You are on page 1of 85

> > > > > > > > Hoşgeldiniz

FİNANSAL İKTİSAT

Doç. Dr. Üzeyir AYDIN

1
Üzeyir Aydın
>>>>>>>>
Para, Banka ve Finansal
Piyasaları Neden
Öğreniyoruz ve
Çalışıyoruz?
Finansal Okur-Yazarlık
Gerekli mi? 2
Üzeyir Aydın
• Bono, tahvil, hisse senedi, döviz piyasaları gibi finansal piyasalar nasıl işler?
• Finansal varlıkların (hisse senetleri, bonolar, döviz kurları, değerli mallar)
fiyatları nasıl belirlenir? Bu varlıkların önemi nedir?
• Bankalar, sigorta şirketleri, merkez bankası gibi finans kurumları nasıl
çalışır?
• Ekonomide paranın rolü nedir?
• Farklı finansman seçeneklerinin (hisse senedi çıkarmak veya borçlanmak)
şirketlerin değerleri üzerindeki etkisi nedir?
• Yatırımcılar amaçlarına ulaşmak için oluşturacakları portföyde hangi
varlıklara yer vermelidir?
• Fintech ekosistemi nedir?
• Blockchain teknolojisi nedir ve finansal sisteme etkisi nasıl açıklanabilir?
• Finansal risk nedir ve nasıl minimize edilebilir?
• ….vs. 3
Üzeyir Aydın
1 Finansal kurumların çeşitlerini ve nasıl
aracılık yaptıklarını açıklayabilecek, 6 Finansal değişkenlerin ve kararların mikro
Finansal piyasaları sınıflandırabilecek. ve makro ekonomik etkilerini analiz
2
edebilecek ve değerlendirebilecek.
Finansal sistemin temel unsurlarıyla
birlikte işleyişini açıklayabilecek. Reel ve finansal sektör arasındaki ilişkileri
7 analiz edebilecek; bu çerçevede
Finansal riskleri ve risklerin
3 göstergelerini değerlendirebilecek. ekonomideki finansal göstergeler ile diğer
ekonomik göstergeler arasındaki ilişkilerle
4 Finansal istikrar, finansal kırılganlık, yorumlar yapabilecek,
finansal zayıflık, spekülatif ve ponzi tipi
finansman kavramlarını İktisat politikalarının oluşturulmasında ve
tanımlayabilecek. 8 değerlendirilmesinde bir araç olarak
Finansal karar vericilerin teoride finansal iktisat alanındaki yaklaşımları
5 rasyonel, pratikte risk ve belirsizlik açıklayabilecek.
altında psikolojik ve sosyolojik Finansal istikrarın sağlanmasına yönelik
etmenlerden etkilenerek irrasyonel olarak iktisadi karar birimlerinin finansal
kararlar aldığını davranışsal finans risklerinin yönetiminde finansal risk 4
çerçevesinde açıklayabilecek
9
tekniklerini kullanabilecek.
Üzeyir Aydın
.

◼ Derse devamlılık ve derse


katılım önemlidir,
◼ Başarıda belirleyici unsur çalışmaktır,
◼ Öğrencilerin ilk iki kritere göre bir
strateji belirlemesi gerekir,
◼ Not dilenme ve mazeret beyanı bu stratejinin
bir parçası olmamalıdır,
◼ Amaç kişisel gelişim, sürekli öğrenme ve analiz
gücünü arttırmak olmalıdır (?)
Üzeyir Aydın 5
1. Üzeyir Aydın-Büşra Ağan, Davranışsal Finans, Ekin Yayınları
2. F.S. Mishkin, Para, Bankacılık ve Finansal Piyasalar İktisadı
3. Melih Özçalık ve Mert Soysal, Finansal Kurumlar ve Finansal
Krizlerin Ekonomik Etkileri, Ekin Yayınları
4. Mehmet GÜNAL-Para Banka ve Finansal Sistem
5. Robert C Merton,. Dale F. Gray and Samuel Malone , Macrofinancial Risk Analysis,
by. John Wiley & Sons, 2008.
6. Stephen F. LeRoy Jan Werner , Principles of Financial Economics , Cambridge
University Press, 2001
7. Yvan Lengwiler, Microfoundations of Financial Economics: An Introduction to General
Equilibrium Asset Pricing
8. R. E. Bailey, “The Economics of Financial Markets” , Cambriedge University Pres,
George M. Frankfurter, World Scientific Publishing Company
9. Stephen F. LeRoy Jan Werner, Principles of Financial Economics
10. R. E. Bailey, The Economics of Financial Markets
6
11. Ömer Faruk ÇOLAK, Makro Ekonomik Göstergelerin Yorumu
Üzeyir Aydın
>>>>>>>> 1. HAFTA

FİNANSAL İKTİSAT
-Finansal İktisadın İktisat Teorileri İle İlişkisi
-Tanımı
- Tarihsel Gelişimi
-Varsayımları
- Önemi

Üzeyir Aydın 7
• Genel olarak Klasik ve Neo klasik iktisat teorisi “dikotomi” varsayımını kabul
ettiği için parasal ve finansal değişkenlerin reel etkisinin olmayacağını
varsaymaktadır. Ana akım iktisat teorisinin temel dayandığı varsayımlar
dikkate alındığında tümden gelim yöntemine bağlı olarak bu sonuç
kaçınılmazdır.
• Neo Klasik analiz araçları genel olarak “birinci en iyi” ye dayalıdır. Başka bir
ifadeyle tüm piyasalarda tam rekabet koşulları geçerlidir. Bu açıdan fiyat
mekanizması tüm piyasalarda dengenin kurulmasını sağlar.
• Fon piyasalarında da bu koşullar geçerli olduğundan arz ve talep dengesine
bağlı olarak fiyat mekanizması yoluyla denge kurulur. Klasik ve Neo Klasik
yaklaşımlarda mal piyasası ile fon piyasası arasındaki denge karşılıklı işler.
• Para piyasasında para arz fazlalığı tahvil piyasasında tahvil talebi
fazlalığına yol açar. Tersi de geçerlidir (Walras Kanunu).
• Bir piyasada meydana gelen dengesizlik diğer piyasada da dengesizliğe yol
açarak fiyat mekanizması yoluyla tekrar dengenin kurulmasını sağlar. 8
Üzeyir Aydın
• Klasik ve Neo Klasik yaklaşım çerçevesinde yukarıdaki
açıklamalara bağlı olarak şu sonuç geçerlidir.
• Karar birimlerinin sermaye yapısının oluşumunda, iç ve dış fon
kaynakları arasında bir fark yoktur. (Bu konu daha sonra ayrıntılı
olarak ele alınacaktır.)
• Klasik ve Neo Klasik yaklaşımlar fiyat mekanizmasının
ekonomideki tüm piyasaları dengeye getireceği kabul edildiğinden
dolayı finansal piyasalarda dengesizliğin tek kaynağı vardır; fiyat
mekanizmasının çalışmasını engelleyen unsurlar!!!
• O halde; Günümüzde finansal piyasalardaki dalgalanmalar ve
krizler, reel etkiler ortaya çıkarmakta mıdır? Neden/Nasıl?
• Bu sorunun yanıtını sistematik olarak ilk veren iktisatçı
J. M. Keynes’dir. !!! 9

Üzeyir Aydın
• Bu nokta da şu sorulara cevap veriniz.
• Klasik ve Neo Klasik yaklaşımlarda;
1. Emek Piyasasında ne belirlenir?
2. Mal Piyasasında ne belirlenir?
3. Para piyasasında ne belirlenir?
• Keynesyen yaklaşımda;
1. Emek Piyasasında ne belirlenir?
2. Mal Piyasasında ne belirlenir?
3. Para piyasasında ne belirlenir? 10

Üzeyir Aydın
KLASİK - NEO KLASİK KEYNES
1. Emek Piyasasında ne 1. Emek Piyasasında ne
belirlenir? Y=f(L) belirlenir?
• Ücret ve MİLLİ GELİR • Ücretler Aşağıya Dogru
2. Mal Piyasasında ne Esnek Değildir (işsizliğin
belirlenir? (I=S) nedeni belirlenir)
• FAİZ ORANI 2. Mal Piyasasında ne
3.Para piyasasında ne belirlenir?
belirlenir? (MV=PT) • MİLLİ GELİR
• FİYATLAR GENEL 3. Para piyasasında ne
DÜZEYİ belirlenir?
11
• FAİZ ORANI
Üzeyir Aydın
➢Finans, gereksinimi duyulan kaynakların en uygun yerden, en uygun
koşullarda bulunması, en uygun yatırım alanına yatırılması ve sonucun
kontrol edilmesi sürecidir. Bu tanımı ekonominin tüm karar birimleri için
dikkate alırsak bu karar birimlerinin varlıkları ile yükümlülükleri/harcamaları
arasındaki dengenin kurulmasına yönelik tüm faaliyetleri finans kavramıyla
tanımlayabiliriz.
• “Finansal İktisat” nedir?
• Ekonomideki karar birimlerinin finansal (varlık/yükümlülük) ve sermaye
(iç/dış kaynak) yapılarının yatırım, üretim ve tüketim kararları üzerindeki
etkisini analiz eden ve buna yönelik teorik yaklaşımlar ile analiz araçlarını
ortaya koyan iktisat dalının bir alt disiplinidir.
• Finansal iktisat, belirsizlik altında iktisadi kaynakların hem
mekansal/uzamsal hem de zaman içinde dağılımı ve yayılımı ile ilgilenir.
• Finansal iktisat daha çok parasal aktiviteler üzerine yoğunlaşarak fonların
en uygun koşullarda temin edilmesi ve temin edilen fonların en etkin
12
kullanımı üzerinde durmaktadır.
Üzeyir Aydın
➢ Bileşik faiz hesaplamalarının, yaklaşık M.Ö.
1800 yıllarında, Babil Krallığında, Hammurabi
Yasalarıyla düzenlendiği tahmin edilmektedir.
➢ İlk opsiyon sözleşmesi, M.Ö. 1000 yıllarında,
Filozof Thales tarafından satın alınmıştır.
➢ Uluslararası bankacılığın kökleri 15. yüzyıla
kadar uzamaktadır.
➢ Konusu pirinç olan vadeli işlem piyasaları,
1650’li yıllarda Japonya’da görülmüştür.
➢ Bugünkü anlamda ilk anonim şirket (East India
Company), 1599 yılında İngiltere’de kurulmuştur.
13

Üzeyir Aydın
➢ Günümüzde halen faaliyetini sürdüren bir başka
A.Ş., (Hudson’s Bay) 1670 yılında Kanada’da
kurulmuştur.
➢ ABD’de 1690 yılında, ilk kağıt para ihracı
gerçekleştirilmiştir.
➢ İlk menkul kıymet ihraçları, 1720 yılında
gerçekleşmiştir.
➢ Günümüzün en büyük borsası olan New York
Borsası (NYSE), 1792 yılında kurulmuştur.
➢ 1950’li yıllara kadar, finansın fon bulma
fonksiyonu ön plandayken, bu tarihten sonra,
fonların kullanımı daha fazla önem kazanmıştır. 14

Üzeyir Aydın
• Bilgisayar ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmelere
ve Küreselleşmeye Bağlı Olarak Son Yıllarda
Finanstaki Gelişmeler;
➢ Uluslararası Finansman ve Finansal Raporlama Stdrt.
➢ Türev Ürünler ve Türev Piyasalar
➢ Finans Mühendisliği
➢ Risk Yönetimi ve Stratejik Karar Oluşturma
➢ FinTech Ekosistemi, Dijital Dönüşüm ve Blockchain
Teknolojisi alanlarında olmaktadır.
Üzeyir Aydın 15
Bu gelişmelere bağlı olarak Finansal İktisat genellikle
zaman, belirsizlik, opsiyon ve bilgi terimlerini içerir.
•Zaman: Bugünkü para gelecekte elde edilecek para için
ticarete konu olur.
•Belirsizlik (veya risk): Geleceğe transfer edilecek para
miktarı ve getirisi belirsizdir.
•Opsiyon: bir işlemdeki taraflardan birisi, kararını daha
sonra verebilir. Bu karar transfer edilecek para miktarını
etkiler.
•Bilgi: Geleceğe ilişkin bilgi gelecekteki parasal değerle
ilgili belirsizliği azaltabilir yada ortadan kaldırabilir. 16

Üzeyir Aydın
YATIRIMLAR
PARA VE SERMAYE FİNANSAL
PİYASALARI
YÖNETİM
Fonlar
Finansal Yatırımcılar Firmalar
Menkul Kıymetler

Karlar
• Finansal iktisat temel olarak hisse senetleri piyasası gibi
finansal piyasaların işleyişi, firmaların finansmanı, bütçeleme,
tasarruf, yatırım, borç verme, borç alma, varlık yönetimi,
çeşitlendirme, getiri, riskten kaçınma konularıyla ilgilenir.
• Gelecek asla kesin biçimde belirli olmadığından finansal
iktisadın temel ilgisi belirsizliğin kaynak dağılımı üzerine
17
etkisidir.
Üzeyir Aydın
• Finansal İktisat bir çok varsayım üzerine
kuruludur.
• En temeli finansal karar vericilerin rasyonel
olmasıdır.
• Yakın zamandaki deneysel iktisat alanındaki
çalışmalar bu varsayımın ampirik olarak
gözlemlenmediğini göstermektedir.
• Ek olarak Davranışsal Finans, iktisadi ajanların
rasyonel olmadığı üzerine teorik çalışmalar
yapmaktadır.
Üzeyir Aydın 18
• Diğer önemli bir varsayım:
• Piyasa fiyatları rassal yürüyüşe sahiptir veya varlık
getirileri normal dağılıma sahiptir. Geçmiş fiyatlar, işlem
hacmi ve diğer piyasa bilgilerinin hisse senedinin
gelecekteki fiyatını tahmin etmekte herhangi bir bilgi
sağlamayacağını söylemektedir.
• Eğer hisse senedi fiyatındaki değişmeler rassal ise
geçmişteki fiyatlar gelecekteki fiyatları öngörmek için
kullanılamaz.
• Fiyat değişiklikleri rassal olmalı çünkü fiyatları değiştiren
bilgidir ve bilgi piyasaya rassal olarak gelir.
• Yeni bir bilgi geldiğinde fiyatlar hızlı bir biçimde
değişmelidir.
• Ampirik sonuçlar bu varsayımın geçerli olmayabileceğini
19
göstermektedir.
Üzeyir Aydın
>>>>>>>> 2. Hafta

Finansal Sistem
- Finansal Sistemin Temel İşlevleri
- Finansal Kurumlar
- Finansal Piyasaların İşleyişi
- Finansal Piyasa Araçları

20
Üzeyir Aydın
• Sistem; farklı görevler veya fonksiyonlar üstlenen çeşitli
birimlerin bir araya gelmesi ile oluşan ve bir sonuç
üretmeye yarayan bütünü ifade eder.
• Finansal Sistem; bir ekonominin işlemesi için gereken
para akışını sağlayan piyasaların ve kurumların
oluşturduğu bütüne finansal sistem denir.
• Finansal sistem, finansal fonların fon fazlası olanlardan fon açığı olanlara
akışını sağlar.
• Finansal fonların el değiştirmesi sırasında birileri borç verirken birileri de borç
almaktadır. Doğal olarak bu borç verme işlemi karşılıksız olmaz, borç veren
bunun karşılığında borç alan tarafından borcun hangi koşullarda ve ne zaman
ödeneceğini belirten bir borç senedi alır. Yani finansal fonlar (para) el
değiştirirken karşılığında finansal varlıklar (tahvil, bono, hisse senedi vb.)
değişilmektedir. 21

Üzeyir Aydın
1. Fon Fazlası Olan Ekonomik Birimler (Tasarruf Sahipleri)
2. Fon Açığı Olan Ekonomik Birimler (Fon talep eden Yatırımcılar-Tüketiciler)
3. Aracı Kurumlar (Finansal Aracılar)
◼ Bankalar
◼ Sigorta ve Emeklilik şirketleri
◼ Fonlar
◼ Sosyal Güvenlik Kuruluşları
◼ Diğer
4. Kamu ve Düzenleyici – Denetleyici Otoriteler
◼ Merkez bankası
◼ Hazine
◼ SPK – BDDK vs.
5. Uluslararası Kuruluşlar
• Finansal İlişki; bir ekonomide fon fazlası olan ekonomik birimlerden fon
gereksinimi olan ekonomik birimlere doğru olan, hukuki açıdan borçluluk ya
22
da ortaklık (mülkiyet) hakkı doğuran ve belgelerle sağlanan her türlü ilişkidir.
Üzeyir Aydın
23
Kaynak: Anadolu Üniversitesi Para Banka, s.10

Üzeyir Aydın
• Finansal sistemde fon akışı iki kanaldan gerçekleşebilir.
• Bu kanallardan ilkinde fon akışı aracı kullanılmadan
finansal piyasalar üzerinden gerçekleşir, buna doğrudan
finansman adı verilir.
• İkinci kanal ise fon akışının finansal kurumlar aracılığı ile
gerçekleştirildiği dolaylı finansman kanalıdır.
• Örneğin tasarruflarını değerlendirmeye çalışan bir kişi
parasıyla bir bankadan hazine bonosu alıyorsa, bu işlem
dolaylı finansman kanalından gerçekleşmiştir. Ancak aynı
kişi yetkili bir borsa satıcısı (dealer) aracılığı ile hisse
senedi alıyorsa bu durumda işlem doğrudan finansman
kanalından gerçekleşmiştir.
24

Üzeyir Aydın
Finansal Hizmetler Sektörü ekonomiye kaynak aktaran,
birikimleri, yatırımlara dönüştüren sistem olup temelde beş
işlevi bulunmaktadır:
1) Fon Aktarımı: Kaynak birikimi oluşturma ve oluşturmuş
kaynakları reel ekonomiye aktarma
2) Ekonomik aktörlerin maruz kaldığı riskleri dağıtma veya
bu riskleri aktararak korunma sağlama
3) Finansal piyasanın ihtiyaç duyduğu likiditeyi temin etme
4) Bilgi aktarımı
5) Ülkenin yarattığı katma değerden herkesin
yararlanmasını sağlama
Üzeyir Aydın 25
Üzeyir Aydın

• Finansal piyasalar, elinde bir miktar fon fazlası bulunduğu halde


verimli bir yatırım olanağı bulunmayanlardan, elinde yeterli
miktarda fon olmadığı için verimli bir yatırım fırsatını hayata
geçiremeyenlere doğru fon aktarımına olanak sağlamaktadır.
• Finansal piyasalar bu sayede hem daha yüksek bir üretimin
gerçekleşmesine ve tüm ekonomide etkinliğin artmasına katkıda
bulunmakta, hem de bu işlemin taraflarının her birinin artan geliri
dolayısıyla refah düzeyini yükseltmektedir.
• Buna göre, fonksiyonlarını tam olarak yerine getiren finansal
piyasaların toplumun ekonomik refahının arttırılmasına önemli
ölçüde katkıda bulunduğunu söylemek olanaklıdır.

FİNANSAL HİZMETLER
BİRİKİM YATIRIM
SEKTÖRÜ
26
• Risk; bir varlığın gelecekteki değeri konusunda mevcut olan belirsizliktir. Gerçekleşen
getirinin beklenen getiriden sapmasıdır.
• Bütün yatırımcılar gelecekteki belirsizlik karşısında riski azaltmak üzere bazı önlemler alırlar.
• Bu önlemlerin özünde «yumurtaları aynı sepete koymamak» ilkesi vardır.
• Yumurtalarınızı farklı sepetlere dağıtmak tüm yumurtaların birlikte kırılması riskini azaltır.
• Tasarruf sahiplerinin riskten korunmak üzere çeşitli varlıklardan oluşturdukları sepete
“Portföy” denir. Portföyün çeşitli varlıklar arasında dağıtılmasına ise “Çeşitlendirme” denir.
• Benzer bir biçimde, yatırımcılar portföy çeşitlendirmesi yaparak yatırımlarını alternatif
finansal varlıklar arasında pay ederler. Riskleri birbirlerine göre farklı yönde hareket eden
varlıklardan oluşan bir portföyde, bir varlığın riski düşerken diğerininki artabilir. Böylece
varlık fiyatları değişirken toplamda portföyün riskinin çok değişmemesi sağlanabilir.
• Mesela küresel finansal kriz sırasında Türk şirketlerinin önemli bir kısmının hisse fiyatları
düştü. Zira Türkiye’de ekonomi küçüldü ve şirketlerin kârlılığı azaldı. Oysa aynı dönemde
Hazine tahvillerinin fiyatları yükseldi. Tasarruf sahipleri şirket hisseleri yerine daha güvenli
olduğunu düşündükleri Hazine tahvilleri satın aldılar. Portföyünde sadece hisse senedi tutan
tasarruf sahiplerinin, böyle bir durumun ortaya çıkmasıyla, portföylerinde hem hisse senedi
hem de hazine tahvili tutanlara kıyasla daha zararlı çıkacakları açıktır. 27
Üzeyir Aydın
• Likidite; bir varlığın ödeme aracına dönüşme hızı ve kolaylığıdır.
• Finansal sistem; içinde yer alan alternatif finansal varlıklar kanalıyla
daha likit yatırım olanakları sunmaktadır.
• Paraya çevirirken herhangi bir işlem maliyeti ödemiyor ve her
istediğinizde bu değişim işlemini gerçekleştirebiliyorsanız; bu
durumda tasarruflarınızı likiditesi yüksek varlıklara yapmışsınız
demektir.
• Likit varlıklara sahip olmak, yatırımcının anında değerlendirmesi
gereken önemli ve kârlı yatırım olanaklarının kaçırılmaması
açısından önem taşımaktadır.
• Hisse senedi, bono, çek, tahvil gibi finansal varlıklar, finansal
olmayan varlıklara kıyasla (araba, iş makinesi, taşınmaz mallar gibi)
daha likittir.
• Finansal sistem, yatırımcılarına işte bu likit seçeneklere yatırım
28
yapma fırsatını tanır.
Üzeyir Aydın
• Finansal sistemde fon fazlalarını değerlendirmek isteyen yatırımcılar,
finansal varlıkların gelecek değerleri hakkında öngörüde bulunabilmek için
finansal varlıklar hakkında bilgiye ihtiyaç duyarlar.
• Finansal sistem, borçlanmak isteyenler hakkında ve finansal varlıkların
getirileri ile ilgili beklentiler hakkında bilgi toplanmasını ve bunun
dağıtılmasını olanaklı kılar.
• Borç almak isteyenler hakkındaki bilgiler: Finansal geçmişleri,
kredibiliteleri, borçlandıkları fonlarla ne yapacakları hakkındaki bilgileri
kapsar. Ancak, borç vermek isteyenlerin tüm bu bilgileri bireysel olarak elde
edebilmeleri oldukça maliyetli ve zaman alıcıdır.
• Bu süreçte ortaya çıkan bir diğer önemli sorun Asimetrik Bilgi (Eksik
Bilgilenme veya Bilgi Eşitsizliği) sorunudur.
• Asimetrik Bilgi; borç almak isteyen tarafın borç verecek tarafın sahip
olmadığı bazı bilgilere sahip olması ve gerçekleştirilecek finansal işlemde
bunun avantajını kullanmasıdır.
Üzeyir Aydın 29
• Bilgi akışı konusundaki ikinci görev, toplanan
bilgilerin duyurulmasıdır.
• Finansal piyasalar, mevcut bilgileri finansal varlıkların
fiyatlarına yansıtarak bu görevi yerine getirmektedirler.
• Dolayısıyla tasarruf sahipleri ve borçlanmak isteyenler,
finansal sistem tarafından sağlanan bu bilgileri,
varlıkların getirilerine bakarak elde edebilirler.
• Örneğin bir şirketin kârlılığındaki artış, bu şirketin hisse
senetlerinin değerine yansır ve bu bilgi borsa aracılığıyla
tüm piyasa katılımcılarına duyurulur.

Üzeyir Aydın 30
• Finansal Hizmetler Sektörü yukarıdaki dört işlevi
ekonomik, verimli ve etkin yerine getirmesi
durumunda, sınırlı kaynakları doğru yatırım alanlarına
aktarılabilecek, kaynakların yeterli olmadığı durumda ise
dış kaynak yaratılması kolaylaşacaktır. Finansal
Hizmetler Sektörünün aktarım mekanizmasının
ekonomik, verimli ve etkin işleyebilmesi için,
düzenlemenin çok olduğu yerden az olduğu yere
geçişi anlamına gelen “düzenleme arbitrajının” farklı
finansal aracılar ve araçlar arasında yaratılmaması
ilkesine dikkat edilmesi ve yaratılan katma değerden
herkesin yararlanması büyük önem arz etmektedir.
Üzeyir Aydın 31
→ YATIRIM FONLARI
→ ARACI KURUMLAR
→ GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIKLARI
→ MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIKLARI
→ GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIKLARI
→ POTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ
→ EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI

→ FİNANSAL KİRALAMA ŞİRKETLERİ


→ FAKTORİNG ŞİRKETLERİ
→ FİNANSMAN ŞİRKETLERİ
→ VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİ
→ BANKALAR

→ Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SDDK)


→ SİGORTA ŞİRKETLERİ
→ REASÜRANS ŞİRKETLERİ
→ İŞSİZLİK SİGORTASI FONU
→ BİREYSEL EMEKLİLİK FONLARI
• Finansal Kurumların Ekonomiye Katkıları
1. Gömüleme Eğilimini Azaltıcı Etki
2. Riski Azaltıcı ve Dağıtıcı Etki (farklı alanlara yatırım)
3. Vadeleri Ayarlayıcı Etki (fonları vade açısından uyumlaştırma)
4. Miktar Ayarlama Etkisi (küçük tasarrufları bir araya getirme)
5. Fon Maliyetlerini Azaltıcı Etki (yurtdışı ve yurtiçi kaynaklar alternatiftir)
6. Potansiyel Faiz Oranlarını Düşürücü Etki (fon fazlaysa Faiz Oranı (i)
düşer)
7. Yatırımların Kalitesini ve Miktarını Artırıcı Etki
8. Para Arzı Artış Oranını Azaltıcı Etki

Üzeyir Aydın 33
KOLEKTİF YATIRIM KURULUŞLARI NEDİR?
Tasarruf sahipleri ihraççı şirketlerden, aracı kuruluşlardan ya da menkul
kıymet borsalarından menkul kıymet almak suretiyle tasarruflarını
değerlendirebilirler. Ancak menkul kıymetlere yatırım yapmak bilgi ve
uzmanlık gerektirmektedir. Ayrıca bireysel birikimler genelde yeterli
büyüklüğe ulaşamadıklarından bunlarla oluşturulan portföyler de riskli
portföylerdir. Bu risk anapara bakımından söz konusu olabileceği gibi
portföyün getirisi açısından da söz konusu olabilir. Bu nedenle sermaye
piyasasında kolektif yatırım kuruluşları olarak adlandırılan yatırım fonları
oluşturulmuştur.
YATIRIM FONU NEDİR?
Yatırım fonları halktan topladıkları paralar karşılığı, ortaklık payı, tahvil gibi
sermaye piyasası araçlarından ve kıymetli madenlerden oluşan portföyleri
yönetirler. Her bir yatırımcı fonun sahip olduğu portföyün bir kısmını temsil
eden katılma payını alarak fon portföyüne ortak olurlar.
KATILMA PAYI NEDİR?
Katılma payı, yatırımcının fon portföyüne kaç adet payla ortak olduğunu
gösterir. Yatırım fonlarındaki katılma paylarını, şirketlerin ortaklık paylarına
benzetebiliriz. Nasıl yatırımcılar, ortaklık payı alarak şirketlere ortak olurlar
ve o şirketler üzerinde hak sahibi olurlar ise, benzer şekilde yatırım
fonlarında da katılma payı ile fon portföyüne ortak olunur. Ancak, ortaklık
payı sahipleri şirket yönetimine katılabilirken, katılma payı sahiplerinin fon
yönetimine katılma hakları yoktur.

YATIRIM FONLARINA HAKİM OLAN TEMEL İLKELER NELERDİR?


➢ Riskin Dağıtılması İlkesi
➢ Profesyonel Yönetim
➢ Menkul Kıymet Portföyü İşletme
➢ İnançlı Mülkiyet
➢ Mal Varlığının Korunması
YATIRIM FONLARI NE GİBİ AVANTAJLAR SAĞLAMAKTADIR?
➢ Tasarrufçunun ortaya koyduğu sermayesi yani tasarrufu, profesyonel ve
güvenilir yöneticiler tarafından yönetilmektedir.
➢ Yatırım fonu portföyüne alınabilecek menkul kıymetlerin sabit getirili, dövize
endeksli ve ortaklık payı gibi araçlarla çeşitlenmesi nedeniyle riskin en aza
indirilmesi mümkün olabilecektir.
➢ Menkul kıymetlerin değerlemesi ve kontrolü ile kupon, faiz ve temettü tahsili
fon yönetimince yapılacağından vade takibi, tahsil etme gibi zaman ve
kaynak kullanımını gerektiren işlemlerden korunabilecektir.
➢ Küçük tasarruflarla temin edilemeyecek kazanç potansiyeli yüksek menkul
kıymetlere yatırım yapılmasına olanak sağlayacaktır.
➢ Fon portföyündeki değer artışlarının portföy değerine günlük olarak
yansıtılması nedeniyle işlemiş gelir ile birlikte gerek ihtiyacı kadar gerekse
tamamını istendiği anda paraya çevirebilecektir.
➢ Portföyde büyük hacimli alım satımlar nedeniyle zaman ve para tasarrufu
sağlanmaktadır.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Nedir?
Gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkullere, gayrimenkul projelerine,
gayrimenkule dayalı haklara ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapabilen,
belirli projeleri gerçekleştirmek ya da belirli bir gayrimenkule yatırım yapmak
amacıyla kurulabilen ve izin verilen diğer faaliyetlerde bulunabilen, gelirleri kurumlar
vergisinden istisna tutulmuş, sermaye piyasası kurumlarıdır.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Ne İş Yapar?
Gayrimenkul yatırım ortaklığının amacı, getiri potansiyeli yüksek gayrimenkullere ve
gayrimenkul projelerine yatırım yapmak, portföyündeki gayrimenkullerden kira geliri
ve gayrimenkul alım satım kazancı elde etmektir.
Portföyündeki gayrimenkullerin alım satımından kar sağlayan gayrimenkul yatırım
ortaklığı, yılsonunda bu karı ortaklarına temettü olarak dağıtabilmekte ve bu suretle
gayrimenkul gelirini ortaklarına aktarabilmektedir. Böylece gayrimenkul yatırım
ortaklığının paylarını satın alarak ortak olan bir yatırımcı, yüksek getirili
gayrimenkullerin gelirlerinden dolaylı olarak yararlanmış olmaktadır.
Yatırımcılar gayrimenkul yatırım ortaklıklarının temettülerine ortak olmak yanında,
bu ortaklıkların paylarının borsada oluşan olası fiyat artışlarından da yararlanma
imkanına sahiptirler.
MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI
NEDİR?
Menkul kıymet yatırım ortaklıklarının diğer ortaklıklardan farkı,
faaliyet alanlarının sadece sermaye piyasası araçları ile altın
ve diğer kıymetli madenlerden oluşan bir portföyün işletilmesi
şeklinde sınırlandırılmış bulunmasıdır.
Girişim Sermayesi (Venture Capital) Nedir?
Teknoloji ağırlıklı sanayileşme stratejisinin benimsendiği başta ABD, İngiltere, Fransa,
Japonya, Hollanda ve Almanya gibi ülkelerde özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya
çıkan risk sermayesi genel olarak; dinamik, yaratıcı ancak finansal gücü yeterli olmayan
girişimcilerin yatırım fikirlerini gerçekleştirmeye olanak tanıyan bir yatırım finansmanı biçimi
olarak tanımlanabilir.
Girişim sermayesi yatırımında varolan risk, yeni bir ürün yaratılması ve piyasada tutulması
riskidir. Ancak yüksek riskin yüksek getiriyi getireceğinden yola çıkan bu finansman modelinde;
alınan riskin başarıya dönüşmesi durumunda sağlanacak yüksek kar marjı ve büyük satış
hacminden kaynaklanan verimlilik artışı bu şirketlere ortak olmak suretiyle finansman sağlayan
yatırımcıların faydasını oluşturur.
Microsoft, Google, Apple, Cisco vb. birçok dev şirketin ve markanın yaratılmasında girişim
(risk) sermayesi finansının önemli katkıları olmuştur. Renault-Nissan-Mitsubishi İttifakı'ndan
yapılan açıklamaya göre, gelecek beş yıl içinde inovasyonu desteklemek üzere 1 milyar dolara
kadar yatırım yapmayı planlayan yeni bir kurumsal girişim sermayesi fonu olan Alliance
Ventures'ı kurdu.
Bu çerçevede, girişim sermayesi, fon fazlasına sahip yatırımcıların, gelişme potansiyeli
yüksek olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin oluşumu ve faaliyete geçmesi için
yaptıkları uzun vadeli bir yatırım olarak da ifade edilebilir.
Girişim Sermayesi ile Sağlanan Finansman Yöntemleri Nelerdir?

Bir projenin hemen her aşaması girişim sermayesi ile finanse edilebilir.
Temel olarak bir projenin araştırma geliştirme aşamasında finanse
edilmesi en bilinen finansman şeklidir.
İkinci finansman aşaması, ürün geliştirme sürecinin veya pazara sunma
aşamalarının finansmanını kapsayan başlangıç sermayesi finansmanıdır.
İleri aşama finansman tekniklerinden olan gelişme ve büyüme sermayesi
ise halen faaliyette olan şirketlerin büyümelerinin finansmanına yöneliktir.
Diğer girişim sermayesi yatırımları ise yerine koyma veya şirket kurtarma
finansmanı tarzındadır. Yerine koyma finansmanında halka açılma öncesi
projeden çıkmak isteyen ortakların paylarının satışının sağlanması
hedeflenir. Kurtarma finansmanında ise zarardaki bir firmanın bazı ek
finans olanakları ile karlı bir hale getirilmesi söz konusudur.
Portföy Nedir ?
Yatırım genel olarak sermaye ve/veya servet birikimine ilave yapmak
amacıyla gerçekleştirilen her türlü faaliyet olarak tanımlanabilir. Portföy ise
servetin oluşturulma şekli olup, geniş anlamıyla bir kişinin ya da kuruluşun
sahip olduğu varlıkların tümünü ifade eder. Dar anlamıyla portföy ise para
ve sermaye piyasası araçları ile kıymetli madenlerden oluşan varlık
grubudur.
Portföy Yöneticiliği Nedir ?
Sermaye piyasası mevzuatı kapsamında, portföy yöneticiliği faaliyeti,
sermaye piyasası araçları, para piyasası araç ve işlemleri, vadeli işlemler
ve opsiyonlar, nakit, döviz, mevduat ile Kurulca uygun görülen diğer varlık
ve işlemlerden oluşan portföylerin yatırımcının veya portföy yöneticisinin
belirleyeceği risk-getiri tercihi doğrultusunda, müşterilerle yapılacak portföy
yönetim sözleşmesi çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetilmesidir. Portföy
yöneticiliği faaliyeti bireysel ve kolektif portföy yöneticiliği faaliyetlerini
kapsamaktadır.
42
Emeklilik Yatırım Fonu Nedir?
Emeklilik yatırım fonu, ödenen katkı paylarının yatırıma
yönlendirildiği bir yatırım fonudur. Emeklilik şirketleri
tarafından kurulur. Portföy yönetim şirketlerince yönetilir.

Emeklilik Yatırım Fonunun Diğer Yatırım


Fonlarından Farkı Nedir?
Bu fonlar Bireysel Emeklilik Sistemi'ne ödenen katkı
paylarının değerlendirilmesi ve işletilmesi amacıyla özel
olarak kurulur. Sadece Bireysel Emeklilik Sistemi'ne giren
kişiler tarafından satın alınabilir. Emeklilik yatırım fonlarının
elde etmiş olduğu kazançlara stopaj uygulanmamaktadır.
Daha uzun vadeli yatırım stratejileri ile yönetilmektedir.
Fon, süresiz olarak kurulur ve fonun tüzel kişiliği
yoktur. Fon, Kanunda yer alan amaçlar dışında
kullanılamaz ve kurulamaz.
• Emeklilik yatırım fonu, sermaye piyasası kurumu
niteliğindedir.
• Fon portföyü, aşağıda belirtilen yatırım araçları ve
işlemlerinden oluşur:
a) Vadeli mevduat ve katılma hesabı,
b) Borçlanma araçları, repo ve ters repo işlemleri ile ortaklık payları,
c) Kıymetli madenler, kıymetli madenlere ve gayrimenkule dayalı varlıklar,
ç) Türev araç işlemleri ile varantlar,
d) Takasbank para piyasası işlemleri,
e) Yatırım fonu katılma payları,
f) Borsalarda gerçekleştirilen türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri,
g) Kira sertifikaları,
ğ) Kurulca belirlenen diğer yatırım araçları.
SERMAYE PİYASASI KURUMLARI Sayısı (2017 Eylül)
YATIRIM FONLARI 436
MENKUL KIYMET YATIRIM 9
ORTAKLIKLARI
GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIKLARI 31
GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM 8
ORTAKLIKLARI
PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ Portföy Yönetimi: 50
Yatırım Danışmanlığı: 16
EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI 293
→ Sigortacılık ve Özel
Emeklilik Düzenleme ve
Denetleme Kurumu (SDDK)
→ SİGORTA ŞİRKETLERİ
→ REASÜRANS ŞİRKETLERİ
→ İŞSİZLİK SİGORTASI FONU
→ BİREYSEL EMEKLİLİK
FONLARI
• 18 Ekim 2019 tarihli resmi gazetede Cumhurbaşkanı Kararı ile Sigortacılık ve Özel
Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SDDK) kurulduğu duyurulmuştur.
• Sigorta sektörünün BDDK'sı gibi görev yapacak olan Sigortacılık ve Özel Emeklilik
Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SDDK), sigortacılık ve özel emeklilik için mevzuat
hazırlayacak, uygulayacak ve ilgililer tarafından uygulanmasını izleyip yönlendirecek.
Bireysel Emeklilik, Tarım sigortaları, DASK gibi konular da kurumun yetkisi altında
düzenlenecek ve denetlenecek.
• Sigortalıların ve katılımcıların korunması konusunda da SDDK önlemler alarak bu
önlemleri sigorta ve özel emeklilik kurumlarına uygulatabilecek. Sigorta şirketleri ve özel
emeklilik şirketlerini inceleyebilecek, denetleyebilecek ve gerektiğinde soruşturma
açabilecek. Sigortacılık, özel emeklilik ve diğer mali piyasalarda alınacak kararların
oluşumuna katkıda bulunabilecek.
• Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, aynen BDDK'da
olduğu gibi bir üst kurula sahip olacak. Bu üst kurulun ismi Sigortacılık ve Özel Emeklilik
Düzenleme ve Denetleme Kurulu, biri başkan, biri ikinci başkandan oluşan 5 üyeden
teşkil olacak ve üyelerin tamamı Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Kurulun başkanı
aynı zamanda kurumun da başkanı olacak.
• Kurul en az iki haftada bir, gerekli hallerde toplanacak. Kurul kararları en az 5'te 3
çoğunlukla alınabilecek. Üzeyir Aydın
47
GENEL ANLAMDA SİGORTA ŞİRKETLERİ
Sigorta; sigorta şirketinin, sigortalının ödediği bir prim karşılığı, çeşitli
rizikolara karşı hasarını güvenceye aldığı bir sözleşmedir. Aynı
zamanda toplumsal bir dayanışma sistemidir.
Sigorta sistemi dahiline giren kişilerin risklerini ortak bir havuzda
birleştirmesi ve risk oluştuğunda bu havuzdan zararlarının karşılanması
üzerine kurulmuş bu sistemde katılımcı ne kadar fazla olursa, risk daha
fazla kişi ile paylaşıldığından zarar da doğal olarak azalır.
HAYAT DIŞI
Bu sigorta çeşidi maddi kayıpların ve hasarların karşılanmasına yöneliktir.
Ev, araba ve işyerlerinde meydana gelme ihtimali olan ve maddi olarak
ölçülebilen riskleri kapsar.
HAYAT
Hayat sigortaları, küçük tasarrufların yıllar içinde birikip kişilerin refah
seviyelerini ve yaşam kalitelerini artırmaya yönelik yapılan sigortalardır.
Yapılan ödemeler sigorta şirketi tarafından bir fonda toplanır ve değer
kazanacak şekilde idare edilir.
Sigorta edilmiş riskin, belli bir kısmının veya tamamının yeniden
sigorta edilmesidir.
Sigorta şirketleri, teminat verdikleri rizikolarda büyük hasarların aynı
zamana gelme ihtimaline karşı, hasar ödemelerinde zorlanmamak için
reasürans (mükerrer sigorta) yaptırır. Reasürans, sigorta şirketlerine, tek
başlarına yüklenmeleri kendi sermayeleri, ihtiyatları, özvarlıkları
bakımından kısaca mali yönden mümkün olmayan riskleri, sigortalayabilme
imkânı verir. Bir takım mali ölçüler esas alınarak, branş esasıyla tespit
edilen saklama payları, sedan şirketin risk üzerindeki sorumluluk miktarını
göstermekte, aşan kısımlar ise çeşitli reasürans anlaşmalarıyla, reasürans
şirketlerine devredilmektedir. Reasürans işlemlerinde riski bu şekilde
devreden şirkete sedan, devir alan şirkete reasürör denir. Sedan şirket,
sigortalıdan toplamış olduğu primlerin ve sigortalıya ödemiş olduğu
hasarların belli bir kısmını, değişik tekniklere göre yapılmış reasürans
anlaşmaları vasıtasıyla, reasürans şirketine yansıtır.
İŞSİZLİK SİGORTASI NEDİR?
İşsizlik sigortası; bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve
yeterliliğinde olmasına rağmen, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenlere,
uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılayarak kendilerinin ve aile
fertlerinin zor duruma düşmelerini önleyen, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren,
Devlet tarafından kurulan zorunlu bir sigorta koludur.

İŞSİZLİK SİGORTASI FONU’NUN GELİRLERİ NELERDİR?


1) İşsizlik sigortası primlerinden,
2) Bu primlerin değerlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratlardan,
3) Fon’un açık vermesi halinde Devletçe sağlanacak katkılardan,
4) İşsizlik Sigortası Kanunu gereğince sigortalı ve işverenlerden alınacak
ceza, gecikme zammı ve faizlerden,
5) Diğer gelir ve kazançlar ile bağışlardan, oluşmaktadır.

İŞSİZLİK SİGORTASI FONU NASIL YÖNETİLMEKTEDİR?


İşsizlik Sigortası Fonu, Kurum Yönetim Kurulu kararları çerçevesinde Türkiye İş
Kurumu tarafından işletilip ve yönetilmektedir.
Emeklilik şirketi tarafından emeklilik sözleşmesi çerçevesinde
alınan ve katılımcılar adına bireysel emeklilik hesaplarında
izlenen katkıların, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet
esaslarına göre işletilmesi amacıyla oluşturulan malvarlığıdır.
Bireysel emeklilik sistemi, mevcut kamu sosyal güvenlik
sisteminin tamamlayıcısı olarak kurulmuştur. Temel amacı,
bireylerin çalışma yaşamları boyunca yaptıkları düzenli
tasarrufların yatırıma yönlendirilmesini sağlayarak, oluşacak
birikimlerle, tasarruf yaptıkları dönemde sahip oldukları refah
seviyesinin emeklilik döneminde de devam etmesini
sağlamaktır. Sistem zorunlu ve/veya gönüllü katılım esasına
dayanmaktadır.
→ FİNANSAL KİRALAMA ŞİRKETLERİ
→ FAKTORİNG ŞİRKETLERİ
→ FİNANSMAN ŞİRKETLERİ
→ VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİ
→ BANKALAR
Finansal kiralama; fabrika ve ofis binaları, imalat makinaları, iş ve inşaat makinaları, kara,
deniz ve hava taşıtları gibi yatırım mallarının edinilmesinde kullanılan orta ve uzun vadeli yatırım
kredisidir. Belirleyici özelliği, kira süresince malın hukuki mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
kalması, kiralama konusu malın her türlü riskinin ve faydasının kiracıya ait olmasıdır.
İŞLEYİŞİ
1) Kiracı firma tarafından yatırım malı seçilerek, satıcı firma ile fiyat ve teslim koşullarını içeren bir
ön anlaşma yapılır.
2) Projeye finansman sağlanması aşamasına gelindiğinde yatırımcı firma bir finansal kiralama
şirketine başvurur.
3) Değerlendirme için gerekli bilgi ve belgeleri finansal kiralama şirketine verir.
4) Finansal kiralama şirketi gerekli mali analizleri yaparak yatırımcı firmaya bir teklifte bulunur.
Gerekli görürse yatırımcı firmadan teminat talep edebilir.
5) Anlaşmaya varıldığı zaman finansal kiralama şirketi ile yatırımcı firma arasında finansal kiralama
sözleşmesi imzalanır.
6) Finansal kiralama şirketi mal bedelini satıcı firmaya öder.
7) Finansal kiralamanın konusu mallar kiracıya teslim edilir.
8) Kiracı, finansal kiralama sözleşmesinde belirlenen kiraları finansal kiralama şirketine öder ve
malları kullanır.
9) Sözleşme süresinin sonunda mallar sözleşmede belirlenen sembolik bir bedel üzerinden kiracıya
devredilir. Uygulamada çok sık karşılaşılmamakla birlikte, sözleşme sonunda malın kiralayana
iade edilmesi durumu gerçekleşebilir.
NEDEN FİNANSAL KİRALAMA?
Projelere %100 Finansman: Finansal kiralamanın sağladığı olanaklarla
projenizin %100'ünü finanse edebilir, böylece özkaynaklarınıza
dokunmamış olursunuz.

Esnek Kira Ödeme Planı: Fon akışınıza uygun esnek kira ödemeleri ile
nakit akışınızı planlayabilirsiniz.

Teşviklerinizi Değerlendirebilirsiniz: Teşvikli Yatırımınız için finansal


kiralama şirketini teşvikten yararlandırabilir dolayısıyla teşvikinizi
kullanabilirsiniz.

Dilerseniz Kiralananı Satın Alabilirsiniz: Kiraladığınız malı, dönem


sonunda temsili bir bedelle satın alabilirsiniz.

Risk Yönetimi: Para değerlerinde ve faiz oranlarındaki dalgalanmalara


karşı sabit kira ile risk yönetimi sağlamış olursunuz.
FAKTORİNG NEDİR ?
Faktoring, mal ve hizmet satışlarından doğan vadeli alacakların
temlik yoluyla bir faktoring kuruluşuna devredilmesi ve bu
alacakların faktoring kuruluşu tarafından yönetilmesidir. Bu
faktoring işlemi; faktoring şirketi, ticari borçlular (alıcılar) ve mal
satan veya hizmet arz eden bir ticari işletme (satıcı) arasında
gerçekleştirilir. Faktoring; Garanti, Tahsilat ve Finansman
hizmetleri olarak temelde üç ayrı hizmeti bir arada sunmaktadır.
Alacak Garantisi: Faktoring şirketi, alıcı firmaların finansal
nedenlerden dolayı ödeyememe riskini üstlenir. Satıcı firmanın
vadeli satışlarından doğan, onayladığı limit dahilindeki
alacaklarının %100'ünü garanti altına alır, işletmelerin ticari
risklerini azaltır.
Tahsilat: Satıcı firmaların devrettikleri alacaklar, faktoring şirketinin
alacağı haline dönüşür. Tahsilatı faktoring şirketi takip eder. Tahsilat
takibini faktoring şirketine devreden işletmeler sürdürülebilir ve güvenli
büyüme fırsatı yakalar.
Finansman: Vadeli alacaklarını faktoring şirketine devreden satıcı
firmalar, vadelerinden önce bu alacaklarının belli bir yüzdesini ön ödeme
olarak kullanabilirler. Böylece alacakların nakde dönüşümü hızlanır ve
işletmenin büyümesi için gerekli olan nakit herhangi bir dış kaynağa gerek
olmadan ticari alacaklardan elde edilmiş olur. Faktoring, "satışlara paralel"
işletme sermayesi sağlar ve firmaların satın alım gücünü arttırır.
NEDEN FAKTORİNG ?
Satıcının rekabet gücü artar, yeni pazarlara girme olanağı yaratır.
Alacaklar uzman kuruluşlarca yönetilir.
Düzenli nakit akışı sağlar. Ekonominin kayıt altına alınmasını teşvik eder.
Zaman ve gider tasarrufu sağlar
FİNANSMAN ŞİRKETLERİ NEDİR?
Her türlü mal ve hizmet alımı amacıyla gerçek ve tüzel
kişilere finansman sağlayan kredi kuruluşlarıdır.
Mal veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam
ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte
doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle
kredilendirilmekte, kredi geri ödemeleri, adına kredi
açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapılmaktadır.
Tabi oldukları mevzuatları gereği kredilendirecekleri mal
veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı
şekilde genel bir sözleşme yapmaktadırlar.
FİNANSMAN ŞİRKETLERİ NASIL ÇALIŞIR?
Müşteri, finansman şirketinin anlaşmalı olduğu satıcı aracılığıyla
kredi başvurusunu gerçekleştirir.
Kredi başvurusunun finansman şirketi tarafından onaylanması
halinde, finansman tutarı, mal veya hizmetin teslim ve temini ile
birlikte müşterilerin nam ve hesabına, doğrudan satıcıya ödenir.
Kredi geri ödemeleri ise müşteriler tarafından bankalar aracılığı ile
finansman şirketlerine yapılır.
FİNANSMAN ŞİRKETLERİ NE TÜR HİZMETLER SUNAR?
• Taşıt Kredisi
• Konut Kredisi, İpotek Teminatlı Bireysel Finansman Kredisi
• Dayanıklı Tüketim Malları ve Hizmet Sektörü Kredileri
• Stok Finansmanı Kredisi
Varlık Yönetim Şirketleri Niye Var?
Varlık Yönetim Şirketleri başta bankalar olmak üzere finans sektörünün gecikmiş
alacaklarını satın alarak kurumların hem bilançosunun temizlenmesine,
arındırılmasına hizmet eder, hem de operasyonel yükten kurtarırlar. Böylece
bankalar kredi takip politikalarından taviz vermeden esas işleri olan kaliteli aktif
üretmeye devam edebilirler.
Ortalamada finans sektörü verdiği her 100 liralık kredinin 5 lirasında vadesinde
tahsilat sorunu yaşar. Bunun 2 lirasını kısa vadede idari takip süreci içinde tahsil
eder. 2 lirasını ise 2-3 yıla varan takip süreci içinde tahsil ederler. Kalan 1 lirasını
ise Varlık Yönetim Şirketlerine satar veya takip etmeye devam eder. Bazen de
ekonomik fayda görmediği için takipsiz bıraktığı da görülmektedir.
Varlık Yönetim Şirketleri borçlular ile bankaların varamadıkları çözüm
alternatiflerini üretebilirler. Borçlularla Varlık Yönetim Şirketleri arasında sıfırdan
bir ticari ilişki başlar. Varlık Yönetim Şirketinin tahsilat uzmanları, borçlunun
ödeme gücünü analiz ederek gerekiyorsa faizleri kısmen veya tamamen silebilir.
Hatta ana paradan indirim yaparak borcu çok uzun vadeye yayabilir, gerekirse ek
kredi kullandırarak borcu yapılandırır ve ödenebilir hale getirir.
Üzeyir Aydın

Pay
Aktif Büyüklük 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017/9
(%)
Bankalar 1.007 1.218 1.371 1.732 1.994 2.357 2.731 3.054 88.1
Mevduat Bankaları 932 1.12 1.248 1.566 1.805 2.131 2.455 2.74 79.2
Kalkınma ve Yatırım 4.8
31 42 53 70 85 107 143 165
Bankaları
Katılım Bankaları 43 56 70 96 104 120 133 148 4.3
Sigorta ve Emeklilik 37 43 53 64 81 98 122 144 4.2
Hayat Dışı 14 16 19 24 28 34 43 48 1.4
2.7
Hayat-Bireysel Emeklilik 21 25 32 38 51 62 77 92
Reasürans 2 2 2 2 2 3 3 3 0.1
1.6
Finansal Kiralama Şirketleri 16 19 20 29 33 41 48 54
Faktoring Şirketleri 15 16 18 22 27 27 33 37 1.1
Finansman Şirketleri 6 9 12 16 20 27 33 35 1.0
Varlık Yönetim Şirk. 1 1 1 2 3 3 0.0
Yetkili Müesseseler 1 1 1 1 1 1 0.0
Aracı Kurumlar 8 8 11 11 14 15 21 23 0.7
Yatırım Ortaklıkları 18 14 17 19 43 53 62 66 1.9
Gayrimenkul Yatırım 1.8
17 13 16 19 42 53 61 64
Ortaklıkları
Menkul Kıymet Yatırım 1.6
33 30 31 30 33 37 47 55
Fonları 70
Toplam 1.14 1.358 1.535 1.927 2.248 2.66 3.098 3.468 100
• Sektörün yapısına bakıldığında gelişmekte olan ülkelerin genelinde
olduğu gibi Türkiye’de de bankacılık ağırlıklı bir yapının varlığı
dikkati çekmektedir. Toplam aktif büyüklüğünde %88 civarında payı
olan bankacılık sektöründe, mevduat bankaları önemli bir yere
sahiptir. Katılım bankacılığına yönelik atılan adımlara rağmen söz
konusu bankaların finans sektörü içerisindeki payı yüzde 5’in
altındadır. Kalkınma ve yatırım bankacılığı faaliyetleri ise oldukça
sınırlıdır.
• Türk sigortacılık sektörünün mali piyasalar içerisindeki payı 2010-
2017 döneminde aktif büyüklük olarak 3 kat artsa da finans sektörü
içerisindeki payı az bir artışla yüzde 3,2’den yüzde 4’e yükselmiştir.
• Sermaye piyasası ise söz konusu dönemde aktif büyüklük olarak
büyüse de finans sektörü içerisindeki payı küçülmüştür. 2010 yılında
finans sektörünün yüzde 8,5’ini oluşturan sermaye piyasası 2017/09
itibarıyla sektörün yüzde 7,8’ini oluşturmaktadır. 71

Üzeyir Aydın
Üzeyir Aydın

Dünya Bankası tarafından yapılan çalışmada


ülkelerarası Finansal Hizmetler Sektörünün
karşılaştırılması amacıyla (a) kredi kurumlarının ve
sermaye piyasasının büyüklüğü (finansal
derinlik), (b) bireylerin kredi kurumlarını ve
sermaye piyasasını kullanabilme ve kullanma
derecesi (finansal erişim), (c) kredi kurumlarının
ve sermaye piyasalarının finansal hizmet sunma
verimliliği (verimlilik) ve (d) kredi kurumlarının ve
sermaye piyasalarının istikrarsızlık (istikrarsızlık)
ölçütleri kullanılmıştır. 72
Üzeyir Aydın

Kredi Kurumlarının Değer Matrisi


Kredi Orta Üstü Orta Altı
Yüksek Gelir Türkiye Düşük Gelir
Kurumları Gelir Gelir
Derinlik 103 67,8 34 36,6 24,9
Erişim 3761,8 997,9 1263 725,9 222,5
Verimlilik 2,2 6,5 4 6
İstikrarsızlık 23,4 26,8 32,4 33,6 42,1

Sermaye Piyasalarının Değer Matrisi


Sermaye Orta Altı
Yüksek Gelir Orta Üstü Gelir Türkiye Düşük Gelir
Piyasaları Gelir
Derinlik 152,1 82 30,7 56,7 18,4
Erişim 64,4 59,9 49 66,7 -
Verimlilik 218,5 131,8 201,9 103,6 69,5
73
İstikrarsızlık 32,8 41,5 46,6 47,3 47,1
Üzeyir Aydın 74
Üzeyir Aydın 75
Üzeyir Aydın 76
Üzeyir Aydın

1) Karşılaştırmalı finansal sistemlerin kapsamlı bir resmini ortaya koyabilmek için


derinlik, erişebilirlik, verimlilik ve istikrar aynı anda değerlendirilmelidir. Gelişmekte
olan ekonomileri gibi Türkiye’nin de finansal sistemi daha az derin, daha az verimli ve
daha az erişim sağlamaktadır. Finansal istikrar anlamında ise gelişmekte olan ülkeler
ile benzer durumdadır.
2) Coğrafi bölgeler ve gelir grupları arasında önemli farklılıklar görülmekte olup temel
olarak düşük gelirli ülkeler aynı zamanda düşük derecede finansal gelişme
göstermiştir.
3) Finansal sistemler arasındaki farklılık büyük boyutlara ulaşabilmektedir. Aradaki
farklılık ölçeklendirilse bile (örneğin GSYH’ya bölerek) yine de bu farklılık devam
etmektedir.
4) Sermaye piyasaları yüksek gelir düzeyine ulaşıldığında daha önemli hale gelmektedir.
5) Türkiye kredi piyasası tabanlı büyümektedir (2017 yılındaki KGF kefaletiyle
kullandırılan krediler de dikkate alındığında kredi piyasası/GSYH oranı daha da
artmaktadır).
6) Sermaye piyasası, sigorta piyasası ve özel emeklilik yatırım fonlarının ülke
örneklerine göre Türkiye’de düşük olduğu dikkati çekmektedir. Dolayısıyla bu alanlar 77
ciddi bir potansiyel taşımaktadır. Gelişmeye açıktır.
78

Üzeyir Aydın
A) Para Piyasası (kısa vadeli tahvil, repo vs)
Kısa süreli fon arz ve talebinin bir araya geldiği ortam olarak tanımlanmaktadır.
Para piyasalarında daha çok bireysel yatırımcılar, firmalar ve hükümet; likidite
ihtiyaçlarını ayarlamak için bir yıldan az vadeli aktiflerin ticaretini yaparlar. Bu
piyasaların, geri ödenmeme riskinin çok az olması, vadenin kısa olması ve
paraya dönüştürme maliyetinin düşük olması olmak üzere üç temel özelliği
bulunmaktadır. Para piyasası araçları için kredi riski ve fiyat riski söz konusudur.
İşlemleri “dealer” denilen, yani piyasadaki menkul değerler üzerinde iş yapan, alım
satım yapan kişi ve “broker” yani komisyoncular yerine getirir. Dealer değerli
kağıtları kendi pozisyonu için alır ve bu değerli kağıtları daha sonra uygun bir ortam
oluştuğunda satar. Bu işlemler genellikle ikincil piyasalarda yapılır.
Para piyasalarını kendi içerisinde üçe ayırmak mümkündür
•Ulusal Para Piyasası: Hem bankalar hem de merkez bankası yer alır.
•Döviz Piyasası: Bu piyasada, bankalar kısa süreli döviz ihtiyaçlarını karşılarlar.
•İnterbank Piyasası: Bu piyasaya “Bankalararası Para Piyasası” da denir. Burada
79
bankalar birbirleriyle fon alışverişi yaparlar ve kısa süreli fon ihtiyaçlarını karşılarlar.
Üzeyir Aydın
Üzeyir Aydın

B) Sermaye Piyasası (uzun vadeli tahvil, hisse senedi)


Sermaye piyasası, orta ve uzun vadeli ödünç verilebilir fonların tasarruf
sahiplerinden yatırımcılara aktarılmasını sağlayan modern finansman
sisteminin adıdır. Sermaye piyasası enstrümanlarının genelde yatırımcılara
yıllık getiriler kazandırması beklenir. Bu yüzden sermaye piyasası araçlarının
likiditesi düşüktür.

80
Üzeyir Aydın 81
Üzeyir Aydın

1. Organizasyona Göre
Organize (Örgütlenmiş) piyasalar işlemlerin belirli kurallara göre yapıldığı, işlemler
için belli bir fiziksel mekanın bulunduğu ve işlemlerin buradan yürütüldüğü ve piyasayı
yöneten belirli yöneticilerin görev yaptığı piyasalardır. Örgütlenmiş sermaye
piyasalarına en iyi örnek, menkul kıymet borsalarıdır.
Organize Olmamış (Örgütlenmemiş) piyasalar ise tezgah üstü piyasa olarak da
adlandırılır. Burada örgütlenmiş piyasadakinin tam tersine belirli bir fiziksel mekan
olmaksızın ve belli kurallara bağlı kalmadan tarafların kendi aralarında yaptıkları
pazarlıklar sonucu, vardıkları mutabakata göre alım satım işlerini yürüttükleri
82
piyasalardır. Serbest döviz ve altın piyasaları, tefeciler ve bankerlik kuruluşları gibi.
2. Menkul Kıymet İhracına Göre
•Birincil piyasa yeni çıkarılmış tahvil, hisse senedi gibi menkul kıymetlerin şirketler
ya da hazine tarafından ilk olarak alıcılara satıldığı finansal piyasadır.
•İkincil piyasalar ise daha önce birincil piyasada satılan menkul kıymetlerin tekrar
alınıp satıldığı yani ikinci el finansal varlıkların değişildiği finansal piyasalardır.
Birincil piyasalar genel olarak kamuoyu tarafından çok fazla bilinmez. Bu piyasalarda
menkul kıymetlerin ilk kez satışı aracı kuruluşlar ve yatırım bankaları tarafından
gerçekleştirilir. Medyada haberlerini gördüğümüz piyasaların çoğu ikincil piyasalardır;
BİST, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VİOB), Tahvil Borsası, Döviz Piyasası bunlar
arasında sayılabilir. İkincil piyasaların en önemli görevlerinden biri finansal varlıkların
satışını kolaylaştırmaları, yani likiditeyi arttırmalarıdır.
•Üçüncül piyasalar, menkul kıymetlerin borsa dışında alınıp satıldığı piyasalardır.
Üçüncül piyasalarda aracılar, organize olmuş borsadaki acentaların rakibi olur.
•Dördüncül sermaye piyasasında ise daha çok büyük kurum ve kişiler, büyük
miktarda işlem hacimleriyle alıp satarlar. Komisyon ödenmeden dördüncül piyasada
işlemler gerçekleştirilir. Bu piyasadaki işlemlere kayıt tutulmaz. İşlemleri yapanların 83
adları gizli tutulur.
Üzeyir Aydın
3. Finansal İlişkiye Göre
Borçlanma (Tahvil) piyasası fon ihtiyacı olan özel firma ya da kamu
kuruluşunun, öncelikle piyasanın ve kendi mali durumuna göre bir yıl,
isterse bir - on yıl arası ve yine on yıldan daha uzun vadeli olarak
borçlanabileceği bir piyasadır. Özel sektör menkul kıymetlerinden
tahvil, finansman bonusu vb., kamu sektörü menkul
kıymetlerinden devlet tahvili, hazine bonusu vb. menkul kıymetlerin
işlem gördüğü piyasalardır. Bu piyasadaki finansal ilişki borç-alacak
ilişkisidir.
Özsermaye (Hisse senedi / Pay) Piyasası, anonim ortaklıklar
tarafından çıkartılan ve yatırımcıya aldığı hisse oranında ortaklık ve
mali hak veren bir tür kıymetli evraktır. Firma çıkardığı hisse
senetlerinin her birinin nominal değeri kadar fon elde eder. Bu
piyasadaki finansal ilişki ortaklık ilişkisidir. 84

Üzeyir Aydın
4. Teslim Zamanına Göre
•Spot piyasalarda gerçekleştirilen işlemlerde teslim genellikle aynı gün
veya en geç birkaç işgünü sonra gerçekleştirilmektedir. Değişimi yapılan
finansal aracın hemen teslim edildiği ve ödemenin hemen yapıldığı
piyasalardır.

•Vadeli Piyasa: Menkul kıymetlerin gelecekteki alış veya satış bedelinin


bugünden belirlendiği ve bugün anlaşılan fiyat üzerinden gelecekte
değişiminin gerçekleştiği piyasa türüdür.
Türkiye’de bulunan tek vadeli piyasa 2005 yılında İzmir’de kurulan VOB’dur.
VOB’un işlem hacmi kurulduğundan bu yana hızla artmış olmakla beraber
Türkiye’deki finansal sektörün büyüklüğü ile kıyaslandığında hala çok düşük
85
olduğu söylenebilir.
Üzeyir Aydın

You might also like