Professional Documents
Culture Documents
Ödev Koordinatörü:
ÖZLEM YILMAZ 193009028 (oyilmaz16@gmail.com)
İÇİNDEKİLER
ÖZET
Anahtar Kelimeler
SUMMARLY
GİRİŞ
Araştırmanın Amacı ve Kapsamı
Araştırmanın Yöntemi
1.YÜKSEK YAPI KAVRAMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ
1.1. Yüksek Yapılar
1.1.1. Yüksek Yapı Nedir?
1.1.1.1. Bağlama Göre Yükseklik
1.1.1.2. Oran
1.1.1.3 Yüksek Yapı Teknolojileri
1.2. Yüksek Yapıların Tarihsel Gelişimi
1.2.1 Erken Dönem Örnekleri
1.2.2. Modern Gökdelenler
2. EKO YÜKSEK YAPININ FELSEFESİ
2.1. Sürdürülebilirlik Kavramı
2.1.1 Sosyal Sürdürülebilirlik
2.1.2. Ekonomik Sürdürülebilirlik
2.1.3. Çevresel Sürdürülebilirlik
2.1.4. Kaynak Yönetimi
2.2. Yüksek Yapılarda Sürdürülebilirlik İncelemesi
3.EKO YÜKSEK YAPILARIN TASARIM MODELLERİ
3.1.Tasarım
3.2. Eko Yüksek Yapı Tasarım İlkeleri
3.3.Eko Yüksek Tasarım Modellemesinde Teknolojinin Etkisi
3.4. Eko Yüksek Binalarda Tasarım Modelleme
3.5. Bina Sertifika Sistemleri
3.5.1. BREEAM
3.5.2. LEED
3.6. Sertifika Sistemlerine Uyumlu Yüksek Yapı Tasarım Modelleri
4. EKO YÜKSEK YAPILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
4.1. Çevre Dostu Binalarda Enerji Verimliliği
4.2. KFW Bankası Ofis Binası
4.3. Yerleşke Ölçeğinde Enerji Verimliliği
4.4. Doğal Havalandırma Yöntemleri
4.4.1.Doğal Havalandırma
4.4.2. Yapı- Doğal Havalandırma İlişkisi
4.4.3. Yüksek Yapılarda Cepheler Aracılığıyla Doğal Havalandırma Sağlanması
4.5. Doğal Aydınlatmanın Etkin Kullanımı
4.6. Suyun Etkin Kullanımı
4.6.1. Binalarda Su Tüketim Hedeflerinin Ayarlanması
4.6.2. Hidrolik Döngü Terminoloji
4.7. Cephe Sistemleri
4.7.1. Giydirme Cephelerin Sınıflandırılması
4.7.1.1. Stick Sistem veya Çubuk Sistem
4.7.1.2. Kapaklı Cephe Sistemi
4.7.1.3. Strüktürel Silikonlu Sistem
4.7.1.4. Panel Sistem
4.7.1.5. Yarı Panel Sistem
5. COMMERZ BANK
5.1. Norman Foster Tasarım Felsefesi
5.2. Commerz Bank Genel Yapısının Tarihsel Süreci ve Yeşilci Politikası
5.3. Commerz Bank Binasının İncelenmesi
5.4. Commerz Bank Binasının Yapısı
5.5. Commerz Bank Kaynak Tüketim Felsefesi
5.6. Commerz Bank Sürdürülebilirlik İncelemesi
6. SHANGAİ BANK
6.1. Shangai Bank Genel Yapı İncelemesi
6.2. Shangai Bank Kaynak Tüketim Felsefesi
6.3. Shangai Bank Sürdürülebilirlik İncelemesi
7. 30 ST MARY AXE TOWER
7.1. 30 St Mary Axe Tower Hakkında
7.2. 30 St Mary Axe Tower Mimari Özellikleri
7.3. 30 St Mary Axe Tower ve Sürdürülebilirlik
8. HEARST KULESİ
8.1. Hearst Kulesi Kaynak Felsefesi
8.2. Hearst Kulesi Mimari Özellikleri
8.3. Hearst Kulesi Yapısı
8.4. Hearst Kulesi Kaynak Tüketimi
8.5. Hearst Kulesi Sürdürülebilirlik
8.5.1. Ekolojik Sürdürülebilirlik
8.5.2. Ekonomik Sürdürülebilirlik
8.5.3. Sosyo-Kültürel Sürdürülebilirlik
9.SHANGHAİ KULESİ
9.1. Shanghai Kulesi Mimarlarının Tasarım Felsefesi
9.2. Shanghai Kulesi Genel Yapı İncelemesi
9.3. Shanghai Kulesi Kaynak Tüketim Felsefesi
9.4. Shanghai Kulesi Sürdürülebilirlik İncelemesi
10. BAHREYN DÜNYA TİCARET MERKEZİ
10.1. Bahreyn Dünya Ticaret Merkezi Mimarlarının Tasarım Felsefesi
10.2. Bahreyn Dünya Ticaret Merkezi Genel Yapı İncelemesi
10.3. Bahreyn Dünya Ticaret Merkezi Kaynak Tüketim Felsefesi
10.4. Bahreyn Dünya Ticaret Merkezi Sürdürülebilirlik İncelemesi
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
KAYNAKÇA
ÖZET
Doğal kaynakların tükenişi, iklim değişikliklerine bağlı olarak gelişen doğal
felaketler, hızlı ve kontrolsüz nüfus artışı, çarpık kentleşme, ülkeler arası kalkınma
düzeyi farkları, sosyal ve ekonomik eşitsizlikler, yetersiz kaynaklar, göç, artan
yoksulluk vb. gibi birbirini etkileyip ilişkilendirilen süreçler, tüm bilimsel
etkinliklerin karşılaşmak durumunda kaldığı sorunlardır. Bu sorunlarla baş
edebilmek için 20. Yüzyılın ikinci yarısından beri sürdürülebilirlik kavramı
gelişmekte ve dünyadaki ayak izimizi azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Sürdürülebilir mimarlık, içinde bulunduğu koşullarda ve varlığının her döneminde,
gelecek nesilleri de dikkate alarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına
öncelik veren, çevreye duyarlı, enerjiyi, suyu, malzemeyi ve bulunduğu alanı etkin
şekilde kullanan, aynı zamanda insanların sağlığının, güvenliğinin, psikolojik ve
fiziksel konforunun ve üretkenliğinin devamını sağlayan yapılar ortaya koyma
faaliyetlerinin bütünü olarak tanımlanabilir.
Sürdürülebilir mimarlık örneklerinin başarılı olabilmesi için, sürdürülebilir mimarlık
stratejilerinin, enerji etkin pasif bina tasarım stratejilerinin özümsenmesi ve yapı
tasarımında doğru şekilde yorumlanması gerekmektedir. Uluslararası sürdürülebilir
bina değerlendirme sistemleri, yapıların ne kadar sürdürülebilir olduklarını
değerlendiren sistemler olsalar da, yapım ve yapı sistem performanslarını
inceledikleri için, yüksek yapı tasarımında yol göstericiliği yetersiz olmaktadır. Bu
nedenle performans değerlendirme sistemlerinin stratejileri ile birlikte sürdürülebilir
mimarlık stratejilerin birlikte yorumlanması, yapının sürdürülebilirliğini
arttırmaktadır. Aynı zamanda teknolojik gelişmelerin yapım ve yapı sistemlerindeki
katkısı göz ardı edilemezken, günümüzde karşımıza çıkan örneklerde yapı tasarımına
da yol gösterdiği görülmektedir.
Sürdürülebilir mimarlık altyapısı ve teknolojik gelişmelerle birlikte sürdürülebilir
yüksek yapı tasarımında, tasarımcılara yol göstermek amacı ile hazırlanan çalışmada
amaç, sürdürülebilir bina tasarım ve performans stratejilerini belirlemek ve araştırma
kapsamında incelenen yapılarda, yüksek yapı biçimlenişinde etkili olan
sürdürülebilirlik stratejilerini ortaya koymaktadır.
Araştırmanın Yöntemi
Araştırmanın amacı ve kapsamı doğrultusunda, sürdürülebilir mimarlık, eko yüksek
yapılar, enerjinin etkin kullanılması, cephe sistemleri bina sertifika sistemleri vb.
konularda detaylı araştırma yapılmıştır. Konuyla ilgili tezlerden, makalelerden,
dergilerden, internet üzerinden araştırma yapılmış ve faydalanılmıştır.
1.1.1.2.Oran
Bir yapının yüksekliği sadece uzunluğuna değil aynı zamanda oranına da bağlıdır.
Bazı yapılar çok yüksek olamamasına rağmen ince olmalarında dolayı özellikle
düşük yükseklikte siluete sahip kentlerde oldukça yüksek bir yapı imajı vermektedir.
Tam tersi bir şekilde, aslında uzunluk olarak çok yüksek olmasına rağmen taban
oturumu çok geniş olduğu için yüksek yapı kategorisine giremeyen yapılar
bulunmaktadır. (Şekil 3)
Bir yapının Yüksek yapı kavramına uygun olup olmadığı ile ilgili pek çok tanım
yapılmıştır. Bunlar bazıları şöyledir;
Ali ve Armstrong’a göre; Yüksek yapı, sıra dışı yükseklikleri sıradan mekânlarla
birleştiren, yüksek hızlı asansörlerin kullanıldığı taşıyıcı çerçeve sistemli ve aynı
zamanda kentsel gücün, fiziksel ekonomik ve teknolojik dışavurumu olan yapıdır.
(Ali ve Armstrong ,5)
Emproris’e göre ise; 12 kat veya 35 m üzeri yükseklikteki yapılar yüksek yapılar,100
m üzeri yapılar süper-yüksek yapılardır. (Emporis, Emporis-High Rise Building
(ESN 18727))
Beedle'a göre; Çok katlı bir bina genellikle yüksekliği veya kat adediyle değil sadece
binanın yüksekliğinden kaynaklanan bir takım önlemlerin gerekliliğiyle belirlenir.
(Beedle ve Rice ,11)
Almanya’da ise konsey ; yüksek yapıları; özel güvenlik önlemlerinin bulunduğu, en
az 1 kullanılan mekânı yerden 22m yükseklikte olan yapılar olarak tanımlamaktadır.
(Kloft ,11)
Yapı tipolojisi açısından ise; yükseklik ister yangın için ister veritabanı oluşturmak
için olsun kendi başına yeterli bir veri değildir. Bunlar esasen, sadece rüzgar ve
deprem yatay yüklerine dayanımlı olarak değil aynı zamanda bitmeyen gelişmeye
sahip yapı teknolojisi ile birlikte büyük strüktürlerin çevresel ve sosyal
uyumluluğunu da etkileyen birincil yük taşıyan strüktürlere bağlıdır. (Kloft )
Özetle; tüm tanımlamalardan çıkacak ortak sonuç, Yüksek yapı; çok katlı, bulunduğu
kentsel siluete göre yukarıda kalan, belirli bir taban-yükseklik narinliğine sahip ve
yüksek yapı teknolojilerinin ve durumlarına özel nitelikteki strüktürel çözümlere
sahip yapılar olarak tanımlanabilir.
Yüksek yapılar için genellikle gökdelen terimi kullanılmaktadır. İlk olarak uzun
insanlar; uzun şapkalar, yüksekten uçan kuşlar, uzun boylu atlar için kullanılan bir
deyim olan “gökdelen” ; 19. yüzyılın sonlarına doğru, ilk olarak Chicago ile New
York arasında ki yüksek yapı yarışı sırasında yüksek yapılar için kullanılmış ve daha
sonra eski anlamlarını yitirip sadece yüksek yapıların anlatımı için kullanmıştır
(Etymology Dictionary). Thesaurus gökdeleni; çok katlı, çok yüksek yapı olarak
tanımlamaktadır (Thesaurus). Emporis ise en az 100m yüksekliğindeki yapılar olarak
tanımlamaktadır (Emporis).
Bu yükseklik binlerce yıl sonra, 1300’lerin başında yapımı biten ve 1549’a kadar en
yüksek bina olan sonra 160m yüksekliğinde ki Lincoln Katedraliyle (Resim 3)
aşılmıştır (Kendrick , 60). Daha sonra ise 1890’da 162m ile halen dünyanın en
yüksek katedrali olan Ulm Katedrali (Resim 4) yapılmıştır (Emporis, Emporis-Ulmer
Münster). 1884’te yapılan Washington anıtı 169m ile bu yükseklikleri aşmayı
başarmıştır (Olszewski,12); ancak tüm bu strüktürlerin hiçbiri gerçek anlamıyla
modern ‘’yüksek yapı’’ sınıfına girmemektedir.
Çok katlı konutların erken modernizmin bir örneği, 17.yüzyılda İskoçya Edinburgh
’da, şehrin sınırlarının, savunma amaçlı duvarları tarafından belirlenen yerde yer
almaktadır. Sınırlandırılmış şehir arazisi sebebiyle yapılar yükselmiştir. O günlerin
“gökdelenleri” olarak nitelenebilecek 11 katlı yapılar çoğunlukta olmakla beraber 14
katlı yapılarda kaydedilmiştir. Bu taş yapıların pek çoğu halen Edinburgh’da
görülebilmektedir (Chambers ,12)(Resim 6).
Resim 6: Edinburg’da bulunan yüksek yapılar (Wikipedia)
Erken dönemde New York ve Chicago arasındaki en yüksek yapıya sahip olma
yarışını 1895’de American Surety Binasının tamamlanmasıyla, New York kazanmış
ve uzun yıllar dünyanın en yüksek yapıları New York‘ta olmuştur. 1920lerde ve
1930ların ilk yarısında, New York şehrindeki yükleniciler dünyanın en yüksek yapısı
unvanı için yarışmışlardır. Bu süreç, 1930’da Chrysler Binasının tamamlanması ve
40 yıl boyunca dünyanın en yüksek binası olarak kalan 1931’de tamamlanan Empire
State binasıyla doruğa çıkmıştır.
1.2.2. .Modern Gökdelenler
1930lardan itibaren Latin Amerika’da ve Asya’da gökdelenler yapılmaya başlamıştır.
2. Dünya savaşından sonra Sovyetler Birliği, Moskova’da “Stalin Towers” isimli 8
adet masif gökdelen planlamış ve bunların 7 tanesi yapılmıştır. (Seven
Sisters)(Resim 11)
2.1.Sürdürülebilirlik Kavramı
Bir toplumun ekonomisi geliştikçe, araziye, yapılara, yapı malzemelerine, enerjiye ve
diğer kaynaklara olan gereksinimi artmaktadır. Bunun sonucunda ortaya çıkan üretim
ve tüketim, inorganik birimlerden, canlılardan ve insanlardan oluşan ekosisteme olan
etkileri arttırmaktadır. Sürdürülebilir tasarımın amacı, bu üç grubun varlığını devam
ettirebilmesini sağlayabilmektir. Kentlerin, küresel kirlenmenin %75’inden ve dünya
üzerinde tüketilen toplam enerjinin %70’inden sorumlu olduğu gerçeği,
sürdürülebilir tasarımın önemi ortaya koymaktadır (Eco Urbanism-Miquel Ruano).
İlk defa 1987’de “Birleşmiş Milletler Dünya Komisyonu” tarafından “Bizim Ortak
Geleceğimiz” (Our Common Future) olarak adlandırılan rapor yayımlanarak,
sürdürülebilirlik çalışmaları dünya genelinde resmi olarak başlamıştır.
“Sürdürülebilir kalkınma kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak, fakat bunu yaparken
gelecek neslin kendi ihtiyaçlarını karşılamalarını engelleyecek davranışlarda
bulunmamaktadır” cümlesini esas alan ve “Bruntland Raporu” olarak da bilinen
raporda “Ekolojik Sürdürülebilir Gelişme” birçok devlet tarafından kabul görmüştür.
“Sürdürülebilir mimarlık”, içinde bulunduğu koşullarda ve varlığının her döneminde,
gelecek nesilleri de dikkate alarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına
öncelik veren, çevreye duyarlı, enerjiyi, suyu, malzemeyi ve bulunduğu alanı etkin
şekilde kullanan, aynı zamanda insanların sağlığının, güvenliğinin, psikolojik ve
fiziksel konforunun ve üretkenliğinin devamını sağlayan yapılar ortaya koyma
faaliyetlerinin bütünü olarak tanımlanabilir (Sev,2009).
Sürdürülebilir mimarlık ilkelerini üç ana başlıkta toplayabiliriz. “Kaynak yönetimi”
ilkesi kaynak kullanımının azaltılmasını, kaynakların yeniden kullanımını ve geri
dönüşümünü öngörür. “Yaşam döngüsü tasarımı” ilkesi yapının var olma süreci ve
çevresine etkilerinin analiz edilebilmesini sağlar. “ İnsan için tasarım” ilkesi de
insanlar ve doğal dünya arasındaki ilişkiler üzerinde durur (Kim,1998).
Şekil 5: Sürdürülebilir mimarlık kavramsal çerçevesi (Sev,2009).
LEED ÖLÇÜTLERİ
Enerji ve Atmosfer
LEED C&S - Çekirdek ve Kabuk
Malzeme ve Kaynaklar İç
LEED S - Okullar
Mekân Yaşam Kalitesi
LEED R - Alışveriş Merkezleri
Yenilik ve Tasarım Süreci
LEED H - Sağlık Yapıları LEED H
- Konutlar
Yukarıda ifade edilen ölçütleri kapsayan LEED sertifika sistemi, işletme maliyetinin
düşürülmesi ve yapı değerinin artması, atık miktarının azaltılması, enerjinin ve suyun
korunumu, kullanıcılar için sağlıklı ve güvenli yapıların geliştirilmesi, alternatif
ulaşıma uygunluk ve toplu taşımaya erişim, yapı alanlarında bulunan doğal
kaynakların ve tarım arazilerinin korunması, sera gazı salımlarının azaltılması, çevre
yönetimi ve sosyal sorumluluk konularında toplumun bilinçlendirilmesi açısından
çevresel ve ekonomik yararlar sağlamaktadır.
Bu bağlamda yüksek yapılarda ekolojik, ekonomik ve sosyal- kültürel sürdürülebilir
tasarım ön plana çıkmaktadır. Ekolojik sürdürülebilir tasarım kapsamında arazi, su,
enerji ve malzemenin etkin kullanımına yönelik ölçütler tasarım sürecinde göz
önünde bulundurulmalıdır. Ekonomik sürdürülebilir tasarım kapsamında kaynakları
verimli kullanarak ve maliyet analizleri yapılarak ekonomik sınırlar belirlenmelidir.
Sosyal-kültürel sürdürülebilir tasarım kapsamında ise iç mekân yaşam kalitesinin
artırılması ve tasarımda yenilikçi uygulamalara yer verilmesine yönelik ölçütler
uygulanmalıdır.
3.EKO YÜKSEK YAPILARIN TASARIM MODELLERİ
3.1. Tasarım
Enerji etkin yapı tasarımı, mimari tasarım sürecinde iklim, yön ve hakim rüzgar gibi
değişken fiziksel çevre verilerinden yararlanarak, enerjiyi etkin ve verimli
kullanmaya yönelik tasarım yapılması olarak tanımlanabilir. Enerji etkin yapı
tasarımı yapıya uygun aktif ve pasif denetim olanaklarının yaratılarak, ısıtma
soğutma-havalandırma-doğal aydınlatma konularında yapı performansını arttırmaya
ve enerji korunumu sağlamaya yönelik denetim sağlanması, tasarım ölçütlerinin
belirlenmesi ve bu kapsamda mimari tasarımlar yapılmasını gerektirir.
Enerji etkin yapı tasarımı aşağıda sıralanan ölçütleri içermektedir (17) (Dikmen, Ç.B.
‘Enerji Etkin Yapı Tasarım Ölçütlerinin Örneklenmesi’, Politeknik Dergisi, S:2
(2011), s.123.):
‘Yapı kabuğunun ve formunun fiziksel çevre verilerine uygun biçimlendirilerek
konumlandırılır dış havanın denetlenmiş şekilde iç hava olarak dağıtımı yapılır.
Yapının iç ve dışı arasında tampon bölge oluşturulur. Doğa ve yeşil yapı içine
alınabilir tarzda tasarımlara yer verilir.
Güneş enerjisinden yararlanabilmek için etkin cephe sistemleri kullanılır. Yapı
yapılırken kullanılan tüm malzemeler yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak
çevreye zararsız az bakım ve onarım gerektiren malzemelerden seçim yapılır. Enerji
verimliliğini maksimum seviyede kullanılabilecek sistemler tercih edilir.
Enerji etkin yapı tasarım sürecini geleneksel tasarım sürecinden ayıran en önemli
özellikler ise şunlardır:
Mimari tasarım sırasında malzeme ,yapının tasarımı kullanımı, bakımı iklimlendirme
sisteminin seçimi gibi konular mutlaka ele alınmalıdır.
Enerji tasarrufu sağlamada yapıda kalite bozulmadan çevreye duyarlı birey ve
topluma faydalı miktar ve maliyetini azaltması ve yapının çevreye uyumu içerisinde
özellikle yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı ile beraber kullanılacak enerji
korunmalıdır.’
Swiss Re Kulesi, Şanghay Kulesi, Dubai Burj Khalifa ve inşa edilen diğer birçok
yüksek binada olduğu gibi, Aerodinamik tasarım ilkeleri strüktürel malzemelerin
miktarını azaltır; bu da sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Çağdaş yüksek binaların
Aerodinamik formlarında yapı cephelerinin yuvarlak formu alması için yivli veya
konik şeklinde açıklıklar ve çentikler oluşturulmuştur. Örneğin, Pearl River
Kulesi’nin (Guangzhou, 2011) huni formu cephesi yalnızca yapının formu ile rüzgarı
azaltmak için değil, aynı zamanda rüzgar türbinleri vasıtasıyla enerji üretmek için de
tasarlanmıştır. Rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanan kulede rüzgar, özel olarak
tasarlanmış cepheden yapının içindeki iki tünele alınmaktadır.
Türbinlerin yerleştirildiği bu tünellerde ısıtma, havalandırma ve klimalar için gereken
enerji üretilmektedir. Cephedeki bu açıklıklar, aynı zamanda binalar yükseldikçe bir
sorun haline gelmeye başlayan rüzgar basıncını da düşürmektedir. Rüzgar tüneli
testlerinin sonuçlarına göre yapı üzerindeki yarıkların aerodinamik formu rüzgarın
hızını 1.5-2.5 kat arttırır ve eşdeğer büyüklükteki geleneksel bir türbine kıyasla 15
kat daha fazla elektrik enerjisi sağlamaktadır (Çırpı Meltem Ezel ve Sev Ayşin,
‘Geleceğı̇ n Sürdürülebı̇ lı̇ r Yüksek Yapilari İçı̇ n Teknolojı̇ Transferi’, ‘2. Uluslararası
Sürdürülebilir Yapı Sempozyumu’, 28-30 Mayıs 2015, Ankara, s.276).
3.5.Bina Sertifika Sistemleri
Bina sertifika sistemleri, binaların tasarlanma, inşa edilme ve kullanma süreçlerinde
doğaya zarar vermeden yada doğaya etkiyi en aza indirerek çalışmayı teşvik etmek
amacıyla belgelendirme sistemidir. Dünyada gelişmiş bir çok ülke gerek gönüllülük
esası ile gerek devlet destekli gerekse zorunlu olarak sertifika sistemleri
geliştirmişlerdir. Amacı doğa dostu, maliyeti az, geri dönüşüme önem veren, kendi
enerjisini kendi üreten, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan maliyetini yıllar
içinde fazlasıyla çıkaran insan için güvenli ve konforlu binalara yönlendirmektir. Bu
sertifika sistemlerinin bir çoğu Birleşik Krallık’ın BREEAM değerlendirme sürecini
modellemişlerdir. Sertifika sistemlerinin en yaygın kullanılanları: Kuzey Amerika’da
LEED (Leadership in Energy and Environmental Design),
Kanada’da Green Globes, California’da Green Building Code, Brezilya’da AQUA,
Avrupa’da BREEAM ( Building Research Establishment-Environmental Assessment
Method), İspanya’da VERDE,
Almanya’da DGNB (Deuthche Gesellschaft für Nachhaltige Bauen), İtalya’da
Protocollo Itaca,
Finlandiya’da PromisE, İsviçre’de Minergie,
Fransa’da HQA (Haute Qualite᷄ Environmentale) ,
Japonya’da CASBEE (Comprehensive Assessment System for Built Environment
Efficiency), Singapur’da Green Mark,
Avustralya’da Green Star
Körfez Ülkelerinde ESTİDAMA.
3.5.1. BREEAM
Dünyanın ilk değerlendirme sistemi olan BREEAM bir çok bina tasarımına (yeşil
bina vb.)sertifika vermiş İngiltere tabanlı sertifikasyon sistemidir. Binaların tasarım
ve yapım aşamasında çevreye duyarlı şartnameleri olan BREEAM sisteminin amacı
en iyi uygulama standartlarını belirlemektir. İlk yeşil bina değerlendirme ile
çalışmalarına başlayan BREEAM, Binaların çevreye duyarlı, güvenilir olması
amacındadır. Bu sistem başta İngiltere Avrupa Birliği üyeleri, İrlanda, Norveç, İsveç,
Türkiye gibi birçok ülkede geçerlidir.
Sistemin değerlendirme aşamaları tasarım aşamasında ara sertifika vererek, inşaat
sonrasında ise asıl değerlendirme yapılarak sertifika verilmesi esasına dayalıdır.
BREEAM sertifika dereceleri:
Derece dışı 30 puana kadar
Geçer… 30 puan üstü
İyi… 45 puan üstü
Çok iyi 55 puan üstü
Mükemmel… 70 puan üstü
Olağanüstü… 85 puan üstü
Değerlendirmeye alınabilecek yapı türleri: Ofisler, Sanayi yapıları, perakende satış
binalarıkonutlar-toplu konutlar, eğitim binaları, hastaneler, hapishaneler, adliyelerdir.
BREEAM kılavuzlarında bulunan değerlendirme konuları 10 başlık altında toplanır.
Bunlar: yönetim, sağlık ve konfor, enerji, ulaşım, su, malzeme, atıklar, arazi
kullanımı ve ekoloji, kirlilik ve yenilikçiliktir.
3.5.2. LEED
LEED, yani “Leadership in Energy and Environmental Design” , binaların
planlanması ve yapım aşamasında binaları özellikle çevreye duyarlılık konusunda
derecelendiren sistem enerji kullanımı, çevreye etkisi, içinde bulunan insanların
konforu gibi kriterlere dayanarak binaları derecelendirir ve sertifikalandırır. Yeşil
binaları da değerlendiren sistem ekonomik açıdan zorlamayan, çevreye zararı en aza
indirgeyen yenilenebilir ve sürdürülebilir kaynaklar kullanan çalışmalara sertifika
verir.
LEED Sertifikaları için puan aralıkları ve seviyeleri aşağıdaki gibidir:
LEED Sertifika (LEED Certified) 40-49 puan,
LEED Gümüş (LEED Silver) 50-59 puan,
LEED Altın (LEED Gold) 60-79 ve
LEED Platin (LEED Platinum) 80-110 puan
LEED Değerlendirme Kategorileri:
Sürdürülebilir Araziler– 10 Puan
Bina arazisinin,bina kullanımının, değerlendirilerek doğal çevreye zarar vermeden
sera gazınıönleme çalışmaları yaparak, yağmur suyunun değerlendirmesini
önemseyen başlıktır.
Su Verimliliği– 11 Puan
Kullanım suyu miktarını azaltmak ve atık suları geri dönüşüm sayesinde doğaya
tekrar kazandırmak bu kategoride amaçlanır.
Enerji ve Atmosfer– 33 Puan
Sera gazlarının küresel ısınma ve doğal dengenin bozulmasına sebep olmasından
dolayı önemle incelenen bir maddedir.
Malzeme ve Kaynaklar – 13 Puan
Yapı malzemelerinin çevreye duyarlı olup olmadığını ayrıca kaynak kullanımını en
aza indirmeyi hedefleyerek bir puanlama yapar.
İç Ortam Kalitesi – 16 Puan
İnsanların binayı deneyimleme kalitesini artırmak hedeflenmiştir. 6.İnovasyon– 6
Puan
Bina tasarımları, yapımı ve deneyimleri sırasında inovasyon ve sertifikalandırmanın
teşvik edilmesidir.
Bölgesel Öncelik Kredileri– 4 Puan
Binanın bulunduğu bölgeye göre, USGBC tarafından belirlenmiş alt başlıklar altında
alınabilecek puanlardır.
Yerleşim ve Ulaşım– 16 Puan
Karbon ayak izlerinin azaltılması, binanın doğaya uzaklığı ve sosyal çevreye
yakınlığıve yeşil alanlar gibi konular ele alınır.
Binanın önde gelen özellikleri; Çift cidarlı cephe sistemi, doğal aydınlatma
özellikleri, optimize edilmiş aydınlatma, doğal havalandırma ve ısı geri kazanımı,
trijenerasyon sistemi ile, elektrik, ısıtma ve soğutma sistemi, bina otomasyon ve
kontrol sistemi, yağmur suyu toplama sistemi ve solar ışınım ile kazanımların
bina içinde kullanımı Binanın malzeme ve renk seçimi açısından dikkat çekici dış
cephesi, çift cidarlı ve rüzgara göre optimal tasarıma sahip bir doğal kabuk
özelliğindedir. Yüksek yalıtım değerlerine sahip bina cephesi, rüzgârınbeklenen
yönüne göre tasarlanmıştır. Sebep olduğu alçak ve yüksek basınç noktaları
sayesinde, doğal havalandırma sağlamaktadır. Binanın ısıl özellikli zemin
donatısı ve jeotermal destekli ısıtma sistemi, enerji verimliliğini arttırmaktadır.
Şekil 10: Enerji Verimliliği Diyagramı
4.4.1.Doğal Havalandırma
Kapalı bir mekândaki kullanılmış, kirli ve ısınmış havanın, temiz, kirletici
içermeyen hava ile yer değiştirmesi havalandırma olarak tanımlanır. Havanın yer
değiştirmesi, başka bir anlatımlahava devinimleri, hava sıcaklığı ile ilişkili olan
basınç farklarından kaynaklanır. Çeşitli etkenlerle (ısıtma, üretim, ulaşım ya da
güneş) ısınan hava genleşir, basıncı azalır ve yükselir. Yükselen havanın yerini
soğuk olan yüksek basınçlı hava alır. Yapıda istenen düzeyde havalandırmanın
doğal yöntemlerle sağlanmasında hava deviniminin oluşumu, hızı, davranışı,
biçimlenişi, yapı çevresinde ve içinde ortaya çıkardığı basınç bölgelerinin
dağılımı ve basınç düzeyleri önemlidir.
4.4.2. Yapı - Doğal Havalandırma İlişkisi
Yapıda etkin doğal havalandırma, temiz havanın yapı içine alınması, yapıda
dolaştırılması ve kirlenen havanın yapıdan uzaklaştırılması ile sağlanır. Bu durum,
dış çevrede yapıyı etkileyenuygun nitelikteki hava deviniminden yararlanılarak ya
da yapı çevresinde/içinde ısı etkisi ile hava devinimi oluşturularak gerçekleşebilir
(bkz Şekil 2). Doğal havalandırmanın niteliğinde ve yeterliliğinde yapının
konumunun, biçiminin, planının (yapı birimlerinin yerleşimi) ve boşluklarının bu
devinime uygun düzenlenmesi etkilidir.
Şekil 11: Hava Deviniminin Davranışı ( YAŞA, E., “Avlulu Binalarda Doğal
Havalandırma ve Soğutma Açısından Rüzgâr Etkisi ile Oluşacak Hava
Akımlarına Yüzey Açıklıklarının Etkisinin Deneysel İncelenmesi”,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İTÜ, FBE, İstanbul, 2004. )
Şekil 13: Kapaklı cephe sistemleri Şekil 14:Yarı kapaklı cephe sistemleri
Şekil 15: Silikonlu sistem Şekil 16: Strüktürel silikonlu giydirme cephe sistemleri
4.7.1.4.Panel sistem
Doğrama elemanları, taşınabilir bir iki aks ve bir kat yüksekliğinde elemanlar
halinde hazırlanır. Camlı bir şekilde paneller halinde şantiyeye getirilir ve özel
ekipmanlarla yapıya monte edilir.
Ülkemizde ilk defa Levent’te inşa edilen İş Bankası Kompleksi’nde Çuhadaroğlu
tarafından uygulanmakta olan bu sistem yatay ve düşey bina hareketlerine tam
uyum sağlayabilir. Özel ekipmanları ile aynı zamanda çok hızlı bir montaj
imkanına sahiptir. Haftada 1500-2000m2 doğrama kullanıma hazır halde monte
edilebilir.Bu avantajı sebebi ile çabuk bitirilmesi gerekeninşaatlar için
ekonomiktir.Zira kaba inşaat safhasında doğramalar camlı, tam bitmiş olarak
hazırlanıp , aşağıdan yukarıya çok hızlı bir şekilde monte edilebilir.
Şekil 17: Panel sistem
Sonuç olarak, yeni bir tür yüksek bina için bir formül oluşturulmuştu. radikal
düzeyde verimli çevre teknolojisinin kullanılması, bankanın kalkınma stratejisinin
büyük ölçüde bir parçasıydı. 1990'a gelindiğinde, Commerzbank çevresel sorunları
kurumsal vizyonuna çoktan dahil etmişti. 1990'ların başında banka, tüm banka
operasyonlarını yeşillendirmekle suçlanan Çevre Komiseri'nin üst düzey görevini
oluşturdu. Çevreden ilham alan programlar, başka bir yerden
temin edemeyen kuruluşlara 'çevresel kredileri', Dünya Vahşi Yaşam Fonu ve
Nationalpark Bayerischer Wald'ın hayırsever fonlarını ve yenilikçi girişimler için
Commerzbank / Impulse Çevre Ödülü'nün oluşturulmasını içeriyordu. (Moore &
Brand, 2003)
5.3. Commerz Bank Binasının İncelenmesi
Bu proje ofis ortamını inceleyerek, onun ekolojisine katkı sağlayacak yeni fikirler
üretmeye çalışmaktadır. Norman fosterscommerzbank binası brüt taban alanı
120.000m2 ve brüt hacmi 538.00m3'tür. Bina planı, yuvarlatılmış köşeli eşkenar
üçgen şekle sahiptir. Cephelerden biri,kenar uzunluğu 17 metre ve yüksekliği 160
metre olan üçgen şekle sahip büyük bir atriyumu çevreliyor. Bu büyük ve yeşil avlu,
yangından korunmak için cam tavanlarla bölünmek zorunda kalınmıştır. Bu atriyum
alanı, dokuz iç ihtişamlı tema bahçesiyle yapılandırılmıştır. Bu tema bahçelerinin her
biri farklı bir bitki örtüsünü temsil etmektedir. (Rieck, 2006)
Commerzbank binasını genel bir açıdan inceleyecek olursak yalın bir strüktüre
sahip oluşudikkatimizi çekecektir. Zira yapının parselinden kaynaklı olarak ortaya
çıkmış olan eşkenar üçgenformu, üçüncü boyutta da statik açıdan rijit bir formdur.
Bu rijit form bina kütlesinde istenilen boşaltılmalara izin vermektedir. Commerzbank
binasında da yüksek katlı binalarda sıklıkla bulunan olan servis çekirdeği
kullanılmaktadır. Eşkenar üçgen formundaki planın, kütlenin ölü kalan köşelerine
yerleştirilmiş olan merdivenler, tehsisat şaftları ve asansör kovaları bir bakıma da
strüktürel çekirdekleri oluşturmaktadır. Virendel kirişler, kat döşemeleri ve gök
bahçeler, üç köşedeki çekirdeğin perde duvarları arasında yer almakta olup kolonsuz
olarak bu çekirdeklere taşıtılmaktadır. Kotlara göre değişik cephelere yerleştirilmiş
ofis ve iç bahçeler, eşkenar üçgen formunu almış olan merkezi atriumu çevreler.
Resim 17: Atrium Fotoğrafı, Şekil 9 Giriş Fotoğrafı, Commerzbank Genel Müdürlük
binası (Commerzbank Headquarters, 2021)
Son derece yalın bir bina olan Commerzbank, bina yönetim sistemleri anlamında
güçlü bir teknikve elektronik yapılanmasıyla enerji kaynaklarının korunumunu
sağlamaktadır. Binanın iç ve dış ortam verilerine ait değişkenler bu yapılanma
sistemleri sayesinde aynı noktadan takip ve kontroledilebilmekte ve servis alt
sistemlerine ilişkin fonksiyonlar otomasyon sistemleriyle devreye girmektedir.
(BİLGİN & UTKUTUĞ, 1999, p. 51) Örneğin tuvaletlerde el yıkamak için sıcak su
bulunmamakta ve ayrıca asansör seferlerinin sayısını azaltmak için binadaki evrak ve
posta eşyalarının dağıtımı otomatik evrak sistemi ile yapılmaktadır. Çeşitli ekolojik
profile sahip büyükgökyüzü bahçeleri, şehir manzaralı gayri resmi kaçış alanları
sağlamak için kullanıldı. Çevre düzenlemesinin bu şekilde birleştirilmesi ve diğer
sürdürülebilir tasarım tepkileri, Commerzbank'ın dünyanın ilk "ekolojik ofis kulesi"
olarak adlandırılmasına yol açtı. Daha sonra da kullanıcı düşünülerek tasarlanan ofis
alanlarının her biri doğal olarak havalandırılabilir ve gün ışığı ile doludur. Kullanıcılar
kendi ortamlarını düzenleyebilir ve gökyüzü bahçeleri bir mola alanıgörevi görür.
Isıtma, çevresel ısıtma ile sağlanırken soğutma, soğuk tavanlarla sağlanır. Mekanik
havalandırmanın yalnızca pencereler kapalıyken çalışmasını sağlamak için
pencereler BMS'ye bağlanır. Yapay aydınlatma, hareket sensörlerine ve
zamanlayıcılara bağlı olarak tasarlandı, gereksiz elektirik harcanmasının önüne
geçilmiş oldu. İçilebilir su tüketimini azaltmak amacıyla da, soğutuculardan gelen
yoğuşma geri dönüştürüldü ve tuvaletlerde sifon suyu olarak kullanıldı.
(Commerzbank Headquarters, 2021)
6.SHANGAİ BANK
Şekil 24: Her katta tekrar ederek servis kulelerini oluşturan servis modülleri ve
modül içindekiiklimlendirme santralleri
7. 30 ST MARY AXE TOWER
Londra’nın ilk çevresel açıdan sürdürülebilir yüksek binası 180 metre yüksekliğinde
ve 40 kattan oluşuyor. Bina, bu boyuttaki çoğu gökdelenin enerjisinin yaklaşık
yarısını tüketmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı, sürdürülebilirlik ilkelerinin
çalışmalarına entegre edildiği binanın mimarı Norman Foster için temel bir temadır.
Foster, mevcut enerji gereksinimlerinin bir kısmını çalıştıran sürdürülebilir binalar
veya gelişen toplulukları destekleyebilen, şehirdeki herkesin yaşam kalitesini arttıran
kentsel mahalleleri tasarlama yaklaşımına sahiptir. Bu yaklaşımın en önemli noktası
ise kentsel yapıdaki yüksek bir binanın hem fiziksel hem de sosyal niteliklerini,
sürdürülebilirliğin temel düşüncesi olarak ortaya koymaktır. Foster, ayrıca 30 St
Mary Axe'nin şehri tanımlayan bina olduğunu söyler. 30 St Mary Axe, anıtsal
tasarımı nedeniyle Londra için çok önemli bir yapıdır. Bina şehir silüetinde
tanınabilir bir mimariye sahiptir ve Londra'daki ilk ekolojik yüksek binadır. Foster’a
göre, 30 St Mary Axe, doğa ve işyerleri arasında iyi bir uyum yaratıyor çünkü
binanın teknolojik ve mimari fikirleri geliştirmesi gerekiyordu.
Ayrıca, binanın her katındaki atriyumlar “sosyal odak” noktaları olarak
tanımlanabilecekleri toplantı alanlarıdır. Bina, 16. katına ulaşana kadar her kat
planında kademeli olarak genişler ve ardından doruk noktasına ulaşana kadar
küçülür. Bu ayırt edici form, sitenin kısıtlamalarına cevap verir: Bina, eşdeğer
büyüklükteki dikdörtgen bir bloktan daha ince görünür; yansımalar azalır ve şeffaflık
artar; Binanın zemin katında incelmesi, kamusal alanı zemin seviyesinde arttırır.
Profil, benzer boyuttaki bir doğrusal kule ile karşılaştırıldığında, yere yansıyan
rüzgar miktarını azalttığından, cadde seviyesinde yaya konforunun korunmasına
yardımcı olur.
Şekil 25: 30 St Mary Axe Tower taslak eskiz çalışması
8. HEARST KULESİ
Resim 25: Rüzgar türbinlerinin skybridge görevi görerek ikiz kuleleri birbirine
bağlaması
Bina, bir Arap yelkenli teknesine benzeyecek şekilde tasarlandı, yan yükseltiler
genellikle bunun en iyi temsilini veriyor, ayrıca binaların ayrıca yapının çekirdeği
olan türbinlere rüzgarı yönlendirmek açısından aerodinamik ve verimli olması
gerekiyordu. Basra Körfezi'nden giren rüzgarların türbinlere doğru akmasına izin
veren kuzeye bakarlar (Laconelli, Price, Al Moulah, n.d). Cephe esas olarak güneş
ışığına izin veren ancak binadanuzakta ısıyı yansıtan camdan oluşur (Laconelli, Price,
Al Moulah, n.d). İkiz kuleleri birbirine bağlayan 3 köprü vardır, her birinin üzerinde
bir rüzgar türbini vardır. Bu türbinler bu binanın formunun en önemli özelliğidir,
ancak yapısal olarak da etkilerler, çünkü kendi yollarına gönderilen rüzgarın
hunilerine ve binayı etkileyen olası sürüklenmelere dayanacak kadar güçlü olmaları
gerekir. Bina rüzgar yükleri özel bir dikkate alınarak tasarlanmıştır, çünkü rüzgarı
atlatmaya veya kaçınmaya çalışan çoğu binanın aksine, bu bina onu kullanmayı
amaçlamaktadır, bu nedenle atfedilen yüklere de duyarlıdır (Laconelli, Price, Al
Moulah, n.d).
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Günümüzde yapım ve yapı teknolojilerinin gelişimi her geçen gün elde edilen
yeniliklerle hız kazanmıştır. Teknolojik gelişmeler tüm hayatı etkilediği gibi mimari
tasarım alanındaki çalışmaları da olumlu yönde etkilemektedir. Gelişen yapım ve
yapı teknolojilerinin, mimari tasarım kararlarındaki etkisi göz ardı edilemez şekilde
olmaktadır. Teknolojinin sunduğu olanaklar tasarım kararlarını etkilemekte, aynı
zamanda da yön vermektedir. Yapım ve yapı sistemlerindeki teknolojik gelişmelerle
birlikte sürdürülebilir mimarlık stratejileri doğrultusunda, yapıların sürdürülebilir
tasarım kararları cephe teknolojilerinde ve yapı tasarımlarında da etkisini göstermeye
başlamıştır.
Kavramsal çerçevenin oluşturulması sırasında sürdürülebilir mimarlık stratejileri ile
uluslararası sürdürülebilir bina değerlendirme sistemleri incelenmiştir. Yapıların, ne
düzeyde sürdürülebilir olduklarını belirleyen, uluslararası çeşitli kuruluşlar
tarafından hazırlanan “Yeşil bina değerlendirme sistemleri”, uygulandıkları yapıların
çevresel performansının arttırılmasını sağlamaktadır. Bu değerlendirme sistemleri
tarafından derecelendirilmiş yapı örneklerinde, yapı tasarımlarında ve biçimleniş
kararlarında herhangi bir tasarım kararının alınmadığı, binaların, yapım ve yapı
sistemlerinde alınan stratejiler ve önlemler ile değerlendirildiği görülmektedir. Bu
nedenlerden dolayı sürdürülebilir yüksek yapı tasarımında bu değerlendirme
sistemlerinin yol göstericiliği yeterli olmamaktadır.
Amaç sürdürülebilir yüksek yapı tasarımında kullanılacak bir tasarım sistemi
oluşturmak değil, toplanan verilerin tasarımcılara yolgöstermesi amacıyla
özetlenmesidir.
Araştırma kapsamında tasarlanmış, yapım aşamasında veya yapılmış sürdürülebilir
mimarlık örnekleri incelendiğinde, günümüzde yüksek yapıların tasarımlarında
teknolojik gelişmelerle birlikte sürdürülebilir tasarım kriterlerinin etkilerini
görmekteyiz. Bina tasarımlarında, formlarında ve cephe teknolojilerinde, kavramsal
çerçeve kısmında açıklanmış olan sürdürülebilirlik stratejileri ile enerji etkin pasif
bina tasarım kriterleri doğrultusunda alınmış olan tasarım kararları olduğu
görülmektedir. Bu tasarım kararı, yüksek yapılarda, yükseldikçe sorun haline gelen
rüzgâr basıncını azaltmaya ya da doğal aydınlatmayı sağlamaya yönelik bir yapı
tasarım kararı olabilmektedir. İncelenen örneklerden de anlaşıldığı üzere binaların
sürdürülebilirlik tasarım kararları sadece yapım ve yapı sistemleri seçim kararlarıyla
kalmamakta, bina cephesi ve tasarımında da kendisini göstermektedir. Böylelikle de
binanın sürdürülebilirliğine katkı sağlanabilmektedir.
İncelenen örnekler doğrultusunda yapı tasarımını etkileyen stratejiler, farklı
stratejileri sağlamak amacıyla da uygulanabilmektedir. Örneğin çift cephe sistemi,
doğal aydınlatma, bina formu, doğal vantilasyon ve bina kabuğunun belirlenmesi
gibi birçok genel stratejiyi sağlamaktadır. Enerjinin etkin kullanılması amacıyla yapı
tasarımında yapılabilecek stratejilerin diğerlerinden daha fazla olduğu ortadadır.
Aynı zamanda örneklerin incelenmesi sonucu ortaya çıkan bir gerçekte,
sürdürülebilir yüksek yapıların daha çok enerji etkinliği sağlamak amacıyla strateji
geliştirdiğidir.
Bu araştırmada amaç sürdürülebilir yüksek yapı tasarımında kullanılacak bir tasarım
sistemi oluşturmak değil, toplanan verilerin yol göstermek amacıyla özetlenmesidir.
Elde edilen verilerin derlenmesiyle sürdürülebilir yüksek yapı tasarımında
tasarımcılara fikir verebilmek ve teknolojinin yardımıyla yapı tasarımındaki
sürdürülebilirlik yöntemlerine dikkat çekebilmektir.
KAYNAKLAR
Yüksek Yapı Tasarımında Sürdürülebilirlik Boyutunun İrdelenmesi, İstanbul Teknik
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Deniz Zindane (Haziran,
2010)
Yüksek Yapıların Sürdürülebilirlik Tasarım Ölçütleri Kapsamında
Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
Yapı Eğitimi, Seda Yavaşbatmaz (Haziran, 2012)
Aydoğan, S. (2015). Sürdürülebilir Mimarlıkta Sakin Şehir Yaklaşımı.
(Yüksek Lisans Tezi). İstanbul Teknik Üniverstesi, FenBilimleri Enstitüsü, İstanbul
Yılmaz, B.(2011). Türkiye İçin Sürdürülebilir Bina Performans Kriterleri
ve Bütünleşik Tasarım Yönetim Modeli Oluşturulması.(Doktora Tezi). İstanbul
Teknik Üniverstesi, Fen BilimleriEnstitüsü, İstanbul.
Çakır, G. (2011). “Sürdürülebilir Mimarlık Bağlamında Yüksek Yapıların
İrdelenmesi”,
Yüksek Lisans Tezi, MSGSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Sev, A. (2009). “Sürdürülebilir Mimarlık”, YEM Yayın, İstanbul
Yüksek Yapıların Taşıyıcı Sistemleri ve Mimari Tasarımla Olan Etkileşimi, İstanbul
Kültür Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Sevgi Baysal Balcı
(Eylül 2013)
Dikmen, Ç.B. 2011, Enerji Etkin Yapı Tasarım Ölçütlerinin Örneklenmesi, (121-
134)
Çırpı Meltem Ezel ve Sev Ayşin. (2015 Mayıs). Geleceğı̇ n Sürdürülebı̇ lı̇ r Yüksek
Yapilari İçı̇ n Teknolojı̇ Transferi. 2. Uluslararası Sürdürülebilir Yapı Sempozyumu.
Tuna R.. Bina Sertifika Sistemleri
Yavaşbatmaz, S. (2012, Haziran), Yüksek Yapıların Sürdürülebilir Tasarım Ölçütleri
Kapsamında Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Gazi
Üniversitesi, Ankara.
https://i.pinimg.com/originals/06/b1/ad/06b1ad89a2f221776c2f2014339735ac.png
http://mmoteskon.org/wp-content/uploads/2014/12/1999-03.pdf
https://www.archdaily.com/790877/from-productivism-to-scenography-the-relighting-
of- norman-fosters-hongkong-and-shanghai-bank
https://www.archweb.it/dwg/arch_arredi_famosi/Norman_Foster/shanghai_bank/shan
ghai_ba nk_drawings.htm
https://divisare.com/projects/311759-foster-partners-hong-kong-and-shanghai-bank-
headquarters-hong-kong
https://thereaderwiki.com/en/HSBC_Building_(Hong_Kong)
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1189663
https://www.archdaily.com/928285/30-st-mary-axe-tower-foster-plus-partners
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/385588
http://www.izmimod.org.tr/egemim/68/07%20didem.pdf
http://openaccess.maltepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12415/4106/323139.p
df?sequ ence=1&isAllowed=y
http://www.cativecephe.com/yayin/633/hearst-tower_18659.html#.YGUL_K8zZPY
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hearst_Kulesi_(New_York)#/media/Dosya:Hearstower
nyc.JPG
http://openaccess.maltepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12415/4106/323139.
pdf?sequence=1&isAllowed=y
http://www.yapi.com.tr/haberler/hearst-tower_95709.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hearst_Kulesi_(New_York)
https://dspace.gazi.edu.tr/bitstream/handle/20.500.12602/147504/6bf39b85a6e64475
d7705491662cc5e1.pdf;jsessionid=2315875446CF992A40A2319B9E214B24?seque
nce=1
https://dspace.gazi.edu.tr/bitstream/handle/20.500.12602/147504/6bf39b85a6e64475
d7705491662cc5e1.pdf;jsessionid=2315875446CF992A40A2319B9E214B24?seque
nce=1
http://mimdap.org/2006/10/hearst-kulesi/
http://openaccess.maltepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12415/4106/323139.
pdf?sequence=1&isAllowed=y
http://www.set-science.com/manage/uploads/ISAS2019-
FDAS_0040/SETSCI_ISAS2019-FDAS_0040_0022.pdf
http://openaccess.maltepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12415/4106/323139.
pdf?sequence=1&isAllowed=y
https://mmo.org.tr/sites/default/files/b9fb4ef7885da61_ek.pdf
http://egemimarlik.org/29/9.pdf
http://bursa.imo.org.tr/resimler/dosya_ekler/b6d14eaa58afa7d_ek.pdf?dergi=1164
https://www.yesilodak.com/yesil-binalar-hakkinda-her-sey-1--yesil-bina-nedir-,-
bina-standartlari,-yesil-yonetmelikler
https://www.ekoyapidergisi.org/3007-dunyanin-en-yesil-binasi-the-edge.html
https://search.proquest.com/openview/76fa5291c12a138656261d61c508d1d0/1?pq-
origsite=gscholar&cbl=2049746
https://webdosya.csb.gov.tr/db/meslekihizmetler/ustmenu/ustmenu844.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/385588
https://www.ecobuild.com.tr/post/2019/08/20/breeam-sertifikas-c4-b1-nedir
https://www.semtrio.com/leed-sertifikasi-nasil-
alinir#:~:text=LEED%20Sertifikas%C4%B1%2C%20USGBC%20(United%20State
s,i%C5%
9Fletme%20standartlar%C4%B1n%C4%B1%20geli%C5%9Ftirmek%20ve%20yay
makt%C4%B1r.
http://ekolojikmim.com/yazilar/BinaSertifikaSistemleri.pdf
http://www.isbs2015.gazi.edu.tr/belgeler/bildiriler/271-280.pdf
HAZIRLAYANLAR