Professional Documents
Culture Documents
REHBERLİK VE PSİKOLOJİK
DANIŞMANLIK (5. Ve 6. Sınıf)
SINIRIM SENSİN…
Çocuklar merak duygusu ile doğarlar.
Dış dünya onlara sürekli keşfedilecek,
deneyimlenecek yeni imkânlar sunar.
Çevreyi deneyimlemek isteyen çocuk
için bu uyaran zenginliğinde neyin iyi,
neyin kötü, neyin zararlı olduğunun
ayrımına varması oldukça güçtür. Tam
da bu noktada çocuğun kılavuzu devreye
girer. Yapabilecekleri ve
yapamayacakları noktalarda kendilerine
yol gösteren ebeveynleri. Zamanla bu
yol gösterme durumu bazı kuralları
beraberinde getirir ki çocuk bu sayede
sınırını öğrenir.
Ebeveyn çocukla arasındaki güvenli ilişkiye zarar vermeden, bu süreçte yanında olduğunu hissettirerek sınır koymalıdır.
Çocuğa sınır koyarken birçok yöntem kullanılır. Yöntemler değişim gösterse de herkes mesajı vermek için iki araç kullanır.
Bunlar sözler ve davranışlardır. Bu iki araçtan bir tanesi net olmaz ise çocuk kafa karışıklığı ile karşı karşıya kalır ve kuralı
doğru öğrenmesi beklenemez. Koyulmak istenilen kural ebeveynin davranışına da yansımalı, net ve anlaşılır olmalıdır.
Çocuğa arkadaşına vurmaması söylenip ardından ona vurulması çocukta kafa karışıklığını beraberinde getirir.
Görmediğimiz konuşma baloncuğunda iç sesi ile çocuk “Aslında şiddet olayı çözüyor.” der. Davranış ve söylemlerimiz tam
da bu yüzden uyumlu ve tutarlı olmalıdır.
Sınır koyulması, çocuklar için güven ve korunduğu hissi yaşatır. Aksi halde nerede nasıl davranacağını bilemeyen çocuk
çevreye de güvensiz olur. Olacaklar konusunda çocuğa önceden haber verilmelidir. Bu çocuğa zaman yönetimi de sağlar.
“Okula gitme zamanı geliyor…” veya “çevrimiçi dersin başlıyor…”
Çocuk için özgür davranabileceği alanlar belirlenmeli ve sınırlanmalıdır. En önemlisi ise bu sürecin uzun olduğu fark
edilmeli, sabredilmeli, sabredilmeli ve sabredilmelidir…
O kadar yoğunlar ki çocuklarıyla muhabbet etmeye zamanları yok. Yine o kadar yorgunlar ki onlarla oynamaya enerjileri
yok. Dışarıya çıkıp arkadaşlarıyla özgürce oyun oynayamayan, evde dört duvar arasında yalnızlaşan çocuklarımızdan her
şeyi mükemmel yapmasını bekliyoruz ama. Farkında mısınız hep bizim için kolay olanı istiyoruz?
Bazen durum öyle vahim bir hal alabiliyor ki çocuklarımızı daha dinlemeden yine ne yaptıysan diye yargılıyoruz. Veya
açıklama yapmadan nedenini söylemeden bir isteğine hayır diyoruz. Veya beni mahcup ettin… Bir işi de doğru yap… Daha
kaç kere söylemem gerek? Bırak onu düşüreceksin… Veya seni gözüm görmesin…