You are on page 1of 2

9. SINIF İNGİLİZCE 4.

ÜNİTE KELİMELERİ (HUMAN IN NATURE – DOĞADAKİ İNSAN)

VERBS make money: para kazanmak


amaze: şaşırtmak measure: ölçmek
ask: sormak meet (her) friends: arkadaşlarıyla buluşmak
call: aramak meet: buluşmak, tanışmak
catch fish: balık yakalamak miss the bus: otobüsü kaçırmak
cause: sebep olmak move: taşınmak
change: değiştirmek occur: meydana gelmek
clean the kitchen: mutfağı temizlemek pass: geçmek
come back home: eve geri gelmek prepare breakfast: kahvaltı hazırlamak
cook: yemek pişirmek prevent: önlemek
do gardening: bahçe işleri yapmak protect the environment: çevreyi korumak
do homework: ödev yapmak receive: almak
do ironing: ütü yapmak reduce: azaltmak
dream: hayal kurmak ride: sürmek
drive: araba sürmek run: koşmak
end: bitmek sing: şarkı söylemek
fall: düşmek sleep late: geç uyumak
feed the animal: hayvanı beslemek sleep: uyumak
fix: tamir etmek speak: konuşmak
freeze: donmak start: başlamak
get up: kalkmak stay at home: evde kalmak
go camping: kampa gitmek stop: durmak
go on holiday: tatile gitmek survive: hayatta kalmak
go shopping: alışverişe gitmek take the bus: otobüse binmek
go to the gym: spor salonuna gitmek take the dog for a walk: köpeği
go to the mosque: camiye gitmek take to the cinema: sinemaya götürmek
go trekking: doğa yürüyüşü yapmak teach: öğretmek
hate: nefret etmek tell: söylemek
have a bath: banyo yapmak touch: dokunmak
have a match: maç yapmak walk: yürümek
have breakfast: kahvaltı etmek wash the clothes: çamaşır yıkamak
have lunch: öğle yemeği yemek watch movie: film izlemek
help people: insanlara yardım etmek wish: dilemek, istemek
hike: yürüyüşe çıkmak work: çalışmak
increase: artmak write: yazmak
keep: yakalamak, tutmak yürüyüşe çıkarmak
kiss: öpmek
like: hoşlanmak
9. SINIF İNGİLİZCE 4. ÜNİTE KELİMELERİ (HUMAN IN NATURE – DOĞADAKİ İNSAN)

NOUNS park ranger: korucu


accident: kaza patlama
aftershock: artçı deprem preparation: hazırlık
avalanche: çığ rescuer: kurtarıcı
bad weather: kötü hava river: nehir
beach: sahil scary: korkunç
cause: sebep shelter: sığınak
crime: suç size: büyüklük
criminals: suçlular soil: toprak
damage: zarar stay away: uzak durmak
danger: tehlike storm: fırtına
desert: çöl survivors: hayatta kalan
disaster: afet tsunami: deprem dalgası
drought: kuraklık victim: mağdur, kurban
earthquake: deprem volcanic eruption: volkanik
explorer: araştırmacı waterfall: şelale
explosion: patlama
flood: sel ADVERBS OF FREQUENCY
forest: orman always: her zaman
global warming: küresel ısınma usually: genellikle
harmed: zarar görmüş often: sık sık
heatwave: sıcaklık dalgası sometimes: bazen
heavy rain: şiddetli yağmur rarely / seldom: nadiren
hill: tepe never: asla
homeless: evsiz once a day: günde bir kez
human being: insanoğlu twice a week: haftada iki kez
hurricane: kasırga three times a year: yılda üç kez
infectious diseases: bulaşıcı hastalıklar
injured: yaralanmış QUESTION WORDS
island: ada what: ne when: ne zaman
journalist: gazeteci where: nerede who: kim
killed: ölmüş why: neden how: nasıl
lake: göl whose: kimin which: hangisi
landslide: toprak kayması what time: saat kaçta how often: ne sıklıkta
magnitude: büyüklük how many: kaç tane how much: ne kadar
mountain: dağ how long: ne kadar süre
natural sources: doğal kaynaklar what kind of: ne tür
ocean: okyanus Okan GÜLTEKİN

You might also like