You are on page 1of 3

PROCTOR DENEYI

Bir zemin, sabit (belli) bir kompaksiyon enerjisi ile değişik su içeriklerinde sıkıştırıldığında; şekilde
görüleceği üzere artan su içeriği ile, kuru yoğunluğu önce artmakta, maksimum bir değere ulaşmakta,
sonra da azalmaktadır.

1. bölgede, zeminde yeterli su bulunmadığı için, danelerin daha az boşluklu yerleşmek üzere
hareket etmeleri, daneler arası sürtünme kuvvetlerinden dolayı zordur. Zira, su daneler arası
bir tür yağlama etkisi yapmaktadır. 3. bölgede, zeminde fazla su bulunduğundan ve suyun da
pratik olarak sıkışmaz olmasından dolayı, gene zeminin boşluk hacmi fazla
azaltılamamaktadır. 2. bölgede, sıkışma en yüksek olmakta, kuru yoğunluk maksimum değere
ulaşmaktadır. Kuru yoğunluğun (diğer bir deyişle sıkıştırmanın) en yüksek olduğu (maksimum
kuru yoğunluk, k(max) durumdaki su içeriğine, optimum su içeriği (wopt) denilir. En iyi
sıkıştırma, optimum su içeriğinde elde edildiği için, arazideki sıkıştırma; sıkıştırılacak zeminin
optimum su içeriğine sahip olması sağlanarak yapılır. Bir zeminin optimum su içeriği,
laboratuvarda yapılan Proktor (Kompaksiyon) Deneyi ile belirlenir.

Standart proktor deneyi: Standart Proctor deneyinde; iç çapı 102 mm, yüksekliği 117 mm olan
metal bir silindir kullanılır.
Bu kabın üzerine, geçici olarak bir yaka (ek) eklenir. Deney için, kurutulmuş, tanelenmiş birkaç kg'lık
zemin kullanılır. Zemine bir miktar su katılarak iyice karıştırılır. Böylece hazırlanan zemin, 3 tabaka
halinde ve her bir tabaka, 30.5 cm'den serbestçe düşen 2.5 kg kütlesindeki bir tokmakla, 25 vuruş ile
sıkıştırılır. Sonra yaka çıkarılır; fazla zemin kesilerek uzaklaştırılır. Kabın üzeri düzlenir. Kabın içindeki
zeminin yaş kütlesi belirlenir. Buradan yaş yoğunluk (n1 ) hesaplanır. Kap içindeki zemin çıkarılır.
Bundan bir miktar alınarak, su içeriği belirlenir (w1 ).

Eşitlikten kuru yoğunluk (k1 ) hesaplanır. Deney, aynı zemin üzerinde, değişik (artan) su içeriklerinde
4-5 kez tekrarlanır. Deney sonuçları, k - w eksen takımında işaretlenerek, ilgili eğri çizilir. Bu eğrinin
tepe noktasından, wopt ve kmax elde edilir.

k - w eksen takımında sabit bir doygunluk derecesi (Sr = sabit) için teorik olarak çizilen eğri çizgiye,
doygunluk çizgisi denilir.

Zeminin dane özgül ağırlığı (Gs ) bilinirse, eşitlikten sabit Sr (% 100, 90, 80 vb.) değerleri için k - w
eksen takımında çeşitli doygunluk çizgileri elde edilebilir.

Deneylerde pratik olarak tam doygun durum elde edilemez, zeminde bir miktar hava kalır. Doygunluk
çizgileri ile deneysel eğrinin herhangi bir noktasında, özellikle tepe noktasındaki doygunluk durumu
öğrenilmiş olur. Tepe noktasında doygunluk derecesi ne kadar yüksek ise, sıkıştırmanın o kadar iyi
olduğu düşünülür.
Bulunan değerler sonunda, su muhtevası - kuru birim hacim ağırlık grafiği oluşturulur ve bu noktaları
en iyi temsil eden sıkıştırma eğrisi çizilir. Elde edilen sıkıştırma eğrisi üzerinde sıfır hava boşluk eğrisi
muhakkak gösterilmelidir. Buna ek olarak %90 ve %95 doygunlu derecesindeki eğrilerde gösterilebilir.
Sıfır hava boşluk eğrisi, doygun (Sr = %100) durumdaki kuru birim hacim ağırlığın farklı su muhtevası
değerleri için tespit edilmesiyle oluşturulur. Buradaki su muhtevası seçiminde, optimum su muhtevası
değerinin %1-2 öncesi ve sonrasındaki değerler alınabilir. Kuru birim hacim ağırlık hesabı blok
diyagram üzerinden çıkarılan formül ile hesaplanır.

Modifiye Proktor Deneyi;

Modifiye proctor deneyi (MPD) iri daneli zeminler için uygulanır. Standart Proktor Deneyi (SPD) ile
aynı esaslarda yapılır,ancak MPD`de farklı olarak tokmak ağırlığı 4054gr`dır ve 5 tabakada sıkıştırma
yapılır. Standart proktorda uygulanan enerji 600kj/𝑚3 modifiye proktorda uygulanan enerji 2700
kj/𝑚3 `dür.

KALİFORNİYA TAŞIMA ORANI (CBR)

Kaliforniya taşıma oranı (CBR) olarak da bilinen, taşıma oranı deneyi, belirli bir su muhtevasındaki ve
yoğunluğundaki zeminin kayma direncini ölçmek için kullanılır. Taşıma oranı, zemin numunesinin,
kesit alanı 1935 mm2 olan pistonun 1.20 mm/dk hızla numune içerisine batırılmasına karşı gösterdiği
direncin ölçülmesi prensibine dayalı olarak hesaplanır. Bir başka deyişle, bu zeminin belli bir
penetrasyon için gösterdiği direncin, aynı penetrasyon derinliği için standart bir kırma taş
numunesinin gösterdiği dirence oranı olarak tanımlanır. Taşıma oranı, standart gerilmenin bir yüzdesi
olarak ifade edilmektedir. Deney genellikle demiryolu ve havaalanı taban ve alt temellerinde
kullanılacak sıkıştırılmış numuneler üzerinde uygulanır.

You might also like