You are on page 1of 5

Hukuk kuralı nedir?

• Bir cümlenin hukuk kuralı olabilmesi için bir emir, yasak, izin veya yetki içermesi gerekir. Hukuk
kuralının bir emir veya yasağı ifade etmesine ‘normatiflik’ denir.
• Söz konusu emir veya yasağın hukuk kuralı olabilmesi için bir insan davranışını düzenlemeye yönelik
olması gerekir.
• İnsan davranışını düzenlemeye yönelik olan emir ve yasağın bir hukuk kuralı olması için bir kişi
tarafından değil devletin yetkili organları tarafından kurulması gerekir.
• Dördüncü olarak devletin yetkili organları tarafından koyulan emir ve yasakların bir kural olması için
cebir ile bir yaptırım uygulanması gerekir. (Ölüm cezası, hapis cezası, para cezası)

Anayasa, anayasal nitelikteki hukuk kurallarından oluşur: Anayasa hukuk kurallarından oluşur.
Ancak her türlü hukuk kuralından değil, sadece belli bir tür hukuk kuralından oluşur. Zira bir
hukuk düzeninde binlerce, yüz binlerce hukuk kuralı vardır. Peki bu kurallar nasıl ayrılır?

Maddi kriter: Maddi anlamda anayasa tanımı


• Maddi kritere göre bir hukuk kuralının anayasa kuralı olup olmadığına kuralın neyi düzenlediğine
bakılarak karar verilir.
• İçerik itibarıyla devletin temel organlarının kuruluşuyla ilgiliyse o anayasa kuralıdır değilse
anayasa kuralı değildir.
• Maddi anlamda anayasa: Devletin işleyişini ve temel organlarının kuruluşunu belirleyen hukuk
kurallarının bütünüdür.
Maddi anayasanın sakıncası:
• Bir ölçüde belirsiz olması
• Bu bakış açısı sadece devleti düzenleyen temel kuralları kapsar

Şekli Kriter: Şekli anlamda anayasa tanımı


Şekli kritere göre bir hukuk kuralının anayasal nitelikte olup olmadığına, içeriğe bakılmaksızın kuralın
bulunduğu yere ve yapılış şekline bakılarak karar verilir. Eğer bu kural normlar hiyerarşisinde en üst
basamakta yer alıyorsa ve kanunlardan daha zor bir usulle yapılıyorsa bu kural içerik ne olursa olsun bir
anayasa kuralıdır.
Şekli anlamda anayasa: Normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden, kanunlardan farklı ve zor bir
usulle konulup değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanır.

Yararı:
• Açık ve kesindir.
• Anayasa belirli bir organ tarafından belli bir usule uyarak yazılı bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Hangisi doğru:
Kanımızda şekli kriter doğrudur.
• Maddi anlamda anayasanın tanımı oldukça belirsizdir.
• Devletin temel kuruluşuna ilişkin pek çok şey anayasalarla değil kanunlarda düzenlenmiştir.
• Anayasalarda maddi nitelikleri itibariyle anayasal nitelikte olmayan yığınla kural vardır (Yabancı
ülkelerde çalışan Türk Vatandaşları, ormanlar vs.)
• ABD’de 1919 kanun içki yasağı, TR’de 1982 Anayasası’nda yer alan tabiat varlıklarının
korunması maddi anlamda anayasal değildir ancak şekli anlamda anayasaldır.

Bu hükümler her ne kadar devletin temeliyle alakalı olmasa da anayasa metninin içinde bulunduğu
için anayasa kuralıdır. Maddi tanım doğru olsa bu hükümler anayasa hükmü olarak kabul
görmezdi.
Sonuç:
• Anayasallık şekli kritere göre tanımlanır.
• Bu kritere göre ise hukuk normu anayasal nitelikteyse normlar hiyerarşisinin en üstünde bulunması
ve kanunlardan daha farklı ve daha zor bir usulle yapılması gerekir. Bu koşullara uymak şartıyla
her hukuk normu anayasal niteliğe sahip olabilir.

SON TANIM: ANAYASA, normlar hiyerarşisinin en üstünde olan ve dolayısıyla kanunlardan daha
zor değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünüdür.

KUTU: Normlar Hiyerarşisi:


Bir hukuk düzeninde mevcut olan normlar dağınık şekilde değiş alt-alta, üst-üste bulunur. Bu
normların arasında altlık-üstlük ilişkisi vardır. Bu hiyerarşide alt basamakta yer alan norm
geçerliliğini üst basamakta yer alan normdan alır ve dolayısıyla ona uygun olmak zorundadır.

ANAYASA
KANUN
TÜZÜK
YÖNETMELİK

ANAYASA TÜRLERİ:

YAZILI ANAYASA: Kuralları kâğıt üzerinde harfle ifade edilmiş, yani yazılı bir metne sahip olan
anayasadır.

YAZISIZ ANAYASA (Teamülî Anayasa) : Geleneksel anayasa da denir. Teamülî anayasalarda anayasal
alanda yani devletin temel organlarının kuruluşu ve işleyişi alanındaki örf ve adet hukuku kurallarından
başka bir şey değildir. O halde örf ve âdet hukuku kurallarının nasıl tanımlandığını görelim.
Bir kuralın örf ve âdet hukuku kuralı yani teamül kuralı olması için maddi, manevi ve hukuki olmak üzere
üç şartı yerine getirmesi gerekir.
- -Bu kuralın toplum içinde uzun zamandır uygulanması gerekir. (maddi)
- -Toplumda bu kuralın uygulanmasına yönelik genel bir inanç olması gerekir. (manevi)
- -Söz konusu kuralın hukuk düzeni tarafından yaptırım uygulanması gerekir. (hukukilik şartı.)

NOT: Yazılı anayasa gücünü bunu yapamaya yetkili organlardan aldığı halde Teamülî anayasa,
zaman içinde, belli bir toplumda sürekli bir biçimde tekrarlanan davranışlar sonucu, bu davranış
biçimlerine uyulmanın zorunlu olduğu kanaati sonrası ortaya çıkar.

Bu üç şartı da yerine getiren kurallar, anayasal teamül oluşturur ve bu tür kuralların bütününe de ‘Teamülî
anayasa’ adı verilir.
Yazısız anayasanın en bilinen örneği İngiltere’dedir.

Teamülî Anayasa’nın sonuçları:


Teamülî Anayasanın maddi anlamda bir anayasa oluşumu:
1. Teamülî oluşma, bütün hukuk kuralları için aynı olması bakımından anayasa kuralları
lehine şekli bir ayrıma olanak sağlamamaktadır.
2. Teamülî kuralların tek özelliği maddi anlamda anayasal nitelikte olmaları, yani devlet
iktidarlarının kuruluşu ve birey haklarıyla ilgili olmalarıdır.

Teamülî anayasanın esnek oluşu:


1. Teamülî anayasa kuralları zaman içinde benzer olayların tekrarıyla oluştuğu için gene
zamanla aynı biçimde değişirler.
2. Teamülî anayasa esnek olmasına rağmen, Fransa’da eski rejimin anayasa kuralları katı
özellikleri taşıyordu.

Teamülî Anayasanın değişken oluşu:


1. Teamülî anayasa, sürekli bir oluşum içindedir. Daha doğrusu zaman içinde yeni Teamülî
kurallar birbirine eklenerek, oluşum sürecini bitirmez.
2. Heraclite’nin ‘aynı nehre iki kez girilmez dediği’ gibi hukukçu da aynı Teamülî anayasa ile
iki kez karşılaşmayabilir. Çünkü sürekli bir oluşum vardır.

Yazısız anayasa gerçekten bir anayasa mı?


Anayasa şekli anlamda tanımlanmaktadır. Şekli anlamda tanımlanmış bir anayasada bu tür adet ve örfler
anayasa kuralı olarak kabul edilemez. İngiltere’de de bu örf ve adetlerle kanunlardan üstte değildir. İngiliz
Parlamentosunun çıkaracağı bir kanunla bu örf ve âdet hukuku kurallarını ilga edebilir, değiştirebilir veya
onların aksine düzenleme yapabilir. Dolayısıyla şekli anlamda anayasaya göre yazısız bir anayasa olamaz
Dolayısıyla İngiltere’nin yazısız bir anayasası olduğunu söylemektense İngiltere’nin bir anayasası olmadığı
söylemek daha doğrudur.

Yazısız anayasa sisteminde devletin temel kuruluşuna ilişkin bazı kurallar belgelerde saptanır ama
bunlar da anayasa kuralı oluşturmaz:
İngiltere’de devletin kuruluşuna dair bazı kuralları içeren belgeler vardır. Ancak bu metinlerde ifade edilen
kurallar belki maddi anlamda anayasa kuralı olabilir. Anayasanın da maddi şekilde tanımlanması doğru
değildir. Bu tür kurallar şekli anlamda anayasa kuralı olarak kabul edilmezler çünkü bunlar normlar
hiyerarşisinde diğer kanunlardan daha üstte yer almazlar. Bu tür belgelerde yer alan kurallar parlamentonun
kabul edeceği bir kanunla değiştirilebilirler.

YUMUŞAK-KATI ANAYASA

YUMUŞAK ANAYASA
- Normal kanunlarla aynı usullerle ve aynı organlarca değiştirilebilen anayasadır.
- Yazısız anayasalar mahiyetleri gereği yumuşak anayasalardır.
- Bir anayasanın teorik olarak yumuşak olması iki şekilde mümkündür:
- Açıkça kanunlarla değiştirilebileceği hükmünü belirtmesi.
- Ya da değiştirme konusunda hiçbir düzenleme içermez. Bu anayasalar kendi değiştiriliş usullerini
düzenlemediği için normal kanunlar gibi değiştirilebilir. (1921 Türk Anayasası)
- Yumuşak anayasa sisteminde yasama organı alelade bir kanun yapar gibi anayasayı değiştirebilir.
Bu nedenle yumuşak anayasalarda anayasanın üstünlüğü diye bir şey yoktur.
- Yumuşak anayasanın normların en üstünü temsil ettiği söylenemez.

KATI ANAYASA
Katı Anayasa: Normal kanundan daha farklı organlarca ve daha zor usullerle değiştirilebilen anayasalardır.
Birkaç istisna dışında yazılı anayasaların çoğu katıdır, değiştirilme usullerini kendilerinden saptarlar. Bir
anayasaya katılık sağlamanın değişik yolları şunlardır:
A) Üye Tam Sayısının Salt Çoğunluğu Kuralı: Bir anayasanın değişimi için salt çoğunluluk aranıyorsa o anayasa
katıdır. (1947 İtalyan Anayasası)
B) Nitelikli Çoğunluk Kuralı: Anayasanın değişimi için üye sayısının 4’te 3’ü, 5’te 3’ü gibi çoğunluklular gerekiyorsa
o anayasa katıdır. (1978 İspanyol Anayasası)
C) Halkoylaması: Anayasa değişikliği halkoylamasına gidiyorsa bu anayasa katıdır. (1982 Türkiye anayasası,
parlamento onayı sonrası anayasayı halk oylamasına götürmeyi zorunlu tutmuştur)
D) Değiştirilemeyecek maddeler ve ilkeler: Bir anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi yasaksa o anayasa katıdır.
E) Süre yasağı: Bir anayasanın kabul edilmesinden bir süre sonra değiştirilmesi yasaksa o anayasa katıdır. (1787
Amerikan Anayasası)
F) Dönem Yasağı
G) Değişikliğin İkinci Defa Kabul Edilmesi
H) Devlet Başkanı Veto Yetkisi: Devlet başkanının normalde veto yetkisi olmamasına rağmen anayasa değişiklikleri
için veto yetkisinin bulunması katı anayasayı oluşturur.
ANAYASALARIN İÇERİKLERİ
Anayasaya baktığımızda genelde şöyle oluştuğunu görürüz:
Başlangıç, Temel İlkeler, Temel Hak ve Hürriyetler, Devletin temel organları (yasama, yürütme, yargı), Diğer
Hükümler veya çeşitli hükümler, Anayasanın değiştirilmesi

Anayasanın Başlangıcı: Anayasaların başlangıç kısmı bağlayıcı mıdır? Bazı anayasalar (1982 Türk) bunun
bağlayıcı olmadığını belirtmiştir. Bunu tartışmaya gerek yoktur. Bazıları da bir belirtme yapmamıştır bundan
dolayı Anayasa’ya dahil olur.

Temel İlkeler:
1. Cumhuriyet-Monarşi: Devletin yönetim şekli belirtilir.
2. Üniter Devlet-Federal Devlet
3. Egemenlik
4. Din-Devlet ilişkileri: Bazı ülkeler laikliği kabul ederken bazıları devletin dinini belirtmiştir.
5. Diğer İlkeler

Temel Hak ve Hürriyetler:


- Bazı anayasalarda temel hak ve hürriyetler sınırlı tanınmıştır. (1958 Fransız Anayasası)
- Modern anayasalarda temel ilkeler kısımlarından sonra ikinci bölümde bu konu gelir. WWII sonrası
yapılmış anayasalarda 20 ila 60 madde arası değişir. Günümüzde sıradan bir anayasaya baktığımızda bu
anayasanın 10 küsurlu maddelerinden 50 küsurlu maddelere kadar olan maddelerin temel hak ve
hürriyetleri düzenlediğini görürüz.
- WWII sonrası yapılan demokratik anayasalarda temel hak ve hürriyetler, devletin temel organlarından
önce gelir bu anayasacılık bakımından anlamlıdır. Zira anayasacılığın özü vatandaşların temel hak ve
hürriyetlerini güvence altına almaktır.

Anayasacılık Hareketleri
Yeryüzünün ilk anayasası 1787 ABD Anayasası’dır.
1700’lerden önce devletin temel kuruluşuna ilişkin yazılı hukuk kuralları kanun, ferman vs. ile yapılıyordu.
Peki bunlar neden bir Anayasa olarak kabul edilmiyordu?
Çünkü normlar hiyerarşisinde kanunlardan üstte bir yer almıyordu.
Normal kanunların üstünde yer alan bir kanunlar yapma düşüncesi insanlık tarihinde ancak 1700’lerden sonra
ortaya çıkmıştır.
İşte normlar hiyerarşisinde kanunların üstünde bulunan ve kanunlardan daha zor bir şekilde değiştirilebilen bir
kanunun bulunması gerektiği düşüncesine ‘anayasacılık düşüncesi’ denir.
Peki neden; devlet iktidarının sınırlandırılması ve vatandaşların hak ve hürriyetlerinin güvence altına alınması
isteği.
Anayasanın ek bir sonucu da devletin temel kuruluşuna belli bir istikrar kazandırmış olması olmuştur.

ANAYASAÜSTÜLÜK SORUNU:
Bazı yazarlara göre insan onuruna saygı, milli egemenlik gibi köken olarak pozitif bir temele sahip bulunmayan
ama anayasa üstü bir değere sahip hukuki prensipler vardır. Eğer böyle bir prensip kabul edilirse bu prensipler
kurucu iktidar tarafından da değiştirilemez prensipler haline gelir.
Anayasa üstülük sorunu anayasa üstü olduğu iddia edilen prensiplere hukuk kuralı niteliğinin atfedilmesiyle
başlar.
Vedel: ‘Anayasa üstü hukuk normları kavramı mantıksal olarak inşa edilemez.’

ANAYASA NORMLARI ARASI HİYERARŞİ


Bazı yazarlara göre, anayasa normları arasında belirli bir hiyerarşi vardır. Anayasanın bazı hükümleri
diğerlerinden daha değerlidir.
Anayasa içi hiyerarşi şunu doğurur: Üst basamaktaki hükümler sınır oluşturur. Yani bu hükümleri anayasa
değiştirme iktidarı değiştiremez.
Normlar hiyerarşisini savunan yazarlar bu normlar arasında sadece ahlaki bir üstük değil hukuki hiyerarşi
olduğunu söylerler. Böylece anayasa değişikliğiyle konan bir normun geçerli olması için birinci derecedeki
normlara aykırı olmaması gerekir.
ULUSLARARASI HUKUK NORMLARINININ ANAYASAL ÜSTÜNLÜĞÜ

Uluslararası hukukun iç hukuka üstünlüğü ilkesi uluslararası hukukun sadece olağan kanunlarla değil, aynı
zamanda anayasal kanunlara da üstün geldiği anlamına gelmektedir. Bu ilke uluslararası doktrin,
sözleşmeler ve yargı tarafından teyit edilmiştir.

Anayasal Teamül: Anayasal organların uzunca bir süreden beri kesintisiz olarak tekrarlanan ve kendisine
uyulması zorunlu olduğuna inanılan davranışlardır.

Anayasal Teamüllerin Hukuki Değer Sorunu:


Yazısız anayasada teamül sorunu: Yazısız anayasada teamüllerin hukuki değeri vardır. İngiliz anayasasının
üçüncü kaynağını oluşturan conventions of the constution teamüli niteliktedir.

Yazılı anayasada teamül sorunu: Kanımızca yazılı ve katı anayasada teamül olamaz.

You might also like