You are on page 1of 11

Freud ve Psikoseksüel S

S10. Gelişim Dönemleri


Dr. ŞENNUR GÜNAY AKSOY
• Freud kişilik gelişiminde cinselliği ve bilinçaltı süreçleri temele almıştır. Freud
kişilik gelişimini çeşitli dönemlerle açıklamıştır.

• Her dönem belli bir kritik gelişimi kapsamaktadır.

• Freud her insanın oral, anal, fallik, latent ve genital olmak üzere 5
psikoseksüel evreden geçerek kişilik yapısını kazandığını ileri sürer.

• Bu gelişimde özellikle yaşamın ilk yıllarının (0-6 yaş) M daha önemli yani
belirleyici olduğunu ileri sürer.
1- Oral Dönem (0-1/1,5 yaş)
• Ağız evresi olarak bilinen bu dönemde bebek çeşitli nesneleri ve çevresini
ağzıyla tanır.
• Zevk alma bölgesi ağızdır. Bu dönem İd’in egemenliği altındadır. Doğal
dürtülerin doyurulması, gerginliğin hemen giderilmesi çocuğun en baştaki
beklentisidir.
• Çocuk tamamen dışa bağımlıdır. Bebeğin fizyolojik ihtiyaçları karşılanırsa,
bebekte dış dünyaya karşı güven duygusu oluşmaya başlar.
• Ağız dönemindeki saplantı çoğunlukla oburluk, alkol ve uyuşturucu
madde bağımlılığına yol açmaktadır. Bu dönemdeki takılmalar sonucu
şizofreni, mani, melankoli gibi ruhsal bozuklukların oluşacağı
savunulmuştur. Sadist, Mazoşist bu dönemin olumsuz karakterleri
arasında yer alır. (Sadist kişi eziyet etmekten hoşlanan kimsedir. Mazoşist
kişi ise acı duymaktan, eziyet görmekten OM hoşlanan kimsedir.)
2- ) Anal Dönem (1/1,5-3 yaş)

• Bu dönemin en önemli konusu tuvalet eğitimi ve kontrolüdür.


• Çocuğun tuvaleti ile ilgili anne- babanın tutumu çocuğun kişiliğini
etkiler.
• Çocukken titiz tuvalet eğitimi alanlar cimri, aşırı düzenli, inatçı, sürekli
kendini denetim altında tutan bireyler olarak gelişebilir.
• Tuvalet eğitimi rahat olan bireyler ise vurdumduymaz, dağınık ve
düzensiz bireyler olarak gelişebilir.
3-) Fallik (Üretken) Dönem (3-6 yaş) .
• Çocuğun ilgi ve haz bölgesi genitel (cinsel) bölgedir.
• Çocuk cinsel organlarını fark eden ve cinsel konulara ilgi gösteren kişidir.
• Çocuk cinsiyet farklılıklarını bu dönemde görmeye başlar.
• Cinsel kimliğin temelleri bu evrede atılır.
• Çocuk bu kimliği oluşturmak için model arayışı içinde olur ve bu model
kendi cinsiyetindeki ebeveyni olur.
• Karşı cins ebeveynlere karşı ilgi gösterirler.
• Buna M bağlı olarak, erkek çocuklar Oedipus, kız çocuklar Elektra
karmaşasını yaşarlar.
OEDİPUS ve ELEKTRA
• Oedipus Kompleksi’nde , erkek çocuğunun annesine olan aşkından ötürü
babasını kıskanması ve onu kendisine rakip olarak görmesi söz konusu
iken; Elektra Kompleksi’nde ise durum tam tersidir, yani kız çocuğu babasına
olan aşkından dolayı annesini kendisine rakip görür ve babasını ondan
kıskanır. Bu tanıma göre erkek ve kız çocuklar karşı cinsi aşırı sahiplenirken,
kendi cinsinden olan ebeveynini kıskanıp, düşmanca bir tavır sergilerler.
• Elektra Kompleksi’nde, Yunan mitolojisinde anlatılan Yunan kumandan
Agamemnon’un hikayesine atıfta bulunulurken; Oedipus Kompleksi
teorisinde Freud, Sophokles’in Oedipus adlı eserinden esinlenmiştir. Eserde
Laios ve Jokaste’nin oğlu olan Oedipus’un babasını öldürüp, annesiyle
evlenmesi Oedipus Kompleksi’nin tanımını olarak nitelendirilir.
• Anne babaya duyulan sevgi, kıskançlık veya düşmanlık kişilik
oluşumunu etkiler.
• Oedipus ve Elektra karmaşasının başarılı bir biçimde
çözümlenebilmesi için çocuğun aynı cinsten olan ebeveyni ile özdeşim
kurarak, onun cinsel rolünü içselleştirmesi gerekmektedir.
• Bunun başarılmasıyla çocuklar hemcins ebeveynlerine duyduğu cinsel
yönelimlerini açığa çıkaramayacaklarını fark edecek ve karşı cinsten
uygun bir partner arayışına yönelecektir.
İğdişlik Korkusu

• Sağlıklı bir kimlik gelişimi için, çocukların cinsellikle ilgili sorularına


geçiştirilmeden anlayabilecekleri bir söylem içinde, mantıklı yanıtlar
verilmelidir.
• Yani bu evrede hoşgörülü, seven, sıcak anne-baba tutumları sağlıklı
kimlik için gereklidir.
• Aynı zamanda bu dönemde erkek çocuklarda iğdişlik korkusu
yaşanabilmektedir.
• İğdişlik korkusu: Erkek çocukların kız çocuklarında 10 penisinin
olmadığını fark edince kendi penisinin de 0. yok olacağını
düşünmesidir.
4-) Gizil (Latent) Dönem (6-11/12 yaş)
• Cinsel dürtülerde durgunluk söz konusudur.
• Bu dönem ergenlik öncesi durgunluk dönemidir.
• Fallik döneminin tersine bu dönemde çocuk cinsel konulardan hoşlanmaz
ve kendisini oyuna verir.
• Bu dönemde çocuk hemcinslerine karşı yakınlık göstermeye başlarlar
(özdeşim kurulur) ve hızla sosyalleşirler.
• Çocuk bu dönem yaptıklarıyla övünür, başkalarının beğenisini kazanmaya
çalışır. Çevresinden beğeni ve destek alan çocuk kendini yeterli, güvenli ve
becerikli görürler.
• Bu dönemi sağlıklı geçirenler, ergenlik döneminin sorunları ile daha kolay
baş edebilirler. Bu dönemi sağlıklı geçirmeyenler ise tedirgin, içe dönük ve
güvensiz bir kişilik yapısı geliştirirler.
• Bu tür çocuklar ayrıca güçlüklerden kaçınma, özgüven ve üretkenlikten
yoksunluk gibi davranış bozuklukları gösterebilirler.
5-) Genital Dönem (11/12-18 yaş)

• Bu dönem fırtınalı dönemdir.


• Daha öncekiS dönemleri başarıyla atlatmak bu dönemin birey
açısından kolay atlatılmasında önemli bir faktördür.
• Fallik dönemde görülen cinsel dürtülerden kaynaklanan çatışmalar bu
dönemde tekrar ortaya çıkabilir.
• Bireyin çok hızlı bir fiziksel değişim yaşadığı bu dönemde karşı cinse
duyulan ilgi doruğa çıkar.
• Bu nedenle karşı cins ile arkadaşlık ilişkileri kurulmaya çalışılır.
• Bu dönemde birey kim olduğu, olduğu, yaşamın anlamının ne olduğu
sorularının yanıtlarını bulmaya çalışır.
• Yani birey kimlik arayışı içerisindedir.
SONUÇ
• Freud’a göre, kişiliğin sağlıklı şekilde oluşması, özellikle çocukluk döneminde geçirilen
ön yaşantılara bağlıdır.
• Cinselliğin belirleyici olduğu bu dönemlerde, bir önceki dönemin bastırılan ve
engellenen istekleri doyuma ulaşmadığı için, bilinçaltında yaşamaya devam eder ve
bundan sonraki yaşamında da bilinçaltındaki bu öğeler bireyin davranışlarına yön
veren en önemli etken olarak belirleyici olur.
• Bu nedenle Freud, kişilik gelişiminde yaşamın ilk 6 yılının çok önemli olduğunu
vurgulamıştır.
• Kişiliğin büyük bölümünün bu dönemde oluştuğunu savunmaktadır.
• Freud, çocuk yetiştirmede özellikle anne-babanın tutumlarının çok önemli olduğunu
savunur.
• Freud, davranışların temelinde toplumu ve kültürü ele almamıştır, bu nedenle
eleştiriye sıkça uğramıştır.
• Freud, insanı saldırgan ve cinsel dürtüleri denetim altına alınması gereken tehlikeli ve
yıkıcı bir varlık olarak tanımlamıştır.

You might also like