You are on page 1of 39

Gençlere 15 Nasihat

Nureddin Yıldız Hocaefendi

1
Pdf dosyası t.me/sosyaldokunotlari kanalı tarafından
hazırlanmıştır.
İÇİNDEKİLER

Müslüman Gence 15 Nasihat Serisini Neden Yap ıyorum? …… 04


Hidayetin kıymetini bil ve şükret! ……………………………………..……………… 06
Düşsen de yıkılma! ………………………………………………………………………………… 09
Sabret kazan! ………………………………………………………………………………………….. 11
Mutlaka arkadaş seç! ………………….………………………………………………………. 14
Dış görüntün içindeki imanı yansıtsın! ………………………………………….. 16
Kur'an ve Cami adamı ol! ………………………………………………………………….……… 18
Ümmet sevdalısı ol! …………………………………..………………………………………………… 20
İşlerini 'öncelikli' ve 'önemli' olarak ayır! ……………………………………………… 22
Âlimlere hürmet et ama putlaştırma! ……………..……………………………………. 24
Teknoloji silahını kullan ama kukla olma! …………………………………………… 26
Kişilere takılma, İslâm'a sarıl! ………………………………………………………………..... 28
İmanını taze tut, kendini yenile! ……………………………………………………………… 30
Evliliği ciddiye al! ………………………………………………………………………………………….. 32
Sportif, çevik ve hareketli ol! ……………………………………………………………………. 34
Eğlenmeyi bil ama raydan çıkma! ……………………………………………….……….. 37
Bismillahirrahmanirrahim.

Bu toprakların yarın İslam'ı yaşayacak, Kur'an


nizamını ayakta tutacak gençlerine 15 kuralla
temel dinamiklerini ayakta tutacak bilgi vermek
istiyorum.

Özellikle genç kardeşlerim hüsnüzan ederek 'Bu hoca


bize iyi öğüt verir.' diye düşünerek bana yönelttikleri
sorulardan kaynaklanıyor bu.

Genç hayata yeni başlamış, islami anlayışa yeni


dönmüş. Genç kız tesettüre yeni girmiş. Veya genç
delikan okulu bitirmiş, bitirecek, okul okuyor.

"Şimdi ben bundan sonra Müslümanca yaşayayım."


diye bir gayreti var.
Bu gençlere hem dua ediyorum; Allah sizin yardımcınız
olsun. Sizi şeytandan, şerden, kötülükten muhafaza
buyursun. Hayatınıza hareket, bereket ve lezzet versin.
Ahiretiniz cennet olsun.

Hem de nasıl olsa ilmihal bilgilerinden namazı, orucu,


tahareti ve anne/babaya itaati, benzeri şeyleri
biliyorsunuz, öğreniyorsunuz.

Hayat tarzınızı müslümanca, genç yaşta olgun bir


müslüman gibi yürütebilmeniz için size 15 maddelik
tavsiyem var.

İnşâallah sizin için faydalı olur, hayırlı ve bereketli olur


diye umuyorum. Ve sizi Allah'a emanet ediyorum.

Selamun aleyküm.

05
01
Hidayetin kıymetini bil ve şükret!

Sevgili Gencim; Allah kendisine, O’nun Kur’an’ına ve


O’nun şeriatıyla yaşama arzusu olan, beceremezse de
onu arzu eden mü’min bir genç olmayı sana nasip
ettiyse yani Allah sana hidayet nasip ettiyse bunun
şükrünü yapman gerekir.

Bu hayatta Allah’ın koyduğu en önemli kanunlardan


biri şudur: Şükredenin elindeki nimet arttırılır, şükrünü
yapmayanın nimeti alınır.

Hidayet olmak: İnsanların yığın yığın kitle kitle


cehenneme koştuğu bir dünyada, senin Kur’an ehli,
iman ehli, ara sıra namazı kaçırsan da ezan da kulağı
olan genç olman Allah’ın bir hidayetidir.

Bu hidayetin kıymetini bilmek lazım.

06
- Konuşurken, "Elhamdulillah, Rabbim beni hidayet
etti!" de. Eylemini yaparken eylemin şükür eylemi
olsun.

- Meselâ tıka basa yemek yediğin için esneyip uyuya


kaldığında namaz kılmazsan o nimetlere nankörlük
yapmış olursun.

- Allah sana İhyâu Ulûmi’d-Dîn okuyup öğrenmeni


nasip etti, bu bir nasip meselesidir. İhyâu Ulûmi’d-
Dîn okuduktan sonra sen de hiçbir şey değişmedi
ise eylemsel bir şükür yapamadın demektir.

- Meselâ, Kur’an okumayı öğrendin, haftada 1 sayfa,


2 sayfa en azından oku ki hidayetin şükrünü yapmış
olasın. Sözlü şükür, eylemli şükür..

- Allah sana müslüman bir anne/baba verdiyse


şükrünü yapacaksın! Müslüman anne babanın
kıymetini bileceksin.

07
Şükürsüzlüğün, nankörlüğün en önemli göstergelerinden
biri: aceleciliktir.

- Sakın acele etme! Aceleciler nankörlük olurlar.

➢ Nedir acele?

Evlendin, Allah sana mü’min bir eş verdi. Sen de


mü’minsin o da mü’min. İki hafta sonra dünyanın en
takva ailesi, en huzurlu ailesi olmak istiyorsun.

Hayır, acele etme! Bu meyveyi on sene sonra


görebilirsin, yirmi sene sonra görebilirsin.

Acele etmek Allah’ın işine karışmaktır. Her karıştığında


nankörlük etmiş olursun, geri alır.

Allah’ın hidayetinin, Müslümanlığın, Müslüman genç


olmanın şükrünü yap!

08
02
Düşsen de yıkılma!

Elhamdulillah, müslüman gençsin, müslüman Asiye


olmak isteyen genç kızsın. Ama insansın, asla masum
değilsin.

Ne demek masum değilsin? Yani Peygamber ya da


melek değilsin.

Yani sen, müslüman genç, Mescid-i Aksâ’yı omuzlarına


alıp, omuzlarında hürriyetine kavuşturuncaya kadar
sırtında taşımaya hazır bir gençsin.

Elhamdulillah! Yüreğini görür gibiyim, Uhud dağı


taşıyorsun yüreğinde sanki!

Ama masum değilsin. Yanılabilirsin, günah


işleyebilirsin, hata edebilirsin. Dünyada bin sene ömrün
olsa yapmaman gereken bir şeyi yapabilirsin.

09
Meselâ annene el kaldırabilirsin. Maâzallah! Hepsi
olabilir bunların, olmaz inşâallah ama olabilir, çünkü
masum değilsin.

Sakın yıkılma! Böyle bir şey olduğu zaman bil ki, sana
hidayet, İslâm, Kur'an, Cennet sevdası aşılayan Allah o
halinle de seni bekliyor.

Aç ellerini, "Rabbim, bu hatamı mağfiret buyur, bundan


sonra ben temiz devam edeceğim." de ve tövbe et.
Tövbende gerçekçi ol ve asla korkma.

Peygamberler ve melekler hariç, sıfır hatalı kul yok bu


dünyada. Hangi hata olursa olsun tövbe et, ondan
kurtul, tertemiz devam et! Bir daha düştüm bir daha, bir
daha düştüm bir daha..

Ölünceye kadar, tamam mı?

10
03
Sabret kazan!

Sevgili genç kardeşim! Sana üçüncü nasihatim:


sabırdır.

Sabır: senin ayaklarınla yürüdüğün yolda, Allah’ın


planlarına göre yürümen demektir.

Meselâ 500 metreyi yürüyeceğin zaman bir ayak 75


santim açılıyor. Uçamazsın, adım adım yürüyeceksin
işte. 500 metreyi 75'e böleceksin, o kaçsa o kadar
da oraya gideceksin. Daha ötesi çıldırmaktır,
çatlamaktır.

Bu müslümanca hayatı Allah’ın kaderi ve planlarına


göre yaşayacağız.

Sabredeceksin! Sabredenin kazandığı bir hayatı


yaşıyoruz biz.
1. Dünyada küfrün saldırılarına karşı sabret, yılma!

2. Şehvetlerin seni saldırı altında tuttuğu, baskı


yaptığı zamanda şehvetlerine karşı sabret, yılma!

3. Annen baban dahil insanların seni


anlamamasına karşı sabret, yılma!

4. Sabah namazında uykunun baskısına sabret,


yılma!

Bir kenara not et: “Sabredenlerin kazandığı bir


imtihandayız.”

Şunu da unutma: uyuşukluk sabır demek değildir.

Sen çırpınıyorsun gayret ediyorsun, bir türlü olmuyor.


Çünkü adımın 75 veya 80 santim senin ama sen
yola devam ediyorsun, sabır bu.
Kur'an'ı herkes üç saatte öğrendi, sen onuncu
saattesin ama hâlâ düzgün okuyamıyorsun. Sen
öğrenmeye devam et, korkma!

Fırsatın olursa Peygamberlerin hayatından, Allah’ın


salih kullarının hayatından örnekler okuduktan sonra
baktığında hepsinin ortak paydasının sabır olduğunu
göreceksin.

Herkes bir azap çeşidi, bir imtihan çeşidinde durdu


ve kazandılar ama hepsinin ortak paydası sabırdı.

Sen de bu müslüman genç hayatında, Allah’ın


izniyle ileri yaşlara geldiğinde tertemiz Allah’ın razı
olacağı bir geçmişi yaşamanın sevinciyle eğer,
altmış/yetmiş yaşına gelmek istiyorsan; sabır hayat
tarzın olsun.
04
Mutlaka arkadaş seç!

Genç kardeşim, gıda seçmiyor olabilirsin helal oldukça


her şeyi yiyebilirsin. Elbise de seçmiyor olabilirsin, setr-i
avret sağladıktan sonra istediğini giy.

- Asla arkadaş ve çevre konusunda seçicilikten


vazgeçme!

- Seç, seçmediğin ve elemediğin insanla arkadaşlık


yapma!

- Kendin oluşturmadığın çevren senin çevren değildir.

Ne edersen et: hafız olsan, âlim olsan, ne olursan ol,


arkadaşların gibi yaşamak zorundasın.

Allah Teâlâ sana hidayet nasip etmiş müslüman


delikanlısın, müslüman hanım kızsın. Elhamdulillah de!

14
Şükret ama bil ki; dondurma güneşin altında durmaz,
dolabında durur. En güzel çiçek de mermeri üstünde
durmaz, toprakta durur ki o da güneş ister. Bu çiçek
çürümesin burada diye alıp onu vazonun içine
koyarsan ölür orada.

Herkesin, her canlının, her değerin bir çevresi var. Sen


yiğit mü'min genç kalmak istiyorsan bu yüreği
taşıyanların yanında duracaksın!

Seni melekler, seni umutla bekleyenler arkadaş grubun


ve çevrenden tanıyacaklar. Bunu hiç unutma!

Yalnız mı kalayım? Yalnızlık isteme, ama oluşuncaya


kadar o aradığın çevre geçici yalnızlığa bile razı ol.

Çevresinden etkilenmemiş tek bir genç yoktur!


Kesinlikle etkilenir, iyi ve kötü şüphesiz.

Unutmuyorsun, çevren sensin!

15
05
Dış görüntün içindeki imanı yansıtsın!

Güzel, yiğit, Ümmet-i Muhammed’in umudu genç


kardeşim: iç ve dış imanın, ibadetin dengede gitsin.

➢ Bizim iç ibadetimiz, imanımız var:

- Yani Allah’a karşı vazifelerimizin iç bölümleri olan


tevekkül, sabır, haşyet bunlardan bazılarıdır.

- Namaz, oruç ve benzeri ibadetler dış


eylemlerimizdir.

Yani bizim bir içimize ait iman dünyamız, bir de dıştan


izlenen iman dünyamız var.

Allah sevgimiz, Peygamber sevgimiz, Ashâb-ı Kirâm


sevgimiz gibi duygular iç duygularımızdır. Allah'a
tevekkül ediyoruz, umut bağlıyoruz, Allah'tan
korkuyoruz meselâ bunlar iç meseleler.

16
Müslüman iyi bir insan, bunları dengede yaptığı zaman
ahiretini garanti eder.

Allah’a tevekkülü sonsuz ama sabah namazında


sorunu var. Olmaz ki! Veya sabah namazını hiç
kaçırmayan birinin tevekkül sorunu olabiliyor. Yani iç
problem, olmaz!

Dengede müslümanlık yaşamak zorundayız, bu kalp ve


organ ibadetlerimiz arasında denge anlamına geliyor.
Gözümüz önemli, kulağımız önemsiz diyemediğimiz
gibi birini bırakıp öbürünü bırakamayız.

Sen, ailen, çevren ve Rabbin. Bu dört şeyin bulunduğu


bir müslümanlık yaşayacaksın.

Bir tarafa doğru çekiliyorsan, ya biri çekiliyorsa ya da


sen kendini kaydırıyorsan yanlış gidiyorsun. Dikkat et
raydan çıkıyorsun!

Rayda dümdüz git, Allah'ın izniyle Hamza, Mus'âb,


Ömer, Ali, Osmân, Muaz radıyallahu anhum seni
bekliyor.

17
06
Kur'an ve Cami adamı ol!

Kur’an ve cami adamı olacaksın!

Kur’an ve cami, bu iki şey; milyon tane tarikatı, milyon


tane cemaati, milyon tane partisi de olsa müslümanların,
bu iki şey müslümanlığındır, kimsenin değildir.

Dolayısı ile camiye gidince sen, Allah’ın huzuruna


gidiyorsun. Kur’an okurken sen, Allah ile konuşuyorsun.

Hangi tarikattan ders almış olursan ol, hangi


mezhepten olursan ol, Kur'an ve cami ortak
paydamızdır.

Kur'an ve caminin adamı olmak ne demektir?

18
Kur’an’ı ve camiyi günlük hayatında kimsenin kabul
etme.

Sen ne kadar Kur’an’lı, ne kadar camili isen o kadar


müslümanca gelişiyor, Kur’an okudukça ve camiye
gittikçe iyisin demektir.

E, okul uzak olduğu için beş vakit gidemiyorum. Olabilir,


o zaman dört, üç, iki veya bir vakit gidersin. "Haftada
iki gün muhakkak iki vakit gideceğim." diye prensip
koyarsın.

Kur’an’ı, her gün hatmedemeyebilirsin, edilmez zaten.


Senede bir de edemeyebilirsin, zor olabilir. Ama
"Allah’ın izni ile her ay bir cüz okuyacağım." diyebilirsin,
misal.

Kur'an ve cami kimsenin değil, senindir.


Sen de Cami’ninsin Kur'an'ınsın.

19
07
Ümmet sevdalısı ol!

Genç kardeşim, bizi insanlar olarak, kâinatı, bütün


mahlukatı yaratan Allah’tır, bunu biliyorsun zaten.

Şunu unutma: Allah bütün insanları iki gruptan biri


olarak görüyor, ya mü’min ya kâfir. Bunun başka çeşidi
yok.

Sen insanları mü’min ve kâfir olarak görmedikçe


Allah’ın baktığı gibi bakmıyorsun demektir. Şucu bucu
gördüğün an sen yeni bakış tarzı ürettin demektir.

Mü’min diyor Allah, Onlara da Ümmet-i Muhammed


diyor. Kâfir diyor, onları başka kategoride görüyor.

Bakış tarzını böyle belirleyerek devam et. Çünkü Allah


mü’min ve kâfir diyor, sen şucu bucu diyerek üretim
yapma!

20
Ağacın kökünde dolaşırsan meyvelerinin tamamını
göremezsin. Sadece ağacın dibine düşen bir iki elmayı
görürsün. Yukardan baktığında; ağacın bütün dalları,
yaprakları, meyveleri, gözünün önünde olur.

Ümmet düşünceli olursun, Ümmet-i Muhammed


sevdalı olursun, kazanırsın.

Yoksa o muhteşem ağacın dibinde kaybolup


gidebilirsin.

Dikkat et!

21
08
İşlerini 'öncelikli' ve 'önemli' olarak ayır!

Sevgili genç kardeşim, hem insani kimliğimizde, hem


müslümanlığımızda bizimle ilgili “gerekli şeylerin” bir
öncelikli olanları var, bir de önemli olanları vardır.

Meselâ senin karnının doyması için ekmek ve salata


nedir? Biri önemli, öbürü öncelikli.

Oturmak için bir sandalyeye de ihtiyacın var, bu önemli


bir konu. Nefes almaya da ihtiyacın var, o öncelikli.

Hayatı öncelikliler ve önemliler olarak dizayn et. Sen


her zaman öncelikliyi kullan, dinde de böyle yap.

İman, öncelikli bir konudur. İmanı olmayınca insanın


namazı ne olacak? İmanla namaz yan yana gelince
iman öncelikli. Namazla Kur’an okumak bir araya
gelince farz namaz öncelikli bu sefer.

22
Hayatı ibadette, insani ilişkilerde, özel hayatında
önemliler ve öncelikliler diye ikiye ayır.

Tâ genç yaştan bunu yapmaya alışırsan, Allah’ın


izniyle ellili altmışlı yaşlarına geldiğinde -Allah ömür
verdikçe- saat gibi işlersin. Beş lira kazanılacak bir
işten bir lira kazanma şanssızlığına düşmezsin.

Meselâ Cuma ezanı okununca en önemli iş, en öncelikli


iş anında cumadır. Oturup orada Cuma namazına
gitmeyip on cüz Kur’an okusan batarsın.

Hayatı öncelikli işlerim ve önemli işlerim diye iki


kategoride yaşayacaksın.

10

23
09
Âlimlere hürmet et ama putlaştırma!

Güzel gencim benim; müslümanca yaşamak istiyorsun


ya, bu ümmetin âlimlerine-şeyhlerine ihtiyacın olacak
yalnız gidemezsin.

İşi gücü bırakıp âlim olamazsın, âlimsen zaten senin


gibi âlimlere yine ihtiyacın olacak, tek başına olmaz
çünkü Peygamber değilsin.

➢ Bu seni şöyle bir kural sahibi yapmayı gerektiriyor:

- Âlimsiz ve şeyhsiz olamıyorsan eğer, âlimleri ve


şeyhleri değerli görmen gerekir ama
putlaştırmadan.

- Onların ilminden, örnekliğinden istifade edeceksin.

- Onları birbirine kırdırma, onları oyuncağın


zannetme.

24
Onlar belki filan noktada hak etmiyor olsalar bile
Peygamber’in (aleyhissalâtu vesselâm) vekili onlar.
Onlara uzattığın dilin, onların önünde uzattığın ayağın
başka bir yere temas edebilir dikkat et!

- Onların oyuncağı olma, onlarla da oynama. Arı gibi


ol! Kon âlimlere ve şeyhlere, al onları özü itibariyle;
git evine, git işine.

- Fetva avcısı olma. Din öğrenen müslüman ol. Öğren,


öğrendiğinle amel et.

- Onların kendi aralarında, kendi düzeylerinin


gerektirdiği tartışmalara alet olma sakın.

Namazı, ibadeti, takvası, dünyaya tenezzülsüzlüğü


itibarıyla beğendin mi bir zatı; onun peşinden git.
Baktın, o da senin gibi dünya peşinde dolaşıyor birini
daha ararsın, put değil çünkü.
10
Teknoloji silahını kullan ama kukla olma!

Güzel gencim, teknolojiyi iki tarafı da kesebilen bıçak


olarak bilip kullanacaksın.

Bugün dünyadaki bütün rezillikler, hemen hemen


tamamı internetten yayılıyor. Ama sen beni internetten
dinliyorsun şimdi. Kabe’de kılınan namazı internetten
izliyorsun.

İki tarafı da kesiyor bu bıçağın, ne demek?


Sen kullanamazsan elini keseceksin, kullanırsan bu
senin lehine olacak.

Teknolojiye lanet etmeye kalkma!

Teknolojinin önünde Allah seni imtihan edecek, bunu


hayra kullanacaksın.

26
Şeytan şerri de önüne çıkaracak: meselâ âyet, hadis,
tefsir veya Kur’an dinlerken Youtube’da karşına başka
bir rezalet çıkacak. Ama kapatmayı bileceksin, “Bir
bakayım.” demeyeceksin.

Yürüdüğün sokakları da böyle yürümüyor musun


zaten? Sokaklar sen yürüyesin diye meleklerle mi
donatılıyor?

Binbir melanet olan bir caddeden camiye gidiyorsun,


takılıp kalmıyorsun.

Unutmuyorsun; teknoloji şerrin ve hayrın en güzel


silahıdır. Sen hayrın adamıysan hayır adına onu
kullanacaksın. Şerrin adamıysan, şer adına kullanırsın.

Kör bir teknoloji düşmanı olma. Kör bir teknoloji tutkunu


da olma.

27
11
Kişilere takılma, İslâm'a sarıl!

Genç adam, genç kız!

Cennete gitmek istiyor musun?


Cehennemden kurtulmak istiyor musun?
Allah’ın salih kul dediği kullardan olmak istiyor musun?
Müslümanca yaşamak istiyor musun?

Kişilere takılmayacaksın, İslâm’a sarılacaksın.


Âlim, şeyh, hocaefendi, yazar, ne olursa olsun; insana
takılma!

İnsanın önünde eğilme! Secde ettiğimiz makam


Allah’tır.

Sarılacağımız güzergahımız, rehberimiz Kur'an ve


İslâm'dır.

28
Şeytanın bugüne kadar aldattığı ve ne yazık ki
sonunda bataklığa götürdüğü, tuzağa düşmüş pek çok
gencin temel tapınaklarından birisi budur:

İslâm diye bir müslüman’ı esas alıyor. O müslüman


batınca o da batıyor bu sefer. Bu tuzağa sakın
düşmeyesin!

Âlimleri sevebilirsin ama bir çizgiye kadar. Aksi taktirde


umudunu kaybedersin. Yanılırsın, tuzağa düşersin.

Bunu anladığında iş işten geçmiş ve gençliğin bitmiş


olur.

Umarım dediğimi anlamışsındır.

18

29
12
İmanını taze tut, kendini yenile!

Genç kardeşim, sana Peygamber Efendimiz sallallahu


aleyhi ve sellem’in bir sözünü hatırlatayım: “Elbise
eskidiği gibi iman da eskir hâ!” demiş.

➢ Halbuki iman nasıl eskiyecek? Şöyle eskiyecek:

Sen on sekiz yaşındaydın; “Ben Ümmet-i


Muhammed’in Şeriat isteyen gençlerinden biriyim.”
dedin yola çıktın. Bekardın işin yoktu, talebeydin.

Yirmi üç yaşına geldin; seni evlilik pozisyonları


kuşattı, iş kuşattı, askerlikti, arkadaştı, çevren
değişti.

Ve sen hâlâ o günkü bir dinlediğin konferansın


heyecanı ile duruyorsun. Ama atmosfer üçe-beşe
katlandı. Senin imanın bu mücadeleye yetmez.

30
Şeytan sana hissettiğin ve edemediğin darbeler vurur.

- Onun için bilgini ve çevreni sürekli yenileyeceksin.

- Ağacın kuruyan yaprakları döküldüğü gibi, sen de


gerektiğinde arkadaşını dağıtacaksın, yeni arkadaş
edineceksin.

- Gerektiğinde bir kitabı bir daha okuyacaksın.

Meselâ insan senede bir defa en azından ahiret hayatı,


cennet ve cehennemle ilgili ayetler hadislerin anlatıldığı
bir ders dinlemeli değil mi?

Sen en son on iki yaşında bir camide cehennemle ilgili


ayetleri dinlemiştin; şeytan onları küllendirebilir, üstüne
kül serper.

Unutma! Elbisen, binan, oturduğun evin gibi, imanın ve


imanını ayakta tutan temel dinamiklerin hep
canlanması, aktif hâle getirilmesi lazım.

Okuyarak, dinleyerek, çevre edinerek, belki de


gezerek...

31
13
Evliliği ciddiye al!

Genç kardeşim, delikanlım, genç kızım: bekarken


ve inşallah bir gün evlenince evliliği ciddiye al ve
ibadet olarak gör.

Kudüs, Mescid-i Aksâ konusunda ne kadar şaka


yapabiliyorsan evlilikle ilgili de o kadar şaka yap.

Bu kainatta birey olarak senin evlilik gibi büyük bir


sosyal imtihanın olmayacak.

Onun için bekarken evlilik şakaları yapma,


evlenince hiç yapma!

Neden? Evliliği sana emreden Allah, namazı


emreden Allah’tır. Namazda nasıl ciddiysen
evlilikte de ciddi olacaksın, oluşumunda da
sürdürülmesinde de..

32
Hani “Bekara karı boşamak kolay.” diye bir
atasözü var ya, o bile doğru değil. Çünkü bekar da
namus, iffet, evlilik konusunu ciddi görür.

Bekarken ciddi görmeyen evliyken nasıl ciddi


görecek?

Sabah namazına kalkmak nasıl zor, yaz günü


yorgunken yatsıyı beklemek nasıl zor, okulda
imtihandan Cuma'ya yetişmek nasıl zor, evlilik de
kolay değil.

Evlilikten ürküp kaçmayacaksın! Ama evlilik şakası


yapılabilir bir şey değil, bekarken de unutma!

Meselâ sana arkadaşın, "Filanca adayla evlenir


misin?" diye teklif ediyor ve bu arada da espri
üstüne espriler patlatıyor. Onun teklifini
incelemeye bile alma! Çünkü o bir defa o bakış
tarzıyla evliliği bilmeyen biridir. Seni tuzağa
çekiyor olabilir, bilmeden de olsa!

Evliyken de bekarken de Mescid-i Aksâ'ya


baktığın gibi evliliğe bak.

33
14
Sportif, çevik ve hareketli ol!

Kız veya erkek, sana söylüyorum: çevik müslüman


olacaksın.

Allah Teâlâ’dan hastalık gelir, kas sorunun var, mide


arızan var, o ayrı.

- Müslüman genç teravihte yorulmamalı.

- Müslüman gence “Beş kilometre yürür müsün?”


dendiğinde korkudan kalp krizi geçirmemeli.

- Helal, temiz bir spor yap. Sportmen ol!

- Uyuşuk beden, sarkmış yanaklar müslüman gence


yakışmaz!

- Atik olacaksın!

34
- Yallah deyince sıçrayan, at gibi harekete hazır,
kolları, ayakları, beyni, bütün vücudu çevik
müslüman olacaksın.

- Uyuşukluk, pısırıklık, pintilik Ashâb-ı Kirâm’ın


gençlerinde yoktu, sende de olmayacak.

Spor için, "Kumar oynanıyor futbolda, onun için


yapmıyorum." diye bir mazeretin olmasın. Futbol
sporun tek çeşidi mi?

Disiplinli, kurallı evde de spor yapabilirsin, yürüyüş


yapabilirsin.

Kumar olan, setr-i avretten dolayı yapılması caiz


olmayan vesairesi var.

- Yüzme bilmelisin, ama profesyonelce öğrenerek.

- Muhakkak koşma kabiliyeti olan biri olmalısın.


Allah Teâlâ’nın sana verdiği bir kabiliyet vardır: meselâ
kaldırma kabiliyetin vardır, güreş kabiliyetin vardır.

O kabiliyeti keşfedersen onun üzerinden aktif bir spor


yapabilirsin. İlme, diplomaya, işe engel değil.

Belki günde on beş dakika vakit ayırarak ama


muhakkak çevik, hareketli müslüman olacaksın.

Böylece uykun da rahat olur, sağlığın da yerinde olur


ve gereksiz kilo mücadelesi de yapmazsın.
15
Eğlenmeyi bil ama raydan çıkma!

Genç kardeşim, gencim benim..

Gördüğün gibi sana namazı, orucu yani ibadetleri


anlatmadım, zaten sen müslümansın bunları
yapıyorsun.

Ben sana bu toplumda sosyal kimliğini müslümanca


sürdürebileceğin taktikler öğretmeye çalıştım.

Şimdi, sana son olarak diyorum ki: sakın eğlenmek, bir


miktar zevklenmek hakkın değil zannetmeyesin!

- Sen de eğleneceksin, neşeli anların olacak ama


ölçüyü kaybetmeyeceksin.

- Bunu namaz vakti veya anneni babanı üzerek


yamayacaksın!

37
- Avretini teşhir ederek yapmayacaksın!

- Arkadaşlarının gözünde palyançoya dönmüş halinle


yapmayacaksın.

- Onurun, mesleğin, ibadetin ve insani görevlerin


aksamadığı sürece istediğini sen de yap.

- Allah’ın mubahları sana da helal, çıldırmamak ve


raydan kaçmamak şartıyla!

Umuyorum bu on beş nasihatimi dinleyecek ve


yapacaksın. Bu ümmetin umudu olacaksın.

Seni Aziz ve Celil olan Allah’a emanet ediyorum.

Selamun aleyküm.

Pdf dosyası t.me/sosyaldokunotlari kanalı tarafından


hazırlanmıştır.

You might also like