Professional Documents
Culture Documents
Tanzimat ikinci dönem şairleri, sosyal ve siyasî temaları devrin şartları içinde
rahat kullanamazlar. Bunun yerine ferdî duygulanmaları ve yaşanılan hayatı dile
getirirler. Romantik edebiyatın da etkisiyle duyan, düşünen, seven, acılara tepki
gösteren, bazen de kadere karşı çıkan insan tipi ortaya çıkar. II. dönem şairlerinin
kullandığı en önemli temalar tabiat ve ölümdür. Ölüm teması Recaîzâde Mahmut
Ekrem ile Abdülhak Hamit’in şiirlerinde geniş yer tutar. Bu dönemde günlük olaylar ve
duygulanmaların yanı sıra aşk teması da işlenir. Aşk teması içinde kadın anlayışının
da değiştiği görülür. Divan şairlerinin ideal kadın tipi yerine, günlük hayatın
içindeki kadına yer verilir.
Tanzimat dönemi sanatçıları, şiir başta olmak üzere, edebiyatımızda, şekilden
muhtevaya kadar pek çok yeniliğin öncülüğünü yaparlar. Yaptıkları yenilikler,
kendilerinden sonra gelen ve yeniliği benimseyen sanatçılar tarafından daha ileriye
götürülür ve Tanzimat edebiyatı yenileşen edebiyatımızın kaynağı ve öncüsü olur.
Tanzimat ve Divan Şiirinin Benzerlikleri ve Farklılıkları
Benzerlikleri:
Nazım şekilleri benzer: Kaside, gazel, terkib-i bent, müseddes vb.
Ölçü benzer: Aruz ölçüsüyle şiirler yazılır.
Kafiyeleniş benzer.
Dil benzer: Arapça-Farsça kelime ve tamlamaların kullanılması.
Farklılıkları: Tema – Konu (içerikle ilgili)
Divan Şiirinde Tema: Aşk, tabiat, tasavvuf, ahlak, övgü (devlet ve din
büyüklerine)
Tanzimat Şiirinde Tema: Halkı aydınlatmaya yönelik yeni tema ve
konular işlenmiştir. Hürriyet, eşitlik, adalet, kanun, yönetimden ve dönemden
şikâyet vb.
Eserleri:
Roman: İntibah, Cezmi
Tarih: Devr-i İstila, Kanije, Osmanlı Tarihi, Silistre Muhasarası, Büyük İslam Tarihi
Tiyatro: Vatan yahut Silistre, Gülnihal, Kara Bela, Akif Bey, Celalettin Harzemşah,
Zavallı Çocuk
Biyografi: Evrak-ı Perişan (Fatih, Yavuz Sultan ve Selahattin Eyyubi’yi anlatır.)
Eleştiri: Renan Müdafaanamesi, Tahrib-i Harabat, Takib-i Harabat, İrfan Paşa’ya
Mektup
Hatıra: Magosa Mektupları
Eserleri:
Tercüme: Engizisyon Tarihi, Emil, Tartüffe, Rüya’nın Encamı, Endülüs Tarihi
Şiir: Eş’ar-ı Ziya
Hatıra: Defter-i Amal
Antoloji: Harabat
Makale: Şiir ve İnşa
Hiciv: Zafername
Mektup: Veraset Mektupları
Eserleri:
Eleştiri: Takdir-i Elhan
Tiyatro: Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Atala, Vuslat yahut Süreksiz Sevinç
Şiir: Nijad Ekrem, Nağme-i Seher, Pejmürde, Zemzeme, Yadigar-ı Şebab
Hikâye: Muhsin Bey, Şemsa
Roman: Araba Sevdası
Eserleri:
Tiyatro: Macera-yı Aşk, Nesteren, Eşber, Tezer, Finten, Turhan yahut Endülüs’ün
Fethi, Sabr-ü Sebat, İçli Kız, Duhter-i Hindu, İbn-i Musa, İlhan
Şiir: Sahra, Makber, Hacle, Ölü, Bunlar Odur, Divaneliklerim yahut Belde, Baladan
Bir Ses…
TEVFİK FİKRET(1867-1915)
Servetifünûn Edebiyatının kurucusu, şiir alanındaki en büyük temsilcisidir.
Sanat yaşamı iki döneme ayrılır:
a. Servetifünûn Dönemi (1885-1901): Bu dönemi Servetifünun’daki
çalışmaları oluşturur. Servetifünun anlayışına bağlı şiirlerinde işlediği konular,
özellikle aşk, doğa ve günlük yaşamda karşılaşılan bazı küçük olaylardır. Bu
dönemde “sanat için sanat” anlayışını benimsemiştir.
b. Servetifünûn’dan Sonra (1901-1915):
Servetifünun topluluğunun dağılmasından sonra yazdığı şiirlerde toplumsal
konulara yönelmiştir. “Hürriyet” ve “vatan” bu şiirlerinin başlıca temalarıdır.
Bilim, fen, teknik, insanlık gibi konuları da işlemiştir. “Toplum için sanat”
anlayışını benimsemiştir, ilk dönem şiirlerindeki bireysel acıma, bu dönemde
toplumsal başkaldırıya dönüşür.
Şiirde beyit bütünlüğünü kırmış, anlamın bir beyitte tamamlanması geleneğini
ortadan kaldırmıştır. Nazmı nesre yaklaştırmıştır.
Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanan Tevfik Fikret, aruz ölçüsünü Türkçeye
başarılı bir şekilde uygulamıştır. Şiirlerinde aruzla Türkçeyi bağdaştıran iki
şairden biridir. (Diğeri Mehmet Akif)
Hece ölçüsünü, sadece çocuklar için yazdığı şiirlerde kullanmıştır.
Divan şiirinin müstezat nazım biçimini değiştirerek “serbest müstezat” biçimini
geliştirmiştir.
Fransız şiirlerinden alınan “sone”yi kullanan ilk şairlerdendir.
Şiirlerinde “biçim”e önem veren Fikret, “parnasizm” akımından etkilenmiştir.
“Manzum hikâye” türünde şiirleri vardır: Balıkçılar, Nesrin, Ramazan Sadakası,
Hasta Çocuk.
Şiirlerinde karamsarlık hâkimdir.
Şiirlerinde yabancı sözcük ve tamlamalara çok yer vermiştir. Dil, konuşma
bölümlerinde sade; tasvirlerde oldukça ağırdır.
Divan edebiyatıyla bütün bağlarını koparmış; Batı edebiyatını, özellikle de
Fransız edebiyatını örnek almıştır.
İnsanları birbirine düşürdükleri için bütün dinlere düşmandır. Tarihe ve kutsal
değerlere de karşıdır. Dinlerin tutumlarını beğenmemekle birlikte Allah’ı kabul
eder.
Recaizâde Mahmut Ekrem’in “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.”
anlayışıyla başlayan şiirin konusunu genişletme girişimine genişlik getirmiştir.
“Sis” şiirini toplumu sıkan hürriyetsizliğe karşı yazmıştır, İstanbul’u olumsuz
yönleriyle anlatır. 1902’de yazdığı bu şiirde, İstanbul’u “fahişe bir kadın”a
benzeterek istibdat yönetimine ve buna boyun eğen zihniyete nefretini anlatır.
Bu şiir büyük yankı uyandırmıştır.
“Tarih-i Kadim” şiirinde din kurumunu ve tarihi eleştirir. Bundan dolayı Mehmet
Akif’le tartışır.
“Doksan Beşe Doğru” adlı şiirinde İttihat ve Terakki’nin, Meclis-i Mebusan’ı
kapatmasına gösterdiği tepkiyi dile getirir.
Ferda’da gençlere seslenmiştir.
“Balıkçılar” adlı şiiri yoksulluğu anlatan manzum hikâye türünde bir şiirdir.
Han-ı Yağma, Promete, Millet Şarkısı diğer önemli şiirleridir. Gençlere yönelik
öğretici şiirleri de vardır.
“Kulak için uyak” anlayışını benimsemiştir.
Tevfik Fikret’in nesirleri de “Dil ve Edebiyat Yazıları” adıyla kitaplaştırılmıştır.
Eserleri:
Rübab-ı Şikeste (Kırık saz): İlk şiir kitabıdır (1899). Aşk, kahramanlık, aile
sevgisi, doğa gibi konuları işlemiştir. Servetifünun tarzındaki şiirleri yer alır.
Rübab’ın Cevabı: Servetifünun tarzındaki şiirleri yer alır.
Haluk’un Defteri: Sosyal, ahlaki, milli, duyguları içeren, Haluk’un kişiliğinde Türk
gençlerine seslenen, öğüt veren bir eserdir. Didaktiktir.
Şermin: Hece vezniyle çocuklar için yazdığı şiirleri yer alır. (1915)
Tarih-i Kadim: Edebiyat bilgileri barındıran ders kitabı
Eserleri
Şiir: Tamat (gençlik şiirleri)
Özdeyiş: Tiryaki Sözleri (Türk edebiyatında özdeyiş türündeki ilk eserlerdendir.)
Gezi Yazısı: Hac Yolunda, Avrupa Mektupları, Suriye Mektupları, Afak-ı Irak
Makale-Deneme-Sohbet: Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh
Tiyatro: Körebe, Yalan, Küçükbeyler
İnceleme: Shakespeare, Kadı Burhanettin
Eserleri:
Şiir: Göl Saatleri, Piyâle
Nesir (Deneme, Sohbet, Fıkra): Bize Göre, Gurebâhâne-i Laklakan
Gezi yazısı: Frankfurt Seyahatnamesi
Ünlü Şiirleri: Şi’r-i Kamer (şiir dizisi), Merdiven, Tahattur, O Belde, Bir Günün Sonunda Arzu
“Şi‘r-i Kamer”ler:
*Bağdat’ta geçen çocukluğuna ait hâtıralar ve intibalarla, sonraki şiirlerinde platonik aşkla
karışacak olan derin bir anne sevgisi, güneşten kaçıp çöle hayat veren geceye sığınma, hastalık,
ölüm gibi şairin çocukluğundan gelen, bazen şuur altında gizlenmiş duyguların izlerini taşır.
1. Ziya Gökalp Ve Çevresine Sade Bir Dille Ve Hece Ölçüsüyle Yazılan Şiirler:
*Ziya Gökalp’in başını çektiği bu şiir anlayışında, Milli Edebiyatı oluşturan düşünceler
hâkimdir.
*Mehmet Emin Yurdakul'un sade bir dille ve hece ölçüsüyle şiir yazma konusundaki çıkışı,
Genç Kalemler dergisinde yazan ve kendilerine Yeni Lisancılar denen şairleri de tetiklemiştir.
*Ziya Gökalp bu gruba sonradan katılmasına karşın, etkisi en büyük olan sanatçıdır.
*Bu dönemde Ziya Gökalp etkisinde, sade bir dille ve hece ölçüsüyle millî konuları öne
çıkaran, halka moral aşılayan, milliyetçilik fikrini destekleyen, didaktik şiirler yazılmıştır.
*Ziya Gökalp’in;
“Aruz sizin olsun hece bizimdir,
Halkın söylediği Türkçe bizimdir;
Leyi sizin, şeb sizin, gece bizimdir,
Değildir bir mana üç ada muhtaç.” dizeleriyle ortaya koyduğu anlayış, bir ilke haline gelmiş;
hece ölçüsüyle şiir yazmak, aruzla şiir yazan şairleri de etkileyecek şekilde edebiyatta yer etmiştir.
*Bu şiirlerin sanatsal yönü zayıftır.
*Ziya Gökalp, “Köy” şiirinde köylülere seslenip onlara öğüt verirken o dönemin konuşma dilini
kullanmış ve açık bir şekilde köylülere seslenmiştir.
*Ziya Gökalp başta olmak üzere şairlerin fikri yapısının şiirlere yansıdığı görülür.
*O döneminde bu anlayışla şiir yazan şairler arasında, Ali Canip Yöntem, Hamdullah Suphi
Tanrıöver, Celal Sahir Erozan, Necmettin Halil Onan, Halide Nusret Zorlutuna, Şükûfe Nihal de yer
alır.
*Fuat Köprülü de bu anlayışın destekçilerindendir.
Eserleri:
Manzum: Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanı,
Dicle Önünde, Hastabakıcı Hanımlar, Turan’a Doğru, Zafer Yolunda, İsyan ve Dua,
Aydın Kızları, Ankara
Manzum-Mensur: Mustafa Kemal
Mensur: Fazilet ve Asalet, Türkün Hukuku, Halk Hükümeti-Halkçılık, Kral Corc’a,
Dante’ye
Eserleri:
Han Duvarları, Dinle Neyden, Çoban Çeşmesi, Gönülden Gönüle, Bir Ömür Böyle
Geçti, Elimle Seçtiklerim, Heyecan ve Sükun
Tiyatroları: Özyurt, Canavar, Akın, Kahraman
Eserleri:
Not: Yahya Kemal’in eserlerinin kitap haline gelişi, ölümünden sonra İstanbul’da
kurulan Yahya Kemal Enstitüsü tarafından gerçekleştirilmiştir.
Şiir: Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyle, Rubâîler ve Hayyam Rubâîlerini
Türkçe Söyleyiş (iki kitap), Bitmemiş Şiirler
Nesir: Azîz İstanbul (İstanbul hakkında yazıları), Eğil Dağlar (Millî Mücadele
hakkında yazıları), Edebiyata Dâir, Târih Musâhabeleri, Mektuplar-Makaleler
Hikâye: Siyâsî Hikâyeler
Biyografi: Siyâsî ve Edebî Portreler
Anı: “Çocukluğum, Gençliğim, Siyâsî ve Edebî Hâtıralarım”
Eserleri:
Safahat (Manzume külliyatının genel adı.)
Mensur Eserleri: Tefsîr-i Şerif, Hadîs-i Şerif, Kur’an’dan Âyetler, Vaazlar, Makaleler
Tercüme: Müslüman Kadını, Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un
İslâm’ı Müdafaası, İslâmlaşmak, İslâm’da Teşkîlât-ı Siyâsiyye, İçkinin Hayât-ı Beşerde
Açtığı Rahneler, Anglikan Kilisesine Cevap