You are on page 1of 63

LOGO

Dersin Adı:
Akışkanlar Mekaniği

Eğitimci: Prof. Dr.


Hasan Heperkan
Akışkan Özellikleri

Sistem Basınç Tanımları

Bernoulli Denklemi

Dirençler, Sürtünme ve Şekil Kayıpları

Akış Şartları

2
www.iskav.org.tr
Mekanik bir kuvvet etkisinde, duran ve
hareket eden cisimleri inceleyen en eski bilim
dalıdır. Duran cisimleri statik, hareket eden
cisimleri dinamik inceler. Akışkanlar mekaniği
bu kapsamda ele alınsa da temel bir fark
vardır; ortam hareket etmektedir. Madde üç
temel halde bulunur, katı, sıvı ve gaz (yüksek
sıcaklıklarda plazma). Sıvı ve gaz fazları
akışkan olarak bilinir.

3
Katı etki eden kuvvete şekil değiştirerek karşı koyar. Kesme
kuvveti yer değiştirme ile orantılıdır.
Akışkan ise kesme kuvveti etkidiği sürece sürekli yer değiştirir
ve kesme kuvveti şekil değiştirme hızıyla orantılıdır.
4 www.iskav.org.tr
Şekil 1.1. Katı ve akışkandaki kesme kuvveti farkı

Eğer iki levha arasına her iki maddeden bir numune bırakırsak
(Şekil 1.1a) ve sonra bir F kesme kuvveti uygularsak, her biri
başlangıçta deforme olacaktır (Şekil 1.1b);

Ancak sonradan katı hareketsiz kalırken (kuvvetin, madde


elastik sınırını
geçmeye yetecek kadar büyük olmadığını varsayarak),
akışkan ise kuvvet uygulandığı sürece deforme olmaya devam
edecektir. (Şekil 1.1c, Şekil 1.1d)
5
Akan her şey akışkandır. Benzin, yağ, hava, su hepsi akışkan olarak
tanımlanabilir. Benzin ve yağ yanma ve patlama özellikleri nedeniyle ısıtma
sistemlerinde enerji taşıyıcı ortam olarak kullanılmazlar.
Su buharı ve soğutucu akışkanlar hem sıvı hem de buhar fazında
sistemlerde yer alırlar. Bu maddelerin kullanılan sıcaklık aralıklarında faz
değiştirmeleri nedeniyle buharlaşma gizli ısılarından da yararlanabiliriz ve
büyük miktarlarda enerji taşımak mümkün olur.
Akışkanlar değişik özelliklerine göre sınıflandırılabilirler. Viskozitesi küçük
olduğundan ihmal edilebilen akışkanların akışları sürtünmesiz veya ideal
akışlar, diğerleri sürtünmeli akışlar olarak anılır. Yoğunluğu değişmeyen
akışkanlara sıkıştırılamaz (hidrodinamik), değişenlere sıkıştırılabilir
akışkanlar (gaz dinamiği) denilir. Diğer bir sınıflandırma ise akışın düzenli
veya karışık olmasına göre laminar ve türbülanslı olarak yapılabilir. Katı
cisimlerin üzerinde hava akışını inceleyen dala ise aerodinamik (uçakların,
hava araçlarının ve otomobillerin etrafında oluşan akış) adı verilir.
6 www.iskav.org.tr
AKIŞKAN ÖZELLİKLERİ

Basınç
Birim alana uygulanan normal (alana dik yönde) kuvvettir. Bu tanım
akışkanlar için geçerlidir; katılarda normal gerilme olarak anılır. Birimi metrik
sistemde Newton/m2 (N/m2), Pascal (Pa)’dır; Pascal küçük bir değer
olduğundan kPa kullanılır.
Dünya yüzeyinde her sisteme atmosfer basıncı dediğimiz, bizim normalde
fark etmediğimiz, dünyayı çevreleyen hava kütlesinin ağırlığından
kaynaklanan bir basınç etki eder. Manometreler bu basınçtan farkı ölçerler.
1 bar = 105 Pa = 0.1 MPa = 100 kPa = 14.504 psi = 1.01968 kgf/cm2
1 atm = 101.325 kPa = 1.01325 bar = 14.696 psi = 1.0332 kgf/cm2
1 kgf/cm2 = 9.807N/cm2 = 9.807x104 Pa = 0.9807bar = 0.9679atm =14.223psi

7 www.iskav.org.tr
Mutlak Basınç
Herhangi bir noktanın mutlak vakuma göre ölçülen gerçek basıncıdır;
manometreden okunan değere atmosfer basıncının eklenmesi ile bulunur.

Fark Basınç (Efektif Basınç)


Basınç ölçen cihazlar genellikle atmosfer basıncında sıfır gösterecek şekilde
çalışırlar. Dolayısıyla ölçülen basınç yerel atmosfer basıncından farkı gösterir
(gauge pressure).

Vakum Basınç
Sistem basıncının atmosfer basıncının ne kadar altında olduğunu ifade eder.
Pozitif bir büyüklüktür.
Pfark = Pmut – Patm
Pvak = Patm – Pmut 8 www.iskav.org.tr
Manometre
Sistem basıncını ölçen cihazlara manometre denilir. İçerisinde cıva, su, alkol
veya yağ gibi bir sıvı bulunan U şeklindeki cam veya plastik bir borudan
meydana gelir. Ölçülecek basınç farkı büyükse U borulu manometrenin
boyunu kısa tutabilmek için yoğunluğu büyük sıvılar tercih edilir.

Şekildeki boruyu dolduran sıvının yüksekliği, h


statik dengededir ve bir ucu atmosfere açıktır. Bu
durumda 2 noktasındaki basınç, aşağıdaki
formül ile bulunabilir.
P2 = Patm + ρgh
ρ boru içerisindeki sıvının yoğunluğudur.

9 www.iskav.org.tr
Manometreler boru ve kanallarda iki nokta arasındaki basınç farkını
belirlemek için uygun cihazlardır. Bu şekilde akış içerisindeki basınç
kayıplarını ve akış üzerinde bulunan vana, ısı değiştirici gibi sistem
elemanlarının dirençlerini de ölçmek mümkündür. Akışkan sıvı veya gaz
olabilir. Akışkanın yoğunluğu ρ1, manometre sıvısının yoğunluğu ρ2 ve
seviye farkı h ise,

P1 + ρ1g(a +h) = ρ2gh + ρ1ga + P2

P1 – P2 = (ρ2 – ρ1)gh
Akışkan gaz ise yoğunluğu sıvının yanında
ihmal edilebilir.
P1 – P2 = ρ2gh

10 www.iskav.org.tr
Standart Şartlar
İngiliz birim sisteminde hava için standart şartlar deniz seviyesinde (basınç
29.92 inç civa sütunu, 14.696 psi) 70°F sıcaklıkta yoğunluk 0.075 lb/ft3, su
için deniz seviyesinde (14.696 psi) 68°F sıcaklıkta yoğunluk 62.4 lb/ft3,
olarak tanımlanmıştır. Metrik sistemde ise deniz seviyesinde (basınç
101.325 kPa) 20°C sıcaklıkta yoğunluk 1.2041 kg/m3, su için deniz
seviyesinde (basınç 101.325 kPa) 20°C sıcaklıkta yoğunluk 1000 kg/m3
olarak tanımlanmıştır.
Pmut = Pfark + 14.7 psi
Pmut = Pfark + 101.3 kPa
Örnek 1
Manometrede 145 kPa okunan bir sistemin mutlak basıncı nedir?
Pmut = Pfark + 101.3 kPa = 145 + 101.3 = 246.3 kPa
11 www.iskav.org.tr
Statik Basma Yüksekliği
Hareket etmeyen bir akışkanda, akışkanın ağırlığı nedeniyle oluşan
basınçtır. İklimlendirme sistemlerinde akışkanın hava olması durumunda
havanın yoğunluğunun küçük olması nedeniyle ihmal edilebilir ve sorun
olmaz. Ancak yüksek yerlerde ve yüksek sıcaklıklarda bu etki dikkate
alınmalıdır.
Sulu sistemlerde ise akışkanın ağırlığı önemlidir. 30 katlı bir binanın su
sisteminin 90 m yüksekliği alt katta 892 kPa basınç yaratır; standart boru
bağlantılarının basınç sınırı olan 862 kPa aşılmış olur. Bu husus daha
sonraki bölümlerde ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

12 www.iskav.org.tr
Yoğunluk ve Özgül Ağırlık
Yoğunluk birim hacmin kütlesi olarak tanımlanır.
ρ =m/V (kg/m3) veya diferansiyel ρ = δm/δV.
Yoğunluğun tersi, v özgül hacimdir.
v = V/m = 1/ρ.
Yoğunluk genelde basınç ve sıcaklık ile değişir. Sıvılar sıkıştırılamaz
olmaları nedeniyle yoğunlukları basınçtan etkilenmez.
Yoğunluk bazı durumlarda yoğunluğu bilinen bir maddeye göre de verilebilir,
bağıl yoğunluk. Referans madde çoğunlukla 4°C sıcaklıktaki sudur ve
yoğunluk ρH2O = 1000 kg/m3
BY = ρ/ρH2O
Bağıl yoğunluk boyutsuz bir büyüklüktür, ancak suyun yoğunluğu 1 g/cm3
olduğundan bir maddenin bağıl yoğunluğu aynı zamanda maddenin g/cm3
biriminde yoğunluğudur. Bağıl yoğunluğu birden küçük olan maddeler yüzer.
13 www.iskav.org.tr
Birim hacımdeki maddenin ağırlığına özgül ağırlık, γs adı verilir. g yerçekimi
ivmesidir.
γs = ρg (N/m3)
Bir maddenin özelliklerini tablolardan bulunabilirse de bir denklemle
hesaplanabilmesi daha pratik olacaktır. Basınç, sıcaklık ve yoğunluk arasındaki
bağıntıya hal denklemi adı verilir. Gazlar için bilinen en basit hal denklemi ideal
gaz denklemidir.
Pv = RT veya P = ρRT
P mutlak basınç, v özgül hacim, T mutlak sıcaklık ρ yoğunluk ve R ideal gaz
sabitidir.
R = Ru /M
Ru evrensel gaz sabiti olup değeri Ru = 8.314 kJ/kmol · K = 1.986 Btu/lbmol · R,
M molekül ağırlığıdır.
Bu bağıntıya uygun davranan gazlara ideal gaz denir; farklı şekillerde ifade
edilebilir. V hacim, m kütle ve N mol sayısı ise, N = m/M
PV = mRT veya PV = NRuT
P1V1/T1 = P2V2/T2 14 www.iskav.org.tr
Basınç ve sıcaklığın saf maddelerin
faz değişimi sırasında bağımlı
özellikler olduğu ve basınç ile sıcaklık
arasında doğrudan bir ilişki olduğu
bilim dünyasında iyi bilinen bir
husustur.
Saf bir maddenin buhar basıncı, pv
verilen bir sıcaklıkta o maddenin sıvısı
ile faz dengesinde olan o maddenin
buharının uyguladığı basınç olarak tanımlanır. Buhar basıncı saf maddenin
bir özelliğidir ve aynı sıcaklıktaki doyma basıncına denktir (pv = pdoy).
Buhar basıncı ile kısmi basınç karıştırılmamalıdır. Kısmi basınç, bir gaz
karışımında o maddenin aynı şartlarda tek başına uyguladığı basınçtır. Akış
sırasında yerel olarak basınç aynı sıcaklıktaki buhar basıncının altına
düşerse kabarcıklar oluşur. Bu olaya kavitasyon denilir. Oluşan kabarcıklar
pompa ve türbin kanatlarında erozyona neden olabilir.
15 www.iskav.org.tr
Özgül Isı
Bir maddenin birim kütlesinin sıcaklığını 1°C artırmak için gereken enerjiye
özgül ısı denilir. İdeal bir gazın iç enerji ve entalpisinin diferansiyel ve sonlu
değişimleri özgül ısı yardımıyla ifade edilebilir.
du = cv dT
dh = cp dT
cv ve cp ideal gazın sabit hacim ve sabit basınçtaki özgül ısılarıdır. Özgül
ısıların ortalama sıcaklıktaki değerleri kullanılarak iç enerji ve entalpinin
sonlu değişimleri yaklaşık olarak hesaplanabilir.
Δu = cv,ort ΔT
Δh = cp,ort ΔT
Sıkıştırılamaz akışkanlar için sabit hacim ve sabit basınç özgül ısıları
aynıdır. Sıvılar için;
cp = c v = c
Δu = c ΔT 16 www.iskav.org.tr
Hacimsel Genişleme Katsayısı
Akışkanların yoğunluğu basınçtan çok sıcaklıkla değişir. Yoğunluktaki değişiklik, rüzgar,
okyanus akıntıları, bacadan çıkan duman, sıcak hava balonları, doğal taşınımla ısı transferi
gibi birçok doğal olayın itici kuvvetidir. Bu etkileri nicel olarak ifade edebilmek için akışkan
yoğunluğunun sabit basınçta sıcaklıkla değişimini belirleyen bir özellik gerekir: hacimsel
genişleme katsayısı, β.
β = 1/v(δv/δT)P = - 1/ρ(δρ/δT)P [1/K]
özellik sonlu değişimler cinsinden de ifade edilebilir.
β = (Δv/v)/ΔT = - (Δρ/ρ)/ΔT (sabit P)
β büyükse yoğunluk değişimi büyük olur. β ΔT meydana gelen hacim değişimini belirtir.
İdeal gazlar için (P = ρRT )
β = 1/T [1/K]
Doğal taşınım akımlarında katı yüzeyden uzaktaki akışkanın özellikleri sonsuz işareti ile
gösterilir. Bu durumlarda hacimsel genişleme katsayısı, aşağıdaki şekilde yaklaşık olarak
ifade edilebilir.
β = - ((ρ ∞ - ρ)/ρ)/(T ∞ -T) veya
(ρ ∞ - ρ) = ρβ(T - T ∞)
Burada ρ ∞ cisimden uzaktaki hareketsiz akışkanın
17 yoğunluğu, T∞ ise sıcaklığıdır.
Viskozite
Birbirleriyle temas eden iki katı hareket ettiğinde, temas yüzeyinde, hareket
yönüne ters yönde bir sürtünme kuvveti oluşur. Bu kuvvetin büyüklüğü
sürtünme katsayısına bağlıdır. Bir cismi hareket ettirebilmek için bu kuvvetin
yenilmesi gerekir. İki akışkanın birbirlerine temas ederek veya bir akışkanın
katı bir yüzey üzerindeki hareketinde de durum aynıdır. Akışkan hava ise
hareket kolay olur; suda daha zordur; akışkan yağ ise hareket daha da
yavaştır. Bir akışkanın hareketine gösterilen içeriden direnci temsil eden bir
özellik olmalıdır. Bu özelliğe viskozite denilir. Hareket eden bir akışkanın
cisim üzerinde hareket yönünde oluşturduğu kuvvete direnç kuvveti adı verilir
ve viskoziteye bağlıdır.

18 www.iskav.org.tr
Alttaki levha sabit tutulurken üstteki levhaya bir F kuvveti uygulanırsa üst levhanın
sabit V hızıyla sürekli hareket ettiği görülür. Üstteki levhanın hemen altındaki akışkan
da levhaya yapışmış olarak aynı hızda hareket eder. Akışkan katmanına etki eden
kesme gerilmesi,
τ = F/A
A, akışkan ile levha arasındaki temas yüzeyinin alanıdır.
Şekil değiştirmenin kesme gerilmesine
orantılı olduğu akışkanlara Newtonyan
akışkan adı verilir. Pratikte karşımıza
çıkan hava, su, benzin, yağ gibi
akışkanlar newtonyandır. Kan ve sıvı
plastikler newtonyan olmayan
akışkanlardır. Bir boyutlu, newtonyan
bir akışkanın hareketinde gerilme
µ, viskozite katsayısı veya dinamik viskozitedir. kuvveti, doğrusal bir denklik yardımıyla,
Birimi, kg/ms, Ns/m2 (veya Pas, Pa basınç şekil değiştirmeyle ilişkilendirilebilir.
birimidir). Çok kullanılan başka bir birim, poise, τ =µdu/dy [N/m2]
0.1 Pas ye eşittir. 19 www.iskav.org.tr
Yüzey Gerilmesi ve Kapiler Etki
Doğada küçük kütleler halinde bulunan sıvılar
genellikle küresel bir şekil alır, yüzeylerde oluşan
ciy damlaları gibi. Sıvı damlalar baloncuklar gibi,
yüzeyleri de gerilmiş zar, membran gibi davranır.
Gerilmeye neden olan çekme kuvveti yüzeye
paralel yönde etkir ve sıvı molekülleri arasındaki
çekim kuvvetinden kaynaklanır. Bu kuvvetin birim
uzunluk için büyüklüğü yüzey gerilmesi olarak
tanımlanır. Birimi N/m (İngiliz sisteminde lbf/ft) dir.
Yüzeyde gaz moleküllerinin çekim kuvvetlerinin daha zayıf olması nedeniyle sıvı
molekülleri üzerinde içeriye doğru net bir kuvvet oluşur.
Yüzey gerilmesinin ilginç bir sonucu kapiler etkidir. Sıvı içerisine daldırılan küçük çaplı
bir tüp içerisinde sıvı yükselir. Küçük çaplı bu tüpler kılcal boru olarak anılır. Lamba
fitilinde yakıtın yükselmesi aynı olayın sonucudur. Suyun yüksek ağaçların
damarlarında yükselmesinde de bu etkinin rolü vardır.
20 www.iskav.org.tr
Attractive forces acting on a liquid
molecule at the surface and deep
inside the liquid.
Stretching a liquid film with a U-
shaped wire, and the forces acting
on the movable wire of length b.

Surface tension: The work done per unit


increase in the surface area of the liquid. 21
22 www.iskav.org.tr
SİSTEM BASINÇ TANIMLARI
İklimlendirme sistemlerinde ve tasarımda statik ve dinamik basınç olarak iki basınç
kullanılır. Bu kavramları anlayabilmek için Bernoulli Denklemini hatırlayalım.
Bernoulli Denklemi
Basınç, hız ve yükseklik arasında yaklaşık bir bağıntıdır; kararlı, sıkıştırılamaz akışta
sürtünme kuvvetlerinin ihmal edilmesi durumunda geçerlidir. Momentumun
korunumundan elde edilebileceği gibi termodinamiğin birinci yasası kullanılarak da
bulunabilir. Denklemin geçerli olmasında anahtar yaklaşım, sürtünme kuvvetlerinin,
atalet, yer çekimi ve basınç gibi diğer kuvvetlerden ve etkilerden küçük olmasıdır.
Denklemin uygulanabilmesi için akışın sürtünmesiz olması gerekmez, zaten gerçekte
böyle bir akım da yoktur. Önemli olan sürtünme kuvvetlerinin akışın o bölgesinde
diğer kuvvetlere göre küçük olması ve ihmal edilmesidir. Sürtünme etkisi genellikle
sınır tabaka içerisinde ve cisimlerin arkasında oluşan iz bölgesinde önem kazanır.
Akışın bu bölgelerinde Bernoulli Denklemi kullanılmaz; bu bölgelerden uzakta
olmalıyız.

23 www.iskav.org.tr
Bir parçacığın hareketi ve takip ettiği yol hız vektörü tarafından tanımlanır; zaman,
uzay koordinatları ve ilk konumunun fonksiyonudur. Kararlı rejimde hız vektörü, takip
edilen yola teğet kalır. Kararlı rejimde hareket eden bir parçacığa momentumun
korunumu uygulanırsa,
ΣFs =mas
Sürtünme kuvvetlerinin ihmal edilebildiği bölgelerde s yönünde etki eden kuvvetler,
basınç ve ağırlıktır.
P dA - (P + dP) dA -W sin θ =mV dV/ds

θ, z yönü ile yolun normali arasındaki açıdır.


kütle m = ρV = ρ dA ds, ağırlık W = mg = ρg dA ds
ve sin θ = dz/ds.

-dP dA - ρg dA ds dz/ ds = ρdA ds V dV/ ds


-dP - ρg dz = ρV dV

V dV = 1/2 d(V2)
dP/ρ+ 1/2d(V2) + g dz =0
24 www.iskav.org.tr
Kararlı rejimde:
∫dP/ρ + V2/2 + gz = sabit

Kararlı, sıkıştırılamaz akış için,


P/ρ + V2/2 + gz = sabit
Bu ifade Bernoulli Denklemi olarak bilinir. Kararlı rejimde akım çizgisi
boyunca sabit kalır.

P1/ρ + V12/2 + gz1 = P2/ρ + V22/2 + gz2

Burada V2/2 kinetik enerji, gz potansiyel enerji ve P/ ρ akış enerjisidir.

25 www.iskav.org.tr
Statik Basınç veya Basma Yüksekliği
Statik basıncı anlamak kolaydır. Bir otomobil lastiğini veya balonu şişirmek
için gereken basınç statiktir. Her yönde eşit olarak etki eder, bu nedenle
balon küreseldir ve herhangi bir noktada açılan delik sonunda balon söner.
Bernoulli denklemi kararlı rejimde, akım çizgisi boyunca akış, kinetik ve
potansiyel enerjilerin toplamının sabit kaldığını söyler. Denklemi yoğunlukla,
ρ, çarparsak basınç kavramlarını anlamamız kolaylaşır.

P + ρ V2/2 + ρgz = sabit

P statik basınçtır, akışkanın gerçek termodinamik basıncıdır. ρ V2/2 dinamik


(hız) basınçtır. Akış izantropik olarak durdurulduğunda meydana gelen
basınç artışını temsil eder. ρgz hidrostatik basınçtır. Akış sırasında akışın
izlediği yolda meydana gelen yükseklik farklarının etkisini, potansiyel enerjiyi
temsil eder. 26 www.iskav.org.tr
Statik, dinamik ve hidrostatik basınçların toplamına toplam basınç adı verilir. Bernoulli
denklemi kararlı rejimde, akım çizgisi boyunca toplam basıncın sabit kaldığını söyler.
Statik ve dinamik basınçların toplamına durma basıncı denilir.

Pdurma = P + ρ V2/2 [kPa]

Statik ve durma basınçları ölçülerek o


noktadaki akışkanın hızı hesaplanabilir.

𝟐(𝑷𝒅𝒖𝒓𝒎𝒂 −𝑷)
𝑽=
𝝆

27 www.iskav.org.tr
Toplam Basınç
Yükseklik farkları (hidrostatik basınç) ihmal edilen bir sistemin toplam basıncı
aşağıdaki bağıntı ile ifade edildiği gibi statik ve dinamik (hız) basınçlarının toplamıdır.
Durma basıncı ile aynıdır.
TB = SB + Vp (2.2)
TB toplam basınç (inss veya Pa)
SB statik basınç (inss veya Pa)
Vp dinamik basınç (inss veya Pa)
TAD işlemlerinde bu bağıntı çok sık kullanılmaktadır. Bir kanalda hareket eden bir
akışkanın hızı sonucu oluşturduğu dinamik basınç kanal yüzeylerinin yarattığı direnci
yenmeye yarar. 2.3 numaralı bağıntı kanal içerisindeki hızdan dinamik basıncın
hesaplanmasında kullanılır.
𝑉𝑝 = 0.602 𝑉 2 (Metrik) (2.3)
V hız (m/s)
2.4 numaralı bağıntı kanal içerisindeki hızın hesaplanmasında kullanılır.
𝑄
𝑉 = 1000 𝐴 𝑣𝑒𝑦𝑎 𝑄 = 1000 𝐴 𝑥 𝑉 (Metrik) (2.4)
Q hava akış debisi (L/s)
A kesit alanı (m2) 28 www.iskav.org.tr
Örnek 2
1200 x 750 mm boyutlarındaki bir kanaldan 10 000 L/s debi ile hava
geçerken statik basınç, SB 500 Pa olarak ölçülmüştür. Toplam basınç, TB
nedir?
𝑄 10 000 𝐿/𝑠
𝑉= =
1000 𝐴 1000 𝑥 1.2 𝑥 0.75 𝑚2

V = 11.1 m/s
𝑉𝑝 = 0.602 11.1 2 = 74.2 𝑃𝑎
TB = SB + Vp = 500 + 74.2
TB = 574.2 Pa

29 www.iskav.org.tr
Hız ölçümleri pitot tüpü ile yapılır. Tüp üzerinde iki delik vardır. Birinci delik
tüp yüzeyinde akışa paralel olarak açılmıştır. Diğer delik ise tüpün ucunda
akış yönüne dik olarak açılmıştır. Bu delikler sırasıyla statik ve durma
basınçlarını ölçerler. Aralarındaki fark dinamik (hız) basıncını verir. Basınç
farkı bir manometre veya basınç sensörü ile ölçülür. Yukarıda verilen eşitlik
yardımıyla hız hesaplanır. Sıkıştırılamaz bir akışta durma noktasında akışın
hızı izantropik olarak sıfıra düşer. Burada ölçülen basınç durma basıncıdır.

30 www.iskav.org.tr
ÖLÇME ALETLERİ

07.05.2010 31 Prof. Dr. Hasan Heperkan


Bir Kanal boyunca Basınç Değişimi

32 www.iskav.org.tr
Hesaplamalarda atmosferik havanın ağırlığı çoğunlukla ihmal edildiğinden,
havalı sistemlerin basınç ilişkilerinin anlaşılması sulu sistemlere göre daha
kolaydır. Bir kanal sisteminin havanın hareketine gösterdiği direnç, fan
tarafından toplam basınç şeklinde sağlanan enerji ile yenilir; bu şekilde hava
akışı devam eder.
İklimlendirme uygulamalarında karşılaşılan basınç farkları o kadar küçüktür
ki genellikle sıkıştırılamaz akışkan kabulü yapılabilir. Hava ile ilgili
bağıntılarda standart bir yoğunluk, 1.2041 kg/m3 (0.075 lb/ft3) kullanılır; bu
nedenle yoğunluk için sıcaklık ve yükseklik (rakım) ile ilgili düzeltmeler
gerekebilir. Statik basınç, SB ve dinamik basınç, Vp (hız basıncı) birbirine
dönüştürülebilir ve akış boyunca artabilir yada azalabilir. Toplam basınç, TB
diğer taraftan akış boyunca daima azalır.
2.2 numaralı bağıntı hatırlanacak olursa, toplam basınç (TB), statik (SB) ve
dinamik (Vp) basınçların toplamıdır.
TB = SB + Vp
33 www.iskav.org.tr
BC ve FG kanal bölümlerinde olduğu gibi daha küçük kesit alanına sahip
bölümlerde, basınçlar, büyük kesit alanlı bölümlere göre daha hızlı azalır
(basınç kayıpları hızın karesi ile orantılıdır).
Kanal kesit alanının azaldığı, B (hızlı) ve F (yavaş) bölümlerinde hem hız,
hem de dinamik basınç akış yönünde artar; toplam ve statik basıncın mutlak
büyüklükleri ise azalır. B ve F noktalarındaki kayıplar dinamik basınç
kayıplarıdır. Dinamik basınç kayıpları akışın yönünün ve hızının
değişmesinden kaynaklanır ve geçiş noktaları, dirsekler, damperler gibi kanal
içi engellerde oluşur.
C (yavaş) ve G (ani) bölümlerinde olduğu gibi kanal kesit alanının büyüdüğü
bölümlerde hız ve dinamik basınç azalır; statik basınç artar ancak toplam
basınç azalmaya devam eder. Dinamik basınç statik basınca dönüşür. Statik
basınçtaki bu artışa statik geri kazanım adı verilir ve genellikle ya bölümün
giriş yada çıkış tarafındaki ortalama dinamik basınç cinsinden ifade edilir.

34 www.iskav.org.tr
En sondaki H çıkış bölümünde, kayıp katsayısı giriş dinamik basıncından
büyük, eşit veya küçük olabilir. Fanın emme tarafında toplam ve statik
basınçların atmosfer basıncına göre negatif olduğuna dikkat ediniz; diğer
taraftan dinamik basınç her zaman pozitiftir.
Toplam ve dinamik basınç arasındaki farkı kavramak önemlidir. Statik basınç,
balonda olduğu gibi genişlemeye neden olacak bir basınçtır ve kanal
tasarımının temelini oluşturur. Toplam basınç ise akışı devam ettirebilmek
(sürdürebilmek) için gereken enerjiyi ifade eder. Statik basınç kanal boyunca
defalarca azalabilir ve artabilir. G ve H noktalarında olduğu gibi fanın emme
tarafında atmosfer basıncının altına düşebilir ve negatif bir değer alabilir. BC
ve FG gibi düz kanal bölümleri ile C ve G noktalarında oluşan statik basınç
kayıpları arasında fark vardır; ilkinde sürtünmenin yenilmesi için bir kayıp söz
konusuyken, ikinci noktalarda hızın değişmesi ve şekil etkisi ön plana çıkar.

35 www.iskav.org.tr
DİRENÇLER, SÜRTÜNME VE ŞEKİL KAYIPLARI
Bir pompanın yenmesi gereken basınç veya pompa basma yüksekliği üç farklı
faktörden oluşur.
1. Dinamik basınç veya hız basma yüksekliği
2. Sürtünme kayıpları
3. Statik basma yüksekliği
Pompalı sulu sistemlerde dinamik (hız) basınç ihmal edilebilir. Ancak akışkan hava
ise, örneğin kanal sistemlerinde dinamik basınç önemli olabilir.
Vanası yeni kapatılmış bir hortum ele alalım. Hortum suyla doludur ancak su hareket
etmemektedir. Suyu hareket ettirebilmek için iki şartın sağlanması gerekir. İlk olarak
hortumun bir ucuna basınç uygulanması gerekir. Vanayı tekrar açarsak şebekedeki
basınç hortumdaki suyu iterek açık olan diğer uçtan dışarı çıkmasına neden olacaktır.
Aynı etki vana tarafına basınçlı hava uygulayarak da sağlanabilir. İkinci şart ise
hortumu dolduran akışkanın başka bir akışkanla değiştirilmesidir; burada hortumdaki
su ya havayla ya da yine suyla yer değiştirmektedir.
36 www.iskav.org.tr
Hortumdan veya bir hava kanalından birim zamanda ne kadar akışkan geçeceği,
aşağıdaki iki bağıntı yardımıyla bulunabilir.

P = F/A ve Q = V x A (2.5)

Burada P basınç, F uygulanan kuvvet, A kesit alanı, V hız ve Q debidir. Kesit alanı (A)
küçülürse, basınç (P) artar ve debi (Q) azalır. Hortum örneğinde, hortum bir yerinden
kıvrılırsa, bu noktada kesit alanı küçülmüş olur ve debi düşer. Bu arada eğer hortumun
bağlantı yerinde bir kaçak varsa, o da artar, çünkü kesit küçülünce basınç da artmıştır.
Hortum uygulamamıza şimdi bir de yükseklik değişikliği verelim ve hortumun ucunu
yerden 6 m yükseğe, binanın ikinci katına taşıyalım. Bu durumda hortumun alt
ucundan suyun dışarı akması için ilave bir basınç gerekmez; üst ucundan ise basınç
uygulanmadan akış olmaz. Hatta suyu olduğu yerde tutmak için alt tarafa basınç
uygulanması gerekir (suyun geri kaçmaması için). Bu etki statik basma yüksekliğini
temsil eder.

37 www.iskav.org.tr
Latince bir kelime olan “statik”, hareket etmeyen, değişmeyen anlamına gelir. Akışkan
statiği, hidrostatik, olarak tanımlanan akışkanlar mekaniğinin bu dalında, basınç
yükseklik farkları nedeniyle oluşur; akışkan hareket etmediği için akış direnci yoktur.
Basıncı oluşturan kuvvet akışkanın ağırlığıdır. Akışkanın herhangi bir noktasında
basınç her yönde aynıdır ve sadece bulunduğu konumun referans düzleme göre
yüksekliğine bağlıdır. Hortum örneğinde, çıkış ucunda basınç atmosfer basıncıdır
(fark basınç sıfırdır). Vana tarafında ise basınç çok daha fazladır; 6 m yüksekliğindeki
suyun ağırlığı bu noktaya etki etmektedir.
“A” statik basınç, “B” emme yüksekliği ve
“L” emme derinliği olarak adlandırılır.
Özellikle “L” seçilirken dikkat edilmelidir,
çünkü borunun bu kısmında her hangi bir
noktada basınç akışkanın verilen
sıcaklıktaki buhar basıncı altına düşerse
kavitasyon başlar, pompa kanatları zarar
görür. Ayrıca “L” çok uzun olursa pompa
emiş yapamaz.
38 www.iskav.org.tr
Örnek 3
Statik basınç, A, 3 m ve emme yüksekliği, B, 400 mm ise, statik basma yüksekliğini,
a) mmss, b) Pa ve c) kPa birimlerini kullanarak hesaplayınız.
statik basma yüksekliği = A – B = 3 000 mm – 400 mm
= 2 600 mmss
birim dönüşümü yapılırsa, 1 mmss = 9.8 Pa olduğundan
statik basma yüksekliği = 2 600 x 9.8 = 25 480 Pa
birim dönüşümü yapılırsa, 1 000 Pa = 1 kPa olduğundan
statik basma yüksekliği = 25 480 / 1 000 = 25.48 kPa

Yararlı birim dönüşümleri:


1 mmss = 9.8 Pa = 0.0098 kPa
1 kgf / cm2 = 98.067 kPa

39 www.iskav.org.tr
Statik basma yüksekliğinin büyümesi veya kesit alanının küçülmesi, basıncın
artmasına ve debinin azalmasına neden olur. Her ikisi de sisteme eklenmiş
olan dirençlerdir. Boru sistemlerinde, ısı değiştirici serpantinleri, vanalar ve
boru fiitingsleri (form parça) ilave direnç üreten elemanlardır. Dirsek, T parça
ve diğer dirençler genellikle eşdeğer düz boru ile ifade edilirler. Eşdeğer boru
uzunluğu, söz konusu elemanın oluşturduğu direncin aynısını yaratacak düz
borunun uzunluğudur. Su sistemlerinin tasarımında ve ölçülendirilmesinde
sıkça kullanılır. Bu tip kavramların kullanılması durumunda sistemdeki hangi
boru çapının ve hangi hızın kullanılacağının da açıkça belirtilmesi gerekir.
Genellikle elemanın giriş tarafındaki büyüklükler tercih edilir.
Mühendisler kullanacakları eşdeğer düz boru uzunluklarını tablo veya
şekillerden bulabilirler. Günümüzde ise karışıklıkları önlemek için, örneğin
ASHRAE el kitaplarında mmss veya Pa olarak doğrudan basınç kayıpları
verilmektedir. Ancak pompalarda ve sulu sistemlerde hala statik basma
yüksekliği kullanılmaktadır.
40 www.iskav.org.tr
Hortum örneğine geri dönerek hortuma 15 m uzunluğunda 10 adet parça
daha ilave edelim. Vana açıldığında geçen debinin azaldığını görürüz,
çünkü eklenen parçalar ilave direnç oluşturmuştur. Borunun uzunluğu yeni
bir parametre yaratmıştır. Hortumun bir yerinden kıvrılması, 2 ile 3 adet 15
m boru ilavesi ile aynı etkiyi yaratabilir.
Sulu akış sistemlerinin hesaplanmasında kullanılan birçok bağıntı vardır.
Basınç ve debi arasında sık kullanılan bir bağıntı aşağıda verilmiştir.
Değişik uygulamalarda farklı bağıntılar söz konusudur ve yeri geldiğinde
ilgili bölümde ayrıntılı olarak açıklanacaktır.

P2 / P1 = (L/s2 / L/s1)2 = (m3/s2 / m3/s1)2

burada, P basınç [Pa], L/s saniyede geçen litre olarak debi ve m3/s
saniyede geçen m3 olarak debidir.

41 www.iskav.org.tr
The Moody
Chart and
the Colebrook equation (for smooth and rough pipes)

Colebrook The friction factor in fully developed turbulent pipe flow depends
Equation on the Reynolds number and the relative roughness  /D.

Explicit Haaland
equation

The friction
factor is
minimum for a
smooth pipe
and increases 42
with roughness.
The Moody Chart
43
Yerel Kayıplar – Şekil Kayıpları

44 www.iskav.org.tr
45 www.iskav.org.tr
46 www.iskav.org.tr
Örnek 4
Pompanın çıkış borusunun, p, direnci
(basınç kaybı) 6 mss ve debi 0.0063
m3/s ise borudaki basınç kaybını 3
mss ye indirmek için gereken debiyi
bulunuz.

P2 / P1 = (m3/s2 / m3/s1)2 = 3 / 6 =
(m3/s2 / 0.0063)2
m3/s2 = 0.0063 √3/6
m3/s2 = 0.707
m3/s2 = 0.00445 = 4.45 L/s

47 www.iskav.org.tr
Örnek 5
Pompanın çıkış borusu, p, düzgün çalışması
için 34.5 kPa basınç gerektiren bir ısı
değiştirici serpantinini beslemektedir. “A” 19
mss, borunun uzunluğu 28 m ve borudaki
sürtünme kayıpları 1 000 Pa/m olarak
bilinmektedir. Pompanın çıkış basıncını
bulunuz.
Pd = Pn + Pe + Pf

burada Pd pompa çıkış basıncı, Pn serpantin


basınç kaybı, Pe statik basınç ve Pf
sürtünmeden kaynaklanan basınç kaybıdır.

Pn = 34.5 kPa (verilmiş)


Pe = 19 mss x 9.8 kPa/mss = 186.2 kPa
Pf = 28 m x 1 000 Pa/m = 28 000 Pa = 28 kPa
Pd = 34.5 + 186.2 + 28 = 248.7 kPa
48 www.iskav.org.tr
Örnek 6
Örnek 5 teki çıkış borusunun iç çapı 65
mm ise hızı bulunuz.

A = (ᴫ/4) x (0.065 m)2 = 0.0033 m2


V = Q / A = 0.0063 m3/s / 0.0033 m2
V = 1.91 m/s

49 www.iskav.org.tr
AKIŞ ŞARTLARI
Hız profilinde okların uzunluğu temsil ettikleri
hızın büyüklüğü ile orantılı olarak verilmiştir.
Okların uzun olduğu orta kısımlarda akışkan,
çepere yakın noktalara göre daha hızlı
hareket etmektedir. Çeperlerdeki sürtünme,
akışı yavaşlatmaktadır. Akışkan (sıvı veya
gaz) çeperlere yakın bölgelerde merkeze
göre daha yavaş hareket eder ve çeperde
durur. Sürtünmeli akışlarda buna çeperde
kayma olmaz, no slip, şartı denilir. Çeperlerle
akışkan arasındaki sürtünmeden ortaya çıkan
direnci yenebilmek için ilave basınç gerekir.

50 www.iskav.org.tr
Burada iki basınç söz konusudur:
1. Yükseklik farkının neden olduğu statik basınç
2. Akışın neden olduğu dinamik basınç

HVAC sistemlerinde havanın ağırlığından kaynaklanan statik basma yüksekliği veya


hava sütununun ağırlığı önemsizleşir; dinamik basınç veya hız basma yüksekliği son
derece önem kazanır. Sulu sistemlerde bu durumun tam tersi olur.
Örnek (Tartışma için)
Sulu sistemlerde kullanılan boruların ölçülendirilmesinde kullanılan tablolarda akışkan
hızı 0.4 m/s ile 10 m/s arasında değişir. Ancak çoğu sistem yaklaşık olarak 1.3 m/s hız
için tasarlanır. Bu hızda dinamik (hız basıncı) basınç, Vp, sadece 1.02 Pa değerindedir.

Vp = 0.602 V2 = 0.602 (1.3)2 = 1.02 Pa

Bu basınç, sistemin başka noktalarında oluşan kPa mertebesindeki, örneğin 690 kPa
gibi, basınçlar yanında küçük kalır. HVAC kanal sistemlerinde ise hızlar genellikle 2
m/s (Vp = 2.5 Pa) ile 20 m/s (Vp = 250 Pa) arasında değişir. Bu sistemlerde havayı
hareket ettiren fanlar sadece 75 Pa ile 2 500 Pa basınç sağlayabilirler. Dolayısıyla
sistemdeki dinamik basınç önem kazanır. 51 www.iskav.org.tr
Akış Şekilleri
Düşük hızlarda hareket eden akışkanlarda parçacıklar hem önlerindeki, hem
yanlarındaki parçacıklarla mesafelerini koruyarak, aynı merasimde yürüyen askerler
gibi düzenli bir hareket sergilerler. Dumanı tüten bir sigarada duman önce bir ip gibi
düzgün bir şekilde çıkar. Bu tip akışlarda akım çizgileri düzenlerini bozmazlar.
Akışkanın bu akış rejimine laminar akış (düzenli akış) adı verilir. Akışkan hızının kritik
bir değerin üzerine çıkması halinde daha önce var olan düzen bozulur ve akış karışır.
Sigara dumanı örneğinde ip şeklindeki duman kalınlaşır ve dağılır. Düzeni bozulan ve
akış içerisinde büyüklü küçüklü girdaplar oluşarak karışan yeni akış rejimine
türbülanslı akış (karışık akış) denilir. Laminar akıştan türbülanslı akışa geçiş aniden
olmaz; önce kararsızlıklar ve rejimler arasında gidip gelmeler başlar. Bu ara duruma
geçiş rejimi adı verilir.

52 www.iskav.org.tr
Tabiatta var olan akışların çoğu türbülanslıdır. Laminar akış daha çok sürtünmenin
fazla olduğu yavaş akışlarda görülür. Türbülanslı akışlarda yüksek seviyedeki karışım
nedeniyle ısı transferi artar, ancak diğer taraftan artan direnç nedeniyle akışkanı
hareket ettirmek için gereken güç fazlalaşır. Laminar, türbülans ve geçiş rejimleri, ilk
olarak Osborne Reynolds tarafından yapılan su – boya deneyleri ile kolayca izlenebilir.

53 www.iskav.org.tr
Sistem içerisinde farklı uzunlukta ve farklı akış elemanları içeren branşmanlar varsa,
sistemin maksimum basınç kaybını veya en büyük eşdeğer uzunluğu, en yüksek
dirence sahip olan devre belirler. Bu devreye “kritik devre” adı verilir. kritik devre her
zaman en ince ve en uzun hat olmayabilir; debiler ve tesisat elemanları da etkili bir rol
oynar. Sistemde akışkanı hareket ettirecek pompa veya fan kritik devre basınç
kaybına göre seçilir. Tasarım basıncı sisteme uygulandığında, akışkan bütün ara
devrelerden de geçer. Kısa devre olmasını önlemek için devrelerin, vanalar,
damperler, vb. ayar elemanlarıyla dengelenmesi gerekir. Böylece bütün hatlarda
basınç kaybı kritik devre değerine ayar edilmiş, sistem dengelenmiş olur. Test, ayar
ve dengeleme uzmanının en önemli görevlerinden birisi bu süreci yürütmektir.

54 www.iskav.org.tr
55 www.iskav.org.tr
İKLİMLENDİRME SİSTEM
SEÇİMİ

07.05.2010 56 Prof. Dr. Hasan Heperkan


İKLİMLENDİRME SİSTEM
SEÇİMİ

07.05.2010 57 Prof. Dr. Hasan Heperkan


58 www.iskav.org.tr
Reynolds Sayısı
Laminar akıştan türbülanslı akışa geçiş, geometri, akış hızı, yüzey sıcaklığı, yüzey
pürüzlülüğü, akışkan cinsi, vb. birçok parametreye bağlıdır. Reynolds, yaptığı
çalışmalar sonunda akış rejiminin atalet ve sürtünme kuvvetlerinin oranına bağlı
olduğunu buldu. Bu kuvvetlerin oranına “Reynolds Sayısı” adı verilir ve boyutsuz bir
büyüklüktür. Dairesel kesitli borularda aşağıdaki ifade ile tanımlanır.

𝑎𝑡𝑎𝑙𝑒𝑡 𝑘𝑢𝑣𝑣𝑒𝑡𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑉𝑜𝑟𝑡 𝐷 𝜌𝑉𝑜𝑟𝑡 𝐷


𝑅𝑒 = = =
𝑠ü𝑟𝑡ü𝑛𝑚𝑒 𝑘𝑢𝑣𝑣𝑒𝑡𝑙𝑎𝑟𝑖 𝛾 𝜇

Burada Vort ortalama akışkan hızı [m/s], D karakteristik uzunluk (dairesel kesitli boru
için çap) [m], γ = µ/ρ kinematik viskozite [m2/s], µ dinamik viskozitedir [kg/ms].
Büyük Reynolds sayılarında atalet kuvvetleri çok büyüktür ve sürtünme kuvvetleri
akışta oluşan dalgalanmaları söndüremezler; akım karışır (türbülans). Küçük
Reynolds sayılarında sürtünme kuvvetleri dalgalanmaları bastırabilir ve akışın
düzenini koruyabilir (laminar). Akışın rejim değiştirerek türbülansa geçtiği değere
“Kritik Reynolds Sayısı” denilir. Farklı geometriler ve akış şartları için kritik değer
değişir. İç akışlar için kritik değer 2 300 kabul edilir.
59 www.iskav.org.tr
Boru dairesel kesitli değilse, aşağıda
tanımlanan hidrolik çap kullanılır.

4𝐴𝑐
𝐷ℎ =
𝑃
Burada Ac borunun kesit alanı ve P ıslak
çevresidir. Tanım dairesel kesitli boruya
uygulanırsa,
𝜋𝐷2
4𝐴𝑐 4( 4 )
𝐷ℎ = = =𝐷
𝑃 𝜋𝐷
Farklı geometriler için hidrolik çaplar
yandaki şekilde verilmiştir.

60 www.iskav.org.tr
Geçiş için kesin bir kritik değer ne yazık ki yoktur. Kararsızlığın derecesi,
pürüzlülük, titreşimler vb. başka unsurlar da etkili olabilmektedir. Pratik
uygulamalarda aşağıda verilen aralıklar referans alınabilir.

Re ≤ 2 300 laminar akış


2 300 ≤ Re ≤ 4 000 geçiş rejimi
Re ≥ 4 000 türbülanslı akış

Reynolds sayısı araştırmacılar için olduğu kadar HVAC tasarımcıları için de


önemlidir. Kanal sistemlerinde form parçaların kayıp katsayılarının düzeltme
faktörlerinin belirlenmesinde kullanılır; tablolar ona göre düzenlenmiştir.
Genellikle 100 000 üzerindeki Reynolds sayılarında düzeltme gerekmez.
Örneğin 500 mm çapında bir kanalda hava 5 m/s hız ile akıyorsa, Re sayısı
166 000 olur ve düzeltme gerekmez.

Re = 66.4 x 500 x 5 = 166 000


61 www.iskav.org.tr
TAD çalışmaları sırasında tasarım tabloları kullanılması gerektiğinde,
düzeltme faktörleri nadiren uygulanır. Kanaldaki hızlar çok küçüldüğünde,
örneğin sistem devresinin sonuna doğru, form parça kayıplarının
hesaplanmasında kullanılan dinamik (hız) basınç da çok azalır. Örneğin 2
m/s hıza karşı gelen dinamik basınç 2.4 Pa, direnç katsayısı, C = 0.12 olan
bir dirseğin basınç kaybı ise 0.29 Pa olur. Tablolar incelendiğinde en yüksek
düzeltme katsayısının 2 olduğu görülür. Bu durumda bile dirseğin basınç
kaybı, tasarımcıların dikkate değer bulduğu minimum basınç olan 1 Pa
değerini geçmez. Diğer uç olan yüksek hızlara ise 150 mm kanallarda
pratikte rastlanmaz.

62 www.iskav.org.tr
LOGO

You might also like