Professional Documents
Culture Documents
b. Zihaf (kısma): İmalenin tersidir. Arapça ve Farsça söz üklerdeki uzun heceyi, ölçü ün gerektirdiği
yerde kısa hece gibi okumaya denir.
c. Med (kabartma): Aruzda ritim denen iç ahengi sağlamak ama ıyla iki heceyi bir hece durumuna
getirmek, yani bir tam sesi bir buçuk sese yükseltmektir. Med, her zaman bir uzun hece ve onu takip
ede kısa hece arasında yapılır. Yani med, iki kapalı hece arası da bir açık hece bulunması
gerektiğinde sonu bir uzun ü lü ve bir ü süzle biten birinci heceyi imaleden biraz daha uzun
okumaktır.
d. Vasl (ulama, ulaştırma, liyezon):Kapalı bir heceyi açık höle getirmek için, son
hecesi ünsüz bir harfle biten bir sözcüğün, kendinden sonra gelen ve ilk hecesi ünlü
olan sözcüğe kendiliğinden bağlanması ve iki sözcüğün tek sözcük gibi
okunmasıdır. Ulama aslında bir kusur sayılmaz, çünkü şiirdeki musikiyi artırır.
e. Kasr (kısaltma, inceltme): Uzun heceyi hafifletmek, inceltmektir. Aruzda uzun olan
“mâh, şâh, nigâh” gibi bir sözcüğü hafifleştirerek “meh, şeh, nigeh” şeklinde
okumaktır. “İstanbul” gibi kimi özel adların “Stanbul” şeklinde okunması da kasr ile
ilgilidir.
Örnek:
Ol şeh-süvâr-ı mülk-i saadet ki rahşına
Ceylan deminde arsa-i âlem gelirdi teng
Baki
f. Sekt-i melîh (Güzel kesme):Sözlük anlamı “güzel kesme”dir. Yalnız “mef’ûlü
mefa’ûlün” kalıbında yapılır. Bu parçalardaki “-lü” ve “me-” açık hecelerinin
birleşerek bir uzun hece oluşturmasıyla bir uyum kesikliği meydana getirmektir. Bu
durumda ölçü ”mef’ûlün fa’ûlün fa’ûlün” biçimine girer.
Örnek:
Bir yoldu parıldayan gümüşten
Gittik…. Bahs açmadık dönüşten
Yahya KEMAL
Takti: Aruz ölçüsüyle yazılmış bir şiirdeki ölçüyü belirleyebilmek için şiiri oluşturan
hecelerin (.) veya (—) işaretiyle gösterilmesine ve kalıplarının bulunmasına “takti”
denir. Takti, ölçünün parçalarını belirlemeyle ilgilidir.
Örnek:
Bu harmanın gelir sonu kapıştırın giderayak
Yarın bakarsınız söner bugün çatırda yan ocak
.–.–/.–.–/.–.–/.–.–
Mefâ’ilün / mefâ’ilin / mefâilün / mefâilün
Tevfik Fikret, Hâ -ı Yağma
Aruz Kalıpları: Aruz kalıpları Arapça dakı faa le eyleminde türetilmiş olan
falü ,feÖ»lü ,fÖ¢lü ,fÖ¢ilatün, müstef ilü , mefÖ¢ilü , mütefÖ¢ilü , müstef ilÖ¢tün gibi
söz üklerden birinin tekrarlanmasıyla veya birkaçını yan yana getirilmesiyle ortaya çıkar.
En çok Kullanılan Belli başlı aruz kalıpları :
Feûl (. -)
Feûlün (. – -)
Feilün (. . -)
Fâilün (- . -)
Mef ûlü (- – .)
Fâilâtü (- . – .)
Feilâtü (. . – -)
Fâilâtü (- . – -)
Mefâîlü (. – – .)
Mefâîlün (. – – -)
Mefâilün (. – . -)
Örnek:
Bu gamze değil belâdır ey dost
Bu hande değil cefâdır ey dost
-–./.–.–/.––
Mef’ûlü / mefâ’ilün /fa’ûlün
Ahmet Paşa
Aruz Kuralları:
Farsça tamlama eki olan -i ile ve anlamındaki ü, vü bağla ı vezin gereği uzu da kısa da olabilir.
Bir şiirin vezni en az iki dizeden hareket ederek bulunabilir. Tek dizeye bakarak vezin bulunmaz.
Hecelerin açık kapalı değerleri karşılıklı kontrol edilir. Ö e imkÖ¢ varsa ulama, yoksa imale yapılır.
Zihaf çok az bulu duğu içi en son o ihtimal düşü ülür.
Aruzla yazılmış dizelerin son heceleri her zaman uzun sayılır.
Aruz ölçüsünde üç tane kapalı hece, yani kısa okunan hece yan yana gelmez, çünkü una uygun bir
aruz kalı ı yoktur.
Aruz vezninde tef ileler heceleri bölebilir. Hece ölçüsündeki gibi okuyuşta tef ilelerde durgu yapılmaz.
ARUZ ÖLÇÜSÜ
1- Aruz ölçüsünde heceler açık (kısa), kapalı (uzun) ve medli hece olmak üzere üçe
ayrılır.
2- Başlıca tef‘ileler şunlardır:
Fa‘ (-), Fe ul (. -),Fa‘ lün (- -), Fe i lün (. . -),Fâ i lün (- . -), Fe û lün (. – -), Mef û lü
(- – .), Fe i lâ tün (. . – -), Fâ i lâ tün (- . – -), Fâ i lâ tü (- . – .), Me fâ i lün (. – . -), Me
fâ î lün (. – – -), Me fâ î lü (. – – .), Müf te i lün (- . . -), Müs tef i lün (- – . -), Mü te fâ
i lün (. . – . -)… Burada tef‘ilelerle parantez içindeki hecelerinin değerlerinin aynı
olduğuna dikkat ediniz.
3- Aruz vezninde tef‘ileler heceleri bölebilir. Hece ölçüsündeki gibi okuyuşta
tef‘ilelerde durgu yapılmaz.
4- Aruz vezninde hecelerin kısalığı ve uzunluğu esas olduğu için bazı Türkçe
kelimeler kısa olduğu halde vezin gereği uzun okunur; buna imale denir. İmale kısa
heceyi uzun yapar. Arapça ve Farsça kelimelerdeki bazı uzun seslerin vezin gereği
kısa okunmasına da zihaf denir. Zihaf ise imalenin tersine uzun heceyi kısa yapmayı
sağlar. Hece ölçüsünde böyle bir mesele yoktur. Türk edebiyatında imale çok sayıda
bulunmakla beraber zihaf kusuru hoş karşılanmadığı için çok az yapılmıştır.
5- Farsça tamlama eki olan “-i” ile “ve” anlamındaki “ü, vü” bağlacı vezin gereği uzun
da kısa da olabilir.
6- Medli heceler hafif bir “i, ı” sesi varmış gibi okunur. Bahâr kelimesi bahâr[ı],
eşkden kelimesi ise eşk[i]den şeklinde söylenmelidir.
7- Feilâtün / Feilâtün / Feilâtün / Feilün kalıbıyla yazılan şiirlerde ilk tef‘ile bazı
mısralarda Fâilâtün, son tef‘ile ise Fa‘lün olabilir. Bu sadece bu kalıba özgü bir
durumdur. Bu kalıpla yazılan şiirlerde başta imale yapmaya gerek yoktur. Farklı
tef‘ile parantez içinde hemen altında gösterilir.
8- Türkçe kelimelerle aruz veznindeki başarı Muallim Naci ile başlamış olup Türk
aruzu Tevfik Fikret, Yahya Kemal Beyatlı ve Mehmet Âkif Ersoy tarafından
gerçekleştirilmiştir. Hatta Mehmet Âkif o kadar başarılı olmuştur ki bir çok kişi
İstiklâl Marşı’nın hece ölçüsüyle yazıldığını zanneder. Oysa bu marş aruzun “Fe i lâ
tün / Fe i lâ tün /Fe i lâ tün /Fe i lün” kalıbıyla yazılmıştır.
9- Aruzla yazılan bir şiirin hece sayısı bazan eşit olabilir. Mısralardaki açık kapalı
dizilişinin aynı olması o şiirin aruzla yazıldığın gösterir.
Cânı cânânı bütün vârımı alsın da Hüdâ 15 hece
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ 15 hece
10- Sessiz bir harfle biten kelime vezin gereği açık olması gerekirse, kendinden
sonra sesli ile başlayan bir hece varsa birinci kelimenin sonundaki harf, ikinci
kelimenin ilk hecesine ulanır. Buna ulama denir. Ulama kapalı heceyi açık yapar.
Ulama genellikle yapılır; fakat her zaman yapılmak mecburiyetinde değildir.
11- Servet-i Fünun edebiyatçıları bir şiirde değişik aruz kalıpları kullanmak suretiyle
serbest vezne zemin hazırlamışlardır. Cenap Şahabetin’in “Elhân-ı Şita” adlı şiiri bu
şekilde yazılmıştır. Bu şiirdeki bazı mısralar Feilâtün / Mefâilün / Feilün, bazı
mısralar ise Mef‘ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün kalıbıyla yazılmıştır.
12- Bir şiirin vezni en az iki mısradan hareket ederek bulunabilir. Tek mısraa
bakarak vezin bulunmaz.
13- Mısralardaki imale ve zihaf kusuru olan heceleri altı çizilerek belirtilmiştir.
14- Bir şiirin vezni bulunurken şu işlemler yapılır:
a) Veznini bulacağımız mısraların hecelerindeki uzun seslilere dikkat ederek
yazmalıyız.
b) Önce mısralardaki hecelerin açık mı kapalı mı oldukları tespit edilir.
c) Medli hece olup olmayacağı özellikle kontrol edilmelidir. Bu ihmal edilirse bir
mısradaki hece değeri eksik çıkar. Mısralardaki heceler sayılarak medli hece olup
olmadığı konusunda bir ipucu yakalayabiliriz.
d) Hecelerin açık kapalı değerleri karşılıklı kontrol edilir. Önce imkân varsa ulama,
yoksa imale yapılır. Zihaf çok az bulunduğu için en sonra o ihtimal düşünülür.
e) Hecelerin karşılaştırılması yapıldıktan sonra açık kapalı değerleri çizgi ve nokta
şeklinde ayrı bir yere geçilir. Mısra sayısına göre tef‘ile sayısı tahmin edilmeye
başlanır. İlk tef‘ile en az heceden oluşur. Genelde az heceli Fa’, Fe i lün, Fâ i lün gibi
tef‘ileler sonda bulunur.
f) Yazılan aruz kalıbı ile işaretler arasında uyum olmasına dikkat etmelidir.
ARUZ KALIPLARI-II
Çalışma 2
1 Ey güzîn-i mu’âşir-i ‘ulemâ
Serv-i ser-hayl-i zümre-i fuzelâ
Çalışma 3
1 Döymeyüp subh-ı tecellîde dem-i dîdâra gül
Tûr-ı Mûsâ gibi kendin itdi pâre pâre gül
Çalışma 4
1 Eyâ sipihr-i sehâ âfitâb-ı burc-ı celâl
Huceste-tâli’ ü ferhûnde-fer u ferruh-fâl
Çalışma 5
1 Sensüz yola girürisem çârem yok adım atmaga
Gevdemde kuvvetüm sensin başum götürüp gitmege
2 Gönlüm canum ‘aklum bilüm senün ile karâr ider
Pervâz ururlar dem-be-dem uçuban dosta gitmeğe
Çalışma 6
1. [yazdı okuña kudret-i sun‘ u kemâli gör]
bak rûy-ı yâra âyine-i zü’l-celâli gör
Çalışma 7
1. bezm-i mahşerde olursam o lebi mülden dûr
âh-ı dil-sûzumuñ âhengi ola nagme-i sûr
Çalışma 8
01. ruhuñ iy gonca verd-i hod-bûdur
ül ül-i cânı zâr iden budur
Çalışma 9
1. cânâ dime ki itdügin âdem neden bulur
cevr itme belki ‘âşık olasın iden bulur
Çalışma 11
Çalışma 12
Ola yohsullara bir yir kim döşek
Anda toz toprag olur yendek döşek
Çalışma 13
Çalışma 14
Çalışma 15
Çalışma 16
Çalışma 17
Çalışma 18
Ehl-i îmâna oldı menzilgâh
Cennet-i lâ ilâhe illallâh
Çalışma 20
1 Elde iken beyüm dem-i fursat
Fukarânun du’âsın al kerem et
Çalışma 21
1 Tahiyyât ile añmışlar dil-i gamgînüm idüp şâd
İlâhî cümle halk ile Karîn-âbâd ola âbâd
Çalışma 22
1 Ey mihr ü devletüñle ziyâda nehâr-ı şer’
V’ey mâh-ı ‘izzetüñle bahâda bahâr-ı şer’
Çalışma 23
1 İstimâ’ itse kuluñ kavlini sultân-ı kerem
Diñlese mûr söziñ ya’ni Süleymân-ı kerem
Çalışma 25
1Hâke berâber oldı gördüm o serv-kâmet
Başuma kopdı sandum bugün benim kıyâmet
Çalışma 26
Göñül dervîş çün gördi
Göñül dervîş olur dervîş
Çalışma 27
Kaldum ayakda al elüm
El benüm ü etek senüñ
Çalışma 28
1 Masnû`-ı kâinâta sabâh eyledüm nazar
Lutf-ı Hudâya mazhar idi zâhirâ seher
Çalışma 29
1 Cihâna vakt-i hazân irdi câna hüzn ü melâl
Cihâna berf-i şitâ yagdı câna derd-i zevâl
Çalışma 31
1 Alma şeftâlümi dir ol lebi hurmâ eyvâ
Kays-ı nâr-ı gama âlûde kılur san Leylâ
Çalışma 32
1 İtdüm kamu Rûm illerini gerçi temâşâ
Va’llâhi saña bulmadum ey mugbeçe hem-tâ
Çalışma 33
1 Sepîde-dem ki fürûg-ı ruh-ı peyâm-ı sürûr
Cihân-fürûz-ı sımâh oldı çün eşi‘‘a-i hûr
Çalışma 34
1 Habbezâ hâne-i pür-feyz-i keder-fersâ kim
MiSlini var ise cennetde görür ehl-i safâ
Çalışma 36
1. Nakş vüsûlidür heme ‘unvân-ı Nakş-bend
Bes ‘âşıkân-ı hazrete sülvân-ı Nakş-bend
Çalışma 37
1Bûse-demdür leb-i ‘uşşâka cenâb-ı Mısrî
Secdegehdür ser-i eşvâka turâb-ı Mısrî
Kani Divanı’ndan…
Çalışma 38
1 Bu ne vâdî-i cennet-âsâdur
Bu ne dil-keş bihişt-i ra‘nâdur
Çalışma 39
1 O müjdeler ki pey-â-pey sımâh-ı câna gelür
Neşât u zevki ne ta‘bîr ü ne beyâna gelür
Çalışma 40
1 Ey dil-rübûde bâğ-ı bihiştüñ hevâsına
Gel gülsitân-ı Edrene’nüñ gül safâsına
Kami Divanı’ndan…
Çalışma 42
1 ‛Urûc-ı ‛arş-ı kemâle peyâm-berân-ı Hudâ
Resîde her biri “Lâ raybe fîhi” âmennâ
Çalışma 43
1 Vezân oldu nesîm-i cân-fezây-ı ‛avn-i Yezdânî
Tarâvet verdi gülşen kesdi kûh u deşt ü ‛umrânı
Çalışma 44
1 Eyâ kalem-rev-i Rûm’uñ vezîr-i kahhârı
Sipihr-i ma‛deletiñ neyyir-i ziyâdârı
Çalışma 45
1 Hâme kim bülbül-i belâgatdir
Nagme-senc-i du‛â-yı devletdir
Lebib Divanı’ndan…
Çalışma 46
41
Çalışma 47
1 Tab'-ı pâkim ki kumâş-ı ma'rifet dükkânıdır
Feyz-i bî-pâyân-ı Hak gevherlerinin kânıdır
Çalışma 48
1 Senin şevkinle tab'ım gülsitândır yâ Resûlallah
Sürûdun ayn-ı savt-ı bülbülândır yâ Resûlallah
Meşhûri Divanı’ndan…
Çalışma 49
Ey takvâ-güzîn-i meclis-i sâmî
V`ey rind-i harâb-ı cür`a-i câmî
Çalışma 50
1 Nâtık-ı mecmû`a-i hâtır budur
Hâsıl-ı mecmû`-ı havâtır budur
Çalışma 51
1 Ey nesîm-i feyzüñi tahrîk idüp
Nev-nihâl-i kilkümi kıl cilve-ger
Çalışma 53
1 Ey tûtî-i âyîne-i ruhsâr-ı hakîkat
V`ey âyîne-i tûtî-i esrâr-ı hakîkat
Namî Divanı’ndan…
Çalışma 54
1. Lutf-ı Hudâ eyledi pervâ bana
Sundı ki ikrâmını bî-pâ bana
Çalışma 55
1. Ey dil ne revâdır sana bu râhat-ı bî–câ
Destinde degül zülf ü gözünde ruh–ı zîbâ
Çalışma 56
1. Yandım Allâhı sever kanı şarâb
Meded ey merd-i Hudâ ehl-i sevâb
Nigari Divanı’ndan…