You are on page 1of 29

JUNI’NIN TRADE

REHBERİ
@junicrypt

junicrypt@gmail.com
-İçindekiler-

-Juni’nin Trade Rehberi- ..................................................... 3


-A.1.Risk Yönetimi- .............................................................. 4
-A.2. Directional Bias ve Marketi Kompleks
Değerlendirmek- ................................................................... 7
-A.3.Trade Stilleri ve Buna Göre Yaklaşımlar- ................ 10
-A.4.Backtest nasıl yapılmalı? Backtest bize ne öğretir?- 12
-A.5.Trade Yönetimi ve Dinamik R Sistemi- .................... 13
-B.1. Stop Loss- ................................................................... 16
-B.2. Order Blocklar- .......................................................... 19
-B.3. SR Flip ve Retest Çeşitleri-........................................ 22
-B.4.Breakers- ..................................................................... 24
-B.5.Confluence- .................................................................. 26
-B.6.Swing Failure Pattern-................................................ 27
-Kapanış ve Teşekkür-........................................................ 29
-Juni’nin Trade Rehberi-

Burayı öncelikle minik bir önsöz olarak yazıyorum. Umarım beklentileriniz çok yüksek
değildir. Bu konsept yabancı traderlarda çok sık gördüğüm ve henüz bizim komünitede pek
rastlamadığım bir olay bundan ötürü bunu yapmak istedim insanlara yararlı olabileceğini
düşünerek. Bu yazı dizisinde trade yaparken nelere dikkat ettiğimi, işin analiz kısmı kadar
psikoloji kısmında neleri düşündüğümü sizlerle paylaşacağım. Umarım düşündüğüm kadar
kaliteli bir iş çıkarabilirim. Lütfen geri dönüşlerinizi esirgemeyin bu yüzden.

Bu rehberi A ve B olmak üzere iki kısma ayırdım. A kısmında işin risk yönetimi ve psikoloji
kısmından bahsetmeye çalışacağım. B kısmı ise biraz daha teknik olup pozisyon alırken
nelere dikkat ettiğimi, hangi yapıları nasıl kullandığıma dair birtakım bilgileri içerecek.

Bu projeyi planlarken öncelikle bunu cüzi bir miktara satmayı planlamıştım. 10-15 usdt gibi
bir miktar düşünmüştüm açıkçası. Devam eden süreçte bundan vazgeçtim ve tamamen
ücretsiz bir içerik olmasına karar verdim. Okuyan, yarar gören ve maddi durumu el veren
kişiler için eğer destek olmak isterlerse diye walletlarımın adreslerini paylaşacağım. Bunu da
Cred’in içeriklerinden görmüştüm. Eğer sizin için uygunsa ve bana destek olmak isterseniz bu
adresleri bir ‘tip-box’ olarak görüp içinizden gelen bir miktarı yollayabilirsiniz ama tekrardan
belirtmek isterim ki bu tamamıyla sizin kararınız ve bu diziden yararlanma seviyenizle
alakalı. Asla kendinizi belirli bir zorunluluk altında hissetmenizi istemiyorum bu açıdan.

Buraya TRC20 ve BTC adreslerimi bırakıyorum. Muhtemelen bu dizinin sonunda tekrardan


bir kapanış yazısı yazar oraya da bu adresleri bırakırım. Okuyan herkese şimdiden teşekkür
ederim umarım işe yarar birkaç şeye değinebilirim sizin açınızdan.Benim yaptığım işin doğru
olduğunu bana hissettirdiğiniz için teşekkürler.

TRC20: TApJxzZX6sXua1LKeDuG99rYvrETzHJN8B
BTC: 3PNBtA2uBKNdVWW9g7weWmR5AL232CYdbM

3
-A.1.Risk Yönetimi-

Şimdi benim için bu işin en önemli kısmına gelelim. Risk yönetimi düzenli kazancın kapısını
aralayacak olan en büyük aracımız. Çoğu yerde gördüğünüz ‘önemli olan kaldıraç değil poz
büyüklüğüdür.’’ sözünün temeli buradan geliyor. Yazının bu kısmında kendi risk yönetimimi
ve tradingview üzerinden long/short toollarının nasıl kullanıldığından bahsedeceğim.

Öncelikle Risk ve Reward kavramları üzerinde duralım. Risk bir işleme girerken kaybetmeyi
göze aldığımız para miktarıdır. Bu ideal olarak bakiyenizin %1-3’ü arasında değişmektedir.
Tabiki kendi stilinize ve elinizdeki sermayeye bağlı olarak bunu değiştirmek sizin elinizde.
Ben long term yaklaştığım işlemlerde riskimi %5’e kadar çıkarabilirken her ne kadar yapmayı
çok sık tercih etmesem de short term/ scalp işlemlerde riskimi %0.5-1’e kadar
düşürmekteyim. İşleme olan güvenime bağlı olarak bu riski değiştiriyorum. Reward ise
aldığımız riske karşı öngördüğümüz ödül miktarıdır. Biz burada RR kullanarak amiyane
tabirle attığımız taşın ürküttüğümüz kuşa değip değmeyeceğini öncesinden tartıyoruz. Bir
pozisyona girmeden önce ilk dikkat ettiğim şey almayı planladığım trade’in RR oranının
2’nin üzerinde olmasıdır. Ben kendi adıma oranı 2’nin altında olan işlemleri almamaya
çalışıyorum. RR sisteminin bir diğer güzel yanı ise yanılma payınız çok yüksek olsa dahi para
kazanma ihtimalinizin hala çok yüksek olmasıdır. Basit bir örneklem ile açıklamaya
çalışayım: RiskReward oranı 2.5 olan 10 adet işlem aldınız ve bu işlemlerin 7’si stop oldu 3’ü
hedefe gitti. Hedefe giden 3 işlemden 3*2.5=7.5R gibi bir para kazandınız. Stop olan
işlemlerinizden ise -7R kaybettiniz. 7.5-7R=0.5R artıdasınız. Yani bu işten düzenli bir para
kazanmak için çok başarılı ve her denediği hedefe ulaşan biri olmanıza gerek yok.

Şimdi de toollardan ve kâr realizasyonu kısmından


bahsedeceğim. Öncelikle long/short toolarının ayar
kısmındaki bu alanı doldurmamız önemli. Burada
hesap boyutuna ana paramızı ve risk kısmına yüzdesel
olarak riskimizi yazıyoruz. Dileyenler için usd olarak
da kaybedeceğimiz parayı yazabiliriz. Bu tool artık
bizim işlemlerimizdeki en büyük yardımcımız.Bunu
aşağıda bir set-up örneği ile destekleyeceğim. Bu
tool’un verdiği miktar ile işlemleri açarsak ve stop
yüzdemiz ister %5 olsun ister %10 her koşulda bize 30
dolar kaybedecek şekilde pozisyon büyüklüğü
aldıracak.

4
Örnek olarak şu set-up’a bakalım.
Bu işlemde Entry:32047 SL:29668
TP:38548 olacak şekilde 2.73RR
oranına sahip bir set-up belirledik.
Tool’umuz bize 1000 dolarlık
hesabımızda %3 riske ederek 0.013
miktar BTC almamızı söylüyor.

Şimdi TP ve SL durumları üzerinden kazanacağımız veya kaybedeceğimiz parayı


hesaplayalım.
32047 entry’li 0.013 büyüklüğündeki BTC’miz eğer %7.42 düşer ve bizi stop ederse ne kadar
para kaybederiz?-- (29668-32047)*0.013= ⁓30 USD..
Eğer bu işlem %20.29 artıp TP olarak belirlediğimiz bölgelye gelmiş olsaydı ne kadar para
kazanırdık? --→ (38548-32047)*0.013=⁓85 USD
Yani 2.7R’lık bir işlemde bir R’ımız %3 olmak üzere bakiyemizi 1000’den 1085’e çıkarıp.
Ana bakiyemizde %8’lik bir büyüme sağlayabiliriz.
Şimdi aynı setup üzerinden stopu daha derinleştirdiğimde olanlara göz atalım.

Buradaki örnekte ise stop seviyemizi %7.42’den %9.73’e taşıdım. RiskReward oranımız
2.73’den 2.08’e geriledi. Bu şartlarda değişen en önemli şey almamız gereken pozisyon
büyüklüğüdür. İlk durumda 0.013 olan almamız gereken pozisyon büyüklüğü bu ikinci
örnekte 0.010’a geriledi. Ama buradaki işlemleri yaptığınızda yine olası bir stop durumunda
kaybedeceğimiz paranın ana paramızın %3’ü olan 30 USD olacağını göreceksiniz. Yani bu
hep söylenen önemli olan kaldıraç değil pozisyon büyüklüğüdür lafının asıl mantığını
anlatmayı başardığımı umuyorum.

Tool kısmını geçtiğimize göre şimdi işin kâr realizasyonu ve kümülatif büyüme kısımlarına
değinip bu konuyu kapatmayı planlıyorum. Burada önemli olan noktalardan birisi bakiyenizi

5
nasıl bir sıklıkla güncelleyeceğinizdir. 1000 usd olan hesabınız için %3 30 dolarken hesabınız
1100 dolar iken bu güncel bakiye için %3 33 dolara yükselecektir.
Bu noktada kendinize en uygun stili seçmeniz gerekiyor. Kimisi her işlemden sonra bakiyeyi
günceller. Bu şekilde eğer market kolaysa ve sizin için ‘win streak’ gibi bir kondisyon
oluştuysa bakiyenizi çok daha hızlı büyütme fırsatınız olur. Ama benim önereceğim trade
alma sıklığınıza bağlı olarak bunu ayarlamanız. Eğer scalp işlemlere ağırlık veren biriyseniz
bu bakiye güncellemesi haftaların sonunda olabilir. Ya da daha cok swing tradeler almayı
seven bir trade stiliniz varsa ay sonunda hesabınızın bakiyesini güncelleyebilirsiniz. Bir diğer
önerim ise bir seriye başlarken mutlaka bir hedefiniz olsun. Belirli bir sürecin ardından eğer
bakiyeniz istediğiniz seviye ulaştıysa mutlaka o parayı borsadan ayırmalı ve açgözlülüğün sizi
sisteminizden ve alışkanlığınızdan koparmasına izin vermemeniz olacaktır. Bu piyasada kısa
sürede inanılmaz şeyler başarabilirsiniz. Birazcık şansın ve marketin kolaylığıyla beraber
belki 2-3 işlemde 3x-5x kazanmanız mümkün ama bunun sürdürülebilirliği hakkında
düşünün. Kripto gibi volatil ve buluttan nem kapan bir piyasada ne kadar uzun sürerse sürsün
o yolun sonu kazandığınızla beraber ana paranızı da kaybedip liq olmaktır. Yazının bu
kısmında herkesin bildiği bir chartı bırakıp, üzerine düşünmenizi istiyorum.

Son olarak işin kümülatif büyüme kısmına gelecek olursak ise 1000 usd bakiyenizle aylık
düzenli olarak %10 kazanırsanız 1 yılın sonunda bu paranız yaklaşık olarak 3100 USD
seviyelerine gelmiş olacak. O yüzden bu işe kısa vadeden çok uzun vadeli yaklaşmalı sizi çok
zorlamayacak rasyonel hedeflerle adım adım ilerlemenizi öneririm. Eğer yeteri kadar sabırlı
ve duygularınızdan arınmış şekilde bu işi yapabilirseniz başarının sizin için kaçınılmaz bir son
olduğunu söyleyebilirim. En önemli konuyu hallettiğimizi düşünüyorum.

6
-A.2. Directional Bias ve Marketi Kompleks Değerlendirmek-

Bu kısıma geçmeden önce benzer bir yazıyı junicrypt.medium.com’da paylaşmıştım. Temel


olarak benzer şeyleri içerse de buradaki yazının daha özenli ve detaylı olacağını umuyorum.
Öncelikle marketin yüksek zaman diliminden (HTF) düşük zaman dilimi olan LTF’ye
okunması gerektiğini düşünenlerdenim. Marketin yüksek zaman dilimindeki trendine uygun
olarak düşük zaman diliminde çok daha sık kırılan market yapısını takiplemek kafa karıştırıcı
olabilir bu açıdan ben kendime uygun olan tarzı kısa-orta vadeli olarak belirledim. Daha çok
kendi belirlediğim önemli seviyeler arasında yeri geldiğinde iki hafta kadar taşıdığım
pozisyonları tercih ediyorum. Basit olarak marketi yükselen(bullish)/ düşen(bearish) olmak
üzere ikiye ayırabiliriz. Yükselen trend en basit mantığıyla yükselen tepeler ve yükselen
diplerin birbirini takip ettiği dönemdir. Düşen trendde ise düşen tepeleri düşen dipler takip
eder. Şöyle basit iki çizimle bunları göstereyim:

Tabiki market hiçbir zaman bu kadar merhametli olmayıp bu yapıları size bu kadar net
vermeyecektir. Fake hareketler, deviationlar yaratarak işleri zor hale getirecektir. Bu
çizimlerde her ne kadar kolay görülse de aslında bu işin bu kadar basit olmadığını bir süredir
bu markette rol alan oyuncular olarak fark ettiğiniz varsayıyorum. Bir trader olarak perma
bull/bear olmanın size hiçbir yararı olmayacaktır. İyi trader değişen market şartlarına en kısa
sürede adapte olan ve bias’ını doğru yerlerde çekinmeden değiştirebilen kişidir. O yüzden
twitter’da okuduğunuz saçmalıklara kulak asmamanızı öneririm. Kendi bias’ınızı oluşturun ve
bunu dış dünyadan izole edin. Yanılırsanız dahi bu yaptığınız hata sizin kendi hatanız olsun
ve bundan gerekli dersleri çıkarın. İşin orta vadeli bölümünde ‘trend is your friend’
felsefesine uygun şekilde pozisyonları taşımanın en uygun yaklaşım olduğunu düşünüyorum
fakat eğer siz bir ‘day trader’ yani ‘scalper’ iseniz sizin için 3m-5m chartlar bile pozisyon
fırsatı doğurabilecektir. Bu açıdan yukarda risk yönetimi konusunda bahsettiğimin devamında
bunu paylaşmayı uygun buluyorum. Ben bu tip durumlarda eğer aldığım swing poz trend ile
aynı yönde ise 1R riske ediyorum. Eğer trende karşı işlem alıyorsam yanılma ihtimalimi
nispeten fazla görüyor ve bu riski 0.5R’a düşürüyorum. Short term tradeler ise tamamen ayrı
bir dünya. Bu düşük zamanlı time framelerde market yapısı çok daha fazla bozunuma uğrar ve
sizi zorlayabilir. Bu işlemlerde riskimi en fazla 0.5R olarak tutup gerektiği yerlerde 0.25R’a

7
kadar çekiyorum ve RR oranı nispeten daha yüksek setuplar elde etmeye çalışıyorum. İşi
biraz daha wick yakalamaya dökmeye çeviriyorum.

Bu kısmın devamı olarak marketi komple okuma kısmından bahsedeceğim kendimce. Her
şeyde olduğu gibi piyasalarda da bir ahenk ve uyum mevcut. Yani birden fazla element
birbiriyle bağlantılı şekilde ilişkili. Bu yazıyı geçen dump’tan hemen önce yazdığım için
kısmen mutluyum çünkü aradığım örnekleri bulmak benim için bu açıdan zor olmayacak. Bu
marketin ana taşıyıcısı her zaman Bitcoin’dir. Bunu her zaman kendinize hatırlatmanız
gerekecek. Baktığınız alt pariteler çok iyi yerlere gelmiş olsa dahi BTC henüz stabil değilse o
işlemden istediğiniz verimi almanız mümkün değil. Ufak bir örnekle açıklayayım:

Burada SOL chartımı açıklamayı tercih ettim. Sarı bölgede test edilmemiş bir order block
yapısı var. Önemli olarak belirlediğim 219 seviyesinin kırılmasına yardımcı olmuş bir order
block ve bu açıdan oraya gelince muhtemelen bir tepki alacağımızı düşünüyorum. Bununla
beraber bir wickle bölgeye temas edip fena olmayan tepki alıyoruz fakat tüm bunlar
yaşanırken gözümüzün aynı anda Bitcoin’de olması çok önemli. Bitcoin o dönemde hala alıcı
bulmakta zorlandığı bölgelerde dolaşıyordu ve fiyat oldukça ağır duruyordu. Böyle bir
durumda fiyat tekrardan aynı order blocku ziyaret etti ve bu sefer alıcılar istekli olmadı ve
bölge kaybedildi. Bu sefer alıcılar yine key bölge olarak gördüğüm 185 seviyesinin civarında
oluşan order blocktan bir varlık gösterdiler. Yani markete bakarken çizdiğiniz bölgeler
kusursuz doğru ve çalışma ihtimali çok yüksek yerler olsa dahi bunu marketle uyumlu
okumak gerekecektir eğer pusulamız aşağıyı gösteriyorsa geri kalan tüm marketin bundan
farklı davranması kaçınılmazdır. Bu şartlarda pusulanın Bitcoin ve dönem dönem ETH
olduğunu unutmamanızı tavsiye ederim. Marketi kombine okuyun ve acele etmeyin. Diğer
kullandığım paritelere gelecek olursak DXY,Total,BTC.D ve ETH/BTC grafiklerini
önemsiyorum yeri geldiğinde stock marketlere de bakıyorum. Burada uzun uzun bu
korelasyonları anlatmayı düşünmüyorum ki belirli seviyeye gelmiş herkes bunların ne manaya
geldiğini biliyordur. Ama ufak da olsa marketin işleyişi içinde bir kullanım örneğinden
bahsedeyim. Varsayalım ki alt partideyiz ve spot bag’imiz var. Alt marketin taşıyıcısı olarak
ETH’yi görebiliriz. ETH/BTC paritesi direncine yaklaşmış ve BTC.D desteğine doğru

8
geliyorsa bir miktar kar realizasyonu yapıp olası geri çekilmelerde sattığım miktarı daha
ucuza alarak elimdeki miktarı arttırmaya çalışabiliriz. HTF’deki trend kaybedilmedikçe
düşüşleri bu şekilde değerlendiriyorum. Yani marketi sadece baktığınız charttan ibaret
görmemeli ve bunları kombine şekilde kullanmanız gerektiğini düşünenlerdenim. Tabiki
haberlerle, spekülasyonlarla çok manipüle edilen bir markette olduğumuzu aklımızdan
çıkarmayalım. Bir hype ya da bir tweet yeri geldiğinde tüm marketi alt üst edebilir. Ben
sadece optimal şartlar altındaki yaklaşımımdan söz ediyorum.

Son olarak bias ve bunu nasıl korumanız gerektiğinden bahsedip bu kısmı da kapatacağım. İlk
dönemlerimde en zorlandığım işlerden biri buydu. Piyasanın asla düşmeyeceği hissi insanları
daha çok etkiler. Bir paritenin düşüşü sınırlıdır ama konu yükselişe gelince gidebileceğiniz
yer +∞’ dur. Bundan dolayı bull piyasalarda marketin hype’ı çok daha fazla olur. Her şeyin
devasa yeşil mumlarla gittiği dönemde başka bir şeyi düşünmek zor gelir. Bu yüzden
örneğimi de geçen Mayıs ayında yaşadığımız market crash üzerinden ve o dönem
başaramadığım bir işlem üzerinden anlatmayı planlıyorum.

İlgili tweetin linki:


https://twitter.com/junicrypt/status/1392057999456358401?s=20
Bu tweet mayıs crash’inden önce atılmıştı. HTF’de market
yapısı kırılıma uğramasına rağmen twitter’da fazlasıyla 100K
tweetler vardı, roketler havada uçuşuyordu her zamanki gibi
:D Burada bias’ımı koruyup short işlem açamadım ve aslında
bir nevi big shortu kaçırmış oldum. Her ne kadar bu işin
doğrularını bilsem de kendimi korumak bazen düşündüğümden
daha zor oluyor. Siz de bu yüzden bu tip durumlarda
dinlediğiniz kişiler sizden daha tecrübeli ya da bilgili olsa da
kendi fikirlerinizi her zaman geri kalan herkesin önüne koyun.
Daha önce de belirttiğim gibi en önemlisi sizin bias’ınız.

Bu yazıyı da medium’daki yazı gibi


aynı söz ile bitirmek istiyorum.
‘Gördüğünüz en iyi trader sizsiniz.’
İşlem almadan önce bunu kendinize
hatırlatın.

9
-A.3.Trade Stilleri ve Buna Göre Yaklaşımlar-

İyi bir trader olmak adına belirlenmesi gereken şeylerden bir diğeri de kendinize ait doğru bir
oyun alanı belirlemek bunun yanı sıra o stile göre doğru yaklaşım şekillerine sahip olmaktır.
Basitçe bu işe: 1)Investor 2)Swing Trader 3)Intraday Trader olarak yaklaşabiliriz. Bunlardan
birini yapmak diğerlerini yapamayacağımız anlamına gelmez. Elinizdeki sermayeyi bu
stillerin hepsine uygun olarak bölüp her biri için ayrı risk yönetimi kuralları edinip beraberce
sürdürebilirsiniz.

Investor: Bakış açısı olarak piyasa ve markette ileride büyük bir potansiyeli olacağını
düşündüğünüz projelere paranızı yatırmak olarak değerlendirebiliriz bu bakış açısını.
Markette dönemsel olarak bazı projeler, ekosistemler hypelanır. Geçen dönemde De-Fi
revaçta iken yakın dönemde web 3.0 veya Metaverse projelerinin markette çok değerlendiğini
görüyoruz. Bu tip projeleri incelerken işin teknik analizinden ziyade Fundamental’ına
odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. İlerleyen dönemde bu heyecanın ne kadar
sürdürülebileceğini ya da markette kalıcı bir yer edinip edinemeyeceğini düşünmeniz gerekir.
Aldığınız projelerin neler sunduğunu, bu projenin arkasındaki ekibin kimlerden oluştuğunu
bilmelisiniz. Ekibin parçalarının yaptığı işlerdeki başarısının nasıl olduğuna bakmalısınız.
Whitepaper’ı çoktan okumuş olup bu işin ilerde nerelere gelebileceğini tartıyor
olabilmelisiniz. Piyasadaki küçük oyuncuları kendine çeken unsurlardan birisi gem olarak
adlandırılan projelerdir. Düşük Market Cap’li olan bu coinlerin büyümesi nispeten kolay
olacağı bilindiği için özellikle bu kısma odaklanan bir sürü kişi var. Twitter’ın hem iyi hem de
kötü bir etkisi olduğunu düşünüyorum bu konuya. Çok takipçili hesaplar tarafından shillenen
birçok proje mevcut bu şekilde. Bunların hangisi scam hangisi gerçekten elle tutulur bir
yatırım aracı olabilir bunun kararı tamamen size kalmış. Sizden daha önce almış olan
hesapların aldığı düşük cap’li coinleri shillediğine sonrasında ise elindeki tüm coinleri
olaydan bihaber kişilere sattığını zaman içinde defalarca kez gördük. Bu noktada kandırılan
tarafta olmak istemiyorsanız mutlaka gerekli araştırmaları kendiniz yapmalısınız. Bu piyasada
kimsenin kimseyi zerre düşünmediğini bilmeniz ve olası bir kayıpta her ne olursa olsun bu
işten zararda çıkacak kişinin siz olduğunuzu hatırlamanız gerekir. Tabii ki bu konuya sadece
gem açısından bakmamak gerekir. Majörlerden de bir coin’in maximalisti olup, güvenip
yatırım yapabilirsiniz. ETH’den yola çıkarak örnek verirsek 2020 yazında ortalama 400 dolar
civarındayken 1 senede yaklaşık 10x yaptığını görüyoruz. Sadece projeye güvenip
dalgalanmalardan etkilenmeyerek gerçekten güveniyorsanız bu mantıkla sizin için güzel
olabilecek kazançlar elde edebilirsiniz. Bu noktada sizin hayatınızı etkilemeyecek ve hali
hazırda köşede duran bir miktarınız varsa bunu yapmanın daha sağlıklı olacağını
düşünenlerdenim.

Swing Trader: Gelelim benim favorim olan swing trader’lığa. Öncelikle neden bunu
sevdiğimi belirteyim ana hatlarıyla. Ben çok fazla pozisyon almayı, sık sık trade yapmayı
seven biri değilim. Day Trader kısmında bir dezavantaj olarak yazacağım bunu ama günün
her anı her saati bilgisayar ya da telefon ekranından marketi takip etmek pek hoşuma giden bir
durum değil. Chartlarda önemli yerleri çizip takip ettiğim coinlerin o bölgeye gelmesini ve
geldiğinde marketin durumuna göre aksiyon almayı seviyorum. Swing Trade daha cok mid

10
term olarak yaklaşabileceğimiz bir stil ve kripto gibi volatil bir markette %10-15 gibi
seviyeleri görmek nispeten kolay olduğu için eğer bir düzen oturtabilirseniz oldukça makul
olduğunu düşünüyorum. Hem spot bag taşımak için uygun hem de perpetual işlemlere de
imkan sağlıyor. Eğer benim gibi düşünüyorsanız bu trade stilinin sizin için de en uygunu
olacağını düşünmekteyim.

Intraday Trader: Daha çok ‘mikro düşük zaman dilimi’ diyebileceğimiz Micro LTF kullanan
traderların yaptığı stil olarak değerlendirebiliriz. Gün içinde alınan işlemlerin genellikle ertesi
güne sarkmadan sarksa dahi uzun süre tutulmadığı işlemler olarak değerlendirebiliriz. Hata
payının daha yüksek olduğu ve marketi değerlendirmenin daha zor olduğu bir yer olduğunu
düşünüyorum. Tabii ki başarılı bir scalper iseniz çok işlemden çok kâr kazanıp bakiyenizi
daha hızlı büyütme şansınız olacaktır. Genellikle yapısal olarak pek de sabırlı olmadığımız
için komünitedeki çoğu kişinin bu yönü seçtiğini görüyorum ama diğer stillerin yanı sıra
tecrübenin etkisini daha belirgin görebileceğimiz bir alan burası. Burada mekaniklerini ve
hareketlerini tanıdığınız birkaç paritenin size yeterli olacağını düşünüyorum. Yeterli bir teknik
analiz bilgisi ve hareketlerine, kritik seviyelerine aşina olduğunuz bir parite var ise kısa
dönemde güzel kâr marjları elde edebilirsiniz.

Kendimce stilleri temel olarak bu şekilde ayırdım. Tabii ki çok daha detaylı ve başka bakış
açılarıyla yorumlanabilir. Başka biri yazdıklarıma katılmayabilir. Bunlar sadece benim
fikirlerim. Bunlardan birine yönelmeden önce diğerlerinin de felsefesi üzerine düşünmeli sizi
en az zorlayacak olandan yana seçiminizi yapmalısınız. Para kazandıktan sonra nasıl ve ne
şekilde yaptığınızın hiçbir önemi olmadığını düşünüyorum. Başkasının ne kadar kazandığının
da sizin için önemi olmasın. Mutlaka hayatın her alanında her saniye birilerinden bir şekilde
etkileniyoruz ama Twitter’da gördüğünüz şeylere inanıp aslında size uygun olmayan bir yola
girerseniz bu iş muhtemelen sizin için hüsranla sonlanacaktır. Kendi rutinlerinizi ve kendi
alışkanlıklarınızı edinmeye çalışın. Trade’i kendi stilinizde planlayın, riskinizi kendi
sisteminizle yönetin, öğrendiğiniz her şeye kendinizden bir şeyler katma çabasında olun.
Zaman içerisinde oluşturduğunuz düzende çok başarılı tradeler yapacağınıza ve gerçekten
burayı fena olmayan bir gelir kapısına çevirebileceğinizi düşünüyorum. Bu bölümün biraz
sıkıcı olduğunun farkındayım lakin insanların bu illüzyona fazla kapıldığını bildiğimden
yazmak istedim. Sabrınız için teşekkürler.

11
-A.4.Backtest nasıl yapılmalı? Backtest bize ne öğretir?-

Kriptoda en sık kullanılan ve herkese öğütlenen şey olan Backteste geldik şimdi. Kendimi
çoğu konuda vasat görmekle beraber nispeten daha iyi yaptığım bir şey varsa o da backtesttir
diye düşünüyorum. Öncelikle bizim markette yaptığımız işin ne olduğunu düşünmemiz
gerekiyor. Biz geçmişte yaşanan hareketleri inceleyerek ileriye dönük fiyat tahmini yapmaya
çalışan kişileriz. Bir nevi bu marketin istatistiklerini tutan kişiler olarak yaklaşmalıyız bu işe.
Backtest ise bu konudaki en büyük yardımcımız. Bir noktadan sonra marketteki çoğu
konsepte hakim olabilirsiniz en ince detayına kadar. Bu konuda inanılmaz miktarda bilgi
kaynağı mevcut ama asıl önemli nokta bu öğrendiklerinizi nasıl, nerede ve ne zaman
kullanacağınız. Bunun için en büyük silahımız backtest. Öncelikle benim fark ettiğim ufak bir
hata var ki insanlar backtesti chartı geriye sarıp, bölgeleri çizip long/short toolunu bırakıp
izlemekten ibaret sanıyor. Ben bu noktada kendi backtest stilimi ve bana kattıklarından
bahsedeceğim. Uygulamak uygulamamak ya da kendinizce revize etmek tamamen size kalmış
bir durum. Price action olabilir, chart patternler olabilir, elliott waves olabilir istediğiniz
öğretiyi seçmiş olun hepsi için bu noktanın vazgeçilmez olduğunu düşünüyorum. Örneklerimi
daha çok Price Action ve Chart Patternler üzerinden vereceğim çünkü elliott waves’e dair
bilgilerim yok denecek kadar az. Örnek verelim ki öğrendiğiniz yapı PA’dan Imbalance
olsun. Backtestlerde bu imbalancelara gidip short/long setup’ı yerleştirmeden önce
incelediğiniz bölgede başka ne gibi yapılar oluşmuş bunlara dikkat edin. Yani imbalance tek
başınayken nasıl çalışmış, yanıında bir order block yapısı varken nasıl çalışmış. Hacim bize o
esnada ne göstermiş gibi sorgulayıcı yaklaşmanızı öneriyorum. Sadece Backtest için
oluşturduğum bir excel’im vardı. Burada hangi patternlerin belirlediğim zaman dilimleri
içerisinde belirli durumlar altında 10 işlem arayıp devamında başarı oranını yazıyordum.
Örneğin imbalance ile ote aynı bölgede kesişiyorsa o işlemlerdeki win rate %40 ve bu
işlemleri alsaydım 8.5R kâr edecektim gibi. Farklı kombinasyonları ayrı ayrı inceliyordum ve
bunları dökümanlıyordum. Zaten bu denli detaylı bir incelemeden sonra markette benzer
yapıları gördüğünüzde garipsemiyor marketin her zaman olduğu gibi kendi içinde tekrara
düştüğünü ve her zaman yaptığından farklı bir şey yapmadığını göreceksiniz. Tabiki hiçbir
zaman %100 win rate’li bir şey bulma olasılığımız yok. Zaten olsa sadece onu bekler, görünce

12
tradeler durmadan para kazanırdık. Bizim amacımız ihtimaller içerisinde en sağlıklı olanları
seçmek ve doğru tarafı seçmek. Bir diğer edinebileceğimiz kazanım ise başarısız olan %60’a
odaklanmak olacaktır. Bu hatalı olan işlemleri doğru olanlardan ayıran nedir? Kendi
içerlerinde bir benzerlikleri var mı yok mu bunu irdelemek gerekir. Kendime asıl olarak
kattığım birçok şeyi bu backtestler esnasında elde ettim ve hala aynı şeyleri kullanıyorum.
Chartlarda doğru yapıları çizmenin çok da zor olmamakla beraber ne zaman çalışacaklarını
bilmenin yine zor olmadığını ama kesinlikle emek gerektirdiğine eminim. Bununla beraber
yeni başlayanları sıklıkla zorlayan yukardaki ob’den mi dönecek aşağıdakinden mi gibi
soruların cevabını kendi yaptığınız backtestlerle bulabilirsiniz. Her zaman her iki ob’den de
dönebilir. İkisi de ihtimal dahilindedir. Bizim amacımız ihtimali %51 dahi olsa yüksek olan
tarafı seçmek ve oyun planımızı ona göre kurmaktır. Eğer dediğim şekilde benzer bir backtest
düzeni oluşturup gereken zamanı harcarsanız markete bakışınızda çok farklı yerlere ulaşacak
ve aslında cevabını aradığınız birçok şeyin geçmişte markette sıklıkla meydana geldiğini,
fiyatın cevabı kendisiyle beraber taşıdığını göreceksiniz. Umarım çok kafa karıştırıcı
olmamıştır yazdıklarım belki okurken söylediklerimi yapmak size zor gelecek ama bir defa
başlayıp devam ederseniz birinin göstermesinden ziyade tek başınıza farkına varmanın
keyfinin başka olduğunu hissedeceksiniz.

-A.5.Trade Yönetimi ve Dinamik R Sistemi-

Bu kısmı da daha önce medium’daki yazıda yazmıştım. Şimdi yine bu konuyu ele alıp daha
fazla örnekle açıklamayı planlıyorum. Piyasadaki amacımız kârımızı olabildiğince maksimize
edip zararları minimize etmek üzerine. Çoğu kişi Paper Trade yaparken başarılı olup iş gerçek
trade kısmına geldiğinde zorlandığını belirtir. Buradaki en büyük etken psikolojidir.
Bakiyenizde gerçek bir erime ya da artma
olmadıkça hayali bir para üzerinden dilediğiniz
sıklıkta işlem açıp kapatabilirsiniz. Buradaki
felsefe oldukça basit benim için: Trade’ini planla,
planladığını tradele. Öncesinde herhangi bir stres
ya da baskı altında olmadan yaptığınız setup
duygularınızdan en arındırılmış haldedir. Marketi
uzaktan bir izleyici olarak değerlendirip bir yol
haritası değerlendirirsiniz fakat işlem
tetiklendikten sonra siz bir izleyici olmaktan çıkıp
oyunun merkezindeki karakterlerden birisiniz.
Burada duygulara yenilmemek, başkalarının
söylediklerinden etkilenmemek daha güç bir hâl
alacaktır. Tüm bu faktörlerden ötürü işlem
alındıktan sonra kârda ya da zararda olunsun ilk
plana sadık kalınmalı gerek diye düşünüyorum.
Ne hedef geldiğinde bu daha yukarı gider diyerek
TP yukarı çekilmeli ne de stop olmamak için Stop
Loss seviyesine dokunulmamalı. Ya da Entry ufak
bir farkla kaçtığında FOMO’ya kapılıp

13
planladığınızdan yukarı almalısınız. 7/24 açık olan ve içinde sayısızca fırsatlar barındıran bir
marketteyiz. Her an her yönlü sayısızca fırsatımız mevcut bunu aklınızdan çıkarmayın.
Bu konu ile örnek teşkil edebilecek tweetlerimi buraya bırakıyorum.
1)https://twitter.com/junicrypt/status/1455962718062759941?s=20/
2) https://twitter.com/junicrypt/status/1456612837359505408?s=20/

Buradaki örnekte %0.8 ile kaçan işlemin ardından acele edip planladığımın dışında bir yerde
alsaydım hem geri dönüşünde pişman olacaktım hem de setup’ın RR’ını bozmuş olurdum. Ve
fiyat entry seviyenizin altına düştüğünde(drag down) psikolojik olarak sizi hırpalama ihtimali
daha yüksek olacaktır. Fiyat tekrardan beklediğim bölgeye geliyor. Şanslı bir şekilde entry
tetikleniyor ve fiyat neredeyse hiç drag down yaşamadan hedef bölgeye doğru ilerliyor.

Şimdi gelelim diğer konumuz olan Dinamik R sistemine. Basic versiyonun üzerine ilk
bölümde konuşmuştuk. Şimdi burada pozisyona girdikten sonra her zaman olmasa da
genellikle yüksek RR içeren işlemlerde kullandığım bir sistemi paylaşacağım sizlerle.

15 min chartta SFP(Swing Failure Pattern) gördünüz ve hedef olarak yukarıdaki likiditeyi
hedeflediniz.Yaklaşık olarak 6 R’lık bir işlem ve aldığınız yerden iyi bir tepki alıyor ve
ilerliyor.

14
Devam eden süreçte fiyat yaklaşık 3R kadar kârda ve siz bu işlemi hala tutuyorsunuz. Ama
gelin bu charta bir de dynamic R mantığıyla bakalım. Fiyatın anlık olarak bulunduğu
konumda pozisyonun revize edilmiş RR hesabına ‘Dinamik R’ diyoruz.

Hiç kâr almadığınızı varsayarsak bu noktada aslında başlangıçta 6R’lık bir pozisyona
sahipken şuanki pozisyonun değeri 0.95R olarak görülüyor. Böyle durumlarda pozisyondan
kâr almak gerektiğini unutmamak gerekiyor. Normalde kendi adıma 2R altındaki pozisyonları
tercih etmiyorken şu an 0.95R’lık bir trade yapıyorum aslında. Eğer buradan fiyat düşer ve
işlemim kapanırsa dahi yine güzel bir entry yakalayıp benzer mantıkta işlem alabilirim.
Öncelikli amacım elimdeki kâra sahip çıkmak olmalı. Devamındaki fiyat hareketine bakalım.

15
Fiyat o bölgeden düştü ve varsayalım ki 2R kâr ile kapattınız bu işlemi. Sonrasında Market
yapısındaki kırılımı (Market Structure Break) gördünüz ve retraceden sonra bullish engulf
mum ile yeni bir işlem açtınız. Önceki işlemden hem kâr almış oldunuz hem de bias’ınız
doğru ise bu işlemden de iyi bir R kazandınız. Ama ilk işlemi kapatmamış olsanız hem fiyat
düştüğü için gerilmiş olacaktınız hem de ikinci işleme girerken cebinizde bir önceki işlemden
kâr olmadığı için bu kadar rahat davranamayacaktınız. Trade yaparken özgüvenli hissetmenin
önemine inanan biriyim. Eğer son dönemde iyi tradeler yapıyorsanız kendinize olan güveniniz
artacak ve bu da başarı oranınızı daha da yukarı çekecektir. Dediğim gibi ben bu Dinamik R
sistemini daha çok nadiren yapıyor olduğum scalp işlemlerde kullanıyorum.Tabii ki sizi
yanılttığı dönemler de olacaktır. Bunu da şimdiden belirtmek gerekir. Ama stil olarak safe bir
trader’ım diyorsanız çok seveceğinizi düşünüyorum. Kendi trade stilinize entegre etmeden
önce mutlaka backtestlerini yapın, kendi stilinize en uygun şekilde nasıl kullanabileceğinizi
düşünün. Ben sadece basit olarak kendi bakış açımı ve kullandığım şekliyle anlattım.

-B.1. Stop Loss-

B kısmında işin daha çok teknik analiz kısmından bahsedeceğim. Burada ilk konu olarak stop
loss’u seçtim. Öyle çok karmaşıklaştırmadan işi kullandığım stop loss çeşitlerinden
bahsetmeyi düşünüyorum. Çoğunlukla çok fazla üzerinde durulmasa da aslında trade
yapmanın inceliklerinden birisi bana göre doğru yerde ve doğru şartlar altında stop olmaktan
geçiyor. Aldığım scalp işlemlerde daha sıkı stop(tight stop) diyebileceğim bir stop stilini
kullanıyorum. Daha önceki kısımlarda da bahsetmiştim scalp işlemlere genellikle 0.5-0.25 R
gibi bir risk ayırıyorum. Bu işlemlerde amacım stopu olabildiğince yakın tutarak minimal
hareketleri yakalayıp o işlemin RR oranını maksimize etmek. Genellikle bu tip işlemlerde
entry sağlandıktan sonra son low’un altına stopu yazarak devam ediyorum. Scalp işlemlerde
kazanma oranını pek önemli bulmuyorum eğer 5-6R’lık iki işleminiz başarıyla sonuçlanırsa
%20’lik bir win ratio’nun bile gayet yeterlidir. Stop olmayı kendi bakış açıma göre şöyle
tanımlıyorum: ‘Ben yanıldım ve marketi yanlış okudum.’. Eğer bir işlemde stop oluyorsanız
bunu rahatlıkla söylüyor olabilmeniz lazım. Sizin belirlediğiniz bölgeyi kaybeden fiyatın artık
daha derin seviyelere gideceğine emin olduğunuz yerlerden stop olmamız gerekir. Bir işleme
girerken RR bir amaç olmamalıdır. Siz en ideal setup’ı planlar ve buna göre tool’u sadece
yerine bırakırsınız. Yani RR yükselsin diye stop mantıksız yerlere çekilmemeli. Eğer mantıklı
setup’ı kurduğunuzda bu işlem size yeterince rasyonel gelmiyorsa bu işlemi almamanız

16
gerekmektedir. Scalp işlemlerdeki basit mantığım bu şekilde işliyor. Scalp işlemlere göre
daha orta vadeli diyebileceğim işlemlerde ise soft stop/hard stop tekniğini kullanıyorum.
Bunu önce basit tanımlarla sonrasında örneklerle açıklayayım.
Soft Stop: Setup’ı ilk çizdiğimde belirlediğim stop noktasıdır. Fakat o belirlediğim bölgeye
stop emiri yazmıyorum. Bölgenin yakınına alarmlar atıp daha düşük zaman dilimlerinde
fiyatın o bölgedeki reaksiyonunu izlemeyi tercih ediyorum. Bir retail trader olarak
kurumsallar daima bizlerin stoplarını avlamayı tercih eder. Bu noktada stop avlarına karşı
yenilmemek adına soft stopları kullanmanın mantıklı olduğunu düşünüyorum. Fiyatın sıklıkla
soft stop bölgesine kadar düştüğünü devamında ise temizlenen likidite ile beraber entry
bölgesine kadar yükseldiğini sıklıkla gördüm. Bu tip durumlarda fiyat düştükten sonra entry’e
gelince kapatmak böyle zararı minimize etme şansımız mevcut.
Örnek:

Burada bir SFP ihtimali düşünüp bu bölgenin yeniden testinde long yönlü bir işlem aldığınızı
varsayalım. Agresif bir tradersınız ve likiditenin temizlendiğini düşünüp stopunuzu wickin
altındaki bir bölgeye bıraktınız. 44.38 seviyesi bizim buradaki ‘soft stop’ seviyemiz.

Fiyat devam eden harekette 2R kadar kâr seviyesine ulaştıktan sonra düştü ve soft stop
seviyesine ulaştı. Burada eğer limit emir kullanmış olsaydık bu işlemi -R ile kapatmış
olurduk.

17
Hemen bir sonraki mumda ise fiyat bir wick’le olsa da sizin entry bölgenize tekrardan
dokunuyor. Soft stop sayesinde bu işlemi -R yerine başabaş(breakeven) noktasında kapatma
şansımız oluyor. Bu sistemi genellikle belirlediğiniz bölgeden çok eminseniz kullanmanızı
öneriyorum çünkü eğer gerçekten iyi bir bölge belirlediyseniz fiyat mikro düşük zaman
diliminde dahi olsa oraya tekrardan test verip düşüşün ya da yükselişin onayını almak ister.
Burada bu bölge tekrardan denenip satıcılar fiyatı hemen aşağı doğru sürmeye devam ediyor.
Şimdi soft stop’un mantığını anladıktan sonra aklınıza gelmiş olabilecek bir soruya cevap
vereyim. Soft Stopla takip ettiğimiz bir işlemde aniden Market Crash olursa ne yapmamız
gerekiyor. En volatil marketlerden birinde olduğumuz için hiçbir koşulda stopsuz
kalmamamız gerekiyor. Burada kullanacağımız yöntem ise Hard Stop. Chartlarda soft stop ile
belirlediğimiz noktaların daha dibine Hard Stop yazmamız gerekiyor. Burada marketin bir
crash yeme ihtimaline karşı ben ‘market emir’ kullanıyorum. Hem Hard Stop’u hem Soft
Stop’u bir chart üzerinde göstereyim.

Yukardaki yapıyı bir MSB olarak değerlendirdiniz ve bu şekilde bir set-up kurdunuz.(Ben
normalde valid bir MSB demezdim ama örnek olarak ilk bu chartı gördüm. :D)
Ben hard stop’umu genellikle (soft stop)%*1.5 olarak belirliyorum. Yani bu işlemde soft
stop=%1 hard stop=%1.5 olacak şekilde kullanıyorum. Normalde bu işleme girerken

18
belirlediğim risk 0.5R olduğu için eğer fiyat direkt olarak hard stopuma ulaşırsa 0.75R
kaybetmeyi göze alıyorum.

Düşüşle beraber fiyat tam olarak soft ve hard stop arasındaki bir bölgeden dönüp bizim entry
bölgemize kadar geri çekiliyor ve hemen hemen breakeven noktasından işlemi kapatma şansı
tanıyor. Devamında ise düşüşe devam ediyor. Dediğim gibi bunu hep yapmıyorum.
Belirlediğim bölgeden çok eminsem tercih ediyorum. Burada da fiyatı tutma beklentisi içinde
olduğum bölge fiyatı kaybediyor devamında elipsle çizdiğim bölge bu işlemden çıkmak için
bize fena olmayan bir şans tanıyor. Yine tüm kısımlarda hatırlatacağım gibi burada
anlatılanların backtestini yapmayı ve kendinize en uygun şekilde kullanmayı unutmayın.

-B.2. Order Blocklar-

Bu kısıma başlamadan önce basit olarak market işleyişinden ve bu bölgelerin bize ne


anlattığından bahsetmek istiyorum. Marketi bizim gibi retail traderlar ve kurumsallardan
oluşan bir alan olarak düşünebiliriz. Marketin ana taşıyıcıları bu kurumsallardır. Ellerindeki
para miktarı retail traderlardan çok daha fazla olduğu için marketteki asıl hareketleri
tetikleyen kesim kurumsallardır. Emirleri bize göre çok daha büyük olduklarından bu
kurumsalların emirlerinin dolması için biz retail traderların stoplarına, likiditelerine ihtiyaç
duymaktadırlar. Bu kurumsal kimliklerin oluşturduğuna inandığımız bölgelere ‘order block’
diyoruz. Fiyat bu blocklardan sonra hacimli büyük mumlarla fiyatı hızlıca yukarı iter ve
tekrardan ziyaretinde bu kurumsalların dolmayan emirlerinin de dolmasıyla beraber tekrardan
fiyatı itmesini bekleriz. Bu noktada genel olarak Price Action’ın her noktasında adlara pek
fazla odaklanmamanızı işleyişe önem vermenizi istiyorum. İster supply/demand deyin
isterseniz order block deyin pek bir önemi yok açıkçası. Ben order blockları çoğu zaman
grafiklerde belirlediğim önemli bölgelerde aramaya çalışıyorum. Grafikleri okurken kendi
yaptığım ve nispeten yararlı olabileceğini düşündüğüm bir şeyi de paylaşayım. Grafikleri
geçmişten günümüze okumak yerine günümüzden geçmişe okumak. Yani chartları tararken
sağdan başlayıp sola gitmenin chartları daha sadeleştirdiğini düşünüyorum kendi adıma. Her
zaman grafikleri HTF’den LTF’ye çizer ve önce fiyatın hali hazırda bulunduğu yerdeki
önemli seviyelerini tespit etmeye odaklanırım. Bu demek değil ki fiyat eski bölgeleri unutur
ya da umursamaz. Tabii ki fiyat historical seviyelerine saygı duyacaktır ama burada yakın
dönemli fiyat hareketlerini bir nebze daha fazla önemsiyorum. Yine birazdan bununla ilgili
tüyolardan örneklerle bahsedeceğim ama dediğim gibi ilk işim önemli seviyeleri belirlemek
ve sonra bu belirlediğim ‘key level’ etrafında oluşan yapıları izlemek olacaktır. Bunu
yapmanın bizim için şöyle bir avantajı var ki eğer yaklaşımınızı böyle yaparsanız hangi order

19
block çalışır hangisinin çalışma olasılığı daha düşüktür bunları bulmak sizin için
kolaylaşacaktır. Bu sayede işlem alırken daha spesifik alanları tespit edeceksiniz.

Burada son aldığım işlem üzerinden örnek vermek istiyorum. ETHPerp grafiğinde HTF’den
başlamak üzere LTF’ye doğru önemli seviyeleri çizdim. Bu seviyelerin etrafında gerçekleşen
bu seviyeleri kırmamıza ya da kırdıktan sonra üstünde kalmamıza sebebiyet veren order
blockları işaretlemeye geliyorum bir sonraki aşamada.

Önemli olan order block’ların işaretlenmesiyle beraber chartta beklediğim ana seviyelerim ve
order blocklarımı çizmiş oluyorum. Bu durumda öncelikle sarı bölgenin neden çalışmadığını
ve çalışmamaya dair sinyalleri bize nasıl verdiğinden bahsedelim. Kırmızı yuvarlaklarla temas
bölgelerini gösterdim chartta. Buradaki ilk temastan sonra fiyat gayet sert bir expansion
hareketiyle beraber yeni bir Higher High yapısı oluşturuyor. Yukarıdaki momentum kaybıyla
beraber fiyat geri dönüp ilk tepkiyi alıyor fakat dikkat edecek olursanız buradaki tepkinin sarı
kutunun da altına taşması bizim için ilk uyarıyı oluşturuyor. Alıcıların artık o bölgedeki
varlığı ve isteği fiyatı geçen seferki gibi hızlıca yukarıya itmeye yetmiyor. Hemen alttaki mor
bölgeye bakarsanız henüz test edilmemiş bir order block olduğunu görürsünüz.

20
Genel olarak Price Action metodolojisinde kullanılan ünlü sözlerden birini ekleyeyim buraya:
‘First test is best test’. Bu bölgenin daha önce denenmemiş olması bizim için çok büyük bir
pozitif belirteç. O yüzden fiyatın buraya temasıyla beraber görmek istediğimiz hareket geliyor
ve fiyatı bir yukardaki key level’ımıza taşımayı başarıyor. Doğru bir order block kullanımı
olarak değerlendirebiliriz burayı. Grafiklerinizde çok fazla order block benzeri yapı
görebilirsiniz ama hangisinin daha muhtemel olduğunun kararını vermek size ait. Yeri
geldiğinde order blocklar alan olarak çok büyük olabilir. Kimi zaman çok milimetrik temaslar
alınır kimi zaman bu blockların dibine kadar test gelebilir. Ben burada bu tip durumlarda
kullandığım ufak bir taktikten de bahsedip order block konusunu kapatacağım.

Chartta önemli bir seviye olarak belirlediğim 6.01 seviyesi geçiliyor. Devamında 6.01
seviyesinde oluşan bir order block yine işaretlediğim 7.64 seviyesine kadar taşıyor fiyatı.
Burada alıcılar güçsüzleştiği için fiyat tekrardan alıcıların bol olduğu yere dönme eğiliminde.
Bu noktada bahsettiğim order block yaklaşık %7’lik bir alanı kapsıyor. Böyle geniş alanlarda
genellikle fib tool’unu kullanarak order block içine parçalı emirler yazıyorum. Böylece
ucundan temas alıp dönse de en azından bir miktar pozisyon yakalamış oluyorum. Son ufak
bir detay olarak son dönemlerde daha sık LTF’deki order blocklarda sık rastladığım bir
durumdan bahsedeyim. Çoğu kişinin yaptığı gibi hemen order blockların bitimine stop
yazmak stop huntlar açısından nispeten daha riskli. Bazen bu bölgelerin hemen altındaki
stopları avlamak üzerine fiyat iniyor ve devamında toplanan likidite ile beraber hızlıca yoluna
devam ediyor. Bu tip durumlar için eğer LTF’de aldığınız bir işlem ise manuel
stopu(duygularınıza yenik düşmemek şartı ile) ya da hemen order block’un altında değil de
biraz daha derin bir bölgeye stop koymayı tercih edebilirsiniz. Ben genel olarak trade stilimi
güvenli olarak belirlediğim için bu yöntemi tercih ediyorum. Agresif bir trader iseniz sizin
yaptığınız ilk yöntem de gayet doğrudur zaten burada anlattığım hiçbir şeyde doğru yanlış
kavramlarına girmeden kendi yaptıklarımı anlatıyorum.

21
-B.3. SR Flip ve Retest Çeşitleri-

Son zamanlarda Price Action konseptleri fazlasıyla popüler olduğu için değerinin
unutulduğunu düşündüğüm bir olay destek-direnç dönüşümleri(support-resistance flip).
Genellikle Imbalance,order blocks,swing failure pattern gibi daha spesifik yapılara
odaklanıldığından gözden kaçtığını düşünüyorum.
SR Flip dediğimiz olay destek olarak çalıştıktan sonra kırılan bir bölgenin ilerleyen dönemde
direnç olarak çalışması ya da tam tersi direnç olarak çalışan bir bölgenin kırılmasıyla beraber
ilerleyen dönemde destek olarak çalışmasıdır.
Buralarda bu kırılan bölgenin tekrardan denenmesine retest diyoruz. Retest aslında market
tarafından verilen bir onay mekanizmasıdır. Bu bölgenin yeniden denenerek geçerli olup
olmadığının değerlendirilmesidir. Önce aşağıya sr flip örneklerini bırakıyorum. Devamında
ise retest türlerinden bahsedeceğim.

Buraya hem bullish hem de bearish olarak SR Flip örnekleri çizdim. Tabi bunlar şablon için
düzenlenmiş basit çizimler olduğu için yine markette bu kadar net görmeyeceğimiz şeyler.
Ben neredeyse hiçbir zaman ‘Breakout’ trader olmadım. Bu breakout trader’lığın yanlış
olduğu anlamına gelmesin fakat her zaman retestleri ve marketin onayını görmeyi bekledim ki
bu yüzden kaçırdığım fazlasıyla işlem de mevcut. Şimdi retestleri kendi içinde ikiye ayırıp
bunlar hakkında konuşacağım biraz daha.
Temel olarak retestleri: 1)Immediate Retest (kısa vadede gerçekleşen) 2)Rounded Retest(uzun
vadede gerçekleşen) olmak üzere ikiye ayırıyorum.

22
1)Immediate Retest: Bu retest yapısı belirlediğimiz SR bölgesi kırıldıktan sonra kısa bir süre
içerisinde gerçekleşen retest tipidir. Burada size net bir süre veremeyeceğim. Baktığınız
zaman dilimiyle alakalı olarak değişebilecek bir bilgi bu. Bu yapıda fiyat belirlediğimiz
bölgenin üstünde/altında kapattıktan sonra nispeten kısa bir süre içerisinde o bölgeyi ziyaret
eder ve tepki alır.

İki defa direnç olarak çalışan bu bölgede fiyat net bir kırılım mumuyla(breakout candle)
belirlediğimiz bölgenin üstüne çıkıyor ve hemen devamında milimetrik şekilde bu bölgeye
teması sağlayıp yukarı yönlü hareketine devam ediyor. İdeal bir immediate retest örneği.

2)Rounded Retest: Bu retest şekli ise fiyatın tek taraflı baskı ile hemen çizdiğimiz bölgeye
gitmeyip daha sonra gelmesiyle oluşan retest şeklidir. Bu retest şeklini nispeten daha güvenilir
bulmaktayım çünkü Immediate Retest bekleyen traderlar hala bu seviyeyi önemser ve işlem
için bekliyor olur.

Fiyat belirlediğimiz bölgeyi kırdıktan sonra büyük bir expansion hareketiyle yukarıya doğru
gidiyor beklediğimiz Immediate retesti vermiyor. Fakat sonrasında ise bu test edilmemiş SR
Flip bölgesine yeniden geliyor ve rounded retestini tamamlıyor. Burada bu bölgeye iki defa
temas ettiğini ve bu bölgelerin gayet iyi çalıştığını görüyoruz.

23
Ben chartlarda rounded retestleri daha güvenilir bulsam da yeri geldiğinde immediate
retestleri de kullanıyorum. Bu noktada size önerim takip ettiğiniz paritelerin retest’ini
çalıştığınız time framelerde nasıl yaptığını keşfetmeniz. Bazı pariteler yükselişlerinde ve
düşüşlerinde markette çok büyük hype yarattığından pek fazla immediate retest görmeyiz. Bu
pariteler rounded retest yapmaya daha meyillidir. Bazıları ise tam tersi olarak hemen
retestlerini yapar ve yollarına devam ederler. Bunları keşfetmeniz tamamıyla baktığımız
paritelerin karakteristiğiyle alakalıdır. Bu yüzden işe kısa dönemde trading gözüyle
bakıyorsanız belirli paritelerin dinamiklerini anlamaya ve işlemlerinizi onda almaya
çalışmalısınız eğer karakteristiğini çözdüyseniz o paritenin işlemlerinizde gözle görülür
şekilde başarı oranınızın arttığını fark edeceksiniz.

-B.4.Breakers-

Bu kısma başlamadan önce ben kendi kullandığım ve ICT’den izlediğim şekilde Breaker’ları
anlatacağım. Buna Mitigation diyen de olabilir veya Breaker’ları farklı tanımlayanlar da
olabilir. O yüzden konseptin adına pek takılmamanızı istiyorum çünkü iş ‘ad’ kısmına gelince
kimisinin ak dediğine diğeri kara diyebiliyor, ben hiçbirine o yanlış bu doğru demiyorum
kendi bildiklerimi aktarmaya çalışıyorum. Marketteki hareketleri itki ve geri
çekilme(impulse&retrace) hareketleri olarak ikiye ayırabiliriz. Bu yapıları genellikle
impulsive hareketlerin başında arıyorum. Yani fiyata Higher High veya Lower Low yaptıran
order blocklar benim ana hedefim. Normalde bu blockların tekrardan testinde(geri
çekilmelerde) aynı görevi koruyup fiyata tekrardan bir impulse yaratmasını bekleriz lakin
markette hiçbir şey %100 doğrulukla çalışmaz ve yeri geldiğinde bu yapılar bu görevlerini
yerine getiremez ve hiçbir direnç gösteremeden güçlü mumlarla kırılırlar. Burada gerçekleşen
duruma ‘break of block’ diyoruz. İşin tanım kısmı kafanızı karıştırmış olabilir ama
chartlardan örneklerle beraber çok daha netleşeceğine eminim. Hatta ilk örnek Bitcoin’in son
dönem hareketinde olduğu için daha anlaşılabilir olacağını düşünüyorum.

Bir bearish breaker örneği. Burada benim için önemli olan şey ilk çizdiğimiz order block’un
net ve hacimli bir mumla direnç gösteremeden kırılması. Retestte ise short entry arıyoruz.

24
Burada da bullish bir breaker örneği gösteriyorum. Yine yapılar aynı. Burada dikkat etmenizi
istediğim nokta order block’u kıran mumun bunu yaparken zorlanmaması önemli. Eğer mum
bu bölgeyi tek seferde yukarıya wick bırakmayan bir mum ile geçerse bu breaker’ın çalışma
ihtimalini diğer breakerlara göre daha fazla görüyorum. Eğer fiyat order block altında biraz
daha fazla geçirip sonradan kırar ise ya da kırılım mumu net bir breakout candle olmaz ise bu
breaker yapısını kendi açımdan geçerli kabul etmiyorum.

Bahsettiğim duruma örnek olarak buradaki yapıyı ele alabiliriz. Burada fiyat güçlü bir mumla
her ne kadar order block’u geçse de devamında istediğimiz expansion hareketini yapamıyor.
Yani kırılım mumu ve ardından gelen net bir impulse hareketini görmek bu patternde benim
için en kritik noktalar.
Son olarak bu konsepti bitirmeden önce bu konseptleri genellikle 2H-4H grafiklerde
kullanmayı tercih ediyorum. Daha düşük zaman dilimlerinde yanıltıcı hareketler daha yüksek
sıklıkta meydana gelebiliyor.

25
-B.5.Confluence-

Bir işlem almadan önce belki de en çok dikkat ettiğim yapı olduğunu söyleyebilirim. Aslında
yapı demek doğru değil muhtemelen çünkü Confluence demek planladığınız bir işlemde size
belirlediğiniz yönde işlem almanızı sağlayacak birbirinden bağımsız aynı bölgeyi ve aynı
yönü işaret eden oluşumlar bütünüdür diyebiliriz.
Bir işlemi alırken sadece bir yapının orada bulunması o işlemden emin olmamıza yeterli
değildir. Her zaman bir confluence alanı ararız. Birden fazla belirteç bizim için aynı yeri
gösteriyorsa oranın bizim için ‘confluence’ alanı olduğunu söyleyebiliriz. Yani hiçbir zaman
sadece bir SR Flipi tek başına tradeleme taraftarı değilim. Orayı destekleyen bir
imbalance,order block veya optimal trade entry olabilir. Bunlarla o işlem aldığımız bölgenin
birden farklı parametre ile güçlendiğini söyleyebiliriz. Başlangıçta grafiklerimde hemen
hemen tüm bölgeleri çiziyordum. Bir konuyu öğrenme esnasında bunun gerekli ve kişiyi
geliştireceğini düşünüyorum. Fakat zaman ilerledikçe çizdiklerimin bir bölümünün düzenli
olarak çalıştığını bir bölümünün ise diğerlerine göre belirgin bir şekilde zayıf kaldığını fark
ettim. Bunu detaylıca incelediğimde ise çoğu çalışan bölgenin bir başka parametre tarafından
desteklendiğini gördüm. Eğer konseptlere nispeten yeni aşina iseniz bu bakış açısını
geliştirmenizi tavsiye ederim. Zamanla bu yüzden chartlarımdaki bu ara bölgeleri kaldırıp
benim için confluence yaratan alanlara ağırlık vermeye başladım. Her şeyi çizmenin kişiyi
zorladığını düşünüyorum. Çok fazla bölge kişinin kafasını karıştırıyor ve her bölgede ayrı bir
işlem aramasına sebep oluyor. Burada bir diğer konu ise hangi yapıların örtüşmesi daha
yüksek ihtimalli sonuç oluşturuyor buna bakmalıyız. Burada örtüşen yapıların aynı olması
zorunluluğu yok. Kimi zaman OTE ile SRFlip aynı yeri gösterir kimi zaman Imbalance ile
OTE aynı yeri gösterir. Bunların beraberliklerinde nasıl çalıştıklarını görmek zaman içerisinde
çalışarak öğrenilecek detaylardır. Şimdi buraya kendi chartlarımdan birkaç tane confluence
zone diyebileceğim bir örnek paylaşım yapacağım.

26
-B.6.Swing Failure Pattern-

Şimdi benim kişisel olarak en sevdiğim patterne geldik. Bu konsepti diğer konseptlerden daha
çok kullandığımı söylemeliyim. Buradaki çoğu şeyi Trader Dante’nin webinarından
esinlenerek anlatacağım tabii ki zaman içerisinde öğrendiklerimi de dahil edeceğim. Ben
wickleri genel olarak market yapısındaki kırılımlara dahil etmeyen taraftayım. Dahil edebilir
ya da etmeyebilirsiniz o tamamıyla sizin görüşünüz ve ikisinin de yeri geldiğinde doğru
çıktığı oluyor. SFP’yi basitçe şöyle tanımlayabilirim fiyatın yeni bir High yapmak amacıyla
bir önceki Majör High seviyesinin üzerine bir wick ile çıkıp devamında yukarda mum
kapatamadan geri düşmesidir. Başka bir mantıkla high üzerindeki likiditenin alınıp fiyatın
aşağıya doğru süpürülmesidir.

Yukarıdaki örneği güzel bir SFP örneği olarak düşünüyorum. Burada kendimce ufak
kurallarım var. SFP’yi yaratan mumun wickinin çok fazla uzun olmaması gerekiyor benim
için. Aynı zamanda wicki oluşturan mumun belirlediğim bir önceki High seviyesinden
yukarda kapatmaması bir diğer önemli nokta. Bu patternde işlem alırken genellikle mum
kapanışını bekliyorum, aceleci olunmamalı ve önceden belirttiğimiz şartların fiyat hareketi
içerisinde bulunup bulunmadığı kontrol edilmeli. SFP’de swing hareketleri arasındaki
mesafenin çok uzun olmaması benim için bir diğer önemli nokta. Ve bu swing hareketlerinin
nispeten majör swingler olmasını önemsiyorum. Aradaki düşük güçlü hareketleri bu patterni
kullanmak açısından çok sağlıklı bulmuyorum.
Doğru bir örnek olarak seçtim bu
örneği. Swing hareketleri majör
diyebileceğimiz hareketler,
aralarındaki mesafe çok uzak
değil.Stop seviyeniz bu patternde
dar olacağı için genellikle yüksek
RR oranlı işlemler yakalamanıza
olanak sağlayacaktır.

27
SFP kullanırken bu bahsettiğim durumlar dışında iki ayrı göstergeden yardım alıyorum.
Bunların birisi RSI’daki uyumsuzluklar diğeri ise hacim göstergeleri.
1)RSI ve SFP: Rsi benim için momentumun belirtecidir. Eğer RSI bir uyumsuzluk taşıyorken
fiyat aynı zamanda SFP yapar ise bu SFP’nin çalışma ihtimalini daha yüksek görüyorum.
2)Hacim ve SFP: SFP’nin gerçekleştiği bölgede hacimin artması benim için önemli bir
belirteç. Bu sayede SFP’nin olduğu yerde birçok kişinin stoplarının avlandığını ve bununla
beraber fiyatı ters yöne doğru götürmek için gereken likiditenin sağlandığını düşünüyorum.
RSI’da bullish bir
uyumsuzluk var. Bununla
beraber likiditeyi temizleyen
mumun hacminin etrafındaki
mumlara göre daha büyük
olduğunu görüyoruz. Retail
traderların stoplarının
avlandığını gösteren bir
belirteç bizim için. Devamında
ise fiyat topladığı likidite ile
beraber momentumlu
mumlarla yukarıya doğru sert
bir hareket yapıyor. SFP’yi
hem mikro LTF’de hem de
HTF’de kullanmayı
seviyorum. Kullanımı nispeten
kolay, işlemlerin RR oranı
yüksek ve eğer beklediğim
şartlar sağlanmış ise çalışma
oranı oldukça yüksek.
Buradaki setuplarda yine
stopunuzu hemen SFP
oluşturan mumun wickin altına
koyarak çok daha sıkı stoplar
kullanabilirsiniz. Bu tercih RR
oranınızı yükseltecektir.

28
-Kapanış ve Teşekkür-

Öncelikle bu yazı dizisini buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Genelde böyle
şeyleri tasarlayıp devamında erteleyen biriyimdir. Bu noktada bana destek olan ve işe
koyulmamda yardımcı olan ‘etoile du jour’ discorduna ayrıca teşekkür ediyorum.
Kendimce doğru bildiğim şeyleri kendi tarzımda sizleri çok fazla sıkmadan anlatmaya
çalıştım. Umarım beklentilerinizin altında kalmamışımdır. İyi kötü her türlü geri dönüşe
açığım. Burada anlatılanları harfiyen uygulamak yerine sorgulamanızı eksikleri görüp
geliştirmeniz beni daha mutlu edecektir. Her zaman bu komüniteye fayda sağlamaya çalışan
biri oldum. Bu açıdan bu tarz bir içerik üretmenin beni fazlasıyla memnun ettiğini
söyleyebilirim. Her zaman medium’daki yazılara aldığım olumlu geri dönüşler beni bu işi
yaparken daha titiz ve mükemmeliyetçi olmaya itti. Eğer fayda görürseniz bir teşekkür
etmeniz dahi benim için fazlasıyla yeterlidir.

Price Action’ı ilk öğrenmeye başladığım zamanlarda bu tip rehberlerden fazlasıyla


yararlanmıştım. Okurken ilerde bir tane yazacağımı hiç düşünmemiştim açıkçası. Sizlerden
ricam kimseyi küçük görmemeniz. Son dönemde beni en rahatsız eden şeylerin başında bu
durum geliyor. Yeni bir şeyler öğrenince başkalarını başkalarının yaptığı işleri değersiz görüp
hafife alanlardan olmayın. Herkes öyle ya da böyle birtakım emekler verip kendini
geliştirmeye çalışıyor. Asla oldum demeyin, hep öğrenci ruhlu olun. İlk başladığım
zamanlarda başka şekillerde para kazananları dalgaya alanlardan biri de bendim. Şimdiki
bilincimle ne kadar yanlış yaptığımı görüyorum.
Piyasada birçok kişiyi örnek alabilirsiniz fakat bunu bir yere kadar ilerletmek gerekiyor.
X,Y,Z gibi trade yapmayın kendi sistematiğinizi oluşturun. Başarıyı getirecek olan yol
buradan geçiyor buna fazlasıyla eminim.

Tekrardan bu içerikten yararlananlar ve destek olmak isteyenler için walletların adresini


bırakıyorum. Sunduğum içeriğin ederi ne kadardır gerçekten bilmiyorum. Seviyenize göre bu
yazıların size ne katacağı da belirli değil, o yüzden bunu ücretsiz bir içerik olarak paylaşmayı
daha doğru buldum yazının en başında anlattığım gibi.

TRC20: TApJxzZX6sXua1LKeDuG99rYvrETzHJN8B
BTC: 3PNBtA2uBKNdVWW9g7weWmR5AL232CYdbM

Sonun sonunda mottom olan kelimeyi bırakıyorum


buraya. Grind kelimesini ‘Bir şeyi onda ustalaşıncaya
kadar bıkmadan usanmadan tekrar etmek’ olarak
çevirebiliriz sanırsam. O yüzden ‘Keep Grindin’.
Teşekkürler.

29

You might also like