Professional Documents
Culture Documents
Konu Anlatımı
0
[MURAT CİVELEK]
SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ
İbn-i Haldun (1332–1406) Mukaddime adlı eserinde Toplumsal olgu; aynı türdeki sosyal olayların soyut
yeni bir bilim kurmak istediğini ve bunda başarılı ve genel ifadesidir. Belli bir yeri ve zamanı yoktur.
olduğunu ifade eder. Bu bilime “medeniyet bilimi” Her zaman ve her yerde olabilecek bir durumu ifade
adını vermiştir. Bu yeni bilimin ele alacağı konu eder. Buna göre 2013 YGS sosyal olayken, YGS
“umran” yani toplumsal hayat ve örgütlenmedir. yapıldığı sürece YGS olgusundan bahsedebiliriz.
Hukuk; insanlar arası ilişkiyi düzenleyerek toplum Toplumların içinde bulunduğu iklim koşulları,
düzenini sağlamaya çalışan kurallar bütünüdür. toplumu oluşturan insanların nüfusu, sahip oldukları
Hukukun her toplumda var olması, toplumu konu değerleri, normları, ekonomik güçleri, vb. aynı
edinen sosyolojiyi yakından ilgilendirir. Hukuk olmadığından, toplumların yaşama tarzları da aynı
kuralları insanlar arasındaki toplumsal ilişkilerde değildir. Bu farklı yaşam tarzları nedeniyle her
belirleyici olduğundan toplumun yapısının toplum kendine özgü kültürünü oluşturmuştur.
oluşmasında etkili olurlar. Bu manada sosyoloji ile Sosyoloji de toplumlar arasındaki bu farklılaşmaları
hukuk yakın ilişki içerisindedir. araştırmalar yaparak ortaya koymaya çalışır.
B. Toplumun Özellikleri
D. Sosyoloji - Ekonomi
1-) Toplumun belli bir coğrafi yeri vardır ve fiziksel
Ekonomi; mal ve hizmetlerin üretim, tüketim, sınırlar toplumu çevreler.
bölüşüm ve değişim faaliyetlerini ele alır. Topluma 2-) Toplumu oluşturan bireyler ortak duygu ve
faydalı olmaya yönelik yapılan bu ekonomik düşüncelere sahiptir ve ortak çıkarlarını korumak
faaliyetler, toplumsal ilişkilerin büyük bir bölümünü için birlikte hareket eder. Yani birlikte yaşama
oluşturur ve toplumsal hayatı önemli derecede etkiler. isteğine sahiptirler.
Ekonomik olan hiçbir şey sosyal olandan ayrılamaz. 3-) Toplumu oluşturan bireyler ortak kültürel (örf,
Ekonomik etkinlikler toplumdaki mevcut kültürel adet, gelenek, görenek, töre, dil) öğelere sahiptir.
yapıya göre şekillenmektedir. Bu yönüyle ekonomi 4-) Her toplumun kendine özgü bir kültürü vardır.
ile sosyoloji yakın ilişki içerisindedir. 5-) Her toplum belli bir tarihe ve tarihi birikime
sahiptir. Yani belli bir sürekliliğe sahiptir.
2
SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ
İnsanlar doğum veya evlat edinme yoluyla ilk aile Cemiyet; ilişkilerin samimi olmayıp resmi olduğu
grubuna girer. İnsanlar, aynı anda çok sayıda grubun (yani ikincil ilişkilerin görüldüğü), bireysel çıkarlara
üyesidir. Her toplumsal grubun kendine özgü dayalı olarak ben duygusunun hâkim olduğu, bireysel
birtakım amaçları ve işlevleri vardır. Bu nedenle irade ve bireysel (özel) mülkiyetin görüldüğü şehir
gruplar; kuruluş amaçlarını ve işlevlerini yerine topluluklarını anlatır. Uzmanlaşma ve işbölümü çok
getirdikleri sürece varlıklarını devam ettirebilirler. geliştiği için organik dayanışma vardır.
b) Nüfus hacmine (üye sayısına) göre: Büyük IV. SOSYOLOJİNİN YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
gruplar (şehir, banka vb. gibi), küçük gruplar (köy, A. Bilimsel Yöntemin Aşamaları
aile, arkadaşlık, komşuluk vb. gibi) olarak ayrılabilir.
Sırasıyla bu aşamalar gözlem, hipotez, sınama
c) Kuruluş biçimine göre: Resmi olan (resmi (deneyleme) ve genellemelere (kuram ve yasalara)
daireler, şirketler, dernekler, okullar vb.), resmi ulaşma şeklinde gerçekleşir.
olmayan (arkadaşlık, komşuluk, oyun grupları vb.)
Mesela; traktörün köy hayatı üzerindeki etkisini
ç) Süresine göre: Sürekli olan (aile, köy, kasaba, belirlemek isteyen bir araştırmacı, hipotezini
şehir vb.), geçici olan (mevsimlik işçiler, turistik (varsayımını) oluşturmak için öncelikle köy hayatını
kafileleri vb.) devirli olan (Her hafta kurulan gözlemlemiş olmalıdır. Bu gözlemlerine dayanarak
pazarlar, uluslar arası fuarlar vb.) oluşturduğu hipotezinin, traktörün köylerde
kullanılmaya başlanmasından sonra doğrulanıp
d) Katılma biçimine göre: İradeli-İstekli (Arkadaş doğrulanmadığını sınar. Doğrulanması halinde
grupları, dernekler), irade dışı-zorunlu (Aile, ırk/ulus) traktörün köy hayatını etkilemesi konusunda bilimsel
yargılara (kuram ve yasalara) ulaşır. Bilim adamı
e) Görevlerine göre: Bir ticari şirketin bir müzik bilimsel yargılara ulaşırken bu yargıların
grubunun yerine getirdiği bir tek görevi olan, güvenilirliğine çok dikkat etmelidir.
Belediye, siyasi parti gibi birden fazla görevi yerine
getirmeye çalışan gruplar çok görevi olan gruplardır.
B. Bilimlerin Kullandığı Genel Yöntemler
1. Tümevarım (Dedüksiyon): Ayrı ayrı
4. Toplumsal Grup Dışı Topluluklar gözlemlerden hareketle genel yargılara ulaşmaktır.
a) Kalabalıklar (Yığınlar): Fiziksel yakınlıklarına
rağmen, aralarında sosyal ilişki bulunmayan insan
topluluklarına denir. Yüzeysel ve geçici (kısa süreli) 2. Tümdengelim (Endüksiyon): Doğruluğu kabul
etkileşim içindedirler. Ortak amaçları yoktur. edilmiş genel yargılardan özel yargılara ulaşmaktır.
Genellikle rastgele bir araya gelirler. Statü ve rol
dağılımı yoktur. Genellikle birbirini tanımayan Sosyoloji de bir bilim olarak bu iki yöntemi
insanlardan oluşur. araştırmalarında kullanır. Ancak sosyolojinin
inceleme sahası geniş olduğundan incelenen evrende
Çeşitli biçimde görülürler: pazarda alış-veriş geniş olabilmektedir. Bu nedenle bu araştırmalarda
yapanlar, sokakta yürüyenler sıradan kalabalıklara, örneklem alma önem kazanmaktadır.
maç, tiyatro, konser izleyenler izleyici kalabalığa,
protesto yürüyüşü yapanlar gösteri kalabalığa (etkin Bir araştırmanın kapsamına giren bireylerin ve
kalabalıklara) örnek verilebilir. olguların tümüne evren denilir. Belli bir evrenden
belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil
b) Kategoriler: Aynı fiziksel mekânı paylaşmayan, etme yeterliliği olduğu kabul edilen küçük gruba
fakat ortak bir takım özellikleri olan topluluklardır. (kesite) örneklem denir. Örneklemden alınan
Aynı kategoride yer olan insanlar böyle bir sonuçlar, ilgili evrene genellenir.
kategoriye sokulduklarının farkında olmayabilirler.
Belli başlı kategoriler kitleler, sınıflar, azınlıklardır. 3. Birleştirici Yöntem: Tümevarım ve tümdengelim
metotlarının birlikte kullanılmasıdır. Sosyal olaylar
Kitleler; düşünce, zevk vb. bakımından aynı çok yönlü ve çok faktörlü olduğu için sosyolojide
özelliklere sahip insanların oluşturduğu birleştirici metot kullanılması gerekmektedir. Çünkü
kategorilerdir. Mesela; sigara tiryakileri, arabesk birleştirici metot olaylara hem neden-sonuç ilişkisi
müziği sevenler, hayvan severler, çevreciler gibi. açısından bakar, hem de olaylara bütüncül bir
yaklaşım sergiler.
Sosyal Sınıflar; gelir düzeyi, eğitim düzeyi, meslek
bakımından benzer yaşam biçimine sahip insanların 4. Analoji: İki olay veya olgu arasındaki bir veya
oluşturduğu kategorilerdir. Mesela; işçiler, birkaç ortak özellikten yola çıkarak, biri hakkında
futbolcular, sanayiciler, berberler, esnaflar gibi. verilen bir yargıyı diğeri hakkında da vermektir.
Sosyal azınlıklar; bazı haklardan yoksun bırakılmış Mesela; “İstanbul büyük şehirdir ve toplumsal sapma
insanların oluşturduğu kategorilerdir. Dinsel sorunu vardır. Ankara da büyük şehirdir. O halde
azınlıklar, yabancılar, etnik azınlıklar bunlara Ankara’da da toplumsal sapma sorunu vardır.”
örnektir. Mesela; zenciler, göçmenler gibi.
4
SOSYOLOJİ 1. ÜNİTE – SOSYOLOJİYE GİRİŞ
C. Toplumsal İlişkiyle İlgili Temel Kavramlar 5-) Toplumsal bütünleşmeyi sağlar, toplum birliğinin
1. Toplumsal Statü ve Anahtar Statü ve düzenin sağlanmasına yardımcı olur.
Bireyin toplum içindeki yerine, konumuna sosyal 6-) Kişilerin toplumla uyum içinde olmalarını sağlar.
statü denir. Birey toplumda, aynı anda birden çok 7-) Bireyler üzerinde toplumsal baskılar uygulayarak
statüye sahip olabilir. Mesela; bir kişi hem öğretmen, bireylerin davranışlarını kontrol ederek toplumsal
hem baba, hem de bir dernekte başkan olabilir. Bu denetimi sağlar.
statülerden bir tanesi onun temel statüsüdür. En fazla
önem taşıyan statüye anahtar (başat) statü denir. 5. Toplumsal Normlar
Toplumda bireylerin nasıl davranmaları gerektiğini
Statüler kazanılmış ve verilmiş statüler diye ikiye düzenleyen ve yaptırım gücü olan kurallar sistemine
ayrılır. Bireylerin doğuştan sahip oldukları statülere toplumsal norm denir. Normlar ikiye ayrılır:
verilmiş statüler denir. Mesela; kölelik, zencilik,
a) Yazılı (resmi) normlar: Yasa, tüzük, yönetmelik
bayan olmak gibi. Bireylerin kendi yeteneklerine,
vb. yazılı normlara örnektir. Yazılı normlar devlet
başarılarına göre sonradan kazanmış olduğu statülere
tarafından uygulanır ve yaptırım gücü yüksektir.
ise kazanılmış statüler denir. Mesela; öğretmenlik
b) Yazısız (resmi olmayan) normlar: Örf, adet,
başkanlık, anne, baba olmak gibi.
gelenek, görenek, vb. yazılı olmayan normlardır.
Toplumda genel bir uygulama olarak herkesçe bilinir
2. Toplumsal Rol, Rol Çatışması, Rol Pekiştirmesi ve uymayanlar toplum tarafından cezalandırılır
Bireyin statüsüne uygun olarak toplumun beklentileri
(kınama, dışlanma, ayıplanma vb.). Mesela;
doğrultusunda gösterdiği davranış kalıplarına
büyüklere karşı saygılı olmak, komşu hakkını
toplumsal rol denir. Bireyler aynı anda birden çok
gözetmek, yalan söylememek vb.
statüye sahip olduklarından, birden fazla rolü de
oynamak zorunda kalırlar. Eğer bireyler statülerine Normlar şu özelliklere sahiptir:
uygun rolleri karıştırırlarsa rol çatışması yaşanır. Toplumdan topluma ve zamanla farklılık gösterir.
Mesela; kendi çocuğunun derslerine giren bir Toplumsal ihtiyaçlardan doğarlar. İhtiyaçlara
öğretmen, çocuğunun başarısını değerlendirirken rol cevap vermeyen (işlevini yitiren) normlar
çatışması yaşayabilir. zamanla ortadan kaybolur.
Normlar eşit önem derecesine sahip değildirler.
Bireyin yerine getirdiği roller birbirine benziyorsa, bu
Her grup veya toplum sosyal normlara sahiptir.
rollerin birbirini desteklemesine, kolaylaştırmasına
Toplumsal düzeni sağlar.
rol pekiştirmesi denir. Mesela; bir avukatın daha
Yaptırım gücüne sahiptirler.
sonra savcı olmasını verebiliriz.
Normların temelinde sosyal değerler vardır.
3. Toplumsal Prestij (Saygınlık) 6. Toplumsal Kontrol
Kişinin toplumdaki saygınlığına sosyal prestij denir. Bireylerin sosyal normlara uymasını sağlayan ve belli
Prestij, bireyin saygınlığına bağlıdır. Aynı statüdeki oranlarda yaptırım gücü bulunan mekanizmadır.
insanların saygınlıklarının farklı olması, prestijin Toplumsal kontrol; resmi ve resmi olmayan kontrol
kişisel özelliklere; yani kişinin soyu, servet durumu, diye ikiye ayrılır. Hukuka dayalı yaptırımlar (para
biyolojik özellikleri, eğitim derecesi, dini bağlılığı veya hapis cezası, hak mahrumiyetleri, toplumsal
vb. gibi faktörlere dayandığını gösterir. hizmetlerde çalıştırma) resmi kontroldür ve devlet
tarafından yerine getirilir. Dine, ahlaka, geleneğe
4. Toplumsal Değerler bağlı yaptırımlar (kınama, dışlanma, ayıplanma vb.)
Toplumsal değer; toplumdaki kişilerin içten bağlı resmi olmayan kontroldür ve toplum tarafından
oldukları ortak duygular, düşünceler, kurallar ve yerine getirilir. Toplumsal kontrol, insanların
uygulamalardır. Mesela; namus, bayrak, vatan, toplumsal normlardan sapmasını engelleyerek,
bağımsızlık, dürüstlük birer toplumsal değerdir. toplumsal düzenin bütünlüğünü, sürekliliğini sağlar.
Toplum değerler zamanla ve toplumdan topluma 7. Toplumsal Sapma (Anomi)
farklılık göster. Değerlerin süreklilik kazanabilmesi Toplumsal sapma; toplumsal kontrolün etkisiz veya
için norm biçiminde somutlaşması gerekir. yetersiz kalması durumunda sosyal değer ve
Toplumsal değerlerin işlevleri şunlardır: normlardan sapmadır. Yani bireylerin ait oldukları
1-) Değerler ortak olarak benimsenip paylaşıldığı toplumun değerlerini ve normlarını ihlal eden
için toplumda işbirliği ve dayanışma yaratır. davranışlar sergilemesidir. Toplumsal sapma iki
2-) Değerler sayesinde bireyler hangi durumlarda türlüdür. Olumsuz toplumsal sapma; toplum
nasıl davranacaklarını önceden bilirler. tarafından onaylanmayan sapmadır. Mesela; rüşvet,
3-) Kişilerin toplumsal statülerini ve rollerini hırsızlık, cinayet, yolsuzluk vb. Olumlu toplumsal
seçmelerine-gerçekleştirmelerine yardımcı olur. sapma; toplumca idealleştirilen davranışlardır.
4-) Bireyin “toplumsal kimliği”ni oluşturmasına Mesela; insanlık adına yapılan büyük fedakârlıklar,
yardımcı olur. yoksullar için bir kişinin servetini harcaması vb.
7
SOSYOLOJİ 3. ÜNİTE – TOPLUMSAL YAPI
I. TOPLUMSAL YAPININ TANIMI Günümüz kentlerinin ortaya çıkışı ilk kez sanayi
İçinde toplumsal ilişkilerin, toplumsal olayların devrimiyle beraber ortaya çıkmıştır. Sanayi
meydana geldiği, toplumsal grupların ve kurumların devrimiyle makineye dayalı üretim ortaya çıkmış, bu
yer aldığı, toplumun şekil ve çerçevesiyle ilgili dış da fabrikaların oluşmasına zemin hazırlamıştır.
görünüşe sahip olan unsurların biçimlendirdiği Fabrikaların yakınında yerleşen ve kente göç eden
bütünlüğe toplumsal yapı denir. insanlar bugünkü sanayi kentlerinin doğmasına neden
olmuştur.
Toplumsal yapının iki yönü vardır:
a) Fiziki yapı: Toplumun dış görüşü yani Kentlerde ekonomi sanayi, ticaret ve hizmet
çerçevesidir. Toplumun üzerinde yaşadığı coğrafi sektörüne dayalıdır. Organik dayanışma vardır.
bölge, bu bölgeye yerleşim şekli (köy-kent), Teknik işbölümü ve uzmanlaşma yaygındır. Aile tipi
toplumun nüfusu, nüfusun dağılışı (genç-yaşlı), köy- çekirdek ailedir ve akrabalık bağları zayıftır. İkincil
kent ve metropol gibi yapılanmalar bu yapıya aittir. ilişkiler daha çok görülür. Nüfus yoğunluğu ve
toplumsal hareketlilik fazladır. Nüfus yapısı daha çok
b) Kültürel yapı: Toplumun manevi yapısıdır. heterojendir. Hukuk kuralları etkilidir.
Toplumda görülen sosyal ilişkiler, statüler, roller,
değerler, normlar, kontrol mekanizmaları, gruplar, Kentler, çeşitli etnik grupları, kültür ve meslek
kurumlar gibi yapılanmalar bu yapıya aittir. gruplarını, toplumsal sınıf ve tabakaları içine alan
heterojen (ayrı cinsten) yani farklılıkları içeren bir
Bir sosyal yapının içinde birçok sosyal yapı vardır. yapı gösterir.
Her toplumun kendine özgü sosyal yapısı vardır.
Sosyal yapı zamanla ve toplumdan topluma farklılık Hızlı kentleşmenin en büyük nedeni göçlerdir.
gösterir. Mesela; feodal toplum yapısı, Türk Kentleşmeye sebep olan diğer önemli nedenler, kırsal
toplumunun sosyal yapısı kendine özgü bir yapıdır. alanın ekonomik, kültürel, sosyal olanaklarının
Çekirdek ailenin sosyal yapısı, geleneksel geniş yetersizliği ve kent yaşantısının sağladığı olanaklar
ailenin yapısından farklıdır. olarak sayabiliriz. Ülkemizdeki kentleşme Avrupa
ülkelerinde olduğu gibi sanayileşme sonucunda
oluşmamıştır. Kentleşmede belirleyici olan etken,
II. TOPLUMSAL YAPI VE TOPLUMSAL kırsal yapıda değişmeler ve çözülmeler olmuştur.
GRUPLAR
Toplumsal yapı birbirinden farklı özelliklere sahip Ülkemizde kentleşme sonucunda önemli birtakım
köy, kent, metropol, millet vb. gruplardan oluşur. sorunlar ortaya çıkmıştır. Bunlar; işsizlik,
gecekondulaşma, çevre kirliliği, bölgeler arası
a) Köy: İnsanların toprağa yerleşmesiyle beraber dengesizleşme, kültürel çözülme ve kuşaklar arası
köy toplulukları ortaya çıkmaya başlamıştır. çatışmaların artması gibi sorunlar başlıca sorunlardır.
Topraktan elde edilen ürünler ve hayvancılık
faaliyetleri üretim fazlasını ortaya çıkarmıştır. Bu da c) Metropol (Anakent): Metropol kentler birkaç
özel mülkiyetin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Özel sanayi yerleşim merkezinin birleşmesi sonucu
mülkiyetin ortaya çıkması yöneten-yönetilen oluşmuştur. Yani kentlerden farklı olarak birden fazla
sınıflarını doğurmuştur. Üretim fazlası aynı zamanda merkeze sahip yerleşim merkezleridir. Metropoller
boş zamanları doğurduğundan sanat ve zanaat yerleşmenin günümüzde geldiği en üst noktadır.
alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Büyük şehir olarak adlandırılan kentler birer
metropoldür.
Köy topluluklarında ekonomi tarıma ve hayvancılığa
dayalıdır. Mekanik dayanışma (imece usulü gibi)
vardır. Yani iş bölümü ve uzmanlaşma yoktur. Köy
topluluklarındaki aile tipi geniş ailedir ve akrabalık d) Millet (Ulus): Fransız ihtilalinin etkisiyle feodal
bağları güçlüdür. Birincil ilişkiler görülür. Sınırlı bir düzen yıkılmış ve kapitalist sistemin oluşumu
nüfus vardır ve nüfus yapısı homojendir. Toplumsal döneminde milletler ortaya çıkmıştır. Fransız
hareketlilik azdır. Gelenek ve görenekler etkilidir. ihtilaliyle eşitlik ve özgürlük fikirleri yayılmaya
başlamış ve milli irade, milli egemenlik gibi
kavramlar önem kazanmıştır. Bu da millet
b) Kent: İlk kentler Mezopotamya’da (M.Ö. 3500) egemenliğine dayanan ulus topluluklarının
görülmüştür. Antikçağda Roma kentini, Anadolu’da
oluşmasını sağlamıştır. Bir toplumun ulus olabilmesi
ve Mısır’da kurulan birçok kentleri görmekteyiz.
için ekonomi, toprak, soy, dil, din, ülkü, tarih ve
Fakat bu kentler daha çok savunma ve ekonomik
kültür birliği olması gerekir.
işleve sahip kentler idi.
8
SOSYOLOJİ 3. ÜNİTE –TOPLUMSAL YAPI
III. TOPLUMSAL ETKİLEŞİM VE TİPLERİ 7. Çatışma: Birden fazla kişinin veya grubun bir
Toplumsal etkileşim, birey ya da grupların diğerini ortadan kaldırmaya veya etkisizleştirmeye
birbirlerini etkilemek yoluyla gerçekleştirdikleri çabalamasıdır. Rekabette taraflar hedefe yönelirken
toplumsal davranışlardır. Toplum, grupların, çatışmada ise birbirlerine yönelirler.
biçimlenmesinde, statü ve rollerin belirlenmesinde
toplumsal etkileşim önemli bir faktördür. 8. Baskı: Bireylerin veya grupların istenilen şekilde
davranmasını sağlamak için zorluk çıkarılması, tehdit
Başlıca toplumsal etkileşim tipleri; mübadele (sosyal edilmesi veya bazı şeylerden yoksun bırakılmasıdır.
alışveriş, değişim), iş birliği, rekabet, çatışma, uyum, Tek yönlü gerçekleşen bir etkileşimdir. Mesela; Batı
uyarlama, benzeştirme ve baskıdır. Trakya’da Türk olanlara yapılan olumsuz
uygulamalar.
1. Mübadele: Bu etkileşim çift yönlüdür ve
gönüllülük esasına dayanır. Bir beklenti veya karşılık
alma amacıyla davranışta bulunma şeklinde
gerçekleşen etkileşimdir. Mesela; bireylerin yardım
ettikleri kişiden bir teşekkür beklemeleri, İşçilerin ve
memurların haklarının korunması beklentisiyle
sendikalara üye olması, bireylerin hoşça vakit
geçirmek için arkadaşlıklar kurması.
9
SOSYOLOJİ 3. ÜNİTE – TOPLUMSAL YAPI
IV. TOPLUMSAL TABAKALAŞMA b) Yarı açık sınıf tabakalaşması: En iyi örneği Orta
Toplumsal tabakalaşma, bireylerin toplum içinde Çağ Avrupa’sında görülen zümre sistemidir
hak ve ödevleri, yetki ve sorumlulukları göz önüne (Feodalizm). Bu tabakalaşmada, tabakalar arasında
alınarak hiyerarşik olarak derecelendirilmesidir. Bu geçiş belirli katı kurallara bağlı olarak gerçekleşir.
derecelendirmede temel alınan ölçütler statü, servet, Kişilerin statüsü mensup olduğu aile tarafından
siyasi güç, prestij (saygınlık), ırk, yaşam biçimi, belirlenmiştir. Fakat bu statüler doğuştan ve sürekli
meslek ve eğitim düzeyi gibi ölçütlerdir. değildir. Eşit olmayan bu tabakaların varlığı yasalarla
tanınmış ve korunmuştur. Bu tabakaların farklı
Toplumsal sınıf, bir toplumda benzer yaşam tarzına hakları, sorumlulukları ve ayrıcalıkları vardır.
sahip insanların oluşturduğu bir kategoridir. Aynı Mesela; senyörün görevi korumak, serfin (köle)
toplumsal sınıfı oluşturan bireyler gelir düzeyi, görevi senyör adına üretim yapıp ona hizmet etmek.
tüketim biçimi, sosyal statü, saygınlık, meslek, eğitim Bu dönemde kral, kilise, soylular, askerler, tüccarlar,
vb. bakımından benzer özellik gösterirler. Buna göre zanaatkârlar ve köylülerden oluşan bir toplumsal
bir toplumda sosyal tabakalar alt, orta, üst olarak hiyerarşi vardı.
gösterildiği gibi, bu tabakalar içinde memur, işçi,
çiftçi, asker gibi sınıflar yer alabilmektedir. c) Açık sınıf tabakalaşması: Tabakalar arası geçişin
demokratik kurallara göre serbest olduğu
tabakalaşma tipidir. Bireyler eğitim düzeyleri ve
yetenekleri ölçüsünde tabakalar ve sınıflar arasında
geçiş yapabilmektedir. Mesela; yoksul bir aile
çocuğunun okuyarak profesör olması gibi.
2. Toplumsal Hareketlilik
Coğrafi mekândaki yer değiştirmeler veya sınıflar ve
tabakalar arasındaki geçişlere toplumsal hareketlilik
denir. İki tür hareketlilik vardır.
a) Dikey hareketlilik: Bireylerin gelir düzeylerinde,
saygınlıklarında ve yaşam biçimlerinde belirgin ve
önemli değişikliklere neden olan alt tabakadan üst
tabakaya geçiş veya üst tabakadan alt tabakaya iniş
biçimindeki değişmelerdir. Mesela; belediye
başkanının Başbakan olması, bir fabrika sahibinin
iflas edip işçi olması.
10
SOSYOLOJİ 4. ÜNİTE – TOPLUMSAL DEĞİŞME VE GELİŞME
C. Toplumsal Değişme Tipleri Kitle iletişim araçları, insanlar arası ilişkileri ciddi
düzeyde etkilemiştir. Artık insanlar yüz yüze iletişimi
1. Serbest toplumsal değişme: Herhangi bir iyice azaltarak birçok konuyu, işini, ilişkisini telefon
müdahale olmadan kendiliğinden meydana gelen ve internet üzerinden yapmaya başlamıştır. Bu durum
değişmedir. Planlı, programlı olarak oluşturulmazlar. sosyal ilişkileri temelinden sarsmaya başlamıştır.
Bu değişimler, nüfus artışı, bilim ve teknoloji Komşuluk, arkadaşlık, akrabalık ilişkileri
alanındaki yenilikler, kitle-iletişim araçlarının zayıflamıştır. Artık internet ve televizyon üzerinden
gelişmesi, üretim artışı, turizm, yabancı bir kültürle evlilikler bile yapılmaya başlanmıştır. Kitle iletişim
yapılan temaslar gibi etkenlerle ortaya çıkar. araçlarındaki yenilikler bireylerin gerek aile gerekse
toplum içindeki sosyalleşme sürecini de olumsuz
2. Müdahale yoluyla toplumsal değişme: yönde etkilemeye başlamıştır.
Değişmeye belli yönlerde ve belli şekillerde
müdahale edilen sosyal değişmelerdir. Bu demokratik
planlı bir müdahale olabileceği gibi, baskı yoluyla D. MODERNLEŞME
değiştirme de olabilir. Nüfus planlaması müdahale Modernleşme geniş kapsamlı bir değişim sürecidir.
yoluyla değişmeye örnektir. Bu değişim iki türlüdür: Modernleşme; toplumların yaşadıkları çağın
niteliklerine ve gerekliliklerine sahip olabilmeleri
a) Demokratik planlı değişme: Bir program adına tüm yapılarında değişim göstermesidir.
çerçevesinde toplumsal hayata müdahale edilerek
yapılan değişmelerdir. Değişmenin istenilen yönde ve Yani modernleşme; azgelişmiş ülkelerin, sosyal,
belirli bir sürede gerçekleştirilmesi planlı ve siyasal, ekonomik, bilimsel, kültürel vb. bakımdan
programlar aracılığıyla yapılır. kendilerinden daha ileri derecede olan ülkelerin
modelini benimsemeleri ve onlara benzeme sürecidir.
Demokratik yollarla değişme, şiddeti ve terörü Kısacası onların modeline uygun değişim gösterme
içermez. Demokratik planlı bir müdahaleye örnek süreçleridir. Bu açıdan modernleşme değişmenin özel
olarak; beş yıllık kalkınma planını verebiliriz. bir şeklidir.
b) Baskı yoluyla değişme: Değişmenin zorla
sağlanmaya çalışıldığı değişimlerdir. Bir takım E. KÜRESELLEŞME (GLOBALLEŞME)
kısıtlanmalar getirilir. Küreselleşme; ulusal düzeydeki bütün faaliyetlerin
dünya düzeyine aktarılması yani uluslararası bir
Baskı yoluyla değişme tek bir karar mekanizmasının niteliğe kavuşmasıdır.
(bir liderin, grubun veya bir devlet organının)
hazırladığı planlı ve programların uygulanması ile Küreselleşme; ülkelerin sahip oldukları milli ve
gerçekleşir. manevi değerlerin dünya ölçeğinde yayılması,
farklılıkların bir bütünlük ve uyum içinde ortadan
Baskı yoluyla değiştirmeye; Bulgaristan’daki kalkması ve dünyanın “küresel bir köy” haline
soydaşlarımızın ana dillerini konuşmalarının gelmesidir.
yasaklanması örneğini verebiliriz.
Ayrıca küreselleşme, kapitalizmin dünyayı
Ç. BİLİM, TEKNOLOJİ VE KİTLE İLETİŞİM homojenleştirdiği, heterojen farklılıkları yok ederek
ARAÇLARI bir bütünsellik sağladığı, artık herkesin kaderinin
Bilim ve teknolojideki gelişmeler, 20.yyda baş ortak bir "küresel dünyanın" oluşumuna bağlandığı
döndürücü bir hızla gelişmiş ve insanların hayatlarını tezi üzerine kuruludur. Diğer taraftan küreselleşme
ciddi düzeyde kolaylaştırmıştır. Seri üretim sayesinde sosyolojik, ekonomik, kültürel ve siyasal anlamda
üretim iyice artmış bu da ihtiyaçların karşılanması, dünyaya açılma ve dünya ile bütünleşme olarak da
dağıtılması, paylaşılması gibi sorunların çözümünü tanımlanabilmektedir.
kolaylaştırmıştır.
Özellikle bilginin küresel düzeyde paylaşılması ve
Bilim ve teknolojinin ekonomi kurumunun yayılması küreselleşme olgusunun ortaya çıkmasında
üzerindeki bu etkilerinin yanında eğitim, sağlık ve temel etkenlerden biridir. Günümüzde bilişim
özellikle Kitle iletişim alanlarındaki etkileri teknolojilerinin ucuzlaması ve yaygınlaşması bilgi
büyüktür. Özellikle kitle iletişim alanında çığır açıcı akışını hızlandırmış, zaman, mekân ve mesafe
yenilikler gerçekleşmiştir. Kitle iletişim araçlarının algılamalarını değiştirmiş, kültürleşme sürecine ivme
(TV, internet, telefon vb.) hızla gelişmesi ve kazandırarak küresel değerlerin oluşmasına zemin
yaygınlaşmasıyla toplumlar kültür emperyalizmine hazırlamıştır. Toplumun yapılarında meydana gelen
açık hale gelmiş ve yerel kültürler ortadan kalkmaya gelişmeler; nüfusun farklılaşması, aile biçimleri ve
başlamıştır. Ayrıca bu nedenle birçok milli kültür yaşam tarzlarının değişmesi küreselleşmenin yol
“tek tipleşme” tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. açtığı önemli sonuçlardan sadece bazılarıdır.
12
SOSYOLOJİ 4. ÜNİTE – TOPLUMSAL DEĞİŞME VE GELİŞME
Bir ülkede mal ve hizmet üretiminin artması, 2. Mana etrafında bütünleşme: Toplumda ortak
bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, sermaye amaçlar ile manevi değerler etrafındaki
birikiminin artması, yaşam kalitesinin yükselmesi, bütünleşmedir. İnsanların sadece işbölümüne dayalı
kişi başına düşen milli gelirin artması gibi unsurlar olarak bütünleşmeleri yeterli değildir, asıl
ekonomik büyümenin göstergeleridir. Ekonomik bütünleşme milli ve manevi değerler etrafında
faaliyetler bir toplum için hayati bir öneme sahiptir; uzlaşarak gerçekleşir. Mesela; vatan birliği.
çünkü toplumsal ihtiyaçlar, sahip olunan ekonomik
imkânlara göre karşılanır. Bu nedenle ekonomik IV. TOPLUMSAL ÇÖZÜLME
büyüme tüm ülkeler için temel amaçtır. Toplumsal çözülme, bir toplumda maddi ve manevi
kültür öğelerinin işleyen bir bütün oluşturacak
b) Orta Tabakanın Genişlemesi: Alt tabakadaki şekilde birbirlerini tamamlayamamasıdır yani
insanların yukarıya geçişlerinin kolaylaşması toplumsal bütünleşmenin sağlanamamasıdır.
anlamına gelir.
Toplumsal yapıyı oluşturan bazı öğelerin işlevlerini
Orta tabakanın sayıca fazla olması ve bunların refah yitirmesi toplumsal çözülmeye neden olur.
düzeyinin yüksek olması toplumda genel olarak Toplumsal çözülme, maddi ve manevi kültürler
dengeyi sağladığından toplumdaki çatışmaları, arasında bir dengesizlik durumudur.
gerilimleri azaltan önemli bir etken olacaktır. Bu
nedenle orta tabakanın genişlemesini sağlamak için Bu çözülme sonucu toplumun unsurları (kurumlar,
adil gelir dağılımı, dengeli vergi politikası, bireylerin, toplumsal grup ve tabakalar) arasındaki bağlantı
konut, sağlık, eğitim vb. ihtiyaçlarının karşılanması zayıflar. Bu unsurlar görevini yapamaz duruma
gerekir. Böylece tabakalar ve sınıflar arasındaki düşer. Gelişme yavaşlar, toplumsal sorunlar artar.
yaşam biçimi, gelir düzeyi, eğitim düzeyi vb. Toplumun varlığını sürdürmesi tehlikeye girer.
alanlardaki uçurumlar (büyük farklar) azalarak Kültürel gecikme oranındaki artış, toplumsal
toplumda birlik ve bütünlük daha kolay sağlanır. normlardan sapmalar toplumsal çözülmeyi
hızlandırır. Bir toplumda maddi kültür öğelerinin
Özellikle gelişmiş ülkelerde orta tabaka geniştir. üretimi ve çeşitliliğinin artması manevi kültür
öğelerinde bazı düzenlemeleri gerektirir (Yeni
c) Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan normlar oluşturulması gibi). Kültürün maddi yanı ile
haklarındaki gelişmeler: Toplumsal gelişmenin manevi yanı arasındaki uyumlu gelişme ise toplumsal
gerçekleşmesi için toplumun yönetim biçiminin gelişmeyi hızlandırır.
demokratik olması, hukukun üstünlüğü ilkesinin
benimsenmesi ve insan haklarına dayanması gerekir. Toplumsal Çözülmenin Nedenleri
a) Tabakalar arasında büyük farklılaşma
Yaşam hakkı, düşünce ve inanç özgürlüğü, eğitim ve b) Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması
sağlık hakkı, konut dokunulmazlığı, seçme ve c) Demokratik kurumlaşma yetersizliği
seçilme hakkı vb. hak ve özgürlükler anayasa ile d) Milli birlik bilincinin zayıflaması
güvence altına alınmalıdır. e) Örgütlenme (kurum, kuruluş gibi) yetersizliği
13
SOSYOLOJİ 5. ÜNİTE – KÜLTÜR
14
SOSYOLOJİ 5. ÜNİTE – KÜLTÜR
15
SOSYOLOJİ 5. ÜNİTE – KÜLTÜR
10. Kültür emperyalizmi: Bir ülkenin ekonomik ve 16. Kültürel çözülme: Kültürün maddi ve manevi
siyasî çıkarlarını gerçekleştirmek için başka ülkelere unsurlarının birbirine uyum sağlayamaması halinde
uyguladığı yayılmacı kültür politikasıdır. veya değişme hızlarının dengesizlik oluşturması
durumunda yaşanan durumdur.
Özellikle, ekonomik ve askerî alanda güçlü olan
ülkeler, diğer ülkeleri sömürmenin yolu olarak Başka bir deyişle toplumu ayakta tutan inanç ve
emperyalist kültür politikaları geliştirip değer sistemlerinin etkisini kaybetmesi, toplumsal
uygulamaktadırlar. kurumların yeni norm ve değerlere uyum
sağlayamaması durumudur.
11. Kültürel yozlaşma: İşlevlerini yitirmiş kültür
Mesela; toplumda suç oranlarının fazla olması
unsurlarının varlığını biçimsel olarak yaşatmaya
kültürel çözülmeye işarettir.
çalışması ve yerine yenilerinin konulamaması
durumunda ortaya çıkan duruma denir.
17. Kültürel gecikme: Kültürel unsurlarının (maddi
Kültürel yozlaşma, kültür emperyalizmi ve
ve manevi) değişme hızının aynı olmamasından
kültürleşme sonucunda, bir toplumun, kültürel
doğan ve bazı unsurları hızla ilerlerken bazılarının
öğelerinde bozulma başladığı zaman ortaya çıkar.
geri kalmasından doğan dengesizliktir.
12. Kültürel asimilasyon: Bir kültürün başka bir Genelde maddi unsurlar hızlı değişirken, manevi
kültürü egemenliği altına alarak kendine benzeterek unsurlar daha yavaş değişir ve kültürel gecikme
yani kendi içinde eriterek onu yok etmesidir. gerçekleşir. Özellikle bir buluş ya da üretilen bir
teknolojik araç o ülkeye hızlı ve ani bir şekilde
Asimilasyon, kültür emperyalizminin gizli ya da açık girdiği zaman toplumda hızlı değişmelere neden
olarak izlediği zora dayalı politikaları ile olmaktadır. İşte bu hızlı değişimin sonucunda
gerçekleştirilmeye çalışılabilir. Bu duruma zorla kültürel gecikme durumu ortaya çıkmaktadır.
kültürleme adı verilir.
16
SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR
- Modern (Eşitlikçi - demokratik) aile: Evlenme yaşı: TÜİK 2012 yılı sonu verilerine göre
Egemenliğin kadın ve erkek arasında paylaşıldığı, ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26.8, kadınlar
kararların ortak alındığı ailedir. Sanayileşmenin için 23,7’dir. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk
ortaya çıkmasıyla beraber özellikle kadınlar ekonomi evlenme yaş farkı 3.1’dir. Bölgesel düzeyde en
hayatında yer edinmesiyle beraber bu aile türü çıkmış yüksek ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 27.8,
ve sonrasında yaygınlaşmıştır. kadınlarda 25 ile İstanbul Bölgesi’nde, en düşük
ortalama ilk evlenme yaşı ise erkeklerde 25.7,
- Çocukerkil aile: Günümüzde kent merkezlerinde, kadınlarda 22.2 ile Orta Anadolu Bölgesi’nde
ataerkil aileden çocukerkil aile yapısına doğru bir görülmüştür.
geçiş olmaktadır. Artık ebeveynler, yaşayacakları
semtleri, yaşam biçimlerini, tercihlerini çocuklarına a) Eş sayısına göre evlilik türleri
göre belirlemektedir. Çocukerkil ailede, anne ve - Monogami: Tek eşle evliliğe denir.
babanın rolüyle evdeki ilişkiler çocuğa göre biçim - Poligami: Çok eşle evliliğe denir. İki türlüdür.
alır. Polijini (Çok karılılık): Bir erkeğin birden fazla
kadınla evliliğidir. Örnek; Hindistan’da çok görülür.
b) Üye sayısına göre (Niceliklerine Göre) Poliandri (Çok kocalılık): Bir kadının birden fazla
- Geleneksel geniş aile: Birden fazla kuşağın bir erkekle evliliğidir. Örnek; Afrika’da Tuda
arada oturduğu ailedir. Sanayi öncesi toplumlarda kabilesinde görülür.
yaygın olarak görülür. Kararları ailenin en yaşlı erkek
üyesi alır. Aile daha çok üretici yapıdadır. Bireysel b) Yerleşme çevresine göre evlilik türleri
mülkiyet yoktur, ailenin bütün malı ortaktır. Gelenek - Matrilokal (İçgüveysilik): Erkeğin, kadının aile
ve görenekler etkilidir. Akrabalık bağları kuvvetlidir. çevresine katıldığı evlilik türlüdür.
- Patrilokal: Kadının, erkeğin aile çevresine
Sanayileşmenin başlangıç dönemlerinde bir aile katıldığı evlilik türüdür.
modeli de “geçiş dönemi geniş aile” olarak - Neolokal: Eşlerin bağımsız olarak ayrı yerleşme
adlandırılır. Bu aile aynı hane içinde olmayıp çevresine katıldığı evlilik türüdür.
birbirine yakın mekânlarda, birbirine oldukça bağlı
şekilde yaşayan ailedir. Kopma henüz tam değildir. c) Eşin seçildiği gruba göre evlilik türleri
- Endogami: Grup içinden evlenmedir. Yani aynı
- Çekirdek aile: Anne, baba ve evlenmemiş kast, boy, klan, akraba içinden evlenmedir.
çocuklardan oluşur. Sanayileşmesini tamamlamış Sororat ve Levirat endogami evlilik türüne girer.
toplumlarda görülür. Aile daha çok tüketici Egzogami: Grup dışından evlenmedir.
yapıdadır. Bireysel mülkiyet vardır. Görevlerinin bir Evlenenler arasında akrabalık bağı yoktur.
kısmını diğer kurumlara devretmiştir. Akrabalık Günümüz toplumlarında yaygın olan evlilik
bağları zayıflamıştır. Bunun yerine ailedeki bireyler türüdür.
arasında duygusal bağlar kuvvetlenmiştir. Gelenek ve
göreneklerin baskısı azdır. Tek eşli ve neolokal d) Dul Kalan Eşin Evliliğine Göre
evlilik özelliği taşır. - Levirat: Kocası ölen kadının, kocasının erkek
kardeşiyle evlenmesidir. Bu yolla mallar aile
- Yeni geniş aile: Boşanmış farklı eşlerin boşanmış içinde kalır, gelinin dışarıya çıkması önlenir,
diğer eşlerle evlenerek bir önceki evliliklerinden çocuklar korunur ve erkeğin başlık parasından
gelen çocuklarını da getirerek oluşturduğu ailedir. kurtulması sağlanır.
Günümüzde Amerika’da ve İngiltere’de giderek - Sororat: Karısı ölen erkeğin, karısının kız
yaygınlaşan bir aile modelidir. kardeşiyle (baldızla) evlenmesidir. Bu yolla ölen
eşinin çocukları, mallar aile içinde kalması
- Eksik (Tek ebeveynli) aile: Anne veya baba sağlanır.
ebeveynlerinden sadece biri ile çocukların
oluşturduğu ailedir. Bu aile son yıllarda boşanma 5. Boşanma
oranlarının artışı, çocuk sonrası terk etme veya terk Boşanma, evlilik sözleşmesiyle oluşturulan aile
edilme ile ortaya çıkmaktadır. birliğinin sona erdirilmesidir. Birliğin sona ermesi
toplumdaki kurallara göre gerçekleşir. Eşlerden biri
4. Evlilik ve Evlilik Türleri öldüğünde veya evlilik geçerli kurallara göre
Evlilik: Kadın ve erkek arasında yapılan, toplumca bozulduğunda boşanma gerçekleşir.
benimsenmiş değerler ve normlar çerçevesinde
onaylanmış bir sözleşmedir. Evlenme olgusu Türk Medenini Kanunu’na göre boşanma nedenleri;
toplumdan topluma ve zamanla değişiklik gösterir. zina, cana kast, akıl hastalığı, terk, suç işleme,
Bu da farklı evlilik türlerini ortaya çıkarmıştır. geçimsizliktir.
18
SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR
f) Damping: Bir malın dış piyasalarda maliyet e) Resesyon: Ekonomik hayatın canlılığını
fiyatının altında satılması işlemidir. kaybetmesi, üretim faaliyetlerinin daralması,
duraklama, ekonomik etkinliklerde görülen hafif
g) Otomasyon: Seri üretimin yapılmasını ifade eder. düşmedir.
21
SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR
b) Mal ve hizmetler: İnsan ihtiyaçlarını karşılamaya Tasarruf, elde edilen gelirin bir kısmının
elverişli ve bu amaç için hazırlanmış her şeydir. tüketilmemesi ile oluşan birikimdir. Tasarrufların
Somut ve dokunulabilir yiyecek, ev eşyası, giyecek yeni bir üretim için kullanılmasına ise yatırım denir.
gibi üretimlere maddi mal, ulaşım, eğitim, sağlık, Halk arasında arsa veya altın almak bir yatırım
bankacılık gibi maddi olmayan üretimlere ise hizmet yapmak olarak adlandırılır. Oysaki bu tür mal
denir. alımının üretime bir katkısı olmadığından ekonomide
yatırım olarak adlandırılmaz. Ama zirai araçlar almak
c) Kaynaklar: Ekonomik ihtiyaçları karşılamak için ve yol yapmak yatırımdır.
gerekli mal ve hizmetlerin elde edilmesinde
kullanılan üretim faktörlerini içerir.
f) Bölüşüm: Üretilmiş mal ve hizmetlerin, üretime
d) Üretim: İhtiyaçları karşılayarak toplumsal fayda katılanlar arasındaki bölüşümüdür. Başka bir ifadeyle
sağlamak için herhangi bir şeyin yerinde, yapısında, bölüşüm “üretim sonucunda elde edilen gelirin
şeklinde değişiklik meydana getirme faaliyetidir. üretime katılan unsurlar arasında paylaşılmasıdır.”
Başka bir ifadeyle üretim; girişimcilerin üretim Gelir, tek bir birey, tek bir işletme için söz konusu
faktörlerini kullanarak toplumun ihtiyaç duyduğu mal olduğu gibi, bütün bir ülke için de söz konusu
ve hizmetleri üretme sürecidir. olabilir. Bütün bir ülke için söz konusu olan gelire
millî gelir denir. Millî gelir, “bir ülkede bir yıl
Uyarı: Üretim için mutlaka bir nesnenin içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin piyasa
yaratılmış olması gerekmez. fiyatlarına göre değerlerinin net toplamıdır.”
Mesela; öğretmenin ders vermesi, hâkimin adalet Millî gelirin o ülkede yaşayan vatandaşlar arasında
dağıtması, ressamın resim yapması da üretim dağıtılmasına kişi başına düşen millî gelir denir.
sayılır.
4. Ekonomide Mal, Hizmet ve Fayda Kavramları
Üretim faktörleri: Doğal kaynaklar, emek (iş gücü), a) Mal
sermaye ve teşebbüstür (girişim). İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla üretilen
somut nesnelere mal denir. Mesela; ekmek, şeker,
- Emek (İş gücü): Üretime katılan insanın gerek telefon, masa, kalem vb.
bedensel gerekse zihinsel gücüdür.
Mallar elde ediliş ve kullanılış biçimine göre ikiye
- Doğal kaynaklar (toprak): Üretim için gerekli
ayrılır.
olan hammadde (madenler, petrol, su, ormanlar
vb.), enerjinin sağlandığı ve üretimin yapıldığı
a1) Elde ediliş biçimlerine göre mallar
yer (fabrika, iş yeri arsası, tarla vb.) dir.
- Serbest mal: Elde edilmesi için herhangi bir emek
- Sermaye: Üretimde kullanılan her türlü araç- ve maliyet gerektirmeyen mallardır. Mesela; hava,
gereci ifade eder. Mesela; yol, baraj, fabrika, su, güneş ışığı vb.
tesis, aygıt, donanım, makine vb.
- Ekonomik mal: Elde edilmesi için emek ve maliyet
- Girişim (teşebbüs): Üretim faktörlerinden emek, gerektiren mallardır. Ekonomik mallar ihtiyaçları
toprak ve sermaye faktörlerini bir araya getirerek karşılamak için değişim amacıyla üretilen mallardır.
üretimi gerçekleştiren etkinliktir. Teşebbüs Ekonomiyi ilgilendiren ise yalnızca ekonomik
olmadan bu üç faktör bir araya gelerek üretim mallardır. Mesela; defter, araba, kumaş, gözlük vb.
gerçekleştirilemez.
22
SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR
İktidar: Bir ülkede egemenliği elinde bulunduranları Ülke: Bir milletin üzerinde yaşadığı, siyasal olarak
ifade eder. örgütlendiği ve egemenliğine sahip olduğu yerdir.
Parlamento: Demokratik ülkelerde, üyeleri halk 2. Devlet
tarafından seçilen veya üyeleri bazı kriterlere göre a) Devlet: Belli bir toprak parçası üzerinde ortak
belirlenen temsilcilerden oluşan meclis ya da amaçlar çerçevesinde örgütlenmiş, siyasi ve hukuki
meclislere denir. Yasama yetkisini kullanır. yaptırım gücüne sahip en üstün bir otoritedir.
İnsanların yerleşik hayata geçmesiyle ortaya
Hükümet: Devletin yapısı içinde siyasal çıkmıştır.
sorumluluğu taşıyan ve başbakanın başkanlığını
yaptığı en etkili icra gücüdür. Ülkemizde b) Devletin özellikleri
Cumhurbaşkanı ile yürütme yetkisini kullanır. 1-) Devletin oluşabilmesi için toprak, halk, iktidar ve
egemenlik unsurlarına gerek vardır.
Siyasal parti: Farklı düşünce ve görüşleri halktan
Devletin egemen olması yasama, yürütme, yargı
aldıkları oy oranında parlamentoya taşıyarak, halk
güçlerini elinde bulundurmasına bağlıdır.
iradesinin yönetime yansımasını sağlamayı
2-) Zora dayalı kuvvet kullanma yetkisine sahip tek
amaçlayan siyasi gruplardır. Siyasal partiler siyasal
kurumdur.
kararları etkilemek ve iktidarı meşru yollarla ele
3-) Devlet sosyal kontrolü sağlayan en büyük sosyal
geçirmek üzere kurulmuş örgütlerdir.
gruptur.
4-) Devlet, toplumsal kurumların işleyişinin
Sivil toplum (Baskı grupları): Siyasi otoritenin
denetimini ve gözetimini sağlar.
baskısından uzak, bürokratik ve askeri alanın dışında
5-) İkinci ilişkilerin görüldüğü en büyük ikincil
görece özgürlüğe sahip toplumsal alandır.
gruptur.
Devlet kurumlarının dışında kendini yönlendirebilen,
hak ve özgürlüklerini savunabilen özgür ve özerk c) Devletin işlevleri
vatandaşlardan oluşan topluluklar sivil toplum 1-) Devletin temel görevleri; kanunlar yapmak
örgütleridir. Sivil toplum, bir nevi toplumun kendi (yasama), uygulamak (yürütme) ve uygulama
kendini yönlendirmesidir sırasında çıkabilecek sorunları gidermek (yargı)
Devlet içinde bu güçler ayrı organlarca temsil
Mesela; sendikalar, dernekler, meslek örgütleri ve edilir. Bu duruma güçler ayrılığı denir.
odalar bu sivil toplum alanına ait örgütlerdir. 2-) Vatandaşların ekonomik, sosyal (eğitim, sağlık
gibi) ve kültürel ihtiyaçlarını gidermek,
Birey: Tek tek insanları, toplumun her bir üyesini, 3-) İç ve dış tehlikelere karşı ülkenin bağımsızlığını
devletin yurttaşı olan kişiyi ifade eder. korumak,
4-) Bireylerin temel hak ve özgürlüklerini güvence
Meşruiyet: Siyasal etkinliklerin yasaya uygunluğunu altına almak ve adaleti sağlamak.
ifade eder. Mesela; bir siyasal parti iktidara gelmek 5-) Ülke sınırları içinde ve dışında millî çıkarları
istiyorsa yasalara uygun bir şekilde seçime girip korumak.
seçmenlerin oyunu alması gerekir.
24
SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR
Karma devletler: Ekonomik hayatın a4) Totalitarizm: Siyasal gücün ve önemli yetkilerin
düzenlenmesinde hem özel sektörün hem devletin tek bir kişi, tek parti ya da askeri bir grubun elinde
etkili olduğu devlet biçimidir. Mesela; Türkiye gibi. olduğu; demokratik olmayan bir biçimde,
devletçilikle ve sıkı bir denetim rejimiyle yönetildiği
akım ve uygulamadır. Mesela; faşizm (Hitler,
Mussolini), komünizm, militarizm vb.
25
SOSYOLOJİ 6. ÜNİTE – TOPLUMSAL KURUMLAR
b) Demokratik (Hürriyetçi) yönetimler: İnsan hak Kuvvetler ayrılığı ilkesi: Yasama, yürütme ve yargı
ve özgürlüklerinin gerçekleştirilmesini amaçlar. kuvvetlerinin ayrı organlarda toplanmasıdır. Her bir
Temel özelliği kuvvetler ayrılığıdır. Yasama, organ sadece kendi işlevini yerine getirmeli ve diğer
yürütme ve yargı denetimleri vardır. Kişisel ve organların işlevlerine karışmasına izin verilmemelidir
.
26