Professional Documents
Culture Documents
TÖRENİ 1
ıJ
l
.•
; '
Elyafların en güzelinden,
Saf Yeni Yün'den örülmüş
-polo ya da balıkçı,
yelek ya da kazak-' Neyir trikoları,
erkek giyimine bambaşka bir.kişilik,
apayrı bir hava veriyor.
�.
Jarse ve trikoları
Yün garantisini Woolrnark'tan
Eşsiz güzelliğini Neyir'den alır.
. . . . .. . �··»· · · · · · · ·
ı Yıl: 48 Cilt: 19 Sayı: 45 ııı Kurucusu : Yusuf Ziya ORTAÇ "' 28 Eldm 1970 * Fiyatı: 125 Krş. l
�
�
�tUltHll lltllllllllllllllllUtlllUlflllUlllUllllUUllUllll �
O
neş gibi parlıyordu. İnançlı ve ka ra. Tiirkiye'ye girip İstanbul'da boy
dı. Tam 47 yaşında Cuınhu rarlı idik. �eni yazı seferberliği sar. göstermesin de ne yapsın? AKBABA her yaştan ve her E
riyet� mışh dört yanı... Medreseler yılal· Kolera son 1912'de göstermiŞti baştan insanın arkadaşıdır. Mem- §
Demek Cuınhuriyet'le birlikte do mış, öğretim birliği sağlanmış, laik· endamını İstanbul'un aynasında ... leketi.mizde büyük kitleleri içi-§
ğup büyüye�ere, artık genç dene ilk geçerli lolınmıştı. Dünya devlet. Balkan bozgunu sıralarında idi.. . ne alan çeşitli meslek gruptan E
mez. Tür·kiye'de ortalama ömür 50 lel'i arasında itibarlı ve saygılı bir var. Örneğin, memurlar, öğret-=
. «Hasta Adam» ın koleraya yakalan
yıl olduğuna göre Cuınhuriyet önce yerimiz vardı. Umutlu idik, kıvançlı menler, subaylar, doktorlar, mü·
. ma.sı olağan görünüyordu.. İstanbul
sinden bugünlere yadigar kalmış va idik. Yeryüzü, bize geleceğin mut· soka.klannda -binlerce ölü dizili du- e bendisler, hukukçular, sanatkar·
tandaşlarımız azınlıktadır. ' lu topluııılanndan biri olaraik bakı· ruyordu.. açlık, sefalet, pislik sar § lar, öğrenciler, berberler, şoför·
Nasıl doğmuştu Cuınhuriyet? yordu. Tarihin laboratuvarında. bir mışh dörtbir-ya.nı.. onbeş bine yakın l! ler ve sayamıyacağunız �ara
Kolay olmamışh doğınn... Trab· Milli Kurtuluş Savaşını Cuınhuriy�t vatandaşımızı silip süpürdü kolera... l! benzer daha pek çoklan. .. Mu
lus'tan Balkanlara ve Birinci Dünya le noktalayan ve çağdaş uygarlığa § hakkak -ki her birinin mesle.kle
Ve 1970 yılında tekrar - boy veri-
Savaşından Milli Kurtuluşa. kadar yönelen devlet tecrübesini başarıyla � riyle ilgili öyle anılan vardır,
anlaıtıklan ;;
· yordu kolera...
-on yıldan fazla süren kanlı harbler· gerçekleştirmiştik. § öir araya gelince
le çalkalanan 'bir toplumda, padişah ·Kolay olııuınııştı Cuınhuriyetin do
Yalnız kolera salgını mı vardı 3 meslekleriyle ilgili öyle fıkralar l!
lığın çökmesiyle, iç ve dış düşman· 1970 Türk:iye'sinde? vardır ki, bunlan ne bilir,§halk
ğumu, çok acı çekmiştik.
ların dize getirilmesiyle, İstiklii.l Atatürk düşmanlığı bir salgındı.. ne diğer mesleklerden olanlar. =
Ama çocuk, gil.11büz ve sıhhatli idi:
Mahkemeleri kurulmasıyla, şeriat Eski harfleı:e düşkünlük bir sal· «Öyleyse yapmamız gereken, a
isyanlarının bastınlmasıyla ve bir .... * ....
gındı.• yıracağunız sayfayı meslek erba
koca Atatürk'le mümkün olmuştu Şeriatçılrlı: .bir salgındı.. in ok:urla nmızın
emirlerine ver
Cumhuriyetin dünyaya gelmesi ... Ve 47 yıl sonra bugüne bakalım... mek olmalıdırıo dedik ve SİZİN
Yobazlık bir salgındı.. İÇİN... adını koyııiayı uygnn gör
ümmetllkten çıkıp, Cumhtİriyetle Bir tesadüf müdiir, Cumhuriyet
Cumhuriyet düşmanlığı bir salgın- rtük. Siz yazacaksınız, biz çizece
Bayramıyla koleranın kucaklaşması?
�iz: kara ve gönül birliğiyle ne·
birlikte millet olmuştuk.
dı ..
f
Büyük sancıların sonunda ilk ne - Kolera ancak geri topluııılarda sal
Medeniyete düşmanlık bir şenin büyümesini sağlayaca�z.
. salgın-
fesini almıştı çocuk... Tarihimizin tanatını sürd.üren bir salgındır.
dı. .'
önemli bir dönüm noktasıydı bu... Ne Avrupa'da raslarsınız koleraya Evet, SİZİN İÇİN... :
Cum.lıuriyetin ilinından 47 yıl son·
Davullar zunıalar vunıluyor,•marş· ve ne de sağlık ıkoşiıllannı gerçek·
ra Cumhuriyetin ne kadar düşmaw
Memurlar, SİZİN tçlN... Öğ· §
Jar söyleniyor, askerler öğrenciler Ieştfuniş bir başka illlı:ede... Adı du
varsa, siliililannıkuşanmış, 'toplum·
retmenl�r, SİZİN İÇİN ... Öğren-§
yürüyor, halk bayram ediyor; gele yulsa da, kendisini göremezsiniz.
da kol geziyordu. Pl\dişalılığın ale
ci�eı:, S�ZİN İÇİN... E
Subaylar,
ceğimize geçmişin acılarını unutmak 'IUrkiye'de ise, hem de/:riirkiye'nin
nen propagandası yapılıyor, Ulu Ha·
SIZIN iÇİN... Doktorlar, SİZİN:
için yüzümüzü çeviriyorduk. Yir pırlantası ve en medeni şehri sayı. İÇİN... Bayanlar, SİZİN İÇİN. .. E
minci Yüzyılın başlangıcından 1923 kan A-bdülhamit Han'a methiyeler llerberler, Şoförler ve daha nice- l!
lan İstanbul'un göbeğinde boy veri
yılına kadar öyle ıstıraplar içinde yor kolera.· .. Hem de davul çalarak,
düzillüyor, Vatan Haini Vahdettin'in teri, sayfamız SİZİN İÇİN. §
yaşamıştık ki, hakkıydı hakka. tapan tellal çığırtara:k boy veriyor... Ay·
propagandası yapılıyordu. Cumhuri·
E
yetin IO'uncu yılında onbeş milyon IUcamız şu: AKBABA adresine
milletimizin · istiklal... İstikınl de
mek, Cumhuriy"et demekti. Yalnız
larca önce: genç yaratmıştık her yaştan... Ama gönderilecek yazılar, yazarının · §
- Geleceğim ... diyor. Cumhuriyetin 47'nci yılında Cumhu mesleğiyle ilgili ya bir anı, ya da ;
emperyalizmi Anadolu'dan kovmak· mesleğiyle ilgili pek duy;ulmamış �
Yetkililer: riyet düşmanları yaratıyorduk genç
la kalmıyor, Padişahlık sultasını kı·
- Tedbirlerimizi aldık, 'Celemez.. yaş·tan... 'dan ye kadar ço.
rarak ve Şeriatın köhne düzenini Yl
Ori yirmi fıkra olmalıdır. Ya.zılar, giildürü§
diyorlar. cuklar, hafız kurslarında Atatür.k'e niteliği taşımalı; altında yazann §
•lrn.ra.k medeniyet dünyasına çıkıyor
ve Cumhuriyetine husumetle büyü· ismi, mesleği ve adresi bulun-.E
duk.
Dileyenin dilediği Jra. §
Ve ellerini kollarım sallaya sallaya
malıdır.
geliyor kolera. . /
Bu heyecanla vardık Cuınhuriyetin yorlard.ı.
Yazık ki 47'nci yılında Oumhuri·
dar yazı gönderebileceğini açik- �
onuncu yılına... Çünkü çevre ondan )ana.. açık ıa. !arken, yayınlanacaık her ve· : anı
Gazi Mustafa Kemal vardı başı· yetimizi rahat göniille kutlayamıyo
-mızda...
ğımlar ondan yana.. pislik ondan
ruz. ya fıkra karşılığı.nın bir aylık E
yana.. DJedenlyetsizlik· ondan yana.. AKBABA abonesi olacağını bildi. §
Ve her yanda marşlar söyleniyor· susuzluk ondan yana.:- sağlık koşul· 47'nci yılında Cumhuriyet için mü. rir, espri dolu yazılarınızı bekle·§
du: Ianndan yoksunluk ondan yana.. bil cadele etmek yolunda Cumhuriyetçi·
- On yılda onbeş milyon gepç ya-
rattık her yaştan...
gisizlik ondan yana.• Jer işbaşına!
riz sevgili okurlarımız.
�1111ın111111111u11111ıu11111111uıuu11u1111•111u•ı•ıouıJ
�
Cumhuriyet onunc1! yılda bir gü. Bu kadar müttetmd bulunan kole- AKBABA
JET BAltAN!
Kendi kendime:
- Galiba bu da sayfa metodu? de·
dim.
o öğretmenim iki ay sonra emek·
liye ayrılınca, bu kez başka bir Öğ·
retmen geldi, genç bir bayan:
- Çocuklar, dedi, bundan böyle
dersleri şöyle işleyeceğiz... Ben ko·
nuyu ortaya atacağım, siz de bu ko·
nu hakkında neler öğrenmek istiyor. ·
sanız, sorular halinde sıralayacaksı
nı21... Sonra, bu sorulardan aynı o
nnca kümesi olacak... Sonra bu kü lanlan çıkaracak, diğerlerini öğrene- -
H
ATIRLIYORUM o günleri... Bi kina sanki... Anlat Allah anlat...
ceğiz... Haydi bakalım, konuyu atı
ze ilk okuma yazmayı harflerle Beşinci sınıfta, yine aynı öğretme meler konuyu paylaşacaklar - ve sı
yorum ortaya!
öğretmişlerdi. Öğretmenimiz nimiz: nıfta anlatacaklar ... Konunun özetini
Ne yalan söyleyeyim, ortaya top
tahtayl! 28 harfi bir güzel yazmış, - Çocuklar, dedi, artık bundan de e!!-. son ben çıkaracağım ...
�bi bir şey atılacağını sanmıştım.
sonra da biz onu, aynı eski okul ço böyle şöyle işleyeceğiz dersleri, siz - Oğretmenim bu hangi metot?
Oğretmenimiz:
- Küme metodu çocuklar, kü- ,
cuklannın elüba'yı öğrendikleri gi· evde çalışıp geleceksiniz, burada an
- Çevremiz, deyince dona kal-
bi, bağıra çağıra, aa diye diye, beee laıtacaksınız, ben dinleyeceğim. Bu m�... Hangi kiline an kümesi olmak
istiyor bakalım? dım... �
diye diye, ceee diye diye öğrenmiş- nun adı aktif metot, büyüklerimiz -
. Başladık bu kez sınıfta çevremiz
tik... böyle istiyorlar... - Biz öğretmenim, biz! ...
Bir yıl sonra kardeşim okula git·
hakkında neler öğrenmek istediğimi
Eve geldiğimde durumu babama Sınıfı altı kümeye ayırdık... Hem
zi sıralamaya... Sınırlannı öğrenmek
tiğinde, elinde bir yığın kelimelerle anlattım. öyle .bir ayınna. ki, dersiniz karsı
çiçek kümesinden olan, bizim arka isteriz, komşulannı öğrenmek iste
gelmişti eve. «Baba - Anne - Sil· - Ne ne ne? dedi.
riz, akarsulannı öğrenmek isteriz,
gi - Defter - Okul - Kapı - Ka - Aktif metotmuş, dedim. daşımız değil, düşman... Biribirimi·
ürünlerini öğrenmek isteriz, şunu is
lem»,.. Babam, •kardeşim! karşısına - Ee, öğretmen anlatmadıktan zi yemek için bir kurşiınumuz
teriz, bunu isteriz... Yazdık yazdık
eksik... Kannca kümesinden biri bir
Biz yazdıkça, öğretmeni
oturtup: sonra, ne gereği varmış öğretmenin..
şeyi bilemedi mi, uhuu, öteki kfune
yazdık...
- Göster bakalım oğlum, hangisi hey Allahım hey, ne günlere kaldık...
lerde bayram. var sanki. Öğretmeni miz:
bunun a? dediğinde, kardeşim: Artık biz kırk öğrenci, öğretmen
- Daha daha, düşünün daha, di
- Bu baba, deyince, babam !küp nereyi ödev olarak vermişse, tutu miz istediği kadar:
- Çocuklar, biri-birinize bu şekil yordu.
lere binmiş: yor, orayı bir güzel çalışıyor, so:iıra
Artık sapıtmaya başladık:'
- Hey gidi Allahım hey, ne· gün sınıfa ..gelip bülbüller gibi şakıyor de davranmayın, desin, kim dinler
öğretmeni?... - Fınnlannı öğrenmek isteriz, bö
lere kaldık, demişti... duk. Oğretmenimiz soruyordu:
reklerini öğrenmek isteriz, köfte!Eı
Hele, bizim üç numaralı kardeş, - Anlamadığınız bir yer var mı Hele öğretmen kfunenin birini be
ğenip bize alkışlattırsın, eh artık rinl öğrenmek isteriz ...
eve bir yığın ctimlelerle dönünce, ba çocuklar? ,
- �ok efendim, yok... yandı o küme... İçerde alkışlanz a· - Daha çocuklar, daha! ...
bamın tepesi tam atmıştı:
- Oyleyse öteki konuyu hazırla- ma, biz dışarda gösteririz onlara: «Daha bunun n esi kaldı be?ıı
- Ulan biz daha öğrenemedik ke
limelerle çocıik çalıştırmasını, şim yın ... - Ulan siz kim, alkışlanmak kim? - Ev ödevi veriyorum çocuklar,
di de başımıza etimle mi çıktı? ... Oğ İki ay böyle geçti. Bir � sınıfı Biz öğretmenin korkusuyla alkışla sorulann gerisini evde çıkannl...
Evde, babam yine oturdu başıma:
, lum göstersene bana şuradan ba- mıza bir müfettiş geldi. Öğretmeni dı·k sizleri. Haydi şimdi de alkışlat
- Ne ulan bunlar? dedi.
ba'yı! . .. mizle n� konuştular bilmiyoruz, mti samza kendinizi...
- Öğrenmek'. istediğim şeyler? de-
..:_ Baba bana bal al! ... {ettiş gittikten sonra öğretmenimiz: - N'oluyor be size? _ · ·
dim.
- Ulan bunun kangisi baba? - Çocuklar,. dedi, bundan sonra , - N'oluyor mu? Al sana, al sana! ..
Bir glin eve, elim yüzüm kan için
- Yüzyetmiş soru mu?
- Baba .bana .bal al!... konulan şöyle anlatacağız. Konuyu
- İkiyüze tamamlayacağım...
- Nııh al ının sana balı, daha ba- bir. siz anlatacaksırµz, bir ben. Son de gidince, babam:
- Ulan bu hangi metot? dedi.
- Yeni metot mu bu? ••
ba'yı bilmiyorsun... ra da beraıber anlatacağız, en sonun
- Yeni baba yeni.
Aradan yıllar geçti, biz q_kumayı da da bir özet çıkaracağız... - Bu metot, küme metodu baba,
- Adı ne?
Başladık bu ikez o usule... Arka küme, dedim...
yazmayı öğrendik, geçtik üçe, geçtik ·_ Befı. de bilmiyorum...
dörde... Allah razı olsun öğretmen daşın birisi kalkıyor Van gölünü an - Küme küme mi girişiyorsunuz
· - Soru metodu galiba bu da?
den, öğretmen anlatıyor, biz dinli· �::ıtıyor, onun ardından aynı konuyu biribirinize?
O günden sonra öğretmenimiz çır·
yoruz. oğretmen anlatıyor,· sonra bir .baş - Küme küme girişiyoruz...
pındı durdu sınıfın içinde:
ka aııkadaş anlatıyor. En sonunda
- Çocuklar, Asurlar Mezopotam Nasıl oldu bilmem, o yıl sınıfta - Ansiklopedi bulun, yardımcı ıı:!
ya'da önce siteler halinde devletler tutuyoruz, herkes oturduğu yerden çakttun. :sa.bama kalı.rsa, kabahati
tap bulun, kartpostal" bulun, brtog.
kurarak, ardından birleşme yoluna aynı konuyu ·mınldanarak anlatıyo metotlarda buldu, ·bense çalışmadı
ram bulun, pjktogram bulun, atlas
ruz, öğretmenimiz de bize örnek ol ğıma buldum... Okullar açıldığında,
gitmişler... Savaşta hangi site başa bulun, harita bulun! dJye: ..
rı göstermiş, siteleri emri altına al
mak için, o da mırıl mırıl bir şey bu kez .başka bir 0ğretmenim vardı.
Bulabilirsen bul... Bulduğumuzu
mışsaaa ...
ler anlatıyor oturduğu yerden... Yaşlı mı yaşlı, titrek mi titrek, bel·
bulduk, bulamadığımızı idare ettik...
Gözlerimiz öğretmenimizde, O ara .babam sormuştu: ki de mesleğinin kırkıncı yılında. Gruplar, raporlar, sözcliler, özetler,
Sord�, okulun açıldığı gün:
ku
lakla.nmız öğretmenimizde, kendi - Nasıl gidiyor okul işleri? diye. gene1lemeler, çok şükür geçtik git-
miz evdeki dolmada sarmada, dinle - Bu kez kanşık oldu baba, de- - Oğretmenlm, dedim, aktif me
tj,k. ortaokula... ,
Allah dinle... dim. Bir · öğretmen, bir biz, sonra todu mu, yoksa küme metodunu mu Ortaokulda daha ilk derste, yaşlı
- Yaa, anladınız değil mi çocuk- çorba... takip edeceğiz?
öğretmenin biri başladı yine:
lar? �
Birinci karneyi aldık. Ondan son Cevap bile vermedi .bana. Titrek
- Çocuklar, dünyanın oluşumu
- Anladık öğretmenim, anladık . .. ra okulumuza Milli Eğitim Müdürü sesiyl� anlatmaya başladı:
şöyledir, demeye... İlk önce dünya
- Çocuklar şimdi de biraz Asur- geldi. Tilm öğretmenlerin dersine - Istanbul'un alınışından som-a
sıcak bir gaz halindeydi, sonra soğu
ların un:arlığından bah sedelim... girdi. Bizim öğretmenin de girdi. çocuklar, Fatih daha birçok işler
yarak sıvı ha:Ie geçip ...
- Edelim öğretmenim edelim... .Bir şeyler konuştular yine. Müdür,' yapmak istiyordu. Bu işleri bir bir
Parmağımı kaldırdım:
Geçtik beşinci sınıfa... Öğrenmiş gittikten sonra, öğretmenimiz: sı raya koyarak, ilk önceee...
- Öğretmenim, dedim, siz konu·
miyiz, öl{renmemiş miyiz bilmiyoruz - Çocuklar, dedi, :Qundan böyle ' ..Ardından bir öksürük, bir öksü-
ama; bin maşallah kırk tane öyle dersleri şöyle işleyeceğiz. Sınıfta kü rük... · yu ortaya atsanız, biz bu konu hak
kında sorular çıkarsak, sonra öğ
terbiye edilmiş papağanız ki, daha meler meydana getireceğiz... Bir kü - Açın kitaplarınızı, on üçüneü
rensek... -
öğretmenin ağzından Asur kelimesi me, an kllinesi olacak, bir kiline, sayfadan itibaren çalışmaya başla
Adam bir kızdı ki bana:
. ..... d
çıkar çıkma z, tihüüti, ,kurulmuş ma- çiçek kümesi olacak, bir küme, ka, yın.
- Şükret, daha. ilk dersteyiz, ca·
nıın haşlamak istemiyor, dedi...
Ne ukaHU ığım kaldı, ne kendini
bll"!llezl iğim, ne de minicik çocuklu
ğum. Dinledik öğretmenimizi... .Es
nedik:. b_lribirlmlze kalem dü"rttük,
k?ş goz ışaretıeri yaptık, ama dinle
dık...
!kinci d erse giren
öğre.tmen:
- B�a bak,ın
öy.le yağma yok,
dedi, . sız a.nlatacaksım
�, ben dinle·
Y� eğım , Yanlış bir- şey söylerseniz
duzeıteceğim. Gelecek derse kitabı�
ilk konusunu. çalışın gelin!...
.
ız:
n öğretrnen!m
Üçü ü derse gire uklar, dedi. Ben
nc
çoc
- Soru cevap
ap vereceksiniz!
soracağım siz cev n öğretmeni-
D ördün ü derse gele
d
miz· i özet·ını yazdıra- ı
· ·
\.
B
ELKİ duyınuşsunuzduıı; Ney.
zen Tevfik sinemada. Tar. fa).an da gözetmiyor; ne sağcı ta.
zan'ın gorillerden Jrurtardığı myor, ne solcu. Hepsini vuruyor
bir .kızla sonradan muhabbeti yere. ı
ilerletmesini seyredince kahka Amerika Başkam Kennedy ik·
hayı basmış: tidannın başlarında CIA ve Pen·
- Ben her zaman söylerim, de· tagon raporlarına dayanarak Kil·
miş, kurtancüar kurtardıklan· ba ahalisinin Castro'dan kurtarıl·
nın mutlaıka ırzına geçerler! AMBÜLANS KAZALARI mak icin sabırsızlıkla .beklediği·
Aslında iş o kadar basit de ıle· ne inandı; Küba'ya çıkarma� yap
ğildir. . Sayın G.Ç. nam küçük hanımın bir suçtan adliye ıkoridorlarında tırdı. Yaptımıasıyla beraber an·
Bildiğiniz gibi, çağdaş psikolo aslında olayı bir kurtarılma �o· süründüriir, sonunda pasta bile !aşıldı ki Küba ahalisinin hiç ÖY·
ji ve sosyoloji insanların gerek nusu saymadığına hıanırsak·
ya- yedirmezdi. le bir isteği yokmuş. Bu fiyasko
iç düııyalanm, gerek biribirleriy· nılınış mı oluruz? Konuyu· yalnız iıiişisel ya da Kennedy'nin .başkanlığının en Jl:a.
le ilişkilerini akla gelebilecek Şimdi düşünün bir de: cinsel durumlarda öıiemii sanma· ra lekesi oldu.
·bütün açılardan inceliyor. Çağ· Ya siz olay sırasında orada bu yın. Kurtarma faaliyeti için kol· Bir süre sonra Castro'nun sağ
daş sanat da o bilim dallarından lunsaydınız ve G.Ç.'yi «kurtarma ları sıvamad.a.ıi •önce «Kurtara.ca kolu Guevara .. Güney Amerika
yararlanmakta. · . yaıo kalksaydınız, başınıza neler ğım kdşiler kurtarılmayı gerçek· köylülerinin bir kurtş.rıcı �e
Öyle .ki, eyzen'in .gördüğü fil.
N gelebilirdi? Ola ki küçük hamın ten .istiyorlar mı?» diye bir gii· mekte oldukları iddiasıyla oralar
mi bug'iin tekrar çevirecek bir delilrnnWarın .tarafını tutup sizi zel düşünmek daha büyük ç�ph da dağa çıktı. Zagıaıüa anlaşifdı
film yapımcısı şöyle sorular üs onlarla birlikte mahkemeye• ve. işlerde büsbütün önemli. Itl seçtiği bölge ahalisinin de kur·
tünde de düşünmek zorunda ka· rir, saldın yahut «hakaret niye Bunu ihmal etmek, işin çapı O· tarılmaya katkıda bulunmadı: için
lır: tiyle hususiyeti ihlal» falan gibi ranında belalara yol açıyor. O bi- ayaklanma niyetleri yokmuş pek.
- Goriller tehlikeli yaratıklar Düzenli askerle karşı karşıya ka
mıdır? lınca canından oldu Guevara.
- Değillerse, kız bunu biliyor Ekmekler yine küçüldü. - Gazetele� - Dönelim tekrar kişisel çapta
mu? «kurtarma» alanına. Size bütün
- Bilmiyorsa, tel&şlı davranış. bunları bana neyin düşündürdü·
lan bu hassas ve ·Ürkek hayvan ğünü söyley�yim. ,
lara şok etkisi yapmaz mı? Haber, Yeni Gine'den.
- Biliyorsa, ellerinden «kurta· O taraflardaki yamyamları kö,,_
rümayı,. niçin istesin? tü huylardan ve çeşitli terbiyesiz·
- Tarzan işe karışmadan önce liklerden kurtarmaık niyetiyle or·
durumu inceledi ve kızın görüşü· mana dalan iki Hıristiyan misyo.
nü öğrendi mi? neri bir de bakmışlar ki yabani·
- Bunları ya:pmadıysa ibir ıkur· leriıi köy meydanında bir herif
tarma değil, kaçırma olayı ıkarşı direğe 'bağlanmış, elden gitti gi.
smda bıüunduğumuz söylenemez diyor. .
mi? .Hemen Hazreti Isa aşkına orta
Böyle sorular üstünde yeterin· yere atüıp <<Günahtır, ayıptır ve
ce kafa patlatiıktan sonra, yapa de yasaktır» yollu laflar etmeye
cağı filmde prodüktör, olayı başlamışlarsa da cemaat bu çı·
bambaşka yönlerde .geliştirebilir: kışı pek olumlu kaı.ışılama.mış.
Belki goriller, kızı Tarzan'dan En çok da direğe bağlı adem öf·
•kurtarırlar. -keli görünürmüş törenin yanda
Gorillerin, Tarzan'ı kızdan kur· kalmasına.
tarmalan da mümkündür. İçişlerine karışümasım prote.s.
Hatta, batta Tarzan'ın kızdan to etmek için hemen onu çöiüp
gorilleri kurtarması bile gereke· misyonerlerden .birini direğe bağ.
layıveıımişler. Ve çözülen herif
bir mızrağı ka,ptığı gibi fukara
.bilir.
Şaka etmiyorum. Hızla değişen
dünyamızda işler o kadar içinden papazın işini bitirmiş. ·öteki mls·
çıkümaz bir hal aldı ki, ıkurtar· yoner de sıradaymış ama bere
ma:k ve ·Irurtanlmak •konusu da ket versin yeni tören günü · gel·
<ka rıştıkça ikarışmakta. meden hükfunet kuvvetleri me·
.Geçenlerde İzmir'den seleyi duyup adamcağızı geri al·
TIIA
gelen
kaynaıkh bir haberi bilmem mışlar...
:ırııdunuz mu? Bilmem ama, bazan ·bana öyle
0
G
ç adınd� ·bir .g?nç ıkız Jı:en. geliyor ki bizim ·memlekette
n ıçın malıkeme.
. :nı:ka
disı cırdıkla «kurtarüacak» kişilerin eğilimle.
.�. ençleri duruşmadan rini yeteri kadar hesaba katma.
ye verdıgı ta.haneye götürüp gö.
g
dan «lrnrt.anct» ·rôlüile çikmaya
sonr a pas
teşne aıkildane enfliisyonu var
ı
nüllerini 8'.� ş
ı . ona
erly.or: hafiften.
Haber soy e
«G.Ç."
�
e inasını g
ençlerle
SAYIMINDA :
ınektubu okuyan
ken
sa.:sine Yazdı�
ka.rnını tu
·ta tuta •
zıyordu ki kapının zili çaldı. Kapı - Beş kişiyiz memur bey ... Ben, karım, u9 de çocuk! .•
güldü�
alçak va:y!ıı
gül
gu. d
gül ü , «Vay
cıydı yine; <<Bir saat kadar buradan d . evat'uı, tı;encUst-
6
YED i G ÜN
PAZARTESİ Haydi ötekiler de peşlerinden!
«Polis, Levent Lisesine girdi! n
Günahlarını almışız «Öğretmenler Levent Lisesine ıPr-
Ekmek gramajının yeniden ayar dl ! »
lanması neler getirmemişti aklımı Öğrenciler nerede diyeceksiniz.
za . . . Ne yapsın çoluk çocuk? Anası - ba
Otuz gram azalttılar diye fınncı basıyla, polisi - jandarmasıyla, mü
lara düşman gözüyle mi bakmamış dürü - hocasıyla işgal edince liseyi;
tık, Belıediyeye mi çatmannştık, «Gi daha az .gürilltülü diye gençler ,ıne
di somun düşmanlanl>diye dil uzat seçti diskoteği!
maya mı lralkmamıştık!
CUMA
Tıp adamlarının açıklamasını ga
zetelerde okuyunca kendimizden u Başlığa baık, durumu ·anla!
tandık doğrusu: Haber başlıktan dikkatinizi çeker
«Fazla ekmek yiyenler, şeker has mi bilmem:
talığına yakalanıyor!» «Kumkapı liman inşaatı hızla iler
Aşkolsun adamlara. . . Bizim pek ö liyor.» I
nemsemediğimiz Fırıncı - Belediye Fakat İstanbul halA limansız!
ikilisi, sağlığımız açısından hekim «Aksaray geçit inşaatı hızla ilerli-
lerden fazla çaba harcıyorlarmış -
yor.»
demek. Ama Aksaray'da bir yol bulup geç
Zam nedeniyle şeker yükselince, mek hala imkansız!
hasta olmayalım diye he�n otuz «Halkapınar spor tesislerinin yapı
gram düştü ekmek! mı · hızla ilerliyor.»
SALi Fakat Akdeniz Oyunlanna yetişti
) � iki eksik kaldı
rilmesi, Olimpiyat Komitesince «İm
kansız!»
Önceleri pek akıl erdiremiyorduk Bizde <cHız» deme:ft.:, «İmkAnsız:
ama, işi insan kaçakçılığına döken lık» anlamına geldiğine göre, şu a
!
çeşitli ü�elerdeki gerilla örgütleri· çıklamayı nasıl değerlendirelim aca
n!n ortak niyetleri, Kanada'da bir ba?
Bakanın kaçınlmasıyla belli oldu. <cKalkınma hızımız yüzde yediyi
Şimdiye kadar neler yapmadılar buldu.»
ki . . .
Eİ I �
Diplomat kaçırmakla işe başladı
Şimdi, «Oh oh refah kapımıza da
§' \.../' lar, derken Büylik Elçilere, yüksek
yandı» diye bayram mı yapalım,
�·,ıJ
yoksa «Tüh, refaha ulaşmamız yine
� rütbeli subaylara, parlAmenterlere el
attılar. Şimdi kaçınlan bir Bakan. . .
imkiµlsız bir hal aldı» diye karam
§ {J' sarlığa mı kapılalım?
1
Anlayacağınız, hükümet kurmak
·- .
. için kaldı · iki . eksikleri. . . Bir Baş CUMARTESİ
l0 kanla bir · Başbakan da bulup yürü Can sıkıntısı
1
Kimi dertten sokağa dökillünnüş,
türlerse şayet, kuruldu gitti demıık
tir topraksız karma devlet!
kimi zevkten. . . Dünya kadınlarının
ÇARŞAMBA derdi de bir başka türlü. Bakıyor
,. tık göz ağrısı? . Ceza yağmuru swıuz c� sıkılan kağıda mürekke
u ı ı ı 1 1 1 u n ı ı 1 1 1 1 1 1 u ı u u ı 1 1 1 1 1 1 1 tf be sanlıyor, fırçayı kapan bir şey
�ı, t u ı ı u unllt1ı�ıunuu u n u u ı n ı n ı n n u ı u
ı ı u ı u u u ı 1 1 1 1 1 1 1 1 u 1 1 111u1111111ın1111 11111111ıu11.
Atabey'in, etiketsiz ve faturasız ler karalıyor, işin! bitiren elinde ha
mal satanların dükkAnlarının kapa zırladığı pankart, sokağa fırlıyor:
ne yazdığı mektubu okuyan Jülide - «Ne demek istiyorsun?» tılacağı ve fotoğrafları çekilerek hal <cMaksiye hayır!n
- ((Bir şey dediğim yok» diye gi!-
de güldü, güldü, güldü, «Vay ser ka tanıtılacaklannı açıklaması, ilk Karşı taraf durur mu? · Haydi on-
sem vay!» dedi . lümsedi Füsun. «Alla.hıusmarladııt
olarak iki dükkAn. -sahibinin başını lar da sokağa:
yaktı. I
demeye gelmiştim de .. » «Midiye evet, miniye hayır!»
* * * Bunlann biri manav, diğeri ecza·
Ağzı açık, kalakaldı Cevat. Neden · · cı. . . Suç 1fa ne etiket, ne fatura. . . Gelsin berikiler: ,
Bir ay kadar sonra bir gün Cevat
«Miniye evet, midiye hayır!»
sonra: Manavın:ld, yüz kuruşluk üzümü
Ainan hanımefendiler lüt!en. hüku-
Çepe, salonda oturmuş, pipo içerek lklbuçuk Hradan sürmek; eczacının
Kapımn zili çaldı.
' - «Nereye?» d_iyeblldl.
ki, ilaç fiyatlannı yüzde on düşür
mete bırakınız siz bu işi. . . Aldıkları
.düşünüyordu.
Füsun: kararlarla niyetlerini belli ediyorlar.
Postacıydı. Cevat Çepe, postayı alıp mek ! . . .
Ve sanırız, «Miniye, midiye, monlld
- «Seni bu mutsuzluk,tan kurtar
salona döndü, koltuğıi. yayıldı, zarf.:. PERŞEMBE niye, ·bikiniye evet, tepeden tırnağa
maya! n dedi. <cBen!m de mutlu ol
!ardan bfrini- yırtarcasına açtı. Ren; ' Ne yapsın çocuklar? 'giyime c<Haym> diyorlar.
mak hakkımın
gi sapsan oldu birden, titremeye ccEğitlm sistemi A'dan Z'ye deği
PAZAR" .
Cevat'ın cevap vermesini bekleme
başladı . Mek,tup şuydu : 1 şecek» dendi, sezonun başlamasıyla' Sebebi vardır
eski sistem yürürlüğe girdi.
den 'çıkıp gitti.
Erbakan, c<Allahın izniyle tek par
«Eşsiz dostumuz Cevap Çepe; Koltuğa yığılıp kalan Cevat: İşte ilk haberler: ti olacağız» demiş.
Biz, Jül\de ile Sami, fsenden o - c<Mutlaka onunla .. n diye söylen-
-
«Tek ders sınavının yenilenmesini Sanınz duyan yanlış duydu. 'Os
mektuplan alıncaya kadar birer ar di. isteyen veliler, Levent lriseslni lş tad, ((Tek kişilik parti» dedi, mu
kadaş, .birer dosttuk. Ji!vlenmeıt di Korkınazgil gal etti!ıı . habir gazeteye cıTek parti» şeklibde
··
ye bir şey yoktu aklımızda. Böyle I En genci kırkbeş, elli yaşında e;. haber gönderdi:
bir haberi kim yaymış; bilmiyoruz . lan koca koca insanlar liseye girer
;vedat SAYGEl.
SORU : Kimdi o ? de diğerleri durur mu?
Fakat senden o mektuplan al�tan
sonra düşündük, dostça öğütlerine
uyarak evlenmeye karar verdik. On ,....___ - �
..
" gündür evliyiz ve çok mutluyuz. Her - Milli Takımımız, Almanlarla 1 • 1 berabere kaldı. -
� ikimiz de sana nasıl teşekkür edece
ğimizi bilemiyoruz'. Minnet borcu
\
muzu ödemek üzere, bu yakınlarda
seni ziyarete gelmeyi düşünüyoruz.
Hangi gün ,gelmemizin uygun olaca.
ğını bildirirsen seviniriz.
Jülide - Sami»
V
AI<:.TİYLE halkın ayağını kim lıklı oturup ·biribirimizin yüzüne ba
kestiyse Allah razı olsun, bi kıyoruz. Ama Raytarıcılık . yok haa . . . de kimse yok, diyerek bıraktı yeri Üç sürgün, kağıtlara kalemlere sa
zim daireye kadroda görünen- Hepimizin iş ahlakı .biribirimizinkin ne . . rıldık, başladık düşünmeye . . . Kutla
lerden başka kimsecikler uğramaz. den daha sağlam. Saat dokuz dedi Zil yeniden çaldı. Bu kez ben aç nacak olanın milli' bayraml.arımı.zın
Ne müfettiş yüzü görürüz, ne mü mi dairedeki yer.Jerimizi alıyoruz, tım telefonu. en büyüğü olduğunu biliyoruz ama,
racaatçı . . . Ekim ayı gelip de ilk kar a,kşam beş, evlerimizin yolunu tutu -: Burası vilayet, diyordu karşı hiç birimiz iki kelimeyi bir araya
·
düştü mü, müfettiş gelmek istese de yoruz. Öğle paydoslarını bile içerde daki ses. getiremiyoruz!.
gelemez bizim tarafa. . . Yaz sıcakJa geçiriyoruz. Hani ihbar üzerine Ba - Eee, dedim, vilayetse n'olmuş
Tatile falan aldırmadan o gün ak
nnın basmasını, yolların açılmasını kanlık tarafından b!J.skın yapılsa, ge. yani? . . . Burası da ilçe . . .
şama kadar düşündük durduk, dai
beklemek zonındadır . lecek kişinin içeri girip yoklama - Kardeşim, vali beyin emrini
renin kapalı olması gerektiği halde
, Yurdun çeşitli bölgelerinden pos- yapmasının hiç gereği yok. Kadro iletmekle görevliyim,
talanmış biz üç sürgün, yirmi gUn . nun tamam olup olmadığını anlama
ertesi sabah şafakla soluğu .yine dai:
. buldu W
' Hay Allah . . , Vali nerden
rede aldık. .Kimsecikler tek satır
kadar önce asık suratla indiğimiz sı için kapıdan başını uzatıp, basa- · mizi? Karşıdaki boyuna konu�or:
maklardaki ayak izlerini ·sayması ye - Biliyorsunuz, yarın Cumhuri·
yazmamış! Pencereden baktıkça yü
istasyonda müdür Selim beyle, ha·
ter. Garapti her basamakta beŞ tek
r�ğimiz ağzımıza geliyor. İlçe halkı
tören yerine akmış, belediyenin ki
deme Ömer efendi tarafından .büyük yet Bayral)'.ll . . .
bir içtenlikle karşılanırken; bu ya ayak izi görecektir. - Haa, diye fısıldadı arkadaşlar
raladığı davul vurmaya başlamış,
kınlığa bir türlü akıl erdirememiş Bir keresinde merdivenin tam or ,. dan . biri. Tatil yapacağımızı hatırla .bizde henüz en küçük ·bir hazırlık
,
trik. Sevinçle boynumuza mı sarılma tasına rastlayan basamakta altı iz tıyorlar.
yok!
mışlardı? Bavullarımızı mı ta.şıma görülmesi, .bizleri az · tel!lşlandırma Vay canına, biz işlerin çokluğun
Çaresizlik içinde kıvrandığımızı
mışlardı? . İlçeye hareketten önc'e mıştı . . . Altıncı izin sadece bir basa dan, gazete yokluğundan bayramla -
gören Ömer efendi:
şehrin en temiz lokantasında karın· makta oluşuna akıl erdiremeyen Ö- n da unutmuşuz. Hemen takvime
- Hiç 0lmazsa Selim beyin önceki
·
-f::�
yaşlısının derdi daha başka. . . Bay
- Haydi Ömer efendi çayları ta
ramı, şenliği yapılacak konuşmayı
mizi sıçrattı yerlerimizden! Alıcıyı - Konuşma kısmı . . . Belediye Baş-
zeleyiver, arkadaşlann uykusu açıl· kaldıran . arkadaşlardan biri: kanıyla öğretmenler de konuşur a-
unutmuş:
sın, · diye sesleniyor.
�,1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 11 1 İ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı u ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ııııınııııııııı111ıııtıunııı ı ı ı t ı ı ı ı ı 1 1 1 1 ı ı ı ı ı ı ı ı 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 ı ı ıın•unıııı•ı• �
Hay Ali$, meğer ne güç . şeymiş - ·Gördün mü başıma geleni, yor
sürgünlük! On yıllık memuriyetimin ' gunluğum geçmeden yeniden süre
1
dokuz yılı sürgünde geçti, ama böy-
�rinç fiyotlau du•mad� yük,.liyo" -
cekler! diye dövündükçe haritada
le bir şey ilk kez .baŞıma geldi! Dai- • bir yerler anyor, aradıkça:
re var, müracaatçı yok, Kadro var, - kurtuluş yok, yaktılar çıramı!
iş yok. Bütün evrak. zimmE)..t defte diye yeniden dövünüyor!
riyle maaş bordrosu. . . Sağolsun Se üstelik Belediye Başkanının gön
lim l:;ıey, bordroyu imzalama işini bi· derdiği hab rci de:
le bizlere bırakmıyor. Akıllı) adam . . .
- Haydi 1ı:ardeşim tören saati çok.
Çabucak öğrenmiş bizim imzaları . . ���� J � tan geçti, diye başımıza dik.Umez
Hangimiz bordroya eğilsek: ;
iş mi?
- · Zahmet etmeyin, siz başka
lere bakın, deyip çakıveriyor imza - Bir onbeş dakikacık daha mü
saade ediver, diye sırtını sıvazladık:.
yı!
Halkı ·oyalamak için çöp kamyonu
Kazara bir vatandaş gelse de ıki
bir iki kez gitsin gelsin, o gidip ge
satırlık- bir dilekçe verse, daha biz
lene kadar biz oradayız!
ellerimizi uzatmadan:
- Görüyorsunuz arkadaşların baş · . �
Dö e söylene haritada sür
ülece
ğı yen araştırıp dura
lannı. kaşıyacak vakitleri yok, diye n arkadaşa:
uzanıyor vatandaşın eline. Verin ba c- En_ YB?lırnız sensin,
unyetın ilfuun
dedim.
na . . .
s� y
bilirsin. Kür·
gtindenı bugUne kadar·
Kimsecikler akıl edip görıdermez
1
çıkı
ki .�aya p O
tını anlatsan Cumhuriyetin
ya, bir rsemi yazı gönderilse, bizden
getı rdiği nim
etleri g z önün e serm iş
önce iki demirbaştan biri davranı
yor. Ya Ömer efendi, ya Selim bey: o lursun .
Ö
m şıın, bir de
- Btinunla .ben ilgilenirim, siz
- B en zaten yan ı me.
siz yakm_ayın, diye sarıldı elleri
diğer işlere bakın, diye kesiveriyor
lar yazıyı getirenin yolunu.
Bir gün, beş gUn derken biz üç - Yaparsın .
- Vallalıa yspıımarnl
1
sürglin, yeni işimize alıştık gittild
Telefon çalıp da: - H�k önünde konuşur gibi Şu-
rada bir dene yalU l .. ·
çıkıır�
- Alo, dense ..
ayıp bir masanın
- Alo konusu Selim beyi ilgilen- Koı tukJ Yllrgıca
dirir, lütfen kendisini arayıruz, de ü tü Mslık em e b runcta
�erip bf'.rrtatini isuteyen bir sa.
ne
yip kapatıveriyoruz telef6nu. u!de tli boynun :
Postacı bir evrak getirip de imza nık gibi b �
CıJ1Jlhuriyetln ilflnın
a. tanık o-
isteyecek olsa : _
mekle geçmiştir Merhum pedeıin bugünü göremezdik, diye fısıldadı. !afet, bir yanda. . . Açtım ağzımı, yumdum gözümü:
hayata gözlerini Y\µlllllasıyla ay::ıı O cümleyi yüksek sesle tekrarla· - Hilafeti atla, diye fısıldadı ir - Vatan dört bir yanından sarıl·
mesleğe atılan bendeniz . . . yıp, devanunı getirdim: arkadaş. Yoksa canımızı kurtarama mış, İstanbul düşman çizmelerinin
Üçüncü· arkadaş: Evet, olamazdı. Bir yanda ili· yız! altında kalınış! Kahpe Fransızlar,
- iraya Cumhuriyeti de kat, di· ·
kahpe Yunan. . .
ye fısıldadı. - Aman sözünü· geri al, diye · fiŞ�1.
- . . . . . . Cumhuriyetin getirdiği in· Dişçilik malzemesine de zam yapıldı. - Gazeteler dadı bir başka arkadaş. O lA.f yirmi
sanca yaşama' anlayışı ile icra yo. yıl önceriindi. Ülkelerarası ilişkiler
luyla eşyalan kapıya yığdınlan oir bakımından. . .
·kiracı gibi üç ayda bir daireden dai· Sarhoş gibiydim:
reye ataıunış, ilden il'e yollanmış, - Affedersiniz, diye baştan alclmı.
ilçeden ilçeye sürülmüş, alnımın ıı· Aslı şu: ·vatan dört bir yandan sa
kı ile bugün Doğu sınırının son nok· . rılmış, kardeş Fransızlar, kardeş İn
tası olan şu ilçede huzurunuza gel. -gilizler, kardeŞ Yunan, CumhuriYEl·
mlşim . tin ilfın.ında hazır bulunmak için bir
Üçüncü arkadaş: kaç yıl öncesinden,. memleketimizde
- Böyle konuşma olmaz, dedi. kamp yapmıştı. İşte bu ·şartlar: . .
Sen konuş. Biri: .
- Bu klı.darını da beceremem ki. . . - Büyük kurthancı.mız, d1ye fısıi.
- Becerirsin. Çocukluğundaki dadı.
bayramları . hatırlasan yeter. Bir iki
kahramanlık 11!.fı edersin bir iki Başka biri:
,
A L M A N Y A ...
Aiınanya'da biter! ..
BAŞ l·BOZUK
·
Almanya'da bir kaldırımda sallanan
Ve kopup gelmiş Anadolu'dan
bir çma.rsm!
Elinde tahta çantan
Gavur illerinde iŞ arar
sın . . .
[
r.
1
. ' .. , \"' : '
... Ş i i R L E R i
.F I L t; Li GÜZELLER
Berlin caddelerinde
Güzellerden defile:
Sütyen mütye� · Haık getire . . .
Ve durunca- görül�n,
Yürüyünce kaybolan bir ktUot . . .
Giysileri mini mini bir file . . .
Geldim,
gördüm,
anladını:
Nafile yaşamışım, nafile! . .
G Ü M RÜ K ÇÜ L E R
Şu gümrükçüler
Ne kadar nazik,
Ne kadar kibar,
Ne kada<r uysal insanla. r . . .
Giden bilir ,
Gelen bilir.:
l..r asıl
-... gözyaşı döktürüyorlar
.. M
yortar .
Ve ·kök sôkturu
. .
Mukadder ÖZAKMAN
�ını şemsiye de bu! ..
İÇERO'nun : «Sanki insanın bir ikinci «Bir gece habersiZce bize gel
zi. . .
Eğer dünyada dost ve dostluk denen kav Sabahlar� kadar oturup 'konuşalım
ram olmasaydı, yalnız kalır, ikili anlaşmalar Kimse duymasın.
yapamazdık, bu yüzden de her işimiz «Dost
lar alışverişte görsün» örneği olur, kimseye Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız
afyon satamaz, ihtarname ala.ll)azdık. Yaa . . . Dokunarak uçalım.
Gördünüz mit işin içinde iş varmış . . .
İnsanlardan buz gibi soğtidum
Dost deyip d e geçmeyin. Çok çeşitlidir
İşte yalnız sen varsın .
doslıluklar. . . «Eski d0sb» vardır, düşman ol
Öyle halsizim :ki hic sorma
mayan. «Kara gün dostu» vardır, dostluğun
Anla.rsın.» - . -
dan pişman olunmayan . «Aile dostu», «Baba
dostu» vardır, daima saygı gösterilen ve her diye seslenir dostuna ye onu -evine dertleş
iş danışılan. . . Bir de yalancı dostluklar var meye çağırır . . .
dır haa. . . Nasıl, balık yakalamak için oltaya,
ağa başvuruluyorsa, bunlara yakalıırunak (ya Atalarımız, dostluk konusunda özlü sözler
kalamak değil) için de çıkar oltasının ucuna söylemişlerdir. Sözgelişi: «Dost kara günde
azıcık para falan iğnelemek yeter de artar bi· belli olur», «Domuzdan post, gavurdıı.n d·ost
le. olmaz», «Dosta Ç<>k varan ekşi yüz göl'Ül'»,
«İllin sahibine dost, mal sahibine düşman ka·
Halk arasında böyle o biçim dostlukları
' • zandırır» . . . v.b. gibi:
şiirleştiren:
Ama bütün bunlara rağmen dost seçme
«Dünya malı ·elde olsa sini, dostluk etmesini, dost kazanmasını bile
Düşman bile . dost olur meyip düz ovada yolunu şaşıranlar pek çok
Elde bir şey ikalmayınca • tur. Bunlar dost, dostluk ne demek bilmeyen
E0n yakınlar bile akrep olur.» ler, bir türlü öğrenemeyenlerdir: Böyle ltişi
Voltaire, dost ve dostluk konuşunda epey lere ve yeni yetişlmlere yardımcı olmak için -
diye bir yergf dörtlük dilden dile dolaşır, hat karamsardır. Bu karamsarlığın'ı: «Tanrım, dostu, dostluğu E. Faik Üstün'ün mısralariyle
ta yazdırılıp evlere, dükkil.nlara asılır. beni dostlarımdan ıkurtar. Düşmıiıılarımıı'ı tanımlayalım �elin isterseniz.
İşte bunun içindir ki ölçmeli, biçmeli, ara hakkından ben yalnız başıma gelirim» diye be Şair, «YAKIN» adlı şiirinde şByle yazıyor
malı, taramalı, gerçek dost ·edinmeye çalışma lirtir . . . bu konuda:
lıdır. Peki bu iş nasıl Q!acak mı? . . . Gelin ata Ünlü İtalyan komiği Toto da: «Din kitap
ı;özlerine kulak verelim: larının hepsinde .benzer bir tavsiyeye rastla-_ «Dost: Gülen bir yüz
«Dost acı söyler» diyor bir atasözü. De yabilirsiniz. Peygamberlerimiz, dostıarınıZ:ı. se- , Ve asıl gülen gözler,
mek ki konuşacağız önce, dost mu, düşman· viniz buyuruyorlar. Sonra şöyle ekliyorlar: :Şütün kapıları açık
mı bilemediğimiz kişiyle. Olmadı mı; acı şey Düşmanlarınızı da seviniz. . . Gayet norriıal . . .
lerden hoşlanmıyor musunuz? Öyleyse bir Çünkü aynı kapıya çıkıyor. . . Dostlarımız da Işıklı gözler . . .
başka atasözüne başvuralım. «Dostun attığı aynı kişiler, düşmanlarımız da . . . » diyerek ay-
taş baş yarmaz» mış . . . Ne oldu, ne o? Başınız . nı karamsar .görüş� ayak uydurur. Dost: Ne kadar uzakta olsa ,
pek mi kıymetli, yoksa taşlanmayı göze ala Aşık Veysel, insanların siı.hte dostlukların- «Yakın» diyebildiğin
·
madınız mı?. .. Peki, bir· atasözünü daha kı dan bıkarak: Okyanuslar ötesinden
favuz verelim size . . .
·«Dost Sesini duya.bildiğin . . ».
yüzünden, düşman gözünden belli· «Dost dost diye nicesine sanldııµ0
dir>>. Nasıl, iYI mi? Bir başka yol daha var. Benim sadık yarim kara topraktır
«Dost başa, düşman ayağa bakar» mış. . . Kar Beyhude d olan dım, bo'şa yonılcİuın Latin Edebiyatı yazarlarından Çiçero,
«Dostluk» adlı yazısınCia:
şılıklı bakışın bakalım şöyle bir . . . Benim sadık yarim kara topraktır»
-«Doğa, dostluğu erdemin yardımcısı olsun
Nasıl, yine m i bulamadınız bir dost? Sa der ve toprağı . k:endisine dost edinir. diye vermiştir, hataların yardakçısı olsun diye
kın siz yanlış bir yol tutm'Uş olmayasınız . . . değil, onun amacı şudur: Erdem tel!: başına.
«Garibin do stu olmaz» mış. Eğer öyleyseniz Geı:;ıç şairierden Ali Bilgiç de: en yüksek katına erişemediğine göre oraya
boşuna yorulmayın. Zaten «Dostluk, mantar başkasıyla birleşip ortak olarak erişsin. Du
yemeği gibi» ym!ş, «zararlı ya da zararsız olup «Başucumdaki masum akasya
Yıllardır tek vefalı dostum»
türlti bir birlik bazı insanlar arasında var ol
olmadığı aneak yendikten sonra belli olur» muş veya olacak i se , bu anlan katıksız iyili·
muş . . . Onun için karşıdan bakmak, .bakışm<.ık
diye yazarak, �n vefalı dost olarak akasyayı ğe götürecek en iyi ve en mutlu birlik sayıl
yetmez. Bakın ne diyor .bu konuda Pitigrilli : . gösterir. malı . . . » der.
«Dost �aZ!_ğına karşı e n iyi savunııın tedbiri
yine dosttur.» Yaa . . . Denemeye değer doğru Özdemir Asaf, dostluk hakkında «Yuvar- Dost yazımızı Ümit Yaşar'ın dostlarına ar
su,_ (Siz bakmayın demin benim «yorulmayım> lağın Köşelerindeıı,: mağan ettiği bir şiirin ilk dörtlüğüyle gönül
birliği ederek bitirelim ve tüm dostlara bir
d o st dedi ki
dememe, s�i denemek istedim! . . . )
«İyi «Allahaısmarladııkk ! . . . » çekelim:
Hayatta mutlaka bir dostu olmalı insanın. Sana her şeyimi vereceğim •
Onun için dostu olmayan· hemen tez elden bii Büyük do st dedi ki: <dlir geniş sofradır benim yüreğim!
her şeyimi anlata'cağım» Hepinize yeter gelin dostlarım .
dost aramalı. Ama «Ayıpsız dost arayan do.st Sana
-su� kalırn haa, bunu unutmamalı .
Ve: «Birçok şey �ostluğa bağlanabilir ama Gönül hazinemi size ·vereyim,
Dost dediğin akıllı olmalı yalnız . Çünkü:
. «Akıllı düşman, akılsız dosttan yeğdir» · Ayrı dostluk bir şeye bağlanamaz» .der. Neyim var neyim y()k alın dostlarım.»
ca: «B_elli düşman İ::izli dosttan yeğdir», bu' Günümüz şairlerinden Cahit Külebi «Dost»
söz de kulağa küpe olmalı . . . şiirinde: � Erhan TIGLI
t ..., t ...... t e t t t t t t t e e ...... ' e t ' f 0 ,
e . ·-. e . . ........ ... � t t � t t •.....• • t ' A f ' $ . t 't ' ' ' ' f t t. n t ' ' t' t t t .....
_
- Otomobil sanayiine hız verilecek, -
Yazılı
12
ı:: v ı=:.11 GEyEN !EF12İl<AC7A VAzoı&.ı Mız LAFLAı:z. VE C/AlfA NE:.ı..E tz:. NE:L.!=JZ:. F'qı..J.
Ti1<Acı1-A �ıN A GZINL/A t70Wl�IYOl<::OLJ lc:IGACAoG-1 l<.4Mu oyu ��1-AHAi"fıN ıN
•..
Yıt�V\ :
!?LJAVİ �ÜAL.P
� 4"-izen : /
· -�EMİH �AL-cıoet.. U
_...,,�-:--
/l/1111 ııı
L
ııııııı ı ı .
(
ı I
LJ
.
o
DOGUYA Sı.JY/J V E: ı-.;.--..,-.
oı-: u ı.. u NE 1<••f17A ız.
çAe,u ı<- GETİF!'.t7İ·
Niz. ?..
.
•
AVA NTA KE:�İı.Mi�iıl'. 'f
•:
•
..
D
OLAŞA dolaşa bitmiştim. İçim maddssi hoşuma gitmişti. Daha ne
deki aç eşek, midemin duvarla ler öğrenecektim kim.bilir . . .
nnı dişleyip duruyordu. Hay- Gawzla çayın parasını verdim.
vanı bir sandviç ve bir şişe ekşi ay Kahveden çıkıp bitişikteki lokanta-
·
rana .tav ettik.ten sonra bir kahveye ya girdik.
girdim . Çay söyledim. İki şekerin
- Hadi, dedi. İştahın açılsın diye
birini kıtır kıtır yedim: Yorgunluğu
ben de seninle yiyeceğim.
alır derler. Sonra tek şekerli çayı
yudumlamaya başladım. Şekerler İşte ·bu saçma. İştahım öylesine
de Şeker değildi artık. Hoş belki !i:çık ki, hiçbir yardımcıya · ihtiyacı
de çay acı değildi de karbonatın ver yok ve de üç gün devamlı yesem ka
diği burukluktu .bu. «İnsafsız» diye panacağı şüpheli. . . Karşılıklr atıştır- •
Sulbi DöLE.ıt
14
"'
ı-ıazırlayanlar ı
ALİ ÔRSAN,ÖYM�N
ALİ ÖZOGUı;
H AFTA L I K - /V\IZA�i ' <::7AZ E T5 -· -----
5 0 T Ü R K K ÜÇ O G O #
. I" Ö Z Ü R
AYDIN YALÇIN ( 1920 · ? } AKBABA'nın hafia.ıık ·gazetesi BAŞKENT, son iki hafta için·
de yayınlanamadı. Bu, herhangi bir boykot ya da direniş eylemi
Isparta'dan sadece gtilyağı, halı, sanılmasın. Başkent'i h�layan arkadaşın, bağlı bulunduğu ba·
Silleyman Demirel ve Sadettin Bil sın organı tarafından acele olarak Aınmaın'a gönderilmesi y:üzün.
giç çıkacak değil ya, Cumhuriyetin den oldu bu . . . .Aılkadaşımız A. Örsan .Öymen başkent değiştirince,
ilfınından üç yıl önce yine bir 29 E savaş yüzünden irtibat ıkurmak da mümkün olamamıştı. . . O Sl·
kim sabahı bir de «aydım> çıkmış· ralarda 'Ürdün başkenti Amman'da millet biribirini yemekle m�·
tır . . . Isparta'nın Uluborlu ilçesinde, guldü. Her ne kadar bizim başkentte de millet yıllardır biribiriııi
Birinci Düriya Savaşından sekiz kur yemekteyse de A.mman'daki bir başka türlü, ibira.z cla Arap usu.
şun yarası alarak emekliye ayrılan lüydü . . . . .
malül gazi .İbrahiı'n beyle Uluborlu Arkadaşıııuz şimdi eski başkentine döndü ve kendisini �liti·
İlkokulu muallimesi Şerife hanımın kanın can evinde bir baıyli hızlı gelişmeler ·İçinde buldu. Onü
ilk çocuklanna verdikleri «Aydın» a müzleki BAŞKENT sayı:smda bu ıgelişmeler yer alacak ve örne
dı illkemizdeki aydın yetersizliğine ğin Adalet Partisi büyıiµı: kongresi sizlere yeni bir pehl.j,van tef
büyük ölçüde katkıda bulunmuş- duk. Birdenbire at durdu, şaha ·kalk rilı:ası halinde sunulacak. BAıŞKENT'in yeni tefrikasının adı:
tur. . . '
tı ve son sürat koşmaya başladı.
29 Ekim 1920'de Uluborlu'da doğan Babam arkadan bağınyordu: ER MEYDANI
küçük Aydın, soyadı kanunundan - Oğlum, atın üzerine iyice ka
sonra Aydın Yalçın olmuş fakat A pan.
dalet Partisinin son büyük kongre Dediğini yaptım _,ve kır ata sıkı
sinde Genel . Başkan olamamıştır . . . sıkıya sarıldım. sisi kaıdar girift bir düzendir ve bu - Doksaridokuzluk.
Aydın Yalçın'ın kıratla ilişkisi her Biraz sonra at beni evime getir
gün olduğu gibi bunu su değirmeni - Sebep? .
ne kadar 1965 yıllannda aranırsa da; mişti . Aradan bir süre geçince kan metodlanyla işletmek mümkün de
- B'eşinci sınıf, yil.ni ilkokul bit-
bu ilişkinin kökeni. daha da eskilere ter içinde babam geldi. Elinde bir ğildir.ıı
mişti. Aynlırken duvara «İşte geldik
uzanır. Nitekim ·kendisine hatırlaya sopa vardı ve bir yandan küfür edi - Aydın ·bey, dedim, AP. Genel gidiyoruz, şen ola güzel okul» diye
bildiği en eski çocukluk anısını sor yor, bir yandan da ata vuruyordu. Başkanlığına adaylığınızı koyuyorsu yazmıştım.
duğumuzda; şu cevabı �lmışızdır: Aralarına girdlm, kır atı dayak ye nuz. Dolayısiyle Başbakanlığa da a
Evet sayın AKBABA okuyucusu,
«- Hiç unutmam. yaşım üç, ya da mekten kurtardım.» daysnız. Yil.ni Süleyman beyin yeri
ne geçmek istiyorsunuz Aydın Yalçın'ın fikir hayatı, daha
Uçbuçuk civanndaydı. . . Babam aile Aydın Yalçın bana bu çocukluk Peki, bu
doğrusu gazetecilik hayatı daha ilk
min diğer elemanlan gibi subaydı ve hikayesini 1970 yılının Ekim ayında petro kimya tesislerine benzettiği
okul sıralannda duvar edebiyatıyla.
son derece eğitimli bir de kır atı kansının çalıştığı Milliyet gazetesi niz demokrasi düzeni mademki su
başlıyordu. Bakalım nasıl devam e
vardı. Ama bu at bildiğiniz gibi de Ankara Bürosunda. anlatırken bir değirmeni usulleriyle, yil.ni beygir
decekti, onu da gelecek haftaya izle
ğildi. Bir kere askeriyede yetişmiş yandan da Adalet Partisi Genel Baş gücüyle işletilemez; siz Süleyman
yelim.
beyin yerini aldığınız takdirde ne
ti ve bando-mizıka sesine göre yürü kanlığına adaylığını koyduğunu bil
gücüyle işleteceksiruz?
( Devamı var)
yüş bile yapardı. Evet, üç mü; üçlm diren basın toplantısının metnini
çuk mu şimdi iyi hatırlamıyorum a hazırlıyordu. Metinde şu cümleler İçinden belki «Çüşşşşıı demiştir a l'uııtıııııııııııuu11ı�ıuıu1111.ını.nı.111..,11u111tu1111U "':
maı, bir gün ben atın üzerinde, ba gözüme çarpıyordu: ' ma, dışından şöyle dedi:
15
MUTLÜWK
DOLU
GÜNL ER
SİZİN
OLSUN
- 44 hidroliğin hepsi akmamış mı? Ulan
aman n'edecen, tutduk işedik içine.
- Ya şef efendi, dedi, ben deme·
Yenge işedik ha vallaha duyuyon
dim mi size? Ver, ver müjdeyi yen
mu, lafıma gulak ver. Mavinnen be.
geye, Sefer bey buldu ·anzayı �e. ninı · çiş imiz ·tamgeldi. . . O �m�
bizinı mavin Mersin'li Halil ismin·
Hani ya bu işler aynısı dokdorluga
-benzer, ÖBCC arızayı keşfedecen, ar•
de biri. Yörüdük gediyoruk, ne �e
kasından dayanacan ilacına, vura·
se beğenin mavin, usda ben· sana de
can innesini. Şindi biz n'apdık, has·
medim amma, ·ben bi keresinde san
dalığı annadık, arkas11:1dan · Sefer a· .
cıya dutuldum, getdim dokdora,
ğan ona bi inne vurdu mu, tamam
dokdor dedi senin sidiğinin içinde
belle, anasını . . . . . . . . . . . . . . . İlk iş ame
gum var. . . Şindi bu. gum hidroliğin
borusunu ya fıkarsa?. . . Ulan itoğlu
liyat. . .
Şef:
it d�. işemeden· niye demen, ya.
- Bir' saat sürer mi? dedi.
pışdirdım tokadı. !illahdan heç bi
- Yok canım, onbeş dakika.
· şey o lmadı. Yani diyeceğjm yenge,
Sefer ağa merkez fren pompasını
bb. gıımlu sid.iknen bile araba yö.
yerinden çıkardı, Boru ·uçlarına çöp
rütmüş adamık. . .
ler tıkadı:
Arabayı çalıştırdık. '\':ine herkes
. - Bi akıtdık mı hidroliği yandık.
yerine geçti. Ben de gecekonduya.
Pompayı dışarda tamir etmeye
Kızlar:
f
koyuldtık. Se er ağa arada bir şiş·
- Güneş battı, biz daha Tarsus·a
man kadının yanın� gidiyor:
gelmedik, dediler. Senin Sefer us.
. - Şu var ya, bi girip çıkınaya baş· tan da amma çenesizmiş ha! . . .
lasa içine tamam, diyordu. Arıza - Pek b u kadar değildi ya, dedim.
ossat oldu getdi sayılır. Amma sı· Şengül:
kışıııtŞ . . . Ben şimdi onun evrahına - Bizleri görünce çenesi açıldı,
okurum. Lan Kemal, bizim bi eye o dedi. N'ol.acak, cahil adam.
lacakdı. Köfte. ve patates kızartması çıkar
Pompanın. piston kolunu biraz dılar. . Şengül:
törpüledi. - Bizim niyetimiz bir su başında
- İçinde galmış sıkışmış. ınan durup yemekti ama, baksana kaç
gahpe avratWar, ştinu musmul ( doğ. saat yollarda .bekledik, dedi.
ru dürüst) yapsanız . olmuyor mu?
rı.,,,; :: Sanki görmüşüm gibi:
- Toroslarda öyle su başlan var
Bl!tOn oankac.ı.R
·.
Bu İngiliz, .ben Almanınkine mal de·
rim. Siı.ğıam olur, gavur dini .gibi. . .
merıeri lç1n emtfn1't-dt1
EBISDN
- Y.aa, ben demedim
mi size cil·
velidiı:, naz yapıyor diye. Far Jşi
çok möhümdür. Frennen fara çok
iJd�
u un
kııJağııs:f:�
meraklıyım, Bi a.raba-jla. b n
/ tamam ossun, gerispıe
BQL IŞIK il> ·�Z SARFiYAT
Hadi bin lan Kema.l, . . Ş&Y. �
0
yata<:a.kları zam.an sen ��t!
'
gonsolnan dengiıı ��JJJ
- Olur Sefer 3;;�a
"'.foroslar ha!
_ Bak bumfa-ll
- Biliyo �·,...,011?
- Nerden b.....,.
-H
- HeSJ'i��Ş ç9cukdun ya
: ..;rer .girmez Birgülsen
0
OdııGJK& .,. -
·
80·:�-·
du: :N >nlntUŞ?
a
= J-Icı,ı, f rın biri söıunü
ş, dA..
fi _ N'aptın.ız? ""-im.
1879 'da elektri k ampul UnU lcact :Bi yunırUk.
eden Edison _
Şengül :
( İlancılık : 150 - 167 ) - Esas, Sefer e
fen di mldlr n edir,
16
•••"" ' ' ' ' '
L./C:,(!·
yor, tekrar düşünüyorlardı.' İçlerinden sadece bir kız çarçabuk
bir kaç satır yazdı ve parmağını kaldırarak: ,.-
1
1
� ·
YA:ı:ı�ız
- MiNİ EİE"' M.4J.:Goİ oı..uı:ı:� NA&ıı.. tllJgA : - Ü€11iJNüZCJE &jpr. Yül<. MÜ 14İ4*EPİ -
ı CAI< rJi'{E EMl<IY<71Z.L.IM • ••
1 Y<7Fl!�µNLJZ. ?.. NE T4�FW/Z: t74 ?. .
, _ _ - - - - - - - -- - - - - -- - - - _ _ , ------
-. A ıo . . . Mi.1171.İ fa
&ıaY e,91<. Ml:!� - �ı..jNl7f: '1-Cı-:. ÖNE:Mı..i &İ�
Guı.. .:. ı �ı VA/it 1..
YA � ft;;.IZ-
)
kutlu olsun ! . .
BU ÇEKiLiŞTE : 45
100.000 lira/
20, oo a'e ya kın ta lihli
adet
TURKiYE
ütün t a sarrufl arın ız ı y ı l sonuna k adar
B
İş B an k a sı n da toplayı n ız . . .
yra mınd a bayr am edecek
Mi lyo n Ba
n �
ta lih Jil erde
o!ın a ı z:
en .. .
ai m ız dır .
b uyu k dı· ı e ıs
.
iS BANKASI
pwanızın . . istikbalinizin emniyetidir
.
•. · . i'