Hafi̇f Beton Özelli̇kleri̇ Ve Uygulamalari

You might also like

You are on page 1of 59

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ

MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ


İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

HAFİF BETON ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMALARI


BİTİRME TEZİ

ÖMER SALİM NADİR

SAMET YETİM

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ


YAPI ANABİLİM DALI

HAZİRAN 2021

GÜMÜŞHANE
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

HAFİF BETON ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMALARI

ÖMER SALİM NADİR 1401011018

SAMET YETİM 1807011008

TEZ DANIŞMANI: PROF. DR. ŞÜKRÜ YETGİN


JÜRİ ÜYESİ: DOÇ. DR. MUSTAFA ÇULLU
JÜRİ ÜYESİ: DOÇ. DR. ERTEKİN ÖZTEKİN

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ


YAPI ANABİLİM DALI

GÜMÜŞHANE 2021
III
ÖNSÖZ

Bu çalışma Gümüşhane Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim


Dalı’nda Bitirme Tezi olarak hazırlanmıştır.

“Hafif Beton Özellikleri ve Uygulamaları” isimli tez çalışmasını bize öneren, bu


zorlu uzaktan eğitim sürecinde çalışmanın her aşamasında desteğini bizden esirgemeyen
değerli Hocamız Sayın Prof. Dr. Şükrü YETGİN’e şükranlarımızı sunarız.

Ayrıca, öğrenim hayatımız boyunca bize bilgi ve tecrübeleriyle rehberlik eden ve


destek olan değerli Hocalarımıza teşekkür eder; bu çalışmanın yeni çalışmalara ışık
tutmasını ve ülkemize faydalı olmasını temenni ederiz.

Ömer Salim NADİR


Samet YETİM

II
III
İÇİNDEKİLER

Sayfa No
ÖNSÖZ..................................................................................................................................II
İÇİNDEKİLER....................................................................................................................III
ÖZET.....................................................................................................................................V
ŞEKİLLER DİZİNİ.............................................................................................................VI
TABLOLAR DİZİNİ..........................................................................................................VII
FOTOĞRAFLAR DİZİNİ..................................................................................................VII
1. GİRİŞ................................................................................................................................1
1.1. Genel Bilgiler..............................................................................................................1
1.2. Kaynak Araştırması.....................................................................................................2
1.3. Konunun Amacı...........................................................................................................3
2. HAFİF BETON TASARIMI..............................................................................................4
2.1. Hafif Beton Çeşitleri ve Bileşenleri............................................................................4
2.2. Hafif Beton Agregası...................................................................................................5
2.2.1. Doğal Agregalar ve Özellikleri............................................................................6
2.2.2. Yapay Agregalar ve Özellikleri...........................................................................9
2.3. Hafif Beton Bileşiminin Oluşturulması.....................................................................15
2.3.1.Hafif Agregaların Emdiği Su Miktarı..................................................................15
2.3.2. Hidratasyon Suyu................................................................................................16
2.3.3. Su / Çimento oranı (W/Ç)...................................................................................17
2.4. Hafif Betonun Basınç Dayanımı ve W/Ç ile İlişkisi................................................17
3. HAFİF BETON UYGULAMASI VE DENEYLERİ......................................................19
3.1. Genel Bilgiler............................................................................................................19
3.1.1. Kullanım Alanları...................................................................................................19
3.2. Isı Yalıtımlı Hafif Betonlar.......................................................................................21
3.3. Taşıyıcı Hafif Betonlar..............................................................................................22
3.3.1. Donatılı Hafif Betonlar.......................................................................................23
3.3.2. Germe (Ön/Ard) Hafif Betonlar.........................................................................23
3.4. Beton Deneyleri.........................................................................................................25
3.4.1. Taze Beton Deneyleri.........................................................................................26
3.4.1.1. Çökme (Slump) Deneyi...................................................................................26
3.4.1.2. Vebe Deneyi....................................................................................................28
3.4.1.3. Akıcılık Deneyi(Yayılma Tablası Deneyi)......................................................29
IV
3.4.1.4. Sıkıştırılabilme Derecesi (WALZ) Deneyi......................................................30
3.4.1.5. Sıkıştırma Faktörü Deneyi...............................................................................31
3.4.1.6. Kıvam ve İşlenebilirlik Deney Yöntemlerinin Kıyası.....................................32
3.4.1.7. Ters Çökme (Slump) Deneyi...........................................................................33
3.4.1.8. Kelly Topu Deneyi...........................................................................................33
3.4.2. Sertleşmiş Beton Deneyleri................................................................................34
3.4.2.1. Basınç Deneyi..................................................................................................34
3.4.2.1.1. Standart Deney Yöntemi...............................................................................36
3.4.2.1.2. Beton Test Çekici (Schmidt) Yöntemi..........................................................37
3.4.2.2. Çekme Deneyi..................................................................................................38
3.4.2.2.1. Doğrudan Çekme Dayanımı Deneyi.............................................................39
3.4.2.2.2. Yarmada Çekme Dayanımı Deneyi..............................................................39
3.4.2.2.3. Eğilmede Çekme Dayanımı Deneyi.............................................................41
4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER.........................................................................................44
5. KAYNAKLAR................................................................................................................46

V
ÖZET
HAFİF BETON ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMALARI

Samet YETİM
Ömer Salim NADİR

Gümüşhane Üniversitesi
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Danışman: Prof. Dr. Şükrü YETGİN

Bu çalışmada, dünya genelinde ve ülkemizde kullanılan hafif betonun üretimi,


çeşitleri, bileşenleri, hafif beton içerisindeki agregalar ve bu agregaların özellikleri, hafif
betonun uygulaması ve uygulama alanları ele alınmıştır. TS EN standardından
faydalanılarak hafif beton çeşitleri, katkıları, yapılan ilgili deney ve gözlemler sonucu elde
edilen bilgilerin ışığında bu çalışma gerçekleştirilmiştir.

Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde hafif beton tasarımı ve kullanılan


doğal ve yapay agregalar hakkında bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde ise hafif beton
bileşiminin oluşturulması, hafif agregaların emdiği su miktarı, hidratasyon suyu,
su/çimento oranları hakkında bilgilere değinilmiştir. Son olarak üçüncü bölümde hafif
beton uygulama alanları ve belli başlı deneylere yer verilmiştir.

Çalışmanın sonucunda inşaat sektöründe Türkiye’de ve tüm dünyada yaygın olarak


kullanılan yapı malzemesi olan betonun bir çeşiti olan hafif betonun özellikleri ve kullanım
alanları açıklanarak hafif betonun kullanımının önemine vurgu yapılmıştır.

VI
ŞEKİLLER DİZİNİ

Sayfa No

31
32
33
33
36
36
37
37
38
39
40
40
41
42
42
43
43

TABLOLAR DİZİNİ

Sayfa No

Tablo 1. Agraga Çeşitlerine Göre Hafif Beton Sınıfları........................................................4


Tablo 2. Hafif Betonun Agregalarla İlişkili Bazı Verileri ..................................................15
Tablo 3. Bazı hafif agregaların özellikleri (Chandra ve Berntsson, 2002)..........................16
Tablo 4. Hafif Beton Dayanım Sınıflandırması ..................................................................18
Tablo 5. Çökme Sınıfları ve Toleransları (TSE EN206-1)..................................................28
VII
Tablo 6. Bazı Yapı Elemanları İçin Uygun Çökme Değerleri.............................................28
Tablo 7. Vebe Sınıfı ve Toleransları....................................................................................29
Tablo 8. Yayılma Sınıfları ve Toleransları (TSE EN 206-1)...............................................30
Tablo 9. Sıkıştırma Dereceleri (TS EN 206-1)....................................................................31
Tablo 10. Değişik Kıvamdaki Taze Betonların Sıkışma Faktörleri ve İşlenebilirlik...........32
Tablo 11. Farklı Deneyler ile Elde Edilen Sonuçlar............................................................33
Tablo 12. Sertleşmiş Beton Deneyleri.................................................................................34

FOTOĞRAFLAR DİZİNİ

Sayfa No

Fotoğraf 1. Pomza Görünüşü.................................................................................................6


Fotoğraf 2. Diyatomit Görünüşü ...........................................................................................7
Fotoğraf 3. Volkanik Cüruf Görünüşü...................................................................................8
Fotoğraf 4. Volkanik Tüf Görünüşü ......................................................................................8
Fotoğraf 5. Skorya Görünüşü.................................................................................................9
Fotoğraf 6. Genleştirilmiş Kil Görünüşü.............................................................................10
Fotoğraf 7. Perlit Görünüşü..................................................................................................11
Fotoğraf 8. Vermikülit Görünüşü.........................................................................................12
Fotoğraf 9. Yüksek Fırın Cürufu Görünüşü.........................................................................13
Fotoğraf 10. Yüksek Fırın Cürufu Türleri............................................................................14
Fotoğraf 11. Uçucu Kül Görünüşü.......................................................................................14
Fotoğraf 12. Örnek Taşıyıcı Hafif Beton İmalatları.............................................................23

VIII
1. GİRİŞ

1.1. Genel Bilgiler

Hafif betonun kullanımının mazisi milattan önce 3000’de Hint Vadisi medeniyeti
döneminde Mohenjo-Daro ve Harappa gibi ünlü yerleşim yerlerinin inşa edilmesine kadar
gider. Avrupa’da bundan yaklaşık 2000 yıl evvel hafif beton ilk olarak Romalıların,
Romadaki Pantheon tapınağı ve Kolezyumu inşa etmesinde kullanılmıştır. Almanya,
İtalya, İzlanda ve Japonya gibi ülkelerde yapısal taşıyıcı betonda halen agrega olarak
pomzanın kullanılmakta olduğunu da belirtmek gerekir. Malezya gibi bazı yerlerde taşıyıcı
hafif beton üretmek için palmiye yağından oluşan dış kabuk kullanılmaktadır. Bilinen ilk
taşıyıcı hafif betonlar doğal kaynaklardan elde edilmekteydi ve bunların birçoğu da pomza,
cüruf ve tüf gibi volkaniklerdi. Bunlar hem ince hem de iri agrega olarak
kullanılmaktaydılar. Bu malzemeler ince agrega olarak kullanıldıklarında aktif pulozanik
madde olarak işlev görürler. Hidrasyon esnasında ortaya çıkan kalsiyum hidroksit ile
tepkimeye girer ve kalsiyum silikat hidrat üretirler. Kalsiyum silikat hidrat dayanıklılık
özelliklerini artırarak yapıyı güçlendirir ve gözenek yapısını değiştirir (Chandra ve
Berntsson, 2002).

Dünyada hafif beton üretimi, 20. yüzyılın ilk yıllarında başlamıştır. Önceleri
genellikle duvar elemanlarında kullanılan bu üretim, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra
taşıyıcı hafif beton üretimini de kapsamıştır. Özellikle temel problemlerinin yaşandığı
yerlerde taşıyıcı hafif betonların ekonomik çözümler getirdiği saptandıktan sonra, başta
ABD olmak üzere birçok ülkedeki yapılarda hafif beton kullanılmaya başlanmıştır.
Günümüzde ise inşaat sektöründe, hafif beton kullanımında giderek bir artış görülmektedir
(Tokyay ve Şatana, 1997).

Normal beton inşaat mühendisliğinde yaygın uygulanma alanı bulan bir malzemedir.
Böyle bir beton iyi bir taşıyıcı olmasına karşın birim ağırlığı büyük ve dolayısıyla ısı
iletkenlik katsayısı yüksektir. Normal betonun birim ağırlığının düşürülmesiyle betonarme
elemanın öz ağırlıkları azaltılarak yapı hafifletilebilir. Böylece taşıyıcı sistem
elemanlarının kesitleri küçültülerek ekonomi sağlanabilir. Diğer yandan betonda birim
ağırlığın azalmasıyla ısı iletkenlik katsayısı da küçülür (Konuk, Özyurt, Taşdemir, Yüceer,
Sönmez, 2002).

1
Hafif betonların; çimento hamurunun genleştirilmesi, beton bileşiminde sadece iri
agrega kullanılması ya da geleneksel agrega yerine hafif agregalar kullanılması suretiyle de
üretildikleri bilinmektedir. Taşıyıcı hafif betonların üretiminde özellikle hafif agrega
kullanımı tercih edildiği de bir gerçektir. Kullanılan başlıca hafif agregalar; pomza,
volkanik tüf, volkanik cüruf gibi doğal agregalar ya da genleştirilmiş kil, şist, perlit, uçucu
kül ve yüksek fırın cürufu gibi yapay agregalardır (Durmuş, Arslaner, Hüsem ve Kolaylı,
1996).

Çalışmada, hafif beton üretimi ve özelliklerinin neler olduğu, kulanım alanları ve


belli başlı deneyler hakkında bilgi verilmesi hedeflenmiştir.

1.2. Kaynak Araştırması

Bu bölümde; hafif betonlar ve agregalar ile ilgili yapılan kaynak taraması


sonuçlarından seçilen araştırmalar özetlenmektedir. Jamal ve çalışma arkadaşlarının
yaptıkları çalışmada farklı hafif agregalı betonların ağırlıkları azaltma, yanal yüklere
direnç, işlenebilirlik, dikey yüklere direnç, yangın direnci, ısı yalıtımı, su emme oranı ve
ses izolasyonu özellikleri incelenmekte ve birbirleri ile kıyaslanmaktadır. Yapılan deneyler
sonucunda perlit katkılı betonların; yanal ve dikey yüklere direnç konusunda düşük
performans göstermelerine rağmen yapıdaki ölü yüklerin azaltılması, yangın direnci, ısı
yalıtımı ve ses izolasyonu konusunda diğer hafif agregalı betonlara göre daha iyi
performans gösterdikleri belirlenmiştir.

Taşdemir, normal betonun agrega granülometrisinin çeşitli bölümlerini hafif


agregalarla değiştirerek karışımların elastisite modüllerinin modeller yardımı ile
hesaplanabileceğini, aynı birim ağırlık için ortalama hafif agrega boyutu arttıkça, basınç
mukavemetinin azaldığını göstermiştir. Aynı şekilde normal agrega ile değiştirilen hafif
agreganın boyutu arttıkça hafif beton gevrek kırılmakta, tokluğu azalmakta, nihai basınç
birim kısalması yine azalma göstermektedir. Böylece aynı sürekli granülometriye ve birim
ağırlığa sahip betonlar içinde ince bölümü hafif agrega olan betonlar mekanik özellikler
bakımından daha iyi sonuç vermektedir.

Demirboğa ve çalışma arkadaşlarının yaptıkları çalışmada genleşmiş perlit ve pomza


agregaları ile hazırlanmış farklı karışımlardaki betonların basınç dayanımları
incelenmektedir. Yapılan çalışma sonucunda agrega karışımındaki perlit miktarı arttıkça
basınç dayanımının azaldığı gözlenmiştir.
2
Demirboğa ve Gül’ün çalışmasında farklı oranlarda bağlayıcı karışımları içeren
perlitli hafif betonların ısıl iletkenliği incelenmektedir. Yapılan deneyler sonucunda 522
kg/m3 birim ağırlığa sahip perlitli hafif betonun ısıl iletkenliği, 0.1797 W/mK bulunmuştur.

Demirboğa ve Gül’ün bir başka çalışmasında farklı oranlarda genleştirilmiş perlit ve


pomza agregası içeren hafif betonların ısıl iletkenlikleri incelenmektedir. Hafif betonların
üretiminde kullanılan toplam agrega içindeki genleştirilmiş perlit oranı artıp, pomza oranı
azaldıkça hafif betonların ısıl iletkenliğinin azaldığı belirlenmiştir.

1.3. Konunun Amacı

Bu tezin hazırlanmasındaki amaç; hafif betonun tanımı, hafif betonun özellikleri,


uygulama alanları, kullanım amaçları, hafif betonda kullanılabilecek agregalar, belli başlı
deneyler, hafif betonun hayatımızdaki yeri ve bizim için hangi alanlarda yararlı olup
olmayacağı hakkında bilgi vermektedir.

3
2. HAFİF BETON TASARIMI

2.1. Hafif Beton Çeşitleri ve Bileşenleri

Hafif betonlar, içerisinde kullanılan agrega türlerine göre birim hacim ağırlık ve
dayanım özellikleri bakımından geniş bir aralıkta yer almaktadır. Hafif betonlar dayanım
ve birim hacim ağırlık özelliklerine göre aşağıdaki şekildeki gibi sınıflandırılabilmektedir.
Şekil irdelendiğinde vermikülit, perlit, diyatomit gibi çok düşük yoğunluklara sahip
agregalar kullanılarak oluşturulabilecek hafif betonların yapısal nitelikte olmayacağı
görülmektedir. Yapısal hafif beton oluşturabilmek için daha yüksek yoğunluk ve agrega
dayanımına sahip doğal hafif agregaların (pomza, volkan cürufları, tüfler vb.) veya yapay
agrega (genleştirilmiş kil, cüruf, şeyl vb.) kullanımlarının gerektiği görülmektedir.

Tablo 1: Agrega çeşitlerine göre hafif beton sınıfları

4
- Düşük Yoğunluklu Beton

Genellikle ısı yalıtımı veya hafif dolgu betonu olarak kullanılan bu betonların ısıl
iletkenlik katsayıları oldukça düşüktür. Hava kurusu birim hacim ağırlıkları nadiren 800
kg/m³ ‘ü aşabilmektedir. Basınç dayanım değerleri 0,7-7 MPa arasında değişebilmektedir.

- Orta Dayanımlı Beton

Yarı taşıyıcı olarak da adlandırılabilecek bu betonların basınç dayanım değerleri 7-17


MPa arasında değişkenlik göstermektedir. Yapısal kabul edebilecek seviyede dayanım
özellikleri sergilediği durumlar da söz konusu olabilen bu sınıftaki betonların, ısısal
performanslarının normal betonlara göre oldukça iyi seviyede olduğu bilinmektedir.

- Yapısal Hafif Beton

Genellikle scoria, pomza, genleştirilmiş kil, şeyl, cüruf gibi dayanımları nispeten
daha yüksek agregalarla tasarlanan betonlardır. ACI 213R-14’de yapısal hafif betonları 28
günlük basınç dayanımları minimum 17 Mpa olan ve yoğunluğu 1350-1900 kg/m³ arasında
değişen tamamen hafif agrega veya hafif agregayla normal agreganın birlikte kullanılması
sonucu üretilmiş betonlar olarak tanımlanmaktadır. Üretimde kullanılan söz konusu
agregalar ile 35-42 MPa arasında basınç dayanımları elde edilebildiği görülebilmektedir.
Bu betonların ısısal performansları da orta dayanımlı ve düşük yoğunluklu betona göre
daha düşük olmasına karşın, normal betona kıyasla daha iyi performans
sergileyebilmektedir.

2.2. Hafif Beton Agregası

Hafif beton üretiminde en çok başvurulan yöntem, hafif agrega kullanımı ile birim
ağırlığı istenen düzeyde tutmaktır. Hafif beton üretiminde kullanılan hafif agregalar
üretildikleri malzemenin kaynağına ve kendi birim ağırlıklarına göre sınıflandırılırlar.
Üretildikleri malzemenin kaynağına göre hafif agregalar dört sınıfta toplanabilir.

• Doğal Hafif Agregalar: Pomza taşı, diyatomit, volkanik tüf, volkanik cüruf, scoria.

• Doğal Malzemeden Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Genleştirilmiş kil, genleştirilmiş


şist, genleştirilmiş arduvaz, perlit, vermikülit, kuvarsit, obsidiyen.

5
• Endüstriyel Atıklardan Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Yüksek fırın cürufu ve uçucu
kül.

• Endüstriyel Atıkların İşlenmesiyle Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Genleştirilmiş


yüksek fırın cürufu ve kızdırılmış uçucu kül.

2.2.1. Doğal Agregalar ve Özellikleri

Pomza
Volkanik bir kayaç olan pomzanın süngerimsi, boşluklu, gözenekli, camsı, fiziksel
ve kimyasal tesirlere karşı dayanıklı bir yapısı vardır. Pomza gözenekli yapıya sahip
olması sebebiyle hafif bir kayaçtır. Pomza %70 kapalı ve çok küçük boşluklar içerdiğinden
birim kütlesi geleneksel agregalara göre çok düşük olmaktadır.
Pomza;
 Volkanik olaylar neticesinde oluşmuş bir kayaçtır.
 Boşluklu, süngerimsi, gözenekli camsı bir malzemedir.
 Fiziksel kimyasal etkilere karşı dayanıklıdır.
 Oluşumu esnasında gazların aniden bünyesinden uzaklaşması sebebiyle sayısız
farklı ölçekte boşluk içerir.
 Gözenekler arasında bağlantı olmamasından dolayı ısı ve ses yalıtımı yüksektir.
Geçirgenlik değeri düşüktür.
 Kendisine has bazı özellikleri pomzayı diğer perlit, obsidiyen gibi volkanik
kayaçlardan ayırır. Rengi, gözenekli olması ve kristal suyunun olmaması da farklı
özelliklerindendir.
 Gözenekleri mikroskopla görülebilecek kadar küçük ve gözle görülebilecek kadar
büyük olabilir.
 Suda uzun süre yüzebilen izolasyonu yüksek bir malzemedir.

Fotoğraf 1: Pomza görünüşü

6
Diyatomit

Fosil durumundaki diyatomit kabuklarından meydana gelen kayaçlara diyatomit adı


verilmektedir. Genellikle gevşek yapılı ve hafif olup rengi beyazdan açık bej, gri ve koyu
kahverengiye kadar değişebilir. Absorbe kabiliyeti yüksek olup ağırlığının üç katı su
emebilir. En önemli özelliklerinden birisi de %85-90’lık bir porozite sağlayan yüksek
gözenekli yapısıdır.

Fotoğraf 2: Diyatomit görünüşü

Volkanik tüf / volkanik cüruf


Volkanik tüf ve volkanik cüruf kayalar çok sayıda gözenek içeren
bir volkanik kaya türüdür. Çözülmüş gazlar bakımından çok zengin olan magmanın
yeryüzüne püskürmesi sırasında oluşurlar, yüzeye gelen magma düşük basınç altına girer
ve çözünmüş durumdaki gazlar magma içerisinde baloncuklar oluşmasına neden olur,
magma soğuyup katılaşmaya başladığı sırada bu baloncukların bir kısmı içeride hapsolur
ve gözenek halini alır. Başlıca özellikleri;

 Ağırlığı azdır.
 Doğaya uyumlu zengin renk çeşitliliğine sahiptir.
 Renkleri solmaya karşı dayanıklıdır.
 Aşınmaz.
 Topraktaki nemi korumaya yardımcı olur.
 Sulama ihtiyacını azaltır.
 Su ile aşınmaz, rüzgar ile uçmaz.

7
 Yangına karşı dayanıklıdır.
 Volkanik tüf çok sert ve gözenekli bir taş olduğu için, yol yapımında taban olarak
kullanılan bir malzemedir.
 Sıcak ve soğuğa karşı doğal bir izolasyon malzemesi olarak kullanılabilir.

Fotoğraf 3: Volkanik Cüruf görünüşü

8
Fotoğraf 4: Volkanik tüf görünüşü

Skorya (Scoria)

Kristaller içerebilen veya içermeyen oldukça veziküler, koyu renkli volkanik bir
kayadır. Tipik olarak koyu renkli ve bileşimi bazaltik veya andezitiktir. Skorya, çok
sayıdaki makroskopik elipsoidal veziküllerinin bir sonucu olarak nispeten düşük
yoğunlukta olan bir yapıya sahiptir. Skorya sünger taşından farklıdır daha kalın veziküler
duvarlara ve keseciklere sahiptir. Veziküler volkanik kayadır, bu nedenle daha yoğun bir
yapıya sahiptir.

Fotoğraf 5: Skorya görünüşü

2.2.2. Yapay Agregalar Ve Özellikleri

Genleştirilmiş Kil

Hafif yapı malzemelerinin basınç mukavemeti en yüksek olanlarından biridir.


İngilizce de "expanded clay" Almancada ise "blaehton" diye bilinir. Sinterleşme süreci
çabuk olan ve 1100-1300˚C dereceler arasında belirli bir hacim artışına uğrayan kil, killi
şist ve şeyllere, genel olarak genleşen killer adı verilmektedir. Hafif yapı malzemesi ve
agrega grubunda değerlendirilen genleşen kil agregalar bugün Avrupa ve ABD’de farklı
amaçlarla kullanımının yanı sıra özellikle yapı sektöründe hafif yapı elemanlarının
üretilmesinde vazgeçilmez ana hammadde kaynaklarından birisi konumundadır.

Genleşmiş kil ile ilgili Türkiye’de yapılan bir çalışmada kendi ürettikleri genleşmiş
kil agregası ve 400 doz çimento kullanımıyla C30 sınıfı beton üretilebileceği belirtilmiştir.
Başka bir çalışmada, Moldova’dan temin ettikleri genleşmiş kil agregası ile ürettikleri

9
betonların zararlı kimyasallara dayanıklılığı incelenmişler ve sülfat ile asitlere dayanıklı
olduklarını belirtmişlerdir.

Fotoğraf 6: Genleştirilmiş Kil görünüşü

Perlit

Perlit tanımı, mağmanın asit fazında oluşan lavların soğuyup gözle ve mikroskopla
görülebilecek bir yapıda kırılmasının meydana getirdiği kütle bünyesinde su damlacıkları
bulunan volkanik bir cam türünü ifade eder. Bazı perlit türleri kırıldığı zaman inci
parlaklığında küçük küreler elde edildiğinden perlit ismi inci anlamına gelen “perle”
kelimesinden türetilmiştir. Ticari kullanımda ise perlit elverişli bir sıcaklığa kadar
ısıtıldığında genleşen ve gözenekli bir hale gelen volkanik kökenli ve doğal olarak oluşan
asitik bir camdır. Perlit belirli tane iriliğinde özel formlarda 900-1100 °C arasında
ısıtıldığında hacmini yaklaşık 20 kat genleştirmekte ve mısır gibi patlayarak yoğunluğu
çok hafif bir hale gelmektedir. Gözeneklilik perlite emicilik ve yüzeyde soğuma özellikleri
kazandırmakta ve bu nedenle bu özelliğin gerekli olduğu uygulama alanlarında önem
taşımaktadır. Diğer volkanik camlardan farklı olmasının sebebi bünyesinde yüksek
miktarda su ihtiva etmesidir. Obsidiyen vitrofir ve pekstayn gibi diğer volkanik camsı
kayaçlar perlitten oluşum itibarı ile farklıdır. Obsidyen doğrudan doğruya ana magmadan
teşekkül eder. Perlit ise magmatik suyun emilmesinden sonra meydana gelir.

Perlitin ısıl işlem uygulanarak elde edilen düşük yoğunluktaki haline genleşmiş perlit
denir. Perlit çimentoya dayanıklılık kazandırmaktadır. Bunun için ham perlit kayası kırılıp
öğütülüp elendiği gibi doğal olarak agrega halinde bulunan perlit kaynakları da
kullanılmaktadır.

10
Perlit İnşaat Sektöründe;

 Şekillendirilmiş izolasyon malzemeleri (çatı ve zemin izolasyonlarında)


 Perlitli sıvalar
 Perlit agregalı hafif yalıtım betonu (Çimento veya alçı bağlayıcı)
 Perlit agregalı hafif yapı elemanları, tavan kiremitleri, boru izolasyonları vb.
 Gevşek dolgu malzemesi olarak (tavan araları zemin ve duvar boşluklarında yalıtım
malzemesi olarak; silikonla özel bir işleme tabi tutularak köpük halinde)
 Yüzey döşemelerinde (ısı ve ses yalıtıcı olarak)
 Çimento ve alçı dışındaki bağlayıcılarla yapılan özel amaçlı perlit betonları
yapımında kullanılmaktadır.

Fotoğraf 7: Perlit görünüşü

Vermikülit

Mikanın doğal aşınmasıyla oluşmuş magnezyum alümino silikat kil mineralidir.


Vermikülit, hızlı ısıtma ile yapraklara ayrılır ve küçük kurtçuklara benzeyen bir şekil alır.
Vermikülit 2 katına kadar genleşebilme özelliğine sahiptir. Endüstriyel anlamda
genleşebilme yapısı itibari ile bütün mika grubu minerallerini de içeren genel bir kavram
olarak nitelendirilebilir. 
Özellikle ısı yalıtımlı malzemeler üretmek suretiyle geniş kullanım alanları
mevcuttur. 1950’li senelere dek vermikülit yalnız inşaat dalında ısı yalıtım özelliğiyle
dolgu malzemesi olarak kullanılırken, hafif agregalar halinde sıva ve alçılarda
kullanılmıştır.
11
Vermikülit ısıya dayanıklı yalıtım maddesi olarak yalıtıcı tuğla-blok yanma haznesi,
boru kaplamasında kullanılır. Vermikülit Portland çimentosuyla karıştırıldığında hafif
nitelikli izolasyon betonu üretilip döşeme ve diğer yapı elemanlarında kullanılabilir.
Bir malzeme yüksek sıcaklığa maruz kaldığında boşluklu yapısından ve bünyesinde
bulunan sudan dolayı mevcut suyun buharlaşması ve arka yüzeye ilerlemesi suretiyle ısı
enerjisinin bir bölümünü bu sayede harcayıp yangının kolayca ilerlemesini
engellemektedir. Bünyedeki mevcut su tükendikten sonra arka yüzeydeki sıcaklık artışı
daha fazla olduğundan dolayı su tutucu özelliği bulunan vermikülit gibi katkılar
kullanılmaktadır.
Hafif yapı gereçlerinde agrega olarak, binalarda ısı ve ses yalıtımında, soğuk hava
depolarının izolasyonunda, dekorasyon işlerinde, dökümhane ve benzeri yüksek ısı ile
çalışan yerlerde ateşe dayanıklı sıva ve kaplama malzemeleri üretiminde kullanılır.

Fotoğraf 8: Vermikülit görünüşü

Yüksek Fırın Cürufu

Demir-çelik tesislerindeki yüksek fırınlarda demir üretimi esnasında açığa çıkan bir
yan üründür. Yüksek fırın cürufu aniden soğutularak granüle hale getirilir ve daha
sonrasında öğütülür. Öğütülen bu malzeme çimentoya katılabildiği gibi betonda ayrı olarak
da kullanılabilmektedir.
Taze betonda işlenebilirliği artırır. Yani betonun karılabilmesi, ayrışmadan taşınması,
yerleştirme, sıkıştırma ve yüzeyinin düzeltilmesi işlemlerinin daha kolay yapılmasını
sağlar. Camsı, pürüzsüz, daha az emici olması, portland çimentosuna kıyasla özgül
ağırlığın daha az olması betonun işlenebilir olmasını pozitif yönde artırır.
Hidratasyonu azaltması ve reaksiyon ısısını düşürmesi de işlenebilirliğin artmasını
sağlar. Taze betonun priz süresinin artmasını sağlar. Su ile çimentonun birleşmesinden

12
sonra açığa çıkan hidratasyon ısısını azaltır. Özellikle sıcak havalarda taze betondaki
hidratasyon ısısından dolayı farklı gerilmeler oluşmaktadır. İç dış sıcaklık farkından dolayı
oluşan gerilmeler neticesinde ısıl çatlaklara neden olur. Yüksek fırın cürufu hidratasyon
ısısını düşürdüğü için bu tür olumsuzlukların önüne geçilmiş olur. Sertleşmiş, prizini almış
betonun su geçirimliliğinin düşürülmesini sağlar. Betonda terlemeyi azaltır. Yani
betondaki suyun kılcal boşluklardan yukarı doğru yükselmesi azalır.
Yüksek fırın cürufu kaba bir yüzey dokusuna sahip, gözenekli ve bal peteği şeklinde, az
veya çok koyu gri bir renge sahiptir. Malzemenin kuru yoğunluğu 600-900 kg/m 3 arasında
değişmektedir.

Fotoğraf 9: Yüksek Fırın Cürufu görünüşü

Genleştirilmiş Yüksek Fırın Cürufu

13
Bu yöntemde Yüksek fırın cürufunun gözenekli hale getirilmesi için su, basınçlı hava
ve buhar kontrollü bir şekilde kullanılır. Gözenekli yapısından dolayı hafif olan bu
malzeme hafif beton üretiminde kullanılır.

Fotoğraf 10: Yüksek Fırın Cürufu türleri

Uçucu Kül

Termik santrallerde kömürün tek başına kazanlarda yakılması sırasında baca


gazlarındaki taneciklerin elektro filtrelerde tutulmasıyla oluşan bir küldür. Yakılan
kömürün kaynağına ve bileşimine bağlı olarak, uçucu kül bileşenleri önemli ölçüde değişir,
ancak tüm uçucu küller, önemli miktarlarda silisyum dioksit (SiO2), alüminyum
oksit (Al2O3) ve kalsiyum oksit (CaO) içerir. Uçucu kül kendi başına bağlayıcı olmayan,
ancak çimento hidratasyon ürünü olan Ca(OH)2 ile tepkimeye girebilen ve bunun
sonucunda dayanım sağlayan bir malzemedir.

Fotoğraf 11: Uçucu Kül görünüşü

Tablo 2: Hafif Betonun Agregalarla İlişkili Bazı Verileri

14
2.3. Hafif Beton Bileşiminin Oluşturulması

2.3.1. Hafif Agregaların Emdiği Su Miktarı

Betonun gözeneklerine giren su, betonun mekanik ve termik özeliklerini olumsuz


yönde etkilediğinden betonların az su emmesi istenir. Betonun su emmesi, hafif beton
üretiminde kullanılan hafif agregaların su emme kapasitesine ve agrega/çimento oranına
bağlı olarak değişmektedir. Hafif agregalı betonların üretimlerinde kullanılan agregaların
gözenekli yapılarından dolayı hafif betonların da su emmeleri oldukça yüksektir.
Agregaların gözenek yapısı da hafif betonun su emme oranı üzerinde büyük rol
oynamaktadır. Aynı agrega oranında fakat farklı agregalarla üretilen betonların su emme
oranları da agregaların gözenek yapılarından dolayı farklı olmaktadır. Örneğin diyatomit
gibi çok yüksek gözenek oranına sahip agregayla üretilen betonların su emmeleri, pomza
gibi yarı açık gözenekleri bulunan agregalarla üretilen hafif betonlarınkinden fazladır
(Topçu ve Uygunoğlu, 2007). Hafif ve normal betonlarda dayanıklılık açısından kılcal su
emme oranı da oldukça önemlidir. Yüksek kılcal su emme miktarı direkt olarak harç,
agrega-çimento ara yüzeyindeki veya agregadaki kılcal boşluklar tarafından emilen su olup
genel olarak betonun porozitesinden bağımsızdır. Direkt olarak kılcal boşluklarla ilgilidir
(Uyan, 1975). Aşağıdaki tabloda bazı hafif agregaların su emme oranları ve fırın kurusu
durumunda gevşek birim hacim ağırlıkları verilmiştir.

15
Tablo 3: Bazı hafif agregaların özellikleri (Chandra ve Berntsson, 2002)

2.3.2. Hidratasyon Suyu


Hidratasyon nedeniyle sertleşmiş çimento hamurunda bulunan kapiler boşlukların
bağıl nemi düşer. Ancak agreganın içinde bulunan nem, zamanla kapiler boşluklara ilerler
ve hidratasyona katkıda bulunur. Buna “içsel kürlenme” adı verilir. Bu durum hafif
betonun yetersiz küre karşı çok daha az hassas olmasını sağlar.(normal beton, yetersiz
kürden çok daha fazla etkilenir)

Ara yüzeyde bulunan hidrate olmamış çimentolar, agrega tarafından emilen suyun
dışarı verilmesiyle hidratasyona uğrarlar ve agrega ile çimento hamuru arasındaki bağın
güçlenmesini sağlarlar.

2.3.3. Su / Çimento oranı (W/Ç)

16
Agreganın su emmesinin yarattığı etkiden ötürü, optimum su miktarını belirlemek
güçtür. Ancak, genel olarak 180 kg/m3 su kullanılabilir. Agregaların yeterince kaplanması
için çimento dozajı önemli olduğundan tipik su/çimento oranı 0.38 – 0.52 arasındadır.
Hafif agregalı betonun su ihtiyacı, agrega tanelerinin şekli ve yüzey yapısından
oldukça etkilenir. Farklı agregalarla üretilen betonların su ihtiyacı değişeceğinden, istenen
dayanıma ulaşmak için çimento dozajında değişiklik yapılabilir, bu yolla su/çimento oranı
korunur. Ancak, su/çimento oranının gerçek değeri bilinmez.

Aynı beton dayanımı için hafif agregalı karışımda çimento dozajı normal betona göre
daha yüksektir. Yüksek dayanım seviyelerinde ilave çimento dozajı %50’yi aşabilir. Daha
yüksek çimento içeriği, her ne kadar değeri bilinmese de daha düşük su/çimento oranı
anlamına gelir. Dolayısıyla matrisin dayanımı daha yüksektir. İri hafif agrega taneleri
rölatif olarak daha zayıftır ve bunların dayanımı beton dayanımını sınırlandıran etken
olabilir, iri agrega tanelerinin yarılması uygulanan yüke dik olarak gerçekleşir. Bununla
birlikte, agrega dayanımı ile bu agregadan yapılmış betonun dayanımı arasında genel bir
ilişki bulunmamaktadır.

Hafif agregalı betonun düşük geçirimliliği birkaç etkenin sonucu oluşur; çimento
pastasının su/çimento oranı düşüktür, agrega etrafındaki geçiş bölgesinin kalitesi yüksektir
(dolayısıyla agrega taneleri etrafında kolay akış yoktur), agrega taneleri ile matrisin
elastisite modülündeki uyum ile yük veya sıcaklık değişimlerinden kaynaklanan mikro
çatlak gelişimi daha azdır. Bunların yanında agregadan gelen su çimentonun
hidratasyonuna devam etmesini sağlayıp geçirimlilikte azalma sağlar.

2.4. Hafif Betonun Basınç Dayanımı ve W/Ç İle İlişkisi

Hafif betonların karakteristik dayanımlarını genellikle tasarımda kullanılan hafif


agrega türevlerinin yoğunluğu ile ilişkilendirilmektedir. Diğer bir deyişle, agrega
yoğunluğunun arttırılması ile hafif beton dayanımında artış sağlanabilir. Bununla birlikte
çimento dozajı, su /çimento oranı, agrega gradasyonu, kimyasal ve mineral katkılar da
dayanımı etkileyebilmektedir. Fakat agrega dayanımı ile agrega kullanılarak elde
edilmiş hafif beton dayanımı arasında doğrudan bir ilişki kurmak söz konusu
olmamaktadır.
Hafif agrega basınç dayanım değeri genellikle hafif beton harcı basınç dayanım
değerinden düşük olduğundan, yükün çimento harcı tarafından taşındığı, hafif agregalar ile

17
aktarıldığı bilinmektedir. Bu nedenle kırılmalar beton yüzeyine uygulanan yüke paralel
olacak şekilde düz bir çizgi boyunca oluşmaktadır. Normal agregalı betonlarda ise
agregaların basınç dayanımı, sertleşmiş beton basınç dayanımından oldukça yüksektir. Bu
sayede yük çimento harcı ile aktarılarak agregalar tarafından taşınmaktadır. Dolayısıyla
basınç yükü altındaki normal agregalı bir betonda oluşan gerilmeler köşelerden orta kısma
doğru görülmektedir. Yarmada çekme dayanımında ise kırılmaların agrega taneleri
boyunca gerçekleştiği durumlarda agrega-matris aderansının güçlü olduğu
düşünülmektedir.

TS EN 206:2013+A1’e göre sınıflandırmada kenarları 150 mm olan küp numunenin


28 gün kür süresi sonunda karakteristik basınç dayanımı (fck, küp) veya çapı 150 mm ve
yüksekliği 300 mm olan silindir numunenin 28 gün kür süresi sonunda meydana gelen
karakteristik basınç dayanımı (fck, silindir) kullanılabilmektedir. TS EN 206:2013+A1’de
belirtilen hafif beton dayanım sınıflandırması aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 4: Hafif Beton Dayanım Sınıflandırması

Basınç En düşük En düşük Basınç En düşük En düşük


Dayanım karakteristik silindir karakteristik küp Dayanım karakteristik silindir karakteristik küp
Sınıfı dayanımı MPa dayanımı MPa Sınıfı dayanımı MPa dayanımı MPa
LC 8/9 8 9 LC 40/44 40 44
LC 12/13 12 13 LC 45/50 45 50
LC 16/18 16 18 LC 50/55 50 55
LC 20/22 20 22 LC 55/60 55 60
LC 25/28 25 28 LC 60/66 60 66
LC 30/33 30 33 LC 70/77 70 77
LC 35/38 35 38 LC 80/88 80 88
LC 40/44 40 44      

3. HAFİF BETON UYGULAMASI VE DENEYLERİ

3.1. GENEL BİLGİLER

18
3.1.1. Kullanım Alanları

Çatı Yalıtım Şapları

Hafif betonun yüksek ısı izolasyonu özellikleri olan, ideal bir çatı ve ara kat ısı
yalıtımı malzemesi olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Düşük yoğunluklu olduğu için
çatı ya da ara katlar üzerine aşırı yük bindirmez. Hem ısı yalıtımı sağlar hem de pürüzsüz
yüzey sağlayarak verilen eğimlere doğru sıvı akışını sağlar. Özellikle Orta Doğuda çatı ve
arakat hafif beton uygulamaları oldukça fazla rastlanan uygulamalardır.

Duvarlar

Son zamanlarda güçlendirilmiş hafif beton ev ve apartmanların iç ve dış duvarlarının


inşaatında kullanılmaktadır. Duvar betonlarını prefabrik hafif beton ile üretmek mümkün
iken, kalıp kullanarak da iç ve dış mekan duvarları hafif beton ile dökülebilir.

Ara Katlar

Ara katların şaplarında veya yüzey yükseltme işlemlerinde de hafif beton


kullanılabilir. Hem binaya yük getirmez hem de kat aralarının ısı yalıtımını yapar. Ancak
son kat olarak ince bir şap yine geleneksel beton ile dökülmelidir, uzun vadede hafif beton
geleneksel betona göre ara katlarda daha fazla aşınabilir.

Yangın Önleme

Hafif beton yangına dayanımlı olduğu için, tutuşmayı ve yangını önleyici engeller ve
boşluklar oluşturmakta yardımcı olur. Modern binaların altlarında bulunan kanalların veya
geleneksel binaların tavan sıvalarının hafif beton harcı ile yapılması durumunda yangını
engelleme özelliği vardır. Hafif beton harcını, çelik inşaat aksamının etrafına kalıp yardımı
ile dökülerek, yangın koruyucu bir tabaka oluşturulabilir.

Dekoratif Paneller

19
Hafif betondan dökülmüş dekoratif paneller kullanılarak, mevcut binalara ek yük
getirmeden görümü güzelleştirilebilir. Örneğin Çekya da bu tip paneller yaygın olarak
kullanılmaktadır.

Yollar, Otobanlar ve Köprüler;

Çukur ve Hendek Tamiratları

1991 yılında İngiltere Hükümeti ‘’ Horne Report ‘’ adıyla yayınladığı kararında,


yollarda yapılan boru döşeme veya tamiratları sonrası oluşan çukur ve hendeklerin
tamiratında hafif beton kullanılmasını kanunlaştırdı. Bu tip hendek ve çukurların
doldurulmasında geleneksel yol, kum, toprak gibi tanecikli dolgu maddelerinin
kullanılmasıydı ancak bu tip kullanımlar, hem döşenen veya tamir edilen borulara zarar
vermekte hem de bir süre sonra da yolun doldurulan kısmında çökmeler meydana
getirmektedir. Bu karar sonrası İngiltere’de hafif beton kullanılarak yapılan bu tip
dolgularda herhangi bir çökme ve bozulma meydana gelmemiş ve herhangi bir düzeltici
faaliyete gerek kalmamıştır. Hafif betonun bu tip uygulamalarda kullanılmasının diğer
avantajları ise, hızlı uygulanabilmesi, oyuk ve çöküklere kolayca ulaşmasıdır ki böylece
yüksek işçilik ve tekrar kazı yapmayı gerektirmez.

Yol ve Kaldırım Tabanları

Hafif beton düşük yoğunluklu olduğundan, yumuşak zeminde yapılacak olan yol ve
kaldırımların grobetonunun dökülmesinde kullanılabilir. Ağırlığı düşük olduğundan
yumuşak zeminde batmaz ve üzerine yol ve kaldırımların yapılmasına müsaade eder.
Londra’nın rıhtım bölgesi olan Canary Wharf bölgesinin bağlantı yolları hafif beton
kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca Hollanda da temeli hafif beton ile inşa edilmiş olan birçok
yol bulunmaktadır.

Faydasız Boşlukların Doldurulması

Hafif beton, mükemmel bir dolgu maddesidir. Çok akışkan olup, en ufak boşlukları
dahi doldurur. Boşlukları doldururken, sadece yerçekimi ya da Standard beton pompaları
kullanılır, bu da yüzeyde çok fazla çatlama olmadan işlemin bitirilmesi ve herhangi gizli
bir boşluğun kalmamasını sağlar. Hafif beton döküldüğünde daralma veya çekme yapmaz,
yanal olarak da büyük baskılar uygulamaz.

Zemin İşlemleri;
20
Zemin Sağlamlaştırma

Zemin sağlamlaştırma uygulaması, yumuşak zemine yapılacak olan binaya temel


olarak kullanılabilir. Öncelikle yumuşak toprak taşınarak yerine yumuşak topraktan daha
düşük yoğunlukta hafif beton doldurulabilir. Daha sonra hafif betondan dökülen temelin
üzerine planlanan yapının temeli oturtularak, toplam ağırlığın taşınmış olan yumuşak
zemin ile aynı olması sağlanabilir. Polonya Gniezno da tepeye yapılmış olan tarihi bir
Katedral vardır. 1996 yılında tepe kaymaya başladı. Bu katedral de Polonya’da
Hıristiyanlığın doğduğu yerde bulunduğundan, tarihi bir miras olarak kabul edilmekteydi.
Katedrali kurtarmanın yolu, zeminin sağlamlaştırılmasıydı. 2metre kalınlığında toprak bir
tabaka tamamen taşındı ve yerine 900kg/m3 yoğunlukta hafif beton, aşama aşama
dökülerek, küçük teraslar oluşturuldu. Toplamda bu iş için 4500m 3 hafif beton döküldü.
Taşınan toprak ve dökülen hafif betondan sonra tepenin üzerinden toplam 6000 ton ağırlık
alınmış oldu ve toprak kayması durdu.

Arazi Islahı ve Liman Dolgusu

Hafif betonun kullanıldığı bir başka alan da yer ıslahıdır. Hafif beton, Liman
doldurmada, yumuşak çamur ve bataklı bölgelerde batmadığından dolayı, geleneksel dolgu
yöntemlerine (genellikle kum ve çakıl) göre büyük avantaj sağlar. Bu durumda arazinin
doldurularak ıslah edilmesi, aylarca hatta duruma göre yıllarca önce bitirilebilir.

3.2. Isı Yalıtımlı Hafif Betonlar

Yapısal hafif agregaların hücresel yapılarında bulunan hava, bu agregaların doğal


agregalara oranla daha düşük ısıl iletkenliğine sahip olmalarını sağlamaktadır. Sıradan
betonun ısıl iletkenliği betonun doygun olduğu durumda, beton karışımına bağlı olarak ısıl
iletkenliği 1,4 ila 3,6 W/mK arasında değişmektedir. Betonun birim ağırlığı ısıl
iletkenliğini tam olarak etkilememesine rağmen, havanın düşük ısı iletimine bağlı olarak,
hafif betonun ısıl iletkenliği birim ağırlığı ile değişmektedir. Hafif betonun ısı yalıtım
özellikleri hafif betonun birim ağırlığının yanısıra hafif beton yapımında kullanılan hafif
agrega cinslerine bağlı olarakta değişmektedir. Şekil-1’de farklı tip hafif agregalar ile
üretilen hafif betonların ısıl iletkenliklerinin birim ağırlıkları ile değişimi görülmektedir.

21
Şekil 1: Farklı tip hafif agregalar ile üretilen hafif betonların ısıl iletkenliğinin birim
ağırlıkları ile değişimi [17]

Hafif agregalar kullanılarak üretilen hafif betonlar içerisinde, en yüksek ısı yalıtımı
perlit katkılı hafif betonlar ile sağlanabilmektedir. Perlit katkılı betonlar, normal betona
göre yaklaşık on kat daha iyi ısı yalıtımı sağlamaktadır.

3.3. Taşıyıcı Hafif Betonlar

Taşıyıcı hafif betonların birim ağırlığı 1450- 1800 kg/m3 arasında değişmekte,
çoğunlukla birim ağırlık 1600 – 1700 kg/m 3 arasında kalmaktadır. Dayanımları 7 – 17
N/mm2 arasında olan betonlar yalıtım betonu ile orta mukavemetli beton sınıfına girerler.
ACI 213R-03’ e göre taşıyıcı hafif betonlar, 28 günlük basınç mukavemeti 17 MPa’ı geçen
ve hava kurusu birim hacim ağırlığı 1120-1960 kg/m 3 arasında olan beton olarak tarif
edilir. TS EN 206-1’ de hafif beton, etüv kurusu durumdaki birim hacim ağırlığı 800 kg/m 3
'ten büyük, 2000 kg/m3 'ten küçük olan beton olarak tanımlanmaktadır. Hafif beton,
yapımında kullanılan agreganın bir kısmı veya tamamı farklı tip ve özeliklere sahip hafif
agregaların kullanılmasıyla da üretilebilir.

TS 2511 ’e göre karakteristik basınç dayanımı 16 MPa’dan daha büyük olan ve


havada kurumuş haldeki birim hacim ağırlığı da en fazla 1900 kg/m 3 olan hafif agregalı
betonlar taşıyıcı hafif beton olarak sınıflandırılmaktadır.

22
Taşıyıcı hafif betonlar duvar panel ve blokların inşasında, çatı katı döşemelerinde,
köprü açıklıklarında, ön yapımlı beton ünitelerinde çoğunlukla kullanılmaktadır. Bu
amaçlarla taşıyıcı hafif beton üretmek özellikle deprem bölgelerinde yapılar inşa etmek
için tercih sebebidir (Sarı ve Paşamehmetoğlu, 2005).

Fotoğraf 12: Örnek Taşıyıcı Hafif Beton İmalatları

3.3.1. Donatılı Hafif Betonlar

Taşıyıcı hafif betonlar gibi duvar panel ve blokların inşasında, çatı katı
döşemelerinde, köprü açıklıklarında, ön yapımlı beton ünitelerinde çoğunlukla
kullanılmaktadır. Bu amaçlarla taşıyıcı hafif beton üretmek özellikle deprem bölgelerinde
yapılar inşa etmek için tercih sebebidir.

3.3.2. Germe (Ön/Ard) Hafif Betonlar

Klasik betonarmenin yetersiz kaldığı noktalarda yapılan iyileştirmelerle elde edilen


öngerilmeli beton, modern mühendisliğin önemli gelişmelerinden biri olarak kabul edilir.
Bu işlem için eğer bir tanım yapacak olursak şu şekilde açıklayabiliriz: Çeliğe yapay
olarak verilen gerilmenin aderans ile betona iletilip kesitte oluşacak çekme gerilmelerinin
yok edilmesi işlemidir. Bu işlem sırasında yüksek dayanımlı beton ile yüksek dayanımlı,
haddelenmiş, yüksek elastik sınıra sahip çelik donatı kullanılmaktadır.

23
Şekil 2: Germe (Ön/Ard) Hafif Betonlarda Gerilme Değişimi-1 [39]

Betonda yapay olarak oluşturulan basınç gerilmeleri, işletme sonucunda oluşacak


çekme gerilmelerinin yok edilmesine neden olur. Çelik ise sünektir ve öngerilme ile oluşan
yüksek gerilme altında çalışabilme özelliğine sahiptir. Öngerilme işlemi ile çeliğe
yüklenen yüksek enerji, elemanın alt kısmında sıkışma olmasına neden olur ve hafif bir
ters sehim oluşturur. Bu işlemle betonun çekme dayanımının düşük olmasından dolayı
oluşan zafiyet giderilmiş olur. Ayrıca kiriş uzunluğu boyunca yukarı yönde oluşan kuvvet,
kirişe gelen yükleri karşılayacaktır.

Şekil 3: Germe (Ön/Ard) Hafif Betonlarda Gerilme Değişimi-2 [39]

24
Öngerilmeli beton elde etmek için aşağıdaki 2 yöntem kullanılmaktadır:

Öngerme Yöntemi
Bu yöntemde kalıp içerisine yerleştirilen öngerme halatları, hesaplanan kuvvetlere
göre hidrolik kriko yardımıyla gerilirler. Daha sonra beton dökümü yapılır ve betonun
prizini alması beklenir. Priz alma işlemi tamamlandıktan sonra halatlar kesilir. Gerilen
halatlar kesildikten sonra oluşan geri dönme kuvveti aderans yoluyla betona basınç
uygular.

Ardgerme Yöntemi
Ardgerme işleminin öngermeden farkı imalatı tamamlanmış elemana
uygulanmasıdır. İmalatı tamamlanmış elemanların içerisinde bırakılan borulardan geçirilen
öngerme halatları öngerme yöntemindeki gibi gerilir. Halatlar gerildikten sonra boruların
içine şerbet enjekte edilir. Priz alma işlemi tamamlanınca halatlar kesilir ve aderans ile
betona basınç uygulanmış olur.

3.4. Beton Deneyleri

Betonun üretim ve tasarım sonrasında istenilen özelliklere sahip olup olmadığını


kontrol etmek için yapılan deneyler ikiye ayrılmıştır.

 Taze Beton Deneyleri


 Sertleşmiş Beton Deneyleri

Taze betonun işlenebilirliği ve kıvamı hakkında bilgi alınabilmesi için kullanılan


deneyler;

 Çökme (Slump) Deneyi


 Vebe Deneyi
 Sıkıştırma Faktörü Deneyi
 Akıcılık Deneyi (Yayılma Tablası Deneyi)
 Sıkıştırılabilme Derecesi (WALZ) Deneyi
 Kelly Topu Deneyi

25
Şekil 4. Taze beton deneyleri [41]

Kıvam sınıfları bu deneylerin sonuçlarına göre ayrı ayrı sınıflandırılmışlardır. Bu


dört deney sonucunda belirlenen kıvam sınıfları arasında doğrudan bir ilişki kurulamaz.

3.4.1. Taze Beton Deneyleri

3.4.1.1. Çökme (Slump) Deneyi

TS EN 12350-2/Nisan 2002’de hazırlanan yönetmeliğe göre boyutları belirlenen


çökme hunisi ile Çökme sınıfı tayini yapılır.

Bu deney sonunda meydana gelen çökme sonucunda kıvam sınıfı belirlenir. Bu


deney ülkemizde baya kullanılmaktadır. Çökme deneyi taze betonun koni şeklinde ki bir
kalıba doldurulur ve kalıp çekildikten sonra taze betonun çökme miktarına bakılarak elde
edilen bir deney türüdür.

A. Çökme Deneyi Nasıl Yapılır

Öncelikle koni biçimdeki huni ıslak bir bez ile silinir. Daha sonra nemli ve su
emmeyen bir yüzeye bu huni yerleştirilir. Huniye 3 katman şeklinde taze beton dökülür.
Her katman döküldükten sonra dışarıdan içeriye doğru dairesel bir biçimde ve beton
yüzeyine dik olacak şekilde 25 kere şişlenir. Üst ve orta katmanlar döküldükten sonra
şişlenme işlemi yapılırken, şiş alttaki katmana en az 2,5 cm girmelidir.

26
B. Çökmenin Ölçülmesi

Huniye doldurulan taze beton katmanlarını şişledikten sonra huni yavaşça dik bir
şekilde yukarı kaldırılır ve huni çökme işlemi yapılan betonunu yanına konur. Daha sonra
şişleme çubuğu yatay bir şekilde bir ucu hunide, bir ucu çöken betonda olacak şekilde el ile
tutulur. Çöken betona yatay şekilde gelen şiş çubuğunun altında kalan kısım taze betonun
çökme değeri olarak kabul edilir.

Şekil 5. Çökme Deneyi [42]

C. Çökme Deneyi Sonuçlarının Değerlendirilmesi: Taze betonun karışımına göre


betonun göstereceği çökme değeri 3 farklı şekilde görülebilir.

a. Hakiki Çökme: Kütle şeklinde az miktarda bozulma ve kırılma olan, beton üst kesitinde
hemen hemen eşit miktarda olan çökmedir.

b. Kayma Çökmesi: Beton kütlesinin bir yanında çok fazla, diğer yanında ise çok az yer
alan çökme şeklidir.

c. Tamamen Çökme: Betonun çok sulu olduğu ve çimentonun çok az kullanıldığı


anlaşılan çökme şeklidir.

27
Tablo 5: Çökme Sınıfları ve Toleransları (TSE EN206-1)

Sınıf Çökme Tolerans

S1 10-40 mm ± 10

S2 50-90 mm ± 20

S3 100-150 mm ± 30

S4 160-210 mm ± 30

S5 >220 mm ± 30

Tablo 6: Bazı Yapı Elemanları İçin Uygun Çökme Değerleri

Çökme Değerleri
Yapı Elemanları
Min Max
Betonarme Temeller 8 cm 3 cm
Donatısız beton temeller, kesonlar, alt yapı duvarları, kanal 7 cm 2 cm
kaplama betonları
Döşeme, kiriş, kolon, betonarme perdeler, tünel yan ve kemer 10 cm 5 cm
betonları
Yol kaplama betonları, köprü ayakları 5 cm 3 cm
Tünel taban kaplama betonları 5 cm 2 cm

3.4.1.2.Vebe Deneyi

Taze betonda Vebe ölçer (konsistometre) ile Vebe sınıfı tespit edilir. Vebe süresine
göre taze betonun kıvamı ölçülür.

28
Vebe deneyinde; koni biçiminde bir kalıp ile standart titreşim veren bir tablaya
yerleştirilen taze betonun silindir haline gelinceye kadar ki süre hesaplanır. Koni şeklindeki
numune tablaya yerleştirilir ve daha sonra
standart ağırlığa sahip olan plaka betonun
üzerine konur. Bu işlemler gerçekleştirildikten
sonra tablaya titreşim verilir. Bu titreşim etkisi
altında kalan numune silindir kaba yayılıp
silindir şeklini elde edinceye kadar geçen süre
Vebe cinsinden taze betonun işlenebilirlik
değeridir. Elde edilen vebe süresine göre
betonun kıvamı belirlenir.

Vebe süresi = t (Vson/Vilk) = s (cm3/cm3)

Şekil 6: Vebe Deneyi Aleti [18]


Vebe süresi = t (Vson/Vilk) = s (cm3/cm3)
Tablo 7: Vebe Sınıfı ve Toleransları

Sınıf Vebe Süreleri Tolerans


V1 >31 s ±3s
V2 30-21 s ±3s
V3 20-11 s ±3s
V4 10-6 s ±2s
V5 5-3 s ±1s

3.4.1.3. Akıcılık Deneyi (Yayılma Tablası Deneyi)

TS EN 12350 yönetmeliğine göre tipi ve boyutları belirlenmiş yayılma tablasında


betonun serbest düşürülmesi işleminin 15 kez tekrarı ile tespit edilir. Elde edilen
yayılmanın çapına göre betonun kıvamı belirlenir. Taze beton yayılma hunisine 2 kademe
olacak şekilde ve 10 defa şişlenerek konulur. Yayılma tablasının alt kısmını ayağımız ile
basarak sabitleriz. Üst tablasını ise yukarıya doğru kaldırır ve daha sonra serbest bırakırız.
Bu işlem 15 defaya kadar uygulanır. Betonun tablo üzerinde yayılması ölçülür.

29
Şekil 7: a) Yayılma Deneyi Seti [18] b) Yayılma Deneyi Örnek [18]

Tablo 8: Yayılma Sınıfları ve Toleransları (TSE EN 206-1)

Sınıf Yayılma Çapı Tolerans


F1 <340 mm ± 30 mm
F2 350-410 mm ± 30 mm
F3 420-480 mm ± 30 mm
F4 490-550 mm ± 30 mm
F5 560-620 mm ± 30 mm
F6 >630 mm ± 30 mm

3.4.1.4. Sıkıştırılabilme Derecesi (WALZ) Deneyi

Prizma şeklinde bir kabın içerisine gevşek halde beton doldurulur. Taze beton
vibratör yardımı ile hacmi küçültülür. Bu hacim küçültme işlemi daha fazla küçülme
olmadığı zamana kadar devam edilir. Hacmin sabit kaldığı yerde taze betonun
sıkıştırılabilme sınıfı tespit edilir. Elde edilen sıkıştırılabilme işlemi ile taze betonun
kıvamı belirlenir.

Bu deney tabanı 20*20 cm kare boyutlu, yüksekliği (h) 40 cm olan çelik prizmatik
bir kap içine üst yüzeyinden beton sıkıştırılmadan eklenir.

Daha sonra vibratör yardımı ile içerisine yavaşça daldırılıp çıkarılması sonucu
kaptaki çökme miktarı (S) ölçülür.

30
Walz Sıkışma Oranı= ℎ/(h-S)

Şekil 8: ‘S’ Çökme miktarının ölçülmesi [43]

Tablo 9: Sıkıştırma Dereceleri (TS EN 206-1)

Sınıf Sıkıştırma Derecesi Tolerans

C0 >1,46 % ± 0,10
C1 1,45-1,26 % ± 0,10

C2 1,25-1,11 % ± 0,08

C3 1,10-1,04 % ± 0,05

3.4.1.5. Sıkıştırma Faktörü Deneyi

Bu deneyin amacı kuru beton karışımlarına uygulanan standart enerji nedeniyle


meydana gelen sıkıştırma faktörünün tespit edilmesidir.

Deneyde; öncelikle taze beton mala ile en üstteki kalıbı tamamen dolduracak şekilde
yerleştirilir. Daha sonra betonun yerleştirildiği kalıbın alt kapakçığı açılır ve beton orta
kalıba düşer.

Orta kalıbın da kapakçığı açılır ve en alt kalıba beton düşmeye devam eder. Bu
şekilde silindirin dolması sağlanır. Daha sonra taşmış olan fazlalık betonlar temizlenir ve
silindirin içine düşmüş olan betonun ağırlığı hesaplanır. Daha sonra içi boşaltılan en alttaki
silindir kalıp, deneyde kullanılan taze beton, tamamen sıkılaştırılıp tekrar silindire eklenir.
Tamamen sıkılaşma işlemi, silindire eklenen betonu 5’er cm tabakalar halinde koymak ve
her tabakaya 30 defa şişleme işlemi yapmak veya vibratör yardımı ile gerçekleşir.

Tamamen sıkıştırılmış olan beton, silindirin


içerisini tam olarak doldurduktan sonra beton
ağırlığı ölçülür.

31
mp: Serbest düşen taze beton ağırlığı

mf: Tamamen sıkışan taze beton ağırlığı

Şekil 9: Sıkıştırma Faktörü Deneyi Aleti [19]

Tablo 10: Değişik Kıvamdaki Taze Betonların Sıkışma Faktörleri ve İşlenebilirlik

CF Sonucu Görünür İşlenebilirlik


<0,75 Çok düşük
0,75-0,85 Düşük
0,85-0,92 Orta
0,92-0,95 Yüksek
>0,95 Çok Yüksek

3.4.1.6. Kıvam ve İşlenebilirlik Deney Yöntemlerinin Kıyası

Taze betonun kıvamı ve işlenebilirliğini bulmak için taze beton farklı koşullarda
deneye tabii tutulduğu için deneyler arasında kıyaslama yapılması doğru olmayabilir.

Çökme (Slump) deneyi sahada veya laboratuvarda yapılan genellikle kullanılan


pratik bir yöntem iken vebe deneyi betonun kıvamı ve işlenebilirliği açısından iyi bir
laboratuvar deneyidir. Bu yüzden kıyaslama yapılması gerçekçi olmaz.

Tablo 11: Farklı Deneyler ile Elde Edilen Sonuçlar

Beton Kıvamı Deney Yöntemleri


Çökme Vebe
Aşırı Kuru - 32-18 s

32
Çok Kuru - 18-10 s
Kuru 0-2,5 cm 10-5 s
Kuru-Plastik 2,5-5 cm 5-3 s
Plastik 7,5-10 cm 3-0 s
Akıcı 15-17,5 cm -

3.4.1.7. Ters Çökme (Slump) Deneyi

Kendiliğinden sıkışan betonun kıvamında


kullanılan deneydir. Huni ters çevrilir ve beton
ile doldurulur. Taze beton doldurulduktan sonra
huni dik bir şekilde yukarı doğru çekilir. Betonun
yayılması bu şekilde ölçülür.

Şekil 10: Ters Çökme (Slump) Deneyi [41]

3.4.1.8. Kelly Topu Deneyi

Bu deney büyük, yarım küre şeklinden oluşan, ağır ve


metalden yapılmış bir yarım topun taze betona penetrasyonunu
ölçtüğümüz deneydir. Deney, orta işlene bilirlikteki
karışımların değerlendirilmesi için uygundur. Çökme (Slump)
deneyi gibi taze beton kıvamının rutin kontrolü için oldukça
basit ve etkili bir deney yöntemidir. Hafif beton ve ağır beton
karışımları ve bunun gibi birçok özel karışımlara da
uygulanabilen bir deneydir.

Şekil 11: Kelly Topu [18]

3.4.2. Sertleşmiş Beton Deneyleri

Tablo 12: Sertleşmiş Beton Deneyleri

33
Sertleşmiş betonda deneyler 2 esasa dayanır. Bunlar;

 Basınç Deneyi
 Çekme Deneyi

Bu deneyler sertleşmiş betona yapılan en önemli ve sınıfını belirleyen deneylerdir.

Sertleşmiş betondan istenen özellikler;

 Dayanım
 Büzülme
 Sünme
 Su emme ve geçirimlilik özellikleri
 Dayanıklılık-Durabilite

Bu 5 başlıktan meydana gelir. Sertleşmiş betondan istenilen bu özellikler deneyler


sayesinde belirlenebilmektedir.

3.4.2.1. Basınç Deneyi

Bu deney tasarım aşamasında ki betonun istenilen dayanım ve sınıf kontrolü için


yapılan bir deneydir.

Eksenel basınç yükü altında betonun kırıldığı vakte kadar gösterdiği dirence (betonda
oluşan maksimum gerilme) betonun basınç dayanımı olarak adlandırılabilir.

Mühendislik uygulamalarında, beton dayanımı açısından en önemli olarak basınç


dayanımının kullanılmasının sebebi;

34
 Basınç dayanımı bulunurken uygulanan deneyler diğer dayanım kontrolü için
yapılan deney yöntemlerinden daha basittir.
 Genel olarak yapı tasarımında basınç dayanımı esas kabul edilir. Çoğu yapıda
önemli derecede yorulma, eğilme ve çekme gibi yüklere maruz kalmadığı kabul
edildiğinden, en önemli yük olarak basınç yükü kabul edilmektedir.
 Betonda ki basınç dayanımı ile eğilme ve çekme dayanımı arasında yaklaşık olarak
bir bağdaşıklık vardır. Bu nedenle basınç dayanımı bilgisi elde edildikten sonra
çekme ve eğilme dayanımı hakkında da fikir elde edilebilir.
 Beton dayanımının bilinmesi betonun diğer özellikleri hakkında da fikir sahibi
olmamıza yardımcı olabilir. Örnek olarak; basınç dayanımı yüksek olan bir betonun
su geçirimliliğinin az olduğu ve dayanıklı bir beton olduğu bilgisine ulaşılabilir.

Basınç dayanımı belirlenirken uygulanan deneyler;

a. Standart Deney Yöntemi: Taze betondan elde edilen standart boyuttaki numunelerin
beton standartlarına göre belirlenen koşul ve sürede kür edilip daha sonrasında uygulanan
deney yöntemidir.

b. Hızlandırılmış Deney Yöntemi: Taze betondan elde edilen numuneler nemli ortam ve
yüksek sıcaklık içeren bir ortamda bir iki gün gibi kısa bir süre de hızlandırılmış küre tabi
tutulur. Daha sonra basınç deneyi uygulanan deney yöntemidir.

c. Karot Deney Yöntemi: Sertleşmiş betondan koparılan karot numunelere basınç deneyi
uygulanan deney yöntemidir.

d. Beton Test Çekici Yöntemi: Schmidt tabancası (beton test çekici) adı verilen bir alet ile
sertleşmiş beton yüzeyine uygulanarak, hasar vermeden betonun sertliğini ölçerek beton
dayanımı hakkında bize fikir veren bir deney yöntemidir.

3.4.2.1.1. Standart Deney Yöntemi

35
Taze betondan numune alınarak yapılan ve en çok kullanılan deney yöntemidir. Bu
yöntem uygulanırken standardı belirlenmiş beton boyutlarına uygun silindir veya küp
numuneler kullanılır.

Şekil 12: Beton Test Presi [18]

Belirlenen standartlara uygun olarak kaplara koyulan numuneler bir gün sonunda
kaplardan çıkartılır ve bu çıkartılan sertleşmiş numuneler genellikle 28. güne kadar
belirlenen standartlara göre uygun kür ortamlarında saklanır. 28 gün sonunda çıkarılan
numunelere başlık yapılır ve bir gün sonra basınç cihazı ile üniform basınç yükü etkisinde
kırılmaya tabii tutulur. Kırılmaya tabii tutulan bu numuneye sabit hız ve darbe tesiri
olmayacak şekilde yükleme devam edilir. Numunenin kırıldığı anda ki cihazda gösterilen
yük betonun basınç dayanımını belirtir.

Şekil 13: Beton Kırılma Şekilleri [21]

3.4.2.1.2. Beton Test Çekici (Schmidt) Yöntemi

36
Belirli yaşa gelmiş sertleşmiş betonun hasar görmeden yaklaşık olarak basınç
dayanımını yüzey sertliğine bakılarak ölçülen deney yöntemidir. Bu deney yapıların
homojenliğini ölçmede, betonun kalitesini öğrenmekte için veya betonların birbiri ile
kıyası için kullanılabilir. Schmidt çekici, 1948 yılında İsveçli mühendis Ernst Schmidt
tarafından bulunmuştur. Schmidt çekici içinde bulunan yay duvara çarptırılır. Bu yay
duvara çarptıktan geri teper. Schmidt çekici yayın ne kadar ölçüde geri teptiğini ölçerek
basınç dayanımı hakkında fikir edinmemize yardımcı olur.

Şekil 14: Schmidt Çekici [18]

Şekil 15: Beton Test (Schmidt) Çekici Deneyi [21]

37
Deneyin uygulanma şekli;

 Deney yatay, dikey, yukarı veya aşağı doğrultuda vs. her açıdaki beton yüzeyine
uygulanabilir.
 Beton yüzeyinde 20*20 cm’lik bir alana sıva kazılır ve zımpara taşı ile yüzey
düzeltilerek temizlenir.
 Deneye başlanmadan önce beton çekicine hafif baskı uygulanır ve darbe çubuğu
serbest bırakılır.
 Schmidt çekici, test yüzeyine dik bir şekilde yerleştirilir.
 Test yüzeyine darbe gerçekleşene kadar çekiç yavaşça bastırılır.
 Tetiklenme gerçekleştikten sonra çekicin alt tarafında bulunan düğmeye basılarak
darbe çubuğu kitlenir.
 Cihazda bulunan gösterge ile geri tepme sayısı (R) okunur.
 Her test yapılacak yüzey için 10 ayrı noktalardan vuruş yapılır.
 10 ayrı noktada vuruşlar tamamlandıktan sonra en büyük ve en küçük R değerleri
alınır ve bu iki değerin aritmetik ortalaması alınarak Schmidt Değeri elde edilir.

Şekil 16: Beton Schmidt Deneyine Tabii Tutulurken [21]

3.4.2.2. Çekme Deneyi

Çekme dayanımı deneyi 3 farklı deney şekilleri ile kontrol edilebilir.

a. Doğrudan Çekme Dayanımı Deneyi: Çekme yüklerinin doğrudan uygulanması ile elde
edilen çekme dayanımı deneyidir.

b. Yarmada Çekme Dayanımı Deneyi: Çekme yüklerinin dolaylı yollarla uygulanması


ile elde edilen çekme dayanımı deneyidir.

38
c. Eğilmede Çekme Dayanımı Deneyi: Beton kirişlere veya prizma numunelere eğilme
yüklerinin yüklenmesi ile oluşan basınç dayanımı deneyidir.

3.4.2.2.1. Doğrudan Çekme Dayanımı Deneyi

Betonun çekme dayanımını bulabilmek için standart bir deney yöntemi yoktur. Bu
yüzden bu deneyler yapılırken de standart boyutlu veya şekilli bir numune de yoktur.

Şekil 17: a) Çekme Deneyi Örnek [21] b) Çekme Dayanımı Grafiği [21]

Doğrudan çekme yükleri etkisiyle bulunan çekme dayanımı betonun gerçek çekme
dayanımıdır. Fakat betona doğrudan çekme yükleri uygulamak zor ve zahmetli olduğu için
doğrudan çekme dayanım deneyi pek tercih edilmeyen bir yöntemdir.

3.4.2.2.2. Yarmada Çekme Dayanımı Deneyi

Bir diğer adı Brezilya Yarma Deneyi olarak da bilinir. Bu deneyde çekme
dayanımının elde edilmesinde genel olarak silindir numuneler kullanılır. Fakat küp
şeklinde numunelerin de kullanılması mümkündür.

Şekil 18: Deney Cihazı [18]

39
Deney uygulanırken; basınç makinesine numune ekseni makinenin alt tablasına
paralel bir şekilde yerleştirilir. Numunenin yaz yüzlerine belirli boyutta, aynı doğrultuda
çelik veya ahşap çıtalar konur. Deney cihazı numune kırılıncaya kadar basınç yükü
vermeye devam eder. Kırıldığı noktada kırılma yükü (P) ölçülür. Bu kırılma silindir
numunenin iki parçaya ayrılması şeklinde gerçekleşir.

Şekil 19: Kırılma Örneği [21]

Silindir şeklinde ki numuneye basınç yükü etkisi altında bırakılması durumunda,


numune yükün ekseninde kısalmaya, verilen yükün yatay ekseninde ise uzamaya maruz
kalır. Beton içinden bir parça kontrol edilecek ise, bu parça üzerinde basınç gerilmeleri ve
basınç gerilmesi sebebiyle ortaya çıkan çekme gerilmeleri bulunacaktır.

Basınç Gerilmesi= 2P/πLD (D2/r(D-r) -1)

Çekme Gerilmesi= 2P/πLD


Şekil 20: Çekme Dayanımı Arasındaki
P: Kırılmaya neden olan max. basınç yükü, N Yaklaşık Bağıntılar [21]

L: Silindir numunenin boyu, mm 3.4.2.2.3. Eğilmede Çekme Dayanımı


Deneyi
D: Silindir numunenin çapı, mm
Bu deneyde eğilme dayanımının
bulunması için beton kiriş numuneler
hazırlanır ve belirlenmiş koşullar
altında bu numune eğilme yükü etkisine maruz bırakılır kırılması beklenir. Eğilme
deneylerinde genel olarak kare kesitli kiriş numuneler kullanılmaktadır. 10*10 veya 15*15

40
cm kiriş kesitli numunelerdir. Numuneler hazırlanırken kalıplara yerleştirilirler ve daha
sonra sıkıştırılırlar. Deney günü gelene kadar 18-22 oC sıcaklıktaki suda küre tabii olurlar.
Eğilme deneyi yüklemesi iki farklı şekilde gerçekleşir. Yükleme hızı 0.04-0.06 Mpa/s
arasında sabit bir hızla ve sürekli olacak şekilde yükleme gerçekleşir.

a. Orta Noktadan Yüklenmiş (3 noktalı) Eğilme Deneyi: Mesnetler arasındaki orta


noktadan (L/2) oturtulan beton kirişine yüklenme yapılması deneyidir.

Şekil 21: Orta Noktadan Yüklenen Eğilme Deneyi (Tekil Yükleme) [21]

Tekil yüklemeli deneylerde açıklık boyunca tek noktada maksimum moment oluşur
ve o noktada kesme kuvveti de değer değiştirmez. Bu durumda saf bir eğilmeden söz
edilemez.

Şekil 22: Tek Noktadan Yüklemeli Eğilme Deneyi [21]

41
b. L/3 Uzaklıktaki İki Noktadan Yüklenmiş (4 noktalı) Eğilme Deneyi Yöntemi: İki
mesnet arası yerleştirilen beton kirişinin L/3 uzaklıktaki iki ayrı noktadan yüklenmesi
deneyidir.

Şekil 23: L/3 Uzaklıktaki İki Noktadan Yüklenmiş Eğilme Deneyi [21]

Maksimum moment bu deneyde belirli aralıklarda değer alırlar. Bu aralıkta kesme


kuvveti sıfırdır. Yani salt eğilme söz konusudur. Eğilme deneylerinde sadece eğilme
sonucu esas alınacağından iki nokta yüklemeli eğilme deneyi daha sağlıklı bir deneydir.

Şekil 24: İki Nokta Yüklemeli Eğilme Deneyi [21]

42
4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Bu çalışma, hafif betonun özellikleri, hafif beton oluşumunda kullanılan agregalar,


bu agregaların oluşumları ve özellikleri, hafif betonların kullanıldığı alanlar ve uygulanan
belli başlı deneyler hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır. Hafif betonların ısı yalıtımı, ses
yalıtımı gibi izolasyon alanlarında kullanıldığı gibi taşıyıcı sistem kademelerinde de
kullanılmakta ve deprem titreşimlerinden gelen salınımlardan normal betona göre daha az
etkilendiği de dikkate alınmalıdır.

Hafif beton yapımında kullanılan agregalar doğal ya da yapay olabilmektedir.


Bunlara örnek olarak;

- Doğal Hafif Agregalar: Pomza taşı, diyatomit, volkanik tüf, volkanik cüruf, scoria.
- Doğal Malzemeden Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Genleştirilmiş kil,
genleştirilmiş şist, genleştirilmiş arduvaz, perlit, vermikülit, kuvarsit, obsidiyen.
- Endüstriyel Atıklardan Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Yüksek fırın cürufu ve
uçucu kül.

43
- Endüstriyel Atıkların İşlenmesiyle Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Genleştirilmiş
yüksek fırın cürufu ve kızdırılmış uçucu kül verilebilir.

Hafif betonların geleneksel betonlara göre ısı iletkenlik katsayıları daha düşüktür.
Genellikle üretilen elemanların boyutları küçüldüğünden kullanımları ekonomik de
olmaktadır. Kütlenin azalması durumunda bu yapılara gelen deprem yükleri de
azalmaktadır. Yangına dayanıklılıkları daha yüksektir. Bu betonların kalıba uyguladıkları
basınç daha düşüktür. Bunların yanı sıra, dayanımları geleneksel betonlarınkinden daha
küçüktür. Aşınmaya karşı daha dayanıksızdırlar. Üretim ve yerleştirilmeleri daha fazla
özen gerektirmektedir. Neme karşı kesinlikle yalıtılmaları gerekmektedir.

Türkiye hafif beton yapımında kullanılan doğal hafif agrega kaynakları bakımından
son derece zengin bir ülkedir. Bu nedenle Türkiye’de ekonomik açıdan ilk uygulamalarda
doğal hafif agregaların kullanılmasının daha gerçekçi olacağı anlaşılmaktadır.

Depremlerde yapılara gelen yükler yapının ağırlığı ile doğru orantılıdır. Binanın ana
yükünün statik değerlere bağlı kalınarak hafifletilmesi deprem riskini azaltır. Bilindiği gibi
ölü yükleri fazla olan bir yapı deprem sırasında daha fazla salınım yapmaktadır. Yapılan
deneyler hafif malzemeden yapılan duvarların küçük depremlerde, taşıyıcı sistemde bir
hasar olmasa bile zarar gördüğünü ortaya çıkarmıştır. Büyük depremlerde ise, bunların
basınç dayanımları az olduğundan, kolonlar çökerken ve duvarlara yük aktarılmaya
başlarken sorun çıkmaktadır. Bu dezavantajlarına rağmen binalarda hafif yapı malzemeleri
kullanıldığında bina iskeletine ve temeline daha az yük bineceğinden ve yapının toplam
kütlesi azalacağından deprem sırasında oluşan eylemsizlik kuvvetleri azalmakta,
sarsıntıların bina üzerindeki yıkıcı etkileri zayıflamaktadır.
Türkiye gibi aktif deprem kuşağında bulunan ülkelerde, betonarme inşaatlarda hafif beton
kullanımı deprem zararlarını azaltması mümkün gözükmektedir.

Hafif yapı malzemelerinin diğer bir faydası enerji tasarrufudur. Avrupa'da birim
konut ısıtmasında bizdekinden 2-3 defa daha az yakıt kullanılmasının sebebi budur.
ABD'de perlit enstitüsü 1949 yılında, genleşen kil enstitüsü ise 1952 yılında kurulmuştur.
Almanya'da pomza enstitüsü uzun yıllardan beri faaliyettedir. Dünyadaki genleşen kilden
hafif malzeme üreten fabrikaların sayısında ve üretiminde önemli düşüşler görülmesine
rağmen depreme dayanıklı binaların inşası ve enerji tasarrufu amacıyla önümüzdeki plan
döneminde ülkemizin bu konuda bazı çalışmalar yapması gerekmektedir.

44
5. KAYNAKLAR

1. Chandra, S., & Berntsson L. (2002) Lightweight Aggregate Concrete. New York, USA:
Noyes Publications.
2. Durmuş, A., Arslaner M., Hüsem M. & Kolaylı H. (1996). Karadeniz Bölgesi Hafif
Agrega Yataklarının Belirlenmesi ve Bunların Yekpare ve Prefabrike Beton
Yapılarda Kullanılabilirlik ve Yararlarının Araştırılması. Araştırma Projesi
Raporu, KTÜ Mühendislik-Mimarlık Fak. İnşaat Müh., 91.112.001.5, Trabzon.
3. Hüsem, M. (1995). Doğu Karadeniz Bölgesi Doğal Hafif Agregalarından Biriyle
Yapılan Hafif Betonun Geleneksel Bir Betonla Karşılaştırılmalı Olarak
İncelenmesi. Doktora Tezi, K.T.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü. Hüsem, M. (2003).
4. The effects of bond strengths between lightweight and ordinary aggregate-mortar,
aggregate-cement paste on the mechanical properties of concrete. Materials
Science and Engineering 363, 152-158.
5. Tokyay, M., & Erdoğdu, K. (1997). Cüruflar ve Cüruflu Çimentolar. Araştırmaların
Gözden Geçirilmesi ve Durum Raporu, Tçmb, Ankara, 31s.
6. Kok, S. C., & Min-Hong, Z. (2002). Water Permeability and Chloride Penetrability of
High-Strength Lightweight Aggregate Concrete, Cement and Concrete Research,
No 32, pp. 639-645.

45
7. Konuk, H., Özyurt, N., Taşdemir, C., Yüceer, Z., & Sönmez, R. (2002). Hafif Betonların
Taşıyıcılık Özelikleri. 1. Ulusal Yapı Malzemesi Kongresi, İstanbul.
8. Sari, D., & Paşamehmetoğlu, A.G. (2005). The Effects of Gradation and Admixture on
the Pumice Lightweight Aggregate Concrete. Cement And Concrete Research,
No. 35(5), 936-942.
9. Duaij, J. A. A., El-Laithy K. and Payappilly R. J., 1997. A value engineering approach
to determine quality lightweight concrete aggregate, Cost Engineering, 39, 21-26
10. Şener, F. (1999). Yalıtımlı Hafif Yapı Hammaddeleri, Enerji Tasarrufunda Jeotermal
Enerjinin ve Yalıtımlı Hafif Yapı Malzemelerinin Önemi Sempozyumu, 31-47,
Ankara.
11. Gündüz, L. & Kalkan, Ş.O., (2016). İzmir Alaçatı Taşının Kuru Karışım Hafif Beton
Agregası Olarak Kullanılabilirliği Üzerine Teknik Bir Analiz, 8.Uluslararası
Kırmataş Sempozyumu, 390-399, Kütahya.
12. Kornev, N.A., Kramar V.G. & Kudryavtsev A.A., (1980). Design Peculiarities of
Prestressed Supporting Constcructions from Concrete on Porous Aggregates,
Second International Congress on Lightweight Concrete, The Concrete Society,
The Construction Press, 141-151, London, U.K.
13. Atan,Y., 1972. Hafif betonların tek eksenli yükleme halindeki davranışlarına
agrega-harç fazlarının etkisi, Teknik Rapor No.12, İTÜ İnşaat fak., İstanbul

14. Erciyes, Y., 1963. Bims ve bims betonu üzerine araştırmalar, İmar ve İskan
Bakanlığı Yayınları, No. 5-17.
15. Postacıoğlu, B., Taşdemir, M.A., 1986. Depreme Dayanıklı Yapılarda Doğal
Hafif Agregalı Betonlardan Yararlanılması, Yapı Endüstri Merkezi
“Deprem” Semineri Bildiriler Kitabı,
16. TS EN 206-1, 2002. Beton-Bölüm 1: Özellik, Performans, İmalat ve Uygunluk, Türk
Standartları Enstitüsü, Ankara.
17. Neville, A. M., 1996. Properties of Concrete, John Wiley&Sons Inc, New York.
18. https://www.utest.com.tr/tr/20621/Vebe-Cihazi, 18.05.2021
19. http://www.testmak.com.tr/sikistirma-faktoru-tayin-aparati, 18.05.2021
20.https://docplayer.biz.tr/1840987-Beton-deneyleri-yrd-doc-dr-hayri-un-pamukkale-
universitesi-2007-bahar.html, 19.05.2021
21. http://insaat.eskisehir.edu.tr/muhsiny/MLZ204/icerik/11H-1)%20Beton%20deneyleri-
2.pdf, 20.05.2021
22.https://santiyede.com/yuksek-firin-curufu-betonda-
kullanimi/#Granule_yuksek_firin_curufunun_olumlu_etkileri, 20.05.2021
23. http://www.mta.gov.tr/v3.0/bilgi-merkezi/pomza, 20.05.2021
24. http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/hizmetler/images/b_h/perlit_pomza.jpg, 20.05.21

46
25.http://kisi.deu.edu.tr//halit.yazici/OZEL%20BETON/ozelbeton-ders1-HAFIFBET.pdf
(DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DOÇ.DR. HALİT YAZICI DERS NOTLARI),
21.05.2021
26. http://www.yapicozumleri.net/Hafif%20Beton%20NedirKullanım%20Alanları.html,
21.05.2021
27. http://www.imo.org.tr/resimler/dosya_ekler/9f0c716e9367bcb_ek.pdf?dergi=168
(TMH-TÜRKİYE MÜHENDİSLİK HABERLERİ SAYI 427-2003/5),
21.05.2021
28.https://www.cimsa.com.tr/ca/docs/4FE58AA58E3A4B7B85FA9E4EE011A8/412A5D6
73669457EA62A4DF862CDD6A8.pdf, 21.05.2021
29.https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/zekikrc/70279/Hafif
%20Beton.pptx,22.05.2021
30.https://www.google.com.tr/search?q=genle%C5%9Ftirilmi%C5%9F+vermik
%C3%BClit&sxsrf=ALeKk01OaUDMtST8T1PODsLTG2F4OhqkWQ:1621692948844
&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=2ahUKEwjMz5mBvd3wAhWqhv0HHdBsBmU
Q_AUoAnoECAEQBA&biw=1366&bih=568#imgrc=6QpjLUnSNxL15M, 22.05.2021
31. https://insapedia.com/yuksek-firin-curufu/, 23.05.2021
32. https://www.yapicozumleri.net/HAF%C4%B0F%20BETON.pdf, 23.05.2021
33. https://cdn3.beun.edu.tr/insaat/297a396322b1bf9bc53575e6ee2cf870/3-yapi-malzeme-
deneyleri-3-beton.pdf, 25.05.2021
34. https://www.aykutozdemir.com.tr/insaat/slump-cokme-deneyi-nedir-nasil-yapilir.html,
25.05.2021
35. https://insaat.eskisehir.edu.tr/muhsiny/MLZ204/icerik/10H-2)%20Beton%20deneyleri-
1.pdf, 25.05.2021
36. https://www.sanalsantiye.com/betonun-kullanimi-ve-kullanim-alanlari/, 25.05.2021
37. http://www.vota.com.tr/assets/ts-en-12390-1.pdf, 25.05.2021
38. http://www.vota.com.tr/assets/ts-en-12390-3.pdf, 25.05.2021
39. https://www.sanalsantiye.com/ongerilmeli-beton-nedir, 25.05.2021
40.https://www.okyap.com.tr/tr-TR/sayfa/BIMS-SCORIA/6#:~:text=Scoria%3B
%20%C3%A7e%C5%9Fitli%20volkanik%20aktivitelere%20ba%C4%9Fl
%C4%B1,demir%20ve%20magnezyum%20bak%C4%B1m%C4%B1ndan
%20zengindir, 25.05.2021
41.https://cdn3.beun.edu.tr/insaat/297a396322b1bf9bc53575e6ee2cf870/3-yapi-malzeme-
deneyleri-3-beton.pdf, 25.05.2021
42. https://www.aykutozdemir.com.tr/insaat/slump-cokme-deneyi-nedir-nasil-yapilir.html,
25.05.2021

47
43. https://docplayer.biz.tr/63813437-Ins2024-yapi-malzemesi-ii-beton-tasarimi-ve-taze-
beton.html, 25.05.2021

48

You might also like