You are on page 1of 20

RAMAZAN DAVULU!

j ...
.' ı
l h
i
j

/ ' .

"-;_ -

kutlu olsun!..
.::·;·
i
..::. ::... :�i�

·�-.

·irt··
. ., BU ÇEKiLiŞTE: 45
milyon ·bayramında Apartman Dairesi

! so adet 100.000lira 1
20,0DD'e yakın talihli 100 adet 10.000 lira
200 adet 5.000 lira

bayram edecek · - . · · ·
1000 ade t ı .000 lira
ayrıca 16 000 a det
çeşitli para ikramiyel eri
:,;1 .. :.
talihlilerini bekliyor.

Bütün tasarruflarınıp yıl sonuna kada


r

İş Bankas ında toplayı nız ...


Milyon Bayramında bayram edecek
talihlilerd'en olmanız,
TURKiYE
iS BANKASI.
en büyük .dfleğiIDizdir.

:' .
. . ın eın
niyetıdır
paranızın, . . istik b a 1ınız

(Yeni Ajans : 4202 - 169)


r�������--'--��
1 Yıl: 48 Cilt: 19 Sayı: 46 * * 4 Kasım 1970
1
• Fiyat ı: 125 Krş. 1j

1
Kurucusu : Yusuf Ziya ORTAÇ
.

,,111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111ı ıııı11111ııııııııııı11111111111111111111ıi;.,

�ozbeyli'ye
l
. - Meclis açıldı. -

dikkat!
B
iZiM demokrasi bahçe5ıinde tür·
lü türlü çiçek vardır. Güllerin,
papatyaların, ısırgan otlarının,
d_evedikenlerinin, ayrık otları' nm,
yüzsüz sarmaşıkların, aslanağızları·
n1n haddi hesabı yoktur. Edepsizlik·
ta şampiyon olanların, yüzsüzlükte
birinciliği kimseye kaptırmayanların,
yalancılıkta pir işkına göğün yedin·
el katına tırmananların yıllardan be·
ri yaptıklarını gazetelerde okur, ku·
lislerde dinler, salonlarda görürüz.
� Bir .de efendi adamlar vardır po·
litikamızda... ı

Hangi meşrep ve mezhepte olur·


sa olsun, kişinin efendiliği bir ayrı
iştir. Şöyle ağırbaşlı, küfürsüz ko·'
nuşan, konuştuğunu tartan, üzerine
aldığı görevi sağdan sola· partiler
yelpazesindeki insanlara da beğen·
direrek yapan kaç kişi var?
/
işte, Ferruh Bozbeyli bunlardan bi·
ridir.
Kaç yıldan beri yüklendiği Meclis
Başkanlığı görevini, fırtınalı havalar·
da ciddiyetle yerine getirmeye çalıs·
mış, bir ihtilal sonrası parlamento·
sunda bir tarafsız Baskan olmak a­
'

macına bel bağlamı Ş, politikacıdır


Ferruh Bozbeyli ... Yazısız
�,, · •ııııtııııııııııııııııııııııııııııııııı• •ııııııııııııııııııırıııııııııııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıtıııııııııtıııııııııııııııııııtıııııııııııınııııııııııııııı' �
Bozbeyli, Adalet Partilidir.
Ama nasıl Adalet Partili?
Demlrel'ci değil.. Bilgiç'çi değil ..
san, siyasi partiye gir.. apartmanın Siyasi partiye girmesen bile si· hele iktidar partisinin denetimden
imar planını çabucak çıkarmak isti· yasi partinin kodamanlarına yanaş· yoksun havası, en sonunda Mectis
Yalçın'cı değil.. Yeminli değil.. 41'ci
yorsan, siyasi partiye gir .. taahhüt tın mı, olmadık işleri oldurursun. Başkanı Ferruh Bozbeyli'nin bile
değil.. düpedüz Adalet Partili.
işlerinde yağlı ihaleler almak isti· Kredi, kota, ruhsat, avanta, ne is· sabrını taşırmı':
Şu günlerde düpedüz Adalet Parti·
yorsan, siyasi partiye gir.. ihracattersen,. iktidarın rıhtımınıf geminin '
li kalmadığı, veya çok az kaldığı için - istifa ediyorum.. demiştir.
ithalat işlerini tereyağından kıl çe­
palamarını bağladın mı tamamdır.
bu nitelik çok önemlidir. Ve işte
ker gibi yürütmek istiyorsan, siyasi Bu hava içinde ka,nat çırpan poll· Ve şimdi 1970'in Kasım'ında par·
yıllarca süren başarılı Meclis Baş·
partiye gir.. tikacıların umutsuzluk manzarası, lamento açılırken Ferruh Bozbeyli
kanlığı görevinden istifa eden bu
kürsüde değil, milletvekili sıraların·
düpedüz Adalet Partili: 1
da oturmaktadır.
- Başarısız bir Meclise Bıışkan· ....... •4 •••••••• ,4 •••................. ...............4 • $
Acaba Meclis Başkanının bu uyar­
tık etmekten ıstırap doyuyorum.. di· .
masından ders almasını bilecekler
ye konuşmaktadır.
Eski Meclis 'Başkanının kaygıları
daha da ileriye gitmekte:
- Türklye'de her siyasi parti tec­
'SiZiN İÇİN çok mudur?
Sanmıyoruz. ,
Politik çıkarlar insanların gözünü
rübeci Türk halkının ümid
ini b ir neb· Sevgili okurlanınız, ğiz; .kafa :ve gönül birliğiyle n� öylesine karartıyor ki, sağını-solunu,
ze yemiştir .. demektedir. AKBABA her y�tan ve her şenin büyümesini sağlayacağız. önüni:i-ardını hesap eden yoktur. Tıp·
Tam sekiz yıl Meclis Başkan baştan tnsa mn arkadaşıdır. Mem· Evet, SİZİN tçtN .
kı k!ran kırana futbol maçına çık·
Ieketiınizde büyük kitleleri içi·
lığı . .

mış oyuncular gibi, sllle-tok�t. tek­


yapan ve «başarısız Meclisin başa· Memurlar, SİZİN İÇİN·:. Öğ·
kanı» sıfatını kazanan Ferruh ne alan çeşitli meslek gnıplan retmenle.r, stztN İÇİN. .. Öğren· me-yumruk, birlbirine girmiş politl·
rıh B aş
nin söylediklerine kulak var.örneğin. m�urlar, öğret­ ciler, SİZİN İÇİN... Subaylar, kacılara Ferruh Bozbeyli gibi bir ha·
B ozbeyli' menler, subaylar, doktorlar, mfi. SİZİN İÇİN . . . Doktorlar, stztN kem istediği kadar düdük çalsın' ..
erekir . . Zira Türkiye buna.
vermek g hendisler, bukUkçular, sanatkAr­ İÇİN . . Bayanlar. SİZİN İÇİN . .
ırpınmaktadır. «Poli-
Berberler Şoförler ve daha nice­
Zor duyulacaktır.
1 ım 1 ar ı" çinde ç.
.
.

Iar,, öğrenciler, berber


ler, şoför.
mız za!Jlan h alkıı:ı goz.
..
ler ve sayaınıYacatımız bunlara Futbol maçlarında hakemin düdü­
tıkacı» dediği /lerf, sayt- SİZİN İÇİN.
1 nan tip, dalavereci, benzer daha pek çoklan... Mu- Ricamız şu: AKBABA adresine ğünü hiçe sayarak biribirine girmiş
1erı• onun.. de can a
ıbi bir şeydir. hakkak ki her btriniD meslekle. yiLZa.nnın tarafları önce polis ayırmak ister,
••

"•
. uçkagıtçı, çı
··
karcı g ' göre, po· riyle, ilgili öyle anılar ı vardıı'.
gönderilecek yazılar,
mesleğiyle ilgili ya bir anı, ya da
ın fikre başa çıkamayınca ordu birlikleri im·
��Ik arasında yaY9 bir aray a gelince aııJattJklıı.rı
.

p olitikacı ya·
mesleğiyle ilgili pek duyulmamış dada çağrılır.
a z
lıtıkacıya güven �ı ?1 '1 gün böy· meslekleriyle � ö yle fıkralar fıkra olmalıdır. Yazılar, güldürü
c bu vardır ki, bunlan
Temenni edelim ki politik� maçm·
JıaJk bfilr,
lan söyler, polı t ık a ne
niteliği taşımalı; altında yaza.mı
"J
olitikacı ismi, mesleği ve adresi bulun. da böyle olmasın ... Hakemin sözle·
le· yarın şöyle kon uşu r, ne diğer mesıeklersen olanlar.
memleket menfaatini deg '
kendi
«Öyleyse yapmamız ııereken, a­ rlne herkes saygı duysun. .. Oyun­
malıdır. Dileyenin dilediği ka.
yıracağımız sayfayı meslek erba-
menfa attnı i pa r f de· dar yazı gönderebilccetlıtl açık;. cular oyunu kurallara göre oynasın·
dUştln!lr. Siyııs
k�ir . ı Gir
larken, yayınlan acak her am ve­
mek bir çeş
bı okıı.rlıuımızın emirlerine ver·
lar... 1970 bir uyanış yılı olsun ...

it şirket deıne ya fıkra k�rşılığının bir aylık


mek olmalıdır» dedik ve SİZİN
tutm a ·
AKBABA abonesi olacağı nı bildi
din mi siyası par '" ü iı
·
tiye, yu k n .. Bunun için hakeme dikkat etme­
.. �·
İÇİN... adını koymayı uygun gör.
nın yollarını bulursun. Evinin onu
.

rir, espri dolu y�arınızı bekle. li, Bozheyll'nln söylediklerine kulak


den cadde geç rmek . istiyors an , sı·
i vermeli ...
dillt. Siz yazacaksınız, biz çizece- riz sevgili okurlarımız. .
yasi partiye gir dükkanına Beledi·
at::ftx;Ottt•�ttt.ttı't&.cıtlıa''tAt'tttllı... �tVtt'"-"" AKBABA
••

ye Zabıtası uğramasını ıstemiyor· ı


- Mecburi hizmeti falan var mı?
) - Yok Fadtiiıah bey, gündüzlü O·
kuttuk... Ama neler çektik, neler...
- Olur, dedi Fadullah bey... İs-
mi? .
Ana ve baba, dua ede ede çıkQ·
lar... Fadullah bey yine kB.ğıtlannı
karıştırmaya, cetvelle bir şeyler çiz­
. -. .. .
, ·._. . . .. meye başladı. Kırmızı kalemle ka·

MVZAfFER:l_Z ® recikler meydana getirdi. Her •kare­


nin içine mavi kalemle birer rakam

]�t) ENİ kolumdan yakaladı:


- Gel gel! dedi, şurada ıbir za·
n bir karış ç ıkmış olan adama sor·
du:
bir elinı zımbaya, masanın rin­
deki kurutma k1l.ğıdına atıyor, ama
uJ
yazdı...

di...
,
Sonra, telefon kadranının
numaralarını çevirdi. Bir, beş, ye-

hireci dükkamm var, hem bir - Hiç beni arayan soran oldu almıyordu... Sırtını dönüyor, kasayı - Ben Fadullah!...
k!.hve içeriz, hem de konuşuruz... mu? diye. açıyor, kasadan birtakım san sarı - Nurhan Telek diye biri gelmiş
Yan gözle şöyle yüzi.lne baktım. - Vali bey aradı... k1!.ğıtlan çıkarıyor, bunların üzerle­ sizin oraya... Efendim... Evet evet ...
Yeni traş olmuş suratı pınl pın1 ya. - Başka? rindeki rakamları sırasıyla bir k1!.­ Madem öyle tıı.yi.ıİ listesini alın ge­
nıyordu. Çenesinin yan tarafı boy· - Başka arayan olmadı Fadullah ğıda yazıyor, fatura defterinin orası­ lin yanıma ... Olur mu? Evet ev.et,
nuylıı. birleşmiş, bu ·birleşmeden son­ bey. na burasına çarpı işaretleri koyuy:>r­ merkez. Tabii .tabii... Yazarım... Söz
ra bir kısım etler, ensesine doğru Olsa olsa, bu val.1, birinin lfilı:abı du... Arada bir de: veriyorum yazarım...
_kaymıştı. Saçlarından da bir .tek tel olabilirdi. Koskoca bir vali neden - Yaaa, işte böyle, neydi o gün-, Telefonu kapattı... Kırmızı kare.­
dökülmemişti daha... Burnu yine arasındı bir zahireci Fadullah'ı... A· ler yahu? diyordu... ciklerin yanına bu kez birer hart
çarpık, gözleri yine şeytan şeytan· ma, belki de arkadaşlarımızdan biri Başımı sallıyordum... Bu sallama­ ·koydu, T'ye kadar... '.Bir karecik, da­
dı... ı de vali olmuş, bu il'e gelmişti, o da dan .bile rahatsız olacağım düşüne­ ha ekledi en sona, eğri büğrü. Ona _

- Evet evet, zahireci dükkAnı, olabilirdi. rek, salladığımı görmesin diye, boy­ da U harfini koydu. Sonra parmak­
dedi, .buğday alırııiı buğday satarım, Ben bunları düşünürken: numu eğiyordum... larını saydı, mırıldandı...
arpa alırım arpa satarım... Çok şü· - Ne içeceksin? diye sordu. Arada bir elini ayağına atıyor, cı­ - Yaa, · işte böyle, neydi o gipı·
ki.ir geçinip gidiyoruz işte... Ha sahi - Ne olursa, çay olsun, dedim... zır cızır bir· ses, bir kaşıma sesi, ler yahu? dedi tekrar.
yahu, evlendin mi? - Yok canım, hiç çay olur mu, sonra başım eğiyor, ayağına bakı· Elini masaya dayadı yine, eğildi,
Başımı salladım... Neden bilin­ kah�e iç!... yordu... Ellerini masaya dayıyor, en alttaki çekmeceye uzandı... O sı­
mez:, kahm ve çocuklarım bir anda Başımı salladım... O, mas anın çek· kendini geriye doğru atıyor, sinirli: rada içeriye iki kişi girdiler, biri di­
mecesinden bir zarf çıkardı, sonra - Sinek, pis sinekler, diyordµ... ğerinin koluna girmiş.
rel'!migeçlt yaptılar gözlerinin önün­
kağıtlar... Karıştırdı ki!.ğıtlan, içle­ Sonra, birden o ·kızgın suratı değişi­ Konuştu ko'luna giren:

'
den... Boynu incecik çocuklarım,
sapsan benizli, hasta ·karım...
- İyi iyi, dedi, çok iyi etmişsin...
' rinden iki tanesini seçti:
- Bana bak, dedi adamına, şunu
yor:
- Yaa; işte böyle, neydi o günler b.ey, dedi.
- Vallahi rıi.hatsız ettik Fadullah

Benimkilerden bir tanesi maşallah al, şu köşedeki ıbankaya git, ben yahu? diyordu ... Fadullah bey, en alt gözden çıkar­
bu yıl özel üniversiteyi bitirdi, bir müdürle konuştum. Sana oradan 0n Kahvele� geldi, kahveleri içtik ... dığı karbon k1!.ğıdını, iki beyaz k1!.·
taneıi de kolejde... Bir de kız var beşbin verecekler. Bu onbeş binin Yine aynı, çalışıyor, boyuna çalışı­ ğıt arasına itinayla yerleştirdi...
ama, okutmadık onu, çabucak bü­ beşbin lirasını dün gittiğin banka­ yordu... O sırada içeriye birileri gir­ - Şunun için rahatsız ettik .Fa­
yüdü... ya yatıracaksın, işte senedi... Son­ diler... Bir anne, bir baba ıı_e bir dullah bey, bu bizim birader, has­
Et geldi gözümün önüne, süt ve ra, onb inini de al gel. Haa, giderken - genç kız... Selfunladılar Fadullah be­ taneye yatıracağız da... Gerçi pek
yumurta... Sonra, karımın ikiyüz de bize iki kahve söyle. İkisi de yi... Fadullah bey, yine k1!.ğıtlannı önemli bir hastalığı yok, ama, bize
em gram etten üç yemek yaptığı... çok şekerli olsun... Söyle dürzüye, karıştırarak sordu: rapor 11!.zım... Şöyle üç aylık ka·,
Söylemedim, benim çocuklar oku- · dünkü gibi kaynatmasın, sonra ka­ - Hayrola?... dar... Bunu hastaneye yatınrsak ta­
rnadılar, bir tanesi pazarlarda kalem fasından aşağı/ geçiririm... - Hayır vallahi Fadullah bey, de- mam... O zaman rapor verirlermiş...
!!atıyor, bir tanesi de. bir minibüste Beni, sanki dükkfuıına yaptığı iş­ di adam... Bizim ·kız bu yıl öğret­ Gerekli de bu rapor...
- Gittiniz ,mi hastaneye?
çalışıyor, diye... leri seyredeyim diye getirmişti... men çıktı da... Biliyorsunuz, benim
Zahireci, dükkanına geldik.... Sarar­ Çekmeceleri açıyor, çekmec,eleri ka· de :Qakıma ihtiyacım var, annesi de
mış ot ko�usu', ekşimiş incir koku­ hasta... Şöyle kızın t1!.yinini merke­ - Gittik...
pıyor, birinden çıkardığı bir kAğıda
suyla karışmış bir koku... Sonra bir ·bir şeyler yazıyor, sonra o kl!.ğıdı ze diyordum... Mümktin mü? - �lmadı?
serinlik. başka bir k1l.ğıda iğneleyerek, başka KAğıtlarından başını kaldırmadan , - Evet olmadı ...
Fadullah bey, mağazadaki sakalla- bir dosyanın içine koyuyordu. Arada· . sordu Fadullah bey:
- Pekiyi, adı?
- Mestı:tn Koyuncu ...
.. .
- İyi, gidin...
Bazı Belediye memurları, seyyar esn�ftan rüşvet alıyormuş. ı- Gazeteler -
- Hastaneye mi Fadullah bey?
- Hı...
Teşekkürler edildi, birkaç kez ...
Fadullah bey, iki beyaz k1!.ğıt arasına
geçirdiği karbonu eliyle düzeltti.
Sonra bir mendil serer gibi onu ma­
sanın üzerine yaydı, üzerine zımba;.
yı <koydu, telefonun kadranını çevir­
di:
- Aloo, ben Fadullah... Uç aylık
rapor istiyorumı... Yok yok, bana
değil, ne yapayım ben ral>oru yahu?
Biraz sonra gelecekler, adı, dur ba­
kalım neydi? Şey şey, Mestan Mes­
tan... Hay Allah, soyadı neydi ya.
hu.?.. Neyse, onu da .siz sorup öğr&­
nin!... Aranın aranın...
Telefonu kapa41... Ahizenin kor·
donu karıştı, •bir zaman onu düzelt­
mekle, uğraştı, bu arada bana:
- Yaa, işte böyle, neydi 0 gtinler
yahu? dedi...
Karbonlu beyaz kağı
.
· ��inden.. Bir ara
tlan ütülü
bır mendi!miş

T;;:runara dı.
gibi aldı il·
toplu
.. �madı, ne dediği anıaşııınadan
yan
k�ur ıer etti...
Sonra, �
?_ır toplu iğne çıkararak. kuıtıan

B� ı�

ıgneledi. En .Paşına cetveııe ve kop
Y� ka�emıe kapkalın bir
i.
di . . . B ır de ortadan çizd ta y nd
eri ır
T harfi oldu ke.ğı. r
w;; 0�u diyara:·
Çıkıyor �· çıkJ11.JY
alttaki M da baktı... ydı. Y uz
sakallı ""
:
.. "• di
'
.
ıçeriye, onbi n ursY1 sa .. lük
rdı Fadullah b ·
ce��;rn çıkardığı k ey,
!eri, ellili kleııi
yeleğinin
açtı kasay ı, :Par
man anahtar ti dl diğer
� arı
bir bir yerleş
Yliz.l.tiklerin,
diğer blnl
{
� �ft
0 yaruna
Bu şırtı a
ı şi bj'rden, girdi-
tr hl
ler içeriyll· ·· ç tanesi bir taraıa
geçti &ter Uç tanesi bir tarata
ıJri�
ttçıu' grUPıa:r biriblrlerin� eözı
4
n1n içine bakıyorlar, hangi grubun zili çaldı. Açtı telefonu, sadece bit Elini uzattı, Fadullah bey de elini - Feyzi Şencan, onbeş bin... Tu·
daha önce konuşmasına, bilinçsiz O· tek kelime konuştu: uzatt ı : � �a.ra, yirmibin... Abdullah Meı:t,
larak gözleriyle karar vermeye çalı· - Gel! .. . - Evet, görelim, dedi... yırmıbın...
şıyorlardı. Masanın sol tarafındaki On dakika sonra zahireci dilkkll.· İyi giyinmiş gözlüklü adam, çan­ - Yirmtbin mi?
üçlü gruptan sanşın, orta yaşb bir - Evet beyefendi...
nına, elinde dosyayla, kravatlı, görr tadan bir dosya, içinden de bir k!· .
adam: IJüklU, iyi giyinmiş bir adam geldi. - Sil onu, onbin yap!... Şok bi-
le ona onbin lira kredi...
.,t çıkararak okumaya başladı:
- Getirdim Fadullah bey, dedl, I
yanındaki sıska .bit adalnı göstere­ - Ba�üııtüne . .. Suphi Ballı, üçbin,
rek, işte dediğim arkadaş bu ... Türkiye'yi açlık tehlikesi bekliyor. Gazeteler -
Kadri Demir, sekizbin...
-

mlş bir insanın yorgtinluğuyla bak· - Sil o sekizbini, onbeş bin yap!
Fadullah bey, saatlerdir kürek çek·

tı sıska adama: - Baştistüne beyefendi...


,

_,.Demek doğru? dedl. İyi giyinmiş gözlüklü adam, çok_


- Doğru ·beyim... insan ismi, çok rakam okudu... Fa­
- Nedir o. sağlık memurunun a· dullah bey, isimlere bir şey deme­
clı? di ama, rakamların bir kısmını a·
- Hüseyin Öksilzoğlu... zalttı, bir kısmını ço�alttı... İs bi'·
- Gösteririm ben ona öküzlüğü ... tince:
Haydi siz gidini... - Bir kahve içer misin? dedt.
- Sağoluı:ı beyim... Biz kasabaya - Hayır, dedi iyi giyinmiş adam,'
haberi salanz... benim bir istirhamım var sizden....
Fadullah bey, öte}ti üçlü gruba
Bizim kayı,nbirader otömobil ehli·
sordu: yeti alacaktı da...
- Sizin? - Adı?
rumaz, �mu, bir domuz burnu - Şeref Yazıcı!...
- Olur olur!...
gibi ,Jtüt olli.'.iıl konuştu:
- Ben kalkayım beyefendi. ..
- Fadullah bey, dedi, bir apart­
man yapacaktık, yeşil saha dediler,
nıhsat alamadık... Oysa ki bu yeşil
- Gtilegille ...
İyi giyinmiş adam gittikten sonra:
sa.ha içinde meskOn yerler var, amı;l
er olmaz da olmaz öi-

y�rlar... az
- Ben de kalkayım, dedim...
belediyedekil
- Yaaa, işte böyle, neydi yahu o
günler? dedi tekrar. Demek gidiyor­
diyo rlar?

öyle
- oım sun? Şey yine gel, işin düşünc.e gel!..

otelin
efe�dim...
diyorlar Çıktım dışanya... Karşı kaldınma
arkasındaki geçtim, dilkkAnın tabelasına baktım.
_

şu, turtst ik
«Zahireci Facıullah Yalaroğlu», bun·
-

saha mı? ·uıaıı beY dan başka yazı yoktu tabe!Asında


....: J!lvet Fad nız bana a-
din... y'ıi.i +Mn
r""ını ;�:
Şöyle aradım, bir devlet dairesi
İ yi siz gi
ge..,.,. � .l . . .
da, Parsel mıına '""
- mi, ama bulamadım ...

oıJıµumızda er;ıadullah .bey,


.

diin .. Buyrun ... ötede,


'
.
Y�düm... Bir kaç adım
e· .
�ir
c bır tlitüncti dükkanında.o, üçüncü
garas1 aldım... Sordum tütüncüye:
ı ı gittiler... sit

ksit taJt
bin C::n nikotini bOğaZS
n eren uz
ta
,..,., bir ta· - Şu Fadullah bey dedikleri a"'�-
ne çıkardı un sigara a ...,.. .i cebine UG.ljJ
l r
.1.. ,. tı•
k0yarlten ' .. � tam ak et kimdir?
Tlitüncü tuhaf tuhaf baktı yüzU.
p
- Yak:' ·'bana uzattı: .

yahu?
.
tı böyle • <iedi Ardından: yasa, ış· me:

�nİcli o g{Wer - 'Bilmiyor musurı? dedi, bu ilin


dL Aa
de­
Başınu al
bile... Tekrar
� �'k:mı biz �ahve
.Alna bakmadı
ler i? pa.tti başkanıdır ...

S�tır satır böl<iU


bir
Clzgi çfzdı. Muzaff•r İZGti
�a�di
'"6' · 'il'şlefonun
5
DÖRDÜNCÜ DELi
]) İLMEM kaçıncı
) Sağlığı Kongresi
Akıl ve Ruh
yurdumuzda
- No. 3 - mış, derken zavallı aklı� oynatmış!
- O, ·ipliltle kendini bağlayan a­
yapılmış, günlerce süren çalış· dam? ...
=-jlltllllllllllllllttllllllllllllllltlltlQllltlllllf111111111111111UfllUIUlllU,Hlllfl111111ı&llllUllllllltllllltlllllllllt11111111111Ult�
=

ni1lar sonwıda birtakım yeni karar­ Sevgili okurlarımız, - İçlerinde en esrarengizi de, o!
b kadar sorduk soruşturduk, İstan.
.

lar alınmıştı. Yerli ve yabancı oto­ Evvelki sayıda başladığımız «BİLEN KAZANIYOR» yarışmasının
be­
ritelerin çoğwıluk tarafından
§=== konusu şudur: 'Her sayıda bir hikaye yayınlanacak ve bu hikaye ile il· . bul - İzmir arasında birkaç uçak
nimsenen görüşlerine göre, türlü ne­ gili bir soru sorulacaktır. Bu sorulann cevaplannı okurlarımız ve­ yolculuğu yap'tığından başka bir şey
denlerle meydana gelen akıl ve ruh receklerdir. Yarışmamız sekiz sayı sürecek ve her hafta bir liily l e öğrenemedik.
hastalıklarını tedavide en emin yol, bir de kupon yayınlanacaktır. - Kongre kararını bunlıı,rın üze­
uzwı süre hastanın ruh yapısını in· Yanşmaya katılmak isteyen okurlarımız: rinde uygulamakla işe başlayabiliriz
celedikten sonra, hangi tedavi siste­ 1 - Hikaye ile ilgili somnun cevabını bir ,Jmğıda yazıp, «BİLEN öyleyse, diye fikrini açıkladı delege­
minin daha yararlı olacağına karar KAZANIYOR» kuponu ile beraber aşağıdaki adrese gönderecelı:lerd4": lerin en yaşlısı. Biliyorsunuz, yeni
vermekti. AKBABA DERGİSİ YARIŞMA SERVİSİNE tedavi metodumuz hasta .:.... doktor
- Şu halde, diye konuşmasına de­ :ı:>İV ANYOLU - İSTANBUL ayırımını ortadan kaldırmak olup...
vam ediyordu fikir sahiplerinin söz­ 2 - He.r doğru cevabın !karşılığı 25 liradır. Okurlarımız, «BİLEN - Biliyorum, dedi hastane görev­
cüsü, ilkin ,hastayla aramızdaki me­ KAZANIYOR» yarışmasına bir sorunun cevabı ve bir kuponla Jm. 5: lisi. Hastayla içiçe uzun fakat sabır·
safeyi kaldıracağız. Onu daha yakın­ tılabilecekleri gibi; sekiz hikayenin cevabını sıra ' numarasına göre :=_5 lı bir incelemedeµ sonra hastanın
deı.n tanımak, nelere niçin saplandı· yazıp, sekiz kuponla ,birlikte de !katılabilirler. ruh yapısını öğrenmek...
ğını anlamak. için deliyle deli olaca­ Böylece 25,li.radan 200 liraya kadar kazanma şanslan olur. ;; Görevlinin soluk almak için sustu.
ğız, zırdeliyle zırdeli!... Ama hiçbir 3 - Doğru cevap verenler arasında kura çekilecek;· kura sonucu 5 ğu sırada yardımcısı yardım etti:
zaman karşılarında bir doktor ola­ 25, 50, 75, 100, 125, 150, 175, 200 liralar kazanan okurlara aynca Ak· § - Ve bunu öğrenmek için de ge­
rak görmeyecekler bizi. Diyelim has­ =
baba Yayınlarından birer kitap da armağan edilecektir.
a rekirse deliyle birlikte delirmek...
O soluk aldı, arkadaşı sözü ta·
ta mız bakışlarını belli bir noktaya �1111uııııııı11111111111111ıııu1111111ııu11nııu111111ıuı111uııııtnuı11111111uıııı11111111111ıuıı111111uıı11111111�111111nınnıııt#.

dikmiş, bakıp ,bakıp sebepsiz· kah· mamladı:


kahalar atıyor. Düşündük, nedenini kıp da mürid olarak aralarına gir· hasta bağdaş kurmuş o turuyordu. - Fakat ne pahasına olursa olsun
bulamadık. Sorduk, cevabım alama­ seydi... Üçüncü hasta aklına estikçe çukur hastalığın nedenini örten sır perde­
- Denedim efendim. «Sana iman açıyormuş gibi yapıyor, makas gibi sini yırtarak, tedavide en·kesin yolu
ettim ya İsa; yil. Musa; y_a Ali», diy e­
dık. İşte o zaman yapılacak en doğ­
ru hareket hast anın baktığı yere ba. açıp kapattığı parmaklarıyla sözde bulmaktır.
kıP., onwıkine benzer kahkaha at­ rek aralarına bizzat kendim girdim. bir şeyler kesip atıyor, · bu da bitin­ - Bravvoo... Şimdi, adı geçen has­
maktır. Böyle yapmakla, o an has· - Evet, sonuç ne oldu? ce saatbaşı verir gibi: taları özel odaya alınız lütfen.
tanın neler hissettiğini bizzat öğren­ - Dört günde dört din değiş tir· - Kalkınıyoruz! diye bağırıyordu. Ortadan cam bölmeli iki göz oda·
miş olacağız. elim \ ' Hızla kalkınıyoruz! nın bir gözüne hastalar yerleştirildi,
Karşılıklı söyleşildi, - Neyse, ilim uğrwıa her şey ya- Bu söz, dördüncü hastanın hare­ diğer kısıma hastalan inceleyecek
ı
dertleşildt,
sonra toplu olarak şehrin en büyilk pılır. Peki, bunlar?... ket komutuydu sanki. O, «Kalkınıy:>· dört doktor girdi. Görevleri güç,
akıl hastanesine gidildi. Koğuşlar Delegelerin gösterdikleri hastalan ruz, hızla kalkınıyoruz» detdem�. fakat elde edecekleri sonuç tıp ilmi
gezildi, hastalar görüldü, görülenler nasıl tanımlayacağını bilemeyen dok­ dördüncüsü elindeki makara ipliğine b<ıkımından mutlak büyilk bir zafer
delegelerin bir kısmı tarafından tak· tor: sarılıyor, beline dolayarak sıkı sıkı olacaktı!
dir, bir kısmı tarafından tenkid e­ - Şey efendim, diyerek boynunu , bağlanıyordu. Amaç, önce bu adamlann ne yap.
dildi. Tenkidçiler: büktü. Koca hastanede sadece şu Gördüklerine delegeler de akıl er. tıklarım anlamak, sonra onların yap.
dört hastanın durumuna akıl erdire­ dirememişlerfil. Biri sordu: tıklarım aynen yaparak duydukları
medik henüz. Oysa iki yıldan -beri
- Ruh yapısı biribirinden çok ay­
- Ne yapıyor bunlar?
- Bilmem ld, dedi görevli. Küçii-
n insanl�n -bir araya toplayıp açık· hissi bizZat kendi içlerinde duymak­
havada çalıştırmak, modern bir te­ de içli dışlıyız denebilir. Ne kimsey­ tı. Bwıu öğrendiler mi, yanlış teda­
davi ş�kli değildir, diyordu. Bunla­ le konuşurlar, ne diğer hastalara cük bir ipucu bulsak... vi, ya da . başansız tedavi sôz konu­
kanşırlar. Herifler hasta değil, ti· - Hasta olmadan önceki sosyal su olamazdı.
rın arasında açıkhav;ıda gezip toz. durumlan hakk'ında bilginiz yok
maktan zevk alanlar olacağı gibi, a. yatro oywıcusu sanki... Sahneye k©· Boynwıa gelişigüzel bir kAğıt asan
yacaklan oywıwı provasını yapar_ mu? doktorlardan biri, tıpkı hastanın
- Eh, birazcık var. Şu yerde otu­
çıkhavadan hüzün duyanlar da var­
gibi günde belki yüz kere şu gördü· yaptığı gibi bağdaş kurup yere çök·
tü. Diğeri, hemen ar ka daşının yanı
dır. Şu halde...
Bir başkası devam ediyordu:
ğünüz sahneyi tekrarlar dururlar! ran, beş çocuk babası bir işçiymiş.
- Kongre kararını uygulamanın Bütün bakışlar adı geçen dört has­ Hemen onun yanında donmuş gibi başında bir heykel gibi mıhlandı
za.nuını gelmiştir. baha bir ·başkası: taya çevrildi. duranın vaktiyle galiba fıııbrikaya kaldı. Üçüncüsü yerleri eşeler gibi
- önce hastalar hakkında biraz Hastane görevlilerinden biri: benzer bir iş yeri varmış. yaptı, ara sıra «Kalkınıyoruz. Hızla
bilgi alalım, dedi. - Bakın, bakın, dedi, yine başlı­ - Ya şu yerleri eşeleyen?... kalkınıyoruz!» diye bağırdı, dördün­
- Emredersiniz. Efendim, her yorlar. - Onun belirli pir işi yokmuş. cüsü o bağırdıkça elindeki iplikle
yerde olduğu gibi hastalan «Zararlı Biri dimdik ayakta duruyordu, he­ Ziyaretçilerinden öğrendiğimize gö· bağlandı!
ve zararsız» diye iki sınıfa ayırırız men onwı ayaklarının dibinde boy­ re hiçbir fşte dikiş tutturamazm ış. Hastalar, taklit edildiklerinin far-
ör.ıce. örneğin �u ıgördtikleriniz has· nuna astığı yazılı bir k8.ğıtla ikinci Dernekçilik yapmış, particilik yap· kına ancak �şama doğru vardılar.
Uınenln kıdemlisi sayıldıkları halde, Biri:.
zararsızdırlar. 1 - Şişşt, dedi, şuraya bakın!
- Peki, zararsızları da ruh yapıla­ Ortadaki cam .bölmede dört baş
rınıı. göre sınıflara ayırdınız mı? birden sıralandı. İkincisi:
- Kongre kararını henüz uygula· - Oh oh, dedi, savaşımıza döııt
, · ,
anlamamış olmalı ki
mıı.mış olmakİa beraber, ruh yapıla­ kişi daha katıldı!
n hakkında yeterince .bilgimiz var· üçüncüsü
dı.r. Mesel!!. şu duvarın dibinde top­ sordu:
- Bu deliler ne yapıyorlar �le?
bir
lananlar, akıllarını ticaretle· boz..
muşlar. :Bütün gün elleHnde sözde - Yuh beyinsiz! diye kafasına
kağıt kalem . piyasadaki fiyat oyna­ şaplak indirdi arkadaşı. GörmUyor
malarını işaretleyip dururlar. Şu a-, muswı, bizim yaptığımızı yapıyor­
lar. Yerdeki, oturma grevini sürdü·
ğaçların altındakiler, dünya politi·
ka.sını kura kura tozutmuşlar. Biri­
rüyor. Ayaktaki, lokavtta direniyor.
O şişmanca.sı, temel at ıyo r, tesis a·
çıyor, «Hızla kalkınıyoruz» diye de­
bi rin e düsman, hepsi birer ağacın al­
tında, biltün gün nükleer siHllil&.nn
yasakla nması konusun da, Ortadoğu meç vetiyor.ı
sıwasının durması konusunda top­ - Ben, sonuncusunu soru� e'.
ruın
lant ı lar yaparlar, nota verirler, alı­ dedi şaplağı yiyen. Bir şe:: serum
medim de. O ne yapıyro� .....ıyor·
cıe
n::n kararlan veto ederle Hele
be ..,,
bazı
yaptı ğ ımı deseem,tıı rın en esraren.
r.
gıinler ordularına alarm vermeye ka.
l - İzmir ara.
Bunu soran, has
�dl
d�r dökülür iş. Şu
tan
giz olanıydı. is
. gördüklerinizin ·,

an aşka haYatı
butün dertleri, aşk b
! Kimi sevm iş
alamamıştı:" kl
� i sevmiş almıştır. ı:!,��
kfa
sı uçak yolc
,-
.bilgisi olnıaya.
ı er1 enn
Hemen şu önümu
den daha am.
zdekiler d"ğ hakkında
ruydı.
. -
- Qnlar akıllarını ıney Vedat SAYGEL
e takmış!ar?
DuruP durur·
ken İııa oldula_r. "'Mu· ·ı;a so.ıtV
- Oteki dünya"a
:
Dördüncü do
·
ktor ,
lanacıı.klarına öteki düny " da dö.rdüncü deli no
oldular, akıl:
Y
.., Ya�
aya. m ürld
toplamaya başladılar. u"
.
- Eh. oluyor böyle pı�<'rd
şeyler. Görev­
li arkadaşlar hastaya gerek DİKKAT! «Bile
tiğinden n Kazam.
fazla yakınlaşmayı sağlasalar yor» kuponu kapa
vı daha sağlam olur. M:es kta.dır.
teda..
eIA bfri çı'
6


------ - ----- -·· · -------�

/
'

ı-ıazırlayanl�r ;
ALİ ÖRSAN ÖYMEN
ALİ ÖZOGUl
G>� 5T5�

E R MEYDANI 5 0 T Ü R K, K Ü Ç Ü G Ü
Aydm'ın Kuyucak ıkazasu)da ter:
tiplenen deve güreşlerinde Kara Tü­
AYDIN YALÇIN ( 1920 · ? )
lü dört yıldır üstüste şampiyon ol­
du. Er meydanında yere vurup so­ - 2 -
luğunu kestiği rakipleri, sahipleri ta­
rafından oracıkta kurban edildi. Duvara yazdığı «İşte geldik, gidi­
yoruz» yazısı yüzünden, Uluborlu
* İlkokulu Müdürti Besiin be;rih 99
/,
santimlik cetvelini yiyen küçük Ay­
Ankara'daki başpehlivan Demirel'i dın, aynı okulun üçüncü sınıfını o­
kürsüye çağırdı. Salon alkıştan inle­ kutan annesi Şerife hanımdan da a­
di, meydan gümbür gümbür güm­ zar işitmiş ve babasının sert ve as­
bürdedi. Lakin körolası trafik, baş­ ker bakışları karşısında bir hayli
pehlivanın yoluna taş koymuştu. ter dökmüştü.
Cazgır kürsüden: Cetvel dayağına rağmen Uluborlu
«- Sabredin, şimdi gelecek,ıı de­ İlkokulu 1931 yılında 'birincilikle bit­
YDIN'ın Kuyucak kazasında Ka­
A ra Tülü dört yıldır üstüste şam­
piyon olup rakiplerini yere vu­
rup soluklanın keserken, Ankara'­
di. . .
Ve decı'.iği oldu. Başpehlivan Demi­
rel, yanında eşi Nazmiye Demirel,
ti.
Ortayı, zamanın her nüfuzlu su­
bay ailesinin erkek evlfldı gibi Or­ maçlarında Haydarpaşa, Kahats ş'ı
salonun bir kapısından göründü. E­ taköy'deki Kabataş Erkek Lisesinde devamlı olarak yener, kale arkasın­
nın Atatürk Spor Salonunda Çoban linde havaya doğruı kalkmış şapka­
Sülü yine sandıktan çıkıyor ve AP.
okudu. Matematik hocası BokBör da şakşakçılık yapan küçük sınıf
sı, bir şeref turu yaptı . . . Sonra kür­ Kemal'in dersleri hariç, Kab!\taş'ta
Genel Başkanlığına göz diken iki za­
öğrencileri de he!:,. maçtan .sonra
süye geldi. Şapkayı yanıbaşına koy­ da başanlı bir öğrenciydi. Yazılı
yıf pehlivanın paçavrasını çıkarıyor­ Haydarpaşa dayağını kabullenmek -
du. Herkes şapkadan tavşan, güver­ yoklamalardan önce tebeŞir çiğneye­
du. Ol hikaye, AP. ·büyük kongresin­
zorunda kalırlardı. Fakat küçük Jl.y.
cin ve ucu gelmeyen bayraklar çı­ rek okulun poyraza bakan c�phesin­ dm bunu kabullenmedi ve
Oysa ytız
liseyi
de başlayacak ve Millet Meclisinde kacak diye bekliyordu. deki ahşap revirde yatıyor ve bu re­ Haydarpaşa'ya nakletti . 'b zamanlar
devam edecektir. Başlangıca döne­ sayfalık 'bir konuşma çıktı. vire sağlam yatfı.nlar genellikle has­
liin: zaten bir Haydarpaşa, bir Kasım­
O sırada Kuyucak'ta, en çok al­ ta çıktıkları için de dersler kendili­
paşa, bir de İsmet Paşa'nın sözü
SALON kışı son dört -yılın sırtı yere gelme­ ğinden kaytarılabiliyordu. Okulun
yüksek duvarları yatılı öğrencilere geçiyordu ülkede .. Aydın Çalçın'a ge­
Daha tanyeri ağarmadan yedisin· yen şampiyonu Arapkuyu'lu «Kara
lince, o, kitaplarının arasına «Bört­
den yetmişine, yirmialtısından kırk­ Tülü» ile ona baş tutan Akkuyu'lu ancak hafta sonlarında kaçabilme o­
·birine değin etimle politikacıların San Zeybek topluyordu. Güneş bir lanağı veriyordu. Küçült Aydın bu­ lücene», «Bozkurtların İntikarnrn,
dikkatleri AP. Genel Kongresinin ya­ mızrak boyu yükselince kafaları iyi­ na rağmen deniz' kenarından rıhtı­ «Büyük Turam> gibi yayınları yerleş­
ce tütsülenen ve sırtlarında Tanrı ma yanaşarak ayva satan Ayvacı Nu­ tirerek ders çalışırdı ve bu paşala­
pılacağı Atatürk Spor Salonuna çev­
)'ilmişti. Takviin yapraklarının 21 E­ korusun yazısı olan erkek develpr ri'nin sandalını bu iş için kullanma­ rın sonuncusundan hiç mi hiç hoş­
kimi gösterdiği gün, tıka basa dolu biribirlerine girdiler. yı da ihmal etmezdi. lanmazdı. (Zaten İsmet IPaşa'yla yıl­
Ankara otelleri ıbirdenbire boşaldı (Devamı _var ) O zamanlar liselerarası futbol dızı bir türlü barışmayan tek adam
ve yurdun dört bir bucağindan ge­ Aydın Yalçın'dır.)
f'•
len At rozetli delegel�r topluca so­ Aydın Yalçın'ın Siyasal Bilgiler
kaklara döküldüler.
p a r l amento s ö z l ü ğ ü Fakültesini bitirip bir süre de bura­
-:- Haydin meydana!
Po l i t i ka gö z l ü ğ ü y l e
\
da asistanlık yapmasından sonra
Meydan, Ulus Meydanına bağlanan Londra'ya gidişi, eş( Nilüfer'i tanı­
göbeğin bitişiğindeki Atatürk Spor yarak evlenmesi ve bu arada valtit
Salonuydu. Davullar zurnalar vurul­ bulup doktorasını tamamlaması 1947
maya başladı. Belediye bandosu ye­ ilA 1951 yılları arasına rastlar.
rini alınış «Dağlar kızı Reyhan>> şar­ Çörçil'e hayranlığı, kendisini Çör­
kısını bando ve mızıkaya aranje e­ çil'e benzetişi ve İngiliz Demokra si­
dilmiş şekliyle icra etmekteydi. Sa­ sini •beniinseyişi de yine aynı yıllara
lon çiçeklerle süslenmiş, Başbakan
rastlamaktadır. İngiltere'deki para­
Demirel ve eşi Nazmiye Demirel'in_
sızlık yıllarının etkisi altında kala­
kocaman bir portresi çiçekli 'bir çer- ·
rak dönüşünde «Para ve Banka» ad­
çeve içinde ve omuzlar üstünde kür­
.sünün kenarına yerleştirilmi şti. lı eserini yazar. 1957 yılında Dek!Ul
Bir cazgır ortaya geldi. Gür sesiy­ BAKİR - El değmemiş, bozulmamış, temiz kalmış; politikaya ye­ Tu:rhan Feyzioğlu'nun peşinden Fa­
le seslendi: ni giren bilim adamı. külteden ayrılır ve politikaya gP.ç-
- Yoklama yapacağız! BALDIRAK - Don ve pantalon gibi giysilerin dizden aşağı olan meye karar verir. Fakat Feyziog·1u
Binbeşyüz kadar isiin okundu bed kısmı; veya bir parti genel idare kurulunun yedek üyele:i­ o sıralarda İsmet Paşa'ya yana.pp
·bir ses tarafından. . . Binbeşyüz ka­ ne takılan sıfat. CHP'ye girerken arkasına bakmnyı
dar isim sahibi, yakalarında birer BALIKÇll...IK - Yurt dışı görmemiş milletvekilinin ·kura yoluyla unuttuğu için Aydın Yalçın da un.u­
at rozeti taşımaktaydı . Ve rozetin, Avrupa parlamentolar heyetine seçilmesi.
BALIKLAMA - Mebus maaşlarına zam getiren teklife oy verme
tulur. . . Bunu unutmayan Aydın Yal­
daha doğrusu atın üstünde «AP.», al­ çın bir başka parti seçer. . . O sı ra­
tında da Süleyman Demirel yazılıy­ işlemindeki davranış . larda Menderes'in .gidişini beğenme.
BAREM - Maaş derece ve miktarlarını gösterir cetvel. <Küçük
memurlar için ktıllarulan cetveller için aynca bir de mik­
dı. Pehlivan adaylarından Ferruh yip Demokrat Parti'den kopanlar
Bozbeyli bu işe fenahıalde bozulmuş Hürriyet Partisini kurmuşlardır
ye rozet �den güreşi daha baş­ roskopa ihtiyaç vardır.) v�
BASÜBADELMEVT - İstifa eden Başbakana yeniden hükfuneti
bu parti milli matbuat tarafından
tan terketm ıştl. Geriye Çoban Sü­
ıü 'ntin karşısında kala kala iki cılız ·kurma görevinin verilmesi. «Aydınlar Partisi» . olarak nitele
ndi­
rd .
pehlivan kalı�? � Birisi Profesti r BAŞ - Birçok deYiinlerde zat ve nefis, yıiru öz varlık anlamını rllınektedir . Aydın Yalçın böylece
a.
ta ıyan bir zamir niteliğindedir ve ülkemiz sözlükl erinde dına uygun bir parti buinıanın
Ayd ın Yalç
ın, :ı te.k� �e yine Profesör
I ş
sayfalar dolusu ö rnekleri vardır. Herkesin olmak istediği
sevin.
. . İ kı?cısının adı bile faul­ ci içinde bu parti sa.flannda y
Domaniç . erini
bır kaz3:11acak. �l�a rad- ve bu uğurda savaş verdiği bu zamire Türk Dil Kurumu a�ı;ı.-. 1955 yılında ise -kendi ifacl
ü
d .. (Kaz ara
sık şu ctim .
leyı ışıtecek. sö zlükleri
nden bazı ö rnekler vererek yetiniYoruz : e­
yolardan sık
sıyle-- programının yüzde doks
omanıç . · · '
) olbaşı , aş çıbaşı, ırgat başı, dağ başı, sığır başı, 'm
SınıfbaŞı , k beşini hazırladığı Adalet
baŞl,
tik·. B aş bak a n D Partisine
on?aşı, bmbaşı, Bölükbaşı, binbaşı, havuz başı,
soğan ka�� · �'.! partide genel ida
. ıl{UYlJCAl\.'TAdeve güreşı. t darın başı . . .
adam ,başı , ik ı
re kuııı­
( Baş nereye giderse ayak da o ı;aya gider) , (Baş ol da ister-
'ta ise lu uyeligıne ve grup başkan
o gun Kuyucak
. . vekilliti­
:Kuyucak ve ne kadar yükseıır . Fak
�rdı. Güreş oldU mu sen soğan başı oD · at «Yüksel ki
koylerinde her iş durur, ç
oluk ço- yerin bu yer değildir» düs
Baş. zami rinden türeyen fiiller de. . yine sözlüklerimizde ,ol­

turuna sı­
cuk e meyd ed e dl dukça geniş bir yer işgal ederler: Omeğin; başaşağı gitmek , kı s ıkıya bağlı olan Aydın ,
. � anına akın Genel
B kentte
ş · baş k aldırmak başedememek, başüstünde yeri olmak, baş­
BüYült Ko
enın ya .
u Başkanlığa da adaylığını
de her iş
ngre o ldu m koyar ve
durur, mı· 11et konar üstüne demek : baş� dönmek, baştan çrkmak, baştan kok­
Püa� "
demokrasi düzeninin su değ
·· de irme-n.
öyıe o\� Yere akın ederdi. O gUI1 oS·
mak, ba.şa çorap örmek v.s . . . , �ulleriyle ytirütillemiyeceğ
ini llcr1�
�- Dıştşıerı Bakanı bile
koca k \Baş her ne kadar gövde üzerinde taşınan ve duyum organ­ surer.
nı yalnı z �Ya.'ıarcıa Cumhurb aşkanı­ larımızı taşıyan bir vücut parçası olarak kabul edilirse de,
üç
düşmemişse 1964-T
Aydın Yalçın yaşmda bind" " .
doğru ko � kıp özel bir u çakl
a biz ulusç a gövdemiz üzerinde taş taşımak yerine •başımızın kırat'tan nasıl
dış ilişki� �� ke �una geldi . cüml
e üstünde gövde taşımayı daha uygun ;ııuıuruz. Bir lider bul­ bindiği kırat'tan da Ml!l. dÜşm
Açışı, KUY\lCaJı:• ta. duk mu hemen omuzlarımıza alır, sonra aa yere indirmeyi em . e­
tir. Bunu, onun binicili
Z�
ı\nkara'da ise Meclıs-ı:ac� Ali Efe, beceremeyiz. k hun �
" erin"e
mı aramıı,.
Başkan Vekili
mi.' yoks a atıın na119..1'1 a
...
ı lli.imayun
....... . ... ·- lı, orası bilinmez!
d 1l
Nurettin Ok yaptı .
---� ·-

7
* Yerin, yurdun, adresesin b/lmlrem "' Angara;da Anayasso I * _Ellerinden öpiy Hasso
* Yap bize de /ltlmııso * Bu 11/n mUmklnl yoh mi hoyyy baboov ?
1
şı1111111111111uıu1111 lltllllllllllllllllllltlll
DÖNEK GAPİ -
�· me söyliyam, isder «Zennatorıı olanilıdan gir­
Gapınin ögü, ana-baba güni . . .
,
sin: İsderse Mencilis hadamesi ossin, efandi­
Akbaba, bu sayısından itibaren, çok
yakından tanıdığınız bir yazarımızın ka·
Bütün ahali, Mencilis 2"apısinda cem ol­ ma söyliyam, isder ise gapida növet dutan
pulis ossin .. bu yapmin içina girip de dışarı­
leminden, hiç tanımadığınız yepyeni bir
muş ki Jçeriye gire . . .
Gapi 'emme. . ne biçim gapi? ya çıhmahlığin mürnkinisi yohhh! . . . Vallah
Dört ganatli degirman çarhına benziyi .. tiple tanıştırmak istiyor sizi.
yoh, bi118.h yoh. Buriya girip de burayi bı­
Kör Mamo'nun dingili gibi, döniy ha döniy .. Basso Yerebasmaz, doğııp büyüdüğü rahmah akıllı işi deel...
Doğıı Anadolu dolaylarında arayıp bttla·
matlığı «Anayaso» yıı aramak ve bulmak
döniy ha döniy . . . Odun derdi yoh, efendinie diyem, komür
derdi yoh. Heyvanların alafı, çoncihlarin zah.
�çin yola revan olmuş ve başkent Anka· �ı tedarlklemesi yoh. . gam yooooh, gasayat
yooohhh. Her bir yani ıssıcah. . . Ekmek dlr·
ra'ya gelmiştir.
Hasso'nun başkentteki tenıaslannı, A·
sen ekmek vôr.. yemek dirsen, efendime di·
nayasa'yı ·bulma çabalanın, çeşitli politi· � gayfe
kacılarla konnşma.larmı ve bir .Ooğulu gö. :.
. . yem, yemek vor.. vor, leymunata vor,

ruyle buyük llı:ent insanlannın yaşantısı


löküs çeşidinden gohulu gohulu clğaralai:' vor ..
lakırdinin gaymaği burada.. havadisin tezze ­
karşısındaki durumunu ve tutumunu her si burada.. yummuşah yummuşah goltuhlar
sayımızda rCsimleriyle gözleyecek, ilı:t;ndi mı diysİn, .yeddi gat yerin altıiıdan yeddi gat
şivt$iyle izleyeceksiniz.
Bu MyllD.lltda Hasso 'oun, T.B.M.M. nln
gögün üsdine çıban «Hasansorıı mi diysin,
efendime söyliyem, ne diysen happisl vor
yeni çalışma dönemine başlaması milna· burada . . .
sebetiyle Millet Meclisine yaptığı ziyareti

E
ve oradaki temaslannı sunuyoruz. PARLAMENTO MU, PARALI �O MU?
� ltllllllllllllllUUUllll uuın•ııuuıııuuu tf - Lo Tava.bil, burasi nire?
1
- Yehhh! dedi, Mencilise müstahdim ol­
- Burasi deppoy Hasan emmi!
dimi . . .
- Uyyyy, seni veren Allaha gurban Tava­
bil, dimek «MüstahdiIİııı oldin ha?
- Lo gardaşim, dedim, bu gapi niya böy­ Allah iraz1 ossun Tavabil'den. Dutti go­
le dönek? lwndan aldı beni içeriya . . .
EzirgS-nlı bi votandiş cuğap virdi:
- Bu gapi,' siyasat gapisi hemşarim, de· BURAYA GİRİP DE BURDAN ÇIHMAH
di. Siyasat nassil döniy, bu gapi da ahan işde AKILLI İŞİ DEEL!
o biçim döniyil . . . Vıyyyy babooovvvv l . . .
Ga'pinin çarhına bi �dun atam dedim, pu­ Vallah-bill8.h, insanda beş guruşluğ akıl
lis ögtime geçdi:
- Giriş kBğidin vor mı hemşarirn?
Biz pulisinen gonuşuyken bi de bahtım
bizim Topal Hüssüg'ün oğli Tavabill . . . Dönek
gapinin öte yi.lzinde dikeln:ıiş duriyi.. .
- Ula Tavabil, gu.rban saa Tavabll, gozü­
nü sevdigirn Tavabll, Allahına gurban oldu·
ğim Tavabll, sen ne anysin bu gapinin öte­
sinde? dimeye galma.dı Tavabil de beni gor­
dü. Efendime söyliyem, gapiyi geçip <bu yana
geldi, efendime (;iiyem Tava:bil'i gördükden - Asgeriye deppoyi mi, yohsa efendime
kelli düniyalar benim o ldi.. . söyliyem arpa-buğda deppoyi mi?
- Yoh Hasan emmi, mal deppoyi burasi.
Vay babo vay, Tavabil'in esgi halı nirde, '
şindiki halı nirde? Gat elbisa geymiş. Efen­ Menollisde bi masanin .bi kenari uffah bi cı­
dime diyem, başdan �şaği varcavett ii"engin­ zıh oldi mi, bi goltuğl.n �yağısi davşan dıma­
den esvabı geçi� omizina . . , Kim der ki, ğı gadar aşındı ani, artıh gul lanmiyler Hasan
biz bu Tavabil'inen yeddi sene dağda guq.ı emmi. . getirip ahan bu deppoya goyiyla.r . . .
güttük .. bu Tavabil'inen ölmüş e�şeklerin ıö­ - Yaho Tavabil, buranın sahabı b'u ga-
nünden çarıh yaptıh aya�im!za . . . der zengin mi? "
- Ula Tayabil, söyle gö rem mabhüs mi vansa buraya bi döfa l[irdl mi, bi d&ha dışa­ Hasanemmi, bildiğin gibi
"
- Çoh zengin
oldin? rı çı.htnazl . . . deell... Buranın bi günnügU yUzbin pangınot-
Golumi dutti: İsder «Mabbüsıı olarahdan girdin. Efendi- tan çoh ıreııı. . . 1 '
• - Yilzbln pangınot dedigin gaç para ediy
ki Tavabil? Benim diliminen de ki annayam
gurban sana: Ne alınır yüzbin pangınotunan?
- Hasan ernhıi, :tıer bir şey alinir. On çift
öküz alınır. Efendime diyem beş ho�a leb­
lebili şeker a.lınir. Kör Mamo'nun degirmanı
dingiylen ba.ranbar alınır. Daşlı Tarla'nın alt
yanindaki sulu araziye alınir.. Fatteye sekkiz
gat fistan, Cumali'ye postal almir .. ne alınmaz
ki Hasan emmi! . . .
- Lo Tavablı, bur
asi nire?
- Parlamento polltmanto u ıHasan
e s
- Ne dedin, ne d din? :ai daha söyle gö-
enun!!

�� �
rem!
- Parlamentonun portmanto
emmi , yaniya ki buruya
1 ­
san ş�ri
asiyler h�
- Paralı mantolari, sakk0 rın .mantosu
mi? Bizim gibin\ faJor-fUk � k '
eı.
dığından
olsa bllem, Par:!ı� Tavabil?
mi�,!
sakkosu
it asmiyler �e ged.iyi Ha.san enırnıı
- O gondor bu ne b�çirn şey? Gapıcıa
ını
- Lo ga.rclfl:Ş gUııs . Gulis dedigtn
'
yan�yıer
pulis, içeri Hasarı enınu, a ne klJ
- Hoş-beŞ yre-çaY !Çiyl r
ga e 114a.bbıı�Y
�P �ı&.r , tni-
an-
sin?
IUY � nvsbil, goooosgooa ,11w
oım1;.ın• aııan bural artn her b <,,.,v.ı.tl $tabd.1ırıu
sin .. ,b&a da bi «GUlisıı iÇirse11 1r ş6Ytnı bflf .
gay!e gib.lm l>i şey mi, YObsatn e . . · Cay gibiın
y
Mezar taşı tiyatuıa zam yapıldı. - Gazeteler - vor? Me lmekete dönin � ayn � tad1 nıi
çe ımnadınm da � d rup 8UVlll eyli &o
ce
e �l'efet111 1lnar!
8
GP. YTP. ve MP. bir parti oldu.
�-..
-----..-----..
-----..------------------------------------....--
... -- �
-.. -
�.... �,�-------,--�-�-�---·
- ..
- Gazeteler -

'

) ) ) )/

- Emeklp.er «Sürünüyoruz» dediler. ,--

Ş · U sahneyi gözünüzün önüne\


getirin:
Y E L PAZ E
Gabor'un yaptıkları gibi mücev­
her matemi içinde yaşıyorsunuz.
Londra'da, bir tiyatronun Bütün bu hanımların çektikle­
çevresi. Gece. Kapıya güçlü pro­ rine baktıkça sormamak elde de­
jektörler tutulmuş. Her taraf pı· REF:K ERDURA N ğil:
nl pırıl. Kaldınmlan dolduran - Elııiaslar mı insanlar için­
meraklı kalabalığı yer yer polis dir, insanlar mı elmaslar için?
hatı.ılnnı yanp caddeye taşmak· Kasan ı n altı nda Elizabeth Taylor'un Londra ke­
ta. Atlı polisler olmasa hiç zap. pazeliğiyle Sophia Loren'in New­
tedilmeyecekler. · du rmayı n ! york soygunzedeliğini 12 Ekim
Düdükler, haykıhşlar, komut­ günü radyodan dinledikten bir­
lar, küfürler biıibirine kanşıyor. kaç dakika' sonra elime o günkü
Ana baba günü. . . gazeteleri aldım. Bakın karşmıa
sından iki büklüm saklanarak ne haber çıktı:
geçmesi, içeriye hırsız gibi arka
Ne oltıyor? Neye meraklı bu

·
Amerika'nın Iowa. eyaletinin o.
kapılardan gir:ınesi, kuliste
kalablık?
ve
konferans sırasında da hep sıkı­
Elizabeth Taylar ile Richard sage şehrinde bir bankanın yöne.
Burton adındaki oyuncu kan-ko­ ticileri her ne hik:ınetse bir süre
yönetiµıde yaşarcasına zabıta
önce çok, çok, çok ağır bir kasa
kontrolünde kalınası sırf yüzük
caya!
'Üstelik bu çifti sahnede rol ya­ edinmek ilıtiyacını duymuşlar.
parken görecek de değµJ.er. İkisi
yiiziinden!
Bir sürü fabrikayla uzun zaman
cBoom!• adında berbat bir film Olayın tarihi ll Ekim 1970. Te·
sadüte bakın, aynı gün Newyork­
yazışıp çekiştikten sonra içlerin­
çevirİnişler; tam .bJr fiyasko ol­
ta da Sophfa Loren'in dairesini den birine gerekli siparişi nr­
du. O filmi niçin çevirdiklerini
açıklamak için halka konferans dört haydut basıp katibesinin ka­ ınişler.
fasını yardıktan ve il.ktriSie kil· özel planlara. göre yapılan dev
çük oğluna kor�u dakikalar ya­ �a �yet ha.zır olınu,, tank
vereceklerini ilan ettiler. Merak­
War bu rkonferansa gelmelerini tipı nakil araçlannın
şattıktan sonra sekiz nıilyon li· yanyana
bekliyorlar işte. 1 getiril:ınesiyle kurulu
Yazık ki zavaIWann hevesleri ralık :mücevher alıp gidiyorlar.
form üstünde
bir pl!l.t­
( Ondan bir süre önce de aynı bankanın önüne
kursaıklannda !kalıyor. Çünkü E­ taşınmış ağır ağır. Bir dev vinç
lizabeth Taylor ile kocası bir dü­ yerde aktris Zsa Zsa Gabor'nn bu lokomotif kılılı:Iı ne.sneyi
zine özel detektif ve birçok da on nıilyon llralik elması çalın. form�an alınış, bankanın üst ıra.
plit­
' mıştı.)
resmi polisin yardımıyla bir yan tın da <ıam açılarak hazırlanmış
sokaktan servis kapısına getirilip Sophia Loren'in de, Zsa Zsa yere koymuş.
•kimseye gösterilme.den içeri so- Gabor'Un da elma8lan sigortasız.
'
mış. Neden derseniz, o kadar de­ 0 katı n
Koymasıyla beraber
lruluyorlar. '·
sonra alttaki katın, daha sonr�
Saatlerce dışanda beklemiş ğerli şeyleri sigorta ettirmek bü·
� beli da opdan.
daha alttaki katın, hiisılı sırasıy­
:meraklılar neden sonra dUrıH11u
Ödenecek yüklü primler bir la bütün katlann zemini çökmüı,­
yana, işin formalitesi ve insanın
.
anlayınca o kadar öfkeleniyorlar kasa, bankanın o tara.tı nı yık '.
ki, polisle araıannda sert çatış­ rak . top�k seviyesine inm
a
hayatına getirdiği sınırla:ınalar iş.
:ınalar çıkıyor. İçlerinden çoğu
a ta.
dayanılır gibi değil. Yoneticiler binamn başk
epeyce sopa da yiyip Elizabeth
Bir kere, bütün eiınasia.nn fo.
r�nannda da koyacak entni
il ine
siilies y eıı·
asayı sa tı1·
Taylor'un silsilesine bır yer bulamayınca k
toğrafı çekilecek, her biri için uz·
söğerek ayi'ılı}orlar oradan. ga A•....
:ınan raporu alınacak, listeler res·
h" �armışlar. Ama kimse
Peki, büyük fiyaskonun üstüne
bu küçük fiyasko neden göze a. mi k.ayıtlara geçirilecek. Sonra,
naşnıaınış bu belayı
maya.
blı.şına
,
s;:;:
ıınmış dersiniz? Yaptıklan kötü sigorta şirketine her birini ne­
rede bulundurduğunuzu, ne za.
arına yutturmak Şimdi o şehir.�e bir fuar açıla
filmi meraklıl �- ­
ya da bağışlatmak için oraya ge­ man taıkacağınızı falan günü gü­ Fuar yonetıcileri kasaya
talip �l:ınuşlar: «Banka
len :1ı,:an-koca; ins�
gibi sağa so­ nüne bildireceksiniz. Evinizden Yıkan Ka.
Sa>> diye halka gösterecek}......
.. ı .,

gülümseyerek ka. bir süre uzaklaşırken, yolculuğa -�


la seının venJ?
giderken, yahut elmas takmayı
erde ne haltetnie­ mereti.
pıdan girece� r
gizlice servis kapısuı. gerektirecek bir ' divet kabul e· Atalarımızın sözün'"
u
ye binaya gelin de
dan sızıyor ve blni
erce kişlnin derken hep sigorta şirketini ha­ hatırlaınayın:

.
n efretini kazanıYOrlar acaba? tırlauıaık ve �akit geçir:ıneden bil­ - Zenginlik başa
Sebep şu: diride bulıı.nıiıak Z-Ol'UDdasınız. beli . . .
sigortalı elinasınız
'
söz ta
Kısacası, Aslında yan doğru bir
Aktrisin parınWılda yinni nıiJ.
e bir varsa adres değişikliklerini poli­ ��· Başa beli olan zen
ginlik de:
gU, akılsızlıktır. Elmasa si
yon Tfir.Jı: lir�ı değerind
·tektaş yiiziik var.· çaıı.nmasından se haber vermek zorunda olan
korkuluyor. bir sabıkalıdan dAha kısıtlı ya. taya, kasaya masaya zebuıı !�=·
şun alolsızlığı.

Tiyatroya dolamba9h yollardan şıyorsunuz.


birkaç otomobil dolusu özel de· Sigorta ettirmezseniz? O za. O biçim zebunlann
Tiirki
' tektif himayesinde getirilmesi, man da böyle on milyonlarca li· Şubesi üyelerine dllYUnılın·. ye
kara gözlük ta:kınası, yüzünü gö. ra bir anda el�en gidebiliyor v�
�ü örtnıesi, iki � polis ara. şu sıra Sopbia Loren ile Zsa zsa Refik ERDURAN
Meşhedi'nin
Ramazan môni leri
Angara'da bir guş vardı,

Kulağında mengfiş vardı,

Mene bir buse verirsen

Sana yüz min �ruş vardı.

*
Bölükbaşı oruçluydi,

Nargilesi marpuçliydi

Bir nevcivan sevdim yeni

Başı ipek �orguçluydi.

*
Davulumun ipi yohdi,

Gasnagı var, dibi yohdi,

Davul çalan peh çoh ama

Demirel gibi hİç yohdi. Ramazan davulu! Demirel - Buyrun be


26'lar - Yooo, oruçlu

..... 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 444
E S K1 R A
Dün gece göründü hilalin k�şı, Pırlanta kemerler
Yine neşelendi Şehzadebaşı, Vuruldum tacına,
Dudaklar kurumuş,_ benizler uçuk, Tepeden tırnağa s
Herkesin açlıldan gözleri şaşı! Mina.reler dönmüş

* *
Bu yıl ilkbahara geldi Ramazan Karanlık ba.gtı mı

BülbüI seslerine kanştı ezan, · Bulunmaz çaycıda


Gökten melekler mi inmiş acaba: Her gece oyuna nru
Kimdir kandillerle «Ya Allah� yazan? Büyükte, küçükte h

,.. t. t , . t tıu:\+!. t. t , t t t • • • , , •• , • • • • , , t . , , t .

'

- Buyrun gelin, «başımızın üzerinde yeriniz var» dedim.


'

Şimdi gelirler! ..
...4 ., -- ...; -- -�ı
., ..
ol -- ·-
, -·
Arnavut'un
Ramazan mônileri
Purasa kantar kantar,

Bize derler işkiptar,

Ne hoş olur bilseniz

Bayrampaşa'da iftar.

*
Benim baba korici,

Bozmaz bir gün orici,

Bir köste� var gümüş

İlbasan'dadır uci.
I .
*
Fasulyeniµ plyazi,

Gel kılalım namazi,

Düşman etmek yBkışmaz

Bakma herif, orucun bozulur! .. Kendimize yobazi.


ı

�ZA N LAR ....... ....... .... ' . u • • • • Y\' u u . u u •.-r

beline, Kaclınfa.r dolaşır fıkırdaşarak,


Peçeler altll)dan saçlar taşarak,
I
!line, •
Aşıklar uzaktan göz süzer dnrur,
� giyen
Yobazlar bu hale bakar şaşarak!
;eline!
*
Yollarda _güzeller iki keçeli,
Kimi ter·aceli, h:imi peçeli,
piyasa,
boş masa, Bakışlar hoşaflık mürdüm eriği,
ııeli? Dudaklar iftarlık çilek · reçe� . . .
ı tasa-! 3 Ramazan, 1923
ÇİMDİK

«Kaptan Memol»
Haberi öğrenen dargelirli takımı so­
kağa dökülüyor, nereye gıttiğini bil­
meden bağıra çağıra yürüyordu.
Sultanın duyu özelliğini yitiren ku­

anın
lakları b u sesleri duymadı ama, kay­

-u
naşan halkı nasılsa gördü. Yoldan
geçen birine nedenini sordu.
- Neden olacak, diye tersledi a·
dam, otuz paralık zamla bu otuz li­
, ralık vergi nasıl karşılanır?
Vatandaşa saygısı vardı Sultanın.

.
Derdi olmasa yollara dökülmezdi
· bunca insan.

E
GER, hükümet kararları halk­ - Haklısınız efendimiz, neden bu­
lamaz? - Tabandan başlamak üzere ma­
tan yükselen seslere göre alıp.­
masaydı; eğer toplum tanpiyo­ - Burada gizli bir yokSulluk şi­ aşlara bir otuz paralık zam daha
kayeti var. Milleti yaş dökecek hale yapılsın, diye buyurdu, küçük dere­
nunu ölçme aracı olarak kullanılan '
celi memurun maaşı dörtbuçuk ku­
ruşa; üst derecelininki kat sa-yı he­
Sultanın kulakları anzalanmasaydı; getiremezsek, memleketin huzuru­
ve eğer son seçimlerden sonra mem­ nu, milletin rahatını kaçırmış olu­
ruz. Sonra ikinci mısraya bakın: sabıyla kırk lirayı buldu!
lekete yararlı olanlar değil, yaran­
mak için ezbere kavuk sallayanlar «Feryat ettim günlerce, kimsecikler - Yahu bu :ııe iştir sıkıntıyı biz
. çoğunluğu sağlamasaydı, Boşveris­ duymadı» diyor. Ya ben de duyma­ mi çekiyoruz, üst kademedekiler
tan en ileri ülkelerden biri olacak- saydım? . . . O halde şu iki önemli mi? . . . diye bağrışarak yine doldu
taştı sokaklar.
Bir günde maaşlara iki kez zam
tı ·bugün. . m�leyi ele alacağız öncelikle: Bi­
Ama dedik ya, ' halkın sesine göre rincisi, halkı gözyaşı sıkıntısından
tutumunu ayarlayan S,ultanın kulak­ kurtarmak, ikincisi devletin dinle­ yapan Sultan dinledi dinledi, kulağı­
na en küçük .bir şikayet sesi gelme­
di. Gerçi dışarda halk kaynaşıyor,
larında bir anormallik belirmiŞ, üs­ me kuvvetlerini çoğaltmak . . Şimdi
tUne insanda rahat huzur bırakma­ - Sorduk soruşturduk, birkaç ki­ ·!ikini düşünelim. Gözyaşı meselesi­
yan -bir evham gelmişti. Aklına es- şiyi falakaya yıktık, şarkıyı söyle­ ni. . . sağa sola koşuşuyordu ama, neden­
tip sözlerini not ettik efendimiz! se sesleri duyulmuyordu. Kuşkuyla
- Çok güzel . Temsilciler Meclisi­
· - Efendimiz, derlerdi Sultanın y:ı­
kınl an, halkı ağlatmanın en kestir­
tikçe:
- Bu sesler nereden geliyor? . di- 1
çevresindekilere sordu:
ni t{>playın hemen! me çaresi bildiğiniz gibi iğneden ip- � - Neden kimsenin sesi çıkmıyor?
ye fır fır· dönüyor sırça sarayının
- İstirahat buyurunuz haşmet-
lılnı, diye kavuk salladı saraylı.
içinde. Emir. ağzından çıkarken toplanır­ !iğe yeni vergiler ik.oymaktır.
Ortalıkta çıt · yoktu ama, bunu a­ dı Meclis. - Hayır,-diyordu hüktimdar. Öy­
Gördünüz ya, son vergi ve zamlar­
dan sonra kimsede ağız açacak hal
çıkça söylemek memleket menfaat­ Kısa bir açılış konuşmasından le bir sistem bulmalı ki hem sesler
lerine aykıri düşeceğinden: sonra: i dinsin, hem herkes dilediği gibi göz­
- Siz istiİ'ahat buyurun, biz şim­ - Okuyun şarkının sözlerini, der· yaşı döksün. kalmadı.
di sesin sahibini buluruz Sultanım, di .. Her seferinde olduğ\ı gibi, yine - Peki sokaktaki bu kaynaşma
diye saray erkil.nı üşüşüyordu Sul­ Maliye Nazın yetişti imdada: ne?
- Okuyorum ytice Hakanım: ·
tanın başına. - E;mrederseniz kalkınma proje­ � Şenlik yapıyor olmalılar efen­
dimiz.
Oysa insan sesinden durulamaz ol­
Biraz sonra da gelip: «Ağlıyorum ·bak ama gözümde yaş mizi uygulayalım �fendimiz. önce
- Haklıymışsınız efendimiz di­ kalmadı birazcık ücretleri çoğaltalım, sonra
yorlardı. Maşallah sizdeki kulak de­ . ı
Fecyai ettim günlerce kimsecikler · her şeye vergi kayalım. . muştu ülkede.
ğil, sismograf . . .
' duymadı Boşveristan'da kurulu düzenin e­ Sultan yattı, uyuyamadı. Kalktı,
Haber saldım gizlice gel •beni . can sıkıntısından yerinde duramadı.
kurtar diye
Tell!.şla soruyordu hükümdar: sası ,buydu zaten. Sultan evhama
· - Ne olırluş? Bağrışmaların nede­ . kapılıp sesler duymaya başladı mı, Halkının sessizliği yüreğine dokunu­
ni memleket huzunµıu bozacak' de­ Vefasızmış sevdiğim hiç oralı huzursuzluğun fukaralıktan doğduğu y,ordu.
bilihir, ı hemen · maaş ayarlamasına - Ses istiyorum, bir şeyler stiy­
lenınesini istiyorum! diye emir çı·
recede önemli mi? olmadı,.
· Habere� «Önemsiz» dese, paniğe gidilirdi. Maaşların çoğalması da,
kapılan l)ükümdarın korkusunu, doi - Kötü, derdi hükümdar. kardı.
bütçede büyük açıklar meydana ge­
layısiyle kendisini küçümsemiş ola- . Meclis koro halinde onaylardı: Saray erkil.nı çaresizlikle biribi.r,
tirdiğinden, dengeyi sağlamak için
calç: I Kötü efendimiz. yeni vergiler icadedilirdi. !erinin yüzlerine ·baktılar.
- Şu şa>rlodaki gizli ifadeye ba­ Oturup ayarladılar maaşları: ·ra­
,_

- Vş.lla haşmet!Qm, diye boynunu


bandaki memurun maaşı Uç kuruş ­
·
- Umduğunuzdan daha önemli
maaş ayarlaması daha yapalım ama,
büktü Maliye NAzırı. İsterseniz bir
1
tan, üç ıhıruş qtuz paraya çıktı, ta­
, Sultanım. Hat� vahini! kın. Ağlıyormuş ama, gözünde yaş
- Yaa . . . Peki ne olmuş? kalmamış. Bir kere benim halkım,
bir insandan bundan fazla ses çık­
- Sevdiği gence varamayan bir saraydan izin çıkmadıktan sonra na­ vandaki memurunki kat sayı hesa­
genç kız şarkı söylüyormuş.
maz.
- Ne yaparsanız yapın, bana hal­
, sıl ağlaıı? Haydi 'diyelim bir kaça- bıyla üç liradan otuz liraya çıktı.
- Söylediği şarkıyı biliyor mu· ' mak yapyı ağladı. Dökecek yaşı ne· Ardından da vergiler bastırınca
kımın sesini duyurun!
sun? den bulamaz? bir şenliktir başladı Boşveristan'da!
Zam yaptılar, , · üzüntüden yatağa
:
llUllHlllllllllU11111Ul l lllltllllHI ''�
düşen Sultana halkın sesini duyura­
tl l l l l l l l f t t l l l l t ll l l f l l l l l l t l l l l l l l l 1 1 1 1 1 1 1 1 1 U l l l t l t l l l l l U,1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 ;1 1 1 1 1 1 1 1 1 U l l t l t l l l l l l 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l t l l l l U l ll
'!
madılar. İğneden ipliğe vergi ik.oydu·
Göııevinden alınan bir öğretmen bakkal oldu. - Gazeteler - !ar, duymasını sağlayamadılar. Ana­
yasaya «Sultan duyııncaya kadar ba­
ğırmak mecburiçilrı> diye madde
koydular, umdukları sonucu alama:
dılar.
Aylarca dünyanın en ünlü hekim­
lerinin biri gitti, biri geldi saraya.
Hiç biri devıı. bulamadı. Olayların
başından beri sesini çıkartmayan sa.
: rayın en tok sözlü adamı, sonunda
=

1
kendini tutamadı:

1
- Gariplik toplumda değil, sizde
Sul tanun, diyerek baklayı ağzından
çıkardı. Canı ,burnuna ,gelen halk se­

! 1
sinin yettiğince bağırıyor, milletin
feryadından yer yerinden oynuyor,
fakat bu sesi yalnız siz duyamıyor­
sunuz!

1
Kızmakla celladı çağırmak arBSJ�·

1 da bir kararsızlık geçirdi Sultan :


- Ne demek istiyorsun yAni ?
- Demek istediğim şu ki, rahat-
1 1 sızlık sizin kulaklarıruzdal
engell emeleri­

1
Kavuk sallayıcıların

1 damla;;ı,
k rdığı ilAcı
ne rağmen cebinden çı a
Sultanın kulaklarlll3 duy.
� �ran karşı.

l
duğu sesl eri

i
neye fve
sında
hH��
tıva
rıyn
metlO d evle yet edil
dJrayetıo.
ttı ı
_-.um
en o bir ı>ar�
dar, o duğU
İ a
aJcJı!ll o .
5 çac1konk yerJDe gelenler anı dı
E a lar ki,

1 j 51�snıar r
h� sesini du
bıışıııwıa mı ö e endi
nc k � !lnıaya
dnn
H- aklann.
şüphe etmeli,
ç:ııdırta.cak derececı
E � muıe•u ı Suıt
tınlemek: için de tı:ı. e b�rınaı an
!

� :#� �
cıa kat saYlYl tabaaaş aYarla:ınaı rını
tf.IV�clan tabana cr d an tavana d;:
a

� r - KiQ1 öğretecek, bakkal a.J)lca öğrettll-


n l l U Ulllt lf
� Oğru l7ükseıtnıeli '
.
.
� ıntun111uunuun�n11uıuıun•u11111nu' ı " ı n ı 1 1 u1 1ıuı u1 1 1 u 1 1 1 1 1 1 uuntıuıını 1 1 1 1 1 1 u u ı u u u 1 1 1 u ı r u ı 1 1 1 1 1 0 ı u ı t t n .. ı u ı ,. u ı ı ıı ı ı ı ı ı ı ı 1 u ı u f u ı ı u ı ı ı u u ı t H • • • u1 �1
u11ıı ınu( l ı ı
V'edat SAYGEJ
12
EN f?EGENOİCbJNİz: �Ö'/1-E GAH G-İ 6ı0t<:ULA �
Kıj oıN A�Ti�T ?. CEVAP vı:: �EME'M . G.sce'{[ ·

!7Eı<.u�: yı:ı..iM ı.. D TrEN .

Y�uı� :
. ..

�UAVI GUALP
<;izen :
�EM,İH 8'ALc ıo0L p

TAE?1İ� �AGı.. ı yız.. l3>4G ­


ı.. ı OL-DLJ�LJML.lZU
•.

-&öy�g _

MJ=:ME:/o' Mİ i-e.is�iz: ·: NE.Ti�


t?e E?LJNLJ J.lclZ�S9 6Jt.../ Yo 1Z • ••

1· - . ...
ıı ı ıı ııı ıı ıtı1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 � ı ıı 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 rıı ııtııı ıı ı ı ı ı ı ıı ıı ı ı ı ı 1 1 1 1 1 1 1 11
;),t ı ı ı t 1 1 1 1 1 1 ı ı ı ıı 1 1 1 1 1 1 1 1 1 ı 1 1 1 1 ı 1 1 1 1 1 1 1 1 ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ıı ı ı
.. 1 1 ı ıııı ııııı ııııı ıı11111uıııı nıı•ınttı",
:

M
ı
ORİS:
- Kanının peşinde dolaşmak­
tan ne zaman vazgeçeceğinizi

/
lı1tfen bana söyler misiniz Frank?
diye sorunca oyunlarını ve sohbet­
lerini bir anda kesen Büyük İş ka­
bare müşterileri, merakla sesin gel­
diği tarafa döndüler.
Kabarenin barında bir kadeh içki
ile günün yorgunluğunu üzerinden
atmaya çalışan Moris'in, komşusu
Frank'ı görmesiyle üstüne yürümesi
)
bir olmuştu.
Frank'ın cevabı kısa ve- sert oldu:
- Sen, herkesin bildiği bir boy­
nuzlusun!
.Sonra içini çekerek devam etti:

- Teşekkür eder-im karıcığım..


- Ama ne yazık ki, seni boynuzlu
yapan ·b en değilim. � �ahmet ettin, ben dairede 'içerdim! ..


lUIUllllUllllUUlll•
Kudurmuşc'asına arkadaşının ya­ f l l l l l l U l l l l l l t l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l \l l l l t l l l l l l U l l t l l l l l lt l l l l l l U l l l l l l l l l l l l f l l l l l l l l U
llllUlllllllllllllllllllUllllllllllllll lllllllllllJllllllllUlfllllllllflllllltlll l l l l llllltUll

kasına yapışan l14oris:


- AhHlksız herif! diye bağırdı. Ka­ ludur. Napolyon bile öyleydi . . . Sen - Hayır. Yarın sabah döneceğimi - İşte yakaladım sizi! diye solu­

Çıplak vücutlu genç kadırı tatlı


nını, kötü kelimelerle lekelemeye neden olmayasın? sanıyor. Hem isterı bekler, ister bek- du. Bu herif kim?
· kalktığın için .boğacağım seni! Onu Moris, tuttuğu yakayı bıraktı: lemez. Ne çıkar bundan?
kandıramamış olmanın verdiği kız­ - Şu halde vakit kay;betmeden e- bir sesl e fısıldadı:
- Bekar · .olduğun için boynuzlu
gın1ıkla ileri geri konuşmaya hak­
sayılmıyorsun da, başkalarına boy- vine dönsen iyi edersin. - Sen . . .
kın dlmadlğ;m ·anıayacaksın! - Şimdi de içime kuşku sokmayı Elinin tersiyle karısını iten haıtlı
deniyorsun, öyle mi?
nuz takmakla uğraşıyorsun değil
- Dur ·bakalım, hemen sinirlenme · koca:
mi?
de, beni dinle . . . • Bir erkek ne kadar ' - Beni dinle Moris . Seninle açık - Sen beni, kendimi tanımayacak
- Ne yani, karın seni bu gece bek- kadar sarhoş mu sanıyorsun? diye­
konuşaı:ıağım. Evet, karının peşinde
koştuğum doğrudur. Bir Jpsanın, ko­
güçlü de olsa, yine d� biraz boynuz- liyor mu? rek yatağa sokuldu ki, daldığı derin
cası sık sık geziye çıkan güzel ve çe­ uykudan ha!R uyaruı.ınamış olan ya­
kici bir kadın komşusu olursa, han­ bancı kendisine gerçekten ikiz dene­
gi erkek o kadına yalnızlığını unut­ cek kadar benzemiyor mu? Öfkesi
turmaya çalışmaz? tepesine çıktı:
- Rezil! Serseri! - Uyur gibi yaparak kurtulacağını
- Hiç de öyle değilim dostum. sanıyorsun ha? Ben seni şimdi ya­
Benim yerimde olsaydın bahse gire­ taktan çıkartmasını bilirim!
rim sen de aynı şekilde davranırdın. Sıkılı yumruğunu bütün gücüyle
Hatta daha fazlasını bile yapardın. rakibinin suratına indiriverdi! Bir
- Peki sen ne yaptın? yumruk , bir daha . . . Bomba yumruk
patlamasını andıran bir se.s, odayı
sarstı. Dördüncü yumruğu indirme­
- Sudan bahanelerle üç kere evi-
nize gittlm ve her seferinde de içer- .
de genç bir yabancı erkeğin oldu- ye hazırlanan Moris şaşkınlıkla bak­
ğunu gördüm. , ·
tı, az öncesine kadar yatağında ya­
- Musluk tamircisi, ya da posta­ tan adam yoktu.
cı olabilirdi gördüğün erkek. Kansı sitemle:
- Sen, musluk tamircisini, ya da - Vuracaktın ama, tırnaklarını
postacıyı yatağında buldun mu hiç? batırmayacaktın, dedi. Gördün mü
- Saçma! yaptığını? Arthur'u patlattın!
. - Elb.ette saçma. . . Ama ıhlamur - Patlattım mı?
ıstemek ba.hanes;y.le slze gittiğim ge­ - Patlattın tabil. . .
ce yalnızlığından cesaret alarak bi­
- Ay, şimdi ·b ir de patlattığını in-
- Koskoca adamı .. .
raz cüretkar d avranınca, şeffaf bir
sabahlık içind eki gilzel karın «Sus» kar mı ediyorsun? İşte parçalan . . .
Yerden topladığı .birkaç lastik par­
çasını koc�ının avucuna bırakı
anlamında parmağını ağzına götür­
dü ve gözleriyle yatak odasını işaret rken
etti. devam ettı:
• - San a çok benze
- Vay kahpe! . . . yen bu büyük
lastik bebeği yap
- Maalesef öyle . . . Çünkü yatağıri· tınnasaydım ge'Ziye
ar yokluğunu nasıl U·
Çıktığın zamanl
da yatan erkeği gözler�m le gördUm!
n;ıturdum, Frank
gibi yılışık ziyaret­
İçtiği içkinin parasını veren Mo- çılerin çapkınlıklarından nasıl kur·
ı
tulurdum? zavallı Artbur'cuk, pat­
ris:
- Bekle biraz, diyerek öfkeyle
ladı işte!
«Leop old Mas
çıktı gitti . s.iera'den»
Diğer arkadaşlarına
dönen Frank :
ı ı ı ıı u•ı ııur
:;'';::• ı ı ınııuıuıı ıı
uıruııııuu
ıuıııııt ıı nıı ı.

_ m, dedi. Başına bir

l·fİf if :fjf :fiti�


Onu izle yeli
felaket gelebilir·
ah
� Haftalık sıyssf Miz
Bir soluk ta eve varan Moris gü­
rültü etmemeye çalışarak cebinden Mecrnuası
an�.tıı:n 9ıkardı, kapıyı açarak içe­ � SAHİBİ : �
ri siiZfil dü. Sonra bir kedi sessizli­
�yle yatak o dasına yaklaştı, h!Zla f Ergin Ortaç �
odaya da.J ıp elektriği açtı! Karısı çığ­ g yazı .ışıerini fiilen td. �
lık atarak Yerinden f rl adı . Evet, ı
yalnız değildi kadın. Yanında yatan
� Kadri ylil'daare tap
eden: §

bir adam vardı ve bu adam yapı!Bl'l � Df.z1J.diıw
= 6' -ve ba&ııd.ı
gı Yer: g
=

baskına, atılan çıg-ııklara ragnıen biç


g Akbaba l\tatbaası
11'1
Sinirden yerinde duramayan Mo· s -a...
•· "3 J.25 ı...,. _ � -
oralı olmach.
: N ' -
( Basın : A . 20266 -W&"uo�. §::

60176 • 170 ) rls: ı


�n uı uıuuıııı •
ıau ıuuınauı ıı
.
.....l
ı u
htıuı • •••uı111 uıı 11

14
;,1111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111ıııırııııııııııııııııııııııı1111ııııııııııııı�
Kolera geç teşhis edildi. - Gazeteler - �

�� �
PAZARTESİ
1 Hay Allah razı olsun. Kolera san­
mıştık da, bayağı korkmuştuk.
Konuınuz, Kolera!
Ölü sayısı otuzun üstünde, hasta­

Biliyorsunuz, bir-birbuçuk ay ön­ neler adam almıyor! .


ce adının duyulması, dünyayı kor­ «Salgının, koleranın en hafif tür­
kudan titretmişti ! Türk'lüğün verdi­ lerinden sayılan Para-Kolera olduğu
-
ği güven duygusundan mıdır, yoksa
anlaşılmıştır.»
milletimizin bir mikroptan korkma­
yacak kadar kahraman olmasından Oh oh, yine de doğrudan doğruya
mıdır-ne, hiçbirimizin kılı kımılda­ kolera değil ya. . .
mamıştı. Kırkiki ölü, binyiiz hasta!. . .
El, mikropla gereken mücadeleyi
Nihayet baklayı ağzından çıkardı
etmiş, biz «Kolera .tehlikesi diye bir
haspa:
şey yoktur. Her fürlü tedbir alın­ «Parasını falan bırakın, bu düpe­
mıştır» gibi demeçler vermiştik.
düz koleradır!»
Koskoca ülkede sesi en çok duyu­
d
Eee, sıra an bir sağlık adamıyla,
lan il de, İstanbul oluyordu.
koskoca bir Sağlık Bakanı anısında
Gazeteler, «Rusya'da başlayan ko­
bu kadarcık bir ihtısas farkı olacak
(era salgım, yurdumuzu tehdit edi­
elbet.
yor» derken: Ankara'dan önce İstan­
Hastalığa kırk dakikada doğru
bul cevap veriyordu:
teşhis koyanlara «Mütehassıs dok·
«Koleraya karşı her türlü tedbir tor» derler, daha bilgilileri teşhis
alımnıştır!ıı
için kırk kişinin ölmesini beklerler!
Kolera, tran'a mı atladı? Tehdit,
İstanbul'dan:
\ f PERŞEMBE

�E-�' i
«Koleraya karşı her türlü tedbir
alımnıştır!»
Irak'ta da fazla durmadı, atladı
Suriye'ye. . . Arap dostlarımızdan en
\ ı
Bilanço
Üç partinin birleşmesiyle «Ttirki·

;
ye Millet ve Güven Partisi» resmen
küçük bir şikayet duyulmazken, İs­
kurtµdu.
tanbul'un sesi duyuldu yine:
Birleşmeye katılanlar, YTP, MP,
«Koleraya karşı her türlü tedbir
alınmıştır!» - Valla billii, anam babam ölsün ki Kolera'yım yahu ! .. GP. Parlamentodaki temsilcilerinin
-=>. ıııııııııuııııııııııııı ıııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııı•ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı•� toplamı: 29 . . . Yine Feyzi ğlu lider . . .

Eee, buna doğrudan doğruya «Tah­ ,
Ş u Tanrının işine, adı geçen üç
rik yoluyla davet» derler.
işi var?» deyip, aynı firmayı tercih Aman aman öltim olsun da, ıkole­ partinin gidişine ·bakın siz . . .
Sonunda aldığımız tedbiri merak
ederdiniz! ra olmasın. 1969 seçimlerine her biri otuzJkll'k
mı etti, yoksa kendi kendine, «Ted­
İkinci gün, ölü sayısı yedi, hasta parlamenterle girdiler, tam bit yıl
birsiz ülkelere girmek erkkeliğe · ya­
ÇARŞAMBA sayısı üçyüzün üstünde! sonra 29 temsilciyi bir arada göre·
kışmaz» mı dedi, ne olduysa, elini
«Salgın, Salmonella grubundan bilınl(k için üç parti birleştiler!
kolıinu sallaya sallaya gelip, İstan- Günlük Gastro Enterit'tlr.ıı
. bul'u perişan etti!
«Meçhul hastalık» olarak başlayan
Ölü var, yüzlerce hasta var ama, CUMA
jet neyse ki haştalık yine kolera değil .�
Onsekiz ölü, beşyiiz hasta! . . .
SALiı salgının geçirdiği değişlmleri,
Bakanımızın teşhislerinden izleye­ Diğerleri?..
lim: «Klinik 0larak kolerayı andırmak­
Neden olacak? Birinci gün üç ölü, hastaneler do­ «Türkiye'deki her on araçtan altı­
la beraber, hastalığın adı kolera de­
lusu hasta! sı, mutlak kaza yapıyor! »
ğildir. Para-Tifo, ya da dizanteri ol­
Boğaz Köprüsünün planını çizen Sayın Bakan konuşuyor:
ması muhtemeldir.» Bunu bizim trafikçiler değil, Av­
«Salgın, kolera değildir!»
firmanın, daha önce Avustralya ve
rupa Konseyi açıklıyor.
İngiltere'de yaptığı her iki köprü
Diğerlerinin ne . yaptığım sorarsa­
de çökmüş.
nız, onlar da yedek parça arıyor!
Haberi fotoğraflarıyla 'veren gaze­ Posta müvezzileri açlık grevi yaptı. - Gazeteler -
teler, «Örnekleri ortadayken, Boğaz CUMARTESİ
Köprüsü neden bu firmaya verildi?»
diye yayın üstüne yayın yapıyor, so­ Rekabet
ru üstüne soru yağdırıyorlar.
Şehrin belli başlı dertlerinin altın·
İhaleyi yapanların sözcüsü değiliz
dan kalkamayan İstanbul Belediyesi,
ama, sorunuzu, .birkaç soruyla ce­ Kadıköy'de bir «Örnek Pazarı> kur­
vaplayalım yine.
du.
Bu işin tek yetkilisi-siz olsaydınız
Ne yapsın? . . .
Temizlikte İzmir 'le; esnaf kontro­
ve her Allahın günü, «Geçit inşaatın­
da meydana gelecek ·küçük bir kay­
lunda Ankara'yla aşık atamayınca
ma, .Aksaray'm çökmesine sebep 0_
garip, kurduğu örnek Pazar'la söz­
labili r.ıı
1
de Ortak Pazar'a çıktı rakip!
, «Şiddetli bir d,eprem, İstanbul'da
-
son on yıl içinde yapılan yeni bina PAZAR
.Janrı hepsini yık abi
lir. >>
E-
kı\ll lcıın, B eyazıt . Bir yenisi
<ıKtiçtik bi r
i �oc a ada ı
rnlntinU arasınd ak
y yaka­
Oto yedek parçasıydı, margarindi,
bilir. » .
«Ünive
rsite Kitaplığı iç
in �ıla� ınşaat malzemesiydi derken, piyasa­

t erne1 ka
.. .
ntu
dan lüks lambası camı da yok 01.
. zı sında küçük bir çoku
ilir.» gl-

muş.
b11� ;. ınerıtez binasını yıkab .
budiru Diğ'erleri neyse ama, satıcılar ııun.
ku -
ru.luşıarın e:r
y ayımı-ayan çe
camını
şLtlı
ba
ı:n
saklamakta yerden göğe
u:v a a1an nı duyayctınız,
Venru
neye karar
iniz?
haklı.
Sanınz Ja . ten vergi alınacağını
Lüks
ktip . ya açıkla-
geçerdiniz ya d ı:u pımından vaz.
Yazısıi: yınca hükO.met, lüksü lamba
. ' �. «Yıkılnıay
zet k"
san,ıp
&•
hemen camını
a nam·
bır şehirde ---· .-...,...,,,.
.' vPrUnün ne
sa�lam -
F 41'4"�1
sakladı millet!
15
!
ı ·
- 45 - Isdanbıl'a bile giderik, Yf.'.ter ki iş
olsun.
- Günaydın.
- He işde, ondan desek. Amma - M . . . . . . . . . . . . e?
ben deyim olmaz mı? - Lan amma tutturdun sen şu
- Sen de usda! M . . . . . . . . . .. . i ha? Yoksa bi sevdiğin
- Bak baJtlym, bacağı falan açık mi var orda?
olmasın, ayıpdır.
Şöyle ·bir gözucuyla baktım:
- Yok sefer ağa!
-:: Ne biliym, iki lafının biri ora,
sanki orda gaz ya guyusu varmış
- Tortop yatıyor.
- Zaten gendi top gibi. Şef efen·
di · duymasın amma, "tam gışWı: av· gil.ıj. Allahıma bi iş bulup Isdanbıl
seferi yapacan, ondan sona yatacan
rat ha! Yaza heç mi heç gelmez.
Amma gış dedin mi, hem döşşek,
bi ay;
hem yorgan. Şişmanlar gafa dengi Diyemedim:
olurlar ya, bu nasılsa huysuz çıJı:. «Yahu Sefer ağa, biz ancak bir
mış. Boşuna şef efendiyi bi deri a_yda İstanbul'a gider geliriz,. diye.
.bi geınik bırakmamış. Dün o zama· Sefer ağa komayı bir daha öttür· ...:. Hele araban biraz yeni olacak
Oğlan da:
ziıigolar .olunca herifin başının eti· yeğen, . yaz günü çekecen banadura­
ni yedi. Bizim avrat böyle diyecek,
dü: - Boynum, dedi.
yı, çekecen bamyayı, çekecen gaba­
0 saat keserim vallaha. Niye lan bu
- Şef efendi, şef efendi! diye ba· Şengül sordu:
ğırdı. - Siz üşüm� mi? ğı, para onda. Neymiş_ bipm daş
gamyonculuğu, aynısı eşşeğin guyru.
memur milleti yuian hep avradın
Şef, .başını brandaların arasından - Yoo!
eline verir? , . çıkardı: Ereğli'de bir mola verip sabah ğu -gibi. Heç işde, aldığın parayı ıas.
- Ne biliym ben Sefer ağa?
- Yenge hanım çağınyor şef efen· kahvaltısı ettik. Sefer ağa tam beş diğe ver, benzine ver, ·galmasın el·
- Ben biliyorum, az gazandıklan
di. . . Günaydın, hanım gızlai:a da , bardak çay içti 9rada da. . . Neşesi de avuçda üç beş guruş. Revayı hak
İÇin. Maaş az olunca, idare edemi·
günaydın! yerindeydi : mı lan bu?. . . Dur yeğen, hele şu iş·
yorlar, mecburen aylığı avradın a·
Şef aşağı inince, karısıyla bir şey. - Bundan sonra dümdüz, diyor­ ler biraz düzelsin, şu aı;abayı bi eJ.
du, Allahtiı.n kar da yok denecek ,
vucuna sayıp sen idare et diyorlar.
ler fısıldaştılar. Sefer ağa: den geçirek, borçlan ml!!.çlan ödi·
;rek, qndan sona bi :yeni motor, bi
Vaziyet böyle olunca, önce maaş ge·
diyor elden, sonra da yıılar, anna­
- Çalı dutacaklar, dedi. kadar az.
Gece karanlıkta Konya'ya vardık.
·

.dın mı yeğ�n? Gabahat hökümatta,


- Ne çalısı? yeni şanzuman, bi yeni defransiyel,
- Çiş oğlum, çiş. Tecriibeli Sefer ondan sona sür isdersen Ay'a. Allah
ağan bilmez mi, bilir. Ee, biz daha
yükseltecek bu heriflerin aylıklanru, Gerçi gündüz gözüyle de varırdık
ama, Sefer ağanın şöylediğine göre kerim, gün doğmadan neler doğar
böyle .bir arıza ilk kez başına geli­
hepsi gılibiklikden gurtulacakla.r. yafun saat burdayık. Şindi gızlar demiş atalar! Allaıhın izniyle nasıl
Ben olSam hökümet yaparım vana. da çalı dutmaya enerler. . yormuş. Tevzi makarasının ibilmem olsa boşuk, a11kamızdan govalayan
Jia bu gadar herife yazık deel mi, Gerçekten 1aile komple olarak bir neyi yalama olmuş. Aslında dünya yok, dutank gece sabah Adana'yı.
Belli olma.z, bakmışın Ereğli'den, u.
a�adın emrinde yaşıyorlar. . . - taşın al'kasına gittiler. Sefer ağa bir yalama olurmuş ama, makaranın O·
Arabanın et,fafında bir' dolanıp,
Jistiklere baktıktan sonra:
cevher daha yıımurtladı: rası yalama olmazmış. Fakat akıl aı. lugışla'dan bi iş de çıkar . . . Hele bi
- Yarım saattan · evvel gelmez maz, nasılsa olmuş. Onun da çare­ de öyle iş çıkdı mı, benzin beleşe
ki, ne beleşe . . .
- Ben şu ar.ka sağdan şüpheliy·
bunlar, dedi. Niye dersen, memur sini buldu Sefer ağa. İpler sardı,
d1nı ya, ·ırzı gınk · su goyuvermedi,
milleti pMayı az gazandığı için zor sakızlar yapıştırdı. . . Bu iş dört beş Bir türkii söylemeye başladı. İlk
dedi. Ee, basak gornaya, bu avradın
{ıyanma saatım beklersek, \ öyleni
çıkarır. saatimizi aldı. kez sigara uzattı keyfinden bana:
Güldüm.
- Niye güldün lan? Gel ·biz şu
bnluruk. Neden dersen kalkmaz Öy· Konya uzaktan gözükünce kimbi· - İçmem, dedim.
lenden evvel. Böyle şişmesinin var lir nasıl dua etmiŞlerdir şef efen·
fıı.ra gündüz gözüynen bi bakak! - İç lan işde, dumanı tütsün!
bir sebebi hikmeti. Ya ş�f efendi ' diyle kansı:
dedi. Yaktım sigarayı . . . Mavi dumanla·
Sağdaki fan söktük. O· sırada aile
e)'ice hüdayı nebatat, yani ya ot, ya «Nasıl getirdi bu araba bizi bura·
da avradın rahatı çok yerinde. ya?» diyerekten. rın ardından Raziye�yi gördüm. Si·
yine komple olarak, önde analan, Belki Sefer ağa da hayret etmiş· yah mantosuyla. karların arasından
Komaya bastı. Kadın sıçrar sıç·
arada ya.vrıılan, en arkada babala­ el kaldırıyor bize:
n tuvaletten döndüler. Kadın:
ramaz Sefer ağa: tir bu mucizeye Konya'yı görünce:
- Günaydın'ı yapıştırdı. «Ulan bu araba bu ga<lar yolu de· «Beni de alın!" diyor.
· -1 Gene mi
Kadın anlamadı:
tamir? dlfdi. per de na8ıl gelir buralara?• diye. Alıyoruz. . . Sefer ağaya.:
Sefer ağa:
«Artık M. .. . . . . . . . . . . e gitmemize ge.
- Ne dlyorsun? dedi. Eşyalan 'indirdik. ŞeOe, yengeyle,
Sefer ağa tekrarladı, diline yıımn.
- Ufak iş, dedi. kızlarla · ayn ayn vedAıaştık, hakla­
' .rımızı heliil ettirdik. rek ·�:ılml;ldı» diyorum.
şakllk katarak:
- Allah daha büytığiiıd ı en sakJ&.
sın, nasıl olsa geceyi yolda �. - Yeğen,' dedi Sefer afa, gldek bJ cııNiye?• 'diye soruyor.
Telin çıkış ucunu takip ettik. -Alı.
- Günaydın diyorum, günaydın.
otele yatak! cİşte Raziye ıbu!• diyorum.
ta, son radan ekleıımlş bandlı hµ­
Haiıi sizin evlerde sabahlan derler
Arabayı bir garaj� bırakıp otele

.
de. «Sahi bu mu?» diyor.
gittik. Yemeğimizi hemen otelin ya­
,
Gitm� mi «Bu ya. . •
yer kopmuştu.
- Tamam, dedi Sefe ağa, arıza
- ty1, günayduf. . .
. biz gece? i nındaki lokantadan yedik ve erken·
«Çok
·

- Yok, yengem rahat uyusun diye ordan . . . güzelmiş lan, niye uçurdun
den uyuduk.
heç gıpirdatmadık arabayı yerinden. Teli tekrar bağladık, band yerine böyle ·bir kekliği elinden'?»
Sefer ağa sabahleyin dört döndü
- Aınıma rahat uyudum yal .. . , kağıt sardık. Farları yaktık, ikisi Konya'yı, Adana'ya bir iş buiurın.u· «Okuyup adam olmak için . . . »
- Yenge/ birinci sınırdır. Yaylı de yandı. yum diye. Ama ne yük bulabildik, «Oldun mu?»
ı
«Mavin oldum ya . . . »
goltuk mü.barcl{. - Top top, dedi Sefer ağa araba· ne de insan . . .
- Kütük ıkütük . . . İki sandık . . . sı için. Tekrar yerlerimize geçtik.
Sefer ağa güldü: , Araba hareket etti.
- Gısmetten gııŞrısı olmaz, dedi . . .
Ve gazladık Ada11ı8'ya. ı
g
«Arslan ıbi, arslan. . . Ama yazık
etmişin, hem gendine, hem de giil
gibi gıza . . . Peki peki, üzme tatlı ca·
- Ara sıra bilyle yerlerde yata. · - Nasıl, rahat uyudunuz mu? de- Sefer ağanın keyfi yerindeydi. Bu .

- iyi oldu, de�.1 bizim için bir nını'. Ben ·buradan hemen �· siz
can ki, ·mezeri anlayasın, dedi. dim Şengm•e. keyif, hem arabaya güv��- aı:tığı
. - Ağzını hayra aç! içindi, hem · de bu kış gunu boyle
- Lil misall yenge! değişiklik. I derme çatma l>ir arabayla uz� �o·
binin gedin, nereye gedersenız ge·
- Bey nerde? Birgül: din. . . İsderseniz şöyle bi yol ke�a·
1a çıkıp üç beş � kazandıgı iço;ı·
- Arkaya geçmişdir. - 1 Ama benim belim ağrımış, qe­
rına çekin, sevişin. Sevişin ya, uz·
di.
di. lemişinizdir biribirinizi. . . Golay mı
bu, aynWı: yaikar insanı , yakar, da­
- Çağırsana �na onu! - Yeğen� diyordu, ıbundan soiıa
n kebabı gibi yakar· .. •
Sefer ağanın sesiyle irkildim:
- Daldın lan gene yeğen, diyordu.
- Öyle mi?
/
- Heyya. . . Var oğlum senin bi
derdin , hem de deyim mi sana, val·
Iaha billaha gız derdi. Biz gaçın
gurrasıyık?

EDISON
Pofladı.m . . .

�ı
- -De hele yeğen. . .
. ' . - Ne deyim, ayrddık ki, 0 bi,.-m

1
aynldık.
:uıaJJlJlr, ayırır.
BOL IŞIK t> AZ SARFiYAT Ayırır gaJıbe_ _, bu iş için ge.ı.
/ lar. . . Sa.nki
. . .cıeıı s0110
ııı bllldan
l , bu
mişdir diınY!l<.fll•
nu
ondan ayırsııılBl"· '"-" �­
b:ıJ!:ı t � . . .
- Aıııa gııbJr cayırtı koptu b
B u sır3d3 za.vııJ.J.ı ara; a.

sars;:� sıırs.ıJdl, d�-du . . . SeteYlğını '


dllD · ..
ıı,ın
dııı Pas
;r arıda- r
neşesı Yok O
;:::ıdJ ,1tendlne istop etmişti · ldu Mağa..

.�
. �tor
bi� !f1pı rdamadı Sefer ağa · Once
soJJrıı : Yerinden,
'-0
-...._
. �_;.....__________... 1B'l9'da elektl'ik ampulll n O icad eden Edlso� v-. - Aca�a :n'oldu ki?
saJll _ . . d
l
edi )'iizü sap.
( İlincıbk : 138 - 17'1 )
<De"9.mı var)
" ·-

Tren l e r
Uykusuz geçen bir gecenin sabahında öfkeyle otel katibini ça.
ğıran turist: .,
- Sizden, tren gürültülerinin işitllmeyeceği bir oda istemiş­
tim, dedi. Oysa bütün gece · lokomotif sesinden gözümü yumma-
dım! .
. - Yanılıyorsunuz mösyö, diye ellerini oğuşturdu katip, Duy­
duklarınız, lokomotif sesi değildir. Bitişiğimizdeki şantiyenin ge­
ce postasında çalışan Alınan işçileridir. Çok terbiyeli .kimseler ol­
duklarm jan biriblrlerine tuğla' ".erirken durmadan, «Biteşön, dan­
keşön, lı i '.eş ö:ı . d� : üeşön, · biteş�n, da:ıkeşömı derler.
,. .
- Eller yukarı . . . Cepler dı�nl..
- Kalbiniz kuvvetliyse bu biz.
N e ayı p metçiyi tavsiye ederiml..

İkinci çocuğunu dünyaya geti­


ren . madam Dupont, haberi on Tese l l i ·

yaşındaki1 'kızına nasıl vereceği- '


nl düşündü taşındı, sonunda ni­ Ünlü· iş adamı · Edvard'm biri­
nelerden kalma ·usulde karar kıl­ cik kızı, şoförüyle kaçmıştı. BÜ·
dı: yiik bir skandal<4 bu. Son dere­
- Artık senin de küçük bir ce öfkelenen baba kaçak aşıkla.·
·kardeşin var yavrum, dedi. Dün n günlerce aradı, fakat izlerini
. gece bir leylek getirdi onu bize. hiçbir yerde bulamadı. Yine böy- .
1 Küçük ik:ız hayretle bağırdı: le bir günün akşamı umutsuz ve
- Ne diyorsun aıme? Babamın yorgun evine dönünce, kocasının
seni bir leylekle aldatacağı dün- durumuna son de�ece üzülen eşi,
yada ak� gelmezdi!. , teselli gereğini duyarak yanma
sokuldu, şefilı:atıe erkeğinin saçla­
*
/

rını okşadı ve:


- Seni üzgün görmek beni de
üzüyor sevgilinı, dedi. Biriclk kı·
Prensip zımızın evini terketmesi elbette
\ hoş değil. Fakat, fanet ki bu kız
Genç ik:ız sordu:
senden değil. Eee, senden olma­
ı_ Evlenme teklifinizi •kabul et.
yan bir Jaz için de kendini ne- '
mezsem ne yaparsınız? den. harap edersin bilmem ki!
I - İntihar ederim!
Erkek cevap verdi:
*
- Aman Allahı.m! . . . Fikrinizi
değiştiremez misiniz? Yemek
- Katiyyen! Bu gibi durumlar·
da daima ·intihar ederim! Fokur fokur kaynayan büyiik
tencerenin kapağını kaldıran zen.
• ci şef, fçerd�n gelen, «Ah, of, a­

man!» seslermı. duyunca, kepçey.


Bilgili kaptan le yanına sokulan onüçüncü kan­
1
sına:
- Koy onu yerine, dedi. Gör·
Küçük vapur, sikin sikin yol
alıyordu. �olcula dan biri kap-
j' müyor musun, daha pişmemi'f!

tana sordu: ·
1
*
- Yolculuğumuzun tehlikeli
bir tarafı 10)1: değil mi kaptan?
- Hayır, dly:e cevap verdj fmP·
Öc '
tan. Ben bu denizin bütün öz · � İ.ki şaJ.1,kıcı ·konuşuyorlardı. Bi-
llklerini bilirim. Neresi sığdir,
\
.
rı:
- Dün gece dayınlarm davetin·
nereleri kayalıktır, gözü •kapalı

deydinı, dedi. Peşpeşe tam yedi


gösterebilirim.
O anda korkunç bir çatırdama şarkı söyledim onlara.
oldu ve ardından· kaptanın sikin Yazısız Beriki sevinçle :
sesi duyuldu: - Çok iyi yapmışsın, dedi. Zl­
- Bakın, işte adını ı:
ıı ı ı • ıı ı ı ıı lfc.

""
--ş ı u u ı 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 111uııııuıııını11111111ıu111111ı1111 n o nıııuııııııııınıııuıııııııun11111ı

ettiğim :
o R uya �
ııa kötü bir şeyle karşılaşmalarını
kayalardan blrlnin � kit:..
Sabah karanlığında >kocasını O·
·Üstündeyiz öylesine istiyordum
şimdi! : Bu gece anlarsın sevgilim. :
·-

§
·

yandıran madam Ollve: Ayın kaşam ·bürodan eve dö· §


§ _ Çok giizeJ bir rüya glSrdilin, nen adatnın elinde süslü, kttçük §
� dedi . Sen at' yarışlarınd kazan.
a bir paket vardı. Kadpt paketi ıı- a
s ·nıışsın ve 'baıia geçen hatta Pa. b11ken: §
� radis cadd�ndeki kuyumcuda - Oh sevgilinı, dedi, içindı;Jti, §
E gördüğümüz pırlanta bileziği al- rüY,ada gördüğüm pırlanta bile- §
e 0•
E llUşsın. Pırlanta görmek ney Y zile mi y:oksa? E
ğ rulur acabtı-? Sevinç�n titreyen parmakJany. §
E Kocası g.ülfunseyerek cevap la paketi açtı, Jçinden «Rüyalann §
· 5 verdi : YorumU» islınli bir kitap çıktı! §
� Sarhoşlar ·§
� Gazinoda iyice karalan çeken Sarhoşlardan biri: §
� iki •Paris'li!. iki .Ya.na y�paiayaııak - Vay ca.nuı a' dedi.
: rayların uzerınde Yiirii orlardı . :
Güzel bir §

" ...
.6 ı....
;...ı�
ııtü oldu, b ır . Yük
. o
..ttü
'.. ,
şehir ama, ışıklanılırılış şekli ol- :
dukç a ga.n"p'·
: B ır " düd :
§ teıaş ve korkuyla sığımiıkları �,
E duvar dibinde . şaşkınlıklamnın
d/SI' o;,,
- Haklısın, ıjedi adtadaşı. :
� geÇmesini b eklerken, · önlerinden Kontak mı oldu, ne. . . İlk e'V a- �
g - Soyunursam bana da bir
tf.
: ı d ışd bir tren geçti. teş aldı!
ş
� 11, 1111111 1111111
1111m11 1111111 1111111111111uu111111111ııumıın111111111111111ııuuııcuuıı1111111111uıııııınıı
111111111nı buket çiçek çizer misiniz?! .

17 ı
'J
- - - - - - - - - -:- - - - - �- - - - - - -- -- - - -
1
- -· - - -- - •

1 i .

1
. 1
' 1

- Yc=iİ$İİİİN . .. 2>İP! PİcAs.�o J<:Aq.lı �-


. .
1
1
1
1
1
1
1
1

, .
1
,,
' I
1 �

ı -t::>o C<;uı.A�ıN &AGL4M oı... u p OL..MA PJG.ı'N l


ı 'ANI-AMA /<:= iqiN c.iMr;;ı i ,;z; öpecc0İM �--
' .,.. .
ı

Mi.izi� ME/<A�L.t�JNIN 4�/<. ı .


�dı 11 i�fiyo r-um . .
fc.ı.İI< KL4 !< .
1<4d ı� İGtiyo ı-um kı.. i ı<. Kt. 4 1<
� d n 1 i�t iyo l"u !M .
ı<�clıY\ ieıtiyor-um . .
l<LJ k k L4 1<
.. 1<.ı.A.. �
l<J.A/<. · ·
( Feza Reklam : 1097 - 172 )
GEı... i Nı... i� EL BİGE&İNE e.u l<A t?A FZ- c;.. 0 1< oüi§._
ME Y.4?TI R.IL.IR. M I CA NIM ?

�'?N. N �ANL- IM I
Ç I L G I NC. A se:.vivoR.DLJ M
.
TAM EVL E NE C E ­
GIMIZ S l r<A DA BA 0-Ası iı=ı...A"s E TMESİN M i ! . .
. ..

- f3.�YJ= F:E.NDİ 1 8- Ll
GEC E YA TA k I S I TIC I L-A R. I N DA N �AN
0iSIN I J STiYOR L A R. ?. .
-

- BİL.İYOFZ UM ' İı<.İZL.E�İ GÖR..M EI<. iç�� SABIR.'€='1Z �· -


DE - AMAAAN ! GİZ.İN KAOA � O�U RWNLJ DA ı-Jİc.T GÖC>"
N J '/OR.$1.J NUZ HADi I C:> E. L l N "' vlM
"': ,
(::;ıoG TE R.E 't't.M,.
•. ,
..

,...., '1 •
•••
.
_

You might also like