Professional Documents
Culture Documents
Sayı: 66
GENEL DEĞERLENDİRME
Mevlüt Çavuşoğlu Balkanlar / 31
Halil İnalcık Rumeli / 33
Kemal H. Karpat Etnik Kimlik ve Ulus Devletlerin Oluşumu / 41
İlber Ortaylı Balkanlar ve Osmanlı Mirası / 62
Peter Mentzel Sınır, Sınır Bölgesi ve Çekirdek Olarak Osmanlı Balkanları / 66
Sabahattin Zaim Türk Dünyası’nda Balkanlardan Hatıralar / 74
Ortaçağ
Öner Tolan Erken Orta Çağ Döneminde Balkanlarda Türk Varlığı / 273
Muallâ Uydu Yücel Balkanlar’da Peçenekler / 301
Bálint Zoltan Takács IX. Yüzyılda Hazarlar, Peçenekler ve Macarlar / 317
Hülya Yiğit I. Aleksios Comnenos Devri Bizans Dış Politikasında Balkanlardaki
Türkler / 328
Mustafa Safran Kuman /Kıpçaklar / 339
Asım Korkmaz 11. ve 13. Yüzyıllarda Balkanlarda Kuman Savaşçıları / 349
Ali Ahmetbeyoğlu Büyük Bulgar ve Tuna Bulgar Devletleri / 361
Ayşe Kayapınar Tuna Bulgar Devleti (679-1018) / 376
Ayşe Kayapınar Kumanlar ve İkinci Bulgar Devleti (1187-1370) / 390
Nesimi Yazıcı İdil (Volga) Bulgar Hanlığı’nda İslâmiyet / 402
İsmail Doğan Sekeller Kimdir? / 421
Sayime Durmaz Haçlı Birliklerinin Rumeli’den Geçişi Sırasında Yaşanan
Olaylar / 424
Neslihan Durak Moğolların Merkezi Avrupa Seferleri / 440
Süleyman Kocabaş Balkanlarda Türklerin Menkus Talihleri - 1364 İlk Haçlı
Seferinden 1912 Son Haçlı Seferine Kadar Balkanlar / 449
Yusuf Ayönü Osmanlı Fetihleri Öncesinde Balkanlarda Türk Varlığı / 473
İskân Siyaseti
Hasan Moğol Osmanlı Devleti’nde Balkanlarda İskân Siyaseti / 768
Selda Adiller Anadolu’dan Makedonya’ya Yönelen ve Yerleşenler, Yörükler / 782
Halime Doğru Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de Fetih ve İskân Siyaseti / 790
Mehmet İnbaşı Balkanlar’da Osmanlı Hâkimiyeti ve İskân Siyaseti / 805
Hava Selçuk Rumeli’ye Yapılan İskânlar Neticesinde Kurulan Yeni Yerleşim Yerleri
(1432-1481) / 820
Hüseyin Memişoğlu Türklerin Bulgaristan’a ve Balkanlar’a Yerleşmesi / 831
Sıddık Çalık Osmanlı Devleti’nin XV-XVI. Asırlarda Rumeli’deki İskân Siyaseti:
Çirmen Sancağı /Meriç Havzası / 861
Sosyal Yapı
Arzu Tozduman Terzi Balkanlarda Birlikte Yaşama Modeline Makedonya
Şehirlerinden Örneklemeler / 1010
M. Ali Demirbaş Fetih Sonrası Resmo’da Mülkiyetin El Değiştirmesi Hakkında
Gözlemler / 1016
Ahmet Uyanıker 1882 Şarkî Rumeli Sıhhiye İdaresi Kanununa Göre Bölgede
Çalışan Sağlık Personeli / 1024
Mehmet Doğan Balkan Savaşı’nda Bir Şehrin Teslimi ve Şehirde Sağlık Hizmeti
Veren Bir Kurum: Selanik Hilâl-ı Ahmer Hastanesi / 1031
Ayşe Özdemir Kızılkan Tanzimat’tan Sonra Balkan Coğrafyasında Kadın Suçları ve
Kadın Mahkûmlar / 1038
Nazmiye Demiroğlu Balkan Dilleri ve Türkçe İlişkisinde Kadın Varlığına Feminist Bir
Bakış / 1053
Ekonomik Yapı
Hasan Moğol Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki Sektörel İktisat Politikaları
Uygulamaları / 1063
Mehmet Ali Ünal Evliya Çelebi’ye Göre Ankâ Bezirgân, Ankâ Mellehân: 17.
Yüzyılda Anadolu ve Rumeli Şehirlerinde Büyük Tüccarlar ve
Armatörler / 1081
Ümit Koç Aşağı Meriç Havzası’nda Kırsal Ekonomiye İlişkin Tespit ve
Değerlendirmeler (937-1530 tarihli Muhâsebe-i Vilâyet-i Rûm-İli
Defterine Göre) / 1097
Zafer Karademir Osmanlı Kültürel Çeşitliliğinin Ekonomiye Yansımaları: Yeniçağ
Kadı Sicillerine Göre Sofya İktisadî Hayatında Müslim-Gayrimüslim
Birlikteliği / 1108
Mustafa Nuri Türkmen XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Devleti’nin Sağ
Kanat Seferlerinde Yol ve Köprü İnşa ve Bakımlarına Rumeli’nin
Katkısı / 1123
Mustafa Nuri Türkmen XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Devleti’nin Rumeli
Sağ Kanat Seferlerinde Nakil Vasıtalarının Temini ve Buna Rumeli
Halkının Katkısı / 1127
Vahdettin Engin Rumeli Demiryolları / 1136
M. Esat Sarıcaoğlu XIX. Yüzyılda Edirne’den İstanbul İçin Buğday Mubayaası (Mîrî
ve Râyic Fiyat Uygulamaları) / 1148
Mehmed Ganic-Adnan Pajević-Haris Hojkurić Batı Balkan Ülkelerinde Ekonomik
İyileşme ve Gelişme İçin Çatışma Sonrası Sorunlar ve
Münasebetler / 1157
Ali Cüneyt Çetin Batı Balkan Ülkeleri Yenilenebilir Enerji Piyasasının Yatırım
Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi / 1169
Vilâyet Sistemi
Aşkın Koyuncu Tuna Vilâyeti’nde Nüfus ve Demografi (1864-1877) / 1309
Mahir Aydın Doğu Rumeli Vilâyeti / 1355
Edirne
Rıdvan Canım Osmanlı Medeniyetinde Muhteşem Bir Payitaht ve Bir Kültür Şehri
Olarak Edirne / 1436
Gülser Oğuz 18. Yüzyılın İlk Yarısında Çekim Merkezi Edirne / 1460
Eren Akçiçek Raif Necdet (Kestelli)’nin Ufûl Adlı Eserinde Balkan Savaşı’nda
Edirne’nin Sosyal Yapısı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküşü ile İlgili
Tespitleri / 1468
Selanik
Neslihan Ünal 16. Yüzyılda Selanik’in Sosyo-ekonomik Gelişim Dinamikleri /1474
Musa Şaşmaz 1903-1904 Yılları Nüfus Sayımına Göre Selanik Nüfus Tablosu
Analizi / 1491
Üsküp
Eyüp Kul Üsküp Şehri’nin İdarî Yapısı, Mahalleleri ve Nüfusu (XVII. Yüzyıl) / 1504
Mehmet İnbaşı XIX. Yüzyılda Üsküp Şehri ve Nüfus Yapısı / 1513
Manastır
Selçuk Duman Manastır Şehrinde Yaşayan Türklerin Sosyo-Kültürel Yapıları / 1522
Mehmet Günay - Mustafa Akbel 18. Yüzyıl Ortalarında Manastır Şehrinde Sosyal ve
Ekonomik Hayat / 1530
Yüksel Nizamoğlu Manastır Vilayet Gazetesi Gözüyle Manastır (1907-1908) / 1542
Kırcaali
Emin Çarıkçı Kırcaali’nin Kuruluşu, Nüfus Yapısı ve Tarihi / 1559
Tevfik Ziyaeddin Akbulut Kırcaali / 1569
Durmuş Akalın XIX. Yüzyılda Balkanlarda Osmanlı Devleti ve Kırcaali / 1572
Rusçuk
Mehmet Topal Tuna’nın İncisi: Rusçuk / 1588
Meryem Kaçan Erdoğan XV. Yüzyılda Rusçuk’ta Demografik ve Sosyo-Ekonomik
Yapı / 1604
Kamil Çolak Rusçuk’ta Asayiş Meselesi (1550-1700) / 1619
Belgrad
Uğur Kurtaran XVIII. Yüzyıl Osmanlı-Avusturya Antlaşmalarında Belgrad ile İlgili
Hükümler / 1638
Drama
İsmail Arslan 19. Yüzyılda Osmanlı Sol Kolunda Bir Şehir: Drama / 1652
İşkodra
Ünal Taşkın Maarif Salnamelerinde İşkodra Vilayetine Ait Veriler / 1665
Köstendil
Durmuş Akalın XIX. Yüzyılda Osmanlı İdaresi Altında Balkanlar ve
Köstendil / 1674
Vidin
Hava Selçuk Tuna Gazetesi’ne Göre 1865-1877 Yılları Arasında Vidin (Vidin’den
Mektuplar) / 1695
İbrail
Ali Duymaz Türkülerde Kalmış Bir Balkan Hatırası: “Şehr-i İbrail” ve
Türküleri / 1712
Kazâlar
Mehmet İnbaşı Kalkandelen Kazâsı (1455-1569) / 1719
Şenay Öztürk Yılmaz 564 Numaralı Şer’iye Siciline Göre Karaferye Kazâsı / 1735
İbrahim Etem Çakır Sarı Saltuk Baba’nın Diyârı: XVIII. Yüzyılın Ortalarında
Babadağ Kazâsı / 1747
Ayla Efe Rumeli’de Bir Kazâ: Tekfurdağı 1845 / 1759
Balkan Türkçesi
Bilgehan Atsız Gökdağ Balkanlarda Türkçenin Genel Görünümü / 2178
Gürer Gülsevin Rumeli Türkçesi Çerçevesinde Türk ve Balkan Dillerinin
Etkileşimi / 2191
Abidin Karasu Asırlar İçinde Balkanların Barış ve İstikrar Dili “Türkçe” / 2201
Ahmet Günşen Balkanlarda Türkçe: Balkan Türk Ağızlarının Söz Dizimi
(Makedonya ve Kosova Türk Ağızları Örneği) / 2215
Fahrünnisa Bilecik Balkan Mânilerinin Dili / 2234
Suzan D. Canhasi - Esin Hüdaverdi Avrupa’nın Güney Doğusunda Yaşayan Türkler
ve Dilleri / 2250
Victor A. Friedman Makedonya ve Civar Bölgelerde Balkan Türkçesi / 2255
Mehmet Turgut Berbercan Diyalektolojik Bir İnceleme: Romanya Tatarcası (Romanya
Tatar Ağızları) / 2267
Meral Demiryürek Edith Durham’ın “High Albania” Adlı Eserinde Türk Dil ve
Kültürü / 2278
Nevzat Özkan Gagavuz Türkçesi / 2287
Nebahat Sülçevsi Batı Balkanlarda Türkolojinin Durumu / 2302
Eraslan Candan Kuzey Yunanistan’da Değiştirilen Türkçe Yer Adları Üzerine / 2309
Mustafa İbrahimi Balkan Halklarında Streotipler, Mitler, Kimlikler ve Diller
Arasındaki İlişki / 2316
Senem Akyol Manisa ve Balkanlar (Manisa’da Yerleşik Balkan Göçmenleri
Örneklemi Üzerinden Oğuz Türklerinin /Türkçesinin Balkan
Yapılanmalarına Dair Tespitler) / 2323
Balkanlarda Edebiyat
Mitat Durmuş Ömer Seyfettin’in Anlatılarında Ontolojik Güven ve Bellek Alanı
Olarak Balkan Coğrafyası ve Vatan / 2358
Muhittin Eliaçık Bayerische Staatsbibliothek Türkçe Yazmalarının Balkanlı
Kâtipleri / 2368
Ramazan Ekinci Hayrabolulu Hasîb ve Eserlerinden Örnekler / 2373
Nevzat Özkan Bulgaristan’da Türk Dili ve Edebiyatı / 2386
Hayriye S. Yenisoy Bulgaristan Türk Edebiyatına Bir Bakış / 2396
Hüseyin Mevsim Balkanlardan Aykırı Bir Örnek: Bogdan Filov / 2405
Atıf Akgün Bulgaristan Türkleri Edebiyatında Nadiye Ahmet ve Çocuk Hikâyeleri
Üzerine Bir İnceleme / 2409
Ahmet Altay Osmanlı Döneminde Bulgaristan’da Kütüphaneler / 2423
Vicdan Özdingiş Şu’arâ Tezkirlerine Göre Prizrenli Şairler / 2429
Gonca Kuzay Demir Kosova Türklerinin Çocuklarına Fısıldadıkları Büyülü Sözler:
Ninniler / 2442
Erdem Can Öztürk Vardar Yenicesi Şairlerinin Coğrafya Tasavvurları ve
Balkanlar / 2453
Âdem Ceyhan Vardarlı Abdülhâdî’nin Hz. Ali’ye Ait Yüz Söz Üzerine Şerhi / 2461
Satı Kumartaşlıoğlu Makedonya’da Anlatılan Nasrattin Hoca ve İtar Peyo Fıkraları
Üzerine / 2482
Filiz Mehmetoğlu Manastır (Bitola) Kenti Halk Şarkılarında İlginç Bir Kişilik:
“Papaz Nikola” / 2492
Ćazim Hadžimejlić Bosna-Hersek’te Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde Üç Nadir
El Yazma Kitap / 2498
Râsih Erkul Bosnalı Sâbit ve Manisalı Birrî’nin Prut Savaşı Kasideleri Üstüne / 2503
Hülya Argunşah Gagauz Edebiyatı / 2510
Raşit Koç Çocuk Edebiyatı Türü Olarak Ninniler ve Balkanlar Çocuk Edebiyatında
Ninni Örnekleri / 2529
Ali Kozan - Mehmet Yusüf Çelik Türk-İslam Kültüründe Kesikbaş Destanı ve
Balkanlardaki Yansımaları / 2536
Balkanlar ve Rusya
Hasan Demiroğlu XVII. ve XVIII. Asırlarda Çarlık Rusyası’nın Balkan
Siyaseti / 2763
Feyzullah Uyanık Osmanlı Eflak ve Boğdan’ında Rus Nüfuzunun Kurulması / 2780
Tahir Sevinç 1739 Belgrad Anlaşması’nda Sınır Belirleme Çalışmaları ve Rus
Esirlerin Serbest Bırakılması / 2792
Hasan Demiroğlu Fransız İhtilali Sonrası Çarlık Rusyası’nın Balkan Siyaseti / 2807
Hasan Demiroğlu Yunan İsyanı’nda Çarlık Rusyası’nın Ortodoks Birliği
Siyaseti / 2818
BALKAN SAVAŞLARI
Genel Değerlendirme
Kemal Yakut Balkan Savaşı Öncesinde Savaş ve Toplum: “Müzaheret
Mitingleri” / 3341
İhsan Burak Birecikli Bir Balkan Komitesinin I. Balkan Savaşı’ndan Önceki
Provokasyonu: Koçana Pazarı’na Bombalı Saldırı / 3354
Hikmet Öksüz Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı Öncesi Balkanlarda
Yaşamış Olduğu Siyasal Süreç / 3382
Murat Kılıç Türk Millî Bilincinin “İlkah Devresi”: Balkan Savaşları / 3394
Turan Akkoyun “Acıklı, Yağmurlu” Balkan Felaketi: İçtimaî Bir Nazariye / 3405
Oğuz Kaan Balkan Savaşları’nda Osmanlı’nın Siyasal Durumu: İktidar Muhalefet
İlişkisi / 3414
Gülnihan Ölmez Kıyıcı Balkan Savaşları’nda Balkan ve Anadolu Kadını / 3428
Mübadele
Evangelia Balta Son On Beş Yılda Nüfus Mübadelesi Üstüne Yunan Tarihyazımının
Üretimi / 4202
Ferhat Berber Erken Cumhuriyet Döneminde Muhacir İskân Faaliyetlerinin Hukukî
Zemini / 4212
Ercan Çelebi Yunanistan’dan Ahali Mübadelesi Suretiyle Gelen Mübadiller
İçin Açılan Misafirhaneler: Mahiyet ve Faaliyetleri Bakımından Bir
Değerlendirme / 4220
Ercan Çelebi Yunanistan’dan Gelen Mübadillere Sunulan Sağlık Hizmetleri: Hilâl-i
Ahmer İmdat Sıhhî Heyetleri ve Faaliyetleri /4226
Bayram Akça Türk-Rum Nüfus Mübadelesi ve Muğla Örneği /4231
Cahide Zengin Atabay Mübadele: Türkiye ve Yunanistan Arasında Nüfus Değişimi
ve İstanbul Basınına Yansıması / 4245
Muzaffer Çandır Cumhuriyet Döneminde Yaşanan Mübadele Hareketleri
Bağlamında Kobakizade İsmail Hakkı Bey’in “Bir Mübadilin Hatıraları”
İsimli Kitabı / 4255
Harun Doğruyol 1990 Sonrası Türk Romanında Türk-Yunan Mübadelesi /4262
Can Bağcı “Hasret” Romanında Ayrılık Olgusu / 4288
Mithat Atabay 2510 Sayılı İskân Kanunun Çerçevesinde Romanya ve
Bulgaristan’dan İntepe (Erenköy)’e İskân Edilen Göçler / 4294
Necat Çetin Torbalı Nüfus Esas Defter Kayıtlarında Rumeli-Balkan (Mübadile,
Romanya-Bulgaristan) Göç Kayıtları (1927-1940) / 4299
Yunanistan
Mithat Atabay Türkiye ile Yunanistan Arasında Lozan’dan Arta Kalan Sorunlar ve
Çözümleri / 4517
Güler Yarcı Yunanistan’ın Ermeni Politikası ve Atina Hınçak Komitesi / 4523
Azmi Yıldırım Rum Çetelerinin Türklere Karşı Faaliyetleri (1912-1922) / 4546
Mustafa Turan İzmir’in Yunanlılar Tarafından İşgali (15 Mayıs 1919) / 4559
Metin Ayışığı Unutulan Soykırım: Batı Anadolu’da Yunan Mezalimi / 4570
Selçuk Ural Yunan Mezaliminin Uluslararası Alanda Tescili / 4588
Ömer Erden Türk-Yunan İlişkilerinde Düşmanlıktan Dostluğa Karşılıklı İlk
Ziyaretler / 4603
Alaeddin Yalçınkaya Türk-Yunan İlişkilerindeki Sorunlarda Yunanistan’ın Üçüncü
Ülkeler ve Örgütler Stratejisi / 4621
Galip Alçıtepe Yunanistan’ın Türkiye’ye Yönelik Terör Faaliyetlerine Desteği
Hakkında Bir Çalışma / 4630
Fatma Çoban Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Rusya-Yunanistan İlişkileri / 4638
Batı Trakya
Mehmet Müezzinoğlu Batı Trakya Türkleri / 4646
Burcu Çalıkuşu Aykanat Garbî Trakya Hükümet-i Muvakkatesi /Batı Trakya Geçici
Hükümetinin Kurulması ve Sona Ermesi / 4650
Emine Gümüşsoy Gümülcine’nin İdarî Yapısı ve Nüfusu (1831-1900) / 4665
Hikmet Öksüz Batı Trakya’dan Türkiye’ye Göç (1923-1950) / 4678
Metin Ayışığı Dünden Bugüne Batı Trakya Meselesi / 4694
Zerrin Balkaç Batı Trakya Türkleri / 4719
Fatih Demir “Bölgeler Avrupası” Kavramı Açısından Batı Trakya / 4742
Turgay Cin Yunanistan’da Müslüman Türk Azınlığın Sorunları, Türk-Yunan Dengesi
ve Çözüm Yolları / 4753
Ali Hüseyinoğlu Balkanlarda Azınlıklar ve Siyasal Katılım Hakkı: Batı Trakya
(Yunanistan) Örneği / 4777
Nurettin Gülmez - Melih Akdeniz Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Batı Trakya Türkleri
Üzerine Etkileri / 4787
Makedonya
Esat Arslan Kimlikleşme ve Kültürel Kimlik Oluşumunda Makedonya / 4794
Özlem Şahin Ulus Devletler, Komitacılık ve Büyük Devletler Üçgeninde
Makedonya / 4807
Necati Çayırlı Makedonya Türkleri / 4821
Sorin Mitulescu Balkanlarda Ulusal Kimliğin Yeniden Tanımlanması ve
Küreselleşme, Makedonya ve Makedon Rumenlerinin Kimlik İnşası-
Rumen Bakış Açısı / 4835
Sezai Özçelik Kolektif Güvenlik, Önleyici Barış Gücü Konuşlandırma ve
Makedonya Çatışması Analizi / 4844
Gözde Kılıç Yaşin Balkanlar’da Soğuk Savaş Sonrasının Devlet Modeli Makedonya
Örneği / 4853
Sevin Arslan Makedonya’da Yayınlanan İlkokul Tarih Kitaplarında Türkler / 4862
Gönül Tezcan Makedonya’da İstikrar, Balkanlar ve Avrupa’da İstikrar / 4871
Hüseyin Bürge Evlâd-ı Fâtihan Diyarı Balkanlar / 4882
Arnavutluk
Mehmet Demiryürek XVIII. Yüzyılda İki Sicilya Krallığı’nın Arnavutluk
Konsolosluğu / 4884
Fehari Ramadani Avusturya-Macaristan Krallığı ve İtalya’nın Arnavut Sorunu
Hakkındaki Duruşu (Ekim-Kasım 1912) / 4897
Rafet Kuş “Kartalın Oğlu” - Berlin Kongresi (1878)’nden Londra Konferansı
(1913)’na kadar Arnavut Milliyetçiliğinin Gelişimi /4905
Mustafa Gençoğlu Osmanlı Devleti’nin İşkodra Vilayeti’ndeki Eğitim Politikası
(1876-1908) /4919
Rafet Kuş İkinci Dünya Savaşından Sonra Arnavutluk-SSCB İlişkileri ve Sosyalist
Arnavutluk’un Dış Politikası / 4928
Ali Özkan Arnavutluk’ta Komünizm ve Enver Paşa / 4941
Tayfun Atmaca 1990-2013 Yılları Arasında Arnavutluk’ta Siyasal Hayat / 4964
Seniha Gülderen Krasniqi Bir İngiliz Şairin Gözünden Bir Balkan Ülkesi / 4982
Ercan Haytoğlu İtalya’nın Balkan Paktı’na Bakışı ve Arnavutluk ile İlişkileri
(1930-1934) / 4988
Kosova
Ergin Jable - Cevdet Şanlı Osmanlı Sonrası Kosova Türklerinin Temel
Sorunları / 4999
Ergin Jable Kosova Türklerinin Dil(sizliği) ve Hak(sızlık)ları / 5008
Didem Ekinci Balkanlarda Sırp ve Arnavut Milliyetçiliği Arasında Kosova
Türkleri / 5013
Mehmet Öcal Kosova: Bir Etnik Sorunun Anatomisi / 5023
Adem Ölmez Osmanlı Devleti’nin Kosova’da Kan Davalarını Önleme Çalışmaları
(1878-1912) / 5036
Hüseyin Emiroğlu Kosova’nın Statüsü Sorunu ve Çözüm Olasılıkları / 5045
Alptekin Molla Soğuk Savaş Sonrası NATO Askerî Müdahaleleri ve Türkiye’nin
Rolü: Kosova Krizi ve Müdahale Süreci / 5059
Fatma Çoban Kosova Meselesi ve Çin’in Tutumu / 5076
Suzan Canhasi - Serdan Kervan Kosova İlköğretiminde Türkçe Dersi Öğretim
Programlarında Gelişmeler ve Değişmeler / 5082
Sırbistan, Yugoslavya
Hüseyin Emiroğlu Yugoslavya’nın Dağılma Sürecinde Trans-Atlantik Dış Politika
Parametreleri (1990-1995) / 5123
Liliana Boscan Altın - Ömer Metin Romanya ve Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı:
Diplomatik Savaştan Kraliyet Bağlantısına (1919-1929) / 5142
Mithat Atabay Yugoslavya’nın Dağılması ve Türkiye’nin İzlediği Dış Politika / 5154
Demet Yener Yugoslavya’da II. Dünya Savaşı’nda Ustaşa, Çetnik ve Partizan
Mücadelesi / 5162
Arda Özkan Balkanlarda Umutları Yeşerten Hukukî Bir Mekanizma: Eski
Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi / 5174
Sancak
Caner Sancaktar Osmanlı’dan Günümüze Sancak Bölgesi ve Boşnakları / 5183
Didem Ekinci Bağımsızlık, Özerklik, İkiye Bölünmüşlük Arasında Sancak:
Geçmişten Günümüze Genel Bir Bakış / 5208
Karadağ
Hasan Babacan Berlin Antlaşması Sonrası Karadağ ve Kosova Vilayeti Arasında Sınır
Sorunları ve Hudud Tahdidi Çalışmaları / 5214
İbrahim Yılmazçelik - Ali Gökçen Özden Osmanlılar Döneminde Karadağ Coğrafyası
ve Toplumsal Yapısı / 5226
Hüseyin Emiroğlu Karadağ Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Süreci Kararlılığının
Tarihsel Arkaplan Dinamikleri / 5255
Zafer Gölen XIX. Yüzyılda Karadağ’ın İdarî ve Sosyal Yapısı / 5273
Dragana Kujovic Karadağ’da İslâm Kültürel Kimliğinde Arap Harfinin
Retoriği / 5293
Bosna-Hersek
Muhiddin Mulalic Bosna Hersek’te Çok Kültürlü ve Etnik-kültürel Paradigmaların
İncelenmesi / 5299
Rasim Özgür Dönmez - Burucu Albayrak Dönmez Çoklu Kimlikler ve Bosna:
Bitmeyen Bir Savaşın Anatomisi /5308
Hatice Akın Zorba Ahmet Cevdet Paşa’nın Hersek Teftişi / 5321
Refik Sadikoviç - Emina Sadikoviç Boşnakların Çanakkale Meydan Muharebesine
Katılımı / 5333
Murat Necip Arman Batı Balkanlar’da Kırılgan Bir Fay Hattı: Republica Srpska ve
Milorad Dodik’in Siyasal Retorigi / 5337
Edita Dapo - Ognjen Ridic Bosna Hersek’te Yolsuzluk / 5346
Adnan Seyaz Bosna Hersek’te Oydaşmacı Demokrasi ve Konsolidasyon
Problemi / 5352
Hırvatistan
Osman Karatay Osmanlı’nın Katolik Hududu: Hırvatistan / 5364
Pınar Yürür Dalmaçya’dan Atlantiğe Uzanan Çizgide Hırvatistan / 5372
Yiğit Anıl Güzelipek Hırvatistan-Slovenya Sınır Anlaşmazlığı ve Dış Politikaya
Yansımaları: Piran Körfezi / 5391
Slovenya
Bilgehan Atsız Gökdağ Slovenya / 5396
Janja Žitnik Serafin Avrupa’nın Diğer Taraflarındaki Sloven Göçmen Yazarlar / 5421
Romanya
Nagy Pienaru - Sergean Osman Karadeniz’in Kuzeyinden Balkanlara: Aktav
Tatarlarının Rumeli’ye Yerleşmesi / 5430
Selçuk Duman Hamdullah Suphi Bey’in Romanya Büyükelçiliği Döneminde
Romanya Türkleri ile İlgili Çalışmaları / 5445
Nuray Bozbora Romanya’da Türk Azınlık / 5453
Eugenia Popescu-Judetz Adakale: Geçmişteki Bir Türk Adası / 5463
H. Yıldırım Ağanoğlu Adakale’de Son Osmanlı Yönetimi ve Adakale Halkına
Yapılan Yardımlar / 5480
Daniela Buşă 20. Yüzyılın Başlarında Romanya Ekonomisindeki Yabancı Sermaye
Yatırımları / 5503
Gagavuzlar-Moldova
Bilgehan Atsız Gökdağ Moldova’nın Transdinyester Sorunu ve Gagavuz Özerk
Bölgesi / 5512
Mustafa Argunşah Gagauzlar / 5533
Harun Güngör Gagavuzlar / 5547
Dionis Tanasoğlu Gagauzlar / 5555
Erjada Progonati Rusya-Avrupa Birliği Rekabetinde Transdinyester Sorunu / 5561
Macaristan, Polonya
Gabor Agoston Macaristan’da Osmanlı-Habsburg Serhadı (1544-1699): Bir
Mukayese / 5571
György Csorba Macar Mültecileri / 5582
Bayram Nazır Macar ve Polonyalı İhtilalcilerin Osmanlı Devleti’ne İlticası ve
Diplomatik Kriz / 5593
Volkan Marttin Birinci Dünya Savaşı’nda Galiçya / 5609
Öztürk Emiroğlu Polonya’da Türk Unsurları / 5617
Erol Cihangir Türk-Macar Münasebetleri Bağlamında Jeopolitik Bir Tez Olarak
“Turancılık” / 5631
Pomaklar
Ebubekir Sofuoğlu Kuman Peçenek Bakiyesi: Pomaklar / 5648
Ahmet Günşen Türk Kültür Coğrafyası Olarak Balkanlar ve Bir Balkan Topluluğu
Olarak Pomakların Kimlik Algılamalarında Türklük İzleri / 5657
Nazmi Avcı Balkanların Dağlı Türkleri: Pomaklar / 5670
Cemile Şahin Balkanlarda Unutulmuş Müslüman Bir Topluluk: Pomaklar / 5673
Büşranur Tarakcı Nerede-Nasıl: Pomaklar Üzerine / 5684
Torbeşler
Bilgehan Atsız Gökdağ Makedonya Türklüğünün Ayrılmaz Parçası: Torbeşler / 5689
Çingeneler
Emine Dingeç Osmanlı Balkanı’nda Çingeneler / 5696
İsmail Altınöz Osmanlılar Zamanında Rumeli Eyâleti’nde Çingeneler / 5702
Balkanlarda Güvenlik
Mustafa Türkeş Balkanlar’da Güvenlik ve İstikrar Arayışları: Sorunlar
Dönüşüyor / 6066
Murat Yorulmaz Uluslararası Güvenliğin Değişen Sistematiği: Balkanlarda
Güvenliğin Sağlanmasında Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Rolü / 6076
İbrahim Arslan Bölgesel Silahların Kontrolü, Doğrulama ve Uygulamaya Yardım
Merkezi’nin Balkanların Avrupa’ya Entegrasyon Sürecine Katkısı / 6090
Erhan Türbedar Balkanlar’da Terörizm Tehdidi: Gerçek mi, Hayal mi? / 6101
ÇEŞİTLEMELER
Tetsuya Sahara “Yükselen Doğu ve Çöken Batı”: I. Dünya Savaşı ve Japon Faşizm
İdeolojisi Olarak “Asyacılığın” Yükselişi / 6117
Zekeriya Demir Bosna ve Kosova Savaşlarında Özel Askeri Şirketler / 6133
Atatürk ve Balkanlar
Ahmet Eyicil Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası / 6141
Necati Çayırlı Atatürk ve Balkan Barışı (1923-1938) / 6156
İbrahim Ethem Atnur Mustafa Kemal Atatürk’ün Hocası Manastırlı Mehmet Tevfik
Bilge Bey / 6166
Bengül Salman Bolat Atatürk Dönemi Türk-Bulgar İlişkilerinin Siyasi, Sosyal ve
Kültürel Boyutları / 6175
Mahmut Bolat Mustafa Kemal Atatürk’ün İzlenimleri ile Sofya Günleri / 6183
Filiz Mehmetoğlu Atamın Aşk Mektubu, Eleni Karinte’den Mustafa
Kemâl’e... / 6190
Balkanlar ve Medya
Iordanka Bibina Geç Dönem Osmanlı Türkiyesi ve Bulgar Basınında Balkan
Federasyonu Fikri / 6193
Ahmet Gündüz “Osmanlı Telgraf Ajansı” Kayıtlarına Göre Balkanlardan
Haberler / 6204
Mehmet Ali Karaman George Nerkene Weldberg (Mehmet Zeki Bey)’in Müdafaa-
Milliye Gazetesi ve Balkanlar / 6239
Bülent Yıldırım Latin Harflerine Geçiş Sürecinde Bulgaristan’daki Türk Basını’na
Türkiye Cumhuriyeti’nin Yardımları / 6248
Salih Okumuş Kosova’da Yayınlanan Türkçe Gazete ve Dergiler / 6254
Haşim Erdoğan Balkan Savaşları Sürecinde Erciyes Gazetesi’nin Üstlendiği
Rol / 6275
Yeni Türkiye
Yıl 21 Sayı 70
Mart - Haziran 2015
Fiyatı 40 TL
2 Ayda Bir Yayımlanır
yazarak, Karadağ diye bir bölgenin var olduğunu History of Dalmatia and Ragusa the Uscocs, Volume: I, John Murray,
London 1848, s.402-562.
dünya kamuoyuna duyurmuştur4. (7) Paić und Sherb, Cèrnagora: Eine umfassende Schilderung des Landes
und der Bewohner von Cèrnagora (Montenegro) in Topografischer,
Statistischer, Naturwissenschaftlicher, Staatlicher, Geschichtlicher und
Sırp isyanıyla birlikte, Batı’nın da Kara- Militärischer Beziehung, Nebst Höchst Interessanten Aufschlüssen Über
dağ’a olan ilgisi artmıştır. Bölge hakkındaki detaylı Die Sitten und Lebensweise, Das Häusliche, Öffentliche und Kirchli-
che Leben Dieses Heldenvolkes, In Kommission bei F.L . Herbig in
ilk çalışma 1807-1813 yılları arasında Kotor’daki Leipzig und Tendler & Comp. in Wien, Agram 1851.
1- Karadağ Neresidir? güneydoğu ucunda 2.436 m yüksekliği olan ve tâ
uzakdan görünen Lom Dağı bulunur.”.
Karadağ adı ilk kez 1053 tarihli Latince bir
belgede Monte Nigro olarak geçer. Karadağlılar Coğrafyanın hırçınlığı iklime de yansımış-
kendi ülkelerine Crnagora veya Tsarna-Goro der- tır. İklimdeki dengesizlik bölgede görev yapan
ler. Kelime Slavca’da Crna=Kara ve Gora=Dağ herkesin dikkatini çekmiştir. Mesela 1856-59 yılla-
kelimelerinin birleşiminden oluşan bir addır. Mü- rı arasında Vladika Danilo’nun özel sekreterliğini
nif Paşa’nın 1862’de Mecmû‘a-i Fünûn’a yazdığı yapan Henri Delarue iklimdeki dengesizlik kar-
makalesinde, Karadağ’ın çok eski zamanlarda şısında şaşkınlığını gizleyememiştir. O, Çetine’ye
tamamen çam ağaçlarıyla örtülü olması sebebiy- ilk gittiğinde aniden etrafı bir sis dalgası kaplamış
le uzaktan siyah göründüğü için bu adın verildiği ve hava birdenbire kararmış, ardından tüm gece
iddiası yer alır8. Aynı ifadeler Ahmed Hilmi’de de boyunca bardaktan boşanırcasına yağmur yağmış,
geçer9. Meydan Larousse’da ise Crnagora adının ertesi gün Çetine ovasında ekili araziler su altında
ilk Karadağ Prensi Stefan Crnojeviç’in (Çernoviç) kalmış ve tüm ova adeta bir bataklığa dönüşmüş.
soyadından geldiği yazılıdır. Osmanlılar 1514’te Fakat esas ilginç olan tüm su akşama kadar çekil-
onun Müslüman olan torunu İskender Bey’e miş, yağan yağmurdan eser kalmamış14. İşte böl-
bu sancağı tevcih ettiklerinde bölgeye onun aile
geyi ele geçirmeye çalışanlar böyle bir iklimle de
adına istinaden Crnogorski dedikleri ve Crnagora
mücadele etmek zorunda kalmışlardır.
adının da buradan türediği ifade edilir10. Komşu-
ları Venedikliler ve İtalyanlar bölgeye Monte-Ne-
ro derken, Türkler Karadağ, Arnavutlar Mal-Isis, 2- Karadağlılar Kimdir?
Yunanlılar Mavrovouni, İngilizler Montenegro,
Fransızlar ise Montagne-Noire derler11. Kuzeyde Yüzyılın başından beri Avrupa’da Kara-
Hersek, batıda Dalmaçya, doğuda Yenipazar San- dağ’la ilgili yapılan yayınlarda nispeten bir artış
cağı, güneyde ise İşkodra eyaletiyle sınırdır. yaşanmasına rağmen, Karadağ üzerindeki sis
5274 perdesi bir türlü kalkmamıştı. Şemseddin Sâmî
Bölge dünyanın en dağlık bölgelerinden Karadağlıların çoğunlukla Arnavutlarla olmak
biridir. Karadağ’ın geçit vermez dağları onlar için üzere, komşuları Hersekliler, Boşnaklar ve Hır-
korunaklı bir sığınak olurken, tarım için de son vatlarla karışmış bir millet olduğunu yazar. Aslında
derece elverişsizdir. Dağların korkunçluğu karşı-
Sâmî’nin yazdıkları Balkanlar’da çok geçerli olan,
sında, dağların nasıl oluştuğuna dair onlarca ef-
“yaşadıkları yerin halen en kadim milleti oldukları
sane türemiştir. Bunlardan birini de Münif Paşa
ve eskiden tüm Balkanların kendilerine ait olduğu
anlatır. Efsaneye göre: “Tanrı dünyayı yaratmayı
gibi” iddiaların tipik bir yansımasıdır15. Gerçekte
bitirdiğinde dünyanın taşa ihtiyacı olduğunu anla-
onlar VII. yüzyılda bölgeye yerleşen Slavların to-
mış, dünyaya dağıtmak için torbasına taş koymuş,
ancak torbası delinmiş ve Karadağ’dan geçerken runlarıydı.
hepsi Karadağ’a dökülmüş, o zamandan beri de (8) Münif Efendi, “Karadağ”, Mecnû‘a-i Fünûn, Birinci Sene, nr:1,
Mâh-ı Muharrem, Cerîdehânede Tab‘ Olunmuşdur, İstanbul
hepsi Karadağ’da kalmış.”. İngiliz Seyyah George 1279, s.55.
Bernard Shaw ise Karadağ’ı görünce o kadar şa- (9) Ergirili Ahmed Hilmi İbni Resûl, Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Ta-
rihçesi, İstanbul Üniversitesi Yazma eserler Kütüphanesi, Türkçe
şırmış ki, “Karadağlıların bu kıraç kayaları sevmek Yazma nr:10071, varak:2b, Uğur Özcan, II. Abdülhamid Dönemi
için filozof olmaları gerekiyor.” demekten kendini Osmanlı-Karadağ İlişkileri, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2012, s.1.
(10) “Karadağ”, Meydan Larousse, C.VI, Meydan Yayınevi, İstanbul
alamamıştır12. Şemseddin Sâmî ise Karadağ’ı şu 1971, s.924; Besim Darkot, “Karadağ”, İslâm Ansiklopedisi, C.VI,
sözlerle tarif eder13: Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1988, s.221; Özcan, Osmanlı-Ka-
radağ İlişkileri, s.2.
(11) Eugene Maton, Histoire Du Monténégro Ou Tsernogore, En Vente
“.. Tamamı kuru kayadan ibaret olup, kaya- Chez L’-auteur, Paris 1881, s.7; Şemseddin Sâmî, Kâmûsü’l-â‘lâm,
C. V, Mihran Matbaası, İstanbul 1314, s.3635.
lar yeni yapılmış bir binanın taşları gibi birbiri üs- (12) Münif Efendi, a.g.m., s.56; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
YENİ TÜRKİYE 70/2015
tüne atılmış ve çoğu yeni kırılmış gibi dik ve keskin varak:2b; Jezernik, a.g.e., s.118-119.
(13) Şemseddin Sâmî, a.g.e., C.V, s.3635.
köşelidir. Bu kayalık dağlar 1.700 m yüksekliğe ka- (14) Ali Gökçen Özdem, Karadağ’ın Osmanlı Egemenliğine Karşı Mü-
dar çıkarlar… Brda dahi sarp ve dağlık ise de dağları cadelesi (1830-1878), Fırat Üniversitesi SBE. Tarih Anabilim Dalı,
Elazığ 2012, s.11 (Basılmamış Doktora Tezi); Henri Delàure, Le
o kadar taşlık olmayıp, toprağı, ormanları ve çay ve Monténégro, Benjamin Duprat, Paris 1862, s.21-22.
(15) Şemseddin Sâmî, a.g.e., C.V, s.3636-37; Andrew Baruch Wachtel,
vadileri dahi vardır. Brda dağlarının en büyüğü Mo- Dünya Tarihinde Balkanlar, Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu, Doğan
raça olup kuzey batıdan güney doğuya uzanır. Bunun Kitap, İstanbul 2009, s.9, 20-21, 34, 128-129.
Batı kamuoyu da Karadağlıların kim ol- çevrilmiştir. Hatta daha o tarihlerde Karadağlıla-
duğuna karar verememişti. Mesela Londra’da iyi rın ellerindeki Michiaz, Rogatiça, Zerniça ve Kes-
eğitimli İngilizler, bir İngiliz diplomata Karadağ- ka Osmanlıların eline geçmiştir. İskender’in 17
lıların siyahî olup olmadığını sorabilmiştir. Hatta Ocak 1468’de ölümünün ardından, Osmanlılar
I. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Seyyah W. Gor- İşkodra’yı 1476’da ele geçirerek Karadağ yolunu
don, iki İngiliz er arasındaki şu konuşmaya şahit açmışlardır22.
olmuştu: “Ben Arnavutluk hakkında her şeyi biliyo-
rum. Orada Albinolar var, ak saçlı ve pembe gözlü Osmanlı saldırısından kurtulmak isteyen
yaratıklar. Zenci Karadağlılar evlenirler ve bunların Stefan Çernoviç’in oğlu İvan Çernoviç (1465-
çocuklarına Dalmaçyalı denir, çünkü bunlar siyah ve 1490) önce Venedik hâkimiyetini tanımış fakat
beneklidirler.”16. Osmanlılar 1479’da İşkodra’yı alınca İtalya’ya
kaçmak zorunda kalmıştır. İvan ancak Fatih Sul-
Karadağlılar hakkında yerli yabancı herke- tan Mehmed’in ölümünden sonra Karadağ’a dö-
sin ittifak ettiği tek husus onların vahşi insanlar nebilmiştir. 1482’de direnci kırılan İvan nihayet
olduklarıydı. 1884’de Prens Nikola’nın bir yurt Osmanlı hâkimiyetini kabul etmiştir. Osmanlılar
gezisine katılan Osmanlı sefiri Ahmed Cevad ona bey unvanı vermiş ve ülkesine de İvan’ın
Paşa gördükleri karşısında, “Şu medeniyet asrında ülkesi anlamına gelen İvanbegovina demeye
Avrupa’nın ortasında Afrika vahşilerine taş çıkarır başlamışlardır. Bu sırada İvan Karadağ’ın gele-
adamlar bulunduğunu kemâl-i hayret ile hatırdan ceğini şekillendirecek bir takım hamleler yapmış-
geçirmiş idim.” demekten kendini alamamıştır17. tır. Önce memleketin idare merkezini Çetine’ye
taşımış, burada bir manastır inşa ederek Zeta
piskoposunu buraya yerleştirmiştir. İvan’ın bir-
A- Türk-Karadağ İlişkileri biriyle bağdaşmayan kararları Karadağ’da daima
Türklerin Karadağlılarla ilk karşılaşması sorgulanmıştır. Njegoş, Byeliç, Ozraniçi ve Çekliç
1386’da olmuştur. Bu tarihte Kroya ve İşkodra’yı gibi kabileler onun iktidarını hiçbir zaman tanı-
mamışlardır. Buna karşı sonraki kuşaklar İvan’ı 5275
fetheden Türkler, Venediklilerle ters düşmek is-
temediğinden kısa süre sonra buralardan çekil- kutsamışlar ve Ali Fıtrî’nin ifadesiyle onu “..Ka-
mişlerdir. Ancak onlar bu sefer sırasında bölgenin radağ’ın mü’esses ve bânisi, ruhu” kabul etmişlerdir.
siyasî ve coğrafî yapısı hakkında ayrıntılı malumat Halk onun ölmediğine, bir mağarada uyuduğuna,
edinmişler fakat siyasî ortam uygun olmadığın- zamanı geldiğinde uyanarak Osmanlıları Avru-
dan bölgede kalmayı tercih etmemişlerdir18. 15 pa’dan kovacağına inanmıştır23.
Haziran 1389’da I. Kosova Savaşı ise tüm Balkan İvan, Osmanlı iktidarını kabul ettiğinin
tarihini değiştirmiş ve etkileri günümüze kadar göstergesi olarak küçük oğlu Stanitsa’yı Osmanlı
gelen bir dizi sonuca yol açmıştır. Türkler savaşı sarayına göndermiştir. Stanitsa Müslüman olarak
kesin olarak kazanmalarına rağmen, savaş sonun- İskender Bey adını almıştır. İvan’ın ölümünden
da hem Sultan I. Murat hem de Sırp kralı Lazar sonra kardeşleri ve oğulları arasında kısa süreli
hayatlarını kaybetmiştir. Savaşın ardından Sırp bir iktidar mücadelesi yaşanmıştır24. Karadağ’da
krallığı çökerken, Osmanlılar Balkanların büyük
(16) Jezernik, Vahşi Avrupa, s.132-133.
bölümünü ele geçirmeyi başarmışlardır19. (17) Mehmet Mercan, “Sadrıâzam Ahmed Cevad Paşa’nın Karadağ Se-
yahatnamesi”, Türk Dünyası Araştırmaları, S.102, İstanbul Haziran
Kosova Savaşı sonrasında Karadağ klanla- 1996, s.153.
(18) İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.I, TTK, 5. Baskı An-
rından birinin reisi olan Çernoviç ailesinden Ste- kara 1988, s.176-177; Johann Wilhelm Zinkeisen, Osmanlı İmpa-
fan Çernoviç (1421-1465) idareyi ele almıştır20. ratorluğu Tarihi, C.I, Çeviren: Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınevi,
İstanbul 2011, s.568.
Stefan Çernoviç oğulları Ivan ve Georg ile 1 Mart (19) Wachtel, a.g.e., s.67; Ali Fıtrî, 92-93 Osmanlı-Sırp Seferi ve Hâl-i
Hâzır Dar-ü’l-Harekâtı, 3. Kitab, Mekteb-i Harbiyye Matbaası,
1444’te Arnavutların kahramanı İskender Bey’in Dersaadet 1327, s.17
YENİ TÜRKİYE 70/2015
Osmanlılara karşı topladığı Leş (Alesso=Lisüs) (20) Ali Fıtrî, 92-293 Osmanlı-Karadağ Seferi, s.17; Darkot, a.g.m.,
s.224.
kongresine katılarak, onunla birlikte Türklere (21) İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.II, TTK, 5. Baskı An-
karşı mücadeleye dâhil olmuştur21. Osmanlıların kara 1988, s.60; Zinkeisen, a.g.e., C.I, s.575, 577.
(22) Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.II, s. 70-73.
İskender Bey’in açtığı gailelerle uğraşması Bal- (23) Darkot, a.g.m., s.224; “Karadağ”, Meydan Larousse, s.924; Osman-
lı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi, varak:4a; Ali Fıtrî, 92-293 Osman-
kanlardaki ilerlemeyi sekteye uğratmamış, 1463’te lı-Karadağ Seferi, s.18.
Bosna fethedilerek Karadağ doğu ve kuzeyden (24) Darkot, a.g.m., s.224-225.
mücadele sürerken İşkodra Sancakbeyi Firuz Bey kakin Sancagı Beyi Kasım’a daha önce vergi ver-
1496’da Karadağ’a girmiş ve bölgeyi nihaî olarak meyen ve isyan halinde olan Karadağ’a tâbi Başız,
Osmanlı topraklarına katmıştır. Böylece yaklaşık Begler, İskenderiyye, Razı ve 20 köy has olarak
yüz yıl önce başlayan fetih harekâtı tamamlanmış- verilmiştir31.
tır. Karadağ’a nahiye statüsü verilmiş ve İşkodra
Sancağı’na dâhil edilmiştir25. Ancak 1514’te İş- 1585’de Karadağ yeniden İskenderiye
kodra’dan ayrılarak İskender Bey için ayrı bir san- Sancağı’nın bir parçasıdır ve belgelerde bölgeden
cak haline getirilmiştir. Yeni sancağa da İskender “Karadağ Nahiyesi” olarak söz edilmiştir. Bu tarih-
beyin aile adı sebebiyle Çrnogorski adı verilmiştir. te Karadağlılar Venedik lehine casusluk yapmışlar,
1528’den sonra İskender’in ölümüyle Karadağ devlet İskenderiye Sancağı beyinden 50-60 kişi
yeniden İşkodra’ya bağlı bir nahiyeye dönüştürül- olan bu grubun tutuklanmasını istemiştir32.
müştür26.
1614’e gelindiğinde Karadağ’da durum
Osmanlılar sarp arazi yapısından dolayı Osmanlılar aleyhine bozulmuş durumdaydı. Bu
Karadağ’ı kontrol altına almak için fazla uğraşma- tarihte Karadağ Kadısı’nın yerine vladikaların iç
mışlardır. Onlar, yüksek olmayan cizye vergisi kar- idareyi kontrol ettikleri görülmektedir. 1614’te
şılığında kendi iç işlerinde serbest bırakılmışlardır. Karadağ beş nahiye, 90 köy ve 3.524 eve sahip
Bu tutum Osmanlıların en büyük hatası olmuş- bir yerdi. Toplam 8.027 eli silah tutan erkek var-
tur27. İdarî boşluktan istifade eden Karadağlılar dı. Bunlardan sadece 1.000 kadar erkek silahlıy-
fethin hemen ardından isyana başlamış, bu durum dı. Uzun süre dışa kapalı, ancak sürekli kargaşa
onlarda önce alışkanlık, ardından yaşam biçimi ha- merkezi olan Karadağ’da iç idare 1683’e kadar bu
lini almıştır. Mesela 23 Ekim 1560 tarihli bir emir- şekilde devam etmiştir. 1683 II. Viyana Bozgunu
de Karadağlıların isyan halinde oldukları, çevreye sonrasındaki kargaşa ortamını değerlendiren Vla-
zarar verdikleri ve devletin yasaklamasına rağmen dika Visarion doğrudan Osmanlılara karşı gelmiş-
dışarıya hayvan ve at sattıkları kayıtlıdır. Bu sebep- tir. 1688’de Venediklilerle ittifak yaparak onların
5276 le Karadağ Nahiyesi İşkodra Sancağı’ndan ayrılarak himayesine girdiğini açıklamış ve Venediklilerin
Dukakin Sancağı’na bağlanmış, dışarıya hayvan müttefiki olarak Osmanlılara karşı savaşmıştır.
satımı yasaklanmış, Dukakin Beyi’nden her türlü Bunun üzerine İşkodra Sancak Beyi Süleyman
eşkıyalık faaliyetine engel olması istenmiştir28. Paşa 1692’de Karadağ’a girerek Çetine’yi tahrip
7 Şaban 973/27 Şubat 1566 tarihli bir etmiştir33.
hüküm Karadağ’ın o tarihteki idarî yapısıyla il- (25) Zinkeisen, a.g.e., s.376-377; Jelavich fethin 1499’da olduğunu be-
lirtir. Bkz., Jelavich, a.g.e.-1, s.93.
gili önemli bilgiler vermektedir. Hükmün içeriği (26) Darkot, a.g.m., s.225; Osman Karatay, “Osmanlı Hakimiyetinde
köylerinden kaçan bazı köylülerin geri çevrilmesi Karadağ”, Balkanlar El Kitabı, C.I, Karam &Vadi, Ankara 2006,
s.361.
ve Osmanlı tebaasının komşu ülkelere (Dar-ü’l- (27) Jelavich, Balkan Tarihi, C.I, s.93.
harbe) kaçmasının engellenmesiyle ilgilidir. An- (28) 3 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım), Hüküm nr: 1613, Baş-
bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Dai-
cak hükmü önemli kılan içerikten ziyade emrin re Başkanlığı, Ankara 1993, s.550; 3 Numaralı Mühimme Defteri
(Özet ve Transkripsiyon), Hüküm nr: 1613, Başbakanlık Devlet Ar-
gönderildiği makamlardır. Emir Hersek Beyine şivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara
ve Karadağ Kadısına gönderilmiştir. Emrin bir ka- 1993, s.699.
(29) 5 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım) , Hüküm nr: 1101, Baş-
dıya gönderilmesi, 1566’da klasik Osmanlı idarî bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Dai-
sisteminin bölgede kurulduğu ve Osmanlı huku- re Başkanlığı, Ankara 1994, s.415; 5 Numaralı Mühimme Defteri
(Özet ve İndeks) , Hüküm nr: 1101, Başbakanlık Devlet Arşivleri
kunun bölgede uygulandığının göstergesidir. Yine Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1994,
bölgede bir kadının varlığı, Karadağ’da Müslüman s.180.
(30) 7 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım-II) , Hüküm nr: 1533,
varlığının en açık kanıtıdır29. Karadağ kadısı, fiilî Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi
Daire Başkanlığı, Ankara 1997, s.540; 7 Numaralı Mühimme Def-
olarak görevini icra etmiş ve Osmanlı devlet düze- teri (Özet-Transkripsiyon-İndeks-II) , Hüküm nr: 1533, Başbakanlık
nini bölgede tesis etmiştir30. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlı-
YENİ TÜRKİYE 70/2015
tespit edilmiştir. Hatta bu durum Avrupa yıllık- C.I, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara 1953,
s.414.
larında Karadağ’ın bağımsız olarak algılanmasına (54) Uğur Özcan-Abidin Temizer, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kara-
dahi yol açmıştır51. 1860’da Danilo bir suikast dağ’da Türk Elçileri ve Konsolosları, Öncü Kitap, Ankara 2012, s.3,
19-21, 25
sonucu hayatını kaybetmiştir. Fakat yerine geçen (55) “Karadağ”, Meydan Larousse, s.924.
yeğeni Nikola onun saldırgan politikalarını sür- (56) P. Coquelle, Histoire De Monténégro Et De La Bosnie, Depuis Les
Origines, Ernest Leroux Éditeur, Paris 1893, s.165-196; Özdem,
dürmüştür. Ancak bu kez İngilizlerin desteğini a.g.t., s.37.
1697’de Njegoş kabilesine mensup Pet- ne karışarak vladikaların karşısında her daim bir
roviç ailesi piskoposluk makamını ele geçirdi ve muhalefet olduğunu hissettirmiştir. Tabii olarak
piskoposluk irsî olarak amcadan yeğene geçmeye Osmanlı Devleti bu makamı hiçbir zaman tanı-
başladı57. Bu dönüşümü gerçekleştiren I. Danilo mamıştır. Radonjiç ailesi 1832’de Karadağ dışına
ölümünden kısa bir süre önce Peç Patrikliğine he- sürgün edilince valilik de fiilen sona ermiştir60.
diye ettiği el yazması bir İncil’de kendini “Çetine
Piskoposu ve Sırp Ülkesinin Lideri” olarak tanım-
lamıştır58. 3- İdarî Taksimat
Katunska, 1’i Riyeka, 1’i Crmnica, 2’si Brda’da Bosna’daki kaptanlar gibi askeri yükümlülükleri
olmak üzere toplam 9 serdar vardı. Serdarlar vardı. Fakat Karadağ’daki nahiye kaptanları, idare
Karadağ’ın köklü kabileleri olan Çetine, Njegoş, ettikleri bölgeden vergi toplayamıyorlardı. Çünkü
Ozrinići (Kčevo), Cuce, Pješivci, Riyeka, Crmni- zaten bütün erkekler savaşçıydılar. Dahası kendi
ca, Kuci ve Biyelopavliçka kabilelerine mensuptu. teçhizat ve erzaklarını kendileri sağlıyordu. Bu
Her nahiyede ise birer voyvoda bulunurdu. Kara- yüzden vergi verecek kimse yoktu.
dağ genelinde toplam 15 voyvoda vardı. Voyvo-
daların 4’ü Katunska, 2’si Riyeka, 2’si Crmnica, Bölgenin idare merkezi Çetine’ydi66. Çeti-
1’i Lihanska, 6’sı da Brda’da bulunuyordu. Ser- ne dağların ortasında küçük bir ovada kurulu bir
darların altında her köyde bir nevi kethüda göre- köydü67. 1828’de köyde tek dikkati çeken husus
vi gören birer knez mevcuttu. Knezler köyün iç orta büyüklükte bir kaleye benzetilen manastır-
işlerinde düzeni sağlar, gerektiğinde de hâkimlik dı68. 1862’de de durum pek değişmemiştir. Münif
görevi ifa ederlerdi. Köylerde knezlerden sonraki Paşa ve onun yazdıklarını aynen aktaran Ahmed
en yetkili kişi bayraktarlardı. Savaşlarda köylü- Hilmi, “Karadağ’ın başlıca köyü Çetine’dir. Dün-
YENİ TÜRKİYE 70/2015
ler kendi bayraktarları altında göreve giderlerdi. (64) Münif Efendi, a.g.m., s.58; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
Bu görevliler kabilenin iç işlerini düzenlemenin varak:3b; Zlatar, a.g.e., s.72, Description géographique et historique
de la Turquie d’Europe, s.102; Özdem, a.g.t., s.39-40.
yanında, Karadağ’a yapılan her hangi bir dış mü- (65) Maton, a.g.e., s.29-32; Zlatar, a.g.e., s.60-69.
dahalede de kabilenin erkelerini toplayıp savaşa (66) Maton, a.g.e., s.30.
(67) Şemseddin Sâmî, a.g.e., C.V, s.3637.
gitmekle yükümlüydüler64. Kaptanların aynen (68) Description géographique et historique de la Turquie d’Europe, s.37.
ya’da oradan daha küçük bir hükümet merkezi yok- yüzünden, Mirko senatonun değişmez başkanı
tur, hepsi 40 evden ibaret olup, bunların da 15’i eve haline gelmiştir. Senato başkan ve başkan yar-
benzeyip gerisi kulübedir. Bir de kilisesi vardır. Hatta dımcılığından sonraki makam, senato sekreterli-
vladikanın evi dahi ahıra benzer” cümleleriyle Çeti- ğidir. Bu makam Karadağ’ın bir başka güçlü ailesi
ne’yi okuyucularına tanıtırlar. Çoğu seyyahın ver- olan Vlahoviçlerin elindedir. II. Danilo’dan sonra
diği bilgi de onları destekler niteliktedir69. özellikle ülkenin dış politikası Fransa tarafından
görevlendirilen Fransız kökenli özel sekreterlerin
1855’e kadar Karadağ’da bir merkezî oto-
denetimindedir. Vladikaya yakın olmaları sebe-
riteden bahsetmek imkânsızdı. Bu tarihe kadar
Karadağ bir aşiret konfederasyonuydu70. Her ka- biyle iç politikada hâkim olan bir başka makam
bile kendi bölgesinde kendi geleneksel hukukunu ise vladika yaverliğidir. Aynı zamanda sayıları 100
uyguluyordu. 1855’de Danilo kendi kanunname- ilâ 200 arasında değişen özel koruma birlikleri
sini kabile reislerine kabul ettirince, gevşek de “Peryanik”lerin de komutanı olan bu kişiler genel-
olsa bir merkezî otorite tesis edilmişti. Danilo’nun likle Vukotiç ve Vlahoviç aileleri mensuplarıdır.
sert idaresine rağmen merkezî otoriteye bağlılık Kısaca XIX. yüzyılda Karadağ’ın kaderi Petroviç,
hâlâ çok zayıftı. Kabileler kontrolsüz olarak Dal- Vlahoviç ve Vukotiç ailelerinin elindedir.
maçya, İşkodra ve Bosna Hersek’e yağma akınları
Tablo 2: 1855-1880 Yılları Arasında Kara-
düzenliyor, en küçük bir anlaşmazlıkta birbirleriy-
dağ İç İdaresi
le acımasızca savaşıyorlardı. Her şeyi silahla çöz-
Yıl Makam Kişi
meyi adet edinmiş Karadağlılar Danilo’nun kendi Danilo (Daniel) Petroviç Njegoş
üzerlerinde hâkimiyet kurmasına da sıcak bakmı- Vladika Corc (George) Petroviç
Senato Başkanı Njegoş
yorlardı. Bu yüzden 1856’da onu öldürmeyi dahi 185572 Senato Başkan Yardımcısı Mirko Petroviç Njegoş
Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
denediler fakat Danilo kurtulmayı başardı. Ancak Vladika Yaverleri Danyel (Daniel) Vukoviç
işin peşini bırakmayan rakip klanlar 13 Ağustos Vladika
Mark Bjeladinoviç
Danilo Petroviç Njegoş
5282 1860’da Kotor’da onu öldürmeyi başardılar. Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko (Kerco) Petroviç
Senato Sekreteri Njegoş
185673
Çetine Piskoposu Lazar (Lazare) Vlahoviç
4- İç İdare Vladika Özel Sekreteri Nikanor İvanoviç Njegoş
Vladika Yaverleri Henri de la Rue
Muhafız Birlik Danyel Vukoviç
Karadağ’da vladikadan sonra en yüksek Komutanı Milo Novakof
Vladika Danilo Petroviç Njegoş
idarî otorite 1833’de kurulan senatodur. Senato Devlet Sekreteri Milorad Medokavitç
Senato Başkanı Corc Petroviç Njegoş
1866’ya kadar 12, 1866’dan sonra 16 üyeli olarak Senato Başkan Yardımcısı Mirko Petroviç Njegoş
işlevini sürdürmüştür. Senato da tıpkı vladikalık 185774 Senato Sekreteri Lazar Vlahoviç
Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
gibi Petroviç ailesinin elindeydi. Senatörler ay- Vladika Özel Sekreteri Henri de la Rue
lık 2.000 kuruş maaş almaktaydı. Senatoya bağlı Vladika Yaverleri Danyel Vukoviç
Milorad Medokavitç
olarak yaklaşık 400 kişilik bir zaptiye (askerî-me- Muhafız Birlik Komutanı Milo Novakof
Vladika Danilo Petroviç Njegoş
mur) birliği vardı. Zaptiyeler senato kararlarının Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş
uygulanmasına yardımcı olmakla görevliydi. 1855 185875 Senato Sekreteri Lazar Vlahoviç
kanunnamesine kadar senatonun vereceği en üst Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
Vladika Özel Sekreteri Henri de la Rue
karar idam cezasıydı. İdam cezasına çarptırılan Vladika Yaveri Danyel Vukoviç
kişinin ailesinin kan davası gütmesini engellemek Muhafız Birlik Komutanı Milo Novakof
için idam edilecek kişiye 100 kadar zaptiye ateş (69) Münif Paşa, a.g.m., s.62-63; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:5b.
ediyor, böylece suçluyu kimin infaz ettiği anlaşıla- (70) Michael Palairet, Balkan Ekonomileri 1800-1914 Kalkınmasız Ev-
mıyordu. Bu usul I. Peter döneminde uygulamaya rim, Çeviren: Ayşe Edirne, Sabancı Üniversitesi, İstanbul 2000,
s.163.
konulmuştu71. (71) Münif Paşa, a.g.m., s.64; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
YENİ TÜRKİYE 70/2015
varak:6a.
(72) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Aşağıda tablo 2’de görüleceği gibi 1859’a L’année 1855, Justus Perthes, Gotha, s.708.
kadar senato başkanlığı vladikanın kardeşleri (73) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
L’année 1856, Justus Perthes, Gotha, s.761.
arasında dönüşümlü olarak yapılmıştır. Ancak bu (74) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
tarihte Mirko’nun Grahova Savaşı’nın kazanıl- L’année 1857, Justus Perthes, Gotha, s.738.
(75) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
masında gösterdiği büyük gayret ve kahramanlık L’année 1858, Justus Perthes, Gotha, s.761.
Vladika Danilo Petroviç Njegoş Bir yere asker sevk edileceği zaman bay-
Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş raktar ve voyvodalara haber salınır, savaş ilânı
Senato Sekreteri --- köylerde duyurulurdu. Her klan kendi voyvodası
186076 Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
Vladika Özel Sekreteri Henri de la Rue başkanlığında savaşa katılırdı. Klanlar savaş habe-
Vladika Yaverleri Albay Danyel Vukoviç rini alır almaz kendi aralarında çatışma olsa dâhi,
Lazar Vlahoviç
Muhafız Birlik Komutanı Senatör Peter Vukotiç derhal mücadeleyi bırakır kendilerine emredilen
Nikola (Nicolas) Petroviç
Vladika
Njegoş bölgeye giderlerdi. Savaşçılar silah, cephane ve yi-
Senato Başkanı
Senato Başkan Yardımcısı
Mirko Petroviç Njegoş yeceklerini kendilerini tedarik etmekle yükümlüy-
Kerko Petroviç Njegoş
186177
Senato Sekreteri
Todor (Thedore) İlitç düler. Tüm cephaneleri bir tüfek, bir çift tabanca
Çetine Piskoposu
Vladika Özel Sekreteri
Nikanor İvanoviç Njegoş78 ve gayet uzun bir bıçaktan ibaretti86. II. Danilo
Mişel (Michel) Polit
Vladika Yaverleri dönemine kadar halktan herhangi bir adla vergi
1. Yaver Lazar Vlahoviç
2. Yaver (boş) toplanmadığı için savaşçıların kendi ihtiyaçlarını
Muhafız Birlik Komutanı
Senatör Peter Vukotiç
Vladika Nikola Petroviç Njegoş kendilerinin karşılaması son derece doğal kabul
Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş ediliyordu. Savaş esnasında ölen bir savaşçının eşi
186579
Vladika Özel Sekreteri Jan (Jean) Vakliç ve çocukları klan tarafından koruma altına alınır,
Vladika Yaverleri Lazar Vlahoviç
Muhafız Birlik Komutanı Senatör Peter Vukotiç onların ihtiyaçları klan tarafından sağlanırdı. Böyle-
Vladika Nikola Petroviç Njegoş
Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş ce erkeklerin savaş ya da yağma akınlarında ölmesi,
186680 Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş ailesi için maddi anlamda bir sıkıntı yaratmıyordu.
Vladika Özel Sekreteri Jan (Jean) Vakliç
Vladika Yaverleri Albay Zega Tam aksine savaşta ölmek büyük bir onur ve şeref
Muhafız Birlik Komutanı
Vladika
Senatör Peter Vukotiç
Nikola Petroviç Njegoş sayıldığından, o aile büyük itibar kazanıyordu87.
Senato Başkanı Božidar Petroviç Njegoş Bu düşünce ve ilkel sosyal güvenlik anlayışı son-
186981 Senato Başkan Yardımcısı Peter Stefanov Vukotiç
Vladika Özel Sekreteri Jan Sundeçic raki yıllarda yapılacak savaşlar için de yeterli insan
Vladika Yaverleri
Vladika
Maşan Verbika
Nikola Petroviç Njegoş
gücünün devamlılığını sağlamıştır. Savaşa katılma-
Senato Başkanı Božidar Petroviç Njegoş yan erkekler veya klanlar vatan haini kabul edilir
187282 Senato Başkan Yardımcısı Peter Stefanov Vukotiç
Vladika Özel Sekreteri Jan Sundeçic ve görüldükleri yerde diğer Karadağlılar tarafından
Vladika Yaverleri
Vladika
Maşan Verbika
Nikola Petroviç Njegoş
öldürülürdü. Yüzyıllardır devam eden bu töre II. 5283
Senato Başkanı Božidar Petroviç Njegoş Danilo zamanında yasal hale getirilmiştir.
187483 Senato Başkan Yardımcısı Peter Stefanov Vukotiç
Vladika Özel Sekreteri Jan Sundeçic Karadağlılar gerçekten de becerikli savaş-
Vladika Yaverleri Maşan Verbika
Nikola Petroviç Njegoş çılardı. Onlar emir almaları halinde birkaç saat
Božidar Petroviç Njegoş
Peter Stefanov Vukotiç
içinde savaşa hazır hale gelir, savaş kumanyaları
Vladika
Maşan Verbika olan bir parça ekmek ve peynir gibi yanda taşı-
Stefan Radonik
Senato Başkanı
J. Plamenak
nabilir malzemeler hariç, savaşmak için başka
Senato Başkan Yardımcısı
İçişleri Bakanı
D. Kerovik (Cerovic) herhangi bir malzemeye ihtiyaç duymaz, uzun
187884 Avusturya-Macaristan: Albay
Dışişleri Bakanı
de Thömmel
mesafeleri yürüyebilir ve açlığa çok uzun süre da-
Savunma Bakanı
Maliye Bakanı
Fransa: Le comte yanabilirlerdi88.
Ceccaldi-Colonna
Çetine’deki Diplomatik
İngiltere: Mouson (76) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Temsilciler
İtalya: Durando L’année 1860, Justus Perthes, Gotha, s.823.
Rusya: Albay Bugoljubov (77) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Rusya Devlet Konsolosu: L’année 1861, Justus Perthes, Gotha, s.623.
Yonine (78) Nikola tarafından Karadağ dışına sürgün edilmiştir. Almanach de
Gotha 1861, s.623.
(79) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
L’année 1865, Justus Perthes, Gotha, s.996.
5. Askerî Sistem (80) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
L’année 1866, Justus Perthes, Gotha, s.1006
(81) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Karadağ’da XIX. yüzyılın ikinci yarısına L’année 1869, Chez Justus Perthes, Gotha, s.997.
kadar düzenli bir ordudan bahsetmek imkânsız- (82) Almanach de Gotha. Annuaire Généalogique, Diplomatique et Sta-
tistique. 1872, Justus Perthes, Gotha, s.806.
dır. Savaşlar Karadağlı erkeklerin savaşa yüklediği (83) Almanach de Gotha. Annuaire Généalogique, Diplomatique et Sta-
tistique. 1874, Justus Perthes, Gotha, s.704-705.
kutsallık sayesinde kazanılmış veya düşman kuv-
YENİ TÜRKİYE 70/2015
kaç defa hata yaparsa bir yıl dolmadan görevinden (94) Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi, varak:2b.
(95) Almanach de Gotha 1865, s.997; 1866, s.1007; 1869, s.998; 1872,
alınıp, yerine yeni bir hâkim atanabilirdi. Böyle s.807; 1874, s.705.
bir durum meydana geldiğinde hâkim değişikliği (96) Sen Bazil günü her sene 8 Haziranda kutlanırdı. Bugünde halk
manastır etrafında toplanarak, Manastırda gömülü Sen Bazil’in
vladikaya bildirilerek, onun tarafından onaylan- ruhuna dualar okur, hediyeler sunarlardı. Sen Bazil’in iyileştirici
ması beklenirdi. Cinayet ve önemli davalar sena- gücü olduğuna inanılır, bu sebeple hasta ve meczuplar manastıra
getirilir, bir gece Sen Bazil’in mezarının bulunduğu odaya bırakır-
toya havale edilirdi. Mahkemeler genelde bir gün lar, böylece iyileşeceğine inanırlardı. Bkz., Mercan, a.g.m., s.156.
süre hapis tutulur, bu zaman zarfında kişinin bağlı tikleri onur, haysiyet ve güvenliğe kavuştukları gibi
bulunduğu nahiye papazı tarafından ilgili meblağ bağımsızlık bildirgesi niteliği taşıyan ifadeler sarf
toplanarak ödenirdi97. edilmiştir. Daha sonra sıkça prens efendi, şeref,
vicdan, özgürlük, eşitlik, adalet, insanların, şefle-
Kadınlar küçük suçlar işlediklerinde mu-
rin, prenslerin gelip geçici; adalet ve kanunların
hakeme edilmez, onların cezalarını eşleri, erkek
kalıcı olduğuna dair vurgular yapılmıştır101.
kardeşleri ya da babaları verirdi. Ancak cinayet
işlemeleri halinde recm cezasına çarptırılırlardı. Kanun 8 bölüm ve 93 maddeden oluş-
Buna gerekçe olarak da kadınların silah kullan- maktaydı. Bütün vatandaşları (erkek) eşit ve aynı
mamaları gösterilmiştir. Karadağlılar arasında kabul eden kanunname aynı zamanda bazı tuhaf
silah kullanmayan bir kişiye silah doğrultmak aşa- hükümler de içeriyordu. Mesela her Karadağlı er-
ğılık bir düşünce kabul edildiğinden, taşlayarak keğe, Prens’e karşı hareket yapanları, kan davalı-
öldürmenin kadına daha uygun olduğu kanaati ları veya vatana ihanet edenleri gördükleri yerde
hâkimdi98. öldürme hakkı tanınmıştı. Çıkarılan kanun aslın-
1798’de “Karadağ ve Brda Genel Kanunu” da bir hukuk metni olmaktan ziyade Karadağ’da
adlı ülkenin ilk kanununu uygulamaya konul- geçerli olan geleneklerin yazıya geçirilmesinden
muştur. Kanun 16 maddeden oluşmaktaydı. Bu ibaretti. Benzer başka bir maddede ise bir erkek
kanuna, 1803 yılında 17 madde daha eklenmiş- savaşta korkup kaçarsa, silahları elinden alınabi-
tir. Söz konusu kanun ile vergi ve mahkeme işleri lecek ve o kişi teşhir edilerek kadın elbisesi giy-
düzenlenmiş, ülkenin ilk polis teşkilatı oluşturul- meye mahkûm edilebilecekti102.
muştur99. Ancak Danilo Kanunnamesi’ne kadar
bölgede düzgün işleyen bir hukuk sistemi yoktu. D- Nüfus
Bu tarihten sonra hâkimlerin atanması, suçlulara
verilecek ceza, mahkemelerin işleyişi, tutuklula- Nüfusun tamamı Ortodoks Slavlardan
rın statüleri hakkında bir hukuk metni üretilmiş- oluşur. Osmanlı idaresi altında Karadağ’ın nüfusu 5285
ti. Fakat bu kanunun da uygulandığı veya kolayca hiçbir zaman tam olarak bilinememektedir. Hepsi
kabul edildiğine dair bir işaret yoktur. Yüzyıl- tahminlerden oluşan bu bilgilere göre XIX. yüzyıl-
lardır aşiretler tarafından uygulanan töreden bir da Karadağ nüfusu aşağıdaki gibidir. Tablo 4’te de
anda vazgeçmek kolay olmamıştır. açıkça görüldüğü gibi XIX. yüzyıl Karadağ nüfusu
100-150 bin civarında değişmektedir. Bunun üze-
II. Danilo 23 Nisan 1855’de 16 sayfalık
rinde verilen her türlü rakam abartıdan ibarettir.
bir kanun yayınlanmıştır100. Bu kanun metni aslın-
1878 öncesi Karadağ’ın yüzölçümü ve arazi yapı-
da tam bir bağımsızlık ilanı idi. Zira Danilo daha
sı dikkate alındığında, bizim tahminimiz, toplam
kanunnamenin girişinde kendini prens olarak
nüfusun 120-130 bini geçmeyeceği yönündedir103.
tanımlamıştı. Hâlbuki bu durum 1852-53 askerî
harekâtının sebeplerinden biriydi. Danilo’nun ka- Tablo 4: XIX. Yüzyılda Karadağ Nüfusu
nunnamesi “ Özgür Karadağ ve Brda’nın Prens
ve Efendisi Danilo” diye başlamaktaydı. Ardından Yıl Kaynak Nüfus
kanunnamenin Karadağ ve Brda’nın şefleri ve yaş- 1800 104
Michael Palairet 29.000
lılarıyla varılan mutabakat neticesinde hazırlandığı 1806105 Eugene Maton 50.000
ve bugünden itibaren sonsuza kadar geçerli ola-
cağı, kanun önünde herkesin eşit kabul edildiği, (97) Münif Paşa, a.g.m., s.97-102; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarih-
çesi, varak:6a-8a.
adaletin tüm ülkede hüküm süreceği temennisi (98) Münif Paşa, a.g.m., s.102-103; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Ta-
yer alır. Ancak bu cümlelerden sonra Prens ve rihçesi, varak:8b.
(99) Abidin Temizer, Karadağ’ın Sosyal ve Ekonomik Yapısı (1853-
efendinin, ailesi ve kardeşlerinin yüzyıllardır Kara- 1913), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
YENİ TÜRKİYE 70/2015
dağlıları korumak için kan döktükleri, özgürlük ve Basılmamış Doktora Tezi, Samsun 2013, s.164.
(100) Bu kanun metninin tahlili ve Türkçe tercümesini Temizer’in çalış-
bağımsızlığın onlar için çok değerli olduğu, onla- masında bulmak mümkündür. Bkz., Temizer, a.g.t., s.120-136.
(101) Maton, a.g.e., s.55-58.
rın verdikleri özgürlük mücadelesinin tüm dünya (102) Maton, a.g.e., s.55-56.
tarafından takdirle karşılandığı, her Karadağlı ve (103) Karadağ nüfusu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Temizer, a.g.t.,
s.63-73.
Brdalı için bu kanunnamenin en önemli hazine (104) Palairet, a.g.e., s.18.
olduğu, bu kanunname ile Karadağlıların hak et- (105) Maton, a.g.e., s.23.
1826106 Eugene Maton 75.000 demekti134. 10 yaşında silah taşımaya başlayan bir
1828107 Turquie d’Europe 38.000 erkek, ölene kadar başka herhangi bir işle meşgul
1835108
Eugene Maton 100.000
olmazdı. İnşaat işçiliği, marangozluk, demircilik,
terzilik ve hatta esnaflık erkeklere uygun işler ola-
1836109 Encyclopaedia Americana 60.000
rak görülmezdi135. Onların tek amacı hiç durma-
1838110
Michael Palairet 47.000
dan sınır boylarındaki bölgelere saldırmaktı.
1842111 Eugene Maton 120.000
1852112
Almanach de Gotha 300.000 Karadağlı erkeklerin kendine has bir giyim
1854113 Vladika Danilo 80.000 tarzı vardı ve erkeklerin tamamı neredeyse aynı
1855114 Almanach de Gotha 120.000 biçimde giyinmekteydi. Münif Efendi ve Ahmed
1856115 Almanach de Gotha 125.000
Hilmi Karadağlı erkeklerin giyim tarzları hakkın-
da şu bilgileri verir136:
1857116
Almanach de Gotha 120.000
1858117 Almanach de Gotha 125.000 “Dağlıların elbiseleri ekseriya yünden yapıl-
1860118
Almanach de Gotha 125.000 mış gayet kaba mensucattan olup erkekleri etekleri diz
1861119 Almanach de Gotha 125.000 kapağına kadar bir tür yoz aba ve altında mâ’î bir diz-
1862 Macmillan’s Magazine120 120.000 lik giyerler mezkûr abanın üzerinde deri bir kemer ile
Münif Efendi121 120.000 silahlık bağlarlar. Başlarına etrafı siyah ve tepesi kır-
Ahmed Hilmi122 120.000
mızı püskülsüz adeta fes şeklinde bir başlık ve ayak-
1863-64123 Karadağ Nüfus Sayımı 196.238
larına yün çorap ile altı bir parça ham sığır derisi ve
1865124 Almanach de Gotha 130.000
üzeri şebeke resminde sırım ile işlenmiş bir tür çarık
1866125
Almanach de Gotha 130.000 giyerler. Dağlılar sanat ve zarafetten yoksun oldukla-
Osmanlı Kaynakları 130.000
Karadağ Nüfus Sayımı 196.238 rından düşüncelerine göre elbise ve eşyanın en parla-
1868 Amédée Viquesnel126 100.000 ğı ve en makbulü ad olunduğundan dolayı sırma ve
Michael Palairet 67.486 benzeri şeylere çok rağbet ederler. Güçleri yetenler bir
5286 1869127 Sırp İstatistikçi Jakşiç 100.000 (106) Maton, a.g.e., s.23.
1872128 Sırp İstatistikçi Jakşiç 100.000 (107) Description géographique et historique de la Turquie d’Europe,
s.102.
1874129 Almanach de Gotha 120.000 (108) Maton, a.g.e., s.23.
(109) Encyclopaedia Americana, s.13.
1875130 Michael Palairet 72.386 (110) Palairet, a.g.e., s.18.
(111) Maton, a.g.e., s.23.
1878131
Almanach de Gotha 170.000 (112) Gotha’nın verdiği bilgiler Karadağlılar, Piperi, Hazes, Vaskovikis,
Biclopawlskis olarak geçer. Almanach de Gotha. Annuaire Dip-
lomatique et Statistique Pour L’année 1852, Chez Justus Perthes,
E- Sosyal Yapı Gotha, s.668.
(113) Almanach de Gotha 1869, s.998; Almanach de Gotha 1872, s.807.
(114) Almanach de Gotha 1855, s.708.
(115) Almanach de Gotha 1856, s.761.
(116) Almanach de Gotha 1857, s.738.
1- Erkeklerin Konumu ve Dünya Algıları (117) Almanach de Gotha 1858, s.761.
(118) Almanach de Gotha 1860, s.823.
Erkekler genelde uzun boylu, güçlü kuv- (119) Almanach de Gotha1861, s.624.
(120) Macmillan’s Magazine, s.345.
vetli, son derece gururlu, kendinden emin kişiler- (121) Münif Efendi, a.g.m., s.56.
(122) Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi, varak:2b.
dir. Yüz hatları oldukça serttir. Genellikle bıyık (123) Palairet, a.g.e., s.18.
bırakırlar ve saç uzatırlar. “Utanacak bir şeyi ol- (124) Almanach de Gotha 1865, s.997.
(125) Almanach de Gotha 1866, s.1007.
mayan erkek adam yüzünü gösterir” dedikleri için (126) Amédée Viquesnel, Voyage Dans La Turquie D’erope Descripti-
yüzleri çoğunlukla traşlıdır132. on Physique Et Géologique De La Thrace, Tome: I, Arthus Ber-
trand, Éditeur, Paris 1868, 394.
(127) Almanach de Gotha 1869, s.998.
Karadağlı erkekler dünyaya Türkler ve (128) Almanach de Gotha 1872, s.807.
(129) Almanach de Gotha 1874, s.705.
Müslümanlarla savaşmak için geldiklerine inan- (130) Palairet, a.g.e., s.18.
YENİ TÜRKİYE 70/2015
dıklarından onlar için yatakta ölmek büyük bir (131) Almanach de Gotha 1878, s.818.
(132) Münif Efendi, a.g.m., s.57; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
utançtı. Bir Karadağlı baba oğluna kızdığı zaman varak:3a; Maton, a.g.e., s.23-24.
ona, “Seni gidi alçak! Nihayet sen şu edepsizliğin ce- (133) Münif Paşa, a.g.m., s.64; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:6a.
zasını çekeceksin ve yatağında öleceksin!” sözleriyle (134) Temizer, a.g.t., s.114-115.
hakaret ederdi133. Bir erkeğe yapılabilecek en gü- (135) Palairet, a.g.e., s.170.
(136) Münif Efendi, a.g.m., s.104-105; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı
zel dua ise “Tanrı onu yatağında ölmekten korusun” Tarihçesi, varak:8a-9b; Wachtel, a.g.e., s.45.
som sırmalı cepken satın alarak hiç yıkanmamış göm- dağlılar kadınların zaten bu işleri yapmak üzere
lek üzerine giyerler. Erkekleri çoğunlukla iki omuzla- yaratıldığına inanırlardı. Kadınlar erkeklerle bir
rında asılı iki torba taşırlar ve içlerine azık, barut ve arada yürüyemez, daima eşini birkaç adım geri-
kurşun koyarlar. Bir de omuzlarında yünden yapılmış den takip etmek zorundaydı. Yolda tanımadığı
Sıtroka isminde gayet kalın bir ihram taşıyıp karda bir erkek dahi olsa, yolun kenarına çekilip erkek
kaldıkları geceler bunu hem yatak hem de yorgan ola- geçene kadar beklerdi. Kapalı bir yerde bir erkek
rak kullanırlar. Fakat bu giysiyi kullanmalarının asıl varsa, ona sırtını dönüp odayı terk edemezdi. Ka-
amacı canlarından daha aziz tuttukları silahlarının dının tek şanslı olduğu konu, şiddete maruz kal-
yağmurdan muhafazasıdır. Hiçbir Karadağlı silah ve mamasıydı. Karadağlı erkekler kadınları doğuştan
mühimmata sahip olmadıkça bir adım yere gitmez. zayıf kabul ettikleri için, bir kadına el kaldırmayı
Tamamı tütün içtiklerinden bahsi geçen eşyalardan onursuzluk kabul ederlerdi. Tüm fedakârlıklarına
başka ellerinde birer çubuk dahi bulunur.”. rağmen, kadınlar Karadağ toplumunda “sevimsiz
bir yük” olarak değerlendirilmekten öte gideme-
Batılı seyyahlar ise Karadağlı erkekleri mişlerdir140.
eski Yunan’daki Spartalılar ile özdeşleştiriyorlar-
dı. Onlara göre Karadağlı erkekler çok küçük bir Batılı yazarlar ittifakla Karadağlı kadınların
kuvvetle kendilerinden kat kat büyük ordulara kocalarına çok sadık olduklarını ve onlar öldük-
karşı boyun eğmeyen özgürlük savaşçıları, kahra- ten sonra da asla evlenmediklerini, kadınlardan
manlığın canlı temsilcileriydiler. Mesela 1875’de kaynaklı herhangi bir problemin meydana gelme-
Çetine’ye giden İngiliz gazeteci Stillman, orada diğini yazarlar. Ancak yaygın olmamakla birlikte
“Homer Çağı’na ait eski kahramanları gördüğünü, her toplumda karşılaşılan kadın erkek ilişkilerini
bu yalın kahramanlık karşısında kendi benliğini Karadağ’da da görmek mümkündür. Mesela Pi-
bulduğunu ve hiçbir İngiliz erkeğin bu duruma karşı tovişte Köyü’nde yaşayan Petri’nin eşi Vekoşe
koyamayacağını” yazar. Yine bir süre Karadağ’da Raho adlı biri tarafından kaçırılmıştır. Hükümet
bulunmuş olan William Sloane de “Karadağlılar 13 Mayıs 1618 tarihinde Karadağ kadısından, ka-
çağdaş hareketlerle henüz yüz yüze gelemediklerin- dının zorla mı yoksa kendi rızası ile mi gittiğini 5287
den pek çok ilkel erdemle pırıldarlar” ifadelerini araştırmasını ve sonuca göre bir çözüm üretmesi-
kullanarak Karadağ toplumunu yüceltir137. ni istemiştir141.
s.43.
duğu bir yemek sahnesini karşısında şaşkına dö- (150) Palairet, a.g.e., s168.
(151) Mercan, a.g.m., s.152-153.
nen Ahmed Cevad, Karadağlıların elleriyle değil (152) Münif Paşa, a.g.m., s.64; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:6a; Özdem, a.g.t., s.45.
tüm azalarını kullanarak, adeta avına üşüşmüş bir (153) Almanach de Gotha-1861, s.624; 1865, s.997; 1866, s.1007; 1869,
güruh şeklinde yemek yediklerini söylemekten s.998; 1872, s.807; 1874, s.705; Özdem, a.g.t., s.46.
(154) Maton, a.g.e., s.26-27.
kendini alamamıştır151. (155) Wachtel, a.g.e., s.81, 96.
kabul etmediler ve işlerini İstanbul yerine Peters- Ruslarla ilişkileri de dinî ve malî konuların ötesine
burg’la işlerini halletme yoluna gittiler156. Avru- geçmiyordu.
pa’nın en önemli yıllıklarından Gotha’da 1855 yılı
için Karadağlıların hiçbir kiliseye bağlı olmadıkları XIX. yüzyılda Petar Petroviç Njegoş, Da-
yazılıdır157. nilo Njegoş ve Nikola Njegoş olmak üzere üç
vladika Karadağ’ın kaderine hükmetti. İlki mille-
Münif Paşa ve Ahmed Hilmi onları tam tine Osmanlılarla savaşacak ideoloji ve maneviyatı
bir Hristiyan olarak dahi kabul etmezler. Onların verdi. İkincisi doğrudan Osmanlı Devleti’ne kafa
vahşi insanlar olduklarını, bu sebeple herhangi bir tutma cesaretini gösterdi ve 1858’de Osmanlı
dine de tam olarak inanamayacaklarını yazarlar. Devleti ile arasına sınır koymayı başardı. Sonun-
Ülkede çoğu cahil 30 keşiş ve 200 papaz olduğu- cusu ise bağımsızlığı kazandı. Ancak Karadağ top-
nu belirtirler158. lumu kan davaları, kadına verdiği değer, erkeklik
anlayışı, kafa kesme âdeti, tuhaf hukuk kuralları
Yerli yazarların aksine, yabancı seyyahlar
gibi garip geleneklerini XX. yüzyıla taşıdılar.
Karadağlıları dindar insanlar olarak tanımlarlar.
Onlara göre, bir Karadağlı bir kilisenin önünden Karadağlıların Türklerle ilişkileri her za-
geçerken haç çıkarmadan geçmez, Elijah isimli bir man inişli çıkışlı oldu. 1697-1878’de Türkler veya
azizin, suç işlerini cezalandırmak için yeryüzüne Müslümanlar yok edilmesi gereken düşmanlardı.
şimşekler gönderdiğine inanırlardı159. 1878-1912 arası iki taraf geçmişe bir sünger çekip
ilişkilerini geliştirmeyi denediler. 1912-1918’de
Sonuç eski düşmanlıklar yeniden canlandı. Krallık ve
Yugoslavya döneminde tarafsızlık, 1991-2006 yıl-
Karadağ bağımsızlığına giden süreç dün- ları arasında ise gerginlik hâkimdi. 2006’da Kara-
yadaki en ilginç ve bilinmeyen bir mücadelenin dağ’ın ikinci bağımsızlığı sonrası ise iki ülke çok
tarihidir. Sayıca dikkate alınmayacak nüfusa sahip iyi dost oldular.
5290 bir milletin, dünyanın en verimsiz ve kaynaktan
yoksun coğrafyasında bir cihan devletine kafa
tutması ve varlığını devam ettirmesi gerçekten Kaynakça
takdire şayan bir öyküdür. Coğrafî avantajları, fa-
B.O.A., İ HR., nr:94/4590.
natik dinî anlayışla bezeyen Karadağlılar, nihayet
1878’de kendi devletlerini kurmayı başarmışlar- B.O.A., Y.PRK.AZJ., nr:1/3.
dır. Fakat Karadağlılar 1697’den itibaren neredey- 3 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım, Baş-
se bağımsız bir devlet gibi hareket etmekteydiler. bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı
Bu de facto bağımsızlıkta Karadağlıların mücadele Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1993.
azmi kadar, Osmanlıların onları ciddiye almama- 3 Numaralı Mühimme Defteri (Özet ve Transk-
sının da payı büyüktür. Osmanlılar askerî ya da ripsiyon), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlü-
ekonomik getirisi olmayan bu bölge ile yeterince ğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1993.
ilgilenmemiş, Karadağlıların faaliyetlerini 1852’ye
5 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım),
kadar sadece yerel bir asayiş problemi olarak de- Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Os-
ğerlendirmişlerdir. manlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1994.
Dünya için de durum farklı değildir. 5 Numaralı Mühimme Defteri (Özet ve İndeks)
1850’lerde, Karadağ hakkında bilgisi olan ülke , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Os-
pek yoktu. Mesela İngiltere gibi dünya hâkimi- manlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1994.
yetine oynayan bir ülkenin dışişleri Bakanı Mal- 7 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım-II)
mesbury Karadağ’ı bağımsız bir ülke sanıyordu. , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Os-
manlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1997.
YENİ TÜRKİYE 70/2015