You are on page 1of 37

EĞİTİMİN PSİKOLOJİK

TEMELLERİ
EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ
 Psikoloji insan ve hayvan davranışlarını açıklamaya çalışan bir
bilimdir.
 Eğitim ise bireyde davranış değişikliği meydana getirmeyle
ilgilenmektedir. Bugünkü anlamda psikoloji biliminin temelleri
1879’da Almanya’da Wilhelm Wundt tarafından atıldı.
 Eğitim psikolojisi hem eğitim programlarının hazırlanmasında, hem
de öğrencilere uygun öğretim ortamlarının düzenlenmesinde
eğitimcilere çok yararlı bilgiler sağlar.
 Eğitim psikolojisinin ilgi alanı çok geniştir. En önemlileri gelişim
psikolojisi ve öğrenme psikolojisidir.

2
EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ
 Gelişim psikolojisi, insanın doğumundan ölümüne
kadar geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal
değişmeleri inceler ve bunlarla ilgili ilkeler ortaya
koyar.
 Öğrenme psikolojisi, öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini
açıklamaya çalışır ve bununla ilgili kuram ve ilkeler
geliştirir.

3
GELİŞİM
PSİKOLOJİSİ
GELİŞİM DÖNEMLERİ
 Gelişim, insanın bedensel, zihinsel ve duygusal yönden düzenli
bir biçimde değişmesi, vücut organlarının kendilerinden beklenen
görevleri yapabilecek bir duruma gelmesidir.
 Kritik Dönem, ilgili davranışların kazanılması gereken,
kazanılmadığında telafisi çok zor olan ya da mümkün olmayan
gelişim dönemidir. Çocuk gelişiminde belli davranışların
kazanabilmesi için belli dönemlere ihtiyaç vardır. Bu davranışlar
belli dönemlerde kazanılmadığı takdirde başka dönemlerde
kazanılamaz veya zor kazanılır. Örneğin12 aydan 3 yaşına kadar
süren bu dönemde çocuklar kendi çevrelerini kontrol etmek,
güçlerini göstermek isterler. Eğer bebek aile tarafından bu
dönemde desteklenir, çevresini keşfetmesine izin verilirse ilerde
bağımlı bir birey haline gelmez, kendine güveni gelişir. 5

 Gelişim aşamalarına gelişim dönemleri denir.


GELİŞİM DÖNEMLERİ

1. Bebeklik (0-2 yaş)


2. İlk çocukluk (3-6 yaş)
3. İkinci çocukluk (7-11 yaş)
4. Erinlik ve ergenlik (12-18 yaş)
5. Gençlik (19-25 yaş)
6. Yetişkinlik (26-34 yaş)
7. Orta yaşlılık (35-60 yaş)
8. Yaşlılık (60 ve üstü) 6
GELİŞİM DÖNEMLERİ

Bebeklik Dönemi (0-2 yaş)


⚫ Bedensel ve motor gelişme çok hızlıdır.
⚫ Birey çevresini büyük ölçüde duyu
organlarını kullanarak tanımaya çalışır.
⚫ Psikososyal gelişim bakımından, temel
güven bu dönemde kazanılmaya başlanır.
⚫ Bebeğin temel ihtiyacının zamanda
karşılanması, ona sevgi gösterilmesi 7

güvenin gelişmesini sağlar.


GELİŞİM DÖNEMLERİ
İlk Çocukluk Dönemi (3-6 yaş)
⚫ Okul öncesi olarak adlandırılır.
⚫ Çevresiyle sosyal ilişki kurabilir.
⚫ Cinsiyet farklılığını öğrenir.
⚫ Akranlarıyla oyun oynayabilir.
⚫ Doğru ve yanlışları birbirinden ayırmaya
ve vicdan geliştirmeye başlarlar.

8
GELİŞİM DÖNEMLERİ
İkinci Çocukluk Dönemi (7-11 yaş)
⚫ Kalem tutma becerileri gelişir, çabuk
yorulurlar.
⚫ Arkadaşlarıyla oyun oynamaktan çok
hoşlanırlar.
⚫ Kurallara uymayı öğrenirler.

⚫ Okuma yazma ve sayısal alanlarda temel


beceriler geliştirirler.

9
GELİŞİM DÖNEMLERİ

Erinlik ve Ergenlik Dönemi (12-18 yaş)


⚫ Bireyin bedensel gelişimi çok hızlıdır.
⚫ Bireyin vücut oranları bozulur. Yeni
görünüşüne alışamayan sinirli ve
huzursuz olurlar.

10
GELİŞİM DÖNEMLERİ

Gençlik Dönemi (19-24 yaş)


⚫ Gençler akran gruplarına yönelirler,
ailelerden bağımsız olmaya çalışırlar.
⚫ Zihinsel gelişim de hızlanır. Soyut ve
mantıklı düşünme yeteneği gelişir.
⚫ Kendi düşünme biçiminin en doğrusu
olduğuna inanarak, çevresiyle gereksiz
tartışmalara girer.
⚫ Yetişkinlerin fikirlerini beğenmez ya da
reddeder. 11
 Piaget’in Bilişsel Gelişim Dönemleri
 1) Duyusal Motor Dönemi (0-2 Yaş)

 2) İşlem Öncesi Dönem (2-6 Yaş)

 3) Somut İşlemler Dönemi (6-11 Yaş)

 4) Soyut İşlemler Dönemi (11-16 Yaş)

 Syf 127-129
1-DUYUSAL MOTOR DÖNEMİ (0-2 YAŞ)
 Nesne sürekliliğini kazanır. Nesne sürekliliği nedir?

 2-İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş)


 *sembolik:2-4 yaş. Cetvel tabanca, ben merkezli
 *sezgisel:4-7 yaş. İşlemleri tersine çeviremez.
 A b den büyük o zaman b A dan küçük.
 Korunum kavramı gelişmemiş.
 Korunum kavramı nedir?
3-Somut İşlemler (7-11 yaş)
 Korunum kavramı, yaparak yaşayarak somut işlerle
bilgi kazanımı
 4-Soyut İşlemler:11 yaş sonrası
ERİKSON PSİKO-SOSYAL GELİŞİM SYF:129-
130-131
 1. Güvene karşı güvensizlik (0-1)
 2. Bağımsızlığa Karşı Utanma (1-3)

 3.Girişkenliğe Karşı Suçluluk (3-6)

 4.Başarıya Karşı Aşağılık (6-12)

 5.Kimlik Kazanamaya Karşı Rol karmaşası (12-


18)
 6.Dostluğa Karşı Yalnız Kalma (18-26)

 7.Üretkenliğe Karşı Duraklama orta yaş

 8. Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk ileri


yaşlar
 1. Güvene karşı güvensizlik (0-1): Özellikle anne ile
bebek arasında yakın bir ilişki olmalı bebeğin
sevildiğini hissetmesi temel güven duygusu kazanılır.
 2. Bağımsızlığa Karşı Utanma (1-3): Kendi kendine
giyinmek, yemek vb. bağımsız davranışları teşvik
edilmeli. Aksi halde sınırlandırılan çocuklarda kendi
yeteneklerinden şüphe etme görülebilir.
 3. Girişkenliğe Karşı Suçluluk (3-6): Girişkenlik
davranışları desteklenmeli ki özgüveni gelişsin.
Merakından dolayı sık sık azarlanan engellenen
çocukta suçluluk duygusu oluşur.
 4.Başarıya Karşı Aşağılık (6-12): Bir işi başarmak ister.
Akademik özgüven gelişir. Bu nedenle sınıf
öğretmenleri ilkokulda çocuklara başarıyı tattıracak
sorumluluklar vermelidir.
 5.Kimlik Kazanamaya Karşı Rol karmaşası (12-
18): Gelecekteki eğitimi, kariyeri hakkında yeni
kararlar verir. Ericson’a göre ergen bu dönemde
kimlik kazanma sorununu başarılı olarak çözerse
kendine güvenen, kendinden emin bir kişi olarak
yaşamını sürdürür.
 6.Dostluğa Karşı Yalnız Kalma (18-26): Evlilik ve
iş kariyeri önemlidir.
 7.Üretkenliğe Karşı Duraklama orta yaş:
Çocukları yoluyla neslini devam ettirmek önemli
olduğu gibi insanlara faydalı olarak da üretken
olabilir. Aksi halde bir işe yaramama duygusuna
kapılıp durgunlaşabilir.
 8. Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk ileri
yaşlar: Yedi dönemin olumlu birikimi sonucu
benliğini tam olarak bulursa mutlu, sevilen
güvenilen biri olur. Örneğin torunlarına bakar
geçmişini gözden geçirdiğinde mutlu bir yaşlılık
geçirir. Aksi halde geçmişinden memnun
olmadığında umutsuzluğa düşer hırçın ve aksi
bir yaşlılık dönemi geçirir.
GELİŞİM ÖZELLİKLERİNİN ÖĞRENME-
ÖĞRETME SÜRECİ ÜZERİNE ETKİLERİ
İlkokul
1. Çocuk daha çok duyu organlarını kullanarak ve yaparak
öğrenir. –gezi, gözlem, deneyler
2. Üçüncü sınıfa kadar kalem tutarken çabuk yorulurlar.
Düzgün yazı yazmakta güçlük çekerler.
3. Hareketli oyunlar severler. –eğitici oyunlar-
4. Yeni davranışlar öğrenmeye ve başarılı olmaya
isteklidirler.
5. Çocuk aileye bağımlı olduğu için, okul-aile işbirliğine
önem vermelidir.
18
GELİŞİM ÖZELLİKLERİNİN ÖĞRENME-
ÖĞRETME SÜRECİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Ortaokul
1. Soyut düşünme yeteneği gelişmeye başlar.
2. Büyüme hızlanır, çocukluktan ergenliğe
geçişin güçlükleri yaşanmaya başlanır. Çabuk
öfkelenir ve yorulurlar. Çocuk ailesinden
bağımsızlaşarak, akran gruplarına önem
verir.

19
GELİŞİM ÖZELLİKLERİNİN ÖĞRENME-
ÖĞRETME SÜRECİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Ortaöğretim
1. Gençler kendilerini yetişkin olarak kabul
ettirme çabası ve kimlik arayışı içine girerler.
2. Meslek seçimi önem kazanır.
3. Öğretmenler onlara yetişkin gibi
davranmalıdır.
4. Ezberden kaçınılarak düşünmeye teşvik
edilmelidir.
20
 KPSS
 Yaşamın ilk iki yılında, bebeğin deneyimlerine bağlı
olarak duyusal motor alanında kapsamlı bir gelişme
olur. İç kulaktaki vestibular sistem, hareket ve denge
duyularını yönetir ve diğer duyu sistemlerini etkiler.
Bazı bulgular, bebeklerde ve yeni yürümeye başlayan
çocuklarda vestibular sistemin yeterince
uyarılmamasının daha sonra öğrenme zorluklarına
neden olabildiğini göstermektedir.
 Bu sistemin, yaşamın ilk yıllarında yeterince
uyarılmaması sonucunda ortaya çıkan öğrenme
zorluklarını aşağıda verilen gelişim kavramlarından
hangisi en iyi açıklar?
 A) Kritik dönem B) Olgunlaşma C) Büyüme D)
Dengeleme E) İlerleme
ÖĞRENME
PSİKOLOJİSİ
ÖĞRENME YAKLAŞIMLARI

 Başlıca öğrenme yaklaşımları:


 Davranışçı Yaklaşım
 Bütünlük (Geştalt) Yaklaşımı
 Bilişsel Yaklaşım

23
DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM
 Öğrenmeyle ilgili ilk deneysel araştırmaları
başlatan, çalışmalarını hayvan ve insan
davranışları üzerinde yoğunlaştıran psikolojik
yaklaşım.
 Bu yaklaşıma göre psikolojinin konusu gözlenebilen ve
ölçülebilen insan davranışlarıdır. Doğuştan getirilen
hiçbir davranış ya da özellik yoktur. Davranışlar eğitim
ve çevre etkisiyle sonradan oluşur. Duygular ve zihinsel
süreçler nesnel bir şekilde incelenemediği için
psikolojinin konusu olamaz. Davranışçı yaklaşım, deney24
ve gözlem yöntemini kullanır.
 John Watson (Con Vatsın), İvan Pavlov (İvan Pavlov),
Frederic Skinner (Frederik Skinır) ve Edward Thorndike
(Edvırd Törndayk) yaklaşımın temsilcileridir.
 İvan Pavlov (İvan Pavlov),klasik koşullanma
 Skinner, edimsel koşullanma Skinner’e göre bir davranışın
sonucu, organizma için hoşa giden, olumlu bir durum
yaratıyorsa, o davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığı
artar.Davranışın arkasından olumlu uyarıcı verilerek
yapılan koşullamaya edimsel koşullama denir.
Skinner deneyinde, edimsel davranış olarak maniveleya
basmayı kullanmıştır. Aç olan hayvan, manivelaya basarak
yiyeceği elde eder, yiyeceği elde eden hayvan manivelaya
basma davranışını sürdürür.
 Bir davranış, organizmanın hoşuna gidecek bir uyarıcının doğrudan verilmesi ile
pekiştiriliyorsa, buna olumlu pekiştirme denir.Sınıfta bir soruyu doğru cevaplandıran
öğrenciye yaşına göre, aferin denmesi, başının okşanması, (+) puan verilmesi,
gülümsenerek onaylanması birer olumlu pekiştirmedir.

 Organizma hoş olmayan bir durumdan kurtarılarak da davranış pekiştirilebilir. Bu tür


pekiştirmeye olumsuz pekiştirme denir.Bir öğrenci evindeki aile kavgalarından,
sorunlarından kaçmak için okula geliyorsa, okul bu öğrenci için olumsuz pekiştireçtir.
Çünkü öğrenci okula gelerek kendisine acı veren sorunlardan kurtulmakta ve rahat
etmektedir.

 Yapılan bir davranışın sonucunda, organizma için olumsuz bir durum yaratan
uyarıcılara ceza denir.
Ceza da pekiştireç gibi iki türlüdür.Birinci tip cezada davranışın arkasından olumsuz
uyarıcı doğrudan doğruya verilir.Çocuğun yaptığı bir davranış nedeniyle dövülmesi,
azarlanması...

 İkinci tür cezada ise ortamda bulunan olumlu bir uyarıcı ortamdan çekilerek, organizma
için olumsuz bir durum yaratılır.Çocuktan sevgiyi esirgeme, teneffüse çıkmayı yasaklama,
arkadaşlarından ayırma...

Olumsuz pekiştirme ile ceza, çoğu zaman karıştırılmakta birbirinin yerine


kullanılmaktadır.

Oysa, olumsuz pekiştirmede, olumsuz durum ortamdan çıkartılırken, cezada olumsuz durum
ortama konur.
Olumsuz pekiştirmede, davranışın tekrar edilme olasılığı artarken, ceza, davranışı durdurur.
 Bireyi ya da hayvanı etkileyen uyarıcılar ile bu
uyarıcılar karşısında gösterilen davranışları
inceleyerek, insan ve hayvan davranışlarına anlam
vermeye çalışırlar.

 Uyarıcı, organizmayı harekete geçiren iç ve dış


olaylardır. –ses, ışık, resim

 Bir uyarıcı karşısında organizmada meydana gelen


fizyolojik ya da psikolojik değişme, tepki olarak
adlandırlır.

 Öğrenme koşullanma ve model alma olarak


açıklanmaktadır.
DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM

 Okul öğrenmelerinde daha çok edimsel koşullanmadan


yararlanılır.
 Eğer yapılan davranışın sonucu olumlu ise aynı koşullar
altında tekrar ortaya çıkar. Davranışın sonucu olumsuz ise
davranış tekrar edilmez.
 Bir davranışı takip eden ve organizma için olumlu sonuç
yaratan uyarıcılara pekiştireç denir. Pekiştirilen davranış
ise öğrenilir. Bu nedenle öğretmenler öğrencilerin
davranışlarını pekiştirmelidir.
 Premack İlkesi: Bir davranışı arttırmak için başka bir
davranışı pekiştirmektir.Örn: Ispanak yersen dondurma
yiyebilirsin. Şu kadar yazı yazarsanız, teneffüse çıkabilirsiniz”
28
DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM

 Birey, bazı durumlarda çevresindeki kişilerin


davranışlarını ve sonuçlarını gözler.
 Gözlediği davranışlardan sonucu olumlu olanları
model alır .Buna model alarak öğrenme denir.

29
DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM
 Davranışçı yaklaşımın okul yönetiminde uygulanabilir ilkeleri:
1. Öğrenci öğrenme sürecinde aktif olmalıdır.
 Öğrenci öğrenme sürecinde ancak yaparak öğrenir.
2. Öğrenmede pekiştirme önemlidir.
 Öğrencilerin olumlu davranışları öğretmen tarafından
pekiştirilmelidir.
3. Öğrenmede tekrar, özellikle becerilerin
kazanılmasında önemli rol oynar.
4. Öğrenmede güdülenmenin çok önemli bir yeri vardır.
 Öğrencinin bir davranışı yapabilmesi için, o davranışı
yapmaya istekli olması gerekir.
30
BÜTÜNLÜK (GEŞTALT) YAKLAŞIMI

 Biz uyarıcıları ayrı ayrı değil, anlamlı bir bütün


olarak görürüz ve bütün, onu meydana getiren
parçaların toplamından daha çok anlam ifade eder.
Örneğin bir film seyredildiğinde tek tek film
kareleri değil bütün bir hareket algılanmaktadır.
Psikolojik olaylar tekil ögelerin toplamı değil
parçalanmaz bütünlerdir.
 Duygu organlarına gelen uyarımların anlamlı hale
getirilmesi sürecine algı denir.
31
BÜTÜNLÜK (GEŞTALT) YAKLAŞIMI
 Bütünlük (Geştalt) yaklaşımının öğretim ilkeleri:
1. Öğretim ortamının düzenlenmesinde ve
öğrencilere uyarıcıların sunulmasında
öğrencilerin algılamalarını kolaylaştıracak
düzenlemelere gidilmelidir.
 Öğrencilere uyarıcılar bir bütün olarak
sunulmalı, uyarıcılar arasındaki ilişkileri
görmeleri sağlanmalıdır.
2. Anlayarak, kavrayarak öğrenme, ezberleyerek
öğrenmeden daha kalıcıdır. Öğrenme
ezberleyerek değil anlayarak
gerçekleştirilmelidir. 32
BİLİŞSEL YAKLAŞIM

 Bilişsel kuramcılar, öğrenme sürecinin doğrudan


gözlenmeyen, zihinde meydana gelen yapı ve
süreçlerle ilgili çalışmalar yapar ve öğrenmeyi
bunlarla açıklarlar.
 Jean Piaget (Jan Piyaje) bilişsel yaklaşımın en önemli
temsilcisidir. Bu yaklaşıma göre psikolojinin konusu, bilişsel
süreçler ve yaşa bağlı davranış değişiklikleridir. Biliş, insanın
dünyayı tanımaya ve anlamaya yönelik zihinsel
etkinlikleridir.
 Bilişsel yaklaşıma göre insan diğer canlılardan farklı olarak
dikkat, algı, düşünme gibi bilişsel süreçlerle çevresini anlar
ve yorumlar. Davranışları biçimlendiren bu bilişsel
süreçlerdir. Bilişsel yaklaşım, yöntem olarak deney ve
gözlemi kullanır. 33
BİLİŞSEL YAKLAŞIM
 Bilişsel yaklaşımın başlıca ilkeleri:
1. Öğrenen, dış uyarıcıların pasif bir alıcısı
değildir.Diğer bir deyişle, birey öğrenme için çaba
göstermelidir.
 Bu nedenle öğrencilere, öncellikle nasıl öğrenecekleri
öğretilmelidir.
2. İnsan zihninin kazandığı davranışları depolama ve
yeri geldiği zaman hatırlayıp kullanabilme yetisi
vardır.
3. Birey karşılaştığı yeni uyarıcıları, eski bildikleriyle
karşılaştırarak öğrenir.

34
GARDNER ZEKA TÜRLERİ SYF:125
MOTİVASYON

 İçsel motivasyon
 Dışsal motivasyon
MASLOW SYF:137

You might also like