You are on page 1of 30

EĞĠTĠMĠN PSĠKOLOJĠK TEMELLERĠ

 Gelişim Ġle Ġlgili Temel Kavramlar


 Bedensel ve Devinimsel Gelişim
 Psikoseksüel Gelişim (Freud)
 Psiko-Sosyal Gelişim (Erik Erikson)
 Bilişsel Gelişim
 Dil Gelişimi
 Ahlak Gelişimi
Gelişim Ġle Ġlgili Temel Kavramlar

Gelişim: Hayatın başlangıcından ölüme dek süren bedensel, cinsel, duygusal, zihinsel, dil
ve sosyal gelişim alanlarından oluşmaktadır.

Büyüme: Boy uzaması kilo artışı gibi hacimce artışıdır. (dönemsel olarak farklıdır)

Olgunlaşma: Vücut organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getirebilecek


düzeye gelmesi ile kalıtımın etkisiyle geçirdiği biyolojik bir değişmedir. (konuşma,
yürüme, okuma-yazma vb.)
Gelişim Ġle Ġlgili Temel Kavramlar

Öğrenme: Belirli bir yaşantı sonucu davranışta görülen kalıcı izli değişikliklerdir.

Hazırbulunuşluk: Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme sonucu belli davranışları yapmaya


hazır olmasıdır.

Dönem ve Kritik dönem: Gelişim aşamaları dönem olarak adlandırılır. (Doğum öncesi,
bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık)
Belli davranışların kazanılması gereken dönemde o davranışın kazanılmasına kritik
dönem denir.
Bedensel ve Devinimsel Gelişim
 Bedensel Gelişim: Doğum öncesinden başlayarak iskelet, kas, sinir, sindirim,
solunum, dolaşım ve boşaltım sistemleri ile organlardaki değişimleri içermektedir.

 Devinimsel Gelişim: Zihin ve kas koordinasyonuna dayalı davranışların gelişimidir.


Devinimsel gelişimde duyu organları, kas ve sinir sistemleri koordineli olarak
çalışırlar.
Doğum öncesi evre
 Zigot (ilk 15 gün) (dişi-erkek hücrelerinin birleşmesi)
 Embriyon (3.hafta – 8.hafta) (temel yapı gelişir-kalp, sinir sistemi, cinsiyet, insan
görünümü)
 Fetüs (9. hafta – doğuma kadar)

Yeni doğan bebek


 Solunum düzeni ve nabız düzene girer.
 Doğumu takiben fiziksel çevredeki değişikliklere uyum sağlama.
 Duyusal, motor ve algısal olgunlaşma.
 Uyku süreci düzene girer.
 İlk 6 ay refleksleri gelişir (Emme, Yutma, Kaynak arama, Babinski refleksi, Moro
refleksi, Yakalama)
 7 aylıkken oturmaya, 9-10 aylıkken emeklemeye, 13-14 aylıkken ise yürümeye başlar.
 18-24 aylarda koşmak, zıplamak, bardaktan su içme gibi davranışları gelişir.
 İlk anlamlı sözcükleri söyler.
 Dönem sonunda tuvalet eğitimi gerçekleşir.
3-12 Yaş Arası Bedensel ve Devinimsel Gelişimi

 Konuşmayı ve yürümeyi öğrenme


 Kendi başına yemek yeme, giyinme, tuvaletini yapma (öz bakım becerisi)
 Cinsel farklılıklarını öğrenme ve cinsel kimliğini kazanmaya başlama
 Okuma-yazmaya hazır duruma gelme

6 yaşından sonra;
 Okuma, yazma ve hesaplama ile ilgili üç temel beceriyi geliştirme
 Kişiler arası ilişkilerini geliştirme, yaşıtlarıyla anlaşma
 Kendisi için model olan yetişkinleri örnek alarak cinsiyetine uygun rolü geliştirme
 Sorumluluk almasına ve kendi kararlarını vermesine olanak sağlandığında kişisel
bağımsızlığını kazanmaya başlama
 Vicdan ve değer anlayışının gelişmesi
 Gündelik yaşama uyum
Ergenlik Döneminde Fiziksel ve Devinimsel Gelişim (12-18 yaş)

 Kızlar 11-13, erkekler ise 13-15 yaşları arasında buluğa ererler.


 Bir yetişkin kadın veya erkek sosyal rolüne erişme
 Yaşıtlarıyla (her iki cins) yeni ve olgun ilişkilere erişme
 Bedenini kabul etme ve etkili bir şekilde kullanma
 Anne baba gibi yetişkinlerden bağımsız olarak duygusal özerklik kazanma
 Bir mesleğe doğru yönelme ve hazırlanma
 Toplumsal görevlerini yerine getirebilme ve toplumsal sorumluluklar almaya istekli
olma
Psikoseksüel Gelişim (Freud)

Oral Dönem (0-18 ay)

 Bu dönemde haz bölgesi ağızdır. (Emme, Nesneleri ağzına götürmek)


 Oral dönemde çocuğun kazanması beklenen duygu özgüven duygusudur.
 Anne ya da bakıcı tarafından olumsuz ve yetersiz ilgi çocuğun motor, bilişsel, duygusal ve
sosyal gelişiminde önemli aksamaya ve yetmezliğe, hatta geriliğe yol açabilir.

Anal dönem (18 ay-3 yaş)

 Çocuğun yürümeye, konuşmaya ve kendi benliğini çevresinden ayrı algılamaya başladığı;


yavaş yavaş bağımsızca düşünme ve davranma gibi yetilerin yapı taşlarının geliştiği bir
devirdir.
 Bu dönemde ailenin katı kuralcı tutumu, dik kafalılık, öfke nöbetleri, kararsızlık, titizlik
ya da dağınıklık gibi ileriki yaşantısına yansır.
Fallik dönem (3-6 yaş)

 Bu dönemde cinsel organlarını ve vücudunu keşfetmeye başlar.


 Freud bu dönemde erkek çocuklarda Oedipus karmaşası, kız çocuklarda ise Elektra
karmaşası yaşadığını savunur. Yani erkek annesine kız ise babasına yakınlık duyar.
 Bu durumda hemcinsi olan ebeveyni ile olumlu etkileşimi bu karmaşayı çözümler.
Cinsel kimliğini kazanmada yardımcı olur.

Latent (gizil) Dönem (6-12 yaş)

 Cinsel dürtüleri gizlidir. Hatta cinsiyetle ilgili konulardan uzak dururlar.


 Çocuk oyun ve öğrenme konularına ilgilidir.
 Hemcinsleriyle grup ve arkadaşlık kurarlar. Ve hemcinsi olan ebeveyni ile özdeşim
içinde olur.
 Bu dönemdeki özdeşimin olumlu etkileri: Cinsel kimliği özümser, cinsi ile ilgili rolleri
sosyal çevresi ile öğrenir. Uygun ve sağlıklı olarak sosyalleşmeyi öğrenir.
Genital Dönem (12-18 yaş)

 Ergenlikle beraber genital aşama kendini göstermeye başlar.


 Bedensel ve hormonal değişiklikler hızlanır. Bu hız ergen için psikolojik olarak etkiler.
 Ailenin destekleyici davranışları ergenin;
-Bağımsızlık kazanması
-Karşı cinsle uygun ve olumlu ilişkiler kurabilmesi
-Belirli arkadaş grupları içerisinde yer alması için önemlidir.
 Geçmişte yaşanan Oedipus ya da Elektra çatışmasındaki olumsuz etkileşimler bu
dönemde zayıf ahlak duygusuna, olumsuz sert tavırlara sebep olur.
 Bu dönemin sonunda kişi yetişkin dünyasına girebilecek düzeye gelmiştir.
Psiko-Sosyal Gelişim (Erik Erikson)
Temel Güven Duygusuna Karşı Güvensizlik (0-1.5 yaş) (Oral)

 Kişilik gelişiminin ilk dönüm noktasıdır.


 Çevrelerindeki insanlara bağımlıdır.
 İhtiyaçlarının karşılanıp karşılanmaması, güven duygusu için temel oluşturur.

Özerkliğe Karşı Şüphe ve Utanç (1.5-3 yaş) (Anal)

 Yürümeyi öğrenmesi ile birlikte bağımsızlık duygusunu anlar.


 Çevresindeki nesnelere ulaşmak ve dokunma isteği artar.
 Ebeveynlerin bu duruma karşı aşırı koruyucu, titiz, kuralcı olması kendinden ve yaptığı
her davranıştan şüphe ve utanç duymasına sebep olur ve başkalarına bağımlı hale gelir.
 Bu dönemdeki çözümlenme ise, -tehlikeli durumlar dışında- müdahale etmeden gözetim
altında, çocuğun dokunma ve keşfetme duygusunu tatmin etmesi sağlanmasıdır.
Girişimciliğe Karşı Suçluluk Duygusu (3-6 yaş) (Fallik)

 Motor becerilerinin gelişmesi ile birlikte girişimcilik duygusu gelişir.


 Bu dönemde rekabet ve kıskançlık görülür.
 Çocuklara diğer çocuklarla nasıl oynayacakları, çıkabilecek çatışmaları nasıl
çözebilecekleri öğretilmelidir.
 Girişimciliği engellemek ve kısıtlamak suçluluk duygusuna ve endişeli hissetmesine
sebep olur.
 Çocuklara sorumluluk vermek ve başarılı olabileceği etkinliklerle girişimcilik
duygusunun olumlu gelişimi açısından önemlidir.
Çalışkanlığa Karşı Yetersizlik Duygusu (6-12 yaş) (Latent)

 İlkokula başlamasıyla birlikte yeni bir sosyal çevreyle tanışır.


 Edindiği yetenek ve becerilerini kendi yaşıtlarıyla karşılaştırır.
 Bu dönemde çocuğa karşı olumsuz tutumlar:
-Yapamazsın!, yapma!, başaramazsın! vb. demek.
-Yaşıtları ile kıyaslamak,
-Başarılı durumlarında takdir edilmemeleri
 Bu tutumlar çocukta, aşağılık duygusuna, öz güven eksikliğine, öğrenme isteğinin
sönmesine ve yetersizlik duygusunun oluşmasına sebep olur.
 Ailesi ve öğretmeni tarafından yapılması gerekenler:
- Yeteneklerini keşfedip güdülenmesini sağlamak.
- Öz güven ve benlik saygısının gelişimini sağlamak.
- Başarılı olduğunda ödüllendirerek çalışkanlık duygusunu gelişimini sağlamak ve
okula ısındırmak.
Kimlik Kazanmaya Karşı Rol Karmaşası (12-18 yaş) (Adolesan)

 Çocukluktan çıkıp ergenliğe girmesiyle birlikte kimlik karmaşası yaşanır.


 Kendine sürekli olarak «ben kimim?» sorusunu sorar.
 Belirli arkadaş gruplarında kendini kanıtlama çabası içine girer.
 Bu dönemde aile ve öğretmenin desteği ile doğru tarafa yönlendirip rol kazanmasında
destekleyici olmak gerekir.
 Bu karmaşadan çıkamayan ve «ben kimim?» sorusunu cevaplandıramadığında rol
karmaşasına, eğitimine ara vermesine, sadakat ve öz güven eksikliğine ve geleceğini
planlayamama gibi sorunlara yol açar.

Yakınlığa Karşı Yalnızlık (İlk Yetişkinlik) (18-30 yaş)

 Ergenlikteki başarılı kimlik kazanımı bu dönemi daha iyi geçirmesinde etkili olur.
 Yakın dostluklara ve aile sahibi olmak için karşı cinsle iyi ilişkiler kurmaya doğru
yönelir.
 Bu dönemdeki yetersizlik, toplumdan yalıtılmışlık ve terk edilmiş duyguları oluşur.
Üretkenliğe Karşı Durgunluk (Yetişkinlik) (30-60 yaş)

 Hem kendisi hem de çevresi için yararlı olma duygusu artar.


 Toplum içinde ve aile hayatında kendinden sonraki neslin yetişmesinde sorumlu
hissederler.
 Gençlere, çocuklarıma, torunlarıma tecrübemi aktarayım, mesleğimde bir şeyler yapayım
sanatsal faaliyette bulunayım, diye düşünürse üretkenlik yaşanır.
 Bunları gerçekleştiremediğinde içe dönük ve durgun bir yaşam sürer.

Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk (60 yaş+)

 Geçmişini ve yaşadıklarını sorgulamaya başlar.


 Yaptıklarından pişmanlık duygusu ve yapamadıklarını düşünerek umutsuzluk duygusuna
kapılır.
 Geçmiş yaşantısının anlamlı olması bu dönemde daha dirençli olması ve benlik
duygusunun bütünlüğü açısından önemlidir.
BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI

 Zeka, bireyin çevreye uyum yapabilme yeteneğidir.

 Piaget çalışmalarında,
«Çocuklar dünyaya geldiklerinde hiç bir şey bilmezler. Peki ne oluyor da bu durumdan
yetişkin gibi düşünme düzeyine ulaşabiliyorlar?»
ŞEMA
 Dünyayı anlamada kullanılan bilgi, prosedür ve ilişkilerdir.

 Örneğin,
Çocuk elindeki bir nesneyi hemen ağzına götürür.
ÖZÜMLEME (Assimilation)
 Bireyin ilk kez karşılaştığı bir durumu, nesneyi, olayı ya da bilgiyi, kendisinden önceden var
olan şemalarla açıklamasıdır.

 Birey yeni karşılaştığı bu durumları daha önceki benzer şemalara yerleştirerek bir genelleme
yaparak açıklamaya çalışır.
UYUMSAMA
 Mevcut şemayı yeni durumlara göre yeniden biçimlendirme süreci veya yeni şemaların
oluşturulması sürecidir.

 Uyumsama, karşılaşılan bir durumda eski şema işe yaramadığında ortaya çıkmaktadır ve
yeni şemalar zorunlu olarak oluşturulur.
DENGELEME
 Bireyin özümleme ve uyumsama yoluyla çevremize uyum sağlayarak dinamik bir dengeye
ulaşması sürecidir.
ZİHİNSEL GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

OLGUNLAŞMA: Kişi olgunlaşmadığında zihinsel gelişimde gecikme olur. Kişi olgunlaştıkça


zihin gelişiminde ilerleme ortaya çıkar.

YAŞANTI: Zihin gelişimi kişinin geçirdiği yaşantılarla artabilir.

KÜLTÜREL AKTARIM: İçinde bulunulan toplum kişinin zihinsel gelişimini etkilemektedir


(kelime, kavram, kuram vb.).

DENGELENME: Zihnin dengelenme eğilimi de zihin gelişimini etkiler. Dengesizlik öğrenmeyi


ortaya çıkarır.
DUYUSAL MOTOR DÖNEMİ (0-2 YAŞ)
• Bu dönemde temel işlev olarak görme, işitme ve hareket etme ön plandadır.

• Bebek dünyayı duyarak, hissederek, yaparak duyu ve motor davranışlarla öğrenir,


problemlerini deneme yanılma yoluyla öğrenir (nesne sürekliliği).

• Döngüsel tepkiler ortaya çıkar.

• Kendisini dış dünyadan ayırt eder.

• Refleksif davranıştan amaçlı davranışa geçer.


İŞLEM ÖNCESİ DÖNEM (2-6 YAŞ)
 Sembolleri kullanmaya başlar: Konuşur.

 Sembolik zeka, düşünme ve oyun gelişimi başlar (sembolik oyun, paralel oyun). (bir sopa at
olabilir.)

 Ben merkezci düşünce hakimdir.

 Animizm olarak adlandırılan cansız nesnelere canlı imiş gibi davranırlar. Çocuk oyuncak
bebeğine kızabilir, bağırabilir.
 Yapaycılık hakimdir.
 Gerçek ile hayali ayıramazlar.
 Tek yönlü düşünce (özelden özele düşünme) hakimdir. (her gün kahvaltıda peynir yiyen
çocuk peynir yemediğinde kahvaltı yapmadığını söyleyebilir.)
 Merak kaynaklı çok soru sorma vardır. Korunum kazanılmamıştır.
SOMUT İŞLEMLER DÖNEMİ (6-11 yaş)
 Çocuklar bilgiyi sistemli ve mantıklı biçimde işleyebilirler.

 Çocuklar işlemleri tersine çevirebilirler (5+2=7 ise 7-2=5)

 Mantıksal işlemleri somut problemlere uygular.

 Nesneleri hem şekline hem rengine göre sınıflama yapabilir.

 Büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe sıralama yapabilir.

 Ben merkezci düşünceden uzaklaşır.


SOYUT İŞLEMLER DÖNEMİ (12 YAŞ VE ÜZERİ)
 Soyut problemleri mantıksal yollarla çözebilir.

 Bu yaştaki bireyler ideolojik sorunlarla ilgilenir ve kendi ahlaki anlayışlarını geliştirme


uğraşı içine girerler.

 Toplumsal olaylara ilgisi artar, kim olduğunu sorgular.

 Düşüncede tümdengelim kullanabilir ve mantıksal ayrımlar yapabilir.


DİL GELİŞİMİ
Bilişsel ve fiziksel gelişime paralel olarak ortaya çıkar. Dil gelişimi olgunlaşma ve
öğrenmeye bağlıdır (Davranışçı, psiko-linguistik, sosyal öğrenme kuramlar).
Davranışcı Kuram
Çocuğun doğumundan itibaren çıkardığı gırtlak sesleri 12. aya doğru ana dilindeki seslere
benzemeye başlar. Bu süreç zarfında ebeveynin veya yakın çevrenin model olduğu kadar ana
dilindeki kelimeleri yakın heceler (baba, mama gibi) çıkardığı zaman pekiştirilmesi de söz
konusudur.
Psiko-Linguistik Kuramlar
İnsan beyninde cümle üretme ve anlam çıkarma gibi işlemler için özel bir merkez, hazır bir şablon
olduğunu psiko-linguistik kuramı savunur. En önemli temsilcisi Noam Chomsky’dir. Chomsky, insan
zihninin dil gelişimine uygun bir yapıda olduğunu ve insanların doğuştan genetik olarak dil
öğrenmeye programlanmış olduklarını düşünür.
Sosyal Öğrenme Kuramı
Sosyal öğrenme kuramında dilin öğrenilmesi, anne-babanın model olması, çocuğun taklit etmesi,
anne-babanın pekiştirilmesi ve düzeltici geri bildirim vermesi yoluyla kazanılmaktadır. Sosyal
öğrenmeciler, sosyal etkileşimde gözleme dayalı öğrenmenin önemli olduğunu vurgulamaktadırlar.
PİAGET VE AHLAKİ GELİŞİM KURAMI

 Piaget, çocuğun bilişsel gelişimi ile ahlaki yargıları arasında ilişki olduğunu
düşünmektedir. Piaget ahlak gelişimini iki dönemde incelemektedir.

Dışa Bağlı Dönem Özerk Dönem


Bu dönem 10 yaşına kadar olan Bu dönem çocuklarda 10 yaşından
dönemdir. Bu dönemde çocuklar ahlaki sonra gözlemlenir. Çocuklar artık
yargılarında başkalarına bağlıdır. kuralların farklı yönlerini düşünmeye
Yetişkinlerin koydukları kuralları başlayabilirler. Oyunlarında yeni
sorgulamadan kabul ederler. Kayıtsız kurallar koyabilirler. Ya da var olanı
şartsız otoriteye uyma söz konusudur. sorgulayabilirler. Bir olayı
değerlendirirken olayların altında yatan
niyetleri dikkate almaya başlarlar.
KOHLBERG VE AHLAKİ GELİŞİM KURAMI
Kohlberg ahlaki (moral) muhakeme ve yargıdaki değişiklikleri karakterize eden özelliklere ahlak
gelişimi adını vermiştir. Kohlberg ahlak gelişimini evreler halinde birbirini takip eden ve bütün
insanlar için aynı özelliğe sahip olan bir açıdan değerlendirmiştir.
Kohlberg’e göre ahlak gelişimi üç düzey ve altı evreden oluşmaktadır.

Gelenek Öncesi Düzey Geleneksel Düzey Gelenek Ötesi Düzey


1.Evre: Ceza ve itaat ahlaki. Ahlaki 3.Evre: Kişiler arası uyum önemlidir. 5. Evre: Toplumsal antlaşma ya da
gelişimin en düşük düzeyidir. Bu İyi olmak, başkaları ile ilgilenmek,
evrede kural ve otoriteye körü yararlılık ve bireysel haklar bütün
körüne bağlılık doğru olarak kabul dürüst ve güvenilir olmak ve kurallara insanların haklarının ve kanılara
edilir. uymak bu dönemin en temel sahip olduğunun, değerlerin ve
özellikleridir (Beklenilen roller kuralların çoğunun grubunuza göreli
2.Evre: Bireyselcilik, araçsal amaç, sergilenir).
değiş tokuş ahlakı. Kuralları olduğunun farkında olmak
yalnızca birinin yakın çıkarına 4.Evre: Kanun ve düzen evresi. 6. Evre: Evrensel ahlak ilkeleri. Bu
yaradığında uyma; kendi çıkar ve Sosyal düzenin dikte edilen kurallarını
gereksinimlerini karşılamak için evredeki ahlak daha kişisel ve
takip etmek ve korumak amaçlanır.
eylemde bulunma ve başkalarının da esnektir. Aynı zamanda otorite
aynısını yapmalarına izin verme figürlerinden çok az etkilenir.
(Benim için bir şey yap, ben de senin Yüksek düzeyde ahlaki davranışlar
için yapayım).
kişinin içinden geldiği gibi yapılır.

You might also like