* b* L* a* b*
Ticari kek 1 71,34 2,37 29,30 54,73 17,17 40,56
Ticari kek 2 72,78 2,40 24,97 49,79 17,78 40,18
69
EK 4. IMAGE J ANALİZ PROGRAMI İLE ELDE EDİLEN GÖRÜNTÜ
ÖRNEKLERİ
Kek örneğinin tarayıcı ile alınıp Image J programına aktarılarak elde edilen
ilk görüntüsü
70
B) Büyük ve homojen olmayan gözeneklere sahip bir kek örneğinin Image J
programı ile elde edilen görüntüleri
Kek örneğinin tarayıcı ile alınıp Image J programına aktarılarak elde edilen
ilk görüntüsü
71
EK 5. IMAGE J ANALİZ PROGRAMI İLE ELDE EDİLEN VERİLERİN HESAPLANMASINA ÖRNEK BİR ÇALIŞMA
A B C D E F G H
1 Gözenek
* 2 *
Alan mm sayısı Toplam alan Kümülatif alan Küm/toplam Çap (mm) Çap (µm)
2 0,00006758 0,006758 156 390,527 390,527 0,711 0,093 9,278
3 0,05 5 2 15,100 405,627 0,739 2,524 252,377
4 0,101 10,1 2 25,200 430,827 0,785 3,587 358,695
5 0,151 15,1 1 17,600 448,427 0,817 4,386 438,585
6 0,201 20,1 1 55,350 503,777 0,917 5,060 506,015
7 0,906 90,6 1 45,300 549,077 1,000 10,743 1074,309
Kümülatif alan hesaplanması = Elde edilen toplam alanlar ardarda toplanır (D2, D3+E2, D4+E3,…)
Küm/toplam= Elde edilen kümülatif alanlar sırası ile son elde edilen toplam kümülatif alana (549,077) bölünür.
72
ÖZGEÇMİŞ
E-posta : bengihan@hacettepe.edu.tr
İş Tecrübesi:
73