You are on page 1of 9

ÜNİTE 6

DIŞ AKIMLAR

Dış akım tamamen bir akışkan ortamı içine batmış veya akışkan tarafından tümüyle
çevrelenen cisimler etrafındaki akımları içermektedir. Bir uçak veya uçak kanadı veya otomobil
etrafındaki hava akımı, bir denizaltı etrafındaki su akımı gibi cisimler etrafındaki veya herhangi
bir yüzey üzerindeki akımlar bu tip akımlara örnek gösterilebilir.

6.1 Sınır Tabakası Akımı

Dış akımlara en temel örneklerden biri akıma paralel yerleştirilmiş pürüzsüz düz bir
plaka üzerindeki kararlı, sıkıştırılamaz ve sabit viskoziteli akımdır. Viskoz akımlarda akışkanın
hızının katı yüzeye yakın noktalarda sınır tabaka olarak adlandırılan çok ince bir tabaka içinde
büyük değişikliklere uğradığının ve bu tabakanın dışında, hızın fazla değişmediğinin ve
viskozitenin öneminin azaldığı gözlenmiştir. Şekil 6.1’de görüldüğü gibi akım plakaya düzenli
bir hız dağılımıyla yani serbest akım hızı diye adlandırılan sabit U hızıyla yaklaşıyor.
Viskozitenin varlığı akışkanın plaka üzerinde yüzeye yapışmasına sebep olur, kayma olmama
sınır şartı. Plaka üzerinde yüzeyden yeterli mesafede akım hızı yine düzenli bir dağılıma sahip
ve sabit serbest akım hızında hareket eder. Plaka üzerinde akım hızı yüzeye yaklaştıkça viskoz
etkilerin etkisi altında azalmaya başlar ve yüzey üzerinde kayma olmama şartına bağlı olarak
akım hızı sıfır olur. Yüzeye yakın viskoz etkilerin etkili olduğu bu ince tabaka içindeki akıma
sınır tabakası akımı adı verilir.

U U

(x)
parcacik

y akim çizgisi u

x
laminer bölge geçis türbülansli bölge
bölgesi
Şekil 6.1

Deneyler göstermiştir ki sınır tabakasının kalınlığı plakanın uzunluğuna göre çok küçüktür. Bu
çok ince tabaka içinde akım hızının, u, sıfırdan serbest akım hızı, U, değerine çok kısa bir
mesafede ulaştığı için gradyeni, du/dy, oldukça büyüktür. Bu da bize plaka üzerinde kayma
gerilmelerinin, τ=μdu/dy, oldukça büyük olduğunu gösteriyor. Sınır tabakası dışında ise
viskozitenin etkili olmayışından akım hızında büyük bir değişiklik olmaz, akım hızı, U, düzenli
bir dağılım sergiler, dolayısıyla hız gradyeni oluşmadığından kayma gerilmeleri oluşmaz.
Viskoz etkilerin etkili olmaya başladığı yüksekliğe sınır tabakası kalınlığı adı verilir ve δ
simgesi ile ifade edilir. Kolaylık sağlaması açısından sınır tabakası kalınlığı sınır tabakası içinde
akım hızının serbest akım hızı değerine ulaştığı noktanın yüzeye olan dik mesafesi olarak kabul
edilir, fakat akım hızının serbest akım hızının yüzde 99’una eşit olduğu noktanın plaka yüzeyine
olan dik mesafesi olarak tanımlanır.

y=δ → u=0.99U

Sınır tabakası akım yönünde gelişmeye devam eder, yani plakanın başlangıç noktasında sınır
tabakası kalınlığı sıfırdır, bu noktadan itibaren akım yönünde plakanın sonuna doğru sınır
tabakası kalınlığı artmaya devam eder. Plaka üzerinde belli bir uzunluktan sonra akımın
karakterinin değiştiği görülür. Plaka başlangıcından sonuna doğru ilerledikçe Reynolds
sayısına, basınç değişim oranına ve yüzey pürüzlülüğüne bağlı olarak belli bir noktada akım
laminerden kısa bir geçiş bölgesinden sonra türbülanslı akıma geçer. Sıfır basınç değişim
oranına sahip plaka üzeri akımda laminerden türbülanslı akıma geçişte geçiş bölgesi çok kısa
olduğu için dikkate alınmayabilir, dolayısıyla geçiş veya kritik Reynolds sayısına, 5x105, kadar
akımın laminer, sonrasında ise akımın türbülanslı olduğu kabul edilir. Bu tip bir akım alanı için
Reynolds sayısı tanımlanırken karakteristik uzunluk olarak plakanın akım yönündeki uzunluğu
alınır. Dolayısıyla, Reynolds sayısı plaka uzunluğuna yani akım yönünde plaka üzerinde
ilerledikçe noktadan noktaya değişim gösterdiğinden yerel olarak tanımlanır.

Ux
Re x 

Burada, U serbest akım hızı, m/s, x plakanın yerel uzunluğu, m, ve υ ise akışkanın kinematik
viskozitesidir, m2/s. Laminer akımda akışkan katmanları birbirleri üzerinde düzenli bir şekilde
kayarlarken, türbülanslı bölgede bu düzenlilik ortadan kalkar. Akımdaki bu değişikliğin
yanında sınır tabakası kalınlığında da Şekil 6.1’de görülen ani bir yükselme görülür. Ayrıca,
Şekil 6.2’de görüldüğü gibi sınır tabakası içinde hız dağılım profili de değişir.

laminer akim
türbülansli
y/ akim

0 u/U 1 Şekil 6.2

Aynı kalınlığa sahip laminer ve türbülanslı sınır tabakası içinde gelişen akım hızı dağılımında
türbülanslı akım hızı profili düzgün bir eğri değildir, laminere nazaran daha kalın ve yüzeyde
daha büyük bir eğilim sergiler. Dolayısıyla, türbülanslı sınır tabakası akımında katı yüzey
üzerinde laminer akıma nazaran daha büyük değerde kayma gerilmeleri meydana gelir ve de
türbülanslı akım yüzey üzerinde daha büyük sürtünme direncine sebep olur. Sonuç olarak,
direnç türbülanslı düz bir plaka üzeri sınır tabakası akımında laminer sınır tabakası akımından
önemli derecede büyüktür.
Sınır tabakası akım yapısı sınır tabaka içinde bir akışkan parçacığı ele alınarak daha iyi
açıklanabilir. Şekil6.1’de görüldüğü gibi plakaya yaklaşan serbest akım içindeki bir parçacık
sınır tabakası dışında da ilk halini korumaya devam ediyor. Çünkü, serbest akım ve sınır
tabakası dışındaki akımda da akım hızı düzenli bir dağılıma sahip ve komşu noktalardaki hızlar
arasında bir fark oluşmadığından eleman üzerinde kayma gerilmeleri meydana gelmez. Kayma
gerilmelerine maruz kalmayan eleman da şekil değişikliği göstermez. Fakat eleman sınır
tabakası içine girdiğinde şekil değiştirmeye başlar. Çünkü, sınır tabakası içinde viskoz etkilerin
etkisi altında bir hız gradyeni meydana gelir, yani viskoz etkilere maruz kalan iki komşu
akışkan parçacığı farklı hızlarda hareket eder, ve bu da elemanın kayma gerilmelerine maruz
kalmasına sebep olur. Böylece, komşu elemanlar arasında meydana gelen hız farkı elemanlar
üzerinde kayma gerilmelerinin meydana gelmesine sebep olur ve böylece eleman şekil
değiştirir.
Laminer sınır tabakası içinde hemen hemen yatay olan düzenli akım çizgileri üzerindeki
akışkan parçacıklarının öteleme ve dönmeden meydana gelen hareketlerine, geçiş bölgesinde
harmonik bir hareket de eklenir. Türbülanslı bölgede ise akışkan parçacığının yörüngesi artık
tanımlanamayacak derecede karmaşıklaşır ve akışkan parçacıkları daha büyük miktarda şekil
değişikliğine uğrarlar, çünkü türbülansın doğasından kaynaklanan düzensiz gelişigüzel yerel
hareketler, çalkantılar, akışkan parçacığının da gelişigüzel şekil değiştirmelerine sebep olur.
Düz bir plaka üzeri laminer sınır tabakası akımında sınır tabakası kalınlığı için aşağıdaki
ilişki kabul edilir.

x 5x
 (x)  5 
U Re

Yukarıdaki bağıntıdan dikkat edilirse sınır tabakası kalınlığı plaka üzerinde akım yönünde
ilerledikçe artıyor, diğer taraftan Reynolds sayısı arttıkça da azalıyor, fakat Reynolds sayısından
karekökü oranında etkilendiğinden karakteristik uzunluğun rolü daha büyüktür.

L uzunluğunda, w genişliğinde ve D direnç kuvvetine maruz kalan düz bir plaka için direnç
katsayısı bağıntısı aşağıdaki gibi kabul edilir.

FD 1.328
CD  
1 Re
U 2 wL
2
Burada D direnç kuvveti tümüyle viskoz yani sürtünme etkilerinin sebep olduğu direnç
kuvvetidir. Yukarıdaki bağıntıdan düz bir plaka üzeri akım için direnç katsayısının Reynolds
sayısı arttıkça azaldığı anlaşılıyor.
Türbülanslı sınır tabakası akımı bir hayli karışık, gelişigüzel ve düzensiz bir yapıya
sahiptir. Türbülanslı boru akımı karakteristiklerinin birçoğunu taşır. Özellikle akım alanı içinde
herhangi bir noktadaki hız gelişigüzel davranışlarla kararsız yapıdadır. Türbülanslı akımlarda
meydana gelen fiziksel olaylar düzensizlik, karışma ve eddiler olarak özetlenir. Düzensizlik,
akımdaki hız, basınç, sıcaklık v.s. gibi fiziksel büyüklükler zamanın ve konumun düzenli
fonksiyonları olmamasıdır. Bu sebeple türbülanslı akımlarda fiziksel büyüklüklerin zamana
veya konuma göre alınan ortalama değerleri ile çalışılabilir. Karışma, bir akımda yan yana iki
değişik renklere boyanmış akışkan parçacıkları zaman içinde birbirleriyle kaynaşıp bir süre
sonra renklerin ayırt edilemez hale gelmesi olayı şeklinde açıklanabilir. Bu durum akışkan
parçacıklarının kütle taşınımı sayesinde farklı bölgelere taşındığını gösterir ki bu olaya
moleküler difüzyon denir. Kütle taşınımı için görülen bu durum momentum, ısı ve sürtünme
için de geçerlidir ve karışmanın türbülanslı akımda laminer akımdan çok daha kısa sürede
gerçekleştiği görülür ve aynı zamanda karışımın moleküler seviyede olduğu laminer
akımdakinden önemli derecede fazladır. Bu farkın sanayide ve hatta günlük hayatımızda çok
önemli uygulamaları vardır. Örneğin, çayımıza kattığımız şekerin moleküler difüzyon yoluyla
karışmasını bekleseydik hayatımız kahvaltı masalarında geçebilirdi. Türbülanslı akımlarda
ayrıca laminer akımlarda görülmeyen eddi olarak adlandırılan küçük akışkan paketleri gözlenir.
Çok değişik boyutlarda olabilen bu akışkan paketçiklerinin devamlı bir üç boyutlu hareketi
vardır. Bu paketçikler parçalanır ve viskoz disipasyon yoluyla enerjilerini tüketerek kaybolurlar
fakat yerlerine yenilerinin yaratılması türbülanslı akımın bir özelliğidir. Türbülanslı sınır
tabakası akımında karışıma işte bu eddiler sebep olur ve de karışmanın çok hızlı olması da
eddilerin üç boyutlu hareketlerindendir. Laminer sınır tabakası akımında kütle, momentum ve
enerji gibi büyüklükler sınır tabakası içinde taşınırken, türbülanslı sınır tabakası akımında
eddiler ve sebep oldukları karışım yüzünden sınır tabakası dışına da taşınıyor. Türbülanslı sınır
tabakası akımının karmaşıklığı teorik veya sayısal tam çözümünü zorlaştırdığından hatta
imkânsızlaştırdığından direnç katsayısı için deneysel incelemeler sonucunda bulunan ilişkiler
kullanılmaktadır. Pürüzsüz düz bir plaka üzeri türbülanslı sınır tabakası akımında sınır tabakası
kalınlığı için deneysel olarak elde edilen aşağıdaki ilişki kabul edilir.

0.16
(x) 
Re1x 7

Birçok deneysel incelemenin sonucunda elde edilen bağıntılar değerlendirilerek, geniş bir
parametre aralığını kapsayan Reynolds sayısı ve bağıl pürüzlülüğe bağlı direnç katsayısının
değişimi Şekil 6.5’de verilmiştir. Laminer sınır tabakası akımı için direnç katsayısı sadece
Reynolds sayısının fonksiyonudur, yani plaka yüzeyinin pürüzlülüğüne bağlı değildir.
Türbülanslı akım için yüzey pürüzlülüğü kayma gerilmelerini etkiler ve dolayısıyla direnç
katsayısını da. Bu durum boru akımları ile benzerlik taşır. Bu yüzden farklı malzemeler için
pürüzlülük değerleri Tablo?’den alınabilir.

Akışkan cisim yüzeyi boyunca ilerlerken hızını düşürücü bir basınç gradyenine, dP/dx,
maruz kalırsa ve cismin uzunluğu yeteri kadar büyükse akışkanın cisim yüzeyinden ayrılması
olasıdır. Bu durumun gerçekleştiği ilk noktaya ayrılma noktası denir. Matematiksel olarak

du
0
dy A

şeklinde ifade edilir. Ayrılma noktasından sonra cismin üzerinde boşluk olamayacağından
akışkan bu bölgede ters yönde hareket eder. Bazı durumlarda ayrılan akışkan daha ötede cisme
yeniden temas edebilir.
sinir tabakasi
ayrilma hatti

y
U

u(y) ayrilma
bölgesi

ayrilma noktasi

u
0
y y 0

Şekil 6.3

Sınır tabakası akımında sınır tabakası kalınlığından başka fiziksel büyüklükler de


tanımlanır. Bu büyüklükler türbülanslı sınır tabakası akımlarının incelenmesinde önemlidirler.
Yer değiştirme kalınlığı ve momentum kalınlığı

6.2 Cisimler Etrafı Akım

Hareket eden bir akışkan ortamı içinde bir cisim veya durağan akışkan ortamı içinde
hareket eden bir cisim üzerinde cisim ile onu çevreleyen akışkan arasındaki etkileşim yüzünden
bir bileşke kuvvet meydana gelir. Cisme akım yönünde etki eden bileşke kuvvete direnç
kuvveti, akıma dik yönde etki eden bileşke kuvvete ise kaldırma kuvveti denir. Direnç ve
kaldırma kuvveleri sırasıyla direnç katsayısı ve kaldırma katsayısı diye adlandırılan boyutsuz
parametrelerle aşağıdaki gibi ilişkilendirilir.

FL FD
CL  CD 
1 1
V 2 A V 2 A
2 2

Burada CL ve CD sırasıyla kaldırma ve direnç katsayıları, L ve D sırasıyla kaldırma ve direnç


kuvvetleri, ρ akışkan yoğunluğu, V cisme yaklaşan serbest akım hızı, ve A cismin karakteristik
bir alanıdır. Genellikle cismin akım yönüne paralel doğrultudaki izdüşüm alanı olarak alınır.
Kaldırma ve direnç katsayıları genellikle deneysel verilerle elde edilirler. Çeşitli cisimler için
direnç ve kaldırma katsayıları Tablo 1 ve 2’de verilmiştir.

Cisim üzerinde meydana gelen direnç kuvveti iki bileşenden oluşur, biri sürtünme veya
viskoz direnç, diğeri ise basınç direncidir. Sürtünme direncine cisim üzerinde viskoz etkilerin
doğurduğu kayma gerilmeleri sebep olur. Sürtünme etkileri cisim etrafında hareket eden
akışkanın yörüngesini önemli derecede değiştirebilir. Bu sürtünme etkileri cismin arkası ile önü
arasında akım yönünde meydana gelen basınç düşüşüne sebep olur. Bu etki de basınç direncidir.
Dirence iki farklı etki (sürtünme ve basınç) sebep olmasına rağmen, bunları ayrı ayrı belirlemek
çoğunlukla zordur. Çoğu durumda ayrı ayrı direnç bileşenlerinden ziyade toplam direnç
katsayısı verilerek toplam direnç ile ilgilenilir.
Direnç katsayılarını belirlemek için yapılan çalışmaların çoğu rüzgar ve su tünelleri ile
yapılan deneysel incelemelerdir. Viskoz ve sıkıştırılamaz bir akım alanı içinde pürüzsüz birer
silindir ve küre için deneysel elde edilen direnç katsayılarının Reynolds sayısına göre
değişimleri Şekil 6.6’de verilmiştir. Şekil 6.6’de görüldüğü gibi pürüzsüz bir silindir ve küre
için direnç katsayıları sadece Reynolds sayısının fonksiyonudur ve Reynolds sayısıyla ters
orantılıdır. Bu tip bir akım alanı için Reynolds sayısında karakteristik boyut olarak silindir ve
kürenin akıma dik yöndeki izdüşüm çapı alınır. Şekil 6.6’de değişik Reynolds sayılarında 5
farklı durum A, B, C, D ve E diye işaretlenmiştir. Bu durumlar için tipik akım davranışları Şekil
7’de gösterilmiştir.

(A) Re1 (B) Re10

(C) Re100

(D) Re1000 (E) Re200000


Reynolds sayısının 1 değerine kadar (Durum A), akışkan tabakaları ayrılma meydana
gelmeksizin cismin etrafında simetrik ayrışarak hareket ederler. Bu şartlar altında direnç
katsayısı bağıntıları küre için

24
CD  Re<1
Re

eksenine dik yöndeki akım alanı içindeki silindir için ise

10
CD  Re<1
Re

olarak bulunmuştur. Reynolds sayısının yaklaşık 10 olduğu durumda (Durum B) simetriklik


bozulmaya başlıyor ve cismin arkasında sabit bir ayrılma bölgesi oluşuyor. Daha büyük
Reynolds sayısında yaklaşık 100 olduğu durumda (Durum C) ise ayrılma bölgesi genişliyor ve
kararsız bir hale geçiyor. Bu durumda cismin yüzeyinde ayrılma meydana gelen noktadan
itibaren cismin arkasında meydana gelen kararsız akım alanı, wake, oluşur. Daha yüksek
Reynolds sayılarında (Durum D), Re>1000, türbülanslı sınır tabakası akımı meydana gelir ve
ayrılma meydana geldiği noktadan itibaren cisim arkasında türbülans wake leri oluşur. Wake,
sınır tabakası ayrılması sonucu ortaya çıkan artık cisim etrafında bilinen bir yörünge takip
etmeyen anlık rastgele değişken hareketlenmelerin sebep olduğu düşük basınçlı bölge akımıdır.
Sınır tabakası laminer ise wake geniş, türbülanslı ise daha dardır, durum D ve E’de görüldüğü
gibi. Reynolds sayısı 200000’i aşınca (Durum E) sınır tabaka cismin yüzeyinden ayrılarak o
bölgede sürtünmenin etkisi kalktığından ve de durum E’de C’den daha dar bir türbülans wake
bölgesi oluştuğundan direnç katsayısı önemli derecede azalır, çünkü sadece cismin gerisinde
meydana gelen karmaşalı akımın yol açtığı direnç kuvvetleri kalır. Reynolds sayısı arttıkça
türbülans wake bölgesinin daraldığı gözlemleniyor (Durum D ve E), durum D’de E’ye nazaran
daha geniş bir türbülans wake bölgesi görülüyor. Reynolds değerinin bu değerleri arasında
direnç katsayısı akım hızından, dolayısıyla Reynolds sayısından bağımsız hale gelerek sabit bir
değer alır. 1000<Re<200000 arasında küreler için bu değer 0.44, silindirler için ise yaklaşık
1‘dir. Ayrılma ve dolayısıyla düşük basınçlı wake bölgesi meydana gelen durumlarda (Durum
D ve E) basınç direnci toplam direnç üzerinde daha büyük rol oynar. Öte yandan, düşük
Reynolds sayılı akımlarda (Durum A ve B) sürtünme direncinin toplam direnç üzerinde daha
büyük rol oynar.

Farklı Reynolds sayısı mertebelerinde akım ve buna bağlı olarak da direnç katsayısı
farklı davranışlar sergiler. Düşük Reynolds sayılarında akımda sürtünme kuvvetleri baskındır.
Bundan dolayı, Re<1 olduğu bir akımda atalet etkileri ihmal edilebilir ve sürtünme
kuvvetlerinin baskın olduğu bu durumda akışkan cisim yüzeyine düzgünce sarılır Şekil ?A’da
görüldüğü gibi. Bu durumdaki direnç katsayısı Reynolds sayısı ile ters orantılıdır ve küre için

24
CD  ( Re<1)
Re

Bu durumda:

= = =3
şeklinde elde edilir ve bu denklem Stokes yasası adıyla anılır. Bu bağıntı çoğu zaman havadaki
toz parçacıkları ve suda asılı katı parçacıklar için de kullanılmaktadır.

Şekil 6.4’de akıma paralel yerleştirilmiş düz bir plaka için direnç katsayısı verileri, Şekil
6.5’de ise pürüzsüz silindir ve küre etrafı akım için direnç katsayıları veriliyor. Açıkça
görülüyor ki direnç katsayıları cismin şekline, yani ne kadar akıma kolay yol veren, streamline,
bir şekle sahip olduğuyla önemli derecede ilişkili. Cisim ne kadar yüksek derecede akıma kolay
yol veren bir şekle sahipse direnç katsayısı o kadar düşük oluyor. Akıma kolay yol verme
şekilciliğinde amaç sınır tabakası ayrılmasını engellemek olmalıdır. Çünkü, ayrılmanın
meydana gelmediği durumlarda basınç direnci bir önem arz etmediğinden sadece sürtünme
direncinin etkisiyle toplam direnç katsayısı bir hayli düşük olur. Örneğin, Şekil 6.7’de verilen
iki farklı cisim ele alalım. Biri D çaplı silindir, diğeri ise en etli kısmının kalınlığı 10D olan bir
kanat. Her iki cisim de sayfa düzlemine dik aynı L uzunluğuna sahip olsun. Kanat kalınlığı
silindir çapından 10 kat daha büyük olmasına rağmen (Akanat=10DL, Asilindir=DL) direnç
katsayısı 10 kat daha küçüktür. Çünkü, kanat yüzeyinde ayrılma meydana gelmiyor ve
dolayısıyla wake bölgesi oluşmuyor, oluşsa da oldukça dar. Kanata nazaran çok daha küçük
olan silindir üzerinde ise ayrılma meydana gelmiş ve silindir çapına yakın bir genişlikte silindir
arkasında düşük basınçlı wake bölgesi oluşmuş. Yani, toplam dirence katkının çoğu kanatta
sürtünmeden, silindirde ise basınçtan gelmektedir. Sonuç olarak, toplam direnci etkileyen en
önemli etken basınç direncidir.

Da=Db

U
U
d  10d

(a) (b)
Şekil 6.7

Daha önce de bahsedildiği gibi, akım alanı içindeki herhangi bir cisim üzerine akışkan
tarafından etki eden net veya toplam bir kuvvet vardır. Bu toplam kuvvetin iki bileşeni vardır.
Biri direnç, diğeri kaldırma kuvvetidir. Simetrik cisimler veya simetrik akımlar için toplam
kuvvet tümüyle direnç kuvvetinden oluşur. Eğer cisim simetrik değilse veya cisim etrafındaki
akım simetrik değilse cisim aynı zamanda akıma dik doğrultuda da bir kuvvete maruz kalır. İşte
cisim üzerinde akıma dik yönde meydana gelen kuvvete kaldırma kuvveti denir. Direnç kuvveti
ve katsayısında olduğu gibi kaldırma kuvveti ve katsayısını da etkileyen en önemli faktör
cismin şeklidir. Kaldırma kuvveti üreten en yaygın kullanılan cisimler kanatlar, flaplar ve fan
kanatçıklarıdır. Genelde bu cisimler yüksek Reynolds sayısı değerlerinde çalışır ve viskoz
etkilerin sınır tabakasını ve wake bölgesini sınırladığı bir akım karakterine sahip yüksek
Reynolds sayılı akımlardır. Kaldırma kuvvetinin çoğu düşey doğrultuda veya akıma dik
doğrultuda cismin yüzeyinde meydana gelen basınç farkından kaynaklanır. Şekil 6.7’de
görüldüğü gibi bir kanatın kaldırma katsayısı Reynolds sayısının yanında hücum açısına, α, da
bağlıdır. Küçük hücum açısında akışkan kanat etrafında smoothly akıyor, sınır tabakası
ayrılması meydana gelmiyor. Yeterince büyük hücum açısında kanat küt bir cisim gibi
davranıyor ve üst yüzeyinde ayrılma meydana geliyor ve kaldırma katsayısı aniden düşüyor.
Bu durum stol olarak adlandırılır ve potansiyel olarak tehlikeli bir durumdur. Özellikle, düşük
irtifada seyreden bir uçak stola maruz kaldığında meydana gelen ani kaldırma kuvveti kaybını
yenerek tekrar uçağı belli bir irtifada kontrol edebilecek yeterli irtifayı bulamayabilir.

You might also like