You are on page 1of 2

Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşikler

Canlıların yapısında bulunan temel bileşikler organik ve inorganik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır.

İnorganik Bileşikler
Canlıların kendi metabolizmaları ile sentezleyemediği dolaysıyla dışarıdan elde etmek zorunda kaldığı bileşiklerdir.
Yapılarında genellikle karbon ve hidrojen gibi elementler bulundurur. İnorganik bileşiker su, mineraller asit/bazlar ve
tuzlardır. Küçük yapıları nedeniyle sindirilmeden kana geçer ve hücre içine alınırlar. Solunumda enerji ham maddesi
olarak kullanılmazlar, vücutta yapıcı, onarıcı ve düzenleyici olarak görev yaparlar.

1. Su
Su, canlılar ve doğal dengenin sürdürülmesi için mutlaka gerekli bir bileşiktir. Su aynı zamanda canlıların metabolizma
hızına etki eder. İnsanlarda doku ve organlardaki su miktarı farklı olduğu için metabolizma hızları da farklılık gösterir.
Su molekülleri birbirlerine hidrojen bağı ile bağlanır. Su molekülleri arasında kurulan hidrojen bağının çekim kuvvetine
kohezyon, diğer moleküllere tutunmasını sağlayan kuvvete ise adhezyon denir.

2. Mineraller
Mineraller canlılarda organik bileşiklerin yapısına katılan bazı bileşik enzimleri aktive eden inorganik maddelerdir. Her
mineralin kendine özgü görevleri vardır.

3. Asit/Baz ve Tuzlar
Canlı yaşamın devamı için süregelen kimyasal reaksiyonların çoğunluğu su içinde gerçekleşir. Suyun içinde
çözündüklerinde hidrojen iyonu oluşturan maddelere asit, hidroksil iyonu oluşturan maddelere ise baz denir. İkisi
arasında bulunan nötr(pH=7) maddeler ise tuz olarak adlandırılır. Asitler (pH<7) / Bazlar (pH>7)

Organik Bileşikler
Canlılarda bulunan organik moleküllerin tamamı bir karbon iskeleti ve bu iskelete bağlı diğer elementlerin
atomlarından oluşur. Çoğunlukla hidrojen, oksijen, azot, fosfor ve kükürtten oluştuğu gözlemlenmiştir. Canlı içinde
bulunan organik bileşikler: Karbonhidratlar, lipitler, proteinler, enzimler, vitaminler, ATP, nükleik asitler ve
hormonlardır.

1.
Karbonhidratler
Yapısında karbon, hidrojen ve oksijen elementleri bulunur. Enerji elde etmek için öncelikli olarak karbonhidratlar
kullanılır. Aynı zamanda bir yapı maddesidir. DNA, RNA ve ATP gibi moleküllerin yapısında bulunur. Hücre zarı ve bitki
hücrelerindeki hücre çeperinin yapısında farklı tiplerde bulunur. Tahıllar ve sebze/meyveler karbonhidrat bakımından
zengindir.

1.1 Monosakkaritler
Sindirime uğramadan hücre zarından geçebilen basit yapılı şekerlerdir. İçerdikleri karbon atomu sayısına göre
gruplandırılırlar. İçerdikleri karbon sayısı üç ile yedi arasında değişir.

3 Karbonlular (Trioz) 5 Karbonlular (Pentoz) 6 Karbonlular (Heksoz)


Fosfogliseraldehit (PGAL) Riboz Fruktoz
Deoksiriboz Glikoz
Galaktoz

1.2 Disakkaritler
İki monosakkarit molekülünün glikozit bağı ile bağlanması sonucu oluşurlar. Bu tepkimeden bir molekül su açığa çıkar.
Disakkaritlerin sentezlenmesi dehidrasyon tepkimesine bir örnektir. Disakkaritler hidrolize olmadan hücre zarından
geçemezler. Maltoz sakkaroz(sükroz) ve laktoz canlılarda bulunan disakkaritlere örnektir.
1.3 Polisakkaritler
Çok sayıda glikoz molekülünün glikozitleşmesiyle oluşur. Polisakkaritlerin çeşitliliği yapılarına katılan monosakkaritlerin
birbirine farklı şekillerde bağlanmasından kaynaklanır.
Canlılarda hem depo maddesi hem de yapı malzemesi olarak görev yaparlar.
Nişasta, glikojen, selüloz ve kitin canlılar için önemli polisakkaritlerdendir.

Depo Polisakkaritler Yapısal Polisakkaritler


Nişasta Selüloz
Glikojen Kitin

2. Lipitler
Lipitlerin bileşiminde karbon, hidrojen ve oksijen elementleri bulunur. Bazı lipit çeşitlerinin yapısında fosfor ve azot
elementleri de bulunabilir. Suda çözünmez. Eter, alkol veya aseton gibi organik çözücüler içinde çözülür. Nötral yağlar
(trigliseritler), fosfolipitler ve steroitler biyolojik yönden önemli lipit çeşitleridir.

3. Proteinler
Proteinler karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi elementlerden oluşur. Bazı proteinlerin yapısında kükürt de
bulunabilir. Proteinlerin yapı birimleri amino asitlerdir. Vücutta enerji verici, düzenleyici ve yapıcı onarıcı olarak görev
yaparlar.

4. Enzimler
Enzimler vücutta kontrollü olarak gerçekleştirilen tepkimelerin başlaması için gereken aktivasyon enerjisini sağlar.
Örneğin 1 birim glikozu yakarak karbondioksit ve suya dönüştürmek için gereken enerji 160 °C olmasına rağmen
enzimler sayesinde bu reaksiyon 36.5-37°C sıcaklıkları arasında gerçekleşir. Aynı zamanda tepkimeleri hızlandırmakta
kullanılan enzimler reaksiyonlardan etkilenmezler. Vücutta gerçekleşen her bir metabolik reaksiyonda birbirinden farklı
enzimler yer alır. Enzimler Basit Enzim ve Bileşik enzimler olarak ikiye ayrılır. Basit enzimler sadece protein yapılı
kısımlardan meydana gelirken bileşik enzimler protein dışı bazı kısımları da barındırırlar.
Enzimlerin çalışmasını etkileyen faktörler: Sıcaklık, Su miktarı, pH değeri, Enzim-Substrat Yoğunluğu, Substrat Yüzey
Alanı, Aktivatör ve İnhibitör Etkisi

5. Vitaminler
Canlılara karbonhidrat, yağ ve proteinleri kullanmasını sağlamanın yanı sıra bazı özel fonksiyonlar kazandıran yardımcı
maddelerdir. Vitaminler düzenleyici maddelerdir ve bileşik enzimlerin koenzim bölümünü oluşturur. Sadece bitkiler
ihtiyaç duydukları tüm vitaminleri sentezleyebilir. Enerji vermezler veya yapı malzemesi olarak kullanılamazlar.
Sindirilmeden kana geçerler. Suda veya yağda çözünen vitaminler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Suda çözünen vitaminler: B grubu, C vitamini
Yağda çözünen vitaminler: A, D, E ve K vitaminleri

6. Nükleik Asitler
Nükleik asitler tüm canlı organizmaların hücreleri içinde bulunan tüm genetik bilgiyi depolayan ve bunları nesilden
nesile taşıyan en önemli ve aynı zamanda en büyük organik moleküldür. Yapılan araştırmalarla sanılanın aksine sadece
çekirdekte değil hücrenin diğer bölümlerinde de olduğu tespit edilmiştir. Nükleik asitler yapısal ve işlevsel özelliklerine
göre DNA (Deoksiribonükleik Asit) ve RNA (Ribonükleik Asit) olmak üzere iki çeşittir. Nükleik asitlerin yapı birimine
nükleotit denir. Nükleotitler ise azotlu organik baz, pentoz ve fosfat grubundan (PO 4) oluşur.

RNA molekülleri üç çeşittir:


Mesajçı RNA (mRNA)
Taşıyıcı RNA (tRNA)
Ribozomal RNA (rRNA)

7. Hormonlar
Hormonlar vücudun belli bölgelerinden salgılanıp ilgili doku ve organları uyararak büyüme, farklılaşma, metabolizma
gibi fizyolojik olayların düzenlenmesinde görev alan organik moleküllerdir. Hormonların şakası yoktur ve miktarında
meydana gelen en küçük bir değişim bile metabolizmayı olumsuz etkileyebilir. Örneğin büyüme çağındaki bir çocukta
hormonu az salgılanırsa cücelik, fazla salgılanırsa devlik denilen hastalık görülebilir.

You might also like