You are on page 1of 8

1Dursun bir gün Amerika'ya çalışmaya gitmiş.

Aylardan sonra köyündeki


arkadaşı
Temel'e mektup yazmış. "Sevgili Temel buranın taşı toprağı para,her
yerden para
fışkırıyor." Temel bu mektup üzerine ilk uçağa biner ve Amerika'ya
gider. Hava
alanından iner inmez terminalin girişinde yerde bir 100$ görür.
"İlk gündende işe başlayamam" der ve yoluna devam eder.
2Temel
hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Birgün bu
merakını
gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan
olarak
bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok
hassas
bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın
üzerine
bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak
dolaşan
bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel
hemen
yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar
bırakarak
seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN.
Fakat
ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem
kağıdı alarak
raporu yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE'nin ayakları
kesilince
kulakları duymamaktadır." Gön..:SİNAN BAYRAKTAR3.
Temel bilim adamı iken bir
arkeoloji arastırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar
anlatmaya
başlar; -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve
telefon
kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon
kullanmışlardır.
Sıra türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya -Biz ülkemizde yaptığımız
kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık. Öyleyse atalarımız
telsiz
telefon kullanmışlardır. Gön...Soner Conkara 4. 5. Temel
eczacılık fakültesini
bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye:-
Beyefendi sizde
soğan var mı?Adam Temel'i başından savmış.Temel bu durur mu? Hergün yeni
saçma
soru larla geliyormuş. Birgün eczacı Temel'e: -Kardeşim senin derdin ne?
-Burayı
bana sat.Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmış,birkaç gun sonra Eczaneyi
satan a
dam içeri girmiş,Temel'e:-Siz de soğan varmı? demiş...Temel adama 'biz
de soğan
var ama senin reçeten var mı?'demis.... Gön...Soner Conkara6.
Titanik battığında
üç kişi kurtulur. (İngiliz,Fransız ve Temel)İngiliz sadece golf
sopasını,
Fransız sadece golf topunu, Temel de hamsi konservesini kurtarabilmiş.
Bunların
canları çok sıkılmış. Fransız hadi golf oynayalım demiş. İngiliz de
katılmış.
Temel de çok sevinmiş sonra da benim hamsiyi yeriz ,ama ben nasıl
oynandığını
bilmiyorum deyince ,çok kolay, Sopa, top ve delik lazım demişler.
İngiliz: Bende
sopa var.Fransız: Bende de top var.Temel: Ben oynameyrum.Gön..:Savaş
Aylan7. Bir
Fıransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir
adaya
çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fıransız bunun Aladdin'in
lambası
olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin
çıkar.
"Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz "Ben ailemin yanına
İngiltereye
gitmek istiyorum" der. Cin isteyi yerine getirir. Sıra Fıransız'a gelir.
Oda
ailesinin yanına Fıransaya gitmek ister. Onun isteyide yarine gelir.
Sıra
Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel
etrafına bakar
ve cin'e dileyini söyler. "Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada
yalnız kaldım
onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum" der.8. Temel
Londıra'da otelin
birinin odasında kara kara düşünüyor. 'Ulan' diyor, __Ben asağıdan içki
isterken
laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçiyor aynanın karşısına ve purova
yapıyor...
__Bana bir fvisku,,,,,yok böyle anlarlar __Bana bir raki......'yok'
diyor 'böyle
de anlarlar.__Bana bir bira.... Tamam diyor böyle iyi anlamazlar.... Ve
aşağıya
iniyor, masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor. Barmen bana bir bira.
Barmen
Temeli biraz süzdükten sonra soruyor: __Birader sen laz mısın? Temel
_uuuy nasıl
anladın diyor;_burası resepsiyon da bar karşıda......! 9. Temel şehre
inmiş.
Bakmış pencere kenarında bir papağan. İçinden: _Allah allah kuşa bak
yav....demiş. Tabi bu arada papağan da Temel'in kendisine baktığını
görüp: _Ne
bakıyorsun hemşerim... demiş. Temel biraz şaskınlık biraz da saflıkla:
_Afedersun hemşerum. Ben seni kus sandiydum. 10. Temel kamyonuyla yokuş
aşağı
inerken freni patlar ve kamyonu son sürat gitmeye başlar, ve kamyon bir
kavşağa
gelir temel bir bakar sağ tarafta pazar kurulmuş yüzlerce insan ,soluna
bakar
bir tane çocuk. Pazara girip yüzlerce insanı öldüreceğine çocuğa
çarpmayı tercih
eder. Ertesi gün gazeteler şöyle yazar TEMEL KAMYONUYLA PAZAR YERİNE
GİRDİ 20
ÖLÜ 50 YARALI. Temele sorarlar niye pazara daldın? Diğer yöne gitmedin?
-Temel
cevap verir -BENİM NİYETİM ASLINDA ÇOCUĞU EZMEKTİ. ÇOCUK PAZAR YERİNE
KAÇINCA
....... Gön...:SERHAT SADIKOĞLU 11.Temel bir gün bir hayvanat bahçesine
gitmiş.
Akvaryumların yanında birini görmüş. Adam elini akvaryumun neresine
götürse
balık da takip ediyormuş. Temel sormuş: - Ula bu nası oliyi?Adam: - Her
zaman
daha zeki olan yaratıklar kendinden daha az zeki olanları yönetebilirler
demiş.Adam oradan uzaklaşmış. Bir kaç dakika sonra geldiğinde bir de ne
görsün?
Temel akvaryuma ağzını yapıştırmış. Balık gibi bir açıyor bir
kapıyor.Gön..:Hakan Ataç 12. Temel Dursun'a sordu. Yahu dursun
aristo mantığı
nedir. Dursun nasıl anlatacağını düşündükten sonra: --Bak
Temel..Temel:efendimDursun:senin akvaryumun varmu?
Temel:varDursun:akvaryumunu
severmisin?........evetDursun:o zaman balıklarıda
seversin?........evetDursun:o
zaman denizi de seversin?.............evetDursun:o zaman plajı da
seversin?............evetDursun:o zaman plajdaki kızlarıda
seversin?..........evetDursun: o zaman o kızlarla yatmayı da
istersin?.........evetDursun:iste aristo mantığı budur Temel'ciğim.Bu
olay
Temel'in kafasına yer etti. Yolda rastladığı birini cevirip sordu:--
Kardeş senin
akvaryumun var mı?Adam:Hayır birader.Temel:Ulan sen ipnemisun? 13. Temel
Kamyon
şöförü.. Kamyon çok yüklü, yükseklik 6 metre... Bir köprüye yaklaşıyor..
Köprünün üstünde azami yükseklik 4 metre yazıyor. Temel sağına soluna
bakıyor
ve: " Polis yok geçerim" diyor.Gön..:Ozan Bacak14. Temel ile Dursun
hepten
çaresiz kalınca hırsızlık yapmaya karar verirler. Zifiri karanlıkta
içeri
girmeyi başardıkları dükkanın alarmı çalar. Kaçmaya başlarlar. Peşlerine
bir
bekçi takılır.Bekçi "Durun kaçmayın ulan orospu çocukları."Dursun "Ula
Temel
bekçi penu tanıdu ben teslimolayrum."Gön..:Erdoğan Köseoğlu15. Temel
birgün
yolda ilerlerken eski arkadaşı Dursun'la karşılaşıyor. Bu eski arkaşı
Dursun çok
zengindir. Merhabalaştıktan sonra Dursun Temel'e yemek ısmarlamak ister.
Temel
çok sevinir ve gider. Restoran'a geldikten sonra garson siparişleri
almak için
masaya gelir. Siparişleri sorduğunda Dursun -Bana pilav,kurufasulye
üstüne
et.Temel -Banada aynısından ama üstüne etme.Gön..:Cuma Duman16. Temel
Laz olduğu
için kendinden nefret ediyormuş. Amerikaya gitmiş ve birçok ameliyattan
sonra
burnunu düzelttirmiş, iyi şekilde ingilizce öğrenmiş ve meşhur bir
piyanist
olmuş. Birgün büyük bir topluluğa konser verdikten sonra seyircileri
selamlarken
ön taraftan bir ses duymuş:-Helal sana hemşerum, çok iyi çalayusun da!
Temel: -
Benim Laz olduğumu nereden anladın yahu. Halbuki lazlara benzememek için
bir
sürü ameliyat oldum. - Nasıl anlamayayım, demiş adam. Bütün piyanistler
otururken sandalyeyi kendilerine çekerler, sen ise sandalyeye oturup
piyanoyu
kendine çekeyusun da!!!!!!Gön..:Yaşar Öz17. Temel arabayla
giderken bakmış
benzini bitiyor. Hemen en yakın benzinciye girmiş, pompanın yanında
durmuş,
arabadan inip benzindeposunu acmış, başlamış işemeye. Temel'in işediğini
gören
pompacı "-Ya sen ne yapıyorsun, bu yaptıgın normal mi?". Temel "yooo
Süper."
Gön:ALİ GÜLER18. Temel kahvede otururken başı kaşınır. Şapkasının
üstünden
başını kaşır. İdris sorar: -Ula Temel niye başinu şapkanın üstünden
kaşidun?
Temel cevap verir: Haçan sen kıçinu kaşurken donunu çıkariyurmusun ?
Gön..:GÖZDE
TATLI19. İş adamı Temel Amerika'ya gider, işlerini bitirdikten sonra
alış veriş
merkezlerinde dolaşmaya başlar. Pet shoplardan birinde akıllı ve hazır
cevap bir
papağan görür, papağanla biraz sohbet ettikten sonra yetkiliye gider ve
papağanı
satın almak istediğini söyler. Satıcı papağanın satılık olmadığını
söyler fakat
Temel bir türlü vaz geçmez paraysa para illaki bunu bana satacaksınız
diye israr
eder. Satıcı bakmış kurtuluş yok Temel'e, bak bizde papağanın dört tane
yumurtası var bu yumurtaları sana verelim hem daha ucuz olur hemde dört
tane
birden papağanın olur demiş. Temel biraz düşünüp kabul etmiş. Trabzona
döner
dönmez hemen yumurtaları kuluçkaya yatırmış. Bir süre sonra yumurtalar
çatlamaya
başlamış. Birinciden civciv, ikinciden güvercin, üçüncüden muhabbet
kuşu,
dördüncüden ise ördek çıkmış. Temel bu işe epey bozulmuş. Bir kaç ay
sonra Temel
yine Amerikaya gitmiş, işlerini bitirince doğru papağanın olduğu dükkana
gitmiş.
Papağan Temeli uzaktan görür görmez başlamış kahkahalar ile gülmeye.
Temel ne
güleysun ula demiş. Papağan niye gülmiyeyim, New York'da herkes senin
enayiliğini konuşuyor deyince Temelde, oda birşeymi ulan Trabzonda
herkes senin
fahişeliğini konuşuyor demiş.Gön..:Mehmet Ali Saltan20. Temel ve
Dursun bir gün
ellerinde sazla Amerikaya giderler. Baya dolaştıktan sonra yorulurlar ve
uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında birsürü kızılderili görürler,
çok
korkarlar, Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz
çalayım da
kaçsınlar" der. Temel'in saz ı çalmasıyla kızılderililer hızla kaçarlar.
Dursun
"waay sen bunları sadece bir sazla kaçırdın...o zaman buranın adı TEKSAZ
olsun"der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar sabah
kalktıklarında
etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun "bide ben
saz
çalayım de korkup kaçsınlar" der. Dursun sazı çalar ama kızılderililer
korkmaz
ve sazı Dursun'un ?ötüne sokarlar. Temel de "ehe...bu sazı senin ?ötüne
soktular
zaman buranın adı ARKANSAZ olsun." der. Ertesi gün uyurlar
uyandıklarında gene
karşılarında kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur başka bi
yöntemim
var." der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar.
Dursun da
"mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun" der.
Gön..:TOGAY 21. Nasa uzay araştırma merkezi, günlerden bir gün
Mars'a
gidebilecek bir mekik yapar. Bu mekiğe üç ayrı ülkeden üç astronot
binecektir.
Bunlar bir Fransız, bir Alman ve Türkiye'den de Temel'dir. Bunlara orada
uzun
süre kalacaklarını ve bu yüzden yanlarına en çok sevdikleri şeyi
almalarını
söylerler.Alman: "Ben içki içmeden yapamam bana içki verin der."Fransız:
"Ben
karım olmadan yapamam onuda götüreyim der."Temel: "Ben da sigarasuz
edemam," der
ve sigara ister.Aradan yıllar geçer artık mekiğin döneceği gün
gelmiştir. Onlar
için büyük bir tören düzenlenir. Önce Fransız iner mekikten yanında
karısı ve
iki küçük çocuğu vardır. Sonra Alman, gözleri kan çanağı gibi,
sendeleyerek iner
mekikten. En son Temel fırlar ve elinde bir sigara, bağırır:"Uyy
hemşerum! Ateşi
olan var mi??"Gön..:Suphi Ertan22. Dursun Temel'e sormuş - Uşağum oruçlu
oruçlu
kaç hamsi yiyepilursun?Temal - 100 tane demiş.Dursun - Hadi ordan yesen
yesen 1
tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş. Bu espri
Temel'in çok
hoşuna gitmiş. Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş- Uşağum oruçlu
oruçlu kaç
hamsi yiyepilursun ?Cemal - 50 demiş.-Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş
bir
espiri yapacaktum demiş.Gön..:Alel23. Temel ile Dursun bir
yarışmaya katılırlar.
Bu yarışmada en çok yerli öldürene, 100.000$ verilmektedir. Bunlar yerli
avlamak
için Amerika'ya giderler 3-4 gün aramalarına rağmen bir tane bile yerli
öldürememişlerdir. Bunlar bir gün sabah kalktıklarında etrafların da
100'ü aşkın
yerli bulurlar.Temel Dursun'a: La Dursun kalk zengin olduk! Gön..:TOGAY
24.
Amerika'da bir beyin fuğarı açılmış. Burada ünlülerin beyinleri kavanoz
içinde
sergilenip kavanozun üzerine fiyatları yazılıymış. Amerikalı bir aile bu
fuğarı
gezerlerken garip bir şey farketmişler ve danışmaya gidip demişlerki:
-Efendim... Her şey mükemmel Einstein'in beyni onbin dolar..güzel..
George
Washington 'un beynini de yirmi bin dolara kavanoz içinde
satıyorsunuz... Bunlar
meşhur insanlar, fakat yüzbin dolarlık bir beyin gördük. Bu kişiyi daha
önce hiç
duymamıştık. Meşhur olduğunu da pek sanmıyoruz. Niye yüzbin dolar.
Üzerinde
şöyle bir yazı vardı. "Türkiyenin Karadeniz Bölgesinden TEMEL" kim bu?.
Ve niye
bu kadar pahalı? Görevli cevap vermiş. -Efendim. Bu beyinlerden yüz
tanesini
kesiyoruz ancak bir tanesi dolu çıkıyorda ondan. Gön..:Yüksel aygut25.
Temel ile
Dursun Trabzon'un dağlık bölgesinde ava çıkmışlar. Uzun uğraşlardan
sonra elleri
boş dönmek üzere iken oldukça iri ve heybetli bir geyiğe rastlamışlar.
Her ikisi
de epeyce uğraştıktan ve kovaladıktan sonra köye 5-6 kilometre kala
geyiği
vurmuşlar. Aslında küçük hayvan avına çıkmış olan iki arkadaşın yanında
geyiği
taşıyabilecekleri herhangibir araç veya alet olmadığından düşünce
üretmeye
başlamışlar. Temel ,Dursun'a "Ula dursun habu hayvanın bir boynuzunu sen
tut
diğerini ben diyerek çektirmeye başlamışlar. Tahmin edileceği gibi çok
zor olan
bu şekilde köyün yolunun başına kadar kan ter içerisinde gelirlerken
köyden
birine rastlamışlar. Onların bu halini gören arkadaşları "Yahu siz
delimisiniz
bu böyle taşınır mı? Sizin kafanız hiç çalışmıyor kardeşim, ikiniz bir
olun şu
hayvanı kuyruğundan çekin daha rahat taşırsınız " önerisini yaparak yola
devam
etmiş. Bu fikri çok uygun bulan iki kafadardan biri olan Temel yaklaşık
yarım
saat sonra Dursun'a dönerek "ULA DURSUN BU HAYVAN BÖYLE ÇOK KOLAY
ÇEKİLİYORMUŞ,
AMA ANLAMADUĞUM BİR ŞEY VAR BUNU KUYRUĞUNDAN ÇEKTUĞUMUZDAN BERİ KÖYDEN
GİTTİKÇE
AZAKLAŞIYRUK.!! Gön..:Sinan Bayraktar26. Temel ile Dursun ormanda
uyuyorlar. Bir
ara Temel Dursun'a sesleniyor._Dursun ormanın güzelliğine bak.Dursun:
_Ağaçlardan göremiyorumkiGön..:Bülent Uslu27. Temel devamlı yabancı
kadınlarla
düşüp kalkıyormuş. İdris sormuş; -Yahu sen Türkçeyi zor konusiyisun habu
Ruslarla nasıl anlasiyisun ? -Temel tercumanum sayesinde Temel 71 yaşına
gelmiş.
İdris sormuş ula Temel tercumanunla aran nasıl ?-Temel " Sorma İdris ana
dilini
bile unutti pokyiyen"Gön..:İrfan Demirci28. MİT eleman alımı için
duyuru yapar.
Üç kişi başvurur. MİT binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler
yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve su sorular sorulur. "Karını
seviyormusun?" "Evet, efendim" "Ülkeni seviyormusun?" "Evet , efendim"
"Pekala ,
biz karını da getirdik. Şu an yan odada." denir ve masanın üzerine bir
tabanca
konur. "Şimdi odaya gir ve karını öldür.!" Adam silahı alır yan odaya
geçer. 5
dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı
gevsemiş, ter
içinde kalmıştır. "Yapamıyacağım efendim." der ve orayı terk eder.
İkinci adam
içeri alınır. Aynı sorular sorulur. Aynı yanıtlar. Ve ona da içeri girip
karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son
adam
Temel girer. Aynı sorular. Aynı cevaplar. Ona da içeri girip karısını
öldürmesi
söylenir. Temel içeri girer. 5-10 saniye sonra içerden silah sesleri
gelmeye
başlar. BAM,BAM,BAM,BAM,BAM,BAM .... Derken kısa bir sessizlik ve
ardından
gürültülü bir cam kırılması duyulur. Temel içeri girer , biraz
terlemiştir. MİT
personeli sorar "Ne oldu ?" Temel cevaplar.. "Efendim bana verdiğiniz
silah
kurusıkı çıktı, o yüzden onu pencereden aşağıya atmak zorunda kaldım"
29. Temel
ölümcül bir hastalığa yakalanmış. Karısı fadimeye sorar -Fadime, ben
ölünce
yeniden evlenecekmisin ?Fadime de Temel üzülmesin diye evet cevabını
verir.
Bunun üzerine Temel-Onu benim kadar sevecekmisin ? -(ağlayarak) Evet -
Onu eve
alacakmısın ?-Evet-Ona güzel yemekler yapacakmısın ?-Evet Temel'im.-Ona
sarımsaklı yoğurtlu mantı da yapacakmısın ? -O SEVMEZ. Gön..: Ahmet
Çavuş 30.
Temel bara gitmiş. Geçmiş bir kenara oturmuş, biraz sonra bara bir adam
girmiş
ve sıska uzun boylu bir adamın kafasının üstüne şişe koymuş, çekmiş
silahı ateş
etmiş şişe paramparça ateş eden adam elini kaldırmış " I'am Pekosbill "
demiş ve
çekmiş gitmiş. Daha sonra bara bir başka adam girmiş ve yine o sıska
adamın
kafasının üstüne konserve kutusu koymuş çekmiş silahı ateş etmiş kutu
paramparça
ateş eden adam elini kaldırmış."  I'am Redkit " demiş ve çekmiş gitmiş.
Temel
bunları seyrettikten sonra dayanamamış eline bir elma almış ve o sıska
adamın
kafasının üstüne elmayı yerleştirmiş çekmiş silahı ateş etmiş ve o ne
adamı tam
anlının ortasından vurmuş. Temel'de elini kaldırmış ve I'am sorry
demiş.Gön..:
Izzet KAVADAR 31. Temel Dursun'a yatılı ziyarete gitmiş. Yemişler
içmişler sıra
yatmaya gelmiş. Dursun: "Bak Temel, yatak odandan tuvalete gitmek için
bizim
odadan geçmen gerekecek. Bu olmasın istiyorsan şimdiden tuvalete git de
gece
gelmesin." Temel: "Tuvaletim yok. Merak etme, gelse de tutarım zaten."
Bu
dialoğun ardından yatmışlar ama gece yarısı Temel fena halde sıkışmış.
Yatak
odasından geçmek de istemiyor. Bakmış pencerede bir saksı içinde çiçek
var.
Çiçeği toprağıyla birlikte çıkarıp hacetini gidermiş, toprağı tekrar
yerine
koyup uyumuş ve ertesi sabah da çekip gitmiş. Aradan birkaç ay geçtikten
sonra
Dursun Temel"i aramış telefonla: "Temel, nereye sıçtın çabuk söyle, 4 ev
değiştirdik ev hala kokuyor" Gön..:Özgen Bilir32. Bir gün Amerikalı bir
bilim
adamı mavi maymunları incelemek üzere Türkiye'ye gelir. Mavi maymunların
da en
sık olduğu bölge Temel'in köyünün olduğu bölgedir. Bilim adamı köye
gelir ve köy
kahvesinden birine köyün en iyi nişancısının kim olduğunu sorar. Adamın
biri bu
köyün en iyi nişancısının Temel olduğunu söyler. Bunun üzerine bilim
adamı
Temeli çağırtır. Temel gelir bilim adamı bir bakar Temel'in bir tane
eski tüfeği
bir tanede uyuz köpeğinden başka bir şeyi yoktur. Kendi kendine en iyi
nişancı
buymuş neyapalım der. Bilim adamıyla Temel ormana giderler. Temel bilim
adamına
"Bak şimdi ben ağaca çıkacağım ve sallayacağım, maymun düşerse sen bir
şey yapma
köpek onu becererek bayıltır. Bilim adamı merakla sorar "Peki tüfek ne
işe
yarayacak." Temel " Ağaçtan maymun yerine ben düşersem o silahla köpeyi
vuracaksın" Gön..:Yaşam Ekinci33. Temel İngiltere'ye gidecekmiş.
Arkadaşı Cemal
İngiltere'de trafiğin soldan olduğunu ve bunun Temel için oldukça
tehlikeli
olacağını söyleyip, dikkatli sürmesini ögütlediğinde, Temel: "Merak etme
yegen
dün Rize'den Samsun'a soldan gittim, bunun ne kadar tehlikeli olduğunu
bilirim
daa !!!"GÖN:Erol Kütük34. Temel,Amerikalı ve Japon oturuyor. Birden bir
telefon
çalar. Temel bakar çalan yeni aldığı cep telefonu değil. Amerikalıya
bakmış
elini kulağına koymuş kendi kendine konuşuyor. Temel herhelde deli diye
düşünmüş. Merakdan sormuş. -Abi sen delimisin nesin kendi kendine
konuşuyorsun.
Amerikalı -Bizdeki teknoloji sizdekinden gelişmiştir. Elimize bir
mikrochip
koyup konuşuyoruz. Temel düşünmüş acaba kendi telefonunun modası geçtimi
diye.
Oysaki o kadar da para vermişti son model diye. Bozulmuş haliyle. Bir
daha
çalmış telefon. Bakmış Temel in telefonu değil. Amerikalının da değil.
Bakmışlar
ki Japon kendi kendine konuşuyor.Temel gülmüş. Konuşma bittikten sonra
sormuşlar. -Delimisin sen arkadaş diye. Japon da kendi teknolojilerinin
dünyadaki en gelişmiş teknoloji olduğunu söylemiş. Ağıza ve kulaga bir
chip
koyarak konuştuklarını söylemiş. Temel ile Amerikalı
bozulmuş.Kazıklanmanın
verdiği moral bozukluğu ve sabah yediği kurufasulyeyle soğanın etkisiyle
bir gaz
bombası atmış. Amerikalı ile Japon sormuşlar Temele -Kardeş ne yaptın
sen
demişler o neydi? Temel de -Fax çektim demiş!!!! Gön..:Erdem Aydınsoy35.
Dursun
bir gün Amerika'ya çalışmaya gitmiş. Aylardan sonra köyündeki arkadaşı
Temel'e
mektup yazmış. "Sevgili Temel buranın taşı toprağı para,her yerden para
fışkırıyor." Temel bu mektup üzerine ilk uçağa biner ve Amerika'ya
gider. Hava
alanından iner inmez terminalin girişinde yerde bir 100$ görür."İlk
gündende işe
başlayamam" der ve yoluna devam eder.

You might also like