Professional Documents
Culture Documents
Ebû Tâlib, son derece merhametli bir insandı. Fakat oldukça fakirdi. Mekke etrafında
yayılan ve şehre getirilince sütünden faydalanılan birkaç devesinden başka herhangi bir mal
ve mülke de sahip değildi. Aile efradı kalabalık olan Ebû Tâlib, haliyle maişet cihetiyle
büyük sıkıntı içinde bulunuyordu.
Bütün bunlara rağmen o, dürüstlüğü ve doğru yaşayışı ile Kureyşliler tarafından sevilir,
sayılır ve hürmet görür idi.
.
Yıllar boyunca amcasıyla beraber Şam dahil olmak üzere birçok bölgeye giden kervanlarda çalıştı
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) 20’Lİ YAŞLARDA
TİCARET İLE UĞRAŞMAYA BAŞLAMIŞTIR.
.
HİLFÜ'L-FUDÛL CEMİYETİ
Hilfü’l Fudul, Ficar Savaşları sonrasında iyi ve saygın kişilerin önderliğinde kurulmuş bir
barış cemiyetidir.
Hz. Muhammed de bir müddet sonra bu cemiyete katılmıştır.
Hilfü’l Fudul, Hicret sonrasında siyasi parti olarak göreve devam etmiş
ve Hz. Osman’ın ölümüyle birlikte faaliyetleri sona ermiştir.
Hilfü’l Fudul’da görev alan kişiler farklı dünya görüşünde olsalar bile temel ahlaki
ilkelerde birleşmişlerdir.
Topluluğun en temel vazifesi zulmü engellemek ve uzlaşma yoluna varmaktır.
AMCALARIMLA BİRLİKTE, HILFÜ’L-
FUDÛL’DE HAZIR BULUNDUM. O
MECLİSTEN O KADAR MEMNUN OLDUM
Kİ, ONA BEDEL BANA KIZIL DEVELER
VERİLSE, O KADAR SEVİNMEZDİM.”
BUYURMUŞTUR. PEYGAMBER EFENDİMİZ
BUNDAN SONRA DA CÜMLESİNE
CEMİYETE YİNE ÇAĞRILSA YİNE İŞTİRAK
EDECEĞİNİ EKLEMİŞTİR. BURADAN DA
ANLAŞILACAĞI ÜZERE HZ. MUHAMMED
HER ZAMAN MAZLUM İÇİN ZALİM
KARŞISINDA DURACAĞINI İFADE
ETMİŞTİR.
PEYGAMBEN EFENDİMİZİN EVLİLİKLERİ
Hz. Peygamber (s.a.v)’in 25 yaşındayken evlendiği Hz. Hatice’den sonra,
onun vefatına kadar bir daha evlenmemesi,
elli üç yaşından sonra bir çok evlilik yapması,
elbette kadınlara karşı düşkünlük eseri olarak değerlendirilemez.
Safa tepesine çıkıp ilk açık tebliği yapılması sonrasında yakın akrabalarına tebliğ etmek için
yemekler verdi.
Bu tebliğler ile amcaları Hz. Hamza ve Hz. Abbas onu peygamber olarak kabul etmiştir.
Lakin amcalarından Ebu Leheb ise şiddetli bir şekilde karşı çıkmıştır
MEKKE GENELİNDE İMAN EDENLER SAYICA
AZ İKEN ÇOĞU KİMSE KABUL ETMEDİ.
HATTA ALAY ETTİLER. NETİCEDE
MÜSLÜMANLARA İŞKENCELER VE
ZULÜMLER EDİLMEYE BAŞLANDI.
BOYKOT DÖNEMİ
Bu tarihe kadar İslâm’ın inkişâfına mani olmak gayesiyle müşrikler tarafından girişilen her
teşebbüs akîm kalmıştı. Üstelik İslâmiyet, daha da hızlı inkişâf kaydediyordu.
Müslümanların sayısı günden güne her türlü şiddet ve mukavemete rağmen artıyor ve
İslâm’ın nuru Mekke dışındaki kabileleri de kucaklamaya başlıyordu.
Hazret-i Ömer ve Hazret-i Hamza gibi iki kahraman İslâm safına katılmış bulunuyordu.
Hazret-i Ömer, önceki halin tam tersine İslâm davasını bütün güç ve gayretiyle benimsemiş,
âdeta İslâm’ın sağ kolu olmuştu. Bu durum, Müslümanlara cesaret ve moral verirken,
müşrikleri ise fazlasıyla sarsmış ve onları derinden derine düşündürmüştü.
İLERLEYİP YAYILMASINA ENGEL
OLAMAYACAKLARINI ANLAMIŞLARDI.
NASIL Kİ, AKIL ALMAZ İŞKENCE VE
ZULÜMLERE RAĞMEN TEK BİR
MÜSLÜMAN DAHİ DİNİNDEN
DÖNMEMİŞTİ.
ŞU HALDE, BÜTÜN BUNLARIN DIŞINDA BAŞKA BİR SİYASET
TAKİP ETMELERİ GEREKİYOR VE BU YOLDA KARAR
ALMALARI LAZIM GELİYORDU. ÖYLE YAPTILAR. VAKİT
GEÇİRMEDEN BİR ARAYA GELDİLER. UZUN UZADIYA
DÜŞÜNÜP TAŞINDIKTAN VE ARALARINDA MÜŞAVERE
ETTİKTEN SONRA, GEREK MÜSLÜMAN VE GEREKSE GAYRİ
MÜSLİM OLSUN, HAŞİMOĞULLARINDAN TAMAMIYLA
MÜNASEBETLERİNİ KESMEYE KARAR VERDİLER.
1) HAŞİM VE MUTTALİBOĞULLARI
AİLELERİNDEN KIZ ALINMAYACAK.
2) HAŞİM VE MUTTALİBOĞULLARI
AİLELERİNE KIZ VERİLMEYECEK.
3) HAŞİM VE MUTTALİBOĞULLARINA
HİÇBİR ŞEY SATILMAYACAK.
4) HAŞİM VE MUTTALİBOĞULLARINDAN
HİÇBİR ŞEY SATIN ALINMAYACAK.
HÜZÜN YILI
Hüzün Senesi, Hüzün Yılı ya da Senetü'l-Hüzn,
Miladi takvimde yaklaşık 619 yılına denk gelen ve Hicrî takvimde yer alan bir yıldır.[
İsminin nedeni, İslam peygamberi Muhammed'in, hem amcası Ebu Talib'i hem de ilk
eşi Hatice'yi aynı yıl içerisinde art arda kaybetmesidir.
Hz. Muhammed, Kâbe'de namaz kılıp ilk hutbesini verdi. Mekkelilerin şüphelerini de
gidermek adına hutbesinde şu sözlere yer verdi:
Benim hâlimle sizin hâliniz, Yusuf'un kardeşlerine dediğinin tıpkısı olacaktır. Yusuf'un
kardeşlerine dediği gibi, ben de size aynen diyorum ki: “Size bugün hiçbir başa kakma ve
ayıplama yok. Allah, hepinizi bağışlasın. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir.
Gidiniz, sizler artık serbestsiniz. (Yusuf Suresi 92. ayet)”
VEDA HACCI
Veda Haccı,
İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed'in 632 yılının Mart ayında
(9 Zilhicce) gerçekleştirdiği ilk, tek ve son haccı idi.
Bu günde Muhammed'in 100.000 den fazla kişiye Rahmet Dağı'nda verdiği son
hitabesine veda hutbesi denir.[
VEDA HUTBESİ
Veda Hutbesi, Hicri 9 Zilhicce 10 tarihinde (çeşitli kaynaklarda Miladi takvimde 6-7-8-9
Mart 632 olarak karşılanmaktadır.
İslam peygamberi Hz.Muhammed tarafından, kendisinin
ilk ve son Hac'cı olan Veda Haccı'nda 124.000 Müslümana karşı yaptığı konuşma metni.
Dinleyicilerin sayısı itibarıyla en kuvvetli hadis kabul edilir.
Rivayete göre Muhammed, bu son hutbesinde, bundan sonra bir daha hac edemeyeceğini
bildirip ölümünün yaklaştığını ima ettiği, sonraki aylar içerisinde de yaşamını yitirdiği için
bu hacca Veda Haccı, konuşmaya da Veda Hutbesi adı verilmiştir.