Âşık Mûsâ adında bir saz şâiridir. Kayseri‘nin Tomarza ilçesinde doğduğu söylenmektedir. Doğduğu ve öldüğü yer kesin olarak bilinmeyen Dadaloğlu, Toros Türkmenlerinin Avşar boyundandır. Avşarlar ise Kozanoğullarına bağlıydı. Güney ve Orta Anadolu’yu dolaşmıştır. Açık Türkçeyle millî vezin ve şekillerle şiir söylemiştir.
Osmanlı Devleti’nin yerleşik hayata geçirmek için verdiği
uğraş, yer yer başkaldırılara ve çatışmalara neden olmuştur. Dadaloğlu‘nun şiirleri, yerleşik hayata geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin sesi ve sözlü tarihi sayılabilir. Her yıl Kayseri‘de, Dadaloğlu (Avşar) Şenlikleri düzenlenmektedir. Osmanlı Devleti, bu ayaklanmayı aşiretini Sivas‘ın köylerinden birine yerleştirmiştir. Şiirlerinde göçerlik koşullarını, döneminde orta Anadolu’da hüküm süren aşiret kavgaları ve aşiretlerin Osmanlı Devleti ile savaşlarını yansıtır. Dili Anadolu Türkmen boylarının kullandığı halk Türkçesidir. Asıl ününü kavga türküleri ile yaptı. Yüz kadar şiiri sözlü kaynaklardan derlenerek günümüze kadar ulaştı.
Çok bilinen bestesi yapılan şiirlerinden birisi:
Ölürüz De Kömür Gözlüm Ölürüz
Ölürüz De Kömür Gözlüm Ölürüz
Dost Ağlasın Zalim Felek Utansın Kıyamette Kavuşmak Var Biliriz Dost Ağlasın Kahpe Felek Utansın
Bir Çıkmaza Girdi Bugün Yolumuz
Geçit Vermez Sağımızla Solumuz Kalır Gayri Bizim Burda Olumuz Mert Ağlasın Namert Olan Utansın Avşar İli Yaylasına Göçmedik Aşın Yeyip Sularını İçmedik Tenhalarda Kendimizden Geçmedik Can Ağlasın Hain Felek Utansın
Dadaloğluyum Yine Coştu Çağladı
Ak Üstüne Karaları Bağladı Fırkat Odu Yüreciğim Dağladı Ben Ölende Çapanoğlu Utansın
Şiirleri 1923’ten sonra Anadolu’da yayımlanmaya
başlamıştır. Şiirleri derlemeye dayandığı için, çok az şiiri dışında büyük ölçüde değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir.
Dadaloğlu, 1868 yılında 83 yaşında “şarkışla” bölgesinde