You are on page 1of 36

Kronik Hastalıklardan

Primer Ve Sekonder
Korunma
Koruyucu Sağlık Hizmetleri

 Gelecekteki muhtemel hastalık ve sakatlığın


riskini, ciddiyetini ve süresini en aza indirecek
veya engelleyecek, hastanın farkında olmadığı
hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce teşhis
edip tedavinin hastalığın erken döneminde
yapılmasını sağlayan hastalık öncesi sağlık
hizmetlerini kapsamaktadır.
 Tehlikenin önlenmesi, temelde birey ve
toplum güvenliğine bir katkıyı ifade
etmektedir.
 Koruyucu sağlık hizmetleri ;
◦ kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
◦ çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri
olmak üzere ikiye ayrılır.
Kişiye yönelik sağlık hizmetleri
1. Bağışıklama:

Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın, bunların mortalite ve


morbiditesini önlemenin en etkin yoludur.

Rutin aşılama, özellikle çocuklarda, kızamık, kabakulak, kızamıkçık,


konjenitel rubella sendromu, polio, difteri, tetanos, boğmaca
olgularında % 90 ya da daha fazla azalmayı sağlamıştır.
Aktif bağışıklamada aşı ya da toksinin
uygulanması, enfeksiyon etkenine ya da onun
toksinine karşı vücudun bir immün yanıt
geliştirmesine yol açar.

Pasif bağışıklama ise immünglobülin ve


antitoksin gibi daha önceden hazırlanmış olan
antikorların uygulanması ile geçici olarak
sağlanan immünitedir. Pasif bağışıklama, bir
enfeksiyon etkeni ile kısa bir süre önce
temas ettiği bilinen veya şüphe edilen, ya da
temas etmesi beklenen bireyleri daha
önceden korumak için kullanılır.
Kişiye yönelik sağlık hizmetleri
 2. İlaçla Koruma: Özellikle aşısı olmayan hastalıklar için
geçerlidir.
 3. Erken Tanı: Tedavi kolaylığı ve başarısı açısından
önemlidir.
 4. Beslenme: Birçok hastalığın altında yatan temel ve
hazırlayıcı nedendir.
 5. Aile Planlaması: Çok ve sık doğum yapan kadınların
sağlıkları tehlike altındadır.
 6. Sağlık Eğitimi: Kişilere, kendi sağlıklarından sorumlu
oldukları bilincini sağlamayı amaçlar. Sağlıklı kalma
büyük ölçüde hasta eğitimiyle sağlanır.
 7. Kişisel Hijyen.
Çevreye yönelik sağlık
hizmetleri:
 1. Yeterli ve temiz içme suyu sağlanması:
Kentlerde yaşayan nüfusun büyük çoğunluğu
şebeke suyundan yararlanmaktadır. Şebeke
suyunun klorlanmasının, bakım ve onarımının
denetimi gerekir.

 2.Atıkların kontrolü: Evsel katı atıkların, endüstriyel katı


atıkların, hastane atıklarının ve tehlikeli atıkların uygun
şekilde toplanması, uzaklaştırılması ve arıtılmasının
denetimi gereklidir.
 3. Besin hijyeni: Gıda işletmelerinde gıda
hammaddelerinde böcek öldürücü ilaçların, veteriner
ilaçlarının, hormonların, anabolizanların, yem ve gübre
kaynaklı bulaşmaların, depolamada haşere, parazit,
mikrobiyolojik bozulmalara bağlı toksin oluşumunun,
gıda ürününün üretiminde katkı, yardımcı madde, türev
kalıntısının, paketlenmiş gıdalarda ambalaj maddesi ve
katkıların yer değiştirmesinin, yanlış ve eksik etiket
beyanının olup olmadığı denetlenir.
 4. Barınak hijyeni: Konut alanları hava akımına olanak
veren, güneş ışığı alabilen, doğal afetlere karşı risksiz
alanlarda planlanmalıdır. Sağlık koşullarına uygun
olmayan yapılarda bulaşıcı hastalıklar, psikolojik
bozukluklar, ev kazaları daha kolay oluşmaktadır.
 5. Hava kirliliği ve gürültü ile savaş:

◦ Hava kirliliğinin iki temel nedeni hızlı kentleşme ve kontrolsüz


sanayileşmedir. İllerde hava kirliliği (kükürt dioksit, asılı
partiküller, azot oksitleri, karbon monoksit, ozon yönünden)
cihazlar ile izlenmektedir. Halledilmeyen ulaşım sorununun yol
açtığı zaman kaybı, gürültü ve hava kirliliği büyük kentlerdeki
önemli sorunlardandır.
 Vektör kontrolü:
 Vektör kontrolü koruyucu sağlık hizmetlerinin bir grubu
olan çevreye yönelik hizmetlerde yer alır. Haşere
Kontrol Mücadelesi’nin en önemli amacı kentlerde
sağlıklı bir çevrenin oluşmasını sağlamaktır. Bundan
dolayı çevre sağlığının önemi haşere kontrol
mücadelesinin temel taşlarından biridir. Haşereler vektör
olarak taşıdıkları bulaşıcı hastalıkları değişik konaklara
uğramalarından dolayı canlılar arasında sürekli bir
transfere neden olurlar. Özellikle kent zararlıları olarak
adlandırılan sivrisinekler ve karasinekler hastalık
bulaştırma riski en yüksek haşerelerdir.
Kronik Hastalıklardan Korunma
 Bu amaçla; sağlık bakanlığı temel sağlık hizmetleri genel
müdürlüğü bünyesinde 18.01.2008 ve 00708 sayılı
makam onayı ile;

◦ “Sağlığın Teşvik Ve Geliştirilmesi Daire Başkanlığı” ve


◦ “Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Ve Kronik Durumlar
Daire Başkanlığı“ kurulmuş ve faaliyete başlamıştır.
Dünyada Ve Ülkemizde Obezite İle
Mücadele

 Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada obezite


prevelansı giderek artmaktadır.

 DSÖ verilerine göre 2005 yılında tüm dünyada yaklaşık


1.6 milyar kişi hafif şişman, 400 milyon kişi ise obez
olduğu,
 Son yıllarda ülkemizde, yetişkinlerde obezite prevelansını
geniş çapta araştıran çalışmalarda obezitenin Türk toplumu
için önemli sağlık sorunu haline geldiği bildirilmektedir.

 Ülkemizde obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların


görülme sıklığının azaltılması amacıyla geniş tabanlı ve
multisektörel bir katılım ile sağlık bakanlığı tarafından
“Türkiye Obezite İle Mücadele Programı (2010-2014)”
hazırlanmıştır.
Bu kapsamda; obezite ile mücadele ve
kontrol programının oluşturulması, politikaların
geliştirilmesi, obezitenin önlenmesi, sağlık
kuruluşlarında obezitenin teşhisi ve tedavisine
yönelik önlemler ve programın etkinliğini
izlenmesi ve değerlendirilmesi konusunda
hedefler oluşturulmuştur.
Dünyada Ve Ülkemizde Diyabetin
Önlenmesi Ve Kontrolü

 DSÖ, tüm dünya ülkelerinde özellikle düşük ve orta


gelirli ülklerde diyabet ve komplikasyonlarının önlenmesi
konusunda etkin önlemlerin alınmasını teşvik etmek ve
desteklemek üzere çalışmalar yürütmektedir.

 DSÖ’ünü diyabet konusundaki çalışmaları Beslenme


Fiziksel Aktivite, Ve Sağlık İçin Küresel Strateji
programı ile bütünleştirilerek diyabetin önlenmesi ve
korunması çalışmaların daha etkin yürütülmesine katkı
sağlar.
Ülkemizde diyabetle mücadele alanında çalışmalar;
 1994 yılında başlatılan “Ulusal Diyabet Programı”
geliştirme çalışması 1996’de uygulamaya konmasıyla,

 Daha sonra 2003 yılından itibaren “Ulusal Diyabet-


obezite-hipertansiyon Kontrol Programı” olarak devam
ettirilmiş.

 9 mart 2010 tarihinde etkin DM tedavisi geliştirilmesi,


diyabetik bireylerde yaşam kalitesinin iyileştirilmesi,
çocukluk çağına özel yaklaşımların geliştirilmesi ve
diyabet yönetiminde destek alanlarının güçlendirilmesini
amaçlayan “Türkiye Diyabet Önleme Ve Kontrol
Programı Eylem Planı 2011-2014” hazırlanmıştır.
Dünyada Ve Ülkemizde Kardiyovasküler
Hastalıkların Önlenmesi Ve Kontrolü

 Daha sağlıklı bir Türkiye için kalp damar hastalıkları ile


mücadelede başlıca risk faktörlerinin kontrolü ile kalp
damar hastalıklarının önlenmesi amacıyla;

 “Türkiye Kalp Damar Hastalıklarının Önleme Ve Kontrol


Programı Risk Faktörlerine Yönelik Stratejik Plan Ve
Eylem Planı” geliştirilmiştir.
Dünyada ve Ülkemizde Solunum Sistemi
Hastalıklarının Önlenmesi ve Kontrolü
 DSÖ, kronik hastalıkların önlenmesi ve kontrolü
kapsamında Kronik Solunum Hastalıklarına Karşı
Küresel Birlik(GARD) kurulumunu gerçekleştirmiştir.

 2005 yılında GARD üyesi olan Türk Toraks Derneği


tarafından ülkemizde GARD uygulamalarının başlatılması
için Bakanlığın görüşü alınarak 2009-2013 yıllarını
kapsayan “Türkiye Kronik Hava Yolu Hastalıklarını
Önleme ve Kontrol Programı- Eylem Planı”
oluşturulmasına karar verilmiştir.
Dünyada ve Ülkemizde Tütün Kullanımının
Önlenmesi ve Kontrolü
 Sigara; KOAH.kanser, inme, kardiyovasküler hastalıkları
gibi kronik hastalıkların gelişmesinde rol oynayan en
önemli risk faktörüdür.

 Dünyada sigaraya bağlı hastalıklardan 2005 yılında


yaklaşık 5 milyon kişi, ülkemizde ise 100,000 kişi ölürken,
2030 yılında dünyada her yıl 10 milyon kişiye, ülkemizde
ise 240,000 bin kişiye yükseleceği tahmin edilmektedir.

 Türkiye Avrupa ülkeleri arasında sigara tüketiminde 3.


sırada, dünya ülkeleri arasında 7. sıradadır.
 Tütün kullanımının artmasına bağlı olarak; dünyada tütün
kullanımına yönelik olarak ilk uluslar arası anlaşma olan “
DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi” 21 mayıs
2013 tarihinde kabul edilmiştir.

 Ülkemizde Sağlık bakanlığı tarafından 2006-2010 yıllarını


kapsayacak şekilde“Ulusal Tütün Kontrol Programı”
hazırlanmıştır.
“DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi”
Aşağıdaki Başlıkları İçermektedir;
 Dumansız hava sahası politikası ile toplumun tüm
kesimlerini ve özellikle gelecek nesilleri, pasif içiciliğin
zararlı etkilerinden korumak amacıyla yeni yasal
düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır.

 Temmuz 2009’dan itibaren ikamete mahsus


konutlar haricinde kamu ve özel tüm binaların
kapalı alanlarında, toplu taşıma araçlarında sigara
içilmesi ve diğer tüm tütün ürünlerinin kullanılması
yasaklanmıştır.
Kronik Hastalıklardan Korunma

Hastalıklardan Ancak, kronik


korunmanın hastalıklarda
sağlanabilmesi için, etiyolojik faktörler
hastalığa neden karmaşıktır. Diğer
olan etkenlerin ve bir ifade ile etken
risk faktörlerinin birden fazla sayıdadır
bilinmesi ve etkene ve etkenlerin önemli
yönelik korunma bir bölümü de sosyal
(birincil korunma) davranışlarla
önlemlerinin ilişkilidir.
alınması gerekir.
Birincil koruma;
Çevre kirliliğin
önlenmesi
Zararlı
Aktif yaşamın alışkanlıklarla
sürdürülmesi mücadele

Trafik ve iş
kazalarının Bağışıklama
önlenmesi

Evlilik danışmanlığı Genetik danışmanlık

Yeterli ve dengeli
beslenme, kişisel Aile planlaması
hijyen
Riskli grupların
belirlenmesi
İkincil koruma;

İkincil korunma hastalığın başlangıç döneminde tanınması amacıyla


bireyleri periyodik sağlık muayenelerinden geçirirken veya toplum
muayenelerinde tarama testlerinin kullanılmasıdır.

Kronik hastalıkların taranması(erken tanı),


Cinsel yolla bulaşan hastalıkların korunması,
Erken çocukluk, adölasan, yaşlı, gebe gibi özel grupların izlemlerinin yapılması,
Kronik hastalıkların tedavilerin yapılmasını kapsamaktadır.
Tarama ( Screening )

 Hızla uygulanabilen testler ve muayeneler ile sağlıklı


görülen bir toplumda, hastalık olasılığı bulunan kişilerin
ayrılmasıdır.
Bazı Kanserler İçin Kullanılan Tarama
Testleri
Prostat kanseri Rektal tuşe +Prostat Spesifik
Antijen
Mesane kanseri Sistoskopi
Meme kanseri Muayene+mamografi

Serviks kanseri Servikal sitoloji


Kolon kanseri Dışkıda kan
Hepatoselüler karsinoma Ultrasonografi + alfafetoprotein
Over kanseri Ultrasonografi +CA-125
Sık Görülen Kronik Hastalıklarda Kullanılan
Tarama Testleri

Hipertansiyon Kan basıncı ölçümü


Koroner kalp hastalığı Anket + EKG
Diyabetes mellitus Kan şekeri ölçümü
Anemi Hemoglobin tayini
Depresyon Depresyon ölçekleri
Demans Bilişsel performans testleri
Osteoporoz Kemik mineral dansitesi ölçümü
Epilepsi Anket + EEG
Glokom Tonometri
Bir hastalığa tarama testlerinin
uygulanabilmesi için :

Hastalık
önemli bir Hastalığın
Hastalığın Hastalığın Hastalık Hasta bulma
sağlık sorunu bilinen bir
doğal seyri preklinik kriterleri çalışmaları
( sık görülen, belirlenmiş tedavi sürekli
iyi dönemi
öldüren, olmalıdır. yöntemi olmalıdır.
bilinmelidir. bilinmelidir.
sakat bırakan olmalıdır.
) olmalıdır.
Bir hastalığa uygulanacak tarama
testi;
Uygulaması basit

Toplum tarafından
kabul edilir

Ucuz

Tutarlı

Duyarlı ve seçici
olmalıdır.
 Testin Tutarlılığı
◦ Testin tekrarlanan ölçümlerde aynı veya benzer
sonucu vermesi,
◦ Testin farklı kişiler tarafından uygulandığında da aynı
sonuçları vermesi demektir.
 Testin Duyarlılığı ve Seçiciliği
◦ Testin duyarlılığı testin aranan hastalığı bulma gücüdür.
◦ Testin seçiciliği testin gerçekte sağlam olanları bulma
gücüdür.
Üçüncül koruma;
 Rehabilitasyondur.

 Hastalığın klinik bulgu ve belirtilerinin ortaya


çıkışından sonra, bulunan hastalarının en iyi
şekilde tedavi ve rehabilite edilmesi demektir
ÖNLEMEK
ÖDEMEKTEN
DAHA UCUZ VE
DAHA
İNSANCILDIR.

SONNNN…..

You might also like