You are on page 1of 14

2. ÜNİTE: HZ. MUHAMMED (SAV.

) VE GENÇLİK

1. Kur’an-ı Kerim’de Gençler

2. Bir Genç Olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)

3. Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Gençler

4. Bazı Genç Sahabeler

5. Kur’an’dan Mesajlar: Âl-i İmrân Suresi 159. Ayet

1. KUR’AN-I KERİM’DE GENÇLER

Gençlik; çocukluk ve erişkinlik arasında yer alan gelişme ve bağımsız


yaşamaya hazırlanma ile bedensel, toplumsal (sosyal) ve ruhsal
(psikolojik) olgunlaşma dönemidir.

İslam’ın yayılmasında, özellikle ilk dönemde *siyasi * askeri * idari *


sosyal *eğitim birçok alanda etkin ve önemli rollerdedir.

Kur’an’da bazı gençlerin örnek davranışlarından söz edilir. Genç : Feta.


Fütüvvet : gençlik, kahramanlık, kerem, cömertlik.

1. Hz. İbrahim (a.s.) : Halilullah : Allah’ın dostu: Tevhid mücadelesi


2. Ashab-ı Kehf : Mağara ehli/ arkadaşları : Kehf suresi : Rablerine
inanmış gençler - Kıtmir
3. Hz. Yusuf (as.): Emaneti koruma, iffetli ve namuslu kalma, sözde ve
davranışta dürüstlük, hakka hukuka riayet, affetme…
4. Hz. Meryem (r.a.) : İffet ve haya.
5. Hz. Musa (as): saygı, iffet. Sorumluluk bilinci, mazlumdan yana olma.
6. Hz. Şuayb’in kızları: iffet
7. Habil / Kabil : Allah’a teslim, kıskançlıktan, hırstan ve haksızlıktan uzak / nefsine uyan, hırs ve kıskançlık
içinde.
8. Lokman aleyhisselamın oğluna öğütleri

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı arama gayreti içerisinde bir genç olarak Hz. İbrahim (a.s.) örnek verilir.

En’âm suresinin 76-79. ayetlerinde Hz. İbrahim’in tefekkürü anlatılır:

• “Gece basınca bir yıldız gördü, ‘İşte bu benim Rabbim!’ dedi; yıldız batınca, ‘Batanları sevmem.’ dedi.
Ay’ı doğarken görünce, ‘Rabbim budur.’ dedi. O da batınca ‘Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette
yoldan sapan topluluklardan olurum’ dedi. Güneşi doğarken görünce de ‘Rabbim budur, zira bu daha
büyük.’ dedi. O da batınca dedi ki: ‘Ey kavmim! Ben sizin (Allah’a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.
Doğrusu ben yüzümü, gökleri ve yeri yaratana, doğruya yönelerek çevirdim, ben ortak koşanlardan
değilim.”

Düşünme, akıl yürütme, sorgulama, doğruyu bulma, toplumuna örnek olma. Put kırma olayı.

• Ashab-ı Kehf, putperest bir kavmin içinde olmasına rağmen Allah’ın varlığına ve birliğine inanmış, bu
inançlarını açıkça dile getirerek içinde bulundukları topluma karşı çıkmışlardır.

H.ÖNER
ŞMKL
İnançlarından ötürü taşlanarak öldürülmekten veya dinlerini zorla değiştirmekten kurtulmak için mağaraya
sığınmışlardır. Kur’an-ı Kerim’de bu gençlerin Allah’a iman konusunda toplumlarından farklı bir sağduyuya sahip
olduklarına işaret edilmektedir.

Hz. Yusuf (a.s.), kendisine yapılan teklif karşısında iffetini koruyarak Rabbine sığınmıştır. Yusuf suresi, iffet ve
sabır örneği olarak gösterilen bir gençten övgüyle bahseden ayetlerle örülüdür.

Hz. Musa (a.s.) ile Hz. Şuayb’ın kızları arasında geçen olayda da iffet ve hayâ örneklerini görmekteyiz. Hz. Musa
su başında karşılaştığı genç bir kızın edep ve hayâsına aynı şekilde karşılık vermiştir.

İffet ve hayâ örneği bir diğer genç şahsiyet de Hz. Meryem’dir. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah’ın onu üstün kıldığı,
en önemli vasfının ise iffet, hayâ, edep ve takva olduğu belirtilmektedir.

Lokman (As)’In Öğütleri

13. Lokmân oğluna öğüt verirken ona şöyle dedi: "Sevgili oğlum! Allah’a ortak koşma; çünkü O’na ortak koşmak
kesinlikle çok büyük bir haksızlıktır."

14. Biz insana anne babasıyla ilgili öğütler verdik. Annesi, güçten kuvvetten düşerek onu karnında taşımıştır;
çocuğun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. Bunun için (ey insan), hem bana hem anne babana minnet duymalısın;
sonunda dönüş yalnız banadır.

15. Eğer anne baban, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa bu durumda onlara
uyma ama yine de onlara dünyada iyi davran; yüzünü ve özünü bana çevirenlerin yolunu izle; dönüşünüz yalnız
banadır, O zaman yapıp ettiklerinizin sonucunu size bildireceğim.

16. Lokmân, "Sevgili oğlum" (dedi), "Yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklansa
veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa çıkarır. Kuşkusuz Allah her şeyi bütün
gizlilikleriyle bilir, O her şeyden haberdardır."

17. "Yavrucuğum, namazını özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar,
kararlılık gerektiren işlerdendir."

18. "Gurura kapılarak insanlara burun kıvırma, ortalıkta çalım satarak yürüme; unutma ki Allah gurura kapılıp
kendini beğenen hiç kimseyi sevmez."

19. "Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini yükseltme; çünkü seslerin en çirkini eşeğin anırmasıdır."

İBRAHİM
İbrâhîm
içimdeki putları devir
Elindeki baltayla
Kırılan putların yerine
Yenilerini koyan kim

Güneş buzdan evimi yıktı


Koca buzlar düştü
Putların boyunları kırıldı
İbrâhîm
Güneşi evime sokan kim

Asma bahçelerinde dolaşan güzelleri


Buhtunnasır put yaptı
Ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
Güzeller bende kaldı
İbrâhîm
Gönlümü put sanıp da kıran kim
Asaf Halet ÇELEBİ

H.ÖNER
ŞMKL
2. BİR GENÇ OLARAK HZ. MUHAMMED (S.A.V.)

BABASI
NI

ANNESİ

Hz. Ali

- Hz. Muhammed’in (s.a.v.) doğmadan önce babası, altı yaşında iken annesi, sekiz yaşında iken de dedesi vefat
etmiştir.

- Hz. Peygamber, dedesinin vasiyetiyle amcası Ebû Talib’in himayesinde yaşamaya başlamıştır.

- Hz. Peygamber ev işlerinde sorumluluk almış, kendisine verilen işleri hakkıyla yapmış, amcasına ve yengesine
saygıda kusur etmemiştir. O, zaman zaman koyunlara çobanlık yapmak suretiyle evin dışındaki işlerde de ailesine
yardımcı olmuştur.

- Hz. Muhammed (s.a.v.) gençlik yıllarında cahiliye kültürünü yansıtan panayırlara katılmaktan da kaçınmıştır.
Kötü alışkanlıklardan uzak durdu ve arkadaşlarını da buna göre seçti.

- Hz. Peygamber ticari hayata ilk adımını amcası Ebû Talib ile atmış, dokuz yaşından itibaren ticaret kervanları ile
Şam istikametindeki şehirlere gidip gelmeye başlamıştır.

- Hz. Peygamber, Mekke ve çevresinde ticari faaliyetlerle ilgili konularda güvensizlik ortamını önlemek amacıyla
kurulan Hilfu’l- fudûl’a isteyerek katılmıştır.

-Hz. Muhammed (s.a.v.), başta Ebû Cehil olmak üzere yabancı tacirleri ezmek, kandırmak ve çeşitli hilelerle
mallarına el koymak isteyenlerin kötü davranışlarına engel olmaya çalışmıştır.

- Hz. Muhammed (s.a.v.) gençlik çağında da kötü alışkanlıklardan uzak durmuş, arkadaş çevresini de bu
doğrultuda belirlemiştir.

- Hz. Peygamber, gençlik yıllarında Kâbe’nin tamirinde bulunmuş, Hacerü’l-esved’in yerine konulması sırasında
ortaya çıkan anlaşmazlığın giderilmesinde hakem olarak seçilmiştir.

Vefakâr bir insan olan Hz. Muhammed (s.a.v.), kendisine emeği geçenleri de unutmamıştır.

• Örneğin amcası Ebû Talib’in yükünü hafifletmek için Hz. Ali’nin (r.a.) bakımını üstlenmiştir.

H.ÖNER
ŞMKL
Bir genç olarak Hz. Muhammed’in (sav) kişiliği hakkında insanlar şöyle söylerdi:

- Sözü dinlenen ve Güvenilir (el-Emin lakabının yakıştırıldığı)


- Güzel ahlaklı (güler yüzlü, iyi huylu, tatlı dilli, sevecen)
- Ölçülü ve dengeli davranışlar sergileyen (Her konuda orta yol)
- Güzel konuşan, güzel davranışlarda bulunan.
- Kötü, çirkin kaba söz ve davranıştan kaçınan.
- Sevilen ve beğenilen
- Ticarette haksızlıktan uzak duran
- Hak ve adalete büyük önem veren. Zayıfları ve yoksulları koruyan. Haksızlıklara direnen ve bu amaçla
gerekirse risk alan biri. Ancak bu durumda dahi kaba ve onur kırıcı değil.
- Cimri veya savurgan değil
- Bencil, kibirli veya kıskanç değil.
- İçki-kumar gibi kötü alışkanlıkları yok.

Genel Özellikleri dediğimizde neler söylenebilir?

1. Yetim ve fakir büyümesi 2. orta yol 3. güvenilir 4. Adaletli 5. Sözünün dinlenmesi 6. Ümmi oluşu gibi…
(artırılabilir)

3. HZ. MUHAMMED (S.A.V.) VE GENÇLER

a.İslam’ı kabul edenlerin yaşları

İslam’ı yayma konusunda Hz. Peygamber’e asıl destek, toplumun yeniliğe açık, idealist ve enerjik kesimini
oluşturan gençlerden gelmiştir.

• Mekke Dönemi’nde Müslüman olanlara baktığımızda elli yaşın üzerinde sadece birkaç kişinin olduğunu görürüz.

• Mekke Dönemi’nde Müslüman olanların çoğu ise otuz yaşın altındadır.

Bu dönemde daveti kabul edenlerin çoğu Mekke’nin ileri gelen ailelerine mensup.

Genç yaşta İslam’ı kabul edenlerden bazıları

Erkam Ebu
Mus’ab Cafer Musa
Zeyd b. b. Hz. Cabir Osman Talha b. Sa'd b. Ebu
b. b. Ebi el-
Hârise Ebi’lEr Ömer b. b. Ubeydu Ebi Said el
Umeyr Talib Eşari
(r.a.) kam (r.a.) Abdulla Afvan llah Vakkas Hudri (
(r.a.) (r.a.) (19)
(15) (r.a.) (25) h (15) (24) (15) ( 17) 13)
(20) (22)
(17)

Genç erkekler gibi genç kızlar da İslam’ı ilk seçenler arasında yerlerini almışlardır:

- Fâtıma binti el-Hattâb (r.a.) – Hz. Ömer’in (r.a.) kız kardeşi


- Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) kızı Esmâ (r.a.)
- Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) kızı Aişe (r.a.)

Sahabi / Sahabe = Ashab: –

H.ÖNER
ŞMKL
b. Hz. Peygamber’in gençlerle iletişimi

Hz. Peygamber’in tebliği tüm topluma yöneliktir. Ancak Hz. Peygamber gençlere ayrı bir önem vermiştir.
Çocuklara yetişkin bir insana verdiği gibi selam vermiştir. Böylece geleceğin gençlerine ne kadar önemli
birer insan oldukları duygusunu yaşatmıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) İslam toplumunun şekillenmesinde, İslami değerlerin yaşanmasında ve yayılmasında
gençlere büyük görevler vermiştir.*
➢ 2. Akabe Biatı’ndan sonra 25 yaşında bir genç olan Mus’ab b. Umeyr’i Medine’ye öğretmen olarak
göndermiştir.
➢ Muaz b. Cebel’i ise henüz 21 yaşında iken hem yönetici hem de öğretmen olarak Yemen’e tayin
etmiştir. Kuran- Sünnet – Re’y.
➢ Rumlarla savaşması için hazırladığı ordunun başına 18 yaşında olan Üsame b. Zeyd’i getirmiştir.
➢ Cafer b. Ebi Talip -- > Habeşistan’a hicret eden kafilenin sorumlusu
➢ Vahiy katiplerini gençlerden seçti.
➢ Abdullah b. Amr b. el As – hadisleri yazması için özel izin.
➢ Tebliğde önemli bir konumdalar.

- Hz. Muhammed (s.a.v.), gençlerin kendi ilgi alanlarında yetişmesine büyük önem vermiştir.
- Zekâ ve kabiliyetine güvendiği gençleri ilgi duydukları alanlarda görev almaya teşvik etmiştir
- Hz. Peygamber gençlerin ilim alanında yetişmesine önem vermiş; bazı gençleri o günün çok ihtiyaç
duyulan yabancı dillerini öğrenmeye teşvik etmiştir.
- Hz. Peygamber erdemli davranış sergileyen gençleri methetmiştir.
- O, kıyamet gününde arşın gölgesi (Allah’ın himayesi) altında mutlu olacaklar arasında, gönlü Allah’a
bağlı ve O’na severek ibadet eden gençleri de zikretmiştir.

4. BAZI GENÇ SAHABİLER

Hz. Ali : Erkam b. Ebi'l


Bilge ve Kahraman Erkam : Musab b. Umeyr : Üsame b. Zeyd : Muaz b. Cebel :
bir genç Genç bir öğretmen Genç bir komutan Genç bir yönetici
Genç bir davetçi

Cafer b. Ebi Talip: Hz. Aişe : Hz. Fatıma : Esma b. Ebi


Habeş kralının Bekir: Sorumluluk
huzurunda bir genç Genç bir Alim Genç bir Anne sahibi bir genç

1. Bilge ve Kahraman bir genç : Hz. Ali

Önemli Özellikleri

1. Çocukluğundan (5 yaş ) itibaren Peygamber (sav) terbiyesinde yetişti


2. 10 Yaşında Müslüman oldu.
3. Okuma yazma öğrendi. Gelen ayetleri ezberledi. Ne kastedildiğini kavradı. Hz. Peygamberin tutum ve
davranışlarını gözlemledi = İslam dinini derinden kavrayış

H.ÖNER
ŞMKL
4. Abdulmuttalip ( Dede) → Ebu Talip (Amca) → Ali b. Ebi Talip (Kuzen ve Damat)

→ Abdullah ( Baba) → Hz. Muhammed (sav) → Hz. Fatıma

5. Bilge: Katiplik & vahiy katipliği & Fetva verme izni & Yemen’e Kadı
*Hudeybiye anlaşmasının kâtibi.

“ Allah’ım, O’nun kalbine hidayet ver ve diline sebat ver!” Hadis-i Şerif – Cesaretlendirdi.
*Hz. Peygamber’in defin ve cenaze işlemlerini yapmıştır.
* Hz. Peygamber’in vefatından sonra da dini konularda danışılan ilk isimlerden biri. Bu
nedenlerle bilge ve alim bir kişi. Hz. Ömer ve Hz. Ebu Bekir’in danıştığı isim.

6. Kahraman: * Hicret esnasında 22 yaşında. Emanetleri sahiplerine teslim için geride kaldı.
* Muahat ( Sözleşme / Kardeşleştirme) faaliyetinde peygamberin kardeşi.
* Bedir, Uhut, Hendek, Hayber başta olmak üzere pek çok gazveye katıldı. ( Hayber’in Fatihi) –
(Gazve x Seriyye)
* Hz. Peygamber’in sancaktarı
* Mekke fethinden sonra Kabe’deki putları yıkma görevi
* Haydar-ı Kerrar ( Döne döne saldıran) : Savaşlardaki cesaret ve kahramanlığı sebebiyle aldığı unvan

İslam’ı bilme, anlama ve yorumlama konusunda bilge, savunma konusunda kahraman

2. Genç Bir Davetçi: Erkam b. Ebi’l Erkam

1. İslam’ı ilk kabul eden sahabilerden biri.


2. 17-18 yaşlarında evini Müslümanlara ve Hz. Peygamber’e açtı.

*Gizlice toplanılan bu ev = Dar’ül Erkam = Dar’ül- İslam = Beyt’ül- İslam

*Mekke’nin işlek bir yerinde. Kalabalık bir cadde üzerinde, güvenli. Salonu geniş.
*İslam’da yapılan ilk vakıf : Hiç satılmamak ve mirasçı olunmamak üzere oğluna bıraktı. Evin vakfiyesi var.

“Şimdi sen emrolunduğunu açıkça tebliğ et. Müşriklerden yüz çevir.” Hicr 94.
3. Hılfu’l Fudul’e katılarak haksızlığa uğrayanların hakkını aramıştır.
4. Bedir, Uhud, Hendek gibi savaşlara katılmıştır
5. Okuma-yazma bildiği için vahiy katipliği yaptı.
6. Zekât memurluğu görevi

H.ÖNER
ŞMKL
3. Genç Bir Öğretmen : Musab b. Umeyr
Kureyş kabilesinden, varlıklı bir ailenin oğlu. Bolluk ve zenginlik içinde bir yaşam.

1.18 Yaşında Müslüman oldu. -> Ailesi tarafından eski inancına dönmeye zorlandı – Hapsedildi.
2.Bir yolunu bularak kaçtı ve İslam’ın 5. yılında Habeşistan’a ilk hicret edenlerden oldu ( 615, 11 Erkek, 4 Kadın).
-Daha sonra tekrar Mekke’ye döndü.
3.İlk öğretmen, ilk muhacir: Zeki, iyi yetişmiş, iletişim becerisi ve cana yakın bir kişiliği var
Erkam’ın Evi’nde gizlice davete katılır, gelen ayetleri ezberler, açıklamalarını Hz.
Peygamber’den dinlerdi.
Hz. Peygamber’in tebliğ metodunu da gözlemleyip kavradı.

4.I. Akabe Biatı’ndan sonra Medine’ye İslam’ı öğretmek için görevlendirildi. ( İlk öğretmen ve ilk muhacir)
Burada Kur’an’ı öğretti, namaz kıldırdı pek çok insana ulaştı. Medine’nin ileri gelen birçok ailesi Müslüman oldu.

II. Akabe Biatı’na zemin hazırladı, gerçekleşmesinde görev aldı. Hicret’e kadar Medine’de İslam’ı anlatmaya devam etti.
5. Muahat’ta muhacirlerden Sa‘d b. Ebû Vakkās, ensardan Ebû Eyyûb el-Ensârî ile kardeş

6. Bedir ve Uhud savaşları’na katıldı. Uhud’da sancaktarlık görevi, Hz. Peygamber’i yaralayan kişi tarafından şehid edildi(625).

Defnedilirken Hz. Peygamber “Müminler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice kişiler vardır. Onlardan bazısı sözünü yerine
getirip o yolda canını vermiş, bazısı da -şehitliği- beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde -sözlerini- değiştirmemişlerdir” meâlindeki
âyeti (el-Ahzâb 33/23) okudu

Habbab b. Eret, Uhud’da şehid olduğu gün onu saracak bir kefen bulamadıklarını, bedenini hırkasıyla örtmeye çalıştıklarında
başına çekince ayaklarının, ayaklarına çekince başının açıldığını, sonunda başını örttüklerini, ayaklarının üstüne de kokulu bir ot
demeti koyduklarını söylemiştir.

Genç Bir Komutan: Üsame b. Zeyd


1.Babası – Zeyd b. Harise
614 yılında doğdu. Hz. Peygamber’in terbiyesinde yetişen bir sahabi
Annesi -Ümmü Eymen
(Hubbi, Peygamber’in sevdiği kişi anlamında)

Hz. Peygamber bir dizine torunu Hz. Hasan’ı diğer dizine Hz. Üsame’yi oturturdu :

“Allah’ım ben bunları seviyorum, sen de sev! “

H.ÖNER
ŞMKL
2. * 11 yaşında Uhud’a katılmak istedi. Hendek savaşına katılmak istedi, dikkatli olması koşuluyla
izin aldı.
*Babası ile Mute Savaşı’na katıldı. Babası Zeyd b. Harise bu savaşta şehit oldu.
*Mekke fethinde Hz. Peygamber Kabe’ye girdiğinde, Üsame de yanındaydı. Huneyn Gazvesi’nde
yine Peygamber’in yanında yer aldı. → Tüm bu süreçte kendi cesaretini, kahramanlığını ve
komutanlık becerisini kanıtladı → 632’de Suriye’ye gidecek orduya komuyan tayin edildi.

* Bir köle oğlu olması bazılarınca eleştirildi >> “ Peygamber Zeyd b. Hârise’yi Mûte Savaşı için
kumandan tayin ettiği günleri hatırlatarak, “Daha önce onun babasını kumandan tayin etmeme de
karşı çıkmıştınız. Babası kumandanlığa nasıl lâyıksa oğlu da lâyıktır” diyerek itirazların yersizliğini
belirtti.

3.“Kalbini yarıp da mı baktın?”


4. Üsâme siyah tenli, zeki, iffetli, takvâ sahibi, mütevazi, ihlâslı, insanları seven, kendisi de sevilen, hak bildiği şeyi hiç çekinmeden
söyleyen biri olarak nitelenir.
5. Resûlullah’ın Üsâme’yi çok sevdiğini bilen bazı sahâbîler bir kısım istekleri için onu aracı olarak gönderirlerdi. Bununla birlikte
Hz. Peygamber, hırsızlık yapan bir kadının cezasının affedilmesi ricasıyla kendisine gelen Üsâme’nin bu isteğini kabul
etmemiş ve kendi kızı Fâtıma dahi aynı suçu işlemiş olsa Allah’ın koyduğu cezayı ona da uygulayacağını söylemiştir

Genç Bir Yönetici: Muaz b. Cebel

1.Hz. Ali ile yaşıttır. Medinelidir. Musab b. Umeyr vesilesi ile 18 yaşına Müslüman oldu. II. Akabe
Biatı’nda yer aldı.
2.Mekke’nin fethinden sonra Mekke’ye emir ve Kur’an öğretmeni olarak görevlendirildi.
3.Gerek kendi kabilesi arasında gerekse Medine’de İslam dininin yayılmasında etkin bir şekilde yer aldı.
4.Huneyn ve Taif dışındaki tüm gazvelere katıldı. → Bu iki gazveye katılmamasının nedeni de Hz. Peygamber tarafından Mekke’ye
Kuran ve dini bilgiler öğretmeni olarak tayin edilmesidir. Yine Hz. Peygamber Medine dışına çıktığında da yönetici olarak
Muaz b. Cebel’i bırakmıştır
5.Hz. Peygamber, 630 yılında / hicretin 9. yılında ( 26- 27 yaş) genç bir yetenek olan Muaz’ı Kadı ve yönetici olarak göreviyle
Yemen’e göndermiştir.
6.İbadete, özellikle namaza düşkünlüğüyle bilinir.
7.Dinî konulardaki bilgi ve birikimi sayesinde fetva verebilecek dereceye ulaşmıştır. ( Hz. Peygamber’in dini konularda nasıl fetva
verdiğine dikkat eder, kavramaya çalışırdı.) . Bu şekilde dini konularda yorum becerisi kazandı.
Hz. Peygamber zamanında Ensar’dan fetva vermesiyle öne çıkan 3 sahabiden biri: Übey b. Kab Zeyd b.
Sabit Muaz b. Cebel
8.Hz. Peygamber tarafından övgü almıştır. ( İslam’ın helal-haramını en iyi bilen kişi, ne iyi adam!)
9.Gerek Hz. Peygamber döneminde gerekse ondan sonraki dönemlerde, insanlara Kur’an’ı ve dinî meseleleri
öğretmek amacıyla muallim olarak görevlendirilmiştir.

H.ÖNER
ŞMKL
10.Hz. Peygamber onu Yemen’ e gönderirken: “Sana bir dava getirildiğinde neye göre hükmedeceksin?”
Muâz’ın Yemen’de kadılık yaparken nasıl hüküm vereceğiyle ilgili olarak Resûl-i Ekrem ile aralarında geçen konuşma
meşhurdur. Resûlullah’ın sorularına cevap veren Muâz önce Allah’ın kitabına göre hükmedeceğini, aradığı delili
Kur’an’da bulamazsa Resûl-i Ekrem’in sünnetini dikkate alacağını, aradığını orada da bulamazsa kendi kanaatine göre
hüküm vereceğini söyleyince Hz. Peygamber memnun oldu ve Resûlullah’ın elçisine Resûlullah’ı hoşnut edecek şekilde
cevaplar verdiren Allah’a hamdetti (Ebû Dâvûd, “Aḳżıye”, 11; Tirmizî, “Aḥkâm”, 3)
Ayrıca halka kolaylık gösterip zorluk çıkarmamalarını, müjde verip nefret ettirmemelerini tembih etti (Buhârî, “Meġāzî”,
60; Müslim, “Cihâd”, 7)
11.İbadetlerle ve özellikle namaza düşkündü. Muâz geceleyin bir süre uyuduktan sonra kalkıp Kur’an okur ve namaz kılardı. Daha
dinç ibadet edebilmek niyetiyle uyuduğunu, bu sebeple uykusundan da sevap beklediğini söylerdi .Hz. Muaz’ın (r.a.) şu
sözleri onun namaza verdiği önemi açık bir şekilde ortaya koyar.
“Oğlum! Namaza durduğunda dünyaya veda etmek üzere olduğunu ve oraya bir daha dönmeyeceğini düşün.”
“İnsanlarla az, Rabbinle çok konuş. Belki o zaman kalbin Rabbini görür.”
12.Hz. Peygamber’in vefatından sonra Medine’ye döndü.
13.200’e yakın hadis rivayet edilmiştir.
14.Muâz b. Cebel, 638 yılında Ürdün’de veba salgınında iki oğlu ve iki hanımıyla birlikte öldü. Uzun boylu ve heybetli bir kimse
olan Muâz’ın bir ayağı sakattı.
15.Hz. Ömer, hilâfeti zamanında fıkhî meseleler için Muâz b. Cebel’e başvurulmasını tavsiye ederdi.

Habeş Kralının Huzurunda Bir Genç: Cafer b. Ebi Talib

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) amcası Ebû Talib’in


oğlu,
Hz. Ali’nin de ağabeyidir (10 yaş büyük).
Hz. Peygamber’e ilk iman edenler arasında yer
almıştır.

Mekkeli müşriklerin Müslümanlara yönelik eziyet


ve işkenceleri artınca hanımı Esma binti Umeys
(r.a.) ile birlikte Habeşistan’a hicret eden ikinci

Çağrı ( The Message )

kafileye katıldı. Hz. Peygamber tarafından bu kafileye Çağrı başkan/grubun temsilcisi tayin edildi.

Kureyşliler, hicret eden Müslümanlara sığınma hakkı tanınmaması konusunda Habeşistan’a elçi ( Amr b. el-As ) gönderdikleri
zaman, Habeş Kralı Necaşi’nin huzurunda Müslümanları temsil etti. Kureyş temsilcilerinin eli boş dönmesini ve Necaşi’nin
mülteci Müslümanları himaye etmesini sağlamıştır.

628’de Habeşistan’dan Hayber’e gitti. Hayber’in fethinden sonra Cafer’i gören Rasulullah “Hangisine sevineceğimi bilmiyorum.
Hayber’in fethine mi yoksa Cafer’in gelişine mi?”

H.ÖNER
ŞMKL
Oldukça cömert ve ahlaklı idi. Hz. Peygamber, onu ahlaken kendisine en çok benzeyenlerden biri olarak nitelerdi.

Şam topraklarında Mute Savaşında, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) emriyle Rumlara karşı savaşmış ve kırk yaşındayken şehit
olmuştur.

Çağrı - Message (İlk Müslümanların Habeşistan Necaşisi Eshame İle Tr Dublaj * https://www.youtube.com/watch?v=TLhS_oeWPdU
Tr Altyazılı *
Konuşma Sahnesi) →
https://www.youtube.com/watch?v=LNyMMmMu6so

Genç Bir Âlim: Hz. Aişe (r.a.)

Bu Fotoğraf, Bilinmeyen
Hz. Ebu Bekir ( Baba ) Mekke’de doğdu.
Yazar, CC BY-SA altında İlmi, sosyal faaliyetleri ve basireti ile öne çıkmıştır. Fıkıh
Ümmü Ruman (Anne) ilminde öncüdür. Hicret sonrası Hz. Peygamber’le evlend
lisanslanmıştır

Hz. Peygamberin eşi Hz. Aişe , dinî ilimleri bizzat Hz. Peygamber’den öğrenmişti.
1.Hz. Peygamber’in ders ve sohbetlerini dinlemiş, kavrayamadığı veya merak ettiği her meseleyi de Hz.
Peygamber’e sorup öğrenmiştir.
2.Kuvvetli hafızası sayesinde Hz. Peygamber’in hadis ve sünnetinin, daha sonraki nesillere ulaştırılmasında üstün
çaba göstermiştir.

3.Binden fazla hadis rivayet eden ve “müksirûn” diye adlandırılan yedi sahâbînin dördüncüsü oldu. Bir kısım
hadislerin baş veya son taraflarının, yahut esbâb-ı vürûdunun iyi bilinmemesinden kaynaklanan hataları
düzeltirken “yanıldı”, “unuttu”, “hadisin baş tarafını nakletmeyip sonunu nakletti” gibi ifadeler kullanarak
İslâm dünyasında tenkit zihniyetinin gelişmesine öncülük etti.
4.Sadece hadis nakilcisi değil, aynı zamanda müfessir, fakih ve hatip idi. ( Hz. Peygamber’in ashabı arasında, çok sayıda fetva
vermesiyle meşhur olan yedi kişiden biri de Hz. Âişe’dir. Âyetlerin nüzûl sebeplerini, delâletlerini, tahlil ve değerlendirmelerini ve
her âyetle nasıl istidlâl edilip ahkâm çıkarılacağını çok iyi bilirdi. Kur’an’ı en iyi anlayanlardan biriydi. Sünneti de çok iyi anlamış
olan Hz. Âişe, hadislerden istinbât ve kıyas suretiyle yeni hükümler çıkardı.)
5.Arap tarihi, ensab (soy ilmi), şiir ve tıp alanlarında derin bilgi sahibiydi.
6.Gerek Medine’de gerekse Mekke’de kendisine yöneltilen sorulara cevap vermiş ayrıca muhtelif bölgelerden gelen soruları da
cevapsız bırakmamıştır.
7.Hz. Aişe (r.a), kendisinden sonra gelen pek çok âlime ilim öğrenme ve öğretmede öncülük etmiştir.
8.Uhud Gazvesi’nde sırtında su taşıma, haber toplama ve yaralılara bakma gibi geri hizmetlerde
çalışmıştır.
9.Hicretin 5. yılı Benî Mustaliḳ Gazvesi – İfk Hadisesi -Nûr sûresinin 11-21. Âyetleri.

“ Bunu işittiğiniz zaman mümin erkekler ve kadınların birbiri hakkında hüsn-i zan beslemeleri ve "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri
gerekmez miydi? Bu iddialarına dört şahit getirseler ya! Şahit getiremiyorlarsa onlar, Allah nezdinde yalancıların ta kendileridir.
Eğer dünyada ve âhirette Allah’ın lutfu ve rahmeti hep sizinle olmasaydı içine daldığınız günah yüzünden size büyük bir azap gelecek 15. Çünkü siz, iftirayı dilden dile
yayıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız bir şeyi ağızlarınızla söylüyorsunuz; bunu da önemsiz sanıyorsunuz; halbuki Allah katında o büyük bir şeydir. O kulağınıza
geldiğinde "Bunu konuşmak bize yakışmaz, fesübhânallah, bu apaçık bir iftiradır" deseydiniz ya! Eğer gerçek müminlerseniz Allah size, bir daha asla böyle bir şey
yapmamanızı öğütlüyor.”

H.ÖNER
ŞMKL
Genç Bir Anne, Fedakar bir Evlat: Hz. Fatıma (r.a.)
Hz. Peygamber

Hz. Hatice en küçük kızları Fatıma. ( Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm)

1.Mekke’de doğdu. İslam’ın tebliğ sürecini birebir yaşayarak tecrübe etmiş, Mekke
Dönemi’nin acımasız sosyal ortamını bizzat yaşadı.
2.Küçük bir kız çocuğu olmasına rağmen Hz.Peygamber’e yapılan sataşmalar karşısında korkusuzca kendisini
siper etmiştir. [ 10-11 yaşlarında Kabe’de babasını savunması: Ümmü Ebiha ( Babasının annesi) / Zehra ( Beyaz,
parlak, aydınlık yüzlü) / Betül ( iffetli ve namuslu kadın) ]
3.Her zaman Hz. Peygamber’in yanı başında bulunan Hz. Fatıma, Uhud Savaşına da katılarak gazilere yiyecek
ve su taşımış, yaralıları tedavi etmiştir
4.Arap edebiyatına hakim. Yazdığı şiirlerden meşhur olanlar var. Hadis rivayetleri var.
5.20 yaşında Hz. Ali ile evlendi. Hz. Peygamber’in neslini devam ettiren tek evladıdır.
6.Çeyizinde Kadife bir örtü, içine hurma lifi doldurulmuş bir yastık, iki el değirmeni, deriden yapılma iki su kabı vardı.
7. Hz. Fatıma (r.a.) Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.),
Hz. Ali (r.a.) Muhassin (r.a.), Ümmü Gülsüm (r.a.) ve Zeynep (r.a.)
8.Genç yaşta anne olan Hz. Fatıma (r.a.), çocuklarını İslam ahlakıyla örnek bir şahsiyet olarak yetiştirmiştir.
9.Peygamber’in vefatından 6 ay sonra, 632’de vefat etti.

Sorumluluk Sahibi Bir Genç: Esma binti Ebi


Bekir

1.Hz. Peygamber’in sadık dostu Hz. Ebû Bekir’in kızı, müminlerin annesi Hz.
Aişe’nin kız kardeşidir.
2.Zübeyr b. Avvam’ın eşi ve Abdullah b. Zübeyr’in annesidir.
3.Hz. Muhammed’in (s.a.v.), insanları İslam’a davet ettiği dönemde, çağrısına
yetişkinlerden ilk kulak verenlerden biri de Hz. Ebû Bekir’dir

4.3 gün boyunca Sevr mağarasına yiyecek götürmesi → Zatü’n-Nitakeyn (İki Kuşak
Sahibi)
5.Hz. Esma, İslam’ın ilk dönemlerinde Müslüman olmuş, son nefesine kadar
da İslam’a hizmet etmiştir. Hz. Ebû Bekir’in ailesi de İslam’ı kabul etmiş,
sonrasında Hz. Muhammed’in (s.a.v.) en büyük yardımcısı ve destekçisi
olmuşlardır.
6.Annesi Müslüman olmamıştır. → “Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara
iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah adaletli olanları sever.” Mümtahine 8

H.ÖNER
ŞMKL
KURAN’DAN MESAJLAR: AL -İ İMRAN SURESİ 159. AYET

Al-i İmran Suresi 159. Ayet : “Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba,
katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan
bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et (istişare ). Bir kere de karar verip azmettin mi, artık
Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.”

Ayette öğretilen başarı metodu

Şefkat ve Herhangi bir Kendisine düşen görevi Nihayetinde elde edilen


Merhametle konuda uzman yaptıktan sonrasını sağlam bilgilere göre
yaklaşmak görüşü almak Allah'a bırakmak bir karar vermek.

• Affetmek • İstişare • Tevekkül • Kararlılık

Merhamet İslam’ın eğitim metotlarından biri affetmektir. Hz. Peygamber’in büyüklüğünü, yüksek
ahlakını ve yüreğinin katı olmadığını, aksine şefkat ve merhametle dolu olduğunu gösterir.

Hz. Peygamber, Uhud Savaşında emrine


muhalefet ederek İslam ordusunun geriye
çekilmesine sebep olanlara merhametle
muamele etmiştir.

Yüce Allah, Âl-i İmrân suresi’nin 152.


ayetinde müminlerin Uhud Savaşı’ndaki
hatalarını affettiğini ilân etmiş, Hz.
Peygamber’e de onları affetmesini, Allah
tarafından bağışlanmaları için dua etmesini
emretmişti.

Uhud Savaşı’ndaki hataları affedilen sahabiler bir daha böyle bir hata yapmamaya gayret göstermiş ve
girdiği bütün savaşlarda Hz. Peygamber’in ve kumandanlarının emirlerine titizlikle uyarak zaferler
kazanmışlardır.

İstişare: Herhangi bir iş hakkında sahasında güvenilir ve konunun uzmanı kişilerin görüşlerine
başvurmak, onlarla görüş alışverişinde bulunmak.
Yüce Allah Hz. Peygamber’den bir konuda karar vermeden önce → onu arkadaşlarına danışmasını →
kararını verince Allah’a güvenerek uygulamaya geçmesini emretmektedir.

Hz. Peygamber, Bedir Savaşı’nda ordu için seçilecek karargâh ve savaş sonrasında alınan esirler
hakkında verdiği kararı da arkadaşlarıyla yaptığı istişare sonunda vermiştir.

H.ÖNER
ŞMKL
Tevekkül: insanın yapacağı işlerde kendisine düşen görevleri yapıp her türlü tedbirleri aldıktan, yeterli ve gerekli
çalışmları en güzel biçimde yerine getirdikten sonra sonucu Allah’tan beklemesi.
Hz. Peygamber kuşların bile sabahın erken saatlerinde yuvalarından ayrılarak akşamın karanlığına kadar
Allah’ın kendileri için yarattığı rızıklarını aradıklarını hatırlatarak Allah’a gerçek anlamda tevekkül
etmenin önemini anlatmak istemiştir

Hz. Peygamber, devesini bağladıktan sonra mı yoksa onu salarak mı tevekkül etmiş olacağını soran
bedevîye hitaben de “Önce deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et!” buyurarak İslam’ın tevekkül anlayışını
somut örneklerle açıklamıştır.

Başarı hiçbir zaman sebeplere yönelmeden kendiliğinden gelmez.

Kararlılık: En nihayetinde iş hakkında edinilen bilgilere göre karar verilmelidir. Kararsızlık işlerin yapılmasını
engeller.

Bilgilerimizi Ölçelim

1. Kuran-ı Kerim’de örnek verilen gençler kimlerdir?


2. Hz. Muhammed’in (sav) gençlik yıllarındaki erdemli davranışları nelerdir?
3. Hz. Muhammed (sav) gençlerle iletişiminde daha çok nelere dikkat ederdi?
4. Al-i İmran 159’dan çıkartılabilecek dersler nelerdir?

NELER ÖĞRENDİK ?

H.ÖNER
ŞMKL
NELER ÖĞRENDİK ?

H.ÖNER
ŞMKL

You might also like