Professional Documents
Culture Documents
SUNUŞ
Günümüzde hızla gelişen iletişim ağları ülkelerin bilim ve kültürlerini yakınlaştırırken, ulusların
dillerinde de birbirlerine uyumlu bir şekilde etkileşim meydana getirmektedir. Bu durum ulusal
dilin kendini zaman içerisinde yenilemesini de zorunlu hale koymaktadır.
Spor kültürü dünyada her geçen gün daha geniş kitlelere yayılarak önemini artırmaktadır. Bu alanda
yapılan yazılı ve görsel çalışmalar ve bilgi dokümanları da artarak devam etmektedir. Bu artış, spor
dallarındaki hızlı değişimleri ve yeni anlayışları ortaya çıkarmasından kaynaklanmaktadır. Futbol
da çağımızın en yaygın spor dalı olarak insanların sosyal yaşantılarını çeşitlendiren, taraftarlık
boyutu ile renklendiren, zevk alarak yaptıkları ve izlenme oranı en yüksek spor etkinliklerinden
birisidir. Futbol sözcüğü köken olarak İngilizce “ayak topu” anlamına gelen “football” sözcüğünden
gelir. Kökenleri oldukça eskiye dayanır. Ancak ilk olarak hangi ülkede oynandığı bilinmemekle
birlikte, 19. yüzyılın başında özellikle İngiltere’de yaygınlaşmış, daha sonra tüm dünyada izlenmesi
ve yapılması en sevilen spor dalı olmuştur. Futbol, 100-110 metre boyunda 65-75 metre eninde
çim ya da toprak bir sahada oynanır. Oyun alanında her iki takım 11 kişiden oluşur ve oyuncuların
hedefi topu karşı takımın kalesinden içeri sokmaktır. Buna “gol” denir. Kalelerin boyu 244 cm;
eni de 732 cm’dir. Futbol 45 dakikalık iki devre hâlinde oynanır. Devre arasında 15 dakika ara
verilir. Her takımın sahada 7 yedek oyuncusu vardır ve ancak bunlardan 3 oyuncu değişimine
izin verilir. Oyun sırasında oyuncuların topa elle müdahalesi yasaktır; yalnızca, takımların kalesini
koruyan ve kaleci olarak adlandırılan oyuncular topa elle dokunabilir.
Çağımızın en popüler sporu sayılan futbola özgü spor terimleri ve bu terimlere yüklenen anlamlar
ayrı bir önem kazanmaktadır. Bu bağlamda hazırlanan bu “Futbol Terimleri Sözlüğü” ile futbol,
futsal ve plaj futbolu terimlerinin daha geniş açılımlarını sunmak ve spor bilim insanları ve her
düzeydeki sporseverlere katkı sağlamaktır. Çünkü, tüm dünyada birçok spor terimi genel olarak
orijinal diliyle (asist-assists, pas-pass, defans-defense, dripling-dribbling, mola-time out vb. gibi)
kullanılmaktadır.
Bu kitapta verilen bilgilere zaman içinde mutlaka yeni terimler eklenecektir. Özellikle futbolun
seyir ve oyun zevkini artırmak için yeni kural ve düzenlemeler yapılmaktadır. Spor alanında farklı
dallara yönelik terim geliştirme çalışmalarında bu “Spor Terimleri-Sözlük Dergisi” ilk yayın olma
özeliğini taşımaktadır. Daha sonraki sayılarda diğer spor dalları da eklenerek devam edilecektir.
Spor dallarının tamamlanmasından sonra tüm spor terimleri sözlükleri birleştirilerek, Türk Dil
Kurumuna tek bir sözlük olarak “Spor Terimleri Sözlüğü” şeklinde sunulacaktır.
Spor terimleri sözlüğünün hazırlanmasında, sözlük geliştirme çalışmalarında bir öncü olan
sayın Prof. Dr. Cengiz YAKINCI’nın destek ve önerileri için teşekkür eder, bu çalışmanın spor
alanında terim dilinin gelişmesine katkı sağlaması dileği ile başta sporcu, spor bilimci, eğitimci,
yönetici ve antrenörler olmak üzere sporun ilgi alanındaki tüm çalışanlarına yararlı olmasını umut
ediyorum.
1
Yayın Koordinatörü
1961 yılında Elazığ’ın Tadım Köyünde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Elazığ`da tamamladı.
1979 yılında girdiği Manisa Spor Akademisinden 1982–83 öğretim yılında mezun oldu. 1984 yılında
Fırat Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümüne Öğretim Elemanı olarak atandı. 1989 yılında
Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisans, 1994 yılında doktora öğrenimini
tamamladı. 1994-2008 yılları arasında Fırat Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda
yardımcı doçent ve 2008 yılında doçent unvanını aldı. 1986 yılından itibaren çeşitli kurumlarda
müdür, bölüm ve anabilim dalı başkanlığı ve danışmanlık gibi birçok idari görevlerde bulundu.
Fırat, Gaziantep ve İnönü Üniversitelerinde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu müdürlüğü yaptı.
Bu kurumlarda kurucu müdürlük görevlerini üstlendi. 1997-98 yıllarında bir yıl süreyle Almanya
Justus-Liebik Üniversitesinde (Giessen) spor hekimliği ve sporcu sağlığı konularında doktora
sonrası çalışmalar yaptı. 2009-2010 yıllarında Almanya/Köln Spor Akademisi, Engellilerde Spor
ve Rehabilitasyon bölümünde misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı. Burada misafir öğretim
üyeliğinden elde ettiği bilgi, birikim ve deneyimi daha sonra, Almanya Spor Akademisi ile yapılan
bir protokol çerçevesinde Türkiye’de bir ilk olan “Engellilerde Egzersiz ve Spor Eğitimi Bölümü”nü,
İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bünyesinde açarak, bu yenilikçi açılımı ile
“Türk Spor Tarihine” geçti. Uzun yıllara dayanan üniversite hocalık deneyimine sahip olarak birçok
ulusal ve uluslararası 150’den fazla bildiri, makale, kitap vb. bilimsel yayın ve birçok lisansüstü
tez danışmanlığı yaptı. Halen Fırat Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürlüğü
görevini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Futbol Terimleri
antrenman metodu training method Geliştirilmek fazla kuvvet kullanması ve rakibini sakatlama durumunda
istenen özelliğe uygun yöntem. olması. (rakibine karşı aşırı kuvvet kullanan oyuncuyu
antrenman planı training schedule, plan Bir hakem ihraç eder.)
antrenman dilimi içinde yer alan bölümleri, alıştırmaları atak attacker Gol atabilmek için yapılan girişimler.
detaylandıran kılavuz. aut out 1. Topun kale çizgisi dışına kaleci ya da hücum
antrenman sahası traning ground Maçların yapıldığı eden takımın oyuncusu tarafından atılması. 2. Topun
sahanın yıpranmaması için kullanılan saha. oyun dışı kalması.
antrenman sıklığı traning density Gün, hafta, ay avantaj advantage Oyuncu veya takımın üstünlüğü
veya yıl içerisindeki antrenman sayısı göz önünde bulundurularak oyunun devam ettirilmesi.
antrenman topu traning ball Antrenmanlarda avantaj kuralı advantage Kurala göre oyunun durması
kullanılan top. gerekirken oyuncunun lehine olan durumdan dolayı oyu-
antrenman yeleği training vest Antrenman esnasında nu devam ettirme.
kullanılan renkli kolsuz giysi. averaj average Ortalama, sayı farkı.
antrenman yüklenmesi traning load Antrenmanın Avrupa Kupası Euro Cup Dört yılda bir düzenlenen
içeriği ve şiddeti. Avrupa ülkelerinin katıldığı turnuva.
antrenmanın amacı objective of traning Bir ayak bileği sakatlığı ankle injury Ayak bileğinde
antrenmanda yapılmak istenen, hedeflenen çalışma. meydana gelen yaralanma.
antrenmanlı trained Düzenli antrenman yapan (kimse). ayak dışı ile top sürme dribbling with foot out
antrenmansız untrained Düzenli veya hiç antrenman Ayağın dışa bakan kısmı ile topu hareket ettirmek veya
yapmayan (kimse). ilerletmek
antrenör coach Bir spor dalında sporcuları yetiştirme- ayak dışı kontrol foot out of control Diz seviyesinde
yi meslek edinen kişi, çalıştırıcı, idmancı. veya yerden gelen sert topları ayağın dış kısmı ile kontrol
ara half time, rest Çalışmada, maçta antrenman metodu etme hareketi.
veya oyun kuralı gereği verilen dinlenme süresi. ayak içi ile top sürme dribbling with inside foot
ara pası through ball İki veya daha fazla rakip Ayağın başparmak ve içe dönük olan kısım arasında olan
oyuncunun arasından topu geçirerek kendi takım arkadaşına bölge ile topu hareket ettirmek.
atılan pas. ayak içi kontrol inside foot control Yuvarlanan veya
asist assists Gol vuruşundan önce verilen son pas. orta yükseklikten gelen topların kontrolü için ayağın iç
Asya Futbol Konfederasyonu Asian Football kısmı ile topu durdurma hareketleri.
Confederation (AFC) Asya ülkeleri futbol federasyonla- ayak üstü kontrol above foot control Yerden veya
rının bağlı olduğu futbol birliği, konfederasyonu. havadan gelen topu ayağın üst kısmı (ayakkabının bağcık
aşırı antrenman overtraining Sporcularda, aşırı kısmı) ile durdurma hareketi.
derecede sert antrenman yapılması sonucunda oluşan ayak üstüyle top sürme dribbling with feet above
kronik vücut yorgunluğu ve psikolojik yıpranma. Ayağın üst kısmı (ayakkabının bağcık kısmı) ile topu
aşırı kuvvet kullanma using excessive force Oyun- ilerletme hareketi.
cunun rakibi ile mücadelesi esansında gerekenden çok
4
Futbol Terimleri
16,5 m uzaklıkta kale çizgisine paralel ve dik olmak üzere algısal olarak oyun alanı içerisinde gerçekleşen hareketlere
saha içine doğru belirlenen açılarla çizilen alan. hazır olma durumu 2. Oyuncuların özellikle topa sahip
ceza alanı yayı penalty arc Penaltı noktasından 9,15 olma durumlarında rakip veya kendi takım oyuncularının
m’lik mesafenin korunması için ceza sahasının dışına pozisyonlarının farkına varma yetenekleri.
sarkan kısmını belirten yay. penaltı atışlarında oyuncular çeyrek final quarterfinal Bir yarışmada ikili eşlemelerle
bu yayın dışında bekler. son sekiz takımın oluşturduğu grup veya aşama.
cezalı punitive Cezalandırılmış (kimse). çift-indirekt vuruş indirect free kick Gol olabilme-
ciddi faullü oyun serious foul play Oyuncunun top si için rakip veya vuruşu kullanan takımdan bir başka
oyunda olduğu sırada, top için mücadele ederken rakibine oyuncunun topa temasını gerektiren vuruş.
aşırı kuvvet veya şiddet kullanması. çim grass Saha zeminini kaplayan bitki örtüsü.
çizgiler lines Oyun alanını belirleyen ve genişliği en
Ç fazla 12 cm olan açık renkteki çizgiler.
çaba effort Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan çizgilerin dışı out of lines, bounds Oyun sahasını
güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret. sınırlayan çizgilerin dışında kalan bölge.
çabukluk agility, quickness 1. Kasların mümkün
olan en kısa zamanda dış dirençlere vücut, ya da vücudun D
bir kısmının direncine rağmen eklemleri harekete dar alan oyunları small-sided games Futbol oyun
geçirebilme özelliği. 2. Oyun içinde çabuk hareket etme. sahasına göre daha küçük alanlarda futbolcuların
çalım strutting Oyuncunun topa sahip olduğu ya da kondisyonel ve teknik gelişimlerini sağlamak amacıyla
olmadığı durumlarda çeşitli kıvrak hareketlerle savunmasını oynanan futbol oyunları.
yapan rakip oyuncudan kurtulması. dayanıklılık endurance Yapılan çalışmayı yorulmadan
çalınmayan faul free foul Faul yapılanın avantajını uzun süre devam ettirebilme.
kaybetmemesi için hakemlerin faul nedeniyle oyunu defans defense Takım veya grup hâlinde yapılan
durdurmaması ya da yapılan faulü görememesi. savunma.
çalışma work-out Maçlara hazırlanmak için yapılan defans sistemi defense system Takım veya grup halinde
antrenman alıştırmaları. savunma yapan takımların uyguladığı oyun sistemi anlayışı.
çapraz koşu diagonal run Oyun içerisinde özellikle defans oyuncusu defense player Oyun içerisinde
forvet oyuncularının rakip savunma oyuncularından genellikle kendi kalesine yakın oynayan, öncelikli görevleri
kurtulmak için yaptıkları kale doğrultusunda olmayan rakip oyuncuların gol atmalarını engelleme olan oyuncular.
koşular. degaj punt Kalecinin elindeki topu genellikle yere
çapraz pas cross-field pass Yerden veya havadan çapraz değdirmeden uzak mesafelere atmak için yaptığı vuruş
atılan pas. şekli.
çelme trip Birini yere düşürmek için ayağının önüne deplasman displacement, away game Rakip takım
ayak uzatma. sahasında oynamak.
çeviklik agility Ani yön değiştirebilme yeteneği. deplasman takımı away team Deplasmanda oynayan
çevre kontrolü environment control 1. Oyuncunun takım.
6
Futbol Terimleri
derinleme pas through pas Rakip hattın arkasına ve alanların ihlalinde orta hakeme yardımcı olan hakem.
genelde yerden atılan pas. dripling dribbling Top sürerek ilerleme.
destek ayağı supporting foot Vuruş ayağına yardımcı ayak. duran top ball out of play Herhangi bir faulden sonra
devre arası half-time Kırk beş dakikalık iki devre olarak veya kornerde atış yapmak üzere bekletilen ve hareketsiz
oynanan futbol oyununda devreleri birbirinden ayıran on olan futbol topu.
beş dakikalık dinlenmeyi amaçlayan zaman dilimi. duş shower Temizlik veya tedavi amacıyla suyu yüksekten
dış-üst vuruş foreign-up shooting Küçük ayak üzerine doğru püskürtme yoluyla yıkanma.
parmağının dip kısmı ve hemen arkada ayak bileğinin duvar pası wall-pass, return pass Takım arkadaşına
dış üst kısmıyla sınırlandırılmış alanı içine alan yüzeyle atılan topun tekrar iade edilmesi.
yapılan vuruş şekli. düdük whistle İçinden hava geçirildiğinde keskin ses çıka-
dikkatsiz hareket careless movement Oyuncunun ran ve işaret vermek için hakemler tarafından kullanılan araç.
rakiple mücadeleye girdiğinde dikkatsiz ve düşüncesiz Dünya Kupası World Cup Dört yılda bir yapılan en
davranması veya tedbirsiz hareket etmesi. (Hakem büyük futbol organizasyonu.
tarafından bir faule dikkatsiz olarak hüküm verilmişse
başka bir cezai yaptırıma gerek yoktur.) E
dinlenme rest Çalışmaya ara verme veya bir süreliğine ek süre allowance, overtime Hakemin maçtaki
çalışmayı bırakma. duraklamalardan dolayı maçın sonuna ilave ettiği zaman
direkt pas nonstop pass Topu kontrol altına almadan dilimi.
atılan pas. ekip staff Kadro, personel.
direkt-tek vuruş direct free kick Gol olabilmesi için elenmek eliminate Yarışma dışı kalmak, yarışmadan
topa tek temasın yeterli olduğu vuruş. çıkarılmak.
diskalifiye disqualification Maç dışı bırakılma, elle oynama hand pounding, handling the ball
oyundan atılma. Oyuncunun eli veya kolu ile topa kasti olarak temas etmesi.
diz sakatlığı knee injury Diz bölgesinde meydana endirek vuruş indirect kick Gol olabilmesi için ikinci
gelen yaralanma. bir kişiye temas etmesi gereken vuruş.
diz üstü kontrol above knee control Göğüs ve ayakla engelleme hinder Karşı takım oyuncusunun önüne
yapılamayacak yükseklikte gelen topların durdurulması geçerek onun serbestçe geçmesine mani olma.
için yapılan kontrol şekli. ertelemek to postpone Oynanmasına engel teşkil edecek
doğru pozisyon correct, right position Oyun şartlar nedeniyle maçın başka bir zamanda oynanmasına
oynanırken hedeflenen amaca ulaşmak için hareket aksiyonu karar kılmak.
açısından en uygun yerde bulunma. esneklik flexibility Vücut eklemlerinin her yönde
doping doping Bir spor yarışması sırasında vücuda ek optimal hareket edebilme yeteneği.
enerji sağlamak için kullanılan yasal olmayan uyarıcı ilaç. eşofman track suit Spor çalışmalarında giyilen, pamuklu
dördüncü hakem the fourth referee, fourth official veya sentetik kumaştan, iki parçalı giysi.
Oyun öncesi sahanın hazırlanmasında, oyuncu değişiklik- ev sahibi takım home team Sahasında maçı oynayan
lerinde, oyuna eklenen sürelerin gösterilmesinde, teknik takım.
7
Sözlük Dergisi
takım arasında oynanan ve oyuncuların küre biçiminde gol goal Topun kale çizgisini geçmesi.
şişirilmiş özel bir topu el ve kollarını kullanmadan rakip gol açısı goal angle Gol vuruşu yapmak için top ve
kaleye sokmasına dayanan spor dalı. kale arasındaki açı.
futbol kulübü soccer, football club Başka spor gol çizgi teknolojisi goal-line technology (GLT)
branşlarıyla birlikte veya sadece futbol alanında faaliyet Topun tamamının kele çizgisini geçip geçmediğini
gösteren ilgili devlet kurumuna kayıt ve tescilini yaptırmış belirlemek amacıyla kale direklerine yerleştirilen elektronik
olan ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na göre yönetilen malzemeler.
kuruluş. gol dakikası goal minute Golün atıldığı dakika.
futbol oyuncusu soccer player Oyun alanında gol kaçırma fail score a goal Çok kolay gol olabilecek
kazanmak için mücadele eden sporcu. bir atışın kaçırılması.
futbol tenisi football tennis Belli ölçülerdeki salon gol kralı goal king Toplamda en fazla gol atan oyuncu.
ve kortlarda, el ve dirsek dışında vücudun her bölgesinin gol kurtarmak to goal keep Kaleye doğru giden topun
kullanılması ile oynanabilen spor branşı. oyuncu veya kaleci tarafından uzaklaştırılması.
gol kutlaması celebration of a goal gol sevinci
G gol sevinci celebration of a goal Gol sonrası oyuncu-
galibiyet victory Mağlup olmama durumu, öne geçme, lar tarafından yapılan sevinç gösterisi.
maçı önde bitirme. gol vuruşu shots on goal Sonucunda gol olan vuruş.
galip winner Bir yarışma, karşılaşma sonunda yenen, gol yollarında fırsatçı goal-poacher Kaleye yakın
üstün gelen, başarı kazanan. pozisyonlarda, iyi yer tutma ve son vuruş becerisine sahip
geçiş dönemi transition period Maç ve hazırlık hücum oyuncusu
dönemi arasında kalan antrenman yoğunluğunun azaltıldığı golcü goal scorer Çok gol atan oyuncu.
veya yapılmadığı dönem. golün geçersiz sayılması to disallow a goal Topun
genel dayanıklılık general endurance Tüm psikomotor kale çizgisini havadan veya yerden geçmesine rağmen
yetenekler (sürat, kuvvet, dayanıklılık vb.) için gerekli kural gereği hakem kararıyla golün iptal edilmesi.
temel dayanıklılık türü. göğüsle yapılan kontrol control with chest
geri çekilme to move back Bir takımın oyun taktiği Havadan gelen topun göğüs kullanılarak durdurulması.
gereği veya rakip baskısı nedeniyle oyunu kendi sahasında gözlemci observer Federasyon tarafından düzenlenen
kabullenmesi. maçların organizasyonunda, denetiminde, görevlendirilen
geri koşma get back Savunmaya kontrollü bir şekilde saha hakemlerinin değerlendirilmesinde görevlendirilen
geri koşma. kişi.
geri pas back pass Kendisinden gerideki bir oyuncuya grup group Belli sayıdaki takımların oluşturduğu
veya kaleciye verilen pas. küme.
geri yürüme reverse walking Hücumdan savunmaya Güney Amerika Futbol Konfederasyonu
geri geri yürüyerek hareket etme. Confederation South-American Association Football
germe stretching Hareketleri kolay yapabilmek için (CONMEBOL) Güney Amerika ülkeleri futbol federas-
yapılan esnetme egzersizleri yonlarının bağlı olduğu futbol birliği, konfederasyonu.
9
Sözlük Dergisi
günlük antrenman programı daily training plan hareketli savunma motion defense Rakibe boş alan
Takımların gün içerisinde yapacakları antrenmanları bırakmamak için yapılan savunma.
gösteren çizelge program. hareketli top movement of the ball Topun yerden
güvenlik security Maç öncesi, maç esnası ve maç veya havadan mesafe kat etme durumu.
sonrasında herhangi bir olay yaşanmaması için bulundurulan hatrik hat-trick Bir maçta aynı oyuncunun üç gol
resmî veya özel görevliler. atması.
hava atışı dropped ball Hakemin düdükle durdurduğu
H oyunu tekrar başlatmak için yaptığı atış.
hafif faul no harm no foul Sakatlık çıkarmayan taktik hazırlık dönemi preparation period Maç dönemi
faulü. öncesi sporcuların teknik, taktik, kondisyonel yetenekler
haftalık antrenman programı weekly training ve psikolojik faktörler açısından maçlara hazırlandığı
plan Takımların haftalık antrenman ve maçlarını gösteren dönem.
çizelge program. hazırlık maçı preparation of the match Sezon
hakem referee Futbol yarışmalarını belli yazılı kurallara öncesi veya boş haftalarda yapılan dostluk ve hazırlık
göre yöneten kişi. amaçlı maçlar.
hakem atışı referee shot, dropped ball Normalde her iki ayağını kullanabilen double-footed Futbola
oyunun durması için herhangi bir sebep yok iken hakemin has teknikleri hem sağ hem de sol ayağını kullanarak
sakatlık vb. durumlarda zorunluluktan oyunu durdur- yapabilen.
duktan sonra topu tekrar oyuna kendisinin sokması. hızlı hücum fast break Takım sporlarında rakip takımın
hakem eğitmeni referee instructor Federasyon, toparlanmasına fırsat vermeden, paslaşarak yapılan
merkez hakem kurulu ve il hakem kurulu tarafından hücum, hızlı akın.
hakemlerin eğitimi için görevlendirilen öğretim elemanları. hızlı hücum pası fast break pass Savunma topu
hakem dörtlüsü refereeing quartet Bir maçta görevli aldıktan sonra hızlı hücum için verilen pas.
hakem ve yardımcı hakemlerin hepsine birden verilen hücum offense Gol atmak amacıyla yapılan akın,
isim. hamle.
hakem takdiri discretion of the referee Kesin hücum oyuncusu forward main striker Gol atmak
uygulanacak kurallar dışında hakemin kendi vicdani amacıyla rakip takım sahasına yakın oyuncu.
sorumluluğu ile verdiği kararlar. hücum oyuncusuna topu aldırmama overplay
harcırah subsistence Ulusal veya il düzeyinde gerçek- Kaleciden veya kale direklerinden dönen topa hücum
leştirilecek futbol faaliyetlerinde görevlendirilecek her oyuncusundan önce sahip olma.
türlü görev unvanına sahip kişiler ile eğitim görevlilerine, hücum takımı offensive team Savunma yapmaktan
federasyon kurulları üyelerinin gündemli toplantılarında, ziyade oyun üstünlüğünü elinde bulundurarak öncelikli
görev ücreti ödenmeyen günler ve yolda geçen süreler için amacı gol atmak olan takım.
ödenen ücret. hücumda yer değiştirme change in offense Taktik
hareketli hücum motion offense Hücumda hareketli gereği sporcuların hücumdayken yer değiştirmesi.
hâl alma.
10
Futbol Terimleri
kas muscle İskelet sistemi üzerinde bulunan hareket kondisyoner conditioner Sporcuların fiziksel ve
etmeyi sağlayan sistem. fizyolojik özelliklerinin gelişimini sağlamak amacıyla
kasıtlı faul intentional foul Gölü engellemek için yapılacak çalışmaları planlayan antrenman sorumlusu.
rakibine kasten ve şiddetle yapılan faul. konuk takım away team, guest, visitor, sojourner
kategori category Aralarında herhangi bakımdan ilgi Deplasmanda oynayan takım, ev sahibi olmayan.
veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı. koordinasyon coordination İskelet kasları ve merkezi sinir
katetmek cutting Bir taraftan diğer tarafa geçmek. sisteminin uyum içerisinde çalışarak hareketleri amaca
kayarak müdahale tackling, intervention slide yönelik olarak en uygun şekilde ortaya koyması.
Rakip oyuncudan topu yerden kayarak almaya çalışma. kontrat contract Futbolcuların takımda bulunma
kaybeden takım underdog Oynanan maç sonrasında şartlarının belirtildiği takımla futbolcu arasında
kazanamayan takım. oluşturulmuş sözleşme.
kayıp zaman lost time Oyun içinde taç atışları, korner kontrol pas control and pass Topu kontrol altına al-
atışları, kale atışları gibi doğal duraklamalardan kaynakla- dıktan sonra verilen pas.
nan zaman kaybı. kontrolsüz hareket reckless movement Oyuncunun
kayma sliding Savunmada iken adımlarla kayma. rakibi için tehlikeli veya sonucunu hiçbir şekilde
kazanan takım winning team Maç sonrasında en az düşünmeden hareket etmesi. (hakem tarafından kontrolsüz
bir gol üstünlük sağlayarak rakibini mağlup eden takım. hareket yapan bir oyuncuya ihtar cezası verilir.)
kenar çizgisi sideline Oyun alanındaki 65 m uzunlu- kontrpiye kontrpiye Topun başka bir oyuncuya
ğundaki kenar çizgileri. çarpması sonucu kalecinin şaşırması durumu.
kendi kalesine gol own goal Oyuncunun savunduğu koşma ve yön değiştirme running and changing
kaleye genellikle istemeden yanlışlıkla attığı gol. direction Futbolcunun rakiplerini topun olduğu bölgeden
kendi sahasında at home Takımın maçlarını kendi uzaklaştırmak ve farklı yöne yönlendirmek amacıyla yapılan
bölgesinde bulunan sahada oynaması. aldatma koşusu.
kırmızı kart red card Hakemin oyuncuyu oyundan koşu running Maç esnasında topla veya topsuz olarak
atmak için kullandığı kart. yapılan hareket.
kısa pas short pass Yakın mesafedeki arkadaşına atılan köşe atışı corner kick Topun savunma takımı tarafından
pas. (kaleci dışında) kale çizgisinin dışına çıkarılması sonucunda
kısa pas bileşimi short-pas combination Kısa dış kale çizgisi ile kenar çizgisinin kesiştiği noktadan rakip
mesafede arka arkaya atılan birkaç pasın bileşimi. tarafından kullanılan atış.
klasman classification Bölümleme, sınıflama, belli bir köşe bayrağı corner flag Oyun alanının köşelerinde
sınıf. bulunan plastikten yapılmış en az 1,5 m yüksekliğinde ve
krampon ile yaralamak spike Oyuncuların üzerinde bez parçası bulunan malzeme.
kramponları ile rakip oyuncuları sakatlayıcı müdahalede köşe çizgisi corner Oyun çizgilerinin kesiştiği köşe noktası.
bulunmaları. köşe vuruşu corner kick köşe atışı
kondisyon conditioning Fiziksel ve ruhsal bakımdan köşe yayı corner arc Köşe vuruşu yapılmak için topun
bir sporcunun durumu. yerleştirildiği yarıçaplı alan.
13
Sözlük Dergisi
kramp cramp Bir grup kasın veya yalnız bir kasın veya emniyet sübabı gibi hareket eden oyuncu.
bunun bazı liflerinin istem dışı az çok sürekli, ağrılı ve lider takım leader team Puan durumunda en üstte
düzensiz kasılması. bulunan takım.
krampon cleats, footwear Maçlarda oyuncuların lig league Farklı statüdeki takımların oluşturduğu
giydikleri altı özel vidalı ayakkabı. grup.
kronometre chronometer Antrenman veya maçların lig faaliyetleri league activities Liglerde yer alan
zamanlarını belirlemek amacıyla kullanılan süre ölçer. kulüplerin maç, hazırlık ve kamp dönemi ile diğer
kros cross Yüksek ve ormanlık alanlarda yapılan koşu. faaliyetleri.
kulüp müdürü club administrator Kulübün idari ligden düşme relegation Sezon sonundaki
işlerinden sorumlu yöneticisi. puan durumuna göre statü dâhilinde vb. bir sebeple bir
kupa cup Altın, gümüş, bronz veya kristalden yapılmış, alt ligde yer alma.
yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap. lisans license Sporcuların yarışmalara katılabilmesi
kural rule Uyulması gereken ilke. için verilen tasdikli belge.
kural dışı illegal Kurallara uygun olmayan. lisans ofisi license office Federasyona bağlı olarak
kural dışı davranış illegal, against the law behavior görev yapan, kayıt ve lisans işlemlerini yapmaya yetkili
Saha içerisinde veya dışarısında futbol oyun kurallarının servis.
gerektirdiği zorunluluklar dışında davranışlarda bulunma.
kurallara uygun legal Kurallara uygun davranış. M
kusurlu hareket misconduct Fauller dışında maç match İki takım arasında oynanan karşılaşma.
oyuncuların rakiplerine karşı yaptıkları ahlaki olmayan maç competition Ulusal ve uluslararası yarışma.
kabahatli davranışlar. maç analizi competition analysis Maç içerisinde
kuvvet strength Sporcuların antrenman veya maç gerçekleşen teknik taktik ve fiziksel hareket formlarının
esnasında karşılaştıkları dirençleri yenebilme, karşı bireysel grup veya takım olarak ortaya konulması.
koyabilme yetenekleri. maç dönemi match period Resmi lig veya kupa
Kuzey-Orta Amerika ve Karayipler Futbol Kon- maçlarının yapıldığı dönem.
federasyonu Confederation of North, Central American maç öncesi toplantı skull session Hakem, gözlemci
and Caribbean Association Football (CONCACAF) ve takım idarecilerinin maçtan önce tanışması ve varsa
Kuzey-Orta Amerika ve Karayip ülkeleri futbol federasyon- bir sorunun maç başlamadan önce çözümlenmesi için
larının bağlı olduğu futbol birliği, konfederasyonu. yapılan toplantı.
küme düşürmek relegate Kulüplerin ilgili federas- maç tatili abandoned match Güvenlik veya olumsuz
yonları tarafından belirlenen uymak zorunda olduğu hava şartları nedeniyle hakemlerin maçın oynanamayaca-
kuralları ihlal etmesi durumunda bir alt lige düşürülmesi. ğına karar vermesi.
madalya medal Maçlar sonucunda dereceye giren takımın
L sporcu, idareci ve antrenörlerine verilen ödül, madalyon.
libero sweeper Defans hattının en gerisinde, kalecinin mağlubiyet defeat Oynanılan maçı kaybetme.
önünde, adam markajından ziyade serbest oynayarak mahalli ve deplasmanlı lig maçları local and
14
Futbol Terimleri
displacement league competitions Bölgesel olarak ofsayta yakalanma taktiği to set an off side trap
gruplanmış takımların amatör statüde karşılıklı olarak Defans oyuncularının hücum oyuncusunu ofsayta
maç yaptıkları lig. düşürmek için uyguladığı yöntem.
malzemeci manciple Takımların malzemelerinden Okyanusya Futbol Konfederasyonu Oceania
sorumlu olan kişi. Football Confederation (OFC) Okyanusya ülkeleri
markaj marking Rakip oyuncunun hareket alanını futbol federasyonlarının bağlı olduğu futbol birliği,
kısıtlayarak kontrol etme. konfederasyonu.
masaj massage Tedavi amacıyla yapılan sürtme, vurma, olağan kongre ordinary congress Federasyon veya
ovalama gibi hareketlerin bütünü. kulüplerin yapılması gereken zamanlarda ilgili gündem
masör masseur Masaj yapan kimse. maddelerini görüşüp karara bağladıkları toplantı.
menajer manager 1. Bir sporcunun mesleki işlerini olağanüstü kongre extraordinary congress Dernekler
düzenleyen ve yöneten kimse. 2. Bir spor takımının teknik veya dernek statüsündeki federasyon ve kulüp gibi
yöneticisi. kuruluşlarda zamanından önce yapılan toplantılar.
menisküs yırtığı meniscus rupture Diz ekleminde olimpiyat olympic Her dört yılda bir başka ülkede
bulunan menisküs disklerinin darbe veya zorlanma sonrası yapılan, takım sporlarıyla uğraşanların katıldığı uluslararası
hasar görmesi. spor yarışmalar.
merkez hakem kurulu center court of arbitration orta çizgi centre line, halfway line İki uzun kenarın
Futbol federasyonu bünyesinde hakemlik ve gözlemcilikle orta noktalarını birleştiren 65 m uzunluğundaki çizgi.
ilgili idari ve teknik tüm konulardan sorumlu olan kurul. orta hakem the referee Maç esnasında genelde saha
merkezden hücum centre attack Oyun alanının orta içerisinde olan oyun kurallarının uygulanmasında etkin
hat bölgesinden rakip kaleye yapılan hücum varyasyonları. rolü olan hakem.
millî takım national team Ülkeleri uluslararası orta nokta midpoint Futbol oyun alanının tam
maçlarda temsil etmek amacıyla ilgi ülke vatandaşı ortasında işaretli olan, oyun başlangıçlarında ve her gol
oyunculardan oluşturulmuş takım. sonrası oyunun yeniden başlatılabilmesi için topun
millî takımlar teknik direktörü technical director bırakıldığı bölge.
of national teams Federasyon tarafından atanan millî orta saha oyuncusu half-back, midfielder Futbolda
takımlardan sorumlu kişi. ikinci bölge olarak adlandırılan alanda görev yapan, teknik
moral morale Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, kapasitesi yüksek, taktik anlayışı gelişmiş ve atakları
maneviyat. yönlendirerek oyunu organize eden oyuncu.
mücadele etmek to struggle Oyuncu rakibi ile adil ve orta yapmak cross ball, swing the ball Oyuncuların
faulsüz bir şekilde oynamak. özellikle ceza alanı içerisindeki arkadaşlarına yüksek olarak
attıkları paslar.
O orta yuvarlak centre circle Dikdörtgen şeklindeki
ofsayt off side Oyuncunun, rakibin kale çizgisine futbol sahasının tam ortasında 9,15 m yarıçapındaki daire.
toptan ve sondan ikinci rakip oyuncudan daha yakın oyalama diversion, distraction Özellikle savunma ve
olması. orta saha oyuncularının takım arkadaşlarına savunmada
15
Sözlük Dergisi
destek olarak katkı sağlamaları için zaman kazandırmak pas pass Oyunda oyunculardan birinin topu takım
amacıyla hücum yapan rakip oyunculara müdahale etmede arkadaşına geçirmesi.
ağır davranmaları. pasif ofsayt passsive off side Yer olarak ofsayt
oyun alanı game zone Ölçüleri 105 m x 65 m olan, durumunda olmasına karşın topa hamlesi olmadığından
iki kale sahası ve bir oyun alanını içeren dikdörtgen dolayı ofsaytta kabul edilmeyen oyuncu.
şeklindeki alan. pasif oyun passive game Sporcuların zaman kazanmak
oyun süresi game time Kırk beş dakikalık iki devre için topla fazla oynamaları ve gol atmaya yönelik olmayan
üzerinden oynanan ve devre arası 15 dakika olan süre. davranışları.
oyuncu player Takımları oluşturan sporcu. paslaşma to pass to each other Sporcuların topu takım
oyuncu değişimi substitution Oyundan; sakatlık, arkadaşlarına aktarmaları.
yorgunluk veya taktiksel nedenlerle çıkacak olan oyuncunun penaltı penalty Oyuncunun kendi ceza sahasında
yerine yedek oyunculardan birinin dahil olması. rakibine ya da topa oyun kurallarına aykırı hareket
oyuncu keşfetmek to discover a player Yetenekli bir yapması.
oyuncuyu ortaya çıkarmak. penaltı noktası penalty mark Penaltı atışının
oyundan atılma expulsion from the game Oyun yapılabilmesi için topun bırakıldığı kale direklerinin
kurallarına uymayan sporcu, antrenör ve idarecilerin arasından orta noktaya doğru dikey doğrultuda 11 m
diskalifiye edilmesi. mesafedeki işaretli bölge.
oyunu geciktirmek to delay the game Oyun penaltı tekrarı penalty is retaken Penaltı atışından
temposunu düşürmek, rakibin baskısını azaltmak ve süre önce kalecinin kale çizgisini terk etmesi veya oyuncuların
kazanmak amacıyla toplu veya topsuz oyalanma. ceza sahası içerisine girmesi durumunda hakemin penaltı
atışını tekrar yaptırması.
Ö penaltı vuruşu penalty kick Lehinde karar verilen
ödül award Bir başarı karşılığında verilen armağan, takımın ceza sahası içinde bulunan beyaz noktadan,
mükâfat. karşısında yalnızca kaleci olacak şekilde kaleye şut çekmesi.
ön direk directly to the front of Topun geldiği yere perdeleme pick Rakibine dokunmadan onu engelleme.
yakın olan direk. performans testleri performance testings
öne çıkma prominence Karşı takım oyuncusunun gol Sporcuların fiziksel ve fizyolojik kapasitelerini ortaya
denemesini engellemek için savunmadan oyuncunun öne koymak amacıyla yapılan ölçümler.
çıkması. plaj futbolu beach football Plaj ya da kumlu bir alanda
önlem alma take action Rakibin güçlü yönlerine karşı oynanan futbol türü.
hazırlık yapma. plonjon plonjon Kalecinin topu yakalayabilmek için
iki ayağını yerden keserek uzanması.
P pozisyon position Konum, durum.
para atışı coin is tossed Maçın başlangıcında veya pres pres Baskı sıkıştırma, rakibin hareket etmesini
sonucu belirleyecek seri penaltı atışları öncesinde top ve engelleme.
kale seçimi için yapılan kura yöntemi. prim bonus Galibiyeti teşvik için verilen ödül.
16
Futbol Terimleri
diyetisyen, masör, spor eğitim uzmanı, yardımcı antrenör cularına geçtiği anda o bölgede bulunan tüm oyuncula-
ve benzeri elemanlar. rın aynı zamanda rakibin oyun alanını daraltarak topu
spor salonu sports hall, colosseum, gym Spor branşının tekrar kazanmak amacıyla baskı yapması.
kendine özgü çalışma, hazırlık antrenmanlarının, ulusal şiddetli hareket violent conduct Bir oyuncunun
ve uluslararası maçların yapılabilmesine uygun, spor topla mücadele etmezken rakibine karşı aşırı kuvvet ve
faaliyetleri öncesi ve esnasında sporcu ve seyircilerin ihti- şiddet uygulaması.
yaçlarını karşılayacak (saha, tribün, tuvalet, duş, soyunma şike chicane Haksız yere kazanç elde etme, hile yapma.
odası vb.) üniteleri bulunan yapı, saha ve alanlar. şort short Paçaları dizlerin yukarısında olan maçlarda
sporcu sportive Federasyonda, il müdürlüklerinde giyilen kısa pantolon.
veya okullarda tescilli, kulüplerde ve/veya okullarda şut shot Bir oyuncunun topu kaleye sokmak için attığı
lisanslı kişiler. sert ve hızlı atış.
sportif sporty Sporla ilgili.
sportmen sportsman Sporun gerektirdiği değerlere T
sahip olan (kimse). taç touch Topun bir oyuncudan yan çizgileri terk
sportmenlik dışı davranış unsporting behaviour ederek oyun alanının dışına çıkması.
Oyunla ilgili spor kurallarının ihlalini de içermekle birlikte, taç atışı throw-in, touch throw Taç çizgisinin
bilerek ve isteyerek aşırı şiddet içeren davranışlar. gerisinden iki elle baş üzerinden sahanın içine doğru
sözlü itiraz dissent by word Hakemin vermiş olduğu yapılan atış.
karara konuşarak karşı çıkmak. taç çizgisi touch line Oyun alanının yan çizgileri.
stadyum stadium Takım oyunlarının yapılabilmesi, tahkim kurulu arbitration committee, board
seyircilerin bunları izleyebilmesi için elverişli oturma alanı. Ulusal ve uluslararası federasyonların uyuşmazlıklarında
stoper stoper Savunma hattının ortasında oynayan bağımsız ve tarafsız zorunlu karar mercii.
oyuncu. takım team Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte
sürat speed Belirli bir mesafeyi en erken zamanda çalışan sporcu topluluğu.
geçme. takım kadrosu team staff En fazla 18 kişiden oluşan
süratli koşu speedy run Yüksek şiddette yapılan oyuncu kadrosu. Takımlar oyuna 1 kaleci, 10 saha oyuncusu
koşular. olmak üzere 11 kişiyle başlar. Üç oyuncu değiştirme hakkı
vardır.
Ş takım taktiği team tactic, strategy Maç esnasında
şampiyon champion Ulusal ve uluslararası bir rakibe üstünlük sağlamak amacıyla bütün takım oyuncu-
yarışmada ilk dereceyi alan, birinci olan takım. larının uygulama hedefinde olduğu genel oyun sistemi.
şampiyona championships Şampiyonluk yarışması. taktik tactics İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen
şeref tribünü vip-lounge Devlet başkanlarına, yüksek yol ve kullanılan yöntemlerin tümü, oyun biçimi.
makamlardaki devlet adamlarına ve kulüp yöneticileri ile taktik antrenman tactical training Takımların kendi
diğer yetkili kişilere ayrılmış özel koltuklu bölüm. oyun üstünlüklerini sağlamak veya rakiplerin ortaya
şiddetli baskı forcekhing Topun rakip takım oyun- koydukları oyun planlarına karşı koyabilmek için; bireysel,
19
Sözlük Dergisi
Federasyonca belirlenen statüye uygun olarak il tertip yurt içi faaliyetler domestic activities Federasyon
kurulları tarafından illerde düzenlenen ve federasyon tarafından belirlenen talimat ve statülere uygun olarak
tarafından onaylanan tüm kategorilerdeki maç, hazırlık düzenlenen erkekler ve bayanlar kategorilerindeki grup,
ve kamp dönemi ile diğer faaliyetler. yarıfinal ve Türkiye şampiyonaları.
yetenekli oyuncu ability player Futbol becerilerini yüksek pas high pass Yüksekten atılan pas.
kalıtımsal olarak üst düzeyde sergileyen oyuncu. yükseklik antrenmanı altitude training Rakım
yetersiz antrenman detraining Performansı olumsuz olarak belli bir yüksekliğin üzerinde (1.500 m üzerinde)
yönde etkileyecek düzeyde antrenmanların devam yapılan çalışmalar.
ettirilmemesi durumu.
yıldız futbolcu star football player Taraftarların çok Z
sevdiği yetenekli futbolcu. zaman geçirmek wasting time Oyuncuların topu
yıllık antrenman programı yearly, annually oyuna sokmaları esnasında veya oyuncu değişikliklerinde
training plan Takımların sezon boyunca antrenman ve oyundan çıkarken ağır hareket etmeleri.
maçlarını gösteren çizelge program. zamanlama timing Topa müdahale etmede doğru za-
yönetici administrator Kulüplerin yönetilmesinden manlamada bulunma.
sorumlu olan kişi. zemin flor Oyun oynanan alanı kaplayan saha zemi-
yönetmelik regulations Kuralların yazılı olduğu belge, ni.
talimatname.
23
Sözlük Dergisi
KAYNAKLAR
Yazarlar
24
Futbol Terimleri
25
Sözlük Dergisi
26
Futbol Terimleri
27
Sözlük Dergisi
28
Futbol Terimleri
29
Sözlük Dergisi
30