Professional Documents
Culture Documents
Editörler
Prof.Dr. Rahmi ER
Doç.Dr. Fatıma Betül ÜYÜMEZ
Yazarlar
Prof.Dr. Rahmi ER
BÖLÜM 4
Prof.Dr. Kemal TUZCU
BÖLÜM 5, 6
Prof.Dr. Mehmet Hakkı SUÇİN
BÖLÜM 7, 8
Prof.Dr. Mehmet Faruk TOPRAK
BÖLÜM 9, 10
Dr.Öğr.Üyesi Celal Turgut KOÇ
Genel Koordinatör
Doç.Dr. Murat Akyıldız
. Baskı
Sulasî Fiillerde
BÖLÜM 1 Arapçada Zamanlar BÖLÜM 2 Edilgen (Mechûl)
Yapı
Giriş................................................................. 3 Giriş.................................................................. 35
Günlük Hayatımızda Arapça 1 ...................... 3 Günlük Hayatımızda Arapça 2 ..................... 35
Dedemin Anıları .................................... 3 Hocanın Soruları ................................... 35
Arapçada Zamanlar ..................................... 5 Sulâsî Fiillerde Edilgen (Mechûl)
Geçmiş Zaman (Mâzî) .......................... 6 Yapı ................................................................. 37
Geniş/Şimdiki Zaman ............................ 6 Sulâsî Fiillerde Edilgen Yapı ................. 37
Gelecek Zaman ...................................... 7 Nâibu’l-Fâil (Sözde Özne) ............................. 41
Arapça Fiillerde Hi̇kâye Ki̇pi̇ .Geniş Zamanın Harf-i Cer ile Kullanılan Bazı Fiiller .............. 45
Hikâyesi ......................................................... 9 Arapçada Kalıp İfadeler ................................. 47
Şimdiki Zamanın Hikâyesi ................... 10
Gelecek Zamanın Hikâyesi ................... 11
Geçmiş Zamanın Hikâyesi ................... 11
Harf-i Cer ile Kullanılan Bazı Fiiller .............. 15
Arapçada Kalıp İfadeler ................................. 17
Mezîd Fiillerde
BÖLÜM 3 Edilgen (Mechûl) BÖLÜM 4 İsm-i Mevsûller
Yapı
iii
BÖLÜM 5 Nasb Edatları BÖLÜM 6 Cezm Edatları
iv
Mef‘ûlun Leh ve
BÖLÜM 9 Mef‘ûlun Mutlak BÖLÜM 10
Mef‘ûlun Fih
v
Önsöz
Sevgili öğrenciler,
Elinizdeki bu kitap Anadolu Üniversitesi Açı- niliği ise “Arap Atasözlerinden Seçmeler” başlığı
köğretim Fakültesi İlahiyat Önlisans Programı altında verilen ve öğrencinin Arap kültürüne
için hazırlanan ve dört ciltten oluşan Arapça vukûfiyetini artırmayı amaçlayan kısa atasözle-
ders kitaplarının üçüncüsüdür. ridir. Diyalogların ve okuma parçalarının Arap-
ça olarak hazırlanan ses dosyalarına ise karekod
Birinci ve ikinci kitabımız gibi bu kitabın da her
uygulamaları ile internetten ulaşabilirsiniz.
bölümü ana başlıkların ve öğrenme çıktıları-
nın gösterildiği bir sayfa ile başlıyor. Bölümde Her bölümün sonunda bölümde geçen yeni
ele alınan konuların tanıtıldığı “Giriş” kısmı- kelime ve deyimlerin listelendiği bir sözlük yer
nı “Günlük Hayatımızda Arapça” adlı diyalog almaktadır. Bu sözlükte, sulâsî mucerred fiiller
parçalarını içeren sayfalar izliyor. Bu kitapta mâzî ve muzâri formaları ile verilirken sulâsî
“Dil Bilgisi” kısmındaki konu anlatımlarının so- mezîd fiiller sadece mâzî formaları ile verilmiştir.
nunda, “Harf-i Cer ile Kullanılan Bazı Fiiller” ve
Bu kitapta, “Arapçada Zamanlar”, “Sulâsî Fiil-
“Arapçada Kalıp İfadeler” başlığı altında Arap-
lerde Edilgen (Mechûl) Yapı”, “Mezîd Fiiller-
çada sıklıkla kullanılan bazı harf-i cerli fiillerin
de Edilgen (Mechûl) Yapı” bölümleri Prof.Dr.
ve ifade biçimlerinin tanıtıldığı sayfalar yer
Rahmi ER ve Doç.Dr. Derya ADALAR SUBAŞI
alıyor. Çözümlü alıştırmalardan önce bölüm
tarafından; “İsm-i Mevsûller” bölümü Prof.Dr.
içinde işlenen dilbilgisi konularını örnekleyen
Kemal TUZCU tarafından; “Nasb Edatları” ve
okuma parçalarını ve Türkçe çevirilerini bula-
“Cezm Edatları” bölümleri Prof.Dr. Mehmet
bilirsiniz. “Yaşamla İlişkilendir” ya da “Araştır-
Hakkı SUÇİN tarafından; “Şart Edatları” ve
malarla İlişkilendir” başlığını taşıyan okuma
“Atıf Edatları” bölümleri Prof.Dr. Mehmet Fa-
parçaları elinizdeki kitabın ilk iki kitaptan farklı
ruk TOPRAK tarafından; “Mef‘ûlun Mutlak”,
yanını oluşturuyor. Türkçe çevirisi verilmeyen
“Mef ‘ûlun Leh ve Mef ‘ûlun Fih” bölümleri
bu okuma parçalarının öğrenci tarafından çö-
Dr.Öğr.Üyesi Celal Turgut KOÇ tarafından ka-
zümlenmesi bekleniyor. Bu kitabın diğer bir ye-
leme alınmıştır.
Editörler
Prof.Dr. Rahmi ER
Doç.Dr. Fatıma Betül ÜYÜMEZ
vi
Bölüm 1
Arapçada Zamanlar
1 2
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını 2 Arapça geçmiş zaman, geniş ve şimdiki
öğrenme çıktıları
3 4
3 Arapça miş’li geçmiş zaman, geniş zaman,
şimdiki zaman ve gelecek zamanın 4 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı
hikâyesi kiplerini tanıma ve bunları cümle fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde
içinde kullanabilme becerisi kazanabilme kullanma becerisi kazanabilme
5
5 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
becerisi elde edebilme
2
Arapça III
3
Arapçada Zamanlar
4
Arapça III
dikkat
Arapçada كم
َ ifadesi her zaman “kaç?” anlamına gelen soru edatı olarak kullanılmaz.
ْ
Bazen de diyalogta geçen ًجيال
َ “ َك ْم كانne kadar güzeldi” veya "ne kadar güzelmiş" örneğin-
deki gibi nicelik bildirir.
Öğrenme Çıktısı
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını kullanarak diyalog gerçekleştirme becerisi
kazanabilme
5
Arapçada Zamanlar
Arapçada muzâri olarak anılan zaman kipi, Türkçede hem geniş hem de şimdiki zaman kipine karşılık
gelmektedir. Şimdi muzâri bir fiilin çekimini aşağıdaki örnek üzerinden tekrar hatırlayalım.
Geniş/Şimdiki Zaman
َُّ ْأَن
ـت تَ ْكتُْب َـن ِ ُأَنْــتُما تَ ْكت
بان ِ ْأَن
َ ُت تَ ْكت
بني
Sizler yazıyorsunuz, yazarsınız Siz ikiniz yazıyorsunuz, Sen yazıyorsun, yazarsın Muhâtaba
yazarsınız
ب
ُ َُْن ُن نَ ْكت ُ ُأَنا أَ ْكت
ب Mutekellim
Biz yazıyoruz, yazarız Ben yazıyorum, yazarım
6
Arapça III
Arapça muzâri bir fiilin geniş zaman ile şimdiki zaman anlamlarından hangisini ifade etmesi isteniyorsa
cümlede buna uygun bir zaman zarfı kullanıldığını da hatırlayalım. Cümle başında veya fiilden sonra kul-
lanılabildikleri gibi genellikle cümle sonunda kullanılan bu tür zaman zarflarından örneğin (اآلن: şimdi),
(اليَـوَم: bugün) ve (ًحاال: hemen) şimdiki zamana özgüdür. (عاد ًة
َ : genellikle) veya ( ُك ّل: her) sözcüğünden
ْ
sonra gelen zaman ifadeleri geniş zamana özgüdür.
Örneğin;
(Şimdi fakülteye gidiyorum.) .ًب إىل ال ُكلِّيَّ ِة حاال
ُ أَ ْذ َه
ِ
(Her sabah fakülteye giderim.) .باح
ٍ ص َ ب إىل ال ُكلِّيَّة ُك َّلُ أَ ْذ َه
Gelecek Zaman
Arapçada gelecek zaman kipi elde etmek için fiilin muzârisinin başına سya da ف َ َس ْوekleri getirilir.
َ
Bu ön ekler, fiilin son harekesi üzerinde her hangi bir değişiklik yapmaz. Bu ön eklerden esas itibariyle
( )سeylemin yakın bir gelecekte yapılacağını, dolayısıyla kesinliğini, (ف
َ ) َس ْوise eylemin nispeten uzak bir
َ
gelecekte yapılacağını ifade etse de günümüz Arapları bu ön ekleri kullanırken bu inceliği pek gözetmezler;
günlük dilde ف
َ ’ َس ْوyi de rahatlıkla yakın bir geleceği ifade etmek üzere kullanabilirler. Şimdi (س
kullanmak suretiyle gelecek zaman kipini hatırlayalım:
َ ) ön ekini
ب
ُ َُْن ُن َسنَ ْكت ب
ُ ُأَنا َسأَ ْكت Mutekellim
Biz yazacağız Ben yazacağım
7
Arapçada Zamanlar
Öğrenme Çıktısı
2 Arapça geçmiş zaman, geniş ve şimdiki zaman ve gelecek zamana dair çekimlerin tekrar
edilebilmesi
8
Arapça III
9
Arapçada Zamanlar
ب
ُ ُُكنَّا نَ ْكت ُ ُت أَ ْكت
ب ُ ُك ْن Mutekellim
Biz yazıyorduk, yazardık Ben yazıyordum, yazardım
10
Arapça III
ُك َّن َسيَ ْكـتُ ْـب َـن ِ ُكانتا ستَ ْكـت ب
ـبان َ ُ ُكانت َستَ ْكت
ْ Gâibe
Onlar yazacaklardı O ikisi yazacaktı O yazacaktı
ُك ْنـتُ ْم َستَ ْكـتُـبُو َن ِ ُُك ْنتُما ستَ ْكـت ب
ـبان َ ُ ُت َستَ ْكت
َ ُك ْن Muhâtab
Sizler yazacaktınız Siz ikiniz yazacaktınız Sen yazacaktın
ب
ُ ُُكنَّا َسـنَ ْكت ب
ُ ُت سأَ ْكت
ُ ُك ْن Mutekellim
Biz yazacaktık Ben yazacaktım
11
Arapçada Zamanlar
dikkat
( – قَ ْدkad) edatı, mâzî fiilin başında kullanıldığında anlamı pekiştirir, “kesinlikle” anlamına gelir, bu durumda
bazen bir başka kesinlik ifade aracı olan “ لَـ- le” ile birlikte ( – لَ َق ْدlekâd) biçiminde de kullanılabilir. Muzâri
fiilin başında kullanıldığında ise ihtimal anlamı verir, “belki” anlamına gelir. Örneğin:
Şimdi, geçmiş zamanın hikâyesi çekimini, kâne kullanılmazdan önceki isim cümlesinin mubtedâsının
ayrık özne zamiri olduğunu varsayarak, bir tabloda görelim:
ب
َْ َُك َّن قَ ْد َكت كانتا قَ ْد َكتَبَتَا ْ َكانت قَ ْد َكتَب
ت ْ Gâibe
Onlar yazmışlardı O ikisi yazmıştı O yazmıştı
ت
َُّ ـت قَ ْد َكتَْب
َُّ ُك ْن ُك ْنــتُما قَ ْد َكتَْبتُ َما ت ِ ُك ْن
ِ ت قَ ْد َكتَْب
Muhâtaba
Sizler yazmıştınız Siz ikiniz yazmıştınız Sen yazmıştın
Şimdi yukarıda gördüğümüz hikâye kiplerine ait bazı cümlelerin irâbını yapmak suretiyle hem konuyu
daha iyi kavramaya çalışalım, hem de irâba ilişkin bilgilerimizi tekrar etmiş olalım:
كانوا : ))كان, nâkıs fiil, isim ve haber alır, ismini ref haberini nasb eder. Sonundaki bitişik ref zamiri
( )وismidir, mahallen merfûdur, çünkü zamirler mebnîdir.
صو َن
ُّ يَـ ُق : )ن
َ صو
ُّ )يَـ ُقile başlayıp sona kadar devam eden fiil cümlesi, (’)كانnin haberidir ve mahallen
mansûbdur, çünkü cümlelerin irâbı mahallendir. (ن
َ صو
ّ )يَـ ُقmuzâri fiil, üçüncü çoğul eril; fâili
bitişik özne zamiri olan (’)وdır, mahallen merfûdur, çünkü zamirler mebnîdir.
هذه : İşaret sıfatı (ismu’l-işâra), mef‘ûlun bih, mahallen mansûb, çünkü işaret sıfatları mebnîdir.
َصة ِ
َّ الق : Muşârun ileyhtir, irâbı işaret sıfatının aynısı olacağından mansûbdur, nasb alâmeti sondaki
fethadır.
12
Arapça III
(Müdüre bir mektup yazmıştı.) .ب ِرسالَةً إىل امل ـُدي ِر
َ َكا َن قَ ْد َكت .2
كان : Nâkıs fiil, isim ve haber alır, ismini ref haberini nasb eder. İsmi gizli
zamir (’)هوdir.
قَ ْد : Tahkik edatı, sükûn üzere mebnî, mâzî fiilin başına geldiğinde kesinlik
ifade eder, muzâri fiilin başına geldiğinde ihtimal ifade eder.
بَ َ َكت : Mâzî fiil, üçüncü tekil eril; fâili gizli zamir (’)هوdir.
ُ نَ ِس ْي
ت : Mâzî fiil, birinci tekil; fâili bitişik özne zamiri (ت
ُ )’dur, mahallen
merfûdur, çünkü zamirler mebnîdir.
ضَ بَ ْـع : Mef‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha. Ayrıca muzâftır.
احلَقائِ ِق : Muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki kesradır.
ض احلَقائِ ِق ُ قَ ْد نَ ِس ْي
َ ت بَ ْـع : Fiil cümlesi olarak (’)كانnin haberidir, mahallen mansûbdur, çünkü
cümlelerin irâbı mahallendir.
13
Arapçada Zamanlar
(Öğretmen sana gelecekti ancak vakit izin vermedi.) .الوقت َلْ يَ ْس َم ْح
َ لكن َ كان املَُعلِّ ُم سيأِْت
َّ إليك .4
كان : Nâkıs fiil, isim ve haber alır, ismini ref haberini nasb eder.
ُاملعلِّم : )’)كانnin ismidir, merfûdur, ref alâmeti sondaki dammedir.
َ سيأِْت: Fiil cümlesi olarak (’)كانnin haberidir, mahallen mansûbdur, çünkü cümlelerin irâbı
إليك
mahallendir.
سيأِْت : ) )سgelecek zaman edatıdır, muzâri fiilin başına gelerek anlamı gelecek zaman kipine
çevirir, muzâri fiilin irâbı üzerinde hiçbir etkisi yoktur. ()يأِْت, muzâri fiil, üçüncü tekil
eril. Fâili gizli zamir (’)هوdir.
إليك
َ : ) )إىلharfi cer, ( )كmahallen mecrûr, çünkü zamirdir, mebnîdir.
لكن
َّ : İnne ve grubundandır, isim ve haber alır, ismini nasb, haberini ref eder.
الوقت
َ : )لكن
َّ )’nin ismidir, mansûbdur, nasb alâmeti sondaki fethadır.
َلْ يَ ْس َم ْح : Fiil cümlesi olarak (لكن
َّ )’nin haberidir, mahallen merfûdur, çünkü cümlelerin irabı ma-
hallendir. Ayrıca ( ْل
َ ) cezm edatıdır, başına geldiği muzâri fiili cezm eder ve anlamını olumsuz
mâzîye çevirir. (ح
ْ )يَسمmuzârî fiil, üçüncü tekil eril, (ْ’) َلden dolayı meczûm, cezm alâmeti
َْ
sondaki sükûn; fâili gizli zamir (’)هوdir.
Öğrenme Çıktısı
3 Arapça miş’li geçmiş zaman, geniş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zamanın hikâyesi
kiplerini tanıma ve bunları cümle içinde kullanabilme becerisi kazanabilme
14
Arapça III
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
َك ٌد ِم ْن ذلك؟
ِّ ت ُمتَأ
َ َْه ْل أن
Bundan emin misin?
(Kaldığından emin olduktan sonra derse katılmadı.) . َلْ يُشا ِرْك يف الد َّْر ِس،َك َد ِم ْن ُرسوبِِه
َّ بَ ْـع َد أ ْن تَأ
15
Arapçada Zamanlar
.الزواج
َّ َخطاءُ تُ َـؤِّدي إىل فَ َشل
ْ هذه األ
(Bu hatalar evliliğin başarısızlığına yol açıyor.)
16
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde kullanma
becerisi kazanabilme
...باإلضافة إىل
Bir şeye ek olarak
.الصْينِيَّة
ِّ َباإلضافَِة إىل اللّغة العربِيَّة أنا أَتَ َـعلَّ ُم اللُّغَة
Arapçaya ek olarak Çince öğreniyorum.
ِ
.ب التارخييَّة ُ ْباإلضافَة إىل ذلك قَ َـرأ
َ ُت ال ُكت
(Buna ek olarak tarih kitaplarını da okudum.)
17
Arapçada Zamanlar
.ت بَْـيـتَنا
َ نَ َّـوْر ِ البـيت من َّـور بِو
جود ُك ْمُ ٌ َُ ُ ْ َ
dikkat
Arapçada, eve gelen konuklara söylenen “بيتَنا
ْ ت
َ ”نَ َّـوْر
ifadesi “الب ْـيت
َ ت لنا
َ ”نَ َّـوْرşeklinde de kullanılabilir.
ال ِسيَّما
Özellikle de...
ياضة؟
َ الر
ِّ ب ُّ َه ْل ُِت-
َّ ال ِسيَّما كرة، نعم-
.السلَّة
-Sporu sever misin?
-Evet, özellikle de basketbolu.
18
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
5 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde
edebilme
19
Arapçada Zamanlar
okuma قراءة
صباح ِ
ْ اخلليفة و امل
،ذات لَْيـلَ ٍة ِ ِ كا َن اخلَلي َفةُ عمر بن عبد العزي ِز
َ ً(رض َي اهلل َعْنه) ساهرا َ ِ َِْ ُ ُ َُِ
َضاء أ د ق و ،ة العام ِ
ل ِ
سائ الر ض ـع ب ر ر
َّ َ ْ َ ُ َُِّ ،الدولَة
وي َّ ض حسابات
َ ِ ْ َ ِ َّ َ ب بَ ْـعُ ُيَكْت
أخ َذ ُيادثُهُ بِ َشأْن ِِ ِمصباحاً لِيكْتُب على
َ و، فَ َد َخ َل َعلَيه َر ُج ٌل،ض ْوئه َ َ َ َ ْ
:للر ُج ِل قال و ، ة ع ش ل ع ش َ
أو ،باح ص ِ َ َ ِ ٍ
َّ ً َ َْ َ َ ْ ْ ُ َ َ َ ْ َ َ ْ َ َ ََم ْز
امل ة ف لي اخل أ ف ط أ ف ليفة خ ل ل عود ت ة ع ر
ت ِ ِ َّ َ ف،اخ ْذين ِ ال تُؤ
ُ و لَقد ُكْن، هو من الد َّْولَة،صباح ْ ت الّذي يف امل َ ْالزي
َّ إن
ت ُتَ ِّدثُين ِ ب ما يتَ َـعلَّ ُق ِبَصالِح
َ ْو أَما اآل َن فَأَن.الناس ُ َُستَضيءُ بِه وأنا أَ ْكت ْأ
مال هذا ِ و لِذا فَـلَيس لنا ح ٌّق يف استِع، اخلاصة َّ صالي ِ يء ِمن م ٍ عن ش
ْْ َ َ ْ َْ َ َْ
.ت ِ الزي
َّْ
ِ ِ
أع َد َل ْ العزي ِز أَ ْكبـََر و
َ بن َعْبد ُ صة كا َن اخلَليفةُ عُ َمُر َّ كما نَرى يف هذه الق
.ص ِرِه ِ
ْ حاك ٍم يف َع
Halîfe ve Lamba
Halife Ömer b. Abdülaziz (Allah ondan razı olsun) bir gece uyanıktı. Devletin bazı hesaplarını
kayda geçiriyor ve bazı resmi mektupları kaleme alıyordu. Işığında yazmak için bir lamba yakmıştı.
O sırada içeri bir adam girdi. Halife’ye ait bir çiftlikle ilgili konuşmaya başladı. Bunun üzerine Halife
lambayı söndürüp bir mum yaktı ve adama şöyle dedi: Affedersin! Lambadaki gaz devletin malıdır.
Halkın menfaatini ilgilendiren şeyleri kaleme alırken onu yakmıştım. Ama şimdi sen kişisel menfa-
atimi ilgilendiren bir hususta benimle konuşuyorsun. Bu yüzden bu gazı kullanmaya hakkımız yok.
Bu hikâyede gördüğümüz gibi Halife Ömer b. Abdülaziz çağının en büyük ve en âdil yöneticisiydi.
el-Kırâ’atu’l-‘Arabiyye, Cumhûriyyetu’l-‘Irâk, Vizâretu’t-Terbiye, li’s-saffi’l hâmis el-ibtidâ’î, 2016,
s. 120’den uyarlanmıştır.
20
Arapça III
21
Arapçada Zamanlar
2. Aşağıdaki pasajda yer alan boşlukları parantez içindeki fiillerin uygun formlarıyla doldurunuz.
ثريا .و كا َن (اِ ْستَعدَّ) … ..لـِ ُمباريات ال َـم ْد َرسة .و يوماً ِمن أيام العُطْلةً القدِم َك
ب) …ُ ..كَرَة َ َح َّ
َولَدي (أ َ
ب) …ُ ..كَرةَ ال َقدم معا .بينما كان (لَعِب)… ..يف حدي َقة البيت وحيداً .و جاء أصدقاءه و كانوا (لَعِ
َ ُ َ َ
كانوا (لَعِب) …َ ..س َقط ولدي على األرض بِ ِشدَّة .و بَ َدأ يَـتَأَلَّ ُـم و يَْـب ِكي .أنا (اِتّصل) … ..بزوجي
اعهُ قَد انْ ِك َسَر .و كان َولدي (شارك) ….. فَجاء إىل البيت فورا و أخ َذه إىل الـمست ْشفى و تَـب َّـي أ َّ ِ
َن ذر َ ََ ُ َْ
وع ْي و مل (استطاع) … ..أ ْن (شارك) … ..فيها. يف ُمباريات املدرسة ولكنَّه بقي يف البَ ْـي ُ ْ ُ َ
ب أس َّة
د م ت
3. Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları uygun harf-i cerlerle doldurunuz.
َك َدةٌ .......ذلك.ت ُمتَأ ِّهل أنْ ِ
َْ .1
ٍ ِ ِ ِ
األسعار أ َّدى .......ا ْحتجاجات. ِِ
ا ْرتـفاعُ ْ .2
ال ُْتِ ْبين .......ذلك! .3
أك َد ِ .......ص َّحة والدي اآلن.
ب أ ْن أتَ َّ ِ
َي ُ .4
ُجِب زوجي َّ .......
السوق.
الذهاب إىل ُّ أْ ُ .5
4. Aşağıdaki cümleleri parantez içindeki kalıp ifadelerden uygun olanlarla doldurunuz.
(سلِمت ِ
يداك ،ال ِسيَّما ،نَ َّـور ِ
ت بيتَنا ،باإلضافَِة إىلَ ،ر ِض َي اهلل َعْنهُ) ْ ََ
ب ال َفواكِهَ ............امل ــَوز.
أ ُِح ُّ .1
عميت.
طعامك لذيذ ج ّدا ............يا َّ ِ .2
كا َن اخلَليفة عمر بن عبد العزيز ............مهتَ ًّما بِ ُش ِ
ؤون املسلمني. ُْ .3
س الرياضة أيضاً. ِ ............ممارسة َّ ِ
الر ْسم أنا أُمار ُ .4
أهال و سهال يا أمي ............ .5
22
Arapça III
23
Arapçada Zamanlar
24
Arapça III
Geniş zamanın hikâyesi kipi, haberi muzâri fiil olan isim cümlesinin başına kâne getirilmek suretiyle elde edilir.
İsim cümlesinin mubtedâsı açık bir isim ise, kâne bu ismin cinsiyetine bağlı olarak üçüncü tekil eril veya dişil
formda kullanılır. İsim cümlesinin mubtedâsı ayrık bir özne zamiri ise, üçüncü tekil eril ve dişil ayrık özne zamir-
leri dışındakiler bitişik özne zamirine dönüşerek kâne’ye bitişirler.
Örneğin;
ِ التـَّل
Arapçada şimdiki zamanın hikâyesi ise iki yolla yapılır:
a. Tıpkı geniş zamanın hikâyesi kipinde olduğu gibi, haberi muzâri fiil olan isim cümlesinin başına kâne ge-
tirilmek suretiyle elde edilir, ancak burada eylemin her zaman yapılan bir eylem değil de belli bir zamanda
yapıldığını göstermek için uygun bir zaman zarfı kullanılır.
Örneğin;
ِ ِت أ ْذ َهب إىل املسجد ذلك احل
.ني ُ ُكْن
(O sırada camiye gidiyordum.)
ُ
b. Haberi ismi fâil formunda olan bir isim cümlesinin başına kâne getirilmek suretiyle de şimdiki zamanın
hikâyesi kipi elde edilebilir. Örnek:
(O vakitte uyuyordum.) .ت نائِماً يف ذلك الوقت
ُ ُكْن
Gelecek zamanın hikâyesi kipi, haberi ( )سile gelecek zaman formunda fiil olan isim cümlesinin başına kâne
getirilmek suretiyle elde edilir.
Örneğin,
...َك َد ِم ْن
َّ تَأ: Bir şeyden emin oldu
(Bundan emin misin?) َك ٌد ِم ْن ذلك؟
ِّ ت ُمتَأ
َ َْه ْل أن
...أَدَّى إىل: Bir şeye sebep oldu, yol açtı
(Bu gıdalar kalp hastalığına yakalanmaya neden oluyor.) .ب ِ هذه األَ ْغ ِذيَةُ تُ َـؤِّدي إىل اإلصابَِة بِأ َْمر
ِ اض ال َق ْل
...َجبَ َـر َعلى
ْ أ: Bir şeye zorladı
(Çocuğu yemeğini bitirmeye zorlamayın.) .مال َو ْجبَـتِ ِه
ِ ال ُْتِبوا الطّفل على إ ْك
“...إىل ( ”باإلضافَ ِةBir şeye ek olarak) ifadesinin kullanımı görsellerle birlikte verilen cümlelerde tanıtılmıştır.
ِ
(Buna ek olarak tarih kitaplarını da okudum.) .كتُب التارخييَّة ُ ْباإلضافَة إىل ذلك قَ َـرأ
َ ُ ت ال
“ت بَ ْـيتَنا ِ ت منَ َّـور بِو
َ ( ”نَ َّـوْرEvimizi aydınlattın.) ve karşılığında söylenen “جودكم
aydınlık.) ifadeleri tanıtılmıştır.
ُ ٌ ُ ُ (”البَ ْـيEv sizin varlığınızla (zaten)
ِ
“سيَّما ( ”الÖzellikle de…) ifadesinin kullanımı görsellerle birlikte verilen cümlelerde tanıtılmıştır.
(Bütün dersleri seviyoruz. Özellikle de resmi.) َّ ب ُك َّل الدُّروس ال ِسيَّما
.الر ْسم ُّ ُِن
26
Arapça III
ِم ْنC.
A. يفB. إىلD. َعلى
َع ْنE.
27
Arapçada Zamanlar
Yanıtınız yanlış ise “Günlük Hayatımızda Yanıtınız yanlış ise “Harf-i Cer ile Kullanı-
1. E 6. D
Arapça 1” konusunu yeniden gözden geçi- lan Bazı Fiiller” konusunu yeniden gözden
riniz. geçiriniz.
ْ مفاتيح
2. A Yanıtınız yanlış ise “Arapça Fiillerde Hikâye 7. A Yanıtınız yanlış ise “Arapça Fiillerde Hikâye
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تـََعلّ ْمنا
Kipi” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Kipi” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
3. C Yanıtınız yanlış ise “Arapça Fiillerde Hikâye 8. B Yanıtınız yanlış ise “Arapça Fiillerde Hikâye
Kipi” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Kipi” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
4. E Yanıtınız yanlış ise “Arapça Fiillerde Hikâye 9. C Yanıtınız yanlış ise “Okuma Parçası” konu-
Kipi” konusunu yeniden gözden geçiriniz. sunu yeniden gözden geçiriniz.
Araştır/Tekrarla
1 Yanıt Anahtarı
28
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
1 Anahtarı
Aşağıdaki boşlukları parantez içinde verilen fiillerin uygun mâzî, muzâri ve
gelecek zaman çekimiyle doldurunuz.
Aşağıdaki pasajda yer alan boşlukları parantez içindeki fiillerin uygun form-
larıyla doldurunuz.
ثريا .و كا َن(اِ ْستَعدَّ) يَ ْستَعِ ُّد ل ُـمباريات املدرسة .و ب ُكرةَ َ ِ
القدم َك ً
ولَدي (أَح َّ ِ
ب) ُي ُّ َ َ َ
ب يف حديقة البيت وحيداً .و جاء أصدقاءُه ع ل
ْ ـي ب) يوماً من أيام العطْلة كان (لَعِ
ََ ُ ُ
Alıştırma 2 ِ
ب) سيَـ ْلعبون كرة القدم معا .بينما كانوا (لَعب) يلعبون سقط ولدي و كانوا (لَعِ
َ
اتصلت بزوجي فَجاء إىل
ُ على األرض بشدة.و بَ َدأ يَـتَأَلَّ ُـم و يَْـبكي .أنا (اِتّصل)
َن ِذراعه قد ِ
انك َسَر .و كان ولدي تبي أ َّ َ ُ البيت فورا و أخ َذه إىل ال ُـم ْستَ ْشفى و َّ
(شارك) سيُشا ِرك يف ُمباريات املدرسة ولكنَّه بقي يف البيت مدة ْ
أسبُوعني و مل
(استطاع) يَ ْستَ ِط ْع أ ْن (شارك) يُ َ
شارك فيها.
29
Arapçada Zamanlar
Alıştırmalar Yanıt
1 Anahtarı
ذلك البيت.
َعيش يف َ ِ .4عْن َدما ُكْن ِ
تأ ُ ت ط ْفلَةً ُكْن ُ
ُ
Çocukken şu evde yaşıyordum.
30
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
1 Anahtarı
.املاضيَّ ِة
ِ السنَ ِة
َّ ت إىل بريوت يف
ُ ت قَ ْد َذ َهْب
ُ ُكْن
صباح ِ
...شارَك يف َ (şâreke fî) bir şeye katıldı ْ ( مmisbâh) lamba
( َش ِه ّيşehiyy) lezzetli, iştah açan ( َمصالِحmasâlih) menfaatler, kazançlar, (t.) صلَ َحة
ْ َم
(maslaha)
صاد
َ -صيد ُ َ( يsâde-yasîdu) yakalamak, avlamak ( ُم ْعتَـ َقداتmu‘tekadât) inançlar, (t.) ( ُم ْعتَـ َقدmu‘tekad)
( ِصنَّارةsınnâre) olta ...( ُم َك َّون منmukevven min) bir şeyden oluşan
( ِطباعtıbâ‘) karakter, mizaç, yapı ِ ( مmanâsıb) mevkiler, makamlar, (t.) صب
ناصب ِ مْن
َ َ
( ظُلمzulm) zulüm, haksızlık, baskı (mansıb)
32
Arapça III
33
Bölüm 2
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
1 2
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını 2 Arapça sulâsî fiillerin edilgen (mechûl)
öğrenme çıktıları
kullanarak diyalog gerçekleştirme becerisi yapısını tanıma, ma‘lûm bir sulâsî fiili
kazanabilme mechûle çevirebilme
3 4
Nâibu’l-Fâil 4 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı
fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde
3 Nâibu’l-fâil kavramını tanıma ve örnek
kullanma becerisi kazanabilme
cümlelerle pekiştirebilme
5
5 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
becerisi elde edebilme
Anahtar Sözcükler املفتاحية الكلمات: • Edilgen Fiil • الفعل ال َـمبين للمجهولNâibu’l-Fâil نائب الفاعل
34
Arapça III
dikkat
َ ك اهلل
“عْنها َضَ ” َع َّوifadesi maddi kayıp yaşayan birine “canın sağolsun” anlamında söylenen ve çevirisi “Allah onun
karşılığını sana versin.” olan bir cümledir.
Öğrenme Çıktısı
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını kullanarak diyalog gerçekleştirme becerisi
kazanabilme
36
Arapça III
(جرد ِ
ّ ُللمجهول (الفعل الثالثي امل
َ الفعل املَْبين:القواعد
Edilgen yapı, gerçek öznesi açık bir isim veya zamir olarak cümlede yer almayan fiilin aldığı biçimdir.
Fiiller gerçek özne veya sözde özne ile kullanılma durumlarına göre ikiye ayrılırlar:
1. Ma‘lûm Fiiller
2. Mechûl Fiiller
Gerçek özne ile kullanılan fiillere mâ‘lum (etken) fiiller adı verilir. Şimdiye kadar çekimini öğrendiğiniz
tüm fiiller ma‘lûm formda idi. Sözde özne ile kullanılan fiillere mechûl (edilgen) fiiller adı verilir. Fiillerin
edilgen yapıda geldiği durumlar şöyle sıralanabilir:
1. Gerçek öznenin bilinmemesi,
2. Bilindiği halde belirtilmesinden çekinilmesi,
2. Gerçek öznenin belirtilmesinin önemli olmaması.
Bu durumlarda fiil edilgen forma çevrilerek sözde özne ile kullanılır.
Sulâsî fiillerin edilgen formları ile sulâsî mezîd fiillerin edilgen formları birbirlerinden ana kural itiba-
riyle ayrılmasalar da, şekilsel olarak farklıymış gibi görünürler. Bu bölümde sadece sulâsî mucerred fiillerin
mâzî ve muzâri yapılarının edilgen kullanımları konu edilecek, sulâsî mezîd fiillerin edilgen yapıları daha
sonraki bölümde işlenecektir.
ب ِ
Yazıldı
َ ُكت Yazdı ب
َ ََكت
İçildi َ ُش ِر
ب İçti َ َش ِر
ب
Açıldı فُتِ َح Açtı فَـتَ َح
Soruldu ُسئِ َل Sordu َسأ ََل
37
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
ْن ِ
َ ُه َّن ُسئل ُها ُسئِلَتا ْ َِه َي ُسئِل
ت Gâibe
Onlar soruldular O ikisi soruldular O soruldu
Sahîh fiillerden sâlim ve mehmûz fiillere dâir mechûl çekim örneklerini yukarıda gördünüz. Şimdi
muda‘‘af bir fiilin mechûl formunu inceleyelim:
( َم َّدuzattı) fiili mechûl formda ( ُم َّدuzatıldı),
( َد َّق-kapıyı- çaldı) fiili ( ُد َّق-kapı- çalındı),
( َع َّدsaydı) fiili ( عُ َّدsayıldı) şeklinde kullanılır.
b. Mu‘tell Fiillerde Mâzî Mechûl
Şimdi mu‘tell fiillerin mâzî mechûl formlarını inceleyelim:
Misal fiillerin mechûl formları tıpkı sâlim fiilinki gibidir. Örnek:
( َو َع َدsöz verdi), ( ُو ِع َدsöz verildi),
ص َل ِ
َ ( َوulaştı), ( ُوص َلulaşıldı).
Diğer ecvef fiiller mechûl yapıldığında i‘lâl kurallarının burada yeniden karşımıza çıktığını görürüz.
Örneğin, قالfiilinin aslı bildiğiniz üzere قَـو َلdir. Bunu edilgen forma dönüştürdüğümüzde قُ ِو َلbiçimi
َ
bulunur. İ‘lâl kurallarımızdan hatırlayacağımız üzere, illetli harf harekeli, kendinden önceki harf de hare-
keli olduğunda illetli harfin harekesi kendinden önceki sağlam harfe aktarılır ve illetli harfin kendisi bu
harekeye uygun bir illetli harfe dönüşür. Buradan hareketle قِيلformu bulunur. Diğer bütün ecvef fiiller
aynı şekilde edilgen yapıya dönüştürülür. Örneğin;
َ
38
Arapça III
Muzâri mechûl fiil çekimi, muzâri ma‘lûm fiil çekiminden farklı değildir. Bu durumu )َل
ُ (يُ ْسأmuzâri
mechûl fiilinin çekimini yaparak birlikte görelim:
ْن
َ ُه َّن يُ ْسأَل
ِ ُها تُسأ
َالن ْ ُ ِه َي تُ ْسأ
َل Gâibe
Onlar soruluyorlar O ikisi soruluyor O soruluyor
ُ َْن ُن نُ ْسأ
َل َل
ُ ُسأ
ْ أَنا أ Mutekellim
Biz soruluyoruz Ben soruluyorum
39
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
(çözülür/çözülüyor) ك
ُّ ( – يُـ َفçözer/çözüyor) ك َّ َف
ُّ ( – يَـ ُفçözdü) ك
Misâl-i vâvî’nin muzârisi mechûle çevrilirken daha önce düşürülmüş olan illetli harf tekrar açığa çıkar:
40
Arapça III
نائب الفاعل
Nâibu’l-fâil, sözde özne demektir. Edilgen fiilin öznesine “nâibu’l-fâil” adı verilir. Etken cümlenin fiili
mechûle (edilgene) dönüştürüldüğünde etken cümlenin nesnesi sözde özne, yani nâibu’l-fâil konumuna
gelir. Cümlenin gerçek fâili olmadığı için bu adı almıştır ancak fâilin bütün özelliklerini taşır. Bu sebep-
le nâibu’l-fâil de daima merfûdur. Cümlede fiil ile fâil arasındaki ilişki, edilgen fiil ve nâibu’l-fâil
arasında da aynen geçerlidir. Yani nâibu’l-fâil ister tekil, ister ikil, isterse çoğul olsun açık bir isim olarak
kullanıldığında fiil daima üçüncü tekil şahıs kipinde kullanılır; üçüncü tekil eril mi, yoksa üçüncü tekil
dişil mi kullanılacağı nâibu’l-fâilin cinsiyetine bağlıdır. Şimdi cümlenin etken formda olan fiilini edilgen
yapıya dönüştürmek suretiyle hem fiilde, hem de cümlede meydana gelen değişimi birlikte görelim:
.الباب ِ
(Ali kapıyı açtı.) َ فَـتَ َح َعل ٌّي
.الباب ِ
(Kapı açıldı.) ُ فُت َح
Yukarıda “Ali kapıyı açtı” cümlesinin fiili etkendir, dolayısıyla açma eylemini gerçekleştiren عليsözcü-
ğü fâil ve dolayısıyla merfû; açma eyleminden etkilenen البابsözcüğü de mefûl ve dolayısıyla mansûbdur.
فُتِ َحbiçiminde edilgen yapıya dönüştürünce, fâil olan sözcük cümleden düşürül-
Bu cümlenin fiilini
müş, ilk cümlede mefûl konumunda olan البابsözcüğü fâilin yerine geçerek mansûb durumdan merfû
duruma dönüşmüştür. Çünkü nâibu’l-fâil de daima merfûdur. Aşağıdaki benzer cümleleri inceleyelim:
A)
(Öğrenci suyu içti.) .َالطالب املاء
ُ بَ َش ِر .1
(Su içildi.) .ُب املاءَ ُش ِر
.الطالب ِ سأ ََل
املد ُير
(Müdür öğrenciyi sordu.)
َ َ .2
(Öğrenci soruldu.) .الطالب ِ
ُسئ َل
ُ
(Doktor hastayı muayene etti.) .يض
َ الطبيب املر
ُ صَ فَ َح.3
.يض ِ
(Hasta muayene edildi.) ُ ص ال َـمرَ فُح
Yolcu sürücüye teşekkür etti.) .املسافر السائِ َق
ُ َش َكَر.4
(Sürücüye teşekkür edildi.) . ش ِكَر السائِ ُق
ُ
B)
(Kız öğrenci kahve içti.)
َ ْ َ َش ِرب.1
.َت الطالبةُ ال َق ْهوة
(Kahve içildi.)
َ ْ َ ُش ِرب
.ُت ال َق ْهوة
ِ
.الطالبة قُ ِرأَ ال ُقرآ ُن ِم ْن قِبَ ِل
َ قُ ِرأ : Sulâsî fiil, mebnî li’l-mechûl, üçüncü tekil eril mâzî.
ال ُقرآ ُن : Nâibu’l-fâil, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
ِم ْن : Harf-i cer
قِبَ ِل : Mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra, ayrıca muzâf.
ِ
الطالبة : Muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
Buraya kadarki örnek cümlelerde kullandığımız sulâsî fiiller, hep mâzî formda idi. Muzâri formun edilgen
yapısının kullanıldığı birkaç cümle ile buraya kadar anlatmış olduğumuz hususları pekiştirmeye çalışalım:
43
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
.عْن َد الشَّدائِد
ِ َف النّاس املـ ــرأ
َ ُ يَ ْـع ِر.7
(İnsanlar kişiyi zorluklarda -zor zamanlarda- tanırlar.)
ْ ُ
.عْن َد الشَّدائِد
ِ ف املــرُؤ
َ ُ يـُْعر
(Kişi zorluklarda -zor zamanlarda- tanınır.)
ْ َ
.كي ِ الس ْل
ِ َِي ُد النّاس هنا إنْـتَـرنَت.8
(İnsanlar burada kablosuz internet bulurlar.) ْ ْ ُُ
.الس ْلكي ِ يوج ُد هنا إنْـتنت
(Burada kablosuz internet bulunur.) َ َُ
ِ َتاب على املـَكْت ِ
(Muhammed kitabı sıranın üzerine koyar.) .ب َ ض ُع ُمَ َّم ٌد الك َ َ ي.9
ِ َتاب على املـَكْت ِ
(Kitap sıranın üzerine konulur.) .ب ُ وض ُع الك َ ُ ي
(İnsanlar burada Türk kahvesi bulurlar.) .ًي ُد النّاس هنا قَ ْـهوةً تُـركِيَّة َِ .10
ْ َ ُ
(Burada Türk kahvesi bulunur.) ٌوج ُد هنا قَ ْـه َوةٌ تُ ْـركِيَّة
َ ُ ت
dikkat
Fiil ile dişil özne arasına bir zarf veya başka bir kelime girerse, fiil dişil de, eril de olabilir.
.نور اخلَـبَـر ِ
(Nur haberi bildi.)
َ ٌ ت ْ َعلم
َ
(Haber bilindi.) .عُلِم اخلَـبَـر
ُ َ
.الزجاج ِ
(Kız öğrenci camı kırdı.)
َ ُّ ُت الطّالبَة ْ َك َسَر
.الزجاج ِ
(Cam kırıldı.)
ُ ُّ ُكسَر
(İki kitap okudum.) ِ ْ َت كِتاب
.ـي ُ ْقَ َـرأ
(İki kitap okundu.) ِ ِقُِرأَ ك
.تابان
ِ
(Öğrenci bir soru sorar.) ُ يَسأ َُل الطّالب
.ًسؤاال
ُ ْ
(Bir soru sorulur.) ٌ يُسأ َُل ُسؤ
.ال
ْ
44
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
3 Nâibu’l-Fâil kavramını tanıma ve örnek cümlelerle pekiştirebilme
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
Bir şeye sevindi, mutlu oldu ِ ُس َّر
...ب
.شركائِنا ِ
(Kerim düşündükten sonra ortaklarımıza katıldı.)
َ َ ْبَ ْـع َد التَّـ ْفك ِري ان
ُ ض َّم كرميٌ إىل
.اال ِّت ِاد األورويب
ِ مام تُركِيا إىل
ِ ض ِ ْماذا تُـ َف ِّكر يف ان
ُ
(Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılması konusunda ne düşünüyorsun?)
45
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
ِ
ََ ت خدجيةُ إىل فَر ِيق
.العم ِل ْ ض َّم
َ ْان
Hatice, çalışma ekibine katıldı.
46
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde kullanma
becerisi kazanabilme
واسطَ ِة
ِ ِب...
… yoluyla
47
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
ِ َّم
س؟ ِ ِ ِ ِ َكيف ُتد
ْ َّد القْبـلَةُ بواسطَة الش
ُ َ َ ْ
Güneş yoluyla kıble nasıl belirlenir?
Bu kalıp ifadeden sonra’ أَ ْنli mastar (muzâri fiilin başında nasb edatı ’أَ ْنin kullanılmasıyla elde edilen
mastar) formu kullanıldığında sondaki (ن ِ
ْ ’)مin hazfedilmesi mümkündür:
ِ
(Çarşıya gitmem gerekir.) .ن) أ ْن أ ْذ َهب إىل السوق
ّ َ ْ ال بُ َّد (م
ِ ال ب َّد ( ِمن) أ ْن يكو َن يف
.البيت اآلن
(Şimdi evde olması gerekiyor.) َ ْ ُ
ِ ِ ْ ِ
(Girmeden önce izin almalısın.)
َ َ ال بُ َّد (م ْن) أ ْن تَ ْستَأذ
.ن قَ ْـبل ال ّدخول
لِلغايَة
son derece…
48
Arapça III
okuma قراءة
الشاي الس ِ
اخن يف املُ ْجتَ َم ِع التُّ ْـركِي كوب ِم َن َّ
ّ ٌ
األم ِم األ ْ الر ْغم ِمن ا ْشِت ِاك األتْر ِاك مع ِ
ُخرى يف العَرب وال ُف ْر ِس و َ َ َ َعلَى َّ
ب اجلغرايف و ِ
القيَ ِم الدِّينِيَّة ال ُـم ْشتَ َـركة، ِ ِ
العادات بِسبَ ِ ال َك ِثي ِم َن
ب ال ُق ْر ُ َ
عادات تُ َـميِّ ُـزُهم َع ْن َغ ِْيِه ْم ِم َن الشُّعوب .وطَري َقة حتضريٍ أن َلُ ْمَّإل َّ
الشاي وتقدميه للضيف من تلك العادات.
49
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
50
Arapça III
51
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
52
Arapça III
4- Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları parantez içinde bulunan cümleye anlamca uygun mechûl
fiillerle doldurunuz.
ِ ِ ِ
تُ ،شرِحُ ،ش ِربَ ْ
ت(
َ ت ،فُحص ،ركبَ ْ
َ ُ ( ُمس َح ْ
.................. .1املـ ــَْوضوعُ.
السبُّورةُ.
َّ ........... .2
يض. ........... .3املــَر ُ
.......... .4ال َق ْه َوةُ.
........... .5السيّ َارةُ.
5- Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları uygun harf-i cerlerle doldurunuz.
.1هل تُريدين أَ ْن تَـتخلَّصي ......احلشار ِ
ات؟ َ َ ََ َْ
ب. َّ ِ ِ
مام .......هذه الل ْجنَة َ
ص ْع ٌ .2االنْض ُ
.3عفا اهلل .......املـُ ْسلِمني.
ص ُ .........ديوين. .4أُريد أ ْن َأتَلَّ َ
اجلامعة.........ال ُـمباريات. .5اِنْض َّم فَريق ِ
َ ُ
ِ
....وجود َك َمعي.
ت ُ ُ .6س ِرْر ُ
6- Aşağıdaki cümleleri parantez içindeki kalıp ifadelerden uygun olanlarla doldurunuz.
للغايَة( )ال بُ َّد ِمن ،بِو ِاسطَِة،
يضة............... ،أَ ْن تَأْ ُكلِي. ِ
أنت َمر َ .1
53
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
54
Arapça III
Diyalogla gerek bu bölümde işlenen dilbilgisi konularına giriş yapılmakta gerekse önceki bölümlerde
işlenen konular, anlatılan ifade kalıpları pekiştirilmeye çalışılmakta, ibarelerin günlük dilde kullanımına
ilişkin beceriler kazandırılmaktadır.
ِ التـَّل
Edilgen yapı, gerçek öznesi açık bir isim veya zamir olarak cümlede kullanılmayan fiilin aldığı biçimdir.
Fiiller gerçek özne veya sözde özne ile kullanılma durumlarına göre ikiye ayrılırlar:
1. Ma‘lûm Fiiller 2. Mechûl Fiiller
Gerçek özne ile kullanılan fiillere mâ‘lum (etken) fiiller adı verilir. Şimdiye kadar çekimini öğrendiğiniz
tüm fiiller ma‘lûm formda kullanılmıştı. Sözde özne ile kullanılan fiillere mechûl (edilgen) fiiller adı veri-
lir. Fiillerin edilgen yapıda kullanıldığı durumlar şöyle sıralanabilir:
a. Gerçek öznenin bilinmemesi,
b. Bilindiği halde belirtilmesinden çekinilmesi,
c. Gerçek öznenin belirtilmesinin önemli olmaması.
Bu durumlarda fiil edilgen forma çevrilerek sözde özne ile kullanılır.
Sulâsî fiillerin mâzî mâ‘lum formları daima ( فُعِل- fu‘ile kalıbında; muzâri formları ise daima ( يـ ْف َعل- yuf
‘alu) kalıbında edilgene dönüştürülür.
َ ُ ُ
Örneğin,
ب ِ
Yazıldı َ ُكت Yazdı ب
َ ََكت
Yazılıyor ب
ُ َيُكْت Yazıyor ب
ُ ُيَكْت
Açıldı فُتِ َح Açtı فَـتَ َح
55
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
pekiştirebilme
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti ْخيص
Nâibu’l-Fâil
Nâibu’l-fâil, sözde özne demektir. Edilgen fiilin öznesine “nâibu’l-fâil” adı verilir. Etken cümlenin fiili
mechûle (edilgene) dönüştürüldüğünde etken cümlenin nesnesi sözde özne, yani nâibu’l-fâil konumuna
gelir. Cümlenin gerçek fâili olmadığı için bu adı almıştır ancak fâilin bütün özelliklerini taşır. Bu sebeple
nâibu’l-fâil de daima merfûdur. Cümlede fiil ile fâil arasındaki ilişki, edilgen fiil ve nâibu’l-fâil
arasında da aynen geçerlidir. Yani nâibu’l-fâil ister tekil, ister ikil, isterse çoğul olsun açık bir isim olarak
kullanıldığında fiil daima üçüncü tekil şahıs kipinde kullanılır; üçüncü tekil eril mi, yoksa üçüncü tekil
dişil mi kullanılacağı nâibu’l-fâilin cinsiyetine bağlıdır. Şimdi cümlenin etken formda olan fiilini edilgen
yapıya dönüştürmek suretiyle hem fiilde, hem de cümlede meydana gelen değişimi birlikte görelim:
.سني ِ ِ ِ
(Kız öğrenci mühendisleri tanıdı.) َ ت الطّالبَةُ ال ُـم َهند ْ َ َعَرف (Ali kapıyı açtı.) .الباب
َ فَـتَ َح َعل ٌّي
(Mühendisler tanındı.) .ف ال ُـم َهْن ِد ُسو َنَ عُ ِر (Kapı açıldı.) .الباب
ُ فُت َح
ِ
... س َّر ب
ُ :Bir şeye sevindi, mutlu oldu
ِ ِس ِررت بِل
.قاء ُمَمد بعد زمن طويل ُُْ
(Uzun bir zamandan sonra Muhammet ile buluştuğuma sevindim.)
... ص ِم ْن
َ َّ تَل
َ :Bir şeyden ya da birinden kurtuldu
!ًص ِم ْن َو ْس َو َسة الشَّْيطان اِقْ َـرأْ ال ُق ْرآن دائِما
ِ َُّّخل
َ للت
(Şeytanın vesvesesinden kurtulmak için daima Kur’ân oku!)
56
Arapça III
ِ التـَّل
(Konuşmak yerine ne zaman harekete geçiyoruz?)
57
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
4 Aşağıdaki cümlenin “Konu konferansta açık- 8 “Türkiye’de öğle yemeğinden sonra genellikle
landı.” anlamı taşıması için boşluk seçeneklerdeki kahve içilir.” cümlesinin anlamca en yakın Arapça
fiillerden hangisi ile doldurulmalıdır? karşılığı, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru
olarak verilmiştir?
.حاضَرة
َ ُ_____ املـَْوضوعُ يف املـ
A. شرح A. .تركيا العشاء يف
َ عاد ًة بعد َ ب القهوَة ُ يَ ْشَر
َ ََ
B. ت B. .عاد ًة بـَْع َد الغَداء يف تُركيا
َ ُب ال َق ْه َوةُ تُ ْشَر
ُ َشَر ْح
C. شرحوا C. .العشاء يف تُركيا
َ ب ال َق ْه َوَة عاد ًة بـَْع َدُ نَ ْشَر
َ
D. .ب ال َق ْهوَة عاد ًة بـَْع َد الغداء يف تُركيا
D. شرِح
َ ُ َ ُ ُكنَّا نَ ْشَر
E. .العشاء يف تُركيا
َ عادةً بـَْع َدَ يَ ْشَربُون ال َق ْه َوة
E. ت ْ ُش ِر َح
58
Arapça III
ِ
ف األتْر ُاك بِ َكَرم ِضيافَتِ ِه ْم يف ِ
9 “.العالَـ ِم
َ
sinin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
ُ ”يـُْعَرİfade- 10 “.اهلاتف......... صديقي َ ِ ”أَتَّص ُل بcümlesin-
de boş bırakılan yere hangi kalıp ifade getirilebilir?
59
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Yanıtınız yanlış ise “Günlük Hayatımızda Yanıtınız yanlış ise “Sulâsî Fiillerde Edilgen
1. E 6. D
Arapça 2” konusunu yeniden gözden geçi- (Mechûl) Yapı” konusunu yeniden gözden
ْ مفاتيح
riniz. geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تـََعلّ ْمنا
4. D Yanıtınız yanlış ise “Nâibu’l-Fâil” konusunu 9. E Yanıtınız yanlış ise “Okuma Parçası” konu-
yeniden gözden geçiriniz. sunu yeniden gözden geçiriniz.
5. A Yanıtınız yanlış ise “Nâibu’l-Fâil” konusunu 10. C Yanıtınız yanlış ise “Arapçada Kalıp İfadeler”
yeniden gözden geçiriniz. konusunu yeniden gözden geçiriniz.
Araştır/Tekrarla
2 Yanıt Anahtarı
ٍ ْ ِط
“.ي ” ُخلِ َق اإلنْسا ُن ِم ْنcümlesinin irâbını yapınız.
ُخلِ َق: Mechûl fiil
Araştır 3 اإلنْسا ُن: Nâibu’l-fâil, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
ِم ْن: Harfi cer
يٍ ْ ِط: Mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
60
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
2 Anahtarı
َّاي.
ب الش ُ ُش ِر َ .1
تاب. ِ ِ .2
Alıştırma 2 فُت َح الك ُ
ِ
أُك َل الطَّ ُ
عام. .3
ت ُكَرةُ ال َق َدِم يف احلَدي َق ِة. ِ
لُعبَ ْ .4
ب.يع اللَّ َُ ِ .5
بَ
61
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Alıştırmalar Yanıt
2 Anahtarı
62
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
2 Anahtarı
اسطَِة ،للغاية(
)ال ب َّد ِمن ،بِو ِ
َ ُ ْ
Alıştırma 6
يضة ،ال بُ َّد ِمن أ ْن تَأْ ُكلِي. ِ .1
أنت َمر َ
ِ
س للغايَة اليَ ْـوم. .2اجلَُّو ُم ْشم ٌ
ت أقاريب يف أمريكا بِو ِاسطَِة اإلنرتنت. َ .3و َج ْد ُ
63
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Alıştırmalar Yanıt
2 Anahtarı
Aşağıdaki Arapça cümleleri Türkçeye çeviriniz.
1- Düğüne davet edildim.
.صام يف َرمضان
ُ ُي
4- Gerçek bilinir.
.السيّ َارِة
َّ ُت ُس ْر َعة ِ
2- ْ يس
َ ق
Arabanın hızı ölçüldü.
.هار ِ
5-
ُ األز
ْ ت ْ َُسقي
Çiçekler sulandı.
64
Arapça III
65
Sulasî Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Kısaltma
ِ إىل- (ilâ âhirihi) ve benzeri
... إخل-آخ ِره
66
Bölüm 3
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Sulâsî Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl)
öğrenme çıktıları
1 2
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını 2 Arapça mezîd fiillerin edilgen (mechûl)
kullanarak diyalog gerçekleştirme becerisi yapısını tanıma, ma‘lûm bir mezîd fiili
kazanabilme mechûle çevirebilme
3 4
3 Arapçada Harf-i cerlerle kullanılan bazı 4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
kullanma becerisi kazanabilme becerisi elde edebilme
Anahtar Sözcükler املفتاحية الكلمات: • Sulâsî Mezîd Fiillerde Edilgen Yapı (للمجهول (الفعل الثالثي املزيد ِ
َ الفعل املَْبين
• Nâibu’l-Fâil نائب الفاعل
68
Arapça III
69
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
.َغداً يا َسيِّدي
. إىل اللقاء. هذا َجيل:حممد املَْرزوق
dikkat
Resmi görüşmelerde يادتَك ِِ ْ َِل
َ ( لسli-siyâdetek), ضَرتَك
(li-hadratek) ifadeleri, ك َ َ لyerine kullanılabilir. Bu,
كَ َل 'ye göre daha kibar ve resmi bir kullanılış biçimi-
dir. (Konuşma dilinde Araplar sondaki tamlayan zamiri
olan “kef ”i, eril veya dişil durumuna göre fethalı veya dikkat
kesralı telaffuz etmek yerine sükûn ile harekeliymiş gibi َّ ِع ْلماً أ/ َن
َن َّ ِع ْلماً بِأbilginiz olsun, bilmenizi iste-
okuyup “kef ”in alması gereken harekeyi kendisinden riz ki, şunu ifade edeyim ki anlamlarında kulla-
önceki “te”ye aktarırlar. Böylece erkek için “li-hadratek” nılmaktadır.
veya “li-siyâdetek”, kadın için “li-hadratik” veya “li-
siyâdetik” biçiminde kullanarak baştaki “li” harficerine
amel ettirmemiş olurlar. Fasih kullanımın erkek için “li-
hadratike”, “li-siyâdetike”; kadın için “li-hadratiki”, “li-
siyâdetiki” biçiminde olduğunu biliniz.)
70
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını kullanarak diyalog gerçekleştirme becerisi
kazanabilme
dikkat
اِنْـ َف َع َلkalıbı anlamca edilgen olduğu için ayrıca mechûle çevrilmez.
71
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Mezîd mechûl fiil, çekimi bakımından ma‘lûm yapıdan farklı değildir. ( )اُ ْعتُ ِقلfiili örneğinde bu du-
rumu görelim.
َ
ُه ْم اُ ْعتُ ِقلُوا ُها اُ ْعتُ ِقال ُه َو اُ ْعتُ ِق َل Gâib
Onlar tutuklandılar O ikisi tutuklandı O tutuklandı
ْن ِ
َ ُه َّن اُ ْعتُقل ُها اُ ْعتُ ِقلَتا تْ َِه َي اُ ْعتُ ِقل Gâibe
Onlar tutuklandılar O ikisi tutuklandı O tutuklandı
أَنْ ــتُ ْم اُ ْعتُ ِقلْتُ ْم أَنْـتُما اُ ْعتُ ِقلْتُما َ ت اُ ْعتُ ِقل
ْت َ ْأَن Muhâtab
Sizler tutuklandınız Siz ikiniz tutuklandınız Sen tutuklandın
َُّ ـت اُ ْعتُ ِقل
ْت َُّ ْأَن أَنْــتُما اُ ْعتُ ِقلْتُما ِ ت اُ ْعتُ ِقل
ْت ِ ْأَن Muhâtaba
Sizler tutuklandınız Siz ikiniz tutuklandınız Sen tutuklandın
َْن ُن اُ ْعتُ ِقلْنا ُ أَنا اُ ْعتُ ِقل
ْت Mutekellim
Biz tutuklandık Ben tutuklandım
Mezîd fiillerden اِفْـتَ َـعلkalıbına dâir mechûl çekim örneğini yukarıda gördünüz. Şimdi diğer kalıpların
َ
mechûl formlarını örneklerle inceleyelim:
َع َّد ِ
َ ( أhazırladı) fiili ( أُع َّدhazırlandı) şeklinde edilgen yapılır.
( اِ ْستَـ ْقبَ َلkarşıladı) fiili, ( اُ ْستُـ ْقبِ َلkarşılandı) biçiminde edilgen yapılır.
( بايَ َعbiat etti) fiili, ( بُويِ َعbiat edildi) biçiminde edilgen yapılır.
نادى ِ
َ (seslendi, çağırdı) fiili, ي َ ( نُودseslenildi, çağrıldı) biçiminde edilgen yapılır.
( تَ َـو َّفcanını aldı) fiili, ( تُ ُـوفِّ َـيcanı alındı, öldü) biçiminde edilgen yapılır.
72
Arapça III
Nâkıs ve lefîf fiillerden türetilen mezîd fiiller mâzî mechûl forma uyarlandığında, sondaki illetli harf
-aslen ister vâv, isterse ye olsun- daima ye olarak görünür. Örneğin:
( اِ ْستَ ْد َعىçağırtmak, çağırmak) fiili mechûl formda ( اُ ْستُ ْد ِع َيçağrılmak, davet edilmek), şeklinde kul-
lanılır.
73
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Muzâri mechûl fiil çekimi, muzâri ma‘lûm fiil çekiminden farklı değildir. Bu durumu ( )يـُْعتَـ َقلmuzâri
mechûl fiilinin çekimini yaparak birlikte görelim:
ُ
ْن
َ ُه َّن يُ ْـعتَـ َقل
ِ ُها تُ ْـعتَـ َق
الن ِه َي تُ ْـعتَـ َق ُل Gâibe
Onlar tutuklanıyorlar O ikisi tutuklanıyor O tutuklanıyor
Nâkıs fiilden elde edilen mezîd fiillerin muzârileri edilgen yapıya çevrilirken sondaki illetli harf daima
bu fetha harekesine uygun illetli harf olan elif biçiminde görünür. Buradaki illetli harf daima elif-i maksûre
biçiminde yazılır. Örnek:
(davet ediliyor, çağırılıyor) عى ِ ِ
َ يُستَ ْد- (davet ediyor, çağırıyor) يَستَ ْدعي- ا ْستَ ْد َعى- َدعا
ْ ْ
Şimdi sulâsî fiillerin edilgen yapısı anlatılırken görmüş olduğunuz nâ’ibu’l-fâil (sözde özne) konusunu
mezîd fiiller bağlamında tekrar ele alarak pekiştirelim.
Hatırlayacağınız üzere etken cümlenin fiili mechûle (edilgene) dönüştürüldüğünde etken cümlenin
nesnesi sözde özne, yani nâibu’l-fâil konumuna geliyordu. Şimdi mezîd fiille oluşturulmuş bir cümlenin
etken formda olan fiilini edilgen yapıya dönüştürmek suretiyle hem fiilde, hem de cümlede meydana gelen
değişimi birlikte görelim:
(Çocuk mektubu gönderdi.) .َأ َْر َس َل الطِّْف ُل ال ِرسالَة
.ُالرسالَة ِ
(Mektup gönderildi.)
ّ ت ْ َأ ُْرسل
Yukarıda “Çocuk mektubu gönderdi.” cümlesinin fiili etkendir, dolayısıyla gönderme eylemini gerçek-
leştiren الطِّ ْفلsözcüğü fâil ve dolayısıyla merfû; gönderme eyleminden etkilenen َالرسالَة
ِّ sözcüğü de mefûl
ُ
ve dolayısıyla mansûbdur. Fâil eril bir kelime olduğu için fiil de 3. tekil eril formda kullanılmıştır.
Bu cümlenin fiilini ُر ِسل
َ ْ أbiçiminde edilgen yapıya dönüştürünce, fâil olan sözcük cümleden düşü-
rülmüş, ilk cümlede mefûl konumunda olan الرسالةsözcüğü failin yerine geçerek, yani nâibu’l-fâil ola-
ّ
rak mansûb durumdan merfû duruma dönüşmüştür. Çünkü nâibu’l-fâil de daima merfûdur. Fâil ile fiil
arasındaki cinsiyet uyumu nâibu’l-fâil ile fiil arasında da olması gerektiğinden, yeni cümlede naibu’l-fâil
olan الرسالةsözcüğü dişil bir kelime olduğu için fiil de ona uyarak (ت ِ
ّ ْ َ )أ ُْرسلbiçiminde 3. tekil dişil formda
kullanılmıştır. Aşağıdaki benzer cümleleri inceleyelim:
74
Arapça III
A)
(Öğretmen dersi bildirdi - anlattı.)
َ أعلَ َم املـَُعلِّ ُم الد َّْر
.س ْ
.س ِ
(Ders bildirildi - anlatıldı.)
ُ أ ُْعل َم الد َّْر
(Doktor, hastayı tedavi etti.) .يض ُ ََّعالَ َـج الط
َ بيب الـ َـم ِر
ِ
(Hasta tedavi edildi.) ُ عُول َج امل ــَِر
.يض
75
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Bunun sebebi şudur: (A) grubundaki etken cümlelerde fâil ve mefûl olan kelimeler hep eril; (B) gru-
bundaki etken cümlelerde fâil ve mefûl olan kelimeler hep dişildir. Fiiller edilgene çevrildiğinde, cümlenin
mefûlü fâilin yerine geçince, cinsiyet farkı olmadığından fiilin cinsiyet durumu değişmemiştir.
Aşağıdaki cümlelerde ise etken cümlelerin fâil ve mefûlleri özellikle farklı cinsiyetlerden oluşturulmuş-
tur. Bu örnekler yoluyla, fiil edilgene çevrilip mefûl nâibu’l-fâil konumuna gelince fiilin cinsiyetini nasıl
kendine uygun hale getirdiğini daha açık bir şekilde görmeniz ve konuyu daha iyi kavramanız mümkün
olacaktır:
(Erkek doktor, kadın hastayı tedavi etti.) َ الطبيب الـ َـم ِر
.َيضة ُ َعالَ َـج
.ُيضة َ ت الـ َـم ِر
ْ َولِ ع
(Kadın hasta tedavi edildi.) ُ
.تاب ِ
(Kız öğrenci kitabı parçaladı.) َ ت الطالبةُ الك
ْ ََمَّزق
.تاب ِ
(Kitap parçalandı.) ُ ُمِّز َق الك
.َالسائِ ُق الغُْرفَة ِ
(Şoför, odayı kullandı.) َّ ا ْستَ ْخ َد َم
.ُت الغُْرفَة ِ
(Oda kullanıldı.) ْ اُ ْستُ ْخد َم
.هار ِ
(Erkek çocuk, çiçekleri topladı.)
َ األز
ْ الولَ ُد
َ ف َ َاقْـتَط
.هار ِ
(Çiçekler toplandı.)
ُ ت األ َْز
ْ اُقْـتُط َف
dikkat
.هار ِ
Yukarıdaki “
ُ ت األ َْز
ْ اُقْـتُط َف
” cümlesinde mechûl fiil sizce neden dişil olmuştur?
Gayr-ı âkil düzensiz çoğulların dişil kabul edildiği kuralını unutmayınız.
Buraya kadarki örnek cümlelerde kullandığımız mezîd fiiller, hep mâzî formda idi. Muzâri formun
edilgen yapısının kullanıldığı birkaç cümle ile buraya kadar anlatmış olduğumuz hususları pekiştirmeye
çalışalım.
ِ
(Doktor, hastaları hastanede tedavi ediyor.) .شفى
ُْ َ يُعالج الطَّبيب الـمر
ْ َضى يف الـمست َْ ُ ُ
(Hastalar, hastanede tedavi ediliyor.) .ضى يف ال ُـم ْستَ ْشفى
َ ْ َ ُ َيُعال
ر ـم ل ا ـج
76
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
2 Arapça mezîd fiillerin edilgen (mechûl) yapısını tanıma, ma‘lûm bir mezîd fiili mechûle
çevirebilme
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة حبُروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
…ile isimlendirildi
ِ ُسِّي
... ب
…diye adlandırıldı َ
78
Arapça III
ت
ْ َالت ُس ِّـمي
ّ الس َور
ُّ ما هي
ِ
األوقات؟ ٍ باس ِم
وقت من
ِ
بَ يُ َس َّمى الفارايب يف العامل اإلسالمي؟-
(Fârâbî İslam dünyasında ne diye adlandırılır?)
dikkat
Yukarıdaki diyalogda bulunan soru ifadesi َ' ِبnin aslı ِباdır. Ancak ماsoru edatı bir harf-i cere bitiş-
tiği zaman elif harfi düşürülür.
79
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Araplar, anlatımı çeşitlendirmek amacıyla bazen bu yapıyı kullanırlar. Herhangi bir fiili mâzî veya
muzâri ya da emir formunda kullanarak eylemi ifade etmeleri mümkünken, bazen böyle yapmayıp o fiilin
mastarını “kâme bi-” kalıbıyla kullanarak aynı anlamı ifade yoluna giderler. Örnek:
80
Arapça III
81
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
ِ شاعرةٌ م ْش
ِ
َ هورة م ْن فَـْت َـرِة
.ص ْدر اإلسالم َّ يُْـرَوى أ
َ َ َ ََن اخلَْنساء
(Hansa’nın Sadru’l-İslâm döneminin ünlü bir kadın şairi olduğu rivayet edilir.)
.نام ِه
ِ امللوك رأَى حلما يف م
َ ًُ َ
ِ َن أح َد
َ َّ يُْـرَوى أ
(Bir kralın uykusunda bir rüya gördüğü rivayet edilir -rivayete göre krallardan biri uykusunda bir rüya
görmüş-.)
َّ ِص ق
.ًصةً َحزينَة ُّ يُْـرَوى أَنَّه كان يَـ ُق
(Onun hüzünlü bir hikâye anlattığı rivayet edilir -rivayete göre hüzünlü bir hikâye anlatıyormuş-.)
ُ ت تَ ْـع ِز
.ف على النَّاي َّ ُْي َكى
ْ َأن ُسلحفاةً كان
(Bir kaplumbağanın ney çaldığı anlatılır –anlatıldığına göre kaplumbağanın biri ney çalıyormuş-.)
أ تُرى؟
Acaba?
82
Arapça III
ِ ِمن أَجل
... ِخاط ِر ْ ْ
… nın hatırı için
األسعار؟ ِ ِ
ْ َّخفيض يف
ْ َه ْل م ْن امل ــُ ْمكن الت
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde
edebilme
83
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
okuma قراءة
عادات يف املُ ْجتَمع التُّكي
ٌ
ِ ِ ِ ضيافاًُِ ،ي ُّ ِ ِ
ـحتَـ ِرُمهم حىت يف طَري َقة اخلطاب ،فيُ َكلِّ ُم الغَُرباءَ ب و يَ ْ ُّيوف و األجان َ
ب الض َ ب التُّـركي يُ ْـعتَـبَ ُـر َش ْعباًلَطيفاًو م ََّع ُ
الش ْ
اجلم ِع يف ال َكالم ،بَ َدالً ِمن ِصيغَ ِة ال ُـم ْفَرد. الل ِ ِ ِ ِ
است ْخدام صيغة ْ
ِ ِ ِ ِ ِ ٍ ٍِ
بار بِالعُ ْمر بِطَري َقة َر ْسـميَّة ِلظْها ِر اال ْحت ِام ،م ْن خ ْ
ِ
و الك َ
ُخت ال َكبِ َرية قاب ِمثْ َل أَفَـْن ِدم أ َْو بَيه أ َْو آغا يبَّ ،
للر ُج ِل الغَر ِ
يب أَو ال َكب ِريَ ،وأبـْلَه أي األ ْ غالِباً ما يـ ُقوم األَتْر ُاك بإضافَِة أَلْ ٍ
َ
أسلوب الئِ ٍق ،فال َّخص الغَريب بـِمخاطَبتِهم بِ ٍ الش َو
أ ف َّي
الض قوم ي ن َ
أ ون ب ِ
ـح ي م َّ
إن ف ل، ِ
ب قا ـم ل اِب و أة.ر ِ
ُ ُ َ ْ ُ َ ُ ُّ ْ َ َ ْ ُ ُ أ َْو هامن ل َ ْ
لم
اال ْحِت ِام َلم. السن بِصيغَ ِة الـم ْفرِد بل بِصيغَ ِة اجلم ِع َك َداللٍَة على إِظْها ِر ِ يب بِ ُـمخاطَبَ ِة كِبا ِر ِّ
ْ ُ َ َْ قوم الغَر ُ ُيَبَّ ُذ أَ ْن يَ َ
ِ ِ ِ ِ ِ ف لِتَ ِ أحد األتر ِاك َد ْعوًة للضَّْي ِ
يف
ساب ،فال ُـمض ُ ب على الضَّْيف َّأل يَ ْدفَ َع احل َ ناول الطَّعام يف اخلارِج مثالً ،فيَج ُ ُ َ َّم ُ َو إ ْن قَد َ
وقت ِ روج يف ٍ ِ ف ،فَ ِ
الح ٍق. للخ ِ يف ُ عليه أن يَ ْدعُ َو ال ُـمض َ الدفْع ،و إ ْن كا َن ذلك َسبَباً ِلْحر ِاج الضَّْي ِ ْ َّل بِ َّ هو َم ْن يَـتَ َكف ُ
خ ْلع احلِ ِ
ذاء ِعْن َد ِ
باب املـَْن ِزل َ ُ
العادات الـمرتبِطَِة بذلك ،عادةُ خ ْل ِع احلِ ِ َّصف الشَّعب التُّـركي بِـحبِّه الش ِ
ذاء َ ِ ُ َْ َّديد للنَّظافَِة ،و ِم َن ُ ْ ُ
ِ
يَـت ُ
ـخ ْل ِع ِحذائِه ِعْن َد
َّيف بِ َ َح ِد األتْر ِاك يف َمْن ِزلِهِ ،من الـم َحبَّ ِ يارِة أ َ ِ ِ ِ ِ
قوم الض ُب أ ْن يَ َ َ ُ عْن َد باب ال َـمْن ِزل .فَعْن َد ز َ
ضيف يف الغالِب. ِ ِ ِ ِ ِ ِِ ِ ِ ِ
ِّمها له ال ُـم ُ ي نَ ْـوعاً م َن النِّعال ال َـمْن ِزل ـيَّـة النَّظي َفة ،اليت يـُ َقد ُالباب قَ ْـب َل ُدخوله ،ليَ ْـرتَد َ
يقوم الض ُ ِ ِ
ضَريارِة ال َـمْن ِزل َو يَ ُدهُ فا ِر َغة ،عليه أ ْن َي ُ
َّيف بز َ وكذلك فإنه من اللَّباقَة لدى األتْراكَّ ،أل َ
األزها ِر أ َْو عُ ْلبَةً ِمن الشوكوال ،يف حال كانت ِزيارتُه األوىل لِ َمن ِزِل ال ُـمضيف. َهديَّةً صغريًة َكباقٍَة ِمن ْ
ِ
ال َقهوةُ ِ
املالة َْ
روس ِم ْن أهلِها .هي عادةٌ الع ِ يس الرتكي ِعْن َد َذهابِِه لِطَلَ ِ ِ
ب يَد َ للعر ِ َّم َ
ِ ِ
َّث َعن ال َق ْه َوة املالة اليت تُـ َقد ُ نَـتَ َحد ُ
بكاختبا ٍر لِ َم َدى ُح ِّ ِ ِ
الزواج يف ال ُـمجتَ َم ِع الرتكي ال تَزال يُطَـبِّـ ُقها الكثريُ م َن ال َفتَيات ْ
ِ
عادات َّ قَدميةٌ ِمن
العروس بِتَ ْحض ِري يس لِطَ ِ ِ ِ العر ِ ِ ِ تاة و َر ْغبَتِه يف َّ َّاب لل َف ِ
ُ قوم
لب يَد ال َفتاة ،تَ ُ الزو ِاج هبا .عْن َد قُدوم أ َْه ِل َ الش ِّ
ض ُع يف فِْنجانِه ال ِـم ْل َح بَ َدالً ِم َن ُّ
الس َّك ِر يث أهنا تَ َ
العريسَ ،ح ُ ِ ِ ِ ِ
ال َق ْه َوة عاديَةً لـ َجمي ِع الضُّيوف ،ما عدا قهوة َ
َّاب و قَ ِ
بولا الفْنجانِ ،وفْقاً لِ َد َر َج ِة ُحبِّها لِلش ِّ كاخـتِـبا ٍر له .و تَـخـتلِف نِسبةُ ال ِـم ْل ِح اليت تَضعها الفتاةُ يف ِ
َُ َ ْ َ ُ َْ ْ
الزواج ،و إِ ْن كانت كثريًة فذلك ِ ِ
ت على ُموافَـ َقة ال َفتاة على َّ اج منه فإذا كانت َك ِّميَّةُ امل ْل ِح قليلةًَ ،دلَّ ْ الزو َ
َّ
أي انْ ِز ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ِ
عاج ،فذلك يـُـؤِّكد ي َّ َّاب الفنجا َن كامالً من دون أ ْن يُْـبد َ ب الش ُّ يـَْعين َع َد ُم ُموافَـ َقتها .و إذا َش ِر َ
ْم ْل ُش َربا فذلك القهوة ومل يك ِ ِ يس انْ ِزعاجاً ِم َن ِ حبَّه لل َف ِ
ُ الزو ِاج هبا .ويف حال أَبْ َدى العر ُ تاة و َرغبَتَه يف َّ ُ
الزواج منه. َ َّ ِ
ن ع ها ِ
ناع ِ
ـتام و له ِ
تاة فَ ال ضِ فر
َْ ِ
باب أس من ا ب
ََ ً ب س ذلك ن
ُ يكو د ق و
َ َ بار،ِخت ِ
اال يف ه يَ ْ َ َ َ
ل ش ف ين ـع
ْ ْ
تعرفوKaynak: https://raseef22.com/life/2017/04/12/ ’danعادات من اجملتمع الرتكي ال ب ّد أن
uyarlanmıştır.
84
Arapça III
Tuzlu Kahve
Gelini ailesinden istemeye gittiğinde Türk damada sunulan tuzlu kahveden bahsediyoruz. Bu, Türk
toplumunda delikanlının kendisine olan aşkını ve kendisiyle ne kadar evlenmek isteğini sınamak için
hâlâ çok sayıda genç kızın uyguladığı eski evlilik âdetlerinden biridir. Damadın ailesi kızı istemeye ge-
lince gelin (adayı), damat (adayı) dışındaki tüm misafirlere normal kahve getirir. Damadın fincanına
onu sınamak için şeker yerine tuz koyar, genç kızın koyduğu tuzun oranı da delikanlıya olan sevgisine
ve onunla evliliği kabulüne göre farklılık gösterir. Tuz miktarı az ise bu, kızın evliliği onayladığını göste-
rir. Şayet çoksa bu, onaylamadığı anlamına gelir. Delikanlı, fincanı her hangi bir rahatsızlık duymadan
tam olarak içerse bu, kıza olan sevgisinin ve onunla evlenmek istediğinin kanıtıdır. Damat kahveden
rahatsız olduğunu gösterir ve kahveyi tamamıyla içmezse bu, onun sınavda başarısız olduğu anlamına
gelir. Bu durum, genç kızın onu reddetme ve onunla evlenmek istememesine sebep olabilir.
85
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
86
Arapça III
3- Aşağıdaki cümlelerin edilgen (mechûl) fiillerini etken (ma‘lûm) forma çeviriniz ve parantez ara-
sında verilen kelimeleri cümlenin öznesi yapınız, fail ile mef‘ûlü harekeleyiniz.
للدراس ِةِ .
(اجلام َعة) ِ ِ
ب إىل فرنسا ِّ َ أ ُْرس َل الطّال ُ .1
ِ ِ
اُنْـتُصَر ض َّد َ
الع ُد ِّو( .اجلَْيش) .2
يُ َسلَّ ُم على املـُدي ِر( .الطُّالب) .3
(وِزير اخلارجيَّ ِة) ئيس يف املطارَ . الر ُ يُ ْستَـ ْقبَ ُل ّ .4
ناسبة العيد( .البـَلَ ِديَّة)
الشوا ِرع ِبُ ِ
ت َ ُ نُظَِّف ْ .5
87
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
4- Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları parantez içinde bulunan cümleye anlamca uygun mechûl
fiillerle doldurunuz.
) يـُ َقطَّ ُع، اُنْـتُ ِق َم،ت ِ ِ
َ (اُقْ ُِـت
ْ َأ ُْعلن، اُفْـتُت َح، ب
.1920 األول يف عام ِ
ّ س ُ املـَ ْجل.................. .1
.الع ُد ِّو ِ
َ م ْن.......... .4
ِ اللّحم ويوضع يف...........
.الق ْد ِر َُ ُ ُْ .5
88
Arapça III
Diyalogla gerek bu bölümde işlenen dilbilgisi konularına giriş yapılmakta gerekse önceki bölümlerde işle-
nen konular, anlatılan ifade kalıpları pekiştirilmeye çalışılmakta, ibarelerin günlük dilde kullanımına ilişkin
beceriler kazandırılmaktadır.
Mezîd Fiiller mâzî formda mechûle çevrilirken fiilin son harfinin harekesi ile sükûn harekeleri değiştiril-
meksizin sondan bir önceki harfin harekesi esreye, daha önceki harflerin harekeleri de ötreye çevrilir.
ِ التـَّل
Mezîd Mechûl Mâzî mezîd
89
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
ِ سِّي:
...ب َ ُ …ile isimlendirildi, …diye adlandırıldı:
ْ ف ملاذا ُسِّ َي َْبُر املـَيِّت بــِهذا
االس ِم؟ ُ َه ْل تَ ْـع ِر
(Ölü denizin niçin bu adla isimlendirildiğini biliyor musun?)
...ضطَُّر إىل
ْ ُ ا: Bir şey yapmaya mecbur kaldı
ِ اُضطَُّر الـمريض إىل
.قضاء ِنايَِة األسبُوع يف ال ُـم ْستَ ْشفى ُ َ ْ
(Hasta, hafta sonunu hastanede geçirmek zorunda kaldı.)
َّ يكى/...
”...أن َّ ( “يُ ْـروىrivayet edilir ki, anlatılır ki ), ”( “أ تُرى؟acaba) , ”خاط ِرك ِ
ِ “من أَج ِل
ُْ أن ْ ْ (hatırın
için) ifadelerinin kullanımı verilen cümlelerle tanıtılmıştır.
.نام ِه
ِ امللوك رأى حلما يف م
َ ُ
ِ َن أح َد
َ َّ يُْـرَوى أ
(Onun hüzünlü bir hikâye anlattığı rivayet edilir.) َّ ِص ق
.ًصةَ َحزينَة ُّ يُْـروى أَنَّه كان يَـ ُق
(Bir kralın uykusunda bir rüya gördüğü rivayet edilir –rivayete göre krallardan biri uykusunda bir rüya görmüş-.)
90
Arapça III
1 5 ِ
ّ ت أَفْالم َجيلَة يف هذه
”السينَما ْ “شوه َد
Aşağıdaki cümlelerden hangisi otel resepsiyo-
nunda geçen bir diyalogda kullanılamaz?
2 Arapçada mezîd mechûl yapı ile ilgili aşağıda- 6 ”.ن املـَكْتَبَ ِة ت كِتاباً ِم ِ
kilerden hangisi doğrudur? ْ ُ “ا ْستَ َـع ْرcümlesi muzâri
formda edilgene çevrilse aşağıdaki cümlelerden
91
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
ğıdakilerden hangisidir?
A. Türk halkı zarif ve misafirperver bir halk olarak lerden hangisi getirilebilir?
kabul edilir.
A. ن ِ
B. Türkler misafirperver bir halk olarak kabul edilir. ْم
C. Türk halkı misafirperver ve cömert bir halktır. َّ أ
B. َن
D. Türk halkı zarif bir halk olarak kabul edilir. C. على
َ
E. Türk halkı misafirperver ve zarif bir halktır.
D. إِىل
َّ ِإ
E. ن
92
Arapça III
Yanıtınız yanlış ise “Günlük Hayatımızda Yanıtınız yanlış ise “Sulâsî Mezîd Fiillerde
1. B 6. E
Arapça 3” konusunu yeniden gözden geçi- Edilgen (Mechûl) Yapı” konusunu yeniden
riniz. gözden geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تـََعلّ ْمنا
Yanıtınız yanlış ise “Sulâsî Mezîd Fiillerde Yanıtınız yanlış ise “Harf-i Cer ile Kullanı-
2. A 7. B
Edilgen (Mechûl) Yapı” konusunu yeniden lan Bazı Fiiller” konusunu yeniden gözden
gözden geçiriniz. geçiriniz.
Yanıtınız yanlış ise “Sulâsî Mezîd Fiillerde Yanıtınız yanlış ise “Harf-i Cer ile Kullanı-
3. D 8. C
Edilgen (Mechûl) Yapı” konusunu yeniden lan Bazı Fiiller” konusunu yeniden gözden
gözden geçiriniz. geçiriniz.
Alıştırmalar Yanıt
3 Anahtarı
ْ مفاتيح
يُ ْستَ َم ُع اُ ْستُ ِم َع اِ ْستَ َم َع
يُ ْستَ ْش َه ُد اُ ْستُ ْش ِه َد اِ ْستَ ْش َه َد
يُ ْـعلَ ُم أ ُْعلِ َم أ َْعلَ َم
يُـتَـ َقبَّ ُل تُـ ُقبِّ َل تَـ َقبَّ َل
ب ِ ِ
ُ يُكْتَ َس بَ اُ ْكتُس بَ ا ْكتَ َس
عار ِ
ُ َيُ ْست عري
َ ُاُ ْست عار
َ َا ْست
Alıştırma 1 َّب
ُ يُـتَـنَـق ِّب
َ تُـنُـق َّب
َ تَـنَـق
يََُّـز ُق ُمِّز َق َمَّز َق
َّم
ُ يـُ َقد ِّم
َ قُد َّم
َ قَد
يُ ْستَـ ْغ َف ُر اُ ْستُـ ْغ ِفَر اِ ْستَـ ْغ َفَر
ب ِ
ُ َُياط بَ خوط بَ َخاط
ف ِ ِ
ُ َُيْتَـل ف َ اُ ْختُل فَ َا ْختَـل
يُقاتَ ُل قوتِ َل قاتَ َل
يـُْن َـزُل أُنْ ِزَل أَنْ َـزَل
يُْـبتَـلَى اُبْـتُلِ َي اِبْـتَلى
93
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
Alıştırmalar Yanıt
3 Anahtarı
.ٌديدة
َ قارةٌ َج َ ف ُ تُكْتَ َش.1
.ت َش ّقةٌ يف الطّابِ ِق الثّاين ِ
Araştır 2 ْ اُ ْستُ ْـؤجَر.2
ِ
.ٌديدة
َ ت َمكْتَـبَةٌ َج ْ اُفْـتُت َح.3
. يـُغَيَّ ُـر اِ ْس ُم املـَ ْد َر َسة.4
.س ُ تـُ ُف ِّه َم الد َّْر.5
94
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
3 Anahtarı
ِ ْ َساعت
.ـي َ دير قَ ْـب َل َ ُ ق.5
ُ ُوبل املــ
Müdürle iki saat önce görüşüldü.
ِ الذ
.هاب إىل الطَّبيب َّ ضطُِرْرنا إىل
ْ ُا
Araştır 7 3. Kız çocukları çiçek isimleriyle adlandırılır.
95
Mezîd Fiillerde Edilgen (Mechûl) Yapı
96
Arapça III
العروس ِ ( طَلَب يtalebu yedi’l-‘arûs) kız istemek ( غالِباً ماgâliben mâ) genellikle
د
َ َ ُ
(gelinin elini istemek) ...ها ُهو/ ...( ها ِهيhâ huva/ hâ hiye) işte...!
َ َ
ِ ( يفfî hâli) …durumunda
...حال ِ ِ
...( وفْقاً لvifkan li) -e göre, …uyarınca
ٍ ِ
( يف خالف َح ّدfî hilâfin haddin) oldukça farklı ...( يـتَـوقَّع أ ْن يكو َنyutevakka‘u en yekûne) … olması
fikirde, şiddetli görüş ayrılığı içinde َ ُ َُ bekleniyor
...عدا
َ ( ماmâ ‘adâ ) –den başka َّ ( ُْيكى أyuhkâ enne ) anlatılır ki
...َن
ِ ( ِمن أَج ِلmin ecli hâtırıke) hatırın için
خاط ِرَك َّ ( يُـروى أyurvâ enne ) rivayet edilir ki, anlatılır ki
...َن
ْ ْ ْ
97
Bölüm 4
İsm-i Mevsûller
İsm-İ Mevsûller
1
2 Arapçada İsm-i mevsûlleri tanıyabilme,
2
öğrenme çıktıları
3 4
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı 4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
kullanma becerisi kazanabilme becerisi elde edebilme
Anahtar Sözcükler املفتاحية الكلمات: • Genel İsm-i Mevsûller األَمساء ال َـم ْوصولة الْ ُـم ْشتَ َـرَكة
ّ َال
• Özel İsm-i Mevsûllerاصة ِّ ُ • جُْلَةÂid Zamiri ض ِمري العائِد
ْ • األَمساء ال َـم ْوصولةSıla Cümlesi الصلة َ
98
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
1 İsm-i mevsûlleri kullanarak diyalog geliştirme becerisi kazanabilme
األمساء املوصولة:القواعد
İsm-i Mevsûl (el-ismu’l-mevsûl – )االسم املوصولbir dilbilgisi terimi olarak, “bağlaç” anlamına gelir.
Fakat Türkçedeki bağlaçlardan farklılık gösterir. Arapçadaki ism-i mevsûl, kendinden sonraki bir cümleyi
kendinden önceki bir isme bağlayan kelimedir. Tek başına anlamları yoktur. Kendisinden sonraki cüm-
lenin anlamını … olan, -an, -en, -dığı, -diği gibi eklerle kendisinden önceki isme bağlar. İsm-i mevsûller
kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önceki ismi niteleyen bir sıfat cümlesi konumuna getirirler.
İsm-i mevsûller, özel (hâs) ve genel (müşterek) olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
100
Arapça III
D İ Ş İ L (ـم َؤنَّث
ُ ْ)ال
Çoğul İkil Tekil
(Cem‘) (Musennâ) (Mufred)
MERFÛ
َّ / اللَّوايت
الالئي/الليت ِ َّالل
تان الَّيت ()ال َْم ْرفوع
MANSÛB VE MECRÛR
الالئي/ اللَّ يت/ اللَّوايت ِ ْ َاللَّت
ـي الّيت ()ال َـمنصوب وال َـم ْجرور
Erillerinde olduğu gibi dişil ism-i mevsûllerin tekil ve çoğul biçimleri de mebnîdir, harekeleri veya
biçimleri değişmez. İkil formları ise mu‘rebdir, yani ikil bir kelimenin irap edildiği gibi irap edilirler.
Dolayısıyla bunların ref alâmeti elif ()ا, nasb ve cer alâmeti ye (’)يdir. Dişil çoğullarından اللَّوايتdaha sık
kullanılırken, الليتَّ ve الالئيdaha az kullanılır.
Dişil ism-i mevsûllerin tekil formlarının tek “lâm” ile yazılırken, ikil ve çoğul formlarının çift “lâm” ile
yazılmış olduğunu da fark etmiş olmalısınız.
Hâs ism-i mevsulleri kullanabilmek için önceki ismin belirli olma zorunluluğu vardır.
Eril ve dişil formlarıyla gördüğümüz bu ism-i mevsûllerin tekilleri ve ikilleri, hem âkil hem gayr-ı âkil
için kullanılır. Fakat çoğulları yalnız âkiller, yani insanlar için kullanılır.
Hâs ism-i mevsûller, kendilerinden önceki isme sıfat oldukları için onun irâbına, sayısına ve cinsiyetine
uymak zorundadır.
Şimdi anlatılanları bir örnek üzerinde inceleyelim. Aşağıda tablo içinde iki ayrı cümle bulunmaktadır.
Şimdi ilk cümledeki ( الطّفلçocuk) sözcüğünü ikinci cümle ile bağlantılayarak “Parkta gördüğüm ço-
cuk geldi” anlamı verecek şekilde yeni bir cümle kurmaya çalışalım. Burada ilgi kurulan sözcük الطّفلsöz-
cüğüdür, cümlede özne konumunda olup tekil ve erildir. Bu sözcüğe uygun ism-i mevsûl, sizin de tahmin
ettiğiniz üzere ال ّذيism-i mevsûlüdür.
101
İsm-i Mevsûller
Şimdi yukarıdaki cümlede kendisiyle sonraki cümle arasında ilgi kurulan “et-tıfl” sözcüğünü ikil, çoğul
ve dişil formda kullanarak cümlede meydana gelen değişimleri inceleyelim:
ِ رأَيـتُه يف احل
.ديقة الّذي فلِّ َ َح
َ ُ َْ ُ ضَر الط
ِ رأَيـتُـهما يف احل
.ديقة ِ ّالل
ذان ِ ِّضر الط
فالن
َ ُ َْ َ َ َح
ِ رأَيـتُـهم يف احل
.ديقة ين ِ
َ ُ َْ َ اللّذ فال
ُ ْضَر األطَ َح
ِ رأَيـتُها يف احل
.ديقة الّيت ت الطِّفلة
َ َْ ْ ضَر
َ َح
ِ رأَيـتُـهما يف احل
.ديقة ِ ّالل
تان ِ ِّت الط
فلتان
َ ُ َْ ْ ضَر
َ َح
ِ رأَيـتُـهن يف احل
.ديقة اللّوِات فالت ِ حضر
َ ُ َْ ُ ت الطْ ََ َ
Yukarıdaki cümlelerde ism-i mevsûlden sonra gelen fiillerde öznenin yapısına uygun olarak değişen
bitişik nesne zamirlerine de dikkat ediniz. Şimdi de aşağıdaki iki cümleyi inceleyelim:
ِ
(Bana yardım eden öğrenciye teşekkür ettim.) َ ت التِّـ ْلمي َذ الَّذي
.ساع َدين ُ َش َك ْر
.ساع َدين ِ َش َكر
(Bana yardım eden bir öğrenciye teşekkür ettim.) َ ت ت ْلمي ًذا ُْ
Hâs ism-i mevsûller, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi ancak belirli bir isimden sonra kullanılabilirler ve
bu ismin sıfatı olurlar. Yukarıda biri ismi mevsûlle kurulan, diğeri belirsiz bir sözcük sonrasında kullanılan
sıfat cümlelerinin nasıl anlamlandırılmış olduğuna bakarak iki cümle arasındaki anlam farkını görünüz.
102
Arapça III
4 3 2 1
ب
ٌ ُمْت َـع ُ َّالْ ُم َوظ
ف
Memur yorgundur.
Haber Mubteda
ِ ب الْب ِ
ب
ٌ ُمْت َـع يد َ ِ َالّذي يـَْع َم ُل يف َمكْت ُ َّالْ ُم َوظ
ف
Haber İsm-i mevsûl ve sıla cümlesi Mubteda
Yorgundur. Postanede çalışan Memur
ِ ب الْب ِ ِ َّالْموظ
ُمْت َـعبان يد َ ِ َاللّذان يـَْع َمالن يف َمكْت فان َُ
Haber İsm-i mevsûl ve sıla cümlesi Mubteda
Yorgundur. Postanede çalışan İki memur
ِ ب الْب
ُمْت َـعبو َن يد َ ِ َذين يَ ْـع َملون يف َمكْت
َ ّال الْ ُم َوظَّفو َن
Haber İsm-i mevsûl ve sıla cümlesi Mubteda
Yorgundur. Postanede çalışan Memurlar
103
İsm-i Mevsûller
(Bu, kendisinden söz ettiğimiz adamdır.) .ُالر ُج ُل الّذي َتَ َّدثْنا َعْنه
َّ هذا هو
ِ ّالن الل
.ذان َتَ َّدثْنا َعْن ُـهما ِ الرج ِ
(Bu ikisi, kendilerinden söz ettiğimiz adamlardır.) ُ َّ هذان مها
.جال الّذين َتَ َّدثْنا َعْن ُـه ْم
ُ الر ِ هؤ
ِّ الء ُهم
(Bunlar, kendilerinden söz ettiğimiz adamlardır.) ُ
(Bu, kendisinden söz ettiğimiz kadındır.) .هذه هي الْ َـم ْرأةُ اليت َتَ َّدثْنا َعْنها
.تان َتَ َّدثْنا َعنـْ ُهماِ ّأتان الل
ِ هاتان مها الْـمر
(Bu ikisi, kendilerinden söz ettiğimiz kadınlardır.)
َْ
.الليت َتَ َّدثْنا َعْن ُـه َّن
ّ ُالء ُه َّن النِّساءِ هؤ
(Bunlar, kendilerinden söz ettiğimiz kadınlardır.) ُ
ِ ِِ
(Bunlar aradığın kitaplardır.) .ث َعْن َـها
ُ ت تَ ْـب َحَ ب الَِّت ُكْن ُ َُهذه ه َي الْ ُكت
.َمامها ِ
(Bu arkadaşımın önünde beklediği üniversitedir.) َ صديقي أ َ هذه هي اجلامعة اليت یَـْنتَظُر
(Bu satın aldığım kalemdir.) .ُهذا هو ال َقلَ ُم الَّذي اِ ْشتَ َـريْـتُه
İsm-i mevsûl sıla cümlesiyle birlikte isim cümlesinde mubteda ve haberin sıfatı olabildiği gibi fiil cüm-
lesinde fâilin ya da mef‘ûlun bih’in sıfatı da olabilir. Aşağıdaki örnekleri inceleyelim:
(Hasta öğrenciyi muayene eden doktor geldi.) يض
َ الب املر َ َّص الط َ بيب الذي فَ َح ُ َّضَر الطَ َح.1
ِ ِ
(Hasta öğrenciyi muayene eden iki doktor geldi.) .يض
َ الطالب املر
َ صاَ ضَر الطَّبيبان اللّذان فَ َح َ َح.2
.َب الّذي يَـتَ َكلَّ ُم الْ َعَربيَّة ِ
(Arapça konuşan öğrenciyi gördüm.)
َ ت الطَّال
ُ ْ َرأي.3
ِ َّـي اللّ َذي ِن يـتَ َكل ِ
(Arapça konuşan iki öğrenciyi gördüm.) .َمان الْ َعَربيَّة َ ْ ِ ْ َت الطَّالب ُ ْ َرأي.4
104
Arapça III
(İstediğin işi bulmakta sana başarılar dilerim.) ُ َّجاح ِف الْعُثُوِر َعلَى الْو ِظي َف ِة الَِّت تُِر
.يد َها
َ َ َ ك الن
َ ََأتََّن ل
Hâss İsm-i Mevsûllerin Cümlede Bir Öge Olarak Bulunması
Hâs ism-i mevsûllerden önce isim bulunmazsa ism-i mevsûllerin kendileri cümlede bir öge olarak bu-
lunurlar.
105
İsm-i Mevsûller
106
Arapça III
ما
( ) İsm-i Mevsûlünün Cümlede Mubteda Konumunda Olması
(Allah katında olan kalıcıdır Nahl Sûresi, 96) ﴾باق ِ ﴿ما ِعْن َد
ٍ اهلل
(Yaptığın iyidir.) .ن
ٌ ما فَ َـع ْلتَهُ َح َس
ما
( ) İsm-i Mevsûlünün Haber Olarak Gelmesi
(İlmin en hayırlısı insanlara yarar sağlayanıdır.) .النّاس
َ َخْي ُـر الْعِْل ِم ما يَـْنـ َف ُع
.الُْلم ما يَراه النائِم
(Rüya, uyuyan kişinin gördüğü şeydir.)
ُ ُ ْ
ام
( ) İsm-i Mevsûlünün Fâil Olarak Gelmesi:
Geçişsiz (lâzım) bir fiilden sonra kullanıldığında fâil olur.
(Hesapta olmayan bir şey oldu.) ِ ِاحل
.ساب ث ما َلْ يَ ُك ْن يف َ َح َد
.ُشتَـريْـتَه
(Satın aldığın şey hoşuma gitti.)
َ ْ أ َْع َجبَين ما ا
(Sakladığı şey ortaya çıktı.) .ُظَ َهر ما كان يَكْتُمه
ُ َ
108
Arapça III
ما
( ) İsm-i Mevsûlünün Mecrûr Konumunda Gelmesi
Başına bir harf-i cer geldiğinde veya bir isme muzâf olduğunda mecrûr konumunda olur.
(Bana sunduğun hizmetten dolayı sana teşekkür ederim.) .خ ْد َم ٍة
ِ ت ِل ِم ْن ْ أَ ْش ُكُرَك َعلَى َما قَد
َ َّم
(Düşündüğün konuda düşündüm.) .ت فيه َ رت فيما فَ َّك ْر
ُ فكَّ
ِ اِستـهلَكْنا ُك َّل ما ِعْن َدنا ِمن مو ٍّاد
.غذائِيّ ٍة
(Yanımızda bulunan bütün gıda maddelerini tükettik.)
ََ ْ َْ ْ
.ُق ما تَـوقَّ ْـعتُه
(Bu başarı, beklediğimin üstünde.)
َ َ النجاح فَ ْـو ُ هذا
İrâb Örnekleri
Şimdi aşağıdaki cümlelerin irâbını yaparak, buraya değin öğrenmiş olduğumuz hususları pekiştirelim.
.ب ِ ِ من آمن-1
(Allah’a inanan yalan söylemez.) ُ يَكْذ باهلل ال ََ َْ
م ْن
َ :Mubteda mahallen merfû, çünkü sükûn üzerine mebnî bir ism-i mevsûl.
ِ آمن باهلل
ََ :Sıla cümlesi, cümle olarak irapta yeri yoktur.
آم َن
َ :) (أَفْ َـعلkalıbında mîzî fiil, üçüncü tekil, eril; öznesi gizli zamir (’) ُهوdir.
ِ باهلل :) (بharf-i cer, (اهللِ ) mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
ب ِ
ُ ال يَ ْكذ :Fiil cümlesi olarak mubtedanın haberidir, mahallen merfûdur (Çünkü cümlele-
rin irâbı mahallendir). ( )الolumsuzluk lâ’sıdır (lâ en-nâfiye), (ب ِ
ُ )يَكْذmuzâri fiil,
üçüncü tekil, eril; fâili gizli zamir (’) ُهوdir.
.عملِ ِهم ِ
(Bunlar işlerini iyi yapanlardır.)
ْ َ صوا يف
َ ُ ََخل
ْ هؤالء َم ْن أ-2
ِ
هؤالء :Mubteda, mahallen merfû, çünkü kesra üzere mebnî bir işaret sıfatı (ismu’l-işâra).
م ْن
َ :Haber, mahallen merfû, çünkü sükûn üzerine mebnî bir ism-i mevsûl.
صوا يف َع َملِ ِه ْم
ُ َ أَ ْخل:Sıla cümlesi, cümle olarak irapta yeri yoktur.
صوا ُ َ أَ ْخل :( )أَفْ َـعلkalıbında mazi fiil, üçüncü çoğul, eril; öznesi bitişik zamir (’)وdır.
َ
يف :Harf-i cer
َع َملِ ِه ْم: )ِ(ع َمل ِ
َ Mecrûr, cer alameti sondaki kesra; ayrıca muzâf; ( )ه ْمmuzâfun ileyh, ma-
hallen mecrûr, çünkü zamir.
109
İsm-i Mevsûller
.َالتُّـركِيّة
َّ ِ
(Otele Türkçe konuşanlar geldi.)
ْ جاءَ إىل الْ ُفْن ُدق َم ْن يَـتَ َكلمون
َ جاء : Mâzî fiil, üçüncü tekil, eril.
إىل : Harf-i cer
الْ ُفْن ُد ِق : Mecrûr, cer alâmeti sonundaki kesra.
َم ْن : Fâil, mahallen merfû, çünkü sükûn üzerine mebnî bir ism-i mevsûl.
َ يَـتَ َكلَّمون التُّ ْـركِيّة : Sıla cümlesi, cümle olarak irapta yeri yoktur.
يَـتَ َكلَّمون : ) (تَـ َف َّع َلkalıbından muzâri fiil, üçüncü çoğul, eril; fâili bitişik zamir (’)وdır.
َ التُّ ْـركِيّة : Mef ‘ûlun bih, mansûb, nasb alameti sondaki fetha.
.إليه ت
َ َحسْن ِِ
(İyilik ettiğin kişinin kötülüğünden sakın.)
َ اتَّق َشَّر َم ْن أ
اِت َِّق : ( )اِفْـتَ َـعلkalıbında emir fiil, meczûm, cezm alâmeti sonundaki illetli harfin hazfi
َ
(fiilin sulâsisi: )وقَى, ikinci tekil, eril; faili gizli zamir (أنت
َ ).
َ
َشَّر : Mef‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti sonundaki fetha; ayrıca muzâf.
َم ْن : Muzâfun ileyh, mahallen mecrûr, çünkü sükûn üzerine mebnî bir ism-i mevsûl.
ت إليه َ َحسْن
َ أ : Sıla cümlesi, cümle olarak irapta yeri yoktur.
تَ َحسْن : ( )أَفْ َـعلkalıbında mazi fiil, ikinci tekil, eril; fâili bitişik zamir (ت
َ أ َ َ ).
إليه : ( )إىلHarf-i cer, ( )هmahallen mecrûr, çünkü zamirdir ve zamirler mebnîdir.
.ن
ٌ َحس
(Yaptığın iyidir.)
َ ُما فَ َـع ْلتَه
ما : Mubteda, mahallen merfu, çünkü sükûn üzerine mebnî bir ism-i mevsûl.
ُ فَ َـع ْلتَه : Sıla cümlesi, cümle olarak irapta yeri yoktur. (ت
َ )فَ َـع ْلmâzî fiil, ikinci tekil, eril;
َ )’dir; ( )هmef‘ûlun bih, mahallen mansûb, çünkü zamirler
fâili bitişik zamir (ت
mebnîdir.
َح َس ٌن : Haber, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
110
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
2 Arapçada İsm-i Mevsûlleri tanıyabilme, bunları cümlede kullanma becerisi elde etme ve
İsm-i Mevsûllerin kullanılmış olduğu cümlelerin irâbını yapabilme
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
Bir yerden ya da bir
kişiden uzaklaştı
... اِبْـتَ َـع َد َع ْن
.ًصرية ِِ ِ
(Babam kısa bir süre işinden ayrıldı/uzaklaştı.)
َ َابْـتَ َـع َد أيب َع ْن َع َمله فَـْت َـرةً ق
(Kötü insanlardan uzak dur.) .اسِ ّاِبْـتَعِ ْد َع ْن أ ْشرا ِر الن
.ص ِل الشِّتاء ِ َّم ِ
(Kış mevsiminde dünya güneşten uzaklaşır.) ْ َس يف ف ْ ض َع ْن الش ُ األر
ْ تَ ْـبتَع ُد
111
İsm-i Mevsûller
Birinden ya da bir
şeyden yüz çevirdi,
... ف َع ْن
َ ص َر ِ
birini ya da bir şeyi َ ْان
bıraktı
.املاشيَ ِة
ِ ف ال َفالّحو َن عن تربي ِة ِ
(Çiftçiler hayvan yetiştiriciliğini bıraktı.) َْ ْ َ صَرَ ْان
ِ َالس َف ِر إىل خارِج البـل
.د ِ
(Ömer yurtdışına gitmekten vazgeçti.) َ َّ ف عُ َمُر َع ْن َ صَرَ ْان
.طاعتِ ِه ِ
(Allah, itaatinden yüz çevireni alçaltır.) َ ف َع ْن َ يُذ ُّل اهلل َم ْن يـَْن
ُ ص ِر
ِ ِاسات الـمختَل
ِ الدر
.فة ُْ ُ ََّشار الط
ِّ بيب إىل َ أ
(Doktor, çeşitli araştırmalara işaret etti.)
112
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde kullanma
becerisi kazanma
ب ِ
ُ كما َي/ َكما يَـ ْنبَغي
gerektiği gibi
كماgibi anlamına gelen َكharf-i cerinden ve ism-i mevsûl olan ماnın birleşmesinden oluşan bir edat-
tır. –dığı gibi anlamına gelir.
.السياحيَّ ِة نَظي ًفا َكما يَـْنبَغي أ ْن يَكو َن
ِ ض األماكِ ِن
ُ س بَ ْـع
َ لَْي
(Bazı turistik yerler olması gerektiği gibi temiz değil.)
ِ
َ قُ ْم بِ َع َمل
.ك َكما يَـْنـبَغي
(İşini gerektiği gibi yap.)
ٍ
(Gerektiği gibi okulu olmayan bir köyde yetiştim.) .ت فيها َم ْد َر َسةٌ َكما يَـْنبَغي ُ ْنَ َشأ
ْ ت يف قَ ْـريَة لَْي َس
ِ
(Ben müdür ile gerektiği gibi konuşurum.)
ُ أنا أتَ َكلَّ ُم مع ال ُـمدي ِر َكما َي
.ب
ِ ِ
(Öğrenciler ödevlerini gerektiği gibi yerine getiriyorlar.) .ب ُ ُّيُ َـؤِّدي الط
ُ الب واجباتـهم َكما َي
113
İsm-i Mevsûller
ِ ك
َّ فيه أ
...َن َّ ِمّا ال َش
… olduğunda şüphe
yoktur.
.ام
ُ يُر ُمور على ما
(İşler yolunda gidiyor.)
ُ تَسريُ األ
(İyi olduğunu görmek beni sevindiriyor.) .ام
ُ يُر َ يَ ُسُّرين أ ْن أ ََرى أَن
َّك على ما
(Her şeyin yolunda olmasını temenni ediyorum.) .أََتَىن أَ ْن يَكو َن ُك ُّل َش ْيء على ما يُر ُام
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde etme
114
Arapça III
okuma قراءة
ِرسالَةُ والِ ٍد لِولده الذي سافر إىل اجنلرتا للدراسة
ن
َََُّي بـ ْأ
ٌ ك يف أُوروبّا أَ ْش
كال َ َذين َد َرسوا قَـبـْل ِ َ َإن ْلرتا بـع َد أَ ْن أَ ْكم ْلت ِدراست ِ َ إِن
َ ّ وال.صَر ْ ك يف م َ َ َ ْ َ ّ ْ س يف ُ َّك اآل َن تَ ْد ُر
ٍ يـم ِكن تَـ ْقسيمهم إىل مـجم،وألْوا ٌن
.وعات ُ ْ َ ْ ُُ ُ ُْ َ
ِ ِ ِ
فَـ َق ْد َتََّرَر م ْن رقَابَة.ًفورة ِ ِ
َّ فَمْن ُـه ْم َم ْن َش َعَر ب ِ
َ فَرآها يف أُوروبّا َم ْو،ًقودة َ ت َم ْف ْ َصَر كان ْ أن ُحِّريَـتَه يف م
ِِ ِ ِ ِِ ِ ِِ ِ ِ ِ
ضىَ َ ق،س يف َحياة اللَّ ْه ِو َوَوَهبَها ُك َّل ماله َوُك َّل تَـ ْفك ِريه َوُك َّل َوقْته َ َصبَ َح أَم َري نَـ ْفسه فانْـغَ َم ْ األَبَ َـويْ ِن َوِرقَابَة الْ َـم ْد َر َسة َوأ
تاج إىلٌ الرغم أنّه ُْم َّ مال يف َشهواتِه على ٍ صل إليه من أبـويه من
ََ
ِ
ُ َصرف ُك َّل ما ي
ِ ْ َ و كان ي.ًَن َاره نائماً و لَيـْلَه عابِثا
أخريا يَـْنتَهي ِ
ً و.ب إىل الطَّبيب َ تاج إىل أَ ْن يَ ْذ َه ٌ وم ُْ ،س ِ ِتاج إىل ِشر ِاء كث ٍري ِم ْن الْ َـمالب ٌ َوُْم،تب ِ ِشراء كث ٍري من ال ُك
.صلُ ُح لِ َع َم ٍلْ َ ال ي،أخالق
ٍ ِ ِ
ْ عود إىل بَـلَ َده دو َن ع ْل ٍم وال
ٍ ِ
ُ َاأل َْمُر بأْساة فَـي
ِ .وهم أَقَل عددا- ْس ِمن َذلِك ِ
هؤالء َع َكفوا َعلى ً َ َ ُّ ْ ُ َ ْ ِ ُوروبّا َم ْن كانوا َعلى الْ َعك ُ الدارسني يف أ
َ وم ْن
َوظَلُّوا يـَْع َملُو َن،عة ِ ال ِامْ ت إِىل ِ جامعتِ ِهم وطَر ِيق ِهم ِمن البـي ِ ِِ ِ ِ ِ ِِ
َْ ْ َ ْ َ َولَ ْـم يَ ْـع ِرفوا َغْي َـر ُح ْجَرهت ْم وُكتُبه ْم َو،ٍُّدروسه ْم ب ُك ِّل جد
ت ِ ِ ِحت نالوا الدَّرجةَ العِْل ِميَّةَ ُثَّ عادوا يـح ِملو َن َشهادتَـهم ويـعملو َن فِيما طُل
ْ َ فَ َـه ُؤالء قَ ْد َن.ب مْن ُـهم أ ْن يـَْع َملوا َ َ ْ ََ ْ ُ َ َْ ََ َّ
.األولُو َن ين ب جِ ـعي ل ما ك ين نبو جِ ع ـ ي ال ن رو اآلخ ِ
الءؤ َّ ِ ِ
َّ ْ ْ ُ َْ َ َ ُْ َ َ ُ َ َ ْ ُُ ُ ْ َ ََ ْ َ ْ ُ َ َ ْ ُ ُ ْ َ َ ْ ُُ ُع
هو م ه ـ بلو ق َّح
ت ف ـ ـت ت ـم ل م ـه ن ك لو ، م ه م ل ع اد ز و م ل قو
ِ هؤ.ب أَ ْن تسري أَنت علَى مْنـه ِجها
الء قَ ْد فَ ِه ُموا ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ وه
َُ َ َ َ َ َ َ ُّ ناك طائ َفةٌ ثالثَةٌ ه َي الّيت تُ ْـعجبُين َوه َي الّيت أُح ُ
ٍ ِ ِ ِ
كل َمْنظَ ٍر َد ْر ًسا ويف ُك ِّل ُخطْ َوة نـَ ْف ًعا ِّ فَ ُـه ْم يََـرْو َن يف،َخالقًا ْ فَ ِه ُموا أَنّ ُـه ْم إَّنا سافَروا ليَ ْد ُرسوا ع ْل ًما وأ...ِرسالَتَ ُـه ْم
َ عودو َن إِىل بـَلَ ِد ِه ْم وقَ ْد نالوا ِع ْل ًما و ِاسعاً َو ِخْب َـرًة ُم
.فيد ًة ُ َوي
(Fadel Ibrahim Abdallah, Iqra’ Arabic Reader 6 Textbook, China 2005, s.90-91 :(بالتصرف من
Bir Babanın Öğrenim Görmek İçin İngiltere’ye Giden Oğluna Mektubu
Ey oğlum,
Mısır’da öğrenimini tamamladıktan sonra şimdi İngiltere’de okuyorsun. Senden önce Avrupa’da
okuyanlar türlü türlüdür. Onları birkaç gruba ayırmak mümkündür:
Onlardan kimi, Mısır’da özgürlüğünün olmadığını hissedip, özgürlüğü fazlasıyla Avrupa’da bulmuş-
tur. Onlar anne-baba denetiminden, okul denetiminden kurtulup, kendi kendilerinin prensi olmuş, eğ-
lence hayatına dalmış; bütün parasını, bütün düşüncesini, bütün vaktini eğlence hayatına adamıştır; gün-
düzlerini uyuyarak, gecelerini eğlenerek geçmiştir. Bu öğrenci, pek çok kitap almaya, pek çok giysi almaya
muhtaç olmasına ve doktora gitmesi gerekmesine rağmen anne babasından gelen bütün parasını şehveti
için harcar. Sonunda iş bir trajediyle biter. Bilgisiz, görgüsüz ve hiçbir işe yaramaz bir halde ülkesine döner.
Avrupa’da okuyanlar arasında bunun aksine olanlar da vardır. Bunların sayısı azdır. Bunlar tam bir cid-
diyetle derslerine eğilmişlerdir. Odalarından, kitaplarından, üniversitelerinden ve evden üniversiteye giden
yoldan başka bir şey bilmezler. Akademik dereceyi alana kadar çalışmaya devam ederler sonra diplomala-
rını alarak geri dönerler ve kendilerinden yapmaları istenileni yaparlar. Bunların akılları gelişmiş, bilgileri
artmıştır ancak onların gönülleri açılmamıştır. Bunlar da ilk gruptakiler gibi benim hoşuma gitmiyor.
Benim hoşuma giden ve yollarında yürümeni istediğim üçüncü bir grup var. Onlar misyonlarını
kavramışlardır… İlim ve ahlak tahsili için gittiklerinin farkındadırlar. Onlar her gördüklerinden bir
ders çıkarır, her adımdan bir fayda sağlarlar. Ülkelerine engin bir bilgi ve yararlı deneyimlerle dönerler.
Fadel Ibrahim Abdallah, Iqra’ Arabic Reader 6 Textbook, China 2005, s.90-91’den uyarlanmıştır.
115
İsm-i Mevsûller
Nadia R.Sirhan, Mastering Arabic Vocabulary, Routledge, London-New York 2018, s.455.
116
Arapça III
3- Aşağıdaki boşlukları parantez içinden seçeceğiniz uygun hâss ism-i mevsullerle doldurunuz.
ذين ،اللَّوايت) ِ ِ َّ َّ
(الذي ،اليت ،اللّذان ،اللّتان ،اللّ َذيْ ِن ،اللّتَ ْـي ،الّ َ
س العربيةَ.
فني األستا َذ .......يُ َد ِّر ُ هل تَ ْـع ِر َ
ْ -1
األس َوِد.
ْ ْ ِ
ر البح ئ زرت ُك َّل الـم ُد ِن ......تَـ َقع على َشو ِ
اط ُ ُ ُْ ُ -2
سان اللغةَ الفارسيةَ. ـي .......تَ ْدر ِ ف الطالبَـتَ ْ ِ أ َْع ِر ُ -3
ُ
صر. ِ
الطالبات .........سافَ ْـر َن إىل م ْ
ُ عادت
ْ -4
مان ......اِ ْشتَـريـتُهما من هذه املكْتَبةِ. هذان مها ال َقلَ ِ
َْ -5
ِ
املدرسةُ التالمي َذ ......أ َْنَزوا واجباتم.كافأت َ ْ -6
4- Aşağıdaki boşlukları parantez içinden seçeceğiniz uygun müşterek ism-i mevsûllerle doldurunuz.
ما ) ( َم ْن ،
يد. فع ُل .....نُر ُ ِ ِ
عْن َدما نكو ُن يف البيت نَ َ -1
فاطمة إىل ُكل ......زارها يف العِ ِ
يد. ستَكْتُب ِ
ِّ َ ُ -2
ذين يَقولون .....ال يَـ ْف َعلو َن. َّ ِ
وال تَ ُكونوا من ال َ -3
117
İsm-i Mevsûller
8- Aşağıda verilen parçada boş bırakılan yerleri parantez içinden seçeceğiniz uygun ism-i mevsûllerle
doldurunuz.
ِ ِ
َ ّ ال، اللّتَ ْـي، اللّ َذيْ ِن، اللّتان، اللّذان، الّيت،(الّذي
) اللوايت،ذين
لئك َ ، فهذا ُم َعلِّ ٌم،قوم هبا ٍ ِ
َ وأو،ٌك طَبيبَة َ وت ْل،اخٌ ّوذاك طَب ُِ َ ي....... ُل ُك ِّل فـَْرد يف ال ُـم ْجتَ َم ِع َوظي َفتُه
ِ و،سان
التاج ُر ِ ْالشريف هو من يـنري ع ْقل اإلن ُ ُم َهْن ِدسون
َ َ ُ ُ ْ َ َ ُ ُ َّ ُ فالعال،ف ٌ والْ َع َم ُل َشَر.ضات ٌ ومَِّـر
اتِ ال ِ الشري َفةُ لأل َُّمهات الص َّ ُاألسَرة
ّ ْ و.َج َوَد البَضائ ِع ويبيعها ْ تار أُ ْ َي....... يف هو ُ الشرَّ
يف يُذاكُِر ما تَل ّقاهُ يف امل ْد َر َس ِة ِ والطّال.الص
ِ اإلخ ِ ِّ يـربني أَطْفالَـه َّن على.......
ُ الشر
َّ ب ُ ْ الص ْدق و ُ َ ّ َُ
.فيه وبِ َـم ْن عليها ِ يـبنو َن الوطَن بِـما....... لعاملني ِ ِالشريفةُ ل ة يا احل
و ،رِ تبا خ ِ
َ َ َْ َ َّ ُ َ ْ ش يف
اال ُّ ُوال يـَغ
Her ferdin toplumda yerine getirdiği bir görevi vardır. Bu öğretmen, o aşçı, şu bayan doktor, onlar
mühendisler ve hemşireler. Çalışmak şereftir. Şerefli bilim adamı insanın aklını aydınlatır. Şerefli tacir
malların en iyisini seçen ve satandır. Şerefli aile, çocuklarını doğruluk ve dürüstlük üzere yetiştiren an-
nelerindir. Şerefli öğrenci okulda öğrendiğini çalışır, sınavda kopya çekmez. Şerefli hayat, içindekiler ve
üzerindeki insanlarla vatanı kuran çalışanlarındır.
118
Arapça III
ِ التـَّل
mevsûller Özel (Hâss) İsm-i Mevsuller ve Genel (Muşterek)
İsm-İ Mevsûller İsm-i mevsûller olmak üzere iki bölümde incelenmektedir.
Türü her ne olursa olsun Türkçeye, -en, -an, -dığı gibi eklerle
aktarılmaktadır. Eril, dişil, tekil, ikil ve çoğul için ayrı ayrı lafız-
ları olan Hâss İsm-i Mevsûller kendilerinden önce belirli bir isim
varsa o ismin sıfatı olmaktadırlar. Örneğin:
ِ ضر الطِّْفل الَّذي رأيـتُه يف
.السوق ُ َْ ُ َ َ َح
Çarşıda gördüğüm çocuk geldi. (İsm-i mevsûl ve sıla cümlesi
Çarşıda gördüğüm şeklinde sıfat olmaktadır.)
Ancak kendilerinden önce belirli bir isim bulunmazsa cümle-
nin bir öğesi konumunda bulunmaktadır.
ِ ضر الَّذي رأيـتُه يف
.السوق ُ َْ َ َ َح
Çarşıda gördüğüm geldi. (Burada الذيism-i mevsûlü fâil olmuş-
tur ve mahallen merfûdur). Muşterek İsm-i Mevsûl olarak adlan-
dırılan منyalnızca insanlar ('Âkil) için ve ماda insan dışında
َْ
kalan varlıklar için kullanılır ve sıfat olmazlar, cümlede bir öge
olarak bulunurlar.
119
İsm-i Mevsûller
kazanabilme
...ن ِ
ْ ف َع
َ صر
َ ْ ان: Birinden ya da bir şeyden yüz çevirdi, birini ya da bir şeyi bıraktı
َ
.طاعتِ ِه ِ
(Allah, itaatinden yüz çevireni alçaltır.) َ َ يُذ ُّل اهلل َم ْن يـَْن
ُ ص ِر
ف َع ْن
... وثِ َق بِ ــ
َ : Birine güvendi
”ب ِ
ُ كما َي/ “ َكما يَـ ْنبَغيgerektiği gibi
كماgibi anlamına gelen َكharf-i cerinden ve ism-i mevsûl olan ماnın birleşmesinden oluşan bir edattır.
–dığı gibi anlamına gelir.
ِ
(İşini gerektiği gibi yap.) .كما يْنبغي
َ َكَ قُم بِ َعمل َ ْ
ِ ك
َّ فيه أ
”...َن َّ … ِ“مّا ال َشolduğunda şüphe yoktur
.أفْعالِِه ب على
ُ حاس
ِ ك
َّ فيه
َ ُأن اإلنْسا َن َسي َّ ِمّا ال َش
(İnsanın yaptıklarından dolayı hesaba çekileceğine şüphe yoktur.)
120
Arapça III
A. ن
ْ م
َ B. اليت A. Beni havaalanına götürecek arabaya bindim.
B. Bindiğim araba beni havaalanına götürüyor.
C. ما D. ِ ْ َاللّت
ـي C. Beni havaalanına götüren arabaya bindim.
ِ ّالل
E. تان D. Bindiğin taksi havaalanına gidecek.
E. Beni havaalanından getirecek olan arabaya bindim.
3 َّـرِق
ْ َّث عن الش
ِ ُأت ُك َّل ال ُكت
ُ تَـتَ ّحد..... ب ُ “قَ َـر 7 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde âid zamir
”.سطِ األو
ْ yoktur?
Cümlesinde verilen boşluğu aşağıdaki ism-i
mevsûllerden hangisi doğru şekilde tamamlar?
ِ ناهم أ َْم
A. .س ُ الضيوف الذين استقب ْل
َ َ أَ ْكرْمنا َ
B. .كل أقاريب الذين رأَيْـتَهم يف بيتنا َّ قابلت ُ
A. الذي اللّوايت B. َ
ِ ّالل
C. الَّيتD.
تان
C. .باح
ِ الص
ّ لت يف هذا َ ُلـَ ْم أَفْ َـه ْم ما ق
ِ
E. ما
D. .ُعْنه
َت َ ْكتاب الَّذي َسأَل
ُ ْهو ال َ هذا
E. .هذه هي الكتب اليت قرأهتا زينب
ُ
4 األقالم على ض َع هذه ُ “ال أ َْع ِر.-4
َ َ َو..... ف 8 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıla cümlesi
”.الطّا ِولَِة bir isim cümlesi şeklinde gelmiştir?
Cümlesindeki boşluğu aşağıdakilerden hangisi
A. .أرسلتهما صديقيت
َ هذان مها اخلطابان اللذان
doğru şekilde tamamlar?
B. .أبيض
ُ ت الوْرَد َة اليت لَونُـها
ُ قَطَْف
A. الَّيت B. لَ ّـما ْ َ
C. ما D. ن
ِ ت يف
C. .املعمل ْ َُج ِري
ْ التجارب اليت أ
ُ جنحت
ْ
ْ َم D. .ـحيِّناِ ِ
E. اللئي
ّ َ ت إىل الـمكْتَبَة اليت ب
َ ُ ص ْل
َ َو
ِ
E. .جنْ الس
ِّ ص الذي فَ َّـر من ِّ
َّ ت الل
ُ َْرأَي
121
İsm-i Mevsûller
malıdır?
Cümlesinde verilen boşluğu aşağıdaki harf-i cer-
A. Haber, mahallen merfû lerden hangisi doğru şekilde tamamlar?
B. Muzâf, mahallen mecrûr
A. ن ِ
C. Muzâf ileyh, mahallen mecrûr
ْ م
D. Sıfat, mahallen merfû ِ
B. ب
E. Soru edatı, mahallen merfû
C. إِىل
D. على
E. يف
122
Arapça III
1. E Yanıtınız yanlış ise “Özel İsm-i Mevsûller” ko- 6. A Yanıtınız yanlış ise “Özel İsm-i Mevsûller”
nusunu yeniden gözden geçiriniz. konusunu yeniden gözden geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تـََعلّ ْمنا
2. C Yanıtınız yanlış ise “Genel İsm-i Mevsûller” 7. C Yanıtınız yanlış ise “Sıla Cümlesi ve Âid Zami-
konusunu yeniden gözden geçiriniz. ri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
3. C Yanıtınız yanlış ise “Özel İsm-i Mevsûller” 8. B Yanıtınız yanlış ise “Sıla Cümlesi ve Âid Za-
konusunu yeniden gözden geçiriniz. miri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
4. D Yanıtınız yanlış ise “Genel İsm-i Mevsûller” 9. C Yanıtınız yanlış ise “İrâb Örnekleri” konusu-
konusunu yeniden gözden geçiriniz. nu yeniden gözden geçiriniz.
Alıştırmalar Yanıt
4 Anahtarı
Aşağıdaki cümleleri örnekte olduğu gibi uygun ism-i mevsûllerle yeniden kurunuz.
.استِ ِه ِ
َ اع َدهُ يف دَر َ س َس ُ الْ ُم َدِّر/ .س َ َحَ ُد يَ ْش ُك ُر الْ ُم َدِّر
ْأ
.استِ ِه اع َدهُ يف ِدَر س الَّ ِذي َس
ْ مفاتيح
َ َ َ َحَ ُد يَ ْش ُك ُر الْ ُم َدِّر
ْ– أ
ِ الصو ِ ِ َّ ِ
Alıştırma 1
.اب َ َّ مت الْ ُم َعلِّ َم الذي أ َْر َش َدها إىل ْ لَْيلى ا ْحتَ َـر-1
.ب الَّ ِذي َمَّرنَهُ على اللُّ ْعبَ ِة َ ب الْ ُم َدِّر ُّ التِّـ ْل ِمي ُذ ُِي-2
.ت َجائَِزَة الْ ِقَراءَِة ِ َّ هنَّأْت-3
ْ َالصدي َقةَ الَّيت نَال ُ َ
ِ.ب ي ِده ِ ِ ُّ الْ َع ِام ُل ُي-4
ِ
َ ِ ب الْ َم َال الَّذي م ْن َك ْس
ِ السباحةَ الْم َدِّربةُ الَّيت يف الن
.َّادي َ ُ َ َ ِّ َعلَّ َمْت ِن-5
ِ
َ هذا ُه َو ال ُـم ْسل ُم الَّذيCümlesinin mubtedasını aşağıda iste-
.صام َش ْهَر َرَمضا َن
nen şekilde değiştirerek cümleyi yeniden kurunuz.
123
İsm-i Mevsûller
Alıştırmalar Yanıt
4 Anahtarı
124
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
4 Anahtarı
Alıştırma 6
ون تَـ ْف ِك ٍري َكا َن َشْيئًا َسيِّـئًا.
الّذي قُـ ْلتَه بِ ُد ِ
ُ -4
Düşünmeden söylediğin kötü bir şeydi.
125
İsm-i Mevsûller
126
Arapça III
...عن َّث
َ ( َتّدtehaddese) bir şeyden söz etti, bir şey
ْ hakkında ( َخ ْيhayr) daha iyi, daha hayırlı
konuştu
( َد َّخ َنdahhane) sigara içti
( َتََّرَرteharrere) özgürleşti
( دو َن تَـ ْفك ٍريdûne tefkîr) düşünmeksizin
صَ ختص ّ (tehassasa) ihtisas yaptı ( ذا َكَرzâkere) görüşme; dersi yineleme
( تَـغَـيَّ َـرtegayyara) değişti
ذَ َكَر-( يَ ْذ ُك ُرzekere-yezkuru) bahsetmek, zikretmek;
َّح
َ ( تَـ َفتtefetteha) açıldı hatırlamak
127
İsm-i Mevsûller
األوسط
ْ ( الش َّْرقeş-şarku’l-evsat) Ortadoğu ‘( عُلَبuleb) kutular (t.) ‘( عُْلبَةulbe)
( َشريفşerîf) değerli, saygın ‘( عُلُومulûm) bilimler, (t.) ‘( ِع ْلمılm)
( َش َهواتşehevât) istekler, arzular (t.) ( َش ْه َوةşehve) ‘( ِعْن َدماinde mâ) …dığında, …dığı zaman
اطئ ِ ( َشوşevâti’) plajlar, kıyılar (t.) شاطئ
ِ (şâti’) ...غادر إىل
َ َ (gâdere ilâ) bir yere doğru ayrıldı, gitti
( َشيَّ َدşeyyede) övdü, dikti ( ِغذائِيّةgizâ'iyye) besinsel, besinle ilgili
( ِص ْدقsıdk) doğru sözlülük ش
ُّ ُش يـَغ َّ َغ- (gaşşe-yeguşşu) aldatmak, sahtekarlık
yapmak, kopya çekmek, hile yapmak
فَ صَر َ -ف ُ ص ِر
ْ َ( يsarafe-yasrifu) çekmek, harcamak
( َغ ّنgannâ) şarkı söyledi
َّارة
َ صف َ (saffâre) düdük ( َغ ْيgayr) dışında, haricinde
صلَ َحَ - صلُ ُح
ْ َ( يsalaha-yasluhu) düzgün olmak, uygun olmak
( َغيـََّرgayyara) değiştirdi
ص َواب َ (savâb) doğru, isâbetli ( فارسيةfârsiyye) Farsça
( طائَِفةtâ’ife) grup, topluluk
َّل
َ ( فَضfaddala) tercih etti, yeğledi
( طَلَبَةtalebe) öğrenciler (t.) ( طالِبtâlib)
ِ ( فِيماfîmâ) …şeyde, …. içinde
ظَفَر- ( يَظْ َف ُرzafira-yezfaru) elde etmek, kazanmak
فيم ْن
َ (fîmen) …insanların içinde, arasında
( ظهورzuhûr) ortaya çıkma, belirme
( قار َنkârene) karşılaştırdı
‘( عابِثâbis) oyalanan, hoppa, zevk düşkünü
ضَ قـَب- ض
َ ُ ِ( يـَْقبkabada-yakbidu) yakalamak ( على:
ًعادة
َ (‘âdeten) genellikle birini, bir şeyi)
128
Arapça III
129
Bölüm 5
Nasb Edatları
Arapçada Nasb Edatları
2 Gelecek zamanda bir işin yapılmayacağı
öğrenme çıktıları
1
işi, eylemi yapmamayı ifade edebilme,
2
ayrıca bir eylemin niçin yapıldığını gösteren
bir eylemi yapma nedenini belirtebilme;
حت, ِ
“-mek, -mak istiyorum” gibi mastar anlamlı ّ ل َك ْي, َك ْي, لـ
( ) edatlarını biçim ve
ifadeleri kullanabilme anlam bakımından ayırt edebilme
3 4
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı 4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
kullanma becerisi kazanabilme becerisi elde edebilme
Anahtar Sözcükler املِ ْفتاحية ال َكلِ َمات: • Nasb Edatları َّصب
ْ الن ات
ُ َأدو
130
Arapça III
Sinemada
يف السينَما
Müşteri: Bugün hangi filmler gösteriliyor?
Bilet satıcısı: Dört yabancı, üç de Türk filmi- ض هذا اليوم؟ ٍ ْأي أف
ُ الم تُ ْـعَر ُّ :الزبون
ٍ َْجنَبِيةٌ وثَالثَةُ أَف
الم ٍ ِ
miz var.
ّ ْ عْن َدنا أر َبعةُ أفالم أ:بائعة التَّذاكر
Müşteri: Hangi filmi önerirsin(iz) bana? .تُركِيَّة
َ أي فيل ٍم تَـ ْق َِت
حني يل؟ :الزبون
Bilet satıcısı: Amir Han’ın “SuperStar” filmini
tavsiye ederim. َّ
َّجم
ْ «سوبر ستار» للن ِ َ َنصح
Müşteri: O halde, iki bilet satın almak isti- ُ ك بفيلم ُ َ ِ أ:بائعة التَّذاكر
yorum. .عامر خان ِ اهلْندي
ِ ْ َيد أ ْن أَ ْش َِتي تَ ْذكِرت
.ـي ُ أُر،إِ َذ ْن :الزبون
َ
131
Nasb Edatları
Kafede
يف املقهى
Garson: Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?
Müşteri: Kahve içmek istiyorum. أي ِخ ْدمة؟ ّ ،ًوس ْهال َ ً أ َْهال:النَّادلة
Garson: Sütlü mü sade mi? .ب قَ ْـه َوة َ يد أَ ْن أَ ْشَر
ُ أُر:الزبونة
َّ
Müşteri: Sade, lütfen.
باحلَليب ْأم سادة؟:النَّادلة
Garson: Şekerli mi yoksa şekersiz mi?
Müşteri: Şekerli olsun lütfen. . لَ ْو َسَ ْحت، سادة:الزبونة َّ
Garson: Bol şekerli mi yoksa orta mı? بِ ُس َّكر أ َْم بِدون ُس َّكر؟:النَّادلة
Müşteri: Orta olsun lütfen. Umarım gecik-
.ت ِ لَو تَ َكَّرم، بِس َّكر:الزبونة َّ
mezsin (iz). Çünkü acelem var. ْ ْ ُ
Garson: Başüstüne. Asla gecikmeyeceğim. ُس َّكر ِزيادة ْأم َو َسط؟:النَّادلة
ِ َ وسط من ف:الزبونة
ّ َأرجو أَ ْن ال تَـت
،أخري ُ .ضلك ْ ََ َّ
ِ
.ٌفأنا ُم ْستَ ْـعجلة
.َخَر أبَ ًدا
َّ لَ ْن أتَأ.ت ْأمرك َ َْت:النَّادلة
132
Arapça III
Durmak Yasaktır
مَْنوعُ التَّ َـوقُّف
Trafik Polisi: Neden burada bekliyorsun(uz)?
Sürücü: Eşimi buradan almak için. ملاذا تَـْنتَ ِظُر ُهنا؟:ُشرطي ال ُـمُرور
Trafik Polisi: Fakat arabaların burada durması .ِل ُخ َذ َزْوجيت ِم ْن ُهنا :السائق
َّ
yasak.
.السيّارات هنا ِ
َّ لك ْن مَْنوع وقُوف:ُشرطي ال ُـمُرور
Sürücü: Üzgünüm, bunu bilmiyordum.
.ك ِ ُ لَست أَع ِر،آسف ِ
َ ف ذل ْ ُ ْ :السائق
َّ
dikkat
133
Nasb Edatları
َّصب
ْ أ ََدوات الن:قواعد
Arapçada muzâri fiilin (şimdiki ve geniş zamanın) irâbında üç farklı durum söz konusudur. Bunlar:
1. Ref durumu: Muzâri fiil herhangi bir ön ek/edat almadığında ref durumunda (merfû) olur.
2. Nasb durumu: Muzâri fiilin başına nasb edatlarından biri geldiğinde nasb durumunda (mansûb)
olur.
3. Cezm durumu: Muzâri fiilin başına cezm edatlarından biri geldiğinde cezm durumunda (meczûm)
olur.
Nasb, hem isimlerle hem de fiillerle ilgili bir kavramdır. İsimlerin nasb durumlarını Arapça 1 kitabının
3. Bölümünde ele almıştık. Fiillerin nasb durumları ise kendilerinden önce nasb edatlarının gelmesiyle
oluşur. Belli başlı nasb edatları: أَ ْن, ن ِ ِ
ْ َل, َك ْي, ل َك ْي, ل, ’ َح َّتdır.
Fiillerin nasb durumları yani mansûb oluşları fiillerin son harflerinin harekeleri veya son ekleriyle ala-
kalıdır. Bir fiilin nasb olması “Fiilin sonunun ‘fetha’ ile harekelenmesi veya ‘fetha’ harekesinin yerine geçe-
cek başka bir alâmeti barındırması durumudur.” Üzerinde nasb alâmeti barındıran bir fiile “mansûb” (yani
nasb edildilmiş) denir. Her fiil kipi için nasb söz konusu değildir, yalnızca başında nasb edatı bulunan
muzâri fiiller mansûbdur. Kısaca sadece muzâri fiiller nasb edilebilir.
Nasb Alâmetleri
Merfû haldeki muzâri fiil başında bir nasb edatı kullanıldığında aşağıdaki işlemlerden biri ile mansûb
yapılır. Başka bir deyişle, aşağıdaki işlemler, bir muzâri fiilin nasb edilmiş olduğunun göstergeleri,
alâmetleridir:
1. Muzâri fiilin son harfinin damme harekesinin fethaya çevrilmesi:
Bildiğiniz gibi bir muzâri fiilin 3. tekil şahıs eril ve dişil, 2. tekil şahıs eril ve 1. tekil ve 1. çoğul şahıs
yapıları sonlarına ek almazlar, son harflerinin harekeleri damme’dir. Aslında bu damme, fiilin merfû oluşu-
nun alâmetidir ve “fetha” harekesine dönüştüğünde fiil mansûb olmuş olur. Fiilin nasb edilmiş olduğunun
alâmeti, yani nasb alâmeti, damme harekesinin fethaya dönüşmüş olmasıdır. Ama biz kısaca, nasb alâmeti
“fetha” deriz. Şimdi bunu, ilgili muzâri fiil yapılarının başına bir nasb edatı, mesela ( )أَ ْنgetirerek örnek-
lendirelim:
َ ُ أَ ْن يَ ْكت
ب ← ب
ُ ُ هو يَ ْكت
َ ُ أَ ْن تَ ْكت
ب ← ب
ُ ُهي تَ ْكت
َ ُ أَ ْن تَ ْكت
ب ← ب
ُ ُأنت تَ ْكت
َ
َ ُ أَ ْن أَ ْكت
ب ← ُ ُأنا أَ ْكت
ب
َ ُ أَ ْن نَ ْكت
ب ← ب
ُ ُحنن نَ ْكت
Dikkat edileceği üzere, yukarıdaki örneklerde damme ile merfû olan muzâri fiiller, bir nasb edatı olan
( )أَ ْنdolayısıyla mansûb oldular. Bu örneklerde mansûb fiillerin nasb alâmetleri, sonlarındaki damme ha-
rekesinin “fetha”ya dönüşmüş olmasıdır; kısaca “fetha”dır.
2. Merfû haldeki muzâri fiilin sonunda bulunan ( (ـِني,) (ـون,) )ـانeklerindeki nûn’ların düşürülmesi.
3. ikil eril ve dişil şahıslarda, 3. ve 2. çoğul eril şahıslarda ve 2. tekil dişil şahısta fiilin sonuna gelen
eklerdeki nûn’ların varlığı ref alâmeti iken, düşürülmesi nasb alâmetidir. Şunu da unutmayalım ki,
eril çoğullarda düşürülen nûn harfinin yerine vâv’lardan sonra mutlaka bir elif harfi getirilir.
134
Arapça III
Şimdi bunları yine muzâri fiilin ilgili yapılarını ( )أَ ْنile kullanarak örneklendirelim:
أَ ْن يَ ْكتُبَا ← ِ مها ي ْكتُب
ان َ َ
أَ ْن تَ ْكتُبَا ← ِمها تَ ْكتُبان
َ
أَ ْن تَ ْكتُِب ← ني ِ ِ
َ أنت تَ ْكتُب
أَ ْن تَ ْكتُبَا ← ِ أنتما تَ ْكتُب
ان َ
أَ ْن يَ ْكتُبُوا ← هم يَ ْكتُبُو َن
أَ ْن تَ ْكتُبُوا ← أنتم تَ ْكتُبُو َن
Dikkat edileceği üzere, yukarıdaki örneklerde nûn’ların varlığı ile merfû olan muzâri fiiller, bir nasb
edatı olan ( )أَ ْنdolayısıyla mansûb oldular. Bu örneklerde mansûb fiillerin nasb alâmetleri, sonlarındaki
nûn’ların düşmüş olmasıdır (hazfu’n-nûn veya sukûtu’n-nûn).
Fiilin 3. ve 2. çoğul eril formlarında nûn’ların düşürülmesinden sonra yerlerine elif getirilmiş olduğunu
fark etmiş olmalıyız.
Hatırlayacağınız üzere nûn’ların düşürülmesi, aynı zamanda cezm alâmetidir. Nûn’u düşmüş bir fiil
meczûm diye irap edilebileceği gibi, mansûb diye de irap edilebilir. O halde fiilin meczûm mu yoksa
mansûb mu olduğunu nereden anlayacağız biçiminde bir soru akla gelebilir. Cevabı oldukça basit: Muzâri
fiilin başındaki edat nasb edatı ise fiil mansûb; cezm edatı ise fiil meczûm olarak irap edilir. Burada belir-
leyici olan, nûn’un düşmesine neden olan edatın türüdür.
Not: Muzâri fiilin 3. ve 2. Çoğul dişil formlarındaki nunlar (nûn-u nisveler) fiile bitişik özne zamiri
olmaları dolayısıyla hiçbir zaman düşmezler, her durumda varlıklarını muhafaza ederler. Örnek:
َ ْ ُ أَ ْن يَ ْكت
ب ← ب
َ ْ ُُه ّن يَ ْكت
َ ْ ُ أَ ْن تَ ْكت
ب ← َ ْ ُأنت تَ ْكت
ب ُّ
dikkat
Nâkıs fiillerin muzâri çekimlerinde illet harfi-
Muzâri fiilde nasb alâmetleri, fiilin sonun- nin damme harekesini taşıyamadığını görmüş-
daki dammenin fethaya dönüşmesi, nûnu tük. Bu fiillerin başında nasb edatı geldiğinde
nisve hariç olmak üzere muzâri fiilin so- ‘aynu’l-fiil damme veya kesra ile harekeli ise
nuna eklenen nûnların düşmesidir. son harfin fethalandığına dikkat ediniz.
135
Nasb Edatları
Şimdi muzâri bir fiili ( )أَ ْنile çekelim ve muzâri fiilin sonunda meydana gelen değişimi nasb alâmetleri
yönünden inceleyelim:
َ ُأَ ْن نَ ْكـت
ـب َ ُأ ْن أَ ْكـت
ـب Mutekellim
yazmak, (bizim) yazmamız yazmak, (benim) yazmam
Arap gramerinde bunlara “nasb edatları” )َّصب ْ (أدوات النdenmesine rağmen, ön ek işlevinde olan لَ ْن
hariç bunlar birer bağlaçtır. Bu edatları bir araya getiren özellik, anlamları değil muzâri fiil üzerindeki
etkilerinin aynı oluşudur.
Dikkat ederseniz أنْـتُم ِ
ْ ، ُه ْم، أنتُما، ُها، أنتçekimlerinde fiillerin sonlarındaki “nun” ) (نharfleri düş-
müştür. Öte yandan أنْـتُم، ُهمçekimlerinde düşen “nun”un yerine telaffuz edilmeyen ve yalnızca şekil
ْ ْ
olarak yazımda var olan bir “elif ” ) (اgetirilmiştir.
Nasb edatlarından her birinin kendine özgü anlamı vardır. Nasb edatlarını anlam bakımından dört
kategoriye ayırabiliriz:
136
Arapça III
(Bu konu hakkında konuşmam mümkün değil.) .َّث َع ْن هذا ال َـم ْوضوع َ ال يُْ ِك ُن أ ْن َأتَد
.عائشة
َ ضعي يا ْ ك أ ْن تَـ ْف َهمي َو ِ َعلَي
(Durumumu anlaman gerekiyor Ayşe.) ْ
(Senden vazgeçmem imkânsız.) .ك ِ نازَل َعْن ِ َِم َن املـُ ْست
َ َحيل أ ْن أَت
.ب أ ْن ال يَ ْشعُروا بَِقلَق ِ
(Endişe duymamaları gerekir.)
ُ َي
3. َح َّت/ لِ َك ْي/ َك ْي/ ِ–“ لـmesi için, -ması için; -sın, -sin, -sun, -sün diye”
a. ِلـ
.بَّ ِالعَر ِ ِ
َ ب َ األد
َ س َ ليم إىل القاهرة ليَ ْد ُر
ٌ سافَ َـر َس
(Selim, Arap edebiyatı eğitimi almak için/üzere Kahire’ye gitti.)
(Su içmek için mutfağa girdin mi?) ماء؟ ِ ِ
ً َه ْل َد َخ ْلت املـَطْبَ َخ لتَ ْشَريب
b. َك ْي
َّ ِالعَر
.ب ِ
َ ب َ األد
َ س َ ليم إىل القاهرة َك ْي يَ ْد ُر
ٌ سافَ َـر َس
(Selim, Arap edebiyatı eğitimi almak için/üzere Kahire’ye gitti.)
ِ ِهم درسوا جيِّ ًدا َكي يـْنجحوا يف االمت
.حان َُ َْ َ ََ ْ ُ
(Sınavda başarılı olmak için iyice ders çalıştılar.)
.َخبار ِ
ْ ت التلفاز َك ْي أُشاه َد نَ ْشَرَة األ
ُ فَـتَ ْح
(Haber yayınını-bültenini izlemek için televizyonu açtım.)
137
Nasb Edatları
ـب
َ َُک ْي نَ ْكـت َ َُک ْي أَ ْكـت
ـب Mutekellim
(bizim) yazmamız için (benim) yazmam için
c. لِ َك ْي: Bu edat, esas itibariyle anlam ve etki bakımından birbirinin aynı olan (ِ )لـve (’) َك ْيin birleş-
tirilmiş biçimidir. Fasih Arapçada yeri olmamakla birlikte galat-ı meşhur olarak sıklıkla karşımıza
çıktığından burada ayrıca yer verilmiştir.
َّ ِالعَر
.ب ِ ِ
َ ب َ األد
َ س َ ليم إىل القاهرة ل َك ْي يَ ْد ُر
ٌ سافَ َـر َس
(Selim, Arap edebiyatı eğitimi almak için/üzere Kahire’ye gitti.)
.عيش ِ
(İnsan yaşamak için çalışır.) َ َيـَْع َم ُل اإلنسا ُن ل َك ْي ي
d. َح ّت
َّ ِالعَر
.ب ِ
َ ب َ األد
َ س َ ليم إىل القاهرة َح ّت يَ ْد ُر
ٌ سافَ َـر َس
(Selim, Arap edebiyatı eğitimi almak için/üzere Kahire’ye gitti.)
ٍ ُِ
(Trafik kazalarından kaçınmak için yavaş araba sürerim.) .ثَ َّب احلَو ِاد
َ أسوق ببُ ْطء َح ّت أَجتن
ِ ِهم ي ْدرسو َن حت يـْنجحوا يف االمت
.حان
(Sınavda başarılı olmak için ders çalışıyorlar.) َُ َ ّ ُ َ ُْ
Şimdi yukarıda geçen bazı cümlelerin irâblarını yapalım:
ِ لَن يس ُكنوا يف الـم
.دينة
(Şehirde kalmayacaklar.) َ َْ ْ
لَ ْن : Nasb edatı
يَ ْس ُكنوا : Muzâri fiil, üçüncü çoğul şahıs eril, kendisinden önce gelen nasb edatı لنdolayısıyla
mansûb, nasb alâmeti sondaki nûn harfinin hazfi, fâili bitişik özne zamiri olan vâvu’l-cemâ‘a ()و.
يف : Harf-i cer
ِ الـم
دينة َ : Mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
138
Arapça III
َ نَ ْش َرة : Mef ‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha, aynı zamanda muzâf.
األَ ْخبا ِر : Muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
َح َّت -mek için, -ması için ... nedeniyle, -den dolayı
139
Nasb Edatları
Öğrenme Çıktısı
لَ ْن
2 Gelecek zamanda bir işin yapılmayacağı anlamı veren ( ) edatı ile başına geldiği muzâri
أ ْن
fiile mastar anlamı kazandıran ve iki cümleciği birbirine bağlayan ( ) edatını ve ayrıca bir
حت, ِ
eylemin niçin yapıldığını gösteren ( ّ ل َك ْي,لـ َك ْي
, ) edatlarını biçim ve anlam bakımından
ayırt edebilme
140
Arapça III
ص َدر
ْ َم+ قَ ْـب َل
-den önce
Bir eylemden önce yapılan bir eylem söz konusu olduğunda yukarıdaki yapı kullanılır.
.طور
َ ناوَل ال ُف
َ َأت قَ ْـب َل أ ْن وو ْجهي
َ يَّ أَ ْغ ِس ُل يَ َد
Sonra gerçekleşen fiil Önce gerçekleşen fiil
-den önce
(Kahvaltı yapmak) (Elini yüzünü yıkamak)
141
Nasb Edatları
Yukarıdaki cümle قَ ْـب َلden sonra hakiki mastar getirilerek şöyle de kurulabilir:
.ناوِل ال ُفطوِر
ُ َوو ْجهي قَ ْـب َل ت
َ يَّ أَ ْغ ِس ُل يَ َد
Burada şu hatırlatmayı yapmak yerinde olacaktır. Arapçada iki tür mastar vardır: hakiki mastar ve
yapma mastar.
1. Hakiki mastar:
a. Sulâsî mucerred fiillerin mastarları hakiki mastarlardır. Bunlar semâîdir. Yani belli kurallara
göre türetilmezler, ancak duyarak veya sözlük yardımıyla öğrenilebilirler.
ٌ كِتابَة،جلُوس
ٌ ُ ،هاب
ٌ َذ، َغ ْس ٌل...
b. Sulâsî mezîd fiillerin mastarları da hakiki mastarlardır. Bunlar, sulâsî fiillerin mastarlarından
farklı olarak semâî değil, kıyasîdirler; bir başka ifadeyle kurallıdırlar, belirli kalıplara göre türe-
tilirler.
ِ ِ ِ
ٌ إِ ْخر، يم
اج ٌ تَ ْـعل، ناوٌل
ُ َ ت،ا ْشت ٌاك...
2. Yapma mastar:
أَ ْنile yapılan mastarlar (masdar-ı muevvel) yapma mastardır.
Muzâri fiilin başına getirilerek fiile mastar anlamı kazandırılır.
ِ ِ
ب
َ ُ أ ْن يَكْت، س َ أَ ْن َْيل،ب َ أَ ْن يَ ْذ َه،أَ ْن يـَ ْغس َل
ِ
َ أ ْن ُيْر، أَ ْن يُ َـعلِّ َم،ناوَل
ِج َ َ أَ ْن يـَت،أَ ْن يَ ْش َت َك
(Doktor olmadan önce felsefe eğitimi aldım.) .ًأصري طبيبا
َ قبل أن َ َت الفلسفة ُ َد َر ْس
(Bir iş sahibi olmadan önce evlendik.) .ص َل على َع َم ٍل ُ تَ َّزو ْجنا قَ ْـب َل أ ْن َْن
(Ateşle eritilmeden önce çelik, demir idi.) .ص َهَر بالنّار
ْ ُكان الفوالذُ َحديداً قَ ْـب َل أ ْن ت
142
Arapça III
ص َدر
ْ َم+ بَ ْـع َد
-den sonra
.وو ْجهي
َ يَّ أَ ْغ ِس َل يَ َد بَ ْـع َد أ ْن طور
َ َتناو ُل ال ُف
َ سأ
Önce gerçekleşen eylem Sonra gerçekleşen eylem
-den sonra
(Ellerin ve yüzün yıkanması) (Kahvaltı yapmak)
Yukarıdaki cümle 'den sonra 'li mastar yerine hakiki mastar kullanılmak suretiyle şu şekilde de ku-
rulabilir:
(Sınavda başarılı olduktan sonra köyüme gideceğim.) .َسأُسافُِر إىل قَ ْـريَيت بَ ْـع َد أ ْن أ َْنَ َح يف االمتحان
143
Nasb Edatları
dikkat
İrâb yapılırken, hakiki mastarlarda ref, nasb veya cer
alâmeti aranırken, masdar-ı muevvel’in irâbı mahal-
len yapılır, yani ref, nasb ve cer alâmeti aranmaz.
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde
edebilme
144
Arapça III
okuma قراءة
أثناء النَّوم
َ الس ْي ُـر
َّ
ِ ٍ ٍ ِ ِ ِ صابني ِبََر
ٌ عندما يَسريو َن وهم ن،الس ِْي أثْناءَ النَّوم يَقومو َن بََركات َخطرية
.يام َّ ض َ ض ال ُـم َّ جيب
َ أن بَ ْـع ُ الع َ
ِ ِ ِ ِ ِ
،األول َ .طاع ط ْف ٌل يف الثالثة من عُمره أ ْن يَـتَ َسلَّ َل من فراشه وهو نائ ٌم
َّ فخَر َج من نافذة ُح ْجَرته يف الدَّور َ َوقد ا ْست
َري مسافة ِ ِ ِ املياه الـم
ِ وتَسلَّق ماسورَة
َ وقام ليَ ْج،ط على األرض من ارتفاع مرتين ُ نفسه يَ ْس ُق
َ مثّ تَ َـرَك،جاورة لنافذته
َ ُ َ َ
ٍ
!ٌ دو َن أ ْن َيُ َّسه سوء، مثّ عاد إىل غرفة نومه،جو بارد ُمط ٍر ٍّ َمْي ٍل يف
Uyurgezerlik
Gariptir ki uyurgezerlik hastalığına yakalanan bazı kişiler, uykularında gezerlerken teh-
likeli eylemlerde bulunuyorlar. Üç yaşında bir çocuk uykuda olduğu sırada yatağından
inip birinci katta bulunan odasının penceresinden dışarı çıkmış, pencerenin yanındaki su
borusuna tırmanmış, 2 metre yükseklikten kendini aşağıya bırakmış, ardından soğuk ve
yağmurlu bir havada bir mil boyunca koştuktan sonra herhangi bir zarar görmeden tekrar
yatak odasına dönmüştür.
145
Nasb Edatları
قراءة okuma
ناطق خالِية من َّ
السيّارات م ِ
َ
ب حـر ِ
كة ِ ِ ِ لكن َّ ِ ات خ ِ
صوصيّةً يف ال ُـم ُد ِنَّ . ٍ ديد من ِ ِ
السيّارات تُ َـؤّدي إىل التـّلَ ُّوث ب َسبَ َ َ الناس َسيّار ُ الع ُ
ك َ يَْل ُ
صةٌ ِ
للناس الـمرور .يف هذه األيام بعض مراكِز الـم ُد ِن يف العا َل خالِيةٌ ِمن السيارات .هذه الـم ِ
صَ
ناط ُق ُمَ َّ َ ّ ُ ّ َ ُ َ ُ
ِ
الد ّراجات والنَّقل العام فَـ َق ْط .إليكم حالةُ بعض َمراكز ال ُـم ُدن يف العا َل:
وَ
لندن
يَس ُك ُن مثانيةُ َماليني شخص يف َو َسط َمدينة لَـْن َدن.
يوم ِمليونان َشخص إضافة إىل ذلك يأيت إليها ُكل ٍ
َّ َ
ِ ِ
للع َمل .لذلك تكو ُن ال َـمدينةُ صاخبَةً مبئات السيّاراتَ
ديد ِ
الع ُوسيّارات األجرة .مع ذلك هناك َ واحلافالت َ
من َحدائِق َجيلة وَكبرية يف ال َـمدينة .بِإمكانِك أن
فالت ِ
موسيقيّ ٍة جمّانًا. شاه َد إىل ح ٍ تَ ْذهب إليها لِت ِ
َ ُ َ
طوكيو
بالس ّكان
ناطق يف هذه الـ َـمدينة ُّ تَزد ِحم بعض الـم ِ
َ َُ ُ َ
ناس ِ ِ ِ لكنّها ِلُ ْس ِن احلَ ّ
السيّارات .ويَف ُد ٌ
ظ خاليَةٌ من ّ
ٍ
ساعات ُمتِعةً مع َكثريون إىل هذه املـَناطق لِيَـ ْقضوا
عائالتِِم وأصدقائِ ِهم.
بوغوتا
بقَدميًا كانَت نِسبة التّ ُّلوث عالِيةً يف الـمدينة بِسبَ ِ
َ َ
خال من حركة الـمرور .أما اآلن فمرَكز الـمدينة ٍ
َ ُ َ ّ ََ ُ
نظيف جدًّا .معظَ ُم الناس
ٌ اجلو
ّ َّ ن فإ لذلك ات، السيّار
َّ
ِ
ذهبون إىل َع َملهم ٍ ِ
خاصةً ويَ َ
ال َيلكون سيّارات ّ
َّراجة.
باحا بالباص أو الد ّص ً َ
146
Arapça III
147
Nasb Edatları
دامة
العجلة نَ َ
المة و يف َ
َّأن َس َ
يف الت ِّ
َم ْن َّ
جد َو َج َد
Acele giden ecele gider
Gayret eden (aradığını) bulur
(Yavaşlıkta selamet, acelede nedamet
)(Arayan bulur )vardır
148
Arapça III
3- Parantez içindeki fiilleri kullanarak soruları aşağıdaki örnekte olduğu gibi yanıtlayınız.
السيّارَة القدميةَ؟ (يُهدي) ت هذه َ -ملاذا ا ْشتَ َـريْ َ
ف السيّارات القدمية. ُهديها) إىل مْتح ِ ِ ِ ِ
َ َ -ل ُْهديَها ( َك ْي أ َ
- .1ملاذا جتلسني يف الشرفة؟ (ي ِ
شاه ُد) ُ
طول ال َـمطَر. –ُ ....................ه َ
- .2ملاذا تَـْنـتَ ِظ ْر هنا؟ (يُقابِل)
أص ِدقائي.
ْ ................... -
ب ويَأْ ُك ُل)
شر ُ
الب إىل الكافيرتيا بعد ال ّدرس؟ (يَ َ ب الطُّ ُ - .3ملاذا يَ ْذ َه ُ
................................... -
- .4ملاذا اِ ْش َتيْـتُم ُك ّل هذه األقالم؟ (يَ ْـر ُس ُم)
................................. -هبا.
ِ
ب) - .5ملاذا استَ ْـيـ َقظوا ُمبَ ِّكًرا؟ (يَ َ
ذه ُ
................................ -إىل الن ِ
ُّزهة.
149
Nasb Edatları
أ ْن 4- Aşağıdaki boşlukları yapılarından uygun olanıyla doldurunuz.بـَْع َد أ ْن veقَ ْـب َل
لكتابِِه ...............يـرِسلَه إىل املـطب ِ
عة. سيكْتُب م َق ّدمةً ِ
ََ ُْ ََ ُ ُ .1
ِ
َستَ ْـيقظ.
اي ...............أ ْ الش َ ب ّ أَ ْشَر ُ .2
ِ ِ
هم.
ـمعجون ...............يَ ْذ َهبوا إىل فراش ْ أسنانَ ُـهم بال ُف ْرشاة وال ْ
فال ْ
ف األطْ ُ يُـنَظِّ ُ .3
فيلم ِه اجلَديد.
ْمل تَصوير ِ ِ ِ
عود إىل القاهرة ...............يُك َ ْ َ َسيَ ُ .4
صباح ...............أُقَـبِّ َل َجدَّيت. َخُر ُج من البَ ْـيت ُك ّل َأْ .5
5- Aşağıdaki cümlelerde nasb edatının altını çiziniz ve ondan sonra gelen ifadeyi harekeleyiniz.
أديب.
نس ّ أي ِج ٍ ِّعر ميكنُه أن يكتب َّ
هناك َمن يَقولَ :من يَكتُب الش َ .1
موعدا من ال ُـمدير لِيقابله كي يطلب زياد َة راتِبِه. طَلَب ِ
العام ُل ً َ .2
مسجد الرسول صلّى اهلل عليه وسلّم.َ أزور لكي رةاملنو
ّ املدينة إىل رت
سافَ ُ .3
أعيش فيها.
أقصر مسؤوليّايت َْن َو البيئة اليت ُ لن ّ .4
أود أن أبيع منزيل ال َقدمي. ال ّ .5
6- Aşağıdaki metinde nasb edatlarından sonra parantez içindeki fiillerin uygun biçimini yazınız.
ثرية واسعة ،واحدةٌ منها خاصة بالض ِ
ُّيوفُِ .ت ُّ ف َك ٍ العريب من غُر ٍ
(عاش)
ب األسرةُ الكبريةُ أ ْن ____ َ ّ َ البيت ُّف ُ يَـتَاَلَّ ُ
ويت ِمع مجيع أفر ِاد األسرِة يف املَ ِ ِ
ب) و____ الساحة لـِ ____ (أ َك َل) و____ َ
(ش ِر َ ّ ساء يف يف هذه البُيوتُ َ ُ ََْ .
يتزوجو َن ويَس ُكنو َن
كبو َن َّ البيت َكي ____ (لَعِ باب ِ األوالد أمام ِ باح َيتَ ِم ُع (تَ َكلَّ َم) .ويف َّ
ب) .وعندما يَ ُ َ ْ ُ َ الص ِ
َّعاو َن. ِ دخ ُل اإلنسا ُن حيًّا قدميًا يَشعُر َّ ِ
ألنم ُيبّو َن الت ُبأن ُس ّكانَه أسرةٌ واحدةٌّ ، يف هذه البيوت القدمية .عندما يَ ُ
7- Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz
1. Onlar, yeni mekânlar keşfetmek için gezi yazıları okuyorlar.
2. Başım ağrıdığı için toplantıya katılmayacağım.
3. Bütün bu güzel manzaraların resimlerini çekmek istiyorum.
4. Öğrenciler Efes antik kentini görmek için Selçuk’a gittiler.
5. Gelecek hafta Luksor’a maalesef seyahat etmeyeceğiz. Seyahatimiz ertelendi.
150
Arapça III
لِ َ
كي 1. A.
ْ كي B.
ْ َ لْ C.
َ D. َّ
أن أَ ْن E.
ِل 2. A. بَل B. ِ
عْن َد C. ن E.أثْناء D.
ْ َ لَ ْ
لْ 3. A.
َ كي B. ن C.
لَ ْ أَ ْن D. إ ْن E.
َ ْ
151
Nasb Edatları
Verilen diyaloglarla bu bölümde işlenen dilbilgisi konularına giriş yapılmakta, öğrencilere nasb edatlarının
günlük hayatta kullanımına ilişkin beceriler kazandırılmaktadır.
Gelecek zamanda bir işin yapılmayacağı anlamı veren ( )لَنedatı ile başına
ْ
2 geldiği muzâri fiile mastar anlamı kazandıran ve iki cümleciği birbirine bağlayan
(ن لِ َك ْي, َك ْي, )لـ
ْ )أedatını ve ayrıca bir eylemin niçin yapıldığını gösteren (حت,
ّ
edatlarını biçim ve anlam bakımından ayırt edebilme
• لَ ْن-meyecek, -mayacak
• ن ْ أMastar anlamı verir (-meyi, mayı, -mek, mak)
• ِ لـ-mek için, -ması için, ... nedeniyle, -den dolayı
152
Arapça III
... َعبَّ َـر َعن: Bir şeyi dile getirdi, ifade etti
ِ عبِّـر عن م
ِ شاع ِرَك حت لو ُكْنت
.غاضبًا
(Kızgın da olsan duygularını ifade et.) َ ّ َ َْ
...ف ِمن
َ َّ تَأَل: Bir şeylerden oluştu, meydana geldi
ِ التـَّل
(Çağın binaları pek çok kattan oluşur.) .ص ِر من طَوابِ َق َعديدة
ْ الع ُ َّتَـتَأَل
َ ف َمباين
153
Nasb Edatları
1 Aşağıdakilerden hangisi bir nasb edatı değildir? 6 “Kahvaltı yapmadan önce ellerimi ve yüzü-
neler öğrendik? ماذا تـََعلّ ْمنا؟
154
Arapça III
1. C Yanıtınız yanlış ise “Nasb Edatları” konusunu 6. C Yanıtınız yanlış ise “Arapçada Kalıp İfadeler”
yeniden gözden geçiriniz. konusunu yeniden gözden geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تـََعلّ ْمنا
Yanıtınız yanlış ise “Harf-i Cer ile Kullanı-
2. E Yanıtınız yanlış ise “Nasb Edatları” konusunu 7. D
lan Bazı Fiiller” konusunu yeniden gözden
yeniden gözden geçiriniz.
geçiriniz.
Alıştırmalar Yanıt
5 Anahtarı
ْ مفاتيح
Aşağıdaki boşlukları parantez içindeki uygun nasb edatlarıyla doldurunuz.
155
Nasb Edatları
Alıştırmalar Yanıt
5 Anahtarı
ن Aşağıdaki boşluklara
yapılarından uygun olanıyla doldurunuz.ب ْـع َد أ ْن veقَ ْـبل أ ْ
َ َ
لكتابِِه قَـبل أ ْن يـرِسلَه إىل املـطبعةِ. .1سيكْتُب م َق ّدمةً ِ
ََ ْ َ ُْ ََ ُ ُ
َستَ ْـي ِقظ. أ د ـع ب
ب ّ َ َْ َ ْ ْ
أ ن اي الش .2أَ ْشَر ُ
Alıştırma 4
ِ ِ
هم.
ـمعجون قَ ْـب َل أ ْن يَ ْذ َهبوا إىل فراش ْ
أسنانَ ُـهم بال ُف ْرشاة وال ْ فال ْف األطْ ُ .3يُـنَظِّ ُ
فيلم ِه اجلَديد.ْمل تَصوير ِ ِ ِ
عود إىل القاهرة بَ ْـع َد أ ْن يُك َ ْ َ َ .4سيَ ُ
صباح بـَْع َد أ ْن أُقَـبِّ َل َجدَّيت. .5أ ْ
َخ ُر ُج من البَ ْـيت ُك ّل َ
Aşağıdaki cümlelerde nasb edatının altını çiziniz ve ondan sonra gelen ifadeyi
harekeleyiniz.
أديب.
نس ّ أي ِج ٍ ب َّ .1هناك َمن يَقولَ :من يَكتُب الش َ
ِّعر ميكنُه أَ ْن يَكْتُ َ
ب زيادةَ راتـِبِه. ِ ِ .2طَلَب ِ
Alıştırma 5
موعدا من ال ُـمدير ليقابلَه َك ْي يَطْلُ َ
العام ُل ً َ
ِ
مسجد الرسول صلّى اهلل عليه وسلّم. َ املنورة ل َك ْي أ َ
َزور رت إىل املدينة ّ .3سافَ ُ
أعيش فيها.صَر مسؤوليّايت َْن َو البيئة اليت ُ .4لَ ْن أُقَ ِّ
.5ال ّ
أود أَ ْن أ َ
َبيع منزيل ال َقدمي.
156
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
5 Anahtarı
اليني النّاس ( )1يَعيشوا يف ال ُـم ُدن الكبرية ،ويُواجه ُس ّكا ُن ال ُـم ُدن الكبرية
ب َم ُِحي ُّ
فضل كثريٌ من النّاس ()2 ُمشكالت َكبرية .وبالرغم من هذه املشكالت ،يُ ِّ
يَعيشوا يف املدن الكبرية ،أل ّن املصانع والشركات واجلامعات واملكتبات واألسواق
Alıştırma 8
كل يوم ،أل ّن ُس ّكان الريف يهاجرون زداد ُس ّكا ُن املـُُد ِن َّ
واملستشفيات ،فيها .يَ ُ
الر ْعي.
الزراعة و َّ ِ
الع َم َل يف ّ
إليها )3( ،يَ ْـع َملوا يف املَصانع والشَّركات ،ويتَ ْـرُكو َن َ
1. ن A. إِ ْن B.أَ ْ إن C. َك ْي ِ E.ل َّ D.
ِ
2. كي A.
لَ ْن E.أَ ْن َ D.لْ C.ل َك ْي ْ َ B.
عْن َدما B.إّنا A. َكي E.بـيـنَما D.أَ ْن ِ C.
3. َْ ْ
Aşağıdaki metinde numaralandırılmış yerlere uygun düşen yapıyı bulunuz.
157
Nasb Edatları
158
Arapça III
159
Bölüm 6
Cezm Edatları
Cezm Edatları
öğrenme çıktıları
1 2
olumsuz emir kiplerini kullanabilme; bir işi
birlikte yapmayı teklif edebilme, bir şeyin ( ;)لَ ّماtemel düzeyde şart kipini ()إ ْن
henüz yapılmadığını ifade edebilme; temel kullanabilme ve bu yapıları biçim ve anlam
düzeyde şart kipini kullanabilme bakımından ayırt edebilme
3 4
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı 4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
kullanma becerisi kazanma becerisi elde edebilme
160
Arapça III
161
Cezm Edatları
dikkat
Çoğulda belirsiz kullanım kelimeye “birkaç, bazı”
gibi anlamlar katar. Örneğin:
.صريًة ِ َكتب
(Birkaç kısa öykü yazdım.)
َ َصا ق
ًصَ تق
ُ َْ
Eczane Nerede?
الص ْي َدلِيّة؟
َّ أين
Ahmet: Afedersiniz, eczane nerede? Buraya uzak
mı? عيدةٌ عن هنا؟ َ َالصْي َدلِيّة؟ ب ِ
ّ أين، لو َسَحت:أَمحَد
ِ
Leyla: Eczane biraz uzak. Beni iyi dinle: Şimdi أنت
َ :ا ْس ْعين َجيِّ ًدا.ًعيدةٌ قليال َ َالصْي َدلِيّة ب
ّ :لَْيلى
اُْد ُخ ْل ِشاالً يف.اآلن يف شا ِرع اجلُمهوريّة
Cumhuriyet Caddesi’ndesin. Sola Anka-
ra Caddesi’ne gir.
Ahmet: Sola, Ankara Caddesi’ne. Anladım. .شا ِرع أنْـ َقرة
ِ
ُ فَ ِه ْم. شاالً يف شا ِرع أنْـ َقرة:أَمحَد
Leyla: Ankara Caddesi’nde yürü ve başka bir
caddeye sapma. Caddenin sonunda, dört
.ت
yol ağzında eczaneyi bulacaksın. Tam أي
ّ ف إىل ْ وال تَـْن َـع ِط.ش يف شا ِرع أنقرة ِ اِ ْم:لَْيلى
köşede.
عند التَّقاطُع
َ ،الشارع ِ يف.شا ِرٍع آخر
ّ هناية
Ahmet: Çok teşekkür ederim. َ
ِ ِ
. على النّاصية َت ًاما.الصْي َدليّة ِ
Leyla: Bir şey değil. ّ َستَج ُد
.ًكرا َجزيالً ُش:أَمحَد
. َع ْف ًوا:لَْيلى
162
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
1 İletişim esnasında, geçmişte bir işin yapılmadığını ifade edebilme; olumlu ve olumsuz emir
kiplerini kullanabilme; bir işi birlikte yapmayı teklif edebilme, bir şeyin henüz yapılmadığını
ifade edebilme; temel düzeyde şart kipini kullanabilme
أ ََدوات اجلَْزم:قواعد
Beşinci bölümde Arapçada muzâri fiilin (şimdiki ve geniş zamanın) irâbında üç farklı durumun söz
konusu olduğunu belirtmiştik. Bunlar, ref durumu, nasp durumu ve cezm durumudur. Öncelikle cezm
durumundaki muzâri fiilde meydana gelen değişiklikleri hatırlayalım:
Cezm Alâmetleri
Arapça I kitabında, cezm kavramının isimlerle ilgili olmayıp, sadece fiillerle ilgili bir olduğunu öğ-
renmiştik. Cezm: “Bir fiilin sonunun ‘sükûn’ ile harekelenmesi veya ‘sükûn’ harekesinin yerine geçecek
başka bir alâmeti barındırması durumudur”. Üzerinde cezm alâmeti barındıran fiile “meczûm” (yani cezm
edilmiş, cezimli) denir. Her fiil kipi için cezm söz konusu değildir; başında cezm edatı bulunan muzâri
fiiller, emir veya nehiy kipine dönüşen muzâri fiiller meczûmdurlar. Dolayısıyla sadece muzâri fiiller cezm
edilebilirler, mâzî fiil için veya gelecek zaman kipi için cezm söz konusu değildir.
Aşağıdaki işlemler, bir muzâri fiilin cezm edilmiş olduğunun göstergeleri, alâmetleridir:
1. Muzâri fiilin son harfinin damme harekesinin sükûna çevrilmesi:
Bildiğiniz gibi bir muzâri fiilin 3. tekil şahıs eril ve dişil, 2. tekil şahıs eril ve 1. tekil ve 1. çoğul şahıs
yapıları sonlarına ek almazlar, son harflerinin harekeleri damme’dir. Aslında bu damme, fiilin merfû
oluşunun alâmetidir ve “sükûn” harekesine dönüştüğünde fiil meczûm olmuş olur. Fiilin cezm edil-
miş olduğunun alâmeti, yani cezm alâmeti, damme harekesinin sükûna dönüşmüş olmasıdır. Ama
biz kısaca, cezm alâmeti “sükûn” deriz. Şimdi bunu, ilgili muzâri fiil yapılarının başına bir cezm
edatı, mesela (ْل
َ ) getirerek örneklendirelim:
164
Arapça III
ب
ْ ُ هو لَ ْـم يَكْت ← بُ ُهو يَكْت
ب
ْ ُ هي لَ ْـم تَكْت ← بُ ُهي تَكْت
ب
ْ ُ أنت لَ ْـم تَكْت
َ ← ب
ُ ُأنت تَكْت
َ
ْ ُ أنا لَ ْـم أَ ْكت
ب ← بُ ُأنا أَ ْكت
ب
ْ ُ حنن لَ ْـم نَكْت ← بُ ُحنن نَكْت
Dikkat edileceği üzere, yukarıdaki örneklerde damme ile merfû olan muzâri fiiller, bir cezm edatı olan
(ْل
َ ) dolayısıyla meczûm oldular. Bu örneklerde meczûm fiillerin cezm alâmetleri, sonlarındaki damme
harekesinin “sükûn”a dönüşmüş olmasıdır; kısaca “sükûn”dur.
2. Merfû haldeki muzâri fiilin sonunda bulunan ( (ـِني,) (ـون,) )ـانeklerindeki nûn’ların düşürülmesi.
3. İkil eril ve dişil şahıslarda, 3. ve 2. çoğul eril şahıslarda ve 2. tekil dişil şahısta fiilin sonuna gelen
eklerdeki nûn’ların varlığı ref alâmeti iken, düşürülmesi cezm alâmetidir. Şunu da unutmayalım ki, eril
çoğullarda düşürülen nûn harfinin yerine vâv’lardan sonra mutlaka bir elif harfi getirilir.
Şimdi bunları yine muzâri fiilin ilgili yapılarını (ْل
َ ) ile kullanarak örneklendirelim:
مها لَ ْـم يَكْتُـبَا ← ِ مها يكْتُـب
ان َ َ
مها لَ ْـم تَكْتُـبَا ← ِمها تَكْتُـبان
َ
ِ ِ
أنت لَ ْـم تَكْتُِب ← َ ِأنت تَكْتُب
ني
أنتما لَ ْـم تَكْتُـبَا ← ِ أنتما تَكْتُـب
ان َ
هم لَ ْـم يَكْتُبُوا ← هم يَكْتُـبُو َن
أنتم لَ ْـم تَكْتُبُوا ← أنتم تَكْتُـبُو َن
Dikkat edileceği üzere, yukarıdaki örneklerde nûn’ların varlığı ile merfû olan muzâri fiiller, bir cezm
edatı olan (ْلَ ) dolayısıyla meczûm oldular. Bu örneklerde meczûm fiillerin cezm alâmetleri, sonlarındaki
nûn’ların düşmüş olmasıdır (hazfu’n-nûn veya sukûtu’n-nûn).
Fiilin 3. ve 2. çoğul eril formlarında nûn’ların düşürülmesinden sonra yerlerine elif getirilmiş olduğunu
fark etmiş olmalıyız.
Not: Muzâri fiilin 3. ve 2. Çoğul dişil formlarındaki nunlar (nûn-u nisveler) fiile bitişik özne zamiri
olmaları dolayısıyla hiçbir zaman düşmezler, her durumda varlıklarını muhafaza ederler. Örnek:
ُ ←
َ ْ ُ ه ّن لَ ْـم يَكْت
ب ب
َ ْ ُ ه ّن يَكْت
ُ
ُّ ←
َ ْ ُ أنت لَ ْـم تَكْت
ب ب
َ ْ ُ أنت تَكْت
ُّ
Dikkat edileceği üzere, yukarıdaki örneklerde muzâri fiilin başın bir cezm edatı olan (ْل
َ ) gelmesine
rağmen muzâri fiilin yapısında hiçbir değişiklik olmadı.
3. Muda‘‘af fiillerde şeddenin üstündeki damme harekesinin fethaya dönüştürülmesi.
Cezm edilirken, şeddenin üstündeki damme harekesi fetha harekesine dönüştürülür ve cezm alâmeti
muda‘af fiilin ilgili formları için “fetha” olarak kabul edilir. Örnek:
165
Cezm Edatları
هو مل يَ ُـمَّر ← هو يَ ُـمُّر
4. Nâkıs ve lefîf fiillerde sondaki illetli harfin düşürülmesi.
Nâkıs ve lefîf fiillerin lâmu’l-fiilleri, yani son harfleri illetlidir. Bu fiillerin muzârilerinde illetli harfler
sadece kendilerinden önceki harfin harekesini uzatan med harfleri konumundadırlar ve meczûm olacak-
larında sondaki illetli harf düşürülür. Cezm alâmeti, illetli harfin düşürülmesi (hazf harfi’l-‘ille veya sukût
harfi’l-‘ille)’dir. Örnek:
ِ َْ ← هو لـم ي
ش هو يَ ْـم ِشي
ُ ← هو لـم يَ ْدع هو يَ ْدعُو
Her iki örnekte de, “lem” cezm edatından dolayı meczûm olan muzâri fiillerde cezm alâmeti illetli
harfin düşürülmesidir, çünkü bu fiiller nâkıs fiillerdir.
ُه َّن لَ ْـم يَكْتُْب َـن ُها لَ ْـم تَكْتُبا ِهي لَ ْـم تَكْتُب Gâibe
Onlar yazmadılar O ikisi yazmadı O yazmadı
َّ ُ ْأَن
ـت لَ ْـم تَكْتُْب َـن أَنْــتُما لَ ْـم تَكْتُبا ِ ْأَن
ت لَ ْـم تَكْتُيب Muhataba
Sizler yazmadınız Siz ikiniz yazmadınız Sen yazmadın
Şimdi “cezm edatları”nı ele alalım. Cezm edatlarını bir araya getiren özellik, anlamları değil yapılarıdır.
Yani söz konusu yapılar kendilerinden sonra gelen fillerin sonlarını tabloda gösterilen “cezm durumu”na
göre değiştirdikleri için “cezm edatları” şeklinde adlandırılmışlardır.
Dikkat ederseniz أنْـتُم, هم, ِ çekimlerinde fiillerin sonlarındaki “nun” ( )نharfleri düş-
ْ ْ ُ أنتُما, ها, ُ أنت
müştür. Öte yandan أنْـتُم، ُهمçekimlerinde düşen “nun”un yerine telaffuz edilmeyen ve yalnızca şekil
ْ ْ
olarak yazımda var olan bir “elif ” ( )اgetirilir.
166
Arapça III
Şimdi cezm durumunda değişikliğe uğrayan muzâri fiilleri örnek cümlelerde inceleyelim:
َم َّد، َرَّدgibi “muda‘‘af ” fiillerde cezm durumunda şeddenin üstündeki
1. Son harfleri şeddeli olan
damme harekesi fethaya dönüşür, üçüncü şahıs ve ikinci şahıs dişil çoğul (أنتَّ ُ - ) ُه ّنçekimlerinde
şedde açılır (idgâm çözülür):
(Şimdiye kadar nehrin suyu azalmadı.) .َلْ يَِق َّل (يَِق ّْل) ماءُ النَّه ِر ِلَ ِّد اآلن
(Gazetecilerin sorularına cevap vermediler -kadınlar.) .َلْ يـَْرُد ْد َن (يَ ُـرّْد َن) على أسئلة الصحفيّني
(Hemşireler hastayı bu şekilde uzatmasınlar.) .يض هكذا ُ ال تَْ ُد ْد َن (َتُ ّْد َن) ال ُـم َمّر
َ ضات املر
2. Orta harfi illetli olan “ecvef ” fiillerde, cezm durumunda iki sükunlu harf yan yana gelemeyeceği
illetli harf düşürülür:
Emir ve Nehy
Herhangi bir ön ek olmadan, emir fiilinin nasıl çekildiğini Arapça I kitabının 9. Bölümünde açıkla-
mıştık. Bu konuda eksiğiniz varsa lütfen söz konusu bölümü gözden geçiriniz. Burada لِـile yapılan olumlu
emri ve الile yapılan olumsuz emri ele alacağız.
167
Cezm Edatları
األمر
ْ المُ “Lâm” ile Emir
Bu tür emir genellikle üçüncü şahıslara emir vermek veya onlara bir şey yapmayı önermek için kulla-
nılır. Klasik Arapçada ikinci şahıslara emir vermek için kullanılsa da bu tür emir yapıları klasik kitaplarla
sınırlıdır.
.السينما اليوم ِ
(Bugün sinemaya gidelim.)
ّ ب) إىل ُ ذه َ َب (ن ْ ذه َ َلــن
(Acele etsin; geciktik.) َّ لِــيَ ْستَ ْـع ِج ْل (يَ ْستَ ْـع ِج ُل) فَـ َق ْد تَأ
.َخ ْرنا
.ٌ أل ّن احلَيا َة مجيلة،فائلني ِ
(İyimser olsunlar, çünkü hayat güzeldir.) َ َلــيَكونوا (يَكونو َن) ُمت
ِ ّ“ ال النLâ” ile Olumsuz Emir
اهية
Hem ikinci hem de üçüncü şahıslara bir şeyin yapılmamasını ifade etmek için kullanılan bir yapıdır.
Kısaca “yapma, etme” ve “yapmasın, etmesin” anlamlarını ifade eder.
)51 ،﴿وال َْت َعلُوا َم َع اللَّ ِه إِ َلًا آَ َخَر﴾ (الذاريات
َ
(Allah ile beraber başka bir ilah edinmeyin. Zâriyat Sûresi, 51)
)11 ،وم ِم ْن قَ ْـوٍم َع َسى أَ ْن يَ ُكونُوا َخْي ًـرا ِمْن ُـه ْم﴾ (احلجرات ِ َّ
َ ﴿يَا أَيـَُّها الذ
ٌ َين آَ َمنُوا ال يَ ْس َخ ْر ق
(Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler.
Hucurât Sûresi, 11)
)ي ِ ِ ِ ِ
ّ العالء ال َـم َعّر
َ وعِّر اجل ْس َم م ْن أثْوابا (أبو
َ ، َس َق ٌم/ باسها
َ فإ ّن ل،س الدُّنيا
ْ َال تَلب
(Dünyayı giyinme, hastalıktır onun elbisesi / çıplak et bedeni onun giysisinden, Ebu’l-Alâ el-Maarrî)
“ لَ ّماhenüz değil”
Bir işin henüz gerçekleşmediğini bildiren bir ön ek niteliğindedir. Daha ziyade klasik Arapçada kulla-
nılmaktadır. Modern Arapçada daha ziyade بَ ْـع ُد+ ْل
َ yapısıyla bu anlam verilir.
.ٌ لَ ّما َيَُّر على بِنائِِه َسنة،يت َجديد
ُ َالب
(Ev yeni. İnşa edilmesinin üzerinden henüz bir yıl geçmedi.)
.تلك الّيت لَ ّما أُقُـ ْلها ِ َأَمجَل ال َكلِمات الّيت أوُّد أَ ْن أقوَلا ل
َ / ،ك َ ُ
(Sana söylemek istediğim en güzel söz / henüz söylememiş olduğum sözdür.)
Son örneği modern Arapçada kullanıldığı şekliyle ifade edersek şöyle olur:
.تلك الّيت َلْ أُقُـ ْلها بـَْع ُد ِ َأَمجَل ال َكلِمات الّيت أوُّد أَ ْن أقوَلا ل
َ / ،ك َ ُ
(Sana söylemek istediğim en güzel söz / henüz söylememiş olduğum sözdür.)
dikkat
“-dığında, -dığı zaman” anlamına gelen ve genellikle mazi fiilden önce kullanılan لَماön eki
ّ
ile karıştırmayalım:
ِ َتَنت
(Eve vardığımızda annemi bizi bekliyor bulduk.) .ظرنا َو َج ْدنا ّأمي،يتِ ولَما ع ْدنا إىل الب
ُ َ ُ ّ
.اب الت
ُّ ك ِ
َ َ َُ َ لَ ّما نََـز
ح ض ،ر ط ـم ل ا ل
َ
(Yağmur yağınca toprak güldü.) ُ
168
Arapça III
“ إ ْن-se, -sa”
Şart anlamı verir. İki fiil cümleciğini birbirine bağlayan bir bağlaçtır. Her iki cümleciğin fiilini cezm
eder. Örnek:
2. Cümlecik 1. Cümlecik
تَـْن َج ُح تُذاكُِر
başarılı oluyorsun ders çalışıyorsun
2. Cümlecik 1. Cümlecik
Şart Yapısı
(Cevap cümleciği) (Şart cümleciği)
تَـْن َج ْح تُذاكِْر إ ْن
Ders çalışırsan başarılı olursun.
ِ عاجالً سيـع ِرفُه
.ًآجال ِ إ ْن َل يـع ِرفْه
ُ ْ ََ ُ َْ ْ
(Onu şimdi tanımazsa yakında tanıyacaktır. /Onu er geç tanıyacaktır.)
َ نت ُي ِكْن
.ك أن تَستَ ِم َع إىل املوسيقى َ حيثُما ُك/ما
َ َأيْـن Her nerede… أيْـنَما = َحْيثُما
Her nerede olursan müzik dinleyebilirsin.
.ظرَة ال ُـمتَفائِ ِل ِ
َ َكي َفما فَ َّك
َ َرت اُنظُْر إىل احلَياة ن Her nasıl… َكْيـ َفما
Nasıl düşünürsen düşün hayata iyimser bak.
Yukarıdaki edatlar şart edatları kapsamında 7. Bölümde ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.
169
Cezm Edatları
يت
ُ َ الب : Mubteda merfû, ref alâmeti sondaki damme.
َجديد : Haber merfû, ref alâmeti sondaki damme.
لَ ّما : Cezm edatı
َيَُّر : Muzâri fiil, üçüncü tekil şahıs eril, kendisinden önce gelen cezm edatı (ـما
َّ )لdolayısıyla
meczûm, cezm alâmeti sondaki fetha çünkü muda‘‘af fiil.
على : Harf-i cer
بِنائِِه ِ ِ )بMecrûr, cer alâmeti sondaki kesra, aynı zamanda muzâf, ( ) ِـهmuzâfun ileyh mahallen
: (ناء
mecrûr, çünkü zamir.
170
Arapça III
ِ ّ ال الن: İkinci ve üçüncü şahıslara olumsuz emir vermek için kullanılır. (Yapma, etme; yapmasın,
اهية
etmesin.)
إ ْن: İki fiil cümleciğini birbirine bağlayan şart bildiren bağlaçtır. (Şöyle olursa şöyle olur.)
ب
ُ ُيَكْت
ب ِ ُيكْت
َ ْ ُيَكْت يَكْتُبُو َن ـبان َ ب
ُ ُتَكْت
َ ِتَكْتُب
ني Ref durumu
ِ ُتَكْـت
ب
َ ْ ُتَكْت تَكْتُبُو َن بان ُ ُأَ ْكت
ب
ب
ُ ُنَكْت
ب
َ ُيَكْت
ب
َ ْ ُيَكْت يَكْتُبُوا يَكْتُـبا ب
َ ُتَكْت
Nasp
تَكْتُِب
ب
َ ْ ُتَكْت تَكْتُبُوا تَكْـتُبا َ ُأَ ْكت
ب durumu
ب
َ ُنَكْت
ب
ْ ُيَكْت
ب
َ ْ ُيَكْت يَكْتُبُوا يَكْتُـبا ب
ْ ُتَكْت
Cezm
تَكْتُِب
ب
َ ْ ُتَكْت تَكْتُبُوا تَكْـتُبا ْ ُأَ ْكت
ب durumu
ب
ْ ُنَكْت
171
Cezm Edatları
Öğrenme Çıktısı
َ ); üçüncü şahıslara emir kipini ()لِـ
2 Geçmişte bir işin yapılmadığını ifade edebilme (ْل
kullanabilme; ikinci ve üçüncü şahıslara olumsuz emir kipini ( )الkullanabilme; bir şeyin
henüz yapılmadığını ifade edebilme ( ;)لَماtemel düzeyde şart kipini (نْ )إkullanabilme ve bu
ّ
yapıları biçim ve anlam bakımından ayırt edebilme
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
172
Arapça III
(Gençlere gelecek hakkındaki görüşlerini sordum.) .َّباب َع ْن آرائِهم يف ال ُـم ْستَـ ْقبَل
َ ت الش ُ َْسأَل
(İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. Ahzâb Sûresi, 63) ﴾اع ِة َّ َّاس َع ِن
َ الس ُ ك الن
َ ُ﴿يَ ْسأل
173
Cezm Edatları
174
Arapça III
الريق
ِّ على
Aç karnına
َّ ك أ ْن تأْ ُخ َذ َهذا
.الدواء على الريق َ ب َعلَْي ِ
(Bu ilacı aç karnına alman gerek.)
ُ َي
.الريق ِ
(Balı sabahları aç karnına iç.) ِّ صباحاً على َ الع َسل
َ ب ْ ا ْشَر
!الريق ِ
(Aç karnına soğuk su içme!)
ّ ب ماءً بارداً على ْ ال تَ ْشَر
(İzninizle size bir soru soracağım.) .ًأطر ُح عليك سؤاالَ َد ْعين
(İzin verin sözümü bitireyim.) .َد ْعين أُ ْك ِمل َكالمي
.َهدأ
َ َحت ي ِِ ِ الغاض
ِ دعوا
ّ ب لاله فَ َرتًةَ َ
(Öfkelenmiş kişiyi bir süre sakinleşmesi için kendi haline bırakın.)
175
Cezm Edatları
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde
edebilme
قراءة okuma
أنقرة :األمس واليوم
س اللّغَةَ الدكتور حسني أستاذٌ ِ
عي يف أنقرة .وهو َد َّر َ ّ جام ُ
رج َم أعماالً َأدبِيّةً َ َت هن
ّ أ ما كَ ويلة. ط
َ ات و العربيّةَ َ ُ َ َ
ن س ذ
ُ ن
ْ م ا وآداب
ب ِ
مقاالت وُكتُ ٌ ٌ التكيّة .ولَهُ العَريب إىل اللغة ُّ األدب َ َعديد ًة من َ
اعه .واآلن ُنري َم َعهُ ِحو ًارا األدب العريب ِبُختَـلَف أنْو ِ
ََ
َعديدةٌ عن ِ
عن حياته يف أنقرة.
ثك أن تـَتَ َح ّد َ الفاضل ،هل ُي ِكنُ َ الـمذيعة يا أستا َذنا ِ
ُ
ِ
لَنا عن مدينة أنقرة أيّ َام َشباب ُكم وأنقرة اليوم؟
ناس َكثريو َن َكما هو اآلن .مل ت أنقرة أيّ َام َشبايب َمدينةً أكثَر ُهدوءًاَ .لْ يَ ُك ْن فيها ٌ د .حسني كانَ ْ
احلال اآلن. دحام ُمروري َكثريٌ كما هو ُ ِ
يَ ُك ْن فيها ا ْز ٌ
الشوا ِرع؟
يف كانَت َّ َك َ ال ُـمذيعة
قول وبَساتني. الشوا ِرع موجود ًة .هذه األماكِن ُكلُّها كانَت ِعبارًة َعن ح ٍ د .حسني َلْ تَ ُك ْن ُك ّل هذه َّ
ُ ُ
الرائِع. ِ ِ
وُكنّا نَـتَ َج ّول يف البَساتني ونَستَمت ُع بواءها ّ
منطقة ُكنتُم تَس ُكنون؟ ٍ أي
ال ُـمذيعة يف ِّ
عد ِ
جت من ال ُـمتَ َـو ِّسطة .بَ َ
ُسريت فيها إىل أ ْن َتَ َّـر ُ َعيش مع أ َ نت أ ُ دت يف ال َقرية .وُك ُ د .حسني أنا ُول ُ
ني والِدي يف إحدى ال َـمدا ِرس .يف البِداية ُكنّا نَس ُك ُن يف ب تَعي ِ ذلك اِنتَـ َقلنا إىل أن َقرة بسـبَ ِ
َ ِ ِ
للم َوظِّفني يف مالْطَبة. ُ ين كَ س
منطََقة ُأو ُلوس ُثّ انْـتَـ َقلنا َُ ّ َ
ع م م إىل
فاص ٍل قَصري. عد ِ اصل احلِو َار بَ َالـمذيعة سنُو ِ
ُ
ِ
د .حسني ب ُك ِّل ُسرور.
176
Arapça III
177
Cezm Edatları
178
Arapça III
179
Cezm Edatları
4. Aşağıdaki diyalogda boş bırakılan yerleri parantezi içinde verilen kelimelerden uygun olanıyla
doldurunuz.
األسبوع -ل ْـم -إ ْن) ِ
(لَ ْـم -يَ ْستَح ُّق -مع ْ -
نادين :آلو خدجية ،كيف ِ
حالك؟
َخرَ ،خري .......شاءَ اهلل؟ خدجية :احلمد هلل ،الوقت ُمتَأ ِّ
آخر األخبار عن ال ُـمدير؟ ت ِ نادين :هل َِسع ِ
َ ْ
ِ ِ
صباح اليوم إىل َمكْتَبه ومل أج ْده .وتَ َكلَّ ْم ُ
ت ......السكرترية .وهي ت َ أسَ ْع .ماذا َح َدث؟ َذ َهْب ُ خدجية :الْ ...... ،
شيئاً.
.......تَـ ُق ْل يل ْ
الش ِرَكة يف ........القادم.
عت أنّه َسيكون نائب وزي ٍر وسيْت ُـرك َّ ِ
نادين :أنا َس ُ
خدجية :أتَ َـم َّن له التَّوفيق .هو ........ذلك.
ُخِبك. نادين :أنا أيضا س ِرر ِ
ت أ ْن أ ْ
ت جدًّا َوأََرْد ُ ًْ ُُْ
5. Aşağıda verilen cümleleri karşılarındaki cezm edatlarıyla yeniden kurunuz.
صي ًفا( .ال النافية) .................................................. ِ
َستُسافُر إىل القاهرة َ .1
وت اليوم ُمبَ ِّكًراَ ( .لْ) .............................................................
ص َح َُ .2
6. Aşağıdaki cümlelerde cezm edatının altını çiziniz ve ondan sonra gelen ifadeyi harekeleyiniz.
أمل تفهمن أي ٍ
شيء من ال َـمقالة؟ .1
ّ
يس نَظي ًفا.
طعم ،فهو لَ َ ال تأكلوا يف هذا املـَ َ .2
ساب. هن مل يعددن النُّقود قَبل أن يدفَ ِ
عن احل َ َ َ َ َ ّ .3
لنقل احلَقيقةَ ولو َعلَينا. .4
إِ ْن حيرتم ُي َتم. .5
180
Arapça III
7. Aşağıdaki ayetlerde cezm edatlarını belirleyip edattan sonra meydana gelen değişikliği belirtiniz.
(Fîl Sûresi, 1) أَبَابِيل
َ اب الْ ِف ِيل َوأ َْر َس َل َعلَْي ِه ْم طَْي ًـرا
ِ َصح
َ ْ ك بأ
ِ َ ُّف فَ َـعل رب
َ َ َ أَ َلْ تَ َـر َكْي .1
(Tûr Sûresi, 44) وم ِ ِ َّ وإِ ْن يـروا كِس ًفا ِمن
ٌ اب َم ْرُك ٌ الس َماء َساقطًا يَـ ُقولُوا َس َح َ ْ ْ ََ َ .2
(İsrâ Sûresi, 32) ك ِرميًا َ ًْ َ ََُ ْ ُ َ َُ ْ َ ْ َ ََ ُف
ل ـو ق ا م ل لق و ا هر ـه ن ـ ت لو ٍّ فَ َل تَـ ُق ْل َلَُما أ .3
وم ِم ْن قَ ْـوٍم َع َسى أَ ْن يَ ُكونُوا َخْي ًـرا ِمْن ُـه ْم َوَل نِ َساءٌ ِم ْن نِ َس ٍاء َع َسى أَ ْن ٌ َين آَ َمنُوا َل يَ ْس َخ ْر ق
ِ َّ
َ يَا أَيـَُّها الذ .4
(Hucurât Sûresi, 11) ن َّ يَ ُك َّن َخْي ًـرا ِمنـْ ُه
ٍ وع وآَمنَـهم ِمن خو ِ ِ ِ
(Kureyş Sûresi, 3-4) ف
ْ َ ْ ْ ُ َ َ ٍ الَّذي أَطْ َع َم ُه ْم م ْن ُج،ب َه َذا الْبَ ْـيت َّ فَـ ْليَ ْـعبُ ُدوا َر .5
181
Cezm Edatlarıı
şeyin henüz yapılmadığını ifade edebilme; temel düzeyde şart kipini kullanabilme
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti ْخيص
َْل
Geçmişte bir işin yapılmadığını ifade edebilme ( ); üçüncü şahıslara emir kipini ( ) لِـ
2 ال
kullanabilme; ikinci ve üçüncü şahıslara olumsuz emir kipini ( ) kullanabilme; bir şeyin
لَ ّما
henüz yapılmadığını ifade edebilme ( ); temel düzeyde şart kipini ( ) kullanabilme إ ْن
ve bu yapıları biçim ve anlam bakımından ayırt edebilme
Cezm Edatları
)األمر (لِـ
ْ الم
ُ :Üçüncü şahıslara emir vermek veya onlara bir şey yapmayı önermek için kullanılır. (Yapsın, etsin.)
اهيةِ ّ ال الن:İkinci ve üçüncü şahıslara olumsuz emir vermek için kullanılır. (Yapma, etme; yapmasın, etmesin.)
ل َّما :Bir işin henüz gerçekleşmediğini bildirir. (Henüz yapmadı.)
إ ْن :İki fiil cümleciğini birbirine bağlayan şart bildiren bağlaçtır. (Şöyle olursa şöyle olur.)
182
Arapça III
.الصف
َّ دخ ْل ِ
(Haydi sınıfa girelim.) ُ ََهيّا لن
َّ ك أ ْن تأْ ُخ َذ َهذا
.الدواء على الريق َ ب َعلَْي ِ
ُ َي
(Bu ilacı aç karnına alman gerek.)
183
Cezm Edatlarıı
A. تُ َـعبِّـر عنB.
َتتَوي علىC.
تُشري إىل
ُ ُ
D. ف عنُ َّ تَـتَ َـوقE.
تُ َـؤّدي إىل
184
Arapça III
1. B Yanıtınız yanlış ise “Cezm Edatları” konusu- 6. A Yanıtınız yanlış ise “Cezm Alâmetleri” konu-
nu yeniden gözden geçiriniz. sunu yeniden gözden geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تـََعلّ ْمنا
2. E Yanıtınız yanlış ise “Cezm Edatları” konusu- 7. E Yanıtınız yanlış ise “Cezm Edatları” konusu-
nu yeniden gözden geçiriniz. nu yeniden gözden geçiriniz.
3. A Yanıtınız yanlış ise “Cezm Alâmetleri” konu- 8. A Yanıtınız yanlış ise “Arapçada Kalıp İfadeler”
sunu yeniden gözden geçiriniz. konusunu yeniden gözden geçiriniz.
Alıştırmalar Yanıt
6 Anahtarı
ْ مفاتيح
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri parantez içinde verilen cezm edat-
larından uygun olanlarıyla doldurunuz.
185
Cezm Edatlarıı
Alıştırmalar Yanıt
6 Anahtarı
شتكوا)شت ْك /يَ َِ شت ُك /يَ َِ (يَ َِ شت ْك خالد يف ِرحلة ِ
اجلامعة إىل إزمري. َ .1لْ يَ َِ
شتوا /تَ َِ
شت) .2أ َل تَ ِ ِ
Alıştırma 3 شتي /يتَ َ حممد؟ (تَ َ شت َهديَّةَ عيد امليالد أل ُِّمك بَ ْـع ُد ،يا ّ
ْ َ
ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ
فوت منّا الطائرةُ( .نَستَم ْع /نَستَم ُع /يَستَمعون) .3لنَستَم ْع َجيِّ ًدا إىل اإلعالن ،ستَ ُ
.4أرجوُكم ،ال تُ َد ِّخنوا يف القاعةَ .منوع التَّدخني! (تُ َد ِّخنون /تُ َد ِّخنوا /يُ َد ِّخنو َن)
ِ ِ
(أقول /قُلتُم /أَقُ ْل)
ُ .5إ ْن أَقُ ْل لَك سًّراَ ،
فه ْل تَكتُمينَهُ؟
186
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
6 Anahtarı
Aşağıdaki cümlelerde cezm edatının altını çiziniz ve ondan sonra gelen ifadeyi
harekeleyiniz.
أ َل تـ ْفهمن أي ٍ
شيء من ال َـمقالة؟ .1
َْ َْ َ ّ
Alıştırma 6 يس نَظي ًفا.
طعم ،فهو لَ َ ال تَأْ ُكلوا يف هذا ال َـم َ .2
ساب. هن َل يـع ُد ْد َن النُّقود قَبل أن يدفَ ِ .3
عن احل َ َ َ َ َ ّ ْ َْ
لِنَـ ُق ْل احلَقيقةَ ولو َعلَينا. .4
إِ ْن َْي َِتْم ُيتَ َـرْم. .5
187
Cezm Edatlarıı
Alıştırmalar Yanıt
6 Anahtarı
)23 ،ُف َوَل تَـْن َـه ْرُهَا َوقُ ْل َلَُما قَ ْـوًل َك ِرميًا (اإلسراء
ٍّ فَ َل تَـ ُق ْل َلَُما أ.3
Alıştırma 7
Cezm edatı “nehyeden lâ” dan ()ال الناهيةdolayı cezm alâmeti olarak fiillerin
sonu “sükûn” olmuştur. (Ecvef olan ilk fiilde iki sükûn yanyana gelemeyeceği
için illetli harf düşmüştür.)
188
Arapça III
189
Cezm Edatlarıı
( ُمشتَـ ّقاتmuştakkât) türevler, yan ürünler نَ َـهَر-( يْن َـه ُرnehera –yenheru) azarlamak, paylamak
ظاهرات
َ ( ُمmuzâherât) gösteriler َهدأُ – هدأ َ َ( يhede’e –yehde’u) sakinleşmek
( ُمهدِّئmuheddi) sakinleştirici ( ُهدوءhudû’) sükûnet, dinginlik
( ِمياه َجوفِيّةmiyâh cevfiyye) yeraltı suları ( َوقَّفvakkafe) durdurdu
ِ ‘( علىalân-nâsıye) köşede
الناصية َوَدع- ُيَ َدع
(vede‘a- yede‘u) terk etmek, bırakmak,
veda etmek
نال
َ - ـنال
ُ َ( يnâle –yenâlu) kazanmak, elde etmek
( وافَ َقvâfeka) (görüşüne) katıldı, anlaştı
ِ َ( طَبيب نtabîb nefsî) psikiyatrist
فسي
اص َل
َ ( وvâsala) sürdürdü, devam etti
( نَـ ْفطnaft) petrol
190
Arapça III
191
Bölüm 7
Şart Edatları
1 2
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını Şart Edatları
öğrenme çıktıları
3 4
3 Şart cümlesine bağlı cevap cümlesinin 4 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan
başına vücûben (zorunlu olarak) ve bazı fiilleri tanıma ve bunları şart-
cevâzen (isteğe bağlı olarak) getirilen fâ cevap cümlelerinde kullanma becerisi
ف
( ) harfinin işlevlerini tanıma kazanabilme
5
5 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı
ifade biçimlerini tanıma ve şart-cevap
cümlelerinde kullanma becerisi elde etme
192
Arapça III
Hocanın Soruları
أسئِلَةُ املَُد ِّرس
ْ
Hoca: Vaktini nasıl geçiriyorsun Mervan?
ك يا َم ْرَوا ُن؟ ِ
َ َف تَـ ْقضي َوقْـت
Mervan: Okuyup araştırarak, çalışıp çabalaya- َ َكْي:درس ّ ال ُـم
.السعي َّ مل و ِ بالع ِ العة والد ِ َ بِالـمط:مروان
َ ،َّرس
rak.
ُ
Hoca: Öyle görünüyor ki, gençliğinin kıy-
ِ ِ ِ
metini iyi biliyor ve ondan yararlanı- يمةَ َشبابك َجيِّدا َفق َ يَْـب ُدو أَن:درس
ُ َّك تَ ْـعر ّ ال ُـم
yorsun. .فيد منهاُ َوتَ ْست
Mervan: Evet, kim gençliğine yazık ederse,
ِ من جار ع،تاذي ِ نَـعم أُس:مروان
yaşlılığı da ona yazık eder. ُلى صبَاه َ َ َ َ َْ ْ َْ
.ُوختُه ِ
َ ت َعلَْيه َشْي ُخ ْ َج َار
Hoca: Aferin sana, peki insanlarla ilişkilerin
nasıl?
ِ ك َم َع
الناس؟ َ ُف َعالقَات ِِ
Mervan: Onlara yakınlık gösterir, iyi geçini- َ لله َد ُّرَك! فَ َكْي:درس ّ ال ُـم
rim. Birisi bana sert bir dille öğüt ver-
se bile onunla ilişkimi koparmayıp
إذا.اشُرُه ْم بِالْ َم َوَّد ِةِ أَتَـوَّدد إِلَي ِهم وأُع:مروان
ََْ ْ ُ َ
ِ ٍ ِ ٍ
aksine düşüncelerinden yararlanırım. يدة الَ أُقَاطعُهُ؛ َ ص بِلَ ْه َجة َشد ٌ ص َح ِن َش ْخ َ َن
.يد ِم ْن ُمالَ َحظَتِ ِه ُ َستَ ِف
ْ بَ ْل أ
Hoca: Arkadaşlık ve arkadaşlar hakkındaki
görüşün nedir?
َص ِدقَ ِاء؟ ِ َّ ك يف
ْ الصداقَة واأل َ ُ َما َرأْي:درس ّ ال ُـم
193
Şart Edatları
Öğrenme Çıktısı
1 Bölümde geçen bazı sözcük yapılarını kullanarak diyalog gerçekleştirme becerisi
kazanabilme
194
Arapça III
أدوات الشرط:قواعد
Bir eylemin belli şartlarda meydana geleceğini ifade etmek için Arapçada bazı edatlar kullanılır ve
bunlara “şart edatları” denir. Şart edatları daima cümlenin başında kullanılır. Şart edatlarının kullanılmış
olduğu cümleler incelenecek olursa bunların aslında iki ayrı cümleden meydana geldiği görülür: Şart cüm-
lesi ve cevap cümlesi.
1. Şart cümlesi: Şart edatından hemen sonra gelen ve eylemin meydana gelmesinin koşulu olan cümledir.
2. Cevap cümlesi: Şartın gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak eylemi gösteren cümledir. Bu cüm-
leye cezâ cümlesi de denir.
Şart edatları kendi içinde iki gruba ayrılır: Cezm eden şart edatları ve cezm etmeyen şart edatları. Şimdi
bu edatları örneklerle tanıyalım:
ِ تَـت
َ َُّس ْع َم ْع ِرفَـت
ك ًتَـ ْق َرأْ َكثريا إِ ْن
ِ
(Anne-babana itaat edersen, onların rızasını elde edersin.) .اها ُض َ ك تَـنَ ْل ِرَ ْإِ ْن تُ ِط ْع َوال َدي
(Sabredip sebat gösterirsen, arzu ettiğin şeye kavuşursun.) .ُصِ ْب َوتُـثَابِْر تَـنَ ْل َما تَـتَ َمنَّاه
ْ َإِ ْن ت
َما: Ne, her ne, her ne ise anlamı ifade eder.
(Ne okursan, sana yararlı olur.) َ ما تَـ ْقَرأْ يَـْنـ َف ْع
.ك
.ك ِف الْ ِك َِب ِّ َّخ ْرهُ ِف
َ الصغَ ِر يَـْنـ َف ْع ِ ما تَد
(Küçükken biriktirip arttırdığın her şey büyüdüğünde sana fayda sağlar.)
(İçinizde ne gizlerseniz, Allah onu bilir.) .ُما تَكْتُ ُموا ِف أَنْـ ُف ِس ُك ْم يـَْعلَ ْمهُ اهلل
َم ْن: Kim, her kim, her kim ki anlamı ifade eder.
(Kim kötülük yaparsa cezasını/karşılığını görür.) .َم ْن يـَْع َم ْل ُسوءاً ُْيَز بِِه
195
Şart Edatları
196
Arapça III
ْ أَ ْذ َه
.ب ب
ْ تَ ْذ َه َمىت
Ne zaman gidersen giderim.
dikkat
َي
ٌّ أdışındaki şart edatlarının hepsi mebnîdir. Ancak َي
ٌّ أmu’rebdir. Yani damme ile merfû,
fetha ile mansûb ve kesra ile mecrûr olur. Muzâf olarak gelir.
197
Şart Edatları
Cezm eden şart edatları, iki muzâri fiili cezm eden edatlar olarak anılsa da şart ve cevap cümlesinde
cezm edecekleri fiillerin sayısında bir sınırlama yoktur.
dikkat
Ecvef fillerin gerek üçlü (sülâsî) ve gerekse artırılmış (mezîd) muzâri kiplerinde ikil, eril çoğul ve 2.
şahıs muhataba hariç, diğer şahıslarda cezm durumunda illetli olan ‘aynu’l-fiil yani orta kök harfi
düşer. Hatırlanacağı üzere sükûn ile harekeli iki harf yan yana geldiğinde illetli olan düşer.
Meczûm Mezîd Ecvef Fiile Örnek Meczûm Sulâsî Ecvef Fiile Örnek
198
Arapça III
dikkat
Nâkıs fillerin gerek üçlü (sülâsî) ve gerekse artırılmış (mezîd) muzâri kiplerinde ikil, eril çoğul ve
2. şahıs muhataba hariç, diğer şahıslarda cezm durumunda illetli olan lâmu’l-fiil yani son kök harfi
düşer.
Meczûm Mezîd Nâkıs Fiile Örnek Meczûm Sulâsî Nâkıs Fiile Örnek
199
Şart Edatları
200
Arapça III
dikkat
İrâb Örnekleri
Şimdi aşağıdaki cümlelerin irâblarını yaparak, öğrenmiş olduğumuz konuları pekiştirelim.
(Kim çalışırsa, hayatında başarılı olur.) .َم ْن َْيتَ ِه ْد يَـ ْن َج ْح يف َحياتِه
َم ْن : Cezm eden şart edatı. Mubteda, mahallen merfû, çünkü sükûn üzere mebnî.
َْيتَ ِه ْد : Şart fiili. (ن
ْ ) َمşart edatı dolayısıyla meczûm muzâri fiil, cezm alâmeti sondaki
sükûn. Fâili gizli zamir olan ()هو.
يَـ ْن َج ْح : (ن
ْ ) َمşart edatı dolayısıyla meczûm muzâri fiil, çünkü şartın cevabı, cezm
alâmeti sondaki sükûn. Fâili gizli zamir olan ()هو.
يف : Harf-i cer
َحياتِه ِ ) mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra, aynı zamanda muzâf, ( )ـهbitişik za-
: (حياة
mir, muzâfun ileyh, mahallen mecrûr.
َْيتَ ِه ْد يَـ ْن َج ْح يف َحياتِه: Şart ve cevap cümlesi mubtedânın haberi, mahallen merfû.
﴾.ً﴿م ْن يَـت َِّق اهللَ َْي َع ْل لَهُ َمَْرجا
َ
(Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu açar: Talâk Suresi, 2)
َم ْن : Cezm eden şart edatı. Mubteda, mahallen merfû, çünkü sükûn üzere mebnî.
يَـت َِّق : Şart fiili. (ن
ْ ) َمşart edatı dolayısıyla meczûm muzâri fiil, cezm alâmeti sonun-
daki yâ harfinin düşürülmesi çünkü nâkıs fiil. Fâili gizli zamir olan ()هو.
َ اهلل : Lafz-ı Celâl. Mef‘ûlun bih mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
َْي َع ْل : (ن
ْ ) َمşart edatı dolayısıyla meczûm muzâri fiil, çünkü şartın cevabı, cezm
alâmeti sondaki sükûn. Fâili gizli zamir olan ()هو.
201
Şart Edatları
َ ْ)أَن.
gizli zamir olan (ت
ِم ْن : Harf-i cer
ك َ ِ َوقْت: (ت ِ ْ )وقmecrûr, aynı zamanda muzâf, ( ) َكmuzâfun ileyh, mahallen mecrûr, çünkü zamir.
َ
تَـ ْن َد ْم: ( ) َماşart edatı dolayısıyla meczûm muzâri fiil, çünkü şartın cevabı, cezm alâmeti sondaki
sükûn. Fâili gizli zamir olan (ت َ ْ)أَن.
َعلَْي ِه: ) ) َعلَىharf-i cer, ( ) ـهmahallen mecrûr bitişik zamir.
ٍ َِي ك
(Hangi kitabı okursan okurum.) .ْتاب تَـ ْقرأْ أقْـرأ َّ أ
َ َ
َي
َّ أ : Cezm eden şart edatı. Mef ‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha. Aynı zamanda
muzâf.
ٍ ِ ك
تاب : Muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki fetha.
ْ تَـ ْق َرأ : Şart fiili. (أي
َّ ) şart edatı dolayısıyla meczûm muzâri fiil, cezm alâmeti sondaki sükûn. Fâili
َ ْ)أَن.
gizli zamir olan (ت
ْ أَقْ َـرأ : )َي
َّ )أşart edatı dolayısıyla meczûm muzâri fiil, çünkü şartın cevabı, cezm alâmeti sondaki
sükûn. Fâili gizli zamir olan ()أَنا.
َ ألَ ْكر
(İsteseydin sana ikramda bulunurduk.) .مناك
َ ت
َ لَ ْو أ ََر ْد
لَ ْو : Cezm etmeyen şart edatı. Harf olduğu için irâbdan mahalli yoktur.
تَ أ ََر ْد : Şart cümlesinde yer alan mâzî fiil (şart fiili), ikinci tekil şahıs, eril. Fâili bitişik özne zamiri
olan (ت
َ ) mahallen merfû.
َ ألَ ْك َر: ( )لcevap harfi, ( )أَ ْكَرمناmâzî fiil, birinci çoğul şahıs, fâili bitişik özne zamiri olan ( )ناmahal-
مناك
len merfû, ( ) َكmef‘ûlun bih mahallen mansûb bitişik zamir. (مناك َ )ألَ ْكَرcümle olarak şartın
cevâbı.
202
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
س يَـْنتَ ِش ْر ِ ِ
ُ “إ ْنِ تَكْثُ ْـر الْ َم َدار
Kur’ân-ı Kerîm’in “İsrâ
Sûresi” 7, “Zilzâl Sûresi” 7.
Öğrendiğiniz şart edatlarını
Arapça bilen arkadaşları-
”.التَّ ْـعليم
ُ âyet-i kerimelerinde geçen nızla birlikte cümle içinde
cümlesinin irâbını yapınız. şart edatlarını tespit ediniz. çalışınız.
FÂU’L-CEVÂB
فاء اجلواب
Fâu’l-cevâb, bir şart edatı ile başlayan cümlenin cevap (ya da cezâ) kısmının başına gelen bir fâ ()ف
harfidir. Bu harfin vücûben (zorunlu olarak) geldiği yerleri şöyle sıralayabiliriz:
1. Cevap cümlesi, isim cümlesi olursa:
(Kim gayret ederse, başarı onun yanındadır.) .ُحلِي ُفه
اح َ َم ْن َج َّد فَالن
ُ َّج
َ
(Eğer bana ihtiyaç duyarsanız, ben yardım için hazırım!) .ساع َد ِة ِ ِ ِ
َ لم ُ إل فأنا ُم ْستَع ٌّد لََّ تاجوا
ُ إ ْن َْت
(Bilimsel bir araştırma yapacaksanız, biz sizi destekleriz.) .كم ِِ ٍ ِ ِ
ْ ُ إ َذا قُ ْمتُ ْم ببَ ْحث ع ْلم ٍّي فَـنَ ْح ُن نَ ْدعُ ُم
2. Cevap cümlesi, talep cümlesi olursa; yani emir ya da nehiy ile başlarsa veya soru cümlesi olursa:
.َح َس َن ِمْن َـها ِ ٍِ
ْ َح ٌد بِتَحيَّة فَ َحيِّه بِأ َ َّإِ ْن َحي
َ اك أ
(Birisi seni selamladığında, sen de onu daha güzel bir şekilde selamla.)
.ُيب فَأ َِج ْره ِ ِ
(Bir yabancı sana sığınacak olsa, onu barındır.)
ٌ إ ْن ا ْستَ َج َارَك َغ ِر
ِ
(Sancılardan dolayı acı çekiyorsan, doktora git.) .الطبيب ب إىل ْ ب األ َْو َج ِاع فَا ْذ َه ِ ََلْ بِسب
َّ ِ
َ إ ْن تَـتَأ
ِ ِ ِ إِ ْن اِمتـعضت بِسب
َ ب قَ ْـول ِه فَـ ُق ْل لَهُ يَ ْـعتَذ ْر إلَْي
.ك ََ َ ْ َ َْ
(Onun sözlerinden dolayı gücendiysen eğer, ona özür dilemesini söyle.)
3. Cevap cümlesi لَْيس, نِ ْع َم, س ِ
َ بْئgibi donuk (câmid) ya da nâkıs fiille başlarsa:
(Dostunun sırrını ifşa eden, güvenilir kimse değildir.) .ني ٍ الص ِد ِيق فَـلَْيس بِأ َِم
َّ َم ْن أَفْ َشـى ِسَّر
َ
ِ ِ
.تَ ْت بِ ِر َعايَة اليَتَ َامى فَن ْع َم َر ُج ٌل أَن
َ إِ ْن قُ ْم
(Yetimleri koruyup gözeteceksen, sen ne mükemmel bir adamsın!)
4. Cevap Cümlesi, gelecek zaman bildiren سـveya سوفile başlarsa:
(Eğer zulmedersen, hesaba çekilirsin.) .ب
ُ اس
َ َف ُت َ إِ ْن ظَلَ ْم
َ ت فَ َس ْو
ِ ُإذا زرُت تُـركِيا فَستـرو َن األماكن اليت ت
.عجبُكم َ ََ َ ْ ْ ْ ُ
(Türkiye’yi ziyaret ederseniz hoşunuza giden yerler göreceksiniz.)
203
Şart Edatları
204
Arapça III
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
Bir şeye rast gelmek, bir şeyi
bulmak, ortaya çıkarmak ... يَ ْـعثُ ُـر على-َعثَ َـر
ِ
ْ إِ ْن تَ ْـعثُُـروا على ُحطَ ِام الطائرِة فَأ
َ َخِبُوا ال َـم ْس ُؤول
.ني
(Uçağın enkazını bulursanız, yetkililere haber veriniz.)
205
Şart Edatları
.إِ ْن تُ َدافِ ْع َع ِن احلَ ِّق فَـلَ ْن َتْ َسَر َولَ ْن تَـْن َد َم
(Hakkı savunursan, ne kaybeder ne de pişman olursun.)
.إ َذا َدافَ ْـعنَا َع ِن األَ ْشَرا ِر فَـ َق ْد ظَلَ ْمنَا بَـلَ َدنَا
(Kötüleri savunacaksak eğer, ülkemize haksızlık etmiş oluruz.)
ِ اَلْـمرأةُ الـمسلِمةُ تُدافِع عن ح ِّق الب
.نات من التعلي ِمَ َ َْ ُ َ ْ ُ َْ
(Müslüman kadın, kız çocuklarının eğitim hakkını müdafaa ediyor.)
206
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde kullanma
becerisi kazanabilme
ِ
األحداث يف العا َِل؟ ف تَطَّلِ ُع َعلَى
َ َكْي
Dünyada olup bitenlere nasıl vakıf oluyorsun?
ِ الصح ِ ِ
.ف واإلنرتنت ُ ُّ أُتَاب ُع التَّطَُّورات عن طريق
Gelişmeleri, gazeteler ve internet yoluyla izliyorum.
207
Şart Edatları
ِ الس َف ِر فَأ
. ب َع ْن طَ ِر ِيق البَ ْح ِر
َ يك أَ ْن تَ ْذ َه
َ ُوص َ إِ َذا َعَزْم
َّ ت على
Yolculuğa çıkmaya niyet etmişsen,
sana deniz yoluyla gitmeyi tavsiye ederim.
... ب
َ فَالَ َع َج
…şaşılacak bir şey yok
ُّ
(Dünya değişmişse, bunda şaşılacak bir şey yok.) .الدنْـيَا تْ ب إِ ْن تَـغَـيَّ َـر
َ فَالَ َع َج
.ﺐ إِ ْﻥ َﻟْ ﻧَـ ْﻔ َﻬ ِﻢ ﺍﻟْﻐَْﻴ َـﺮ َ ََﺣﻴَﺎﻧًﺎ ﻧَ ْـﻌ ِﺠُﺰ َﻋ ْﻦ ﻓَ ْـﻬ ِﻢ أَﻧْـ ُﻔ ِﺴﻨَﺎ ﻓ
َ ﻼ َﻋ َﺠ ْأ
(Bazen kendimizi anlayamıyoruz; o halde başkalarını anlamamakta şaşılacak bir şey olmamalı.)
سلْبيًّا/
َ ًَسلْبا
Olumsuz bir şekilde,
Olumsuz olarak
(Bazı ilaçlar uykuyu olumsuz etkiliyor.) .ض األ َْد ِويَِة َس ْلباً على النَّ ْـوِم
ُ يُ َـؤثُِّـر بَ ْـع
(Çevre kirliliği sağlığı olumsuz etkiliyor.) .حة ِّ ث البِيئي يُ َـؤثُِّـر س ْلبًا على
َّ الص ُ التَّـلَ ُّو
.الذ َك ِاء ٍ َّض األَطْ َف ِال سلُوكِي
َّ ات تُ َـؤثِّر َس ْلباً على ُ ُ نُالَ ِح
ِ ظ يف بَ ْـع
(Bazı çocuklarda, zekâyı olumsuz etkileyen davranışlar gözlemliyoruz.)
208
Arapça III
إجيابيًّا/إجيابًا
Olumlu bir şekilde,
Olumlu olarak
Öğrenme Çıktısı
5 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde
edebilme
209
Şart Edatları
okuma قراءة
210
Arapça III
ٍ كوت من
.ذهب ُّ إ َذا كا َن الكالم من فِض ٍَّة فِإ َّن
َ الس
Söz gümüşse sükût altındır.
211
Şart Edatları
212
Arapça III
2- Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri parantez içinde verilen fiilin uygun çekimi ile doldurunuz.
ب)(ش ِر َ
ضَ . إِ ْن .......املاءَ بارداً تََْر ْ .1
َمىت يـُْه ِم ْل َو ِاجبَاتِِه ( .....فَ ِش َل) .2
ب الْعِْل ِم َ ( .....كَّرَم) أَيـنَما ي ْذهب ِ
صاح ُ ْ َ َ ْ َ .3
ِ
التعليم ،لتَطََّوَر ال ُـم ْجتَ َم ُع( .انْـتَ َشَر) لو ..... .4
ُ
(أجاب)
َ ت تَ ْدعُ ِن ،فَأَنَا .....ـك. أَيّا َن أَنْ َ .5
3- Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları parantez içinde verilen şart edatlarından cümleye anlamca
uygun olanıyla doldurunuz
(حْيثُ َماَ ،م ْنَ ،م َتَ ،م ْن ،إِ ْن)
َ
ك. ض ْف َ ....تَـزرِن أَستَ ِ
ُْ ْ .1
ِ
ل فَأنَا ُم ْستَعدٌّ. َْ ....تتَ ْج إِ ََّ .2
....ي ُكن ِ
العالُ ُْيتَ َـرْم. َ ْ .3
ِ ِ
ص يف َع َمله يَـْن َج ْح. ُِ
....يْل ْ .4
الناس َيْ َس ْر. ....يْ َد ْع َ َ .5
4- Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları uygun harf-i cerlerle doldurunuz.
َّح َد ِة.
ضيَّ ِة قُـبـرص يف األُم ِم املت ِ رئيس الوزراء يدافِع .........قَ ِ
َ ُْ ُ ُ َ .1
ِ ِ ِ ِّ
َه ْل يَ ْشعُُر الط ْف ُل ......األ َل يف بَطْنه؟ .2
تُدافِع النِّقابةُ .......ح ِ
قوق العُ َّم ِال. ُ ُ َ .3
ِ
َخبُوا الش ُّْرطة. ِ ِ
إِ ْن تَ ْـعثُُـروا ُ ........حطَام الطائرة فَأ ْ .4
ب. قوق الطَُّل ِ َْنن نُدافِع .........ح ِ
ُ ُ ُ .5
213
Şart Edatları
5- Aşağıdaki cümleleri parantez içindeki kalıp ifadelerden uygun olanlarla doldurunuz.
ب إجيابًاَ ،س ْلبًاَ ،ع ْن طَ ِر ِيق) ِ
(ع ْن طَ ِريق ،فَالَ َع َج َ
َ
.1إ َذا طَلبت إجازًة فَـ ْلي ُكن ...............إِدارِة ال ُكلِّيَّةِ.
ََ َْ ََ َ ْ
يت ِمْنهُ ُم َع َاملَةً ِسيِّـئَةً ..........يف ذلك. ِ
.2إ َذا لَق َ
.3يُ َـؤثُِّـر التَّ ْد ِخني ..........على ِّ
الصحة.
ت. .4أرجو أَ ْن تُـرِسلوا إلينا جواب ُكم س ْلبا أو ........يف أَقْص ِر وقْ ٍ
َ َ َ ًَ ْ ْ
إلينا الطَّلَب ............الوزارة. ِ
.5أ َْرس ْل ْ
6- Aşağıdaki şart cümlelerinde gramer bakımından yanlış yazılan yerleri tespit ederek düzeltiniz.
ِ ِ ِ
ك.إِ ْن تَ ْـعتَذ ُر للَّر ُج ِل يُ َسامُ َ .1
ك. ورِن أُ ْك ِرْم َ ِ
إ ْن تَ ُـز ُ .2
َم ْن يَ ْس ِر ْق ُه َو ُْم ِرٌم. .3
ِ
الطبيب. ب إىل إِ َذا م ِرض ِ
ت ا ْذ َه ْ َ ْ َ .4
يم. ِ ِ
َم ْن يـُْتق ُن َع َملَهُ ُه َو ُم ْستَق ٌ .5
7- Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları, parantez içinde verilen kelimelerden anlamca uygun
olanlarıyla doldurunuz.
(فَأ ْ ِ
َخ ْبِنَ ،كْيـ َف َما ،أَ ْشَر ْح ،عندما ،يَـْت َـع ْ
ب)
وع.
املوض َ
ك ُ إِ ْن تُِرْد ....لَ َ .1
َم ْن يُ ْس ِر ْع ..... .2
ت ..... إِ َذا عُ ْد َ .3
8- Aşağıda karışık olarak verilen sözcükleri anlamlı cümleler haline getiriniz.
جيعاً /تَ ُكونُوا أت/بِ ُكمَِ / اهلل /أيـنَما/ي ِ
ْ َْ َ .1
ِ ِ
كت /جْئتَِنَ /م َت /ب َ فَ ِر ْح ُ .2
صُروا /إ ْن
ص ْرُكم /اهلل /تَـْن ُ يَـْن ُ .3
اجلَ ِرميَةُ /املتَ َـعطِّلُو َن /تَـْنتَ ِش ْر /أينما /يَكْثُ ْـر .4
ت /نََـزَل /إِ َذا /املطَُرالزْرعُ َ /وَنَا /نَـبَ َ َّ .5
214
Arapça III
215
Şart Edatları
Diyalogla gerek bu bölümde işlenen dilbilgisi konularına giriş yapılmakta gerekse önceki bölümlerde işlenen ko-
nular, pekiştirilmeye çalışılmakta, şart edatlarının günlük dilde kullanımına ilişkin beceriler kazandırılmaktadır.
Şart Edatları
Bir eylemin belli şartlarda meydana geleceğini ifade etmek için Arapçada bazı edatlar kullanılır ve bunlara
“şart edatları” denir. Şart edatları daima cümlenin başında kullanılır. Bu edatlarla kurulan cümleler “şart
cümlesi” ve “cevap cümlesi” olarak adlandırılan iki ayrı cümleden meydana gelir.
Şart edatları kendi içinde iki gruba ayrılır:
1-Cezm eden şart edatları:
Bu edatlar, cümlenin hem şart kısmındaki, hem de cevap kısmındaki muzâri fiilleri, yani hem şart fiilini
hem de cevap fiilini cezm ederler. Bunlar her ne kadar iki muzâri fiili cezm eden edatlar olarak anılsa da, şart
cümlelerinin şart bölümünde ve cevap bölümünde birden çok muzâri fiil bulunması durumunda onların
hepsini de cezm ederler. Bu edatlar şunlardır:
Fâu’l-Cevâb
Fâ’u’l-cevâb, bir şart edatı ile başlayan cümlenin cevap kısmının başına gelen bir fâ ( )فharfidir. Bu harfin
zorunlu olarak geldiği yerleri şöyle sıralayabiliriz:
Cevap cümlesi, isim cümlesi olursa,
Cevap cümlesi, talep cümlesi olursa; yani emir ya da nehiy ile başlarsa veya soru cümlesi olursa,
Cevap cümlesi لَْيس, نِ ْعم, بِْئسgibi donuk (câmid) ya da nâkıs fiille başlarsa,
َ َ
Cevap Cümlesi, gelecek zaman bildiren سveya سوفile başlarsa,
Cevap Cümlesi, قَ ْدpekiştirme edatı ile başlarsa,
Cevap Cümlesi, muzâri fiili nasb eden ve olumsuz yapan لَنedatı ile başlarsa,
ْ
Cevap Cümlesi, muzâri fiili olumsuz yapan ماedatı ile başlarsa.
َ
216
Arapça III
ِ التـَّل
(İnsanlara hizmet ederken büyük bir mutluluk duyuyorum.)
ِ طَ ِر
“...يق ” َع ْن (...yoluyla, aracılığıyla) ifadesinin kullanımı örnek cümlelerle tanıtılmıştır.
ِ الس َف ِر فَأ
.ب َع ْن طَ ِر ِيق البَ ْح ِر
َ يك أَ ْن تَ ْذ َه
َ ُوص َ إِ َذا َعَزْم
َّ ت على
(Yolculuğa çıkmaya niyet etmişsen, sana deniz yoluyla gitmeyi tavsiye ederim.)
“ب
َ ( ”فَالَ َع َجŞaşılacak bir şey yok) ifadesinin kullanımı verilen cümlelerle tanıtılmıştır.
ُّ
(Dünya değişmişse, bunda şaşılacak bir şey yok.) .الدنْـيا
َ ْ ب إِ ْن تَـغَيَّ َـر
ت َ فَالَ َع َج
“ًسلْبا
َ / ( ” َس ْلبِيًّاOlumsuz bir şekilde, olumsuz olarak) ifadesinin kullanımı verilen cümlelerle tanıtılmıştır.
(Bazı ilaçlar uykuyu olumsuz etkiliyor.) .َد ِوي ِة س ْلباً على النَّـوِم ُ يُ َـؤثُِّـر بَ ْـع
ْ َ َ ْ ض األ
“إجيابًا/ ( “إجيابيًّاOlumlu bir şekilde, olumlu olarak) ifadesinin kullanımı verilen cümlelerle tanıtılmıştır.
ِ صاد ِ ِتون تُـؤثـِّر على إقْت ِ تاج َزي
ِ َّ ت
.البالد إجيابيًّا ُ َ ْالزي ْ ِ ْيادةُ يف إِن
َ الز ِّ
(Zeytinyağı üretimindeki artış ülke ekonomisini olumlu bir şekilde etkiliyor.)
217
Şart Edatları
E. .سأزورَك
ُُ
6 ”)ح
ُ (نَـ ْفَر...... (تَـ ُقولُو َن) احلَ َّق....... “إ ْنcümle-
2 Arapçada “Fâu’l-cevâb” ile ilgili kurallardan sinde parantez içinde verilen fiillerin doğru çekimi
hangisi doğrudur? seçeneklerden hangisinde verilmiştir?
218
Arapça III
219
Şart Edatları
1. B Yanıtınız yanlış ise “Şart Edatları” konusunu 6. D Yanıtınız yanlış ise “Şart Edatları” konusunu
yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
ْ مفاتيح
3. E Yanıtınız yanlış ise “Fâ’u’l-Cevâb” konusunu 8. D Yanıtınız yanlış ise “Şart Edatları” konusunu
yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
4. A Yanıtınız yanlış ise “Şart Edatları” konusunu 9. C Yanıtınız yanlış ise “Şart Edatları” konusunu
yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
5. C Yanıtınız yanlış ise “İrâb Örnekleri” konusunu 10. B Yanıtınız yanlış ise “Arapçada Kalıp İfadeler”
yeniden gözden geçiriniz. konusunu yeniden gözden geçiriniz.
Araştır / Tekrarla
7 Yanıt Anahtarı
220
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
7 Anahtarı
َّح َد ِة
ضيَّ ِة قُـبـرص يف األُم ِم املت ِ .1رئيس الوزراء يدافِع عن قَ ِ
َ ُْ ُ َْ ُ َ
ِ ِ
َ .2ه ْل يَ ْشعُُر الطِّْف ُل بِاأل َِل يف بَطْنه؟
Alıştırma 4 .3تُدافِع النِّقابةُ عن ح ِ
قوق العُ َّم ِال. ُ َ َْ ُ
.4إِ ْن تَ ْـعثُ ُـروا على ُحطَ ِام الطائرِة فَأ ْ
َخِبُوا الش ُّْرطة.
ب. قوق الطَُّل ِ َْ .5نن نُدافِع عن ح ِ
ُ ُ َْ ُ
221
Şart Edatları
Alıştırmalar Yanıt
7 Anahtarı
وع.
املوض َ
ك ُ .1إِ ْن تُِرْد أَ ْشَر ْح لَ َ
Alıştırma 7
ب. َ .2م ْن يُ ْس ِر ْع يَـْت َـع ْ
َخِ ْبِن. ت فَأ ْ .3إِ َذا عُ ْد َ
َ .4كْيـ َف َما تُ َـع ِام ْل ُه ْم يُ َـع ِاملُ َ
وك.
دخلت الغرفةَ وجدتُهُ باكِياً. ُ .5عندما
222
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
7 Anahtarı
ِ
ْ إِ ْن تَ ْـبك أ.1
.َحَز ْن
Ağlarsan üzülürüm.
.س ِمنَّا
َ َم ْن َغشَّنَا فَـلَْي.4
Bizi aldatan bizden değildir.
ِ إ َذا أَطَع.5
َ ك َر ِضيَا َعْن
.ك َ ْت َوال َدي
َ ْ
Ebeveynine itaat edersen, senden razı olurlar.
223
Şart Edatları
Alıştırmalar Yanıt
7 Anahtarı
.ب ِ
ْ َم ْن يَ ْس َع يَكْس
Alıştırma 10 Ülkeye döndüğünde bana uğra. .3
224
Arapça III
...( دافَ َع َع ْنdâfe‘a ‘an) birini veya bir şeyi savundu, ( َكَّرَمkerrame) saygı gösterdi
müdafaa etti
( َلَظَاتlahazât) anlar (t.) ( َلْظَةlahza)
( َس َّج َلseccele) kaydetti
( ُمتَ َـعطِّلُو َنmute‘attilûn) işsizler, başıboşlar
( َس ْعيsa’y) çaba, gayret; koşma
يَْ َس ُح-( َم َس َحmeseha–yemsehu) silmek
الس ْعي (es-sa’y) Mekke’de Safa ve Merve tepeleri
َ arasında hacıların say yapması ( ُم ْش ِرفmuşrif) sorumlu, ilgili kişi, yetkili
( ُسلُوكِيَّاتsulûkiyyât) davranışlar, hal ve hareketler ( َم ْعنَ ِويَّاتma’neviyyât) moral
وخةَ ( َشْي ُخeş-şeyhûha) yaşlılık ( َم ْوُهوبmevhûb) yetenekli, kabiliyetli
( ِص َعابsı‘âb) zorluklar (t.) ص ْعبَة َ (sa‘be) ت َ َت – نَـب ُ ُ( يَـْنبnebete – yenbutu) yetişmek (bitki,
meyve, sebze vs.)
صفاء َ (safâ’) mutluluk, duruluk,dürüstlük ( نَقاءnakâ’) saflık, katışıksız olma
ع ر ض
َ
ََ َُ َ - عر ض
ْ ي (dare‘a- yadre‘u ) yalvarmak (إىل : birine)
( نِقابةnikâbe) sendika
افَ َ ط- وف ُ ُ( يَطtâfe- yetûfu) dönmek, dönüp dolaşmak
َهطَ َل- ( يـَْه ِط ُلhetale- yahtılu) iri taneli ve şiddetli
( ظُُروفzurûf) şartlar, koşullar (t.) ( ظَْرفzarf) yağmak (yağmur)
َع َجَز- ‘( يَ ْـع ِجزaceze- ya‘cizu) yapmamak, aciz kalmak صى َّ ( َوvassâ) tavsiye etti
(عن: bir şeyi)
( َو َّفveffâ) tam olarak verdi (payını, hakkını)
‘( َع ِرقarik) terli ( يـَْنبَغِيyenbegî) gerekli, uyun olur
( َغنَمganem) koyun, küçük baş hayvan
إجيابًا/ ( إجيابيًّاîcâben/îcâbiyyen) olumlu bir şekilde, ً َس ْلبا/ ( َس ْلبِيًّاfelâ acebe) olumsuz bir şekilde, olumsuz
olumlu olarak olarak
225
Bölüm 8
Atıf Edatları
Atıf Edatları
öğrenme çıktıları
1
becerisi kazanma, atıf edatlarının
2
1 Atıf edatlarını ve bölümde geçen bazı bulunduğu cümlelerde yer alan ma‘tûf ve
sözcük yapılarını kullanarak diyalog ma‘tûfun aleyh’i tespit etme becerisi elde
gerçekleştirme becerisi kazanabilme etme
3 4
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı
fiilleri tanıma ve bunları içinde atıf edatı 4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
bulunan cümlelerde kullanma becerisi biçimlerini tanıma ve atıf cümlelerinde
kazanabilme kullanma becerisi elde etme
226
Arapça III
İbn-i Sina
Öğretmen: İbn-i Sina hakkında bir şeyler bili- إبن سينا
yor musun? ف عن اب ِن ِسينا َشْيئاً؟ ُ هل تَ ْـع ِر:املَُعلِّ ُم
. إنه ِم ْن أَ َكابِ ِر عُلَ َم ِاء اإلسالَِم َوفَالَ ِس َفتِ ِه ْم، نَ َـعم:التِّـ ْل ِمي ُذ
Öğrenci: Evet, kendisi İslâm’ın en büyük
âlimlerinden ve filozoflarındandır.
ِ
Öğretmen: Nerede doğup yaşadı? اش؟َ وع َ أَيْ َن ُول َد:املَُعلِّ ُم
Öğrenci: Buhara yakınlarında bir köyde doğdu. .يبة ِم ْن ُب َارى ٍ ولِ َد يف قَـري ٍة قر:التِّـ ْل ِمي ُذ
Öğretmen: Çocukluğu nasıl geçti? َْ ُ
Öğrenci: Felsefe ve fıkıh; sonra da tıp ve ede- ت طُُفولَتُهُ؟ ْض َ ف َم َ َكْي:املَُعلِّ ُم
.ب ِ َّ ُث،الف ْقه ِ ِ
biyat okudu.
َ ب واأل ََد َّ الط َ س الفلسفةَ و َ َد َر:التِّـ ْلمي ُذ
Öğretmen: Hayatı boyunca memleketinde mi
kaldı?
ث طَو َال عُ ْم ِرِه يف بـَلَ ِد ِه؟ َ فَ َـه ْل َم َك:املَُعلِّ ُم
.وج ْر َجا َن فـََه َم َدا َن ِ
Öğrenci: Hayır, aksine Buhara, Curcân ve ُ ال بَ ْل َسافَ َـر إىل ُبارى:التِّـ ْلمي ُذ
ِ ب ِأم ِ ِّ يف الط،ع َ أي َمَ ٍال بََـر ِّ يف:املَُعلِّ ُم
Hemedan’a gitti.
الفلسفة؟
Öğretmen: Hangi alanda sivrilmişti (öne çık-
mıştı), tıpta mı yoksa felsefede mi? . لَ ِكنَّهُ اِ ْشتَ َـهَر بِطَبَابَتِ ِه، َكا َن َخبِرياً يف كِلَْي ِه َما:التِّـ ْل ِمي ُذ
ِ ِّ فَِفي:املُعلِّم
ابن سينا؟ ُ ف َ َّأي املََواضي ِع أَل
Öğrenci: Her ikisinde de uzmandı; ama ken-
disi doktorluğuyla ün kazanmıştır. َُ
وحت ِ
َّ األدب واملُوسي َقى ِ ِ ِ ِّ يف الط:التِّـ ْل ِمي ُذ
Öğretmen: Peki, İbn-i Sina hangi konularda َ ب وال َفلَك و
eser yazdı? .تدب ِري املـَْن ِزِل
Öğrenci: Tıp, astronomi, edebiyat, müzik ve
hatta ev idaresi konularında. ماهرا فقط؟ ً ابن سينا طبيبًا ُ َهل َكان:املَُعلِّ ُم
Öğretmen: İbn-i Sina yalnızca iyi bir doktor
muydu?
227
Atıf Edatları
Öğrenme Çıktısı
1 Atıf edatlarını ve bölümde geçen bazı sözcük yapılarını kullanarak diyalog gerçekleştirme
becerisi kazanabilme
ِ
أدوات العطف:القواعد
Arapça’da atıf (ف
ُ ْ)اَلْ َعط, belirli harf ya da edatlar yoluyla kelime ya da cümleleri, aynı hükme bağlamak-
tır. Atıf harflerinden/edatlarından önce gelen kelime ya da cümleye ma‘tûfun aleyh; sonra gelen kelime ya
da cümleye de ma‘tûf denir. Ma‘tûfun aleyh nasıl irap ediliyorsa, ma‘tûf da aynı şekilde irap edilir; yani
ma‘tûf olan kelime veya cümle irap yönünden ma‘tûfun aleyh’e uyar.
.القريَِة ِ َذه
(Ali ve Muhammet köye gittiler.)
ْ ب َعل ٌي و ُمَ َّم ٌد إىل
َ َ
Yukarıdaki cümlede علِي َ kelimesi fâildir ve merfûdur. Kendisinden sonra gelen ve bir atıf harfi olan
ٌ ِ
( وvav) ُمَ َم ٌدkelimesini ona bağlar. Bu durumda َعل ٌيkelimesi ma‘tûfun aleyh, atıf harfinden sonra gelen
ُمَ َم ٌدkelimesi ise ma‘tûf olarak adlandırılır. Bu örnekte ma‘tûfun, merfû olan ma‘tûfun aleyh gibi merfû
olduğuna dikkat ediniz:
ِ ِّ الـمعلkelimesinin
ve irâb bakımından ma‘tûfun aleyh olan mef‘ûlun bihe uyarak mansûb olmuştur. (مات
düzenli dişil çoğul olduğu için kesra ile mansûb olduğuna dikkat ediniz.)
ُ
ِ ِّالـمعل ِ
مات ُ و َ ال ُـم َعلِّم
ني ت
ُ َْرأَي
Atıf harflerinin iki kelimeyi birbirine bağladıkları gibi iki cümleyi de birbirine bağlayabildiklerini be-
lirtmiştik. Burada dikkat etmemiz gereken husus ma‘tûfun aleyh olan cümlenin ne tür bir cümle olduğu-
dur. Eğer ma‘tûfun aleyh fiil cümlesi ise ma‘tûf olan cümle de fiil cümlesi olarak gelir. Ayrıca ma‘tûf olan
cümle zaman bakımından da ma‘tûfun aleyhe uyar. Ancak ma‘tûfun aleyh olan cümle bir isim cümlesi ise
ma‘tûf olan cümle de isim cümlesi olarak gelir.
.ض ُر ال ُفطُور
ِّ ُح
َأ َو صباح ُ َستَ ْـي ِق
َ ظ ُمبَ ِّكًرا ُك َّل ْأ
.ٌغرية
َ ص َ ُاحلَديقة َو ٌت َكبري
ُ البَ ْـي
Atıf Edatları şunlardır:
1. الو ُاو
َ (Vâv): Sıra gözetmeksizin bir işe katılım/ortaklık (müşâreket) ifade eder:
(Fiil, mâzi, muzâri ve emir olmak üzere [üçe] ayrılır) .َم ٍر
ْ وأ،ضا ِرٍعَ َوُم،اض ٍ يـُ َق َّس ُم اْ ِلف ْعل إىل َم
ُ
(Müdür ve yardımcısı odaya girdi.) .اع ُدهُ إىل الْغُْرفَِة
ِ دخل املدير ومس
َ َُ ُ َ َ َ
ِ الر ِ لِلطَّائِر
(Uçakların, hem savaşta hem de barışta önemli rolü vardır.) .ب َْْ الس ْل ِم َو
ِّ ات َد ْوٌر َهامٌّ ِيف َ
ِ ِ
.ُف التَّاج ُر َو َشري ُكه ِ
(Tüccar ve ortağı anlaşmazlığa düştüler.) َ َا ْختـَل
229
Atıf Edatları
230
Arapça III
.يف ِ ِ َيـْنت
ُّ صُر الْ َق ِو
(Zayıf değil güçlü kazanır.) ُ ي الَ الضَّع َ
.اال ْجتِ َم ِاع ِعالَ َج الْ ُم ْش ِكلَ ِة الَ َسبَبَ َـها فَـ َق ْط
ِ َعرض اخلَبِري ِيف
ُ َ َ
(Uzman, toplantıda sadece sorunun nedenini değil, çözümünü de sundu.)
(Dost ol, düşman olma!) .صدي ًقا ال َع ُد َّوا
َ ُك ْن
9. لكن
ْ (Lâkin) : İstidrâk (anlam kapalılığını giderme, bir eksiği tamamlama) amacıyla kullanılan bu
edatın atıf işlevi görmesi için kendisinin lâkin biçiminde sâkin kullanılması, lâkinne biçiminde
şeddeli kullanılmaması gerekir. Ayrıca vâv harfiyle (velâkin biçiminde) kullanılmaması, öncesinde
bir olumsuzluk (nefiy ya da nehiy) bulunması, matûfunun da cümle değil tek bir kelime olması şartı
vardır. Şimdi aşağıdaki örnekleri inceleyelim.
(Halamı değil ninemi ziyaret ettim.) .ت َع َّميت لَ ِك ْن َجدَّيتُ ما ُزْر
ِ
(Et değil tavuk yedim.)
َ لت اللَّ ْح َم لك ْن الد
.َّجاج ُ ما أ َك
(Bulanık su değil temiz su iç.) .ًصافِيا ِ ِ
َ ب َماءً َعكراً لَك ْن ْ الَ تَ ْشَر
ِ ما َش ِربت الشَّاي
.َلك ْن املاء
(Çay değil su içtim.)
َ ُْ
.املهندس ِ
الطبيب لك ْن تِ َْل يأ
(Doktor değil mühendis geldi.)
ُ ُ ْ
Atıf edatı olması için aranan şartlar yerine getirilmezse ن ِ (lâkin) edatı atıf işlevi görmez, yani kendi-
لك
ْ
sinden sonra gelen kelime ya da cümle kendisinden önce gelen kelime ya da cümleden irap bakımından
bağımsız olur. Örnekleyecek olursak:
ِ (lâkin) edatı eğer vâv harfi ile kullanılırsa, artık atıf edatı değildir, vâv harfi atıf edatı olarak irab-
لك ْن
lanır:
.ت َجدَّيت ِ
(Halamı ziyaret etmedim ama ninemi ziyaret ettim.) ُ ت َع َّميت َولك ْن ُزْر
ُ ما ُزْر
ِ (lâkin) edatından önce olumsuzluk (nefy) ya da nehiy bulunmazsa:
لك ْن
(Ben lokantada et yedim ama onlar tavuk yediler.) .كلُوا الدَّجاج ِ أنا أ َك ْلت اللَّحم يف املـطْعم
َ لكن ُهم أ
َ َ َْ ُ
ِ
( لك ْنlâkin) edatının matûfu tek bir kelime değil cümle olursa:
.ًصافِيا ِ ِ ِ
(Bulanık su içme ama temiz su iç.) َ ًب ماءْ ب َماءً َعكراً لَك ْن ا ْشَر
ْ الَ تَ ْشَر
Şimdi konuyu daha iyi pekiştirmek için bazı cümlelerin irâbını yapalım:
(Annem ya da babam beni okuldan almak için gelecek.) .ض ُر لِيأْ ُخ َذِن ِم َن ال َـم ْد َر َس ِة
ُ والِ َدِت أ َْو والِدي َسيَ ْح
والِ َدِت:( )والِ َدةMubteda, merfû, ref alâmeti kapalı te harfi üzerinde takdir edilen (varsayılan) damme
–birinci tekil şahıs zamirinin bitişmesi dolayısıyla damme harekesi görünemedi ve zorunlu olarak kesraya
dönüştü. Bu tür durumlarda dammenin görünemeyişiyle ilgili olarak Araplar irâbı mealen şöyle yaparlar:
mubteda, merfû, ref alâmeti mazeret dolayısıyla görünemeyen takdiri damme: mubtede’ merfû‘, ‘alâmetu
ref‘ihî ed-damme el-mukaddera mena‘a min zuhûrihâ et-te‘azzur-; aynı zamanda muzâf, ()ي: mutekellim
yâ’sı muzâfun ileyh mahallen mecrûr. Ma‘tûfun aleyh.
أ َْو : Atıf harfi
والِدي : ( )والِدMa‘tûf, merfû, ref alâmeti dal harfi üzerinde takdir edilen (varsayılan) damme, aynı
zamanda muzâf, ( )يmutekellim yâ’sı muzâfun ileyh mahallen mecrûr.
231
Atıf Edatları
ض ُرُ َسيَ ْح: ( )سGelecek zaman edatı, (ضُر ُ ) َْيmuzâri fiil, üçüncü tekil, eril. Fâili gizli zamir () ُهو. Fiil
cümlesi olarak mubtedanın haberi, mahallen merfû, çünkü cümlelerin irâbı mahallendir.
ِ
ليأْ ُخ َذِن: ( ) ِلnasb edatı, ( )يأْ ُخ َذmuzâri fiil, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha, ( )نnûn-u vikâye,
( )يmef‘ûlun bih, mahallen mansûb, çünkü zamirler mebnîdir.
ِم َن: Harf-i cer
ال َـم ْد َر َس ِة: Mecrûr, cer alâmet sondaki kesra.
(Cahil ile değil okumuşla dostluk yap.) .ًـعلِّما ِ ِ ُالَ ت
َ َب َجاهالً بَ ْل ُمت
ْ صاح
َ
َال : Nehiy edatı
ب ِ ُ ت: Muzâri fiil, baştaki nehiy (’)الsından dolayı meczûm, cezm alâmeti sondaki sükûn. Fâili gizli
ْ صاح َ
zamir ()أنْت.
ًاهال ِ ج: Mef‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha; ayrıca ma‘tûfun aleyh.
َ
بَ ْل : Atıf edatı. Bir önceki cümlenin ya da kelimenin işlevini/görevini, dolayısıyla irâbını kendi-
sinden sonraki kelimeye taşır.
ً ُمتَ َـعلِّما : Ma‘tûf isimdir, ma‘tûfun aleyhe uygun olarak o da mansûbdur, nasb alâmeti sondaki fethadır.
ِ صر
(Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde, Nasr Sûresi,1) ﴾اهلل َوالْ َف ْت ُح َ ﴿إِ َذا َج
ُ ْ َاء ن
إِ َذا : Cezm etmeyen şart edatı. Zarf anlamı da taşır.
اء
َ َج : Şart cümlesinde yer alan mâzi fiil (şart fiili), 3. Tekil, eril.
ص ُر
ْ َ ن : Fâil, merfû, ref alâmeti sondaki damme, aynı zamanda muzâf. Ayrıca ma‘tufun aleyh.
ِ
اهلل : Lafzı celal, muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
َو : Atıf edatı olup kendisinden sonraki kelimenin de eyleme ortak olduğunu açıklar. Bir önceki
cümlenin ya da kelimenin işlevini/görevini, dolayısıyla irâbını kendisinden sonraki kelimeye
taşır.
الفتح
ُ : Ma‘tûf isim. Ma‘tûfun aleyhin irâbına uyarak merfû olmuştur, ref alâmeti sondaki dammedir.
Öğrenme Çıktısı
2 Atıf edatlarını cümle içinde kullanabilme becerisi kazanma, atıf edatlarının bulunduğu
cümlelerde yer alan ma‘tûf ve ma‘tûfun aleyh’i tespit etme becerisi elde etme
232
Arapça III
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
Ortaya bir şey çıkardı,
gizli bir şeyi buldu
... ف َع ْن
َ ش
َ َك
233
Atıf Edatları
Öğrenme Çıktısı
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı fiilleri tanıma ve bunları içinde atıf edatı bulunan
cümlelerde kullanma becerisi kazanabilme
ِ
َ َك ْم لُغَةً تَ ْـع ِرف
ني؟
Kaç dil biliyorsun?
234
Arapça III
َّ َر ْغ َم أ
... َن
… olmasına rağmen,
… olmakla birlikte, … karşın
ِ ِ َخر عن مس
.ني َ َ ُ ُ َّ ال يَـتَأ،ٌَر ْغ َم أَنَّهُ فقري
َ اع َدة الْ ُم ْحتَاج
(Yoksul olmasına rağmen muhtaçlara yardım etmekten geri kalmıyor.)
ِ َّ
.ف َ َخَر َج ُدو َن أَ ْن،ًَر ْغ َم أَن اجلََّو َكا َن باردا
َ َيلبس امل ْعط
(Hava soğuk olmasına rağmen palto giymeden dışarı çıktı.)
235
Atıf Edatları
ْحوظَة ٍ بِص
ُ ورة َمل
َ ُ
Gözle görülür bir şekilde, somut olarak, açık bir şekilde
ٍ
.ملحوظة الصناعةُ بصورٍة ِ تَطََّور
ِّ ت التِّجارةُ و َ
(Sanayi ve ticaret, gözle görülür bir şekilde gelişti.)
ٍ
.ملحوظة فات والِ ِدي بصورٍة
ِ َّتَظْهر آثَار الفارايب وابن رشد يف مؤل
ُ ُ َُ
(Farabi ve İbn Rüşd’ün etkisi, babamın eserlerinde açıkça görülmektedir.)
ِِ ِ ِ
.ني
َ ني فالالجئ َ َسنُ ْـؤِوي ال ُـمعاق،بناءً على تعليمات ال ِوَز َارِة
َ ِني وال َـمْن ُكوب
(Bakanlığın talimatı üzerine engellileri, afetzedeleri ve sığınmacıları barındıracağız.)
236
Arapça III
okuma قراءة
ُ َتْطي
ط املُ ُدن
ُ َّخ ِطي ِ يط الْم ُد ِن بـع َد التَّ ْد ِم ِري الَّ ِذي سبَّـبْته احلرب العالَ ِميَّةُ الثَّانِيةُ ِيف الـم ُد ِن األ ِ ِ ِ
ط ْ َوقَ ْد بَ َدأَ الت.ُوروبـِّيَّة
ُ ُ َ َ ُ َْ ُ َ َ ْ َ ُ ظَ َهَر ع ْل ُم َتْط
ُ ف َتْ ِطي
ط املُُد ِن ِ ِ ِ ِ ِ ِِ ِ
ُ يُ َـعَّر.ين َ ت يف الْ َق ْرن الْع ْش ِر ْ ت َو ْازَد َهَرْ َولَك ْن تَطََّوَر،صوِر ال َقدَية ُ ُ بَ ِل الْع،ُمْن ُذ الْ ُقُرون الْ َماضيَة
ِ الشكَّ ِاضي ب ِ ص ِل إىل اِستِخ َد ِام األَر ُّ أَ ِو التَّ َـو،يبٍ ِ أ َْو تَـرت،ان إىل تَـْن ِظي ٍم ِ َط ِمن الْعِْل ِم والْ َف ِّن اللَّ َذي ِن يـه ِدف ِ ِ
ْل َ ْ ْ ْ َْ ْ َ َ ٌ بأَنَّهُ َخلي
اسبَةٌ لِتَـْن ِظي ِم
ِ َ وِمن ذلك و ِضعت م َشا ِريع من، ب
ُ ُ َ َْ ُ
ِ
ْ َ ِ املـُـنَاس
َ ب أَ ْن نَ ْـع ِر ِ ِ ِِ ِ ُّ
َّ ف أ
َن ُ َي.َّوا ِرِع َو َح َّت األَزقَّة يف املدينة َ الطُرق َوالش
،َّوا ِرِع فَـ َق ْط ِ ِ ِ
َ ظيم الش
ٌ ختطي َط ال ُـمدن َع َمليَّةٌ الَ تَـ ْقتَص ُر َعلَى تَـْن
.بَ ْل إِنَّهُ يَ ْش َم ُل املدينةَ بأَ ْك َملِ َها
Şehir Planlama
Şehir planlama bilimi, Avrupa kentlerinde II. Dün-
ya Savaşı’nın yol açtığı yıkımın ardından ortaya çık-
mıştır. Planlama, geçmiş asırlarda, hatta eski çağlarda
başlamış; ancak XX. Yüzyılda gelişme göstermiştir.
Şehir Planlama, araziyi uygun bir şekilde kullanmayı
ve düzenlemeyi hedefleyen bilim ve tekniğin/sanatın
karışımı olarak tanımlanır. Bu bağlamda şehirdeki
yolların, caddelerin ve hatta sokakların düzenlenmesi
için birtakım uygun projeler hazırlanmıştır. Şunu da bilmeliyiz ki şehir planlama, sadece caddeleri dü-
zenlemekle sınırlı değildir, bilakis şehrin tamamını kapsayan bir iştir.
237
Atıf Edatları
ت كرميٌ. ِ
ت َوأنْ َ
ش َعزيزاً ْأو ُم ْ
ع ْ
Aziz bir şekilde yaşa, ya da
saygın bir şekilde öl.
ص َّدقَ َ
ك. ص َدقَك الَ َم ْن َ
وك َم ْن َ
أخ َ
ُ
Kardeşin, sana karşı dürüst olandır, seni
tasdik edip duran değil.
238
Arapça III
حت -ف)
(بل َّ - س. ِ ِ
َد َخ َل املد ُير ........احلاَر ُ .1
2- Aşağıdaki cümlelerde, atıf edatlarından sonra ya da önce boş bırakılan yerleri parantez içinde
verilen kelimelerden uygun olanıyla doldurunuz.
3- Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları uygun harf-i cerlerle doldurunuz.
239
Atıf Edatları
.ص َل
ْ ِّش ال َف
ُ ُسـتَاذُ فَالْ ُم َفت
ْ َد َخ َل األ .1
.الَـبَا ُن
ْ َُّجاعُ ال َ وز الش ُ يَـ ُف .5
240
Arapça III
Diyalogla gerek bu bölümde işlenen dilbilgisi konularına giriş yapılmakta gerekse önceki bölümlerde işle-
nen konular, anlatılan ifade kalıpları pekiştirilmeye çalışılmakta, ibarelerin günlük dilde kullanımına ilişkin
beceriler kazandırılmaktadır.
Atıf Edatları
ِ التَّـل
(Tanta, Mısır’da Kahire ve İskenderiye şehirleri arasında yer alır.)
ِ
َ ص املَِر
.يض ُ َد َخ َل الطَّب
َ يب فَـ َف َح .2
(Doktor, içeri girip hastayı muayene etti.)
.ُح ٍد ِ ِ
ْ َّب يف َغ ْزَوة بَ ْد ٍر ُثَّ يف أ
ُّ ِا ْشتَ َـرَك الن .5
(Peygamber, Bedir ve daha sonra Uhud savaşına katıldı.)
.يف ِ ِ َيـْنت
ُّ ص ُر الْ َق ِو
(Zayıf değil güçlü kazanır.) ُ ي الَ الضَّع َ .8
.املهندس ِ ت الطبيب
لك ْن ِ َْل يأ
(Doktor değil mühendis geldi.)
ُ ُ ْ .9
241
Atıf Edatları
becerisi kazanabilme
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti ْخيص
...ف َع ْن
َ ش
َ َك: Ortaya bir şey çıkardı, gizli bir şeyi buldu:
ِ اِستَطَاعت قُ َّـوات األَم ِن أَ ْن يك
ِ ْش ُفوا َعن ه ِويَِّة
.املقتول ُ ْ َ ْ ُ َْ ْ
(Emniyet güçleri, maktulün kimliğini tespit edebildiler.)
...ث َعلَى
َ بَ َـع: Bir şeye sebep oldu, yol açtı
(İşsizlik, umutsuzluğa yol açtı.) .ت البَطَالَةُ َعلَى الْيَأْ ِس
ْ َبَ َـعث
...َّل على
َ فَض: Bir şeye tercih etti, yeğledi
”...ضالً َع ْن
ْ َ( “فAyrıca, ilave olarak, bunun yanı sıra) ifadesinin kullanımı örnek cümlelerle tanıtılmıştır.
.ب فضالً عن تَ ْـر َجَاتِِه ِم َن الفرنسية ِ ِلََق ْد قَام بِتَأْل
ٍ ُيف ُكت َ
(Fransızcadan yaptığı çevirilerin dışında, bazı kitaplar da yazmıştı.)
َّ “ر ْغ َم أ
”...َن َ (… olmasına rağmen, … olmakla birlikte, … karşın) kalıp ifadesi örnek cümlelerle tanıtılmıştır.
ِ
.بٌّ ََِجن
ْ س لُغَتَـنَا َر ْغ َم أَنَّهُ أ
ُ يـُْتق ُن هذا ال ُـم َدِّر
(Bu hoca, yabancı olmasına rağmen, dilimizi iyi biliyor/konuşuyor.)
”ْحوظَ ٍة ٍ ( “بِصGözle görülür bir şekilde, somut olarak; açık bir şekilde) kalıp ifadesinin kullanımı örnek
ُ ورة َمل
َُ
cümlelerle tanıtılmıştır.
”...اء على ِ
ً َ…( “بنüzerine, -e dayanarak) kalıp ifadesinin kullanımı örnek cümlelerle tanıtılmıştır.
ِ ْ َ َسأُتَـرِجم َم َقالَةً أ َْو َم َقالَت،بناء على طَلَبِ ُكم
.ـي ُ ْ ً
(İsteğiniz üzerine, bir ya da iki makale çevireceğim.)
242
Arapça III
243
Atıf Edatları
9 “O, yalnızca iyi bir doktor değil aynı zamanda 10 “. َسنُتَ ْـرِج ُم هذه املقالة،ب الـمدير
ِ َطَل.......”
neler öğrendik? ماذا تَ َـعلّ ْمنا؟
244
Arapça III
1. B Yanıtınız yanlış ise “Atıf Edatları” konusunu 6. A Yanıtınız yanlış ise “Atıf Edatları” konusunu
yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تَ َـعلّ ْمنا
2. A Yanıtınız yanlış ise “Atıf Edatları” konusunu 7. C Yanıtınız yanlış ise “Atıf Edatları” konusunu
yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
3. C Yanıtınız yanlış ise “Atıf Edatları” konusunu 8. D Yanıtınız yanlış ise “Yaşamla İlişkilendir” ko-
yeniden gözden geçiriniz. nusunu yeniden gözden geçiriniz.
4. E Yanıtınız yanlış ise “Atıf Edatları” konusunu 9. E Yanıtınız yanlış ise “Günlük Hayatımızda
yeniden gözden geçiriniz. Arapça 8” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
Alıştırmalar Yanıt
8 Anahtarı
ْ مفاتيح
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri parantez içinde verilen atıf edatla-
rından uygun olanıyla doldurunuz.
ِ ِ
.سُ َد َخ َل املد ُير فاحلاَر.1
Alıştırma 1 . َسافَ َـر حمم ٌد و َس ْل َما ُن.2
َّ نَِف َد.3
.ُالز ُاد ال املاء
عمرو؟
ٌ اعةَ أمَض َ ِك الْب َ َ أ َزيْ ٌد ب.4
َ اع
.ً َس َقانَا َحلِيبًا ُثَّ ماء.5
245
Atıf Edatları
Alıştırmalar Yanıt
8 Anahtarı
Alıştırma 3
ضهُ َعلى ابتعاده عن العمل. .2بَ َـعث َمَر ُ
سر هذه األطعمة اللذيذة. َ .3
كشفنا َع ْن ِّ
ض ْلنا احلياة يف الريف على احلياة يف ال ُـم ُدن الكبرية. .4فَ َّ
.5مىت سي ِ
كشفون َع ْن احلقائق؟ َ
246
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
8 Anahtarı
.جتَ ِه ْد ِ ِ ِ
ْ الَ تُ ْـهم ْل َولَك ْن ا
Alıştırma 5 3. تَ ْ أَقَ َـرأ/ َصة َّ الْ ِق/ أ َْم/ يد َة
َص ِ ال َق
يدةَ؟ ِ صةَ أَم ال َق ِ ْ أَقَـرأveya صةَ؟ َّ يدةَ أ َْم الْ ِق ِ أَقَـرأْت ال َق
َص ْ َّ ت الْق َ َ َص َ َ
4. تَـ ُقل/ كن ِ ِ
ْ ْ َ ل/ ً بَاطال/ َ ال/ ًَح ّقا
.ًكن ح ّقا ِ ِ
َ ْ َالَ تَـ ُق ْل بَاطالً ل
5. الس َّكَر
ُّ / وقُ ُ َسأَذ/ ْأو/الع َس َل
َ
َ الس َّكَر ْأو
.الع َس َل ُ َُسأَذ
ُّ وق
َ أَ َذ َهْب.2
ت إىل السينما أم ال َـم ْسَرِح؟
Sinemaya mı gittin yoksa tiyatroya mı?
َ َ ُخ ْذ َه َذا الْكت.4
.اب أ َْو َذ َاك
Bu kitabı ya da ötekini al.
.الَبَا ُن
ْ َُّجاعُ ال ُ يَـ ُف.5
َ وز الش
Korkak değil cesur olan kazanır..
248
Arapça III
249
Bölüm 9
Mef‘ûlun Mutlak
Mef‘ûlun Mutlak
öğrenme çıktıları
1
yapıldığını belirtmede kullanılan mef‘ûlun
2
Günlük Hayatımızda Arapça 9 mutlak yapısını kavrama, çeşitlerini
1 Mef‘ûlun mutlak yapılarını kullanarak tanıyabilme, cümle içinde kullanabilme ve
diyalog geliştirme becerisi kazanabilme örnek cümlelerle pekiştirme
3 4
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı 4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
kullanma becerisi kazanabilme becerisi elde etme
250
Arapça III
252
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
1 Mef‘ûlun mutlak yapılarını kullanarak diyalog geliştirme becerisi kazanabilme
املفعول املطلق:القواعد
Arapçada mef‘ûlun mutlak, fiil cümlelerinde fiilin kendi kökünden türetilen, fiilin anlamını pekişti-
ren, ya da fiilin nasıl ve ne şekilde yapıldığını açıklayan veya kaç kez yapıldığını bildiren mansûb mastar-
dır. “Halit dersi iyice anladı.” anlamına gelen aşağıdaki cümlenin ögelerini inceleyecek olursak cümlede
mef‘ûlun bihten sonra gelen mansûb bir masdar görürüz. Bu öge mef‘ûlun mutlaktır.
253
Mef‘ûlun Mutlak
Bu cümledeki “ً فَ ْـهما- iyice” kelimesi, “ – فَ ِهمanladı” fiilinden türetilen ve fiilin anlamını pekiştiren
َ
(te’kit eden) bir mef‘ûlun mutlaktır, bu yüzden mufred (tekil) ve mansûb ve belirsiz kullanılmıştır. Nasb
alâmeti sonundaki fetha’dır.
İçinde fiilin anlamını pekiştiren (te’kit eden) mef‘ûlun mutlak bulunan bir fiil cümlesi kurarken dikkat
edilecek husus, fiilin mastarını tekil, mansûb ve belirsiz olarak kullanmaktır. Fiilin anlamını pekiştiren
mef‘ûlun mutlak, asla tesniye (ikil) veya cemi (çoğul) olarak kullanılmaz, belirli de kullanılmaz.
(Allah, Musa ile doğrudan konuştu. Nisâ Sûresi, 164) ﴾ًوسى تَكْلِيما َ ﴿وَكلَّ َم اهللُ ُم
َ
.ت َعائِ َشةُ الْ ُق ْرآ َن ِح ْفظًا ِ
(Ayşe, Kur’an’ı iyice ezberledi.) ْ َ َحف
ظ
(Çocuk, terbiyeli kişiler gibi yürüdü.) َ َِس َار الْ َولَ ُد َسْي َـر الْ ُم َه َّذب
.ني
(Hızlı tren, bulut gibi geçti.) ِ السح
.اب َ َّ يع َمَّر َّ َمَّر الْ ِقطَ ُار
ُ الس ِر
ِ أَجاب التِّـ ْل ِمي ُذ إِجابة الْع
.ال
(Öğrenci, bilgin gibi cevap verdi.) َ ََ َ َ َ
İlk cümlede geçen “ني َ ِ ” َسْي َـر الْ ُم َه َّذبkullanımı, “terbiyeli kişilerin yürüyüşü” anlamında bir isim tamla-
masıdır. Muzâf olan “ ”سريkelimesi, cümlenin fiili olan “سار
َ َ ”nin mastarıdır ve tamlayanı ile birlikte cüm-
lenin öznesi olan çocuğun yürüyüşünün nasıl olduğunu açıklamaktadır. Bu yüzden mef‘ûlun mutlaktır,
mansûbdur, nasb alâmeti sondaki fetha’dır. Bu cümleyi “Çocuk, terbiyeli kişilerin yürüyüşü gibi yürüdü”
biçiminde çevirebileceğimiz gibi, “Çocuk, terbiyeli kişiler gibi yürüdü” biçiminde de çevirebiliriz. Bildi-
ğiniz üzere “بني َّ ”ال ُـمkelimesi muzâfun ileyhtir, bu yüzden mecrûrdur, cer alameti “ye – ”يdir, çünkü
َ هذ
düzenli eril çoğuldur.
İkinci cümlede geçen “اب ِ السح
َ َّ ” َمَّرkullanımı, “bulutun geçişi” anlamında bir isim tamlamasıdır.
Muzâf olan “ ” َمَّرkelimesi, cümlenin fiili olan “” َمَّرnin mastarıdır ve tamlayanı ile birlikte cümlenin öznesi
olan hızlı trenin geçişinin nasıl olduğunu açıklamaktadır. Bu yüzden mef‘ûlun mutlaktır, mansûbdur, nasb
alâmeti sondaki fetha’dır. Bu cümleyi “Hızlı tren, bulutun geçişi gibi geçti” biçiminde çevirebileceğimiz
gibi, “Hızlı tren, bulut gibi geçti” biçiminde de çevirebiliriz. Bildiğiniz üzere “اب ِ السح
َ َّ ” kelimesi muzâfun
ileyhtir, bu yüzden mecrûrdur, cer alâmeti kesra’dır.
Üçüncü cümlede geçen “ال ِ ”إِ َجابَةَ الْ َعkullanımı, “bilginin cevap verişi” anlamında bir isim tamlaması-
dır. Muzâf olan “َجابَة ِ
َ ”إkelimesi, cümlenin fiili olan “اب َ َجَ ”أnin mastarıdır ve tamlayanı ile birlikte cümle-
nin öznesi olan öğrencinin cevap verişinin nasıl olduğunu açıklamaktadır. Bu yüzden mef‘ûlun mutlaktır,
mansûbdur, nasb alâmeti sondaki fetha’dır. Bu cümleyi “Öğrenci, bilginin cevap verişi gibi cevap verdi”
biçiminde çevirebileceğimiz gibi, “Öğrenci, bilgin gibi cevap verdi” biçiminde de çevirebiliriz. Bildiğiniz
ِ ”الْعkelimesi muzâfun ileyhtir, bu yüzden mecrûrdur, cer alameti kesra’dır.
üzere “ال َ
254
Arapça III
Yukarıdaki örneklerden anlaşılacağı üzere bir cümlenin fiilinin mastarı, bir kelimeye muzâf olmak sure-
tiyle fiilin yapılış biçimini bildirmek üzere mef‘ûlun mutlak olarak kullanılabilmektedir.
2. Sıfat tamlaması olarak gelen ve fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak:
Aşağıdaki cümleleri inceleyelim.
255
Mef‘ûlun Mutlak
(Bu filmi bir kez izledim.) .ًت َه َذا الْ ِف ْل َم َمَّرةُ اه ْد
َ َش
(Bu filmi iki kez izledim.) .ت َه َذا الْ ِف ْل َم َمَّرتَ ْـي
ُ اه ْد
َ َش
ٍ ث مَّر
.ات ِ
(Bu filmi üç kez izledim.) َ َ ت َه َذا الْف ْل َم ثََل ُ اه ْد
َ َش
(Bu filmi defalarca izledim.) .ًت َه َذا الْ ِف ْل َم ِمَرارا ُ اه ْد
َ َش
256
Arapça III
257
Mef‘ûlun Mutlak
İrâb Örnekleri:
(Hasta, iyice uyudu.) ُ ام ال َْم ِر
.ًيض نَ ْـوما َ َن
ام
َ َ ن : Mâzî fiil, 3. tekil şahıs, eril.
ُ ال َْم ِر
يض : Fâ‘il, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
ً نَ ْـوما : Mef‘ûlun mutlak (fiilin anlamı güçlendiren türden), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
(Çocuk terbiyeli kişiler gibi yürüdü.) َ َِس َار ال َْولَ ُد َس ْي َـر ال ُْم َه َّذب
.ني
َس َار : Mâzî fiil, 3. tekil şahıs, eril.
ال َْولَ ُد : Fâ‘il, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
َس ْي َـر : Mef‘ûlun mutlak (fiilin yapılış biçimini bildiren türden, çünkü muzâf formunda), mansûb,
nasb alâmeti sondaki fetha, muzâf.
ُ ال َْم ِر
يض : Fâ‘il, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
ً نَ ْـوما : Mef‘ûlun mutlak (fiilin yapılış biçimini bildiren türden, çünkü mevsûf formda), mansûb,
nasb alâmeti sondaki fetha, mevsuf.
ً َع ِميقا : Sıfat, mevsûfu gibi belirsiz, tekil, eril, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
ً َس ْج َدة : Mef‘ûlun mutlak (fiilin sayısını bildiren türden), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
258
Arapça III
ٍ َحَ ُد سج َد
.ات
(Ahmet, defalarca secde etti.) َ َ ْ َس َج َد أ
َس َج َد : Mâzî fiil, 3. tekil şahıs, eril.
َحَ ُد
ْ أ : Fâ‘il, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
اتٍ سج َد
ََ : Mef‘ûlun mutlak (fiilin sayısını bildiren türden), mansûb, nasb alâmeti sondaki kesra,
çünkü düzenli dişil çoğulların nasb alâmeti kesradır.
ِ ِ ِ
(Öğrenciler, hocaya tam saygı gösterdiler.) .ت ِام
َ ُستَا َذ ُك َّل ْال ْح ُ ا ْحتَ َـرَم الطَُّّل
ْ ب ْال
اِ ْحتَ َـرَم: Mâzî fiil, 3. tekil şahıs, eril.
ب ُ الطَُّّل: Fâ‘il, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
ُستَا َذْ ْال: Mef‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
ُك َّل: Sözde mef‘ûlun mutlak (nâ’ibu’l-mef‘ûli’l-mutlak), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha, muzâf.
ت ِام ِ ِ
َ ْال ْح: Muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
.وسا ِ
(Asım iyi oturdu.) ً ُقَ َـع َد َعاص ٌم ُجل
قَ َـع َد : Mâzî fiil, 3. tekil şahıs, eril.
عاصم
ٌ : Fâ‘il, merfû, ref alâmeti sondaki damme.
وساً ُ ُجل: Sözde mef‘ûlun mutlak (nâ’ibu’l-mef‘ûli’l-mutlak), fiilin eş anlamlı mastarından elde edil-
miş, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
259
Mef‘ûlun Mutlak
اَلْيَ ْـوَم.ب الْ ِكتَابَةَ َكثَ ًريا ُّ أَنَا أ ُِح.الٌ أَنَا َك َم.رحبًا َ َم
ِ ِ ِ ِ ِ
أَنَا أ َْهتَ ُّم بِالْكتَابَة ا ْهت َم ًاما.ت كتَابَةً َجيِّ َد ًة ُ َكتَ ْـب
َّ ُث.ً ُثَّ أَقْ َـرأُ قَِراءَ ًة َس ِر َيعة.ب َمّرًة
ُ ُ أ ََّوًل أَ ْكت.َكبًِيا
.يحا َجيِّ ًدا ِ َأُص ِّحح الْ ِكتَابةَ ت
ً صح ْ َ ُ َ
260
Arapça III
Öğrenme Çıktısı
2 Fiilin anlamını pekiştirmede, yapılış biçimini bildirmede veya kaç kez yapıldığını
belirtmede kullanılan mef‘ûlun mutlak yapısını kavrama, çeşitlerini tanıyabilme, cümle
içinde kullanabilme ve örnek cümlelerle pekiştirme
261
Mef‘ûlun Mutlak
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
Bir konuda anlaştı ... اِتَّـ َف َق َعلَى
(Başkente yolculuk konusunda annemle anlaşamadım.) .اص َم ِة َم َع أمي َّ َلْ أَت َِّف ْق َعلَى
ِ الس َف ِر إِ َل الْع
َ
(Maç saati hakkında anlaştınız mı?) َه ْل اتَّـ َف ْقتُ ْم َعلَى َم ْو ِعد املباراة؟
(Sözleşme şartlarında yarın anlaşacağız.) .الع ْق ِد َغ ًدا ِ سنَـت َِّفق علَى
َ شروط ُ َ ُ َ
ِ صل ِ
Birine telefon etti, aradı ... ب َ َ َّات
ِ ِ
Ambulans çağırdın mı? Arkadaşımız hasta. .يض
ٌ اإلس َعاف؟ صدي ُقنا مرْ ِت ب َ َه ِل ات
َ َّص ْل
Uzun zamandır arkadaşım beni aramadı. ٍ ص ِد ِيقي ُمْن ُذ َزَم ٍن
.طويل ِ
َ َلْ يَـتَّص ْل ِب
ِ اِتَّص ْلت بِأَهلِي ِف ِع
.يد الفط ِر
Ramazan bayramında ailemi aradım. ْ ُ َ
262
Arapça III
ُ َستَ ِف
.يد ِم ْن ال َـمكْتَبَ ِة َجيِّ ًدا ْ ال أ
Kütüphaneden pekiyi yararlanamıyorum.
263
Mef‘ûlun Mutlak
Öğrenme Çıktısı
3 Arapçada harf-i cerlerle kullanılan bazı fiilleri tanıma ve bunları cümle içinde kullanma
becerisi kazanabilme
والعني
َ الرأس
َّ على
Başım gözüm üstüne
َ الرأْس و
.العني َّ على
Başım gözüm üstüne.
264
Arapça III
َ الرأْس و
.العني َّ على.ًطَْبعا
Elbette. Başım gözüm
üstüne.
265
Mef‘ûlun Mutlak
ِ يف
!أمان اهلل
Allah’a emanet olunuz!
(Yarın memleketime gideceğim inşallah.) .أُسافُِر َغ ًدا إىل بَـلَدي إن شاء اهلل -
(Allah’a emanet olun. Selametle varın.) .صل بالسالمةِ َ ت.أمان اهلل
ِ يف -
ِ أنا أرِجع إىل
.البيت بَعد قليل -
(Biraz sonra eve dönüyorum.) ُ ْ
(Allah’a emanet ol.) ِ يف
.أمان اهلل -
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde
etme
Verilen kalıp ifadelerin kul- Bu kalıp ifadeleri Türkçede Verilen kalıp ifadeleri ezber-
lanımını internette tarama aynı anlamda kullanılan ka- leyiniz ve birer cümle içinde
yaparak araştırınız. lıp ifadeler ile karşılaştırınız. kullanınız.
266
Arapça III
okuma قراءة
يف اجلامعة
ِِِ ِ ِ ُ وَد َخلوا إىل،ب إِىل الْـ ُكلِّيَ ِة َسْيـرا َس ِر ًيعا
األو ُل َوُه َوَّ س ُ ُثَّ بَ َدأَ الد َّْر. َو َجلَ ُسوا يف َم َقاعده ْم،ص ُفوفه ْم َ ً ُ َس َار الطَُّّل
ِ ْ َُستَاذُ ُس َؤال ِ ِ ِ ُّف ور َّحب بِالط َّ ُستَاذُ اللُّغَ ِة الْ َعَربِيَّ ِة ِ ِ
.ي ْ َو َسأَ َلُم ْال.ًالب تَ ْـرحيبًا َجيال َ َ َ َّ الص ْ َد َخ َل أ.س اللُّغَة الْ َعَربِيَّة ُ َد ْر
ب؛ ِ بعض الطَُّّل ٍ ِ ُثَّ سأ ََل ْالُستَاذُ ثََلثَةَ أ.ًفَأَجاب الطَُّّلب عْنـهما إِجابةً ص ِحيحة
ُ اب عنها َ َج َ فَأ.ُخَرى ْ َسئلَة أ ْ ْ َ َ َ َ َ َُ َ ُ َ َ
ِف مستَـوى الطَُّّلب ِ
ر ـع ي ن ا ك َّه
ن ل ِ ؛ ذ ا ت ُس ال م ه ام س ف .ا ام ت ا اد د ع ِ
ت س ِ
ا ِ
ة ل ِ
ئ األس ك ل ِ
تِل ا
و ُّ
د ِ
ع َّ ِل
َ ْ ُ ُ َْ َ َ ُ ُ َْ َ ْ ُ ََ َ َ ًّ َ ً َ ْ ْ َ ْ َ ْ َ ْ َ َْ ْ ُ َ ْ ََن ب
ت س ي ل م ه ض ـع
ِ ْ َ نَ َـعم قَـرأْنَا الد َّْرس قِراءت:ض ُهم ِ
َ س ِف الْبَ ْـيت؟ فَأ
ِ ِ
ْ ُثَّ َسأَ َلُم ْال.ُك َّل الْ َم ْع ِرفَة
.ـي ََ َ َ ْ ْ ُ اب بـَْع َ َج َ َه ْل قَ َـرأُْت الد َّْر:ُستَاذُ قَائ ًل
َ أَنْـتُ ْم َحقًّا ًِتبُّو َن اللُّغَة:ال َلُ ْم َ َ َوق.ًُستَاذُ طَُّلبَهُ ُشكًْرا َج ِزيال ٍ
ْ فَ َش َكَر ْال.س أ َْربَ َع َمَّرات َ قَ َـرأْنَا الد َّْر:ال ْال َخُرو َن َ ََوق
.الْ َعَربِيَّةَ َكثِ ًريا
ِ ف لِ ُشر ِص ِ الب إِ َل الْم ْق ِ ُّض الط ِ َت ِ وب َدأ،اِنْـتـهى الدَّرس األ ََّو ُل
ض ُه ْم َذ َهبُوا ُ َوبَ ْـع،ب الشَّا ِي ْ َ ُ ب بـَْع َ َو َذ َه،ُاحة َ االس َت
ْ ََ ُْ ََ
ِ ِ ِ ٍ
.ادوا ب ُس ْر َعة قَ ْـب َل ب َدايَة الد َّْر ِس الثَّان ِ ِ ِ ْ إِ َل
ُ َو َع،الَدي َقة
َُستَ ِاذ َخ ِريطَة ِ ِ ِ ِّ َّان درس
ْ الب َم َع األ ُ ُّ َوَر َس َم الط،الب َم َع الْ ُم َعلِّ ِم َغ ْزَوةَ بَ ْد ٍر ُ ُّ َوفيه تـََعلَّ َم الط،الس َرية َ ْ َ س الث
ِ وَكا َن الد َّْر
ُ َ
ِ
وع انْتظَ َار ٍ ُُسب ِ ِ ُّ ِ ِ ِ ِ ِ
ْ َويـَْنتَظُرونَهُ ُك َّل أ،الب َكث ًريا ُ س الْ ُموسي َقى الذي ُيبُّهُ الط َ ث َد ْر ُ س الثَّال ُ َوَكا َن الد َّْر.الْغَْزَوة َر ْسًا َدقي ًقا
ِ ُف على الْ َقان َ ض ُه ْم يَـتَ َـعلَّ ُم الْ َع ْز ِ ِ ُّض الط ِِ ِ
ُ َوبَ ْـع،ون
ض ُه ْم ُ َوبَ ْـع،ف على النَّا ِي َوالْعُود َ الب اَلْ َع ْز ُ َوفيه يَـتَ َـعلَّ ُم بـَْع.الْ ُم ْشتَاق
.اع فَـ َق ْط ِ ال ُِيبُّون إال
َ االست َم ْ
Üniversitede
Öğrenciler fakülteye doğru hızlı bir şekilde yürüdüler. Sınıflarına girdiler ve yerlerine oturdular.
Sonra ilk ders olan Arapça dersi başladı. Arapça Öğretmeni sınıfa girdi ve öğrencilerle güzel bir şekilde
merhabalaştı. Öğretmen onlara iki soru sordu. Öğrenciler, iki soruya doğru bir şekilde cevap verdiler.
Sonra öğretmen üç soru daha sordu. Öğrencilerin bir bölümü bu sorulara cevap verdi, çünkü bir bö-
lümü bu sorular için tam olarak hazırlanmamıştı. Öğretmen anlayışlı davrandı. Çünkü öğrencilerin
seviyesini çok iyi biliyordu. Öğretmen: Evde dersi okudunuz mu? diye öğrencilere sordu. Öğrenciler-
den bir grup: Evet, dersi iki kere okuduk dedi. Diğerleri ise: Dersi dört kere okuduk dedi. Öğretmen,
öğrencilerine çokça teşekkür etti ve onlara: “Siz gerçekten Arapçayı çok seviyorsunuz” dedi.
İlk ders bitti, teneffüs başladı. Bazı öğrenciler çay içmek için kantine gittiler, bazıları da bahçeye
çıktılar ve ikinci ders başlamadan hızla sınıflarına döndüler.
İkinci ders Hz. Muhammed (SAV)’in hayatıydı ve öğrenciler bu derste Bedir Savaşı’nı işlediler ve
öğretmenleriyle beraber detaylı bir şekilde savaşı resmettiler. Üçüncü ders öğrencilerin çok sevdiği mü-
zik dersiydi. Her hafta müzik dersini özlemle bekliyorlardı. Bazı öğrenciler bu derste ney ve ud çalmayı,
bazıları kanun çalmayı öğreniyor ve bazılarıysa sadece dinlemeyi seviyordu.
267
Mef‘ûlun Mutlak
268
Arapça III
2. Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak olacak şekilde
parantez içinde verilen mastarlardan uygun olanıyla doldurunuz.
جناحاِ -م ْشيَةَ) (اِستـ ْقب َ ِ ِ
ال-تَ ْـرحيبًا -قراء ًة -إجابةَ َ -مَّر -نَ ْـوًما ً - َْ َ
الر ُج ِل.
اب الْ َولَ ُد َّ ............... َج َ أَ .1
َس َار الْ َولَ ُد ...............الْ ِكبَا ِر. .2
اب. ...........السح ِ
َّ َ يع َمَّر الْ ِقطَ ُار َّ
الس ِر ُ .3
ك. ف...........الْملِ ِ ِ
َ ا ْستَـ ْقبَـ ْلنَا الضَّْي َ .4
يض َ ...............ع ِمي ًقا. نَ َام الْ َم ِر ُ .5
يد َة َ ...............س ِر َيعةً. الَ ِر َ
قَ َـرأْنَا ْ .6
اهًرا. َنحت مري ...............ب ِ
َ َ َ ْ َ ْ َُ .7
...........ح ًّارا. ب ُستَاذُ بالطَُّّل ِ
ب ْال ْ
َ َر َّح َ .8
269
Mef‘ûlun Mutlak
3. Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları fiilin sayısını belirten mef‘ûlun mutlak olacak şekilde
parantez içinde verilen kelimelerden anlamca ve yapıca uygun olanıyla doldurunuz.
(سج َد ًة-سج َدتَـي-سج ٍ
دات) سج َد الْمسلِم ...............و ِ
اح َد ًة.
َْ َْ ْ ََ َ ََ ُْ ُ .1
تان-د ْوَرتَ ْـي)
-د ْوَر َ (د ْوَرةً َ ِ
ض ...............يف يَ ْـوَم ْي. ور ْال َْر ُ
َ تَ ُد ُ .2
(قِراءةٌ-قِراءةً-قِراءة)ٍ
َ َ َ ت ُس َورةَ الْ َف ِاتَ ِة ................واحدةً. قَ َـرأْ ُ .3
تي-شربة)ٍ
-شربَ ْ ِ ْ َ (شربةٌ َ َ ب الطِّْف ُل ِم َن الْ َم ِاء................ َش ِر ِ .4
ِ
-دقَّتان-دقَّ ٌ (دقَّـتَ ْ ِ دقَّ ِ
ات) ـي َ اعةُ ........................ الس َ
ت َّ َ .5
ـي ٍ
-أكلة) (أ ْكلةٌ-أ ْكلتَ ْ ِ أَ َك َل الْ َولَ ٌد .......................... .6
-ضربـتَ ِ ضرب ْ ِ
بات)
-ضر ٌ ان َ (ض ْربَةً َ َ َ ب ................ الَاد ُم الْ َع ْقَر َ ََ َ .7
(جلسةٌ-ج ْلسةً-جلسة)ٍ جلس الولد .........................
َ َ َ َ َ .8
4. Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları parantez içinde verilen kelimelerden yapıca ve anlamca
sözde mef‘ûlun mutlak (nâ’ibu’l-mef‘ûli’l-mutlak) olabilecek olanıyla doldurunuz.
جلوسا)
(ركوعا-سجوداً - ت زينب ................ قَ َـع َد ْ .1
ا-سجودا)
ً تفاع
(قياما-ار ً
ً وقفت ......................
ُ .2
-جلوسا)
ً سريا
(ترحيبًاً - َم َشى خالد.................. .3
-مَّرةٌ) ٍ
ا-مّرات َ
(مشيً َ زرت إستانبول ...............ُ .4
بعض)
-كثرياَ - ليل ً (قَ ٌ أفهم القصة .........الفهم. .5
لوسا)
ا-ج ً حيب األستاذ طالبه .......احلبُ ( .ك َّل-ترحيبً ُ .6
كثريا)
ليل ً -
ٍَ
(مّرة -قَ ٌ أ ُِحبُّك ...................... .7
ض-قليالًَ -كثريٌ) (بـَْع ِ أحتاج ايل النوم .............. .8
5. Aşağıda verilen boşlukları cümlenin fiiline uygun harf-i cerlerle doldurunuz.
َسنَـت َِّف ُق ......الراتب َغ ًدا. .1
ٍ
بسرعة. اِتّصلنا ......الطبيب .2
يد .......األَنْ ِديَِة يف ممارسة الرياضة. أ ِ
َستَف ُ ْ .3
بعد الظُّ ْه ِر؟ ِ ِ
َه ْل يُْك ُن أَ ْن أَلْتَقي .......العميد َ .4
270
Arapça III
271
Mef‘ûlun Mutlak
becerisi kazanabilme
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti ْخيص
Mef‘ûlun Mutlak
(Çocuk, terbiyeli kişiler gibi yürüdü.) َ َِس َار الْ َولَ ُد َسْي َـر الْ ُم َه َّذب
.ني
Bir cümlenin fiilinin mastarı bir kelimeye muzâf olmak suretiyle fiilin yapılış biçimini bildiren bir mef‘ûlun
mutlak olarak kullanılabilmektedir.
b. Sıfat tamlaması olarak gelen ve fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak
(Çocuk, derin bir uyku çekti.) .ًنَ َام الْ َولَ ُد نـَْوماً َع ِميقا
Bir cümlenin fiilinin mastarı, bir sıfata mevsuf olmak suretiyle fiilin yapılış biçimini bildiren bir mef‘ûlun
mutlak olarak kullanılabilmektedir.Sıfat tamlaması şeklinde gelen mef‘ûlun mutlakta bazen mastar zikredilmez,
sadece sıfatı söylenir. Böyle bir cümlede sıfat sözde mef‘ûlun mutlak (nâ’ibu’l-mef‘ûli’l-mutlak) olur.
3. Fiilin sayısını belirten mef‘ûlun mutlak
Fiilin sayısını ve kaç kez yapıldığını bildiren mef‘ûlun mutlak “ً ”فَ ْـعلَةkalıbından gelen mastarı merreden elde
edilir. Mufred (tekil), tesniye (ikil) veya cemi (çoğul) olarak gelebilir. “Kaç kez? Kaç defa?” gibi soruların cevabıdır.
Mef‘ûlun mutlak yerine geçenler (Sözde Mef‘ûlun Mutlaklar)
a. Sıfat tamlaması şeklinde gelen mef‘ûlun mutlakta bazen mastar zikredilmez, sadece sıfatı söylenir. Böyle bir
cümlede sıfat mef‘ûlun mutlak yerine geçerek sözde mef‘ûlun mutlak (nâ’ibu’l-mef‘ûli’l-mutlak) olur.
272
Arapça III
ِ التَّـل
(Uzun bir ayrılıktan sonra ailemle buluştum.)
“الرأْس و العني ( ”علَىbaşım gözüm üstüne) ifadesinin kullanımı görsellerle birlikte verilen örnek cümlelerde
tanıtılmıştır.
َ
ِ هل ُي ِكن أ ْن َْت ِمل حقائِيب إىل-
البيت؟
(Çantalarımı eve kadar taşıyabilir misin?)
َ َ ُ
(Başım gözüm üstüne.) .الرأْس و العني َّ على-
“سرور ِ
ُُ ( ”ب ُك ِّلmemnuniyetle) ifadesinin kullanımı örneklerle tanıtılmıştır.
(Hafta sonu bizi ziyaret eder misiniz?) َه ْل تَ ُـزوروننا يف هناية األسبوع؟-
(Memnuniyetle.) . بِ ُك ِّل ُسُرور-
“اهلل ِ ( ”يفAllah’a emanet olunuz!) ifadesinin kullanımı örneklerle tanıtılmıştır.
أمان
ِ أنا أرِجع إىل البـي-
.ت بَعد قليل
(Biraz sonra eve dönüyorum.) َْ ُ ْ
(Allah’a emanet ol.) ِ يف-
.أمان اهلل
273
Mef‘ûlun Mutlak
1 ُ ”يَستَ ِف
“.الشمس..... يد اإلنسان
ْ ً اح َولَ ِد ِه فَ ْـر ًحا َش ِد
6 .يدا ِ فَر َِح الْ َوالِ ُد لِنَ َج
Yukarıda boş bırakılan yere hangi harf-i cer geti- Yukarıdaki cümlenin irâbıyla ilgili olarak aşağıda-
neler öğrendik? ماذا تَ َـعلّ ْمنا؟
A. علىB.
منC.
بD.
يفE.
إىل A. فَرِح: Mâzî fiil, 3. tekil, öne geçmiş haber, ma-
َ
hallen merfu.
ِّ ”نَ َام الطifadesinin anlamca en B. الْوالِ ُد: Sona kalmış mubteda, merfû, ref alâmeti
2 “.نوما هادئًا
ً فل َ
ُ
yakın Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
sondaki damme.
A. Çocuk sakin bir uyku çekti. ِ لِنَ َج: Mef‘ûlun mutlak, fiilin yapılış biçimini
C. اح
bildiriyor, lâm’dan dolayı mecrûr.
B. Sakin çocuk uyudu.
C. Çocuk uyuyarak sakinleşti. ِ َ ول: Mef‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti son-
D. ده
D. Çocuk sakinleşerek uyudu.
َ
daki fetha.
E. Sessiz çocuk uyudu. E. حا
ً فَ ْـر: Mef‘ûlun mutlak, mansûb, nasb alâmeti
sondaki fetha.
3 Mef‘ûlun mutlak ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi yanlıştır?
A. Fiilinin kökünden türetilen mansûb bir mastardır.
7 .ًت الْ َمقالةَ قراء ًة َس ِر َيعة
ُ ْقَ َـرأ
B. Fiilin anlamını pekiştirdiği gibi fiilin nasıl ya- Yukarıdaki cümle aşağıdaki soru edatlarından han-
pıldığını ve sayısını bildirir. gisi ile sorulan bir sorunun yanıtı olabilir?
C. İsim tamlaması şeklinde gelebilir.
A. أَيْن
D. Sıfat tamlaması şeklinde gelebilir. َ
E. Mef‘ûlun mutlak bazen merfû olarak gelebilir. B. لِما َذا
َ
C. ف
َ َكْي
4 .ب لِ ِْل ْختِبَا ِر اِ ْستِ ْع َد ًادا َجيِّ ًدا ِ
ُ ا ْستَ َـع َّد الطَُّّل D. كم
َ
ْ
Yukarıdaki cümlede mef‘ûlun mutlak hangi şıkta E. أي
ُّ
doğru olarak verilmektedir?
ِ C. ختِبَار ِ
A. ستـََع َّد
ْ ا بُ الطَُّّل
B. ْ ل ِْل 8 الطالب، فهما، الدرس،فهم
D. ادا ِ ِ
ً ا ْست ْع َدE. َجيِّ ًدا Yukarıdaki sözcüklerin “Öğrenci dersi iyice anla-
dı.” anlamı verecek biçimde sıralanış şekli seçenek-
lerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
5 ................الطالبات يف احلديقة
ُ َجلَ َست
A. .الدرس فهما فهم الطالب
Cümledeki boşluğa uygun düşecek mef‘ûlun mutlak ً
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmektedir? B. .فهم فهما الطالب الدرس
A. سات
ٌ َ َجل C. .الدرس فهم فهما الطالب
B. جلَس
َ D. .فهم الطالب الدرس فهما
ٌ
C. وسا
ً ُ ُجل E. .فهما فهم الدرس الطالب
D. جلَسواَ
E. جلَستا
َ َ
274
Arapça III
275
Mef‘ûlun Mutlak
Yanıtınız yanlış ise “Fiilin Yapılış Biçimini Yanıtınız yanlış ise “Fiilin Sayısını Belirten
4. D 9. D
Bildiren Mef‘ûlun Mutlak” konusunu yeni- Mef‘ûlun Mutlak” konusunu yeniden göz-
den gözden geçiriniz. den geçiriniz.
Yanıtınız yanlış ise “Fiilin Anlamını Pekiş- Yanıtınız yanlış ise “Fiilin Sayısını Belirten
5. C 10. D
tiren Mef‘ûlun Mutlak” konusunu yeniden Mef‘ûlun Mutlak” konusunu yeniden göz-
gözden geçiriniz. den geçiriniz.
Araştır/Tekrarla
9 Yanıt Anahtarı
1. .فهما
ً َّرس َ فهمت الد
ُ
Araştır 1 ِ
.أكلت أكلةَ امللوك
2. ُ
3. .الكتاب قراءتَ ْـي
َ أت
ُ قر
أت املقالةَ؟
َ كيف قر.2
.أت املقالةَ قراءةَ املعلّ ِم
ُ قر/.ًأت املقالةَ قراءةً صحيحة
ُ قر
Araştır 2 Yukarıdaki cümle, fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlakla kurul-
muştur. Cümledeki mef‘ûlun mutlak, fiilin kökünden türetilmiş mufred
mansûb bir mastardır. Birinci cümlede mef‘ûlun mutlak sıfat tamlaması, ikin-
ci cümlede mef‘ûlun mutlak isim tamlamasıdır.
جدت؟
َ مرةً َسّ كم.3
ٍ
.سجدات ثالث
َ سجدت /.سجدت سجدتَ ْـي /.سجدت سجد ًة
ُ ُ ُ
Yukarıdaki üç cümle fiilin sayısını belirten mef‘ûlun mutlakla kurulmuştur.
276
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
9 Anahtarı
277
Mef‘ûlun Mutlak
Alıştırmalar Yanıt
9 Anahtarı
Aşağıdaki cümlelerde yer alan boşlukları fiilin sayısını belirten mef‘ûlun mut-
lak olacak şekilde parantez içinde verilen kelimelerden anlamca ve yapıca uy-
gun olanıyla doldurunuz.
.1سج َد الْمسلِم سج َد ًة واحد ًة( .سج َد ًة-سج َدتَـي-سج ٍ
دات) َْ َْ ْ ََ ََ ُْ ُ َْ
ـي يف يَـوَم ْ ِ ض َد ْورتَ ْ ِ
تان-د ْوَرتَ ْـي)
-د ْوَر َ (د ْوَرةً َ يَ . ْ ور ْال َْر ُ .2تَ ُد ُ
Alıştırma 3 ِ
ت ُس َورةَ الْ َفاتَ ِة قراءةً واحدةً( .قِراءَةٌ-قِراءَةً-قِراءٍَة) .3قَ َـرأْ ُ
-شربٍَة) (شربةٌ َ ِ
-شربَ ْتي ْ َ ب الطِّْف ُل ِم َن الْ َم ِاء َشربَـتَ ْـي. َ .4ش ِر ِ
-دقَّ ٌ ِ (دقَّـتَ ْ ِ اعةُ دقَّـتَ ْ ِ .5دقَّ ِ
ات) ـي-دقَّتان َ َ ـي. الس َ
ت َّ َ
ـي-أكلة)ٍ (أ ْكلةٌ-أ ْكلتَ ْ ِ .6أَ َك َل الْ َولَ ٌد أ ْكلَتَ ْـي.
-ضربـتَ ِ .7ضرب ْ ِ
بات)
-ضر ٌ ان َ (ض ْربَةً َ َ َ ضربةً. ب َ الَاد ُم الْ َع ْقَر َ ََ َ
(جلسةٌ-ج ْلسةً-ج ٍ
لسة) َ َ َ َ َ س الْولد َج ْل َسةً. َ .8جلَ َ
جلوسا)
(ركوعا-سجوداً - لوسا.
ت زينب ُج ً .1قَ َـع َد ْ
ا-سجودا)
ً تفاع
(قياما-ار ً ً قياما. ُ .2
وقفت ً
Alıştırma 4
-جلوسا)
ً ا-سري
ً اً(ترحيب َ .3م َشى خالد ً
سريا.
-مَّرةٌ) ٍ .4زرت إستانبول مر ٍ
ا-مّرات َ (مشيً َ ات. ّ ُ
بعض)
-كثرياَ - ليل ً (قَ ٌ بعض الفهم. .5أفهم القصة َ
ا-جلوسا)
ً ( ُك َّل-ترحيبً ب األستاذُ طالبَهُ ُك َّل احلب.ُِ .6ي ُّ
ٍَ ِ
كثريا)
ليل ً - (مّرة -قَ ٌ .7أُحبُّك ً
كثريا.
ض-قليالًَ -كثريٌ) (بَ ْـع ِ .8أحتاج ايل النوم قليالً.
278
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
9 Anahtarı
1. Çocuk, yaşlı kişiler gibi yürüdü. .َس َار الْ َولَ ُد ِمشيةَ الْ ُم ِسنّني
Alıştırma 6 2. Arkadaşım, derin bir uyku çekti. .ًنَ َام صديقي نَ ْـوماً َع ِميقا
3. Avukat, kararı iki kez okudu. .حامي القر َار قِراءتَ ْـيِ قَـرأَ الـم
ُ َ
ِ ِ
4. Dergiyi doğru bir şekilde okudum. .ًيحة
َ صح َ ت الْ َم َجلَّةَ قَراءَ ًةُ ْقَ َـرأ
5. Doktoru aradın mı? ت بِالطبيب؟ َ َّص ْل
َ َهل ات
1. .ال صعبا
ً ً َسأَل األستاذُ ُس َؤ
Hoca zor bir soru sordu.
279
Mef‘ûlun Mutlak
280
Arapça III
281
Bölüm 10
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
Günlük Hayatımızda Arapça 10
1 2
1 Günlük hayatta “Niçin? Neden? Ne
zaman? Nerede?” gibi soru ifadelerini Mef‘ûlun Leh
öğrenme çıktıları
yanıtlarken mef‘ûlun leh ve mef‘ûlun fîh 2 Mef‘ûlun lehi tanıyabilme ve cümle içinde
içeren cümleler kurabilme kullanma becerisi kazanabilme
3 4
Mef‘ûlun Fîh (Yer ve Zaman Zarfı) 4 Arapçada harf-i cerle kullanılan bazı fiilleri
3 Mef‘ûlun fîhi tanıyabilme ve cümle içinde tanıma ve yerinde kullanma becerisi
kullanma becerisi kazanabilme kazanabilme
5
5 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade
biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma
becerisi elde edebilme
282
Arapça III
GİRİŞ د َمة
ّ ُم َق
Arapçada fiil cümlelerinde çoğunlukla mastarlardan oluşan ve fiilin yapılma veya yapılmama nedenini
açıklayan mansûb kelimeler Mef‘ûlun leh (veya Mef‘ûlun lieclih ya da Mef‘ûlun min eclih ) olarak adlan-
dırılır. Bunlar fiile sorulan “Niçin?” sorusuna cevap olarak çoğunlukla mansûb masdar olarak kullanılırlar.
Arapçada fiilin ne zaman ve nerede gerçekleştiğini bildiren zarflar Mef‘ûlun fîh olarak adlandırılır.
Mef‘ûlun fîhin, zaman zarfı ve yer zarfı olmak üzere iki çeşidi vardır.
Bu bölümde Mef‘ûlun leh ve Mef‘ûlun fîhin kullanılışları örnek cümlelerle pekiştirilecek, bu cümleler
üzerinde irâb uygulamaları yapılacaktır. Öte yandan Mef‘ûlun leh ve Mef‘ûlun fîh çeşitleri konusuna da
değinilecek, bu sözcüklerin çokça yer aldığı diyaloglar yoluyla öğrencinin hem konuya ilişkin bilgisi artırı-
lacak, hem de Arapça konuşma becerisi geliştirilecektir.
ِ ي
ِ َّْجام ِعيـ
ي ِ َْوار بني طالِبـ ِ
ٌ ح
أنت؟ ِ
İki Üniversite Öğrencisi Arasında Bir َ من أين، مرحبًا:خالد
Diyalog .مصر
َ أنا من:سليم
Halit: Merhaba, nerelisin?
Selim: Ben Mısırlıyım.
ت إىل تركيا؟ َ ملاذا أَتـَْي:خالد
Halit: Türkiye’ye niçin geldin? .أتيت إىل تركيا طَلَبًا للعِْل ِم يف اجلامعة ُ :سليم
Selim: Türkiye’ye üniversitede ilim tahsil etmek
için geldim.
ك؟َ ُأين كلُّيت
َ ... مجيل:خالد
ِ كلُّييت هنا يف وس ِط املدينَ ِة مقابِل:سليم
موقف
Halit: Harika… Fakülten nerede? َ ُ ََ
Selim: Fakültem burada, şehir merkezinde, oto- .احلافِالت
büs duraklarının karşısında.
عليم عندنا؟ َ ّت الت َ كيف وج ْد:خالد
Halit: Buradaki eğitimi nasıl buldun?
Selim: Çok iyi. .تازا
ً ُْ وجدتُه م:سليم
Halit: Şimdi nereye gidiyorsun? إىل أين تذهب اآلن؟:خالد
283
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
Öğrenme Çıktısı
1 Günlük hayatta “Niçin? Neden? Ne zaman? Nerede?” gibi soru ifadelerini yanıtlarken
mef‘ûlun leh ve mef‘ûlun fîh içeren cümleler kurabilme
284
Arapça III
املغعول له:القواعد
Arapçada fiil cümlelerinde fiilin oluş nedenini açıklayan belirsiz (nekira) mastarlar mef‘ûlun leh (املغعول
)لهolarak isimlendirilir. Bu mef‘ûle, mef‘ûlun lieclih ( )املغعول ألجلهveya mef‘ûlun min eclih (املغعول من
)أجلهadı da verilir. Cümlede mef‘ûlun lehi bulmak son derece kolaydır. Bunun için fiile “neden, niçin”
sorularını sormamız yeterlidir. Bu mastar daima belirsiz ve mansûb olarak kullanılır ve Türkçeye “…için,
-mek için, sebebiyle, -den dolayı” diye çevrilebilir.
Örneğin,
(İlim öğrenmek için Ankara’ya gittim.) .طَلَباً للعِْل ِم ت إىل أنقرة
ُ سافَ ْـر
Yukarıdaki cümlede ً طَلَباsözcüğü mef‘ûlun lehtir ve “Niçin Ankara’ya yolculuk yaptın?” soruna cevap
verir.
Mef‘ûlun leh’in iki tür kullanımı söz konusudur: Harf-i cersiz kullanımı ve harf-i cerli kullanımı.
1. Mef‘ûlun lehin harf-i cersiz kullanımı:
Mef‘ûlun lehin harfi cersiz olarak kullanılabilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekir.
1. Mef‘ûlun leh, cümledeki fiilin mastarı dışında bir mastar olmalıdır.
2. Bu mastar, eylemin gerçekleşmesinin nedeni olmalıdır, yani yükleme yöneltilen “niçin?” ve “ne-
den?” sorularına cevap vermelidir.
3. Belirsiz (nekira) olmalıdır.
4. Herhangi bir isme muzâf olmamalıdır.
5. Fiilin fâili ile mef‘ûlun lehteki eylemin sahibi aynı olmalıdır.
Aşağıdaki cümleyi bu koşullar bakımından inceleyelim.
ِ
.الْم ْع ِرفَة
(Bilgi edinmeyi sevdiğim için okurum.)
َ أَقْ َـرأُ ُحبًّا ف
Bu cümlede “حبًّا
ُ – sevdiğim için” kelimesi mef‘ûlun lehtir. Harf-i cersiz kullanılmıştır ve harf-i cersiz
kullanım için lazım gelen koşulları taşımaktadır. Şöyle ki:
1. Cümlenin fiili olan (َ’)قَـرأnin değil, başka bir fiilin mastarıdır.
َ
2. (حبًّا
ُ - sevmek) mastarı okuma eyleminin gerçekleşme nedenidir.
3. Belirsiz (nekira) bir sözcüktür.
4. Herhangi bir isme muzâf değildir.
5. Fiilin fâili ile mef‘ûlun lehteki eylemin sahibi aynı kişidir.
Şimdi başka örneklerle konuyu pekiştirelim.
285
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
dikkat
Aşağıdaki cümlelerde kırmızı ile göste-
rilen mef‘ûlun lehlerin hepsinin belirsiz,
mansûb bir mastar olduğunu fark ediniz.
286
Arapça III
Görüldüğü gibi bu örneklerde, mef‘ûlun lehlerin başına sebep bildiren “lâm” harf-i ceri gelmiştir. Hepsi
belirlilik takısı ( )الـile kullanılmıştır, ( )الـtakısı ile belirlidirler ve harf-i cer dolayısıyla lafzan mecrûr olsalar
da, mahallen mansûbdurlar.
Mef‘ûlun leh bazen (نْ ) ِمharf-i ceriyle de kullanılabilir. Bu durumdaki ( ) ِم ْنde esasen sebep bildirir ve
“–den, -den dolayı, … için” biçiminde Türkçeye çevrilebilir. Örnek:
(Çocuk açlıktan ağladı.) .وع ْ بَ َكى الطِّْف ُل ِم َن
ِ ُال
ِ ص ِمن العِ َق
(Hırsız cezadan dolayı kaçtı.) .اب َ ُّ ِّفَ َّـر الل
Şimdi aşağıdaki cümlelerin irâbını yaparak konuyu daha iyi kavramaya çalışalım:
ِ ي ْذهب الطَّلَبةُ إىل املَـكت ِبة حبًّا لِلقر
.اءة
(Öğrenciler okumayı sevdikleri için kütüphaneye giderler.) ُ َ َ ُ َ َ
بُ يَ ْذ َه : Muzâri fiil, üçüncü tekil şahıs, eril.
287
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
Öğrenme Çıktısı
2 Mef‘ûlun lehi tanıyabilme ve cümle içinde kullanma becerisi kazanabilme
MEF‘ÛLUN FİH
املفعول فيه
Arapçada, fiil cümlelerinde fiilin gerçekleştiği zamanı veya mekânı bildiren mansûb isim, yer veya
zaman zarfları veya zarf öbekleri mef‘ûlun fîh ( )املفعول فيهolarak adlandırılır. Dolayısıyla fiile “nerede”,
“ne zaman” gibi sorular sorulduğunda alınan cevap o cümlenin mef‘ûlun fîhidir. Aşağıdaki cümleyi ince-
leyelim.
.ًاعة ِ ِ ِ اِنْـتظَرت
(Arkadaşımı fakültenin önünde bir saat bekledim.) َ صديقي أ ََم َام الْكليَّة َس
َ ُْ َ
Bu cümlede “Arkadaşını ne kadar süre bekledin?” ve “Nerede bekledin?” sorularının cevabı bulunmak-
tadır.
Cümlede eylemin yapıldığı zaman süresini gösteren zaman zarfı (ًاعة
َ ) َسve eylemin gerçekleştiği yeri/
mekânı gösteren mekân zarfı (ام
َ )أ ََمkelimeleri birer mef‘ûlun fîhtirler.
Bazı kelimelerin başına bulunma/kalma durum ekleri olan (( )يف-de, -da), (( )ب-de, -da) harf-i cerle-
rinden biri getirilmek surteiyle de mef ’ûlun fîh elde edilir. Aşağıdaki cümleleri bu yönden inceleyelim:
(Cuma namazını camide kıldım.) .الُ ُم َع ِة ِف الْ َم ْس ِج ِد
ْ ص َل َة
َ تُ صلَّْيَ
(Durakta uzun süre bekledik.) .ًاِنْـتَظَْرنَا بالْ َم َحطة ُم َّدةً طَويلَة
ِ ِ َّ ِ
288
Arapça III
Arapçada yaygın olarak kullanılan ve fiil cümlelerinde mansûb hâlde mef ’ûlun fîh olan zaman zarfları
aşağıdaki tabloda verilmektedir.
Gün doğmadan, şafak vakti, tan vakti فَ ْجًرا Şimdi, şu anda, şu sıralarda اَْل َن
İkindi, ikindi vakti صًرا ْ َع Akşamleyin, akşam, akşam vakti
ًَم َساء
Öğlen, öğle vakti ظُ ْهًرا Bir an, bir an için ًَلْظَة
Sabahleyin, sabah, sabah vaktinde احا
ً َصب
َ Bir ay َش ْهًرا
Bir süre, bir müddet, ... boyunca ًُم َّدة Bir sene ًَسنَة
Yarın َغ ًدا Bir sene َع ًاما
ِ
Yatsıda, yatsı vakti
ًع َشاء Bir zaman, bir zamanlar زمانًا/َزَمنًا
Bir zaman, bir zamanlar َد ْهًرا Bir gün, günün birinde, يـَْوًما
Dün, dün gece َاَلْبَا ِر َحة Bugün, günümüzde اَلْيَ ْـوَم
Şimdi, şu anda, derhâl َحالِيًا،َح ًال -den önce, -in öncesinde, قَ ْـب َل
Geceleyin, gece, gece vakti لَْي ًل -den sonra, -in sonrasında بـَْع َد
Bir saat ًساعة Dün ِ أ َْم
س
Sonbaharda خري ًفا Kışın
ًشتاء
Yazın صي ًفا İlkbaharda بيعا
ًر
289
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
290
Arapça III
Şimdi mekân ifade eden zarfları görelim. Arapçada mekân/yer/yön bildirmede kullanılan ve fiil cümle-
lerinde mansûb hâlde mef ’ûlun fîh olan zarflar aşağıdaki tabloda verilmektedir.
-den önce, -in öncesinde قَ ْـب َل -in yanında, -in katında, -in لَ ُد ْن
nezdinde, -in huzurunda
-den sonra, -in sonrasında بَ ْـع َد -in yanında, -in katında, -in ِعْن َد
nezdinde, -in huzurunda
-in karşısına, -in karşısında -ile yüz ِتَ َاه -in altında. ت
َ َْت
yüze
Burası, burada, buraya, burayı ُهنا -in üstüne, -in üstünde فَ ْـو َق
291
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
292
Arapça III
293
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
dikkat
Bir cümlede zaman veya mekân zarfı (mef‘ûlun fîh) olarak kullanılan bir kelime başka bir cümlede eylemin
gerçekleştiği zamanı ya da mekânı göstermeyebilir, yani bir cümlede mef‘ûlun fih olan kelime başka bir
cümlede mubteda, haber, fâil, mef ‘ûlun bih gibi başka bir öge olarak da yer alabilir.
Aşağıdaki örneklerde ( )يَـومkelimesinin cümlelerde hangi öge olarak yer aldığına dikkat ediniz:
ْ
(Bugün, cumartesi günü.) ِ الس ْب
.ت َّ اليَ ْـو ُم يَ ْـو ُم
اليَ ْـو ُم : Mubteda merfû, ref alâmeti sondaki damme.
وم
ُ َ ي : Haber merfû, ref alâmeti damme. Aynı zamanda muzâf.
الس ْبت َّ : Muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
(Bugün, sınava gireceğiz.) .اليـَْوَم َسنَ ْد ُخ ُل االمتِحا َن
اليَ ْـوَم: Zaman zarfı (mef‘ûlun fîh), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
َسنَ ْد ُخ ُل:) (سGelecek zaman edatı. ( )نَ ْد ُخ ُلmuzâri fiil, birinci çoğul şahıs, fâil gizli zamir olan () َْن ُن.
االمتِحا َن: Mef‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti, sondaki fetha.
Öğrenme Çıktısı
3 Mef‘ûlun fîhi tanıyabilme ve cümle içinde kullanma becerisi kazanabilme
294
Arapça III
ذهبت
ُ رحبًا .أنا َعلِي .اليوم
َم َ
لت ِ
صباحا .وتناو ًُ املدرسة إىل
الغداء ظهرا .أَتيت اىل الـمكْتبةِ
َ ُ َ ً
عصراً
295
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
ِ
األفعال املُ ْستَ ْـع َملَة مع ُحروف اجلر ض
ُ بَ ْـع
Bir kimseye güvendi
... اِ ْعتَم َد َعلَى
Bir şeye dayandı َ
)Öğretmen harf-i cerlerle ilgili konuştu.) .َّث الْ ُم َعلِّ ُم َع ْن حروف اجلر َ َتَد
)Bu konuyu babamla konuştum.) .وع َم َع أَِبِض ُ ت َع ْن َه َذا الْ َم ْو ُ َْتَ َّدث
َّ ك ِبَ َذا
ِ الشك
!ْل ِ ِ َّث عن
(Arkadaşın hakkında bu şekilde konuşma!) َ صديق َ ْ َ ْ ال تَـتَ َحد
(Müdüre benden bahsettin mi?) ت َع ِّن إىل الْ ُم ِدي ِر؟ َ َْه ْل َتَ َّدث
296
Arapça III
)Bu konuda iyice düşün.) .وع َجيِّ ًدا ِض ُ فَ ِّك ْر ِف هذا الْ َم ْو
(Şimdi Amerika’ya yolculuk etmeyi düşünmüyorum.) .الس َف ِر إىل أمريكا اآل َن َّ ال أُفَ ِّكُر ِف
(Ahmet yurtdışında eğitim düşünmüyor.) .اس ِة ِف اخلَارِِج َ ِّرَ َحَ ُد ِف الد ْ ال يـُ َف ِّك ُر أ
(Cevap vermeden önce soruyu iyi düşün!) !الس َؤ ِال َجيِّ ًدا قَ ْـب َل ا ِإل َجابَِة
ُ فَك ْر ف
ِ ِّ
)Kış mevsiminde erken uyumaya alıştık.) ِ تَ َـع َّو ْدنَا َعلَى النَّ ْـوِم ُمبَ ِّكًرا يف
.فصل الشِّتاء
(Burada çalışmaya alıştım.) .الع َمل ُهنا َ ت َعلَى ُ تَ َـع َّو ْد
297
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
Öğrenme Çıktısı
4 Arapçada harf-i cerle kullanılan bazı fiilleri tanıma ve yerinde kullanma becerisi
kazanabilme
.العَربيَّةَ أ ْكثَر ِ ِ
(Bundan böyle Arapçaya daha çok çalışırım.) َ س ُ أدر
ُ ًم َن اآلن فَصاعدا
ِ ِ
(Bundan sonra sınıfı birlikte temizleyeceğiz.) .معا
ً ـحاضَرة
َ قاعةَ ال ُـم َ ف ُ ِّم َن اآلن فَصاعداً سنُـنَظ
ِ ـي ِمن ال ُقر
ِ ْ َص ْف َحت ِ ِ
.آن ال َكرمي َك َّل يَومْ َ ُم َن اآلن فصاع ًدا سنَـ ْقَرأ
(Bundan böyle her gün Kur’ân-ı Kerim’den iki sayfa okumaya karar verdik.)
سأسوق سياريت ِ ِ
ُ ًمن اآلن فصاعدا
.ب إىل العمل َو ْحدي ِ
ُ بنَفسي وسأ ْذ َه
298
Arapça III
!حيَّاك اهلل-
َ
!اهلل ُيَيِّيك-
- Allah sana ömür versin. Sağ olasın.
- Sana da. Sen de sağ ol.
.َحد
ْ الشرَكة يا أ
ّ ت َك َّل ال َـمشاكل يف
ُ َحلَْل-
Şirketteki tüm sorunları çözdüm Ahmet. .اك اهلل يا أَخي
َ ّ َحي.ررت هبذا اخلرب
ُ ُس.احلمد هلل
. اهلل ُييِّيك- Elhamdulillah. Bu habere sevindim. Allah
sana ömür versin kardeşim.
Sen de sağ ol.
.اك اهلل
َ َّ َحي.طيع أ ْن تَـ ْقَرأ ال ُق ْرآن
ُ َتست
ْ تَ ْأن.ت يا ابِْن
َ َح َسْن
ْأ-
(Aferin oğlum. Kur’ânı okuyabiliyorsun. Allah ömür versin.)
(Sağ ol babacığım.) -.أَيب اهلل ُييّيك يا
ِ أخرياً ولَيس
ًآخرا َ ْ
Son olarak, son verirken
Mektupların son paragrafında, konuşma metinlerinin son cümlelerinin başına getirilen bu ifadenin
kelime anlamı “Son ama en son değil” şeklindedir. “Son olarak”, “son verirken”, “son verirken şu hususu
da belirteyim ki” biçiminde Türkçeye aktarılabilir.
.ًَمامنا طريقاً طويال ِ أخريا وليس
َّ آخراً أُريد أن أقول لكم
َ إن أ ً
(Son olarak şunu söylemek istiyorum ki önümüzde uzun bir yol var.)
299
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
Öğrenme Çıktısı
5 Arapçada sıklıkla kullanılan bazı ifade biçimlerini tanıma ve yerinde kullanma becerisi elde
edebilme
okuma قراءة
ِ
املكتبة ِف
ب ُكلَيَِّت َكثِرياِ .ف ُكلِّيَتَـنَا َمكْتَـبَةٌ َكبِريةٌ ِبَ ِ
انب َ ً س ِف قِ ْس ِم اللُّغَ ِة الْ َعَربِيَّ ِة أ ُِح ُّ أَنَا طَالِ ِ ِ ِ ِ
ب ف ُكلِّيَّة التَّ ْـربيَة .أ َْد ُر ُ ٌ
طاوالت د وج ت ِ
املكتبة طِ س و يف و ، ِ
اءة ر لقِل ا طلب ماملطع ِم ،إِ َّنا مكْتـبةٌ رائِعةٌ .ن ْذهب إِلَيـها بـعد الظُّه ِر ُكل يـوٍ
ٌ ُ َُ َ ََ َّ َ ْ ً َ ََ َ َ َ َ ُ ْ َ َ ْ َ
ِ
الرفُوف. ب فَ ْـو َق ُّ وج ُد الْ ُكتُ ُ اك تُ َ يد َهاَ .وُهنَ َ الت نُِر ُ
ب ِ ث َع ِن الْ ُكتُ ِ يب يُْ ِكنـُنَا بَِو ِاسطَتِ َها الْبَ ْح ُ ِ
كثريةٌ َعلَْي َـها َح َواس ُ
ض الطُّ ِ ِ ِِ ِ ِ ب إىل الـمكْتَ ِبة لِ ِْلطَِّل ِع َعلَى الْ ُكتُ ِ ض الطَُّّل ِ
الب ب الْ ُم ْختَل َفة أ َْو للبحث َع ِن الْ َمَراج ِع َ ،وبَ ْـع ُ َ يَأِْت بـَْع ُ
ضلُهُ الطُّ ُ
الب. يَأْتُو َن لِْل ُم َذا َكَرِة ،فَالْ َمكْتَبَةُ َم َكا ٌن َه ِاد ٌ
ئ يـُ َف ِّ
اعةً ِف كِتَ ِ ـي النَّافِ َذ ِة والْب ِ ِ
يخ، اب التَّا ِر ِ ت َس َ ابَ ،وقَ َـرأْ ُ ََ ت بَ ْ َ وجلَ ْس ُ احاَ . صبَ ًس إِ َل الْ َمكْتَـبَة َ ت أ َْم َِذ َهْب ُ
ت إِلَْي ِه َر ْغبَةً ف َوَكا َن يُعِ ُّد َْبثًا ُمْن ُذ أ َْم ِ الَْل ِ يخ وطَنِناُ ،ثَّ رأيت ص ِد ِيقي َيلِ واستَمتَـع ِ ِ
س .فَ َذ َهْب ُ س ِف ْ ُ ْ ت بَْع ِرفَة تَا ِر ِ َ َ َ ُ َ َْ ْ ْ ُ
ِ ِ ِ ِ ِ ِ ٍ ِ ِ
ومات م َن الْ َمَراج ِع اع ْدتُهُ ف َجْ ِع الْ َم ْعلُ َ ض ُمَافَظَةً على اهلُُدوءُ ،ثَّ َس َ ص ْوت ُمْن َخف ٍ َّحدُّث َم َعهَُ ،تَ َّدثْـنَا ب َ ِف الت َ
ص ِد ِيقي لِتَـنَ ُاوِل الطَّ َع ِام ِف ت َ
ِ
َّاي ِف الْ َم ـ ْق َهى أ ََم َام الْ َمكْتَـبَةُ .ثَّ َد َع ْو ُ صًراَ ،و َش ِربْـنَا الش َ
ِ ِ
ُثَّ َخَر ْجنَا م َن الْ َمكْتَبَة َع ْ
ص ِد ِيقي َكثِ ًريا َو َش َكَرِن ِح َ ث ،فَر َ ـي بَ ْـع َد الطَّ َع ِام َح َّت أَ ْك َم ْلنَا الْبَ ْح َ اعتَ ْ ِ ِ
البيت َم َساءً ،تَـنَ َاولْنَا الطَّ َع َام َو ْ
اجتَ َـه ْدنَا َس َ
يدا بـي الْمكْتَـب ِة والْبـي ِ ِ ِِ
اع َدِت لَهُ َو َع َاد إِ َل بَْـيته َم ْسُر ًورا بَ ْـع َد أَ ْن قَ َ
ت. ضْيـنَا يَ ْـوًما َسع ً َ ْ َ َ َ َ َ ْ َعلَى َد ْع َوِت َوُم َس َ
300
Arapça III
Kütüphanede
Ben Eğitim fakültesinde bir öğrenciyim. Arap Dili Bölümünde öğrenim görüyorum. Fakültemi çok
seviyorum. Fakültemizde yemekhanenin yanında büyük bir kütüphane var. O, mükemmel bir kütüp-
hanedir. Okumak için her gün öğleden sonra oraya gideriz. Kütüphanenin ortasında büyük masalar ve
üzerinde bilgisayarlar var. Onların aracılığıyla istediğimiz kitapları araştırırız. Orada rafların üzerinde
kitaplar var (bulunur). Öğrencilerden bazıları, farklı kitaplara göz atmak ve kaynakları araştırmak için
kütüphaneye gelirler. Öğrencilerin bazıları ders çalışmak için gelirler. (Zira) Kütüphane öğrencilerin
tercih ettiği sessiz bir ortamdır.
Dün sabah kütüphaneye gittim. Kapı ile pencere arasında bir yere oturdum. Bir saat tarih kitabı oku-
dum. Ülkemizin tarihini öğrenmekten keyif aldım. Arkadaşımın arkada oturduğunu gördüm. Dünden
beri bir araştırma hazırlıyordu. Onunla konuşmak için yanına gittim. Sessizliği korumak için sessizce
(kısık sesle) konuştuk. Kaynaklardan bilgi toplarken ona yardım ettim. İkindi vakti kütüphaneden
çıktık ve kütüphanenin önündeki kafede çay içtik. Daha sonra, arkadaşımı akşamleyin evde yemek ye-
meye davet ettim. Yemekten sonra araştırma konusunu bitirinceye iki saat ders çalıştık. Arkadaşım çok
sevindi, misafirperverliğim ve yardımlarım için teşekkür etti. Ev ve kütüphane arasında mutlu bir gün
geçirdikten sonra sevinçli bir şekilde evine döndü.
ِ ُمْتارات ِم ْن ْأم
ثال العرب
Arap Atasözlerinden Seçmeler
301
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
2- Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içinde verilen kelimelerden uygun olanıyla doldurunuz.
اح(
َّج ِ ِ (لِتَـ ْلبِيَة ِ /إلكرام /لِتَ ْش ِجي ِع َ /ر ْغبَةً /
للن َ
ضرت َ ..........د ْع َوتِك. َح ُ .1
ت ..........الضَّْيف. ُس ِرْر ُ .2
ائز ..........الْ ُكتَّاب. َّم اجلو ُ تُـ َقد ُ .3
افرت اىل اخلارج..........يف ال ّدراسة. َس ُ .4
أ َْع َم ُل اليَ ْـوَم َ ..........غداً. .5
3- Aşağıdaki boşlukları parantez içinde verilen zaman zarflarından anlamca uygun olanıyla doldurunuz.
َأم ِ
س( ْ/ (قَ ْـب َل /بَ ْـع َد /ليال /صباحا
توضأت .........صالة الظهر.ّ .1
سيـب َدأُ درس التاريخ ........ساعةٍ.
َ َ ُ ََْ .2
القمر . ............
يَظهر ُ .3
مس ..........
الش ُتُشرق ّ .4
وق مع أسريت.......... الس ِ
ت إِ َل ُّ
َذ َهْب ُ .5
302
Arapça III
4- Aşağıdaki boşlukları parantez içinde verilen yer zarflarından anlamca uygun olanıyla doldurunuz.
(حتت
َ / ِعْن َد/ حنو
َ /فَ َخ ْل/ (أ ََم َام
. املصلني.........اإلمام ِ
ُ يَقف .1
.اللص
ّ ......... رطي ُّ الش
ّ جيري .2
.املعلّم وهو يشر ُح ال ّدرس........ نظرت .3
.أسبوعا
ً نا........ أَقام عُ َمر .4
. الطَّاولة..... النقود
َ ت ُ وج ْد
َ .5
5- Aşağıda verilen boşlukları cümlenin fiiline uygun harf-i cerlerle doldurunuz.
. َغ ِْي َك....... ال تَ ْـعتَ ِم ْد .1
. َه َذا البحث َم َع املعلم...... ت ُ َْتَ َّدث .2
.الس َؤ ِال قَ ْـب َل ا ِإل َجابَِة
ُ ..... فَك ْر
ِّ .3
. االستيقاظ ُمبَ ِّكًرا....... تَ َـع َّو ْدنَا .4
.الذهاب إىل القرية َّ ........ال أُفَ ِّكر .5
ُ
6- Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz.
1. Ali, misafirine olan sevgisinden dolayı ona ikramda bulundu.
2. Çocuk korkudan ağladı.
3. Kahire’de iki yıl yaşadım.
4. Güneş, doğudan doğar.
5. Araba evin arkasındadır.
303
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
8- Aşağıdaki cümlede altı çizili kelimenin irâbı hakkında hangi seçenekteki bilgi doğrudur?
ِ
.احلقيبة داخل
َ الكتاب
َ وضعت
ُ
A. Mef‘ûlun bîh mansûb nasb alâmeti sondaki fetha.
B. Muzâfun ileyh, mecrûr cer alâmeti sondaki kesra.
C. Mef‘ûlun mutlak nasb alâmeti sonundaki fetha
D. Mef‘ûlun leh nasb alâmeti sonundaki fetha.
E. Mef‘ûlun fîh mansûb, nasb alâmeti sonundaki fetha.
ِ
9- الْم ْع ِرفَة
َ أَقْ َـرأُ ُحبًّا ف
Yukarıdaki cümledeki (حبًّا
ُ ) irâbı ile ilgili hangi seçenekteki bilgi doğrudur?
A. Mef‘ûlun bih, mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.
B. Muzâfun ileyh, mecrûr, cer alâmeti sondaki kesra.
C. Haber, mansûb, nasb alâmeti sonundaki fetha.
D. Mef‘ûlun leh, mansûb, nasb alâmeti sonundaki fetha.
E. Fâil, mahallen merfû, lafzan mansûb, nasb alâmeti sonundaki fetha.
10- Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri parantez içinde verilen kalıp ifadelerden uygun ola-
nıyla doldurunuz.
ِ
(ًفصاعدا من اآلن ِ ِ ِ أخرياً ولَي،اك اهلل
َ ، َحيَّاك اهلل،ًمن اآلن فصاعدا َ ،ًس آخرا َ ْ َ َّ( َحي
!وحد ِك
َ السوق ُّ ذهيب إىل
َ َ ال ت............ .1
................. فاطمة ِ ت يا ِ أحسْن
َْ .2
ِ
.لَ ْن أطْبُ َخ يف البيت َسنَأ ُك ُل يف هذا الـمطعم.............. .3
.يا أيب.............. شكراً جزيال.ت الـموضوع ُ اآلن ف ِه ْم .4
.رورة ِجدَّا ِبَعرفَتِ ُكم
َ أقول إنَّين َم ْس
َ يد أنُ أر............... .5
304
Arapça III
Verilen diyalogla dilbilgisi konularına giriş yapılmakta ve günlük hayatta mef‘ûlun leh ve mef‘ûlun fîhin
kullanımına dair örnekler verilmektedir.
Mef‘ûlun Leh
Arapçada fiil cümlelerinde fiilin oluş nedenini açıklayan belirsiz (nekira) mastarlar mef‘ûlun leh ( ) املغعول له
olarak isimlendirilir. Cümlede mef‘ûlun lehi bulmak son derece kolaydır. Bunun için fiile “neden, niçin”
ِ التـَّل
sorularını sormamız yeterlidir. Bu mastar daima belirsiz ve mansûb olarak kullanılır ve Türkçeye “…için,
-mek için, sebebiyle, -den dolayı” diye çevrilebilir.
Örneğin,
(İlim öğrenmek için Ankara’ya gittim.) ت إىل أنقرة طَلَباً للعِْل ِم
ُ سافَ ْـر.
Yukarıdaki cümlede ً طَلَباsözcüğü mef‘ûlun lehtir ve “Niçin Ankara’ya yolculuk yaptın?” soruna cevap verir.
Arapçada, fiil cümlelerinde fiilin gerçekleştiği zamanı veya mekânı bildiren mansûb isim, yer veya zaman
املفعول فيه
zarfları veya zarf öbekleri mef‘ûlun fîh ( ) olarak adlandırılır. Dolayısıyla fiile “nerede”, “ne zaman”
gibi sorular sorulduğunda alınan cevap o cümlenin mef‘ûlun fîhidir.
ِ ِ اِنْـتظَرت
(Arkadaşımı fakültenin önünde bir saat bekledim.) . َ صديقي أ ََم َام الْكلية َس
ًاعة َ ُْ َ
Yukarıdaki cümlede “Arkadaşını ne kadar süre bekledin?” ve “Nerede bekledin?” sorularının cevabı bulun-
maktadır. Cümlede eylemin yapıldığı zaman süresini gösteren zaman zarfı ( ًاعة
َ ) َسve eylemin gerçekleştiği
)أ ََم َامkelimeleri birer mef‘ûlun fîhtirler.
yeri/mekânı gösteren mekân zarfı (
Bazı kelimelerin başına bulunma/kalma durum ekleri olan (( )يف-de, -da), (( )ب-de, -da) harf-i cerlerinden
biri getirilmek suretiyle de mef‘ûlun fîh elde edilir.
305
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
ِ التـَّل
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti ْخيص
ِ
“...ًفصاعدا ( ” ِم َن اآلنBundan böyle, bundan sonra…), “ك َ ِّ اهلل ُيي-( ” َحيَّاك اهللAllah seni yaşatsın, sana
ِ ( ”أخرياً ولَيسSon olarak, sözlerime son verirken) ifadelerinin kullanımları
ömür versin, sağ olasın), “ًآخرا
َ ْ
görsellerle verilen örnek cümlelerle tanıtılmıştır.
ِ ِ
(Bundan sonra sınıfımızı birlikte temizleyeceğiz.) .معا ً صفَّنا َ فُ ِّم َن اآلن فَصاعداً سنُـنَظ
.اك اهلل
َ َّ َحي.طيع أ ْن تَـ ْقَرأ ال ُق ْرآن
ُ َتست
ْ ت َ ْ أن.ت يا ابِْن
َ َح َسْن
ْأ
(Aferin oğlum. Kur’ânı okuyabiliyorsun. Allah ömür versin.)
ِ
(Son verirken şunu ifade etmek istiyorum ki: Çalışan başarır.)
َ َم ْن َج َّد:ليس آخراً أَقُول
.وجد َ أخرياً و
306
Arapça III
307
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
9 ِ ِ
صًرا َ طع ِم ظُ ْهًرا
ْ وع َ أمام باب ال َـم
َ الناس يَـنتَظرون
َ ترى 10 ”.سر النّجاح
ُّ النَّفس........مادِْ “
ُ االعت
cüm-
ِ ومساء وحىت صباحا لِي ِج ُدوا مائِدةً خالِيةً بِالد
.َّاخل َ َ ً َ ً َ lesindeki boşluğu uygun şekilde tamamlayacak
neler öğrendik? ماذا تـََعلّ ْمنا؟
308
Arapça III
1. C Yanıtınız yanlış ise “Mef‘ûlun Fîh” konusunu 6. E Yanıtınız yanlış ise “Mef‘ûlun Fîh” konusunu
yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı “األج ِوبة لِـ “ماذا تـََعلّ ْمنا
2. B Yanıtınız yanlış ise “Mef‘ûlun Leh” konusu- 7. A Yanıtınız yanlış ise “Mef‘ûlun Fîh” konusunu
nu yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
3. D Yanıtınız yanlış ise “Mef‘ûlun Leh” konusu- 8. D Yanıtınız yanlış ise “Mef‘ûlun Fîh” konusunu
nu yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.
4. A Yanıtınız yanlış ise “Mef‘ûlun Leh” konusu- 9. B Yanıtınız yanlış ise “Günlük Hayatımızda
nu yeniden gözden geçiriniz. Arapça 10” yeniden gözden geçiriniz.
ْ مفاتيح
Araştır/Tekrarla
10 Yanıt Anahtarı
309
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
Alıştırmalar Yanıt
10 Anahtarı
جتميل(
ً (طاعةً /طلبًا /احرت ًاما /حبًا /
اعةً لَِرِّبِ ْم. ِ
صلّي الْ ُم ْسل ُمو َن طَ َيُ َ .1
Alıştırma 1 الَ ِام َع ِة طَلَبًا لِْلعِْل ِم.ب إِ َل ْ يذهب الطَُّّل ُ .2
اح(
َّج ِ ِ (لِتَـ ْلبِيَة ِ /إلكرام /لِتَ ْش ِجي ِع /ر ْغبَةً /
للن َ
ضرت لِتَـ ْلبِيَ ِة َد ْع َوتِك.
َح ُ .1
ِ
ت ِِلكرامك الضَّْي َ ُس ِرْر ُ
Alıştırma 2 ف .2
صباحا.
الشمس ً تُشرق ّ .4
الس ِ
وق مع أسريت أ َْم ِ
س. ت إِ َل ُّ
َذ َهْب ُ .5
310
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
10 Anahtarı
(حتت
َ / ِعْن َد/ حنو
َ /فَ َخ ْل/ (أ ََم َام
.أمام املصلني
َ اإلمام
ُ ييقف .1
Alıştırma 4
.ص
ِّ ّلف الل
َ رطي َخ
ّ الش
ّ جيري .2
.أسبوعا
ً أَقام عُ َمر ِعْن َدنا .4
.حتت الطَّاولة
َ قودَ ّوجدت النُ .5
ِ
.اخلوف بكى الطِّْف ُل من
َ
Alıştırma 6 3. Kahire’de iki yıl yaşadım.
.البيت
ْ َالسيّارةُ وراء
ّ
311
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
Alıştırmalar Yanıt
10 Anahtarı
1. .املوضوع
ِ ذهبت إىل املكتبة حبثًا عن
ُ
Konuyu araştırmak için kütüphaneye gittim.
ِ صلت بأمي َمساءَ ْأم
2. .س ِ
ُ ّات
Dün akşam, anneme telefon ettim.
4. .أمام املْتحف
َ َ اح ُّ ـجتَ ِمع
ُ السو ْ َي
Turistler müzenin önünde toplanıyorlar.
5. .ليل
ً بت إىل املستشفى
ُ َذ َه
Geceleyin hastaneye gittim.
Aşağıdaki cümlede altı çizili kelimenin irâbı hakkında hangi seçenekteki bil-
gi doğrudur?
ِ
.احلقيبة داخل
َ الكتاب
َ وضعت
ُ
Alıştırma 8 A. Mef‘ûlun bîh mansûb nasb alâmeti sondaki fetha.
B. Muzâfun ileyh, mecrûr cer alâmeti sondaki kesra.
C. Mef‘ûlun mutlak nasb alâmeti sonundaki fetha
D. Mef‘ûlun leh nasb alâmeti sonundaki fetha.
E. Mef‘ûlun fîh nasb alâmeti sonundaki fetha.
312
Arapça III
Alıştırmalar Yanıt
10 Anahtarı
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri parantez içinde verilen kalıp ifade-
lerden uygun olanıyla doldurunuz.
ِ
(ًفصاعدا من اآلن ِ ِ ِ أخرياً ولَي،اك اهلل
َ ، َحيَّاك اهلل،ًمن اآلن فصاعدا َ ،ًس آخرا َ ْ َ َّ) َحي
!وحد ِك
َ السوق ُّ ذهيب إىل ِ
َ َمن اآلن فصاعداً ال ت
Alıştırma 10
َ .1
ِ َّفاطمة حي
.اك اهلل ِ ت يا ِ أحسْن.2
َ َْ
.البيت َسنَأ ُك ُل يف هذا الـمطعم ِ
ِ من اآلن فصاعداً لَن أطْبخ يف.3
َُ ْ َ
.اك اهلل يا أيب َ َّ شكراً جزيال َحي.ت الـموضوع ُ اآلن ف ِه ْم.4
.أقول إنَّين َم ْسرورة ِجدَّا ِبَعرفَتِ ُكم
َ يد أن ِ أخرياً ولَيس.5
ُ آخراً أر َ ْ
313
Mef‘ûlun Leh ve Mef‘ûlun Fih
314
Arapça III
315