Professional Documents
Culture Documents
YILINDA
T Ü R K İY E C U M H U R İ Y E T İ ’ N İN Y E T M İŞ B E Ş Y IL I
UŞAK VALİLİĞİ
e -m a il: u s a k v a lilig i@ h o tm a il.c o m
I
SÜLEYMAN DEMİREL
CUMHURBAŞKANI
Uşak, her alanda kalkınan ve gelişen Türkiye'nin önemli merkezlerinden
biridir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çağdaşlığın bütün nimetlerini Uşaklıların
hizmetine sunabilmiştir.
Ülkemizin her köşesinde olduğu gibi Uşak'ta da büyük bir kalkınma şevki
ve heyecanı mevcuttur. Bu heyecanın artarak sürdürülebilmesi için Uşaklı
vatandaşlarımızı ve sanayicilerimizi, Uşak'a daha fazla ilgi göstermeye
çağırıyorum. Esasen vatandaşlık bilinci ve hemşehrilik duygusu bunu
gerektirmektedir.
Kadir UYSAL
Uşak Valisi
V1I1
KİTAP HAZIRLAMA KOMİSYONU
II - COĞRAFYA :29-48
A- UŞAK İLİNİN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİNE GİRİŞ :29
B- DOĞAL ÇEVRE ÖZELLİKLERİ :29
1- Jeolojik Özellikler :29
2- Maden Yataklan :33
3- Yeryüzü Şekilleri :33
4- Toprak Özellikleri :35
5- İklim Özellikleri :36
a- Sıcaklık :36
b-Yağış ve N em lilik :38
c- Basınç ve Rüzgarlar :39
d- Yağış Etkinliği
:39
6- Doğal Bitki Örtüsü Özellikleri
:42
C- NÜFUS COĞRAFYASI ÖZELLİKLERİ
:42
1- N üfus Artışı
:43
2- Cinsiyet D urum u
3- Nüfus Yoğunluğu :45
D- GENEL DEĞERLENDİRME :46
:48
x
m -E Ğ İT İM İPİ :49-63
A- O SM A N LI D Ö N E M İN D E EĞ İT İM :50
1- M edreseler :50
2 - Sıbyan - İptidai M ektepleri :51
3- Rüşdiye M ektebi :52
4- İdadi M ektebi :52
5- G ayrim üslim ve Yabancı M ektepler :52
IV - KÜLTÜR :64-97
A- U ŞA K İLİ A Ğ IZ Ö Z EL LİK LE R İ :65
B- E FSA N E LE R :68
1- U şak A dı İle İlgili E fsane :68
2- S ankayalar E fsanesi :68
3- A li K uzu K uşu E fsanesi :69
4- Hacım Sultan E fsanesi :69
5- Evrendede E fsanesi :70
C -N İN N İL E R :70
D- M A N İLER :71
E- D EY İM LER :72
F- ATASÖZLERİ :73
G -B İL M E C E L E R :73
H- İLEN M ELER :74
I- U ŞA K T A H A L IC IL IK :75
J- Y Ö RESEL SÖ ZC Ü K LER :78
K- G ELEN EK LER :84
1- Ö lüm A detleri :84
2- D oğum :85
3- E vlenm e :85
4- H alk Baytarlığı :86
5- Y öresel İnanışlar :87
6- M ahalli Yem ekler :88
L -K Ü L TÜ R TESİSLERİ :90
M- MAHALLİ TV, RAD YO V E G A Z ET EL ER :92
N- D ERNEKLER :92
O-M A TBA A LA R :92
P- İLİMİZİN Y ETİŞTİRDİĞİ ÖNEM Lİ SİM ALAR :93
XI
V- EKONOMİ :98-128
A- SANAYİ :99
1- İmalat Sanayii .99
2 - Tekstil :1 0 0
a- Organize Sanayi Bölgesi :102
b-K üçük Sanayi Siteleri :104
3- Deri Sanayii :104
B- TARIM VE HAYVANCILIK : 113
C-M ADENCİLİK :120
D-M ALİYE : 123
E- İŞ VE ÇALIŞMA HAYATI : 123
F - BANKALAR :128
V I-T U R İZ M : 129-45
A- ANTİK ŞEHİRLER : 130
B-KÖ PRÜLER :133
11 Beylerhan Köprüsü : 133
2- Çlandıras Köprüsü : 13 3
3- Çataltepe Köprüsü : 133
4- İnay Köprüsü : 134
C-CA M İLER :135
1-Ulucam ii : 135
2- Burma Camii : 135
D- TARİHİ YAPILAR : 136
1 - Paşa Hanı :136
2- İnay Kervansarayı : 137
3 - Bedesten : 137
E-KAPLICALAR :138
1- Hamamboğazı Kaplıcası : 13 8
2- Örencik Kaplıcası : 139
3- Aksaz Kaplıcası : 139
4- Emirfakılı Kaplıcası : 139
F- TABİİ GÜZELLİKLER VE MESİRE YERLERİ : 140
G- EL SANATLARI :143
H- KONAKLAMA TESİSLERİ : 144
I-LO K A N TA LA R :144
J i ŞEHİRLERARASI ULAŞIM : 145
xn
V IIII SOSYAL HİZMETLER :152-154
A- SOSYAL HİZMETLER : 153
B- DİN HİZMETLERİ : 154
IX-ALTYAPI : 156-164
A-ULAŞTIRM A :157
1 -Köy Yolu : 157
2 - Karayolu : 157
3 - Demiryolu : 157
4 - Havayolu : 158
B-HABERLEŞME :159
C-ELEKTRİK :160
D- SULAMA GÖLETLERİ : 160
E- KANALİZASYON : 161
F- DEVAM EDEN ÖNEMLİ YATIRIMLAR : 161
G-GÖLETLERİMİZDEN GÖRÜNTÜLER : 161
X-İLÇELER : 165-186
A -M ERK EZ İLÇE :166
B-BANAZ : 169
C-EŞM E : 173
D- KARAHALLI :177
E-SİVASLI :180
F-ULU BEY :184
XIII
T A R İH
HAZIRLAYANLAR
P ro f.D r. A d n a n Ş İŞ M A N
Y rd .D o ç .D r.S a d iy e T U T S A K
Ö ğ r.G rv .A y şin Ş İŞ M A N
K a z ım A K B IY IK O Ğ L U
A rş.G rv . M u s ta fa M u ra t Ö N T U G
A rş .G rv .İs m a il Ç İF T Ç İO Ğ L U
A rş.G rv . B ira y Ç A K M A K
TARİH
A -İL İN A D I
U şak kelim esi; Ç ağatay T ürkçesi'nde "O ğul, Torun", A rap ça'd a "A ş.klar", halk d ilinde ise ^Esir, K öle”'o la ra k üç
anlam ifade etmektedir. B ir yer adı olarak U şak, n e A nadolu'da T ürklerden önce yaşayanların v e r ğı verilm esi
de Türkçe bir kelimedir. U şak adının birden çok anlam ı olm asına rağm en b ir y erleşim bölgesine ısım olarak verilm esi
arasında bir bağlantı kurm ak güçtür. Evliya Ç elebi S ey ah atn am esin d e şeddeli olarak v er ığı a ,, ,
nedenini şöyle açıklamaktadır. ".....ve bu şehrin b ağ v e bahçesi ço k tu r v e âbı havasının letafetinden matiDuD
mahbubesine haddi hasır olm adığından U şşakı çokdur. A nın içün U şşak şehri <ierler m ah b u b lan U şş peres
Hakikatülhal bu şehre b ir garibüddiyar kim esne gelüb b ir iki gün m ihm an olsa
M M R pnj
elbette aşık olması m u k a r r e r d i r . . B a z e n "U şşak" bazen d e "U şak" şeklinde
yazılan şehrin adı hakkında b ir takım efsanevi rivayetler bulunm aktady. Bu
rivayetlere göre şehrin güneyindeki M ende köyü büyük b ir kasab ad ır v e adı
Menos'tur. Oğuz Türkm enleri buralara inince M enos'u istilâ etm işler v e adını
"Mende" diye kendi hançerelerine kolay gelecek şekilde değiştirm işlerdir. O
zaman Uşak'ın olduğu yer boştur ve M ende beyinin m andırasıdır. M andıraya 1
oğullarını oturtmuştur. Bey. m andıraya her gidişinde oğullarını m urad ederek
"Ben Uşak'a gidiyorum" haberini bırakır. Bolca tekrarlanan b u deyim , b ir sem t
ismi olarak buralara âlem olur kalır . Başka bir rivayete göre de M ende köyü,
yine bir büyük şehir ve U şak'ın olduğu y er M ende beyine ait b ir m andıradır.
Mende beyi buraya yedi kişilik yönetici, bakıcı, bir topluluk oturm uştur.
Zamanla anlar ki, bu yedi kişinin herbiri bir dalda âşık insanlardır. K im isi işine
aşık, kimisi sanatına aşık, kim isi de manevi hasletlerine ruh yüceliğine mâlik
aşıklar.
Ortada bir sekizinci âşık daha vardır. O da bizzat beydir. Bey, m andıradaki bu yedi âşıkın , aşklarına aşıktır. Ve
içinden, biricik güzel kızım bunların en küçüğüne verm eyi geçirm ektedir. Fakat kızının gönlünü bilm eden, tereddüt
etmektedir.Birgün içinden geçeni kızına açar ve öğrenir ki kızı da o yedi aşıktan en küçüğüne aşık.Babanın ve kızın
katılmaları ile sayıları dokuza çıkan âşıklar, m andırada dokuz gün süren düğün yaparlar M ende'den göç ederek buraya
yerleşirler. Dokuz aşıkın yerleştikleri bir yer de, yakışan ismi kendiliğinden alır: U şşak.U şak adının nereden geldiği
konusunda gerek Evliya Çelebi'nin verdiği bilginin gerekse rivayetlerin doğruluk derecesini tespit edebilecek yeterli
Î ' ^ - a h i p değiliz. Bu yerleşim yerine Uşak adının konulm asının sebebi, daha kaynaklarda tespit edilememiştir. Ancak
1^ ,|'!n son*armdan itibaren A nadolu'ya gelen ve XII. Y üzyılın ikinci yarısından, özellikle son çeyreğinden
itibaren kendi şartlarını yaratan Selçuklu çağının oluşturduğu bir iskân yeri, yani bir Türk şehri olsa gerektir". 1255
tarihinde yaptırılan Çanlı köprü, U şak’ın Selçuklular devrinde m eydana gelen bir Türk şehri olduğu tezini
guçlendırmektedır.
2
B - E S K İÇ A Ğ L A R D A U Ş A K
1- İlkçağlarda Uşak
MÖ.II. binde Anadolu'da ilk siyasi birliği kuran Hititlerin batı sınır komşusu olan Uşak belki de yeri kesin
belli olmayan Arzawa - Ahiyya ülkesi sınırlan içerisinde yer almaktadır.
MÖ. I. binde Frig kültürünün batı sınırını oluşturan Uşak ve çevresi bu kültürden ziyade Ion Kültürünün
etkisi altında kalmıştır.
MÖ. 7. Yüzyılda Kral Gyges'in Lidya İmparatorluğunu ele geçirmesi ile topraklannın büyük kısmı Lidya'da kalan
Uşak, MÖ. 620'de tamamen Lidya'nın egemenliğine girmiştir. Dünyada ilk kez parayı basan ve kullanan, döneminin
en zengin krallığı olan Lidya'nın hakimiyeti MÖ. 546 yılına kadar devam etmektedir. Bu süre içerisinde Efes'ten
başlayıp Sus'a kadar devam eden kral yolu yapılmış ve yol Gediz (Hermos) nehrini takip ederek Uşak ili sınırlan
içerisinde Güre köyü, Uşak, Keromon Agora kentlerine uğrayarak devam etmiştir.
MÖ. 546'da Lidya'nın son kralı Kroisos ile Pers Kralı Kyros arasındaki savaşta Lidya'nın tarihten silinmesi
sonucu bölge İran'dan gelen Perelerin hakimiyetine girmiştir. Pere egemenliği MÖ. 334 yılına kadar devam etti. Bu
tarihte Makedonya'lı Büyük İskender’in Anadolu seferi sonucu bölge tüm Anadolu gibi Büyük İskenderin hakimiyetine
girdi. İskender'in ölümünden sonra ise bölge, Büyük İskender'in generallerinden Antigon'un payına verildi. Daha sonra
bir süre Bergama krallığına bağlanan Uşak ve çevresi MÖ. 189 yılında Roma Konsülü Montius'un himayesine, başka bir
ifadeyle Roma hakimiyetine geçti. Kavimler Göçünden sonra Roma İmparatorluğunun ikiye aynlması neticesinde Doğu
Roma sınırlan içinde kalan Uşak, MS. 12. Yüzyıla kadar Bizans hakimiyetinda kaldı.
1071'den sonra yöre zaman zaman Selçuklular ile Bizanslılar arasında el değiştirmiştir. 1176 yılında Selçuklu
Sultanı II. Kılıçarslan ile Bizans İmparatoru Manuel Komnenos arasında yapılan Miryakefalon (Kumdanlı) Savaşı
sonucunda Selçuklulara geçmiştir.
Bagis: Uşak-İzmir karayolu üzerinde bulunan Güre köyünde yer alır. Kent bilhassa MÖ. VI. Yüzyılda Lidya
dönemi tümülüsleri ile tanınmaktadır. Karun Hâzinesi olarak bilinen eserler buradaki anıt mezarlardan çıkanlmışlardır.
Lidya döneminde Kral Yolu'nun geçtiği sınır şehri olan Bagis, Pere istilâsından sonra aynı önemini korumuştur.
B lau n d o s: U lubey ilçesi
Sülüm enli, köyü yakınlarındaki
antik kent Makedonya'dan gelmiş ve
k e n d i l e r i n e " M a k e d o n y a 'l ı
B la u n d o s lu la r " d iy e n h a lk
ta r a f ın d a n H e lle n is tik ç a ğ d a
k u r u l m u ş t u r . Ş e h r in B ü y ü k
İ s k e n d e r 'i n G e n e r a l l e r i n d e n
A ntigon'un payına verilmesinden
sonra sınır şehri haline gelmiştir. Üç
ta r a f ı d e rin v a d ile r le ç e v rili
yanm ada üzerine kurulu şehirde 140
metre uzunluğunda bir stadyum,
tiyatro ve idari yapıların kalıntıları
yer almaktadır. MS. I. Yüzyılda
yeniden yapılanma görülen kent, III.
Yüzyıla kadar önemini korumuştur.
4
3 - K a r u n H â z in e le r i
Bilindiği üzere; 1071 tarihinde M alazgirt Zaferi'nin kazanılması ile Anadolu'nun Türk Yurdu haline gelmesinde
önemli bir aşama gerçekleştirilmiştir. Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın 1075 tarihinde İznik'i fethedip Selçuklular
Devletini kurması ile doğudaki Türk ülkelerinden Anadoluya yapılan göçler daha da hızlandı. Bu konuda çağdaş Ermeni
müellifi Mathieu "1080 yılı M artına doğru Okyanus Denizi berisinde (Anadoluda) bulunan bütün Hristiyan beldeleri
Türklerin istilasına uğradı; hiç bir vilayet onların işgalinden kurtulam adı... Bir çok bölgeler boşaldı. A rtık şark milleti
mevcut değildi." Şeklindeki ifadeleri ile R um larhakkındaki müşahadesini dile getiriyordu.
Selçuklu Türkleri M alazgirt Zaferine m üteakip bir kaç sene içerisinde A dalar Denizi'ne(Ege Denizi) kadarki
hemen hemen bütün şehirleri ele geçirmişlerdir. A ncak Batı Anadoludaki bu Türk hakimiyeti başlangıçta pek kalıcı
olmamıştır. Zira Avrupalı devletlerden yardım sağlayan Bizans, Türklerin ele geçirdikleri bu bölgeleri geri almaya
başarmıştır. Uşak civarının da 1076 tarihinde Türklerin eline geçtiği ve 1.Haçlı Seferleri ile 1098 tarihinde Bizans
tarafından tekrar geri alındığı bilinmektedir. Bu tarihten itibaren Uşak'ın Türklerle BizanslIlar arasında sık sık el
değiştirdiği görülmektedir.
Selçuklu Hükümdarı 1.Kılıçarslan'm ölüm ünden sonra 1110 tarihinde tahta geçen Sultan Şahinşah, Bizans ile
olan mücadeleyi devam ettirdi. Taarruz halinde bulunan Bizans'a karşı müstahkem A laşehir yöresine bir ordu gönderdi.
Ancak şehrin valisi Konstantin G abras Türk kuvvetlerine karşı üstünlük sağladı. İki taraf arasında bir antlaşma yapıldıysa
da bu sulh dönemi fazla uzun sürmedi. Tektar toparlanan Türkler, haçlı seferleri ile kaybettikleri İznik civarına kadarki
yerleri geri aldılar. Bizans-Selçuklu m ücadeleleri Sultan Mesud zam anında da devam etti. Yeni imparator Il.İoannes
Komnenos, Türkler üzerine seferler düzenledi. 1119 tarihinde Bizans safında yer alan Akkuş adındaki Türk komutanı
Alaşehir'den Denizli'ye geçerek bu şehri zapdetti. Bu sefer sırasında m uhtemelen Uşak civarı da BizanslIlara geçmiş
olmalıdır. Bizans imparatorunun Türkleri Batı A nadolu'dan uzaklaştırm a faaliyetleri 1120-1121 tarihindeki seferleri ile
devam etti. Bu seferler sonunda Türkler'den bir çok yerler geri alındı. A ncak Bizansın bu gayretleri fazla uzun sürmedi,
çünkü 1176 tarihinde bu devlete karşı kazanılan M iryokefalon zaferinden sonra Türkler Bizansın elindeki şehirleri tekrar
geri almayı başardılar.
Sultan Il.K ılıçarslan yeni bir istila hareketine girişerek 1182'de Uluborlu, daha sonra Kütahya civarını fethetti.
Uşak yöresinin de bu sefer sırasında Selçuklu hakim iyetine geçtiği muhakkaktır. Çünkü; Selçuklu sınırları Denizli'ye
kadar yaklaşmıştı. Bu arada Sultan Il.K ılıçarslan 1185 tarihinde ülkeyi II oğlu arasında paylaştırdı. Bu taksimat
sonunda Kütahya-Uşak-Uluborlu bölgesi G ıyaseddin Keyhüsrev'e verildi. Bu taksim attan sonra kardeşler arasında
hakimiyet mücadelesi başladı. 1.G ıyaseddin K eyhüsrev 1192 tarihinde devletin başına geçmeyi başardıysa da diğer
kardeşlerini bertaraf edemedi ve 1196'da Il.Süleym an Şah tarafından sügüne gönderildi. Kardeşler arasındaki bu that
mücadelesinden yararlanan Bizans Kütahya-Uşak civarını geri almayı başardı ve Bizans Hakimiyeti 1233 tarihine kadar
sürdü. Bu tarihten itibaren Uşak civarı artık tamamen Türk hakim iyetine geçti.
Uşak'da Selçuklu dönem ine ait bazı eserlerin varlığı bilinmektedir. Bunlardan Uşak Kalesinin kare şeklinde
şehri çevrelediği ve beş kapısının bulunduğu Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde belirtilmektedir. Şehre 5 Km.
mesafede Dokuzsele Deresi üzerinde bulunan Çanlı Köprü, kitabesine göre 1255 tarihinde inşa edilmiştir. Aynı dere
üzerinde yer alan Halıpazarı Köprüsünün kitabesi yoktur. Gediz çayı üzerindeki Beylerhan Köprüsü çevrede Güre,
Sarıkız ve Köprübaşı gibi isimlerle bilinmektedir. Selçuklu Sultanı A laeddin Keykubad'ın ismini taşıyan Taş Han,
yaklaşık bir asır öncesine kadar Ç ukur Han olarak anılıyordu. Bugün bu handan hiç bir eser kalmamıştır. Kaynaklarda
Lonca Han ismiyle geçen bir başka hanın da Taş Han civarında bulunduğu ve zamanla ortadan kalktığı bilinmektedir.
Uşak, Anadolu Selçukluları dönem inde bu devletin bir anlamda sınır şehri olmuştu. Sultan Alaaddin Keykubad
zamanında, Kütahya ve Uşak civarının kesin olarak Türk hâkimiyetine girmesini takip eden yıllarda, bölgeye kesif bir
Türkmen yerleşmesi olmuştur. Bundan sonra Uşak ve çevresini Germiyanoğulları Beyliği’nin hâkimiyetinde görüyoruz.
XIII. Yüzyılın ilk yarısında Anadolu Selçuklu Devleti'nin hizmetinde olarak M alatya taraflarında meskun bulunan
Germiyan Aşireti'nin, muhtemelen 1241'de Baba İshak isyanının bastırılmasından sonra II. Gıyaseddin Keyhüsrev
zamanında veya bir müddet sonra Kütahya-Uşak bölgesine yerleştirildikleri anlaşılmaktadır. Çünkü Cimri (Alaaddin
Siyavuş) hadisesinde Germ¡yanlıların faal bir rol oynamaları bu aşiretin Cimri hâdisesinin ortaya çıkışından ( 1277) önce
Kütahya- Uşak yöresine yerleştiklerini göstermektedir. Bu hâdise sırasında Sahip Ata Oğulları emrinde görülen
Germiyanlılar, bundan sonra artık Batı Anadolu'da en kuvvetli beylik haline gelmiştir. Saruhan, Menteşe, Aydın ve
İnançoğulları ilk zamanlarda Germiyanoğullan'na tâbi idiler.
6
Uşak'ta Germiyanoğullan şüphesiz ki bir takım eserler vücuda getirmişlerdir. Bunlardan bir kısmı zamanla ortadan
kalkarken ancak bir kısmı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Dönemin önemli eserlerinden olan Ulu Cami’nin yapılış
tarihini gösteren her hangi bir kitabesi yoktur. Ancak orta kapının sağ üst tarafında yer alan Kocasu çeşme tesisine ait bir
kitabe bulunmaktadır. Kitabede çeşmenin 1419'da yapıldığı belirtilmektedir. Buna göre cami de aşağı yukarı aynı
tarihlerde yapılmış olmalıdır. Kocasu diye bilinen su tesisi, adı geçen kitabeye göre 1419 tarihinde Kavşid oğlu Haşan
oğlu Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
D -O S M A N L I D E V L E T İ D Ö N E M İN D E U Ş A K
Beylikler döneminde Germiyanoğullarına tabi olan Uşak ve çevresi 1391 de Yıldırım Bayezid'in Germiyanoğullan
hakimiyetine son vermesi ile Osmanlılara dahil olmuş, Fetret Devrinde beylikler tekrar canlanmış, 1429 yılında
Germiyanoğlunun son hükümdarı II. Yakup Bey'in vasiyeti ile Osmanlı Devletine katılmıştır.
Uşak,Osmanlı hakimiyetine girdikten bir süre sonra yapılan idari taksimata göre Anadolu Eyaletine bağlı Kütahya
Sancağının bir kazasıdır. Her ne kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivindeki lö.yüzyıla ait 48 numaralı
Kütahya Sancağı Tapu Tahrir Defterinde Uşak nahiye olarak geçmekte ise de Mustafa Çetin Varlık'ın "16.Yüzyılda
Kütahya Sancağı" (1980) isimli kitabında 1513 tarihinde Uşak Kütahya Sancağının kazalan arasında gösterilmektedir.
Uşak bu statüsünü 1530 tarihinde de muhafaza etmektedir.
1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defterine göre Uşak'ta 11 mahalle ve 411 hane bulunmaktadır.
H a fız -ı S ip a h i S a h ib i M e r e m c tc i-i M a lu l v e
M ah AHı iHimr» Miirprrpf MiiHprric Hntin İm anı MİİC7 SaHaH K ıır’nn M ııh n ccıl Zaili» R em i K ervan sa ra y P ic D iv a n e
C am i 83 6 1 1 2 1 5 2 3 1
v lescid -i H .H aşan 31 5 . ül& iüi 3
M cscid-i M .C eleb i 32 1 1 1 . 1 -
M cs.K a ssa b H aşan 15 4 1 1 1 1 .
M cs.H a cı Sadık 39 2 yi'- - - 1 2 -
îu rh a n Fakıh 58 4 i— m 4 1 - - İğgİÜÜ - - w m 1 1
H acı H ızır 45 3 ■■S ı f ■• ■ ¿n ■ _ _ '- - - - - 1
M cscid-i M csh cd 21 2 1 • I 1 -
M cs.H acı Bnlıırlu 38 5 1 . H flB E 1 -
M cscid -i İDck 35 6 2 1 1 - 1. - 1 - -
Selm an F akıh 15 - - 1 - - ■r- - ■ - • - -
Tablo verilerine göre Cami,Burhan, Fakıh,Hacı Hızır mahalleleri nüfus olarak şehrin en büyük
mahalleleridir.Mescid-i Kassab Haşan, Selman Fakıh (Derviş Mehmed), Mescid-i Meşhed mahalleleri ise en küçük
mahallelerdir. Şehir nüfusu içinde gayri müslim bulunmaması dikkat çekmektedir.Şehirde 493 yetişkin erkek
bulunmaktadır. Ayrıca 8 imam, 1 hatip, 4 müezzin, 2 hafız-ı Kur'an olmak üzere 15 din görevlisi hizmet etmektedir. Yine; 1
seyyid, 3 muhassıl (vergi tahsildarı), 5 sipahizade, 5 sahib i berat mevcuttur.Bunlar vergiden muaftır. Aynı tabloda Cami
mahallesinde bir müderrisin olması şehirde medrese bulunduğunu ifade etmektedir.
Şehrin yıllık geliri 50 000 akçe olup bu gelir; bac-ı bazar (pazar vergisi) Cürm-ü cinayet, anısiye .resm-i
keyl,bac-ı bagat, öşr-ü galat, adet-i ağnam (koyun vergisi), resm-i zemin, öşr-ü kovan (kovan vergisi) ile sabunhane ve
meyhane gibi küçük imalathanelerin vergilendirilmesinden elde edilmektedir.Bu yıllık gelir Anadolu Beylerbeyi'ne
'HAS' kaydedilmiştir. Uşak bu şekliyle lö.yüzyılda küçük bir Anadolu kenti görünümündedir.Belirtilen gelirler içinde
halı ve kilimciliğe ait bir verginin bulunmaması,bu yüzyılın ilk yarısında bu sanatlarla ilgili bir müessesenin daha
teşekkül etmediğini,ancak bir el sanatı olarak yaşadığını göstermektedir.
Uşak kazasında yerleşme daha çok kırsal alana yayılmış olup yüzden fazla köyü ve Akkoyunlu yörüklerine
bağlı konar-göçer olarak yaşayan 19 cemaatı bulunmaktadır.Bunlar;Delü Musalar,Kesimikler,Turgut Fakıh, Beg
Timur, Hızır Fakıh, Sanı Danişmendlü, Cclebvermiş, Ahmedlü, Veled-i Devlethan, Şeyh Celebvermiş,Durud Alisi,
İlyaslu, Veled-i Levgerler (Göğer), Sülekler, Sünnetçiler, Selmanlu, Zinetler, Elsüzler ve Güzeller cemaatleridir
7
e
1530 tarihinde Uşak kazasına bağlı tesbit edilebilen köyler:
Ayrıca Kerdme, U lugöbek (U lubey), Elm acık, Yeregiren, G ökçeöz, Kulacım hacı, M ahmut Paşa, Haşan,
Yenice, Arnavut köylerinin yıllık gelirleri v a k ıf m üesseselerine sarf edilmektedir.
16.yüzyılda detaylı şekilde bilgi bulabildiğim iz U şak kazası hakkında daha sonraki yıllarda belgelere dayalı fazla bir
bilgiye rastlanmamaktadır. 17.yüzyıla ait bilgiler çoğunlukla seyahatnam elerde mevcuttur.Bu yüzyılda yaşayan Katip
Çelebi'nin (1605-1658) "Cihannüm a" adlı eserinde ; "U şak,K ütahyadan doğuya bir m erhale Murat Dağı yakınında,bir
dere içinde kaleli bir kasaba, 150 adet köyü bulunan m am ür bir kazadır.Kasabası geniş bir ovanın doğusuna düşüp
köyleri o ovada bulunmaktadır.Seccade ve halısı m eşhurdur" diye bahsedilmektedir.
Uşak hakkında aynı yüzyılda yazılm ış bir diğer kaynak da Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adlı eseridir. Bu eser
Katip Çelebi'nin Cihannüm asından daha sonraki yıllarda yazılmıştır. Bu açıdan verilen bilgiler kesin olmamakla birlikte
Katip Çelebi'nin anlattıklarını teyit eder niteliktedir.
Seyahatname'ye göre U şak, K ütahya Sancağı dahilinde bulunan bir kaza olup, G evher Sultan 'Has'sıdır.
Şehir,doğuda Banaz, kıble tarafında H onaz, güneyde Komar, batıda Kule, kuzeyde Gediz olm ak üzere beş kapısı olan bir
kale ile çevrilidir. Eserde kalenin özellikleri ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.Buna göre; kalenin müstahkem olmadığı,
beş arşın yükseklikte, şeklinin kare, Buğday Pazarı kapısında hendek bulunduğu ve 1598 tarihinde Uşak halkının Celali
İsyanlarından dolayı bu kaleyi tuğla ve taşla tam ir ettikleri anlatılmaktadır.
Seyahatnamede Uşak'ın seksen adet köyü mevcuttur. Yıllık 10 kese geliri vardır. Şehirde bir kadı, bir şeyhülislam
(müftü), bir nakip, bir kethüda, yeniçeri serdarı ile ayanlar bulunmaktadır. Halk, ekseriyetle ulema ve kıymetli tüccardan
oluşmaktadır. Uşak kazası dört tarafı bayırlarla çevrili olup m amürdür.Şehirde 8 kule,3600 ev, 14 cami, 2 hamam, 370
dükkan, 7 han, 7 kahve mevcuttur. Bedesteni olm am akla birlikte Sultan A laaddin tarafından yaptırılan bir taş han
bulunmaktadır. Seyahatname'de Uşak halısı hakkında da bilgiler vardır.Uşak halısının çok kıymetli olduğu ve değişik
bölgelere ihraç edildiği yazılıdır.
Uşak'ta Rum ve Erm enilerin varlığından bahseden Evliya Çelebi Yahudilerin bulunmadığını yazmaktadır.
Eserinde sosyal yaşantıya dair bilgiler de mevcuttur.
8
I7.yüzyılda yazılmış olan bu iki kaynak esere göre Uşak, 16.yüzyıldaki sosyal ve ekonomik yapısını
değiştirmiş gözükmektedir. Bu yüzyılda köylerin sayısında bir tutarsızlık söz konusudur. Halı ve kilimcilik şehrin
ekonomisine büyük bir katkıda bulunmaya başlamıştır.
Charles Texier de "Küçük Asya" adlı kitabında şehir hakkında bilgi vermektedir.Buna göre;"Uşak şehri şimale
müteveccih ve önünde şarktan garba doğru devam eden genişbir ovaya hakim bulunan bir tepenin eteğindedir.1500
hanesinden- 250 si Rumdur. Bu şehir sekenesinin sanatkar fikrinden doğma bir refah ve temizlik manzarası arz
eder.Binalar çiğ kerpiçten yapılmıştır.Bu usulün kabulü taş olmamasından değildir. Pek geri bir devr-i atika olan bu tarz
inşaya.şarka doğru gittikçe hatta İran içlerine kadar girildikçe tesadüf olunur. Yalnız umumi binalar taştan veya kırmızı
tuğladan yapılmıştır.
Uşak halıcılığına da değinen Texier,bölge halıcılğının çok eski bir mazisi olması nedeniyle geliştiğini, bu iş
kolunun ekseriyetle Rum kadınlarının elinde olduğunu belirtmektedir.Yazar Uşak'ta Ermeni nüfusunun 200-300 aile
civanda olduğunu belirtmekte,şehirdeki Rumların ticaret ve sanatla iştigal ettiğini, nüufusun üçte ikisini oluşturan
Türklerin ise arazi sahibi olduğunu yazmaktadır. Eserde şehrin mimarisi hakkında da bilgi verilmektedir.
Wilhelm Von Bode ve Emest Kühnel adlı iki Alınan araştırmacı Uşak halıcılığına dair yaptıkları ve 20.yüzyılın
ilk çeyreğinde bir kaç basımı yapılan eserde " gerek Hollanda ve gerek İngilteredeki yüksek sınıfa mensup ailelerin
evlerinde 18.yüzyıldan kalma İzmir halılarının bütün odaları kaplamakta olduğu görülür. Bu halıların ısmarlanarak
yapıldığına şüphe yoktur.Bu halıların örnekleri Orta Asya tiplerinden kopya edilmiş ve 17.yüzyıldan beri
tekrarlanmıştır. Yakın bir ihtimale göre İzmir etrafında ilerlemekte olan ve HollandalI tüccarlar tarafından satın alınan bu
halılar Türk işçileri tarafından yapılmıştır” denilmektedir. "İzmir Halıları" adıyla anılan halılar gerçekte Uşak
halılarıdır.Çıkış iskelesi İzmir olduğundan böyle ifade edilmiştir.
Besim Atalay da "Türk Halıcılığı ve Uşak Halıları"(Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1967) adlı
eserinde,Charles Texier'in Uşak halcılığını Rumlara has bir sanat gibi göstermiş olduğunun asılsızlığını ortaya
koymaktadır.
Uşak, Osmanlı yönetimi altında 17 ve 18.yüzyıllarda münferit olaylar hariç uzun süre barış içinde
yaşamıştır. 18.yüzyılda güç kazanan Uşak Ayanı Çevreoğlu Ahmed'in halka baskı yapmaya başlaması, Banaz ve Uşak
kadınlarının Merkeze (İstanbul'a) şikayette bulunmalarına neden olmuştur. Çevreoğlu Ahmed maiyetiyle, Harmende
Aşiretinin vekillerinden Osman'ı öldürmüş, mal ve hayvanlarına el koymuş, Caber ve Çakal aşiretlerini İzmir'de
oturmaya zorlamış, gelen-geçen yolculara saldınnıştır. öldürm e ve yaralamalarla zorbalıklanna devam eden Uşak Ayanı
belli bir süre huzur ve asayişi bozmuştur.
19.yüzyılda siyasal açıdan sakin bir dönem geçiren Uşak canlı bir ticaret şehri haline gelmiştir.Özellikle hah ve
kilimleri İzmir yoluyla İngiltere ve Fransa'ya kadar ulaşmıştır. Alaşehir-Aiyon Demiryolunun 1869 yılında
tamamlanmasıyla İzmir Metropolü ile Uşak arasında ulaşım kolaylaşmış ve ticari hayat daha da canlanmıştır.
19.yüzyılın ikinci yarısındaki Uşak hakkında "La Turquie d'Asie" adlı eserinde bilgi veren Vital Cuinet, evlerin büyük
çoğunluğunun pişmemiş tuğladan yapıldığını, 1890 da ise hem daha sağlam hem de daha zarif olan ahşap evlerin
tercih edildiğini belirtmektedir.
1890 da Uşak Kazasında 72.466 sı Müslüman, 2.384'ü Rum ortadoks ve 1.419'u E m eni gregoryan olmak
üzere toplam 76.269 nüfus yaşıyordu. Merkezin nüfusu ise 13.084'tü. 1894 Hüdavendigar Vilayet Salnamesi'ne göre
Uşak'ta yaklaşık 74.000 kişi bulunmaktaydı Rum ortadoksların sayısı 1591, Enneni gregoryanlann sayısı 662. toplam
erkek nüfus 35543, toplam kadın nüfus 38365 idi.
Osmanlı Devletini I.Dünya Savaşı'na sürükleyen İttihat ve Terakki, savaş sonrasında iktidarı bırakmak zorunda
kaldı.İktidarı ele geçiren Hürriyet ve İtilaf Fırkası her tarafta İttihat ve Terakkicileri sindirmeye çalıştı. 15 Mayıs 1919 da
Yunanlılar İzmir'i işgal ettikleri zaman Hürriyet ve İtilafçılar milli hareketi ittifakçılann başlattklan bir hareket olarak
değerlendirip Kuyayı Mıllıyeyi desteklemediler. Milli mücadele taraftar, olan İttihat ve Terakkicilerbu ortamda Kuvayi
Mıllıyeyı başlattılar. 3
9
İzmir'in işgalinden sonra. Batı A nadoluda G ediz ve M enderes vadilerinde ilerlemeyi planlayan Yunan kuvvetleri 25
Mayısta M anisa'yı, 29 M ayısta ise Turgutlu’yu işgal etti. B u işgaller karşısında Alaşehir'de Kuvayı M illiye teşkilatı
kuruldu. Akabinde Uşak'ta da kıpırdanm alar başladı. İzm ir'in işgali sırasında 17.Kolordudan ayrılarak Uşak'a gelen
Selanikli Kaymakam Fuat Bey,Yüzbaşı Hakkı Bey ve Sökeli Hilmi Bey burada gizli bir cem iyet kurdular.Ödemiş'in 1
Haziran'da istilaya uğram ası üzerine Uşak'a gelen A laşehir M evkii K um andanı Süleyman Sururi Bey'in Teşkilatı
Mahsusa ile bir irtibatı vardı. Sururi Bey'in etkisiyle bu cem iyetin adı "M üdafaa-i H ukuk Heyeti M illiyesi"şeklinde
değiştirilerek Karakol Cem iyeti ile bağlantısı sağlandı. Kuvayı M illiyeye karşı olan kaym akam ve belediye reisinin bütün
baskılarına rağmen Uşak'ta milli hareket sindirilem edi.
Gizli cem iyetin çalışm aları neticesinde Salihli C ephelinden ayrılan bir bölük Eşm e'den takviye alarak 17
Temmuz 1919 günü Uşak'a girdi ve şehre hakim oldu. A rdından G ediz ve Sim av'da Kuvayı M illiye teşkilatı kuruldu.
Kuvayı M illiye'cilerin Uşak'ta hakim iyeti ele geçirm esi, İstanbul ve İşgal kuvvetlerine "Kuvayı M illiyeciler
hristiyan nüfusa saldırdı" şeklinde aksetti. D üşm an kuvvetleri İstanbul H üküm etine baskı yaparak U şak'ta asayişin
sağlanmasını istedi. Hükümet, A fyonda bulunan 1500 kişilik 23.Fırkayı U şak'a gönderm ek istedi. General M ilne, fırkanın
Kuvayı M illiye'ye katılabileceğini düşünerek bunu kabul etmedi.
Eski bir ittihatçı olan İbrahim Tahtakılıç (D alkılıç) gizli bir cem iyet olan "M üdafaa-i H ukuk Heyet-i M illiyesi"
cemiyetinin içinde yer almadı. H atta bu cem iyetin zarar verm esinden endişe duyarak 30 Temmuz 1919 da "Redd-i İlhak"
cemiyetini kurdu. İbrahim Bey'in başkanı olduğu bu cem iyet m illi kuvvetlerin halka zarar verm elerini önlediği gibi
Uşak'ta Kuvayı M illiye hareketini yaygınlaştırdı.
İzmir'in işgalininin ardından U şak'ta bu gelişm eler yaşanırken,bütün Batı A nadoluyu kapsayacak bir üst kongre
niteliğinde "Alaşehir Kongresi" 15-16 A ğustos tarihinde toplandı. K ongreye; Balıkesir, M anisa Alaşehir. Sındırgı,
Buldan, G ördes, Uşak, Ö dem iş, Bozdağ, İnegöl, D enizli N azilli, A khisar ve Ayvalık'tan tem silciler katıldı. Kongrede
Hacım Muhittin Çarıklı başkan, Uşak tem silcisi İbrahim Bey ise Başkan yardım cısı seçildiler.II. ve III.Balıkesir
kongrelerinin ardından Ekim Ayı içerisinde U şak'ta bir kongre toplandığına dair bilgiler bulunm akla birlikte oldukça
siniridir. A laşehir Kongresinde kurulm ası kararlaştırılan "A laşehir Heyet-i M erkeziyesi" 14 Eylül 1919 da ilk toplantısmı
yaptı. Daha sonra Heyet-i M erkeziye Talim atnam esinini 8. M addesi olan "Heyet-i M erkeziye, karargahını kendisi için
muafık göreceği mahalle nakil edebilir" hükm üne istinaden m erkezini U şak'a nakletti. Heyet-i M erkeziye U şak'ta ilk
toplantısını İbrahim Bey'in başkanlığında gerçekleştirdi. Sivas K ongresinde bütün cem iyetlerin Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cem iyeti adı altında toplanm ası kararı alınm asına rağmen, U şak'ta Heyet-i M erkeziye "Hareket-i
Milliye Redd-i İlhak Cem iyeti Heyeti-i M erkeziyesi" adını korudu. Bu isimden daha önce U şak'ta kurulan Redd-i İlhak
Cemiyeti ile Heyet-i M erkeziyenin bütünleştiği anlaşılm aktadır. Uşak Heyet-i M erkeziyesinin görevi sadece cepheye
asker göndermek değildi.Cephe gerisinde de ihtiyaçları giderm ek için büyük gayretler sarfediyordu.
Sivas Kongresinin toplanm asından sonra Yunan kuvvetlerinin harekete geçm esiyle İzm it,Eskişehir ve Konya
livaları en hassas bölgeler haline geldi.İstanbul Hükümeti bu bölgelerde Kuvayı M illiye teşkilatının kurulmasını
önlemeye çalıştı.Heyet-i Temsiliye ise İstanbul Hüküm etini istifaya zorlayarak bu bölgelerde gücünü arttırmak
istiyordu.Bu karmaşa içinde Garbi A nadolu Umum Kuvayı M illiye K um andanlığına Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Eskişehir
Mıntıka Kumandanlığına A tıf Bey, 23 Fırka K um andanlığına Ö m er Lütfı Bey getirildiler. Harbiye Nazırı Mersinli Cemal
Paşa Batı Cephesinde yaptığı yeni düzenlem e ile 23. Fırkayı Konya'da bulunan 12. Kolorduya bağladı.Heyet-i Temsiliye
yaptığı çalışmalar neticesinde 23. Fırkayı kendi denetim i altına aldı.
23. Fırkanın 68. Alayı bir taburu eksik olarak Uşak'a yerjeşti.8 O cak 1920 tarihinde 23 Fırkanın
Kumandanlığına Aşir Bey tayin edildi.Fırkanın içinde milis tümeni de vardı. İbrahim Bey'in isteğiyle kurulmuş olan Uşak
Hücum Taburu Ocak 1920 tarihinde m ilis tümeninin içinde yeraldı.
Yunanlılar silah zoruyla Sevr Antlaşm asını Osmanlı Devletine kabul ettirebilm ek için 22 Haziran 1920
tarihinde taarruza başladılar. Yunan kuvvetlerinin bir kolu Bursa tarafına. Bir kolu da İzmir'in doğusuna doğru harekete
geçti. Ankara Hükümetine göre, İzmir'in doğusundan Uşak'a doğru ilerlemekte olan Yunan birlikleri en tehlikeli olanıydı.
Yunan taarruzu karşısında Türk kuvvetlerinin mukavem et edememesi nedeniyle Bekir Sami Bey ile Aşir Bey görevinden
alındı.23 Fırka kumandanlığına Yarbay İzzettin (Çalışlar) Bey getirildi.İzzettin Bey, 1 Ağustosta Mustafa Kemal Paşa ile
birlikte Uşak'a gelerek gönüllü asker topladı. Ağustos ayı içinde Uşak'ta 250-300 kişilik Milli Piyade Taburu kuruldu.
Hemen arkasından 23. Tümen Kumandanı Uşak Süvari Alayını teşkil etti.
10
Ağustos ayının sonuna kadar Uşak'ta Türk ve Yunan kuvvetleri arasında önemli bir hadise olmadı.Düşman
kuvvetleri 27 Ağustosta Alaşehir'den Uşak yönüne saldırıya geçti. 23.Fırkanın hem Uşak'ı örtmek hem de müdafaa etmek
üzere iki görevi vardı.Ayrıca Kurban Bayramı izinleri sebebiyle Uşak'ta mevcutları az olan Milli Piyade ve atlı bölükler
bırakıldı. 12.Kolordu Kumandanı Fahrettin (Altay) Bey'in yanına Uşak Cephesinin durumunu görüşmek üzere Mustafa
Kemal ve Fevzi Paşalarla Kurmay Albay İsmet (İnönü) ve Binbaşı Salih Bey Afyon'a geldiler. Fahrettin Bey, Karakuyu'da
oluşturulacak müdafa mevziini anlattı.23. Fırkanın en kısa zamanda dağlara dayanan bir yere çekilmesini önerdi. İzzettin
Bey, yapılan telefon görüşmesinde,Çerkez Ethem kuvvetleri yardıma yetişebilirse 23. Fırkanın düşmana karşı
koyabileceğini ifade etti.
28 Ağustosta Yunan kuvvetleri Elvanlar'daki ileri kıtalarımıza karşı saldırıya geçtiler.28/29 Ağustos gecesinde
takviye kıtaları alan düşman kuvvetleri Karakuyu'daki Türk kuvvetlerine karşı taarruza geçti.Çerkez Ethem'in
kuvvetleriYunanlılar karşısında başarısız oldu.Türk Birlikleri, Uşak'a ve Uşak’ın güneyinden Tabak'a ve Banaz'a geri
çekildi. 29 Ağustosta Uşak'ı işgal eden düşman kuvvetleri,Türklerin mukavemetiyle karşılaşmadı.Uşak'ın işgali sırasında
çok kayıp veren 23.Fırkanın 172.Alayı ile !2.Kolordudan gelen takviye kıtası Dumlupınar'da mevzilendi. Gediz
Taarruzunda kuvvetlerimizin mağlup olması ve Uşak'ın işgal edilmesi Ali Fuat Paşa'nın Garbı Anadolu Umum Kuvayı
Milliye Kumandanlığı görevinden alınmasına sebep oldu. Batı Anadolunun güney cephesine Albay Refet (Bele) Bey,Batı
cephesine Albay İsmet (İnönü) Bey getirildi. Yunanlılar Uşak'a girdikleri zaman eşraftan ve köylülerden pek çoğunun
evlerini yağmaladılar. Türk esirlerine son derece kötü davranarak hapsettiler.Ayrıca işgal sırasında Yunan askerleri pek
çok kişiyi öldürdü. Bu katliamda ne suç tespiti yapıldı ne de mahkeme karan alındı.Yunanhlar işgalden sonra şehre
yerleşmek için bazı evlere el koydular. Uşak'ta yerli halkı sindirmek gayesiyle nüfuzlu kişileri, Atina ve Yunan
adalanndaki esir kamplarına sürdüler.Sürgüne gönderilen 300 kadar vatandaşımız 10-12 ay sürgünde kaldılar. Bunlar
Kuvayı Milliyeye katıldıklarından dolayı sudan bahanelerle suçlandılar.
11
Yunan idaresi Türkler karşısında kesin olarak
yenileceklerini anlayınca G eneral Hacı Anesti'yi
başkomutanlıktan uzaklaştırdı.Yerine General Trikopis'i
atadı. Bundan habersiz olan Trikopis ile birlikte
maiyetindeki generaller .subaylar ve neferler, 2 Eylül
1922 de Göğem
EY TÜ R K U LU S U f
B U R A S I 2 -3 E Y L Ü L 1 9 2 2 C U M A R T E S İ S A A T
2 2 30 DA Y U N A N O R D U L A R I B A Ş K O M U T A N I
G E N E R A L T R İK O P İS İL E M A İ Y E T İ N D E B U L U N A N
2 KOLORDU K .G E N E R A L D İE N İS KURMAY B A Ş K A N I
ALBAY YUVAN İS . I3.CÜ T Ü M E N K A L B A Y V A N O E L İS .
ALBAY K A LİN A LİS VE KURMAY BAŞ KANLARI .İLE YAV£R.
LER/NİN MUZAFFER TÜ R K ORDULARININ 5 .C I K A F K A S
t ü k e n k o m u ta m i k u r m a y a l b a y d a d a y l i h a l it b e t
fA K M A N S Ü ; T A R A F IN D A N T E S L İM ALlNDMJirfRDİR
BURADAN ÇEVREMİ GURURLA SEYRET. TÜR KLÜĞÜN İS.
TİKL1L AŞKIMA VE TÜRK ORDULARININ KAHRAMANLIĞINA
İMAM YE GttYEMİNİ TAZSLE.TÜRKLl/ĞlİM GELECEĞİME H IZ
• A L A R A K A Y R IL »
Göğem Anıtı
3 -Y u n a n K u v v e tle r in in G e ri Ç e k i lir k e n
■ ■ ■ ■
U şa k 'ta Y a p tık la rı M ez a lim
Y u n an a s k e r l e r i , k o m u t a n l a r ı n ı n te s lim
olm asından sonra İzm ir'e d o ğ ru ç ek ilm ey e başladı.
Yunanlıların A fyon'dan İzm ir'e doğru çekilirk en yaptıkları
m ezalim i şiddet derecesi b akım ından ik iy e ayırm ak
m ü m k ü n d ü r.A fy o n 'd a n ç e k ilir k e n fa z la ta h rib a tta
bulnm ayan Yunan kuvvetleri U şak'tan İzm ir'e çekilirken
bazı yerleşim yerlerinde y angın çıkardıkları gibi h alk a da
çok eziyet ettiler.A rkalarında tam b ir en k az yığını
bıraktılar.B unu yaparken R um ve E rm enilerin kurdukları
kundaklam a ve im ha ek iplerinden d e y ard ım aldılar. B u
yangında U şak kaza m erkezindeki K u rtu lu ş M ahallesinin
y an sı, H am idiye, Sarayaltı ve D u rak M ahallesin in tam am ı
yandı. U şak T icaret ve S anayi O dası tarafın d an yapılan
incelem elerde 6 5 0 ev, 1 resm i bina, 3 ham am , 2 m ek tep , 1
hastane, 5 han ve otel, 5 cam i v e m escit, 4 m ed rese, 2 m u n r«Mrtlar lar»İrdin VitMte
M ıtaanfcn Sorandı HajhJ» y*)u
kirem ithane, 2 fabrika, 26 ç eşm e v e su terazisin in yandığı
tespit edildi. 9 Ekin 1922 tarih li H ak im iy et'i M illiye
gazetesi de U şak'ta 1800 hane ve d ü k k an 16 c am ii, m e sc it v e tekkenin yandığını bildirm ektedir. " A nadoluda Yunan
Zulm ve V ahşeti" adlı eserd e ise U şak k azasın d a 8132 h an e, 689 dükkan v e 119 cam ii v e m escidin yandığı
açıklanm aktadır. Aynı tarihli H akim iyet'i M illiy e G aze te sin e g ö re şeh ird e 982 k işi öldürülm üş, 382 kişi yakılm ış, 40 kişi
boğulm uş, 54 kişi kaybolm uştur. A n a d o lu d a Y unan Z u lm v e V ahşeti adlı eserd e U şak m erk ez v e köylerinde Yunanlılar
tarafından 13488 kişinin ö ld ü rü ld ü ğ ü 3 2 1 0 T ü rk v e b ir o k ad ar d a H iristiy an ı zo rla y an lam d a Y unanistana götürüldüğü
yazılm aktadır. %
12
s
1 E y lü l
U ş a k ’ın
K u rtu lu ş G ü n ü
T ö re n le rin d e n
g ö rü n tü le r
F- CUM HURİYET DÖNEM İNDE UŞAK
Osmanlı devrinde Hüdavendigar Vilayetinin Kütahya Sancağına bağlı bir kaza olan Uşak, 20 Nisan 1924
tarihli 491 Sayılı Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile yapılan idari düzenlemede yine Kütahya Vilayetinin bir kazası olarak
kaldı.Türkiye Cumhuriyetinin yeni idari yapısı içinde Banaz,Sivaslı,Karahalh ve Ulubey NahiyeleriUşak Kazasına
bağlandı.9 Temmuz 1953 tarih ve 6129 Sayılı kanunla vilayet haline getirilen Uşak'a , Manisa ilinden Eşme ilçesi
bağlandı. Nahiyeler ilçe statüsüne getirildi.
Dcdeballar Dedeballar —
18
2. Bugünkü İdari Taksimat
Uşak'ın merkezle birlikte 6 ilçesi ,19 belediyesi, 248 köyü ve 279 mezrası bulunmaktadır.
G - N Ü FU S
1923 yılında Uşak'ta 948 Ermeni, 2928 Rum ve diğer milletlerden 53 insan bulunmaktadır. Bu yabancı
nüfiıs, mübadele sırasında Uşak'tan ayrıldı. Cumhuriyet devrinde mübadeleye tabi tutulanların önemli bir kısmı Uşak
şehir merkezine yerleştirildi. Ne var ki şehir merkezine gelen mübadillerin sayısı tam olarak tesbit edilememiştir.
Memdulı Uşaklıgil Uşak kaza merkezine 100 hane mübadilin geldiğini zikretmektedir. Uşak Belediyesi tarafından bu
mübadiller giden Rumların evlerine yerleştirildi.
1924 tarihli Türk Ticaret Salnamesinde Uşak merkezinin nüfusu 15.000 Uşak kazasına bağlı 150 köyün
nüfusu ise 70.000 dir. 1926 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesinde ise Uşak kazasının toplam nüfiısu
91.298 olarak verilmektedir. Cumhuriyet devrinde 28 Ekim 1927 yılında yapılan ilk resmi nüfus sayımına göre Uşak
kazasının nüfusu 40.965’ı erkek, 47.678'i kadın olmak üzere 88.643 olarak tesbit edildi.
19
İlçe ve K öylerin Sayım Y ılların a G ö re N üfusu
İlre-Knv Y ı 1 1 a r
1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997
M erkez 23496 29021 35517 46392 58578 71469 88267 105270 124042
Akbulak 510 336 335 290 272 267 267 255 305
Aktaş 482 439 429 399 372 371 279 248 403
Alanyurt 253 258 307 354 364 402 383 363 368
Altıntaş 377 415 243 286 253 303 295 286
Bağbaşı 675 721 744 656 579 562 502 490 487
Belkaya 192 204 197 185 153 154 122 119 162
Beylerhan 726 730 661 510 400 301 304 267 269
Boyalı 146 158 169 124 120 108 114 94
Bozköy 345 388 406 376 354 298 304 302 348
Bozkuş 1193 1185 1193 1274 1240 1399 1364 1357 1385
Bölme 1190 1352 1215 1293 1246 1252 1458 1506 2418
Buğday lı 194 234 269 277 225 237 235 200 177
Ciğerdede 484 526 513 496 500 497 537 527 564
Çamyazı 338 370 355 717 366 323 321 309 218
Çamyuva 522 578 611 635 602 665 682 721 821
Çarıkköy 423 443 452 451 447 541 422 597 537
Çatalbayır 183 243 266 291 269 296 303 284 225
^evre 1223 1285 1312 1235 1183 1189 1149 1158 1011
Çınarcık 226 228 238 211 206 152 166 120 134
Çukurağıl 212 305 223 268 248 221 264 245 212
)ağdemirler 383 424 432 440 389 368 328 337 330
Dağyenice 367 411 420 395 281 243 201 154 152
)emirören 172 198 189 153 119 130 89 97 80
Derbent 1064 1081 1189 1038 1075
Dışkaya 218 229 254 271 215 211 219 214 164
ılmacık 616 546 436 314 342 374 362 329 449
îmirf'akı 126 153 185 186 174 199 201 149 140
:skigüney 764 661 608 485
îskisaray 447 498 543 522 522 524 593 452 421
îynihan 280 243 268 ::385 292 295 298 278
:akılı 503 345 324 356 303 313 300 244 213
Göğem 524 461 473 367 397 365 420 426 428
Gökçedal 333 364 377 425 452 448 458 443 321
Gökçetepe 38 56 68 75 66 47 69 64 76
Güneli 396 438 477 469 398 358 380 350 265
Güre 667 761 938 997 1084 1122 1072 2107 2168
H.kadem 712 186 182 190 169 166 199 200 214
H.çiftliği 89 85 72 78 65 73 84 59 52
Hisar 71 81 90 102 83 92 110 111 88
Hocalar 344 196 168 149 163 154 143 135 112
lîkisaray 497 462 421 403 394 415 422 403 359
2041 1877 2207 2247 1916
1Îlyaslı
—1*—■- ----------- —------ 1327 1454 1333 1573
Kabaklar 656 687 701 612 642 643 625 606 571
k a lfa 445 483 499 588 450 480 501
Karaağaç 363 447 486 411 361 333 361 390 392
Karabeyli 221 221 245 264 220 171 164 158 289
Karacahisar 551 610 570 569 645 631 798 895 1006
Karahasan 346 384 352 313 290 290 322 294 266
Karaköse 207 188 168 135 122 102 75 77
Karlık 496 470 450 461 428 352 373 314 331
Kaşbelen 657 820 781 815 834 954 1000 1049 1022
Kapancık 124
- .... ,
20
Y i l l a r
ilce«kov 1980 1985 1990 1997
1955 1960 1965 1970 1975
252 279 307 292 265 285 311 329 332
Kpriiviinü
964 1079 1032 893 813 830 950 858 1104
FCarakııvu
476 503 514 477 519 533 562 552 557
Kıican
535 536 480 383 454 426 379 372 349
Kırka
102 148 203 240 208 223 210 208 172
Kısık
Kovunbevli 529 604 531 607 621 677 729 709 625
Köprübaşı 219 264 225 212 224 195 191 177 117
Kuvucak 236 285 286 240 174 193 188 173 211
— 1 J ■ ■ — --------------------------
Mesudiye 560 546 593 545 615 590 573 557 561
Mollomusa 554 619 535 490 439 354 374 420 329
Muh.şah 631 654 649 655 651 695 743 740 1482
Ormandan» 104 111 105 121 93 97 104 119 86
Ortabağ 285 340 382 376 402 354 379 330 267
Ortaköy 1178 1269 1191 907 843 741 793 702 541
Ovademir 353 385 410 377 381 402 401 418 578
Örencik 210 200 220 262 250 229 173 168
Paçacıoğlu 711 709 757 660 667 687 767 731 743
Sandere 253 268 289 310 322 274 258 232 188
Selikler 227 231 253 223 206 221 208 191 182
Selviler 210 224 239 192 150 89 80 78 62
Selvioğlu 1070 1147 1224 1046 930 820 754 701 719
Sorkun 565 495 484 337 336 344 351 390 406
Susuzören 951 1115 852 810 848 886 902 810 1613
Sükraniye 524 567 524 450 468 459 380 287 205
Jlucak 674 802 1016 840 723 671 769 633 530
Jçkuyular 693 566 593 568 474
Ürün 198 177 188 231 150 119 156 98 115
Yapağılar 665 507 556 622 637 693 660 639 627
Yaşamışlar 209 221 235 240 208 192 179 166 176
Yavu 147 201 134 146 168 185 187 175
Yeniköy 173 185 204 162 367 410 426 453 420
Yenişehir 658 581 665 595 679 577 540 328 377
Yesildere 717 775 646 694 517 396 330 235 228
Yoncalı 416 407 423 415 420 359 367 332 326
Zahman 464 191 389 396 328 281
Banaz 2304 3115 3495 4764 6264 8356 10527 1428 16440
Ahat 1181 1223 1140 1078 1061 1059 1041 1672 825
Alaba 632 662 740 728 801 911 883 803 i 932
Ayrancı 746 723 770 663 683 809 815 662 635
Ayvacık 727 775 734 647 634 544 484 414 308
Bağkonak 331 329 332 344 366 374 445 397 240
Bahadır 1023 1070 1141 902 970 1043S 1116 995 669
Balcıdamı 259 266 234 268 161
Baltalı 534 604 513 689 587 590 582 544 462
Banaz 899 928 878 748 803 809 753 759 620
Burhaniye 247 206 175 143 93 106 98 103 65
Corum 465 456 563 518 497 492 468 449 423
Çamsu 870 931 813 695 919 915 789 674 427
Çiftlik 984 972 1035 1006 708
Cööürlü 225 228 261 236 233 190 143
Derbent
B.oturak 1121 1203 1425
2024 2133 2104 2229 2049 1974
Dümenler
Düzkışla
İlçe-Köy Y 1 1 a r
1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997
Gürlek 819 883 904 1006 907 1079 1064 930 916
Hallaçlar 902 953 869 858 790 660 612 591 486
Hasanköv 588 662 659 600 674 701 685 655 513
Hatıplar 684 726 701 639 654 650 698 674 728
744 794 659 701
ı ■.xr ..n. ı
Kaplangı - — 748 731 704 649 511
K.hisar 903 968 818 848 861 1011 993 776 561
Karaköse 1157 1017 1000 874 615
ftavacık 375 259 306 276 235 229 269 214 199
İCaylı
.1^.1- — — 548 564 498 407 429 397 353 284 221
fCören 279 306 324 262 237 222 176 177 115
K.söğüt 1308 1560 1701 1955 2374 2070 2065 2150 2374
Cızılhisar 877 901 937 851 978 1066 1086 1146 1202
fCusdemir 261 317 277 283 273 307 293 309 271
¡Cücükler 136 162 164 144 155 163 144 105 130
k.oturak 131 132 147 147 114 90 101 105 53
Vluratlı 345 411 425 456 397 448 494 538 528
Ovacık 602 626 657 635 624 642 627 600 585
Öksüz 530 555 576 525 520 491 482 485 459
Pasacık 968 1060 877 945 904 863 746 633 406
Resadive 88 61 65 58 46 45 5034 70
Sabanköv 667 701 706 642 612 557 649 579 484
Ulupınar 630 653 550 544 477 523 390 286 245
Yazıtepe 994 1000 942 861 739 613
Yenice 799 934 947 866 905 924 969 987 939
Yesilvurt 533 517 593 593 624 657 648 513 433
Esme 3689 4929 5035 6178 7828 8844 10061 10547 13683
Ağabey 1003 961 894 1055 1118 1138 1231 1234 1220
Ahmetler 1051 1250 1354 2273 1644 1693 1660 1373 2037
Akcaköv 242 278 331 337 293 229 212 132 83
Alahabalı 248 303 347 339 315 337 341 323 334
Aranlar 179 ’210 247 236
Armutlu 653 796 859 938 964 977 1023 1064 1019
Avdınlı 66 106 107 99 158 153 124 138 104
Balabancı 471 537 534 525 479 528 482 404 329
Bekisli 303 378 363 475 462 376 395 320 204
Bozlar 741 877 1002 1052 813 751 773 571 377
Caberler 49 52 64 60 73 68 70 83 111
Camili 138 184 192 195 173 160 149 96 99
"emalcavus 131 176 238 326 292 284 257 179 156
Cevizli 167 184 215 218 233 229 226 183 138
Calıkhasanlı 128 258 179 206 207 184 174 154 77
Cavkısla 353 399 576 557 517 481 475 436 396
Davutlar 435 433 456 409 435 384 340 322 240
(Delibaşlı 390 474 509 555 617 715 739 302 286
¡Dereköv 804 926 942 796 866 853 802 781 543
bereli 224 238 283 272 352 360 316 311 279
Dervişli 739 634 680 681 670 591 699 694 676
Emirli 234 262 273 266 302 275 246 180 114
Eşmeli 570 599 644 605 552 486 474 416 342
Eşmetaş 298 345 363 316 404 408 380 371 331
Gökcukur 42 66 106 71 36 19 34 44 32
Güllü 924 1179 1123 1100 2112 1476 1944 2350 2050
taflllübafc 373 456 467 575 620 642 706 744 713
fciinkava 124 160 207 237 217 238 221 (¿208 196
— 179 ! .215 . 27.6 332 331 ... 340 ..350 .. .3 1 2 ■ 237
22
H -BA Y IN D IR LIK
Millî Mücadele yıllarında Uşak'ı iki sene esaret altında tutan Yunan kuvvetleri, buradan çekilirken büyük bir
kısmını enkaz yığını haline getirmekten çekinmediler. Yunanlıların Uşak'tan çekilmesinden sonra harab bir halde olan
kazanın yeniden bayındır hale getirilmesi gerekiyordu. Ancak devlet yeni kurulduğundan yeterli mali kaynaklar
bulamıyordu. Bu sebeple Uşak Belediyesi Bayındırlık sahasında fazla faaliyet gösteremedi. Ancak Uşak Belediyesi,
kazanın daha bayındır hale getirilmesi için girişimlerde bulundu. Daha 1923 yılında Uşak şehir merkezinde iki park
yapımına başlandı.
1926 yılında Uşak Belediye Başkanı Helvacı-zade Mustafa B e/in başkanlığında belediye Meclisi, " Yanık
Kent" olarak tamamlanan Uşak şehrini bayındır hale getirmek için planlar yapmaya başladı. Bu amaçla kurulan komisyon
ilk önce bir fen heyetine 12.000 lira karşılığında şehrin bir haritasını yaptırdı. Ancak kısa bir süre sonra Mustafa Beyin
istifa etmesiyle şehirde plansız ve programsız çalışmalar yürütüldü. Uşak şehir merkezinde bulunan mezarlığın şehir
. dışına çıkartması için Uşak Belediyesi, 1927 yılında Kütahya vilayetinden kendilerine 15.000 lira verilmesini talep etti ve
bu talep kabul edildi.
Uşak Belediyesi 1933 yılında Uşak şehir merkezinde bulunan demirci barakalarını yıktırdı. Yıktınlan
barakaların yerlerine yeni binalar yapıldı. Belediye, barakalarını yıktırdığı demircilere ayn bir yer tahsis etti. Demirciler,
dükkanlarını kendilerine tahsis edilen bu yerde açtılar.
1936 yılına kadar Uşak, plansız ve programsız gelişigüzel imar edildi. 1936 yılından sonra Mühendis Şakir
Kılıç’ın yaptığı bir plan dahilinde Uşak'ta imar faaliyetleri sürdürüldü.
Yöre mimarisi il merkezinde ve köylerde oldukça farklıdır. Köylerdeki evler ahşap, taş ve kerpiçten genellikle
iki katlı ve düz damlıdır. Çatılı evlere de rastlanmaktadır. İki kattan oluşan köy evlerinin alt katında a h ır, samanlık ve
ambar bulunmaktadır, İkinci kat ailelerin yaşadığı yer olup oda sayısı aile büyüklüğüne göre değişir. Suluk tabir edilen
banyo yatak odalarındadır. Suluğun yanında yüklük bulunmaktadır. Köy evlerinde tuvalet dışardadır. Bazı evlerde hayat
adı verilen balkonlar bulunur. Mutfağa aş evi veya aş yeri denmektedir. Köy evlerinin yeri seçilirken kıble yönünde
olmasına, komşuya rahatsızlık vermemesine, karlık (kar yağdığı zaman karın akabileceği boşluk) bırakılmasına, evin
bahçe içerisinde araziye yakın olmasına dikket edilir.
I- S A Ğ L IK
Cumhuriyetin ilk yıllarında Uşak kazasında iki hastane mevcuttu. Karahallı ve Ulubey nahiyelerinde sıhhiye
memurları ve ebeler görev yapıyordu. Kazada hastane kurulmadan önce tren istasyonu caddesinde Uşak’ın eşraflarından
Kırkyaranlı Hacı Veli Ağazade Mehmet Efendi olarak tanınan şahsın evi hasta müslümanların tedavisinde kullanıldı. 1915
yılında binada yeni düzenlemeler yapılarak Gureba Hastanesi adı verildi. 1922 yılında Yunanlıların çıkardığı yangında bu
hastane yandı. Arsasına Hacı Gedikzade Mehmet Efendi tarafından tek katlı bir bina yaptırıldı. Burada zührevi hastalıklar
tedavi ediliyordu. Daha sonra bazı değişiklikler yapılarak tamamen hastane haline getirildi. 1926 yılında yeni bir hastane
inşaa edildi ve 1938 yılında faaliyete geçti.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Uşak kazasının nahiye ve köylerinde sıtma, frengi, verem, tifo gibi salgın hastalıklar
vardı. Halk arasında hastalıktan iyileştirmek için suotu, sinameki ,sarıayvaotu, ebegömeci, nane gibi otlar kullanılırdı.
Bunlar genellikle kurutulup kaynatıldıktan sonra suyu içilirdi. Üzerlik otundan da nazar değmiş kişilere tütsü yapılırdı.
26
İlçelere göre sağlık birim leri
İ L C E R
ca /İU K BİRİMLERİ. Banaz Esme K arahallı Sivaslı Ulubey TOPLAîvT
erkez
~)ı»vlet H astanesi
Sağlık M erkezi
Verem S avaş D isp an sen _
Halk S ağ lığ ı L a b a ra tu v an
\ Ç .S .A .P .M erkezi
45
Sağlık O cağı
le v ir _______
31 22 22 10 00
Sağlık Evi
Sağlık Personeli
PERSONEL İ L Ç E L E R
Merkez Banaz Eşme Karahallı Sivaslı Ulubey TOPLAM
AKBIYIKOĞLU, Kazım, "Güre Velişin Tepe Tümülüsü Kurtarma Kazısı", III. Müze
Kurtarma Kazıları Semineri 27-30 Nisan 1992 Ankara, T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü
------------------ ( "1994 Yılı Güre İkiztepe Tümülüsü Kazısı", VI. Müze Kurtarma Kazıları Semineri, Kültür
Bakanlığı, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ankara 1996.
.------------------, "1995 Yılı Blaundos(Sülümenli) Kazısı", VII. M üze Kurtarma Kazıları Semineri 8-10 1996
Kuşadası-Aydm, Kültür Bakanlığı, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ankara 1997. Adnan ŞİŞMAN, "Millî
Mücadele'de Afyon ve Uşak'ın Kurtuluşu", Afyon Zafer Gazetesi, 9-18 Mayıs 1996.
AKURGAL, Ekrem, Anadolu Uygarlıkları, N et Turistik Yayınlan, 2.Baskı, İstanbul 1989.
BİLİM, Cahit Yalçın, Tanzimat Devrinde Çağdaşlaşma (1839-1876), Eskişehir 1984.
Yurt Ansiklopedisi, Türkiye, İl il:Dünü, Bugünü, Yarını, Hazırlayan: Komisyon, Cilt 10,
Anadolu Yayıncılık, İstanbul, 1982-1983-1984.
Cumhuriyetin 50. Yılında M illî Eğitimimiz, T.C. M illî Eğitim Bakanlığı, İstanbul 1973.
Cumhuriyetin 50. Yılında Uşak, 1973 İl Yıllığı.
CUİNET, Vital, La Turquie d'Asie 1II-IV, Paris 1894.
Düstur, Üçüncü Tertip, Cilt 34, Kasım 1953-Ekim 1953.
ERGÜN,Mustafa , Atatürk Devri Türk Eğitimi, A nkara 1997
EVLİYA ÇELEBİ, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, IX, İstanbul 1935.
İLKİN,Selim-TEKELİ, İlhan, Ege'de Sivil Direnişten Kurtuluş Savaşına Geçerken Uşak
Heyet-i Merkeziyesi ve İbrahim (Tahtakılıç) Bey, Ankara 1989.
KOÇER, Haşan Ali, Türkiye'de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi (1773-1923), İstanbul, 1970.
KODAMAN, Bayram, Abdülhamid D evri Eğitim Sistemi, İstanbul 1980.
Kütahya X V Yıl, Istanbul 1938.
Osmanlı Devlet Salnâmeleri.
ÖZGEN, İlknur- ÖZTÜRK Jean,.M ELLINK J. Marchteld, Héritage Recovered The Lydian Treasure, İstanbul 1996.
ÖZGİRAY, Ahmet,"İzmir'den Uşak'a Yunan Harekâtı (1919-1922 )", Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi,XYVl4Q, Mart
1990.
RAMSAY M., William, Anadolu'nun Tarihî Coğrafyasi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul ,1960.
SEVİM,Ali-YÜCEL,Yaşar, Türkiye Tarihi I, A nkaral990.
SonTeşkilât-i Mülkiyede Köylerimizin Adları, Türkiye Cumhuriyeti Dâhiliye Vekâleti, İstanbul 1928.
ŞİŞMAN. Adnan, "Milli Mücadelede Afyon ve Uşak'ın Kurtuluşu" Afyon Zafer Gazetesi, 9-18 Mayıs 1996.
TEXIER,Charles, Küçük Asya, II,İstanbul 1923.
TURAN, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1971. YÜCEL, Haşan Ali,
Türkiye'de Ortaöğretim, Ankara 1944.
TUTSAK, Sadiye,"Millî Mücadelede Uşak", Tarih İncelemeleri Dergisi, X, İzmir 1995.
---------------------1"Cumhuriyet'in İlk Yıllannda Uşak (1923-1933", Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir 1980.
—| .......................,"Uşak Kazasında Mülkî Taksimatın Gelişimi", Tarih İncelemeleri Dergisi IX, İzmir 1994.
TÜMER, Haşim, Uşak Tarihi, İstanbul 1971.
UNAT, Faik Refit, Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış,Ankara 1964.
Uşak Halk Eğitim Dergisi.
"Uşak" Yurt Ansiklopedisi, X, İstanbul.
UZUNÇARŞIL1, İsmail Hakkı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu. Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1988.
VARLIK, Mustafa Çetin, Germiyanoğullan Tarihi (1300-1429), Ankara 1974.
---------- , XVI. Yüzyılda Kütahya Sancağı,Basılmamış Doktora Tezi, Erzurum 1980.
YILDIRIM, Recep, Eskiçağ'da Anadolu, İzmir 1996.
YÜCEL, Haşan Ali, Türkiye'de Ortaöğretim, Ankara 1944.
438 Numaralı Muhâsebe-i Vılâyet-i Anadolu Defteri (937/1530),I, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı,Yayını, Ankara, 1993.
28
CO ĞRAFY A
H A Z IR L A Y A N L A R
Matematik konum itibariyle, 38°12' N-39°12' N enlemleri ve 28°48' E-29°57' E boylamları arasında bulunan
ilin kuzeyinde Kütahya, doğusunda Afyon, güneyinde Denizli ve batısında da Manisa illeri yer almaktadır.
Banaz, Eşme, Karahallı, Sivaslı ve Ulubey olmak üzere beş ilçesi bulunan Uşak ili, 5341 km2 lik yüzölçümüne
sahiptir ve ülke yüzölçümünün % 0.7 lik kısmım oluşturmaktadır. 1990 nüfus sayınıma göre ilin nüfusu 290.283 tür. Nüfus
yoğunluğu km3de 54 kişidir.
Murat dağı, Bulkaz dağı ve Ahır dağı ilin kuzey, kuzeydoğu ve doğudaki doğal sınırlarını oluştururlar. Söz
konusu dağlar, araştırma sahası topraklarını Kütahya ve Afyon illerinden ayırırlar. Doğal sınırlan çok belirgin olmayan il
topraklarının batısı, Gediz vadisi ile Ege bölümüne açılır. Çalışma alanı toprakları bir çok vadiyle yarılmış dalgalı yaylalar
görünümündedir. Bu yaylalar kuzeydoğudan güneybatıya doğru alçalarak bazı kesimlerde hafif dalgalı bir görünüş alırlar.
Araştırma sahasının iklimi, Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösteren bir iklimdir. Sıcaklık
ve yağış Ege bölümüne göre düşük, İç Anadolu bölgesine göre daha yüksektir. Kışlar Ege bölümüne göre daha sert
geçmektedir. Yağışlarda da ilkbahara doğru bir kayma dikkati çekmektedir.
B- DOĞAL Ç E V R E Ö Z E L L İK L E R İ
I. Jeolojik Özellikler
Menderes masifinin kenarında bulunan Uşak ilinde farklı jeolojik devrelerde oluşmuş arazilere rastlanmaktadır.
Araştırma sahasında temeli Paleozoik arazileri teşkil etmektedir. Bu araziler şistler ve kalkerlerden meydana gelmiştir.
Menderes masifi Eşme-Uşak arasındaki kesimde gözlü gnayslar, mikaşistler ve mermerlerden oluşmuştur. Mikaşistler
arasında en kalın ve en kuzeydeki mermer tabakalarından biri, Uşak'ın kuzeybatısında mostra vermektedir. Söz konusu
mikaşistler Uşak'ın kuzeybatısına kadar devam etmektedir. Bu kesimde mikaşistlerin pembemsi, gri ve bej renkli
görünüm aldığı dikkati çeker. Uşak'ın 4-5 km. kuzeybatısında mikaşistler, yerlerini kısmen siyahımtrak şistlere bırakırlar.
Şistlerin güneyinde mikaşistleri diskordant olarak örten silisli konglomeraların kalıntı lan görülür.1
Gediz yolu üzerinde Uşak'a 10 km. mesafede ve yine Güre yolu üzerinde Uşak'a 16 km. mesafede, çapı 2 mm.
kadar olabilen granatlarla birlikte bulunan fi Hatlar da dikkati çekmektedir .2
Banaz çayı doğusundaki Burgaz dağında temel kısımlar mikaşist, kuvarsit ve dolomitik kalkerlerden oluşmuştur.
Burgaz dağı eski metamorfik formasyon ların ı. doğu tarafından daha yeni Paleozoik formasyonlar sınırlamıştır.
Büyük Menderes'in bir kolu olan Banaz çaymm Salmanlar-Sivaslı arasındaki boğaz kesiminde karasal Neojen
örtü tabakalarının aşınmasıyla Menderes masifinin kuzey kısmım oluşturan mikaşistler ve kuvarsitler ortaya çıkmıştır.3
Banaz çaymm batı kenarında bulunan Balçıkdere'de bulunan fosillerden, buranın Üst Miyosen yaşında olduğu
ortaya çıkmıştır. Ayrıca Banaz çayı havzasının kenarlarında Pliyosen akarsu konglomeralan da bulunmaktadır.
Temel serinin üzerinde Mesozoik yaşlı yeşil serpantinler ve granitlerden oluşan gnayslar yer tutar. Aynca sert
şistler ve yer yer de Jura-Kretase yaşlı kayaçlar bulunmaktadır. Bunların üzerinde deTersiyer sonlarında oluşmuş
tabakalar yayılış gösterirler. Tersiyer, Neojen yaşlı çökel ve volkanik kaya birimleri ile sıralanır. Araştırma sahasında
Pliyosen formasyonları da görülmekte ve söz konusu formasyonlar Ulubey ve Banaz çevresinde yüzeylenmektedir. Murat
dağının güney yamacında Mesozoik kalkerlerin üzerine gelen ve Neojen konglomeralannın altında kalan iri taneli breşler,
Eoseni?) olarak belirtilmişlerdir.4
Büyük Menderes'e dökülen akarsular ve bunlann başlıca kollan zaman içerisinde vadilerini derinleştirmek
suretiyle hem 800-1000 m. yüksekliğindeki yaylaları, hem de bu yaylaların altındaki masavari yapıyı parçalamışlardır.
Bugün de açık bir şekilde görüldüğü gibi, Neojen göl kalkerleri ile en üstteki konglomera tabakalan üzerindeki yapı
düzlükleri ve bunların kenarlannda bulunan devamlı kornişler, kanyon ve boğaz vadiler, şahit tepeler ve kaba grelerle
marnlar üzerinde geniş bir gelişme gösteren hafif eğimli yamaçlar meydana gelmiştir. Akarsuların derinliğine
aşındırması, Ulubey İlçesinin 10-15 km. güney ve güneybatı tarafında görüldüğü üzere, temeldeki kristalen masife kadar
inmiştir.
R 31
y
Bu kesimlerde kanyon ve boğaz vadiler meydana gelmiştir. Bu vadilerin dipleri ile bunlara hakim yüksek
yapı düzlükleri arasında 150-200 m. ye yakın bir yükselti farkı vardır.5
İnceleme sahasında yer yer faylara da rastianmaktadır. Bunların en önemlilerinden birisi Gediz vadisi boyunca
KD-GB doğrultulu uzanan faydır.* Bu fayların bulunduğu sahalarda ve çevrelerinde sıcak su kaynaklan yeryüzüne
çıkmaktadır. Genellikle kaplıca olarak istifade edilen bu kaynaklar, son yıllarda kaplıca turizmi açısından büyük önem
taşımaktadırlar. Bu kaplıcalardan bazıları; sıcaklıkları 33-37.5 °C arasında değişen ve debileri 8-18 lt/sn. olan Gediz nehri
kenarındaki Emirfakı ve Akbulak kaplıcaları, Banaz'ın 7 km. kuzeydoğusunda bulunan sıcaklığı 30-44 °C arasında
değişen debisi ise düşük olan Hamamboğazı kaplıcaları, sıcaklıkları 33-38 °C arasında değişen debileri ise 2-28 lt/sn.
arasında değişen Aksaz kaplıcaları, sıcaklığı 30 °C ve düşük debili Hasköy kaplıcaları ve sıcaklığı 30-38 °C ve debisi de 5
lt/sn. olan Örencik kaplıcalarıdır.
Uşak'taki ovalık alanlar, genellikle N eojen formasyonları içerisinde açılmış akarsu ovalan olarak
k a r ş ı m ı z a ç ı k m a k t a d ı r . K u m t a ş ı , k il v e
konglomeralardan oluşan bu alanlar, daha sonra
akarsular tarafından taşınan alüvyonlarla dolmuştur.
Araştırma salıasmda değişik yer altı kaynakları bulunmaktadır/ Bunların bir kısmı halen işletilmektedir.
Büyük çoğunluğu ise, gerekli jeolojik ve jeofizik etüdleri henüz tamamlanamadığından işletilmemektedir.
Uşak ilinde linyit yatakları genellikle Banaz ilçesinde bulunmaktadır. Bu yataklar ilçenin Büyük Oturak,
Hallaçlar, Murat dağı(Dümbekçi ocağı), Corum ve Çiftlikköy gibi değişik yerlerinde dağılış gösterirler. Ayrıca Ulubey
ilçesinin Gedikler mevkiinde de linyit yatakları mevcuttur. Buralarda genellikle rezerv az olduğundan ve iyi kalite kömür
bulunmadığından yataklar işletilmemektedir.
Civa, ilin en önemli yeraltı zenginliklerinden birisidir. Banaz ilçesinin Evrandede, Karacahisar, Çiçeklikaya,
Murat dağı, Baltalı, Comburt ve Yaşamışlar köylerinde civa yatakları yer almaktadır. Söz konusu yataklarda zaman
zaman üretim yapılmaktadır. Uşak-Merkez-Karaçayır, Banaz-Hallaçlar ve Ulubey-Gedikler köylerinde zengin kaolen
yatakları bulunmaktadır.
Uşak'ta önemli bir yeraltı zenginliği de mermerdir. Sivaslı, Ulubey ve Banaz ilçelerinin değişik yörelerinde
bulunmaktadır.0Bu yatakların büyük çoğunluğu da işletilmektedir.
İlin diğer önemli yeraltı kaynaklarını ise; Banaz-Kızılcaören köyü ve Güre-Çukurağıl köylerinde manganez
yatakları10, Sivaslı-Pınarbaşı-Akdere, Eldeniz-Gökçebel, Banaz-Çöğürtlü-UIupınar, Karahallı-İmamboğazı civarlannda
asbest yatakları, Banaz Murat dağında nikel yatakları, Uşak-Merkez-Aşağı Eğlence köyü talk yatakları, Merkez-Güre-
Fakılı köyü uranyum yatakları ile Ulubey-Çamlıbel-Büyüİdtayalı zımpara-diyasporit yatakları oluşturmaktadır
3-Yeryüzü şekilleri
Araştırma sahası arazisi genel olarak dalgalı plato görünümündedir. İlin kuzey ve doğu kesimleri dağlık, güney
ve batı kesimleri ise ovalar ve dalgalı arazilerden oluşmaktadır. Uşak ili topraklarının % 57.5 i platolardan, % 37 si
dağlardan ve % 5.5 i de ovalardan meydana gelmektedir
Sahanın en önemli dağı olan ve Uşak'ın kuzeyinde Uşak-Kütahya il sınırını oluşturan Murat dağı volkanik
yapılıdır.
M era alanları
Haşhaş Tarlası
Uşak ilinde yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyeli 1190 hmVyıl'dır. İl sınırları içerisinde büyük
baraj yoktur. Daha çok sulama amaçlı göletler vardır. Uşak-Merkez-Sarkın göleti ise içme ve kullanma suyu temini
amacıyla yapılmıştır. Göletler, D.S.I. ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilmişlerdir.
D.S.I. tara tından yaptırılan göletler Mesudiye, Takmak, Üçpınar, Karaahmetli, Karaağaç ve Güneyköy
göletleridir. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan göletleri ise; Kuşdemir, Güvem, Ycniccköy, Baltalı,
lakmak, Yeşilkavak, Yeleğen, Kı/.ılhisar ve Alahabalı göletleri oluşturur. Küçükler barajı ile Büyükoturak-Kozviran,
Gtincyköy, Isalar ve Ahmctler göletlerinin yapımına da devam edilmektedir.
34
4 -Toprak Özellikleri
Araştırma sahasında yağış dağılışı farklılıkları, eğim, bakı, farklı jeolojik yapı özellikleri gibi etkenler neden
çeşitli toprak türleri oluşmuştur. Uşak'ta bulunan önemli toprak türleri Tablo-1 de gösterilmiştir. ^
Kaynak: Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Uşak İli Arazi Varlığı Raporu.
İldeki en büyük toprak grubunu kahverengi orman toprakları oluşturmaktadır. Bu toprakların ana kayası neojen
yaşlı marnlar ve kireçli kil taşlarıdır. Genellikle dalgalı alanlarda yaygın olan bu toprakların bulunduğu ormanlık ve
çalılık alanlar açılarak tarım alanlarına dönüştürülmektedir. Bunlarda etkili olan toprak oluşum işlemleri kalsifikasyonve
birazda podzollaşmadır. Drenajları iyidir. Orman ve otlak olarak kullanılırlar.15
Gözenekli bir yapıya sahip olan kalkersiz kahverengi orman toprakları ildeki ikinci büyük toprak gurubunu
oluşturmaktadır. 620-870 mm. arasında yıllık yağış alan yerlerde yaygın olarak dağılış gösterirler. Kahverengi veya koyu
kahverengi, granüler veya yuvarlak köşeli blok yapıdadır. Bu toprakların bulunduğu alanların doğal bitki örtüsünü
yaprağını döken ağaçlar ve çalılıklar oluşturur. Bunlar arasında en yaygını palamut meşesi ve ardıçtır.
Araştırma sahası alanının % 11.2 sini kaplayan kahverengi topraklar, yılın büyük bölümünde kurudur ve
kimyasal ve biyolojik etkinlikler yavaştır. Buraların doğal bitki örtüsü kısa ve orta boylu çayırlardan oluşmaktadır. Bu
alanlarda aşınım etkilidir, önemli toprak guruplarından birisi de kestane renkli topraklardır. Bu tür topraklar sıcaklık ve
yağış ortalamaları kahverengi toprakların oluştuğu kesime göre daha yüksek olan yerlerde oluşur. Toprakta bulunan
demir, oksitlendiğinden dolayı toprağın rengi kırmızıya dönüşmüştür. Doğal bitki örtüsü çalılar, seyrek ağaçlar ve
otlardır. Kahverengi topraklara göre yazları yağışlar daha az, sıcaklık daha düşük, kışları sıcaklık daha yüksek olup, yıllık
ortalama yağış 370-620 mm. arasında değişmektedir.
Rendzina topraklar, yüksek derecede kireç içeren maddelerden oluşmuşlardır. Daha çok serin bölgelerde oluşan
bu topraklar, yıllık 500-750 mm. arasında yağış alan yerlerde görülmektedir. Doğal bitki örtüsünü ise çayır, çalılık ve
fundalıklar oluşturmaktadır. Alüvyal topraklar, yüzey sularının tabanlarında ya da etki alanlarında, akarsularca taşınarak
yığılmış maddelerden oluşmuştur. Bu topraklarla kaplı, düz ya da çok az eğimli kesimlerde, yer yer hafif ve orta derecede
tuzluluk sorunu vardır. Alüvyal topraklar bünyelerine veya bulundukları bölgelere göre sınıflandırılırlar. Üst toprak alt
toprağa belirsiz olarak geçiş yapar. Yüzey nemli ve organik maddece zengindir. Kaba bünyeli kısımlar iyi drena
olduğundan, yüzey katları çabuk kurumaktadır. Uşak ilinde daha çok Merkez ilçe ve Banaz ilçelerinde Banaz çayı,
Kazancı deresi ve Gediz çayı boyunca yer alırlar.
Hidromorfik alüvyal topraklar sürekli su tutan, su sızan ya da çevreden sık sık su alan ve uzun süre yaş kalan
topraklardır. Bu topraklar uzun süre su altında kaldığında bataklıklara dönüşürler. Topografyaları yetersiz, taban suyu
yüksek ve alt katmanları yaştır. Bu topraklara Banaz çayı kenarında yer alan bazı sahalarda rastlanır.
Kolüvyal topraklar ya yüzeysel akımla, ya da yan derelerin yakın yerlerden taşıyarak eğimin azaldığı yerlerde
yığdığı maddelerden oluşmuştur. Vadi ağızlarında bulunanlar çoğunlukla az topraklı olup, kaba taş ve molozlardan
meydana gelmişlerdir. Eğimin çok azaldığı yerlerde kolüvyal topraklar geçişli olarak alüvyal topraklara karışır. Belirgin
birdoğal bitki örtüsüne sahip değildir. Genellikle Sivaslı ilçesi sınırlarında bulunmaktadır.
Yöre topraklarının büyük bir kısmı,
tarıma elverişli durumdadır. İl topraklarının % 44.8'i (239.186
ha) orman ve fundalıklardan, % 41.3'ü (220.828 ha) kuru tarım
alanlarından, % 6.6'sı (35.355 ha) çayır ve meralardan, % 3.5'i
(16.313 ha) tarıma elverişsiz alanlardan, % 2.11 (11.320 ha)
sulu tarım alanlarından ve % 1.6'sı da (8.379) bağ ve
bahçelerden oluşmaktadır.
5- İklim Ö zellikleri
Banaz çevresindeki çam ormanları
Araştırma sahası, Ege bölgesi ile İç
Anadolu bölgeleri arasında yer aldığından dolayı, geçiş özelliği gösteren bir iklim tipi görülmektedir. Ege bölgesine göre
daha sert, İç Anadolu bölgesine göre ise daha yum uşak olan bir iklim tipi karşımıza çıkmaktadır.
Uşak yöresinde Akdeniz ikliminin karasal etkilere uğram ış olduğu görülür. Sözü geçen etkiler yükseltiye ve
denizden uzaklığa göre artar; sonunda yazların daha az sıcak ve daha az sürekli, kışların Ege bölümündekinden daha
soğuk olduğu görülür.16
a- Sıcaklık
Uşak Meteoroloji istasyonunun uzun yıllar ortalamalarına göre, yıllık sıcaklık ortalaması değeri 12.3 °C dir. En
soğuk ay 2.0 °C ile ocak, en sıcak ay da 23.3 °C ile ağustos ayıdır. Sıcaklık ağustostan ocak ayma kadar düzenli olarak
azalmaktadır. Ocaktan temmuza kadar düzenli olarak artan sıcaklık, temmuz ve ağustos aylarında çok küçük bir
değişiklik göstermektedir(TabIo-2).
Sıcaklığın mevsimlere göre dağılışı incelendiğinde yaz mevsimi 22.1 °C ile en sıcak mevsimdir. Yaz mevsimini
13.2 °C ile sonbahar ve 10.7 °C ile ilkbahar m evsimleri izlerler. Kış ise 3.0 °C ile en soğuk mevsimdir. Hiç bir ayda ve
mevsimde sıcaklık ortalaması 0 °C nin altına düşmemektedir.
Ortalama yüksek sıcaklık değerlerine göre en sıcak ay ağustos, en soğuk ay ise yine ocaktır. Ortalama düşük
sıcaklıklarda da buna benzer bir durum görülm ekte, yine en sıcak ayı ağustos, en soğuk ayı da ocak
oluştuımaktadır(Şekil-2). M art ve aralık ayları değerleri birbirine çok yakındır.
O ş M N M H T A E E K A Y IL LIK
Ayl. Ort 2.0 2.9 5.7 10.7 15.8 19.9 23.2 23.3 18.7 13.1 8.0 4.0 12.3
Sıcakl. °C
Ort. Düşük 0.8 4.7 8.7 12.1 14.5 14.7 11.2 7.2 3.6 0.7 6.3
Sıcakl.°C 1.5 1.0
Ort. Yüks 5.5 7.8 11.4 16.7 21.7 28.1 29.9 30.3 26.1 20.1 13.9 8.5 18.3
Sıcakl.°C
Tabi
Şekil-2:Uşak Meteoroloji İstasyonuna Ait Ortalama Yüksek Sıcaklık, Ortalama Sıcaklık ve Ortalama Düşük
Sıcaklık Değerleri( 1929-1990).
Sıcaklık amplitüdü 21.3 C yi bulmaktadır. Yaz mevsimi ile kış mevsimi sıcaklık farkı 19.1 C dir.
Buradan da mevsimlerin birbirlerinden belirgin olarak ayrıldıkları ortaya çıkmaktadır.
Uşak'ta 59 yıllık rasatlara göre donlu gün sayısı 65.3 gündür. Bu oldukça yüksek bir değerdir. Haziran,
temmuz, ağustos ve eylül aylarında don olayına hiç rastlanmazken, ocak 17.4 günlük değerle en fazla don olayı
meydana gelen aydır. Bu ayı 14.8 günle şubat, 12.5 günle aralık, 11.9 günle mart, 5.1 günle kasım ve 2.6 günle
nisan ayları takip ederler. Ekimde 0.8 gün ve mayısta da 0.1 gün donlu günlere rastlanılmaktadır(Şekil-3).
37
Tablo-3: Uşak'ta Seçilmiş M eteorolojik Elem anların Ortalama Değerleri( 1929-1990).
O S M N M H T A E E K A YILLIK
Ayl.0ıtal.2.0 2.9 5.7 10.7 15.8 19.9 23.2 23.3 18.7 13.1 8.0 4.0 12.3
Sıcaklık C
Topl.Yağış 77.4 67.2 58.6 44.1 49.5 24.8 14.9 9.0 15.2 36.1 58.5 84.7 540.0
Mikt.ımm)
O n. Bağıl 77 75 70 65 63 55 50 49 54 63 72 78 64
Nem <% )
Ort.Kar Yağ G ün Sayısı 2.4 2.0 1.3 0.2 § y i 91 0.2 1.2 7.3
Karla ö rtü lü Gün. 4.7 3.0 1.6 0.2 w - _ - . 0.1 1.9 11.5
Onalama 6.1 5.9 5.6 5.4 4.6 2.9 1.5 .1.3 1.9 3.5 5.0 5.8 4.1
Bulutluluk
Oıt. Yerel 909.7 908.5 908.2 908.0 909.0 J08.3 907.5 908.0 910.7 912.3 912.1 910.4 908.6
Basmç(mb)
b- Yağış ve N em lilik
Uşak meteoroloji istasyonu verilerine göre yıllık yağış tutarı toplamı 540 mm. yi bulmaktadır. En yağışlı ay,
84.7 mm. ile aralık ayıdır. Bu ayı ocak 77.4 m m . ile v e şubat 67.2 mm. ile takip ederler. En kurak ay ise, 9.0 mm ile
ağustostur. Ağustostan sonra tem m uz 14.9 m m . v e eylül 15.2 mm. ile diğer kurak aylardır(Şekil-4).
90
80
70
60
50
mm.
40
30
20
10
0
O Ş M N M H T A E E K A
Kış mevsimi en yağışlı m evsim olup, toplam yağışın % 42.5 ini oluşturmaktadır(Şekil-5). İlkbahar yağışları
% 28.2 değerle ikinci yağışlı mevsimdir. İlkbahar m evsim iyle haziran ayının yağışlı olması özellikle tahıl tarımı için
büyük bir önem arz etmektedir. Yaz m evsim i % 9 luk değerle en kurak mevsimdir. Sonbahar yağışları toplam yağışın %
20.3 ünü oluşturur. Sonbahar, ilkbahara göre daha kurak geçmektedir.
38
C
L /O
UĞÜ R A FY A
O S N N N H 1 V 3 3 X V
0
10
20
eo
to
so ♦ ♦
♦
90 ♦
♦
Uşak'ın yağış değerleri batıda bulunan Ege istasyonlarından düşük (İzmir 691.1 mm., Manisa 740.0 mm.),
doğuda bulunan istasyonlardan daha yüksektir(Afyon 437.6 mm., Konya 325.9 mm). Uşak'ın Akdeniz iklimi ile
karasal iklim arasında geçiş özelliği taşıdığı ortaya çıkmaktadır.17
Uşak'ta ortalama kar yağışlı gün sayısı 7.3 gündür(Tablo-3). Bu yağışlar kasım-nisan arasındaki soğuk
devrede olmaktadır. En fazla kar 2.4 günle ocak ayında yağmaktadır. Şubat ayında da 2.0 gün kar yağmaktadır. Kış
sıcaklığının düşük olması sebebiyle yılın 11.5 günü kar yerde kalmaktadır. Bunun 4.7 günü ocak ayında
gerçekleşmektedir.
Uşak'ta uzun yıllar nisbi nem ortalaması % 64 tür. sonbahar-ilkbahar mevsimleri arasında özellikle kışın nisbi
nem yüksek, ilkbahar-sonbahar arasındaki dönemde özellikle yazlan nisbi nem oram düşüktür. En yüksek nem % 78 ile
aralık ve % 77 ile ocak aylannda olurken, en düşük nem ise %49 ile ağustos ve % 50 ile temmuz aylarında
olmaktadır(Şekil-6).
c-Basınç ve Rüzgarlar
Uşak'ta ortalama yerel basıncın aylara göre dağılışı incelendiğinde(Tablo-3) yıllık ortalama basıncın 908.6 mb.
olduğu görülmektedir. Aylık basınç değerleri arasında fazla bir fark görülmemektedir. En yüksek basınç 912.3 mb. ile
ekim ayında, en düşük basınç ise 907.5 mb. ile temmuz ayında olmaktadır. Genel olarak basıncın yazlan düştüğü, kışlan
ise yükseldiği görülmektedir.
Sonbahar ve kış aylarında Avrupa üzerine yerleşen yüksek basınç, batı Anadolu'yu da etkilemektedir. Bu
dönemde basınçta artma görülür. Yaz aylannda ise Basra alçak basıncının etkili olmasıyla basınçta düşme görülür.
Uşak'ta rüzgar en fazla batı yönünden esmektedir. İkinci hakim yön kuzey ve doğudur. Genel olarak rüzgar doğıı-
batı yönleri ile kuzey sektörlerden esmektedir. Güney sektörlü rüzgarlar ise fazla etkili değildir. Batı sektörlü rüzgarların
esme sayılarında aralıktan mayısa kadar bir artış olup, mayıstan aralıka kadar azalma olmaktadır.
Kuzey sektörlü rüzgarların ise şubattan temmuza kadar esme sayılan anarak devam etmektedir. Temmuz-ekim
arasında esme sayılarında azalma devam ederken ekim-şubat arasında ise fazla bir değişme olmamaktadır.Doğu sektörlü
rüzgarların yaz ve kış aylarında esine sayısında artış, bahar aylannda ise azalış söz konusudur.
Güney sektörlü rüzgarların ise kasımdan nisana kadar ki dönemde nisbeten fazla olan esme sayılan, nisan-kasım
arasındaki dönemde düşüş göstermektedir. En hızlı esen rüzgarlar ise genellikle W, N, NW, SW ve S yönlerinden olmakta,
doğu yönünden ise kuvvetli rüzgar esmemektedir.
d-Yağış Etkinliği
İklim tipinin belirlenmesinde ülkemizde yaygın olarak kullanılan Köppen, De Martonne, Thomthvvaite ve Erinç
formüllerine göre nemli bölgeler ile kurak bölgeler arasında geçiş özelliği gösteren yan kurak-yan nemli arası bir iklim
tipi ortaya çıkmıştır.
39
sa
Köppen iklim tasnifinde, ne soğuk devredeki ne de sıcak devredeki yağışların, yıllık yağışın % 70'ini bulmadığı
yerlerde uygulanan formüle göre1*:
r = 2t + 7
r = Cm. olarak yıllık yağış
1 = 29.1
23 < 1 < 40 arasında olduğundan Y a n N em li - P a r k G ö rü n ü m lü K u ru O rm an
Thomthwaite metoduna göre hazırlanan Uşak su bilançosu tablosu incelendiğinde (Tablo-4), düzeltilmiş PE.
değerinin 698 mm. olduğu görülmektedir. Yıllık yağış toplamı ise 540 mm.dir. Gerçek evapotranpirasyon toplamı 356.4
mm.dir. Yıllık yağış toplamı gerçek evapotranspirasyondan 183 mm. daha fazla olmasına rağmen yine de 341.7 mm. su
noksanı bulunmaktadır. Bu durum yağışların kış aylarında olm ası ile ilgilidir. Özellikle temmuz, ağustos ve eylül
aylarında şiddetli su noksanı bulunmaktadır. Haziran ve ekim aylarında da su noksanı bulunmakla birlikte diğer aylar
kadar şiddetli değildir. Aralık, ocak, şubat ve m art aylarında ise toplam 183.7 mm. su fazlası bulunmakta ve bu fazla su,
yüzeysel akışa geçerek kaybolmaktadır. Hem su noksanının hem de su fazlasının görülmesi yağışın aylara göredüzensiz
olmasından kaynaklanmaktadır. Yaz mevsiminde sıcakların artması ile birlikte yağışda önemli bir düşüş, kış mevsiminde
>sesıcaklığın düşmesi ile yağışta kuvvetli bir yükselm e durum u görülmektedir. Bunun sonucu olarak da 540 mm.lik yıllık
yağış tutan su ihtiyacını karşılamamaktadır, özellikle temmuz, ağustos ve eylül aylannda bitkilerin suya ihtiyacı
bulunmaktadır.
40
m
Nemlilik açısından kasım, aralık, ocak, şubat ve mart ayları pozitif değer göstermektedir. Burada ocak en nemli
aydır. Mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül ve ekim ayları ise nemli olmayan aylardır. Ağustos ayı en kurak ay olmakla
birlikte, temmuz ve eylül ayları da ağustosa benzer durumdadır. Nisan ayı ise sıfır nemlilik değeriyle nemli aylar ile
kurak aylar arasındaki geçiş sınırında bulunmaktadır.
Aylar
O S . M N M H T A E E K A Y IL L IK
oo
O
Sıcaklık C 2.0 2.9 5.7 10.7 15.8 19.9 23.2 23.3 18.7 13.1 4.0 12.3
Sıcaklık
indisi 0.37 0.53 1.22 3.08 5.38 7.91 9.95 9.95 7.25 4.30 2.00 0.74 52.68
Düzeltilmemiş
PE. 6.3 8.6 17.8 40.0 63.8 90.0 108.0 108.0 83.0 56.0 27.0 11.4
Düzeltilmiş
PE. 5.3 7.2 18.3 44.0 78.4 II 1.6 135.0 126.3 86.3 •53.7 22.6 9.4 698.1
Yağış(mm.) 77.4 67.2 38.6 44.1 49.5 24.8 14.9 9.0 15.2 36.1 58.5 84.7 540.0
Birikmiş Su
Aylık Değişimi 0 0 0 0 -28.9 71.2 0 0 0 0 35.9 64.1
Birikmiş Su ~ TOÜ" ' 100" ~ m r i roo- ! 7T.1 0 0 0 ” T - ü J5.9 100
G erçek Evao. 5.3 7.2 18.3 44.0 78.4 96.0 14.9 9.0 15.2 36.1 22.6 9.4 356.4
Su Noksanı 0 0 0 0 0 15.6 120.1 117.3 71.7 17.6 0 0 341.7
Su Fazlası 72.1 60.0 40.3 0.1 0 0 0 0 0 0 0 11.2 183.7
Yüzeysel Akış 38.8 49,4 44.8 22.4 11.2 5.6 2.8 1.4 0.7 0.3 0.1 5.6
Nemlilik Oranı 13.6 8.3 2.2 0.0 -0.3 -0.7 -0.8 -0.9 -0.8 -0.3 1.5 8.0
41
6- Doğal Bitki Ö rtü s ü Ö zellik leri
Uşak, coğrafî k o num undan d o layı A k d e n iz iklim i ile İç A nadolu'nun karasal iklimi arasında kaldığından bitki örtüsü
de buna benzer bir durum gösterm ektedir.
Kışlar soğuk olduğundan A k d e n iz b itk ilerin in çoğunluğu burada yetişm ezken, İç Anadolu'ya göre daha fazla yağış
aldığından daha zengin b ir bitki ö rtü sü n e sahiptir. Z eytin gibi tipik A kdeniz bitkileri buralarda yetişmez. Buna karşılık
ağaçsız step özelliği taşıyan bitki ö rtü sü g en iş alan lard a yayılm a gösterm ektedir.
Çalışma sahasının d a ğ lık k esim lerin d e zen g in b ir o rm an örtüsü bulunmaktadır. Bu kısımlarda çeşitli ağaç türlerine
rastlanmaktadır. Söz ko n u su tü rler a ra sın d a g enellikle palam ut m eşesi(quercus ithaburensis), karaçam(pinus nigra),
kızılçam(pinus brutia), ard ıç (ju n ip e ru s), d işb u d ak (frax in u s) v e karaağaç(ulm us) sayılabilir.
Murat dağında y ap ılan b ir in celem ed e d ağ ın eteklerinde 4 kadem ede değişik bitki türleri tespit edilmiştir . Bu
türler, dağın değişik y ö n le rin d e bakı d u ru m u n d an v e diğer coğrafi faktörlerden dolayı farklı yükseltilerde
bulunabilmektedirler.
800-1000 m etreler a ra sın d a q u e rc u s ith ab u ren sis (palam ut m eşesi) dikkati çeker. Pinus bnıtia(kızılçam) 1000
metreye kadar önem li b ir ö rtü o lu ştu rm a k ta d ır. C lem atis viticella(m avi çiçekli orm an sarmaşığı), rosa hemisphaerica(gül),
comus mas(kızılcık), ju n ip e ru s o x y c e d ru s(k a tra n ard ıcı) bu yükseltinin diğer önemli türlerini oluşturmaktadır. 1000-1500
metreler arasında aşağı k e sim le rd e n y u k a rıla ra d o ğ ru , salix alba(beyaz söğüt), juniperus excelsa(boylu ardıç), carpinus
betulus(adi gürgen), a c e r c am p e stre (o v a a k ça a ğ ac ı), tilia rubra(kafkas ıhlam uru), acer hyrcanum (İran akçaağacı), 1000
metreden 1900 m etreye k ad ar p in u s n ig ra (k a ra ça m ), 1100-1700 m etreler arası cistus laurifoulus (defne yapraklı laden),
1400-1700 m etreler arası p o p u lu s tre m u la (titrek k av ak ) yaygın olarak bulunmaktadır. Orman altında yaygın olan bitkiler
ise; ononis spinosa(kayış k ıra n ), d ip sac u s fu llo n u m (tarak otu) ile diğer otsu bitkilerden silene italica, sedum album,
dorycnium graecum ve cep h a la n th era rubradır. Ü çü n cü kadem e olan 1500-1900 m etreler arasında yine aşağıdan yukarıya
doğru pinus nigra(karaçam ) y ay g ın d ır. B u k u şak ta p o p u lu s trem ula(titrek kavak) azalırken, fagus oryantalisin(doğu
kayını) etkisi artar. D ağın g ü n e y y a m a ç la rın d a ju n ip e ru s excelsa(boylu ardıç) ve quercus cerris(saçlı meşe) 1700 m.
yukarılara kadar çıkm aktadır. B u rad ak i o tsu b itk ile r ise veronica cham aedrysden(veronika), papaver strictum(gelincik),
lotus comiculatus (gazal b o y n u z u ), v ic ia c ra cc a(fığ ) ile d iğ er otsu bitkilerden corydalis solida, pyrola chlorantha, cruciata
taurica, galium odoratum , sile n e v u lg a riste n oluşm aktadır. 1900-2300 m etreler arası ise ormanın üst sınırını
oluşturmaktadır. Bazı y erlerd e 2 0 0 0 m .y e k ad ar çık an pinus nigra(karaçam ) dışında yüksek ağaçların bulunmadığıbu
sahada juniperus com m u n is(ad i a rd ıç ) v e o tsu b itk ile r hâkim durum dadır. Alyssum mouradicum(altm çiçeği),
astragalusangustifolium(geven), e u p h o rb ia k o tsch y an a (sütleğen), veronica caespitosa(veronika), plantago(kuzu dili),
muscari(misk soğanı), d ia n th u s e rin a c e u s, e ry sim u m kotschyanum , jasio n e supina, festuca ovina gibi türler bu sahanın
otsu bitki türlerini oluştururlar.
C- NÜFUS C O Ğ R A FY A SI Ö Z E L L İK L E R İ
Uzun yıllardan beri y e rle şm e y e sah n e olan U şak çevresi, sırası ile M ısırlılar, Hititler, Fşjkyalılar, Lidyalılar,
Romalılar, Bizanslılar, S elçuklular, G e rm iy a n B eyliği v e O sm anlıların egem enliği altında kalmıştır . Bölgenin Osmanlı
egemenliğine geçm esinden so n ra, U şa k çev resi ile ilgili dah a gerçekçi bilgilere ulaşm ak mümkün olmuştur.
Osmanlı İm paratorluğu d ö n e m in d e U şak, yönetim bakım ından bir kaza merkezi idi. Kaza Hüdavendigâr
vilâyetinin Kütahya sancağına bağlı bulun u y o rd u . 1876(H . 1293) tarihli devlet salnamesinde, Kütahya sancağına Uşak'la
birlikte Simav, Eskişehir ve G ed ü s(G ed iz) k azaların ın bağlı olduğu belirtilm ektedir .
Uşak kazasının n üfusu ile ilgili o larak , d eğişik kaynaklarda da bilgilere rastlanmaktadır. Bunlardan, Kâmusûl-
Alâm isimli eserde , U şak k aza m e rk e zin d e X IX . yüzyılın sonlarında 13.084 kişinin yaşadığı ileri sürülmektedir. O
tarihlerde kazaya bağlıolan 2 nahiye( B anaz, U lu b ey ) v e 158 köyün toplam nüfusu ise, 76.269 kişi kadardı. Yine aynı
eserde belirtildiğine göre, kaza m erk ezin d e o d ö n em d e 750 dükkân, 8 han, 4 hamam, 2 kütüphane, 17 cami, 2 medrese, 35
deri tabakhanesi, 706 halı tezgahı, 1 rü ştiy e (o rta o k u l)v e b irk a ç m ekteb-ısıbyan(ilkokul) bulunuyordu.
Uşak 1 Eylül 1922 tarihinde dü şm an işgalinden kurtarıldıktan sonra, daha önce olduğu gibi yine ka$a merkezi
olarak Kütahya iline bağlanm ıştır. 1953 y ılında ise U şak, K ütahya ilinden ayrılarak il merkezi haline gelmiştir . Yönetim
açısından Banaz, Ulubey, K arahallı, E şm e v e Sivaslı ilçeleri de U şak iline bağlanmıştır.
42
Uşak ili yönetim sahasının kuzeyinde Kütahya, batısında Manisa, güneyinde Denizli, doğusunda ise Aita
illeri yer almaktadır. Yönetim bakımından Uşak iline bağlıolmayan Gediz, Simav, Şaphane, Pazarlar, Duınlup®,.
Selendi, Kula ve Çivril ilçeleri özellikle ticarî bakımından Uşak'la yakın ilişki içerisindedirler. Dolayısıyla
yönetim sahasından daha geniş bir yörenin ticarî ve kültürel merkezi durumundadır.
1- Nüfus Artışı
Uşak ve çevresindeki yerleşmelerin nüfusları çeşitli nedenlere bağlı olarak, sayım devrelerine göre değişikli
göstermektedir. Ancak şehirsel ve kırsal nüfustaki artış oranlarında farklılık gözlenmektedir. Çünkü sahada, kırsal nüfus
artışında genellikle doğal nüfus artışı etkili olurken, şehirsel nüfus artışında ise doğal artışın yanısıra Uşak şehrine
yönelik göçlerin de etkisi bulunmaktadır.
Araştırma sahasının en önemli şehir yerleşmesini Uşak oluşturur. Banaz ve Eşme dışındaki ilçe merkezleri ise,
daha çok kasaba görünümündedirler. Uşak şehrinin nüfusu, ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılından son sayımın
yapıldığı 1997 yılına kadar geçen 70 yıllık süre içerisinde, yaklaşık yedi kat artış göstermiştir. Artış oranlan, sayım
devrelerine göre oldukça farklılık göstermektedir. Genel olarak Uşak şehri nüfusunda farklı iki dönem dikkati
çekmektedir(Tablo-5, şekil-8). Bunlardan 1927-1950 yılları arasındaki dönemde, nüfus artışı oldukça yavaştır. Söz
konusu devredeki artış oranı, % l'in altında seyretmektedir. Dışarıdan şehre yönelik dış göçlerin pek görülmediği bu
dönemde, nüfus artışı büyük ölçüde doğal artışa bağlıdır.
İkinci dönemi oluşturan 1950-1997 yılları arasındaki devrede ise, şehirsel nüfus artışında hızlanma
görülmektedir. Özellikle 1950 yıllarından sonra ülke genelinde olduğu gibi“, Uşak şehrinde de, ekonomik ve sosyal
şartların düzelmesi nüfiıs artışını teşvik etmişve 1965-1970 devresinde yıllık artış oranı % 6'ya kadar yükselmiştir. 1960
lı yıllardan sonra şehirde başta dericilik olmak üzere çeşitli sanayi kollarında atılım gerçekleştirilmiş ve şehir, dışarıdan
sürekli göç almaya başlamıştır.
_____ J .. .
140000’
120000
i
100000
1
1□
00000
□□
60000
ıl M rl
40000-
TTIIIIIIIIIIII
200001
0
1027 I M S 1MO I M S 1 M 0 1 M « 1MO 1065 1070 1078 1010 1 M 5 1000 1007
Tablo-6: Uşak İli Toplam Nüfusunun Sayım Devrelerine Göre Artışı( 1935-1997).
ŞekiI-9: Uşak İli Toplam Nüfusunun Sayım D evrelerine Göre Artışı( 1935-1990)
300000ı !
260000-1
200000- A
150000-A
1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990
Uşak ili toplam nüfusunda ise, nüfus artış oranlarının şehirsel nüfusa göre daha az, kırsal nüfusa göre ise daha fazla
olduğu gözlenmektedir(Tablo-6, Şekil-9). Çünkü, şehirsel ve kırsal nüfus artış oranları toplam artışta dengelenmektedir.
Nitekim, 1955-1990 yılları arasındaki devrede, şehirsel nüfusun yıllık artış oranı ortalama % 4 civarında seyrederken, bu
orankırsal nüfusta % 0.5, toplam nüfusta ise % 2 oranında gerçekleşmiştir.
Uşak iline bağlı ilçelerin nüfusları incelendiğinde, en fazla nüfusa sahip ilçenin Banaz olduğu görülür(Tablo-7,
vekıl-10). Afyon-Uşak karayolu üzerinde yer alan ilçe m erkezinin nüfusu, şehirsel fonksiyonlarının gelişmesine bağlı
olarak hızla artmaktadır. Nitekim ilçe m erkezi nüfusu, 1955 yılından 1990 yılm a kadar geçen 35 yıllık süre içerisinde, %
620oranında artış göstermiştir.
Diğer ilçelerdeki artışın ise daha yavaş olduğu gözlenmektedir. Gerçekten de söz konusu devrede, Karahallı ilçe
Merkezi nüfusu ancak % 118 oranında artış göstermiştir. Zaten Karahallı, Sivaslı ve Ulubey ilçe merkezleri şehirsel
Aksiyonların pek gelişmediği birer tarım kasabası göriinümündedirler.
44
ilçenin Ad
İlce M erk ezi N üfusu K ö v le r N ü fu su T o p la m N ü fu s
Merkez 124.042 41.778 165.820
Banaz 16.440 26.471 42.911
Eşme 13.683 28.945 42.628
Karahallı 5.416 11.035 15.700
Sivaslı 7.814 20.236 28.050
Ulubev 5.101 14.989 20.090
Toplam 172.496 143.454 315.950
2- C in siy et D u ru m u
N üfusun cinsiyet durum u, bazı sosyal ve ekonom ik am açlı sorunların belirlenm esi bakım ından gerekli olan
önemli b ir kriterdir. U şak ili nüfusu bu açıdan incelendiğinde, hem en hem en h er sayım dev resin d e g ö rülen ortak bir
özellik dikkati çekm ektedir. Bu özellik ve oranı sayım devrelerine göre değişm ekle birlikte, şehirsel nüfusta erkek, kırsal
nüfusta kadın fazlalığının görülm esi olayıdır(Tablo-8, Ş e k il-11). K uşkusuz bu durum , şehirsel nüfusta göç veren yörelere
özgü özelliklerin hâkim olduğunu gösterm ektedir. T oplam nüfusta ise,farklılığın nisbeten azaldığı, erkek ve kadın nüfus
oranlarının birbirine yakın değerler gösterdiği gözlenm ektedir.
Kadın ve erkek sayılarında görülen dengesizliğin çeşitli nedenleri vardır. H er ne kadar, bu farklılıkta do ğ u m lar ve
ölüm ler rol oynam akta ise de, iç ve dış göçlerin de etkisi büyüktür2 . G erçekten d e U şak, B anaz, Sivaslı ve Ulubey
şehirlerinde erkek nüfusun fazla olm ası, sö z konusu m erkezlere yönelik göçlerin b ir sonucudur. N itekim , 1990 yılında
cinsiyet oranı B anaz'da% 144, U şak, Sivaslı ve U lubey'de ise % 102 olarak gerçekleşm iştir.
Kırsal nüfustaki kadın fazlalığı ise, erkek nüfusun bir kısm ının çalışm ak am acıyla k ö y d ışın a g ö ç etm esi ile
ilgilidir. N itekim Uşak ili kırsal nüfusunda cinsiyet oranı % 93'e kadar düşm ektedir. H atta bu durum , dışarıy a yönelik
göçlerin görüldüğü Eşm e ve Karahallı ilçe m erkezleri için de söz konusudur. G erçekten d e 1990 yılın d a cinsiyet oranı.
E şm e'de% 99, Karahallı'da ise % 93 olarak tespit edilm iştir.
Kaynak:D.İ.E. Verilerinden Yararlanılarak H azırlanm ıştır
3- Nüfus Yoğunluğu
5341 kmJ. yüzölçümüne sahip olan araştırm a sahasında, 1990 yılında 290.283 kişi yaşıyordu. Buna göre
Uşak ilinin matematiksel nüfus yoğunluğu değerinin km .ye 54 kişi kadar olduğu anlaşılmaktadır. Bu
değer Türkiye ortalamasına göre düşüktür. N itekim 1990 yılında, Türkiye genelinde km:.ye 73 kişi düşmektedir.
Uşak ili matematiksel nüfus yoğunluğu değeri, 1935 yılından 1990 yılına kadar geçen 55 yıllık süre içerisinde
yaklaşık 3 kat artış gösterm iştir(Tablo-9, Ş ekil-I2).
TabIo-9: Uşak Nüfusunun Sayım D evrelerine G öre M atem atiksel Nüfus Yoğunlukları (km \ye nüfiıs, 1935-1990).
1 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997
1 18 19 20 22 31 35 36 39 43 46 51 54 59
ŞekiI-12:Uşak Nüfusunun Sayım Devrelerine Göre Matematiksel Nüfus Yoğunlukları (km:.ye nüfus, 1935-1990)
Nüfus yoğunluğu değerinde görülen artış daha çok şehirsel nüfustaki artıştan kaynaklanmıştır. Özellikle 1950
yılından sonra Uşak şehri nüfusunun hızla artmaya başlaması, yoğunluk değerindeki duraklamayı önlemiş ve az da olsa
yoğunluk endeksinin artmasını sağlamıştır.
Bu durum, Uşak merkez ilçe ve diğer ilçelerin nüfus yoğunluğu değerleri incelendiğinde, daha açık bir şekilde
görülebilmektedir. Nitekim, 1990 yılında, Uşak Merkez ilçede km:.ye 109 kişi düşerken, ilçelerde ise bu değer oldukça
düşmektedir. Gerçektende aynı yıl Banaz'da 42, Eşme'de 30, Karahallı'da 58, SivaslI'da 47 ve Ulubey'de 24 kiş
ilik matematiksel nüfus yoğunluğu değeri tesbit edilmiştir(Tablo-10, Şekil-13).
Tablo-10: Uşak İline Bağlı İlçelerin Matematiksel Nüfus Yoğunluklar^km^ye kişi, 1990).
Uşak, Ege bölgesinin İçbatı A nadolu bölüm ünde y e r alan, giderek gelişm e gösteren bir merkezdir, özellikle
1953 yılında, şehrin Kütahya ilinden a y rılarak il haline g elm esi, gelişm esini daha d a hızlandırm ıştır. Daha sonraki yıllarda
dericilik, battaniye ve dokum a sektöründe sağlanan atılım lar, gelişm eyi teşvik etmiştir. Nitekim son yetm iş yılda, şehir
nüfusunda yaklaşık yedi k at a rtış kaydedilm iştir. K ırsal nüfusta ise, özellikle göçler nedeniyle önem li b ir artış
görülmemiştir. Uşak yöresi, kuzeyde D em irci-S im av ve Şaphane-M urat dağlarının kuzey kesim leri ile Kütahya
yöresinden, doğuda ise A hır dağı ve B ulkaz d a ğ la n ile A fyon yöresinden ayrılır. Genel olarak dalgalı düzlüklerden oluşan
Uşak çevresinde başta buğday, şeker pancarı, arpa, haşhaş, m ısır, nohut ve tütün olm ak üzere çok çeşitli tarım ürünleri
yetiştirilmektedir. Şehir aynı zam anda E ge bölgesinin önem li b ir sanayi m erkezi olm a yolundadır. Organize sanayi
bölgesinin yanısıra, deri organize sanayiinin de yapım ı devam etm ektedir.Şehirdeki sanayi tesislerinde; pam uklu dokuma,
pamuk ipliği, halı, kilim , pelüş b attaniye, z ig deri, d eri konfeksiyon, seram ik, şeker ve h a fif m akina alanlarında önemli
miktarlarda üretim gerçekleştirilm ektedir. Ü retim in önem li b ir kısm ı il dışına pazarlanm aktadır. D iğer yandan şehirde
Afyon Kocatepe Ü niversitesi'ne bağlı olarak 2 fakülte v e 2 yüksekokulun açılm ası, yörenin gelişm esini önemli ölçüde
etkilemektedir. Sonuç olarak, U şak ili doğal v e p o tansiyel kaynakları oldukça zengin olan b ir yöredir. Söz konusu
kaynakların en kısa zam anda harekete geçirilm esi ile birlikte il, yakın gelecekte önem li bir sanayi, ticaret ve eğitim
merkezi haline gelecektir.
KAYNAKLAR
1YALÇINLAR, İ., 1976, T ürkiy e Jeo lo jisin e G iriş(P aleozoik A çıdan). İstanbul Üniv. Ed. Fak. Yay. N o:2089, Ed. Fak
Basımevi, İstanbul, s.84.
; DUBERTRET, L., 1973, 1/500.000 Ö lçekli T ü rk iy e Jeoloji H aritası İzm ir Paftası İzahnamesi. M.T.A.
Yayınlan,Ankara, s.29-30.
’ YALÇINLAR, İ., 1976, a.g.e., s.93.
‘DUBERTRET, L., 1973, a.g.e., s.29-30.
YALÇINLAR. İ., 1985, Strüktüral Jeom orfoloji. Cilt: 1, İstanbul Üniv. Ed. Fak. Yay. No:800, Ed. Fak. Basımevi,
İstanbul, s.268.
' M.T.A. Ege Bölge M üdürlüğü., 1998, T ü rk iy e Jeo term al Enerji Envanteri U şak İli, M.T.A. Yayınlan, İzmir, s.432.
ARDOS, M., 1987, Volkan C oğrafyası. İstanbul Ü niversitesi Yay. N o:3478, T ürkiyat M atbaacılık, İstanbul, s. 126.
1 M.TA. Ege Bölge M üdürlüğü., 1994, E ge B ölgesi M aden Envanteri U şak. Cilt:6, M.T.A. Yayınları, İzmir, s. 1-58.
'DOĞANAY, H., 1994, T ürkiye E konom ik C oğrafyası. A tatürk Üniv.Yay. N o:767, Erzurum , s. 320.
10DOĞANAY, H., 1994, a.g.e., s.309.
" BİRİCİK, A.S., "Gediz H avzasının Su Potansiyeli". T ürk C oğrafya Der., Sayı:30, İstanbul, s. 18.
i!ÖZAV, L., 1995, "Turizm A çısından M u ra t D ağı'nın ö n e m i". A tatürk Üniv. T ürkiyat Arşt. Enst. Der., Sayı:3,
Atatürk Üniv. Fen Ed. Fak. O fset Tesisleri, E rzurum , s.61.
I DARKOT, B., 1986, "U şak" M addesi. İslam A nsiklopedisi, C:X III, İstanbul, s.73.
1 1995 Türkiye İstatistik Y ıllığı., 1996, D .İ.E . m atbaası, A nkara, s. 12.
' Köy Hizmetleri Genel M üdürlüğü., 1997, U şak İli A razi Varlığı. K.H.G.M . Yayınları, Ankara, s.14.
" DARKOT, B.-TUNCEL, M., 1995, E ge B ölgesi C oğrafyası. İstanbul Üniv. Yay. N o:2365, Edebiyat Fak. Basımevi,
İstanbul, s.78.
'^GÜNAL, N., "Gediz H avzasının İklim i", T ü rk C oğrafya Der., Sayı:30, İstanbul, s.94.
DÖNMEZ, Y., 1979, U m um î K lim atoloji ve İklim Ç alışm aları. İstanbul Üniv. Yay. N o:2506, Edebiyat Fak.
£ Matbaası, İstanbul, s. 237.
^ d ö n m e z , y., 1979, a.g.e., s.251 .
I ERİNÇ, S., 1996, Klim atoloji ve M etodları. A lfa Basım Yayım Dağıtım , İstanbul, s.485-486.
" ERİNÇ, S., 1996, a.g.e., s.480.
~ ÇIRPICI, A., 1985, "M urat D ağı(K ütahya-U şak)'nm Flora ve Vejetasyonu Ü zerinde Gözlemler". Tübitak Doğa
Bilim Dergisi, Seri:A2, Cilt:9, S a y ı:l, A nkara, s.43.
yTÜMER, H., 1971, Uşak Tarihi. U şak H alk E ğitim ine Yardım D em eği, Kültür Yay.No:14, İstanbul, s.7-28.
GÜNAY. S., 1980, Resmi D evlet Salnâm elerine G öre( 1846-1917) Osmanlı İmparatorluğunun Seneler İtibarı İle
Mülki Taksimatı. Atatürk Üniv. Fen-E debiyat Fak. Tarih Böl. Yayınlanm am ış Doktora Ön Çalışması. Erzurum,
ms.137.
^SAMİ.Ş., 1996, Kâmusûl-Alâm. Cilt:4, K aşgar N eşriyat, Ankara, s.3155.
İ *^9-1890(H. 1307) Tarihli H üdavendigâr Vilâyeti Salnâm esi, s.213-217.
TUTSAK, S., 1990, Cum huriyetin İlk Y ıllarında Uşak( 1923-1933). Ege Üniv. Sosyal Bil. Enst. Tarih Anabilim Dalı,
| ^ymlanmamış Doktora Ön Ç alışm ası, İzmir, s .l.
„.DOĞANAY, H., 1994 , Türkiye Beşeri Coğrafyası. Gazi Büro Kitabcvi, Ankara, s. 149-150.
I İ l i 1 1 Genel Nüfus Tespit Sonucu.
TUMERTEKİN, E., 1984, Beşerî Coğrafya. O kan Yayıncılık, Erenler Matbaası, İstanbul, s. 154.
48
EĞİTİM
HAZIRLAYANLAR
Osmanlı D evletinin ü st ü ste a sk e ri y e n ilg ile re u ğ ra m a sı v e to p rak kay b etm ey e başlam ası ile bazı yeniliklerin
yapılması gerekli görüldü. İlk y e n ilik le r a s k e ri ala n d a y a p ıld ı. B u a la n d a A vrupa tarzın d a m ek tep ler açıldı. 1839 yılında
Tanzimatın ilanından so n ra m e d re s e le r k e n d i h a lin e b ırak ıld ı v e sıb y an m ektep lerin in yeni usulde açılan iptidai
mekteplerine dönüştürülm esi için ıslah ç a lış m a la rın a g irişild i. S ıb y a n m ek tep leri v e m ed reseler T anzim attan sonra
varlıklarını korum alarına ra ğ m e n g id e re k g e riled iler. A v ru p a e ğ itim a n lay ışın d an esinlenerek açılan yeni usuldeki
eğitim müesseseleri; iptidai, R ü ştiy e , İd a d i,D a rü lfü n u n g ittik ç e güçlendiler.
1.M edreseler
Osmanlı dev rin d e U şa k m e d re se le ri h a k k ın d a en e rk en b ilg iy e 17.Y ü z y ılın ikinci y a n sın d a rastlanm aktadır.
Niyazi Mısri Efendi bu d ö n e m d e U ş a k 'ta k e n d i a d ıy la a n ıla n b ir m e d re se açtı. 19.Y üzyılın sonlarına gelindiğinde
medreselerin sayısı 4 0 'a ulaştı.
M edrese A dı Y e ri M ü d e rr is i T a le b e K u ru c u su
Cumhuriyetin ilk yıllarında Uşak şehrinde 2 erkek 1 kız olm ak üzere 3 ilk m ektep vardı. Toplam öğrenci
779'du. Uşak merkez kazaya bağlı köylerde 5, U lubey nahiyesinde 6, Karahallı nahiyesinde 8, Sivaslı nahiyesindeki
mektep mevcuttu. Toplam 26 mektebe 1467 talebe devam ediyordu. 1926 yılında U şak'taki 151 ilk mektepte 7851 tal&
okuyordu. 1930 yılında Uşak'ta 6'sı merkezde 36'sı nahiye ve köylerde toplam 42 m ektep eğitim ve öğretime hazırhji
getirildi. Fakat Selçikler Köyüne öğretmen temin edilem ediğinden 41 m ektep tedrisada açıldı. Aynı yıl Uşak kazasının’;
köyünde birer mektep inşaatına başlandı.
1 Kasım 1928 tarihinde yeni Türk harflerinin kabul edilm esiyle C um huriyet Halk Fırkası. Tür
Muallimler Birliği. Himaye-i Etfal Cemiyeti ve diğer cem iyetlerin ortak çalışm alarıyla 15 yerde Millet Mektebi açıli
Uşak halkının bu mekteplere ilgisi çoktu. Mebuslar, halkla tem asa geçerek yeni harflerin halka sağlayacağı faydalarda,
bahsederek onlan heveslendiriyorlardı. 1931 yılının Haziran ayında Uşak'taki M illet M ekteplerinden 583 kadın, 14i
erkek olmak üzere 2032 kişiye diploma verildi. M illet M ekteplerine devam etm em elerine rağm en latin harfleriyle okum-
yazma öğrenen 150 kadın ve 200 erkeğin diploma alabilm esi için m aarif m em urluğuna müracat edildi. Bu kişila
imtihandan geçirilerek diploma aldılar.
Uşak kazasının 1953 yılında vilayet olm asından sonra eğitim ve öğretim faaliyetleri arttı. İl genelinde 1962
yılında 208, 1967 yılında 264, 1980 yılında 315 ilkokul m evcuttu. 1862 yılında il genelindeki köylerin % 31 'indeokul
yokken 1980 yılında okulu olmayan köy kalmamıştır.
K ız M eslek Lisesi
1919-20 6 1 157 - 3 i -
• -
'
1920-21 3 102 . - - . - j — ---
1921-22 5 119 m - i -
—
1 rc
1922-23 9 1 207 - 28 m ı 1 50 10 ıs
B - İ5 3
1923-24 6 194 - 1 50 10
- 12 2
1924-25 11 2 231 33 - 1 50 7
1925-26 6 1 266 1 57 - 1 11 2
40 8
1926-27 10 2 545 - 40 - 1 45 13 13 s
1927-28 12 1 513 22 60 34 1 45 13 13 3
1928-29 23 5 606 54 62 - 1 45 13 20 8
1929-30 24 3 584 146 43 1 3 98 30 20 8
1930-31 24 4 610 176 47 3 5 171 67 26 8
1931-32 32 6 770 384 57 7 5 174 74 34 9
1932-33 21 / 797 386 52 10 7 26 6
209 105
1933-34 38 7 1041 481 36 10 7 26 9
274 114
2. O rtaöğretim
b. Liseler: Uşak kazasında ilk lise, özel olarak 1 Ekim 1939 tarihinde "Uşak Hususi Ülkü Lisesi" adıyla açıldı.
Okulun kurucuları Uşaklı öğrencilerin az bir m asrafla okuyabilm elerini hedeflemişlerdi. Lise ilk zamanlarda iyi
çalışmasına rağmen kurucularının işe ciddiyetle eğilm em eleri yüzünden başanlı olamadı. Milli Eğitim Bakanlığı
Müfettişleri yaptıkları teftiş neticesinde okulun m evcut tüzük ve yönetm eliklere aykırı bir tutum içinde olduğunu tespit
ettiler. Bunun üzerine lise, daha iyi çalıştırılm ası gayesiyle tesis edilen "Uşak Kültür Kurumu" na devredildi. 15 Haziran
1941 tarihinde göreve başlayan kurum ,liseyi 14 O cak 1942
de "Türk M aarif Cem iyeti"ne devretti. U şak Ü lkü Lisesi
«Türk Maarif Cemiyetine geçtikten sonra cem iyetin U şak'ta
önemi ve itibarı arttı. 1942-1943 ders yılında lisede ciddi bir
iyileştirme faaliyeti başlatıldı. 1943-1944 eğitim ve öğretim
yılında selahiyetli öğretm enlerle dersler yapılm ış, bu zam an
içerisinde laboratuvar, k ü tü p h a n e v e d e rs a ra ç la rı
tamamlanmıştır. Bu ders yılında okulu teftiş eden Bakanlık
müfettişleri, lise hakkında olum lu rapor verm işlerdir.
Rapora dayalı olarak M illi Eğitim B akanlığı Talim ve
Terbiye Kurulu, okulun diğer liselere denk olduğuna karar
verdi. Karar 25 Nisan 1944 tarihinde tasdik edildi.D okuz
eğitim yılı geçiren Türk M aarif Cem iyeti U şak Lisesi, 1950-
1951 ders yılında kapandı. A çık kaldığı süre içinde liseden
21 kız, 161 erkek olmak üzere 182öğrenci m ezunoldu.
■ , , . ,oot.,n Ortaokula dayanan resm i b ir lisenin açılış haberi 3 0 N isan 1953 tarihinde alındı, R H
‘yİhnda'uşak O ^ o f i l u birinci ve ikinci devreli olarak derslere başladı. U şak ilinde ikinci lise Eşme'de, üçün«*
1954 ders yılında .
lise ise S ivaslı'da açıldı.
lupıauı
Merkez Banaz Esme Karahallı Sivaslı Ulubev
Çenel Liseler 830 19 136 81 127 20 1213
Anadolu Liseleri 75 £f§İi (vok) ( vok) ( vok ) 75
An,Öğretmen Liseleri 87 ( vok ) Ü ( vok ) ( Vok ) (vok) 87
End.Meswlek Liseleri 255 M
58 20 " II
333
Teknik Liseler 31 II
(vok) (yok) (vok) (yok) 31
II II
Kız Meslek Liseleri 54 31 II
85
Ticaret Liseleri 200
II
(yok) 11 II II
200
Anadolu Ticaret Lis. 39
II II II || II
39
II II
Imam-HatİD Liseleri 196 57 II
19 272
Cok Programlı Lis. (yok) 124 (yok) II
» 44 168
TOPLAM 1767 143 282 101 127 83 2503
----------.
3. Yaygın Eğitim:
İl merkezi,Banaz,Eşme ve Ulubey
ilçelerinde 4 okul bünyesinde 4 adet pratik
kız sanat okulu faaliyet göstermektedir.
Merkez ilçe Mehmet Akif Ersoy İlköğretim
Okulu ek binasında I99S yılında orta düzey
zihinsel engelli 7-14 yaş grubu çocukların
eğitildiği bir uygulama okulu açılmış,7
öğretmen ve 37 öğrenci bulunmaktadır.
USKO Ş i r k e t i t a r a f ı n d a n 3
derslikli,mutfaklı, yemekhaneli olarak 1996
yılında yaptırılan okulda ortaokula uyum
sağlayamayacak hafif zihinsel özürlü
çocuklara eğitim verilmektedir.3 öğretmen
ve22 öğrencisi vardır.
Uşak'ta 1961, Sivaslı ve Karahallı'da 1954, Eşme'de 1965,Banaz'da 1966, Ulubey'de 1967 yıllarında açılan
Halk Eğitim Merkezlerinde 38 öğretmen ve ustaöğretici ile kurslar verilınektedir.Uşak'ta ilk Motorlu Taşıt Sürücü
Kursu 1987 yılında açılmıştır. İlde 7 adet özel motorlu taşıt sürücü kursunda 66 eğitici ve ustaöğretici bulunmaktadır.
İlde ilk özel dershane 1985 yılında açılmıştır, özel dershane sayısı 11 dir. Öğretmen sayısı 93, ortalama öğrenci
sayısı 2500 dür,İl genelinde 25 adet özel yurt ve pansiyon bulunmaktadır. Yurtların toplam kapasitesi 1450 dir.
Okul pansiyonları olarak;
O k u l İ n ş a a tla r ı
O rtaöğretim ö ğ re n c i Pansiyonu
Yazıtcpe İlköğ. O kulu
Kızılcasöğüt İlköğ. O kulu
K ızılcahisar ilköğ. O kulu
1 1 A ğustos İlköğ. O kulu
İlköğretim Okulu
Yenice İlköğ. O kulu
Pansiyonlu ilköğ. O kulu
Eşm e
Karahallı
C. YÜKSEKÖĞRETİM
Afyon K o c a t e p e
Üniversitesinin K uruluşu ve Bu
Üniversiteye B ağlı U ş a k 'ta k i
Birimlerin Gelişm esi : A fyon
Kocatepe Üniversitesi 1992 yılında
yeni kurulan 21 üniversite ile birlikte
3 Temmuz 1992 tarih ve 3837 Sayılı
Kanunla burulmuş olup 10 Kasım
1992 tarihinde rektör atanmasıyla
tüzel kişiliğine kavuşmuştur.
1992-1993 öğretim yılı itibarıyla kuruluş çalışmalarını tamamlayan Afyon Kocatepe Üniversitesi, Anadolu
Üniversitesinden bağlanan 1 fakülte ve 2 meslek yüksekokulu ile Ege Üniversitesinden bağlanan 1 meslek
yüksekokulundan toplam 1616 öğrenci devralmıştır.Diğer yandan 1993-1994 öğretim yılı başlamadan Yüksek öretim
Kumlu Başkanlığının izniyle Afyon ilinin Dinar, Emirdağ,Sandıklı ve Şuhut; Uşak ilinin Banaz.Eşme ve Karahallı
ilçelerinde meslek yüksekokulları ve Uşak il merkezinde Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu açılmıştır.
Afyon K ocatepe Üniversitesi 1993-1994 öğretim yılında U şak'taki fakülte ve m e slek yüksekokullarına ilk defe
öğrenci almıştır.Bu fakülte ve m eslek yüksekokullarının öğrenci alan bölüm leri şunlardır:
1 9 9 6 -1 9 9 7 ö ğ r e tim y ılın d a
k apatılan U şak S ağlık H izm etleri
M eslek Yüksekokulu yerine yine lisans
eğitimi veren Uşak Sağlık
Yüksekokulu açılmış, 1997-1998 ders
yılında eğitim -öğretim e başlamıştır.
1997-1998 öğretim yılında U şak Eğitim F akültesinde C o ğrafya ö ğ re tm e n liğ i n orm al öğretim programı ile Suııf
Ö ğretm enliği, Türk Dili ve Edebiyatı ve T ürkçe ö ğ re tm e n liğ i bölüm lerinin ikinci ö ğ retim p ro g ra m la n açılmıştır.
öğretim Birimi Profesör D oçent Y rd D oçent Ö ğ r.G rv . D iĞ eriA rs G rv.U zm .O kutm anı
fjjşak Eğitim Fakültesi 2 6 8 37
| Üsak Mûhendilik Fak. 2 - 4 7 25
! Uşak Sağlık Yuksekok ■B - - 3 3
Banaz Meslek Y.Okul - - 2 8 3
Pişm e Mcs.Y.Okulu :■ - - İSGeflH 6 2
[ T a b i l i M.Y.Okulu - _ | 3
lUhıbey M.Y.Okulu İ H .. 9SE 9İ 2 -
• ■“
ÖğretimBirimi Ö ğ r e n c i S a y ısı TO PLA M
K ız Ö ğ re n c i E r k e k Ö ğ re n c i
U$akEğitimFakültesi 255 412 667
UşakMühendislik Fakültesi 132 267 399
ll/sakSağlık Yüksekokulu 33 - 33
BanazMeslek Yüksekokulu 173 150 323
Eşme I 166 169 335
KarahaJlı" 57 44 101
Ulubey " " 63 68 131
Uşak " 205 219 424
TOPLAM 1084 1329 2413
O k u l Y a p tıra n la r
Yaptıran: Tesis
Haşan Gürel H aşan G ürel İlköğretim O kulu
Mehmet-Süreyya Yeşil M ehm et Yeşil lisesi E k Bina
irfan Acar A carlar İlköğretim O kulu
Osman Malkoç M alkoçoğlu İlköğretim O kulu
Sait Ağaoğlu K ırkyaren K öyü H alil A ğaoğlu İlköğretim Okulu
Uğur Serdaroğlu U ğ u r S erdaroğlu İlköğretim O kulu
Galip Çetin G alip Ç etin İlköğretim O kulu
özdemir Kardeşler Ö zd em irler İlköğretim Okulu
Nuri Özer ve M ehm et ö z e r s o y Veli Ö zer O rtaokulu
Hüseyin Remzi D evecioğlu H üseyin R em zi D evecioğlu İlköğretim Okulu
Ganime Ö zadam G anim e Ö zadam İlköğretim O kulu
Haşan Eynel M ahire Eynel İlköğretim O kulu
Mehmet Sadık B oz M ehm et S adık B oz İlköğretim O kulu
Muzaffer Mert M uzaffer M ert İlköğretim O kulu
Mehmet Sesli M eh m et Sesli İlköğretim O kulu
Haşan Zeki Boz H aşan Z eki B oz Lisesi
Sait Sabri A ğaoğlu S ait Sabri A ğaoğlu Lisesi
USKOA.Ş. U S K O ö z e l E ğitim ve U ygulam a O kulu
Y a p tır a n :
Tesis
Kasım Can İlköğretim Okulu
Kasım Can
Dülgeroğlu Mensucat Nihat Dülgeroğlu İlköğretim Okulu
Necati Ertürk Timur Ertürk İlköğretim Okulu
Mashar - Hasibe Gürbüz Mashar - Hasibe Gürbüz İlköğretim Okulu
Hüseyin Erdoğdu Eşe-Halil Erdoğdu İlköğretim Okulu
Gedik Eğitim Sos. Yrd. Vak. Vala Gedik Ö zürlüler M eslek Okulu
Böhler Kaynak Çubukları ve
Elektrodlan San. Tic. A.Ş.
A rsa Bağışlayanlar
HAZIRLAYANLAR
A. UŞAK İL İ A Ğ IZ Ö Z E L L İK L E R İ
Uşak ağzı. Batı Anadolu ağızlan grubu içinde yer alır. Oğuz diyalektinin Anadolu'daki genel özellikleri ti
ağzında da görülür. Türkiye Türkçesine göre farklı olan ağız özellikleri özetle şöyledir:
FONETİK (Ses Bilgisi) Ünlüler: Türkiye Türkçesindeki 8 ünlü dışında, çeşitli ses değişmeleri ve etkileri
yoluyla meydana gelmiş ünlüler de bulunur. Bunlar:
Bunların dışında, çeşitli ses olayları (büzülme, erime, ünsüz düşmesi vs.) sebebiyle, bazı ünlülerin "uzadığı'
görülür. Anadolu'daki Oğuz diyalektlerinde yaygın olan bu ünlü uzamaları, Uşak ağzında da bolca görülür:
: b a c D n a 'bacağına';
e :evC cck'cverecek';geçirdi le 'geçirdiler1
1 : s e v d î n e 'sevdiğine';
0 : ö 1u m 'oğlum';
Û :çocÛr| 'çocuğun'; vb.
Kelime sonunda r sesi, özellikle de çokluk eki + 1a r / + 1e r'de düşebilir, r sesi düşünce de ünlü uzar: va 'var';
k eşle 'keserler1; g ö r ü n m ey le 'görünmüyorlar'.
ÜnsüzlenTürkiye Tiirkçesindeki 21 ünsüz dışında, çeşitli ses değişmeleri ve etkileri yoluyla meydana gelmiş
ünsüzler de bulunur. Bunlar:
: Gırtlaktan telaffuz edilen sızıcı h sesidir. Art damak k'sının sızıcılaşmış örneklerinde
görülür. Az rastlanır: y o | s a 'yoksa'
n : Eski Türkçe ve yaşayan pek çok lehçemizde bulunan bu 'geniz g'si, Uşak ağzında
yaygın olarak korunmuştur: b ar| a 'bana'; d orj u z 'domuz'; g orj ü 1'gönül'; ot] a
'ona'; ev İT)'evin'
Kelime başında:
h >0 : a s a n 'Haşan'; a v ü s ı n d a n 'havasından'
y> 0 : i İd ız'yıldız'
Kelime içinde:
f > 0 : ç i 11i k 'çiftlik'
h> 0 :bDç a 'bahçe'; m em e d 'Mehmet'
1> 0 : a t m ı ş 'altmış'; g a k d ı 'kalktı';
r> 0 :v edim'verdim '
v>0 :tö b ö s s un'tövbe olsun'
y>0 : Gşa, e ş e'Ayşe'; ş ö 1e'şöyle'
Kelime sonunda:
1>0 :n a s ı’nasıl?'
r> 0 :esge 'asker';onnO 'onlar'
t> 0 :a b d as'a b d est';d ü r üs'dürüst'
Kelime sonunda:
0>k :g rik'gayn'
0>m :oysam 'oysa'
Kelime içinde:
ç>ş ı g c n ş l e 'gençler1;g a ş d ı'k a ç t ı '
f> v : k a v a 'kafa'; t ü v e k 'tiifek'
r> l : b i 10 d e r'birader'; g ü I e ş 'güreş'
Kelime sonunda:
ç>ş : g aş'K aç'; g ı l ı ş 'kılıç'; ü ş 'üç'
s> z :h e r k e z 'h e r k e s '
Uşak ağzındaki ses olaylarından bazıları ise şunlardır:
Benzetme (assiınilation):(özcllikle ekleşm e sırasında ünsüz benzetm esi çok yaygın b ir fonetik olaydır)
n l> n n : b u n n ü , b u n n a r 'bunlar1; d e 1i g a n n ı 'delikanlı'; g a d ı n n ı k 'kadınlık'
rl > II : g e l i İ le 'gelirler1
ğn>nn : i n n e 'iğne'
tc > c c : h a c c a 'H at(i)ce'
ts> ss : y a s s ı 'yatsı'
zs> ss :g ö s s ü z 'g ö z s ü z '
Türk dilinin genelinde olduğu gibi, U şak ağzında da çokluk eki + lar / +ler’dir. A ncak, eklendiği kelim enin son
sesine göre benzetm eye uğrayarak + nar / + n cr şekillerini alabilir. Sondaki 'r' d e genellikle düşer ve düşünce ünlüyü
uzatab ilir:ev 1e r'e v le r1;m ü n f ı k l O 'm ünafıklar1;yO r e n n e r 'y a r e n le r ’; g a v u n n l 'kavunlar*
İyelik e k le ri: Türkiye Türkçcsi yazı diline göre farklı olarak 'ikinci kişi' çekim lerinde (geniz g'si) b u lu n a b ilin
nar) 'a n n e n ';g o l ur) 'k o lu n ';e b e r) iz'eb en iz'
Hal ekleri : Tamlama ekinde eski 'nin korunm ası yaygındın a b d a s it) 'abdestin'; z ı n ıt) 'ağızının';ç
o c û r| 'çocuğun'. B elirtm e hali için bazan yönelm e hali eki kullanılabilir: a n a s ı n a ç □ r m ı ş I a 'anasını çağırmışlar'.
Yönelme hali içinde bazan belirtm e halinin şekli kullanılabilir: b i z i i n a n d ı l j 'bize inandılar'. B ulunm a ve ayrılma
hal ekleri çoğunlukla ünsüz(ötüm lülük-ötüm süzlük) uyum una uym azlar: u ş a k d a 'Uşak'ta'; d ı ş d a n 'dıştan'. Vasıta hali
için, eski 'birle', 'bile', 'bilen' şekillerinin devam ı olarak +(y/ı )nan / +(y/i )ncn de k u lla n ılıra d a m n a n 'adam la';d o l m u ş u
n an 'd o lm u şla'
Fiil Ç ekim i:G eniş zaman ekinin sonundaki Y genellikle düşer: b i t e 'biter1. Şimdiki zam an eki 'hece tek leşm esi
(haplologie)'nc uğradığı gibi, iyice kaynaşarak tek bir ünlü haline bile gelebilir: b i 1 m ö n 'bilm iyorum '; y i y oi)
'yiyorsun'; bakıyö 'bakıyor'. Görülen geçm iş zam an eki ünsüz uyum una çoğunlukla uym az: g e ş d ir) 'geçtin'. G elecek
zaman ekinin ilk ünlüsü, yaygın olarak düşer. Büzülme olayı da görülebilir: g ö t c e m , g ö r c e n 'göreceğim '; n e n e c en
'ne eyleyeceksin'; e t c e z 'cdcccğiz'.
Zam an çekim inde birinci kişi için, K ınık özelliği olarak 'n' sesinin kullanılm ası yaygındır: g e l i r i n 'gelirim
(=geniş zam an)'; b i I m ö n 'bilm iyorum (= şimdiki zaman)'
Yapım E kleri: Fonetik farklılkları dışında, yazı dilinden ayrı pek yapım eki bulunm az. Yalnız, zarf-fi'l
(gerundium) eki olarak -(y)ışın /- (y)işin şekline rastlanır: y e n g e d i -y i ş i n k o r k d u m 'yenge di-yince korktum'- *
ken zarf-fıil ekinin sonunda ünlü türemesi yaygındır: o t u r u k a n a 'otururken'.
B S
Uşak İli A ğzından M e tin ö r n e ğ i : evde kimse yöudu ben oturyâdum. geldi biri ünncdipencereden. beenişTen
bar\a dedi /O tacı gelcek alagö dedi ben de tamam dedim, parayı ve or\a dedi, o zamana gadü hemen ben ünneyince
gadü vüdini pencereye, kim o dedim, benim gözel yer\ge dedi baa. ben de hayır ben gorkdum enmem o zaman dedim
gorkdum. gözelyer\ge deyişin gorkdum enmem dedim.
dört sene otmuş! □ ciyerinden yanasıcal'3. sen korkux\a tavuur\ kaçyımırtası oluyösa veriymuşur\. oa ne gadü
inekden süt sağıyosa şamnan yüzüne güle veriyomuşu. korku Iııo verilemiş, dört sene otmuş ciyerinden yanasıcalü.
buranıı\ esgeri gelinceye g a d ü sürmüş, dört sene kövde otumuşlü belcenit] gaşda galmış evleri vü mış. tarlülüda ev
yapmışU. hindi öteberi çıkyö deyöOl. gazıyöl O y orlOda hep evleri vümış dükkanları varımış. (Fadime Karahan, Akarca
Köyü-Sivaslı / UŞAK).
Y örük Havası
B .E F S A N E L E R
Bir zamanlar U şak kentinin bulunduğu yer, ağaçlann gölgelediği, derelerin çağladığı, güllerin burcu burcu
kokup bülbülleri deli divane ettiği, gönül çekici güzel bir alandır. Her ilk baharda genç kızlar, delikanlılar bir kez burada
toplanır, tanışır, eğlenir, kendilerine eş seçer, akşam a doğru da dağılırlar. Bir süre sonra sevdalılar mutluluklannın yaşam
boyu sürmesi için bu yerde b ir kent kurar. A dına da aşıklar yurdu anlamında "Diyar-ı Uşşak" derler. Kentin temeline sevda
harcı katıldığından, burada b ir süre kalan m utlaka sevdaya düşer.
Giderek kenti kuranlar sevdalarını daha da somutlamak ister, duygularını doğanın güzelliğini ilmek ilmek halı
lara dokurlar. Sevdayla işlenm iş, güzelliklerle ilmeklenmiş bu halılar o denli beğenilir ki, Uşak halılan her evin baş
köşesini süslemeye, saraylarda, konaklarda baş köşeyi almaya başlar. Ünü deniz aşın ülkelere ulaşır. Kentin doğanın türlü
renklerini taşıyan güzellikleri, m utluluk, bereket, sevda üzerine çeşit çeşit motifler, Uşak halılarının değişmez desenleri
olarak günümüze değin işlenir.
2-Sırakayalar:
Bulkaz Dağı, Sivaslı İlçesinin doğusunda kuzeyden güneye uzanır. Dağın batı yönüne doğru bakıldığında
heybetli bir sıra kayalar dizisi ile dizinin az altında tek başına iri bir kaya görülür.Sırakayalar denilen bu taşların şöyle bir
efsanesi vardır:
İnsanoğlunun her duasının kabul edildiği çok eski zamanlarda Bulkaz Dağının başındaki düzlükte çok zengin bir
yörük beyi yaşarmış.Bu beyin, güzelliği dillere destan Zeliha adında bir kızı varmış. Zeliha bir gece rüyasında kaval çalıp
yanık yanık türküler söyleyen b ir çoban görmüş.Aradan yıllar geçmiş kız o rüyayı bir türlü unutamamış. Hayalinde
yaşattığı o yoksul çobana her geçen gün biraz daha sevdalanmış.Her yandan gelen dünürcülerin eli boş dönermiş.
Günlerden bir gün kara çadırın gölgesinde oturup kara kara düşünürken kızın kulağına yakın bir yerden kaval sesi gelmeye
başlamış. Can kulağıyla dinlem iş,rüyasında duyduğu kaval olduğunu hatırlamış.Bir sevinç ateşi almış yüreğini. Kaval o
kaval ama çoban da o çoban mı?Hemen eteklerini tutup koşmuş sesin geldiği yöne. Bir çama yaslanmış vaziyette kaval
çalan çobanı görmüş. Ayaklarının ucuna basa basa yaklaşmış ve rüyasında gördüğü, hayalinde yaşattığı delikanlıyı seyre
dalmış. Çoban köpeğinin havalamasıyla irkilen Zeliha kızın "ay" diye bağırması çobanı kendine getirmiş. Genç kızın
ellerinden tutmuş:
O gün bugündür.Kocadağın batı yam açlarını süsleyen SIRA K A Y A LA R yeni kuşaklara taş kesilmiş yörük beyi
ile güzel kızı Zeliha ve yoksul çobanın ibret dolu öykülerini fısıldar dururlar.
Hacım Sultan'ın kendi el yazm ası bir eseri bulunamamştır.Fakat hakkında yazılmış yazı çoktur.Bütün
menkıbelerde ismi geçer.Kerametleri Evliya teskerelerinde geçer. Sait Emre adındaki şair bir dervişin şiirlerinde çok
övülmektedir.
Hacım Sultan bu yöreye gelince Germiyan Beyi I.Yakup Bey bir zaviye inşa ettirmiş,bir vakıf ile desteklemiş ve
bir şeyh göndermiştir.İçinde su basar tarlalar.ormanlar,değirmenler bulunan geniş bir alanı şeyhin tasarrufuna
vermiştir.Bugün için 5000 dönüm ollduğu belirtilen alanın hudutları şöyledir:
Doğusu Bekçe (akça) Tepesi Pınan,S an Taş, Sarı Kaya,Batısı Ertüllü Köyü ,Saraycık Köyü, K u z e y i T im ur
Tepesi, Güneyi Kökez Köyü yakmında Yassı Taş.
Bu arazi herşeyi ile fakirlere, miskinlere,oraya gelenlere, misafirlere vakfedilmiştir.İdaresine ve bakımına Şeyh
Mustafa Germiyani'nin oğlu Şeyh Dedebali tayin edilmiştir.
Hacım Sultan zaviyesinin yıllık geliri üçe bölünürdü.Bir kısmı şeyhin emrine,bir kısmı masraflarına, üçüncü
kısmı ise ilimle uğraşanlara verilirdi.
Hacım Sultan Hünkarı gibi Horasandan Anadoluya Türklüğü ve Müslümanlığı yaymak amacıyla gelmiştir.Bu
yolda hizm etler v e r m iş tir.K e ra m e tle ri, •
ibadetleri ve telkinleri ile halkı ıslah ve irşad
etmiştir.
5-E vrendede:
Bir z a m a n la r B a n a z i l ç e s i n i n
günümüzde Evren dede K oruluğu denen
yerinde kopuzuyla duyulm adık güzellikte
türküler çalıp söyleyen bir Türkmen kocası
yaşamaktadır. Ezgiler öylesine yankılanır ki,
duyan sese doğru k o şar, E v ren D ede
susmadıkça da yanından ayrılmaz.
Banazın kavakları Ben bir kuzu gördüm Bir taş attım gediğe
Dökülür yapraklan Tüyünü kırmızı gördüm Saat geldi yediye
Kokulu güle benzer Aşağı mahalleye indim Analar kız büyütmüş
Şu Uşağın kızlan Sevdiğim kızı gördüm Oğlanlara hediye
Kalın örgü örmezler Kara kara kazanlar Kara koyun etli olur
Beni sana vermezler Kara yazı yazankar Kavurması tatlı olur
Gel yarim kaçıvercm Cennet yüzü görmesin Buralardan yar seven
Karanlıkta görmezler Aramızı bozanlar ölm ez ama denli olur
Karyolaya basayım Kara kara giyersin Karanfilim kırkayak
Ceketini asayım Kara haberin gelsin Kırkına vurdum dayak
Bir fotoğrafyolla Başkasını alırsan Yar gel iyor deseler
Ta kalbime asayım Allah belanı versin Koşarım yalınayak
Kara üzüm asınasıyım K a y a la r gölg elen iy o r
Kızılcık dalı mısın
Sivaslı basmasıyım S ev d iğ im öfkeleniyor
Gönlümün malı mısın
Gönder devlet yarim i ö f k e le n m e sevdiğim
O ğlam sana varacam
Ben onun hastasıyım A yrılık vakti g eliy o r
Sen beni alır mısın
Koyunlar gider dağa K u y u y a k o v a daldırdım M akinanın ipliği
Kaşığı soktum yağa D o ld u d iy e kaldırdım Eşarbım ın çipriği
Bizim oğlanım ız da G ü lü v e rd im yarim e Benim sevdiğim güzel
Tatar Köyünde ağa H a lk a ş e k e r aldırdım Yedi dağın kekliği
E - D E Y İM L E R
Adı batmak B aşı k azan olm ak Boğazına kurt düşmek
Aklını peynir-ekm ekle y e m e k B o y u d e v rilm e k Buym ak (üşüm ek)
Başına çorap örm e C a n ın d a n y an m ak Ciğerini sökmek
Ciğerinden yanm ak Ç a rşıd a k i e te so ğ a n doğram ak Ç enesi çekilmek
Dibine dan ekm ek D ip siz k ile b o ş am b ar Eli ham ur kam ı aç
Ettiğini bulm ak H a rb i k o n u şm a k H ortlam ak
Kabak çiçeği gibi açılm ak K a le m in d e n k a n dam lam ak Karın doyurm az şefaat artırmaz
Kendini dev ay n asıd a g ö rm e k K ö k sö k tü rm ek Leb dem eden leblebiyi anlamak
Namerde m uhtaç o lm a m a k N an e gevm ek N aneyi yemek
Numara yapm ak O c a ğ ı sö n m ek O cağı tütmek
Oyulmadık kabağa g irm ek ö m ü r ç ü rü tm ek Paçalı tavuk olmak
Partiyi kaybetm ek P ire y i d e v e y ap m ak Rahm et okutm ak
S a k a lı d e ğ irm e n d e ağartm ak Sırra kadem basmak
Saçları önüne d ö k ü lm ek
S ü rü s ü n e k ıran girm ek. Şeytana uym ak
Sinekten yağ çıkarm ak
T aze g e lm e k Tepesine kaynar su dökülmek
Taş kesilmek
T ü y le ri d ik en d ik en olm ak Ucu ucuna gelm ek
Tozu dum ana katm ak
Ü stü n k örü Yaka silkm ek
Uçsuz bucaksız
Y ü re ğ in in y ağı erim ek Y üzüne gözüne bulaştırmak
Yollara dökülm ek
Z ık k ım ın k ö k ü n ü yem ek Z ıvanadan çıkm ak
Zank ölüm üne g elm ek
Dutturu ağacı olm ak T aşın su y u n u çıkarm ak
F-A TA SÖ ZLERİ
G -B İL M E C E L E R
XVI. yüzyıl so n ların d a İzm ir'd e b u lu n an İngilizler, bu dönem lerde İzmir'e gelen Uşak halılarını satın almaya
haşlamışlar, söm ürgeleri g en işled ik çe
halı a l ı ş v e r i ş i n i a r t ı r m ı ş l a r d ı r .
YabancılarXVII. ve X V III. y ü zy ıllard a
da Avrupa'dan İzm ir’e g elerek U şak
halılarını satın alm ışlardır. D o ğ u 'd a çok
geniş sö m ü rg eler e ld e e t m i ş o l a n
H ollandalIlar, İta ly a P r e n s l i k l e r i ,
AvusturyalIlar, A lm anlar h em sarayları
için, hem de kiliseleri için halı alm ay a
başlamışlardır. O devirlerd e İzm ir, halı
ticaretinin m erkezi olm uştur. T icaret
aleminde "İzm ir H alıları" ad ıy la d a |
anılmaya başlanmıştır. B u n u n la birlikte
Avrupa'da " T ra n s ilv a n y a H a lı la rı "
olarak bilinen halıların hem en hepsi de
bu bölgelerin Türk egem enliği a ltın d a
bulunduğu zam anlardan kalm ışlardır.
Bunların içerisinde d e en eski U şak
halılarını görm ek m üm kündür. X V II.
ve XVIII. yüzyıllarda T ransilvanya,
Balı Avrupa ile yapılan halı ticaretin in
®n esaslı alım -satım m erkezi olm uştur. _____
Vaftizlerde, düğünlerde ve benzeri törenlerde en güzel ve en nadir parçalar hediye olarak verilmektedir. Transilvany»
halılarının büyük birkısm ı bilinmemektedir. 1914 Budapeşte sergisinde b irk aç halı ortaya çıkm ıştır. 1997 yılında da XVL.
XVII. ve XVIII. yüzyıl Uşak halılan Budapeşte m üzelerinde ve açılan O sm anlı -Türk halıları sergisinde sunulmuştur.
Uşak halıcılığı, sağlam bir geleneğe bağlı olduğundan, X V III. yüzyıl da halıcılıkta başlayan genel gerilemeye
karşılık bozulmadan devam etmiştir. Uşak halıcılığının altın devri X V III. asrın sonu ile XIX. asır boyunca devam etmiştir.
Vital Cuinet isimli Fransız seyyaha ait "La Turquie d'A sie" isimli eserde, 1894 yılı istatistiklerine göre Uşak'ta yılda
250.000 metrekare halı dokunmuş, hepside Avrupa'ya satılmıştır. O vakitlerde U şak'a bu yüzden yılda 196 bin altın lir»
girdiği belirtilmektedir. Bu dönemlerde Uşak ve çevresinde halıcılık el tezgâhları ile işleyen bir endüstri dalı halini almış
ve pek çok evin gelirini sağlayan tek kaynak durum una gelmiştir.
Uşak halısına dışarıdan talep arttıkça, yapımı zaman alan elde bükülm e iplikler ve nebati boyalarla, ihtiyacın yüzde onunu
bile karşılamak mümkün olmamıştır. Onun için talebi karşılam ak m aksadıyla fazla üretim yapm a yoluna gidilmiş,
Avrupa'dan m uhtelif kalınlıkta hah ipliği bükecek m akinalar getirtilm iştir. Boya hususunda da zam an kazanmak ve daha
fazla renk elde etmek için gelişen kimyevi boyalarla hah iplerini çabuk boyayacak şekilde buharla çalışan boyahaneler
yapılmıştır. Bu iki esaslı gelişmeden istifade edilerek fazla halı üretim ine geçilm iştir. Halılar, fabrika iplikleriyle ve
kimyevi boyalarla yapılmaya başlandıktan sonra Avrupa'da itibarını kaybetm eye başlam ıştır. Bunu takiben Ingiliz
ihracatçılarının 1880'lerde Batı Anadolu'da halıcılığı tekellerine aldıklarını görm ekteyiz. D aha sonra yine İngilizlerce
kurulan "Şark Halı Şirketi", Türkiye halı piyasasını iyice denetim altına alm ış ve halıcılıkla ilgili her türlü ilişkiyi
belirleyecek güce erişmiştir. Bu dönemde U şak'ta Hacıgedik, Y ı lancı ve Bacakoğlu iplik fabrikaları tesis olunmuştur. Bu
firmalar Avrupa'da m üşteriler bularak kendi im alatlarını doğrudan doğruya kendileri ihraç etmişlerdir. Fakat Şark Halı
Şirketi bütün firmaların ihraç imkanlarını ele geçirmiştir. Osmanlı D evleti'nin çöküşü ile birlikte Uşak halıcılığı da çöküşe
geçmiştir. Cumhuriyet dönemine kadar ilin ekonomisine katkıda bulunan halıcılık, 1929 Dünya Ekonomik buhranından
da olumsuz yönde etkilenmiştir. 1940'larda II. Dünya Savaşı'nm yarattığı ekonom ik durgunluk yerini 1950'lerde halı
dokumacılığının yeniden canlanmasına bırakmıştır, ö z e l teşebbüsün ve devletin desteği ile Uşak halılarının ıslahı
üzerinde çalışıldı ise de önemli bir sonuç elde edilememiştir.
Daha sonraları Konya'ya satmak için, işin ehli olmayan kim seler tarafından kötü m alzem eler kullanılarak, hep
aynı desen, aynı renk, aynı ebatta düşük kaliteli halılar yapılm aya başlandı. G ün geçtikçe bu tarz imalât çoğaldı. 1980'lere
kadar Konya halıcılığı devam etmiş, bunun yanısıra eski Uşak halıcılığı tam amen unutulmuştur. 1973'lerde devletin açtığı
hah kursları ve sergiler dahi esas Uşak halıcılığını canlandıramamıştır.
Türk sanat ve zevkinin Avrupa'da uzun bir süre sembolü olan halıcılık, vaktiyle Uşak ekonomisini geliştirmekle
kalmamış, yurdumuzun ekonomik hayatında da mühim bir rol oynamıştır. Bugün insanı hüzünlendiren acı gerçek.
Avrupa'da pek çok sayıda bulunan en eski Uşak halılarından bir tane bile Uşak'ta bulunmamasıdır.
j -YÖRESEL S Ö Z C Ü K L E R :
K -G E L E N E K L E R
Kefenleme bittkten so n ra h o ca v e cem aat cenazeyi alm aya gelir.Oradaki kişilerle helalleşme yapıldıktan sonra
baş tarafı önde olmak üzere cen aze m ezarlığ a götürülür.G iderken sevap alm ak için cemaatteki erkekler iki üç adımda bir
yer değiştirirler.Cenazenin m ezarlığa g idişi esnasında bir evin önünden geçerken evde bulunanlar ayağa kalkarlar.
Mezarlığa gidildiğinde m usallada cen aze n am azı kılınır.N am azdan sonra tekrar helalleşme olur.Mefta mezara önü kıbleye
gelecek şekilde konulur.Bu am açla baş v e sırtının altı toprakla yükseltilir.Üstü mertek tabir edilen tahtalarla kapatılır.
Merteklerin dizilişinden sonra avuçlarla v e k ü reklerle toprak atılır.M ezann baş ve ayak ucuna mezar tahtalan dikilir.tmam
talkın verir.Talkın bittikten so n ra ö lü sahibine başsağlığı dilenir.Cem aat ölü evine gider ve yapılan yemekler yenilir.
Şipit,yufka ve helva dağıtıl ir. B azı yerlerd e ölü sahibi kurban keser. Gömüldüğü günü takip eden günlerde başsağlığı
dilenir.Bu amaçla gelenler çeşitli y em ek ler yaparak ölü evine getirirler."Allah sabırlık versin,Allah genç acısı
göstermesin" şeklinde teselli dilekleri iletilir.ö lü n ü n göm üdüğü veya ertesi gün ya da bir hafta sonra ölünün ruhu için
"cğnilik" yapıIır.Ekmek helva dağıtılır.B ir h afta veya on gün içinde "eren" yapılır. Yemekler hazırlanır, ölünün ruhu için
yedirilir.Olümün üçüncü günü "üç adağı" yapılır.B u haşhaşlı yağlı katmcrdir.52. gününde "burun duası" okunur.Bazı
yerlerde 52.günü etin kem ikten a y n ld ığ ı gün sayılır, kurban kesilir ve yem ekler yapılarak dualar edilir. Ölünün "deviri"
gömüldükten sonra veri lir. B uğday ö lçeğinin fiyatına göre kişinin devir parası hesaplanır. Bu para mezar kazana, ölüyü
yıkayana,yemeği yapana ve fakir o lan lara dağıtılır. M ezar ziyaretlerine arefe ve bayram günleri gidilir.Maddi durumu iyi
olanlar kısa süre sonra, im kanı clverm eyenler daha sonra m ezarı yaptınrlar.
Ö lü m le ilg ili i n a n ı ş l a r : K öpek ulum ası ivive savılm az. Uluyan köpeğe ulumaması için ocakta yanan odun ( eğsi)
atılır. Köpek kabire doğru ulursa ölüm o lacağına inanılır." Yarabbi evimdeki insana hayır ver" diyerek ekmek atıhr.Dualar
okunur. Köpek ağzını göğe dikerek ulursa o zam an biri ölecek denir ve ekmek atıhr.Bavkus birinin evine konarsa ölüm var
&QİLBaykuş demek günah sayıldığından hacı m urat kuşu denm esi yeğlenir.Bavkus öttüğü zaman ölü olacak denir.Tavuk
ftmesi i v i v ^ Y'lrr ^ , G ece tırnak kesilm ez,öm ür kısalır denir.Aynaya bakmak ta aynı yorumlanır.Çocuğu ölmüş kadın
arefe günü dikiş dikm ez,öbür dünyada çocuğunun ciğerine iğne batar inancı vardır. Akşam; ekşili ve acılı yemekler
verilmez,(soğan,turşu,acı biber v.b.) b ir evden bir eve kazan verilmez.Gün inince soğan ve biber verilmez.Verilmek
ânında kalındığında iki köm ürle birlikte verilir. Biri avludan çıkarken, diğeri kendi evine girerken atılır.Parmakla
mezarlık gösterimez. Gece o parm ağa iğne batarm ış.M ezarlıktan geçerken parmakla mezar gösterilirse gösterenin annesi
ölür inancı vardır. "Yıldız kayarken görürsen yere bak" denilir, ö m rü n de akacağı inancı vardır. Cuma akşamları dua
okumak gerekir.Çünkü ölülerin ruhları bu gecede evini ziyaret eder ve evde çakılı çivilerin üzcrine.köşelere konar dua
beklerlermiş, ö lü yıkanıp kefenlendikten sonra b ir toprak testiyle su yedi gün boyunca avluya konur, ruhun gelip bu sudan
'Çeccğuıe inamlır.Cenaze soğum am ış ise kısa zam anda arkadan biri daha gidccek denilir. Ayakkabı ters döndüğünde ölen
olacak denilir,Uşak p a z a rı günü ( Ç a r ş a m b a ) ocağa helva atılır, ö len lerin ruhu ocak başında bekler.
Ölünün üstünden kedinin geçm em esine dikkat e d ilir.ö lü n ü n h o rtla y ac a ğ ın a inanılır. R üyada diş acı ile çıkarsa acı bir
ölüm , acım adan çıkarsa ihtiyar birinin öleceğ i sö y le n ir.E v in d ire ğ i,ç a tısı,d u v a rı yıkıldı görülürse ölün* i
yorumlanır.Rüyada bir evin kızı davullu zurnalı gelin o lu rsa ö lüm o lac ak d e nir.R üyada araba,silah, dumanlı yang^ |
ayakkabının kaybolm ası ölüm e yorum lanır.
2.Doğum :
Doğum her zam an m utlu b ir olay olarak kabul ed ilm iştir.Ç ocuğu o lm a y a n k ad ın a "kısır" denilir. Çocuğu olma)*
kadın hocaya gider. Hoca kadının yıldızlam asından bakarak o n a o k u r v e m u sk a yazar. B undan sonra çocuğu olan kadınla 1
muskayı yedi yıl takar.Çocuğu olm ayan kadını bacaklarından tavana a sıp sallarlar.G ö b ek düşüklüğü vardır diye göbek i
çekerler.Dağlardan "kadın böceği" toplanarak çıkın y a p ılır ve kadının ra h m in e yerleştirilir.C ev iz yaprağı pinar v.b. bitki]« j
kaynatılır.Kadın bunların buğuna oturtulur.Ç ok düşük yap an k ad ın a "im am lık, şeytanlı kadın " denir.Hamile kadc j
"yüklü,gebe,aşeriyor" şeklinde ifade edilir.Ç ocuğu doğup yaşam ayan k ad ın lar tek k ey e bağlanır. Kadının kamı büyükse {
oğlan, küçükse kız, ekşi yerse kız,tatlı yerse oğlan o lacağına inanılır.K adın gü zelleşirse oğlan, çirkinleşirse kız olur.'Kn i
kendini, oğlan anayı süsler" denilir.H am ile kadın n a r ve k iraz ye rse ço cu ğ u güzel olur.Ç ocuk kara gözlüolsun diye II
zeytin,yanakları kırm ızı olsun diye elm a yenilir. K adının kolay d o ğ u m y a p m a sı için ham ileliği boyunca çalışması j
istenir.Çalışmayan kadının çocuğunun kam ında şişeceğine ve z o r d o ğ u m y a p ac ağ ın a inanılır.K adın hamileliği boyunca
kimseyle kavga etm ez, kim seye kötü sö z söylem ez.
Doğum u zorlaşan kadını battaniyeye koyup sallarlar.. B acağ ın d an tu tu p sallarlar.E be kadın sırtına alıp I
sallar.Çocuktan sonra gelen eşe "son" denilir. G öbek kordonu kesilirken k ızın k o rd o n u n u n sesi güzel olsun diye d ah a uzun !
kesilmesine dikkat edilir.Göbek kuruyup düşünce kızınki evcil o lsu n d iy e evde b ir o y u ğ a sokulur. Oğlanınla m alı olsun
diye ahıra göm ülür.Dindar olsun diye cam iye konur.O kusun d iye okul b a h çesin e göm ülür. K adının doğumdan sonraki
sancısına" kızan eşi,cıbar eşi" denir. Yeni doğan çocuğun boğazı şerbetli suyla açılır. A nne ço cu ğ a süt vermek için üç ezan
bekler. Böylece çocuk sabırlı olm ayı öğrenir.Yeni doğum yapan k a d ın la çocu k k ırk g ü n y a ln ız bırakılmaz. Kırklı çocuk
yalnız bırakılırsa şeytan tarafından değiştirileceğine inanılır.Yeni doğum yap an k a d ın la çocuğunu "al b a s m a s ın , kuk
basmasın" diye bulundukları odaya çörekotu,üzeriik.tavuk pisliği,bıçak, tu z,sü p ü rg e ve ekm ek kırıntısı k o n u lu r.K ııtt
çocuğu, altın takılı gelin ve yeni giysinin bastığına inanılır,bunlar çocuğun y a n ın a g etirilm ez. İki kırklı kadın karşılaşma
boncuk veya iplik değişirler.İğne değiştirm ezler. İğne değiştirirlerse çocu k ların iğne g ibi o lacağına in a n ılır .Ç o c u k hasla
olup zayıf düşm üşse "aydaş olmuş" derler ve çocuğun iyileşm esi için d ö rt y o l a ğ ın d a "aydaş aşı" p iş irilir.D o ğ u m d a n k n k
gün sonra anne ve çocuk kırklanır. Yasaklar kalkar.Ç ocuğun k n k lan m am ası h a lin d e h a sta olacağına, şeytanın peşinde
dolaşacağına.büyümeyeceğine inanılır.K adının sütü kesilirse "şeytan sütünü çalm ış" derler.Soğan,haşhaş,tatlı,h e lv a c ı
yoğurt gibi yiyeceklerin yenm esi halinde kadının sütü bol olur.
Yörede "göbek adı" koym a geleneği oldukça yaygındır. A d koyarken ataların adnK ur'andan adlar, doğduğu günle
ilgili adlar olmasına dikkat edilir.
3.Evlcnm e:
Eskiden Uşak'ta evlilik görücü
usulü ile oluırdu. Beğenilen gelin adayı
kızın evine oğlan tarafı m ünasip kişilerle
b ir lik te " d ü n ü r" g id e r. A lla h ın
emri.Peygamberin kavli ile kız istemeye
g e ld ik le r in i b e lir tir le r . K ız ta ra f ı
düşünmek,araştırmak ve danışm ak için
süre ister. Oğlan tarafının daha sonraki
z iy aretlerin d e uy g u n b u lu n u rsa söz
kesilir.Nişan konur.Nişan töreni yapılır. Bu
törende misafirlere, nişanlanan çiftlerin
ömür boyu işleri beyaz,günleri aydınlık
olsun diye süt içirilir. Nişan dağılacağı
zaman oğlan tarafından yaşlı ve sözü geçer
biri nişan bohçasını,kız tarafından yaşlı ve
sözü geçer birine teslim eder. (.Eskiden
nişanda kız ortalıkta hiç görünmezdi.)
Nişan ertesi, kız evinden oğlan evine
herkes için "belek" (hediye) gider.Kız evi
lo k u m y a p a r v e k o l u - k o m ş u y a
dağıtır.Nişandan sonraki ilk cumartesi oğlan evinden kız evine çerez gider.KÎzUçerelz getirenlerin elini ö p e r . Onlar da
bahşiş verirler. Buna "el öptürme parası" denir. Nişandan 4-5 hafta sonra nişanlı kıza "kesim " kesilir. N işanlılık döne"1
Kurban Bayramına rastlarsa oğlan evi bayramın birinci günü kız evine hediyelerle süslenm iş b ir koç gönderir.
KULTL ı p
Düğün sırasında kız kendine "kardeşlik", oğlan da "sadıç" tular.Düğünler genelde perşembe veya pazar gecesi
ç a lın a ra k başlar.Üç-beş gün önceden eşe,dosta,akrabalara, konu-komşuya "oku" denilen davetiyelergönderilir.Düğün
¿ününden bir-iki gün önce davul-zuma getirilir. Yemek hazırlıklarına başlanır.Etlik hayvanlar kesilir.Keşkek
jögölör.Böyök kazanlarla, keşkek,pilav,fasulye,pirinç çorbası.bamya pişirilir.Helva yapılır.Düğün günü bu yemekler
ijeramedilir. Gerdekten bir gün önceki gece "kına gecesi"dir Oğlan evi tarafından hazırlanan "kına heybesi" kız evine
eötûıölüF-0 gece ^ız evinde şenlik yapılır.Kadmlar,kızlar toplanır.Tefçi tutulur.Kma gecesine gelenlere şeker ikram
^iHr.Kızlar.gelin adayı ve kardeşlik en güzel giysilerini giyerler. Tefçi kadınlar tef çalar,türkü söylerler. Orta yerde
Kadınlar ve kızlar oynarlar.Karşılıklı "deyişine,deyiş" denilen maniler söylenir.Oynayanlara para takılır. Bu paralar
(e lçiy e verilir. Eğlence gece yansına kadar devam eder.En son gelin adayı ile kardeşlik oynatılır.Türkülerle gelin adayına,
lanjeşliğeve kızlara kına yakılır.giysilerini giyerler. Tefçi kadınlar tef çalar,türkü söylerler. Orta yerde kadınlar ve kızlar
ovnarlar.Karşılıklı "deyişme,deyiş" denilen maniler söylenir.Oynayanlara para takılır. Bu paralar tefçiye verilir. Eğlence
gece yansına kadar devam eder.En son gelin adayı ile kardeşlik oynatılır.Türkülerle gelin adayına, kardeşliğe ve kızlara
kınayakılır.
Kına gecesi günü oğlan tarafının aldığı "çeyiz" davul-zuma eşliğinde kız evine götürülür. Kız tarafının çeyizi ile
birliklesergilenir. Buna "çeyiz asma" denilir.Davetliler tarafından seyredilir. Düğün günü bütün çeyizler toplanır.Tekrar
oğlanevine, yeni çiftlerin eşyalan olarak gider.
Gelin alma günü perşem be v e y a p a z a r g ü n ü d ü r.B u g ü n le rd e eğ le n ce yapılm az. G elin hazırlanır, süslenir,
giydirlir.Herkesin görebileceği b ir o d ad a b e k letilir.O ğ lan e v in d e g ü v e y hazırlanır.T raş olur,dam atlık elbiselerini
giyer.Sadıç da aynı şekilde traş olur,giyinir, ö ğ le d e n so n ra d a v u l-z u m a e şliğ in d e arabalı "düğün alayı" konvoy halinde
gelin almaya gider.Kız evinde fazla b ek len ilm ez, g e lin ç ık an lır.G e lin ev den çık ark en babası" güle güle,ayağın pınar,
başın göl olsun" der.Damat ve sadıç o ğ la n e v in in d a m ın d a beklerler. G e lin in g elm esiyle üzerine para v e çerez
seıperler.Gelin inince dam adın b ab ası av lu y a k a d a r g elin i götürür. B u rad a gelin oturur.O yunlar oynanır.A ynı gün kız
evinden sinilerle baklava, börek,tavuketi, p e k sim et,leğ en ,ib rik ,fin can ,b ard ak , tep sile r gelir.E ğlenceler akşam a kadar
devameder.Gelin gerdek odasına girm eden ö n ce k a p ıy a b ir p arm ak y a ğ çalar, ç iv i çakar.G elinin elin e ekm ek verilir. G elin
ekmekleri omuzundan geri atar. O rada b u lu n a n la r e k m e k leri toplarlar.
Gerdek gecesi akşam ı h o ca ç a ğ n lır.D a h a ö n c e k ıy ılm ış resm i nikaha ilaveten dini nikah kıyılır.D am at sadıcı
tarafından yumruklanarak gelin odasına konulur. D am at gelini k o n u ştu rm ak için çeşitli h ediyeler verir. K ız evinden gelen
tavuk eli ve baklavadan yenilir.D am at önde gelin ark ad a iki re k a t n am az kılarlar. Ertesi gün evdekilerin eli öpülür.K ızın
annesine haber gönderilerek bahşiş alınır.A ym gün k ız v e o ğ lan e v in in birlikte katıldığı "yan günü" eğlencesi
yapılır.Yemekler yenilir.Yan gününden son rak i g ü n "el öpm e" günüdür. K ız evi oğlan evini yem eğe çağrılır.lki taraftan
d ö r t sofralık yakınlar katılır.Ç orba,et,bam ya,kom posto,pilav,sütlaç,m evsim ine göre sebze ve m eyve, baklava ikram
edilir Yemeklerin çeşidi I2'ye kadar çıkar. Y em ekten so nra gelin dam at el öper, hediyeler verilir. Bu yolla akrabalar arası
kırgınlıklar giderilmiş olur. El öpm e tören in d en b ir h a fta so nra oğlan e v in in yem ekli daveti olur. B una "ardı sıra" denir.
4. Halk B aytarlığı:
Halkın temel geçim kaynaklarından biri o lan hayvancılıkta m eydana gelen hastalıklar halkın uyguladığı çeşitli
yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılır.
İshal: Buna yörede "ötürük" denir.H ayvan ishal olunca d ağ eriğinin kurutulm uşu kaynatılır ve hayvana içirilir.
Meşe maztlannın kurutulmuşu toz haline getirilir. S ulandırılarak hayvana içirilir.Ç am aşır kili suda köpürtülerek hayvana
içirilir.
Keçibaş: Yörede bu hastalığa "göz delisi" o lm uş, kom şunun nazarı değm iş denilir.K ızgın bir dem ir ile hayvanın
kısmının üstüne gelen deri dıştan yakılır.
Şap hastalığı: Hayvan topallar. Y ürüm ekte güçlük çekcr.T ım aklarının arasına katran çalınır.Kcçi kılından
yapılanbir örgü ile katran iyice sürtülür.
Uyuz: Katran yağ ile karıştırılır.A teşin üzerinde kaynatılır.B ez veya keçe ile hayvanın ağız kısım lanna,koltuk
a anna'bacak aralarına sürülür. H ayvan yıkanarak D D T lenir.
Çiçek: Uyuzda olduğu gibi katran yağla kaynatılır. Hayvanın dayanabileceği ısıda oluncaya kadar soğutulur
Yaralara sürülür.
Kan tutm ası: Kan tutmuş hayvanın kulağmda bıçakla küçük kesik yapılır ve kan akıtılır. Hayvanın gözünün
altındaki kılcal damar bıçakla kesilir.
K ırık: Bacağı kırılan hayvanın kırık kısımdaki tüyleri kesilir. Un ve yumurta ile ham ur haline getirilen karışım
bir bezin üzerine yayılır.Kırılan kısma denk gelecek şekilde bez sıkıca sarılır. Hayvanın ayağı yere değmesin diye
bacağından bir-iki cm uzun çıtalar bacağın iki yanma sarılır.
İç parazit-dış p arazit (şerit): Bu hastalığa ardıçların kurusundan elde edilen katran iyi gelir. Büyük bir
çömleğin içine kuru ardıç konur.Çömleğin altından bir delik açılır.Çömlek ateşte ısıtılır. Damlayan katran altta bir kapta
birikir. Buna "sanca katran" denir. İç ve dış parazitlere karşı kullanılır.
Kelem uyuzu: Yörede bu hastalığa "gidişlen yarası" denir. Sanca katranla tedavi edilir.Katran yağla kanştınlıp
kaynatılır. Ilıklaşınca bezle yaranın üzerine sürülür.
Kelebek hastalığı (kıl kurdu): Hayvanın alt çenesinin altı yumurta gibi şişerse buna kelebek hastalığı denir.
Öksürdüğü zaman da kıl kurdu olmuş denilir. Tedavi için sanca katran içirilir.
K arın şişmesi: Hayvanın otlardan kamının şişmesi halinde süt ve şeker içirilir.Hayvanın dağda bu şekilde
hastalanması halinde çoban ayakkabısına süt sağar, içine toprak katar ve hayvana içirir.
5- Yöresel İn a n ışla r:
6. Mahalli Yemekler:
Uşak Atatürk ve Etnografya M üzesi: Kurtuluş Savaşı sırasında Ulu ö n d er Atatürk'ün karargah olarak
kullandığı bina, Cumhuriyetin Ellinci Yılı münasebetiyle kamulaştırılmış, 1978 yılında Uşak'ın Kurtuluş Günü olan 1
Eylül tarihinde hizmete açılmıştır. Bina 1900 yılında yapılmış olup Uşak'ın tarihi evlerinden biridir. Müzede, Osmanlı ve
Cumhuriyet dönemi giyim-kıyafet ve takıları, Ulu Önder Atatürk’ün yatak,çalışma ve misafir odaları ile birtakım
eşyalan.Yunan mezalimine ait fotoğraflar olmak üzere 1412 adet etnografık eser bulunmaktadır. Müzeyi yılda ortalama 7
000kişi ziyaret etmektedir.
İl H alk K ütüphanesi
U şak K ü ltü r M erk ezi: 19 95 yılı yatırım program ına dahil edilen K ültür M erkezinin yapım ına 1997 yılında
b aşlanm ıştır.2 00 1 yılında bitirilm esi planlanan m erkezin proje bedeli, 1 trilyo n ISO m ilyar T L 19 9 8 y ılı ödeneği loo
milyar TL dir. Uşak Kültür M erkezi 7 1 0 0 m 2arsa üzerine 2 9 2 6 m 2a la n a otu rm uş olup, toplam k ullanım alanı 8500 m1dir.
İki blok, zem in ve artı iki k a t olarak düzenlenm iştir. K om pleks içerisinde a ç ık sergilem eye de im kan veren fuaye, çok
amaçlı hareketli oturm a düzeni v e taşınabilir ahşap sahneli salon, m üzik çalışm a salo nu , 2 5 0 m k a p a lı sergi salonu,4QQ
seyirci kapasiteli büyük salon, 1 7 0 seyirci kapasiteli küçük salon, 5 0 k işilik kafeterya, 2 0 0 m 2ç o c u k o k u m a salonu, 300m!
büyükler ve gençler okum a salonu gibi üniteler y er alm aktadır.
Uşak O da T iy atro su : Uşak Belediyesi tarafından yapımına bu yıl başlanan çok amaçlı, 280 koltuk kapasiteli
ve döner sahneli Oda Tiyatrosunun proje bedeli 136 m ilyar TL. dir. 1999 yılında bitirilmesi planlanmıştır.
M. M AHALLİ TV, RA D Y O V E G A Z E T E L E R
Uşak il merkezinde AHU EGEM TV. Ve ART TV. Televizyonları mahalli yayınyapmaktadırlar. İlçelerde
mahalli televizyon kuruluşu bulunmamaktadır. İl m erkezinde Gençliğin Sesi, Klas FM., Ses FM.,Sevtek Radyo, özlem
Radyo adı altında mahalli radyo yayınları yapılmaktadır. İl m erkezinde Uşak Haber, Ege Ses, Uşak Bireylül, Kent, Yeni
Uşak, Banaz ilçesinde Yeşil Banaz, Eşme ilçesinde Eşmenin Sesi ve Sivaslı ilçesinde Yeşil Sivash gazeteleri
yayımlanmaktadır. Bunlardan Uşak H aber Gazetesi günlük, Egeses Gazetesi aylık, diğer gazeteler haftalıktır.
N. D ER N EK LER
İlimiz genelinde çeşitli alanlarda faaliyet gösteren toplam 500 adet dem ek bulunmaktadır
O-MATBAALAR
Merkez ilçede 21, Banaz ilçesinde 4, Eşm e ilçesinde 3, Karahallı ilçesinde 1 ve Sivaslı ilçesinde 2 adet olmak
üzere toplam 31 adet matbaa faaliyet göstermektedir. U lubey ilçesinde matbaa bulunmamaktadır.
ö z le r M at.
Q
P. İL İM İZ İN Y E T İŞ T İR D İĞ İ Ö N E M L İ S İM A L A R
ve Kabus'tur.
N u ri ŞEK ER (1857-1958)
Nuri Şeker U şak m erkez K alfa köyünde doğm uş, m edrese tahsilini tam am ladıktan sonra Rüştiye Mektebi«
devam etm işse de 4 sınıftan ayrılarak çiftçiliğe devam etm iştir. B ir m üddet so nra şe k e r pancarı yetiştirm e denemesine
Kirisen N ur iŞeker elde ettiği pancarlardan pekm ez ve helva im al etm esi ü zerin e kendisinde şeker fabrikası kuma fikri
doğm uştur 1923 yılında çiftçi arkadaşlarıyla "U şak Terakki-i Z iraat T .A .Ş" 'm kurm uş, 60 yaşında olmasına rağmen
büyük b ir azim le 1926 yılı sonlarında U şak Ş eker Fabrikası’nı ü retim e açm ıştır. F abrika 1930 yılında Sanayi-ı Maadin
Bankası'na devredilmiştir.
N uri Şeker, fabrika kurm a hikayesini şöyle anlatm aktadır: "1923 y ılların ın ilk aylarında bulunuyorduk.
Cum huriyetim iz henüz ilan edilm em işti. M illetçe m uazzam işler başarm ak m ecburiyetinde olduğum uza ve yaşama
hakkının ancak ileri m illetler seviyesine erişm ekle kabil olacağına inanıyordum . S adece buğday, arpa, çavdar, mısır gibi
zahire ile bu m illetin geçinm esine im kan olm adığını, yeni yeni iş sahaları b u lm ak icab ettiğini düşündüm . Böylece bende
şeker fabrikası kurm a fikri doğdu. Bu fikri etrafa yaym aya başladım . H erkes "S en m i T ürkiye 'de b ir şeker fabikası
kuracaksın?" diye bana m üstehziyane b ir eda ile soruyordu.
B ir gün U şak Ziraat M uallim i Hilmi ve İzm ir M ıntıkası Z iraat M üdürü Y aşar beylerle U şak'ın Mahzenaltı veya
Musanaltı denilen m evkiindeki tarlalara gittik. Yaşar bey yolda iyi pancar y etişecek tarlaların alüvyonlu olmassı
gerektiğini söylemişti. Tarlalara gelince Yaşar bey kürekle toprağa baktı, ve dedi ki "B u topraklar pancara en iyi ve en
mükemmel olarak yetiştirecek vaziyettedir." İzm ir Z iraat M üdürü Y aşar bey yan ım d a tanzim ettiği raporu Ziraat
Vekaletine yolladı. Böylece şeker fabrikası kurm ak istediğim m ıntıkanın b u iş iç in m üsait olduğu anlaşıldı. Konuyu
ailem e açarak "Siz de bilirsiniz ki ben başladığım b ir işten asla dönm em . E ğ er ben ölseydim siz ne yapacak, ne ile
geçinecektiniz? Herhalde yine eskisi gibi tarlalar ek ip biçecek, onunla geçinecektiniz. A rtık beni ölm üş bilin. Bugünden
itibaren şeker fabrikasını kuruncaya kadar benim size hiçbir faydam dokunm ayacaktır."
Uşak Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra bir ara m edresede okudu, İstanbul D ar-ül M uallim okulunu bitildi
Öğretm enlik, okul m üdürlüğü ve M illi Eğitim m üdürlüğü yaptı. 1920’den itibaren 7 dönem m illetvekili seçildi. T ü rk ç e 'n in
sadeleşmesi alanındaki çalışm aları ile tanınan Besim A talayy, 1926'da dil encüm enine. 1931'de Türk Dili Tetkik
Ccm iycti'nc üye oldu. 1939-1942 yıllarında A nkara Dil ve Tarih C o ğrafya Fakültesi Farsça profesörlüğünde bu lu n d u .
Başlıca Eserleri; M araş Tarihi ve C oğrafyası. Türk Byükleri veya T ük adları. T ü rk D ili K uralları, Türkçem izde M e n -M a n .
Türk D ilinde Ekler ve K ökler Üzerine b ir D cncm eTürkçe'de K elim e Yapm a y o llan , K ur'an tercüm esi. Türk Halıcılığı«
Uşak Halılan'dır.
Ö m e r B ed rettin U ŞA K L I (1904-1946)
Şiirlerinden Örneklen
UŞAKİÇÎN
E F E N İN B A Y R A M I
YILDIZLARIN ALTINDA
- Yusuf Cemal'e-
Atatürk'ün eşi Latife Hanım, Uşakizade Muammer Bey'in büyük kızı olarak babasının iş adamı olarak tanındığı
İzmir'de orta öğrenim gördükten sonra Avrupa gezilerine fırsat buldu. Hukuk öğrenimini yanda kestiyse de batılı bir kadın
olarak çevresinde seçkinleşti. İzmir'in kurtuluşunu (9 Eylül 1922) izleyen günlerde kenti genel bir tehlikeye atan yangın
sırasında Atatürk, Göztepe'deki evlerinin konuğu oldu. Bu tanışıklık duygusal bir ilişkiye dönüşürken yeni Türkiye
Devleti'nin kurucusuna batılı bir evliliğin örneğini gösterme olanağını da verdi. Evlilikleri (29 Ocak 1923) çok uzun
sürmediyse de cumhurbaşkanının eşi olarak özgürce kamuoyu karşısına çıkma fırsatlannı iyi kullanması, ilerdeki devrim
eylemlerinin temeline iyi bit harç sağladı. Karşılıklı kabulle ayrılmalanndan (5 Ağustos 1925) sonra kendi köşesinde
sessizce ömür sürmeyi yeğledi, başka bir evlilik yapmadığı gibi Atatürk'ün anısına saygı kusuru yaratabilecek kişisel
izlenimlerini basma iletmeyi her zaman geri çevirdi. Boşandıktan sonra aile adının yeni biçimini soyadı olarak kullandı.
Milletvekili O rhan DENGİZ
1918 yılında Uşak'ta doğmuştur. 1940 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümö’nd
mezun olmuş. Afyon Lisesi coğrafya öğretmenliğine atanmış, daha sonra Mersin, Kütahya liselerinde müdüris!
yapmıştır. 1951 yılında ise Milli Eğitim Bakanlığı'nda Orta Öğretim Genel Müdurlüğü'nde şube müdürü olmuştur.
1954 yılı seçimlerinde Uşak milletvekili olarak parlementoya girmiştir. 1957'de Bakanlık müfettişliği,
Kıbrıs Kültür Ateşeliği yapan Orhan Dengiz, 1960 yılında yurda dönerek yeniden Bakanlık müfettişliği göreyİ
başlamış, daha sonra Ankara Atatürk Lisesi'nde coğrafya öğretmeni olarak görev almıştır.
1965 seçimlerinde yeniden Uşak milletvekili olarak parlementoya girmiş, 27.10.1965-1.04.1967 tarihini
arasında ise Milli Eğitim Bakanı olmuştur. 1967 yılı seçimlerinde de Uşak milletvekili olarak parlamentoya girmişolm
15.04.1973 tarihinden itibaren yeniden Milli Eğitim Bakanı olmuştur. Orhan Dengiz, evli ve üç çocuk babasıdır.
Ahmet TAHTAKILIÇ
1909 yılında Uşak'ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Kaymakamlık, Ticaret
Bakanlıkğı müfettişliği ve serbest avukatlık yaptı. 1961 yılında Uşak milletvekili seçildi. Çalışma Bakanlığı ve Milli
Eğitim Bakanlığı yaptı.
1939 yılında Uşak Merkez İşık Mahallesi Topaç Sokak'ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden
mezun oldu. Serbest avukatlık yaptı. 1983 yılında Uşak'ta ANAP İl Örgütü'nü kurmakla görevlendirildi ve kurucu il
başkanı oldu. 1983’te 17. ve 1987 yılında 18. Dönem Uşak Milletvekili seçildi ve Adalet Bakanı oldu.
kaynaklar
AKÇAY.Halit Sivaslı Ağzı (Uşak), AKÜ. Sosyal Bilim ler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Anabilim Dalı,
Basılmamış Yüksek Lisans tezi, A fyon 1997, s. 47"
YurtAnsiklopedisi, UŞAK maddesi
ATALAY,BesimT ü rk H alıcılığı ve U şak H a lıları, Türkiye İşbankası Kültür Yayınları, 1967.
CAFEROĞLU. Ahmet Anadolu Dialektolojisi Üzerine Malzeme 1. T ürk Dil Kurumu Yayınları (2. Baskı)
Ankara 1994
Cumhuriyetin 50. Y ılında Uşak, 1973 İl Y ıllığı.
Düstur, Üçüncü Tertip, Cilt 34, K asım 1953-Ekim 1953
SAMUK, Gonca "Uşak Halılarının Dünü ve Bugünü", T ü r k D ünyası A ra ştırm a la rı 32, T ü rk H alıları Özel Sayısı,
Ekim 1984.
................... "Tarihte U şak H alıları", K aynaklar 3, A nkara 1984
TUTSAK, Sadiye, "Uşak Kazasında M ülkî Taksimatın G elişim i", Tarih İncelemeleri Dergisi, IX, İzmir 1994.
Yurt Ansiklopedisi, Türkiye, İl il:Dünü, Bugünü, Yarını, Hazırlayan: Komisyon, Cilt 1 Anadolu Yayıncılık,
İstanbul, 1982-1983-1984
EKONOM İ
HAZIRLAYANLAR
Uşak. Türkiye'de ilk sanayi kuruluşlarının ortaya çıktığı yörelerimizden biridir. 19. yüzyılda vah
sermayeli Osmanlı Bankası Ülkemizdeki illerin çoğunda birimlerini oluşturmadan o zamanki iki kazada Us k"01
Alaşehir'de şube açmıştır. Uşak'ta imalat sanayiinin kurulmasında belirleyici rolü halı ve kilimcilik oynamıştır H l T
ilgili girdilerin bir bölümü geleneksel mctodlarla üretilmiş, üretimin artmasıyla bu girdiler talebi karşılayamamıştır B
durum fabrikasyon üretimi zorunlu hale getirmiştir.Müteşebbis bir ruha sahip Uşaklı ticaret erbabı iplik fabrikas "
yapımına başlamıştır.İlk olarak 1905 yılında Bıçakçızade Biraderler ve Mehmet Zeki Kumpanyası iplik fabrikas1111
açmışlar.bunu 1910'da açılan Hamzazadeler ve Şürekası İplik ve Şayak Fabrikası ve Yılancızade Biraderler
Şürekası Şayak Fabrikası izlemiştir. 1913 yılında yapılan sanayi sayımı sonuçlarına göre,yün ipliği üreten **
dokumacılık yapan 13 kuruluşun 3'ü Uşak'tadır. Bu yıllarda ülkemiz genelinde çok az sayıda fabrika olduğu göz ön" !
alınırsa Uşaklı ticaret erbabının girişimciliği daha da iyi anlaşılacaktır. c
1923 yılında Ticaret ve Sanayi Odasının kuruluşunu müteakiben, dağınık bir durumda bulunan tacir v
sanayiciler bir çatı altında toplanmışlardır.
1926 yılında Türkiye'nin ilk şeker fabrikası hizmete açılmıştır. Bu fabrikanın en karakteristik özelliği
Türkiye'nin ilk çok ortaklı özel sektör kuruluşu olmasıdır.İşletmeye açıldıktan bir süre sonra işletme sermayesi sıkıntısı
nedeniyle fabrika Atatürk'ün emriyle devletleştirilmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin sanayileşme hamlesine öncülük eden Uşak,bu görevine zaman içinde
de devam etmiştir.Uşakh işadamları, özellikle deri ve tekstil alanında çok büyük başarılara imza atmışlardır.
Halihazırda iç piyasada tüketilen zig
derinin % 60'ı, gazlı sargı bezinin % 95'i,
pelüş battaniyenin % 85'i Uşak'ta
üretilmektedir. Basının "Anadolu
Kaplanları" diye adlandırdığı illerin en
başında Uşak yer almaktadır.
1-İmalat Sanayi:
1948 lerden sonra karayolu
taşımacılığındaki hızlı gelişmeler,
Uşak'ın ulusal ve uluslararası pazarlara
e rişe b ilirliğ in i h ızlan d ırm ış ve
ucuzlatnuştır.Makina imalat sanayiinde
pamuklu dokuma makinalarınm parça
ve b ir ta k ım a k ş a m la r ı ild e
yapılmaktadır. Elektronik kısımları hariç
diğer akşamlan imal eden çeşitli
büyüklüklerde atölyeler mevcuttur.
Harman makinası, patos. nohut ekme
makinası, römork gibi ziraat ekipmanları
seri halde üretilmektedir. Ürünleri yurt
içi ve yurt dışı pazarlanan kaynak
makinası, punta kaynak makinası
fabrikası, radyatör imalatında kullanılan
nipel ve akşamlarını üreten fabrika, kağıt
ve bezli zımpara üreten fabrikalar
bulunmaktadır.
2-Tekstii:
Sanayi şehri özelliğindeki Uşak'ta Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı 183 adet tekstil işletmesi mevcuttur. Uşak'ta
yapmasına karşılık başka şehirlere kayıtlı firm alarla birlikte tekstil işletmelerinin sayısı 250 yi bulmaktadır.
Pamuk İpliği: Pamuk ipliği (kısa elyaf) alanında başta Kaynak ve Erteks olmak üzere 16 işletme vardır. Pamuk
,f benzeri iplik üreten işletmeler ağırlıklı olarak open end teknolojisiyle çalışmakta olup kurulu OE. iğ sayısı 10 000'e
»îklaşmiŞlırYıllık üretim kapasitesi 18000 ton civarındadır. G enellikle Ne 10/1- 30/1 arası inceliklerde pamuk ipliği
¡ütiihnektedir.
Pamuklu Dokuma: Yatırımları teşvik yasalarının sağladığı imkanlarla Uşaklı sanayici modem teknoloji
allanmayabaşlamış, yeni makinaları ithal ederek üretim kapasitelerini artırmıştır. Pamuklu kumaş alanında ilde kurulu
16000 adet pamuklu dokuma makinasmda üretim yapılmaktadır. Ülkemizde kurulu dokuma makinalarının % 15’i
Uşak'ladır. Yıllık kapasite 500.000.000 m etre olup pazar şartlarına bağlı olarak yaklaşık 350.000.000 metre civarında
turaaşüretimi yapılmaktadır.Bu m akinalarda günlük 20/1 den 150-170 ton, 30/1 den 80-100 ton arasında pamuk ipliği
tüketilmektedir.
Yön ve Akrilik İplik Ü retim i: U şak'ta çok eski senelerden beri üretilen halının hammaddesi yün ipliği,önceleri
kimaaçıknk, elemle gibi basit el aletleri ve insan gücü ile imal edilmekteydi. Zamanla Avrupa'da sanayileşme
hareketlerinin etkisiyle 1890-1895 yıllarında Y ılancızade K umpanyası, Hacıgedik ve Bacaloğullan yün iplik ve mensucat
übrikalankurulunca bu fabrikalar Uşak ve civarının uzun süre halı ipliği ihtiyacını karşılamıştır.
1950 yılından sonra Yılancıoğlu Fabrikasının tasfiyesi ile burada bulunan makinalar diğer iş sahipleri tarafından
yeni iş yerlerine monte edilmiş, İstanbul'dan ve yurt dışından makinalar getirilmiş, yurt dışmda çalışan işçilerin
girişimlerininde eklenmesiyle bu sanayi kolu hızlı b ir gelişm e göstermiştir. Yün ipliği ağırlıklı olarak ştrayhgam tipi olup
azraikiardakammgam tipi üretim de yapılmaktadır. U şak, ştrayhgam yün iplikçiliği alanında hayli gelişmiştir. Faaliyette
bulunan275 tarakla Avrupa'nın en büyük ştrayhgam tarak m akina parkına sahiptir. Bugün Uşak'ta yün ipliği imal eden 80
civarındaiplik fabrikası mevcut olup, yıllık üretim kapasiteleri 40.000 ton/yıldır. Yıllık kapasite kullanım oranı % 50 dir.
Yan kammgam iplik üretimi ise 7 işletmede yapılm akta, bu iplikler akrilik, trikotaj ve kaliteli halı ipliği olarak
tüketilmektedir. Yıllık üretim 2 500 tondur.
Elyaf ve İplik Boya: Uşak'ta 41 adet işletm ede elyaf ve iplik boya yapılmaktadır. Temel olarak yün ve akrilik
boyaması uygulanmaktadır.Bu işletmelerden 16 adedi yalm z boya tesisi olup diğerleri entegre işletmelerdir. Boyama
Çoğunluldaelyafhalindedir ve yılda 15.000 ton boyam a yapılmaktadır.
Elyaf Açma.Elyaf açma işlemi genellikle penye telefi değerlendirme şeklindedir. Eskiden İtalya'ya ihraç edilen
penyetelefleri (konfeksiyon kumaş artıkları) son yıllarda yapılan yatırımlarla Uşak'ta değerlendirilmeye başlanmıştır.Bu
yöntemlehem elyaflar tekrar değerlendirilerek ekolojik açıdan yarar sağlanmakta, hem de dahilde işlenerek katma değer
«İdeedilmektedir. Uşak'ta elyaf açma için kullanılan 100 adet gamet makinası vardır.Bu makinalarla yılda 15.000 ton elyaf
açılarakekonomiye geri kazandırılmaktadır. A çma elyaflar ştraygam ve OE. iplik işletmelerinde kullanlmaktadır.
Battaniye: İlimizde son yıllarda çoğalan yün iplik fabrikalannda üretilen yün ipliklerini dahilde değerlendirmek
gayesiylebazı fabrikalarda ve münferit şahısların kurduğu büyük dokuma makinalannda düz ve desenli pelüş battaniyeler
imal edilmektedir. 1973-1981 yıllan arasında ilimizin kalkınmada ikinci derecede öncelikli iller arasında yer alması ve
getirilenteşviklerle makinalarda modernizasyon sağlanmış, ülke üretiminin % 85'i ilmizde imal edilir olmuştur. 1 500 adet
battaniyedokuma makinası çalışmaktadır. Y ıllık kapasiteleri 20 000 000 adettir.
Diğer Tekstil Ü rünleri: İlimizde son yıllarda özellikle çorap üretimi alanında önemli yatırımlar
yapılmaktadır.Bunun yanında ev tekstil üretimi (nevresim,çarşaf), konfeksiyon üretimi triko kazak üretimi, yuvarlak ve
tfzgülüörme kumaş üretimi sayılabilir.
Halıcılık: Bir ev ve elsanatı olan halıcılık ilimize, Orta Asya'dan göçüp gelen yörükler tarafından getirilmiştir,
ımızde dokunarak Avnıpaya ihraç edilen halılar Uşak'ın ününü yurt içi ve yurt dışına taşımıştır.Halıcılık, Cumhuriyet
nccsı ve sonrası ilimizin başlıca geçim kaynağı iken 1930 Dünya Ekonomik Krizi nedeniyle bu önemini
yemiştir. 1950 lerden önce her evde bulunan halı tezgahlan azalmış, halı dokumacılığı; bu işle uğraşanların
yaşlanması, yeni neslin bu sanata eğilmemesi, dokuyuculara verilen ücretin azlığı, diğer sanayi kollarında daha fazla kadın
Wtalepedilmesi gibi sebeplerle bu ev ve elsanatı oldukça gerilemiştir. Halen merkeze bağlı 12, Banaz'da 2 ve Sivaslı'da 3
°y c halı imalatı yapılmaktadır. 800 civarında tezgahta 2500 m2 Konya tipi, 80 tezgahta 240 m: ince halı imal
İT , 5ion y,narda makina halısı üretimi de başlamıştır. Merkez ilçede 10 işyerinde 50 makina çalışmakta, günlük
ıwm halı üretilmektedir.
EKONOMİ
Kilimcilik: İlimizde Yılda 500 000 m civarında makina v*\ i' flHHM
kilimi dokuma kapasitesi bulunmaktadır. Bu alanda 10 fabrika ve 65
atölye faaliyetini sürdürmektedir. Ayrıca 10000 adet tezgahta el
dokuma kilimler üretilmektedir. İlimiz Eşme İlçesi el dokuması
kilimleri ile yurtiçi ve yurtdışı bir üne sahiptir. Daha iyi tanıtım ve
daha iyi pazarlama gayesiyle her yıl Mayıs ayı içinde Uluslararası
Eşme Kilim Festivali düzenlenmektedir.
EşmeKilimleri
a-Organize Sanayi Bölgesi:
Uşak il merkezinde organize sanayi bölgesi kurulmasına Bakanlar Kurulunun 24.10.1976 tarih ve 7/13037
sayılı oturumunda karar verilmiş ve bu karar 30.01.1977 tarih ve 15 835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Karar
tarihinden 1984 tarihine kadar konu üzerinde ciddi bir çalışma yapılmamıştır. 1984 yılında Uşak Ticaret ve Sanayi Odası
konuyu tekrar ele almış ve İl ö zel İdaresi, Uşak Belediyesi işbirliği ve bu kuruluşlardan ikişer kişinin katılması suretiyle
28. 11. 1984 tarihinde 6 kişiden oluşan UŞAK O R G A N İZE SANAYİ BÖLGESİ M ÜTEŞEBBİS TEŞEKKÜLÜ
kurulmuştur.
Uşak Organize Sanayi Bölgesi; Uşak-İzmir Karayolunun 14 - 18 km sinde 3 782 084 m alan üzerinde
kurulmuştur.Kamulaştırma bedeli 470 436 250 TL dir. Bölgearazisinin 2 713 895 m2 si sanayi parsellerine, 150419 ın si
sosyal tesislere, 528 772 m si bölge içi yollara, 351 459 m si park ve yeşil alanlara, 19 377 m si salt sahasına (trafo
merkezi) ve 18 162 metrekaresi atıksu arıtma tesisine ayrılmıştır.Sanayi ve Ticaret Bakanlığının kredi desteği ve
mütesebbis teşekkülün sorumluluğu altında Uşak Organize Sanayi Bölgesi altyapı inşaatı 3.073.000 000 TL bedelle
09.10.1987 tarihinde ihale edilmiş, üç yıl gibi kısa bir zamanda temel altyapı bitirilmiş, bölgede ilk sanayi tesisi (Hitit
Seramik AŞ) 1990 yılında üretime geçmiştir. Bölge içinde 700-40 000 m arasında değişen 354 adet sanayi parseli
bulunmaktadır. Bu parsellerin tamamı sanayicilerimize tahsis cdilmiştir.Tahsis yapılan bu arsalar üzerinde 146
sanayicimiz tesisini kurarak üretime geçmiştir. 85 fabrika inşa halinde olup 96 fabrika proje aşamasındadır. Bölge
altyapısı,çevre ve trafik düzenlemesi yanında, 200 kişilik konferans salonu, lokanta, misafirhane,market,kütüphane ve 3
adet lojmanı bulunan Organize Sanayi Bölgesi Hizmet Binası hizmete açılmıştır. Çevrenin, özellikle Gediz Çayının
kirliliğininönlenmesi için arıtma tesislerinin yapımına başlanmış ve 1999 yılında bitirilmesi planlanmıştır.
Bölgedeki 354 parselin tamamı tahsis edilmiş, yeni taleplerin karşılanması gayesiyle bölgeye bitişik 250 hektar
alanın 3. Organize Sanayi Bölgesi olarak kamulaştırılması çalışmaları devam etmektedir.
Organize Sanayi Bölgesi ( 1998)
E K O N O M İ
Eşme Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi: İmalat ve tamirat işleriyle uğraşan Eşmeli esnaf ve sanatkarlar 1984
yılında kooperatif kurmuşlardır. 72.000 rrf alan üzerinde 139 işyerinden müteşekkil site inşaatına devam edilmektedir.
Fizikigerçekleşme% 85 tir.
Zigcilcr Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi: İl merkezinde faaliyet gasteren tabak esnafına işyeri temin
etmekmaksadıyla 1985 yılında kurulan kooperatif, Uşak-Sivaslı Karayolu üzeride arsasını temin etmiş ve 21 işyerinden
müteşekkilsitenin inşaatına başlamıştır. İnşaat devam etmektedir.
Sivaslı Küçük Sanayi Sitesi: Sivaslı ilçesinde küçük sanayi sitesi kurulması çalışmaları sürdürülmektedir. Bu
amaçlauygun yer seçimi yapılmış. 60.705 m* lik alan kamulaştırılmıştır. 100 işyeri yapılması planlanan sitenin 1999 yılı
yalınmprogramına alınması beklenmektedir.
3-Deri Sanayi:
Uşak'ta dericiliğin tarihi M.Ö. 5.yüzyıla kadar dayanmaktadır.Bu bölgeye yayılmış olan Frigyalılar devrinden
feridevamedegelcn dokumacılık ve dericilik Uşak'ta varolan yegane sanayi dalıdır.
Ahilik teşkilatı, Selçuklu Sultanlığının etkinliğini yitirmesinden sonra Anadolunun birçok bölgesinde
örgütlenmiştir. Bu örgütlenme döneminde Uşak’ta da bir şube açılmıştır.Şubenin ilk açıldığı yer olan Eski Tabakhane
Bölgesindetabaklık mesleği kısa sürede benimsenmiş ve yaygınlaşmıştır. Bu tabakhaneler Uşak şehir merkezinden geçen
W*n kenarında kurulmuştur.O devirde deriler sele ile çayda ıslatıldığı için bu çaya "Dokuzsele Çayı" veya Tabakhane
Çayı" denilmiştir. Eski tabakhane mevkii, hızlı şehirleşme sonucu şehrin içinde kalmış, tabakhaneler ihtiyaca cevap
'eremez olmuş vc Yeni Tabakhane semtine taşınmıştır. Bir süre sonra burası da şehir içinde kalarak yetersiz olmuştur.
Sanayiciler Dokuzsele Çayı üzerinde. Yeni Tabakhane semtine 5 km uzaklıkta Çanlı Mevkiine taşınmışlardır. Yem
Tabakhane vc Çanlı Mevkiinde işletmeler dikey büyüme yoluna gitmişlerdir. Bu da iş akışında birtakım zorluklara neden
olmaktadır
Uşak'ta irili ufaklı 300 adet tabakhane bulunm aktadır.B u tabakhanelerde 3000-4000 civa
çalışmaktadır.Yıllık küçükbaş hayvan derisi işlem e kapasitesi 50 m ilyon a d e t,1997 üretim i 20 milyon adettir ij ^
üretilen zig (giysilik) derinin büyük bölüm ü İstanbul deri piyasasına verilm ektedir. B ir bölüm ü de sayıları 601 h *
konfeksiyon atölyelerinde dikilip giysi olarak piyasaya arzedilm ektedir. 1 «ulan
Uşak'ta O rganize D eri Sanayi Bölgesi kurulm ası am acıyla İl ö z e l İdaresi, U şak B elediyesi ve Ticaret ve San
Odası işbirliğinde, bu kuruluşlardan ikişer üyenin katılm asıyla 19.01.1988 tarihinde U ŞA K ORGANİZF nc*^1
SANAYİ B Ö L G E S İ M Ü T E Ş E B B İS T E Ş E K K Ü L Ü oluşturulm uştur. 1989 Y ılında U şak-D enizli Karayolun »
km. sinde 2.596.519.m alan kam ulaştırılm ıştır. 4.442.119.000 T L bedel ödenm iştir. B ö lg e alanının 1 6}7 586 m ’ ^ ^
parsellerine, 103 431 m 'si sosyal tesislere,246.863 m 'si yeşil alana, 2 3.790 m 'si otoparklara, 89.984 m 'si antma
20.243 m 'si sp o r tesislerine, 399.478 m 'si bölge içi yollara ve 24. 4 7 5 m 'si trafo m erkezine ayrılmıştır. Bölge künu
alanları 2000 ve 10.000 m arasında değişen 445 adet sanayi parseli bulunm aktadır. 372.409.000.000 TL proie h'Ü nr
altyapı inşaatı 22.06.1995 tarihinde başlatılm ıştır. 1999 yılında bitirilm esi p lan lan an iş için 1997 yılı sonuna kadar«!!
m ilyar TL harcam a yapılm ıştır. 284 m ilyar T L proje bedelli elektrik tesisi işi de 1999 yılında bitirilecektir. Antma te«
1998 yılı H aziran ayında ihale edilm iş olup bedeli 2,5 trilyon T L dir.İnşaatı d ev a m eden bölge hizmet binası da 19«
yılında tam am lanacaktır.
Son yıllarda deri sanayim deki hızlı gelişm eler bu alanda teknik
eleman talebini artırm ıştır.Teknik elem an ihtiyacını karşılam ak am acıyla
1993-1994 eğitim -öğretim yılında A fyon K ocatepe Ü niversitesine bağlı
olarak U şak M eslek O kulu bünyesinde D ericilik Program ı açılm ıştır. A yrıca
konfeksiyon sanayiinde kalifiye elem an ihtiyacını karşılam ak am acıyla yin e
Meslek Y üksek O kulu ve U lubey M eslek Y üksek O kulu bünyesinde D eri
Konfeksiyon Program ı 1995-1996 eğitim -öğretim yılında açılm ışnr.
straygam iplik
ler mens. Teks.S.Ltd.Şti straygam iplik
battaniye
straygam iplik
arteks Tekstil Stl.Şti kasar
baskı
hasse
apre
âüâİLGıda San Tl ;
âîâoğlu deri Stl Sti
“"‘dokur Mens. St. iplik ve elyaf boyamı
open end iplik
örgü kumaş________
p ^ jç a k M ens. Stl Straygam iplik---------
-J g v fık G ündii? pamuklu dokuma .
^Ş lLDeri Stl.Şti zig deri____________
ahn'utOztürk straygam ip lik _____
Firma Unvanı İlçesi Üretim Konusu Kapasitesi — İşçi TT
Oruçoğlu Teks Uşak battaniye 39.969 ad 18
straygam iplik 147.456 kg
II elyaf açma 300 ton
Mehmet Bıyık 5
II halı imalatı
Mercan Mensucat 172.800 m 105
elvaf bovama 600 ton
Minareciler Madencilik " demir cevheri 46.670 ton 5
Vluammer Utaş K.Hallı pamuklu dokuma 214.200 m 3
Murat Yılmaz Uşak alüminyum kapı 1.800 m tül 4
pencere 14.400 m tül
Mustafa Akçay Usak Pamuklu Dokuma 168.000 m 5
II v.kamgan iplik
Nebio&lu Teks. ve Tarım Ü.L.Sti 204 ton 7
II pamuklu dokuma
Necmi Süzsen 117.000 m 6
K.Hallı II
Nuh Zora 342.000 m 5
Nur Çorap San. Usak çorap 7.650 düzine 6
I'luri Seker Usak Sek.Fab II seker 40.000 ton 902
slurullah Erkan II ekmek 1.897.830 ad 6
II battaniye
Oğul Mens. 28.485 ad 21
straygam iplik 88.128 kg
elyaf bovama 720 ton
OKTAŞ II hazır beton 50.100 m3
mıcır 240.000 m3 70
beton parke 75.000 m2
hazır sıva 30.000 n il
Parlak Mens.Halı San. II straygam iplik 343.069 kg
halı imalatı 122.480 m2 145
elyaf boyama 1000 ton
Pınar Teks.San II straygam iplik 191.678 kg 103
bazik boya 675 ton
Başak Teks. !* pamuklu dokuma 276.480 m 6
Sabiha Akbal II pamuklu dokuma 450.000 m 6
Sacit Börekçi II
yün yıkama 1080 ton 9
Sağteks Tekstil II open end iplik 540 ton 40
Salıcı Mens. straygam iplik 84.350 kg 65
battaniye 25.862 ad
Sarar Mens. Pelüş Battaniye San II
battaniye 30.574 ad 35
Sekapa Teks. battaniye 63.798 ad 33
çorap 87.360 düzine
Selahattin Yağcı II pamuklu dokuma 184.800 m 5
Selin Deri Teks T.S.L.Sti II
zic deri 1257 ton 25
Semitaş Emp.San.AŞ Banaz emp. yuvarlak kereste 18.900 m3
kereste imi 14.580 m3
soğ.kulesi P V C 360 ton 40
" CTP 500 ton
Sesli Teks.San.TAŞ. Uşak battaniye 2.396.160 ad 678
elyaf boyama 630 ton
iplik 180.000 ton
Sever Teks.S.T.L.Şti II kasar 65
1.200.000 m
Sirgcli Mens. T.S.Koll.Şti II straygam iplik 645.376 kg
open end iplik 137.894 kg 45
battaniye 540 ton
elyaf boyama
Somtek Tekstil İt çorap 6
20.160 düzine
Şahin Y ılm az II pamuklu dokuma 168.000 m 5
Sakir D ursun K .Hallı İt 242.352 m 6
Şefik G öç II iplik hasılı 12.000.000 m 8
Taner D eri T eks.tnş Pet. U r.ve G ıda U şak zig deri 600 ton 8
Tüm Isı M üh. K azan ve M ak.San II kalorifer kazanı 19 ad
buhar kazanı 15 ad 10
boyler 22 ad
e n
y ü n y ık a m a
battaniye _
ip lik _______
Ş ^ ^ ÎM a ş tik S a n
İlçesi Ü r e tim K o n u s u K a p a s ite s i
P ırm n IlnVSÜI iş s L
U şak k az ak lık şe tla n d 180 ton 30
Pflcfln^ıılİA n T cks.S & n
II D enye-kırpıntı 3 .6 0 0 ton 36
Kl 1NTER (M ehm et P olat) II şe tla n d ip 180 to n 33
Çetin İplik San
Saçlıoğullan Teks. San o rlo n bo y a 6 0 0 to n •'7.1
açm a 2 4 0 to n
II y ü n y ık a m a 6 0 to n
Serom a T eks. San 15 -
II g a z lı b e z 14 .4 0 0 .0 0 0 m 22
îe h ç e t S üleym anoğlu
II ip lik 3 6 0 to n
M ahm ut Ş im şek 15
II iplik 7 5 0 to n
Seyfi Turan 3
II p re fa b .y a p ı el. h a z.b et
JS A Ş AŞ 200
II p la stik p o şe t-a m b a la j 1200 to n
Jşak M izan P lastik 80
II boya 1800 to n
Vefa Tekstil 5
II b a tta n iy e 1 2 0 .0 0 0 ad
Yandım lar D ay.T ük.M alları San 28
II ip lik 3 6 0 to n
Jç y ıld ız iplik San 20
II 5 0 ad
Ahm et Y ılm az k a ro se r 5
II 3 6 0 to n
Yurt D eri T eks San ip lik 25
II
Adem Baysal z ig deri
II
Adil B oz T eks San T ic AŞ alç ı sarg ı b ezi 5 .0 7 1 .9 5 0 m
te la bezi 1 4 .0 2 7 2 9 4 m
ce p lik 6 .9 1 2 .0 0 0 m 503
h a sse b ezi 11 .2 0 0 .0 0 0 m
ta rla ta n b ezi 7 .9 4 8 .0 0 0 m
II
A ğdersan A Ş z ig deri
A karca Tekstil San TAŞ t»
h a z ır giy im
Feyza Teks. D eri Inş G ıd a San A Ş II
a k re lik ip 3 5 0 to n 10
Atak B asm a v e B o y a San AŞ II
h a m b e z v e b a sm a
ap re
boya
Avşar Y ün 1ml S an l ı c L td Şti. k ro m b o y a m a "2O T ton ~ 24
b ren M ensucat S an l i e A Ş stra g a m ip lik
fcrteks E rdoğm uş T ekstil AŞ ip lik im i.
uıündüz Teks San T ic L td Stı stra y g a m iplik 125 ton f6 "
G üneşhan T ic M ehm et G ü n eşh an II II
17 4 .7 8 7 k g 16
b a tta n iy e 3 9 .6 3 4 ad
K aynak İplik San TAŞ o p e n e n d iplik
M inareciler Teks S an T ic T id Sfi te lefte n e ly a f e İdesi 2 3 0 ton 8
M ustafa A tak Ö rgü K asar Terb. A Ş p a m u k lu ö rg ü
k a sa r
bo y a
terb iy e
Û zdem irler T eks. S an Tic AŞ
stra y g a m ip lik
b o y a -te rb iy e
batta n iy e
k arm a yem
Ü nallar M akarnacılık San Tic Ltd Şti B anaz m a k a m a üretim i 5 5 0 8 to n 24
girift T ü rü --------------- Yı H ar
1993 1994 1995 1996 1997
B- TA R IM VE HAYVANCILIK
Uşak ilinin toplam yüzölçümü 5341 kimolmelrekaredir.
Bu alanın; 2.421.140 dekarı tarım, 368.370 dekarı çayır-mera,
2 366.780 dekan orman ve fidanlık, 178.710 dekan isetarun
dışı diğer alanlar ve mesken yerleridir.
Ş e k e r pancarı
EKONOMİ
H a şh a ş Tarlaları
A la n ı(h e k ta r) O ra n ı (% )
Ara/.i Özelliği 2,5_______
13 477
Sulu ta rim alani 42.8
7-28 637
Kuru ta rim alanL 6,9
C a y ir-m e ra
36 837
236 678 44,3
Orman ve fundalik_
18 771 3,5
Tarim disi
H ay v an V arlığı
S iv aslı U lu b ey
M erk ez B an az K a r a h a llı
5919
27 188 15 191
21_883_
15 458
EKONOMİ
H ayvansal Ü retim
Uşak ilinde asbest, b ak ır-k u rşu n -çin k o , civ a, dem ir,kaolen,köm ür,nikel,talk,uranyum ve zımpara-diyasporit
yalaklan mevcuttur.
edilmiştir. Çatı örtü m alzem esi im alin d e te crit v e d o lg u m addesi olarak, su b o ru lan im alinde, asbest çimentosu
endüstrisinde kullanılm aktadır. 1950'li y ıllard a 2 0 0 to n (tuvenan) asb est üretildiği bilinm ektedir. Şu anda üretim
yapılmamaktadır.
5 -B a n a z -M u ra t D ağ ı B a lk a n te p e Y ö re s i B a k ır-Ç in k o -K u rş u n -A n tim u a n -C iv a -A rs e n ik Y a ta k ve
Zuhurlan: S ah ad a istifin a lt b ö lü m ü n d e ju r a yaşlı m etased im en tler v e dolom itik kireçtaşı,
bunlarınüzerine bindirm iş d u ru m d a ü s t k reta se y aşlı o fiy o litik m elanj (m erm er,şist-kuvarz ve ultrabazik kayaçlar) ile
bunlara sokulum yapan m u h tem el p aleo se n y aşlı g ran itler y er alır. M iy o sen vokanik kayaçlar (riyolit, riyodasit,
riyodasitik tüf, andezit, an d ezitik tü f) v e to rtu l k ay açlarla tem sil edilir. P liyosen sedim anter kayaçlardan ve bazalttan
oluşur. En genç birim olan k u v a te m e r trav erten , taraça v e alüv y o n lard an ibarettir. S ahada çok sayıda civa-antimoan,
bakır-kurşun-çinko zuhur y atağ ı m evcuttur. A yrıca Jeo k im y a etütlerinde an o m aliler elde edilmiştir. Sahada özellikle
civa ve antimuan işletm e v e aram a am açlı ö zel şirk etler tarafından açılan yarm a ve galeriler mevcuttur. İki tür
cevherleşme görülür: 1- K o ntakt m etaso m atik tip te bak ır-k u rşu n -çin k o cevherleşm eleri, 2 - Tersiyer volkanizm asıyla
ilişkili antimuan-civa cevherleşm eleri.Ç eşitli y atak ve zuhurlarda gözlenen cev h er m inarelleri şunlardır. Galenit,
sfalerit, kalkopirit, m anyetit, h em atit, an tim o n it, zinober, realgar,örpigm ent,gang olarak ise siderit, kalsit,
kuvaız,ankerit ve dolom it görülür.
6-M urat D ağı- B a lta lı- C o m b u r t C iv a Y atağ ı: B ölge genel olarak tersiyerin m am lı kireç taşı, gre ve
konglomera yatakları ile örtülü o lup, y er y er d o ğ u batı d oğrultusunda uzanan tersiyer yardım larını takiben oluşan riyolit,
trakit, andezit erüpsiyonlan görülm ektedir. S ah ad a çok eski yıllara ait yüzlerce kuyu ve galeri vardır. Volkanik olaylar
sonucu oluşan kuvvetli silişleşm e esn asın d a riy olit tüfleri kaolinize olm uş v e hidroterm al sular çatlaklar boyunca
ilerleyerek üst kısmını zinoberli ikincil silisifıy e k ay aç h alin e getirm iştir. C iva, kayaçlann silisleşmiş kısımlarını yanp
geçen ince yarık ve çatlaklarda y er alm ıştır. C evherleşm eler birbirine yakın yedi lokasyonda yoğunlaşmıştır. Bunlar;
Sansu mevkii, Evcigüneş tepe, K estaneli tepe, Ç iç ek li kaya tepe, Y aşam ışlar köyü, A ğırsak kayası ve Baltalı Madensivrisi
tepesidir. Sahanın görünür rezervi 8 6 9 .000 ton, m uhtem el rezervi 535.000 tondur. Dünyada civa kullanımına son
verilmesiyle terkedilen yatak v e civarı epiterm al altın oluşum ları için detaylı incelenmelidir.
7 -B anaz Y aşam ışlar C iv a Y atağ ı: B ölge, m ikaşist, serpantinit andezit, gre, kil ve riyolit tüflerden ibarettir. 1932
yılında özel şirket tarafından d ört noktada 493 m etre galeri çalışm ası yapılmıştır. Daha önceki yıllara ait 15-20 metre
derinliklerinde 130 kuyunun varlığından bahsedilm ektedir. C iva kullanım ından vazgeçilmesiyle terkedilen yatak ve
civarında epitermal altın o lu şu m lan beklenebilir.
8- N adara Köyü (GökçedaJ)-Şıbılık Dere D em ir Yatağı: Temelde Menderes Masifinin metemorfık kayaçU
(paleozoyik) ile başlayan istif vezirler ofiyolitik melanjı (üst kretase) ve tüf, anglomera, riyolit ve riyodasitlerden iba™
volkanik kayaçlarla (Miyosen) devam eder. Mineralizasyon yaşlı birimleri kat eden fay zonlannda ve karbonat
kayaçlardadır. Cevher zonu kuzeydoğu doğrultusunda uzanmakta ve genişliği damar boyunca 3 metreye kadar
değişmektedir. Rezerv 7830 ton olup 2 küçük işletmede üretim yapılmaktadır. Yıllık üretim 130-150 ton civarındadır.
9- Banaz Kızılcaörcn Demir-Mangenez Yatağı: Murat dağının güneybatı eteğinde bulunan sahada serpantini*
ultrabazikler ve genç detritikler (Kuvatemer) ile travertenler görülür. Serpantinitlerin ayrışması neticesinde lisvenit kabuk
geniş alanlarda yer yer silisleşme veya karbonatlaşma şeklinde görünür. Cevherleşme kuvatemer yaşlı birimler içersinde
görülür. Cevher yatağı travertenlerle beraber kuzeydoğu ve batıdoğu yönünde uzanan fay zonlannda bulunmaktadır.
Cevher getiren eriyikler traverten ve diğer karbonatlı serilerde tabaka boyunca Sirküle olarak fay hattından itibaren
yayılarak genişlemektedir. Faylar düşeydir cevherleşmenin uzunluğu 500 metreyi, genişliği ise 5 metreyi bulur. Yatak
damar tipte ve çok düşük ısılı bir hidrotermal oluşumdur. Rezervi 187.500 tondur. Limonit cevherinde Al'un % 5'ten yüksek
oranlarda bulunması demir+mangan cevheri olarak işletilmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak boya sanayiinde ve
çimento ham maddesi olarak değerlendirilmesi mümkündür. Merkez ilçe İlyaslı Kasabası Ayvaztepesi Atlı mevkiinde dc
bir miktar mangenez yataklan bulunmaktadır.
10- M erkez-K araçayır Kaolen Yatağı: Alanda paleozoyik yaşlı metamorfıtler, mesozoyik yaşlı ultrabazikler
ile senozoik yaşlı sedimentitler, volkanitler, yamaç molozu ve alüvyon görülür. Birimin üzerinde volkanitler yer alır.
Volkanitler, andazit lav. tüf ve aglomeralar ile temsil edilmektedir.Volkanitlerin hemen hemen tamamı hidrotermal
alterasyon etkisinde kalmıştır.Kaolen yataklan; Riyolit, lav ve tüflerin hidrotermal ayrişma sonucu kaolinleşmesi ile
oluşmuş epimavmatik yataklanma şeklindedir. Cevher minaralleri 1 kaolen; kaolinint-illit-montmorillonit,2kaolinizetûf;
az kaolini-kuarz-feldspat tır. Karaçayır-A.Eğlence sahasında 3 değişik madencilik şirketine ait ruhsat sahalannda 140.000
ton, 270.000 ton, 390.000 ton olmak üzere toplam 800.000 ton görünür kaolen rezervi. Karaağaç sahasında 1.500.000 ton
görünür kaolen rezervi genel toplam .olarak 2.300.000 ton görünür kaolen rezervi vardır. Cevher doğal olarak düşük
alüminalı yer karosu imaline elverişlidir. Gerekli süzme işlemi yapıldıktan sonra seramik hammadesi olarak la
kullanılabilir. Yıllık 10.000 ton üretim yapılmaktadır. Aynca Ulubey Eşme yolu üzerinde Gedikler köyünün I Km-
kuzeyinde andezitik lav, tü f ve aglomeralardan oluşan " Beydağı volkanitleri" birimi içinde andezitik tüflerin alterasyonu
ile oluşmuş beyaz krem renkli kaolen yataklan bulunmaktadır.
11- Banaz H allaçlar Kaolen Yatağı: Alanda paleozoyik yaşlı metemorfitler ve metasedimentitler, mesozoik
yaşlı ultrabazikler ile senezoik yaşlı sedimentitiler, volkanitler yamaç molozu ve alüvyon görülmektedir. Kaolinlcşenasilik
tüfler kil taşı ve killi kireç taşı birimleri arasında tekrarlanan volkanik faaliyetlerin sürecine bağlı olarak yerleşmişlerdir.
Kaolinize zomlar bantlı görünümlü, grimsi mor yer yer de pempemsi renklerdedir. 100.000 ton işletilebilir, 300.000 ton
jeolojik kaolen rezervi belirlenmiştir. Porselen ve seramik sanayaiinde kağıt ve bazı endüstri dallarında dolgu maddesi
olarak kullanılabilen cevherde yıllık üretim 2.000 tondur. Yüksek aliminalı, düşük silisli ve düşük demir içerikli
olduğundan zenginleştirme işlemlerine gerek duyulmamıştır.
12- Uşak-Banaz-Kuşdemir K öm ür S ah ası: Yöre halkından alınan bilgilere göre 80 cm. ile 1 metre k a l ın lı ğ ın d a
linyit yatakları bulunmaktadır.Numune alınmadığı için kimyasal analizi ve rezerv tesbiti yapılmamıştır.
13- Uşak-Banaz-Büyükoturak Sahası : Büyükoturakta 75 cm. Kalınlığında killi linyit gözlenir. Corum
Yayladere'de ise linyit kalınlığı 40 cm'dir. Küçük, yanal devamı olmayan merceksel linyit sahalandır. E k o n o m ik olaraK
fazla bir rezerv beklenmemektedir. Ancak yersel olarak kullanılabilir. Üretim yapılmamaktadır.
14- Banaz Hallaçlar Kömür Z u h u r u : Banaz Dumlupmar karayolu üzerinde Hallaçlar köyü yakınlannda 1
metre kalınlığında linyit daman gözlenir. Fakat yanal devamlılığı oldukça az merceksel bir oluşumdur. İşletme yoK -
sadece bir yarma yapılmıştır. Banaz Çiftlik köy ve Corum ile Ulubey Gedikler köylerinde de linyit damar
görülmektedir.
15- M e rk e z İly aslı K o c a k u z M e v k ii K ö m ü r Z u h u r u : Uşak ilinin güneybatısında yer alır. Uşak: U Jjg
Karayolunun 15.Km.sınden batıya doğru dönülerek 15-20 Km. sonra ulaşılır. Yersel bir oluşumdur. E k o n o m ik aeg
yoktur.
18- G üre-Fakılı U ra n y u m Y a ta k la rı: Slim anter bir uranyum yatağı olup kum taşı tipindedir. İki aşamalı bi
oluşum söz konusudur. İlk aşam ada sinjenatik olarak gölde uranyum çökelmesi olmuş, daha sonra ise epijenetik
«konsantrasyonlarla halihazırdaki m erceksel uranyum zenginleşm eleri m eydana gelmiştir. 1968-74 yılları arasında
toplamuzunluğu 2.003 metre olan 143 adet sondaj yapılm ıştır. G örünür rezerv 510 tondur.
20- M erm er Y a tak la rı: U şak-Sivaslı Eldeniz yöresinde orta iri taneli, gri-beyaz renkli mermer oluşumları
yayılım gösterirler. Uşak U lubey yöresindede paleozoik yaşlı gri-beyaz renkli mermer oluşumları gözlenmektedir. Uşak
Merkez Selvioğlu köyünde bulunan ocaklarda üretim yapılmaktadır.
D. M A L İY E
İlimizde Maliye teşkilatı Uşak D efterdarlığına bağlı olarak; Personel Müdürlüğü,Muhasebe Sâüdürlü&iir ı-
Müdürlüğü, Milli Emlak Müdürlüğü, M uhakemat M üdürlüğü, Vergi D enetm enliği, Sosyal Hizmetler ve ÇEK Saymanı
Müdürlüğü ile Banaz Mal Müdürlüğü, Eşme Mal M üdürlüğü,K arahallı M al M üdürlüğü,Sivaslı Mal Müdürlüğü, 2 ?
Mal Müdürlüğü hizmet birimlerinden oluşmaktadır.
YILLAR G E L İR T A H A K K U K U G E L İR T A H S İL A T I % T A H .O R A N I
1993 637.537.361.000.- 559.377.284.000.- 87.74
1994 1 358 145009000.- 1.177.531.332.000.- 86.70
1995 2 2 5 9 8 0 7 8 9 4 0 0 0 .- 2.048.968.873.000.- 90.67
1996 4 2 2 7 1 9 7 9 0 9 0 0 0 .- 3.733.667.561.000.- 88.32
1997 9.017.265.422.000.- 8.272.871.580.000- 91.81
1998 (6 aylık) 10.316.152.372.000.- 6.699.923.298.000.- 66.78
YILLAR P R O JE SAYISI Y IL Ö D E N E Ğ İ Y IL H A R C A M A S I
1993 607 510773725000 313 1 5 3 6 9 9 0 0 0
1994 504 709889212000 393470606000
1995 606 2460947649000 831230104000 ■
1996 463 2163020851000 2134375071000
1997 580 5056955000000 5181 142000000
1998 520 8.590.593.000.000 (A ğ .9 8 ) 3.463.241.000.000
E- İŞ VE Ç A LIŞM A HAYATI
B a ğ - K u r 'lu la r
KAYITLI İŞ B E K L E Y E N L E R ERKEK g lg l
Şua Bekleyen Normal işçiler 1764 633 B jİ M
c m Bekleyen Sakat İşçiler 147 33 2397
Sı«Bekleyen Eski H üküm lüler 33 180
TOPLAM 1944 666
K a m u P ersoneli
amu PERSONEL
TIRİJLUSLARI STA TÜ SÜ M e rk e z i B an ay
M em ur Sivaslı Ulubev
İL TOPLAM
470
S özleşm eli
VALİLİK VE M em ur
K A Y M A K A M LIK LA R S özleşm eli
İŞ Ç İ D aim i
______G eçici
UNIVERSITE M em ur
S özleşm eli
İŞ Ç İ D aim i
G ecici
VlUFTULUK M em ur
S özleşm eli
İŞ Ç İ D a im i
G eçici
GENÇLİK VE M em ur
SPOR MD. S özleşm eli
İŞ Ç İ D aim i
SOSYAL HZM. M em ur
müdürlüğü S özleşm eli
İŞ Ç İ D aim i
ta pu s ic iL
m üdürlüğü
S özleşm eli
İŞ Ç İ D aim i
C astro
Mü d ü r l ü ğ ü
iş ç i D aim i
G eçici
KAMU PERSONEL — LL_Ç F. I . ır p
KURU LU ŞLA RI STA TÜ SÜ M e r k ez B a n a z E sm e
İV IE T E O R O L O Jİ M em ur 8
M ÜDÜRLÜĞÜ I S ö z le şm eli
İŞ Ç İ D aim i
G eçici
Z İR A A T B A N K A S I M em ur
m üdürlüğü S ö zle şm eli
İŞÇ İJ D a im i
I G eçic i
V A K IF L A R B A N K A S I M e m u r
M ÜDÜRLÜĞÜ S ö zle şm eli
1 İ Ş Ç İ D a im i
E M L A K BA NK A SI M em ur I 2 J- -1------ 1______
I S ö zleşm eli •: - -
2__
M ÜDÜRLÜĞÜ 17 iı ... .... J------ 1_______ T7 "
i ş ç [! D a im i
ı
H A L K BA N K A SI M em ur [5 i 1 f 2 2 1 14
M ÜDÜRLÜĞÜ I S ö zleşm eli ! 23 6 8 4 6 55
i ş ç i I D a im i
8
L
------ —'
G eçic i -
C U M H U R İY E T M em ur 117 23 . 22. 13 18 10 201
B A Ş S A V C IL IĞ I S ö zleşm eli
i $ ç i D aim i
G e c ic i ı
E M N İY E T M em ur 586 55 45 27 26 772
33 1
M ÜDÜRLÜĞÜ S ö zle şm eli
- - - m
■ 14
IS Ç I D aim i 14
G ecici
IL JA N D A R M A M em ur 65 8 20 10 14 11 138__ |
K O M U T A N L IĞ I S ö zleşm eli
D aim i
G eçici
A S K E R L İK ŞB M em ur
B A Ş K A N L IĞ I S ö zleşm eli
İŞ Ç İ D aaim i
Nü fu s M em ur
M ÜDÜRLÜĞÜ S ö zleşm eli
İŞ Ç İ; D aim i
¡SİVİL SA V U N M A M em ur
.S ö z le ş m e li
ÎŞÇÎf D aim i
G eçici
D E F T E R D A R L IK M em ur
S ö zleşm eli
İŞÇ İ! D aim i
.G e ç ic i
GÜM RÜK M em ur
M ÜDÜRLÜĞÜ S ö zleşm eli
fŞ Ç İı D aim i
f G eçici
PERSONEL
kamu
KURULUŞLARI STA TÜ SÜ
M em ur
^TA N ESİ S özleşm eli
m üdürlüğü
SÂn â y T v e t İ c
İL MÜDÜRLÜĞÜ
ş e k e r FAB.
m üdürlüğü
TEDAŞ M ÜES.
MÜDÜRLÜĞÜ
tULTUR
MÜDÜRLÜĞÜ
TURİZM
MÜDÜRLÜĞÜ
ORMAN İŞ L E R İ
MÜDÜRLÜĞÜ
ÖZEL İD ARE
MÜDÜRLÜĞÜ
uşak b ld
BAŞKANLIĞI
İLYASLI BLD .
BAŞKANLIĞI
Ba n a z b l d ~
BAŞKANLIĞI
BOTURAK
BEL.BAŞK
K .SÖ Ğ Ü T
M em ur
BEL.BAŞK
SözLeşmeli
İŞ Ç İ Daimi
Geçici
F -B A N K A L A R
1993 Y ılında y ap ılan d e ğ e rle n d irm e le re g ö re; k işi b aşın a dü şen b an k a m evduatı acısından I i l I Ü ^
4. sırada yeralm aktadır. B an k a k red isi k u lla n ım ın d a ise k işi b aşın a kullan ılan kredi m iktarında 26. Sıradadır
İl G e n e lin d e B a n k a Ş u b e S a y ıla rı
pnnkalar İ L Ç E L E R T onla m
---------- M e rk e z B anaz E sm e K a ra h a llı S ivaslı U lu bev
■ "lihânk 1 H H - -
1 2
Fpphank 1 19 ■ - - •ttoH ı
p if İ S B a n k 1 - ¿¿fi-' 1
[ jm la k b a n k 1 1 •- . 1
|F < h a n k 1 - M M -
1
pE tibank 1 - - _ 1
| r.a ra n tib a n k 1 - IH 1 - m
■
1
| H alkbank 1 1 1 1 1 1
İm arbank 1 - - -
1
İş Bankası 1 1 1 - 1 _ 4
K entbank 1 - - - _
1
Pam ukbank 1 - B=9 n ı - - 1
| S üm erbank 1 - - . - 1
’eker bank 1 1 i - 2
[ Tarisbank 1 . - ■ - 1
T oprakbank 1 _ - -
T.TicaretB. 1 a» - - 1
Vakıfbank 1 — m - 1
Yapı K redi B. 1 _ B - - 1
Y asarbank 1 . - - 1
Z iraat B ankası 2 2 1 1 1 1 8
3 2 3 3 38
TOPLAM 22 5
HAZIRLAYANLAR
N urettin ATIŞ
İrfan BOLAT
İlimiz d o ğ a l, tarihi, k ü ltü rel v e fo lk lo rik d eğ erler b akım ından ço k zengindir. Yoğun olarak Lidya uygarlığının
izlerine rastlanan U şak'ta B lau n d o s (S ü lü m e n li), S elçik ler (S ebaste) , G üre gibi Hellenistik ve Roma dönemine ait
kentlerin yanısıra h an lar,h am am lar,k ö p rü ler,tarih i U şa k evleri, cam iler gibi çok sayıda sivil mimari örneklerine de
rastlamak mümkündür.
Lidyalılar d ö n em in d e S ard 'd an b aşlay a n , U şak -O rk isto s-G o rd io n Ü zerinden A nkara ve Zileye ulaşan tarihi
ICıal Yolu, M .Ö .546 y ılın d a P e rsle r ta ra fın d an yık ılm ıştır. B u yol ü zerinde A had Köyü (A km onia) önemli bir kenttir.
Frigya, Lidya, H e le n istik v e R o m a d ö n e m le rin d e ticaret m erkezinin kalıntılarına rastlam ak mümkündür. Buaradan
çıkarılan eserler A rkeoloji M ü zesin d e serg ilen m ek ted ir.
A-ANTİK Ş E H İR L E R
TURİZM
Banaz ilçesi A h ad K ö y ü s ın ırla rı iç e ris in d e , R o m a lıla rd a n k a lm a ta rih i T riy a n a -P o lis şeh rin in harab elerid
Burada bulunan eserlerd en b ir k ıs m ı A fy o n v e U ş a k m ü z e le rin d e s e rg ile n m e k te d ir.
B- K Ö P R Ü L E R
1-B eylerhan K ö p r ü s ü :
M erkez ilçe Beylerhan K öyü sın ırlan için d e G e d iz N eh ri ü z e rin d e k u ru lm u ştu r. Ü ç b ü y ü k v e ü ç küçük olmak
üzere 6 gözü vardır.Köprü kem erleri k asn ak şek lin d e y u v arla k tır. M im a ri ta rz ın a g ö re G erm iyanoğullan vey
O sm anhlann ilk zam anlannda yapılm ış olduğu izlen im in i v erm ek ted ir. K ö p rü b a ş ı, S a rık ız , G ü re K ö p rü sü diye de anılan
köprünün uzunluğu 60 m .yüksekliği 7,5 m. dir.
2 -Ç la n d ıras K ö p rü sü :
Karahallı ilçeside, B anaz Ç ayı ü zerin d e .L id y a lıla r ta ra fın d a n K ra l Y o lu g ü z e rg a h ın d a yapılm ıştır. Kemer
uzunluğu 24 m ., derinliği 17 m .,eni 1,75 m. dir. K alem le işle n m iş k e m e r ta ş la n z ıv a n a lı o la ra k b irb irin e kenetlenmiştir.
3 -Ç ataItep e K ö p r ü s ü :
Osmanlı dönem ine ait 3 gözlü, 3,5 m g en işliğ in d e v e 4 5 m . u z u n lu ğ u n d a b ir k ö p rü d ü r. E ş m e ilçesi U lucak Köyü
nırlan içinde G ediz N ehri üzerinde inşa ed ilen k ö p rü n ü n k im in ta ra fın d a n y a p tırıld ığ ı b ilin m em ektedir.T em el yapı
pine göre Selçuklu eseri olduğu sanılm aktadır. E ski k erv an y o lu ü z e rin d e b u lu n a n k ö p r ü b u g ü n d a h i kullanılm aktadır.
C .C A M İL E R
I -Ulu C am i:
II merkezinde bulunan caminin yapılış tarihini gösteren bir belge
yoktur. Orta kapının sağ üst tarafında görülen kitabe Kocasu diye anılan
çeşmeye aittir. Kitabe 1419 (822 hicri) tarihini göstermektedir. Bu da caminin
aynı tarihe yakın bir zamanda yapıldığı fikrini vermektedir.Evliya Çelebi "
Cümle çarşu içinde cemaati fıravanlı(cemaatı çok) Ulu Cami,kargir kubbe ve
kargir minarelidir.Amma kubbesi tahtalar ile mesturdur (örtülüdür)."
d e m e k te d ir. G e rm iy a n o ğ u lla rın ın tip ik mi ma r i ö z e l l i k l e r i n i
taşımaktadır.Cami, son cemaat mahalli ve harimden ibaret tek kütle halinde bir
binadır.Son cemaat mahalli beş kubbe ile örtülmüş,üç kapısı,iki namaz sahası
ve bir orta kapı geçidi vardır.Son cemaat mahallinin dışcephelerini teşkil eden
büyük sivri kemerler,ön cephede dört köşe maktalı inşai direklere istinad eden
bir nevi revaklar halindedir.Bu geniş kemer açıklıkları bol aydınlık temin eden
camekanlarla kapatılmıştır. Harim içten içe 18.5x 22 m ölçüsünde,407 m2 lik
bir sahayı kaplamaktadır. Nefler (sahn) birbirinden dört fil ayağı ve bunlar
arasındaki geniş kemerli bölmelerle aynlmaktadır.Fil ayaklan; 2,2x2,2 m
Ölçüsünde kare şeklinde ve büyük kütleler halindedir.Merkez n ef in üstü 10 m.
çapında muazzam bir kubbe ile örtülüdür.Sağ ve sol nefler ise üçerden 6 kubbe
Ulucamii İç
Burma Camii
D-TARİHİYAPILAR
1-Paşa H anı:
T irito ğ lu M e h m e t P a ş a
tarafından bir Fransız m im ara 1898
tarihlimde y a p tır ılm ış tır . U ş a k 'ı n
mimari güzelliklerini y a n sıta n , ta şta n
iki katlıolarak yapılm ış b ir bin ad ır.
Mülkiyeti özel sektöre g e ç m iş v e a slın a
uygun restore ed ilerek o te l h a lin e
getirilmiştir.
Paşahan İç
2-İnay K ervansarayı:
U lu b e y i l ç e s i İ n a y ,
Köyünde bulunan kervansarayın Bb L
Selçuklu dönem ine ait olduğu
tahmin edilmektedir. Metruk bir f ir a
vaziyettedir. Köylüler tarafından S İ
depo olarak kullanılmaktadır.
mâ
3 - B e d e s te n :
nbulunan kapbca,
İ l çevrede
l i üa ^ , ü
felçli insanlara S B | yer
bilinm ektedir. Debisi 4 İt/ sn.dır.
Ulubey Kanyonları: Uşak İlinin güney ve güneybatı kesiminde jeolojik yapının özelliğinden dolay
lar bulunmaktadır. Uşak-Karahallı karayolunun doğusunda, Kazancı Deresi ve Banaz Çayının ol
un toplam uzunluğu 75 km civarındadır. Belediye tarafından kanyonda peyzaj çalışmaları yaptınlmıştır.B
Kentinden kanyona açılan bir geçit bulunmaktadır.
llıcak su b aşı P a r k ı: U ş a k -
ıkışında b u lu n a n p a r k 10 0 0 0
an ü ze rin d e k u r u lm u ş tu r . 83
m2 alanın ilavesi
ülmektedir. P a r k b ü n y e s in d e
ve d in le n m e a la n la r ı, o y u n
ı, futbol s a h a s ı, te n is k o rtu ,
e h a v u z u g ib i te s is le r
maktadır.
A t a t ü r k P a r k ı : U ş a k İl
ezindeki p a rk 8 5 0 0 0 m 2 a la n a
m ıştır. A y n ı p a r k a l a n ı n d a
r M e rk e z i y a p ı m ı d e v a m
tedir.
Evrenli Parkı: Sivaslı
İlçe merkezine 1 km mesafede
bılman parka asfalt bir yolla
ulaşılmaktadır. Dağın eteklerinde
bulunan prakta kısmen doğal
a ğ a ç lık k ıs m e n d e çam
ağaçlandırması yapılmış ve piknik
alanı olarak düzenlenmiştir.
T a k m a k G ö le ti:
Örencik-Eşme yolu
üzerinde, T akm ak
kasabasına 2,5 km m esafede
bulunan gölete stabilize yolla
u la ş ılm a k ta d ır. K ö y
Hizmetleri tarafından 1988
yıında yapılmıştır.
B unlann dışında, B anaz-B altalı, Banaz-K ızılhisar, Banaz-K uşdem ir, Banaz-Yenice, Eşme-Yeşilkavak, Eşme
Yeleğen, Eşm e-A lahabalı, Eşm e-Ü çpınar, E şm e-K araahm etli, M erkez-A ltıntaşve Banaz-Alaba-Hatipler-Dümenler
göletleri bulunm aktadır. İnşaatı devam eden g ö letler ise; E şm e-G üllübağ, Eşm e-Poslu, Eşme-İsalar, Eşme-Ahmetfo
Banaz-K ozviran göletleri ve B anaz-K üçükler Barajıdır.
7 k iş in in k o lla rı ile a n c a k g ö v d e s in i
sarabildiği çam ağacı O rm an B akanlığınca " A nıt
A ğaç" olarak tescil edilm iş v e korum a altına alınm ıştır.
G e rç e k te n g ö rü lm e y e d e ğ e r n a d id e ta b ia t
varlıklarından biridir.
G - ELSA N ATLA RI
Tiırizm iş le tm e B e g e li O t e l le r :
O tel A d ı Y e ri
Y ıld ız S a y ısı
Y a ta k S a y ısı
T u rizm Y a tır ım B e lg e li O t e l l e r
Otel Bilge
OtelTiritoglu 46
Otel Karun 55
Otel Uzcan 44
Otel Kayalar 37
Otel Ersun 40
36
I-LOKANTALAR
L o k an ta Adı Yeri
G id iş Y eri
F irm a A di
Ankara-İzmir-İstanbul
U sak Egem en
D enizli-B u rsa-A n taly a
D enizli Seyahat
D en izli-A y d ın -lzm ir
Pam ukkale
Samsun-Ordu-Giresun
Fatsa Ö zlem
E lazığ -D iy arb ak ır
H arput Seyahat
E rzu ru m -E rzin can
Es A daş
Konya-Adana-Mersin
K ontur
İğdır Tur E rzu ru m -Iğ d ır
Yüksel Seyahat
İzmir-Eskişehir-Kütahya
İ lç e le r a r a s ı M e s a fe le r
U şak
33 B anaz
32 95 E şm e
62 95 74 K a r a h a llı
34 67 96 30 S iv a s lı
30 63 39 35 64 U lubey
K o m şu İ llc r a r a s ı M e s a fe le r
GENÇLİK VE SPOR
HAZIRLAYAN
İrfa n B O L AT
B ir Eylül Stadı
Uşak il m erkezinde Atatürk Spor Salonu ve Bireylül
Stadyumu ile il genelinde 24 adet sem t spor sahası,79 adet spor
kulübü, 196'sı bayan ve 2342'si erkek olm ak üzere 2538 lisanslı
sporcu,78 antrenör ve 188 hakem bulunmaktadır. Faaliyet
gösterilen spor dalı sayısı 16'dır. Banaz ilçe merkezinde kapalı
spor salonu tamamlanmak üzeredir, il m erkezine S km.
mesafede Kalfa köyü hududdlannda bulunan 207.693 m 2 lik alan
üzerinde spor kompleksi olarak açık basketbol ve voleybol sahası,
tenis kortu, halı saha ve kafeterya hizmete sunulmuştur. Özel
idare marifetiyle 5 katlı ve 60 yataklı sporcu kamp eğitim merkezi
inşaatı devm etmekte, 2 adet çim zeminli futbol sahası, tenis
kortu, bir adet cirit sahası, yüzeme hauzu ve spor salonu
yaptırılması çalışmaları sürdürülmektedir. Spor kulüplerinden
sadece Uşak Spor kulübü profesyonel olup, Uşak Spor Futbol
takımı Türkiye III.Liginde mücadcle etmektedir.
Uşak Kapalı S p o r Salonu
D-FAAL S P O R D A L L A R I
Atıcılık A tletizm
Basketbol B ilardo
Atlı cirit F utbol
Karate G üreş
M asa tenisi Taekw on-do
Voleybol İzcilik
Herkes için spor Tenis
Boks D ağcılık
B ra n ş la r A n tre n ö r
A tıcılık 2
B asketbol 9
Bilardo 2
Boks 2
Boks 2
Futbol 51
K arate 1
Taekwon-do 1
Voleybol 4
Güreş 1
Bisiklet 2
H alter 1
TO PLA M 78
F -B R A N Ş L A R IN A G Ö R E H A K E M S A Y IL A R I
B ra n ş la r H a k e m Sayısı
A tletizm 32
B ask etb o l 20
F u tb o l 55
C irit 12
H en tb o l 22
K a ra te 1
M asa tenisi 24
S a tra n ç 3
Voleybol 17
TO PLA M 188
SOSYAL HİZMETLER
HAZIRLAYAN
İrfa n BO LA T
A. SOSYAL HİZMETLER
U şşak A şevi : 1994 yılında kurulan dem ek, 500 m ilyon TL. serm aye ile Uşak'ta aşevi kurmuş, demek 1997
yılında " U şşak A şevi Yardım, K ültür ve H izm et Vakfı" na dönüştürülm üştür. Bu vakıf marifetiyle faaliyetler devam
etm ektedir. H er gün öğle ve akşam olm ak üzere 600 kişiye sıcak yem ek verilmektedir. Bunun yanında dini bayramlarda ve
R am azanlarda m uhtaç kişi ve ailelere gıda paketi dağıtmaktadır.
Y eşilk art U y g u lam ası : Başlangıcından bugüne kadar il m erkezinde 9724, Banaz ilçesinde 6032, Eşme
ilçesinde 2794, K arahallı ilçesinde 979, Sivaslı ilçesinde 3618 ve U lubey ilçesinde 1058 olmak üzere toplam 24205 kişiye
y eşilkart verilm iştir. D urum ları düzelen kişilerin yeşilkartlan iptal edilirken yeşilkart verilmesi uygun olan vatandaşlara
kart verilm esi devam edilm ektedir.
K e r m e s : 1998 yılı N isan-M ayıs aylarında Valilik öncülüğünde tertip edilen kermesten elde edilen gelirlerle 54
şehit ailesine 280'er M ilyon TL. olm ak üzere toplam 15 M ilyar 120 M ilyon TL.yardım dağıtılmıştır.
HAZIRLAYANLAR
Irfan BOLAT
R am azan EROL
BS
1900'iü yıllann başında Selanik'ten sonra elektriğe kavuşan ikinci Osm anlı kenti olan Uşak, Türkiye'nin ilk şeker
fabrikasının kurulduğu, 19. Yüzyılda demiryolunun ulaştığı, Osm anlı Bankası'nın ilk şubesinin açıldığı bir " ilkler"
kentidir.
Tarihi İpek yolu ile Efes'ten Persopolise uzanan Kral Yolunun geçtiği U şak'm m aziden kaynaklanan bir önceliği
vardır. Ege ile İç Anadolu Bölgesi geçiş noktasında bulunmanın verdiği fiziki ve coğrafi imkanları gören girişimci ve
çalışkan halkı sanayileşme hamlesini 1905'te başlatmış, bu ham le 1970'Ii, özellikle 1980'Ii yıllarda büyük hız kazanarak
Uşak'ı" Anadolu Kaplanları" nın en önde temsilcileri arasına yerleştirmiştir.
A-ULAŞTIRM A
1- Köy Yolu : Uşak’ın toplam köy yolu ağı2617 Km.dir. Bu yol ağının 941 K m .si asfalt 907 Km.si stabilize, 414
Km.si tesviye, 3SS Km.si ham yoldur.
Yürütülen çalışmalarla 1999 yılına ana ulaşım
olarak asfalt yol bağlantısı olmayan köyümüz
kalmayacaktır.
2 - K a r a y o lu : A n k a ra -İz m ir
Karayolu üzerinde bulunan ilimiz Ankara'ya
371, İzmir'e 211 Km. mesafededir. Karayolu
ağıuzunluğu 453 Km.si asfalt ve 14 Km.si
stablize olmak üzere toplam 467 Km.dir. Şehir
yerleşim i içinden geçen A n k ara-İzm ir
karayolunun genişletilmesi ve bölünmüş yol
h alin e g e tirilm e s i ç a lış m a la rıd e v a m
etmektedir. Daha çağdaş bir kent görünümü
için Uşak şeh ir g eçişin in y a p ılm a sı,
şehirlerarası trafiğin kent merkezi dışına
çıkarılması önem arzetmektedir. Karayolu
ulaşımında daha köklü çözüm için Ankara-
Uşak-İzmir yolunun otoban yapılması elzem
görülmektedir.
3-Demiryolu : I9.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun başlattığı dem iryolu ulaşımından öncelikli olarak pay
alan Uşak 1867 yılında dem iryoluna kavuşmuştur. İlimiz Afyon-lzmir
demiryolu üzerinde bulunmaktadır. Demiryolu ağının ilimiz topraklan
içindeki uzunluğu 147 Km.dir. Bu hat üzerinde bulunan istasyon sayısı
Oturak, Banaz, Nohutova, Kapaklar, Uşak, Ovaköy, İnay,Ahmetler, Eşme
ve Güncyköy istasyonları olm ak üzere 10 adettir.
A fy o n - U ş a k - İ z m ir arası
d e m ir y o lu y e n ile m e çalışmaları
ta m a m la n m ış ; b ak ım .iy ileştirm e ve
o n a rım ç a l ı ş m a l a r ı devam
e tm e k te d ir.
Özel plakalı olarak merkezde 3 otobüs. 1 otomobil, Eşme'de 2 otobüs, I otomobil bulunmaktadır.
B- HABERLEŞME
İl g e n e lin d e :
M esken abone sayısı 106211
Sanayi abone sayısı 6787
Tarımsal sulam a abone sayısı 1636
G iğer abone sayısı 18426
D- SULA M A G Ö LETLERİ
H iz m e tte k i G ö le tle r
İn ş a a tı d e v a m ed en b a ra j-g ö le tle r
PT Poslu
E-K A N A LİZA SY O N
Uşak şehir merkezi ve Banaz ilçe m erkezi kanalizasyon inşaatları devam etmektedir. Köy kanalizasyon
inşaatlarına başlanmış olup şu ana kadar 29 köyün kanalizasyon işi tam am lanm ıştır. Deri Organize Sanayi Bölgesi
Arıtma tesisi inşaatı devam etmekte, Tekstil Organize Sanayi Bölgesi A rıtm a tesisi ihale aşamasındadır.
F- DEVAM ED EN Ö N E M L İ Y A T IR IM L A R
1998 yılında devam eden proje sayısı 520 olup A ğustos 1998 tarihi itibariyle proje bedelleri toplamı 35 trilyon
867 milyar 416 milyon TL, geçm iş yıllar harcaması 7 trilyon 531 m ilyar 450 m ilyon TL, 1998 yılıödeneği 8 trilyon 590
milyar 593 milyon TL dir. Ağustos ayına kadar 3 trilyon 463 m ilyar 241 m ilyon TL harcam a yapılmıştır. Özet olarak 41
okul, 1 has tane,6 sağlık ocağı, 3 sağlık evi, 2 kültür m erkezi, 14 telefon santrali, 55 ankesör tesisi, 1 kapalı spor salonu, I
spor kompleksi, 1 üniversite kampus altyapısı, 2 fakülte, 4 yüksekokul, 1000 kişilik öğrenci yurdu, 1 baraj,6 gölet, Deri
Organize Sanayi Bölgesi altyapı ve arıtma tesisi,U şak m erkez içm esuyu ve kanalizasyon inşaatı devam etmektedir.
G - GÖLETLERİMİZDEN GÖRÜNTÜLER
Takmak Göleti
D üm enler Göleti
G öğem Göleti
küçükler bARAJ ¡n ş a a t i
İLÇELER
H A Z IR L A Y A N
İrfan B O L A T
UŞAK M E R K E Z İLÇE HARİTASI
nuaMr
. 4
31
TPSBt 1
rYtfttAy
Da M H .
OOn«yflı
AkUt
İŞ A R E T L E R
t İL MERKEZİ
O İLÇE MERKEZİ
• K O Y MERKEZİ
İL SİKİRİ
----- İL Ç E SINIRI
■ M i DEVLET YOLU
ARETLER
İL YOLU
* * != ■ 8T A BÜ Z E
e w = m SA K A T YAPILI
MUTASAVVER K Ö Y YOLU
■ ■ T R E N Y OLU
1. M ER K E Z İLÇE
Tarih: 1953 yılma kadar Kütahya’nın bir kazası olan Uşak, 15 Temmuz 1953 tarih ve 6129 Sayılı Kanunla il
statüsüne kavuşmuştur.
C oğrafya : Merkez ilçe, İzmir-Ankara Karayolu üzerinde, Ege Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasında İç Batı
Anadolu eşiğinde yer almaktadır. Kuzeyinde Kütahya -Gediz, doğusunda Banaz, güneyinde Sivaslı.Ulubey, Eşme,
batısında Manisa-Selendi ve Kula ilçeleri bulunmaktadır. Merkez ilçenin yüzölçümü 1369 km', denizden yüksekliği 906
metredir.
İd a ri Y a p ı:
Nüfus: 1997 yılı G enel N üflıs Tespiti sonuçlarına göre m erkez ilçenin köylerle birlikte toplam nüfusu 165.820' dir.
1955 23.496
1960 29.021
1965 35.517
1970 46.392
1975 58.578
1980 71.469
1985 88.267
1990 105.270
1997 124042
S a ğ lık : M erkez ilçede 325 yataklı d evlet hastanesi, 190 yataklı SSK hastanesi, 20 yataklı özel hastane 1 adet ana-
çocuk sağlığı laboratuvarı, 1 ad et V erem S avaş D ispanseri, 1 adet revir, 13 adet sağlık ocağı ve 31 adet sağlık evi
bulunmaktadır.
AFYON*
İŞ A R E T L E R
İLCE MERKEZİ
•
• K O Y MERKEZİ
M A H A LLE
M İL SINIRI
— — - İL C E SINIRI
h b D EV LET YO LU
İL YO LU
A S F A LT K A PLA M A
— STABLİZE S
... — S A N A T Y A PIU
M UTASAVVER K O Y YOLU
T R EN Y O L U ____ !
ŞEHİR HARABELERİ___ _
üb
£2 K A P L IC A L A R _____
P ET R O L İST. ____
m
B. BA NA Z
T arih : B anaz ve çevresinin Y ontm a ve Cilalı taş devirlerindeki yerleşm e yerleri henüz daha açıklığa
kavuşmamıştır. B akır devrinde (M .Ö .5000-3000) sadece iki yerleşim yeri tespit edilebildi.Bunlar Banaz Hanüstü ile
paşacık köyü M ercim ekli tepesidir.
M .Ö .3 0 0 0 -2 0 0 0 y ılları arası ilk T unç devridir. Bu devirde yerleşim yeri olarak Banaz, öksüz, Susuz, İmrez,
Dolay, A hurhisar, N o h u to v a, Ç eçe, Y enice, D üm enler, K araardıç Dedesi, O turak (Kabaklar Öreni) köylerindeki
höyükleri karşım ıza çıkm aktadır. B u yerleşim yerlerindeki m edeniyet oldukça ileriydi. Bu yörenin merkezi kesin olarak
belli olm am asına rağ m en Ç ivril B eyce Sultan höyüğünün m erkez olm ası muhtemeldir. Etiler zamanında bu çevrede
büyük şehirler ku rulm uştur. B anaz, İm rez ve K ediyünü höyükleri bu şehirlere örnek sayılabilir. Etrafı surlarla çevrili
şehirlerin batısınd a b o y v ey a kral sarayları bulunm aktadır. Ş ehirler bir yol ile birbirine bağlıydı. İzmir-Manisa yolu
Elmacık höy üğ ün e, o rad an K ed iy ü n ü , N o h u to v a ve B anaz höyüklerinden H am am Boğazı'ndan doğuya doğru giderdi.
N ohutova'dan ay rılan d iğ e r b ir yol d a S an d ık lı'y a geçm ektedir. Bu şekilde iyi bir ticaret yolu kurulmuştur.
M .Ö .1200-334 tarih leri arası, A nadolu'da F rikyalılar devridir. M.Ö.1200-700 yıllan arasında Anadolu,
Trakya'dan inen k av im lerin ak ın ın a uğradı. B unlar F rikler ve M uşkiler'dir. A nadolu'yu yıkıp yakan bu kavimler daha
ziyade yerleşim yeri o larak y ü k sek y erleri seçtiler. B akır ve Tunç m edeniyetleri daha ziyade ovalarda kuruldu. Kurulan
şehir ve köyleri B anaz höyüğüdür. D aha sonraları B anaz deresi arasına inmişlerdir. İleriki yüzyıllarda bugünkü istasyona
kadar geldiler. F ak at ş e h ir su b askınına uğradığından R om a dönem inde İslam m ahallesine geçtiler. Friklerin M.Ö.700
yılında yaptıkları akın n eticesin d e A hat, O turak (K abaklar Ö reni), Banaz, K oçaklar ö re n i, Yenice Kılşar, Düzlüce'nin
batı tarafı, K aplangı, Ö k sü z, F olos yıkldı. Y örenin idaresi Lidyalıların eline geçti. Persler devrinde Ahat köyü
A nadolu'nun en b ü y ü k şeh irlerin d en birisiydi.
T ü rk lerin 1071 y ılın d a M alazgirt Savaşı'nı kazanm asından sonra Anadolu Türkleşmeye başladı. Anadolu
Selçuklu D evleti, 1176 tarih in d e B anaz v e yöresini, başka el değiştirm em ek üzere aldı. Yüzyıllık bir dönem içerisinde
istilalara sah n e o ld u ğ u için kö y ler şeh irler y ak ılıp yıkıldı. Hasanköy, Kızılhisar ve Oturak'ın kuzeyinde bulunan Hisar
kaleleri inşa edildi. S elçuklu D evleti'nin zayıflam ası üzerine B anaz ve civarının idaresi Gerıniyan Beyliği'ne geçti. 1302-
1429 tarihleri arasın d a G erm iy an B eyliği'nin bir kazasıydı. G erm iyan Beyi Süleyman Şah, kızı Devlet Hatunu II. Murat'ın
oğlu Y ıldırım B ayezid ’e verdi. S üleym an Şah'ın kızm a çeyiz olarak K ütahya ve civarının yanında Banaz'ı da verilip
Selçuklu Devleti’nin zayıflaması üzerine B anaz v e civarının idaresi G erm iyan B eyliği'ne geçti. 1302-1429
tarihleri arasında Germiyan Beyliği'nin bir kazasıydı. G erm iyan Beyi Süleym an Şah, kızı Devlet Hatunu II. Murat'ın
oğlu Yıldırım Bayezid'e verdi. Süleym an Şah'm kızına çeyiz olarak K ütahya ve civarının yanında Banaz'ı da verilip
vermediği bilinmemektedir.
Germiyan Beyliği'nin ortadan kaldırılm ası ile O sm anlı D evleti'nin idaresine geçti. Osmanlı Devleti
döneminde Kütahya sancağının Uşak kazasına bağlı bir nahiye olan B anaz 1912 yılında K ütahya Valisi Gedik Ahmet
Paşa tarafından köy statüsüne indirildi. Bucak m erkezi İslam köye taşındı.
Yunanlıların 15 M ayıs 1919’da İzmir'i işgal etm esinden sonra İç A nadolu'ya doğru işgal zam anla ilerledi. 25
Mart 1920 tarihinde Banaz, Yunan işgaline uğradı. B aşkom utanlık M eydan Savaşı'ndan sonra Yunan kuvvetlerinin
batıya doğru çekilmesiyle 31 A ğustos 1922'de T ürk O rdusu Banaz'a girdi. B öylece B anaz düşm an işgalinden kurtuldu.
Cumhuriyet'in ilanından sonra U şak, K ütahya vilayetinin b ir kazası olarak kaldı. 1953 yılında Uşak'm il
olm asıyla Banaz nahiyesi kaza haline getirildi..
İd a ri Y a p ı:
M ezra Sayısı 10
K öy Sayısı 45
Belediye Sayısı 3
B elediye A dı N ü fu su K u ru lu ş T a rih i
Banaz Belediyesi 16.440 1953
B üyükoturakB ld. 1.410 1957
K ızılcasöğütBeld. 2.208 1977
N ü fu s : 1997 yılında Genel N üfus tesbiti sonuçlarına göre ilçenin toplam nüfusu 42.911 dir.
1955 2304
1960 3115
1965 3495
1970 4764
1975 6264
1980 8356
1985 10527
1990 14287
1997 16440
E ğ itim :
Okul Öncesi 3 74 4
İlköğretim 41 5678 225
Ortaöğretim 4 647 172
Toplam Derslik Sayısı 1283
Sağlık |İ ç e merkezinde 50 yataklı Devlet Hastanesi ile 9 sağük ocağı ve 22 Sağlık evi bulunmaktadır.
U zm an D oktor 4
P ratisyen doktor 17
D iş Tabibi 1
L aboratuvar Teknisyeni 4
R öntgen " 5
Ç evre Sağ. " 1
S ağlık M em uru 17
H em şire 20
Ebe 60
Toplam P o lik lin ik Sayısı 62.103
S evk E dilen H asta Sayısı 6.0 9 7
T arım ve H a y v a n c ılık :
T arım
B uğday 27.6 0 0
A rpa Tarım alanı
5.600 33 9 4 9
M ısır Ç ayır-m era
2.5 0 0 3000
N ohut O rm an
10.000 66948
Ş. Pancarı Tarım dışı
30.7 0 0 2403
K avun 1.890
K arpuz T oplam 106103
3.1 2 0
D om etes 5.4 0 0
Elm a 1.920
Vişne 2.3 1 8
Ü züm 1.360
H a y v a n c ılık
Sığır 15.191
Koyun 30.7 0 0
K eçi 12.548
K üm es H ayvan 37 .8 8 4
A rı K ovanı 1.357
EŞME İLÇE HARİTASI
T a rih : Frigler'in ilk yerleşim b irim lerinden olan Eşm e, M .Ö. 676 tarihindcK im m erler'in hâkimiyeti altına
girmiştir. K im m erler'den sonra sırasıyla, L id y a ve B ergam a krallıklarının eline geçen yöre, M .Ö. 130 tarihlerinde Roma
hâkim iyetinde kaldı. R om a İm p aratorluğu'nun 395'te ikiye ayrılm asıyla D oğu R om a (Bizans) sınırlan içinde kalan ilçe,
Anadolu Selçukluları d ö n em in d e T ü rk lerle B izan slılar arasın d a zam an zam an el değiştirdi. 1233 tarihinde Uşak'la beraber
Eşme yöresi de kesin olarak T ü rk hâkim iy etin e geçti. Bu dönem de ilçe civarına k e sif b ir Türkm en yerleşm esi oldu.
G erm iyanoğulları B ey liğ i'n in 1300 tarih in d e tam am en bağım sız hale gelm esiyle Eşm e civ an , adı geçen beyliğin
sınırlan içinde y er aldı. G erm iy an B ey liğ i to p raklarının 1429 tarihinde O sm anlılar tarafından ilhak edilm esi üzenine, ilçe
e bu devletin sınırları için d e k a lm ış o ld u . O sm a n lıla r zam a n ın d a A ydın V ilayeti, S aruhan (M anisa) S ancağı'na bağlı b
aza statüsünde olan ilçen in , bu d ö n e m d e G ü n a y v e S ery e ad lı 2 n ah iy esi ile 73 köyü vardır. 1307 (1891) tarih
H üdavcndigâr V ilayeti sa ln a m e sin d e E şm e , S aru h an S an cağ ı'n a (M an isa) bağlı b ir kaza olarak geçm ektedir. Sözkonus
arihlerde ilçede, 9 3 4 1 erk ek , 8 5 8 6 k ad ın o lm a k ü z e re to p lam 17927 n ü fu s vardır.
E şm e y ö resin in 1920 'le rd e Y unan işg ali ile k arşı k arşıy a k ald ığ ı b ilinm ektedir. Y unanlılar bug ü n ilçenin kasabas
lan T akm ak'a k a d a r g elerek b u ra y ı işg al ettiler. 3 E y lü l 1922 ta rih in d e T ü rk o rd u su n u n y öreye gelm esiyle E şm e düşm a
galinden kurtu ld u . İlçe 1953 y ılın a k a d a r M an isa'y a b ağ lı iken ay n ı tarih te U şak 'ın il olm asıyla buraya bağland
Coğrafya :11in, ala n o la ra k m e rk e z d e n so n ra en fazla y ü zö lçü m ü n e sah ip ilçesi Eşm e'dir. D oğusu,U şak v
lubey, batısı M a n isa -A la şe h ir v e S arıg ö l, k u zey i M a n isa -K u la v e S elen d i, g ü n ey i D enizli-G üney ilçeleri ile çevrilidi
çe y ü zö lçü m ü 13 0 4 k m 2, d e n iz d e n y ü k se k liğ i 823 m etredir. Y ıllık y a ğ ış m ik tarı d üşük, orm an varlığı azdır. İç A nadolu i
ge b ö lgesi ara sın d a g eçiş ik lim in in b ü tü n ö z e llik le ri gözlenir.
İ d a r i Y a p ı:
Mezra Sayısı : 113
Köy Sayısı : 57
Belediye Sayısı :4
B e le d iy e n in A d ı 1 9 9 7 N ü fu s u K u r u lu ş T a r ih i
Eşme Belediyesi 13.683 1934
Ahmetler Belediyesi 2.037 1972
Güllü Belediyesi 2.050 1991
Yeleğen Belediyesi 2.691 1964
Nüfus: 1997 yılı Genel Nüfus Tespiti sonuçlarına göre ilçenin toplam nüfusu 42.628 tür.
1955 3.689
1960 4.929
1965 5.035
1970 6.178
1975 7.828
1980 8.844
1985 10.061
1990 10.567
1997 13.683
Eğitim:
O kulöncesi 5 127 5
İlköğretim 28 4730 160
Ortaöğretim 6 929 148
Sağlık : İlçe Merkezinde 30 yataklı devlet hastanesi, 8 adet sağlık ocağı, 22 adet sağlık evibulunmaktadır. 100
yataklı devlet hastanesi inşaatına 1998 yılı Mayıs ayında başlanmıştır.
Saülık Personeli
Uzman Doktor 2
Pretisyen Doktor 17
Diş Tabibi 1
LaboratuvarTekn. 5
Röntgen Tekn. 5
Hemşire 23
Ebe 58
.Tarım ve H ayvancılık:
A razi Dağılım ı
H ayvan Varlığı
Sığır ; 9.674
K oyun ■ 130.222
Keçi 18.576
Arı Kovanı 1.263
Kanatlı Hayvan 156.022
KARAHALLI İLÇESİ HARİTASI
T arih : 1907 yılına kadar Uşak kazasına bağlı bir köy olan Karahallı 1907'de nahive 19S3v, i,„ h.
olmasıylaı ilçe
ilce statüsüne kavuşmuştur. y ’ ıy 53yıhnda Uşak m ıil
İd a ri Yapı
M ezra Sayısı
Köy Sayısı 14
Belediye Sayısı 2
1955 4.922
1960 4.771
1965 4.987
1970 4.553
1975 5.539
1980 5.801
1985 5.923
1990 5.839
1997 5.416
E ğ itim :
S a ğ lık : İlçe m erkezinde 25 yataklı b ir sağlık m erkezi, 4 adet sağlık ocağı ve 8 sağlık evi bulunmaktadır.
Sağlık Personeli
Pratisyen Doktor 5
Laboratuvar Teknisyeni 1
Röntgen Teknisyeni 2
Sağlık Memuru 5
Hemşire 5
Ebe 20
T arım ve H ay v an cılık :
A razi Dağılımı
H ayvan Varlığı
Sığır 502
Koyun 11338
Keçi 2353
Arı Kovanı 241
Kanatlı Hayvan 4562
SİVASLI İLÇE HARİTASI
H o rzu m
A k a rca • Erlco
'"■Hinoğlu t*
C j d u d e r . ^ f özb(J
K orm o h m o l
Karşı Kazell
S alınanlar
S am atlar
E ld o n U
S a lç lk le r SİVASLI
İŞ A R E T L E R
KOV MERKEZİ
MAHALLE
Y a y a la r /
Ta ta r
Budaklar İLÇE SINIRI
DEVLET YOLU
A5FALT KAPLAMA
STABLİZE
A ğ a ç b o yll
SANAT YAPILI
ŞEH İR HARABELERİ
TOMOLÜSLER
PETROL İ8T.
E: SİVASLI
Tarih: Sivaslı topraklarında bilinen en eski uygarlık Hitittir.Hititler M.Ö. 800 yıllarında Anadolu'da siyasi
birliği kurmuşlardır. Bu devirden kalma eserlere Tatar,Yayalar ve Ağaçbeyli Kasabalarında rastlanmaktadır.M.Ö. 1200
lerde Frigya egemenliği, M .ö.670'te Lidya, M.Ö. 570'te Pers egemenliği görülür. M.Ö. 260 yılında bölge Bergama
Krallığına, M.Ö. 132'de ise Roma İmparatorluğu hakimiyetine geçmiştir. M.S.395'te Roma İmparatorluğunun ikiye
ayrılmasıyla bölge BizanslIların eline geçmiştir. 1071 Malazgirt zaferiyle Anadolu Türklere açılmış, zaman zaman el
değiştirmeler olmuşsa da bölge 1072'den itibaren Türk egemenliğinde kalmıştır. 1920 yılı Ağustosunda Yunanlılarca
işgal edilmiş, 31 Ağustos 1922'de işgalden kurtulmuştur.
Anadoluda Türk Birliği tesis edilince, Anadolu Beylerbeyliği, Bursa VilayetiKütahya Sancağı Işıklı kazasına
bağlı köy olan Sivaslı, 1363 yılından 1908 yılına kadar Bursa vilayeti, Kütahya sancağı Uşak kazasının köyüdür. 1908
yılında nahiye, 1948 yılında belediye, 1953 yılında ilçe olmuştur.
İd ari Y ap ı:
Mezra Sayısı : 11
Köy Sayısı : 17
Belediye Sayısı : 5 (Merkez ilçe ile birlikte)
Belediye Adı____ j _ 1997 N üfusu
Sivaslıfielediyesi 7814
Ağaçbeyli Belediyesi 2 036
Selçikler Belediyesi 2 579
TatarBelediyesi 4 j gQ
Yayalar Belediyesi 2 340
I | İ ,9 9 7 y ' ,' G' “ ' « b* S0nuçlarına göre ilçe nüfusu 28.0s 0 djr
İlçe M erkezinin y ıllara g ö re n üfusu
1955 : 3207
1960 : 3 734
1965 : 3895
1970 : 4021
1975 : 4394
1980 : 4631
1985 : 6475
1990 : 4726
1997 : 7.814
O kul ö n c e s i 2 32 2
İlköğretim 15 2776 88
O rtaöğretim j 335 59
T oplam D erslik Sayısı 120
S a ğ lık : İlçed e 2 0 y atak lı sağ lık m erkezi ile 6 sağ lık o cağı ve 10 sa ğ lık ev i bulu n m ak tad ır.
S a ğ lık P e rso n e li
P ratisyen D o k to r Sayısı 12
D iş Tabibi 1
L ab o ratu v a r T eknisyeni 2
R ö n tg en " 1
Ç e v re S ağlığı " 4
S a ğ lık M em uru 9
H em şire 10
Ebe 23
P o lik lin ik S ay ısı 4 5 .1 3 6
T a rım ve H a y v a n c ılık :
A r a z i D a ğ ılım ı
Bitkisel Ürerim
Buğday Üretimi 13.100 ton
Arpa 11.900 ton
Nohut 6.820 ton
Şeker Pancarı 13.750 ton
Dometes 1.250 ton
Armut 1772 ton
Elma 3.350 ton
Çilek 840 ton
Hayvansal Üretim
Sığır 6.247
Koyun 24.118
Keçi 11.184
Arı Kovanı 1.026
Kümes Hayvanı 17.575
ULUBEY İLÇE HARİTASI
Ç ard ak A k ka çlll A
Ç ır p ıc ıla r
[O m urca
llynslı
' vC a m doro
H a c ıla r
• B o h d o m lr
S o v ln d lk lo r
O v a c ık
Dutluca
|Gûmü«kol
G o d fk la r
Karacaahm ot I t U iy o n
K ü lç o n
ULUBEYİ
M o n U ra n lI E m o k so
K ıra n k ö y
‘ H arob o
A Ş O lü m o n lI
Ishaklor^
A ksaz Ç o ly o n lc o I
(B o k m lş)
Ç am lıbol
İŞ A R E T LE R
• İL Ç E M ERKEZİ
A k ı a ı m ah.
• K O V M ERKEZİ
M A H A L LE
— İL SINIRI
H o n y o rl
----- İL Ç E SINIRI
İL Y O LU
ASFA LT KAPLAM A
K u ru d tra
STABLİZE
= ■ > S A N A T YAPILI
M UTASAVVER K Ö Y YO LU
T R EN YO LU
Ç am lçR L
ifM Ilc jl)" t ŞEH İR H A R A B E LER İ
K A P L IC A L A R
OD P ET R O L İST.
T a r i h : G ö b e k , U lu g ö b e k a d ı y l a b i l i n e n i l ç e C u m h u r i y e t d ö n e m i n d e U lu b e y a d ın ı
alm ıştır. 1953 y ılın a k a d a r U şak k azasına b ağ lı bir n a h iy e ik en 1953 yılın d a U şak'm il olm asıy la bu ile bağlı b ir ilçe
statüsüne getirilm iştir.
C o ğ ra fy a : İlçe arazisi b ir y a y la görünüşündedir. G eniş o v alara rastlanm az. P lato lar d e rin v ad ilerle yarılm ıştır.
T arlalar eğ im li araziler üzerine yayılm ıştır. B an az çayı ile Yavu çay ı ilçe topraklarından geçm ektedir. B u ç a y la r birleşerek
B üyük M enderes'in kolunu o luşturur. A dıgüzel B arajı göl alan ın ın b ir bölüm ü ilçe sın ırla n içindedir. İlçenin yüzölçüm ü
798 km 2, den izd en y ü ksekliği 755 m etredir.
İ d a r i Y a p ı:
Mezra Sayısı 15
Köy Sayısı 25
Belediye Sayısı 3
N ü f u s : 1997 yılı Genel Nüfus Tespiti sonuçlarına göre ilçenin toplam nüfusu 20.090 dir.
İlçe m e rk e z in in y ılla r a g ö re n ü fu su
E ğitim :
Okul öncesi 6 89 5
İlköğretim 14 2061 75
Ortaöğretim 3 215 82
S ağlık: İlçe m erkezinde 20 yataklı sağlık m erkezi, 5 adet sağlık ocağı ve 7 adet sağlık evibulunmakt
adır.
Sağlık Personeli
Pratisyen Doktor 11
Diş Tabibi 1
La bora tu var Tekn. 3
Röntgen Tekn. 2
Sağlık Memuru 11
Hemşire 25
Ebe 14
Poliklinik Sayısı : 36.578
Sevk Edilen H asta Sayısı : 1.997
Tarım ve H ayvancılık
A razi Dağılımı
la n m s a l Ü retim (to n )
Buğday 5.980
Arpa 48.000
Mısır (hasıl) 1.800
Nohut 6.173
Fiğ(dane) 1.680
Fiğ (ot) 1.800
Tütün 1.800
Pamuk 1.100
Kavun 1.560
Karpuz 1.820
Domates 2.100
Özüm 3.125
Kayvanysr|j^,
Sığır
5.919
Koyun
21.883
Keçi
15.458
Arı Kovanı 468
Kanallı
72.886 Ulubey Kanyonları
G öğem Zafer Anıtı