You are on page 1of 30

Futbol Terimleri

SUNUŞ

Günümüzde hızla gelişen iletişim ağları ülkelerin bilim ve kültürlerini yakınlaştırırken, ulusların
dillerinde de birbirlerine uyumlu bir şekilde etkileşim meydana getirmektedir. Bu durum ulusal
dilin kendini zaman içerisinde yenilemesini de zorunlu hale koymaktadır.

Spor kültürü dünyada her geçen gün daha geniş kitlelere yayılarak önemini artırmaktadır. Bu alanda
yapılan yazılı ve görsel çalışmalar ve bilgi dokümanları da artarak devam etmektedir. Bu artış, spor
dallarındaki hızlı değişimleri ve yeni anlayışları ortaya çıkarmasından kaynaklanmaktadır. Futbol
da çağımızın en yaygın spor dalı olarak insanların sosyal yaşantılarını çeşitlendiren, taraftarlık
boyutu ile renklendiren, zevk alarak yaptıkları ve izlenme oranı en yüksek spor etkinliklerinden
birisidir. Futbol sözcüğü köken olarak İngilizce “ayak topu” anlamına gelen “football” sözcüğünden
gelir. Kökenleri oldukça eskiye dayanır. Ancak ilk olarak hangi ülkede oynandığı bilinmemekle
birlikte, 19. yüzyılın başında özellikle İngiltere’de yaygınlaşmış, daha sonra tüm dünyada izlenmesi
ve yapılması en sevilen spor dalı olmuştur. Futbol, 100-110 metre boyunda 65-75 metre eninde
çim ya da toprak bir sahada oynanır. Oyun alanında her iki takım 11 kişiden oluşur ve oyuncuların
hedefi topu karşı takımın kalesinden içeri sokmaktır. Buna “gol” denir. Kalelerin boyu 244 cm;
eni de 732 cm’dir. Futbol 45 dakikalık iki devre hâlinde oynanır. Devre arasında 15 dakika ara
verilir. Her takımın sahada 7 yedek oyuncusu vardır ve ancak bunlardan 3 oyuncu değişimine
izin verilir. Oyun sırasında oyuncuların topa elle müdahalesi yasaktır; yalnızca, takımların kalesini
koruyan ve kaleci olarak adlandırılan oyuncular topa elle dokunabilir.

Çağımızın en popüler sporu sayılan futbola özgü spor terimleri ve bu terimlere yüklenen anlamlar
ayrı bir önem kazanmaktadır. Bu bağlamda hazırlanan bu “Futbol Terimleri Sözlüğü” ile futbol,
futsal ve plaj futbolu terimlerinin daha geniş açılımlarını sunmak ve spor bilim insanları ve her
düzeydeki sporseverlere katkı sağlamaktır. Çünkü, tüm dünyada birçok spor terimi genel olarak
orijinal diliyle (asist-assists, pas-pass, defans-defense, dripling-dribbling, mola-time out vb. gibi)
kullanılmaktadır.

Bu kitapta verilen bilgilere zaman içinde mutlaka yeni terimler eklenecektir. Özellikle futbolun
seyir ve oyun zevkini artırmak için yeni kural ve düzenlemeler yapılmaktadır. Spor alanında farklı
dallara yönelik terim geliştirme çalışmalarında bu “Spor Terimleri-Sözlük Dergisi” ilk yayın olma
özeliğini taşımaktadır. Daha sonraki sayılarda diğer spor dalları da eklenerek devam edilecektir.
Spor dallarının tamamlanmasından sonra tüm spor terimleri sözlükleri birleştirilerek, Türk Dil
Kurumuna tek bir sözlük olarak “Spor Terimleri Sözlüğü” şeklinde sunulacaktır.

Spor terimleri sözlüğünün hazırlanmasında, sözlük geliştirme çalışmalarında bir öncü olan
sayın Prof. Dr. Cengiz YAKINCI’nın destek ve önerileri için teşekkür eder, bu çalışmanın spor
alanında terim dilinin gelişmesine katkı sağlaması dileği ile başta sporcu, spor bilimci, eğitimci,
yönetici ve antrenörler olmak üzere sporun ilgi alanındaki tüm çalışanlarına yararlı olmasını umut
ediyorum.

Prof. Dr. Cengiz Arslan


Spor Terimleri Sözlüğü Koordinatörü

1
Yayın Koordinatörü

Prof. Dr. Cengiz ARSLAN carslan23@gmail.com

1961 yılında Elazığ’ın Tadım Köyünde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Elazığ`da tamamladı.
1979 yılında girdiği Manisa Spor Akademisinden 1982–83 öğretim yılında mezun oldu. 1984 yılında
Fırat Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümüne Öğretim Elemanı olarak atandı. 1989 yılında
Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisans, 1994 yılında doktora öğrenimini
tamamladı. 1994-2008 yılları arasında Fırat Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda
yardımcı doçent ve 2008 yılında doçent unvanını aldı. 1986 yılından itibaren çeşitli kurumlarda
müdür, bölüm ve anabilim dalı başkanlığı ve danışmanlık gibi birçok idari görevlerde bulundu.
Fırat, Gaziantep ve İnönü Üniversitelerinde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu müdürlüğü yaptı.
Bu kurumlarda kurucu müdürlük görevlerini üstlendi. 1997-98 yıllarında bir yıl süreyle Almanya
Justus-Liebik Üniversitesinde (Giessen) spor hekimliği ve sporcu sağlığı konularında doktora
sonrası çalışmalar yaptı. 2009-2010 yıllarında Almanya/Köln Spor Akademisi, Engellilerde Spor
ve Rehabilitasyon bölümünde misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı. Burada misafir öğretim
üyeliğinden elde ettiği bilgi, birikim ve deneyimi daha sonra, Almanya Spor Akademisi ile yapılan
bir protokol çerçevesinde Türkiye’de bir ilk olan “Engellilerde Egzersiz ve Spor Eğitimi Bölümü”nü,
İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bünyesinde açarak, bu yenilikçi açılımı ile
“Türk Spor Tarihine” geçti. Uzun yıllara dayanan üniversite hocalık deneyimine sahip olarak birçok
ulusal ve uluslararası 150’den fazla bildiri, makale, kitap vb. bilimsel yayın ve birçok lisansüstü
tez danışmanlığı yaptı. Halen Fırat Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürlüğü
görevini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Futbol Terimleri

A alt yapı infrastructure Mahallî, bölgesel ve deplasmanlı


A2 ligi rezerve league Profesyonel ve amatör futbolcuların liglerde yer alan tüm takımların minik, yıldız ve genç takım
oynayabildiği deplasmanlı lig. sporcularını kapsar.
açma-germe stretching Kasların son uzama gücü ile altı saniye kuralı six seconds rule Kalecilerin topu
vücudun bütün bölümlerinde oluşan gergin durum. tuttuktan sonra en fazla altı saniye içerisinde ellerinden
adam adama savunma man-to-man defense Her çıkarmalarını gerektiren kural.
oyuncuyu kapsayan engelleme amaçlı savunma yöntemi. amatör amateur Bir işi para kazanmak için değil, yalnız
adam eksiltmek to decrease man Toplu veya topsuz olarak zevki için yapan, hevesli, meraklı kimse.
rakip oyuncuları aktif oyun bölgesinden uzaklaştırmak. amblem logo Federasyonları veya kulüpleri temsil
aerobik antrenman aerobic training Oksijenli eden görsel simge.
enerji sisteminin kullanıldığı antrenman. ambulans ambulance Hastaneler arasında ya da has-
aerobik güç aerobic power Oyun içinde enerjinin taneye ulaştırmak amacıyla hasta veya yaralı taşımaya
uzun süre kullanılması durumu. yarayan bir çeşit özel donanımlı araç. Cankurtaran.
Afrika Futbol Konfederasyonu Confederation of anaerobik antrenman anaerobic training
Africa Football (CAF) Afrika ülkeleri futbol federasyon- Oksijensiz veya sınırlı miktarda oksijenin bulunduğu
larının bağlı olduğu futbol birliği, konfederasyonu. enerji sisteminin kullanıldığı antrenman.
ağır zemin heavy pitch Islak, su birikintilerinin olduğu anaerobik eşik anaerobic threshold Organizmanın
veya yer yer çamur zemin. çalışma şiddetinin oksijenli ortamdan oksijensiz ortama
ağırlık antrenmanı weight training Futbolcuların kaydığı nokta. Ortalama olarak kandaki laktik asit
kondisyona ve kuvvete dayalı antrenman uygulamaları. miktarının 4 mmol düzeyine ulaşması.
akademi ligi academy league Alt yaş gruplarının anaerobik güç anaerobic power Futbol oyununun
mücadele ettiği deplasmanlı lig. yapısı gereği hız ve çabukluğun oyun içinde etkili olduğu,
aktif ısınma active warm-up Genel hareket kalıpları vücutta oksijenin sınırlı kullanıldığı durum.
içeren alıştırmalar veya eğitsel oyunlar ile vücut sıcaklığını analiz analysis Çözümleme, maçtaki pas, şut, köşe
arttırmaya yönelik egzersizler. atışı vb. yüzdeleri.
alan zone Futbol sahasındaki birinci bölge, ikinci bölge ani pres pressing şiddetli baskı
gibi bölgeler. antrene etmek coach Takımın temel kondisyonel
alan zemini field, flor area Maçların oynandığı çim yetenekler açısından seviyesinin yükseltilmesi.
veya sentetik kaplı olan yer. antrenman training Alıştırma, herhangi bir konuda
aldatma fake Rakip oyuncuyu bilerek yanlış hareket yapılan hazırlık.
etmeye yönelten ve topla, vücutla, vücudun kısımlarıyla antrenman çanağı training the dish Antrenman
yapılan hareketler, fake. esnasında kullanılan renkli plastik madde.
alıştırma drill Bir beceriyi, bilgiyi kazanmak için antrenman giysisi track suit Maçlar dışında sadece
yapılan tekrar, egzersiz, idman. antrenmanlarda giyilen kıyafet.
alkış applause Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını antrenman maçı training match, sparring Maçlara
anlatmak için el çırpma. taktiksel olarak hazırlanmak amaçlı yapılan karşılaşma.
3
Sözlük Dergisi

antrenman metodu training method Geliştirilmek fazla kuvvet kullanması ve rakibini sakatlama durumunda
istenen özelliğe uygun yöntem. olması. (rakibine karşı aşırı kuvvet kullanan oyuncuyu
antrenman planı training schedule, plan Bir hakem ihraç eder.)
antrenman dilimi içinde yer alan bölümleri, alıştırmaları atak attacker Gol atabilmek için yapılan girişimler.
detaylandıran kılavuz. aut out 1. Topun kale çizgisi dışına kaleci ya da hücum
antrenman sahası traning ground Maçların yapıldığı eden takımın oyuncusu tarafından atılması. 2. Topun
sahanın yıpranmaması için kullanılan saha. oyun dışı kalması.
antrenman sıklığı traning density Gün, hafta, ay avantaj advantage Oyuncu veya takımın üstünlüğü
veya yıl içerisindeki antrenman sayısı göz önünde bulundurularak oyunun devam ettirilmesi.
antrenman topu traning ball Antrenmanlarda avantaj kuralı advantage Kurala göre oyunun durması
kullanılan top. gerekirken oyuncunun lehine olan durumdan dolayı oyu-
antrenman yeleği training vest Antrenman esnasında nu devam ettirme.
kullanılan renkli kolsuz giysi. averaj average Ortalama, sayı farkı.
antrenman yüklenmesi traning load Antrenmanın Avrupa Kupası Euro Cup Dört yılda bir düzenlenen
içeriği ve şiddeti. Avrupa ülkelerinin katıldığı turnuva.
antrenmanın amacı objective of traning Bir ayak bileği sakatlığı ankle injury Ayak bileğinde
antrenmanda yapılmak istenen, hedeflenen çalışma. meydana gelen yaralanma.
antrenmanlı trained Düzenli antrenman yapan (kimse). ayak dışı ile top sürme dribbling with foot out
antrenmansız untrained Düzenli veya hiç antrenman Ayağın dışa bakan kısmı ile topu hareket ettirmek veya
yapmayan (kimse). ilerletmek
antrenör coach Bir spor dalında sporcuları yetiştirme- ayak dışı kontrol foot out of control Diz seviyesinde
yi meslek edinen kişi, çalıştırıcı, idmancı. veya yerden gelen sert topları ayağın dış kısmı ile kontrol
ara half time, rest Çalışmada, maçta antrenman metodu etme hareketi.
veya oyun kuralı gereği verilen dinlenme süresi. ayak içi ile top sürme dribbling with inside foot
ara pası through ball İki veya daha fazla rakip Ayağın başparmak ve içe dönük olan kısım arasında olan
oyuncunun arasından topu geçirerek kendi takım arkadaşına bölge ile topu hareket ettirmek.
atılan pas. ayak içi kontrol inside foot control Yuvarlanan veya
asist assists Gol vuruşundan önce verilen son pas. orta yükseklikten gelen topların kontrolü için ayağın iç
Asya Futbol Konfederasyonu Asian Football kısmı ile topu durdurma hareketleri.
Confederation (AFC) Asya ülkeleri futbol federasyonla- ayak üstü kontrol above foot control Yerden veya
rının bağlı olduğu futbol birliği, konfederasyonu. havadan gelen topu ayağın üst kısmı (ayakkabının bağcık
aşırı antrenman overtraining Sporcularda, aşırı kısmı) ile durdurma hareketi.
derecede sert antrenman yapılması sonucunda oluşan ayak üstüyle top sürme dribbling with feet above
kronik vücut yorgunluğu ve psikolojik yıpranma. Ayağın üst kısmı (ayakkabının bağcık kısmı) ile topu
aşırı kuvvet kullanma using excessive force Oyun- ilerletme hareketi.
cunun rakibi ile mücadelesi esansında gerekenden çok
4
Futbol Terimleri

B beslenme nutrition Vücut için gerekli besin madde-


bahis bet, betting, wager Maç sonuçlarıyla ilgili maddi lerini alma.
kazanç elde etmek amacıyla iddiada bulunmak. bipli sinyal sistemi signal beep system Yardımcı
baraj wall Serbest vuruşu kullanacak oyuncunun ya- hakemler ile orta hakem arasında iletişimi sağlayan, orta
pacağı vuruşu engellemek için 9,15 m mesafede kurulan set. hakemlerin kollarına taktıkları uyarı sistemi.
baskı pres, pressing Karşı takım oyuncusunun hareketini bir puan one point Futbolda berabere biten maç sonunda
ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın takımların kazandığı puan.
savunma durumu. bire bir one-on-one İki rakip oyuncunun takım arka-
başarılı pas succesful pass Oyuncuların maçı başlatmak daşlarından yardım almaksızın karşı karşıya kalmaları.
için orta noktada hakemin düdük çalmasıyla topa bitiş düdüğü the ending whistle Maçın bittiğini
dokunmaları, vuruş yapmaları. belirten düdük.
başlama atışı kick start Kura atışını kazanan takımın bitkinlik exhausted Fiziksel veya zihinsel olarak tükenme,
oyuna başlaması, her golden sonra hakemin düdüğü ile yorgun düşme.
oyunun başlaması. bonservis testimonial Sporcunun açık kimliği ile lisans
başlama düdüğü kick-off Hakem tarafından oyunun bilgilerinin yer aldığı ve tescilli olduğu kulübün yetkilisinin
başlamasıyla çalınan düdük. imzasını ve kulüp mührünü içeren transfer izin belgesi.
başlama noktası starting point Maçların başlangıcında boş alan free space Oyun baskısının hissedilmediği
ve atılan her golden sonra oyun alanın tam ortasında oyun- alan.
cuların topa dokunarak oyunu başlattıkları bölge. bölgesel hakem regional referee Bölgesel amatör
bayan futbolu women soccer Bayan kategorisinde liglerde görev alan hakem.
oynanan ligler. bölgesel yardımcı hakem regional assistant referee
bayrak direkleri flag flagposts Oyun alanının Bölgesel amatör liglerde yardımcı hakem olarak görev
köşelerinde bulunan plastikten yapılmış en az 1,5 metre alan kişi.
yüksekliğinde ve üzerinde bez parçası bulunan malzeme. bravo bravo Aferin, ‘‘yaşa” anlamlarında beğeni bildiren
bek descans Defansın sağında veya solunda oynayan bir söz.
oyuncular.
bencil oyuncu gunner Pas vermeyen topu kendi kullanan C
oyuncu. centilmenlik fair-play Rakip takım oyuncularına
berabere tie up Oyunun herhangi bir anında oyun- ve hakemlere karşı hoşgörülü olma ve ahlak kuralları
cuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda çerçevesinde davranma.
olduklarını bildiren deyim. centilmenlik dışı hareket ungentlemanly behaviour
beraberliğe oynamak to go for a draw Maçın eşitlikle Ahlaki kurallara uymayan ve hoş görülmeyen davranışta
(aynı skorla) sonuçlanmasının istenmesi durumunda gol bulunma.
atmaktan ziyade gol yememeye dayalı oyun anlayışı. ceza criminal Oyun kurallarına aykırı davranışlara
beraberlik golü equalizer Geride olan takımın skoru uygulanan yaptırım.
eşitleyen golü. ceza alanı the penalty area Kale alanı iç direklerinden
5
Sözlük Dergisi

16,5 m uzaklıkta kale çizgisine paralel ve dik olmak üzere algısal olarak oyun alanı içerisinde gerçekleşen hareketlere
saha içine doğru belirlenen açılarla çizilen alan. hazır olma durumu 2. Oyuncuların özellikle topa sahip
ceza alanı yayı penalty arc Penaltı noktasından 9,15 olma durumlarında rakip veya kendi takım oyuncularının
m’lik mesafenin korunması için ceza sahasının dışına pozisyonlarının farkına varma yetenekleri.
sarkan kısmını belirten yay. penaltı atışlarında oyuncular çeyrek final quarterfinal Bir yarışmada ikili eşlemelerle
bu yayın dışında bekler. son sekiz takımın oluşturduğu grup veya aşama.
cezalı punitive Cezalandırılmış (kimse). çift-indirekt vuruş indirect free kick Gol olabilme-
ciddi faullü oyun serious foul play Oyuncunun top si için rakip veya vuruşu kullanan takımdan bir başka
oyunda olduğu sırada, top için mücadele ederken rakibine oyuncunun topa temasını gerektiren vuruş.
aşırı kuvvet veya şiddet kullanması. çim grass Saha zeminini kaplayan bitki örtüsü.
çizgiler lines Oyun alanını belirleyen ve genişliği en
Ç fazla 12 cm olan açık renkteki çizgiler.
çaba effort Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan çizgilerin dışı out of lines, bounds Oyun sahasını
güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret. sınırlayan çizgilerin dışında kalan bölge.
çabukluk agility, quickness 1. Kasların mümkün
olan en kısa zamanda dış dirençlere vücut, ya da vücudun D
bir kısmının direncine rağmen eklemleri harekete dar alan oyunları small-sided games Futbol oyun
geçirebilme özelliği. 2. Oyun içinde çabuk hareket etme. sahasına göre daha küçük alanlarda futbolcuların
çalım strutting Oyuncunun topa sahip olduğu ya da kondisyonel ve teknik gelişimlerini sağlamak amacıyla
olmadığı durumlarda çeşitli kıvrak hareketlerle savunmasını oynanan futbol oyunları.
yapan rakip oyuncudan kurtulması. dayanıklılık endurance Yapılan çalışmayı yorulmadan
çalınmayan faul free foul Faul yapılanın avantajını uzun süre devam ettirebilme.
kaybetmemesi için hakemlerin faul nedeniyle oyunu defans defense Takım veya grup hâlinde yapılan
durdurmaması ya da yapılan faulü görememesi. savunma.
çalışma work-out Maçlara hazırlanmak için yapılan defans sistemi defense system Takım veya grup halinde
antrenman alıştırmaları. savunma yapan takımların uyguladığı oyun sistemi anlayışı.
çapraz koşu diagonal run Oyun içerisinde özellikle defans oyuncusu defense player Oyun içerisinde
forvet oyuncularının rakip savunma oyuncularından genellikle kendi kalesine yakın oynayan, öncelikli görevleri
kurtulmak için yaptıkları kale doğrultusunda olmayan rakip oyuncuların gol atmalarını engelleme olan oyuncular.
koşular. degaj punt Kalecinin elindeki topu genellikle yere
çapraz pas cross-field pass Yerden veya havadan çapraz değdirmeden uzak mesafelere atmak için yaptığı vuruş
atılan pas. şekli.
çelme trip Birini yere düşürmek için ayağının önüne deplasman displacement, away game Rakip takım
ayak uzatma. sahasında oynamak.
çeviklik agility Ani yön değiştirebilme yeteneği. deplasman takımı away team Deplasmanda oynayan
çevre kontrolü environment control 1. Oyuncunun takım.
6
Futbol Terimleri

derinleme pas through pas Rakip hattın arkasına ve alanların ihlalinde orta hakeme yardımcı olan hakem.
genelde yerden atılan pas. dripling dribbling Top sürerek ilerleme.
destek ayağı supporting foot Vuruş ayağına yardımcı ayak. duran top ball out of play Herhangi bir faulden sonra
devre arası half-time Kırk beş dakikalık iki devre olarak veya kornerde atış yapmak üzere bekletilen ve hareketsiz
oynanan futbol oyununda devreleri birbirinden ayıran on olan futbol topu.
beş dakikalık dinlenmeyi amaçlayan zaman dilimi. duş shower Temizlik veya tedavi amacıyla suyu yüksekten
dış-üst vuruş foreign-up shooting Küçük ayak üzerine doğru püskürtme yoluyla yıkanma.
parmağının dip kısmı ve hemen arkada ayak bileğinin duvar pası wall-pass, return pass Takım arkadaşına
dış üst kısmıyla sınırlandırılmış alanı içine alan yüzeyle atılan topun tekrar iade edilmesi.
yapılan vuruş şekli. düdük whistle İçinden hava geçirildiğinde keskin ses çıka-
dikkatsiz hareket careless movement Oyuncunun ran ve işaret vermek için hakemler tarafından kullanılan araç.
rakiple mücadeleye girdiğinde dikkatsiz ve düşüncesiz Dünya Kupası World Cup Dört yılda bir yapılan en
davranması veya tedbirsiz hareket etmesi. (Hakem büyük futbol organizasyonu.
tarafından bir faule dikkatsiz olarak hüküm verilmişse
başka bir cezai yaptırıma gerek yoktur.) E
dinlenme rest Çalışmaya ara verme veya bir süreliğine ek süre allowance, overtime Hakemin maçtaki
çalışmayı bırakma. duraklamalardan dolayı maçın sonuna ilave ettiği zaman
direkt pas nonstop pass Topu kontrol altına almadan dilimi.
atılan pas. ekip staff Kadro, personel.
direkt-tek vuruş direct free kick Gol olabilmesi için elenmek eliminate Yarışma dışı kalmak, yarışmadan
topa tek temasın yeterli olduğu vuruş. çıkarılmak.
diskalifiye disqualification Maç dışı bırakılma, elle oynama hand pounding, handling the ball
oyundan atılma. Oyuncunun eli veya kolu ile topa kasti olarak temas etmesi.
diz sakatlığı knee injury Diz bölgesinde meydana endirek vuruş indirect kick Gol olabilmesi için ikinci
gelen yaralanma. bir kişiye temas etmesi gereken vuruş.
diz üstü kontrol above knee control Göğüs ve ayakla engelleme hinder Karşı takım oyuncusunun önüne
yapılamayacak yükseklikte gelen topların durdurulması geçerek onun serbestçe geçmesine mani olma.
için yapılan kontrol şekli. ertelemek to postpone Oynanmasına engel teşkil edecek
doğru pozisyon correct, right position Oyun şartlar nedeniyle maçın başka bir zamanda oynanmasına
oynanırken hedeflenen amaca ulaşmak için hareket aksiyonu karar kılmak.
açısından en uygun yerde bulunma. esneklik flexibility Vücut eklemlerinin her yönde
doping doping Bir spor yarışması sırasında vücuda ek optimal hareket edebilme yeteneği.
enerji sağlamak için kullanılan yasal olmayan uyarıcı ilaç. eşofman track suit Spor çalışmalarında giyilen, pamuklu
dördüncü hakem the fourth referee, fourth official veya sentetik kumaştan, iki parçalı giysi.
Oyun öncesi sahanın hazırlanmasında, oyuncu değişiklik- ev sahibi takım home team Sahasında maçı oynayan
lerinde, oyuna eklenen sürelerin gösterilmesinde, teknik takım.
7
Sözlük Dergisi

F FİFA Konfederasyon Kupası FİFA Confederation


falsolu oynama to put spin on the ball, to feint Cup Her dört yılda bir FIFA tarafından organize edilen
Topun havadan veya yerden kavisli bir şekilde hareket futbol turnuvası.
ederek ilerlemesi. FİFA onaylı FIFA approved Uluslararası Futbol
fanatik taraftar fanatic supporter Takımına aşırı Federasyonları Birliği tarafından onaylanan malzemeler.
düşkünlük ve tutkuyla bağlı olan kimse. FİFA Plaj Futbolu Dünya Kupası FIFA Beach
farkı azaltmak to close the gap Skor üstünlüğü sağlamış Soccer World Cup Uluslararası Futbol Federasyonları
takıma yaklaşmak. Birliğinin düzenlediği plaj futbolu dünya kupası.
farkı kapatmak to catch up Skor üstünlüğü yakalamış FİFA U-17 Dünya Kupası FIFA U-17 World Cup
takımı yakalamak. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliğinin düzenlediği
faul foul Futbol oyun kuralları dışında yapılan sert 17 yaş altı sporcuların yer aldığı dünya kupası.
hareket. FİFA U-20 Dünya Kupası FIFA U-20 World Cup
faul yapmak to commit a foul Karşılaşmalarda rakip Uluslararası Futbol Federasyonları Birliğinin düzenlediği
oyuncuya yapılan kural dışı hareket. 20 yaş altı sporcuların yer aldığı dünya kupası.
faulden dolayı dışarı atılma player sent off a foul fikstür fixture Yarışma veya karşılaşmaların zamanını
Oyuncunun yaptığı sakatlayıcı faulden sonra hakemin ve sırasını belirleyen çizelge.
kırmızı kart göstererek oyun alanının dışına atması. file net Keten, naylon gibi malzemelerden genellikle
favori favorite Bir yarışmada üstünlük sağlayacağına kare şeklinde örülen, futbolda da kale arkasını ve yanlarını
inanılan takım. kaplayan örtü.
federasyon federation Aynı alandaki çeşitli kuruluşları final final Elemeli yarışmalarda sonucu belirten
bir arada toplayan dayanışma birliği. karşılaşma.
federasyon başkanı federation president İlgili form form Fiziksel ve fizyolojik yeterlilik.
federasyonların en üst yöneticisi. forma jersey Sporcuların giydikleri bağlı bulundukları
federasyon temsilcisi representative of the federation spor kulübünü belirten tek tip giysi.
Federasyon tarafından düzenlenen turnuva veya uzun forma numarası shirt number Futbolcuların ayırt
süreli faaliyetlerin organizasyonu ve denetimi ile görev- edilebilmeleri için formanın arka yüzüne yazılan rakam
lendirilen kişiyi ifade eder. veya sayı.
feyk atma fake Rakibi geçmek için yapılan aldatma formda olma to be in form, to be fit Fiziksel ve
haraketleri. fizyolojik olarak yeterli olma hâli.
FİFA FIFA Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği. formsuz olma to be out of form Fiziksel ve fizyolojik
FİFA denetimli FIFA inspected Uluslararası Futbol olarak yetersiz olma hâli.
Federasyonları Birliği tarafından denetimi yapılan forvet forward, striker Rakip takım kalesine gol atmak
malzemeler. için oynayan hücum oyuncusu.
FİFA Futsal Dünya Kupası FIFA Futsal World frikik free kick Rakip kaleye yakın bir yerden kullanılan
Cup Uluslararası Futbol Federasyonu Birliğinin düzenlediği serbest vuruş.
salon futbolu dünya kupası. futbol soccer, football On birer kişiden oluşan iki
8
Futbol Terimleri

takım arasında oynanan ve oyuncuların küre biçiminde gol goal Topun kale çizgisini geçmesi.
şişirilmiş özel bir topu el ve kollarını kullanmadan rakip gol açısı goal angle Gol vuruşu yapmak için top ve
kaleye sokmasına dayanan spor dalı. kale arasındaki açı.
futbol kulübü soccer, football club Başka spor gol çizgi teknolojisi goal-line technology (GLT)
branşlarıyla birlikte veya sadece futbol alanında faaliyet Topun tamamının kele çizgisini geçip geçmediğini
gösteren ilgili devlet kurumuna kayıt ve tescilini yaptırmış belirlemek amacıyla kale direklerine yerleştirilen elektronik
olan ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na göre yönetilen malzemeler.
kuruluş. gol dakikası goal minute Golün atıldığı dakika.
futbol oyuncusu soccer player Oyun alanında gol kaçırma fail score a goal Çok kolay gol olabilecek
kazanmak için mücadele eden sporcu. bir atışın kaçırılması.
futbol tenisi football tennis Belli ölçülerdeki salon gol kralı goal king Toplamda en fazla gol atan oyuncu.
ve kortlarda, el ve dirsek dışında vücudun her bölgesinin gol kurtarmak to goal keep Kaleye doğru giden topun
kullanılması ile oynanabilen spor branşı. oyuncu veya kaleci tarafından uzaklaştırılması.
gol kutlaması celebration of a goal gol sevinci
G gol sevinci celebration of a goal Gol sonrası oyuncu-
galibiyet victory Mağlup olmama durumu, öne geçme, lar tarafından yapılan sevinç gösterisi.
maçı önde bitirme. gol vuruşu shots on goal Sonucunda gol olan vuruş.
galip winner Bir yarışma, karşılaşma sonunda yenen, gol yollarında fırsatçı goal-poacher Kaleye yakın
üstün gelen, başarı kazanan. pozisyonlarda, iyi yer tutma ve son vuruş becerisine sahip
geçiş dönemi transition period Maç ve hazırlık hücum oyuncusu
dönemi arasında kalan antrenman yoğunluğunun azaltıldığı golcü goal scorer Çok gol atan oyuncu.
veya yapılmadığı dönem. golün geçersiz sayılması to disallow a goal Topun
genel dayanıklılık general endurance Tüm psikomotor kale çizgisini havadan veya yerden geçmesine rağmen
yetenekler (sürat, kuvvet, dayanıklılık vb.) için gerekli kural gereği hakem kararıyla golün iptal edilmesi.
temel dayanıklılık türü. göğüsle yapılan kontrol control with chest
geri çekilme to move back Bir takımın oyun taktiği Havadan gelen topun göğüs kullanılarak durdurulması.
gereği veya rakip baskısı nedeniyle oyunu kendi sahasında gözlemci observer Federasyon tarafından düzenlenen
kabullenmesi. maçların organizasyonunda, denetiminde, görevlendirilen
geri koşma get back Savunmaya kontrollü bir şekilde saha hakemlerinin değerlendirilmesinde görevlendirilen
geri koşma. kişi.
geri pas back pass Kendisinden gerideki bir oyuncuya grup group Belli sayıdaki takımların oluşturduğu
veya kaleciye verilen pas. küme.
geri yürüme reverse walking Hücumdan savunmaya Güney Amerika Futbol Konfederasyonu
geri geri yürüyerek hareket etme. Confederation South-American Association Football
germe stretching Hareketleri kolay yapabilmek için (CONMEBOL) Güney Amerika ülkeleri futbol federas-
yapılan esnetme egzersizleri yonlarının bağlı olduğu futbol birliği, konfederasyonu.
9
Sözlük Dergisi

günlük antrenman programı daily training plan hareketli savunma motion defense Rakibe boş alan
Takımların gün içerisinde yapacakları antrenmanları bırakmamak için yapılan savunma.
gösteren çizelge program. hareketli top movement of the ball Topun yerden
güvenlik security Maç öncesi, maç esnası ve maç veya havadan mesafe kat etme durumu.
sonrasında herhangi bir olay yaşanmaması için bulundurulan hatrik hat-trick Bir maçta aynı oyuncunun üç gol
resmî veya özel görevliler. atması.
hava atışı dropped ball Hakemin düdükle durdurduğu
H oyunu tekrar başlatmak için yaptığı atış.
hafif faul no harm no foul Sakatlık çıkarmayan taktik hazırlık dönemi preparation period Maç dönemi
faulü. öncesi sporcuların teknik, taktik, kondisyonel yetenekler
haftalık antrenman programı weekly training ve psikolojik faktörler açısından maçlara hazırlandığı
plan Takımların haftalık antrenman ve maçlarını gösteren dönem.
çizelge program. hazırlık maçı preparation of the match Sezon
hakem referee Futbol yarışmalarını belli yazılı kurallara öncesi veya boş haftalarda yapılan dostluk ve hazırlık
göre yöneten kişi. amaçlı maçlar.
hakem atışı referee shot, dropped ball Normalde her iki ayağını kullanabilen double-footed Futbola
oyunun durması için herhangi bir sebep yok iken hakemin has teknikleri hem sağ hem de sol ayağını kullanarak
sakatlık vb. durumlarda zorunluluktan oyunu durdur- yapabilen.
duktan sonra topu tekrar oyuna kendisinin sokması. hızlı hücum fast break Takım sporlarında rakip takımın
hakem eğitmeni referee instructor Federasyon, toparlanmasına fırsat vermeden, paslaşarak yapılan
merkez hakem kurulu ve il hakem kurulu tarafından hücum, hızlı akın.
hakemlerin eğitimi için görevlendirilen öğretim elemanları. hızlı hücum pası fast break pass Savunma topu
hakem dörtlüsü refereeing quartet Bir maçta görevli aldıktan sonra hızlı hücum için verilen pas.
hakem ve yardımcı hakemlerin hepsine birden verilen hücum offense Gol atmak amacıyla yapılan akın,
isim. hamle.
hakem takdiri discretion of the referee Kesin hücum oyuncusu forward main striker Gol atmak
uygulanacak kurallar dışında hakemin kendi vicdani amacıyla rakip takım sahasına yakın oyuncu.
sorumluluğu ile verdiği kararlar. hücum oyuncusuna topu aldırmama overplay
harcırah subsistence Ulusal veya il düzeyinde gerçek- Kaleciden veya kale direklerinden dönen topa hücum
leştirilecek futbol faaliyetlerinde görevlendirilecek her oyuncusundan önce sahip olma.
türlü görev unvanına sahip kişiler ile eğitim görevlilerine, hücum takımı offensive team Savunma yapmaktan
federasyon kurulları üyelerinin gündemli toplantılarında, ziyade oyun üstünlüğünü elinde bulundurarak öncelikli
görev ücreti ödenmeyen günler ve yolda geçen süreler için amacı gol atmak olan takım.
ödenen ücret. hücumda yer değiştirme change in offense Taktik
hareketli hücum motion offense Hücumda hareketli gereği sporcuların hücumdayken yer değiştirmesi.
hâl alma.
10
Futbol Terimleri

I ikaz notice Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar.


ırkçılık racism İnsan ırklarının renk ve fiziki şekil esas ikili averaj average bilateral İki takımın puan eşitliği
alınarak birbirlerinden üstünlüğünü ön plana çıkarma. durumunda kendi aralarında oynanmış olan maçların
ısınma warm-up Maça veya antrenmana vücudu sonuçlarına bakılması.
hazırlamak için yapılan hareketler. ikili mücadele two fighting tackle Topu kazanmak
ıslak zemin wet area Futbol oyun alanının meteorolojik için iki oyuncu arasında geçen mücadele.
hava şartları nedeniyle (yağmur, kar, dolu vb.) veya sulama ikili sıkıştırma double team Topa hâkim rakip
sistemleri ile kaygan hale gelmesi. oyuncuyu iki adamla savunma.
ışıklandırma lighting Gece oynanan maçlarda ikinci devre second half Doksan dakikalık maç
stadyumun aydınlatılması. süresinin ikinci 45 dakikalık dilimi.
il hakem kurulu county board of referees İllerde
İ futbol hakem ve gözlemcileri ile ilgili tüm idari ve teknik
iç kale çizgisi inside the goal line İki kale direği konulardan sorumlu olan kurul.
arasındaki çizgi, gol çizgisi. il hakemi county referee Yerel lig faaliyetleri kapsamında
iç vuruş indoor shooting Ayak başparmağının dip kısmı düzenlenen maçlarda hakem olarak görev alan kişi.
ile topuk ve bileğin teşkil etmiş olduğu alan ile yapılan il temsilcisi representative of the provincial Futbol
vuruş. federasyonunun illerdeki temsilcisi.
iç-üst vuruş stroke internal-upper Ayak başparmağına ileri pas lead pass İleri doğru koşan takım arkadaşına
yakın, ayağın iç-üst kısmı ile yapılan vuruş verilen pas.
iddia bet, wager Oynanmamış veya oynanmakta olan ilk devre first half Doksan dakikalık maç süresinin ilk
maçlarla ilgili karşılığında para kazanma veya kaybetme 45 dakikalık dilimi.
riskini kabul ederek tahminde bulunma. ilk gol first goal Maç esnasında herhangi bir takımın
idman training Herhangi bir konuda yapılan hazırlık, attığı birinci gol.
antrenman. ilk yardım first aid Uzman ekip gelinceye kadar veya
idmanlı well-trained Belli bir antrenman periyodu ilgili sağlık kuruluşuna götürülünceye kadar yapılan ilk
sonrasında kondisyonel yetenekleri gelişmiş olan. müdahale.
Antrenmanlı. interval antrenman interval training Çalışmanın
idmansız unpracticed Hazırlık yapmamış olan, yüklenme ve dinlenme prensipleri dahilinde parçalara
idmanlı olmayan (kimse), ham, antrenmansız. bölünerek yapıldığı antrenman metodu. Aralıklı antrenman.
ihlal infringements Futbol oyun kuralları dışında istatistik statictics Maçla ilgili sayısal veriler.
yapılan hareket ve davranışlar. itfaiye fire-fighting Maç esnasında oluşabilecek yangın
ihraç etmek to send off Oyun kurallarına aykırı tehlikesine karşı bulundurulan araç ve görevlileri.
davranışta bulunan oyuncuyu kırmızı kart gösterilerek itiraz objection Bir kararı benimsemeyerek karşı çıkma.
oyun dışına göndermek. itme pushing foul Rakip oyuncuyu iterek yapılan
ihtar warning Oyun kurallarına aykırı davranışta faul.
bulunan oyuncunun sarı kart gösterilerek uyarılması.
11
Sözlük Dergisi

K savunacakları kaleyi seçmesi.


kadro staff Takımı oluşturan sporcuların tamamı. kale üst direği crossbar İki dikey kale direğinin
kafa vuruşu header Bu vuruşta ayaklar omuz üzerinde bulunan 7,32 m uzunluğundaki direk.
genişliğinde açık, dizler hafif bükülü ayaklar ise parmak kale yan direği goalpost Yükseklikleri 2,44 m olup,
ucunda olan vuruş şekli. hafif metalden yapılan kalınlığı 8x8 cm aralarındaki
kafayla yapılan top kontrolü control the ball mesafe 7,32 m olan dikey doğrultuda yerleştirilmiş direkler.
with the head Ayak parmak uçlarına doğru yükselerek kaleci goalkeeper Topun kaleye girmesini önlemekle
topla temas esnasında vücut hızla küçülerek çömelik duruma görevli oyuncu.
getirilip, topun kontrol altına alınması. kaleci antrenörü goalkeeping coach Kalecilerin teknik,
kafile procession Maça giden oyuncu yönetici antrenör taktik, kondisyonel yetenekler ve psikolojik olarak
ve personelden oluşan topluluk. hazırlıklarından sorumlu eğitici.
kafile başkanı the head of the procession Futbol kaleci atışı goalkeeper kick Top kaleci tarafından kale
takımlarının yurt içi ve dışı seyahatlerinde kulübü temsilen sahasında kontrol edildiğinde veya auta çıktığında topu
kafileye liderlik eden, her türlü sevk, idare ve temsilden oyuna sokmak için kalecinin kale sahası içerisinde yaptığı
sorumlu kişi. atış.
kale goal İçten içe 7,32 m genişliğinde, 2,44 m yüksek- kaleci eldiveni goalkeeper gloves Kalecilerin kullandığı
liğinde bir üst direkle birbirine bağlanan, hafif metalden özel eldiven.
yapılan, yan direkle üst direğin birleştiği yerdeki şeritlerin kaleci kazağı goalkeeper jersey Kalecilerin özel olarak
aynı renkte 28 cm uzunluğunda diğer şeritlerin 20 cm giydiği diğer oyunculardan farklı renkteki forma.
olduğu zemine veya arkalarındaki duvarlara sıkıca kaleci tekniği goalkeeper technique Futbol oyunu
tutturulmuş, topun geri dönmesini engelleyecek şekilde içerisinde kalecilerin daha çok topu yakalamaya yönelik
bir ağ ile donatılmış bölge. uyguladıkları teknik çalışmalar.
kale alanı goal area Kale direklerinin iç kenarlarından kaleye şut smash the goal Rakip takım kalesine gol
5,5 m uzaklıkta kale çizgisine dik iki çizgi çizilir ve bu atmak için atılan şut.
çizginin kale çizgisine paralel bir çizgi ile birleştirildiği kalp atım hızı heart rate Kalbin bir dakikadaki
bölge. kasılma sayısı.
kale çizgisi goal line Topun tamamının kalenin içerisine kanat adamı wing man Futbol oyununda hücum
geçip geçmediğini belirlemede hakemlere gösterge olan, hattının sağ ve sol uçlarında yer alan oyuncu.
kale direkleri arasından geçen çizgi. kanat savunması wing defense Savunma hattının
kale filesi goal net Keten, naylon gibi malzemelerden sağ ve sol uçlarında yer alan oyuncuların rakiplerini
genellikle kare şeklinde örülen, futbolda kale arkasını durdurması.
kaplayan örtü. kaptan captain Oyun içinde arkadaşlarını yöneten,
kale sahası çizgisi the goal area line Kale sahasını hakem ile konuşma yetkisi bulunan, kolunda özel renkli
belirleyen çizgi. bir bant (işaret) taşıyan oyuncu.
kale seçimi choice of ends, toss Oyun başlamadan karaborsa bilet ticket tout Resmî olmayan yollardan
önce hakem tarafından para atışı ile takım kaptanlarının satılan maç bileti.
12
Futbol Terimleri

kas muscle İskelet sistemi üzerinde bulunan hareket kondisyoner conditioner Sporcuların fiziksel ve
etmeyi sağlayan sistem. fizyolojik özelliklerinin gelişimini sağlamak amacıyla
kasıtlı faul intentional foul Gölü engellemek için yapılacak çalışmaları planlayan antrenman sorumlusu.
rakibine kasten ve şiddetle yapılan faul. konuk takım away team, guest, visitor, sojourner
kategori category Aralarında herhangi bakımdan ilgi Deplasmanda oynayan takım, ev sahibi olmayan.
veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı. koordinasyon coordination İskelet kasları ve merkezi sinir
katetmek cutting Bir taraftan diğer tarafa geçmek. sisteminin uyum içerisinde çalışarak hareketleri amaca
kayarak müdahale tackling, intervention slide yönelik olarak en uygun şekilde ortaya koyması.
Rakip oyuncudan topu yerden kayarak almaya çalışma. kontrat contract Futbolcuların takımda bulunma
kaybeden takım underdog Oynanan maç sonrasında şartlarının belirtildiği takımla futbolcu arasında
kazanamayan takım. oluşturulmuş sözleşme.
kayıp zaman lost time Oyun içinde taç atışları, korner kontrol pas control and pass Topu kontrol altına al-
atışları, kale atışları gibi doğal duraklamalardan kaynakla- dıktan sonra verilen pas.
nan zaman kaybı. kontrolsüz hareket reckless movement Oyuncunun
kayma sliding Savunmada iken adımlarla kayma. rakibi için tehlikeli veya sonucunu hiçbir şekilde
kazanan takım winning team Maç sonrasında en az düşünmeden hareket etmesi. (hakem tarafından kontrolsüz
bir gol üstünlük sağlayarak rakibini mağlup eden takım. hareket yapan bir oyuncuya ihtar cezası verilir.)
kenar çizgisi sideline Oyun alanındaki 65 m uzunlu- kontrpiye kontrpiye Topun başka bir oyuncuya
ğundaki kenar çizgileri. çarpması sonucu kalecinin şaşırması durumu.
kendi kalesine gol own goal Oyuncunun savunduğu koşma ve yön değiştirme running and changing
kaleye genellikle istemeden yanlışlıkla attığı gol. direction Futbolcunun rakiplerini topun olduğu bölgeden
kendi sahasında at home Takımın maçlarını kendi uzaklaştırmak ve farklı yöne yönlendirmek amacıyla yapılan
bölgesinde bulunan sahada oynaması. aldatma koşusu.
kırmızı kart red card Hakemin oyuncuyu oyundan koşu running Maç esnasında topla veya topsuz olarak
atmak için kullandığı kart. yapılan hareket.
kısa pas short pass Yakın mesafedeki arkadaşına atılan köşe atışı corner kick Topun savunma takımı tarafından
pas. (kaleci dışında) kale çizgisinin dışına çıkarılması sonucunda
kısa pas bileşimi short-pas combination Kısa dış kale çizgisi ile kenar çizgisinin kesiştiği noktadan rakip
mesafede arka arkaya atılan birkaç pasın bileşimi. tarafından kullanılan atış.
klasman classification Bölümleme, sınıflama, belli bir köşe bayrağı corner flag Oyun alanının köşelerinde
sınıf. bulunan plastikten yapılmış en az 1,5 m yüksekliğinde ve
krampon ile yaralamak spike Oyuncuların üzerinde bez parçası bulunan malzeme.
kramponları ile rakip oyuncuları sakatlayıcı müdahalede köşe çizgisi corner Oyun çizgilerinin kesiştiği köşe noktası.
bulunmaları. köşe vuruşu corner kick köşe atışı
kondisyon conditioning Fiziksel ve ruhsal bakımdan köşe yayı corner arc Köşe vuruşu yapılmak için topun
bir sporcunun durumu. yerleştirildiği yarıçaplı alan.
13
Sözlük Dergisi

kramp cramp Bir grup kasın veya yalnız bir kasın veya emniyet sübabı gibi hareket eden oyuncu.
bunun bazı liflerinin istem dışı az çok sürekli, ağrılı ve lider takım leader team Puan durumunda en üstte
düzensiz kasılması. bulunan takım.
krampon cleats, footwear Maçlarda oyuncuların lig league Farklı statüdeki takımların oluşturduğu
giydikleri altı özel vidalı ayakkabı. grup.
kronometre chronometer Antrenman veya maçların lig faaliyetleri league activities Liglerde yer alan
zamanlarını belirlemek amacıyla kullanılan süre ölçer. kulüplerin maç, hazırlık ve kamp dönemi ile diğer
kros cross Yüksek ve ormanlık alanlarda yapılan koşu. faaliyetleri.
kulüp müdürü club administrator Kulübün idari ligden düşme relegation Sezon sonundaki
işlerinden sorumlu yöneticisi. puan durumuna göre statü dâhilinde vb. bir sebeple bir
kupa cup Altın, gümüş, bronz veya kristalden yapılmış, alt ligde yer alma.
yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap. lisans license Sporcuların yarışmalara katılabilmesi
kural rule Uyulması gereken ilke. için verilen tasdikli belge.
kural dışı illegal Kurallara uygun olmayan. lisans ofisi license office Federasyona bağlı olarak
kural dışı davranış illegal, against the law behavior görev yapan, kayıt ve lisans işlemlerini yapmaya yetkili
Saha içerisinde veya dışarısında futbol oyun kurallarının servis.
gerektirdiği zorunluluklar dışında davranışlarda bulunma.
kurallara uygun legal Kurallara uygun davranış. M
kusurlu hareket misconduct Fauller dışında maç match İki takım arasında oynanan karşılaşma.
oyuncuların rakiplerine karşı yaptıkları ahlaki olmayan maç competition Ulusal ve uluslararası yarışma.
kabahatli davranışlar. maç analizi competition analysis Maç içerisinde
kuvvet strength Sporcuların antrenman veya maç gerçekleşen teknik taktik ve fiziksel hareket formlarının
esnasında karşılaştıkları dirençleri yenebilme, karşı bireysel grup veya takım olarak ortaya konulması.
koyabilme yetenekleri. maç dönemi match period Resmi lig veya kupa
Kuzey-Orta Amerika ve Karayipler Futbol Kon- maçlarının yapıldığı dönem.
federasyonu Confederation of North, Central American maç öncesi toplantı skull session Hakem, gözlemci
and Caribbean Association Football (CONCACAF) ve takım idarecilerinin maçtan önce tanışması ve varsa
Kuzey-Orta Amerika ve Karayip ülkeleri futbol federasyon- bir sorunun maç başlamadan önce çözümlenmesi için
larının bağlı olduğu futbol birliği, konfederasyonu. yapılan toplantı.
küme düşürmek relegate Kulüplerin ilgili federas- maç tatili abandoned match Güvenlik veya olumsuz
yonları tarafından belirlenen uymak zorunda olduğu hava şartları nedeniyle hakemlerin maçın oynanamayaca-
kuralları ihlal etmesi durumunda bir alt lige düşürülmesi. ğına karar vermesi.
madalya medal Maçlar sonucunda dereceye giren takımın
L sporcu, idareci ve antrenörlerine verilen ödül, madalyon.
libero sweeper Defans hattının en gerisinde, kalecinin mağlubiyet defeat Oynanılan maçı kaybetme.
önünde, adam markajından ziyade serbest oynayarak mahalli ve deplasmanlı lig maçları local and
14
Futbol Terimleri

displacement league competitions Bölgesel olarak ofsayta yakalanma taktiği to set an off side trap
gruplanmış takımların amatör statüde karşılıklı olarak Defans oyuncularının hücum oyuncusunu ofsayta
maç yaptıkları lig. düşürmek için uyguladığı yöntem.
malzemeci manciple Takımların malzemelerinden Okyanusya Futbol Konfederasyonu Oceania
sorumlu olan kişi. Football Confederation (OFC) Okyanusya ülkeleri
markaj marking Rakip oyuncunun hareket alanını futbol federasyonlarının bağlı olduğu futbol birliği,
kısıtlayarak kontrol etme. konfederasyonu.
masaj massage Tedavi amacıyla yapılan sürtme, vurma, olağan kongre ordinary congress Federasyon veya
ovalama gibi hareketlerin bütünü. kulüplerin yapılması gereken zamanlarda ilgili gündem
masör masseur Masaj yapan kimse. maddelerini görüşüp karara bağladıkları toplantı.
menajer manager 1. Bir sporcunun mesleki işlerini olağanüstü kongre extraordinary congress Dernekler
düzenleyen ve yöneten kimse. 2. Bir spor takımının teknik veya dernek statüsündeki federasyon ve kulüp gibi
yöneticisi. kuruluşlarda zamanından önce yapılan toplantılar.
menisküs yırtığı meniscus rupture Diz ekleminde olimpiyat olympic Her dört yılda bir başka ülkede
bulunan menisküs disklerinin darbe veya zorlanma sonrası yapılan, takım sporlarıyla uğraşanların katıldığı uluslararası
hasar görmesi. spor yarışmalar.
merkez hakem kurulu center court of arbitration orta çizgi centre line, halfway line İki uzun kenarın
Futbol federasyonu bünyesinde hakemlik ve gözlemcilikle orta noktalarını birleştiren 65 m uzunluğundaki çizgi.
ilgili idari ve teknik tüm konulardan sorumlu olan kurul. orta hakem the referee Maç esnasında genelde saha
merkezden hücum centre attack Oyun alanının orta içerisinde olan oyun kurallarının uygulanmasında etkin
hat bölgesinden rakip kaleye yapılan hücum varyasyonları. rolü olan hakem.
millî takım national team Ülkeleri uluslararası orta nokta midpoint Futbol oyun alanının tam
maçlarda temsil etmek amacıyla ilgi ülke vatandaşı ortasında işaretli olan, oyun başlangıçlarında ve her gol
oyunculardan oluşturulmuş takım. sonrası oyunun yeniden başlatılabilmesi için topun
millî takımlar teknik direktörü technical director bırakıldığı bölge.
of national teams Federasyon tarafından atanan millî orta saha oyuncusu half-back, midfielder Futbolda
takımlardan sorumlu kişi. ikinci bölge olarak adlandırılan alanda görev yapan, teknik
moral morale Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, kapasitesi yüksek, taktik anlayışı gelişmiş ve atakları
maneviyat. yönlendirerek oyunu organize eden oyuncu.
mücadele etmek to struggle Oyuncu rakibi ile adil ve orta yapmak cross ball, swing the ball Oyuncuların
faulsüz bir şekilde oynamak. özellikle ceza alanı içerisindeki arkadaşlarına yüksek olarak
attıkları paslar.
O orta yuvarlak centre circle Dikdörtgen şeklindeki
ofsayt off side Oyuncunun, rakibin kale çizgisine futbol sahasının tam ortasında 9,15 m yarıçapındaki daire.
toptan ve sondan ikinci rakip oyuncudan daha yakın oyalama diversion, distraction Özellikle savunma ve
olması. orta saha oyuncularının takım arkadaşlarına savunmada
15
Sözlük Dergisi

destek olarak katkı sağlamaları için zaman kazandırmak pas pass Oyunda oyunculardan birinin topu takım
amacıyla hücum yapan rakip oyunculara müdahale etmede arkadaşına geçirmesi.
ağır davranmaları. pasif ofsayt passsive off side Yer olarak ofsayt
oyun alanı game zone Ölçüleri 105 m x 65 m olan, durumunda olmasına karşın topa hamlesi olmadığından
iki kale sahası ve bir oyun alanını içeren dikdörtgen dolayı ofsaytta kabul edilmeyen oyuncu.
şeklindeki alan. pasif oyun passive game Sporcuların zaman kazanmak
oyun süresi game time Kırk beş dakikalık iki devre için topla fazla oynamaları ve gol atmaya yönelik olmayan
üzerinden oynanan ve devre arası 15 dakika olan süre. davranışları.
oyuncu player Takımları oluşturan sporcu. paslaşma to pass to each other Sporcuların topu takım
oyuncu değişimi substitution Oyundan; sakatlık, arkadaşlarına aktarmaları.
yorgunluk veya taktiksel nedenlerle çıkacak olan oyuncunun penaltı penalty Oyuncunun kendi ceza sahasında
yerine yedek oyunculardan birinin dahil olması. rakibine ya da topa oyun kurallarına aykırı hareket
oyuncu keşfetmek to discover a player Yetenekli bir yapması.
oyuncuyu ortaya çıkarmak. penaltı noktası penalty mark Penaltı atışının
oyundan atılma expulsion from the game Oyun yapılabilmesi için topun bırakıldığı kale direklerinin
kurallarına uymayan sporcu, antrenör ve idarecilerin arasından orta noktaya doğru dikey doğrultuda 11 m
diskalifiye edilmesi. mesafedeki işaretli bölge.
oyunu geciktirmek to delay the game Oyun penaltı tekrarı penalty is retaken Penaltı atışından
temposunu düşürmek, rakibin baskısını azaltmak ve süre önce kalecinin kale çizgisini terk etmesi veya oyuncuların
kazanmak amacıyla toplu veya topsuz oyalanma. ceza sahası içerisine girmesi durumunda hakemin penaltı
atışını tekrar yaptırması.
Ö penaltı vuruşu penalty kick Lehinde karar verilen
ödül award Bir başarı karşılığında verilen armağan, takımın ceza sahası içinde bulunan beyaz noktadan,
mükâfat. karşısında yalnızca kaleci olacak şekilde kaleye şut çekmesi.
ön direk directly to the front of Topun geldiği yere perdeleme pick Rakibine dokunmadan onu engelleme.
yakın olan direk. performans testleri performance testings
öne çıkma prominence Karşı takım oyuncusunun gol Sporcuların fiziksel ve fizyolojik kapasitelerini ortaya
denemesini engellemek için savunmadan oyuncunun öne koymak amacıyla yapılan ölçümler.
çıkması. plaj futbolu beach football Plaj ya da kumlu bir alanda
önlem alma take action Rakibin güçlü yönlerine karşı oynanan futbol türü.
hazırlık yapma. plonjon plonjon Kalecinin topu yakalayabilmek için
iki ayağını yerden keserek uzanması.
P pozisyon position Konum, durum.
para atışı coin is tossed Maçın başlangıcında veya pres pres Baskı sıkıştırma, rakibin hareket etmesini
sonucu belirleyecek seri penaltı atışları öncesinde top ve engelleme.
kale seçimi için yapılan kura yöntemi. prim bonus Galibiyeti teşvik için verilen ödül.
16
Futbol Terimleri

profesyonel professional Bir işi kazanç sağlamak geçmek, markajdan kurtulmak.


amacıyla yapan kimse, amatör karşıtı. rapor report Hakemlerin ve gözlemcinin maçtaki
protesto protest Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uy- olumlu ve olumsuz düşüncelerini bildiren yazı.
gulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul reaksiyon reaction Herhangi bir etkiye cevap olarak
etmeme. söz veya davranışta bulunma.
puan point Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri refleks reflex Bir uyarıya verilen cevap.
değişken birim. reklam advertising Firmaların stadyumlara veya
puantaj scoring Bir etkinliğin puanla değerlendirilmesi. takımların formalarına verdiği ilan.
reklam panosu billboard Futbol stadyumlarında veya
R antrenman sahalarında firmaların belli bir para karşılığı
rakibe şarj charging an opponent Oyuncuların ürünlerinin tanıtımlarını yaptığı daha çok metal
kollarını ve dirseklerini kullanmadan, topla oynama malzemelerden yapılmış pano.
mesafesinde fiziki temasla, rakipleri ile bir alan için resmî sonuç official result Maçaların sonuçlarının
mücadele etmeleri. FİFA, UEFA, TFF, ASKF gibi ilgili futbol kurumunca
rakibe tükürmek spit an opponent Oyuncunun onaylanarak ilan edilmesi.
tükürüğünü ağzı içerisinden rakibine doğru atması. rozet badge Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde
rakibi indirmek to bring down Rakibi adil olmayan yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük
bir şekilde engelleyerek düşürmek. metal nesne.
rakibi itmek pushes an opponent Oyuncunun ellerini rövanş revenge Aynı rakiple oynanan ikinci maç.
kullanarak rakibini kural dışı itmesi. röveşata bicycle kick, reverse shot Havada ters
rakibi tutmak holding an opponent Oyuncuların parende atarken, tek ayakla topa vurma eylemi.
ellerini, kollarını veya vücutlarını kullanarak rakibin
kendisini geçmesini engelemesi. S
rakibi zorlamak outplay an opponent Güçlü bir sağlık health Vücudun hasta olmaması durumu.
rakibe karşı pes etmemek rakibin üstünlüğünü kabul sağlık kontrolü medical check-up Oyuncuların
etmeden mücadele etmek. sezonun belli dönemlerinde ve transfer oldukları takım-
rakibin üzerine sıçramak jumps at an opponent lara katılmadan önce herhangi bir sakatlık veya hastalığın
Oyuncunun ellerini kullanarak (rakibe temas ettirerek) olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yapılan muayene.
rakibin üzerine doğru kural dışı yükselmesi. sağlık topu medicine ball Antrenmanlarda kullanılan
rakip opponent, rival Herhangi bir alanda üstünlük farklı ağırlıklardaki toplar.
sağlamaya çalışanlardan her biri. Karşı taraf. sağlıkçı sanitarian Saha içerisinde bulunan sağlık
rakip alan opponent ground Orta çizgi ile iki eşit personeli.
parçaya bölünmüş sahanın diğer tarafı. saha field, court Futbol oyun alanı.
rakipsiz unrivalled Daha üstünü, daha iyisi bulunamayan. saha dışı outside of the court Saha çizgilerinin dışında
rakipten kurtulmak to break away from an kalan bölge.
opponent İkili mücadele sırasında veya aldatma ile rakibini saha komiseri commissioner of the field Maçların
17
Sözlük Dergisi

oynanacağı stadyumlarda saha içerisindeki organizasyondan birlikte seyreden kişi.


sorumlu yetkili kişi. sezon season Futbol faaliyetlerinin başlama ve bitiş
saha ölçüleri field dimensions Futbol oyun alanının tarihleri arasında geçen süre.
boyutları. sezon öncesi pre-season Sezon başlamadan önceki
sakatlanan oyuncu injured player Maç esnasında dönem.
rahatsızlanan veya sert bir darbe olan oyuncu. sezon sonrası post-season Sezon bittikten sonraki
sakatlık riski injury risk Vücut uzuvlarının antren- dönem.
mansızlık veya olumsuz saha şartları nedeniyle yaralanmaya sıçramak jump, jumping Oyuncuların topa sahip
açık olması. olabilmek veya rakibi geçebilmek amacıyla yerden
saldırgan oyuncu aggressive player Futbolun oyun yükselmeleri.
kuralları dışında davranışlar sergileyen oyuncu. sıfır puan zero point Maç sonunda mağlup olan
salon futbolu footstall, indoor football Temelde takıma verilen birim.
normal futbol oyunu ile aynı fakat oyun sahası, oyuncu sistem system Futbol oyununda 4-4-2 gibi oyuncuların
sayısı vb. konularda bazı farklılıkların olduğu ve spor sahaya diziliş şekli.
salonlarında oynanan futbol. skor score Takımların yaptıkları maç sonrasında ortaya
sarı kart yellow card Kurallara aykırı davranan çıkan sonuç.
oyuncuya hakem tarafından gösterilen kart. skorboard scoreboard Seyircilerin ve hakemlerin
sauna sauna Kuru buhar banyosu. görebileceği bir yere monte edilmiş gol ve zaman göstergesi.
savunma defense Bir takımın, kalesini korumak için soğuma cooldown Antrenmanın bitiriş evresi, kalp
gösterdiği çaba, defans. atım sayısını ve kas aktivitelerini normal hâline döndürmek
sedye stretcher Sakatlanan veya yaralanan oyuncuyu amacıyla düşük tempoda yapılan fiziksel aktiviteler.
oyun alanı dışına taşınmaya yarayan katlanabilir hasta soyunma odası changing room Sporcuların maç
yatağı. öncesi ve sonrası hazırlandıkları yer.
sedye taşıyıcıları stretcher bearers Sakatlanan veya sözleşme contract Kulüpler ile sporcu veya teknik
yaralanan oyuncuyu tedavisinin yapılabilmesi için oyun ekip arasında yapılan yazılı anlaşma.
alanı dışına hasta yatağı ile taşıma ile görevli stadyum sözlü uyarı verbal warning Oyuncu veya yöneticilerin
personeli. yapmış olduğu ihlalden ötürü maç gözlemcisi veya hakem
serbest vuruş freekick Oyuncunun rakibine direkt tarafından yapılan uyarı.
ya da endirekt bir hareket yapması sonucunda kullanılan sponsor promoter Bir kurumun, kurumsal ve pazarlama
vuruş. amaçlarına yönelik, katılmakta yarar gördüğü etkinliklere
seremoni ceremony Takımların oyun başlamadan para vererek bir kulübü veya sporcuyu destekleyen kişi.
önce hakemler eşliğinde yan yana dizilerek seyircileri ve spor sport Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı
birbirlerini selamlaması töreni. kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü.
sert zemin hard-packed surface Futbol oynamaya spor elemanı sports staff Uluslararası yarışmalarda
elverişli olmayacak derecede katı yüzey. üstün başarı gösteren sporcuların bu başarılarında emeği
seyirci spectator Aynı yerde bir oyunu başkalarıyla geçen ve bu maçta görevlendirilen doktor, psikolog,
18
Futbol Terimleri

diyetisyen, masör, spor eğitim uzmanı, yardımcı antrenör cularına geçtiği anda o bölgede bulunan tüm oyuncula-
ve benzeri elemanlar. rın aynı zamanda rakibin oyun alanını daraltarak topu
spor salonu sports hall, colosseum, gym Spor branşının tekrar kazanmak amacıyla baskı yapması.
kendine özgü çalışma, hazırlık antrenmanlarının, ulusal şiddetli hareket violent conduct Bir oyuncunun
ve uluslararası maçların yapılabilmesine uygun, spor topla mücadele etmezken rakibine karşı aşırı kuvvet ve
faaliyetleri öncesi ve esnasında sporcu ve seyircilerin ihti- şiddet uygulaması.
yaçlarını karşılayacak (saha, tribün, tuvalet, duş, soyunma şike chicane Haksız yere kazanç elde etme, hile yapma.
odası vb.) üniteleri bulunan yapı, saha ve alanlar. şort short Paçaları dizlerin yukarısında olan maçlarda
sporcu sportive Federasyonda, il müdürlüklerinde giyilen kısa pantolon.
veya okullarda tescilli, kulüplerde ve/veya okullarda şut shot Bir oyuncunun topu kaleye sokmak için attığı
lisanslı kişiler. sert ve hızlı atış.
sportif sporty Sporla ilgili.
sportmen sportsman Sporun gerektirdiği değerlere T
sahip olan (kimse). taç touch Topun bir oyuncudan yan çizgileri terk
sportmenlik dışı davranış unsporting behaviour ederek oyun alanının dışına çıkması.
Oyunla ilgili spor kurallarının ihlalini de içermekle birlikte, taç atışı throw-in, touch throw Taç çizgisinin
bilerek ve isteyerek aşırı şiddet içeren davranışlar. gerisinden iki elle baş üzerinden sahanın içine doğru
sözlü itiraz dissent by word Hakemin vermiş olduğu yapılan atış.
karara konuşarak karşı çıkmak. taç çizgisi touch line Oyun alanının yan çizgileri.
stadyum stadium Takım oyunlarının yapılabilmesi, tahkim kurulu arbitration committee, board
seyircilerin bunları izleyebilmesi için elverişli oturma alanı. Ulusal ve uluslararası federasyonların uyuşmazlıklarında
stoper stoper Savunma hattının ortasında oynayan bağımsız ve tarafsız zorunlu karar mercii.
oyuncu. takım team Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte
sürat speed Belirli bir mesafeyi en erken zamanda çalışan sporcu topluluğu.
geçme. takım kadrosu team staff En fazla 18 kişiden oluşan
süratli koşu speedy run Yüksek şiddette yapılan oyuncu kadrosu. Takımlar oyuna 1 kaleci, 10 saha oyuncusu
koşular. olmak üzere 11 kişiyle başlar. Üç oyuncu değiştirme hakkı
vardır.
Ş takım taktiği team tactic, strategy Maç esnasında
şampiyon champion Ulusal ve uluslararası bir rakibe üstünlük sağlamak amacıyla bütün takım oyuncu-
yarışmada ilk dereceyi alan, birinci olan takım. larının uygulama hedefinde olduğu genel oyun sistemi.
şampiyona championships Şampiyonluk yarışması. taktik tactics İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen
şeref tribünü vip-lounge Devlet başkanlarına, yüksek yol ve kullanılan yöntemlerin tümü, oyun biçimi.
makamlardaki devlet adamlarına ve kulüp yöneticileri ile taktik antrenman tactical training Takımların kendi
diğer yetkili kişilere ayrılmış özel koltuklu bölüm. oyun üstünlüklerini sağlamak veya rakiplerin ortaya
şiddetli baskı forcekhing Topun rakip takım oyun- koydukları oyun planlarına karşı koyabilmek için; bireysel,
19
Sözlük Dergisi

grup veya takım olarak yapılan strateji çalışmaları. işlemleri.


taktik bilgi tactical knowledge İstenen sonuca ulaşmak teşebbüs etmek attempts Oyuncuların rakiplerine
amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü, karşı kural dışı davranış girişiminde bulunması, yeltenmesi.
oyun biçimi hakkındaki bilgi seviyesi. tezahürat cheers Seyircilerin kendi takımlarını
tam saha baskı full-court pres Tam saha uygulanan desteklemek veya rakip takımı baskı altına almak için
baskılı savunma. yaptıkları yüksek sesli toplu söylem.
taraftar supporter Sporcunun veya sporcuların temsil top ball Ağırlığı 410-450 g arasında değişen yuvarlak
ettikleri renklere, kulübe veya bayrağa bağlı kimse. oyun aracı.
tayt tights, spandex Oyuncuların şortlarının altına top çalma tackle Rakip oyuncunun ayağından topu
giydikleri, bacakları sıkı saran iç giysi. kapma.
tecrübeli oyuncu veteran free agent Çok sayıda maç top çevirme flip ball Oyunda zaman kazanmak ya da
oynayan ve turnuvalara katılan oyuncu. savunmanın açığını görmek için yapılan paslaşma.
tecrübesiz oyuncu rookie, green player Fazla maç top hâkimiyeti possession Topa sahip olma.
oynamamış acemi oyuncu. top kapma win the ball Top rakipte iken ani bir
tehir etme to postpone Maçı herhangi bir nedenden hareketle topa sahip olma.
dolayı ileri bir tarihe erteleme. top kaybı turnover Topu rakibe kaptırma.
tekmelik shinguards, plinth Futbolcuların darbeye top kontrol ball trap Oyuncunun kendisine gelen
karşı korunmak için kullandıkları tozlukların içine konulan topu düzgün bir şekilde durdurması.
sert plastik madde. top saklama to protect the ball Rakip ile top arasına
teknik technical Futbolcunun topa vuruş becerisi ve girerek topu rakipten uzak olan ayakta tutma.
topa hâkimiyet becerisi. top sektirme ball skipping Oyuncuların futbol topunu
teknik alan technical field Teknik direktörün ayak, diz veya kafaları üzerinde sektirmeleri.
oyuncularına taktik verebilmesi için belirlenmiş alan. topla buluşmak to get the ball Oyuncuların maç
teknik antrenman technical training Daha çok top esnasında topla buluşma sayıları.
ile yapılan futbolcuların topla oynama becerilerini top sürme dripling Bir futbolcunun topu uzun süre
geliştirmek amacıyla yapılan çalışmalar. ayağında bulundurarak değişik yönlere, değişik tempo ile
teknik bilgi technical knowledge Futbolcunun götürmesi.
oyunda kullanılan tüm tekniklerle ilgili bilgi düzeyi. top toplayıcı ball boy Dışarıya giden topları getiren
temas touching Oyuncuya veya topa dokunma. saha kenarındaki çocuk.
temdit penaltısı extension penalty Maçın bitiş topla aldatma ball trick Sporcunun topa sahipken
düdüğünden hemen önce atılan ve atıştan sonra maçın rakibini aldatması.
başlamayacağı penaltı atışı. toplam pass total pass Takımların veya oyuncuların
tertip komitesi committee of composition Organize maç süresince toplam olarak yapmış oldukları pas sayısı.
edilecek her türlü maç için oluşturulan heyet. toplu antrenman to train wiht the ball Çalışmalarda
tescil registration Sporcunun futbol maçlarına topun kullanılması.
katılabilmesi için federasyona yaptırılacak kayıt ve lisans topsuz aldatma deception without the ball Sporcunun
20
Futbol Terimleri

rakibini vücut hareketleriyle aldatması. U


topsuz antrenman to train without the ball UEFA UEFA Avrupa Futbol Federasyonları Birliği.
Çalışmalarda topun kullanılmaması. UEFA kupası UEFA Cup Her yıl düzenlenen kulüpler
topsuz oyun without the ball game Topu alabilmek bazındaki Avrupa kupası.
için yapılan koşular ve hareketler. UEFA Şampiyonlar Ligi UEFA Champions
topu dışarı atmak out of bounds Oyuncunun topu League UEFA tarafından 1955’ten beri her yıl düzenlenen,
oyun alanı çizgilerinin dışına göndermesi. Avrupa’nın en güçlü kulüplerinin mücadele ettiği
topu uzaklaştırmak clear the ball Oyuncunun topu uluslararası futbol turnuvası.
kalesine tehlike yaratacak bölgenin dışına doğru atması. ulusal hakem national referee Profesyonel maçlarda
topun oyun dışında olması ball out of play görev alan kişi.
Topun kale çizgisini veya taç çizgisini yerden veya havadan Uluslararası Futbol Birliği Kurulu International
tamamen geçmesi. Football Association Board (IFAB) Oyun Kurallarını
tozluklar socks Oyuncunun sakatlanmaması için giydiği değiştirmeye, kaldırmaya ya da yeni kurallar eklemeye tek
malzemenin üstüne çektiği çorap. yetkili kuruluş.
transfer transfer Bir sporcunun kulüp değiştirmesi. uluslararası hakemlik international arbitration
transfer pirimi transfer bonus Bir sporcunun kulüp Uluslararası federasyon tarafından yapılan sınavda başarı
değiştirmesi sonucunda transfer olduğu takım tarafından gösteren hakemler.
sporcuya ödenen para. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi Court of
tribün tribune Stadyumlarda seyircilerin oturduğu Arbitration For Sport (C.A.S) Uluslararası spora hizmet
koltuklu veya basamaklı bölüm. veren ve spor ile ilgili bütün ihtilafları kısa zamanda
turnuva tournament Takımlar arasında sırasıyla yapılan çözmeye yetkili ve yetkin bağımsız bir yargı kurumu.
maç dizisi. uluslararası maç topu standardı international
Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) matchball standart Uluslararası standartlara uygun
Turkey of Football Coaches Association Türk futbol hazırlanmış maç topu.
antrenör ve teknik yöneticilerini bir çatı altında toplayarak umut verici atak promising attack Sonucunda gol
Türk futbolunun gelişmesi, güçlenmesi için gerekli görü- olma ihtimali yüksek olan hücum eylemi.
len davranış birliğini sağlamak amacıyla kurulan kuruluş. uyarı sıklığı the frequency of alert Yüklenme ve
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Turkish dinlenme dönemlerinin zamansal orantısı.
Football Federation (TFF) Türkiye’deki her türlü futbol uzak kale direği far goal post Oyun alanının yan
faaliyetini teşkilatlandırmak, düzenlemek ve denetlemek; bölgelerinden kaleye doğru atılan toplarda topun atıldığı
yurt içi ve yurt dışı futbol faaliyetleri ile ilgili plan, noktaya uzak olan kale direği.
program ve düzenlemeler yapmakla sorumlu olan UEFA uzak mesafeli şut long shot Uzak mesafeden atılan şut.
ve FİFA’ya üye kuruluş. uzatma bölümü overtime Kazananın belirlenmesi
Türkiye Kupası maçları Turkey Cup competitions gereken bir maçta, normal oyun süresi berabere bittiğinde
Federasyon tarafından hazırlanan talimat ve statülere ilave olarak oynanan süre.
uygun olarak oynanan maçlar. uzun pas long pass Uzak mesafeye atılan pas.
21
Sözlük Dergisi

Ü noktaya yakın olan kale direği.


üniforma uniform Oyuncuların ve hakemlerin bağlı yakın mesafeden şut chippie Kaleye yakın bölgelerden
olduğu kurumu ifade eden, ekip olarak aynı giydikleri atılan şut.
giysi. yakın savunma closely guarded Rakip oyuncuya fazla
üst klasman hakemi top ranking referee Ülkedeki oyun alanı bırakmadan yakın oynama.
en üst ligde görev alan kişi. yan pas side, horizontal pass Oyun içinde kenar
üst klasman yardımcı hakemi top ranking çizgilere doğru yapılan pas
assistant referee Ülkedeki en üst ligde görev alan hakeme yapay çim sahası artfical turf Doğal olmayan sentetik
yardımcı olan kişi. yüzeyli çim saha.
üst vuruş upper stroke Ayak parmaklarının dip yardımcı antrenör asistant trainer Teknik direktör
kısımlarından başlayarak ayak bileğinin kıvrımına kadar talimatlarını yerine getiren yardımcı hoca.
devam eden yüzeyle yapılan vuruş. yardımcı hakem assistant referee Karar yetkisi
hakemde olmak üzere topun ne zaman kale ve taç
V çizgisinden dışarı çıktığını, bir oyuncunun ne zaman
varyasyon variation Bir taktiği uygularken, oyun ofsayda yakalandığını bildiren ve orta hakemin istediği
içinde oyundan oyuna geçme. konularda yardım eden hakem.
ver-kaç give and escape, one-two pass Pası takım yardımcı hakem bayrağı assistant referee’s flag
arkadaşına attıktan sonra boş bölgede topla buluşmak. Kenar çizgilerde görev yapan yardımcı hakemlerin ofsayt,
vize visa Bir sporcunun futbol maçlarında oynayabilmek taç, kale vuruşu, korner, fauller ve oyuncu değişikliklerini
için her sezon lisansının federasyonca onaylanma işlemi. orta hekeme görsel olarak belirtmek için kullandıkları
vole vuruşu volley kick Topun havada yere değmeden ucuna bayrak takılı sopa.
ayaküstü ile kaleye vurulması. yarı final semifinal Sona kalacak iki takımı belirleyen
vuruş ayağı kicking foot Topa temas eden, vuruşu karşılaşmalar
gerçekleştiren ayak. yarı saha halfcourt Sahayı ortadan ikiye bölen çizgilerin
vücut çalımı body strutting Oyuncunun vücudunu her iki tarafındaki oyun alanı.
farklı yönlere hareket ettirerek rakip futbolcunun yavaş koşu jog, jogging Antrenman veya maç öncesinde
dikkatini dağıtıcı ve onu şaşırtıcı hareketleri yapmaya ısınmak veya sonrasında organizmanın fizyolojik
yöneltme. toparlanmasına yardımcı olmak amacıyla yapılan düşük
şidette koşu.
Y yedek oyuncu substitute player Oyunculardan
yabancı oyuncu foreign player Futbol oynadıkları birinin herhangi bir sebeple takımdan çıkması gerekti-
ülkenin vatandaşı olmayan oyuncular. ğinde onun yerine oynayacak oyuncu.
yaka kartı badge Saha içinde görevli olan kişilerin yenilenme antrenmanı regeneration training Maç
boyunlarına astığı kart. veya antrenman yüklenmeleri sonrasında organizmanın
yakın kale direği near goal post Oyun alanının yan toparlanmasını sağlamak amacıyla yapılan antrenmanlar.
bölgelerinden kaleye doğru atılan toplarda topun atıldığı yerel lig faaliyetleri local league activities
22
Futbol Terimleri

Federasyonca belirlenen statüye uygun olarak il tertip yurt içi faaliyetler domestic activities Federasyon
kurulları tarafından illerde düzenlenen ve federasyon tarafından belirlenen talimat ve statülere uygun olarak
tarafından onaylanan tüm kategorilerdeki maç, hazırlık düzenlenen erkekler ve bayanlar kategorilerindeki grup,
ve kamp dönemi ile diğer faaliyetler. yarıfinal ve Türkiye şampiyonaları.
yetenekli oyuncu ability player Futbol becerilerini yüksek pas high pass Yüksekten atılan pas.
kalıtımsal olarak üst düzeyde sergileyen oyuncu. yükseklik antrenmanı altitude training Rakım
yetersiz antrenman detraining Performansı olumsuz olarak belli bir yüksekliğin üzerinde (1.500 m üzerinde)
yönde etkileyecek düzeyde antrenmanların devam yapılan çalışmalar.
ettirilmemesi durumu.
yıldız futbolcu star football player Taraftarların çok Z
sevdiği yetenekli futbolcu. zaman geçirmek wasting time Oyuncuların topu
yıllık antrenman programı yearly, annually oyuna sokmaları esnasında veya oyuncu değişikliklerinde
training plan Takımların sezon boyunca antrenman ve oyundan çıkarken ağır hareket etmeleri.
maçlarını gösteren çizelge program. zamanlama timing Topa müdahale etmede doğru za-
yönetici administrator Kulüplerin yönetilmesinden manlamada bulunma.
sorumlu olan kişi. zemin flor Oyun oynanan alanı kaplayan saha zemi-
yönetmelik regulations Kuralların yazılı olduğu belge, ni.
talimatname.

23
Sözlük Dergisi

KAYNAKLAR

1. Akşar T. Endüstriyel Futbol. Literatür Yayınları. İstanbul 2005.


2. Aşçı A, Altay F, Cengiz R, Hazır T, Bulca Y, Karabük S. (Editör), ‘Futbol Eğitimi. Neyir Matbaacılık, Ankara.
3. Bangsbo J. Futbolda Fizik Kondisyon Antrenmanı. HO+Storm Yayınevi, TFF Yayınları, 1996.
4. Eniseler N. Bilimin Işığında Futbol Antrenmanı. Birleşik Matbaacılık. İzmir, 2010.
5. İnal N. Futbolda Eğitim Öğretim. Nobel Yayın Dağıtım, İstanbul, 2004.
6. Özkara A, Peçenek D, Uğraş A. Yeni Futbol Sözlüğü. Kuşçu Etiket ve Matbaacılık, Ankara, 2004.
7. Tagay R. Olimpik Spor Sözlüğü. Başkent Yayınevi, Ankara, 1989.
8. Weineck J. Futbolda Kondisyon Antrenmanı. (T. Bağırgan, Çeviri), Spor Yayınevi ve Kitapevi, Ankara, 2011.
9. www.bedenegitimci.com. Erişim 25.12.2012
10. www.tdkterim.gov.tr/ Erişim 25.12.2012
11. www.tff.org/Resources/TFF/Documents/000013/TFF/MHK/2012-2013-Futbol-Oyun- Kurallari-_15_08_2012.pdf. Erişim
12.12.2012
12. www.tr.wikipedia.org/wiki/Ofsayt. Erişim 22.12.2012
13. www.nedirnedemek.com/%C5%9Feref-trib. Erişim 22.12.2012
14. www.notoku.com/sponsorluk-nedir/#ixzz2UUNuUhfe . Erişim 20.12.2012.
15. http://forum.tureng.com/kelime-danis/38-yaygin-futbol-terimleri/ Erişim:06.06.2013
16. http://www.mainboard24.com/ingilizce/486142-ingilizce-spor-terimleri- sozlugu.html. Erişim :06.06.2013.
17. http://www.fifa.com/ Erişim: 18.06.2013
18. http://www.uefa.com/uefa/aboutuefa/organisation/committeespanels/index.html . Erşim:17.06.2013.
19. Muratlı S, Kalyoncu O, Şahin G. “Antrenman ve Müsabaka” Ladin Matbaası. Antalya. 2007.
20. 15 Yaş Altı Futbol Eğitim Kılavuzu. TÜFAD Yayınları. Afşaroğlu Matbaası. Ankara 2013.
21. “Laws of the Game 2013-2014” FIFA. Published by Federation Internationale de Football Association, FIFA-Strasse 20, 8044
Zurich, Switzerland.

Yazarlar

Yrd. Doç. Dr. Ercan GÜR (egur@firat.edu.tr)


1974 yılında Elazığ’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini, Elazığ’da tamamladıktan sonra 1997 yılında Fırat Üniversitesi,
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümünde Lisans, 2001 yılında Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden
Eğitimi ve Spor Anabilim Dalında Yüksek Lisans, 2006 yılında da Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi
ve Spor Anabilim Dalında doktora eğitimini tamamladı. Yüksek lisans ve doktora tez çalışmalarını fubol branşı üzerine yaptı.
Amatör ve profesyonel olarak futbol oynadı. UEFA B lisans futbol antrenörlük belgesine sahiptir. Halen TÜFAD Elazığ Şu-
besi asbaşkanlık görevini sürdürmekte olup Fırat Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunda Öğretim üyesi olarak
görev yapmaktadır. Futbol ile ilgili uluslar arası ve ulusal kongre ve dergilerde sunulmuş bildiri ve yayımlanmış araştırma
makaleleri bulunmaktadır.

Öğr. Gör. Faruk AKÇINAR (farukakcinar@hotmail.com)


1978 Malatya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini, Malatya’da tamamladıktan sonra 2003 yılında İnönü Üniversitesi, Beden
Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümünde Lisans, 2008 yılında Fırat Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalında
yüksek lisans eğitimini tamamladı. İnönü Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalında doktora eğitimine devam
etmektedir. Uzun yıllar amatör ve profesyonel futbol oynadı, Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig ekiplerinde teknik sorumlu ve
antrenör olarak görev yaptı. Halen İnönü Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu müdür yardımcısı olarak görev
yapmaktadır.

24
Futbol Terimleri

İngilizce - Türkçe Dizin

abandoned match maç tatili ball trap top kontrol


ability player yetenekli oyuncu ball trick topla aldatma
above foot control ayak üstü kontrol beach football plaj futbolu
above knee control diz üstü kontrol bet iddia
academy league akademi ligi bicycle kick, reverse shot röveşata
active warm-up aktif ısınma billboard reklam panosu
administrator yönetici body strut vücut çalımı
advantage avantaj bonus prim
advantage avantaj kuralı bravo bravo
advertising reklam captain kaptan
aerobic power aerobik güç careless movement dikkatsiz hareket
aerobic training aerobik antrenman category kategori
aggressive player saldırgan oyuncu center court of arbitration merkez hakem kurulu
agility çeviklik centre attack merkezden hücum
altitude training yükseklik antrenmanı centre circle orta yuvarlak
amateur amatör centre line, halfway line orta çizgi
ambulance ambulans ceremony seremoni
anaerobic power anaerobik güç champion şampiyon
anaerobic threshold anaerobik eşik championships şampiyona
anaerobic training anaerobik antrenman change in offense hücumda yer değiştirme
analysis analiz changing room soyunma odası
ankle injury ayak bileği sakatlığı charging an opponent rakibe şarj
annually training plan yıllık antrenman programı cheers tezahürat
applause alkış chicane şike
arbitration tribunal tahkim kurulu chippie yakın mesafeden şut
artfical turf yapay çim sahası choice of ends kale seçimi
asistant trainer yardımcı antrenör chronometer kronometre
Asian Football Confederation Asya Futbol classification klasman
(AFC) Konfederasyonu clear the ball topu uzaklaştırmak
assistant referee yardımcı hakem cleats, footwear krampon
assistant referee’s flag yardımcı hakem bayrağı closely guarded yakın savunma
assists asist club kulüp
at home kendi sahasında club administrator kulüp müdürü
attacker atak coach antrenör
attempts teşebbüs etmek coin is tossed para atışı
average averaj commissioner of the field saha komiseri
average bilateral ikili averaj committee of composition tertip komitesi
award ödül competition analysis maç analizi
away team deplasman takımı conditioner kondisyoner
back pass geri pas conditioning kondisyon
badge yaka kartı, rozet Confederation of Africa Football Afrika Futbol
ball top (CAF) Konfederasyonu
ball boy top toplayıcı Confederation South-American Güney Amerika Futbol
ball out of play topun oyun dışında olması Association Football Konfederasyonu
ball skipping top sektirme (CONMEBOL)

25
Sözlük Dergisi

Confederation of North, Central Kuzey-Orta Amerika ve effort çaba


American and Caribbean Karayipler Futbol eliminate elenmek
Association Football Konfederasyonu endurance dayanıklılık
(CONCACAF) environment control environment control
contract sözleşme equalizer beraberlik golü
control and pass kontrol pas Euro Cup Avrupa Kupası
control the ball with the head kafayla yapılan top kontrolü exhausted bitkinlik
cooldown soğuma expulsion from the game oyundan atılma
coordination koordinasyon extension penalty temdit penaltısı
Court of Arbitration For Sport Uluslararası Spor Tahkim extraordinary congress olağanüstü kongre
(C.A.S) Mahkemesi fail score a goal gol kaçırma
corner köşe çizgisi fair-play centilmenlik
corner arc köşe yayı fake aldatma
corner flag köşe bayrağı false ihlal
corner kick köşe atışı fanatic supporter fanatik taraftar
corner kick köşe vuruşu far goal post uzak kale direği
county board of referees il hakem kurulu fast break hızlı hücum
county referee il hakemi favorite favori
cramp kramp federation federasyon
cressbar kale üst direği federationpresident federasyon başkanı
criminal ceza FIFA FİFA
cross kros FIFA approved FİFA onaylı
cross-field pass çapraz pas FIFA Beach Soccer World Cup FİFA plaj futbolu Dünya
cup kupa Kupası
cutting katetmek FIFA Futsal World Cup FİFA Futsal Dünya Kupası
daily training plan günlük antreman programı FIFA inspected FİFA denetimli
deception without the ball topsuz aldatma FIFA U-17 World Cup FİFA U-17 Dünya Kupası
defeat mağlubiyet FIFA U-20 World Cup FİFA U-20 Dünya Kupası
defense savunma FİFA Confederation Cup FİFA Konfederasyon Kupası
descans bek field dimensions saha ölçüleri
detraining yetersiz antrenman field, court saha
diagonal run çapraz koşu field, flor zemin
direct free kick direkt- tek vuruş final final
directly to the front of ön direk fire-fighting itfaiye
discretion of the referee hakem takdiri first aid ilk yardım
dissent by word sözlü itiraz first goal ilk gol
displacement deplasman fixture fikstür
disqualification diskalifiye flag poles bayrak direkleri
diversion, distraction oyalama flexibility esneklik
domestic activities yurt içi faaliyetler flip ball top çevirme
doping doping flor area alan zemini
double team ikili sıkıştırma foot out of control ayak dışı kontrol
double-footed her iki ayağını kullanabilen football futbol
dribbling dripling football tennis futbol tenisi
dribbling with feet above ayak üstüyle top sürme footstall salon futbolu
dribbling with foot out ayak dışı ile top sürme foreign player yabancı oyuncu
dribbling with inside foot ayak içi ile top sürme foreign-up shooting dış-üst vuruş
drill alıştırma form form
dripling top sürme forward main striker hücum oyuncusu
dropped ball hava atışı foul faul

26
Futbol Terimleri

free foul çalınmayan faul indirect free kick çift-indirekt vuruş


free kick serbest vuruş indirect kick endirekt vuruş
free space boş alan indoor football salon futbolu
full-court pres tam saha baskı indoor shooting iç vuruş
game time oyun süresi infrastructure alt yapı
game zone oyun alanı infringements ihlal
general endurance genel dayanıklılık injured player sakatlanan oyuncu
get back geri koşma injury risk sakatlık riski
getting position doğru pozisyon inside foot control ayak içi kontrol
give and escape ver- kaç inside the goal line iç kale çizgisi
goal gol, kale intentional foul kasıtlı faul
goal angle gol açısı international arbitration uluslararası hakemlik
goal area kale alanı international matchball standart uluslararası maç topu
goal king gol kralı standardı
goal line kale çizgisi interval dinlenme
goal-line technology (GLT) gol çizgi teknolojisi interval training interval antrenman
goal minute gol dakikası intervention slide kayarak müdahale
goal net kale filesi jersey forma
goalpost kale yan direği jog yavaş koşu
goal scorer golcü jump sıçramak
goalkeeper kaleci jumps at an opponent rakibin üzerine sıçramak
goalkeeper gloves kaleci eldiveni kick start başlama atışı
goalkeeper jersey kaleci kazağı kicking foot vuruş ayağı
goalkeeper kick kaleci atışı kick-off başlama düdüğü
goalkeeper technique kaleci tekniği knee injury diz sakatlığı
goalkeeping coach kaleci antrenörü kontrpiye kontrpiye
goal-poacher gol yollarında fırsatçı laterall pass yan pas
goals joy gol sevinci lead pass ileri pas
grass çim leader team lider takım
group grup league lig
gunner bencil oyuncu league activities lig faaliyetleri
gym spor salonu legal kurallara uygun
half devre license lisans
half time ara license office lisans ofisi
half-back orta saha oyuncusu lighting ışıklandırma
halfcourt yarı saha lines çizgiler
hand pounding elle oynama local and displacement league mahalli ve deplasmanlı lig
hard-packed surface sert zemin competitions maçları
hat-trick hatrik local league activities yerel lig faaliyetleri
header kafa vuruşu long pass uzun pas
health sağlık long shot uzak mesafeli şut
heart rate nabız manager menajer
heavy pitch ağır zemin manciple malzemeci
high pass yüksek pas man-to-man defense adam adama savunma
hinder engelleme marking markaj
holding an opponent rakibi tutmak massage masaj
home ev sahibi masseur masör
International Football Uluslararası Futbol Birliği match maç
Association Board (IFAB) Kurulu match period maç dönemi
illegal kural dışı medal madalya

27
Sözlük Dergisi

medical check- up sağlık kontrolü penalty penaltı


medicine ball sağlık topu penalty arc ceza alanı yayı
meniscus rupture menisküs yırtığı penalty is retaken penaltı tekrarı
mental training zihinsel antrenman penalty kick penaltı vuruşu
midpoint orta nokta penalty mark penaltı noktası
misconduct kusurlu hareket performance testings performans testleri
monitoring the chest with göğüsle yapılan kontrol pick perdeleme
morale moral player oyuncu
motion defense hareketli savunma player sent off a foul faulden dolayı dışarı atmak
motion offense hareketli hücum plonjon plonjon
movement of the ball hareketli top point puan
muscle kas position pozisyon
national referee ulusal hakem possession top hâkimiyeti
national team milli takım post-season sezon sonrası
near goal post yakın kale direği practice match antrenman maçı
net file preparation of the match hazırlık maçı
no harm no foul hafif faul preparation period hazırlık dönemi
nonstop pass direkt pas pre-season sezon öncesi
notice ikaz pressing baskı
nutrition beslenme procession kafile
objection itiraz professional profesyonel
objective of training antrenmanın amacı prominence öne çıkma
observer gözlemci promising attack umut verici atak
Oceania Football Confederation Okyanusya Futbol promoter sponsor
(OFC) Konfederasyonu protest protesto
off side ofsayt punitive cezalı
offense hücum punt degaj
offensive team hücum takımı pushes an opponent rakibi itmek
official result resmi sonuç pushing foul itme
olympic olimpiyat quarterfinal çeyrek final
one point bir puan quickness çabukluk
one-on-one bire bir racism ırkçılık
opponent ground rakip alan reaction reaksiyon
oppopent, rival rakip reckless movement kontrolsüz hareket
ordinary congress olağan kongre red card kırmızı kart
out aut referee hakem
out of bounds topu dışarı atmak, çizgilerin referee instructor hakem eğitmeni
dışı referee shot hakem atışı
outlaw school kural dışı hareket refereeing trio hakem üçlüsü
outlet pass hızlı hücum pası reflex refleks
outplay an opponent rakibi zorlamak regeneration training yenilenme antrenmanı
outside of the court saha dışı regional assistant referee bölgesel yardımcı hakem
overplay hücum oyuncusuna topu regional referee bölgesel hakem
aldırmama registration tescil
overtime uzatma bölümü, ek süre regulations yönetmelik
overtraining aşırı antreman relegate küme düşürmek
own goal kendi kalesine gol relegation ligden düşme
pass pas report rapor
passive game pasif oyun representative of the federation federasyon temsilcisi
passsive off side pasif ofsayt representative of the provincial il temsilcisi

28
Futbol Terimleri

rest dinlenme starting point başlama noktası


return pass duvar pası statictics istatistik
revenge rövanş stoper stoper
reverse walking geri yürüme strength kuvvet
rezerve league A2 ligi stretcher sedye
rookie, green player tecrübesiz oyuncu stretcher bearers sedye taşıyıcıları
rule kural striker forvet
running koşu stroke internal-upper iç-üst vuruş
running and changing direction koşma ve yön değiştirme strutting çalım
sanitarian sağlıkçı subsistence harcırah
sauna sauna substitute player yedek oyuncu
score skor substitution oyuncu değişimi
scoreboard skorboard succesful pass başarılı pas
scoring puantaj supporter taraftar
season sezon supporting foot destek ayağı
second half ikinci devre sweeper libero
security güvenlik system sistem
semifinal yarı final tackle top çalma
serious foul play ciddi faullü oyun tackle ikili mücadele
signal beep system bipli sinyal sistemi tactical knowledge taktik bilgi
singuards, plinth tekmelik tactical training taktik antrenman
shirt number forma numarası tactics taktik
short şort take action önlem alma
short- pas combination kısa pas bileşimi team takım
short pass kısa pas team staff takım kadrosu
shot şut team tactic, strategy takım taktiği
shots on goal gol vuruşu technical teknik
shower duş technical director of national milli takımlar teknik
sideline kenar çizgisi teams direktörü
six seconds rule altı saniye kuralı technical field teknik alan
skull session maç öncesi toplantı technical knowledge teknik bilgi
sliding kayma technical training teknik antrenman
small-sided games dar alan oyunları testimonial bonservis
smash the goal kaleye şut the ending whistle bitiş düdüğü
soccer player futbol oyuncusu the fourth referee dördüncü hakem
socks tozluklar the frequency of alert uyarı sıklığı
sparring antrenman maçı the goal area line kale sahası çizgisi
spectator seyirci the head of the procession kafile başkanı
speed sürat the penalty area ceza alanı
speedy run süratli koşu the referee orta hakem
spike krampon ile yaralamak through ball ara pası
spit an opponent rakibe tükürmek through pas derinleme pas
sport spor throw-in, touch throw taç atışı
sportive sporcu ticket tout karaborsa bilet
sports staff spor elemanı tights, spandex tayt
sportsman sportmen tie up berabere
sporty sportif timing zamanlama
stadium stadyum to be fit formda olma
staff kadro, ekip to be in form formda olma
star football player yıldız futbolcu to be out of form formsuz olma

29
Sözlük Dergisi

to break away from an opponent rakipten kurtulmak turnover top kaybı


to bring down rakibi indirmek TÜFAD TÜFAD
to catch up farkı kapatmak two fighting ikili mücadele
to close the gap farkı azaltmak UEFA UEFA
to commit a foul faul yapmak UEFA Champions League UEFA Şampiyonlar Ligi
to decrease man adam eksiltmek UEFA Cup UEFA Kupası
to delay the game oyunu geciktirmek underdog kaybeden takım
to disallow a goal golün geçersiz sayılması uniform üniforma
to discover a player oyuncu keşfetmek ungentlemanly behaviour centilmenlik dışı hareket
to feint falsolu oynama unpracticed idmansız
to get the ball topla buluşmak unrivalled rakipsiz
to go for a draw beraberliğe oynamak unsporting behaviour sportmenlik dışı davranış
to goal keep gol kurtarmak untrained antrenmansız
to move back geri çekilme upper stroke üst vuruş
to pass to each other paslaşma using excessive force aşırı kuvvet kullanma
to postpone ertelemek, tehir etme variation varyasyon
to protect the ball top saklama verbal warning sözlü uyarı
to put spin on the ball falsolu oynama veteran free agent tecrübeli oyuncu
to send off ihraç etmek victory galibiyet
to set an off side trap ofsayta yakalanma taktiği violation ihlal
to struggle mücadele etmek violent conduct şiddetli hareket
to train wiht the ball toplu antrenman vip-lounge şeref tribünü
to train without the ball topsuz antrenman visa vize
top ranking assistant referee üst klasman yardımcı hakemi volley kick vole vuruşu
top ranking referee üst klasman hakemi wager bahis, iddia
toss kale seçimi wall baraj
total pass toplam pass wall-pass duvar pası
touch taç warm-up ısınma
touch line taç çizgisi warning ihtar
touching temas wasting time zaman geçirmek
tournament turnuva weekly training plan haftalık antrenman programı
track suit eşofman weight training ağırlık antrenmanı
trained antrenmanlı well-trained idmanlı
training idman, antrenman wet area ıslak zemin
training method antrenman metodu whistle düdük
training schedule antrenman planı win the ball top kapma
training the dish antrenman çanağı wing defense kanat savunması
training vest antrenman yeleği wing man kanat adamı
traning ball antrenman topu winner galip
traning density antrenman sıklığı winning team kazanan takım
traning ground antrenman sahası without the ball game topsuz oyun
traning load antrenman yüklenmesi women soccer bayan futbolu
transfer transfer work-out çalışma
transfer bonus transfer pirimi World Cup Dünya Kupası
transition period geçiş dönemi yearly training plan yıllık antrenman programı
tribune tribün yellow card sarı kart
trip çelme zero point sıfır puan
Turkey Cup competitions Türkiye Kupası maçları zone alan
Turkish Football Federation Türkiye Futbol Federasyonu
(TFF) (TFF)

30

You might also like