You are on page 1of 8

Curr Res Soc Sci (2015), 1(2) • 27-34

ARAŞTIRMA MAKALESİ

Ferîdüddîn Attâr ve
Bir Gazelinin İncelenmesi
Fatma KOPUZ ÇETİNKAYA1
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü, Ağrı, Türkiye
1

Öz
İran edebiyat tarihinin önemli mutasavvıf şahsiyetlerinden biri olan Ferîdüddîn Attâr-i Nîşâbûrî, Hicri VI.
yüzyılın sonları ve VII. yüzyılın başlarında yaşamıştır. Selçuklu dönemi tasavvuf edebiyatında önemli bir
yeri olan Attâr hayatı boyunca çeşitli eserler kaleme almıştır. Sade ve akıcı bir üsluba sahip olan Attâr;
tasavvuf, aşk, irfan, naat, âşıklık konularını içeren şiirler söylemiştir. Bu çalışmada Attâr’ın hayatı, edebi
kişiliği, düşünceleri hakkında bilgi verilerek Dîvân’ından bir gazel Türkçeye çevrilip arûz, kafiye, edebî
sanatlar ve içerik açısından incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Attar, Ferîd, Ferîdüddîn Attâr-i Nîşâbûrî, Dîvân, Gazel, Tasavvuf.

Farīduddīn Attār and a Study on the One of His Ghazal


Abstract
Farīduddīn Attār who is one of the most important mystic personalities of Iranian literature, lived in
the end of the 12th and the early of the 13th century. Attâr who has a significant status in the literary of
mysticism of the Seljuk period wrote many books throughout his life. He said poems contain mysticism,
love, wisdom, naath, amorousness with a pure and fluent style. In this study the information about life,
literary style and ideas of Attâr was given and one of his ghazal from Diwan was translated into Turkish
and the structure, rhyme, literary arts and the content of this ghazal were studied.
Keywords: Attar, Farīd, Farīduddīn Attār-i Nishāburī, Diwān, Ghazal, Mysticism.

Giriş bilgi verilip söz konusu gazelin vezni, kafiyesi


İran tasavvuf edebiyatının önemli isimlerinden ve mevcut sanatları tespit edilip beyitler sırasıyla
olan Ferîdüddîn Attâr Selçuklu döneminde ya- ele alınıp açıklanmıştır.
şamış, günümüze birçok değerli eser bırakmıştır.
Yalnız kendi topraklarındaki şairleri etkilemekle
Ferîdüddîn Attâr
kalmamış, İslam edebiyatı bünyesinde yer alan
birçok edebiyatı ve bu edebiyattaki birçok şairi İsmi Ferîdüddîn Ebû Hâmid Muhammed b. İbra-
de etkilemiştir. Nitekim Türk divan ve tasavvuf him (Attâr, 1386 hş., s. 22), Ebû Hâmid Ferîdüd-
edebiyatlarında pek çok şair ve yazar onu takip dîn Muhammed b. Ebî Bekr-i İbrahim-i Nîşâbûrî
etmiş; eserlerinden Mantıku’t-tayr, İlâhînâme, (Şahinoğlu, 1995, IV, s. 95), Attâr-i Muhammed
Sorumlu Yazar: Esrârnâme, Tezkiretü’l-evliyâ ve Pendnâme (Attâr, 2536 şş., s. 5), Şeyh Ferîdüddîn Attâr-i
Ağrı İbrahim Çeçen Türkçeye çevrilmiştir. Nîşâbûrî (Attâr, 1391 hş., s. 7) ve Muhammed
Üniversitesi, Fen-Edebiyat Bu çalışmada Ferîdüddîn Attâr’ın hayatı, eserle- (Attâr, 1386 hş., s. 7) olarak kaydedilen Attâr’ın
Fakültesi, Fars Dili ve
ri, edebi kişiliği ve tasavvufi düşünceleri hakkın- doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Kay-
Edebiyatı Bölümü, Ağrı,
Türkiye da bilgi verilerek Dîvân’ından bir gazeli Türkçe- naklarda 513 (1119) (Semerkandî, 1338 hş., s.
fatmakopuzz@gmail.com ye çevrilmiştir. Gazel nazım türü hakkında kısa 140), 537-540 (1142-1145) (Şahinoğlu, 1995,

Curr Res Soc Sci (2015), 1(2) 27


hş., s. 11). Bahaeddîn Muhammed‟in Irak yolcuğu esnasında
Nîşâbûr‟da Şeyh Attâr‟ın yanına gittiği; Attâr‟ın, Esrârnâme‟sinin
s. 95) yılları arasında, 553 (1158) (Attâr, 1385 hş., s.olan
35), Mevlânâ‟ya
çocuk olanverdiği Mevlânâ’ya verdiği de söylenmektedir
de söylenmektedir (Attâr,hş., s. 7).
(Attâr, 1372
Selçuklu zamanı Sultan Sencer padişahlığı dönemi sonla- 1372 hş., s. 7).
ARAŞTIRMA MAKALESİ

rına doğru 540’ta (1145) (Attâr, 2536 şş., s. 5) Nîşâbûr’a


Bir gazelinde
Bir gazelinde şair, şair, kendisinin
kendisininuzun uzun bir birömürömür sürdüğünü, sa
sürdüğünü,
bağlı Kedken’de (Attâr, 1386 hş., s. 23, Safâ, 1386 hş., II, saçının ağardığını, dişlerinin döküldüğünü ve sonunda iş
s. 858), Devletşâh’ın görüşüne göre Şâdyâh’ta (Attâr, döküldüğünü
1372 ve sonunda iş yapacak takatinin kalmadığını söylem
yapacak takatinin kalmadığını söylemektedir (Attâr, 1386
hş., s. 3) dünyaya geldiği, eczacılık ve tıp ilmiyle uğraş-
15; Attâr,hş.,
1390 s. 15;hş.,
Attâr, s. 1390
115):hş., s. 115):
tığı için “Attar” lâkabını aldığı ve bu lâkapla meşhur ol-
duğu yazılıdır (Şahinoğlu, 1995, IV, s. 95). Bazı eserlerde ‫تتتتتتتتتتت متتتتتتتتتتتد ک تتتتتتتتتتتد تتتتتتتتتتتد‬ ‫کشتتتتتتتتتتت‬
lakabının Ferîdüddîn, künyesinin Ebû Hamid olduğu, ge-
nellikle Attâr bazen de Ferîd (Attâr, 2536 şş., s. 5) ismini ‫ختتتتتتتتتتت ار تتتتتتتتتتت کتتتتتتتتتتد تتتتتتتتتتد‬
kullandığı yazılıdır. Aynı şekilde birtakım gazel, kaside ve
mesnevilerinde de adını Ferîd olarak zikretmektedir (Attâr,
1386 hş., s. 7).
‫تتتتتتتتتد تتتتتتتتت‬ ‫ک تتتتتتتتت‬ ‫متتتتتتتتت ک ک دتتتتتتتتت‬
Attâr, araştırmacıların görüşüne göre babası gibi eczacılıkla
meşgul olmuş (Attâr, 2536 şş., s. 6), bir yandan da ilim ve ‫تتتتتتتتتتتتتتتتد‬ ‫تتتتتتتتتتتتتتتتدک‬ ‫ز کتتتتتتتتتتتتتتتتد‬
irfan tahsil etmiştir (Uludağ, 2007, s. 12). Bu hususta Attâr
Hüsrevnâme’de, İlâhinâme ve Musîbetnâme adlı eserlerini
eczanede yazdığını dile getirir (Attâr, 2536 şş., s. 6). Eser-
lerinden iyi derecede Arapça bildiği; tefsir, hadis, kelâm,
‫تتتتتتت‬ ‫ستتتتتت ستتتتتتد‬ ‫تتتتتت ک کتتتتتت ستتتتتت‬ ‫ز‬
fıkıh gibi dinî ilimler öğrendiği; hikmet, felsefe, astronomi, ‫تتتتتتتتتتد‬ ‫ز تتتتتتتتتتد‬ ‫تتتتتتتتتتد‬ ‫ستتتتتتتتتتد تتتتتتتتتت‬
eczacılık gibi aklî ve tecrübî ilimleri bildiği anlaşılmakta-
dır. Ancak bu ilimleri nerede ve kimlerden öğrendiğine Ömrümüzün gemisi karaya vurdu
dair kesin bir bilgi yoktur (Attâr, 1381 hş., s. 9). Bu hususta Yük suya düştü, harap oldu
Rıza Kulî Hân Hidayet Attâr’ın tıp ilminde Sultan Muham- Ömrümüzün gemisi karaya vurdu
Saç, denizin köpüğü ile aynı renge boyandı
med Harzemşâh’ın özel hekimi Mecduddîn-i Bağdâdî’nin
Yük suyadeğerli
Ağızdan düştü,inciler
harap oldu
döküldü
öğrencisi olduğunu söyler (Attâr, 1372 hş., s. 5).
Attâr, tıp ilmi ve eczacılık ile meşgulken bir olay neticesin- Köküdenizin
Saç, rüzgâr üzerinde
köpüğüolan ömür renge
ile aynı günü boyandı
de bir anda bu işi bırakır; her şeyden elini eteğini çeker ve Feleğin boynuzuyla bozguna uğradı
kendisini maneviyata verir. Nitekim Câmî bu hususta şöyle
bir rivayet nakleder: “Bir gün Attâr, dükkânında işleriyle Attâr’ın vefatı hakkında da çeşitli rivayetler vardır. Moğol-
meşgulken oraya bir derviş gelip birkaç kez ‘Şey’un lillah’ ların Nîşâbûr’daki katliamı sırasında vefat ettiği söylen-
dedi. O ise dervişle ilgilenmedi. Derviş; “Ey Efendi! Sen mektedir (Attâr, 1372 hş., s. 10); ancak bu hususta 589
nasıl öleceksin?” diye sordu. Attâr; “Senin öleceğin gibi!” (1193) ile 632 (1234) yılına kadar değişen çeşitli tarihler
diye cevap verdi. Bunun üzerine derviş; “Sen, benim gibi verilmektedir. Bu tarihler arasında en fazla 618 (1221)
ölebilecek misin?” diye sordu. Attâr “Evet!” dedi. Attâr’ın (Attâr, 1386 hş., s. 12) veya 628 (1231) üzerinde durul-
cevabı üzerine tahtadan bir kâsesi olan derviş, kâseyi ters maktadır. Böyle olmakla birlikte birçok kaynakta Attâr’ın
çevirip “Allah” diyerek hemen can verdi. Bu olaydan sonra Moğol istilasına uğrayan Nîşâbûr’daki katliam sırasında
Attâr’ın durumu birden değişti ve dükkânını terk edip bu yani 618’de (1221) şehit edildiği anlatılmaktadır (Şahinoğ-
yola girdi” (Safâ, 1386 hş., II, s. 860). lu, 1995, IV, s. 95; Attâr, 2007, s. 15).
Attâr’ın hayatı hakkında bilgi veren ilk mutasavvıflardan
olan Câmî, Attâr’ın Harezmî olarak bilinen Necmeddîn-i Edebî Kişiliği ve Eserleri
Kübrâ’dan eğitim almış Mecduddîn-i Bağdadî’nin mürit- Attâr, İran edebiyatının büyük şairlerindendir. Sade ve
lerinden olduğunu belirtir (Safâ, 1386 hş., II, s. 860). Bazı güçlü bir dile sahiptir (Attâr, 1372 hş., s. 15). Klasik nazım
araştırmacılar Attâr’ın hayatının bir kısmını tarikat derviş- şekillerinin birçoğunu kullanmış; fakat daha çok mesnevi
leri gibi yolculukla geçirdiği, Mekke’den Maveraünnehir’e ve gazelde başarı sağlamıştır. Kasideleri naat, öğüt ve ta-
kadar birçok şeyhi ziyaret ettiği, bu yolculuklar esnasında savvufun ana meseleleri hakkındadır. Attâr’ın ustalığı ta-
Mecduddîn-i Bağdadî’nin hizmetinde bulunup kendisinden savvufî gazellerinde aranmalıdır. O, bu türde yalnız yaratı-
feyz aldığı hatta Rukneddîn-i İshâk veya Kutb Haydar’ın cı olmakla kalmamış, kendisinden sonra gelen mutasavvıf
da müridi olduğu görüşündedir (Attâr, 2536 şş., s. 7). Bu- olan ve olmayan şairlerin örnek aldığı bir isim olmuştur.
nun yanında Attâr’ın mürşit olarak gördüğü ve sözlerinden Gazelleri tasavvuf zevkini, özellikle vahdet-i vücûd nazari-
etkilendiği kişileri, Şeyh Mecduddîn-i Bağdadî, Şeyh Ebû yesini, ilâhî yolculuk için gerekli kabul ettiği aşkı ve âşıklı-
Saîd Ebi’l-Hayr, Hâkânî, Senâî, Nizâmî, Rûdekî, Nâsır-ı ğı dile getirir. Attâr, gazelleri için uygun ve gönle hoş gelen
Hüsrev ve Firdevsî olarak sıralayabiliriz (Attâr, 1391 hş., vezinler bulmuştur. Divân’ında yer alan şiirlerinin büyük
s. 11). Bahaeddîn Muhammed’in Irak yolcuğu esnasında bir kısmı rediflidir. Şiirlerinin çoğunluğunu oluşturan mes-
oğlu Mevlânâ ile birlikte Nîşâbûr’da Şeyh Attâr’ın yanı- nevilerin hepsi tasavvufla ilgilidir (Şahinoğlu, 1995, IV, s.
na gittiği; Attâr’ın, Esrârnâme’sinin bir nüshasını henüz 95).

28 Curr Res Soc Sci (2015), 1(2)


Şairin çeşitli tahayyüller noktasındaki kabiliyeti, konula- cak üzerindeki varlık perdelerini kaldırdıktan sonra Allah’ı
rı birbirine bağlamadaki başarısı, letafeti, şevki ve zevki bulabilir ve O’nu görebilir. Attâr’a göre Allah, muhtelif

ARAŞTIRMA MAKALESİ
okuyucuyu hayrete düşürür. Akıcı ve açıklayıcı bir üsluba şeylerde muhtelif kisve­lerle tecelli eder (Şahinoğlu, 1995,
sahiptir (Safâ, 1386 hş., s. 858). IV, s. 96).
Horasan üslûbunda şiir söyleyen Attâr’ın sözü süssüz, dili Attâr, tasavvufun esası kabul edilen tarikat, marifet ve ha-
sıcak ve etkileyicidir. Şiirleri aşk ve işti­yakı dile getirir kikat merhalelerini talep, aşk, marifet, istiğna, tevhid, hay-
(Attâr, 1372 hş., s. 15). Güç ve anlaşılmaz tarafı azdır. Ke- ret ve fenâdan ibaret yedi merhaleye çı­karır. Kâmil insan
limeler genellikle bilinen anlamlarıyla kullanılmıştır. Eser- olmak için gerekli olan yolculuğun sayısız zahmetleri ve
lerinin hemen hepsini tasavvufî konuları anlatıp açıkla­mak sı­kıntıları vardır. Bu yolculuğun ilk şartı talep ve araştır-
için yazmıştır. Aşk ateşi, vahdet şuuru ve heyecanı bütün madır. Ona göre âşık, canını pervane gibi ateşte feda eden
şiirlerinde ve özellikle Divân’ında büyük ölçüde hissedilir. kimsedir. Aşkı ve ateşi olmayan kimse ölse daha iyidir.
Şiirlerinin hepsinde insana, ömrünü nasıl geçireceği konu- Mantıku’t-tayr ve Musîbetnâme adlı mesne­vilerinde belirt-
sunda etkili hatırlatmalarda bulunarak onu fırsatı ganimet tiği gibi sâlik, ilâhî cevheri kendinde bütünüyle hissetmek
bilmeye, iyi iş yapmaya ve Hak yoluna hizmete çağırır (Şa- için, her türlü zahmet ve ıstıraba tahammülü olan bir aşk
hinoğlu, 1995, IV, s. 95). ile uzun bir yol takip eder. Bütün kâinatı yani felâket ve
Tezkiretü’l-evliyâ, İlâhînâme, Esrârnâme, Musîbetnâ- engellerle dolu yedi vadiyi dolaştıktan sonra nihayet ara-
me, Hüsrevnâme, Muhtârnâme, Mantıku’t-tayr ve Dîvân dığını kendinde bulur ve kendisi de tamamen aradığı şey
Attâr’ın eserleri arasındadır. Tezkiretü’l-evliyâ dışındaki yani Hak olur (Şahinoğlu, 1995, IV, s. 96).
eserleri manzum olarak yazılmıştır.
Kaynaklarda Pendnâme, Haydarmâme, Uşturnûme, Gazelin İncelenmesi
Cevherü’z-zât, Nüzhetü’l-ahbâb, Mazharü’l-acayib, Lisâ-
Attâr’ın hayatı, edebî kişiliği, fikir dünyası ve eserle-
nü’1-gayb, Rumûzü'l-'âşıkîn, Şâhbâznâme, Mihr ü Müş-
ri hakkında kısaca bilgi verildikten sonra, burada şairin
teri, Heftâbâd, Heft Vâdî, Tercümetü’l-ehâdîs, Sî Fasl,
Divân’ında yer alan gazellerinden biri Türkçeye çevrilip
Miftahu'l-fütûh, Bî-sernâme, Bülbülnâme, Mi'râcnâme,
incelenmiştir. Şiirde mevcut olan edebî sanatlar, vezin ve
Cümcümenâme, Vusîatnâme, Heylâcnâme, Hayyâtnâme,
kafiye gösterilip gazel nazım türü hakkında bilgi verilmiş-
Vasiyetnâme, Kenzü'l-hakâik, Kenzü'l-esrar (Kenzü'l-bahr),
Velednâme, Siyâhnâme, İhvânü's-safâ ve Esrârü'ş-şühûd tir. Mesnevilerindeki tasavvufî fikirleri lirik bir tarzda ifade
gibi eserler Attâr'a isnat edilip çoğu onun adıyla basılmış, ettiği kaside, gazel ve tercilerden oluşan Divân’ı Takî-yi
hatta bazıları Türkçe dâhil birçok dile tercüme edilmiştir. Tefazzulî (Tahran, 1366 hş.), Bedîuzzaman Furûzanfer
Ancak son araştırmalar, ilk beş eserin ona isnadının çok (Tahran, 1386 hş.), Gulamrızâ Kayserî (Tahran, 2536 şş.),
şüpheli, diğerlerinin ise tamamen sahte olduğunu ortaya Saîd-i Nefisî (Tahran, 1389 hş.), Ferheng u Kalem (Tahran,
koymuştur. Furûzanfer ve Zerrînkûb'a göre ona ait olduğu 1391 hş.), İsmail Şahrûdî (Tahran, 1372 hş.) tarafından tas-
şüpheli olan Pendnâme hariç bunların tamamı uydurmadır. hih ve tetkik edilerek basılmıştır.
Yine bu araştırmacılara göre adı geçen eserlerin pek çoğu Söz konusu gazel Saîd-i Nefisî, Gulamrızâ Kayserî, Be-
XV. yüzyılda yaşayan Attâr-ı Tûnî tarafından yazılmış, bir dîuzzaman Furûzanfer, İsmail Şâhrûdî neşrinde on üç,
kısmı da yine adı veya mahlası Attâr olan diğer kişilerce Takî-yi Tefazzulî ve Ferhen u Kalem neşrinde on bir be-
kaleme alınmıştır (Şahinoğlu, 1995, IV, s. 98). yittir. Çalışmada ise Takî-yi Tefazzulî (Tahran, 1366 hş.)
neşrindeki gazel esas alınmıştır.
Fikri ve Tasavvufî Düşünceleri Sözlükte kadınlar hakkında söylenen güzel ve âşıkane söz
Attâr, büyük mutasavvıf şairlerdendir. Onun aşk ve arzu (Mermer, Bayram, Alıcı, Eflatun, Keskin, 2013, s. 86); ka-
dolu sade ve etkileyici sözleri, her zaman hakikat yolcula- dınlarla oynaşmak, sevişmek, aşk oyunu oynamak, aşk ve
rına büyük bir aşk ve zevkle maksada ulaşmada rehberlik âşıklıktan söz etmek manasına gelen gazel, terimde birinci
etmiştir (Attâr, 1372 hş., s. 15). Yüce irfanî düşünceleri- beytin ilk mısrası ile sonraki beyitlerin ikinci mısralarının
ni açıklamada dil ve şiirdeki eşsiz gücü kendisine başarı aynı kafiyede ve baştan sona aynı vezinde olduğu birkaç
sağlamıştır. Anlatımında çeşitli temsillere tevessül etmesi, beyte denir. En az beş, en fazla on beş, on altı ve nadiren
irfanî bir konuyu izah ederken değişik hikâyeler anlatmış on dokuz beyit de olabilir; on dokuz beyitten fazla olan
olması, tekkelerde itikâfa çekilmiş kimselerin amaçlarını gazellere de rastlanmaktadır. Gazelin ilk beytine matla, ge-
diğer insanlar için daha iyi, daha anlaşılır ve açık bir hâle nellikle şairin mahlasına yer verdiği son beytine makta, en
getirmiştir (Safâ, 1376 hş., II, s. 859). güzel beytine ise beytü’l-gazel denir (Değirmençay, 2013,
Attâr’ın düşünce dünyasında, görünen “çokluk” (kesret), s. 86). Gazeller genellikle sevgi, sevgili, sevgiliye duyulan
ezelî âlemde Hakk’ın zâtı ile “bir”dir, ayrılık ve çokluk aşk ve âşıklık konularını işlemekle birlikte bazen tasavvufî,
yoktur. Çokluk bu âlemdedir ve tamamen zahirîdir. Varlık- felsefî, ahlakî ve siyasî meseleleri de ihtiva eder. Aynı za-
tan bir zerreye sahip olan herkes, bütün zerrelerin bir var- manda methiye olarak yazılmış gazeller de bulunmaktadır
lıktan geldiğini anlar. İlâhî cevheri içinde taşıyan insan, an- (Değirmençay, 2013, s. 86).

Curr Res Soc Sci (2015), 1(2) 29


(Değirmençay,
Sözbahr-i konusu 2005,
gazel s. 81) hafîf-i
(Değirmençay,
bahr-i yani feilâtun/fâilâtün,
2005, aslem s. 81) (-i yani mahbûn-i mefâilün,
feilâtun/fâ mak f
(Değirmençay, Söz konusu 2005, Söz s.gazel
81)(Değirmençay,
(Değirmençay,
konusu yani
(Değirmençay, gazel hafîf-i
feilâtun/fâilâtün, 2005,
2005,
bahr-i
2005,
Söz aslem s.s.
s. 81)
hafîf-i
konusu81) (-iyani
mefâilün,
81) yani mahbûn-i
aslem
yani gazel feilâtun/fâilâtün,
feilâtun/fâilâtün,
fâ„lât(-i
feilâtun/fâilâtün,
bahr-i maktû)-i
mahbûn-i
vezninde hafîf-i mefâilün,
mefâilün,
arûz
maktû)-i
kaleme
mefâilün,
aslem vealınm fâ„

za
(-ifâa
Söz konusu gazel bahr-i hafîf-i aslem (-i mahbûn-i
Şiirin kafiyesi incelediğinde beyit sonlarında kafiyeden so maktû)-i arûz ve zarb-i musa
(Değirmençay, 2005,
(Değirmençay, (Değirmençay,
Şiirin kafiyesi
s.kafiyesi
81) 2005, 2005,
incelediğinde
yaniincelediğinde
s.feilâtun/fâilâtün,
81) Şiirin yanis. 81) kafiyesi yani beyit
feilâtun/fâilâtün, feilâtun/fâilâtün,
mefâilün,sonlarında
incelediğinde fâ„lât
mefâilün, kafiyedenmefâilün,
vezninde
beyit sonları
fâ„lât vef
son
kal
(Değirmençay,
Şiirin kafiyesi incelediğinde 2005, s. 81) Şiirin
Şiirin
yani
Şiirinşekilde
beyit kafiyesi
feilâtun/fâilâtün,
kafiyesitekrar
sonlarında incelediğinde
(Değirmençay,
edilen
incelediğinde mefâilün,
“‫ت‬
kafiyedenbeyit ‫”د‬ beyit
beyit 2005,
fâ„lât sonlarında
kelimelerinin sonlarında
sonrasonlarında s. 81)
vezninde
gelen, aynı yani kafiyeden
redifkafiyeden
feilâtun/fâilâ
kaleme
kafiyedenolarak
anlamdason sonr
alınmson
kulla v
‫تتتتتتتجز شتتتتتتتت تتتتتتت تتتتتتتد د تتتتتتتت‬Şiirin kafiyesi incelediğinde şekilde
Şiirin Şiirin tekrar
kafiyesiedilen
kafiyesi incelediğinde
şekilde
incelediğinde “‫ ت‬tekrar ‫ ”د‬beyit
kelimelerinin
beyit sonlarında
edilen sonlarında“‫ت‬ redif
kafiyeden
‫”د‬ olarak kullan
kelimelerinin
kafiyeden son
şekilde
Şiirin kafiyesi edilenŞiirin
tekrar incelediğinde “‫ ت‬şekildeşekildeise
kafiyesi
‫”د‬
şekilde şutekrar
kelimelerinin
beyitsonra
tekrar
şekildedir:
incelediğinde
tekrar edilen
gelen, edilen
sonlarında
edilen
beyit
aynı redif
Şiirin “‫ت‬
“‫ت‬
sonlarında beyit
olarak
“‫ت‬
anlamda
kafiyeden
‫”د‬
kafiyesi ‫”د”د‬kelimelerinin
kelimelerinin
kafiyeden
sonlarında
kullanıldığı
vekelimelerinin
aynı
sonra şekilde
incelediğinde gelen,
redif
redif
sonra
kafiyeden
görülür.
redif
tekraraynı
olarak
olarak
gelen,
olarak
edilen
beyit sonra
Kafiye
anlamda
kullanı
kullan
aynı
sonlarınd gele
keli
kullan ve
an
‫شتتتتتتتتتت س تتتتتتتتت تتتتتتتتت د د تتتتتتتتتت‬şekilde tekrar edilen ise şu şekildedir: ise “‫ت‬ şuredif şekildedir:
ARAŞTIRMA MAKALESİ

ise
ise şekilde
şu
şu “‫ت‬ tekrar
şekildedir:
şekildedir: kelimelerinin
‫ ”د‬kelimelerininedilen ‫ ”د‬olarak
redif kelimelerinin
olarak kullanıldığı
kullanıldığı redif görülür. olarak
görülür. kullan Ka
ise şu şekildedir:
şekilde tekrar edilen şekilde “‫”د ت‬ise tekrar şu
kelimelerinin‫د‬ edilen
şekildedir:
, ‫بد‬ “‫ت‬ şekilde
redif
,
Kafiye kelimeleri ise şu şekildedir:
‫”د‬
‫د‬ kelimelerinin
olarak
‫س‬ , tekrar ‫د‬ edilen
kullanıldığı
, ‫د‬ redif
“‫ت‬
, olarak
‫”د‬
görülür.
‫حقد‬ , kullanıldığı
kelimelerinin
‫د‬Kafiye. ‫د‬ ‫ت‬kelim, red g
ise şu şekildedir: ise şu
‫د‬ şekildedir:
, ‫بد‬ , ‫د‬ ‫س‬ , ‫د‬ , ‫د‬ , ‫حقد‬ , ‫د‬ . ‫د‬ ‫ت‬ , ‫د‬
ise şu‫ د‬şekildedir: , ‫ بد‬, ‫ س د‬, ‫ د‬Kafiye
ise şu şekildedir: ‫دد‬,‫ د‬,,,‫بد د‬,‫ بدبد‬,,‫حقد‬ ise
‫د‬,‫س دد‬şu ‫سدس‬,,,.‫د‬şekildedir:
‫ددد‬, ‫ت د‬,,‫بد‬,, ‫د‬,‫ز ددد‬,,‫د‬, ‫حقدس‬ , ,, ‫ دد د‬.., ‫تت ددد‬,,, ‫حقد‬
‫حقد‬ ‫ززددد‬
‫ل د تتتتت کتتتتت ع تتتتتت تتتتت ک شتتتتتت‬ kelimelerindeki son asıl harf ‫ د‬olan
, ‫حقد‬ ‫ ک‬,, ‫ د“ د‬. ”, ‫د‬revi ‫ ت‬, har
‫ د‬, ‫د بد‬, Kafiye ‫د‬Kafiye
,Kafiye ‫بد س‬,‫ د‬,,kelimelerindeki
‫حقدبد د‬
, ‫ س‬,, ‫دد د‬Kafiye
‫ د‬kelimelerindeki
kelimelerindeki ,‫ س د‬,,,‫حقد‬son ‫د‬son
son ‫بد‬
,asıl
,‫د‬kelimelerindeki
,‫د‬asıl
asıl, . ‫حقد‬ ‫د‬
‫ د‬harf
harf ‫د‬,‫س‬,‫ت‬, ,olan
harf
‫حقد‬
olan
‫د‬olan
‫د‬ ‫ د‬,son
.harfi‫““ز‬,‫د‬,“‫””تد‬asıl
.,”‫ک د‬revi
‫د‬ revi
revi
,,‫دد‬harf
‫تز‬harfi;
,‫د‬harf
,harfi;
‫حقد‬ ola
, ‫د‬,‫د‬
‫ت ن ک س تتتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتتت‬ ‫د‬
Kafiye , ‫بد‬ ,
kelimelerindeki
‫قتتتتتتتتتتت‬ ‫د‬ ‫س‬ , ‫د‬ son Kafiye,
aralarında
asıl ‫د‬ ,
harf
kelimelerindekiolan,
harekeli ‫د‬ “ . bir” ‫د‬
harf
revi
son‫ت‬ , ‫د‬
bulunan
harfi;
asıl ‫ز‬ ,
harf revi“ ‫د‬ ” ‫ک‬
olan,
harfinden “‫د‬ ise ” , harf-i
revi önce, te„s
harfi re
aralarında
Kafiye harekeliaralarında
kelimelerindeki bir harf son bulunan
harekeli
asıl harf “bir ” olan
harfi
harfise ise
“bulunan harf-i
”harfi; “te„sis
revite„sis ”harfhav
aralarında Kafiye kelimelerindeki
Kafiye
harekeli bir harf aralarında
aralarında
revi Kafiye
bulunan harfi
kelimelerindeki son harekeli
harekeli
asıl
kelimelerindeki
arasında
“harekeli
”olanharfi bir
harf
sonbir
isekalanharf
harf
olan
son
asıl
harf-i bulunan
bulunan
asıl “
harekeli
harf harf”
te„sis veya revi
olan
olan ““
harf ” ” “ harfi
harfi
harfi;
“ ”
elif-i revi
ise ise
revi revi harf-i
harf-i
harfi;
dâhildir
te„sis; harfinden te„sis
(Deği
elif-i revi te„
Kafiye kelimelerindeki sonaralarında
revi asıl harf
harfi arasında
Kafiye“ bir
kalan ” harf
revi bulunan
kelimelerindeki
harekeli harfi; harf
“ ” harfi
revi son ise
harfinden
“” ”harfi ise
asıl
dâhildir
harf-i
harf
önce, te„sis
olan
(Değirm rev
revi
aralarında harfinden harekeli önce, revi reviharfi
bir ile
harf aralarında
arasında
bulunan harekeli
kalan
“ bir harf
harekeliise bu- harf
harf-i “
te„sis ” i
revi‫تتتتتتتتد‬
harfi‫ بت‬aralarında arasında bir harekeli
aralarında
kalan revi
revi birharfi
harfi harf
harekeli arasında
arasında
bulunan
bir harf kalan
kalan
“ bulunan
” harfiharekeli
harekeli ise “ ” harf
harf
harf-i
harfi “ ””
te„sis
ise ise
ise
harf-idâhildir
dâhildir
veya elif-i
te„sis (Değirm
(Değirm
te„sis
veya e
‫ک تتتتتتتتت د تتتتتتتتت شتتتتتتتتتت‬aralarında harekeli harfharekeli
revi
bulunan harfi
lunan harf “ ” “
arasında ”
harfi
harfi iseise dâhildir
kalan
aralarında
ise harf-i harf-i
Manzumedeki söz sanatları incelendiğinde; ikinci beyitte in harekeli
te‘sis (Değirmençay,
veya
harekeli
te„sis harf
elif-i
veyabir “
te‘sis;
harf”
elif-i 2005,
iseelif-idâhildir
bulunan
te„sis; s.
te‘sis 112).

elif-i(Değirm
” harfi
te„s
revi harfi arasında revi ileharfi
Manzumedeki
kalan revi harfi
arasında
harekeli arasında
söz
harf kalan“ kalan
sanatları ” ise harekeli
harekeli incelendiğinde;
dâhildir harf
harf “ ” ise iseikinci
dâhildir
dâhildir beyitte (Değirm s.ins1
‫تتتتتتتتتد بتتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتت‬revi ‫ ت‬Manzumedeki
‫ ز‬harfi
‫شتتتتتتتتتتت‬arasında reviharekeli
harfi
Manzumedekiarasında
Manzumedeki kalan söz
söz revi Manzumedeki
harekeliharfi
sanatları
sanatları harf
arasında “ ”eden
incelendiğinde;
incelendiğinde; söz ise(Değirmençay,
kalan sanatları
dâhildir
harekeli
ikinci
ikinci incelendiğinde
(Değirmençay,
harf 2005,
beyitte
beyitte “ ” ise
insa
insa
sözkalan
sanatları düşünen, harf
(Değirmençay,
incelendiğinde; “ ” ise
duyan dâhildir
2005,
ikinci ve
Manzumedeki söz sanatları incelendiğinde; ikinci beyitte ins s. 112). (Değirmençay,
hareket
beyitte insan dışı bir2005,
canlı insan s.
ve 112).kişiliğind
cansız varl
düşünen,
Manzumedeki duyan söz ve
düşünen,
sanatları hareket duyan eden vebirhareket
incelendiğinde; insan
ikinci kişiliğinde
eden
beyitte birins
düşünen, duyan Manzumedeki Manzumedeki
ve hareket düşünen,
söz düşünen, Manzumedeki
sanatları
(kişileştirme) söz
eden duyan duyan
duyan
incelendiğinde;
sanatları sözveve
sanatının
bir Manzumedeki
insan sanatları
hareket
hareket incelendiğinde;
ikinci
(Dilçin,
incelendiğinde;
kişiliğinde eden
eden beyitte
2005, bir
bir
ikinci
göstererek ikinci
insan
insan
insan
s. 419)
beyittebeyitte
dışı kişiliğinde
kişiliğinde
olduğu
elde canlı
insan edilenvedışıci
görül
Manzumedeki söz sanatları düşünen,
incelendiğinde; ikincive hareket beyitte eden
söz
insan sanatları
dışı bircanlı insan
incelendiğinde;
ve kişiliğinde
cansız varlık
insan dışı canlı ve(kişileştirme)
(kişileştirme) sanatının cansız varlıkları;sanatının
(Dilçin, düşünen, duyan
2005, s. 419)
(Dilçin, ve ha-
olduğu 2005, görülüs. 41
4
‫(ل ز شتتتتتتت شتتتتتتت ختتتتتت ر‬kişileştirme) ‫تتتتت کتتتتتت‬düşünen,
‫ کت‬sanatının duyan düşünen,
(kişileştirme)
(kişileştirme)
vebirduyan hareket
nitelik duyan sanatının
sanatının
olan eden vebir(Dilçin,
“bilme” hareket
(Dilçin,
insan
eylemi eden
2005,
2005,
kişiliğinde
nispet bir
s.elde
s.s. 419)
419) insan
edilmiştir. olduğu
olduğu
göstererek kişiliğinde
görülür.
görülür elde
düşünen, duyan vedüşünen, (Dilçin,
hareket reket
(kişileştirme)
eden 2005,eden birve bir
s. hareket
insan
419)
sanatının
düşünen,
insan kişiliğinde
olduğu eden
(Dilçin,
kişiliğinde duyan bir
göstererek
görülür. 2005, veinsan
“Gönül”
göstererek hareket419) kişiliğinde
edilen edenBilme
teşhis
kelimesine,
olduğu
elde göster
görülür
bir
edilen ye
insa
ins t
bir nitelik olansanatının
(kişileştirme)
(kişileştirme) “bilme”
sanatının bir nitelik eylemi
(Dilçin,
(Dilçin, olan
2005,
nispet
“bilme”
2005, s. 419)
edilmiştir.
s. eylemi
olduğu
419) görü-
olduğu Bilme
nispet görülü yete
edil
‫ تتتتتت ت تتتتتتد د تتتتتتت‬bir ‫ا ک‬nitelik ‫(تتتتتت ز‬kişileştirme)‫س‬olan “bilme” bir
(kişileştirme)bir
sanatının
eylemi nitelik
birkonusunitelik
nitelik (Dilçin,
nispet olan
olan
beyitte
sanatının olan “bilme”
“bilme”
2005,
edilmiştir. “bilme”
(Dilçin,
“bilme” s. eylemi
eylemi
419)
Bilmefiili
2005,
eylemi olduğu
gönlenispet
nispet
s.
yeteneği 419)
nispet edilmiştir.
edilmiştir.
aitgörülür.
kılınmıştır.
olduğu
insana,
edilmiştir. “Gönül” Bilme
görülür.
akla Bilme
Bilme aittir yeten
yeten
kelime
“Gön fak
yete
(kişileştirme) sanatının (Dilçin, 2005,
lür. “Gönül” s. 419) (kişileştirme)
kelimesine, olduğu insanagörülür. sanatının
ait birait“Gönül”
nitelik (Dilçin,
olankelimesine,
“bilme” 2005, s. 419)
insan
konusu
bir nitelik beyitte olan “bilme” konusu
“bilme” fiili
eylemi gönle
beyitte “bilme”
nispet kılınmıştır. fiili
edilmiştir. gönle ait
Bilme kılınm
yete
bir nitelik olan
bir konusu
nitelikkonusu
“bilme” eylemi
olan beyitte
beyitte
eyleminispet
“bilme” “bilme”
“bilme”
nispet
edilmiştir.
bireylemi fiili
fiili
edilmiştir.
Bilme gönle
gönle yeteneği ait
ait
aitkılınmıştır.
Bilme kılınmıştır.
insana,yeteneği akla aittir insana, akla
bir konusu
nitelikbeyitte olan “bilme”“bilme” fiili
eylemi gönle
konusuÜçüncü nispet ait
beyittekılınmıştır.
edilmiştir.
beyitteki “bilme” nitelik
“ Bilme ‫بد‬nispet
fiili ”gönle
olan edilmiştir.
“bilme”
yeteneği
kelimeleri kılınmıştır.
insana,eylemiBilme
cinâs-ı akla nispet
tâm yeteneği
aittir edilmi
faka
sanatına in
konusu
Üçüncü fakat söz
beyitte konusu
beyitteki “bilme”beyitte
“ ‫بد‬ “bilme”
fiili” gönle fiili
kelimeleri gönle
ait ait
kılınmıştır.
cinâs-ı kılınmıştır. tâm sanatına
‫شتتتتتتتتت س تتتتتتتت د خ شتتتتتتتت ز س تتتتتتتت ت‬konusu beyitte “bilme” fiili gönlekonusu ait kılınmıştır.
konusu
Üçüncü beyitte beyitteki “bilme” konusu
“ fiili ‫” بد‬Üçüncü
beyitte
Üçüncü
gönle cinâs-ı
Üçüncü
kelimeleri
Üçüncü
“bilme”
aitbeyitteki
beyitteki
kılınmıştır.
tâm
beyitteki sanatı;
beyitteki
cinâs-ı ““Üçüncü
fiili
“ tâm
gönle
‫بدبدبد‬beyitte
imlâ ”ve
beyitteki
ait
””sanatına
kelimelerikılınmıştır.
kelimeleri “bilme”
telaffuz
kelimeleri
kelimeleri
“cinâs-ı
cinâs-ı
fiili
bakımından
cinâs-ı
örnektir. cinâs-ı
‫ بد‬gönle
tâm
” tâmkelimeleri
tâm
Lafzî tâmait
sanatı- sanatına
sanatına
aynı, kılınmış
sanatlardan
sanatına
cinâ
anlam öö
‫ز تتتتتتتز تتتتتتتد د تتتتتتتت‬ ‫کتتتتتتت د تتتتتتت‬ cinâs-ı
Üçüncü tâm
na ‫بد‬örnektir. sanatı;
Lafzî imlâ imlâ
cinâs-ı
sanatlardan ve tâm telaffuz
olan sanatı;
cinâs-ı bakımından
imlâ
tâm ve
sanatı; telaffuz aynı,
imlâ sanatına anlam
bakım
cinâs-ı tâm Üçüncü sanatı;“beyitteki
Üçüncü
imlâ cinâs-ı
cinâs-ı
“bir
beyitteki tâm
tâm
arada ” beyitteki
sanatı;
sanatı;
kelimeleri
kullanılmasıdır
“sanatı; ‫بد‬Üçüncü “ kelimeleri
”imlâ ‫بد‬ve
cinâs-ıve ”(Değirmençay,
kelimeleri
telaffuz
telaffuz
tâm cinâs-ı bakımından
bakımından
sanatına cinâs-ı
‫بد‬tâm ”2014,örnektir.
sanatınatâm
aynı,
aynı,
s.aynı,68). anlam
anlam
Lafzî
Söz
örnekti si
ko
Üçüncü beyitteki ‫” بد‬vekelimeleri
telaffuz
cinâs-ı
bir ve
arada
tâm
telaffuz bakımından
cinâs-ıbakımından
kullanılmasıdır
imlâ
tâm aynı, ve
sanatına
aynı, anlam
telaffuz
beyitteki anlam
(Değirmençay,
itibariyle
bakımından
“itibariyle
örnektir. 2014,Lafzîfarklı
kelimeleri
farklı s.
olan
sanatlardan
olan68). Söz
kelim
anlam
cinâs-
ko
cinâs-ı tâm sanatı; bir imlâ arada ve kullanılmasıdır
telaffuz (Değirmençay, 20o
bir arada
cinâs-ı
cinâs-ı tâmcinâs-ı
tâmkullanılmasıdır
sanatı; bir
sanatı; imlâ ve(Değirmençay,
birtâm
bir imlâ
“söz,
telaffuz
kelimelerin
arada
arada ve
cümle,
sanatı;
arada telaffuzbir
kullanılmasıdır
kullanılmasıdır
imlâ ibare”
2014,
kullanılmasıdır
bakımından
arada
vebakımından
cinâs-ı kullanılmasıdır
(Kanar,
s.telaffuz
aynı,68).(Değirmençay,
tâm
(Değirmençay,
Söz 2000, aynı,
bakımından
(Değirmençay,
sanatı;
anlam konusu s.bakımından
(Değirmençay,
imlâ
itibariyle
anlam
782)2014,
2014,
kelime aynı,
2014,
ve telaffuz
farklı s.2014,
s.s.beytin
itibariyle
anlamında 68).
anlam aynı,
68).
68).
olan
Söz
Söz anlam
farklıkonu
kullanıkon
itibariy
ilk
Söz
bakımınd mısr
kelime kon
‫تتتتت ک ستتتتت شتتتتتت‬ ‫تتتتت تتتتت تتتتت‬ “söz,
bir s. 68).
arada cümle, Söz konusu ibare”“söz,
kullanılmasıdır (Kanar,
kelime beytin
cümle, 2000,
(Değirmençay, ilk
ibare” s. 782)
mısrasında (Kanar, anlamında
2014,“söz,2000,
s.cüm- 68). s.kullanılm
Söz782) ko a
“söz, cümle, bir arada
ibare” (Kanar, “söz,
kullanılmasıdır
bir arada “söz, meydana
2000,
“söz, le,
cümle,
cümle,
kullanılmasıdır
ibare”
s.
cümle, 782) ibare”
ibare”
(Değirmençay,
gelen”
(Kanar, anlamında
ibare” (Kanar,
(Kanar,
(TDK,
(Değirmençay,
2000,
bir s.arada (Kanar, 2014,
s. 2011,2000,
782)
2000, s.
kullanılmışken
2000,
kullanılmasıdır 68).
s. s.
s.
2014,
anlamındas. 782)
1137) 782)
Söz
782) s. anlamında
anlamında
konusu
anlamındadır.
68).
kullanılmışken
ikinci
anlamında
(Değirmençay, Söz kelime
mısrasında kullanılm
kullanılm
konusu beytin
kullanılm2014 ke
“o
bir arada kullanılmasıdır (Değirmençay, meydana gelen” 2014, (TDK, 68). Söz
2011, konusu
s. 1137) kelime
anlamındadır. beytin ilk mısras
‫ک تتتتتتتد د تتتتتتتت‬ ‫تتتتتتت‬ ‫ک تتتتتتت ا‬ “söz, ikinci cümle, mısrasında ibare” meydana
“oluşan,
(Kanar, meydanagelen”
2000, s.(TDK,
gelen” 782) (TDK, 2011, 2011,
anlamında s. s. 1137) kullanılm anla
meydana “söz,
gelen” cümle, “söz,ibare” meydana
meydana
cümle, (Kanar, ibare”gelen”
gelen”
2000, (Kanar,(TDK,
(TDK,
s. 782) 2000, 2011,
2011,
anlamında
s. s.s.
782) 1137)
1137) anlamındadır.
anlamındadır.
kullanılmışken
anlamında kullanılmışken ikinci mısr
“söz, cümle, ibare”(TDK,(Kanar, 2011, meydana
2000, s.
Dördüncü 1137)
s. gelen”
782)
1137) anlamındadır. anlamındadır.
anlamında
beyitte (TDK,
“söz, isecümle, 2011,
kullanılmışken
“‫ر‬ s.
ibare”
‫”خ‬ 1137)
ve (Kanar,
“ anlamındadır.
ikinci
‫د‬ 2000,
” mısrasında
kelimeleri s. 782) anla
“ol
aras
meydana gelen” meydana
Dördüncü
(TDK, 2011, gelen”
beyitte
s. 1137) (TDK, ise
Dördüncü “‫ر‬2011,
anlamındadır. ‫”خ‬ s.
beyitteve1137) “ anlamındadır.
‫د‬ ” kelimeleri arası
meydana gelen” (TDK, meydana
2011, Dördüncü
Dördüncü gelen”
s. Dördüncü
olmak, 1137) (TDK,
ve “bozulmak”beyitte‫د‬beyitte
beyitte
anlamındadır. 2011,
”meydanaise
iseiseve“‫ر‬ s.“imar
“‫ر‬ 1137)
“‫ر‬gelen” ‫”خ‬
‫”خ‬ ve
ve
ve
olmak, “““ ise
anlamındadır.
(TDK, ””“‫ر‬
‫د‬2011,
‫دد‬tezâd
yapılanmak”
‫”خ‬1137)
kelimeleri
s.
” kelimeleri
kelimeleri ve “anlamı
manalarınarasınd
arasın‫” د‬
‫ ز تتتتتتتتت د تتتتتتتتت ستتتتتتتتت ا‬Dördüncü ‫ ل ختتتتتتتتت‬beyitte ise “‫ ر‬Dördüncü ‫”خ‬
olmak, arasında
beyitte
tezâd sanatı
bozulmak”
kelimeleri
ise
ve vardır.
“imar
‫”خ‬arasında
“Harapolmak,
ve
olmak, bozulmak”
yapılanmak”
sanatı
kelimeleri
ve
vardır.
manalarınd
arasın “
olmak,Dördüncü
olmak, bozulmak”
bozulmak” beyitte olmak,
“veve ise“imar
“imar “‫ر‬ bozulmak”
‫”خ‬
olmak, ve ve
“yapılanmak” “imar
‫ ” د‬içermesi olmak,
kelimeleri yapıla
arası
‫ تتتتت تتتتتز ز تتتتتد د تتتتتت‬Dördüncü olmak,‫ تتتتتت‬bozulmak”
Dördüncü ve
‫تتتتت‬beyitte
‫ک‬
beyitte
iseDördüncü
“imar
“‫ر‬ olmak,
‫”خ‬
ise
olmak,
ve
“‫ر‬
kullanılması,
“imar
beyitte ‫”خ‬
olmak,
yapılanmak”
“bozulmak”
ve anlamlarının
yapılanmak”
‫ د‬ise”anlamlarının
“‫ر‬
Dördüncü ve‫”خ‬
kelimeleri
‫“د‬imar ve
manalarındaki “olmak,
” manalarındaki
kelimeleri
zıtlık,
olmak,
beyitte
arasında ‫” د‬ise yapılanmak”
arasında
karşıtlık “‫ر‬iki
kelimeleri
bu
yapılanmak”
tezâd ikikelimenin
‫”خ‬ kelimenin
sanatı ve
manalarında
manalarında
tezâd
arasında“ sebebiy
manalarınd
vardır.
sanatı
‫د‬aynı ”tez
“H kb
kullanılması,
olmak, aynı beyitte
bozulmak” kullanılması, kullanılması,
veolmak, “imar zıtlık,
anlamlarının olmak, karşıtlık
anlamlarının
zıtlık,
yapılanmak” içermesi
karşıtlık zıtlık, içer- sebebiyl
karşıtlık
olmak, bozulmak” kullanılması,
kullanılması,
ve “imar
sanatını anlamlarının
olmak,anlamlarının
(Değirmençay, yapılanmak” zıtlık,
zıtlık,
2014, karşıtlık
karşıtlık
manalarındaki
s. 99) içermesi
içermesi
meydana bu manalarınd
sebebiyle
ikisebebiyle
kelime
getirmiştir
kullanılması,
olmak, bozulmak” veolmak,
anlamlarının bozulmak”
zıtlık,
“imarkullanılması,
olmak,
sanatını mesi karşıtlık
yapılanmak”
sebebiyle
ve
(Değirmençay,
“imar içermesi
anlamlarının
olmak,
manevi sebebiyle
bozulmak”
manalarındaki
sanatlardan
2014,
yapılanmak”
zıtlık,
s.olan 99)
manevi
karşıtlık
ve bu“imar
tezâd iki manalarındaki
sanatını
meydana
sanatlardan
içermesi
olmak,
kelimenin (De- sebebiyle
yapılanm
getirmiştir. aynı bube
olan
kullanılması,
sanatını
sanatını (Değirmençay,
(Değirmençay, anlamlarınınsanatını 2014,
2014, (Değirmençay,
zıtlık, s.s. 99)karşıtlık
99) meydana
meydana 2014,
içermesi s.
getirmiştir.
getirmiştir. 99)
sebebiyl mey
sanatını kullanılması,
(Değirmençay, anlamlarının
kullanılması,
2014, “ ğirmençay,
sanatını ‫ د‬s.karşıtlık
‫”س‬ ve zıtlık,
anlamlarının
99) “‫ت‬ 2014,
meydana
(Değirmençay, karşıtlık
‫”س‬s. zıtlık,
kullanılması, 99)getirmiştir.
kelimeleri içermesi
meydana
2014, karşıtlıkanlamlarının sebebiyle
s.getirmiştir.
anlamları Aynı
99) içermesi Aynı
itibariyle
şekilde
meydana manevi
şekilde
sebebiyle
zıtlık, “satın
beşinci
getirmiştir.
karşıtlık sanatlar
maneal”içA
beyi A
‫تتتتتتتت ن سشتتتتتتتت ک‬ ‫ سجتتتتتتتت‬kullanılması, ‫تتتتتتتز ختتتتتتتت‬ ‫ ت‬anlamlarının zıtlık,
“sanatını
‫ د‬beşinci
‫ ”س‬ve(Değirmençay, içermesi
“‫ ت‬de‫“”س‬kelimeleri sebebiyle anlamları manevi sanatlardan
itibariyle “satın al”itib olan vt
“““ ‫د‬tezâd
‫ دد‬anlamları
‫”س‬‫ ”س‬ve ve beyitte
“‫ت‬
“‫ت‬ s.‫”س‬‫”س‬ kelimeleri‫د‬
kelimeleri ‫”س‬ veve
2014, “‫ت‬
anlamları
anlamlarıs. ‫”س‬
99) kelimeleri
kelimeleri
meydana
itibariyle
itibariyle anlam-anlamları
getirmiştir.
‫تتتت تتتتز ت تتتتد د تتتتت‬sanatını “ ‫ ”ستتتتتد‬ve sanatını (Değirmençay,
‫ ”س ت“کتتتت‬kelimeleri
(Değirmençay, sanatını2014, (Değirmençay, 2014,
sanatına
s.‫”س‬sanatına
ları ve
99) “‫ت‬
itibariyle meydana ‫”س‬99)
örnektir.
itibariyle 2014,
sanatını
“satın
meydana
kelimeleri
al” “satıns. 99)
“sat”al”
ve(Değirmençay,
getirmiştir.
getirmiştir.
meydana
anlamları ve
Aynı
manalarını “sat” şekilde
Aynı
getirmiştir.
manalarını
itibariyle
2014,
taşıdıkları s.“satın
“satın
beşinci
için
şekilde al”
99)taşıdıkla
“satın al”
Aynıal”beş
meyda
beyitt
ve
ve
ve ş
tezâd
“kelimeleri
‫ت“د‬ ‫ ”س‬ve “‫ت‬ örnektir.
‫”س‬tezâdkelimeleri sanatına örnektir.
anlamları itibariyle “satın al” v
“ ‫ ”س د‬ve ““‫”س دت‬tezâd tezâd
‫”س‬ ve sanatına
tezâdsanatınasanatına
‫”س‬beyitte örnektir.
örnektir.
anlamları
kelimeleri örnektir. itibariyle “satın al” ve “sat” manaların
“ tezâd‫ ”س د‬sanatına ve “‫ ت‬örnektir. ‫ ”س‬kelimeleritezâd anlamları
Yedinci sanatına örnektir.
itibariyle “ ‫“”س “د‬satın ‫د‬anlamları
ve “‫ت‬ ”al”kelime ve itibariyle
‫”س‬ kelimeleri
“sat” “satın
manalarını
grubunda, anlamları al”
isim vetamlam“sat”
itibar
taşıdıkları
tezâd sanatına tezâd
Yedinci Yedinci sanatına beyitte
beyitte örnektir.
“Yedinci ‫د‬ kelime
kelimegrubunda,
” beyitte grubunda, isim tam- tamlama
isim
tezâdörnektir.
sanatına
Yedinci
Yedinci örnektir.
beyitte
beyitte tezâd
“ “ ‫د‬ ‫د‬ sanatına ”” kelime
kelime örnektir. “grubunda,
grubunda, ‫د‬ ” isimkelime
isim grubun
‫تتتت‬ ‫کتتتت‬ ‫ تتتتت کتتتت‬tezâd ‫ز‬ sanatına
‫تتت‬‫ت‬
Yedinci beyitte “ ‫د‬ ‫تتت‬‫ت‬ ‫پ‬ örnektir. mekniyye
”Yedinci laması
kelime beyitte şeklinde
grubunda,(kapalı elde
“ isim ‫د‬ istiâre)
edilen sanatı
istiâre-i
”tamlaması
kelime grubunda, mekniyye görülmektedir.
şeklinde elde (kapalı isim is-tamlamas
tamlamas
Nefsinis
edilen
tamlama
mekniyye tiâre) (kapalı istiâre) sanatı görülmektedir. Nefsin
‫تتتتتتتتتد د تتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتت‬Yedinci
‫زک‬mekniyye ‫تتتتتتتت ک‬ ‫ت‬Yedinci beyitte “Yedinci
mekniyye
mekniyye ‫د‬
tamlaması; ”sanatı
beyitte
(kapalı
(kapalı
kelime görülmektedir.
iki “mekniyye
ismin ‫ د‬oluşturduğu,
istiâre)
istiâre)
grubunda, ”Nefsin (kapalı
kelime
sanatı
sanatıisim mezarlığa istiâre)
grubunda,
görülmektedir.
görülmektedir.
tamlaması
istiâre
benzetildiği
bildiren
sanatı
isimNefsin
şeklinde Nefsin görülm
tamlama
izâfe-i elde mm
is
beyitte (kapalı“ Yedinci
‫د‬istiâre) ” mekniyye
kelimebeyitte
sanatı “
grubunda,
bu isim tamlaması;
tamlaması; iki
‫د‬
görülmektedir.
(kapalı Yedinci
ismin
” isim kelime
istiâre) Nefsin
beyitte
tamlaması
ikioluşturduğu, grubunda,
sanatı
ismin oluşturduğu, “ mezarlığa
‫د‬
şeklinde
istiâre
isim
görülmektedir. ”
istiâre bildirenizâfe-işekl
tamlaması
benzetildiği
kelime
bildirenelde Nefsin
grubunda
edilen bu
isti
ist
m
mekniyye (kapalı mekniyye
tamlaması;
tamlaması; izâfe-i
istiâre) istiârî
iki
iki(kapalı
sanatı ismin
ismin tamlaması;
(Değirmençay, istiâre)
oluşturduğu,
oluşturduğu,
görülmektedir. 2014,
iki
sanatı ismin
s.istiâre
istiâre
Nefsin oluşturduğu,
görülmektedir.
172,(Değirmençay,
173)bildirenolarak
bildiren
mezarlığa da
izâfe-i
izâfe-i istiâre
Nefsin
benzetistiâ
istiâ b
tamlaması;
mekniyye iki ismin
(kapalı mekniyye
oluşturduğu,
istiâre) 173)
tamlaması;
sanatı olarak
(kapalı istiâreiki
görülmektedir. da
istiâre) tanımlanır.
bildiren
ismin
mekniyye sanatı izâfe-i
oluşturduğu,
Nefsin görülmektedir.
(kapalı istiârî istiâre
mezarlığaistiâre) bildirenNefsin
sanatı
benzetildiği izâfe-imezarlı
2014,
görülmek istis
bu
173) tanımlanır.
olarak iki da tanımlanır. 173)oluşturduğu,olarak da tanımlanır.
‫ عتتتتتتتتت تتتتتتتتتد کتتتتتتتتت‬tamlaması; ‫ د‬173)‫تتتتتتتت‬ ‫ل ت‬tamlaması; iki ismin
tamlaması; 173)
173)tamlaması;
olarak
olarak
oluşturduğu,
iki ismin da
da ismin
tanımlanır.
tanımlanır.istiâre
oluşturduğu, bildiren istiâre istiâreistiârî
izâfe-i
bildiren bildiren
izâfe-i (Değirmençayizâfe-i(De
istiârî ist
olarak da tanımlanır.
iki ismin oluşturduğu, 173) olarak
Sonraki
Sonraki istiâre da
beyitte
beyitte tanımlanır.
tamlaması;
bildiren “‫ ن‬izâfe-i ‫ ”خ‬iki yani ismin
istiârî
yani “gözün
“gözün oluşturduğu,
(Değirmençay,
kanı”
kanı” kelimekelime istiâre
2014, grubu bild
s.
‫تتتت تتتتتدک تتتتتد د تتتتتت‬173) ‫تتتت کت‬olarak 173)
‫سددتتتتت ست‬da tanımlanır. olarak da 173)
Sonraki
tanımlanır.
173) olarak grubu olarak
dafazla beyitte
gözdeki
tanımlanır. da tanımlanır.
kan “‫ن‬ anlamında
Sonraki ‫”خ‬ yani
değildir.
beyitte “gözün
“‫ن‬ Çok kanı”
fazla ‫”خ‬ ve kelime
sürekli
yani “gözün grubu ka
Sonraki beyitte “‫ن‬ ‫”خ‬Sonraki
SonrakiÇok
yani
Sonraki beyitte
“gözün
ağlamaktan
beyitte
beyitte “‫ن‬
kanı”“‫ن‬
173)
vekinayedir
sürekli
“‫ ن‬kelime ‫”خ‬
‫”خ‬
olarak ‫”خ‬yani
ağlamaktan
(Enverî,
yani
grubu
yani 1383
“gözün
“gözün
da tanımlanır.
“gözünhş., kinayedir
gözdeki kanı”
kanı”
kanı”
s. 536). kan kelime
kelime
(Enverî,
anlamında
kelime
Sözlükte
grubu
grubu
1383de
grubu gg
Çok
Sonraki fazla ve
beyitte sürekli“‫ن‬Çok ağlamaktan
fazla
‫”خ‬ yani ve kinayedir
sürekli
“gözün ağlamaktan
kanı” (Enverî,
kelime 1383
kinayedi
grubu h
Sonraki beyitte Çok
“‫ن‬Çok kapalı,
fazla
fazla açık
“‫ن‬ve
ve
‫”خ‬kinayedir
yani olmayan
sürekli
sürekli
“gözün anlamına
ağlamaktan
ağlamaktan
kanı” gelen
kelime kinaye;
kinayedir
kinayedirgrubu uzak
(Enverî, ve
(Enverî,
gözdeki ya- kan 1383
1383 hş.
anlahş
olmayan
olmayan Çokanlamına
Sonraki fazla
anlamına beyitte “‫ ن‬Sonraki
ve gelen
sürekli
gelen ağlamaktan
‫ ”خ‬yani
kinaye;
kinaye; Çok beyitte
uzak
uzak fazla
“gözün veve ve
yakın sürekli
kanı”
yakın ‫”خ‬
Sonraki yani
(Enverî,
kelime
anlamları
anlamları ağlamaktan
kın anlamları olan bir kelimenin, zihinden uzak anlamını
“gözün
beyitte1383
grubu
olan
olan “‫ن‬
birkanı”
hş.,
gözdeki
bir s. kelime
kinayedir
kelimenin, 536).
‫”خ‬
kelimenin, kanyani grubu
Sözlükte
(Enverî, “gözün
anlamında
zihinden
zihinden gözdek
1383 kapal
kanı”
değ
uzak
uza hş
‫ن ک تتتتتتتتد‬ ‫تتتتتتتتز کتتتتتتتتد‬ ‫تتتتتتتز‬Çok ‫ت‬ fazla Çok ve sürekli Çok fazla
ağlamaktan ve süreklikinayedir ağlamaktan (Enverî, kinayedir
1383 (Enverî,
hş., 1383 s. 536). 1383
Sözlü h
anlamını
anlamını Çok fazla kastederek
kastederek ve sürekli yineağlamaktan
yine kapalı
kapalıfazla birkastederek
bir ve sürekli
kinayedir
şekilde
şekilde yine
dile
dile Çok kapalı
ağlamaktan
(Enverî,
getirilmesi
getirilmesifazla bir1383 şekilde
vekinayedir
sürekli
olarak
olarakhş.,diles. getirilmesi
(Enverî,
ağlamaktan
536). Sözlükte
tanımlanır
tanımlanır olarak
(Değirmençay
(Değirmençay hş.,
kinayedir s. 53
kapalı, (
‫ز د تتتتت تتتتتز کتتتتتد متتتتتد حقتتتتتد د تتتتتت‬ tanımlanır (Değirmençay, 2014, s. 161). Aynı beyitte yer
2014,
2014, s.s. 161). 161). Aynı Aynı beyitte
beyitte yer yer alan alan“‫ک‬
alan “‫”سش ک‬ ‫ ”سش‬ve ve
ve ““ ‫”ت د د‬ ‫”ت‬yani yani“yıka”
yani “yıka”
“yıka” ve “temiz,
veve “temiz, temiz- temizlik”
“temiz, temizlik
lik” kelimeleri; tür, benzerlik ve mülâzemet gibi anlam
kelimeleri;
kelimeleri;
Söz konusu gazel bahr-i tür,
tür,benzerlik
hafîf-i aslem benzerlik
(-i mahbûn-ive
ve mülâzemet
mülâzemet
mak- gibi
gibianlam
bakımından anlambakımından
bakımından
birbirleriyle yakın anlambirbirleriyle
birbirleriyle
ve uyum içindeyakın
yakın
ol- anlam
anlamve
v
tû)-i arûz ve zarb-i musabbağ (Değirmençay, 2005, s. 81) maları (Değirmençay,
uyum
uyum içinde
içinde olmaları
olmaları (Değirmençay,
(Değirmençay, 2014,
2014, s.s. 95) ve2014,
95) ve s. 95) ilgisi
karşıtlık
karşıtlık ve karşıtlık
ilgisi ilgisi bu- (Dilçin
bulunmaması
bulunmaması (Dilçin
yani feilâtun/fâilâtün, mefâilün, fâ‘lât vezninde kaleme lunmaması (Dilçin, 2005, s. 431) sebebiyle7 mürâ‘ât-i nazîr
alınmıştır. 2005,
2005,s.s.431)
431)sebebiyle
sebebiylemürâ„ât-i
mürâ„ât-inazîr
nazîr (tenasüb)
(tenasüb)
(tenasüb) sanatına
sanatınasanatına
örnektir.örnektir.
örnektir.

30 Son
Sonbeyitte
beyitteise
iseşair
şairbir
birbaşkasına
başkasınaseslenir
seslenirgibi
gibikendisine
kendisine““ ‫د د‬ ‫کک‬Curr
”,”,“Ey
“Ey
Res Attâr!”
Attâr!”
Soc diyerek
diyerek
Sci (2015), 1(2) nidada
nidad
bulunur.
bulunur.Bu
Bubeyitte
beyittehem
hemnidâ
nidâhem
hemtecrîd
tecrîdsanatları
sanatlarıyer
yeralmaktadır.
almaktadır.Nidâ
Nidâsanatı,
sanatı,nidâ
nidâharfi
harfi“ey!
“ey
ya!”
ya!” “‫ د“د‬،‫ک‬
،‫ ””ک‬gibi
gibi muhatabın
muhatabın dikkatini
dikkatini çeken
çeken seslenişler
seslenişler ile
ile sağlanır.
sağlanır. Tecrîd
Tecrîd sanatı
sanatı ise
ise şairin
şairi
uyum içinde olmaları (Değirmençay, rahmetini, 2014, lütfunus. 95)ibretle ve karşıtlık ilgisi bulunmaması (Dilçin,
2005, s. 431) sebebiyle mürâ„ât-i nazîr (tenasüb) sanatına yaratılanı
örnektir. Yaratan‟dan ötürütemaşa sevmektir etmektir denilebilir. (Cebecioğlu, 2004, s.
. 95) ve karşıtlık ilgisi2005, bulunmaması (Dilçin,
s. 431) sebebiyle mürâ„ât-i nazîr (tenasüb) sanatına örnektir.
yaratılanı Yaratan‟dan ötürü sevmektir denilebilir.
b)Son
sanatına örnektir.
beyitte ise şair bir başkasına seslenir gibi kendisine “ ‫” ک د‬, “Ey Attâr!” diyerek ‫تتتتتتت‬‫ت‬ ‫ش‬ ‫ک‬ ‫تتتتتت‬‫ت‬ ‫تتتتتتت‬ ‫ت‬ ‫ع‬ ‫ کتتتتتتت‬nidada
‫ل د تتتتتتت‬
Son beyitte ise şair
Son beyitte ise şair bir başkasına seslenir gibi kendisine bir başkasına seslenir gibi kendisine
‫تتتتتتتتتتتتتدتتتتتتت کد ت شتتتتتتتت‬
‫تتتتتتت‬ ‫“تتتتتت کتتتتتتتتن کع س ت‬Ey
“ ‫د‬ ‫ک‬ ”, ‫ د‬Attâr!”
‫تتتتتتتتتتتتت ت‬ ‫قل‬ diyerek nidada
bulunur.“Bu ‫تتتتتتتتتتتتتت‬ ‫ت‬ ‫ت‬
endisine ‫ د‬beyitte hem
‫” ک‬,, “Ey
“Ey nidâdiyerek
Attâr!”
Attâr!”
bulunur.
hem
diyerek tecrîd
nidada
Bu beyitte
sanatları
bulunur. Buyer
hem nidâbeyit-
nidada almaktadır. Nidâ sanatı, nidâ harfi “ey!,
hem tecrîd sanatları
‫ د ت‬yer ‫تتتتتتتتتتتتتد‬almaktadır.
‫ ت ن ک س ت‬Nidâ ‫تتتتتتتتتتتتت‬sanatı, nidâ harfi “ey!,

ARAŞTIRMA MAKALESİ
te hem nidâ hem tecrîd sanatları yer almaktadır. Nidâ sana- ‫تتتتتتتتتتتتتت‬ ‫قت‬
ya!” “‫د‬ ،‫ک‬ ”
arı yer almaktadır. gibi muhatabın dikkatini çeken seslenişler ile sağlanır. Tecrîd sanatı ise şairin
tı, nidâ harfiNidâ sanatı,
ya!” “‫ د‬nidâ
“ey!,ya!” ،‫ ” ک‬harfi gibi “ey!, dikkatini
gibimuhatabın
muhatabın dikkatini çeken seslenişler ile sağlanır. Tecrîd sanatı ise şairin
çeken seslenişler ile sağlanır. Tecrîd Gönülbilir
Gönül bilir
aşkın aşkın hazinesini hazinesini
kendisini soyutlayarak
eslenişler ile sağlanır. Tecrîd yine
kendisini
kendine
sanatı ise şairin yine ken-
sanatı
soyutlayarak
ise
hitap şairin
etmesidir.
kendine
Hitabu‟n-nefs
hitap etmesidir.
sanatı olarak da
Hitabu‟n-nefs sanatı olarak da
disini soyutlayarak yine kendine hitap etmesidir. Hitabu’n- Aşkta
Gönül bulunmaz
bilir aklın
aşkın basireti
hazinesini
adlandırılır
etmesidir.nefs (Değirmençay,
Hitabu‟n-nefs
sanatı olarakadlandırılır 2014,
sanatı s.(Değirmençay,
da adlandırılır 111,
olarak 216).
da Şair,
(Değirmençay, 2014,şiirin sonAşkta beytinde bulunmaz bir başkasına aklın basireti seslenir
2014,s.s. 111, 216). Şair,
Aşkta bulunmaz aklın basireti şiirin son beytinde bir başkasına seslenir
111,
gibi kendisine 216). Şair, şiirin son beytinde bir başkasına seslenir
Şair, şiirin son seslenmektedir.
beytindegibi birkendisine
gibi kendisine seslenmektedir.
başkasınaseslenmektedir.
seslenir İkinci beyitte
İkinci beyitte aşkı aşkı nasılnasıl kavrayabileceğimizi
kavrayabileceğimizi açıklamaya açıklamaya devam ede
İkinci iledevam eder.
beyitte aşkıAşk nasıl hazinesinin ancak gönül ile bilinebilece-
kavrayabileceğimizi açıklamaya
SanatlarıSanatları
incelenen incelenen manzumede
manzumede genel genel olarak
olarak aşkın
aşkınkonu gönül
konu edildiği, bilinebileceğini,
aşkı ancak akıl ile
gönlün aşkı tarif anlamanın mümkündevam ede
olmadığın
Sanatları incelenen manzumede genel ğini, akıl
olarak ile aşkı
aşkın konu anlamanın mümkün
edildiği, olmadığını vurgular.
edildiği, aşkı ancak gönlün tarif edebileceği, nefisten bah-gönül ile
anlaşılıp Aşkın bilinebileceğini,
ifade akılolmadığı,
ile anlaşılıp
edilemeyeceği akıl
ifadeile aşkı aşkı
edilemeyeceği
hususunu anlamanın ancak mümkün
isehususunu
gönlün tarif
ise
şu şekilde olmadığın
açıklayabil
edebileceği,
aşkın konu sedildiği,nefisten bahsedildiği,
akıl ileaşkı
edildiği, aşkı anlamanın
ancak akıl
mümkün
gönlün ile aşkı anlamanın
olmadığı,
tarif tasav- mümkün tasavvufî aşkın
edebileceği, nefisten bahsedildiği, akılşuile
anlaşılıp aşkı açıklayabiliriz.
şekilde
ifade anlamanın mümkün
edilemeyeceği Divân olmadığı,
ve tasavvuf
hususunu ise şutasavvufî
edebiyatında
şekilde aşkın
açıklayabil
vufî aşkın ele alındığı görülür. edebiyatında mutlak hakikat olan Allah‟a varmanın yani vuslatın,
ele alındığımümkün
anlamanın görülür. olmadığı, tasavvufî aşkın mutlak hakikat olan Allah’a varmanın yani vuslatın, aşk ve
ele alındığı görülür.
Söz konusu manzumenin Türkçe çevirisi ve beyitlerin belli akıl olmak
edebiyatında
başlı ikimutlaküzere vardır.
yolu belli
hakikat başlıÂşık
iki
olan yolu vardır.
Allah‟a
aşkı, zahîd Âşık aşkı,aklı
varmanın
ise zahîdyani vuslatın,
temsil eder. M
Söz konusuaçıklamaları
manzumenin ise şu şekildedir:
Türkçe çevirisi ve beyitlerin açıklamaları ise aklı temsil ise şueder. Maksada en kısa şekilde ulaştıran fakat
şekildedir:
Söz konusu manzumenin Türkçe belli başlı
çevirisi
ulaştıran veikibeyitlerin
fakat
en çetin
yolu
yolen aşkçetin
vardır.
yoludur yolveÂşık
açıklamaları aşk
bu daima
aşkı,ise
yoludur şuzahîd
akılla ve
isehalinde
şekildedir:
bu
çatışma
aklı temsil
daima akılla eder.
çatışmM
yitlerin açıklamaları ise şu ‫تتتتتتت‬
şekildedir: ele fakat
‫تتتتتتتد د تتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتجز شتتتتتتتت ت‬ ulaştıran
Çünkü
‫شتتتتتتتت تتتتتتتت تتتتتتتد د تتتتتتتتت‬ aşkalınmıştır.
‫تتتتتتتجز‬ dünya en Çünküçetin yol
ilmiyle aşk dünya
aşk yoludur
medresede ilmiyle medresede
kavranamaz. ve bu daima kavra- akılla çatışm
Fuzûlî‟nin çok ta
namaz. Fuzûlî’nin çok tanınmış beyti, “Aşk imiş her ne
‫شتتتتتتتتتتت س تتتتتتتتتت تتتتتتتتتت د د تتتتتتتتتتت‬ Çünkü aşkâlemde/İlim
var dünya ilmiyle bir bir kîl ukîl medresede
kâluimiş kâlancak” kavranamaz.
bunun enbunun Fuzûlî‟nin
meşhur çokifad
ta
‫ تتتتتتتتتت تتتتتتتتتت د د تتتتتتتتتتت‬her
‫ س‬ne var ‫ شت‬âlemde/İlim
‫تتتتتتتتتت‬ imiş ancak” en meşhur
Aşk sözü işaretten başka bir şey değildir
her ne ifadesidir.
ayırmak varister, Akıl gönlü aşktan ayırmak ister, gönül ise aşka
âlemde/İlim
gönül isebir aşkakîl koşar,
u kâl imiş onu ancak” her şeyebunun terciheneder.
meşhur ifad
Bu yüz
İstiareye mahkûm değildir aşk koşar, onu her şeye tercih eder. Bu yüzden âşık akla değil
Aşk sözü işaretten başka bir şey değildir ayırmak gönle
ister, uyar gönül (Uzun, ise1991,aşka IV,koşar,
s.Nitekim
19).onu Nitekim her akıl ile ile
şeye aşkınaçıklanamayac
tercih eder. Bu yüz
Aşk sözü işaretten başkauyar (Uzun,
bir şey değildir 1991, IV, s. 19). akıl aşkın
Şair, birinci beyitte aşkı şu şekilde açıklamaya çalışmıştır: açıklanamayacağı hususunda Mevlânâ şöyle der (Mevlânâ,
r İstiareye mahkûm değildir aşk uyar (Uzun,
şöyle 1991, IV, s. 19). Nitekim akıl ile aşkın açıklanamayac
Aşk sözü, kelimesi sadeceİstiareye harf, noktamahkûm
ve işaretlerden
değildiriba- aşkder
1376 (Mevlânâ,
hş., s. 23): 1376 hş., s. 23):
rettir. Aşkın muhtevası ise harfler, noktalamalar ve işaretler şöyle der (Mevlânâ, 1376 hş., s. 23):harf,
Şair, birinci beyitte aşkı
ile ifade edilemez.Şair,
şu şekilde
İstiareler,
açıklamaya
açıklamalar
çalışmıştır: Aşk
‫ س تتتتتتد‬sözü,‫تتتتت‬çalışmıştır:
‫ت‬kelimesi ‫ شتتتتتتت‬sadece ‫ تتتتتت‬sözü, ‫ عتتتتتت‬kelimesi
‫کتتتتتت‬
birinci beyitteveaşkı benzetmeler ile açıklamaya
şu şekilde Aşk sadece harf,
nokta veaşkın ne olduğu ibarettir.
işaretlerden tarif edilemez.
AşkınAşk muhtevası
kelimesi ancak iseo harfler,
duy- noktalamalar ve işaretler ile ifade
a çalışmıştır: Aşk sözü,nokta kelimesi sadece harf,
ve işaretlerden ibarettir. ‫تتتتتتدا‬
Aşkın muhtevası‫تتتتتسد تتتتتت س ز‬ise ‫تتتتتتخ تتتتتتت‬، ‫تتتتتت ا تشتتتتتت‬
harfler, ‫تتتتت عتستتتتتتتتتتت تتتتتتشت‬
noktalamalar
‫کعتتتتتتت‬
ve işaretler ile ifade
gunun, hissin adıdır. Tanımını yapacak olursak aşk; Arapça
ı edilemez. aslıİstiareler,
ise harfler, ışk açıklamalar
olup sözlükte
noktalamalar “şiddetli
ve
edilemez. ve
işaretler veaşırı
benzetmeler
ile
İstiareler,sevgi,
ifade ile aşkınAşkı
bir kimsenin
açıklamalar
ne
ve benzetmeler
olduğu
‫ ز ا‬açıklayıp
‫تتتتت سد تتتتتت‬ tarif
beyan‫ خ ت‬،etmedeedilemez.
ile aşkın ne
‫ شت‬ne Aşk
‫تتتتتت ا تتتتتت‬her
olduğu
‫تتتتت‬söylersem
‫ عتتتتتت ست‬söyleyeyim,
tarif edilemez. Aşk
kendisini tamamen sevdiğine vermesi, sevgilisinden baş-
kelimesi
eler ancakneo olduğu
ile aşkın duygunun, hissin adıdır. Aşk
tarif Tanımını yapacak Aşka Aşkıgelip
olursak aşk;hissedince
Arapça ondan aslı (o
ışksöylediklerimden)
olup utanı-
ka güzel görmeyecek kadaredilemez.
kelimesi ona
ancak düşkün olması” anlamına
o duygunun, hissin adıdır. açıklayıp beyan etmede her ne söylersem söyleyeyim,
rım Tanımını yapacak olursak aşk; Arapça aslı ışk olup
sözlükte
mını gelir.
yapacak Lügat
“şiddetli
olursakkitaplarında
veaşk; aşırı aşk
Arapça kelimesinin,
sevgi,aslı bir
ışk olupaynı kökten kendisini
kimsenin olup Aşkı
Aşka tamamenaçıklayıp
gelip hissedince sevdiğine
beyan etmede vermesi, her ne söylersem söyleyeyim,
“sarmaşık” anlamına sözlükte “şiddetli
gelen aşeka (Şemîsa,ve 1386aşırı
hş., s. sevgi,
876) bir kimsenin kendisiniondan tamamen (o söylediklerimden)
sevdiğine vermesi, utanırım
sevgilisinden
enin kendisini başka
tamamen güzel görmeyecek
sevdiğine Bunakadar
vermesi, ona düşkünAkıl olması”
Aşka ilegelip
aşkı ona anlamına
hissedince
beyan etmenin gelir.
ondan
başarısız Lügat (o söylediklerimden) utanırım
ile yakından ilgili olduğu belirtilir.başka
sevgilisinden göre
güzelsarmaşığın
görmeyecek kadar düşkün olması”olacağını anlamına da şu gelir.
şekil- Lügat
Akıl ile aşkıdile beyan etmenin başarısız olacağını da şu şekilde dile getir
kuşattığı ağacın
kitaplarında
ona düşkün aşk
suyunu emmesi,
kelimesinin,
olması” anlamına aynı onu soldurup
kökten
gelir. Lügat olup “sarmaşık”deanlamına
zayıflatması getirir:gelen aşeka (Şemîsa,
kitaplarında aşk kelimesinin,
ve bazen kurutması gibi aşırı sevgi de sevenin sevdiğinden aynı kökten olup “sarmaşık” anlamına gelen aşeka (Şemîsa,
p1386 hş., s. 876)
başkasıyla
“sarmaşık” ile yakından
ilgisini
anlamına kestiği,
gelenhş.,
1386
ilgili
onu
aşeka olduğu
sarartıp
s. 876)
belirtilir.
soldurduğu
(Şemîsa, için bu Buna ‫تتتتت‬
göre ‫سج ت‬sarmaşığın
‫تتتتت‬ ‫ختتتتت‬kuşattığı
ile yakından ilgili olduğu belirtilir. Buna göre sarmaşığın kuşattığı ağacın
‫ ح عتتتتت‬ağacın ‫تتتتت‬ ‫قتتتتت‬
duyguya da aşk denilmiştir (Uludağ, 1991, IV, s. 11). İnsa-
suyunuBuna
elirtilir. emmesi,
nı insangöre onu
yapan
soldurup
sarmaşığın
vesuyunu
zayıflatması
kuşattığı
insanlığın ağacın
ortak duygusu
ve bazen kurutması
ve yaradılışın
‫تتتتت تتتتتت‬ gibi ‫ شت‬aşırı ‫ کتتتتت‬sevgi
، ‫د تتتتتق‬de sevenin ‫شتتتتتت‬ ‫تتتتت‬
emmesi, onu soldurup zayıflatması ve bazen kurutması gibi aşırı sevgi de sevenin
e sevdiğindenesası olan
bazen kurutması aşk,
başkasıyla
gibiinsanla var
ilgisini
aşırı olmuş
sevgi birsevenin
kestiği,
de duygudur. Bu açıdansoldurduğu
onu sarartıp Akıl aşkı için şerh edip bu duyguya açıklamadada tıpkıaşk bir merkep gibi ça-
bu duygu, bütün edebiyatların değişik edebi türlerinde vekestiği,
sevdiğinden başkasıyla ilgisini muraonu battı sarartıp soldurduğu için bu duyguya da aşk
denilmiştir
sarartıp sanatın(Uludağ,
soldurduğu değişikiçin 1991,bu IV,
dallarında s. 11).
sürekli
duyguya daİnsanı
işlenmiştir
aşk insan vd.,
(Mermer, yapan Akıl aşkı şerh edip
ve insanlığın ortakaçıklamada duygusu ve tıpkı bir merkep gibi çamura b
denilmiştir (Uludağ, 1991, IV, s. 11). Aşkıİnsanı ve âşıklığın insanne yapan olduğunu veyine aşk açıkladı.
insanlığın ortak duygusu ve
2013, s. 35).
insan yapan ve insanlığın ortak duygusu ve Aşkı ve âşıklığın ne olduğunu yine aşk açıkladı.
İslâmî literatürde aşk, ilâhî/hakikî ve beşerî/mecazî olmak
üzere iki anlamda kullanılmıştır (Uludağ, 1991, IV, s. 11). Aşk gönülde, kalpte hissedildiği için, 9aşkın akıl ile idrak 9
Aşk gönülde, kalpte hissedildiği için, aşkın akıl ile idrak edilmesi
edilmesi, tanımlanması mümkün değildir. Nitekim Mev-
Tasavvufî açıdan baktığımızda ise hakikî aşk 9 Allah aşkı-
lânâNitekim
değildir.
dır. Cenab-ı Hakk bir kudsî hadiste, “Ben gizli bir hazine yukarıda Mevlânâ
bunu en açık şekilde ifade
yukarıda bunuetmiştir.
en açıkAkılla
şekilde ifade et
idim; bilinmeyi arzu ettim, âlemi yarattım.” buyurmaktadır düşünülüp dilden dökülen hiçbir söz ile aşkın muhtevasını
dilden anlatmanın
dökülen hiçbir söz ile aşkın
ve ne olduğunu muhtevasını
anlamanın anlatmanın
imkânı yoktur. Çün- ve ne old
ki ilâhî aşkın kaynağı budur. Çünkü Allah’ı bilmek, tanı-
yoktur.küÇünkü
mak ancak aşk ile olur. Allah’ı gerçekten seven kişi O’nun aşkın olduğu
aşkın yerde
olduğuaklınyerde
hükmüaklın
kalmaz, aklın işlevle-
hükmü kalmaz, aklın işlevl
yarattıklarını da aynı şekilde sever. Bu aşk güzele değil rini yürüttüğü yerde ise aşk söz konusu olmaz. Aşk ancak
aşk sözgönülde
güzelliğe duyulan aşktır. Varlıklarda tezahür eden Allah’ın konusuveolmaz.
gönül ile
Aşkhayat
ancakbulur. Söz konusu
gönülde beyitteile
ve gönül dehayat bulur. S
sanatını, kudretini, rahmetini, lütfunu ibretle temaşa aşk şair aşk hazinesinin gönül ile bilinebileceğini, bu hususta
et- hazinesinin gönül ile bilinebileceğini, bu hususta aklın basiret ve
mektir (Cebecioğlu, 2004, s. 65). Diğer bir ibareyle yaratı- aklın basiret ve hüküm sahibi olmadığını vurgular.
lanı Yaratan’dan ötürü sevmektir denilebilir. vurgular.

‫شتتتتتتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتتتتت‬ ‫ک تتتتتتتتتتتتت د‬ ‫بتتتتتتتتتتتتتد‬


Curr Res Soc Sci (2015), 1(2) ‫د تتتتتتتتتتتتتتت‬ ‫بتتتتتتتتتتتتتتد‬ ‫شتتتتتتتتتتتتتتت ز تتتتتتتتتتتتتتد‬ 31
aşk hazinesinin gönül ile bilinebileceğini, bu husustavarlığından, aklın basiret benliğinden
varlığından, ve hüküm sahibi
benliğinden olmadığını
vazgeçip
vazgeçip aşk
aşk ile
ile var
var olmanın
olmanın kıyme
kıyme
vurgular.
vurgular. benimseyip
benimseyip kabul
kabul ederek,
ederek, aşkı
aşkı kendine
kendine tercih
tercih ederek
ederek değerli
değerli bir
bir
‫بتتتتتتتتتتتتتد ک تتتتتتتتتتتتت د تتتتتتتتتتتتت شتتتتتتتتتتتتتت‬ Çünkü bebi
Çünkü aşk iken
aşk tümkendisi
tüm varlığın
varlığın
varlığın ancaksebebi
yaratılış
yaratılış bir zerresidir.
sebebi iken Bu nedenle
iken kendisi
kendisi varlığın
varlığın anc
anc
‫بتتتتتتتتتتتتتد ک تتتتتتتتتتتتت د تتتتتتتتتتتتت شتتتتتتتتتتتتتت‬
‫شتتتتتتتتتتتتتتت ز تتتتتتتتتتتتتتد بتتتتتتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتتتتتت‬ kendinden vazgeçip aşk yoluna girmek en kazançlı tercih
kendinden
kendinden vazgeçip
vazgeçip aşk aşk yoluna
yoluna girmek
girmek en en kazançlı
kazançlı tercih
tercih sayılmı
sayılmı
ARAŞTIRMA MAKALESİ

‫شتتتتتتتتتتتتتتت ز تتتتتتتتتتتتتتد بتتتتتتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتتتتتت‬ sayılmıştır.

Söze, ibareye sığmaz aşk ‫تتتتتتت‬


‫تتتتتت ششتتتتتتتتت‬ ‫ک سستتتتتتتت‬‫تتتتتت ک‬ ‫تتتتتتتت‬ ‫تتتتتت‬
‫تتتتتت تتتتتتتت‬
‫تتتتتت تتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتت‬
Söze, ibareye sığmaz aşk
Dünyadan
Söze, ibareye ibaret sığmaz
değildir aşk aşk ‫تتتتتتتتتتت‬
‫تتتتتتتتتتد دد تتتتتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتت کک تتتتتتتتتتتتد‬ ‫تتتتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتت اا‬
‫کک تتتتتتتتتتتت‬
Dünyadan ibaret değildir aşk
Dünyadan ibaret değildir aşk Aşksız yaşayıp ölürse bir an dahi
Şairin birinci beyitte de dile getirdiği üzere aşk, söze ve
Şairin birinci beyittekelimeler
de dile getirdiği üzereAşkın,aşk, söze
dünya,ve anlatıya
Olmaz
Aşksızhiçbir
Aşksız sığmaz,
yaşayıp zaman kelimeler
o anınbir kefareti ile dahi
ifade
anlatıya sığmaz,
Şairin birinci beyitte de dile ile ifade bulamaz.
getirdiği üzere aşk, söze ve anlatıya sığmaz, ölürse
yaşayıp ölürse
kelimeler bir an
an ile dahi
ifade
bulamaz.maddeAşkın, ve yaratılmış
dünya, her madde şeyin ve
dışında olduğunuher
yaratılmış dileşeyin
geti- dışında olduğunu dile getirir. İlk üç
bulamaz.rir. İlk
Aşkın,üç beyitte
dünya, şairinmaddeaşkı tanımlamaya çalıştığını,
ve yaratılmış Olmaz
Olmaz hiçbir
aşkın dışında
her şeyin hiçbir zaman zaman oo anın anın kefareti kefareti
Attâr’aolduğunu göre aşk, insanı dile öyle getirir. İlk üç ki her an aşk ile
kuşatmalıdır
beyitte içeriğinden
şairin aşkıbahsettiğini
tanımlamaya çalıştığını, aşkın içeriğindenvar
görmekteyiz. bahsettiğini
olmalıdır.insanı
görmekteyiz.
Âlemlerin yaratılma sebebi ki aşk olduğu için
beyitte şairin aşkı tanımlamaya çalıştığını, aşkın içeriğinden Attâr‟a bahsettiğini
Attâr‟a göre
göre aşk, aşk, insanı görmekteyiz. öyle
öyle kuşatmalıdır
kuşatmalıdır ki her her an
an aşk
aşk ile
ile var
var oo
bir an dahi aşksız yaşamanın kefaretinin olmadığını vur-
‫کتتتتتتتتت کتتتتتتتتت ل ز شتتتتتتتتتت شتتتتتتتتتت ختتتتتتتتت ر‬ sebebi
sebebi aşk
aşk olduğu
gular. olduğu için için bir bir an an dahi dahi aşksız aşksız yaşamanın yaşamanın kefaretininkefaretinin oo
‫کتتتتتتتتت کتتتتتتتتت ل ز شتتتتتتتتتت شتتتتتتتتتت ختتتتتتتتت ر‬
‫س تتتتتتتتتت ز ا ک تتتتتتتتتت ت تتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتت‬
‫س تتتتتتتتتت ز ا ک تتتتتتتتتت ت تتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتتتت اا‬
‫تتتتتتتتتتتت سستتتتتتتتتتتتتت‬
‫تتتتتتتتتتتت دد تتتتتتتتتتتتتت‬
‫زز تتتتتتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتتتت‬
‫لل خختتتتتتتتتتتتتت‬
Her kimin gönlü harap olmuşsa aşk ile
Artık o imar olmaz hiçbir şekilde ‫تتتتتتتت‬
‫تتتتتتتد دد تتتتتتتت‬
‫تتتتتتتز زز تتتتتتتد‬
‫تتتتتتت تتتتتتتز‬
‫تتتتتتت‬ ‫تتتتتتتت‬
‫کتتتتتتت تتتتتتتت‬
‫کتتتتتتت‬
Her kimin gönlü harap olmuşsa aşk ile
Her kimin gönlü harap olmuşsa aşk ile Tut çıkar nefis mezarından gönlünü
Artık
Dördüncü
o imar
beyitte
olmaz hiçbir
bir gönül
şekilde Gönlüne başka ziyaret yoktur çünkü
Artık o imar olmaz hiçbireğer aşk ile tanışıp hemhal
şekilde Tut
Tut çıkar
çıkar nefis
nefis mezarından
mezarından gönlünü gönlünü
olmuş, aşkın tadına varıp yanıp yakılmış ise onun tekrar
Dördüncü
kendine beyitte
gelmesi biryanigönül
imar olması eğer aşk mümkünile değildir.
tanışıp hemhal Gönlüne
olmuş, aşkın başka tadına
ziyaret varıp
yokturyanıp
yoktur çünkü
Dördüncü beyitte bir gönül eğer aşk ile tanışıp Tanı- Gönlüne
hemhal Yedinci
olmuş,beyitte başka
aşkın ziyaret
nefis mefhumunun
tadına varıp çünkü
yer
yanıp aldığını görmekte-
mında yer verildiği üzere aşk, sarmaşık
yakılmış ise onun tekrar kendine gelmesi yani imar olmasıyiz. gibi âşığı kuşatıp mümkün
Attâr nefsideğildir.
bir mezara Tanımında
benzeterek yer gönlü oradan kurtar-
tüketir.
yakılmış ise onunBütüntekrar
hayat suyunu
kendine tüketip yaşama
gelmesi yaniözelliklerini
imar Yedinci
olmasımak
Yedinci mümkün
beyitte
beyitte değildir.
nefis
nefis
gerektiğini
Tanımında
mefhumunun
mefhumunun
dile getirir.
yer
Anlam itibariyle yer
yer nefis;aldığını
aldığını
Arapçagörmektey
görmektey
verildiği üzere aşk, sarmaşık gibi âşığı
azar azar yok eder. Ancak âşık bu durumdan asla şikâyet kuşatıp tüketir. Bütün hayat suyunu tüketip yaşama
verildiği üzere aşk, sarmaşık gibi âşığı kuşatıp tüketir. bir kelime
Bütün
benzeterek hayatolup
gönlü suyunu
oradan çok sayıda tüketip
kurtarmak manayaşamaihtiva eder: ruh,dile
gerektiğini akıl,getirir.
in- Anla
etmez. Âşığın, hiçbir zaman ve durumda sevgiliden ve çek- benzeterek gönlü oradan kurtarmak gerektiğini dile getirir. Anla
özelliklerini azar azar yok eder. Ancak âşık bu durumdan san
aslabedeni,
kelime olup çok ceset,
sayıda
şikâyet kan,
etmez.mana azamet,ihtiva
Âşığın, izzet,
eder:
hiçbirgörüş, ruh, kötüakıl,
göz, insan
bir beden
tiği acıdan
özelliklerini azarşikâyet
azar etmemesi
yok eder. hususunu
AncakSa‘dîâşıkşubuşekilde dile
durumdan asla cevheri,
şikâyet hamiyet,
etmez. işkence,Âşığın,ukubet, hiçbirarzu. Hakîm Tir-
şeyin
getirir (Sa‘dî, 1369 hş., s. 53):
zaman ve durumda sevgiliden ve çektiği acıdan şikâyet etmemesi görüş, kötü göz, bir
hususunu şeyin cevheri,
Sa„dî şu hamiyet,
şekilde işkence, ukubet, arzu
mizî ise nefsi şu şekilde tanımlar: O, hayvanî ruhtur, kalp
zaman ve durumda sevgiliden ve çektiği acıdan şikâyet etmemesi hususunu Sa„dî şu şekilde
dile getirir ile beden arasında
şekilde tanımlar: O, hayvanî vasıtadır ruhtur, (Cebecioğlu,
kalp ile2004, s. 472).
beden arasında vas
‫( تتتت‬Sa„dî,
‫خ تتت د‬1369 ‫ متتت‬hş.,
‫تتد تتت‬s.‫ ست‬،53):
‫ستتت تتت ی س دتتت‬
dile getirir (Sa„dî, 1369 hş., s. 53):
‫ ستتتد تتت متتت خ تتت د تتتت‬، ‫ستتت تتت ی س دتتت‬ Tasavvufta ise nefis denilince şer ve günahın kaynağı olan
‫تتتتتت‬ ‫خ تتتت ادتتتتت کتتتتت م تتتتتد متتتتتز یتتتتتت‬ 472). Tasavvufta
“kötü huy ve isesuflî nefis denilince
arzuların şer ve
tamamı” günahın
anlamına kaynağı
gelen ve olan
‫تتتتتت‬ ‫خ تتتت ادتتتتت کتتتتت م تتتتتد متتتتتز یتتتتتت‬ 11
Sen bana kılıç çeksen de benim seninle yoktur bir düşman- tamamı”kötülüğü
anlamına emreden nefis anlaşılır; bu bağlamda
gelen ve kötülüğü emreden 11 “Sana ge-
nefis anlaşılır; bu
len iyilik Allah’tan, başına gelen kötülük ise nefsindendir”
lığım gibibaşına
ayetleregelen (Nisâ 4/79) sıkça ise
atıf yapılır (Uludağ, 1991,
Sen bana kılıç çeksen de benim seninle yoktur Allah‟tan,
bir düşmanlığım kötülük nefsindendir” gibi s.ayetlere (
Ben,
Sen seninbanakılıcınla
kılıç çeksen aramdadesiper olan seninle
benim şeyin düşmanıyım 526). Bu sebeple irfanî açıdan kötülük ve kötü duyguların
yoktur bir düşmanlığım
Ben, senin kılıcınla aramda siper olan şeyin (Uludağ, düşmanıyım 1991,olarak
kaynağı s. 526). görülen Bunefis,
sebeple
insan irfanî açıdan
hayatından kötülük ve kötü
uzaklaştırıl-
Ben, senin kılıcınla aramda siper olan şeyin düşmanıyım
Sa‘dî’nin beytinde görüldüğü üzere sevgilinin huzurunda görülen malı
nefis, ve insan
gönül nefsin
hayatından eline bırakılmamalıdır.
uzaklaştırılmalı Çünkü hakikî nefsin el
ve gönül
Sa„dî‟nin beytinde görüldüğü üzere sevgilinin huzurunda aşka âşığın nefsin canının
tasfiye kıymeti
edilmesi ile olmaz,
ulaşılır.var Nitekim bu hususta
âşığın
Sa„dî‟nin canının kıymeti
beytinde görüldüğü olmaz,üzere
var olan her şey sevgilidir,
sevgilinin huzurunda âşığın canının kıymeti olmaz,
hakikî aşka
Attâr nefsin
Muhtarnâme tasfiye adlı edilmesi
eserinde şöyleilevar
ulaşılır.
der (Attâr, 1386 Nitekim
hş., bu hus
maşuk ne tür cefada bulunursa
olan her şey sevgilidir, maşuk ne tür cefada bulunsun âşıkbulunursa
şikâyette bu-bulunsun âşık şikâyette bulunmaz.
olan her şey sevgilidir, maşuk ne tür cefada bulunursa s.
bulunsun 146):. âşık
lunmaz. eserinde şöyle derşikâyette
(Attâr, 1386 bulunmaz.hş., s. 146):.
‫شتتتتتتتتتتتتت س تتتتتتتتتتتت د خ شتتتتتتتتتتتت ز س تتتتتتتتتتتت ت‬
‫شتتتتتتتتتتتتت س تتتتتتتتتتتت د خ شتتتتتتتتتتتت ز س تتتتتتتتتتتت ت‬ ‫ستتتتتتت ع تتتتتتت ک تتتتتتت کتتتتتتتد د تتتتتتت کتتتتتتتز س شتتتتتتت ز‬
‫ز تتتتتتتتتتز تتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتت‬ ‫کتتتتتتتتتت د تتتتتتتتتت‬
‫ز تتتتتتتتتتز تتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتتت‬ ‫کتتتتتتتتتت د تتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتتتت د ن تتتتتتتتتتتت تتتتتتتتتتتت کتتتتتتتتتتتتز س شتتتتتتتتتتتت ز‬
Satın al aşkı, karşılığında sat kendini
Satın al
Ticaret aşkı,
yoktur karşılığında
bundan sat kendini
daha iyi
Satın al aşkı, karşılığında sat kendini ‫خددتتتتتتتتتت تتتتتتتتتت ج د اختتتتتتتتتت ستتتتتتتتتتد تتتتتتتتتت‬
Ticaret yoktur bundan daha iyi
Ticaret yoktur bundan daha iyi
Şair beşinci beyitte aşk karşısında aşktan daha değerli ve ‫کتتتتتتتتتتز س شتتتتتتتتتت ز‬ ‫د تتتتتتتتتت د ز تتتتتتتتتتت تتتتتتتتتت‬
Şair beşinci
kıymetli beyitte aşk karşısında
bir varlığın ve ticaretinaşktan dahaolmadığını
söz konusu değerli ve kıymetli bir varlığın ve ticaretin söz
Şair beşinci beyitte aşk karşısında aşktan daha değerli ve kıymetli bir varlığın ve ticaretin söz
dile getirerek kendi benliğini aşk karşısında kıymetsiz gör-
konusu olmadığını dile getirerek kendi benliğini aşk karşısında Daha ne kadar kötülük yapacaksın?
konusumektedir.
olmadığını Bütündilevarlığından,
getirerekbenliğinden vazgeçipaşk
kendi benliğini aşk ile Dahakıymetsiz
karşısında ne kadar kötülük görmektedir. yapacaksın?Bütün
İyilik yap, otur. Teslim seccadesineBütün
kıymetsiz görmektedir. çök ve otur.
var olmanın
varlığından, kıymetli olduğunu
benliğinden vazgeçip vurgular.
aşk ileAşkıvarbenimseyip
olmanın İyilik
kıymetli olduğunu vurgular. Aşkı çök ve otur.
varlığından, benliğinden
kabul ederek, aşkı kendinevazgeçip
tercih ederekaşk değerli
ile varbir olmanın
kazanç Kemikten
kıymetli yap,bir otur.
olduğunuevde Teslim
bir köpekle seccadesine
yaşayamazsın
vurgular. Aşkı sonuna dek.
benimseyip kabul ederek, aşkı kendine tercih
sağlayacağını belirtir. Çünkü aşk tüm varlığın yaratılış se- ederek değerli bir kazanç
Onu kovala,bir
Kemikten sağlayacağını
defevde
et ve bir belirtir.
otur.köpekle yaşayamazsın sonuna dek.
benimseyip kabul ederek, aşkı kendine tercih ederek değerli bir kazanç sağlayacağını belirtir.
Çünkü aşk tüm varlığın yaratılış sebebi iken kendisi varlığın ancak bir zerresidir. Bu
Onu kovala, def et ve otur. Curr Res Soc Sci (2015), 1(2) nedenle
Çünkü
32 aşk tüm varlığın yaratılış sebebi iken kendisi varlığın ancak bir zerresidir. Bu nedenle
kendinden vazgeçip aşk yoluna girmek en kazançlı tercih sayılmıştır.
kendinden vazgeçip aşk yoluna girmek en kazançlı tercih sayılmıştır.
Yukarıdaki rubâîde Attâr yine nefisten uzaklaşmak gerektiğini d
‫تتتتتتت ک ستتتتتتت شتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتت تتتتتتت تتتتتتت‬ kemikten bir eve, nefsi ise bir köpeğe benzetmiştir. Gayet aç
yaşayanların
cesaret ister.buHak güzellikleri
âşıklarıgörebilme için tümbasireti yoktur. aşikârdır; anc
o güzellikler
Onu kovala, def et ve otur.
yaşayanların bu güzellikleri görebilme basireti yoktur.
yaşayanların
‫کتتتتتتتتتتتتت‬bu güzellikleri
‫تتتتتتتتتتتت تتتتتتتتتتتتتد‬görebilme
‫د عت‬ basireti
‫ ل ت‬yoktur.
‫تتتتتتتتتتتت‬
Yukarıdaki rubâîde
‫تتتتتتتتتتتت‬ Attâr
‫تتتتتتتتتتتتد کت‬ yine‫ عت‬nefisten
‫تتتتتتتتتتتت ت‬ ‫د‬ uzaklaşmak
‫تتتتتتتتتتتت‬
‫ل ت‬ gerektiğini dile getirerek insan bedenini
Yukarıdaki rubâîde Attâr yine nefisten uzaklaşmak gerek- ‫تتتتتتتت‬‫تتتتتتتد کدت ت‬ ‫تتتتتتتدک ت‬ ‫تتتتتتتتتتتتتتتتتتتت دکتتتتتتتتعت ت‬
‫تتتتتتت س‬
kemikten bir ‫تتتتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتتتتد‬‫تتتتتتتتتتتت ت‬ ‫سددلت ت‬
tiğini
‫تتتتتتتت‬‫ت‬dile‫د‬eve, nefsi
getirerek
‫تتتتتتتد‬ ise‫ ت‬bedenini
insan
‫تتتتتتتدک ت‬ bir
‫کتتتتتتتت‬köpeğe
‫ ستتتتتتتت‬benzetmiştir.
kemikten ‫ سددت‬eve, nefsi Gayet açık bir şekilde nefsin insanı
‫تتتتتتت‬bir

ARAŞTIRMA MAKALESİ
kemiripisetüketeceği,
bir köpeğe benzetmiştir. bir an önce Gayet açık bir kurtulmak
nefisten şekilde nefsingerektiği
‫ تتتتتتتتت‬üzerinde
‫تتتتتتتدک تتتتتتتتد د‬ ‫ ت‬Söz
durur. ‫ کتتتتتتتت‬konusu
‫سددتتتتتتتت ستتتتتتتت‬
insanı kemirip tüketeceği, bir an önce nefisten kurtulmak Âşıkların gönlü yağmaya tutuşunca
gazeldegerektiği
de nefsin kötülüklerinden
üzerinde durur. Söz konusu sakınmak, gazeldegönlü Âşıkların gönlü korumak
nefsin belalarından
de nefsin yağmaya tutuşunca için uyarıda
Âşıkların gönlü yağmaya tutuşunca
kötülüklerinden sakınmak, gönlü nefsin belalarından koru- Yükseldi
Yükseldi
Âşıkların birbir
sesses
gönlü “Yağma “Yağma
yağmaya yeri
yeri değildir!” değildir!”
tutuşunca
bulunur.Yükseldi bir ses “Yağma yeri değildir!”
mak için uyarıda bulunur.
Yükseldi
GazelinGazelin
onuncu bir
onuncu ses “Yağma
beytinde
beytinde yeri
herhernene değildir!”
kadar
kadar “‫ی د‬ ‫ ”خ‬kul-
kullanılmamış ol
‫ک‬ ‫سشتتتتتتتتتتت‬ ‫ن‬ ‫تتتتتتتتتتت‬
Gazelin onuncu beytinde her ne kadar “‫ی د‬ ‫سجتتتتتتتتتتت‬ ‫ختتتتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتتتز‬ lanılmamış olsa
‫ ”خ‬kullanılmamış olsa dada “ ‫ک‬ yani “yağmalamak”
‫ ” د‬yani
“yağmalamak”
eski Türklerde
Gazelin fiilinden
fiilinden
meclis
onuncu“han-ıbeytinde “han-ı
gibi
yağma” her yağma”
düzenlenen,
anlamını
ne kadar anlamını
yılda
“‫ ی د‬bir kez
çıkarabiliriz.
çıkarabiliriz.
Anlam
‫”خ‬ Anlam
bir hafta boyunc
kullanılmamış o
‫تتتتتتتت‬‫ت‬ ‫د‬ ‫تتتتتتتد‬‫ت‬ ‫ت‬ ‫تتتتتتتز‬
‫ت‬ ‫تتتتتتت‬
“yağmalamak” fiilinden “han-ı yağma” anlamını çıkarabiliriz. ‫ت‬ ‫تتتتتتتت‬ ‫ت‬ ‫تتتتتتت‬
‫ت‬ ‫ک‬ eski Türklerde Anlammeclisitibariyle
gibi han-ı
düzenlenen, yağma; yılda bir kez bir hafta boyunc
itibariyle han-ı yağma; eski Türklerde meclis gibi düzen-
umumî bir eğlence
“yağmalamak” yeridir.
fiilinden “han-ıOrada
yağma” çeşitli siyasi kararlar
anlamını alınır,Anlam
çıkarabiliriz. yasa
Bütün bedenini kanlı gözyaşlarıyla yıka temizle umumîlenen, yılda
bir eğlence bir kez bir
yeridir. hafta boyunca
Orada süren
çeşitli bir kurultay,
siyasi kararlar alınır, yasa
Zira
Bütün bundan başka temizlik
bedenini yoktur bedene yıka temizle
kanlı gözyaşlarıyla verilir.toy,
Buumumî bir eğlence
toplantı yeridir. Orada
yani kurultay çeşitli
14 siyasi
bitiminde on kararlar
binlerce kişinin yem
verilir.alınır,
Bu toplantı yani kurultay bitiminde
yasalar düzenlenir; ikramlar verilir. Bu toplantı on binlerce
yani kişinin yem
Zira bundan başka temizlik yoktur bedene kurulur, kurulur, ziyafet verilir. Han-ı yağma ise ziyafet
kurultay bitiminde on binlerce kişinin yemek yiyip içtiği ve yemek bittikten s
Sekizinci beyitte “göz kanı” yani kanlı gözyaşının kastedil- ziyafet verilir. Han-ı yağma ise ziyafet ve yemek bittikten s
sofralar
oldukları yerikurulur,
yağmaziyafet verilir. Han-ı
etmeleridir yağma ise
(Şemîsâ, 1387ziyafet
hş.,ves. 463). Beyit
diği görülmektedir. Burada verilmek istenen
Sekizinci beyitte “göz kanı” yani kanlı gözyaşının kastedildiği görülmektedir. Burada anlam gözden yemek
oldukları yeri bittikten
yağma sonra davetlilerin
etmeleridir misafir
(Şemîsâ, oldukları
1387 yeris. 463). Beyit
hş.,
kan damlaması değil, çok ağlamaktır (Enverî, 1383 hş.,sevgili s. tıpkı etmeleridir
yağma han-ı yağmada olduğu
(Şemîsâ, 1387 hş., s.gibi
463).âşıkların gönlünü yağma
Beyit ile ilgi
ağlayıp inler,
536).
verilmek sızlar.
Sürekli
istenen ve çok
anlam Aşkın,
fazla
gözden gönülde
gözyaşı kan bir
dökmektir. sır gibi
damlaması Âşık,saklanıpsevgili
aşkın-
değil, büyümesi
çok tıpkı
ağlamaktır makbul
han-ı yağmada
(Enverî, olduğu 1383 için
olduğu âşık
hş., gibi
s.
kuracak olursak sevgili tıpkı han-ı yağmada olduğu gibi âşıkların gönlünü yağma
dan dolayı, vuslat hasretiyle daima ağlayıp inler, sızlar. fırtınalar, kasırgalar kopartır, bütün düzeni bozar ve huzur bırakmaz
Aş-
kendi kendine
ağlayıp inler, ve
536). Sürekli inleyip
sızlar.
çok Aşkın, durur.gözyaşı
fazla Nitekim
gönülde aşkın
bir
dökmektir. sır gönülde
gibiÂşık, mesken
saklanıp âşıkların
tutup
büyümesi
fırtınalar,
aşkından gönlünü
sarmaşık
dolayı, makbul
kasırgalar vuslat yağmalar.
gibi
olduğu
kopartır, Âşıkların
bütün bedeni
için
bütün
hasretiyle gönlünde
âşık
düzeni
daima bozarfırtınalar,
ve huzur bırakmaz
kın, gönülde bir sır gibi saklanıp büyümesi makbul olduğu kasırgalar
der (Hâfız, 1387kopartır,
hş., s. bütün
109):düzeni bozar ve huzur bırakmaz.
içinâşığı
sarması,
kendi kendine âşık kendikendi
inleyip kendine
kendine
durur. inleyip ağlatıp
Nitekim durur.inletmesi
Nitekim
aşkın gönülde aşkın
aşkıngönül-
âdetindendir.
mesken
der Bututup
(Hâfız, 1387Âşık,hş.,sırrını
sarmaşık
hususta Hâfız söyleyebilecek
gibider
s.şöyle
109): bütün
(Hâfız,bedeni
138713hş., s. 109):
de mesken tutup sarmaşık gibi bütün bedeni sarması, âşığı
bir kimse
sarması, bulamaz,
âşığı bütüninletmesi
kendiağlatıp
kendine derdini,
ağlatıp acılarını
inletmesi içinde yaşar
aşkınÂşık, ‫ ر‬sürekli
ve ‫ ا تتت‬Âşık,
âdetindendir. ‫کتتتد‬sırrını
ağlar. ‫ ز‬Bu ‫ تتت‬söyleyebilecek
‫ تتتد تتت‬Sa„dî
hususta ‫یتتتد کتتتد ز‬
kendi kendine aşkın âdetindendir. ‫ا تتت ر‬ ‫تتت ز کتتتد‬ ‫یتتتد کتتتد ز تتتد تتت‬
şöyle sırrınıbulamaz,
söylemiştir
bir kimse söyleyebilecek
(Sa„dî,
bütün birderdini,
1386 kimse
hş., s. bulamaz,
475): bütün
acılarını içindederdini, ‫ ی د‬ağlar.
yaşar ve sürekli ‫کد خ‬Bu hususta
‫صب ز ل ک‬ ‫عد س د‬
Sa„dî
acılarını içinde yaşar ve sürekli ağlar. Bu hususta Sa‘dî ‫ید‬ ‫ع د س د صب ز ل ک کد خ‬
şöyle söylemiştir
şöyle
‫ن‬ ‫(تتتت ن پتتتتت‬Sa„dî,
söylemiştir ‫سجتتتتت‬1386
‫( ت‬Sa‘dî, ‫ل‬1386hş., s.s.475):
‫تتتت‬hş.,
‫تتتتت دت‬‫ت‬475):
‫ز‬ ‫متتتتت‬ Şehri karıştıran bu tatlı tavırlı şuh güzellerden el aman!
Şehri karıştıran
Türklerin bu tatlı
han-ı yağması gibi tavırlı şuhsabrı
gönülden güzellerden
yağmalayıpel aman!
‫سجتتتتتتت م تتتتتتتت ند پ تتتتتتت س تتت ن‬
‫ل عت‬،‫ز‬ ‫مت تتتتتتت ز ستزتتد کتتتتتتتت تتت دتتتتت‬ Şehri karıştıran bu tatlı tavırlı şuh güzellerden el aman!
götürdüler
Türklerin han-ı yağması gibi gönülden sabrı yağmalayıp götü
‫د تتت س تتت‬ ‫م تتت‬ ‫ عتتت‬،‫ز‬ ‫تتت‬ ‫تتت ز ستتتد کتتت‬
Türklerin han-ı yağması gibi gönülden sabrı yağmalayıp götü
Hâfız’ın da söylediği gibi sevgili, âşıkların gönlünü çalıp
Bir sırrım
Bir sırrım var
vargönlümde
gönlümde gönül kanı ile
gönül beslenen;
kanı fakat Hâfız‟ın
ile beslenen; da söylediği gibi sevgili, âşıkların gönlünü çalıp kalplerinde
fakatkalplerinde
Hâfız‟ın da söylediği sabır gibi
ve huzur sevgili, bırakmaz.
âşıkların Sevgilinin
gönlünü aşkıçalıp
ve kalplerinde
Kime söyleyeyim bu sırrı; çünkü bir mahrem göremiyo- vuslat
Sevgilinin arzusu ile âşıkların gönlü perişan,
aşkı ve vuslat arzusu ile âşıkların gönlü perişan, darma darmadağın olur.
Kime
Bir
rum
söyleyeyim
sırrım bu sırrı;gönül
var gönlümde çünkükanıbir ile
mahrem göremiyorum
beslenen; fakat
Sevgilinin
Söz konusu aşkı ve vuslatde arzusu
gazelde “yağma”ile âşıkların
kelimesi aynı gönlü
anlamdaperişan, darma
Kimebusöyleyeyim gazelde de “yağma” kelimesi aynı anlamda kullanılmıştır.
Sa„dî‟nin beytinde buve sırrı; çünkü bir
söz konusu mahrem
gazelde “göz göremiyorum
kanı” kullanılmıştır.
gazelde aynı
de “yağma” anlamdakelimesi
kullanılmıştır. aynı anlamda Aşk kullanılmıştır.
Sa‘dî’nin bu beytinde ve söz konusu gazelde “göz kanı”
derdi ile
Sa„dî‟nin
aynıyanan
bu âşıkkullanılmıştır.
beytinde
anlamda bu ve
sırrısöz
saklayıp
konusu
Aşk derdigizli
ile tutarak
gazelde
yanan“göz sessizce
âşık kanı” ve
bu
‫تتتتتتتتتتتتد‬
aynı sürekli ‫ت‬anlamda
‫ک‬ağlar,
‫ ن‬kullanılmıştır.
‫ کتتتتتتتتتتتتتد‬beslemeye
aşkını ‫ تتتتتتتتتتتتتز‬Aşk‫تتتتتتتتتتتتتز‬
‫ن ک تتتتتتتتتتتتتد‬ ‫تتتتتتتتتتتتتز کتتتتتتتتتتتتتد‬ ‫تتتتتتتتتتتتتز‬
ve sırrıyanan
büyütmeye
derdi ile saklayıp gizli
devam
âşık bututarak
eder. sessizce
Bu aşkıvegizli
sırrı saklayıp sürekli
bir ağlar,
sırtutarak aşkını
gibi saklaması ‫تتتتتتتتت‬
sessizce ve ona ‫ ت‬daha
sürekli ‫تتتتتتتتد د‬
da‫حقت‬kıymetli
ağlar, ‫تتتتتتتتد‬
aşkını ‫تتتتتتتتد مت‬ ‫تتتتتتتتز کت‬
bir
beslemeyeanlam ‫ز د تتتتتتتتت ت‬
beslemeye ve büyütmeye devam eder. Bu aşkı bir sır gibi ‫ز د تتتتتتتتت تتتتتتتتتز کتتتتتتتتتد متتتتتتتتتد حقتتتتتتتتتد د تتتتتتتتتت‬
saklaması devam
kazandırır.
ve büyütmeye ona daha eder.
da kıymetli bir anlam
Bu aşkı bir kazandırır. Bedenini,
sır gibi saklaması ona daha varlığını bu işe ada bir
da kıymetli ey Attâr!
anlam
Çünkü bizim varlığını
Bedenini, bu işimiz hakaret
bu işedeğildir
ada ey Attâr!
kazandırır.
‫تتتتتتتت‬ ‫کتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتت کتتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتت ز‬ ‫پتتتتتتتت‬ Bedenini, varlığını bu işe ada ey Attâr!
Son beyitte,
Çünkü Attârbu
bizim kendisine seslenerekdeğildir
işimiz hakaret benliğinden vazge-
‫تتتتتتتتتتتتتتتت‬
‫تتتتتتتت‬ ‫تتتتتتتتتتتتتتتتتتتتتد کتتتتتتتت د‬
‫تتتتتتتت کت ت‬
‫تتتتتتتتتتتتتت‬
‫ک ززکت ت‬ ‫تتتتتتتتتتتتتت تتتتتتتت‬
‫پت تتتتتتتت‬ Çünkü
çip bizim bu
tüm varlığını işimiz
aşka hakaret
adaması değildir
gerektiği telkininde bulu-
İki âlem dost
‫تتتتتتتتتتتتتتتت‬ ‫ د‬ile‫تتتتتتتتتتتتتتد‬
doludur; ‫ ت‬fakat ‫تتتتتتتتتتتتتتت ک زکتتتتتتتتتتتتتتت‬ nur. Dünyalık
Son beyitte, Attâr her şeyi terk seslenerek
kendisine edip masivadan koparak aşk vazgeçip tüm
benliğinden
Yoktur O’nu gösterecek bir cesaret
Son beyitte,
yolunda Attâr kendisine
yürümeyi değerli seslenerek
kılar. Görünüşte benliğinden
âşıklar perişan vazgeçip tüm
İki âlem dost ile doludur; fakat gerektiği telkininde bulunur. Dünyalık her şeyi terk edip masivad
bir vaziyette olabilirler; ancak bu asla hakaret ve aşağılan-
gerektiği telkininde bulunur. Dünyalık her şeyi terk edip masivad
ma değildir.
yürümeyi değerliÇünkü
kılar.âşıklar yaratılmış
Görünüşte her varlıkta
âşıklar aşkı ve
perişan bir vaziyette o
Yoktur
İki âlemO‟nu
Dokuzuncu dostbeyitte gösterecek
ile iki doludur; âleminbir fakat
dost,cesaret
güzellik ve Allah’ın Allah’ın sanatını görür, temaşa ederler. Âşıklar dünyalık
yürümeyi değerli kılar. Görünüşte âşıklar perişan bir vaziyette o
sanatı
Yoktur ileO‟nu
dolu gösterecek
olduğu; iki dünyada bir cesaret var olan her şeyin hakaretherhangi bir şeye değil
ve aşağılanma sadece
değildir. aşka bağlı
Çünkü oldukları
âşıklar için her varlıkta
yaratılmış
Dokuzuncu
Allah’ın beyitte
yaratması iki sebebiyle
âlemin dost, güzel güzellik
olduğu vurgulanmak- ve Allah‟ın sanatı
hakaret ve ile dolu
aşağılanma olduğu;
değildir.iki dünyada
hayatlarını bu yolda geçirmeyi; ömürlerini, canlarını aşk her varlıkta
Çünkü âşıklar yaratılmış
tadır. Âşık, yaratılmış olan her şeyi güzel görür; çünkügörür, o, temaşa feda
uğrunda
ederler.
etmeyi
Âşıklar dünyalık
asla aşağılanma
herhangi
olarak
bir şeye değil sad
düşünmezler.
var olan herbeyitte
Dokuzuncu şeyinikiAllah‟ın âlemin dost, yaratması güzellik sebebiyle ve Allah‟ın güzelsanatı
görür, olduğu
temaşa vurgulanmaktadır.
ile ederler.
dolu olduğu;
Âşıklar Âşık,
ikidünyalık
dünyada herhangi bir şeye değil sad
Allah için sever. Fakat bu güzellikleri görmeye herkesin
için hayatlarını bu yolda geçirmeyi; ömürlerini, canlarını aşk uğ
ehliyeti
yaratılmış
var olan olanyoktur.
her her şeyi
şeyin BütünAllah‟ın güzel o güzellikleri
görür;
yaratması görebilmek
çünkü o, Allah
sebebiyle aşk; aşk sever.
güzel
için Fakatvurgulanmaktadır.
olduğu
hayatlarını bu güzellikleri
bu yolda geçirmeyi; görmeye
Âşık,
ömürlerini, canlarını aşk uğ
ise derin muhabbet ve cesaret ister. Hak âşıkları için tümaşağılanma o Sonuçolarak düşünmezler.
herkesin
yaratılmış ehliyeti
olan her
güzellikler yoktur.
aşikârdır;şeyi güzel ancak Bütün görür;
nefsi oilegüzellikleri
çünkü
nefsi içino, Allah
yaşayanların görebilmek aşk;Fakat
için sever.
aşağılanma
Selçuklu aşk
olarak ise
bu
dönemi derin muhabbet
güzellikleri
düşünmezler.
şairlerinden görmeye ve Attâr İran ve ta-
Ferîdüddîn
cesaretbuister.
herkesin güzellikleri
ehliyeti Hakyoktur. görebilme
âşıkları basireti
için otüm
Bütün yoktur. o güzellikler
güzellikleri Sonuç savvuf
aşk; edebiyatının
aşikârdır;
görebilmek ancak
aşk önemli
ise nefsi
derin ile isimlerinden
nefsi için
muhabbet ve olup birbirinden
Sonuç
yaşayanların
cesaretCurr
ister. bu güzellikleri
Hak âşıkları görebilme
için tüm basireti
o yoktur.Selçuklu
güzellikler dönemi
aşikârdır; ancak şairlerinden Ferîdüddîn
nefsi ile nefsi için Attâr İran ve tasavv
Res Soc Sci (2015), 1(2)
Selçuklu dönemi şairlerinden Ferîdüddîn Attâr İran 33ve tasavv
yaşayanların isimlerinden olup birbirinden değerli eserler kaleme almıştır. D
‫کتتتتتتتتتتتتت‬bu güzellikleri
‫تتتتتتتتتتتت تتتتتتتتتتتتتد‬görebilme
‫د عت‬ basireti
‫ ل ت‬yoktur.
‫تتتتتتتتتتتت‬ isimlerinden olup birbirinden değerli eserler kaleme almıştır. D
tasavvufun ana meselelerini, aşkı ve âşıklığı konu edinmiştir. Vezin
değerli eserler kaleme almıştır. Dîvân’ında genel olarak ta- Cebecioğlu, E. (2004). Tasavvuf Terimleri Sözlüğü. İstanbul:
savvufun ana meselelerini, aşkı ve âşıklığı konu edinmiştir. Ağaç Kitabevi Yayınları.
ARAŞTIRMA MAKALESİ

Vezin, kafiye ve edebi sanatlar açısından incelenip beyitleri Celâleddîn-i Rumî, Mevlânâ. (1376 hş). Mesnevi-yi Manevi (tsh.
açıklanan söz konusu manzumeye baktığımızda da; aşkı, Kıvamuddîn Hurremşâhî). Tahran: İntişârât-i Dûstan.
âşıklığı, gönül-aşk, akıl-aşk ilişkisini, aşk ile var olup ya- Değirmençay, V. (2005). Farsça Arûz ve Kafiye. Erzurum: Ata-
şamanın önemini, nefsin kötülüklerinden kaçınmanın fa- türk Üniversitesi Ofset Tesisleri.
ziletini, ömrü aşk yoluna adamanın ehemmiyetini ihtiva Değirmençay, V. (2014). Fünûn-i Belâgat ve Sınâât-ı Edebî. An-
eden Attâr’ın bu gazeli tasavvufî aşk öğretisinin bir örneği kara: Aktif Yayınevi.
olarak karşımıza çıkmaktadır. Dilçin, C. (2005). Örneklerle Türk Şiir Bilgisi. Ankara: Türk Dil
Kurumu Yayınları.
Enverî, H. (1383 hş.). Ferheng-i Kinâyât-i Sohen. Tahran: İn-
Kaynakça
tişârât-i Sohen.
Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (1372 hş.).
Hürremşâhî, B. (1387 hş.). Hafıznâme. Tahran: Şirket-i İntişârât-i
Dîvân-i Kâmil-i Attâr-i Nîşâbûrî (tsh. İsmâîl Şâhrûdî). Tahran:
İlm u Ferhengî.
Çâphâne-yi Ferheng.
Kanar, M. (2000). Farsça-Türkçe Sözlük. İstanbul: Deniz Kita-
Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (1381 hş.).
bevi.
Tezkiretü’l-evliyâ (Nichelson nüshasından tıbkı basım; Mukaddi-
me: Kazvinî). Tahran: İntişârât-i Peymân. Mermer, A., Bayram, Y., Alıcı, L., Eflatun, M., Keskin, N. K.
(2013). Eski Türk Edebiyatına Giriş. Ankara: Akçağ Yayınları.
Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (1385 hş.).
Rehber, H.H. (1369 hş.). Gazeliyyât-i Sa‘di. Tahran: İntişârât-i
Musîbetnâme (tsh. Muhammed Rıza Şefî-i Kedkenî). Tahran: İn-
Mehtab.
tişârât-i Sohen.
Safâ, Z. (1386 hş.). Târîh-i Edebiyyât der İran, I-VIII. Tahran:
Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (1386 hş.).
İntişârât-i Firdovs.
Dîvân-i Attâr (tsh. Bediuzzaman Furûzanfer). Tahran: Muessese-i
İntişârât-i Negâh. Semerkandî, D. (1338 hş.). Tezkiretü’ş-şuarâ (nşr. Muhammed-i
Remezanî). Tahran.
Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (1386 hş.).
Muhtarnâme (tsh. Muhammed Rıza Şefî-i Kedkenî). Tahran: İn- Şahinoğlu, M. N. (1991). Attâr, Feridüddîn (c. IV, s. 95-98). İs-
tişârât-i Sohen. tanbul: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.

Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (1390 hş.) Şemîsâ, S. (1386 hş.). Ferheng-i İşârât. Tahran: Neşr-i Mitra.
Dîvân-i Attâr (tsh. Takî-yi Tefazzulî). Tahran: Şirket-i İntişârât-i Şîrâzî, Sa‘di. (1386 hş.). Külliyât-i Sa‘di (tsh. Nizameddîn Nûrî).
İlm u Ferhengî. Tahran: İntişârât-i Kitâb-i Âbân.
Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (1391 hş.). Türk Dil Kurumu. (2011). Türkçe Sözlük. Ankara: Türk Dil Ku-
Dîvân-i Attâr-i Nîşâbûrî (nşr. Ferheng u Kalem). Tahran: Ferheng rumu Yayınları.
u kalem. Uludağ, S. (1991). Aşk (c. IV, s. 11-17). İstanbul: Türkiye Diyanet
Attâr, Ferîdüddin Muhammed b. İbrâhîm-i Nîşâbûrî. (2536 şş.). Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Dîvân-i Şeyh Feridüddîn Attâr-i Nîşâbûrî (tsh. Gulamrıza Kay- Uludağ, S. (2006). Nefis (c. XXXII, s. 526-529). İstanbul: Türki-
serî). Tahran: İntişârât-i Câvidân. ye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Attâr, Feridüddîn. (2007). Evliyâ Tezkireleri (Çev. Süleyman Ulu- Uzun, M. (1991). Aşk (c. IV, s. 17-21). İstanbul: Türkiye Diyanet
dağ). İstanbul: Kabalcı. Vakfı İslam Ansiklopedisi.

34 Curr Res Soc Sci (2015), 1(2)

You might also like