You are on page 1of 11

MİMARLIK VE SANAT TARİHİ TERİMLER SÖZLÜĞÜ

Agora : Antik Yunan kentinin kamusal yönetimsel ve ticari merkezi niteliğinde alanı

Ağırlık kulesi : Geniş açıklıklı kubbelerin yatay yuklerle yanlara doğru açılmasını önlemek
amacıyla kubbeyi taşıyan ayaklara eklenen mimari öge .

Altın Oran : Sanatta uyum ve oranlandırma ( proporsiyon ) açısından en yetkin boyutları


verdiği varsayılan düzen bağıntısı Çağdaş sanat uyum ve yaratma sorunsalını tek bir
formale indirgeyen yaklaşımları yadsımaktadır .
Apsis : Bazilika ya da kiliselerde kapının karşı tarafında bulunan , önünde papazın yer
aldığı , üstü ayn kubbe ile örtülü niş
Ajur : Mermer , tahta gibi nesneleri kafes gibi oyup süsleme .

Alem : Osmanlı mimarlığında kubbe , tonoz ve minare gibi öğelerin tepe noktalarında yer
alan hilal biçiminde tepelikli , tunç , bakir ya da pirinçten yapılmış süs öğesi

Alınlık : Antik yapıların cephelerinde , çatı ile korniş arasında yer alan üçgen şeklindeki
kısma verilen ad .
Arabesk : Bitkisel ve geometrik unsurların birbirine dolanarak meydana getirdikleri çeşitli
girişik örgülere verilen ad .

Arkaik : Bir sanatın klasik devrinden önceki eserleri ( iptidai )

Avlu : Bir binanın on tarafinda veya ortasında yer alan etrafı kapalı ve üstü açık kısım
Ayak : Üstüne kubbe ve mermerin oturduğu , taştan , tuğladan veya ağaçtan türlü şekillerde
yapılan dayanaklara verilen ad

Fil Ayağı : Büyük kubbeleri taşımak için taştan örülerek yapılan yuvarlak , dört veya çok
köşeli kalın büyük ayaklara verilen ad

Barok Üslup : Klasik Rönesans üslubuna karşı 17.yy. da Italya'da doğan ve 18 yy . da


Türkiye'de de yayılan yuvarlak şekillerin hakim olduğu çok süslü ve ağır mimari ustup .
Bazilika : Içi iki sıra veya daha fazla sütunla neflere bölünmüş dikdörtgen şeklindeki ilk
Hıristiyan kiliselerine verilen ad

Bağdadi : Ahşap iskelet yapılarda dikme aralarının sık aralıklı çıtalarla kaplanarak
üstlerinin Sivanması tekniği

Bordür : Kapı ve pencere gibi mimari elemanların , panoların , halıların etrafını kuşatan
çerçeve niteliğinde parçalar verilen ad

Çörten : Çatıdaki yağmur suyunu dışa atmak için , diş duvarların saçak düzeyinde yapıya
dik konumda yerleştirilen kısa oluk
Çini : Bir çeşit beyaz topraktan pişirilerek yapılan mineli ince şeffaf olmayan toprak işlerine
verilen ad .

Eyvan : Binanın bunyesine dahil , avluya bakan , yerden biraz yüksek , onu açık ve üstü
kapalı oturmaya ayrılmış kısım

Fresk : Yaş sıva üzerine suda çözülmüş boya pigmentleri kullanarak yapılan duvar resmi
Antikite'den beri bilinen bir tekniktir .
Friz : Antik yapılarda baştabanın ustunde boydan boya yer alan kabartmalarla süslü kuşak

Galeri : Örtülü geçit , dar uzun sofa , koridor , dehliz , resim ve heykel teşhir edilen ,
sergilenen salon ya da müzeye de galeri denir .

Gotik : Avrupa'dan Roman mimarisini takiben 12. yy . sonundan Rönesans'a kadar devam
eden özellikle iki merkezli sivri yüksek ve çok silmeli kemerle karakterleşen üslup

Harim : Caminim namaz kılınan iç kısmi .


Ikon : Ortodoks kilise sanatında Hz Isa , Meryem ya da azizlerin taşınabilir resimlere
işlenmesi

Kavsara : Portallerde asıl kapının önündeki giriş kısmının üstü Baş kemerin altındaki
derinlik Kemer kavisli olarak örülen ve iki duvar ve ayağı birbirine bağlayarak kapı pencere
gibi açıklıkların üstündeki ağırlığı yandaki ayaklara geçiren mimari unsura verilen isim

Kemer Taşı : Bir kemer ya da kubbede tam tepeye konan ve diğer taşlara bağlanan parça

Kufi : Adini Kufe şehrinden alan koşeleri dik açılı en eski Islam yazılarından biri
Külah : Minare , kule , minber gibi mimari unsurların üzerini ortmek için kullanılan ucu sivri
çatılara verilen genel isim

Külliye : Cami , medrese , türbe , hamam ve imaretten oluşan yapı topluluğu

Kümbet : Üstü bir çatı ile ortülü türbelere , özellikle Selçuklu türbelerine verilen isim

Maksure : Camilerde hükümdarlar için halka ait kısımdan parmaklik ya da kafesle ayrılan
yer .
Minare : Caminin ezan okuma işlevi için yapılmış kulemsi bölümü

Mozaik : Yan yana konulan , tesera adı verilen taş yada cam küplerin yan yana bir sava
tabakası içine gömülerek dizilmesiyle elde edilen resim ve süslemeler

Mukarnas : ( stalaktit ) mimaride içerlek bir kısımdan ustte bulunan çıkıntılı bir satha
geçerken bir destek veya aynı zamanda süs teşkil etmek üzere kullanılan bindirmeliklere
verilen isim .

Nesih : Ozellikle Osmanlıların yazmalarda kullandıkları , birçok çeşitleri bulunan , yumuşak


köşeleri yuvarlaklaştırılmış işlek bir yazı çeşidi
Niş : Susleme ya da inşai maksatla duvarlarda yapılan çeşitli hücre , yuva ya da göze
verilen issim . CamScanner ile tarandi
Palmet : Hurma yapraklarından oluşan stilize yaprakların düzenli olarak sıralanmasıyla
elde edilmiş ve özellikle mimaride çok sık kullanılmış süs motifi
Pandantif : Bir kubbeyi taşıyan büyük kemerlerin aralarında genellikle içi mukarnaslarla
doldurularak inşa edilen ve kare plandan dairevi plana geçmeyi sağlayan üç kenarlı küre
parçası .
Portal : Önemli binaların cephelerinde yer alan ve binanin mimari üslubunu temsil eden
cümle kapılarına verilen isim .
Revak : Duvarla aralarındaki boşluk tonoz , kubbe veya damla örtülü kemer sıralanının
teşkil ettiği yanı açık dehliz
Revzen : Alçı kayıtlar arasına renkli ya da renksiz cam parçaları yerleştirilerek yapılan
desenli pencere .
Sahn : ( Nef ) Camilerde mihraba doğru uzanan ve birbirinden sütunlarla ayrılan
kısımlardan her biri .
Transept : Bir kilisede esas nefi dik olarak kesen , plana bir haç şekli veren enlemesine nef
Tromp : Kare planlı dört duvarın üzerine kubbe oturtmak üzere sekiz kenarlı bir kaide elde
etmek için köşelerin iç tarafina yapılan küre parçası biçiminde hücre
Tonoz : Bir kemer gözünün kesintisiz olarak derinliğine devam etmesiyle meydana gelen ,
bir boşluğun üzerini kullanılan kavisli orto örtmek için

You might also like