Professional Documents
Culture Documents
• Televizyonda program yapımcılığı bilgi, yetenek ve deneyim üçgeniyle kuşatılan bir uğraştır.
• Bilgi bütün işlerin vazgeçilmez bir unsuru ve önkoşuludur ama televizyon yapımcılığı öyle bir
iştir ki düzayak ve sınırlı, rutin bilgiyle kotarılamaz.
• Yetenek bir yapımcıya kimliğini, özgüllüğünü kazandıracak; onu sıradan bir televizyon çalışanı
olmaktan çıkaracak bir vergidir.
Bilgi
• Televizyon yapımcılığı, esas olarak bir öyküleme, öykü anlatma; çeşitli anlatı öğelerini bir
bütünlük halinde kurgulama işidir.
• Teknik yön kamera, ışık, stüdyo, ses, videokayıt cihazı gibi çok sayıda teknik aygıt ve
uygulayımla ilgilidir.
1-Geliştirme-Ön Yapım
• Masa-telefon-kalemler-bilgisayar-yazıcı-adres defteri-dosyalar-kağıt
2-Yapım Aşaması
3-Yapım Sonrası
• Ama tüm bu bilgiler, aslında televizyon yapımcılığının esas işlevi olan bir fikri, bir görüşü, bir
olayı veya konuyu hikaye etme bilgisinin yardımcı unsurlarıdır.
Öyküleme
• Peki ne yaparız? Bazı tanıdıklarımızın anlattıklarını sıkıcı bulup dinlemek istemeyiz; onlar
konuşurken, ya dinliyormuş gibi görünüp aklımızdan başka şeyler geçiririz (yani kendi
kendimize öykü anlatırız), ya kendi hikayelerimizi anlatmak için onların sözünü uygun bir
durak bulduğumuzda veya hiç durak falan aramaksızın kesip, sazı elimize alırız; ya da uygun
bir anı bekleyip (ya da kabalığı iyice göze alarak beklemeyip) yanlarından uzaklaşıveririz.
• Böylelikle tatsız bir programı (hatta konusu bizim için çok ilginç olabilen bir programı) hemen
terkederiz; buna karşılık (konusu bizi pek ilgilendirmese bile) bazı programlarda televizyon
ekranının karşısına çakılır kalırız.
• Elbette dost sohbetlerinde öykü anlatma ile televizyondaki öyküleme süreçleri arasında,
iletişim ortamının, anlatım araçlarının ve tekniklerinin farklılığı nedeniyle tam bir
çakışmadan söz etmek yanlış olur.
• Nedir ki, ortam ve araç ne olursa olsun, öyküleme zanaatının ortak bir özelliği vardır: bir
konuyu baştan sona, anlatıcının kendi özgüllüklerini ve perspektifini katarak,
izleyicilerin/dinleyicilerin beklentilerini de göz önüne alarak ve onların ilgisini (ve dikkatini)
kaybetmemeye (dağıtmamaya) çalışarak aktarmak.
• Her gün kişilerarası ilişkilerde hepimizin gündelik yaşamın doğal bir unsuru olarak yapmaya
çalıştığı; televizyonda ise yapımcının mesleği ve televizyonun (elektronik öykücülük) doğası
gereği yapmak zorunda olduğu işte budur.
• Son-yapım (Post-Production-sonlandırma)
• İsabetli bir fikir bulmak, ya da seçmek başlı başına bir iştir, bu fikir sizin seçiminiz ya da
düşünceniz olabileceği gibi müşterinizin isteği, talebi ya da ısmarladığı bir düşünce olabilir.
• Bu bir fikre sahip olmanızı, bu fikri araştırmanızı, bu fikri ekrana nasıl yansıtacağınızı
düşünmenizi, bir tretman yazmanızı, hazırlamanızı ve fikri müşterinize satmanızı
içerecektir.
• Bir televizyon programı bir fikir ve bu fikirden gelişen bir proje demektir. En önemli
aşamadır.
• Bu sizin (yapımcının) bir fikri olabileceği gibi müşterinin isteği, talebi ya da ısmarladığı bir
düşünce olabilir.
• Fikri geliştirip proje haline, proje de program ve bütçe tasarımına ulaştığında, programın
yapılmasına karar verilir ve ön-yapım aşamasına geçersiniz.
• Bu aşamada daha fazla araştırma yaparsınız, çekim ekibini kurar ve ekipmanı hazırlatırsınız.
• Her şeyi kendinizin yapması mümkün olmadığı için sizinle birlikte çalışacak ekibi de
seçeceksiniz.
• Bir fikre sahip olmanızı , fikri araştırmanızı , bu fikri ekrana nasıl yansıtacağınızı
düşünmenizi, bir treatman yazmanızı, bir bütçe hazırlamanızı ve müşterilerinize sunmanızı
içerecektir.
•
• Yapım Unsurları
• Televizyonla iletişimin işlevleri, bir program fikrini geliştirme ya da metin yazımı aşamasında,
izleyicilerin (farkında olmasalar da) gereksinimleri açısından değerlendirildiğinde, içerik ve
biçiminde çok sayıda unsur bulunması gerektiği görülür. İzleyici, televizyonda genel olarak
şunları arar, ister.
• 1. Eğlendirilme
• 3. Güzelin denenmesi
• 6. Tanrı ile özdeşleşmek ve ilahi plan (Kitle iletişim araçları çoğunlukla insanlara yaşamın
doğası ve tinsel güce ilişkin sezgiler kazandırır.)
• 7. Dalgınlık ve oyalanma
Yapım Unsurları
• İzleyici beklentileri bu şekilde listelendiğinde (liste daha da uzatılabilir), bunların hangi yapım
unsurları kullanılarak karşılanabileceği sorusu akla gelir.
• Programların içerik ya da biçimlerinde veya izleyiciyi ikna etme sürecinde bulunması gereken
temel yapım unsurlarını, çok sayıda araştırmayı çözümleyen Roger L. Walters birkaç başlıkta
toplamaktadır.
• Bunlardan bir ya da birkaçının bir programda bulunması, hedef kitleye ulaşmayı sağlaması
açısından önemlidir.
• Örneğin bir yarışma programı, kişisellik ve merak unsurları yanında gerilim ve enformasyon
unsurlarını da taşır
Gerilim
• Gerilim, çözüm bekleyen konuların bir doruk noktaya kadar ilerlemesi ve fiziksel, duygusal
ya da zihinsel çatışma biçimleriyle verilir.
• Gerilim, programın akışına ve içeriğine bağlı olarak karakterlerin başına gelen bir durumla
yaratılabileceği gibi, tartışma programları ya da yarışmalara katılanlar üzerinden de
oluşturulabilir.
Müzik, ses efektleri, kamera açıları anlatının gerilim yaratması yönünde kullanılan teknik
desteklerdir
Aksiyon (Hareket)
• Programın iç akışının hızı ya da konu olan objenin hareketli olmasını ifade eder.
• Yavaş ve düzgün akan çizgilerle ciddi ve sessiz bir ruh hali anlatılırken; hızlı, kısa ve kesik
çizgilerle heyecanlı ve dramatik bir durum anlatılır.
• Örneğin, çocukların ilgisi ya da herhangi bir konu üzerinde yoğunlaşma süreleri çok kısa
olduğu için, çocuklara yönelik programlarda, bir plana diğerine geçiş, reklam spotu gibi çok
kısa sürelerde yapılmaktadır.
• Yine Susam Sokağı’ndan örneklersek, her bölüm 28 dakika program ve 1'er dakikalık
jenerik bölümleriyle toplam 30 dakikadır.
Cinsellik
• Fiziksel çekicilik yanında sıcak insanlar olmaları, ses tonlarının ikna edici ve dostça olmaları
tercih edilir.
• Programının içeriğine uygun bir biçimde, akış içinde cinsellik zaman zaman öne çıkarılır.
• Durum güldürüleri (sitcom) gibi drama programları tümüyle güldürüye dayanırken (hatta
gülme efektleriyle gülünecek noktaların altı çizilir), kimi programlarda yan unsur olarak
kullanılır.
• Çoğu Amerikan polisiye dizi ya da seri filmleri, karşılıklı konuşmalarla espriye dayanan
güldürü unsurunu kullanır.
Enformasyon
• İzleyicinin, dünyayı tanıma, bilme yeni şeyler öğrenme gereksinimi casus dizilerinden,
durum güldürülerine, arkası yarınlardan yarışma programlarına dek bir çok program
türünde karşılanabilir.
• Bir arkası yarın dizisinde örneğin, aile içi şiddet konusunda izleyicinin alabileceği önlemler,
başvurabileceği kuruluşlar hakkında bilgi verilebilir.
Önem
• İzleyici için önemli bir konunun işlendiği ya da önemli gördüğü bir kişinin katıldığı program
izlenmeye değerdir.
• Kendisi için önemli bir konunun programın içeriğini oluşturduğunu bilmesi, izlemesi için
yeterlidir.
• Ya şu kişinin oynadığı, konuk olduğu ya da şu konunun ele alındığı program denilerek veya
üretim aşamasında gösterilen özen anlatılarak izleyicinin önem vermesi istenir.
Değer
• Kahramanlık öyküleri, din konuları gibi manevi değerlerin yanı sıra, program için harcanan
maddi olanakların (para, zaman, vb) büyüklüğü vurgulanarak, izleyicinin programla
duygusal bir bağ kurarak değer vermesi beklenir.
Kişisellik
• İzleyicinin özdeşlik kurabileceği kişilerin, yaşamların konu edilmesi bir televizyon programı
için önemlidir.
• Bu nedenle, haber bültenlerinde de, kişisel yaşam öykülerine yer verilerek, başlarına
gelenler anlatılır ve izleyicinin tatmin olması sağlanmaya çalışılır.
Merak
• her şeyi merak etmeye yatkın bir psikolojik yapılanma içinde bulunduğumuz için, merak
unsuru hemen hemen her tür televizyon programlarında yer alır.
• Başka insanların ne yaptığını, nasıl yaşadığını merak ettikleri için insana ilişkin
belgesellerden (tarih, gezi, tıp, uzay vs), magazin programlarına geniş bir yelpazedeki
program türleri, geniş bir kitleye seslenir.
• Bu nedenle, dizi filmlerin son sahnesi, bir sonraki bölümün merakla beklenmesi açısından
doruk noktayla bitirilir.
Gerçekçilik
• İzlediklerinin gerçek olduğunu bilmek, izleyicide belli bir programa güven duymasını sağlar.
• Dünyayı gezip görme olanağından yoksun kitleler için televizyon dünyayı evlerine kadar
getirir.
• En gerçek dışı öykülerde bile gerçeklik duygusunun yaşanması önemlidir izleyici açısından.
• Ama aynı şeyi televizyon ekranında yeniden gördüklerinde ise izleyicilerin gözünde her şey
normale dönecektir. Televizyon izleyicileri için tek gerçek, ekranda gördükleri gerçektir.
• Bu anlamda, televizyon izleyicisi için tümüyle yeni bir gerçekliğin yaratılmasında, amacın ve
televizyonun anlatım özelliklerinin iyi kullanılması gereklidir.
• Örneğin, Süpermen gibi, gerçekdışı bir kahramanın dünyada var olduğuna inandırıldıktan
sonra, onun başa çıkamayacağı sorunların yaratılması izleyicinin güven duygusunu zedeler
ve bu kez o sorunların varlığının gerçek dışı olduğu değerlendirmesini yapar.
Yenilik
• Ekranda sık sık görünen kişiler, bir süre sonra ‘yüz eskimesi’ ile karşılaşırlar.
• Bu nedenle televizyon ünlülerine bir süre sonra rastlanmaz ve yeni ünlülerle tanışırız.
• Uzun yıllar sürdürülen programlar bile, zaman içinde içerik ve biçim açısından değişiklik
yaratılmasını gerektirir.
• En sevilen, en çok izlenen program bile bir süre sonra izleyici açısından çekiciliğini
kaybedecektir.
• ÖN ARAŞTIRMA
• Bulunan bir fikrin bir program fikrine dönüşebilmesi için öncelikle ön araştırma gereklidir.
Bu ön araştırmanın dayanak noktaları, büyük ölçüde, programcının görgü ve deneyimleri ile
yargılama niteliklerinden kaynaklanır.
• Ayrıca düşüncenin programa dönüşebilmesi için yapımcının ilk düşünmesi gereken konu;
konuyla ilgili gösterilebilecek nelerin bulunduğu, bunların nasıl gösterilebileceği sorusudur.
• Belirli bir izleyici kitlesine hitap eden program için en uygun yayın zamanı ne olmalıdır?
• Çeşitli teknik ve yapım imkânları göz önüne alınırsa, doyurucu bir televizyon programı
biçimine dönüştürülebilecek midir?
Hedef kitlenin ihtiyaçlarını, sorunlarını ve beklentilerini göz önünde tutarak, dikkatini ve ilgisini
çekecek bir program yaklaşımı bulmak,
• Bir televizyon programı olarak işlendiğinde, hangi tip izleyiciye –hedef kitleye– hitap
edecektir?
• O hedef kitleye hitap eden ve beğenilen programların olumlu yanları, reyting oranları
nasıldır?
• Bütçeler sınırlı
• İzleyici her şeyden önce gelir. Programın türünü ve onu ne şekilde yapacağınızı izleyicinin
türü belirleyecektir.
• John Hartley medya izleyicilerinin, tıpkı uluslar gibi yalnızca hayalî bir tutarlılığa sahip,
fazlasıyla büyük, gündelik hayata nüfuz etmiş ve bağlamsal olmaları gerçeğine karşın,
kimilerinin onlar adına konuşmaktan geri durmadığını belirtir.
• aslında bilinemez olan izleyicinin bilinir hale getirilmesi, bazı önemli sosyal kurumların
devamlılığını garanti altına almaktadır:
• Eğlence endüstrisi izleyici sayısı, politika yapanlar izleyici davranışı, manipülasyon endişesi
taşıyan modernist arzu ise, medyanın izleyiciler üzerindeki “etkisi” hakkındaki iddialara
ihtiyaç duyar.
• İzleyici sayısını ve bileşimini analiz etmek üzere kullanılan reyting, belirli firmalar tarafından
gerçekleştirilen ölçümlerden elde edilen veriyi tarif eder.
Televizyon İzleyici Ölçümü Verilerine Abone Olmadan Günlük Ya Da Haftalık Olarak Erişmemiz
Mümkün Müdür?
• Yapılan ölçüm sonuçları gizliliği sözleşmelerle korunan ticari bir veridir. Söz konusu veriler 2
farklı abonelik türü olan “Tam Zamanlı Ölçüm Verileri”, “Yarı Zamanlı Ölçüm Verileri” olarak
sadece abonelerle paylaşılmaktadır.
TİAK A.Ş. Aylık ve Yıllık olarak kanalların “5 YAŞ ÜZERİ TÜM İZLEYİCİLER”, “AB SOSYO-EKONOMİK
GRUPTAKİ İZLEYİCİLER” ve “20 YAŞ ÜZERİ ABC1 SOSYO EKONOMİK GRUPTAKİ İZLEYİCİLER
• Televizyon İzleyici Ölçümü Paneli’nin büyüklüğü brüt 4.400 Hane, net 4.000 hane olacak
şekilde tasarlanmıştır.
• 2019 sonu itibarıyla panelde bulunan hane sayısının yaklaşık 4.350 olduğu, paneldeki kişi
sayısının ise 14.500 olduğu görülmektedir.
•
Türkiye’de Televizyon İzleyici Ölçüm Paneli 1989 yılında 150 Hane ile raporlamaya
başlamıştır.
• Zaman içinde 1996 yılında 1.060 haneye, 2006’da 2.000 haneye, 2008’de 2.500 haneye ve
2014 yılında 4.000 net haneye çıkılmıştır.
Panel örneklemi, TV İzleyici Ölçümü evrenini aşağıdaki Panel Kontrol Değişkenleri bazında temsil
etmektedir;
• CİNSİYET: Kadın, Erkek
• TİAK A.Ş. TV İzleyici Ölçüm Paneli Türkiye genelini temsilen seçilmiş 40 ilde
gerçekleştirilmektedir.
• Bu illerde yerleşim yeri nüfusu (İlçe toplam nüfusu) 10.000 üzeri olan yerlerde ölçüm
yapılmaktadır.
• Söz konusu 40 il, TÜİK’in Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) kapsamında
NUTS 2 olarak tanımladığı bölge yapılanmasına uygun olarak seçilmiştir.
• 40 ilin hangi iller olduğu bilgisi sadece ölçüm şirketindeki yetkili kişiler ve bağımsız denetçiler
tarafından bilinmektedir. (İstanbul, Ankara ve İzmir illeri dışında
• Paneldeki tüm bireylerin her birinin %20'si her yıl yenilenmek zorunda.
• Siz bir panel kurdunuz ilelebet bunlar kalacak diye bir şey yok. Yani dünyanın her yerinde
geçerli olan şey, beşte biri mutlaka yenilenecek
• Asıl önemli olan hane. Hane seçimiyle bu izleyici reytinglerini oluşturan kitle, panel dediğimiz
sistemin içerisine dahil ediliyor. Onların herhangi bir şekilde deşifre olma ihtimalleri olduğu
noktada hemen panel dışına çıkartılıyor.
• Mesela, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nden bir ekip her ay düzenli bir şekilde panelde
kontroller yapıyorlar. Bunların bir kısmını telefonla, bir kısmını ev ziyaretleriyle yapıyorlar.
• Televizyon reyting ölçümünde amaç gerçekten 'Kim hangi programı izliyor?' bunu bulmak.
• Reklam veren ve reklamcı açısından amaç ise o programın içerisinde kendi yayınlamış
oldukları reklam kuşağındaki spotlarının, reklamlarının kimler tarafından izlendiğini
bulmak.
• Bu sistemin arkasında yaklaşık 150 yıldır tüm dünyanın kabul ettiği örnekleme teorisi, merkezi
limitler teorisi diye bir teori vardır.
• Reklam veren açısından girdiği spotun ne kadar reytinge ulaştığı önemli. Bir hedef
koyuyorlar ve buna ulaşmaya çalışıyorlar.
• Diyelim ki program reytingi altı olursa reklam kuşağı reytingi de dört olur gibi oranlar var.
• Büyük kanallar ve büyük reyting almış programlar bazında, bazen program bazında bazen
kuşak bazında, beni izleyenler daha sonra nereye gitti ben nereden reyting aldım?
• Çok tutmuş bir dizinin karşısına çok potansiyel olan bir diziyi koymak mı önemli?
• İlk bölümünüzü kimse seyretmezse ondan sonra kimse sizi seyreder mi?
• Sormanız gereken sorular bunlar. Yani ben çok iddialıyım, çok reklam yaptım, çok tutacak bir
dizi hazırladım, ilk üç bölümü de muhteşem fakat dördüncü bölümden sonra senaristler
konu bulmakta biraz sallamışlar.
• Veri Tabanı Araştırması (VTA), Televizyon İzleyici Ölçüm Paneli’nin kurulumu, yeni hanelerin
ilave edilebilmesi, hedeflenen örneklem büyüklüğü ile sürdürülebilmesi için gerçekleştirilen
saha çalışmasına dayalı bir araştırmadır.
• Televizyon İzleyici Ölçümü hizmetine baz teşkil etmektedir. Araştırmanın üç temel amacı
bulunmaktadır:
• Paneli kurmak için gerekli olan nüfus özelliklerinin ve hanede TV izleme davranışını etkileyen
(TV Sayısı, Yayın Alma Şekli vb.) diğer değişkenlerin dağılımını tespit etmek (Evren Değerleri),
• Panele eklenecek haneleri ve panelden ayrılan haneler yerine seçilecek yeni haneleri anket
yapılan havuz içinden seçecek veri tabanını oluşturmak.