You are on page 1of 18

SIVILAŞMA

253 vaka analizine dayanan çoğunlukla


temiz kumlar ve siltli kumlarda
yapılmış çalışma en güncel idris
boulange çalışması çoğunlukla ince
dane oranı %35 den az olan birimler.
Neredeyse tamamı non plastik ince
daneler silt olanlar sadece 5 tane case
ML düşük plastisiteli PI<10
Bu nedenle bu yöntemin ince dane
oranına göre düzeltilmesi gerekiyor.

İnce dane içeren zeminlerin sıvılaşma

potansiyeli değerlendirmesi için farklı araştırmacıların farklı kriterleri var sıvılaşma olur mu olmaz mı bunu belirlemeye
yönelik.
Kriter sadece FC>%35 e mi uygulanacak? FC<%35 ise güvenilirlik nasıl? SC zeminlerde FC<%35 ve ince daneler plastik ise
durum nedir? Eğer ince daneler bir miktar overkonsolide ise? Bu kriterleri sağlamayan zeminlere örnek alıp deney yapmak
gerekli mi? Küçük çaplı projelerde ileri testleri yapacak bütçe yok ise ne olacak?
Is zemin davranış indeksi robertson ve diğer
araştırmacılar tarafından incelenmiş
Bununlka ilgili yeni bir çalışma Saye et al
düşük plastisiteli OCR si değişken birimler.
Yukarıda kalan 3 m daha fazla Over
konsolide. PI a göre bakınca uniform değerler
görülüyor.

Yukarıda yer alan over konsolide


zeminleri robertson un abağına
attığımızda davanışın çok fazla
saptığını pekçok tür zemin gibi
davranmadığını görüyoruz.

ΔQ yaklaşımı diye bir şey


uydurmuşlar.

Normalize edilmiş uç direnci süt.


Direnci Qt oranından yola
çıkmışlar. Efektif gerilmelere göre
normalize etmişler. CPT datalarını
yeniden çizmişler. ΔQ değeri
nerdeyse sabit ve OCR den
etkilenmiyor.

Farklı sahalarda fairly uniform


sahalar uniform killerde turbaya
kumlara kadar. Benzer eğrileri
çizmişler. Her farklı zemin türü için
nisbeten lineer ayrı ayrı eğriler elde
edildiği görülmüş. OCR den
etkilenmiyor bu eğriler.
Organik zeminler gri olan kısım.
Diğer tüm zeminler hiperbolik bir
çizgi izlemişler.

Bu durumu göz önüne alarak yeni bir


sınıflandırma sistemi geliştirmişler.
İnce dane oranı azaldıkça ΔQ sayısı
artıyor.

Sismik talep zemin yoğunluğu sıkılığı


ve zemin türüne bağlı sıvılaşma direnç
eğrileri ortaya çıkıyor Saye et al 2021

Robertson orijinal CPT ye bağlı


sıvılaşma abağı
Sismik talep eksenini logaritmik ölçeğe alınca eğriler sağdaki gibi oluyor. Ortak bir orijine converge ediyor yakınsıyorlar. Bu
eğriler sismik talep ve zemin density sinin fonksiyonu buna mcrr demişler.

Ortak orijin noktası için farklı


araştırmacıların yöntem sonuçları

Yeni CPT veritabanı

Üstteki
kritilk
layer 1
ve
kritik
layer 2
ikiis de
sıvılaşmış aralarında direnç açısından ufak miktar fark var inklinometrelere göre üst tabaka da sıvılaşmış yanal yayılma. İkinci
tabakada lower finest content var ve yüksek uç direnci var.
Kritik 1 ve kritik 2 arasında oldukça büyük huge farklılık var ΔQ ve uç direnci açısından

Bu başka örneği
karışımda daha çok
ince daneli zemin
olduğunda Loma
prieta depreminde
sıvılaşma olmuş
kritik olan alttaki
kritik denmiş ancak
hemen su
seviyesinin altında kritik 1 olarak tanımlanan kesim de yanal yayılmaya katkı vermek adına yeterince kalın ince dane oranı
%30-%60 arasında imiş.
Kırmızılar sıvılaşmış. Açık mavi yuvarlaklar sıvılaşmamış.
Üç değişken var sismik talep zemin yoğunluğu density ve zemin türü soil type. Soil density ile sismik talebi tek eksende
birleştirip kombine etmişler. mCSR m slope içim CSR çevrimsel gerilme oranı cyclic Stress Ratio. ΔQ değerlerinde bir ayrım
göze çarpmakta 31 den küçükse fine grained soil. İnce daneli zemin. Yüksek ince dana oranı plastisite de olsa. ΔQ <20 için
ayrımı rahat görüyoruz. Bu 20 sınırı LL ve PI için yukarıda grafiğin altında verilen limitlere denk geliyormuş.
Bray ve seed gibi diğer araştırmacılar ile uyumlu ΔQ yöntemi cyclic liquefaction için. Daha net görünmesi açısından Log Log
ölçeklediğimizde şekil yukarıdakine dönüşüyor. Katı mavi çizgi net sınır belirtiyor.
Bu üç değişkene göre tanımladığımız iki boyutlu grafiği üç boyuta taşırsak. Bir yüzey elde ediyoruz. Burda da bariz ayrımı
görüyoruz. Yöntemin uygulanışı;
İlk adımda CPT deneyiniz olacak elinizde delta Q değerini hesaplayacağız. Her seviyede bu iş yapılacak. İkinci adımda deprem
talebini hesaplıyoruz Youd vd. 2001 e gidiyoruz.

Üçüncü adımda
medyan MCRR

teriminihesaplayacağız. Yine her layeriçin. Denklemi verilmiş. Burada ayrım ΔQ değeri=20 için oluyor. 20 nin altında hiç
sıvılaşma tetiklenmesi görülmemiş. Ve istatistik bilimi bize sağlam bir sınır olduğunu söylüyor. Buu sayede delta Q değerini
sıvılaşmaya maruz kalma konusunda yeni sınır olarak önerebiliyoruz. 20 den küçükse sıvılaşmaz der geçeriz.
4. adım sıvılaşma ihtimali hesaplama veya güvenlik sayısı hesaplama. Diğer olasılıksal modellerdeki gibi belirsizliği
tanımlamalısın. Standart sapması modelin nedir. Sigma standart sapma değeri. Deterministtik hesap için; diğer olasılıksal
modellerdeb farklı olmasının sebebi model belirsizliği kullanmıyorlarmış toplam total uncertainity öneriyorlarmış. Detaylar
makalede varmış.

olasılık hesaplamak için;

temiz veya killi kumda çalışır mı? Yeni Zelanda Christchuch depremi için modellerini kontrol etmişler. Yeşil olan noktalar
sıvılaşmaya çok yakın hemen eşiğindeki noktalar ortalama model medyanına denk gelmiş bu açıdan çok uyumlu olduğunu
iddia ediyorlar.
Killerde durum nasıl. Ic ile kıyaslamışlar. Bu teoride sınır delta Q=31-21 arasında 31 den küçük olan değerlerde geleneksel
sıvılaşma davranışı gözleniyor.
Modelin 3. Kontrolü killi siltli birimler. Sıvılaşma oluşmuş kesinlikle ancak silt birimler kum değil. Pekçok geleneksek
araştırmacı kesikli iki kırmızı çizgi arasını sıvılaşmış raporluyor. Ancak eşleşmiyor yüzey kanıtları bunu inkar ediyor.

Bu
arkadaşların
modeline
göre; kırıtik
sınır yukarıda.
Olasılıksal sıvılaşma
modellerindeki gelişmeleri takip edeceklermiş bununla ilgili belirsizlikleri anlamak adına arka plan bilgileri verilecek. Kırmızı
nokta sıvılaşmış mavi nokta sıvılaşma yok. Belirsizlik her noktaya ayrı ayrı da tanımlanabilir bütün noktalar için eşit belirsizlik
de tanımlanabilir. CPT uç sürtüneme direnci ve ve CSR7.5 için. İstatistik bize toplam belirsizlik tanımlamaya müsaade
ediyor. Toplam belirsizlikten bunları çıkarırsak biz model belirsizliğini bulmuş oluyoruz.

ısı haritası. Beyaz tetiklenme sınırı. Model belirsizliğinden parametrik belirsizlik çıkarıldığında. Total belirsizlik elde edilir
daha bulanık. Geçiş daha blurlanmış. Hepimiz model belirsizliğine spesifik değerleri kullanıyoruz. parametrik belirsizlikleri
içeriyor. Bu nedenle biz sıvılaşma zararını gereğinden düşük tahmin ediyoruz.
parametre belirsizliklerini de ortaya koymalıyız onları da hesaba katmalıyız. Bunu nasıl yapacağız.
Güvenlik sayıları aşırı konzervatif kalma hem
olasılıksal hesap yapıyoruz hem de güvenlik
uygulamak sıkıntılı bir durum 1.2 güvenlik %1-
13 sıvılaşma olasılığına denk geliyor. Belirlenen
model belirsizliklerini kullanırsan %1 adamların
önerdiği total belirsizliğe göre de %13 bu %87
oranda zemin sıvılaşmayacak demek. Sıvılaşma
hasarı ile ilgili toleransımız neden bu kadar
düşük?

Deterministik yaklaşım olasılı %16 güvenlik 1.2 değeri çok düşük. %1 sıvılaşma ihtimali var ve %99 sıvılaşma olmayacak.
Aşırı konservatif yaklaşım bir zincir şeklinde başlıyor önce yer hareketi olması lazım olacak mı olmayacak mı? Deprem oldu
sıvılaşma tetiklenecek mi tetiklenmeyecek mi. Sıvılaşma tetiklendi aşırı deformasyon yanal yayılma olacak mı olmayacak mı?
Bunların her biri birebirinden bağımsız olasılıklar. Bunları kombine edersek; yüeysel temel için oturma sınırı için %30 tolere
edilebilir limitleri aşma olasılığı var pekçok mühendis burayı iyileştirir.

Sonuçta tüm olasılıkları kombine ettiğimizde %1 den


düşük bir olasılık senaryosuna göre tasarım yapmış
oluyoruz

You might also like