Professional Documents
Culture Documents
Matematik Proje
Matematik Proje
Matematik Proje
Matematiğin kaç canı var adlı kitabımız. İsterseniz hemen tanıtıma geçelim
Can herkes gibi sabah uyumayı sever hatta bıraksanız akşama kadar uyur.
Annesinin yeterince uyuduğunu söylemesiyle uyanır. Kahvaltı için markete gider Can.
Bakkaldan ekmek veee ama bir dakika 2.şeyi hatırlayamaz bakkala annem şey istedi der.
Bakkal ise şey her şeydir evlat der. Can düşünürken duvarda asılı olan tabloya doğru gider.
Can tablonun ortasında siyah nokta gibi bir şey fark eder merak eder ve yakınlaşır bu bir çarpı der.
Bakkal onun çarpı olmadığını x(iks) işaretinin olduğunu söyler. Can merakına yenik düşüp x işaretine
dokunur.
Bir gürültü kopar ve bir çocuk Ömer Hocam sultanımız sizi çağırıyor der. Bakkal ise Hay Allah
zamansız oldu der. Canında yanında gelmesini söyler.
Dar sokaklardan geçerler büyük apartmanlardan sonra küçük tek katlı, tahta evler görürler
Pazar yerine gelmişler. Satıcılar yüzünden çok ses varmış, değişik değişik dükkanları da unutmamak
lazım tabi. Ve en sonda büyük bir meydana gelirler. Meydan da büyük bir saray görür Can. Sarayı
gezerken dalmış ve arkasına baktığında mancınık ile atılacak kayanın ordaymış herkes Can eğer taş
üstüme düşürse diye düşünmüş hesaplamış ve taşın düşeceği yeri tespit etmiş. Ve taşın düşeceği
yerin yakınına yatmış. Mancınık ile taşı fırlatmışlar Can da üstünden geçen taşı seyretmek den çok
keyif almış.
Evet sıra geldi ikinci kitabımız Ivar Ekeland’ın yazdığı 76 sayfalı Sayılar Diyarındaki Kedi de.
Uzak bir gezegende Sonsuzluk Oteli adında bir otel varmış. Bu otelde sayılar yaşarmış bir de kedi.
Adından da anlaşıldığı gibi bu otelin sonsuz odası varmış. 1 sayısı 1 numaralı odada 2 sayısı 2 numaralı
odada yani her sayı kendi numarası yazan odada kalırmış. Kedi ise şöminenin başında kalırmış.
Otelin sahipleri Bay ve Bayan Hilbert’lar sayıları çok severlermiş, sayılarda Hilbert’ları çok severlermiş.
Sayılar toplama, çıkarma, çarpma ve bölme oyunlarını oynarlarmış ve oynarken çok eğlenirlermiş.
Bir gün hava çok soğuktu. Herkes uyuyordu bir anda kapı çaldı sessizce, kapının sesini sadece
Bayan Hilbert duydu. Sessizce kalkıp kapıyı açtı ve gelen 0 (sıfır)’dı soğuktan donmuştu. Bayan Hilbert
Bay Hilbert’e sıfırın geldiğini ve soğuktan donduğunu söylemiş. Bay Hilbert sıfırın bir sayı olmadığını
başka bir otele gitmesini söylemiş. Bunu duyan Bayan Hilbert çok sinirlenmiş ve başlamışlar kavgaya.
Hilbert’lar kavga ederken sesleri o kadar çok çıkarmış ki kedi ve bütün sayılar uyanırmış. Bu durumda
en çok kedi rahatsız olur ve otelin içinde gidebildiği kadar gidermiş. Ama ne fayda yine de sesleri
gelirmiş. Sonunda kavganın bitmesi gerektiğini ancak o zaman sesin gelmiyeceğini anlamış.
Bayan Hilbert sıfırın bir sayı olduğunu eğer sıfır olmazsa 1000, 10.000 ve 100.000 gibi sayıların da
yazılamayacağını anlatmış. Bunu duyan sayılar da Bayan Hilbert’a hak vermişler. En sonunda
Bay Hilbert’da anlamış ama sıfıra uygun bir odalarının olmadığını söylemiş. Bu durumda Bayan
Hilbert’da biraz daha hak vermiş Bay Hilbert’a. Sıfır çekingen bir sesle benim bir fikrim var demiş, ve
bütün sayılar bir sonraki odaya yerleşirse hem daha rahat ederler hemde benimde bir odam olur
demiş.
Ve öyle de olmuş sayılar daha fazla rahat etmiş. Herkes kapısının üstünde yazan sayıyı silip kendi
sayılarını yazmışlar. Her bir sorun olduğunda sıfır bu durumu düzeltmiş herkes ise sıfırı çok sevmiş.
Şimdi sıra son kitabımız Hyeon-Jeong Park’ın yazdığı 158 sayfalı Zihnimdeki Hesap Makinesi adlı
kitabımıza. Karel ilk defa okula giderken elbise giymişti. O gün herkes Karel’e ooo Karel elbise
giymişsin diye şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Şeftali de Karel’e aynı şeyleri söyledikten sonra Mavi
Pastaneden bir şeyler yiyelim der ama Karel istemez Şeftali’nin ısrarı üzerine Mavi Pastaneye
giderler. Ama bu Mavi Pastanenin bazı kuralları var dükkanın sahibi para üstü vermez ve hesap
yapmaz müşterilerin iyi hesap yapıp tam para üstünü vermeliler eğer yanlış hesap yaparlarsa
bidaha bu pastaneye gelemiyorlar. Karel 1 porsiyon pirinç keki ister Şeftali de mavi dondurma
alır. Karel çok sevmişti tadını. Şeftali Pastanenin sahibi nineye hesaplarının kaç lira olduğunu
sorar. Nine cevap vermez menü tahtasına bakar. Şeftali zihinden hesap yapmayı beceremediği
için Karel’e bakarak sen yapmalısın Karel yoksa yanlış yaparsak buraya bidaha gelemeyiz der.
Karel hesapları yapar ve parayı verir hesap doğrudur. Şeftali Karel’e bunu nasıl yaptığını sorar
Karel söyler ve bunun başka çözümleri olduğunuda anlatır. Pastaneni sahibi yaşlı ninenin torunu
Tivel sinirli sinirli tahtanın önüne geçip oda hesap yapar hesabı doğrudur nine gelir ve çocuklara
pastanenin kapaası gerektiğini söyler Tivel saate bakar ve sesli sesli hesap yaparak 26 dakika neden
geç kapattıklarını sorar herkes şaşkın şaşkın Tivel’e bakarlar. Evet kitabımızı anlatımı bitti hoşçakalın.