Professional Documents
Culture Documents
FİLTRASYON
M. YENER AKAY
NİSAN 2008
BOR
1
1. GENEL BİLGİ
Bir sıvı içinde bulunan katı madeleri ayırmak için iki yol izlenebilir.
1. Filtrasyon 2. Çöktürme
Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağını sıvı ve katı maddenin fiziksel ve
kimyasal özellikleri ile katı madde miktarı belirler. Şeker sanayiinde her iki yöntem de
kullanılır. Örneğin birinci karbonatlama şerbetindeki çamurun önemli bir kısmı
dekantörlerde çöktürülerek ayrılır. Sıvı kısımda kalan bulanıklık filtrasyon ile giderilir.
Ayrılan koyulaştırılmış çamur ise döner filtrelerde süzülerek, yıkanıp şekersizlendirilir
ve fabrika dışına atılır. Birinci karbonatlama çamurunun uzaklaştırılmasında dekantör
kullanmak yerine, dekantörün işlevini gören koyulaştırma filtreleri de kullanılabilir.
Son yıllarda membranlı otomatik otomatik pres filtrelerde sağlanan teknolojik
gelişmeler sayesinde, birinci karbonatlama şerbetini doğrudan süzerek çamurunu
ayırmak mümkün olmuştur.
Filtrasyonun (Süzmenin) genel anlamı : Sıvı içerisinde bulunan katı maddeleri
gözenekli süzme maddesi yardımı ile sıvıdan ayırmaktır. Kullanılan süzme maddeleri,
katı maddeleri yüzeyinde tutar, sadece sıvıyı geçirir. Kullanılan süzme maddesinin
özellikleri belirlenirken, sıvıdan ayrılması istenen katı maddelerin fiziksel ve kimyasal
özellikleri göz önüne alınır. Süzmede varılması istenen amaç, ya sıvı içerisindeki katı
maddeleri kazanmak veya sıvıyı katı maddelerden ayırarak berraklaştırmaktır. Her iki
amacı da kapsayan durumlar için de süzme işlemi kullanılabilir.
Filtrasyonda kullanılan yöntemler aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir.
1. Filtre yüzeyinden süzme
Katı maddeler filtre yüzeyinde tutulurlar. Tutulan katı maddelerin büyüklüğünü filtre
maddesinin gözenek çapı belirler. Katı madde tabakası filtre yüzeyini kısa zamanda
kapladığı için, filtrasyon süreleri oldukça kısadır.
2. Derinliğine filtrasyon
Filtre yüzeyinde süzmede olduğu gibi filtre maddesinin kendisi katı maddeyi tutar.
Ama bu durumda filtre maddesi ince bir süzgeç veya bez değil, kalın bir lif veya
filtrasyon yardımcı maddesi tabakasıdır. İri taneler yüzeyde tutulurken, daha küçük
taneler süzme maddesinin içinde tutulur. Tutulan katı madde miktarı arttıkça süzme
direnci de artar ve süzme hızı azalır. Süzmeye devam ettikçe bazı küçük katı
maddeler süzüntüye geçmeye başlar ve filtrasyon maddesinin geri yıkanması veya
değiştirilmesi gerekir.
3. Çamur tabakası filtrasyonu
Şeker sanayiinde filtrasyon işlemleri genellikle bu tarzda yapılır. Fabrikalarımızda
kullanılan GP, PKF ve BMA filtreleri bu türden filtrelerdir. Bu tür filtrasyonda
başlangıçta filtrasyon karekteristiklerini süzme maddesi veya önceden yapılan
kaplamanın özellikleri belirler. Ancak bir süre sonra, tutulan katı madde miktarı
arttıkça, süzme özellikleri tutulan katı madde tarafından belirlenir. Bu nedenle, çok
küçük taneli veya sıkıştırılabilir katı maddeler kapsayan çözeltilerin süzülmesinde,
özel bir takım işlemlerin uygulanması gerekir. Süzülecek sıvıya kizelgur veya perlit
gibi süzme yardımcı maddelerinin katılması sık görülen bir uygulamadır. Süzme
yardımcı maddeleri sert ve gözenekli bir yapı oluşturarak süzme tabakasının
sertleşmesini ve sıvı geçişinin kolaylaşmasını sağlayarak süzme süresini uzatırlar.
2
Süzme süresi, süzme hızının düşmesi ve dolayısı ile filtre basıncının artmasına
bağlıdır.
Şeker sanayii şerbetlerindeki katı madde genellikle çamur olarak adlandırılmıştır.
Bundan sonraki bölümlerde şeker sanayiinde yerleşmiş bulunan isimlendirme
kullanılarak süzme sıvısına şerbet, katı maddeye de çamur denecektir.
Süzmenin yürüyüşünü olumlu veya olumsuz yönden etkileyen çeşitli faktörler vardır.
Bu faktörler süzmenin yavaş veya hızlı olmasına, süzüntünün berrak veya bulanık
olmasına, süzme süresinin kısa veya uzun olmasına neden olurlar.
Geçirgenlik, filtre performansı ve filtre istasyonunun işleyişini etkileyen genel etkenler
ve bu etkenleri oluşturan faktörleri aşağıda gösterilmiştir.
2.1. Viskozite
Şerbetin yoğunluğu veya briksi
Sıcaklık
3
Süzülen şerbet miktarı (V) genel bir ifade ile aşağıdaki şekilde gösterilebilir.
V= (P*F*t)/Ws*I
Bu eşitlikte
P= filtre basıncı
F= Süzme yüzeyi
Ws= Çamurun süzme direnci (Fk ya bağlıdır)
I= Çamur tabakasının kalınlığı
T= zaman
4
Bu eşitlikten görüldüğü gibi süzüntü miktarı; filtre basıncı, süzme yüzeyi ve süzme
süresi ile doğru orantılıdır. Buna karşılık süzme direnci ve çamur tabakasının kalınlığı
ile ters orantılıdır. Çamur tabakasının kalınlığı arttıkça süzme hızı da düşer.
Süzülecek sıvının içinde bulunan katı maddelerin miktarı süzme kapasitesi yönünden
önemlidir. Fazla miktarda katı madde kapsayan sıvıların tamamını süzmek güçtür. Bu
nedenle katı maddelerin bir kısmını çöktürerek ön ayırmaya tabi tutmak veya kaba bir
ön süzme yapmak gerekir. Şeker fabrikalarında dekantörlerin kullanılması bu işlem
için örnek olarak gösterilebilir. Sıvı içerisindeki kolloid tanelerin çöme hızını artırmak
için hidrojel veya elektrolit adı verilen yüksek moleküllü çeşitli maddeler kullanılır.
Kullanılan miktar sıvıda bulunan katı madde miktarına göre, en fazla % 0,005
kadardır. Bazı firmalar tarafından yapılan ve bu işlem için kullanılan suni hidrofil jeller
vardır (örneğin Tetrol).
Çamurun sıkıştırılabilirliği
Şekil 2. Sıkıştırılabilir olmayan çamurlarda filtre basıncının değişmesine bağlı olarak toplam
süzüntü miktarının değişmesi
Şekil 3. Sıkıştırılabilir çamurlarda filtre basıncının değişmesine bağlı olarak toplam süzüntü
miktarının değişmesi
600
Toplam d
süzülen
480
miktar
(l/m2)
360
c
240
120
a
Fabrikalarımızda BMA filtreleri ile koyu şerbet filtrasyonunda uzun yıllar TŞFAŞ ye ait
Kizelgur Fabrikasında üretilen kizelgur kullanılmıştır. Son yıllarda piyasadan
kizelgura göre daha düşük fiyatla perlit temin edilmesi üzerine, Kizelgur Fabrikası
kapatılmış ve süzme yardımcı maddesi olarak perlit kullanılmaya başlanmıştır.
nedenle gözenekliliği yüksek bezler seçilmesinde fayda vardır. Gözenek çapı yüksek
bezlerde filtre devreye alındığında süzülen şerbet başlangıçta bulanık olacaktır. Bez
üzerinde yeterli kalınlıkta çamur tabakasının oluşması ile berrak bir süzüntü elde
edilecektir. Bu durumda ilk başta gelen bulanık süzüntünün geri alınması gerekir.
Bölüm 3 de filtre bezleri hakkında daha geniş bilgi verilmiştir.
2.4. Filtre basıncı
Bir filtreyi üç farklı şekilde çalıştırmak mümkündür.
a) sabit basınçta
b) sabit debide
c) değişen basınç / değişen debi
olmak üzere üç farklı şekilde çalıştırmak mümkündür.
Filtre edilecek sıvının bulunduğu depoya hava basıncı uygulayarak veya deponun
filtreden daha yüksek bir noktaya konması ile sıvının sabit basıçla filtreye verilmesi
sağlanabilir. Sıvı bir pompa ile basılıyorsa, bir otomatik by pass hattı ile filtreye gelen
sıvının basıncını kotrol altında tutmak da mümkündür. Bazı fabrikalarımızda ikinci
karbonatlama şerbeti ince filtrasyonu, filtre öncesi deponun filtrelerden daha yüksek
bir noktaya konması ile sağlanan sabit barometrik basınçla yapılır.
Sabit debide çalışılırken basınç belli bir maksimum noktaya ulaştığında filtrasyon
sona erdirilir. Otomasyonla kontrol edilen filtre sistemleri genellikle sabit debide
çalıştırılır.
Filtre yüzeyindeki çamur kalınlığı arttıkça filtrasyon direnci artar ve debi düşer. Eğer
şerbet filtreye santrifüj pompa ile basılıyorsa, direncin artmasına paralel olarak
pompanın basıncı da artar. Filtrasyon debisi ve basıncın her ikisinin birden değiştiği
böyle filtrasyon işlemlerine değişen basınç/değişen debi filtrasyonu denir.
Fabrikalarımızda GP ve BMA filtreleri bu türde çalıştırılan filtrelerdir.
Debi ve basıncın birlikte değiştiği filtrelerde sıkıştırılabilir nitelikteki çamurlar
süzülürken, filtrasyonun başlangıcında debiyi çok yüksek tutarak, filtre basıncının
artmasına neden olmamak gerekir. Yüksek filtre basıncında çamur daha
kalınlaşmadan sıkışır ve gözenekliliği azalır. Şekil 3 de görüldüğü gibi, filtre
basıncının yüksek tutulması sonuçta toplam süzülen miktarın azalmasına neden
olur.
2.5. Süzme yüzeyinin alanı
Çamur tabakasının kalınlığı konusunda verilen eşitlikte görüldüğü gibi filtre yüzeyi
arttıkça süzülen şerbet miktarı artmaktadır.
3. FİLTRASYON MALZEMELERİ
Şeker sanayiinde filtrasyonda kullanılan dört tür malzeme, kullanım sıklığına göre,
şöyle sıralanabilir.
1) Kumaş, sentetik veya pamuklu
2) Metal tel örgü
3) Kağıt
4) Değiştirilebilir kartuşlar
8
Pamuklu :Yüksek pH değerleri lif şişmesine neden olarak süzme hızını azaltır.
Tüyümsü lifleri sayesinde küçük taneleri de tutabilir ve berrak bir süzüntü verir.
Ancak, kolay tıkanır.
Polyester (dacron vb) : Esnemeye karşı direnci ve başlangıçtaki yüksek çekme
oranı kumaşın sıkı olmasını ve iyi süzme yapmasını sağlar. Az su tutar.
Poliakrilonitril (dynel vb) : Boyutlarında önemli bir değişiklik olmaz. Kaynar suda
bile % 0,5 den daha az çeker.
Poliamid (naylon vb) : Pürüzsüz yüzeyi sayesinde çamur tabakasının
uzaklaştırılması kolaydır. Islakken direnci ve elastikiyeti yüksektir.
Polipropilen : Yoğunluğu diğer sentetik kumaşlara göre düşüktür. Bu nedenle daha
hafif olur. Çamur tabakası kolay uzaklaştırılabilir ve tıkanma açısından iyi sonuçlar
verir.
Filtre edilecek sıvıya ve filtre tipine uygun filtre bezi seçimi önemlidir.
Kimyasal dirençlerinin az olması ve kullanım sürelerinin kısalığı nedeniyle jüt ve
pamuklu filtre bezleri artık kullanılmamaktadır. Günümüzde filtre bezleri genellikle
poliamid veya polipropilen gibi sentetik maddelerden yapılmaktadır.
Poliamid bezler kullanmadan önce çekmesi sağlanmışsa, kuvvetlidir ve uzaması az
olur. Ancak, kimyasal dayanıklılığı azdır. Örneğin, hidroklorik aside ancak %3.5
konsantrasyona kadar dayanıklıdır. Yırtılma direnci yüksektir. Karbonatlama
çamurunun filtrasyonunda kullanılmasına yetecek düzeyde sıcağa dayanıklıdır.
Polipropilen ise sentetik bezler içinde en ucuz filtre bezi malzemesidir. Kimyasal
koşullara ve sıcağa dayanıklılığı iyidir. Ancak, uzama yapabilir ve yırtılmaya
dayanıklılığı poliamid bezlerden daha azdır. Poliamidle aynı örgü ve ağırlıkta olsa bile
polipropilen bezler, poliamid bezler kadar berrak süzme yapamaz.
Fiyatlarının daha yüksek olmasına rağmen naylon ve polipropilen gibi sentetik
kumaşların şeker sanayiinde kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Bunun nedeni bu
kumaşların kimyasal dayanıklılığı, çamur tabakasının kolay ayrılması ve temizleme
kolaylığıdır. Sentetik kumaşlar, döner filtreler ve basınçlı filtrelerde yaygın olarak
kullanılırken pamuklu kumaşlar eski tip pres filtrelerde kullanılmaya devam
etmektedir.
9
3.2. İplik Tipi : Üç temel iplik tipi vardır. Monoflament, multiflament ve eğirilmiş
kesikli lifli.
1- Monoflament iplik : Tek bir devamlı flamentten yapılmış sentetik bir ipliktir.
Tıkanma sorunu az olur, çamur tabakası kolay uzaklaştırılır, bez kolay temizlenir.
Sarkma ve uzamaya dayanıklıdır. Ancak, döner filtrelerde kullanılamayacak kadar
pürüzsüz bir yüzeyi vardır.
2- Multiflament iplik : İki veya daha fazla devamlı flamentin bükülmesi ile yapılmış
ipliktir. Gerilme kuvveti diğer iplere göre daha yüksektir. Çamur tabakası kolay
uzaklaştırılır.
3- Eğirilmiş kesikli lifli iplik : Doğal liflerin uzunluğunda kesilmiş sentetik liflerin
eğirilmesi ile elde edilir. Tüylü yapıları nedeniyle berrak bir süzüntü verirler.
Ancak, kolay tıkanır ve çamur tabakası diğer iplik türlerinde olduğu kadar kolay
uzaklaştırılamaz.
100
90
80
70
60
50
40
Tane iriliği (mikron)
30
20
10
0
10
Saten örgü
11
yol ile ilk oluşan çubuk şeklinde parçacıklar daha sıkı bir yapı kazanırlar. Agregasyon
(topaklanma) -içinde başka şeker dışı maddeler olmayan sistemlerde olduğu gibi-
çözünmeyen kireç tuzu parçacıklarının varlığında daha iyi olur. Özellikle ham şerbete
kireç verilmeden önce bir kalsiyum karbonat çökeleği süspansiyonu bulunması
faydalıdır. Bu şekilde sağlam yapılı parçacıklar oluşur. Sıcaklığın artırılması burada
da çökeltinin daha koyu olmasını sağlar.
Bunlardan başka çökeltinin kalitesi, kalsiyum karbonat miktarının pıhtılaşan
kolloidlerin miktarına olan oranına da bağlıdır. Bu oranın yükseltilmesi süzülme ve
çökme değerlerinde de daha iyi sonuçlar alınmasını sağlar. Burada izlenecek değer
olarak, toplam şeker dışı maddeler konsantrasyonuna göre verilecek kireç miktarı
kabul edilmelidir.
Pektin ihtiva eden çökeltinin özellikleri hidroksil iyonları konsantrasyonuna sıkı sıkıya
bağlıdır. Pektinlerin metoksil guruplarının ayrılabilmesi için yeterli derecede yüksek
bir hidroksil iyonu konsantrasyonu gereklidir. Aynı şekilde, proteinlerin (yumurta akı
maddelerinin) tamamen pıhtılaşmaları, çözünemeyen kalsiyum tuzları oluşturan
anyonların mümkün olduğu kadar tam ayrışabilmeleri ve nihayet melaninlerin de iyi
bir şekilde adsorbe edilebilmeleri için hidroksil iyonları konsantrasyonunun yeterli
derecede yüksek olması gereklidir. Diğer taraftan hidroksil iyonları
konsantrasyonunun yükseltilmesinin sınırları, çökeltinin yüksek alkalitede çözünmesi
tehlikesi ile verilmiştir. Bu nokta niçin çözeltinin optimal pH değerinin eski
tecrübelerle bulunduğu gibi pH 10,7-11,0 (oda sıcaklığında ölçülmüş değer) yani
pOH değerinin takriben 3 olması gerektiğini açıklamaktadır.
Bu optimal değer, hem ön kireçlemede verilen kireç sütü miktarı ve hem de birinci
karbonatlamanın bitiş noktası için geçerlidir. Ancak çökeltinin daha koyu olması
bakımından, birinci karbonatlama bitiminden daha önce şerbette bulunan en yüksek
aktif alkalitenin (ikinci kireçleme bitiş alkalitesi) değeri de önemsiz değildir. Buna
karşılık şerbet, alkalitesinin yükseltilmesinden önce (ikinci kireçlemeden önce) yeterli
derecede sıkı bir şekilde topaklanmış bir çökeltiye sahipse bu etkinin önemi çok fazla
değildir.
5. HAM ŞERBETTE ÇÖKMEYE YOL AÇAN OLAYLARIN ETKİLERİ
Şeker pancarı ham şerbetinden kireç ve karbondioksit ile ayrıştıran çökeltinin niteliği
(kalitesi) temel olarak saf su, şeker, pektin ve diğer kolloid maddelerden oluşan
sistemlerde de etken olan faktörler tarafından etkilenir. Bu faktörler şunlardır :
1) Çökeltinin ayrışması sırasında ham şerbette kalsiyum karbonat taneciklerinin
bulunması,
2) Çökeltinin ayrışması sırasında şerbetin aktif alkalitesinin yükseltilişi ve
alçaltılışının izlediği seyir,
3) Son çökeltinin kalsiyum karbonat konsantrasyonunun, çökeltilen şeker dışı
maddelere oranı (kireç-toplam şeker dışı maddeler oranı olarak tanımlanmıştır).
optimal şekilde bitirilen bir birinci karbonatlama yöntemi ile elde edilen çamurlu
şerbetle karşılaştırılmaktadır. Şekil 8’de koyu çamurun geri alınmasının sistemdeki
katı faz kapsamını arttırdığı ve bu yüzden çökme ile ilgili tanımlayıcı değerlerin
olumsuz yönde etkilendiği görülmektedir. Buna karşılık çökelti yüzdesi yüksek
miktarlardaki şerbetin sirkülasyonu (devrettirilmesi) yolu ile yaklaşık pH 9 da yapılan
ön karbonatlamada koyu olarak çöken iyi bir çökelti elde edilmektedir.
% Sv
Fk sn/cm4
% Sv
Aşırı durum olarak (1) büyük miktarda kirecin bir defada verilmesi ile (ön kireçlemeyi
atlayarak) şerbetin alkalitesinin yükseltilmesi gösterilmektedir. Buna karşılık dikkatli
bir alkalileştirme metodu olarak (5) en fazla pH 11 de biten bir kademeli ön kireçleme
ve bunu izleyen kireçlemeli-karbonatlama yolu seçilmiştir. Diyagramdan görüldüğü
gibi en iyi filtre edilebilen ve eşdeğer büyüklükte tanelerin sıkı bir yapıyla birbirine
bağlanması ile oluşan çökelti kademeli karşı akım ön kireçlemesi ile elde
edilmektedir. Sirkülasyonla yapılan kireçlemeli-karbonatlama daha kaba, daha iyi
çöken ancak daha iyi süzülemeyen bir çökelti vermektedir. Birinci karbonatlama bitiş
noktasının etkisi bilinen tecrübelere uymaktadır.
% Sv
Vf ml/cm2.dak
CaO/Şdm
15
Şekil 10. Kireç şeker dışı maddeler oranına (CaO/Şdm) bağlı olarak I. Karbonatlama
şerbetinin süzülme hızı ( V f = ml/cm2. dak), çökme hızı ( Sk = mm/dak) ve çamur
hacmi (Sv = %).
Pancara veya daha iyi bir deyişle şerbete göre hesaplanmış optimal kireç miktarı
çamurlu şerbetin hem süzülme ve hem de çökme özelliklerini etkiler. Kireç miktarı ne
kadar azsa o kadar az miktarda çökelti oluşur. Süzme esnasında şerbetin süzülerek
geçmek zorunda olduğu çamur tabakası kalınlığı azaldığı için süzme kolaylaşırken,
çökelme de daha çabuk olur. Bu sebeple şeker dışı madde oranı düşük olan ham
şerbetlerde daha az kireç kullanarak arılığı daha düşük olan şerbetler için optimal
sayılan durumdan da daha iyi çöktürülebilen ve süzülebilen çamurlu şerbetler elde
edilir.
3) Sıcak birinci ve ikinci kireçleme ( ikiside 86 0C da, ikinci kireçleme süresi yaklaşık
10 dakika ).
1,6
1,4
1,2
1,0
0,8
70 75 80 o
C
Şekil 12’de verilmiştir. Yüksek sıcaklıklar çökeltinin agregasyonunu (topaklanmasını)
büyük ölçüde kolaylaştırırlar.
Şekil 12. Karbonatlama sıcaklığına (t) bağlı olarak birinci karbonatlama şerbetinin
süzülme hızı (Vf ml/cm2.dak).
10
Şekil 14. Pektinin ve ham şerbette parçalanan invert şekerin miktarlarının çökme
hızının bağıl (relatif) azalmasına etkileri. (S ko başlangıçtaki, Sk ölçülen çökme hızı
mm/dak).
1) Sürekli olmayan, ılık, kademeli ön kireçleme, sıcak ikinci kireçleme ve birinci
karbonatlama,
2) Sürekli, sıcak kademeli birinci kireçleme, ayrıca ikinci kireçleme yapılmadan
kireçleme-karbonatlama.
Bunlara rağmen az çok süzülebilen bir çökelti elde edebilmek için pH 9 da devri
daim ile (sirkülasyonla) bir ön karbonatlama yapılması ve bundan sonraki
kademelerde de alışılmış yüksek alkalitelerden kaçınılması salık verilir. Diğer taraftan
peltemsi yüksek moleküllü maddelerin olumsuz etkileri çökeltinin ve süzme
gözeneklerinin tıkanması ve süzmenin daha zor olması şeklinde kendisini gösterir.
Bu kötü etki karbonatlamadan önce hipoklorürlerin (kireç kaymağı veya sodyum
hipoklorür çözeltisi) aktif klor miktarı şerbete göre aşağı yukarı %0,01-0,02 olacak
şekilde katılması ile önlenebilir. Bu şekilde dev moleküllere parçalanırlar.
Çökmemiş dekstranların (molekül ağırlığı takriben 10 milyon ) süzülme hızına
etkisinin derecesi şekil 13'de gösterilmiştir.
Özet olarak söylenebilir ki iyi bir süzülme ve çökmenin sağlanabilmesi için yeterli
miktarda (şeker dışı maddeler konsantrasyonuna uygun olacak şekilde) kireç
verilerek çalışılmalı, bütün işlemler uygun pH değerlerinde yürütülmeli ve şerbete
kireç verilmesinden önce kalsiyum karbonat ilave etmelidir.
İnvert şeker konsantrasyonu yüksek olan şerbetler, iyi bir süzülme ve çökme elde
edebilmek için çok dikkatli -aşırı koşullardan kaçınılarak- işlenmelidir. Eğer şerbette
dekstranlar varsa bunların oksidatif parçalanmasını sağlamak için daha kireçleme
sırasında şerbete hipoklorid katılması bu zahmete değecek sonuçlar verebilir.
İyi bir süzme ve çöktürme için gerekli koşulların aksine kalsiyum iyonları ile kısmen
çöktürülebilen şeker dışı maddelerin uzaklaştırılabilmeleri ve özellikle invert şekerin
ve amidlerin parçalanması, yüksek alkaliteli bir ortam gerektirmektedir.
H+ + OH- H2O
Filtrasyon
Katsayısı
Killi toprak
Kumlu toprak
Çamur miktarı %
Şekil 15. Ham şerbete eklenen pancar toprağının birinci karbonatlama şerbetinde
filtrasyon katsayısına etkisi
22
9. DEKANTÖRLER
Şeker pancarı sanayiinde dört temel dekantör tipi yaygın kullanım bulmuştur. Birinci
tip olan "Dorr" tipi dekantörlerde dört çökme bölmesi vardır. Bu bölmelerin hepsinden
veya ikisinden koyulaştırılmış çamur çekilir. Bu tip dekantörde ayrıca çökme
bölmelerinin üstünde, köpük gidermede kullanılan beşinci bir bölme de vardır.
İkinci tip dekantör Dorr ATV tipi dekantördür. Bu dekantörde dört çökme bölmesi
vardır. Her bölme ayrı ayrı çamuru koyulaştırır ve dışarı alınır. Köpük giderme
bölmesi yoktur.
Üçüncü tip dekantör B.M.A. dekantörüdür. Bu dekantörün özelliği her bölmenin ayrı
ayrı çalışabilmesi ve gerektiğinde devre dışı bırakılabilmesidir.
Dördüncü tip dekantör olan Enviro-clear dekantörleri, flokülantların çöktürücü
etkisinden yararlanarak çalıştırılır. Küçük hacimli ve şerbet kalış süresinin kısa olması
gibi avantajları vardır.
Dorr dekantörünün dış yapısı silindirik bir görünümdedir (şekil 16). Tabanı koniktir. İçi
konik, tabana paralel tepsilerle bölmelere ayrılmıştır. Tepsiler bölmeleri tamamen
biribirinden ayırırlar. Sadece bütün bölmelerden geçerek taban bölmesine kadar
uzanan merkezi bir açıklık vardır. Merkezi bir besleme borusu bu açıklık içinde döner.
Besleme borusuna bağlı sıyırıcılar boru ile birlikte dönerek bölmelerdeki çamuru
sıyırırlar. Besleme borusunda ayrıca yataklama ve çamur geçişleri de bulunur ve
bölmelerin ayrı ayrı çalışmasını sağlar.
23
Şekil 16. Dorr dekantörü (1. şerbet girişi; 2. berrak şerbet çıkışı; 3. berrak şerbet
çıkış teleskopu; 4. berrak şerbet; 5. koyu çamur pompası; 6. köpük kırıcı; 7. sıyırıcı
kolları; 8. boru mil )
Üzerine sıyırıcılar bağlanan mil boru şeklindedir. Bu boru milin çeşitli noktalarında
dikdörtgen şeklinde delikler vardır. Dekantörün üst tarafından giren şerbet, boru mil
içine dolarak, alt bölmeye yine boru üzerindeki deliklerden geçerek girer.
Dört tepsili Dorr dekantörleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Tepsiler dekantörü beş
bölmeye ayırır. Sıcak birinci karbonatlama şerbeti köpük giderme bölmesine teğet
girer: Bu bölme sürüklenen hava ve köpüğün ayrılması için kısa bir dinlenme süresini
sağlar. Köpük şerbetin yüzeyinde küçük bir bölmeye yükselir. Bu bölmede merkezi
boru mil ‘e bağlı bıçaklar köpüğü bir köpük kanalına sürükler.
Köpük giderme bölmesindeki şerbet, merkezi besleme borusundaki çok sayıda
açıklıktan geçerek boru içine girer. Gene borudaki başka açıklıklardan bölmelere
geçen şerbet bölme içinde tepsilere paralel hareket eder. Tepsilerin yüzeyine çöken
çamur, sıyırıcılar tarafından toplanarak merkeze doğru itilir. Merkeze itilen çamur,
besleme borusunun dışından aşağı kayarak hemen alttaki çamur bölmesine geçer.
Çamur bölmesindeki koyulaştırılmış çamur, uygun bir boru düzeni ile, membran
pompalar tarafından dışarı atılır. Berrak şerbet, şerbet çıkış başlıklarına doğru
hareket eder. Şerbet çıkış başlıkları her bölmenin en yüksek noktasına çepeçevre
yerleştirilmiştir. Şerbet çıkışları ayrı borularla teleskopik taşkanlara bağlıdır. Aşağı
yukarı hareket ettirilebilen taşkan çıkışları yardımı ile her bölmeden alınan berrak
şerbet miktarı ayarlanabilir.
Isı kayıplarını ve buna bağlı konveksiyon akımlarının neden olacağı düzensiz şerbet
bir çamur çekişi, dekantörde çamur biriktiğini gösterir. Bu durumda çekilen çamur
miktarı artırılmalıdır.
Dekantör altı çamurlu şerbet yoğunluğu, 80°C de, 35-40°Bx civarında tutulmalıdır. Bu
miktar % 14-17 kuru çamur karşılığıdır. Şekil 17 de Briks'e e karşı sıvı-katı madde
oranı verilmektedir.
Yetersiz karbonatlama veya düşük nitelikli pancarlarla çalışılması sonucu
dekantörden yeterince berrak şerbet alınamayabilir. Bu durumda, eğer çöktürücü
(flokülant) kullanılmıyorsa, dekantör altı şerbetin pompalama hızının artırılması
gerekir.
sıvı/katı
oranı
%
Briks
Şekil 17. Dorr dekantörlerinde, çamurlu şerbet çıkışında briks ile sıvı-katı oranı
9.4. Dekantör çalışmasını etkileyen faktörler
gerektirir. Ancak eğer yoğunluk artarken buna bağlı olarak birim zamanda giren
şerbet hacmi azalıyorsa, çökme alanı gereksinimi azalır.
5. Kullanılan kirecin türü : Kirecin kireçsütü veya sakkarat olarak şerbete verilmesi,
çamur çökme hızını değiştirir. Kireç sütü ile daha yavaş çöken bir çamur elde edilir.
6. Sirkülasyon şerbeti oranı : Arıtım konusunda bahsedildiği gibi şerbetin sirküle
ettirilmesinin çökme hızı üzerinde büyük etkisi vardır. sirkülasyon olmadan normal
sayılabilecek bir dekantör alanı ile çalışmak mümkün değildir.
7. Dekantöre giren şerbet miktarı : Eğer dekantöre giren çamurlu şerbet miktarı,
dekantörün tasarımın da öngörülen miktardan fazla ise berrak bir taşkan elde etmek
güçleşir. Dekantör içindeki şerbet hızlarının değişmesi çamurun çökme hızını da
etkiler. Aşırı şerbet yüklemesi aynı zamanda çökecek çamur miktarının da artmasına
neden olur.
PKF FİLTRELERİ
Filtre bezi
Membran
Süzülmüş şerbet
Absüs suyu
Yıkama ve
Filtrasyon Sıkma Hava ile Kurutma Çamur Tahliyesi
PKF filtreleri teknik işlevlerine göre farklı plaka tiplerine sahiptir. Plaka büyüklükleri
250x250 mm den, 1500x2000 mm ye kadar farklı büyüklükte plakalar mevcuttur. Süzülecek
çamur girişi, uygulamaya bağlı olarak optimal koşulları sağlayacak tarzda üst köşeye, üst
ortaya veya merkeze konabilir.
Plakalar polipropilenden yapılmıştır. Aynı şekilde plaka taşıyıcıları ve membranlar da
polipropilenden yapılmıştır. Bu plaka malzemesi düzgün bir çamur tabakası elde edilmesini
ve çamurun etkili bir şekilde şekersizlendirilmesini sağlar.
Plakalar mekanik hasarlara ve 0 OC nin asltındaki sıcaklıklara karşı korunmalıdır.
Polipropilen düşük sıcaklıklarda esnekliğini kaybederek sertleşir. Ultraviyole ışınlarıda
(güneş ışığı, parlak gün ışığı) uzun dönemde polipropileni hasara uğratır. Plakalar dik olarak
muhafaza edilmelidir. Filtrelerin yakınında kaynak işleri yapılacaksa, plakalar kaynak
sıçramalarına karşı korunmalıdır.
Plakalar 16 bar basınca ve 95 OC sıcaklığa kadar kullanılabilir. Sürekli çalışmada 110 derece
sıcaklığa kadar dayanabilen özel malzemeler de mevcuttur. Yapılan filtrasyona bağlı olarak,
optimal filtrasyon koşullarını sağlayabilmek amacı ile 20 mm den 50 mm ye kadar farklı
bölme derinliklerinde malzeme temin etmek mümkündür.
Plakaların bir başka özelliği de dış süzüntü kanallarıdır (kulaklar). Bunlar sızıntı olmasını
önler ve tahliye edilen çamurun süzülmüş şerbet kanallarına bulaşmasına engel olur. Böylece,
berrak bir şerbet elde edilirken, filtre bezlerinin de daha uzun süre kullanılmasını sağlar.
31
Filtre bezinin altına kaba bezden bir destek bezi konur. Bu şekilde süzüntünün berrak olması
ve hızlı tahliyesi sağlanmış olur (Şekil 23).
İsteğe bağlı olarak PKF filtrelerine filtre bezi yıkama makinası eklenebilir. Böylece filtrasyon
performansı ve süzüntü kalitesinde filtre bezinin kirlenmesi nedeniyle olabilecek düşüşler
önlenir.
Otomatik yıkama makinası (Şekil 29), filtrenin yan tarafındaki bir ray üzerinde hareket eder.
Yıkama kolları filtre bezlerini, 40 bar basınçlı su ile iki taraflı yıkar (Şekil 28). Yıkama suyu,
kapalı konumdaki tahliye kapaklarının üzerinden tahliye kanallarına akar. Tahliye kapağının
kapalı olması, çamur tahliyesinde bulunan çamurun sulanmasını önler.
Filtre torbaları zamanla taş bağlar ve tıkanır. Bu nedenle filtre torbalarının zaman zaman asitle
yıkanması gerekir. Bu işlem kapalı torbalanmış filtreler arasından % 5 lik seyreltilmiş
hidroklorik asit (HCl) geçirilerek yapılır.
Filtrenin iki tarafında bulunan şeffaf koruma perdeleri filtrasyonun izlenebilmesini sağlar
(Şekil 30). Bu koruma perdeleri herhangi bir nedenle açıldığında, güvenliği sağlamak
amacıyla filtrasyon durur.
Filtrelerden tahliye edilen çamur, hemen altta bulunan çamur bunkerine dökülür. Tahliye
esnasında açılan çamur bunkeri kapakları bir huni gibi çamuru, çamur bunkerine yönlendirir.
Çamur bunkerindeki kırıcı kollar çamuru parçalar. Çamuru daha da ufalamak için ikili bir
taşıyıcı helezon kullanılabilir (Şekil 31). Ufalanan çamur taşıyıcılar vasıtası ile depolama
alanına taşınır.
Şekil 32. DDS koyulaştırma filtresi Şekil 33. Grand Pont (GP) koyulaştırma
filtresi
DÖNER FİLTRELER
Döner filtreler koyulaştırma filtreleri veya dekantörlerden gelen koyulaştırılmış çamurların
filtrasyonunda kullanılır. Bunlar sürekli filtreler olup, çamurun yıkanarak
şekersizlendirilmesini ve yaklaşık %50 kuru maddeli çamur elde edilmesini sağlarlar.
Şekil 34 de bölmeli bir döner filtrenin yapısı görülmektedir. Dekantörden veya koyulaştırma
filtrelerinden gelen çamurlu şerbet döner filtre kazanına alınır. Bu kazanın alt tarafında
bulunan bir karıştırıcı çamurun çökmesini önler. Döner filtre bölmelerine vakum veya basınçlı
hava girişi, filtre kafası denilen bir düzenle sağlanır. Filtre bölmelerinin %50 si, bölmelerdeki
vakum yardımıyla, şerbeti emer. Çamur filtre bezi tarafından tutulurken, Süzülmüş şerbet
vakum sağlayan barometrik düzen vasıtasıyla filtreden çekilir. Filtre bölmelerinin %25 inde
ise filtre yüzeyindeki çamur yıkanarak, şekersizlendirilir. Bölmelerin kalan % 25 lik kısmı ise
basınç altındadır ve basınçlı hava ile çamur tabakasının filtre yüzeyinden uzaklaştırılmasını
sağlar.
Döner filtre emiş bölmelerinde vakum 3 m su sütunu civarında olmalıdır. Eğer vakum daha da
yükseltilirse 70 OC civarında olan sıcak süzülmüş şerbet kaynar. Bu kaynama filtrasyonda
anormalliklere neden olduğu gibi, şerbetin bir kısmı da köpürerek döner filtre kondenserine
kaçar.
Döner filtrelerin en önemli avantajlarından biri, farklı brikslerde olan süzülmüş şerbet ile
yıkama suyunun (absüs suyu) ayrı ayrı alınabilmesidir.
Döner filtre süzülmüş şerbetleri yeterince berrak süzüntü sağlayamaz. Genellikle 1g/L
düzeyinde çamur bulunur. Bu nedenle ancak koyulaştırma filtreleri veya dekantörlerden gelen
koyulaştırılmış çamurların şekersizlendirilmesinde kullanılabilirler.
Filtre çamurunda kalan şekerin % 1 in altına düşmesi için, filtre çamuru yıkama suyu, çamura
göre % 60-70 civarında olmalıdır.
Döner filtre çamuru %50 kuru maddeli olması nedeniyle santrifüj pompalarla basılabilir.
Döner filtre çamur havuzlarına alınan filtre çamuru zamanla koku yaparak çevre sorunlarına
39
neden olur. Halbuki %70 kuru maddeli pres filtre çamurları kuru depolama ve taşıma,
yakarak yeniden CaO elde edebilme veya asidik topraklı bölgelerde toprak ıslahı için
kullanma gibi üstünlüklere sahiptir.
4. RAFİNERİDE FİLTRASYON
Ham fabrikayı terk eden sulu şerbet buharlaştırıcılara ince filtrasyondan geçmiş olarak tam
berraklıkla girer. O halde buharlaştırıcıları terk eden koyu şerbeti niçin süzüyoruz Bu sorunun
cevabını şöyle bir örnekle verebiliriz.
Ham şerbet safiyeti : 87,71
Sulu şerbet : 90,79
Koyu şerbet : 91,63
Ham şerbetten sulu şerbete safiyet artışı gayet normaldir. Şerbet arıtımını bu yüzden
yapıyoruz. Ancak görüldüğü gibi sulu şerbetten koyu şerbete de belli bir safiyet artışı var.
Yani kaynama - buharlaşma ile şerbetteki şeker dışı maddelerin bir kısmı daha çeşitli yollarla
şerbetten ayrılmaktadır. Sulu şerbetten koyu şerbete olan temizlemeyi (Temizleme efekti),
başka bir deyişle sulu şerbetin içerisindeki şeker dışı maddelerin yüzde kaçının
buharlaştırıcılarda şerbetten ayrıldığını şöyle bulabiliriz.
90,79 (100-91,63)
Temizleme Efekti = (1- ----------------------------) x 100 = %10
91,63 (100-90,79)
40
Demek ki sulu şerbetteki şeker dışı maddelerin % 10'u buharlaştırıcılarda çeşitli yollarla
şerbetten ayrılmıştır. Şerbetten ayrılan gayri şekerleri üç ana kısımda toplayabiliriz.
Bunlardan ilki çok yüksek sıcaklıkta şerbetten uçarak ayrılan amonyaktır. İkinci kireçlemede
parçalanması gereken amid adını verdiğimiz maddeler buharlaştırıcılardaki çok yüksek
sıcaklıkta tamamen parçalanıp amonyak oluştururlar. Amonyak sıcakta suda çözünür halde
bulunamayacağı için, buharlaşarak şerbeti terk eder. İkincisi yüksek sıcaklık ve artan şerbet
koyuluğunda çözünür halde duramayarak sıçaklığın en yüksek olduğu buharlaştırıcı boru
yüzeylerine yapışıp buharlaştırıcıların sağırlaşmasına neden olan bazı maddeler ve son olarak
buharlaşma-koyulaşma esnasında tortu-çökelek haline gelen bir takım kimyasal maddelerdir.
İşte rafinerideki filtrasyon artık şerbette çözünür halde bulunamayarak tortu çökelek haline
gelip bulanıklık yapan maddelerin şerbetten ayrılmasıdır. Normal şartlar altında koyu şerbetin
her m3'ünde 50-200 g filtre ile tutulabilecek kirlilik vardır. Yani koyu şerbet hiç süzülmeden
50 tonluk bir pişirim yapılsa inen 20-24 ton şekerde yaklaşık 4-15 kg çamur kalırdı. Bazen
buharlaştırıcıları terk eden koyu şerbette kirlilik değerleri (500-1000g/m3 şerbet) gibi anormal
değerler gösterebilir. Öyle ki şerbet içerisindeki tortu bardakta dahi çökebilir. Bu gibi
durumlarda tortu asit ilavesiyle şiddetle köpürüyorsa, ham fabrikada sulu şerbet filtreleri
çamur kaçıyor demektir. Filtrasyonu kolaylaştıran veya zorlaştıran nedenlerden ilki
belirtildiği gibi şerbette bulunan ve süzülmesi gereken kirliliğin miktarı ve cinsidir. Tabiidir
ki kirlilik miktarı arttıkça süzme zorlaşacaktır. Ham fabrikada oluşan iri taneli l. ve 2.
saturasyon şerbetleri çamurunun süzülmesi koyu şerbet ve klerelerdeki çok ince taneli
yapışkan yağlı görünümdeki çamura göre çok daha kolaydır. Ham fabrikadaki şerbetler filtre
yüzeyinde kendiliklerinden kaba ve geçirgen bir tabaka oluşturup ince filtrasyon
sağlayabildikleri halde koyu şerbet ve klereler filtre bezi ile doğrudan temas ettiklerinde
kirliliğin bir kısmı önce filtre bezine geçer. Daha sonra fitre bezi çok ince ama geçirgenliği
hemen hemen sıfır olan yapışkan yağlı görünüşlü bir tabaka ile kaplanır. Bu nedenle fitre bezi
üzerinde ince filtrasyon sağlarken, filtrasyonu tam durdurmayacak bir kizelgur kaplaması
daha sonra ise şerbetteki kirliliğin arasına katışarak daha geçirgen çamur tabakası sağlayan
kizelgur veya perlit dozajı kullanılır.
Rafineride filtrasyonu kolaylaştıran veya zorlaştıran diğer nedenler koyu şerbet ve klerelerin
briksi ve sıcaklıklarıdır. Öyle ki eğer 55 briks şerbetin akışkanlığı 100 kabul edilseydi,
yaklaşık olarak değişken şerbet briksine göre şerbetin akıcılığı yani süzme kolaylığı şöyle
olurdu:
55 100 63 48
56 92 64 43
57 85 65 38
58 78 66 34
59 71 67 30
60 65 68 26
61 59 69 23
62 53 70 20
75 9
Demek ki diğer bütün şartlar aynı tutulursa yaklaşık olarak 65 briks şerbetin süzülmesi 60
briks şerbetin süzülmesine göre (65/38) = 1,7 misli daha zordur.
41
Sıcaklık süzülmeyi etkileyen bir diğer önemli faktördür. Nasıl briks düştükce akışkanlık
artıyorsa,sıcaklık yükselince de şerbetler daha akıcı olur. Öyle ki 65 briksli klerede sıcaklığa
göre akışkanlık değerleri (800C deki akışkanlık 100 kabul edilirse ):
Sıcaklık,T0C : 60 70 80
Akışkanlık : 49 71 100
Yani 600C de klerenin akışkanlığı 800C de aynı klereye göre (100/49) = 2 defa daha güçtür.
Not : Burada akışkanlık değerleri, her hangi bir birimi olmayan sadece kıyaslama amacıyla
verilmiş değerlerdir.
Eskiden rafinerilerde filtrasyon torba filtreleri ile yapılırdı. Günümüzde ise tüm dünyada
yerden, torba bezinden, zaman ve işcilikten tasarruf amacıyla ön kaplamalı ve dozajlamalı
çalışan basınçlı filtreler kullanılır. Süzme yüzeyi bazılarında torba bezi olduğu gibi kömür,
seramik, metal süzme yüzeyli filtreler de vardır. Ülkemizde BMA tipinde kizelgur veya perlit
ön kaplamalı ve dozajlamalı basınçlı filtrelerini koyu şerbet ve klere filtrasyonunda
kullanıyoruz.
Belirtildiği gibi koyu şerbet ve klerelerinin içersindeki kirlilik çok ince tane yapılı ve filtre
yüzeyini süratle sıvayarak filtrasyonu durdurucu özelliğe sahiptir Öyle ki kizelgur kaplaması
ve dozajı yapılmayan torba filtrelerde azami filtrasyon hızı 0,1-0,2 (m3 şerbet/m2 filtre yüzeyi)
kadardır. Kizelgur geçirgenliği tamamen önleyen cıvık tabaka oluşmasını önlediği gibi
istenmeyen kirliliği de tutar.
Kizelgur veya perlit gibi filtrasyon yardımcı maddelerinin sahip olması lazım gelen diğer
özellikler ise, hafif olmaları (kaplama esnasında filtre tabanına çökmeden tüm bez yüzeyini
kaplayabilmesi için ) ve içlerinde suda-şerbette çözünebilecek bir madde olmamasıdır.
Fabrikalarımızda kullanılan kizelgur aslında zamanımızdan 5-20 milyon yıl önce yaşamış
olan tek hücreli canlıların iskeletlerinden başka bir şey değildir. Kizelgur yığınları maden
yatağı gibi toprağın üst tabakasında tepecikler halinde bulunur. Tabiatta bu şekilde bulunan
ham kizelgur çeşitli yöntemlerle aktifleştirilir büyüklüğü yaklaşık 50 mikron kadar olan
kizelgurun yapısı çok gözeneklidir. Her kizelgur tanesi üzerinde milyonlarca 0,2-0,5 mikron
büyüklüğündeki delikler şerbeti bahçe süzgeçi gibi süzerler.
Fabrikalarımızda koyu şerbet ve klere filtrasyonunda kullanılan BMA filtresi Şekil-15'de
görülmektedir. Sıcaklık, malzeme yorulması gibi unsurları da göz önüne alarak gövdede
manometrenin göstereceği 5-6 kg//cm2'lik basınç değerlerine kadar filtrasyona kesinlikle
devam edilmemelidir. Gövde üzerine kaynaklanan üst parça(3) bir ara taban ile (6) süzülmüş
şerbet bölmelerini (8) birbirinden ayırır. Süzülmüş şerbet bölmesi paralel ayırma duvarları (9)
ile 9 ayrı kamaraya (10) bölünmüştür. Her kamaraya filtre elemanları (13) sıra halinde
yerleştirilmiştir. Kamaralar bir bağlantı parçası (11) ile süzülmüş şerbet kollektörüne (12)
bağlanmıştır. Filtre elemanları (13) çelik saçtan silindirik bir delikli gövdeden meydana
gelmiştir. Üst ucu, filtre kafası (14) olarak şekillendirilmiş alt ucu ise bombeli olarak
kapatılmıştır. Filtre kafasına süzülmemiş şerbet bölümünden süzülmüş şerbet bölümüne şerbet
kaçağını ve süzülmüş şerbet kamarasından filtre dışına şerbet sızmasını önlemek için içine
simit şeklinde lastik conta (15) yerleştirilen iki adet yiyli halka takılmıştır. Eleman,kafa
altından itibaren deliklidir ve üzerine çorap şeklinde sentetik dokumadan yapılmış ve üst ucu
filtre kafası üzerindeki alt lastik conta ile yivli halka arasına sıkıştırılmış filtre bezi
geçirilmiştir.
42
Süzülmüş şerbet kamaralarından ara borulara (11)geçen şerbette bulanıklık camlardan (18)
görülürse o kamara ara boru üzerindeki küresel vana (17) ile kapatılır. Süzülmüş şerbet
miktarını m3/saat olarak gösteren bir debimetre(20) süzülmüş şerbet bölmesinin yani gövdenin
basıncını gösterir bir manometre (21) ve süzülmüş şerbet basıncını gösterir bir manometre
kontrol aparatları olarak takılmıştır. Süzülmemiş şerbet girişi(23)ve perlit (kizelgur) kaplama
girişi(25)gezintinin altında olsalar da kumanda milleri yardımıyla yukardan açılıp
kapatılabilir. Çamur boşaltma (22) pnömatik bir klepe ile yapılır. BMA filtrelerinin işletmesi
perlit (kizelgur) kaplama filtrasyon ve temizleme kademelerinden oluşur. Şimdi devrini
tamamlayıp temizlenmesi bittikten sonra yeniden başlayacak bir filtrenin çalışma
kademelerini görelim.
4.1.1. Kaplama
Kaplama kabı (2) bir filtre hacminden en az 1,5 misli daha fazla hacme sahip olmalı ve
kaplama debisi an az 1,5 (m3/m2 filtre yüzeyi ) olmalıdır. Yani 45m2 filtre için kaplama
pompasının debisi 65m3/saat olmalıdır ki geniş filtre gövdesine giren perlit çökmeden
elemanların en üstüne kadar dahi yükselebilsin.
Kaplama kabında her m2 filtre yüzeyi için 0,6 kg perlit olacak şekilde kaplama çözeltisi
hazırlanır.(45m2 için yaklaşık 45x0,6 =27 kg 1 çuval). Sıcak su veya sulu şerbet ile iyice
karıştırılarak hazırlanan çözelti sıvama giriş ventilinden (25) filtreye basılır. Çünkü küresel
ventiller (17) açık tutularak kaplama sıvısı dönüş ventilinden (26) geriye kaplama tankına
alınır. Bu şekilde sirkülasyon yapılırken perlit filtre elemanları (13) üzerindeki bez
yüzeylerini kaplar kaplamanın bittiği dönüş yolundaki numune musluğundan alınan
numunenin berrak olup olmadığından anlaşılır. Kaplama pompası debisi yeterli ise sıvama en
çok 10 dakika sürer. Bu süre sonunda numune musluğundan hala perlit geliyorsa ya kaplama
bitmemiştir ya da daha kötüsü, torbalarda veya contalarda bir kaçak söz konusudur. Bunu
anlamak için en iyisi yarım torba daha perlit atılır, .dönen su hala berraklaşmamışsa kaçak var
demektir. En azından tek tek hangi kamarada kaçak varsa tesbit edilir ve o kamaranın küresel
ventili (17) kapatılır. Kaplama esnasında süzülmemiş şerbet tarafı basıncı (21) ile süzülmüş
şerbet kamarası basıncı (19) arasında 0,1-0,2 kg/cm2 kadar bir fark olmalıdır. Daha büyük
basınç farkı (örneğin 1 kg/cm fark) bezlerin tam temizlenmediğini gösterir. Bu şekilde ters
yıkama ile tam temizlenemeyen filtre bezleri sıcak asitli su (kaplama deposunda 50-60 0C,
8m3 suya korozyon koruyucusu ile birlikte 100-300 kg teknik klorik asidi koyarak hazırlanmış
)ile yıkanarak temizlenir.
4.1.2. Süzme
65 Bx koyu şerbet ve klereler için (kirliliği normal olmak şartı ile,yani ham fabrikadan çamur
kaçmadığı veya avarya şeker süzülmediği zamanlar ) süzme hızı 0,6-0,8 m 3/m2-saat olarak
alınır. 45m2 lik BMA filtreleri için süzme hızı 27-36 m3/saat kadar,25m2 lik BMA filtreleri
için 15-20 m3/saat süzme debisi normaldir.
Koyu şerbet ve klerelerin içerisindeki kirliliğin filtreyi sıvamaması için şerbete pompa çıkışı
veya emişinden perlit dozajlanır. Dozajlanacak perlit 400-800 litrelik bir dozaj kabında (4)
hazırlanarak dozaj pompası ile şerbet briksine göre %0,07 oranında verilir. Yani 65 brikslik
30m3 debide şerbet geçiyorsa saatlik dozajla verilmesi gereken perlit
Normal şartlar altında uygun şerbet debisi ve kizelgur dozajı ile filtre 6-8 saat sonra 3-4
kg/cm2 gibi yüksek basınç farkı gösterir. Süzülmemiş şerbet kamarasında debi normalken
basınç 4-5 kg/cm2 olduğunda süzmeyi kesmek gerekir. Her türlü debi ayarlaması mümkünse
giriş ventilinden yapılarak süzülmüş şerbet ventili sonuna kadar açık tutulmalı yani akışın önü
zorlanarak filtre üzerinde basınç yaratılmamalıdır. Söz konusu şartlar oluştuğunda filtre
boşaltılır ve temizlenir.
Filtre bezi
Perlitle karışık
çamur tabakası kaplama
4.1.3. Temizleme
Normal şartlar altında 6-8 saat hatta daha fazla çalışarak 4-8 mm kalınlığında çamur pastası
tutan filtre artık temizlenmeli yani bez üzerindeki çamur mümkün olduğunca atılıp, bez
tersten yıkanmalı hatta bez gözenekleri iyice tıkanmışsa asit yıkaması dahi yapılmalıdır.
Burada önemli konulardan birisi filtre gövdesi içinde kalan yaklaşık 4-5 m 3 şerbetin ne
olacağıdır. Şerbet eğer bez üzerindeki çamur tabakası ile aniden çamur boşaltma ventilinden
(22) tavalara boşaltılırsa çok kirli olan bu şerbeti süzmek için en iyisi bir pres filtre veya torba
filtre gereklidir. Eğer bu tür imkanlar yoksa ve tüm şartlar normalse, örneğin filtreler ancak 8
saatte bir boşaltılıyorsa,8 saatte süzülen yaklaşık 8.30 = 420 m 3 şerbete karşı 4-5m3 çamurlu
şerbet ham fabrika döner filtreye verilirse aşırı bir çamur zayiatı olmaz. Yine de en iyisi
filtrede süzülmeden kalan şerbeti çamuru ayağa kaldırmadan geri almak çamuru ise tersten
hava ve basınçlı temiz su vererek yıkamaktır. Bu işlemler şöyle yapılır:
Süzülmüş şerbet çıkış ventili (24) yavaş yavaş kapatılır aynı zamanda sıvama geri akış ventili
(26) yavaş yavaş açılır. Bu esnada manometre sabit basınç göstermelidir. Süzülmemiş şerbet
giriş ventili (23) yavaş yavaş kapatılır ve aynı zamanda süzülmemiş şerbet havalandırması
(31) yavaş yavaş açılır. Süzülmemiş şerbet geri alma ventili (29) yavaş yavaş açılır. Şerbet
buradan boşalırken gövde basıncının (21) 0,3 kg/cm2 göstermesi gerekir. Tahliye tamamen
bitince basınçlı hava ventili (31) , kaplama çıkış ventili (26) , süzülmemiş şerbet geri alma
ventili (30) ve ters yıkama suyu giriş ventili (27) aynı anda açılır. Ventiller öyle
ayarlanmalıdır ki su, hava borusuna veya basınçlı hava, su borusuna kaçmasın. Bu şekilde
torbalar tersten aniden hava ve su ile dolup gerildiklerinden çamur elemanlardan düşer.
Yıkama suyu yeterli değilse kollektör üzerindeki küresel ventiller kapatılıp yalnız birisi
açılarak o kamaraya bağlı olan filtre elemanlarının tam temizliği sağlanabilir. Yıkamanın
bittiğine kanaat getirilince yıkama suyu giriş ventili (27), basınçlı hava giriş ventili (20),
çamur boşaltma ventili (22) kapatılır,süzülmüş şerbet yolundaki bütün ventiller (17) açılır ve
filtre yeniden işletmeye hazır olur.
Örnek :
6000 x (17,50-0,60)
45
Koyu şerbet filtrasyonu standart şurup filtrasyonu sistemine alternatif nisbeten basit bir
iyileştirmedir. Böyle bir işlemden daha az filtrasyon yardımcı maddesi tüketimi, daha az insan
gücü kullanımı, verim artışı ve eğer yüksek kuru maddeli standart şurupla çalışılıyorsa enerji
kazanımı nedeniyle ekonomik yarar sağlanır.
5.1. Ön Bilgi
Sakaroz, gıda olarak büyük boyutlarda üretilen en arı kimyasal maddedir, bu nedenle
olanaklar içinde çözünmeyen safsızlıklar kapsamamalıdır. Kristalizasyondan evvel yapılan
filtrasyonun amacı, kalsiyum tuzları (oksalat) gibi çözünmeyen safsızlıkları ortamdan
uzaklaştırmaktır.
Buharlaştırıcı tasarımında ve brüde dağıtımında yapılan iyileştirmelerle bugün artık daha
yüksek briksli standart şurup eldesi mümkün olmaktadır. Yüksek Bx (dolayısıyle yüksek
vizkozite), aşırı kuru madde yükü ve tane tipi standart şurup filtrasyonunu dar boğaz haline
getirmektedir. Bu problemlerin çözümlenebilmesi için standart şurup sıcaklığı yüksek
tutulmakta (950C) daha iri taneli süzme yardımcı maddesi kullanılmakta ya da eritmede
seyreltme yoluna gidilmektedir.
Prensip olarak koyu şerbet filtrasyon, üçlü pişirim sistemine giren çözünmeyen maddelerin
ana kaynağını amaçlar. Bu ana kaynak da koyu şerbettir, çünkü refineriden gelen çözünmeyen
madde miktarı koyu şerbetten gelene göre çok azdır. (Tablo 1 ve 2 ).
İngilterede yapılan bazı çalışmalarda koyu şerbet filtrasyonunun beyaz şeker kalitesine olan
etkisini incelemiştir. Koyu şerbet ve standart şurup filtrasyonu yapılarak üretilen şekerlerin
kaliteleri arasında belirgin bir fark izlenmemiştir. (Tablo 1).
Beyaz şeker kalitesinde belirgin bir fark olmaksızın filtrasyon süresinin kısalması insan gücü
gereksinimini azaltır. Filtrasyon süresinin kısalması ile filtre sayısı azaltılabileceğinden
yerleşim alanı da küçülebilecektir.
Süzme yardımcı maddesinde % 40 a kadar varan bir oranda azalma sağlanabilir. Buna bağlı
olarak da filtre kekindeki şeker kaybı düşer.
Vakum kazanları standart şurup filtrasyonuna göre daha yüksek Bx li ve daha düşük
sıcaklıkta standart şurupla beslenebilir. Bu da vakum kazanında ani buharlaşmayı ve yalancı
tane oluşumunu önler.
Bu sistem düşük Bx li şurupların filtrasyonunda problemi olan ( özellikle şerbet arıtımı
kademesinde koyu şerbette ) fabrikaları hedeflemektedir.
Tablo 2. Prosesteki şurup ve şekerlerin analiz değerleri
KAYNAKLAR