Professional Documents
Culture Documents
ICC KURALLARI
FEDAİ UZUN
fedai.uzun@cankaya.edu.tr
ULUSLARARASI TESLİM ŞEKİLLERİ
Uluslararası ticarette malların bir ülkeden diğer bir ülkeye gönderilmesiamacıyla farklı
ülkelerdeki firmalar arasında imzalanacak satış sözleşmelerinde, özellikle malların teslim
edileceği yer, sigorta ve navlun giderleri konularında alıcı (ithalatçı) ve satıcı (ihracatçı)
arasında çok çeşitli anlaşmazlıklar yaşanabilmektedir.
Farklı ülkelerde yerleşik, farklı uygulamaları bulunan alıcı ve satıcının arasındaki ticaret
işlemlerinde standart kurallar oluşturmak amacıyla Milletlerarası Ticaret Odası-
MTO(International Chamber of Commerce-ICC) kurulmuştur.
MTO Ticari Terimler Komitesi, ticaretle uğraşanların yabancı firmalarla yaptıkları satış
sözleşmelerinde kullanacakları satış terimlerinin anlamları hakkında tam bir anlaşmaya
varmalarını sağlamak amacıyla birtakım kurallar ortaya koymuştur.
Bu kuralların bir parçasını oluşturan ticari terimler ilk kez 1936 yılında MTO İdare Meclisi’nce
kabul edilmiştir. 1953, 1967, 1976, 1980, 1990 VE 2000 yıllarında üzerinde değişiklikler
yapılan bu kurallar en son 2010 yılında yeniden gözden geçirilmiş ve “Incoterms 2010” adını
taşıyan 715 sayılı Broşür yayımlanmıştır.
Bu Broşürde 2 farklı gruba ayrılmış 11 adet ticari terime yer verilmiştir. Bu terimler;
konularında farklı özellikler içermektedir. İki temel gruba ayrılmış ticari terimler aşağıdaki
şekilde sıralanmıştır:
Alıcı, malların satıcının mahallinden alınmasıyla ilgili hasar ve masrafları üstlenir. Ayrıca, bu
noktadan itibaren varış yerine kadar, malın taşınması ile ilgili tüm gider ve risklerin(malın
kaybı ya da hasarına ilişkin riskler) yükümlülüğünü taşır.
EXW terimi, satıcı için en az, dolayısıyla alıcı için en fazla yükümlülüğü temsil eder. Alıcı
ihracat için gerekli gümrükleme işlemlerini yerine getiremeyecekse bu terim
kullanılmamalıdır. Bu tür durumlarda satıcının yüklemeyi, hasarı ve masrafları kendisine ait
olmak üzere yapmayı kabul etmesi şartıyla FCA terimi kullanılmalıdır.
FCA – FREE CARRIER (.............namedplace)
Taşıyıcıya Masrafsız (..........olarak belirtilen yerde): FCA terimi satıcının, malları ihracat
için gümrüklenmiş olarak, belirtilen yerde, alıcı tarafından tayin edilen taşıyıcıyateslim
etmesini ifade eder. Teslim satıcının mahallinde gerçekleşirse, satıcı malların alıcı tarafından
tayin edilmiş taşıma aracına yüklenmesinden sorumludur. Eğer teslim başka bir yerde
gerçekleşirse, malların, satıcının kendi taşıma aracında boşaltılmamış olarak teslim edilmesi
yeterlidir.
Uluslararası ticarette, alıcı veya satıcı malların taşınması için genellikle bir taşıma şirketiyle
veya gemi kaptanıyla anlaşırlar. Bu bağlamda, “taşıyıcı” bir taşıma sözleşmesi çerçevesinde
malların taşınması işlemini üzerine alan ya da bunu sağlama taahhüdünde bulunan herhangi
bir kişiyi ifade eder.
Alıcı, belirlenen yerde malları satıcıdan teslim alır ve bu andan sonra doğacak bütün
masrafları ve riskleri üstlenir.
Eğer malların belirlenen varış mahalline ulaştırılması için ardarda taşıyıcılar kullanılıyorsa,
riskler, malın ilk taşıyıcıya teslimi ile satıcıdan alıcıya geçer.
CPT teriminde, malların ihraç için gümrüklenmesi yükümlülüğü satıcı tarafından yerine
getirilir.
CIP teriminde, malların ihraç için gümrüklenmesi yükümlülüğü satıcı tarafından yerine
getirilir.
DAP - DELIVERED AT PLACE (Belirlenen bir yerde teslim) : Eşyanın alıcı ve satıcı
tarafından belirlenmiş olan boşaltma yerinde (bir liman iskelesi, gümrük noktası, havalimanı)
boşaltma için hazır durumda nakliye aracının üzerinde alıcı emrine bırakılmasıdır. Tüm gümrük
işlemleri, masrafları, gümrükte doğan vergi, resim ve harçlar alıcıya aittir.
DDP - DELIVERED DUTY PAID(... namedplace of destination)
Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim (varış yeri...olarak belirtilmek suretiyle):Bu terim
satıcının, ithalat için gümrüklenen ve ithalatçı ülkede belirtilen varış yerinde, gelen taşıma
aracından boşaltmadan malları alıcıya teslim etmesiyle yükümlülüğünü yerine getirdiğini
ifade eder. Bir başka deyişle, satıcı malların ithalatçının ülkesinde belirlenen yere
getirilmesiyle ilgili bütün risk ve masrafları, ayrıca gümrük giriş işlemlerini (vergi, resim ve
diğer harçları ödeyerek) üstlenir.
Sadece deniz veya içsu (nehir) taşımacılığında kullanılan bu terimde, malların ihraç için
gümrüklenmesi yükümlülüğü satıcı tarafından yerine getirilir.
Bu terim sadece deniz veya içsu taşımacılığında kullanılabilir. Eğer taraflar malların gemi
küpeştesini aşarak teslim edilmeleri niyetinde değillerse FCA terimi kullanılmalıdır.
CFR teriminde, malların ihraç için gümrüklenmesi yükümlülüğü satıcı tarafından yerine
getirilir. Bu terim sadece deniz veya içsu taşımacılığında kullanılır. Eğer taraflar, malları gemi
küpeştesini aşarak teslim etmek niyetinde değillerse CPT terimi kullanılmalıdır.
Bu terim ile satıcı malların belirtilen varış yerine kadar taşınması için gerekli olan masrafları
ve navlunu öder, ancak mallara ilişkin risk ve teslim anından sonra meydana gelen
olaylardan kaynaklanan ek masraflar, malların teslim anından itibaren satıcıdan alıcıya
geçer.
Bu ticari terimde, satıcı ayrıca alıcının yolculuk sırasındaki riskine karşılık denizcilik sigortası
temin etmelidir. Bir başka deyişle, sigorta sözleşmesini yapmak ve sigorta primini ödemek
satıcının yükümlülüğündedir. Alıcı bu terim ile satıcının sigortada sadece asgari teminat
sağlayan bir sigorta yaptırmak zorunda olduğuna dikkat etmelidir. Alıcı daha geniş bir teminat
ile korunmak isterse, ya bu konuda satıcı ile mümkün olduğunca açık olarak anlaşmalı ya da
kendisi ek sigorta yaptırmalıdır.
CIF teriminde, malların ihraç için gümrüklenmesi yükümlülüğü satıcı tarafından yerine
getirilir. Bu terim sadece deniz veya içsu taşımacılığında kullanılabilir. Eğer taraflar, malların
gemi küpeştesini aşarak teslim edilmeleri niyetinde değillerse CIP terimi kullanılmalıdır.
TAŞIMA BELGELERİ
Taşıma belgeleri, dış ticaret işlemlerine konu olan malların taşıma şirketine teslim edilerek
varış yerine gönderildiğini ispatlayan belgelerdir. Bu belgelerin, düzenleyen tarafından
imzalanması ve malın sevk tarihine ilişkin bilgi içermesi gerekir. Aşağıda sırasıyla dış
ticarette yaygın olarak kullanılan taşıma belgeleri incelenecektir.
Gemi ile yapılan taşımalarda, taşımacı veya onu temsilen kaptan (ya da yetkili bir acente)
tarafından düzenlenerek malı yükletene verilen, malın teslim alınarak gemiye yüklendiğini ve
satış sözleşmesinde belirtildiği şekilde taşınarak, gönderilene teslim edileceğini gösteren
birbelgedir.
Konşimento, deniz hukuku ile çerçevesi çizilmiş olan ve malın mülkiyetini temsil eden bir
taşıma belgesidir. Dolayısıyla taşımacı bu belgeyi düzenleyerek; konşimentoda kayıtlı olan
yükü teslim aldığını ve taşıdıktan sonra varış limanında senedin hak sahibi görülen hamiline,
senedin iadesi karşılığında aynen teslim edeceğini taahhüt etmiş olur.
[Konşimento;
yükleten ile taşıyıcı arasında yapılan bir navlun sözleşmesidir,
malın taşınmak üzere teslim alındığını gösteren bir makbuzdur,
malı temsil eden ve mal üzerinde mülkiyet hakkı veren bir belgedir.]
Satış sözleşmesinde üzerinde anlaşmaya varılan ticari terim, dış ticaret işleminde navlunu
ödeyecek tarafı (ithalatçı veya ihracatçı) belirlemektedir. Bu doğrultuda navlunun ödenmiş
veya ödenecek olduğunun konşimentoda belirtilmesi gerekir, çünkü bazı durumlarda navlun
kendisine ödenmediği takdirde taşıma şirketi malları rehin alma hakkına sahiptir.
Akreditifte navlunu ihracatçının ödemesi şartı yer alıyorsa, bankalar navlunun ödendiğini
görmeden belgeleri teslim almazlar. Bu nedenle ihracatçı, navlunun ödendiğine ilişkin bir
ibare taşımayan konşimentonun bankaca işleme alınmaması riskini ortadan kaldırmak için,
bu gibi durumlarda taşıma şirketiyle konşimentonun dışında bir de navlun sözleşmesi yapar.
Böylece elindeki navlun faturasını konşimentoya ekleyerek bankanın belgeleri kabul etmesini
ve işlemi sonuçlandırmasını sağlayabilir.
Akreditif şartlarıyla açıkça değiştirilmediği veya uygulama dışı bırakılmadığı sürece ya da
akreditif altında ibraz edilen diğer belgeler ile çelişkili olmaması kaydıyla, navlun veya taşıma
masraflarının henüz ödenmediğini, ancak ödeneceğini belirten taşıma belgeleri kabul edilir.
Totheorder of
( alıcının bankasının adı )
..........................................
Totheorder of
( satıcının bankasının adı )
..............................................
Konşimento Türleri:
Yükleme konşimentosu: Malların gemiye yüklendiğine ilişkin önceden basılı (matbu) bir
kayıt taşıyan konşimentodur. Burada sözü edilen kayıt, konşimento üzerinde “mal
yüklenmiştir” (on board) kelimeleriyle ifade edilir. Böyle bir konşimentonun ibrazı halinde,
belgenin düzenlenme tarihi, yükleme tarihi olur. Konşimentoda ayrı ve tarihli bir yükleme
kaydı varsa, bu yükleme kaydındaki tarih, konşimentonun düzenlenme tarihinden önce veya
sonra olduğuna bakılmaksızın, yükleme tarihi olarak alınır.
Tesellüm konşimentolarında malın fiilen taşıma aracına yüklendiği tarih kesin olarak tespit
edilemediği için bankalar, bu tür konşimentoları işleme almayı kabul etmezler. Ancak
sonradan “mal yüklenmiştir” (on board) ibaresi yazılıp, yükleme tarihi konulan konşimentolar
yükleme konşimentosuna dönüştüğünden, bankalarca kabul edilirler.]
Temiz konşimento: Malların ve/veya ambalajlarının kusurlu olduğunu açıkça gösteren ek bir
kayıt taşımayan konşimentodur. Malların gemiye yüklenmesinin ardından konşimento
üzerine “temiz durumda yüklenmiştir” (clean on board) kaydı konur. Fakat konşimentonun
temiz olarak kabuledilebilmesi için üzerinde mutlaka “temiz” (clean) sözcüğünün bulunması
gerekmez; konşimento üzerinde hasar kaydı olmaması, malın temiz durumda yüklendiğini
gösterir.
Kirli (kusurlu) konşimento: Malların veya ambalajlarının düzenli olmadığına, kusur veya
eksiklik bulunduğuna dair bir kayıt içeren konşimentodur. Taşımacı konşimentoyu
düzenlemeden önce yüklenen malları kontrol eder. Malların veya ambalajlarının düzenli
olmadığını, kusur veya eksiklik bulunduğunu görürse, durumu konşimento üzerine yazmak,
hasar ve yitiği belirtmek suretiyle sorumluluktan kurtulmuş olur.
3. Bayat Konşimento (Stale B/L): Akreditifte bütün belgelerin ibrazı için bir vade tarihinin
(akreditif vadesi) öngörülmesinin yanı sıra, taşıma belgesinin düzenlenme tarihinden itibaren
ibraz edilebileceği bir sürenin de (belge ibraz süresi) belirtilmesi gerekir. Böyle bir süre
belirtilmediği takdirde, bankalar sevk tarihinden itibaren 21 gün içinde ibraz edilmeyen taşıma
belgelerini kabul etmezler.
[Belge ibraz süresi: Taşıma belgesinin bankaya ibraz edilebileceği son tarihtir.]
Bu süreler içerisinde ibraz edilmeyen taşıma belgesi (konşimento vb.) bayat sayılır ve
bankalarca kabul edilmez. Çünkü konşimento malların gelmesinden yeterli bir süre önce
alıcının eline geçmezse, malların gümrükten zamanında çekilememesi, sigortasız kalması,
bu yüzden alıcının varış limanında birtakım riskler ve gecikme giderleri ile karşılaşması gibi
sakıncalar doğabilir.
Akreditif şartlarıyla açıkça değiştirilmediği veya uygulama dışı bırakılmadığı sürece, bu tip
konşimentolar bankalarca kabul edilir.
Havayolu taşıma belgesi, malların mülkiyetini temsil etmeyen, sadece malların uçakla belli bir
yere gönderilmek üzere teslim alındığını gösteren bir belgedir.
Havayolu taşıma belgesi, taşıma tarihi ile birlikte, havayolu şirketinin damgasını taşımalıdır.
Söz konusu belge havayolu şirketi veya yetkili acentesi tarafından imzalanır ve uçuş
numarasını gösterir.
Belge, mallar üzerinde tasarruf yetkisi vermez. Varış hava limanında gümrük işleminin
tamamlanmasından sonra mallar, başka bir formaliteye gerek olmaksızın, bu belgede ismi
yazılı alıcıya teslim edilir. Belge, alıcı yerine alıcının bankası adına da düzenlenebilir. Bu
durumda banka, varış yerindeki havayolu şirketine vereceği yazılı talimatla malları alıcıya
teslim ettirir.
Havayolu taşıma belgesi emre veya ismi belirtilen bir tarafın emrine değil, malın gönderildiği
kişi veya firma adına düzenlenir ve ciro yoluyla devredilemez.
Hamule senedi, demiryolu ile yapılan taşımalarda, malların demiryolu idaresince taşınmak
üzere teslim alındığını gösteren bir belgedir.
Demiryolu idaresince belgenin gönderen tarafa verilişi, sadece malın bir vagonu doldurması
ile mümkündür. Malın bir vagonu doldurmaması durumunda, demiryolu idaresi hamule
senedi vermez. Onun yerine, malın taşıma komisyoncusuna teslim edilerek nakliyeci
makbuzu alınması gerekir. Komisyoncular, aynı yöne mal gönderen satıcılardan teslim
aldıkları malları gruplandırarak vagonları doldururlar ve demiryolu idarelerinden kendi
adlarına hamule senedi alırlar.
Bu belge 6 nüsha olarak nama düzenlenir ve ciro edilemez. Dolu vagon karşılığında
demiryolu idaresinin verdiği belge, demiryolu taşıma belgesinin ikinci nüshasıdır. Asıl nüsha
olan birinci nüshası mallarla birlikte gönderilir. Mallar alıcısına, başvurması halinde kimlik
ibraz etmesi koşuluyla hamule senedi aranmaksızın teslim edilebilir. Bu nedenle, kredili
işlemlerde hamule senedinde alıcı olarak banka adının kayıtlı olmasının önemi vardır.
CMR belgesi düzenleyen taşıyıcı firmalar, bir hasar oluşması halinde sigortacının mal
sahibine hasar bedelini ödedikten sonra kendilerine rücu etmesinin doğuracağı riske karşı
sigortalanmış bulunmaktadırlar.
CMR belgesi, alıcının namına düzenlenen ve ciro yoluyla devredilemeyen bir belgedir.
Taşıma komisyoncuları veya taşıma şirketleri tarafından düzenlenen belgenin bir diğer
özelliği, malların belirtilen şartlarda taşınmak üzere teslim alındığını ve taşıma sözleşmesinin
yapıldığını gösteren hukuki bir delil olmasıdır.
Dış ticaret işlemine konu olan malların bazı durumlarda postalanarak da gönderilmesi söz
konusu olabilir. Bu gibi durumlarda posta idaresi tarafından malın alıcıya gönderilmek üzere
teslim alındığını gösteren nitelikteki posta makbuzu da sevk belgesi yerine geçmektedir. Bu
makbuzlar posta idaresinin damgasını ve sevk tarihini içerir.
Posta ile gönderilen mallar doğrudan alıcısına teslim edilir. Ancak mallar, üzerinde kontrol
sağlanması amacıyla, genellikle muhabir bankalar adına gönderilir. Böyle durumlarda malın
asıl alıcısına teslimi, posta belgesinin ciro yoluyla devredilmesi mümkün olmadığından,
bankaca postaneye yazılan teslim emriyle sağlanır.
Sigorta poliçesi (insurancepolicy) malların, yüklendiği yerden varış yerindeki alıcıya teslim
edildiği ana kadar uğrayacağı hasarlara veya avaryalara karşı sigorta edildiğini gösteren bir
sigorta belgesidir. Bu belge; sigorta şirketleri, sigorta yüklenicileri (underwriters) veya
bunların acenteleri veya vekilleri tarafından düzenlenir ve imzalanır; sigorta sözleşmesinin
yapıldığına ilişkin kanıt teşkil eder.
[Avarya: Yolculuk sırasında kaza, doğal afetler veya savaş gibi olağanüstü olaylar
dolayısıyla gemide, yükte veya her ikisinde ortaya çıkan maddi hasar dolayısıyla yapılan
masraflardır.]
Akreditifte istenilen sigorta tutarına ilişkin bir kayıt bulunmadığı takdirde, sigorta tutarı,
malların CIF ya da CIP değerinin en az yüzde 110’u kadar olmalıdır.
Akreditifte beyaz ciro yapılmış bir sigorta belgesi istendiğinde, hamiline düzenlenmiş bir
sigorta belgesi kabul edilir.
a) Flotan Sigorta Poliçesi: İlerideki bir tarihte gerçekleşecek mal taşımasıyla ilgili kesin
nakliyat sigortasının yapılacağını taahhüt eden bir sigorta belgesidir. Flotan sigorta
poliçesinin düzenlenmesi aşamasında malın ne zaman, hangi nakil aracına ve ne
miktarda yükleneceği belli değildir.
b) Kesin Sigorta Poliçesi: Malların nakil aracına yüklenmesinden sonra gerekli bilgilerin
sigorta şirketine iletilmesinin ardından düzenlenen poliçelere kesin sigorta poliçesi
denir. Bu poliçeler ile malların yüklendiği yerden varış yerindeki alıcısına teslim edildiği
ana kadar uğrayacağı muhtemel hasar ve avaryalar, sigorta klozları çerçevesinde
garanti edilmiş olmaktadır.
FATURA (INVOİCE)
Fatura, satılan bir malın miktarını, cinsini, markasını, adedini, fiyatını ve satış bedelini
göstermek üzere satıcı tarafından düzenlenerek alıcıya verilen belgedir. Uluslararası ticarette
kullanılan ticari faturaların (akreditif şartlarıyla açıkça değiştirilmediği veya uygulama dışı
bırakılmadığı sürece) Milletlerarası Ticaret Odası’nın 600 sayılı Akreditiflere İlişkin Birörnek
Usuller ve Uygulama Broşürüne uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Bir akreditif, başkaca tanımlama yapmaksızın bir fatura talep ederse bu şart, ibraz edilen
herhangi bir tip fatura (ticari fatura, konsolosluk faturası vb.) ile yerine getirilmiş olur. Ancak,
akreditifte özellikle izin verilmediği sürece “proforma” veya benzer şekilde tanımlanmış
faturalar kabul edilmez. Akreditif, ticari faturanın ibrazını şart koştuğunda, “Invoice” başlıklı
bir belge kabul edilir.
Proforma Fatura (Proforma Invoice) : Proforma fatura, satışa konu olacak malın, satış
işleminden önce, niteliğini ve birim fiyatını göstermek üzere satıcı tarafından düzenlenerek
alıcıya gönderilen teklif niteliğindeki faturadır. Üzerinde “Proforma Fatura” kaydı bulunan bu
belge, belirtilen mal ve hizmetin fiyatını, bu fiyatın hangi süre ile geçerli olduğunu, ödeme
şartlarını ve gerekli diğer bilgileri içerir.
Bu faturalardaki tutarlar kesin değildir. Teklif edilen fiyatların, yapılacak satış sözleşmesi
tarihindeki fiyatlara göre değişebileceğinin proforma faturada belirtilmesi de mümkündür.
İçeriği alıcı tarafından uygun bulunduğu takdirde, alıcının verdiği sipariş üzerine kesin satış
faturası düzenlenir. Bunun nedeni, bankalardaki ithalat ve ihracat işlemlerine konu olan asıl
belgenin, ticari fatura olmasıdır.
Ticari faturalar mal bedellerinin transfer edilmesine ilişkin işlemlere dayanak oluşturur. Ticari
faturaların, akreditifli ödeme şeklinde akreditif şartlarına uygun olarak düzenlenmesi
zorunludur.
DİĞER BELGELER
Dış ticaret işlemlerinde taşıma belgeleri, sigorta belgesi, fatura ve poliçe dışında kalan bir
takım belgelerin düzenlenmesi alıcı ile satıcı arasında kararlaştırılabilir. Akreditifli işlemlerde,
bu belgelerin kimler tarafından düzenleneceklerinin ve yazılış şekilleri veya bilgi olarak
içeriklerinin de şarta bağlanması gerekir. Akreditif bunları şarta bağlamamışsa, bankalar bu
tür belgeleri, içerikleri diğer belgelerle uyumsuzluk göstermemek kaydıyla ibraz edildikleri
biçimde kabul ederler.
Diğer belgeler başlığı altında inceleyeceğimiz tüm belgelerin akreditif koşulları ile uyumlu
olmasına dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca belgelerin üzerinde yazan bilgilerin birbirleri ile de
çelişki yaratmayacak şekilde uyumlu olması gerekir. Örneğin; paket sayısı, net ve brüt ağırlık
vb. bilgiler, akreditif tahtında ibraz edilen tüm belgelerde aynı olmalıdır.
Gönderilen malların menşeini (üretildiği ülkeyi) gösteren belgedir. Bu belge aynı zamanda
malların başka bir ülkede imal edilmiş veya üretilmiş olduğu halde, üçüncü bir ülkede
geçirdiği değişiklik ve işlem dolayısıyla değerinin belli bir oranda artmış olmasından dolayı, o
ülke menşeli sayılması gerektiğini de gösterir.
Menşe şahadetnameleri ihracatçılar tarafından doldurulur, ithalatı yapan ülkenin dış ticaret
rejimi mevzuatına göre ihracatçı ülkedeki Ticaret Odaları veya ithalatçı ülkenin
konsoloslukları tarafından onaylanır.
Dış ticarete konu olan malların brüt/net ağırlığına ilişkin bilgilerin yer aldığı belgedir. Satıcı
veya tarafsız bir başka kişi tarafından düzenlenir. Bu belge, taşıma sırasında tek tek açılıp
sayılamayacak türdeki mallar için büyük bir kolaylık sağlar.
Belgede detaylı olarak gösterilen ağırlığın, fatura ve konşimentoda yazılı ağırlığa uygun
olması gereklidir. Tır ve trenle yapılan taşımalarda otomatik tartı cihazlarından çıkan tartı
fişleri çeki listesi yerine geçer. Ancak, akreditifli işlemlerde bu fişlerin kabul edilebilmesi için
akreditifte açıkça izin verilmiş olması gerekir.
Koli listeleri, çeşitli cins ve kıymette malın birden çok paket (kap) içinde gönderilmesi
durumunda, her paketin içinde hangi cins ve kıymette, ne miktar mal bulunduğunu gösterir ve
genellikle alıcının isteği üzerine, faturaya uygun olarak ayrıntılı bir şekilde düzenlenir.
Gümrüklere ibraz edilmek üzere hazırlanan bu belgede malın paketleme, kutulama,
sandıklama, balyalama vb. ayrıntılarının dökümü yer alır. Çıkışı yapılacak malların gümrük
idareleri tarafından seri şekilde ve kolaylıkla kontrolünün yapılmasını sağlar. Çünkü bu belge
sayesinde, hangi ambalaj içinde hangi malların olduğu, ambalajların açılmasına gerek
kalmadan tespit edilebilir.
Sağlık raporu, dış ticaret işleminin konusu canlı hayvanların sağlıklı; et ve diğer gıda
maddelerinin hastalıksız ve mikropsuz olduklarını belgeler. Bu belge genellikle sevk
limanında görevli bir veteriner tarafından düzenlenir ve yerel sağlık mercileri tarafından
onaylanır. Bitkiler ve bitkisel maddeler için de sağlık raporuna ihtiyaç duyulabilir.
İthalatçı, sipariş ettiğinden daha düşük kaliteli malların yüklenme ihtimaline veya mal
sahtekârlığına karşı kendini korumak için bağımsız bir gözetim şirketinin belgesini isteyebilir.
Bu belge bağımsız bir kontrol veya gözetim firması tarafından malların kontrol ve muayenesi
sonucunda düzenlenir. Sipariş edilen malın niteliğine uygunluğunun yükleme sırasında
güvenilir bir gözetim şirketi tarafından rapora bağlanması çok önemlidir. Tanınmış gözetim
şirketlerinin isimleri her ülkede yayımlanır.
Uluslararası ticarette çok geniş bir alanda kullanılan ve bankaların ödeme garantisini içeren
akreditif, ithalatçı ve ihracatçılar tarafından sıklıkla tercih edilen bir ödeme şeklidir.
Akreditifli ödeme şekli, MTO’nun 600sayılı Akreditiflere İlişkin Birörnek Usuller ve Uygulama
Broşüründe düzenlenmiştir. MTO, bu kuralları ilk kez 1933’te yayımlamış, günün koşullarına
göre yıllar itibarıyla gözden geçirmiş ve böylece uluslararası kabul gören bir kurallar birliği
oluşturmuştur.
Akreditif işlemine esas olan birbirinden bağımsız üç ilişki vardır. Bu ilişkiler bir şema ile
aşağıda açıklanmıştır.
2
3
İthalatçının Bankası
Satış Sözleşmesi: İthalatçı (alıcı) ile ihracatçı (satıcı) arasında yapılır. Satış sözleşmesinin
hükümleri sadece ithalatçı ve ihracatçıyı bağlar.
Akreditif Teklifi: İthalatçının, bankasına akreditif açması için verdiği tekliftir. Bu teklif,
ithalatçı ve ithalatçının bankası arasında akreditif teklifi ilişkisini doğurur ve hükümleri sadece
ithalatçı ve bankası açısından bağlayıcıdır.
Akreditif:İthalatçının bankası ve ihracatçı arasındadır. İthalatçının bankası, ithalatçının
akreditif açma teklifini uygun bulur ve akreditifi açarsa, ihracatçıya karşı tek başına ve asli bir
sorumluluk altına girer. Diğer bir deyişle ithalatçı, akreditifin asıl tarafı değildir. İthalatçının
bankası, ihracatçının akreditif koşullarına uyması ve akreditifte öngörülen belgeleri (deniz
konşimentosu, fatura, sigorta belgesi vb.) ibraz etmesi durumunda; ithalatçı akreditif bedelini
ödemese bile, akreditiften doğan ödeme, kabul veya iştira taahhüdünü ihracatçıya karşı
yerine getirmek zorundadır.
Akreditifli ödeme şekli, ihracatçı için olduğu kadar, ithalatçı için de güven vericidir. Bunun
nedeni, ithalatçının, akreditifte belirtilen şartlara uygun olmayan belgeler karşılığında
ihracatçıya para ödenmeyeceğini bilmesidir.
Akreditifli ödeme şeklinin işleyişi genel hatlarıyla aşağıdaki gibidir:
Akreditif amiri, akreditif açılması için bankaya talimat veren ithalatçıdır. Amir, akreditif teklifi
ilişkisi nedeniyle bankasının ihracatçıya ödeyeceği parayı, kendisinden ilk talepte bankasına
ödeme yükümlülüğünü kabul eder. Amirin akreditifin açılmasına veya şartlarında değişiklik
yapılmasına ilişkin teklifinin eksiksiz ve kesin olması gerekir.
Akreditif lehtarı, lehine akreditif açılan ihracatçıdır. Akreditif lehtarı, akreditif işleminin diğer
taraflarından yükümlülüklerini yerine getirmelerini isteme hakkına sahiptir; bunun koşulu ise,
akreditifte öngörülen belgeleri, zamanında ve akreditif koşullarına uygun olarak ibraz
etmesidir.
Lehtar, bankalar arasındaki veya akreditif amiri ile amir banka arasındaki sözleşme
ilişkilerinden yarar sağlayamaz. Örneğin; lehtar “İthalatçı kendi bankasına 500.- ABD Doları
akreditif komisyonu vermiş, neden benden ayrıca akreditif komisyonu alıyorsunuz?” şeklinde
bir iddiayı bankasına karşı ileri süremez.
Akreditif amirinden aldığı talimata dayanarak veya kendi adına bir akreditif açan bankaya
amir banka denir.
Amir banka;
[Aracı banka, amir bankanın verdiği yetkiye göre ihbar bankası, teyit bankası veya görevli
banka olarak adlandırılır.]
İbrazı şart koşulan belgelerin görevli bankaya veya amir bankaya ibraz edilmesi ve belgelerin
uygun bir ibrazı oluşturması kaydıyla;
[Amir banka, akreditifin lehtara ihbarını ve ödemesini doğrudan doğruya kendisi yapabileceği
gibi, bu işlemleri yapması için başka bir bankayı da yetkili kılabilir. Bu bankaya görevli
banka adı verilir.]
- akreditif amir bankanın gişelerinde belgelerin ibrazı üzerine ödeme, vadeli ödeme
veya poliçe kabulü yöntemiyle kullanımda olduğu takdirde,
- akreditif görevli bir bankanın gişelerinde belgelerin ibrazı üzerine ödeme yöntemiyle
kullanımda olduğu ve o görevli banka ödeme yapmadığı takdirde
Bir amir banka, akreditifi açtığı an itibarıyla ibrazı karşılamakla dönülemez biçimde
yükümlüdür.
Amir banka;
karşı sorumludur.
Aracı banka, akreditif şartlarına göre, lehtarın bulunduğu ülkede akreditifi lehtara ihbar veya
teyit eden, ödemeyi yapan veya ibraz edilen poliçeye/poliçelere kabul ya da aval imzası
koyan yahut poliçeyi iştira eden bankadır.
İhracatçının bankası olan aracı banka, amir bankanın verdiği yetkiye göre ihbar bankası, teyit
bankası veya görevli banka olarak isimlendirilir.
Bir akreditif ve herhangi bir değişiklik, bir ihbar bankası aracılığıyla lehtara ihbar edilebilir.
Teyit bankası olmayan bir ihbar bankası, akreditifi ve herhangi bir değişikliği, ibraz karşılama
veya iştira etme yükümlülüğü olmaksızın ihbar eder.
İhbar bankası akreditifi veya değişikliği ihbar etmekle, akreditifin veya değişikliğin görünür
gerçekliğini kendine göre yeterli biçimde belirlediğini ve ihbarın, alınan akreditifin veya
değişikliğin şartlarını doğru olarak yansıttığını belirtmiş olur.
[İhbar bankası, akreditif veya değişikliği ihbar etmekle, akreditifin görünür gerçekliğini
kendine göre yeterli biçimde belirlediğini ve ihbarın, alınan akreditifin ya da değişikliğin
şartlarını doğru olarak yansıttığını belirtmiş olur.]
Bir ihbar bankası akreditifi ve herhangi bir değişikliği lehtara ihbar etmek için diğer bir
bankanın (ikinci ihbar bankası) hizmetinden yararlanabilir. İkinci ihbar bankası akreditifi veya
değişikliği ihbar etmekle almış olduğu ihbarın görünür gerçekliğini kendine göre yeterli
biçimde belirlediğini ve ihbarın, alınan akreditifin veya değişikliğin şartlarını doğru olarak
yansıttığını belirtmiş olur. Bir akreditifin ihbar edilmesi için bir ihbar bankasının veya ikinci
ihbar bankasının hizmetinden yararlanan bir banka, o akreditife ilişkin herhangi bir
değişikliğin ihbar edilmesi için aynı bankayı kullanmalıdır.
Bir akreditifi veya değişikliği ihbar etmesi istenen bir banka ihbar etmeme yolunu seçtiği
takdirde akreditifi, değişikliği veya ihbarı aldığı bankaya bu hususta gecikmeksizin bilgi
vermelidir.
Bir akreditifi veya değişikliği ihbar etmesi istenen bir banka akreditifin, değişikliğin veya
ihbarın görünür gerçekliğini kendine göre yeterli biçimde belirleyemediği takdirde, talimat
hangi bankadan gelmiş görünüyorsa o bankaya bu durumu gecikmeksizin bildirmelidir. Buna
rağmen ihbar bankası veya ikinci ihbar bankası akreditif veya değişikliği ihbar etme yolunu
seçtiği takdirde lehtara veya ikinci ihbar bankasına akreditifin, değişikliğin veya ihbarın
görünür gerçekliğini kendine göre yeterli biçimde belirleyemediğini bildirmelidir.
Teyit bankası, akreditife amir bankanın yükümlülüğüne ilave olarak kendisinin de kesin ve
birincil derecede yükümlülüğünü ekleyen bankadır. İbrazı şart koşulan belgelerin teyit
bankasına veya diğer herhangi bir görevli bankaya ibraz edilmesi ve belgelerin uygun bir
ibrazı oluşturması kaydıyla teyit bankası;
- akreditif teyit bankasının gişelerinde belgelerin ibrazı üzerine ödeme, vadeli ödeme
veya poliçe kabulü yöntemiyle kullanımda olduğu takdirde,
- akreditif diğer bir görevli bankanın gişelerinde belgelerin ibrazı üzerine ödeme
yöntemiyle kullanımda olduğu ve o görevli banka ödeme yapmadığı takdirde,
- akreditif diğer bir görevli bankanın gişelerinde vadeli ödeme yöntemiyle kullanımda
olduğu ve o görevli banka vadeli ödeme yükümlülüğüne girmediği veya girmiş
olduğu halde ödeme vadesinde ödeme yapmadığı takdirde,
- akreditif diğer bir görevli bankanın gişelerinde poliçe kabulü yöntemiyle kullanımda
olduğu ve o görevli banka kendi üzerine çekilen bir poliçeyi kabul etmediği veya
kabul etmiş olduğu halde poliçenin ödeme vadesinde ödeme yapmadığı takdirde,
- akreditif diğer bir görevli bankanın gişelerinde iştira yöntemiyle kullanımda olduğu
ve o görevli banka iştira işlemi yapmadığı takdirde
ibrazı karşılar.
Teyit bankası, akreditife teyidini eklediği an itibarıyla ibrazı karşılamakla veya iştira etmekle
dönülemez biçimde yükümlüdür.
Teyit bankası, akreditifi teyit ettiği lehtara karşı sorumludur. Teyit bankasının sorumluluğu
amir bankanın sorumluluğu derecesindedir. İleride sorumlu duruma düşmemek için, teyit
bankası şartları açıklıkla ifade edilmemiş olan akreditifi teyit etmez. Teyit bankası, akreditifi
teyit etmeden önce amir bankanın güvenilirliğini ve alıcının bulunduğu ülkeden yapılacak
rambursman sırasında karşılaşabileceği riskleri de bilmek veya öğrenmek zorundadır.
Bir akreditif hangi bankanın gişelerinde (nezdinde) kullanımda olduğunu veya herhangi bir
bankanın gişelerinde kullanımda olduğunu belirtmelidir. Bir görevli bankanın gişelerinde
kullanımda olan bir akreditif, amir bankanın gişelerinde de kullanımdadır. Bütün
akreditiflerde;
ödeme yapma,
vadeli ödeme taahhüdü altına girme,
poliçe kabul etme veya
iştira işlemi yapma
Belgeler ihracatçı tarafından amir bankaya, varsa teyit bankasına veya diğer herhangi bir
görevli bankaya ibraz edilmelidir.
Görevli banka teyit bankası olmadığı sürece, ibrazı karşılamayı veya iştira etmeyi açıkça
lehtara bildirmediği takdirde, ibrazı karşılamak veya iştira etmek için herhangi bir yükümlülük
altına girmez.
Görevli bankanın lehtara bildirimde bulunarak onayını verdiği haller dışında, belgelerin
görevli bankaca alınması ve/veya incelenmesi ve/veya gönderilmesi; bu bankaya ödeme
yapmak, vadeli ödeme yükümlülüğüne girmek, poliçe kabul etmek veya iştirada bulunmak
yükümlülüğünü getirmez.
Bir poliçe kabul etmesi veya vadeli ödeme yükümlülüğüne girmesi için bir bankayı
görevlendirmekle, amir banka o görevli bankanın kabul ettiği bir poliçeyi veya girdiği vadeli
ödeme yükümlülüğünü satın alması veya ön ödeme yapması için o görevli bankayı yetkili
kılar.
Teyit bankası olmayan bir görevli banka tarafından belgelerin alınması veya incelenmesi ve
gönderilmesi o görevli bankayı ibrazı karşılamakla veya iştira etmekle yükümlü kılmadığı gibi
ibraz karşılama veya iştira eylemini de oluşturmaz.
Serbest iştira yoluyla kullandırılacak akreditiflerde, görevli banka herhangi bir banka olabilir.
Akreditif şartları serbest iştiraya izin vermedikçe, iştira akreditiflerinde iştirayı yapacak olan
bankanın belirlenmesi şarttır.
Bankalar, bütün belgeleri, akreditif şartlarına uygunluğunu tespit etmek üzere, makul bir
dikkatle incelemek zorundadırlar.
Görevli banka akreditife dayanarak lehtara ödeme yapacaksa, ödeyeceği parayı amir
bankadan alabilmek için aşağıdaki hususlara dikkat etmelidir:
Bankalar, kendilerine ibraz edilen belgelerin dış görünüşleri itibarıyla uygun bir ibrazı
oluşturup oluşturmadığını incelerler. Uygunluk, ibraz edilen belgelerin;
Bankalar, belgelerin dış görünüşleri itibarıyla uygun bir ibrazı oluşturup oluşturmadığından
emin olmak için, akreditifte şarta bağlanan bütün belgeleri özenle incelemelidirler.
Bir banka belgelerin şekli, yeterliliği, doğruluğu, gerçek/sahte olup olmadığı veya herhangi bir
belgenin hukuki etkisi/sonucu veya bir belgede şarta bağlanan veya o belgeye sonradan
eklenen genel veya özel şartlar dolayısıyla hiçbir yükümlülük veya sorumluluk üstlenmez.
Ayrıca bankalar, herhangi bir belgenin temsil ettiği malların, hizmetlerin veya yapılan diğer
işlerin mevcut olup olmadığı veya tanımı, miktarı, ağırlığı, kalitesi, durumu, ambalajı, teslimatı
ve değerine veya malları gönderenin, taşımacının, navlun komisyoncusunun, alıcının veya
malları sigorta edenin veya diğer herhangi bir kişinin iyi niyetine veya eylemine veya
ihmallerine, mali durumlarına, icraatına veya ticari itibarına ilişkin olarak hiçbir yükümlülük
veya sorumluluk üstlenmez.
Görevi çerçevesinde hareket eden bir görevli banka, varsa bir teyit bankası ve amir
bankalardan her biri, ibrazın uygunluğunu belirlemek için ibraz gününü izleyen azami 5 (beş)
iş gününe sahiptir. İbraz tarihinde veya ertesinde herhangi bir vade tarihinin veya ibraz için
son günün gelmiş olması bu süreyi etkilemez. Bu süre; belge inceleme, belgeleri kabul veya
reddetmeye karar verme ve belgelerin alındığı tarafa bilgi verme işlemlerini kapsar.
Görevi çerçevesinde hareket eden bir görevli banka, varsa bir teyit bankası veya amir banka
bir ibrazın uygun olmadığını belirlediğinde ibrazı karşılamayı veya iştira etmeyi reddedebilir.
Görevi çerçevesinde hareket eden bir görevli banka, varsa bir teyit bankası veya amir banka,
ibrazı karşılamayı veya iştira etmeyi reddetmeye karar verdiğinde, ibrazda bulunan tarafa bu
hususta tek bir bildiri gönderir. Bu bildiri;
[Bankaların belgeleri incelemek ve belgeleri aldıkları tarafa bilgi vermek için beş banka iş
günlüksüreleri bulunmaktadır.]
belirtmelidir.
Görevi çerçevesinde hareket eden bir görevli banka, varsa bir teyit bankası veya amir banka
bu bildiriyi gönderdikten sonra belgeleri her an ibraz edene iade edebilir.
Amir banka, belgelerin dış görünüşleri itibarıyla uygun bir ibrazı oluşturmadığına karar
verirse, sadece kendi yargısıyla belgelerdeki uyuşmazlıkları kabul etmesi için amire
başvurabilir. Bu işlem, 5 banka iş günlüksüreyi uzatmaz.
Bir akreditif altında ibrazı öngörülen belgeleri düzenleyecek olan tarafların tanımlanmasında
“birinci sınıf” (firstclass), “tanınmış” (wellknown), “kalifiye” (qualified), “bağımsız”
(independent), “resmi” (official), “uzman” (competent), “yerel” (local) ve benzeri terimler, o
belgenin lehtar dışında herhangi bir tarafça düzenlenmesine izin verir.
Akreditif şartlarıyla açıkça değiştirilmedikleri veya uygulama dışı bırakılmadıkları sürece, bir
belge el yazısıyla, faksimile imzayla, delgi imzayla, kaşeyle, simgeyle veya doğruluğun
onaylanmasına yönelik diğer herhangi bir mekanik veya elektronik yöntemle imzalanabilir.
[Belgeler el yazısıyla, faksimile imzayla, delgi imzayla, kaşeyle, simgeyle veya doğruluğun
onaylanmasına yönelik diğer herhangi bir mekanik veya elektronik yöntemle imzalanabilir.]
Akreditifte ibrazı şart koşulan her bir belgenin en az bir adet aslı (orijinali) ibraz edilmelidir.
Belgenin bizzat kendisi orijinal olmadığını belirtmediği sürece bir banka, belgeyi
düzenleyenin orijinal görünümlü bir imzasını, işaretini, kaşesini veya etiketini taşıyan
herhangi bir belgeyi orijinal bir belge olarak işleme alır. Bir akreditifte belgelerin kopyalarının
ibrazı istendiği takdirde, orijinallerin veya kopyaların ibrazına izin verilir.
Akreditif bir taşıma belgesi, sigorta belgesi veya ticari fatura dışında bir belgenin ibrazını
istediği, ancak bu belgenin kimin tarafından düzenleneceğini veya veri içeriğini şarta
bağlamadığı takdirde, bankalar, ibraz edilen belge içeriği bakımından akreditifte istenen
belgenin görevini yerine getirdiğini gösteriyorsa, o belgeyi ibraz edildiği haliyle kabul ederler.
Bir belge akreditifin açılış tarihinden önceki bir tarihi taşıyabilir, fakat ibraz edildiği tarihten
daha sonraki bir tarihi taşımamalıdır.
AKREDİTİF ÇEŞİTLERİ
Teyitli akreditiflerde, amir banka akreditif açılışını aracı bankaya bildirirken açılış metnine
“teyitli” (confirm) ibaresini ekler. Aracı banka da amir bankaya güvendiği takdirde akreditife
teyidini, yani kendi ödeme garantisini ekler ve teyit bankası olarak adlandırılır. Bu durumda
ihracatçı, akreditif koşullarına uygun belgeleri ibraz ettiği takdirde, amir bankanın yanı sıra
teyit bankasının da kesin ve birincil derecede ödeme taahhüdüne sahip olur. Bir teyit bankası
akreditife teyidini eklediği an itibarıyla, ibrazı karşılamakla veya iştira etmekle, dönülemez
biçimde yükümlüdür.
[Teyitli bir akreditifte ihracatçı, akreditif koşullarına uygun belgeleri ibraz ettiği takdirde, amir
bankanın yanı sıra teyit bankasının da kesin ve birincil derecede ödeme taahhüdüne sahip
olur.]
Amir banka diğer bir bankaya akreditifi teyit etme yetkisi verdiğinde veya teyit etmesi
talebinde bulunduğunda, bu bankanın teyit etmeye hazır olmaması halinde, akreditife teyidini
eklemeyeceğini gecikmeksizin amir bankaya bildirmesi gerekir. Amir banka teyit yetkisi veya
talebinde aksini belirtmedikçe, ihbar eden banka akreditifi teyitsiz olarak lehtara ihbar
edebilir.
Teyitsiz akreditiflerde, amir banka akreditif açılışını aracı bankaya bildirirken açılış metnine
“teyitsiz” (withoutconfirmation) ibaresini ekler. Bu durumda aracı banka, görevli banka olarak
adlandırılır.
[Akreditif vadesi, ihracatçının akreditif konusu malları yükledikten sonra, akreditif metninde
ibrazı şarta bağlanan belgeleri görevli bankaya vermek suretiyle, sevk ettiği malın bedelini
talep ve tahsil edebileceği vade tarihini ifade eder.]
Görevli banka veya teyit bankası belgeleri uygun bulursa amir bankaya gönderir.
İhracatçının bankası akreditife teyidini eklemişse, ihracatçıya bildirimde bulunarak vadeli
ödeme taahhüdü altına girer. Amir banka da belgeleri inceler, akreditif koşullarına
uygunluğunu saptarsa ödeme vadesinde ödeme taahhüdü altına girer ve ithalatçıya belgeleri
teslim eder. İthalatçı teslim aldığı belgelerle malını gümrükten çeker ve kararlaştırılan ödeme
vadesinde akreditif bedelini amir bankaya öder. Amir banka da görevli bankaya veya teyit
bankasına transferi gerçekleştirir. Son olarak ihracatçıya ödeme yapılır.
Vadeli satışlar için kullanılan bu akreditifte, akreditif tutarının ödenmesine ilişkin süre,
belgelerin ibrazından, fatura veya konşimento tarihinden itibaren başlayabilir. Bu suretle
vadeli akreditifte, akreditif vadesinden ayrı olarak bir de ödeme vadesi gösterilmiş olur ve
ödeme, ödeme vadesinde gerçekleştirilir.
Kabul akreditifleri ithalatçıya, ithal ettiği malların bedelini, bunları satarak elde edeceği para
ile ödeme olanağını da verir.
Kabul kredili ödemenin özelliği gereği belgeler ile birlikte bir de poliçe düzenlenir. Bu
poliçenin keşidecisi ve lehtarı ihracatçı, muhatabı ise amir banka veya ihracatçının
bankasıdır. Görevli banka, belgeleri ve poliçeyi uygun bulursa amir bankaya gönderir. Poliçe;
ihracatçının bankası üzerine düzenlenmişse, bu banka, poliçeyi kabul ederek poliçe
vadesinde ödeme taahhüdü altına girer. Amir banka da belgeleri inceler. Akreditif koşullarına
uygunluğunu saptarsa ve poliçe üzerine düzenlenmişse, poliçeyi kabul eder.
Poliçe, teyit bankası tarafından kabul edilmişse ve talep ediliyorsa aval kaydını ekler. Amir
bankadan belgeleri teslim alan ithalatçı, malını gümrükten çeker ve kararlaştırılan poliçe
vadesinde akreditif bedelini amir bankaya öder. Amir banka da görevli bankaya veya teyit
bankasına transferi gerçekleştirir ve son olarak ihracatçıya ödeme yapılır.
[Vadeli akreditiflerde belgelerin bir poliçeye ek olarak bankaya ibraz edilmesi şart olmadığı
halde, kabul akreditiflerinde belgeler, akreditif şartlarına uygun vade ile düzenlenecek olan
bir poliçe ekinde bankaya teslim edilir.]
Kabul akreditiflerinde poliçeler, akreditif şartlarına uyularak amir banka veya başka bir banka
üzerine çekilebilir. Ancak akreditif, amir üzerine çekilmesi öngörülen poliçeler ile kullanılacak
biçimde açılmamalıdır. Buna rağmen akreditifte amir üzerine çekilecek poliçeler isteniyorsa
bankalar bu gibi poliçeleri ek belgeler olarak değerlendirirler.
Akreditifin kabul akreditifi olduğu, akreditif metninde yer alan “creditavailablewith X bank
byacceptance”, “acceptance” vb. ifadelerden anlaşılabilir.
Rotatif akreditifler, aynı malın alım ve satım işlemini yapan firmaların tercih ettiği bir akreditif
türü olup, akreditif kullanıldıkça ek bir talimata veya bildirime gerek olmaksızın, aynı
koşullarla yeniden kullanılabilir hale gelirler.
Akreditif rotatif açılmakla hem formaliteden tasarruf sağlanmakta, hem de ithalatçı firma,
yapacağı toplam ithalat için başlangıçta yüklü bir para bağlamamış olmakta, ihracatçı firma
bu akreditife güvenerek her seferinde akreditif açılışını beklemeksizin rahatlıkla imalatını
sürdürebilmektedir. Rotatif akreditifler dönülebilir veya dönülemez olabilir, ancak ihracatçının
güvencesi açısından dönülemez olmasında yarar vardır.
Devredilebilir akreditiflere, ilk lehtarın malın asıl satıcısı veya üreticisi değil de komisyoncusu
veya aracısı olduğu durumlarda başvurulur. Bu aracı firmalar, ihraç malını kendileri
üretmeyip, bu malı üreten veya temin eden ikinci lehtara veya lehtarlara ihraç imkânı sağlar,
ayrıca yeterli parasal güce sahip olmadıkları veya banka kredisi sağlayamadıkları
durumlarda, bir finansman aracı olarak devredilebilir akreditifleri tercih ederler.
Aracı firmalar kendi lehlerine açılan akreditifleri kısmen veya tamamen satıcılara devrederler
ve satıcıların, bedelini peşin almadan malları teslim etmelerini sağlarlar.
[Devredilebilir bir akreditifte ilk lehtar, aracı ya da komisyoncudur. İkinci lehtar ise malın asıl
üreticisidir.]
Devredilebilir bir akreditifte ilk lehtar, işleme aracılık eden aracı veya komisyoncudur. İkinci
lehtar ise malın asıl üreticisidir. Akreditif birinci lehtar adına devredilebilir olarak açılır. Ancak
birinci lehtar, malı ikinci lehtardan satın almak için yeterli mali güce sahip olmaması
nedeniyle, akreditifi ikinci lehtara kendi bankası (devreden banka) aracılığıyla devreder. Bu
banka akreditif ihbar mektubunu ikinci lehtara gönderir. Mektuptaki tutar akreditifin ilk açıldığı
tutardan düşüktür. İkinci lehtar malı doğrudan ithalatçıya gönderir, mala ilişkin belgeleri
devreden bankaya ibraz eder. Banka ilk lehtara haber vererek, ikinci lehtarın faturası yerine
kendi faturasını ibraz etmesini ister. Devreden banka amir bankaya, belgelerle birlikte ilk
lehtarın faturasını gönderir. İthalatçıdan gelen bedel üzerinden; ikinci lehtara akreditifin
kendisine devredilmiş tutarı kadar, ilk lehtara ise faturalar arasındaki fark kadar ödeme
yapılır.
Devir bankası (transferring bank) akreditifi devreden görevli banka veya herhangi bir banka
nezdinde kullanılabilir bir akreditifte, amir bankanın akreditifi devretmesi için özel yetki verdiği
ve akreditifi devreden banka anlamına gelir. Amir banka da devir bankası olabilir.
Kısmi kullanımlara veya yüklemelere izin verilmesi kaydıyla bir akreditif, birden fazla ikinci
lehtara kısmen devredilebilir. Devredilmiş bir akreditif, ikinci lehtarın talebi üzerine, bir başka
lehtara devredilemez. Bu noktada, ilk lehtar, başka bir lehtar olarak görülmez.
Devir yapılan herhangi bir talep, değişikliklerin ikinci lehtara ihbar edilip edilmeyeceğini,
edilecekse de hangi şartlar altında edileceğini belirtmelidir. Devredilmiş akreditif, bu şartları
açıkça belirtmelidir.
Bir akreditif birden fazla ikinci lehtara devredildiği takdirde, bir değişikliğin bir veya birden
fazla ikinci lehtar tarafından reddedilmesi o değişikliğin diğer herhangi bir ikinci lehtarca
kabulünü geçersiz kılmaz ve akreditif bu ikinci lehtar için, o değişiklik uyarınca değiştirilmiş
olacaktır. Değişikliği reddeden diğer herhangi bir ikinci lehtar için akreditif değiştirilmemiş
olarak kalır.
Devredilmiş akreditif, aşağıdakiler hariç olmak üzere, varsa teyit dahil, akreditifin şartlarını
doğru olarak yansıtmalıdır:
a. akreditifin tutarı,
b. akreditifte belirtilen herhangi bir birim fiyatı,
c. vade tarihi,
d. ibraz süresi veya
e. en geç yükleme tarihi veya yükleme için verilen süre.
Sigorta tutarının tabi olması gereken değer yüzdesi, akreditifte veya bu maddelerde şart
koşulan sigorta tutarına ulaşılacak miktarda artırılabilir.
Akreditif amirinin isminin fatura dışındaki herhangi bir belgede gösterilmesi akreditifte
özellikle istenildiği takdirde, bu şart devredilen akreditife yansıtılmalıdır.
İlk lehtar akreditifte şarta bağlanan tutarı aşmayan bir tutardaki kendi faturasını ve varsa
poliçesini ikinci lehtarın faturası ve poliçesi ile değiştirme hakkına sahiptir. Bu değiştirmenin
yapılması üzerine ilk lehtar kendi faturası ile ikinci lehtarın faturası arasında fark varsa, bu
fark kadar akreditif altında kullanımda bulunabilir.
İlk lehtar kendi faturasını ve varsa poliçesini ibraz etmek durumunda olduğu halde ilk talepte
bunu yapmadığı takdirde veya ilk lehtarın ibraz ettiği faturalarda ikinci lehtarca yapılan
ibrazda mevcut olmayan rezervler bulunduğu ve ilk lehtar ilk talepte bunları düzeltmediği
takdirde, devir bankası, ikinci lehtardan aldığı belgeleri, ilk lehtara karşı başka sorumluluğu
olmaksızın amir bankaya ibraz etme hakkına sahiptir.
İlk lehtar, ikinci lehtarın yapacağı ibrazın akreditifin vade tarihine kadar (vade tarihi dahil)
akreditifin devredildiği yerde karşılanacağını veya iştira edileceğini devir talebinde belirtebilir.
Bu husus ilk lehtarın sahip olduğu, kendi faturasını ve poliçesini ikinci lehtarın faturası ve
poliçesi ile değiştirme hakkını etkilemez.
İkinci lehtar tarafından veya onun adına/namına yapılacak belge ibrazı, devir bankasına
yapılmalıdır.
Bir banka, açıkça onayladığı kapsam ve yol dışında, bir akreditifi devretmek hususunda
hiçbir yükümlülük altında değildir.
Bu tür akreditiflerde peşin ödenecek tutarın hangi koşullarla ihracatçıya ödeneceği akreditif
metninde belirtilir. Bazı durumlarda, malların akreditif koşullarına uygun olarak tamamen
veya kısmen gönderilememesi halinde, peşin ödenen akreditif tutarının varsa faizleriyle
birlikte geri gönderilmesini sağlamak amacıyla, ihracatçının bankasından garanti mektubu da
istenebilir.
Stand-by akreditifler normal akreditiflerin tüm özelliklerine sahip olmakla beraber, işlevleri
açısından farklılıklar gösterir. Normal akreditifli işlemlerde amir banka akreditif koşullarının
yerine getirilmesi durumunda akreditif lehtarına ödemede bulunur. Oysa stand-by
akreditiflerde ödeme, belirli bir işlemin yerine getirilmediği durumda gerçekleşir.
İşleyiş olarak incelediğimizde, stand-by akreditiflerde ödemenin yapılması için ibraz edilen
belge sevk belgesi olmayıp, sözleşme şartlarının yerine getirilmediğini belirten yazılı bir
belgedir.
İhtiyat akreditifleri, Bankamız uygulamasında garantiler ve teminat mektupları gibi işlem görür
ve Tek Düzen Hesap Planında bu tür işlemlere özgü muhasebe hesapları ile izlenir.
600 sayılı Broşürün 1. maddesine göre bu Broşür hükümleri mümkün olabildiği ölçüde stand-
by akreditiflere uygulanır, çünkü bu akreditifler belge ile değil, lehtarın beyanı ile ödenebilir
hale gelir.
Stand-by akreditifler genellikle büyük inşaat sözleşmelerinde veya uzun vadeli satış
işlemlerinde teminat mektubu yerine kullanılır. Bu akreditif, ana şirketin bağlı şirketine verdiği
borçlar için bir garanti şeklinde olduğu gibi, farklı amaçlarla da kullanılabilmektedir. Vadesi
geldiğinde bağlı şirket borcunu ödeyemediğinde, stand-by akreditif, ödemeyi garanti
etmektedir.
TAHSİLLER (COLLECTIONS)
Uluslararası ticarette ithalatçı ve ihracatçılar ile bankaların ne tür risklerle karşı karşıya
kaldıklarını ve bu risklerin üstesinden nasıl gelinebileceğini, ödemelere aracılık eden banka
çalışanlarının bilmesi çok önemlidir. İthalatçının mal bedelini ödeyerek veya belgeleri kabul
ederek bankadan aldığı taşıma belgesiyle malını gümrükten çekebilmesini öngören tahsil
ödeme şekline ilişkin düzenlemeler, MTO tarafından Tahsiller İçin Yeknesak Kuralları içeren
522 sayılı Broşürde yayımlanmıştır.
Tahsiller, yurt içi mevzuatımızda ve uygulamamızda vesaik mukabili ödeme olarak karşımıza
çıkar.
Tahsil, ihracatçının sattığı malların parasını ithalatçıdan alabilmek için bir bankanın
hizmetlerinden yararlanması anlamına gelir. Bu işlemde, ithalatçının bankası, ithalatçı
ödemeyi yapmadan, poliçeli işlemlerde ise poliçeyi kabul etmeden, malı gümrükten
çekebilmesi için gerekli olan belgeleri (sevk belgesi, fatura, menşe şahadetnamesi vb.) teslim
etmez. Malı taşıma aracına yükledikten sonra ihracatçı, ülkesindeki bir banka veya
ithalatçının ülkesinde bulunan temsilcisi aracılığı ile sevk belgelerini ithalatçının bankasına
gönderir ve karşılığının transferi veya poliçenin kabulünden sonra ithalatçıya teslim
edilmesini ister.
Tahsil işleminde bankalar, ihracatçıya karşı herhangi bir ödeme taahhüdü altına girmezler.
Bu nedenle, bu ödeme şeklinin kullanılması için ihracatçının ithalatçıya belli ölçüde güven
duyması gerekir.
Tahsiller;
kullanılır.
Tanım ve Taraflar
522 sayılı Broşürde yer alan tanımlar, tahsil işlemine yönelik düzenlemelerin daha kolay
anlaşılmasını sağlar.
Bir tahsil işleminin tarafları aşağıda tanımlanmıştır:
Amir (Principal): Bir tahsili işleme alması için bir bankaya tevdi eden taraftır. Uygulamada
amir ihracatçıdır.
Gönderi Bankası (Remitting Bank): Amirin tahsili tevdi ettiği bankadır.
Tahsil Bankası (Collecting Bank): Tahsil işleminin yürütülmesinde hizmetinden yararlanılan
ve gönderi bankası dışındaki herhangi bir bankadır.
İbraz Bankası (Presenting Bank): Muhataba ibrazda bulunan tahsil bankasıdır.
Muhatap (Drawee): Tahsil talimatı uyarınca kendisine ibrazın yapılacağı kişidir. Uygulamada
muhatap ithalatçıdır.
Gönderi bankası tarafından tahsil için ithalatçının bankasına gönderilen bütün belgeler,
tahsilin 522 sayılı Broşüre tabi olduğunu belirten tam ve kesin talimatı içeren bir tahsil
talimatına bağlanmalıdır. Bankalar sadece böyle bir tahsil talimatıyla verilen talimat üzerine
ve 522 sayılı Broşür kuralları uyarınca işlem yaparlar.
[Bankalar sadece tahsil talimatıyla verilen talimat üzerine ve 522 sayılı Broşür kuralları
uyarınca işlem yaparlar.]
Bankalar, talimat elde etmek amacıyla tahsil için gönderilen belgeleri incelemezler. Bankalar,
tahsil talimatında aksine yetki verilmediği sürece, kendilerine tahsili gönderen taraf veya
banka dışındaki hiçbir taraf veya bankanın talimatını dikkate almazlar.
Belgelerin teslimine ilişkin şartların açık ve net şekilde ifade edilmesini sağlamak tahsil
talimatını hazırlayan tarafın sorumluluğundadır, aksi halde bankalar bundan kaynaklanan
sonuçlardan sorumlu değildir.
Amir, ödememe veya kabul etmeme hallerinde gerektiğinde başvurulacak taraf olarak bir
temsilciyi ismen görevlendirmişse, tahsil talimatı söz konusu temsilcinin yetkilerini açık ve net
olarak belirtmelidir. Aksi takdirde bankalar, söz konusu temsilciden herhangi bir talimat kabul
etmezler.
Bu ödeme şeklinde ihracatçı malları gönderir. Taşıma belgesini doğrudan veya bedel tahsil
edilmeden teslim edilme şartını içeren bir talimatla ve bir bankanın aracılığı ile ithalatçıya
gönderir. Belgeleri alan ithalatçı malları gümrükten çeker, daha sonra ihracatçıya mal
bedelini öder.
Bu ödeme şeklinde, malın ihracatçısı tamamen güvende olduğu halde ithalatçı riskle karşı
karşıyadır. İhracatçı, malları göndermez veya gönderdiği mallar siparişe uygun bulunmaz ise
ithalatçı güç durumda kalabilir ve zarara uğrayabilir.
başvurulur.
Küresel ticarette kullanılan ödeme şekillerine baktığımızda, “Mal Mukabili" ödeme şeklinin
gittikçe artan oranlarda kullanıldığını görüyoruz. 2013 yılı itibariyle mal mukabili ödemeler,
ödeme şekilleri arasında yüzde seksenden daha fazla yer almış. Öte yandan akreditifli
işlemler ise ancak %15 civarında kalmakta. Ticaretin mal mukabili ödeme şekliyle
yapılmasının artması, diğer ödeme şekillerinin maliyetlerinin ve özellikle de akreditif
işlemlerinin zorluğuna bağlanmaktadır. Ancak mal mukabili ödeme şeklinde, alıcının bir
teminat vermesi dışında ihracatçının ödeme güvencesinin olmayışı da endişeleri beraberinde
getirmektedir.
Maliyeti düşük ancak banka güvencesi taşıyan ve finansman imkanı sağlayabilecek bir
ödeme şekli arayışları sonucunda, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından, hızlı, banka
güvencesi sağlayan ve teknoloji tabanlı kullanımı olan BPO adlı yeni bir ödeme şekli
oluşturuldu. En çarpıcı unsurlarından bazıları ise, elektronik ortamda kullanılıyor olması,
kağıt kullanımını ortadan kaldırması ve SWIFT sistemi üzerinden çalıştığı için oldukça hızlı
olması.
1)Alıcı, satıcıya siparişini veriyor ve sipariş bilgileri ile bpo şartlarını da bankasına
gönderiyor. bu bilgiler, satıcının bankası aracılığı ile satıcıya ulaşıyor ve teyidi alınıyor.
3) Satıcı malları yükleyerek varış yerine gönderiyor ve taşıma belgesi ile fatura
bilgilerini de bankasına teslim ediyor. bankası da bilgileri eşleşmek üzere tma'ya
gönderiyor. bunun üzerine alıcı kendi bankasından bir eşleşme raporu alıyor.