You are on page 1of 19

Jeoloji Mühendisliği s,.

39, 22-40, 1991


Geological Engineering, n. 39, 22-40,1991

ULUKIŞLA-ÇAMARDI (NİĞDE) HAVZASININ


MADEN YATAKLARI
Ore Deposits in the Uluhşla-Çamardı (NÎĞDE) Basin,
Ali ÇEVİKBAŞ MTA Genel Müdürlüğü, Maden Etüd ve Arama Dairesi, ANKARA
Önder ÜE2TUNALI 1.0. Mühendislik. Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Avcılar, İSTANBUL

ÖZ: Ulukışla-Çamardı Havzası, kuzeyde Niğde grubu., güneyde Bolkar grubu, doğuda ise Ecemiş fay koridoruyla
kuşatılmıştır. Havzada, stratigrafi ve litoloji açısından birbirine benzemeyen 3 bölüm ayırtlanmıştır.. Bu çalışmanın
amacı, inceleme alanındaki yaygın cevherleşmelerin kökenlerini,, oluşum mekanizmalarını, mineralojilerini ve yatak
özelliklerini ortaya koymaktır. İncelemeler sonucunda bölgedeki cevherleşmelerin, kıta-kıta çarpışması ile etkinliğe
başlıyan mağmatizmaya bağlı olarak meydana gelen Karıncadağ Pb-Zn-Cu, Alkoyağı dere Cu, Karnıoğlu Fe-Cu, Esen-
demir tepe Fe-Co-Cu, Uçuruıntepe Cu,, Cipcip dere Fe-Cu, Kayserilinin dere Cu ve Yağlıtaş Pb-Cu gibi cevher yataklan
oldukları saptanmıştır.

ABSTRACT: 'The Ulukışla-Çamardı basin is bordered by .Niğde group in the north, Bolkar group in the south, and
Ecemiş fault in the east The basin is divided into three sections in. terms of stratigraphy and lithology. The purpose of
this study is to illustrate the genesis, mechanisms, mineralogies and deposit properties of extensive mineralizations in
the studied area., As a result of investigations,,, main mineralizations, some of them are of economic interest, related to
magmatisxn resulted from continent-continent collision are Karıncadağı Pb-Zn-Cu, Alkoyağı dere Co, Karnıoğlu Fe-Cu,
Esendemir tepe Fe-Co-Cu, Uçurum tepe Cu, Cipcip dere Fe-Cu, Kayserilinin dere Cu and Yağlıtaş Pb-Cu,,

GİRİŞ bölüm Bolkardağı mermerleri üstünde, orta, kesimde vol-


kano-sedimanter kayaçlardan oluşan bölüm ise Alihoca
Çalışma alanı,,, Bolkardağları ve kuzeyindeki ofiyolit kompleksi üzerinde gelişmiştir. Her üç bölüm
Ulukışla-Çamardı-Pozantı arasında yer alır (Şekil 1). Üst Eosen tektoniği ile yan yana gelmiştir.
inceleme alanı kuzeyde. Niğde grubu.,,, güneyde Bolkar Güney bölümde Tersiyer havzasının tabanı, Bolkar-
grubu, doğuda Ecemiş koridoruyla sınırlanır, Niğde dağı mermerleri ile ofiyolit kompleksi üzerinde açısal,
grubu inceleme alanında Âşıgediği ve Çamardı forma- uyumsuzlukla oturan, Kalkankaya formasyonu, ile başlar;
syonlarından oluşur. Üçkapıh granodiyoriti tüm. bu kaya Yağbağ ve Ki.rkpin.ar formasyonu ile son bulur. Pliyo-
birimlerini keser. Tortul, litolojilerinden, oluşan Yeniköy Kuvaterner yaşlı güncel çökeller bu birimleri örter.
formasyonu,, Niğde grubu kayaçlarım örter (Şekil. 2). Orta bölümde Kretase'den Orte Eosen'e kadar yaşlı
Bolkar grubu Permiyen yaşlı. Bolkardağı mermer ve kaya birimleri görülür., Bu bölüm; Kırkgeçit, Tabaklı,
şistlerinden oluşur,,, üzerine Alihoca ofiyolit kompleksi Ardıçlı, Hasangazi formasyonu, ve üyelerinden oluşur.,
tektonik dokanakla gelir.. Horoz .granodiyoriti Bolkardağı Bu birimleri Oligo-Miyosen yaşlı Zeyvegediği ahnidriti
mermerlerini, damar kayaları da. (kuvarsporfir) ofıyolitik açısal, uyumsuz olarak örter.. Bunların da üzerine Kurtul-
kayaçlan keser. muş ve Kızılöz formasyonları ile Ilıcadere bazaltı ve
Ecemiş fayının doğusunda yeralan Aladağ grubu,. güncel çökeller gelir.
Akdağ ve Gökbel formasyonlarından oluşur. Aladağ Kuzey 'bölüm de Kretase'den-Orta Eosen'e kadar kaya-
ofiyolit melanjı, temeli oluşturan karbonatlarla çökelme birim terini kapsar. Bu bölüm; Ömerli, Yeniköy ve
dokan.aklıdır:, üzerine ise Aladağ ofiyolit napi tektonik Ünlükaya formasyonlan. Başmakçı kireçtaşı. Karlık ba-
bir1 dok.an.akla gelir:.. zaltı,, Alıçlı andeziti, Güney formasyonu, Çay kavak for-
Ulukışla-Çamardı Tersiyer .havzası, değişik tektonik masyonu, Elmalı siyenit porfiri, diyabaz daykı gibi for-
ünitelerin üzerinde yer almaktadır. Kuzeyde volkano-se- masyon ve üyelerden oluşur.. Tüm bu birimleri en son
dimanter ve plütonik kayaçlanndan oluşan bölüm, Niğde olarak Kaletepe trakiti keser. Üzerini açısal uyumsuzluk-
masifinin üstünde,,, güneyde tortul kayaçlardan oluşan la Oligo-Miyosen yaşlı Fındıklı formasyonu örter ve

22 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1.991


Miyosen yaşlı Burç. formasyonu ile devam eder:. En üstte
Çanaktepe formasyonu, Havuzlu tüfiti, Gökbez forma-
syonu, İkiztepe ignimbiriti ve güncel çökellerle son
bolor (Şekil 3).
Ulukışla-Tersiyer havzasının tektoniği iç farklı
dönemde gelişmiştir. Havza Lütesiyen sonlarında; Üst
Eosen-Alt oligosen., Üst Miyosen ve Üst Pliyosen
olmak üzere üç ayrı sıkışma dönemi geçirmiştir
(Çcvikbaş 1991).
İnceleme alanındaki cevherleşmelerle ilgili
çalışmalarda amaç; cevherleşme ve minerallesin elerin
jeodinamik evrim içerisinde oluşum biçimlerini,
kökenlerini, oluşum mekanizmalarını» mineralojilerini
ve yatak özelliklerini ortaya koymaktır.
Çalışma alanında ayırüanan Niğde grubu, Bolkar
grubo, ve Uluktşla-Çamardı havzasında oluşmuş cevher-
leşmeler irdelenmiştir. Volkanik kuşak ile Bolkar gru-
bundaki cevlerleşmelerın,. ortaya konan jeodinamik
evrim içerisindeki konumları yorumlanmıştır.
Bolkardağ grubu, içerisindeki cevherleşmeler kıta-kıta
çarpışması (Üst Maestrihüyen) döneminde yerleşen
Horoz granodiyoriti kökenli mağmatojenık eriyik aktivi-
te lerinin sonucunda oluşmuşlardır. Bunlardan da ikincil

Şekil 2: Ulukışla-Çamardı havzasının sadeleştirilmiş


yapı haritası.
Figure 2: Simplifed structure-map of the Ulukışla-
Çamardı basin.
mineralleşmeler-ce-vherleşmeler türemiştir;.
. Ulukışla-Çamardı havzasındaki cevherleşmeler ise;
çarpışma sürecinde kalınlaşan kıta. içerisinde,daha sonra
plâtform, üzerinde gelişen havzadaki volkanik ve
pltttonik gelişmelere bağlı olarak oluşmuşlardır (Şekil
4)... Bu iki bölümdeki cevherleşmeler alt bölümler halin-
de, verilecektir.
Çalışma alanında Niğde grubu içerisinde izlenen cev-
herleşmeler muhtemelen çarpışma döneminde Niğde
grubu kayaçlan içerisine sokulum, yapmış granit kökenli
hidrotermal eriyik aktivitelerinin sonucunda oluşmuştur..
Niğde- grubu içerisinde değişik, mineral topluluk ve tipli
cevherleşmeler bulunmaktadır. Bunlardan sadece saha
içinde kalan Celaller yakınındaki sokulumlara (monzo-
diyorit) bağlı olarak: oluşan, kalay cevherleşmesine kısaca
değinilecektir.

NİĞDE GRUBU CEVHERLEŞMELERİ

l-Celaller Kalay Cevherleşmesi

Şekil 1: İnceleme alanının 1/25.000 ölçekli harita kare- Niğde masifi güneyinde Celaller köyünün 2 km
lajı. batısında Santuzla mevkiinde bulunmaktadır (Şekil 3).
Figure 1: 1/25.000 Scale index map of the studied area.,
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991 23
24
1
Bu kalay anomalisi ilk defa M.T.A. nm çalışmaları so- kanadında yoğunlaşmıştır, Yapılan çalışmalarda pimeî
nucunda bulunmuştur. Celaller kalay cevherleşmesi gra- mineralleşmenin; Horoz granodiyoritinin yerine konumu
nitin grayzenleşmiş kenar kesiminde, hidrotermal hema- sırasında bölgede dolaşan hidrotermal sıvıların., eski bi-
titli ve turmalinli kuvars damarları içinde rimleri oluşturan albit-epidot-kuvars-aktinolit-glavkofan
gözlenmektedir. Hemalitli kuvars damarları, kalay şistlerinden yıkadıkları elementlerle yüklenerek,
içeriği bakımından diğer turmalinli kuvars damarlarına olasılıkla son mağmatik aşamada ortama gelen
göre 'daha zengin olup, tesbit edilen kalay minerali kasi- mağmatik element içerikli sıvılarla karıştıkları ve Bol-
terittir (Çağatay ve Pehlivan, 1988).. kardağ mermerlerindeki boşluklarda element yüklerini
Bu alanda yüzey ley en metamorfik kütle içinde çok yığıştirarak cevherleşmeyi oluşturdukları saptanmıştır.
büyük karst mağaraları vardır. Bu karsı içindeki kırıklar (Çalapkulu, 1979). Ayrıca Bolkardağ cevherleşmesinin,
1
boyunca ince hematitii kuvars damarları izlenmektedir . Horoz granodiyoritinin gelişme evresine bağlı olarak»
Gnays ve mermer tabakaları arasında tabakalanmaya hidrotermal eriyik aktivitelerinin hareketliliğine göre
uyumlu olan hematitii damarlar da gözlenmektedir. mineralleşmeler açıklanmaya çalışılmış ve sonuçta
Kalay oluşumu, Niğde masifini keserek yüzeylenen Ce- Horoz granodiyoriline bağlı hidrotermal sıvıların, Bol-
laller plütonu (monzodiyorit bileşiminde) ile ilişkili kardağ mermerleri ile ofiyolit melanjına ait kontak, zo-
olmalıdır., nunda oluşan breşik zonda etkin olarak bo zonu silis-
Celaller kalay cevherleşme sahasından derlenen 8 adet leştirdiği ve üzerine gelen, ofıyolitik kapan yönünden
örneğin mikroskop incelemeleri sonucunda iki örnekte ekonomik sülfür cevherleşmelerinin oluşamadığı ifade
kasiterit tesbit edilmiştir., edilmiştir (Yıldırım, 1984)..
Kasiterit: Öz biçimli olup, değişik tane iriliklerinde Bolkardağ ikincil cevherleşmeleriyle ilgili
izlenmektedir,. Kataklastik yapı gösteren kasiterit kristal- yaklaşımlar aynı olup, genellikle Horoz gran.odiyori.tine
leri kenar ve çatlaklar boyunca hematit tarafından bağlı primer cevherleşmelerin yerinde oksîllenmesiyle,
ornalıltmştir. karstik mağaralar içerisindeki su akım rejimlerine bağlı
taşınmalarla oluşmuş alüvyonlardaki birikimler
BOLKARDAĞ GRUBU CEVHERLEŞMELERİ şeklinde, suların etkisi ve kimyasal olarak çökelmesiyle
oluştukları bilinmektedir (Şişman ve Şenocak, 1981)
Bolkar grubu içerisinde yer Man Bolkardağı mermer- Bütün bu yaklaşımların, ötesinde Bolkardağ cevher-
leri yaklaşık doğu-batı doğrultusunda, batıda Ma- leşmesinin, geliştirilen jeodinamik evrim ışığında kö-
denköyrden doğuda Karıncadağı'na kadar cevherleşme kensel olarak kıta-kıta çarpışması.sırasında yerleşmeye
alanı olarak izlenmekledir. Bu. kuşak yaklaşık 20 km başlayan Horoz granodiyoritiyle aynı kökenli mağma-
uzunluğunda ve 2,5 km genişliğindedir. Ayrıca Bolkar- tojenik eriyik aktivitelerinin bir sonucu olduğu açıktır...
dağı mermerlerinin kuzeyinde yer alan Alihoca ofıyolit Muhtemelen mağmatik eriyik aktivitesi zaman zaman
kompleksi içerisinde aynı kökenli mineraller tesbit edil- kendini yenileyerek uzun bir dönem devam etmiştir.
miştir. Bolkardağ cevlerleşmesinde zengin bir1 mineral, toplu-
Bu kuşakta cevherleşmeler Hititler, Romalılar ve Os- luğu olduğu ve bir polimetal cevherleşmesi olarak nite-
manlılar tarafından işletilmiştir (Yener ve Özbal, 1986). lenebileceği belirtilmektedir (Çalapkulu, 1.979),.
Bu alandaki yataklanmalara ait bir çok eski .araştırma özellikle Pb, Zn,,, Cu, Ag, Au, Mo gibi elementlerin
mevcuttur,. yanında Cr, Ni, Co elementlerinin de birlikte mineral
Bu yataklar özerinde detay ekonomik jeolojiye topluluğu oluşturmaları İlgi çekicidir, B%ük olasılıkla
yönelik çalışmalar- yapılmamış, sadece tip olarak seçilen ayrı kökenli olan bu, elementlerin birarada bulunması
mtneraüeşme ve cevherleşmeler irdelenmiştir1,. hidrotermal sıvıların çarpışma sırasında, oluşan Ma-
Bolkardağı grubu cevherleşmeleri; çarpışma denköy ofîyolitli melanj içerisinde dolaşımına bağlıdır.
döneminde sokulum yapan Horoz granodiyoritiyle aynı Horoz granodiyoritiyle aynı kökenli eriyik aktivite-
kökenli mağmatik eriyik aktivitelerinin sonucunda lerinin sağladığı. Bolkardağ cevherleşmeleri, antiklinalin
oluşmuşlardır,. Genellikle hidrotermal sıvıların dolaşım güney kanadında ve Alihoca ofiyolit kompleksi
yaptıkları (geçtikleri) kayaçlardan aldıkları elementler ile. içerisinde de tespit edilmiştir. Tespit edilen bu
mağmatik kökenli elementlerin karışmasıyla zengin bir oluşumlar incelenmiş ve elde edilen sonuçlar' aşağıda su-
mineral topluluğu oluşturduğu düşünülmektedir:. Bunlar- nulmuştur.
dan türeyen ikincil mineralleşme ve cevherleşmeler
çarpışma, sonrası yükselmelere bağlı karşılaşma ve su 2-Karıncadağ Kurşun-Çinko-Bakır Cevher-
dolaşım, rejimiyle ilgili oluşuklardır., leşmesi
BoUkardağ cevherleşmesi üzerine yapılan çalışmaların
büyük kısmı Hozor granodiyoritimn yerleştiği Bolkar- Bolkardağ antiklinalinin güney kanadında., Bolkardağ
dağ mermerlerinin oluşturduğu, antiklinalin kuzey mermerleri içerisinde primer siilfid ve bunlardan türemiş

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991 27


1
ikincil çinko cevherleşmesi Karineadağ'ın 6Ö0 m. ku- Cevherleşmenin Mineralojisi
zeyinde izlenmiştir. Bolkardağ mermerlerini kesen ince
1
cevher damarları ve bu damarların yoğunlaştığı alanda Cevher damarlarından, ve karst. dolgusu seklin.de. izle-
oluşmuş.karstik mağaralardaki ikincil cevher üzerinde nen cevherlerden alman örneklerin mineralojik
açılmış galeriler bulunmaktadır. Bu galerilerde cevher tanımlamaları sonucunda; damarcıkların sfalerit, galenit,,
araması ve üretimi yapılmıştır.. Açılan galerilerin büyük pirit, kalkopirit ve bunlardan türemiş ikincil, cevher mi-
kısmı karstik boşluklara ulaşmakta olup, bunlardan giri- neralleriyle bunlara eşlik eden gang minerallerinden,
lebilen en büyüğü 10 m. genişlikte, 3 m yükseklikte oluştuğu, gözlenmiştir.
olup,, 20 m uzunluğa kadar takip edilebilmekte,, bundan
sonra gidilememektedir;. Bu alanda Bolkardağ mermerleri Pirit: Öz, yarı öz biçimli, çok kenetli» kataklazma
küçük kıvrımcıklar yapmış olup, tabaka doğrulu ve geçirmiş kenetli kristal toplulukları oluşturmaktadır.
eğimleri N 5 0 E, 45 NW'dir. Karst girişleri bo 'tabaka Kenar ve kataklastik çatlakları boyunca ileri derecede
•doğrultu ve eğimlerine uygunluk göstermekte., tabakala- yüzeysel ayrışma, sonucu psödomorf olarak limonite
ra dik olarak oluşmuş kırık sistemlerinde gelişen karstik dönüşmüştür.
boşluklarla birbirine bağlantılı görülmektedir. Kırık sis- Kalkopirit: Genellikle piritlerin ara ve çatlaklarını
temleri N50 E, 75° derece SE ile N10 E, 75 derece doldurmakta olup,, büyük bir kısmı malakit ve limonite
NW'ya değişm. ektedir.. Primer minerallesin el er bu. dönüşmüştür. Ayrıca sfalerit içerisine de yerleştiği izlen-
kırıklarda oluşmuştur. mektedir.
Karst boşluğunun tabanında karst dolgusu halinde Sfalerit: En yaşlı mineral olarak gözükmektedir.
karbonatlı çinko (simitsonit) mineralleri, aragonit, kal- Büyük, kısmı altere olmuş ve kenarları boyunca simitso-
sit oluşukları izlenmektedir, ince sülfid damarları nite dönüşmüştür. Afta kalan sfalerit artıkları semantas-
üzerinde küçük arama ve üretim, galerileri açılmış olup.,, yon zonu minerali olan. kalkosinden ince kuşakcıklar
bunların boyutları birkaç metreyi geçmemektedir,. Bu ga- 'tarafında, sarılmıştır.,
leriler içerisinde izlenen ince cevher damarları genellikle Galenit: Öz, yarı öz iri kristaller şeklinde olup,,
tabakalara dik ve karstik boşlukların olduğu, alanda kenar dilinim ve çatlakları boyunca kısmen anglezit ve
yaygındır., Cevher damarları mermerlerin tabakalan- serüsite dönüşmüştür.
masına dik. ve oblik gelişmiş olup, kırık sistemleri Gang minerali olarak, kuvars,,, karbonat» seris.it ve
içe r i si ne y erlesin i şti t. klorit izlenir., Kuvars genellikle kristallerin ara, çatlak

Şekil 4: Çalışma alanındaki, cevherleşmelerin dağılımını Figure 4: Schematic,section showing distribution of mi-
gösterir şemaük kesit... neralizations in the studied area,.

28 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991


ve boşluklarını doldurur. Bu karbonatların bir kısmı (si- de yörede bilinen diğer yataklar gibi Horoz granodiyorit
derit-ankerit) psödoömorf şeklinde göîite dönüşmüştür, magmasına bağlı olarak oluşan kuvars porfir damar-
larının getirdiği hidrotermal sıvılarla oluşmuştur.
Bolkardağ mermerleri içinde kalay bulunması, hidro-
term.al cevher eriyikleri getiren Horoz granodiyotinin S
tipi bir granit olduğunu işaret etmektedir..
Kast dolgusu halinde izlenen ikincil mineral-
leşmelerde limonit, götit, simitsonit, serüsit, anglezit,
malakit, azurit ve kalkosin tesbit edilmiştir. Limonitin
büyük kısmı pirit ve kalkopiritin dönüşmesiyle
oluşmuş, daha az bir kısımda rombusal şekilleri iyi
gözlenen sideritlerin ayrışması ve bozuşması sonucu
oluşmuşlardır. Simitsonit ve serüsitler genellikle kalsit
1
ve kuvars kristalleriyle birlikte izlenmektedir ,. Relik ola-
rak, çok az miktarda sfalerit, galenit, içermektedir,. Bu
relik sfaleritler bazen çok ufak kalkopirit aynlımlan
içerir. Limonitler içerisinde de relik olarak, piritler izlen-
mektedir,. Kayaçta yaygın, olarak izlenen limonitler üç
ayrı şekilde oluşmuştur. Eriyikler sonucu gelip karbonat
ve kuvarsların ara ve çatlaklarım doldurur şekilde, side- •
Tablo 1: Kanncadağ yatağının cevher mineralleri. rit-ankerit psödomorfu ve bunların kenar ve köşeleri
boyunca oluşan limonitler, piritten dönüşmüş pirit, ve
3- Sulucadere Kalay Cevherleşmesi kalkopirit psödomorfu şeklinde oluşmuştur.
Böylece kayacın mineral parajenezi; kuvars, sfalerit,
Bolkardağ mermerleri içinde Alihoca köyünün galenit, pirit, kalkopirit, oksit ve karbonat mineralleri
yaklaşık 5 kın güneybatısında,, 1740 m kotunda bulun- şeklinde olup, oluşum döneminde karbonat '(kalsit) eşlik
maktadır (Şekil-3). MTA Genel Müdürlüğü ile Boğaziçi etmiştir,
Üniversitesi'nin birlikte oluşturduğu' proje kapsamı
içinde alınan örneklerin kimyasal analizlerini Hadi Özbal OFtYOLÎTİK KUŞAK İÇİNDEKİ CEVHER-
yapmış, ve analizleri 3500 ppm'e çıkan kalay değerleri LEŞMELER
bulunmuştur (Yener ve Özbal, 1986),. Daha sonra bura-
dan alınan örneklerdeki kalay mineralinin stannit olduğu 4-ListvenitIer ve İçlerindeki Cevherleşmeler
Çağatay (1989) tarafından saptanmıştır.
Sulucadere kalay içerikli kurşun-çinko cevherleşmesi Bolkardağ mermerlerinin kuzeyindeki ofiyolitik
Bolkardağ mermerleri içinde yeralmaktadır. Cevherleşme kayalar1 içinde yer yer nikel-bakır zuhurları yer alır.
hem kireçtaşı tabakalanmasına uyumlu hem. de tabaka- Madenköy ofiyolitik melanjı içinde ofiyolitik.
lanmaya dikey olarak mercek şeklindedir. Tabakaları - kökenli kayaçların bozuşması sonucu oluşmuş NE-SW
maya uyumlu (yatay) olan. merceğin boyutları 140x20' uzanımlı silisleşmiş bir zon bulunmaktadır., Bu silis-
cm kadardır. Bu merceğin sol tarafından N50 W ve 80° leşmiş kayaçlar tipik olarak. Kızıltepe ve Sulucadere
NE1ya eğimli bir kırık boyunca aşağıya doğru 50-60 cm dolayında gözlenir. Bu kayaçlar sahada uzaktan
uzunlukta ince bir damar izlenmektedir., Birinci, merceğin bakıldığında kireçtaşı görünümündedir.. Tamamen silis-
sağ üst larafında bulunan ikinci mercek, tabakalanmaya leşmiş ve karbonatlaşmış olan bu birim ofiyolitik
dikey olarak bulunmaktadır. Uzun ekseni sol tarafından kökenli kayaların bozuşması sonucu oluşmuş listvenit-
geçen kırığa uyumlu olup, boyutları 70x50 cm'dir. Bu- tit. Bol olarak içerdiği, limonit ve hematit tarafından
radaki cevherleşmeyi fay etkilememiştir.. Mercek boyanmaları nedeniyle sarım sı-kahve renk hakim olup,
içindeki cevher sarı renkli olup,,, galenit, pirit gibi birin- arazide dikkat çekicidir,.
cil mineraller içerir,. Bolkardağ. mermerleriy le olan dokanağı boyunca
Sulucadere kalay cevherleşmesi hidrotermal metazo- etkin tektonizma nedeniyle parçalanmış olup bazı ke-
nıatik kökenlidir. Cevher mikroskobisi incelemesi sonu- simlerde melanj kayaçlar ile olan dokanağım ayırt etmek
cu sfalerit, galenit, pirit, fahlerz, kalkopirit, arsenopiriu zordur.
mark asit, stannit, bumonit, pirotin, sideriı, nabit altın, İlksel kayaları çoğunlukla ultrabazikler (serpantin)
idayit ve Ag-sülfotuzları gibi pirimer mineraller tesbit olan bu birim, muhtemelen Horoz gronodiyorit
edilmiştir (Çağatay ve Arman, 1989).. magmasının yerleşmesiyle etkin olan hidrotermal
Sulucadere kalay içerikli çinko-kurşun cevherleşmesi solüsyonlar sonucunda ilksel, özelliklerini kaybetmiş si-

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991 29


lisleşmiş, karbonaüaşmış, listvenitik kayaçtir.. kontağında zuhur eden bakır cevlerleşmesinin bir örneği
Madenköy ofiyolitik metanı içinde yer alan bu birim olabileceği gibi, mikrogabro-kuvars porfir dayklannın
daha detay olarak. Yıldırım ve diğerleri (1984) tarafından. hidrotermal ürünüde olabilir,.
incelenmiştin Bu listvenitik kayaçlardan alınan Katrancı köyünün 1,5' km batısındaKaraboyalı dere
örneklerin ince ve parlak kesitleri yapılarak yamacında Alkoyağı dere cevherleşmesinin benzeri bakır
tanımlanmıştır. miîieralleşmesi vardır., Yalnız burada nabit bakır
İnce kesitlerde hidrotermal kuvars ve dolomit içeren oluşumları daha yaygındır. Nabit bakır tanelerinin
kayaç tamamen silisleşmiş ve karbonatladın ıştır. Tekto- büyüklükleri karakteristik olup, bazılarının boyları 2
nik etkiler nedeniyle ilksel özelliğini kaybetmiştir, cm'yi geçer.
Çatlaklarda, dolomit ve krom it gözlenmiştir. Ayrıca bol Cevherleşme, Alkoyağı derede olduğu gibi Alihoca
miktarda opak mineral içerir. ofiyolit kompleksi içinde yer almakta olup, cevher-
leşmeyi ofiyolitik kayaları .keserek yüzeyleyen kuvars
Cevherleşmenin Mineralojisi porfir day klan sağlamaktadır., Serpantin-kuvars porfir
kontağında bakır minerali (özellikle nabit bakır) artar.
Kalkankaya tepe yakınında yeşil renkli tipik lisfen.it-
leşmiş kayaç örneklerinin.,, cevher mineralojisi inceleme- Cevherleşmenin IVlinerolojisi
leri sonucunda; kromit, nikel mineralleri,,, pirit, kalkopi-
rit ve bunlara eşlik eden kuvars, klorit ve karbonat Alkoyağı dere ve Karaboyah deredeki cevherlerden,
içerdikleri tesbit edilmiştir. alınan örneklerin mineralojik, tanımlamaları sonucunda;
Mîllerit (nikel sülfid): ö z , yan öz şekilli bazen nabit bakır,, kalkopirit, bornit, kovellin, kalkosin,
çubuklar şeklinde hem. kuvarslar .arasında hem de dolo- küprit, tenorit, idait, malakit gibi bakır mineralleşmeleri
mit içerisindeki kristal sınırlarında ufak. taneli saçılımlar ile birlikte manyetit-hematit gibi demir mineralleri sap-
şeklinde izlenir. Kenar ve dilinimleri boyunca linneite tanmıştır.
dönüşmüştür,. Bornit: En yaşlı mineral olup, kenar1 ve dilinimleri
Kalkopirit: Çok. az miktarda izlenmiştir. boyunca, kısmen kalkosine dönüşmüştür. Bornit ile kal-
Kromit: Ufak kristaller şeklinde olup» genellikle kosinin oluşturduğu mirmekitik doku çok tipik olaraz
kromspinele dönüşmüştür. izlenir, bazen de çatlak ve dilinim kenarları boyunca
Pirit: Ufak öz, yan öz kristaller şeklinde olup, neoj idenite dönüşmüştür.
bazen de zonlu yapı gösterir. Piritlerdeki zonlu yapı, Nabit bakır: Epidot kristalleri arasında çok iyi. iz-
büyük olasılıkla içerdiği ve kimyasal bileşimine giren lenir. Kenarları boyunca küprite dönüşmüştür, Yer yer
kobalt ve nikelden kaynaklanmaktadır. de küprit içinde çok ufak nabit bakır artıkları
Lisfenit içersinde, izlenen ve bu kayaca yeşil, rengi gözlenmektedir.
veren mineraller krizopras türü kuvars ile klorittir. Kalkopirit: Bornit içinde çok küçük tanecikler
Bolkardağı kuzeyinde Madenköy ofiyolitli melanjı şeklinde izlenmektedir. Bazen, de idait içerisinde
içinde yer alan lisfenitler altın içermeleri nedeniyle aynlımlar halinde bulunmaktadır.
önemli olup, detay ölçekte haritalanarak incelenmesi K a l k o s i n : Bornitin dönüşümü sonucunda
önemli olacaktır.. Bu zonun devamı olan Sulucaderede, oluşmuştur. Kendisi de kovelline dönüşme
MTA'nın yaptığı çalışmalar sonucunda altın, gümüş, göstermektedir. Kalkosin hem. heksagonal, hem de la-
kurşun, çinko, bakır ve molibden mineralleri ile nikel,,, melli olmak üzere iki türlü izlenir.
kadmiyum,, arsenik ve. antimon değerleri tesbit edilmiştir Küprit: Nabit bakırın dönüşümü ile gelişmiştir.
(Yıldırım, ve diğerleri,, 1984)... Küprit kenar ve çatlakları boyunca tenorite
dönüşmüştür. Kayaçta en yaygın mineral olarak bulun-
5-Âlkoyağı Dere Bakır Cevherleşmesi maktadır.
Kovellin: Bornit ve kalkosinin dönüşümü sonu-
Alihoca köyünün 250 m batısındaki Alkoyağı dere- cunda 'bu minerallerin öncelikle dilinim ve kenarlarını
nin kuzey yamacında yer alır., Alihoca ofiyolit komplek- izleyerek gelişmiştir.
si içinde mikrogabro-serpantin kontağında açılmış yarma. Malakit: Kayacın çatlak ve boşluklarında az mik-
ve galerilerden bir miktar bakır üretimi için cevher tarda izlenmektedir.
alınmıştır. Açılan yarmaların en büyüğü 2 m genişlikte,, Tenorit: Malakit ve limonitle birlikte bulunmak-
4 m. uzunluktadır. Galerilerin, ise 2 metreden ilerisi tadır. Genellikle küpritin oksidasyonu sonucunda
tamamıyla dolmuştur. oluşmuştur. Ayrıca kolkosin ve kovellininin kenar ve
Cevherleşme serpan.ti.n~mikro.gabm kontağında ince •dilinimlerinde izlenmektedir.
damarcıklar şeklindedir,.. Cevher damarlarının kalınlıkları î d a i t : Çoğunlukla bornit içinde ayrılımiar
1-15 cm. arasında değişir; Bu, ofiyolit-mikrogabro şeklindedir. Bazen de içinde kalkopirit aynlımlan vardır.

30 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM' 1991


Manyetit ve hematit: Eser miktarda olup, yan yaygın, dayk sistemlerinin Bolkardağ birimleri içerisine
kayaçtan .alınmıştır., Marütleşen muşketofiüer içerisinde yerleştiği alanda bu. tip cevherleşmelere •rast-
manyetitler relikt halde bulunmaktadır. Ayrıca iimenit, lanılmaktadır. Bu alanda, kuvars porfir dayklarıyla
ruti.1 ve anatas izlenmektedir... Gang olarak kuvars,, epi- kireçtaşı, dokanaklan boyunca, okşan altere zonda kalko-
dot, klorit ve sfen mineralleri içerir., pirit ve pirit mineraileşmesi tesbit edilmiştir.
Alkoyağı ve Karaboyalık dere bakır zuhurlarının mi- Böylece Horoz granodiyoritine bağlı cevher-
neral oluşum sırası, klorit, kuvars.» epidot, hematit, ma- leşmelerin., antiklinalin güney kanadında da bulunduğu
nyetit, bomit, nabit bakır; küprit, kaikosin, kovellin, ve Horoz granodiyoritinin güney ve doğuya doğru
tcnörit ve idait şeklinde olduğu tesbit edilmiştir. gömülü oldoğu sonucu bu. yeni bulgularla desteklen-
Alkoyağı ve Karaboyaiık dere bakır cevherleşmesi, mektedir. Bunun için, Bolkardağ antiklinalinin güney
1
Alihoca ofîyolit kompleksini keserek yüzeyleyen Horoz kanadında gömülü cevher yataklanmaları bulma olasılığı
granodiyorit magmasına bağlı kuvars porfir dayklarının yüksektir.
ortama sağladığı hidrotermal eriyik aküvitesinin ürünü.
olarak oluşmuştur., Karaboyalık derede ofîyolit-kuvars 6-Karnıoğlu Demir-Bakır Cevherleşmesi
porfir- dokanağında gelişen bakır (özellikle nabit bakır)
mineraileşmesi bunun kanıtı olabilir... Karnıoğlu cevherleşmesi Pozantı ilçesinin 2 km ku-
Ofiyolitik kompleks içinde yiizeylenen çok ince zeydoğusunda yer almaktadır.. Bolkardağ kireçtaşının
bakır zuhurları büyük ekonomik potansiyel üzerinde yer alan Alihoca ofi.yol.it kompleksini keserek
göstermemektedir. Ancak, Katrana köyü güneyinde Ka- yerleşmiş,,, silis damarları ve kontakları boyunca
rataş-Kargölün mevkii arasında kalan Bolkardağ mermer- oluşmuş, pirit, kalkopirit, manyetit gibi cevher mineral-
leri, ile ofiyolit kontağında bakır minarelleşmelerinde be- leri saptanmıştır,. Bu alandaki ofiyolit kompleksi
lirgin bir artış gözlenmektedir. Bu sözü edilen, alanın kayaçlan izomorf gabrolar, mikrogabro, mikrodiyorit,
detay etütleri yapılarak cevher potansiyelinin diyabaz daykları olarak izlenir,. Ofiyolitik kayaçlan
araştırılmasında fayda vardır. düşeye yakın olarak, yaklaşık doğu-batı doğrultusunda
Kanncadağ dolayında olaşan cevherleşmeler Horoz, silis dam.arl.ari keserek yüzeylemekte ve şapka gibi 2-3
granodiyoritiyle aynı kökeoli hidrotermal aktivitelerin m kalınlıkta yatay olarak bulunm.ak.tad.ir... Silis damar-
sonocunda oluşmuştur. Kanncadağrın güneyinde» ilk ola- larının dikey olarak çıktığı ve kalın yatay yerleşmenin
rak Bolkardağ grubu, birimlerini kesen, kuvars porfir bulunduğu alanlarda arama ve üretim, için. yarma ve. gale-
dayklan tesbit edilmiştir. Bu apofizlerle Bolkardağ mer- riler1 açıldığı gözlenmiştir...
merleri dokanaklannda kontak metamorfizma ürünü mi-
neraller (klorit,,, epidot) ve pişme zonları net olarak izlen- Cevherleşmenin Mineralojisi
mektedir. Bu apofizlerin petrografik ve kimyasal
özellikleri bandaki apofizlerle aynıdır. Aynı zamanda Yüzeylenen kuvars •damarları, ve kontağmdaki cevher-
cevherleşme alanında ince damarcıklar halinde oluşmuş leşmelerden alınan örneklerin incelemeleri sonucunda
sülfüd mineralleşmeleri Karıncadağ cevherleşmelerinin manyetit, hematit, pirit, kalkopirit ve bunlardan türemiş
mağmatojenik eriyik aküviteleri sonucu oluşmuş hidro- limonit» malakit, kovdun, kaikosin ile bunlara eşlik
lermal cevherleşme olduğunu kanıtlamaktadır. eden rutil, sfen» anatas, kuvras, epidot, klorit mineralleri
Karıncadağ cevherleşmesinin kimyasal bileşiminin tesbit edilmiştir.
sülfid rnineralleşmelerde % 2,13-2,25 Cu, % 5-46,65
Zn, % 0,019-0,30 Cd, % 17-106,6 Ag gr/ton şeklinde Manyetit: İki ayrı tipte izlenmektedir. Birinci, tip,
olduğu tesbit edilmiştir. ufak taneli, kenetli kristallerden oluşmakta; ikincisi ise,
Kanncadağ cevherleşmesinde tesbit edilen mineraller- çubuklar şeklinde muşketofite dönüşmüş olarak
den ve kimyasal kompozisyon içeriklerinden; eriyiklerin gözlenmektedir. Yer yer kataklastik yapı göstermekte
ofiyolit kompleksi içerisinde dolanım yaptığı olup öz, yarı öz biçimlidir. Kayaçta bulunan diğer mine-
anlaşılmakladır., raller 'tarafından omatılmakta olup» en yaşlı cevher mine-
Kanncadağ cevherleşmesinde, rezerv-tenör ralidir... .Manyetitler çok az miktarda ufak. artıklar şeklinde
ilişkilerinin saptanabilmesi için bu mostralar özerinde kronüt-kromspinel tanecikleri içermektedir. Yer -yer mar-
istikşaf çalışmalarının yapılması gereklidir. Bu .arada gi- ütleşmiştir. •
rilebilen büyük galeride 10 rn genişlik, 3 m kalınlık, Pirit: Öz Mçimli, değişik tane boyutunda, yer yer
20m uzanımı gösteren karbonatlı çinko oluşumları tes- kataklastik: yapı gösteren piritlerin kristal çatlakları kal-
bit edilmiştir. Bu gözlemlere göre bu alanda da Bolkar- kopirit tarafından doldurulmuştur. Ufak manyetit
dağ cevherleşme boyutlarına yakın yatakianmalar olabi- kapanından yer yer piritler içinde izlenmektedir. En
leceği sonucu çıkmaktadır. büyüğü 1-3 mm arasında olup, kısmen limonite
Karıncadağın doğusunda Yakuplar yurdu mevkiinde dönüşmüştür»

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991 31


Kalkopirit: Öz biçimsiz, yer yer ince, yer yer de Kuzey kanatta HOTOZ granodiyoriti apofizlerinin
iri tanelidir. Diğer cevher mineralleri arasına ve yaygın olarak bu birimi kestiği izlenmektedir. Güney
çatlaklarına yerleşmiş olarak izlenmekledir., Kenar' ve di- kanatta, bu, tip oluşumların varlığı ilk olarak tesbit edil-
linim çatlakları boyunca limonite dönüşmüştür ve bu miştir. Bu kuşakta da ofiyolit. kompleksi kesen Horoz
dönüşüm sırasında kovellin açığa çıkmıştır. Ayrıca kal- granodiyoritine bağlı apofizlere, Karnıoğlu cevher-
kosin ve malakite dönüşümler de izlenmektedir., leşmesinin 300 m kuzeyinde raslanmıştır. Bu. daykların
Hematit: Genellikle çok ufak ince çubuklar kontakt ilişkileri ve petrografik özellikleri kuzey kanat-
şeklindedir.. Hematit iki. türlü oluşmuştur: a) primer takilerle karşılaştırılmış ve aynı nitelikler taşıdıkları, tes-
çubuk şeklinde oluşan hematitler, b) manyetitin martit- bit edilmiştir,. Cevher mineralojisi çalışmalarıyla ma-
leşmesi sonucunda oluşan manyetitler. nyetitler içerisinde kromit-kromspinel bulunması,
Gang olarak izlenen rutil ve anatas çok az miktarda mineral topluluğunda rutil ve anatasın yer alması bu.
ufak: tanecikler şeklinde gözlenir. Kuvars kristalleri iri alanda Horoz granodiyoritiyle aynı kökenli
taneli olup, değişik yaşta, izlenmektedir, Muhtemelen mağmatojenik eriyik akli.vitesinin, ofiyolit içerisinde
oluşuma sürekli eşlik etmiştir. Klorit ve epidot ise cev- olduğunun kanıtıdır.,
her mineralleri tarafından ornatılnııştır. Bu veriler Kuvars damarlarıyla kontaklanndaki mineralleşme
ışığında mineral parajenezi, Tablo 2'de verilmiştir. alanları 2-3 m civarındadır. Yayılım olarak 200 m cev-
Cevher minerallerinin kimyasal kompozisyonu % herleşme zonu görülmektedir. Bakır içeriklerinin düşük
052-2.76 Cu, % 7.8-17.7 Fe, % 0.093-2.84 S,"ve 2.6- olması ve rezerv imkanlarının sınırlı olması nedeniyle
32.00 gr/ton Ag olduğu yapılan kimyasal analizlerle tes- ekonomik, önemi azdır. Fakat derinliğe doğru Au ve Ag
bit edilmiştir. gibi mineralleşmelerin olabileceği ve ofiyolit tabanında
Karnıoğlu Fe-Cu cevherleşmesi Bolkardağ antikli- Bolkardağ kireçtaşı bulunduğu, göz önüne alınarak detay
nalmın göoey kanadında yüzey lenen Alihoca. ofiyolit etüdlerin (jcofizik-sondaj) yapılmasında fayda
kompleksinin içerisinde olması bakımından önemlidir. görülmektedir.
Bolkardağ antiklinalinin kuzey kanadı üzerindeki Aliho- Böylece Bolkardağ antiklinalinin güney kanadında
ca ofiyolit kompleksi içerisinde bu tip oluşumlar bilin- ofiyolıtler içerisinde Horoz granodiyoritiyle ilgili cev-
mektedir. herleşme alanları bulunduğu tesbit edilmiştir.
Oluşturulan jeodinamik
evrimde çarpışma
süresince kabuk
kalınlaşmasının kıta
kenarında değil, geniş bir
alanda oluştuğu ve
mağmatik faaliyetin
buna eşlik ettiği, bundan
dolayı Bolkardağ cevher-
leşmesinin büyük bir
yayılınnı olduğu,,, Horoz
i granodiyoritinin
| batısında da tesbit edilen
i cevherleşmelerle
ı kanıtlanmıştır.,

' ULUKIŞLA-
! ÇAMARDI HAVZA-
! SIND AKİ CEVHER-
; LEŞMELER

i Çarpışma sürecinde
mmmmmmmmmmmmmmm
~m~~~ kalınlaşan katı kabuğu
Dönüşüm Hakim üzerinde Alt Paleosen-
Orta Eosen zaman aralığında gelişen havzada (Şekil 4)
Tablo- 2: Karnıoğlu hidrotermal Fe-Cu cevher- mağmatojenik aktivite, cevherleşmeyi de başlatmıştır.
leşmesi mineral, parajenezi. Havzada tesbit edilen cevherleşmeler kökensel olarak
hidrotermal sıvılara bağlı olmakla birlikte oluşum

32 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991


biçimi, yerleşimi, şekli ve mineralojik özellikleri leşmesinin üst kısımlarındaki alterasyon olabilir. Bu al-
bakımından farklılıklar sunmakladır. terasyon zonun üzerinde yer yer san-kırmızımsı renkli
Havzanın tabanında oluşan bazik voikanitler limoniüeşmiş kesimler de vardır.
(Üniükaya formasyonu) içerisinde mağmatizrnaya
bağımlı hidrotermal kökenli sülfid bireylerinden volka- Cevherleşmenin Mineralojisi -I
nojenik masif sülfid yataklanması (Kayserilinin dere)
oluşmuştur. Gelişen plütonizma sonucu mağmatik Alterasyon zonunda daha derindeki cevherleşmeyle il-
eriyikler voikanitler içerisinde ,hidrotermal ve da- gili ip uçlarını verecek mineraller tesbit edilmiştir, Bu
marcıklar (Cipcip dere Fe-Cu, Uçurum tepe Pb-Cu, mineraller pirit, kalkopirit, sfalerit, rutil ve matas, bun-
Yağlı taş Pb-Cu, Kayserilinin dere Cu-Fe), ve skarn lardan türemiş ikincil minerallerdir.
yatağını (Esendemir tepe Fe-skarn yatağı) Pirit: Öz, yarı öz biçimli, çok az bir kısmı da iske-
oluşturmuşlardır:. Ayrıca apofızlerin dokanaMarı boyuoca lettikLer şeklinde izlenmektedir.. Çok dağişik tane irilik-
konlakı mctanıorfik zonlar oluşmuş ve bu zonlarda cev- lerinde olan piritlerin en. büyükleri, 500 mikron, en ufak-
herleşmeler gelişmiştir. Bunların yanında ları 5-10 mikron civarındadır. îri piritler yer yer
mağmatizmanın kökü niteliğindeki monzonitin allera- kataklastik yapıda olup, çatlakları kuvarsla doldurul-
syonları, kimyasal kompozisyonları ve petrografik muştur., İçlerinde ufak kuvars, rutil, kalkopirit tanecikle-
özelliklerinden yüzeylenmemiş porfiri bakır yataklan- ri izlenm.ekt.edir. Kenarları boyunca limonitleşmiştir.
ması olabileceği tahmin edilmektedir. Bazen de silisifiye olmuş kayacı kesen daha genç pirit
Volkanizma sonucunda oluşmuş bazik lavlar damarcıkları tesbit edilmiştir:.
içerisindeki sülfid cevlerleşmcleri, gelişeo plüıonizmayla Kalkopirit: Çok az öz biçirnsiz tanecikler şeklinde
konumunu kaybetmiş ve yeniden şekillenmiştir (Ör.. olup bunlar arasında bazen de piritlerle kenetli olarak iz-
1
Kayserilinin dere bakır cevherleşmesi). lenir. En iri tanecikleri 70-80 mikron civarındadır. Ke-
Havza içerisinde lesbil edilen cevherleşmeler yer yer narları boyunca limonite dönüşmüştür:.
ve birden fazla tipte cevherleşmeyi içerdiği için bu cev- Sfalerit: Ufak., yarı öz biçimsiz tanecikler .şeklinde
her alanları baz; alınarak aşağıda sunulmuştur. çok az miktarda izlenir. Demir içeriği çok düşük olan
sfaleritler kahverengimsi sarı iç refleksler gösterirler. En
7-Kayserîlînin Dere Bakır Cevherleşmesi büyük sfalerit taneleri 70-80 .mikron kadardır. Bazen ku-
vars ve kalkopirit içerisinde ufak sokulumlar şeklinde,
Çiftehan kasabasının 2,5 km kuzeyinde Kayserilinin, bazen de kenarları boyunca sirnitsonite dönüşmüştür:.
dere içinde yaklaşık doğu-batı uzanımında diyorit Rutil ve an a ta s: Çok. az miktarda tane
kontağına, uygun geniş bir alterasyon zonu yer almak- yığışımları şeklinde izlenmektedir,.
ladır.. Alanda bazalt ve andezitler yiizeylenmekte ve bu Diyoritin kuzey dokanağı boyunca kontakt altéra-•
iki birim arasına sokulum yapmış diyorit, doğu-batı syonlan çok iyi gelişir. Kontakt alterasyoftu içerisinde
yönlü uzanım, sunmaktadır. diyorit yerleşiminden sonra oluşmuş hidrotermal da-
Diyorit, kuzeyde bazaltla,, güneyde ise andezitle doka- marcıklar yaygındır. Bazalt-diyorit dokanağınm yakın
nakhdır. Diyoritin kuzeyindeki bazaltlar içerisindeki kısmında epidot, aktinol.it, klorit hakimdir. Bakanaktan
zayıf zonlarda. 3-5 cm ile İm kalınlıkta değişen birkaç uzaklaştıkça kontakt aiterasyonu klorit, epidot şeklinde
metre uzanım sunan hidrotermal kuvars damarcıkları devanı eder.. Diyoritin kuzey dokanağı boyunca izlenen
gözlenir. Diyorit-bazalt kontağı boyunca bazaltik lavlar- bu kontakt mineralleri güneydeki alterasyon zonunda iz-
da ayrışma bariz olarak izlenmektedir. Güney dokanak lenmemektedir. Diyorit, güney dokanağı boyunca, daha
boyunca yer yer daha önce oluşmuş piritleşmiş, kaolin- önce oluşmuş güney sınırındaki alterasyon zonu üzerine
lesin iş, limoniüeşmiş bir ayrışma, zonu bulunmaktadır. bindirmiştir. Bu nedenle diyoritin tek tarafında kontak
Diyoritin güney kontağında pişme zonları metamorfîzma görülmektedir...
görülmemekte olup, kuzeyden güneye diyoritin güney
kontağı boyunca, bu zon üzerinde diyorit fayla birlikte Cevherleşmenin Mineralojisi-II
bindirmiştir: Piritleşmiş,, kaolinleşmiş, limoniüeşmiş
altere zon muhtemelen aşağıdaki masif sülfid Kontakt metamorfizmasının yaygın olduğu kuzey
oluşumlarının yüzeye doğru olan alterasyonlarıdır. Bu zonda iki tip cevher mineraîleşmesi oluşmuştur:. Bunlar-
zon içerisinde mağmatik aktivitelerle oluşmuş ince (1-5 dan, ilki kontakt fjıetamorfizması sırasında oluşan mine-
cm) hidrotermal silis damarları izlenmektedir. ralleşmeler, ikincisi ise» mağmatojenik eriyik aktivitesi-
Diyoritin güneyinde yüzeylenen piritleşmiş, limonit- nin daha sonra .hidrotermal damarcıkları oluşturduğu
leşmiş, kaolinleşmiş, silis leşrniş altere zoo, muhteme- mineralleşmelerdir. Kontakt. metamorfizması sırasında
len daha altdaki (yastık lay gibi) bazik voikanitler manyetit, hematit, kalkopirit, pirit», ilmenit, rutil, sfen
içerisinde oluştuğu zannedilen masif sülfid cevher- ile bunlardan türemiş ikincil mineralleşmeler ve bunlara

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991 33


eşlik eden klorit, kuvars, tremolit, aktinolit, epidot mi- mektedir. Jeofizik, çalışmaları diyoritin kuzeyindeki alte-
neralleri oluşmuştur. rasyon dışındaki alanlarda bu tip 'bir anomali verme-
Manyetit: Zonun büyük kısmında" yaygın olarak miştir., Bu jeofizik verisi de güneydeki zonda gömülü bir
izlenmektedir. Manyetitin büyük bir kısmı, çubuklar ha- süifid mineralleşmesi (muhtemelen volkanojenik masif
linde, bir kısmı da öz, yan öz 'biçiminde kristaller şek- süifid. cevherleşmesi) olduğunu, kuzeydeki zonun ise ta-
lindedir.. Manyetitler belirgin şekilde zonlanma göster- mamen ayrı ve kontakt metamorfizması sonucunda.
mektedir. Çok zayıf kataklazma gösteren manyetitler oloştuğunu desteklemektedir» Piritleşme diyoritin
özellikle dilinimleri, yer yer de kenar ve çatlakları bo- güneyindeki alanda daha yoğun şekilde izlenir,
yunca hematite dönüşmüşlerdir.. Yani çek zayıf martit- Kayserilinin dere bakır cevherleşmesinin güney
leşmeye uğramışlardır. Kontakt alterasyon zonu içe- kısmı, maden yatakları bakımından kuzey kesimine göre
risinde izlenen manyetitin çok az bir kısmı da kronikle- daha önemli olabileceğini ortaya koymuştur.. Bu nedenle
rin dönüşmesiylc oluşmuştur. Bu tür manyetitlerin ilende yapılacak sondaj çalışmalarında bu kesimin
çekirdek, kesimlerinde yer yer kro.mspj.nel artıklarına, rast- üzerinde durulması yararlı olacaktır.
lanmaktadır.
Hematit: iki ayrı şekilde izlenir.. Bunlardan biri yu- 8-Cipcip Dere Denıir-Bakır Cevherleşmesi
karda değinildiği gibi manyetitlerin marütleşmesi sonu-
cunda oluşan, diğeri ise manyetitler arasında yer yer' çok Çiftehan kasabası, Koçak, köyünün kuzeybatısında
az miktarda çubuk, demetleri şeklinde olanlardır;. Cipcip dere civarında Fe-Cu cevherleşmesi ilk olarak
Kalkopirit: Az miktarda ufak, öz biçîmsiz iane ve Ateş (1985) tarafından -tanımlanmıştır. Cevherleşme vol-
damarcıklar şeklinde gang minerali ve manyetitler kanitler içerisinde hidrotermal damar ve damarcıklar
arasında izlenmektedir,. Dilinim ve kenarları boyunca şekliyle diyorit ve siyenit, porfir dayklanyla, votkana
ileri derecede limonit ve kovelline dönüşmüştür, kontaklardaki mineralleşmeler olarak izlenmektedir.
Pirit: Öz, yarı öz biçimli, kenetli, bazen saçınımlar Cipcip dere demir-bakır cevherleşmesinde en büyük
şeklindedir. Yer yer de kısmen veya. tamamen psödomorf cevher mostrası» yaklaşık doğu-batı istikametli fayın
şekilde limonite dönüşmüştür. zayıf zonunda 1,5 m kalınlığında, 60 m görünür
Ilmenit ve rutîl: Çok ufak. ve eser miktarlarda, uzanımda, Cipcip dere içerisinde izlenir.
bazen öz, yarı öz biçimde sfenler içerisinde artıklar ha- Çalışma, sahasındaki havzada, volkanitlerin
linde olup", yan, kayaçtan alınmıştır. oluşumunu takip eden siyenit» diyorit dayk ve stok-
Sfen: Çok az miktarda gang mineralleri ve man- larıyla ayni kökenli mağmaıojenik eriyiklerin aktivitesi,
yetitlerin arasında öz, yarı öz biçimde kristaller volkanitlerin zayıf zonlannda yataklanmayı sağlamıştır.
şeklindedir. Bunların bir kısmı ılmenit ve rafi.II.eri orna- Cipcip dere demir-bakır cevherleşmesinde tesbit. edi-
tarak oluşmuştur.. len minerallerin, manyetit, pirit, kalkopirit ve bunlardan
Alterasyon zonunda izlenen kloritler radyal (ışınsal) türemiş hematit» limonit, gotit, kovelün, malakit, azu-
dokular oluşturmuştur. Kuvars; fazlaca bulunan bir gang rit ile bunlara eşlik eden epidot, klorit, amfibol, pirok-
minerali olup, diğer gang mineralleri ve manyetitler sen ve kuvars gang mineralleri olduğu belirlenmiştir
arasını doldurmaktadır. Aktinolit ve tremolit kristalleri (Ateş, 1985). Ayrıca bu yalağın % 45 Fe, % 2 Co, %
belirgin, şekilde kloritleşnıiştir, Epidot. ise eser miktarda 0,01 Co, % 0,002 A.g ortalama tenörleri içerdiği belir-
izlenir.. lenmiştir.
Diyoritin, kuzeyindeki kontakt alterasyon zonunda Bu yatakta kobaltın varlığı çarpışma sonrası havza-
ince damarcıklar' şeklinde izelenen mineralleşmeler ma- nın tabanını kaplayan Alihoca ofîyolit kompleksinin 'var-
nyetit, kalkopirit ve çok az piritten oluşmaktadır., Mine- lığını işaret etmektedir,. Muhtemelen magmatojenik eri-
ralojik özellikleri itibariyle güneydeki altere zondaki mi- yik akti.vite.leri, elementlerin, bir bölümünü (özellikle ko-
nerallerle aynı özelliktedir... Sadece kalkopiritin yoğun baltı) bazik ve ultrabazik kayaçlardan mobilize etmiştir.
olduğu alanlarda bundan türemiş malakit, azurit yaygın,
olarak izlenir. 9 - Yağlat aş K urş u n-B akı r C e vher leşmesî
Kontakt alterasyon. zonunda. mineral oluşum sırası;
akünolit, tremolit, epidot, kuvars,, klorit, manyetit, he- Yağlı taş köyünün 4 km güneybatısındaki Yağlılaş
matit,, kalkopirit» pirit ve klorit şeklinde olduğu tesbit derenin civarında, andezltik bileşimi! Ardıçlı formasyonu,
edilmiştir. içerisinde N20 E doğruhulu, düşeye yakın eğimii zayıf
Kayserilinin dere- bakır- cevherleşmesinde ayrı olarak zonlar içerisinde hidrotermal damar ve damarcıklar
yorumlanan güneydeki (piri deşmiş, limonitlesin iş, kao- şeklinde mineralleşmeler izlenmektedir. Bu alanda tesbit
linleşmiş, silisleşmiş) altere zonda yapılmış jeofizik edilen 3 mostrada birbirine paralel, kırık sistemleri
çalışmalarıyla (Apaydın, ve Özmen, 1979) takriben 200- içerisinde aynı tipminerallesm.el.eri içermektedir. Sadece
250 m derinde süifid cevherleşmesi olabileceği ifade, edil- mineral çokluktan değişmektedir.

34 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991


CevIıerleşmenin Mîneralojisi güneyinde gözlenir. Andezitik. bileşimli Ardıçlı forma-
syonu içinde N50 E doğrultulu ve 60 derece SE'ya
Yapılan cevher mineraloji çalışmaları sonucunda eğimli fay zonunda volkaniıler arasında, yatay, tabakalan-
barit, kalkopirit, pirit, galenit, sfalerit, fahlerz ve bun- malı barit cevheri vardır. Barit, az galenit ve kalkopirit
Iardan türemiş serüsit, limonit,, anglezit, koveliin, kal- tanecikleri içermektedir... Üzerinde 5x10x2 metre boyut-
kosin, simitsonit ile kuvars, klorit gang minerallerinden larında bir yarma açılmış olup, barit üretimi yapılmıştır,
oluştukları saptanmıştır. Yarmadaki, masif barit, mostrasının kalınlığı. 0.50-3
Barit: Çok iri kristaller halindedir. Çatlaklarında metre arasında değişmektedir. Tabanında 1-2 metre
malakit ve çok az olarak izlenen limonitler içinde, yer kalınlığında kloriüeşmiş yeşil renkli seviye içerisinde
yer pirit relikleri içerir. galenit, malakit» azurit mineralleşmeleri içeren bir .zon
K a l k o p i r i t : Çok az, genellikle öz biçimsiz, bulunur ve bu zon kalın barit cevherine geçer,. Volkanit
değişik, tane iriliklerinde izlenmekte olup» kenar çatlak kuşak içinde Çivril lepe dışında hidrotermal olarak
ve dilinimleri boyunca limonit» koveliin ve kalkosine oluşmuş ince damarcıklar şeklinde başka barit cevher-
dönüşmüştür. leşmeleri de vardır. Ayrıca bu alanda gözlenen, fay zonu-
Pirit: Öz biçimli ufak taneli olup, kayacın en yaşlı nun kenarlarında epidot ve klo.rit.ten oluşan çok ince alte-
sülfıdli mineralidir. re kesimler izlenmektedir, Barit yanında kalkopirit, pirit
Galenit: Karbonat, klorit ve kuvars gangı içinde» ve galenit tanecikleri barit içerisinde izlenmekte olup,
ince taneli» bazen de iri taneli, hidrotermal damar şeklinde bu minerallerin yoğunlaştığı alanlardan alınan örneklerde
izlenir. Kenarları boyunca anglezit ve serüsite ortalama % 0,13 Cu, % 1.67 pb içeriği tesbil edil-
dönüşmüştür. miştir..
S f a l e r i t : En. büyükleri 2-4 mm iriliğinde Zayıf zon içerisinde barit damarları kenarlara, doğru
kapanımlar halinde, bazen de bulutlar şeklinde izlenir., iç volkanit kırıntıları içermekte olup,,, yoğunluğu yer 'yer
refleksleri çok açık olup, kenar ve dilinimleri boyunca düşmektedir..,
sinııtsonıte dönüşmüş kalakJazma gösterir,. Çivril, tepe barit yatağı,,, tenoru açısından sadece barit
Fahlerz: Galenitler içerisinde çok ince» yuvar- için ekonomik bir değer ifade eder. Hesaplanan görünür
lağı m sı ve elipsoidal tanecikler şeklindedir. Fahlerz barit cevheri 1000 ton. civarındadır.
büyük olasılıkla kristal yapısında izomorf halde bir mik-
tar gümüş içermektedir,. Ayrıca ufak tanecikler halinde 11 -Esen d em ir Tepe Demir-Skarn Cevher-
rutil 1er, mineral topluluğunda bulunmaktadır. leşmesi
Yağhıaş hidrotermal. damarlarında mineral parajenezi;
kloriı, kuvars, barit,, pirit, kalkopirit, sfalerit, fahlerz ve Çiftehan kasabasının Koçak köyünün kuzeybatısında
galenitten ibarettir. Ayrıca bu pirimer minerallerin Esendernir tepenin güneyinde bulunur; Bu alanda
dönüşmesi ile yer yer sekonder cevher minerallerine ras- çarpışma sonucu oluşmuş, havzada gelişen volkanizma
lanmaktadır. ürünü andezit, kireçtaşı, volkano-sedimanter birimler ve
Yağlıtaş cevherleşmesinin bakır içerikleri % 0.02 % bunları keserek, yerleşen ince siyenit, porfir dayklan
(XI4 arasında, kurşun içerikleri % 1 ile % 31.88 arasında yüzey lenmekfedir.
değişkenlik göstermektedir. Cevher damarlarında en fazla Alanda volkanitler ile kireçtaşı kontakları boyunca
bulunan mineral bariuir. Barit genelde hacimsel olarak skârnlaşma ve skarn içerisinde cevherleşmeler izlenmek-
cevherin % 80-90rını oluşturur.. Yani cevher dağılımı tedir., Skamlaşmanın, volkanitler ile kireçtaşının, siyenit
düzensizdir. ve diyorit kökenli hidrotermal eriyiklerin aktivitesi so-
Cevher damarlarının genişlikleri en fazla 1 metreye nucunda oluştuğu ve eriyik aktivitesinin cevherleşmeyi
kadar ulaşmaktadır. Cevher yataklanmasının uygun ola- de sağladığı bilinmektedir (Ateş, 1935)... Oluşmuş skarn
bileceği zonlar oluşmadığı, için rezervin ekonomik olabi- zonu, kireçtaşı kontağı boyunca N 60 E doğrultusunda 1
lecek boyuta ulaşmadığı düşünülmektedir., km bir uzanım sonm.akta.dır, Skarnlaşmaların kireçtaşı-
volkanit kontağında gelişmesi, mağmatik eriyiklerin
10-Çivril Tepe Barit Cevherleşmesi metazomatizmayı diffizyonal ve intfilitrasyonal olarak
sağladığını, kireçtaşlannın yerini alan skarnın ekzoskarn
Ulukışla-Çamardı havzası içerisinde- gelişen olduğunu, voŞcanitlerde gelişmiş skarnın silikat, skarnı
mağmatik eriyiklerin sonucunda hem. hidrotermal, hern olduğunu, endoskarnın gelişmediğini, silikat mineralle-
de volkano-sedimanter olarak oluşmuştun Genellikle rinin magnezyuma göre kalsiyumca daha zengin
Pb-Cu cevherleşmeleriyle birlikte ince damarcıklar ha- oluşundan dolayı skarnın kalsitik olduğunu, (Ateş, 1985)
linde izlenirler. tesbit etmiştir.
İnceleme alanı içinde en, kalın barit cevherleşmesi Mineral topluluğunda kobalt ve Nikel minerallerinin,
Ardıçlı köyünün 3 km kadar batısındaki Çivril tepe varlığı önemlidir. Çarpışma dönemi sonrasında, hav-

JEOLOJl MÜHENDİSLİĞİ - KASİM 1991 35


zanın tabanında Alihoca ofiyolit kompleksinin olması Bu çalışmaların sonucuna göre homojenleşme
ve mağmatojenik eriyik, aktvitesinin bunların içerisinden sıcaklıkları 160-200°C arasında değişmektedir'(Şekil 5),
dolanımı ve/veya geçişi sırasında Co ve Ni elementlerini Ölçüm yapılan kalsitlerin cevherleşmeden sonraki
aldığını işaret etmektedir. Bu da ortaya konan jeodina- dönemlerde, mağmatik sokulumun (ör,, siyenit damar-
mik evrim yaklaşımını desteklemektedir. Havzada uygun ları) geç. fazlarına denk geldiği, ve epitermal sıcaklıklarda
cevher yatakları olabilecek alanlarda Co ve Ni yataktan- oluştuğu görülmüştür..
ması beklemek bundan dolayı doğaldır..
Esendemir tepe demir skarn yatağı Çizerinde yapılan 12-Kanlıdere Çiftliği Kobalt Anomali Sahası
istikşaf etüdleri sonucunda ortalama' ağırlık tenor
dağılımı % 50 Fe, % 12 SI.O2, olan 100.000 ton İnceleme alanında jeokimya ve tahkik, jeokimya
görünür cevher,, aynı tenörlerde 200.000 ton muhtemel çalışmaları sonucunda Ulukışla, ilçesi Kanlıdere Çiftliği
cevher rezervi hesaplanmıştır (Ateş, 1985).. Ayrıca % köyünün 2 kın güneydoğusunda Tozluca, Akgedik ve
31.65 Fe, % 2.46 Co, % 0.2 Co, % 2.8 As, % 1.7 S, Devekaya tepenin yamaçlarının oluşturduğu alanda 7
% 0,05 Bi, % 0.02 Ni tenor dağılımı 500 ton muhtemel km2 lik. bir Co anomali sahası tesbit edilmiştir.
rezervi olan bir zon tesbit edilmiştir. Anomali sahası, Ünlükaya formasyonu lav ve agio-
Cevher yüzeylemeleri kiıeçtaşına doğru gelişen skarn meralarının yüzeylediği alanda yer almaktadır. Bu. lav ve
zonu içerisinde 3-4 m kalınlıkta masif many eti t damarı, aglomeraları, siyenit porfir, diyabaz dayklan ve ince ku-
içerisinde reiik kireçtaşı içeren manyetit mercekleri şek- vars damarları keser., Dyabaz ve kuvars damarlarının dış
linde izlenmektedir. Yataklanmanın batısındaki cevher yüzeylerinde az pirit ve hematit .sıvanmaları dışında
damarların (manyetit) üst seviyelerinde 0.50 cm. kalın- başka bir mineralleşme görülmemiştir. Ayrıca bazaitik
lıkta, sülfid, sülfo-arsenitli minenüleşmenin hakim oldu- lav ve dayklardan kaya örnekleri alınmış ve elde edilen
ğu zon bulunmaktadır. Pembe rengiyle tipik kobalt (eri- kimyasal anal iz sonuçlarının daha. önce alman sediman
tin) minerallerinin masif manyetit cevher zonun üzerinde örnek sonuçlarıyla korelasyonu yapılmıştır.
gelişen kırıklar'boyunca (hıdrotermal olarak) manyetitin Sediman ve kayaç jeokimyası çalışmalarında Co için
üst kısmındaki seviyelerde yataklandıklan izlenmiştir. eşik değer 48 ppm hesaplanmış olup, bu alanda 46-65
Bu kırık sistemlerinin cevherleşmenin, doğusunda da ppnı Co değerlerinden oluşan bir anomali kapanımı
olduğu ve bu kırık, sistemlerinde de sülfid ve sülfo- görülmektedir.
arsenitli minenüleşmenin olduğu tesbit edilmiştir. Kanlıdere Çiftliği Co anomali sahasından kayaç
Cevherleşmenin mineraloji incelemeleri sonucunda örnekleri derlenmiş ve sonuçlar değerlendirilmiştir.. Buna
manyetit, spekülarit, kobaltit, kalkopirit, pirit, born.it, göre kay açlardan alman örneklerin Cu, Co, Ni
brovoit,, lineit,, mi İler it, sfalerit, galenit, bizmet,sü.lfo içeriklerinin ortalamaları Tablo 3"'te verilmiştir..
tuzları (aykinit) ve bunlardan türemiş hematit, limonit,,
erittin, kovellin, malakit, azurit, violent cevher mineral- KAYAÇ TÜRÜ Cu(ppm) Co(ppm) Ni(ppm)
leri ile amfibol, epidot, granat» klorit, kalsit, kuvars
gang mineralleri tesbit edilmiştir (Ateş, 1985).. Ayrıca Aglomera • 46.00 31.58 100.00
mineral parajenezi çıkartılmıştır.
Esendemir tepe demir skarn yatağında cevher- Aglomeraîçiode 43.57 32..71 98.71
leşmenin oluşum sıcaklığına ışık tutması için saydam ojitli bazalt
kalsit kristallerinde sıvı kapanım çalışmaları yapılmış
olup, bunların sonucunda skamlaşma ve cevherleşme Bazalt 32.54 28.00 75.54
boyunca oluşan kalsit kristallerinde sıvı kapanımları tes-
bit edilmiştir. Muhtemelen başlangıçta (oksit fazında - Kireçtaşı 25,50 22.50 70.00
manyetit) oluşum sıcaklığı 500-550cC civarındadır. Kaf-
sit kristallerinde iki yönde çok güzel dilinimler mevcut Siyenit porfir 25.00 17.86 52.40
olup sıvı kapanımların içerdikleri sıvıların, genellikle
bu dilinimler doğrultusunda boşalma olasılıkları vardır. Diyabaz 37.50 24.83 55.05
Bu nedenle ölçüm yapılan kapanımların seçilmesinde
özen gösterilmiş ve birincil olduğu düşünülen Tablo 3: Kanlıdere Çiftliği kobalt anomali sahası
kapanımlar seçilmiştir. Kapanımların boyutları (1-4) kayaçlarımn Cu, Co, Ni değerlerinin ortalamaları
mikron arasında değişmektedir. Bunlar iki fazlı ve sıvı
fazın gaz fazına oranla daha fazla hacim kapladığı Cevherleşmenin. Mineralojisi
kapammlardır. Kalsit örnekleri içerimde, kapanımların
küçük olması ve çoğunluğunun boşalmış bulunması ne- Yapılan cevher mineralojisi çalışmalarında bari t, sfa-
deniyle ancak 11 ölçüm yapılabilmiştir. lerit, fahlerz, kalkopirit, pirit,, arsenopirit, galenit ile

•36 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991


bunlardan türemiş limonit, arsen-antimon okr, kovellin, düşeye yakın fay zonunda i m ile 0,20 m arasında
azurit, malakit,, simitsonît ve serüsit tesbit edilmiştir.. değişen kalınlıkta mineralleşmeler görülmektedir. Bu
Bar it: Öz şekilli pembe renkli iri kristaller cevherli fay zonunun uzunluğu. 20 m'dır. Fayım 30 m
şeklindedir.. İçerisinde sfalcrit, pirit, kalkopirit ve galenit kadar bazaltik lavlar içinde de devamı vardır. Damarın
kristalleri vardır. büyük kısmı barit mineralinden, oluşmuştur ve içerisinde
Sfalerit: Kenetli taneler şeklinde olup irili ufaklı 3-20 cm kalınlıkta değişen galenit ağırlıklı sülfid mine-
adacıklar oluşturmaktadır. Zayıf kataklazma gösteren sfa- ralleşmesi tesbit edilmiştir..
leritlerin çatlakları kuvars, galenit, kalkopirit ve fahlerz Pirit: Eser miktarda,, ufak tanecikler şeklindedir..
içermektedir. Sfalerit, kenarları boyunca simitsonite Bazen gang, bazen de diğer sülfidli mineraller içerisinde
dönüşmüştür. kapanımlar oluşturmaktadır.
Fahlerz: Çok az miktarda olup, ufak. tanecikler ha- Arsenopirit: Eser miktarda, çok ufak tanecikler
lindedir., Kısmen galeniıî, kısmen de kalkopirit ve gale- halindedir. Genellikle galenit içerisinde iskeleteikler
nit ile birlikte sfaleriti ornatan damarcıklar ve mineral şeklinde izlenmektedir.
toplulukları, şeklinde izlenir. Galenit: İri taneli olup, kama şeklinde dilinim
Kalkoportt: Çok az miktarda ve ufak tanelidir. boşlukları içermektedir, Sfaleriti kenar ve çatlakları
Sfalcriüer arasında, bazen de galenit ve fahlerzle birlikte boyunca, belirgin bir şekilde ornatmıştır,. Galenitler
küçük tane toplulukları oluşturur şekilde ve barit içinde içerisinde bol miktarda» çok. ince taneli,,, yuvarlağımsı
izlenmektedir» dam.la.cik.lar şeklinde fahlerzler bulunmaktadır. Kayacın
Kanlıdere çiftliği anamalı sahasındaki alterasyon zon- en, genç mineralidir.
lan, (özellikle siyenit porfir,,, diyabaz ve kuvars damar- Gang olarak izlenen kuvars, iki tip olarak tesbit
larının kontaklanndaki) yaygın alterasyon gözlenen diğer edilmiştir. Birincil kuvars, cevher minerallerinin oluşum
volkanik kayaçlarla karşılaştırılmış, fakat bir farklılık öncesi, zayıf zonun çeperlerinde ve yer yer cevher
lesbıl edil.memi.stir.. mineralleri içeren kırıklar boyunca izlenir,. İkincil
Co anomalisi ancak tesbit edilmeyen, bir mineralin kuvars, cevher minerallerinin çatlaklarına girmiş otarak
Co içeriğinin fazlalığı neticesinde (bu amaç için ojitli izlenir:.
bazaltlardan aynı değerlendirme yapılmış ve en yüksek Bu verilere göre mineral parajenezi, kuvars, barit, sa-
Co içeriği, bunlarda belirlenmiştir) ya da gömülü bir ini- falerit, fahlerz, kalkopirit, pirit, arsenopirit» galenit, ku-
naralleşmenin ürünü olarak oluştuğu şekilde izah edile- vars ve ikincil mineral bileşimi, şeklindedir (Tablo 4).,
bilir. Bu amaçla sahanın jeofizik etüdleri (İP yöntemi)
yapılması uygun olacaktır,.
Volkanik kuşakta gömülü, olabilecek kireçtaşlarının
varlığı bilinmektedir. Bu sahada da (Tuzluca tepenin
güneyinde) çok ince kireçtaşı mercekleri vardır,.
Kireç taşları-' volkanil kontağında skarnlaşmalar bölgeye
yabancı değildir. Kanlıdere Çiftliği Co anomali sahası
Esendemir tepe Co sahasının kuzeybatısında olup,
yaklaşık aynı kot seviyesinde yer almaktadır. Kobalt mi-
neralleşmelerinin belirgin olarak volkanik kuşakta ve
s kain zonunda (Esendemir tepe Fe-skarn yatağı)
oluştuğo görülmektedir.. Bunun değerlendirmelere ışık
Ilıtacağı açıktır,. Planlanacak, jeofizik etüdlerinde bunlar
göz Önüne alınmalıdır.

13-Uçurum Tepe Cevherleşmesi ve Potasik


Alterasyon

Ünlükaya köyünün kuzeydoğusunda bulunan.


Uçurum tepenin doğu eteklerinde Ünlükaya formasyonu Şekil 5: Esendemir tepe demir-skarn yatağından, alman
(bazaltik) içerisinde rtid.ratemi.al damarlar şeklinde Pb-Cu kalsit örneklerinin homojenleşme sıcaklıkları ve
cevherleşmeleri ve Uçurum, tepe monzoniti içerisinde homojenleşme sıcaklığı değişim histoğramı.
yaygın potasyum altcrasyonu tesbit edilmiştir. Cevher- Figure- 5: Homogenization temperature and variance his-
leşme alanında bazaltik lavlar' ve ince (1.-3 m kalınlıkta) tagram of homogenizatîon temperature of calcite
siyenit porfir1 dayldarı ile rnonzonit yüzeylenmektedir. samples taken from the Esentepe Iron-Skarn oc-
Ünlükaya. formasyonu içerisinde K 50 B doğrultulu currence

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991 37


Kuvars I. taklanma bîr rezerv sunmamaktadır. Cevherleşmenin
Barit büyük kısmını barit oluşturmaktadır. Baritin fiziksel,
S Merit.,.. özellikleri (özellikle yoğunluğu, 4 ton/m3) itibariyle iyi
Fahlerz... oldoğo ve işletmeye uygun rezerv verebileceği tahmin
Kalkopirit... edilmektedir. Zonun barit, açısından incelenmesi yararlı,
Piri ı... görülmektedir.
Arsenopirit... Hidrotermal olarak meydana gelen bu damarın hemen,
Galenit - kuzeyinde yüzeylenen Uçurum tepe monzoniti, saha ve
Kuvars II petrografik özelliklerine göre, sığ ortamda kristallenmiş
monzogabrodan monzodiyorite kadar geçiş
Tablo 4: Uçurum tepe Pb-Cu cevherleşmesinin mi- göstermektedir. Yani kristalenme gabro .koşullarında
neral parajenezi başlamış monzodiyorit koşullarında sona ermiştir. Mon-
zonitten sistemli olarak alman örneklerin incelenmesi
Uçurum tepe cevherleşmesi,, çarpışma sırasında hav- sonucunda potasik, fi İlik ve propilitik olmak, üzere,, üç
zada gelişen volkanitlerin içerisine, mağmatojenik eriyik tip alterasyon saptanmıştır (Şekil 6).
aktivitesinin getirdiği bir hidrotermal damar cevher- Alterasyon kuşaklarının mineral toplulukları en iyi
leşniesidir. Yer yer kalkoplr.it, yer yer de galenit, hakim şekilde San Manuel-Kalamazoo (Arizona) yataklarında
olmaktadır., Bakırın yüksek tenöre çıkması, muhtemelen incelenmiştir. Lovel ve Guilbert (1970), diğer porfiri
mağmatojenik eriyik aktivitesinin, monzonit içerisinden bakır yataklarındaki kuşaklanmaya bakarak dört alteras-
bakır aldığını göstermektedirr. yon kuşağı (potasik,, fillik, arjilik ve propilitik) ayırt
Yatağın Pb içeriği !% 0.1 ile % 26 arasında, Co etmişlerdir...
içeriği % 0.1 ile % 12,29 .arasında değişmektedir. Fe %
20,40,, S % 4,62, As % 3, Zn % 0.15» SİO2 % 30.90 Potasik Alterasyon: Alterasyonun en iç kesimi-
yapılan analizlerle teshil edilmiştir. Pb-Cu açısından ya- ni oluşturan bölümdür. Monzonitin iç kısımlarından

Şekil 6: Uçurum tepe doğusunda Kırkgeçit dere Figure 6: A schematic cross section showing alteration
kenarındaki yol boyunca alınmış örneklerin characteristics of samples taken, from the road sec-
alterasyon özelliklerini gösterir şematik kesit. tion along Kırkgeçit creek '(East of Uçurum Tepe)

38 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991


alınan örneklerde yaygın potasyum alterasyonu tesbit gözlenir. Bazaltik lavlardan monzonite doğru gidildikçe
edilmiştir.. Bu örneklerin mikroskobik incelemeleri so- ve özellikle monzonit kontağında, biyotit kristallerinde
nucunda kayaçdaki mineral parajenezinin üç fazda belirgin bir artış gözlenmiştir. Bu zondan alınan (152,
geliştiği gözlenmiştir.. İlk fazda oluşmuş olan plajiyok- 153, 154-P gibi) örneklerinde petrografik incelemeler
las kristali, kayacın piri mer minerali olup, serisit- sonucunda, plajiyoklas ve proksenlerin altere olduğu,
leşıniştir. Piroksen, olivin, ortoklas, biyotit ikinci klinopiroksenlerin çoğunlukla kalsit ve klorite
fazın; apatit, biyotit, manyetit ve kalsit ise son, fazın dönüştüğü saptanmıştır. Hamurda bol miktarda epidot,
mineralleridir. albit, apatit ve. opak mineral izlenmektedir. Kayaç orta
Monzonitik kayaç kontak metamorfizmaya ve ince taneli biyotit içermektedir.. Biyotit ve klinopi-
uğramıştır. Yaygın potasyum alterasyonu nedeniyle roksenlerin birlikte bulunması oluşum şekli ve dokusu»
1
kayacın birincil kimyası tamamen değişmiş ve kayaç kontak metamorfızmadan etkilendiğini göstermektedir ,
kirlenmiştir. Biyotitlerin delbrmasyoııu. K-l eldispatlarda Uçurum tepe monzoniti volkanik kuşağın alt kesi-
ileri derecede alterasyon görülmesi., manyetit ile pirok- mini oluşturmaktadır. Kayaçta. özellikle potasyum alte-
senlerin birlikte bulunması,, .magmanın, kontak ve endo- rasyonunun saptanmış olması burada, porfiri tip bakır
metamoıfizrna nedeniyle kirlendiğini göstermektedir. cevherleşmesinin olabileceğini işaret etmektedir... Ayrıca
Monzonitin özellikle iç kesimlerinden derlenen tüm bu. alanda MTA tarafından yapılmış olan jeofizik
örneklerde,, potasik alterasyonunun etkisiyle kayacın bi- çalışmalarında (İP metodu) yüzeyden. 30-40 metreden, iti-
rincil kimyasının tamamen değiştiği görülmüştür. Eski baren yaklaşık 30 m. kalınlığında bir anomali belirlen-
kayacın içinde yeni mineraller (k-feldspat ve albil gibi) miştir..
.gelişmiştir.. Kayaç daha sonra kuvars damarları tarafından Bu, sonuçlara göre, sahanın alterasyon özellikleri
kesilmiştir. En eski mineral olan plajiyokiaslar kalsit ve dikkate alınarak porfiri tip cevherleşmeye yönelik, detay
serisitc dönüşmüş olup, plajiyoklaslann kalık yapıları ölçekte çalışmalar1 yapılması yararlı olacaktır.
belirgin olarak görülmektedir., Kayaçtaki albiıleşme epi-
dotîaşrna ve seri s iÜ eşme esnasında cevherleşme SONUÇLAR
olmamıştır.,
Uçurum tepe monzonitindeki cevher mineralleri po- Bolkardağ antiklinalinin güneyinde ve Ecem iş kori-
tasik alterasyon sonucunda gelişmiştir. Biyotit doru içinde kuvars porfir dayklan tesbit- edilmiştir.
oluşumunu takiben cevher île apatit gelirimi birlikte "Güney bölümündeki, Boljtardağ bölgesinde cevher-
olmuştur. Yaygın olarak izlenen apatitler, uçucu fazla leşmeler Horoz; granodiyorit magmasına bağlı olarak
bîrlıkic gelişen en son mineraldir. Ayrıca bol olarak gelişen kuvars porfir' dayklannın ortama sağladığı hidro-
kırmızı ve kahverenkli biyotitlerin görülmesi cevher- termal sıvılarla oluşmuştur. Ayrıca Bolkardağ antiklina-
leşmenin yüksek sıcaklıkla oluştuğunu gösterir. Kayaçta linin güney kanadında da. cevherleşmeler olduğu
tipik olarak, izlenen potasyum alterasyonu içinde cevher (karıncadağ) saptanmıştır. Ali hoca ofiyolit kompleksi
ile biyotit gelirimi arasındaki ilişki çok net bir şekilde içinde bakır (nabit bakır) cevher damarları tesbit edil-
gözlen inektedir. Kayaçta, skarn boyunca gelişmiş hidro- miştir,
tcnnal solüsyonlar1 cevher getirimine yol açmıştır. Kuzey bölümde, mağmatizmanın ilk evresinde
Fillik Alterasyonu: Bu zonda gözlenen bütün gözlenen Uçurum tepe monzonitinin, monzogabro-
mineraller serisitleşmiştir. Mafik mineraller klorit ve se- monzodlyorit ve monzonite kadar geçiş gösteren bir
ri sile dönüşmüştür. Hamur mikrolitik dokuda olup, ince pluton olduğu belirlenmiştir. Bu. birim içinde
ve orta tanelidir. Genellikle plajiyoklas mikrolitlerinden, petrografik incelemeler sonucunda özellikle K-feldispai
ikincil ol.ara.kta klorit ve seriş itten oluşmuştur., alterasyonunun çok iyi geliştiği saptanmıştır. Bu
Kayaç içinde yaygın olarak; izlenen plajiyoklas kris- özellikler göz önüne .alındığında, monzonitin iç zonunda
tallerinin tümü. serisilleşmiştir. Piroksenlerinde muhtemelen porfir!, tip bakır cevherleşmesi olabileceği
çoğunluğu altere olmuştur. Fillik zonunun merkezi düşünülmektedir.
kısımlarından alman örneklerin ince kesitlerinde izlenen Volkanik kuşak içindeki cevherleşmelerin» skarn hid-
potasyum feldispatlarda da seritleşme .gözlenmiştir.. Fil- rotermal dam.ar tiple olduğu saptanmıştır,. Ayrıca
lik zonun potasik zonla olan sınırının geçişli olması ne- bölgede volkanojenik ve porfiri özellikte cevher-
deniyle, arazide bunları ayırmak ço;k güçlün Bu zonun leşmelerde olabileceği, düşünülmektedir. Cevherleşmeyi,
dış kısmından alınan bazı örneklerde (1.57-P) feldispaüar- volkanitleri keserek yerleşen siyenit porfir dayklarınuı
dakı alterasyonun yanında biyotit, apatit ve epidoüaşma ortama sağladığı hidrotermal eriyik, aktiviteleri
gözlenmektedir.. oluşturmuştur. Yapılan araştırmalar, gerek Cu, gerekse
Propilitik Alterasyon; Monzonit ile volkaniıin Co değerlerinin, ekonomik olarak kazanılabilecek cevher-
kontağında, 20-30 m. kadar bir alanda görülmektedir Bu leşmelerin belirteçleri olabileceğini ortaya koymuştur.
zon içinde epidot, kalsit, klorit, gibi kontakt mineralleri İnceleme alanında volkanitler içindeki cevher-

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASİM 1991 39


leşıneler, bazik Ünlükaya formasyonu ile andezitik Ateş,, M.Z., 1985, Esendemir Tepe (Koçak-UIukışla-
Ardıçlı formasyonu içinde gelişmiştir. Esendemir tepe, Niğde) Demir Skarn Yatağı Metalojenik
Cipe ip dere, Kayserilinin dere, Uçurum tepe ve Yağlıtaş İncelemesi. Ç.Ü. Fen Bilimleri EnstitO.su jeoloji
cevherleşmeleri volkanik kuşak içinde saptanan zuhur- Müh,, Böl. Master Tezi, Adana,
lardır. (Yayınlanmamış).
Kayserilinin dere bakır cevherleşmesinin detay etüd Çağatay,, A., ve Pehlivan,, N.A., 1988, Celaller (Niğde-
revizyonu yapılmış olup, iki tip altcrasyon zonu tespit Çamardı) kalay cevherleşmesinin minerolojisi.
edilmiştir. Diyoritin kuzeyinde tamamen kontakt altéra- Jeoloji mühendisliği dergisi, Mayıs-Kasım, sayı
syonu şeklinde hidrotermal cevherleşme izlenirken, 32-33, s. 27-31.
güneyinde ise •tamamen piriüeşmiş bir zon izlenir.. Çağatay, A.,, ve .Arman, B., 1989, Bolkardağ Sulucadere
Gerek arazî gözlemleriyle, gerekse jeofizik verilerine (Ulukışla-Niğde) kalay içerikli, çinko-kurşun cev-
göre güney kesimde volkanojenik masif sülfid cevher- herleşmesinin minerolojisi, Türkiye Jeoloji Bül-
leşmesinin olabileceği düşünülmektedir. teni, Şubat-Ağustos, cilt 32, sayı, 1-2, s.. 1.5-20..
Ofiyolitik kayalar Madenköy ofiyolitik melanjı ve Çalapkulu, F., 1979, Bolkardağ maden yatağının
Alihoca ofiyolitik kompleksi şeklinde iki bölümde j eok i my asal incelemesi : E .Ü. Yerbi 1 im 1er i
ayırtianarak tanımlanmıştır.. Bu kayaçların Cu-Ni Fakültesi, Doçentlik tezi, 146 s.
içerikleri göz önüne alınarak cevherleşme yönünden daha. (Yayınlanmamış).
ayrıntılı incelenmesinde yarar görülmektedir. Çevikbaş, A., 1991, Ulukışla-Çamardı (Niğde) tersiyer
havzasının jeod.inam.ik evrimi ve maden yatakları
KATKI BELİRLEME yönünden önemi: Doktora tezi (Yayınlanmamış),
Î.Ö., Müh. Fak. Jeoloji Müh. Bölümü, İstanbul,
Bu yazı İstanbul Üniversitesi Fen Bilimler Ens- 235 s.
titüsü'nde yapılan Doktora tezinden hazırlanmıştır. Çevikbaş, A. ve diğ.. 1991, Pozantı civarının jeolojisi
Çalışmalar sırasında yardımcı olan MTA Doğu Akdeniz ve maden •yatakları hakkında, rapor, MTA Maden
Bölge Müdürü Şinasi Apaydm'a, M..Z, Ateş'e, Dr. Tun- Etüd ve- Arama Dairesi, (yazımda). Ankara.
cay Ercan'a, Ergün Akay'a; cevher mikroskobisi •tayinle- Yener, K.A., ve Özbal, H., 1986, Toros dağlarında
rini yapan Dr. Ahmet. Çağatay'a teşekkür ederiz. kalay: Bolkardağı maden bölgesi, Arkeometri
ünitesi bilimsel toplandı bildirileri... TÜBİTAK
DEĞİNİLEN BELGELER. yayınları, .Ankara.
Yıldırım, M. Şenocak, H., Sarman; E., Ateş, M.Z,
Apaydın, Ş,s Özraen, A.,, 1979, Niğde-Ulukışla- Yaşar, A., ve Karakaya, Y., 1984, Bolkardağı-5u-
Bolkatâağı-Kayserilinin Dere Sahası Bakır .arama- lucadere (Ulukışla-Niğde) polimetal. cevherleşmesi
ları raporu, MTA Derleme No: 6850 etüd raporu, Maden Tetkik ve Arama Genel.
(yayınlanmamış). Müdürlüğü derleme raporu,, No; 7670, Ankara.

40 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ - KASIM 1991

You might also like