You are on page 1of 34

Ultraviyole

Ö Ğ R . G Ö R . ÖZ G E TA H R A N
Giriş
o Nerede? Elektromayetik spektrumun görünür ışık ile X-Ray bölümü arasında yer
alan UV ilk olarak 1801 yılında Ritter tarafından tanımlanmıştır. *1903 Finsen,
nobel

o 1801 Ritter *1903 Finsen, nobel


Giriş
•Görünür ışığa benzer yansıma, kırılma ve absorbsiyon gibi fiziksel özelliklere
sahiptir. Kısa dalga boyuna sahip UV ışınları, görünür ışıkla karşılaştırıldığında
havadaki absorbsiyonu daha fazladır. Uv görünür ışıktan çok daha fazla enerji
yayar. Bu sayede absorbe oldukları yerde ısı dışında bazı kimyasal değişikliklerin
oluşmasına neden olurlar.
oUV tedavisi radyant enerjinin terapötik amaçlarla uygulanmasıdır. İlk olarak geniş bantlı UV-B
ışınları ile başlayan UV ışınları, 1974’de fotokemoterapi veya UVA’ya eklenen psoralen (PUVA)
ile devam etmiştir. Daha sonra 1984’de dar bantlı UV-B, 1985’de UV-AB, 1992’de UV-A1
tanıtılmıştır.
UV IŞINLARI
o Yakın-UV
o Uzak –UV
o Çok uzak –UV
 Vakum UV
• Penetrasyonu
Terapötik Amaçlı Kullanılan UV Kaynakları
1. Doğal Kaynaklar (Güneş): %1 UV
2. Yapay Kaynaklar
A. Civa Buharlı Lambalar
* Orta Basınçlı Hava Soğutmalı Civa Buharlı Lambalar (Alpine)
* Su Soğutmalı Civa Buharlı Lambalar (Kromayer)
B. Florasen Lambalar ve Tüpler (%95 UV)
C. Metal Halojen Lambalar (UVA-1, 130 J/cm² )
Helyoterapi (güneş ışınları ile) ve aktinoterapi (yapay kaynaklardan) tedavileri
yapılır. Mesleki, terapötik, mikrop öldürücü (germisidal), diagnostik ve solaryum
amaçlı kullanılmaktadır.
Floresan Lambalar
o 250-313 nm, UVA-1. Doz: 10-30 J/cm²; 40-70 J/cm²
oTeraktin tüneli, PUVA gibi genel ışınlanmanın istendiği yerlerde tercih edilir.
253,7 nm’lik dalga boyunun oluşturduğu radyasyon lamba içinde dolaşan fosfor
tarafından absorbe olur. Buna Florasan fenomeni denir. Temparatür 25°C’lik oda
sıcaklığında çalıştırıldıktan sonra 1 dk içinde tam güç çalışmaya başlar
Kromayer Lamba
• Özellikle lokalize yaralar, basınç ülserleri, ve sinüslerin tedavisinde tercih edilir. Bu lambalar su
ile soğutulur. Tam güçte çalışmaları için tedaviye başlamadan 5 dk önce çalıştırılmalıdır. Hedef
dokulara temas ettirilerek uygulanır .
UV Etkileri
1. Akut Etkileri
Gözler
• Konjuktivit, fotokreatit, fotofobi, batmaya yol açabilir.
• Semptomlar 6-12 saatte görülür, 24-36 saat
• 270 nm’de en belirgin hasar görülür.
• UVB-UVC: Korneda absorbe olur.
• UVA: Göz lensinde-katarakt oluşumundan sorumludur.
2. Kronik Etkileri
• Gözler UV’ye tolerans geliştirmez.
UV Etkileri
Derideki Etkileri
a. Derinin Yaşlanması
• Kırışıklık, kuruma, kayış gibi görünüm
• Elastik doku kaybı ile yağ, ter bezlerinin fonksiyonları yaşlanma kronik etkileridir.
•Uzun süreli olarak güneş ışığına maruz kalan çiftçilerde sıktır.
b. Deri Kanserleri
Malign melonom, bazal ve skuamöz hücreli karsinom riski görülür.
Yüksek doz uyguamalarda dokuda dejenerasyon, nekroz görülebilir.

UV Fizyolojik Özellikleri
A. Lokal Etkileri B. Sistemik Etkileri
1. Eritem 1. Otosentez
2. Hiperplazi 2. Ezofiloktik Etki
3. Pigmentasyon 3. Tonik etki
4. Deskuamasyon
5. Abiotik Etkileri
6. Bakteriostatik Etkileri
A. Lokal Etkileri
1. Eritem
• Akut, uygulama sonrası 2-4 saat sonra oluşur. Maksimum şiddetine 8-
24 saat sonra ulaşır. Eritemin şiddeti ve kaybolması kullanılan UV
ışınının dalga boyu, süresine, uygulanan bölgenin hassasiyetine göre
değişir. Göğüs, abdomen ve gövdenin arka yüzeyi en hassas
bölgelerdir; ekstremiteler ise daha az hassastır.
•Dermisteki mast hücrelerinden salınan histamin ve kinin grubu bazı
maddeler inflamatuar yanıtların göstergesi olduğu için bu etkiler bir
inflamatuar reaksiyon olarak kabul edilir. Eritem oluşumu ile birlikte
kapiller ve arterioller dilate olur. Yüksek dozdaki uygualamalar sonucu
kapiller duvar permeabilitesinin artması sonucu sıvı eksudayonu,
ödem, ağrı ve büller oluşur.
UV Işınları İle Oluşan Eritem
Eritem Latent Görünüm Eritemin Ödem İrritabilite Deskuamasy E1’e göre
derecesi periyodu kaybolma on eritemin
süresi katları

E1 6-12 saat Hafif pembelik <24saat Yok Yok Yok 1

E2 6 saat Belirgin pembe- 2 Gün Yok Hafif ağrı ve Pudramsı 2.5


kırmızılık. Basınçla irritasyon
beyazlaşma

E3 3 saat Bastırıldığında 3-5 Gün Biraz Sıcak ve ağrılı İnce bir 5


beyazlaşma olmaz tabaka
şeklinde

E4 <2 saat Aşırı kırmızılık 1 hafta Blister Çok ağrılı Kalın tabaka 10
şeklinde
Epidermal Kalınlaşma
o UV ışınları ile bazal epidermal hücrelerinin bölünme hızındaki artışa bağlı olarak
görülen hiperplazi yaklaşık 72 saat sonra oluşmaya başlar.

o Epidermis, stratum korneum kalınlaşması – ışınlara karşı koruyucu rol oynar

o Sonraki seanslardaki eritemal doz için ışınlama


Pigmentasyon
o Epidermisin derin bölgelerindeki melanin
formasyonu ve melaninin daha yüzeyel tabakalara
migrasyonu sonucu deri renginin koyulaşmasıdır. Bu
süreç yaklaşık 2 saat gibi kısa bir sürede gerçekleşir ve
uygulamadan yaklaşık 2 gün sonra belirgin hale gelir.
Yaklaşık 300 nm dalgaboyundaki UV-B ışınları eritemle
birlikte pigmentasyon oluşturur.
Deskuamasyon
o UV Şiddeti deride irritasyon, yüzeyel epidermiste deri dökülmeleri
açığa çıkar. Eritem geçtikten sonraki deskuamasyon vücut yüzeyinden
ölü hücrelerin dökülmesidir.

oMED’de görülmeyen deskuamasyon, 2. derece eritemde pudramsı


nitelikte iken, 3. derecede eritemde ince bir tabaka halinde, 4.
derecede ise kalın bir tabaka halindedir.
Abiyotik Etkiler
o 280 nm’den daha düşük dalga boylu UV ışınları UV-C olarak bilinen abiyotik
ışınlardır. Harabedici ve zararlı etkileri nedeniyle tedavide tercih edilmez.
Abiyotik ışınlar yüzeyel epidermiste absorbe olur ve yüzeyel hücreleri harap
ederler.
Bakteriostatik Etki
o UV-C ışın bandında olan , 250-270 nm ışınlar mikroorganizma tarafından
absorbe olduğunda DNA ve RNA bölümleri ayrılır. Bu durum normal DNA
metabolizmasını bozar. Yeterli mktarda Thymine değişimi olursa bakteri hücreleri
ölür. UV bakteriostatik etkisi nedeniyle mikrobik deri hastalıklarında ve
dezenfeksiyon amacıyla kullanılır.
Sistemik Etkiler
o Geniş vücut sahalarına yapılan uygulamalarda/ 2. Esofilaktik Etki
tüm vücut uygulamalarında ortaya çıkar.
• Bakterilerin yok edilmesi, antikor oluşumunu arttıran
o Işınlama lokal yapıldığında da minimal görülebilir.
retiküloendoteryal hücreler epidermisin derin
1. Otosentez tabakalarında ve dermiste yer aldığı için UV ışınlarından
• Uygulama sonrası hemen fark edilmez. etkilenir. Yüksek doz UV bu hücrelerin uyarı eşiğini
düşürür. Böylece enfeksiyona karşı direnci düşürür.
• En önemli etki sebumda bulunan 7-
dehidrokolesterol’den vitamin D formasyonudur.
• Derideki langerhans hücrelerini etkiler

immünosüpresyon (is)

3. Tonik Etki : İştah, ağrı, sinirlilik, irritabilite azalır,


uyku düzelir.
Fototerapi ve Fotokemoterapi
o UV ışınları ile deri hastalıklarının tedavi edilmesine fototerapi denir.

o UV ışınları sıklıkla topikal krem veya ilaçlarla beraber kullanılır.

o UV ışınları fotosensitize edici bir ilaçla kullanılırsa buna fotokemoterapi denir.


Lokal UV Işınlarının Tedavi Edici Etkileri
o UV-A ve özellikle UV-B
 Deride kan dolaşımını arttırması
 Bakterilerin yok edilmesi
 Doku tahribi
 Epidermis büyümesinin hızlandırılması
 İnterlökin-1 ve İnterlökin-6 salınımı
 T hücre apoptozu
Dermal immünoregülasyon ve İS.
 Derinin enfeksiyonlara direncinin artımı
 Deskuamasyon
 Zıt irritasyonla analjezik etki
UV-A Işını
o Dalga boyu 320-400 nm arasındadır. UV ışınlarında dalga boyu en fazla, enerjisi
en az olan ışınlardır.
o Konvansiyonel UVA-1 fototerapisi infraruj ışınları ile üretilen yoğun ısı yükü ile
birlikte olabilir. UV aletlerin soğutma sistemleri yetersizdir. Bu nedenle son
yıllarda özel filtreleme sistemleri içeren yeni aletler üretilmiştir.
oUVA-1, atopik dermatit, kuten T hücre lenfoması, parapsoriasis ve mucinos
follikülarisde endikedir.
o Lokalize skleroderma, sklerozan deri hastalıklarında kullanılır.
o Psolaren fotosensitize edici kimyasal bir ajandır. Psolaren uygulamasını takiben
UV-A ışınları kullanılır.
UV-B
o Dalga boyu 280-320 nm arasında olan ve hem
enerji hem de dalga boyu açısından UV
bandının ortasında yer alan ışınlardır. UV-A’ dan
1000 kat güçlüdür.
o Fotoreapide 311-312 nm dar bantlı UV-B
floresan tüpleri kullanılmaya başlamıştır.
o Psoriasis , atopik dermatit, non-segmental
vitiligo, mycosis fungoides,yara iyileşmesi,
enfekte kronik yara, bası yaralarında etkilidir.
Vitamin D düzeyini arttırır.
UV-C
o 200-280 nm arasında UV’nin C bandında dalga boyu en kısa, enerjisi
en yüksek olan ışınlardır. Mikrobiyal kontrolde kullanılmaktadır.
o Germisidal ışınlama: 253,7 nm dalga boyundaki UV-C kastedilir.
o Işıma süresi veya şiddeti arttıkça ölen hücre sayısı artar.
o Tüberküloz bakterilerine karşı otopsi odalarında, bası yaralarının
tedavisinde kullanılır. Enfekte yaralarda 180 sn uygulanmalıdır.
o Düşük basınçlı civa buharlı lambalar 3000 saat kullanım süresine
sahiptir.
o Kesikli UV’un kullanıldığı mikrobiyal kontrol yöntemi PUVD olarak
adlandırılır.
Uygulama
• Sleeve testi ile minimal eritemal doz –MED belirlenir. Ön kola 20 dk UV
uygulanacağı açıklanır. Daavlin test kağıtları kullanılır. Fzt ve hasta koruyucu
gözlüklerini takar.
•Total uygulama süresi firmanın ışık kaynağı özelliklerine ve Fiztpatrick deri tipi
sınıflandırmasına göre yapılır. Ancak sadece cilt rengi yeterli olmaz, hastadan
güneş ışınları ile yaşadığı deneyim, kullandığı ilaçlar va alerjik reaksiyonları
hakkında bilgi alınır. Toplam süre için kronometre kullanılmalıdır.
Örnek olarak önce 1 delik açılır, 2 dk sonra 2.delik, 4 dk sonra 3.delik, 8 dk
sonra 4.delik, 12 dk sonra 5. delik, 16 dk sonra 6. delik a.ılır. UV ışınına maruz
kalma süresi ilk açılan delik için 20 dk olurken, 2.delik 18 dk, 3. delik için 16dk, 4.
delik için 12 dk, 5. delik için 8 dk, 6. delik için ise 4 dk olacaktır.
Uygulama
Testten 6-12 saat sonra meydana gelen ve 24 saat iz bırakmadan kaybolan
eritem MED değerini verir. 24 saat sonra eritem görülmezse test edilen deri
sahası suberitemal değer alır.
Deri renginin ayırt edilmesi zorsa spektrofotometre kullanılmalıdır.
Spektrofotometreler L (koyuluk) ve b*(renk tonu) ve a*(cildin kırmızılığını)
gösterir. Yüksek a* değeri daha kırmızı bir cildi gösterir. En En düşük a değerine
2,5 puan eklenir. Bu değerdeki ya da üstündeki değer potansiyel yanık riskini
gösterir Bu değerin üstündeki en düşük ışınlama süresi MED olarak düşünülür.
Uygulama
o Lamba Seçimi:
 Tüm vücut uygulamalarında floresan kabinleri, lokal uygulamalarda kromayer
lambalar ve floresan lambalar en sık tercih edilen lambalardır.
Lamba ilk 100 saatte gücünün %20’sini, sonraki 1000 saatte 1/3 veya ½’sini
kaybeder. Kullanım süresine göre belli aralıklarla UV lambaları değiştirilmelidir
(ortalama yılda 1 kez).
Uygulama
o Aletlerin ve Hastanın Hazırlanması:
Lambalar tedaviden önce 1-5 dk çalıştırılmalıdır. Kromayer lambalar, deriye
temas ettirilerek kullanılabileceği gibi probleme göre deri ile lamba arasına 5-8
cm mesafe olacak şekilde de tutulabilir.
Uygulama sırasında yüz, gözler ve derinin açıkta kalan bölümleri, eldiven, ceket,
UV koruyucu gözlükler ve yüz için özel filtre ve maskeler ile korunmalıdır.
Psoriasis için her tedavi öncesinde UV ışınının etkisini arttırmak için özel
nemlendirici bir krem kullanılmalıdır. UV lambaları 2-4 haftada 1 alkollü bezle
silinmelidir.
Uygulama
o Tedavi Süresi
Dar bantlı UV- B fotorerapisi kullanılacaksa maksimum doz 4 J/cm² geçmemeli ve
tedavi süresi 20 dakikadan daha uzun olmamalodor. Işınlanma süresi arttıkça
reaksiyon kuvvetli olur.
MED hesaplandıktan sonra diğer dozlar buna göre ayarlanmalıdır. Suberitemal
doz için 1. derece eritemal dozun yarısı gereklidir. Tedavide ilk doz düşük olduğu
için tedavi süresi kısadır. Fakat ışına tolerans arttıkça süre arttırılır.
Uygulama
o Önceki Işınlama
Bir önceki seansta yapılan ışınlamanın oluşturduğu eritem geçinceye kadar ikinci seansa
geçilmemelidir. Eritem geçtikten sonra deri kalınlaşmış olacağından aynı bölgeye
yapılacak ışınlamada doz arttırılmalıdır. Doz artımı gün aşırı tedaviler için geçerlidir.
1° eritemi tekrarlamak için, eski doz %25
2° eritemi tekrarlamak için, eski doz : %50 +
3° eritemi tekrarlamak için, eski doz : %75 +
4° eritemi tekrarlamak için, eski doz : %100 +
Suberitemal doz için bir önceki dozun %12.5’ini eklemek gereklidir.
Uygulama

o Hasta ile Lamba Arasındaki Uzaklık


Genellikle UV uygulamalarında hasta ile lamba arasında 45-75 cm olacak şekilde
ayarlanır. Lokalize yaralar ile sinüs gibi kavitelerin tedavisinde kromayer lambalar
alana temas ettirilir.
Doğru doz hesabında Ters Kare Kanunu kullanılmalıdr.
• Yeni doz= Eski doz X yeni uzaklık2
Eski uzaklık2

o Deriye geçişi: Kosinüs Kanunu


Uygulama
o Hastanın Duyarlılığı:
Fotosensitif bir madde veya ilaç kullanıp kullanmadığı ve hastanın önceki güneş
duyarlılığı ile ilgili deneyimi sorgulanmalıdır. Ayrıca hastanın cilt rengi, çocuk,
yetişkin ya da yaşlı oluşu hesaba katılmalıdır.
Vücudun el yüz gibi sürekli açık bölgelerinin ve ekstansör yüzeylerinin duyarlılığı
daha azdır. Buna karşın kapalı ve fleksör yüzeyler daha duyarlıdır. Deri kalınlığının
fazla olduğu ayak tabanı için daha fazla doza gereksinim vardır.

o Tedavi Sıklık: Günlük ya da haftada 2-3 kez yapılabilir.


UV Endikasyonları
Psoriasis Kuten T-h lenfomaları
Parapsoriasis Pigmentoz ürtiker
Folikülit Kronik el- ayak dermatozları
Skleroderma Varikoz ülserler, trofik ü, bası yaraları
Lupus vulgaris OP, rikets, osteomalazi
Dermatomomyosis pubis, D pedis Konnektif doku hastalıkları
Egzema, kontak dermatit OA, FM, Kronik yorgunluk sendromu
Atopik dermatit
Vitiligo, akne, liken planus
UV Kontrendikasyonları
Akut egzema, dermatit ve var olan UV eritemi
İyonize radyasyon nedeniyle oluşan cilt hasarları X-ray tedavisi
Sistemik lupus eritematozus
UV’ye alerjik reaksiyon
Akut ateşli hastalıklar
Yeni deri greftleri
Dermatomyosit, polimyosit, tüm vücut miyositleri

You might also like