ÜNİTE KELİMELERİ (HUMAN IN NATURE – DOĞADAKİ İNSAN)
VERBS make money: para kazanmak
amaze: şaşırtmak measure: ölçmek ask: sormak meet (her) friends: arkadaşlarıyla buluşmak call: aramak meet: buluşmak, tanışmak catch fish: balık yakalamak miss the bus: otobüsü kaçırmak cause: sebep olmak move: taşınmak change: değiştirmek occur: meydana gelmek clean the kitchen: mutfağı temizlemek pass: geçmek come back home: eve geri gelmek prepare breakfast: kahvaltı hazırlamak cook: yemek pişirmek prevent: önlemek do gardening: bahçe işleri yapmak protect the environment: çevreyi korumak do homework: ödev yapmak receive: almak do ironing: ütü yapmak reduce: azaltmak dream: hayal kurmak ride: sürmek drive: araba sürmek run: koşmak end: bitmek sing: şarkı söylemek fall: düşmek sleep late: geç uyumak feed the animal: hayvanı beslemek sleep: uyumak fix: tamir etmek speak: konuşmak freeze: donmak start: başlamak get up: kalkmak stay at home: evde kalmak go camping: kampa gitmek stop: durmak go on holiday: tatile gitmek survive: hayatta kalmak go shopping: alışverişe gitmek take the bus: otobüse binmek go to the gym: spor salonuna gitmek take the dog for a walk: köpeği go to the mosque: camiye gitmek take to the cinema: sinemaya götürmek go trekking: doğa yürüyüşü yapmak teach: öğretmek hate: nefret etmek tell: söylemek have a bath: banyo yapmak touch: dokunmak have a match: maç yapmak walk: yürümek have breakfast: kahvaltı etmek wash the clothes: çamaşır yıkamak have lunch: öğle yemeği yemek watch movie: film izlemek help people: insanlara yardım etmek wish: dilemek, istemek hike: yürüyüşe çıkmak work: çalışmak increase: artmak write: yazmak keep: yakalamak, tutmak yürüyüşe çıkarmak kiss: öpmek like: hoşlanmak 9. SINIF İNGİLİZCE 4. ÜNİTE KELİMELERİ (HUMAN IN NATURE – DOĞADAKİ İNSAN)
NOUNS park ranger: korucu
accident: kaza patlama aftershock: artçı deprem preparation: hazırlık avalanche: çığ rescuer: kurtarıcı bad weather: kötü hava river: nehir beach: sahil scary: korkunç cause: sebep shelter: sığınak crime: suç size: büyüklük criminals: suçlular soil: toprak damage: zarar stay away: uzak durmak danger: tehlike storm: fırtına desert: çöl survivors: hayatta kalan disaster: afet tsunami: deprem dalgası drought: kuraklık victim: mağdur, kurban earthquake: deprem volcanic eruption: volkanik explorer: araştırmacı waterfall: şelale explosion: patlama flood: sel ADVERBS OF FREQUENCY forest: orman always: her zaman global warming: küresel ısınma usually: genellikle harmed: zarar görmüş often: sık sık heatwave: sıcaklık dalgası sometimes: bazen heavy rain: şiddetli yağmur rarely / seldom: nadiren hill: tepe never: asla homeless: evsiz once a day: günde bir kez human being: insanoğlu twice a week: haftada iki kez hurricane: kasırga three times a year: yılda üç kez infectious diseases: bulaşıcı hastalıklar injured: yaralanmış QUESTION WORDS island: ada what: ne when: ne zaman journalist: gazeteci where: nerede who: kim killed: ölmüş why: neden how: nasıl lake: göl whose: kimin which: hangisi landslide: toprak kayması what time: saat kaçta how often: ne sıklıkta magnitude: büyüklük how many: kaç tane how much: ne kadar mountain: dağ how long: ne kadar süre natural sources: doğal kaynaklar what kind of: ne tür ocean: okyanus Okan GÜLTEKİN