Professional Documents
Culture Documents
SAMIZDAT
İNCELEME-ARAŞTIRMA
B r nc Gün
14 Şubat 2011
Pazartes …
“Kırmızı Pazartes ”…
Sabaha karşıydı…
Pol sler ahtapotun kollan g b eve dağıldılar, bulab ld kler her koltuğa,
her sandalyeye oturdular. Ne kadar gençler, meraklı gözlerle eve
bakıyorlar. Kaba saba değ ller, naz k olmaya özen göster yorlar.
Ş md hedef ben m. B z z.
Oysa aynı gün tahl ye kararı çıktı. S l vr Cezaev ’nden sadece ağır
kanser hastası kurtuluyor! Prof. Man salı bu nedenle “Özgürlüğümü
kansere borçluyum,” d yecekt . Kuddus Okkır se ancak ölmek üzere
olduğunda salıver ld . 20 gün sonra da vefat ett .1
Ve arama başladı.
K m k m kandırdığını sanıyor?..
Amaç bell , s z ruhen yok etmek st yorlar. Nasıl mı? Yatak odama
bakıyorlar. îç çamaşırlarında b le “del l” arıyorlar. Ne ş md bunun adı,
hukuk mu? Adalet bu mu? Mahrem yet tanımıyorlar. Özel hayatınızı
eller yle karıştırıp duruyorlar.
İçler nden kötü olan pol s kend n zaten bell ett . Gel r gelmez sert b r
ses tonuyla cep telefonlarıma el koydu. Sürekl pol slere em rler
verd : “Şurayı da arayın, burayı da arayın.” Aman atlamayın; “terör st
ev ” burası. O baş pol s ş md daha yukarıdan b r ler yle telefonda
konuşuyor, b lg ver yor; k m acaba bu yukarıdak ? Tüm bu
Ergenekon operasyonlarının “m marı” olduğu söylenen pol s müdürü
mü? Çıkar b r gün ortaya tüm bunlar; beklenmed k b r zamanda
çıkar. K msen n yanına kalmadığını tar h göster yor…
Pol sler n başındak o genç baş pol s salondak lere seslend : “Mutfağı
aradınız mı?”
Pol s “mutfağı aradınız mı” dey nce aklıma şte bu çakı geld .
Vedat Yenerer bu “su kast s lahını” 2000 yılında Kuzey Irak-Erb l’de
b r ant kacıdan 75 dolara satın almıştı. HabertürkTV’de yaptığı
programlarda defalarca gösterd . Dekor malzemes olarak kullandı.
Medya bunları b lm yor olamazdı, ama pol s eller ne hang “haber
bülten ” n verd yse onu yazdılar: “Uzun namlulu su kast s lahı
bulundu!”
Ş md sıkı durun:
İdd anamede, ele geç r len tabancanın 1993 model olduğu yazılı.
Yazılmayanı se duruşmada Avukat Celal Ülgen söyled : Tabancanın
yapım yılı 1939 d ; yan 71 yıllıktı. İdd anamede 3 ve 9 rakamları yer
değ şt rm şt . Olur o kadar!
Sevg l ler Günü‘nü pol slerle kutluyorum. Oysa bugün çok ş m vardı.
Saat 10.30’ta D g türk Genel Müdürü Ertan Özerdem’le
görüşecekt m. İk telev zyon kanalı projes n b rl kte yürütüyordum.
B r Halk TV’yle; d ğer , CHP Kahramanmaraş m lletvek l Durdu
Özbolat’ın l sansı Almanya’da olan ve artık Türk ye’ye get rmek
sted kler , adı henüz konulmamış b r telev zyon kanalıyla lg l yd .
CHP’n n bu tavrını öğren nce (çünkü “CHP, Halk TV’ye artık para
verm yor” haberler basında çıkmaya başlamıştı) CHP l der
Kılıçdaroğlu’na g tt m. Halk TV’ye tal pt m. Ancak kanalın reklam
gel r yoktu, CHP sözleşmey feshederse kanal yok olurdu. Oysa
ben, sözleşmeye devam ederlerse borçları karşılığında Halk TV’y
alab l rd m. Sıcak karşıladı tekl f m . Ardından ekled : “Halk TV’y s z n
g b deney ml , b lg l gazetec ler n almasından mutlu oluruz,
el m zden gelen yaparız.” Bunun anlamı şuydu: Seç mlerde
m t ngler m z , toplantılarımızı yayınlamanız karşılığında s z nle yen
b r sözleşme yapab l r z. İş n öneml aşaması tamamdı…
Çünkü:
Türk ye AKP’yle b rl kte hızla tek part , tek adam d ktasına doğru
g d yordu. Despot k yönet mlerde özgür medyadan bahsed lemezd .
Gazetec ler korkuyordu. Halk TV’ye tal p olmamızın en b r nc l neden
buydu: korkuyu yenmek. Korkunun olduğu yerde özgürlükten
bahsed lemezd . Çünkü korku nsanı yozlaştırarak boyun eğd r r.
Tutsak duruma düşürür.
Bu arada…
Emn yet Teşk latı‘nı zeh rl b r ahtapot g b sarmış cemaatç pol sler
krok “bulmada” çok başarılıydı! Muhtel f kurum ve k ş ler n hedef
alındığını dd a ett kler krok ler buldular hep. Örneğ n:
Şemd nl ’de Umut K tabev 9 Kasım 2005 günü bombalandı.
Jandarmaya a t b r araçta, olayı açıklayan krok ler bulunduğu dd a
ed ld . Savcı Ferhat Sankaya hazırladığı dd anamede
bombalamamn k astsubay tarafından “ nt kam duygularıyla”
yapıldığını yazdı. Del l krok lerd ! Türk ye’n n krok yle tanıştığı lk olay
buydu. Son olmayacaktı.
Evet, özell kle Ankara’da her evde b r krok vardı sank … Yarbay
Mustafa Dönmez’ n Sapanca’dak yazlığında bulunan ajandasının
kapak ceb nde, Başbakan Erdoğan’ın ev n n bulunduğu yer n
b lg sayardan çıkmış b r A4 kâğıdı boyutunda fotokop s vardı. Ayrıca
ajandasında Z r Vad s ’n n krok s ç z l y-d . B lg sayar çıktısını
google’a g ren herkes alab l rd ; öneml olan s lahların, cephanen n
bulunduğu ajandadak krok ’yd .
21 Mart 2008 günü İşç Part s Genel Merkez ’ne pol s baskını
düzenlend . Yapılan aramanın sonunda b r CD’de “Yargı-Nusret
Senem’den” adı ver lm ş klasör ç nde “Yargıtay krok s ” bulunduğu
dd a ed ld . Bu ş n b r başka lg nç yam vardı. Şöyle:
Nusret Senem bunu spat ett , tahl ye oldu ama bu tam 2,5 yıl sürdü.
Sadece bu mu?
Ergenekon davasının öneml del ller nden b r sayılan “51 no’lu DVD”,
büroda avukatlık yapan Özge Evc ’n n masasının üzer nde bulundu.
Pol s onca materyal arasında del l neredeyse el yle koymuş g b
hemen buldu. Mühürlü torba 8 Ocak’ta saat 23.55’te açıldı, aynı gün
63 DVD ç nde pol s 51 no’lu DVD’yle lg l 26 sayfalık rapor yazdı. B r
gün ç nde bu ne hız! Bu becer ye önce şaşıracaksınız, sonra
anlayacaksınız.
Hang ruh hal yle, hang kötü n yetle, k mler böyle b r “f şlemey ” akıl
edeb l r? Albay Göktaş‘m, emr nde savaşan, b rb rler ne ölümüne
sonsuz güven duyan, s lah arkadaşları şeh t ve gaz ler f şled ğ ne
k m nanab l r? İnsanlann güvenler n yıkmak ç n b l nçl olarak bu tür
yalanlara başvurdular.
B tmed .
Tuncay Özkan yıllardır sorup duruyor ya “Suçum ned r?” d ye, şte bu
nedenle soruyor. Nerede bu CD? B r olay anlatmalıyım. B r gün
Tuncay Özkan S l vr Cezaev ’nde tamştığı emekl subay Haşan At lla
Uğur’a, “Utanmıyor musunuz yalan söylemeye” d ye bağırdı. Albay
Uğur şaşırdı. Tuncay Özkan’ın tepk s ne sebep olan bu “6 no’lu CD
h kâyes ” d :
Ne Odatv m ş gerçekten…
S ze Odatv’y anlatmalıyım.
Bu arada…
Sonuç:
Pol s otosuna b nmemle hareket etmes aynı anda oldu. B rkaç dosta
el sallayab ld m. Ne hızlı sürüyor arabayı, n ye acaba? Yolda h ç
konuşmadık. Traf k her da m olduğu g b keşmekeş. İnsanlar telaşla
b r yerlere g d yor. Ben m yolumun durağı bell …
Pol s otomob l Vatan Caddes üzer ndek emn yet n alt katındak
garaja y ne hızla g rd .
Fakat: Hücrem tuvalet n karşısında, gelen g den çok; her sefer nde
k tabı montun altına saklamak zorunda kalıyorum. Kom k b r durum,
pol sle “ şb rl ğ ” yapıp gözaltında olan d ğerler n aldatıyorum!.. B r de
- nsanoğlu bulmaya görsün-hücrede ışık kötü, zor okuyorum. Sorunu
çözdük; hücrem değ şt , daha aydınlık b r hücreye götürüldüm.
Dayan ş le.
Zaman geçer…
İk nc Gün
Yorgunluk h ssed yorum, fakat Che’den aynlmak ste
(…)
Altıncı Grün
Sanık İsma l Sağır: İlk duruşma söyled m evet.
Bu yazılanları okuyunca, nsanın ne derece ç rk nl
On Altıncı Gün
Y rm nc Gün
Y rm Üçüncü Gün
Y rm Yed nc Gün
1
15 Şubat 2011
Salı…
Ben mle b rl kte gözaltına alınan, b raz ler dek hücrede kalan Barış
Pehl van da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğ ’nden burs alarak
okumuş b nlerce öğrenc den b r yd . ÇYDD sayes nde ortaöğren m n
b t rm şt .
Tesadüf mü:
Çok geçmed …
Öyle k …
Pol s, İşç Part s Genel Merkez ’nden 1047 adet kaset ve CD aldı.
Ancak…
4 Haz ran’da bürosunda arama yapan pol sler, beş sayfalık “İrt cayla
Mücadele Eylem Planı” belges fotokop s n buldular. Başta Nazlı
Ilıcak olmak üzere bazı “özel yetk l gazetec ler” belgen n
b lg sayarda bulunduğunu yazdılar. Doğru değ ld . Beş sayfalık
“belge”, Levent Göktaş‘m soruşturma evrakının bulunduğu k mav
klasörün b r nden çıkmıştı. îlk dört sayfası “İrt cayla Mücadele Eylem
Planı”, d ğer b r sayfası se “İzm r’de B ze Yardım Edecekler” d ye
beş sayfalık belgeyd . B r de s yah dolap ç nde “Genelkurmay
Başkanlığından çalman 300 adet g zl belge” bulunmuştu.
Ş md :
İstanbul Başsavcı Vek l Turan Çolakkadı, zarf 15 Ek m’de postaya
ver lm ş dese de zarfın üzer nde 30 Eylül yazılıydı. “Ne var bunda?”
demey n.
Bekley n z.
B z nasıl “terör st” sek pol se her türlü desteğ ver yorduk! Yeter k
gerçek ortaya çıksın! Sank çok umurlanndaydık!..
Tanışmamıştık.
Üçüncü Gün
16 Şubat 2011
Çarşamba…
Uyandım…
Saat 10.00…
“Kıdeml gözaltılık” ne m ?
Bunu yazmalıyım:
Tab kaynak olarak Haşan Celal Güzel’ n adı yoktu. Muhab r olarak
ben m de.
Ceng z Çandar o yıllarda Güneş gazetes n n köşe yazarıydı. Ortalığı
ayağa kaldırdı. Gazeten n Genel Yayın Yönetmen Uluç Gürkan,
Doğu Per nçek’e telefon ed p, “Em n m s n z?” d ye sormuş. O da
Haşan Celal Güzel’ n adını verm ş.
Öğle yemeğ m dışarıdan söyled m; hemen kram ett ler; lavaş ç nde
döner yed m, ayran çt m. Güçlükle de olsa heps n yed m. Oradak
pol s arkadaşların nezaketler ne teşekkür etmey borç b l r m.
Arada b r pol slerle sohbet ett m. Heps en az b r k tabımı b l yordu;
Re s, Bay P po, Behçet Cantürk’ün Anıları, B nbaşı Ersever’ n
İt rafları; genelde bu k taplarımı okumuşlardı.
Ne d yeb l r m…
B r hbarla…
B r hbarla…
B r hbarla…
B r hbarla…
B r hbarla…
hbarı yapanlar çoğunlukla şunu yazdı/söyled :
Yen kurulan “alo hbar” adlı b r s teye “P yade Kurmay Yarbay” adıyla
b r e-posta gönder ld .
Neyd bu “Ergenekon”:
En baştan anlatmalıyım!
Tuncay Güney…
Ergenekon operasyonunu yazıp da Tuncay Güney’ tanıtmamak
olmaz. Çünkü, Ergenekon dd anames n n temel n Tuncay Güney
adında, mesleğ , k ş l ğ , ne olduğu tartışmalı olan b r n n emn yettek
anlatımları oluşturdu.
- Afgan stan Başbakanı Ahmed Zeyd: “Türk ye’ye 10 katr lyon l ralık
ero n sattım!”
- “TV’de rt ca.”
B l nen şunlar:
Mehmet Eymür 4 Haz ran 2000’de s tes nde Tuncay Güney’ n, tam
adını vermeden, “ç ft k ml kl gazetec ” olduğunu yazdı.
Bu yazıdan k gün sonra 6 Haz ran 2000 tar h nde Fehm Koru da,
Yen Şafak‘tak köşes nde y ne Tuncay Güney’ n adını vermeden,
“b ld ğ g zl operasyonları anlatıp rahat etmek, yılın gazetec s olmak
yer ne sıkıntı çeken” b r gazetec den bahsett !
Tuncay Güney bu yazıdan sonra k nc kez Temmuz 2000’de ABD’ye
g tt . Rastlantı mı?
Öyle k :
Tuncay Güney’ n pol stek sorgusu “doğal seyr nde” geçmed . Asay ş
Şube Dolandırıcılık ve Yankes c l k Büro Am rl ğ ’ndek sorguya
Emn yet st hbarat Şubes ’n n pol sler de katıldı. Ortada b r otomob l
dolandırıcılığı vardı; o halde
İdd aya göre, Kanada’da haham olarak “görev” yapmadan önce, CIA
tarafından desteklenen Nevv York Inst tutes’ta çalıştı! Adam bırakın
İng l zcey , Türkçe b le konuşamıyordu.
B r ler ısrarcıydı…
Pek …
Ergenekon olur da “şa bel gazetec ” Şam l Tayyar olmaz mı? Şam l
Tayyar’ın Operasyon Ergenekon adlı k tabı hang cümleyle başladı
ders n z: “2006 yılında Başbakanlığa mzasız b r mektup ulaştı.”
Sonra şöyle devam ett :
Öyle k …
Güya “Lob ” belges n Doğu Per nçek ve İşç Part s ’nden Adnan
Akfırat hazırlamıştı. Pek , metn hazırlarken örnek aldıkları örgütler
neyd : Mason k B lderberg örgütü, Alman Naz örgütlenmes , İng l z
st hbaratı, bazı Avrupa ülkeler n n s v l toplum örgütlenmeler , Doğu
kaynaklı bazı st hbarat ve s yasal örgütlenmeler.
Yahu…
Şöyle;
“Lob ” s ml dokümamn, dd anamen n 219. sayfasında Vel Küçük,
Doğu Per nçek, Erkut Ersoy, Muzaffer Tek n ve Oktay Yıldırım’dan
ele geç r ld ğ ; 1114. sayfasında se y ne aynı dokümanın Vel Küçük,
Mehmet Zeker ya Öztürk, Doğu Per nçek, Muzaffer Tek n, Sevg
Erenerol, Oktay Yıldırım ve Erkut Ersoy’dan ele geç r lm ş olduğu
yazılıydı! Hang s doğruydu? Vel Küçük’ün avukatı Tac ser Ülkü Ilıca,
aynı şek lde, “İdd anamen n 61., 64., 344. ve 1518. sayfalarında
belgen n Muzaffer Tek n, Sevg Erenerol, Oktay Yıldırım, Erkut Ersoy,
Doğu Per nçek ve Üm t Oğuztan’dan ele geç r ld ğ fade ed ld . Vel
Küçük yok, burada özell kle vurguluyorum, Lob s ml doküman ele
geç r len belgeler n yer aldığı zabıtta da çok nett r; Vel Küçük’ten ele
geç r lmem şt ; ev nde ele geç r lmem şt r; dd anamede öyle yazıyor
efend m, dd anamede öyle evet yanlış olduğunu vurguluyorum oysa
dd a makamının bu karmaşa çabasına rağmen ortada tek b r gerçek
vardır k müvekk l Vel Küçük Lob sm belgey hayatında h çb r
zaman görmem şt r” d yecekt .
B tmed …
Bu anekdotu yazmalıyım:
Adı Em n Ş r n.
Gazetec Nazlı Ilıcak’ın esk eş yd .
Sayın Başbakan,
Müfett şler, 22 Mart günü Beş ktaş Adl yes ’nde, mektupları yazdığı
dd a ed len Ergenekon sanığı Doç. Dr. Üm t Saym’ın fades n aldı.
İhbar mektupları, b lg sayarda yazılmış ve yazıdan çıktı alınarak
gönder lm şt . HSYK’ya gönder len zarfın üzer ndek damgadan,
mektupların Ankara’dan postaya ver ld ğ anlaşılıyordu. Üm t Sayın,
müfett şlere verd ğ fadede şöyle ded :
Eee…
O halde bu hbar mektubunu k m gönderm şt ? Acaba… Üm t Sayın
“ t rafçı” olup g zl tanıklığa “terf ” etm şt . İhbar mektubu, “nasıl olsa
t rafçı oldu, sorun olmaz” d ye m onun adına kaleme alınmıştı?
B r ler , sürekl p s b r tezgâh düzenlemekten h ç m bıkmıyordu? Her
sefer nde eller ne yüzler ne bulaştırmalarına rağmen bu
fütursuzluklarının sebeb neyd ? K m koruyup kolluyordu bunları?
“Koksal Şengün Bey bugün Türk ye’de, Türk ye’n n k myasını bozan,
adeta b tmek tükenmek b lmeyen öneml b r davaya (Ergenekon)
bakan mahkeme heyet n n başkanı. Son derece güz de b r
hâk m m z. Eğer bu k ş feryatlarda bulunuyorsa üzer nde durulması
gereken noktaların son derece yoğun ve öneml olduğu ortaya
çıkıyor. Eğer b r mahkeme başkanı bağımsızlığını etk leyecek
b ç mde s yas etk h ssed yorsa artık bu noktadan t baren o davayla
lg l k ş ler n s yas b r duruş serg led ğ ; o davanın üzer nde s yas
bulutların düştüğü anlamına gel r.”
Emn yet bu hbar mektubunun altına; “154 no’lu hbarla aynı” notu
düştü. Emn yet n notundan da anlaşıldı k , konuyla lg l daha önce de
hbar mektubu gelm şt . Bu mektup nerede? Neden dava dosyasına
g rmed ? Yanıtı yok. Bu tuhaflıklara alışın artık!
B r de çaylar gelmes n m ?
Oysa…
Ne d yordu emn yet: “Bu sehvene konu olan olayla lg l adl şlem
yapılmamıştır.” Genç Teğmen Mehmet Al Çeleb ’n n duruşmalarda
nasıl sorulara maruz kalıp, nasıl yanıtlar verd ğ n İstanbul Emn yet
b lm yor muydu? Duruşmalardan örnek verey m:
Devam edey m:
Aym dava dosyasının ekler nde yer alan 131 no’lu CD’de, Kemal
Ker nçs z’ n, Berl n’de Doğu Per nçek ve Vural Savaş‘la b rl kte
“fotoğraf çekt rmes n n” sırrı da emn yetten gelen yazıyla anlaşıldı:
Fotoğraftak k ş Kemal Alemdaroğlu’ydu! Kayıtlara “sehven”
Ker nçs z olarak yazılmıştı.
İk rektör; Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu le Prof. Dr. Rıza Fer t Bemay
arasındak yılbaşı ve bayram kutlamaları dah dosyaya “suç del l ”
olarak kondu. Ancak burada da “sehven” hata yapıldığı emn yet n
cevap yazısından anlaşıldı. Kutlama mesajı “Ker nçs z’ n
b lg sayarında bulundu” d ye kayıtlara geçm şt .
- B r kâğıt…
-U)
“İrt cayla Eylem Planı” 4 Haz ran 2009’da bulundu. 12 Haz ran’da
Taraf bunu manşet yaptı. Planın “3. İCRA: (a) Planlama ve Genel
Faal yetler” bölümünün 6. maddes n manşete taşıdı: “Asker suç
kapsamında yapılacak Işık Evler baskınlarında, s lahlı terör örgütü
oluşturmak doğrultusunda: s lah, müh mmat vb. bulunması
sağlanacak.”
Ben teknoloj den pek anlamam; Barış Pehl van’ın uyarmasına göre;
get r len arş v b lg sayarımızmış. Arş v m zdek telev zyon kasetler n ,
d j tal ortama aktarmak ç n kullandığımız b lg sayarın kasası ve
bağlantı kablolan get r lm ş. Ancak kasası ve kablolarıyla,
hardd skler n çer ğ nceleneb lecekt . Duruşma tutanaklarım
okuduğunuzda göreceks n z k , her sanık neredeyse ben m ş md
yazdığımı söylem şt ; “B lg sayardan, teknoloj den h ç anlamazdık,
ş md yen yen öğren yoruz!” Benzer durum avukatlar ç n de
geçerl ydı.
4
“Ergenekon” adı Türk s yaset term noloj s ne yıllar önce g rm şt .
Araştırma-cı-yazar Erol Müterc mler “Ergenekon”u telaffuz eden lk
s m oldu: “Bu büyük b r örgütün b r b r m d r. Bu örgütün adı ne?
Bunun adı Ergenekon’dur. Bu örgüt 1960 yılında Kıbrıs’tan
Türk ye’ye taşındı. Bunun yapılanmasında Alparslan Türkeş, Turgut
Sunalp vardı. K m kurdurdu? Batı‘da glad o adıyla şek llend r lm ş
olan gruplan kurdurtanlar. Yan CIA-Pentagon. Ergenekon, MIT’ n de,
başbakanın da, Genelkurmay’ın da üstünde. Bu örgütün ç nde
generaller, emn yet müdürler , şadamları var (5 Ocak 1997 Aydınlık).
Aynı yıl Can Dündar-Celal Kazdaglı mzalı Ergenekon adlı k tap çıktı.
5
“İlk kez Tuncay Güney’de ele geç r len Ergenekon belges ” d yoruz
ama aslında Tuncay Güney’de m yoksa Üm t Oğuztan’da mı
çıktığının kes n olmadığını yazmıştım. Ama Ergenekon
dd anames nde Tuncay Güney’de ele geç r ld ğ ler sürüldüğü ç n
b z de öyle d yeceğ z.
10
Sabr Uzun’un önüne aynı şema 2006 yılının Şubat ayında tekrar
geld . Get ren aynı pol s müdürüydü: Recep Güven.
Dördüncü Gün
17 Şubat 2011 Perşembe…
Yarım saat sonra pol sler “Had g d yoruz, savcı bey geld ,” ded ler.
Sorgu beş nc kattaymış. Asansörle çıkmak gerek yordu. Ben
merd venden çıkmaktan yanayım. Çünkü asansör sık sık kat
aralarında kalıyormuş; klostrofob m olduğunu söyled m.
ıoı
“AKP karşıtı telev zyon kanalı sah pler -Ulusal Kanal, Kanal B,
B zTV, ART- b r b r tutuklanarak cezaev ne gönder l rken; AKP’y
açıkça destekleyen, ATV, Kanal 7, Samanyolu, Yen Şafak,
Zaman, Vak t, Bugün, Star, Sabah, Türk ye, Taraf, TGRT, TVNet ve
devlet n TRT’s n n de aralarında bulunduğu b r d z yandaş
medya oluşturulmuştur.”
Hürr yet gazetes nde haftalık tar h yazıları kaleme alan gazetec
yazar olarak tanımlanıyordum. Baskım, gözaltıyı soğukkanlı b r
haber d l yle verm şt . Gazetey hızlı hızlı çev rd m. Sedat Erg n’ n
yazısını gördüm:
Hürr yet gazetes nde haftalık tar h yazıları kaleme alan gazetec
yazar olarak tanımlanıyordum. Baskını, gözaltıyı soğukkanlı b r
haber d l yle verm şt . Gazetey hızlı hızlı çev rd m. Sedat Erg n’ n
yazısını gördüm:
Tükürür g b yağıyor.
Ne d yordu Em le Zola:
Gerçeğ gömmen z boşuna, toprağın altında yol alıyor; b r gün, her
yandan fışkıracak, öç b tk ler olarak açılacaktır…
1999 sonbaharı…
Geçen gün pol sçe aranan ve Hürr yet yazarı Soner Yalçın başta
olmak üzere, yönet c ler gözaltına alınan Odatv, bu kampanyanın b r
parçası olarak öne çıktı. “Ergenekon dostu” b r yayın ç zg s zleyen
s ten n temel şlev , vesayet rej m ne karşı çıkanları karalamaktı.
Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ç n geçerl olan, Soner Yalçın ve
şürekâsı ç n de geçerl : ‘Muhalefet’ ett kler ç n değ l, gıllıgışlı
taraklarda Ergenekon bezler dokudukları dd asıyla çer alındılar.
Odatv adlı s te d klen yordu. Beslemel ğ kabul etm yordu. İkt dar g b
düşünmüyor, Başbakan ne derse ‘hemen onaylayan’ düzen n kalem ,
yazarı, muhab r olmayı kabullenm yor ve Ergenekon dava
dosyalanndak del ller çürütecek gazetec l k yapıyorlardı. İkt dara
d klenen Soner Yalçın ve arkadaşlarının karşısında se savcılar g b
düşünen, hâk mler n bakışıyla olana b tene bakan, kt dara yandaş,
kayrılan 30’a yakın telev zyon kanalı, 300’den fazla nternet s tes ,
400’den fazla yazar ‘ kt dar ne düşünüyorsa onu yazıyor, savcılar ne
yapıyorsa ve hâk mler nasıl karar ver yorlarsa’ aynen tekrarlıyorlardı.
Yandaşların gücü çoktu. Odatv’n n gücü eleşt r yd . Referandum
nutukları sırasında gırtlakları patlarcasına söyled kler ‘nasıl b r ler
demokras ye geç ş’ se muhalefet yapan Odatv’n n kurucularını
hapse koydular. Gerçekten ler demokras hedeflenm ş olsaydı;
Soner Yalçın ve arkadaşları g b kt dara eleşt r gözlüğüyle bakan
gazetec ler ‘korkutup s nd rmey ’ düşünmezlerd . B les n z k !
İler faş zm tehl kes varsa! O, son Soner olmayacak!
Mesele aydınlandı.
Sorgu sırası bana geld . Savcı bekl yordu. Kalktım. Avukatım Haşan
Fehm Dem r’le savcının odasına g tt k. Savcı Zeker ya Öz odada
yoktu. Küçük b r oda. İk masa var; ortasında kât p oturuyor; önünde
b lg sayar. Kât b n karşısında sandalye var; oraya oturuyorum. Haşan
Fehm Bey cam kenarındak masanın yanındak koltuğa oturuyor.
Savcı geld . Ayağa kalktım. Başıyla selam verd ; oturab leceğ m
söyled . Oturdum.
Susanne Hayden adı basında hep emn yetç ler, savcılarla yaptığı
toplantılarla gündeme geld . M ll yet gazetes n n haber ne göre,
İstanbul Emn yet Müdürlüğü‘nde b r d z çalışma yaptı (2 Kasım
2007). Bu lk toplantı değ ld ; 25-26 Ocak 2007’de İstanbul
Hâk mev ’nde Almanya, Belç ka, Hollanda ve İng ltere’den terörle
mücadele alanında çalışan hukukçular le CMK 250’nc maddeye
bakan özel yetk l savcılar b r araya gelm şt . 12-14 Kasım 2008
tar h ndek Ankara’da yapılan toplantının konusu se “Savcılar İç n
S ber B l nçlend rme Sem ner ” d .
Cevap: Türk ye Gazetec ler Cem yet üyes y m. Basın Konsey ’ne
üyey m. Çağdaş Gazetec ler Derneğ ’ne üyey m. Bunun dışında
h çb r s yas part ye ve s v l toplum kuruluşuna üye değ l m.
Cevap: Yok.
Değ lse bu şahsa özell kle ülkede çsavaş olduğu yönünde yazılar
yazdırmanızın sebeb ned r?
“Yen Gündem Yen den Türban, Hedefte se Asker Var” şekl nde
haberlerle hükümetle Türk S lahlı Kuvvetler ’n karşıt k grup olarak
göstermeye çalışan yayınlar yaptığınız görülmüştür. Yayınlarınızda
hükümetle TSK’yı k karşıt grupmuş g b göstermeye çalışmanızın
amacı ned r? Bu yayınları yapmanızın amacı ned r?
Bu görüşmey açıklayınız.
Ara ver ld …
Lafı Hürr yet gazetes ne get rd . “Hürr yet ben manşet yaptı. Neym ş
k lolarım yüzünden askerl k yapmamışım, bu mu haber yan .”
Yorgundu, sık sık esned ; hatta b r sefer nde özür b le d led . Yorgun
olmadığını, s nüzütten dolayı yorgun göründüğünü söyled . Kayağa
g tm şt , b raz üşütmüştü. S nüz t konusunda b rkaç laf ett k, ben de
aynı hastalıktan mustar pt m. Almanya’dan b r laç get rm ş bayağı y
gel yormuş, ama b tm ş yen s n get recekm ş.
B rden, Tolstoy’un İvan İly ç‘ n Ölümü adlı eser aklıma düştü o an. 45
yaşındak sorgu yargıcı İvan İly ç, hastalığıyla b rl kte ç dünyasındak
hesaplaşmasım anlatır. “K tabı okudunuz mu?” d yecek değ ld m.
Şaşırdım.
Tartışmak stemed .
Soruldu: Yapılan tekn k tak p çalışmalan net ces nde, b r telev zyon
kanalı satın almak ç n g r ş mlerde bulunduğunuz, bu kapsamda
önce Halk TV s ml telev zyon kanalının satın alınması ç n
görüşmeler yaptığınız, daha sonrak süreçte se başka telev zyon
kanalları ç n g r ş mlerde bulunduğunuz tesp t ed lm şt r. Halk TV
s ml telev zyon kanalı k me a tt r?
Cevap: Bu dosya 2000’e Doğru derg s nde kapak haber oldu, ayrıca
k tap olarak da çıktı, oradan kalmış olab l r.
Bu neden öneml yd ?
Bu maddeler neler m ?
Konya Emn yet Müdürlüğü KOM Şubes 1 Kasım 2007 tar h nde,
Adana Cumhur yet Başsavcılığı‘dan, bazı k ş ler hakkında
soruşturma ve tekn k tak p ç n z n sted . Çeş tl adl suçların yanı
sıra örgütlü suç şüphes vardı. İz n ver ld ve tekn k tak p başladı.
Pol s bazı d nleme kayıtlarına dayanarak bu k ş ler n “Ergenekon
örgütü” le bağlantılı olab leceğ n savcılığa b ld rd . Savcılık da
Ergenekon savcılarına yazarak bu k ş ler hakkında del l ya da b lg
varsa gönder lmes n sted . İstanbul’dak Ergenekon savcıları
Adana’ya k ş ler hakkında b r b lg veya belge göndermed ; sadece
“Ergenekon-Lob , Anal z ve Yen den Yapılanma” g b kend dava
dosyalarında olan tartışmalı belgeler gönderd .
Saat 03.00’ü geçt . Tan yer ağarmak üzere, Beş ktaş Adl -yes ’nde
bekl yoruz.
2011 yılında b r cumhur yet hâk m ve savası v rüsle geld ğ bell olan,
d l vasat, f k r gücü, b lg b r k m , üslubu olmayan sözde “belgeler”
üzer ne 25 yıllık b r gazetec ye sorular yönelt yordu ardı ardına.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Keza…
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemes ’n n hâk mler Yılmaz Alp ve Tuncay
Aslan, Balyoz davasında 26 asker ç n tahl ye kararı ver nce özel
yetk ler kaldırıldı ve Aslan, Bakırköy Çocuk Mahkemes ’ne; Alp se,
Fat h adl yes ne gönder ld …
Albay Dursun Ç çek’ n tahl yes ne karar veren İstanbul 13. Ağır Ceza
Mahkemes üye hâk m Fa k Saban Bakırköy Ağır Ceza Mahkemes
Başkanlığı‘na gönder ld ! Yer ne se Erz ncan esk Cumhur yet
Başsavcısı İlhan C haner hakkında soruşturma yürüten
müfett şlerden Adalet Bakanlığı Müfett ş Dursun Al Gündoğdu
get r ld .
Örneğ n…
Keza…
Hang s n yazayım…
Evet, tutuklanmıştım. Adalete güvenmel ym ş m. Neyse… Ağır
yazmayayım ş md …
Tüm gerçeğ belge üzer nden konuşuyoruz. “Belges var mı; var,
tamam o halde,” hayd cezaev ne.
Toplumu sürüleşt rmen n yöntem bu. Akıl tutulması bu. Ortaçağ bu.
Cadı avları nasıl kolay yapıldı samyorsunuz? B l m n toplumsal
yaşamdan kovulmasıdır bunun neden . Ş md bu tesp t yaptım ya,
“bakın belgey kabul etmemek ç n neler yazıyor,” derler! İşte
geld ğ m z yer bu sığlıktır…4
Metr s Cezaev yolunda kafamda b n b r düşünce uçuştu.
Ergün Poyraz’ın tüm k tapları hep ses get rd . Sert, kaba b r d l vardı.
Bu üslup ben okurken rahatsız eder. Keza dd alarının dayanaklarını
yeters z bulurum. Ayrı düşünce dünyasının nsanıyız.
B lg sayarına el koydular.
Cevap: Evet.
Soruldu: “H zmete Özel” Genelkurmay Başkanlığı‘nm Ankara
DGM’ye gönderd ğ terör örgütüyle lg l belgeler s z n m ?
Cevap: Evet.
Cevap: Evet.
1
Ergün Poyraz medyanın önüne şte böyle atıldı. Pol s ne verd yse
herkes onu yazdı. Zaten olağan şüphel yd !
Ben aylardan ber 1 no’lu CD’de çıkan yok f şleme, yok g zl belge,
yok b lmem ne d ye besleme basın ve CIA’nın gel nler tarafından
çıkarılan Taraf gazetes nce sürekl l nç ed ld m, manşetlere taşındım
bunun hukuktak değer n n takd r n bu belgey s ze vererek y ne s ze
bırakıyorum. (24 Kasım 2008)
Y ne b r CD vakası…
Sonuç: Ergün Poyraz beş yıldır cezaev nde. Ney n d yet ödet l yor
k mse b lm yor mu? Susmak suça ortaklık değ l m d r?
Otomob lden nd k.
Beş nc Grün
Metr s…
D yorlar da d yorlar.
“Bu suçun kapsamına g ren b rçok yazı ve esere mza attı Soner
Yalçın… Hürr yet’tek b r yazısında ‘Feodal zm n tasf ye ed lmes
gerek yordu, Sey t Rıza da devlet ç nde devlett ,’ d yerek Ders m
Katl amı‘m açıkça savundu mesela. Ya da yapımcısı olduğu ‘Sağır
Oda’ d z s nde, Kürtler Irak’ın kuzey nde Türkmenler dağlara sürüp,
öldürenler olarak gösterd . Bu yolla ulusalcı k tleler Kürtlere karşı
kışkırttı. Daha böyle çok örnek var maalesef… Bu örnekler
‘katılmadığım ama saygı duyduğum b r düşünce’ d ye geç şt rmek
doğru mu?”
dan kovdu. ‘Ne hakla’ d yordu, ‘bana böyle b r tekl f get r rs n z.’
Çünkü beklent s bambaşkaydı: Baykal Haz ran 2011 seç mler nden
sonra tekrar CHP’n n kontrolünü ele geç receğ ne nanıyordu. Hatta,
2012’de Erdoğan’a karşı cumhurbaşkanlığı-başkanlık seç mler nde
aday olmak veya genel başkanlıkta kalmak eğ l m ndeyd … Olmazsa
tekrar part kurup, Halk TV’y de kend s ç n çalıştırma
eğ l m ndeyd … Bu nedenle Halk TV; ya kend kontrolünde olmalıydı
ya da yok olup g tmel yd .
Tüm gerçeğ Odatv’de 4 Şubat 2011 tar h nde şte böyle yazdık.
B z m k mseden g zl m z saklımız olmadı.
Sonuçta b zce mesele kapanmıştı; yoksa n ye Odatv’de “b tt ”
O sırada…
Sıraya d z ld k, en öndey z.
Nak l aracı d ğer tutukluların gelmes yle doldu ve araç hareket ett .
Cezaev aracının ç ndek küçücük hücrede üç önde üç arkada,
b t ş k, plast k altı koltuk var. Aracın her yanına s mler kazınmıştı.
Türk halkının “ mza atma” geleneğ burada da uygulanmıştı!
S l vr Cezaev ’ndey z.
Bürokrat k g r ş şlemler b tt .
Koğuşlara g d yoruz.
Ş md … Yıllar sonra…
Banş Pehl van gözüme bakıyor. Çünkü cezaev ne gel rken yolda
Banş Terkoğlu “Ab , ben herkesle kalamam,” d yerek bazı tutuklularla
b rl kte olamayacağını söylem şt . Barış Pehl van o nedenle,
Ergenekon’un 1 numarasıyla aynı koğuşta kalıp kalamayacağımızı
gözüyle bana soruyor. “Husumet m yoktur” belges ne mza attım…
İdd anameye göre İbrah m Şah n’de çok sayıda krok ve su kast
şeması bulundu. Krok ler üzer nden yapılan kazılarda patlayıcı
maddeler, el bombaları, lav s lahları ortaya çıktı.
Tar h: 15 Ek m 2008.
Güce bakın, İç şler Bakanı Beş r Atalay’a şantaj CD’s ver yordu!
Ama telefon kontörler yoktu!
rı bekl yomuş Doğan Bey gel r gelmez d yo hel kopterler ner nmez
d yor arayıp haber verecem gels n b tane baksın d ye d yor,
hel kopterler de göstereceklerm ş b r baksın beğen rse alacaklar şey
yapacaklarmış alın kullanın d ye vereceklerm ş beğenmezler
beğenmezsen z sıfırını verecekler… Hel kopterler bekl yorlarmış
p lotlar ondan yola çıkmışlar ondan gels n de d yo öyle g del m
alayım b daha gel gel g t yaptırmayım adama d yor adama y m .
Aysel Sağlam’ın esas anlatmak sted kler nden b rkaç örnek daha
verel m: Kazanamadığı sınavları JİTEM kazandırtmamıştı. JİTEM le
1973’te karşılaşmış, halk onlara “yumurtacı” d yormuş. JİTEM,
besteler n n duyulmasını engellem şt . Annes n n mezar taşını
kırmıştı. Kend s n borçlandırmış; ev n ve ana babasını
kaybett rm şt , bunların heps n n altında JİTEM vardı.
Akşama doğru…
Saat: 16.45.
Alt katta k hücre vardı, b r nde Oktay Yıldınm kalıyordu. Salon ortak
kullanım alanı. Köşede mutfak ç n kullanılan bölüm var; açık mutfak
yan ! Salonda üç masa ve üç sandalye var, plast k. Tuvalet ve banyo
k şer küçük mekândan baret. Tüm kapılar mav renkl dem rden.
Pencereler n önünde dem r mazgallar var. Sev nd r c olan Oktay
Yıldırım’m k taplarının olması…
Key fs z m. Fakat.
Bunun neden hasret; sevd kler mden ayrı düşmek. Yoksa “ışıklar
şehr ”nden; tatlı avarel k günler nden uzak olmam değ l. Gözüm
arkada değ l y ne de, der n kaygılarım yok. Hep m z aşarız bu
karanlık tert b , bunu b l yorum. İnsanın ruhuna kesk n b r ışık düşer
böyle zamanlarda; kend n z yen den keşfeders n z.
Tarafım ben; katıksız v cdandan, saf gerçekten yana; hak kat aşkıyla
doluyum. İnsanı var eden n meden cesaret olduğuna nanırım.
Aydınlanmadan, yaratıcılıktan yanayım. Tav z vermeye h ç n yet m
yok. İnsanoğlunun tar hsel yürüyüşü kolay olmadı; zorlu engeller,
fedakârlık yapanlar sayes nde aşıldı. Y ne aşacağımıza olan
umudumu koruyorum.
Odatv’y muhal f nternet s tes hal ne get rerek kt darı rahatsız ett .
En lg nç gel şme Odatv’n n basıldığı gün z yaretç akınına uğraması
oldu. S te zaman zaman k l tlend ğ ç n yayın yapılamadı.
İhbarcı ş şansa bırakmak stem yordu o gün, tam dört kez aradı.
Bombaların bulunduğu gecekonduyu ayrıntılı tar fle nokta koord natı
vererek b ld rd !
İhbarda bel rt len çatıdak elektr k d reğ n n yarımda, üzer nde s yah
renkl naylonla örtülmüş, hak renkl , her k tarafında taşımak ç n
halattan p bulunan, tahta sandıkta, savunma ve taarruz t p el
bombaları bulundu. Ve tutanak altına alındı.
Bakınız:
Şaşırdınız mı?
B tmed …
S ze b r örnek daha…
B r not eklemel y m.
Bırakın C-4’ü! Sözü ed len 27 bombayı avukatlar, sanıklar ve hatta
mha kararım veren hâk m b le görmed . Tek gören Al Y ğ t, babası
ve pol slerd . Gerç Al Y ğ t de her beyanında farklı konuştu.
İdd aya göre, Mehmet Dem rtaş, evde yapılan arama sırasında
“bombaların Oktay Yıldırım’a a t olduğunu,” söyled . Gazetelere de
böyle geç ld haber. Oysa tüm fadeler nde Dem rtaş böyle b r söz
sarf etmed ğ n , zaten bunun h çb r fade tutanağında olmadığını
bel rtt .
Oktay Yıldırım’a emn yette fade ver rken, bant üzer nde parmak
z n n bulunduğunu söyled ler. Şaşırdı. Duruşmalarda daha da
şaşıracaktı. Çünkü parmak z ekspert z raporunun tar h 18 Haz ran
2007’yd . Oysa emn yette “parmak z bulundu” b lg s 15 Haz ran’da
fades alınırken söylenm şt . Pol sler ekspert z raporundan önce
b lm şt ! Dahası üç sanık ç nden, sadece Oktay Yıldırım’ın parmak z
otomat k karşılaştırma yapılmaya gönder ld . Pol sler nedense nokta
atışı yapıyordu.
Evet…
- “Ama şöyle de düşünülür yan , olay yer nde not almış sonra
karakolda tutanak tutmuş g b de anlaşılab l r.”
- “O… çocuğu…”
- “O burada yok.”
- “Hııı…”
Aslında bu konuşma her şey özetl yor. Fazla söze gerek bırakmıyor.
İş n tuhaf yanı daha Ergenekon soruşturması başlamadan; pol sler
“Ergenekon” adını telaffuz ed yordu.
Kayıtlara göre, Al Y ğ t dışında aramaya tanık olan h ç k mse yoktu;
ne muhtar ne de avukat. Ama… İz nde olan pol s aramada varmış
g b göster l p tutanağa mza attırıldığı ortaya çıktı!
Artık uzatmak stem yorum. İşte asrın davasının en öneml del ller n n
h kâyes bu.
17 Ocak 2009: İstanbul, Fat h’te Kalaşn kof, 2 tabanca ve çok sayıda
merm ; Mers n S l fke’de el bombası; Adana’da kanalda çuval ç nde
200 tüfek merm s ; İzm r Konak’ta pet ş şede den ze atılmış 38
merm ; İstanbul Em nönü‘nde poşette 4 el bombası;
ayda atılan s lah ve müh mmat bunlar. Taşrada sağa sola atılanları
ve bulunmayanları s z düşünün…
S zce hang s ?
Savcıya göre Emekl B nbaşı Emek’ n s lah ve müh mmatı
Ergenekon örgütüne a tt . Bunu da örgüt üyeler yle rt bata
dayandırdı. F kret Emek’ n avukatı Mustafa Dokumacı duruşmada bu
rt batla lg l şöyle ded :
Örneklerle açıklayayım:
F kret Emek’ n Esk şeh r’dek ev nde bulunan el bombası (M-204-A
KF-MKE 1-91 12-77) 1978’de üret l p Kara Kuvvetler Komutanlığı‘na
8.800 adet ver ld . Aynı kaf le numarasından Emn yet, Jandarma,
Den z, Hava Kuvvetler ’ne ne kadar ver ld ğ n b lm yoruz.
Ama…
B r anekdot yazmalıyım…
TRT 2’n n “Son Dak ka” haber dey m yer ndeyse gündeme bomba
g b düştü.
Ankara Emn yet ’ne saat 15.57.97’de e-postayla b r hbar gelm şt .
Gönder c “mehmetal 06168@hotma l.com” şöyle d yordu: “06 BD
9915 plakalı MAN kamyona d kkat!!! Ankara Seferberl k Tetk k Kurulu
ve Kozm k Oda’da yapılan aramalardan sonra Seferberl k üyeler
telaşa düştü. Ankara Seferberl k Tetk k Kurulu kullanmış olduğu
s lahları b rer b rer toplayarak Ankara’ya get rt yor. Az önce
Afyon’dan yola çıkan ve Ankara’ya gelecek olan 06 BD 9915 plakalı
MAN kamyona uzun namlulu s lahlan olan şahıslar nezaret ed yor.
Pol s uygulamasından kurtulmak ç n araca subay k ml ğ taşıyan
s lahlı b r k ş b nd r ld . Bu aracı mutlaka kontrol ed n ama d kkatl
olmalısınız. Çünkü s lahlara nezaret eden uzun namlulu s lah taşıyan
k ş gerek rse çatışmaya g rmeye de hazır olacak. Sevkıyatın lk
durağı Ankara, s lahlar burada elden geç r ld kten sonra namluları
tem zlenecek, ser numaraları değ şt r lecek.”
Adı: Ar f Doğan.
19 Şubat 2011
Cumartes …
08.00…
Ama…
Her koğuş sted ğ kadar gazete talep edeb l yor. Ay başında hang
gazeteler sted ğ n z n l stes n ver yorsunuz. Yazmaya gerek yok,
parasını hesabınızdan düşüyorlar. Kahvaltıdan sonra gel yor
gazeteler genell kle.
Ayrıca y ne aym klasör 20 Aralık 2010 günü saat 09.46’da yen den
yaratılıp ç ndek dokümanlarla b rl kte aynı anda yen den s l nm şt r.
Kullanıcının bu klasöre er ş m kes nl kle mümkün değ ld r. Bu klasör
ve ç ndek dokümanlardan yaratılma ve s l nme aynı anda
olduğundan, kullanıcının müdahale olanağı yoktur.
Ertuğrul Özkök, ben hedef alan yazılara karşı “Ey Sırtında ‘Amal
Haç’ Taşıyanlar” başlıklı b r makale kaleme almıştı:
Pek k md r “dönek”?
H ç olur mu; para, pul, ün/şöhret, koltuk, yen sınıfa kabul ed lmek
ç n “döndüm” den r m ? Kusuru mez yete dönüştürür. Kurnazlık
yapar; dönekl ğ n f k rle taçlandırmak ster.
İlk duş sırası ben m. Ancak banyo çok soğuk; kalor fer peteğ yok
çünkü. Banyo b raz olsun ısınsın d ye, sıcak suyu on dak ka açık
bırakıyoruz; yan önce “buhar banyosu” yapıyoruz.
Oktay YıldırımY “koğuş ağası” lan ett k. Redded yor. Oysa çok
deney ml , dört yıldır cezaev nde. Örneğ n yemekler çok kötü.
Şansımız Oktay Yıldırım; tüm yemekler sıcak suyla yıkıyor, çeş tl
baharatlarla yen yemekler “ cat” ed yor.
B r ben uyumadım,
Yed nc Gün
20 Şubat 2011
Fazar…
Pek makaley Hürr yet’e nasıl göndereceğ m; acele posta serv s yle.
O halde hemen yazmaya başlamalıyım k gazeteye yet şeb ls n.
Bak Ağabey,
Bak Ağabey,
Bak Ağabey,
Bak Ağabey,
Soner Yalçın,
Bakınız…
İnsan korkar, ama korka korka gerçeğ n yanında durur, hak kat
haykırır, bu onun nsan olmakta ısrar ett ğ n göster r.
Ütopya h ç b tmez…
B tmeyecekt r…
Sek z nc Gün
21 Şubat 2011
Fazartes …
Saat 08.00’de sayıma gard yanlar geld . Hürr yet yazımı postaya
ver lmes ç n gard yanlara tesl m ett m. Acele posta parası benden
kes lecekt .
Bugün Türk ye’de n ye hep ölü aydın sev l r; Nâzım H kmet, Ahmed
Ar f, Sabahatt n Al , Den z Gezm ş, Musa Anter, Bahr ye Üçok, Uğur
Mumcu, Hrant D nk vs…
Hürr yet gazetes nde 3 yıldır tam sayfa pazar yazıları kaleme
alıyorum. Gözaltı ve ardından tutuklandıktan sonra, Hürr yet
gazetes ; nedense lk günden sonra ben m gazeteler n n yazan
olduğumu yazmadı; “Odatv sah b ”yd m. Aman b ze “bulaşmasın”
ht yatlılığı gal ba bu! Bu kararı k m verd , b lemem. Sevg l arkadaşım
Hürr yet okur tems lc s sank bunu eleşt rmek amacıyla “Hürr yet
yazan” vurgusu yapmıştı. “B z m medyada” yararlılığınıza göre değer
ver rler. Z ndana atılan gazetec ; kt darın, cemaat n, yandaş
medyanın hedef nde se, “değer ” düşüver r! Neyse. Ben ç nde
yaşadığım çağa ve ülkeme karşı b r gazetec olarak sorumluluğumu
yer ne get rd ğ m ç n hap ste olduğumu b l yorum… Hürr yet’ n tavrı
onun sorunu…
N lgül Doğan.
B r süre İtt hat ve Terakk Hükümet ’yle çalıştılar. Ağır şartları onlara
kabul ett r p, nüfuzlarını kırıp, b r daha kt dar olma olanağını ortadan
kaldırmak ç n! Tam başarılı olamadılar. İç nde İtt hatçıların
bulunduğu İzzet Paşa Hükümet ’ne ağır şartlan kabul ett remed ler,
ancak bazı tav zler koparab ld ler.
Sultan Vah dedd n, İng l zler n tert pled ğ ger c 31 Mart (1909)
olayının hazırlayıcılarından Derv ş Vahdet ’n n kurduğu İtt hat-ı
Muhammed Cem yet ’n n üyes yd . (Savcı Öz’ün kulakları çınlasın!)
Yen den kurulan l beral-d nc tt fak part s Hürr yet ve İt laf, daha çok
k ş y tutuklamadığı ç n hükümet uyuşuklukla tham eden b r b ld r
yayınladı.
Sonra sıra subaylara geld . İng l zler savaş tutsaklarına ez yet ett kler
dd asıyla 23 subayın hemen tutuklanmasını sted .
İtt hatçılar dönem nde emekl ed len alaylı subaylar tekrar orduya
alındı. Etk n görevlere get r ld ler. Emekl alaylı askerler n kurduğu
N gehban Cem yet , basına verd ğ demeçlerde mektepl subaylara
ağır hakaretler ett . Hukuk-u Beşer gazetes mektepl subaylar ç n
“haydut başlan” başlığını atacak kadar ler g tt .
D ğer yanda…
Feza’yla vedalaşıyorum.
Gard yanlar avukat görüşmes nden sonra da üstünüzü arıyordu,
kural bu. Sıkı güvenl kl b r cezaev nde kalıyoruz; “terör st” olmak
kolay değ l. Feza’nın kıyafetler get rd ğ çantayı mzalayıp aldım.
Koğuş yoluna düştüm gard yanlar eşl ğ nde…
Yaklaştık y ce ve tanıdım.
61 yaşındaydı.
Ankara…
O da bekârdı.
Kars Cezaev ’nde b r yıl, Yozgat Cezaev ’nde 2 yıl 6 ay, Muş
Cezav ’nde 2 yıl 6 ay yattı. 2000 yılında tahl ye oldu.
Bu konuda Avukat Vural Ergül, 11 Mart 2011 tar h nde İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemes ’ne sunduğu araştırmasında bakın hang
bulgulara d kkat çekt :
- Üzer nde mza, mühür, sayı numarası olmayan pol s raporuna göre,
eylem sırasında c vardak h çb r şyer n n kamerası kayıtta değ ld .
Hedef Danıştay’dı.
Telev zyonlar sürekl son dak ka haberler ver yordu. Sabah gazetes
“Ergenekon” yazı d z s ne başladı. Danıştay Su kastı‘yla lg l
operasyon ışık hızıyla lerl yordu ve her gel şme anında medyada yer
alıyordu. Rad kal gazetes “Ergenekon dd anames ” yazmaya
başlamıştı b le…
D ğer yanda…
Pol s ne bulmuştu?
Yen Şafakta Doğu Per nçek’ n oğlu Mehmet Per nçek le Emekl
Yüzbaşı Muzaffer Tek n’ b rl kte gösteren b r fotoğraf yayınlandı. (25
Mayıs 2006)
Asıl soru şu: Danıştay c nayet nden üç saat sonra neye dayanılarak
Muzaffer Tek n “çete başı” ve “azmett r c ” yapıldı?
Fakat…
15 Haz ran 2007: Savcı Zeker ya Öz, Ankara Emn yet Müdürlüğü‘ne
yazdığı b r yazıyla, Danıştay Su kastı soruşturmasının dosyasını
sted .
29 N san 2006 tar h nden sonra Ümran ye semt nde Alparslan Arslan
le buluştuğunu, Alparslan Arslan’ın kend s ne “Harekete geçeceğ z,
yarın buluşalım, Ataşeh r M gros’un tam önüne gel. B r arkadaş sen
alacak” ded ğ ; b r gün sonra lg l yere g tt ğ , M gros’a 500 metre
mesafede dubleks v lladan oluşan b r s te çer s nde v llaya g tt kler n ,
Alparslan Arslan’m bekâr arkadaşlarının kaldığı bu evde Muzaffer
Tek n, Alparslan Arslan, Oktay Yıldırım le b rl kte kend s n n
tanımadığı 10-15 şahsın daha olduğunu, Muzaffer Tek n’ n burada 3
adet bombayı yanında koruması g b duran k ş ye yan odadan
get rerek kend s ne “Bunlar Cumhur yet gazetes ne atılacak, rahat ol
k mse ölmeyecek. îş b t nce sana 500 b n dolar para vereceğ z,
sen n, bombayı attıracağın k ş lere vereceğ n paraya
karışmayacağız” ded ğ , kend s n n k adet bombayı alıp ceb ne
koyduğunu, b r tanes n de Alparslan Arslan’m alıp çantasına
koyduğunu söyled . (İdd aname: s. 410)
Muzaffer Tek n’ n avukatı Sel n Dev ren Tahtab çen, sözde Ataşeh r
toplantısına l şk n mahkemeye del ller sundu:
Sanık İsma l Sağır: Buna cevap verd m, b r daha verey m sana. İlk
duruşmada bunu söyled m. Mahkeme bozdu. O zaman b rleşt r lecek
d ye b r karar çıktı mı mahkemeden? B z davayı b rleşt rd k, ne
söylersen söyle d ye b r karar çıktı mı? Çıkmadı. Bana görüşümü
sordu sen ne d yon, ded bu görüşe ded ee ben m ben şeyle
Ergenekon’la alakam yoktur. K msey de tanımıyorum. D ren lmes n
st yorum ded m ben, dava b rleşmes n d ye, çünkü tanımıyorum
adamları. Onun ç n söyled m d yorum sen de şey lafı alıp başka
yere götürme yan .
Bu kadar…
Av. Zeynep Küç k: Hayır “orada” olanın baz stasyon Kaydı yok,
yan k m “oradaysa” baz stasyon kaydı yok.
Tar h: 19 Ek m 2009.
Av. Vural Ergül, söz sted ver ld : Efend m Ben de Alparslan Arslan’a
sorular soracağım. Emn yet kartına l şk n sorum olacak. Alparslan
emn yetten sana ver ld ğ n düşündüğümüz. Sanık Arslan: Otoparkla,
otoparkla, otoparkla.
Mahkeme Başkanı: K m o?
Sanık Arslan: Yav ben Allah’ın aslanı olmak stem yorum d yenden
ben end şe duyarım yan . Allah’ın köpeğ y m, Allah’ın t y m, Allah’ın
p ç y m, Allah’ın götüyüm yan anlatab ld m m ? Allah’ın yarattığı
bokum. Buna saygı duyarım başka da b r şey demem kend ne, y
bak sağlığına sıhhat ne d kkat et, manev yatına d kkat et. Allah sen n
sah b n onu konuşmayın, onu konuşulacak burası değ l, ya g t Allah’a
dua et yan anlatab ld m m ? Başka şeylerle uğraş.
Av. Ergül: Aralarında hâlâ savcılık yapan tanıdığın s mler var mı?
Sanık Arslan: Ya var, gerek yok, çok nsan var yan . Yan sm s m
sayarım burada da on tane sayarım hatırlamam lazım.
M lyon dolar!..
Sonuçta:
Örneğ n…
Ya da…
Artık uzatmayayım.
Dokuzuncu Gün
22 Şubat 2011
Salı…
Yandaş medya…
Ancak…
Nottak “Uğur Paşa,” Den z Kuvvetler esk Komutanı Oram ral Eşref
Uğur Y ğ t; “Met n Paşa” se y ne Den z Kuvvetler esk Komutanı
Oram ral Met n Ataç Paşa d .
“G rdap” b r f lm…
Hang c nayet şlense, kat l neden şled ğ n , nasıl yaptığım açık açık
anlatsa da “Hayır, o b lm yordur, arkada mutlaka b -r ler vardır” d ye
düşünülüyor. Sıradan vatandaştan pol t kacıya, gazetec den savcıya
kadar herkes koro hal nde bunu seslend r yor: “Arkada b r ler var!”
Ve özell kle Müslümanlar c nayet şlem yor, hep “kullanılıyorlar”. Çok
ger lere g tmeyel m; Aksoy, Üçok, Mumcu, Kışlalı, Emeç c nayetler n
yazmıyorum, ya da bombalama eylemler n , Madımak’ı vs.
Z rve Katl amı‘nı gerçekleşt renler eylem sabahı abdest alıp şükür
namazı kıldılar. Heps de b rer muska tatkılar. Ve y ne heps a leler ne
Allah ç n savaşa g tt kler n bel rten mektup yazdılar.
Malatya’da Z rve Katl amı‘ndan önce, aynı yerde faal yet gösteren
Kayra Yayınev ’n hedef alan k m d nc -ırkçı yerel gazetelerde
yayınlar yapılmaya başlamıştı. Hatta b r , M. Al Ağca’nın Vat kan’da
Papa Jean Paul’u vurmasına “naz re” yaparak, “Sıra Vat kan
Tems lc l ğ nde” manşet atmıştı.
B r dönem “bana sağalar suç şl yor ded rtemezs n z” den yordu. Bazı
s yas ler ş md , “bana Müslümanlar suç şl yor ded rtemezs n z” d yor!
K m k m kandırıyor; n ye gerçekle yüzleşm yoruz. Yen düşünceye
esk sözcüklerle ulaşacağımızı sanıyoruz…
Onuncu Gün
23 Şubat 2011
Çarşamba…
Kahvaltı yaparken gard yan müjdey verd : “Soner Bey telefon.” Ama
bu saatte olmaz, oğlum okulda. Ben de ne çok talepkârım! Cezaev
yönetmel ğ nde haklar çok kısıtlı, cezaev yönet m y ne anlayışlı
davrandı…
Ağlamamalıyım…
Ve: 10 dak ka ne çabuk sona erd ; telefon pat d ye kes ld . Gard yana
“Veda edemed m, b r daha açayım,” ded m. Telefonlar otomat k
olarak 10 dak kayla sınırlı. Koca 10 dak ka ne çabuk tükend , b r yel
g b . Gard yan y l k yaptı; y ne numarayı çev rd m.
Den z Harp Okulu’nu b t rd kten sonra 2002 yılına kadar SAT Grup
Komutanlığı‘nda çeş tl görevlerde bulundu. 2007’de harekets z b r
hayat yaşamak amacıyla ordudan ayrıldı. Özel b r f rmada çalışmaya
başladı.
Üç hafta sonra…
Eğer kend yetk sev yes nden yüksek se, o da okuyamaz. B r üste
çıkar. Bu sadece TSK’da değ l, Dış şler Bakanlığı g b tüm kr t k
kurumlarda böyled r.
- Gayr müsl mlere a t gazete, derg vb. abone l steler elde ed lecek.
• Şeffaf dosya çer s nde “Avrupa Hür Demokratlar”, “Alman vek ller
Trabzon’da” g b haber kupürler vardı.
Devam edel m.
Pek , kuruluş yılı? İdd aname 1999 d yor. N ye bu yıl? Hang ht yaçla
kuruldu? Örgütün varlığı g b programı ve amacı da dd anamede
yok. İdeoloj k b rl k h ç yok bu “örgütte”. Görünen o k “belge” d ye
ortaya dökülenler sadece b lg yığınlarıyla derlenm ş düzeys z
yazılar; bunlardan örgüt çıkmaz.
Hang s n yazayım?
İşte…
B tmed …
Hülasa…
Albay Türkşen, “Bu araz oldukça gen ş. İhbarda ver len b lg yle
müh mmatın bulunması mkânsız,” d yordu. Fakat maharetl pol s
müh mmatı el yle koymuş g b buldu. Ayrıca pol sler n patlayıcı
müh mmatları aramak ç n dev ş mak neler yle gelmes de aramaya
tanıklık eden askerler n gözünden kaçmadı. Albay Türkşen,
aramanın yapıldığı dev mak nen n fotoğrafını savunmasında
göstererek, şunu sordu: “Terörle Mücadele ek pler ve bomba mha
uzmanları, ne bulacaklarını nereden b l yorlardı k ; ya da gömüyü
yapanlar konusunda bu kadar em nler m yd k , h çb r del l, z arama
ht yacı h ssetmeden züccac ye mağazasına g ren f ller g b , araz ye
ş mak neler yle g rm şler ve tüm zler yok etm şlerd ?”
Bakınız:
Utanç ver c …
- Ülkede “çek nmeden s yas eleşt r yapab len, tarafsız olarak her
part ye ve görüşe aynı derecede yer vereb len TV kanalının
kalmadığı” b l n rken, Halk TV le lg l söyled ğ “part organı
hal ndek TV’ler n dünyanın h çb r yer nde etk l olmadığı, bu
nedenle o TV’n n de ht yacı karşılamadığı” sözü ve “değ şmes
gerekt ğ ” görüşü son derece yer nded r, bu k … (Her ne kadar
devlet telev zyonu TRT b le artık b r part TV’s ne
dönüştürülmüşse de… Adı hâlâ korunuyor.)
Ruhat Meng ülken n bu zor dönem nde en zor olanı yaptı; eşs z b r
cesaret örneğ serg led . En başarılı TV programını yapmasına
rağmen “hükümet eleşt r yor” d ye yayından kaldırıldı. O y ne de ger
adım atmadı; nandığı gerçekler yazmakta nat ett .
Oscar W lde yazdı: “Tanrılar tuhaftır. B z cezalandırmak ç n yalnızca
kötü huylarımızı kullanmazlar. İy , yumuşak, nsancıl, şefkatl
yanlarımızla da mahvederler b z .” İsma l Küçükkaya hırslı b r
gazetec . Hırsı doyurmak zordur. Akşam gazetes ne genel yayın
yönetmen olduğunda hemen z yaret me geld ; “Yardımlarınızı
bekl yorum,” ded . Kend s n hep övdüm, cesaretlend rd m. 23 Şubat
tar hl Akşam gazetes n n manşet nde koskoca fotoğrafım var: “Sorgu
‘Oda’sı Tutanakları”.
Gazeteler bırakıyorum…
1
Şeyh Sal h Kunter’ n halef Sal h Yaşar çevres nde “nefes kuvvetl ”
d ye b l n yordu. Büyü, nazar bozduğu söylen yordu. İnsanların
ç nden c n çıkardığı dd a ed l yordu. Danıştay saldırısından önce
Alparslan Arslan’a c n çıkarma seansı yaptığı bel rt lm şt . Sal h Yaşar
tamk olarak d nlend ğ duruşmada bunları reddett (6 Aralık 2010).
Alparslan Arslan, Süleyman Esen, F kr Cora, Fethullah Kaya,
Teoman Ekş oğlu, Recep Özkan, Kemalett n Gülen, Orhan Kadı
bunların heps okul arkadaşı ve heps Sal h Kunter’ n mür d yd . B r
ortak noktalan se c nler n kend ler ne musallat olmalan. Sal h Kunter
ve Sal h Yaşar’ın ortak noktası se, c nc hoca olmalan; yan c n
çıkarıyorlardı. Zaten Sal h Kunter duruşmada muska yazdığını çünkü
c nler n nsanlara bazı suçlan şleteb leceğ m söyled (23 Ağustos
2010). Alparslan Arslan 6-7 aydır ev ne sohbete geld ğ n bel rtt .
Sal h Kunter’ n ev nde Alparslan Arslan’a c n seansı yapıldı. B rkaç
k ş Alparslan Arslan’ın üzer ne b nerek c n çıkarmaya çalıştı. Ve bu
sırada Sal h Yaşar Kuran’ı Ker m okuyordu; g derek artan b r
tempoda…
2
On B r nc Gün
24 Şubat 2011
Ferşembe…
Yapmadı.
İşte o mektubum:
25 yıllık gazetec y m.
Doğan K tap, Hürr yet gazetes nde yarım sayfa k taplarımın lanını
verm şt . Görünce sev nd m. Demek Doğan K tap yazarına sah p
çıkıyordu.
B lemem.
B ld ğ m şu:
Ve neler neler…
İy de…
On îk nc Gün
25 Şubat 2011
Cuma…
Avluya çıkıp volta atmaya başladım. Hızlı hızlı yürüdüm. Cezaev nde
bazen zamanın solucan hızıyla geçt ğ n anladım. Başka şeyler
düşünmel y m…
N ye m tutuklanmıştı?
Dönem n MİT Müsteşarı Emre Taner 9 Mayıs 2008 tar h nde İstanbul
Cumhur yet Başsavcılığı‘na “Karargâh Evler ”ne l şk n dd aların,
“ kaz st hbaratı” ve “b lg notu” n tel ğ nde olduğunu, yan bunların
“ham duyum- dd a” olduğunu ve “tey t ed lemed ğ n ,” yazdı. MİT’e
böyle b nlerce haber-duyum gel yordu. Genelkurmay Başkanlığı da
16 Temmuz 2008 ve 31 Temmuz 2008 tar hl k yazıyla dd aları
reddett . Mahkeme ne yazık k MİT’e, Genelkurmay’a değ l, mzasız
b r hbar mektubuna nandı.
İk yıllık cezaev ndek hayat sonrası gelen tahl ye ben yüz yıl
önces ne götürdü; “karargâh evler ”nde yakalanıp gözaltına alınan
yüzbaşıların gerçek öyküsüydü bu.
Yer: İstanbul.
Ş md … Bugün…
Pek , ne yapılmalı?
Asker yazışma usuller , asker planlama tekn kler , asker term noloj
açısından ncelend ğ nde, Balyoz adı ver len darbe planının c dd
açıkları mevcuttu. B r darbe planı olduğu dd a ed len yazılı belgede
darbey yapacak b rl kler ve bunların görevler b le yazılı değ ld .
Bütün ülkede kt darı düşürecek darbede Ankara’da görevlend rme
yoktu! Den z, Hava le 1. Ordu dışındak kara orduları ne
yapacaklardı, planda yoktu. Örneğ n, 2. Ordu, 3. Ordu, Ege Ordusu
darbede ne görev yapacaktı; yoktu. Planda kullanılan pek çok fade
de asker usullere uymuyordu.
İdd aya göre; 5-7 Mart 2003 tar h nde 1. Ordu’da gerçekleşen
sem nere toplam 162 asker katılmıştı. Sem nere katılanlar arasında
Ankara’dan gönder len 15 gözlemc vardı. Bu gözlemc ler n
raporlarında plan sem ner nde Balyoz Darbe Planı‘nın
konuşulduğuna l şk n herhang b r fade yoktu. Sem ner sırasında
Çet n Doğan’m tal matıyla ses kaydı da alındığını bel rtt m. Bu
kayıtlarda da Balyoz Darbe Planı‘nın konuşulduğuna l şk n b r fade
yoktu. Ses kayıtlarında olası b r savaş senaryosu ele alınıyordu.
Sem ner n düzenlenmes nden önce 1. Ordu le Kara Kuvvetler
Komutanlığı arasında gerçekleşen yazışmalarda da Balyoz Planı‘na
l şk n b r fade yoktu. N tek m sem ner n gerçekleşmes nden beş ay
sonra sem ner düzenleyen Çet n Doğan’m görev süres n
tamamlaması neden yle emekl olacağı b l n yordu. Kısacası
sem nerde Balyoz Planı‘nın görüşüldüğü dd asının altı boş olduğu
açıkça görülüyordu.
D kkat çek c b r başka nokta daha var. Sem nere 162 asker katıldı.
Oysa Balyoz davasının sanıklarından yalnızca 48’ bu sem nere
katılmıştı. D ğer sanıklar sadece darbe planı olduğu dd a ed len
belgelerde adı geçt ğ ç n sanık sandalyes nde oturuyordu. İdd aya
göre, savcılık sem nere katılanlardan bazılarını ve adı geçenlerden
b r kısmını seçerek dava açtı. Bu s mler neye göre seç ld ? Neden
b r kısmına dava açılmadığı se tartışmalıydı. Örneğ n, sem nere
katılarak ayrıntılı açıklamalarda bulunan dönem n İstanbul Jandarma
Bölge Komutanı Tuğgeneral Abdülkad r Eryılmaz davada sanık
olmadığı g b , savcılık fades dah alınmamıştı. Sem nere katılmadığı
halde sanık olanların se hang kr tere göre seç ld ğ bell değ ld .
Konu üzer ne en kapsamlı rapor, hem d j tal ver lere bakan b lg sayar
uzmanlarının hem de asker yazışma usuller n b len ve belgeler n
tutarlılığına l şk n sorgulama yapab len asker uzmanların
değerlend rmeler n çeren 28 Haz ran 2010 tar hl asker rapor d . B r
tuğgeneral n başkanlığındak beş k ş l k b r heyet tarafından
hazırlanan 3.000 sayfalık rapor çok net olarak tüm del ller yle Balyoz
Planı‘nın sahte olduğunu, 1. Ordu’dan çalınan sem ner belgeler ne
bu planların sonradan monte ed ld ğ n ortaya koydu. Ancak savcılık
bu raporu d kkate almadı.
Ve…
2 Haz ran 2011 tar hl Amer kalı Adl Tıp uzmam Grant R. Sperry le
13 Haz ran 2011 tar hl Adl Tıp uzmanı Doç. Dr. Jale Bafra’nın
raporunda b r gerçek ortaya çıktı. 11 no’lu CD’n n Emekl Tuğgeneral
Süha Tanyer ’ye a t olduğu dd a ed l yordu. Bunun sebeb CD
üzer ndek elyazısmın Tanyer ’ye a t olması d . Raporda ne çıktı
b l yor musunuz: CD üzer ndek yazı Tanyer ’n n ajandasından kopya
ed l p mza mak nes yle CD üzer ne nakled lm şt ! Nasıl büyük b r
tezgâh kurulduğuna bakar mısınız?..
B tmed : Ardından Esk şeh r’de emekl b r albayın ev nde sözde yen
Balyoz belgeler bulundu. Belgelerde ne m yazıyordu? Daha öncek
belgelerde b lerek/kasten yanlış tar hler, yer ve k ş s mler ver lm şt ;
amaç kafaları karıştırmaktı. Doğrusu Esk şeh r’de çıkan
belgelerdeyd ! Şaka g b . Ne d yeb l rs n z, dava sürüyor. Ve ardı
ardına subaylar, generaller tutuklanıyor…
On Üçüncü Gün
Emn yet Müdürü Hanef Avcı, Odatv yönet c s Soner Yalçm’la b r kez
karşılaştığını bel rterek, “Bunun dışında h çb r rt batım yok,” ded .
Avcı, açıklamasında “Odatv aramalarında bulunduğu dd a ed len,
şahsımı ve yazdığım Hal ç‘te Yaşayan S monlar s ml k tabımın
yayımlanma sürec yle lg l spekülasyon yaratmaya çalışan yazıların
doğru olmasının mkânı yoktur,” ded . Soner Yalçın le arkadaşlarının
tutuklanmasını son derece üzücü bulduğunu söyleyen Avcı,
Odatv’n n sah b Soner Yalçın le 10 yıl önce b r arkadaşının yanında
karşılaşmasının dışında h ç rt batının olmadığını öne sürdü.
Başbakan: “Maazallah…”
Pek …
D ğer gazetec ler mesele bu kadar açık ken neden Bek r Coşkun g b
bakamıyorlar?
Sevg Soysal…
Bu maya tutmuştur…
On Dördüncü Gün
27 Şubat 2011
Pazar
“Tek çıkış yolu vardır, sorunun başka türlü çözümü yok. Bu ş böyle
g derse Türk ye’de çok kötü şeyler olacak. Bu adamlar gerçekten
tanklarla çıktıkları zaman nasıl b r daha o tanklar çer sokulacak?
Hak katen sokulamaz ya…” Bu satırların darbe karşıtı satırlar
olduğunu her okuyan anladığı halde savcı neden anlamazdan
gel yor? İlle de darbec yaftası yapıştırmaya kalkıyor?
İdd anamede suç tar h olarak “28 N san 2010 ve öncek tar hler”
yazıldı. Ancak aym dd anamede, suç unsuru olduğu dd a ed len
b rçok hususun tar h , “28 Mart 2010 tar h nden sonrak tar hler”
şekl nde yer aldı. 1 aylık sehven!
Şaşırtıcı…
Ve hele hele…
Neler yoktu k …
On Beş nc Gün
28 Şubat 2011
Fazartes …
“Nasıl olur?”
Sarıldık. Moraller y …
Barış Pehl van, “Soner Bey, camdan dışarı bakın, uzun zamandır bu
kadar gen ş b r gözyüzü görmed k,” ded .
Bed rhan Ş nal Emn yet dışında fade vermed , savcılık ve sorgu
hâk ml ğ nde “susma hakkım” kullandı ve tutuklandı. Neden
konuşmadığını daha sonra “Eylemden önce 4 adet hap çm şt m,
kend mde değ ld m,” d ye açıkladı.
Bed rhan Ş nal, “etk n p şmanlık” den len b r yasa olduğunu, eğer
suçlarını ve suç ortaklarını açıklarsa cezasının azalacağını pol sten
öğrenm şt . Ondan sonra fadeler ndek senaryo sürekl değ şt , başka
s mler de katmaya başladı.
Sağlık memuru geld ; adı Kad r’m ş. Tek tek herkese rahatsızlığı olup
olmadığını sordu.
Bu arada ger l m b tt . Barış Terkoğlu’nu yanımıza alamadık; z n
vermed ler. Mehmet Koral ve Prof. Ceng z Çel ker’le g tt . Vedalaştık.
K mse b rb r ne duygulandığını göstermek stem yor. Ser nkanlıyız.
B r süre sonra ben m esk “ek p” geld : Doğu (Per nçek) Ağabey,
Nusret (Senem) Ağabey. Yanlarında Gazetec Den z Yıldırım var.
Yıllar sonra Doğu Per nçek’le yan yana oturuyoruz. Aydınlık‘ı günlük
gazete olarak çıkaracaklarını söyled . Yen den günlük gazete
çıkarma heyecanı duyduğu, ses tonundan bell . Bu yaşam aşkı
aslında, çoğu buna “dava” d yor. Oysa hayata böyle dört elle
sanlmayanın davası olmuyor. “Provaları-maketler gönderey m, b r
bak,” ded . Hâlâ ben çalıştırıyor!
1 yılı har ç…
İdd aname yazdı: Doğu Per nçek, Suph Karaman, Haşan Yalçın,
Den z B lge (böyle b r yok!), Erol B lb l k; “Ergenekon Yen den
Yapılanma” temel belges n B lec k’te hazırladılar.
“Sehven” konmuştu!2
Aslında gerçek ne, b l yor musunuz: Aramalarda “ele geç r len”, İşç
Part s Başkanlık Kurulu’nun part faal yet olarak hazırladığı “Devlet n
Yen den Yapılanması” adlı b r Anayasa taslağı d ! Tuncay Güney de
böyle olduğunu söylem şt . Bu belge le “Ergenekon Yen den
Yapılanma” arasında en küçük benzerl k yoktu ama nedense k
met n b rb r ne karıştırılıyordu. Bu karışıklıklar bu soruşturmada
nedense hep olacaktı.
İdd anamede, Doğu Per nçek’ n geçm şte yazdığı k taplarda “Ermen
SoykırımT’nı savunduğu ler sürüldü. Ancak dd a makamı bu
konuda herhang b r kanıt gösteremed .
İdd anamede d yor k : Doğu Per nçek, Vel Küçük, Sevg Erenerol,
Kemal Ker nçs z, Sedat Peker yurtdışında buluşup toplantı yaptı.
Böyles ne b r dd anın doğru olup olmadığını öğrenmek ç n,
emn yetten bu k ş ler n yurtdışına çıkış tar hler n stey p karşılaştırma
yapılamaz mıydı? Hayır, “asrın davası“nda sadece dd alar var. MİT’e
b le sorulmamıştı. Sonuçta lg l k ş ler n heps bunu reddett .
Mahkeme MIT’ten sordu. MİT yurt-dışına g r ş çıkış tar hler n
karşılaştırdı. 15 Ocak 2009 tar hl yazısında, “İlg l yazıya konu
şahısların yurtdışında toplantı yaptıklarına da r kayıtlarımızda b lg
bulunmamaktadır,” ded .
Evet hatırladım..
Kod adı: Küçük Hacı… “Ahmet Tecer”, “Nurett n El bol”, “B rol Sezer”
g b sahte k ml kler kullandı.
Pek …
Geld kaya’nın l derl ğ n yaptığı hücre de Kafes Eylem Planı dah l nde
faal yet göstermekted r,” den yordu. Söz konusu eylem, yazmıştım,
Kafes Eylem Planı çerçeves nde Koç Müzes ’ndek den zaltına
bomba yerleşt rmekt (!) Samanyolu Haber g b tv’ler günlerce
an masyonla, f lm kareler yle den zaltını patlatıp öğrenc ler n ölmes n
kurgulayarak haberler yapmıştı. Sonuç? Astsubay Cura tutuksuz
yargılanırken, Geld kaya tutuklandıktan altı ay sonra “Poyrazköy’de
yapılan kazılarda bulunan müh mmatlar” soruşturmasına dah l ed ld .
Ve…
Şoke olduk.
Koğuşun her yanı alçı, k reç, ç mento artıklarıyla dolu. Yerler toz ve
çamur ç nde. Hücreler, ranzalar, pencereler her taraf p sl k ç nde.
Tuvaletler g r lecek g b değ l.
1 Mart 2011
Salı…
“Kullanılıyor!..”
“Öcalan kullanılıyor…”
“Kılıçdaroğlu kullanılıyor…”
“Tet kç kullanılıyor…”
“O gazetec kullanılıyor…”
On Yed nc Gün
2 Mart 2011
Çarşamba…
Bugün…
O gün…
Fakat…
Yapayalnız, ama hür, seyahat etmek aya Gören gözü, çınlayan ses
olmak Ve cam stey nce şapkayı ters g ymek Kanşanı olmamak B r
h ç ç n ya kılıcına veya Kalem ne sanlmak Ve ancak duya duya
yazmak Varsın küçücük olsun zafer n
Sonra…
Ve…
Cezaev nde vak t boldur ama heps s z n değ ld r. Koğuşun kapısı
gürültüyle açıldı. Gard yanın ses , “Soner Bey…” Hayata dönme
zamanı…
K m ne göre soğuktan…
K m ne göre yemekten…
Koğuştan alındım.
Arama noktalarından geç r ld m.
Doktorun karşısındayım.
M. F. Karadağ: Muhammed m, y ğ d m.
K md bu yeğenler?
Ş md …
İk gün sonra…
O halde…
Yamt Coşkun Çatak’tan anında geld : “Her türlü hazırım hala oğlu,
yeter k haber ver n.”
Sen Vel Küçük’ün numarasını ara bana bul a…ına koyum, o tanıdık
albaydan b r s …m çıkmayacak, sen o Vel Küçük’ün numarasını bul
bana.
Ve sonuç…
Ve…
Celse: 63.
Muhammet Yüce:
Sel m Akkurt, Erzurum Özel Yetk l Savcısı Osman Şanal’ı Hâk mler
ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ş kâyet ett . Adalet bakanı taleb
reddett …
İşte Emekl Albay At lla Ugur’un TBMM İnsan Hakları Kom syonu’na
yazdığı dört sayfalık mektubu:
Vay canına!
Öyle değ l m d r:
Hep s yaset, hep s yaset; s yas tutuklu olmak da zor yan !.. Şaka…
Şaka…
On Sek z nc Grün
3 Mart 2011
Perşembe…
Düşünüyorum da…
Suçlan ne?
Ama…
Bu demek değ ld r k , tert plere alet olalım.
On Dokuzuncu Grün
4 Mart 2011
Cuma…
Saat, 06.10.
Avcı‘nın k tabının ses get rmes üzer ne, Soner Yalçın le Ahmet
Şık’ın cemaatle lg l yen b r k tap hazırlığı yaptığı (İmamın
Ordusu dışında), bu k tabı da esk İst hbarat Da res Başkanı
Sabr Uzun adına “Hatıraları” olarak yayınlamayı planladığı dd a
ed ld . Kara propaganda kapsamında, Odatv’dek belgeler
arasında, onlarca k tap taslağı olduğu da öne sürüldü.” (Savaş
Akın)
Suud Arab stan yüzde 21; İran 11,2; Irak 9,3; Kuveyt 8,2; B rleş k
Arap Em rl kler 7,9; Venezuela 7,0; Rusya 6,4…
ABD yüzde 23,9; Ç n 9,3; Japonya 5,8; H nd stan 3,3; Rusya 3,2;
Almanya 2,8; Güney Kore 2,; Fransa 2,3…
Rusya yüzde 25,2; İran 15,7; Katar 14,4; Suud Arab stan 4,0;
B rleş k Arap Em rl kler 3,4; ABD 3,3; N jerya 3,0…
ABD yüzde 22,6; Rusya 15,0; Kanada 3,2; Japonya 3,1; Almanya
2,8; İtalya 2,7; Ç n 2,3…
Bekley n z b raz…
B r nc s …
ABD, aynı Soğuk Savaş dönem nde olduğu g b kend ne gözü kapalı
b at edecek b r Türk ye st yor. Nasıl sted ğ nde, Kore’ye hemen
asker gönderd se y ne talep ett ğ nde Mehmetç k’ cepheye
sürmes n st yor.
“İnanmıyorum,” ded .
Darbeye, Ergenekon’a, Balyoz’a, Kafes’e, tert p planlarına
“İnanmıyorum,” ded .
ABD Dış şler Bakanı R ce, Büyük Ortadoğu Projes ’yle 22 ülken n
har tasını değ şt rmey hedefled kler n söyled ğ nde, Türk ye’n n b r
kanş toprağını vermeyecekler n haykırdı.
Ve fakat…
16 Mayıs 2010 tar h nde Hürr yet’te tam b r sayfa “Kaset Komplosunu
K m Yaptı” d ye yazan ben… Bu satırların yazarı ben, Den z Baykal’a
şantaj yapacağım, öyle m ?
İdd ayı karşı tarafa sormadan hep böyle haber, yorum yaptılar. H ç
akıllarına geld m ; bu v rüslü “belgeler” üzer ne Odatv haber yapmış
mı?
Yıl: 1899.
Ve bu desteğ de verd ler. Nasıl mı? Esk sef rlerden Al Gal b Bey’ n
Rumel h san’ndak ev nde toplantı düzenled ler. Toplantıya, İsma l
Kemal, Hüsey n S ret, İsma l Safa, Ubey-dullah katıldı. İng ltere
Büyükelç s S r N cholas O’Connor’a h taben b r mektup kaleme
aldılar. B r de destekler ne kılıf buldular: “İng l zler Kırım Savaşı‘nda
b z mle b rl kte harp ett kler nden İng ltere’n n bu savaşta
muzaffer yetler n temenn eder z!”
Güney Afr ka sömürges İng l zler oluk oluk kan akıtırken Osmanlı
münevverler İng ltere Büyükelç l ğ ’n n kapısını çaldı. On k k ş yd ler.
D lekçeler n b zzat S r O’Connor’a elden verd ler.
Bu yoruma söyleyecek söz var mı? Her şey çok açık değ l m ? Hep,
nançla b lg y , kuramla uygulamayı karıştırdılar…
Geçen hafta Ahmet Şık telefonla aradı. Aslında ben de onu aramayı
düşünüyordum; Soner Yalçın Ergenekon neden yle gözaltına
alınırken onun b lg sayarlarında Ahmet’ n b r k tap taslağının
bulunduğuna l şk n b r haber okumuş, merak-lanmıştım. N tek m
Ahmet de aynı konuda arıyordu. Halen yazmakta olduğu k tabının
Soner Yalçın’da ne aradığını b lm yordu. K tabın konusu pol s
ç ndek Fethullah Gülen grubuydu. Ve Ahmet, k tabının henüz
düzelt lmem ş, tamamlanmamış vers yonunun nasıl olup da
Yalçın’da çıktığını b lm yor, anlayamıyordu. Ahmet, “Zaten,”
ded , “şu k tap ş b r b ts n, bu b lg sayarı alıp den ze
atacağım.” Ben de kend m tutamadım, “Den ze atmak yetmez,”
ded m, “Önce ç nden hardd s-k n çıkaracaksın, büyük b r
mıknatısla b r süre tutacaksın k ç ndek ler s l ns n, sonra ona
da güvenmey p çek çle kıracaksın, en sonunda da den ze
atacaksın.”
Neler yapmadınız k :
Gün ç nde ben b raz da olsa sev nd ren haber, arkadaşım Fazıl
Say’ın yaptığı açıklamaydı, Cumhur yet’te okudum:
İy k sanatçılar var.
Bu nedenle…
5 Mart 2011
Cumartes …
Pol sler elç l ğe g d p br f ng ver yor; gazetec ler g d nce suç oluyor.
Nasıl mı? ABD Ankara Büyükelç l ğ ’ndek öğle yemeğ nde o gün
sadece Mustafa Balbay yoktu; M ll yet Ankara tems lc s F kret B la,
Zaman gazetes Ankara tems lc s Mustafa Ünal, Referans gazetes
Ankara tems lc s Erdal Sağlam da vardı. Ankara’dak rut n yemekl
toplantılardan b r yd . Ama nedense sadece Balbay’m elç l kte g zl
toplantıya katıldığı yazılıydı dd anamede. Eh, tab bu günlerce
yandaş gazetelerde konu ed ld : “C1A ajanı Balbay!”
Ne çokuz…
Avcı, “av olursa” düzen bozulur!.. Gazetec ler, halkın, “haber alma
hakkı” adına olaylan zler, öneml k ş lerle görüşür, g zl belgelere
ulaşır, haber yapar. Bu, böyle şl yor. Acaba g zl belgelere
ulaşmayan gazetec var mı? G zl belgelere ulaşmak, şüphel , zanlı
le görüşmek suçsa, t raf etmel y m k , b z gazetec ler, hep m z
suçluyuz!..
Son olarak, Türk ye 12 Haz ran 2011 genel seç m ne g derken ardı
ardına MHP’l lere a t g zl çek mler nternete sızdırıldı.
B tmed …
B tmed …
MHP l der Devlet Bahçel ’ye y ne nternet üzer nden şantaj yapıldı:
“Ya 18 Mayıs’a kadar st fa eders n ya da yen kasetler yolda!” 21
Mayıs’ta C han Paçacı, Den z Bölükbaşı, Mehmet Ek c , Osman
Çakır, Üm t Şafak ve Mehmet Paytak adlı MHP yönet c ler de st fa
ett .
Seks v deoları kend ler n “farklı ülkücülük” adı altında tanıtan b r ler
tarafından yayınlandı. Böylece, bu v deoların arkasında MHP ç b r
yapının olduğu zlen m ver lmek stend . MHP l der Bahçel ,
kasetler n adres olarak “okyanus ötes ”n gösterd . Bahçel , ABD’de
yaşayan Fethullah Gülen’ şaret ett . Ekled : “Türk ye, Erdoğan-
Öcalan-Gülen eşkenar üçgen ne hapsed ld !”
Medya yönet c ler , “Şu haber görmey n”, “O adamı çıkarmayın”, “Bu
ş büyütmey n” telefonları gelmeye başladığında “Çev rd ğ n z
numaraya ulaşılamıyor” s nyal göndermel yd . B r m z n ev
basıldığında, yayın yönetmen nden çaycısına, muhab r nden
yazanna hep m z kapı önünde karşı durmalıydık.
Kısa zaman aralığında k kez üzer nden tank geçm ş Türk ye aydını,
bugün ya “Hamlet” olmuş b r köşeye s nm şt r, ya da “Othello” g b
dolduruşa gel p der n devletle mücadele ett ğ n sanmaktadır…
Y rm B r nc Gün
6 Mart 2011
Fazar…
Koğuşa g r yorum…
Bugün de pazar.
Hava çok soğuktu, ama onun üzer nde t şört vardı. Ayağında se
terl k. Kot pantolonunun paçalarını çorabının ç ne sokmuştu. Saç
tıraşı 1 numaraydı. T p k Anadolu çocuğu. Orta boylu. Zayıf yüzlü.
S vr burunlu, ka m kaşlı. Aklımda kalan canlı gözler yd ; hareketl yd
ve huzursuz huzursuz bakıyordu sürekl . H perakt ft . Çok az eşyası
var. Herkesle sohbet etmek st yor ama k mse sorularına yamt
verm yor, ka le almıyordu; üzüldüm hal ne. Tek başına kalıyormuş
koğuşta.
24 Kasım 1870…
1 N san 1873…
Ged kpaşa T yatrosu’nda Vatan Yahut S l stre sahneye kondu. Vatanı
sevmen n onu korumak olduğunu anlatan oyun, halkı duygulandırıp
coşturdu. Halk, “Yaşasın vatan”, “Kemal Bey çok yaşa” d ye bağırdı.
Sev nç göster ler bununla kalmadı, sokağa çıkıldı.
Duruşma…
K ml kler soruldu.
Rad kal yazan, basının duayen sm (k bu yıl 60. yılını kutladı) Altan
Öymen b zler n başına gelenlerle lg l şu tesp tler yapmıştı:
Y rm İk nc Gün
Doğan Yurdakul…
Dün devlett .
Odatv’n n yayında olmasını stem yorlar. Bell . Türk ye tar h nde hang
yayın kuruluşunun yed çalışanı k hafta ç nde cezaev ne atıldı?
Medya bunu görmüyor. Medya aptallaştırıldı. Düşünme melekeler n
kaybett . “Varan-2” yalanıyla kandırılı-verd . Sadece pol s n
sızdırdıklarını, dd anamey değ l; sanıkların savunmalannı da haber
yaptığımız ç n m Ergenekoncuyuz ş md b z?
Yaşayacağız nadına…
Türk ye’n n çeş tl yerler nden moral veren mektuplar gel yor.
Gönderenler n bazılarım “kader mahkûmları” oluşturuyor. “Geçm ş
olsun,” d yorlar. “Allah’ın zn yle çıkarsınız” temenn s nde
bulunuyorlar. Heps de cezaev kütüphanes nde b r k tabımı okuyarak
ben tanıdıklarını yazıyor. K tap, “kader mahkûmlarının” en y dostu
cezaev nde. Ben m de en y arkadaşım onlar olacak; bugün Gogol,
Balzac, Puşk n, Zola, Turgenyev, Tolstoy, Dostoyevsk ve Zwe g
geld . Arkadaşlarım genell kle Rus! Kütüphane görevl s ,
okuduklarımı bağışlamamı st yor; cezaev kütüphanes nde pek
roman yokmuş. En çok sted ğ de ben m yazdıklarım. Anlatıyor: 1
No’lu’ya gelmeden önce görev yaptığı cezaev kütüphanes nde
mahkûmlar, Behçet Cantürk’ün Anıları k tabım ç n sıraya g r yormuş;
en çok beğen len ve okunan k tap buymuş. Ardından ekled :
“Cezaev nde uyuşturucu kaçakçıları kalıyordu!..”
Bu “özel yetk l gazetec ” görünümündek pol sler sık sık telev zyon
programlarına da katılıyordu. Heps cemaatç yd . Ama b r ortak
noktalan daha vardı: ABD’de yet şt ler…
Pek …
ClA’den FBI’dan burs alan, kurs gören pol sler de eklemek gerek bu
l steye. Operasyon, nasıl b r “eğ t mden” geç r lerek uygulamaya
konulmuştu ortaya çıksın… K mse bu karanlık noktaların üzer ne
g tm yor. Yandaş medya, merkez medyayı da etk leyerek gündem
bel rl yor. Örneğ n:
Gazetec Ahmet Şık, İmamın Ordusu k tabını ben m emr mle yazmış
ve Sabr Uzun adıyla çıkaracakmış! Bu dd aların tamamı yalan.
Ahmet Şık, Odatv’ye pol stek cemaat örgütlenmes üzer ne yazdığı
k tabı kes nl kle göndermed . Ama b r başka gazetec , emn yet
üzer ne yazdığı k tap taslağını Odatv’ye gönderd .
B r gün Odatv Genel Yayın Yönetmen Barış Pehl van, Taraf m pol s
kökenl yazarı Önder Aytaç‘tan b r e-posta aldı. Aytaç, e-postasında
b z şaşırtan fadeler kullanıyordu. Her sabah kalktığında lk ş olarak
Odatv’y okuduğunu, yalnız haberler m z değ l, kend s ne karşı
olumsuz fadeler kullanan okuyucu yorumlarını da tak p ett ğ n
yazmıştı. Ayrıca Aytaç, Odatv’den k r cada bulunuyordu:
Bakınız…
Aygün Başbakan, Vel Küçük İç şler Bakam, Doğu Per nçek Avrasya
B rl ğ ’nden Sorumlu Devlet Bakam, Tuncer Kılmç Hâz neden
Sorumlu Devlet Bakanı, tek part l rej mde Tuncay Özkan CHP genel
başkanı, darbe sonrası muhalefet part s l der Mustafa Balbay,
Devlet T yatroları genel müdürü Nursel İd z, Başbakanlık Basın ve
Halkla İl şk ler Sorumlusu se travest Seyhan Soylu d .
Ne acıklı!
8 Mart 2011
Salı…
B r de…
Ortaokuldayız.
N’old ?”
Uyumayacaksın
Memleket n hal
Oturup yazacaksın
Sesler vereceks n
Uyumayacaksın
Uyumayacaksın…
Y rm Dördüncü Gün
9 Mart 2011
Çarşamba…
Bugün açık görüş günü. Bugün hasret b tecek. “Hasret kuşu” oğlum
gelecek… Oğlum gelecek…
Evet…
Ama…
Yen evl Barış Pehl van yer nde duramıyor; üstel k hep ayna
karşısında; bell k ç kaymyor, ne güzel. Cezaev nde dört yılım
dolduran Oktay Yıldırım da sabırsız görünüyor; eş ve çocukları
gelecek. Hep m z şık g y nmeye çalışıyoruz. İkram etmek ç n
yaramıza kola, kuruyem ş ve ç kolata aldık.
Ve… İşte oğlum orada. Büyümüş mü! Gözler nasıl şaşkın! Sarıldık.
İk çocuk g b kenetlend k. H ç ayrılmadık..
İş n özü şu: Baykal hâlâ s stem ç takt klerle oyun oynuyor aslında.
Evet: Ben Baykal’ın pol t kalannı sonuna kadar hep savundum. Ama
k ş l ğ n değ l. Pek tammıyordum, ş md öğrend m…
Y rm Beş nc Gün
10 Mart 2011
Perşembe…
B l rs n
Söner gözler nde güzel m ışık Kararır, ç rk nleş r yüzü Önceler utanır
belk Sonra vızgel r Umurunda olmaz dünya İnsanları sevmek büyük
hüner İnsanlarla beraber
Mustafa Kemal, hoş gülüşler yle kalb n büyülem ş olan b rçok güzel
kadınlarla haberleşmekted r. Fakat bu m ll yetç re s bu kadar teor k
l şk lerle yet nememekted r. Avrupa barlarında ün salmış olan (İvon
Verson) adlı b r dansözü yanma get rm şt r.
Y rm Altıncı Gün
11 Mart 2011
Cuma…
Kar yağıyor. B rkaç gündür hava epey soğuk. Yatarken kat kat
g y n yor, y ne de üşüyorum.
Kalktım. Sıkı g y nd m y ne, kat kat. Alt kat daha soğuk. Dem r kapı
açıldı y ne büyük gürültüyle.
Sabah sabah…
Prof. Dr. Mehmet HaberaTm adı her geçt ğ mde aklıma Süleyman
Dem rel gel yor. Prof. Haberal Ankara’da gözaltına alındığında,
Dem rel özel otomob l yle Ankara Esenboğa Havaalam apronuna
kadar g d p dostunu uğurlamıştı. İlg nç b r kareyd ; Dokuzuncu
Cumhurbaşkanı Dem rel, gözaltına alınıp sorgulanmak üzere
İstanbul’a götürülen b r “zanlıya” moral ver yordu.
Sonra?
“Ötek ”ne örnek se, hep Vel Küçük adıyla d llend r l yordu. Bu “f lm n”
kötü adamı, Vel Küçük’tü. Bu maj yerleşm şt .
Doğu Per nçek, “Vel Küçük, Hrant D nk’ n kat l olsa b z bunu
söylemez m y z; b z kat ller korur muyuz? Gün gelecek bu gazetec
arkadaşlar, bu sözler nden mahcup olacaklar” ded . H çb r şey
demed m, sustum.
Örneğ n:
Nazlı Ilıcak’tan Mehmet Altan’a bazı köşe yazarları Vel Küçük’ün
TBMM Susurluk Araştırma Kom syonu çağırmasına rağmen fade
vermey reddett ğ n yazdı. Halen de öyle sanılıyor. Oysa bu yanlıştı;
Vel Küçük h çb r zaman kom syona çağrılmadı. Çağrılacak s mler
l stes nde adı vardı, ama davet ed lmed .
Saat: 05.00…
Bu majı neden yle Vel Küçük aleyh ndek her haber ve belgey
medya doğrusuna yanlışına bakmadan, araştırmadan yayımladı. Bu
önyargı b rçok hukuksuzluğa neden oldu. Soruşturma ç nden
çıkılamaz b r hal aldı. Bunu k m, n ye yapmıştı?
O kadar kom k şeyler yazıldı k , ben özel defter me, ajandama not
almışım. ‘Turşu nasıl yapılır’ d ye, onu b le bomba yapımı le
karşılaştırdılar, gazetede yayınladılar, bunu ç zen res mler yaptılar.1
İdd anamede Vel Küçük adı tam 1.874 kez geç yor; yan böy-les ne
öneml sanıktı.
İdd anameye göre Vel Küçük, Muzaffer Tek n’le beş kez telefonda
görüşmüştü. Oysa sonradan ortaya çıkan TİB kayıtlarına
Tal p Doğan Karlıbel adı b rkaç yıl sonra tekrar gündeme geld .
Hürr yet gazetes n n 24 n san 2010 tar hl manşet şöyleyd . “Yalan
Rüzgân: Kend n esk Alman st hbaratçısı ve Naz avcısı olarak
tanıtan Tal p Doğan Karlıbel’ n belgeler üreterek nsanlara ft ralar
attığı, Rıdvan D lmen’e bah s ş kes suçlamasıyla b r kez daha ortaya
çıktı.” Aynı habere göre CHP l der Kılıçdaroğlu, Almanya’da
PKK’lılarla buluşuyordu! Kılıçdaroğlu dava açtı; Karlıbel’ n Frankfurt
emn yet ne sunduğu belgeler sahte çıktı! İşte böyle b r adam
Ergenekon dd anames n n kaynaklarından d . Ne d yey m… Bakın
daha neler var…
Sanık Vel Küçük müdaf Av. Zeynep Küçük: İdd anamede de var
ama ancak yanlışlarla dolu.
Keza…
Vel Küçük adı etrafında yapılan tüm dd alar komplo teor ler n
aşamamış görünüyor. Somut ver ler yer ne “ malar”, “yapılab l r”
den len savlar var. Salt mantıksal yöntemlerle elde ed len
önermelerle “asrın davası” yürütüleb l r m ?
Ş md yıl: 2012.
Türk ye’de de Glad o’ya çok benzeyen b r örgüt kuruldu. Ama Avrupa
merkezl yapının b raz uzağındaydı. Türk ye Glad o’nun
koord nasyon kom tes ndeyd , ama s yas kom tede yoktu. Yan daha
bağımsız b r yapıdaydı. Türk Glad osu ancak b r savaş çıkması
hal nde katılacaktı. Tatb katlar organ ze eden kom tede de değ ld .
(17 Şubat 2009, Sabah)
Her asker darbey Glad o’yla l şk lend rmek doğru değ ld r. Gerek 27
Mayıs 1960, gerekse 1974’tek Portek z N san
İng ltere: Glad o’nun arkasında CIA ve MI6’ın olduğu artık sır değ l.
Buna rağmen J. Majör, “Korkarım güvenl k meseleler m z
tartışmayacağız” d yerek olayı kapattı. Mecl s de zaten lg s zd .
NATO: Glad o’yu NATO çatısı altında SHAPE’n n organ ze ett ğ artık
b l n yor. Ancak NATO herkes n Noel tat l ne g rd ğ 1990 yılının 23
Aralık günü, olayı sess z sedasız “devlet sırrı” kapsamına sokuverd .
İtalya’dak mecl s araştırmasında danışmanlık yapan tar hç A.
G annul , Glad o belgeler n n nerede olduğunu şöyle açıkladı:
“Bugünkü asıl sorun NATO arş vler ne ulaşab lme sorunudur.”
Kuşkusuz…
Komplo teor s d z lerde olunca gülüp geç leb l r. Ama gerçek hayata
yansıması ger c deoloj n n aslında neye karşı olduğunu göster yor:
aydınlanmaya!
Aslında…
Nazlı Ilıcak…
Ne zaman şüphe bel rten sözler etse, ertes gün 180 derece döndü,
çark ett . N ye? N ye bu an , kıvrak dönüşler? Tehd t m ed l yordu?
Şöyle… Ergenekon dd anames ne göz atalım; İdd anamen n 160.
sayfasında bakın hang b lg ler vardı:
Ş md ne demel ?
Gazeten n manşet nden ver len bu dd anın del l var mıydı? Yoktu.
Yorum yapıyordu. Yapsın bakalım; hep yorum yapıyorlar.
Halbuk …
Rad kalden Oral Çalışlar, “Koz noğlu’yla Odatv: Kalp Kalbe Karşıdır”
başlıklı b r yazı kaleme almıştı.
Bu fıkrayı yazmalıyım:
Fransız General d’Esperey İstanbul’u şgal ett kten sonra İst klâl
Caddes ’nde boy göster rken, otellerde davetlere katılırken; mütareke
basını peş nden h ç ayrılmadı. Bu ğrenç hal eleşt r p yazan
Süleyman Naz f ç n mahkeme gıyabında ağır ceza verd . Süleyman
Naz f kaçak oldu; böyle b r dönemde karşılaştığı, b r gazetec
arkadaşına, “Hele şu d l n uzat” ded , yalaka gazetec boş bulunup
d l n çıkarınca, Süleyman Naz f sözünü söyled : “Hayret, o kadar
gâvur kıçı yalıyorsun, ama boyası hâlâ d l ne çıkmamış!”
Ne d yey m ş md bu Çandar’Iara, Çalışlar’lara… Artık onları
tanımayan, b lmeyen m var?..
Tar h: 15 Ek m 1894…
Ben m tek b r tutkum var, öyles ne çok acı çekm ş ve mutluluğu hak
etm ş olan nsanlık adına, ışık tutkusu. Ateşl karşı çıkışım ruhumun
çığlığından başka b r şey değ l, Ben ağır ceza mahkemes ne
çıkarmayı göze alsınlar ve soruşturma gün ışığında apaçık yapılsın.
Ş md …
12 Mart 2011
Cumartes …
Çel l Gürkan, Muhs n Batur, Talat Turhan, Sad Koçaş, Uğur Mumcu
ve n celer 12 Mart darbes ve önces yle lg l ne çok k taplar yazdılar.
Ne tartışmalar yaşandı, eleşt r -özeleşt r yapıldı.
İkt satı ve felsefey yok sayan b r tar h anlayışı, kât pl kt r. Von Hayek,
M lton Fr edman, Ch cago Boys, yan neol beral zm b l nmeden 12
Eylül darbes anal z ed leb l r m ? Küresel total tar zm n ye
muhafazakârlığa dayanmaktadır? Ulus devlete n ye düşmandırlar?
B z bunlan h ç tartışmayız, daha doğrusu tartıştırmayacak ortamı
hazırlarlar.
Ayrıca…
Benzer haber Son Posta gazetes nde de vardı. Aynı gün Vak t
gazetes bu habere ek olarak yen b lg ler verd :
Eylül ayı gazeteler nde “Kamçılı Kız” haberler b rden sona erd .
K md bu sanşın, güzel kız?
Yöntem aynıydı: Genç, güzel, akıllı kızıl kızlar casus olarak aramıza
sokuluyor ve gençler kandırıyorlardı. Öyle k , bunlar “serbest aşka”
hazırdılar. Namus edep yoktu bunlarda. El ne b r de kamçı ver l yordu
k ne kadar sad st olduğu b l ns n. Amaç, muhafazakâr Türk
toplumunu etk lemekt .
Anımsar mısınız?
Ya Odatv?
Yed k ş y z cezaev nde; s tey nasıl yürüteceğ z? Yazdığım k tap?..
Yayınlanab lecek m ? Doğan K tap’m tavrı ne olacak acaba? Evet;
b z cezaev ne atmalan yetm yor; dört koldan saldırıyorlar. Hoş geld
sefa geld :
Y rm Sek z nc Gün
13 Mart 2011
Fazar…
Cezaev nde, pazar günler n Hürr yet’tek yazımı key fle okumak ç n
sabırsızlıkla bekleyemeyeceg m artık. Hürr yet yazılan yok; hürr yet
b tt ; tam mahpusluk hal !
Ama yılmak yok. Hayata dört elle asılmaya devam edeceğ m. Hep
öyle yaptım, y ne öyle yapacağım. Hep m z öyle yapacağız.
Öyle m acaba?
Pol s baskım, Savcı Zeker ya öz’ün taleb yle, İstanbul 12. Ağır Ceza
Mahkemes kararıyla gerçekleşt . Mahkeme kararında şu satırlar yer
alıyordu:
Öyle k , yetmem şt :
Sava haklıydı; özell kle Balyoz davası başta olmak üzere muvazzaf
subaylar, generaller tutuklanmaya devam ed ld . Öyle b r hale geld
k , Hasdal Asker Cezaev ’nde general sayısı hızla artıyordu.
Genelkurmay karargâhından daha çok general Hasdal’daydı.
Y rm Dokuzuncu Gün
14 Mart 2011
Pazartes …
Artık s ze veda etme günü geld . Bundan sonrak günler ben neler
bekl yor, b lm yorum. Ama b ld kler m var. Örneğ n…
Ne olursa olsun…
Zaman geçer.
B lg n , aklını k m n ç n kullanacağındır.
Şeh r
uzakta.
Herakl t alnını yeş l gözlü zeyt nl klerde akan suya eğd ve ded :
Mesele anlaşıldı:
Kom ser bunu duyar duymaz h ddetle ayağa fırladı: “Ne! B z m can
düşmanımız Yunanlılara b r de ş r m yazdın?..”
Ben şaşırmıyorum…
Yan :
Sonuç?
-Kuvvetl suç şüphes , -Suçun vasıf ve mah yet , -Del ller n henüz
toplanmamış olması, -Terör st olmamız vs.
Ben şaşırmıyorum…
Nasıl mı?
Ben h ç şaşırmıyorum…
Her s yasal dönüşüm evvela bütün hukuk s stem n prat kte yok eder,
yen b r adalet hâk m kılar. Yurttaş ceza hukuku değ l, düşman ceza
hukuku uygular. B z bu yen hukuka göre, yurttaş değ l, düşmanız!..
Tab k şaşırtmadılar…
Fakat…
H tler dönem nde Voss sche Ze tung, Berl ner Illustr erte, B.Z. am
M ttag, Berl ner Morgenpost, Berl ner Ze tung, Deutsche Allgeme ne
Ze tung, Dame, Bauıvelt, Grüne Post g b yayınlara sah p Ullste n
a les n n başına neler geld ğ n Hürr yet’te yazan b r y m.
Ve fakat:
Hayır!..
İnsan n tel kler m kaybetmed ğ m göstermem, gerçekte neler n
olduğunu tüm çıplaklığıyla anlatmam lazımdı. Suskunluğa, unutuluşa
mahkûm ed lmey kabul edemezd m.
Yıl 1993.
Yıl: 1996.
Yıllar geçt …