You are on page 1of 6

ÜNİTE II

DİNLER TARİHİNE GİRİŞ (Dinler Tarihinin Tanımı, Konusu, Metodu, Adlandırılma


Süreci, Din Bilimleri arasındaki yeri, Dinler Tarihinin gelişim süreci ve diğer dinleri
öğrenmenin önemi)

Dr. Öğr. Üyesi Nuh YILMAZ

DERSİN ADI İLH405 Dinler Tarihi

Ders Hakkında

Bu ders sonunda Dinler Tarihinin tanımı, konusu, metodu, adlandırılma süreci, din bilimleri
arasındaki yeri, Dinler Tarihinin gelişim süreci ve diğer dinleri öğrenmenin önemi hakkında
bilgi sahibi olacaksınız.

Dersin Hedefi

Dinler Tarihinin tanımını, konusunu ve metotlarını bilmek

Dinler Tarihinin adlandırılma sürecini öğrenmek

Dinler Tarihinin din bilimleri arasındaki yerini görmek

Dinler Tarihin gelişim süreci hakkında bilgi sahibi olmak

Diğer dinleri öğrenmenin önemini kavramak

1. Dinler Tarihi

1.1. Tanımı

Geçmişten günümüze kadar varlığını devam ettiren/devam ettiremeyen bütün dinlerin tarihsel
sürecini, inanç, ibadet ve ahlak sistemlerini ve dini kurumlarını objektif olarak ele alıp
inceleyen tarihsel ve karşılaştırmalı bir disiplindir.

1.2. Konusu

Geçmişten günümüze kadar varlığını sürdüren/sürdüremeyen bütün dinlerdir.


1.3. Metodu

Dinler Tarihi temelde tarihi- karşılaştırmalı ve deskriptif (tasvir edici) metotları kullanır. Bu
metotların yanında fenomenolojik ve hermenötik metotlardan da yararlanır.

1. 4. Adlandırılma Süreci

Başlangıçta Alman kökenli Max Müller (ö. 1900) XIX. yüyılın ikinci yarısında dinler hakkında
yapılan bütün araştırmaları ifade etmek amacıyla “Religionwissenschaft” (Dinler Bilimi)
kavramını kullanmıştır. Daha sonra “Historie des Religions” (Dinler Tarihi), Histoire
Comparée des Religions (Mukayeseli Dinler Tarihi), History of Religion (Din Tarihi), Study
of Religion (Din Çalışması), Science of Religions (Dinler Bilimi), Comparative Religions
(Mukayeseli Dinler), Religious Studies (Din Bilimleri) kavramlarını kullanılmıştır.

2. Dinler Tarihinin Din Bilimleri Arasındaki Yeri

2.1. Din Bilimleri

Dinleri tarafsız bir şekilde ele alıp inceleyen grubun genel adı Din Bilimleri’dir. Almanca
“religionwissenschaft” kavramıyla ifade edilir. Konusu: Geçmişten günümüze var olmuş bütün
dinleri, ortaya çıkışından tarih sahnesinden silinmesine kadar bütün yönleriyle incelemektir.
Din Bilimleri tabiriyle Dinler Tarihi, Din Psikolojisi, Din Sosyolojisi, Din Felsefesi ve Din
Fenomenolojisi kastedilmektedir.

2.2. Din Fenomenolojisi

Dinlerin kutsal kabul ettiği eylemlerini, şahıs ve objelerini, aynı zamanda mekan ve zamanlarını
ele alıp inceler.

2.3. Din Sosyolojisi

Din ve toplumun karşılıklı münasebetlerini ve bu münasebetin neticesinde ortaya çıkan dini


grupları ve olguları konu edinir.

2.4. Din Psikolojisi

Dinin birey üzerindeki tesirini araştırır. Dolayısıyla bireylerin dinden kaynaklanan tecrübe, his,
ideal ve beklentileri gibi konular araştırma alanlarıdır.
2.5. Din Felsefesi

Dinin inanç, kural ve işlevsellik boyutlarını sorgulayarak bunları kendisine inceleme konusu
yapar.

3. Dinler Tarihinin Gelişim Süreci

3.1. İslam Alemi’nde

İslam aleminde hicri birinci asırdan itibaren start alan dinler tarihi çalışmalarının ekserisi diğer
dinleri eleştirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Bu amaçla “el-fırak, (fırkalar), er-redd
(reddiye/polemik), ed-diyanat (dinler), el-milel ve’n nihal (Hak ve Batıl Dinler) ve Kısas-ı
Enbiyâ tarzı eserler oluşturulmuştur.

Diğer dinleri eleştirel tarzda ele alan çalışmalara şu eserleri örnek verebiliriz. Ali b. Raban et
Taberi (ö. 855) Kitâbu’r-Red Ale’n Nasârâ, el Cahız (ö. 869) Kitâbu’r-Red Ale’n Nasârâ,
Gazalî (ö. 1111) er-Reddu’l Cemîl li İlahiyyeti İsa bi Sarihi’l- İncil, el- Bağdadî (ö. 1037) el-
Fark beyne’l-Fırak. Bunların yanı sıra diğer dinleri objektif olarak ele alıp inceleyen çalışmalar
da mevcuttur. Bunlara İranlı Ebul Meali Muhammed b. Ubeydullah (ö. 1092)’ın Beyanül
Edyan’ı, Biruni’nin (ö. 1048) El- Âsâr’ul- Bâkiye’si ve Kitâbu’t Tahkîk Mâ li’l- Hind’i,
Şehristani’nin (ö. 1153) el-Milel ve’n- Nihal’i örnek gösterilebilir.

3.2. Batı Dünyası’nda

Batı dünyasında modern anlamda Dinler Tarihi çalışmalarının Alman filolog Max Müller ile
başladığı görülür. Onun 1856’da Karşılaştırmalı Mitoloji ve 1870’de yayınlanan “Dinlerin
Esası ve Gelişmesine Ait Ders Notları” diğer dinleri inceleme imkânı sunmuştur. Daha sonraki
yıllarda Hollanda’da Cornelius Petrus Tiele ve Chantape de la Saussaye yaptıkları çalışmalar
sayesinde bu alana önemli katkılar sunmuşlardır. Chantape de la Saussaye aynı zamanda yaptığı
çalışmalar sebebiyle din fenomenolojisinin kurucusu olarak da değer görmektedir. İsveçli
Nathan Söderblom, Danimarkalı Edward Lehman ve Alman Rudolf Otto yaptıkları
çalışmalarla dinler tarihine katkıda bulunmuşlardır.

3.3. Türkiye’de

3.3.1. Cumhuriyet Öncesi Dinler Tarihi


Türkiye’de Cumhuriyet öncesine baktığımızda dinler tarihi dersinin başlangıçta Edebiyat
Fakültesi’nde Tarih-i Umumî ve İlmi Esâtiri Evvelîn (Mitoloji) adı altında okutulduğunu
görürüz. Daha sonra bu ders Medresetü’l Vaizin, Medresetü’l Mütehassisin ve Mederese-i
Süleymaniye gibi eğitim kurumlarında okutulmaya devam etmiştir.

Cumhuriyet öncesi dönemde yapılan çalışmalardan bazıları şunlardır: Şemsettin Sami, Esatîr
(1878), Ahmed Midhat Efendi, Tarihi Edyan (1911), Mahmud Es’ad b. Emîn Seydişehrî,
Tarih-i Edyan ve M. Şemsettin Günaltay, Tarih-i Edyan (1922). Bu arada ifade edelim ki
Ahmed Midhat Efendi dinler tarihi okumadan önce İslami bir eğitim almayı gerekli görmüştür.

3.3.2. Cumhuriyet Dönemi Dinler Tarihi

Tevhidi Tedrisat Kanunu (1924) ile Medrese-i Süleymaniye kapatılmış onun yerine İlahiyat
Fakültesi açılmıştır. Onun ders müfredatında Tarihi Edyan yerini almıştır. Bu dersin hocası
Fransız George Dumezil; yardımcısı da Hilmi Ömer Budda’dır. Bu ders 1927’ye kadar
Dumezil; daha sonra ise asistanı Hilmi Ömer Budda tarafından verilmiştir. Dinler Tarihi dersi
1933’de İlahiyat Fakültesi’nin kapatılması üzerine yerine açılan İslami İlimler
Enstitüsü’nde varlığını muhafaza etmiştir. 1949’da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
kurulmuş burada Mukayeseli Dinler Tarihi dersi Hilmi Ömer Budda tarafından
okutulmuştur. 1952’de Budda’nın ölümü üzerine 1954’e kadar bu dersin hocalığını Mehmet
Karasan yapmıştır. Sonrasında bu görevi 1959’a kadar Annemarie Schimmel yürütmüştür.
O, Dinler Tarihine Giriş (1955) adında bir de eser bırakmıştır. Bu arada Hikmet Tanyu, 1955
yılında Schimmel’in yanına asistan olarak girmiştir. Tanyu, Schimmel’in danışmanlığında
1959’da “Ankara ve çevresinde Adak ve Adak Yerleri” adındaki fenomenolojik doktora
çalışmasını tamamlamıştır. Hikmet Tanyu, çalışmalarını Ekrem Sarıkçıoğlu’yla devam
ettirmiş ve birçok isme de hocalık yapmıştır. Onun öğrencileri arasında Şaban Kuzgun (ö.
2000), Harun Güngör (ö. 1 Kasım 2020), Abdurrahman Küçük, M. Süreyya Şahin (ö.
2009), M. Turan Özdemir, Günay Tümer (ö. 1995), Ömer Faruk Harman (ö. 4 Mart
2021),ve Mehmet Aydın zikredilebilir.

3.3.3. Hikmet Tanyu Sonrasında Dinler Tarihi

Hikmet Tanyu sonrasında hem dinler tarihi alanında yapılan çalışmalar çeşitlenmiş hem de
akademisyenlerin sayısı artmıştır. 1992 yılında (24-25 Eylül) Samsun’da Prof. Dr. Ekrem
Sarıkçıoğlu’nun öncülüğünde “Türkiye I. Dinler Tarihi Araştırmaları Sempozyumu”
gerçekleştirilmiştir. 1994’te ise Prof. Dr. Abdurrahman Küçük önderliğinde Türkiye Dinler
Tarihi Derneği (TÜDTAD) kurulmuştur. Dernek ulusal ve uluslararası düzeyde bilimsel
toplantılar düzenlemekte ve burada sunulan bildirileri “Dinler Tarihi Araştırmaları” adıyla
yayımlamaktadır. Şu ana kadar ona yakın sempozyum gerçekleştiren Türkiye Dinler Tarihi
Derneği, 2004 yılında Avrupa Dinler Tarihi Derneği’ne (EASR), 2005 yılında da
Uluslararası Dinler Tarihi Derneği’ne (IAHR) üye olmuştur.

4. Diğer Dinleri Öğrenmenin Önemi

Konunun önemine binaen Hz. Ömer bir sözünde “Cahiliye adetlerini bilmeyen bir kimsenin
İslam’a zarar vermesinden korkarım” der. Onun bu sözü iki şekilde yorumlanabilir. Birincisi
diğer dinleri bildiğimiz takdirde kendi dinimizi daha iyi anlamlandırabiliriz. İkincisi de
İsrailiyyat’tır. Bu ise İslam’ı kendisine din olarak seçen kişilerin daha önceki kazanımlarını
İslam dinine mal etmeleri anlamına gelir. Diğer dinleri tanıdığımızda

a- Genel kültürümüz zenginleşir.


b- Diğer din mensuplarıyla daha sağlıklı bir iletişim kurarız.
c- Misyonerlik faaliyetlerini daha yakından tanırız ve buna karşı tedbir alırız.
d- İslam’ı diğer din mensuplarına daha iyi anlatabilme fırsatı buluruz.
e- İslam’a karışmış hurafeleri tanıma ve tespit etme imkânı yakalarız.
f- Eksiklikleri ve yanlışları biliriz.
g- İslam’ı günümüz şartlarında daha iyi yorumlama ve yaşanılır bir din haline getirme
imkânı buluruz.
h- Din hizmetlerini daha verimli hale getirme fırsatına sahip oluruz.

5. Kaynakça

Baki Adam, (Ed). Dinler Tarihi. 5. Baskı, Ankara: Grafiker Yayınları, 2018.

Günay Tümer – Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi. 3. Baskı, Ankara: Ocak Yayınları, 1997.

Mahmut Aydın, Ana Hatlarıyla Dinler Tarihi. 6. Baskı, İstanbul: Ensar Neşriyat, 2016.

Mustafa Alıcı, Dinler Tarihinin Batılı Öncüleri. İstanbul: İz Yayıncılık, 2007.


Ömer Faruk Harman, “Bir Disiplin Olarak Dinler Tarihinin Ortaya Çıkışı (Doğu-Batı)”, Dinler
Tarihi Araştırmaları – VII: Türkiye’de Dinler Tarihi (Dünü, Bugünü ve Geleceği). Ankara:
Türkiye Dinler Tarihi Derneği Yayınları, 23-48, 2010.

Şinasi Gündüz, (Ed). Yaşayan Dünya Dinleri. Ankara: DİB Yayınları, 2007.

6. Sorular

1- Dinler Tarihi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a- Deskriptif bir metot kullanır.


b- Subjektiftir.
c- Karşılaştırmalı yöntemi vardır.
d- Konusu bütün dinlerdir.
e- Tarihsel metottan yararlanır.

2- Aşağıdaki isimlerden hangisi dinler tarihçi değildir?

a- Max Weber
b- Rudolf Otto
c- Nathan Söderblom
d- Edward Lehman
e- George Dumezil

7. Cevaplar

1-B

2-A

You might also like