You are on page 1of 47

birinci cildin içindekiler

Sayı: 66

Recep Tayyip Erdoğan Balkan Acısı: Yüreğimizin Sızısı / 27

GENEL DEĞERLENDİRME
Mevlüt Çavuşoğlu Balkanlar / 31
Halil İnalcık Rumeli / 33
Kemal H. Karpat Etnik Kimlik ve Ulus Devletlerin Oluşumu / 41
İlber Ortaylı Balkanlar ve Osmanlı Mirası / 62
Peter Mentzel Sınır, Sınır Bölgesi ve Çekirdek Olarak Osmanlı Balkanları / 66
Sabahattin Zaim Türk Dünyası’nda Balkanlardan Hatıralar / 74

BALKAN TARİHİ VE BALKANLARDA OSMANLI


ÖNCESİ TÜRK VARLIĞI
İlkçağ
M. Taner Tarhan Ön Asya Dünyasında İlk Türkler: Kimmerler ve İskitler / 85
Sema Sandalcı Ana Hatlarıyla Antik Trakya’da Yaşam ve Trak Halkları / 102
İlhami Durmuş İskitlerin Kimliği / 116
İlhami Durmuş Sarmatlar / 126
Şerif Baştav Avrupa Hunları / 141
Istvan Zimonyi Bulgarlar ve Oğuzlar / 187
Osman Karatay Hırvat ve Sırp Göçlerinde Ogur İlgisi / 201
Yusuf Hamzaoğlu Slovenya’da Avar İzleri / 211
Plamen S. Tzvetkov Türkler, Slavlar ve Bulgarların Kökeni / 218
İsmail Mangaltepe Avrupa Kıtasında Kurulan İlk Türk Devletleri (IV-VII. yy) / 227
Didem Ekinci Tarihsel Süreç İçinde Balkanlarda Türk Varlığı / 237
Erhan Türbedar Geçmişten Günümüze Balkan Türkleri: Genel Değerlendirme / 250
Özcan Pehlivanoğlu Güneydoğu Avrupa’da (Balkanlar) Türk İzleri / 261

Ortaçağ
Öner Tolan Erken Orta Çağ Döneminde Balkanlarda Türk Varlığı / 273
Muallâ Uydu Yücel Balkanlar’da Peçenekler / 301
Bálint Zoltan Takács IX. Yüzyılda Hazarlar, Peçenekler ve Macarlar / 317
Hülya Yiğit I. Aleksios Comnenos Devri Bizans Dış Politikasında Balkanlardaki
Türkler / 328
Mustafa Safran Kuman /Kıpçaklar / 339
Asım Korkmaz 11. ve 13. Yüzyıllarda Balkanlarda Kuman Savaşçıları / 349
Ali Ahmetbeyoğlu Büyük Bulgar ve Tuna Bulgar Devletleri / 361
Ayşe Kayapınar Tuna Bulgar Devleti (679-1018) / 376
Ayşe Kayapınar Kumanlar ve İkinci Bulgar Devleti (1187-1370) / 390
Nesimi Yazıcı İdil (Volga) Bulgar Hanlığı’nda İslâmiyet / 402
İsmail Doğan Sekeller Kimdir? / 421
Sayime Durmaz Haçlı Birliklerinin Rumeli’den Geçişi Sırasında Yaşanan
Olaylar / 424
Neslihan Durak Moğolların Merkezi Avrupa Seferleri / 440
Süleyman Kocabaş Balkanlarda Türklerin Menkus Talihleri - 1364 İlk Haçlı
Seferinden 1912 Son Haçlı Seferine Kadar Balkanlar / 449
Yusuf Ayönü Osmanlı Fetihleri Öncesinde Balkanlarda Türk Varlığı / 473

OSMANLI’NIN BALKAN FÜTUHATI VE İSKÂNI


Halil İnalcık Osmanlı Döneminde Balkanlar Tarihi Üzerine Yeni Araştırmalar / 485

Akıncılar, Alperenler, Dervişler


Ömer Lütfi Barkan Osmanlı İmparatorluğu’nda Kolonizatör Türk Dervişleri / 491
Mehmet Demirci Gazi Dervişler ve Balkanlar / 519
Ahmet Yaşar Ocak Balkanlarda İslâm’ın ve Türk İskânının İlk Temsilcisi: Sarı
Saltık / 526
H. Çetin Arslan Erken Osmanlı Döneminde (1299-1453) Akıncılar ve Akıncı
Beyleri / 535
H. Çetin Arslan Erken Osmanlı’nın Fetih ve Yerleşim Sisteminde Akıncı Beylerin
Stratejik Önemi / 545
Ayşegül Kılıç Akıncılık Teşkilâtı ve Ünlü Akıncı Ailelerinin Balkan Tarihine
Katkıları / 553
Vedat Turgut Vakıf Belgelerinde Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi Aileleri:
Malkoçoğulları Mihallüler ve / 566
Ekrem Buğra Ekinci Evlâd-ı Fâtihân / 590

Balkanlarda Osmanlı Hâkimiyeti


Yusuf Oğuzoğlu Osmanlı Devleti’nin Balkanları Fethederek Yeni Bir Düzen
Kurması / 592
Sıddık Çalık Osmanlılar’ın Rumeli’ye Geçişi ve Trakya-Meriç Havzasının Fethi / 606
Uğur Altuğ Erken On Beşinci Yüzyılda Balkanlarda Osmanlı Hâkimiyetinin
Yerleşmesinde Derbentlerin Rolü / 614
Ayşe Kayapınar Bulgaristan’da Osmanlı Hâkimiyetinin Kurulması / 619
Levent Kayapınar Yunanistan’da Osmanlı Hâkimiyetinin Kurulması
(1361-1461) / 636
Bilgehan Pamuk Güney Arnavutlukta Osmanlı Hâkimiyeti / 647
Bilgehan Pamuk XV. Yüzyılda Osmanlı Devleti-Arnavutluk İlişkileri / 659
Viorel Panaite Osmanlı Hâkimiyetinin Tuna Nehrinin Kuzeyinde Yayılışı: XIV. ve
XVI. Yüzyıllarda Eflak ve Boğdan / 668
Ferit Artkın Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Bulgaristan / 684
Yasemin Demircan Ege Adalarında Osmanlı Hâkimiyeti / 694
Nuri Adıyeke Girit Savaşları ve Birleşik Hıristiyan Orduları / 706
Nuri Adıyeke Girit’in İslamizasyonu / 715
Ersin Gülsoy XVI-XVII. Yüzyıllarda Akdeniz’de Osmanlı Hâkimiyeti / 722

Hoşgörü ve İstimâlet Siyaseti


Ömer İşbilir - Mesut Aydıner Bir Osmanlı Yönetim Biçimi Olarak İstimâlet Siyaseti
ve Rumelideki Etkileri / 735
Fahameddin Başar Osmanlı Hoşgörüsünün Balkanlar’daki Yansımaları: Bosna-
Hersek Örneği / 758

İskân Siyaseti
Hasan Moğol Osmanlı Devleti’nde Balkanlarda İskân Siyaseti / 768
Selda Adiller Anadolu’dan Makedonya’ya Yönelen ve Yerleşenler, Yörükler / 782
Halime Doğru Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de Fetih ve İskân Siyaseti / 790
Mehmet İnbaşı Balkanlar’da Osmanlı Hâkimiyeti ve İskân Siyaseti / 805
Hava Selçuk Rumeli’ye Yapılan İskânlar Neticesinde Kurulan Yeni Yerleşim Yerleri
(1432-1481) / 820
Hüseyin Memişoğlu Türklerin Bulgaristan’a ve Balkanlar’a Yerleşmesi / 831
Sıddık Çalık Osmanlı Devleti’nin XV-XVI. Asırlarda Rumeli’deki İskân Siyaseti:
Çirmen Sancağı /Meriç Havzası / 861

BALKANLARDA SOSYAL VE EKONOMİK GELİŞMELER


Nüfus Yapısı
Ramazan Özey Osmanlı Yadigârı Balkanlar’ın Nüfus Yapısı / 929
Ali Yiğit Balkan Yarımadası’nın Beşerî Coğrafya Özellikleri ve Türk ve /veya
Müslüman Nüfus Varlığı / 943
Halil Kurt Balkan Ülkelerinin Genel Demografik Yapısı / 972
Halil Kurt Balkan Ülkelerinde Nüfusun Etnik, Dil ve Dini Yapısı / 979
Musa Şaşmaz 19. Yüzyılın Sonunda ve 20. Yüzyılın Başında Nüfus Bilgilerinin
Yunanlılar, Bulgarlar ve Ermeniler Tarafından Çarpıtılması / 1003

Sosyal Yapı
Arzu Tozduman Terzi Balkanlarda Birlikte Yaşama Modeline Makedonya
Şehirlerinden Örneklemeler / 1010
M. Ali Demirbaş Fetih Sonrası Resmo’da Mülkiyetin El Değiştirmesi Hakkında
Gözlemler / 1016
Ahmet Uyanıker 1882 Şarkî Rumeli Sıhhiye İdaresi Kanununa Göre Bölgede
Çalışan Sağlık Personeli / 1024
Mehmet Doğan Balkan Savaşı’nda Bir Şehrin Teslimi ve Şehirde Sağlık Hizmeti
Veren Bir Kurum: Selanik Hilâl-ı Ahmer Hastanesi / 1031
Ayşe Özdemir Kızılkan Tanzimat’tan Sonra Balkan Coğrafyasında Kadın Suçları ve
Kadın Mahkûmlar / 1038
Nazmiye Demiroğlu Balkan Dilleri ve Türkçe İlişkisinde Kadın Varlığına Feminist Bir
Bakış / 1053

Ekonomik Yapı
Hasan Moğol Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki Sektörel İktisat Politikaları
Uygulamaları / 1063
Mehmet Ali Ünal Evliya Çelebi’ye Göre Ankâ Bezirgân, Ankâ Mellehân: 17.
Yüzyılda Anadolu ve Rumeli Şehirlerinde Büyük Tüccarlar ve
Armatörler / 1081
Ümit Koç Aşağı Meriç Havzası’nda Kırsal Ekonomiye İlişkin Tespit ve
Değerlendirmeler (937-1530 tarihli Muhâsebe-i Vilâyet-i Rûm-İli
Defterine Göre) / 1097
Zafer Karademir Osmanlı Kültürel Çeşitliliğinin Ekonomiye Yansımaları: Yeniçağ
Kadı Sicillerine Göre Sofya İktisadî Hayatında Müslim-Gayrimüslim
Birlikteliği / 1108
Mustafa Nuri Türkmen XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Devleti’nin Sağ
Kanat Seferlerinde Yol ve Köprü İnşa ve Bakımlarına Rumeli’nin
Katkısı / 1123
Mustafa Nuri Türkmen XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Devleti’nin Rumeli
Sağ Kanat Seferlerinde Nakil Vasıtalarının Temini ve Buna Rumeli
Halkının Katkısı / 1127
Vahdettin Engin Rumeli Demiryolları / 1136
M. Esat Sarıcaoğlu XIX. Yüzyılda Edirne’den İstanbul İçin Buğday Mubayaası (Mîrî
ve Râyic Fiyat Uygulamaları) / 1148
Mehmed Ganic-Adnan Pajević-Haris Hojkurić Batı Balkan Ülkelerinde Ekonomik
İyileşme ve Gelişme İçin Çatışma Sonrası Sorunlar ve
Münasebetler / 1157
Ali Cüneyt Çetin Batı Balkan Ülkeleri Yenilenebilir Enerji Piyasasının Yatırım
Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi / 1169

BALKANLARDA OSMANLI YÖNETİMİ


Genel İdarî Yapı
Orhan Kılıç Kuruluşundan 18. Yüzyılın Sonuna Kadar Rumili Eyaletinin İdarî
Taksimatı / 1185
Önder Bayır Arşiv Belgelerine Göre Rumeli’de Osmanlı Yönetim Anlayışı / 1196
Hanife Alaca Osmanlı Devleti’nin XVI. Yüzyılda Rumeli’de Kurduğu İdarî Düzen:
Prizren Sancağı / 1204
Viorel Panaite Haraçgüzarların Statüleri: XV. ve XVII. Yüzyıllarda Eflak Boğdan ve
Transilvanyalılar Üzerine Bir Çalışma / 1210
Krastyo Yordanov 1528 /29 Tarihli Osmanlı Voynuk Kütüğüne Göre XVI. Yüzyıl
Rumeli Voynuk Teşkilâtı ve Istabl-ı Âmire’deki Voynuk Hizmetinin
Yapısı / 1221
Yasemin Beyazıt “Rabiâ’dan İnebahtı’ya” Rumeli Kadılık Rütbeleri / 1228
Ahmet Köç XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Sarıprut Plankası’nın Yeniden İnşâsı ve
Mübaşir Mehmed Ağa / 1237
Ali Fuat Örenç Balkanların Kapısı Ege Adaları’nda Osmanlı İdaresi
(1830-1923) / 1248
A. Nükhet Adıyeke - Nuri Adıyeke Osmanlı Sistemi İçinde Girit Adası’nın Genel
Çerçeveden Farklılıkları, Bu Farklılıkların Gerekçeleri ve Algılanış
Biçimleri / 1292
Sezai Balcı Sicil Defterlerine Göre Osmanlı Bürokrasisinde Selanikli
Yahudiler / 1298

Vilâyet Sistemi
Aşkın Koyuncu Tuna Vilâyeti’nde Nüfus ve Demografi (1864-1877) / 1309
Mahir Aydın Doğu Rumeli Vilâyeti / 1355

ikinci cildin içindekiler Sayı: 67

OSMANLI DÖNEMİ BALKAN ŞEHİRLERİ


Genel Bakış
Oğuz Kaan Bayrakdar Şehir, Osmanlı Şehri ve Balkan Şehri / 1389
Rıdvan Canım Osmanlı’nın Rumeli’deki Yedi Müstesna Güzeli / 1398
Mehmet Nuri Çınarcı Âşık Çelebi’nin Meşâ’irü’ş-şu’arâsında Balkan Şehirleri / 1430

Edirne
Rıdvan Canım Osmanlı Medeniyetinde Muhteşem Bir Payitaht ve Bir Kültür Şehri
Olarak Edirne / 1436
Gülser Oğuz 18. Yüzyılın İlk Yarısında Çekim Merkezi Edirne / 1460
Eren Akçiçek Raif Necdet (Kestelli)’nin Ufûl Adlı Eserinde Balkan Savaşı’nda
Edirne’nin Sosyal Yapısı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküşü ile İlgili
Tespitleri / 1468

Selanik
Neslihan Ünal 16. Yüzyılda Selanik’in Sosyo-ekonomik Gelişim Dinamikleri /1474
Musa Şaşmaz 1903-1904 Yılları Nüfus Sayımına Göre Selanik Nüfus Tablosu
Analizi / 1491
Üsküp
Eyüp Kul Üsküp Şehri’nin İdarî Yapısı, Mahalleleri ve Nüfusu (XVII. Yüzyıl) / 1504
Mehmet İnbaşı XIX. Yüzyılda Üsküp Şehri ve Nüfus Yapısı / 1513

Manastır
Selçuk Duman Manastır Şehrinde Yaşayan Türklerin Sosyo-Kültürel Yapıları / 1522
Mehmet Günay - Mustafa Akbel 18. Yüzyıl Ortalarında Manastır Şehrinde Sosyal ve
Ekonomik Hayat / 1530
Yüksel Nizamoğlu Manastır Vilayet Gazetesi Gözüyle Manastır (1907-1908) / 1542

Kırcaali
Emin Çarıkçı Kırcaali’nin Kuruluşu, Nüfus Yapısı ve Tarihi / 1559
Tevfik Ziyaeddin Akbulut Kırcaali / 1569
Durmuş Akalın XIX. Yüzyılda Balkanlarda Osmanlı Devleti ve Kırcaali / 1572

Rusçuk
Mehmet Topal Tuna’nın İncisi: Rusçuk / 1588
Meryem Kaçan Erdoğan XV. Yüzyılda Rusçuk’ta Demografik ve Sosyo-Ekonomik
Yapı / 1604
Kamil Çolak Rusçuk’ta Asayiş Meselesi (1550-1700) / 1619

Belgrad
Uğur Kurtaran XVIII. Yüzyıl Osmanlı-Avusturya Antlaşmalarında Belgrad ile İlgili
Hükümler / 1638

Drama
İsmail Arslan 19. Yüzyılda Osmanlı Sol Kolunda Bir Şehir: Drama / 1652

İşkodra
Ünal Taşkın Maarif Salnamelerinde İşkodra Vilayetine Ait Veriler / 1665

Köstendil
Durmuş Akalın XIX. Yüzyılda Osmanlı İdaresi Altında Balkanlar ve
Köstendil / 1674

Vidin
Hava Selçuk Tuna Gazetesi’ne Göre 1865-1877 Yılları Arasında Vidin (Vidin’den
Mektuplar) / 1695
İbrail
Ali Duymaz Türkülerde Kalmış Bir Balkan Hatırası: “Şehr-i İbrail” ve
Türküleri / 1712

Kazâlar
Mehmet İnbaşı Kalkandelen Kazâsı (1455-1569) / 1719
Şenay Öztürk Yılmaz 564 Numaralı Şer’iye Siciline Göre Karaferye Kazâsı / 1735
İbrahim Etem Çakır Sarı Saltuk Baba’nın Diyârı: XVIII. Yüzyılın Ortalarında
Babadağ Kazâsı / 1747
Ayla Efe Rumeli’de Bir Kazâ: Tekfurdağı 1845 / 1759

OSMANLI DÖNEMİ’NDE RUMELİ’DE DİN, TASAVVUF


VE VAKIF ESERLERİ
Rumeli’de Din ve Tasavvuf
Metin İzeti Balkan Şehirlerinin Osmanlı ve Tasavvuf Paradigması / 1767
Ahmet Yiğit XVI. Yüzyılın İlk Yarısında Rumeli Coğrafyasında Tekke-Zaviyelerin
Dağılımı / 1775
İlhami Yurdakul Balkanlarda Hilâfetin Dinî-Siyasî Nüfuzu ve 1884 (1302) Tarihli
Şeyhülislamlık Talimatnamesi / 1784
Serdar Ösen Balkanlarda Mevleviliğin Yayılması ve Kurulan Mevlevihaneler / 1799
H. Mustafa Eravcı Balkanlar’da Mevlevilik / 1815
Ćazim Hadžimejlić Bosna-Hersek’te Tasavvuf / 1825
Kefayettin Öz Saraybosna’da Bir Anadolu Ereni: “Akhisar’lı Ayvaz Dede” / 1834
İsa Sülçevsi Kosova Arnavutlarında Mevlit Geleneği / 1845
H. Mehmet Günay Osmanlı Sonrası Bulgaristan Topluluğunun Dinî Hayatı / 1850

Rumeli’de Osmanlı Vakıf Eserleri


Önder Bayır Arşiv Belgelerine Göre Rumeli’deki Osmanlı Vakıfları / 1863
Mehmet Zeki İbrahimgil Balkan Ülkelerinde Osmanlı Eserleri Üzerine İstatistikî
Durum / 1875
Mehmet Zeki İbrahimgil Kosova’daki Türk Eserleri / 1906
Gülberk Bilecik Sofya’da Günümüze Ulaşan Osmanlı Mimarî Eserleri / 1916
Mevlüt Dede Bir Balkan Şehri Olan Ohri’de XVII-XVIII. Yüzyıl Vakıf-Sosyal Hayat
İlişkisine Dair Birkaç Örnek / 1927
Meral Bayrak Ferlibaş Rusçuk’ta Osmanlı Kültür Varlıkları: Dinî ve Hayrî
Kurumlardan Bazıları / 1933
Ayhan Çetin Bulgaristan’ın Kırcaali Bölgesi’ndeki Türk Yapıları / 1946
Mehmet Emin Yılmaz Evliyâ Çelebi’den Günümüze Peçuy’da Türk Mimârî
Eserleri / 1950
Murat Kocaaslan - H. Ahmet Arslantürk Padişah İçin Hazırlık: 1067-1068 (1956-58)
Yıllarında Edirne Sarayı’nda Onarımlar ve Yeni Mekânlar / 1962
Murat Kocaaslan - H. Ahmet Arslantürk Sultan II. Mustafa Saltanatında Edirne
Sarayı: 1696-1698 Harem Tamirâtları / 1974
Murat Kocaaslan Düşmanlarımıza Bâ’is-i Helecân Vermek: Edirne Yeni Saray’ı
Tamir Etmek / 2004
Reyhan Şahin Allahverdi Üsküp Burmalı Cami Tamir Projesi ve İnşaat Keşif
Defteri / 2016
Naciye Altaş Makedonya Radanya Köyü Mahmut Ağa Camii ve Restorasyon
Çalışmaları / 2024

BALKANLARDA KÜLTÜR, SANAT, TÜRKÇE VE


EDEBİYAT
Balkanlarda Kültür ve Sanat
Zeynep Sözen Osmanlı Kültürünün Eflak ve Boğdan’ın Yaşamına Etkisi / 2035
Ćazim Hadžimejlić Bosna Hersek’teki Kültür, Bilim ve Eğitim Üzerindeki Osmanlı
Etkisi / 2045
İbrahim Tatarlı Bulgaristan’da Türk Halk Kültürü / 2051
Gonca Kuzay Demir Kosova Türklerinin Ölüm Öncesi İnanma ve
Uygulamaları / 2062
Kadriye Türkan Balkan Türk Masallarında, Şamancıl Sağaltım Yöntemleri / 2069
Jernej Mlekuž Burek, Nein, Danke! (Börek mi, Hayır Teşekkürler!) Göçmen Bir
Yemeğin Hikâyesi ve Milliyetçi Bir Konuşma / 2077
Nedim Emin Balkanlar’daki Türk Dizilerinin Derin Etkisi / 2096
Sibel Paşaoğlu Balkanlarda Geleneksel Müzik, Türler, Çalgılar, Müzikal-Kültürel
Etkileşim, Etnik Kod ve Anlamlar Üzerine / 2099
Abas Jahjai Makedonya’da Bektâşi Mûsikîsi / 2137
Nezihe Şentürk - Naka Niksiç Geleneksel Boşnak Müziğinde Türk Halk
Türküleri /2143
F. Gülay Mirzaoğlu Anadolu ve Balkan Coğrafyasında Çoban Türküleri / 2150
Mustafa Gürbüz Beydiz Balkanların Osmanlıya Ait Sessiz Yelkenlileri / 2166

Balkan Türkçesi
Bilgehan Atsız Gökdağ Balkanlarda Türkçenin Genel Görünümü / 2178
Gürer Gülsevin Rumeli Türkçesi Çerçevesinde Türk ve Balkan Dillerinin
Etkileşimi / 2191
Abidin Karasu Asırlar İçinde Balkanların Barış ve İstikrar Dili “Türkçe” / 2201
Ahmet Günşen Balkanlarda Türkçe: Balkan Türk Ağızlarının Söz Dizimi
(Makedonya ve Kosova Türk Ağızları Örneği) / 2215
Fahrünnisa Bilecik Balkan Mânilerinin Dili / 2234
Suzan D. Canhasi - Esin Hüdaverdi Avrupa’nın Güney Doğusunda Yaşayan Türkler
ve Dilleri / 2250
Victor A. Friedman Makedonya ve Civar Bölgelerde Balkan Türkçesi / 2255
Mehmet Turgut Berbercan Diyalektolojik Bir İnceleme: Romanya Tatarcası (Romanya
Tatar Ağızları) / 2267
Meral Demiryürek Edith Durham’ın “High Albania” Adlı Eserinde Türk Dil ve
Kültürü / 2278
Nevzat Özkan Gagavuz Türkçesi / 2287
Nebahat Sülçevsi Batı Balkanlarda Türkolojinin Durumu / 2302
Eraslan Candan Kuzey Yunanistan’da Değiştirilen Türkçe Yer Adları Üzerine / 2309
Mustafa İbrahimi Balkan Halklarında Streotipler, Mitler, Kimlikler ve Diller
Arasındaki İlişki / 2316
Senem Akyol Manisa ve Balkanlar (Manisa’da Yerleşik Balkan Göçmenleri
Örneklemi Üzerinden Oğuz Türklerinin /Türkçesinin Balkan
Yapılanmalarına Dair Tespitler) / 2323

Balkanlarda Edebiyat
Mitat Durmuş Ömer Seyfettin’in Anlatılarında Ontolojik Güven ve Bellek Alanı
Olarak Balkan Coğrafyası ve Vatan / 2358
Muhittin Eliaçık Bayerische Staatsbibliothek Türkçe Yazmalarının Balkanlı
Kâtipleri / 2368
Ramazan Ekinci Hayrabolulu Hasîb ve Eserlerinden Örnekler / 2373
Nevzat Özkan Bulgaristan’da Türk Dili ve Edebiyatı / 2386
Hayriye S. Yenisoy Bulgaristan Türk Edebiyatına Bir Bakış / 2396
Hüseyin Mevsim Balkanlardan Aykırı Bir Örnek: Bogdan Filov / 2405
Atıf Akgün Bulgaristan Türkleri Edebiyatında Nadiye Ahmet ve Çocuk Hikâyeleri
Üzerine Bir İnceleme / 2409
Ahmet Altay Osmanlı Döneminde Bulgaristan’da Kütüphaneler / 2423
Vicdan Özdingiş Şu’arâ Tezkirlerine Göre Prizrenli Şairler / 2429
Gonca Kuzay Demir Kosova Türklerinin Çocuklarına Fısıldadıkları Büyülü Sözler:
Ninniler / 2442
Erdem Can Öztürk Vardar Yenicesi Şairlerinin Coğrafya Tasavvurları ve
Balkanlar / 2453
Âdem Ceyhan Vardarlı Abdülhâdî’nin Hz. Ali’ye Ait Yüz Söz Üzerine Şerhi / 2461
Satı Kumartaşlıoğlu Makedonya’da Anlatılan Nasrattin Hoca ve İtar Peyo Fıkraları
Üzerine / 2482
Filiz Mehmetoğlu Manastır (Bitola) Kenti Halk Şarkılarında İlginç Bir Kişilik:
“Papaz Nikola” / 2492
Ćazim Hadžimejlić Bosna-Hersek’te Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde Üç Nadir
El Yazma Kitap / 2498
Râsih Erkul Bosnalı Sâbit ve Manisalı Birrî’nin Prut Savaşı Kasideleri Üstüne / 2503
Hülya Argunşah Gagauz Edebiyatı / 2510
Raşit Koç Çocuk Edebiyatı Türü Olarak Ninniler ve Balkanlar Çocuk Edebiyatında
Ninni Örnekleri / 2529
Ali Kozan - Mehmet Yusüf Çelik Türk-İslam Kültüründe Kesikbaş Destanı ve
Balkanlardaki Yansımaları / 2536

üçüncü cildin içindekiler Sayı: 68

BALKANLARDAN KOPUŞ VE SİYASÎ GELİŞMELER


Osmanlı’nın Balkanlardan Çözülmesi
Ilena Căzan İstanbul’un Habsburglu Diplomatları (1628-1644) ve Osmanlı
İmparatorluğu ile Avusturya Hanedanı Arasında Elçi Teatisi / 2573
Mustafa Güler Zülfikar Paşa’nın Avrupa Macerası ve Şehadeti (1688-1696) / 2589
Tatjana Katıć Viyana Savaşı’ndan Sonra Sırbistan (1683-1699) / 2598
Türkan Polatçı - Hilal Çiftçi 18. Yüzyılda Balkan Diplomasisinin Üç Cephesi:
Osmanlı-Avusturya-Rusya / 2608
Hüseyin Emiroğlu - M. Faruk Çakır Sanayi Devrimi’nin Osmanlı Devleti’nin Balkan
Topraklarında Yaşayan Halklar Üzerinde Etki ve Sonuçları / 2618
Hüseyin Emiroğlu Fransız Devrimi’nin Osmanlı Devleti’nin Balkan Topraklarında
Yaşayan Halklar Üzerinde Etkisi ve Sonuçları / 2637
Bayram Bayrakdar 19. ve 20. Yüzyıl Dönemecinde Balkanlar’ın
Uluslararasılaştırılması ya da Büyük Güçler, Kongreler ve Osmanlı
İmparatorluğu / 2658
Cihan Özgün Şark Meselesi’nin Gölgesinde Düzen ve Değişim: XIX. Yüzyılda
Balkanlar / 2666
İlhan Ekinci Uluslararası Nehir Hukuku’nun Tuna’da Uygulanması (Tuna
Komisyonu) / 2689
Danko Leovac Osmanlı İmparatorluğu ve Birinci Balkan İttifakı (1866-1868) Askerî
Güç Meselesi / 2703
Turhan Ada 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı Sonrası Makedonya Üzerindeki
Hâkimiyet Mücadelesi / 2713
Hayri Çapraz 93 Harbinde Çarlık Rusyası Görevlilerinin Günlükleri / 2721
Bülent Akyay 93 Harbi Sırasında Türk-Yunan Sınırındaki Askerî Durum Üzerine Bir
İngiliz Subayın Raporu / 2729
M. Murat Hatipoğlu 1897 Osmanlı-Yunan Harbi ve Yunanistan’ın Makedonya
Politikası / 2743
A. Gül Tokay Osmanlı-Bulgaristan İlişkileri (1878-1908) / 2752

Balkanlar ve Rusya
Hasan Demiroğlu XVII. ve XVIII. Asırlarda Çarlık Rusyası’nın Balkan
Siyaseti / 2763
Feyzullah Uyanık Osmanlı Eflak ve Boğdan’ında Rus Nüfuzunun Kurulması / 2780
Tahir Sevinç 1739 Belgrad Anlaşması’nda Sınır Belirleme Çalışmaları ve Rus
Esirlerin Serbest Bırakılması / 2792
Hasan Demiroğlu Fransız İhtilali Sonrası Çarlık Rusyası’nın Balkan Siyaseti / 2807
Hasan Demiroğlu Yunan İsyanı’nda Çarlık Rusyası’nın Ortodoks Birliği
Siyaseti / 2818

Balkanlarda İsyanlar ve Ulusçuluk


Hüseyin Emiroğlu Balkan Yarımadasında Ulus-Devlet İnşası Sürecinin Yol Açtığı
İttifaklar ve Sonuçları / 2825
Serap Toprak 19. Yüzyıl Milliyetçilik Çıkmazında Rumlar / 2841
Hamiyet Sezer Mora İsyanı ve Yunanistan’ın Bağımsızlığı (1821-1829) / 2865
Songül Ulutaş 1821 Mora İsyanı ve Dramalı Mahmut Paşa / 2873
Meral Bayrak Osmanlı Arşivleri Işığında Rum İsyanı Sırasında Avrupa Devletlerinin
Tutumu / 2890
Zekeriya Türkmen Girit Adasını Osmanlı İdaresinde Ayırma Çabaları: Yunan
İsyanını Takip Eden Dönemdeki Gelişmeler (1821-1869) / 2908
Abdülhamit Kırmızı Makedonya 1903 / 2922
Meltem Begüm Saatçi XIX. Yüzyıl Sonunda Makedonya Sorunu ve Makedonya’da
Kurulan Örgütler / 2929
Ahmet Eyicil İşkodra İsyanı / 2941
Mehmet Beşirli Osmanlı Sancağı’nın Manastır Konsolosu Filippo Bernardi
Tarafından İndirtilmesi Hadisesi -1911 / 2994
Abidin Temizer Karadağ’da Osmanlı Hâkimiyetine Dair / 3006
Mehmet Bülent Uludağ - Soner Karagül Ulus-Devletten Avrupa ile Bütünleşmeye
Romanya ve Bulgaristan’ın Siyasal Dönüşümleri / 3016

Balkanlarda Kilise Kavgaları, Patrikhane ve Misyonerler


Hale Şıvgın Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Balkan İttifaklarının Önce Kiliseler ve
Çeteler Arasında Başlaması / 3033
Salih İnci Balkanlarda Mezhep Kavgaları ve Kiliselerin Nüfuz Mücadelesi / 3040
Bülent Atalay I. Balkan Harbi’nin Malûm Müsebbibi Kiliseler ve Mektepler
Meselesine Dair Farklı Bir Mütalaa / 3052
Necla Atalay XX. Yüzyıl Başlarında Balkanlar’da Fener Patrikhanesi ile Diğer
Ortodokslar (Sırp, Ulah ve Arnavut) Arasındaki Kilise
Mücadeleleri / 3062
Bülent Atalay Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin Siyasî Faaliyetleri / 3072
Salih İnci Heybeliada Ruhban Okulu Mezunları ve Balkanlardaki Etkileri / 3088
Rıfat Günalan 16. Yüzyıl Maliye Ahkâm Defterlerinde Gayr-ı Müslimler ve
Rumeli’nde Bir Patriklik (Ohri Patrikliği) / 3099
Gülbadi Alan Avrupa Türkiyesi Misyonunda Amerikan Protestan Misyonerlerinin
Teşkilâtlanması ve Eğitim Faaliyetleri / 3108
I. ve II. Meşrutiyet
Fevzi Demir Balkanları Bir Araya Getiren İlk Demokratik Kurum: Osmanlı Meclis-i
Mebusanı ve Balkanlı Temsilcileri / 3131
Ahmet Oğuz I. Meşrutiyet Meclisi’ne Balkanlardan Seçilen Mebuslar ve Faaliyetleri
Hakkında Bir Değerlendirme / 3136
Şahin Doğan Rus Diplomatik Yazışmalarında II. Meşrutiyet’in İlanı Arifesinde
Rumeli ve Hürriyet’in İlanı / 3144
Satılmış Gökbayır Balkanlarda Özgürlük Ateşi: II. Meşrutiyet’in İlanı / 3167
Bayram Bayrakdar II. Meşrutiyet Dönemi’nde Subayların Siyasette İşgaline Engel
Olmak İçin Yapılan Uygulama Hakkında Bir Değerlendirme / 3172
Bülent Özdemir - Esin Özgül 31 Mart Hadisesi ve Balkanlar / 3180
Cezmi Eraslan II. Meşrutiyet Döneminde Osmanlı Devleti’nin Arnavutlara Yönelik
Politikaları Üzerine Bazı Tespitler / 3201

Balkanlarda Komitacılık, Jöntürkler ve İttihatçılar


H. Ömer Budak Balkanlarda Komitecilik ve İttihat Terakki Cemiyeti / 3208
Mehmet Çanlı Balkanlarda Komitacılık, Çetecilik ve Siyasî Af (1908-1913) / 3218
Ercan Uyanık İttihat ve Terakki’nin Gelişiminde Osmanlı Balkanları’nın Rolü:
“İhtilal Makedonya’da Başlar” / 3220
Ahmet Yüksel Tanzimat Bürokratlarının Rumeli’de Eşkıyalıkla İmtihanı / 3228
Gazmend Shpuza Arnavutlar ve Jöntürkler Devrimi / 3260
Mevlüt Yaprak Ohri’den Mecideye’ye Doktor İbrahim Temo / 3270
Osman Akandere Balkanların Yetiştirdiği Bir Komitacı: Dramalı Rıza Bey’in Balkan
ve I. Dünya Savaşı Yıllarındaki Hizmetleri / 3274
Emin Onuş Rumeli’li Bir Jöntürk: Manastırlı Behâe’d-Dîn Bey ve Eyyâm-ı Girîzân
Adlı Eserleri / 3285

Balkanlarda Sona Doğru


Mevlüt Çelebi Rumeli’ye Veda Ederken Sultan Reşad’ın Kosova’yı Ziyareti / 3291
Necdet Hayta Ege Adaları Meselesi ve Ege Adalarının Türk Hâkimiyetinden
Çıkışı / 3299
Mithat Atabay Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlara Veda Ederken Denizlerdeki
Son Başarısı: İmroz Deniz Savaşı / 3308
Halil Erdemir Alman Dışişleri Arşiv Kaynaklarında Büyük Savaş Öncesi Balkanlarda
Yahudi Faaliyetleri / 3314
Esra S. Değerli Balkanlarda İngiliz Propagandası: Bulgaristan Örneği / 3328

BALKAN SAVAŞLARI
Genel Değerlendirme
Kemal Yakut Balkan Savaşı Öncesinde Savaş ve Toplum: “Müzaheret
Mitingleri” / 3341
İhsan Burak Birecikli Bir Balkan Komitesinin I. Balkan Savaşı’ndan Önceki
Provokasyonu: Koçana Pazarı’na Bombalı Saldırı / 3354
Hikmet Öksüz Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı Öncesi Balkanlarda
Yaşamış Olduğu Siyasal Süreç / 3382
Murat Kılıç Türk Millî Bilincinin “İlkah Devresi”: Balkan Savaşları / 3394
Turan Akkoyun “Acıklı, Yağmurlu” Balkan Felaketi: İçtimaî Bir Nazariye / 3405
Oğuz Kaan Balkan Savaşları’nda Osmanlı’nın Siyasal Durumu: İktidar Muhalefet
İlişkisi / 3414
Gülnihan Ölmez Kıyıcı Balkan Savaşları’nda Balkan ve Anadolu Kadını / 3428

I. ve II. Balkan Savaşları


Ahmet Halaçoğlu Balkan Savaşları (1912-1913) / 3435
Tarık Özçelik Fotoğraflarla I. Balkan Savaşı / 3450
Nevzat Artuç Cemal Paşa’nın Birinci Balkan Savaşları ile İlgili Önemli
Tespitleri / 3474
Rıza Filizok Ömer Seyfettin’in Balkan Savaşı Günlüğü / 3482
İsmet Türkmen İngiliz Savaş Muhabiri Ellis Ashmead Bartlett’in I. Balkan Harbi’ne
Dair Değerlendirmesi / 3488
Serdar Sakin Edirne Müdafii Mehmed Şükrü Paşa / 3494
Sercan İhsan Ürkmez Balkan Savaşları’nda Edirne / 3504
Ömer Obuz Edirne’nin Düşüşü ve Kamuoyundaki Yankıları / 3519
V. Türkan Doğruöz Bir Bulgar Gazetecinin Gözünden I. Balkan Savaşı’nda
Kırkkilise (Kırklareli) Muharebeleri / 3528
Mustafa Balcı Balkan Harbi’nde Selanik Cephesi ve Hasan Tahsin Paşa / 3540
Pakize Yönter Sağun Balkan Harbinde Yanya (1912-1913) / 3549
Yücel Yiğit II. Balkan Savaşı ve Kuşçubaşı Eşref / 3567

Balkan Savaşlarının Sonuçları


Cemalettin Taşkıran Sebep ve Sonuçları ile Balkan Harbi / 3584
Suat Zeyrek Balkan Savaşı’nda Askerî Başarısızlıkların Genel Bir
Değerlendirmesi / 3594
Suat Zeyrek Balkan Savaşı’nın Sorumlularını Cezalandırma Girişimi: Divân-ı
Âli / 3602
Ahmet Ali Gazel Balkan Harbi Nedeniyle Ahmet Muhtar ve Kamil Paşa
Hükümetleri Hakkında Açılan Meclis Soruşturması / 3619
Ş. Adnan Şenel Savaşa Katılan Komutanların Kaleminden Balkan Bozgununun
Sebepleri / 3660

Balkan Savaşı Hatıraları ve Balkan Şehitleri


Ali Birinci Balkan Harbi Hakkında Müşir Tatar Osman Paşa’nın İmzasız ve
Uzaktan Bir Raporu / 3669
Ali Ulvi Özdemir Anılara Göre Balkan Savaşları Döneminde Osmanlı Devleti’nde
Oluşan Çöküntünün Kimi Görünümleri / 3704
Fazıl Gökçek Fatih Kerimi’nin Balkan Savaşı İzlenimleri / 3730
Nilifer Gökçe - Mevlut Yaprak Dr. Rıfat Osman, Rakım Ertür ve Dağdevirenzade
Mustafa, Şevket Bey’in Hatıralarında Balkan Savaşı / 3737
Naci Şahin Balkan Harbinde Şehit Olan Yozgatlılar / 3746
Naci Şahin Balkan Savaşında Şehit Olan Afyonkarahisarlılar / 3760
Nilifer Gökçe Tosyavizade Dr. Rıfat Osman Bey’in Anılarından Balkan Savaşı’nın
Sonunda Bulgarların Edirne’ye Girişlerinde İlk Şehit Düşenler /3772

dördüncü cildin içindekiler Sayı: 69

BALKANLARDA SOYKIRIM, MEZÂLİM, GÖÇLER VE


MÜBADELE
Balkanlarda Soykırım, Katliam ve Mezâlim
Ahmet Halaçoğlu Bulgar Mezâlimi / 3805
İsmet Türkmen Carnegie Vakfı Uluslararası Komisyon Raporu’na Göre Balkan
Savaşları / 3815
Zeki Çevik Balkan Savaşları’nda Bulgaristan Yönetiminin Türk Nüfusa Yönelik
Uyguladığı Politikalar / 3829
Eftal Irkıçatal J. E. Blunt’ın İngiltere Hükümeti İçin “Rumeli’nin Ruslar Tarafından
İşgalinin Etkileri Üzerine” Hazırladığı Gizli Raporda Zikredilen Katliama
Maruz Kalmış Bazı Türk Köyleri / 3845
Süheyl Çobanoğlu Sürgün ve Soykırımla Kaybedilen Vatan, Balkanlar / 3858
Rıza Bağcı Balkan Türklerine Yapılan Bulgar Zulmünün Ömer Seyfettin’in “Beyaz
Lale” Hikâyesine Yansıması / 3871
Merve Suna Özel Balkan Coğrafyasında Göçler, Ölümler ve Travmalar / 3879
Demet Yener Balkan Savaşlarında Bulgaristan’da Yaşayan Türklere Yapılan
Mezalim / 3892
Nevin Türker Yıldız Bulgaristan Türklerine Uygulanan Asimilasyon ve 1989
Göçü / 3900
Ufuk Süslü Bosna Savaşı’nın ve Soykırımı’nın Anatomisi, “Podrinje
Projesi” / 3908

Rumeli Göçleri ve Göçmenleri


H. Yıldırım Ağanoğlu 1687’den Günümüze Rumeli’den Türk Göçlerinin Genel
Değerlendirmesi / 3917
İbrahim Sezgin Osmanlıların Rumeli’ye Geçişi ve İlk Fetihler / 3948
Ali Fuat Örenç İlk Yunanistan Muhacirlerinin Sorunları (1829-1844) / 3954
Raif Kaplanoğlu Türklerin Unutmak İstediği Büyük Acılar: Rumeli’den Bursa’ya
Göçler / 3978
Tufan Gündüz Bosna-Hersek’ten Osmanlı Topraklarına Göçler ve İlk Göçmenler
(1879-1908) / 4044
Mehmet Demirtaş 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı Nedeniyle Osmanlı Memleketine
Gelen Balkan Göçmenleri / 4055
Yusuf Sarınay Cumhuriyet Döneminde Balkan Ülkelerinden Ankara’ya Yapılan
Göçler /4061
Kadir Şeker 1923-60 Arası Bulgaristan’dan Türk Göçleri ve Göçmenlerin Türkiye’de
Karşılaştıkları Problemler / 4077
Zehra Arslan Türk-Bulgar İlişkileri Çerçevesinde Türkiye’nin Bulgaristan’da Yaşanan
Gelişmelere ve Bulgaristan Türklerine Yönelik Politikası
(1823-1950) / 4085
Bülent Yıldırım Bulgaristan’daki Müslüman Türk Azınlığa Baskılar ve Göç
(1934-1939) / 4095
Ufuk Erdem Ankara-Bükreş-Sofya ve Londra Hattında Bulgaristan ve Romanya’dan
Soydaş Göçü (1935-1936) / 4103
Kadir Şeker Romanya Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Raporları ile 30-40
Yılları Arasında Romanya’da Yaşayan Türklerin Karşılaştığı Sorunlar ve
Türkiye’ye Göçleri / 4109
Necat Çetin Torbalı Nüfus Esas Defter Kayıtlarında Rumeli-Balkan Göçleri
[R(umi). 1321-1338-M(iladi). 1905-1922)] / 4119
Zeqir Kadriu 1950-1990 Yılları Arasında Arnavutların Türkiye’ye Göçü / 4146
Sabit Dokuyan Bulgaristan Türklerinin İkinci Dünya Savaşı Ardından Anadolu’ya
Göçleri / 4154
Erdem Çanak Bulgaristan Türklerinin Kadirli’ye İskânı (1951) / 4163
Abdullah Soykan - Emin Atasoy Bulgaristan Türklerinin Son Büyük Göç Dalgasının
Etki ve Yansımaları / 4172
N. Aslı Şirin Öner 1989 Göçü ve Türkiye’nin İzlediği Politika / 4186
Sevim Hacıoğlu Göçmen /Vatandaş Konularında Değişen Algılar (1989 Bulgaristan
Göçmenleri Örneği) / 4195

Mübadele
Evangelia Balta Son On Beş Yılda Nüfus Mübadelesi Üstüne Yunan Tarihyazımının
Üretimi / 4202
Ferhat Berber Erken Cumhuriyet Döneminde Muhacir İskân Faaliyetlerinin Hukukî
Zemini / 4212
Ercan Çelebi Yunanistan’dan Ahali Mübadelesi Suretiyle Gelen Mübadiller
İçin Açılan Misafirhaneler: Mahiyet ve Faaliyetleri Bakımından Bir
Değerlendirme / 4220
Ercan Çelebi Yunanistan’dan Gelen Mübadillere Sunulan Sağlık Hizmetleri: Hilâl-i
Ahmer İmdat Sıhhî Heyetleri ve Faaliyetleri /4226
Bayram Akça Türk-Rum Nüfus Mübadelesi ve Muğla Örneği /4231
Cahide Zengin Atabay Mübadele: Türkiye ve Yunanistan Arasında Nüfus Değişimi
ve İstanbul Basınına Yansıması / 4245
Muzaffer Çandır Cumhuriyet Döneminde Yaşanan Mübadele Hareketleri
Bağlamında Kobakizade İsmail Hakkı Bey’in “Bir Mübadilin Hatıraları”
İsimli Kitabı / 4255
Harun Doğruyol 1990 Sonrası Türk Romanında Türk-Yunan Mübadelesi /4262
Can Bağcı “Hasret” Romanında Ayrılık Olgusu / 4288
Mithat Atabay 2510 Sayılı İskân Kanunun Çerçevesinde Romanya ve
Bulgaristan’dan İntepe (Erenköy)’e İskân Edilen Göçler / 4294
Necat Çetin Torbalı Nüfus Esas Defter Kayıtlarında Rumeli-Balkan (Mübadile,
Romanya-Bulgaristan) Göç Kayıtları (1927-1940) / 4299

BALKAN ÜLKELERİ BÖLGELER VE HALKLAR


Bulgaristan
Arzu Taşcan Bulgar Millî Bilincinin Doğuşunu ve Gelişmesini Besleyen İç
Faktörler /4349
Vedat Gürbüz Erken Dönem Bulgar Milliyetçiliği / 4368
Yasemin Avcı Bulgaristan Kralı I. Ferdinand’ın İstanbul Seyahati (1910) / 4385
Cengiz Hakov 1913’de İstanbul’da İmzalanan Bulgar-Türk Antlaşması ve
Bulgaristan’da Türk-Müslüman Nüfusun Hakları / 4394
Erhan Vatansever Prenslik ve Krallık Dönemlerinde Bulgaristan Türklerinin Hakları
(1878-1944) / 4399
Hüseyin Memişoğlu Bulgaristan Türklerinin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel
Yapısı / 4410
Kader Özlem Asimilasyon, Göç ve Demokratik Dönem Azınlık Sorunları
Bağlamında Bulgaristan Türkleri / 4423
Muammer Nurlu - Mehmet Emre Çelik Bulgaristan’da Demokrasi Döneminde
Türkçe Öğretimi Meselesi / 4431
Bayram Çolakoğlu Bulgaristan’da Türkçe Eğitimin Serencamı / 4439
Hüseyin Memişoğlu Türk Harf İnkılâbı’nın Bulgaristan Türklerine Yansıması / 4445
Hüseyin Memişoğlu Bulgaristan’da Türk Muallimler Birliği Cemiyeti’nin Kuruluşu,
Amacı ve Çalışmaları (1906-1934) / 4469
Buket Ünal Türkiye-Bulgaristan İlişkileri / 4502

Yunanistan
Mithat Atabay Türkiye ile Yunanistan Arasında Lozan’dan Arta Kalan Sorunlar ve
Çözümleri / 4517
Güler Yarcı Yunanistan’ın Ermeni Politikası ve Atina Hınçak Komitesi / 4523
Azmi Yıldırım Rum Çetelerinin Türklere Karşı Faaliyetleri (1912-1922) / 4546
Mustafa Turan İzmir’in Yunanlılar Tarafından İşgali (15 Mayıs 1919) / 4559
Metin Ayışığı Unutulan Soykırım: Batı Anadolu’da Yunan Mezalimi / 4570
Selçuk Ural Yunan Mezaliminin Uluslararası Alanda Tescili / 4588
Ömer Erden Türk-Yunan İlişkilerinde Düşmanlıktan Dostluğa Karşılıklı İlk
Ziyaretler / 4603
Alaeddin Yalçınkaya Türk-Yunan İlişkilerindeki Sorunlarda Yunanistan’ın Üçüncü
Ülkeler ve Örgütler Stratejisi / 4621
Galip Alçıtepe Yunanistan’ın Türkiye’ye Yönelik Terör Faaliyetlerine Desteği
Hakkında Bir Çalışma / 4630
Fatma Çoban Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Rusya-Yunanistan İlişkileri / 4638

Batı Trakya
Mehmet Müezzinoğlu Batı Trakya Türkleri / 4646
Burcu Çalıkuşu Aykanat Garbî Trakya Hükümet-i Muvakkatesi /Batı Trakya Geçici
Hükümetinin Kurulması ve Sona Ermesi / 4650
Emine Gümüşsoy Gümülcine’nin İdarî Yapısı ve Nüfusu (1831-1900) / 4665
Hikmet Öksüz Batı Trakya’dan Türkiye’ye Göç (1923-1950) / 4678
Metin Ayışığı Dünden Bugüne Batı Trakya Meselesi / 4694
Zerrin Balkaç Batı Trakya Türkleri / 4719
Fatih Demir “Bölgeler Avrupası” Kavramı Açısından Batı Trakya / 4742
Turgay Cin Yunanistan’da Müslüman Türk Azınlığın Sorunları, Türk-Yunan Dengesi
ve Çözüm Yolları / 4753
Ali Hüseyinoğlu Balkanlarda Azınlıklar ve Siyasal Katılım Hakkı: Batı Trakya
(Yunanistan) Örneği / 4777
Nurettin Gülmez - Melih Akdeniz Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Batı Trakya Türkleri
Üzerine Etkileri / 4787

Makedonya
Esat Arslan Kimlikleşme ve Kültürel Kimlik Oluşumunda Makedonya / 4794
Özlem Şahin Ulus Devletler, Komitacılık ve Büyük Devletler Üçgeninde
Makedonya / 4807
Necati Çayırlı Makedonya Türkleri / 4821
Sorin Mitulescu Balkanlarda Ulusal Kimliğin Yeniden Tanımlanması ve
Küreselleşme, Makedonya ve Makedon Rumenlerinin Kimlik İnşası-
Rumen Bakış Açısı / 4835
Sezai Özçelik Kolektif Güvenlik, Önleyici Barış Gücü Konuşlandırma ve
Makedonya Çatışması Analizi / 4844
Gözde Kılıç Yaşin Balkanlar’da Soğuk Savaş Sonrasının Devlet Modeli Makedonya
Örneği / 4853
Sevin Arslan Makedonya’da Yayınlanan İlkokul Tarih Kitaplarında Türkler / 4862
Gönül Tezcan Makedonya’da İstikrar, Balkanlar ve Avrupa’da İstikrar / 4871
Hüseyin Bürge Evlâd-ı Fâtihan Diyarı Balkanlar / 4882

Arnavutluk
Mehmet Demiryürek XVIII. Yüzyılda İki Sicilya Krallığı’nın Arnavutluk
Konsolosluğu / 4884
Fehari Ramadani Avusturya-Macaristan Krallığı ve İtalya’nın Arnavut Sorunu
Hakkındaki Duruşu (Ekim-Kasım 1912) / 4897
Rafet Kuş “Kartalın Oğlu” - Berlin Kongresi (1878)’nden Londra Konferansı
(1913)’na kadar Arnavut Milliyetçiliğinin Gelişimi /4905
Mustafa Gençoğlu Osmanlı Devleti’nin İşkodra Vilayeti’ndeki Eğitim Politikası
(1876-1908) /4919
Rafet Kuş İkinci Dünya Savaşından Sonra Arnavutluk-SSCB İlişkileri ve Sosyalist
Arnavutluk’un Dış Politikası / 4928
Ali Özkan Arnavutluk’ta Komünizm ve Enver Paşa / 4941
Tayfun Atmaca 1990-2013 Yılları Arasında Arnavutluk’ta Siyasal Hayat / 4964
Seniha Gülderen Krasniqi Bir İngiliz Şairin Gözünden Bir Balkan Ülkesi / 4982
Ercan Haytoğlu İtalya’nın Balkan Paktı’na Bakışı ve Arnavutluk ile İlişkileri
(1930-1934) / 4988

Kosova
Ergin Jable - Cevdet Şanlı Osmanlı Sonrası Kosova Türklerinin Temel
Sorunları / 4999
Ergin Jable Kosova Türklerinin Dil(sizliği) ve Hak(sızlık)ları / 5008
Didem Ekinci Balkanlarda Sırp ve Arnavut Milliyetçiliği Arasında Kosova
Türkleri / 5013
Mehmet Öcal Kosova: Bir Etnik Sorunun Anatomisi / 5023
Adem Ölmez Osmanlı Devleti’nin Kosova’da Kan Davalarını Önleme Çalışmaları
(1878-1912) / 5036
Hüseyin Emiroğlu Kosova’nın Statüsü Sorunu ve Çözüm Olasılıkları / 5045
Alptekin Molla Soğuk Savaş Sonrası NATO Askerî Müdahaleleri ve Türkiye’nin
Rolü: Kosova Krizi ve Müdahale Süreci / 5059
Fatma Çoban Kosova Meselesi ve Çin’in Tutumu / 5076
Suzan Canhasi - Serdan Kervan Kosova İlköğretiminde Türkçe Dersi Öğretim
Programlarında Gelişmeler ve Değişmeler / 5082

beşinci cildin içindekiler Sayı: 70

Sırbistan, Yugoslavya
Hüseyin Emiroğlu Yugoslavya’nın Dağılma Sürecinde Trans-Atlantik Dış Politika
Parametreleri (1990-1995) / 5123
Liliana Boscan Altın - Ömer Metin Romanya ve Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı:
Diplomatik Savaştan Kraliyet Bağlantısına (1919-1929) / 5142
Mithat Atabay Yugoslavya’nın Dağılması ve Türkiye’nin İzlediği Dış Politika / 5154
Demet Yener Yugoslavya’da II. Dünya Savaşı’nda Ustaşa, Çetnik ve Partizan
Mücadelesi / 5162
Arda Özkan Balkanlarda Umutları Yeşerten Hukukî Bir Mekanizma: Eski
Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi / 5174

Sancak
Caner Sancaktar Osmanlı’dan Günümüze Sancak Bölgesi ve Boşnakları / 5183
Didem Ekinci Bağımsızlık, Özerklik, İkiye Bölünmüşlük Arasında Sancak:
Geçmişten Günümüze Genel Bir Bakış / 5208

Karadağ
Hasan Babacan Berlin Antlaşması Sonrası Karadağ ve Kosova Vilayeti Arasında Sınır
Sorunları ve Hudud Tahdidi Çalışmaları / 5214
İbrahim Yılmazçelik - Ali Gökçen Özden Osmanlılar Döneminde Karadağ Coğrafyası
ve Toplumsal Yapısı / 5226
Hüseyin Emiroğlu Karadağ Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Süreci Kararlılığının
Tarihsel Arkaplan Dinamikleri / 5255
Zafer Gölen XIX. Yüzyılda Karadağ’ın İdarî ve Sosyal Yapısı / 5273
Dragana Kujovic Karadağ’da İslâm Kültürel Kimliğinde Arap Harfinin
Retoriği / 5293

Bosna-Hersek
Muhiddin Mulalic Bosna Hersek’te Çok Kültürlü ve Etnik-kültürel Paradigmaların
İncelenmesi / 5299
Rasim Özgür Dönmez - Burucu Albayrak Dönmez Çoklu Kimlikler ve Bosna:
Bitmeyen Bir Savaşın Anatomisi /5308
Hatice Akın Zorba Ahmet Cevdet Paşa’nın Hersek Teftişi / 5321
Refik Sadikoviç - Emina Sadikoviç Boşnakların Çanakkale Meydan Muharebesine
Katılımı / 5333
Murat Necip Arman Batı Balkanlar’da Kırılgan Bir Fay Hattı: Republica Srpska ve
Milorad Dodik’in Siyasal Retorigi / 5337
Edita Dapo - Ognjen Ridic Bosna Hersek’te Yolsuzluk / 5346
Adnan Seyaz Bosna Hersek’te Oydaşmacı Demokrasi ve Konsolidasyon
Problemi / 5352

Hırvatistan
Osman Karatay Osmanlı’nın Katolik Hududu: Hırvatistan / 5364
Pınar Yürür Dalmaçya’dan Atlantiğe Uzanan Çizgide Hırvatistan / 5372
Yiğit Anıl Güzelipek Hırvatistan-Slovenya Sınır Anlaşmazlığı ve Dış Politikaya
Yansımaları: Piran Körfezi / 5391

Slovenya
Bilgehan Atsız Gökdağ Slovenya / 5396
Janja Žitnik Serafin Avrupa’nın Diğer Taraflarındaki Sloven Göçmen Yazarlar / 5421
Romanya
Nagy Pienaru - Sergean Osman Karadeniz’in Kuzeyinden Balkanlara: Aktav
Tatarlarının Rumeli’ye Yerleşmesi / 5430
Selçuk Duman Hamdullah Suphi Bey’in Romanya Büyükelçiliği Döneminde
Romanya Türkleri ile İlgili Çalışmaları / 5445
Nuray Bozbora Romanya’da Türk Azınlık / 5453
Eugenia Popescu-Judetz Adakale: Geçmişteki Bir Türk Adası / 5463
H. Yıldırım Ağanoğlu Adakale’de Son Osmanlı Yönetimi ve Adakale Halkına
Yapılan Yardımlar / 5480
Daniela Buşă 20. Yüzyılın Başlarında Romanya Ekonomisindeki Yabancı Sermaye
Yatırımları / 5503

Gagavuzlar-Moldova
Bilgehan Atsız Gökdağ Moldova’nın Transdinyester Sorunu ve Gagavuz Özerk
Bölgesi / 5512
Mustafa Argunşah Gagauzlar / 5533
Harun Güngör Gagavuzlar / 5547
Dionis Tanasoğlu Gagauzlar / 5555
Erjada Progonati Rusya-Avrupa Birliği Rekabetinde Transdinyester Sorunu / 5561

Macaristan, Polonya
Gabor Agoston Macaristan’da Osmanlı-Habsburg Serhadı (1544-1699): Bir
Mukayese / 5571
György Csorba Macar Mültecileri / 5582
Bayram Nazır Macar ve Polonyalı İhtilalcilerin Osmanlı Devleti’ne İlticası ve
Diplomatik Kriz / 5593
Volkan Marttin Birinci Dünya Savaşı’nda Galiçya / 5609
Öztürk Emiroğlu Polonya’da Türk Unsurları / 5617
Erol Cihangir Türk-Macar Münasebetleri Bağlamında Jeopolitik Bir Tez Olarak
“Turancılık” / 5631

Pomaklar
Ebubekir Sofuoğlu Kuman Peçenek Bakiyesi: Pomaklar / 5648
Ahmet Günşen Türk Kültür Coğrafyası Olarak Balkanlar ve Bir Balkan Topluluğu
Olarak Pomakların Kimlik Algılamalarında Türklük İzleri / 5657
Nazmi Avcı Balkanların Dağlı Türkleri: Pomaklar / 5670
Cemile Şahin Balkanlarda Unutulmuş Müslüman Bir Topluluk: Pomaklar / 5673
Büşranur Tarakcı Nerede-Nasıl: Pomaklar Üzerine / 5684
Torbeşler
Bilgehan Atsız Gökdağ Makedonya Türklüğünün Ayrılmaz Parçası: Torbeşler / 5689

Çingeneler
Emine Dingeç Osmanlı Balkanı’nda Çingeneler / 5696
İsmail Altınöz Osmanlılar Zamanında Rumeli Eyâleti’nde Çingeneler / 5702

BALKANLARDA ULUSLARARASI İLİŞKİLER, BARIŞ,


GÜVENLİK VE İSTİKRAR
AB ve Balkanlar
İrfan Kaya Ülger Balkanların Batı Sistemine Dahil Olması / 5709
T. Mesut Eren - Aziz Murat Hatipağaoğlu Balkan Ülkelerinin Avrupa Birliği’ne
Ekonomik Entegrasyonu ve Türkiye ile Karşılaştırılması / 5725
Olcay Özkaya Duman - Haktan Birsel Avrupa Birliği’ne Üyelik ile Kültürel
Asimilasyon Paradoksu Arasında Balkanlar / 5735
Hüsamettin İnaç Bosna Hersek’in Avrupa Birliği’ne Entegrasyon Süreci: Eleştirel
Bir Bakış / 5743
Arif Bağbaşlıoğlu Öteki ile Bütünleşme Çabaları: Avrupa Birliği’nin Batı Balkanlara
Yönelik İşbirliği Faaliyetleri / 5749

Türkiye’nin Balkan Politikası


Hüseyin Emiroğlu - Turgay Kayalak Balkanlarda Yeni Dinamikler: Sorunların Çözüm
Sürecinden Karşılıklı Bağımlılığa / 5760
Nadire Filiz İrge Büyük Güçlerin Mücadele ve Rekabet Alanı Balkanlar
Jeopolitiği’nin Önemi, Balkanlarda Etnik Milliyetçilik ve Türkiye’nin Dış
Politikası Açısından Bir Analiz / 5798
Serdar Sakin Atatürk’ün Milletlerarası İşbirliği ve Kolektif Güvenlik Anlayışına Bir
Örnek: Balkan Antantı (1934) / 5826
Nurgün Koç Balkan Antantı: Balkanlar’da İttifak Arayışları ve Türkiye / 5844
Serdar Sakin - Mustafa Salep Balkan Paktı (Ankara 1953 ve Bled 1954
Antlaşmaları) / 5857
Yaşar Özüçetin Türkiye Gözüyle Batı Dünyasına Bağlanma Yolu Olan
Balkanlar / 5889
Galip Çağ Türkiye-Yugoslavya İlişkilerinde Lozan Barış Anlaşması ve Etkileri / 5897
Didem Ekinci Bosna-Hersek’te Osmanlı İzleri ve Bosna-Hersek Türkiye
Cumhuriyeti İlişkileri / 5902
Kader Özlem Soğuk Savaş Sonrası Dönemde ABD’nin ve Türkiye’nin Balkanlar
Politikalarının Karşılaştırılması / 5910
Erjada Progonati Yeni Dönem Türk Dış Politikasında Balkan Jeopolitiği ve Çamerya
Sorunu / 5927
Muharrem Gürkaynak Türk Dış Politikasında Batı Balkanların Yeri ve Önemi / 5939
Hüseyin Kansu Balkanların Türk Dış Politikasındaki Rolü / 5944

Balkanlarda Barış, İstikrar ve Gelecek


Nazif Mandacı Batı Balkanlarda İstikrarlı Barış ve Uzlaşma Süreci / 5950
Sezai Özçelik Çatışma Bilimleri ve Çatışma Haritalaması Çerçevesinde
Balkanlar / 5966
Gülara Yenisey Balkanlarda Çatışma Kültüründen Barış İçinde Bir Arada Yaşama
Kültürüne / 5983
Gürbüz Özdemir Farklılıkların Esas ve Aynılıkların İstisna Olduğu Balkanlarda
Birlikte Yaşama Modeli: Radikal Demokrasi / 5987
Miroljub Jevtic Batı Balkanların ve Din Odaklı Siyasal Partilerin
Demokratikleştirilmesi / 6004
Fatih Fuat Tuncer Uluslararası İlişkilerde Politika Aracı Olarak Din: Balkanlar
Örneği / 6014
Birgül Demirtaş Kısırdöngünün Kırılamadığı Balkanlar: Yeni Küresel Okumalar ve
Bölgesel Dinamikler / 6036
Zuhal Mert Uzuner Geleceğin Balkanlarda Tahayyülü / 6040
Murat Yusuf Uçan 2050 Yılına 38 Yıl Kala Balkanlar, Dünya ve Türkiye: Müzakere
Yönetimi Yaklaşımı / 6050
Suat Güç Balkanlarda Tersine Göç / 6059

Balkanlarda Güvenlik
Mustafa Türkeş Balkanlar’da Güvenlik ve İstikrar Arayışları: Sorunlar
Dönüşüyor / 6066
Murat Yorulmaz Uluslararası Güvenliğin Değişen Sistematiği: Balkanlarda
Güvenliğin Sağlanmasında Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Rolü / 6076
İbrahim Arslan Bölgesel Silahların Kontrolü, Doğrulama ve Uygulamaya Yardım
Merkezi’nin Balkanların Avrupa’ya Entegrasyon Sürecine Katkısı / 6090
Erhan Türbedar Balkanlar’da Terörizm Tehdidi: Gerçek mi, Hayal mi? / 6101

ÇEŞİTLEMELER
Tetsuya Sahara “Yükselen Doğu ve Çöken Batı”: I. Dünya Savaşı ve Japon Faşizm
İdeolojisi Olarak “Asyacılığın” Yükselişi / 6117
Zekeriya Demir Bosna ve Kosova Savaşlarında Özel Askeri Şirketler / 6133

Atatürk ve Balkanlar
Ahmet Eyicil Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası / 6141
Necati Çayırlı Atatürk ve Balkan Barışı (1923-1938) / 6156
İbrahim Ethem Atnur Mustafa Kemal Atatürk’ün Hocası Manastırlı Mehmet Tevfik
Bilge Bey / 6166
Bengül Salman Bolat Atatürk Dönemi Türk-Bulgar İlişkilerinin Siyasi, Sosyal ve
Kültürel Boyutları / 6175
Mahmut Bolat Mustafa Kemal Atatürk’ün İzlenimleri ile Sofya Günleri / 6183
Filiz Mehmetoğlu Atamın Aşk Mektubu, Eleni Karinte’den Mustafa
Kemâl’e... / 6190

Balkanlar ve Medya
Iordanka Bibina Geç Dönem Osmanlı Türkiyesi ve Bulgar Basınında Balkan
Federasyonu Fikri / 6193
Ahmet Gündüz “Osmanlı Telgraf Ajansı” Kayıtlarına Göre Balkanlardan
Haberler / 6204
Mehmet Ali Karaman George Nerkene Weldberg (Mehmet Zeki Bey)’in Müdafaa-
Milliye Gazetesi ve Balkanlar / 6239
Bülent Yıldırım Latin Harflerine Geçiş Sürecinde Bulgaristan’daki Türk Basını’na
Türkiye Cumhuriyeti’nin Yardımları / 6248
Salih Okumuş Kosova’da Yayınlanan Türkçe Gazete ve Dergiler / 6254
Haşim Erdoğan Balkan Savaşları Sürecinde Erciyes Gazetesi’nin Üstlendiği
Rol / 6275
Yeni Türkiye
Yıl 21 Sayı 70
Mart - Haziran 2015
Fiyatı 40 TL
2 Ayda Bir Yayımlanır

Yüksek İstişare Heyeti


Halil İnalcık (Başkan) / Mark Almond / Mehmet Aydın / Sabahattin Balcı / Yakup Basmacı
Semavî Eyice / Ahmed Hatiboğlu / Darhan Kıdırali / Hayrettin Karaman
Kemal Karpat / Şerif Mardin / Jean Lois Mattei / Justin McCarthy
Rhoads Murphey / Kâmil V. Nerimanoğlu
Chester A. Newland / İlber Ortaylı
Sadettin Ökten / İskender Pala
Norman Stone
Yayın Kurulu
Kemal Çiçek (Başkan) / Bilgehan Atsız Gökdağ (Koordinatör) /Sacit Adalı / Şükrü
Halûk Akalın / Şakir Akça / Aziz Akgül / Ahmet Akgündüz / Aygün Attar
Emin Çarıkçı / Abdurrahman Dilipak / D. Mehmet Doğan / Şenol Durgun
Gonca Bayraktar Durgun / Burhan Erdem / Tevfik Erdem
Mehmet Seyfettin Erol / Bünyamin Erul / Hasan Tahsin Fendoğlu
Gülay Göktürk / Hasan Ali Karasar / İsmail Köksal
Gülay Mirzaoğlu / Nail Öztaş / Sami Selçuk
Lütfi Şehsuvaroğlu / Adnan Şenel
Ömer Turan / Nur Vergin
Y.T. Yayıncılık Eğitim Ltd. Şti. Adına
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Hasan Celâl Güzel
Editör
Hasan Celâl Güzel
Yazı İşleri Müdürü
Murat Tazegül
Dağıtım ve Abone Müdürü
Zülfikâr Mert
Baskı
Semih Ofset (312) 341 40 75
Genel Dağıtım
Doğan Dağıtım-DPP A.Ş.
Basıldığı Tarih
Temmuz 2015
Yayın Kodu
ISSN - 1300-4174
Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi
Hacı Hasan Mahallesi Kahraman İbad Hüseyinli Sok. No: 2 Gölbaşı/Ankara
Tel: (312) 441 42 40-441 42 60 Faks: (312) 441 42 08
Web: www.yeniturkiye.com e-posta: yeniturkiye@yeniturkiye.com
Abone Şartları
Bireysel: Yıllık 200TL. Kurumsal: Yıllık 400TL.
IBAN: TR34 0006 2000 1810 0006 2946 98 - Garanti Bankası Çankaya Şb.
Yeni Türkiye hakemli bir dergidir. Dergimizde yayınlanan yazıların bütün sorumluluğu yazarlarına aittir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Yeni Türkiye’den
Değerli Okuyucular,
Tarihin en eski kültür ve medeniyetlerinin kurucuları olan Türkler, İslâmiyetle şereflendikten sonra
İslâm medeniyetini şâhikasına ulaştırmış ve on asır boyunca İslâm’ın bayraktarlığını yapmışlardır.
“Îlâ-yı kelimetullah” inancı ve “nizâm-ı âlem” idealiyle kurdukları devletler, özellikle Selçuklu ve
Osmanlı İmparatorlukları, dünya tarihinin medeniyet zirvelerini teşkil etmişlerdir.
Osmanlı Cihan Devleti, “Devlet-i Âliyye”, Roma İmparatorluğu’ndan sonra tarihin en uzun ömürlü,
hanedân olarak en uzun süre yaşayan, üç kıt’ada en büyük coğrafyada hükümran olan bir “huzur ve
barış medeniyeti”dir. Dünyanın ünlü tarihçileri, Osmanlı’nın, hâkimiyeti altındaki her dinden ve her
milletten insanların büyük bir hoşgörü anlayışı ile beraberce yaşadıkları bir barış toplumu olduğunu
ifade etmişler ve bunu “Pax Ottomana-Osmanlı Barışı” olarak nitelendirmişlerdir. İslâm Hukuku’nun
insanî ölçüleri çerçevesinde tebaasını kendisine zimmetlenmiş olarak kabul eden Osmanlı Devleti,
hükmü altındaki geniş coğrafyayı adalet ve barış ilkeleriyle yüzyıllar boyunca idare etmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun en geniş sınırlarına ulaştığı 17. yüzyıl sonunda yüzölçümü 24 milyon
km²’yi buluyordu. Bugün Osmanlı’nın hâkimiyeti ve etkisi altındaki coğrafyada 76 ülke ve devlet
bulunmakta, bunların yüzölçümleri toplamının dünya geneline oranı yüzde 37,8; burada yaşayan
nüfusun dünya nüfusuna oranı ise yüzde 40,1 olmaktadır (Prof. Dr. Ramazan Özey, Osmanlı 1. cilt).
Osmanlı, bu muazzam coğrafyada daima barış ve adaleti esas alarak hükümran olmuştur.
Türkler her dönemde yüzlerini batıya çevirmişler, Atayurt’tan hareket eden Ahmet Yesevî Hazretlerinin
Alperenleri, Orta Doğu’yu, Ön Asya’yı (Anadolu’yu) ve Avrupa’yı fethetmişlerdir. Milâttan sonra 4.
yüzyılda Türk-Hun Hakanı Attila’nın hükmettiği Orta Avrupa ve Balkanlar coğrafyası, bu tarihten
on asır sonra 14. asırda Osmanlı Devleti tarafından fetholunmuştur. Osmanlı, İstanbul’un fethinden
yaklaşık yüzyıl önce “Rumeli” olarak adlandırdığı Balkanları topraklarına katmış ve 500 yıldan
fazla uzun bir dönemde Balkanlardaki hâkimiyetini devam ettirmiştir. Bu müddet zarfında Balkanlar,
tarihteki en istikrarlı, müreffeh ve huzurlu devresini yaşamıştır. Bu dönemde Rumeli âbâd edilmiş ve
“evlâd-ı fâtihan” yurdu yapılmıştır.
Alperenlerin, gazilerin, dervişlerin, akıncıların Rumelisi, 14. ve 20. asırlar arasında, milyonlarca
Müslüman Türk’ün, Hristiyanın ve Musevînin yaşadığı müreffeh bir “Güneş Ülkesi” olmuştur.
Ne yazık ki, Osmanlı’nın batının emperyalist haçlı saldırıları neticesinde 19. asırdan itibaren
zayıflamaya başlamasıyla birlikte Balkanlardaki azınlıklar kışkırtılmış ve huzur bozulmuştur. Bunun
sonucunda Balkanlar’daki Müslümanlar ve özellikle Müslüman Türkler gerçek bir etnik temizliğe ve
acımasız bir soykırıma tâbi tutulmuşlardır. 19. asrın sonundan başlayarak 20. asrın başlarında yapılan
bu katliamlar neticesinde en az 5 milyon Müslüman Türk şehit edilmiş (Prof. Dr. Justin McCharthy)
ve bir o kadar nüfus da çok kötü şartlar altında göçe zorlanmıştır. Rumeli, hafızalarımızda beş asırlık
bir muhteşem medeniyet ve yüreklerimizde silinmeyen bir elem olarak yaşamaya devam etmektedir. Bu
duygularla “evlâd-ı fâtihan”ı ve şanlı ecdâdımızı rahmetle yâd ediyoruz.
***
Sayın Cumhurbaşkanımız dergimize gönderdiği “Balkan Acısı: Yüreğimizin Sızısı” başlıklı veciz
yazısında şu tespitlerde bulunuyor:
“Balkanlar, siyasî, coğrafî ve ekonomik açıdan olduğu kadar, tarihî, kültürel ve insanî ilişkiler
açısından da Türkiye’nin en güçlü bağlarının olduğu bölgelerden biridir. Asırlara uzanan ortak
tarihimizin izlerini edebiyattan sanata, düşünce hayatından mimariye kadar uzanan geniş bir
alanda görmek mümkündür. Gerek Türkiye’de yerleşik Balkan kökenli vatandaşlarımız, gerekse
Balkan ülkelerinde yaşayan milyonlarca “Evlâd-ı Fatihan” bu bağların daima canlı kalmasına katkı
sağlamışlardır.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, onlarca cephede yüzbinlerce askerimizi şehit vermenin yanında,
milyonlarca kardeşimizin de yerinden, yurdundan, evinden, yuvasından mahrum bırakıldığı acılar
yaşadık. Osmanlı’nın göz bebeği olan Balkanlar, bir evladın annesinden koparılması gibi, bu dönemde
tamamen Anadolu’dan koparıldı, baskı ve asimilasyona tabi tutuldu. Bu sebeple Balkan acısı,
milletimizin yüreğinde hiçbir zaman dinmemiş ve dinmeyecek bir sızıdır.
Aynı şekilde yüzyıllar boyunca yaşadığı, emek verdiği, ter akıttığı, yurt edindiği topraklardan koparılan
Balkan kökenli vatandaşlarımız da anavatanlarına olan hasretlerini, muhabbetlerini hiçbir zaman
yitirmediler. Soğuk Savaşın ardından, oradaki kardeşlerimizle, akrabalarımızla aramızdaki set ortadan
kalktı ve hasretle, muhabbetle, büyük bir kucaklaşma, büyük bir kavuşma yaşamaya başladık.” Sayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan yazısına şöyle devam ediyor:
“Dünyanın belki de en güzel coğrafyalarından biri olan Balkanlar, maalesef 1990’lı yıllarda da siyasî
ve etnik çekişmelerin cenderesinde ağır bedeller ödedi. Bizim Türkiye olarak dileğimiz, önümüzdeki
dönemde Balkanların, geçmişte yaşanan acı olaylardan ders çıkartarak, barış, huzur, istikrar ve
güvenlik temelinde yeni bir dönemi inşa etmesidir. Kuşkusuz bunun için tüm bölge ülkelerinin,
bölge ülkeleri üzerinde etkinliği bulunan tüm dünya devletlerinin gayret göstermesi gerekiyor. Biz,
Türkiye olarak, bu konuda üzerimize düşen her şeyi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bizim
Balkanlara bakışımız asla çıkar odaklı bir bakış değildir. Balkanlar, tüm etnik ve inanç gruplarıyla,
bizden bir parçadır; komşudur, dosttur, akrabadır, hatta kardeştir. Onun için Balkanlarda yaşanan her
acı bizim acımızdır, Balkanlarda yaşanan her sevinç bizim sevincimizdir. Bu anlayışla, TİKA’mızla,
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızla, Yunus Emre Enstitülerimizle, diğer kamu
kurumlarımızla, sivil yardım kuruluşlarımızla, iş adamlarımızla; velhasıl tüm imkânlarımızla
kardeşlerimizin yanındayız, hizmetindeyiz. (...)
Arnavutluk’taki, Kosova’daki, Makedonya’daki, Karadağ’daki, Bosna-Hersek’teki ve diğer Balkan
Ülkelerindeki kardeşlerimizle ortak bir tarihten geldik, inşaallah ortak bir geleceğe doğru yürüyoruz.”
***
Yeni Türkiye’nin Rumeli-Balkanlar Sayısı uluslararası bir Balkan araştırması olarak 5 cilt ve 6300
sayfalık dev bir eser oldu. Bu araştırma, bugüne kadar Türkiye’de ve dünyada yapılmış en geniş
muhtevalı Balkan çalışmasıdır. Bu eserde 53 adedi yurt dışından ve çeşitli Balkan ülkelerinden olmak
üzere toplam 429 akademisyen ve bilim adamı 478 yazı hazırladılar. Bu yazılardan, 384’ü daha önce
yayınlanmamış orijinal araştırma yazılarıdır. Yazıların tamamına yakın kısmı akademik ölçülerde
hazırlanmış ve başta arşiv kaynakları olmak üzere birincil kaynaklardan faydalanılmıştır.
Birinci Cilt’te, Genel Değerlendirme, Balkan Tarihi ve Balkanlarda Osmanlı Öncesi Türk Varlığı,
Osmanlı’nın Balkan Fütûhatı ve İskânı, Balkanlarda Sosyal ve Ekonomik Gelişmeler ve Balkanlarda
Osmanlı Yönetimi bölümleri bulunmaktadır. İkinci Cilt’te, Osmanlı Dönemi Balkan Şehirleri, Osmanlı
Dönemi’nde Rumeli’de Din, Tasavvuf ve Vakıf Eserleri, Balkanlar’da Kültür, Sanat, Türkçe ve Edebiyat
incelenmiştir. Üçüncü Cilt’te, Balkanlardan Kopuş, Siyasî Gelişmeler ve Balkan Savaşları ele alınmıştır.
Dördüncü Cilt’te, Balkanlarda Soykırım, Mezalim, Göçler ve Mübadele, Balkan Ülkeleri, Bölgeler
ve Halklar anlatılmış; Beşinci Cilt’te ise Balkan Ülkeleri, Bölgeler ve Halklar’ın incelenmesine devam
edilmiş; ayrıca, Balkanlarda Uluslararası İlişkiler, Barış, Güvenlik ve İstikrar mercek altına alınmıştır.
“Balkanlar” araştırmamızda, başta bizi değerli yazılarıyla şereflendiren Sayın Cumhurbaşkanımız
olmak üzere, Dışişleri Bakanımıza, bilim adamı ve uzmanlara şükranlarımızı sunuyoruz. Balkan
araştırmacılarının tespitinde yardımcı olan Prof. Dr. Hasan Babacan’a, her zamanki gibi çalışmamızı
destekleyen Prof. Dr. Bilgehan Atsız Gökdağ’a, YTSAM Genel Müdürü ve Yazı İşleri Müdürü Murat
Tazegül’e, yirmi yıldan beri bize katlanarak eserlerimizin büyük fedakârlıkla basımını gerçekleştiren
Semih Ofset’in sahibi Mustafa Çakır’a, dizgicimiz Ali ve Faruk Taştepe’ye; ayrıca Zülfikâr Mert, İclâl
Özgen, Sabiha Sungur ve Rafet Kuş’a teşekkür borçluyuz.
***
Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti de geçmişte Osmanlı döneminde olduğu gibi Balkanlar’da bir güven
ve istikrar unsuru olarak varlığını sürdürüyor. Hâlen istisnasız bütün Balkan devletleriyle dostluk ve
işbirliği içinde ilişkilerimizi en iyi şekilde devam ettiriyoruz. Balkan ülkeleri Türkiye için son derece
önemli ve değerlidir.
Yeni Türkiye, artık eski düşmanlıkları ve ihtilâfları bir tarafa bırakarak, Balkanlardaki komşuluk
münasebetlerini ortak bir tarihin aydınlattığı perspektifle sonuna kadar barış içinde yürütmeye
kararlıdır.
Artık Osmanlı Barışı “Pax Ottomana”nın yerini Türk Barışı “Pax Turcica” almıştır. Türkiye
Cumhuriyeti, daima Balkanlardaki barış ve dostluğun teminatı olacaktır.
Selâm sevgi ve saygılarımla.

Hasan Celâl Güzel


XIX. Yüzyılda Karadağ’ın Fransız kuvvetleri komutanlığını yapan Vialla de
Sommières tarafından gerçekleştirilmiştir. Fran-
İdarî ve Sosyal Yapısı sızlar Napolyon savaşları sonrasında Dalmaçya’ya
yerleşince kendilerine karşı Rus saflarında sava-
şan “bu vahşi insanların yaşadığı” bölgeyi tanımak
istemişlerdi. Sommières her şeyi göze alarak Ka-
radağ’a gitmiş ve bölge hakkında iki ciltlik “Voya-
ge Historique et Politique au Montenegro” adlı bir el
kitabı hazırlamıştır. Kitap, Karadağlıların gelenek
göreneklerinden, yörenin bitki örtüsüne kadar
her konuyu kapsamaktadır. Konularla ilgili verilen
Zafer Gölen* renkli çizimler ise çalışmayı daha da kıymetli hale
getirmiştir. Sommières, daha evvel “barbarlardan
ve yamyamlardan daha iyi bir halk” olarak tanım-
lanan Karadağlıların kahramanlıklarını öve öve
bitirememiştir5.

İngiltere’de bölgeyi etraflıca anlatan ilk


eser, John Gardner Wilkinson’un 1848’de baskısı
yapılan, “Dalmatia and Montenegro with A Journey
To Mostar in Herzegovina and Remarks on the Sla-
Giriş vonic Nations the History of Dalmatia and Ragusa
the Uscocs” adlı seyahatnâmesidir. Wilkinson se-
XIX. yüzyıl başlarında Karadağlıların kim 5273
olduğunu bilen sıradan insan neredeyse yoktu. yahatnâmesinde muhteşem güzelliklere sahip bir
Keçecizâde Mehmed Fuat Paşa’nın 27 Aralık ülkede yaşayan erdemli Hıristiyanlardan ve vahşi
1852 Karadağ Askerî Harekâtı sebebiyle kaleme savaşçılardan bahsetmiştir6.
aldığı meşhur layihasına kadar tabi oldukları Os-
Aynı dönemde Almanlar da boş durmamış,
manlı Devleti’nde dahi Karadağ hakkında bilgi
1846’da Paić ve Sherb tarafından Karadağ’a dair
sahibi insanlar oldukça azdı1. O zamana kadar
en ayrıntılı eserlerden biri kaleme alınmıştır. 253
Osmanlı Devleti için Karadağlılar, Hersek ve İş-
sayfalık Almanca “Cèrnagora” adlı eser nüfusun-
kodra mutasarrıflarının halletmesi gereken bir
mesele, bir avuç eşkıyadan ibaret bir topluluktu. dan, dil ve lehçe özelliklerine kadar Karadağ’ı her
yönüyle inceleyen çok önemli bir çalışmadır7.
Bölgede ne olduğunu sadece Ruslar bili-
(*) Doç. Dr., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi-Burdur.
yordu. Zira onlar, 1697’den itibaren vladikalara zgolen@mehmetakif.edu.tr
(1) B.O.A., Y.PRK.AZJ., nr:1/3, 15 Rebiülevvel 1269/27 Aralık 1852
yardımcı olması için çok sayıda asker ve diplomatı tarihli müsvedde; İ HR., nr:94/4590, Lef:2, tarihsiz rapor.
Çetine’ye göndermişlerdi. Petersburg’da 1754’de (2) 1709’da doğdu. 1750-1766 yılları arasında vladikalık yaptı.
(3) Barbara Jelavich, Balkan Tarihi 18. ve 19. Yüzyıllar-1, Çeviren: İh-
Vladika Vasilije2 tarafından kaleme alınan Karadağ san Durdu, Haşim-Gülçin Koç, Küre Yayınları, İstanbul 2006, s.94.
(4) Božidar Jezernik, Vahşi Avrupa. Batı’da Balkan İmajı, Çeviren: Ha-
Tarihi adlı bir kitap yayınlanmıştı. Eser, Karadağ’ı şim Koç, Küre Yayınları, İstanbul 2006, s.116.
ve Karadağlıları tanıtan bir el kitabı niteliğin- (5) Birinci cilt 391, ikinci cilt ise 402 sayfadır. Bkz., L. C. Vialla de
Sommières, Voyage Historique et Politique au Montenegro, Tome:
deydi3. Daha sonra Rus donanma subaylarından I-II, Alexis Eymery, Paris 1820; Jezernik; a.g.e., s.116
(6) John Gardner Wilkinson, Dalmatia and Montenegro with A Journey
Vladimir Bronevsky ilk Karadağ seyahatnamesini To Mostar in Herzegovina and Remarks on the Slavonic Nations the
YENİ TÜRKİYE 70/2015

yazarak, Karadağ diye bir bölgenin var olduğunu History of Dalmatia and Ragusa the Uscocs, Volume: I, John Murray,
London 1848, s.402-562.
dünya kamuoyuna duyurmuştur4. (7) Paić und Sherb, Cèrnagora: Eine umfassende Schilderung des Landes
und der Bewohner von Cèrnagora (Montenegro) in Topografischer,
Statistischer, Naturwissenschaftlicher, Staatlicher, Geschichtlicher und
Sırp isyanıyla birlikte, Batı’nın da Kara- Militärischer Beziehung, Nebst Höchst Interessanten Aufschlüssen Über
dağ’a olan ilgisi artmıştır. Bölge hakkındaki detaylı Die Sitten und Lebensweise, Das Häusliche, Öffentliche und Kirchli-
che Leben Dieses Heldenvolkes, In Kommission bei F.L . Herbig in
ilk çalışma 1807-1813 yılları arasında Kotor’daki Leipzig und Tendler & Comp. in Wien, Agram 1851.
1- Karadağ Neresidir? güneydoğu ucunda 2.436 m yüksekliği olan ve tâ
uzakdan görünen Lom Dağı bulunur.”.
Karadağ adı ilk kez 1053 tarihli Latince bir
belgede Monte Nigro olarak geçer. Karadağlılar Coğrafyanın hırçınlığı iklime de yansımış-
kendi ülkelerine Crnagora veya Tsarna-Goro der- tır. İklimdeki dengesizlik bölgede görev yapan
ler. Kelime Slavca’da Crna=Kara ve Gora=Dağ herkesin dikkatini çekmiştir. Mesela 1856-59 yılla-
kelimelerinin birleşiminden oluşan bir addır. Mü- rı arasında Vladika Danilo’nun özel sekreterliğini
nif Paşa’nın 1862’de Mecmû‘a-i Fünûn’a yazdığı yapan Henri Delarue iklimdeki dengesizlik kar-
makalesinde, Karadağ’ın çok eski zamanlarda şısında şaşkınlığını gizleyememiştir. O, Çetine’ye
tamamen çam ağaçlarıyla örtülü olması sebebiy- ilk gittiğinde aniden etrafı bir sis dalgası kaplamış
le uzaktan siyah göründüğü için bu adın verildiği ve hava birdenbire kararmış, ardından tüm gece
iddiası yer alır8. Aynı ifadeler Ahmed Hilmi’de de boyunca bardaktan boşanırcasına yağmur yağmış,
geçer9. Meydan Larousse’da ise Crnagora adının ertesi gün Çetine ovasında ekili araziler su altında
ilk Karadağ Prensi Stefan Crnojeviç’in (Çernoviç) kalmış ve tüm ova adeta bir bataklığa dönüşmüş.
soyadından geldiği yazılıdır. Osmanlılar 1514’te Fakat esas ilginç olan tüm su akşama kadar çekil-
onun Müslüman olan torunu İskender Bey’e miş, yağan yağmurdan eser kalmamış14. İşte böl-
bu sancağı tevcih ettiklerinde bölgeye onun aile
geyi ele geçirmeye çalışanlar böyle bir iklimle de
adına istinaden Crnogorski dedikleri ve Crnagora
mücadele etmek zorunda kalmışlardır.
adının da buradan türediği ifade edilir10. Komşu-
ları Venedikliler ve İtalyanlar bölgeye Monte-Ne-
ro derken, Türkler Karadağ, Arnavutlar Mal-Isis, 2- Karadağlılar Kimdir?
Yunanlılar Mavrovouni, İngilizler Montenegro,
Fransızlar ise Montagne-Noire derler11. Kuzeyde Yüzyılın başından beri Avrupa’da Kara-
Hersek, batıda Dalmaçya, doğuda Yenipazar San- dağ’la ilgili yapılan yayınlarda nispeten bir artış
cağı, güneyde ise İşkodra eyaletiyle sınırdır. yaşanmasına rağmen, Karadağ üzerindeki sis
5274 perdesi bir türlü kalkmamıştı. Şemseddin Sâmî
Bölge dünyanın en dağlık bölgelerinden Karadağlıların çoğunlukla Arnavutlarla olmak
biridir. Karadağ’ın geçit vermez dağları onlar için üzere, komşuları Hersekliler, Boşnaklar ve Hır-
korunaklı bir sığınak olurken, tarım için de son vatlarla karışmış bir millet olduğunu yazar. Aslında
derece elverişsizdir. Dağların korkunçluğu karşı-
Sâmî’nin yazdıkları Balkanlar’da çok geçerli olan,
sında, dağların nasıl oluştuğuna dair onlarca ef-
“yaşadıkları yerin halen en kadim milleti oldukları
sane türemiştir. Bunlardan birini de Münif Paşa
ve eskiden tüm Balkanların kendilerine ait olduğu
anlatır. Efsaneye göre: “Tanrı dünyayı yaratmayı
gibi” iddiaların tipik bir yansımasıdır15. Gerçekte
bitirdiğinde dünyanın taşa ihtiyacı olduğunu anla-
onlar VII. yüzyılda bölgeye yerleşen Slavların to-
mış, dünyaya dağıtmak için torbasına taş koymuş,
ancak torbası delinmiş ve Karadağ’dan geçerken runlarıydı.
hepsi Karadağ’a dökülmüş, o zamandan beri de (8) Münif Efendi, “Karadağ”, Mecnû‘a-i Fünûn, Birinci Sene, nr:1,
Mâh-ı Muharrem, Cerîdehânede Tab‘ Olunmuşdur, İstanbul
hepsi Karadağ’da kalmış.”. İngiliz Seyyah George 1279, s.55.
Bernard Shaw ise Karadağ’ı görünce o kadar şa- (9) Ergirili Ahmed Hilmi İbni Resûl, Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Ta-
rihçesi, İstanbul Üniversitesi Yazma eserler Kütüphanesi, Türkçe
şırmış ki, “Karadağlıların bu kıraç kayaları sevmek Yazma nr:10071, varak:2b, Uğur Özcan, II. Abdülhamid Dönemi
için filozof olmaları gerekiyor.” demekten kendini Osmanlı-Karadağ İlişkileri, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2012, s.1.
(10) “Karadağ”, Meydan Larousse, C.VI, Meydan Yayınevi, İstanbul
alamamıştır12. Şemseddin Sâmî ise Karadağ’ı şu 1971, s.924; Besim Darkot, “Karadağ”, İslâm Ansiklopedisi, C.VI,
sözlerle tarif eder13: Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1988, s.221; Özcan, Osmanlı-Ka-
radağ İlişkileri, s.2.
(11) Eugene Maton, Histoire Du Monténégro Ou Tsernogore, En Vente
“.. Tamamı kuru kayadan ibaret olup, kaya- Chez L’-auteur, Paris 1881, s.7; Şemseddin Sâmî, Kâmûsü’l-â‘lâm,
C. V, Mihran Matbaası, İstanbul 1314, s.3635.
lar yeni yapılmış bir binanın taşları gibi birbiri üs- (12) Münif Efendi, a.g.m., s.56; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
YENİ TÜRKİYE 70/2015

tüne atılmış ve çoğu yeni kırılmış gibi dik ve keskin varak:2b; Jezernik, a.g.e., s.118-119.
(13) Şemseddin Sâmî, a.g.e., C.V, s.3635.
köşelidir. Bu kayalık dağlar 1.700 m yüksekliğe ka- (14) Ali Gökçen Özdem, Karadağ’ın Osmanlı Egemenliğine Karşı Mü-
dar çıkarlar… Brda dahi sarp ve dağlık ise de dağları cadelesi (1830-1878), Fırat Üniversitesi SBE. Tarih Anabilim Dalı,
Elazığ 2012, s.11 (Basılmamış Doktora Tezi); Henri Delàure, Le
o kadar taşlık olmayıp, toprağı, ormanları ve çay ve Monténégro, Benjamin Duprat, Paris 1862, s.21-22.
(15) Şemseddin Sâmî, a.g.e., C.V, s.3636-37; Andrew Baruch Wachtel,
vadileri dahi vardır. Brda dağlarının en büyüğü Mo- Dünya Tarihinde Balkanlar, Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu, Doğan
raça olup kuzey batıdan güney doğuya uzanır. Bunun Kitap, İstanbul 2009, s.9, 20-21, 34, 128-129.
Batı kamuoyu da Karadağlıların kim ol- çevrilmiştir. Hatta daha o tarihlerde Karadağlıla-
duğuna karar verememişti. Mesela Londra’da iyi rın ellerindeki Michiaz, Rogatiça, Zerniça ve Kes-
eğitimli İngilizler, bir İngiliz diplomata Karadağ- ka Osmanlıların eline geçmiştir. İskender’in 17
lıların siyahî olup olmadığını sorabilmiştir. Hatta Ocak 1468’de ölümünün ardından, Osmanlılar
I. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Seyyah W. Gor- İşkodra’yı 1476’da ele geçirerek Karadağ yolunu
don, iki İngiliz er arasındaki şu konuşmaya şahit açmışlardır22.
olmuştu: “Ben Arnavutluk hakkında her şeyi biliyo-
rum. Orada Albinolar var, ak saçlı ve pembe gözlü Osmanlı saldırısından kurtulmak isteyen
yaratıklar. Zenci Karadağlılar evlenirler ve bunların Stefan Çernoviç’in oğlu İvan Çernoviç (1465-
çocuklarına Dalmaçyalı denir, çünkü bunlar siyah ve 1490) önce Venedik hâkimiyetini tanımış fakat
beneklidirler.”16. Osmanlılar 1479’da İşkodra’yı alınca İtalya’ya
kaçmak zorunda kalmıştır. İvan ancak Fatih Sul-
Karadağlılar hakkında yerli yabancı herke- tan Mehmed’in ölümünden sonra Karadağ’a dö-
sin ittifak ettiği tek husus onların vahşi insanlar nebilmiştir. 1482’de direnci kırılan İvan nihayet
olduklarıydı. 1884’de Prens Nikola’nın bir yurt Osmanlı hâkimiyetini kabul etmiştir. Osmanlılar
gezisine katılan Osmanlı sefiri Ahmed Cevad ona bey unvanı vermiş ve ülkesine de İvan’ın
Paşa gördükleri karşısında, “Şu medeniyet asrında ülkesi anlamına gelen İvanbegovina demeye
Avrupa’nın ortasında Afrika vahşilerine taş çıkarır başlamışlardır. Bu sırada İvan Karadağ’ın gele-
adamlar bulunduğunu kemâl-i hayret ile hatırdan ceğini şekillendirecek bir takım hamleler yapmış-
geçirmiş idim.” demekten kendini alamamıştır17. tır. Önce memleketin idare merkezini Çetine’ye
taşımış, burada bir manastır inşa ederek Zeta
piskoposunu buraya yerleştirmiştir. İvan’ın bir-
A- Türk-Karadağ İlişkileri biriyle bağdaşmayan kararları Karadağ’da daima
Türklerin Karadağlılarla ilk karşılaşması sorgulanmıştır. Njegoş, Byeliç, Ozraniçi ve Çekliç
1386’da olmuştur. Bu tarihte Kroya ve İşkodra’yı gibi kabileler onun iktidarını hiçbir zaman tanı-
mamışlardır. Buna karşı sonraki kuşaklar İvan’ı 5275
fetheden Türkler, Venediklilerle ters düşmek is-
temediğinden kısa süre sonra buralardan çekil- kutsamışlar ve Ali Fıtrî’nin ifadesiyle onu “..Ka-
mişlerdir. Ancak onlar bu sefer sırasında bölgenin radağ’ın mü’esses ve bânisi, ruhu” kabul etmişlerdir.
siyasî ve coğrafî yapısı hakkında ayrıntılı malumat Halk onun ölmediğine, bir mağarada uyuduğuna,
edinmişler fakat siyasî ortam uygun olmadığın- zamanı geldiğinde uyanarak Osmanlıları Avru-
dan bölgede kalmayı tercih etmemişlerdir18. 15 pa’dan kovacağına inanmıştır23.
Haziran 1389’da I. Kosova Savaşı ise tüm Balkan İvan, Osmanlı iktidarını kabul ettiğinin
tarihini değiştirmiş ve etkileri günümüze kadar göstergesi olarak küçük oğlu Stanitsa’yı Osmanlı
gelen bir dizi sonuca yol açmıştır. Türkler savaşı sarayına göndermiştir. Stanitsa Müslüman olarak
kesin olarak kazanmalarına rağmen, savaş sonun- İskender Bey adını almıştır. İvan’ın ölümünden
da hem Sultan I. Murat hem de Sırp kralı Lazar sonra kardeşleri ve oğulları arasında kısa süreli
hayatlarını kaybetmiştir. Savaşın ardından Sırp bir iktidar mücadelesi yaşanmıştır24. Karadağ’da
krallığı çökerken, Osmanlılar Balkanların büyük
(16) Jezernik, Vahşi Avrupa, s.132-133.
bölümünü ele geçirmeyi başarmışlardır19. (17) Mehmet Mercan, “Sadrıâzam Ahmed Cevad Paşa’nın Karadağ Se-
yahatnamesi”, Türk Dünyası Araştırmaları, S.102, İstanbul Haziran
Kosova Savaşı sonrasında Karadağ klanla- 1996, s.153.
(18) İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.I, TTK, 5. Baskı An-
rından birinin reisi olan Çernoviç ailesinden Ste- kara 1988, s.176-177; Johann Wilhelm Zinkeisen, Osmanlı İmpa-
fan Çernoviç (1421-1465) idareyi ele almıştır20. ratorluğu Tarihi, C.I, Çeviren: Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınevi,
İstanbul 2011, s.568.
Stefan Çernoviç oğulları Ivan ve Georg ile 1 Mart (19) Wachtel, a.g.e., s.67; Ali Fıtrî, 92-93 Osmanlı-Sırp Seferi ve Hâl-i
Hâzır Dar-ü’l-Harekâtı, 3. Kitab, Mekteb-i Harbiyye Matbaası,
1444’te Arnavutların kahramanı İskender Bey’in Dersaadet 1327, s.17
YENİ TÜRKİYE 70/2015

Osmanlılara karşı topladığı Leş (Alesso=Lisüs) (20) Ali Fıtrî, 92-293 Osmanlı-Karadağ Seferi, s.17; Darkot, a.g.m.,
s.224.
kongresine katılarak, onunla birlikte Türklere (21) İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.II, TTK, 5. Baskı An-
karşı mücadeleye dâhil olmuştur21. Osmanlıların kara 1988, s.60; Zinkeisen, a.g.e., C.I, s.575, 577.
(22) Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.II, s. 70-73.
İskender Bey’in açtığı gailelerle uğraşması Bal- (23) Darkot, a.g.m., s.224; “Karadağ”, Meydan Larousse, s.924; Osman-
lı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi, varak:4a; Ali Fıtrî, 92-293 Osman-
kanlardaki ilerlemeyi sekteye uğratmamış, 1463’te lı-Karadağ Seferi, s.18.
Bosna fethedilerek Karadağ doğu ve kuzeyden (24) Darkot, a.g.m., s.224-225.
mücadele sürerken İşkodra Sancakbeyi Firuz Bey kakin Sancagı Beyi Kasım’a daha önce vergi ver-
1496’da Karadağ’a girmiş ve bölgeyi nihaî olarak meyen ve isyan halinde olan Karadağ’a tâbi Başız,
Osmanlı topraklarına katmıştır. Böylece yaklaşık Begler, İskenderiyye, Razı ve 20 köy has olarak
yüz yıl önce başlayan fetih harekâtı tamamlanmış- verilmiştir31.
tır. Karadağ’a nahiye statüsü verilmiş ve İşkodra
Sancağı’na dâhil edilmiştir25. Ancak 1514’te İş- 1585’de Karadağ yeniden İskenderiye
kodra’dan ayrılarak İskender Bey için ayrı bir san- Sancağı’nın bir parçasıdır ve belgelerde bölgeden
cak haline getirilmiştir. Yeni sancağa da İskender “Karadağ Nahiyesi” olarak söz edilmiştir. Bu tarih-
beyin aile adı sebebiyle Çrnogorski adı verilmiştir. te Karadağlılar Venedik lehine casusluk yapmışlar,
1528’den sonra İskender’in ölümüyle Karadağ devlet İskenderiye Sancağı beyinden 50-60 kişi
yeniden İşkodra’ya bağlı bir nahiyeye dönüştürül- olan bu grubun tutuklanmasını istemiştir32.
müştür26.
1614’e gelindiğinde Karadağ’da durum
Osmanlılar sarp arazi yapısından dolayı Osmanlılar aleyhine bozulmuş durumdaydı. Bu
Karadağ’ı kontrol altına almak için fazla uğraşma- tarihte Karadağ Kadısı’nın yerine vladikaların iç
mışlardır. Onlar, yüksek olmayan cizye vergisi kar- idareyi kontrol ettikleri görülmektedir. 1614’te
şılığında kendi iç işlerinde serbest bırakılmışlardır. Karadağ beş nahiye, 90 köy ve 3.524 eve sahip
Bu tutum Osmanlıların en büyük hatası olmuş- bir yerdi. Toplam 8.027 eli silah tutan erkek var-
tur27. İdarî boşluktan istifade eden Karadağlılar dı. Bunlardan sadece 1.000 kadar erkek silahlıy-
fethin hemen ardından isyana başlamış, bu durum dı. Uzun süre dışa kapalı, ancak sürekli kargaşa
onlarda önce alışkanlık, ardından yaşam biçimi ha- merkezi olan Karadağ’da iç idare 1683’e kadar bu
lini almıştır. Mesela 23 Ekim 1560 tarihli bir emir- şekilde devam etmiştir. 1683 II. Viyana Bozgunu
de Karadağlıların isyan halinde oldukları, çevreye sonrasındaki kargaşa ortamını değerlendiren Vla-
zarar verdikleri ve devletin yasaklamasına rağmen dika Visarion doğrudan Osmanlılara karşı gelmiş-
dışarıya hayvan ve at sattıkları kayıtlıdır. Bu sebep- tir. 1688’de Venediklilerle ittifak yaparak onların
5276 le Karadağ Nahiyesi İşkodra Sancağı’ndan ayrılarak himayesine girdiğini açıklamış ve Venediklilerin
Dukakin Sancağı’na bağlanmış, dışarıya hayvan müttefiki olarak Osmanlılara karşı savaşmıştır.
satımı yasaklanmış, Dukakin Beyi’nden her türlü Bunun üzerine İşkodra Sancak Beyi Süleyman
eşkıyalık faaliyetine engel olması istenmiştir28. Paşa 1692’de Karadağ’a girerek Çetine’yi tahrip
7 Şaban 973/27 Şubat 1566 tarihli bir etmiştir33.
hüküm Karadağ’ın o tarihteki idarî yapısıyla il- (25) Zinkeisen, a.g.e., s.376-377; Jelavich fethin 1499’da olduğunu be-
lirtir. Bkz., Jelavich, a.g.e.-1, s.93.
gili önemli bilgiler vermektedir. Hükmün içeriği (26) Darkot, a.g.m., s.225; Osman Karatay, “Osmanlı Hakimiyetinde
köylerinden kaçan bazı köylülerin geri çevrilmesi Karadağ”, Balkanlar El Kitabı, C.I, Karam &Vadi, Ankara 2006,
s.361.
ve Osmanlı tebaasının komşu ülkelere (Dar-ü’l- (27) Jelavich, Balkan Tarihi, C.I, s.93.
harbe) kaçmasının engellenmesiyle ilgilidir. An- (28) 3 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım), Hüküm nr: 1613, Baş-
bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Dai-
cak hükmü önemli kılan içerikten ziyade emrin re Başkanlığı, Ankara 1993, s.550; 3 Numaralı Mühimme Defteri
(Özet ve Transkripsiyon), Hüküm nr: 1613, Başbakanlık Devlet Ar-
gönderildiği makamlardır. Emir Hersek Beyine şivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara
ve Karadağ Kadısına gönderilmiştir. Emrin bir ka- 1993, s.699.
(29) 5 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım) , Hüküm nr: 1101, Baş-
dıya gönderilmesi, 1566’da klasik Osmanlı idarî bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Dai-
sisteminin bölgede kurulduğu ve Osmanlı huku- re Başkanlığı, Ankara 1994, s.415; 5 Numaralı Mühimme Defteri
(Özet ve İndeks) , Hüküm nr: 1101, Başbakanlık Devlet Arşivleri
kunun bölgede uygulandığının göstergesidir. Yine Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1994,
bölgede bir kadının varlığı, Karadağ’da Müslüman s.180.
(30) 7 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım-II) , Hüküm nr: 1533,
varlığının en açık kanıtıdır29. Karadağ kadısı, fiilî Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi
Daire Başkanlığı, Ankara 1997, s.540; 7 Numaralı Mühimme Def-
olarak görevini icra etmiş ve Osmanlı devlet düze- teri (Özet-Transkripsiyon-İndeks-II) , Hüküm nr: 1533, Başbakanlık
nini bölgede tesis etmiştir30. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlı-
YENİ TÜRKİYE 70/2015

ğı, Ankara 1999, s.173.


(31) 7 Numaralı Mühimme Defteri (Özet-Transkripsiyon-İndeks-III) ,
Karadağ’da Osmanlı klasik sisteminin Hüküm nr: 2493, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
uygulandığının bir başka kanıtı da 27 Cemaziye- Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1999, s.269.
(32) 55 Numaralı Mühimme Defteri, Hazırlayan: Musa Günay, Ondo-
levvel 976/17 Kasım 1568 tarihli bir hükümdür. kuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun 1996,
s.116 (hüküm nr: 166, Gurre-i Safer 993/2 Şubat 1585 tarihli hü-
İskenderiyye (İşkodra), Podgoriçe, Karataş ve küm).
Dukakin kadılarına gönderilen bir hükümde; Du- (33) Darkot, a.g.m., s.225.
Osmanlı idaresi ile bağları koparacak olan Çetine’de toplanan insanlar kızıl Noel şafağını
Vladika Danilo ise 1670’de doğmuştur. Lovçen neşe dolu şarkılarla karşılarlar:
Dağları’nın doruklarını kendine mesken tutmuş
Njegoş kabilesinin, Petroviç klanına mensup olan Tüm Karadağ artık özgürdür.”
Danilo 1697’de yönetime geçince Osmanlı Dev- Kanaatimizce Danilo’nun bu hareke-
leti ile tüm ilişkiyi kesmiştir. O daha da ileri gide- ti 1702’de gerçekleştirdiğinin en önemli delili,
rek Karadağ’ın iç idaresinde önemli değişiklikler 1706’da Karadağ’a karşı bir askerî harekât düzen-
yapmış, piskoposluk makamını seçime değil, soy lenmiş olmasıdır. Bu tarihte Hersek Mutasarrıfı
esasına dayalı bir sisteme dönüştürmüştür34. Da- Seyfullah Paşa’ya Bosna, İzvornik ve Kilis kuvvet-
nilo iktidarı ele geçirince önce Petersburg’a gi- leri ile Karadağ üzerine yürümesi emredilmiştir.
derek Çar’a itaatini bildirmiştir. İtaati ve kayıtsız Seyfullah Paşa’dan Karadağlıların eşkıyalıklarını
desteği karşılığında Çar’dan yüklüce para ve bir önlemek ve Karadağlıları bir daha eşkıyalık ya-
takım hediyeler koparmayı başarmıştır. Danilo pamayacakları veya çevrelerine zarar vermeyecek
Petersburg’dan dönerken Viyana’ya uğrayarak münasip bir yere nakilleri istenmiştir. Emirden
Prens Öjen ve Avusturya İmparatoru’na da itaa- de anlaşılacağı gibi İstanbul, Karadağ’da Müslü-
tini sunmuştur. Böylece Rusya ve Avusturya’nın manlara yapılan harekete son derece sert tepki
zaten vermeye hazır oldukları desteği almıştır. göstermiştir. Ancak büyük umutlar bağlanan se-
Ancak ne Viyana ne de Petersburg temelde Ka-
fer, sebebi açıklanmaksızın “bazı mevâni ve avâik”
radağ’ın sıkıntıları ile uğraşmaya istekliydi. Onla-
yüzünden gerçekleştirilememiştir39.
rın maksadı Karadağlıların bağımsızlık hayallerini
istismar ederek, Osmanlı Devleti ile yapılan mü- Prut Seferi sırasında Ruslar Belvardoğlu
cadelede özellikle savaşçı Bosna askerlerini oya- adıyla nam salmış Mihail adında bir asker ve iki
layacak bir müttefik edinmekti. Her defasında kardeşini Karadağ’a göndermişlerdir. Mihail, Ka-
hayal kırıklığı ile dağlarına dönmelerine rağmen, radağ ve İşkodra Hristiyanlarını ayaklandırarak
Karadağlılar 200 yıl boyunca bu görevlerini faz- 7-8.000 kişilik bir kuvvetle Grahova, Koryanik 5277
lasıyla yerine getirmişlerdir. Onlar ne zaman bir ve Nikşiç’e saldırmış, ancak başarılı olamayarak
Osmanlı-Avusturya, Rusya ya da Venedik savaşı Çetine’ye kaçmıştır. Fakat Bosna askerlerinin
olsa, düşman saflarının en önlerinde Osmanlıya seferde olmasından istifade ile özellikle Hersek
karşı savaşmışlardır35. Hristiyanlarını ayaklandırmak için çalışmaları-
na aralıksız devam etmiştir. Bunun üzerine Prut
Danilo, II. Viyana Kuşatması sonrasında
Antlaşması’nın ardından Bosna Valisi Ahmed
yaşanan kargaşadan istifade ederek, iddialara göre
Paşa 1712’de Karadağ’a girerek isyanı bastırmış,
1702, 1707 veya 1709 Noel akşamı Karadağ’daki
bütün Müslümanları yok etmiştir36. Bazı yazarlara (34) H. C. Darby, “Montenegro”, A Short History of Yugoslavia From
Early Times to 1966, Edited By: Stephan Clissold, Cambridge Uni-
göre ise böyle bir süreç hiç yaşanmamıştır37. Böy- versity Press, London 1968, s.75.
(35) Münif Paşa, a.g.m., s.59; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
lece, gelecekte benzerlerine Balkanlarda çok rast- varak:4a; Johann Wilhelm Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tari-
lanacak olan ilk etnik temizlik gerçekleştirilmiştir. hi, C.V, Çeviren: Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2011,
s.388.
“Karadağ Akşam Duası” adı verilen bu olay bir Ka- (36) Tarih ihtilaflıdır. Bkz., Münif Paşa, a.g.m., s.59; Osmanlı-Karadağ
radağ baladında şöyle övülür38: Muhârebâtı Tarihçesi, varak:4a; Ferik Selâmi, Muhârebe-i Şarkıyye
Tarihi, Ankara: Milli Kütüphane, Yazma Demirbaş No: 06 Mil Yz
“Kutsal arefe gecesi yorgunca ilerler B 335/1, s.30; Francis Seymour Stevenson, A History of Monte-
negro, Elibron Classics Series, 2005, s.123-125; İsmail Hakkı
Martinovic kardeşler kutsanmış meşalelerini alevlen- Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.IV-1. Kısım, TTK, 5. Baskı Ankara
1995, s.72; Georges Castellan, Balkanların Tarihi, Çeviren: Ayşe-
dirirler gül Yaraman-Başbuğu, Milliyet Yayınları, İstanbul 1993, 314-315;
R. W. Seton-Watson, The Rise of Nationality in the Balkans, Howard
Yeni doğan tanrıya coşkuyla dua ederler Fertig, New York 1966, s.31; Darby, a.g.m., s.76; Jezernik, a.g.e.,
s.121-122; Aleksandre Popovic, Balkanlarda İslâm, Türkçesi: Ko-
Her biri bir kadeh şarap içer misyon, İnsan Yayınları, İstanbul 1995, s.193.
YENİ TÜRKİYE 70/2015

(37) Elizabeth Roberts, Realm of the Black Mountain. A History of Mon-


Ve kutsal meşaleyi alarak karanlığa doğru koşar tenegro, Hurst & Company, London 2007, s.132-136.
(38) William Denton, Montenegro Its People and Their History, Daldy,
Nerede bir Türk varsa öç alıcılar oraya gelir Isbister & Co., London 1877, s.231, Andrew Archibald Paton, Re-
searches on The Danube and The Adriatic; or, Contributions to The
Vaftiz edilemeyenler hemen biçilir Modern History of Hungary and Transylvania, Dalmatia and Croatia,
Haçı benimseyenler ise kardeş olarak Vladikaya gö- Servia and Bulgaria, Volume: I, F. A. Brockhaus, Leipzig 1861, s.
190-191, 198-200.
türülür (39) Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.IV-1. Kısım, s.71-72.
bir daha isyan etmeleri halinde yedi yaş ve üzeri sıtası haline getirmişlerdir. Bu yüzden İşkodra Mu-
Karadağlıların kırılacağına dair Karadağlılardan tasarrıflığı ve Bosna Valisi’nin komutası altındaki
senet alarak seferi sonlandırmıştır. Sefer sırasında Osmanlı kuvvetleri defalarca Karadağ’a girmek
Vladika Danilo ve Mihail Rusya’ya kaçmışlardır40. zorunda kalmışlardır. Rus desteğine güvenen Ka-
radağlıları esas koruyan Karadağ’ın geçit vermez
Ahmed Paşa’nın bölgeden çekilmesini mü- dağları olmuştur. Osmanlı orduları zaman zaman
teakiben vladika ve Rusların görevlendirdiği başka Çetine’ye kadar ilerlemiş fakat Osmanlı kuvvetleri
bir askerî danışman Karadağ’a gönderilmiştir. Bu geri çekilir çekilmez durum eski haline dönmüştür.
kez hem Rusya hem de Venediklilerden yardım XVIII. yüzyılın sonlarında İşkodra’nın kudretli pa-
alan Karadağlılar tekrar isyana kalkışmışlardır. şası Buşatlı Mahmud Paşa (Kara Mahmud Paşa)
Bunun üzerine Bosna Valisi Köprülüzâde Numan Karadağlıların her türlü saldırısını engellediği gibi,
Bey komutasında Mayıs 1714’te yeni bir askerî kendisi Karadağlılar için ciddi bir sıkıntı haline
harekât başlatılmıştır. Ancak bu kadar büyük ve gelmiştir. Ancak onu Çetine yakınlarında 1796’da
güçlü bir ordunun kısa sürede sonuç alamaması öldürmeyi başaran Karadağlılar, hem Paşa’dan
İstanbul’da memnuniyetsizlik yaratmıştır. İstan- kurtulmuşlar hem de zaferlerinin karşılığı olarak
bul’un harekâtın gidişatından memnun olmadığı topraklarını genişletmişlerdir. Bu zafer onlar için
Paşa’nın 9 Eylül 1714 tarihli bir emirle uyarılma- o kadar büyüktür ki bugünkü modern Karadağ’ın
sından anlaşılmaktadır. İlgili emirde, Karadağ’a temellerinin 1796’da atıldığını iddia etmek abar-
karşı “bir saat geçirmeden” harekâta geçmesi isten- tı sayılmaz. Bugün hâlâ o günün anısına Mustafa
miş ve ileri süreceği hiçbir mazeretin kabul edil- Paşa’nın başı ve hançeri Çetine Manastırı’nda
meyeceği ifade edilmiştir 41. kutsal bir emanet olarak saklanmaktadır. Paşa’nın
ölümüyle Karadağlılar, Karadağ ana bölümü olan
Numan Paşa İstanbul’un kati emri kar-
Crna Gora44 kadar büyük olan Brda’yı Karadağ’a
şısında askerî harekâta hız vermiştir. Tek tek bü-
dâhil etmeyi başarmışlardır. Hatta bu başarı onları
tün Karadağ köyleri ele geçirilmiş ve son olarak
o kadar kendilerinden geçirmiştir ki 1799’da III.
5278 Karadağ kuvvetleri yedi saatlik bir muharebeden
Selim’in bağımsızlıklarını tanıdığını iddia edecek
sonra yok edilmiştir. Kotor yakınlarında bir ma-
kadar ileri gitmişlerdir45.
ğaraya sığınmış olan Danilo canını zor kurtararak
Venedik’e kaçmıştır. Karadağlıların dağıtılmasıyla Kara Mahmud Paşa’nın ölümünden sonra
Osmanlı askerî harekâtı Ekim 1714’te sona er- hareket alanı artan Karadağlılar, Napolyon Savaş-
miş, Çetine de dâhil olmak üzere tüm Karadağ ları esnasında Ruslarla ittifak halinde Fransızlara
yeniden zapt edilmiştir. Numan Paşa vladikanın karşı savaşmışlar fakat karşılığında yine hiçbir şey
iadesini talep etmiş ancak Venedikliler bu talebi elde edememişlerdir. 1782-1830 yılları arasında
reddetmişlerdir42. vladikalık makamını işgal eden Petar I Petrovic
Njegoş’un ölmesiyle yerine, asıl adı Rade Tomov
1718’de Osmanlı-Avusturya Savaşı’nda,
Petroviç olan yeğeni Petar II. Petroviç-Njegoş46 19
Avusturyalıların “güvenilmez” müttefiki olarak Dal-
Ekim 1830’da iktidarı devralmıştır. O vladikalığın
maçya’da savaşan Danilo, Osmanlı kuvvetlerine
hâkimiyet alanını genişletememiş, ancak “Dağ
saldırmış ve bir süre Osmanlı ordusunu oyalamayı
Çelengi” adlı manzum eseriyle Karadağ halkının
da başarmıştır. Ancak Pasarofça Antlaşması’nın
millî ideolojisinin inşasına katkıda bulunmuştur47.
imzalanması üzerine elleri boş olarak Çetine’ye
II. Petar tüm ideolojisini Türklerle savaş ve Müs-
dönmüştür. Çünkü Pasarofça Antlaşması’nda Ka-
radağlıların sözü dahi edilmemiştir. Avusturyalı- (40) Münif Paşa, a.g.m., s.59-60; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:4a-4b; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.IV-1. Kısım, s.98-99.
lar Vladikayı Çar’ın adamı olarak görüyor, kendi (41) Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.IV-1. Kısım, s.100.
emelleri için tehlike addediyorlardı. Bu yüzden (42) Münif Paşa, a.g.m., s.60; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:4b; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.IV-1. Kısım, s.100-102;
Karadağ lehine bir takım haklar elde etmek veya Seton-Watson, a.g.e., s.31-32; Darby, a.g.m., s.76.
YENİ TÜRKİYE 70/2015

(43) Zinkeisen, a.g.e., C.V, s.388.


hukukî bir belgede Karadağ’dan bahsetmek Avus- (44) Karadağ’ın Sırpçasıdır. Crna=Kara, Gora=Dağ demektir.
turyalıların işine gelmemiştir43. (45) Zafer Gölen, “1852-53 Karadağ Askerî Harekâtı ve Sonuçları”,
History Studies, Volume: 1/1, 2009, s.215. (212-296.)
(46) Doğumu 13 Kasım 1813- Ölümü 31 Ekim 1851 (İktidarı: 1830–
Petroviçler Karadağ’da idareyi ele geçir- 1851).
dikten sonra Hersek-İşkodra hattında eşkıyalık (47) Padивoje Apcић, Bлadимиp Пeцикoзa, Иctopиjckи Atлac (İsto-
riski Atlas-Tarih Atlası), Cpпcka Шkoлa, Бeoгpaд (Belgrad) 2007,
faaliyetlerine hız vermiş, adeta eşkıyalığı geçim va- s.85.
lümanları yok etme üzerine kurmuş ve ideolojisi- alan Osmanlı Hükümeti 1862’de Nikola’yı dize
ne ölene kadar sadık kalmış, hatta hasta yatağında getirmeyi başarmıştır52. 1862-1875 yılları nispeten
dahi çevresindeki Hıristiyanlarla ilgilenmeyi ihmal sükûn içinde geçmiştir. 1875’de patlak veren Her-
etmemiştir. 1851’de ölmeden az önce Hersek sı- sek isyanı sadece Karadağ’ın değil, tüm Balkanla-
nırında oturan ve sürekli isyan halinde oldukları rın kaderini değiştirmiştir. İsyan Karadağ, Bosna
için devlet tarafından Nevâhî-i Âsîye olarak tabir Hersek ve Sırbistan’ın da içinde bulunduğu böl-
edilen bölgede yaşayan dindaşlarını kendine itaa- genin Osmanlı hâkimiyetinden çıkmasıyla sonuç-
te davet etmiştir. Bu davetin ardından Gaçka gibi lanmıştır. 1878 Berlin Antlaşması’nın 26. maddesi
bazı bölgelerde Karadağ tabiiyetine geçmek iste- ile Karadağ bağımsızlığını kazanmıştır53. Osmanlı
yenlerle istemeyenler arasında çatışmalar meyda- Devleti bu bağımsızlığı çok kolay hazmetmiş, he-
na gelmiştir. Onun Sırp millî kimliğinin gelişimine men savaşın ertesinde 1879’da Çetine’de Türk
yaptığı katkının anısına, bugün Sırbistan’da hâlâ konsolosluğu açılmış ve ilk elçi Babanzade Halil
tedavülde olan 20 Sırp dinarının üzerinde II. Pe- Halid Bey elçi olarak atanmıştır54. Bugün ilk kon-
ter Petroviç Njegoş’un resmi yer almaktadır. Aynı solosluk binası hâlâ ayaktadır ve iki ülkenin ortak
şekilde günümüz Sırbistan’ında basılı tarih atlas- tarihinin somut göstergesi olarak ziyaretçileri kar-
larında da Karadağ Laikalarından sadece II. Peter şılamaktadır.
Petroviç Njegoş ve Nikola’nın resmi mevcuttur48.

II. Petar’ın ölümünün ardından iktida-


B- İdarî Yapı
rı devralan Danilo Petroviç Njegoş49, bağımsız
Karadağ’ın kurulması vaktinin geldiğine inana- 1- Vladikalık
rak açıkça Osmanlı Devleti’ne meydan okumuş-
tur. Meydan okumasının göstergesi olarak Zeta Karadağlı piskopos idarecilere vladika
Prensliği döneminde Karadağ’ın başkentliğini adı verilir. Vladikalar 1516-1697 yılları arasında
yapan İşkodra sınırındaki Jabyak Kalesini ele seçimle iş başına gelmişlerdir. Vladika seçilen
geçirmiştir. Onun bu hareketine karşı Osmanlı kimse hem dünyevî hem de ruhânî yetkiyi tem- 5279
Devleti’nin cevabı, 1852 Aralık-1853 Şubat ayları sil ediyordu. Ancak Karadağ klanları çoğu zaman
arasında süren Karadağ askerî harekâtı olmuştur. kendi seçtikleri vladikanın otoritesini dahi tanı-
Osmanlı orduları Çetine’ye girmek üzereyken, mıyor, vakitlerinin çoğunu birbirleri ile mücade-
Avusturya Karadağ’ın düşmesini kendi bölge poli- le ederek geçiriyorlardı55. Vladikaların seçimle iş
tikasına aykırı bularak Osmanlı Devleti’nden ha- başına geldiği dönemlerde 12 vladika görev yaptı.
rekâtı durdurmasını istemiştir. İki ülke arasındaki Bu vladikalar sırasıyla Babylas (1516-1520), Ger-
karşılıklı nota düellosu iki ay sürmüş, sonunda main (1520-1530), Paul (1530-1540), Nicodin
Avusturya ile Karadağ yüzünden savaşmak iste- (1540-1549), Makarios (1549-1585), Pachomije
meyen Osmanlı Devleti geri adım atmış ve 28 Şu- (1585-1600), I. Roufin (1600-1620), II. Roufin
bat 1853’te Karadağ harekâtını sonlandırmıştır50. (1620-1650), I. Basile (1650-1680), Vissarion
1852-53 harekâtının etkisini bir süre üzerinden (1680-1692) ve Sava (1692-1697)’dır56.
atamayan Danilo, 1858’de saldırgan politikalarına
(48) Gölen, 1852-53 Karadağ Askerî Harekâtı ve Sonuçları, s.216-217.
yeniden hız vermiştir. 1858’de talih Karadağlılara (49) Doğumu 25 Mayıs 1826- Ölümü 13 Ağustos 1860 (İktidarı: 1852–
yardım etmiş, Danilo’nun amcası ve gelecekteki 1860).
(50) Harekât hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız, Gölen, 1852-53 Kara-
vladika Nikola’nın babası Mirko komutasındaki dağ Askerî Harekâtı ve Sonuçları, s. 212-296.
(51) Ayrıntılı bilgi için bakınız, Zafer Gölen, “Karadağ Devleti’nin
Karadağ kuvvetleri, Hüseyin Daim Paşa komuta- Doğuşu: Osmanlı-Karadağ Sınır Tespiti (1858-60)”, Belleten,
sındaki Osmanlı birliklerini Grahova’da yenmeyi C.LXXVIII, S.282, Ankara 2014, s.659-698.
(52) Ayrıntılı bilgi için bakınız, Zafer Gölen, “1862 Karadağ Askerî
başarmıştır. Grahova yenilgisi Osmanlı Devleti’ni Harekâtı ve Sonuçları”, Belleten, C.LXXV, S.273, Ankara 2011,
Karadağ ila arasına sınır çekmeye zorlamıştır. s.503-543.
(53) Muâhedât Mecmûası, C.V, Ceride-i Askeriye Matbaası, 1298, s.
Böylece modern Karadağ devletinin ilk sınırları 126; Nihat Erim, Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Tarihi Metinleri,
YENİ TÜRKİYE 70/2015

tespit edilmiştir. Hatta bu durum Avrupa yıllık- C.I, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara 1953,
s.414.
larında Karadağ’ın bağımsız olarak algılanmasına (54) Uğur Özcan-Abidin Temizer, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kara-
dahi yol açmıştır51. 1860’da Danilo bir suikast dağ’da Türk Elçileri ve Konsolosları, Öncü Kitap, Ankara 2012, s.3,
19-21, 25
sonucu hayatını kaybetmiştir. Fakat yerine geçen (55) “Karadağ”, Meydan Larousse, s.924.
yeğeni Nikola onun saldırgan politikalarını sür- (56) P. Coquelle, Histoire De Monténégro Et De La Bosnie, Depuis Les
Origines, Ernest Leroux Éditeur, Paris 1893, s.165-196; Özdem,
dürmüştür. Ancak bu kez İngilizlerin desteğini a.g.t., s.37.
1697’de Njegoş kabilesine mensup Pet- ne karışarak vladikaların karşısında her daim bir
roviç ailesi piskoposluk makamını ele geçirdi ve muhalefet olduğunu hissettirmiştir. Tabii olarak
piskoposluk irsî olarak amcadan yeğene geçmeye Osmanlı Devleti bu makamı hiçbir zaman tanı-
başladı57. Bu dönüşümü gerçekleştiren I. Danilo mamıştır. Radonjiç ailesi 1832’de Karadağ dışına
ölümünden kısa bir süre önce Peç Patrikliğine he- sürgün edilince valilik de fiilen sona ermiştir60.
diye ettiği el yazması bir İncil’de kendini “Çetine
Piskoposu ve Sırp Ülkesinin Lideri” olarak tanım-
lamıştır58. 3- İdarî Taksimat

Vladikalar piskopos olduklarından evle- Karadağ başlangıçta sadece Grahova ve


nemiyor, yerlerine en büyük erkek kardeşlerinin İşbuz arasındaki dağlık araziyi kapsayan Crna
büyük oğulları geçiyordu. İngiltere Dışişleri Ba- Gora’dan ibaretti. Bu bölgedeki düzlük tek arazi
kanı Lord Malmesbury 6 Aralık 1852’de Karadağ Çetine’ydi. Bunun haricinde tüm bölge Lovçen
vladikasının statüsünü mecliste şu cümlelerle dile dağlarının zirvesinden oluşmaktaydı. 1796’da bu
getirmiştir59, “Bu ülkenin reisinin çift unvanı var- bölgeye Brda’da eklendi. Tablo 1’de görüleceği
dır. Hem ülkedeki Ortodoks Kilisesi’nin başı hem gibi Crna Gora 4, Brda 7 olmak üzere 11 nahiyeye
de geçici hükümdarıdır. Ama dini pozisyonu gözetil- ayrılmıştı61. Crna Gora bölümünde yer alan Ka-
diğinde, tüm Ortodoks Kilisesi’nin başı olarak Rus tunska Nahiyesi, Lovçen Dağı ile Nikşiç arasında-
hükümdarının etkisi altındadır. Karadağ şefi ondan ki araziyi, Crmnica veya Crmnička Nahiyesi Bar
önceki ataları gibi piskoposluk yetki ve unvanlarını (Antivari) ve İşkodra Gölü arazisi kenarını, Rjeka
İmparatorun (Rus) yaptırım ve itibarı ile almaya Nahiyesi Karadağ’ın merkezini, Lihanska Nahi-
alışkındır.”. Sistem 1851’de Danilo vladika olana yesi ise Podgoriçe ile Moraça arasındaki sahayı
kadar bu şekilde devam etmiştir. Danilo siyasî kapsar. Brda bölümünde yer alan Biyelopavliçka
sistemi kökten değiştirmiş ve kendini prens ilan Nahiyesi İşpuz ile Nikşiç arasında Zeta vadisini
ederek, din ve devlet işlerini birbirinden ayırmış- kapsar. Ünlü Ostrog Manastırı bu nahiyededir.
5280 tır. Veraset sistemini de değiştirerek, amcadan ye- Piperski nahiyesi Moraça’nın sol kıyısında, Zeta
ğene geçen sistemi babadan oğula geçen sisteme ile Moraça’nın birleştiği yerde bulunur. Moraça
dönüştürmüştür. Nahiyesi adını aynı adlı nehirden alır. Kuçi Nahi-
yesi ise Karadağ’ın en doğusunda bulunan toprak-
2- Sivil Vali ları içerir. Genellikle her klan bir köye sahipti62.
Konstantin Jirecek bazı Karadağ kabilelerinin
1697’de Petroviç ailesinin vladikalığı irsî Ortaçağ’dan beri Karadağ’da bulunduğunu ileri
bir hale dönüştürmesinden rahatsız olan bazı sürer. Ona göre, Banjani 1319, Drobnjaci 1354,
Karadağ kabileleri toplanarak Ozrinići (Kčevo) Ćeklići 1381, Bjelopavlići 1411, Piperi 1416,
ailesinden Vukadin Vukotic’i kendilerine lider seç- Bjelice 1430, Ozrinići ve Njegoş 1435, Vasojevići
mişlerdir. Ardından Vukotic’i Venedik himayesine 1444 ve Kuçi kabilesi 1455’den itibaren bölgede-
girme konusunda müzakerelerde bulunmak üze- dir63.
re Venedik’e göndermişlerdir. Bu kabileler kendi
bölgelerinde bağımsız yaşama ve maddi yardım Vladika’dan sonra en önemli görevli Ser-
dar’dı. Serdar hem sivil hem askerî görevliydi. 5’i
karşılığında Venedik himayesine gireceklerini ilan
etmişlerdir. Bunun üzerine Venedik Dükü Corna- (57) Darby, a.g.m., s.75.
(58) http://www.njegos.org/petrovics/petrovics.htm(Erişim: 19.03.2015).
ro 7 Mart 1717’de Vukadin Vukotic’i genel vali (59) Leonard Francis Simpson, The Eastern Questions: A Connected
atamıştır. Ancak Vukotic vladikanın muhalefeti Narrative of Events From The Mission of Count Leiningen and Prince
Menschikoff to Constantinople, to The Present Day, Hope and Co.,
sebebiyle Karadağ’a dönememiş, Kotor’da ikamet London 1854, s.4-5.
(60) Jelavich, a.g.e., C.I, s.94; Özdem, a.g.t., s.38-39.
etmek zorunda kalmıştır. Kısa süre sonra vladika-
YENİ TÜRKİYE 70/2015

(61) 1828’de beş nahiyeye ayrıldığı yazılıdır. Description géographique et


nın kabilesi olan Njegoş’un Radonjiç klanı valilik historique de la Turquie d’Europe par ordre alphabétique pour suivre
les opérations de la guerre actuelle, F. G. Levrault, Paris 1828, s.102.
makamını ele geçirmiş ve lağvedildiği 1832’ye ka- (62) Maton, a.g.e., s.29-32; Ahmed Hilmi ve Özdem 4’ü Crna Gora
4’ü Brda olmak üzere 8 nahiye olduğunu yazar. Osmanlı-Karadağ
dar bu makamı işgal etmiştir. Valinin hiçbir zaman Muhârebâtı Tarihçesi, varak:3b; Özdem, a.g.t., s.34-35.
vladika kadar Karadağlılar üzerinde bir etkisi ol- (63) Zdenko Zlatar, Njegoš’s Montenegro; Epic Poetry, Blood Feud and
Warfare in a Tribal Zone 1830-1851, Columbia University Press,
mamıştır. Ancak zaman zaman Karadağ içişleri- New York 2005, s.61.
Tablo 1: XIX. Yüzyılda Karadağ Nahiyeleri ve Kabileleri65
1523’de Ev 1910’da Ev
Bölge Nahiye Kabileler Köyler
sayısı Sayısı
Rajičevići, Miočinići, Licomilići, Polye, Zalaz, Mali Zalaz, Vrba,
1-Njegoş 170 441
Žanjev do, Dugi do, Herakovići, Kopito, Mirac, Majstori
Ugnje, Očinići, Çetine, Stojšići, Ivanevići, Humci, Bjeloši, Bajice,
2-Çetine 97 487
Donji Kraj
Kaludurdevići, Vojnovići, Aladinevići, Zaljut, Grepša, Trešnjevo,
3-Cuce 43 558
Trnjine, Rovine, Prentin do, Vrlje rog, Kobilji do
Stub, Prediš, Resnova, Tomići, Mikulići, Dub, Malošin do, Ublice,
4-Bjelice 55 241
Dide
Katunska veya Kućišta, Krajnji do, Vojkovići, Milovići, Petrov do, Uba, Dragomil,
Katuni 5-Ćeklići 45 188
Jezer, Vučji do, Crni vrh, Jabukov do, Ivkovići, Durovići
Povija, Gostojevići, Cerova, Ostrovići, Zagorak, Drenoštica, Rt,
6-Pješivci 138 666
Vitasovići, Milovići, Vitkovići, Bogmilovići, Dolovi, Selišta, Stobica
Ozrinići, Vojinići, Papratni do, Križev do, Miške, Donji kraj,
7-Ozrinići (Kčevo) 18 375
Ožegovica, Ubli, Poljane, Lastva, Velestovo, Markovina
8-Zagarać
9-Grahova
10-Rudine
11-Komani
1-Ljubotinj
2-Kosijeri
Riyeka veya
3-Ceklin
Riyečka
4-Dobrsko selo
5-Gradani
1-Podgor
2-Gluhi Do
Crna Gora Crmnica veya 3-Brčeli
4-Boljevići
Crmnička
5-Limljani
6-Sotonići
7-Dupilo
1-Draževina
Lihanska 2-Buronje
3-Gradac
1-Vražegrmci
2-Martinići
Biyelopavliçka
3-Pavkovići
4-Petrusinovići
1-Crnci
5281
Brda Piperi 2-Stijena
3-Durkovići
Moraça -
Kuçi 6 kabile
Rovca -
Vasojevići -
Bratonožići -

Katunska, 1’i Riyeka, 1’i Crmnica, 2’si Brda’da Bosna’daki kaptanlar gibi askeri yükümlülükleri
olmak üzere toplam 9 serdar vardı. Serdarlar vardı. Fakat Karadağ’daki nahiye kaptanları, idare
Karadağ’ın köklü kabileleri olan Çetine, Njegoş, ettikleri bölgeden vergi toplayamıyorlardı. Çünkü
Ozrinići (Kčevo), Cuce, Pješivci, Riyeka, Crmni- zaten bütün erkekler savaşçıydılar. Dahası kendi
ca, Kuci ve Biyelopavliçka kabilelerine mensuptu. teçhizat ve erzaklarını kendileri sağlıyordu. Bu
Her nahiyede ise birer voyvoda bulunurdu. Kara- yüzden vergi verecek kimse yoktu.
dağ genelinde toplam 15 voyvoda vardı. Voyvo-
daların 4’ü Katunska, 2’si Riyeka, 2’si Crmnica, Bölgenin idare merkezi Çetine’ydi66. Çeti-
1’i Lihanska, 6’sı da Brda’da bulunuyordu. Ser- ne dağların ortasında küçük bir ovada kurulu bir
darların altında her köyde bir nevi kethüda göre- köydü67. 1828’de köyde tek dikkati çeken husus
vi gören birer knez mevcuttu. Knezler köyün iç orta büyüklükte bir kaleye benzetilen manastır-
işlerinde düzeni sağlar, gerektiğinde de hâkimlik dı68. 1862’de de durum pek değişmemiştir. Münif
görevi ifa ederlerdi. Köylerde knezlerden sonraki Paşa ve onun yazdıklarını aynen aktaran Ahmed
en yetkili kişi bayraktarlardı. Savaşlarda köylü- Hilmi, “Karadağ’ın başlıca köyü Çetine’dir. Dün-
YENİ TÜRKİYE 70/2015

ler kendi bayraktarları altında göreve giderlerdi. (64) Münif Efendi, a.g.m., s.58; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
Bu görevliler kabilenin iç işlerini düzenlemenin varak:3b; Zlatar, a.g.e., s.72, Description géographique et historique
de la Turquie d’Europe, s.102; Özdem, a.g.t., s.39-40.
yanında, Karadağ’a yapılan her hangi bir dış mü- (65) Maton, a.g.e., s.29-32; Zlatar, a.g.e., s.60-69.
dahalede de kabilenin erkelerini toplayıp savaşa (66) Maton, a.g.e., s.30.
(67) Şemseddin Sâmî, a.g.e., C.V, s.3637.
gitmekle yükümlüydüler64. Kaptanların aynen (68) Description géographique et historique de la Turquie d’Europe, s.37.
ya’da oradan daha küçük bir hükümet merkezi yok- yüzünden, Mirko senatonun değişmez başkanı
tur, hepsi 40 evden ibaret olup, bunların da 15’i eve haline gelmiştir. Senato başkan ve başkan yar-
benzeyip gerisi kulübedir. Bir de kilisesi vardır. Hatta dımcılığından sonraki makam, senato sekreterli-
vladikanın evi dahi ahıra benzer” cümleleriyle Çeti- ğidir. Bu makam Karadağ’ın bir başka güçlü ailesi
ne’yi okuyucularına tanıtırlar. Çoğu seyyahın ver- olan Vlahoviçlerin elindedir. II. Danilo’dan sonra
diği bilgi de onları destekler niteliktedir69. özellikle ülkenin dış politikası Fransa tarafından
görevlendirilen Fransız kökenli özel sekreterlerin
1855’e kadar Karadağ’da bir merkezî oto-
denetimindedir. Vladikaya yakın olmaları sebe-
riteden bahsetmek imkânsızdı. Bu tarihe kadar
Karadağ bir aşiret konfederasyonuydu70. Her ka- biyle iç politikada hâkim olan bir başka makam
bile kendi bölgesinde kendi geleneksel hukukunu ise vladika yaverliğidir. Aynı zamanda sayıları 100
uyguluyordu. 1855’de Danilo kendi kanunname- ilâ 200 arasında değişen özel koruma birlikleri
sini kabile reislerine kabul ettirince, gevşek de “Peryanik”lerin de komutanı olan bu kişiler genel-
olsa bir merkezî otorite tesis edilmişti. Danilo’nun likle Vukotiç ve Vlahoviç aileleri mensuplarıdır.
sert idaresine rağmen merkezî otoriteye bağlılık Kısaca XIX. yüzyılda Karadağ’ın kaderi Petroviç,
hâlâ çok zayıftı. Kabileler kontrolsüz olarak Dal- Vlahoviç ve Vukotiç ailelerinin elindedir.
maçya, İşkodra ve Bosna Hersek’e yağma akınları
Tablo 2: 1855-1880 Yılları Arasında Kara-
düzenliyor, en küçük bir anlaşmazlıkta birbirleriy-
dağ İç İdaresi
le acımasızca savaşıyorlardı. Her şeyi silahla çöz-
Yıl Makam Kişi
meyi adet edinmiş Karadağlılar Danilo’nun kendi Danilo (Daniel) Petroviç Njegoş
üzerlerinde hâkimiyet kurmasına da sıcak bakmı- Vladika Corc (George) Petroviç
Senato Başkanı Njegoş
yorlardı. Bu yüzden 1856’da onu öldürmeyi dahi 185572 Senato Başkan Yardımcısı Mirko Petroviç Njegoş
Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
denediler fakat Danilo kurtulmayı başardı. Ancak Vladika Yaverleri Danyel (Daniel) Vukoviç
işin peşini bırakmayan rakip klanlar 13 Ağustos Vladika
Mark Bjeladinoviç
Danilo Petroviç Njegoş
5282 1860’da Kotor’da onu öldürmeyi başardılar. Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko (Kerco) Petroviç
Senato Sekreteri Njegoş
185673
Çetine Piskoposu Lazar (Lazare) Vlahoviç
4- İç İdare Vladika Özel Sekreteri Nikanor İvanoviç Njegoş
Vladika Yaverleri Henri de la Rue
Muhafız Birlik Danyel Vukoviç
Karadağ’da vladikadan sonra en yüksek Komutanı Milo Novakof
Vladika Danilo Petroviç Njegoş
idarî otorite 1833’de kurulan senatodur. Senato Devlet Sekreteri Milorad Medokavitç
Senato Başkanı Corc Petroviç Njegoş
1866’ya kadar 12, 1866’dan sonra 16 üyeli olarak Senato Başkan Yardımcısı Mirko Petroviç Njegoş
işlevini sürdürmüştür. Senato da tıpkı vladikalık 185774 Senato Sekreteri Lazar Vlahoviç
Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
gibi Petroviç ailesinin elindeydi. Senatörler ay- Vladika Özel Sekreteri Henri de la Rue
lık 2.000 kuruş maaş almaktaydı. Senatoya bağlı Vladika Yaverleri Danyel Vukoviç
Milorad Medokavitç
olarak yaklaşık 400 kişilik bir zaptiye (askerî-me- Muhafız Birlik Komutanı Milo Novakof
Vladika Danilo Petroviç Njegoş
mur) birliği vardı. Zaptiyeler senato kararlarının Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş
uygulanmasına yardımcı olmakla görevliydi. 1855 185875 Senato Sekreteri Lazar Vlahoviç
kanunnamesine kadar senatonun vereceği en üst Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
Vladika Özel Sekreteri Henri de la Rue
karar idam cezasıydı. İdam cezasına çarptırılan Vladika Yaveri Danyel Vukoviç
kişinin ailesinin kan davası gütmesini engellemek Muhafız Birlik Komutanı Milo Novakof

için idam edilecek kişiye 100 kadar zaptiye ateş (69) Münif Paşa, a.g.m., s.62-63; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:5b.
ediyor, böylece suçluyu kimin infaz ettiği anlaşıla- (70) Michael Palairet, Balkan Ekonomileri 1800-1914 Kalkınmasız Ev-
mıyordu. Bu usul I. Peter döneminde uygulamaya rim, Çeviren: Ayşe Edirne, Sabancı Üniversitesi, İstanbul 2000,
s.163.
konulmuştu71. (71) Münif Paşa, a.g.m., s.64; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
YENİ TÜRKİYE 70/2015

varak:6a.
(72) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Aşağıda tablo 2’de görüleceği gibi 1859’a L’année 1855, Justus Perthes, Gotha, s.708.
kadar senato başkanlığı vladikanın kardeşleri (73) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
L’année 1856, Justus Perthes, Gotha, s.761.
arasında dönüşümlü olarak yapılmıştır. Ancak bu (74) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
tarihte Mirko’nun Grahova Savaşı’nın kazanıl- L’année 1857, Justus Perthes, Gotha, s.738.
(75) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
masında gösterdiği büyük gayret ve kahramanlık L’année 1858, Justus Perthes, Gotha, s.761.
Vladika Danilo Petroviç Njegoş Bir yere asker sevk edileceği zaman bay-
Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş raktar ve voyvodalara haber salınır, savaş ilânı
Senato Sekreteri --- köylerde duyurulurdu. Her klan kendi voyvodası
186076 Çetine Piskoposu Nikanor İvanoviç Njegoş
Vladika Özel Sekreteri Henri de la Rue başkanlığında savaşa katılırdı. Klanlar savaş habe-
Vladika Yaverleri Albay Danyel Vukoviç rini alır almaz kendi aralarında çatışma olsa dâhi,
Lazar Vlahoviç
Muhafız Birlik Komutanı Senatör Peter Vukotiç derhal mücadeleyi bırakır kendilerine emredilen
Nikola (Nicolas) Petroviç
Vladika
Njegoş bölgeye giderlerdi. Savaşçılar silah, cephane ve yi-
Senato Başkanı
Senato Başkan Yardımcısı
Mirko Petroviç Njegoş yeceklerini kendilerini tedarik etmekle yükümlüy-
Kerko Petroviç Njegoş
186177
Senato Sekreteri
Todor (Thedore) İlitç düler. Tüm cephaneleri bir tüfek, bir çift tabanca
Çetine Piskoposu
Vladika Özel Sekreteri
Nikanor İvanoviç Njegoş78 ve gayet uzun bir bıçaktan ibaretti86. II. Danilo
Mişel (Michel) Polit
Vladika Yaverleri dönemine kadar halktan herhangi bir adla vergi
1. Yaver Lazar Vlahoviç
2. Yaver (boş) toplanmadığı için savaşçıların kendi ihtiyaçlarını
Muhafız Birlik Komutanı
Senatör Peter Vukotiç
Vladika Nikola Petroviç Njegoş kendilerinin karşılaması son derece doğal kabul
Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş
Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş ediliyordu. Savaş esnasında ölen bir savaşçının eşi
186579
Vladika Özel Sekreteri Jan (Jean) Vakliç ve çocukları klan tarafından koruma altına alınır,
Vladika Yaverleri Lazar Vlahoviç
Muhafız Birlik Komutanı Senatör Peter Vukotiç onların ihtiyaçları klan tarafından sağlanırdı. Böyle-
Vladika Nikola Petroviç Njegoş
Senato Başkanı Mirko Petroviç Njegoş ce erkeklerin savaş ya da yağma akınlarında ölmesi,
186680 Senato Başkan Yardımcısı Kerko Petroviç Njegoş ailesi için maddi anlamda bir sıkıntı yaratmıyordu.
Vladika Özel Sekreteri Jan (Jean) Vakliç
Vladika Yaverleri Albay Zega Tam aksine savaşta ölmek büyük bir onur ve şeref
Muhafız Birlik Komutanı
Vladika
Senatör Peter Vukotiç
Nikola Petroviç Njegoş sayıldığından, o aile büyük itibar kazanıyordu87.
Senato Başkanı Božidar Petroviç Njegoş Bu düşünce ve ilkel sosyal güvenlik anlayışı son-
186981 Senato Başkan Yardımcısı Peter Stefanov Vukotiç
Vladika Özel Sekreteri Jan Sundeçic raki yıllarda yapılacak savaşlar için de yeterli insan
Vladika Yaverleri
Vladika
Maşan Verbika
Nikola Petroviç Njegoş
gücünün devamlılığını sağlamıştır. Savaşa katılma-
Senato Başkanı Božidar Petroviç Njegoş yan erkekler veya klanlar vatan haini kabul edilir
187282 Senato Başkan Yardımcısı Peter Stefanov Vukotiç
Vladika Özel Sekreteri Jan Sundeçic ve görüldükleri yerde diğer Karadağlılar tarafından
Vladika Yaverleri
Vladika
Maşan Verbika
Nikola Petroviç Njegoş
öldürülürdü. Yüzyıllardır devam eden bu töre II. 5283
Senato Başkanı Božidar Petroviç Njegoş Danilo zamanında yasal hale getirilmiştir.
187483 Senato Başkan Yardımcısı Peter Stefanov Vukotiç
Vladika Özel Sekreteri Jan Sundeçic Karadağlılar gerçekten de becerikli savaş-
Vladika Yaverleri Maşan Verbika
Nikola Petroviç Njegoş çılardı. Onlar emir almaları halinde birkaç saat
Božidar Petroviç Njegoş
Peter Stefanov Vukotiç
içinde savaşa hazır hale gelir, savaş kumanyaları
Vladika
Maşan Verbika olan bir parça ekmek ve peynir gibi yanda taşı-
Stefan Radonik
Senato Başkanı
J. Plamenak
nabilir malzemeler hariç, savaşmak için başka
Senato Başkan Yardımcısı
İçişleri Bakanı
D. Kerovik (Cerovic) herhangi bir malzemeye ihtiyaç duymaz, uzun
187884 Avusturya-Macaristan: Albay
Dışişleri Bakanı
de Thömmel
mesafeleri yürüyebilir ve açlığa çok uzun süre da-
Savunma Bakanı
Maliye Bakanı
Fransa: Le comte yanabilirlerdi88.
Ceccaldi-Colonna
Çetine’deki Diplomatik
İngiltere: Mouson (76) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Temsilciler
İtalya: Durando L’année 1860, Justus Perthes, Gotha, s.823.
Rusya: Albay Bugoljubov (77) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Rusya Devlet Konsolosu: L’année 1861, Justus Perthes, Gotha, s.623.
Yonine (78) Nikola tarafından Karadağ dışına sürgün edilmiştir. Almanach de
Gotha 1861, s.623.
(79) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
L’année 1865, Justus Perthes, Gotha, s.996.
5. Askerî Sistem (80) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
L’année 1866, Justus Perthes, Gotha, s.1006
(81) Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et Statistique Pour
Karadağ’da XIX. yüzyılın ikinci yarısına L’année 1869, Chez Justus Perthes, Gotha, s.997.
kadar düzenli bir ordudan bahsetmek imkânsız- (82) Almanach de Gotha. Annuaire Généalogique, Diplomatique et Sta-
tistique. 1872, Justus Perthes, Gotha, s.806.
dır. Savaşlar Karadağlı erkeklerin savaşa yüklediği (83) Almanach de Gotha. Annuaire Généalogique, Diplomatique et Sta-
tistique. 1874, Justus Perthes, Gotha, s.704-705.
kutsallık sayesinde kazanılmış veya düşman kuv-
YENİ TÜRKİYE 70/2015

(84) Almanach de Gotha. Annuaire Généalogique, Diplomatique et Sta-


vetlerine direnilmiştir. Mesela XIX. yüzyıl sonun- tistique. 1878, Justus Perthes, Gotha, s.817-818.
(85) Ferik Selâmi, Muhârebe-i Şarkıyye Tarihi, s.25.
da Ferik Selâmi, Muhârebe-i Şarkıyye Tarihi adlı (86) Münif Paşa, a.g.m., s.63; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:9a.
eserinde, dünyada kendi yaşadıkları topraklara bu (87) Münif Paşa, a.g.m., s.63; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
kadar bağlı ve o toprakları koruma adına bu kadar varak:5b-6a.
(88) Paton, a.g.e., s.201; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
fedakârca savaşan pek az millet olduğunu yazar85. varak:5b.
Savaş veya yağma akınları sırasında düş- sürerdi. Mahkemenin nerede olacağına taraflar
manlarının kafasını kesmek onlar için adeta bir karar verirdi. Mahkemenin nerede yapılacağı ko-
tutkuydu. Kafa kesemedikleri zaman kulak ve nusunda anlaşmaya varıldıktan sonra iki taraf o
burun kesmek sıradan bir uygulamaydı. Savaş bölgeye giderdi. Karadağ mahkemelerinin ilginç
zamanlarında Karadağlı bir erkeğin eşine ve ai- özelliklerinden biri de bir mahkeme binasının ol-
lesine getireceği en güzel hediye düşman kafala- mamasıydı. Hâkim açık bir alanda toprak üstüne
rıydı. Hatta Çetine’de Roma döneminden kalan oturur, sırayla davalı ve davacı dinlenir, bu esnada
bir kule kesilen düşman başlarının teşhiri için kul- tarafların birbirlerinin sözünü kesmesine kesinlik-
lanılmaktaydı. Bölgeyi ziyaret eden seyyahlar, bu le izin verilmezdi. Davalı ve davacının dinlenme-
kulede her zaman 3-5 düşman kafasını sırıkların sinin ardından şahitler dinlenir, böylece yargılama
üzerinde görmenin olağan bir durum olduğunu sona ererdi. Mahkemeler genellikle halka açık
yazarlar89 olarak yapılır, isteyen mahkemeyi izleyebilirdi.
Davalı suçu reddederse kiliseye götürülerek haç
Tablo 3: XIX. Yüzyılda Karadağ’ın Tahmi- öptürülür ve “Eğer bu bana isnat edilen suçta zerre
ni Asker Sayısı kadar kabahatim ve bilgim var ise şu haç-ı şerif hakkı
için Allah’ın ve Petros havarinin imdat ve inayetin-
Yıl Kaynak Askeri Kuvvet
den mahrum olayım. Dilim lâl olsun. Allah benim ve
evlat ve ihvanımın belâmızı ve cezamızı versin âmin”
183690 Encyclopaedia Americana 15.000
diyerek çok ağır bir yemin ettirilirdi. Papazların iş-
185591 Almanach de Gotha 20.000
lediği suçlarda da aynı sıradan halk gibi muamele
1856 Almanach de Gotha 25.000
edilir, suçlu bulunursa görevinden azledilirdi. Suç-
1857 Almanach de Gotha 20.000
lu bir yabancı ise yargılanmaz, Karadağ dışına çı-
1858 Almanach de Gotha 25.000
karılırdı. Mahkeme süreci bittikten sonra hâkimler
1860 Almanach de Gotha 25.000 kendi aralarında müzakere ederek karar verirlerdi.
1861 Almanach de Gotha 25.000 Karar süreci tamamlandıktan sonra hâkimlerden
5284 1862 Macmillan’s Magazine92 30.000 biri tarafları çağırır ve kararı yüzlerine okurdu.
Münif Efendi93 15-20.000
Ahmed Hilmi94 20-25.000 Karadağlılar hapiste yatmayı kendi gururlarına ye-
186595 Almanach de Gotha 25.000
diremediklerinden ya ölüm ya para cezası verilirdi.
1866 Almanach de Gotha 25.000
İki tür para cezası vardı. Biri karşı tarafa ödenen
tazminat, diğeri ise guluba (nakit para) cezasıydı.
1869 Sırp İstatistikçi Jakşiç 25.000
Guluba cezası hâkimler tarafından bizzat tahsil
1872 Sırp İstatistikçi Jakşiç 25.000
edilerek taraflara ödenirdi. Fakat Karadağ’da para
1874 Almanach de Gotha 20.000
dolaşımı kısıtlı olduğundan, para cezaları çoğun-
lukla hayvan, hayvan ürünleri, hububat ya da silah
C. Hukuk olarak ödenirdi. Bu durumda ödenecek malın kıy-
meti de yargılamayı yapan hâkim tarafından tespit
Karadağlılar her sene Sen Bazil gününde96 edilirdi. Kişinin cezayı ödeyecek parası yoksa bir
toplanarak aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek
(89) Münif Paşa, a.g.m., s.60-61; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
üzere aralarından bir hâkim seçerlerdi. Hâkimler varak:4b-5a; Jezernik, a.g.e., s.143-156.
bir sene görev yapar ve görev süreleri bittikten (90) “Montenegrins”, Encyclopaedia Americana, Edited By Francis
Lieber, Volume: IX: New Edition, Desilver, Thomas, & Co, Phila-
sonra kesinlikle tekrar seçilemezlerdi. Aile kala- delphia 1836, s.13.
(91) Almanach de Gotha 1855, s.708; 1856, s.761; 1857, s.738; 1858,
balık olsa dahi aynı aileden iki kardeş aynı anda s.761; 1860, s.823; 1861, s.624
hâkim seçilemezdi. Bir hâkim küçük suçları üst (92) “Montenegro, The Herzegovine, and The Slavonic Populations of
Turkey”, Macmillan’s Magazine, Volume:VI, nr:34, August-1862,
mahkemelere bildirmeksizin karara bağlama ve Edited By David Masson, Cambridge Macmillan And Co., Lon-
uygulama hakkına sahipti. Hâkimler üst üste bir- don 1862, s.349.
(93) Münif Efendi, a.g.m., s.56.
YENİ TÜRKİYE 70/2015

kaç defa hata yaparsa bir yıl dolmadan görevinden (94) Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi, varak:2b.
(95) Almanach de Gotha 1865, s.997; 1866, s.1007; 1869, s.998; 1872,
alınıp, yerine yeni bir hâkim atanabilirdi. Böyle s.807; 1874, s.705.
bir durum meydana geldiğinde hâkim değişikliği (96) Sen Bazil günü her sene 8 Haziranda kutlanırdı. Bugünde halk
manastır etrafında toplanarak, Manastırda gömülü Sen Bazil’in
vladikaya bildirilerek, onun tarafından onaylan- ruhuna dualar okur, hediyeler sunarlardı. Sen Bazil’in iyileştirici
ması beklenirdi. Cinayet ve önemli davalar sena- gücü olduğuna inanılır, bu sebeple hasta ve meczuplar manastıra
getirilir, bir gece Sen Bazil’in mezarının bulunduğu odaya bırakır-
toya havale edilirdi. Mahkemeler genelde bir gün lar, böylece iyileşeceğine inanırlardı. Bkz., Mercan, a.g.m., s.156.
süre hapis tutulur, bu zaman zarfında kişinin bağlı tikleri onur, haysiyet ve güvenliğe kavuştukları gibi
bulunduğu nahiye papazı tarafından ilgili meblağ bağımsızlık bildirgesi niteliği taşıyan ifadeler sarf
toplanarak ödenirdi97. edilmiştir. Daha sonra sıkça prens efendi, şeref,
vicdan, özgürlük, eşitlik, adalet, insanların, şefle-
Kadınlar küçük suçlar işlediklerinde mu-
rin, prenslerin gelip geçici; adalet ve kanunların
hakeme edilmez, onların cezalarını eşleri, erkek
kalıcı olduğuna dair vurgular yapılmıştır101.
kardeşleri ya da babaları verirdi. Ancak cinayet
işlemeleri halinde recm cezasına çarptırılırlardı. Kanun 8 bölüm ve 93 maddeden oluş-
Buna gerekçe olarak da kadınların silah kullan- maktaydı. Bütün vatandaşları (erkek) eşit ve aynı
mamaları gösterilmiştir. Karadağlılar arasında kabul eden kanunname aynı zamanda bazı tuhaf
silah kullanmayan bir kişiye silah doğrultmak aşa- hükümler de içeriyordu. Mesela her Karadağlı er-
ğılık bir düşünce kabul edildiğinden, taşlayarak keğe, Prens’e karşı hareket yapanları, kan davalı-
öldürmenin kadına daha uygun olduğu kanaati ları veya vatana ihanet edenleri gördükleri yerde
hâkimdi98. öldürme hakkı tanınmıştı. Çıkarılan kanun aslın-
1798’de “Karadağ ve Brda Genel Kanunu” da bir hukuk metni olmaktan ziyade Karadağ’da
adlı ülkenin ilk kanununu uygulamaya konul- geçerli olan geleneklerin yazıya geçirilmesinden
muştur. Kanun 16 maddeden oluşmaktaydı. Bu ibaretti. Benzer başka bir maddede ise bir erkek
kanuna, 1803 yılında 17 madde daha eklenmiş- savaşta korkup kaçarsa, silahları elinden alınabi-
tir. Söz konusu kanun ile vergi ve mahkeme işleri lecek ve o kişi teşhir edilerek kadın elbisesi giy-
düzenlenmiş, ülkenin ilk polis teşkilatı oluşturul- meye mahkûm edilebilecekti102.
muştur99. Ancak Danilo Kanunnamesi’ne kadar
bölgede düzgün işleyen bir hukuk sistemi yoktu. D- Nüfus
Bu tarihten sonra hâkimlerin atanması, suçlulara
verilecek ceza, mahkemelerin işleyişi, tutuklula- Nüfusun tamamı Ortodoks Slavlardan
rın statüleri hakkında bir hukuk metni üretilmiş- oluşur. Osmanlı idaresi altında Karadağ’ın nüfusu 5285
ti. Fakat bu kanunun da uygulandığı veya kolayca hiçbir zaman tam olarak bilinememektedir. Hepsi
kabul edildiğine dair bir işaret yoktur. Yüzyıl- tahminlerden oluşan bu bilgilere göre XIX. yüzyıl-
lardır aşiretler tarafından uygulanan töreden bir da Karadağ nüfusu aşağıdaki gibidir. Tablo 4’te de
anda vazgeçmek kolay olmamıştır. açıkça görüldüğü gibi XIX. yüzyıl Karadağ nüfusu
100-150 bin civarında değişmektedir. Bunun üze-
II. Danilo 23 Nisan 1855’de 16 sayfalık
rinde verilen her türlü rakam abartıdan ibarettir.
bir kanun yayınlanmıştır100. Bu kanun metni aslın-
1878 öncesi Karadağ’ın yüzölçümü ve arazi yapı-
da tam bir bağımsızlık ilanı idi. Zira Danilo daha
sı dikkate alındığında, bizim tahminimiz, toplam
kanunnamenin girişinde kendini prens olarak
nüfusun 120-130 bini geçmeyeceği yönündedir103.
tanımlamıştı. Hâlbuki bu durum 1852-53 askerî
harekâtının sebeplerinden biriydi. Danilo’nun ka- Tablo 4: XIX. Yüzyılda Karadağ Nüfusu
nunnamesi “ Özgür Karadağ ve Brda’nın Prens
ve Efendisi Danilo” diye başlamaktaydı. Ardından Yıl Kaynak Nüfus
kanunnamenin Karadağ ve Brda’nın şefleri ve yaş- 1800 104
Michael Palairet 29.000
lılarıyla varılan mutabakat neticesinde hazırlandığı 1806105 Eugene Maton 50.000
ve bugünden itibaren sonsuza kadar geçerli ola-
cağı, kanun önünde herkesin eşit kabul edildiği, (97) Münif Paşa, a.g.m., s.97-102; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarih-
çesi, varak:6a-8a.
adaletin tüm ülkede hüküm süreceği temennisi (98) Münif Paşa, a.g.m., s.102-103; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Ta-
yer alır. Ancak bu cümlelerden sonra Prens ve rihçesi, varak:8b.
(99) Abidin Temizer, Karadağ’ın Sosyal ve Ekonomik Yapısı (1853-
efendinin, ailesi ve kardeşlerinin yüzyıllardır Kara- 1913), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
YENİ TÜRKİYE 70/2015

dağlıları korumak için kan döktükleri, özgürlük ve Basılmamış Doktora Tezi, Samsun 2013, s.164.
(100) Bu kanun metninin tahlili ve Türkçe tercümesini Temizer’in çalış-
bağımsızlığın onlar için çok değerli olduğu, onla- masında bulmak mümkündür. Bkz., Temizer, a.g.t., s.120-136.
(101) Maton, a.g.e., s.55-58.
rın verdikleri özgürlük mücadelesinin tüm dünya (102) Maton, a.g.e., s.55-56.
tarafından takdirle karşılandığı, her Karadağlı ve (103) Karadağ nüfusu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Temizer, a.g.t.,
s.63-73.
Brdalı için bu kanunnamenin en önemli hazine (104) Palairet, a.g.e., s.18.
olduğu, bu kanunname ile Karadağlıların hak et- (105) Maton, a.g.e., s.23.
1826106 Eugene Maton 75.000 demekti134. 10 yaşında silah taşımaya başlayan bir
1828107 Turquie d’Europe 38.000 erkek, ölene kadar başka herhangi bir işle meşgul
1835108
Eugene Maton 100.000
olmazdı. İnşaat işçiliği, marangozluk, demircilik,
terzilik ve hatta esnaflık erkeklere uygun işler ola-
1836109 Encyclopaedia Americana 60.000
rak görülmezdi135. Onların tek amacı hiç durma-
1838110
Michael Palairet 47.000
dan sınır boylarındaki bölgelere saldırmaktı.
1842111 Eugene Maton 120.000
1852112
Almanach de Gotha 300.000 Karadağlı erkeklerin kendine has bir giyim
1854113 Vladika Danilo 80.000 tarzı vardı ve erkeklerin tamamı neredeyse aynı
1855114 Almanach de Gotha 120.000 biçimde giyinmekteydi. Münif Efendi ve Ahmed
1856115 Almanach de Gotha 125.000
Hilmi Karadağlı erkeklerin giyim tarzları hakkın-
da şu bilgileri verir136:
1857116
Almanach de Gotha 120.000
1858117 Almanach de Gotha 125.000 “Dağlıların elbiseleri ekseriya yünden yapıl-
1860118
Almanach de Gotha 125.000 mış gayet kaba mensucattan olup erkekleri etekleri diz
1861119 Almanach de Gotha 125.000 kapağına kadar bir tür yoz aba ve altında mâ’î bir diz-
1862 Macmillan’s Magazine120 120.000 lik giyerler mezkûr abanın üzerinde deri bir kemer ile
Münif Efendi121 120.000 silahlık bağlarlar. Başlarına etrafı siyah ve tepesi kır-
Ahmed Hilmi122 120.000
mızı püskülsüz adeta fes şeklinde bir başlık ve ayak-
1863-64123 Karadağ Nüfus Sayımı 196.238
larına yün çorap ile altı bir parça ham sığır derisi ve
1865124 Almanach de Gotha 130.000
üzeri şebeke resminde sırım ile işlenmiş bir tür çarık
1866125
Almanach de Gotha 130.000 giyerler. Dağlılar sanat ve zarafetten yoksun oldukla-
Osmanlı Kaynakları 130.000
Karadağ Nüfus Sayımı 196.238 rından düşüncelerine göre elbise ve eşyanın en parla-
1868 Amédée Viquesnel126 100.000 ğı ve en makbulü ad olunduğundan dolayı sırma ve
Michael Palairet 67.486 benzeri şeylere çok rağbet ederler. Güçleri yetenler bir
5286 1869127 Sırp İstatistikçi Jakşiç 100.000 (106) Maton, a.g.e., s.23.
1872128 Sırp İstatistikçi Jakşiç 100.000 (107) Description géographique et historique de la Turquie d’Europe,
s.102.
1874129 Almanach de Gotha 120.000 (108) Maton, a.g.e., s.23.
(109) Encyclopaedia Americana, s.13.
1875130 Michael Palairet 72.386 (110) Palairet, a.g.e., s.18.
(111) Maton, a.g.e., s.23.
1878131
Almanach de Gotha 170.000 (112) Gotha’nın verdiği bilgiler Karadağlılar, Piperi, Hazes, Vaskovikis,
Biclopawlskis olarak geçer. Almanach de Gotha. Annuaire Dip-
lomatique et Statistique Pour L’année 1852, Chez Justus Perthes,
E- Sosyal Yapı Gotha, s.668.
(113) Almanach de Gotha 1869, s.998; Almanach de Gotha 1872, s.807.
(114) Almanach de Gotha 1855, s.708.
(115) Almanach de Gotha 1856, s.761.
(116) Almanach de Gotha 1857, s.738.
1- Erkeklerin Konumu ve Dünya Algıları (117) Almanach de Gotha 1858, s.761.
(118) Almanach de Gotha 1860, s.823.
Erkekler genelde uzun boylu, güçlü kuv- (119) Almanach de Gotha1861, s.624.
(120) Macmillan’s Magazine, s.345.
vetli, son derece gururlu, kendinden emin kişiler- (121) Münif Efendi, a.g.m., s.56.
(122) Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi, varak:2b.
dir. Yüz hatları oldukça serttir. Genellikle bıyık (123) Palairet, a.g.e., s.18.
bırakırlar ve saç uzatırlar. “Utanacak bir şeyi ol- (124) Almanach de Gotha 1865, s.997.
(125) Almanach de Gotha 1866, s.1007.
mayan erkek adam yüzünü gösterir” dedikleri için (126) Amédée Viquesnel, Voyage Dans La Turquie D’erope Descripti-
yüzleri çoğunlukla traşlıdır132. on Physique Et Géologique De La Thrace, Tome: I, Arthus Ber-
trand, Éditeur, Paris 1868, 394.
(127) Almanach de Gotha 1869, s.998.
Karadağlı erkekler dünyaya Türkler ve (128) Almanach de Gotha 1872, s.807.
(129) Almanach de Gotha 1874, s.705.
Müslümanlarla savaşmak için geldiklerine inan- (130) Palairet, a.g.e., s.18.
YENİ TÜRKİYE 70/2015

dıklarından onlar için yatakta ölmek büyük bir (131) Almanach de Gotha 1878, s.818.
(132) Münif Efendi, a.g.m., s.57; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
utançtı. Bir Karadağlı baba oğluna kızdığı zaman varak:3a; Maton, a.g.e., s.23-24.
ona, “Seni gidi alçak! Nihayet sen şu edepsizliğin ce- (133) Münif Paşa, a.g.m., s.64; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:6a.
zasını çekeceksin ve yatağında öleceksin!” sözleriyle (134) Temizer, a.g.t., s.114-115.
hakaret ederdi133. Bir erkeğe yapılabilecek en gü- (135) Palairet, a.g.e., s.170.
(136) Münif Efendi, a.g.m., s.104-105; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı
zel dua ise “Tanrı onu yatağında ölmekten korusun” Tarihçesi, varak:8a-9b; Wachtel, a.g.e., s.45.
som sırmalı cepken satın alarak hiç yıkanmamış göm- dağlılar kadınların zaten bu işleri yapmak üzere
lek üzerine giyerler. Erkekleri çoğunlukla iki omuzla- yaratıldığına inanırlardı. Kadınlar erkeklerle bir
rında asılı iki torba taşırlar ve içlerine azık, barut ve arada yürüyemez, daima eşini birkaç adım geri-
kurşun koyarlar. Bir de omuzlarında yünden yapılmış den takip etmek zorundaydı. Yolda tanımadığı
Sıtroka isminde gayet kalın bir ihram taşıyıp karda bir erkek dahi olsa, yolun kenarına çekilip erkek
kaldıkları geceler bunu hem yatak hem de yorgan ola- geçene kadar beklerdi. Kapalı bir yerde bir erkek
rak kullanırlar. Fakat bu giysiyi kullanmalarının asıl varsa, ona sırtını dönüp odayı terk edemezdi. Ka-
amacı canlarından daha aziz tuttukları silahlarının dının tek şanslı olduğu konu, şiddete maruz kal-
yağmurdan muhafazasıdır. Hiçbir Karadağlı silah ve mamasıydı. Karadağlı erkekler kadınları doğuştan
mühimmata sahip olmadıkça bir adım yere gitmez. zayıf kabul ettikleri için, bir kadına el kaldırmayı
Tamamı tütün içtiklerinden bahsi geçen eşyalardan onursuzluk kabul ederlerdi. Tüm fedakârlıklarına
başka ellerinde birer çubuk dahi bulunur.”. rağmen, kadınlar Karadağ toplumunda “sevimsiz
bir yük” olarak değerlendirilmekten öte gideme-
Batılı seyyahlar ise Karadağlı erkekleri mişlerdir140.
eski Yunan’daki Spartalılar ile özdeşleştiriyorlar-
dı. Onlara göre Karadağlı erkekler çok küçük bir Batılı yazarlar ittifakla Karadağlı kadınların
kuvvetle kendilerinden kat kat büyük ordulara kocalarına çok sadık olduklarını ve onlar öldük-
karşı boyun eğmeyen özgürlük savaşçıları, kahra- ten sonra da asla evlenmediklerini, kadınlardan
manlığın canlı temsilcileriydiler. Mesela 1875’de kaynaklı herhangi bir problemin meydana gelme-
Çetine’ye giden İngiliz gazeteci Stillman, orada diğini yazarlar. Ancak yaygın olmamakla birlikte
“Homer Çağı’na ait eski kahramanları gördüğünü, her toplumda karşılaşılan kadın erkek ilişkilerini
bu yalın kahramanlık karşısında kendi benliğini Karadağ’da da görmek mümkündür. Mesela Pi-
bulduğunu ve hiçbir İngiliz erkeğin bu duruma karşı tovişte Köyü’nde yaşayan Petri’nin eşi Vekoşe
koyamayacağını” yazar. Yine bir süre Karadağ’da Raho adlı biri tarafından kaçırılmıştır. Hükümet
bulunmuş olan William Sloane de “Karadağlılar 13 Mayıs 1618 tarihinde Karadağ kadısından, ka-
çağdaş hareketlerle henüz yüz yüze gelemediklerin- dının zorla mı yoksa kendi rızası ile mi gittiğini 5287
den pek çok ilkel erdemle pırıldarlar” ifadelerini araştırmasını ve sonuca göre bir çözüm üretmesi-
kullanarak Karadağ toplumunu yüceltir137. ni istemiştir141.

Münif Paşa ve Ahmed Hilmi de Kara-


2- Kadınların Konumu ve Yaşamları dağ’da her türlü işi kadınlar gördüğünden, ağır
iş yükü yüzünden çirkin ve kirli olduklarını be-
Karadağ’da kadınlar toplumda adeta köle
lirtirler. Bir elbise giydiklerinde eskiyene kadar o
statüsündedir. Tarım, hayvancılık, çocuk yetiştir-
elbiseyi üzerlerinden hiç çıkarmadıklarını ve te-
mek, ev işleri ve her türlü taşıma kadınlar tarafın-
mizlikten anlamadıklarını yazarlar142. Şemseddin
dan gerçekleştirilirdi. Mesela Dalmaçya’dan ithal
Sâmî de onlarla aynı kanaattedir. O da kadınlar
edilen tuz, ispirto ve mamul mallar kadınların sırt-
hakkında Münif Paşa ve Ahmed Hilmi ile aşağı
larına vurdukları 45 librelik yükler halinde taşını-
yor ve bunun karşılığında 1 frank 70 cent gibi çok yukarı aynı ifadeleri kullanır143.
düşük bir ücret alıyorlardı. Ami Boué onların tu- Kadınların durumu özellikle 1878’den
tumlarını şu cümlelerle açıklar; “Karadağlı erkek- sonra Batının daha çok dikkatini çekmeye baş-
ler silah kullanmakla o denli akıllarını bozmuşlar ki, lamıştır. 1880’de The New York Times muhabiri
bütün diğer işler hor görülmektedir.” 138. kadınlarla ilgili ilginç bir haberi okuyucularına
Kızlar genelde 12 ilâ 15 yaşlarında evlen- (137) Gölen, 1862 Karadağ Askerî Harekâtı ve Sonuçları, s.213.
(138) Ami Boué, La Turquie D’europe, Tome:III, Chez Arthus Bertrand,
dirilirdi. Evliliklerde ailelerin anlaşması usulü Éditeur, Paris 1840, s.117, 170; Palairet, a.g.e., s.169-170.
yaygındı. Kadın evlendiği kişinin evine geldiği (139) Ayrıntılı bilgi için bkz., Temizer, a.g.t., s.111-113.
YENİ TÜRKİYE 70/2015

(140) Uğur Özcan, “Yabancıların Gözüyle 19. Yüzyılda Karadağ Ka-


tarihten itibaren erkek kadının sahibi sayılırdı. dını”, SDÜ. Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S.19,
Boşanma nadir olmakla birlikte mümkündü fakat Isparta 2009, s.30-34.
(141) 82 Numaralı Mühimme Defteri (Özet ve Transkripsiyon-İndeks ve
asla takdir edilen bir davranış biçimi değildi139. Tıpkıbasım), Hüküm nr: 282, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 2000, s.192.
Kadın ne kadar çalışırsa çalışsın toplum (142) Münif Efendi, a.g.m., s.57; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:3a-3b; Maton, a.g.e., s.27.
tarafından asla takdir görmezdi. Aksine, Kara- (143) Şemseddin Sâmî, a.g.e., C.V, s.3636.
aktarmıştır. Haberi okuyanların ne düşündüğünü Her erkeğin bir kan kardeşi vardı. Kan kardeşi
bilmiyoruz, ancak Avrupa’nın ortasında kadın- olan kimseler savaş ve günlük hayatta sürekli bir-
lara yük hayvanı muamelesi yapılmış olmasının, birlerini kollarlardı. Kan kardeşliği sadece kişiler
Amerikalı okuyucuyu oldukça şaşırttığını tahmin arasında değil klanlar arasında da olabilirdi. Her
etmek zor değildir. Haber aşağıdaki gibidir144: ailenin en büyük problemi kan davaları idi. Kan
davaları genellikle çok basit meseleler yüzünden
“Karadağ kadını tarla işlerinde erkeklerle eşit başlar, daha sonra toplumsal huzuru bozacak dü-
iş yapar ve bütün taşımayı kadınlar yapar. Burada zeye ulaşırdı. Bazen bir koyunun komşu meraya
seyahat etmek için bir at ve yük için de bir kadın girmesi veya sert bir bakış dahi kan davalarına se-
gereklidir. Sadece eşi, annesi, kızı olamayanlar ile bep olabilirdi. Karadağlılar başka bir Karadağlı ta-
herhangi bir kadınla bağlantısı olmayanlar eşyalarını rafından öldürülen kişinin intikamı alınana kadar
kendi omuzlarında taşırlar. Hayvanlarla yapılan ta- ruhunun huzura ermeyeceğine inandıklarından,
şımacılık da kadın işinin bir bölümüdür. Çetine’den mutlaka intikam almaya çalışırlardı. Saldırgan ya
buraya gelince yük atlarını, katırları, eşekleri sürü öldürülmeli ya da kan parası karşılığında affedil-
halinde ilerlerken görürüsünüz, bir grup kadın da meliydi. Ancak kan parası anlaşmaları pek tercih
onları takip eder. Göğüslerinin üst kısmından ipler- edilmezdi. Karadağ’daki kan davalarının özelliği,
le bağlı olan inanılmaz yükler taşırlar ve ilerlerken mücadelenin sadece aileler arasında değil klanlar
örgü örüp ip eğirirler. Buranın sakinleri, sınırdakiler, arasında da gerçekleşmiş olmasıdır. Bu yüzden
iç kısımlardaki ârî ırka oranla çok daha güzel gö- onlarca kişi şu veya bu şekilde kan davalarında
hayatını kaybetmiştir. Mesela 1818’de Cuce’lerle
rünümlüdür fakat onlar kadar güçlü ve özgürdürler.
Ozrinići’ler arasındaki mücadelede Cuce’lerden
Dilenmekte hiç utançları ve tereddütleri yoktur. Sa-
35, Ozrinići’lerden 28 kişi; 1831’de Donjokrajci
nırım kadınların ve kızların yaygın dilenciliklerinin
ve Bajice’ler arasındaki mücadelede 54, Markov-
ahlak üzerinde etkisi vardır. Karadağ’dan ayrılırken,
ljani, Velestovci, Čevljani, Bjelice, Cuce, Čeklići,
seyyah, bu ilginç insanların keskin zekâsına, insanlık- Njeguši, Zagarčani ve Doljani’ler arasındaki kan
larına ve yiğitliklerine derin bir saygı duyar. Seyyah, davaları yüzünden ise 56; 1836’da Piperi ve
5288 bu insanlara iyilik dilemek mecburiyetinde kalır ve Bjelopavlići kabileleri arasındaki çatışmalarda ise
bundan sonra barış içinde yaşamak için gerekenlere 20 kişi ölmüştür146.
sahip olmalarını umut eder.”.
Tüm köylerde evler aynıydı ve neredeyse
Benzer ifadeleri 20 Şubat 1884-31 Tem- tamamı tek katlı, tek odalı derme çatma kulübe-
muz 1888 tarihleri arasında Osmanlı Devleti’nin lerden oluşurdu. Evlerin duvarları yontulmamış
Çetine sefirliğini yapan Ahmed Cevded Paşa da taştan çatıları ağaç dalı ve yapraklardan ibaretti.
kullanmıştır. Onun döneminde 1884’te kadınla- Duvarlarda elbise ve silahları asmak için birkaç
rın taşıma işlerinde kullanılması resmî hale gel- kazık ve kaba ağaçtan raflar bulunurdu. Evler çok
miştir. O tarihte her Karadağ taburu için 60 kadın basit biçimde döşenirdi. Zemine kaba keçe ya da
taşıma işleri için görevlendirilmiştir. Kadınlar es- hasır serilirdi. Evdeki en önemli eşya silahlardı.
kiden beri bu işi yaptıklarından yeni yükümlülük- Bir kişinin zenginlik göstergesi taşıdığı silahlar-
lerini hiç yadırgamamışlardır. Tersine erkeklerin dı. Münif Paşa ve Ahmed Hilmi evleri şöyle tarif
akşama kadar Çetine sokaklarında gezip, çubuk eder: “Sâir kurrası bahsine gelince cümlesi müte-
tüttürürken kadınların gece gündüz çalışması elçi ferrik ve perişan bir takım kulübelerden ibâret olub
tarafından yadırganmıştır. Kadınlar o kadar ezil- hem pencere ve hem kapu hem de bacalık itmek üzre
mektedirler ki Ahmed Cevded onların 15 yaşına yalnız bir delikleri vardır.”. Evi ısıtmak için oda-
gelmeden ne erkeğe ne kadına benzemeyen garip nın ortasına daire şeklinde çevresi taşlarla dizili
bir yaratığa dönüştüğünü ifade eder145. bir alan bulunur, ateş bu dairenin içinde yakılırdı.
Duman ise dairenin üst kısmında tavana açılan
delikten yukarı çıkardı. Ancak her durumda oda-
YENİ TÜRKİYE 70/2015

3- Aile ve Ev Düzeni nın içi dumanla kaplı olurdu147.


(144) The New York Times, 5 November 1880.
Aile bağları oldukça gelişmiştir ve akrabalık (145) Mercan, a.g.m., s.158-159.
(kan) bağı dünyadaki en önemli değerdir. Ancak (146) Zlatar, a.g.e., s.80; Özdem, a.g.t., s.17-20; Temizer, a.g.t., s.136-
143.
bir düşman dahi evlerine gelse ona en iyi şekilde (147) Münif Efendi, a.g.m., s.103; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçe-
muamele etmek en önemli toplumsal vazifeydi. si, varak:5b, 8b-9a.
Ahmed Cevded Paşa biraz daha ileriye F- Ekonomi
gider ve evlerin tek katlı ve üzeri taş olduğunu
açıkladıktan sonra evlerin içlerine girilemeyecek Karadağ’da 1855 öncesinde halktan her-
kadar iğrenç olduğunu yazar. Evler arasındaki hangi bir vergi alınmıyordu. 1855’de halka çok
mesafenin çok fazla olduğunu, evlerin ekseriya cüzi bir vergi yüklendi. Ancak klanlar çoğunluk-
la bu vergiyi vermeyi reddettiler. Vladikalar iç
dağ yamaçlarına kurulduğunu, Karadağlıların sa-
idareyi finanse etmek için çoğunlukla Rusya ve
vunma zafiyetine yol açacağını düşündükleri için
Fransa gibi ülkelerden aldıkları dış yardıma bağ-
dere kenarları ve ovalara ev yapmadıklarını belir-
lı kaldılar. Yıllık ortalama gelirleri 30.000 Macar
tir148.
altını civarındaydı. Bu para dış yardımların ya-
nında tuz, balık, tütün, pastırma gibi ürünlerin
4- Yeme İçme Kültürü alım satımı sırasında el edilen vergi sayesinde
toplanabiliyordu152.1855’den itibaren Rusya ve
Karadağlılar genellikle günde iki öğün ye- Fransa düzenli olarak vladikaları finanse etmiştir.
mek yerlerdi. Sabah ya da öğlen yenen bir öğünde, 1861-1874 yılları arasında Fransa her yıl 50.000
mısır unundan ya da kaba tahıl unundan yapılmış Frank, Ruslar ise 8.000 duka yardım yapmıştır153.
kara kum gibi bir somun ekmek yenirdi. Akşam
yemeğinde ise çoğunlukla ekmek eşliğinde fasul-
ye çorbası içilirdi. Menüye yaz aylarında ekşitilmiş
G- Dinî Yapı
süt ilâve edilirdi. Tarım yapılabilen bölgelerin te- Karadağlılar Hıristiyanlığın Ortodoks
mel besin kaynağı ise patatesti. Patates 1780’den mezhebine dâhildirler. En büyük dinî otorite aynı
sonra ekilmeye başlanmıştı. Özellikle Katunska zamanda vladika olan Çetine piskoposudur. Bu-
nahiyesinde ekmekten çok patates tüketilmektey- nun yanında her kabilenin bir kilisesi, bazı büyük
di. Tahılın hiç olmadığı zamanlarda haşlanmış tek kabilelerin ise birden fazla kiliseleri vardır. Ülkede
bir patates tüm gündeki tek öğünü oluştururdu. altı manastır mevcuttu. En büyük manastır aynı 5289
Hayvancılığın başlıca ekonomik faaliyet olduğu zamanda eşkıyalar için de önemli bir sığınak olan
bölgede sürekli et yiyen aile sayısı yok denecek Nikşiç yakınlarındaki Ostrog Manastırı’dır. Di-
kadar azdı. Çünkü hayvanlar çoğunlukla Dalmaç- ğerleri Çetine, Aziz (Saint) Bazil, Aziz Michel-Ar-
ya’ya götürülüp satılırdı149. change, Kotor yakınlarındaki Stanoviç Manastırı
ve Moraça Manastırlarıdır. Her manastırda 30’ar
Ülke o kadar fakirdi ki Duciç, “Garanti rahip görev yapmaktaydı. Ülke çapında ise top-
ederim ki Avrupa’da Karadağlılar kadar yoksul bir lam 350 rahip vardı. Kiliseler sadece dinî hizmet
yaşam süren hiçbir millet yoktur. Ne İrlandalılar ne vermez, aynı zamanda ilkokul işlevi de görürdü154.
de İskoçyalılar bu konuda onlarla yarış edebilir.”
diyordu. Bu yüzden hemen hemen her yıl açlık- Piskoposlar ruhanî yetkilerini 1766 yılı-
na kadar İpek (Peç) Patrikliği’ne onaylatıyorlar-
tan ölümler sıradan olaylardı. Hele bir de yazlar
dı. 1766’da İstanbul Rum Patriği’nin Sultan III.
kurak, kışlar beklenenden daha uzun sürdüğünde
Mustafa’yı yanlış yönlendirmesi sonucu İpek
açlıktan ölümler kaçınılmaz hale geliyordu150.
Patrikliği kapatılınca, bütün Sırplar gibi Karadağ
Vladikalar, 1878 öncesinde sürekli tarım kilisesi de İstanbul Patrikliğine bağlandı155. Bu
yapılacak alanların azlığı yüzünden vatandaşla- gelişme Osmanlı Devleti’nin Karadağ üzerinde
rının eşkıyalık yaptığını iddia etmekteydiler. An- zaten simgesel olan otoritesini tamamen ortadan
cak1878’den sonra elde edilen önemli toprak kaldırdı. Zira vladikalar bu durumu hiçbir zaman
kazanımlarına rağmen de Karadağlıların yaşam (148) Mercan, a.g.m., s.157.
(149) Maton, a.g.e., s.27-28; Palairet, a.g.e., s166-167; Özdem, a.g.t.,
tarzlarında pek bir şeyin değişmemiştir. Şahit ol-
YENİ TÜRKİYE 70/2015

s.43.
duğu bir yemek sahnesini karşısında şaşkına dö- (150) Palairet, a.g.e., s168.
(151) Mercan, a.g.m., s.152-153.
nen Ahmed Cevad, Karadağlıların elleriyle değil (152) Münif Paşa, a.g.m., s.64; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçesi,
varak:6a; Özdem, a.g.t., s.45.
tüm azalarını kullanarak, adeta avına üşüşmüş bir (153) Almanach de Gotha-1861, s.624; 1865, s.997; 1866, s.1007; 1869,
güruh şeklinde yemek yediklerini söylemekten s.998; 1872, s.807; 1874, s.705; Özdem, a.g.t., s.46.
(154) Maton, a.g.e., s.26-27.
kendini alamamıştır151. (155) Wachtel, a.g.e., s.81, 96.
kabul etmediler ve işlerini İstanbul yerine Peters- Ruslarla ilişkileri de dinî ve malî konuların ötesine
burg’la işlerini halletme yoluna gittiler156. Avru- geçmiyordu.
pa’nın en önemli yıllıklarından Gotha’da 1855 yılı
için Karadağlıların hiçbir kiliseye bağlı olmadıkları XIX. yüzyılda Petar Petroviç Njegoş, Da-
yazılıdır157. nilo Njegoş ve Nikola Njegoş olmak üzere üç
vladika Karadağ’ın kaderine hükmetti. İlki mille-
Münif Paşa ve Ahmed Hilmi onları tam tine Osmanlılarla savaşacak ideoloji ve maneviyatı
bir Hristiyan olarak dahi kabul etmezler. Onların verdi. İkincisi doğrudan Osmanlı Devleti’ne kafa
vahşi insanlar olduklarını, bu sebeple herhangi bir tutma cesaretini gösterdi ve 1858’de Osmanlı
dine de tam olarak inanamayacaklarını yazarlar. Devleti ile arasına sınır koymayı başardı. Sonun-
Ülkede çoğu cahil 30 keşiş ve 200 papaz olduğu- cusu ise bağımsızlığı kazandı. Ancak Karadağ top-
nu belirtirler158. lumu kan davaları, kadına verdiği değer, erkeklik
anlayışı, kafa kesme âdeti, tuhaf hukuk kuralları
Yerli yazarların aksine, yabancı seyyahlar
gibi garip geleneklerini XX. yüzyıla taşıdılar.
Karadağlıları dindar insanlar olarak tanımlarlar.
Onlara göre, bir Karadağlı bir kilisenin önünden Karadağlıların Türklerle ilişkileri her za-
geçerken haç çıkarmadan geçmez, Elijah isimli bir man inişli çıkışlı oldu. 1697-1878’de Türkler veya
azizin, suç işlerini cezalandırmak için yeryüzüne Müslümanlar yok edilmesi gereken düşmanlardı.
şimşekler gönderdiğine inanırlardı159. 1878-1912 arası iki taraf geçmişe bir sünger çekip
ilişkilerini geliştirmeyi denediler. 1912-1918’de
Sonuç eski düşmanlıklar yeniden canlandı. Krallık ve
Yugoslavya döneminde tarafsızlık, 1991-2006 yıl-
Karadağ bağımsızlığına giden süreç dün- ları arasında ise gerginlik hâkimdi. 2006’da Kara-
yadaki en ilginç ve bilinmeyen bir mücadelenin dağ’ın ikinci bağımsızlığı sonrası ise iki ülke çok
tarihidir. Sayıca dikkate alınmayacak nüfusa sahip iyi dost oldular.
5290 bir milletin, dünyanın en verimsiz ve kaynaktan
yoksun coğrafyasında bir cihan devletine kafa
tutması ve varlığını devam ettirmesi gerçekten Kaynakça
takdire şayan bir öyküdür. Coğrafî avantajları, fa-
B.O.A., İ HR., nr:94/4590.
natik dinî anlayışla bezeyen Karadağlılar, nihayet
1878’de kendi devletlerini kurmayı başarmışlar- B.O.A., Y.PRK.AZJ., nr:1/3.
dır. Fakat Karadağlılar 1697’den itibaren neredey- 3 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım, Baş-
se bağımsız bir devlet gibi hareket etmekteydiler. bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı
Bu de facto bağımsızlıkta Karadağlıların mücadele Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1993.
azmi kadar, Osmanlıların onları ciddiye almama- 3 Numaralı Mühimme Defteri (Özet ve Transk-
sının da payı büyüktür. Osmanlılar askerî ya da ripsiyon), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlü-
ekonomik getirisi olmayan bu bölge ile yeterince ğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1993.
ilgilenmemiş, Karadağlıların faaliyetlerini 1852’ye
5 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım),
kadar sadece yerel bir asayiş problemi olarak de- Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Os-
ğerlendirmişlerdir. manlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1994.
Dünya için de durum farklı değildir. 5 Numaralı Mühimme Defteri (Özet ve İndeks)
1850’lerde, Karadağ hakkında bilgisi olan ülke , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Os-
pek yoktu. Mesela İngiltere gibi dünya hâkimi- manlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1994.
yetine oynayan bir ülkenin dışişleri Bakanı Mal- 7 Numaralı Mühimme Defteri (Tıpkıbasım-II)
mesbury Karadağ’ı bağımsız bir ülke sanıyordu. , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Os-
manlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 1997.
YENİ TÜRKİYE 70/2015

Osmanlı Devleti ise Karadağ’ın kendi hâkimiyeti


altında olduğunu iddia ediyor, ancak bölgeden (156) B.O.A., Y.PRK.AZJ., nr:1/3; İ HR., nr:94/4590; Abidin Temizer,
asker ve vergi toplayamıyor, kanunları bölgede “Karadağ’da Osmanlı Hâkimiyetine Dair Bir Layiha”, Almanah,
S.50, Podgorica 2011, s.169.
uygulanmıyordu. Buna karşı Karadağ Vladikaları (157) Almanach de Gotha 1855, s.708.
(158) Münif Paşa, a.g.m., s.58-59; Osmanlı-Karadağ Muhârebâtı Tarihçe-
da pratikte bağımsız gibi davranmalarına rağmen, si, varak:4a.
herhangi bir devlet tarafından tanınmış değillerdi. (159) Özden, a.g.t., s.15.
7 Numaralı Mühimme Defteri (Özet-Transkrip- Erim, Nihat; Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Ta-
siyon-İndeks-II) , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel rihi Metinleri, C.I, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülte-
Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara si Yayınları, Ankara 1953.
1999.
Ferik Selâmi; Muhârebe-i Şarkıyye Tarihi, Anka-
7 Numaralı Mühimme Defteri (Özet-Transkrip- ra: Milli Kütüphane, Yazma Demirbaş No: 06 Mil Yz
siyon-İndeks-III) , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel B 335/1.
Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara
Gölen, Zafer; “1852-53 Karadağ Askerî Ha-
1999.
rekâtı ve Sonuçları”, History Studies, Volume: 1/1,
55 Numaralı Mühimme Defteri, Hazırlayan: 2009, s.212-296.
Musa Günay, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bi-
limler Enstitüsü, Samsun 1996. Gölen, Zafer; “1862 Karadağ Askerî Harekâtı
ve Sonuçları”, Belleten, C.LXXV, S.273, Ankara 2011,
82 Numaralı Mühimme Defteri (Özet ve Transk- s.503-543.
ripsiyon-İndeks ve Tıpkıbasım), Hüküm nr: 282, Baş-
bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Gölen, Zafer; “Karadağ Devleti’nin Doğuşu:
Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 2000. Osmanlı-Karadağ Sınır Tespiti (1858-60)”, Belleten,
C.LXXVIII, S.282, Ankara 2014, s.659-698.
Ali Fıtrî, 92-93 Osmanlı-Sırp Seferi ve Hâl-i Hâ-
zır Dar-ü’l-Harekâtı, 3. Kitab, Mekteb-i Harbiyye Mat- Hupchick, Dennis P.; The Balkans From Cons-
baası, Dersaadet 1327. tantinople to Communism, Palgrave Macmillan, New
York 2004.
Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et
Statistique Pour L’année 1852, Chez Justus Perthes, Go- Jelavich, Barbara; Balkan Tarihi 18. ve 19. Yüz-
tha. yıllar-1, Çeviren: İhsan Durdu, Haşim-Gülçin Koç,
Küre Yayınları, İstanbul 2006.
Almanach de Gotha. Annuaire Diplomatique et
Statistique Pour L’année 1855-1858, 1860-1861, 1865- Jezernik, Božidar; Vahşi Avrupa. Batı’da Balkan
1866, 1869, 1872, 1874, 1878, Justus Perthes, Gotha. İmajı, Çeviren: Haşim Koç, Küre Yayınları, İstanbul
2006.
Apcић, Padивoje; Bлadимиp Пeцикoзa,
Иctopиjckи Atлac (İstoriski Atlas-Tarih Atlası), Cpпcka “Karadağ”, Meydan Larousse, C.VI, Meydan Ya-
yınevi, İstanbul 1971, s.924.
5291
Шkoлa, Бeoгpaд (Belgrad) 2007.
Boué, Ami; La Turquie D’europe, Tome: III, Karatay, Osman; “Osmanlı Hakimiyetinde Ka-
Chez Arthus Bertrand, Éditeur, Paris 1840. radağ”, Balkanlar El Kitabı, C.I, Karam &Vadi, Ankara
Castellan, Georges; Balkanların Tarihi, Çevi- 2006, s.361-370.
ren: Ayşegül Yaraman-Başbuğu, Milliyet Yayınları, İs- Maton, Eugene; Histoire Du Monténégro Ou
tanbul 1993. Tsernogore, En Vente Chez L’-auteur, Paris 1881.
Coquelle, P.; Histoire De Monténégro Et De La Mercan, Mehmet; “Sadrıâzam Ahmed Cevad
Bosnie, Depuis Les Origines, Ernest Leroux Éditeur, Pa- Paşa’nın Karadağ Seyahatnamesi”, Türk Dünyası Araş-
ris 1893. tırmaları, S.102, İstanbul Haziran 1996, s.153.
Darby, H. C.; “Montenegro”, A Short History of “Montenegrins”, Encyclopaedia Americana,
Yugoslavia From Early Times to 1966, Edited By: Step- Edited By Francis Lieber, Volume: IX: New Edition,
han Clissold, Cambridge University Press, London Desilver, Thomas, & Co, Philadelphia 1836, s.13.
1968.
“Montenegro, The Herzegovine, and The Sla-
Darkot, Besim; “Karadağ”, İslâm Ansiklopedi- vonic Populations of Turkey”, Macmillan’s Magazine,
si, C.VI, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1988, s.221. Volume:VI, nr:34, August-1862, Edited By David Mas-
Delàure, Henri; Le Monténégro, Benjamin son, Cambridge Macmillan And Co., London 1862,
Duprat, Paris 1862. s.349. Muâhedât Mecmûası, C.V, Ceride-i Askeriye
Matbaası, 1298.
Denton, William; Montenegro Its People and
Their History, Daldy, Isbister & Co., London 1877. Münif Efendi; “Karadağ”, Mecnû‘a-i Fünûn, Bi-
Description géographique et historique de la rinci Sene, nr:1, Mâh-ı Muharrem, Cerîdehânede Tab‘
Olunmuşdur, İstanbul 1279.
YENİ TÜRKİYE 70/2015

Turquie d’Europe par ordre alphabétique pour suivre les


opérations de la guerre actuelle, F. G. Levrault, Paris Özcan, Uğur; II. Abdülhamid Dönemi Osman-
1828. lı-Karadağ İlişkileri, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2012.
Ergirili Ahmed Hilmi İbni Resûl; Osmanlı-Ka- Özcan, Uğur -Abidin Temizer; Osmanlı’dan
radağ Muhârebâtı Tarihçesi, İstanbul Üniversitesi Yazma Cumhuriyet’e Karadağ’da Türk Elçileri ve Konsolosları,
Eserler Kütüphanesi, Türkçe Yazma nr:10071. Öncü Kitap, Ankara 2012.
Özcan, Uğur; “Yabancıların Gözüyle 19. Yüz- Stevenson, Francis Seymour; A History of Mon-
yılda Karadağ Kadını”, SDÜ. Fen Edebiyat Fakültesi Sos- tenegro, Elibron Classics Series, 2005.
yal Bilimler Dergisi, S.19, Isparta 2009, s.30-34.
Şemseddin Sâmî; Kâmûsü’l-â‘lâm, C. V, Mihran
Özdem, Ali Gökçen; Karadağ’ın Osman- Matbaası, İstanbul 1314, s.3635.
lı Egemenliğine Karşı Mücadelesi (1830-1878), Fırat
Üniversitesi SBE. Tarih Anabilim Dalı, Elazığ 2012, Temizer, Abidin; Karadağ’ın Sosyal ve Ekonomik
(Basılmamış Doktora Tezi). Yapısı (1853-1913), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Samsun
Paić und Sherb, Cèrnagora: Eine umfassende Sc- 2013.
hilderung des Landes und der Bewohner von Cèrnagora
(Montenegro) in Topografischer, Statistischer, Naturwis- Temizer, Abidin; “Karadağ’da Osmanlı Hâki-
senschaftlicher, Staatlicher, Geschichtlicher und Militäris- miyetine Dair Bir Layiha”, Almanah, S.50, Podgorica
cher Beziehung, Nebst Höchst Interessanten Aufschlüssen 2011, s.163-174.
Über Die Sitten und Lebensweise, Das Häusliche, Öf-
The New York Times, 5 November 1880.
fentliche und Kirchliche Leben Dieses Heldenvolkes, In
Kommission bei F.L . Herbig in Leipzig und Tendler & Uzunçarşılı, İsmail Hakkı; Osmanlı Tarihi, C.I-
Comp. in Wien, Agram 1851. II, TTK, 5. Baskı Ankara 1988.
Palairet, Michael; Balkan Ekonomileri 1800- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı; Osmanlı Tarihi,
1914 Kalkınmasız Evrim, Çeviren: Ayşe Edirne, Sabancı C.IV-I. Kısım, TTK, 5. Baskı Ankara 1995.
Üniversitesi, İstanbul 2000.
Viquesnel, Amédée; Voyage Dans La Turquie
Paton, Andrew Archibald; Researches on The D’erope Description Physique Et Géologique De La Thra-
Danube and The Adriatic; or, Contributions to The Mo- ce, Tome: I, Arthus Bertrand, Éditeur, Paris 1868.
dern History of Hungary and Transylvania, Dalmatia and
Croatia, Servia and Bulgaria, Volume: I, F. A. Brockha- Wachtel, Andrew Baruch; Dünya Tarihinde Bal-
us, Leipzig 1861. kanlar, Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu, Doğan Kitap,
İstanbul 2009.
Popovic, Aleksandre; Balkanlarda İslâm, Türk-
çesi: Komisyon, İnsan Yayınları, İstanbul 1995. Wilkinson, John Gardner; Dalmatia and Mon-
5292 tenegro with A Journey To Mostar in Herzegovina and
Roberts, Elizabeth; Realm of the Black Moun-
Remarks on the Slavonic Nations the History of Dalmatia
tain. A History of Montenegro, Hurst & Company, Lon-
don 2007. and Ragusa the Uscocs, Volume: I, John Murray, London
1848.
Seton-Watson, R. W.; The Rise of Nationality in
the Balkans, Howard Fertig, New York 1966. Zinkeisen, Johann Wilhelm; Osmanlı İmpara-
torluğu Tarihi, C.I, 5, Çeviren: Nilüfer Epçeli, Yeditepe
Simpson, Leonard Francis; The Eastern Questi- Yayınevi, İstanbul 2011.
ons: A Connected Narrative of Events From The Mission
of Count Leiningen and Prince Menschikoff to Constanti- Zlatar, Zdenko; Njegoš’s Montenegro; Epic Poet-
nople, to The Present Day, Hope and Co., London 1854. ry, Blood Feud and Warfare in a Tribal Zone 1830-1851,
Columbia University Press, New York 2005.
Sommières, L. C. Vialla de; Voyage Historique
et Politique au Montenegro, Tome: I-II, Alexis Eymery, http://www.njegos.org/petrovics/petrovics.htm
Paris 1820. (Erişim: 19.03.2015).
YENİ TÜRKİYE 70/2015

You might also like