Professional Documents
Culture Documents
Peygamber (S) buyurdu ki: «Her kim Islâmdan baka bir dine ya-
Her kim
lanci ve kastl olarak yemin edersc, o kimse dedii gibidir.
o seyle azab-
kendini bir cyle öldürürse, Allah onu cehennem ateinde
landrr». de öylcdir:
Bu, Sufyan'in hadis'idir. Su'be'ye gelince onun hadis'i
Rasúlullah (S) öyle buyurdu: «Her kim lslâmdan baka bir dine
kendini bir
yalanci olarak yemin ederse, o kimse dedii gibidir. Her kim
seyle keserse, kiyamet gününde yine o eyle kesilir»".
os (ui) - 1VA
(ur)- AV4
J.
180- (113) Seyban dedi ki: Ben Hasan (Basri) den iit-
.
tim, öyle diyordu: Sizden önceki ümmetlerden birinde bir zat vard.
Kendisinde bir ikin yara hasl olmutu. Yara kendisini elemlendirdii
zaman deriden yaplm ok muhafazasndan bir ok çekti ve o ikinlii
yard. Artik kan dinmedi ve nihayet öldü. Rabbmz: «Ona cenneti haram
kldim buyurmutur. Sonra Hasan clini mescide uzatt ve öyle dedi:
Evet Allah'a yemin ediyorum ki bu hadis'i bana Rasúlullah (S) den u
mescidin içinde Cündiüb (R) tahdis etmitir.
kiTABU'L-1YMANN 163
182 (114)
-
Umeru'bnu'l-Hattab (R) öyle dedi: Hayber
sahâbilerinden bir grup geldi, fu-
harbi olduu zaman Rasûlullah (S) in
sözii bir zata uratp fulân
lân ehiddir, fulân ehiddir, dediler. Nihayet
da ehîddir, dediler. Bunun üzerine Rasulullah (S):
da aba-
«Hayr! (öyle deil) ben onu çald bir bürde (hrka) yahut
164 SAHIH-t MUSLIM
dan dolay atete gördüm» buyurdu. Sonra Rasûlullah bana u cmri ver-
di: «Ey Hattab o a! Git ve halk içinde, ecnnete miü'minden bakns gir-
mez hakikatm nidâ et» buyurdu. Umer dedi ki: Eunun üzcrine Reslul.
lah'in yamndan çktm ve: Dikkat edin! u muhakkak ki Cennete mü'.
min olanlardan bakas girmez, diye nidâ ettim.
buyurdu ki: «(Ey Mü'minler!) Karanlk gecenin safhalar gibi olan kor-
kunc fitnelerden önce iyi ilerde biribirinizle sür'at yarna giriniz. O
fitneler srasnda insan miü'min olarak sabaha erer, kâfir olarak akama
dahil olur. Yahut mü'min olarak akama ular da kâfir olarak sabahlar.
Dinini dünyadan bir meta' mukabilinde satar» ".
52. Bu konuda blr hayli hadis'ler gelmitir:
YeryUzünde Allah Allah denilmez oluncaya kadar kyamet kopmaz».
eAllah Allah dlyen hiç blr kimse üzerine kyamet kopmaz» (Muslim, îymân,
zamaninin sonunda iymann gitmesi bâb'1). «Kyamet ancak serlilerin üzerine
kopacaktr».
KITABUL-1YMAN
167
**
-000-
189-(120)
..
Abdullahi'bnu Mes'úd (R) söyle dedi: Bir
*******
yap-
takim insanlar Rasûlullah (S) a: Ya Rasúlullah! Câhiliyet dvrinde
Rasûlullah:
timiz günahlara mukabil ceza görecek miyiz? dediler.
RiTABU'L-1YMAN
169
Sizden Müslimanlkta giizel harcket yapan (içi ve
di ilc Islâm olan)
kimseler câhiliyettcki günahlarma mukabil ceza görmczler. F'akat Islâm-
da küfür ve kötülük yapan (biütiün kalbiyle lslâma
girmeyen) kimseler,
hem câhiliyet ve hem de islâm zamanndaki amellerine mukabil cezala-
nir> buyurdu ".
é o )- 1
141
53. Tunun daha açlk takriri söyledir: ir kafir misliman olur ve míislinanltta
scbat edcrse, küfiür halinde ilediki günahl:rm hepsi afvolunur. Schat etmez
de tekrar küfre diöniüp irtidad ederse, o kimse hen cvvelki kiifür h:alinde ile-
digi fenaliyle, hen de iniüsliman oldulktan sonraki döncklii ve miirtedligiyle
muahaze olunur. Fakat bundan sonra mürtedliinden döniüp tekrar miüsliman
olursa, Ebû Hanife'ye göre:
siitsitá.
54. Bu Ayetin Kur'an-i Kerim'de en çok lümit veriet ilaht bir hitap oldugu bildirilir.
Su kadar kl bu ziyade tümit, gurur ve ma'sayete tegvlk degil, ancak en agir cl-
rüm ve chnayet isleyenlerin bile timitsizlige dümiyerek tevbe ve istigtar ile
ilahi inayete dehâlet etmelerini talimden baret olduu bilinmelidir.
KiTABU'L-1YMÂN 173
var midr? diye sordu. Rasûlullah ona: «Sen mâzide
üzerine müsliman oldun» cevabn
ilediin hayrlar
vermitir ".
Tahannus, taabbud demcktir.
55. 1bnu Battal ve diger muhaklkukler: «Hadis zAhiri üizeredir. Kafir Isläm olupP
da islam lzere ölürse, küfür halinde iken iledigi hayrlarn sevabna nail olurs
demilerdir.
Ey Hakim! Sen mâzideki hayrlarnn hasenatn iktisab ederek Misliman ol-
dun» kavlinin ma'nâs üzerinde âlimler u fikirleri ileri sürmiilerdir:
a. Hadis'in ma'nâs: Ey Hakim, mâzide kazandin iyi tabiatlarla islam
oldun. Müslümanlkta bu selim tabiatlarn ilce mlüstefid olursun, demektir.
b. Cahiliyette 1ledigin hayrlar ile iyi bir nam aldn ve bu ictimni sere-
finle musliman oldun, denilmi oluyor.
c. Islamdaki hayrlarnn hasenat itibariyle zlyade olmas, ecrinin çoal-
mas gibi bir ma'nAya hamledilmek de uzak deildir.
174 SAHIH-t MUSLIM
-000-
197- (124) ... Abdullahi'bnu Mes'ûd (R) söyle dedi:
*******
. A A
198- ) .. Burada
Îsa'bnu Yunus, fbnu Mushir ve Ibnu
idris bunlarn üçü de A'me'den bu isnadla rivâyet etmilerdir.
Ebû Kurayb dedi ki: îbnu ldris öyle
demitir: Bu hadis'i bana
evvelâ babam, Ebânu'bnu Talib'den, o da A'me'den diyerek takrir ct-
mitir, sonra bu hadis'i ben Eban'dan dinledim.
56. 1ymana girk katmak ve münafklhk yapmak veya irtidad etmek yani dinden
176 SAHÍH-t MUSLIM
199- (125)
. :
-o00
Ebù Hureyre (R) 5öyle dedi: Rasûlullah (S):
«Allah'indr hep o göklerdeki ve ycrdcki, siz nefislerinizdekini açsaniz
da gizleseniz de, Allah onunla sizi hisába çcker, sonra dilediine mafiret
eyler, diledigine de azab. Ve Allah her seye halkkyle kadirdir» (cl-Ba-
kara: 284) âycti nâzil olduu zaman bu, Rasûlullah'n sahâbilerine id-
detli geldi. Bunun üzerine Rasúlullah'a geldiler, sonra diz kapaklar üze-
rine diz çöktüler ve öyle hitap ettiler: Ey Allah'n clçisi! Amellerden
tâkat getircbilcccimiz eyler ile miükellef klndk. Bunlar namaz, oruc,
cihad ve zekâttir. Halbuki sana su âyet indirilmitir. Biz ona takat geti-
remeyiz.
Rasúlullah öyle buyurdu: Sizden önccki iki kitap sâhiplerinin de-
dikleri gibi igittile ve isi olduk sözinü mii söylemelk istiyorsunuz? Ha-
yir öyle deyiniz: elittilk itiat ryledilt, gufrâmnm dile viz cy Rabbmiz,
gidi ancale sanndr2. Sahâbiler: Iittik ve itânt cyledik, gufrânn dilo-
riz ey Rabbmz, gidi ancak sanadr, dediler. Cemaat bunlar okudukça
dilleri bu sözlere yatti. Bunun arkasndan Allah u âyctleri indirdi:
«Peygambcr, Rabbndan nc indirildi isc ona iyman gctirdi. Mit'min-
ler de her biri: Allah'a, onun melcklcrinc, kitaplarna, pcyyambcrlcrine
Peygamberlerinden hiçbirisinin arasnt ayrmayz diye- iyman gctir
dilcr ve Rabbimis emrine icâbct ve itûat cttik, mafirctini dileris ve dö-
nü ancale sanadr» dediler (el-Bakara: 285).
Bunu yaptklar zaman Allah Taâlâ onu tefsir buyurarak u kism in-
dirdi: Allah kimscye kudrctindcn öte tcklif yapmas. Herkcsin kazand
lehine, yüklendii alcyhincdir. Ey Rabbimia! Eer unutiuk veya kasdi-
mia olmiyarale yaptiksa bizi suçumuzla cezalandrma. (Bu duâlar Pey-
gamber okudukça Allah tarafindan öyle yaptm diye icâbet buyurulmu-
tur.) Ey Rabbimiz! Hem bize, bizdcn cwvelkilere yüklediin gibi
yiük yükleme (Evet buyurdu). By Rabbimiz! Hem de bize tákatimiz ol-
ar
mayam yükletme! (Evct buyurdu). Ve bizden giünahlarmn afiv cyle vo
çikmak olur. Mürik ve münáfk olmyanlarn
sûretiyle mazhar olduklar emn
eman cehennemde devaml kalmaktan emin olmalardr. Yoksa Asiy kimselere
azap dokunacng birçok naslarla sabittir.
KtTABU'L-iYMAN 177
bizlere mafirct kal, bize merhamet buyur. Sensin mevlâmiz, kâfirler gi-
ruhuna kar da bizc yardm cylc!» (Evet buyurdu) (el-Bakara: 286).
S. Muslim, c. 1 - F: 12
178 SAHÍH-t MUSLIM
-o00
202 ()
. Ebû Hureyre (R) öyle dedi: Rasûlullah (S):
«Aziz ve Celil olan Allah, fi'len yapmad, yahut dil ile söylcmedii
müddetçe ümmetim fertlerinin gönüllerinden geçirdikleri günahlarn
cezalandrmamtr» buyurdu.
:Mis'ar, Hiâm ve Seybân cemi'an Katâde'den bu isnad ile
geçen hadis'in benzerini tahdis ettiler.
kITABU'LtYMAN 179
(59) KUL, BlR IYILIK YAPMAYA NIET ETTII ZAMAN
YAZILACAI, BlR KÖTÜLÜK YAPMAYA NiET ETTlGI
ZAMAN ISE YAZILMAYACAINA DIR BAB
-o00-
203 (128) Hureyre
Rasûlullah (S)
bû
unu söyledi:
(R) öyle dedi:
«Aziz ve Celil olan Alah, (Mcleklerine)
söyle buyurmutur: Kulum fena bir i yapmak istediinde onu hemen
aleyhine yazmayn. Eer o
ii yaparsa onu bir tek seyyie olarak yazin.
Kulum bir iyilik yapmak niyet eder de bunu yapamaz ise, niyetini bir
hasene olarak yazn. Sayet niyetini yaparsa bu sefer bunu on olarak
yazn.»
57. «Allah Taâlâ esyann güzelliklerini ve fenalklarn takdir etti, sonra güzellerin
gilzelligint, cirkinlerin çirkinligint beyan buyurdu ctimlest Fikih Usnia ve ke
1am 1limlerinde bahsedilen Tusn ve Kubh, nkli midir, ser'i midir ? konusuyla ilgi-
1idir. Sünnet ehll ile Mu'tezile arasndn ihtilar edilen bu meselede, siünnet chli
mezhebine göre esyada glizelligi, çirkinligi Allah takdir edip güzellerin ilenme-
sini, çirkinlerden saknilmasn emretmitir.
Mu'tezile'ye göre de esya bizatihi giizel veya çirkindir. Glüzel, glüzel oldugu
için emrolunmutur. Bizatihi çirkin de, fena olduu için nehyolunmutur. Sünnet
ehline göre eyadaki güzellik, çirkinlik zati deildir, Allah'in takdiriyle hâsil olan
arizi bir vasftr. Allah namazn fenalin takdir etseydi o çirkin olurdu. errin
güzelligini irâde buyursayd bu da güzel olurdu,
Sünnet ehline göre Allah Taâla güzelin ilennmesini emrettikten sonra, kul
lar, güzeldeki güzellik vasfn anlyabilirler. Sünnet ehlinin bu tezi «Güzel, Allah
emretti de öyle güzel oldu. Çirkin de Allah nehyetti de öyle öyle çirkin oldu»
cümlesiyle ifade olunur.
Mu'tezile'ye göre Alah emretmezden önce de beer idrâki eyndaki giüzel
1gi anlar ve Allah, me'môrun bih güzel oldugu lçn emretmitir. Mu'tezile'nin
tezi egüzel, güzel oldugu için emir, fena da çirlkin oldugu için nehyolungu» cüm-
leslyle 8zetlenir.
Hadts'in 1k fikras sunnet ehll görugünü teyid etmektedir.
182 SAHIH-I MUSLIM
i by Ju 3-J J (1)
o00-
..
210- )
:
u'be ve Ammâr'bnu Zurayk her ikisi de
A'me'den, o da Ebû Salih'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber
(S) den bu hadís'i rivâyet etmilerdir.
KITABU'L-IYMÄN 183
58. Bunun ma'nási, akln gelen bu kabil batl fiklrlerden yluz çevirmek ve bunlari
gldermesl için Allah'a iltica etmektir.
HAtura iki k1simdr: Birl zihinde karalagmyan ve bir güphenin celbetmedil
hatiradr ki böylesi sadece brakvermekle zAll olur. Bu, vesvese denllen geydir.
Bunlar blr delle ve asla dayanmadklar için, bir asil ve delle istidiAle hacet
kalmadan yikilr giderler. 1kinels! ise bir glüphenin meydana getirdigi kararh
dulnceler ve fikirlerdir. Bunlar ancak delller ve istidlaler ile deffedilirler..
(MazirM).
184 SAHIH-1 MUSLIM
216- ()
..
Yezidu'bnu Asamm dedi ki: Ebû Hureyre'den
duydum, öyle diyordu. Rasûlullah (S) buyurdu ki: «lnsanlar size mu-
hakkak her seyi soracaklardr. Hatta onlar: «Her seyi Allah yaradd.
Peki onu kim yaradd? diyeceklerdir.
136 SAHÍH-1 MUSLIM
üzerine alhrsa, Allah onun için atei vâcib klmg ve kendisine cenneti
haram etmitirs buyurdu. Bunun iüzerine bir kimse: O hak eok az bir
sey olursa yine böyle mi olacak ya Rasûlallah? diye sordu. Rasûlallah:
«Misvak agncndan bir çubulk olsa da böyledir» buyurdu.
222 )
bnu Mes'ûd (R) söyle demitir:
Rasûlullah (S) dan iiddim, buyuruyordu ki: «Her kim huksz ola
KiTABUI-IYMÅN 189
rak müisliman bir kimsenin maln almak iüzere yemin ederse o, Allah'in
gazabina çarplarak Allah'a kavuacaktr».
Abdullah der ki: Sonra Rasûlullah bize Allah'in kitabndan hunun
delili olan u (maaldeki) âyeti okudu:
Hakikat, Allah'a olan ahidlcrine ve yeminlerine bedel az bir pahay
satn alanlar (yok mu?) Ite onlar: Onlar için ahrctte hiç bir nasib yot-
dur. Allah kyamet giüni onlarla onumaz, onlara bakmaz, onlar temize
tkarmaz. Onlar için pek acikh bir azab vardr» (Älu Imrân: 77).
UJ
J.e Ji Ji d: :J «e J.(3
226- (141)
.Umuru'bnu Abdirrahman'n azadls olan Sâ-
bit söyle haber verdi: Abdullah lbnu Amr ile Anbesetu'bnu Ebi Sufyan
arasnda olan olduu zaman «harbe hazrlanin» demiler. Bunun üzerine
Halidu'bnu As, Abdullahi'bnu Amr'e gitmi ve Hâlid ona öüt vermi-
tir. Amru'bnu Abdillah: Sen Rasülullah (S) in: «Her kim mal urunda
öldürülürse o, ehiddir», dediini bilmez misin? dedi ".
.. : Bu hadis'i Muhammedu'bnu Bekr ile Ebû sm, her ikisi
de fbnu Cureyc'den bu isnadla aynsiyle tahdis etmilerdir.
-o00-
:J 3Gji.g4EC% ()-rTa
228- )
HasenHasen söyle dedi:
Ubeydullahi'bnu Ziyâd, hasta yatan Ma'klu'bnu Yesârn yanina gir-
di ve hâlini sordu. Ma'kil bir münasebetle ona unlar söyledi: Ben sana
bir hadis tebli edeceim ki onu sana imdiye kadar tebli etmi dei
lim. Rasûlullah (S): «Allah bir kula bir halk güdüb idare etmck ma-
kamina getirir, o kul da ölürken idare ettii halka hyânct etmi olarak
ölürse, Allah muhakkak o kula cenneti haram edecektir» buyurdu. Bu-
nun üzerine vâli: Bunu bu günden önce niye söylemedin? dedi. Ma'kl:
Sana söylemedim, yahut sana söyliyecek deildim>, diye cevap verdi.
kiTABU'L-tymAN 193
Huzeyfe der ki: Benim iüzerime öyle bir zaman gelmitir ki o (emâ-
netli) devirde ben hanginizle mübâya'a edcceim diye tasalanmazdm.
Çünki medenî münascbctte bulunacam kimse müslimansa onu Islam
dini bana hivânet etmekten menederdi. Eer Hiristiyan, yahut Yahúdi
ise onun güdüciisiü (vâlisi) muhakkak bana kar hyânetden onu mene
derdi. (Bu suretle o devirde genel bir emniyet vard). Bugün ise ben
sizlerden fulân ve fulândan baka kimse ile alveri edemez oldum".
..Yine Numeyr, Vaki' ve Isa'bnu Yûnus cemî'an A'me'den
bu isnad ile bu hadis'in benzerini rivâayet etmilerdir.
i J 61:i
u UL (11)
63. en-Neml sûresi'nin son âyet'lerinin tefsirindc bu hadis hakknda unlar söylen-
mitir:
Bu ayetin iaretine nazaran, Islåun istikbali goce deil, gündüzdür, sönülk
deil, parlaktr. Arasra b1san gece zulmetleri onu dinlendirip tekrar uyandr-
mak lçindir. Bu nm:a'nå ma'rîf bir Hadis'i erif ile öyle beyan buyurulmutur:
Bu hadis'teki Seye'ûdu fi'lini ekseri kimscler Seyasiru ma'nâsna naks fill te-
14kki ederck «lslâm garib olarak balad (yahut zuhûr etti), yine baladi gibi
garib olacak» diye yalniz inzar siretinde anlam, bundan ise hep yeis taam-
mum etmitir. Halbuki KAmûs'da gösterildii üzere 'ado filli yebde'u ve Yu'idu
olduu gibi dönüp yeniden balamak ma'nâsna da gelir. Bu hadis'te de böyledir.
Yani etslam garib olarak balad, (veya zuhûretti), ileride yine balad gihi
garib olarak telkrar baliyacak (yahut yenicden zuhûr edecek), ne mutlu o garib-
lere!s demcktir. Hadis'in ahirindekl retûbâ, onun inzâr için degil, tebir için
sevk buyurulduunu gösterir. Gerçi bunda da dönilp garib olmak inzAri yok
degil lakin sänmeyip yeniden balamas tebiri vardr. lte «Fetnl»áli1-Gurnhan
müjdesi de bunun içindir. Çünkti onlar satblkúnu'l-evvelûn gibidirler. Binaen-
aleyh hadts de ye'si degil, mijdeyi natktar (1Hak Dini Kur'än dui, v, 3713-3714).
KiTABU'L-IYMÅN 199
dis'in, biz îbrahim'den daha haklyz fkrasi. ne lbrahim, ne ben Allah'in kucd
reti hakknda üphe etmedik demek olur. Ancak îbrahim bunun ne ckilde vuktr'
builacagn gözle görmek ve akli istidlalini ahtdi hir bilgi le saglynrak iyma-
ninda bir snlabet, Iealbinde bir silkanet temin ctmek istiyordu. cl-Eaukara'nn
260 Inc ayetinde beyan buyurulduu iüzere Hz. brahtnm'in bu arzusu tatmin
edildi. Kendist taratndan kesilen ve biitün hayati unsurkri biritbirine karnt
rilnn dört kuun, biütin madd cczas lAhi kudrctin talluku ile tekrar birle
tirildi ve fbrahim'e gösterildi.
Ikincisl, Lút Peygamberin kendi kavmine kar göstcrdii za'fidr.
Söyle ki: Lot kavmi genç deliknnllar ile menfür miünasebette bulunmay itiyad
etmeleri ve Lot'un tebliglerini dinlememeleri üzerine, Allah bu kavme azab indir-
meyi irade buyurdu. Cibril, MikAil ve 1srafil'i genç delikanhlar sûretinde Lnt'a
gönderdi.
Hnd súrsi: 77-82. âyetlerinde tafsil cdildigi veçhile serkeler, Lnt'un bu
genç misafirlerine de tecaviüze yeltendiler. Lat onlar nasihntler ile vaz geçir-
meye çalgt. Söz dinletemeyince: «ger benin size kar gahsí kuvvetim olsa,
yahut kuvvetli bir seye snabilscm» demitir. ite peygamberimiz Lat'un bu
temennisine itiraz ederek: «Yemin ederim ki o sarp bir kal'aya snyor, (Allah'a
daayniyor) idiz denitir.
Uçüncüsu, Yâsuf kssasnn bir safhasdr. Yüsuf yedi sene hapis yattiktan
sonra bir rtüya tabiri vesilesiyle Misir Meliki, Yûsuf'un zekâ ve fetânetini anlya
rak bu mahpusu bana getirin, demiti. Giden nme'mur ,durumu Yûsuf'a müjdele
yince, yedi sene hapis ile iradesl zerrece sarslmayan Yûsuf, suçunun tahkikini
isteyerek: Ancak berâatim tahakkuk ettikten sonra çkarm, demi ve da'veti
reddetmitir (Yûsuf: 51-52).
1ste Peygamberimiz buraya Pen Ytisuf gibi yedi sene hapis yattik
iliiyor.
an sonra, kurtuluum emrolunsa hemen durmaz elkardn. Öyle tahkikut icrnsin:
ta'lik etmezdim, buyurmugtur (Tecrid Ter., IX, 149-154).
204 SAHIH-1 MUSLIM
ls: J.
240 (153)
.. Ebû Hureyre
den: (R)
Feygamber (S) öyle buyurdu: «Nefsim yedinde olan (Allah) a yo
min ederim ki, bu iümmetten Yahudi, Hiristiyan herhangi bir kimse beni
iitir de, sonra benimle gönderilene iyman etmedii halde ölürsc mu
hakkak cehennem ehlinden olmutur» "
:Kim Islâmdan buka bir din ararsn, ondan (bu din) nslu
kabul olunnnz, vo 0,
Ahirotdo do en bilyük zarara urayanlardandr» (Alu Imran:
85).
206 SAHÍH-1 MUSLIM
.I[4T //+1
(71) MERYEM OLU ISA (ALEYHISSELAM) IN PEYGAMBERIMiZ
MUHAMMED (S) IN ERIATI 1LE HÜKMEDICI OLARAK
INMESI BÅBI
-o00-
242 (155)
.
Ebû Hureyre (R) öyle demitir:
******
8. Muslum, c. 1 F: 14
(72) KENDISINDE 1YMAN KABUL EDÍLMEYECEK OLAN
ZAMANI BEYAN BÄBI
-o00-
.
248 (157) EbûHureyre (R) den: Rasâlullah (S) söyle
buyurmutur: «Güne, batt yerden domadkca kyamet kopmyacak-
tir. Güne bat tarafndan doduu zaman, toptan bütün insanlar iyman
edecekler. Fakat ite o gün, «Daha cvvcldcn iyman ctmig vcya imanunda
bir hayr kazanm olmyan hiç bir kimscye (o günkü) iymanm asla fayda
vermez» (el-En'âm: 158).
Burada lbnu Fudayl ve Cerir her ikisi de Umâretu'bnu'l-
Ka'ka'dan, o da Ebû Zur'a'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber'
den, keza, Huseynu'bnu Ali, Zâide'den, o da Abdullahi'bnu Zekvân'dan,
6 da Abdurrahman el-A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber'
den; ve keza Ma'mer Hemmâmu'bnu Münebbih'den, o da Ebû Hureyre'-
den, o da Peygamber' den bundan önce Alâ'nn, babasndan, o da Ebû Hu-
reyre'den, o da Peygamber (S) den olmak üzere rivâyet ettii hadis'in
benzerini rivâyet etmilerdir.
250 (159) :
Ebû Zerr'den (R) (9öyle demitir:)
Peygamber (S) birgün: «Bu giüneg nereye gider biliyor musunuz?
buyurdu. Oradakiler: Allah ve Rasûlu en iyi bilendir, dediler. Rasûlul
lah söyle buyurdu: <Bu güne, tâ argn altndaki miüistekarrina varincaya
212 SAHtH-1 MUSLAM
kadar gider ve secde cder haldc kapanr, bu halde kalr. Nihayet kendi.
sine: Yüksel, geldiin yerden dön! denilir, o da döner ve
dous yerinden
tekrar doar. Sonra yine arn altndaki miistakarna varincayn
kadar
cereyan eder ve secdeye kapanr. Kendisine: Kalk, gcldiin yerden dön
denilinceye kadar bu vaziyette kalr. Nihayet döner ve doduu yerden
tekrar doar. Sonra tekrar argn altndaki müstakarrna varineaya
kadar
akar gider, secde edcrek düger. Ona: Kalk, geldiin yerden dön! deni.
linceye kadar bu vaziyetten ayrlmaz. Mütaâkiben döner ve
doduu yer-
den doar. Sonra, artk insanlar hiç bir seyi ondan gizlemez (yani her
ahlâkszlk ve haks1zl aikâre ve tiksinmeden yapar) bir halc geldik-
leri zamana kadar bu gekilde cereyan eder. Nihayet arin altndaki o
milstakarrna varr. Ona: Kalk, battun yerden do! denilir. O da ma.
rib tarafndan tulú eder. Sonra Rasûlullah söyle buyurdu: Bu zaman
ne vakittir, biir misiniz? Bu, «daha cvvcldcn iyman clmig vcya iyma-
ninda bir hayr kazanmg olmyan hig bir icimscyc (o giünkii) iyman fay-
da vermez» (el-En'âm: 158)-diye haber verilen- vakittir".
Ebû Zerr (R) den: Birgün Peygamber (S): «Bu günes ne-
reye gider bilir misiniz?» buyurdu. Bu da 1bnu Uleyye hadis'inin ma'na-
Sinda rivâyet edilmitir.
****
. Ebû Zerr söyle dedi:
Mescide girdim, Rasûlullah oturuyordu. Güne batnca bana: «Ya
Ebi Zerr! Bu (güne) nereye gider bilir misin? buyurdu. Ben, Allah ve
Rasûlü en iyi bilendir, dedim. Rasûlullah: «Günes gider, sccde için izin
ister, kendisine izin verilir ve ona, geldiin yerden geri dön, denilmi
olur da bunun üzerine o da bats yerinden doar> buyurdu.
Ebû Zerr dedi ki: Sonra Abdullah'n kraât üzere: «lte bu, onun
için bir miüstakardr> (Yâsin: 38) âyetini okudu.
70. Bu hadis'deki günegin argn altnda secde etmest keyfiyetl, biz kullar lçin id-
rakl ve bilinmesi mügkil hilkat tecellllerindendir. Bunlar blzler için ma'ru 1s-
tilahyla mlütegablh iglerdir. Ancak gu söylenebillr. Her nev'l meveddun kendi
hilkatine göre bir secdesi ve Allah'a karg bir ibadet arzedil vardr. Niteklm
Kuran-1 Kerim'de, mevcud olan her geyln hatta gölgelerin bile secdelerl olduu
haber verilmitir:
aGUklerdo ve yerdo kim varsa onlar da, gölgolori do snbah akyam, Ister I*-
temez Alinh'a socdo eder» (er-Ra'd: 14).
«Onlar Allah'in yarntti herhangl blr goy'o dlkkntlo bakmndlnr m kl on-
larn gölgeleri blilo zelll zell Allah'a secdekar olarak durmndan angn noln Hönt-
yilo
yorlar. GUderdo olnn, yerdo olnn canlular ve meleklor, kendilerlno hlç blr
slünme gclmlyerek Allnh'a Becdo ederler» (en-Nahl: 48-40).
KiTABUL-IYMAN
213
:(Ya) bir vahly lle, ya bir perdo arkasndan, yahut blr clçi gönderip do kendl
izniylo dileyoceinl vahyetmesi mlistesna Allah'in hlç bir begere kelâm söylemesl
vaki' olmamtr. Süphesiz ki 0, çolk ylico vo çolk hakimdi» (eg-ara:
51).
1. tlham yoluyla 1'lam: Bu, ma'nânin peygamberin kalbine bunun Allah'
dan olduuna yakini ilimle beraber birdenbire ilkâ edilmesidir. Bu ilham
uya-
nikken olduu glbi, bazan uykuda da olur. Äyetteki «lla vahyen» den kasde-
dllen vahly çegldi 1gte budur.
2. Hlcab arkasndan: Tekellüm vaktinde, peygamberin Rabbn görmelksi
216 SAHIH-1 MUSLIM
254- () :Peygamber
*...... ** (S) in zevcesi ie (R):
Rasûlullah, Hadice'ye yiürei titreycrek döndü» dedi ve böylece
hadis'i Yûnus'un ve Ma'mer'in hadis'i kabi nakletti. Burada onlarn ha-
dis'inin ilk ksmn yani: «Rasûlulah (S) in ilk vahiy balangic sâdk
Nisa: 80), ayetleri ve dier deliller buna delalet eder. Sukadar var ki, sünnet
birçok hususlarda vahy-i metluvden ayrnlr:
a: Sünnet ma'nâ ile indirilmitir, l4f1z peygamber'indir
b. Bundan dolay maksadlarna arit olan, ma'nalarn ve 1af1zlarin bilcn
için-bunu câiz görenlerce-- ma'nasyle rivayet câizdir.
C. Sünnet, 1Afizlaryle mu'ciz olmnd1 gibi tilAvetiyle de ibadet olunmaz.
d. 0, uykuda, uyankken, Melek vasitasyle veya vastas1z olarak blütün
vahy yollaryle nazll olmutur (el-Hadis ve'1-Muhaddisûn, s. 12-16).
Vahyin mertebeleri:
Vahyin sekiz mertebede vaki olduu tesbit olunmutur:
1. Sadik ru'yAlar: Peygamber hiç bir rllya görmezdi ki sabah aydnlg
gibi vazih ve âikâr meydana gelmesin.
2. Uyank iken vazifeli melek Peyganmbere görülmeksizin kalbine ilka eder-
di ki, bunun srf ilham olmayp ilahi vahy olduguna Allah zarurt bir ilim ya-
ratrd:
- süphestz Rahu'l-Kudüs -Cibril (A)- kalbime u sözil nefes etti: Hiç bir ne-
fis blitün rizkn tamam olarak almudkça ölnez. öylo Ise Allah'dan saknnz
da rizknz glüzel, mesra' ve miiriivvete lâylk yollardan araynz» hadis'i, vahyin
bu mertebesini haber vermektedir.
3. Melek ve insan sûretinde inip peygambere hitap eder. o da blütün söyle-
diklerini ibâreslyle noksans1z olarak alr, ümmete teblig eder. Cibril ekserlya
çok yakikl olan Dhye (R) klnda gelirdi. Bnkn sahâbiler ve Cibril hadi-
sinde olduu gibl tannmayan bedevi bir zat geklinde geldigi de vardr.
4. Melek Peygambere çan çngrtsna benzer korku veren bir ses lle hitab
ederdi ki bu ses, o melegln ya kendi sesl, yahut da kanatlarnn sesidir. Bu ses
devam ettigi mlddetçe Peygamberln kalbi titrer, vârid olan sözler birdenbire
218 SAHIH-t MUSLIM
255
ediyordu:
buyurdu:
(161) .
Câbiru'bnu Abdillah el-Ensâri söyle tahdis
Rasûlullah (S) vahyin fetretini anlatrken söz arasnda öyle
kavranamaz, fakat açldktan sonra söylenen yüksek kelâm kalbde gayet açk
ekilde yerlemi olurdu. Bu sesler ve vahyin bu nev'i ile llgili Rasûlullah'in hal-
lerini müahede eden pekçok sahâbinin gahâdetleri ve rlvâyetleri hadis kitapla-
rinda teshit edllmitir.
Cibril kendi asll soret ve he'etlyle ve herbiri gökyuztinü
5. göstermlyecek
derecede ufuklar kaplyan altiyüz kanadyle göriünüp vahly getirmesidir. Bu iki
defa vâki' olmutur. Birl yeryüzünde vahyin evvelinde fetreti mütaakip Hlira
danda idi. Îkincisl Mi'râc gecesinde Sidretu'1-Müntehâ yannda olmutur. Bunda
Bunda artk evvelki iddete maruz kaldklarna dâir hiç bir haber yoktur. Kur'.
an'a Cibril'in vasta olduuna delhlet cden en sarih âyetlerden biri udur:
=Içlnizde hiç bir kimse yoktur ki kyamot Fünindo Rabb aralarnda hle bir
terciman, milâhodeye mAnl' olncak hiç bir hlcâb olmakszin kendisiyle aonug
KITABU'L-1YMAN 219
256
. Câbiru'bnu Abdillah (R) söyle haber verdi.
Kendisi Rasûlullah (S) i söyle buyururken iitmitir: «Sonra Vahiy ben
den bir süre kesildi. Ben yürüdüüm bir sirada» demi ve sonra Yû-
nus'un hadis'i eklinde hadis'i zikretmitir. Ancak: Rasûlullah'in: «On-
dan pek çok korktum, hatta yere dütiüm» dediini, Ebû Seleme'nin:
«Rucz, vesenler demektir» dediini ve bir de Rasûlullah'n: «Sonra Vahiy
masn» (Biraz degilk olarak: Buhârt, Zekât, es-Sadaha kable'r-redd) sahilh ha-
dis'ine nazaran kiyamette Allah TaAla'y månisiz mlügahede her ml'min kula
vu»
mukadderdir. F'akat bu dünyada Mi'râc gecesinde ru'yetle beraber hitab
bunu da
kûu' yalnz Muhammed Mustafa'ya nasib oldu denilmitir. Mamafih
baz allmler kabul etmemilerdir...
ne key-
Vahyin mahiyet ve haklkatini bllmediimiz glbi, Rabbmz rü'yetin
yoktur. Ancak
fiyette olacagn da kavuma gününden evvel anlamamiza yol
onun haber
Rasdlullah'in binlerce dogruluk gahidlerine muttall' olduktan sonra, (Tecrid
verdigi bu gibl haklkatleri teslim etmekten bagka çare bulunmaz.a»
Ter., I, 4-6).
220 SAHIH-1 MUSLIM
bu isnadla tahdis etti ve: «Bir de baktm ki 0, sema ile yer arasinda bir
taht üstünde oturur vaziyettedir» buyurdu, dedi.
72. fik nâzil olan «Ya Eyyuhe'1-Müddesslr» dir demek fetretten sonra ik nâzil olan
budur demektir. Mutlak olarak llk nâzill olan ise ige hadls'lnde tasrih edildii
gibi akra'» ayetleridir. Buna birçok yerde deldletler vardr: «Vahyin fetre-
sö24, <Sonra
tinden sonra» Bözü, «Bir de baktm kl Hira'da bana gelen melek»
vahy arka arkaya kesikslz devam ettis sözü gibl.
222 SAHÍH-i MUSLÎM
.nsts a,Jlá.
. EAgJáus:
KITABUL-iYMÅN 223
-000
259- (162) *******
:Enesu'bnu Malik (R) den:
Rasûlullah (S) söyle buyurmutur: «Bana Burak verildi. (Ki o, ka
tirdan küçük, merkepten büyiük, beyaz ve uzun bir binittir. Admni gözü-
nün eriebildii yerin en sonuna kor). Rasûlullah devamla buyurdu ki:
Ben ona bindim, nihayet Beytu'-Makdis'e geldim. Onu, (benden önceki)
Nebiylerin baladklar halkaya baladm, sonra mescide girdim ve orada
iki rek'at namaz kldm. Sonra giktm. Cibril aleyhisselâm bana bir kap sa-
rap bir kap da süt getirdi. Ben sütü seçtim. Cibril (S): Fitrat segtin,
dedi. Sonra (o binit) bizi semaya doru çkard. Cibril gök kapisni çald.
Sen kimsin? denildi. Cibril: Cibril'im dedi. Yanndaki kimdir? diye soruldu.
Cibril: Muhammed, diye cevap verdi. Ona meb'usluk verilmi midir? diye
sordu. Cibril: Ona meb'usluk verilmitir, dedi. Bunun üzerine bize (kapu)
açld. Birdenbire Ädem ile karilatm. Bana merhaba, dedi ve hakkm-
da hayir dua etti. Sonra bizi ikinci semaya doru çkard. Cibril (A)
kapnn açlmasn istedi. Sen kimsin? denildi. Cibril: Ben Cibril'im, dedi.
Yanindaki kimdir? denildi. Muhammed'dir, dedi. Ona meb'usluk verilmi
midir? denildi. Cibril: Ona meb'usluk verilmitir, dedi. Bunun üzerine bize
açld1. Ben orada iki teyze oullar (Allah'in salâvat üzerine olsun)
Meryem olu Isa ve Zekeriya olu Yahyâ ile karlatm. Bana merhaba,
dediler ve benim için hayr duâ eylediler. Sonra beni üçüncil semaya doru
çkard. Cibril bunun da-kapisin çald. Sen kimsin? denildi. Cibril: Ben
Cibril'im, dedi. Maiyetindeki kimdir? denildi. Cibril: Muhammed (S) dir,
dedi. Ona (davet) gönderilmi midir? denildi. Cibril: Ona (davet) gön-
derilmitir, dedi. Bunun üzerine bize açld. Ben, Yüsuf (S) ile karslatm.
Güzelliin yarsi ona verilmiti. Bana merhaba dedi ve hayr duâ etti.
Sonra bizi dördünciü semaya doru çkard, Cibril aleyhisselâm bunun da
kapun çald. Kim o? denildi. Cibril, dedi. Yanndaki kim? denildi. Cibril:
Muhammed'dir, dedi. Ona (davet) gönderildi mi? dedi. Cibril: O'na (da-
vet) gönderilmitir, dedi. Bunun üzerine bize açld. Birdenbire taris ile
karglatm. Bana merhaba dedi ve hayr duâ etti. Aziz ve Celil olan Allah,
söyle buyurmutur: « Ae Cii) Biz onu pek yiüce bir yere
yükselttik» (Meryem: 57).
Sonra bizi beinci kata doru yükseltti. Cibril onun kapsin da çald.
Kim o? denildi. Cibril: Cibril'im, dedi. Yanndaki kimdir? denildi. Mu-
hammed'dir, dedi. Ona gönderildi mi? denildi. Cibril: Ona gönderildi,
dedi. Bunu takiben bize açldi. Ben Hârun (8) ile karlagtm. Bana mer
haba, dedi ve hakkmda hayr duâ etti. Sonra bizi altnc semaya doru
. T
.
2
KITABU'L-IYMN 225
74. 1sra ve Mi'râc için Elmalhh Muhammed Hamdi Yazr'in Hak Dint uran Dil'in-
den Isra ve Necm sûrelerine id tefsiri ile Ahmed Naim Bey'in bu hadís'e yaz-
digi kiymetii haiyenin okunmasn tavsiye ediyor ve baz kmislarn sadele-
tirerek naklediyorum:
Bu hadis,; Mil'râc ve be vakit namazn farz olu keyfiyetini beyan eden
en mühim hadis'lerdendir. Mi'râe, Peygamberimizin, mlk ve melekatun act
belerini müihhede ile azim kevni ve Rabbâni sirlari, kcndilerine has tam bir
lam ile vAkt olmak için Allah tarafndan vaki olan da'vete icabeten ylüksek
semalara geceleyin çkmasdhr. Isra ise geccleyin Mekke'den Burak vasitaslyle
11Aht âyetier kendisine gösterilmek üzere el-Mescidu'1-Aksl'ya seyahat etmesi
demektir. Isra, lugaten gece yoleuluu ettirilmck ma'nasna geldigi için hep-
sine amil olmas muhtemil ise de Kur'an ayetile sabit olan ikinci ksm seya-
hate tahsis edildii de vardr.
rIte bu tarife göre M!'rac ile Isrå bir gecede mi, yoksa ayr ayri olarak
ikl gecede mi vAk olmudur? Her ikisi de uyanik hall mi, yoksa uyku hall
hadiselerinden midir ? Dier deyile Mi'râc ve isra, bedent mi yoksa ruhant
midir? Yoksa biri uyankken, digeri uykuda iken mi vukûa gelmitir?
Bu hususlarda alimlerin ihtilaf vardr. 1sra biri ruhâni olarak ru'yada,
dieri cismâni ve ruhâni olarak uyankken iki kere vâki oldu diyenler olduu
gibi, Isrå'nn uyankken taaddüdünü ileri sürenler de varadr. Dört kere vukh-
unu söyliyen oldugu gibl -rivayetlere bakarak-- uç kere vak olduunu söyli-
yenler de vardr. Bunlara göre birincisi Burak üzerlnde cl-Mcscldu'l-II:aramdan
el-Meseidu'l-Aksa'ya, ilkincisi yine Burak üzerinde Mekke'den dorudan do-
ruya semayn, üçüncüsil de keza Burak üzerinde Mescld klaramdan Mescld As-
sa'ya ve oradan da Semivâtu Ulâya vâk olmugtur. Ancak selef ve halef cum-
hurunun delilden neet eden itikadna görc fsra ruh ve beden ile vâkl olmu-
dur. Mescid Haram'dan Mescid Aksa'ya kandar olan hârika seyahat Kur'ân'in
nass ile sâbit olduundan, Isrâ'nin bu kadarna inanmyan kimse ikfar olunur.
etsra'nin tarihi ve vukûu gecesine dâi rolan kaviller de çeitlidir. Ancak
hicretden evvelki bir buçuk sene içinde vukû' bulmu olmas ve gölklere çkma-
Sinin receb aynn yirmi yedinci gecesine tesadüf ctmesi hakkndaki zan, bila-
hare galebe ederek bugün öyle itikat ve zikredilen gece M'ric Gecesi itibar
edilmektedir».
Ahmed Naim Bey M'râc ve isrâ'nn aklen de isbat lçin ilim kanunlar
1le nazariyelerin, mucizelerin mahlyetleri ve mukayeseleri hakknda bir özet-
leme yaptktan sonra gunlar söylüyor:
Biz kainatn blr Halk olduuna 've olan biten her ne varsa onun ilAhi
iradesile meydana geldiine kaillz. Bu da'vâmiza says1z ilmi gahidler varsa da
nefyine hiç bir ilmi delíl bulunamaz. înkâr edenlerin sözleri hep indiyata miüs-
teniddir. Allah'in kudret, azamet ve nihayetsiz irâdesine 1tikat ediyoruz. Hila-
fin iddia, hep câhilane bir inad ve istikbardan ibaret kalr. Alah'n bu gö-
rünen alemden bakaca da yarattji birçok alemlerin, ezcümle zat ve mahl
yetce hasselerimizle igill olmamakla beraber istediklerl gekllerle teekküle
kabillyetll melek ve cin adn verdiimiz bir takm mahlûkatn vücuduna, Pey-
S. Muslim, c. 1 - F: 15
226 SAHÍH-i MUSLIM
262
..Enesu'bnu Mâlik (R), Rasûlullah (S) in Kâbe
mescidinden geceleyin yiürütüldüü geceyi öyle tahdis etmitir: Kendi-
sine o husus da vahyedilmeden Rasûlullah, cl-Mcscidu'l-Haram'da uyur-
ken üç kii gelmitir dedi ve hadis'i bütün hikâyesiyle Sabit Bunâni'nin
geçen hadis'i tarznda sevketti. Ancak öne geçirdii, geri birakti, ziyade
etii ve eksik brakt baz eyler olmutur.
228 SAHIH-1 MUSLIM
263 (163) :
Enesu'hbnu Mâlik (R) söyle dedi:
Eb Zerr, Rasûlullah (S)in Mirac vak'asn aadaki ekilde tahdis
ederdi: Rasûlullah (S) söyle buyurdu:
Ben Mekke'de iken evimin tavan (anszn) yarld. Cibril (S) indi,
gösümü açt, sonra onu Zemzem suyundan ykad, sonra hikmet ve iy-
han ile dopdolu bir tas getirdi, içindekini gösimün igine boaltt. Son-
ra gösümü kapadi. Sonra elimden tutup beni semaya doru qikardl.
Diünya semaya (yani bize en yakn semaya) vardmzda Cibril Aleyhi
selâm dünya seman Hâzinine (bekçisine): AG, dedi. Hâzin: Kimdir o,
dedi. Cibril: Bu Cibril'dir, dedi. Hâzin: Beraberinde kimse var m? dedi.
Cibril: Evet Muhammed (S) beraberimdedir. Hâzin: Ona (gelsin diye
haber gönderildi mi? dedi. Cibril: Evet, dedi. Bunun üzerine Hâzin (ka-
KITABUL-1YMAN
229
piy) açt, diünya scmann üstüne çktimizda bir dc baktm ki bir kimse
(oturmu) sa
tarafnda birtakm karaltlar, sol tarafnda da dier bir-
takm karaltilar var. O kimse
fina baktnda ahyor. O zat:
sa
tarafna baktnda gülüyor, sol tara-
Ho geldin, safa geldin, salih Nebiy, no
geldin, safa geldin salih oul, dedi. Ya Cibril! Bu kim? diye sordum. Bu
Adem (S) dir. Sanda ve solunda olan bu karaltlar da çocuklarnin
ruhlaridir. Sanda olanlar Cennet ehli, sol tarafnda olan karaltlar da
ates ehlidir. Sana baknca güler, sol tarafna baknca alar, dedi.
Sonra Cibril beni yükseltti, nihayet ikinci sefaya getirdi. Orann
Hazinine: Aç, dedi. Onun Hâzini de dünya semann Hâzininin söyledik-
lerini söyledikten sonra kapy açti.
Enes der ki: Ebû Zerr, Rasûlullah (S) in semalarda Adem, Idris,
Isâ, Mûsa ve lbrahim --
Allah'in salâvat onlarn hepsine olsun- Haz
retlerini bulduunu söyledi, fakat onlarn herbirerinin ) menzillerinin
nasil ve nerede olduklarn tesebit ctmedi. Yalnz Adem (A) i diünya se-
mada, ibrahim'i altnei semada bulmu olduunu söyledi.
Yine Enes der ki: Cibril Rasûlullah (S) ile birlikte 1dris'o Allah'in
salâvati ona olsun- uradklarnda ldris: Ho geldin, sefa geldin salih
Nebiy, hos geldin, sefa geldin salih karde dedi.
Sonra Peygamber öyle buyurdu: «Ben, bu kim? diye sordum. Cib-
ril: Bu, tdris'dir, dedi. Sonra Mûsa Aleyhisselâm'a uradm. O da: Ho
geldin, sefa geldin salih Ncbiy, ho geldin, safa geldin salih karde, dedi.
Bu kim? diye sordum. Cibril: Bu, Mûsa'dr, dedi. Sonra Isî'ya uradm.
O da: Ho geldin, safa gcldin salih Ncbiy, hos geldin safa geldin salih
kardes, dedi. Bu kim? dedim. Cibril: Bu, Meryem olu Isâ'dr, dcdi. Sonra
brahim Aleyhisselâm'a uradm. Ho gcldin, safa geldin sâlih Nebiy,
hos geldin safa geldin sâlih oul, dedi. Bu kim? dedim. Cibril: Bu lbra-
him'dir, dedi.»
bnu ihâb öyle dedi: Bana lbnu Hazm haber verdi ki fbnu Abbas
ile Ebû Habbe el-Ensari her ikisi de söyle derlerdi: Raslullah (S)
Sonra Cibril beni yukarya götüre götüre nihayet (kazå ve takdir) ka
lemlerinin czltilarn duyacak bir seviyeye qktm» buyurdu.
Yine fbnu Hazm ile Enesu'bnu Malik söyle dediler: Rasúlullah (S)
buyurdu ki: «(0 zaman) Allah ümmetime elli namaz farz kld. Bu far-
ziyeti yüklenerek döndüm. Nihayet Mûsa'ya uradm. Mûsa Aleyhisse-
lâm: Rabbin ümmetine ne farz kld? diye sordu. Eli namaz farz kld,
dedim. Mûsa (A) bana: Rabbine dön, müracaat et. Zira ümmotin buna
tâkat getiremez, dedi. Rabbime müraccat ettim. (Rabbim) onun büyük
kismin1 indirdi. Ben de Mûsa Aleyhisselâmn yanna döntüp bunu ona ha
oer verdim. Mûsa yine: Rabbine müracaat et, çünkü ümmctin buna da
takat getiremez, dedi. Tekrar Rabbime döndüm. Allah Taâlâ:
230 SAHIH-1 MUSLIM
Onlar betir, yine onlar ellidir. Bcnim nezdimde söz (hüküm) tebdil
ounamass " buyurdu. Müsa'nn yanma döndiüm. 0 yine: Rabbine mii-
racaat et, dedi. Ben de: Artk Rabimden utanr oldum, dedim. Sonra
Cibril: Ta Sidretu'l-Müntchâ'ya birlikte varineaya kadar beni götürdü.
Sidre'yi öyle (acib ve garib) renkler kaplamt ki onlar nedir bilemem.
Sonra cennete katldm ki içinde birçok inciden kubbeler vardi. Topra
da misk (kokulu) idi ".
s hadis'in
J Jaly sonundaki
Benim yanmda söz delstirllmez..» (Kaf: 29).
«LA YUBEDDELU"L-KAVLU LEDEYYE = Benim nez
76. Bu
dimde hüküm tebdill olunmaz» knt'iyyetine binaen, bize öarz olan namaz yaln
beg vakit namazdr. Bundan dolay Alimler vitir namaznn farzlyetine kail
olmamlardr. Bu namaz Hanefilere göre vâclbdir.
Hafiz Ibn Hacer, Buhârt erhi Fethu'l-Bârl'de göyle der:
Isr&'dan evvel Rastlullah'in da, sahâbilerinin de namaz kldklar katidir.
Ancak be vakit namaz farz olmadan da farz namaz var miyd, yok muydu?
ihtilafi vardr. Bazilarna göre farz namazlar günegin dogusu 1le batgundan
evvel idi..
Imam Nevevt ise söyle der: tik vacib olan sey inzar ve tevhide da'vet
olmugtu. Sonra Müzzemmill sûresi'nin evvelinde emrolunan gece kyàm farz
gigin
oldu. Daha sonra (dierlerlnin tasrihine göre sahâbller, geceleri ayaklar
ceye kadar namaza durmakdan ha5il etikleri megakkatleri Hak Taâla bir sene
sonra) yine Müzzemmil sûresl'nin sonundaki ayetlerle bu namazn farzlyeti
kal
gecesinde
dirilarak sahâbllerin yükü hafifletildi. Sonra beg vaklt namazn Isrâ gece na-
vucûbu üzerine dier namazlar nâfileye inlklab etti. Bununla beraber
bAkl oldu.
maz Peygamberin hususlyetinden olarnk kendisl hakknda farziyeti
KITABU'L-1YMAN
231
266 (165)
..
Katâde dedi ki: Ben Ebu'1-Äliye'den iittim,
söyle diyordu: Bana Peygamberinizin amcas olu (yani fbnu Abbas)
tahdis etti, dedi ki:
ona milvekkel olan mclhlkenin ve onlara iltihak cden en fazlletli insanlarm
hallerine ve Allah Tahlh'nn onlardia vahiy cylemi oldugu tedbire ve o Mele'de
husûle gelen münakaaya vukûf re na'riletidir. Mûsâ'nn aglamas. hasedden
degil velakin umum da'veti gâib ctmi olmnsinin ve yolunda bulunub da tahsil
edememi olduu bir kemâlin bahâsnn misálidir. Sidretu'l-Muntchâya gelince:
0, kevn (kainat) aacdr. KAinatin bir tedbir altnda bazsnn bazsna teret-
agnç gibi ictima
tübu ile gdalananda, nemalananda vesairede ictima eden bir
etmesldir. Hayvan misalinde temessül etmedi, zira efradnda klilli siyasete cbih
tedbir cumlei icmâliyye'ye en ziyade benziyen sey hayvan deil, aaçtr. Çünktü
hayvanda tafsili kuvvetler vardr. Ve onda irâde scncni (yolu) tabiatten dah
sarihdir. Onun dibinden çkan nehirler ise ehâdette olduu gibi melekûtda fc-
yazan eden Rahmet, hayat ve nemalandrmadr. Onun için burada chadet álo
minde de Nil ve Firat gibi baz faydal iler tnayyün etmitir. Onu kaplyan
nurlar da flâhi tedelliyat ve Rahmani tedbiratdr ki ehadette isti'datlara
göre yaldramakdr. Fl-Beytu'l-Ma'nîr'e gclince: onun hakikat da beerin
secdelerinin, tazarrûlarnn teveceiih cyledii îlahi tecellidir ki yanlarindaki
234 SAHIH-1 MUSLIM
KA'be ve Beytu'1-Makdis tarznda bir beyt olarak temesstül etmitir. Sonra bir
Uzerine:
kab süt ve bir kab garab getirildi de südl ihtlyar etti. Cibril bunun
Demek kl Ra-
Fitrata hidayet olundun, arab alsa ydin ümmetin azacakti, dedi.
Dini, VI, 4589
súlullah (S) ümmetinin zuhnr mengel ve câmll olmugtur» (Hak
dan naklen).
KiTABU'L-1YMAN
235
.
ssti à Ku.
tir. lbnu A bbas dedi ki: Sonra Scniyye denilen yere gelinceye kadar yvü.
rüdük. Rasûlullah: Bu, hangi Seniyye'dir ? dedi. Herâ yahut Lefit tepo.
sidir, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah: «Ben Yúnus'u kirmiz bir dii
deve iistüine binmi, devesinin ipi lif hulbesinden, kendi üzerinde de yin-
den bir cübbe olduu halde telbiyc ederek ite bu vâdiyi geçerken göriür
gibiyim» buyurdu.
mindaki emsalinden diari çlkmi, iri bir üzüm dânesi gibidir-. Yine Ra-
sûlullah söyle buyurdu: «Ben, geceleyin uykuda kendimi Kâ'be yamnda
gördüm. Ansizin esmer bir zatla karlatm. Sanki o, görecein csmer
erkeklerin en gizelidir. Bann saç iki omuzu arasnla sarkyor, saçlar
taranp arnmt da, ba su damlatyordu. iki elini iki kiinin omuzla-
rina koyarak, o iki kii arasnda Beyti tavaf ediyordu. Bu, kimdir? de
dim, Meryem'in Olu Mesih'dir, dediler. Onun arkasnda gayetle kivi
ck saçl, sa göziü sakat ve börtlek, gördüiüm insanlar arasnda Ibnu
Katan'a en çok benziyen birisini gördiüm. Bu da iki elini iki kiinin
omuzlarna koyarak Beyt'i tavaf ediyordu. Bu kimdir? diye sordum. Bu,
Mesih Deccal'dir diye cevap verdiler.
Ggii.ia.AASEis ( J6 ensisi
i.
275 () . lbnu Umer (R)den: Rasûlullah (S) söyle bu-
:
yurmutur: «Kâbe'nin yaninda esmer, düz saçl, iki clini iki kimscnin
üstüne koymu olarak ba su aktan (yahut ba damlatan) bir kimse
gördüm. Bu kimdir? diye sordum. Merycm olu Isâ'dr, yahut da Mer-
yem olu Mesih'tir, dediler. (Râvi: Bunlardan hangisini söylediini bil-
miyorum, dedi). Onun arkasnda da kirmz, saç kvrek, gözii
birisini gördüm. 0, gördüüm kimseler içinde lbnu Katan'a en çok ben-
sa a
ziyen kimsedir. Bu kimdir? diye sordum. Mesîh Deccal'dir, dediler».
.
mi,
diye sordum. Deccal'dir dediler. Insanlar içinde ona en çok benziyeni
ibnu Katan'dr».
) ME Li
:G O*iGos (v) - VA
kiTABU'L-IYMAiN
241
278- (172)
Rasûlullah (S)
Ebî Hureyre
dedi ki: (R)
öyle
buyurdu: «Yemin ederim ki kendimi Hicr'da
buldum. Kurey bana siyahatmdan soruyordu.
Bilhassa Bciytu'l-Makdis'e
dâir öyle eyler sormutu ki, ben Isrâ gecesi onlarla ilgilenip tesbit etme-
mitim. Bu cihetle o kadar miikil bir vaziycte dütiim ki hiç bir zaman
öyle siklmamtm. Bunun üzerine Allah
benimle Becytu'l-Makdis ara-
sinda häil olan mesafeyi kaldrd. Ben oray görüyor ve ne sorarlarsa
muhakkak ona bakarak cevap veriyordum. Ve yine kendimi Peygamber-
ler'den bir cemaat içinde gördüm. Bir de baktm ki Mûsâ, dikilmi na-
maz kliyor. 0, düz saçl, Senûe kalibesi erkeklerinden birine benzer bir
erkek tipindedir. Meryem Olu Isâ Aleyhissclâm'i da dikilmi, namaz
kilarken gördüm. Benzerlikçe insanlarn ona en yakn olan Urvetu bmu
Mes'ûd es-Sakafi'dir. îbrahim Aleyhisselâm' da ayakta durmus, namaz
kilarken gördiüm. Insanlarn ona en çok benziyeni sahibinizdir (kendisi-
ni kasdediyor). Derken namaz vakti oldu. Ben onlara imam oldum, na-
mazi bitirince bir sözcü: Ya Muhammed! Atein (cehennemin) sahibi
olan Mâlik ite budur ona selâm ver, dedi. Ben ona doru dönmiütiüm
ki hemen o, bana selâm verdi.
i iiL ()
S. Muslim, c. 1- F: 16
242 SAHIH-i MUSLIM
«
281- ()
gördüiünü
Abdullah:
kalb yalan çkarmad»
s'3allSt
(en-Necm: 11) âyetinin
:Onun
tefsirinde, O,
Cibril Aleyhisselâm'1 altyüz kanatl olarak gördü, demitir.
ve südur gelir. Bu agaç iki türlü olur. Birl, bustânidir ki yemii ho olub, yapP
rag ile gasl olunur. Birisi, berridir ki yemii kekre olur. Ve ikisinin de gölgesi
hegayet koyu, latif ve hafif olur.
Bu sidr maddesinde bir hayret ma'nâs da vardr (Kamus Tercemesi, 2/355)
Seder ve sederat, göz kamamak ve hayran olmak demektir. Bunda binâ-i nevi
olduu zamanda bir nevi tahayyür ifade eder. Müfessirler Sidretu'1-Muntehay
her ki ma'naya isaret ederek tefsir etmilerdir. Tafsilatna girigmeden su
darn zikredeltm ki stdre burada hudud tan temsll etmektedir. Mahlak
lmi ancak oraya kadar çkabilir, daha öteye ne melek ne sâire asla gegee
Butün bunlarn hakikly halini ancak Allah blir.
kiTABU'I-iYMÅN 243
iK ;i (ve) -
TAr
iC (w)- TAV
288 ()
da tahdis etti ve
.unu :Dåvûd, bu isnadla ibnu Uleyye hadis'i tarzn-
ziyade eyledi: Aie öyle dedi: Eer Muhammed
(S) kendisine indirilenden birey gizleseydi u âyeti gizlerdi: «lHatrla
o zaman ki Allah'n kcndisine nimct verdii ve senin de yine kendisinc
utufta bulunduun zâta sen: Zevccni uhdcnde tut, Allah'dan kork, di
yordun da Allah'n açia çikarneis olduju eyi içinde gicliyor, insanlar-
dan korkyordun. Halbuki Allah kendisinden korkmana daha çok lâyk
tur» (el-Ahzâb: 38).
246 SAHÍH-i MUSLIM
.
KITABU'L-1YMAN 247
.(
5i
(79) RASOLULLAH IN: «ALLAH UYUJMAZ» VE «ONUN HICABI
(S)
ANCAK NURDUR. EER ONU AÇIVERSEYDI VECHININ SUBUHÄTI
BASARININ IHATA ETTIGI BUTUN MAHLOKTI YAKARDI»
sÖZLERI HAKKINDA BÅB
-o00-
o00-
(a)
82. Emrine, yahut bu hususa te kil edilmi olan meleklerine tabl olurlar, demekur
(Kndi fyad).
KiTABU'L-lYmÅN
253
mem, der ve Rabbine Allah'in diledii kadar birçok ahidler ve misâklar
verir. Akabinde Allah onun yüziünü atcden çevirir. Yiiziünü cennete
doru çevirib cenneti gördüü zaman, Allah'in diledii kadar sustuktan
sonra: Ey Rabbim! Beni cennetin kapusuna yanatr, der. Bunun iize-
rine Allah ona: Evvelce sana
verdiimden baka birey istemeyecegine
ahidler ve mîsâklar vermi deil misin? Yazklar olsun ey Adem oglu:
Ne kadar gadredicisin! buyurur.
O kul: Ey Rabbim! der ve Allah'a devaml duâ eder. Nihayct Allah
ona: Bunu sana versem bakasn ister misin ? der. Kul: lzzctine yemin
olsun ki hayr der. Ve Rabbine Allah'in diledii kadar ahidler ve mi-
saklar verir. Sonunda Rabbi onu cennet kapusuna yaklatrr. Cennet ka-
pus u7erinde durduu, cennet ona açld, içindeki hayrlar ve scvinci
gördüü zaman Allah'in diledii kadar sükût eder. Sonra: Ey Rabbim!
Beni cennet sok, der. Allah Tebâreke ve Taâlâ ona: Verdiimden ba-
kasn istemiyeceine ahidler ve misaklar vermi deil misin? Allah lâ-
yikni versin ey dem olu! Sen ne sözünde durmaz kimse imisin, der.
O kul: Ey Rabbim! Mahlkatnn en bedbaht ben olmyaym, der ve
Allah'a devaml duâ eder. Nihayet Allah Tabâreke ve Taâlâ ona güler
Allah ona gülünce: Cennete gir, der. Kul ccnnete girince Allah ona: Te-
mennî et, buyurur. O da Rabbinden ister ve temennî eder. Nihayet Allah
ona: unu da bunu da istenecek seyleri muhakkak kendisine hatirlatacak,
nihayet dilediklerinin hepsi kesilince Allah Taälä: Bunlarn hepsi ve daha
bir o kadar senindir, buyurur».
(Hadis'i Ebû Hureyre'den rivâyet edenlerden biri olan) Atau'bnu Ye-
zid öyle demitir: Ebû Hureyre bunu takrir ederken, Ebû Sa'id Hudri de
yaninda oturuyor, Ebû Hureyre'nin dediklerinden hiç bireyi reddetmi-
yordu. Nihayet Ebû Hureyre, Allah o kiiye: «Bunlarn hepsi ve daha
bir o kadar hep senindir» sÖzünü söyliyecegi 7aman, Ebü Sa'id, Ebù
Hureyre'ye: «Bunlar ve daha on misli» ya Eba Hureyre! dedi. Ebû Hu
reyre: Rasûlullah'in yalnz «Bunlarn hepsi ve daha bir o kadar sc-
nindir» sözünü bellemiim, dedi. Ebû Sa'id ise: Ben ahâdet edcrim ki
Rasûlullah (S) dan «Bunlar ve daha on misli senindir» sözünü bellemi-
imdir, dedi.
Ebû Hureyre: 1te bu kii, cennet chlinin cennete en son girecek
alanidr, dedi.
254 SAHÍH-1 MUSLIM
..
301 () Hemmâm: Bu, Ebû Hureyre'nin Rasûlullah
(S) den bize rivâyet ettikleridir, demi ve birgok hadisler zikretmitir.
Onlardan biri udur: Rasûlullah (S) buyurdu ki: «Herhangi biriniz cen-
netten en aa makam ona: «Temenni et» denilmek olacaktr. O da
temennî eer, mütaakiben ona: Temennî ettin mi? buyurur. 0 da: Evet
der. Bundan sonra ona: «Temenní ettiklerinin hepsi ve onlarla beraber
bir misli daha senindir» buyurur.
KiTABU'L-iYMAN 255
256 SAHH-t MUSLIM
s:0,ätkdsi ,:3jjs.Lasaisiei:0,4s
KITABU'L-1YMÁN 257
binde zerre arlnca hayr olan her kimi bulursanz onu da çkarn,
buyurur. Yine pek çok halk çkarirlar. Sonra tekrar: Ey Rabbmz! Ora-
da hayr sahibi olan hiç bir kimseyi brakmadk, derler».
Ebu Sa'id Hudri: Eer bu söylediim hadis'do beni tasdik etmiyor-
saniz: «Süphesiz ki Alah zcrre kadar zulmctmcz. Ejer bir hascne ohursa
onu kat kat artrr Bir de tarafndan pck biüyük mükâfat vcrir» (en-Ni-
sa: 40) âyetini olkuyunuz, derdi.
«Bundan sonra Aziz ve Celil olan Alah: Mclekler sefâat ettiler, pey-
gamberler efâat ettiler, mü'nminler de efâat ettiler. efânt etmedik bir
Erhamu'r-Rahimin kald buyurur. Bundan sonra ateten bir cemaati top
lar ve dünyada iken hiç bir hayr ilemeyip de cehennemde kömiire dön-
mü birçok kimseleri çkarr ve ccnnetin yollar üzerinde olup Hayat Neh-
ri adi verilen bir nehir içinde olanlar daldrr.
Bunlar sel urunda kan yabanî reyhân tohumlar gibi qkarlar.
Görmez misiniz ki? Yabaní reyhân bazan bir ta, yahut bir aaç dibinde
(gölgede bittii dc) olur. Günee doru olan sar olur, yeil olur, gölge-
de olan ise beyaz olur». (Bunu iidince bazlar) ya Rasûlallah! Sanki
sahrâda çobanlk etmi gibisiniz, dediler. Rasûlullah devamla öyle an-
latt:
Artk hayat nehrinden boyunlarnda halkalar olduu halde inci gibi
gizel olarak qkarlar. Cennet ahâlisi onlar o alâmetle tanrlar. Ilenmi
hiç bir amelleri, önden gönderdikleri hiç bir hayrlar olmad halde
Allah'in cennete idhal ettii azadlklar ite bunlardr, derler. Sonra Hak
Taâlâ onlara: Cennete giriniz! Gözünüzün görcbildii her ne varsavermec sizin-
dir, buyurur. Onlar: Ey Rabbmiz! Scn âlemlerden hiç kimseye
Size bundan efdal bir aty-
diini bize ihsan ettin, derler. Kcndilerine:
yem var, buyurur. Ey Rabbmz! Bundan da cfdal ne var? derler. Allah
Taalà: Benim rzâ'm! Artk bundan sonra ebediyyen size gadab etmem,
buyurur.»
Muslim der ki: efâat hakkndaki bu hadis'i, îsa'bnu Hammad Zube
cl-Misri'nin huzurunda okudum, ve ona: Bu hadis'i scnden tcbli edc-
Evet, dedi.
ceim, sen bunu Leysu'bnu Sa'd'dan iiddin mi? dedim. Yezid'den,Îsf'bnu o da
Hammad'a dedim ki: Size Leysu'bnu Sa'd, Halidu'bnu
Sa'idu'bnu Ebi Hilâl'den, o da Zeydu'bnu Eslem'den, da Atâu'bnu
o Ye-
sâr'dan, o da Ebû Sa'id Hudri'den haber verdi. Ebû Sa'id öyle demitir:
Ya Rasûlallah! Rabbmz görür müyüz? diye sorduk.
Rasûlullah (S):
Duru bir gün olduu zaman günei görmekte birbirimize zarar verir
mi-
sev-
siniz? buyurdu. Biz: Hayr, dedik. Ben bir hadis'i sonu gelinceye kadar
kettim. Bu da Hafsu'bnu Meysere hadis'i gibidir. Ancak,
«lledikleri bir
sonra, «Onlara
amel ve takdîm ettikleri bir hayr olmyarak» sözünden
sözle-
gözünüzün görebildii sizindir, bir o kadar daha sizindir, denilir
rini ziyale etmitir.
260 SAHn-I MUSILIM
303 ) *
.
Zeydu'bnu Eslem-geçen iki tarikta kendi-
nin iki râvisi olan Hafsu'bnu Meyscre ve Sa'idu'bnu Hilâl isnadlaryla
.
L (ar)
elN
83. Ru'yet hadis'i, rivayet tnriklerinin çoklugu lle meghur olan hadis'lerdendir. Uzun,.
kisa birçok ve birbirlerini izalh eder mahiyette metinlerle rivayet olunnmulardr.
Bütün bu rivayetlerde, Mu'tezlle, Hevarie, baz Miüreie gibi bid'at chli ziünmrelere
red vardr. Bunlarn midâfan ettilkleri teze göre Allnh Taält'yi mahlükattan hiç
blr birgey göremez ve görmesi aklen muhaldir. Bu tez stünnet ehlince hatal gö-
rulmugtiür. Çünkll alah Taala'nn mt'min ve muvahhid kullarina tecelli cdip
görünmest Kitab ile, stnnet ile ve immetin icmái ile sâbit bir hakikattr. Bunu
Rasûlullah'dan yirmiden fazla sahdbi rivayet etmitir. Tabinn ve etbâu't-tabiin
devirlerine aid ravileri ise ytuzlere, binlere baig olmutur. Sonra Mu'tezile ve
emsalinin iddin cttikleri akli muhal ise diünyndaki egyay göril artlarimizin
KITABU'L-IYMAN 261
JsiiL (ar)
KITABU'1-1YMAN 263
309 )
.. Abdullah (R) söyle dedi:
Rasülullah (S) buyurdu ki: «Ben ate chlinin ateten en son etkacak
olanni biliyorum. O, bir kimsedir ki, otura istinde siirne siirüne
ateden çkar. Ona: Git ve eennete gir, denir. O gider ve cenncte girer
Insanlar, herkes yerlerini almig olluklar halle Fuur. Oua: Içinele bu
lundugun zaman hatrlyor musun? diye sorulur. Evet, der. Bu sefcr on1:a:
264 SAHIH-1 MUSLIM
(a:)
b JiJiL
Ea. JiGlti.ui i% (ws)-ri
Scni bizim için, bizi de senin için yaradan Allah'a hamdolsun, derler.
Râvi der ki: 0 kimse, bana verilen nimetler hiç bir kimscye verilmi
cdeildir, der.
cnzib bir güzellige malikdirler ki, insan bir göz atmakla hayretler
onlara içinde
kalr. Gözlerinin beyaz son derece beyaz, siyah da son derece siyahtr.
Hakikaten gözün alk ak, karas kara olmak, göz giüzelliginin en müstesa
bir vasfidr. Cenab-1 Hak mücâhidlere öyle va'd buyuruyor:
diye sordu. Rabbi cevaben buyurdu ki: Bu öyle bir kimscnin makamidr
ki, o kimse Cennet ehli Cennete girdikten sonra gelir, ona: Cennete gir,
denilir. O ise: Ey Rabbim! Herkes kendi menziline yerletikden, alaca-
ini aldktan sonra bu nasl miiyesser olabilir? der.Hak Taâlâ ile onun
arasnda öyle bir konuma olur: Dünya Meliklerinden bir Mclik'in mül.
küne benzer bir miülke nâil olursan râz olur musun?; Râziyim, Ya Rab!
Ite öyle bir mülk senindir. Bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o
kadar daha, bir o kadar daha. Beincisinde: Râzi oldum Ya Rab! Ite bu
kadar sey hep senindir, onun on misli dc senindir. EBir de nefsin neyi
arzu ederse, göziün her neden holarsa hepsi senindir. Râzi oldum Ya
Rab
Bu cevabtan eonra Müsâ: Ya Rab: Ya Cennet chlinin cn yiiksck
makam sâhibleri nasldr? diye sordu. Cevaben buyurdu ki: Kendinn
için ihtiyar ve istfâ ettiim kullar ite onlardr. Keramet filanlarn
kendi elimle dikip mühür altna aldm. Onu ne bir göz görmü, ne bir
kulak iidmi, ne de beerden hiç bir kimscnin kalbine ne olduu hutir
etmitir. Râvi der ki: Bu rivâyctin Aziz ve Celil olan Allah'in kitabndan
(onu tasdik edici) delili: «Artik onlar için yapmakta oltuklarna bir mii-
kafat olarak, göizlcrin aydn olaca (nimetlerden) neler gizlenmi bu-
unduunu kimse bilmez» (es-Secde: 17) âyetidir.
316 (191)
.
Ebu'z-Zubeyr haber verdi ki, kendisi Câbiru'.
bnu Abdillâh'dan iidmitir. Câbir'e viürûddan soruluyormu. Câbir söy-
270 SAHIH-1 MUSLIM
JGLS
i.
272 SAHIH-1 MUSLIM
RAvi, adisi
87. «Ev Kema Kale» sözii râvilerin ma'râf edcblerinden bir edebdir.
tagyirden kor-
ma'nâsyle rivâyet ettii zaman meydana gelmesi muhtemel bir
opun dedii gibldir»
karak blir ihtiyat olmak Uzere rivayetinin. sonunda ««yahut
KiTABU'I-1YMÅN 273
S. Muslim, c. 1 - F: 18
274 SSAHIH-i MUSLIM
322- (193) Enesu'bnu Mälik (R) öyle dcdi: Rasúlulah
(S) buyurdu: «Allah kyamet gününde insanlar toplar. Derken una
ihtimam ederler (lbnu Ubeyd: u kendilerine ilham edilir, demitir):
Içinde bulunduumuz u durumdan bizleri kurtarmas için Rabbimize
kar efâat istesclk, derler. Mütaâkiben Adem (S) e gelirler ve: Sen hal.
kin babas Ãdem'sin. Allah scni kendi eliyle yaradd ve sana kendi rû-
hundan hayat verdi. Sonra mneleklere cmretti, onlar da sana secde ctti
ler. Bulunduumuz u durumdan bizleri kurtarmas için Rabbn katnda
bi2lcre efâat et, derler. Adem: Ben buna chil deilim. 0, ilemi olduu-
haticsini hatrlar ve bundan dolay da Rabbndan utanr. F'akat siz Al
lah'in ba's buyurduu ilk Rasûl olan Nuh'a gidin, der. Sonra onlar Nuh
(S) a gelirler. Nuh, iledii haticsini hatrlar ve hundan dolay Rabbin
den utanarak: Ben buna chil deilim. Fakat siz Allah'n bir Halil edin-
miz olduu lbrahim (S) e gidin, der. Miütaâkiben onlar lbrahim (S) e
gclirler. 1brahim de: Iledii hatiesini hatrlar ve bundan dolay Rab.
binden utanarak: Ben buna ehil deilim. F'akat siz Allah'in kelâm cttii
ve kendisine Tevrat'i vermi olduu Mûsa (S) ya gidin, der. Soura Misa
Aleyhisselâm'a gelirler. Bunun üzerine Mûsa da iledii haticsini hatr-
lar ve bunun igin Rabbinden haya ederck: Ben buna ehil deilim, fakat
siz, Allah'n Rûhu ve Kelinesi olan Isa'ya gidin, der. Bunun üzerine onlar
Allah'in Rûhu ve Kelimesi olan Isa'ya gelirler. Isâ isc onlara: Ben buna
chil deilim. Fakat siz geçmi ve geri kalm günahlar mafiret buyu-
rulmu bir kul olan Muhammed (S) e gidin der.»
Râvi der ki: Rasûlullah (S) devamla öyle buyurdu:
Sonra bana gelirler. Ben de Rabbimin huzuruna izin isterim. Bana
izin verilir. Ben kendimi secdeye kapanm bulurum. Allah dilcdii ka-
dar beni bu vaziyette brakr. Sonra Allah tarafndan: Ya Muhammed!
Ban kaldr, söyle, sözün dinlenir, iste sana verilir, efâat et, sefâatin
kabûl edilir, denilir.
Ben secdeden bam kaldrp Rabbimin bana öretccei bir tahmid
ile Rabbime hamdederim. Sonra efâat ederim. Benim için bir had tayin
buyurur, ben de insanlar ateten çkarr ve cennete koyarm. Sonra dö-
ner tekrar secdeye kapanrm. Allah brakmak istedii kadar beni o va-
ziyette brakr. Sonra: Ban kaldr Ya Muhammed! Söyle, sözün dinle-
nir, iste, sana verilir, efâat et, efâatin kabûl edilir, denilir. Ben bam
kaldrr ve bana öretecei bir Tahmîd ile Rabbime hamdcylerim. Sonra
efâat ederim. Benim için bir hudud tayin buyurur. Ben de ateden in-
sanlar çikarr, cennete koyarm. (Râvi: Uçüncü yahut dördiüncü seferde
dediklerini bilmiyorum, demitir). Nihayet öyle derim: Ya Rabbi! Ate-
de Kur'an'in hapscddiklerinden baka yani kendisine hulûd vâcib olan-
lardan baka kimse kalmad, derim».
bn Ubeyd kendi rivâyetinde öylo dedi: Katâde: «Yani üzerine
hulûd vâcib olan» diyc tefsir etmitir.
kITABUL-1YMÂN 275
l.
sag
J3. új.aut
3, . JUE.iL
E..
KiTABUL-iYMÂN 277
derim. Hemen gider Rabbimin huzuruna izin isterim. Bana izin verilir,
huzurunda dikilir, imdi muktcdir olamyacam hamdler ile Allah'a
hamdederim. O hamdi bana Allah ilham eder. Sonra ona secde cderek
yere kapanrm. Bana:
Ya Muhammed! ban kaldr, söyle, sözün dinlenir, iste, sana veri.
lir, efâat et, cfâatin kabul edilir, buyurulur. Bunun üzerine ben: Ya
Rabbi! Ummetimi, ümmetimi, diye efâat dilerim. Bana: Git, kalbinde
bir buday yahut arpa dânesi kadar iyman olan her kim varsa onu ora
dan çkar, denilir. Ben gider, bunu yaparm. Sonra yine Rabbime döner,
yine bu hamdler ile O'na hamdederim. Sonra O'na secde ederek yüzüstiü
kapanrm. Bunun üzerine bana: Ya Muhammed! Ban kaldr. Söyle,
sözün dinlenir. Iste, dilein verilir. Sefâat eyle, efäatn kabul edilir,
buyurulur. Ben: Ummetimi, iümmetimi! derim. Bana: Git, her kimin
kalbinde bir hardal dânesi kadar iyman varsa onu oradan qikar, denilir.
Ben hemen gider, bunu yerine getiririm. Sonra tekrar Rabbimc döner ve
bu hamdler ile O'na hamdederim.. Sonra O'na secde cderek kapanrm.
Bunun iizerine bana: Ya Muhammed! Ban kaldr. Söyle, söziün dinle
nir. Iste, dilein verilir. efâat et, efâatin kabul edilir, denilir.
Ben: Ya Rabbi! Ümmetimi, ümmetimi! diye efâat dilerim. Bana:
Git, kalbinde bir hardal dânesi arindan daha az, daha az, daha az
iyman bulunan kim varsa onu da ateden çkar, denilir. Ben hemen gi
der, bunu yaparim».
ite bu, Encs'in bize haber vermi olduu «Enes hadis'is dir. Mütaaki-
ben onun yanndan çktk. Nihayet sahrann yüksck bir yerine vardnmz
vakit: Hasan Basri'nin yanna sapsak da ona selâm versek. 0, Ebû Hali
fe'nin evinde gizlenmi bir halde bulunmaktadr, dedik. Sonunda onun
yanina vardk, kendisine selâm verdik ve: Ya Eba Sa'id! Biz kardcin
Ebû Hamza'nn yanndan geldik. efâat hakknda bize tahdis cttii ha-
dis'in benzerini hiç uymamitk, dedik. 0, devam edin, hadis'i söyleyin
dedi. Biz de ona bu hadis'i tahdis etik. O yine: Devam edin, daha söyle-
yin, dedi. Enes daha fazla arttrmad dedik. Bize unla söyledi: «0, bunu
bize yirmi sene önce tahdis ctmitir. Kendisi o günlerde biitiün hâfizasnm
ve kuvvetini cemetmi haldeydi. imdi ise bir kisim seyi terkctmitir
Seyh bunu unuttu mu, yoksa güvenip dayanrsniz diye sizlere tahdis et-
meyi kerih mi gördü? bilmiyorum». Biz de ona: Bize scn tahdis et dedik.
Bunun iizcrinde giüldü ve: Insan Acclc'den yaradlmatr ", Bunu size sa-
dece o hadis'i 'ahdis ctmeyi isteyerek zikrettim, dedi ve devam cderek
Rasúlullah'a öyle dcdiini nakletti: «Sonra dördiünciide yine Rabbime
.
280 SAHIH-1 MUSLIM
Rabbim bugiün Celâl sifatyle tecelli etti. Hem öyle bir halde ki, ne
gimdiye kadar bu derece gazab görülmü, ne de bundan sonra görülür.
Ben ise öldüriülmesine me'mur olmadm halde bir nefsi öldiürdüm"
(Simdi ben nefsimi diüüniüyorum) Ah nefsim, nefsim! Siz imdi Isâ (S)
ya gidin, der. Onlar da Isâ'ya gidip:
Ey Isa! Sen Allah'in Rasûlüsun ve Allah'n Meryem'e koyduu bir
kelime (bir mu'cize), ayn zamanda ondan bir rûh'sun. Ki sen beikte
bir sabi iken insanlara söz söyledin. Binaenaleyh Rabbinin yannda bize
sefâat cyle. lçinde bulunduumuz hali görmüyor, bize erien azab bilmi
yor musun? derler. Iså da onlara:
Rabbim bugün Celâl sifatyle tocelli ctmitir. Hem öyle bir derecede
ki, bundan cvvel böyle gazab etmemi, bundan sonra da asla böyle gazab
etmez. Kendisi için bir günah zikr ct meksizin, âh ncfsim, nefsim! sözle-
riyle endiesini izhar cderek: Benden bakasna gidiniz. Muhammed
(S) e gidiniz, der. Nihayet onlar bana gelip:
90. el-Kasas sûresinin 18. ayetinden itibaren aniatld üzere Fir'avn'in adamla-
rindan bir Misr'l ile Müsâ'nn kavminden biri dövüüyordu. Müsånn kav-
minden oln zát, Müsa'dan yardm istedi, Mûs4 da yardmn kogtu ve diina-
nin gögsüne bir yumruk atti. Ite bu yumruk onu öldürmütü. Masa:
«ii jib g .b J Ji: Rabbim! Süphesiz ki ben, nefsimo
buyur., deli. Allah da ona cttin Ayeti mtici-
ziulnettim, heni nagfiret mairet
bince magfiret olunmutur.
KiTABUI-1YMÅN 283
larindan iki kanadn aras muhakkak Mckke ile Hecer, yahut, Mekke ile
Busrâ aras akdar genitir»
aysisši y: J
328 ) Ebù Hureyre (R) dedi:
J
söyle
Rasúlullah (S) in önüne bir scrid (tirid) ve et taba konuldu. Ra-
sûlullah kol etine uzand. Buras: Rasûlullah'in davardan en çok sevdii
yerdi. Ondan ön dileriyle bir lokma isrd, Sonra: «Ben kiyamet giinünde
bütün insanlarn scyyidiyim» buyurdu. Sonra dier bir lokma daha ko-
91. Buhâri'deki rdvâyctte Himyer ile Mekke aras nilkyas da verilmitir. (Buhâri:
Tefsir, Zürriyete men hamelnå maa Nûh). Hinmyer. San'â ehrinin eski adidr.
Câhiliyet zamannda Yemen'de hiikiüm süren - R:a-i ircm, Scylu'1-Arim gibi
medeniyet eserleriyle Zu'1-Rarneyn ve Belkri pibi hükiümdarlarnn menkbeleri
Kur'ân'da zikrolunan- IHimyer Hanedan Sebe' gehrinden sonra San'â'y hi-
kümet merkezi edindilkleriden San'i sehri Himyer ndyle de anlr. San'a
ehri Mekke'den 855 km. nesfede bulunduuna ve cennct kapsinin iki lkanad
aras da bu genilikte olduuna Röre, (*nnetin genilii hakknda zihne tak-
rib için güzel bir nikyâs olur.
Hadis'de ad geçen Busrh'da Sam'in 90 km. güncy dousunda ve Havran
mintikasnda bir ehirdir. Vaktiyle ma'mur ve müstahkemdi. Buras Hiristi
yanln merkezlerindendir. Mehur RAhib Bahira'nn savmi'as da buradaydi.
Simdi bir köy halindc bulunan Busrá, saadet en mehur ve ma'mur bir
asrinda
ehir olduundan hadis'te ikinci bir mikyas olarak ad geçmitir. Hecer yine
Yemen lülkesinde bir belde addr. Terdid ilc iki mikyas zikrolunmas, hadis
råvilerinden birinin üphesidir.
Hadis'te tasvir buyurulan bu efâat, Hâtemul-Enbiyâ'nn maherdeki Rii-
yük gefâatdr. Maherden kurtuldulktan sonra da her peygamber Cenab-1
Hak tarafndan kendi ümmeti hakknda gefhate me'zun olacaktr. Hattâ pey-
gamberlerden bakn uheda ve digerleri de efAate me'zun olacaklan nasslarla
sabittir.
284 SAHII-1 MUSLIM
.
ss '3siis.
ktTaBUL-IYMÅN 285
329- (195)
. Ebû Hureyre ve Huzeyfe (R) öyle dediler:
Rasûlullah (S) buyurdu ki:
Allah Tabârcke ve Taâlâ insanlar toplar, miü'minler ayaa kalkar.
Nihayet cennet kendilcrine yaklatrlhr. Derken Adem'c gclip: Ey Ba-
bamiz! Cenneti bize açtr, derler. Bunun izerine Adem: Sizleri ccnnet-
den ancak babanz Ädem'in haticsi çkard. Ben bunun sâhibi deilim.
Sizler benim olum ibrahim Halilullah'a gidiniz, der.
Ibrami de: Ben bunun sahibi deilim. Ben ancak perde arkasndan
bir Halil (dost) olmuumdur. Sizler, Allah'in kendisine kelâm etmi ol-
duu Mûsâ'ya yöneliniz, der. Halk Müsâ'ya gelirler. Mûsâ: Ben bunun
sâhibi deilim. Sizler Allah'in Kelimesi ve Rûhu olan 1sâ' ya gidiniz, der.
Isâ (S) da: Ben bunun sâhibi deilim, der. Nihayet Muhammed (S) c
gelirler. 0 da dorulur ve kendisine izin verilir. Emanet ile Rahim de
oraya gönderilip onlar da siratn sal sollu iki yanna dikilirler. Bundan
sonra sizin en evvel gidenleriniz imck gibi geçcrlcr.» Râvi der ki:
Babam ve anam sana fedâ olsun. Simein geçii gibi olan hangi eydir?
dedim. Rasúlullah öyle buyurdu:
«imei görmediniz mi? Göz krpmas kadar zamanda nasl geçer
ve geri döner? Sonra rüzgârn geçmesi gibi, sonra ku geçmesi gibi ve
insan komas gibi. Onlar amelleri bu ekillerde yürütür. Peygamberiniz
sirat üzerinde dikilmi: Ya Rab! Selâmet ver, sclâmet ver! der. Nihayct
kulalrn amelleri âciz kalr. Hattâ biri gelir, yürümeye tâkat getircmez
de ancak emekler. Siratn her iki yanmda asl duran çengcller vardr ki,
kimi yakala denilirse onu yakalamaya me'murdurlar. Ncticede inanlar
trmklanm kurtulmu veya atcc diüürülmiülerdir».
Ebù Hureyrc'nin nefsi elinde olan Allah'a yemin ederim ki: Cehcn-
nemin dibi yetmi son bahardr (yani yetmi yllk mesafedir).
-o00-
332 ** :Enesu'bnu
söyle dedi: Mâlik (R)
Peygamber (S) buyurdu ki: «Ben cennette ilk efâat ediciyim. Pey
gamberler içinde benim tasdik edildiim kadar tasdk edilmi hi bir
peygamber yoktur. meygamberler içinde öyle Peygamberler vardr ki
ümmetinden onu ancak bir tek kii tasdik etmitir.»
L
.
i iy&,iu:3,is s3,is i:0kio,i.
333 (197) .. .
Enesu'bnu Mâlik (R) öyle dedi:
Rasûlullah (S) puyurdu ki: «Ben kyamet güniünde cennet kapsna
gelirim de, onun açlmasn isterim. Bunun üzerine Hâzin: «Sen kimsin?»
rer.«Ben: «Muhammed'im» derim. Akabinde sana açmaya emrolundum.
Halbuki senden önce kimseye açmadm, der».
kITABU'L-1YMÄN 287
. ali llAs.lage:
(86) PEYGAMBER (S) IN EFAT DUÄSINI
ÜMMETi için SAKLAMASI BÅBI
-o00-
334 (198) Ebû Hureyre (R) den: Rasûlullah (S) öyle
buyurdu: «Her Peygamberin bir duas vardr. Onunla Allah'a duâ ede-
gelmitir. Fakat ben duâm kyamet gününde iümmetime efâat ctmek
için saklyorum».
-rro
L sGCs ()
J J6uii isi #LiJ:iGLi
335 :Ebù Hureyre (R) öyle dedi:
Rasûlullah (S): «Her peygamberin bir duâs vardr. Ben ise Inâ-
allah duâm kiyamet gününde ümmetinne efânt ctmek için saklamay
istiyorum» buyurdu.
J..
336 ** :Amru'bnu Fbi Sufyåni'bni Esidi'bni Câriye
es-Sakafi, bunun benzerini Ebû Hureyre'den, o da Rasûlullah (S) dan
tahdis etmitir.
i i iGs (-)-rry
288 SAHIH-1 MUSLIM
337- ().
Allah'in
:Ebû Hureyre (R), Ka'bu'1-Ahbâr'a dedi ki:
Peygamberi (S) söyle buyurdu: «Her Peygamberin, duâ edegcl-
dii bir duâs vardr. F'akat ben Inâallah duâm kyamet güniünde üm-
metime efâat ctmek için saklamay istiyorum».
Bunun iizerine Ka'b, Ebû Hureyre'ye: Sen bunu Rasúlullah (S) dan
mi iiddin? diye sordu. Ebu Hureyre: Evet, cevabn verdi.
( ) Ei.LsANS (.) - rs
340 )
. Ebû Hureyre (R) söyle dedi:
Rasûlullah (S) buyurdu ki: «Her Peygamberin bir duâs vardr.
Ummeti hakknda onunla duâ etmi ve duâs kabul olunmutur. Ben ise
Înâallah duâm kiyamet gününde ümmetime efâat etmek igin geri
birakmak istiyorum».
kiTABU'L-iYMÂN 289
S, Muslim, c. 1 F: 19
290 SAHIH-I MUSLIM
(:) - riA
92. Bu,
caksm»
j d
(ed-Duhâ:
lha)
5)
-
ayetine
: Rabbn
uygundur.
sana vererek vo sen de honud ola-
292 SAHIH-i MUSLIM
350 (205) ...ie (R) öyle dedi: «Ve sen en yakn hism-
larn inzâr et» (es-u'arâ: 214) âyeti nâzil olduu zaman Rasûlullah
(S) kalkt, Safa tepesi üzerinde bir hutbe irad ederek öyle buyurdu:
Ey Muhammed'in leren! Ey Abdulbuttalib'in kien Safiyyc! Ey Abdulmut-
talib oullar! Sizin igin Allah canibindn hig bir seye málik deilim.
Malmdan ne dile3eniz isteyin».
KITABU'L-1YMAN 293
).A
93. Bu Eba Hureyre ve tbnu Abbas hadis'leri baz hndis tenkidçllerince Mursel
eayilmitr. Bazlnrncn da Mursel degildirler. Mursel degildir dlyenler, saha-
binin murselinl diger bir sahâbiden duyduu gerekçeslyle Merfu' hükmünde-
dir, derler. Mursel dlyenler söyle dlyorlar:
Bu ayet Mekke'de nübüvvetin balangcnda nazil olmutur. O zaman ne
Eba Hureyre, ne de 1bnu Abbns Peygamberin bu davetinde ve hitabeti sra-
sinda haznr bulunmulardr. Eba Hureyre Hayber'in tethi srasnda müsliman
olmutur. tbnu Abbas da bu davet srasnda ya domamtr, yahut da yeni
domutur.
Sukadar var ki, Taberâni'nin Fba Umâme'den gclen bir rlvâyetine göre
bu davet tekerrür etmitir. Bu rivâyete göre Eba UmAme Peygamberin Haim
Ogullarn, kadnlarn ve Ehl-i Beytini topladg ve bunlar arasnda Aie,
Hafsa ve Ummu Seleme'nin de hazr bulunduunu zikretmitir ki, bu kadn-
larn Peygamberin zevcelerinden olarak o toplantda Peygamberin yannda
bulunmalar Medine'de olabilir.
Ictima'in tekerrür kabul edildii takdirde Ebû Hureyre le tbn Abbas'in
Medine'de ictimâda hazr bulunmug ve o toplanty rivâyet etmi olmalarn
kabul etmek icabeder. Böylece her ikl rivâyetde Mursel olmaktan kurtulur.
Tahavi bu hadis'i izah ederken: «Peygamber ikincd batndaki babas Ab-
dulmuttallb'den itibaren ta yedinci batna kadar nescb silsilesi. üzerindeki bütün
ecdadinda neseben kendisine kavuan Kureyllerin hepsini bu ictimâda Islama
davet etmitir» dlyor.
Toplantiya kadnlarin ve çoeuklarn da çarlmas1 bilhassa çok mlühimdir.
294 SAHIH-i MUSLIM
253 (207)
:
:Teymiy, Ebû Usmân'dan, o da Kabisatu'bnu
Muhârk'dan ve Zuheyru'bnu Amr'dan tahdis etti. Dediler ki: «En yakin
hisimlarrni inzâr ct» (e-u'ara: 214) âyeti nâzil olduu vakit Allah'n
Peyyamberi (S), dadan koparak birikmi talarrn yanna gitti. Mütaâ-
kiben onlarn en yüksei olan bir tan üstüne yükseldi. Sonra öyle
nidâ etti
«Ey Abde Menâf oullar! Ben (tchlikeyi
görüp haber veren) bir ne-
zirim. Benim meselimle sizin meseliniz ancak düman görüp de ehlini
korumak. için koup firlayan ve dümanlarn kendisini geçmelerinden
korkup da avaz avaz barmaya balayan kimsenin meseli gibidir».
-
f'oo
KITAIU'I-IYMÄN 295
."
e isi J'N J
355 (208) . :lbn Abbas (R) öyle dedi: Fu, «Sen yakm rn
hisimlarni (- ve onlardan hàlis klnmi olan cemâatini -) incar et»
(cs-Su'ara: 214) âyeti nàzil olduu zaman, Rasülullah (S) dari qkt.
Sonra Safa tepesine yiükscldi. Miiteâkiben halkn toplanmalar için:
«Ya Sabâhâh!" diye haykrd. Bunun üzerine: Baran kimdir? de-
diler. Görenler: Munammed'dir, Dcdiler. Derken onun yanina toplandlar.
Bunu takiben: Ey fulân oullar! Ey fulân oullar! Ey Abde Menaf oul-
lar! Ey Abdc'1-Muttalib oullar! diye nidâ ctti. Nihayet yanina iyice
toplandilar. Bunun iizerine: Ne dorsiniz! Size su dam aasndan birta
kim sivarilerin çkp gelmekte olduunu haber vermi olsam beni tas-
dik cder misiniz? diye sordu. Biz senin üzerinde hi bir yalan tecriübe
etmi deiliz, dediler. Öyle ise ben sizler için iddetli bir azabn önünde
azab ihbar eden bir nczîrim» dedi.
Bunun üzerine Fbû ILehcb: Hüsranda kal, bizi bunun için mi topla-
dn? dedi. Ite bunun üzerine u sûre nâzil oldu: «Ebi Lchrb'in iki cli
kurusun vc kcndisi de muhakkake kurumusturs (cl-Mesed: 1).
A'me'de böyle melhur olan krâat hilâfna «kud» lâfzn ziyade
ederek sûrenin sonuna kadar okumutur*.
94. Bu, «Ya Sabáhâh» kelimesi Arablar arasnda miihim bir hâdise vulkúunda hal
kin toplanmas ve tedbir alnalar için kullanilr.
95. es-Su'ara: 214. ayetinde bildirildigi tüzere Peygamberimizin bu illk daveti en
yakin akrabasna mtünhasrd. Blitin hayat herkesce sndakatin ve enmanetin
egsiz bir timsali olarak tanindß için «dini ve ictimai en bilyilk bir inkulab
arefesinde váki olan Peygamberimizin bu tcbligi yakin akraba tarafmdan
muhalefetle karglanmnd. Rasülulah tarafndan haarlattirilan tirid yemeßin-
den yenillp. ayran içllerelk dagildlar. Ebà Leheb'in klüstahça rtiraz bize
müessir olmad (Eecrid Ter., XI, 195).
296 SAHIH-1 MUSLIM
356- )
Ebh Muîviye, A'mes'den bu isnad ilc tahdis
etti ve önceki Ebû Usâme hadis'i tarznda: Rashlullah (S) birgün
Safa'ya
çkp: Ya Sabâhâh! diye nidâ buyurdu, dedi. Fakat: «Sen en yakn
hi
simlarn inzâr ct» âyetinin nuzûliünü zikretmedi.
(90)
PEYGAMBER (S) IN EBO TALIB 1ÇIN EFAATt VE
PEYGAMBER SAYEsINDE AZABININ HAFIFLETILMESI BÅB1
-o00-
357 (209) . Abbâsu'bnu Abdilmuttalib (R) den: Abbas:
Ya Rasûlallah! Ebû Talib'e herhangi bir seyle menfaat saladn m1? Hig
üphe yok ki o, her zaman seni muhafaza eder ve senin hisabna diüman-
larna kar asabileirdi, dedi. Rasûlullah: «Evet, o, topuklarna kadar
dibi yakn bir ate havuzu içindedir. Eer ben olmasaydm o, muhakkak
atein en aai derekesinde-en derin qukurunda- bulunurdu» buyurdu.
360 (210)
:Ebû Sa'id Hdri (R) den:
Rasûlullah (S) in yannda amcas Ebû Talib zikredilmiti. Bunun
üzerine Rasûlullah: «Umarm ki benim scfâtim lkayamet güniünde ona
fayda verir de iki topuuna ericbilen ateden bir çukura konulur. Ora-
dan bile beyni kaynar» buyurdu.
o00-
361- (211) .
Ebî Sa'id Hudri (R) den:
Rasúlullah (S) söyle buyurmutur: «Muhakkak ate ehlinin en az
derecede azab görecek olan, ateden iki naln giyer. Bu iki nalnn hara-
retinden de dimai kaynars.
362 (212)
.
Abbás (R) dan: Rasûlullah (S) söyle buyur
du: «Ate ehlinin en hafif. azab göreni Ebû Talib'dir. O dahi iki najn
giymig ve bunlardan dolay dima kaynar bir halde olur».
298 SAII- MUSLIM
96. Ayagn altnda yere temas etmiyen çukurluga, dilimizde özengi yeri ta'bir olu
nur. Ve bu çukurlugu bulunniyan ayain sáhibine de düztaban denilir. <Duz
tabann basti yerde ot bitmez* meseline güre de ayalk için kusur snyilhr.
Rasûlullah'in ameas Ebû Talib, hayat boyunca peygambere pek buyuc
hizmetlerde bulunmakla beraber her nnsilsn iyman etmeden vefat etmi bu
Junduundan azaba mlüstnhak bulunuyordu. Ancalk peygamber hakind:a sebkr-
den himayctkârane hizmetlerinin nükhfâtr olarak yukaridnlki hadis'de bildi-
rilen en hafif bir nzabla cezalandrlacaktur.
KITABUI-IYMAN 299
i. KECios ()- rM
370 (217)
.. Ebû Hureyre (R) den:
Rasûlullah (S): «Ummetimden yetmi bin cennete girer ki, onlardan
bir ziümre ayn sûreti halindedir» buyurmutur.
371 (218) . :
Imrân tahdis edip dedi ki: Allah'in Peygam-
beri (Sallallâhu ve Sellem): «Ummetimden yetmi bini hisaba çekil
meksizin cennete girer» buyurdu. Ya Rasûlallah! Onlar kimlerdir? dc-
diler. Rasûlullah: &Onlar, bedenlerini kzgn demirle dalamyanlar, ef-
sûn yapmiyanlar ve her hususta Allah'a dayananlardrO buyurdl. Bunun
iizerine Ukkâe ayaa kalkti ve: Beni onlardan kilmas için Alah'a duâ
et, dedi. Rasúlullah: eScn onlardansin» buyurdu. Bunu takiben bir ba-
kas kalkp: Ey Allah'in Peygamberi! Beni de onlardan klmasn Allah'a
duâ buyur, dedi. Rasûlullah: «Bu hususta Ukkâe senden öne geçti»
buyurdu.
.(
372- )
..
Imrânu'bnu Husayn (R) dan: Rasûlullah (S):
:
:J *i:LÝi
: iK
Js ls Jla. l isl J.
kITARUI-1YMAN 303
Jii }L (1)
-o00-
376- (221)
. Abdullah (R) söyle dedi:
Rasúlullah (S) bize: «Siz ccnnct chlinin dörtte biri olmanza râzî
olmuyor musunuz?» buyurdu. Bunun üzcrine biz: Allahu Ekber, dedik.
Sonra Rasûlullah: «Cennet ehlinin üçte biri olmanmza râzî olmuyor mu-
sunuz? buyurdu. Biz yine tekbir getirdik. Bundan sonra Rasûlullah:
«Ben sizlerin cennet ehlinin bir atr olmanz kuvvetle iümid ediyorum.
Ve ben sizleri bundan haberdar edeceim. Müslimanlar kâfirlerin içinde
siyah bir öküzdeki beyaz bir tiüy mesabesinden baka doillerdir. Yahut
da beyaz bir öküzdeki sanki siyah bir tüy» buyurdu.
J i,GiIAJ. ëjsi
KITABU'L-iYMAN 305
-o00-
o00-
,ll S-
ys ()
i. l. aiS
RAHMAN VE RAHÎM OLAN ALLA'IN iSMIYLE
2 KiTBU'T- TA HRE'
(1) ABDEST ALMANIN FAZLETI BÅBI
-o00-
1 (223) ...
Ebû Mâlik el-E'arî ded ki:
Rasûlullah (S) söyle buyurdu: «Temizlik iymann yarisdr. ELHAM
DULILLH Mizan doldurur. SUBHANELLAHÍ VELHAMDULiLLAHÍ
semalarla yer arasn doldururlar (yahut doldurur). Namaz, bir nurdur.
1. Müslimanln en ksa TEMIZLiKTIR. Temizlik deyince hereyin; için,
tarifi,
diin, muhitin paklg bunda dahildir. Islâm, abdesti, boy abdestini ve dier
bütün temizlik nevilerini bundan ondört' nsr önce Kur'ân àyctleri ve Peygnm
berinin hadisleriyle kanunlat.rmtr. Abdcst, boy abdesti, teyemmüm ve dier
islámi temizliklerin Kur'an'daki delilleri u Ayetlerdir:
KITBU T-TAHARE 309
Sadaka, bir burhandr. Sabr, bir ziyadr. Kur'ân senin lehine ve aleyhine
bir hüccetitr. Her insan sabahleyin nefsinin satcisidr. Binaenaleyho,
ya nefsini azad edendir, yahut onu helâke götürendir'.
ina ib- ()
kayn. Eer ciniib olduysnnz boy alrdesti aln. FEer hasta olmusanz, ynhut
bir sefer tüzerindeyseniz. veya içinizden biri nyak yolundan gelmise, yahud da
o vakit tertemiz
kadinlara dokunniugsanz, ve bu haldo su da bulaamsnnz,
bir topralkla teyemmüm elin, binnenaleyh (niyetle) ondan yiizlerinizo ve cll-
rinize sliriin. Allah, sizin tüzerinize blr siiçlik yapay dilemez, fnkat lylce
temizlenmenlzl ve istiniüzdekl nl'metinin lumamlanmasn diler. Ta ki likre-
desiniz.» (el-Maide: 6)
«Ey iyman clenler! Siz sarhoken, no söyliycreinlzi bilinceye vo ciinlib
iken de-yoleu olmaniz mniüstesna- gusûl elineeyo kadar namazn yaklnmnyin.
Efer hasta olur, ya bir sefer llzerinde bulunursanuz, yahud slzden biriniz aynk
yolundan gelirse, yahud dn kadnnra dokunub da bir su bulamazsaniz, o valkit
temiz bir topra teyemniiim edin; yüzlerinlze ve ellerinize sürlin süriün. iüb-
hesiz Allah çok afvedlici, cok mafiret clieidirn (en-Nisa: 43).
2. Insanlarn kimi, nefsini Allah yolunda sntar ve onu azabdan Azad etmis olur.
Kimi de onu, seytan ve hevâ yolunda harcar ve ona helAk eder. Diger deyile,
her ahis nefsini satma yolunda sn'yeder. Mü'min onu cennete mukabil Allah'a
satar: «Muhakkak ki Allah, mü'ndnlerin canlarin ve mallarn kendlorine ren-
net (vermek) mukablinde satn alntr» (et-Tevbe: 111).
Kafir ve fâcir de nefsini atee mukabil satar:
a... Onlara Allah zulnmotmedl. Falkat kondileri kendilerine zulmodlyorlar»
(Alu îmrân: 117).
310 SAHIH-i MUSLIM
fbnu mir'in yanna girdi. fbnu Amir hasta idi. Ibnu Umer de ona hasta
ziyareti yapyordu. Îbnu Ämir: Ey Umer'in olu! Benim için Allah'a duâ
etmez inisin? dedi. Îbnu Umer dedi ki: Ben Rasûlullah (S) dan öyle
rerken iiddim: «Tahâretsiz hiç bir namaz, hiyanetle elde edilmi maldan
da sadaka kabul olunmaz». Halbuki sen Basra üzerinde bulunuyordun'
Su'be, Zâide ve lsrail bunlarn hepsi Smâku'bnu Harbden,
rivâyet etmi
bu isnad ile Peygamber'den o geçen hadis'in benzerini
lerdir.
**
(rra)
CŠ
asaas.
7 (228) Sa'idu'bnu'l-Äs öyle dedi: Ben Usmân'n ya-
dedi: Ben
ninda idim. Kendisi abdest için eu istedi ve akabinde öyle
(vakti)
Rasûlullah (S) dan iiddim, öyle buyuruyordu: «Bir farz namaz
her müs-
habzr olduunda abdestini, huû'unu ve rukû'unu güzel yapan
liman kiiye büyük günah ilemedigi müddetçc namaz1,
o önceki günah-
zaman
larna muhakkak bir keffaret olur. Namazn keffaret olmas her
câridir.
de vardr. Tarif harfini cinse
5. Bu ayetteki «el-Kitab» <Tevrat ile tefsir edenler
etmeyi dnha güzel bulanlar
haml ile kelimeyi bütün mukaddes kitaplara temíl
bir sözü vardr: Cenâb-1
da vardr. Buhâri ve Müslim'de Ebû Huyreyrc'nin söyle
hiç bir hadis rivâyet
Hakkn Kur'ân'da inzâl etii iki ayet olmasayd, cbedi
etmezdim. O iki âyet unlardr:
8- (229) :
Usmân'in mevlâs Humrân öyle dedi: Ben Us-
mânu'bnu Affân'a abdest suyu getirdim o da, abdest ald, sonra öyle
dedi: Muhakkak ki birtakim insanlar Rasûlullah'dan birçok hadis'ler
söylerler. Ben onlarn ne mahiyette olduunu bilmem. ukadar var ki
ben, Rasûlullah (S) i gördüm. O, benim u abdest alm gibi abdest ald,
sonra söyle buyurdu:
«Her kim ite bunun gibi abdest alrsa, geçmi günahlar kendisi için
mafiret olunmutur. Namaza ve mescide kadar yürümesi de bir nafile
ibadet olmutur».
fbnu Abedeto'nin rivâyetinde: Ben Usmån'a geldim. 0, abdest ald,
eklindedir.
abdest ald ve: Sizlere Rasûlullah (S) n abdest aln göstereyim mi?
dedi. Sonra üçer üçer abdest ald.
Kuteybe kendi rivâyetinde unu ziyade etti: Sufyân dedi ki: Ebu'n-
Nadr, Ebû Enes'den rivâyet etmi, o da: Bu srada Usmân'n yaninda
Rasûlullah'n ashabndan baz kimseler vard, demitir.
hem Alah lânet eder vo hem lânct etmek anndan olanlar lânet
aer»
onlara
(el-Bakara: 159).
hak
eIlmint ketmedenlerin ngzna kyamet giünl ateten gem vurulacagi»
kinda da sahih hadis'ler vardr. (H. B. Çantay, I, 45).
KITABU"T-TAHRE 315
10 (231) :
Humrânu'bnu Ebân öyle dedi: Ben, Usmân'in
abdest suyunu koyup hazrladm. Onun, üzerine biraz su dökerck ykan-
mad hiç bir gün geçmezdi. Usmân söyle dedi: lte su namazmzdan
ayrildimz sirada Rasûlullah (S) bize unu söyledi (Mis'ara: Onu ikin-
di namazi zannediyorum, demitir):
Bilmiyorum. Size birey söyliyeyim mi, yahut susaym mi? dedi.
Biz de: Ya Rasûlallah! Eer hayr ise bize söyle, ayet bundan baka
birey ise o takdirde Allah ve Rasûlü en iyi bilendir, dedik.
«lyice temizlenir, sonra Allah'in farz klm olduu abdesti tamam-
layp da su bos
namaz kilan hiç bir müsliman yolktur ki, bu namazlar
aralarndaki günahlar için birer keffaret olmasn» buyurdu.
13-
(S)
)
iiddim,
Usmân îbn Affân (R) söyle dedi: Ben Rasûlul
***
buyuruyordu ki:
lah da
Her kim namaz için abdest alr da, abdest aln güzel yapar, sonra
farz kilnm namaz için yürür ve o namaz insanlar ile birlikte, yahut
cemâat ile beraber veya mescidde klarsa, Allah onun günahlarm ma.
firet buyurur».
KITABU'T-TAHARE 317
-o00-
(.))
G:Eii.iLE K;E.iAi.CŠL,
zerini zilkrettiler. ukadar var ki, bunda Rasûlullah «Her kim abdest
:
2as
lah (S) in abdest al gibi bir abdest alhver, denildi. Bunun üzerine o,
bir su kab istedi. Ondan iki eline döktü, ellerini iüç defa yikad. Sonra
elini kaba soktu ve onunla su çkarp azani çalkalad. Tek avucu ile bur-
nunu su çekip ykad. Bunu üç defa yapt. Sonra clini soktu ve onunla
su olarak yüzünü üç defa ykad. Sonra elini soktu ve onunla su çkarp
iki elini dirseklere kadar ikier kerre ykad. Sonra elini sokup çikard
ve bana meshetti. öyle ki, ellerini hem öne, hem arkaya vüritti. Som-
ra topuklara kadar iki ayan ykad. Sonra: Rasûlullah (S) in abdest
al ite böyle idi, dedi.
Ve yine bana Kasmu'bnu Zekeriyya tahdis etti. Bize
Halidu'bnu Mahled, Süleyman'dan (ki o, Bilàl'in oludur), o da Amru'bnu
Yahya'dan olmak üzere bu isnadla yukardaki hadis'in benzerini tahdis
etti. Fakat «lki topuk» söziünü zikretmedi.
:Mâliku'bnu Enes, Amru'bnu Yahya'dan bu isnad ile
tahdis etti ve: «Us defa nzni çalkalad ve burnuna su çekip ckard»
dedi. «Biri avucdan» demedi. «Ellerini öne ve arkaya yürüttii» söziünden
sonra: «Bann ön tarafndan balad, sonra iki elini banin arkasma
götürdü, sonra balam olduu yere getirdi ve ayaklarn yikad» sözle
rini ziyade etti.
:Amru'bnu Yahya, onlarn isnadnn benzeriyle tahdis
etti ve hadis'i naklettí. Bu hadis'de: «Uger avuç sudan azn çalkalad,
burnuna su çekip yine ikardi» dedi. Ve keza: «Ban meshetti. Söyle ki,
bir defa olmak üzere meshi bann önüne ve arkasna yürültiü» dedi.
Behz: Bu hadis'i bana Vehb imlâ ettirdi, demitir. Vehb de: Eu
hadis'i bana iki defa olmak üzere Amru'bnu Yahya imlâ eltirdi, demitir.
19- (236)
. Abdullahi'bnu Zeydi'bni sm
cl-Mâzini, Ra
sûlullah (S) abdest ahrken gördüünü öyle anlatrdh: Aan çalka-
1
Ebù Tahir: Bize lbn Vehb, Amru'bnu Hâris'den tahdis etti, dedi.
KITABU'T-TAHÄRE 321
.
J
lsij UikL6)5.'i-it).
(8) BURNUNU AYIKLAMADA VE TALA TEMIZLEMEDE
TEKLEME BBI
20- (237)
. Oo-
Ebû Hureyre (R) bu hadis'i Peygamber (S) e
ref'ederek öyle demitir: Rasûlullah (S) buyurdu ki:
«Biriniz istinca için ta kullanrsa' ta adedini tek yapsn (hig
olmazsa üç ta kullansn). Herhangi biriniz abdest alacak oldugu zaman
burnuna su alsin, sonra gkarsn».
21 - Hemmâm: u,
Ebî Huryre'nin Allah'n Rasûlü
olan Muhammed (S) den bize tahdis ettikleridir, dedi ve birçok hadisler
zikretti. Onlardan biri udur: Rasûlullah (S) öyle blyurdu: «Herhangi
biriniz abdest alacak olduu zaman, iki burun deliine su geksin. sonra
çkarsn.
7. Istiemâr, sldik yerini ve dgk yerini tagla meshedip silmektir. Bunlar kuçük
taglardr. istitabe, isticmâr ve Istinca stdik vo dgk yerlerini temizlemeye
mahsustur. istiemâr sadece tagla meshedip allinmeye mahsustur. istitabe vo
istinca Ise hem su 1le hem taglarla olur.
S. Muslim, c. 1- F: 21
322 SAHIH-1 MUSLIM
.
E L: GJE.Gas JC% (rr«) - YE
.
kITABU'T-TÄHRE 323
.K. h. ()
25- (240) .
******** '
-000-
:Sâlim öyle dedi: Sa'du'bnu Ebi Vakkâs ve
fat ettii gün, ben Peygamber (S) in zeveesi Äie'nin huzuruna girdim.
Derken Ebû Bekr'in olu Abdurrahman da girdi ve ie'nin yannda
abdest ald. Aie ona söyle dedi: Ya Abd'er-rahmân! Abdest almay tam
yap. Çünkü ben Rasûlullah (S) dan iiddim: «Vay su ykanmiyan ayak
arkalarn1 ateden haline!» vuyuruyordu.
.. Seddâdu'bnu'l-Hâd'in azadls Ebû Abdillah söyledi ki: Ken-
disi Aic'nin huzuruna girmitir. ie'den, o da Peygamber'den olmak
.
üzere, bundan evvelki hadis'in benzerini zikretmitir.
Mehri'nin azadls Sâlim söyle dedi: Ben e Abdirrahmani'
bnu Ebi Bekr, Sa'du'bnu Fbi Vakkas'n cenazesine çktk ve Äige'nin hiüe
re kapisna uradk, dedi. Mütaâkiben Äibe'den, o da Peygamber'den
olmak üzere önceki hadis'in benzerini zikretti.
Seddadu'bnu Had'in azadls Sâlim söyle dedi: Ben Äie
(R) ile beraber bulunuyordum, dedi ve ie'den, o da Peygamber'den
olmak izere bir evvelki hadis'in benzerini zikretti.
324 SAHIH-t MUSLIM
ber (S) kendisiyle beraber yolculuk ettiimiz bir seferde, bizden arkaya
kald. Nihayet ikindi namazn (vakti) gelmi olduu halde bizlere erigti.
Biz hemen ayaklarmz üzerine svazlyarak (acele acele) abdest almaya
baladk. Bunun üzerine Rasûlullah söyle nidâ buyurdu: eVay u ökçe
lerin ategden haline!».
29-
. Ehû Hureyre (R) den: Ebû Hureyre bir su ka-
bindan abdest almakta olan bir cemâat gördü ve söyle dedi: Abdest al-
mayi tamam yapnz. Çünkü ben, Ebu'l-Kasm (S) dan iittim: «Vay u
öke üstiindeki sinirlerin ateden haline!» buyuruyordu.
-o00-
32 (244) ..
Ebû Hureyre (R) den Rasûlullah (S) söyle
buyurmutur: «Muslim (yahut (Mu'min) bir kul abdest aldi zaman yü-
zünü ykadnda iki göziü ile bakm olduu her bir hatie su ile (yahut
suyun son damlasyle) beraber yiüzünden çkar. Îki elini ykadinda, iki
elinin kazanm olduu her bir hatie su ile (yahut suyun son damlasyle)
beraber iki elinden çkar. fki ayain ykadnda ayaklarnn kendisine
doru yürümü olduu her bir hatie de, su ile (yahut suyun son damla-
siyle) beraber qkar. Nihayet o kul günahlardan temizlenmi olarak or
taya çkar».
i i (ir)
--
KITABT-TAHARE 327
abdest alrken gördiüm, dedi ve ilâve etti: Raslullah (S) söyle buyurdu:
«Sizler abdest al tam yapmaktan dolay kyamet güniü yizleri u-
lar, elleri ve ayaklar sekililersinizdir. Artik sizlerden her kimin giici
yeterse, yüz parlaklini, el ve ayak beyazln daha çok uzatsn».
36 (247)
. Ebû Hureyre (R) den: Rasûlullah S) söyle
buyurmutur: «Benim havz'imn iki taraf arasindaki uzaklk E'ye ile
328 SAHIH-t MUSLIM
.a jait
37 ) :Ebû Hureyrc (R) öyle dedi:
Rasûlullah (S) buyurdu ki: «Ummetim Havz'a, benim yanma gelir.
Ben de insanlar ondan, kiinin kendi develcrinden bakalarnn devele
rini kovduu gibi menederim».
Sahâbiler: Ya Ncbiyyellah! Sen bizleri tanr misn? dediler. öyle
buyurdu: «Evet, sizlerde, sizden baka hiç kimsede olmayan bir alâmet
vardr. Benim yanma abdest almak (yahut abdest suyu) eserinden dolay
yüzleri nurlular, elleri ve ayaklar sckililer halinde geleceksiniz ve siz-
den bir taife, benden muhakkak men olunacak da, onlar bana ulaamiya-
caklar. Ben de: Ya Rab! Bunlar benim sahâbilcrimdendirler, dcrim. Bir
melek bana cevab verir de öyle dcr: Sen onlarn senden sonra (dindc)
neler îcâd ettiklerini bilir misin?».
kuzey
8. Bunlar, Kulzun denizi kenarinda ikl sahil ehridir. Eyle Arnbistan'n
son ehirdir.
batsnda, Aden ise Yemen gchirlerinden Hind denizine bakan
KITABU'T-TAHARE 329
(\)
-o00-
ber (S) evine girdii zaman, ilk defa hangi ii yapard? dedim. Misvak
ile dilerini temizlerdi, dedi.
45- (254) :Ebù Músâ (R) söyle dedi: Ben Peygamber (S)
in huzuruna girdim, misvan bir ucu dilinin üzerinde bulunuyordu, dedi.
47- ..:Huzeyfe
****** (R)den (öyle demitir):
Rasúlullah (S) geceleyin kalkt zaman azn misvak ile ovard.
n Jas (11)
51- (258) .
Enesu'bnu Mâlik (R) öyle dedi: Biyklar ki-
saltmakda, trnaklar kesmekte, koltuk altn temizlemelkte ve etei tra
etmekte, krk gcceden fazla gecikmememiz bizlere müddet tayin edil
migtir,
KZA (ro) - or
z. ( )Cl.
bü-
10. Älimlerin çou, fitrat, slünnetden ibarettir demilerdir. Btuna göre, bunlar
tiün peyFamberlerin sünnetleri, demektir. Fitrata dln ma'nâs da verilmigtir.
kITABU'T-TÅHÅRE 335
52 (259) :
fbnu Umer (R)den: Peygamber (S) söyle bu-
yurmutur: «Biyklar ksaltn, sakallar çokça ve uzunca brakin.
Cs sSsEsi. KAU () - ov
görüyoruz ki, size her seyi öretiyor. Hatta o, size halâda oturuu bile
öretiyor, dediler. Buna karlk Selmân öyle dedi: Evet, o, herhangi
birimizin sa
eliyle istincâ etmesinden, yahut kbleye yönelmesinden
bizleri nehyetti. Hayvan dkis1 ve kemiklerden de nehyetti. Ve: «Her-
hangi biriniz ü tadan azyle istincâ etmesin» buyurdu.
58- (263)
. Câbir (R) söyle diyordu: Rasûlullah (S) ke-
mik ile yahut dk ile silinmeyi nehyetti.
11. Bu, <garka veya garba dönünüz», emrl Medine semtine göredir. Her semte göre
kibleye ta'zim 1çln hangi clhete y8nelmek gereklrse oraya dönmek lcabeder.
S. Muslim, c. 1-F: 22
338 SAHÍH-1 MUSLIM
U J.
. aG B.sl iC ()-r
Jiie t.)-1
iiiiGhE.
(S) in, kap içine hoh-
65- ) :
Ebû Katâde, Peygamber
ve sa eliyle istincâ nehyettiini
lamaktan, zekerini sa eliyle tutmaktan
haber vermitir.
n (19)
340 SAHIH-t MUSLIM
-o00-
69- (270) ..
Enesu'bnu Mâlik (R) söyle haber verdi:
:
Rasûlullah (S) Bir bostana girdi. Onu, beraberinde bir ibrik bulunan
bir genç takib etti. 0, bizim en küçüümüzdü. O genç, ibrii bir sidre
aacimin yanina koydu. Sonra Rasûlullah (S) hâcetini def' etti ve o su
ile temizlenmi olduu halde yanmza geldi.
tir: Rasûlullah (S) halâya girer. Ben, benim kadar bir genç ile beraber
bir su kab, bir de ucu demirli bir degnek tardm ". Rasûlullah da bu
su ile istincâ eder, temizlenirdi.
71-
. Encsu'bnu Mâlik (R) dedi ki: Rasûlullah (S)
hâcetini def için sahraya çkard. Ben de ona su getirirdim de kendisi
bununla ykand.
: (r)
13. Rivâyete göre bu harbeyi (denegi) Rasûlullah (S) a Necâi hediye etmitir.
Namaza durdukça kblesi cihetine -namaz klana sütre olsun diye- diker.
lerdi. Bu harbe Rasûlullah'n önü sra tagnd gibi IIlefî-i Râldin hazret
lerinin de önlü sra tanrdi. Sonra Abdullah'ibnu Zubeyr'in eline geçmi ve
katlolundugu vakte kadar onun yannda kalmgtu (Toerid Ter, I, 110).
342 SAHIH-f MUSLIM
72 (272)
. Hemmâm
-o00-
dedi ki: Cerir iedi, sonra abdest
aldi ve mestleri üzerine meshetti. Ona: Böyle mi yaparsn? denildi de o;
evet, dedi. Rasûlullah (S) gördüm. Îedi, sora abdest ald ve mestleri
1
Vr
73- (273) *******. Huzeyfe (R) öyle dedi: Peygamber (S) ile
beraberdim. Bir kavmin çöplüüne vard ve ayakta durarak iedi. Ben
kenara çekilmitim. Rasûlullah: «Yaknla» dedi. Ben de yakna geldim.
KITABU"T TAHÅRE 343
74-() .... Ebû Vâil dedi ki: Ebû Mûsâ sidik hususunda
pek iddetli davranrd. Kendisi bir karûrc içine icr ve öyle derdi: ls
rail oullar serhangi birinin derisine bir sidik isabet ederse, onu mik-
razlar ile koparrlard. Huzeyle söyle dedi:" Arzu ettim ki såhibiniz bu
kadar iddet göstermesin. Birgün bizzat gördüm ki ben ve Rasûlullah bec
raber yürüyorduk. Kendisi bir bostann arkasnda bulunan bir çöplüge
geldi. Sonra herhangi birinizin ayakta durduu gibi dikildi ve iedi. Ben
kendisinden bir kenara çekilmitim. Bana: Gel, diye iaret etti. Ben gel-
dim de o iini bitirinceye kadar topuunun yannda durdum.
Yahya 'bnu Sa'id'den bu isnad ile iiddim: Muira söyle dedi: Rasîlullah
yüzünü ve ellerini ykad, bana meshetti, sonra mestleri üzerine mes-
hetti.
76- ) . :
Muiratu'bnu u'be söyle dedi: Ben bir gece
Rasûlullah (S) ile beraber bulunduum sirada, kendisi birden indi ve hâ
cetini def'etti. Sonra geldi; ben kendisine beraberimde bulunan birk ab.
dan su döktüm. O abdest ald ve mestleri üzerine meshetti.
F.L J
Laisi
79 Muîratu'bnu u'be öyle dedi: Yolculuk es-
nasnda bir gece Peygamber (S) in maiyyetinde idim. Bana: Yannda su
var mi? dedi. Evet, dedim. Bineinden indi ve yürümcye balad. Niha-
yet gece kaarnl içinde görünmez oldu. Sonra geldi. Ben kendisine kab-
dan su doktüm. Yüziünü kkad, üstünde yünden bir cibbe vard. Kolla
rini cübbeden çkarmaya muktedir olamad. Nihayet kollarn cübbenin
aa tarafndan çkard ve ykad. Bana meshctti. Sonra ben mestlerini
gikarmak için eildim de: «Onlar brak, çiünkiü ben, ayaklarm terte
miz (abdestli) iken mestlerin içine soktum» buyurdu. Ve üzerlerine
meshetti.
84 (275) ..
*****Burada Isa'bnu Yûnus ile Ebû Muâviye her
ikisi de A'me'den, o da Hakem'dn o da, Abdurrahmani'bnu Ebi Ya'lâ-
dan, o da Kâ'bu'bnu Ucre'den, o da Bilâl'den rivâyet ettiler. Rasûlullah
(S): Mestleri üzerine ve ba sargis üzerine mesh etmigtir.
Isâ'nn hadis'inde: Bana Hakem tahdis etti. Bana Bilâl tahdis ctti
ve yine hadis'i bana Suveydu'bnu Sa'id tahdis etti. Bize Ali (yani Mus-
hirin olu), A'me'den bu isnad ile tahdis etti, isnad vardr. Ve hadis'te
Bilâl: Rasûlullah'1 (böyle yaparken) gördiüm, demitir.
348 SAHIH-i MUSLM
d
Jia j. ,-,Ju :
J
i i» J ii i ui
.o
..
lah ibnu akik, Ebû Sålih ve Ebû Rczin rivâyetlerinde durum böyle de-
ildir. Onlarn rivâyctlerinde «üç»ün zikri vardr.
bN (rv)
..
.
(S)
Ai.Rasûlullah i öyle
91- ) Ebi Hureyre (R) dedi ki:
********
14. Bu hadis arilerin hticcetlerinden biridir. Hanefrlere güre Ise bu hndis, iic
kerre ykamak enmriyle mens0h snyilmigtr.
352 SAHIH-1 MUSLIM
.a
-000-
98 (284)
. Enes (R) den: (söyle demitir:)
:
Bir Bedevi
Mescid'de iedi. Cemâatin bir ksm hemen ona doru kalkt. Bunun iüze-
rine Rasûlullah (S): «Onu serbest biraknz, sidiini kestirmeyiniz» bu-
yurdu. Enes: Bedevî iini bitirince Rasûlullah bir kova su istedi ve suyu
sidiin üzerine döktü, dedi.
YG
di ". Bir defa bir sabî getirilmiti. Çocuk Peygamberin üstüne iedi. Pey.
gamber hemen su istedi ve suyu çocuun sidiinin üstünden döktü ve
onu ykamad.
.
l Las.
102- ()
.. :Aie (R) öyle dedi:
Rasülullah (S) a emmekte olan bir sabi getirildi. Çocuk onun kuca-
gina iedi. Rasúlullah hemen biraz su istedi ve suyu sidiin üzerine
döktü.
..
Burada
Hiâm, bu isnad ile (101 rakam ile geçen) Ibnu
Numeyr hadis'inin benzerini tahdis etmitir.
16. Rereketin asl, hayrn sabit olmas ve çoßalmasidr. Tebrik de ber?ketin, yani
hayrn subûtunu ve çoalmasn istemektedir.
KITABU'T TAHARE 357
(r)
106 ()
..
Hafsu'bnu Giyâs A'me'den, o da 1brahim'den,
o da Esved'den ve Hemmâm'dan, bu ikisi de Aie'den tahdis etti. Äise
(R) meni hakknda: Ben onu Rasûlullah (S) in clbibesinden ovalar, sür-
terdim, demitir.
107 ) ********
:Muslim, burada Hiâmu'bnu Hassân,
Ebu
Ma'er, Muira, Vásletu'bnu Ahdeb, Mansur ve Muira tariklerini topla-
mitr. Bunlarn hepsi de lbrahim'den, o da Esved'den, o da Aie'den, Ra-
shlullah (S) n elbibesinden meniyi ta, yahut qubuun bir tarafyle siür-
tüp kazmak hususundaki hadis'i rivâyet etmilerdir. Bu hadís dahi Ha-
lid'in Ebû Ma'er'den rivâyet cttii bundan önceki hadis tarzindadr.
: Burada lbnu Uyeyne, Mansûr'dan, o da Ibrahim'den, o da
Hemmâm'dan, o da ie'den, öncekilerin hadis'inin benzerini tahdis et
mitir.
lasLNGIEi .
aJ,,i: JLS 4 Ars
IKiTABUT TAHARE 359
i iCo ()-11
360 SAHIH-1 MUSLIM
-o00
110-(291) Hiâmu'bnu
Urve öyle dedi:
Bana Fåtma, Ema'dan tahdis etti. Esmâ öyle demitir:
Peygamber (S) c bir kadn geldi ve: Bizden birimizin elbisesine
"
hayiz kanndan isabet ederse onu nasl yapsn? diye sordu. (Rasûlullah)
«Elbiseni (eliyle) ovalar, sonra onu su ile (yikayp) sikar. Sonra azar
azar üzerine su döser. Daha sonra onunla namaz kilar> buyurdu.
..
Burada Ibnu Numeyr, Abdullahi'bnu Sâlim, Mâliku'bnu Enes
ve Amru'bnu'l-Hâris, bunlarn hepsi de Hisâmu'bnu Urve'den bu isnad ile
bundan önceki Yahya'bnu Sai'd hadis'inin benzerini rivåyet ettiler.
.
.LCE
17. Îmam afl'lnin sahîh olan rivâyetine göre bu kadn Esma'nn kendisidir.
KITABU'T TAHARE 361
-oO0-
18. Bunlarn büyük bir ey olmamalari, birkaç damla sidikten saknlmamas veya
dile kolay gelen birkaç söz sarfedilmesi itibaryledir. Yoksa haddizatnda her
ikisinin, hele kovuculuun ma'syyet olmas dolaysyle büyük olmas 1Azm ge-
leceine iaret buyurmak istemitir.
3 KITBU'L-HAYZ
(1) ELBISE UsTÜNDEN HAYIZLI KADINA YAKLASMA BÀBI
--o00-
1(293)
. .. : Aie (R) öyle dedi:
Içimizden (yani ummehâtu'l-mu'minin'den) biri hayzl olduu za-
man Hasûlullah (S) ona emrederdi. O da bir izar (fûta) balard. Sonra
kendisi kadnla mübâeret ederdi.
KITBUL-HAYZ 363
2- *********
Aie
(R) öyle dedi: lçimizden biri hayzl ol.
duu zaman Rasûlullah (S) ona, hayzn hemen balangcnda iken fûta
balamasini emreder, ondan sonra onunla miübàcret eylerdi. Åie dedi
ki: Halbuki sizin hanginiz nefsine Rasûlullah'in nefsine mâlik olduu
kadar mâlik olabilir?
dim. Rasûlullah bana: Adetin mi geldi? diye sordu. Evet, dedim. Bunun
üzerine beni çard. Saçakl kadifenin altnda kendileriyle birlikte yat-
tim. Kendisi dedi ki: Ummiü Seleme ve Rasûlullah ciiniiblükten
çkmak
için bir kab içinde ykanrlard.
7 ). :
Peygamber (S) in zevcesi Äie öyle dedi:
(R)
Su muhakkak ki bcn (itikâfta iken) zarûri hacet sebebiyle eve girerdim.
Evde (birisi) hasta bulunduu halde ben onun halini sormam, sadcce u-
rar geçerdim. Rasúlullah (S) da mescidde (itikâf eder) iken ban hüc-
reme sokar, be de saçn (hayzl olduum halde) tarardm.
Yine Rasúlullah itikâfta iken odaya girmezdi. Yalnz zarûri bir ihti-
yaç sebebiyle gircrdi.
bnu Rumh: Itikâfl olduklar zaman, demitir.
kiTÁBU'L-HAYZ 365
8-
.
Peygamber (S) in zevcesi Aie (R): Rasûlullah
(S) mücâvir (mu'tekif) iken mescidin içinden bnini bana doru çkarr-
di da ben de hayzl olduum halde onu, ykardm, dedi.
10 ). :
Aie (R): Ben Rasûlullah (S) in ban hayzl
bulundugum halde ykardm, dedi.
11- (298)
.
Åie (R) öyle dedi:
.a
Rasúlullah (S) kendisi mescidin içinde iken bana hitaben: «Secâ-
deyi bana uzatver» dedi. Ben de: Ben hayzlym, dedim. Bunun üze-
rine: «Muhakkak ki senin hayzn, elinde deildir» buyurdu.
14- (300) : Äie (R) söyle dedi: Ben hayzl iken (birey)
içerdim de sonra onu Peygamber (S) e uzatrdm. 0 da (mübarek) a-
zini benim azmn dedii yere kor ve öyle içerdi. Ve yine ben hayzl
olduum halde bir kemiin etini isrrdm da sonra bunu Peygambere
uzatrdm. O da
*
azn
benim agzmin dedii yere koyar (1sirir) di.
Ziüheyr: Îçer sözünü zikretmedi.
kiTABU'L-HAYZ 367
.L i6s.ks.ig J-;6.
()
.
(4) MEZI BBI
-o00-
17- (303) Ali (R) söyle dedi: Ben mezisi çok bir erkek
idim. Kznn mevkiinden dolay ben Peygamber (S) e bunu sormaktan
haya ediyordum. Mikdàdu'bnu Esved'e emrettim de o, kcndisine bunu
sordu. Bunun üzerine: «Zekerini ykar ve abdest alr» buyurdu.
. ciis
yemck,
22-
yahut da
Aie öyle dedi: Rasûlullah (S) cünüb olub da
uyumak isterse namaz için olan abdesti gibi abdest
alrdi.
***. .. Burada Muhammedu'bnu Ca'fer ve Su'be bu isnad ile ayn
hadis'i tahdis etmilerdir. îbnu Musenna kendi hadis'inde bize Hakem
tahdis etti. îbrahim'i tahdís ederken dinledim, demitir.
c. 1 --- F: 24
S. Muslim,
370 SAIHÍH-1 MUSLIM
24 )
(tbnu Umer söyle demitir:) Umer, Peygam-
ber (S) den fetva istedi. Bizden biri cüniüb iken uyuyabilir mi? dedi.
Evet, abdest alsn. Sonra isterse ykanacai zamana kadar uyusun» bu-
yurdu.
.lsiaiá. li
27- (308) *** Ebû Sa'id Hudri (R) söyle dedi: Rasûlul h
(S) buyurdu ki «Sizden biri ehline vard (yani cimâ' ettizi) zaman son-
ra tekrarlamak isterse, arada bir abdest alsn».
Ebû Bekr hadis'inde unu ziyade ctti: ikisi arasnda bir abdest al-
mak vardr. Ve sonra tekrar avdet etmeyi isteyebilir, dedi.
28-(309)
. Enes'den: (öyle demitir:) Peygamber (S)
kadnlarn dolar, sonunda bir gusül yapard.
372 SAHIH-1 MUSLIM
-o00-
sil eisi:ii
32-(313) . Ummu Seleme (R) öyle dedi:
Ummu Suleym, Peygamberin yanna geldi ve: Ya Rasúlallah! «Siüp-
- el-Ahzåb: 53- Bir
hesiz Allah hakk (1 beyan etmek) dan haya etmez»
kadn ihtilâm olursa gusül etmesi icabeder mi? diye sordu. Rasûlullah
(S): «Suyu (meniyi) gördiünde, cvet» ccvabin verdi. Hemen Ummu
Seleme: Ya Rasúlallah! Kadnlar da ihtilâm olur mu? dedi. Bunun üze-
rine Rasûlullah:
lki elin topraklansn! (Bu olmasa) çocuu kendisine ne ile benziye
bilir?» buyurdu.
Burada Veki' ve Sufyan beraberce Hiâmu'bnu Urve'don bu
isnad ile o hadis'in benzerini rivâyet ettiler. Burada: Kadnlarn riüsvay
(314) .
ettin, dedim kism ziyade olmutur.
Burada Peygamber (S) in zevcesi Äic: (Ebù Talha
oullarnn anas) Ummu Suleym Rasûlullah'in huzuruna girdi, diyerck
Hiâm hadisinin ma'nâsn haber vermitir. Ancak burada Aie: Ben
gni f ana be His kadn onu göriür mü? dedim, demitir.
374 SAHIH-i MUSLIM
.
, 'l
34 (315) . -o00-
Rasûlullah (S)azadls Sevbân öyle dedi:
in
:0 gün kl, yer mslkn bir yere, gökler de (ngka göklore) tebdil olunacaktr.
(Insanlar kabirlerinden kalkp) bir olan, Knhhâr olan Allah'n huzurundh topla-
nacaklardr» (tbrahim: 48).
376 SAHIH-1 MUSLIM
.
sonra da ayaklarn ykard.
Burada Cerir, Aliyyu'bnu'l-Mushir ve lbnu Numeyr, bun-
larin hepsi de Hiâm'dan olmak üzcre bu isnad içinde hadisi rivâyct
etmilerdir. Bunlarn hadisinde ayaklarn ykanmas yoktur.
36-
. (R), Peygambcr (S) ciünüblükden
Burada Aieavucunu iüç ykad, dedi. Son-
defa
yikand ve öyle balad: vvelâ iki
ra bundan evvelki Ebû Muaviye hadisinin benzerini zikretti. Ve ayak-
yari yikamay zikretmedi.
Aige'den: (söyle demitir:) Rasúlullah (S) ciinüblükten
yikand zaman söyle balard: Evvelâ elini kaba sokmadan ellerini
yikardi. Sonra namaza abdest almas gibi abdest alrd.
kalb ottilk do o kemikloro do ot glydirdik. 31Ahro onu mkn yarntln ina
siz
ettil. Saret yapanlnrn en glizeli olnn ALLAIl'mn zhn ne yücedir! Sonrn
giiniinde diril-
bunun nrkasndan hiç llphrsiz ki ilerekslnlz. Sonra siz kuyâmet
ub kaklrilaeaksnz» (el-Mu'ninûn: 12-16).
378 SAHIH-i MUSLIM
40- (319) .
Aie (R) den (söyle demitir:) Rasûlullah
(S) eiünüblükten dolay ykanmasnda farak denilen (takriben dokuz lit-
relik) bir kabn suyu ile ykanrd'.
is. C: 1.
41 (
.. ie R:1súlulah (S) farak'dan ibarct olan
(R):
bir kabdan ykamrdi. Ben, bir kap içinde Rasûlullah ile beraber yikanir-
dim, demitir.
Sufyån'in hadisinde: Bir tek kabtan (denmitir).
Kuteybe: Sufyân, farak üç så'dr, dedi, demitir.
J
vas
43 (321) ******. Ebû Seleme dedi ki: Aie (R) öyle demitir.
Rasûlullah (S) ykand zaman sa ile balard. öyle ki: Sag eli iizc-
rine su döker ve onu ykard. Sonra sa eliyle kendisinde bulunan
pislik
üzerine suyu döker ve onu kendisinden sol eliyle ykard. Nihayet bun
lar bitirince suyu ba üzerine dökerdi.
Yine Aie: Biz her ikimiz de cünüb olduumuz halde ben vc Rasûlul-
lah bir kapdan ykanrdk, dedi.
ve peygamber üç
Ona Aie (R) öyle haber vermilir: Aie kendisi
içinde ykanrlard.
Miüdd' yahut ona yakn mikdarda su alacak bir kab
47 (322) **
... bn Abbas (R) öyle dedi:
ol
Bana Meymûne bizzat kendisi ve Peygamber bir kabda ykanr
duklarn haber verdi.
50 (325) Abdullahi'bnu
***** Abdillahi'bni Cebr söyle dedi:
Enes'den iiddim, söyle diyordu: Rasûlullah (S) be mckkik (mikdar
su) ile ykanr, bir mckkâk ile de abdent alrd'.
fbnu'l-Müsenna: Be mekâki ile demitir.
fbnu Muâz'da: Abdullahi'bnu Abdillah'dan dedi ve Îbnu' Cebr'i zik-
retmedi.
51
. Enes (R) söyle dedi: Nebiy (S) müdd ile ab
dest alir, bir sâ'dan be miüdde kadar su ile de ykanrd.
nübiük ten qkmas için bir sâ' mikdar su iyice ykar, bir midd mikdarn
su da iyice abdest aldrrd'.
7. Belki burada mekkhkden murad miidddür. Çünkü bundan sonra gelecek olan
diger rivâyette: Mudd lle abdest alr ve sâ' ile be müdde kadar da yaikanrd,
demigtir (Nevevi).
8. Sa', be Badad rtl ile 1/3 rti alabllen kaba denir. Bir müdd de bir s&'in
dörtte bir mikdardr. Bu afrllerden Nevevi'nin verdii hisabdr. Ancak bu
384 SAHIH-i MUSLIM
-o00-
54- (327) .
******** Cübeyru'bnu Mut'im öyle demitir:
Rasûlullah (S) in yannda ykanma (suyunun mikdar) hususunda
münakaa ettiler. Cemâatten biri: Bana gelince, ben bam öyle öyle
yikarm, dcdi. Bunun üzcrine Rasûlullah, «Bana gelince, ben bamin
üzcrinden üç avuç su aktrm» buyurdu,
. a*
55- ( Cubeyru'bnu Mut'm öyle dedi:
) :
. i.Ja1
oV
rilifti
1T.
2
1
KITÄBU'L-HAYZ 387
tt .
59 (331) Ubeydu'bnu Umeyr söyle dedi: Äie'ye, Ab-
dullahi'bnu Amr'in kadnlara ykandklar zaman balarn bozmalarni
emreder olduu haberi ulat. Onun üzerine ie (R) öyle dedi: Hayret
u Amnn oluna! Kadnlara ykandklari zaman balarn bozmalarnr
388 SAHIH-t MUSLIM
4J Jiti1 L (ir)
60- (332)
. Aie (R) söyle dedi: Bir kadn Peygamber
(S) e, hayzdan sonra nasil yikanacan sordu: Yine Äie: Peygamberin
o kadna nasl ykanacan örettiini zikretti. Sonra Peygamber: Misk
lendirilmi bir parça alrsn ve onunla temizlenirsin, buyurdu. Kadn:
Ben onunla nasl temizleneyim? dedi. Peygamber de: Subhanallah!
Onunla temizlen ite!» buyurdu ve yizünü örttü. (Burada Sufyânu'bnu
Uyeyne eliyle yüzü üzerinde iâret ederek bizlere o örtüü gösterdi.)
Aige öyle dedi: Peygamberin ne kasdettiini anladm ve kadn
kendime doru çektim. Ona: Kann izince onu gezdir, dedim. îbnu Ebi
Umer kendi rivâyetinde: Onu kann izlerince gezdir, dedim cklindedir.
... ie (R) den: (öyle demitir:) Bir kadn Peygambere, tu-
al
hur sirasnda nasl ykanaym? diye sordu. «Misklendirilmi bir parça
ve onunla temizlen» buyurdu. Sonra Sufyân hadisi tarznda zikretti.
KITABUL-HAYZ 389
.KisKis
banin saç köklerine ulasn. Sonra kendi üzerine suyu tarr» buyurdu.
Müteâkiben Aie: Ensár kadnlar nc iyi kadnlardsr. Hayalar, dinlcri
hususrunda ilim sâhibi olmaktan kendilerini men cdememitir.
Su'be bu isnad içinde o hadis'in benzerini tahdis ctti. Ve
Peygamber: «Subhanallah! Onunla temizlenirsin ite!» dedi ve tescttür
eyledi, dedi.
Aie öyle dedi: Esma Bintu ekcl, Rasûlullah'n huzuruna
********
12. Mirken, lçinde çamar ve sair geyler ykanan ve legen ta'bir olunan kabdr.
Buna dagar dahi denlr (Kamûs Tercemesl).
.
KITABUL-HAYZ 393
J l ELS
65 ) Åie (R)söyle dedi: Ummu Habibe Rasûlul-
lah'a, istihâza kann sordu. Ben de onun lecnini kan dolu olarak gör-
düm. Rasûlullah ona: «Hayznin, seni hapsettii müddet kadar bekle.
Sonra yikan ve namaz kl» buyurdu.
nun üzerinc Aic (R): Sen iIarûriyyc misin?'" Bizden birimiz Rasûlullah
(S) zamannda hayz olurdu da sonra namaz kaza etmekle emrolunmaz-
di, dedi.
iaa:jiö.
6S-O ) :Yezid öyle dedi: Ben Muâzc'den iiddim. ( De-
di ki:) kadn Äie'ye: Hayzl kadn namaz kaza cder mi? diye sordu.
Bunun izerine Aic (R) söyle dedi: Sen bir Harûriyye misin? Rasúlul
lah (S) 1n kadnlarnin hayz olduklar muhakkakdr. Peki Peygamber
onlara namaz kaza etmclerini emretti mi?
C* (..)-14
ölg6le ai. digtai.
PL (11)
13. Harûriler Küfe civarndaki Harhra karyesine mensub Hariet firknsdr. Bun
larin lk tophntis ornda yapild için kendilerine hartriler denilmigtir. Bun-
lar din islerinde iddeti iltizam ettilklerinden pek çrk in dalaletlere sapmi-
Iardr. Hardriler hayzlnn hayz zamannda geçen namazlarn kaza etmesinin
vAcib olduguna kail olurlard. Bu ise ümmetin iema'na muhaliftir.
14. Cevabdan anlagiliyor ki namazn kaza cdilmesine ruhsat verilmesi tahfif iein
dir. Günde be defa tekrar eden bir badeti knza etmek o kadar kolay degildir.
KITÅBU'L-HAYZ 395
-o00-
70-(336)
Ben
..Bize Yahya'bnu Yahya tahdis etti, dedi ki:
Mâlik'in huzurunda okudum: Ebu'n-Nadr'dan, ona da Ebû Tâlib kz
Ummu Hâní'nin âzâdls olan Ebû Murre haber vermitir. Ebû Murre de
Ebi Tâlib kiz Ummuhani'yi öyle dcrken dinlemitir. (Mekke) fethi
senesi Rasûlullah (S) n yanna gittim. Onu ykanyor, buldum. Kiz1
Fâtma da onu bir bez ile perdeliyordu.
.
Rasûlullah elbisesini ald ve ona sarld. Sonra Duhâ vakti nâfilesini
sekiz rek'at olarak kld.
Ramazan orucu ise ylda bir kerre farz olduundan sene içinde birkaç günlük
orucu kaza etmek daha kolaydr.
396 SAHIH-1 MUSLIM
. d
JEES(5 3K)Vüs.syi1öl3
-o00-
16. vücaddan örtülmesi gereken yerleri örtmek, terblyeli ve edebli blr tuyafette
bulunmak her erkek ve kadaina lazmgelen bir insanlik ve medenlyet giardr.
Ciplak veya yan çiplak olarak insanlar arasinda dolagmak medeniyet degil.
bedeviyet ve gerlk alametidir. NItekim Afrilka ve Avustralya'daki vahg! In-
sanlarn hala örtünme ve giyinme sevlyesine ulaamayp, çiplak yahut yari
çiplak bir hayat sürdükleri malûmdur.
tslam dini insanlga en makal ölçuler çerçevesinde cinsi ve modas ne
olursa olsun, en medeni glyim tarznn htadlerlni ögretmis, ifrat ve tefritler
den uzak, nezih bir yol tutmugtur. Peygamberin hayatnda ve devrinde bu-
nun en güzel örnei verilmigtir. Sonraki devrlerdeki örflerin gelitirdii ifrat-
lar savunmuyoruz, fakat bugün mtlsliman hanmlarn gayri miüslim ulkeler
dekl yar guplak glyinigleri taklid etmeleri, gehveti ve hlsleri tahrtk ederce
sine göglslere ve daha bagka yerlerine varncaya kadar kendilerini açmalar,
insanlik vakarna ve medenlyete aykrdr. Hlç güpheiz bu ylürekler ccis
durumun sebeblertnin bagnda, 1iahi ve Nebevi irgadlardan gafl bulunmak
gellr. tnsanlhk ,maddiyatta nekadar llerlerse llerlesin, bu irgadlardan mtüstagnt
kalamaz. Kallrsa birtakm gerillkleri ilerlilk, diger birtakum bedevilikler de
medenilik sayarak yolunu saptr ve neticede 1Ahi cezalara çarplarak helak
olur, gider. Allah'n kanunlarn çlgnlyerek ahlakazlagmi9 ve sonunda helak
olup gitmis birçok eski ümmetlerin ibretler dolu fec' akibetleri Kur'an'da de-
talarca zlkredilmitir. Insanhik ve bilhassa mu'minler, bunlardan ibretler alp
uyanmalidr (mlltercim)
«Ey, Adem okullar! Seytan ana ve bribanza, fena yerlerini kendilerine güs-
tormek lçin, olbisclerint soyarnk nnsil cannetden qikardysn, salan' slze de blr
400 SAHIH-t MUSLIM
-o00-
79--(342) . Abdullahi"bnu Câfcr (R) öyle dedi:
Birgün Rasûlullah heni binitinin arkasna bindirdi. Bana yavaça öyle
bir söz söyledi ki onu, insanlardan kimseye söylcmem. Ycrden bir tüm-
sck yahut bir hurma bahçcsi Rasilullah (S) a def'i hâccti için sitre
edindigi seylerin en sevgilisiydi,
Tbni Esma kendi hadisinde: lHurma hâii söziinü, hurina bosta:1 diye
tefsir etti.
(1)
( ) E( isJle] Lis:ósSi Js ii .
gün Rasûlullah ile beraber Kubâ'ya qktm. Nihayet Benu Sâlim'e var-
dimiz vakit Rasûlullah Itbân'n kapis öniünde durup onu çard. O da
fûtasini sürüyerek dar çkti. Bunun üzerine Rasûlullah: «Adam ace-
le ettirdik» buyurdu. Bunu takiben Ilbân: Ya Rasûlallah! Fir erkek
karisnn üstünde iken acele ettirilir de nmeni gctiremezsc ne buyurursun?
fitne yupmasn. Cünkli o dy, kabileslnden olan(lur) da slzl, kendilerint güre-
miyreinlz yer(ler)drn muhakkalk gürlir(ler). Blz seytanlar lyman clnniy
crklerin velileri yaptk» (el-A'râf: 26).
KITABUL-HAYZ 401
82 (344) Burada
******* da Ebu'l-Alâ fbnu's-ihhîr tahdis edip
göyle demitir: Rasúlullah (S) in baz hadisi dier bazsin neshederdi.
Nitekim Kur'ân'n da bir ksmi bir ksmin nesheder".
17. lmdi ümmet inzal olsun olmasn, clma' ile ve cima' olmaks1zin, sirt Inzål ile
guslun vucabunda ittifak etmilerdir. Sahtabllerden bir cemaat, guslün ancak
Inzal ile vacib olduuna kaildi. Sonra bazlari rucû' etti. Daha sonra da icma'
mün'akld oldu (Nevevi).
18. Bu Ebu'1-Al4, Tabildir. Müslim'1n Ebu'1-Ala'dan bu sözti nakletmestndekl mak
sadi Su sudandr» hadis'inin mensah olduunu göstermektir. Ebu'l-Al14'nin,
sunnet, sünneti nesheder sözlüne gelince, bu sahlhdir. Alimler: Sünnetin sün-
netle neshi dört vecih üzere olur: Birl, mütevatir sünnetin mütevatir sünnet
1le neshi. fkincisi, vähld haberinin yine vahid hnber lle neshi. Uçüncüsü, ahâ-
din mütevatir ile neshi. Dördüncüsl de, mütevatirin ahâd ile neshl,
Ug evvelkiler ihti1afs1z olarak câlzdir. Dördüncü Cumhur indinde calz ol-
maz. Ancak baz kere câlz olur, dediler (Nevevi).
s. Muslim, c. 1 - F: 26
402 SAHIH-1 MUSLIM
83- (345) ..
Ebû Sa'id Hudri
Rasûlullah (S) Ensardan bir kimscnin
(R) öyle demitir:
yanina urad ve onu çartti.
zat da ba damlaya damlaya çakgeldi Rasûlullah: Gâliba seni ace-
eye getirdik, buyurdu. Evet, ya Rasûlallah! dedi. Rasúlullah: «$ayct
in aceleye gelir, yahut mení hapsinc
niz namaz abdesti lâzm
uratlrsan sana gusül deil, yal-
olur» buyurdu.
Ibnu Beâr: Aceleye getirildiin, yahut meni hapsine uratldin
zaman demitir.
Urvetu'bnu Zubeyr haber verdi. Ona Ebû Eyyûb haber verdi. Kendisi
de bu hadis'i Rasûlullah'dan
iitmitir.
i s:J
19. RAv Zeydu'bnu HAlld: Bu meseleyi AlI, zübeyr, Talha ve Ubeyyu'bnu kA'D'dan
sordum. Hepsl de bana böyle stöylediler, der. (Buhar1, kltabu'l-vudo, babu men
lem yere'1, Vudûn ill4 mine'l-mahreceyn...)
Bu yolda fetva veren sahdbiler, yalnz isimleri burada söylenmi olanlar
degildir. Aynl'nin beyanna göre Sa'du'bnu Ebt Vakkâs, Abdullahi'bnu Mes'.
ad, Raff'ubnu Hadic, Ebû Sa'1d Hudri, Eb0 Eyyub Ensart, Abdullahi'bnu Ab-
bas, Nu'manu'bnu Beir, Zeynu'bnu Sablt.. gibi bülyUk sahabiler lo tablün-
den Atau'bnu Ebi Rebah, Eb0 Seleme'bnu Abdirrahman, Hiamu'bnu Urve
ve A'me.. glbi büyük fakihler ve baa zâhiri alimleri de bu listeye dahildir.
Ancak bu hüküm Ummu'l-Mu'minin Äie, Eba Bekr, Umer, Abdullaht'bnu
Umer, yine Usmanu'bnu Affan lle Allyyu'bnu Ebi Tallb, îbnu Mes'ud,
ve diger muhacirlerden rivayet edilen hadís'ler ile mensûh olduu söylenmltir.
Buna göre Usman, All, Ibnu Mes'0d vo fbnu Abbas'in nâsha ittla' dolaysyle
evvelki fetvalarndan rucû' etikleri istidial olunuyor. Herhalde guslun vacib
oldugu üzerinde sahâbe ve tablûn devrinden sonra icma' mtün'akid olmutur
(Tocrid Ter, I, 131).
404 SAHIEH-t MUSLtM
88 (349)
. Ebû Mûsâ (R) söyle dedi: Muhâcirlerden ve
Ensâr'dan bir cemâat bunda ihtilâf ettiler. öyle ki: Ensâriler: Gusül,
deti den (yani menj atmaktan) yahut sudan bakasyla våcib olmaz de.
diler. Muhâcirler ise: Hayr, iki uzuv biribirine girdikleri zaman gusül
vâcib olmugtur, dediler.
KITABU'L-HA YZ 405
RAvi dedi ki: Ebû Mûsâ, ben sizlero bu hususta ifal bilgi verecc
im, dedi ve sonra söyle anlatt: Kalktim ve ise'nin huzuruna izin
istedim. Bana izin verildi. Ona hitabcn: Ey anacim! (Yahut ey mü'
minlerin anas!) Ben sana bir ey sormak istiyorum, fakat ben senacn
de utanyorum, dedim. Seni douran anandan sorucusu oldugun eyi ben-
den sormaktan utanma. Çünkü ben de senin ancak ananim, dedi.
Guslü icabettiren nedir? diye sordum. Aic öyle dedi: Iin tam mü-
tchassisna dütün. Rasûlullah (S): «Kadnin dört ubesi" arasna otur.
dugu ve sünnet yeri sünnet ycrine dokunduu, zaman'" ykanmak väcib
olmutur» buyurdu.
(r)
20. Dört subc: 1ki ayak ve lkd el yahut ilk bacak ve iki bud ile tefsir edilmitir.
21. Alimler: Bunun ma'nâs, rekerin kndnn ferci içinde görtünmez olursn, demck-
tir. Yoksa maksad hakikaten dolkunma degildir. Çünkt kadnin silnnet yerl
fercin en yulkarsidr, cima'da oraya zeker dokunmaz, dediler (Nevevi).
Dier bir riváyette Ale: «Sünnet yerl slünnet yerlne geçtii zaman boy
abdesti vacib olur» demigtir. 1te bu hndis bu konudaki mübhemligi ve göriüs
ayriliklarn halletmitir (Tecrid Ter., I, 171).
406 SAHIH-1 MUSLIMM
lGS+.l ei (.)-4r
408 SAHlH-t MUSLIM
.a
KITABU'L-HAYZ 409
'
.Y J
410 SAHIH-1 MUSLIM
.
iJs
(25) DEVE ETILERINDEN SONRA ABDEST ALMA BÅBI
-o00-
97 (360)
tir:)
* **
:Câbiru'bnuScmure (R) den: (söyle demi-
Bir kimse Rasûlullah'a, koyun eti yedikten sonra abdest alaym m?
diye sordu: «lstersen al, isterscn alma» buyurdu. Yine: Ya deve cti yc
dikten sonra abdest alaym m? diye sordu. Rasúlullah: «Evet, deve ctin-
den sonra abdcst al» buyurdu. O kimse: Koyun
allarnda namaz kla-
bilir miyim? dedi. «Evet», buyurdu. O ahs tekrar: Develerin istirahat
yerlerinde namaz klabilir miyim? diye sordu. Rasûlullah (S):
«Hayr»
buyurdu.
****:Burada Simâk, Usmânu'bnu Abdillahi'bni Mevhcb ve E'-
asu'bnu Ebi's-a'sa', bunlarn hepsi Ca'feru'bnu Ebi Sevr'den, o da Câ-
biru'bnu Semurc'den, o da Peygamber (S) den bundan önccki Ebû Kâ-
milin Ebú Avâne'den rivâyet ettii hadisin benzerini rivâyct
etmilerdir.
.
i.t
(26) ABDESTLÍ OLDUUNU ÎYÍCDE BÍLEN KIMSE SONRA HADES
HUSUSUNDA UPHE ETSE, BU ILK ABDESTIYLE
NAMAZ KILABÍLECEGÍNE DAIR DELIL BÅBI
-o00-
98 (361) ...
Abbâdu'bnu Temim'in amcas1 Abdullahi'bnu
Zeyd söyle demitir: Namazda iken kendisine bir sey (yani hades) vu-
KITABU'L-HAYZ 411
.
ui5iJ
(27) ÖLU HAYVAN DERÍsiNIN DIBAAT ÎLE TEMIZLENMESÍ
BBI
- -o00-
100 (363) .. : lbn Abbâs (R) söyle dedi
Meymúne'nin bir azadlsna sadaka malndan bir koyun verilmiti.
Bu koyun öldü. Rasûlullah (S) o öü koyunun yanndan
gegti de: «Bu-
ya» buyurdu. O
nun derisini alsaniz da, onu dibalayp faydalansanz
bir meytedir, dediler. Bunun üzerinc: Meyte'nin ancak etini yemek
haram olmutur» buyurdu.
Meymûne'den demi-
Ebû Bekr ile Ebû Umer kendi hadislerinde:
lerdir.
412 SAHIH-1 MUSLIM
104 -(365) ..
1bn Abbas'dan: (öyle demitir:) Peygamber
(S) Meymîne'nin azadls olan bir kadna ait bir koyun (ölistünün) yn
nindan geçti de: «Onun postuyla faydalansanz ya!» buyurdu.
105 -
..
:Abdullahi'bnu Abbas dedi ki: Ben Rasûlul
(366)
lah (S) dan iiddim, söyle buyuruyordu: «Hayvan derisi tabakland
zaman muhakkak temiz olmutur».
.. Burada Îbnu Uyeyne, Abdulaziz ve Sufyân, bunlarn hepsi
********
taj:á. hSisisiuúsj
(). :Abdurrahmani'bnu Ebzâ el-Huzâî öyle de-
112- oldum, su da bulama-
mitir: Bir kimse Umer'e geldi ve: Ben cünüb
dim, (ne yapaym?) dedi. Umer:
Namaz klma, dedi. Bunun üzerine
Ya Emîre'1-Mü'minin o
Ammâru'bnu Yâsir, Umer'e: Hatrlar misn?
ikimiz de cünüb olmustuk. Sen
vakti ki ben ve sen bir seriyyede idik ve yuvarlandktan sonra namaz
namaz klmadn. Ben ise toprak üstiünde
arzettimdi de) o bana: îki
kildiydm (sonra bu yaptgm igi Peygambere ile yüzünü ve iki elini
ellni yere vurman, sonra üfürmen, sonra onlar
sana. kâfi gelirdi» buyurmugtu. Bunun üzerine Umer: Al-
meshetmen
S. Muslim, c. 1- F: 27
418 SAHIH-t MUSLIM
lah'dan kork, Ya Ammâr! dedi". Ammâr: Eer arzu edersen bunu hiç
kimseye söylemem, dedi.
Hakem dedi ki: Bunu bana Abdurrahmani'bnu Ebzi'nn olu baba-
8indan (hemen bitiikteki) Zerr hadisinin benzeri olarak söyledi, dedi
ki :Bana Seleme, Zerr'den Hakem'in zikrettii bu sened içinde söyledi.
Bunda Umer, Ammâr'a: Uzerine aldn mes'uliyyeti elbette sana bira-
krnz, demitir.
115 (370) *** .lbn Umer söyle demitir: Rasûlullah (s) bev-
lederken bir kimse urad ve selâm verdi. Rasûlullah ise onun selâmini
almad
(29)
(29). MUSLIM'IN NECIS OLMrYACAINA DELL BÅBI
-o00
jalkirg
. Jart;vi
119 - ( :
fbn Abbas (R) 5öyle dedi: Peygamber (S) in
yaninda idim. Kendisi halâdan geldi. Bu srada ona bir taam getirildi.
Kendisine: Abdest almyacak msiniz? denildi. Bunun iüzerine: eNigin?
Namaz m klacam ki abdest alaym?» buyurdu.
120
. Abdullahi'bnu Abbas (R) öyle dedi: Rasûlul
lah (S) halâya gitti, oradan geldiinde kendisine bir taam sunuldu ve:
Ya Rasúlallah! Abdest almyacak misnz? denildi. «Niçin, namaz için
mi?» buyurdu.
.. :
121- () Ibn Abbas (R) söyle demitir:
Peygamber (S) halâda hâcetini yerine getirdi. Sonra kendisine bir
yemek yaklatrld. Kendisi suya dokunmadan bunu yedi.
(Ibnu Cureyc) öyle dedi: Amru'bnu Dinâr, Sa'idu'bnu Huveyris'den
bana unu ziyade etti. Peygamber'e: Sen abdest almadn (deil mi)?
denildi. «Bir namaz klmak düünmeim ki, abdeet alaym» buyurdu.
Amr bunu Sa'idu'bnu Huveyris'den iiddiini te'kid ile söylemitir.
422 SAHIH-1 MUSLIM
-o00-
122 (375)
.
Bize Yahya'bnu Yahya tahdis etti. Bize Ham-
mâdu'bnu Zeyd haber verdi ve keza Yahya dedi ki: Bize Huseym haber
verdi. Onlarn ikisi de Abdulâzizi'bhu Suhayb'dan, o da Enes (R) den ri
viyet ettiler. (Hammâd'in hadisinde: Rasûlullah (S) halâye girdii za-
man, Hueym'in hadisinde ise: Rasûlullah kenife girdii zaman) öylc
buyururdu: ALLAHUMME ÎNNI E0ZU BÍKE MÎNE'L-HUBUSI VE'L
HABAIS= Ya ATlah! Hubusdan ve habiisden sana njnimm» *.
Bize Ebubekru'bnu Ebi Seybe ve Zuheyru'bnu Harb tahdis etti. tkisi
de dedi ki: Bize Îsmailu'bnu Uleyye, Abdulaziz'den bu isnad ile söyle
diler. Rasûlullah (S): EUZU BÍ-LLAHI MÍNEL-HUBUSÍ VE'L-HABAIS
= Hubusdan ve habdisden ALLAH'a sinurm» buyurdu.
30. Bu 1ki 1afiz lle vâki olan dua, Peygamberin Covâmiu1-Kellm sözlerindendir.
Bu iki kellme blrçok ma'nâya gellyor: Hubus, geytanlarn erkekleri, Habâis
digllert,demlglerdir. KezAllk Habtds mutlak olarak geytanlar, ma'siyetler, kötu
fiil ve huylar, Hubus de küfür, flcor, 1syan aleltlak ger ma'nâsna gelir.
fbnu'l-Arabi hubsû blr kerre mekroh (yani istenllmeyen sey) diye tefsir et-
tikten sonra bu ma'nay tafell ederek, mekruh geylerin nevilerine güre baka
bagka ta'birlerle beyan edlldiini ve mesela habis kelama setm, habls dine küfr.
Habls ylyecege haram, habis içecee dârr enildiini söylüyor. tste hubus ile
habáisten sakinmak bu aaydmiz geylerin hepsinden Baknmak demektir.
KITABU'L-HAYZ
423
31. Uyku haddizatnda hades midir, yoksn mazinnei hades mldir? Baz Sahabller
ile baz Tabitler ve imamlardan lshaku'bnu Rah0ye, Hasan Basri ve Muzent,
uykunun mutlaka abdesti bozacak bir sey olduuna kâil olmuglardr. Bunlarn
.
delll; tbnu
Jy,
Huzeyme'nin
Bii
Sahih'inde
Y»
Safvan lbnu Gassál'den
hadís'1dir. Bunda uyku
rlvayet
hükümc
olunan:
gait 1le bevle mu-
savi kilnmigtr.
,
Bir çoklar da Eba Davad'un rlvâyet ettigi« 4 JI (Göz
nak'adin bngdr) hadis'ine tutu ral uy nefsinde hades olmayb maznne-i
hades oldugu re'yinde bulunmulardr. Bu takmn da Zührl, Mallk, blr riva-
yete göre Ahmed gibl klmi az abdesti bozmaz, afii ile Eba Hanife glbl klmi
de mutlaka abdest! bozar demilerdir. Bunlar da Muslim'in rlvâyet ettlgi ge-
lecek olan 125 rakaml hadis'int, bir yere dayanmadan oturanlarn uykusuna
hamletmiglerdir. Kimi, uyku abdesti hiç bozmaz denltir: Ebû M0sd'1-Es'art,
tbnu Umer ve Mekharün mezhebleri bu idi (Tecrid Ter, I, 147).
424 SAHIH-t MUSLÍM
125 -
()
.. :Katâde dedi ki: Enes'den iiddim, öyle di-
yordu: Rasûlullah (S) in ashâb uyurlard da sonra abdest almadklari
halde namaz klarlard.
Su'be dedi ki, Katâdey'e: Sen bunu Enes'den iiddin mi? dedim de:
Evet, vallahi, dedi.
Sahife
TAKDIM (M. Sofuolu) . VII-XVI
XVII-LXXX
GIRI (M. Sofuolu) 3
MUSLIM'iN MUKADDÍMEst (arapça metin)
MUKADDIMENIN TERCEMESÍ 28
(1) Sikalardan rivyet, yalanclar terk ve Rasûlullh (S) üzerin
yalan söylemekden sakndrmana vucûbu bâb
. 32
(2) Rasûlullah (S) a isnad edilen yalann, yalanlarn en agiri oldu-
unu beyân bâb . 34
(3) Her iittiini eöylemekten nehiy bâb 35
(4) Zaiflerden rivâyeti nehiy ve onlarn hadislerini almakda ihtiyat
edilmesi bâb 36
(5) Isnadn dinden olduunu, rivyetin ancak sikalardan olacaginI,
kendilerinde bulunan kusur sebebiyle râvileri cerh etmenin câiz
ve hatta vâcib olduunu, bunun haram khnm giybetlerden ol-
mayp bil'akis mükerrem eriat savunmak olduunu beyân bâb 38
(6) Mu'an'an hadis ile ihticâcn sahih olmas bâb 51
1- KiTBU'L-1YMÄN
(1) lymân, islâm ve ihsânn beyân (eksikliklerden) münezzeh ve
ulu olan Allah'n kaderine iymânin vucûbu, kadere.inanmyan-
dan teberri etmeye ve hakknda ar söylemeye delilin beyân
bâb 56
(2) Islâm'n rükünlerinden biri olan namazlarn beyân bâb 65
(3) 1slâm'in rükünlerinden suâl bâb . 67
(4) Cennete kendisi ile girilecek olan iymani ve emr olunan eylere
Sikica yapanlarn muhakkak cennete gireceini beyân bâb . 6S
(5) Islâm'n rükünlerini (artlarn) ve temel dayanaklarni beyân
bâb 71
(6) Allah'a, Rasúlüne ve dînin hükümlerine inanmay emir, dîne
dâ'vet, dinin mâhiyetinden sormak, dîni bellemek ve kendile-
rine henüz din ulamam olanlara dini tebli etmek bâb .73
426 SAHIH-1 MUSLIMA
Sahifc
(7) iki châdete ve islâm hükümlerine da'vet bäb 79
(8) Namaz kilncaya, zekât verinceye, Peygamber'in getirdii sey
lerin hepsine inanincaya kadar insanlarla savama emri, bun-
lar yapanin islâm hakk miistesnâ nefsini ve maln koruya-
cai, niyetinin Allah'a brakldi, zekât ve dier amelleri red
edenle ktâlin islâm haklarndan olduu, imâmin. (devlet, ba-
kanmin) islâm eáirine önem vermesi bâb . 81
(9) Kendisine ölüm yaklaan kimsenin gargaraya (komaya) girme-
dii müddetce islâma girmesinin sahih olduuna, müriklere is
tifâr etme cevâzinin neshine, irk üzere ölenin câhîm ashâbn-
dan olduu ve onu bundan hiçbir vesilenin kurtaramyacana
dâir deliller bâb 86
(10) Tevhid üzere ölen kimsenin kat'i olarak cennete girecegine
dâir delil bâb 88
(11) Allah'i Rabb, Islâm'i dîn ve Muhammed (S) i rasûl kabúl ede-
nin büyük günahlar ilese de miü'min olduuna delil bâb 98
(12) Iymân u'belerinin saysni, en üstün ve en aagi derecesini,
utanmanin faziletini ve iymândan olduunu beyân bâb . 98
(13) Islâm'in vasflarn toplayan hadis . 101
(14) Islâm'in fazilet yarmasn ve hangi iglerinin en faziletli bu-
lunduunu beyân bâb 101
(15) Iymân halâvetini bulabilmek için sifat.edinilmesi gereken has
letleri beyân bâb 103
(16) Rasülullah (S)1 eten, çocuktan, babadan ve bütiün insanlardan
daha çok sevmenin vucûbu ve onu bu sevgi ile sevmiyene iy-
mânszlhk isnad bâb 104
(17) Kendisi için arzu ettii hayr nunliman kardei igin de arzu et-
menin iymân hasletlerinden olduuna delil bâb . 105
(18) Komuya eziyet etmenin tahrîmini beyân bâb 106
(19) Komuya ve konua ikram tegvik, hayrdan baka gey konu-
mamak ve bütün bunlarn iymândan olmas bâb . . .107
(20) Münkeri nehyetmenin iymândan olmasn, iymânn artb eksilir
olmasni, ma'rûfu .emr ve münkerden nehyetmenin iki vâcib
olmasn beyân bâb 108
(21) Iymân ehlinin iymânda birbirlerinden farkh olulari ve Yemen'
lerin iymândaki üstünlüü bâbi.. . 111
(22) Cennete ancak mü'minlerin müi'minleri sevmenin iy-
gireceini,
mândan olduunu ve selâmlamann sevgi husûlüne sebeb ol-
duunu beyân bâb 114
(23) Dinin ancak nasihat olduunu beyân bâb.. 115
1çtNDEKiLER 427
Sahife
(24) Günahlarla iymânn eksilmesi ve günahkâr olan kimscnin kâmil
bir iymân sâhibi olamayacan beyân bâb 117
(25) Munâfkn hasletlerini beyân bâb. 120
(26) Musliman kardeine «Ey kâfir!» diyen kimsenin iymân hálini
beyân bâbi 122
(27) Bilebile babasn inkâr eden kimsenin iymân hâlini beyân bâb 122
(28) Peygamber'in «Muslimana sövmek fâsklhk, onunla öldürümek
ise küfürdür> söziünü beyân bâb . . 124
(29) Peygamber'in: «Benden sonra biribirinin boyunlarn vuran k-
firlere dönmeyin!» sözünün ma'nâsn beyân bâb . .125
(30) Neseb kötülemesine ve ölü alamasna küfür isnad bâb 126
(31) Kaçak köleye kâfir denilmesi bâb 126
(32) Yildzn doub batmasyle yamura kavutuk» diyenin küf-
rünü beyân bâb ..127
(33) Ensâr ve Ali'yi sevmenin iymandan ve iymâan alâmetlerinden,
onlara buz ctmenin ise nifak alâmetlerinden plduuna delil
bâbi 130
(34) Tâatlarm noksanl sebebile iymânn noksanlamasn ve küfür
lâfznn Allah'i inkâr ile ni'mete ve haklara nankörlük ma'nâ-
sina kullanlmasn beyân bâb 133
(35) Namaz terk edene kâfirlik isnadnn beyân bâb . 134
(36) Allah Teâlâ'ya iymân etmenin amellerin en faziletlisi olmasn
beyân bâb 135
(37) Sirkin, büyük günahlarn en büyüü olmasn ve ondan sonraki
günahlarn en büyüünü beyân bâb . 138
(38) Büyük günahlar ve onlarn en büyüünü beyân bâb 139
(39) Kibrin tahrimi ve beyân bâb 141
(40) Allah'a hiçbir eyi ortak klmayarak ölen kimsenin cennete,
mürik olarak ölenin de atee gireceine dâir bâb. 142
(41) Káfiri «LA ÎLHE ILLALLAH» dedikten sonra öldiürmeain
tahrimi bâb. 145
(42) Peygamber (S) in: «Bize silâh çeken bizden deildirs eözüne
dâir bâb 150
(43) Rasûlullah (S) n «Bizi aldatan bizden deildir» sözinc dâir bâb 151
(44) Yanaklara vurmanin, yakalar yirtmann ve câhiliyet âdeti ile
feryâd etmenin tahrimi bâb 152
(45) Kouculuun çok ar bir haram olduunu beyân bâb 154
(46) Elbise eteini kibirle yerde süriümenin, hediye ve ihsân baa
kakmanin, ticâret metâina yeminle süriim vermenin agr haram
olduunu beyân ve kiyâmet günü Allah'n konumayacagi, bak-
428 SAHIH-1 MUSLIM
Sahifc
miyaca ve temizc çkarmyaca ve kedileri için clim bir azâb
bulunan üç kiziyi beyân bâb 155
(47) Insann kendini öldürmesinin tahriminin arl, kendini bir
seyle öldürenin cehennemde onunla azablandrlacai ve cennote
musliman nefisden bakasnn girmiyeceine dâir bâb . .158
(48) Millet malna hiyânetin tahriminin arl ve cennete mü'min-
lerden bakasnm girmiyeceine dàir bâb 163
(49) Kendi kendini öldürmcnin küfre nisbet edilmiyeceine delil báb 165
(50) Kyâmete yakn meydana gelecek ve kalbinde bir 'parça iymân
bulunanlar kabzedecek olan rüzgâr hakknda bâb .166
(51) Kyâmet fitnelerinin belirmesinden önce amellere sarlmay te-
vik bâb 166
(52) Miü'minin amcllerinin boa gitmesindcn korkmaei bâb 167
(53) Câhiliyetdeki amellere mukabil muâhaze olunub olunmayaca
hakknda bâb . 168
(54) Islâma girmck önceki günahlar ykar, hicret etmck ve hac
yapmann da böyle olduu bâb . 170
(55) Kâfirin islâma girmesinden önccki iyi amcllerinin hükmünii
beyân bâb 172
(56) Iymânda samîmiyct ve ihlâs bâb 174
(57) Münczzch ve ulu Allah'n ancak tâkat getirilecek eylerle mü-
kellef kildn beyân bâb 176
(58) Nefsin konumasn (kötü tasarilarn) ve kalbe gelen fena
fikirleri fiil sahasna çkmadklar zaman Allah'in afvetmc
si hâb 178
(59) Kul, bir iyilik yapmaya niyet cttii zaman yazlaca, bir köti-
lük yapmaya niyct cttii zaman ise yazalmayacana dâir bâb 179
(60) Iymânda meydana gclecck vesvcse ve bunu kendinde hisseden
kimsenin ne sëyliyceini beyân bâb . 182
(61) Bir muslimann hakkn yalan bir yeminle kendine alan kim-
seye ate va'd edilmesi bâb 186
(62) Bakasinn malni haks1z olarak almaya kalkan kasidcinin
kendisi hakknda kan heder, eer öldiürülürse cehennemlik,
kendi mal urunda öldürülen kimsenin de ehid olduuna
delil bâb 191
(53) ldaresi altndakileri aldatan vâlînin (idarecinin) cehennemi hak
edeceine dâir bâb 192
(64) Baz kalblerden cmånet ve iymânn kaldrlmas ve kalblerin
fitnclere ma'rîz braklmas bâb . . 194
(65) Islâm'in arib olarak baladm, tckrar ariblie döniib iki
mescid arasna toplanacagn beyân bâb 196
tçiNDEKiLER 429
Sahife
(66) Zamann sonunda iymân (ehlinin) gitmcsi bâb 199
(67) Korkan kimscnin iymânn gizlemcsinin ccvâz bâb
(68) Iymân zayflndan
199
dolay iymânna kar korku duyulan kim-
senin kalbini islâma altrma ve kesin delil olmakszn kat'i
iymân hükmünden nehiy bâb .200
(69) Delillerin birbirlerini takviye etmesi sûretiyle kalbin itmi'nâ-
nini artrma bâb1 . 202
(70) Peygamberimiz Muhammed (S) in biütün insaniara rasûl oldu-
unave biütün dinlerin onun dini ile yürürliükden kaldrldna
inanmann vucûbu bâb 204
(71) Meryem olu leâ (Aleyhisselâm) Peygamber'imiz Muham-
in
med (S)'in eriat ile hükmedici olarak inmesi bâb 206
(72) Kendisinde iymân kabul edilmiyecck olan zaman beyân bâb 210
(73) Rasûlullah (S) a vahyin balamas bâb . 214
(74) Rasúlullah (S) in geceleyin semâlara yiürütülmesi ve namazla-
rin farz klhnmas bâb 223
(75) Meryem olu Mesih (Aleyhisselâm) ile Deccâl mesihin zikri bâb 237
(76) Sidretu'l-müntehânn zikrine dâir bâb 241
(77) Aziz ve Celil olan Allah'n: « S j J') a2s » kavlinin ma'
nâs ve Peygamberin isrå gecesi Rabbn görüb görmedii bâb 243
(78) Rasûlullah (S) in: «Bir nûr onu nasl (yahut nerede) görürümn»
ve «Bir nûr gördüm sözleri hakkinda bâb 246
(79) Rasûlullah (S) in: «Allah uyumaz» ve «Onun hicâb ancak nûr-
dur. açverseydi vechinin sübuhât basarnn ihâta et
Eer onu
tii bütün mahlûkat yakard» sözleri hakknda bâb 247
(80) Mü'minlerin âhiretde Rablar Subhânehu ve Teâlâ'y görmele-
rini isbât bâb 248
(81) Allah'1 ru'yet yolunu tanima bâb 251
(82) Sefâatin isbât ve muvahhidlerin ateden çkarlmas bâb . 260
Sahife
sefâatn ulamyacai, Allah'a yakn olmularn (Mukarrabûn'
un) akribálinn da ona fayda vermiyeceini beyân bâb 291
(89) Allah Teâlâ'nn: «Ve sen kavminden sana en yakn olanlar
inzâr et» kavli hakknda bâb 291
(90) Peygamber (S) in Ebû Tâlib için efâati ve peygamber sayesin-
de azâbnn hafifletilmesi bâb . 296
(91) Cehennemde en hafif azâb çekecek olana dâir bäbb 297
(92) Küfür üzere ölen kimscye hiçbir amelin menfaat vermiyeceine
delil bâb . 299
(93) Mü'minlerin birbirleriyle dostluklar ve bakalarndan uzaklab
ilgiyi kesmeleri bâb 299
(94) Müslimanlardan birçok tâifelerin hisabsz ve azâbsz olarak cen-
nete girmelerine delil bâb 299
(95) Bu ümmetin cennetliklerin yarsn teskil etmesi bâb 304
(96) «Allah Ädeme: Her bin kiiden dokuz yiüz doksan dokuzunu ate-
se gönderilecekler olarak çkar, buyurur» kavli bâb 306
2 KITBU'T-TAHÄRE
(34) Sidigin pisliine ve ondan berilik istemenin vucûbuna delil bâb 361
3 KITBU'L-HAYZ
(2) Hayizlh ile beraber bir yorgan altnda yatma bâb 363
.