You are on page 1of 10

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ
ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ

Antik Dönem Resim Sanatı – I


Vize Ödevi
Hierapolis Antik Tiyatrosu’ndan Apollon- Marsyas Kabartma Grubu

Danışman
Prof. Dr. Celal ŞİMŞEK

Abdullah Ardahan Ersöz


14170027
II. Öğretim

DENİZLİ- 2020
1.1. Hierapolis Antik Kenti ve Tiyatrosu
Bereketli Lykos Vadisi içerisinde yer alan Hierapolis Antik kenti, Hellenistik
Dönem’de kurulmuş bir kenttir1. Kentin Seleukos kuruluşu mu yoksa Bergama
kuruluşu mu olduğu konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Kentteki depremler, kentin
gelişimini olumsuz yönde etkilemiştir. MS 60 depreminde yıkılan kent İmparator Nero
zamanında yardımlar ile ayağa kaldırılmıştır. Hippodomik yani (ızgara) planlı inşa
edilen kent MS 138-161’de de büyük bir depremle yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir.
MS 129’dan sonra Hadrianus tahta çıkışını kutlamak amaçlı vergi almamış ve agoranın
inşası için gerekli yardımları sağlamıştır. Hierapolis MS 2. ve 3. yy da altın çağını
yaşamış, önemli kamu yapıları inşa edilmiş. Tipik bir Roma kenti özellikleri taşıyan
Hierapolis’de agoralar, hamamlar ve tiyatro gibi sosyal faaliyetlerin yürütüldüğü
mekanlar dışında bölgeyi kutsal kılan yapılarla da karşılaşılmaktadır2.

Çubuk’un aktardığı kadarıyla Hierapolis’te ilk olarak tiyatro Hellenistik


Dönem’de kent kuzeydoğusundaki yamaca konumlandırılsa da depremler sonucunda
tahribe uğramıştır. M.S 60 depreminden sonra MS 62’de kent meclisi tarafından dört
parsellik bir adaya yeni bir tiyatro yapımına karar verilmiş, Apollon Tapınağı’na yakın
olan bu alana cavea konumlandırılmıştır3. Tiyatro sahnelerinde sıcak öğle rüzgârı
caveaya girmesi engellenmesi gerekirken Vitrivius’a göre bu uygulama Hierapolis
tiyatrosunda uygulanmamıştır. Tiyatrodaki yazıtlardan anlaşıldığı kadarı ile,
Flaviuslar, Domitianus ve Hadrianus dönemlerinde onarımlar görse de Şimşek’e göre
Septimus Severus Dönemi’nde ancak tamamlanmıştır4. Çubuk’a göre, tiyatronun
taşıyıcı sistem malzemesi kireçtaşı, bezeme ve yüzey kaplamalarında ise mermer
malzeme kullanılmıştır. Çift diazomalı, 50 oturma sıralı cavealı ve bu cavealar 8
merdiven sırasıyla 9 bölüme ayrılmıştır. Cavea’nın alt sırası ortasına ise krali loca
eklenmiştir. Tiyatronun sahne binası postscaenium, scaene frons, pulpitum,
hyposcaenium olarak bölümlendirilmiştir5.

Çubuk’un bildirdiğine göre Septimus Severus Dönemi’nde taşıyıcı strüktürü,


sahne altı ve sahne cephesi yeniden yapılmış6, hyposcaenium cephesi kompozit

1
Humann 1898, 19; Akurgal 2000, 464.
2
D’andria 2003; Ferrero 1993, 93.
3
Çubuk 2008, 11.
4
Şimşek 2000, 9.
5
Çubuk 2008, 12.
6
Ferrero 1993, 67.
başlıklar ve bir diz sarmal sütun ve bu sütunların aralarındaki nişlerin üstünde istiridye
kabuğu motifleri ile dekorize edilmiştir7. 3 katlı olan sahne cephesinin ilk katında
sekizgen kaideli, yivsiz sütunlu, korinth başlıklı düzenleme görülürken bu katta
Anadolu geleneğine bağlı olarak 5 kapı açılmış, 3 tanesi sahne gerisini sahneye
bağlanır, diğer ikisi ise parascaeniuma açılır şekildedir. İkinci katta, sarmal yivli,
dalgalı sütunlu, kompozit başlıklı, üçüncü kat ise pilpaye ayaklı, kompozit başlıklı
düzenleme görülmektedir. Birinci katta kapıların iki tarafından exedra şeklinde
işlemeli kaideli podyum düzenlemesi birinci katın sahne cephesi boyunca devam
etmektedir. Normalde tiyatrolarda Dionysos ile ilgili sahnelere yer verilmesine
rağmen burada orkestradan sahneye bakıldığında kapının solunda Artemis sağında ise
Apollon ile ilgili kabartmalara yer verilmiştir8. Ayrıca Hades ile ilgili kabartmalara da
sahne binası kabartmaları arasında yer almaktadır. Çubuk’un aktardığı kadarıyla
Richter’e göre Arka fondaki perde motifi Geç Hellenistik Dönem’e ait Archelaos
Steli’ndeki düzenlemeye benzemektedir9. Trajik ve satyrik özellik gösteren Hierapolis
Sahne kabartmalarında yarışların, dinsel ve siyasal konuların yerel kültürlerle
bağlantılı olarak betimlenmesi, Roma sanatında özgün bir yapıt olmasını
sağlamaktadır10.

Çubuk’un aktardığı kadarıyla D’andria- Ritti’ye göre kabartmalarda stil-kritik


açısından değişen özellikler, işçiliğin bazı yerlerde özensiz olması, değişen detaylar
vs. hem sahnenin hangi zaman diliminde tam olarak yapıldığı konusunda kesin tarih
vermemekte hem de burada bir usta önderliğinde birden fazla kişinin çalıştığını
düşündürmektedir. Maktabın kademeli ve yumuşak kullanımı, mermer yüzeyinde ışık
gölge kontrastı yaratmıştır. Böylece giysilerdeki plastik etki artmış ve elbiselerdeki
çizgisel tasarım ön plana çıkmıştır11.

İmparatorluk kabartmalarının çoğunluğunda Pergamon Baroğu etkisi ve Klasik


Dönem etkisi görülmekle birlikte12 Hellenistik geleneği kuvvetli olan Anadolu
kentlerinin Roma Dönemi’nde de üsluplarının birbirine yakın olduğu İnan tarafından

7
Çubuk 2008, 12.
8
Çubuk 2008, 13.
9
Richter 1977, 182.
10
Ferrero 1993, 111.
11
Çubuk 2008, 21.
12
Erim 1978, 55-65.
vurgulanmaktadır13. Dokimeionlu ustalarca Dokimeion mermerinden yapılmış olduğu
düşünülen kabartmaların yapımında ve süslenmesinde Erguvani Kumaş Boyacıları
Loncası’nın katkılarının olduğunu ise Çubuk aktarmaktadır. Dokimeion MS 2-3.yy
lahit ve heykel yapımı açısından Anadolu’da önemli bir sanat merkezidir. Roma’nın
imparatorluk döneminde lahit yapımında üç önemli kentten diğer ikisi ise Atina ve
Roma’dır. Yani konumlarına bakılına Anadolu’da böyle bir mermer ocağı ve sanat
merkezini varlığı çok önemlidir14. Anadolu için önemli bir yere sahip olan Dokimeion,
nedeni tam olarak bilinme se de MS 260-270 yıllarında üretim son bularak buradaki
ustalar Roma’ya göçmüşlerdir15. Yani sonuç olarak D’andris- Ritti’ye göre
Hierapolis’te Pergamon, Aphrodisias ve Pamphylia ekollerinden çok Dokimeion etkisi
daha etkindir16.

1.2.Apollon- Marsyas Kabartma Grubu


1.2.1.Apollon- Marsyas Mitolojisi

Efsanaye göre üç güzeller yarışmasından da bilindiği üzere Hera, Aphrodite ve


Athena arasında hep bir çekişme bulunmaktaydı. Bu iki tanrıça, çifte kavalın bulucusu
olduğu iddia edilen Athena’nın kavalı çaldığını görünce onunla çirkinleştiğini iddia
ederek dalga geçmişlerdir. Phrygia’da duru bir suda, kavalını üflerken şişen
yanaklarını görünce sinirlenip kavalını yere atmış ve bu sırada bu kavalı alan kişiyi de
lanetlemiştir. Bu durumu bilmeyen Marsyas kavalı alıp çalmaya başlamış ve sesine
bayılmış. O kadar ileri gitmiş ki tanrı Apollon’un lyrasından bile daha güzel olduğunu
iddia edince aralarında yarışma yapılıyor. İlk yarışmada Apollon kaybedince tersten
çalarak yarışmayı istiyor ancak bu yarışmada da Marsyas’ın kavalı üstün gelince,
Apollon Marsyas’ı seçen Midas’ın kulaklarını eşek kulağına çevirmiştir. Bununla
yetinmeyip Marsyas’ı bir ağaca asıp derisini yüzdürmüş ancak sonrasında çok pişman
olmuş ve hem lyra’sını kırmış hem de Marsyas’ı bir ırmak haline getirmiştir17.

13
İnan 1997, 70.
14
Koch 2001, 74.
15
Koch 2001, 71.
16
D’andris- Ritti 1985, 196.
17
Erhat 2007, 200.
1.2.2. Apollon Marsyas Kabartmaları

Ortalama Yükseklik: 82,5 cm (en az 77 cm – en çok 88 cm)


Figürlerin Ort. Kabartma Yüksekliği: 6,7 cm (en az 5,5 cm- en ok 9,5 cm)
Alt Çerçeve Yüksekliği: 9,3 cm
Toplam Genişlik: 553 cm

6 sahneden ve 17 figürden oluşan sahnelerde kavalını atan Athena sahnesi,


kavalı bulan Marsyas sahnesi, Apollon’un gazabına uğrayan Marsyas sahnesi,
Marsyas’ın cezalandırılması sahnesi, Apollon’un taçlandırılması sahnesi, Apollon
Kitharados ve Satyr Sahnesi’nden oluşmaktadır18.

A) Kavalını Atan Athena Sahnesi

Orijinali Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nde, kopyası yerinde sergilenen 3 figürlü


olan sahnede, Apollon lirini çalarken Athena kavalını atarken betimlenmiştir. Bu
sahnede Apollon’un yüzü ve ayakları, Athena’nın yüzü ve sol dizi ve Nehir tanrısının
ise ayakları eksiktir (res. 1)19. Sahne solunda Apollon cepheden verilmiş, ağırlık sol
bacakta sağ bacak ise destek bacağıdır. Sol elinde tuttuğu lirini sağ eli ile çalar şekilde
betimlenmiş. Çıplak betimlenen Apollon’un omzundan aşağı doğru pelerini
sarkmaktadır. Belden aşağısı profilden gövdesi cepheden başı yine profilden verilen
Athena sol eli ile kavalını yere atar ve bir yere oturur şekilde betimlenmiştir. Başında
miğferi bulunan Athena üzerinde khitonu bulunmaktadır. Elbisesi iki bacağının
arasında hafif toplanmıştır.

Resim 1: Kavalını atan Athena ve Lir Çalan Apollon

18
Çubuk 2008, 52-53.
19
Çubuk 2008, 53-55.
B) Kavalı Bulan Marsyas

Yine Orijinali Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nde, kopyası yerinde sergilenen 2


figürlü sahnede Marsyas’ın kavalı bulması ve çalması sırasında dağ perisinin
olacakları fark eder şekilde endişeli betimlenmiştir. Bu sahnede Marsyas’ın sağ ayağı,
dağ perisinin ise sol el ve bileği kırıktır. Bu sahnede Marsyas ile önceki sahnedeki
Apollon eş zamanlı olarak yarışır şekilde verilmiştir (res. 2)20. Sahne solunda cepheden
verilen Marsyas’ın ağırlık sol bacakta, sağ bacak ise destek bacağıdır. Sol elinde kavalı
bulduğu an sağ elinde ise kavalı çaldığı an betimlenmiştir. Yuvarlak yüzlü, sakallı,
gözleri derine çekilmiş yüz detayları bulunmaktadır. Sahne sağındaki dağ tanrısı
gövdesi profilden yüzü 4/3 cepheden verilmiştir. Saçlar dalgalı ve ortadan ikiye
ayrılmış, yuvarlak yüzlü küçük ağızlıdır. Belden aşağısında elbisesi iki bacak arasında
tomar şekilde katlanmış kalan yerlerde ise ‘’V’’ katlanmalar bulunmaktadır.

Resim 2: Kavalı Bulan Marsyas

C) Apollon’un Gazabına Uğrayan Marsyas

Orijinali Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nde, kopyası yerinde sergilenen 4 figürlü


sahne olan üçüncü bölümde sahnenin en solunda Apollon sol elinde liri ile hem gururlu
hem öfkeli bir durum içindedir. Solunda diz çöken çocuk yalvarırken, elinde kutsal
palmiye taşıyan Nike Apollon’u taçlandırır şekilde betimlenmiştir. Elleri arkadan
bağlanmış Marsyas, köle tarafından derisi yüzülmek için götürülür şekilde
betimlenmiştir. Bu sahnede Apollon’un boynu, sağ eli ve sol elindeki kitharası tahrip

20
Çubuk 2008, 53-55.
olmuştur. Apollon’un önündeki diz çöken kişinin yüzü ve sol eli, Nike’nin başı ve sağ
kol dirseği kırıktır. Sahnenin en sağında yer alan Marsyas ve kölenin yüzleri eksiktir
(res. 3)21. Sahnenin en solundaki çıplak betimlenen Apollon cepheden verilmiştir.
Ağırlık sol bacakta, sağ bacak ise destek sağlayan bacaktır. Apollon’u taçlandıran
Nike’nin hareket ile birlikte elbisesi iki bacak arasında katlanmış ve diğer yerlerde
ince kumaşlı olduğu belli olan elbisesi yer yer katlanmalar yapmıştır. Yine İskitli
figürün hareketi ile birlikte kalçası üzerinde elbisesi katlanmalar yapmıştır. Elleri
arkasından tutulmuş Marsyas ise gür saçı, yapılı vücudu ve kuvvetli bacakları ile
dikkat çekmektedir.

Resim 3: Apollon’un Gazabına Uğrayan Marsyas

D) Marsyas’ın Cezalandırılması Sahnesi


Orijinali Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nde, kopyası yerinde sergilenen 3 figürlü
sahnenin en solunda Apollon tarafından cezalandırılan Marsyas durumu kabullenir
şekilde bir haldedir ve ağaca asılmıştır. Asılmaya ve kolların gerginliğine bağlı
adonisleri, karın kasları gerçekçi ve belirgin verilmiştir. Marsyas’ın başı sağ tarafa
doğru bitkin düşmüş yüzünde ise başına gelecekleri kabul eder ve acı çeker şekilde bir
ifade bulunmaktadır. Marsyas’ın sağında diz çökmüş şekilde bıçağını bileyen İskitli
köle başını kaldırır şekilde Marsyas’a bakmaktadır. Sahnenin en sağında duran
Apollon ise sol eli üstte kalacak şekilde ellerini karnında birleştirmiştir. Sahnede asılı

21
Çubuk 2008, 53-55.
olan iki şeyden biri tüm bunlara sebep olan kaval diğeri ise derisi yüzüldükten sonra
giydirilecek eşek derisidir. Çubuk’a göre Marsyas ile İskitli kölenin tavırları
Hellenistik örneklere yani Floransa ve Bergama örnekleri ile benzemektedir. Burada
verilmek istenen mesaj bir ölümlü bir tanrı ile yarışmaya cüret ederse sonu iyi
bitmez22. Burada bu mesajın verilmesi Seleukos Kralı III. Antiakhos Dönemi’nde
yaşanan, Akhaios İsyanı (MÖ 214-213) sonucundaki Sardeis’deki cezalandırılmaya
bir gönderme yapmak amaçlıdır23. Bu sahnede Marsyas ve İskitli’nin yüzü,
Apollon’un ise yüzü ve sol bacağı tahrip olmuştur (res. 4)24.

Resim 4: Marsyas’ın Cezalandırılması Sahnesi


TARİHLENDİRME:
Hierapolis’te klasizimin yalınlığı, Hellenistik öeellikler ve diğer sanat
okullarının etkisi ile bir üslup zenginliği bulunmaktadır. Ancak yine de yerel bir
üretimin olduğu kanaatine varılmıştır. Bu sebeple yontuculuk ve kabartma açısından
Anadolu’da önemli bir yer tutmaktadır. Tiatroda birden fazla kişinin çalıştığı farklı

22
Koch 2001, 109; Çubuk 2008, 56.
23
Çubuk 2008, 56.
24
Çubuk 2008, 53.
dönemlere ait izler ve ayrıca bazı eksiklerin olduğu Çubuk tarafından bildirilmektedir.
Tiyatronun Septimus Severus Dönemi’nde tamamlanmasından, Dokimeion
Heykeltıraşlık okulu etkisinin Hierapolis’te etkin olmasından dolayı Hierapolis
Tiyatrosu’nda Sahne kabartmalarını 2. Yy sonu olarak tarihlendirebiliriz. Bu dönemin
heykeltıraşlık özellikleri sert, kaba giysi kıvrımları, elbiselerin göğüs üzerinde ‘’V’’
kıvrımlarının olması, göğüs altında ince bir kemerle elbisenin sıkıştırılması, abartılı
matkap işçiliği, göz bebeklerinin delgi ile yukarıdan delinerek belirtilmesi, alev
görünümlü saçlar elde etmek amaçlı derin matkap kullanılması, saçların ortadan
ayrılması ve peruk gibi kabarık, dalgalı yapılarak kulağı örterek arkaya doğru
taranması olarak sayılabilmektedir25.

Sonuç olarak Hierapolis Sahne kabartmaları Septimus Severus ailesine ve


Apollon’a ithaf edilmiş ve Asia Prokonsülü Q Tineius Sacerdos zamanında (MS 206-
208) bitirilmiştir. Şimşek’e göre sahne kabartmaları dolayısı ile de konumuz olan
Apollon Marsyas kabartma grubu MS 2.yy son çeyreği ile MS 3.yy başlarına
tarihlendirilmektedir26.

KAYNAKÇA

Akurgal 2000 E. Akurgal, Anadolu Uygarlıkları, İstanbul, 2000.

Çubuk 2008 N. Çubuk, Hierapolis Tiyatro Kabartmaları, İstanbul, 2008,


Arkeoeloji ve Sanat Yayınları.

D’Andria 2003 F.D’Andria, Hierapolis, (çev. Nalan Fırat), İstanbul, Ege


Yayınları, 2003.

D’Andria-Ritti F.D’Andria- T.Ritti, Le Sculture Del Teatro I Rilievi Con I Cicli


1985 Di Apollo E Artemide, Roma, Giorgio B. Editore

Erhat 2007 A. Erhat, Mitoloji Sözlüğü, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2007.

Erim 1978 K. Erim, ‘’Aphrodisias, The 1977 Campaign’’, Türk Arkeoloji


Dergisi, 25-2, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları.

25
Çubuk 2008, 78-79.
26
Şimşek 2001, 10.
Ferrero 1993 D.D.B. Ferrero, Arslantepe, Hierapolis, Iasos, Kyme
Türkiye’deki İtalyan Kazıları’ (Çev. E. Özbayoğlu), Ankara,
1993.

Humann 1898 C. Humann, Altertümer von Hierapolis, Berlin, 1898.

Koch 2001 G. Koch, Roma İmparatorluk Dönemi Lahitleri, (çev. Z. Z.


İlkgelen), İstanbul, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2001.

İnan 1997 J. İnan, ‘’Perge Tiyatrosu Yayın Çalışmalarının Ön Raporu’’,


XVIII. Kazı Sonuçları Toplantısı II. Ankara, Kültür Bakanlığı
Yayınları.

Richter 1977 G. Richter, Handbook Of Greek Art, Vienna, Phaidon Pres.

Şimşek 2000 C. Şimşek, Antik Lykos Vadisinde 2000 yıllık İnançlar, Denizli,
2000.

Şimşek 2001 C. Şimşek, ‘’Karahayıt Kabartması’’, Arkeoloji ve Sanat, S.100,


İstanbul.

ÖZÇEKİM

You might also like