Professional Documents
Culture Documents
Sahih-I Müslim PDF Tercemesi Ve Şerhi Mehmed Sofuoğlu CİLT 3
Sahih-I Müslim PDF Tercemesi Ve Şerhi Mehmed Sofuoğlu CİLT 3
VE
TERCEMESI
CILD
3
Ebu'l-Hüseyin Muslimu'bnu'l-Haccac
el-Kuşeyri en-Niysaburi
SAHiH - 1 MÜSLİM
VE
TERCEMESI
CİLD·
3
Mütercim:
MEHMED SOFUOĞLU
İRFAN
YAY IMCILIK VE 'fİCARE'f
Çatalçeşmr> Sk. Or.fne Jlnn No: 27/14
Cnğaloğhı - fSTANJ3lJL
'Jel: fi 11 09 60
irfan Yayınevl No. 7/3
-HAMD. ALLAH'A MAHS'OSDUR, O'NA İIAMDEDER
ONDAN YARDIM İSTERİZ. ALLAH KİME HİDAYET
VERİRSE ARTIK ONU HİÇ SAPTIRACAK.YOK, SAP
TmDIĞINI �A HİÇ HİDAYET VERİCİ YOKDUR.
SÖZtiN EN HAYIRLISI A L L A H' I N .KİTABI,
YOLUN EN HAYIRLISI DA M U H AM M En·'t N
·.Y O L U DUR. (DİNDE) İŞLERİN EN ŞERLİLERİ .
SONRADAN· lcAD EDİLEN BİD'ATLARDm. HER
BİD'AT DA SAPIKLIKTIR 1•
·ı. Cumua aslında Cemiyyet, cemaat gibi toplanma ve dernek manasıyla alakalı bir i�imdir.
En meşhur· luıata göre cimin ötüresi ve mimin de ötüresi veya sük!inu ile
cumıuı veya
cum'a diye zabtedilmiştir. Peı'.şembe ile cumartesi arasındaki günün ismi olduğu gibi
·ayni zamanda o gün hutbeden sonra kılınması farz olan · iki rek'at namazın da adıdır.
1slamdan evvel haftanın günlerine verilen isimler · şimdiki isimler olmadığı, cu
muaya Yeı,mu.'l-Arube_ denildiği rivayet edilmiştir. Cumuadan sonraki iilitler de sıra
sıyle : Şiııcir cumartesi, Evvel pazar, Ehven pazartesi, .Cubar sah, Dubar çarşamba,
Muni., perşembe idi (Lisdnu'l-Arab ve Kamu.,).
Hafta günleri alemin ilk · hilkat devirlerinin bir misali gibi de oluyor. Birçok lyet
�erde sema.vat ve arzın altı günde yaratılıb sonra arş üzerinde istiva buyurulduiu zilt
redilrniştir. Henüz günlerin mevcud olmadığı zamanlara aid olan bu altı günün ma'l&n
olan günler olmayıb ahiret günleri gibi binlerce seneler olması, çok uzun vakit veya
devirleri ifade etm«!si muhtemildir.
Hafta fikrinin fıtri menşei bir kamer ayının . dörde bö1ünmesi ile ilgili görünür.
Dünyanın her tarafında hafta fikri bulunduğuna göre bunun hep bir me�'den neş'et
ettiği fikri kabul edilir.
İlk �umuanın hicretten evvel Medinede Ensardan Es'ad ibn ·zurAre yahut Peygam
ber'in Ensara Kur'anı ve İslamı öğretmesi için yolladığı ille muhacir Mus'ab ibn Umeyr
tarafından kıldırıldığına dair rivayetler vardır. Bu rivayetler, Es'ad henüz Peygamber'den
emir gelmeksizin kıldırmış, Mus'ab ise Peygamber'in me'muru olarak kıldırmış olmak,
veya Es�ad Medine yakınında bir köyde kıldırmış Mus'ab Medine içinde kıldırmış· ol
mak; vey�hut da ikisi beraber çalışarak Es'ad cemaatı toplayıb te'min etmiş, Mus'ab da
Peygamber'in emri ile haberi getirib teşvik ederek imam olmuş olmak i'tibariyle evvel
kıldıran olmuşlardır, diye tevcih ve tevhid edilebilirler,
Peygamber'in kıldırdığı ilk cumua hakkında ise özetle şu haber sibittir. Ra
sulullah, Medine'ye hicret ettiği zaman Ku.ba'da· Amru'bnu Avf. oğullarına indi ve orada
pazartesi, salı, çarşamba, perşembe günleri kalıb Kuba. Mescidinin temelini attı. Sonra
Cum'a günü Medine'ye müteveccihen çı}ttı. Salim ibn Avf oğullarında, onlann bir va
'dilerinin içinde Rcinu.na. da cumua namazı vaktı gelmişti. Orada hutbe okuyub cumuayı
kıldırdı ki işte bu Peygamber'in ilk kıldırdığı cumuadır.
n SAHfH-1 MUSLlM
i ;..... i :.r1
= �-.A
ı, • • .,- , _, . • V,r
J:t-J�
'
» 'Jt•lt �
�� �� \ u.,l...,-J
. « ,,, \" �;!�\ .,,,,. 'l' J•;\ ,,. ,,.
� ı\ '� •. i!\ . J •,,,.
) ı($ . c.S:.).,j.. �-� \ ,:,,-
� ,,
r, �; J, ., . ,_,�, '-'___,
J
'-'
' .
(2) CUMUA GÜNÜ MİSVAKLANIB DİŞ TEMİZLİĞİ YAPMAK VE
GÜZEL KOKU SÜRÜNMEK BABI
t-:,; �\
da kadınlara mahsus kokudan da olsa sürünsün, dedi.
� �:�� e_ · .. (}j;_. ;;��Ü)���. �--\�ı-:;..;. \.:}Jg (AtA) -A
,,, • j •. , , • t .ı,,,,., - � � ,. ...... .-.,, ,.•
� \;c�1 ';f_,\k0c:;� � �\.ı.l J �\ ·�t:,��1 · �\ •;'\jJ\�� B..u- •�}) �\
,,,,._ � • ,,,,,. , • .,,,. .,. , , . ..... J. ,. ...... • .,. .,. • ,' • ,,,,
� � � l" .,
.
·"11- .,..,.,. 1\ ,,, • ., • ·J\ • .üı� �- •\I ·,• - "
-
ı:;-
., .•,ı >,. ., .
'ı;.A.) J \ �� LJ""ı::_J : �½,� .,,..u:: '--.l-49
r:: -' J \ t
., (.)\9
• <.r J U, ., • �••.
. � (J� J-
.....
,. ��� ")
� ...(.)J'
.,
• 4:\
� .. ,.-,
. .
8 - (848) . . .. .. . . . : Tavfıs'dan : İbn Abbas (R) Peygamber (S)" in
cumua günü yıkanmak hususundaki sözünü zikretti. 'tavus : İbn Abbas'a,
eğer ailesinin ya�ında varsa güzel koku yahut duh� ( == yağ) sürünür
(sözle�ine ne dersin)? diye sordum. İbn Abbas : Onu bilmiyorum,· dedi 15•
• Bu hadis az evvel geçen 5 rakamlı haclisle hem ravi hem mevzu itibariyle aym oldulu
için yine <846) rakamını almıştır.
5. Buhari'de: Tavus, İbn Abbas'a Peygamber'in •Cumua günü cünüb olmasanız bile ıuıl
ediniz. Başınızı yıkayınız ve biraz hoş koku sürünüz• dediğini seylüyorlar? dedim. İbn
Abbas: Gusl, evet. Fakat tıybe gelince
. , bilmi yorum, dedi <Buh<iri: Cumua, duh,ı ff'l-
.
cumua).
SAHi H-? MUSLİM
1. Hadisdeki • bir tavuk kurban etmiş gibi, bir yumurta kurban etmiş gibiıı şeklindeki
ta'btrler hakikate hamledilmiş değildir. Bunlar tasadduk· manasına�. CUmua namazına
önden gidenler arasındaki ecir ve sevab derecelerini_ ve bunlar arasındaki ma'nevi fark
ları zihinlere kolayca yerleştirmek için her nevi fikri seviyeye hitab edilmiş bir temsil
den ibarettir.
K.1TABU'L-CUMUA 13
..\..�
""""::...
l:t�.> ·
- ... , ..
);i"",.
,.c-� 0 �.:.!
. �=�� J.>oJ ( ... )
,_.; ...
J . l::t ��l:..)•�.,,
,,,..
l. Bu hadislerden hutbe esnasında her nevi kelamın nchy edildiği anlaşılıyor. Zira Pey
gamber'in emrine muhalif olarak o sırada söz söyliyen kimseye •dinle• vey a •sus•
demek ma'rufla emretmektir. Ma'rufla emretmek de forzdır. Böyle bir farzın edası için
söylenmiş birtek kelime yasak oh.İrsa, başka sözlerin yasaklığı evleviyette kalır. •İmam
hutbe ederken• kaydı, sözün haram olmasının hutbe zamanına has olduğunu anlatır.
Cumhurun mezhebi de budur. Ebu Hanife ise imamın hutbeye başlamas;ndan değil min
bere çıkmasından itibaren kelamın hor am olduğuna kail olmuştur.
14 SAHİH-1 MUSLİM
,,,, ,,..ı..,,
, u_.• ,.,�\�
.,.
.:r , ,fJ-
'IJ '•ı:.r' '
�.J'''\.. r.w-;..cı:�,..,,, • f-�
"'
. ... .., ... •,(-;.,
! w �..l> • �...
.. ..r ,�•• .,.J:16; .._,,,JP ()
.,�,.:.,- • • • - ,,,
-.ııı Dq, j:.t J(1:; �(:.!. �ı;�· � . Sı;.ci ��ı � �ı » �-r:ı.iı ;i J� , J(; . ;::;_;. �i"'
.,.,.'f!. .,. , (,,. .. , .,, 'JC '\" .ı: ı;l \ıı•
l• .,.,. ..i. , �ıı� !f:�.,. \i j « • �l
>ıı
'J ! , .ff, •Uı2� \
1. Lağv kelimesi hem deci babından leğa ııelğu hem ·de radi11e babından laği11e ,ıelğa şek
llnde kullanılır. J_,J.; rCW �
_,:.ıı,. J\_,.iJ\ 1-4) \.,._i' � 0-_J,Jı, > . ı,_;..('
1 : O küfredenler (ıöyle) dedi : Bu Kur'anı dinlemeııin. Onun hakkında manaıız ııaııga
r,dcır ı,apın. B•lki galebe ederıiniz• (Fussilet: 26) ayetinde Tadiye 11erda babından kul
. ıınılmııtır.
KİTAmJ't,..CUMUA 15
r.
"' ...
... ,.. r,�•
•,.,, ) ,��
.,,.JAJ ... • ( -J::i� ...r.J.. \ ($�
\:.i-l..>
. .,, .,.
..... ) ., •.. Cw�>
..� ,_ . '\,.(j.
rJ"':
,,,.,
• \ -;:•� • ,. .. J (•••)
. , (.j_»
r.J ,�
.. , • ... '·'
.
der.
( _ ) ........ . : Buradaki raviler de Ebu Hureyre'nin : Ebu'l-Kasım
(S) buyurdu ki dediğini önceki hadis gibi rivayet ettiler..
( ) ........� : Buradaki raviler de yine Ebu Hureyre'nin: Ebu'l
Kasım (S) buyurdu ki dediğini önceki hadis gibi rivayet ettiler.
. _ •, :;.• _,,,,.
��....,:_,'-., • ,·'-1.•\ı.,..... - .,\ ,ıı�,... _(r>
.,,. ,,. • • cı .....
ı.:-
Aj � �;. : ) \1 • •,, .....J_. &l .... \ 1 '\ �\' '6,
.ı. "' ( ) '"""
cJ'-J � Jal .J� . .Nf J AC'r - \
- - ., ,,,,.
ı ,. ., • ,,. , .,, ,,. , ., ., ı .,. • , ' .,. .,,. , , • l. 'J, 'Jı- . ., .,. • t • ,,.
�IJ..,-J � u-'>:. !ll: \ �-rl: .,;' J. �l..l:� J.,, t;: li. <S.ı•.:,,'i c.s....,� ıJ. \ � ö,.ı. ıJ. \ ı:.r-
J • .,,. f.' ., , ' o
.,,. .,,.
•,
.,
"
,,,, ,,
.,
- ., .,, � L
--.• .... \----
� A "-)) ,,U.J4�
,..... � , , .... .,�-�:
.wıı--:. �ı-, ....ı.;..,-; ,_- ,.&.:.�,
. .,. ,,U.J.4� , . .,. .....(. : .,_�'ı-Jı- l �-... • �► L... �•ıı.-
l, •.�� ,w�
(1 ..... , 'ı··ı,,.
J� rt:;\
--
..... ,•ı, ,,,• ., ·-•.ı
""
)
c.r__l� ı.J\
ı;
• (c ö��\ �i �\
· ,.,
,, '
- .,. >
Ö.\..,.> �:: 'ı'·--
�••.� i J�, J��
. · -�>
� -
• ll �:.\,.
.,.,
1. � �'.J. .:,
.,,, ,. .... "U-·- -,,\� - ;:;, ,.,..
t .-\J� .J;� » uı.i
": .. ,,.... ...... , ' • .,.
� �-:ll �\ � ; .ı. ..;A � \ if
- , ,. ''I • ... . '1 \ - ►"- t
· . -- ;;;.'-ı .,,.J • ı\ ·
, ../· 1 �::J
, •
o • � , ... .,,, , •
.,,. 1
"'l l \ ..,;� '') j. \t"�
· [_
,
• (l �-·� .,,.\ ..,� � _-ı j '- ..:� �, �:!J
18 - ( ) ......... : Ebu Hureyre (R) den:
Peygamber (S) şöyle buyurdu: « Üzerine güneş doğan günlerin en
hayırlısı cumua günüdür : .Adem Aleyhi's-selam o gün yaratıldı, o gün
9. Netice itibarıyle icabet saatının vaktı kesin olarak bilinmiş değildir. Bunun gizli kal
muı da o vakta rast ;elir ümidiyle curnuanın çok vaktını zikir, ibadet, dua ve gönlü
Allah'a bailemakla geçirmeye sebeb olduğu için ümmet hakkında bizzat rahmettir.
ıdTABU'L-CUMUA 17
ı-ı�,,. 1.01',,., }�, J;.- � '.fı , ..... "11--= .,,. ,,.� • ..... • ,--- ... .,,. • -- ... /: .... 1
.,, .,,,.
. « ;-" J."�. c.S)Alj . \.>.i .,.n:l\ . " i �:'... \.:J �\:J\; . )..J ,.�\
,; - o� , ,,, .,,,. ;;; - _,. J J,. _..,.. ,.,,,._ � ;, ,,,,.. '
t:
F: 2
18 SAH!H-t MUSL!M
12. Hidayefin burada iki vechi vardır: Ya Allah, gün seçıneği ictihadıml7.3. bırakmayıb
cumuayı ta'yin buyurması suretiyle hidayet, yahut gün ta'yinini geçmiş wnınetler gibi
bizim de ictihadımıza ·bırakmış iken ictihadımızda isabet edib Allah'ın rızasına muva
fık olan günü intihab etmekde mazhar olduğumuz hidayet.
Curnuanın farziyetine izci nudiııe li's-salati min ı,evmi'l-cumıuıti... ayeti nass ol
duğu gibi bu ve benzeri hadisler de cuın'anm farziyeti hakkında nassdır. istisnasız bü
tün din imamları bu lafızları hep farziyete hamletmişlerdir. Binaenaleyh cumuanm far
ziyeti kitab, sünnet ve icma' ile sabittir.
Zikredilen ayetten dolayı silıeye Cumua Su,-eai denmiş ve Kur'anda mustakil bir
80.re ile cum'anm ehemmiyeti ifade edilmiş oluyor. Cum'anın Kur'andan delilini teşkil
eden bu Ayetin meali şöyledir :
•E11 iman ede1ıler! Cumua günü. namaz için çağınldığınız zama.n hemen Allah',
zikretmeğe oidin. Alı, verili bırakın.. Bu, biliraeniz ,izin için çok haı,ı,-lıdır. Anık o
-nam<ız kılınınca, 11erı,üzüne dağılın. AUah'ın fadlmdan (ncuib) a1'aı,ın. Allah'ı çok %ik-
1'edin. T.a ki fela.h bıdanmz... • (el-Cumua: 9-10).
KlTABU'L-CUMUA 19
,.
Rasulullah: (S) şöyle buyurdu : ,;cAllah Teala bizden evvel gelenlere cu
muayı tutmak yolunu göstermedi. Yahudilerin hususi günü cumartesi,
Hristiyanların da hususi günü pazar oldu: Derken bizi dünyaya getirdi
ve cumua gününün yolunu bize gösterdi. Ve cumua, cumartesi, pazar gün
lerini ibadet günü kılmış oldu. İşte bunun gibi kıyamet gününde de onlar
bize tabi' olacaklardır. Biz hem dünya ehlinin en sona kalanlanyız, hem
13. Allah'ın, ta'zim edilmesini, toplu olarak ibadete tahsisini farz kıldığı gün aY],'liyle cumua
mı idi? Yoksa herhangi bir toplanma günü farz edilib de o, günün ta'yinini eski um
metlerin ictihadlarına bırakılmış ve ictihad hatası olarak başka bir gün mü seçilmigti?
Her iki ihtimal de variddir. Lakin ayniyle Cumuanm Yahudilere de farz edildiğine ve
Yahudilerin Musa Aleyhi's-selama karşı gelib Cenab-ı Hak Sebt günü bir şey yarat
madı diyerek o günün kendilerine ibadet ve istirahat günü olmasını istediklerine ve
Allah tarafından da cumartesiyi ta'zimin onlara cezaen arzularına uygun olarak forz
edildiğine dair müfessir Suddinin bir rivayeti vardır. İlahi emirlere· karşı böyle ihtilAf
ve münazara, hazan; •ic'al lens. ilahen (yani bize buzağı gibi tapacak bir ma'bud uydur),
bazan; •semi'na ve asayna (yani işittik ve asi olduk)» diyenlere bu surette bir cezA da
olabilir:·
ı.JJ�. 41 1_,;l( y �.. l:ıJlrJ'. ��. f"-:1 d_.J jlJ '-:' l_,..ı:;.I 0'....illJ� �ll J•� ltf »
: Cumartesi ta'tili ancak onda ihtilafa düşenlere (farz) edilmişti. Şüphesiz ki Rabbın.
ihtilaf edegeldikleri �e11ler hakkında kı11amet gü.nü hükmünü verecektir• (en-Nahl: 124).
20 SA.HlH-1 MUSLİM
� -- - ... , t • ....
.
.... • .... .,, • ı \ .,, ......... > . .... J. :, • .... ' • .,, , • • .... •
,o..ı. ..;• cJ. \ ıY- 'f:�- ff'' <.S..;AJ u" 'v�;-
., ,, .,,.
u� �l:JI J�� j·e,;-�.J .
- e,;_:t:, - l:;,Z? ( ...)
24 - (850) ......... : Ebu Hureyre (R) der ki, Rasulullah (S) şöyle
14. Bir bakıma gÔre pazardan hatta cumartesinden evvel gelen günün - ki cumuadır -
faziletini elde ettiğimiz için sabık sayılırız. Bir de Kur'anın vacib kılmış olduğu taat
ları, emirleri ve nehiyleri kabul hususunda öteki ummetlere karşı bu ummetin sebkat
fazileti vardır. Muhammed ummeti, •işittik ve itci.at ettik.. (el-Bakara: 285; el-Maide: 6;
en-Nör: 51) dedi. Ötekiler ise .işittik amma isy&n ettik» (el-Bakara: 93; en-Nisa: 46)
dediler.
KlTABU'lrCUMUA. 21
sı nda hem de üc: gün daha fazla olarak içlerinde vaki' olacak günahları
(kiic;ük günahları) mağfiret olunurıt,
J:�;; \�� �l
} , · - .J:,.� ��: J\; � �=��I J:,_� �
""
��i; r
} � ,,. ,,,,,, - ., .. � ,,.
,
"
�!J.J�� 0�
,,,,,,
..
�=;
• f .... ,� .... ,. •
�-� �,.. , ,,J .)-)
,. ..... .,,,..L.,. >c:_f.
""
15. Cumuaya zevalden sonra başlamak ittifakla evla ve cuthhura göre vacibdir. Fakat Ah
med ibn Hanbel i_le - İbn Munzir'in nakline göre - Ata ve İshak ibn Rahiiye biraz 8nl..
başlanmasında be's yoktur, demişlerdir. Nitekim İbn Mes'ud, Cabir, Sa'd ve MuAvly�•
nin zevalden önce kıldıkları rivayet edilmiştir. Mucahid ise cumua da bir bayram ol
duğu için cumua namazı, bayram namazı vaktmda kılınabilir, ·'demiştir.
24 SAHİH-! MUSL1M
16. Hutbeleri ayakta irAd etmek ve iki hutbe arasında kısa bir oturuş yapmak Peygamber' -
den itibaren devam edilen güzel bir sünnettir. Cumhür daima bunu izlemiştir. Bazı de
virlerde · bir ma'ziret veya başka sebeblerle oturarak hutbe y�panlar görünmüş ise de
rna'ziret hali müstesna bu münferid vakıalar sünnet ve cemaat ehlince i'tibar görme
miştir.
İmamın minbere çıkarken hazır olan cemaate selam vermesi İmam Şafii ile İmam
Ahmed'e ve Caferi'lere göre sünnettir. İmam Ebü Hanife ile imam Malik'e göre imamın
cemaate selam vermesi sünnet değildir.
KlTABU'L-CUMUA
;:;�_ lji:; (1., , ·,.1ı ;:ı)l; J� . İ-3:;_ � i . -j.�J :;:.� C.·ı � � �� °F . (;J l �llı t:,;.; , J�
11 ı'!ı-:ı % -----,·11 \ t.--.-.,,-·ı·,
•• �;, --\ 1
. • -'..ı_ ;, J,_ W.L • u:. u .:..ı__,) j ) �: t ..J.,a.._QJ ..Jf J
,_,,, ,,..
.,,,,.--
Seni ayakta bı·raktılar: De ki: Allah nezdinde olan ıey, eylenceden de,
tlcaretden de ha_yırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır• ( el
Cumua: 11) ayetini indirdi 17•
17. Hiç şüphe yo� Allah'ın emirlerini yerine getirmekteki faydalar; eylencelerden de, tica
retlerden de hayırlıdır. Çünkü onlar dünya hayatının geçici menfaatlarıdır. Allah ya
nındaki fadl ve sevab ise ebedidir. Kaldı ki eylencelerin menfaatları da çok kere birer
· vehimden ibarettir. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. Asıl rızkı ondan istemelidir.
O nasib etmeyince sebeblerden hiçbirinin faidesi olamaz. Ticaretlerin üstün�e Allah'ın
rızık kapıları vardır. Onlar kapanınca bütün ticaretler de kapanır .. Bu emir ve tavsiyeler
den sonra artık cumuayı ma'zıretsiz olarak terk etmemeli ı:e cumuayı bırakıb da ey
lence ve ticaretlere dalmamalıdır.
Bu ayette cumua günü ezan okunarak namaza çağırıldığımızda hemen hutbe din,
lemeğe, namaz kılmaya sür'at etmemiz emrolunuyor. Bu emir cumua namazının far
ziyetine sarahaten delalet etmektedir. Sonra ave zeru'l-beı,' (: alış verişi de bırakınız)•
kavli ezanla beraber iktisadi, sınai her nevi fiil ve hareketten nehyediliyor ki bu da
cumuaya çabucak gitmenin vacib olduğuna delalet eden ikinci bir delil oluyor. Çünkü
' bir akdin yapılması, bir san'atın yapılması haddizatında mUbah olan şeylerdendir. Bun
lar yalnız bir vacibin ifasına mani' olmakla memnu' olabilirler. Bu sırada iktisadi akid
lerden alış verişin haramlığı ayetin sarahatiyle, icare gibi diğer akidleriri de hurrneti
alı� veriş akdine kıyasla sa.bit oluyor.
Buhari'nin •el-cumua, el-meş11u ile'l-cumua ve kavlu'llahi azze ve celle: Fes'av
ila zikri'l-lah• babında Ata· ibn Ebi Reba.h'dan rivayet ettiği·: . «Ezanla beraber sınai ha-,
reketlerin devamı haram olur• haberi de dikkate alınınca ayetteki nehyin cumuaya
gitmeye mani' olan her nevi faaliyete şamil olduğu açıkca nalaşılır.
Cumua· günü dış ezan. ta'bir ettiğimiz ezanın tarihçesile ilgili olan hadisi de bu•
rada zikretmek yerinde olacaktır :
J,-J�5� .-".':lljı:. r�>'I� I�\ .JJ\ �J:-ı r,_ �uı�
.l..dljl< : J� ..:c.4Ali}-; �.i. .:.ı.
•'J.,JI� �l:11 .l..L:lbij ı.r°l:JI;>, ı.)l:&. �l(lJ; / J fi. J.\J ri.- 4111
Sa'b ibn Yezid ı R) şöyle dedi : Curnua günü (cumua) nidası ilkin Rasulullah (S) ile
Ebu Bekr ve Umer zamanlarında imam minbere oturduğu vakıt başlardı. Usman <ha
life) c;>lub halk da .(Medine'de) çoğalınca Zevra: da okunan üçüncü nidayı ilave etti.
(Buhari, Cumua, ezan yemu'l-cumua). Bu hadisde üçüncü nida denilen bu ezan bu gün
mi'narelerde okunub dış ezan dediğimiz ilk ezandır Diyer iki ezan, hutbeden evvel ima
mın karşısında okunan ezan ile hutbeden sonraki ikamettir. Ezan il� ikamete tağliben
ezaneyn denilmiştir Dış ezanı insanları mescide da'vet içindir ve ilk da'vet olduğu halde
hadisde üçüncü nida denilmesi eskiden beri okunagelen diyer ikisine ilave edildiği için
dir.
Hadisdeki • zevriı, yine Buhari'nin Sahih'de h.ıber verdiğine göre Medine çarştsı
içinde yüksekce bir evdir. Ezan onun �amında okunur imiş; Buna göre camilerde ezan
okuma yeri olarak inşa · edilen minarelerin en sade hit· şekilde. başlangıcı bu Zevra
olmuı oluyor. .,
K1TABU'L-CUMUA 27
J' • • u �,,,_..
-;,'-,E'-1 u . -· -
��\:; : j(.; '.1,-J� J . ı:; � �k� �:ftı I i�;;. :Jı IJ�l;,j 1 :J(;; . ı:; (; ���_ pı (, i ::;_ 1
. (;(; ':Jr;-j (;Jı ,J::.::1 ,;;ı :,, :;r4, ,:,,j
39 - (864) .. . : ... . : : Ka'bu'bnu .Ucre (R) den:
Bir gün Abdurrahmarii'bnu Ummi'l-Hakem oturduğu yerde hutbe
irad ederken,;_ Ka'b mescide girmiş ve: Hele şu habise bakın! Allah:
•Onlar bir ticaret yahut bir eylence gördükleri zaman ona yönelib daiıl
dılar, seni de ayakta bıraktıl�r ... • buyurmuş iken o oturduğu yerden hut
be irad ediyor! demiştir.
40 - (865) ......... : Abdullah ibn ,Umer ile Ebu Hureyre (R) tah-
dis ettiler ki onlar, Rasulullah (S) dan minberinin ağaçları üzerinde şöyle
buyururken işitmişlerdir: «Bir takım kimseler cumua (namaz) lannı terk
etmelerinden ya vaz- geçerl�r, yahut da Allah onların kalbleri üzerine
muhakkak mühürleyecek, sonra da kendileri muhakkak surette gafiller•
den olacaklardır• 18•
18. İbn Mace'nin Cabir'den rivayet ettiği � �ealdeki hadis de bu ağırlığı ifade etmekte•
dir: Cabir (R) demiştir ki : .Rasulullah (S) hutbe irad edib şöyle buyurdu : •Allah Tel•
la cumuayı size bu sene, bu ayda, bu günümde. hu makamımda kıyamete kadar farı
SAHtH-t MUSLİM
--
--; .; � : ';it; �-�! �lj .ı..
j .A.� 1_w"-A->
,- • ) .-; ,J
.
,,,
0 , J• ; •• •
7.�,
_; J O 1/, J c •
J. \ � _,,A-! __,ı_ 1 l:,;fa?., (...)-
�
tt
- \'.l::;_ı\ �� �'-?;'�I\,.,,
L J�,_, tl '-'�-)
,._ •. 1/.. .,Jı-' ,�:,.c--
.,., �• !·ı.;., •.,
0� �•_,,�
..... � !)l.ı:-:'.. <./ h • :. c--'.,·j
.,
· � � � l9 •
)• '::.,
ıt�!
�:.::k:► j . ı �; ı,;..; lG
� • ,, ,} ,4"-4 } � o .,,- >}, .,,. - • .,,. .,,. .,,.
. \ ..\..a.i .ı.i'�
. -�l� 0� ı()3:
- - J� \
.)�, �:ı:-,)
;
Jj
.,,.
kıldı. Binaenaleyh her kim benim hayatımda veya benden sonra adil veya zalim. bir
imamı olduğu halde cumuayı hakir görerek veya inkar ederek terk ederse Allah onun
iki yakasını bir yere getirmesin ve işinde bereket vermesin. Haberiniz olsun ki ta· tevbe
edinceye kadar o kimsenin namazı da yoktur, zekatı da yoktur, haccı da yoktur, oru
cu da yoktur, hayrı da yoktur. Her kim de tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder•.
KlTABU'L-CUMUA 29
�\ �. �-·�'r......,.:� � �\
.,, - •
... !. ,. ..... .... ,j'-� ... ;;; t..·}. >ı ) ... ...
u: �� �:
� ... . ,.. ,,.. , • ,.. ... ,,. '·,.. il.
-->
�k;. �t,: '-'J4!. �I
f-: C uli � �:; \ (J' f·� >•,
.::
. J} • .,, .. .,. • ,.. ..- ,,, . 1 ... , 1 ,-• ,, ı:; , .l'"',.. :.• J
....�-:\. ��fl'\ J - ( . -.i .r' ;}.;, ..\.i J ' �� > ! ı Jc '-'_, .. ( . �=
• _, \" • .,.,.r ,r • ,. \ , , • • ,ııı,
iı
C. �.. J
19. �adisin bu kısmı, (Buhari, edeb, el-hedyu's-salih) bölümünde Abdullah ibn Mes'ud'dan
da rivayet edilmiştir.
20. • •. ı-,:t.... \ �-H
�I _,_;I J �-ı .:y.. � _;L� J,\
: O Peygamber, mu'minlere öz ııefislerinden daJıa. evladır. Zevceleri de (mu'minlerin)
analarıdır... • (el-Ahzab: 6). Çünkü Peygamber mu'minlere bütün din ve dünya işlerinde
salah ve selametlerini gerektirecek şeylerden başkasını emretmez. Fakat nefis böyle
değildir. Binaenaleyh mu'minler Peygamber'i nefislerinden daha çok sevmeli, onun em
rini her şeyden üstün ve geçerli tanımalıdır.
21. Şu hadis de vardır :
,.s:ı, ..ı.t":jj ;�-!\� �.!..c. til ,.ı-1- �uıJ;-; JI .ı.� .ı.Ul ı.5 •; <.S�IJI � ıJ.' i.r"
� L.I : Jlı l .ı...k.
= Ebu Humeyd Sa.idi (R) den, (şöyle demiştir) : Rasfılullah (S) bir gün öğlen ile akşam
arasında namazdan sonra (hutbeye) kalktı.' Teşehhüd etti, Allah'a ehli olduğu sözlerle
hamd ve senada bulundu, ondan sonra da «amma ba'du» dedi. (Buharı, cumua, metı
kale fi'l-hutbeti ba'de'�-sena amma ba'du).
30 SAHiH-! MUSLtM
--------
22. Rıı»Olullah gerek cumua hutbeleri gerek askeri, siyasi, ictimai, ta'limi ve di�er herhangi
ıebeple olursa olsun yaptığı bütün hitabelerinde ooze Allah'a hamd ve sena ile başlardı.
Ekıerlya hamd ve senadan sonra şehadet kelimelerini de söylerdi. Bunu takiben amma
bcı'du faslu'l-hitabı ile mukaddimeyi bitirir, bundan
. sonra maksadı
. �lan konuşmayı yapar.:
KlTABU'L-CUMUA 31
'
• • .... • ... .
• ... ıı .. - :;; 'I ,. ı ... 'J'....:: -
• ..._ 1 ı,-: .. , ... .rı� '.. , Jt , ... ... ,.,..-: ...J'·,, • ;,.
ı-, �d • ��... J ·s �.. !"" � � l ı.)_J ) �-�s Ü • ı.S,,,J'
,j� i� \ JA : �� ;� �
M
f..,J '-:""�
• " • t,... \' "', •
'Jı.:: -,.,,. J J •,... "'e • • .,, J J..,. .,,ı(.,, ·,l,:-:_ \./¾,
. ;4 \.} ı':/jıı. ı.Jıj • "J,J.: w. ;...ıt � �1 � l: ...\ _.,Al\ ,:ı� '-' � 1 '-1ld r � ı 1 )A
., J• .,, ,., fi • ,... - • • ,., ..,,
k l ...
_
. • 46 - (868) ........·. : İb� Abbas (R) dan, (şöyle demiştir) :
Dımad Mekke'ye geldi. O, Ezdu Şeniıe kabilesine mensub olub deli
lere nefes ederdi. Mekke ahalisinden bazı sefihlerin: «Muhammed deli
dir» dediklerini işitti. Şu adamcağızı görsem! Belki Allah benim elimle
ona şifa nasib eder, diyerek kalkıb görüşmeye gitti. Nihayet ona. kavuş
tuğunda: Ya Muhammed! Ben şu cin çarpmasına nefes ederim. Allah
Teala dilediğine benim elimle şifa ihsan eder. Nefes edeyim ister misin?
dedi. Bunun üzerine Rasulullah (S) :·
İNNE'L-HAMDE Lİ-LLAH, NAHMEDUHU VE NESTEINUH,
MEN YEHDİHİ'LLAHU FEL.A MUDILLE LEH
VE MEN YUDLİL FEL.A HADİYE LEH,
VE EŞHEDU EN LA İLAHE İLLALLAHU V AHDEHU LA ŞERİKE LEH
VE ENNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RASÜLUH. AMMA BA'DU
diyerek söze başladı. Dımad : Aman! Bu sözlerini bana tekrar et, dedL
Rasulullah tekrar etti ve üç kere söyledi. Bunun üzerine Dımad: Kahin
lerin sözlerini işittim, sihirbazların sözlerini dinledim, şajrlerin sözlerini
dinledim. Amma senin bu sözlerine benzer hiç bir söz işitmedim. Bu söz
lerin, deryaların en engin yerine bile vardı (bütün dünyayı kapladı).
Ver elini seninle islam üzerine biat edeyim, dedi. Rasulullah da onunla
bey'atlaşıp : «Bu bey'at kavmin namına da_ olsun mu?» diye sordu. O da :
Kavmim adına da olsun, dedi.
Ravi şöyle dedi: Sonraları Rasulul�ah (S) bir tarafa bir seriyye
(müfreze) gönderdi. O seriyyedeki mucahidler Dımad'ın kavmine uğra�
mışlar. Seriyyenin kumandanı maiyyetindekilere: Bunlardan hiçbir şey
aldınız mı? diye sordu. İçlerinden b�ri: Ben onlardan yalın� bir mithare
(temizlik kabı) aldım, demesi üzerine kumandan: Onu sahibine geri ve
riniz, çünkü bunlar Dimad'ın kavmidir, dedi 23•
dı. Konuşması da gayet veciz, açık ve sai:le olurdu. Ekseriya konuşmasının muhtevasını
J:(ur'an ayetleri teşkil ederdi. Rasulullah�ın hemen hemen bütün konuşmalarının giriş
kısmı hep bu tarzda hamd ve sena olduğunu gösteren yalnız Buhari'de otuz kadar ha
dis vardır. Bu en ma'kfıl, en güzel ve en eskimez bir hitabet şeklidir. Çünkü Kur'an
ELHAMDU ile başlıyor, namaz ELHAMDU ile başlıyor. Rasulullah'ın bunca hitabeleri
de hep ELHAMDU ile başlıyor. Konuşmaya, konuşma ni'rnetini ihsan eden Allah'a hamd
ile başlamak ne kadar ma'kul, ne derece yakışan bir hitabet tarzı olduğu daha fazla
izahdan rnustağnidir.
23. Bu Dımad yahut bir kavle göre Dırnam, Sa'd'bnu Bekr oğullarından olan Dımam'dan
başkasıdır. Musedded'in Mumedindeki rivayete göre cahiliyet devrinde Ras(Uullah ile
bu zat arasında dostluk da varmış.
Sa'du'bnu Bekr oğullan ise Rasulullah·ın süt dayıları olmakla müşerref olan ka
biledir. Süt annesi Halime es-Sa'diyye onlardandır. Bu Sa'd oğullarının iymana gelmesi
Siyer sahibi İbn İshak'ın beyanına göre hicretin 9. cu yılında Huneyn ğazveılliıden �onra
vaki olmuştur.
32 SAHIH-1 MUSLlM
°[jj_;_ : 'Y� . .;J {1_ �\ � ::i_ 'tiJ � �i 'J. /:( J.i L:})P (Av•)- fA
Jc::D
� �1;,;.
• _,, ,. ,,,,,, �• 1•
"'
\.:_... ,,,,., ...,, ,.
..- • V
��1�_,�; Jti;. �-;� ���:;:;. :;�J:{;;'{?�J ..2ü,����= Jfü -�;n
.
� :,
.,,.
,
}_l ,
.,�
., ......... ,
. .,,, .,,.
.......... ...
..
..
. .,
z,
,
• (l "\J_J-)J 41) � 1)4J: ,J
} -� - � )
·,. . , . -:\
. �; .,,. . . J6
:a;: -;.1
48 - (870) . . .. . .... : Adiyyu'bnu Hatim (R) den, (şöyle demiştir):
Bir kimse Rasfılullah (S) ın yanında bir hutbe yaptı ve: Her kitn Allah'a
ve Rasfılune itaat ederse muhakkak doğru yolu bulmuştur. Ve her kim
de bu ikisine asi olursa muhakkak sapıtmıştır, dedi. Bunun üzerine Ra
�fılullah (S) : «Sen fena bir hatibsin. (Öyle. tesniye zamiri ile değil) ve
her kim Allah'a ve Rasfılune asi olursa, de» buyurdu.
Ravi İbn Numeyr: Fe gad ğaviye (=o şerre dalmıştır) dedi 24•
24. Rasulullah, sahabllerine hitabet ta'limleri de yaptınnıştır: Sa'd ibn Cubeyr tarikiyle
Ebu'd-Derda şöyle demiştir : Bir kere Pey�amber (S) kısa bir hutbe yaptı, sonr� : Ya
Eba Bekri Kalk bir hutbe de sen söyle! buyurdu. Ebu Bekr de kalktı ve Rasftlullah'm
hutbesinden kısa bir hutbe söyledi. Sonra Rasfilullah Umere : Ya Umer! Bir hutbe de
sen söyle buyurdu. Umer de Ebu Bekrden kısa bir nutuk söyledi. Ras'lllullah ba§kala
rma da bu suretle emredib nutuklar söyleterek en sonra : YA İbne Ummi Abd! Şimdi sen
söyle buyurunca, İbn Mes'ud hemen ayağa kal.kıh Cenab Hakka hamdu sena ettikten
sonra:
Ey nas! Allah Teali Rabbımızdır. İslam elini aziz dinimizdir. (Eliyle Peygamber'i
ipret ederek:) Şu yüksek zat da Peygamberjmi:zdir. Allah'ın ve Rasulullah'm bizim için
KlTABU'L-CUMUA 33
,._; \ .� �- \:;, J:� � :'.,l�ıi:, 0� �-� -:l� �, �;ır;:; ��:, l,ı-j;.: 4-& J\;. "--:::�'!, \
"' ' .,, • • ... ., ,,, ,,.., • .,,.,,,,, 1, ...,,.,. .,, ,, .,,.,,. .
--
. ��ı: �- ı�;& j , J}ı J; Uc � �t�ı d
49 - (871) ...... ,.. Ya'la ibn Umeyye (R) Peygamber (S) in min
ber üzerinde « VE NADEV: YA MALİK! : Çağırıştılar : Ey Malik! .. » (ez
Zuhruf: 77) ayetini okurken işitmiştir 25•
beğenib seçtiği her haberi biz de beğendik, razı olduk, demiş ve es-sela.mu aleykum
dua cümlesi ile hazır olanları selamlıyarak nutkuna nihayet vermiştir. Bunun üzerine
Rasulullah: «İbnu Urnmi Abd, isabet etmiştir; İbnu Ummi Abd doğru söylemiştir» bu
yurmuştur (İbn Mes'ud'un hal tercemesD.
25. Bu sözl�ri ihtiva eden ayet grubu mu'min kullarla mu'min olmayanların ahiretteki du
rumlarını tasvir etmektedir. •Malik» cehennem mu.hafızının adıdır. İbn Mes'ud bu ke
limeyi. •kô.f• ın hazfıyle ve terhim ile •ı,ıi Mcili• okumuştur. •lam-ın ötüresiyle «ya
Mıilu• de bir kıraattır. Bu ayet grubu meal� şöyledir :
•Ey benim ıiyetlerime iyman edib de musliman olan kullarım, bu• giin tize hiçbir
korku yoktur. Siz mahzün da olmıyacaksınız. Surur ve ikrama miistağrak olduğunuz
halde !iz de zevcelerinizle girin cennete. Onla-r altım tepsiler ve destilerle tavaf (ve
ziyaret) edileceklerdi?'. Canlarının isfrueceği, gözlerin hoşlanacağı ne var3a hep!i orad.a
dı-r ve siz içinde ebedi kalacak olanlarsınıt, işte bu, sizin yapageldiğiniz i ı,i amellerini.21
sayesinde miTascı kılındığınız cennettir. Buruda sizin için birçok meı,valar vaTdı-r. On
lardan yiyeceksiniz.
Şüphe yok ki (iyman etmiyen) mucr imler, cehennem azabında ebedı kalıcıdırlar.
(Bu azab) onlardan hafifletilmiyecek. Onlar bunun içinde ümitsizlikle susacak olanla-ı:
dır. Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendileri zalim idiler. (Onlar cehennem mu
hafızlarına :)
- Ey Malik, Rabbın işimizi bitirsin artık, diye çağınşırlar. O da:
- Siz muhcı1ckak bekliyeceksiniz, der. Andolsun biz size Hakkı getirdik. Fakat
çoğunuz hakkı çirkin görenlerdi'liiz. Yoksa onlar işi sağlam mı tutmuşlar? lşte biz de
hakikaten sağl�m tutanlarız. Y-;hut biz onl�nn içlerinde gizlediklerini ve a-ralanndaki
fısıltılarını işitmiyor mu sanıyorlar? Hayır. (işitiyoruz). Onların. 11anında bizim elçile
rimiz de var, vazıyorlar• (ez-Zuhruf: 68-80).
F: 3
SAH!H-t MUSLtM
.
50 - (872) ......... : Abdurrahman kızı Amre'nin bir kız kardeşi
.(R) şöyle demiştir : Kaf ve'l-Kur'ani'l-Mecid suresini cumua günü bizzat
Rasô.lullah (S) ın ağzından ezberledim. Rasulullah-·b:u sureyi her cumua
günü minber üzerinde okuyordu.
( ) ..... ••.•. : Abdurrahman kızı Amre'nin kız kardeşi, Amı;e'den
. büyük idi. Bu seneddeki raviler de yine bu k-adından yukarda�i Süley•
man ibn Bilal hadisinin benzerini rivayet ettiler.
26. Bu ta'bir kendisinin yüksek ezberleme kabiliyetine, Peygamber'in hallerini gayet iyi
bilmesine ve ona menzilinde yakınlığına işarettir.
KlTABU'L-CUMUA
.
, ..... � \ ., . • .. >
/
r
. .
0; 'J;i
�
;;�, �)J �i, �l� �\ ,u� �f�j�I
� �).�;, �;� J. \ ::i. �-- ;\ l;}jp ( ....1\
. �E)ı i: /J. ��J[;-Lf: � ��ı,;, ....
j_\;
.,... ,,,,_
(14) İMAM HUTBE Ol{URKEN TAHİYYETU'L-MESCİD KILMA BABI
27. İşte bu hadise istinaden 1mam Malik - bir rivayete göre - dua esnasında ellerini kal
dırmanın mekruh olduğuna kail olmuştur. Diğer alimler ise herhangi duada elleri kıl
dırmak caizdir, derler. Cumhürun bu görüşünü te'yid olmak üzere istiska hadisinde
olduğu gibi Rasulullnhın hazan. koltuk altları görti.nünceyc kndar·' ellerini ka\dırdıluiı
· hatırlamalıdır...
36 SAH!H-t MUSlJM
-
57 - ( ) ......... : Amr şöyle dedi: Cabir ibn Abdillah'�an işittim
ki Peygamber (S) hut?e irad edib şöyle buyurmuştur: «Herhangi biri
niz imam· (minbere) çıkmış ik�n mescide gelecek olursa i�i rek'at na-
maz kılsın»: ·
28. Bu namaza tahiyyetıı'l-mescid denilir, iki rek'atdan az olmaz. Bu namaz, tavaf niyetiyle
Mescid Harama dahil olan, mescide girerken imamı farzda bulan, cumua günil hatlb
minbere çıktıktan sonra mescide giren kimseler hakkında. değildir. Bazı zahir ebll, na
maz caiz olan vakıtlarda mescide giren her muslimana iki rek'atın farz olduluna kail
olmuşlarsa da. diğer muctehidlerden hiçbiri hatta zahiri olan İbn Hazın bile tahlyyetu'l•.
mescidin vacib olmadığını tasrih eylemiştir. Bu babdaki Peygamber emirleri menddb•
luk ve mustehablığa hamledilir. Bunun böyle olduğuna pek çok delillerden blrl:
c l•� J' JA . üzerimde baş�a namaz var mı?• sualine: « t�i jl "Jı � = hayır,
ıeğer·. ki gönüllü olarak kılasın� buyurulmuş · olmasıdır.
İmam minberde iken tahiyyetu'l-mescid kılmanın caiz hatta mustehab olduluna
kail olan Şafii, Ahmed ibn Hanbel, Ishak ibn Rffiıuye ve diğer muhaddis faldhlerln
dayandıkları delillerden biri bu -hadisdir. Bu imamlara göre mescide giren• kimıenln
- velev imamı hutbede bulsun - bu iki rek'atı kılmadan oturması mekruh olub, bu
iki re,l(atı hutbeyi dinleyebilmek için hafifce kılması da mustehabdır. Eb'Q · Hantfe, Ml
lik, Leys bin Sa'd, Sevri ·ne sahabe ve tabiilerden birçok zevat da bilakis hutbe esna
sında namaz kılınmıyacağına ka.ildirler. Huccetleri in.satın yani imamı dinlemenin w
cuben emredilmiş olmasıdır. Kufe fakihleri bunu Suleykın zatına mahsus bir vlkıa te•
lakki edib umuma şumulu olmadığını ileri sürerler ve : Rastilullah'ın ona o sırada na•
rnaz kıldırması perişan halini görüb de kendisine elbise tasadduk eden bulunur diye ldl.
Bahusus Suleyk namazı bitirinceye kadar sükut buyurulduğu da Enes'den rivAyet olu
nuyor, derler. Öte!dler ise: Aslolan hükmün umumiyetidir .. Tasadduk olunsun makıa
dıyle namaz kıldırılmış olması da tahiyyetu'l-mescidin o sırada cevazına mlnl' dtlll4Jr,
derler. İki tarafın biribirine. karşı adeta· cidal rengini alan başka istidlalleri de vardır.
38 SAH!H-1 Mt,SLlM
�I J �• .:-:� -�
. (\o) '
29. •Bu hutbenin cumua -hutbesinden gayri' herhangi bir emir hutbesi olması muhtemil
dir. Bunun için bu uzun öğretme fasılası ile hutbeyi kesmiş olabilir. Keza bu,nun bir
cumua hutbesi olması ve öğretimi yaptıkdan sonra yeniden başlamış olması da ntuh
temilclir. Yahut· belki de · arada çok uzun bir fasıla· yapmamıştır. Yahut da Rasulul
-lah'ın bu yabancı, ğarib kişiye söylediği sözler belki de hutbe ile alakalı idi de o se
·bepten hut�nin devamı gibi olmuş· olabilir. Bu halde hutbe esnasında yürümek zarar
vermez> (Nevevi).
Heme hal ise hakkı öğrenib, ·öğretmek İslam'ın en öride gelen bir hedefidir. Bunu
her fırsatda tatbik edib gerçekleştirmek, ulu Peygamber'in daima tan.ıdığımız bir tutumu
ve sünnetidir (Mütercim).
KlTABU'L-CUMUA 39
Ravi: Bayram ile cumua ·bir günde birleştikleri zaman Rasulullah her
iki namazda da yine ayni sureleri okurdu, _ dedi.
( ) ...�..... : Buradaki raviler de İbrahim ibn Muhammed ibni'l
Munteşir'den. bu isnad ile ayni hadisi ri':'ayet ettiler.
r_," ;
1
> \�
-·�' .l....-.. j ; .•� -·� .....:.L..� � � Aıi- c..:J.._.::ı,- • ..\.;dl ., , ..-c I • �;hJ (... ) - "'t
l. \ ., J, • ; ; • ; ,.. t ; e ; :: �O; J, , • � _, D ' • Je <'
.,,41) ,,...\.�
... u ,ıl .. ,,,,, - • ..., u ... . .. ,,,,,
\
..., ' �__,.,. \
•,,\;.. l- \ ,t , ,,,. ı .. • ,,,. ı , ,,,l. ,,,.
t.<.r <5\: . r. � Jl- U"'�;
,,,. • �t..a:l\ ... ,U:.,
• \\�:.ıc..aJ\
" --._.:.)
,,,. �: J\;
,,,. -- � �\!. f-f'.,,. �,-\•.
- � �_r) \:} :ıJ -?, ! �U
- . .
c; )
� .
_,,,,, ,,,, ... . . ,
,,,. __ ,
.:.ıv.. \.u•:
. -.ıı ( \'.;4�
t ..........� .. -.,.
.. , �. : JI�·
w � ......
;-� ,ı,ı !JJ-
...... ,. ı'->.J':',
, ..�• ,, .'I. ...
•
\ .J�, t
63 - . ( ) ......... : Ubeydullahi'bnu Abdillah şöyle dedi:
Dahhaku'bnu Kays, Nu'manu'bnu Beşir'e· maktub yazıb on·a : Ra
sulullah (S) cumua ·günü Cumua · Suresinden başka hangi sureleri oku
du? diye sordu. O da : Hel etakeyi okurdu, diye cevab yerdi.
;J., r'.r. J f� t., ":"� ( ,v)
. .. ' <-
J J1, ��, �Ç.a�:; 2,l:;L_::; ��� ��. � LJ. \ � �.. .!. \ l:}jg
t
•
(Av,)� "\f
.,,,. • .,,,. •
�=�fJ\
.,,,,
' .J::i,
• .,,,..�:,.' ,, .i �� � � f,ı �\ � -...�Jı _.; ,;;�
ıı-
--
\ > �' �\�
V.,,,. ✓-..
- � �� �.;
u· '·��
.,,,. ,,, ,,,p·
.. :, �
,,. .,,,, ,,, .,,,,
ıı..ı .• ,,,,,, • U • .,,,. • .,,,. ...,,,.
, \� �'6 �
. . .. � � �, ,, .. , , J, "" , •.,. - .. .
....
:; , ' �\]j i �: � , �r;� 0c �e:D (;}� . 4j? � 1;;(; (rN (M:) -"\O
• .,,. ,,.• .,,..; ..... . � ... • .,,. -:? , ;ı:;ı; . ....
r-
: �-� \ i J� , ;'�Al1 � 1 .),_ v �; \ � �
-���� �.,,. , ....ö.,,.1 ..,. �-1ı ,y , �:r
. ..,A
..... •{;,, , ... �" f,:�.,.
�► .J'
· J ... -
30. Bu iki sftrenin curnua günleri sabah namazına· tahsis buyurulrnasındaki incelik beliti•
de bu surelerde Adem Aleyhisselamın hılkati ile kıyamet bahislerini müşteınil olına-
larıdır.
Kufe alimleri herhangi sureyi veya ayeti herhangi vakıt namazına tahsis etmek,
mesela Secde sıi'resi ile Hel etayı her ·curnua günü - sanki vacib yahut başkasını oku
mak mekruhmuş gibi..:_ okumak m�knlhtur, Lakin arasıra başka siıreler .•
de okumak
şartıyle bu iki sureyi Rasfıl'un fiiline ittiba olsun diye cumua günleri tebernlken oku-
makda kerahat yoktur, derler.
42 SAH1H-İ MUSlJM
' .
• , ,. • J• !.
.).�,
·v" �)- ;)l '-'. �\ \:., ..l> = �\i
J•--(-:.-
"'
,
,
..,. ) \.:J:; 1 J � J '---:�!. ıJ ')
.ı
! � •
•
..,.,.,. ::, .,,.
.,:
\ •
.
<.1 �
..,
;,,,, .J'.
,., l,:;.,Z?
.,,
ı
ı. J (.:.)-=- '.-\A
\ . • i \ .f, -: ,. ,. n •1 .,, •,. • >.• .,, \: \ .üı\k !, \ J I J .,, J,. .,, ,. I• ,..,.·• , ),. ı • .,, t • ,. , •--}
«· �; -l'..a.' �....� � l;ı"° ;)! » � � ur; . : \i � •.ı.. .ı � u�' � \ �' �
"'
J
,.
\ \; \
,· �;·:.iı
- j- J�
-- J�-ı�:
.
-� J� �}; (�� J�: � );l ::;, J�: --��IJJ J /;.; ;\J)
- - - . - • • « �.;; ,;10.� j
68 - ( ) ......... ·: Ebu Hureyre (R) şöyle dedi :
Rasulullah (S) ·'?uyurdu ki: «Cumuadan sonra namaz kıldığımzda
dört rek'at kılınız».
(Ravi Amr kendi rivayetinde şunu ziyade etti : İbnu İdris dedi ki : '
Suheyl dedi ki) «Eğer herhangi bir şey seni acele ettirirse o takdirde
mescidde iki rek'at kıl, yerine döndüğün zaman ise iki rek'at daha kıl>.
, ,. . . ,. y i ,. r......:;; ,. ,.
-: 'i \;- . ";:"�..J .J'. \ j--'! \.J J ..J•' w .).>J e.. . ../_-:>: \:..i J.> • � .;>- '-'. J'?� j &,k J (...) - \
_
} 1 �. \ .J. ,. .J ,. ( ..,. " .. • .. ,. • ,. • ,. ,. :.
°'
4iıll"- l,\"l ,-, .. J(_.. Jf- ...... .,,, '•..s:. ı. ,..ı:. .,.,_ ... (!,ı/ .... ,•i.... J. ...s: ., l"""".f_.-,.",.
� � '-' r J � : \i : • ..t
• ..J• �- \
-
u
. ' �:;
�... .\
•;..
0
. ..
'
-�
�='- 0" ır .}\� · vl: u C::� J � ..b
'. 1
F, �-� � �� F
-- t/' ..
. «. �)) j;. j. (( l.J_� \ �:lı �:��\ I..� \:i:a!. . ! �t) � D·
··
69 - ( ) .......... : Ebu Hureyre (R) dedi ki :
Rasulullah (S) şöyle buyurdu: «��zden her kim cumuadan s_onra na
maz kılacaksa dört rek'at kılsın». Ravilerden · Cerir'in rivayetinde «s{zden»
sözü yoktur. ·
ı,.�,(,:$
e.. ; ,�\
"' .. ,
. �-��i \:., �J
. ...
� .1':;.. \ : ':/\; • '-'. ��., '-€-� '-'. �--ı.:.,
:;, ....•s. ..(
�)
.. ( )
V.JP J MY
.,.}•}il ;.. } , ... ...
,• ...
-v.
. --�� � �{�_:. J.;::; :;;4i\, �;ıı
.
J:» l�l, �'({' .ı.; \ � �I ;½; � , �li if. � l:.ı,.:'.b.
• , • � , ., ,,,,.. ,�, ' r. ,, ., r�..-ı!
,, ..-ıı-.,, �•,.
.._.u,... >-:• .. -�� '.. ,,.t ,. .,, ..•V.
. .
�,-,r.��--
��4- ..... , ...uli,, •J:'.... !>•-
w ..\:,..: .,�Aj
... ,.,.�., .... :;--•' ,,. /,ı,,r. .
�IJ �.r'" � �jJ .._�·cJ. \ �: ""'�· : \ v� ( ... ) - VT
.J .,
... . .. .
• .,,,. •.J 2,üı,',,
�>,, --- .J
· ! ($.,;j �
....
(Sl: J� l �Y-4 ;�: � ıuı J t: �, S'v, ..ey, J; �, = ıü:.ı �
� . _,,. ...., j
....
· ���\ll,r:;_ ':/j ;'k�I\ (� (.)�'j� 0�C .f: \1\i · �:l.a;\'I fı\ ;½; � f;b: ;jJ · �½� �\ i6
• ı. .... • . }� 1/. ,, ,...., .. •ı• ' • "' •
şöyle haber verdi : Fıtır bayramı günü ne imam namaza çıkarken, ne" de
çıktıkdan sonra namaz için, ne ezan vardır, ne ikamet, . ne de nida,· ne de
hiçbir şey. O gün ne nida vardır, ne ikamet .
F: 4
50 SAH1H-1 MUSLtM
.
9 - (889) ......... : Ebu Said Hudri (R) den, (şöyle demiştir) :
Rasulullah (S) kurban bayramı ile fıtır bayramı günlerinde musal
laya çıkardı. Orada evvela namaza. başlardı. Namazı kıldırıb selam verin
ce cemaat namaz kıldıkları yerlerinde otururlarken ayağa kalkar ve in
sanlara karşı dönerdi. Şayet kendisinin bir mufreze göndermek ihtiyacı
olursa bunu insanlara zikreder, yahut kendisinin bundan başka bir şeye
ihtiyacı olursa kendilerine bununla emreyler idi. Hutbesinde : «Sadaka
verin, sadaka verin, sadaka verin• buyururdu. En çok sadaka veren de
kadınlar olurdu. Ondan sonra (musalladan) avdet ederdi. Nas (sünnete
muvafık olarak) hep böyle namazı hutbeden evvel yapıp dururlarken ni
hayet Mervanu'bnu'l-Hakem (Medine emiri) oldu. Ben Mervan ile yan
yana yürüyerek çıktım, musallaya kadar geldik. Musallaya vardığımız
da bir de baktım ki orada Kesiru'bnu's-Salt çamur ile kerpiçten bir min
ber bina ettirmiş. Birde baktım ki Mervan'ın eli benim elimle çekişiyor.
Sanki o beni minbere, ben de onu namaza çekiyorduk. O halini görünce:
İşe namazdan başlamak keyfiyeti nerde kaldı? dedim. Mervan :
yahut •Jıelummtl ile'ı-aa.ldti• iibl bir lafızla halka bayram namazı vaktının i'lanının
eliz olduğu.
c. Bayram namazından evvel hiçbir nAfile namaz kılınmadığı.
d. Bayram namazı için namazgaha giderken binekli gitmekte be's yoksa da Pey
pmber yaya olarak gittiiİllden, yürüyerek gitmenin mustehablıiı,
e. Kadınların, gençlerin ve çocukların bayramlarda namazgaha çıkmalan, imAmm
hutbe ve irı&dlarını dinleyib istifade etmeleri, İ&lam ıeAirinin öğretici faaliyetlerini biz
zat ıörmelerl, konuşmaların kadınlar tarafından işidilmemesi gibi hallerde icab ettikce
onlar için ayrıca komışma ve hitabeler yapılması.
f. Kadınların da bu toplantılarda gerektiğinde söz alıb konuşabildikleri ve me
ıelelerl ııorub öğrendikleri veya daha ziyade tafsilat istedikleri.
KtTABU SALAT1'L-IYDEYN 51
J�)J .:. 1 ;..,ti� ,�ı J.ıy-J �• J� ��• ,i ,�JI l) ;��ı J; -:-� (,)
✓�
",,:ıi·,,
iJC. ' fJ. Lr "':'.J'..\ �"..b- . ;)
:::-> • .,., &'(:-;�.,.
.,.
"\;ııİl" (-;c;ı
A
.... ·- jl\ �:()
(A'.) - ' •
d.,.
l,, 1:,.. " 1 .,�_, \
f
&,..it;,
·
1 �" \ � � •
3. ·Buharide bu hadis daha tafsillidir : Muhammedu'bnu Sirin'in kız kardeşi Hafsa Bintu
Sirin şöyle diyor :
Biz tazelerimizi bayramlarda namazgaha çıkmaktan men ederdik. Basra'ya bir ka
dın ıelib Benu Halefe kasrına indi. (Bu kasr, Talhatu't-TalaMt demekle ma'rtlf olan
Talhatu'bnu Abdillah ibn H�lef HtwU'nin kasri idi). O kadın, kız karde5inin - ki ko
cası Peygamber'le birlikte on iki ğazvede bulunmuş, kendisi de bizzat altısına iştirak
etmiş idi - «Biz yaralılara ilac yapar, hastalara bakardık• dediğini riviyet ettikden
sonra dedi ki; hemşirem, Peygamber'e: Birimizin cilbabı olmazsa namazpha çıkma
sında be's var mı? diye sormuş. Rasiilullah : «Arkadaşı kendi cilbablardan birini ona
giydirsin de hayır meclisinde ve muslimanların duisında hazır bulunsun• buyurmuştur.
(Hafsa Bintu Sirin der ki :) .Ummu Atiyye buraya geldiğinde : Bunu Peygam
ber'den sen işittin mi? diye sordum. Dedi ki: Ona babam feda olswı. Evet işittim.
Rasiilullah (S) buyurdu ki: •Tazelerle, perde ehli hanımlar ve hayızlı · kadınlar çıkıb
hayır meclislerinde ve mu'minlerin duasınd·a hazır bulunsunlar. Yalnız hayızlı kadın
lar namazgahdan uzakta dursunlar.• Biri - ki Hafsa Binhi Sirin'dir - : Hayızlılar da
mı? diye sordu. Ummu Atiyye cevaben: Bunlar Arafat'da fulan, fulan yerlerde hlzır
bulunmuyorlar mı? dedi. (Buhdri: Haıız, ıuhu.du'J-hdid. el-ı11deı,n...).
K1TABU SALATl'L-IYDEYN 53
namaz kılmadı. Sonra yanında Bilal olduğu halde kadınların yanına gel
di, onlara sadaka vermeyi emretti. Bunun üzerine artık kimi kadın hal
kasım, kimi de gerdanlığını atmağa başladı 4•
( )· ......... : Buradaki iki tarik ravileri de Şu'beden bu isnad ile
bu hadis tarzında rivayet etmişler�.
u.�1 i.>w J-� 1): lı ı.:-��(r)
6. Bu hadisden köle olmasa bile şarkı söyliyen kızın sesini dinlemenin caiz olduğu istid
lal olundu. ÇünkU Hz. Peygamber Ebu Bekr'e karşı teganninin dinlenmesini red etme
di. Bil'�kis Ebu Bekr'in red etmesini red etti... (el-Lü'lüii ve'l-MeTcan... I, 193).
Sonra düğün, nikah gibi sebeblerle de çalgı ve eğlenti meş'ru hatta luzumludur.
KİTA.BU SALA.Tl'L•IYDEYN
,Jii
,.,· I ..ı,� ,\j �• b, �.,.� >• .. � -� �'- \ ..'-:'rJ
, ,. .. �� • .......,.j « ;½! ,.,
,. • ı\J.. : t.:.J� �, .... ıı 1 �..
_ .. f.:
� � . . -;
t\ • .J=""\ • , ,.,.) \ • _. l 1,, ,, •.\i_, \ .,.. ,-.• 1� .. ., 1, 1,
r:,, ... · • '
,, ,,,
• 7• �
Bu luztUnu Rastilullah göstermiştir: Aişe, bir kızı Enser'dan bir kimse ile evlendir
mi,ti. Peygamber: cYa Aişe! Hani sizin def çalan ve şiir söyliyen şarkıcınız yok mu?
Ensar'ın böyle eğlence (ve oyun) hoşuna gider• buyurdu (Buharı: Nikô.h, en-ni81'etu'l
lati ııuhdine'l-meT'ete ila zevciha).
SAH!H-1 MUSLtM
(ve. oyuna) düşkün küçük yaşlı bir kız çocuğunun artık neler yapabile
ceğini varın siz kıyas edin!
7. Peygamber'in izni olduğu halde Aişe'nin kızları dış�ıya çıkarması, babasına olan hür
metinin kemalinden dolayıdır.
8. «Benu. Erfide,. Habeş kavminin lakabıdır. Bazıları büyük dedelerinin ismidir, derler.
Bir takımlarına göre Habeşlilerin raks eden soyuna denirmiş.
K1TARU SALAT1'L-IYDEYN 57
. .
t ;; <" ,. (; • ı
. p.· �l-l:.,"� J l.--;;�\3�.\�
} ,. ......
�:����Jp..,
ı
ı
. f;-1 �: .) ..ı.� r-'. . ...
A . . ,..,� ... ,,::-�--
Lr)\� . ?:.. '-1. J..J. ı:.ı"J;.
:ı.:..- l -Lr., '�,� 4f' ,!.'/ ...
9. Nesai'nin sahih isnadla rivayet ettiği hadisinde: Habeş'liler mescide girib oyun oyna
dılar. Peygamber bana: « � .::i,.. r rı:'I ��- �! �� = Y& Humeyra! .I��
Onları seyretmek ister misin? diye sordu. Ben de evet; dedim-. şeltlind,dlr.
Humeyra t Hz. Aişe'ye Peygamber tarafından tevcih edilmiş lakab olmak üzere·
meşhftrdur. Ancak İbn Hacer Askalani : Bu hadisden başka sahih olan hadislerin hiç
birinde Humeyra- lafzının zikredildiğine rast gelmedim, diyor.
SAH!H-1 MUSıJM
urJ
.,
. �( ı .J...�
"' J, -\ •J,..,. -�
:. • rr.:) )) � �
�, "' J,
10. Ebd Bekr Peygamber'in evinde şarkı söyliyen kızları tekdir ettiği gibi Umer de mes
cidde Habeş'lilerin oynamalarını nehyetmek istemiştir. ikisi de bu konuda Peygamberin
izni olduğundan habersiz olarak «münkerden nehiya. niyetiyle men'e kalkışmış olma
ları muhtemildir. Yahut da Umer'in nehyi, bayram günlerinde ve Mekke Hareminde
silah taşımanın yasak olduğunu bildiğinden de olabilir. Peygamber'in izni ise o husus
taki umumi nehiyden istisnai bir durum ifade eder. Çünkü Habeş'liler. mızrak ve kal
kanlarını güzel kullanmakta temrin sahibi oldukları gibi kimseye zarar vermekten de
uzak bulunuyorlardı. Bayram gibi bir sevine gününde silahlannı, eylenmek ve eylen
dirmek için mescidde kullanmaları, Peyııamber'in izniyle mubah, belki de mendüb ol
mu§tur. Bu nehyin bir istiması da bayram gilnlerinde imama bir sütre olmak üzere
namaz yerine bir harbe götüriilmesinin sünnet olmasıdır.
....� u_\, � �\ ;½� � �l: 'J �.Jj : J\; • �-•� � �� \.:?»J (A,t) - '
... '�\ � J-c_....
.. . ,�ı. ��w
L "'
. '.�;:i:.��i::j,Jı
'-"" � � -:, ,�ıJ;.���;.
� �J;i.. Jjuı
,, -�j::, . , J;. ...-r·�;;
-, . ;�. . .
=
-...
. �\
., ....u.\::?,.\ �
_, �.t).:,- J..,.;.J""
$
9 - KİTABU SALATİ'L-İSTİSKA
(Yağmur duası namazı kitabı)
ı. Ebu Davud'un Süneni ile İbnu Hıbbin'ın Sahih'inde Aişeden bu hadJsle _ilgili ıu bilgi
ler riva.yet edilmiştir :
Halk, Rasülullah'a kuraklıktan şikayet etmişler. Bunun üzerine minberin musal
laya götürülüb orada kurulmasını emr ve muayyen bir günde oraya çikmayı va'd bu-
60 SAH!H-1 MUSLtM
4. Daru'l�Kadci dedikleri bu bina Hz. Uiner'in borçlarını ödemek için satılan evi idi. Ken
disi yaralanarak ahirete göçeceği sırada zimmetinde kalan altmı, sekiz bin djrhem bor
cun edası için bu evin satılmasını, borcunu kapamadığı takdirde Adiyy oğullarına mu
racaat edilmesini, yine etmediği takdirde Kureyş'den yardım istenmesini oğlu Abdul-
64 SAHİH-1 MUSLlM
lah ile kızı Ummu'l-Mu'minin Hafsa'ya vasiyyet etmişti. Bu ev yirmi sekiz bin dirheme
satılmıştır. İlk zamanlar bu eve «Diru kadai deyni Umer• yani Umer'in borcunu öde
yen ev denirken, git gide kısaltılarak yalnız Daru'l-Kada denilmeye başlanmıştı. Bu evi
Muaviye ibn Ehi Sufyan satın aldı. Bilahare Medine üzerine emir iken Mervan ibn
Hakem•e geçti. •D�ru'l-Kada•yı «Daru'l:-İmare• ile tefsir edenler bu mülk intikaline
bakmışlar demek oluyor. Diğer rivayete göre Dciru'l•Kadd, Abdurrahman ibri Avf'ın evi
im.iş. Şüra geceleri oraya kapanıb halk ile tem� etmeksizin hükmünü vermiş olduğu
için «Daru'l-Kada• ismi verilmiştir. Bu rivayete göre evi. Muaviye ibn Ebi Sufyan'a
Abdurrahman'ın oğulları satmıştır. Bir aralık hükumetin resmi kayıd divanları ile
Beı,t-u'l-Maı orada muhafaza edilirdi. Sonradan Seffah'ın gününde istimlak .edilerek
mescidin avlusuna katıldı. (Nevevi de Kadı İyad'den böyle rivayet edib siyer ve tarih
alimlerinin nakli budur, dedi.).
5. Bir hafta evvel susuzluktan dolayı sığırlar, davarlar helak oldu diye şikayet edilirken
bu sefer de suyun bolluğundan ayni şikayet arzolunuyor. Bundan �,;arın def'i için edi
len duanın tevekkül'e aykın olmadığı rna'nası ·çıkar.
Bu hadisden curnua namazını kılarken ayrıca bir de l:ıtüka namazı kılmaya hacet
olmadığı, yağmur duasının cumua hutbesi içindeki duaya idhôl edilebileceği anlqıl
dığı gibi elbiseyi ters çevirmek ve kıbleye dönmenin de istiska duasında şart olmadıiı
anlaşılıyor. Keza bu hadis istiskanın namazsız olarak yalnız dua ve istiğfardan ibaret
olduğuna kail olub cemaatla namazın sünnet olduğuna kail olmayan İmam Ebıl Hanife•ye
de huccet olabilir.
K tTABU SALATl'L-İS'I1SKA 65
'i
. .,,,,.�lly ·...,�� d-� . �:�_�.\
• ,,,,. .,,,,. ., J • ,J • -- ,,,,. ,,,,. .,,,,. .,,,,. ,,., •
,,,
\ ı.:.r,
� • .,,,,. � .,,, .,.,,
�-�:ij : J��\ ;½� �C\J) 0-: �:i__ j · �"�, J\:.J
t ..... • ..... ,,,,, • ,,,
.,
', ,, .,,, ,,,..
.,,,,. .,.
.,,,,. _. .,,,,.
F: 5
66 SAHIH-1 MUSLİM
,�� . :;_ ;i:; :r�i:; , J;.;:; t;. _, .'-ı;:J � , ,ç,, iı"J 111.ı , ::J�·• �,. ::.-ı::,..h;;
...Jli.. r;, ı .. , .. r ,. .. ..,,. » -Jl'.:: ,,.. b l"'.!.,�
,,.
-r.
,, •�u.
,,.
• .. · ..
.. ıı,...• �J"'
.., ..-: . .,. •... , •> ·-,,. ,_-:
,.
u ! ".!J�
,,
\ı ,
-
:U..J A5. d : , �•�J
,,
lJ (!.u.)
,,. ,., ..:s 4S.r '-'�
. [" ..'iı/._;ı;..... ,, l '] « � � �!ı; ,�.. ,j� i-fC:;i :.ı}� Gf �;i:; ili : ;ı; (�
15 - ( ) ......... : Peygamber'in zevcesi Aişe (R) şöyle dedi:
Peygamber (S) rüzgar (fırtına halinde) şiddetle estiği zaman şöyle
dua ederdi: «Ya Allah! Şu rüzgarın hayrını ve hangi hizmet ile gönde
rilmiş ise o hizmetin hayrını senden dilerim. Şerrinden ve gönderilmiş
olduğu hizmetin şerrinden sana sığınırım». Aişe der ki: Gökyüzü bulut
landığı zaman Peygamber'in (yüzünün) rengi değişir, bir kararda dura
mayıb kah içeri girer, kah dışarı çıkar, kah ona karşı durur, kah geri dö-
68 SAHİH-1 MUSLİM
6. Saba, doğudan esen rüzgarın ismidir ki gündoğusu denir. Ona mukabil cihetten yani
batıdan esen rüzgarın adı Deburdur. Şimalden esen rüzpra - şinın fethiyle - Şemdl,
onun mukabili olan kıble rüzgarına da - cimin fethiyle - Crnub denir.
Saba, sıcak ve kuru; ·Debur, serin ve nemlidir. Cenub, sıcak nemli; Şemaı de,
serin kurudur demişlerdir.
Muslim'in bir rivayetine ıöre cennet ehline esecek rUzgir Şemaldır.
Bu dört cihetin aralarından esen rüzgarların da ayrı ayrı isimleri ve özellikleri
vardır.
Kur'anda bazı kavimlerin rüzgAr ile helak edildili haber verilmiştir :
« . laJ/ f İ.) 4:� J �.) �
l:.1.- ) i : ...Biz onlara karıı bir. n1zgcir ı,e sizin gör
mediğiniz ordular göndermiıtik• (el-Ahzab: 9).
;_,,;..-�, �ı..w L:,·..Jı ;L:J,..,J �)-J ":"ı� �-.i:J �,�·
...
r�'J İ.rır Le_; � U..J�
C J '�-'/ (" J �__;ı;- 1
: Bundan dolayı biz de, dü.n11a haı,atında zillet azabını kendilerine tattınnamız i�n
uğurmz uğur.tuz günlerde üzerlerine çak gürültülü bir bara. gönderdik. Ahiret a�b,
elbet daha. horlayıcıdır. Onlara ı,ardım da olunmaz• (Fussilet: 16).
« � �: İ� ..- {�_) � U....;I b'I : Çünkü biz uğursuz sürekli biT günde
onlann iutüne çok gürültülü bir fırtına gönderdik• (el-Kamer: 19).
10 - KİTABU'L-KÜSÜF
(Güneş ve ay tutulması kitabı)
1. Fakihler istilAhında Kiimf güneşin, Hümf da ayın tutulması demektir. Halbuki lugatta
her iki lafız müteradifdir. Güneş ile ayın tutulmalarına Küsü.fan ve Hurifan denir.
Cevheri'nin Sıhcih'ında musavi olarak ckesefeti'ş-�msu• ve «kesefe'l-kameru• denilebile
ceği bildirilmekle beraber hiıs'llfun kamer hakkında kullanılması daha güzel olduğu
zikredilmiştir. Bu suretle fakihlerin kullanışlarının daha fasih olduğu tma edilmiş olu
yor. Ancak Buharı ile Muslim'in rivliyetlerinde güneşe ve aya tahsis edilmeksizin her
iki lafız yek diğeri yerine kullanılmıştır. Güneş ve ay hakkında •la yenkesifani li-mevti
ehadin• denilmiş olduğu gibi ela yenhasüani- de ela yahsifani• de de�ilmiştir.
2. Kur'anı Kerimde de şöyle buyurmuştur :
-r,- f ıı:
;o
- •
ı:
- - ,
l) { ;)\� ::::.; �
� •
- ..,, �\
�G, j
.. .J...)
. ü\ ) ��� \ O �J:i·j O,;:.:;..�« A�:..
,.;��11 J .,. .,.
. f \ ��
.,. .,. �;
\j.
4 - ( ) .......... : Aişe (R) den, (şöyle demiştir) :
Rasulullah (S) ın zamanında güneş tutulmuştu. Rasulullah, •es
salatu camiatıın =
Cemaatla namaza hazır -0_lun» diye nida etmek üzere
bir münadi çağırdı. Bunun üzerine halk toplandı. Kendisi öne geçib tek
bir aldı ve iki rek'atlı bir namaz için4e dört ruku ile dört secde yaptı.
74 SAHlH-1 MUSLlM
6 - (901) Bize Ishak ibn İbrahim tahdis etti. Bize Muhammed ibn
Bekr haber verdi. Bize İbn Cureyc haber verib dedi ki: Ata.'dan .işittim
şöyle diyordu : Ubeydu'bnu Umeyr'den işittim, şöyle diyordu : Bana doğ
ruluğunu tasdik etmekte olduğum kimse (Ubeyd'in, Aişe'yi kasdettiği,ni
zannederim) şöyle tahdis etti: Rasulullah .(S) zamanında güneş tutuldu.
Rasulullah şiddetli bir kalkışla ayağa kalktı. Ayakta duruyor, sonra ru
kua varıyor, sonra (tekrar) kıyama duruyor, sonra rukCıa varıyor, sonra
(tekrar) kıyama duruyor, sonra rukua vanyor. (İşte bu suretle) üç ruku
ve dört secdeli iki rek'at nainaz kılıb, güneş açılmış olduğu halde namaz
dan çıktı. Bu namazda rukua vanrken ALLA.Hu EKBER deyib sonra ru
kua varıyordu. Rukudan başını kaldırdığında : SEMİA'LLAHU LİMEN
HAMİDEH diyordu. Bu namazın akabinde ayağa kalktı ve Allah'a hamdu
sena eyledi. Sonra. şöyle ·hitab etti : «Şüphesiz ki guneş bir ay hiçbir kim
senin ne ölümürtden, ne de hayatından dolayı tutulmazlar. Lakin bunlar;
Alalh'ın ayetlerinden iki ayettir. Allah Teala bu iki .ayet. ile. kullannı
korkudur. Öyle ise sizler bir küsuf (güneş veya ay · tutulması) gördüğü
nüz zaman bunlar açılıncaya kadar Allah'ı zikrediniz�.
KtTABU'L-KUSOJ' 75
� .ı" j . ıl.:.c �f'- �;449 ( l.Ğkj lr� � j \;.� J\i :, \ ) ...� � \ \J1laj \r� � j� 9J <.S> • �I
•r
• � .} , • _, ,. ,.
� ı, J, •• � ' ..,.. �
>• � ;:< • • ) • (, , _, . '€ •
) • (-:: ,. 1 '-'-- .,_ -,�
(;� ·;:, . t;.;'�iai l;:�� � \J !� � �Ll> J;_ ı;ı �: �; (;.ı lr:� 8.,\). �\:JI �J
,.
, .,, • } ,.,. ,. , .. ,f ,. ' -
3. Buhari'deki rivayette : Sonra Rasiilullah - oğlu İbrahim'in hayatının son demine gel
diğini haber aldığından- sabah vaktı binib çıktı. Derken gün tutuldu. Kuşluk vaktında
avdet etti. Dönüşünde Peygamber hucrelere uğradı, sonra namaza durdu. Halk da ar
dına durdu.. diye namazın ta'rifini tamamladıkdan sonra : Namazdan çıktı. Hutbede ne
, söylemesini Allah diledi ise onu söyledi. Sonra sahabilerine kabir azabından sığınmala
rını ferman buyurdu, demiştir (Buhari; el-küsuf, babu't-taavvuz min a.ıcib'il-ktıb,- fi'l
kü$Üf).
:ıtrrABU'L-!tOS'ÔT 77
4. Bu hadisde bahsedilen Ebü Sumame, Amru'bnu Malik, İsmail Aleyhisselamın dini üzere
olan Arab kavmini putperestliğe sevkedib, ilahi şeriata muhalif bid'atlar icad eden
Amru'bnu Luhay ibn K.am'a'dır ki Huzai'lerin ceddidir.
Bundan sünnet ve cemaat ehlinin itikadı vechile Cennet ve cehennemin hale ha
zırda mahluk ve rnevcud olub Allah'ın sevgili kullarına ıyanen açılabileceği hükmü
çıkanlır. Hıcab ehline göre keyfiyetini ne ta'rife, ne ta'rif olunursa idrake yol vardır.
Men lem ııernk lem 11edri (yani tatmayan bilmez).
Biz de merhfun ·Ahmed Naim'in dediği gibi kısaca bu müşahadenin 'Peygamber'in
bir mu'cizesi olduiuna inanarak iymanı takviye ile yetiniyoruz.
78 SAHIH.t MUSLtM
.. KtTABU'L-KÜSO'F 79
az süren bir kıraat daha yaptı. Sonra takriben ayakta durduğu kadar
uzunlukta bir ruku' daha yaptı. Sonra başını rukfı'dan kaldırıb sür'atlice
secdeye kapandı ve iki secde yaptı.
Sonra tekrar kıyama kalktı ve (kıraatları . ta'kiben) üç ruku' daha
' , •
5. Bu hadislerde ravilerin ittifak ettikleri sabit bir cihet vardır ki BeıiT ve NeziT olan
Peygamber Hz. Muhammed'in, mu'mini, asi
mu'mini ve kafiri ahirette bekleyenı çeşit
çeşit nimetler veya yürekler sızlatan elemlerin hepsini na.mazın bir cüz'ünü eda ede
cek kısa bir zaman içinde müş!hade etmiş · olmalarıdır. Hatta yalnız ahirette deyil, dün
yada di1 ümmetinin başına gelecek şeyleri de bu esnada muttali' oldukları şu hadisle
de sabit�r: • c�?,
« ... J (t::-'.lj ...J,•� ;.·ı L. J�· �j ..i:.... -=-tİJ .AJJ
= İnan olsun demin namaza durduğum müd�etce sizin dünyanızda ve ahitetinizde ka
vuşacağınız her şeyi gördüm. (İbnu Huzeyme'nin Sahihinde Semuretu'bnu Cundub'dan).
80 SAHIH-1 MUSL1M
kıraatı pek ziyade uzattı. Nihayet üzerime baygınlık gel�i. Yanıma bir
kırba su almıştım. Ondan başıma ve yüzüme su dökmeye başladım. Son
ra güneş açılmış olduğu halde Rasulullah namazdan çıktı. Bunun akabin
de Rasulullah halka hitab etti. Evvela Allah'a hamd ve sena et�ikden
sonra şöyle buyu!du:
cAmma ba'du. Cennet ve cehenneme kadar (evvelce) bana gösteril
memiş hiçbir ·şey kalmadı ki bu makamımda görmüş olmayayım. Bana
vahiy olundu ki siz kabirlerd·e Mesih Deccal (yüzünden · çe · kilecek) imti
hanlara benzer, yahut ona yakın (ravi: Esma, bunun hangisini söy�edi
ğini bilmiyorum, dedi), bir imtihan geçireceksiniz. (Kabre girmiş olan)
herhangi birinize gelinecek de ona: Bu adam hakkındaki ilmin nedir?
diye sorulacak. �u'min yahut yakin sahibi (aradaki ravi : Esma, bunun
hangisini söyledi, bilmiyorum,. dedi) olan kimse: O zat, Muhammed'dir.
O, Allah'ın Rasuludur. Bize beyyinelerle hidayet getirdi. Biz de da've
tine icabet ve itaat ettik, diyecek. (Bu söz) üç kere (tekrar olunacak).
· Ondan sonra o kimseye: Sen uyu! O zata inanır olduğunda şüphemiz
ka1mamıştır. B�naenaleyh yat da rahatına bak, denilecek 7• Yok eğer mu
nafık ise ya!fut kalbinde şek varsa (ravi :· Esma, hangisini söyledi bilmi
yorum, dedi} o suale karşı: Ben ne bileyim? İnsanlardan işittim, birşey
ler söylüyorlardı, ben de söyledim, cevabını verecek».·
bilden bazı feleki görünüşlerin de meydana geleceği Doğru H<tberci tarafından haber ve
rilmesine mukabil :
�� )',.,.ç-\>' J,,;ı'\J �1 _,.-Hj &,"�\il l;i_,J �-y J.J -l� t� tt·\ Ji
: De ki : Onun ilmi ancak Rabbımın nezdindedir. Onun vaktını kendisinden ba§kası
· açıklayamaz. Göklere de yere de ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelir• (el-A'raf: 187),
ayetindeki sarahata binaen apansızın kopacak olan kıyametin de vaktı ta'yin üzere bi
linmediği için husuf ve kusiif · hadiselerini iaabbud, tadarru' ve niyaz vesilesi addede
·rek namaza koyulmak iman ehline göre pek tabiidir.
Husuf ve kusuf zamanları dakikası dakikasına hatta saniyesi saniyesine erbabı
tarafından evvelce hisab edilerek haber verilebilir. Pek ziyade tekerrür eden tabii ha
diselerden •oldukları için vuku'larından korkuya ne mahal var? demek de olmaz. Çünkü
bu kainat nizamının çözülmesi demek olan kıyametin kopması va.ktının evvelden hisab
ve ta'yin edilmiş bu gibi hadiselerle birlikte vuku' bulmıyacağına hiçbir akli delil yok-·
dur... • (Naim Bey, Tec-rid Te!. I, 73-74).
7. ��L. �IJ-•., �lliaJl ,tı� _, ;_r-)'IJ J l:·..uı •½J..lj ..:..�l:ll J_,ıl� 1 _,:.;f �..\114Jı\ �
: Allah, i11mun edenlere dünya hayatında da ahiTe'tde de o sabit söz indinde sehcit ihsan
eder. Allah ziilimle;i şaşırtır. Allah ne dilerse yapar• (İbrahim: 27).
F: 6
82 SAHİH-1 MUSIJM
14 - (906) ......... Bize .İbn Cureyc tahdis etti. Bana Mansur ibn
Abdirrahman, annesi Safiyye Bintu Şeybe'den, o da Esma Bintu Ehi
Bekr'den, tahdis etti ki Esma şöyle demiştir: Peygamber (S) birgün
(Safiyye : Esma güneşin tutulduğu günü - kasdediyor dedi) heyecanla fır
ladı ve (sehven) bir kadın dır'ı (gömleği) alıb çıktı. Nihayet ridası ken�
disine · ulaştırıldı. Akabinde halka ·namaz kıldırmak için uzun bir kıyama
durdu.· Peygamber'in ruku' yapmış olduğunu bilmiyen bir insan- .gelseydi
kıyamın uzunluğundan dolayı Peygamb_er'in ruku' ettiğini söyleyemezdi.
8. Bu Urve'nin kavlidir. Urve bunda yalnız kalmıştır. Meşhur olaı:ı bu babın evvelinde ·
takdim ettiğimiz gibi bunların müteradif oldukları görüşüdür <Nevevi).
KtTABU'L-KtlSOF 83
,,,. ,.
'J 2
. <.S: r-"� \ '�
� _,
'/! ,. 'h•
, ):'..İ J �_j ;; "8J\; � �İ . ('� �I ��� ) j�:.ı (::-� · �ri � '1:J. ,\:,)�J ( · · ·)
... · ,,, (• ı , .. .. ı-"• ... .. • C. ,;\ \-: v ·
. •? ., ?-:. !J\;.� \; { � Jli .ı.; \ .r.f. . ..�-�:. ' ;� l -L• �
. ��
17 - (907) ......... : İbn Abbas (R) şöyle dedi :
Rasulullah (S) zamanında güneş tutuldu. Bunun üzerine Rasulullah
halk da kendisi ile beraber olduğu halde namaza durdu. Takriben Bakara
Suresini okuyacak· kadar uzunlukta bir kıyam yaptı. Sonra rukua vanb
yine uzun bir ruku' yaptı. Sonra (ruku'dan) kalktı ve birinci kıyamın
dununda olan uzunca bir kıyam daha yaptı. Sonra rukua varıb birinci
rukuun dununda olan uzunca bir ruku daha yaptı. Sonra secde etti. Son
ra ilk kıyamdan az süren uzun bir kıyam yaptı. Sonra ruku'a vanb ilk
-ruku'dan az süren uzun bir rukıi yaptı. Sonra secdeye vardı. Sonra güneş
açılmış vaziyette iken namazdan çıkıb şöyle buyurdu:
.. «Şüphesiz güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bunlar hiç
bir kimsenin ne ölümµ ne de hayatı için tutulmazlar. Bunu (yani bunlar
dan birinin tutulduğunu) gördüğünüzde hemen Allah'ı zikrediniz!• Sa
hibiler: Ya Rasulallah� Namaz içinde durduğun şu yerinden (göreme
diğimiz) bir şeye elinle uzandığını gördük. Sonra seni v�z geçmiş gör
dük. dediler. Rasulullah cevaben: .-Evet) ben cenneti gördüm ve bir sal-
KtTABU'L-KUsor 85
18 - (908) ... .... .. : İbn Abb�s (R) : Rasulullah (S) güneş tutuldu
ğu sırada dört secdede sekiz ruku'lu (iki rek!at) namaz kıldırdı, 4edi.
Aliyyu'bnu Ehi Talib de bunun benzerini haber vermiştir.
.
> -� J,' ... J, --� } ı...
.. ,. '
,y ' ,-,
• 4•
..
, (_
. � ôj..'11,j:
19 - (909) ......... : Habib, Tavfts'dan, o da° İbn Abbas'dan, o da
Peygamber'den şöyle _tahdis et�i : Peygamber (S) güneş tutulması ola
yında namaz kıldı. Şöyle ki : Kıraat yaptıkdan sonra rukua· vardı. Sonra
86 SAH!H•·İ MUSLlM
tekrar kıraat ·ve arkasından ruku', sonra tekrar kıraat ve arkasından ru
kO.', sonra. tekr�r. k��aat· ve a�kasın�an rukfı' yaptı ve sonra secdeye ka
pandı. İbn Abbas··:· ik�ncı ,-r�k;'�ı-·da bunun gibidir, dedi 9•
«.�l�-;�;-;,.j.,._cs, ;� ,t .,:H j; �� (c)·.�
(�/:ıı �r;. )•�-)i:;ı�;i üt.·?' ;i ı:;� .�,/� 'l�d;, ·(,·, ·>-·' y.-'�
�:,ıı H � �i :,_;� t.-:,._;_:, l . �\.i\ i ,/ §. �ı H;; , ��i;; , � if;:.
-::-;.. ,.,_ .....·' .. ır. � ' .• -- , .... • ... .....ı�... ,._. ,.41 .,..... r.-;.� .. .... ,1'., ,......_;; G. ..,..,\ ı \�\":
·f..1 -� \.9: ��,. ":.r\/.7'-�
..ıı
-!\a.A w� .�\..-> � ($."� . .}':
•• ı
U:....,,.\ifr.\
►
. :(ı,)� ·�} �-
. � •J;.:..�.�1�\ (j = �� �i � �Liı � J;; � �, � f;- � �:,n � �,
..:0
,, .. ,, ..�
(� ? . :��--� � � �\ ��) C. ::,. . ( .���- ;)\:,J\ � -!,. ��j,. �� ,
'��\;J.,-;
,. . i • . ' ,J, .,,.
:ıı � ) .
!�: � �-:.1:)
l. , .
� ,,
• ,,,
'
..
(5) KUS"ÜF NAMAZINDA «es-salatu ·camiatun•
DİYE N.iD.A EDİLMESİ BABI
rek'atda iki kere ruku' yaptı. Sonra (oturdu, sonra ka'dede iken) güneş
açıldı. (Ravi Ebu Selem� yahut Abdullah ibn Amr dedi ki:) .Aişe: Daha
evvel ömrümde bu kadar uzun •süren ·hiçbir rukCı'da ve hiçbir sucudda
bulunmamıştım, diye ·söyledi.
..., .. '�.;J,
. � ., .,
�' '?r1 �½-����:;:il,!
::;
·. ". , ,µ _. �\ � ,,.;�
- �' ı:r, �
-o-- .. �
,
.,;; ,.,. ., ,1�
,. . ,.•.,�_, .. .. ...
�c., _ .
� �6_,
. c:,. . .... J.
.,,
..r ) . �, r- �\;J\ �
}
a. Her iki lafızda mübtediı haber olmak üzere refi' sahih olur. Yani namaz in
sanları �escidi · camide toplar.
b. Camia.ten sözü hal olmak üzere mensılbdur.
c. eı-Saldte sözü de keza lira olmak üzere manribdur._ Bu takc:Urde de •namaza
hazır olun• denmiş oluyor (Nevevi>.
HR SAHfH-1 MUSL!M
• « ,.J.a�.,,::.ıj ��l��., ·ıı}(� Jl ı.J�;;� �� f�A •,'-:•l...) ı;l;. �;C► fr.· ��-1 ..,,.,-;. .r\_·: .--�ı
.
.,,, , ,,,,,. .,, ;,, .. 1 ,,,, .. ,._ .,, \f ,,,,,. .,; •
_, ,,,,,. . ;,, .,, . ' .
,,.
. . « •}. \....�� WJ� D ...Jl;... J . �• .!,}\ �� : l�J\ (.)'\·�:\)� Jj
...
}
�
., ....
,
� .
) . �, }
,,,,,. -- _ .,, .,, . ,,,,,,, ....
·t\::J;, C·�·:-'1�. ıi:i\� 1:J.j ;ı:;, � �ı�;� �;��I j,..ı; ;\ l:}� (, ,r)- tf
\ ...... , - .,. ili . . .,,
, .... '
,,,,
1•,, , ...... .,. ' .,,,,,.,..,,,
ifj \� LJ'"'•.!., �4-► : J'·\j •
1 -c::
..ü '� � :..il
,,,,,.
,,,,
. ' • �.ııı\\ ,,,, ,,,, .,,, .,, ,,,, "
,,,,,. ' �.J.
(r"': �:_j
·/t ,- ·,
!
\
•·
, � � �.J
A
l>.,,,, 0► ' Ö} .J. <.J.,. \•� {J"
�=�
,,,,,. . .,,,, ,
., • .. t ,, •
:.J�_ ı) � . t:..-' =� ... r�.... J� i� : .A:ı'_JI J ı c.i> . ��ı �.J ... �\
,_,,,,,,. ,,,,,,. \,...J'tl
., -!! ... • .,. •
J , ,,.,. • .,,, .... , ,,,,, ..... ,.,:: .,,, •"' -•,�., , .... ,�,,,,,,.
·;J;-e--J J,�
;J �i- e;" • .,.
ıı; <"' ,;
�., .
....
.,�s�l
... .,. :-. I � . ..., ..., } l ..., ,.,
'Yj ;b-ı ;:-,:;.J �.r---i 'd /401 �1 11 \� \'\ !f� �l ı
t J ·�,...
.w !��
..., ,
� �
"
Jt;.r .
24 - (91�)· , .... : .... ; Ebu Musa• (R) şöyle dedi:
Peygamber (S) in zamanında güneş tutuldu. Bunun üzerine Peygam
ber, bu hadise kıyamet (alameti) olur korkusuyla belinliye belinliye 11
yerind�n kalkıb mescide geldi. · Ömründe o zamana kadar başka hiçbir
namazda görmediğim uzun kıy�m (lar) ruku' (lar) ve sucud (lar) la na
maz kildırdı. Ve sonra şöyle buyurdu:
«Allah Teala'nın irsal ettiği bu ayetler hiçbir kimsenin rie ölmesin
den ne de hayatından dolayı meydana gelmezler. Lakin Allah Teala bu
ayetlerle ktıllarını korkutmak üzere· bunları gönderir bu kabilden· (kor
kulu) bir şey· gördüğünüzde hemen Allah'ın zikrine, Allah'dan niyaza ve
A_llah'a karşı istiğfara (koyulub)" iltica ediniz».
11. •Fezrıa•, Kamus mütercimi Asım Mollanın ta'rifine göre « belinleme · ve uçunma• dır ki
ansızın zuhur eden korkunç bir hadise üzerine insana arız olan ürkeklik ve korku
demektir. Kadınlar -uykuda ürktü ve uçukladı• derler ki Asım'ın •ucunma• sı da un
dan başka değildir. �itekim buna «uçkunma da derler. 11
K!TABU'L-KOS'Or 89
11 - KİTABU'L-CENAİZ
(Cenazelerle· ilgili hadisler kitabı)
(1) ÖLECEKLERE •LA iLAHE İLLALLAH•
TELKiN EDİLMESİ BABI .
1. Bu ölülerinizi •la Üahe illallah• telkin ediniz emrindeki ölüleriniz ta'biri mecaıdır. Çün
kü ölü, fanilerin hıtabına muhatab olmak kabiliyetlerini kaybetmiştir.. Burada ölüler
ta'biri ile tercemede de işaret edildiği gibi ölümü. yaklaşan kimseler kasdedilmiştir.
«Ölüm sekeratı:ıı dediğimiz o· son demlerde zavallı hasta ölümün en şiddetli sadm�lerine,
şeytanın türlü yanıltmalarına ma'ruz bulunduğundan ölü ta'bir edilmiş ve ona yapılacak
Tevhid telkininin pek muhim olacağı bildirilmiştir. Şüphe yok bu telldn hastayı rahatsız
edecek bir tarzda değil, sadece yanında bu Tevhıd yavaş, yavaş ,öyleııecek ve · bu su-
·
retle ona hatırlatılıb öğretilmiş olacaktır.
KtTABU'L-CENAJz 93
2. Muıibeti Rasulullcih'ın şöyle ta'rif ettiği naklolunuyor-: Mu'mine eziyet veren her şey
musibettir (Beyzavi>.
•lnTU'i lillah ve inna ileyhi ru�Ün• sözüne, 1stircci' cümlesi derler. �aidu'bnu Cu
beyr - Allah ikisinden de razı olsun. - der ki : Bu ummete verilen şq. güzel haslet
hi�bir ümmete nasib olmamıştır. ·Eğer ·o,· �akub Aleyhisselama verilmiş olsaydı ğaib
ettiği oğlu Y6�uf hakkında esef etmez (Yusuf Suresi : 84). bu ayeti okurdu.
94 SAHIH-1 MUSıJM
�..;,:.. �Gµ, . .j,�'I ..,c,, ��ı J _ �,,..ı 41J:�j J:-. � .,ı,-;; "'i,
�• �!l.-1 l�I j_.Ah • j_1_L.Hr!J .:}J�ı, u--·ı, Jı·_,.. 'YI�.. �-, t.J.ı, J J i.l�
J,.A:.+1 1 1.> d!J �\ J � J, ,.r,J. ,:.,,- ı:,.l_,l...t � � , ı . J,-� ı J �I VI, � �·ı ı_,ıı
: Allah ııolıın.da öldiiriilmüı olanlar için •ölüler• demeııin! Bil'aki• onlar diridirle,- faka.t
ıi% .iı,ice anlı11ama.uı,ı.ız. Andobun nzi bi1"az korku, açlık, mallardan, canlardan ve mali
ıullerden ı,ana ek�ltme ile· imtihan ede�ğiı. Sab,-edenlere mü;dele! Ki onlar, kendi.
mine bir bela geldiği ıaman: Biz Allahınız ve biz ancak Ona dönüciileri.ı, diı,enlndi1".
Onla,-, Ra.bblanndan maofiretleT ve rahmet hep onlann iizerinedir ve onlaT doğru ı,olcı
erdirenlerin ta kendileridir• (el-Ba�ara: , 154-257). ·
-4. ��.,:1'�- dJI 4ij f_,;-, .::,..? ,.,� ��IJ. f""ı,u, ...
...tı huıuıtuıda onlarla ·mu.,ave-,-e et. Bir kere de az:m ettin mi artık-Allah.'a gifoenib
davan. Çünkü Allah kendirine giivenib daı,ananlan seveT• <Alu İmran : 159).
KtTABU'L·CENAlt 95
V:� ..:!.� � »
.,, .,, ,,.._,, "' i t�
ı.) � , J: : \J,..
l ... ...
.J' ı.; (t �
}}·,..
Of4).
KrrABU'L-Cı:NA!z 97
.,:\· ,,.
,, :. �! <.S >!:- ,-..: !:- � -
,. • •ı, .,,. , ,,. - .,
. .
: \ · � > l; .. \.-l:!:-ıı
-:
,. ..: �ıı ,,.J(.::"'. ':-'.J.ı
•L;.)• ı )) ,..J ,J-.., ... ;\ �''
( ,.,1 �!'ı
(• "\ -l'Ö-l [�-�.,ı::ı
.J' ,,. u\ ı:;" >,.e.r,-�j.
• -!. ,.o.Jr,;�-
,. • �
, ,., ,,.
F: 7
98 SAH1H-İ MUSI.JM
5. Hasta ziyareti hakkında çok hacUsler vardır. Rasulullah dtn ve milliyet farkı ıözet
meksizin muslim, gayri muslim bütün hastalara ziyaretler yapmak sdretiyle bu mede
niyet ve insanlık adabını muhkem bir İslami sünnet yapmıştır. Rasülullah'm bu hu
sustaki tatbikat ve tavsiyeleri çok olduiu için hasta ziyaretinin vucubuna bile kail olan
lar vardır.
xtrABtrL-CENAlZ 101
,
,, -
#' .,-
•« �;1� el---
, ·t ..:, �-\
·r=�� �\:
t. ... . .-•{;ı ... • ., ) • t ... , ... ::: ... t • $ t ,,. :. ..,
Llc , �' l frc �-� � �c \:t ..\.>- • ı_Sf._ı :� j_ �c (F»J ( . . . ) - ' /\
\,., '\ • , ,.
>
J\; 2;�\ tJ.,. ��� e;�. �;1; ���ı �.c ::,�!. \.'. :Jli � ;..c�l-1/�
t ,,. ' ::: ... ,,. ,., ... •� ,, ' �,,. ,.,
� �ıJ.,�; �\
' ·:ı; C: > .,.
.
� f,,.\ 1 :::.----,
� « ,.}- . � ��! �..\.-:' ı.:..: J ,,.
J- "". _,,. ... � ... t "' .\ � \
ı.) j }) ... J'·
u
18 - ( ) . . . . . .. . . : İbn Umer (R) şöyle dedi :
Umer, kılınçla vurulduğu zaman· .bayıldı. Hemen yanında çığlıkla ağ
lanmıştı. Kendisine geldiğinde Umer: :R,asulullah (S) ın: «Şüphesiz ki
ölen kimse·, dirilerin kendisine ağlaması sebebiyle muhakkak azab olu
nur» buyurduğunu bilmediniz mi? dedi.
ı .... ,,.,.•) t.,,. �•-f•�,,
� �-:'. \ ıJ'' Ö)..J. ıJ \ LJ'-, ıJ \�,, i.JC ..ıf-" "1_ ıJ
•J-''t(ı:;._
'°
�,,.
\:.ı -l>- • .J;c> '-'_
e,ı. .•t, "'
•• • - -,
'3: "';4? () 0 A.., ,4
�,,. , , ·",.. ,,. ı'" , .... , ,.,\. , ... , "·' --J""\.:: •ı:,ı,,, . ., .,,. ,. ,.,l,,,. ,,. . , ... ,,.
t 'ı ,,: ,,.
._..:r.:,
,,,, ;,. ,,,, ,,,, ıl,,,. ,,,. :1' .,,,.
\ \ 1 Jl�U
J, -� �, ,,.
.� \J .:-) ı.) \ ..:..�'" � \ ! . � : ..re. "\I 49 ! •'- J :.c,..ı.J4� '":"".:r..:, � ·':' C .)..
�.. c' ...
ç. �;' ,. :
.
•
� � •I "" \ ,.11/
.....
JI- .!.�
> '- ı:::• ... ,,,,,ı."" .• �'\\• .:;• \ .,,..-
. «, ....� ,�, '-'..\..-1 '-"'·• ı.)� » \J �
........ ··..... • - - iil'. �.,.
. .
19 - (. ) .. . . .... . : Ebu Burde, babası Ebu Mftsa'dan, şöyle demiş-
tir : Umer vurulduğunda Suheyb :
. - Ah kardeşim! diyerek ağlamaya başladı. Bunun üzerine Umer ona
hitaben:
- Ya Suheyb! Rasulullah (S) ın. «Şüphesiz ki ölen kimse, dirinin
ağlamasıyla azab olunur» buyurduğunu bilmez misin? dedi.
KlTABU'L-CENAlZ 103
ı�
....
} .::;:_ .,J, . ....
• (( '--'..\_ ..J- ...
,_
. ) '" � < .,
·p·ı :
(':' .
,. � C: 1\ �j j . ,,üI!' �.ki
?; , _.. � ,
\j j�:'���::; J .,·�
,, � ,,,
,. .,
:.:.J�
(929) Sonra kalkıb Aişe'nin yanına girdim ve kendisine İbn Umer'in
söylediği hadisi rivayet ettim. Bunun üzerine Aişe şöyle dedi:
- Hayır! Allah'a yemin . ederim ki Rasulullah (S) kat'iyyen: «Ölü,
bir.kimsenin ağlamasıyle azab olunur» dememiştir. Lakin Rasulullah şöyle
buyurmuştur: «Allah,. ailesinin ağlamasından dolayı kafirin azabını ar�
tırır. Hiç şüphesiz ki güldüren de ağlatan da ancak Allah'dır (en-Necm:
43). Ve hiç bir günahkar diğerinin günah yükünü çekmez (Fatır: 18, en
Necm: 38).
Ravi Eyyub der ki : Ebu Muleyke'nin oğlu şöyle dedi : Bana Kasım
ibn Muhammed tahdis edib dedi ki : Umer'in ve İbn Umer'in sözleri Aişe'
ye 'l).laşınca Aişe :
- Sizler muhakkak ki yalancılar . ve yalanlayıcılar olmayarak bana
hadis söylüyorsunuz. Ve lakin kulak hata eder, dedi.
lOG SAH!H-t MUSLtM
r.
....
--r_ ..... ,��-:;:..-,, . , f •\ .... ., ..... "'l(- ,ı: ,,.\ •, (-;,�,,. •
! -.>--;t; . -
J•
ü ,,,0c J .;•'- uü . ıJ !� \:i .u- . ,, il• LJ•>.} J.:� ��J (...,
,,..• .: \, ,,,. •
'-r' fı� ..;•� ı:.r ;---�� �_;_ �... ...rJ. �... ..�'
,,.
'-:-'-'.. 4'.,41 l.) , �
• . '._ ,
ı.)l-J ·'-'
r : ; ... ...
O J...,� «:..,.ıNJ.>. � ( \ ��J . f.:r:- 41 J
. ,. ,. '
�... ;'� '
\=��
Rasulullah (S) : «Şüphesiz ki ölen kimse, ·dirinin ağlaması yüzünden
azab oJunur, buyurdu.
: �;. J� . ;)� � . J \:,:.:n l'-�:!J\ ;t, ...\::.. 0' :..J;_ L:ft.ktJ (,r,)- ro
' • ., "' ' • J • 1 "' • ., • .,, >·• J ı � .,, ""', � ,
JII ,,,, .,,, �., ,.., ,,,, •
.. ... ' - .
.. • .,,. ,,,, ,,,,
'
..
,,,, .,, • ,,,,\ ,ır
,.
.,•_\' 1-�!
,,. ,,.,,.
l k. _, ,_, \
,..
t,5"" �::. _,r �• i . -.k� 19 \��.!, �- • �>..) f:� l!
,,. ...
t ?ı.... . . , .... ., .,, ,:::,.,, .. ,'°:"l-t
.,.J
�•'':J... ,�'1"
� ("�.) : � ... • �:-'-�
. ;\:..._y,
.- •
\.i..�:., öJ� iJ. ,\� \:.�°J.> . C:�., b'..v-. "-� �- \ '-1_ -:r-'- -"· '. oviP J (...)
.,. 1 .,. .,. ,. • ,. .., .. , , .,. ., r'.. . , :.:; ,,. ;: ,. , t ,. • <-- ,. t I • :._
&A; , t,
. i' ,,., -:, ,,. ,.,. t i
,.
.ı....\-l � \ ..:...��J • ...A 1
1
t
��'!>,., ,(_S-•"'.,.
- �\
.,.
:.
. '�� ri:; 1. ı:� ::ı� �JJ �\� (:;j;_ • J__,:,�:ı,ı ��:,l\}.\ d� (,rı) - f'
f;: j_�.
r.
,,..> ,tl\;;,•. . •·'>•'ı •-: f-: ,, .,,, ,�t\ ......... �\ • .ılı� l\.ı.l .,_ ,, ı.•;.u;-:: --;'t\ • .. t\;..._
�=:' �= .).;.
ııı
F: 8
11� SAHIH-1 MUSLİM
caldar; bu sttretle 01!1ara bey'at ver ve kendileri için istiğfar ediver. Çün
kü �llah Ğaf1lrdur, -Ra�dir• (Mumtahine: 12) ayeti nazil olduğu za
man Rasulu.llah'ın biz• kadınlardan aldığı bey'atda niyaha (ölüye feryad
la ağlama) da vardı. Ben :
. - Ya Rasulallah! Yalnız fülanın ailesine yapılacak niyaha müstes
na olsu�. Çünkü onlar cahiliyetteki niyahada bana yardım etmişlerdi. Bi
naenaleyh benim de onlara yardım etmekliğim zaruridir, dedim. Bunun
üzerine Rasulullah :
- Fulanın ailesine mustesna olsun, .buyurdu 9.'
. ;�• t'i' d' �w, w ";".� (, , )
.• ".. , ... > tl\ (., .... � '\ ---�r� '••\ r_�� .. z. \ >.• ...j_ I • :.,- (a."'A)- ""'
t
.... .,
• '-1.,-., ., . ,.,
..J"- '1 J..J. '-" �. .. .
Y \i ..,r<>- • '-:,-ıs- '-1. ı;., J.->- . . • '"':"' -"
(S- - - '-1. .. tı.ı/')il , ' ' "'
rJ� -�
: �;ı; j , ;q.1 t-G-'; :;:; � -◄�� r1 ::5� : J�
(11) CENAzELERİ TA'KİB ETMEKTEN KADINLARIN NEHY
EDİLMESİ BABI
"'�-, • .,. .,ı � J l�ı •• .,.,,, ..._ ,,,, ı,, �... ,ı ... .,. ıı J• , .... I•�•
. 4:h� \ ı;r, r'l.5 .. �u\ J·.;•'-J 4-�J. \ .:.ı. � t, \J �.J'.. \ � �� ._,,,� (,, ·) � t f
_Al};;_ .. ... ,,.,. '\' .,.L1a�"\ •,,,
ıf' ' _,,. , ... . ... .il,•,,, -:-ı·_. 1 _1··- \ \i
1 , l.•'" "'
"J,,.
• 1 .,. S'} } • } ' ,,, •
.,. ,_
,,, ,. '
p � � J�
� J-) ..... \ -;J,_ . � t ��• .J� J
ll. Ununu Atiyye, Peygaınber'den aldığı emirleri yerine getirdiii gibi . bunları birer birer
ummete rivayet ettiği . için, bu Ummu Atiyye hadisleri fıkhın ölü yıkamak., husdsunda
en emtn mercii olmuşlardır. Ummu Atiyye hadisleri iki kardeıin rivAyetleri etrafında
döner. Bunlar, Muhammed ibn Sirin ile kardeşi Hafsa Bintu 'sirtn'dir. B� ··iki kardeşten
Hafsa, Muhammed'in hıfzedemediii kısımları tamamlıyor. Bu sebeble lbnu Munzir, ölü
yıkamak hadisleri içinde Ununu Atiyye hadisinden ala bir hadis yokdur demiştir. Bü
tün hnAınlar bu hadtslere müracaat etmi§lerdir.
Bu hadislerde «Zeyneb'in saçını tarayıb üç bukle yaptık• fıkrası Um.mu Atiyye'
nin ihbhıdır. Yoksa hadisler de bunun Peygamber tarafından vlk.i' eınir ve işAret
üzerine yapıldığına dair
bir kayıd ve rlylyet yoktur. •
Hanefflere ıöre saç iki bukle yapılıb kadının göğsüne gömleii.nin tistütıe konu
llll'. Şafiilerce üç bukle y�pılarak arkaya uzatılır. Ahmed ibnı Hanbe.l ve İshak'ın mez
bebleri de budur.
Bu hadislere göre. ölüye abdest aldırmak da sünnet oluyor.
K1TABU'L-CENA1z 119
dedi. Sonra Eb1l Bekr, içinde hasta bulunduiu elbisesine bakıb onda zaiferan lekesi
aörerek �
- Bu elbisemi yıkayınız ve buna iki parça_ bez daha illve edib beni bunların
içine sarınız dedi. Aişe der ki :
- Babacığım! Bu eskim.iştir, dedim. (Bunun üzerine muslimanların bu ilk ve bil
yük halifesi :)
- Bunun yenisine diri ölüden daha layıkdır. Onda ancak kusuk ve cerahat lekesi
vardır, dedJ. Aişe : Salı eecesi oluncaya kadar vefat etmedi, sabah olmadan evvel de
defnolundu, demiştir. (Buha.ri: Cenair, mevtu ı,evmi �).
13. Hadisdekl hibere Yemen hürdü denilen ve pamuktan yahut ketenden dokunmuş çu-
buklu bir kumaştır.
Abe der ki : Rastllullah'm vefatı üzerine Eb1l' Bekr .ıunh köyündeki evinden ata
binerek Medlne'ye mescide geldi. Kimseye bir şey söylemeden dolru Aişe'nin odasına
girdi. Hemen RasO.lullah'a yaklaştı. Rasfilullah'ın· yüzü pamuklu bir Yemen bürdesi ile
örtülü idi. Yüzünden örtily(i · kaldırdı. -Ozerine kapandı ve (lld tözünün arasını) öpüp
ağladı. Sonra: Ya RasO.lallah! Babam anam sana fedl olsun. ValWıl Allah senin tize
rine iki ölüm birleştinnlyecektir. Mukadder olan bu ölüm geçidini ise geçirmiş bulu
nuyorsun, dedi... (Buhdri: Maradu'n-Nebiı,ı, uı! vefdtıchu).
122 SAHIH-1 MUSI.JM
..
�1 c/ u:-J J ıı:-� (\o)
14. Buhari'de :
Ebü Said Hudri'den: Rastilullah (S) buyurdu ki:· «Cenaze (tabüta) konulub er
kekler omuzlarına yüklendikl�rinde o �ize iyi bir kişi ise.: · Beni <sevabıma) ulaş
tırınız, der. Eğer cenaze kötü bir kişi ise: Eyvah! Bu cenazeyi nereye götürüyorsunuz?
diye feryad eder. Cenazenin bu sayhasını (gafil) insandan başka her varlık işidir. İnsan
da bunu duysa derhal bayılır•. (Buhari: Cenciiz, kelamu'l-meyl,'it ale'l-cinaze).
124 SAHİH•İ MUSL1M
15. Saidu'bnu Maruıur'un rivayetine göre Ebtı Hureyre meseleden haberdar olunca lbnu
Umer.'e gelmiş. Bu defa da birlikte Aişe'nin huzuruna gitmişlerdir. İbnu ·umer Ai§(!lye
hitab ederek :
.:.... Ey Mu'minlerin anası! Allah sizden sorar. Siz Rasiılullah'dan böyle bir· şey
söylediğini işittiniz mi? diye ihtil.Af sebebi olan meseleyi takrir eder. Hz. Aişe: 1
zümre namaz kılıb onun hakkında hayır dilekte bulunursa bu ölü hakkındaki şefAatları
muhakkak kabul olunur•.
Peypmber 'burada olduğu aibi bir kere yüz kişinin ölü hakkındaki ıeflatını bil
dirmi§tir. Bunu işidenler bu rakamı haber vermişlerdir. Muteaklb bi.bda ıörilleceii
üzere bir başka zamanda da kırk kişinin §efiatmı haber verm.i§tir. Bunu işidenler de
bu duyduklarını haber vermiflerdir. Sonra bir defa da üç saff cemAatın ölü lçliı ıefia
tini haber vermiştir. Bu üç saff isterse sayı itibarıyle kırktan az bile ohun. Bunu du
yanlar da bunu haber vermişlerdir. Bunlar birer aded mefhtimlarıdır. Usulclllerin
cumhuru adedlerin mefhumları ile ihtica•c etmemiılerdir. Binaenaleyh yüz kipJfk ce
mlatın şefaatmm kabul edilmesi daha azının şefaatinin kabul edilmesini men' etmez.
KtTABU'L-CENAlZ 129
J}•�.;..}.r;-�J-.cJ.�� (r)
Bir cenaze daha geçirildi, o da şer ile vasfeclildi buna da : « Vacib oldu,
vacib oldu, ._vacib oldu» buyurdunuz (Bu niçin)? diye sordu. Rasulullah:
-- Hayırla andığınız kimseye cennet vacib oldu. Şer ile vasfettiğiniz
kimseye de cehennem vacib oldu. ,(Çünkü) sizler yeryüzünde Allah'1n
· şahidlerisir..iz. Sizler yeryüzünde Allah'ın şahidlerisiniz. Sizler yeryüzün�
de Allah'ın şahidlerisiniz buyurdu.
130 SAHIH-1 MUSLJM
v;;
...
,•,:\. .,.r-!1--•
(.ıi ....�;. ..ı. �\ J• , .... 1 ,_-;;;
t.J'. >J:)ı;-1 ,.. e., ·
... J
t:.ı"J..> �- � �-:-S
.,. ,.. ... . (.--;.;; .,. • (.Sl.,! .!
L:,, ,A_,. >'1 "•
4.1. );:;,>
.>..J.
1 • �- J ( · · ·)
61 - (950) .... .... . : Ebu Katade İbnu Rıb'iy (R) şöyle tahdis eder
idi: Rasulullah (S) ın yanından bir cenaze geçirilmiş idi. Rasulullah:
- Kendisi rahatlıyan veya kendisinden kurtulunandır, buyurdu. · Sa
habiler:
- Rahatlıyan veya kendisinden rahatlanan nedir? diye sordular. Bu
nun üzerine:
- Mu'min olan kul dünyanın yorgunluklarından rahatlar, kötü olan
kula gelince, ondan da diğer kullar, şehirler, ağaçlar, hayvanlar kurtulub
istirahat ederler, buyurdu.
( ) ......... : Buradaki raviler de yine Ebu Katade'den, bu hadisi
rivay�t ettiler. Bunlardan Yahya ibn Said'in hadisinde : «Dünyanın eza
sından ve yorgunluklarından kurtulub Allah'ın rahmetinde istirahat eder»
tarzındadır.
KlTABU'L-CENA1Z 131
17. Cenaze namazının iftitah tekblrinde imlml.ar arasında bir ihtilif kaydedilmemekle be
raber diğer tekbirlerin adedinde, selamın bir veya iki ·oıacaimda sırren yahut �
olacağı hususlarında ihtilaflar vardır. EbO Hureyre hadisinin son fıkrası cenhe nama
zının dört tekbirle kılınmasına karşı açık olarak delllet etmektedir. Alimlerin cumhdru
bwıunla istidlal etmişlerdir. Bazı alimler de cenaze tekbirlerinin beş oldutunu, diler
bazıları yedi olduğunu, bir başka grub da üç olduiunu ileri sürmüıler ve buna kail
olmuşlardır.
İbnu Kudame bir umOmt kaide bilinde sunu bildiriyor: Muhtelif memebler ara
sında cen_aze namazının yediden ziyade ve dörtden noksan tekbirle kılınması eliz olma
dığında ihtilaf kaydedilmemiştir. Fakat evla olan dört tekbirle kılınması ve dört. üze
rine ziyade edilmemesidir. Tekbir adedi hakkındaki alimlerin ihtilafı hep bu .dört aded
ile yedi sayısı hakkında cereyan etmiştir.
132 SAHİH•! MUSL1M
onun öldüğü günde i•lan etti ve: •Kardeşiniz ıçın (Allah'dan) mağfiret
dileyiniz• buyurdu. İbn Şihab der ki: Bana Said ibn Museyyeb tahdis
etti. Ona da Ebu Hureyre tahdis etti ki Rasulullah musallada sahabile
riyle beraber saff bağlayıb cenaze namazı kıldırdı. Bunda Necaşi üzerine
dört aded tekbir aldı.
( ) ......... : Buradaki raviler de İbn Şihab•dan iki . isnad ile bun•
'
.. J3 �J
""\"
• .,.) �
;-j • • ,,o-_?':-:]
1'' \ �-�
.... C �:•�,·
l� � . .J:.J'":At ,. .,�t'A"•"•<'t
J j_\}
.,.
.U (-- \ı;_,1�,I �,,,
#oÜ\l� �
\ �. J � > "J'\;
U.J-.)
--
.
. • « •i?ı--' - »
\;. l Jl
. '
dadır.
�H �.ijw,Jt -il..("�)
�:;l � �I� (Yı.:. : �� . /;,)ı/� � 1.:J.,(a:"(} \� ::,:.;. l.:Jiı (\O!) :--: �"
. (��\ 4� ;,C; . ::,�? t: �� "'�i �J :J=o � �:\_ J_;�-�, � �=:•·)\ �:, -�(·��l\ �
.. - . ·. . .. ·
. .
_,.:;1;. ı):.:,. �i; J::.:;. �:,;. Jı� �ı�_;� �\: j�f.!fiKI�� �J; F
. �\;� �\, ��,::. ::,� ,_ �ü =-·�.fü �- �..�:; = J.!c.ı �Y� .. r���, �
� ·•
•
;" •. . •
l , • ' .• •- :, • ; \
,.
69 - ( ) ......... Buradaki· iki tarik ra:vileri de Şa!bi'den, o da
İbn Abbas'dan, o da Peygamber (S) · den kabir üzerine na:q1.az kıldığını
yukardaki Şeyba·ni hadisi tarzında rivayet ettiler. Bunları;n hadisinde· de:
Ve dört tekbir aldı, kısmı yoktur.
(� :,i > r;� Jb . � �ı J;.; ı;.:ı:i,; < �G. :,i > �:-.iı ;.r, ::,;? ,ı?:,:. 'ii:;.ı �i
, .... ,., �.... , >�...• .,."f;.---.-- ,.,, . ,,•..,-. •,:...., ,_, ,.,- ... ., >--�
Jw.("..J''\_,\) .ı•' ,.,µ �� :J\; .« <.J,..,.:i�\ r'-) )\i\ı J\i -��: \j\ii
'(.:: >
19. ·Bu hadisi dört Sünen .salµbleri ile TahAvl'de rivAyet. etmişlerdir. Kadi İyAd ıciyle der:
Bu hususta haberler ihtilaf etmiştir. İbnu Ebt Hayseme rivayetinde Peygamber'in dört,
beı, altı, yedi ve sekiz kere tekbir aldıjı haberi ıelmiştir. Nihayet Neclşt ölünce- Ra
ıfilullah ona dört tekbir almııt;ır. Ve RuCUullah vefat edinceye kadar tekbir adedi bu
nun üzerine yani dört tekbir üzerinde ılbit olmuştur. Bilahere sahabller bu hususd.a
üç tek.birden dokuz tekbire kadar ihtilaf ettiler. Ali <R) nin Bedr ehli üzerine altı,
diğer sablbller üzerine beş, daha başkalan üzerine· de dört tekbir alır olduğu rivayet
ediJmlıtir.
İbnu Abdilberr: Bundan sonra lemi' dört tekbir üzerine mün'akid oldu. Fakihler
ve fetvi ehli sahih hadislerde geldiği üzere dört tekbir üzerinde ittifak ettiler. Bu rivıa
yetlerin dışındakiler, onlar indinde şazdırlar ve onlara iltifat olunmaz. Ben, memleket
lerin fakihlerinden lbnu Ebi Leyli'dan başka hiçbir fakihin beş tekbir aldığını
·' bilmi-
yorum, der.. '. (NevevD.
136 SAHiH-! MUStJM
, ..
. · ; \·yıı·''
:.- ..Lf;_; '· \f3' .... ....
,,,,,,,, ,,,,,,,,
·ı .... t:
...
....
> .
!;
} & • , . · � , ....
J\�,., �.'f
.!ı� � :.ll .... " ... . ı;•.......
(....
.
....
I »
.. .
74 - ( ·) ... . . .. .. : Buradaki" dört tarik ravileri d�:-·)'İne · Amir ibn
��bia'dan, o da Peygamber'den rivayet ettiler ki Peygamber (S) şöyle
bu�rmuştur: «Sizin biriniz bir ce�az� gö�düğünde onunla beraber git
rpiyec�kse cenaze o kimseyi geride bırakana kadar, yahut o kimseyi ge
ride bırakmazdan
. .
.evvel cenaze yere ·indirilene kadar ayakta dursun».
. ,, �' r::...�.... ... r·, ,. , .,.... --.:. .... - �· :.' ... :,·'li....
.
r:� ..ı. � L1 �,;-t �t ►J- e.. . ?\.l'- l:t.1.,... . -J.:� .,: ı. d» J ( .... ) - v.o
� ,,.,
. u:� ! · .,l,.._ : .1.
. J:iı �ı G-i;.� e.. �ı f,�t;; 1,�:. � �:�\::'.>:;.. . J:jı �ı L-:':..;..J e.. �JJ ::,� t=;
\
· ,; ... > J. • \ r. .... --• ', -,� $ ı\' .... r.-..� -- · . , - ., • , - ' ....
. �.J� � \ ı:.ı� <.S::c J� \ � 1 ·r-:--
�.(:_"...ı>: U: " �� . � j...,, .l.:� ı.:, .l..► . � _; j_ �.s:. <J;• ...\>J t:. l:.ı"'�
r. .... .... • ....• • ... � ... ' ., •
��'
� J�:-e:..:
�-��\ .,, . �"��,,,, . ��� . ,,,.1.:.:.; , ,..._;2, ,.�l:-v,�,1�� '"' � �.u_;_ �ı<.
.,,,. . ,.�;uı ,,,�"..l� \ j. � �
�, �!\�;,ti--� J;\ � J;.� 0� � .J; fi� . �;� J.\:; �(::; l:}� (,c,) - V\
. . ki : cBir cenazeyi
Rş.sulullah (S) ,, buyurdu .
ta,kib ettiğiniz
.
.zaman o,
( omuzlardan yere) konuluncaya kadar sakın oturmayınız».
78 � (960) .........
' . :· Cabir ıbn Abdillah (R) şöyle dedi:
Bir cenaze geçti. Rasulullah (S) cenaze için ayağa ·kalktı. Biz de (ona
uyarak) kendisi ile beraber aytğa kalktık ve·: Yl RasulaHah! O bir Ya
hudi kadınınıri cenazesidir,· dedik. Bunun üzerine : «Şüphesiz ölüm kor
kunç bir şeydir. Cenazeyi
l
gördüğünüzde hemen ayağa kalkınız> bu-
yurdu 20•
20. Bu hadisi Buhari, Ebiı DivOd . ve Ne� de riviyet etmiı!erdir. Burada ayaja kalkma
tıebebi •ölüm korkunç bir şeydir• ctimlesi ile tasr'h edilmiştir. Neıli'nin rivlyetinde
bu sebeb tasrih edilmiştir. · EbO. DiiVO.d'un rivlyetr daha zlyade tafsillidir. Şöyle ki :
Biz Rastllullah CS) ile beraber idik. :SU ıırada yanımızdan bir cenaze ıeçti. Ra
sfilullah ayaja kalktı. Biz de kalkıb cenazeyi omuzlamak için koştuk. Varınca onun bir
YahO.dt cenizesi olduğunu ııör�ük ve : YA Rasruallah bu· bir YahO.di ceni.zesidir, dedik.
Rasfilullah : cÖlüm, korkunç ve ibret alınacak bir hadisedir. · Herhanıi bir cenhe eö
rünce ayağa kalltınız• buyurdu.
Bu hadislerin bazısında kalbıaya sebeb cenazeyi görmek olarak · bildirUmi,tir.
Bazılarında da .ölüm· uyanmayı· gerektiren bir. mustbet olduğu _için ayağa kaJkd,:nalı
dır buyunılmuş oluyor. Binaenaleyh ölüm bu hayatın sonunu hatırlatan bir hldlae ol
ması cihetiyle ölünün müslim ve kafir cenizesi olması müsividir · .. Hem
· Adem . zUniyeti-
nin ölüsü herkes için, uyanma sebebi olabilir.
138 SAHiH-! MUSLtM
,, , • ,-:. - , '-
• - ı ,, . - - • t • ,. ,. r. ., • • - �... , •- - - :. -
&.»
� ?-! J\�. \ J_ --:;. \ ..,tN:ı:ı:�' \İ --�;. \ • �l_/..,H .l.: c. l:;'� . dl) j_ .l..� v-.
J ( ... ) -
• ... ,, .,, 1 ı., .. • ;;, ' 'ı .ıl,\l� & �·\\ '\; ... ,'l ,. "\"' ı'""'
. , ,�r..
• Ü) .i � ' �",, Ü.;-': j :�- � '-t' \ ",_: "',;,_
(
�-� C::..� .-,; \
79 - ( ) ......... : Ebu'z-Zubeyr haber verdi ki, kendisi Cabir�den
şöyle derken işitmiştir : Peygamb�r (S) yanından ·geçen bir cenaze için
(ayağa kalkıb) cenaze .görünmez oluncaya kadar ayakta durdu.·
� , .,,.
-
if ,,._;�'}\ -- --
i.J.
, .... > >• �l.l.:-;
.. , .... C,. (:::, �) ...J ,..,j_ '�� �::r.,
.,..l.-r. ı ,.1'.•-�',. .;• �••ı
;.r ... LJ,:.... '���_,LJC.
- · .... <..>".J-4 t:.t.l.► . ı \� .)..>.J ... ( ... )
.,.\_/\,•.,. �:I•... J. ;\.'...-��
.,. ,,,• ı•,
J J. , ..,,.
.C:.
\
.J , G_r
-
\: : '} �:
:..
81 .__ (961) . .. .. .... : Abdurrahmani'bnu Ebi Leyla'dan :
Kaysu'bnu Sa'd ile Sehlu'bnu Huneyf Kadisiyyede bulunurlarken
yanlarından bir c�naze geçti. Bunlar ayağa kalktılar. Kendilerine:
- Bu cenaze, bu diyar ahalisinden (yani Zımmilerden) dir, denildi.
Kays ile Sehl de :
- Rasulullah (S) ın yanından bir cen�ze geçmişti. Rasulullah ayağa
kalktı.. Bunun bir Yahudi cenazesi olduğu kendisine bildirildiğinde : «Bu
da _(yaşayıb ölen) bir insan değil mi?» dedi.
( ) . .. . . .. . . : Buradaki riviler yine Amru'bnu Murre'den bu isnad
ile rivayet ettiler. Bu hadisde: Biz Rasulullah ile beraber bulunuyorduk,
yanımızdan bir cenaze geçti... demişlerdir 21•
21. Abdullah ibn Amr ibn As (R) �yle demiştir: Bir• kiımıe Rasdlullah CS) dan (bazı ,ey
ler) sordu da: Ya Rasfilallah! Yanımızdan kafir cenazesi �e geçiyor, buna da ayaia
kalkacak mıyız? dedi. Rastllullah : •Evet, kafir cenazesine de kalkınız. Çünkil siz ha-
KlTABU'L-CENAtz 139
f-• ..
.,, .,,
,,,, ,,, ., .,, . ,,,,.
t? ı.S:
.
• t • f• ı · ... ., "• l , • 1'.• ...:, •
" ., ' �-ı
''l
.ıJ \ � o�>-\ c;;' l.,ı2J 1 ... _:ı,..
.. , ., J' ;: , -- �
' ...., ..-'-'.• ..->.,._.
, . • ., ıJ.. \ � ,.,P.►
-... \ �'=" .,,,,,,, �• ,.�· 1\ı• _ıJ• 1 '• \ .A.�. "'\ 1 ; . \.,. �.\
. �)l;i, �-�J
.,., .,,,, \ .,,
2!. Cenaze geçerken ayağa kalkılması hakkındaki emirlerin medlOlü hususunda alimler. ayrı
ayrı görüşlere slhib olmuşlard1r : Bazıları bu emirleri vucuba hamlederek cenaze ge
çerken ayağa kalkmak vacibdir, .demişlerdir. Bazıları nedb ve müstehablığa hamletmio
lerdir. İbn Hazın· bu .fikirdedir. Bazılan da vicib idi sonra nesholundu diye hükmet-
. mişlerdir. ·. .
. Nevevi emrin müstehablık için olduğunu ihtiyar
' etmiştir. Nevevi•ye göre nesh
. ··
yoktur. Nevevt : .. .
•Bunun gibi hususlarda· nesh da'vAsı sahih · deiildir. Çünkü · nesh birbirine zıd
ve muhalif hadisler ar�ını cem' ve tevcih_· mwnkin olmıyan hususlarda mür&caat edilen
ilmi bir çaredir. Burada ise böyle bir zaruret yokdur• diyor.
Kl'T.ABU'L•CENAİZ ı,.ı
r-
b.
: JLJ. ;;� J- �tJ,-; j..- Jı c� olli�.) • .vA J_I ı:.r, .1
--=' . •
d.
: Jtı. t ;Jl4-I� � ' ıt" • • 1\ l\
.J.� � .:.. -
•• J\�"' - ·".· •• 1 -
......�nı ı.:,·...-) ',JJ'l44 .s1
•.- ı,;,
. .•..a
v-
J �l.:JIJ c!lll. ı,)l.l. �\ ;.I JJ ) •� . l::,;.· "'iJ •�' l.!. J�-"'i ,..ıı
= Ebu Said Makburl (R) şöyle dedi : Ebd Hureyre'ye : Cenaze namazını nasıl kılarsın?
diye sordum da şu cevabı verdi :
Allalı'a yemin ederim ki sana bunu (ol�uiu gibi) haber verecejim. Aile ve efradı
arasında cenazenin arkasından . giderim. (Namazı kılınmak · üzere) konulduğu vakıt tek
bir alıb (Fltiha'yı okumak sO.retiyle) AIWı'a hamd · eder ve Peygamber'ine de selat u
selim getirdikten (yani salavatları okuduktan) sonra :
Ey Allah'ım! O senin kulundur. Erke� kulunun ve dişi kulunun çocuğudur. Sen
den başka ilah olmadığına, Muhammed'in de senin kulun ve ras(llun oldujuna eehidet
ederdi. Ve sen onu en iyi bilirsin.
Ey Alllh'ım! O iyi idi ise ona fazla ihsan et (yahut onun iylliiinl fazlalaştır),
kötü idi ise kötülUklerini afvet.
144 SAH!H-l MUSI.JM
Ey Allah'ım! Onun ecriRden bizi mahrum etme ve ondan sonra da bizi fitneye
düşürme! diye dua ederim (bunu iki İmam Malik' ve Şafii rivayet etti).
Bunlardan anlaşılıyor ki Rası1lullah kıldığı cenA.ze namazlarında muayyen bir dua
okumamış, bunların her birinde başka başka. dualar okumuştur. Her sahabi de işittiği
duayı rivayet etmiştir. Bu cihetle fakihler musallinin bildiii kısa uzun herhanii bir dul
yı okumasını caiz görmüşlerdir. Şukadar ki Peygamber'den sabit olan dualann tercih
edilmesi tavsiye olunmı,ıştur.
· Yukarıdaki duaları okuy�yanlar kısa ve. en ci.riıialı ve Peygamber'in de çok
okuduğu şıı Kur'in duasını okumalıdırlar :
cALLAHUMME! RABBENA AT1NA .Fİ'd-DÜNYA 1-IASENETEN VE Fİ'L-AHtRETt
HASENETEN VE KINA AZABE 'n-NAR <= E11 Rabbımız! Bize dün�da da 'iyi hal ı,u,
ahiretde de iyi hal ver. Ve bizi ateı azdbın.dan koru!• (el-Bakara: 201).
Yahut da şu Kur'an duasını okur:
•SUBRA.NE RABBİKE RABBİ'L-İZZETİ AMMA YAs1FON. VE SELAMuN ALE'L
MURSEL1N. VE'L-HAMDU L1LLA.H1 -�BBİ'L-ALEM1N (: Galebe ıahibi Rabbın on
lann ini.ad etmekte olduktan va.sıflaTdan · yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün Peıı
gamberlere •elam ve alemlerin Rabbı olan Allah'a hamd olııin!• (es-Saffet: 180-182).
· Bu son iki Kur'an duasının yalnız cenlze namazında deiil vitt" namazında da
kunut duıiıı olarak okunmaları caizdir, tavsiye edilmiştir. ·
24. Ölü erkek olursa ·namazı kılan imam yahut münferid, göiSünUn hizasına doğru durur.
-Kadın olursa göğsü hizasına doğru mu yoksa ortası hizasına doğru mu? durmak daha
faziletli �lduiu ihtilaflıdır. İkinci görüşte bulunanların hucceti bu hadisdir.
K1TABU1 L•CEN Atz 145
25. Fakihlerden bazıları kadınlıiı burada muteber bir vasıf saymıyarak umO.miyetle erkek
kadın cenazelerinde cesedinin ortası hizasına doin,ı yer tutub namaz kılınır, demişlerdir.
Bazıları da: Kadın cenazesi cemaatten setr edilmeye daha layık ve mustahik olduğuna
göre �adınlığı mümeyyiz bir vasıf sayarak, kadın cenazesinde imamın kadının ortası
;hizasında, erkek cenazesindede baş ucunda durmasını muvafık bulmuşlardır.
F: 10
146 SAHİH-t MUSLlM
:
i..
;ı; ' , • , , ;:; t ;ı; ' • • •
�f �. '5�\ ��; J Ju -d\i j '-'. \ '-1. ..l.:--- � \ � O"
- ı!. '!. '° ı:r ' '!.
, t;l , (_ . • .
., '-'. \ f- ti f- , ... ,,, ...
26. La.hid, kabrin içinden kıbleye doğru olan tarafında ölünün sığabileceği kadar yanlama
sına oyulan çukurdur. Fakihler kabrin lahidli ve lahidsiz yapılabileceğinde ittifak et
mişlerdir.
K1TABU'L-CENA1z 147
J .J'> \ . � j (.)'. \-w � • JJ J .U- \ ,_r',,,, U:z.J .J'. \ .(.,.» J \ "\A - °'"
• .. ,. ,,,.., ı� t\ ,, •" .. ( )
.u.,, ,T� >•,j J,/ . ,.. ,,..,• t • ,. f:,ıı:,
.,,. . -·
"'
)�\
.
,,f
,, . ,,,
• >• f_-;:::, ı •tiı ., >• � ,,,.A
.
.t... >• ,.... ,:;;.,.
( .,,.;�\k)\U., \ �:\JJ �)-�/1--\ ıJ_ JJ; '-f.. .J.> -�• - J �\ �....b- .J.. .,,. ı. f-:_";:"" J_ ıJJ..; � ..\.,-J !
::; I'. ... • �f, .......
:S
ı
_.
f;{ı_ \::J (:'. U'"; J(; .'J� :f: . � Of�İ ! ( ;;J�_;. ;:ı:;! � _;) .'J� �ı�Jı � Ç İ �İ
. ... : ,..Jli(_/( . ,..c.S,_..,_;
· ,...:....-5"' , ... !:?.�
.....
..
... f::f,.,�. �,\
"1 ...•:, ..... ,,.. ...J?.
f{(. • _.l:.1-'�ı.., '!,,: . .,.ı.r;J,.1; . ...rJtı\ ··t
..J' �) •,,.
1 : •-::_ f,,. .lıll,._ l. \ 'l
J.J 1' ,,.
ı.ı_,--:.,,,,-.\ ...,. 1.t.. � � LJ.,-)
27. Bu kadifeyi oraya Ras1llullah'ın hizmetclsi Şakran koymuştur. Kendisi Rasulullah (S)
dan sonra hiçbir kimsenin bu· kadifeyi giymesini istememiştir.
Şafii ve diğer alimler kabir içine ölünün altına kadife, mıdrabe, yanaklık ve bu
nun benzeri şeyleri koymayı kerahat saymışlardır. Cumhur bu hadis hakkında şöyle
cevib verdi:
Şakran bu fiili ya�makta yalnız kalmı§tır. Sktıabilerden hiç kimse ona muvafakat
etmemişler ve bunu bilmem�erdir. Şakran da ancak Peygarnbe'r'den sonra bunu kim
senin giymesini iste�ediği için yapmıştır. Zira Peygamber onu giyer. altına yayardı.
Bunun için ŞakrAn'm gönlü Peygamber'den sonra bunu kimsenin tebdil etmesini hoş.
görememiştir. Diğerleri. de zaten kendisine mUhilefet etmişlerdir (Nevevi).
148 SAH!ltı.! MUSLIM
\
(31) KABRİN YERLE B�R YAPILMASI:NI EMİR BABI
' . .
. ' '
--
J.J.
'j\ lS' .. • ... .., ) <S - f J... � ,
.. .
(;=11,J:.J�j
.
... . • C
�l f::"j_;_: �� ( d::_\� ;,_� .lai.Ulj) �\� J. 'iJ. j �\ �; � \JJ� d»J ( ... )- '.'
,.,' ·. } 1 J
� , • ., ..- • . ,,, _:
., - •
�: � J-"
> •.,. .,.
l- • ,,,, • \ \ ·>'
\' f J• J � .,, ..
. ' .. W '�"''
.,
• �� J
. - .,. . ı
,\�:! (.S-! l> � � U_y) � ..\.AJ -� J. �ld
.,.
·•,.,.
' . t \..a..:! .._.. \ . .! 1'.
, ...... Jl •·�>.•1.-
\..a..� ıJ ..,A
.J ;"'°;) . LJ:4...., ! (.J�•>
•- >.ı.J• >1•·> .-AU(\;)
.,.
30. · Alimler şöyle dediler : BeydA'nın oiulları üç kardeştir : Sehl, Süheyl ve Safvln. Bun
ların ·anaları Beydi'dır. BeydA'�m ismi De'd'dır. Beyda onun vasfıdır. Bu oiulİann
babaları Vehbu'bnu Rabia el-Kuraşi'dir. Suheyl ilk muslim�nlardandır. Evveıa Habe�
pstan'a, sonra Medine'ye hicret etmiştir. Medhıe'de ve diğer ğazvelerde hAzır bulun�
muştur. Hicretin 9. cu yılında vefat etmiş ve cenaze namazını bizzat �t1lullah kıldır-
mıştır (Nevevt>. . .
KtTABU'L-CENAlZ 153
· v,J �_;.. rJ J'.:ı j9� r)U' : Ju. .�ıı J·ı (� �IJİ � "'8'�� •J.� J.' .:r
.4).,ı.-'J ,.s:; �'.L!.J'
..:_ Ebu Hureyre (R) den : Peygamber ($) mezarlija gelib şöyle dedi : «Selim . sİ%jere,
· ey mu'minler kavminin yurdunda bulunanlar! Biz de -inşiallah muhakkak -size ulqa
cağız. <Muslim, Ahmed, Eb11 Davud ve Nesai).
154 SAHİH-! MUSLtM
...
.J\i .
... '
4..1�·�\:JI ... �� ....
...
,.
... '�'.J._?�J �;1�... '�.\ , . �:(:....�\ 01;\., ....... ...Jli,_ (}
'J� . ..
:,,...\ı_ .� ı,,,... .(... J... . -� "'� ,�
�"....... k .. ,�4..�\i
.... f:- . ��.,� ,( .•. f.- • 13. (f.-;
.l4,..\t .,�. "-'.;- • ,,... ...<-e-ıJ"
. . (.'\ 't
c..r-� • �"'l-' ,� »
.
... •• ,,. ?... • ... .. ..... ,, ........
, ,.,,, , ,.,,,,
....... ,, ... ' ( .... . ... .-...
• , --!.>-�-: ; � \ �-� J.... .,,,,�.,,,, J \ � \ ı.:..A �• . �.u; .u � \ �.:ı; j . cl L.� � j ..u .i c!l:h.
�,t,� ,::J�.. : ��
lıı.>' .,,,,.,,- ...... , ; . .. � .. ,,. ..
yanına koydu. !zarının bir tarafını döşeğinin üzerine yayıb uzandı. Ancak
benim uyuduğumu zannedinceye kadar eylendi. Muteakiben yavaşca rida
sını aldı. Yine yavaşc� ayakkabılarını giydi ve kapıyı açıp çıktı. Sonra
yavaşca kapıyı kapattı. Ben de elbisemi başımdan· geçirib büründüm,
izarıını da· giyindim, sonra arkasu�dan gittim. Nihayet Peygamber Baki'
mezarlığına vardı, ayakta durdu ve duruşunu uzattı. Sonra üç defa ellerini
kaldırdı. Sonra gerisin geri hareket etti. Ben de dönüb geriye hareket et
tim. P sür'atli yürüdü, ben de sür'atle yürüdüm. O sekeı:ek yürüdü, ·ben
de seke seke yürüdüm. O koştu, ben de koştum. Neticede ben onun önü
ne geçtim ve eve girdim. Ben yatar .yatmaz o da eve girdi ve:
- Ya Aişe! Neyin var? Nefesin heyecanlanmış, buyurdu. Ben:
- Bir şey yok, dedim.
- Vallahi ne bana ha�r verirsin, yahut da Latifu'l-Habir olan Allah
bana habe.r verir, b�yurdu. -Ben :
-. Ya Rasulallah! Babam anam sana feda olsun! dedim ve olam ken
disine haber verdim.
- Önümde gördüğüm insan karaltısı sen miydin? dedi.
- Evet, dedim. Bunun üzerine beni göğsümden bir defa itti ·ve bu
dürtüş beni sarstı, sonra :
� (Nevbetini . başkasına tahsis etmek sur�tiyle) Allah ve Rastllunun
sana zulum edeceğini mi sandın? dedi. .Aişe :
- İnsanlar her neyi gizlerse Allah onu bilir, evet dedi. Rasulullah:
- Beni gördüğün sırada Cibril bana gelib nida .etti. Ben de. onu
senden gizliyerek icabet ettim ve onu senden · gizledim. Ve zaten o, sen
elbiseni çıkarmış olduğun halde senin yanına� girecek değildi. Ve ben de
,senin uyuduğunu zannederek seni uyandırmak istemedim. Koıtkacağından
da endişe ettim. Cibril :
- Muhakkak Rabbın sana Baki' ehline gidip onlar için istiğfar et
meni emrediyor, dedi. Ben :
- Ya Rastilallah! Onlar için nasıl söyleyeyim? diye sordum. Buyur
du ki : Şöyle de :
«Es-SELAHU ALA EHLİ'd-DİYAR MİNE�-MU'MiNtN VE'�MUSLİ
MtN. VE· YERHAMU'LLAHU'L-MUSTAKDiMtNE MİNNA · VE'L-MUS
TA'HİRIN. VE İNNA, tNşAALL.AHU, BİKlİM LE LA�tKONE.
== Mu'minler ve muslimanlar diyarının ahalisine selam! Allah bizden ev
vel ölenlerle bizden sonra öleceklere rahmet
· ·
eylesin! Ve bi� de inşaallah,
sizlere muhakkak kavuşacağız» • 32
156 SAH!H-t MUSL!M
�\ :½; 0: 'l.</. 0�: \/� . -·�? � �•jJ ;.:�•� <J.- İ �- �, }\ l.:;jp (,vo)- \ � t .,.
•
' ... J . ı r - � .. . ö
� �\J,?J �l<: ;Jt; � �!, ı 0�, ;�}. � �t:;ı� 0� "f:;. �Dl�::;,��:; f-'11
,,
t
f• ,, . ,,.
'.
.. ::.c_:.ıı fi 'J �:i:Jı, < .f_- � i �:ı::,3 �) J)c ��� �IG'. ı}i.i·ı J1 ı;.; ,;1�::r�
\
, •Jı ,ı:. � 1 , t:u . ��,:; v.ı/;jı :...:..r- , l�, ;):. r:i:.ıı , < p..iJ:,,: �j > ı ·p.
. �f.iı J (:1'.11 �f:.i. �.,4-:if 'f-1
104 - (975) ......... : Bureyde oğlu Suleyman, babasından:
Şöyle
demiştir: Rasulullah (S), kabirlere çıktıkları zaman onlara· (şu duayı)
öğretir idi de onlardan biri (Ebu Bekr'in rivayetinde) : Es-SELAMU ALA
. EHLİ'd-DİY.A.R (= ·yurdlar ahalisine selam)! (Züheyr'in rivayetinde ise):
Es-SELAMU ALEYKUM EHLE'd-DİYAR; MİNE'L:.MU'MİN1N VE'L
MUSLİMİN. VE İNN.A, İNŞ.AALLAHU, LE-L_AH1K0N. ES'ELU'LLAHE
LENA VE LEKUM el-AFiY�TE =
Ey mu'minler ve muslimanlar cij�a
rının ahalisi! Selam sizlere! Ve inşaallah bizler de muhakkak (sizlerE:).
ulaşacağız. Alla�'dan 'bize ve size 'afiyet dilerim:> derdi 33 •
.,�) j .,�� J �) /' "."' f-,! � J)ı �-�I .,J�I �� (t'\)
} .,.,
.=
�- ;;r/; 6"� y� ( �.. .lüll\j)
,,.,,. } •illi
:y·;, '-'. .>..J.J �_,. \ � c;t:. L:;jp (,v,)- , • o .
J'c J• Jı;,> ,, >• ,. ,,. ,.
$ �' ���) D�. : J� � ;;_:; �\• �. •, j• }'- J.:\ ::,� (�er�,�) :..,_j·:; �:��
• �.,. ,. "• . � ,
.... ., ,,,., .,, ,, ... ,, .,, ....
'-! ..,.{t �of!� �'
., ,,.,,. t • ,., \ .,,,
. . . . « � ı.:,�� l.fl. ;JJ' ı.>\ .-.:;��-'-'. ı,;).) � ı.>\ u.J �>t..,,
(36) PEYGAMBER (S) İN, ANNESİNİN KABRİNİ ziYAıu�;T ETMEK
HUSCSUNDA AZİZ VE CELiL OLAN ALLAH'DAN İZİN İSTEMESİ
BABI
.= İbn Abbas ClU dan, ıöyle deini§tir : Rasdlullah (S) Medine kabirlerine
· ulrad� ve
·onlara yönellb. ıöyle dedi: ·. . .
«SelA.m l!lizlere! Ey bu kabirlerde yatanlar! Allah bizlere ve sizlere maifiret ey
lesin. Sizler bizim seldimiz (yani bizden evvel ölenlerimiz), biz de_ izinizden celenleriz•
(Tirmizf).
33. Buradaki mu'min ile muslim lafızlan ayni ma'nayadır. Birinin diieri Ozerlne atıf edil
mesi lafızlarının ayrı ayrı olmasındandır. Bu tıpkı Allan Teala'nm ·şu kavlindeki gibidir: .
y u_ �_;ıı� � j\( .._,,.
'
tzin istedim de bana izin vermedi. Kabrini ziyaret etmek için Rabbımdan
izin istedim bana izin verdi• ..
J �.tf�--- -- ... ,, •. ı .,,·-:-t::_,. ,··.:,, ....... , .. ,,. • .. ı•., . . .... , • ... , .• 'ı(..:: , . ....
• ... �� . ...,,J )JJ \ '"'' '-! ı4.:i., ... j · � '-'., f
--
..f.. '4' .;,;.:-\ �, � cJ.J � �\:-t , uw . :J .r
..... ...J·, ,:-,- �-: ,�t(
• C u_, ✓ � �}' . ...);:.;,'
. J)Jjl
, >.
--.
12 - K i T .A B U ' z - Z E K A T
1. Bu hadisdeki ölçüler:
a. Evıuk, veık'ın cemidir. Vm, aslında birıeyi toplayıb yüklenmek ma'nhmadır.
Ve'l-leı,li ve ma veıeka •. (: O geceııe ı,e onun - ıineain.de- curleyib topladığı ıe111e1'e .•
an.douun... )• Cel-İnşikak: 17) Ayeünde de bu ma'nAya gelmektedir.
Bir -uesk Peypmber'in Sa.'ı denilen altımı ıd'lık bir ölçüdür. Ebu Ubeyd Kasım
ibn Sellim, bu 60 �• ölçüye mühürlenmiş sl' ma'nasına c$a'u Maht*m• denildiğini haber
veriyor ki bu isim bu ölçüye emirler tarafından damgalanmıı olmasından dolayı veril
miştir (Umedutu'l•Kari: IV, 286; Neylu'l·Evıdr: IV, 26).
Deve, katır, merkeb yüküne de ve•k denilmiştir. Bir. si', 1040 dirhem ayarındaki
ölçeğe dendiğine göre 5 vesk 1000 kilo eder: 5 vesk X 60 si' =800 sa' X 1040 dirhem
= 312000 + 312 = 1000 kilo. Bu ölçekle hurma ,üziim, hububat gibi mahsuller ö�lür.
b. Evıık veya evaki, ııkı111ıenin cem'idir. Ukiyye, ,eriat dilinde 40 dirhemdir. Bir
ukiyyenin 40 dirhem olduğunda muhaddislerin, fakihlerin ve lugat imamlarının ittifak-
160. SAHlH-t MU8LtM
·"· J ()
,..JI- "'"' \' >
�ı: ,=t
(#il • ,,,,, ..... ,,,,, - • -
.,. • .. •,ıl-.. l , ,.. "\ E J • • .. • ,.. • ' ':'. 1' ,.. J • J .. \.. > ·
c..r-�' = J.,-�-<->3.u:' :.��- �, ı.::..,.-r: i1. •;,
J. .. ' ... J J. ' :; • \J "'
» � �\'J.,-J J\i \i � •;, � .\»_�;
., .... ,,, .,.. . ı
((:., �;��
.,,. JIJ\ı v-.i"'
.,.,,,,,..j_p'�'
, ... ��\
. j. ;.,..ı.�
, ...... ;_,J;
• .,,. c,r.i- .,,. ,. ��
..... ,,,,.c.r�l _.,.,,, J-J\
...... j. �� ,. �j.. ,.,,,,.�vJ},,,;
.,, ,.,,
;J�
,, - "
� ...
ları vardır. Bu ukıyye Hicaz halkının ukiyyesidir. Her yerin bir ukiyyesi vardır ve
bunlar birbirinden farklıdır. Bazı yerl_erde 7 miakale, bazı yerlerde 9 miskale bir ukiyye
demişlerdir. Fakat heryerde nisaba mikyas olan ukiyye şer'an muteber olan ukıyye 40
dirhemdir.
c. Zcvd, üç ile onbeş. yaş arasındaki deveye denir, e.ıvad ıeklinde cemilenir.
Kadı İyad: Peyıamber zamanında ukiyyenin, dirhemin mechul olmuı sahllı ol
maz. Peypmber, zekltı ve zekat sayılarını bunlarla v&cib kılmakta idi. Sonra a� ve
rişler,· akidler, nikahlar da bununla vuklia ·eelmekte idi. Nitekim bunlar sahlh hadü
lerde slbit obnU!tur, der. Abdurrahmb ibn Slbit ru bilgiyi rivAyet etti:
Kureyş'in cahiliyette birtakım ölçüleri vardı. İslam gelince Muslimanlar bunlan
-olduju ıibi kabCil etti ki sunlardır:
F: 11
162 SAHIH-1 MUSlJM
L., _µi �;... j\( ,ı ..:.,r.-ı!\J ..\c-)1.:,..L., \c:' : J'l � ..5. :llj\ 'l---r� �;�) ;,.r 0. 1 ,y:-
ı
.,..:.-H '--,A..; �ı � J
= İbn Umer (R) den: Peygamber (S) şöyle buyurdu: «Yağmur'un ve pınarın suladığı
yahud da (diplerine su salınmadıiı halde) nehir ve pınar sularından· ağaç ve bitkile
rin uzaktan ince kökleriyle emib kendi kendine sulanarak yetiştirilen toprak mahsfille�
rinden tam onda bir nisbetinde vergi vardır� Hayvan kullanılmak suretiyle çıkanlıb
sulanılarak yetiştirilen mahsullerde ise yirmide bir nisbetinde (zekat) vergisi vardir».
<Buhari: Zekat, el-uır fima ııuska min mai's-semai ve bi'l-mai'l�caT1).
ıdTABU'z-ZIKAT 163
-)J •.r! J �I � İ�_;.JJ � (T)
-;-
3. Halid, malik olduğu atını, zırhlarını ve diler harb levA.zımını Allah yolunda cihada
vakf ve tahsis etmiJti. Zekltın sekiz ka1tmı masrıf kısmından cfl seblli'l-llAh» mucahid
ler sınıfına dihildi. Cihad levlzınu zekitclan mulf idi. Bu sebeple Peyaaınber Hilid'den
zekat istenmesini zulum saym�ır.
4. ZekAt vermek AbbAs üzerine vAcib bir haktı. O, bu borcunu zamanından evvel edl et
nuıür. Kerem olarak bir misli de fazlasıyle vermiştir. Yani ben onun zeJd.tuu iki yıllık
olarak peşinen aldım demek istenmiştir. Yahut da: Abbas'ın zekltmı bir misli fazla
sıyle ben denıhde ediyorum buyurmu� oluyor.
KtTABU'ı-nKAT 165
ı--
kek, dişi her bir insanı üzerine hurmadan bir sa' yahut arpadan bir sa'
olarak farz kıldı.
. .
� ,. • ., ,. • .. • ..
(.J_ �-� V,JP J
.,,,_,
I • � .., ( )
... -
..
'f
:���0� \►-�\'""'J• ıI, J•,-, •.x \-\--
... ...... '�]' _., ...... t ...... ,.,. ,., ·l\l�, ,,, ,, .... ,l
:. 1 j )r;�lj '�-½-ı\J �I� �\..A.,t;..; .l.,.:, � � O") :f,,)"'
,., •i ':1 �,
-► ""',ıJ.
- ,;,.. - ....
° = ✓► ,.
� �\�: 0c
•ı:.r- 'C
-- - ·-- - .
5. Buradaki ölçekler :
Sa' : , mildd buğday alan bir ölçek ismidir ki İslami hükümler bunun üzerine
cereyan eder ve muslimanlann dini muimeleleri bunun üzerine ·tedAvül eder.
Rıtl : 12 ukiyye vezninin mi'yarıdır. Her ukiyye 40 dirhemdir. Rıtl, iki çeşittir :
Biri Şam rıilıdır ki bu 480 dirhem olur. Diğeri BağdAd rıtlıdır ki bu 120 .1/4 dirhemdir.
Müdd: 2 ntl şey sığan· bir ölçek ismidir. Bir görüşe göre bir rıtl ile üçde bir rıtl
mikdarı nesne sığan ölçekdir. Diğer bir görüşe göre : Orta cüssede olan bir kimsenin
iki avcunun dolusu mikdanndan ibarettir (Kamm tercemeri ilgili maddeler). Tafsilat
için Tecrid Tercemeri V, 499-501 sahifelere bak.
KlTABU'ı-zı:KAT 167
minber üzerinde halka söz söyledi. Onun insanlara söylediği sözler ara
sında: «Ben iki müdd Şam buğdayının bir sa' hurmaya denk olacağını
zannediyorum» demesi de vardı. Bundan sonra halle bu sözle amel ettiler.
EbO. Said : Bana gelince, çıkarmakta olduğum mikdarı yaşadığım
müddetce ebediyyen çıkarmakta devam ederim, dedi.
. ��Hj,
, , ·"'
;::ıı.,, ,lıi�\
.,,,
= -'-'(:�\ ,-:.�•-ji 0·.,,. �k�İ\
,
ö� 3 � ;.;. ls-
�,
, ,
20 - ( ) . . ...... . : Ebu Said Hudri (R) şöyle dedi :
Biz fıtır zekatını üç sınıf eşy�dan: Ekıt denen yoğurt kurusundan,
hurmadan ve arpadan çıkarır dururduk.
Mulviye, yarım sa' buğdayı bir sa' hurmaya denk kılınca Ebft Said
buna i'ıiraz edib şöyle dedi: Ben fıtır zekatı için Rasulullah (S) zama
mnda çıkarmakta olduğum şeylerden başkasını çıkarmam. Muhakkak bir
sa' hurma, yahut bir sa' kuru üzüm yahut bir sa' arpa yahut bir sa' elot
çıkarırım 8•
6. Tahavi ve Ebıl Davıld'un bir rivayetine göre İbnu Umer : Arpa ile hurmanın fıtır sa
dakasını Peygamber'den rivayet ettikden sonra: cUmer zamanında Medine'de buğday
çoğalıb da buğdaydan da fıtra verilmeye luzum görünce halk (yani sahibiler) buğdayın
iki müddünü (yani yarım sa'ını) diğer erzikın bir sa'ına muadil addettiler• demiştir.
İbn Abbas : Rasfilullah (S) m Mekke dahilinde bir münadiye «Küçük, büyük, er
kek, kadın, hür, köle, şehirli, bedevi her musliman üzerine buğdaydan iki rnüdd, arpa.
ve hurmadan bir sa' fıtra sadakası vermesi vacib bir hakdır• diye i'lan etmesini emret
tiğini bildirmiştir (Hakim : Müstedrek).
KlTABU'z .. ZEKAT 169
170 SAH1H-1 MUSLİM
7. r•ı:- ;L'j ��- ,.,_ --:1' �ı � t�� •ll�j 1,-"_,.u;.,_ 'J, �ı, �.Ali c.JJ� J:_J�
�·J�.(� i->� ı,;_,..ü �:,;'} (�L. '""· c>";J,.l.J �,:�, �4- lr: �,(..:;
: ...Altunu ı,e aümüıü 111ğıb ı,e biriktiTib de onlan Allah ı,olunda MTcamıı,anlar, iıte
bunlara pek acıklı bir azabı mıı.ıtula! O gün bunlar, Üzerlerinde (ı,akılacak) cehe1ıtıem
ııte§inin içinde kızdınlacak da. o kim.selerin cdınlan, böğü1'le,-i 1'e' sırtlan bunltırla dağ
lanacak. lıte bu, nefiıleriniz için toplaı,ıb �kladıklanmz! Artık ıcıklcİı,ıb utifcilik etti
ğiniz bu nemeleri tadın! (denilecek)» (et-Tevbe: 34-35).
8, · Hcıcc: 47 iJe· es-Secde: 5 ci ayetleri de:· «MlKDARI SİZİN SAYDIKLARlNIZDAN BİN
SENE EDER BİR GtlN... » ifadesi ile bu mikdarı hatırlatır.
KlTABU'z-ZEKAT 171
cektir. Bu sürünün baş tarafı onun üzerinden geçtiğinde sonu tekrar geri
döndürülür. Bu azab da MİKDARI ELLİ BİN SENE SÜREN BİR GÜN
DE, kullar arasındaki bütün haklar ödeninceye kadar devam eder. So
nunda ya cennet veya cehenneme doğru olmak üzere o kula yolu göste
rilir.
· - Ya Rasulallah! Zekatı verilmemiş atlar ne olacak? denildi. 'Buyur
du ki:
- Atlar üç kısımdır·: At bazı kimseler için bir günah, bazısı için
ihtiyacına bir perde, bazısı için de sırf hayır ve sevabdır.
At, kendisi için vebal olana gelince o, atını gösteriş için, öğünmek
için, islam halkına düş�anlık için bağlar. İşte bu at o kimse için büyük
bir vebaldir. ·
At keneli ihtiyacı için bir perde olan kimseye gelince o, atını Allah
yolunda bağlar, sonra da gerek hayvanların sırtındalci Allah hakkını
- cihad için binmek, bindirmek-.· gerek muayyen bir Allah hakkı olan
zekatı unutmaz. İşte bu da o kimse için perdedir.
At, kendisine hayır ve sevab olan kimseye gelince o, atını müsliman
lar lehine Allah yolunda - cihad maksadıyle - bağlamıştır. Atı da bol
otlu geniş· bir sahada veya çayırda beslenirse atın bu bol otl� sahadan
veya çayırdan yediği herbir şeyin sayısınca sahibi için muhakkak birçok
haseneler (güzellikler, iyilikler) yazılır. Atın gübrel�ri. ve beyilleri sayı
sınca da sahibi için haseneler yazılır. Hele bir de· atın ipi kopsa da
şahlanarak bir veya iki' yüksek yere - yahut bir veya iki mil mesafeye -
kadar raks edib neşat ile koşsa, yerde tırnaklarının bıraktığı izleti ve
gübreleri sayısınca Allah sahibi lehine haseneler yazar. Bir de hayvan
- bu a�ada- bir nehre uğrayıb da ondan içerse, sahibi sulamak isteme
miş olsa bile Allah o kimse için atının içtiği su (katresi) sayısınca hase
neler yazacaktır.
- Ya Rasulaİlah! Eşekler (deki hüküm) nasıldır?· denildi. Rasulul-
lah:
- Eşekler· hakkında bana bir şey indirilmiş değildir. Ancak bana
her hükmü cami, nadir bfr vecize olan şu : «FE MEN YA'MEL MİSKALE
ZERRATİN HAYREN YERAH VE MEN .YA'MEL MİSKALE ZERRA
TİN ŞERHAN YERAH : Her kim zerre mikdan bir hayır işlerse onu gö..
recek. Her kim de zerre ınikdan bir şer işlerse onu görecek• (Zilzal: 7-8)
aye�leri indirilmiştir buyurdu 9•
9. Sahabllerin sualinde eşeğin de atlar hükmünde olub olmadığı sorulmuştu. Bu suale ayet
ile şöyle cevAb verilmiş oluyor : Merkeb de hayır için bağlanırsa şüphesiz sahibi hayır
ile mükafatlanır, ecir ve sevaba nail olur, Şer için bağlanır sa şer ile cezalanır, sahibi
azaba rnustahik olur.
Hattabi bu iki ayetiı:ı suale uygunlu.ğunu şöyle takrir ediyor: Peygamber'den ·ehli
eşeğin zekatı sorulmuştu da o bu iki ayetle cevab vermiştir. Çünkü bu ayetlerden bi-
172 SAHIH-1 MUSLlM
rincisi en büyüğünden zerre nı.idli küçülüne kadar her nevi tiatın haı,ır olduiunu
ifade etmekde, ikincisi de mukabilinde her nevi ma'siyetin fff oldujunu bildirmektedir.
Bir derecede ki, ne o tiatuı ne de o ma'siyetin ferdleri ve nevileri ta'dAd ve beyan edi
lebilmekden uzaktır. Ve k:AinAt olaylarının arka arkaya eelmeleri nisbetinde çoktur. Bi
naenaleyh bu tAat ve ma'siyetin hepsi her hayır ve ma'rMa şamil olan ha•edt, ve mu
kabili •eııı,iat hükmünde cem• edilerek sahabllere cevaben: Her muhsin ihsanını, her
günahklr da isAetini kıyAmet günilnde görecektir, buyurmuş oluyor.
K1TABU'z-ZEKAT 173
, ;\:..-Y'
(• • --: ı...
l� :.
• ...,. • ... � .... .. .::
c ��- ôc ( <.S�JJ l );ı �-�)
. ..
!-;.�'-½�
...•,,,( ._, ... ,, l, ....,
c.� � � ;:";- '-'_4�
•
.l:}Jp J (...)
. ���'�c:,
ı
...,� !J';l , J... r\ı_ •. ..,l
....> L:,· �!.,\J ..,- v-�, ..J. --t,-.
ı...ı l9 • ,u,.rı.
•...
4.J ?
! u - . --••J,_
..l� �•- : J\ı
.
!-- ..J'..r
j ,,,. \ J
•--�,
..
.,, ...u.
.. ...\i J...
�ı;.
.,, ,, .,,. .... ..
JI
,
lara Ariyet olarak vermek, erkek develeri ihtiyacı olanlar.a tohumluk için
Ariyet vermek. İhtiyac sahihlerinin südünden, çalışmasından ve diğer şey
lerinden faydalanmaları için muayyen bir süre bu hayvanları onlara
emaneten vermek ve sırtlarına Allah yolunda yük veya mucahid yükle
mektirı.. buyurdu.
F: 12
178 SAHIH-1 MUSLİM
cimrilik yapageldiğiri malındır > denilecektir 11• Mal sahibi artık ondan
kurtuluş olmadığını görünce elini onun ağzına sokacak, yılan da o eli, iri
erkek devenin yiyişi gibi yiyecektir» buyurdu 12.
11,
-
;..l:JJır -". (,. 1):t_L. j_,; � ı-J .,r:. J! � 1-'?" ,_. �.;.; ,y �l("Vı L:_ Jj�_ c.1_..il,��. 'J J
; Allah'ın fa.zlından kendilerine verdiğini (sarf ve infakda) cimrilik edenler. zinhar bu
nun, kendileri için bir hayır olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu, onlaT için bir §erdir. On
ların cimrilik ettikleri ıe11 kıyam et günü boyunlanna dolanılacaktır. Gökle-rin ve yerin
mirası Allah'ındıT. Allah ne yaparsanız haberdardır- (Alu Imran: 180).
12. Burada Ebft Bekr'in Enes ibn Malik'e yazdığı ve zekat mikdarlarını beyan eden meşhur
mektubun tercemelerini vermek çok uygun' olacaktır :
Enes ibn Malik Ebu Bekr'in kendisini Bahreyn'e (zekat amili olarak) gönderir
ken şu mekttlbu yazdığını haber vermiştir:
•Bismillahirrahmanir-rahim. Sana verilen şu mektub, Allah'ın, kendi Rasulune e�
rettiği ve Rasftlullahın da muslimanlar üzerine takdir ve ta'yin buyurduğu zekat ari
zası (nın hükümlerini ihtiva eden bir nüsha) dır. Herhangi bir muslimandan bu itabda
bildirilen mikdar üzere zekat istenirse, o musliman bu zekatını versin. Bundan f
nilirse (ziyadeyi) ·vermesin.
Deveden 24 tanesinde ve bundan aşağısında koyun olarak <vacib olan zekat) her
5 devede bir koyundur. Deve sayısı:
25 e erişince, 35 e kadar bir bintu mehad,
36 ya erişince, 45 e kadar bir ·bintu lebun,
46 ya erişince, 60 a kadar bir boğur basacak bir hıkka,
61 e erişince, 75 e kadar bir cezea,
76 ya erışınce, 90 a kadar iki bintu lebun,
91 e erişince, 120 ye kadar boğur basacak iki hıkka zekat vermek vacib olur.
Deve sayısı 120 den fazla olunca her 40 devede bir Bint Lebun, ve her 50 devecJe
bir Hıkka zekat vardır. Herkim .f deveden fazla hayvana malik olmazsa, bu ıajkdarda
sadaka yokdur. Meğer ki deve sahibi (gönüllü olarak) vere. Deve sayısı 5 e baliğ olunca
da bir koyun zekat vermek vacib olur.
Senenin birçok günleri yaylakda güdülen koyunun zekatı, 40 koyun olunca 120 ye
kadar bir koyundur. 120 den ziya.dede 200 e kadar 2 �oyundur. Koyun 200 ü geçerse, 300 e
kadar 3 koyundur. 300 ü geçince her yüz koyunda bir koywı vacib olur. Bir kimsenin
de yayılır koyunu 40 dan bir koyun noksan olursa bu noksan koyunda zekat yokdur.
Meğer ki koyun sahibi (nafile olarak) vermek dileye.
(200 dirhem) giµnüşte de onda bi,-in diYrtde biri mikdarı (yani kırkda bir nisbe
.tinde) zekat vacibdir. Gümüş mikdarı 190 dirhem olursa, bun4a da zekat yokdur. Me
ğer ki gümüş sahibi (tatavvu' olarak) vermek istesin• (Buharı: Zekat, .zekcitu'l-ğanem).
Mekt1lbun ikinci kısmı :
Enes ibn Malik EbO. Bekr'in, kendisine, Allah'ın ve Rastllunun ernrettiji sadaka
farizasını (n mikdarmı) §Öyle yazdığını rivayet e�tir:
•Kim ki malik olduğu deve adedi bir cezealık zekat nisabına erişir de develeri
a rasında cezea bulunmayıb hıkka bulunuyorsa o kimseden (zekat tahsildarı tarafından)
hıkka kabul edilir. Mal sahibi bu hıkka ile birlikte (noksanı telifi için) iki koyun
vermek kendisine kolay gelir ise ya iki koyun verir yahut da on dirhem (gümilf) verir.
Bir kimsenin mAlik olduğu devesi bir hıkka zekat nisabına erişir de, develeri arasında
hıkka bulunmayıb cezea bulunursa (zekat me'm-0.ru tarafından) o kimseden cezea kabul
edilir. Ve zekat me'muru bu cezeayı almakla birlikte mal sahibine yirmi dirhem yahut
iki koyun verir. Kim ki malik olduğu devesi bir hıkka zekat nisabına ulaşır da onun
yanında yalnız Bint Lebun bulunursa, (zekat tahsildarı tarafından) o kimseden Bintu
Lebun kabul edilir ve mM sahibi ya iki koyun yahut yirmi dirhem daha verir. Yine bir
kimsenin devesi bir Bintu Lebun zekat nisibına ulaşır da develeri içinde Hıkka bulu-
ldTA.et.rz-ZEKAT 179
Bintu Mahad Umdmiyetle bir yaşını doldurmuş. ikisine varmış dişi deve.
İbnu Mahad Bir yaşını doldurmuş ,ikisine basmış erkek deve.
Bintu Lebun .. İki yaşını doldurmuş, üçüne basmış dişi deve.
lbnu Lebun .İki yaşını doldurmuş. üçüne basmış erkek deve.
Hıkka Üç yaşını doldurmuş, dördüne basmış dişi deve.
Hıkk O'ç yaşını doldurmuşt dördüne basmış erkek deve.
Cezea Dört yaşını doldurmuş, beşine basın� dişi deve.
Cez' Dört yaşını doldurmuş, beşine basmış erkek deve.
EbQ. Ubeyd'in •Kitdbu'l-Emva.l•inde diğer yaşlardaki deve isimleri ile .. bu isim
lerle isimlendirme sebeplerine dair bileiler verilmiştir.
180 SAHtH-t MUSLtM
Bedevi 1lerden bazı kim�ler Rasftlullah (S) a gelib:
- Zekat topluyan me'mfiı:Iardan birtakımlan bize geliyor ve bizlere
zulum ediyorlar, dediler. Bunun üzerine Rasulullah:
- Z�katlarımzı topluyanlara (vacib olanı vermek, yµmuşak davran
mak ve kendilerine meşakkat vermemek suretiyle) hoşnud ediniz, bu-
yurdu. : ·
Cerir der ki: Bunu Rasulullah'dan işittiğimden beri benim yanımdan
çıkan her zekat memuru muhakkak benden razi olarak çıkıb gitmiştir.
( ) . . . .... . . : Buradaki üç tarik ravileri de Muhammedu'bnu Ebi
İsmail'den, bu isnad ile onun benzerini rivayet etttiler.
İ�.:,)t �>;. .JJ (Jı �;, � ıo:-� (A)
ı;f�:J 4-�fr .:.J J__t·'. \�� I�\ � �\ ��:� � » J\; � ��:ll �\ � ;t.} �I
• • ,, -
,, ,.. ,.. " $'
;;_�� �\ � ,
.:,_ı.;•ı.J,•..u--:ı }'}
... ..ı,) ) ,,
\..1\ "\
" , •
h e '"'\:. .,-e
oJ...4) \) •�.) ) !- , ) :...� 4:�
•
lık tarafında kiminle konuşuluyordu? Ben hiç kimsenin sana ( cevab ver
diğini de) bir şey getirdiğini de işitmedim, diye sordum. Buyurdu ki:
- Bu, Cibril'dir. Harre'nin yanında benim karşıma çıkıb: Ummeti
ne şunu müjdele:. Her__ kim Allah'a hiçbir şey o�tak kılmıyarak ölürse
muhakkak cennete girer, dedi. Ben: Ey Cibril! Hırsızlık yapsa da, zina
etse de mi? dedim. Evet, dedi. Ben yine : Hırsızlık yapsa da zina etse de
mi? dedim. Evet, dedi. Ben tekrar : .Hırsızlık yapsa da, zina etse de mi?
dedim. Evet, şarab içs_e de öyledir, dedi.
{� �'� Jı_,, Jııl �JLlı j �� (' . )
rtnin memesi ortasına konulur,- iki kürek kemiğinden çıkar. Kürek ke
mikleri üzerine konulur, memeleri ortasından dışarı çıkar. Böylece kürek
kcmik!eri ile memeleri arasında gider gelir, dedi. Bunun üzerine cemAat
başlarını önlerine indi'rdiler.. Bunlardan kimsenin onlara cevab ·verdiğini
�örmedim. Sonra o kimse geri dönüb gitti. Beiı de onun_ arkasından git-.
tim. Nihayet o bir direğin yanına oturdu. Ben:
- Bu· insanların, senin kendilerine söylediğin sözlerden hoşlanmadık
larını gördüm, dedim. Cevaben şunları söyledi :
. - Bunıar hiçbir şeyi akletmiyorlar. · Dostum Ebu'l-Kasım (S) . be�i'
çağırdı. Ben de ona icabet ettim. « Uhud'u görüyor musun?-. dedi. Ken
disinin bir ihtiyacı için beni oraya. göndereceğini zannederek üzerimden
güneşin kaybolmasına. ne kadar zaman kaldığına baktım ve ona : Uhud'u
görüyorum, dedim. Bunun üzerine : « Uhud dağı gibi altunum olub üç di
nar hariç bunun hepsini infak etmekliğim beni sevindirmez-. buyurdu.
Sonra bu insanlar dünya met�ına sür'atle koşuyorlar ve başka bir §ey
düşünmüyorlar! ·
Ahnef der ki: Ben ona seninle bu Kureyşli kardeşlerinin ·arasında ne
var ki, onların yanına. gelmiyor -ve onlardan birşey istemiyorsun? dedim.
- Rabbına yemin , ederim ki Allah'a ve Rasulune kavuşuncaya ka
dar ben on.tarda�: bir dünya metaı istemem, onlara dinden birşey de sor-
mam,· dedi 13•
., ,,. i . . , f" i • J
�::..\'I ,;,� c,S;d:Jı �·;1� �;:yı _; \ \)� . [.J:;; � 0�·� �� J °(. ..) -·t o
A
t:: �;_.
, . .
· t-:->t� � �,
• .... .... . .... •
�!,·\S:::11
Jt,
- (:J·: ı.;_,�_.../�J
) •
•��
� ,, ,, , • :_,; 0!
•'.: Y.,�\ :,.; • ,..,,.,a;�·, • ;,- .... (
J • • ,• ,.
. ,. ... .. - .. Jl·
� ;' �;ı
• • T.' ' •�· ...· . • ....,.,\;1;
·• ı\ , .l"_j ,'• " :::-----
�-1 : ı,;l,. o-·�•�\
"
• ..,,,
.,,. ,.' , •(9',J.&.\,"'':°
,,,,,. ' �
� - , •r.-
> ·
t· } ' • , ,
. .
1-
: \:,... 9 J,,,,,. ,1 , ,�dt
_,,._,,. \.,;.. ,,,, ,t:' ·:
, _.:ıı:.:., ıJ .)
A
" , . ,.A
J
a:► . • ,..Al (: ;.::
.
, (":
,, ., ,. - ,
' ., ,,. •
, , ., .. , .,, , ;. ""
'--' .... '"""" c...,; • . ' • ..., • '-1, • J "
. .
.,,, \ - � _,, ,.
�-·l-· , .....,. ,,,, ..,,
, J
.. ·' = • : - �·
....
� J .....\,;.,,\�•�- ..,_ ., .. : �ı-· 11 -· : J\; , �j>J'
. \
Jt .... ,.
1 . \ }
.,, ..... ,..... • .....
'·\! "ı I -LA ,:,r
� , .
\ 9- J4J
.. \........,ı'· , . . ,, .,, \' , .. , .... .... •,İl"- ... ,. ,, .......... ""•' ..
'-"'-:\-' u-:-: .t ,..
lS
• ,. \ '"' '- : · �..A! . �-A :
, � .
..... il_ �-=�. ı.)·t·!, ,,
,r:1::
.
.... J,-
o-\>: ü Y" k__, �-A � L)_J4� ,. : �Ü Jl; . � r,,i:� ,x
. "! ..u \!� \il '-= -
,.ı,,ıı
· �t .,,• ,_.ı .ti" ç_,.,,,,,..,,.,.,, ,
•V ,,,,,.•I".,,,,,. _.. ,,
. ""F ı,;,.ı :., ,Al \;., � t, ı,) lt' ·• .._: _,.
,..,,, ! \ .., -
. 35 -. ( ) : Ahnefu'bnu Kays dedi ki:
Kureyş'lilerden pir cemaat içinde bulunuyordum. Ebu Zerr: Mal bi
riktirenlere sırtlarından yapılıb · böğürlerinden çıkacak bir dağlamayı ve'
13. Ebu Zeq Öifari.'nin· görüşüne gör� aile nafakasından fazla mal biriktirmek haramdı.
Kendisi bu. yolda fetva verirdi. ŞAm'da Muaviye ona bu �kilde konuşmam� için tav
siyelerde bulundu ise de Ebft Zerr dinlemedi. Halkı bu kan!at · etrafında toplam.aya
muvaffak olacağ�dan _korktu da Hz: Osman'a şikayet edi� Medine'ye da'vet etıneılnl
istedi. �edine'ye geldikden sonra Rebeze köy\inde ikamet etmesi kendisine
·' ıöyleiıdi.
Usman devrinde Rebeze'de vefat etti.
Ebu Zerr'in bu mezhebi, İştirakiyy(tn mezhebi dem�kti. Halbuki azabı ıerektlren
186 SAHİH-! MUSLlM
kenı, zekatı verilmiyen maldan ibarettir. Zekltı verilen mal kenz de�di. Bu sureUe
mal toplamak ve tasarruf etmek ıüzel bir ifil. Ebf1 Zerr'in bu ihtililı :
pJ
) f,, :;; . }• >:; ... ,.
,.
ı
, :�
...�- , '\:,,
.,.("'"' .,U
�: • �
-�_f �
!. \J.,. J-)
,. .,. 0'-
• .,. ..... .,. .,. §.,. \ f_-;::..,.
Ö J",;A
..
Lf J..> ,....J �\,
\.l_": --ıı� .
,.. '-,)�
lA "'!,'•} �
��A • �• ' _,,,,,. �'
��A •
. ,.,. •
�\u_,-J J�: Jı,;_, - lr�
' .,. •t ., ' ;;;
-tlı� .., \ )t ,.. ,: ...-' ı• ... • •
'
J
J .,.
r..
r�
lij. «�i, ö Ail .ail: .oll�l»�
� ,,.J.,. .,._ • -� .. ,., ,. ,., .. .,. ...
�� u.J-; .,. � l;
. d;\'lj ı�II 0l;.. ..\.4 0Ji; 1 \,. \;\ . )rH j J;ul ıb \r¾� 'I . ö� �\ �- ,
• 1• ,, •
, "� .,, ., ,,,. . •. , ,,,. ,,• ç ,,,. • , ·',,,,.' .. • ,,. ,; ,, • � il ., , , ,,,. ,,,,,., •, ' ,. ,
.« ��:, �:;:. ��iı �;Vı !f;J ,Liı J �:;:, ;J&. « �i- � ı: � -r:ır
37 - ( ) ......... : Ma'meru'bnu Raşid, Vehbu'bnu Münebbih'in
kardeşi olan Hemmamu'bnu Münebbih'den tahdis etti. Hemn:ıam : Bu,
Ebu Hureyre'nin, Allah'ın Rasulunden bize söyledikleridir, dedi ve birçok
hadisler zikretti. Bunlardan biri şudur :
Ebu Hureyre dedi ki : Rasulullah (S) şöyle buyurdu : «Allah bana :
İnfak et ki, ben de sana infak edeyim buyurdu». Rasulullah dedi ki :
«Allah'ın sağ eli doludur. Onu hiçbir harcama eksitlmez. O, gece ve gün
düz daima akar>.
Yine Rasulullah dedi ki: «Allah'ın göğü ve yeri yarattığı günden be
ri infak ve in'am ettiği ni'metlerin mahiyetini bana bildirebilir misiniz?
Onun kerem ve inayet elindeki ni'metıerden hiçbir şey, eksilmemiştir.
Çünkü O'nun tahtı (hududsuz ni'met) derya (sı) üzerine kuru�uştur 14•
Diğer yedinde de tutub almak vardır. K§.h yükseltir, kah alçaltır».
14. Hadisin bu kısmı Hiid Suresinin yedinci iyetinin bir parçasını andırıyor : VE KANE
ARŞUHU ALE'L-MA' (: Onun «r,ı ,u üminde idi..)».
Bu da müteşAbih iyetlerden biridir. Burada türlt1 izahlar yapılmı§ olmakla beraber
hakikatını All.ah biliT demek en sllim yoldur.
«Fakirlere ver ki ben de sana vereyimı. kutsi hadisi Allah yolundakt sar.fların
kat kat artacağı ve daha ziy&de bereketleneceji birçok Ayetlerde ili.de edilmiştir. Bun
lardan harik.ul'ade beliğ ve yeciz olan ikisi §Unlardır:
•M.allannı Allah 11olunda. harcaı,anlan,a. Mli 11edi baıak bitiren ve her ba,akta
yüz da.ne bulunan bi1'tek tohumun M.?i gibidir.· Alla.h k�me dileT,e oncı kc:ıt kcı.t -verir.
Allah ihsanı bol olan, hakkı11le bilendir» (el-Bakara: 2e0).
•De ki : Hakikaten Rabbım, kullarından. kimi dilerıe onu,ı nzkıtı.ı geniflettr, (ki.mi
de dilerse) onunkini kııar. Ne sarfe4e,-seniz O, bunu,ı aniında,ı (dah� iyisini) halef
kılar. O, nzıklandıranlann en haı,ırluıdıT• (Sebe': 39).
188 SAH!H-t MUSLlM
9 995
- . ( ) ......... : Ebu Hureyre (R) d�di ki:
3
Rasulullah (S) şqyle buyurdu: «Allah yolunda sarf ettığin dinar var
dır, bir kölenin· hür:fiyete kavuşması yolunda sarf ettiğin dinar vardır,
bir miskine sadaka verdiğin dinar vardır, bir de kendi ailen içindeki ferd
lere sarf ettiğin dinar vardır. Bunların en büyük ecir ve sevablı olanı ev
halkı üzerine sarf ettiğin dinardır»:
KİTABU'z-ZEKAT 189
da ona: «Senin bundan başka bir malın var mı? diye sordu. O: Hayır,
dedi. Rasulullah köleyi ondan alıb: Bunu benden kim satın alır? dedi. Bu
sual üzerine Nuaym ibn Abdillah el-Adevi o köleyi sekiz yüz dirhem .mu
kabilinde satın aldı. Akabinde bu bedeli Rasulullah'a getirdi. Rasulullah
da bu parayı Uzre oğullarından olan o zata verdi ve şunları söyledi :
«Evvela kendinden başlayıb zati ve nefsi ihtiyacların ile vazifelerine sarf
et. Bir şey ;µ-tarsa bunu ev halkı için sarf et. .Ailenden bir şey artarsa
bunu da sana yakınlığı ve hısımlığı bulunanlara sarf eyle. Bunlardan bir
şey artarsa onu da şöyle şöyle sadaka yap». Bu son losmı derken; önün
deki, sağındaki ve solundaki ihtiyac sahiblerine_ diye işaret ediyordu.
( ) . ... . .... : Buradaki raviler, Cabir'in : Ensar'dan Ebu Mezkur de
nilen bir kimse, kölesinin, kendisi öldükden sonra azad ol b hurriyetine
malik olacağını söyledi. Bu köleye Yakub deniyordu, diy� rek yukarıki
Leys hadisi tarzında hadisin tamamını sevk ettiler.
el.r-' ı_,j& ,.YJ ,�_. ,.ı)tJ J..JJJ.JJ'.J {f./:.,)'J �_. j.,ı J' ;,i.,,.-4HJ ;ü:H Jjj_ "'=°� ( \ t)
Jt j
! t.ı.ı:. � i � �'� � ;_;:;:,.1;; �ı: 'J ::.i::; ,J� . �--� � � �dv.) - r,,
·--ı..Jr·'-:ı ... ,�� - .......... � ,,.•, ... ;c---' ... ... .... .,,,c::,..,., .,,,. ... ... . ... , ,-,
}:' __ ...,.,..\ �L; j. V���;\J�... � w1;., _\�_,.\�� :J.,41_�l.� �\ ci- ,..;\
3
--�f. , .... ,.
. -�� �: ,w � '-:'J"!?.J · � . _ �,ı u>ı.,,.....;... ı.>tı
•J ,l� .... � �ç.... ....• .......-.,.• ,ç....
j . �.n
, .......
ı..:.,.i j . u>.J'!..,
,; - ��A
...
t)
�")0� = ...�\:f�J_J4':�1�1=JCi;��ı�;.:,U1
. ....
�\ �lJ·�.Jf°� ,.,�-
,� ,,,ı} ..., ,.,. } \ fİ '
♦�
... • ,
•..:.l:..� ,�,J
'
, �
... �
... .. ... .,-) - r •••
... .,,.
�,�
' ... •
.,. ...
.,, • .,.
Lıı .... ; ... �� ., • ' . ...ü
..r .J ..l_;.J>:") ... ... �.
' ' ., .,,
:ca ' .,
.,,s
... .' ......
� !J ıf.J'!. u .,, .,.. \
,
.... a'lJr
...
· '
. �- :::::U t:: �:-�:. :u . t,):i -:.ıt:: ��•� . tı:J -:.ıt:: �•� ı t, • �ı . �;.:;, J�
.. ' . ., • ,,,,,. ;: ... ,,, ,,. • ı.
�<,;\!\ � (,t.4
- - -- , ,• � • ı ' • �
�ır �-f ; ,,.4.'.);1 �.. ��H, ;,, \� «
,, .,,,
0\ �;\ Jij
,.
45 - (1000)
' .
......... : Abdullahi'bnu Mes'ud'un karısı Zeyneb (R)
dedi ki: Rasulullah (S): ·«Ey kadınlar topluluğu, kendi ziynet eşyaları-
riızdan da olsa sadaka veriniz» buyurdu. Bunun üzerine ben �bdullah'ın
yanına dönüb :
-· Sen malı az bir kimsesin. Rasulullah ise bize sadaka verµıemizi
emir buyurdu. Sen Peyganıbere git ve ondan şunu sor: Kocama ve ilgi
·lilerime infak etmekliğim benden sadaka yerine geçer ve kafi gelir mi?
Yoksa sadakalarımı sizden başkalarına mı vereyim? dedim. Abdullah
bana:
- Rasulullah'a sen git ve bunu sor, de<U. Bunun üzerine ben gittim.
Rasulullah'ın kapısında Ensar'dan .-bir kadını (bekler) buldum. Onun
haceti de. benim hacetim gibi idi. Rasulullah kendisine Allah tarafından
bir mehabet ilka olunmuştu ( da her hangi bir kimse yanına girmeye ce
saret edemezdi). Derken yanımıza Bilal geldi. Biz Bilal'�: ·
- R�sulullah'a git ona haber ver ki kapıda iki kadın var sizden;
zevcelerine ve . himayelerinde bulunan yetimlere sadaka verib infak et
meleri, kendilerinden sadaka yerine geçer mi? diye soruyorlar de. Fakat
bizim kimler olduğumuzu. ona haber verme dedik. Bilal Rasulullah'ın
yanına girib bu hususu ondan sordu. Rasulullah Bilal'e:
- Kim onlar? dedi. Bilal :
- Ensar'dan bir kadın ile �eyne·b, dedi. Rasulullah:
- Zeyneb'lerin hangisidir? diye sordu. Bilal:
KtTABU'z-ZEKAT 193
F: 13
19f SAHIH-t MUSL!M
�,�
. }
, .• , • , • , , • ,. ı,,•--r:..� .. ı:, .
•
... ı: i
���\ < 1;.,J j\) �') �:, -�'1 ::..�fi Jl �l ! �\J_?:, r� :� :::J.� . ı�,�,
·t. J�
,ıl ,,, ., .,
. 1
50 - ( ) ......... : Ebu
. Bekr'in kızı Esma'
. (R) şöyle dedi:
Kureyş zamanında Rasulullah onlarla �uahedeli bulunduğu vakıt
-Hudeybiye ile Fetih arasını kasdediyor - anam bir muşrik kadın oldu
ğu halde bana ziyarete geldi. Ben, (hediyelerini kabulden ve kendisini
de evime almakdan çekinerek bu hususta) Rasulullah'ın fikrini sordum:
- Ya Rasulallah! Annem beni görmek istiyerek benim yanıma gel
di. Anneme sıla ve iltifat edeyim mi? dedim. Rasulullah :
KlTABu'z-ZEKAT .19&
15. •Sizinle din, hW1UUncuı mıı.harebe etmemiş, •izi 11urtlanmzdan da çıkarma.mı, olanlara
iı,ilik, onlara adalet etmenizden Allah &izi men' etmez. Çünkü Allah. .adalet 11apcınicın
ıe-ue1". Allah, &izi ancak .ıizinle din muhdrebe.ri ııapmı,, ıizi ıııınlannızdan çıka.mııı "•
çıka.nlma.nıza aTka çıkmıı olanlara dostluk etmenizden men.• eder Kim anlan do,t e\u.
nir,e işte bunlar :ıcilimleri-n. ta kendileTidi,-. (Mumtahine: 8-9).
16. Şarih ibn Battal: Ansızın ölüm, vasiyyetten :ınahnimiyeti ve meiid için tevbe ve !atıl•
far gibi salih amelleri terke mtlcib olduiundan ötürü hoş dejildir. Yoksa haddizatında
mekruh değildir. Her işini yerli yerinde ve zamanında yapan tertib sahibi bir mu'mln
için ise bir istirahat sebebidir, demiştir.
196 SAHIH-1 MUSLİM
17. Ma.'rD.f dinin ve aklın güzel eördili{l ıeyler, örfler, adetlerdir. Münkır de bunun mu
kabilidir ki dinin ve akl-ı aellmin takbih ettiii şey ve çirkinlik demektir.
Kur'in'da Allah TeAIA: •Ma'rüf ile emret, münke,-den nehı,et• <Lulmıin: 17,
A'rif: 1911) hitablanyla Peypmber'ine teblll ve yüksek ir§id vazifesinin iki mühim
ana hattını ölretmiıtir. İslAm Omm.eti için ma'rOf ile amel edib miinkerden kaçınmak
bqer veclbe olm�.
Bu hadbdeki ma.'ri.f halk arasında verilmesi ldet olup dinin ta'yin ve aklın ırUzel
eördüğü- ikdml.ar, ihdnlar, iltifltlar, ziyifetler, içtimlt yardımlar, tamimiyle ıadaka
dır, sAhibi için sevabı mQcib iılerdir, demek olur. Bu sebeble hadis en yüksek Cev4miu'I
Kelim hadlslerdendir.
KlTABU'z-ZEKAT
'
55 - (1008) : Ebu 'Musa (R) dan:
·Peygamber (S) :
-. Her musliman. üzerine sadaka vermek vacibdir, buyurdu. Orada-
kiler tarafından:
- Ya Rasulallah! Eğer sad�ka edecek bir şey bulamazsa ne yapar?
Haber verir misiniz? denildi. Rasulullah :
KlTABU'z-ZIKAT 199
. ���; _rl'.I' ::.� -:;:.: \Jl;. · ,rlj; � �ıj� 1� f:.il;. · t \� � '1:J. l:};..J ( ı .. �> - o"\
�\-!l .1 -J�,. l •· 1. ',--<"··: .:Ü� �,J .1,. �-- • ,, -::--•-- .1 .,,, f:,.ıı;,,. ,--,� ,., "ı(
,,. }
r) ..\.� LJ' •..ı• ..ı•..J'. lJ ..l> ı.. �: (J\i
.Ü,�
� _ U..J-J J . t"� �-�� ..J ..\9. � �
-#,
,, - ,, ,,,
....� ., , .,
· • -: ""� ı -·�!· -- U, ı:-•)· D Uıı- U""
• . :."''- ..l,.:, �·•'
•
J • ,,.. ,,, ,.. , •.. .. , ı · .,�,�J- ·.J�JJ
"
,,. "ı t""'"" .. --..\-'?,,. �
J. ,, .,
lJ'ı ,,.� ıı..:/... ....ı
,J .,,,
• •, -- - -
> ı, <'""".
� 4,)-'
.,, '
ı, . (( ...J
C _ \
�:9,.. ,tj ı;. ';: ' )
18 «İnsan ne gafildir! Vücudunun mafsıllarıyla her an vukO.' bulan bütün iradi harüet
lerinin ne muazzam ilahi hibelerden olduğunu hiç farketmez. Belki bunu pek tabU bu·
larak şükür ve hamd vesilesi ilahi ··bir ni'met olduğundan daima gaflet eder. Yalnız
bu ilahi mevhibenin kadru kıymetini küçük bir parmaiın, ufak bir eklemin bir &rızaya
VE: mesela günlerce hu:ıursuz ed� bir romatizmaya tutulmasıyla anfar,.
VE 1N TEUDDO Nİ'METELLAHİ LA TUHSUHA... : Allah'ın ni'metini bi1'er b'1ıff
saysanız onu icmal suretiyle bile sa11amazsınız. Şüpheaiz Allah Ôafu:r, Rahimdi,-,. (e.n-
Nahl: 17). :
«Allahın ni'metini birer bi1:er saysanız, onu icmal suretile ��le 3a11ama.zıınız. Htı•
kıkat insa11, çok :mlumkardır, çok nank&dür-' (İbrAhim: 34).
200
19. Had.isdeki .infak hem farz hem nafile kısmına fimildir. Cimri .malının telefie cezalan
dırılınuı farz olan infaka. hasdır, nlfile sadakadan olan infaka Aid değildir. 1m,4k, tut
mak ve men' etmek demektir. Fakirlerin hakkı olan farz ve nlfile sadakaları vemekten
çekinenler 'için melekler tarafından telefini ver diye dul ediliyor. Telefin ita'ya bajlı
olmayacağı pek tabu iken burada ikinci melek tarafından bu s11retle zikredilmesi, birinci
: . Kim veri?" ve ittika edeTıe ve o en gilzeli taıdik ederse biz de onu en kola.ı,a. hazır
lanz. Amma kim cimrilik . ede'J', kendini müıtağ,ıi göru,■ -ı,e o en güzeli 11ala.n. .a11ar�
biz de ona. en gii.ç olanı hozı,■lanz- (el-Leyi: 5-10).
XlTABU'r.-ZlllCAT 201
.... ,}•iJ .,�.,, . .... y .,,., t ., • {i\ $" ,.. ı, > .... 1. �- ( .) . ..
• 1
\:J'Lo- : 'i\j • ı�' .>.,J. '-'• .I ..,: 'J ' <.S .J...:.ı � .;)\./. '1. � . � ._,,,,.)P J ' • '" - o -,
(� '(_
• • -· ,,,,, ıJI ,
.,LJl:j �\:JI
... J
,. ....� .... :
· JL:1
.,
»
.,
.,J\; ��- �\
�� � �,
' .,
.... ", ....◄.r> J.,·.·.,
\ u" , .......
ö:>.J., �,,.....
....} �
•... : ... \:..\ ,,
ı:ı� ' f•......ı,.. �
. � �
> ...
l�iC �\)\ �:)\ <S1J . --� �l�:t \�\ �- 'i r . �jJ\ � ��:.ı�, �=-... J�:ı,\ L�
• « ıW\
.,,
.j..;.,
,:% J�)\
... .,� �. fi
�- \J..l�: . • \J'\ ��)\
.,., -,.... � , .....
,,, ... .,
20. Buradaki kırk adedi kesretten kinaye olabilir. Haclisde geleceği haber verilen zaman
kıyamet alainetlerinin belirdiği vakıttır. Herkes dünyanın sonu· geldijini anlıyarak mal
biriktirmekten vazgeçecektir. �unda o vakıt iktisadi ve içtimai" büyük değişikliklerle
cemiyetin sarsılacağı kıymetlerin dejişeceği bildirilmektedir.
Bu hadis Kitabu'l-İyrnanda geçtiği için oradaki hadisin rakamı olan 158 sayı$ını · almııı ··:·
t"ır, binaenaley� bir y�nlışlık var sanılmasın.
202 SAHIH-1 MUSLtM
Rasulullah (S) şöyle buyurdu: «Mal çoğalıb (her yer) dolub taşma
dıkca kıyamet kopmaz. Hatt�. o sırada insan malının zekatım (vermek
için) çıkarır da kendisinden bu zekatını kabul edecek hiçbir kimse bula
maz. Hatta yine o vakıt �rab arazileri (yani sahralar ve mer'alar) bah
çelikler ve ·nehirlerle (ma'mfıreler haline) döner» .
., ı:
� '� "": � c:r � ':-':: � J;" � �j ö:1 �•.. �� . ;'�lkJI.,,.
• ... .. . } �,
1 ,.. • • ... • ... J't• ,.
...
'. ... s:
il.:}�J ( ...)-,'
, .... G} � -
� , ,.,ııı: ,,,. .,.. . . .,..... ''W1 ,
�-� l..S «.)'2::!:' .
'" , .. --. ., , ,:;.,,. .. ,\:..,"' 1 ,'fa
(,J
' .....
,,'" ,/1 ı, J" r.li � �
.. • l..S
>....ı:ı.44�
""
•
�\ iY' ' .,.....;,j., d.'1
.« .,,...... J, �. ;,
.....;
--
y: J�v
>.:-: 'ı!. .J' -- .1· ,,-:.:... ... , ·. ,':d....,: ... :. .. ...J--w·, �.. :....)
iJl' ..c--�..--J .-u...\.,.:,
-- .
-..:, 4:A
,,- A.ı .....
••V -
J
sadakayı kim kabul edecek diye tasalanır. Hatta insan sadak8:\lması için
çağrılır da: Benim mala ihtiyacım yokdur, der».
...
_:½) ...
-: ,.. ' 'ıc.JJ-4:I
\.LA�: �;>l-l\ �J
.,ıı ,... ,.. 1 :ı; 1 • ,
. .,,. } •' , � '. �-W \,.LA�:(,)�;
• ,, } ,.. ,- C1l.J' "
0
�J . �
! " } • ,,
,. 1.1..A �.
' , ..
·::,;,lız;
""• .,. ,,. ... > > , >
. · • C � 4':..A
.. ,.
\JJ� ... � � ..
�ol,
J -
• ıL".l,
'-',,,, .. ,,,,
• .,f:.:_,.VII�
. " �:,:J r;.�;, �r;;ı_;. 2.��J :;. « ��:.J c;.�i �ı�ı�, r.: j:, �-�J
,. �
ne+na-
.
�)\ (J\_,-:_ ·:· Allah _,. i b .a ı,ı mahveder de ıad«kalcın
••..:ılı�\ ı.JJ.J
l
2L
landırır. Hem Allah, çok kafir, çok günahkar hiç ki�eyi ıevmez- (el-Bakara: 276).
204 SAHIH-1 MUSLIM
o�u haklı olan yere koyarsa (yatırırsa)•, Süleyman'ın hadişinde : «O�u
(layık. olacak) yerine koyarsa• ·ziyadeleri vardır.
( . ) . . . . . . . . . : Buradaki raviler de Ebu Hureyre'den, o da Peygam
ber'den,
.
Suheyl'den
.
gelen Yakub'un (64 rakamlı) hadisi , tarzında rivayet
etmişlerdir.
(20) BİR HURMANIN YARISI İLE VEYA GÖZEL BİR SÖZ İLE DE
OLSA SADAKA YAPMAYA TEŞVİK VE SADAKANIN ATEŞTEN
KORUYAN BİR PERDE OLMASI BABI
�.ı ��
,. ,,
., .
<)
. ,,. . .,. . , .
d , �:.,J\ .,. ,S. u
· '�;._� JI ..\:� u•. �,'(.:,;._�111 �,. \J.,.
.f ..ı� .J .,. •
. i._.;�;b :;.:.)_.. :;j . ��� ;::=: t:.1 '..'; . �� ı.: ,_,:, :S\) . J;.ıı r,�i� . � �I � _,:,;J[
71 - (. ) ... ... . .. : Buradaki raviler, Cerir ibn Abdillah'ın : Bede
vilerden birtakım insanlar Rasulullah (S) a geldiler. Üzerlerinde yün ör
tüler vardı. Rasulullah onların hallerinin kötülüğünü gördü. Onlara fa
kirlik isabet e�mişti dediğini bundan evvelkilerin hadisi tarzında zikret
tiler.
.
4,,.� v�j• �.:el'��• ,qHJ , � v..-t� ;�i y, �� ( ·n)
;�l;.. j
.. , • , •
r�:- ��,. ,.,;g , ,,,.
..\>.J l . ��...;. t:.t.A,.
! "'., �,,,, � .,,, . .,,. • ,• - .,. :; ;
. ;...\.:.i \:.:·..\> . �,. (J_
,. ,, •
'-€-f.
;•; •
Cf� ('. ,A) - vr
.;) ;.:_:. J ı � ,J_,\Ju, 0; ,�L·;ı: :;�, �� 0� ():�::il (S:�) J:.J. �:�, ( ,� ı::u,.,)
!:;·?�Gfıç.:, :J�. ��-;--4�/-�;:�;, �i:.:; :Jlı. J:!f:2 �-<= :J�. ��:J\__G�.J :J�
;. .; r;I ,: .::;. • - •
,...;c-''
J:., \.. \.>...; ;.;�:, �.;
,,,,,,,.,,,. .., � ,.,,,,,
..,.,
• • .,- ' .,,. .,,. ,,. 1
\ ,z\�) � V , � ,
4:...
�
";.., \
·r- �=>; Yı �.,� '1 ��lj �\i.l:Jl � � :!•l\ � ��.11 ı.JJ_;�� ��,
• ' } • ,,- , • .,,,.
, ,,,,, • , � ,,, > ,,,,, , � :, (_, ,,,. fi
• [ V\ ;/i•h,:ll /, 1 ::t
f-'
.'"'
F: 14
210 SAH!H-t WSLtM
ben şu ayet nazil oldu: «Sadakalarda farz olan zekattan fazla: olarak
kendi gönülleri ile bağışlarda bulunanlara bir türlü ve güçlerinin yete•
bildilinden başkasım bulaınıyanlara diğer türlü laf atanlar, bunlarla eğ•
lenenler, Allah onları maskaraya çevirmiştir. Bir de �nl�r için elim bir
azib vardır• (et-Tevbe: 79).
( ) ......... : Buradaki iki t_arik ravileri de: Şu'beden bu isnadla
rivayet ettiler. Bunlardan Saidu'bnu Rabi' hadisinde; Sırtlarımızla ham
mallık yapardık, dediği· vardır.
. J.d-. t. ("")
�·
. .
(22) SAÖMAL HAYVANLARIN BİR MÜDDET SAÖILIB TEKRAR
İADE EDİLMEK tiZERE ARİYET VERİLMESİN1:N FAZiLETi BABI
21. •Sağm,a.l haııuanlaf'da da ıizin için elbette bi,- aı,et t>aTChT. Siu cmlan,ı. kannlannd4ki
fııkı ile kan arıuından, içenlerin boğa..ıından kola11hkla. ge,e. dupdunı. bir ıii� içİri1fO
nız» (en-Nahl: 66).
•Hurma ağa,lan,ı.ın me11ve&i.nden ı,e üzümlerden de içki ı,e güzel biT nzk edi
nir&iniz. l,te bundıı da aklım kullanacak bir kavim için hiç ,üpheıiz bir dı,et ı,cı-rdıT'•
(en-Nahl� 66-'7).
KİTABU'z-ZEKAT 211
22. Bu hadisde ravilerin hatalarından ileri gelen bazı, tertib düzensizlikleri takdim ve te'
hirler vardır. Bunların doğru şekilleri müteakib hadislerde ıörUlmektedir. Meseli :
Burada «meselü'l-munfık ve'l-mütesaddık• denilmiş, doğrusu «meselü,1-munfık ve'l
bahil•dir. eke meseli reculin• denilmiş, doğrusu «ke meseli reculeyni .. • dir. · İki şahsa
aid sıfatlarda takdim ve te'hir yapılmıştır. Mamafih bunlar sonraki haclisde, yerli ye
rinde düzgün olarak ifadesini bulmuş ve yanlış anlaşılmalar önlenmişdir.
212 SAHIH-t MUSLİM
( ) .......... : Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (S) şöyle bir temsil
getirdi: cCimri ile sadaka veren kimsenin meseli, Üzerlerinde demirden
birer zırh bulunan iki kişinin meseli gibidir ki bu iki kişinin elleri meme
lerine ve köprücük kemiklerine doğru yapıştırılıb sıkıştırılmıştır. Cömert
olan her sadaka verdikce zırhı vücudu üzerinde genişlemeğe başlar hat
ta parmak uçlarını örtüb yürüyüşündeki izlerini yok eder. Cimri ise bir
sadaka vermek kasdettikce zırhı büzülür ve her bir halkası kendi yerini
alır».
Ebu Hureyre: Ben Rasulullah'ı parmaklarını yakası içine s�kub ge
nişletme çabasını işaret ederken gördüm. Onun, zırhı genişletmeğe uğra
şıb da zırhın genişlememesini bir görseydin! dedi.
23. Bu hadislerde cömert ile cimrinin ruh halleri en beliğ bir temsille tasvir edilmiştir:
Cömertt 'ihtiyac içinde bunalmşara yardıma koşmakla gönlünde bit- rahatlık ve sevinç
duyar. Bu iç açıklığının ve hazzın parmaklarına kadar bütün vü�dunu kapladığım
nefsinde hisseder. Bir de bu cömertlikt onun ruhi ve harici bütün ayıblannı temamiyle
örter.
Bahil. iset düşkünlere ve fakirlere karşı katı yürekli olmakla beraber, gönlünde
fıtri bir merhamet duygusu da vardır. Fakat cimriliği bu asil duyguyu galebe etmek
tedir. O, gönlündeki bu iki zıd temayülden dolayı daimi bir ızdırab içindedir. Bu ızdı
rab Allah'ın fıtrat �ereğince bahillerde yarattığı bir iç üzüntüsüt J:>ir gönül darlığıdır
ki hadisde ifade edildiği gibi bu ıılhi hll cimriyi baştan aşağıya kadar cendere içinde
gibi sıkıştırır durur. Bir fakire yardım edib de bu gönül azabından kurtulmayı başa
ramaz.
KtTABU'z-ZEKAT 213
24. Sadakalarımı bu kötü kimselere kendi irademle değil, senin iradenle verdim. Senin
iraden ise pek güzeldir. İradenin mekruh bir şeye ilişmesinden dolayı senden başkası
harnd olunrntız. İşte ben haddizatında güzelden başka bir şey olmıyan bu irade tecelli
lerine de hamd ediyorum dernek oluyor.
Hadisden :zekat ve sadakanın ahlakı güzelleştirmekde sihirli te'sirleri olduğu an
laşılıyor. Şuurlu insanlar ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, gördükleri ihsanın te'siriyle
kötü hayatlarından dönebilirler. Zaruretler ve ihtiyaclar sebebiyle bu kötü yollara dü
şenlerde zekatların ve sadakaların uyarıcı rolleri elbette büyüktür.
Bu hadisden sadakanın gizlice ve ihlas ile verilmesinin faziletli olduğu da anla-
şılmaktadır.
25. ...Erkeğin kazancından kadının tasarrufu en nazik içtimai meselelerdendir. Onun için
bu tasarruf bazı kayıdlara ve şartlara tabi' tutulmuştur. Bunlardan en rnuhimmi: İfsat
edici olmıyarak yani masraf, haddi aşarak aile maişetinin, aile dirliğinin bozulmaması
KlTABU'ı•ZEKAT 215,
şartıdır. Bu bir menfi şarttır. Fakat şum{U sahası gayet geniştir. Kadının tasarrufu ile
aile dirliğinin bozulmaması bir takım şartlarla te'mtn edilebilir. Bunlardan birisi bu
lnfakın ev azığına münhasır olmasıdır. İkincisi kadının infakı zevcin man«ikan veya
·örf- adete tabaiyyeUe mefhGmen izin ve rızAsına dayanmalı. Binaenaleyh zevcin pa
rasıyla kadının ikram ve tasadduku bu bahiaden hAricdir." Para husiisu kadının, koca,ım
.
servetinden tasarrufu demektir ki bunda vacib olan zevcin sarihaten . izin ve rız.Asının
bulunmasıdır.. »
216 SAHIH-t MUSL!M
�\ i�) �-i� (l:�l �\ �;�) (':� [}j_;_ . . :-=�� z. i:;� l:?;,., ( ... )-A�
• �! J,ıl�. · (:.ı ;:;;\ �1 ""ısV-; J_), J(; _/uı �' J:,: \� :::,=i, J� ( f:�: ,,�
,,, ... �1
,.
-,--� J..9,.· ,.,"u• • ·- .wı� -. , .... , ,..,, •. ıl.,,. ,,,--:_,,,,..,.,,. '.· ,,, • ı"
,. (49,. ��..... . '\)... ��;)
,... ,.�'),....
�9 � � UJ-) �JŞ ! . �! .ı-4' (;>, .JA �-:- � .., ... : .... :.:...,-,�
'r,
(.)
..
· • « l"-1� '•ı » Jfi;·. �;.T •
,:,, ... , ���
ı.:,ı
ı
26. «İş vekili olan kimsenin sevabı da bazı kayıdla�a tabi' tutulmuştur :
a. Bu şahsın, efendisinin malını almaya ve sarf etmeye izinli bir iş vekili olması.
Bu izin y�ksa, fuzüli tasarruf olur ki caiz değildir.
b. Muslim olması. Bu kayıd ile kafir hızmetçi hariç bırakılmıştır. Çünkü sada
kada niyet şart olup kafir bu ehliyeti haiz değildir.
c. Emin olması. Bununla da hıyaneti sabit olan hlriç bırakılıyor.
-e. Hızmetçi, vermeğe me'mur olduğu sadakayı gönül hoşluğu ile vermesi. Bu şart
da. niyetin vücOdu için lazımdır. Niyet, ecrin dayanağıdır.
f. Emrolunan sadakayı, efendinin emrettiği kimseye vermesi. Başkasına verirse
emre . muhalefet etmiş ve emanetten uzaklaşmış olur,..
Kl+ABU'z-ZEKAT 217
bana bir eti uzunluğuna yarmamı emretti. Derken benim yanıma 1:>ir fakir
·çıkageldi. Ben d� bu etten ona yedirdim. Sahibim bu yedirmemi öğre
nince beni dö�dü. Ben de Rasulullah (S) a gidib bunu kendisine söyle
dim. Bunun üzerine Rasulullah sahibimi çağırıb: «Bunu niçin dövdün?
diye sordu. Sahibim : Ben kendisine emir vermediğim halde o benim yi- ·
yeceğimi başkasına veriyor, dedi. Buna cevaben Rasfılullah: «Her iki
nize de sevab vardır» buyurdu 27•
27. Bu şöyİe yoru�lanmıştır:. Umeyr, efendisi :ı.·azı olur zannederek bir şey sadaka etti. Hal
buki efendisi razı olmadı. Böyle olunca. Umeyr için bir sevab vardır. Çünkü o, itlattır
itikad ederek itaat niyetiyle bir şey yaptı. Sahibi için de bir ecir vardır. Çünkü onun
da malı telef edilmiştir. •Her ikinize de sevab vardır• demek herbiriniz için ·' bir aevab
·
·vardır, demektir... (Nevevi>.
28. (79) cu hadisin· haşiyesitıde bu husus izah �ildi.
218 SAHİH-İ MUSLlM
29. Reyyan, suya kandırıb doyuran ma'nasına mübalağalı bir fail isimdir. Oruç susuzluğu
nun mükafatı olarak oruçlular bu kapıdan cennete da'vet olunurlar. Herhangi bir hayrı
ve ibadeti diğer dini vazifelerden daha fazla ve daha şuurlu ıfa eden ve bu suretle o
hnyır ve ibadette ihtisas ve tema.yüzü bulunanlar, cennete girerlerken o ibadete mahsus
ve onunla yad edilen cennet kapısından gireceği bu hadisde haber verilm�ktedir.
K1TABU'ı.-ZEKAT 219
.,,. , .• -
'
• (t
�;ı� >�ı d; ;; ��_,: 'J j
30. Ccire, komşu ma'nbına olan •cci,-. m müennesidir; Bir civarda oturub birbirine civcir
yani yardımcı oldukları iç.in bu i5im. verilmiıtir. Kadının c darre• sine yani kadın eşine
de bu wm verilir.
•Fi1'8in•, deve tabanına denir, mecAzen koyun tırnajı için de kullanılır. Dilimizde
cpaça• ta'biri vardır. Burada bu kelime ile ifide edilmek istenen ma'nA, bediyye edilen
şey az olsa bile hediyye edilmesinin lu.zOmunu beyanda mübAlağadır. Hadisden çıkarı
lan ahlAkl hüküm d.e budur. Çünkü hediyye cüddan yani mevcud olan şeyden verilir.
222 SAH!H-1 MUSLİM
31. Adil imamdan rnaksad, Allah'ın .emirlerine itaatlı, ifratdan da tefritden de çekinerek
herşeyi yerli yerinde yapan, milletin haklarını gözeten imamdır ki muslimanlarm iş
lerine bakmak vazifesi ile mükellef valiler ve hakimlerin herbiri de bu hükümlere dahil
dirler. Adil devlet reisinin birinci olarak sayılması meşgul olduğu işlerin çokluğundan
ve menfaatlarının bütün millete şAmil olmasından dolayıdır.
32. Maksad din mahabbeti üzere olub bu mahabbeti ölünceye kadar dünyevi bir Arızadan
dolayı koparmamaktır. Bu sevişenler; ister bir arada bulunsunlar, ister bulunmasınlar
hiçbir dünyevi maksad gözetmeksizin sırf Allah için sevişmek iymandan olduğu gibi,
nefsini bir sebeb olmaksızın sırf Allah'ın sevmediği bir fill ve halin meydana gelme
sinden dolayı bozuşmak da iymandandır.
33. İçtimai mevkii yüksek yani haseb neseb sahibi, mallı, güzel bir kadın
°
_kendini arz eaib
vuslata nail olmak için her türlü manialar 1Ail olduğu halde sırf Allah korkusu ile o
kadından yüz çevirmek şüphesiz takva mertebelerinin en yüksek ve kamilidir ve en
büyük itaatdır:
: Amma kim Rabbının makamından kOTktu ve nefnni hevanndan alıkoydu iıe i�te mu
hakkak ki cennet onun va1'acağı ııe-rin ta kendiAdir (en-Naziat: 40-(1).
Bu hadis bize dini, içtimai. ahlaki çok mühim esasları öğretmektedir.
KiTABU'z-zı:KAT 223
.,. • i .. � >' ı. ( )
, �l�-Y\ 1)._,-:,, �i"Al\ 0_ ;)� l:.i'J..>- J: --"-\ l:,;� ...
-
, • • ,_ �, • , • -., , l.
, ,,• ,. • } • . , , , ::: .,.
. �\�I\ � lı"�. '5;..b-�\
. .,
M. Bahil'in sadakasının diğerlerinkinden daha faziletli olması . şundan ileri &eliyor: Bahil,
nefsinde fazilete ve cömertllie mlni' bir bahlllik huyunun mevcildiyetinden dolayı, ma
lını ayırıb da bir fakire verebilmek için nefsi ile 'çetin bir iç mücadelesine gir.i.şıniştir.
Bu nefis mücadelesi ise Allah'ın emrine fazla itaatdan doimaktadır.
Şu ayetler insanlıiı ne kadar uyancı ve ne kadar hayat vericidirler :
«E11 hım.an edenler! lçinde ne bi1' alı,verif, ne bir d<ntluk, ne · de bir ıefô.a.t (imkanı)
bulunmıı,an bir gün gelmezden. evvel ıize verdiğimız nzıkda.n (hak yolunda) harccıııuı.
Kafirler zulmedenlerin ta kendileridir- (el-Bakara: 25-0.
Ayetin son fıkrasından anlaşıldığına ıöre bu sarfdan maksad farz olan zekattır.
-.He,- ha.ngi birinize ölüm gelib de: E11 Ra.bbım! Beni ı,aJcın. bir müddete kcıdar
geciktiraeı,din de ıadaktı verib du,-aa.ı,dım, illi kimaelerden oba11dım diı,eceği.n<Un evvel
,ize nzk olarak ııerdiği.mizden (Allah yolunda) harcavın. Halbuki AUah hi�bir kimaeı,i
eceli gelince a.ıZd ge.,-i bırakmaz-. Allah ne 11ııpa.rıanız ha.kkıı,le haberdardır• (el-Munl
fik<ın: 10-11).
95 - (1034) ......... : Hakimu'bnu Hızam (R) şöyle tahdis etmiştir;
Rasulullah (S) buyurdu ki : «Sadakanın efdali (yahut en hayırlısı)
bol maldan verilendir. Yüksek el, alçak elden hayırlıdır. Sadaka vermeye
nafakası üzerine vacib olanlara ihsan ile başla» 35•
:..
: :ni .lj 'l:.JI J.J• '-1")P ( , . r 0 ) -
<,. .J'., .., t•t..-
--
·�
, ıS � ✓ •t·I\ .,, �\- •, ı.-;.:;..,,
c. u :.a .... l:• ..v- \.ti• .,
..__�-�� J.,,,.
..J•".,..,.J :-• j_ ,,,..r"-! A�
.,0
-, ,
. .,
:
'
,r :.ı� �-r♦
.,,,.
�;. (ı.'.iı '..:jı:, . C:�--:; > �f-t: -s}� ��., �;- 'J !l;�_) i;; �ı)t. �1;.i ::,;:,
1 .,. • l. ,,.. • ,,
. « J.ci:J I f:11 01
.
96 - ( 1035) . ... . . . .. : Hakimu'bnu Hızam (R) şöyle dedi :
Peygamber (S) den istedim, o. bana verdi. Sonra kendisinden (yine)
istedim. Yine bana verdi. Sonra tekrar istedim, o yine bana verdi. Bun
dan sonra şöyle buyurdu: «Şu mal, yeşil ve tatlı çeşitli meyvalar· (gibi)
dir. Her kim bu malı nefis ferağatiyle (yani hırssız) alırsa, o mal kendisi
için bereketli olur. Her kim de bunu hırs ile alırsa bu mal, alan için şe
refli ve meymenetli olmaz. O hırslı kim__şe, daima yiyen ve bir türlü doy
mıyan bir obur gibidir. Yüksek el, alçak. elden hayırlıdır•.
35. «Sadaka veren kimsenin ne kendisi, ne de ailesi muhtac· olmamak, borçlu da bulunma
mak lazımdır. Üzerinde kul borcu olan kimse için vacib olan, evvela borcunu vermektir.
Sadaka ·vermek nafile bir ibadetdir. Borçlunun kazancı kendisinin değil, bi'l-kuvve ala-
. ,'
,,,, .,,
b_ �
.,,
'J ,
.
36. MuAviye'nin maksadı, kendi zamanında bazı kimselerin ehl-i kitibdan ve onların kitab
larında bulunanlardan hadls nakletmeleri şiyi olduğu için, sAbit olub olmadığı araıtı
rılmaksızın hadtsıeri çojaltmakdan nehiy _eylemektir; Bu sebeble muhatablarına Umer
zamanında sabit olan hadislere dönmelerini emretmiştir. Çünkü Umer'in, işi sağlam tut
ması, bu hususta fiddet ııöstermem., satvetiyle insanların kendisinden korkmalaı::ı ve bir
çok hadtsıere sür'atle kofmS}arından halkı men' etmesi, hadislerin subdtu hus!isunda
ıehadet ve vesika -taleb etmesi stiretleriyle hadisler kararlaımış ve sünnet şöhret bul
muştu (Nevevi).
KtTABU'z-ZEKAT 227
. .
100 - (1037) ......... : Abdurrahmani'bnu Avf'ın oğlu Humeyd de-
di ki : Ben Ebu Sufyan'ın oğlu Muaviye'den işittim. Kendisi hutbe ya
parken şöyle diyordu : Ben Rasulullah (S) dan işittim şöyle buyuruyor
du : «Allah, her kime büyük bir hayır murad ederse ona din hususunda
geniş ve derin bir anlayış ihsan eder. Ben (hakiki verici değil) yalnız bir
taksim ediciyim. Veren ise Allah'dır 37 ».
yerine getirene kadar istemek halal olur. Fakat aldığı sadaka ile yüklen
diği borcu ödedikden sonra artık istemekden kendini ·tutar.
b. Serveti bir afete uğrayıb helak olan kimseye de hayat ve İnaişette
zaruri olan ihtiyaclarını te'min edinceye kadar istemek halal olur.·
c. Zengin iken faldrliğe ve ihtiyaca düçar olan kimsenin de iste
mesi mübahdır. Bu devlet düşkünü kimse de aklı başında konu komşuları
ve hemşehrilerinden ü5 kişi arasında: Fulan kimseye bir fakirlik musi
beti isabet etmiştir! denilerek acınacak derecede şiddetli bir ihtiyac için
de bulunmalıdır.= Bµ da hayat ve maişette zaruri olan ihtiyaclarını te'7
min edinceye kadar halal olarak istiyebilir.
Ey Kabisa! Bu üç sınıf insandan başkasının istemesi haramdır. O di
lenci dilendiği şeyi haram olarak yer• 39•
39. İslam Dini insanlara benlik, izzet-i nefs, zati şeref ve haysiyetlerini koruma yollarını en
mükemmel surette öğretmiştir. İslam nazarında milletin istiklali, cemiyetln şerefi neka
dar mukaddes ise, ferdin şeref, namus ve itibarı da o nisbette saygıya layıkdır. Herkes
bu kıymetli ilahi vediayı muhMaza ile mükelleftir. Bu maksadla insanla�a bütün �azilet
yolları gösterilmiş, insan şerefini zedeleyici hareketlerden sakınılması emredilmiştir.
. Her haram şey veya iş, insanın benliğinden veya şerefinden bir parçasını eiderir.
Fakat insanın haramlar. arasınd� bütün şerefini ve izzet-i nefsini tahrib eden haramlar
dan biri bilhassa haklı olmıyarak başkalarına yüzsuyu döküb dilenmektir. El açmak,
boyun eğmek bir insan için üstünde taşıdığı şeref ve itibarın zevalini i'lan etmektir.·
Bunun için; fakirlere, acizlere yardımı şiddetle emreden· İsl�m Dini, zariır�ti olmak
sızın istemeyi de ayni şiddetle men'- etmiştir. İhtiyac ve zaruret hudiidlarını da son de
rece daraltmıştır: Bir günlük yiyeceği, giyeceği olmak ve bunu kazanmaya., kudret ve
kabiliyeti bulunmak istemeğl mani' bir hudı'.id ve ölçü '•kabul
.
edilmiştir.
. .
234 SAHIH-1 MUSLtM
- Bwıu, benden daha fazla muhtac olan bir fakire veriniz, derelim.
Nihayet bir kerre daha bana bir mal bahşişi verdi. Ben yine:
- Bunu, benden daha muhtac olan birine veriniz, dedim. Bunun
· üzerine Rastilullah :
-. Sen bunu al! Sana bu maldan bir şey geldiğinde sen haris olma
dığın ve isteyicisi de bulunmadığın halde o malı al. Böyle kendi gelme
yen ve nefsin kendisine temayül ettiği bir malın peşinde de nefsini koş
turma, buyurdu..
. .
, . ,, .:..
�- J w:·,l....ı .>._> .. l,·�1-�•,,,
, ... ,. ,o .,. • €
. .,,,\ ,. ... 1'• J• , '
-?-, • �'-• ':-': J .ı•'- � -� . � 1 ;":!.,.., 4.1_ ı.JJ ..JA U""" J ( . , . ).
• ,., .
� -'· .
\!,.. , A� ,
� • •, �
.
}' ,,,, , • ,, ""
.ı.i
� ... ...
.,,
. . �:U\
, . ��_..,_>
.,, J:!'.
- .,
112 - ( ) .. . . ... .. : İbnu's-Saıdiyy el-.Maliki dedi ki :
Umeru'bnu'l-H·attab, beni zekat alıb toplamaya me'mur etti. Zekat
lan toplayıp bitirdiğimde bunları kendisine teslim ettim. Çalışma ücre
timin bana verilmesini emretti. Bu:ıun üzerine ben: ·
- Ben Allah için çalıştım. Benim ücretim Allah üzerindedir, dedim.
Umer cevaben
•,
:
. - Sana verileni al. Çünkü Rasulullah zamanında ben de bu işde ça-
lıjtım da o, benim çalışma· ücretimi bana verdi. Ben, Rasulullah'a seni.n
bana söylediğin gibi söyledim. Bunun üzerine Rasulullah: «İstemeden
sana bir şey verildiğinde bunu ye ve tasadduk et» buyurdu.
( ) . . ....... : Buradaki raviler de İbnu's-Sa'clinin � Umeru'bnu'l-
Hattab beni sadaka toplamaya amil ta'yin etti dediğini, Leys'in (112 ra
kamlı) hadisi gibi rivayet' ettiler�·
l:-°�' � v')ı -,.lı./ �� (rA)
0" '��:.ı
'tı-.tı�
� !½� &;f'
•. , fi,}' • .......
, ı ,� \'
.r
.,, .,,�>
:�-��I (.)Ü � � ..,,
., ) � \ � • J"'. ...ı•� \
. « JL,,
., ,
�J,
. ��L\ J .,C .,
Rasulullah (S) şöyle_ buyurdu : «Yaşlı kimsenin· kalbi iki şeyi sev
mekde daima gençtir: Uzun hayat temennisi ve mal sevgisi!,.
40. Bu iki 'huy asla kır;lmaz. Çünkü insan, Allah Teala'nın: •lnsana _ (ihtiraslı sevgi) ıehe-6ô.t
sevgisi· ziynetlendirildi• <Alu İmran: 14> buyurduğu gibi şehvetleri sevmek üzerine cibil
lenmiştir. Şehvete ise ancak mal ve ömür ilt; nail olunur.
K!TABU'z-ZEKAT 237
-·
..,
'"' ., » w�
- · ,.� r; �·..."' � '-'�- ,,,��. '-'. �·--"'... u �.. ,u.� '--" "' ·'-'". . 6.J: ,,,,.c.1
.
41.' Bu hadis rivayet tarikleri ençok olan hadislerdendir.. İslim Dini meşrii yollardan mal
ve servet kazanmayı, ihtiyaç ve ·kara günler için mal biriktirmeyi men' etmemiş, billkis
teşvik etmi§tir. Zenginliğin de fakirliğin de kişinin hal ve hareketine ,ıöre iyi ve fena
cihetleri vardır. Zenginliğin kötülenen çeşidi, zenginliğindeki Allah ve kul haklarını yerine
getirrniyerek - bu hadislerde tasvir buyurulduğu gibi- İhtiras derecesinde insanlık fazi
letine engel olan nev'idir. Bu hadislerde mal ve servete köle gibi bağlanan, hayır ve
içtimai yardımlaşmadan uzakİaşan ihtiraslı kişin� ruh hali en peliğ bir uslub ile tasv-ir
edilmiştir.
XtTABU'z-ZIKAT 239
layan stirelerden birine benzetir olduğumuz. başka bir süre daha okur
duk. Bize o sure de unutturuldu. Şukadar var ki, ben o sureden şunları
iyice ezberimde tuttum :
«Ey iyman edenler! Yapmıyacağmız şeyleri niçin söylersiniz! Sonra
boyunlanmza bir şehadet olarak yazılır da kıyamet gününde onlardan
sorumlu tutulursunuz» 42•
42. Eb11 Musa'run bu sözleri a.,-m-i a.hi,-e de tesbit ve iki defa Cibril ile Peypmber arasın
da mukabele edilerek en muhkem S'Orette son �klini almıı, yazıya ve. hlfızaya böylece
nalqıedilmiş bulunan Kur'Anın mahfO.ziyetine bir ıüphe ıetirmez. Bu kabil unutturul
ma vakıaları şayet vikı ise, daha evvelki yıllarda bizzat Allah'm i1'hi tasarrufu ile
olabilmiıür. Ebd M'llsa'nın sözü burada Kur'anı iyi ezberleyin ve okumasından asla
ayrılmayın, gibi bir belli teıbihi ihtivl eder. O Jlk asırda yalnız bir şehirde Kur'i.nı
iyi ezberlemiş ü, ı,üz hafızın mevcOdiyeti Kur'ln'm mahfdziyetine ne derece önem ve
rildiğinin en güzel bir ıahididir. Hadisin ıon fıkrasında Ebd MQsa tarafından Kur'i.n'dan
olduiu zannedilen kısım da Kur'an'dan delildir. Ancak Kur'an'ın ma'nlsına uyıun ola
rak Peypmber tarafından ifade edilmiı bir sözdür. Bu sözün baş tarafı Saff Sdresinin
ikinci Ayetine lafzan da uymaktadır okadar (M(ltercim).
4.3. Makbul olan zenıtnlik, nefıin .zenginliji, tok:luju ve hırsının azlığıdır. Çojaltmaya ha
rislilde beraber olan mal çokluğu değildir. Çünkü çoğaltmaya Wib olan kiti elinde bu
lunanla mustain! olmamıştır. Öyle ise onun için hiçbir zenginlik yokdur. Bu tip doymaz
. ruhlu ltiıiler ne kadar çok servetlere malik bulunsalar da yine mala haris olub aıll
doymak bilmez bir hırs ve aç gözlülük haletindedirler. Bu h1letteki kifi}er, bütün in
sanlık ve hatta bütün mahlukat. için tehlikeli ve zararlıdırlar. İnsan ıeref ve haysiyetini
çok küçülten bu gibi kötü huylardan Allah'a sığınır ve bizi korumasını ancak O'ndan
niyaz eyleriz (Mütercim).
240 SAHiH-! MUSLlM
121 -.. (1052) ......... : Ebu Said Hudri (R) dedi ki:
Rasulullah (S) ayağa kalktı ve insanlara bir hutbe irad edib : cHayır
vallahi! Ey insanlar! Ben sizin üzerinize ancak Allah'ın sizlere çıkaracağı
dünya çiçekleri, dünya ni'metlerinden korkuyorum» buyurdu. Bunun
üzerine bir kimse:
- Ya Rasulallah! Hiç hayır, şer getirir mi? diye sordu. Rasulullah
(S) bir müddet. sükut etti. Sonra sual sorana :
- Nasıl demiştin? dedi. O da : ·
- Y� Rasulallah! Hiç hayır, şer getirir mi? diye sordum, dedi. Bu-
nun üzerine Rasulullah:
- Hakiki hayır, hayırdan başka bir şey getirmez. Ama mal hep _ha
yır mı olur? ·(Bakınız!) Baharın bitireceği her şey (otların hepsi) ifrat
derecede yenilib karnı tamamiyle doldurmaktan dolayı öldürür yahut da
helake yaklaştırır. Lakin, yeşil· ot yiyen böyle değildir. Yeşil otu otluyan
hayvan, ölüm tehlikesinden masundur. Bu hayvan o yeşil otu yer, niha
yet iki böğrü şişince bahar güneşini karşılar. Kolayca gübresini yahut
�drarını çıkarır. Sonra geviş getirir (genişler). Sonra tekrar dönüb bol
bol ot yer.
Her kim malı haklı yoldan v�· haklarını ödeyerek alırsa kencijsi için
KtTABU'z-ZEKAT 241
o mal bereketli kılınır. Her kim de haksız olarak bir mal alırsa onun
meseli, daima yiyen, bir türlü doymıyan obur gibidir».
. .'
bir türlü doymıyan obur kişi gibidir».
.
ıı,, �\..:,
'. l.f,:-.»
!1$,, .... ,,... _ .ıf',,. ...r:�ı·•ı"·,,,.r
,.... ,,.\� ./,} "1_
v:';
...-\r. .... .,. \ ;->
\r'"
�
� �;. · '-'_ �'-.... (J"'
.,,., • :..
.AP ()
_,..,
. '• - \ l l
:· J� � .) :J:ı ;-::: '-'.,:; '}�;:. ,lk; ::i ''i; ;::� J_\;. �)�� ::,; ' �:-<ı.3_\ .;_ ��:;
, _,. ,e ,. - ,.
F: 16
242 SAHIH-t MUSLİM
44. Bu hadis beliğ birkaç temsil ihtiva etmektedir. Bunlardan biri, «size açılacak dünya
çiçeği..,> fıkrasıdır. Bununla ben aranızdan ebediyyet alemine gittikden sonra Kayser'-
KtTABt.rz-ZEKAT 243
. JIJ u.u;Jı � -'-
_r-4, . . ( � �)
124 - (1053) ., ....... : Ebu Said Hudri (R) den, (şöyle demiştir):
Ensar'dan birtakım insanlar Rasulullah (S) dan atiyye istemişlerdi.
Rasulullah da bunlara vermişti. Sonra bunlar yine istediler. Rasulullah
yine verdi. Nihayet yanındaki mal tükenince: «Sadaka malından yanım
da hiçbir şey kalmadı. Sizden kat'iyyen bir şey de saklamadım. Her kim
istemekte:q sakınmak isterse Allah o kimseyi afif kılar. Her kim de halk
dan· istiğna ederse onu da Allah .ğani kılar. Kim sabr ederse Allah ona
sabır ihsan eder. Kimseye sabırdan daha hayırlı ve sabırdan daha geniş
hiçbir ihsan verilmemiştir• 45•
( ) ......... : Ma'mer de Zühri'den bu isnad ile ayni tarzda haber
v,,ermiştir.
lerin ve Kisra'ların ziynetlerini elinize geçirdiğiniz zaman bu dünya nimetlerinin, sizleri
değiştirmesinden, lüks hayat sefahatlerine d�ürmesinden endişe ediyorum... denmek
istenmiştir.
•Haııır, haı,ı,-dan başka biT şey getirm�z• vecizesi de iki temsil ile açıklanmıştır:
Baharın yetiştirdiği otlar ayni yağmurun eseri oldukları halde bunların· bir kımu zehir
lidir, öldürücüdür, bir kısmı da temizdir, faydalıdır. Zehirli otu yiyen hayvanın kamı
şişer çetin ağrılar içinde ya ça'buk ölür veya yavaş yavaş ölfune sürüklenir. Fakat yeşil
çayır otu yiyen hayvanlar böyle tehlikeli bir sonuca düşmezler.
Bu iki temsilden birincisi ile haksız kazançların zehirli oilar gibi öldürücü olduğu,
fakirlerden men' edilerek israfla harcanan servetlerin, sahihlerinin ahiret hayatını zeMr
edeceği bildirilmiştir. Bu temsillerden ikincisi olan •yeşil çayır otu yiyen hayvan ölüm
tehlikesinden masdndur• fıkrası ile de halel yollardan kazanılan ve hala! yerlere sarf
edilen zekat ve sadakası verilen servetler yeşil otlara benzetilib .sahibinin dünya ve ahi
ret saAdetlerinin sebebi olacağı ifade edilmiştir.
'5. Hadis zanlret halinde istemenin cevazı ile birlikte, istemeyib de Allah'ın bir tarafdan
bir geçim kapısı açmasına kadar sabretmenin daha faziletli olduğunu ifade ediyor. Ge
çim darlığına sabır ve mukavemet etmenin en mühim bir ahlak temeli olduğu açıktır.
Peygamber'in, yanında bir şey kalmayıncaya kadar fakirlere ihsanı da, 1:ieşeriyyete en
yüksek bir cömertlik ve fazilet örneiidir.
244 SAH!H-1 MUSLİM
J;; §. �' � � , �, �:," ;l� �,:; < �-? �, �J) �p '-!..� · �;_, �,
.• !(.-T k, ,.;ı, ·�.,. ijıif'J;�J . /.i;; 2:i :ı; • J� • �I J;.J �i ! �t.iı �'
(43) İHTİYACA KAFi GELİB BUNDAN ARTIK VE EKSİK
OLMAYAN ŞEY İLE KANAATKARLIK HAKKINDA BA.B
125 - (1054) .. .. .... . : Abdullah ibn Amr ibn As (R) dan, (şöyle
demiştir) : Rasulullah (S) buyurdu ki : «Musliman olan; ihtiyacına tıpa
tıp denk gelecek bir rızık verilen ve Allah Teala'nın ihsan ettiği şeylerle
kanaatkar kıldığı kimse muhakkak felah bulmuştur•.
46. Bu hadWerde Peygaınber'in aile mal§etinde hayatını devam edecek derecede aa,ari haddi
hedef edindiği görülüyor. H&ll büyük bir kısmı aç olan muzdarib insanlığın ızdırabları,
bugünkü dünya zenıinlerinin, ulu Peygamberin şahsında örnek olduju bu hedefe yö
nelmeleri nisbetinde azalacaktır. O büyük Peyp.mber'in hayatı, bunca imkAnlara raj
men çok sAde idi. Döıeii, içi hurma lifi i le dolu bir sahtiyandı. Peypmber'in bu çok side
hayatını dile aetiren hadtıler bir hayli fazladır.
.
(44) ÇİRKİN VE KABA BİR SWETTE İSTİYENE
ATIYYE VERMEK BABI
-
129 - (1058) ......... : Misveru'bnu Mahreme (R) şöyle demiştir:-
Rasulullah -(S) sahabilere bir takım kaftanlar dağıtmıştı da bunlar
dan babam �ahreme'ye bir şey vermemişti. Mahreme bana:
- Ey oğulcuğum! Haydi beraber Rasulullah'a gidelim, dedi. Babamla
beraber gittim. O bana:
- Eve gir ve Rasulullah'ı bana çağır, dedi. Ben Peygamber'i baba
ma da'vet ettim. Rasulullah omuzlarında bunlardan bir kaftan bulundu
ğu halde babamın yamna çıktı ve:
_:. Bunu senin için sakladım, buyurdu.
Misver der ki : Babam kaftana (sevinerek) baktı. Rasulullah da :
- Artık Mahreme razı oldu mu? buyurdu.
KITABU'z•ZEKAT
,..,.l,..,. • ı •...., 6'• ,. ,. .,. �" . ,,, } t ',. ..\ \ J ,. .,. ,ı:,
,-J
• • r-,_r : w-:
1 •
,,,
., --- i' \ ·,,, J\ 't'._• lı ' ı ,r , _.. _.. '' ,,,,. � ,., _.. �- .,,,., _.. ,,,,,.
• .J�J ·-:
J/1.AJ
..J
..,..r>: , v \\-�İl}
.J' > :.... v' · . "-'"A�� .., .,..�l l:· 1 . jı"
(T",.; .J
�---�� ,,!
,· u-!. �> ,�,
,�.).. ��" , .\
..,,. .,,. ' .,, ,,,. ... .,,.
... ...
:. ı .,-, ·; \. J·
!��\""' ' - .,. : > \.J'ı\.tn'< ,. . l:li� �;..
·. �- ıJ� .J:�-•:.� _,-�. t
ı• �
• .- �... ıJ-; .J�' Li,.:�- l-•. � ı :,,· ,.� ��� ı�ı ,. - · c· ıı J,I
....
..._ ._ ! �
J j \;'. 'J ..,��:,�\ \�-l� :;� 1//�, ;�:� ;:/i �J�f:: ·İC_:1;' J� . l:��� �
# • ., , ) • ..;i
l)
47. Vakıdi'nin Ma.gazide tasrih ettiğine göre bu mahrum edilen zat Cuaylu'bnu &uraka
ed-Damı;-i (R) dır. Sa'dın hüsnü şahadetde bukadar israr etmesi bundan ileri geliyor.
Sa'dın «mu'min• demesini, Peygamber'in mükerreren «muslim de!• diye tashih ve ihtar
buyurması, iymanın hatmi ve vicdani bir ğayb işi olub Allah'dan başkasının bilemiye:
ceğini ve zahiri hale göre •muslim• demenin daha doğru olduğunu öğretmek içindir.
HO SAHIH-1 MU8LtM
.,:, J-.ı<· ��::;: ı}(;: �.,,.:; İ Jf;: J�·,;;i Vt. �:�,. ��.ll:ı
.,, ,.,, . .,- ,,,
..,, ..,. .,,. , . J�
2;l:_1. ,,cU\: t. � YJ., ;�İ: .
<jJ et ...... �}
• (.> .ı•:) \ ...ü'- U"") --"-
.,,
� -l>
-A..� ,.�-'-"� ( '.,.) - \t V
...
''-:'?
�
.. • ... .,. • , r ı ·� !. , t ' ... ' .,.k • .,,J':
'-'. ��.a- � \ � �\ U.J-) �> �\: Ü � ...t�> •� �) 0"' ��� ı;,. �- G. .�'
...
E • r . ... :: . , :- . :.
....
.,, � '\ .LJ�...
, i;t,. j,\İ\ 0A ..�\.. ,;:;.. �\j\ JS, l.)""\' 3 F �;�(,, ,:;'..a.,.. 3 L,:._;,, t� 3 �\�i�J
•
'
f..j6"'
,;J , ,.,. \ ; - J - ; • L.. - ; ,
,.
-- - •
• i.
� t.JVIJt�;�- ..\
c;.j'J . 0-,;:.,._ ��;.�
. ...
...
V . JI .• ;."L • • ..
..
�• •.f.# i .J: � ,:rJ
48. Enes buraya kadar kendi müşahedelerini anlattı. Bundan sonrasını da orada insanlar
dağıldığı için buradan aşağısını zabt edemeyib başka bir cemaatın veya amucalarının
kendisine anlattıklarını rivayet etmişe benziyor. Çünkü ııamm• kelimesi �uıniyyet ve
cemaat ma'nalarına geldiği gibi «amucaıı ma'nasına da gelmektedir <Kadi lyad ve Nevevn.
256 SAH!H-1 MUSLİM
ra'ın arasında mı kılıyorsun? (Uyeynetu'bnu) Bedr ile Habis, cemiyyet
içinde Mirdas'dan üstün sayılır deyillerdi. Halbuki ben onlardan aşağı
bir kimse değilim. Bugün her kim alçaltılırsa birdaha yükseltilmez».
Ravi der ki: Bu şiir üzere Rasulullah _ onun payını da yüz deveye
tamamladı 49•
, ., .,
j 4,•� �
138 - ( ) .... : .. •· : İbn Uyeyne, Said ibn Mesruk'un oğlu Umer'-
den bu isnad ile: Peygamber (S) in, Huneyn ganimetlerini taksim edib,
Ebu Sufyan ibn Harb'a yüz deve verdiğini haber vermiş ve hadisin ta
mamını yukarıdaki hadis tarzında sevk etmiştir. Bir de: Rasulullah, Al
kametu'bnu Ulase'ye de yüz deve verdi, ziyadesi vardır.
· ( ) ·......... : Burada da Amru'bnu Said, bu isnadla tahdis etmiş
fakat bu hadisde Alkametu'bnu Ula�e'yi, Safvanu'bnu Umeyye'yi ve yu
karıdaki şiıri zikretmemiştir.
,;:;\i � �·� §. .,;; :; A � ��l r::-�. J;, � l:,! �iv (, .,,)- ,,.,,
��,��. (l:.;J\ "(-t � � w. �\J_,!.; �, � �j ��ı�:; ;_r-f9: ��;;
.... ,,, • .... 1 ,.... • - ,. . • .... , • ' ,
r· ....
, ,. • • .... & , ,,.
'ı.r\:J\ �L,\ !..LA� �, ı)�
L. \..r.:;-- _- L ....)Cı.i'J\ ı.). \ �(j .• ,.,. J::
• • • • ' ,.
ld rt=-"'
" ... • ....
rr: �.. r .
-... , .......... -
Y") •
'r�t(
, -0\;j r � 'J\' \�, 'J� • �\ -�, ı !\�'J\ ;:.:� �-, Jli ( . �); �-,J ...�, �f'
r -.> , ı - • ••
> .... .... ',. , .,. } ,. '·<:" :-�... .... .. , .... .,, ,, •1...
« y J,hf 'J\, J� .:;ı'.J_;:,J'�1 :�) _,is:; d� >J\' _::;.--, i• �:;BJ �� .,dl
, ('
c IJ.Sj ıı<_;.\İI� ��j. lJS'jl;J"'1J.,'i-�İ •�') •fj1Gİ1 �::;i i_,!.:;:-, �I: ljfii
-49. Rasulullah'ın bu ganimetten veya İslam Devletinin hazinesinden yaptığıı bu kabil sarf..
lar, İslam cemaatinin hali hazır veya müstakbel yübek menfaatlariyle ilgili�r. En yük
sek bir siyaset, askeri, idari, psikolojik, emniyet ve diler sebeblerle yapılıb zahiren
fazla gibi görünen bu ihsanlar yüzde yüz haklı ve tsJAm. için son derece faydalıdır. Mus
liman topluluiunun kıyamete dek idaresi ve varlığı, zaman zaman bu gibi tasarruf ve
. yatırımlara muhtac olabilir. İşte bu ve benzeri yübek giyelerden dolayı İslam Kanunu,
devleti idare edenlere millet malından gerektijinde bu ıibi sarfiyatlarda bulunabileceklerini
tasrih etmiştir: •ve'l-Mü�llefeti kulubuhum... : Ka.lblcri lılam'a. al11tınlanlar...• fıkrası
(et-Tevbe: 80).
K1TABU'z-ZEKAT
.
'.,,,. ,,
't . ı.)�J�\ �\ �.,:�)
., • ı, JJ• .,.
.,
. .,. �.,�,..J-
�\ ;-_�\ -...,.,
., ., .,\ J 1 ,
► j J\�
.,.
- Ben bunu ancak onları İslam'a alıştırmak için yaptım, dedi. Mu
teakiben gür sakallı, yanağının iki elmacığı çıkık, gözleri içe gömülü,
unlı yüksek, başı tıraşlı bir kimse geldi ve :
- Ya Muhammed! Allah'dan kork, dedi. Rasulullah cevaben :
- Eğer ben Allah'a isyan edersem, artık ona kim itaat eder ki? ·siz-
ler, beni emin kılmazken o beni yer halkı· üzerine emin kılmıyor mu?
dedi. Sonra o kimse arkasına dönüb gitti. Sahabilerden biri onu öldür�ek
hususunda Peygamber'den izin istedi. (Bunun Halidu'bnu'l-Velid olduğu
zannedilir). Rasulullah :
- Bu kimsenin soyundan öyle bir kavim türeyecek ki, onlar Kur'an'ı
okuyacaklar fakat Kur'an'ın tatlılığı onların hançerlerinden öteye geç
_miyecek. Onlar İslam ahaliyi öldürürler de putlann sahiblerint bırakırlar.
·onlar İslam'dan, okun avdan (delib) çıkması gibi çıkarlar. Eğer -ben on
ların zamanına yetişmiş olsaydım Ad kavminin öldürülüşü gibi bunları
öldürürdüm, buyurdu.
50. Hadisde adları geçen ve Peygamber tarafından ihsana nail olan dört kişi Necd havalisi
ileri gelenlerinden ve hepsi de el-Miiellefetu lculubııhunıdan idi. Muslimanlığa zarar ver
me ihtimaller�ni önlemek, kendilerini ·tslama ısındırıb alıştırmak veya bölgeleri altındaki
Musliman ferd veya gurublara iyi davranmalarını, baskı yapmamalarını sağlamak gibi
yüksek ve umumi maksadlar için bunlara büyük hediyyeler verilmiştir.
Hz. Ali tarafından gönderilen bu altun cevheri, ganimet malının beşte birinden
ibaret olub tasarrufu Kur'an nassına göre (el-Enffıl: 41) doğrudan doğruya Rasulull�h'a
aid bulunduğundan yine ayni maksadlar için bunu da o kimselere taksim etmişti. Buna
kimsenin itiraza �akkı yoktu. Bu cihetle hadisde ravi Ebü Said tarafından karakteristik
bir va�i simasının bütün hatları ile tersim edilen bu şahsın Peygamber'e: Ya Rasulal
lah! Allah'dan kork! diye yaptığı �tiraz hitabı pek küstahca idi. Fakat Peygamber'in
. engin müsamahası ve ileri görüşlülüğünden dolayı kendisine bir kötülük yapılmasına
izin verilmemisti.
KJTABU1 z-ZEKAT
lar okun avdan (delib) çıktığı gibi İslam'dan çıkacaklar (avı delib geçen)
okunun demirine bakılır, orada kan namına bir şey bulunmaz. Sonra
okun yaya giriş yerine bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Sonra okun
ağaç kısmına bakılır, orada da _bir şey bulunmaz. Sonra okun yelesine
- tüyü�e- bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Ok, avın işkenbesi için
deki şeylere ve kana girib çıkmış fakat onlardan hiçbir şey oka yapışıp
kalmamıştır.
Onların alameti, iki pazusundan biri kadın memesi gibi yahut öteye
beriye gidib gelen büyük Öir et parçası gibi olan siyah bir adamdır. On
lar, insanlar (Musliman'lar) arasında bir ayrılma olduğu zaman ortaya
çıkarlar> 51.
Ebu Said şöyle der: Ben, bunu· Rasulullah'dan işitmiş olduğuma şa
hadet ediyorum. Ve yine şahadet ediyorum ki, Aliyyu'bnu Ehi Talib (R),
bunlarla kıtal yapmıştır. Ben, onun maiyyetinde idim. Ali, bu hadisde
tavsif edilen adamın aranmasını emretti. Adam arandı, neticede bulunub
getirildi. Hatta ben ona baktım ve Rasulullah'ın yaptığı tavsif üzere ol
duğunu gördüm.
'·:�:.;J J_-\:; '�(::'1� ::i �:-� J_\- 0\ 0�_;. . ���iı � 'i.l d;_, J (\:'\O) - 'f �
. �uı � }.;�; � JJ��� . ��� i � (.J �· _,ı-..C �:,; '.J ) � ��-\ (.), � :i-� \ :;�
::. - > ı:
•- � - ,, ;,,-. -� - :; :; '
>; �
' '
�:.:J\� �k:J (yP:;�\ J� J\) ��)l ��- J��I\ >> 'j� J� J\. �!�
� } �
�.ı ��\ ��: Jl;
�.,.,. ; � .,,,. ,,,,. .,,,. ,,
51. Hadis en beliğ bir mürekkep teşbih ile ifade olunmuştur. Bir tarafda kendisine benze
tilen müşebbehun bih manzumesi, ki hedefine sür'atle girib çıkan ve bu sür'atinden
dolayı okun, okcularca malum olan nası, kıdh, Tiş, fiık kısımlarından hiç biri tarafına
kan lekesi bulaşmıyan ok kalemi; öbür tarafta müşebbeh manzumesi ki: lslam camiası
içine �ir ok gibi girib çıkan rühunda ve şuurunda Musliman'lığın feyizli nurundan hiçbir
eser ve iz. görülmeyen bedbaht bir şahıs bulunuyor.
Bu tasvirimiz Kamil Miras merhum� da dediği gibi hadisdeki teşbihin ihtiva et
tiği edebi tasvirden bir parçadır. Gerisi selim hisse aiddir.
Hadis şarihleri bunların başsız yaşamak isteyen ve ümmetin içtimai dağınıklığını
ihtiyar eden Hariciler olduğunu bildiriyorlar. Hariciler ilk defa Sıffın. Vak'a.sı netice
sinde bu ihtilaf Hakeme havale edilince ortaya çıktılar: cAllah'dan başka hakem olmazı.
diyerek Hz. Ali'ye isyan ettiler ve onu tekfir eylediler.
•Allah.'dan ba§ka Hakem ııokdtır- sözü Kur'an'ın meali (el-En'am: 57; Yitsuf: 40,
67) ise de Haı-iciler bu hak söz ile batılı kasdettiler ve neticede millet için bir reise
lüzum ve ihtiyac olmadığını iddi� ederek bozgunculuğu bir esas kabul ettiler. O zaman
ki bu anarşist zümre birçok defalar tenkil edilmiştir. Hadis belki de istikbalde onları
sönük bırakacak daha çetin zümrelerin çıkacağına nebevi bir ihbar da olabilir.
K1TABU'z-ZEKAT 287
149 - (1065) . . .. . .... Ebu Said Hudri (R) den,. (şöyle demiştir) :
Peygamber (S) ümmeti içinde meydana gelecek, insanlar (Musli
man'lar) arasında bir aynlık vaki' olduğu zaman çıkacak ve alametleri
de b_aşlarını tıraş etmek olan bir kavmi zikretti ve: «Onlar halkın en şe
rirleridirler. Onları iki taifeden Hakka en yakın olan öldürür» buyurdu.
Ravi der ki: Muteakiben Peygamber bunların halini anlatmak için
bir misal getirdi. Yahut şöyle söyledi:
«Avcı bir kimse avına (yahut hedefine) ok atar. Sonra okunun demi
rine bakar da onda isabete delalet eden hiçbir iz göremez. Onun ağaç
kısmına bakar, onda da bir huccet göremez. Sonra onun fôka denilen ya
ya giriş yerine bakar yine bir kan izi göremez».
Ebu Said: Ey Irak'lılar! İşte sizler onlarla kıtal yaptınız, dedi.
:;�;\ L"� (J.... ı�l:ı �::.iiı::;\ ;;.J) ;,:fai, 0� c_J:, � �f� l:}� · ( ... )- , o •
.1 ,,.
, ,. .,. •, • .,. . -_ • ,. -· •
.:-- \ ,, ' , • .- -,� '"' ,, ' - "Jı-....
--ıı-.... • • J, .,. "•,,
..,
\,f-l:41" . ���:::J 1 0� ..,"'.i) ..\:.: -.i J ı.. J .i
.... , . -
» � � \ ı..ı .,-; � : ı..ı li . <.S J �;J 1 �- J. \ �
v:.i:
.
1,
- \kl I J ., \
,ıs • ,.., $ ..... j'.
. « J(l:
,,,. .,, ,
r::�;.) e... i;� :;_, C--j_;_. �r�:i, f-- u.' � 'i:/. l:}jg., ( ... )-, oo
;_j � ;\�)
,,�. > •., .,.,,.� • .,., ., :,�- �,. <.,,c.,...,.;.,..,. .,,,,.,.,_,;..-",� .,,
j., "'-:--��J. \ 0_ .r'--'. .Y. \ \:� J e_ . �-j 0: �\.a-- U·� . -;:ı;- � ..._�
_ .,, ,.,,.o ... �
( \.ı!l .ü..:UI _;) �
. _. - . � Üc , ,. .J.:�" LJ" ,
� > � �:� .J.>
,.
: u LÖ., r. d ..,� ı .;·<" ,, : J .,,. Jı:
- .,. .
o .,,. .,,.
J:�
J J ., - .,. ..
11- , \' \� ,, . -,, � ,, • .,, ,,,,. ,,,,. • .,. ,:;, • .,. , "' • , ..... l.ı.."., ,11�
' ., _., • ,
�\i�:, l;:� " h._':;-��! ı_,:k\;· �\ '/), f:i\�_/l.!: j\, !:\\ �;;. j\ '!�\ C.J.� J�� tı:�
.,,. •t - .,,. • > C, ç • ,,. i" • •
1 � .. �.
.. ,,,..
1 .,.. �� :;,,,. •. ,,. ,,,,.,,,,. •� • > .,, ,,,. } , , , ,� • _,. �
•.J \�'-7-'))
,..,,,. • ı.;.1 : u,.,,,,_� � � ,�""J\; . � .J.,.s! � --- ıs , ("f" -"Jı� 0_-:J
} C
- Bunu sen Muhammed (S) den bizzat işittin mi? diye sordum.
Bunun üzerine Ali:
- Ka'be'nin Rabbına yemin olsun ki evet,
Ka'be'nin Rabbına yemin olsun ki evet,
Ka'be'nin Rabbına yemin olsun ki evet, dedi.
( ) ......... : Ravi Abide: Ben sizlere ancak Ali'den duyduklarımı
tahdis ediyorum deyib Ali'den merffı' olarak bundan önceki (155 rakam-
lı) Eyyfıb hadisi tarzında rivayet ·etti.
K1TABU'z-ZEKAT 271
156 -· ( ) ..... ... . Zeydu'bnu Vehb el-Cuheniyy tahdis etti ki ken
disi Ali'nin maiyyetinde olarak Hariciler üzerine şefer yapan ordunun
içinde bulunmuştur. Ali (R) şöyle dedi:
- Ey insanlar! Ben Rasulullah (S) dan işittim şöyle buyuruyordu:
« Ümmetimden Kur'an'ı okuyan öyle bir kavim çıkar ki, sizin kıraatı.�ız
onların kıraatına nisbetle hiçbir şey değildir. Sizin namazınız onların na
mazına kıyasla bir şey değildir. Sizin orucunuz, onların orucuna kıyasla
bir şey değildir. Onlar Kur'an'ı okurlar ve bu okuyuş kendi lehlerinedir,
zannederler. Halbuki bu, onların aleyhinedir. _Onların o Kur'an okuma
ları köprücük kemikleripden öteye geçmez. Onlar, atılan okun avı delib
geçmesi gibi İslam'dan çıkarlar».
Eğer onların başına musibetler yağdıran ordu ferdleri, Peygamberle
rinin dili ile kendilerine takdir buyurulan mükafatı bilselerdi, muhakkak
amelden vaz geçer çalışmayı bırakırlardı. O kötü kavmin alameti şudur:
Onların içinde pazusu olub da bileği �ulunmayan bir adam vardır. Pazu
sunun başında meme ucu gibi_ bir çıkıntı bulunur. Bunun üzerinde de be
yaz kıllar mevcuddur. Sizler, Muaviye'ye ve Şam ehline gidersiniz de bu
kimseleri bırakırsınız. Bunlar çoluk çocuğunuz ve mallarınız hususunda
size ·halef olurlar! Ben çok kuvvetle umuyorum ki bu kimseler Peygam
ber'in tavsif ettiği o kavmin ta kendisidirler. Çünkü bunlar dökülmesi
haram olan· kanı dökmüşler· ve halkın otlıyan sürülerini gasb etmişlerdir.
Binaenaleyh Allah'ın ismiyle onların üzerine yürüyünüz.
Ravi Selemetu'bnu Kuheyl dedi ki: (Bu hadisi kendisinden aldığım)
Zeydu'bnu Vehb, o ordunun sefer esnasında uğradığı bütün merhalele
rini teker teker bana anlattı ve nihayet şöyle dedi: Bir köprü üstüne
vardık 53• O gün Haricilerin başında Abdullah ibn Vehb er-Rasibi ku
mandan idi. Onlarla karşılaşınca Ali kendi ordusuna :
Mızrakları atın, kılıçları kınlarından sıyırın. Çünkü ben� onların
Harura günü yaptıkları gibi sizleri Allah aşkına diyerek sulha çağıra
caklarından e�dişe ediyorum, emrini verdi. Bu emir üzerine ordu çekilib
mızraklarını uzaktan attılar, kılıçlarını sıyırdılar ve böylece askerlerimiz
onları kendi mızraklarıyle delik deşik ettiler. R�vi der ki : Onlar biri
biri üzerine katledildiler. O gün muharib insanlanmızdan sadece iki kişi
isabet almıştı. (Haricilerin ise hepsi öldürülmüştü. Yani onların tedbir
leri kendilerini helake sürüklemişti). Ali (R) :
- Ölüler arasında şu eksik yaratılmış şerir kimsenin cesedini ara
yınız, dedi. Onu araştırdılar, fakat bulamadılar. Bu sefer Ali bizzat kal
kıh üst üste öldürülmüş olan insanların cesedleri yanına geldi ve:
- Bu cesedleri geri çekin!· emrini verdi. Akabinde yere temas eden
cesedler içinde onu buldular. Ali tekbir getirib:
·'
53. Bu, meşhur Nehrevan Köprüsüdür. Burada Haricilerle çok çetin bir imha harbi yapıl-
mıştı. (Kısa.m'l-Enbiı,ı,a, VI-X, s. 771).
272 SAHlH-1 MUSLİM
54. Abidetu's-&elmani, Ali'den, orada hazır bulunanlara işittirmek ve bunu onların yanında
te'kid etmek, Rasulullah'ın haber verdiği bir mu'cizenin orada hazır bulunanlara da
zahir olması ve bu suretle de Ali ve ordusunun iki taifeden hakka en yakın bulunanı
olduğunun ve ötekilerini öldürmekde kendilerinin haklı bulunduklarının tamamiyle za
hir olması için üç kere yemin ederek cevab vermesini istemiştir (Nevevi).
KITABU'z-ZEKAT 273
-
Aliyyu'bnu Ehi Talib (R) onları katledince bu sıfatdaki kimseyi ha--
kıh arayın, dedi. Hemen onu bakıb araştırdılar. Fakat böyle bir cesed bu
lamadılar. Bunun üzerine Ali iki yahut üç defa:
- Tekrar dönünüz, arayınız! Allah'a yemin ederim ki ben, hiç yalan
söylemedim ve hiçbir zaman yalana nisbet edilmedim, dedi. Sonra o
kimsenin cesedini bir yer yarığı içinde buldular. Akabinde o cesedi ge
tirib ta Ali'nin önüne koydular.
Ubeydullah : Ben onların bu işlerinde ve Ali'nin onlar hakkındaki
sözlerinde daima hazır bulunuyordum, demiştir.
Ravilerden Yunus kendi rivayetinde : Bukeyr dedi ki, bana bir kim
se Huneyn'in oğlundan tahdis etti ki o, ben bu kara adan:ıı gördüm de
miştir, kısmını ziyade etti.
F: 18
274
- Ebu Zerr'den duymuş olduğum şöyle şöyle olan hadis nedir? de
di ve kendisine bu· hadisi zikrettim. Cevaben :
- Ben de bu hadisi Rasulullah (S) dan işittim, dedi.
55. Bu, başın saçını kazıyıb kesmek Arabların adetlerine aykırıdır. Onlar, saçlarını kesme
yib uzatırlar ve ekseriya ikiye ayırırlardı. Bu hadis insana, saçlarını tamamiyle kesen
ve sayıları milyonları aşan, bunca asırlardan beri de doğru yolu bulaınayıb batıl b_ir
sistemde ısrarla yürüyüb giden Budistleri hatırlatıyor (Mütercim).
KlTABU'z-ZEKAT 275
J\i9 . �=', � f;t.;, . �-��\\ ;{ 0� :�t � � 0:J:, l;., = J ;i� �;-�� \! \ 6: ( ;f�; �\
. (( � J< _t \ �--i� �, . �
�-�:J \ k \1
J
,,,,ıJ_..uJ,.,J.. (F
I
• t •,,,
#'
...
)•\('.;,
f:-:.- . ı.»
. ( ' . V • ) - '"_,,
.,.'
,,,. ... ,-., J•" •--·'
�i .,,_ ½ \ � H .,
�i;; �j_;_ ;:,;_�� <.l;i :J:;
l:.i' -l> • �-� ;v A
57. •Ya ehle Beyt! Allah sizden ancak kiri gidernıek ve sizi tertemiz 11apmak ister» (el
Ah7.ab: 33) ayetindeki ehl Beyt kimlerdir?
Ehl kelimesi hakkında Ka.mm tercemeai şu bilgileri verir:
FJıl. bir adamın aşiret ve akribasına denir. Evlad, iyal . ihvan ve sair kavmidir.
•
:F.:hlin cem'i ehali, ehlun ve ehlat gelir. Ehlu Beyt, bir adamın hanesi sakinlerine; ehlu
. mezheb, bir mezhebin saliklerine, ehlu racul, kişinin zevcesine denir ...
.Al• kelimesi de ehlden kalb edilmiştir.. Firuz AbA.di Besafrde şöyle der: cEhl,
umumi isimlerdendir. Bundan dolayı birçok fertleri bir neseb, yahut bir din yahut bir
san'at, yahut beyt toplamış olur. Aslında ehlu beyt, bir meskenin cem' eylediii, kimseler
olub sonradan aleliilak Peyiamber'in hanedanı ma'nasında kullanıldı•.
Yukarıki ayetin işareti ile bu lugat izahına göre ehlu Beyt Peygamber'in zevce
leri ve çocuklarıdır. Çünkü Peygamber'in evinde bulunanlar onlardı •. Fakat Ehlu Beyt
hakkında sözler çoktur.
Zikredilen ayette hitab Peygamber'in kadınlarına olduğu için· Ehlu Beyt'den ilk evvel
anlaşılan onlardır. Lakin maksadın yalnız onlar olmadığı anlatılmak için müzekker za
miri olan •kum• ile hitab edilmişti. Usıll ilminde ma•1wn olduğu üzere cem' müennes
siğası yalnız müenneslere mahsOs olduiu halde cem' müzekker sigası ihtilat hAlinde er
keğe ve kadına tağliben şamil olur. Demek ki Ehl Beyt denilince Peygamber'in zevc
leriyle beraber evladına, erkek dişi mensublarına şamil olur. Hasen, Hüseyn Peygam
ber'in evladından olduğu gibi Ali de Peygamber'in evinde yetişmiş olduğu ve Fatıma ile
evli olduğundan o da Ehlu Beytdendir.
Hulasa Peygamber'in zevcelerine ve soyundan sayüan dieer kimselere ze)tat ve
sadaka men• edilmiş, haram kılınmıştır. Peygamber, zekat malını bir kir addederek kendi
soyunun halk kazancından ·Tufeyli yaşamalarını önlemiştir. Bu önleme olmasaydı in
sanlığın kendine olan minnettarlığı, sevgi ve saygısından, evladı ve torunları istifade
kaydına düşeceklerdi. Koyduğu mali vecibelerden evvela kendileri menfaatlanmak. isti
yeceklerdi. Halbuki Peygamber'in insanlığa yaptığı irşad ve hidayetine karşı insanlar
dan ne kendisinin ve ne de ehlu beyt ve torunlarının hiçbir maddi menfaat görmesini
istemiyordu. O yalnız Allah'ın emri ve ta'Umi vechile: •Ben bu tebliğtttıma. ka.rıı sev
.giden başka. hiçbir mükafat istemiyorum• . (eş-Şura: 23) diyor. onların, insanlığın sırtına
bir yük olmasını istemiyordu.
KITABU'z-ZEKAT 277
163 - ( ) ... . . .. .. Hemmamu'bnu Münebbih : Bu, Ebu Hureyre'
nin Allah'ın Rasftlu Muhammed (S) den bize tahdis ettikleridir, dedi ve
birçok hadisler zikretti. Bunlardan biri şudur: Ra�fıluijah (S) şöyle bu
yurdu : « Vallahi, çok oiur ki ben ailemin yanına dönüb gelirim de şilte
min üzerine (yahut evimin şurasına burasına) düşmüş bir hurma bulu
rum. Onu yemek için ağzıma götürürüm. Sonra onun sadaka olmasından
(yahut sadaka .malından olmasından) korkarım da onu atarım>.
164 - (10.71) ......... : ·Enes ibn Malik (R) den, (şöyle demiştir) :
Peygamber (S) bir hurma danesi buldu da: «Bu sadaka malından
olmasaydı onu muhakkak yer idim> buyurdu.
Rasulullah (S) yolda gide:rken bir hurmaya rast geldi de:· «Bu, sa
daka hurmasından olmasaydı, muhakkak bunu yerdim» buyurdu.
Peygamber (S) bir hurma danesi buldu da: «Eğer bu sadaka olma-
;aydı bunu muhakkak yerdim> buyurdu.
278 SAHlH-1 MUSLlM
talih bir yere gelib : Vallahi şu iki oğlanı (yani beni ve Abbas'ın oğlu
Fadl'ı) Rasulullah'a göndersek, bunlar Peygamber'le konuşsalar, Peygam
ber de bunlara şu sadakalar üzerine me'mfır ta'yin etse sonra me'mô.rla
rın te'diye edegeldikleri şeyleri onlar da eda etseler ve bu suretle me'
murların almakta bulundukları maaşdan bunlar da alsalar� diye konuş
tular. Onlar böyle konuşurlarken, Aliyyu'bnu Ehi Talib geldi ve onların
önünde durdu. Bu meseleyi ona da söylediler. Bunun üzerine Ali ibn Ehi
Talib: Bunu yapmayın. Vallahi Peygamber bu dediğinizi yapmaz, dedi.
Rahiatu'bnu Haris Ali'ye itiraz edib:
- Vallahi . sen bunu bize ancak hasedinden dolayı yapıyorsun. Ye
min ederim ki sen Rasfılullah'ın damatlığına nail oldun da biz sana bu
hususta hiç hased etmemiştik, dedi. Ali:
- Peki, iki oğlanı yollayın, dedi. İkisi çıkıb gittiler, Ali de yan üstü
uzandı.
Ravi Abdulmuttalib dedi ki: Sonra Rasfılullah öğlen namazını kıldı- ·
rınca ondan evvel hücreye kadar gidib hücrenin yanında durduk. .Niha
yet Rasulullah geldi ve kulaklarımızı tuttuktan sonra: «Gönüllerinizde
topladığınız sözü çıkarın» buyurdu. Sonra hücreye girdi, biz de huzuruna
vardık. Kendisi o gün Cahş kızı Zeyneb'in yanında bulunuyordu. Biz her
ikimiz de sözü diğerimize havale edib söze başlamasını bekledik. Sonra
birimiz şöyle konuştu :
- Ya Rasulallah! Sen insanların en iyisisin ve insanlara ençok iyi
lik ulaştırıb yetiştirirsin. Bizler buluğ .çağına varmış haldeyiz. İşte biz
sana şu sadakalardan bazısı üzerine bizleri me'mfır ta'yin etmen için gel
dik. Eğer bizi me'mfır ta'yin edersen diğer me'murların, Üzerlerindeki iş
leri yerine getirdikleri gibi biz de vazifelerimizi eda eder ve öj;eki me'-
murların almakta oldukları maaşa biz de nail oluruz, dedi. Rasfılullah
uzun müddet hatta biz tekrar konuşmak isteyinceye kadar sükut etti.
Tam bu sırada Zeyneb, perdenin arkasından bizlere: Artık Peygamber'le
konuşmayınız diye eliyle işaret etmeğe paşladı. Bundan sonra Rasulullah:
- Şüphesiz ki sadaka (me'murluğu), Muhammed ailesine layık ol
maz. Sadaka ancak insanların kirleridir 58• Mahmiyyeyi - ki bu zat ga
nimetlerden alınan beşte bir vergisi üzerinde me'mur idi 59 - ve Hari
su'bnu
.
Abdi'l-Muttalib'in oğlu Nevfel'i bana çağırın, dedi. .Bunlar (çağ-
58. r.'k c::- �.uıJ r,..ı J- &·)t..,., ı:)I �r-� J.-J l r: ft't:ffJ ("__,..hi' 4;� ı-,.ı ı _,...ı ı:ı,. �
: Onlann mallanndan sadaka. al ki bununla kendileTini temizlemiş ve onlan bereket
l.enı:Urmiş olasın, onlar.a dua et. Çünkü senin duan onlar için siikunettir. Allah ka.kkıyle
işiden, hakkıyle bilendir,. (et-Tevbe: 103).
5�. J�Jlj_lJ �>l-l'J ı.ıl::IIJ ıJ.�.aıı<.S..ü, J,-__,u., .ı,_j,. (ij �,li ..ıS' ı:ı,. ;.=� k·11.,�1J
Bilin ki ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin mutlaka BEŞTE B,iRl Allah'ın.,
Rasilliinün, hısımların, yetimlerin, yoksullann, yolcu.nundur,.,. (el-Enfal: 41).
280 SAHJH-t MUSLtM
-
,
·
....
•\ c:.f'
, ��.:.<) '-' u--l
.... J.J_) ,.
.,,, .,,, •
J • ..J�ı..3
.,,,
....
, . P.;.
•ı ....
.... \ . ._.,ı.
...
.. • 1
. >•. , •.} J'·
....
w" �> . u J ..;--" j vJ ..ııı.
• j J•\r_-;;;....
.,,,
-·
"1 •
�
•
v,ip
I•� (
.. . ) - \ "'\ı\
,•
'-' �, f.-:'- u'-
'-,• .,,,, • , • • ·�,. .,,. .,. ",· ,. .• .,, �ı: - .,_.,,,. • .,,. . .. ;.. .,. • ,,,,..
�U�J\ f-:'- _,J u)�I j '- ":!) j Jk.11 -½c; ı.)\
. � �.;.�il (..,� ..i .,,.'-'. .,ı.:,.);,ıa!I .,. .
.
.., ,. ., .,,, , .,,, . _,. " . . .,., - ,
.
\....,.; � - "-..:. ,. ',,,,.
--
.�
·ı
�\\ �./-�·,Jl �--- "},,........
L.:�..>. \.. l.) l: 1 �Jl
....�,. ,,],(,,
.
c-:, , � 1 :=-,\;�:a.ıı �f-� � 1 Jı; r:
):;�,
....
....
ı -:. ... ., ti t ,� ,. ,,,,. ,,,,. \. � ., - ,,. .,,. ,
�1 J.f '1 �ıj• . �l:Jı
,�} ::i J. ..,, • , ,
k· » \:1 ��.:';Ji � J\;j
'
.... \cJJ...�
. .,,,.,
... • .... ::..... J, .,..\ -�
.... . ... ,,.J .........
.... •
·ır ·ı>t ', \ , - ....
-' .. t
v>:J......J} J « �,.►.. � ":�� .... .r :') ( ı. o
»·� � u ,J'-'
� '1 j
f- "' .J� J _
4
\; a� I � � j . �
..,,
;-�
r: ....
1.o ,,,,.,,, \
ı�•"\ , .... >.ı
- �;, ı..f' �•--- �
., ,,
•-• \ ��.� UJ-J'-,)
't > •V
C>
-ı ,,,,.,
�
168 - ( ) . . . . . . . . . : Rabiatu'bnu Haris'in oğlu Abdu'l-Muttalib : Ba
bası Rabiatu'bnu Haris ibn Abdu'l-Muttalib ile Abbasu'bnu Abdi'l-Mut
talib'in, Abdu'l-�uttalib ibn Rabia'ya ve Fadlu'bnu Abbas'a: İkiniz ;Ra
s(ılullah'a gidiniz, dediler diyerek hadisin tamamını, bundan önce geçen
Malik hadisi tarzında sevk etti. Ancak bunda şöyle demiştir:
Ali ridasıru yere attı, sonra üzerine uzandı ve: Vallahi oğullarınız,
Rasulullah'a gönderdiğiniz maksadı elde edemeden menfi cevabla buraya
sizin yanınıza dönünceye kadar ben yerimden ayrılmam, dedi.
Yine bu hadisde · dedi ki : Sonra Rasulullah bize :
- Şüphesiz bu sadakalar, insanların kirlerinden başka bir �ey değil-
60. �V"' r� .�... l_.i,' c•..$' 0c. ('o �ı. j\; -�- wr'\ı.ı...- .wı ,.,· , J
, ... .
. �u., � J!,,,,.,. ,,,,,.
r;
'
. :�. Ç� ...�1� jı �;:� · ��' � !\�� � �' �,?; Jl ::.:;_ = �\; ' ���,' :r
,,,�
l:Jı::2� -� �i �1- 'V: ::J� « H;) j;. » J� -�, Jı � �\:)_,�) ,Ç (l;( :.;
.« r:ı.i :;;:� )j Ç1]) J�. l;J� r-:: f��. J, !\�\ �
62. Aişe bura.da ikinci ve üçüncü hükümleri zikretmedi. Onlar da: «Vela, azad edenindiı:�
hükmüyle bir kölenin nikahı altında iken azad edildiği zaman nikahının. feshi husu
sunda Rasfılullah tarafından muhayyer kılınması hj.ikmüdür.
284 SAHIH-1 MUSLİM
;j�J;�,�.,JI":� (ot)
. \.JJ �
..........
\:.t�. ( .� �\ ��J)
... •• •
• •1-... :ııl'.ı:, �U\ 'Jt• • _ ......... J•'>f.'\-: •,tl"- l\'l , ... �i/ ,,.J ... ı:'. J ı,. l. >•;
« tt: "ı.J ! > \i ' tt;.l.4):. ('.J; .ti\ .,l.., '� � U.J-:J .,)D : . li . '-'-'' �' 0: �l -½�
. 4 j:,i --!, i /1 'J � !�UI » ;:ıı..;, -�:.:..ı_ j:,i ;,i, �' �frk
65. � � _c1t·:>t.- J' � J..J . : ... _Onlara du4 et. Çünkü ,enin duan onJar
içit� bir rikilnetti1'.. (et-Tevbe: 103) Peygamber'e bu Ayetle salat etmesi' emr olunmuş
tur. Diğer mu'minler salat lafzı ile dua etmezler. Çünkü ııa.lat lafzı ile dua etmek, Pey
gamber'lerin ;siarıdır. Meseli her nekadar ma'ni itibarıyle sahih olsa bile EbO Bekr
.alla.lla.hu aleı,hi ve ıellem denilmez. Nasıl ki Muhammed Arr.e ve Celle denilmesi de
cıaiz
·
değildir. Çünkü Arı:.e ve Celle, Allah TeAli'yı zikredib anmanın şiarıdır (NevevD.
Ebu . Hanüe, Malik, Şlfit, Ahmed ibn Hanbel öbi birçok ilimler, Peyıamber'ler
dmı başka kimseye mustakillen salat edilnıez, demi�erdir.
286 SAH1H-l MUSLlM
66. Hadisden maksad; amir ve me'murlara itaat ve iyi muamele etmek, onlara yumuşak
davranıb işlerinde kolaylıklar sağlamak, muşkiller çıkarmamaktır. Bu suretle amir,
me'mur, vazifeli, vazifesiz bütün musµmanların aralarının düzgünlüğü, birlik ve vah
detierinin en güzel şekilde devamını vasiyettir. Bunların hepsi, amir ve me'murlar hal-
. ka zulm ve haksızlık yapmadığı müddetce uyulacak tavsiyelerdir. Eğer zulm ve haJc
sızlık yapmak �sterlerse o takdirde haksızlık: ve yolsuzluklarda onlara muvMakat ve
itaat yokdur.. : <Nevevi>.
_13 - KİTABU's-SIYAM
ı.
.,�, � � ı} J'ı .,.JJJ c.SJ.•"� ..:ı4_J c.rl:J c,S..U. Jl,;1)1� Jj'\ c.5-All�L...; ,.ır:,
1 J� J _,-lJ r'� �J. 'J J .J'�I � '"'' �-'- _,,;..ı r�' �. ;.w fa �}· J' r�V'" j� c.J J �
A
·.-ı.J'f,., • ,.•J.ı
,-:. '"., \ , L!.. ".. --,.s - h
ı.s> J�AJ , J . �.ı� J./ u> .r , .. ..... .. ' !., ' ,. ;� �
, Jın ��.,. --<"; '�\ ,• � '{:"
J ,.;
�ı� ııa �,,
:; ... , ... ı,
yın). Eğer hilal üzerinize bulutlanırsa mikdarını hisab ediniz» .
ı,,.·,r.��.,.
'-,.,,,V'
.ı..)P-
.•,·., .r, .... "',(-:.�-- ı: .,• .,,. , ,•. ;,,-., (• • • ) - <"
9- -!9.," � �
iı" ' � ..l:f- \;.j -A> • �� ..i. \;.j ..b- • � d. , '-1. �
,,,, , ,,,,
..•
..��....¼, ��.
., .,�c. \ ,
. , .,
--· !..... ( .. - r; .,., ,
��) ]';. �\J �) �\ � �;}
:.. " r·' ,_:. \ -- . ı., J� J ........
eı "'., JJ'ı.,. \..,,.
,..,
_,
.,'-�J\!UJ
., .,. t •.!' � -{. )
4 - ( J ......... : İbnu Umer (R) den:
KİTABU'ı-SlYAM 289
.
\ ,
• .« �J J.)._..J J.>-A .Jt'-' • ""J ..ı-� J � .Jr-' :o
, ,, ., .,
(.)lA9 �
,, J .J .) ) � .... (.)..,.,...
, ,.,, ,,
0-:!:"f: :.µ,: '{, « .>� \Jj�\i , J\; j
. ( ,
•>
.., (. •..,
� � / .f':' � ' �\j if ' . ":"',.\ � J:�
.., '".,.. •.., >
'j ..r'" 41. .J':!')
l....., ( ..-..,ı; ,.
u=-� w .,b. •
•..,
>
,• ,_ •.,,� .ı. •
"'.» () '
J ... - \
'J;. ,;.,� � �J:::.::-,'&, �r-!l' \s:·1, � �,�;.; J\i :J\i
� ,; ,, ' , ., , ,
F: 19
290 SAH!Hwt MUSLlM
,... . .,,.,�
wı'
•.,._,.,, D _tij\'I
_,
_ ,.. uy-;
"' ' ----
, ... J\i ••Jt.�1-- ..c: .-.. r
.... ., ,,,,. ,,,, , ......
•«
.
�:.jJ \?J \?
12 - ( ) ......... : Ab�ullah ibn Umer (R) den: · . .
.
Peyg8l':Jlber (S) şöyle buyurdu:. «Ay�· şöyie, şöyle,_ şöyledir.: On, on ve
dok\,lz olarak>.
. .
13 - ( ) . . . ... . .. : İbn Umer (R) der ki :
Rasulµllah (�) : cAy, şöyle, şöyle, -şöyledir» .buyurdu ve iki defa el
lerini bütün parmakları ile çarpt�. Üçüncü çarpışta da sağ yahut sol baş
parmağını kıstı».
.�t:.., :.ı\il \.l.�.. , ...�,:.,,.. .,�..,.-\1\ ..if ,vl:--- c.:r <.Sf. · 0:\ c.ı"
r ..... ' ... • ..... ı, , ....,., • .... , ,
,..; ,. r.�,,
t ..\> • .,.(\.. ,.
_ '-'. ,�., .:� ........
J.J. �• .>.► J (... )
........ -- ,. . ..
. �... �".: �\!ll ;1 �.� )'ı.: 'tj
15 - ( ) ......... İbn Umer (R) tahdis eder ki:
Peygamber (S) : «Biz Arab topluluğu ummi (anadan doğma sıfatta)
bir cemaatız: Ne yazı yazarız, ne de (astronomik) hisab yaparız. (Bize
lazım olan) bir ay (bazan) şöyle, şöyle, şöyledir» buyurdu ve elleriyle
yaptığı üçüncü işarette baş parmağını düğümledi. Sonra: «Ve (hazan da)
ay, şöyle, şöyle, şöyledir• buyurarak otuzun tamamını gösterdi 2•
( ) ......... : Esvedu'bnu Kays'dan bu isnad ile gelen tarikde, ikin
ci (gösterdiği) ay için otuz sayısını zikr etmemiştir.
ı •-->'·,--t....ır.•�--
�\ f:-:�,:.,,. � w ..\.>. "'llıNj,:.,,
r ,.. .,• ,, ... r.-;.--- ı ,,,.,
f� ,..,, , -½� w ..l>. Ô)� , J�D .,,
c-,,,'ı.:;;)P
• .,
... - '\
( )
, . .,, -
•' t\ )'!t •t ....;. • 'u· \ 't ) , .,.>... �· ., .. 1- _, • \ ... ... --r'\; .,. ' ..... > ' •.,.
�_ .>.ı_ \A: .,_,� <.Jld -..ı..: �-: : u_,;._ �>;J � ..;ıP iJ. c;_-: u •• �.l.:� � 9!--- '-'�
• .,
....
... 1 • > \ .... ,,.:.
3 • � ,.,..
,ı9
.J·!;jı �C,�
., ,,.,. �
:;Gt,). ılC:, 1lC �.�.H » J� �
.. �'J.?J•�;:. � �::_ı\ --�U\ �\
. « (_ ır.::1 � j\ �J �........���
., ..
:/:J:, ...f]81�J)
.,
,�.:, ( �:,:
...
2. Oruc, hacc gibi bazı ibadetlerin vakitlerinin kaın;eri eörmekle veya otuza tamamlamakla
ta'yin edilmesine müsaade buyurulması, ummet üzerinden güçlüğün kaldırılmasından
ve kolaylık ikamesinden ibarettir.
«İslam Dini ibadetlerimizi en basit ve en açık alametlere bailaniıştır. Bunun için
Peygamber kameri ay'ı bile ta'rif ederken hal.km en ibtidei kısmının seviyesine ine
rek, sağırların, dilsizlerin, Arabca bilmiyen ecnebilerin bile anlıyabilmeleri için eli ve
parmaklan ile i§lret buyurmuştur» <lbnu Battal).
3. Bu hadisin ma'nası şudur :
Sen bu gecenin nısf olub olmadığını bilmezsin. Çünkü ay hazan yirmi dokuz olur.
Halbuki sen istedin ki bu gece, tamamlanması ile nısfın tamim olacajı &ünün gecesi
dir. Bu ancak ayın tamamlanması takdirinde sahih olur. Halbuki sen tam olub olma
dığını henüz bilmiyorsun •(Nevevi).
293
,,.d. if (-r--� J\. �) '---:; 0�. �\,,(� � ..c::;:..:,ı, z; \.:}]P (. ..)- '"•
... �J\
ıJ; .. .,.. J'.,. J✓ J,.,,. .. J .; ..,,."" J� �
•. \[ • � l ı 1 \ ı L•:.,.. .i ı) \
J .:'6
J.ı� �\ �\ � � ;:;:; �.\:; ( )(_j � \ �J )
�
1
..ı )
. . .... ,. • ,;
,,..,._.,.," f ("""'".
P.• .;"' --- ,.•
. « ).MI .J4> .; .. �
,
> • ,,. .... (_ r • s, > . ,,,.t,., (::;�-- ı\>. -- ,,,.�- ( ) ,.
�..... : '-' Ü • � ııj (.j J...s! ıf' '½•.:.. W4J..> . '-' \ ı:., ..l► . .)laA 4,) � J..:�ı:. \,,,,,;")il J .. . - -,
,.
. . .
-- , . .,., - ... .. ...... ., c'\
, � ..... .,,, .,,, �
F
•ı - ,· --� , ... ... ,
� �i � . 4'_.::ı . J]
,. . .,,, ..... � ' ..... .. ..... ı, \ >
� .,.J ..,ı �;\j ... �JJ,,,. _r�
...... ,1, \ ,. ,
» � � U.J-)
� .. ' ,, } ;
• :
J
c.J.,r'. 6;, • ././1 �
.
. ..
,,.• A .:;: \
• (l (JU .,/\1
ı/_� }•.�n
.,....,, ..J
oRuc
. ca> ·:nıa -oVN vıt �İ. qo�i':.EvvELI)EN
. . l.
·.TlJTl\fAg
sORETiY,LE -R�A.ZA?fIN .'.ÖNİ)N� ·o�ME�• : ��I
. . . . .· ..-·· . ·· .
·ı:.. .... . . _ ._. . '• . .. .
21 .:.-.- (-108'2) :· .. , ......- -::·Ebu Hureyre (R) · şöyle ._dedi.:
. �sfrlupah (S) :,_·«·Bir. gün
.
ve
ikj. gün_· evvelden oruc tutmak suretiyle
sffin .l{a�azan'ın ,öi,:ü11e geç:meyiniz. · Bir· kimsenin adet edipdiği · bir orucu
tutar o _ lması.:·İriüstesnidır.··.'Böyle kişi .adet edin_diği o orucunu varsın tut-
. .
sun � 4.·. . '• ...-. ', . . : . •. . .
( ') .. . .. � .... : : Bpraciaki dört·. tarik ravilerinin hepsi de- Yahya'bnu
Ehi Kesir'den
.. · bu_ isnad ile y'ukafıki · h_adis tarzında tjvayet etmişlerdir.
.� .
u.....=•ı � ""7. �I �� (t)
' ' \
-r>t
J- ,, • • • ......
,. Oruçlunun itiyfıd e�tiği oruc, DlvO.d orucu . yahut haftanın, ayın muayyen ıün]erinde
orüc tutmayı ,adet edinib de bu orucun Ramazan'dan bir iki gün evveline tesAdüf et-
mesi gibidir. Adak· ve ka� orucları da bu sO.retle müstesiıidıL
Hadisin ina'nası, Ramazana ulaşmak maksadiyle bir iki orucıa Ramazanı karşıla
mayınız, demektir. Bu, Hıristiyanların kendi re'yleriyle Allah'ın farzlarının · sayuıını ve
1
ğum yirmi dokuz gece geçince, �sulullah (S) yanıma girdi. (Aişe: Ra
sulullah
. evvela. ,9enimle başladı, demiştir). Ben :
- Ya Rasulallah ! Sen bir ay bizim yanımıza girmemeye yemin ettin.
Halbuki şimdi sen, saymakta old�ğum yirmi , dokuz günde girdin, dediin.
Bunun üzerine Rasulullah :·
""c"
'
Ay,• yirmi dokuzdur buyurdu.
. -
(7_). RAS'OLULLAH (S) iN: · •İKİ BAYRAM AYLARI NOKSAN
OLMAZLAR• �ÖZÖNÖN MA'N�SINI BEY�N BABI
...
. '
5.· Buhiri'nln · bu blbda, ısblk ibn lWıdye'den ,elen rivlyeti/1Öyle bir tefıiri de ihtiva
· ,,, ·
· ediyor : · .. ·· · ·
C Bu bayram ayları ad� ve. h�sabca no�ıan olsalar bile, ecir ve seva b cihetiyle
tam ve kamildirler. « (Buhdn:. sa.ımı;,ehnt ıı,di�. ıa. ve11kua4u...). . ..
· iki -Bayram ay'mm hiç· noksanı olmamuı. keyfiyeti birçok . llimler tarafından çe-
şitli Ş4!killerde yorumlanmıştır. .. ·
Tah&vt §Öyle diyor: Hadisin medlfil� umtlıiıi · deiildır. · Yani her sene bu ild ay,
otuzar giin olur demek istenllmemiftlr. ÇUnkU ·bu aylann müteaddic:İ senelerde yirmi· do
kuz olduklarına teddüf ettik. Hadi8in ma'niaı, iki Bayram ay'ı olan Ramazan ile Zu'l
Hıc�, yiı:=ıni dokuz •iiln olsalar bile· .noksan delil kimil.dirler. Bunun birisinde oruc tu-
.tulur, diğerinde hacc; edilir· ve her iki ibadet hOkOmier cihetiyle tam ve kiniildir, nakıs
... . �
· . · .. -:_ · ..
. .. .
değildir demektir. .
\ '. .
·
; ŞArih · KirmAni de; «Havanın sisli olınası. cihetiyle Raırı.Q.zan'm adedi eksilse, Ara
·
fat'da �ukOfun zamanı olan Arefe ııünü b.ir . gün evvel veya sonraya deiifse bile otuc
i�un ve hacının. sevabı eksilmez» diyor. Bu kavi Ata'�an, �san Basrfden, Eb� .Ha-.
nife den ve Nafi'den de nald edilmiştir. .. . . .·
300 SAH!H-t MUSL!M
. )>·� � '.r.i) Jl:Vı,.) ,.)� ' /' t.A� � r'�' J J_,.-.,Jı ,.,; -v�. ":'� (")
, ('�H j J_;.)ı u� ('��Jıı ,: -.;;: (f;H �• � v\:.J
34 - (1091) ... . ...... Sehlu'bnu Sa'd (R) tahdis edib şöyle dedi :
•Size beyaz iplik siyah iplikden seçilinceye kadar yiyin için• ayeti
nazil olduğu zaman bazı kimse bir beyaz bir de siyah iplik alır, bunların
renklerini açıkca fark edinceye �adar yer idi. Nihayet Aziz ve Celil olan
Allah, •mine'l-fecri (= fecirden)» beyanını indirib bunu tamamiyle açık
ladı.
., ,. ,$,,
,,
.;.,.ı.,- \
'-""JIJ (,.•,,)-�-ı ' \
�I� . J ,
\ .. .... \ -- ...... .,,... ,,. >•· I
� �\,,. �-; ıf ,.� � � ıf '� ., ...... \-, ·-. ı' . .. \' ·, ,,...,
-}w:� .;,,,.(...'- tf" '� c-3' � 1/
c •Jı.-.. ... �- � � . f:'!- Ü.
'-<"' �· • .,. . f.-- \ >·.-:, ,,, , ,
. (( .,.İ.P'-.. r\ �\ �:\i' �--1 (j>-
·, ,
-'.".rı j
1�---
J':>-._9 • 0 �...
• 1.' .-:ı.)).J'_ ..., ,,. ..v. \ )) ..uu
�" ,i.)">:
j
,,� ..',ı�,\
6. Bu kayıd nazil olunca gece ve gjindüzün siyah beyaz iplikle temsil edild_iğini anladılar.
Bu kaydın nuziilunden evvel istiare iken bilahare bu kayıd ile temsile ud-01 edildi'.
302 SAHIH•İ MUSL!M
. .
1�,. , �.;:11 �L::� ::i (;�\il�:�)
ı "� - , ,.
�i � ,�l;.:.,\il �'ı.. .f. \ \;.,"� . _;;r.· �\ l:};, J ( .•. )
,. • -' I � ' � ,. .,,
f.
t , -
�;, �(, ( i'�v, J1 r;_�j 'i,.�C,, e:=J) ı� �)t� ��1 � ;:�, �l, :J� '�\
. cı ( /.,_� LJ �;:�:_>.iı J; ;;:z::.İ\ C4JJ) Ü.C� Jj�
39 - (1093) ......... : İbnu Mes'ud (R) dedi ki :
R�sulullah (S) şöyle buyurdu: «Bilal'in eza1:11 (yahut Bilal'ın nidası
dedi) sizden ltlç kimseyi sahurundan - veya suhurundan - alı koyma
sın. Çünkü o henüz gece iken ezan okur - veya nida eder - ta ki (n�
mazda) kaim olamnızı (kıyamında artık sabah yaklaşıyor diye) vaz ge
çirsin. Uyku.da olanınızı da uyandırsın». Ve (Peygamber elini düzeltib
yukarı kaldırarak) buyurdu .ki: «Aklığın böyle böyle zahir olınası febir
değildir. (İki parmağının arasını açarak) ta böyle olmayınca (fecir ol
maz)-�
( ) ......... : Buradaki ravi, Süleyman et-Teymi'den bu isnadla ri-
vayet etti, · ancak burada : (Peygamber parmaklarım topladıkdan sonra
onları yere doğru dikerek) «fecr, şöyle zahir olan aydınlık değildir. (Şe
hadet parmağını orta parmağı üzerine koyub iki elini uzatarak) lakin
şöyle görünen aydınlık fecirdir» buyurmuştur 7•
ehramın tabanı ufukda ve güneşin bulunduğu cihette olduğu ve mlranı bir sütQn gibi
ufkun fevkinde başa doğru gittikce incelerek göründüğü için fakihlerin dilinde buna
«beyaz mustatil» adı verilir. Bu beyaz rnustatilin dağılıb zail olması ile beraber ufukda
bütün şark tarafına boydan boya uzanmış bir ç�i iibi •subhu sadık• zuhur eder. .Ki
bu •beyaz musta'rız•. oruc tutacak olan için yeme ve içmenin nihayeti ve haram oldu
ğu, rnusliman için de sabah namazının farz olduğu �anın başlangıcıdır. Şeriat ör
fünde nıbhu kazib, fecri kazib adı verilen bu tabii gök hadisesinin hallt örfünde bir adı
da «zenebu's•sirhan <= kurt kuyruğu). dur. Akşamları da yatsı vaktının eirmesini mü
teakib tabanı güneşin battığı yerden olmak üzere bu tabii gök hadisesi aynen vaki olur.
Ona da bir isim verilmek lazım ,eıse «şafak ı kazib• demek yakışır. Ancak b ununla. hiç
bir şer'i gaye ve hüküm ilgili olmadığı için din kitaplarımızda yalnız fecri kazibden
bahs olunur...
Fecri kazib hadisesinin her zaman görülmesi medirlar arasındaki arz derecelerinde
olan beldelere mahsusdur. Kuzeye ve güneye aittikce görme şartlarının değişmesinden
dolayı hadise daha az görülür. Kutub böl&elerinde bu gün daha hayret verici iörüntiş
leri olur. Mahiyyeti hakkında izahlar çeşitli nazariyeler hUindedir (Ahmed Naim, Tec
rid Ter., il, 478-480; VI, 318-320).
KITABtra-SIYAM 305
·<: ı.J, ,
-- - , J�: J� � �)'l.:� j :;.:� 0�, �='.' 0� � --�--- -�\\
.J�� ?. , • � �
--"ı\ '-'�
,
F: 20
SAHIH-1 MUSLİM
8. i Çünkü onlar Sahıir yemeği yemezler. Halbuki biz musliinanlar için sahılr yemeği yemek
· mustehabdır.
K1TABU'•-S1YAM 307
..
\ .,., ' ... , ,.\ .... •ı � ,,.... ,.., .... •-;_ısı... } ·'-'\
r, - ., . ı.�-
...
. :.,t::
\·,�'
r..'ı_;.:. , •.)\:; ı:ı tı-)lı
ç.
· ·!-·� ı:.ı. /
... • ... ' ... ....... , ... ,,,,,-, ,... ,. , ... ,(�;ı;-
c.ı" .b- •
47 - (1097) ......... : Enes ibn Malik'den, (şöyle demiştir) :
Zeyd ibn Sabit (R) : Biz Rasulullah (S) ile beraber sahur yemeği ye
dik. Sonra (Sabah) namazına kalktık, dedi. Ben Zeyd ibn Sabit'den:
- Sahur ile sabah namazı arasında ne kadar zaman bulundu? diye
ııordum. O da :
- EUi ayet (ok:unacak) kadar diye cevap verdi 9 •.
( ) ......... : Buradaki iki ravi de Katade'den bu isnad ile ayni ha-
disi rivayet ettiler.
9. Bundan sabah namazının erken ikame edildiği ve sah'llrun, fecrin tulu.una kadar te'hiri
müstehab olduğu istidlal olunur. Ell� ayet okuyacak kadar zaman ortalama bir okuyuşla
beş-on dakika takdir edilmiştir. ki bir abdest alacak zamandır. Bazılan, el-Hakka diğer
bazıları da e1-Miir8elat süresini misal olarak söylemişlerdir. el-Hakka 52, el-Mürselat
50 ayettir.
308 SAH!H-t MUSLİM
1():. Bunlardan İbnu Mes'ud, sünnet üzere; EbO. Mftsa ise, ceviz üzerine yürümüş oluyorlar.
· Binaenaleyh her ikisi de hayırdadırlar.
KJTABU11-SIYAM 309
11. RasOlullah'ın inib de sevik bulamasını emrettiği zatın Bilal · olduğu naklediliyor. Bilal1
güneşin kursu ğayb olsa bile aydınlığın devam etmesi iftara mani'dir, zannediyordu. Bu
yoldaki gallb zannından dolayıdır ki, Peygamber'e mükerrer surette murAcaat etmi§ ve
her defasında Peygamber güneş battıkdan sonraki zıyaın oruca zarar vermiy�ceğini bil
dirmiştir. Nihayet doğu ufkunda karanlığın belirmesi, iftar vaktının girmesi
· ·'demek ol-
duğunu öğretmiştir.
310 SAHIH-1 MUSLİM
.
A �. ��.f:\ l:?»J ( ... )
�\ �; 2.i: J� . �(;;:.\\ ,
�C:J!.. 8-�. �,), �� C
�
"° , , ,, :; , ,,
! ;,;'fa �- J\i U"' ...:11 �� .i \J; . (L, .,,. J � � ,,J .J-J
J, , J ,, " ,, }. • .J ! ,, ,, ·,. , •,ıt� . � J .,, ' ,. (.' J' J,: ..ı,1 I ,:• ', ', , • \
1)
C \j .r; : �
\
JJ � 4.1_ ., 4� �
. 55 - (1102) Bize Yahya ibn Yahya tahdis edib dedi ki: Ben, Ma
lik'in huzurunda okudum, o da Nafi'den, o da İbn Umer'den, (şöyle de-
miştir):
. Peygamber (S) yeyib içmeksizin orucları birbirine eklemekden ne�iy
buyurdu. Sahabiler :
- Siz orucu birbirine ekliyorsunuz, dediler. Rasulullah :
- Ben, sizin heyetinizde (tabiat ve cibilliyetinizde) değilim. Çünkü
ben (Rabbım tarafından) doyurulur ve sulanınm, buyurdu.
\�
ı:-, ı: '-' .,,, ,,,. ,,,,,. ,,, · '-' • t
r . ��- r c.:;._ r... J�,
·,.) - ' - ııı
t; j �\,.:,.;, ı;i ı .J�:1_ � \ , :;: , L.t.
., • , r•,,,. • 1
',. !
1 �,.. -
F
• • ı "' ı ""• •} ,
r-'' �>---=-�
, .... ., •
.. ·- --
. .J�:�. � \ I .J: \ �;"
;,,,,,,' ,,. JV .. •
C «
• •
\ J-.)
:!
KlTABU'ı-SlY AM 313
.J'""
�) ı� J , ..�z:>;
,,.., .,,,.
.ut
• •. ,
...\ )ı..::,.....u . • "-'l..4,f) � J..a�
,, �t •·
, ., ,. � �-\'Iu .J-J
.,-.,.,,
� ,,,,
,., ....
•
0 : J'U.. .• �
.,
\ �..,\. 0., , �; '•lı
ıııÜ)�
\ ..,� ,.,. .,,,. .... ı: ,
.
�,ı;:;:;_l\ ·
! ./44 �
,�',·-.ii� & �t\ ;:;:;u-... \�,--'•..... . ıf..•
"r::" , �1-::
-".s ... ,.:
) .J':'-1_ c.r>; , '.A > \ı
--
� �
... ı�� !'
\J:ı�; \;..) . ...a.t r'A! .? .
► .-\ 1
c.s
>
\-:•',
--
(.-: ,
t:
•t\'- ,-�,,•.,,,, ., .,• J
> , ,. ., ,,,. _.
I•·• •1\� .,� l..,,,.,.,,
• (l �-:.,, '->';!J '->' � il- '->';!J .:.J.). \,J » '"'
•,ıl� l ,, , ,, , -- , ....... ,_... ...,r.
.... '
,
.... ,
. �..,L,ı:,�., ...'-: \�\ � ��; .i;.� . ..ır!Jl ...,;.\ J !,\\; j . ��\uy J J;:7\.J'_ .i;.t; : uli
... · ... , '... • � - ... ...
12. Kadi lyid: Bunun ravi tarafından bir vehm oldutunu ve doğrusunun daha evvel geçen
· hadisdeki gibi «ramazan ayının sonunda» olınası gerektiğini söylemiştir <NevevD.
13. Bunun ma'nası: Allah TeMa bende yiyen ve içen kimsenin. kuvvetini halk eder d�
mekdir.
KtTABU'ı-SIYAM JUi
1
='
' ,
r.. ; • '.,. ,;, \ ... ,
·�·,? � , ,; -- ' ., , ' ., • ., t
• ' � .. ' ,, ,,,.
t .üı�. � ·\\ .'ı \, 1--!1 ;',.:\o·. � �it- � .,ıj•>) f-:•"
-
,
� .! �\ ... ' ) ,,,
{.,:, .J") ,i.l:4�
\-
�· ._, ·.::c,;) _.,
., U ,. !,)\,
• \ ..:.,..�\
,,. : ır.,\4ll
., , ,,. ·
:; , J� f :�ı� :.:.C::;
63 - ( ) .. ..... .. Süfyan tahdis edib dedi ki :
Abdurrahmani'bnu Kasım'a : Sen baban Kasım'dan, Aişe (R). nın :
Peygamber (S) oruclu iken kendisini öperdi, hadisini tahdis ederken işit
tin mi? diye sordum. Abdurrahman bir müddet sükut ettikd�n sonra
«evet» dedi.
J� 0�, .:t:)ı ıJ., 0'" �\=.ci� L:�-:'l.� . ;::.�n -½� l:t� . }� '-1. � l:};., J (.. ) - vr
J.,. •
.,,,, t .... .,. J """$ :tı ., }• ,, J
., .,
.,t\'
_,.
.. ·>--
(,.:, _,.ııJ J;i� v
> ... ... , .... v -.,.�::. -,
t> • �
.ı:
� c'. --- ,,- • .,. , • ., i,ı ·,
. v\ � � �.!\� y�, �-j,. �
72 - ( · ) ... .. . ... : Sufyan, Ebu'z-Zinad'dan, o da Huseyn'in oğlu
318 SAHİH-1 MUSLtM
Ali'den, o da Aişe (R) den Peygamber (S) in oruclu iken öper olduğunu
tahdis etti.
J[.. .._: 1 � 4-..l:_ J,..· I ,..j. .ı..&- 0' ' '5_;;:t\ ._...) '-'. �\ f-:' 0' ' ;\:�- ıJ. !·: J f-:' 0'- (..:,�;u..l
6 , ., 4
i • ,.,,, ., ,. • ,,. ""!- •• • ;,,.- • � ..... • ., , • "!,. ...... ..,.
', ...
,,,, "'.
,,,
15. Bu Umer, Ummu Seleme'nin, Eb11 Seleme'den 9lan oiludur. İkinci hicret yılında Habe
şistan'da doğmuştu. Peygamber'in üvey oğlu oluyordu. Kendisi küçük sahibilerdendi.
Peygamber, anana sor demekle gayet .kuvvetli bir cevab verrniıtir.
Umer'in: Allah senin geçmiş gelecek günahlarını afvetmiştir demesinin sebebi, öp
mek cevizının Peygamber'in husO.siyetlerinden olduğunu :ı.annetmesidir. Ona göre Pey
gamber, yapacağı hiçbir işde ıUnaha düşmüyecektir, !;Unkü önden afvedilmiıtlı', Peypm
ber bu zannı, verdiii cevabla red etmiş ve siz nasıl oluyor da böyle zanna d�yorsu
nuz, yahut benim yasak bir fiili iıleyebileceiime ihtimal veriyorsunuz? demi§tir.
319·
olduğu sözü kendisine red etmeni emrettim, dedi. Bunun üzerine Ebu
320 SAH!H-t MUSLİM
"
-_. 1t- �� --- 1 ., . ., ...._ ,,., \" •
�-,,,u..,-;
, .,- ıJ•
' ,. .,,.� .,, • ,,,
' • ı;: • • 0 • • "" • ..... ,.
�•: �ü � � l:..Jj ��J &. �I � �:,.:,ıı� � .,ı,.. <J \j ıfjl� •J:r
ı,;
.
�.,. •
t .; •
' � u:. �l
• ,
� 'i , .e.
�\� � ��
\... . ,,,�,. , • , -. �, ,ı ,. ... --. ? .
e.�
. ,, . . !-° 4,) J-) ı.)
• .. 'ırf �, �\
' • � 9 \ ;-" •
c�,e:;-·�- ıı-:ı!._ ,, _•.;. J�
•
• ,,
•
.:
J �
• > ,, } .,.}
-
. ;/ ':j -- } ,_ ;. 'J � " ' ı►
�" J �- ( ,,r-
16. Çünkü o günün orucu hiçbir bozukluk ihtiva etmeyen sahih bir oruc idi
K1TABtrı-SIYAM
.
79 - {1110) . . . . . . . . . . Aişe'nin azadlısı Ebu Yunus, .Aişe'den şöyie
haber vermiştir:
Bir kimse Peygamber (S) e gelib ondan fetva isterken .Aişe de ka
pının arkasından dinlemekte idi. Gelen kimse :
- Ya Rasulallah! Ben cünüb halde iken sabah namazı vaktı giriver
di. Artık ben orucu tutayım mı? diye sordu. Rasulullah cevaben :
. - Ben de cünüb bulunduğum halde namaz vaktı giriyor da ben oru
cumu tutuyorum, dedi. Bunun üzerine o zat:
- Sen bizim gibi değilsin ya Rasulallah ! Allah sana öne geçmiş ve
geri kalmış bütün günahlarını afvetmiştir, dedi. Rasulullah:
F: 21
322 SAHlH-1 MUSLİM
- Yemin ederim ki ben Alllh'a en çok haşyet duyanınız olmaklığımı
ve ittika edeceğim şeyi hepinizden iyi bilici olmaklığımı kuvvetle umut
etmekteyim, buyurdu.
J;.:,
�
. -�/_:,; ::;ı• u-1;.. ...,,4'�\;
,
;i G•�;.. . <-:>ıl�:;,, ::,rJ::;• �;, l:.?iP <" .,)-A·
.,. " ... • , ,. ... \ ,
\,,�:.,: ,e� . . , � . - , .. ... , • --. ,. • - , • -- -- ' ' ' • ' � ,
� \� \ .
,, .,.,
.
• \ _,.-= � ( '} )'\; c:-;-2� �] � 1 �1 .,-; ub : ı.:.J li
. )
, } , , • d}} } • } •� � J, J, ,. "'• ;;.., • .,
.-
, • \
► �
•, •
ıj ! ' \�:=':"
80 - (1109) ......... : Süleyman ibn Yesar, Ununu Seleme'ye:
Cünüb olarak sabaha dahil olan bir kimse oruc tutar mı? diye sor
duğunda; Ummu Seleme: Rasulullah (S) ihtilamdan olmayarak cunüb
bulunduğu halde sabaha dahil olurdu da sonra oruc tutardı diye cevab
vermiştir.
, ly\:".-' � ��it i)il.1t -Y,)), r;l,4.Jı J� ,._,,..._.,., )y j tı}ı ( .-j .k:� -:"� (, t)
� J� .---Jı �j J .:..._;:), �•.., ..,.-}• J� --:! 'v�..,
ıdTABU'ı-SIYAM 323
81 - (1111) .... ..... Ebft Hureyre (R) şöyle dedi :
Peygamber (S) e birisi geldi ve:
- Helik oldum ya Rasulallah, dedi. Rasulullah �
- Seni helak eden nedir? diye sordu. O kimse:
- Ramazanda (oruclıi iken) zevceınle cinsi münasebet yaptım, dedi.
Ras(ilullah :
- Bir köleyi hürriyete kavuşturacak şey bulabilir misin? buyurdu.
o zat:
- Hayır, bulamam dedi. Rasulullah:
- Öyle ise iki ay zincirleme oruc tutmaya gücün yeter mi?
- Hayır, buna muktedir olamam (hem ben bu felakete oruc yü..
zünden uğramadım mı?) dedi. Rasulullah :
- Altmış yoksulu doyuracak karşılığı bulabilir misin? dedi. O kimse:
- Hayır, bulamam dedi. Sonra o zat oturdu. Derken Peygamber'e
içi hurma ile dolu (on beş sa' alabilen) bir zenbil getirildi. Peygamber
o zata:
- Bunu (al da) sadaka yap buyurdu. O kimse:
- Benden fakir bir yoksula mı vereceğim? Medine'nin karataşlı jki
tarafı arasında buna benim ailemden daha muhtac bir ev halkı yokdur,
dedi 18• Bunun üzerine Peygamber yan dişleri görülünceye kadar güldü.
Sonra o kimseye:
- Haydi hurmayı götür de bunu kendi ailene yedir buyurdu 19•
( ) ......... : Buradaki ravi de Muhammed ibn Muslim ez-Zuhri'-
den bu isnadla yukardaki ibn Uyeyne rivayeti gibi haber vermiştir. Bu
rada ravi : İçinde hurma dolu olan bir arak sözünü ki o zenbildir diye
tefsir etmiştir. Bir de: Peygamber yan dişleri görününceye kadar güldü
sözlerini zikretmemiştir.
18. Medine'deki Uhud'la Air dai].srına Labete11n denilir. Bu iki dal arasındaki arazi sahasına
Medine haremi adı verilmiştir.
19. Bu hadis din öğretmenlerine dini öjretmekde ta'kib edecekleri fazllet yollarını en ıüzel
bir tarzda göstermektedir. Din öğretmenlerinin güler yüzlü olmalarını, öğrenciyi yu
muşaİdıkla eline ısındırmalarını öğretiyor. Peygamber, Bedevi ve tanımadığı bir sorucuya
hiç sert davranmıyarak dini cezilan sırası ile saydı ve aldığı menfi cevablarm beyyi
nelerini de ara�ırmadı. Bununla dini işlerde musamahalı ve geniş şörüşlü bir yol �'kib
edilmesini öğretmiştir. Neticede sorana aid olan sadakanın Peygamber tarafından veriİ
mesi, sonra da ililer yüzle : «Bu sadakayı götür ailene yedir» buyurulması e� yillcsek
bir fazilet ve yardımlaşma örneği olmuştur.
324 SAHIH-t MUSLtM
'"•''• ,
. �-: �'- �le.:,,.,� .h. .J�
. ,,, . , ,
!.\ ,. ... , ., ... ·l '·\' ... , . • ... ·1 • -� !.\ ., ... ' ...1., ... ' --" J ,., -.,ı-:."'
J \ : .J4.� � <..S:�I [_J j cJ·l"
.,,.
��; J;; 1 �� � 'J j• lt;� . J\; . �;1� �J.; \ l:j :-ı�: Jı:
•f 1 ,. • } , , • , - •j , , ,
·. � � ;.<-; » J[•. -:� w� . tSi1 l:l ! �,;, � \::,.;�, ! �ı J.,�:J c_ = Jfıi « ,�:- �i:J ,
,, "' ' 1.
,..
��.,)
.
.'
� .;-,.. c}J '('.J� A.)� J� >': ;�; c} J.dJı•-v�)
�-;�:'i t:;· �;.J l · ���, ��;.\: \l\i · 'J,:� � 'lJ.; ��� � �� (}» (,, ,r)-AA
, . ,,. , � , � ,,. ., - �
.KJTABU'ı-SIYAM 32'7
lara ittiba' ediyorlardı. Onlar, bu en yeni olan. işi, nesh edici, muhkem
olarak görürlerdi, dedi.
( ) ......... : İbn Abbas (R) şQyle dedi: Rasu.İullah, ramazanda
yolculuk edib Usfan'a varıncaya kadar oruc tuttu. Sonra . bir kab su is..
tedi ve insanların kendi fiilini görmeleri için o suyu gündüzleyin içti:
Sonra
· Mekke'ye girene kadar .oruc tutmadı.
İbn Abbas dedi ki: Rasulullah, oruc tuttu ve_ orucu bıraktı. Halkdan
da isteyen oruc tuttu, isteyen tutmadı 20•
:·,Q�� L"� ( ff·İı�� �I �:�) �\�j;I �� l:ı"� .j�iı � 'i,J. d» .(' \ '!) - °' ..
r\::;. �\i�� � � J1 r-;°:.aiı rt� c; � �ı J .,ı;_� �, �� �ı i-; � .ı.��-, �=:':;
tJ6 �
,, ,
. �; ( ...4:İ l �81 :_,k; 1�. -�:,) !t: ::r� i;;::, \;; (. �LH �\::,. ,0:ıı
� $, ,,,,. .. J .,,. • ,
20. Bu hadislerde zikredilen mevkilerin hepsi Mekke f�thi seferindeki yol güzergahındadır.
Bu hadislerde bunların ayrı ayrı "isimlendirihnesi birbirine yakınlıklarından ileri gel•
miştir. Bunlardan yalnız Usfô.n denilen yer biraz uzakca ise de hepsi de onun miilhaka
tından sayılırlar <Kadi İyad).
21. Bu ta'bir böyle iki defa tekrarlanmıştır. Bu, ya oructan zarar görenlere hamledilmiştir,
yahut da cevazını beyan maslahatı için kat'i olarak oruclarını bozmalan emredilm�
de vacib olan bu emre muhalefet etmişlerdir. Her iki takdirde de o gün seferde oruc
tutan, oructan dolayı zarara düşmedikce asi olmaz. Birinci te'vili, müteakib hadisdeki
«insanlara oruc ağır geldi> kavli te'yid etmektedir.
KJTABU'ı-SIYAM 329
·. ',
. �� .,:
.,,. • :-. • .,
\.l..r-:..' -_.••:ıı:-ı:.,'" ( <.S_?JJ\)�\ '-�-•�) ,,.
•
°' \
• , ,,,,, • •,, .,. • , • - ., ,. � ,,,,
�.:,.H .l.:-'" l:.�.l.>.
., , • l ..... >
f::-;-4.1_ "-�Si ,l:j:�_, (... )-
•
il•�- l;�; . ::_.ı.; � �� (/�j . ft:�H r�l� �;. � �Üı �l : 'J �;: ;ı):, . ,(::.yı
,,.
} ... .,,,_ .,,
.., ,,,, �
� � 1 �� ı\.: 0:
91 - ( ) ......... : Burada Abdulaziz, Cafer'den bu isnadla tahdis
etmiş ve şunu ziyade kılmıştır: Peygamber'e:• İnsanlara (seferde) .oruc
tutmak meşakkatli oldu. Fakat halk ancak senin yaptığın işe bakarlar,
denildi. Bu sebeble Rasulullah (S) ikindiden sonra bir. kadeh su· istedi.
J. i:i. � \::.; . )� :;. ,., �!�i, �. 'lJ.j �!. J. \:;. ;c,� ;\ l:}jg (,"o)-°' r
,,,,, ,,,,,
,,, - .,
.
•.,... • � , } • ., ,: ., •-' • .,,, ..> ., • • fa' ;; .,,.
,,,,,
.,"'1. -1-� ü'" 'f- ...'-'. .,0• J -:--:'" .,ıJ. fJ. 0=-' '½•;, ,Y- ;.).;.c. c.� .l.>:
•
• .,
1 �
o :: ,,,, } • :, e....- L,e ,,. ,,.
, •.,..
,.r'-'. .i\ �l; · )ı.�
J, 6-· ,, , .,.
J.,..;ıl- ►
0' �\•
. - -
' • •
�\:JI (::�I �.t ��� �\) . .j:, � � �IJ_;.J �c :Jli. ��lf�.;; :-::� 0�,
• $ ,e,..,,....
.,,. - ' ,., ., '
.
�\ �\\ 0� �� » � �\ JJ�� J(i; .· ;e, J�): ıj� « � �t: .D J(i; . �i; Jü; � j. �- >
•
• 1 ).:J\ t.J \ _, �..,�
• o J�
,,•.
•
' � :- >
\•''\\''·
.,,,. • ,
- •' r .. =-
,,
'\'- A�, )
r ��
;, >, ,,,. v >, •' �,
� �
, "
.,
v .; -
,,,,.
ı •
u._A t ,,. - '
0� '-S�½C J\; : ;,I,
J ..\ı_j �-t) � 1 yf.-) l> \ ıJ ��
, ,,. ....
<� '
.. �� .U:\ �c J : �..:..
-41� ·t, .a.:H:. \�s _: J\; �( ·l'_ı �;..) �)I �,�::a.►� -�, Jli �\;\:-�\il...�., ? . ; ,,,. .... ,,,. } ır.' ,,. . • ,,,.
,,, ., • .,,,. .,,. - #, ,,,,. .,· ,,,,, • - ,,,,,
22. Bunun ma'nası : Seferde ·oruc tutmak size ağır geldiii ve zarardan korktuğunuz zaman
oruc tutmak takva değildir, demektir. Hadisin sevk edilişi bu şekilde te'vili gerektir
mektedir. Yoksa bu nehiy mutlak delildir.
330 SAHIH-t MUSLtM
( ) ...... ... Şu'be bu· isnadla yukarıki hadis tarzı�da rivayet .etti.
Ancak bu ravi şu ziyadeyi verdi. Şu'be dedi ki: Yahya ibn Ebi Kesir'den
bana baliğ oluyordu ki kendisi bu hadisde bir ziyadelik yapıyordu. Yine
bu isnadda Rasulullah : «Allah'ın sizlere ihsan ettiği ruhsatlarına iyi tu
tunun» buyurmuştur. Ravi: Bunu kendisinden sorduğum zaman o, bunu
ezberinde tutmamıştı dedi.
:; , �:,� �\ � ;;b c��-;.. �:� S: f(; c..�;. . �c 0: �,� L:};_, (,,,,)- �r
...,\�.., •cY · .:.. • --;vl.4,.
., \.:�-: v� ��
\ .... .,.,J • • ., ..., .,ö.,.J"•:.�., �--:�
;:. � } (.......
� .._ i! ., � \
� r)., .,C:.. \i J ..:;:: 'J't; • � c.s! .u:. 1 �-
·ıı.::. �:.. \J
i,
.
98 - (1118) ......... : Humeyd dedi· ki: Enes ibn Malik'e seferde
ramazan orucundan soruldu da o : Biz Rasulullah . (S) ile beraber rama- ·
zanda yolculuk ettik. Ne oruc tutan tutmayanı, ne oruc tu�µıayan oruc
tutanı ayıblamadı, diye cevab yerdi.
332 SAHİH-1 MUSLtM
......ir-,.,., , .....·,,,
c. r--21 ....
::
f •
, .,., ,, --,r_ �-•-- ' J• ;.,..--:;
• ,.
;1
"
...�-:':. � -='•\'•.,
-..!.: "w�·'"'. .,,,.,,,•ı,:-;,-,-,
J' .ı..>ı-..:•.,,,.,.. � ,.,,,. }
\ �' ��ı; ,.,,,,. ;..lt 1
�\ �_J-) �C J\;
•,\l--!. � '·' , .. ,,. ✓ .. .,. i • ., • ,., .. ',.,. -:: ,.. ,, •
:
U� J, J'-f _J
.« .J�
. .
'Jl'., (:;�ı �/1 ½.;�1� �•,
.... .,. .. ,
1> �) �
,.....
Jın: Jt;. ..j:,:11. J;�
� ,,
::i fl�I .
. ....
...
t!
J\;. �}��
... ... ı: > .... , ... ... ı,,... ';Sl ...
...
... .,
>t
>ı ı ,,. ,,ı }
�,�;-)C �:)C :Jtii !):Jı�,i:,�'\:i /cit:._.�; t'i�;
, •
Y�l:� .J J , '.;.;
,. •
� � \:; �r..\
> ....• � -: ... •-:.•tf'�l �,ı...._ �I'' , ... 'Jf.:; �:. ... G ... �f.'tr- -'[.. �•,2 ... �'lt �
('�J�
. •{ � ( ._, � J.J (-... » � � "'1J-) w . ) : w ..;- • (.)b • \ .";' r.,.r- J o,. • _
.-
.ı;ı....
, "', ,. •
F
- •
tfi
•
., ,..,�l J . • J�
...l ,�ji\ 'l
J r'
,.. 1/ .... �\ '
(
..... � ...u
• ' ,. •
I
•
l)
. ,... , . ,
�J)
,
102 - (1120) . .. .. .. . . : Kazaa tahdis edib şöyle dedi :
Ben, Ebu Said Hudri'ye geldim. Yanında bir kalabalık vardı. İnsan
lar onun yanından dağılınca: Ben bu insanların sordukları şeyden so.r
mıyacağım, dedim. Ve ona sefer halindeki orucdan sordum. Bunun üzerine
şöyle dedi : Biz Rasulullah (S) ile beraber Mekke seferine çıktık. Oruclu
halde bulunuyorduk. Nihayet bir yerde konak yaptık. Rasulullah: «Siz
ler düşmanınıza yaklaşmış bulunuyorsunuz. Oruc tutmamak sizin için
daha fazla kuvvettir> buyurdu. Bu, bir ruhsat idi. Bundan dolayı kimi
miz oruc tuttu, kimimiz oruc tutmadı .. Sonra diğer bir menzilde yine ko
nakladık. Bu defa Rasulullah : «Sizler yarın sabah düşmanınızın içine
gireceksiniz. · Oruc tutmamak size daha çok kuvvet olacaktır. Binaena
leyh oruclan terk ediniz» buyurdu. Bu ise kat'ı bir emirdi. Bunun üze
rine· hepimiz orucları terk ettik.
Ebu Sai<\ sonra: Ben bundan sonra Rasulullah ile. beraber seferde
iken oruc tuttuğumuzu da kat'iyetle bilmekteyim, dedi. .
'�:: \::,� ·p� lt� .(�_j �l �·�-:,) �\�L"�. �..ı::ı;.jn t:"::,ı f:\ l:}]P J ( ...) - , • f
JJ;; Jı ı �\ J_?; f�: Jri; � �' JJ�� Jt� �:-�\ J;; � �� �, � � �t;:;
·r�
' .. .,,
,,;
> �-
)) Jl.i � ,:,:J
>•
. « � �l ��\J. ��� �l
• • •' • • .,. .... .,. ... t ('f)• • .; , •
r\
J \
;'�:J\ � '� l, \ . >
104 - ( ) .........· : Aişe (R) den, (şöyle demiştir) :
Hamzatu'bnu Amr el-Eslemi, Rasulullah (S) dan sorub : Ya Rasulal
lah! Ben arka arkaya (devamlı) oruc tutan bir insanım. Bina�naleyh se
fer halinde iken oruc tutayım mı? dedi. Rasulullah cevaben: «Dilersen
oruc tut, dilersen oruc tutma> buyurdu.
' .,. • � ,.u. �
.. . ,,- •i. ,ı.._,,,;;
• � - J (. . . ) - \ • .," (
• '-S'-�
( .,�\ 'J�� Jı: J� ;;;. �, � �t:�yı 11��- ,,r\:� �� (1.-i(_ �c;1: �,r:�:,n �� l::'�
_:
. ..
. � j:J\· �• 'i .,.,;�
> ' ..,
.\
106 - ( ) .... . . ... : Buradaki iki ravi de yine Hişam'dan bu ·is
nad ile, Hamza'nın: Ben (yasak günler haric) devamlı oruc tutan bir
kimseyim, binaenaleyh ben seferde oruc tutayım mı? dediğini rivayet
ettiler.
J
� ı ... .,. , .,, ,,, ... .,, ,. ,, � ı :.
lıı ı.,- .. ,,,,..• , ıA'Jl•)t • \ ..ı...��-4.J-V)
.ı,,,.
, J• · ,,.,..,.
:�Uı}\.J
>'.\ lij.�"�='-'J \i J-:.Y 1\1\'
AJ,_.,AL.a> �\(;»J ( ... )-\•V
,,,,. ,,,,,.
.J
...
,J .J
,,.. , .,,.,
•.,. >• , .... _,•c >• (... .,.•ı
. , (:_ J' ., .J• � \
-
ı, _ . .. t • � ., .
ı.:,c , :':: .) 1 � ; ) ..f •ı.:,,' , � y- \ 1 �- \ �,c �}l: \ � J .J ,.C
.• •�
'--'. ,r.> \
•
( � j ı.J. \\; ,r.> \
J� ..)�\ J
• .,,, - :;; •
�\:-aJ\ � ;;:,; J. ..ı..,:, \
"" ..ı ,,, ,. ' J "
� �ı J _,_J t� :
:.. ... , ... ,
J\; ._; \ � � �.ı......\'I
., - .,
..,
, - ,. , • • - . ,,.;,,. , . ,,,;
j ; _j.i'- 0c
» � �\ � .,��
,.,. ,.,
.,
. CX �;h [_� ')�,
K!TABU'ı.. SIY AM
-
;':;. i:;� j,., !)(t_\ �� j.,,,,. � �\ ,,J;.J :,.._:
� �\ J.?� Yl, (\� �, l� �., . �t, ��:- :.:.:._,� �::j� j �� e'J J�:,n �l �. :):ı
,,. .,,,,. • �
.
1
, .
ı.
\
\
\ �ı-,; �ı '.A;�:-,
109 - ( ) . .... .... : Ummu'd-Derda, Ebu'd-Derda'run şöyle dediği
ni haber verdi: Ben kat'i olarak bilmekteyim ki, çok sıcak bir günde Ra
sulullah ile beraber onun seferlerinden birinde bulunuyorduk. Herkes
hararetin şiddetinden dolayı elini muhakkak başı üzerine koyuyordu. , (O
gün) bizden Rasulullah ile Abdullah ibn Revaha'dan başka kimse .• oruclu
değildi.
336 SAHIH-1 J4USLtM
;;..> r'.Y. lı)J �il ı.:-½;..... �� (\A)
110 - (1123) Bize Yahya ibn Yahya tahdis edib dedi ki : Ben Ma
lik'in huzurunda okudum. O da Ebu'n-Nadr.'dan, o. da Abdullah ibn Ab
bas'ın azadlısı Umeyr'den, o da Haris'in kızı Ummu'l-Fadl'dan, (şöyle de
miştir) :
Bir takını insanlar arefe günü Ununu Fadl'ın yanında Rasulullah'ın
oruclu olub olmadığı hususunda münakaşa ettiler. Bazısı, Rasulull�h
orucludur, dedi. Bazısı da Rasulullah oruclu değildir, dedi. Bunun üze
rine ben Rasulullah'a bir kadeh süt gönderdim. Kendisi bu sırada Ara
fat'da devesinin üzerinde.• vakfe yapmakta iken o sütü içti.
( ) ......... : Buradaki ravi de Ebu'n-Nadr'dan bu isnadla ayni ha-
disi rivayet etmiş, fakat : Peygamber devesinin üstünde duruyordu, sö
zünü zikretmemiştir. Bir de : Ummu'l-Fadl'ın azadlısı Umeyr'den, diye
söylemiştir. .
( ) ......... : Buradaki ravi de Ebu'n-Nadr Salim'den, bu isnadla
üst tarafdaki Sufyan ibn Uyeyne hadisi tarzında· rivayet etmiş fakat bu
da Ummu'l-Fadl'ın azadlısı Umeyr'den, diye isnad etmiştir.
x.tTABU'a-SIYAM
F: 22
338 SAHİH•t MUSLİM
23. Buhari'deki rivayette Ki'be örtüsünün qdra günü değiştirilmekte olduğu fıkrası da
vardır:
� (R) §Öyk! dedi: Muslimanlar ramazan farz kılınmazdan evvel işO.rf. (yani Mu
harrem'in 10 cu) aünü oruc tutarlardı. Ve o günü Kl'be•ye (yeni) örtü örterlerdi. Allah
TeAJ.A ramazan orucunu · farz kılınca Rasulullah (S) : cA,tlri orucunu tutmak ist.eyen
onu yine tutsun. Tutmak istemeyen de tutmasın• buyurdu (Buhari: Hace, k4ulu'llcihi
Teala: Ceala'llahu'l-�d'bete el-beııte'l-�nim kıı,amen. li'n-na�... ).
X1'TAEU'a.. sıYAM 339
• ,! ,. '(-;.::.....
� 4.1. w ..u,. J e. ' . �• ,,! ,�.• �ı \,�... r.- ..
.,.:.ı ı: ,. ...
t:.ı ..\.,- • ..._�� �
ı\ ,.. �..
ı..J_ �
.,ı, 1. �·
.J'. -.,,,.,/Jg
.(
')
' "'' - ',v
�;�A�\ �\ �\ � � ;J � �\ �;� J,��:\ • tfr 0; �\ 1;;; \]-�� • �-\ l:�� ( 'J JiiU\j)
" - , • • t • ' �i ,.,,
l..lt . �\��) ��� �, j:;;. �A�\) ,�:\� � �' J .,� � �\J :ı,);.:.\�r� �.,� � ,.,.�
« �J-;- J.:w :;�. {:L, ıG ::;j .�ı J (J ::r� ·;.�: J�.,�� �l • � ��.?� J� ,��)d'J;\
-
117 - (1126) . ......... : Abdullah ibn Umer .(R) şöyle haber vermiş
tir.: Cahiliyyet devri ahalisi aşura günü oruc tutarlardı. Rasulullah (S)
da, muslimanlar da ramazan farz kılınmadan evvel o günü oruc tutar
lardı. Ramazan farz ·kılınınca, Rasulullah : «Şüphesiz ki aşura Alla·h'ın
günlerinden bir gündür. Artık dileyen o gün oruc tutar, dileyen de o gün
..
oruc tutmaz» buyurdu.
' .
....
ı. .. ;. ....
� �I .ı.:�� ��\.. .J: \ l:.� � . r:._J ;. �.. J..>-
, ,, " • ,., •• , • , �,,
»
• �i;.. �. \ :_ı, .>..� \ j_ .ı.J. (., J ( ... ) - \ t •
,.
r�� �
)• ıııı ,•, } ,, } .J • ,, .. ,, � .,,
J\; - � ;, � �\ � 0, .,� l; � �\
.> , .,. ) ' , • ii • • l•
,ı� _,:.� __,-;_
_, '
�-:JI ��), �: . �� '11
u; ; \� j
, j ..,, ..-
(...I'
,;
-
,.
•
_. t
•
:-
-
. if:i �l��� Jj
122 - (1127) ......... : Abdurrahman ibn Yezid dedi Jri:
Eş'as ibn Kays, Abdullah (ibn Mes'ud) ın yanına gireli. Bu sırada
Abdullah cia kuşluk vaktı ye�eğini yemekte idi. Yanına giren Eş'as ibn
Kays'a künyesiyle hitab ederek:
- Ya Eba Muhammed! Yemeğe yaklaş, dedi. Eş'as :
- Bugün aşura günü değil mi? dedi. O da :
- A.şura günü nedir, biliyor musun? dedi.
- Peki, nedir o? deyince Abdullah :
- O, •Şehru ramazan ellezi unzile fihi'l-Kur'an ...• (el-Bakara: 285)
nazil olmadan evvel Rasulullah (S) ın kendisinde oruc tutmakta bulun
duğu bir gündür. Şehru ramazan (= ramazan ay� oruc1:1) nazil olunca
aşura günü oriıc tutmak terk olundu, dedi.
. Ravi Ebu Kurayb: (Rasulullah) o günün orucunu terk etti tarzında
rivayet etmiştir.
� � • �:;�::.�., � :'�
_.
�0, :·; 1 ı.s::�� . ��� (;}�;. . f:"::. � �--� CA�� . ( ,� Ja·:u,.,),r:� � �:; �r�J l
...
• ,- ..... ,
'J
> ..
� ,,,,.,,,,.
-ı\ .... \',,,,.
.JA J . " ;..,.:-ıs. \ .J'. '� � 4...5'" J>) c..r� .:;_ �-.:..,
� ,.,. ,., .....
, ,. • ,,,, • . .:OC,
ı.) \ �
,,,,. � • ,,,.
• •· .
ı:., -- � c..r�' ı:.,ı:. .' J":. �.;;...;\ır
•• �...,. .0'-� ,;, }
u . ( l�u � :
}
. J�_,.:\� �:;� ,� �: �J.; ;.-_� �\ J i-� �- 'c.:.,::__:yı J;..;: Jli ·. t�ı; 0�, 'r-�';.l 0i
J ., J � • • ,. - •
,
t.ı.; . \)�� J;.: \)\ �L� p� �i( � : J\� . J��l� r:,)ı �1 ! ;:�·)ı �� \: \ L_.: Jfa�
,s_.,,,,, J • • • ,,,,,.
r�. ,'; .,
�\ t
�1 !,✓ Jl;
} J ., ',
LJ,J-) �t)
, ,,,,. •
;
., • �
ıf • -: ' • ,,.. • _. • ,
'.J.i '-'. \ �- ıj'- '
..,. • � ' • -.�
�\!-�\ '-3. \ � ı..:;.._.:\
j1a>;
ö '
� - ... , ,,,.
.-:-
125 - (1128) . . .. ....... Cibir ibn Semur� (R) : Rasulullah (S) bizle-
re aşura günü oruç: tutmayı emreder, bizi buna teşvik eyler ve Muhar
rem'in onuncu günü (onda oruc tuttuk mu yahut tutmadık mı diye) hA.-
limizi · gözetlerdi, · dedi.
KtrABU'a-SIYAM MI.
0� , _;� � f:- :. :; ,
- -
>,."�:..� G �' . �� ::i �� \.:?;; (, n· ·) - , ,-v
,,,, ,
J., ��
,.,
J Jd..'rl ,.;:;
, �..; ��
- �ı �' ��ı f:;J\ 1.1... = \Jld ��;
, .. • ... ... ,,. , ,,
' - \ • • $, . • .. '
,��i �� .· �-;�
24. MuAviye belki Medtne ilimlerinin lşQ.rl orucu hükmda vAcib, haram, mekrllh olmak
üzere ihtilaf ettiklerini l§itıni§ti de bunun miibah ve milstehab olduiunu bil,dirmek için
böyle hitab etmiıti <NevevD.
344 SAH!H-t MUSLİM
r
, "":"--"-' � ı..ll:4- ı:.:"""' ·..;ır ıJ.,.· ı ıJ.. &.i.? J ( .. . ) - , ı\
, ,,��:ı:- --ıJ. -�- ı:..;
., - � f-:" 0►
25. Bunun özeti 'şudur: Kureyş'in bu gün oruc tuttukları gibi Itasfilullah da Mekke'de iken
bu orucu tutardı. Sonra Medine'ye gelince YahOdileri de bu günde onıc tutuyorlar bul
du. Kendisi de yine bu orucu tuttu. Peygamber'in bu orucu tutması, vahiy ile fahut ·
·tevatür ile yahut da bir ictihad iledir. Yalnız Yahudi fertlerinin haber vermele'ri ile
değildir (Nevevi).
K1TABU'ı-SIYAM 34'5
l�J ,::; tLİ}.\ �4 �: �� .;i �\j t:;�J.\ :;. �, ;J l,:j:jg J (' ,�,) - '""
-
>
.,.• -
, ... i
, ,,
ıı • ,,. -
• ,. • •• ,
•,
,. > "', > e,., --ı-
.,. , • ,- ,
>
(..s-' .Y' '3.
• ,
u, •
r!. � J 0" '.,��_.
\ .. M
�- � d
...Ja.S \:.�� ,\)_,.:.� i .J� �t> : � \; • � ,,. \ 0" ' '-:-'�
,ı ;" ,
� '
i
(t • ,_ _; i �.J� � » � �\ �)�)
✓- • ., ,.
. J� ,:.$ ��:;-
j ,; ;:.i,
-, , -
131 - (1132) ......... : Ubeydullah ibn Ebi Yezid, İbnu ·Abbas (R)
dan işitmiştir. İbn Abbas, aşura günün orucundan soruldu da o cevaben:
Rasulullah (S) ın bu günden başka bütün günler üzerinde fadlını taleb
ederek oruc tuttuğu bir gün ve bu aydan· yani Ramazandan. başka fadlJnı
taleb ederek oruc tuttuğu bir ay bilmiş, değilim dedi.
346 SAHlH-1 MUSLİM
26. B�, İbn Abbas'ın lşOrayı Muharrem'in dokuzuncu günü kabul ettiğine· kendisinden -bir
tasrihdir .. Selef ve halefden birçok alim toplulukları ise a.Şllrayı, Muharrem'in onuncu
günü olarak kabul' etmişlerdir (Nevevi).
KtTABU'ı-SIYAM 317
i
- ,,,, � L,_' - 1
. .
\ � �!- ��.( J�\"'l �' �-�) r-\. t:��. t-�.._ ,j "=�:; �iP (, ,ro)- - ,ro
.
. •. , t • ,.
·•,,. . .'• • •·· .,., .. ,_ J• l•-->
';:-:��
ı
�, �;-�r. i,;_,:.l� r:;. 'f, ::ı� '1-�ı �--�, D.,.�:, �� = J� --; , -� � i_,s-:.;ı � '�.i::;
• J , , ı ' "''
.,.. • •
6:.\ j\s0�J . ���:, �(,�' \iL, 6.:,\ �� 0: » �M!J� J:,;..
• l , , J • -• ,,. t ş • '• >
' \�4� �ll ' /�Y\ c.$)
. ��-, " _,•
,.,
• « �!.J� �� r;:l,,
.'
136 - (1136) .. ....... : Muavviz ibn Afrae kızı Rubeyyi' (R) dedi
ki: RasO.lullah (S) . Medine etrafındaki Ensar köylerine aşura günü
kuşluk zamanı şu haberi gönderdi: «Her kim oruclu olarak sabaha ulaştı
ise artık orucunu tamamlasın. Kinı de bir şey yiyerek sabahladı ise günü
nün geri kalan kısmım yemek yemiyerek taıpamlasın!» rr.
Rubeyy' şöyle der : · Biz bundan sonra aşura orucunu tutar, bütün
çocuklarımıza da tutturur ve onlarla· mescide gider olduk. Oruclu çocuk
larımıza boyalı yünden oyuncak düzerdik de onlardan biri yemek diye
: J� . .,,.
A ;.
.. J ( ...) - 'r V
• f• } ., , .,. , , • } •1
. 3\�'i\ c;�; � ,,.-0�� � �' �.,�J ��: ::J\i � J:;_,.:J� J�� ::,� ��,� �.. t;,Jı_ • �,,. ..n:
.,
• fır�'' 4.J� �;Jıı ,,, t..ai J: ,,.J\; >.ı.; \ ,., -<
,' • • , ı ,,. -- �'
1,
.,J\:.. \:,\; •
.,. , l:.aA
.. .,., �'; J
�A.i:,
.....,. • .,. .r:}, • -!:.J'_.
• • �-��
,,. ,,. �:'-, j .)-t
,-. ,,._
J.J:J
il -
.,.:.
,,.- ts> . 'ıtt-Cl.•,
� H,,.
....
•
M
\ *
- - •
u ) ..
\
t '\
:.kı:. \ ' • ..a.ıF \. • •
27. Oruc tutmadıjı halde o günün geri kalanını yemek yemec}en geçirmek o güne bir nevi
hürmet göstermek içindir. Nitekim vevmu Jekk'de orucsuz olarak sabaha girene sonradan
o günün ramazandan olduğu sabit olsa o güne hürmeten bakiyesinde imsak vAcib olur.
Fecri .rodık'dan evvel veya öğleye kadar oruca niyet edilib edilemeyince imamlar' ayrı
ayrı görüşler ileri sürmüşlerdir. Tafsilitı fıkıh ve hilifiyat kitabları ile şerhlerde gö
rülebilir.
K1TABU'a-SIYAM M9
138 - (1137) ......... : İbn Ezher'in azadlısı Ebu. Ubeyd şöyle de-
miştir: Ben Umer ibn Hattab (R) · ile beraber �ayram namaıında hazır
bulundum : Geldi, bayram namazını kıldırdı. Sonra namazd�n aynlıb
halka bir hutbe okudu. Bu hutbesinde şöyle dedi: Muhakkak ki bunlar
iki gündür. Rasulullah (S) sizi şu iki bayram gününde oruc tutmaktan
nehyetti: Biri ocucu bıraktığınız ramazan bayramı günüdür, öbürü de
kurbanınızın etinden yeciiğiniz kurban bayramı günüdür 29•
28. Bu hadislerde sahabiyye hanımların kendi çocuklarmı lsllmi ibAdetlere alıştırıb tem
rinler yaptırdıkları tasrih edilmiştir. Musliman çocuklarmı iile içinde daha küçük yafta
iken İslam ibadetlerine alıştırmak işte o ilk· devirlerden beri devam ede gelen çok mü
essir bir öğretim ve eli.tim örneğidir. Ancak bu gibi alıştırma ta'llmleri yaptırırken ço
cukları bıktırmamak ve temrinleri onların bedenlerini zayıf dilşürecek derecede uzun
sürdürmemek icab eder.
29. Ramazan bayramının ilk i(inü ile tefrik günleri dediiimiz kurban bayramının dört gü
nünde oruc tutmak bu had.isdeki sarahatla nehyedilmiştir, haramdır, Bundan dolayı
vi$cil orucu denen yıl orucu tutmayı nezr eden kimse bile bu iki bayramın bet a(lnünde
orucunu yer, bunlarda oruc tutmaz. Bu günlerde oruc tutmayı adamak doiru değildir,
Fakat nezr ederse nezri sahih olur. Ancak o günleri yine oruc tutmayıb-·yer de sonra
başka aünlerde kaza yaparak nezrini yerine getirir.
350 SAH!H-t MUSIJM
30. Bu hadislerdeki «fıtıi- günü> ta'birinden maksad, Şevval ayının birinci günüdür ki o gün
ramazan bayramı gün_üdür. Artık ramazanın son günündeki onıc ile oruc tamaın1anmış
ertesi günü Şevval ayı?\D · birinde de bayrama ieçilmiştir.
•Nahr g;Unü,. ta'birinden maksad ise Zu'l-Hıcce ayının onuncu cilnüdür. O gUn
sırf nahr iilnüd�. Ondan sonra gelen iki gün hem nahr, hem teşrik günleridir. Daha
sonra gelen bir gün ise· yalnız teşrik günüdür. Bunların toplamı dört ıün eder. �u
dört günün hepsinde oruc tutmak haramdır. Hadisdeki nahr günü ta'biriyle cins murad
edilmiştir. Bunda teşrik günlerine tağlib vardır_. (Hacı Zihni) •.
KtTABU'a-SIYAM 301
31. İbn Umer, Allah nezri yerine getirmekle emretti sözü ile
: SonTa kirlerini giderıinl�. Ada.klanm 11erlerine getiTsinler ve o Beyt Atik'ı tava,f et
sinler• (el-Hace: 29) ayetini kasd etti. Rasillullah bu günde oruc tutmakdan nehyetti
sözü ile de izahında bulunduiumuz hadisi kesdetti.
İbn Umer kendince bu deliller taaruz ettiğinden dolayı, kat'i bir cevab vermekden
· çekinerek tavakkuf etti.
Nezreden için en ihtiyatlı olan ise, nezrini bu bayram günleri geçtikdel'} :&0nra kaza
etmesidir. Böylece Allah'ın emriyle Peygamber'in emrini cem' etmiş olur.
SAH!H-t MUSLİM
32. Buhari'de Aişe ve İbn Umer'den şu hadis vardır: Onlar: «Ka'be'ye hediye edilecek
kurban bulamıyan hacılardan başkaları için tefrik giinleTinde oruc tutmaya ruhsat ve
rilmemiştir• demişlerdir <Byhari: Sıyam, myamu eyycimi't-te,rik).
X1TABU'ı-SIYAM aaa
F: 23
354 SAHİH-1 MUSLİM
33. Bu Ayetlerde nesh yokdur. Ancak oruc yerine fidye vermenin ihtiyar erkek ve kadın
lara tahsisi vardır.
· İbn Abbas: «Bu ayet mens'lih değildir. Oruca istitaatı olmayan ihtiyar erkek ve
ihtiyar kadın hakkındadır. Bunlar her gün için bir fakir doyururlar• demiştir (Buha.ri:
Tefsir..).
Hanefi'ler de bu görüştedir. İmam Şafii hükmü daha genişleterek gebe ve emzikli
olan kadınları da kendi hisablarına değil. evladlarının teleflerinden korkarak oruclarını
yedikleri zaman buraya idhal etmiş fidyeye tabi' tutmuştur (Hak Dini I, 638-639).
KlTABU'ı-SIYAM
,_,ıL.ı.:. j ı'Jl4.,., .,w -�. . (f'\)
Ben Aişe (R) den işittim, o şöyle diyordu: (Bazan) üzerimde rama
zandan oruc borcu bulunduğu olurdu da Rasulullah (S) ile alakalanmak
ve meşgul olmakdan dolayı bu orucu Şa'ban ayından,başka bir ayda öde
meğe muktedir olamazdım.
( ) .......-.. : Yahya ibn Said de bu isnadla rivayet etmiş ancak o:
Ve bu vaziyet Rasulullah'm durumundan dolayıdır, demiştir.
( ) ........; : Yine Yahya ibn Said bu isnadla rivayet edib: Hz.
.Ai.şe'nin orucunun kazasını böyle geri bırakması Peygamber tarafından
mazha.r olduğu alaka derecesinden dolayıdır zannederim, demiştir. Bu son
sözü Yahya söyler.
..
( ) . . ....... : Buradaki iki ravi de yine Yahya'dan bu isnadla ayni
hadisi rivayet ettiler. Fakat bunlar · hadisdeki: Rasulullah ile meşgul ol-
··
mak, kısmını söylemediler.
356 SAHIH-1 MUSLIM
"'
l:..�\� ',:_-;yı
.
C·:\:. .;;;_� ;�c �;�\ ·"r:·•ı;J::; ��:.t \.:.;J#J (\HA)- ,ot
• ,,,,. • .,, � • �
�;t. � ı .j ! : �I\�� �f � ı. ., .... ; c..n ; , 1:;; - �• 1 0�... , �:ı:- .,. • ... ,0��
• .. ,. �• f:�-c.:,� • ... ·,
1
c
<.r\�
. . ' } .;
J" "'\ � �
,,, ,, ,,,.
... �c ") ,�� \; \ ı> J\d .. -.ır: 'ı-.,..J..:ı
� , • ,, ., ,, ., . -: • ., - • .,,,, • � ' ,.,• • ,, .. � ,,,,. ..... ✓ • � • e: . ' .,, .,,, -: • ,,,, ,. • ., ( • .,,
�I j �; »· Jl; : _) : �il, « � J.: �_;_:,;;.� �:-' \ , ,j � l;-•--ic
.,,. - r . ,,,. , ..
\�l�.J ,ıı#
- Ben anama (tasadduk yahut hibe yoluyla) bir cariye temltk et
tim. Halbuki anam da öldü? dedi. Ras11lullah :
- Miras, o cariyeyi tekrar sana iade ettiği halde, senin için anana
yaptığın bağışın sevabı sabit olmuştur, buyurdu. Kadın:
- Ya. Rasulallah ! Anamın üzerinde bir ay qruc borcu vardı. Onun
adına bu orucu tutayım mı? diye sordu. Rasulullah :
- Onun adına oruc tut, buyurdu. Kadın :
- Annem hiçbir hacc yapmadı. Şimdi ben ona niyabeten hacc yapa-
yım mı? dedi. Rasulullah :
- Onun tarafından hacc yap, buyurdu 36•
. .... , . .
.
, .,,,.
·'!...,r:,\y
36. Annesi ölmüş ve kızının tasadduk etmiş olduiu clriye de miraı yoluyla tekrar kendisine
dönmüştü. Kadın, Ras(Uullah'dan, clriye tekrar kendi millkilne döndüiü zaman ewelce
sadaka etıni§ olmasından dolayı bir sevabı olub olmadılını sordu. RasOlullah, sen hiben
den ve sadakandan ructl' etmediğin halde anana yaptığın iyiliiinden dolayı sana ecir
sabit olm�tur. Onu, sana ancak miras geri vermiştir. Bu iş senln elinde değildir. Yani
Allah ·o cariyeyi sana miras sebebiyle reddet�tir. CAriye sana halfil bir sO.rette dön
müştUr, buyurdu. -
Orucu da anası adına fidye vermek suretiyle ödeyebilir. Hace, sırf bedeni ibadet
olmadığı için devamlı acz halinde onda niyabet cereyan eder. Namaz ve oruc gibi sırf
bedeni ibadetlerde niyabet caiz görülmemiştir. Bu caiz olmamak, bu konuda· virid olmuş
diğer hadislere dayanmaktadır. Bu hadislerin biri 153 rakamlı hadisin haşiyesinde ve..:
rilrnişti.
360 SAH!H-t MUSLtM
t::h : ,j\i . ��;_ � �•jJ �G, J��:; .,,� l.3_\ � �-- }i l.:.?iP (\,o•)- ro--�
. -
<"-.,, ,..,( , .,, • .,,,
�
,."•ı .. r.� , ... ,,_ ..... ,.,. • .ı:--l ·,.
,
- .
';�
: 160 - (1151) ......... : Ebu Hureyre (R) Rasulullah (S) ın şöyle bu-
yurduğunu rivayet etmiştir :
ıtlTABU'a-SIYAM 381
.ı
" , ' , .. � • \ ·
-�: ,t;Jl ». �\�.J�J Jli :Jli �
, ... .. ....
� •.1...,•� \ ı.r '�r, � ,�G')� ,�, •�.. ( '� j,,l
,,• , ' • .... .. • �;, , rL
37. Bu, çok beliğ ve camialı bir· s9zdür. Bununla orucun, orucluya meleki bi/ haslet' bah
·şettiği, ihtiras kapılarını kapayıb ,erlerden, kötülüklerden koruduğu ifade edilmiştir.
362 SAHtH-t MUSlJM
38. c ••• t.Jl!..1_ ..,,.,:S. -Ot �:-l� •� ı.:,.. : Her kim bi r 'i11ilikle gelir•e, ona onun
on misli vardır ..• (el-En'am: 160).
: Malla1"ını Allah yolunda harcı11anlann hali, yedi bqak bitiren, heT" başakta vüz dane
bulunan bir tek tohumun hali· gibidir. Allah kime dilerse ona kat kat. 11erir. Allah, ih'..
Mnı bol olan, hakkıyle bilendir- (el-Bakara: 261).
KITABU'ı-SIYA1II.
165 - ( ) - ......... : Eb� Hureyre ile Ebu Said (R) şöyle dediler :
Ra�(ilullah (S) dedi ki: «Aziz ve Celil olan Allaq şöyle buyuruyor:
Şüphe yok ki oruc sadece benim (rızam) içindir. Onun mükafatını da ,ben
veririm. Muhakkak ki oruclu için iki sevine vardır : Bir, iftar ettiği i za
man sevinir, bir de Allah'a kavuştuğu zaman sevinir. Muhammed'in cam
yedinde olana yemin·. ederim ki oruclu.nun ağzının (açlık) kokusu Allah
indinde misk kokusunda?) :muhakkak daha hoşdur».
( ) .. .... ... : Dırar ibn Murre, bu isnadla tahdis edib Rasulullah :
«Oruclu bir de Allah'a kavuştuğu ve Allah da kendisine mükafatını ver
diği- zaman sevinir> buyurdu demiştir.
166 - (1152) . ... ..... : Sehl ibn Sa'd (R) şöyle dedi :·
.
Rasulullah (S) buyurdu ki : «Cennetde Reyyan denilen bir kapu var-
dır. Bu kapudan -kıyamet gününde (cennete) yalnız oruclular girer. On
larla beraber başka hiçbir kimse girmez. (Kıyamet gününde) oruclular
nerede!_ diye nida edilir. Oruclular kalkıb oradan girerler., Oruclulefrın
�onuncusu içeri girdiği zaman kapu kapatılır da artık ondan içeriye1 hiç
kimse giremez».
364 SAHIH-t MUSLİM
39. Haıı8, Arab'larda bir yemek adıdır ki çekirdeği çıkarılmış hurma, safi yağ ve keş,
: gereği gibi birbirine katılıb karıştırılarak ve hazan da içine .,evik ilavesi suretiyle tertib
edilir (Kamus TeTcemeıi).
366 SAHJH-l MUSIJM
j(li' '·;� ;�:, � -� •• �\ � .,�:; J�: J�. � �;_; �\ � ' �f::: ;ı_ µ. if
. ' .. ,,� ... , •.. '
�:,:,---r-�" '�;,
,
40. Allmıerfecr sidıkm tuliiundan sonra oruca niyyet edilmesinde ihtiW etmiı:terdir: Ev
zai, Malik, Şafii, Ahmed ibn Hanbel, İshAk Ramazan orucuna geceden niyyet edilıne
dikce eliz değildir, demişlerdir. ZAhiri mezhebi de böyledir.
Nebat, Sevrl, Ebii Hanife, Ramazan, ta'ytn edilmi§ nezir ve nafile oruclara zeval
den evvele kadar niyyet etmek sahih ve cMzdir, demişlerdir.
Oruç tutmak tasavvurunda olmayan bir kimse. billhare ntiile oruc tutmak isterse
bu vaziyetteki kimsenin orucu ve niyeti hakkında da alimler ihtilif etmiJlerdir. Bir
kısmı ne zaman olursa olswı gündüzleyin niyyet etmekle nlfile oruc tutmayı tecvh et-
mişlerdir. /
İmam M!lik nafile orucda da geceden niyyeü §art koşarak : Gündilziin evvelinde
: yemekden �ekden imsak etmek, niyetsiz ameldir, açlıkdan ibarettir, demı.,tir. İbnu
Zi'b'in mezhebi de böyledir.
xtrABU'ı-SIYA1ll. 88'1
, ' .
(34) PEYGAMBER (S) İN RAMAZAN HARİCİNDEKİ ORUCU VE
(AZ ·DA OLSA) HİÇ BİR AYI ORUCDAN HALİ KILMAMANIN
MUSTEHABLIĞI BABI:
'J
�J .,. lıııııı,,, .. ,. • • - ., • �- -- • ıı...,.ı.ı- ,,. • -- --
�
"j.:c
\..j: �li. :ıkı\ �
�
.,
'-.:�:•ll i:i .i_:.,. \ .:�.!. i\.., 4��\)
.« J� \::\;:'7 js'\
· « Ji �!J, �;�\:, �;� ,.\Jı; l: �1 Jı ,,J:�l �\
. J� �f:, l)
177 - (782) ......... : Ebu Seleme tahdis etti ki Aişe (R) şöyle de-
miştir:
Rasulullah (S), senenin hiçbir ayında Şa'banda olduğu kadar çok
oruclu bulunmazdı. Ve kendisi : «Amellerden · (mukavemetine) takat ye
tişt�rebileceğiniz ibadetleri alınız. Çünkü sizler ibadetden bıkıb usanma
dıkca Allah Teala sevab vermekden asla bıkmıyacaktır» buyururdu. Ve
keza : «Allah'a göre en sevimli amel, az olsa da sahibinin devamlı yap
tığı ameldir» buyururdu.
..ıA ..Jı. ,, ��.t
,_,, .J!,'\r�:...•,.".>.>-
...
,.,...... •�· < "ov) - ,vA
ı;,ı .J.,·,ı\ı./J;
..
�• :'-:�--- .� 'r
,,
• d.ı\ ....
:- .,.,
� ---\i
... \..... • �
! �\j, \': �_,.\Al\ J iı_ , )a.t\ 1->;, �Aı.. J . �At- ,ı, ! �l,\ j, V f ;\ .-t , ., .-
, .,. .,. • .,, ,, I -- .,. .-• t .,. J • } ., J •J J • ., I lll; _. , ,-:-,\
.J <i> , : �}lJ c.ı_,iı.. � , � .), ,
"'
, . ,,.-.ti.,,. .>.,..;...
. ,.•�.. J..11 .• , \��.. ,\:,
,,,
c::.. \�-
.., .,..�
, ....
} ..,_. ,,,.
-- : "J(;- J . �c......, ,,,_ .; J.
F: 24
370 SAH!H-1 MUSI.JM
tardı. Oruc tutmadığı zamanda da onu gören birisi: Hayy- vallahi, Ra
sulullah bu ayı hiç oru_c tutmuyor diyecek derecede oruc tutmazdı.
( ) .... . . .. . : Buradaki ravi de Ebu Bişr'den bu isn�d ile ayni hadi
si rivayet etmiştir. Fakat burada : Medine'ye geldiğinden beri arka arka
ya bir ay (oruc turmamıştır) demiştir.
>> ... ..
. -_,;:, � ı 6·j;_J '-', . _,;:, 0: �\ �;�
> •• \ > ..... .,. ?- >t •
.. ... ..
j'-J:
6"1;. . ��� '-'., \ � , .J'. \ \.;?iP . ( ... ) - , V �
t. J.
..
,. •. ..,
,, . ·t .. . .... ". (: , . ) ... , ...
_,, .,,,,. .,,, . ., .....,. ...._• .., .,,,,. ,_,.., .,,,,. \;. \ .,,, ; . . ,.,. '·"t:, .,,,,. , .. , ...
\,.-.-,,,
0� J f �>:) ,, .J,,a u" ::::� u. �- � : J . �3 ,..:ı.l, ... (.. ...-� '-'. &.)4 ..c. w ..l>. � \:.ı .u-
.,
,,
, •, ... ,. � ... > , .. -� l\>l ,. .. �c,.. '1 , .. ..»'· \-$.. "''\"' , ,,tf:. .,.,, .• .,.. , ..
• �Aı- '1 :J .J;; <.i> i .J'"4t � � "".,....) &.) t) : '-,J_, � � Y" :' � � : u ,,. �)� �:-t'-
. ;:
. '!-:5... ; -;'
'N... . .L• � '-� .f>: &.)\..,�� � �.,�il.'
179 - ( ) ......... : Usman ibn Hakim el-Ensari tahdis edib dedi
ki : Said ibn Cubeyr'den receb (ayının) orucunu sordum? Biz o gün receb
ayı içinde bulunuyorduk. Said şöyle dedi : Ben, İbnu Abbas'dan işittim
şöyle diyordu: Rasulullah (S), hazan biz, artık orucsuz gün geçirmiyor
diyecek derecede oruc tutar ve hazan da biz, artık oruc tutmuyor deyin
ceye kadar orucsuz bulunurdu.
. · ( ) ......... : Buradaki raviler de yine Usman ibn Hakim'den bu
isnad içinde ayni hadisi rivayet etmişlerdir.
t2. Gerek bu Enes hadisi, gerek ondan evvel 8eçen İbn Abbas hadisleri metnin anlaşılması
bakımından bazı güçlükler ve muşkiller ihtiva ediyor..Her iki sahabinin bu hadisleri
ile ifade etmek istedikleri ma'na zor anlaşılıyor. Hadislerin bu muşkillijinden dolayı
şArihler türlü türlü tasarruf ve tevcihlere &itmişlerdir. Fakat hepainin de birleştikleri
cihet, İbn Abbas'ın da, Enes ibn Malik'in de bu haberleriyle, Rastilullah'ın nafile �
maz kılmak ve onıc tutmak hususunda muayyen ve muttarit bir proğrama tabi' olıİıa
dığını bildirmeleridir.
K!TABU'ı-SIYAM 371
Jl; « ;ı•:�H J½,:" J:� �) j . \;_ \�: \,- !:ı� �:_t\ �}' ...\\� \ "-�--f-� ;,!.il� •r1� j . • j ( j
,,. .... • , ,. • ,
,
- ,.,. ' • _,..' • ıJı ;ı-
:. i , , ,ı,,. '
t
; .,.
•r�)) J�
� �\ J:�lJ�
ı,
,.\
:�li \i « 0--_.,� .;�\j \...�� ·1.:, >> "' . ���� J..a.,\ J:�IJ1,: �
\i
r, �� = �
J,
.. « � ) 0� '"'La.,\ \/
,
P � �\ ",\l�
-
• } J ,
« ... �\:�
.
1.
. J�j
, ulA\�
,
181 - (1159) .. ... .. .. : Abdullah _ibn Amr ibn .As (R) şöyle dedi :
Abdullah'ın: «Ben hayatta bulundukca geceleyin1 namaz kılacağım,
gündüzleyin de oruc tutacağım» diye yemin ettiğim Rasulullah'a haber
verilince Rasulullah :
- Hakikaten sen böyle söylüyor musun? diye sordu. Ben de kendi
sine:
- Evet böyle söyledim ya Rasulallah! dedim. Rasulullah:
- Sen. bu ağır ibadeti ifaya muktedir olamazsın. Sen kah oruc tut,
kah ye, kah uyu, kah namaz kıl. Her aydan üç gün oruc tut. Her hasene
ye onun on misli mukafat mukarrardır (Kim bir iyilikle ve güzellikle
gelirse işte ona bunun on katı var .. - el-En'am:' 160). Bu her ayıq üç gün
orucu bütün sene orucu. gibidir, buyurdu.
372 SAİIIH-t MUSLtM
.,
. �j :>·;.:.:, . ..::..,
,., , ,,� · ·
��..:., : Jl;
. .,,,,.._,,, ,.
KlTABU's-SIY AM 3'78·
182 - ( ) ......... : Yahya (ibn Ehi Kesir) tahdis edib şöyle dedi:
Ben ve Abdullah bin Yezid beraberce gidib Ebu Seleme'nin evinin oldu
ğu yere geldik ve k_endisine bir elçi yolladık. Hemen evinin kapısının
yakınında bir mescid vardı. O, bizim yanımıza çıkıncaya kadar biz mes
cidin içinde bulunduk. Ebu Seleme evinden yanımıza çıktı ve : İsterseniz
evime buyurunuz, isterseniz burada otururuz, dedi. Biz : Hayır burada
oturalım, sen bize hadis rivayet et, dedik. Kendisi dedi ki : Bana. Abdul-
lah ibn Amr ibn As (R) tahdis edib şöyle dedi:
Ben, bütün gündüzleri oruc tutuyor (dehr orucu tutuyor), her gece
de Kur'an okuyor (hatmediyor) dum. Ya Peygamber (S) e (ben yanında
iken) benim bu halim zikredildi, yahut da o bana bir haberci yolladı da
bunun üzerine ben kendisine gittim. Yanına varınca bana :
- (Ya Abde'llah!) Her gün oruc tuttuğun ve her gece Kur'an'ı oku
duğun bana haber verilmedi mi (sanırsın)? buyurdu.
. - Evet Allah'ın Peygamber'i öyle yapıyorum ve ben bununla hayır
dan başka bir şey murad etmiyorum, dedim. Rasulullah :
- Her .bir aydan üç gün oruç tutman şüphesiz sana kafidir, buyurdu.
• - Ya Rasulallah! Ben bundan daha faziletlisine- muktedir olurum,
dedim.
- ŞÜPHE YOK Kİ EŞİNİN SENİN ÜZERİNDE BİR HAKKI VAR
DIB.
ZİYARETÇİLERİN DE SENİN ÜZERİNDE BİR H�KKI VARDIR.
KENDİ BEDENİNİN DE SENİN ÜZERİNDE BİR HAKKI VAR
bIR.
Binaenaleyh (bütün bu hakları eda ederek) Allah'ın Peygamber'i olan
Davud (S) un orucunu tut. Çünkü Davud insanların en çok ibadet edeni
idi, buyurdu. Ben :
- Ey Allah'ın Peygamber'i! Davud orucu ne kadardır? diye sordum.
- Davud, bir gün oruc tutar bir gün tutmazdı, d�di. Sonra :
- Her ayda bir Kur'an'ı okuyub hatmeyle, buyurdu.
- Ey Allah'ın Peygamberi! Ben bundan daha fazlasına muktedir
olurum, dedim.
- Öyle ise Kur'an'ı her yirmi günde bir okuyub hatmeyle, buyurdu.
- Ey Allah'ın Peygamber'i! Ben bundan daha sur'atli okumaya muk-
tedir
· olurum, dedim.
- Öyle ise Kur'an'ı her on günde bir okuyub hatmeyle, buyurdu.
- Ey Allah'ın Peygam_beri ! Ben bundan daha fazla okuıpaya güç
yetiririm, dedim.
374 SAH!H-1 MUSLlM
- Öyle ise her yedi günd� bir okuyub hatmet. Artık bunlardan zi-:
yadeye de gitme. .
ÇÜNKÜ EŞİN İÇİN SENİN ÜZERİNDE_ BİR HAK VARDIR.
ZİY.ARETÇİLEJÜN İÇİN SENİN ÜZERİNDE BİR HAK VARDIR.
. KENDİ VUCÜDUN İÇİN DE SENİN- ÜZERİNDE BİR HAK VAR
DIR, buyurdu.
Abdullah der ki:· Ben ib_adet isteğinde şiddet �österdikce benim bu
arzum yerine getirildi.
Yine der ki: Peygamber bana · hitaben:· «Sen bilemezsin, belki de
senin ömrün uzun olur» buyurdu.
Yine der ki : Sonra ben, Peygamber'i:q.' benim için söylemiş. olduğu
uzun ömre ulaştım. İhtiyarladığım zaman keşki Peygamber'in (bana tek
lif ettiği) ruhsatını kabul etseydim diye arzu ettim.
gitme, buyurdu.
_,,.
43. Rasu:lullah'ın burada bir şahıs ismi söyl�dijine hiçbir tarikde muttali, olamadım. Bu
gibi ibharnlar şahsı sUtrelemek maksadiyle yapılır. Muhtemel ki Peygamber burada
muayyen bir şahsı kasdetmeyib sadece Abdullah'ı ·yapmakta bulunduğu hareketten vaz
geçirmeyi rnurad etmiştir (İbn Hacer).
,,ıo 1'AHIH•I MU:!!ILIM
44. Bu cLa same men same'l-ebed• cümlesi ya bedduadır, yahut menfi haber ma'n!sına
haberdir. Bu cümle birkaç türlü anlaşılmıştır: Birincisi; bu, bayramlar ve teşrik gün
lerinde oruc tutmasından dolayı hakikata mahmuldur. Aişe de böyle cevab vermiştir.
İkincisi; bu, oruc sebebiyle zarara uğrayana yahut bu yüzden diğer hakları yerine geti
remiyen kimseye hamledilmiştir. Üçüncüsü de; «la same• nin ma'nası; o, böyle oruc
tutmakla katlandığı meşakkatdan başkalarının bulduiu sevabı bulamaz, demektir. ; Bu
· rna'naya göre de yine haber olur, beddua olmaz. ·Dördüncüsü; devamlı oruc tutan, oruc
tutmuş olmasın ma'nasında bir bedduadir (Nevevi).
KlTABU'ıw91YAM
. 188 - ( )
Rasulullah (S) bana hitaben:
378 SAH!H-t MUSLlM
'il::.:.:ı�. ( 'i)C.lı �;i:�) ,'.,ı; :)\:. �ı Jı !Lıı =-:,J:, . /, ı ; (';: �ıJı_rf::.ıı :;,.\ �l •
. ' \ _,• ' /. /. ,. '. ,,,i:./
.. ...ı." ..,, . ,
\ ... ,.
.,.a.� 1 ,. 1 - .,, " J•ııı ,,. � • •
}
> } } ' }, /.
J , (-�- ,ı:�j ,
J
\A .J� ·.J!z•�J \A .J'_ \ ı..)t> (� \ .Jılı.J , .., :�1 �.
45. Rasulullah'ın •bana haber verilmedi mi?• kavlinde şu incelik vardır: Bir şeye hüküm
vermek ancak subütunu arqtırdıktan sonra layık olur. Peygamber, Abdullah'dan ken
diıine nakledileiıle yetinmeyerek Abdullah'a kavuştu ve durU111U kendisinden tesbit ve
tahkik etti. Çünkü Abdullah'ın bunu kat'i söylememiş olması, yahut onu nakilin mut
tali' olmadığı bir şarta ta'llk etmiş bulunması veya di,ier bir sebeb bulunmak ihtimal
leri vardı. Peygamber tahkµc_ maksadiyle böyle bir uslüb kullanmış oluyor (İbn Hacer).
K1T4Btra-SIY
' AM fl9
O da, bütün senenin yarısı kadar orucdur ki bir gün oruc tutmak, bir gün
de iftar etmekden ibarettir.
193 - ( ) . . . . . . . . . ..
Rasulullah (S) bana hitaben :
- Ey Amr'ın oğlu Abdullah! Senin (devamlı olarak) gündüzleri
oruc tutar, geceleri namaz kılar olduğun haberi bana erişti. Böyle yapma!
ÇÜNKÜ VÜCUDUN İÇİN SENİN ÜZERİNDE BİR NASiB VARDIR.
GÖZÜN İÇİN SENİN ÜZERİNDE BİR NASIB VARDIR.
, EŞİN İÇİN SENİN ÜZERİNDE BİR NASİB VARDIR. (Bu nasib ve
payları da ödeyerek bazı günler) oruc tut, (bazı günler) iftar et. Her bir
aydan üçer gün oruc tut. İşte bu (bir haseneye on misli sevab olduğuna
göre: el-En'am; 160) dehr. orucudur (yani bütün bir sene orucu demek
olur) buyurdu"·
- Ya Rasulallah! Muhakkak ki bende kuvvet vardır, dedim.
· - Öyle ise Davud (aleyhis-selamın) orucunu tut. Yani bir gün oruc
tut, bir gün de iftar et buyurdu.
(Abdullah ihtiyarlayıb da fazla ibadete kuvveti kalmayınca) : Keşki
ben (Rasulullah'ın teklif ettiği) ruhsatı almış olsaydım, der idi "7•
46. Ahlakın en mühim bölümleri olan Allah'a, nefse� aileye, cemiyete ve insanlığa..• karşı
hak ve vazifeleri özetleyen bu veciz esasları Selmin, Farisi din karde§i Ebu'd•Derda'ya
karşı da hemen aynen tekrarlamıştır :
«1NNE IJ·RABBİKE ALEYKE HAKKAN,
VE Lİ-NEFSİKE ALEYKE HAKKAN,
VE Lİ-EHLİKE ALEYKE HAKKAN,
FE A 'Ti KULLE zt HAKKİN HAKKAHU.
= SENİN ttZER1NDE MUHAKKAK Kİ RABB'ININ BİR HAKKI VARDIR. NEFSİNİN DE
BİR HAKKI VARDIR. AİLENİN DE BİR HAKKI VARDIR. BİNAENALEYH HER
HAK SAHİBİNE HAKKINI VER! « (Buhari: Savın, men akıa?M ala ahihi li-vuftim fi't
tatavvui..).
47. Buhari'nin Fedailu•t-Kur'an bölümündeki şu hadis de çok önemlidir: Abdullah ibn Amr
ibn As (R) şöyle dedi :
Babam beni asaletli bir aile kadını ile evlendirdi ve her zaman geçimimiz hak
kında göz kulak olub ielinin kocası (ben Abdullah) hakkında sorguda bulunurdu. Ka
rım da: Abdullah erkek nev'i arasından (seçme) -,Uzel bir kocadır: Ben ona geleli beri
aile döşeğimize ayak basmadı (yani yatmadı), örtillü eteğimizi araştırıb yoklamadı (aç
madı) demiştir. Babam Amr'ın bu yoldaki ince\emeleri uzayınca nihayet Peygamber
(S) e oğlunun bu halini arzetti. Peygamber de: Abdullah'ı bana getir buyurdu.
Abdullah der ki :
Rasfilullah'a mulaki olduğumda bana:
- Nasıl onıc tu tarsm? diye sordu. Ben de :
382 SAHtH-t MUSLİM
:'
}J :si � ı.!l:':. J:::� : :::ı� ! r.,� �� ;r':ıı _r(i :si � : IJ ::::� . -� .::,)� !}i
.
·r��I
�
195 - (1161) . . . ...... : Imran ibn Husayn (R) dan, Peygamber (S)
Imran'a (yahut da Imran işidirken başka bir adama) :
·- Ya fulan! Bu ayın surresinde (ortasında yahud sonlarında) oruc
tuttun mu? diye sordu. O zat:
- Hayır tutmadım, dedi. Rasulullah:
- .(Ramazan çıkıb) iftar ettiğinde iki gün oruc tut, buyurdu.
,!
,ı , .... , , -ı .... -.
,
t 1 · ·'· \'" -:.-> \� •,ıı 1 • \ ) ., - ,. •
J....A :>>..J. � / '-' � • 1�J �.4i J � ��'- �� � '..... .).J" f•�)' ı:._��,,\�-r•'.)
\.,.. ):ıı .... ,. ,,, .... ,\a
......
• :�;
rl:, Y]) Jli � >�(').�\ �_,� ;_.;�__ �.;('! �I J .,�.� \� : ,_;J Jrft . >��.i ::_,�:-�;.. ��\
�J » J� n.:� �Z�., ��:;-�� ��:.::=<;J� « ��1()J -�t) >> (J�j\) « ;ı:,t Y:,
, Jk" ( ('.>İ� �;.L�) ;Jı; !lı1 » J� : t::;, �i:; r�:.� -:..;."(, Jk « � �;.i �•i t:::,.,r ::,�
� �I �., �J Jt; ( « � � ��� J \ �;:J, J\; � ş;_.-; �;.(; ��- r ..,� :...:__,: �·:1
• , )' • ' - ,. • .> "' ·) , • ,,
;..---
r\�
o o ;;: �"'}v
:67
= J� « f�\ f:,:, , �Ca.::, Lll 2'\�::,:, ,-;;.:- �>-r� -�i: » Jlii = :l� « ( �=;, �J J/i
}
r�:,
� ,\�.J:-�.,,iY-.l�;;" J;�:, :J� � --���i,J '�Ll,i��-,1� » J� �-i•��i,.-;..\,� � �:,
. ,.. .,, r • - ... r
;..,-, » JlAt
,: « "::-"'.JI �:.JI ,.J.c>ı..�
"' -·
48. Yıl orucu tutanların oruc tutmamış gibi sayılmasının hikmeti, nefis mücadelesi demek
KlTABU's-StYAM 38&
�--J::i .,
> ...•, .,,, -r. ,,. J' 1 � , • JI .,. f r_� � .- J. • -' L;;:,,. r-:� ., &
-:-:ı:,.,... >c.J_• J.a\
V.1> . JUıZJl"LJ.\, \ w•.b- . ,J �� '-1_ �½> \:.ı•.b-. �.,}.JJ
�,, ,, •' &
(f.»J ( ...)
. �I ):ı.,: •Jj. �,;::,.�\ � '.,ı � '�\ 7'f. ��::. �-� J!;:- . ;\::_�\ \.LA t!' .I_./>: �\
,,, • ., • ...
,,, - t� ) • • ...("""... ıı.ı ... ., >
.,. r ..... - ,,,,
197 - ( _) ......... : Ebu Katade el..Ensari (R) den, (şöyle demiş-
tir) :
Rasfılullah (S) a, orucunun mahiyet ve keyfiyetinden soruldu da bun
dan dolayı Rasfılullah öfkelendi. Bunun üzerine Umer:
- BİZ ALLAH'I RABB, İSUM'I DİN, MUHAMMED'İ DE RAS'OL
OLARAK KABÜL. (ve tasdik) ETTİK. (Yaptığımız) bey'atımızın da
gerçek .bir• bey'at olduğuna tamamiyle inandık, dedi. Ravi der ki : Ra
sulullah, dehr orucundan soruldu. Cevaben :
- Orucu da yokdur, iftarı da yokdur (yahut da) oruc da tutmadı,
iftar da etmedi, buyurdu.
İki gün oruc tutub, bir gün iftar etmekden soruldu.
- Buna kim takat getirebilir ki? buyurdu. Bir gün oruc tutub iki gün
iftar etmekden soruldu?
- Keşki Allah Teala bizlere bunun için kuvvet verseydi, buyurdu.
Bir g�n oruc tutm�k, bir gün iftar etmekden soruldu?
- Bu, kardeşim Davud (aleyhis-.selam) un orucudur, buyurdu.
Peygamfiıer, Pazartesi günü oruc· tutmakdan soruldu?
- Bu, beni� kendisinde doğduğum ve Peygamber yapıldığım {yahut
içinde bana vahiy indirilen) bir gündür, buyurdu. Muteakiben: Her bir
aydan üç gün oruc tutmak ve bir de ramazandan ramazana oruc tutmak
dehir orucudur (yani bütün sene oruc tutmak gibidir), buyurdu.
Rasulullah, arafe günü oruc tutmakdan sorulunca :
- Geçen senenin ve devam eden senenin günahlarını örter, buyurdu.
Kendisine, aşura günü oruc tutmakdan sorulunca da:
olan orucun o takdirde alışkanlık husfüe getireceiinden ve dolayısıyle mücadelenin fevt
olmuş bulunacağındandır. Buna yıl orucunun nehy edilmiş bir oruc bulunması ve yıl
orucu tutanın bu nehye itaat etmeyerek asi bulunması da ilave edilebilir.
F: 25
I
199 - (1161) ......... : Imran ibn Husayn (R) dan, (şöyle demiştir):
Rasulullah (S), ona (yahut bir başkasına) : «Şa'ban ayının ortala
rında 49 oruc tuttun mu?> diye sormuştur. O, hayır tutmadım, deyince
Rasulullah: « (Ramazan çıkıb) iftar ettiğinde iki gün oruc tut• buyurdu.
49. B11 kelime •Serer, sirer, serar, sirar• şekillerinde zabt edilmiştir. Kadi· lyad, «surer•
şeklini de nakletti. Bu son şekle göre «surre• kelimesinin cem'i olur. Bu da bir ,eyin
ortası ve içi ma'nasına gelir.
Evzai ve Ebu Ubeyd ile luğat, hadis ve aarib alimlerinden bir topluluk .ise bu
kelime ile ayın son günleri yani: 28, 29 ve 30 uncu günleri kasdedilir. Bu ıün}erde
kamerin gizlen.ı:nesinden dolayı öyle isimlendirilmiştir demişlerdir <Nevevi ve Mehmed
Zihni>.
KlTASU'a-StY AM 387
50. «Allah ayı orucu» ta'biri ile,aşura kasdedilmiş olabilir. Bu takdirde küllü zikredib
cüz'ünü mud.d etme nev'inden mecaz olur. Yahut. hicri senenin ilk ayı olduğundan bu
aya amellerin en faziletlisi olan .onıcla başlanması teşvik edilmiştir. Aylar içinde mu
harremden daha faziletlisi bulunmakla beraber, muharremin •Allah ayı» izafatiyle hu
susileştirilmesi, diğerleri dışında bunun İslami bir isim olmasından da �leri gelebilir.
Çünkü cahiliyyet devrinde bunun ismi Saferu'l-evvel, ondan sonrakinin· de Saferu's
ıani idi.
KlTABU'ı-SılYAM 389
204 - (1164) ......... : Ebu Eyyfıb el-Ensari (R) şöyle tahdis et-
miştir: Rasulullah (S) buyurdu ki: «Her kim ramazan orucunu tı:ıtar ve
sonra şevvalden altı gün daha oruc tutub onun ardından gönderirse, · btt'
bütün sene orucu gibi olur».
.-
( ) ......... : Ebu Eyyi'ıb el-Ensari haber verib: Ben, Rasulull�'-
dan bu hadisi söylerken işittim, demiştir.
( ) ....... .. : Sa'du'bnu Said dedi ki:
Ben Umer ibn Sabit'den işittim şöyle dedi : Ben Ebu Eyyub'dan
işittim şöyle diyordu: Rasulullah _(S) bu hadisi buyurdu.
l� �Ü_ } ✓,)) lyL' ...ı�.), lr,il, � '".:JıJ, .,_..Jt :J:' � �� (t.)
.. •« .r'J"'
390 SAH!H-İ MUSLİM
� ;Ji l ı:_i , Jt��� �I���� ��L: ::.ı,�, :J(, �:.t: 0 �:� l:}jg 1
�� J ( ... )- T. "\
;'�ı:,','ı ��H � ��·;J\ �ı::� ı:,�i » Jl;, � �31 ı;.
,,,, • .. - 4'-' • "' • ... • -
�;� tj:� !��iı 'i_·:ı �i-�.�) �i:; :J.�. � \ 'd'/\� ::,� "=: 0' ,:,���ı,
•r'u_j� ��\ »
� · • • • .. . .,. ... • • ) • � C,
51. Bu geceye KadiT Gecesi denmesi Kadr ve kıymetin.in• yüksekliğinden dolayıdır. Bu yük-
seklik sebebleri de şunlardır :
a. Kur'an bu gece içinde nazil olmuştur :
•Gerçek biz onu K:_adir gecesinde indirdik. Kadir geceıini �na bil<�iren. nedir?
Kadir gecesi bin aı,dan hayırlıdır. Onda melekler ve Ruh, Rabla.nnın imiıı� her biT if
içi.n iner de iner. O, tan veri ağaryncaya kadar bir &elam.dır. (el-Kadr: 1-5).
b. •Ha mim, açıkca bildiren kita.ba 11emin ederim ki . hakikat biz onu, muba.rekı
biT gecede indirdik. Ge-rçek biz habtt vericileriz. Her hikmatli if nezdimizden aad,,.· ola.n
bir· emr ile onda aıırılır..• (ed-Duhan: 1-5).
Eğer bu iki geceden murad tek gece olmasaydı tenakuz lazım gelirdi.. Allah, · için
de Kur'an indirilen ayın ramazan ayı olduiunu el-Bakara 285 inci ftyetinde tasrih bu.
yurmuştur. Buna göre «fdubarek gece» şa'ban gecelerinden· değil ramazan gecelerinden
bir gece olması icab eder.
Muteber alimler · Kadir gecesinin var olduğu ve kıyamete dek devam edeceği hu
siisunda ittifak etmişlerdir.
KlTABU'ı-StYAM 391
. . • , • ( -- • .. )
· �r:;J.
-
• - > . > • ., - • ı
► l · �•j�� ;-r. ►ı - · ı�-':� �_;>- tf'»-' ( ...)-�•A
1 .... ,.. , • ... ,.
1� �,�cJ_...ı;
...
-\
�ı
"• • -
• ,...
» � �Al 1 �:ll_ , u _.,a.ı_ � � 1
• }\ •
r, •� \
* _., } , r • _. '\ -
u _,....J �-; : u \; e?ı • \: \ 0 \
• \ >\ ,ı;ı;f
• .,,
� ../ � �
> • '
., \ ı, ı,ı
f4:'- '-1_
} L.,. • •, .,
f,. � ..,� \
\�;..��i\i. !,;:..iı i-:Jı � Çi ·f::� �� �)) . �)�ı c;_ıı � ,, ı);ı � ·P.
. . � .\:� .....
:« ./,ı::,;,J\ �\ �
208 - ( ) ......... : Abdu�lah ibn Umer'in oğlu Salim haber verdi
ki; babası Abdullah (R) şöyle demiştir: Rastilullah (S) dan işittim, Ka-
dir gecesi için şöyle buyuruyordu:
«İçinizden bazı insanların rü'yasında Kadir gecesi; ilk y�dide göste
rildi. Yine içinizden bazı kimselere de son yedide gösterildi. Siz onu son
onda arayın».
-
..... , ... • .,,,, , • ..a:::,.. l•�
,,,.
.J,..,) "�4'- ı:..,'- "-:•;. \:� ...\.► . .)->: 0 ,A ..� U·...\.-> ���\ ;.; ..l.s!
210 - ( . ) . . . ..... . : Cebele dedi ki; İbn Umer (R) den işittim, O
Peygamber (S) in şöyle buyurduğunu tahdis ediyordu: cHer kim Kadir
gecesini arayıcı olursa onu son on günde arasın».
r' \
- •
ı:r , ıJ l� l ı:r ..;4_. � J'- l:, -l> • 4��;.
i
......,.... , .... . � • '• ' ,, • > > • t .. (-;_s "' � '• • � '·' �.. > 1 • � • ( )
�Ç>: ıJ. \ "-': � . ;P J . ..
,1. \ '--"' -
.
,,., ,,,. �
c.ıa . �
..,, · ,,,. ..,,
•• ••· ,_,,,,,_.
-
,. >
>.,, .... ''.\l"-�,,,.,,I\; _.il• �, .,.,.,ı, .\ , (!
cc ..J,-fJ'll _,-:.:JI j ;..\.Al\ �\_:l \.J�:;e. ·» � . �\ ı.Jy; c.ı. : .J ıi, uc, '-;'J� j
.,,., , , ,,_ ,
'. � .,. ,. i
-
212 -· · (1166) .. . . . .. .. Ebu Hureyre (R) den :
Rasfılullah (S). buyurdu ki : «Kadir gecesi bana gösterildi. Sonra
ailemden biri beni uyandırdı. Bunun üzerine o gece h�kkındaki bilgim
bana unutturuldu. Artık siz o geceyi sQn on gün içinde arayınız>.
Ravi Harmele: «Bunun üzerine ben o geceyi unuttum» diye rivayet
ett.ı 52
52. Pyegamber•e uykusunda Kadir gecesinin gösterilmesi. sonra unutturulma.sı veya kendi
sinin unutması bu meselede kendisi hakkinda unutma kabul edilirse diğer hükümlerde
kabul edilmesi ve netice itiba:nyle nübüvvet ve tebliğ vazifesinin gereği gibi yapılnıa-
sında bir soru hatıra gelebilir. Bunun cevabı şudur :
Peygamber, üzerine ummete ·tebliği vacib olan hususlarda unutmak caiz değildir.
Nisyan caiz olub fillen vaki olsa bile Allah tarafından Peygaınber'ine hatırlatılır.
KtTABU'ı-SIYAM 393
içinde evine dönmekte olduğu o gecede de itikaf etti. Muteakiben halka
bir hutbe irad etti ve Allah'ın dilediği şeyleri onlara emretti. Sonra şöyle
buyurdu:
«Ben şu on günde itikaf ediyorum. Sonra bana şu son on günde iti
kaf etmekliğim zahir oldu. Benimle beraber itikaf etmiş olan, kendi iti
kaf yerinde gecelesin. Ben, bu geceyi muhakkak görmüştüm, fakat o bana
unuttu:ruldu. Siz onu son ondaki her tek gecede- arayın. Ben kendimi bir
su ve bir çamur içinde secde ediyor görmüşümdür» .
. Ebu Said Hudri der ki: �iz yirmi birinci gecede yağmura tutulduk.
Hatta mescidin çatısı Rasulullah'�Ii namaz mahalline aktı. Ben, Rasulul
lah sabah namazından dönerken ·ken�sine baktım, yüzü çamur ve su ile
ıslanmış halde idi.
( ... ) - t, V
. �t:4_.�::,_."' �JVI � •--:i � ,1,J �) �:;\ � J� d�:s ,:j:� �-�) \ ·.�, ;- -_j , i �..;
. - :, ., .. _,, ,;;;;.;,J ; ,. •, \.7• V f �- V
, , ,
•.
.
r
..r-' - (. - • �.) . - , ..
�=' '-! �:� ı�b
•r . ':/ :.:.;_.. -. .
1 - · • , 1 o .... � .- ııı
trl ! �t:Jı·�,ı �,L_ » Jra . �\:J1• J.. �,
fi - ı, J.
. ..�tt'" -�ı�.. :;.ı;f.. . ·j,-\/-11
l ( ... h ,
..r l.3!J
�\i,-;-;. .:;�
l� - . �\ •
. ·• .J!> , •
•F·ı
=��- ,��,
• • ,- )
.
- •) •
,
, A ;
. .
5.1. Yani bu dokuzuncu gecenin dokuzuncusu mu, yoksa kalanın dokuzuncusu mu? İşte so-
runun vechi budur. �u dokuzuncu ve yedinci de zahirdir. Beşinciye· gelince o ta'ytn
edilmemiştir. Ebu Said'in cevabının hasılı şudur: Adedle kasdedilen, gecelerden geri
kalan kısmın dokuzuncusu, yedincisi ve beşincisidir. Bu, Buhari'deki İbn Abbas hadi
sinde : Kadir gecesi ya ramazandan dokı,ız gece kala, yahut yedi gece kala, yahut beş
gece kaladır, diye ifade edilmiştir.
· Bu tarih hi�blayışının açıklaması: Arabca tarih yazışta usül, ayın on beşine ka
dar günlerin sayısı olduğu gibi yazılır. Fakat on beşinden sonraki yarım ayda, ayın
gitmesine kaç gün kaldıysa tarih yazma sırasında o zikredilir. Mesela: Ramazanın yirmi
beşinci günü tesbiti arzu edilen biı; hadiseye: " ... �... ; �.,.. ._:ı.-ı. � J .. ; J =. ,Ra
mazanın hıtarnına beş gün kala vakı' olmuştur• denir. Bu hadisdeki tarihler de bÖ'Yl"- •
dir. Binaenaleyh Kadir gecesini ramazanın yirmi birinci, yirmi üçüncü, yirmi be�nci
gecelerinde gözetiniz, demek olur.
KtTABU's-SıIY AM 397
•
218 - (1168) : Abdullah ibn Umeys'den:
Rasulullah (S) şöyle buyurdu: «Bana Kadir gecesi gösterildi. Sonra
da unutturuldu. Ben (ru'yamda) kendimi o gecenin �abahında bir su ve
çamur içine secde eder halde gördüm».
Ravi dedi ki: Biz yirmi üçüncü gecede yağmura tutulduk. Rasulullah
bize (sabah) namazı kıldırdı. Kendisi, anlı ve burnu üzerinde çamur iz
leri olduğu halde namazdan çıktı.
\
·'
54. Bu şekilde bir izafetten muzafı hazfedib, muzafun ileyhi cer halinde bırakmak hazan
istimalde mevciiddur.
398 SAH!H-İ MUSLİM
.
, ...... 1., ı"
• �u�l.4 ,,
55. Şua, güneşin çıkışı sırasında görüleıfilen ziyasıdır. O gün güneşin şuasız çıkması Kadir
KlTABU'ı-SIYAM 399
gecesi nurunun, bunca zamani mesafe uzaklığı ile beraber ıüneş nurunu aalebe etme
sinden ileri &eldiği söylenmiştir. O geceye alamet olmak üzere Allah o iiln onun z.ıyl�
sını halk· etmedi. Meleklerin o gin her bir hikmetli emirden ve sevabdan dolayı inib
çıkmalarının çokluğu sebebiyle güneşin ziyasını perdelemişlerdir de, deni.Jmiıtir. Şüphe
yok bunda da işin hakikatını Allah Teali'ya havale etmek en ıllim yoldur.
56. Kadı lyad: Bunda- o şeklin ancak ayın sonlarında olacağına bir iılret vardır. Çünkü
ay doğuşu sırasında böyle olmaz. Ancak ayın sonlarında olur, demtpir.
Bu hadislerde görülüyor ki Kadir gecesinin zamanı kat'i stirette ta'yin ve tasrih
edilmemiştir. Hadislerden bir kısmı onun ·son on günün teklerinde, bir kısmı çiftlerin
de, bir kısmı orta on günde, bir kısmı da bütün ramazanda aranmasını emretmektedir.
İbnu Melek (821/1418), bu ihülaflan şöyle te'lif etmiıtir: Kadir ıecesi, muayyen bir
gece değildir. Bir sene tek gecede, bir sene çift gecede olmak üzere seyr ve intikal
eder. Bu it.onuda sadır olan hadisler o senelerdeki vakıtları itibariyledir. Kadı lyld da
böyle söylemiştir. İmam Şafii'den rivayet edildiğine ıöre Peyıamber, kendisine vaki'
suallere göre cevab vermiştir: «Şu gecede arayalım mı?» diyenlere: cQ iecede arayın»
buyurmuş ve bu sii.retle gecelerin ibadetlerle ihyl edilmesini teşvik eylemiştir.
Kur'an'ın ramazan ayında indirildiği (el-Bakara: 185), Kadir gecesinde Kur'&n'm
indirildiği gecede vaki' olduğu beyan buyurulmuına (el-Kadr sıiresi) nazaran o ıecenin
ancak o mubarek ayın her hangi bir geceııinde tesAdüf edeceğinde §Üphe yokdur. Yine
de işin hakikatını en iyi bilen Allah'dır (H. B. Çantay, Meali Kerim).
Cenabu Hak birtakım şeyleri bazı hikmetlerden dolayı gizlemiştir: Kadir gecesini
senenin bütün gecelerinde gizlenmiştir. Ta ki mu'minler bu :rnubarek geceye tesadüf
etmek için her geceyi ibadetle ihya etmeye: hiç olmazsa akşam ve yatsı namazlarını
400 SAHIH-l MUSLİM
cemaatla kılmaya gayret etsinler. Cwnua gününde icabet saatını (duanın kabul edile
ceği saatı) gizlemiştir. Ta ki cumuanın her saatinde mütefekkir ve şuurlu bir halde
bulunsunlar. Salıitu vust.ayı (= orta namazı) beş vakit namaz içinde, lsmi A'zamı diğer
ilahi isimler arasında, ilahi rı7Ay1 1 bütün taat ve ibadetler içinde gizlemiştir. Kıyametin
kopması ve ölüm zamanı gibi daha birtakım şeyleri de aid oldukları eşya arasında giz
lemiştir. Hepsinde müşterek bulunan ııaye, mu'minleri Allah'a, mukaddes vazifelerine
ve dini vecibelerine daimi surette bağlı bulundurmaktır.
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLA.H'IN İSMİYLE
14 - KİTABU'L-İ'TİKAF
(İ'tikif kitabı)
1. 1tikıif lugatca bir yerde veya bir şey üzerinde iyi olsun veya olmuın nefıl hapıedib
bekletmektir. Hz. İbrahim'in babasına ve kavmine hitaben:
J_,..J� 41 ;:ı �H J'Q' .,.a l.,
: Sizin kendilerine tapmakta olduğunuz bu he11kelleT nedi,-?• (el-Enbi)"I: 52) &yeti meb
rOr olmayan ve gayri meşru ibadette israrı iÖSterir.
İslam şeriatında itikaf Allah rızasına yaklaşmak için hu.iul ııfatı ile mescidde
ikamet etmekdir. İtikaf yalnız Muhammed ummetine hu bir ibadet delildir:
.,, '
.,,
$
.,,
'•l ... ,. ,
ı#
.,, I" f• • C: ... ·.u� - - ' •
.,,,.,, ...
. J:.:-J...iÇ � •aj� ci> .0..a•;.._:__.,��.,\1� ,,,..;...:.., ı ıu
.. .,-- �,,-,,,: '\,:i.,,,. , ____...:...,� "V
�e ���:J\�\ �� ��
• .. • >' •• ' ... ?' ,,. ı;,.
. . !f.� ı.'..r! � I J j \ �>,..._:� 1 (
5 - ( ) ......... : .Aişe (R) den, (şöyle demiştir) :
Rasulullah (S) ramazandan son on günde itikafa girerdi. Rasulul
lah'ın bu adeti, Aziz ve Celil olan Allah, kendisini vefat ettirdiği zamana
kadar devam etti. Peygamber'in vefatından sonra da onun zevceleri itikaf
etmişlerdir 2,
.(I\� �-L> lA .,,,_,.,.. ¼ �ı.>,� �lÜ �Wlj '-',-.>k f'I J �•,.,r:�· '/J ••• >
..:,.,ı:.,. � '-"'� ��r
K1TABU'L-1'TtKA.r 403
•
(2) iTİKAF ETMEK İSTEYEN KİMSENİN tTtKAF YERİNE
NEZAMAN GİRECEĞİ BABI
3. «Bu yaptığınızla hayır mı murad ediyorsunuz?• sözü kadınların bu fiillerini ink&r için
bir istifhamdır. Rasulullah'ın inkar sebebi : Kadınlarının itikafda halis niyetli olınama
ları, Peygamber'e kıskançlıkla düşkünlüklerinden ötürü kendisine yaklaşmayı kasdet
meleri, yahut kendisinin onlara düşkünlüğü ve bu işin ummet tarafından böylece vlcib
bir ibadet telakki edileceği düşünceleri olabilir..
· Peygamber bu hareketiyle ummetin yükünü hafifletmiştir. Yoksa hakikaten bu
ibadet ummet tarafından katılaştırılıb adeta vacib derecesine çıkarıldı. Halbuki Peyaam
ber bunu hemen hemen her ramazan yapmış olmakla beraber herkesin bili istisna kadın
erkek mu'tekif olmasını emretmemiştir. Bundan dolayı Peygamber devrinden beri bir
kısım insanların itikafa girmeleri suretiyle bu sünnet devam ettirilmiştir, bütün um
met fertlerine zaruri kılınmamıştır. İslam ibadetlerini böyle son derece kolaylaştıran
Allah'a hamdu senalar, Peygamber'ine de selatu selamlar olsun!
K1TABtrL-1'TlKAJ' 40l'
ehil ve ailesi:ıd (ibadet için) uyandırır, ibadete daha fazla ehemmiyet ve
rir, diğer vakıtlardan çok bir ibadet gayretine ve çalışmasına girerdi'·
4. Hadisdeki •şeddu mi'zer (= izarını sağlamca bağlamak}> ta'biri, ibadet için ciddi bir
gayret ve çalışma ma'nasından kinayedir. Bazıları da bunun kadınlardan ayrılıb uzak
laşarak, ibadetlerle meşgul olmakdan kinaye olduğunu söylemişlerdir.
Buhari'de diğer rivayetler arasında şu hadis de vardır:
Ebu Hureyre (R): Peygamber (S) her ramazan on gün itikaf · ederdi. Ruhu kabz
olunduğu yılda ise yirmi gün itikaf etti, dedi (BuMri, Salatu't-t«ra.vih, ıtikaf fi'l-a,ri'I•
evsat>.
5. Bu on gün ile · Zu'l-hıccenin başından · itibaren dokuz gün kasdedildiği söylenmlıtlr,
� � Jl:J J .ı':"'•HJ : Andolımn fecre ve on geceye• (el-Fecr: 1-2) ayetindeki on
gece İbn Abbas'a göre Zu'l-hıccenin bu ilk on gecesidir. Zu'l-hıccenin onu kurban bay
ramı olduğu için o gün oruc tutmak haramdır. Fakat birinden dokuzuna kadar oruc
tutmanın kerahat olmadığı hatta mustehab olarak or11c tutabileceği söylenmiştir.
406 SAH!H-t MUSLtM
7 - KİT.ABU'L-CUMUA
SAHİFELER
(1) Cumua yıkanmasının büluğa ermiş her erkeğe vücubu ve bu
sebeple me'mur kılındıklaı:ı şeyin beyanı babı .. . .................. 9
(2) Cumua günü misvaklanıb diş temizliği yapmak ve güz-el koku
sürünın.ek b8.bı ................................................................. .. 11
(3) Cumua günü hutbe esnasında konuşmayıb, susmak hakkında
bB.b ................................................................................... . 13
(4) Cumua gününde bulunan icabet saatı hakkında bab .......... .. 14
.. .. ..
(5) Cumua gununun fazı"let·ı b"b a ı ... � ............................................ 16
(6) Bu ümmetin cumua gününe hidayet olunması babı ............... 17
(7) Cumua günü (cumua namazına) erken gitmenin fazileti babı 20
(8) Hutbe esnasında konuşmayıb, susarak hutbe dinleyen kimsenin
fazileti bS.bı ........................................................................ 21
(9) Cumua namazının güneş (semanın ortasında) meylederken
kılınması babı .................................................................... . 22
(10) Cumua namazından evvel iki hutbe okunduğu ve bunlar ara-
sında bir oturuş bulun�uğunu zikir babı .............................. 2'4
(11) Alla.hu Teala'mn : «Onlar bir ticaret yahut bir eğlence gördük-
leri zaman O'na yönelib dağılırlar, seni ayakta bıraktılar...>
(el-Cumua: 11) ayeti hakkında bab ..................................... 25
(12) Cumua namazının terkindeki günahın ağırlığı babı ........ ....... 27
(13) Namazın ve hutbenin hafif tutulması babı ........................... 28
(14) İmam hutbe okurken tahiyyetu'l-mescid kılma babı ........... . 35
(15) Hutbede iken· birisine bir şey öğretme hadisi babı ............... 38
(16) Cumua namazında okunan sureler babı .............................. 39
(17) Cumua gününde okunan sureler babı .................................... 40
(18) Cumuadan sonraki namaz babı ........................ : ........... . . . . .. 41
711VV ı;;ıııı.n,n•.& M UOUM
SAHiFELER
8 - KİTABU SAL.A.Tİ'L-IYDEYN
(İki bayram namazı kitabı)
(1) Bayram namazlarında kadınların da musallaya çıkmaları ve
erkeklerden ayrılmış olarak hutbede hazır bulunmalarının mü-
bahlığını zikir babı .......... .......................... . ....... ................ 51
(2) Bayram namazından önce ve sonra musallada baş�_ namaz kı-
lınmadığı babı ............................................ ....... . .. ............... 52
(3) Bayram namazlarında okµnan su:r�ler babı 53
9 - KİT.ABU SALATİ'L-İSTİSKA
(Yağmur duası namazı kitabı)
(1) Yağmur istemede dua yaparken elleri kaldırma babı ............ 61
(2) İstiskada dua babı ......... �....................................................
· . 63
(3) Rüzgar ve bulut görülmesinde Allah'a sığınma, yağmurda ise
ferahlanma babı .................................................................. 67
( 4) Saba' ve debur rüzgarları -hakkında bab 69
10 - KİTABU'L-K-0S0F
(Güneş ve ay tutulması kitabı)
(1) Küsuf namazı babı ............................ ................................... 71
(2) Hüsuf namazında kabir azabının (görülüb) zikredilmesi babı 75
(3) Küsuf namazında iken peygambere ·arzolunan Cennet ve Ce-
· : ..........................................
hennem halleri bithı ........ .. ........ 77
.(4) Resulullah dört secdede sekiz rüku yaptı diyenlerin zikri babı 85
(5) Küsuf namazında «Essalatü Camiatun» diye nida edilmesi babı 86
11 =-- KiTABU'L-CENAtz
(Cenazelerle ilgili hadisler kitabı)
(1) Ölecekler� «La İlahe İllallah» telkin edilmesi babı 91
(2) Musibet sırasında söylenecek söz babı ................................. 92
( 3) Hasta ve ölü yanında söylenecek söz babı ...........................
/
95
(4) Ruhu çıktığında ölünün gözlerini kapatmak ve onun için dua
etmek hakkında bab .. • ............................... :........................... 96
!ÇtNDIKlLER 40I
SAHiFELER
(5) Ölünün gözlerinin, nefsini (ruhunu) ta'kib ederek açık halde
dikilib kalması hakkında bab ............................................. 97
(6) Ölen kimseye ağlamak babı ........ ..... ................................... 97
(7) Hastaları ziyaret. etmek hakkında bab .......................... ....... 100
(8) İlk darbe sırasında musibete sabretmek hakkında bab .......· ..... 100
(9) «Ölü, ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle azab olunur» babı 101
(10) Ölünün arkasından meziyyetlerini . sayarak feryad ve figanla
ağlamak ·hakkındaki haramın şiddeti babı ...'........................ 111
(11) Cenazeleri ta'kib etmekten kadınların nehyedilmesi babı ... . .. 114
(12) Ölüyü yıkamak hakkında bab ....... .................. .................... 115
(13) Ölüyü kefenlemek hakkında bab ........... ........................... . 119
'(14) Ölünün örtülmesi babı .. ....................................................... 121
(15) Ölünün kefen işini ihtimamlı yapmak hakkındaki bab ......... 122
(16) Cenazeyi götürmekte sür'at etmek babı .............................. 122
(17) Cenaze üzerine namaz kılmanın ve cenazeyi ta'kib etmenin
fazileti b8.bı ... : .................................................................... 124
(18)
· · Her kimin üzerine, yüz kişi cenaze namazı kılarsa, bunların
cenaze hakkındaki şefaatlarının (dileklerinin) kabul edileceğine
dB.ir b8.b ......................... � .............................................. . . . . .. 127
(19) Her kimin. üzerine kırk kişi cenaz� namazı kılarsa, bunların
cenaze hakkındaki şefaatlarının
.,
kabul edileceğine dair bab ... 128
(20) Ölülerden hayır veya şerr ile anılanlar hakkında bab ·......... 129
(21) (Ölmesiyle ya) kendisi rahatlıyan veya kendisinden kurtulunan
hakkında gelen hadis babı .................................................... 130
(22) Cenaze ·namazında alınan tekbir hakkında bab ...".................. ·131
(23) Kabir üzerine cenaze namazı babı ............................... ........ 133
(24) Cenaze için ayağa kalkmak babı ....................................... 136
(25) Cenaze için ayağa kalkmanın muhayyer bırakılması babı . ...... 139
(26) Cenaze namazında ölü için (ok�nan) dua babı .. �.................. 141
(27) Cenaze namazında imam ölünün neresine doğru duracağına
.
d8ir bab ............................ : . ............................... . .......... . . . . . . 144
(28) Cenaze namazı kılan kimsenin namazdan sonra bir bineğ� bin-
mesi babı .......... . ................................................................ . 146
.
(29) Kabir içinde lahid oymak ve ölünün yan tarafına kerpiç dikip
sıralamak hakkında bab ......... . ............................... ............. 146
..
(30) Kabir.de kadife koyma babı .............................. .................. 147
(31) Kabrin yerle bir yapılmasını emir babı ....................... ....... 148
(32) Kabrin kireçle yapılmasının ve kabir üzeriJle bina kurulması-
nın nehyedilmesi babı ................. . ...................................... . 149
410 SAH!H-t MUSLIM
SAHiFELER
(33) Kabir üzerine oturı:nanın ve kabre doğru namaz kılmanın neh-
yedilmesi b8.bı ..................... ,,.,;:; ...................... �...................... 150
(34) Cenaze na�azının mescidde kıl�nması babı ........................ 151
(35) Kabirlere girildiğinde söylenecek söz ve içlerinde yatanlara dua
etme b8bı .. ................................... . ....................... ........... .. . 153
(36) ·Peygamber (S)'in, annesinin kabrini ziyaret etmek hususunda
Aziz ve Celil olan Allah'dan izin istemesi babı .... ................. 156
(37.) Kendi kendini öldürene cenaze namazı kılmayı terk babı 158.
12 - KiTABti'Z-ZEKAT
(1) Onda bir yahut yirmide bir nisbetinde (zekat) vergisi olan
mahsuller b8.bı . . ... ... ..... ... .... . ................... . ... . ........................ 162
(2) «Müsliman kişiye hizmetçisi (kölesi) için ve atı için zekat yok-
tur» babı .............·................................................... ........ . . .. . . 163
(3) Zekatı, mµddeti gelmeden önce vermek ve zekatı men etmek
hususlarında b8.b ............................................................ � · .. .. 164
(4) Müslimanlar üzerine hurma ve arpadan fıtır zekatı vermenin
vucubu b3.bı ...................................... ........ . ...... . .................. 165
(5) Fıtır zekatını bayram namazından evvel vermek. emri babı ... 168
'(6) Zekatı men edenin (vermeyenin) günahı babı . ..................... 170
(7) Zekat toplayan me'murları (işlerini kolaylaştırmak suretiyle)
hoşnud etmek babı ...................................... ............... .... . ..... 179
(8) Zekatı vermeyenlerin ukubetinin ağırlığı babı ..................... 180
(9) Sadaka vermeyi tergib babı ................................................ 182
(10) Mallan biriktirib hapsedenlerle bunlar· üzerindeki günahın
ağırlığı hakkındaki bab ..·....................................................... 184
(11) Allah yolunda infak etmeye teşvik, infak edene de verdiğinden
fazlası ile müjdeleme babı ......................................._....... ..... 186
(12) .Aile ferdlerine ve eli altındakilere infak etmenin fazileti ile
onlan telef ve helake sürüklüyenin yahut onlardan nafakalanm
hapsedenin günahı babı ................. ..................................... 188
(13) İnfaka, evvela kendi nefsine, sonra aile ferdlerine, sonra hısım
ve akrabalarına ihsan ile başlama babı ..........'....................... 189
(14) Akrıbalara, zevc'e,' çocuklara ve ana-babaya müşrik olsalar bile
nafaka ve sadaka vermenin fazileti babı ............................... 190
(15) Ölmüş kimse namına yapılan sadaka sevabının ölüye ulaşması
"babı ·······················································l···························· 195
(16) «Sadaka» kelimesinin her nev'i iyiliği ifade eder bir isim oldu-
ğunu beyan babı .......................................................�.......... 196
lçtNDEKlLER 411
SAHiFELER
.
(17) Malını infak eden ve infak etmeyib tutan hakkında bab ....... 200
(18) Sadakayı kabul eden kimselerin bulunamaz olacakları zamandan
önce sa�aka vermeye teşvik babı ........ ................. .............. 201
(19) Halal kazançtan olan sadakş�n kabulü ve büyültüb çoğaltıl-
ması babı ........................ .......... ............ ............................. . . 203
(20) Bir hurmanın yarısı ile veya güzel bir söz ile de olsa sadaka
yapmaya teşvik ve s�dakanın ateşten koruyan bir perde olması
b8bı .............................................. ....... . .................. . . . . . . . . .. . . 205
(21) Ücretle hamallık ederek kazancından sadaka verme, az bir şey
tasadduk edeni de. küçümsemekten şiddetle nehy . babı ......... 209
(22) Sağmal hayvanların bir müddet • sağılıb tekrar iade edilmek
füz:ere artyet verilmesinin fazileti babı ................................. 210
(23) Cömert ile cimri kimsenin misali babı ................................. 211
(24) Sadaka, laik olmayanların eline düşse de, sadaka veren için
sevabın sabit olması babı ............................... .................... 213
(25) Emniyetli vekil, mal sahibinin malından, kadın da kocasının
evinden, bunların sarih veya örfi izinleri ile ve ifsad edici ol
maksızın .sadaka verdiklerinde vekil ile kadına da sevab olması
-
b8bı .............................................-....................................... 214
(26) Hizmetçinin, ef-endisinin malından infak etmesi babı ............
•
I
216
(27) Hem sadaka vermeyi, hem de hayr ame�lerini cem' edenler babı 218
(28) İnfak etmeye teşvik, sayıb tutmanın keraheti' babı ............... 220
(29) Az bir şeyi hakir görülür diye sadaka yapmaktan çekinilıniye-
rek az da olsa sadaka vermeye teşvik babı ........................... 221
(30) (Nafile) sadakayı gizli vermenin fazileti babı ..................... 222
(31) Sadakanın en faziletlisi sıhhatlinin ve mala çok düşkün kim-
senin sadakası olduğunu beyan babı ............................-........ 223
(32) Yüksek elin alçak elden hayırlı olduğunu ve yüksek. elin infak
eden, alçak elin de alan elden ibaret bulunduğunu beyan babı 224
(33) İstemekten nehiy babı ................................................. �....... 226
(34) «Miskin, kendini geçindirecek şeyi bulamıyan ve kendine sadaka
verilebilmesi için zarurette olduğu da bilinmiyen kimsedir» babı 228
{35) İnsan için dilenmenin çirkinliği babı .................................... 229
(36) İstemek, kendileri. için haram olan kimseler babı .................. 281
(37) İstemek ve hırs gösterme olmayarak kendisine bir şey verilen.
kimse için bu ihsanı almanın mübahlığı babı ..................... 111
(38) Dünyaya hırsla bağlanmanın keraheti ba�>1 .......................• 111
(39) «Adem oğlunun iki vadisi olsa bir üçüncüsünü de ister• blbı ar,
(40) «Zenginlik mal ço�luğundan değildir» babı ............. : ......... , 111
412 BAHIH•I MUl:IUM
SAHiFELER
( 41) Açılacak dünya çiçeklerinden (ni'met ve servet bolluklanndan)
korku duyma b8.bı ............................................................... 240
(42) İstemeyib afif kalmanın ve sabretmenin fazileti babı ........... . 243
(43) İhtiyaca kafi gelib, bundan artık ve eksik olmayan şey ile ka-
naatkarlık hakkında hah ...................................................... 244
(44) Çirkin ve kaba bir surette istiyene atiyye vermek bat?ı ......... 245
(45) İmanında sebatından endişe edilen kimselere (imanını sağlam-
laştırmak maksadıyla) atiyye verilmesi babı ........................ . 248
(46) Kalbleri İslama alıştırılanlara atiyye verilmesi, imanı kuvvetli
olanların ise (atiyyeye karşı) sabırlı davranmaları babı ......... 250
(47) Haricilerin ve sıfatlarının zikri babı ................................... . 259
(48) Haricilerle kıtale teşvik babı ............................................. 268
( 49) «Hariciler insanların ve hayvanl�rın en şerlileridirler» babı ... 273
(50) Resulullah (S)'a ve Haşim oğulları ile Muttalib oğullarından
ibaret olan aile soyuna zekatın tahrimi babı ........................ 275
(51) Peygamber ailesinden olanların sadaka üzerinde me'mur olarak
çalıştırılmamaları hahı ................. ; ...................................... . 278
( $2) Hediyyeyi veren, verdiği hediyyeyi sadaka yolu ile malik olsa
bile, peygambere, Haşim oğullarına ve Muttalib oğullarına he
ctiyye almalarının mübahlığı; kendisine sadaka verilen kimse
sadakayı eline aldığı zaman o şeyde sadaka vasfı zail olub, artık
sadaka almak haram olan kişilerin her birine helal olacağının
beyanı hahı ..........: ............................................................. 282
(53) Peygamberin hediyyeyi kabul ve sadakayı r�ddetmesi babı _... 284
(54) Sadakasını getirib veren kimseye dua edilmesi babı ............. 285
(Ş5) Bir haram istemediği müddetçe _nie'mura hoş muamele yapmak
bElbı · ................................................................................ . 286
13 - KİT.ABU'S-SİYAM
SAHiFELER
(8) Hilalin büyüklük ve küçüklüğüne itibar olunmadığını, Allahu
Teala'nın hilalin görülmesi için ona imdad buyurduğu, bulutlu
ve puslu olursa otuza tamamlanacağını beyan babı ............... 298
(7) Rasulullah (S) ın: «İki bayram ayları noksan olmazlar> sözü-
nün ma'nasını beyan babı ..... ........... ................................... 299
(8) Oruca girişin fecrin tuluu ile kesinleşeceği, fecrin tulu.una kadar
yemek ve diğer fiilleri yapılabileceği, oruca girme, sabah na
mazının başlaması ve daha başka hükümlerle ilgili olan fecrin
sıfatını beyan babı ....................................................'........... 300
(9) Sahur yemeğinin fazileti, müstahablığının te'kidi ve sahuru geç
yiyip iftarı ta'cil etmenin müstahablığı babı .. .. .................... 306
(10) Orucun bitmesi ve gündüzün çıkması vaktinin beyim babı ... 309
(11) Oruç tutarken, bir günün orucunu arada yeyip içmeksizin diğer
günün orucuna eklemekden nehiy babı ................................. 311
(12) Oruçlu iken öpmenin, şehveti harekete geçmeyen kimselere ha-
ram olmadığını beyan babı ....... ............................................ 315
(13) · Cünüb olduğu halde üzerine fecr tulu' eden kimsenin orucu tut
masının sahihliği babı ................................ ......................... 319
(14) Ramazan gündüzünde or�cluyu cima yapma haramlığının ağır
lığı, bunda büyük keffaretin vacib olacağı, bu keffareti� beyam,
bunun zengin ve fakire vacib olub, fakir hakkında muktedir
oluncaya kadar zimmetinde sabit olacağını beyan babı ......... 322
(15) Ramazan ayında yolculuğu iki merhale ve daha fazla olduğunda
ma'siyette gitmeyen yolcuya oruc tutması ve tutmamasının ce-
. vazı, zararsız olarak takat getirebilene oruc tutmasının, kendine
meşakkat olana da oruc tutmamasının daha faziletli olduğu babı 327
(16) Seferde oruç tutmayan k�msenin, işleri üzerine aldığı zaman
A•1 o1acagı
naı "" ecır . b"ba ı ............................................................ 322
(17) Sefer halinde iken oruc tutmak ve tutmamak hususlarında mu-
hayyer kılınması babı ......................................................... 333
(18) Arefe günü hacıya oruc tutmamasının müstehablığı babı ...... 336
(19) .Aşura gününün orucu babı · ................................................ 337
(20) A.şura orucunun hangi gün tutulacağı babı ............_. .............. 346
(21) «Aşurada yemek yemiş olan artık gününün bakiyesinde yemek-
ten el çeksin» babı ............................................................... 348
(22) Ramazan ve kurban bayramı günlerinde oruc tutmaktan nehiy
babı ............. ............. . .............................................. . .. .. . . .. . . 349
(23) Teşrik günlerinde oruc tutmanın tahrimi babı ..................... 352
(24) Tek olarak yalnız cumua günü oruc tutmanın kerahatı babı .. . 353
(25) Oruca gücü yetmeyenler üzerine de bir yoksul, doyumu fidye
414 SAH!H-t MUSLİM
SAHiFELER
. vardır» ayetinin «sizden her kim bu ay şuhudda - yani ha-
zarda - ise onu ortic tutsun... » ayeti ile tafsilinin beyanı babı 354
(2&) Ramazan orucunun Şa'ban ayında (dahi) kaza edilişi.babı ... 355
(27) Ölmüş kimse adına oruc ödenmesi babı ..._........................... 356
(28) «Oruçlu iken bir yemeğe çağrılan kimse, ben oruçluyum desin>
bii.bı ............................ . .......... . . ... ... .. . ........ . ......... ..... . ... .. . . 360
(29) Orucun fa�ileti babı ........ . .............. .... . .......... ................. ..... 361
(30) Zararsız ve hiç bir hakk kaçırmayarak oruca muktedir olan için
Allah rızası yolunda oruc tutmanın fazileti babı .................. 364.
(32) Gündüzleyin zevalden evvel niyyet etmekle nafile orucu tut- ·
manın ve nafile orucu tutanın da özürsüz olarak orucu bozma-
sının cevazı babı ...... . . .......................... . ................ ............. .. 365
(33) Unutan kimsenin yemesi, içmesi ve cinsi münasebet etmesi oru-
cunu bozm.az b8.bı ............................... .............. . ................. 366
(34) Peygamber (S) 'in Ramazan haricindeki orucu ve (az da olsa)
hiç bir ayı orucdan hali kılmamanın müstehabhğı babı ......... 367
(35) Oruc sebebiyle zararlanan yahut oruc yüzünden bir hakkı yerine
getirmeyen, iki bayramda ve teşrik günlerinde iftar etmeyen
kimseyi devamlı oructan nehiy, bir oruc, bir gün iftar etmenin
de faziletini beyan babı ..... ................................................. 371
(36) Her aydan üç gün ve Arafe, aşura, pazartesi, perşembe günle-
rinde. oruc tutmanın müstehablığı bAbı ....................... .......... 382
(37) Şa'ban ayı «surer»inde (ortalarında yahut sonlarında) oruc tut-
m.ak b&bı ............... .......... .... .................................... ........ . . 386
(38) Muharrem orucunun fazileti babı ....................................... 388
(39) Ramazaıia tabi' kılarak şevvalden altı güri oruc tutmanın müs-
tehablığı ....... . ............................................. ........... ......... . .. . . 389
(40) Kadir gecesinin fazileti, aranmasına teşvik, yerini ve arama
vakıtlarının en ümidlisini beyan babı . .. .. ....... .............. ....... 390
14 - KiTABU'L-İ'TİK.AF