You are on page 1of 1

Dünya Görüşü, Varlık Tasavvuru ve Düzen Fikri: Medeniyet Kavramına Giriş

idame ettiremediği için diğer varlıklardan ayrılır”. İnsan türünün


bekâsı, işbirliğine ve dayanışmaya bağlıdır ve “şehirler ve toplu-
luklar” bu yüzden bir zaruret haline gelmiştir.109 “Sosyalleşme
güdüsü”nün fıtrî bir durum olduğunu söyleyen Aristo bu noktayı
şöyle ifade eder: “Bir toplulukta yaşayamayan yahut kendi kendi-
ne yeter olduğu için başkasına ihtiyaç duymayan kişi ya bir hay-
van olmalıdır ya da bir tanrı. Böyle bir kişinin şehir-devletinde yeri
yoktur”.110
Daha büyük bir bütüne ait olmak, insanın ben-idrakinin kuru-
cu unsurlarından biridir. İnsan, ontolojik olarak varlığın bir par-
çası olduğu için onu kendi epistemik dünyası içinde kalarak ihata
edemez. Modern birey kendini varlığın üstünde ve dışında, âdeta
yarı-tanrısal bir mevkide konumlandırmak istese de insan, ancak
kendinden daha büyük bir bütünün parçası olarak anlam kaza-
nan bir varlıktır.111 Bu noktaya dikkat çeken Husserl, “bilincin
ontolojisi”nin insanı, kendi ben-idrakinin dışında başkalarının
varlığını da idrak etmeye mecbur kıldığını söyler. Husserl’e göre
ben, “olgusal olarak (…) insanlar-arası bir bağlamda ve insanlığın
sunduğu açık bir ufkun içinde” bulunur.112 Varlık zeminine otur-
tulmuş bir bilinç ontolojisi, bu yüzden bizi epistemik sübjektivizme
karşı daha korunaklı hale getirir. Yine aynı sebepten ötürü kadim
geleneklerde karşımıza çıkan “Kendini bil!” çağrısı, insanın egosu-
nu yüceltmeyi değil, varlık içindeki yerini bilmesini amaçlar. Bir
hadis olarak da nakledilen “Kendini bilen Rabbini bilir” sözü, ben-
idrakinin insanı solipsizme ve sübjektivizme değil, varlık-idrakine
ve Tanrı-bilincine ulaştırmayı hedeflediğini göstermektedir.113
Aydınlanma sonrası Batı düşüncesinde yaygınlık kazanan insa-
nın kozmik bir yalnızlık içinde olduğu düşüncesinin İslam tefekkür

109  İbn Sînâ, eş-Şifa: el-İlâhiyyât, nşr. G. Anawati ve S. Zayid, İntişarat-ı Zevi’l-
Kurbâ, Tahran 2000, s. 441.
110 ���������
Aristo,
��������Politics, II. Tr. T. A. Sinclair (Penguin Books, London, 1962)
111  Bu konuda Charles Taylor’ın değerlendirmeleri için bkz. ���������������
“What is Human
Agency?”, Human Agency and Language: Philosophical Papers 1, Cam-
bridge University Press, Cambridge 1999, s. 15-44. Ayrıca bkz. a.mlf., “Li-
chtung or Lebensform: Parallels Between Heidegger and Wittgenstein”,
51
Philosophical Arguments, Harvard University Press, Cambridge, MA 1995, Dîvân
s. 61–78. 2010/2
112 ����������
Husserl, The Crisis, s. 253.
113  Bu sözün bir tahlili için bkz. �����������������������������������������
İbrahim Kalın, “Knowing the Self and the
Non-Self: Towards a Philosophy of Non-Subjectivism”, Journal of Muhy-
iddin Ibn ‘Arabi Society, sy. 43 (2008), s. 93-106.

You might also like