You are on page 1of 70

ABSTRACT

THE TELEVIEWING RATINGS AND THE LEVEL OF THE

UNDERSTANDING OF THE NEWS AIDED WITH SIGNS USED TO

ENSURE THE HEARING IMPAIRED INDIVIDUALS TO GET NEWS,

WHICH IS IN THE NIGHTS BULLETIN OF THE TRT CHANELL 2 OF THE

TURKISH RADIO AND TELEVISION ENSTITUTION, BY THE TOTALLY

HEARING IMPAIRED INDIVIDUALS

AKÇA, Ülkü

Master Thesis, Department of Special Education

Supervisor: Assoc. Assistant Prof. Attila TAZEBAY

March, 1999, xv + 54 pages

The purpose of this study is to determine the televiewing ratings and

the level of understanding of the news aided with signs used to ensure the

hearing impaired individuals to get news, which is in the nights bulletin

broadcasted in the TRT - Chanell 2 of the Turkısh Radio And Television

Enstitution, by The Totally Hearing Impaired Individuals.

To form the surroundings of the study. The adult individuals with

hearing impairment aged eighteen or over living in the center of Ankara city

have been thought about to be taken. But 659 people registrated to the

‘The Deaf and Dumb Society of Ankara’ have been taken is the

iii
surroundings of the study because of the fact that the exact number

couldn’t have been reached properly. The group of the study has been

determined by selecting 40 people among the 659 others with the random

applying method.

While collecting the data An interview form is developed for the

purpore of obtaining information about to characteristic, of the hearing

impaired indivudials and clarifying their condition of the news televiewing. A

testing medium consisting of seventeen qestions is developed to determine

their level

of understanding related to the news bulletin broadcasted in the TRT -

Channel 2. This medium is used for the purpose of determining the level of

understanding of the news aided with signs by the totally hearing impaired

indivudials after the validty and the reliability of the testing medium is

examined statistical analyses.

With this study, whether there’s a significant difference between the

totally hearing impaired individuals who used the sign language in the

school atmosphere and the ones who didn’t use and also within these two

groups related to the level of understanding of the news have been

examined. Whether there’s a significant difference between the individuals

who have the hearing impaired members in their families and the ones who

don’t have and also within these two groups related to the level of

understanding of the news are also the subject of this study. In addition,

iv
whether there’s a significant difference between the individuals with

hearing impairment from birth and the ones who

become hearing impaired afterwards and also within these two groups

related to the level of understanding of the news aided with signs have also

been considered. The data obtained is explained by the percentages and

the “t” test.

As a result of the study, ıt has been revealed that .68 of the totally

hearing impaired individuals have watched these news and .18 of them

have found the usage of the signs in the news useful. In addition a view of

applying making use of footnote beside the signs in the news has been

emerged too.

The findings of the level of understanding of the news by the

individuals related to the position whether the signs used in the

communication in the

school atmosphere that whether there are any hearing impaired members

in the family and that whether the hearing impairment is from birth or

acquired afterwards have been found .53. In connection with this finding,

the usage of the signs in the news is effective only half-and-half for the level

of understanding.

It has been observed as a result of the “t” test that the position

whether the signs used in the communication in the school atmosphere,

that whether there are any hearing impaired members in the family and that

v
whether the hearing impairment is from birth or acquired afterwards do not

cause a significant difference in the level of understanding of the news.

It has been understood that the position whether the signs used in

the communication in the school atmosphere and that whether there are

any hearing impaired members in the family and that whether the hearing

impairment is from birth or acquired afterwards, had been ineffective in the

level

of understanding of the news. And that has led us to the result that the sign

aid which have been used in the news bulletin broadcasted is not effective

for the totally hearing impaired individuals.

Key Words: Hearing Impaired Individuals, Sign Language,Hearing

Impairment

vi
ÖZET

TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU,

TRT-2 KANALI GECE BÜLTENİNDE İŞİTME ENGELLİ BİREYLERİN

HABER ALMALARINI SAĞLAMAK AMACIYLA YAYINLANAN

İŞARET DESTEKLİ HABERLERİ,

TOTAL İŞİTME ENGELLİ YETİŞKİN BİREYİN İZLEME DURUMU VE

ANLAMA DÜZEYLERİ

AKÇA, Ülkü

Yüksek Lisans, Özel Eğitim Bölümü

Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Attila TAZEBAY

Mart, 1999, xv + 54 sayfa

Bu araştırmanın amacı, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, TRT-2

Kanalında yayınlanan gece bülteninde, işitme engelli bireylerin haber

almalarını sağlamak amacıyla yayınlanan işaret destekli haberleri, total

işitme engelli bireylerin izleme durumlarını ve anlama düzeylerini

belirlemektir.

Araştırmanın evrenini oluşturmak üzere Ankara İli merkezinde

bulunan, 18 yaş ve üzerindeki işitme engelli yetişkin bireylerin alınması

düşünülmüştür. Fakat kesin bir sayıya tam olarak ulaşılamadığından,

‘Ankara Sağır Ve Dilsizler‘ derneğine kayıtlı olan 659 kişi arasından 40 kişi

vii
rastlantısal (random) atama yöntemiyle seçilerek, çalışma için bir araştırma

grubu belirlenmiştir.

Verilerin toplanmasında; işitme engelli bireylerin özelliklerine ilişkin

bilgi toplamak ve haberleri izleme durumlarını belirlemek amacıyla bir

görüşme formu geliştirilmiştir. TRT-2’de yayınlanan haber bültenini anlama

düzeylerini belirlemek amacıyla ise haberlerin içeriğine yönelik 17 sorudan

oluşan bir test aracı geliştirilmiştir. Test aracının geçerlik ve güvenirlik

çalışması istatistiksel analizler ile yapıldıktan sonra bu araç, total işitme

engelli bireylerin işaret destekli haberleri anlama düzeylerini belirlemek

amacıyla kullanılmıştır.

Ankara ‘Sağır Ve Dilsizler’ derneğinin de yer aldığı binada bulunan

lokaldeki uygulamalarla, işitme engelli bireylerin haberleri izleme durumları

ve anlama düzeyleri belirlenmiştir. Haberler izlettirilmeden önce görüşme

formlarının doldurulması sağlanmış, daha sonra konuları ve uzunluklarına

göre 6 bölüme ayrılan haberler izlettirilmiştir. İzlenen her bölümden sonra o

bölüm ile ilgili sorular dağıtılmış ve sorular işitme engelli bireyler tarafından

cevaplandırılmıştır.

Okul ortamındaki iletişimde işaret dilini kullanan ve kullanmayan total

işitme engelli bireylerin haberleri anlama düzeyleri ve bu iki grubun

haberleri anlama düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunup bulunmadığı

bu çalışma ile incelenmiştir. Ailesinde işitme engelli bireyler olan ve

olmayan bireylerin haberleri anlama düzeyleri ile bu iki grubun haberleri

anlama düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı da bu

viii
çalışmanın konusudur. Ayrıca doğuştan işitme engelli olan bireylerle

sonradan işitme engelli olan bireylerin işaret destekli haberleri anlama

düzeyi ve bu iki grubun haberleri anlama düzeyleri arasında anlamlı bir

farkın olup olmadığına da bakılmıştır. Elde edilen veriler yüzdelikler ve t

testi ile açıklanmıştır.

Araştırma sonucunda, total işitme engelli bireylerin .68’inin bu

haberleri izlediği ve .18’inin haberlerde işaretlerin kullanılmasını yararlı

bulduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca haberlerde işaretlerle birlikte alt yazı

kullanılması ile ilgili görüş de öne çıkmıştır.

Okul ortamındaki iletişimde işaretlerin kullanılıp kullanılmama

durumu, ailede işitme engelli bireylerin olup olmaması ve işitme engeline

doğuştan ya da sonradan sahip olanların haberleri anlama düzeyi sonuçları

.53 çıkmıştır. Bu sonuca göre, haberlerde işaretlerin kullanılması anlama

düzeyinde ancak yarı yarıya etkili olmaktadır.

Okul ortamındaki iletişimde işaretlerin kullanılıp kullanılmama

durumu, ailede işitme engelli bireylerin olup olmaması ve işitme engeline

doğuştan ya da sonradan sahip olmanın, haberleri anlama düzeyinde

anlamlı bir farklılığa neden olmadığı yapılan “t” testi sonucunda

görülmüştür.

Okul ortamındaki iletişimde işaretlerin kullanılıp kullanılmaması,

ailede işitme engelli bireylerin olup olmaması ve işitme engelinin doğuştan

ya da sonradan olmasının haberleri anlama düzeyinde etkili olmadığı

anlaşılmıştır. Bu da bize, yayınlanan haber bülteninde kullanılan işaret

ix
desteğinin, total işitme engelli bireylere yararlı olmadığı sonucunu

vermektedir.

Anahtar Kelimeler: Total İşitme Engelliler, İşaret Dili, İşitme Engelli

x
Değerli Hocamız,

Sayın Prof. Dr. Yahya Özsoy’un Anısına

ve

Aileme...

xi
TEŞEKKÜR

Bizleri özel eğitim ile tanıştıran ve bu alanda çalışmamız için

destekleyen, kendinde bulunan bütün iyi ve güzel birikimleri etrafındaki

insanlara verebilen, ufku geniş, fakat şu anda aramızda olmayan

saygıdeğer hocamız Prof. Dr. Yahya ÖZSOY’u saygıyla anıyor ve sonsuz

teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım çalışmalarımız ona layık olacak

şekildedir.

Çalışmalarım süresince bana yol gösteren ve her zaman yardımcı

olan tez danışmanım sayın Yrd. Doç. Dr. Attila TAZEBAY ‘a teşekkür

ediyorum.

Araştırmada, testin uygulanma aşamasında yardımcı olan ‘Ankara

Sağırlar Ve Dilsizler’ Derneği Başkanı sayın Doğan Erdal FIRAT ve dernek

çalışanı sayın Dilvin BİLGEN ile uygulamaya katılan dernek üyelerine

teşekkürlerimi sunuyorum.

Tezin yazımı sırasında ve istatistiksel çalışmalarda yardımcı olan

sayın Dr. Mehmet YILDIZLAR’a teşekkür ediyorum.

Tez çalışmalarımda gerekli kolaylık ve yardımlarını esirgemeyen

Düzce Milli Eğitim Müdürü sayın Hilmi YILMAZ ve çalışma arkadaşım

Adnan KIRCA’ya da teşekkür ederim.

Ayrıca bütün çalışmalarım sırasında bana katlanan ve destek olan

aileme de teşekkürü bir borç biliyorum.

Düzce, Mart 1999 Ülkü AKÇA

xii
İÇİNDEKİLER

ABSTRACT ........................................................................................... iii

ÖZET..................................................................................................... vii

TEŞEKKÜR ......................................................................................... xii

İÇİNDEKİLER ....................................................................................... xiii

TABLOLAR LİSTESİ ............................................................................ xv

BÖLÜM 1............................................................................................... 1

GİRİŞ..................................................................................................... 1

Problem....................................................................................... 14

Alt Problemler.............................................................................. 15

Sayıltılar...................................................................................... 15

Sınırlılıklar.............................................................................. .... 16

BÖLÜM II................................................................................................ 17

İLGİLİ KAYNAKLAR............................................................................... 17

BÖLÜM III............................................................................................... 23

YÖNTEM................................................................................................ 23

Araştırma Modeli.......................................................................... 23

Araştırma Grubu........................................................................... 23

Veri Toplama Araçları................................................................... 24

Verilerin Toplanması..................................................................... 26

xiii
BÖLÜM IV............................................................................................... 27

BULGULAR VE YORUMLAR.................................................................. 27

Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular Ve Yorum............................. 27

İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular Ve Yorum............................... 28

Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular Ve Yorum........................... 30

Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular Ve Yorum........................ 31

BÖLÜM V................................................................................................. 33

SONUÇ VE ÖNERİLER.......................................................................... 33

SONUÇ................................................................................................... 33

ÖNERİLER.............................................................................................. 35

Uygulamaya Yönelik Öneriler....................................................... 35

Araştırmaya Yönelik Öneriler........................................................ 36

KAYNAKÇA............................................................................................. 37

EKLER.................................................................................................... 43

xiv
TABLOLAR LİSTESİ

Tablo – 1 : İşitme Engelli Bireylerin İşaret Destekli Haberleri İzlemeleri

Ve Bununla İlgili Görüşlerine Ait Yüzdelikler....................................27

Tablo – 2 : Okul Ortamında İşaret Dilini Kullanan Ve Kullanmayan İşitme

Engelli Bireylerin Haberleri Anlama Düzeylerine Ait Yüzdelikler Ve İki Grup

Arasındaki Anlama Düzeyi Farkı......................................................29

Tablo – 3 : Ailesinde İşitme Engelli Bireyler Olan Ve Olmayan Bireylerin

Haberleri Anlama Düzeyleri Yüzdelikleri Ve İki Grup Arasındaki

Anlama Düzeyi Farkı.......................................................................30

Tablo – 4 : Doğuştan İşitme Engelli Olan Bireylerle, Sonradan İşitme Engelli

Olan Bireylerin Haberleri Anlama Düzeyleri İle İlgili Yüzdelikler Ve İki

Grup Arasındaki Anlama Düzeyi Farkı.............................................32

xv
BÖLÜM I

GİRİŞ

İnsanlar yaşamları boyunca belirli yaş dönemlerinde bedensel,

duygusal, sosyal ve zihinsel yönlerden belirli değişiklikler gösterirler

(Fidan, Erden,1997). Yürümeyi, konuşmayı, oyun oynamayı, soyut

düşünmeyi öğrenme; belirli olgunlukları gerektirir ve bunların

gerçekleştirilmesi de belirli yaşlarda beklenir. İnsanın bedensel, duygusal

ve zihinsel yönden düzenli biçimde değişmesi, vücut organlarının

kendilerinden beklenen görevleri yapabilecek duruma gelerek gelişmesi,

olgunlaşma ve öğrenmenin etkileşimi ile oluşan bir süreçtir.

Bir çocuğun konuşabilmesi için de ilgili organların olgunlaşması

yanında, çocuğun sesleri duyması, nasıl çıkarıldığını görmesi, örnekleri

izlemesi, doğru sesler çıkardıkça pekiştirilmesi gerekir. Bunların hepsi

dıştan yapılan öğretme olaylarıdır (Fidan, Erden,1997).

İnsanoğlu, varlığını sürdürdüğü doğal ve toplumsal çevre ile

kendine özgü iç çevresi arasındaki ilişkiyi duyuları yolu ile sağlar. Duyuları

aracılığı ile dış çevreden gelen uyaranları alır ve bunları kendi iç çevresi ile

bağdaştırıp, uygun tepkide bulunur (Kargın,1990). Sözel yeteneğin

kazanılması ve çevre ile ilişki kurma büyük ölçüde işitme yolu ile

gerçekleşmektedir.

İşitme, konuşma zincirinin önemli bir başlangıç halkasıdır ve

anlama, konuşma, okuma, yazma gibi diğer işitsel özellikleri ile iletişimin

1
temelidir. Okuma ve yazma da konuşma ve işitmeden türetilmiş olan

iletişim türleridir.

İnsan iletişiminin büyük bir kısmı dile bağlıdır. Bu nedenle dil, gerek

toplumsallaşma gerekse kişinin bulunduğu toplumun kültürel bilgisini

almada temel araçlardan biridir. Birçok insanın, insanlar arası iletişim aracı

olarak tercih ettiği dil konuşmadır yani işitsel sözel dil sistemidir (Polat,

1995). Dilin iletişim işlevini gerçekleştirebilmesi için dilin yapısını

öğrenmekle birlikte, dilin kullanım biçimlerini ve kullanım amaçlarını

öğrenmek gerekmektedir (Tüfekçioğlu, 1989).

Dil öğrenilmesi ile ilgili geliştirilmiş olan psikolinguistik kurama göre

insanlar, doğuştan dil öğrenme yeteneği ile doğar. Çevre koşulları da

çocuğun hangi dili, hangi sözcükleri ve hangi fonemleri kullanacağını

belirler. İşiten çocuklar çevreden gelen uyaranları alarak kısa sürede dil

kurallarını özümserler. Ayrıca anne, baba ve diğer yetişkinler dili

kazanmada, çocuğun yeteneklerini uyarmada ve dili belli ölçüde

yapılandırmada etkili rol oynarlar.

İşitme yetersizliği ile doğan çocuklarda ise ses çıkardıklarında

işitme ile ilgili geri dönüşün yetersiz olarak alınması, bir yetişkin dil

modelinin yeterli olarak işitilememesi, yetişkinlerden yeterli sözel desteğin

alınamaması sonucunda dil ve konuşma gelişimleri çeşitli derecelerde

etkilenir (Akçamete, 1993).

Çocuklar sadece işittikçe ve işitmeleri devam ettiği sürece

konuşmayı öğrenebilirler. Doğuştan veya sonradan işitme yeteneğini

kaybeden çocukların bu yetenekten yoksun olmaları, konuşmayı

2
öğrenmelerini engellemekte, dolayısıyla da bireyler arası iletişim engelleri

yaratmaktadır (Kargın, 1990).

İşitme engelli çocukların eğitimine ilişkin olarak, birçok ülkede,

geçmişte ve günümüzdeki en büyük sorun, işitme engelli çocuğun evde

ailesi ile ve daha sonra okulda hangi iletişim yöntemi ve ne tür dil

kullanılarak yetiştirilmesi ve eğitim görmesi ile ilgili olmuştur (Tüfekçioğlu,

1989). İnsanlarda kolay ve akıcı iletişimin sağlam bir iletişim sistemi

üzerine kurulması gereklidir. İşitmedeki bir problem, dil ve iletişimin normal

gelişimini çok ciddi ölçülerde bozmaktadır. Bu nedenle, işitme engelli

çocukların, bebeklikten yetişkinliğe kadar olan dönemlerinde eğitim

uygulamalarının temel hedefi kolay ve akıcı bir iletişim sisteminin

kurulmasıdır. Böylece bu iletişim sistemi üzerine dil kurulabilir ve daha

sonra ikincil dil sistemleri olan okuma ve yazma geliştirilebilir (İşitme

Engelliler Alt Çalışma Grubu Raporu, 1992).

Günümüzde işitme engellilerin kazanabileceği dil ve iletişim

biçimleri geçmişte olduğundan çok daha fazla çeşitlenmiştir (Polat, 1995).

Özsoy (1985), işitme engellilerin eğitiminde kullanılan yöntemleri

İşaret (Manuel); Sözlü İletişim (Oral); Karma Yöntem olarak gruplandırır.

Polat (1995); işitme engellilerin eğitiminde üç temel yöntemi; Doğal İşitsel-

Sözel Yöntem, Total Yöntem ve İki Dillilik (Bi-lingual apporach) Yöntemini

açıklamıştır.

İşitme engelli çocukların eğitiminde kullanılan yöntemler;

1-İşaret kullanılan yöntemler:

a) Amerikan/ İngiliz İşaret Dili

3
b) İşaretler ile İngilizce

- Parmak Alfabesi

- İpuçları ile konuşma

- Rochester Yöntemi

- Paget- Gorman İşaret Dili

- Tüm İletişim

2- Sözlü Yöntemler

a) Yapılandırılmış Sözel Yöntem

b) Van Uden Yöntemi

c) İşitsel Sözel Yaklaşım

d) Akupedik Yaklaşım/ Tek Duyulu Yöntem

olarak temelde iki ayrı grup içinde toplanabilmektedir (İşitme Engelliler Alt

Çalışma Grubu,1992).

İşitme engelli çocukların eğitiminde uygulanan eğitim ve iletişim

yöntemlerinin kökeni geçmişte yer almıştır. İlk yazılı kaynak, Markides’e

göre M.S. 700 yıllarına ait olup ”sağır ve dilsiz” terimleri ile anılan,

işitemeyen bir gence konuşma öğretilmesinden söz eder. Konuşmanın

öğretilmesi olarak öncü çalışmalar ise 16. yy.da, İspanya’da Carrion

tarafından yapılmıştır. Carrion’dan etkilenen İngilizler 1760’da ilk

işitemeyenler okulunu kurmuşlardır.

1550’li yıllarda Pedro Ponce de Leon öğrenci-öğretmen etkileşimine

yardımcı olmak için el, kol, baş hareketlerinden oluşan özel bir sistem

geliştirmiştir. Bu sistem kurallara dökülerek uygulanmış ilk işaret sistemidir.

4
Leon’un işitme engellilere konuşma öğretmek için yarattığı işaret dili, bir

başlangıç olmuştur.

Leon’un el alfabesinin Avrupa’da yayılmasını Jacob Pereire sağladı.

El alfabesini, her sesin karşılığı olan işarete kendi kullandığı el şekillerini

de ekleyerek; sağır kız kardeşine konuşma öğretmek ve daha sonrada

işitemeyen ailelere iletişim kurmalarını öğretmek için kullanmıştır.

Fransa’da Abbe de L’Epee önce konuşma ile birlikte işaret ve yazı

öğretirken daha sonraları öğrenci sayısı artınca konuşma öğrenimini

bırakarak yalnız sistematik işaretler öğretmeye başlamıştır. Ülkenin her

yerinden kendi işaret dilini kullanan öğrenciler geldiğinden ve günlük kişiler

arası ilişkiler sayesinde, belirli bir işaret sistemi oluşmuştur.

De L’Eppe’nin çağdaşı Alman Samuel Heincke ise işitmeyen

çocukların eğitimi için oral yönteme dayanan bir teknik geliştirmiştir.

Gallaudet adlı Amerikalı, Fransa’ya giderek işaret yöntemini

öğrenmiş ve ülkesine bu yöntemi götürmüştür. Bir yüzyıla yakın bir süre

yalnız işaret sistemi kullanılmış ve yayılmıştır. Yirminci yüzyıl başlarına

kadar da konuşmanın öğretilmesinde kullanılan yöntem işitsel değildir.

Gallaudet’ten sonra Amerika’da Mann ve Hawe işitmeyen

çocukların işaretle eğitilmelerine karşı çıkmışlardır. Mann , Hubbord ile

birlikte 1867’de sözlü iletişim vermek için bir okul kurmuşlardır.

Ülkemizde sağır eğitiminde ilk çalışmaların 1889 yılında İstanbul’da

Sultanahmet Ticaret Mektebi içinde okul müdürü Grati Efendi tarafından

açılması ile başladığı kabul edilmektedir (Enç ve diğerleri, 1975). Fransız

sağırlar eğitimi esas alınmıştır. 1926 yılında öğrenciler İzmir Sağırlar

5
Okulu’na gönderilerek okul kapatılmıştır. İkinci okul 1923’te İzmir’de

açılmış, 1944 yılında İstanbul ve diğer illerdeki okullar bunu izlemiştir.

1925 yılından sonra sağır eğitiminde sözlü iletişim yönteminin

uygulanması zorunlu hale getirilmiştir (Özsoy, 1979). Milli Eğitim Bakanlığı

okul programı ve yönetmeliklerde de sözlü iletişim yöntemi temel yöntem

olarak kabul edilmiştir (Sağırlar Okulu Programı, 1987).

Ancak yeterli sözel iletişim geliştirmeyen öğrenciler arasında yaygın

olarak işaret dilinin kullanıldığı gözlenmekte ve ifade edilmektedir.

Okulların yatılı olması da bu sistemin yeni öğrenciler arasında yayılmasına

fırsat vermektedir (Tüfekçioğlu, 1989).

Ankara Yahya Özsoy İşitme Engelliler İlköğretim Okulu yöneticileri

ile yapılan sözel görüşmede, çocukların ders dışı zamanlarda işaret

yöntemini kullandıkları ve geliştirdikleri ifade edilmiştir. Anne – babası

işitme engelli olan çocukların işaret dilini öğrenerek okula geldikleri ve

soyut kavramlar için destekleyici olarak işaretleri kullanabileceklerinin

düşünüldüğü belirtilmiştir.

Düzce Atatürk İlköğretim Okulu, İşitme Engelliler Özel Eğitim Sınıfı

öğretmeni ile yapılan görüşmede de çocuğun, aileden belirli işaretler

öğrenerek geldiği ve kendi aralarında etkileşim ile işaretleri geliştirerek

kullandıkları belirtilmiştir.

Ankara’da, Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler İlköğretim Okulu

yöneticileri ile yapılan sözel görüşmede, aileden işaret dilini öğrenmiş

olarak gelenlerin olduğunu fakat okulda bir sistem olarak kullanmadıkları

belirtilmiştir. Ayrıca dil gelişimini tamamlayıp, sözel iletişimi kazandıktan

6
sonra işitme derecelerine göre ek dil olarak işaretlerin kullanılması

gerektiğinin düşünüldüğü söylenmiştir.

Ankara’da bulunan ‘Sağır Ve Dilsizler’ derneğinde, yetişkin

insanların işaret dilini ve işaretlerle birlikte oral yöntemi kullandıkları

görülmüştür.

Yukarıda bilgi alınan üç eğitim kurumu ile Özel Eğitim Rehberlik ve

Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğünün belirttiği ortak nokta, çocukların

işaretleri sadece kendi aralarında kullandığı ve sosyalleşmelerini

sınırladığı konusundadır. Ankara’daki ‘Sağır Ve Dilsizler’ derneğinde

yapılan ön görüşmelerde ise yetişkin işitme engelli bireyler, işaretlerin

kendileri için büyük kolaylık olduğundan bahsetmişlerdir.

T.C. Devlet Planlama Teşkilatı ve Anadolu Üniversitesi işbirliği ile

yapılan çalışma sonucunda; Amerika Birleşik Devletleri’nde, işitme

engelliler eğitimi için uygulanmakta olan iletişim yöntemlerine bakıldığı

zaman, kurumların yaklaşık %30’u ve öğrenci sayısının %66’sının hangi

yöntemi kullandıkları anlaşılamamıştır.

Kaynak tarama ile ulaşılan bilgilere göre, ABD’de bulunan özel

eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin yaklaşık üçte ikisinin tüm

iletişim yönteminin bir türünü kullandıkları görülmüştür (İşitme Engelliler Alt

Çalışma Grubu Raporu, 1992). Ayrıca Amerika’da en çok kullanılan 3. Dil

işaret dilidir ve Amerikan İşaret Dili okul öncesi eğitim programını kapsar.

Programda; rehberlik prensipleri, sınıfta yapılması ve yapılmaması

gerekenler, kitap, video ve oyunların kaynak listeleri yer alır (Reynolds,

1995). İlkokulda işiten kişilere işaret dilini öğrenmeye teşvik eden;

7
öğrencilerin öğrencilere öğretmesi, herkese işaret dili ismi verilmesi, okulla

ilgili konularda işaret dilinin kullanılması gibi önerileri (Luetke, Beaver,

1994) içeren çalışmalara rastlanmaktadır. Ayrıca işitme özürlülerle daha

etkili iletişim sağlanması için Doğu Kentaki Üniversitesi ile Kentaki

hükümeti arasında işbirliği yapılarak, Amerikan İşaret Dili’nde program

tanıtımının (Klee, 1994) yapıldığı bir çalışma geliştirilmiştir.

“Ulusal Sağırlar Derneği” ilk başkanı Gary Olsen, yabancı bir dil

olarak Amerikan İşaret Dili hakkında, bu dilin ‘bir Amerikan dalgası’

olduğu şeklinde açıklama yapmıştır. Bunun sonucunda birçok kolej ve

üniversite Amerikan İşaret Dili çalışmaları ve ‘sağır’ kültürünün, gerçek

akademik araştırmalar olduğunu kabul etmeye başlamıştır (Wilcox, 1998).

Amerikan İşaret Dilini resmen gerekli bir yabancı dil veya ikinci dil olarak

kabul eden üniversitelerden California Üniversitesi’nde Amerikan İşaret

Dili, öğrenci kabul etme ve mezun etme koşullarından biri olarak kabul

edilmektedir. Harvard ve Yale gibi bazı üniversitelerde de bu konuda

incelemeler yapılmaktadır (Wilcox, 1998).

Amerikan İşaret Dili için uluslararası alanlarda eksiklikleri olduğu

ileri sürülse de; ‘sağırlar dünyasında’ oldukça önemli ve konferanslarda

kullanılan resmi bir dildir.

Gallaudet Üniversitesi tarafından altıncısı düzenlenen ve dil

uzmanlarının işaret dilinin yapısı, kullanımı ile ilgili teori ve araştırmalarının

yer aldığı, dilin yapısı ile ilgili workshopun düzenlendiği “İşaret Dilinin

Kuramsal Sorunları” adlı uluslararası konferansta; resmi iki dil olarak

Amerikan İşaret Dili ve İngilizce kullanılmıştır.

8
İşitme Engelliler Alt Çalışma Grubu Raporu’ndan elde edilen

bilgilere göre, değişik ülkelerde ki işitme engelli bireylerin, iletişimde

kullandıkları yöntemlerle ilgili oranlar şöyledir:

İngiltere’de, eğitim kurumlarında İşitsel Sözel Yöntemi kullananların

oranı %35.15, eğitim kurumlarında İşitsel Sözel Yöntemi kullananların

oranı %43.66’dır. Çocuğun bulunduğu ortama göre ya da ailesinin isteğine

göre İşitsel Yöntemin ya da Tüm İletişim yönteminin kullanılma oranı

%20.30’dur.

Kanada’da işitme engelli öğrencilerle eğitimde kullanılan iletişim

yöntemlerinden işitsel-sözel yöntemi kullanma oranı; okul öncesi

programlarda %77.6, ilk ve ortaokul programlarında ise %59.9’dur. Tüm

iletişim yöntemini kullanma oranı; okul öncesi programlarda %22.26, ilk ve

ortaokul programlarında ise %39.5’tir

Almanya’da 3 eğitim kurumuna gönderilen anketlerin sonuçlarına

göre ise, işitme engelli öğrencilerle iletişim kurmada tüm iletişim yöntemi

kullanılmaktadır.

Ayrıca; Avusturalya, Japonya, Fransa ve Singapur’a araştırma için

gönderilen anketler sonucunda, işitme engelli öğrencilerin eğitiminde

iletişim yöntemi olarak işitsel-sözel yöntemin kullanıldığı bildirilmiştir.

Yugoslavya‘da bulunan işitme engelliler okullarının (toplam 21) tümünde,

sözel yöntemin iletişim yöntemi olarak kullanıldığı bildirilmiştir.

Buna göre Amerika, İngiltere ve Almanya’da, işaret kullanılan

yöntemlerden, Tüm İletişim Yönteminin ve işaretlerin sistemli biçimde

kullanıldığını düşünebiliriz.

9
İşaret dilleri toplumların kendine özgü özelliklerine göre geliştikleri

için Amerikan İşaret Dili, İngiliz İşaret Dili ve diğer ülkelerdeki işaret dilleri

birbirlerinden tamamen farklıdır (Nakamura, 1995). Birçok işaret dili

bağımsız olarak gelişmekte ve her ülkenin bazen her şehrin kendine özgü

işaret dili olabilmektedir.

1988’de Avrupa Halk Parlamentosu, ana dilleri kendi ülkelerinde

hakim olan konuşma dili değil de ulusal işaret dili olan 500 bin kişi

olduğunu belirterek, 12 eyalette kullanılan yerel işaret dillerini resmi dil

olarak tanımıştır. Böylece işaret dillerinin kabul edilmesi ve tanınması,

uluslar arası boyuta çıkarılması gereken bir fikir olmuştur (Wilcox, 1998).

“Evrensel İşaret Dili” veya gerçek bir “Enternasyonal İşaret Dili” yoktur.
Sadece “Dünya Sağırlar Federasyonu” içerisinde yer alan bir komite
tarafından geliştirilen ve “Gestuno” adı verilen işaret biçimi vardır.
Gerçekte bu bir işaret dilinden çok uluslar arası toplantılarda
kullanmasına karar verdikleri kelime işaretleridir. Gerçek yaşamda
kimse “Esperanto”yu ana dili gibi kullanmadığı gibi “Gestuno”
işaretlerini de kullanmıyor. Avrupa’da sürekli değişim olması ve
ticaretin gelişmesiyle “Kreol İşaret Dili” ya da bazılarının
“Enternasyonal İşaret Dili” diye adlandırdıkları ortak bir dil geliştirildi.
Fakat dilbilimi açısından ne Gestuno ne de Avrupalı Kreol İşaret Dili
doğal diller değillerdir. Belki de yeni nesil Avrupalı işitemeyen çocuklar
büyüdükleri zaman yeni doğal bir Avrupa İşaret Dili geliştirebilirler
(Nakamura, 1995).

Bununla birlikte Avrupa ve Amerika’da sözel yöntem ve işaret

yöntemi arasında çok uzun zamandan beri yöntem tartışmasının sürdüğü

bilinmektedir. Eğitimde işaret desteği kullanılarak değişik yöntemlerin

aranması gerektiğini ileri süren işaret yöntemi savunucuları; işitme engelli

öğrencileri konu alan araştırma raporlarında ki sonuçların çok düşük

olmasından yola çıkarak, sözel yöntemin başarılı olmadığını ileri

sürmüşlerdir.

10
Sözel yöntem savunucuları ise işretlerin kullanılmasının çocuğu

işiten bir topluma hazırlamadığını, eğer bir başarısızlık varsa çabaların bu

başarısızlıkları gidermeye yönelik olması gerektiğini ileri sürmüşlerdir

(Tüfekçioğlu 1989).

T.C. Devlet Planlama Teşkilatı ve Anadolu Üniversitesi işbirliği ile

yapılan çalışmanın sonucunda, Türkiye’de kullanılan yöntemler ile ilgili

duruma bakıldığında elde edilen bilgiler şöyledir:

Rehberlik Araştırma Merkezlerinde; işitme engelliler ile yapılan

çalışmalarda, 20 merkezden 11’nde sözel yöntem, 4’ünde tüm iletişim

yöntemi, 2’sinde doğal işitsel sözel yöntemin kullanıldığı görülmüştür. 3

kurum soruyu yanıtlamamıştır. Öğrenci ile iletişimde yalnız işitmesini

kullanarak ve dudak okuyarak eğitimciyi anlayan kurum sayısı 13, işaret

dili, konuşma ve dudak okumayı birlikte kullanarak anladığını belirten

kurum sayısı 5’tir. Kalanı bu soruyu yanıtlamamıştır.

Normal ilköğretim okullarında 64 kaynaştırma sınıfında tüm iletişim,

18 sınıfta doğal – işitsel – sözel yöntem, 13 sınıfta sözlü yöntem ve iki

sınıfta işaret yöntemi kullanılmaktadır. Hiçbir yöntem kullanmadan yazı ile

anlaşan, hiç anlaşamayan ve soruyu yanıtlamayan birer öğretmen vardır.

Öğrenci ile iletişimde; yalnızca işitmeyi ve dudak okumayı kullanarak

anlaşma sağladığını bildiren öğretmen sayısı 34’tür. İşaret dili ve dudak

okumayı birlikte kullanarak anlaştığını bildiren öğretmen sayısı 22, yalnız

dudak okuyarak anlaşan 16, işitme ve dudak okuyarak anlaşan 16, işaret

dili ile anlaşan 6, diğer yöntemler deyip açıklama yapmayan 4, yöntem

belirtmeyen öğretmen sayısı 3’tür.

11
İşitme engelliler okullarında; 24 kurumun tüm iletişim yöntemini, 7

kurumun sözlü yöntemi ve bir kurumun doğal–işitsel sözel yöntemi

kullanmakta oldukları ortaya çıkmıştır. Öğrenci ile iletişimde işitme ve

dudak okuyarak öğretmenin anlaşıldığını bildiren kurum sayısı 6, işitme,

işaret ve dudak okumayı birlikte kullanarak anlaşıldığını bildiren kurum

sayısı ise 13’tür.

Üniversitelerde; 6 kurumun sözlü yöntemi, 1 kurumun doğal–işitsel

sözel yöntemi esas aldıkları görülmektedir. Öğrenci ile iletişim kurmada

işitme ve dudak okumayı kullanan kurum sayısı 4, işaret ve dudak

okumayı birlikte kullanan kurum sayısı 1, dudak okuma, işitme ve işaret

yöntemlerinin tümünün kullanıldığı kurumlar sayısı ise 2’dir.

Yapılan kaynak taramalarında ve görüşülen kurumlardan elde

edilen bilgilere göre, ülkemizde işaretlerin sistemli bir şekilde

düzenlenmemiş olduğunu görmekteyiz. Gelişmiş ülkelerde, televizyonda

işitme engelliler için kullanılan işaret sisteminin ülkemizde de

gerçekleşmesi için, uzmanlardan oluşan bir komisyon 1983’te çalışmaya

başlamış, 1987’de 500 kelime içeren taslak daha sonra 2000 kelime,

deyim ve örnek cümlelerden oluşan “Yetişkinler İçin İşaret Dili

Kılavuzu”(1995) hazırlanmıştır. Bu kılavuz ülkemizde basılan ilk kılavuz

olma özelliğine sahiptir.

Diğer ülkelerde sistemleşen ve iletişimde kullanılan işaret dili,

ülkemiz içerisinde yaşayan bireylerin birbirlerini anlamalarında yetersizlik

göstermektedir. Televizyonun TRT-2 kanalı haber saatinde işaretler

kullanılarak yayın yapılmakta ve bu işaret dilinin nereden kaynaklandığı,

12
hangi koşullara göre düzenlendiği bilinmemektedir. TRT Haber Dairesi

Müdürü ile yapılan görüşmede de bu konu ile ilgili olarak yeterli bilgi

alınamamıştır. İşitme engelli kişilerin bu yayından yeterince yararlanıp

yararlanamadıkları bilinmemektedir. Bilgi almak için gidilen kurumlarda,

öğrencilerin ilk önce bu haberleri ilgi ile izlemeye başladıkları daha sonra

izlemekten vazgeçtikleri öğretmenleri tarafından belirtilmektedir.

Yapılan bu yayının işitme engelli bireylerin iletişimine bir yararı olup

olmadığı bilinmemektedir. Bireylerin programı izleme ve programda

kullanılan işaretleri anlama durumu bu araştırma ile incelenmiştir.

Araştırmada hangi yöntemin işitme engelliler için yararlı olduğu ya da

yöntemlerin birbirinden üstünlüğü konusu tartışılmamıştır.

İşitme engelliler grubunun yapısının türdeş olmaması göz önüne

alınarak, sadece bir yöntemin tüm işitme engelliler için en iyi olduğu

yaklaşımının bakış açımızı daraltabileceği düşünülmüştür.

Araştırmayı desteklemek amacıyla; haber saatinde işaret dili

kullanarak benzer bir yayın yapmakta olan İspanyol Televizyonu, TVE

kanalı ile bağlantı kurulmaya çalışılmış, neden böyle bir yayına gerek

duydukları ve kullanılan işaret dilinin kaynağının ne olduğu konusunda

bilgi almak istenmiştir. İspanyol Büyükelçiliği, internet ve değişik televizyon

kanalları aracılığı ile belirli aralıklarla TVE kanalına ulaşılmaya çalışılmış

fakat istenen bilgiler için sorulan sorulara cevap alınamamıştır.

13
PROBLEM

Çevre ile iletişim kurmada işitmenin önemi büyüktür. İşitmesi normal

olan birçok insan, kendi gelişiminde ve öğrenmesinde işitmenin önemini

fark edemez. Doğuştan veya sonradan işitme yeteneğini kaybeden

çocukların bu yetenekten yoksun olmaları konuşmayı öğrenmelerini

engellemekte, dolayısıyla da bireyler arası iletişim engelleri yaratmaktadır.

İşitme engeline sahip bireylerin birbirleri ve çevre ile iletişim

kurmalarında kullandıkları değişik yöntemler vardır. Bunlardan biri olan

işaret diliyle, TRT kurumu, TRT-2 kanalında işitme engelli bireylere yönelik

haber bülteni yayınlanmaktadır. Bu haber bülteninde kullanılan işaret

dilinin kaynağının ve insanların bu haberleri anlama düzeylerinin ne

olduğu konusu hakkında yeterli bilgilere rastlanamamıştır. Böylece bu

araştırma ile:

“Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, TRT-2 Kanalında yayınlanan

gece bülteninde, işitme engelli bireylerin haber almalarını sağlamak

amacıyla kullanılan işaretleri, total işitme engelli bireyler anlayabiliyorlar

mı?” problemi üzerinde çalışılmıştır.

14
ALT PROBLEMLER

1- Total işitme engelli bireylerin, işaret destekli haber bültenini

izleme oranı ve bununla ilgili görüşler nelerdir?

2- Okul ortamındaki iletişimde işaret dili kullanan ve kullanmayan

total işitme engelli bireylerin haber bültenini anlama düzeyi nedir ve bu iki

grubun haberleri anlama düzeyi arasında anlamlı bir fark var mıdır?

3- Ailesinde işitme engelli olan bireyler ile olmayan bireylerin haber

bültenini anlama düzeyi nedir ve bu iki grubun haberleri anlama düzeyi

arasında anlamlı bir fark var mıdır?

4- Doğuştan işitme engelli olan bireyler ile sonradan işitme engelli

olan bireylerin, haber bültenini anlama düzeyi nedir ve bu iki grubun

haberleri anlama düzeyi arasında anlamlı bir fark var mıdır?

SAYILTILAR

1- Araştırmaya katılan işitme engelli bireyler, iletişim kurmada işaret

dilini kullanmaktadırlar.

2- TRT-2 ‘de yayınlanan gece bültenini sunan bayan ve erkek

spikerler, haberleri aynı işaretleri kullanarak anlatmaktadırlar.

3- Araştırma ile ilgili uygulamalarda yardımcı olan kişi, haberlerin

izlettirilmesi ve soruların cevaplandırılması sırasında objektif davranmıştır.

15
SINIRLILIKLAR

Araştırma;
1- Ankara merkezinde bulunan ve Sağır ve Dilsizler Derneği’ne

kayıtlı işitme engelli bireylerle sınırlıdır.

2- 29 Nisan 1998 tarihinde, TRT-2’de yayınlanmış olan gece

bültenindeki haberler ile sınırlıdır.

3- Haber bülteninde kullanılan işaret diliyle sınırlıdır.

16
BÖLÜM II
İLGİLİ KAYNAKLAR

Bu bölümde, işitme engelli bireylere yönelik yapılan araştırmalara

ve yayınlara yer verilmiştir.

Konuyla ilgili yapılan literatür taramasında, Türkiye’de; işitme engelli

yetişkin bireylerin çevreleri ile iletişimlerinde ve haber almalarında işaret

dilini kullanmaları, bu işaretleri anlama durumları ile ilgili bir çalışmaya

rastlanmamıştır. Çalışmalar daha çok sözel iletişim becerileri ile diğer

yöntemler üzerinedir.

Yurtdışında yapılan çalışmalar incelendiğinde işaret dilinin kullanımı

ile ilgili değişik çalışmalara rastlanmıştır. Bunların içerisinde, çevreyle

iletişim konusunda ve yetişkinlere yönelik en kapsamlı çalışma,

Finlandiya’da yapılmıştır. Ayrıca Amerikan İşaret Dili Linguistik Araştırma

Projesi çerçevesinde, Amerikan İşaret Dilinin yapısı ile ilgili olarak doktora

çalışmalarının yapıldığı da görülmüştür.

Bahon (1996) tarafından gerçekleştirilen Amerikan İşaret Dili’nin

yapısı ile ilgili olan bir araştırma, işaret dilinde el kullanmadan anlaşma ile

ilgilidir. Çalışma, Amerikan İşaret Dili’nde söz dizimi uyumu ile elsiz gramer

kullanımındaki baş hareketlerinin, sabit bakışların nasıl kullanıldığını

incelemektedir. Ayrıca baş eğimleri ile sabit bakışın, elsiz ifadelerin söz

dizimi uyuşmasında önemli fonksiyonu olduğu konusu tartışılmıştır.

17
Sonuçta, Amerikan İşaret Dili’ndeki kişisel yüz özellikleriyle oluşan baş

eğimleri ve sabit bakışla uyuşma, kendini kabul ettirmiştir.

Akşit (1996), işitme engelliler okullarında uygulanmakta olan teftiş

programlarının değerlendirmesi ile ilgili bir çalışma yapmıştır. Türkiye’de

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm işitme engelliler okulları oral (sözel)

yöntem kullanmaktadır. İşitme engelliler okullarında uygulanan

programların amacına ulaşabilmesi için sistemin daha verimli hale

getirilmesi, uzman personelin becerilerinin arttırılması, problemlerin

belirlenip çözüm yollarının bulunması, daha etkili bir teftiş hizmetinin

sunulması ile sağlanabilecektir.

Jitendra (1996) ve diğerleri, davranış bozukluğu gösteren

çocuklara, direkt eğitim yöntemini kullanarak işaret dilinin öğretilmesi

konusunda bir çalışma yapmışlardır. Bir okulda, davranış bozukluğu

gösteren ve ağır işitme engeline sahip çocuklarında yer aldığı, 9

yaşındaki öğrencilerin sınıflarında Amerikan İşaret Dilini öğretmek için

kullanılan yöntemi içeren bir çalışmadır. Verilen 42 işaretten 24’ünü

öğrenen 6 öğrenciden 5’i, 34 yeni işaret daha öğrenebilirler. Sonuçta;

birçok öğrenci, işitme engelli öğrencilerle iletişim kurmaya başlamıştır.

Fin toplumunun işitme özürlü yetişkinleri üzerinde yapılan

çalışmada Takala (1995), toplumsal yaşantıdan tatmin, aktivitelere

katılma, toplum değerleri ve davranışları üzerinde odaklandı. Sağır 77 ve

ağır işiten 109 kişi, iletişim problemleri hakkında deneyimler kazandılar.

Sağır kişiler kendilerini işaret diline bağımlı, dil azınlığı olarak görmüşler ve

diğer sağır kişilerle iletişim kurmayı tercih etmişlerdir. İşitenlerle

18
ilişkilerinde tercüman kullanmışlardır. Ağır işitenler grubu, işiten insanlarla

kaynaşmada ciddi iletişim problemleri yaşamışlardır. Veri toplamada,

kişisel ilişkilerde işaret kullanan bireylerden daha çok bilgi elde edilmiştir.

Yazılı anketlerden çok işaret dilindeki videolar, sağır insanlar için daha

etkili olmuştur. Çalışmada; işitme engelli bireylerin oral ve işaret

yöntemlerini kullandıkları ve kendilerini toplumda sosyal azınlık olarak

gördükleri sonucu ortaya çıkmıştır.

Reynolds (1995) Amerikan İşaret Dili’ni kullanarak; okuldaki

rehberlik prensiplerini, sınıfta yapılması ve yapılmaması gerekenleri, kitap,

video ve oyunların kaynak listelerini kapsayan bir okul öncesi eğitim

programı hazırlamıştır. Çünkü çocukluk dönemi en iyi dil öğrenme

zamanıdır.

Polat (1995), işitme engelli bireylerin eğitiminde kullanılan

yöntemlerin içinden sadece birinin en iyi olduğu yaklaşımının, bakış

açımızı daraltacağını belirtmiştir.

Boston Üniversitesi’nde yapılan çalışmalardan birisi de Aarons

(1994) tarafından yine Amerikan işaret Dili sentaks özellikleri hakkında

gerçekleştirilmiştir. Bu tez, Amerikan İşaret Dili’nin söz dizimi yapısının

analizlerini vermektedir. İşaret ve konuşma dilleri arasındaki modalite

farkına rağmen bu analizin önemli bir sonucu; Amerikan İşaret Dili’nin

temel söz dizim yapısının, söz dizimcilerin daha önce üzerinde çalıştıkları

diğer doğal diller ile aynı ana modelde uygulanıyor olmasıdır.

Klee (1994) ve diğerleri; işitme engelli bireylerle daha iyi bir iletişim

sağlanabilmesi amacıyla, Doğu Kentaki Üniversitesi ile Kentaki Hükümeti

19
arasında işbirliği yaparak, Amerikan İşaret Dilinde bir program tanıtımı

geliştirmişlerdir. Böyle bir program işitme engelli bireylerin çevreleri ile

daha etkili bir iletişim sağlamasında yardımcı olacaktır.

Florida’da bir ilkokulda sağır ve işitme engelli 30 öğrenci;

öğretmenleri, aileleri ve diğer öğrencilere verilmek üzere; işaret dilindeki

hikaye kitapları, işaret dili öğretme kasetleri ve öğrencilerin kendi

hazırlamış oldukları kasetleri içeren işaret dilinde video kasetleri

toparlamışlardır ( Largent 1993).

Akçamete (1993), “İşitme Engellilerde Dil Ve Konuşma” adlı

makalesinde; işitme engelli çocuğun, iletişim sorunu olan çocuk

olduğundan bahseder. İletişimin bir parçası olan dil ve konuşmanın

öğretimi için teknikler kullanılmaktadır. Dilin öğretilmesi için analitik

yöntem, doğal yöntem; konuşmanın öğretilmesi için görülebilir konuşma ve

element yöntemi, babıldama yöntemi, işitsel yöntem, ortak merkezli

yöntem, dokunsal-görsel-işitsel yöntem, işitsel global yöntem

kullanılmaktadır. Önemli olan, her çocuğun gereksinimlerine uygun

programların hazırlanması ve mevcut yöntemlerden biri yada hepsinin

gereğinde seçilebilmesidir.

İngiltere’de yapılan bir çalışmada Jones (1993), sağırlarla işitme

engelli yetişkinlerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamalarına ve işitme kaybı olan

yetişkinler için zorunlu eğitim sonrasında, onlarla nasıl ilgilenileceği

konusunda yapılacak çalışmalar geliştirmek üzere bir kitap hazırlamıştır.

Konu başlıklarına bakıldığında; dil ve iletişimde işitme engellilerin iletişim

20
ihtiyaçları, İngiliz İşaret Dili ile tercüman eğitimi, iletişim kuracak kişiler için

eğitim ve en uygun iletişim desteği ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

Bilir ve arkadaşları (1992), sözel iletişim ve işaret yöntemlerinin

yararlı yönlerini bağdaştıran ve zararlı yönlerini elimine edecek şekilde

hazırlanmış olan “Cued Speech” tekniği ile “dudaktan okuma” tekniğini

karşılaştıran deneysel bir çalışma yapmışlardır. İşitme özürünün

derecesine bağlı olarak, her çocuğun eğitiminde kullanılacak olan teknik

farklı olabilmektedir ve dili kazanıp kullanabilmesi için uygun tekniklerin

denenmesinde yarar vardır.

Kargın (1990), işitme engelli bireylerin sözel iletişim güçlüklerinin

giderilmesinde yöntemin tek başına yeterli olmadığını belirtmiştir. İşitme

kaybının derecesi, işitme engelinin tanılandığı yaş, özel eğitime başlama

yaşı, uygun bireyselleştirilmiş eğitim programlarının hazırlanması ve aile

eğitimine verilen öneme göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, aile ile

yapılan çalışmaların işitme engelli çocukların eğitiminde önemli olduğu ve

ailelerin çocukların eğitimine katkıda bulundukları ölçüde onların

ihtiyaçlarına cevap verebildikleri belirtilmiştir.

Kacargil (1990), işitme özürlülerin, özürlerine bağlı ayrıcalıkları en

çok iletişimlerinde görüldüğü için eğitimlerinde iletişim becerisi

kazandırmanın ön plana çıktığını belirtmiştir. Bunu sağlayabilmek için

kullanılan işaret yöntemi, karma yöntem ve işitsel-sözel yöntemleri ile

birlikte kabul edilen verbotonal yöntemden bahsetmiştir. İşitme cihazı

uygulaması ile anlama ve konuşmayı edinmeyi esas alan bu yöntemin,

21
işitme özürlülerin eğitiminde kullanılması ve yaygınlaştırılması gerekliliği

belirtilmiştir.

Tüfekçioğlu (1989), Türkiye’de hizmet veren sağırlar okulları

uygulamaları dışında, Anadolu Üniversitesi İşitme Engelli Çocuklar Eğitim

Merkezinde eğitim gören öğrencilerin, konuşma dil düzeylerini

araştırmıştır. Böylece; farklı iki eğitim ortamında sözel iletişim eğitimi gören

işitme engelli öğrencilerin konuşma dillerini karşılaştırarak, işitme engelli

çocukların dil düzeyleri konusunda farklılıklar bulmuştur. Uygulanan eğitim

yöntemlerinin farklı olmasının bu duruma neden olabileceği belirtilmiştir.

Akçamete (1986), ağır işiten çocukların özel gereksinimlerine uygun

olarak bireyselleştirilmiş eğitim programları geliştirilmesi ve bunun

çocukların sözel iletişimlerine etkisi ile ilgili bir çalışma geliştirmiştir.

Araştırma sonucunda, ağır işiten kümesinde de olsa, işitme engelli

bireylerin, destekleyici ve çok yönlü bir özel eğitime ihtiyaçları olduğu

belirtilmektedir.

Yapılan araştırmalara bakıldığında, Türkiye’de işaret dili ve

kullanımı ile ilgili yeterli bir çalışmanın olmadığı görülmektedir. Yurt

dışındaki çalışmalar ise kullanılan işaret dilinin uygulamaları ve dilin yapısı

ile ilgili olarak gelişmektedir. Bu nedenle bu çalışma, işaret dilinin

Türkiye’deki kullanımı ile ilgili olarak yapılan ilk araştırma olma özelliğine

sahiptir.

22
BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırma yöntemi, deneklerin seçimi, araştırma

modeli, veri toplama araçları, verilerin analizinde kullanılacak olan

istatistikler açıklanmıştır.

Araştırma Modeli

Araştırmada izlenen yöntem, geçmişte ya da halen var olan bir

durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma

yaklaşımlarından, tarama modelidir.

Araştırma Grubu

Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından, dünya standartları ölçü alınarak,

gelişmiş ülkelerde nüfusun %10’u, gelişmekte olan ülkelerde ise %12’sinin

özel gereksinimi olan bireylerden oluştuğu vurgulanmaktadır. Bu duruma

göre:

Ülkemizdeki işitme engelliler sayısına ilişkin kesin veriler olmamakla

birlikte, uluslararası standartlardan yola çıkarak bazı kestirimler

yapılmaktadır. Dünyada yaşayan genel nüfus içinde engel grupları için

Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından yayınlanan engellilik oranları işitme

engelliler için genel nüfusun %6’sı olarak belirlenmiştir ( Tüfekçioğlu,

1992). Milli Eğitim Bakanlığı da dünya standartlarını Türkiye nüfusuna

23
oranlayarak, 1990 yılı için tahmini, 341 814 işitme engelli kişi sayısı

belirlemiştir. Bunların 158 226’sını eğitim çağındaki işitme engelli

çocukların oluşturduğundan bahsedilir.

Araştırmanın evrenini oluşturmak üzere Ankara İli merkezinde

bulunan yetişkin (18 yaş ve üzerinde) işitme engelli bireylerin alınması

düşünülmüştür. Bu bireylerin sayısı; gerek nüfus sayımlarında gerekse

Devlet İstatistik Enstitüsü , Rehberlik Araştırma Merkezi gibi kurumlardan

tam olarak elde edilememiştir. Bunun sonucu olarak kesin sayı

bilinememektedir. Özürlüler federasyonundan alınan bilgi ise Ankara’da bu

konu ile ilgili bir çalışma yapılmadığı ve herhangi bir sayı verilemeyeceği

yönünde olmuştur.

Sınırlılıklarda da belirtildiği üzere ve sayıya tam ulaşılamadığından,

bu araştırmanın evreni olarak, Ankara Sağır Ve Dilsizler Derneği’ne kayıtlı

olan 659 kişi alınmıştır.

Araştırma grubu ise 659 kişi arasından 40 kişinin, rastlantısal

(random) atama yöntemiyle seçilmesi sonucunda belirlenmiştir. Belirlenen

kişilere ulaşılamadığında, yine rastlantısal yöntemle başka işitme engelli

bireyler seçilmiştir.

Veri Toplama Araçları

Verilerin toplanmasında; işitme engelli bireylerin özelliklerine ilişkin

bilgi toplamak amacıyla bir “ Görüşme Formu”( Ek–1) geliştirilmiştir. İşitme

engelli bireylerin TRT- 2’de yayınlanan haber bültenini anlama düzeylerini

belirlemek amacıyla ise haberlerin içeriğine yönelik sorulardan oluşan

24
(Ek–2) bir test aracı geliştirilmiştir. Haberler; 29 Nisan 1998 tarihinde,

TRT-2’de saat 22:00’de yayınlanmış olan Gece Bülteni’nin video kasete

alınması ile elde edilmiş ve sorular buna uygun olarak belirlenmiştir.

1- Görüşme Formu: Görüşme formuyla, uygulamaya katılan işitme

engelli bireylerden; yaş, işitme ile ilgili problemin doğuştan mı sonradan mı

olduğu, işitme derecesi, ailede işitme engelli bireylerin olup olmadığı,

okula başlamadan önce ve okulda hangi yollarla iletişim kurduğu, Türkiye

ve dünyada gelişen olayları izleme yolları ve TRT-2’de yayınlanan

haberlerde kullanılan işaretlerin yararlılığı konusunda bilgiler alınmıştır.

İşaretlerin haberlerdeki kullanımı ve bu konu ile ilgili görüş ve önerilerin

belirtilmesi açık uçlu bir soru ile istenmiştir.

2- Test Aracı: İşitme engelli bireylerin haberleri anlama düzeylerini

belirlemek üzere sorular hazırlamak için 29 Nisan 1998 tarihinde

yayınlanan haber bülteni video kasete alınmıştır. Video kaset dikkatlice

izlenerek, 16 haber başlığı ile ilgili 34 soru hazırlanmıştır. Bu 34 soru 30

işitebilen yetişkine uygulanmıştır. Haberler, uzunluklarına ve konularına

göre 9 gruba ayrılmıştır. Her bir grup haber izlendikten sonra o haber ile

ilgili sorular dağıtılarak cevapların, cevap kağıdına işaretlenmesi

sağlanmıştır. Ölçeğin güvenirliği ile ilgili olarak Cronbach Alpha iç tutarlılık

katsayısı hesaplanmış, 34 soru için elde edilen alpha değeri .59,53

bulunmuştur. SPSS paket programı içinde yer alan, “ madde toplam

korelasyonu” ile elde edilen standart madde alpha değeri .61,34

bulunmuştur. Madde toplam korelasyonu ile elde edilen sonuçlara göre 17

soru anlamlı bulunamayarak ölçme aracından çıkarılmıştır. Böylece

25
kullanılabilir soru sayısı 17’ye inmiştir. 17 soru için elde edilen alpha değeri

.72,34 madde analizi sonucu ile elde edilen standart madde alpha değeri

.75, 42 olmuştur( Ek-3 ).

Verilerin Toplanması

Veriler, “Ankara Sağır Ve Dilsizler Derneği’nin” de yer aldığı binada

bulunan lokaldeki uygulamalar ile elde edilmiştir. Rastlantısal yöntemle

belirlenen haberleri izleyecek gruba, ilk önce görüşme formları dağıtılmış

ve kendilerine uygun olacak şekilde bu formu doldurmaları sağlanmıştır.

Formlar doldurulduktan sonra 6 bölüme ayrılan haberler izlettirilmeye

başlanmıştır. İzlenen her bölümden sonra o bölüm ile ilgili sorular

dağıtılmış ve cevapların, cevap kağıdında ayrılmış olan yerlere

işaretlenmesi istenmiştir. Uygulamalar, 15’er kişiden oluşan iki gruba, iki

gün süreyle araştırmacı tarafından yapılmıştır. Belirlenen diğer 10 kişiye

ise uygulama, çalışma öncesi eğitim verilerek bir testöre yaptırılmıştır.

26
BÖLÜM IV

BULGULAR VE YORUMLAR

Araştırmanın bu bölümünde, bulgular, tablolar ve bunlara ilişkin

yorumlar yer almaktadır. Elde edilen bulguların yorumları, araştırmanın alt

problemlerine uygun olarak tablolar ile birlikte aşağıda verilmiştir.

Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular Ve Yorum

Bu çalışmanın amacı; total işitme engelli bireylerin, Türkiye Radyo

Televizyon Kurumu TRT-2 kanalında yayınlanan işaret destekli haber

bültenini izleme durumları ile bu haberleri anlama düzeylerini

belirlemektir. Haber bülteninin işitme engelliler tarafından izlenme oranı ve

bununla ilgili görüşlerine ait yüzdelikler Tablo-1’de verilmiştir.

Tablo-1: İşitme Engelli Bireylerin İşaret Destekli Haberleri İzlemeleri


Ve Bununla İlgili Görüşlerine Ait Yüzdelikler

Haberlerde İşaret İşaretlerle Sadece


İşaretlerin Kullanılmasını Birlikte Alt Alt Yazı
İşaret Kullanılması Yetersiz Yazı Kullanılmasını
Destekli nı Yararlı Bulanlar Kullanılmasını İsteyenler
Haberleri Bulanlar İsteyenler
İzleme

n % n % n % n %

N 40
7 18 15 38 16 40 2 5
% 68

27
Tablo-1’e bakıldığında; total işitme engelli bireylerin işaret destekli

haberleri izleme oranı .68’dir. Uygulamaya katılan bireylerin içerisinde; bu

haberlerde işaretlerin kullanılmasını yararlı bulanların oranı .18, işaret

kullanılmasını yetersiz bulanların oranı ise .38’dir. İşaretler ile birlikte alt

yazı kullanılmasını isteyenlerin oranı .40 ve haberlerde işaret desteği

değil de sadece alt yazı kullanılmasını isteyenlerin oranı ise .05’dir. Bu

bulgulara göre; işaret destekli haber bültenini izleyen .68 oranındaki total

işitme engelli bireylerin bu haber programına karşı ilgi duyduğu, izlemeyen

.32 oranındaki bireylerin ise haberlere karşı ilgi duymadığı düşünülebilir.

İşitme engelli bireylerin alt yazı ve işaretlerin birlikte kullanılmasını isteme

oranının .40 olması, kullanılan işaretlerin haberlerin anlaşılmasında

yetersiz olmasından ve alt yazının anlamayı desteklemesi düşüncesinden

kaynaklanmış olabilir.

İkinci Alt Probleme Ait Bulgular Ve Yorum

Okul ortamında işaret dilini kullanan ve kullanmayan total işitme

engelli bireylerin haberleri anlama düzeyleri ve bu iki grubun haberleri

anlama düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı ile ilgili

bulgular Tablo-2’de verilmiştir.

28
Tablo-2: Okul Ortamında İşaret Dilini Kullanan Ve Kullanmayan
İşitme Engelli Bireylerin Haberleri Anlama Düzeylerine Ait Yüzdelikler Ve
İki Grup Arasındaki Anlama Düzeyi Farkı

İşitme Engelli Bireylerin Birey Sayısı Haberleri


Okul Ortamında İşaret Dilini Ve Oranı Anlama
Kullanma Durumu Düzeyi t
(%)
n %

Okul Ortamında İşaret Dilini 32 80 53


Kullanan İşitme Engelli Bireyler
-.23
Okul Ortamında İşaret Dilini 8 20 57
Kullanmayan İşitme Engelli Bireyler
P<0.05

Tablo-2’de yer alan bulgulara bakıldığında; okul ortamında işaret

dilini kullanan işitme engelli bireylerin sayısı 32’dir. Bu bireylerin işaret

destekli haberleri anlama düzeyi .53’tür. İşaretleri kullanmayan bireylerin

sayısı 8 ve haberleri anlama düzeyi ise .57’dir. Okul ortamında işaret dilini

kullanan ve kullanmayan bireylerin haberleri anlama düzeyleri arasında

anlamlı bir farkın olup olmadığı da “t” testi ile yoklanmıştır. “t” değeri -0.23

ve -0.23<1.96 olduğundan P< 0.05 düzeyinde anlamlı bulunmamıştır.

Elde edilen bulgular sonucunda; işitme engelli bireylerin, okul

ortamındaki iletişimi sağlamada işaret dilini kullandıklarını söyleyebiliriz.

Bu da bize, haberlerde kullanılan işaretlerin işitme engelli bireylerin

haberleri anlama düzeyinde yeterli olmadığını düşündürmektedir. Ayrıca,

okul ortamındaki iletişimde işaret dilini kullanıp kullanmama durumunun

haberleri anlama düzeyinde anlamlı bir farka neden olmadığı da

görülmüştür.

29
Okul ortamındaki iletişimde, işaretleri kullanan işitme engelli birey

sayısının daha fazla ve haberleri anlama düzeylerinin işaretleri

kullanmayan bireylere göre daha az olması sonucunda, haberlerde

kullanılan işaretler ile okul ortamında kullanılan işaretlerin farklı olabileceği

söylenebilir.

Üçüncü Alt Probleme Ait Bulgular Ve Yorum

Ailesinde işitme engelli bireyler olan ve olmayan bireylerin haberleri

anlama düzeyleri yüzdelikleri ve bu iki grubun haberleri anlama düzeyleri

arasında anlamlı farkın olup olmadığı ile ilgili bulgular Tablo-3’de

verilmiştir.

Tablo-3: Ailesinde İşitme Engelli Bireyler Olan Ve Olmayan


Bireylerin Haberleri Anlama Düzeyleri Yüzdelikleri Ve İki Grup Arasındaki
Anlama Düzeyi Farkı

Ailesinde İşitme Engelli Birey Sayısı Haberleri


Bireylerin Bulunma Ve Oranı Anlama
Durumu Düzeyi t
(%)
n %

Ailesinde İşitme Engelli Bireyler 23 58 54


Bulunanlar
.21
Ailesinde İşitme Engelli Bireyler 17 42 51
Bulunmayanlar

P< 0,05

Tablo-3’e bakıldığında, ailesinde işitme engelli bireyler olan işitme

engelliler 23 kişidir. Bu bireylerin işaret destekli haberleri anlama düzeyi

.54’tür. Ailesinde işitme engelli bireyler olmayan işitme engelliler 17 kişidir.

Bunların işaret destekli haberleri anlama düzeyi ise .51’dir.

30
Ailesinde işitme engelli olan bireyler ile olmayan bireylerin haberleri

anlama düzeylerine bakılmış ve bu iki grup arasında anlamlı bir farkın olup

olmadığı “t” testi ile yoklanmıştır. “t” değeri 0.21 ve 0.21<1.96 olduğundan

P< 0.05 düzeyinde anlamlı bulunmamıştır.

Bu bulgular bize; ailede işitme engelli bireylerin bulunması veya

bulunmamasının, işitme engellilerin işaret destekli haberleri anlama

düzeylerinde etkili olmadığı sonucunu vermektedir. Bu durum, aile

içerisindeki iletişimde işaret dilinin kullanılmamasından kaynaklanıyor

olabilir. Ya da aile içi iletişimde kullanılan işaretler ile haberlerde kullanılan

işaretlerin farklı olduğu düşünülebilir. Eğer böyle bir farklılık söz konusu ise

bu durumun haberlerin anlaşılmamasında etkili olduğu söylenebilir.

Dördüncü Alt Probleme Ait Bulgular Ve Yorum

Doğuştan işitme engelli olan bireylerle sonradan işitme engelli olan

bireylerin işaret destekli haberleri anlama düzeyi ile ilgili yüzdelikler ve bu

iki grubun haberleri anlama düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olup

olmadığı ile ilgili bulgular Tablo-4’te verilmiştir.

31
Tablo-4: Doğuştan İşitme Engelli Olan Bireylerle, Sonradan İşitme
Engelli Olan Bireylerin Haberleri Anlama Düzeyleri İle İlgili Yüzdelikler Ve
İki Grup Arasındaki Anlama Düzeyi Farkı

Birey Sayısı Haberleri


İşitme Engeline Doğuştan Ve Ve Oranı Anlama
Sonradan Sahip Olma Düzeyi t
Durumu (%)
n %

Doğuştan İşitme Engelli Olan 22 55 57


Bireyler
.64
Sonradan İşitme Engelli Olan 18 45 48
Bireyler

P< 0,05

Tablo-4’e bakıldığında, doğuştan işitme engelli olan bireylerin sayısı

22 kişidir. Bu bireylerin işaret destekli haberleri anlama düzeyi .57’dir.

Sonradan İşitme engelli olan bireylerin sayısı 18 kişidir. Bu bireylerin

haberleri anlama düzeyi ise .48’dir.

Doğuştan işitme engelli olan bireyler ile sonradan işitme engelli olan

bireylerin haberleri anlama düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık

olmadığına t testi ile bakılmıştır. “t” değeri 0.64 ve 0.64<1.96 olduğundan

P< 0.05 düzeyinde anlamlı bulunmamıştır.

Bu bulgular bize; doğuştan işitme engelli olma ile sonradan işitme

engelli olma durumunun, işaret destekli haberleri anlama düzeyinde etkili

olmadığı sonucunu vermektedir. Her iki durumda da işitme engelli bireyler,

haberlerin ancak yarısını anlayabilmektedir. Doğuştan işitme engelli olma

ile sonradan işitme engelli olmanın, haberleri anlama düzeyinde anlamlı

bir farklılık yaratmadığı, bu nedenle de haberlerde kullanılan işaretlerin

anlama düzeyinde etkili olmadığı düşünülebilir.

32
BÖLÜM V

SONUÇ VE ÖNERİLER

SONUÇ

Bu çalışmada, total işitme engelli bireylerin TRT-2 kanalında, gece

bülteninde yer alan işaret dili destekli haberleri izleme ve anlama düzeyleri

araştırılmıştır. Bu amaçla, ilk önce işitme engelli bireylerin özelliklerine

ilişkin bilgi toplamak için bir “Görüşme Formu” geliştirilmiştir. Haberleri

anlama düzeylerini belirlemek içinde, 29 Nisan 1998 tarihinde TRT-2’de

yayınlanmış olan Gece Bülteni’nden yararlanılarak, 17 soruluk bir test

aracı geliştirilmiştir. Test aracının geçerlik ve güvenilirlik çalışması “madde

toplam korelasyonu” ile yapılmıştır.

Araştırmada; total işitme engelli bireylerin haberleri izleme oranları

ve haberlere ilişkin görüşlerine, okul ortamındaki iletişimde işaret kullanan

ve kullanmayan bireylerin haberleri anlama düzeyleri ile bu iki grubun

haberleri anlama düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığına

bakılmıştır. Ailesinde işitme engelli olan bireyler ile olmayan bireylerin

haberleri anlama düzeyleri ve bu iki grubun haberleri anlama düzeyleri

arasındaki anlamlılığa bakılmıştır. Ayrıca, doğuştan İşitme engelli olan ve

sonradan işitme engelli olan bireylerin işaret destekli haberleri anlama

düzeyleri ve bu iki grubun haberleri anlama düzeyleri arasında anlamlı bir

fark olup olmadığına da bu çalışma ile bakılmıştır.

33
Elde edilen verilerin sonuçları yüzdelikler kullanılarak verilmiştir.

Okul ortamındaki iletişimde işaretlerin kullanılıp kullanılmama durumu,

ailede işitme engelli bireylerin olup olmaması ve işitme engeline doğuştan

ya da sonradan sahip olmanın haberleri anlamada farklılığa neden olup

olmadığı sonucuna “t” testi ile bakılmıştır.

1- Uygulamaya katılan bireylerin ankete verdikleri cevapların

sonuçlarına göre; total işitme engelli bireylerin .68’inin bu haberleri izlediği

ve .18’inin haberlerde işaretlerin kullanılmasını yararlı bulduğu ortaya

çıkmıştır. Ayrıca haberlerde işaretlerle birlikte alt yazı kullanılması ile ilgili

görüşün öne çıktığı görülmektedir. Uygulamaya katılan 40 kişinin haberleri

anlama düzeyinin .53 olduğu görülmektedir. Bunun sonucunda da işaret

destekli haberlere işitme engelli bireylerin ilgi duyduğu, izlediği fakat

kullanılan işaretlerin haberlerin anlaşılmasında etkili olmadığı

görülmüştür.

2- Okul ortamındaki iletişimde işaret dilini kullanan ve kullanmayan

işitme engelli bireylerin, haberleri anlama düzeyleri sonuçlarının .70’in

altında olduğu görülmektedir. Ailesinde işitme engelli olan ve olmayan

bireyler ile doğuştan ve sonradan işitme engelli olan bireylerin işaret

destekli haberleri anlama düzeylerinin de .70’in altında olduğu

görülmektedir. Bu durumda, işaret destekli haberlerin işitme engelli

bireyler tarafından istenen düzeyde anlaşılmadığı ortaya çıkmıştır.

3- Elde edilen bulgulara göre; okul ortamındaki iletişimde işaretlerin

kullanılma durumu, ailede işitme engelli bireylerin olup olmaması, işitme

engelinin doğuştan ya da sonradan olmasının haberleri anlama düzeyinde

34
etkili olmadığı görülmüştür. Bu da, yayınlanan haber bülteninde kullanılan

işaret desteğinin, total işitme engelli bireylere yararlı olmadığı yorumunu

güçlendirmektedir.

ÖNERİLER

Araştırmanın sonucunda, işaret destekli haber bülteninin total işitme

engelliler tarafından yeterince anlaşılmadığı görülmüştür. Okul ortamındaki

iletişimde işaret dilini kullanmak veya kullanmamak, ailede işitme engelli

bireylerin bulunup bulunmaması ve işitme engeline doğuştan ya da

sonradan sahip olmak, işitme engelli bireylerin haberleri anlama düzeyini

etkilememektedir. Konuya ilişkin olarak ileride yapılacak araştırmalara ve

uygulamalara yönelik olarak şu öneriler getirilebilir:

Uygulamaya Yönelik Öneriler

Total İşitme engelli bireylerin TRT-2’de yayınlanan işaret destekli

haberlere ilgi duydukları, izledikleri fakat yeterince anlamadıkları sonucu

bu çalışma ile elde edilmiştir.

Okullarda eğitim yöntemi olarak oral yöntem kullanılıyor olsa da,

işitme engelli bireylerin iletişimde işaretleri de kullandıkları görülmektedir.

Özellikle yetişkin işitme engelli bireylerle yapılan bu çalışma sonucuna

göre işaretlerin kullanımının yaygın olduğu söylenebilir. Bu nedenle;

haberlerin, işitme engelli bireyler tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için alt

yazı ile desteklenmesi uygun olabilir. Ayrıca; haberlerin köşede küçük bir

alan içinde yayınlanıyor olması, işaretlerin yeterince anlaşılmamasına ve

35
dikkatin dağılmasına neden olabilir. Ekranın daha geniş kullanılması dikkat

toplamada ve haberlerin anlaşılmasında etkili olabilir.

Üniversiteler ve kamu kuruluşları ile işbirliği yapılarak işitme engelli

bireylere oral yöntem ile ilgili hizmet içi eğitim çalışmaları ile destek

sağlanabilir. İngiltere’de Jones’un (1993) sağır ve işitme engelli

yetişkinlerin zorunlu eğitim sonrasında onlarla nasıl ilgilenileceği, dil ve

iletişimde işitme engellilerin iletişim ihtiyaçları, en uygun iletişim desteği ile

ilgili çalışması önerimizi destekler nitelikte bir çalışmadır.

Araştırmalara Yönelik Öneriler

İşitme engelliler tarafından kullanılan işaret dilinin ulusal olmadığı,

yöresel olduğu; bundan ötürüde öğrenciler ve yetişkinler arasında

iletişimin zorlaştığı görülmektedir. Başka bir çalışma ile ulusal bir işaret

dilinin kullanılması ve yaygınlaştırılması üzerinde çalışılması uygun

olacaktır.

36
KAYNAKÇA

Aarons, D., “Aspects Of The Syntax Of American Sign Language,”

Doctoral Dissertation, Boston University, Boston, 1994.

Akçamete, G., “Bireyselleştirilmiş Ek Özel Eğitimin Ağır İşiten

Çocukların, Sözel İletişimlerine Etkisi,” yayınlanmamış Doktora

Tezi, Ankara Üniversitesi, 1986.

Akçamete, G., “İşitme Engellilerde Dil Ve Konuşma,” Özel Eğitim

Dergisi, 1, 3, 1993, 1-9.

Akşit, C., “İşitme Engelliler Okullarında Uygulanmakta Olan Teftiş

Etkinliklerinin Değerlendirilmesi,” yayınlanmamış Yüksek Lisans

Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul, 1996.

“Amerikan Sign Language Linguistic Research Project,”

http://www.bu.edu/ asllrp/dissertatns.long.html.

Bahan, B., “Non-Manual Realization Of Agreement İn American

Sign Language,” Doctoral Dissertation, Boston University,

Boston, 1996.

37
Bilir, Ş., S., Erturan, N., “İleri Derecede İşitme Özürlü Olan 4- 5 Yaş

Grubu Çocuklarının Dil Gelişimi Eğitimlerinde, ‘Dudaktan

Okuma’ Ve ‘CuedSpeech’ Tekniklerinin Karşılaştırılması,” Özel

Eğitim Dergisi, 1, 2, 1992, 13-21.

Cüceloğlu, D., İnsan Ve Davranışı, İstanbul, 1996.

Çağlar, D. İşitme Özürlülere Konuşma Öğretimi, Ankara Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları, Ankara, 1985.

Dönmez, Baykoç N., “Ülkemizde Ne Kadar Engelli / Özürlü Birey Var?

Sağlıklı Sayım Nasıl Yapılır?” Destek, 1, 1, 1998, 43.

Enç, M., Çağlar, D., Özsoy, Y., Özel Eğitime Giriş, Ankara Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Yayınları, Ankara, 1975.

Engelliler İçin Eğitim Modelleri Geliştirme Projesi, Nihai Rapor Genel

Değerlendirme, İşitme Engelliler Alt Çalışma Grubu Raporu, Cilt 1,

Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, 1992.

Fidan, N., Erden, M., Eğitime Giriş, Hacettepe Üniversitesi Eğitim

Fakültesi, Alkım Yayınevi, Ankara,1997.

38
Jitendra, A., ve diğerleri, “Teaching Sign Language To Children With

Behavior Disorders Utilizing Direck Instructıon,” Exceptional

Children, 74, 5, 1996, 1-5.

Jones, L., Education of Deaf And Hard Of Hearing Adults. A

Handbook, United Kingdom, England, 1993.

Kacargil, M. G., “İşitme Özürlü Çocukların Eğitiminde İşitme Cihazı

Kullanımı,” yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Anadolu

Üniversitesi, Eskişehir, 1990.

Klee, E.,” A Kentucky Response To the ADA,” Training and Develop-

ment, 48, 4, 1994, 48-49.

Kanık, N., “İşitme Engellilerin Eğitiminde Personel Yetiştirme Ve

Görevlendirme,” İşitme Engellilerin Eğitiminde Çağdaş

Yaklaşımlar Ders Ödevi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Eskişehir, 1988.

Karasar, N., Bilimsel Araştırma Yöntemi, -Kavramlar, İlkeler,Teknikler-

3A Araştırma Eğitim Danışmanlık Ltd., Ankara, 1994.

39
Kargın, T., “Eğitsel Yaklaşımlı Aile Rehberliğinin İşitme Engelli Çocuk-

ların Sözel İletişim Becerilerine Etkisi,” yayınlanmamış Yüksek

Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara, 1990.

Largent, A., “Better Signers-Through Video!,”Perspectives İn Education

And Deafness, 11, 5, 1993, 11-12.

Luetke, S., B., Beaver, D., “Singning School: It’s Elemantary,”

Perspectives In Education And Deafness, 12, 4, 1994, 15-17.

Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitimde İlgili Kanun, Yönetmelik ve

Genelgeler, Ankara, 1991a.

Nakamura, K., “About American Sign Language,” Yale University,

http://www.deaflibrary.org/asl.html, October 28, 1998.

Özel Eğitim Rehberi, T. C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim, Rehberlik

Ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara, 1993.

Özsoy, Y., İşitme Engellilerin Eğitimi, T.C. Milli Eğitim Gençlik Ve Spor

Daİresi Başkanlığı, M.E. Basımevi, Ankara, 1985.

40
Özsoy, Y., Özyürek, M., Eripek, S., Özel Eğitime Giriş, Karatepe Yayın-

ları, Ankara, 1992.

Özsoy, Y., “Türkiye’de Sağırlar Eğitiminde Sözlü İletişim Yönteminin

Etkililiği,” Ankara, 1979.

Polat, F., “İşitme Engellilerin Eğitiminde Kullanılan Yöntemler,” Özel

EğitimDergisi, 2, 1, 1995, 24-32.

Reynolds, E., “Sign Language And Hearing Preschoolers,”

Childhood Education, 72, 1, 1995, 2-6.

Sağırlar İlkokulu Programı, Milli Eğitim Gençlik Ve Spor Bakanlığı Özel

Eğitim Ve Rehberlik Dairesi Başkanlığı, 1987.

Takala, M., “They Say I’m Stuopid, But I Just Don’t HEAR: Hearing-

İmpaired Adults’ View Of Finnish Society. Research Report

142.,” Finland Dept. Of Teacher Education, Helsinki University,

1995.

Tampa, C., “Cindy’s Homepage on ASL and Deaf Culture: About

ASL,” http://www.deaflibrary.org/asl.html, Florida, 1998.

41
Tüfekçioğlu, Ü., “Farklı İki Eğitim Ortamında Sözel İletişim Eğitimi

Gören İşitme Engelli Öğrencilerin Konuşma Dillerinin

Karşılaştırılması,” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Eskişehir, 1989.

Tüfekçioğlu, Ü., “Kaynaştırmadaki İşitme Engelli Çocuklar” T. C.

Anadolu Üniversitesi Yayınları No. 627, Eskişehir, 1992.

“The Sixth International Conference on Theoretical Issues in Sign

Language Research” http://www.gallaudet.edu/aslweb/tslr98/

conference.html.

Wilcox, S., “American Sign Language as a Foreign Language Fact

Sheet,” http://www.unm.edu/~wilcox/ASLF/asl fl.html, 1998.

Yetişkinler İçin İşaret Dili Klavuzu, T. C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel

Eğitim Rehberlik Ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara,

1995.

42
EKLER

EK-1 : Görüşme Formu

EK-2 : İşitme Engelli Bireylerin Haberleri Anlama Düzeylerini

Belirlemek Amacıyla, Haberlerin İçeriğine Yönelik

Düzenlenen Sorular

EK-3 : Total İşitme Engelli Bireylerin, İşaret Destekli Haber

Bültenini Anlama Düzeyini Ölçen Soruların Madde Analizi

43
EK-1

GÖRÜŞME FORMU

1- Kaç yaşınızdasınız?
..........................................
2- İşitme ile ilgili probleminiz doğuştan mı, sonradan mı?
Doğuştan ( ) Sonradan( )
3- İşitme kaybınız çok ileri derecede mi?
35 – 70 db ( ) 70 db’den çok ( )
4- Ailenizde işitme engelli bireyler var mı, varsa kimler?
Anne ( ) Kardeşler ( )
Baba ( ) Yok ( )
5- Öğrenim durumunuz nedir?
İlköğretim ( ) Orta öğretim ( ) Yüksek öğretim
( )
6- Okula kaç yaşınızda başladınız?
..........................................
7- Okula başlamadan önce çevrenizle hangi yollarla iletişim
kuruyordunuz?
Oral Yöntem ( ) İşitsel – Sözel Yöntem ( )
Tüm İletişim Yöntemi ( ) İşaret Yöntemi ( )
8- Okulda, öğretmeniniz ile hangi yollarla iletişim kuruyordunuz?
Oral Yöntem ( ) İşitsel – Sözel Yöntem ( )
Tüm İletişim Yöntemi ( ) İşaret Yöntemi ( )
9- Okulda, arkadaşlarınız ile hangi yollarla iletişim kuruyordunuz?
Oral Yöntem ( ) İşitsel – Sözel Yöntem ( )
Tüm İletişim Yöntemi ( ) İşaret Yöntemi ( )
10 – Türkiye ve dünyada gelişen olayları izliyor musunuz?
Evet ( ) Hayır ( )

44
11 – Türkiye ve dünyada gelişen olayların haberlerine hangi kaynaklar
aracılığı ile ulaşıyorsunuz?
Gazete – dergi ( ) Arkadaşlar aracılığı ile ( )
Televizyon ( ) Aile aracılığı ile ( )
12- Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, TRT- 2 kanalındaki haberleri izliyor
musunuz?
Evet ( ) Hayır ( )
13- TRT-2 kanalındaki haberleri izlerken bir taraftan işaretlerin
kullanılması, işitme engellilerin haber almalarına yararlı oluyor mu?
Evet ( ) Hayır ( )
Cevabınız “hayır” ise ve bu konu üzerinde çalışılıp, geliştirilmesi
gerektiğini düşünüyorsanız, aşağıdaki soruları cevaplayınız:
14- Değişik yöntemlere yer verilmelidir.
Alt yazı ( ) Hem işaret hem alt yazı ( )
15- Yayınlanan bu haberler ile ilgili sizin önerileriniz neler olabilir?
............................................................................................................
.......................................................................................................................
.......................................................................................................................
.......................................................................................................................
...........................................................................................................

45
EK-2

İşitme Engelli Bireylerin Haberleri Anlama Düzeylerini Belirlemek


Amacıyla, Haberlerin İçeriğine Yönelik Düzenlenen Sorular

Değerli Arkadaşlar

Bu test, televizyonun TRT- 2 kanalında yayınlanan “Gece Bülteni”n


de ki işaret destekli haberlerin, sizler tarafından anlaşılıp anlaşılmadığını
ölçmek üzere hazırlanmıştır. Testteki sorular haber konuları ile ilgilidir ve
17 tanedir. Haberler size bölümler halinde izlettirilecektir.
Sizden istenen; izlediğiniz her haberden sonra size verilecek olan
kağıtlardaki soruları dikkatle okuyup, en doğru gelen seçeneği cevap
kağıdına işaretlemenizdir.
Cevaplama biçimi aşağıda gösterildiği gibidir:
1- “Yerel Gazetecilik,Televizyonculuk ve Radyoculukta Meslek İçi Eğitim
Semineri” nerede düzenlenmiştir?
A- İstanbul B- İzmir C- Ankara D- Aydın

A( ) B( X ) C( ) D( )

Birden fazla seçenek işaretlemeyiniz ve lütfen cevaplanmamış soru


bırakmayınız. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

ÜLKÜ AKÇA

46
SORULAR

1. Haber Soruları

1- İzlediğiniz kasette yer alan haber programındaki iki önemli konu

aşağıdakilerden hangisidir?

A- Irak’a uygulanan ambargo ve ABD’nin tutumu


B- Mesut Yılmaz ve Deniz Baykal görüşmesi
C- Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı ve Liderler Zirvesi
D- Terör örgütüne karşı düzenlenen operasyonlar ve Yunanistan’ın
tutumu

2- Liderler Zirvesi nerede ve ne zaman toplanmıştır?

A- Başbakanlık Konutu .......................................saat: 21:00


B- Çankaya Köşkü ...............................................saat: 21:15
C- TBMM Toplantı Salonu ..................................saat: 21:30
D- İstanbul, Florya Köşkü ....................................saat: 21: 40

47
2. Haber Soruları

3- Cumhurbaşkanı ve başbakan, günün ilk yarısını nerede geçirdiler?

A- Ankara B- İstanbul C- İzmir D- Antalya

4- Başbakanın ağırlık verdiği hizmet çalışmaları hangileridir?

A- Ekonomi – sağlık reformları


B- Eğitim – ekonomi reformları
C- Eğitim – sağlık reformları
D- Terörle mücadele – eğitim reformları

5- Enka Okullarından, Enka İlköğretim Okulu hangi ayda ve kaç


metrekarelik bir alana inşa edilmeye başlanmıştır?

A- Mart – 8000 metrekare B- Mayıs – 8500 metrekare


C- Temmuz – 9500 metrekare D – Haziran – 9000
metrekare

6- GAP’tan sonra Türkiye’nin en büyük yatırımı olan çalışma alanı


hangisidir?

A- Yeni dış hatlar terminali ve ek yol çalışmaları


B- 3.Boğaz Köprüsü ve tüp geçit inşaatı
C- Kurtköy Hava Limanı ve Teknoparkı’nın inşaatı
D- İstanbul Ayazağa’da yapımı süren kültür merkezi ve kongre
sarayı inşaatı

48
3. ve 4. Haber Soruları

7- Bölücü terör örgütüne karşı düzenlenen operasyon hangi illeri


kapsamaktadır?

A- Erzincan, Elazığ, Muş, Kars B- Van, Bingöl, Elazığ,


Muş
C- Elazığ, Bingöl, Muş, Diyarbakır D- Bitlis, Van, Muş,
Bingöl

8- Operasyona kaç asker katılmıştır?

A- 39500
B- 39000
C- 29500
D- 31500

9- Tacikistan’da meydana gelen felaketler sonucu, ülkenin uğradığı zarar


ne kadardır?

A- 65 milyon ABD Doları


B- 70 milyon İngiliz Sterlini
C- 50 milyon Alman Markı
D- 80 milyon Fransız Frangı

49
5. ve 6. Haber Soruları

10-Batı Temas Grubu’nun Roma’da toplanma sebebi nedir?

A- Kıbrıs Sorunu
B- Kosova Sorunu
C- Küba Sorunu
D- Irak sorunu

11- Hakkında soruşturma açılan ve hissedarları gözaltına alınan sigorta


şirketi hangisidir?

A- Dost Sigorta Şirketi


B- Sanko Sigorta Şirketi
C- Hayat Sigorta Şirketi
D- Şark Sigorta Şirketi

50
7. ve 8. Haber Soruları

12- TRT’nin düzenlediği Atatürk Fotoğrafları Sergisi’nin ismi,


aşağıdakilerden hangisidir?

A- “Atatürk”
B- “Bizimlesin”
C- “Yaşıyorsun”
D- “Ölmedin”

13- Atatürk fotoğraflarının yer aldığı sergi, yurt dışında hangi ülkede ve ne
zamana kadar sergilenecektir?

A- Almanya – 5 Mayıs
B- İngiltere – 3 Mayıs
C- Yunanistan – 4 Mayıs
D- Fransa – 7 Mayıs

14- Sağlık Bakanının, açılış ve temel atma törenine katıldığı ilimiz


hangisidir?

A- Kırşehir
B- Konya
C- Nevşehir
D- Niğde

51
9. 10. Ve 11. Haber Soruları

15- Cep telefonlarının bakım ve işletme haklarının özelleştirilmesiyle, bu


telefonların tüm abonelik işlemleri hangi kuruluşlar tarafından yapılacaktır?

A- Türk Telekom ve Telsim


B- Telsim ve PTT
C- Türkcell ve Türk Telekom
D- Telsim ve Türkcell

16- Bu sene, ikincisi düzenlenecek olan yat rallisi hangisidir?

A- Ege Yat Rallisi


B- Marmara Yat Rallisi
C- Karadeniz Yat Rallisi
D- Akdeniz Yat Rallisi

17- Avrupa Halter Şampiyonası’nda ülkemizi temsil eden Mücahit Yağcı,

toplamda ve silkmede hangi madalyaları kazanmıştır?

A- Altın – gümüş madalya

B- Gümüş – gümüş madalya

C- Altın – bronz madalya

D- Gümüş – bronz madalya

52
CEVAP KAĞIDI

1- A( ) B( ) C( ) D( )

2- A( ) B( ) C( ) D( )

3- A( ) B( ) C( ) D( )

4- A( ) B( ) C( ) D( )

5- A( ) B( ) C( ) D( )

6- A( ) B( ) C( ) D( )

7- A( ) B( ) C( ) D( )

8- A( ) B( ) C( ) D( )

9- A( ) B( ) C( ) D( )

10- A ( ) B( ) C( ) D( )

11- A ( ) B( ) C( ) D( )

12- A ( ) B( ) C( ) D( )

13- A ( ) B( ) C( ) D( )

14- A ( ) B( ) C( ) D( )

15- A ( ) B( ) C( ) D( )

16- A ( ) B( ) C( ) D( )

17- A ( ) B( ) C( ) D( )

53
EK-3

TOTAL İŞİTME ENGELLİ BİREYLERİN, İŞARET DESTEKLİ HABER

BÜLTENİNİ ANLAMA DÜZEYİNİ ÖLÇEN SORULARIN MADDE

ANALİZİ

SORULARIN
SORULAR MADDE TOPLAM ÇIKARILMASI İLE
KORELASYONU ELDE EDİLECEK
ALPHA DEĞERİ

SORU 1 .26 .71


SORU 2 .19 .72
SORU 3 .14 .72
SORU 4 .43 .69
SORU 5 .32 .70
SORU 6 .14 .72
SORU 7 .26 .71
SORU 8 .24 .71
SORU 9 .52 .70
SORU 10 .46 .69
SORU 11 .52 .70
SORU 12 .32 .70
SORU 13 .47 .70
SORU 14 .30 .71
SORU 15 .43 .69
SORU 16 .22 .72
SORU 17 .30 .71

17 MADDE

ALPHA = .72 STANDART MADDE ALPHA DEĞERİ = .75

54

You might also like