Professional Documents
Culture Documents
MALZEME BİLGİSİ
Temmuz 2003
İZMİR
Dokuz Eylül Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Yayınları
Yayın No : 307
MALZEME BİLGİSİ
Prof. Dr. Bülent BARADAN (bulent.baradan@deu.edu.tr)
Sayfa
ÖNSÖZ ................................................................................................... I
İÇİNDEKİLER ......................................................................................... III
ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................................ VIII
TABLOLAR DİZİNİ ............................................................................... XIII
1. GİRİŞ ............................................................................................. 1
1.1. Yapı Malzemesinin Önemi ................................................................ 1
1.2. Yapı Malzemelerinin Gruplandırılması .............................................. 4
1.3. Yapı Malzemelerinin Değişik Özellikleri ve Deneyleri ....................... 6
2. KATI CİSİMLERİN İÇ YAPISI ........................................................ 9
2.1. Atom Yapısı ....................................................................................... 9
2.2. Atom Bağları .................................................................................... 10
2.3. Atomsal Yapı Türleri ........................................................................ 12
2.3.1. Metalik (Kristal) Yapı ........................................................................ 12
2.3.1.1. Metalik Kristal Bağları ...................................................................... 16
2.3.1.2. Anizotropi ......................................................................................... 16
2.3.1.3. Metalik Yapı Kontrolü ve Bozuklukları ............................................. 17
2.3.2. Amorf Yapı ....................................................................................... 18
2.3.3. Bileşik Yapı ...................................................................................... 18
2.3.4. Kolloidal Yapı ................................................................................... 19
2.3.5. Seramik Yapı .................................................................................... 19
3. MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ ............................... 21
3.1. Gerilme ............................................................................................ 21
3.2. Şekil Değiştirme .............................................................................. 26
3.2.1. Boy ve Açı Değişimi ......................................................................... 27
3.3. Mekanik Mukavemet Halleri ............................................................ 29
3.3.1. Basınç Deneyi ve Basınç Dayanımı ................................................. 30
3.3.2. Çekme Deneyi ve Çekme Dayanımı ................................................ 31
3.3.2.1. Çekme Kuvveti Altında Gerilme-Birim Şekil Değişimi Eğrileri.......... 32
3.3.2.2. Gerilme-Birim Şekil Değiştirme Eğrisinin Mekanik Özellikleri .......... 34
3.3.2.3. Elastik ve Plastik Davranış Kavramları ............................................ 43
3.3.2.4. Bazı Cisimlerin Çekme ve Basınç Gerilmeleri Altındaki Özellikleri .. 47
3.3.3. Kesme Deneyi ve Kayma Dayanımı................................................. 50
3.3.4. Eğilme Deneyleri ve Eğilme Dayanımı ............................................ 56
IV MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Şekiller Dizini
Sayfa
Şekil 2.1. Tuz Molekülü bağ şekli ................................................................ 10
Şekil 2.2. Klor Molekülü ............................................................................... 11
Şekil 2.3. Kristal Birim Hücresi .................................................................. 12
Şekil 2.4. İç Hacim Merkezli Kübik Yapı ..................................................... 14
Şekil 2.5. Yüzey Merkezli Kübik Yapı.......................................................... 14
Şekil 2.6. Yoğun Hekzagonal Sistem ........................................................ 14
Şekil 2.7. Polikristal farklılıkları.................................................................... 15
Şekil 3.1. Dış kuvvetler etkisinde katı cisim ................................................ 21
Şekil 3.2. Pozitif kayma ve normal gerilmeleri ............................................ 23
Şekil 3.3. Bir, iki ve üç eksenli gerilme halleri ............................................. 23
Şekil 3.4. Kritik Gerilme Halleri .................................................................... 24
Şekil 3.5. Boy Değişimi ............................................................................... 28
Şekil 3.6. Açı Değişimi ................................................................................ 29
Şekil 3.7. Pres makinesi ve krokisi .............................................................. 30
Şekil 3.8. Üniversal Çekme Aleti ................................................................. 31
Şekil 3.9. a) Görünür σ - ε eğrisi b) Gerçek σ - ε eğrisi ............................. 33
Şekil 3.10. Sert ve Yumuşak çeliklerin gerilme-birim şekil değiştirme eğrileri
..................................................................................................... 34
Şekil 3.11. Lüders Hartmann çizgileri............................................................ 36
Şekil 3.12. En Küçük Kareler Yöntemi ile E'nin Bulunması .......................... 39
Şekil 3.13. Eksen Kaydırması ....................................................................... 40
Şekil 3.14. Çeşitli Metallerin Enerji Yutabilme Kapasiteleri ........................... 43
Şekil 3.15. Atomlar arası itme ve çekme kuvvetleri ...................................... 45
Şekil 3.16. Kayma Hatları .............................................................................. 46
Şekil 3.17. Düzgün kristal bağı kopması ....................................................... 46
Şekil 3.18. Dislokasyon çeşitleri ................................................................... 47
Şekil 3.19. Çeşitli malzemelerin tipik σ - ε eğrileri ......................................... 47
Şekil 3.20. Kayma Gerilmesi Durumu ........................................................... 50
Şekil 3.21. Kesme Dayanımı Deney Yöntemleri ........................................... 51
Şekil 3.22. Dönme Açısı - Kayma Gerilmesi İlişkisi ...................................... 51
Şekil 3.23. Burulma elemanı ......................................................................... 52
Şekil 3.24. Farklı dairesel kesitlerde kayma gerilmesi dağılımları ................ 54
Şekil 3.25. Eğilme Durumu............................................................................ 56
Şekil 3.26. Eğilme deformasyonları ve gerilmeler ......................................... 57
Şekil 3.27. Eğrilik Yarıçapı ............................................................................ 58
Şekil 3.28. Standart eğilme deneyleri a) ortadan tekil yüklemeli b) L/3
mesafelerinden çift yüklemeli ...................................................... 62
Şekil 4.1. Rockwell sertlik ölçme deneyi ve deney aleti ............................. 68
Şekil 4.2. Brinell sertlik deneyi ve deney aleti ............................................. 71
Şekil 4.3. Vickers deneyi ............................................................................. 74
D. E. Ü MALZEME BİLGİSİ IX
Tablolar Dizini
Sayfa
Tablo 2.1. Kristal tipleri ve özellikleri ............................................................ 13
Tablo 3.1. Bazı Yapı Malzemelerinin Tipik Mekanik Özellikleri ................... 38
Tablo 4.1. Rockwell sertlik skalası ............................................................... 70
Tablo 4.2. Yüzeysel Rockwell sertlik skalası ............................................... 70
Tablo 4.3. Sertlik Ölçüm teknikleri ............................................................... 76
Tablo 5.1. 25 °C’de Standart Elektrot Gerilimleri. ........................................ 97
Tablo 5.2. Metallerde ve alaşımlarda gerilme korozyonuna yol açan
ortamlar. .................................................................................... 101
Tablo 10.1. Bazı malzemelerin birim ağırlık ve özgül ağırlıkları .................. 166
Tablo 10.2. Bazı malzemelerin su ile ilişkili özellikleri .................................. 175
Tablo 10.3. Önemli bazı yapı malzemelerinin Termik Genleşme(α) ve Termik
İletkenlik Katsayıları (λ). ............................................................ 182
Tablo 10.4. Ses yutma katsayıları ................................................................ 186
Tablo 10.5. Ses Söndürme Katsayıları ........................................................ 187
Tablo 11.1. Çekme dayanımlarının değişim aralıklarına düşen numune
sayıları ....................................................................................... 194
Tablo 11.2. Normal dağılım çizelgesi ........................................................... 203
Tablo 11.3. t-dağılımı (Student) tablosu ....................................................... 213
Tablo 12.1. Tavlama çeşitleri ve özellikleri .................................................. 254
Tablo12.2. Yüzey sertleştirme işlemleri çeşitleri ve özellikleri .................... 259
Tablo 12.3. TS708’e göre Yapılarda Kullanılan Beton Çelik Çubuklarının
Mekanik Özellikleri .................................................................... 262
Tablo 12.4. TS708 (Mart 1996)’ya göre Beton Çelik Çubuklarının Kimyasal
Bileşimleri .................................................................................. 263
Tablo 12.5. Saf bakırın Bazı Özellikleri ........................................................ 276
Tablo 12.6. Alüminyumun Bazı Özellikleri .................................................. 279
Tablo 13.1. Cam Yapıcı Oksitlerin Hammaddeleri ....................................... 289
Tablo 14.1. Bazı plastiklerin fiziksel ve mekanik özellikleri .......................... 308
Tablo 14.2. Önemli Termoset Plastikler ....................................................... 309
Tablo 14.3. Önemli Termoplastikler ............................................................. 310
Tablo 15.1. İki Farklı Kilin Kimyasal Yapısı .................................................. 325
Tablo 15.2. Pişirmede Oluşan Aşamalar ..................................................... 328
Tablo 15.3. Boyutlarına Göre Fabrika Tuğlası Sınıfları ............................... 330
Tablo 16.1. Petrol Rafineri Ürünleri .............................................................. 342
Tablo 17.1. Birim Hacim Ağırlıklarına Göre Ahşap Türleri ........................... 366
Tablo 17.2. Ahşap Türleri için Emniyet Gerilmeleri ...................................... 369
Tablo 17.3. Ahşabın Boyutlarına Göre Yapı Elemanlarında Kullanımı ........ 376
BÖLÜM
1.
1GİRİŞ
Yapı malzemelerini iyi bir şekilde öğrenmek mühendis ve mimara bir çok
açıdan yarar sağlar. Malzemelerin özelliklerini iyi bilen, yeni gelişmeleri
takip eden bir yapımcı, istenen amaca uygun malzemeyi en akılcı bir
şekilde seçer veya üretir.
Yapı malzemesi bugün için sürekli yeni ürünlerin ortaya çıktığı, çok hızlı
gelişen bir bilim dalıdır.
sayıları gün geçtikçe artan çok sayıda malzeme çıkmaktadır. Ancak yapı
malzemelerini aşağıda belirtildiği gibi çeşitli şekillerde sınıflandırmak
olanaklıdır:
I - Taşıyıcı malzemeler
Bu gruba giren yapı malzemeleri, yapıyı ayakta tutan, yükleri karşılayan,
yapının iskeletini oluşturan beton, çelik, betonarme, ahşap gibi mekanik
özellikleri yüksek olan malzemelerdir.
II - Detay malzemeleri
Bu malzemeler yapılarda belirli işlevleri olan ve dekoratif amaçlarla
kullanılan cilalı taş, boya gibi malzemelerdir.
I - Elastik Malzemeler
Yük etkisi altında şekil değiştirip, yük kalkınca yeniden ilk şekline dönen
malzemelere elastik malzemeler denir. Elastik davranışı en iyi simgeleyen
eleman yaydır. Lastik ve kauçuk elastik malzemelere örnek olarak
verilebilir.
6 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
II - Plastik Malzemeler
Yük etkisi altında şekil değiştirip, yük kalkınca yeniden ilk şekline
dönmeyen, kalıcı şekil değişimi bırakan malzemelere plastik malzemeler
denir. Bu davranışa en iyi örnek kildir.
2. KATI CİSİMLERİN İÇ
2
YAPISI
Cl
Na
Cl
Na Cl
Na Cl Na
Van der Waals kuvvetlerinin büyük bir kısmı moleküllerin elektriksel dipolu
sonucu oluşur. Elektriksel dipol, iki atomun bir araya gelmesinden oluşan
molekülde, pozitif ve negatif elektrik yüklerinin ağırlık merkezlerinin farklı
12 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Bir kristal birim hücresi, bir atomunu merkez almak ve diğer komşu
atomlarının buna göre konumlarını, yayılış uzaklıkları ve açıları ile
belirtmek suretiyle tanımlanabilir (Şekil 2.3).
z
(c)
(b) y
(a)
x
Kristal doğrultular Miller indisleri ile tanımlanır. Miller indislerini bulmak için
orijinden bu doğrultuya paralel ve bir sonraki köşeye kadar uzanan
doğrultu vektörü çizilir. Vektörün eksenle üzerindeki izdüşümlerinin kafes
sabiti cinsinden boyutsuz değerleri parantez içinde yazılır ve aralarında
virgül bulunmaz. Örneğin, (110) doğrultu vektörünün bileşenlerinin z
eksenine dik olduğunu gösterir.
Yapı Malzemesi olarak kullanılan metallerin kristal yapıları daha çok kübik
ve hekzagonal sisteme uymaktadır. Kübik sistemin 2 özel şekli vardır
(Şekil 2.4, 2.5).
Krom, Vanadyum,
Tungsten, Pirit, Galen,
Demir (0-910 oC arasında)
Tipik bir metal kristali 1018 birim hücresinin düzgün bir blok şeklinde
düzenlenmesinden oluşabilir. Kusursuz bir kristal yapının herhangi iki
Bölüm 2 KATI CİSİMLERİN İÇ YAPISI 15
hücresinin karşılıklı yüzleri Şekil 2.7-a’da görüldüğü gibi her iki hücre için
de ortak olur.
(a) (b)
(c)
2.3.1.2. Anizotropi
3. MALZEMELERİN
3
MEKANİK ÖZELLİKLERİ
3.1. Gerilme
Şekil 3.1’de görülen dış kuvvetler altında dengede olan katı bir cisim
düşünülsün. Dış kuvvetler cisim içinde her atoma etkiyen yayılı iç
kuvvetler oluştururlar.
F1 C F3 F1 C C F3
T F
K L N N A L
K
F2 C Fn F2 C F T C Fn
N/A (3.1)
T / A (3.2)
olarak hesaplanabilir.
Normal ve teğetsel gerilme için işaret kuralları Şekil 3.2’de pozitif yönleri
ile gösterilmektedir. Kesitten uzaklaşan gerilmeler çekme gerilmesi adını
alır ve işareti artıdır. Kesite doğru gelen gerilmeler ise basınç gerilmesi
adını alır, işareti eksidir. Kesme gerilmeleri için ise pozitif işaret kuralı;
normal doğrultudan saat ibrelerinin ters yönünde okun ucunun yukarıda
olması ile belirlenir.
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 23
n
1 1 1 3
2 2 2 2
1 3
1 1
Tek eksenli gerilmede en büyük gerilme kuvvete dik olan kesitte oluşur.
İki ve üç eksenli gerilme halinde, en büyük gerilmeler kayma
gerilmelerinin sıfır olduğu asal düzlemlerde oluşur. Bu konuda ayrıntılı
bilgiler Mukavemet dersi kapsamında verilmektedir.
m m
2 2
1
3
Şekil 3.4. Kritik Gerilme Halleri
Şekil 3.4’te bir cismin iki tip zorlanması gösterilmiştir. Bunların ilkinde
cisim, tek eksenli gerilme, σm ile sınır durumuna gelmiştir. İkinci şekilde
cisim, üç eksenli gerilme altında yine sınır durumundadır. Kısaca her iki
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 25
zorlama tehlike yönünden özdeştir. Fizik yönden eşit olan iki halin
gerilmeleri arasında,
m F ( 1 , 2 , 3 )
m F ( 1 , 2 , 3 )
a) Gerilme varsayımları,
b) Şekil değiştirme varsayımları,
c) Enerji varsayımları.
A
A
L0 L0
L1
B
B
Uzama miktarı,
L L1 L0
L / L0 ( L1 L0 ) / L0 (3.3)
olur.
Burada ε boyutsuz bir değer olup, birim kısalma veya uzama oranıdır.
Bu konuda ilerki bölümlerde daha ayrıntılı bilgi verilecektir.
Şekil 3.6’da görülen dik açılı bir ABCD prizması göz önüne alınsın. Bu
prizma AD kenarından zemine oynamayacak şekilde tespit edilsin ve BC
yüzüne düzlem içinde bir T kuvveti uygulansın. Bu durumda cismin yalnız
açılarında değişiklik olur ve dik açı olan ADC açısı, kuvvet uygulaması
sonucunda 90o den açısı kadar fark eder. Bu değişme miktarına
"kayma açısı" denir. Bu açı genel olarak küçüktür ve radyan cinsinden
= tan = CC′ / CD şeklinde tanımlanır.
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 29
B’ T C
B C’
A D
a) Statik deneyler,
b) Dinamik deneyler.
Her iki tip deneyin bulguları birbirinden çok farklı olabilir. Bu nedenle
deneme tekniğinde önemli olan cismin zorlama şekline uygun olarak
deney türünün seçilmesidir. Diğer önemli bir nokta da malzeme örneğinin
30 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Örnek
Yağ
pompası
P/ A
Hareketli
çerçeve
Dinamometre’ye
Yağ pompası
Örnek Sabit
çerçeve
P/ A
şeklinde hesaplanır.
Aslında özellikle büyük gerilmelerde asıl alan (Ai) orijinal alandan (Ao)
oldukça küçüktür ve önemli farklılıklar gösterir.
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 33
t
x Kopma
x Kopma
t
(a) (b)
Şekil 3.9. a) Görünür σ - ε eğrisi b) Gerçek σ - ε eğrisi
Ai Li A0 L0 veya Li L0 A0 / Ai yazılabilir.
Li L0 (1 ) olduğundan,
Ai A0 /(1 )
olarak bulunur.
t Pi / Ai Pi /[ Ao /(1 )]
t (1 ) (3.4)
şeklinde bulunur.
L1 L0 L2 L1 L Li 1
t i
L0 L1 Li 1
34 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Li
dL L
t
L0
L
Ln i dır.
L0
Li L0 (1 ) olduğu düşünülürse,
t Ln(1 ) (3.5)
olarak bulunur.
Çekme Dayanımı
Akma Dayanımı
Kopma Dayanımı Akma Noktası
Elastik Limit
Orantı Sınırı
0
0.002
Şekil 3.10. Sert ve Yumuşak çeliklerin gerilme-birim şekil değiştirme
eğrileri
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 35
e / (3.6)
Bir metal örneğe elastik limitin az üzerinde bir gerilme uygulanıp sonra
yük boşaltılırsa, boşaltılmış gerilme-şekil değişimi eğrisi ilk eğriye paralel
olarak geri döner. Bu değer % 0.2 kalıcı birim uzamaya karşıt gelen
değerden ilk orantılılık sınırı içindeki doğruya paralel çizerek elde edilir.
Eğri ile kesim noktasından yatay bir doğru çizilerek düşey eksenden
çekme dayanımı bulunur. Mühendislik açısından önem taşır, plastik
davranışın başladığını belirtir. Mühendislik dizaynı ve hesaplarında
kullanılır.
elastisite modülü 2.1 x 105 MPa, alüminyum 'un 0.7 x 105 MPa’dir. Bu
durumda çelik, alüminyumdan 3 misli rijittir veya aynı yükü taşıyan aynı
boyutlardaki bir çelik çubuk, bir alüminyum çubuğun 1/3'ü kadar
uzayacaktır. Bu durum eğilme için de söz konusudur. Çelik bir kiriş aynı
boyutlardaki bir alüminyum kirişten aynı yükler altında üç defa daha az
eğilecektir. Tablo 3.1’de bazı yapı malzemeleri için tipik elastisite modülü
değerleri gözükmektedir.
if E i şeklinde yazılabilir.
i
if
i
Şekil 3.12. En Küçük Kareler Yöntemi ile E'nin Bulunması
Aynı nokta için deney sonucu ile bağıntının verdiği değer arasındaki
farkın karesi,
i if i E i
2 2
olur.
F E i E i
2
olur.
F E i 2 i E i E 2 i
2 2
F E i 2 E i i E 2 i
2 2
F E 2 i i 2E i 0
2
E
i i
(3.8)
2
i
Şekil 3.13. Eksen Kaydırması
Bu durumu göz önüne alarak yalnız orantı sınırı altındaki deney verilerini
hesaba katarak elastisite modülünü aşağıdaki gibi hesaplamak
mümkündür.
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 41
,
n n
Koordinat merkezi eksenleri paralel kalacak şekilde , olan noktaya
taşınırsa Hooke yasası şöyle yazılabilir :
E
ε=ε i olunca σ, σi değerini alsın. ε =ε i değeri yukarıdaki ifadede yerine
konulunca σ = σif değerini alsın.
if E i
ifadesinde yeni eksen takımında, doğrunun noktalardan mümkün olduğu
kadar yakınından geçebilmesini sağlamak için, ordinatlar arasındaki
farkların karelerinin toplamının minimum olması sağlanmalıdır. Aynı εi
değerine ait doğrunun ordinatı ile deneyde bulunan ordinatın farkının
karesi
if
i 2
olur.
if
yerine yukarıdaki değeri yazılırsa,
E i
i 2
bulunur.
n adet ölçüm üzerinde bu karelerin toplamı için aşağıdaki ifade elde edilir:
F E E i i
2
42 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
E
i i
i
E n i i
(3.9)
n
2 2
i
Yumuşak çelik
Kurşun
Şekil 3.14. Çeşitli Metallerin Enerji Yutabilme Kapasiteleri
değişimidir. Plastik şekil değişimi ise yükün kalkması ile geri gelmeyen
şekil değişimidir. Malzemeyi elastik davranıştan, plastik davranışa geçiren
yükün saptanabilmesi mühendislik açısından önem taşır.
İki atom üzerinde tek boyutta basitçe açıklanan karmaşık olgu, çok atom
ve üç boyut üzerinde genişletilirse elastik etki olayı anlaşılabilir.
ÇEKME
arası uzaklık
0
Cisme yüklenen yük değeri belirli bir değerden fazla olursa, cisim elastik
davranışın ardından plastik davranışa girer. Bu durumda cisimde kalıcı bir
şekil değişimi meydana gelir. Plastik davranışı tanımlayabilmek için
kayma ve dislokasyon kavramlarını açıklamak gerekir.
K D
A I
B J
A S D
E
B D
F
F
Bunların dışında, kurşun, asfalt, zift, kil gibi malzemelerin hemen hiç bir
elastik özellikleri yoktur. Yük altında almış oldukları şekilleri, yük kalktıktan
sonra da muhafaza eden plastiklerdir.
T / A
T
A B
C D
T
A B
E E
T T
Örnek A A B
A
C A B
T/2 T/2
Şekil 3.21. Kesme Dayanımı Deney Yöntemleri
Genel olarak bir cisimde çekme ve basınç halinde gerilmeler ile birim şekil
değiştirmeler arasında bir orantı var ise, böyle bir cisim basit kayma
halinde de aynı özelliğe sahip olabilir (Şekil 3.22). Burada şöyle bir
bağıntı yazılabilir: / G
Tan = G
Şekil 3.22. Dönme Açısı - Kayma Gerilmesi İlişkisi
G E 21 (3.11)
1
G (3.12)
1 1 1
E ç Eb
P
A
B
x r
L B
P
BB ' .x
(3.13)
AB L
şeklinde hesaplanabilir.
.r
max (3.14)
L
x
. max (3.15)
r
G. (3.16)
x
G. .G. max
r
x
. max (3.17)
r
Şekil 3.24.’de farklı iki dairesel kesite ait kayma gerilmesi dağılımları
görülmektedir.
max max
min
0 0
r r1 r2 x
x
max
T x. .dA x dA
2
(3.19)
r
max .J T.r
T max halini alır.
r J
T.x
(3.20)
J
Statik dersinden bilindiği üzere içi dolu daire kesit için polar atalet
momenti:
1
J . .r 4 dir.
2
P1 P2
a1 a2
I II
I II
L
1 I II 2
M N min
M M h
A B G
x z
C D
P Q max
b
I II
y
1 2
M N
A B
C D
P Q
CD AB
AB AB r
C D (r y ).
CD E. CD (3.22)
y
CD E. (3.23)
r
olur.
y E
( .dA). y E. .dA. y . y 2 .dA (3.24)
r r
E
r y 2 dA M
E
r
y 2 dA M
( y 2 dA Izz atalet momenti ise)
E
.Izz M
r
1 M
(3.25)
r E.Izz
r 1 y'2
3/ 2
/ y' ' (3.26)
bağıntısı bulunabilir.
Eğrinin eğiminin çok küçük olması nedeniyle (dy/dx)2 terimi (1)' in yanında
yok sayılabilir. Sonuçta eğrinin diferansiyel denklemi,
d2y M
2
(3.27)
dx EI
olarak bulunur.
olarak bulunur.
I
W değerine mukavemet momenti adı verilirse
y max
M
max (3.29)
W
olur.
Dikdörtgen kesitler için I bh 3 / 12 ; y max h / 2 olduğundan
W bh 2 6 olur.
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 61
Eb / EÇ 2 olsun.
1 M
veya
r 4 2
EÇ I
1 2
(3.30)
1 M
r 4
Eb I
1 2
halini alır. En fazla gerilmeler ise,
M
max çek
2
W
1
(3.31)
M
σ max bas
2
W
1
şeklinde bulunur.
P/2 P/2
+ + 0
T T
- -
P/2 P/2
M M
+ + + + +
PL/6 PL/6
PL/4
(a) (b)
Şekil 3.28. Standart eğilme deneyleri a) ortadan tekil yüklemeli
b) L/3 mesafelerinden çift yüklemeli
Bölüm 3 MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ 63
4. CİSİMLERİN DİĞER
4
MEKANİK ÖZELLİKLERİ
4.1. Sertlik
Sertlik, malzeme yüzeyinin kalıcı şekil değiştirmeye gösterdiği direnç
olarak tanımlanabilir. Sert bir cisim, genellikle yumuşak olmayan ve başka
bir cismin kuvvet altında o malzeme içine girmesine büyük direnç
gösteren bir malzemedir. Cisimlerin sertliği çekme ve basınç dayanımı
gibi açık ve belirgin bir özellik değildir.
Sertlik değişik faktörlere bağlı olan ve farklı deney yöntemleri ile saptanan
bir özelliktir. Malzemenin cinsine göre deney tipinin seçilmesi
gerekmektedir. Aksi takdirde bir tip deneyin bulguları, örneğin lastik ve
çelik malzemeleri için aynı sertlik değerlerini verebilir.
Rockwell sertlik deneyi (RSD), yapılmasının çok kolay olması ve özel bir
ustalık gerektirmemesinden dolayı metallerin sertlik ölçümünde en yaygın
kullanılan metottur. Birçok farklı skala, farklı yük ve çeşitli uç
kombinasyonlarının kullanımıyla en sertten en yumuşağa kadar tüm
metal ve alaşımların sertliğinin tayin edilmesine olanak sağlar.
P1
P0 P0
P0
120
t0 t1 tb
RSD-C
0.200 mm
100
0
t0
100
tb
0.200 mm
t1
tb
0 RSD C 100
0.002
Ön yük uygulandıktan sonra ucun konumu ile ana yük kaldırıldıktan sonra
ucun konumu arasındaki batma derinliği tb olmak üzere RSD-C aşağıdaki
formülle hesaplanabilir.
tb
RSD C 100 (4.1)
0.002
Bölüm 4 CİSİMLERİN DİĞER MEKANİK ÖZELLİKLERİ 69
Hem ön yükün hem de toplam yükün büyüklüğüne göre iki tip deney
vardır: Rockwell ve Yüzeysel (superficial) Rockwell.
Rockwell sertlik deneyi için ön yük 10 kgf iken toplam yük 60, 100 ve
150 kgf’dir. Her bir skala batıcı ucun türüne ve yükün büyüklüğüne göre
bir harfle gösterilir. Toplam yük 60 kgf ise RA, 100 kgf ise RB, 150 kgf ise
RC adını alır (Tablo 4.1).
Yüzeysel Rockwell deneyinde ise ön yük 3 kgf, toplam yük ise 15, 30 ve
45 kgf dır. Uygulanan yüke ve kullanılan batıcı uca göre çeşitli skalalar
mevcuttur (Tablo 4.2). Bu deney ince örnekler, hafifçe karbürlenmiş
yüzeyler, küçük parçalar ve Rockwell deneyinin kullanılmasının uygun
olmadığı durumlarda yapılır.
Örnek çok inceyse, iz örneğin kenarlarına çok yakınsa, veya iki iz birbirine
çok yakınsa yanlışlıklar olabilir. Örnek kalınlığı iz kalınlığının en az on katı
olmalıdır. İzin kenarlara olan uzaklığı ve iz merkezleri arasındaki mesafe
iz çapının en az üç katı olmalıdır. Aynı zamanda deneyin yapıldığı yüzey
pürüzsüz olmalıdır.
A Elmas 60
B 1/16 inch küre 100
C Elmas 150
D Elmas 100
E 1/8 inch küre 100
F 1/16 inch küre 60
G 1/16 inch küre 150
H 1/8 inch küre 60
K 1/8 inch küre 150
D çapında sert, küre şeklinde bir bilya düşey doğrultuda sertlik değeri
ölçülecek parçanın yüzeyine dik olarak belirli bir P kuvveti ile bastırılır
(Şekil 4.2). Yük belirli bir süre uygulanır. Bilyanın kaldırılmasından sonra
malzemede oluşan plastik şekil değişimi sonucunda yüzeyde küresel bir
iz kalır. Metalin yüzeyindeki dairenin çapı (d), 0.05 mm duyarlıkta ölçülür.
P
C
D d
E d/2 B
f f
BSD P S
S πDf dir.
f 2 Df d2 /4 0
D 1
f D2 d2 olarak bulunur.
2 2
P P
BSD olduğundan
S π Df
2P
BSD
(4.2)
π D D D2 d2
Standart bilye çapı 10 mm, standart yükler 500 kgf ile 3000 kgf
arasında (500 kgf artışla) dır. Sert malzemeler daha büyük yüklerin
uygulanmasını gerektirir. Uygulanan yük bakır, pirinç gibi yumuşak
metaller için 500 kgf, dökme alüminyum için 1500 kgf ve demir, çelik
gibi sert metaller için 3000 kgf’dir. 10 mm standart ölçü bilyesinin
dışındaki bilye çapları 5 ve 2.5 mm’dir.
Bölüm 4 CİSİMLERİN DİĞER MEKANİK ÖZELLİKLERİ 73
Deney esnasında, yük malzeme üzerinde belirli bir süre (genellikle 10 ile
30 saniye arasında) tutulur. Yük uygulandığında malzeme tepkisindeki
değişiklikleri karşılamak için yükün uygulandığı süre belirlidir. Sert
malzemeler, örneğin çelik için 15 s yükleme süresi yeterlidir. Yumuşak ve
metal alaşımlar, örneğin pirinç alaşımları için 30 s ve magnezyum için
yaklaşık olarak 2 dakikadır.
c) Vickers Sertliği
P
d2
d1 d2
136° d
d1 2
VSD P S
α
2Psin
VSD 2
2
d
600’e kadar Brinell sertliği yaklaşık olarak Vickers sertliğine eşittir. Vickers
sertliğinin birimi kgf/mm2‘dir.
Tablo 4.3‘de şimdiye kadar anlatılan sertlik deneyi ile ilgili bilgiler toplu
olarak verilmiştir.
10 mm D 2P
çelik veya BSD
πD(D D 2 d 2 )
volfram
Brinell
karbür d P
d
küre
136 VSD
1,854P
Elmas d2 d1 d2
Vickers
piramit P d1 d 2
d
2
b
Mikrosertliği
Elmas
Knoop
piramit t P 14.2P
KSD
l2
l 7.11 b 4.00 l
b t
A 60 kgf RA =
Elmas 120
C 150 kgf RC = 100-500t
Koni
D 100 kgf RD =
t
Rockwell
e) Shore Sertliği
Bu yöntemde bir düşey tüp içinde düşürülen bir çekicin cisme çarpıp geri
sıçraması ile ulaştığı yükseklik ölçülür. Metalin sertliği ile bu sıçrama
yüksekliği orantılıdır.
f) Mohs Sertliği
Sert bir malzeme kendisinden daha az sert olan bir malzemeyi çizer. Bu
faktörü göz önüne alarak bir seri mineral sertliğine göre sıralanarak, Mohs
skalası olarak adlandırılan, aşağıda verilen yarı-kantitatif bir cetvel elde
edilmiştir:
1) Talk
2) Jips
3) Kalsit
4) Florit
5) Apatit
6) Ortoklaz Sertlik artar.
7) Kuvars
8) Topaz
9) Koronden
10) Elmas
78 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Mohs skalası lineer değildir. Yani skalada her bir artış sertlikte oransal bir
artışı göstermez. Örneğin kalsitten florite ilerleme yani Mohs skalasında
3’ten 4’e geçiş sertlikte yaklaşık olarak % 25’lik bir artışı gösterirken
koronden’den elmas’a ilerleme yani Mohs skalasında 9’dan10’a geçiş
sertlikte % 300’den daha fazla bir artışı gösterir.
Çoğu çelik için pratik olarak, Brinell sertliği ve çekme dayanımı arasındaki
ilişki şu şekildedir.
Rockwell Sertliği
60 70 80 90100
20 30 40 50
1500 Çelik
Çekme Dayanımı (MPa)
1000
Pirinç
500 Dökme demir
0
0 100 200 300 400 500
Brinell Sertliği
Şekil 4.5. Bazı malzemelerin çekme dayanımı ile sertliği arasındaki ilişki
Sürtünen cisimlerden biri yumuşak diğeri sert ise, sert cisim yumuşak
olanı çizerek ve kazıyarak aşınmaya neden olabilir. Bu tip aşınmaya ise
abrazif aşınma denir. Endüstride üretim teknolojisinde taşlama ve
parlatma işlemleri bu aşınma türüne dayanır. Çok iyi parlatılmış ve
sertleştirilmiş yüzeylerde abrazif aşınma en düşük düzeydedir.
Aşındırıcı Silindirler
Ağırlık
Test Örneği
Vakum
Sayaç
İçerisinde bir raf bulunan standart boyutlardaki bir silindirik tamburun içine
belirli ağırlıkta (P) ve tane dağılımında deney örneği konulur. Tamburun
içine ayrıca deney örneği tipine bağlı olarak belirli sayıda çelik küre
yerleştirilip, silindir kapatılır. Tambur dakikada 30-33 devirlik hızla
500 devir döndürülür. Kürelerin ağırlığı ve dinamik etkisi ile parçalanan
malzeme 12 no’lu elekten elenir. Bu eleğin üstünde kalan malzeme Pu
ağırlığında ise, aşınma yüzdesi U şöyle bulunur:
84 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
P Pu
U 100 (4.6)
P
4.3. İşlenebilme
Bazı malzemeler yapıda kullanılmadan önce bazı mekanik işlemlere tabi
tutulabilir. Örneğin, betonarmede kullanılan donatının, betona
yapışmasının (aderansın) sağlanması amacıyla uçlarına kanca yapılır.
Eğer deney örneği bu işlemler sırasında, çatlıyorsa veya düktilite,
dayanım gibi özelliklerini kaybediyorsa, o malzemeyi yapıda kullanmak
sakıncalı olabilir.
Bölüm 4 CİSİMLERİN DİĞER MEKANİK ÖZELLİKLERİ 85
Deneyin aslı metal örneğini belirli çaplı bir merdane etrafında 180o
kıvırmaktan ibarettir. Deney sonucu kıvrılma bölgesinde gözle görülebilir
kırılma veya çatlak oluşmuyorsa malzemenin yeterli derecede işlenebilme
özelliğine sahip olduğu varsayılır.
180°
D
d
Yapı malzemeleri bazı koşullarda, örneğin ağır bir cismin düşmesi ile
darbe etkisinde kalırlar. Cisimlerin ani yüklenmesi veya darbe etkisinde
kalması, statik yüklemelerden çok farklı bazı gerilme durumlarının
86 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
ph 2 ph1 l
l ph 2 h1 (4.7)
bulunur.
28 27,5
10
8
75 10 55
Gösterge
Başlangıç
Gösterge pozisyonu
Çekiç
Çubuğu
h2
Örnek
h1
Örs
27 J
Çentik darbe
tokluğu geçiş
sıcaklığı
TG Sıcaklık
Şekil 4.11. Çentik darbe tokluğunun sıcaklıkla değişimi
5. ÇEVRE ve KULLANIM
5
KOŞULLARININ
MALZEME
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
5.1. Sıcaklık
Malzemeler genellikle çok düşük ve çok yüksek sıcaklık derecelerinde,
normal sıcaklıklar altında beklenenden çok farklı davranışlar gösterebilir.
Örneğin, düşük sıcaklıklarda hacim merkezli kübik alaşımların düktilitesi
ve enerji yutma kapasitesi düşer. Önemli yapı malzemelerinden çelik bu
yapıda olup, 0 oC civarında kırılganlaşma gösterir (Örneğin, yüksek
kaliteli bir çeliğin (çekme dayanımı 1050 MPa) +25 C’de Charpy darbe
dayanımı 55 m.N iken, -78 C’de bu değerin 28 m.N’ye düştüğü
bulunmuştur.).
92 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Tersine, sıcaklık arttıkça çeliğin akma sınırı düşer ve 300 oC 'den sonra
bu sınır ortadan kalkar. Çeliğin çekme dayanımı da sıcaklık derecesi
arttıkça azalır (Çeliğin 500 oC'deki çekme dayanımı 20 oC'deki
dayanımının % 60'ı kadardır). Ayrıca, yüksek sıcaklıklar (yaklaşık
300 oC), çelikte normal sıcaklıkta görülmeyen sünme olayını başlatır.
Yeterince yüksek sıcaklıklarda, çok düşük şekil değişimlerinde bile bazı
metal ve alaşımlar kırılgan davranış gösterebilir.
5.5. Korozyon
Malzemelerin bulunduğu ortam (çevresel koşullar) tarafından kimyasal
saldırıya uğrayarak bozulması korozyon olarak tanımlanabilir. Korozyon
kimyasal reaksiyon sonucu oluştuğundan, korozyonun meydana gelme
hızı bir dereceye kadar sıcaklığa ve tepkimeye girenler ile ürünlerin
konsantrasyonuna bağlı olacaktır.
Doğada yaygın olarak bulunan demir oksitler, ancak ısı enerjisi verilerek
daha yüksek enerji durumundaki demir alaşımı olan çeliğe dönüştürülür.
Daha sonra demir, çevre koşullarının etkisi ile paslanarak daha düşük
enerjili durumdaki demir oksit haline diğer bir deyişle aslına geri döner.
Metaller, kimyasal etkilenme sonucu, belirli bir hızla oksit, tuz veya başka
bileşim haline dönüşür. Korozyon sonucu metaller dayanım, düktilite gibi
arzu edilen özelliklerini kaybederler.
Oksit filminin metali koruma derecesi birçok etkene bağlı olup, önemli
olanlar aşağıda verilmiştir:
Yüzeyde oluşan oksit filminin hacmi metalinkine yakın ve yüzeye iyi bağlı
ise, oksitlenme kısa sürede durur, ince film tabakası halinde kalır ve
yüzeyi korur. Bakır ve alüminyum oksitlenmeleri bu tür olup, zararsızdır.
Mo ↔ Mn+ + n e-
Bu olay tersinir olup, kısa sürede dengeye ulaşır. Aynı eriyik içine iki ayrı
türde metal daldırılırsa, aralarında bir gerilim doğar ve buna galvani pili
adı verilir. Elektron veren metal anot, elektron alan metal ise katot olur. Bir
iletkenle birleştirilirse anottan çıkan elektronlar, katoda geçer. Elektron
kaybeden metalin iyonları eriyiğe geçerek korozyon oluşturur, katot ise
etkisiz kalır. Bu şekilde galvani çiftlerinde görülen korozyona
elektrokimyasal korozyon denir.
ÇEVRE ve KULLANIM KOŞULLARININ 97
Bölüm 5
MALZEME ÜZERİNE ETKİLERİ
Voltaj sırası listesi iki temiz metal yüzeyinden hangisinin anot olacağını
gösterir. Aynı zamanda hangi metalin asitlerden hidrojeni açığa
çıkaracağını gösterir.
Fe ↔ Fe2+ + 2 e-
Fe2+ ↔ Fe3+ + e-
H20 ↔ (OH)- + H+
Kısa süreli denge hali sonunda (OH)- kökü ile Fe3+ iyonu birleşerek,
Böylece sürekli olarak pas adı verilen Fe(OH)3 oluşur. Görüldüğü gibi
demirin korozyonu için sürekli olarak oksijen ve su olması gerekir. Aksi
takdirde demir paslanmaz. Bu nedenle çöl iklimi gibi kurak bölgelerde
metaller daha az paslanır.
Korozyona neden olan galvani pili türleri farklıdır. Bileşim pilleri, gerilme
pilleri ve konsantrasyon pilleri olmak üzere üç pil türü vardır. Bunların
oluşumunu engelleyecek önlemler alınarak korozyon olayı önlenebilir.
a) Bileşim pilleri : İki farklı türde metal arasında bir galvani elemanı
oluşabilir. İki metalden hangisinin katot hangisinin anot olacağı voltaj
sırası listesinden bulunabilir.
Zn (Anot) Sn (Katot)
Fe (Katot) Fe (Anot)
Zn
Sn
-a- -b-
Şekil 5.1-b'de görülen kalaylı saçta kalay demiri tamamen örttüğü sürece
korozyondan korur. Korozyona dayanıklı olan kalay tabakası çizildiği
takdirde, demir kalaya kıyasla anot tarafında olduğundan kısa sürede
paslanır.
Görüldüğü gibi uygulamada iki ayrı tür metali temas halinde yan yana
koymak sakıncalıdır.
Malzeme Ortam
NaCl-H2O2 çözeltileri
NaCl çözeltileri
Alüminyum alaşımları
Deniz suyu
Hava, su buharı
Amonyak buharları ve çözeltileri
Bakır alaşımları Aminler
Su, su buharı
FeCl2 çözeltileri
Altın alaşımları
Asetik asit-tuz çözeltileri
Kurşun Kurşun asetat çözeltileri
NaCl-K2CrO4 çözeltileri
Magnezyum
Şehir ve sahil atmosferleri
alaşımları
Damıtık su
Nikel Erimiş kostik soda
NaOH çözeltileri
NaOn-Na2SiO2 çözeltileri
Kalsiyum, amonyak ve sodyum nitrat çözeltileri
Karışık asitler (H2SO4-HNO2)
Normal çelik
HCN çözeltileri
Asidik H2S çözeltileri
Deniz suyu
Erimiş Na-Pb alaşımları
MgCl2 ve BaCl2 gibi asit-klorür çözeltileri
NaCl-H2O2 çözeltileri
Deniz suyu
Paslanmaz çelik
H2S
HaOH-H2S çözeltileri
Klorürlü sulardan oluşan buhar
Kırmızı nitrik asit dumanı,
Titanyum alaşımları Deniz suyu,
N2O4, metanol-HCl
102 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Anot
Katot
Anot
Katot
Anot
Katot
Anot
Şekil 5.3. Konsantrasyon Pili Örnekleri
ÇEVRE ve KULLANIM KOŞULLARININ 103
Bölüm 5
MALZEME ÜZERİNE ETKİLERİ
Dış akımlarda, malzeme akımın geçtiği yerde anot olup devamlı çözülür.
Böyle bir korozyon yeraltı kablolarında, elektrikli tren tesislerinde görülür.
Malzeme seçimi:
Metalik malzemeler
Metalik olmayan malzemeler
Kaplama:
Metalik kaplamalar
İnorganik kaplamalar
Organik kaplamalar
Tasarım:
KOROZYON DENETİMİ Aşırı gerilmelerden kaçınmak
Farklı metallerin temasından kaçınmak
VE ÖNLENMESİ
Girintilerden kaçınmak
Havayı uzaklaştırmak
Elektriksel koruma:
Katodik koruma
Anodik koruma
a- Malzeme Seçimi
1. Metalik malzemeler
b- Kaplamalar
1. Organik Kaplamalar
2. İnorganik Kaplamalar
3. Metalik Kaplamalar
c- Tasarım
d- Elektriksel Koruma
1. Katodik Koruma
2. Anodik Koruma
Nispeten yeni bir yöntem olup dıştan verilen bir anodik akımın etkisiyle
metal veya alaşımın yüzeyinde koruyucu bir film oluşturarak korozyon
ortamındaki reaksiyon hızını düşürme esasına dayanır. Anodik
korumanın iyi tarafı çok zayıf ve çok şiddetli korozyon ortamlarında
kullanılabilmesi ve çok düşük bir akıma ihtiyaç göstermesidir. Ancak bu
koruma için karmaşık bir donanıma ve yüksek donanım maliyetine ihtiyaç
vardır.
ÇEVRE ve KULLANIM KOŞULLARININ 109
Bölüm 5
MALZEME ÜZERİNE ETKİLERİ
- sıcaklığı düşürmek,
- sıvının hızını azaltmak,
- sıvıdan oksijeni uzaklaştırmak,
- iyon konsantrasyonunu azaltmak,
- elektrolite korozyon önleyici katkılar katmak,
5.6. Bozulma
Söz konusu bozulma nedenleri her malzeme için farklı karakterde olup,
ilgili bölümlerde incelenecektir.
BÖLÜM
6. MALZEMELERİN ŞEKİL
6
DEĞİŞİMİNİ ÖLÇME
TEKNİĞİ
Şekil değişimi ölçüm teknikleri son yıllarda hızlı bir gelişme göstermiştir.
Özellikle elektriksel ve optik şekil değişimi aygıtlarının gelişimi, lazer
teknolojisinin ve bilgisayar kontrollü tümleşik ölçüm sistemlerinin
kullanımıyla ölçüm teknikleri büyük aşama kaydetmiştir.
112 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
7. GERİLME, ŞEKİL
7
DEĞİŞİMİ ve ZAMAN
İLİŞKİLERİ
İster katı ister sıvı olsun her malzeme gerilme altında şekil değiştirir.
Malzemelerin kendi ağırlığı da gerilme yaratan bir unsurdur. Bu
nedenle her malzeme dış yükleme olmasa da deformasyona uğrar.
Fakat katı cisimler için kendi ağırlığından kaynaklanan deformasyon
miktarı ihmal edilebilecek kadar küçüktür. Bu olaya kanıt olarak tarihi
kilise camları gösterilebilir. 10-15 asırlık kilise camlarının alt ve üst
kalınlıkları ölçüldüğünde camların alt kısımlarının üste göre daha kalın
olduğu görülmüştür. Camlarda görülen akma olayı her cisim için farklı
hızlarda gerçekleşmektedir. Şekil değişimi miktarı cismin maruz kaldığı
gerilmenin şiddetine, uygulama hız ve doğrultusuna, cismin yapıldığı
malzemenin viskozitesine göre değişir. Viskozite cismin akmaya karşı
gösterdiği direnç olarak tanımlanabilir. Örneğin, bal suya kıyasla çok
daha zor akar, diğer bir deyişle viskozitesi daha fazladır.
118 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Hızlı Yükleme
Yavaş Yükleme
o
t
t1 t2
Viskoelastik
Elastik, Plastik malzemeler
malzemeler 2
o
1
t t
t1 t2 t1 t2
Şekil 7.1. Elastik, Plastik ve Viskoelastik Malzemenin Davranışları
GERİLME, ŞEKİL DEĞİŞİMİ ve ZAMAN 119
Bölüm 7
İLİŞKİLERİ
σ E . (7.1)
Şekil 7.2. Hooke cismi
Şekil 7.3. Elastik davranış modeli
E
E
Şekil 7.2. Hooke cismi Şekil 7.3. Elastik davranış modeli
Isaac Newton ise 1687 yılında “Principia” adlı kitabında sıvıların kayma
gerilmesi altında gecikmeli şekil değişimi gösterdiğini açıklamış ve
tamamıyla viskoz davranış gösteren yağ kutusu (iç sürtünmeli
amortisör, sönüm kutusu) ile modellemiştir. Bu model Newton cismi
olarak da adlandırılmaktadır. Newton cisminin sabit gerilme altında
şekil değişimi zamanla sürekli olarak artar. Gerilme kaldırılınca Newton
cismi aldığı son şekil değişimini korur. Bu viskoz davranışı simgeleyen
bağıntı da, normal gerilme halinde:
120 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
.
σ μ .ε (7.2)
. d
ε (7.3)
dt
.
ε Şekil 7.4. Newton cismi
Şekil 7.5. Viskoz davranış modeli
.
ε
Şekil 7.4. Newton cismi Şekil 7.5. Viskoz davranış modeli
Reoloji interdisipliner bir bilim dalı olup endüstride çok geniş bir
malzeme grubunun kalite kontrolü amacıyla kullanılmaktadır. Kil, beton,
asfalt, plastik, boya, mürekkep, deterjan, yağ gibi endüstri
malzemelerinin üretim kontrolü açısından vazgeçilmezdir.
Yükleme
Kuvvet: P
eğrisi
Boşaltma
eğrisi
Boy değişimi: L
P P
Şekil 7.7. Elastik şekil değiştirme
Şekil 7.8. Lineer elastik şekil değiştirme
L L
Şekil 7.7. Elastik şekil değiştirme Şekil 7.8. Lineer elastik şekil
değiştirme
L L
Lp
Şekil 7.9. İç sürtünmeli elastik şekil Şekil 7.10. Plastik (kalıcı) şekil
değiştime değiştirme
GERİLME, ŞEKİL DEĞİŞİMİ ve ZAMAN 123
Bölüm 7
İLİŞKİLERİ
P P
Şekil 7.12. İç sürtünmeli viskoelastik şekil değiştime
Şekil 7.13. Plastik (kalıcı) şekil değiştirme
L L
Lv Lp Lv
E
Şekil 7.14. Basit Reolojik Modeller
GERİLME, ŞEKİL DEĞİŞİMİ ve ZAMAN 125
Bölüm 7
İLİŞKİLERİ
Bunlardan Maxwell modeli akışkan özelliği üstün cisimleri daha iyi, Kelvin
modeli ise katı cisimleri daha iyi simgeler.
E
1 2
E 1 2
uyum koşulu
1 2
şeklinde sağlanır.
E 1 1 , 2
E
1 2
E
t (7.4)
E
0
t
Elastik düzelme
E
2
Şekil 7.17. Kelvin modeli
GERİLME, ŞEKİL DEĞİŞİMİ ve ZAMAN 127
Bölüm 7
İLİŞKİLERİ
1 E , 2 olduğundan,
E
E E
olarak bulunur. Bu diferansiyel denkleminin çözümü aşağıda görüldüğü
gibi
(1 e Et / ) (7.5)
E
şeklinde bir fonksiyon verir.
0
t
t
Şekil 7.18. Kelvin modelinin sünme davranışı
128 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
E1
0
t
E2
Sünme olayının etkisini anlayabilmek için çok sayıda uzun süreli deneyler
yapılmış olup, bu uzun süreli zorlanma altında cisimlerin çok değişik
mekanik özelliklere sahip olduğu anlaşılmıştır.
GERİLME, ŞEKİL DEĞİŞİMİ ve ZAMAN 129
Bölüm 7
İLİŞKİLERİ
Genel olarak herhangi bir cisme belirli büyüklükte bir kuvvet uygulanıp bu
kuvvetin uygulanmasına devam edilince, cismin iki tür şekil değişimi
gösterdiği belirlenmiştir. Bunlardan bir tanesi kuvvetin tatbik edildiği an
gösterdiği ani şekil değişimi, diğeri zamanla artan gecikmeli şekil
değişimidir. Toplam şekil değişimi bu iki şekil değişiminin toplamıdır.
Yüksek ısı altında metaller, yüksek gerilme değeri altında bazı kayalar,
seramikler, polimerler (özellikle termoplastikler) ve beton gibi önemli yapı
malzemeleri sünme olayının etkisindedirler.
yumu şama
Pekleşme
1. 2. 3.
a Bölge Bölge Bölge
t
(a)
2. 3-4a
a 1.
Bölge Bölge
t
(b)
Şekil 7.20. Yüksek (a) ve düşük (b) gerilme durumlarında zamana bağlı
şekil değişimleri
İkinci bölgeye ulaştıktan sonra geçen bir (t1) süresinde meydana gelen
sünme miktarı Vo x t1 den ibarettir. Bu kısımda cisim belirli bir hız altında
akan bir sıvıya benzemekte olduğundan bu tür sünmeye viskoz sünme
denir.
0
t
K
t
Şekil 7.21. Yük Kaldırılması Durumunda ε - t Davranışı
1
t
0
t
Şekil 7.22. Gevşeme Davranışı
GERİLME, ŞEKİL DEĞİŞİMİ ve ZAMAN 133
Bölüm 7
İLİŞKİLERİ
Gevşeme olayı ile ilgili analitik bir ifade elde edebilmek için Maxwell
modeli gözönünde tutulsun :
(Bünye Denklemi)
E
d / dt 0
dır.
d 1 d E
0 . dt 0
dt E
d E E
dt 0 Ln
t LnC
E E
Ln LnC t Ln t
C
E E
t t
e
C.e
C
134 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
E
t
oe
(7.6)
veya
E
t
E o e
(7.7)
olarak bulunur.
d
(7.8)
dt
F C-C Kesiti
V
C F
y
y C dV
Sabit plaka
dy
V= 0
Plastik davranış: Bu tip sıvılar statik yükler altında katı madde gibi
davranırlar. Belli bir kayma gerilmesi uygulandığında harekete geçer ve
akışkanlık kazanırlar. Sıvıyı durgun halden akıcı hale geçirmek için
gerekli minimum kuvvete eşik değeri (eşik kayma gerilmesi) denir.
Plastik davranışa tipik örnek olarak domates ketçabı veya mayonez
verilebilir. Ketçap şişeyi sallamadan akışa geçmez ama akışa geçtikten
sonra sallamaya devam etmeniz gerekmez. Plastik sıvılar eşik değerini
aştıktan sonra Newtonyen, psödoplastik veya dilatant davranış
gösterebilir (Şekil 7.27). Özellikle taze betonda bu tip davranışa
rastlanır.
GERİLME, ŞEKİL DEĞİŞİMİ ve ZAMAN 137
Bölüm 7
İLİŞKİLERİ
d
dt
d
dt
Şekil 7.26. Dilatant davranış modeli
o
o o
I II III
Şekil 7.27. Plastik davranış modelleri I: eşik değerini aştıktan sonra
Newtonyen, II: eşik sonrası psödoplastik, III: eşik değeri sonrası dilatant
138 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Analog çıktı
Bilgisayar
Karıştırıcı
Kap
t
Şekil 7.30. Reopektik davranış modeli
8. PERİYODİK YÜKLEME
8
ve YORULMA
Malzeme yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır
gerilmede dayanımı sona erişip kopmaktadır. Bulunan bu gerilme
değerine malzemenin statik dayanımı adı verilir.
Ancak aynı malzemeyi, yükü belirli iki sınır arasında tutarak, periyodik
olarak yeter derecede değiştirmek suretiyle bu sınırların çok altında da
harap etmek olanaklıdır.
Bu olayın nedeni yükün şiddetinden çok onun, periyodik olarak uzun bir
süre değişmesidir. İç mekanizması çok karışık olan bu olaya kısaca
malzemenin yorulması denmektedir.
Yorulma Belirtisi
Sedefsi-cilalı Pürüzlü
bölge bölge
Önemli sayıda kazalara neden olduğu için, bu konuda bir çok çalışma
yapılmaktadır. Ancak çok değişik etkenlerin rol oynadığı karmaşık bir olgu
olduğundan henüz yorulma olayı tam olarak açıklanamamaktadır.
144 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
T/2 T/2 T/2
u
g (t) (t)
o
g
a
t
Şekil 8.3. Periyodik Yükleme
146 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
u a u a
o , g
2 2
(8.1)
veya
bağıntıları vardır.
T bir tam devre için geçen zamanı gösterir ve periyot olarak tanımlanır.
1/T = f değerine frekans denir. Genellikle mekanik esaslı pülzatörlerde
frekans 5 devir/s olduğu halde, elektronik kumandalı pülzatörlerde
frekans 80 devir/s değerine kadar yükselmektedir. Periyodik yüklemede
σu ve σa sınırlarının farklı işaretlerde (Şekil 8.4) olması cismin
yorulmasını kolaylaştırır. Diğer bir deyişle, cisim burada devirli olarak
basınç ve çekme gerilmelerine maruz kalmaktadır. Ortalama gerilmesi
sıfır olan σu = -σa haline tam harmonik titreşim (alternatif gerilme)
denir (Şekil 8.5).
Bölüm 8 PERİYODİK YÜKLEME ve YORULMA 147
g
u + +
0 g
a t
-
u
0 + g +
_ t
g
a
t o g Sinwt (8.3)
En basit şekilde alternatif gerilme, Şekil 8.6-a’da görülen dönen bir konsol
kiriş yardımıyla sağlanır. Konsol kirişin üzerinde eksene paralel bir lif,
üstte iken en büyük çekme, altta iken en büyük basınç gerilmelerine
maruz kalır. Dolayısıyla bir devirde, bir maksimum ve minimum
değerlerinden geçen gerilmenin değişimi bir sinüsoidal eğri şeklinde olur.
Mil yatağı
+ Esnek birleşim Sayaç
Örnek
_
-
Mesnet + Mesnet
P P/2 Yüksek hızlı motor
P/2 Mil yatağı
YATAK
g
ç
Alüminyum
Al
Çelik
g(s)
N
Şekil 8.7. Wöhler Eğrisi
gibi iki sınır gerilme elde edilir. Bunlara malzemenin sürekli dayanım
sınırları denir. Malzemeyi bu iki sınır arasında değişen yüklerle, yükleme
sayısı ne kadar fazla olursa olsun koparmanın olanağı yoktur. Sürekli
dayanım sınırlarının dışındaki hallerde cisim sonlu bir N sayısından sonra
mutlaka göçer, diğer bir deyişle cismin kuvvetlere karşı gösterdiği
dayanıklılık belirli bir zaman içindir.
Bir cismin sürekli dayanım sınırlarını Şekil 8.8 'de olduğu gibi grafiksel
olarak tanımlamakta yarar vardır.
Bu sistemde
u ( s ) f1 ( o ) ve a ( s ) f 2 ( o )
Şekil 8.8 'deki iki eğri, σo serbest değişken alınarak çizilmiştir. Yatay
eksen ile 45o lik açı yapan OC doğrusu, üst ve alt sürekli dayanım
eğrileri arasındaki düşey aralığı iki eşit parçaya böler; parçalardan her biri
asimptotik genlik gerilmesidir.
a(s) u(s)
B C
u(s)
t A
e d
45
0 0
B
a(s)
-t A
Sürekli dayanım eğrileri üzerinde bir kaç tipik noktayı incelemekte yarar
vardır. σo = 0 halinde (A, A′) noktalarıyla,
u ( s ) a ( s ) t (8.6)
a ( s ) 0 ve u ( s ) 2 g ( s ) 2 o e (8.7)
dir.
152 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
+ g(s) +
u(s)
0 g(s)
+ t
u a
o
2
a(s) u(s)
C
B H
f
t A f d
H
45
0 0
B
-t
A
a(s) u(s)
M
H E
f
B
t
A e f
45 H
0 0
B
-t
A’
Şekil 8.11. Smith Diyagramı
a
u e (1 0.3 ) ve t 0.7 e (8.8)
u
9. EMNİYET
9
GERİLMELERİ ve
GÜVENİLİRLİK
Bir yapının dış etkiler altında göçmemesi için, yapıda oluşan çeşitli
gerilmelerin, her zaman malzemenin mekanik dayanımlarından küçük
olması gerekir. Ancak, yapı elemanlarının mukavemet hesapları
yapılırken aşağıdaki nedenlerden dolayı hiç bir zaman malzemenin
gerçek mekanik dayanımları esas alınmaz :
σmax ≤ σem
Bölüm 9 EMNİYET GERİLMELERİ ve GÜVENİRLİK 159
Yapı emniyeti ile yapı maliyeti arasında doğrudan bir ilişki vardır. Ancak
maliyetin tanımında “ilk maliyet” yerine, yıkılma veya hasar nedeni ile
oluşacak zarar ve onarım masraflarını da kapsayan “toplam maliyet”
kullanılmalıdır. Yapının hasar görme olasılığı çok düşük tutulduğu
takdirde ilk yatırım maliyeti çok yüksek olacaktır. Aksi takdirde ise,
hasarın doğuracağı ek maliyet artacağından her iki çözüm de ekonomik
olmayacaktır. Dolayısı ile konu bir optimizasyon problemi haline
dönüşür. Şekil 9.1’de ise bir yapının performansı ve ekonomik servis
ömrü arasındaki ilişki şematik olarak gösterilmiştir.
Başlangıç
Bakım
Bakım
Performans
SERVİS ÖMRÜ
10.
10
MALZEMELERİN
FİZİKSEL ve KİMYASAL
ÖZELLİKLERİ
Kapalı boşluk
Vboş
Açık boşluk
Kılcal boşluk Vtoplam
Vdolu
(a) (b)
Şekil 10.1. Boşluklu bir cisimde boşluk türleri ve dolu ve boş hacimlerin
şematik gösterimi
164 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
P / V P / Vb Vd
P / Vd P / V Vb
Bir cismin kuru ağırlığını belirlemek için etüvde 105 C’de ağırlığı sabit
kalıncaya kadar, yaklaşık 24-48 saat süre ile kurutulur ve tartılır.
Özgül ağırlık, dolu hacme göre hesaplandığı için daima birim hacim
ağırlıktan büyüktür, boşluksuz bir malzemede birim hacım ağırlık ve
yoğunluk birbirine eşittir. Metrik sistemde yoğunluk ve özgül ağırlık boyut
farkı dışında aynı değerde çıkar.
V Vd Vb
p ; k Vd / V
V V
p k 1
P P
;
V Vd
V Vd V
p 1 d
V V
V P/ ; Vd P /
168 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
olduğundan,
P /
p 1 p 1
P/
bağıntısı bulunur.
Ayrıca basınç olmaksızın doğal koşullarda kılcal etki nedeni ile boşluklu
malzemelerde su geçirimliliği oluşabilir. Uygulamada en sık rastlanan gaz
halindeki akışkan, su buharı sıvı haldeki akışkan da sudur. Bu
akışkanlara karşı, malzemelerin geçirimliliği yapı mühendisliğinde önemli
bir sorundur. Örneğin, yapılarda yağmur suyunun içeriye geçmemesi,
buna karşılık su buharının içeriden dışarıya geçmesi istenir. Bu nedenle
kullanılacak boya ve sıva malzemelerinin su ve buhar geçirimliliklerinin
deneylerle saptanması gerekmektedir.
Su Emme Oranı
Malzemenin suya doymuş ağırlığı (P2) ile kuru ağırlığı (P1) arasındaki
farkın (P2-P1) kuru ağırlığına oranının yüzde olarak değeri malzemenin
ağırlıkça su emme yüzdesini (Sa), hacmine oranı ise malzemenin
hacimce su emme yüzdesini (Sh) belirler.
P2 P1 P2 P1
S a (%) 100 ; S h (%) 100
P1 V1
Geçirimlilik
Malzemenin bir basınç farkı etkisiyle suyu bir taraftan diğer tarafa geçirme
yeteneğine geçirimlilik denir. Bu özellik, belirtilen koşullarda birim
alandan, birim zamanda geçen su miktarı ile tanımlanır ve geçirimlilik
(permeabilite) katsayısı ile ifade edilir.
Geçen su
q K ( PF / e)
Kapilarite (Kılcallık)
Malzemenin başka bir su emme şekli de kapiler yolla gelişir. Cismin bir
yüzeyi ile temas eden su, bazı koşullar yerine geldiği takdirde, malzeme
bünyesinde yukarı kısımlara doğru çıkar. Bu olay kılcal (mikron
mertebesinde) boşluklu cisimlerde gelişir. Kılcal boşluklu cisimlerin bir
yüzeyi suya değerse, su zamanla cisim içinde yükselmeye başlar.
Yapıların kılcal yolla su emmesi, suların erittikleri tuzları buharlaştıkları
yerlerde bırakıp çiçeklenmeye, lekelenmeye neden olması ve rutubet
yaratarak sağlık koşullarının bozması nedeni ile önemli sorunlar yaratır.
Bu olayı incelemek için (r) yarıçapında kılcal bir boru düşey konumda
suya batırılsın (Şekil 10.3). Sıvı, yüzey gerilimi etkisiyle boru içinde
yükselmeye başlar. Yüzey gerilimi sıvının yüzeyinde oluşan bir gerilim
olup; sıvı yüzeyi bir katı cisim kenarında bu kuvvetin etkisiyle yatay
konumunu kaybeder. Sıvı yüzeyinin katı cisim kenarında yaptığı ψ
açısına ıslatma açısı adı verilir.
2r
h
F 2 r Cos
2 cos
hmax
rg
c
m F t
100
bağıntısı kurulabilir.
174 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Q F c t
Bir taş yapılı malzemenin kılcallık özelliğini saptamak için Şekil 10.4’de
görülen prizma şeklindeki numunenin önce kuru ağırlığı tartılır, sonra
suyun yüzüne değecek şekilde kaba yerleştirilir. Belirli zaman
aralıklarında yapılan ağırlık ölçümleri ile emilen su miktarı bulunur.
Buhar Geçirimliliği
NOT: Bu tablo boyutlar hakkında bir fikir vermek için düzenlenmiştir. Tablodaki değerler
kesin değildir. Deney yapmaksızın herhangi bir malzemenin söz konusu özelliği tam olarak
belirlenemez. Ayrıca taş, tuğla, beton gibi özelliği çok değişebilen malzemelerin türüne
göre tek sabit bir değeri olamaz.
176 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Sıcaklığın 1oC artması ile cismin birim boyutunda oluşan artış, termik
genleşme katsayısıdır. Termik genleşme katsayısı olan, L1 boyunda
MALZEMELERİN DİĞER FİZİKSEL ve 177
Bölüm 10
KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
L
E (t 2 t1 ) E
L1
Işınım (radyasyon), ısı enerjisinin, radyasyon yolu ile, herhangi bir ara
taşıyıcıya gerek olmaksızın, elektromanyetik dalgalar şeklinde oluşan
ve malzemeye geçiş sağlayan bir ısısal iletişim şeklidir. Bütün katı ve
sıvı cisimler sürekli olarak yüzeylerinden ısı ışınımları yayarlar. Bu
yayınım cismin yüzey sıcaklığına ve yüzey özelliklerine bağlıdır.
Çevredeki nesnelerden tümüyle bağımsızdır. Güneşten yayılan ısı
ışınım yoluyla, Dünya ile Güneş arasında herhangi bir ortam
olmaksızın Dünyaya ulaşıp onu ısıtabilmektedir.
Q (t 2 t1 ) F
e
Burada Q ısı akım miktarı, e cismin kalınlığı (m), (t2 - t1) sıcaklık farkı
(oC), F malzeme alanı (m2) olup; λ termik iletkenlik katsayısıdır. Boyutu
kilokalori / m.saat.derece’dir.
tiç
İç yüzey Dış
yüzey
ti t1 t2 t3 t4 td
tdış
e1 e2 e3 e4
Farklı tabakalardan oluşan bir sistemde (Şekil 10.5) sıcaklıklar içten dışa
doğru ti, t1, t2, t3 ve td olsun. Isı akımı bakımından bir rejim oluştuktan
sonra her tabakanın 1 m2’lik alanından geçen ısı miktarlarının birbirine
eşit olması gerekir.
MALZEMELERİN DİĞER FİZİKSEL ve 181
Bölüm 10
KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
1 2 3
8t i t1 t1 t 2 t 2 t 3 t 3 t 4 15t 4 t d
e1 e2 e3
t i t1 t1 t 2 t 2 t 3 t 3 t 4 t 4 t d
1/ 8 e1 / 1 e2 / 2 e3 / 3 1 / 15
t i t1 t1 t 2 t 4 t d
Q
1 e1 e 2 1
8 i 2 15
t i t d
Q
r
Ses bir dalga hareketi ile yayılır ve yayılma sırasında birim alana gelen
ses enerjisinin değerine ses şiddeti (L) denir ve desibel (dβ) büyüklüğü
ile gösterilir. Saniyedeki tekrar sayısı da ses tonunu ve frekansını
oluşturur. Aşağıdaki bağıntı ile ses şiddeti hesaplanabilir.
L 10 log E E0
bu bağıntıda ;
Ses Şiddeti
(d) KULAK ZARINI PATLATAN
160
KULAĞA ACI VEREN
140
120
100
80 RAHATSIZ EDİCİ SOKAK
GÜRÜLTÜSÜ
60
40
NORMAL
20 SES
İŞİTİLMEYEN
0.160V
t n
F
i 1
i i
Eğer bir odada iç yüzeylerin ses emme kabiliyeti çok fazla ise,
reverberasyon süresi çok küçüktür. Bu takdirde gücü belirli bir kaynak,
mesela bir sözcü tarafından çıkartılmış sesin şiddeti çok çabuk
söneceğinden odadakilerin sesi duymaları çok zor olur. Bunun tersine
eğer bir odada iç yüzlerin ses emme kabiliyeti çok az ise,
reverberasyon süresi uzundur, ve sözcünün çıkardığı seslerden daha
biri sönmeden, diğeri yetişeceği için, sözler karışarak anlaşılmaz bir hal
alır. İyi bir işitme için 1< t <2 saniye arasında olması istenir. t 1 saniye
ise ses duyulmaz, t > 2 saniye ise ses yankı ve çınlama yapar.
Ses dalgası havada ilerlerken bir malzeme yüzeyine çarptığı zaman, bir
miktarı emilir, bir miktarı yansır, bir miktarı da malzemenin öbür yüzündeki
havaya iletilir. İletilen ses enerjisi, girene kıyasla daha az olacağı için
sesin bir kısmı malzeme tarafından söndürülmüş olur. Gelen ses
enerjisinin, iletilme oranına malzemenin ses yalıtım katsayısı (D) denir.
Bu değer de desibel cinsinden ifade edilir ve aşağıdaki şekilde
hesaplanır.
Yalıtım katsayısı yardımı ile bir yapı elemanının, örneğin bir duvarın ,
giren sesi ne oranda azalttığı ve öbür yüzde çıkan sesin ne şiddette
olacağı kolayca hesaplanabilir.
MALZEME : α
Beton 0.02
Sıva 0.01 - 0.22
Cam 0.02 - 0.04
Tuğla 0.02
Çelik 0.01
Ahşap 0.10
Halı 0.30
Cam Yünü 0.70
Mantar 0.70
Hava Boşluğu 1.00
İnsan 0.20 - 0.30
MALZEMELERİN DİĞER FİZİKSEL ve 187
Bölüm 10
KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
Ses Söndürücüler
Diğer açılardan gerek olmasa bile ses izolasyonu açısından dolu duvarlar
19 cm (1 tuğla), betonarme döşemeler 10 cm’den az kalınlıkta
yapılmamalıdır. Daha ince yapmak zorunluluğu varsa duvarları tabakalı
yapmak veya ses yutan (kauçuk, halı,mantar, vb.) malzemeleri kullanmak
gerekir.
Benzer şekilde diğer bir kimyasal olay alçı ile temasta bulunan donatının
paslanmasıdır. Korunmamış, yani galvanize edilmemiş demir, alçı
katmanları arasında bulunduğu zaman ortamın asit karakteri ve alçının
nem tutabilmesi demirin paslanmasına, sarı renkli pas lekelerinin alçının
yüzeyine çıkmasına neden olur.
11
11. MALZEME BİLGİSİNDE
İSTATİSTİKSEL
YÖNTEMLER
İlk bakışta çok basit gözüken bu süreçte pratikte pek çok zorluklarla
karşılaşılır. Bir çok halde aynı kökenli malzeme, değişik nedenlerle
deneylerde ve uygulamada çelişik davranış gösterebilmektedir. Bu da
söz konusu malzemeyi kullanacak mühendisi kararsız durumda
bırakabilmektedir. Deney verilerinin değerlendirilmesinde istatistik
yöntemlerin uygulanması mühendisi en doğru yargıya
götürebilmektedir.
11.1.1. Dağılım
Bir malzemenin değişik örnekleri üzerinde belirli bir özelliği saptamak
amacıyla aynı deney koşullarında yapılan deney bulguları değişik
nedenlerle birbirinden farklı olur. Bu sapmalara dağılım denir. Malzeme
örneklerinin farklı olabilmesi, örnek alış tarzındaki farklılıklar, deneyde
yapılabilecek farklılıklar bu sapmaların ana nedenleridir. Bu faktörlerin
değişmesi tamamen rastgeledir. Diğer bir deyişle bu özelliğin değeri
rastgele bir değişkendir.
Değer sınıf limitleri arasına düşen örnek sayıları, sınıf aralığı boyunca
geçerli varsayılarak çizilen çubuk diyagramlarına ise histogram adı
verilir.
Örnek:
Bir demir-çelik fabrikasında üretilen demir alaşımından 137 adet
numune alınmış ve bu numunelerin çekme dayanımları 121-330 MPa
arasında farklı değerlerde bulunmuştur. Bu farklı dağılım en iyi frekans
eğrileri ile temsil edebilir. Örnek çekme dayanımlarının değişme aralığı
eşit olan gruplara ayrılması gerekir. Bu ilkeye uyarak her değişim
aralığını 20 MPa olarak alıp şöyle bir tablo düzenleyebiliriz
(Tablo 11.1).
35
Histogram
30
Sıklık poligonu
25
sıklık (nj )
20
15
10
5
0
130 150 170 190 210 230 250 270 290 310 330
Gözlem parametresi (Çekme Dayanımı-MPa)
Eğri altında
kalan tüm
w
alan, =1
Ri Gözlem Parametresi
x Ri
P( x Ri ) w f ( x)dx
(11.1)
ile tanımlanabilir.
x i
x i 1
(11.2)
N
x : örnek ortalaması
xi : tekil gözlem
N : örnek sayısıdır.
n1 x1 n2 x2 ....... ni xi
ni xi
x i 1
(11.3)
N N
N: örnek sayısı
n
N ni
i 1
198 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
238 244
dizisinde medyan 241 dir.
2
diğer bir anlamda medyan %50 olasılıkla beklenen değerdir.
c. Mod – Sıklık eğrisinde değişkenin veya malzeme özelliğinin aldığı en
fazla değerdir. Eğer sıklık eğrisinin birkaç tepe noktası varsa o
dağılımda o kadar mod mevcuttur. Sıklık eğrisi simetrik ise ortalama,
medyan ve mod birbirlerine eşittir. Ancak şekilde görüldüğü gibi sıklık
eğrisi simetriden uzaklaşmış ise bu üç parametre birbirinden farklı
değerler alır (Şekil 11.3).
sıklık (fx)
Mod
Aritmetik ortalama
Medyan
Alan=0.50
x (karakteristik)
Şekil 11.3. Simetrik olmayan sıklık eğrisinde aritmetik ortalama, mod ve
medyan değerleri.
Bölüm 11 MALZEME BİLGİSİNDE İSTATİKSEL YÖNTEMLER 199
(x i x)2
s2 i 1
(11.4)
N 1
N
1 N
( xi ) 2
1 N 2
s2 x i2 i 1 xi N x 2 (11.5)
N 1 i 1 N N 1 i 1
formülü daha sık kullanılmaktadır. Yukarıdaki formüllerde,
s 2 : örneğin varyansı
s : örneğin standart sapması
xi : tekil gözlem
N: örnek boyutu (sayısıdır).
n x i
2
i Nx 2
s2 i 1
(11.6)
N 1
şeklinde,
200 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
n x i
2
i Nx 2
s i 1
(11.7)
N 1
şeklinde tanımlanabilir.
( x x )2
1
f ( x) e 2s2
(11.8)
S 2
f(x)
f(m)=0.3989
Alan=0.50
x xm x
Şekil 11.4. Normal dağılım eğrisi
1
u (x x)
S
1
dx sdu ; f (u ) e U / 2
2
(11.9)
S 2
bağıntısı yazılabilir (Şekil 11.5). Buna göre p<0.50 olan olasılıklar için
u1 negatif, p>0.50 için ise u1 pozitif değer alır.
f(u)
0.3989
u1
Alan P (u)du P ( u1 )
0
-u1 0 +u1 x
f(u)
1
f (u ) e u / 2
2
S 2
u
1
e
u 2 / 2
P(u)=0.10 p(u ) du
2
uo u
Tablo 11.2. Normal dağılım çizelgesi
u 0.00 0.01 0.02 0.03 0.04 0.05 0.06 0.07 0.08 0.09
-3.4 0.0003 0.0003 0.0003 0.0003 0.0003 0.0003 0.0003 0.0003 0.0003 0.0002
-3.3 0.0005 0.0005 0.0005 0.0004 0.0004 0.0004 0.0004 0.0004 0.0004 0.0003
-3.2 0.0007 0.0007 0.0006 0.0006 0.0006 0.0006 0.0006 0.0005 0.0005 0.0005
-3.1 0.0010 0.0009 0.0009 0.0009 0.0008 0.0008 0.0008 0.0008 0.0007 0.0007
-3.0 0.0013 0.0013 0.0013 0.0012 0.0012 0.0011 0.0011 0.0011 0.0010 0.0010
-2.9 0.0019 0.0018 0.0017 0.0017 0.0016 0.0016 0.0015 0.0015 0.0014 0.0014
-2.8 0.0026 0.0025 0.0024 0.0023 0.0023 0.0022 0.0021 0.0021 0.0020 0.0019
-2.7 0.0035 0.0034 0.0033 0.0032 0.0031 0.0030 0.0029 0.0028 0.0027 0.0026
-2.6 0.0047 0.0045 0.0044 0.0043 0.0041 0.0040 0.0039 0.0038 0.0037 0.0036
-2.5 0.0062 0.0060 0.0059 0.0057 0.0055 0.0054 0.0052 0.0051 0.0049 0.0048
-2.4 0.0082 0.0080 0.0078 0.0075 0.0073 0.0071 0.0069 0.0068 0.0066 0.0064
-2.3 0.0107 0.0104 0.0102 0.0099 0.0096 0.0094 0.0091 0.0089 0.0087 0.0084
-2.2 0.0139 0.0136 0.0132 0.0129 0.0125 0.0122 0.0119 0.0116 0.0113 0.0110
-2.1 0.0179 0.0174 0.0170 0.0166 0.0162 0.0158 0.0154 0.0150 0.0146 0.0143
-2.0 0.0228 0.0222 0.0217 0.0212 0.0207 0.0202 0.0197 0.0192 0.0188 0.0183
-1.9 0.0287 0.0281 0.0274 0.0268 0.0262 0.0266 0.0250 0.0244 0.0239 0.0233
-1.8 0.0359 0.0352 0.0344 0.0336 0.0329 0.0322 0.0314 0.0307 0.0301 0.0294
-1.7 0.0446 0.0436 0.0427 0.0418 0.0409 0.0401 0.0392 0.0384 0.0375 0.0367
-1.6 0.0548 0.0537 0.0526 0.0516 0.0505 0.0495 0.0485 0.0475 0.0465 0.0455
-1.5 0.0668 0.0655 0.0643 0.0630 0.0618 0.0606 0.0594 0.0582 0.0571 0.0559
-1.4 0.0808 0.0793 0.0778 0.0764 0.0749 0.0735 0.0722 0.0708 0.0694 0.0681
-1.3 0.0968 0.0951 0.0934 0.0918 0.0901 0.0885 0.0869 0.0853 0.0838 0.0823
-1.2 0.1151 0.1131 0.1112 0.1093 0.1075 0.1056 0.1038 0.1020 0.1003 0.0985
-1.1 0.1357 0.1335 0.1314 0.1292 0.1271 0.1251 0.1230 0.1210 0.1190 0.1170
-1.0 0.1587 0.1562 0.1539 0.1515 0.1492 0.1469 0.1446 0.1423 0.1401 0.1379
-0.9 0.1841 0.1814 0.1788 0.1762 0.1736 0.1711 0.1685 0.1660 0.1635 0.1611
-0.8 0.2119 0.2090 0.2061 0.2033 0.2005 0.1977 0.1949 0.1922 0.1894 0.1867
-0.7 0.2420 0.2389 0.2358 0.2327 0.2296 0.2266 0.2236 0.2206 0.2177 0.2148
-0.6 0.2743 0.2709 0.2676 0.2643 0.2611 0.2578 0.2546 0.2514 0.2483 0.2451
-0.5 0.3085 0.3050 0.3015 0.2981 0.2946 0.2912 0.2877 0.2843 0.2810 0.2776
204 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Daha önce verilen demir alaşımı çekme dayanımı dağılım örneğini ele
alalım. Burada 137 numune üzerinde deney yapılarak çekme
dayanımları bulunmuştu. Çekme dayanımlarının aritmetik ortalaması
x ve standart sapma S hesaplanırsa;
n
n x
i 1
i i
n i x i Nx 2
X 220.8MPa S 43MPa
N N 1
şeklinde bulunur.
1 1
u (x x) (178 220.8) 1.00
S 43
u’nun bu değerden yani (-1) den küçük bir değer alabilme olasılığı:
Tablo 11.2’den P(u)=0.1587 olarak bulunur.
Sonuç olarak, deney verilerine göre çelik çekme dayanımı, % 16’ya eşit
olasılıkla 178 MPa’dan küçük olabilir. Bu olasılık oldukça büyük bir
değerdir. Bu koşullar altında demir-çelik fabrikasında üretimin
durdurulup, koşulların düzeltilmesi gerekir.
xa 36 MPa , S a 9.5MPa
xb 31MPa , S b 4.8MPa
1
Uo ( xo x )
S
xo x u o s
f(u)
P(u)=0.10
uo u
s
Sx (11.11)
N
p(-u1<u<u1)=1-
Aynı bağıntı,
x x
u
S/ N
standardize değişkeni için yazılırsa,
Bölüm 11 MALZEME BİLGİSİNDE İSTATİKSEL YÖNTEMLER 209
f(u)
1-
/2 /2
-u1 0 +u1 u
( x min ) ( x max )
Şekil 11.7. Olasılık yoğunluk fonksiyonu eğrisinde güven olasılığı
dışında kalan alanlar.
x x
p(u1 u1 ) 1 (11.12)
S/ N
S S
x u1 x x u1 (11.13)
N N
elde edilir. Burada u1, /2 olasılığı için standart normal dağılım
değişkeninin aldığı değer olup bellidir (Tablo 11.2).
210 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
S
xG , ALT x u1 (11.14)
N
değerinden büyük ve
S
xG ,ÜST x u1 (12.15)
N
Örnek:
58 adet metal numune üzerinde yapılan yorulma deneylerinde metal
ömrü ortalama 7.8x105 devir ve standart sapması 0.8x105 devir olarak
tesbit edilmiştir. Toplum ortalaması olan x nin = 0.10 riskle güven
limitleri ve güven aralığı şöyle hesaplanabilir (Şekil 11.8):
0.10
0.05 için Tablo 11.2’den u0.05 1.64
2 2
0.8x105
xG , ALT 7.8x105 1.64 7.63x105 devir
58
0.8x105
xG ,ÜST 7.8x10 1.64
5
7.97 x105 devir
58
f(u)
/2=0.05 /2=0.05
1-=0.90
-1.64 0 +1.64 u
(7.63x105 ) (7.97 x105 )
f(t)
N büyük
N küçük
fT(t)
Alan=/2 Alan=/2
Alan=1-
t
-t/2, n 0 t/2, n
Şekil 11.10. t-dağılım fonksiyonunda t/2, n değerlerinin belirlenmesi
Örnek:
9 çelik putrel üzerinde yapılan deneylerde kırılma yükünün ortalaması
8490 kgf, standart sapması 400 kgf bulunmuştur. Ortalamanın % 95
güven düzeyindeki güven aralığını bulunuz.
=1-0.95=0.05
Aşılma olasılığı,
0.05
0.025 için Tablo 12.2’den u0.025 1.96
2 2
400
xG , ALT 8490 1.96 8229kgf
9
400
xG ,ÜST 8490 1.96 8751kgf
9
Diğer bir deyişle, örneklerin % 5 riskle yukarıdaki değerlerin dışına
çıkma olasılığı vardır.
f(u)
/2=0.025 /2=0.025
1-=0.95
-1.96 0 +1.96 u
(8229) (8751)
güven aralığı
n N 1 n 9 1 8
Aşılma olasılığı,
0.05
0.025 için Tablo 12.3’den t 0.025 2.306
2 2
400
xG , ALT 8490 2.056 8164kg
8
400
xG ,ÜST 8490 2.056 8816kg
8
f(u)
/2=0.025 /2=0.025
1-=0.95
-1.96 0 +1.96 u
(8164) (8816)
güven aralığı
A ve B gibi iki farklı tuğla fabrikasından alınan n’er adet örnek üzerinde
yapılan basınç dayanımı deney sonuçlarından, bunların x A , xB
ortalama dayanımları ile SA ve SB standart sapmaları hesaplanmış
olsun. Tesislerden herhangi birinde yapılmış tuğlanın ortalama
dayanımının diğer tesistekinden daha büyük olması, her zaman bu
fabrikada tuğlanın daha kaliteli olduğunu göstermez.
xB x
uB (11.17)
SB / n
U A > UB
UB > U A
Örnek:
x A 6.2MPa S A 1.1MPa
xB 5.7MPa S B 0.5MPa
6.2 5
UA 6.55
1.1 / 36
5.7 5
UB 8.4
0.5 / 36
Regresyon analizine başlarken aralarında bir ilişki aranacak olan iki (ya
da daha fazla sayıda) değişkenin hangileri olduğuna kara vermek,
sonra da bu değişkenler arasındaki ilişkiyi gösteren denklem biçimi için
bir kabul yapmak gerekir. Çok sayıda değişken olması halinde diğer
parametrelerin ölçüm veya deney programlarında sabit tutulması
gerekir. Buna göre regresyon analizi şu şekilde sınıflandırılabilir:
11.6.2.1. Korelasyon
1 n xi x y i y
r
N 1 i 1 s x sy
(11.18)
Örnek:
Bir demir-çelik fabrikasından alınan 11 çelik numunenin karbon oranı
% 0.5 ile 2 arasında değişmektedir. Karbon oranı arttıkça çelik
gevrekleşir ve deforme olma yeteneğini kaybeder. Çelik çubuklar
üzerinde yapılan çekme deneyinde aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
Karbon oranı, X (%) 0.06 0.12 0.13 0.16 0.25 0.41 0.47 0.70 1.00 1.20 1.40
Kopma uzaması, Y (%) 0.46 0.44 0.41 0.40 0.35 0.28 0.27 0.20 0.15 0.10 0.06
0,5
kopma uzaması (%)
0,4
0,3
0,2
0,1
0
0 0,5 1 1,5
karbon oranı (%)
y a bx (11.19)
y
eyi=yi-y
yi
xi x
Şekil 11.14. Regresyon doğrusu.
2
N N
min e ( yi a bxi )
2
yi
(11.20)
i 1
i 1
N N
e yi2 e yi2
i 1
0 i 1
0 (11.21)
a b
(x i x )( yi y )
sy
b i 1
r a y bx (11.22)
N
(x
sx
i x ) 2
i 1
Bölüm 11 MALZEME BİLGİSİNDE İSTATİKSEL YÖNTEMLER 223
Örnek:
Yapı çeliklerinde karbon oranı ile kopma uzaması arasındaki
korelasyon katsayısının belirlendiği örnek için regresyon analizi
yapılacak olursa:
n xi yi xi - x y i - y ( x i - x )( y i - y ) ( x i - x )2
0,5
y = -0,29x + 0,44
0,4 r2 = 0,96
kopma uzaması (%)
0,3
0,2
0,1
0
0 0,5 1 1,5
karbon oranı (%)
12
12. MÜHENDİSLİK METAL
ve ALAŞIMLARI
1350 yılında Simyacılar altın üretme çabaları sırasında dökme demiri elde
etmişlerdir. Gerçek metal bilimi ise Fransız Reaumur ile 1600 yılında
başlar. Endüstriyel üretim 1740 yılında İngiltere'de pota yöntemi
kullanılarak demir üretimi ile başlar. 1855 yılında Bessemer ve 1878'de
Thomas buldukları yöntemlerle çelik üretimine geçmişlerdir. 1886'da
Fransa ve Amerika'da Alüminyum üretimi başlamıştır.
uygun sıcaklık derecelerinde bir metalin içine ancak sınırlı oranlarda diğer
metallerle alaşımlama yapılabilir. Sıcaklığın artımı tam bir çözelti elde
edebilmek için gereken zamanı azaltır.
Yabancı atom esas metalin atomu yerine yerleşiyor ise Yeralan Katı
Çözeltisi‚ kafes aralarındaki boşluklara yerleşiyor ise Arayer Katı
Çözeltisi meydana gelir (Şekil 12.1).
228 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Yeralan
atomu
Arayer
atomu
Şekil 12.1. Yabancı atomun esas metalin kafes yapısı içindeki yerleşim
şekilleri
Birinci türde atomik yarı çapı 10-8 cm' den küçük olan H, C, B ve N gibi
çözünen metalin atomları, çözücü metalin atomlarının arasındaki
boşluklara dağılmışlardır.
İki metal üç şartı da sağlıyor ise her bileşim oranında katı eriyik
oluştururlar. Hume-Rothery tarafından belirlenen bu kurallara göre bakır
grubu, gerek atom boyutu gerekse kimyasal bakımdan metallerin
ortasında yer aldığından en iyi eritici olarak bilinir. Örneğin bakır birçok
metali en az % 5 oranında eriterek katı eriyik oluşturur (Al, Au, Cd, Mg,
Pt, Sn, Zn vb.). Gümüş de aynı özelliklere sahiptir.
12.1. Katılaşma
Sıvı halde saf bir metal ya da alaşım soğutulmaya bırakılsın. İlk sıcaklık
yüksek olduğu için sistem sıvı fazdadır. İlk katılaşma (çekirdek oluşumu)
erime sıcaklığında meydana gelecektir. Bu anda ilk olarak katı tanecikler
oluşacaktır. Malzemenin bulunduğu ortamın sıcaklığı düşük olduğundan
malzemenin sıcaklığının daha da düşmesi beklenir. Ancak katılaşma
dolayısıyla sıvıdan dışarıya verilen enerji ısı şeklinde dışarıya atıldığından
civarındaki katı ve sıvı ısınacaktır. Bundan dolayı Ter denge sıcaklığına
kadar yükselir. Eğer etrafındaki sıvı homojen bir sıcaklık alanına sahipse
soğuma esnasında katı her yönde homojen büyüme göstereceğinden
küremsi bir şekil alır. Sonuç olarak, katılaşma tamamlandığında metalin
taneleri küresel olur. Böyle bir yapı tam bir izotropik özellikten dolayı ideal
yapı adını alır.
Ancak pratikte katılaşma çok büyük bir genelde başka şekilde oluşur.
Dışarıya atılan ısı, sıvıda homojen bir sıcaklık oluşturmaz. Dolayısıyla
katılaşma sıvının soğuk bölgelerine doğru ilerleyerek katı iğnecikler
oluşturur. Sonunda çam dalına benzeyen katılar oluşur ki buna dendrit
adı verilir. Dendritler büyüdükçe, aradaki sıvı açığa ısının artması
dolayısıyla çok çabuk soğuyamayacağından katılaşma hızı azalır. Bu
Bölüm 12 MÜHENDİSLİK METAL ve ALAŞIMLARI 231
sahipken 910 C’den sonra Yüzey Merkezli kübik (YMK) kafes yapısına
dönüşür. 1392 C’de ise tekrar HMK yapıya döner ve 1536 C’de ise sıvı
hale geçer. Bu fazlardaki demir sırasıyla -Fe, -Fe, -Fe olarak
adlandırılır. Ayrıca -Fe, Curie sıcaklığı olarak adlandırılan 723 C’de
bir değişime uğrar. Bu değişim magnetik özelliğin değişimidir. 723 C’nin
altında demir magnetik özellik gösterirken bunun üstündeki sıcaklıklarda
magnetik özellik göstermez.
Maddeler belirli çevre şartlarında bir veya birden fazla faz içerebilirler.
Maddenin denge halindeki faz sayısı ve miktarı, maddenin;
a) Kimyasal komposizyonuna,
b) Ortam sıcaklığına,
c) Ortam basıncına bağlıdır.
Saf maddelere ait 1’li diyagramlardır. Şekil 12.3’de görüldüğü gibi bu tip
diyagramlarda değişken sıcaklık ve basınçtır.
SICAKLIK (T)
3 2
GAZ SIVI
O
1
A
KATI
BASINÇ (P)
Şekil 12.3. Saf bir metale ait tekli denge diyagramı
Şekil 12.3’teki 1 nolu bölge katı madde bölgesini gösterir. Diğer bölgeler
sıvı ve gaz fazlarını gösteren bölgelerdir. Bölgeleri birbirinden ayıran P ve
T değerlerindeki şartlarda her iki bölge fazları beraberce denge halinde
yer alır. O noktasında (üçlü nokta) ise her üç faz (katı+sıvı+gaz)
beraberce denge halinde bulunurlar. A noktasında katı ve gaz fazlar
denge halindedir. eğer koşullar gaz faza geçmeye yönelik olarak
değişirse (örneğin sıcaklık artar veya basınç düşerse) madde katı halden
hemen gaz hale geçer. Bu olaya Süblümleşme (Sublimation) denir.
Naftalinde bu olay normal atmosfer koşullarında gerçekleşir.
234 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
0 25 50 75 100 %B
100 75 50 25 0 %A
sıvı Likudus
TE sıvı
TE TE
Sıvı A
sıvı
A al Sıvı
+ +
katı katı
TK
Sıcaklık
(C)
al
katı katı
TE
TE
Solidus B
B
zaman
%B 0 25 50 75 100
%A 100 75 50 25 0
ve alaşımların soğuma eğrileri b) Soğuma
Şekil 12.4. a) Saf elementlerin
eğrilerinden faydalanılarak çizilen denge diyagramı
TEA: A bileşeninin ergime sıcaklığı
TEB: B bileşeninin ergime sıcaklığı
TEal: Alaşımın ergime sıcaklığı
TKal: Alaşımın katılaşma sıcaklığı
Şekil 12.5’de fazların yapısı da şematik olarak verilmiştir. Katı faz, birbiri
içinde tamamen eriyen A ve B maddelerinin oluşturduğu katı eriyikten ()
meydana gelmiştir. Maddeler birbiri içinde tamamen eridiğinden dolayı
katı () tanelerinde sadece tane sınırları görülebilir.
236 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Sıvı
aSıvı
a Sıvı b
+ b
Sıcaklık
a b
a Katı A +
(C)
b
Katı B
Ö
a
Ötektik Ötektik b
a + +
Ötektoik
a a b b
a Katı A Katı B b
b
a+b b+a
A B
0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 %B
100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 %A
Şekil 12.5. Sıvı durumda tam çözünürlük, katı durumda tam çözünmezlik
gösteren alaşımların denge diyagramı
Bölüm 12 MÜHENDİSLİK METAL ve ALAŞIMLARI 237
Sıvı
a a Sıvı Sıvı b
Sıcaklık
a + b
+ b
(C)
a
() () b
() Ötektoik Ö Ötektoik ()
+ +
Ötektoik
()
()
+ +
Çökelen Çökelen
() ()
A B
0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 %B
100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 %A
Şekil 12.6. Sıvı durumda tam çözünürlük, katı durumda sınırlı çözünürlük
denge diyagramı
238 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Saf demir 30 MPa (N/mm2) gibi oldukça düşük akma dayanımı değerine
sahiptir. Demirin içerisine az miktar karbon ilavesi bile akma dayanımını
değerini önemli bir şekilde artırır. Şekil 12.7’de ferritin akma dayanımının
karbon oranının artışı ile birlikte değişimi görülmektedir.
240
% 0.02 akma sınırı değeri, MPa
205
170
135
100
65
30
1536 Sıvı+
I
Sıvı
1392 N Sıvı + 1320
+ Sıvı + 1.S
Sıcaklık (C)
E 1147
Sıcaklık (C)
910 G Acm
A3
+ 2.S + L L + 1.S
+ +2.S
S A1
723 723
%
0.025C
P + 2.S + P + 2.S DL + 1.S
+
P
0.4 1.4
1536
1 3.0
1
1392
1
1147
2 2
Sıcaklık (C)
Sıcaklık (C)
911 G
A3 Acm 2
3 3
723 A1
723
3
4 4
% 0.3 - % 0.5 oranında karbon içeren orta karbonlu çelikler ise; demiryolu
rayları, tren ve tekerlekleri, dingil şaftları ve yüksek nitelikli betonarme
donatısı gibi sertlik ve yüksek dayanım gerektiren yerlerde kullanılır.
Karbon içerikleri martensit oluşumuna izin vermesi nedeniyle ısıl işlem ve
tavlama yoluyla özellikleri düzeltilebilir.
Font
Baca
Büyük Çan
200C
Küçük Çan
800C
1300C
1800C Ana hava simidi
Ham demir 1500C
Hazne Hava giriş borusu
Curuf akıtma
kanalı
Tekne
Tandiş
Kalıp
Metal girişi
Su
Merdaneli dikey Püskürtme
yönlendirme kutusu
Ezme
merdaneleri
Eğme
Ölçüye getirme aparatı
haddesi
Yeniden Doğrultma
ısıtma Yönlendirme
merdaneleri
Kesme makası
Küçük miktarda bir metal, geniş miktarlarda bir diğer metalle alaşım
oluşturunca o metalin dayanımını düzeltebilir. Bu yeni metalin atomları
değişik boyutlarda olduklarından, kristal yapısında kaymaları önleyici
engeller (kamalar) oluşur. Ayrıca bu işlem metalin korozyona
dayanımını arttırır.
ilk
Yeniden
elastik limit
Yükün yükleme
Yükleme boşalması
L
Şekil 12.17. Elastik limitin artması Şekil 12.18. Düktilite ve enerji
yutma kapasitesi kaybı
Çekme
Akma sınırı, ve çekme dayanımı (MPa)
700 dayanımı 40
35
600
Kopma uzaması, %
30
500
Akma 25
sınırı
400 20
Kopma
uzaması 15
300
10
200
5
100
0 10 20 30 40 50
Soğuk çekme oranı (%)
Şekil 12.19. % 0.2 karbonlu çelikte soğuk çekme oranlarına bağlı olarak
mekanik özelliklerin değişimi.
İstenilen mikroyapı ve özellikleri elde etmek için çelik katı fazda iken
ısıtılıp, soğutulma işlemlerine ısıl işlem denir. Isıl işlemler tavlama ve
sertleştirme olarak iki grupta incelenebilir.
12.6.1. Tavlama
Tane irileştirme Çelik 950 – 1100 C’ler Taneler irileşerek çeliğin talaşlı
arasında bekletilir. işleme özelliği artar.
Tam Ötektoit altı çeliklerde İnce taneli yapı elde edilir, aynı
A3, ötektoit üstü çelik- zamanda yumuşama meydana
lerde A1 sıcaklığının gelir, elektrik ve manyetik
yaklaşık 30 oC üstünde özellikler ve işlenebilirlik iyileşir.
tutularak genellikle soğuma kontrollü yapıldığı için
fırında, en az A1 homojen bir mikro yapı elde
sıcaklığının 30 oC edilir.
altına kadar yavaşça
soğutu-larak yapılır
12.6.2. Sertleştirme
Çeliğin ostenitleme sıcaklığından martenzit oluşacak şekilde hızlı bir
şekilde soğutulmasına sertleştirme (su verme) denilir.
Su %80 Kesit daralması
Yağ %40
%20
%0
Sıcak
çekme
(a) Isıl işlem (b) Soğuk şekil değiştirme
Şekil 12.20. Isıl işlemin ve soğuk şekil değiştirmenin mukavemet
durumuna etkisi
Saf metallere ısıl işlemin bir yararı yoktur. Ancak alaşımlara büyük
yararı vardır.
Sıcak işlem ısısı her metalin yapısına göre değişir. Soğuk işlemde
taneler yassılaşır. Sıcak işlemde ise tanelerde ani düzensizlik olur,
sonra tekrar düzene girerler. Sıcak işlem ısısının kontrolu, tane boyutu
ve dayanımı etkiler. Örneğin, çelik ve alüminyum alaşımları bu işleme
şaşılacak derecede cevap verirler.
Haddelemeye
giriş
çıkış
1100 C 850 C
Min. kopma
uzaması (%)
32 18 12 12 8 5
10
3250 (%) 18 10 10
* Parantez içindeki semboller TS 500/Şubat 2000 “Betonarme Yapıların
Tasarım ve Yapım Kuralları” Standardında verilmektedir.
Bölüm 12 MÜHENDİSLİK METAL ve ALAŞIMLARI 263
IIIa çelikleri ise Ia çeliklerine göre daha yüksek karbon oranlı, daha
yüksek dayanımlı ve sert çeliklerdir. IIIa çelikleri karbon oranı
% 0.4’den daha düşük olan demir-karbon alaşımlarından elde edilir.
Üretiminde Ia çeliklerinden farklı olarak en son haddelemeden sonra
yaklaşık 1000C’de nervürleme haddesi yapılır. Ia çeliklerine göre daha
sert olan bu çeliklerin göre işlenebilirlikleri daha az ve kırılganlıkları
daha fazladır. Ayrıca bu tip çelikler kaynak işleri için uygun değildir.
Bu yapı kırılgan bir özelliğe sahip olup ısıl işlem (bkz. Tablo 12.1)
uygulanması gerekmektedir. Bu ısıl işlemi de sıcaklığı 650 C çıkaran
çekirdek bölgesi sağlamaktadır. Daha sonra kontrollü bir şekilde
soğumaya bırakılan çelik dış yüzeyinde terperlemiş martenzit çekirdek
bölgesinde ferrit-perlitten oluşan Şekil 12.22’de görülen yapı
oluşmaktadır.
Temperlenmiş
Martenzit
Ferrit
+
Perlit
s (MPa)
1800
1600
Öngerilmeli beton çeliği
1400
1200
1000
800
0
0 8 10 18 35 s (%)
Şekil 12.24. Değişik tip çeliklerin - davranışları
Çelik Hasır,
Her türlü konut inşaatında ( temellerde, döşemelerde,
perdelerde , bendlerde ...),
Metro ve Tünel yapımında,
İstinat duvarlarında,
Beton pist ve yol kaplamalarında,
Prefabrik yapılarda,
Kanal ve kanaletlerde,
Endüstriyel yapılarda vb. kullanılmaktadır.
(T), putrel (I) veya U profili şeklinde adlandırılırlar (Şekil 12.26). Türk
Standartlarına göre (Çelik Yapılar Standardı, TS 648) yapılarda akma
noktası 240 MPa olan yumuşak çeliğin kullanılması öngörülür.
TS 10513/93’e göre;
Her bir lifin çekme dayanımının 310 N/mm2’den az olmaması,
16 C’nin üzerindeki bir ortamda 3.18 mm’lik iç çap çevresinde
yapılan eğilme deneyinde, liflerin % 90’ının kırılmadan 90 °
eğilme kabiliyeti göstermeleri gerekir.
272 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
steel (Paslanmaz çelik)” denilen bu tür alaşım gün geçtikçe daha fazla
kullanılmaktadır.
12.9. Fontlar
% 1.7 - % 5 karbon içeren demir alaşımlarına font veya dökme (pik)
demir denir. Bu doğrudan doğruya yüksek fırın ürünü olan ham
demirden başka bir şey değildir. Karbon oranı alaşımların mekanik
davranışını büyük ölçüde etkiler. Bu tür alaşımlar genelde fazla sert
olduklarından yapılarda kullanılmaya uygun değillerdir. Fontların cinsini
Bölüm 12 MÜHENDİSLİK METAL ve ALAŞIMLARI 275
Kömür (kok) oranı ve dolayısıyla fırının sıcaklığı düşük olup (1300 oC)
metal çabuk soğursa adi beyaz font elde edilir. Sementit ve perlitten
oluşan iç yapısında birleşik halde % 3-3.5 C ve % 0.5-1 Si vardır. Adi
fontların sertliği ve basınç dayanımları fazladır. Ancak darbelere karşı
dayanıksız ve kırılgandır. İşlenmeğe, döküm, kalıp işlerine uygun
değildir. Bu nedenle daha çok arıtılarak demir ve çelik elde edilmesinde
kullanılır. Kok miktarı fazla olursa buna bağlı olarak fırının altındaki
sıcaklık artar (1900 oC). Yavaş soğuma sağlanırsa karbonun önemli bir
kısmı sementitten grafite dönüşerek pul pul ince yapraklar şeklinde
kütlenin içine yayılır ve esmer font elde edilir. Bu font beyaz fonta
kıyasla daha hafif, darbeye çok daha dayanıklı ve yumuşaktır. Yüksek
fırından çıkarken kalıplara dökülür ve işlenmeğe elverişlidir.
Beyaz font 770 oC civarında bir sıcaklıkta bir süre ısıtılarak yani bir tür
tavlama işlemine sokularak yumuşatılabilir. Bu işlem sonucunda yapıda
grafit oluşur ve font esmerleşir. Ancak bu grafit adi esmer fontun
yapısındaki pul pul olan grafitten farklı olarak ince tanecikler halindedir.
Bu nedenle bu tür font en az kırılgandır ve işlenmeğe en elverişlidir.
12.10. Bakır
Saf bakırın en önemli servis özelliği çok iyi elektrik ve ısı iletkenliğidir.
Ayrıca bakır korozyona dayanıklı bir metaldir. Elektrolitik bakırın bazı
özellikleri Tablo 12.5’de verilmiştir.
276 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Nemli ortamda bakır levhaların yüzeyinde “patina” adı verilen yeşil bir
korozyon tabakası oluşur. Zararlı olmayan bu tabaka aynı zamanda
korozyonun derinlere gitmesine engel olur. Bakır toprak altında da
korozyona dayanıklıdır.
Bölüm 12 MÜHENDİSLİK METAL ve ALAŞIMLARI 277
Blister
12.11. Çinko
Çinko, yumuşak, hekzagonal yapılı, 420 oC’de eriyen, hafif mavimtrak
beyaz bir metaldir. En kullanışlı özelliği atmosferik koşullara
dayanıklılığıdır. Ayrıca çeliğe galvaniz kaplama sağlamada üstün
yeteneği vardır. Üretiminin yarısı bu amaca yönelik olarak
tüketilmektedir. Çinkonun mekanik özelliklerini yükseltmek için
alüminyum, korozyona karşı dayanıklılığı arttırmak için magnezyum
eklenerek yeni alaşımlar elde edilir. Bakır ile karışımı pirinç gibi önemli
bir alaşımı meydana getirir.
12.12. Kurşun
Kurşun özgül ağırlığı 11.34 olan çok yumuşak, düktil, yüzey merkezli
kübik yapılı 327 oC sıcaklık veya yüksek basınçta (5000 Atm) eriyen bir
metaldir. Korozyona dayanıklı olduğundan su tesisatlarında ve
kimyasal tesisatlarda kullanılır. Ancak Pb(OH)2 zehirli olduğundan saf
su tesisatlarında kullanılmamalıdır.
Kurşun üretiminin % 64’ü sanayide akü yapımında tüketilir. Yapılarda
kurşun tesisat işleri dışında dam, kubbe, saçak ve derz işlerinde
Bölüm 12 MÜHENDİSLİK METAL ve ALAŞIMLARI 279
oksidine zımpara taşı denir. İçinde bir veya iki molekül su bulunan
alüminyum oksidi Al2O3.nH2O Bauxit (boksit) adını alır. Bu da
alüminyum metalurjisinin ana madde cevheridir.
Krom - Parlak gümüşe benzer bir metaldir. Özgül ağırlığı 4.7’dir. Çelik
alaşımlarında ve özellikle sert maddeleri kaplamada kullanılır. Sert,
aşınmaya dayanıklı yüzeyler meydana getirerek alaşımları korozyona
dayanıklı hale getirir. Boya sanayinde krom katkı maddesi olarak
kullanılır. Krom, Türkiye’de fazla miktarda (Kütahya ve Muğla’da) kromit
denilen FeCr2O4 cevheri halinde volkanik ve metamorfik kayalarda
bulunur.
Platin - Yumuşak, düktil ve kıymetli bir metal olan platin özel korozyon
problemlerinde, tıpta kullanılır. Ayrıca yüksek sıcaklığa dayanıklı
termokupl malzemesi olarak özel kullanım yeri vardır.
BÖLÜM
13.
13 CAMLAR
Cam çok eski tarihlerden beri bilinmesine rağmen, büyük plaka şeklinde
üretilememeleri nedeniyle, ancak XX. yüzyıl başlarından itibaren yapıda
bugünkü şekliyle kullanılmaya başlamıştır. Doğal cam Mezopotamya ve
Mısır' da M.Ö.7500 yıllarında bulunmuştur. İlk yapay camın ise Finikeliler
tarafından M.Ö.1000 yıllarında üretildiği belirtilmektedir.
Sertlik
Kırma indisi, doğrudan camın yoğunluğu ile ilgilidir. Normal camda 1.52
olan kırma indisi kristal camda 1.60’dır. Yumuşama sıcaklığı
500-600 C arasında bulunmaktadır. Camların diğer önemli fiziksel
özellikleri şöylece sıralanabilir :
Eritici Maddeler : SiO2 ateşe dayanıklı bir madde olduğundan zor erime
özelliğine sahiptir. Camın ergime sıcaklığını düşürmek amacıyla
bileşimine bazı oksitler katılır. Bunların başlıcaları, adi camlarda kullanılan
Na2O ve berraklık verdiği için kristal camların bünyesinde yer alan
K2O’dir. Bunlar bileşime Na2CO3 (soda) ve K2CO3 halinde katılır. Ayrıca
CaO ve MgO gibi toprak alkali oksitler de camın viskozitesini düşürmek
ve işlenebilmeyi arttırmak, şekillendirilebilmesini sağlamak amacıyla
kullanılır.
Ara Maddeler : Yukarıda sözü edilen üç grup madde değişik cam türleri
elde etmek için yeterlidir. Ancak arıtmayı kolaylaştırmak, cama renk
vermek, yarı saydam hale dönüştürmek amacıyla çeşitli maddeler katılır.
Arıtma maddeleri olarak, erimiş cam hamuruna girebilen hava ve gaz
kabarcıklarını gidermek için As2O4, KNO3, NaNO3, Na2SO4 ile cama renk
vererek şeffaflığını gidermek için SnO, opal cam için CaF2 (fluorin) ve
Na3AlF6 (sodyum alüminafluat) gibi maddeler, özellikle güneş
kontrolünde kullanılan camlara çeşitli renkler kazandırmak için kullanılır.
Örneğin, yeşil renk için Cr2O3, mavi renk için CuO, sarı renk için FeS,
AgO, kırmızı renk için SeO, ve NiO mor renk elde etmek için karışıma
katılır.
13.2.3. Şekillendirme
Erimiş cam hamurunun şekillendirme açısından en önemli özelliği
viskozitesidir. Camın değişik sıcaklıklarda hangi viskoziteye ya da değişik
viskozite değerlerinin hangi sıcaklıklarda oluştuğunun bilinmesi
zorunludur. Camın viskozitesi erime sıcaklığında 102 poise, tavlama
sıcaklığında 104 poise, soğuk durumda 1020 poise’dir.
Kurşun alkali silikatlı camlar : Bu tip camlarda CaO yerine PbO vardır.
Kurşun oksit silika ağında değiştirici olmakla birlikte, ağ yapıcı olarak da
kullanılabilir. Yüksek miktarda kurşun oksit içeren kurşun camları düşük
erime sıcaklığına sahiptir. Bu tür camların yüksek yansıtıcılık ve dağıtıcılık
özelliği vardır. Normal camlardan daha iyi olan elektrik ve radyasyon kırıcı
özellikleri nedeniyle optik sistemlerde kullanılır. Yüksek kurşunlu camlar,
yüksek enerji ışınımından korunmak için, akışılı lamba (floresan)
kılıflarında, televizyon tüplerinde kullanılır. Yüksek kırınım indisleri
nedeniyle kristal camlarında ve süsleme amaçlı camlarda da kullanılır.
Borosilikatlı camlar : Silika cam ağında alkali oksitlerin bor oksitle yer
değiştirmesiyle daha düşük genleşmeli cam elde edilir. Yüksek oranlarda
B2O3 içerirler. B2O3 silika ağına girdiğinde yapıyı zayıflatır ve silikat
camının yumuşama noktasını düşürür. Bu camlar korozyona çok
dayanıklıdır. Ayrıca bu tür camlar (Pyrex camı) düşük genleşme
katsayıları nedeniyle sıcaklığa dayanıklıdır ve laboratuvar aletleri, mutfak
gereçleri, borular ve projektörlerde kullanılır.
Bölüm 13 CAMLAR 293
Levha camlar
Pencere camları
Normal pencere camları
Güneş kontrol camları
Hava tabakalı camlar
Mat camlar
Kristal camlar
Float camlar
Emprime camlar
Güvenlik camları
Temperlenmiş (öngerilmeli) camlar
Tabakalı camlar
Telli camlar
Cam duvar tuğlası
Cam döşeme blokları
Cam çatı örgü malzemeleri
Cam kiremitler
Ondüle camlar
Trapezoidal kesitli camlar
U-profilli camlar
Cam mozaikler
Cam lifleri
Cam lifi levhalar
Cam lifi şilteler
Boru mantoları
Cam tülü, dökme cam lifleri ve cam lifi halatlar
Cam köpüğü
a) İki cam tabakası arasına tel örgü koymak suretiyle hem kırılmaya karşı
direnci arttırmak, hem de kırıldığında dağılması engellenmektedir.
Mekanik darbelerle dağılmayan telli camlar, ısıl şoklarda yangınlarda da
dağılmazlar.
b) İki cam tabakası arasına şeffaf plastik tabaka (polivinil butiral folyo)
yerleştirmek. Bu tip camlara tripleks adı verilir.
+Tiç
Soğuma
-Tiç
b
- - Soğuma sonucu
oluşan gerilmeler
+ ç
-
- Eğilme durumunda
oluşan gerilme dağılımı
+
Cam pamuğu veya yünü daha kısa ve ince liflerden oluşmakta ve kabarık
şilteler halinde ısı ve ses izolasyonu amacıyla kullanılmaktadır. Cam
pamuğu veya yünü ayrıca alev etkisi ve yüksek sıcaklığa dayanıklı
olduğundan, yangın riski olan yerler için ideal bir ısı ve ses yalıtım
malzemesidir. Lifler bugün çatı örtülerinde, beton içinde çekme
dayanımını arttırmak ve çatlakları azaltmak amacıyla kullanılır. Fakat
çimento bünyesinde bulunan kirecin cam liflerini korozyona uğratma
tehlikesi vardır. Bu nedenle lifli betonlarda kullanılan cam liflerinin özel
zirkonyumlu lif olması gerekir. Cam liflerinin ayrıca çimento harcı ile
kimyasal reaksiyona girmemesi istenir.
Cam tülü, cam liflerinin yaklaşık 0.5 mm kalınlığında bir tabaka meydana
getirecek şekilde bir yüzey üzerinde toplanmasıyla oluşur. Lif çapı
genellikle 10 m’nin üzerindedir. Lifler birbirlerine, üzerlerine püskürtülen
bir bağlayıcı ile tutturulmuştur. Cam tülü daha çok bitümlü su geçirmez
örtü üretiminde kullanılmaktadır. Bu örtülerde bitüm su geçirmezliğini
sağlarken, cam tülü bitümü taşıyıcı görevi üstlenir. Sudan
etkilenmediğinden çürümez. Su tutmadığı için kabarma ve dalgalanma
yapmaz.
Bölüm 13 CAMLAR 299
SiO2 + 3C SiC + 2 CO
Siyah renkte, ince kristal yapılı olan karborundum elmastan sonra en sert
cisimdir. Bu nedenle çeşitli sert cisimlerin işlenmesinde kullanılır. Ayrıca
çimento ile karıştırılarak, kaygan olmayan yüzeyler oluşturulabilir. Bu
malzeme kaldırım, merdiven basamağı, özel yolların yapımında, ayrıca
ısıya dayanıklı olduğundan, refrakter malzeme olarak fırınlarda kullanılır.
BÖLÜM
14
14. POLİMERLER
14.1. Polimerizasyon
En basit organik elemanlardan biri metandır (CH4). Burada 4 hidrojen
atomunun değerlik elektronları merkezde bulunan karbonun 4 değerlik
elektronu ile aynı yörüngeyi paylaşıp bir kovalan bağ oluştururlar
(Şekil 14.1). Diğer önemli bileşikler etilen ve asetilendir (Şekil 14.2 ve
Şekil 14.3).
Bölüm 14 POLİMERLER 303
HŞekil 14.1.
H Metan
H
Şekil 14.2. Etilen
Şekil 14.3. Asetilen
H C H C C H C C H
H H H
Şekil 14.1. Metan Şekil 14.2. Etilen Şekil 14.3. Asetilen
H H H H H H H H
Şekil 14.4. Polietilen
C C C C C
Şekil 14.5. PVC C C C
H H H H H C H Cl
l
Şekil 14.4. Polietilen Şekil 14.5. PVC
304 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
H H H H
H O
C C C C
Ac H C C O
H Ac H Ac
Yük
Basınç
Çekme
Şekil değişimi
Gerilme
Yüksek oranda
esneyebilen plastikler
Bir çok plastik türünün kesin erime noktaları yoktur ve ergime yavaş
olarak katı halden viskoz sıvı haline geçiş şeklinde olur. Bu nedenle
plastiklerin bu özelliklerinden yararlanılarak kalıplanması, çekilmesi,
şişirilmesi ve sıkıştırılması mümkün olmuştur.
Bağlar daha çok kovalan bağ türündedir. Çapraz bağlı ve dallanmış türler
sıcaklık etkisiyle yumuşayarak reaksiyona girip erir. Sıcaklık bir noktayı
aşınca polimerizasyon sonucu, plastik sert, kırılgan bir malzeme haline
dönüşür. Bu malzemeler tekrardan ısıtılınca yumuşamazlar, sert ve
kırılgandır. Bu tip malzemelere termoset plastikler adı verilir. Genelde
termoset malzemeler düktil değillerdir.
Düşük
Yüksek
1.1-2.1
Yüksek
Çok yüksek
Orta
radyasyona ve
1.4 eriticilere ve inorganik vb. aksam, boru
yanmaya düşük
okside edici olmayan fittingsleri
dayanıklılık
tuzlara dayanıklılık, düşük
sürtünme katsayısı
Daha düşük
Mükemmel ışık geçirimi, mekanik özellikler,
Akrilikler
Mercekler, ışıklı
hava şartlarına düşük aşınma
Orta
Fotoğrafçılık ve film
özellikler, hava
Nispeten düşük
Orta
paketleme, oyuncaklar,
1.1-1.3 koşullarına dayanıklılık,
dayanım kalem muhafazaları,
iyi kalıplanma özellikleri,
sinyalizasyon aksamı
ateşe dayanıklılık
Balatalar, korozyon
Florokarbonlar
Su emme
Balata, vites vb. araç
Yüksek
Yüksek dayanım,
Organik
boyutsal stabilite,
maddelere ve
düktilite, sertlik, elektrik İşçi baretleri, balatalar,
Orta
Mükemmel kimyasal
Polietilenler
Radyo, TV kabinleri,
0.91 emme yeteneği, alabilir, ultraviole
paketleme, borular,
mükemmel yorulma ışığa ve hava
dayanımı ve elektrik koşullarına
izolasyon özellikleri dayanıksız
Polistirenler
Radyo kabinleri, ev
Mükemmel elektrik Ultraviole ışığa ve
araçları parçaları,
Düşük
Kimyasal ve hava
koşullarına karşı
Elektrik kablo
dayanıklılık, elektrik
Viniller
Düşük
14.5. Lastik
Doğal lastik termoplastik ve elastomerik özelliklere sahiptir. Çok büyük
şekil değişimleri yapabilen (elastomer) lastik sert, aşınmaya dayanıklı ve
düşük permeabilite özelliklerine sahip bir malzemedir. Kükürt katarak
çapraz bağlarını arttırmak suretiyle lastiğin sertliğini daha fazla arttırmak
mümkün olabilmektedir. Enerji yutabilme yeteneğinin fazlalığı nedeniyle,
mekanik enerjiyi ısı enerjisine dönüştürerek şok darbelerini sönümleyerek
yutabilir.
İyi bir elektrik izolasyon maddesi olabilen lastiğe, plastiklere eklenen katkı
maddeleri eklenebilir. Üretim şekilleri de plastik malzemelerin üretim
şekline benzer. Çok sayıda kullanım alanı olmasına rağmen en çok
kullanıldığı yer, araç lastikleridir.
Badana
Hazır plastik badanaların ise örtücü özelliği ile silinebilme özelliği kireç
badanaya kıyasla daha fazladır. Ancak bu badanalar gözeneksiz olup,
nemli ortamlar için uygun değillerdir.
Yağlı Boyalar
Bakır sülfatlı, civa oksitli, klorürlü zehirli maddeler katılarak üretilen deniz
boyaları ile kimyasal etkilere yüksek dayanıklılık gösteren epoksi reçineli
sentetik boyalar vardır.
Vernik ve Cilalar
Daha çok ahşap malzeme üzerine inceltilmiş çok tabakalı olarak fırça ile,
döküm ile veya pistole ile püskürtme yoluyla uygulanır.
BÖLÜM
15
15. SERAMİKLER ve
PİŞMİŞ TOPRAK
ÜRÜNLERİ
Seramikler bir metal veya iki metal ile bir ametal atomun belirli
steokiometrik oranlarda birleşmesinden oluşur. Metal olmayan atom
çoğunlukla oksijendir.
- Kristal seramikler
- Amorf seramikler
- Cam bağlı seramikler
- Çimentolar
320 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Si
O O
O
Şekil 15.1. SiO4 Elemanı
Cam bağlı seramiklerin ana maddesi olan kil, asıl olarak sediment bir
kayaçtır ve 2 mikrondan küçük mineral taneciklerinden oluşur. Kil
çoğunlukla Al2O3 ve SiO2 oksitleri karışımı olup, içerdiği diğer metal
oksitler nedeniyle bir çok gruba ayrılabilir. Bu metal oksitler; demir,
magnezyum, krom, alkali ve toprak alkali gibi çok çeşitlidir.
İLLİT
0
BÜZÜLME
KAOLİNİT
MONTMORİLLİNİT
1. Kum - Doğal olarak kilin içinde bulunan çok ince kum fazla plastisiteyi
önlediğinden yararlıdır. Tuğla yapımında kilin içerisinde % 20 - % 30,
324 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
2. Demir - Kilin kitlesi içinde demir sülfat ve demir oksit hidratları şeklinde
bulunan demir, pişmiş toprak malzemeye kırmızı rengini verir. Demir
oranı % 8 ile % 10 mertebesini aşarsa, keramik malzemede pişirme
sırasında şişme ve çatlamalar, tuğla yüzeyinde çiçeklenme, boya
akmaları görülebilir. Demir bileşikleri ateşe dayanıklılığı düşüren
öğelerdir.
3. Kalker - Killerde ince malzeme olarak bulunan CaO miktarı % 8'i aştığı
takdirde, tuğlanın rengi sarıya dönüp, şekil bozuklukları ve çatlamalar
görülür. Az miktarlarının ise bir zararı yoktur.
Tuğla, kiremit gibi keramik malzeme yapımına uygun killi toprakların bir
standarda sokulmasının çok zor olduğu daha önce belirtilmişti. Ancak bir
fikir verebilmek amacıyla tuğla ve kiremit yapımında kullanılan killi
zeminlere ait iki örnek kimyasal yapı Tablo 15.1’de görülmektedir. İki farklı
kil de olumlu sonuçlar vermiştir.
Bölüm 15 SERAMİKLER ve PİŞMİŞ TOPRAK ÜRÜNLERİ 325
Renk vermek için çeşitli metal oksitleri pigment olarak kullanılır. Örneğin;
Beyaz renk için TiO2, SnO, sarı renk için Cr2O3, CuO, kahve rengi için
Fe2O3, kırmızı renk için CrO kullanılır. Aynı metal oksitle değişik
sıcaklıklarda farklı renkler elde edilebilir.
Sırdan önce veya sonra uygulanan çıkartma yöntemi ile ürün üzerinde
değişik desenler elde edilebilir.
Pişirme derecesi özellikle tuğlalar için çok önemlidir. Kil tam saf bir
malzeme olmadığından, tuğla tam camlaşmış bir seramik değildir.
Aslında böyle olması da istenmez. Örneğin, tuğla aşırı pişmişse mor-
siyah renk alıp, tannan bir ses verir. Su emmesi az olduğundan duvar
harcıyla iyi bağ kuramaz.
Bölüm 15 SERAMİKLER ve PİŞMİŞ TOPRAK ÜRÜNLERİ 329
- Kiremitler
Kiremit pişmiş toprak sınıfına giren bir çatı örtü malzemesidir. Yapım
tekniği bakımından tuğla yapımına benzer. Çeşitli tiplerde imal edilir.
Yalnız hamuru daha ince öğütülmüş ve yoğrulmuştur. En önemlileri yerli
tip (Osmanlı tipi) ve Marsilya tipi kiremitlerdir. Yerli tipler bir ucu diğerine
kıyasla dar yarım silindir şeklindedir. Bunlar üst üste bildirilerek kullanılır.
Bölüm 15 SERAMİKLER ve PİŞMİŞ TOPRAK ÜRÜNLERİ 333
Marsilya tipi ise basık ve karmaşık geçme tiplidir (Şekil 15.4). Bağlantı
şekli fabrikalara göre değişir. Şekillendirme yalnızca makinalarda yapılır.
- Kerpiç
Kilin su ile yoğrularak güneşte kurutulması sonucu elde edilen toprak blok
malzemeye kerpiç adı verilir. Kerpiç insanlığın kullandığı en eski ve
ekonomik yapı malzemesidir.
- Künkler
- Refrakter Malzeme
- Ateş tuğlaları
- Silika tuğlaları
- Manyezi-krom tuğlaları
- Özel refrakter tuğlalar
Bölüm 15 SERAMİKLER ve PİŞMİŞ TOPRAK ÜRÜNLERİ 335
Ateş tuğlaları, plastik ateş kili, çakmaktaşı kili ve şamottan elde edilir. Bu
tür malzemenin yapımı, diğer seramik eşyanın yapımından pek farklı
değildir. Ancak, pişirme sıcaklıkları çok daha yüksektir (1700 oC). Ayrıca
kullanılacak kilin yapısında da mümkün olduğu kadar az mika, feldspat ve
alkali bulunması gerekir. Buna karşın Al203 miktarları normal tuğlalara
kıyasla çok fazladır (% 30-% 46).
Bu tip tuğlalarda yüksek sıcaklık nedeniyle kil daha çok bağlayıcılık görevi
yapar, taşıyıcı görevini ise antiplastik katkı maddeleri yapar. Şamot adı
verilen daha önce pişirilip, sonra ufalanmış keramik tozu bu amaçla
kullanılır. Şamot yerine bazı tiplerde iskelet görevini boksit, magnezyum
oksit, dolomit gibi malzemeler yerine getirir.
16
16. BİTÜMLÜ
MALZEMELER
1. Sıcaklık derecesine bağlı olarak katı, yarı katı veya akıcı kıvamda
olabilirler.
2. Siyah veya koyu renklerdedirler.
3. Yüksek moleküler ağırlıkları vardır.
4. Bağlayıcı (adhesif) özellikleri vardır.
5. Çatlama ve ayrılma olmaksızın geçirimsiz ve plastik filmler
meydana getirerek şekil değiştirme özelliğine (kohezyon)
sahiptirler.
16.1. Asfalt
ASTM’ye göre asfalt; “Rengi siyahtan koyu kahverengiye kadar
değişebilen, kıvamı katı ya da yarıkatı olan, ısıtıldığı zaman yavaş yavaş
yumuşayan, bileşimindeki esas madde bitüm olan ve doğada katı ya da
Bölüm 16 BİTÜMLÜ MALZEMELER 339
yarıkatı halde bulunabilen veya ham petrolün distilasyonu ile elde edilen
veya değişik orijinli bitümlerin karışımından oluşan bağlayıcı malzeme”
olarak tanımlanır. Asfaltın kimyasal yapısı hidrokarbonların kompleks bir
karışımıdır. Ancak içinde yaklaşık oranlarda şu elementler bulunur :
Karbon % 70-85
Hidrojen % 7-12
Nitrojen % 0-1
Sülfür % 1-7
Oksijen % 0-5
Metaller çok az miktarda (oksit, tuz veya metal içeren
organik bileşikler halinde)
Asfaltin
Reçine
Yağ
- Doğal asfaltlar
- Petrol asfaltları
Ancak bugün için asfaltı petrolden üretmek, bir iki kaynak dışında
doğadan elde etmekten daha ekonomik olmaktadır.
a- Çatı yalıtımlarında,
b- Su yalıtımı işlerinde,
c- Boruların korozyona karşı korunmasında,
d- Hidrolik yapı ve benzeri işlerde,
kullanılırlar.
HAM PETROLÜN
DEPOLANMASI
DİNLENDİRME VE MAKİNA
ARTIK MALZEME
YOĞUNLAŞTIRMA YAĞI
1- Katbek asfaltları
2- Asfalt emülsiyonları
Emülsiyon, birbiri ile iyi karışmayan iki sıvının birinin diğerinde çok küçük
kürecikler halinde dağılmış halde bulunduğu heterojen bir karışımdır. Yol
inşaatlarında kullanılan asfalt emülsiyonları asfaltın “dağınık faz”, suyun
“sürekli faz” olduğu emülsiyonlardır.
a) Anyonik emülsiyonlar
b) Katyonik emülsiyonlar
deney Şekil 16.3'de görüldüğü gibi standart iğnenin, belirli yük, zaman ve
ısıda, bitümlü malzeme içine batma miktarlarının ölçülmesi ile yapılır. Bu
deneyde kullanılan standart yük 100 g, zaman 5 saniye ve sıcaklık 25 oC
dir. Ölçüm 0.1 mm cinsinden yapılır.
Penetrasyon değeri
=0.1 mm cinsinden
100 g
AC (25 °C)
AC (25 °C)
Okside asfalt ve asfalt çimentosu gibi iki yarı katı asfalt numunesi alınsın.
Bunların 25 oC’deki penetrasyonları birbirinin aynı olsun. Bu asfaltlar
45 oC’ye kadar ısıtılarak penetrasyon deneyine tabi tutulursa, artık
penetrasyonlarının aynı olmadığı ve asfalt çimentosunun çok daha
yumuşak olduğu görülür. Isı arttırılırsa kıvamlılıklarındaki fark daha
belirgin olur. Eğer her iki asfalt 0 oC’ye kadar soğutulursa bu defa asfalt
çimentosunun çok daha sertleşmiş olduğu görülür. Bu nedenle üretim
teknikleri ile üretilmiş ve/veya değişik ham petrollerden üretilmiş asfaltların
ısı değişimlerine karşı olan duyarlılıklarının farklı olduğu söylenebilir.
Bölüm 16 BİTÜMLÜ MALZEMELER 349
Katran, zift ile hafif ve ağır yağların doğal ve yapay karışımıdır. Genellikle
ham taşkömürünün karbonizasyonu sırasında çıkan buharların
yoğunlaştırılmasıyla bir yan ürün olarak elde edilir. Bu işlem için genelde
iki yöntem kullanılır :
a) Kok fırını yöntemi - Belirli bir miktar (>10 ton) bitümlü kömür
1370 oC'nin üzerinde fırında ısıtılır. Ham katran bu ısıtma
işleminin uçucu ürünüdür. Artık malzeme ise kok kömürüdür.
Buharlar fırından çıkarken yoğunlaştırılarak sıvı hale
dönüştürülüp, ham katran elde edilir. Ham katran da belirli
kimyasal işlemler sonucu yol katranına dönüştürülür.
352
Asfalt Katran
MALZEME BİLGİSİ
RT
RT-1
Asfalt Sıvı Petrol Asfaltları RT-2
Asfalt Emülsiyonları
Çimentosu (Likid Asfaltlar, RT-3
(Penetrasyon Katbek Asfaltlar)
Asfaltları) RT-4
Anyonik Asfalt RT-5
AC Katyonik Asfalt
Çabuk Orta Yavaş Emülsiyonları RT-6
10-20 Emülsiyonları
Kür Hızda Kür RT-7
20-30
Olan Kür Olan RT-8
30-40 Çabuk Orta Yavaş Çabuk Orta Yavaş
RC Olan RT-9
40-50 SC Kesilen Hızda Kesilen Kesilen Hızda Kesilen
RC-70 MC RT-10
60-70 SC-70
RC-250 MC-30 Kesilen Kesilen RT-11
75-100 SC-250 RS SS CRS CSS
RC-800 MC-250 MS SS-1 CMS RT-12
100-150 SC-800 RS-1 CRS-1 CSS-1
RC-300 MC-800 MS-1 CMS-2 RTCB-5
SS-1h CRS-2 CSS-1h
D.E.Ü.
150-200 SC-3000 RS-2 MS-2
MC-3000 CMS-2h RTCB-6
200-300 MS-2h
Şekil 16.4. Bitümlü Malzemelerin Sınıflandırılması
Bölüm 16 BİTÜMLÜ MALZEMELER 353
- Kalıcı deformasyonlar,
- Yorulma çatlakları,
- Düşük sıcaklık çatlakları,
- Soyulma,
- Düşük durabilite,
Etilen Vinil Asetat
354 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Ayrıca göl ve kaya asfaltı gibi doğal asfaltlar, çeşitli elyaf ve fiberler de
modifiye bitüm üretiminde kullanılmaktadır.
Bitüm SBS
Aromatik
Yağ
~ 170-180 ° C’de
karıştırma
(olgunlaşma
süreci)
~ 130-140 °C
Stok Tankı
Tanker
Homojenleştirici
Koloidal Değirmen
a) Zemin stabilizasyonu
Üzerinden hafif araçların seyrek olarak (günde ortalama 100 taşıt) geçtiği
yolların; kurak mevsimlerde toz, yağışlı havalarda çamur yapmasını
önlemek için stabilizasyon işlemi yapılır.
b) Sathi Kaplama
c) Asfalt Yollar
17.
17 AHŞAP
Canlı bir organizma olan ağaçtan elde edilen lifli, heterojen ve anizotrop
yapı malzemesine ahşap denir. Ahşap insanlığın ilk yapı
malzemelerinden birisidir. Her ne kadar günümüzde ahşabın taşıyıcı
eleman olarak kullanımı azalmış ise de yine de ahşap önemli bir yapı
malzemesi olma niteliğini korumaktadır.
Kabuk
İlkbahar halkası
Yaz halkası
Öz
Şekil 17.1. Ağacın Yapısı
Doğada çok sayıda ağaç türü olmasına karşın, önemli ekonomik değer
taşıyan ağaç sayısı sınırlıdır. Yapılarda kullanılan ahşabın önemli bir
kısmı çam, meşe, ceviz, dişbudak, kavak, selvi, kayın, köknar, sedir ve
karaağaç gibi ağaçlardan elde edilmektedir.
Yapraklılardan meşe çok sert, işlemesi zor ve çok dayanıklı bir ağaçtır.
Ancak yüksek boyda ahşap elde edilemediğinden daha çok parke işleri
için uygundurlar. Yapraklılar arasında kayın, gürgen, ceviz ve dişbudak
daha çok mobilyacılıkta kullanılan kıymetli ağaçlardır.
Koyu renkte küçük bir öz etrafında her yıl bir halka eklenerek büyüyen bu
tip ağaçların yaşını, halkalarını sayarak belirlemek olanaklıdır. Yazın ağaç
daha yavaş büyüyüp, daha sert ancak daha ince bir halka oluştururken,
ilkbaharda daha hızlı büyüyen ağaç, nispeten daha gevşek bir tabaka
362 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Lif
Hücre boşluğu
Hücre duvarı
Kaçık merkezli ağaçlar, eğri eksenli ağaçlar, çok budaklı ağaçlar, don
çatlaklı ağaçlar, yıldırım çarpmış ağaçlar ağaca bağlı kusurları oluşturur.
Budaklar
Çift Öz
Yarıklar
- Fiziksel Özellikler
1- Nem - Her canlı dokuda olduğu gibi ağaç hücreleri aralarında bol
miktarda su, üç ayrı şekilde bulunur :
a) Yapısal su (Bünye suyu) – Ahşabın kimyasal yapısında olan
sudur. Oranı normal kurutma işlemleri ile değişmez.
b) Emme suyu (Absorbsiyon suyu) - Selüloz suya karşı çok istekli
(hidrofil) bir madde olduğundan, ahşap çok iyi su emer. Bu olay
ahşabın şişmesine neden olduğundan önemlidir. Emme suyu
Bölüm 17 AHŞAP 365
- Mekanik Özellikler
10 20 30 40 50 w (% su içeriği)
P P
P P
Kurutma işleminin amacı, çok fazla nem içeren yaş ahşabı kullanma
koşullarına uygun hale getirmektir. Bu yöntemler şöylece sıralanabilir :
Ağaç, iki ayrı grup oluşturan araç ve yöntemlerle işlenir. Bunlardan ilki
mekanik araçlardan yararlanarak ağacı tomruk, direk, kereste, yaprak,
kontraplak gibi ahşap adı altında topladığımız yapı malzemesi haline
getirmektir. Diğeri, ağacı kimyasal işlemlere tabi tutarak selüloz
sanayinde (kağıt, suni ipek, vernik, reçine, vb.) kullanmaktır.
Açma - Tomruk, sarılmış bir halı gibi soyulursa, geniş yüzeyler elde edilir.
Açma makinasında bıçak sabittir. Tomruk ekseni etrafında dönerek
genişliği sabit, boyları tomruğun çapına göre değişen yapraklar elde edilir.
Elde edilen yapraklar özellikle kontraplak yapımında kullanılır.
3. Çeyrek Biçme
Ayrıca ahşap, talaşlı hafif betonlar (Heraklit) izolasyon amaçlı olarak çatı
ve duvar kaplaması olarak kullanılır.
BİRİM DÖNÜŞÜMLERİ
Tablo 3. Ön ekler
Tablo 4. Kısaltmalar
atm atmosfer
cm santimetre
ft foot
g gram
in inç
kg kilogram
kgf kilogram-kuvvet
km kilometre
K Ksi (103 psi)
lb pound
lbf pound-kuvvet
m metre
Pa Pascal
psi pound-kuvvet/in2
t ton
tf ton-kuvvet
Uzunluk
1 km = 0.621371 mil 1 mil = 1.60934 km
1 m = 1.09361yd 1 yd = 0.9144 m
1 cm = 0.393701 in 1in = 2.54 cm
1 mm = 0.03937in 1 in = 25.4 mm
1 m = 39.3701in 1 in = 0.0254 m
1 ft = 0.3048 m 1m = 3.2808 ft
Alan
1 km2 = 0.3861 mil2 1 mil2 = 2.58999 km2
1 hektar = 10000 m2 1 m2 = 0.0001 hektar
1 m2 = 10.7639 ft2 1 ft2 = 0.0929 m2
1 cm2 = 0.1550 in2 1 in2 = 6.4516 cm2
1 mm2 = 0.00155 in2 1 in2 = 645.16 mm2
Hacim
1 m3 = 1000 dm3 1 dm3 = 0.001 m3
1 m3 = 35.3147 ft3 1 ft3 = 0.0283 m3
1 m3 = 1.30795 yd3 1 yd3 = 0.76455 m3
1 dm3 = 0.03531 ft3 1ft3 = 28.3168 dm3
1 in3 = 16.3871 cm3 1 cm3 = 0.06102 in3
1 in3 = 0.01638 dm3 1 dm3 = 61.02 in3
Ağırlık
1 ton = 1000 kg 1 kg = 0.001 ton
1 kg = 2.2046 lb 1 lb = 0.4536 kg
1 oz = 28.3495 g 1 g = 0.0353 oz
1 ton (British) = 1016.05 kg 1 kg = 0.00098 ton (British)
Kuvvet
1 tonf = 9.80665 kN 1 kN = 0.10197 tonf
1 kgf = 9.80665 N 1 N = 0.10197 kgf
1 kgf = 2.2046 lbf 1 lbf = 0.4536 kgf
1 kN = 101.971 kgf 1 kgf = 0.00981 kN
1 lbf = 4.44822 N 1 N = 0.2248 lbf
1 dyn = 10-5 N 1 N = 10000 dyn
382 MALZEME BİLGİSİ D.E.Ü.
Basınç ve Gerilme
1 atm = 101325 Pa (N/m 2) 1 Pa (N/m2) = 0.000009869 atm
1 atm = 1.03323 kgf/cm2 1 kgf/cm2 = 0.9678 atm
1 atm = 14.6959 lbf/in2(psi) 1 lbf/in2(psi) = 0.06804 atm
1 atm = 1.01325 bar 1 bar = 0.9869 atm
1 bar = 1.01972 kgf/cm2 1 kgf/cm2 = 0.9806 bar
1 bar = 14.5038 lbf/in2(psi) 1 lbf/in2(psi) = 0.06894 bar
1 bar = 100 kPa (kN/m 2) 1 kPa (kN/m2) = 0.01 bar
1 mbar = 100 Pa (N/m2) 1 Pa (N/m2) = 0.01 mbar
1 kgf/m2 = 9.80665 N/m2 1 N/m2 = 0.1019 kgf/m2
1 kgf/cm2 = 98.0665 kPa (kN/m2) 1 kPa (kN/m2) = 0.010197 kgf/cm 2
1 kgf/cm2 = 0.098066 MPa 1 MPa = 10.1978 kgf/cm2
1 kgf/mm2 = 9.80665 N/mm2 1 N/mm2 = 0.1019 kgf/mm2
1 kgf/mm2 = 1422.64 lbf/in2(psi) 1 lbf/in2(psi) = 0.0007029 kgf/mm 2
1 lbf/in2(psi) = 0.006894 N/mm2 1 N/mm2 = 145.038 lbf/in2(psi)
1 lbf/in2(psi) = 0.07031 kgf/cm 2 1 kgf/cm2 = 14.223 lbf/in2(psi)
1 lbf/in2(psi) = 6.89476 kPa 1 kPa = 0.14503 lbf/in2(psi)
1 lbf/ft2 = 47.8803 Pa 1 Pa = 0.02088 lbf/ft2
Yoğunluk
1 kg/m3 = 1.686 lb/yd3 1 lb/yd3 = 0.59312 kg/m3
1 kg/m3 = 0.06243 lb/ft3 1 lb/ft3 = 16.0185 kg/m3
1 g/cm3 = 62.4280 lb/ft3 1 lb/ft3 = 10.016018 g/cm 3
1 ton/yd3 = 1328.94 kg/m3 1 kg/m3 = 0.000752 ton/yd3
1 lb/in3 = 27.6799 g/cm3 1 g/cm3 = 0.036127 lb/in3
Viskozite(dinamik)
1 Pa.s (Ns/m2) = 0.020885 lbf s/ft2 1 lbf s/ft2 = 47.8803 Pa.s(Ns/m 2)
1 cP (centipoise) = 2.08854x10-5 lbf s/ft2 1 lbf s/ft2 = 1488.16 cP (centipoise)
1 cP (centipoise) = 0.001 Pa.s 1 Pa.s = 1000 cP (centipoise)
1 lbf s/ft2 = 1.48816 kgs/m 1 kgs/m = 0,67197 lbf s/ft2
EK B
PERİYODİK TABLO
GRUPLAR
HAFİF İNERT
METALLER AĞIR METALLER AMETALLER GAZ-
LAR
IA IIA IIIB IVB VB VIB VIIB VIIIB IB IIB IIIA IVA VA VIA VIIA O
1 2
1 H He
1,008 4,003
3 4 5 6 7 8 9 10
2 Li Be B C N O F Ne
P 6,94 9,013 10,82 12,011 14,008 16,000 19,00 20,183
E 11 12 13 14 15 16 17 18
R 3 Na Mg Al Si P S Cl Ar
İ 22,991 24,32 26,98 28,09 30,975 32,066 35,457 39,944
Y 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36
O 4 K Ca Sc Ti V Cr Mn Fe Co Ni Cu Zn Ga Ge As Se Br Kr
D 39,100 40,08 44,96 47,90 50,95 52,01 54,94 55,85 58,94 58,71 63,54 65,38 69,72 72,60 74,91 78,96 79,916 83,80
L 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54
A 5 Rb Sr Y Zr Nb Mo Tc Ru Rh Pd Ag Cd In Sn Sb Te I Xe
R 85,48 87,63 88,92 91,22 92,91 95,95 99 101,1 102,91 106,4 107,88 112,41 114,82 18,70 121,76 127,61 126,91 131,30
55 56 Lan- 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86
6 Cs Ba tanid Hf Ta W Re Os Ir Pt Au Hg Tl Pb Bi Po At Rn
132,91 137,36 serisi 178,50 180,95 183,86 186,22 190,2 192,2 195,09 197,0 200,61 204,39 207,21 209,00 210 210 222
87 88 Asti-
7 Fr Ra nid
223 226,05 serisi
57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71
LANTANİTLER La Ce Pr Nd Pm Sm Eu Gd Tb Dy Ho Er Tm Yb Lu
(Nadir Topraklar) 138,92 140,13 140,92 144,27 145* 150,35 152,0 157,26 158,93 162,51 164,94 167,27 168,94 173,04 174,99
89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103
AKTİNİTLER Ac Th Pa U Np Pu Am Cm Bk Cf Es Fm Md No Lw
(Transuranyumlar) 227 232,05 231 238,07 237 242 243 245 249 249 255 255 256 254 257
Yararlanılan Kaynaklar
Akman, S., “Yapı Malzemeleri”, İTÜ Yayınları No: 1336, İstanbul, 1987
Baradan, B., “Yapı Malzemesine Giriş”, Ders Notları, EÜ, İzmir, 1980
Derucher, K.N., Korfiatis, G.P., Ezeldin, A.S., “Materials for Civil &
Highway Engineers”, Fourth Edition, Prentice Hall, Upper Saddle, New
Jersey, 1998
Umar, F., Ağar, E., “Yol Üst Yapısı”, İTÜ Yayınları, İstanbul, 1985
Sözcük Dizini
Kurşun Alkali Silikatlı Camlar ............... 292 Newtonyen ................................... 134, 138
Kümelenme Parametreleri ................... 196 Nikel ..................................................... 281
Küreselleştirme Tavlaması ................... 255 Nikel Kromlu Çelikler............................ 273
Nikelli Çelikler ...................................... 273
L Normal Dağılım .................................... 201
Normalizasyon Tavlaması.................... 254
Lak ....................................................... 316
Lastik ................................................... 314
O
Ledeburit: ............................................. 243
Lif Donatılı Plastik Kompozitler ............ 312 Olasılık Yoğunluk Fonksiyonu .............. 195
Likudus ................................................ 235 Orantı Sınırı ........................................... 35
Lineer-Elastik Şekil Değiştirme ............ 122 Organik Kaplamalar ..................... 106, 314
Los Angeles Deney Aleti ........................ 84 Ortalama Dayanım Güven Sınırları ...... 208
Lüders Hartmann Çizgileri ..................... 36 Ostenit ................................................. 242
LVDT .................................................... 116
Ö
M
Ötektik Alaşım ...................................... 236
Magnezyum ......................................... 280 Ötektik Nokta ....................................... 236
Malzemelerin Ses Yutması .................. 186 Ötektoid ............................................... 242
Malzemenin Yorulması ........................ 141 Özgül Ağırlık ................................ 163, 165
Mangan ................................................ 283
Martenzit .............................................. 256 P
Maxwell Modeli .................................... 125
Periyodik Yükleme ................. 93, 141, 145
Medyan (Orta Değer) ........................... 198
Perlit..................................................... 242
Mekanik Ekstansometreler ................... 113
Permeabilite ................................. 170, 314
Mekanik Mukavemet Halleri ................... 29
Petrol Asfaltı ........................................ 341
Metalik Kaplamalar ............................. 106
Pik Demir ............................................. 250
Metalik (Kristal) Yapı .............................. 12
Pilyaj Deneyi .......................................... 85
Metalik Bağlar ........................................ 11
Pirinç .................................................... 277
Metalik Kristal Bağları ............................ 16
Pişmiş Toprak Ürünleri......................... 321
Mikrometre ........................................... 112
Plastik Davranış ........................... 118, 136
Mod ...................................................... 198
Plastik Malzemeler ............................. 6, 49
Modifiye Bitümler ................................. 353
Plastikler .............................................. 306
Mohs Sertliği .......................................... 77
Platin .................................................... 283
Molibden .............................................. 282
Poiseuille Rejimi................................... 173
Molibdenli Çelikler ................................ 274
Poisson Oranı ......... 35, 111, 268, 287, 331
Mukavemet Momenti .............................. 60
Polikristal ......................................... 15, 17
Polimer................................................. 301
N
Polimerizasyon .................................... 302
Nervür .................................................. 267 Porozite................................................ 166
Newton Cismi ............................... 119, 120 Porselen............................................... 336
YARARLANILAN KAYNAKLAR 393