You are on page 1of 12

I.

BÖLÜM

ETİK ve AHLAK İLİŞKİSİ

GİRİŞ

Ahlak, gündelik hayatta önemli bir rol oynar. İnsanların bütün tutum ve davranışları ile
dilsel alışkanlıklarında belli değerlere dayalı bir ahlaki bağlılık kendisini ortaya koymaktadır
(Pieper, 2012). Ahlak felsefesi, insan davranışlarını “iyi” ve “kötü” değerleri açısından ele
almakta ve davranışlarımızın değerlendirmesini yapmaktadır. İnsan toplumda yaşayan ve çeşitli
eylemlerde bulunan bir varlıktır. Ahlakın teorik ve pratik yönleri vardır. Ahlak felsefesi ahlakın
teorisidir.

Ahlak felsefesi aşağıdaki sorulara cevap aramaktadır:


 İyi-kötü ve doğru kavramları ne anlama gelir?
 Neden ahlaklı olmamız gerekir?
 Neden bir ahlak içinde yer almamız gerekir?
 Neden ahlaksal bakış açısını benimsememiz gerekir?

Ahlak ve etik sözcükleri günlük kullanımda birbirinin yerine kullanılmaktadır. Etik


terimi, Yunanca kökenli bir sözcüktür. Bu alan, felsefenin temel uğraş alanlarından birisidir.
Ahlak terimi ise insanın toplumsal yanı ile ilgilidir, Arapça kökenli bir sözcüktür. Ahlak ve etik
sözcüklerinin içine doğduğu ve anlam kazandığı kültürler birbirinden çok farklıdır; bu sebep
ile etik ve ahlak kelimeleri farklı kelimelermiş gibi düşünülmektedir.

AHLAK

Etik ya da ahlak felsefesi, ahlak denilen fenomen üzerinde bir düşünme, ahlak üzerine
felsefe yapma olarak ifade edilebilir; ama filozoflar, ahlak üzerine düşünüp sorgulamadan önce
de ahlak vardı. En ilkel toplumlarda da ahlak vardı. Ahlakı filozoflar bulmuş değildir. Ahlak

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 1


her yanda yaşamımızın içinde vardır. Günlük yaşayışımızda davranışlarımızın pek çoğu ahlak
ile ilgili eylemlerdir; ancak hangi davranışımız, hangi eylemimiz ahlaka uygundur; nasıl hareket
edersek ahlaka uygun davranmış oluruz sorularının tarihteki bütün toplumların ilgisine konu
olduğu bilinmektedir (Akarsu, 1982, s. 9).
Ahlak:
 Mutlak olarak iyi olduğu düşünülen ya da belirli bir hayat anlayışından kaynaklanan davranış
kuralları bütünü,
 İnsanların kendisine göre yaşadıkları, kendilerine rehber aldıkları ilkeler bütünü ya da
kurallar toplamı,
 Bir kimsenin iyi niteliklerini ya da kişiliğini ifade eden tutum ve davranışlar bütünü veya huy
olarak da tanımlanabilmektedir (Cevizci, 1999).

Ahlak insanın toplumsal yönü ile bağlantılı bir olgudur. Ahlak(lar),


insanın var olma koşullarından biridir ve kültür dünyasının bir parçasıdır.
Burada etik ile ahlak arasındaki ilişkiye bağlı olarak “ahlakilik”
kavramına da değinmemiz gerekmektedir. Ahlakilik, normlara ilişkin bir
Ahlak insanın kültür
dünyasının başat bir adlandırmadır. Bu normlar davranışlarımızla ilgilidir. Ancak ahlak ve
parçasıdır. ahlaki normlar farklıdır. Ahlaki normlar yerel değil geneldir. Herhangi
bir bölgeye veya topluluğa bağlanamazlar. Mesela güvenilir olmak, çalıp
çırpmamak gibi değerler genel olarak herhangi bir bölgeye ya da
topluluğa bağlanamazlar.

Ahlak ve ahlakilik ilişkisinin kavramsal yapısına bakarak etiğin görevinin ana çerçevesini
çizmek mümkün olacaktır (Pieper, 2012).
a) Ahlak kavramı kısmen doğal olarak oluşan kısmen toplumsal uzlaşma ile belirlenmiş kısmen
de gelenek ile nesilden nesle aktarılmış karşılıklı kabullenme süreçlerinin sonucunda ortaya
çıkan bütün düzen ve anlam yapılarını içerir.
b) Düzen kavramları çeşitli ampirik veriler ile belli açılardan bir anlam oluşturur.
c) İçeriği doğrultusunda değişebilir; ama ahlaka duyulan talep sabit kalır. Geçerlilik, ihtiyaç,
taleplerin içeriği ya da uygulanma biçimi eskiyebilir ya da güncelliğini koruyabilir.

Planlanan ya da gerçekleşen bir eylemin ahlaki açıdan farklı gruplarca farklı


değerlendirildiğine sıkça tanık oluruz. Bir eylemin ahlakiliğinin tartışıldığı durumlarda ya da

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 2


ahlaki bir yargıya ulaşmak amaçlandığında kişinin kendisinin ya da bir başkasının geçmiş veya
gelecekteki eylemleri hakkında fikir yürüttüğü durumlarda hem eylemi hem de eylemde
ifadesini bulan ahlaki yargıyı haklı kılabilecek “iyi” gerekçeler öne sürülüp durulur. Pieper,
eylemin kurallara uygun olduğuna inanmayı ya da bir başkasını inandırmayı sağlamaya çalışan
gerekçeler açıklama ve temellendirme stratejisi bakımından altı kategoriden oluşan bir
sınıflandırma yaptığı bilinmektedir (Pieper, 2012, s. 151-164).

I. Somut bir gerçek ve somut bir olgu ile ilişkilendirme


Gündelik hayat içerisinde yaygın biçimde yaşanılan ahlaki tutum ve davranışları
somut gerekçelendirdiğimiz durumlardır.
Mesela benden yardım istedi, kıramadım; adamın gözleri kördü ve ineceği durağı
kaçırsın istemedim…
II. Duygular ile ilişkilendirme
Davranışlardaki ahlakiliğin gerekçelendirilmesinde duygunun kullanılması
durumudur.
Mesela yaptığı davranıştan dolayı çok kızgındım, söylediği yalana çok kırılmıştım;
iyi niyetliydi, üzülmesini istemedim…
III. Olası sonuçlar ile ilişkilendirme
Davranışların ahlaki gerekçelendirilmesinde sonuç odaklı düşünme biçimidir.
Mesela annem ve babam çok üzüleceklerdi, arkadaşlarım çok sevineceklerdi;
kariyerime destek sağlaması çok muhtemeldi…
IV. Ahlak yasaları ile ilişkilendirme
Bir davranışın ahlaki yargılamasında yazılı olmayan genel geçer ahlaki norm ve
kurallar ile ilişkilendirme.
Mesela sözümü tutmak önemli olduğu, inandığım din şiddeti yasakladığı ve
anayasal bir hak olduğu için…
V. Ahlaki yetkinlik ile ilişkilendirme
Bir davranışın ahlaki gerekçelendirilmesinde çoğu zaman otorite kabul edilen kişi
ya da grupların yargısına göre hareket etme ve düşünme eğilimidir.
Mesela babam öyle diyor, öğretmenim böyle öğretti, arkadaşlarımın çoğu böyle
davranıyor…
VI. Vicdan ile ilişkilendirme
Ahlaki temellendirmede kişisel vicdani değerlerin kullanılması.

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 3


Mesela vicdanım ile çelişip gece uykusuz kalmak istemedim, kıyamadım...
ETİĞİN AMAÇLARI

Etiğin amaçları onun özünü oluşturan hedefin farklı yansımalarıdır. Bu hedef kendisini
insan istek ve eylemlerinde gösterir. Etiğin amacını, bir dizi alt amaç ile ifade edebiliriz.
I. İnsan pratiğini ahlaki olarak aydınlatma.
Etik, günlük hayattaki dil ve eylem alışkanlıklarından hareket ile insan eyleminin ahlaki
açıdan iyi olarak görüldüğü koşulları araştırır. Ahlaki eylemi ahlak dışı eylemlerden ayırır.
İnsan sosyal bir varlık olarak kendi taleplerini başkalarını dikkate almaksızın
gerçekleştirmemelidir. Diğer insanlar ile ortaklaşa belirlemelidir. Böylelikle bu ortaklaşa pratik
herkesin özgürlük alanını ve bu alanın sınırlarını belirleyecektir.

II. Eleştirel ahlak tarafından belirlenmiş, bilinç geliştirebilecek, etik argüman sunma ve
bu argümanları temellendirme
Birinci hedef doğrultusunda kazanılan bilgi kullanılarak ahlaki eylem yapısı, insan
özgürlüğünün sınırları ve bu özgürlüğün insana yansıması ile elde edilen pratik eleştirel açıdan
değerlendirilebilir. Bu sayede gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilmesi planlanan eylemin
ahlakilik talebini karşılayıp karşılamadığı ve özgürlük alanının gerçekleşme ya da ortadan
kalkma durumları incelenmelidir.

III. Ahlaki eylemin insanın ister ise gerçekleştirebileceği, istemez ise vazgeçebileceği keyfi
bir eylem olmadığını gösterebilmek.
Etik, eylemde bulunan kişinin kendi eylemi üzerine aydınlanmasını ve ahlaki yargılar
verme yeteneğini kazanmasını hedefler. Bu sayede kişi, aynı zamanda ahlaki yetkinlik ile
toplumsal sorumluluk arasındaki ilişkiyi de kavrayacaktır (Pieper, 2012).

ETİK KARAR VERME


Dünyada nüfusun artmasına paralel sorunlar da artmaktadır. Açlık, kıtlık, şiddet, zorunlu
iç-dış göç, sığınmacılık, mültecilik, tabakalaşma, kadın ve çocuk hakları, etnik-dini-ekonomik-
sınıf gruplaşmalarının vb. yarattığı sosyal sorunlara çözüm arayışlarına etik ilkeler
doğrultusunda düzenleme getirilmeye çalışılmaktadır. Etik ilkelerin bu denli güçlü oluşu
aslında yerele dayatılan evrensel ölçütlerden kaynaklanmaktadır. Yerelin algısı bölgesel,
kültürel, sosyal, politik, ekonomik normlar ile şekillendirilirken çeşitli eşitsizlikler meydana
gelebilmektedir. Evrensel ölçüt bu ilkelere belli bir standart getirmek ile “düzenleyici üst

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 4


kurum” görevi üstlenmiştir. O sebep ile Fromm’un belirttiği gibi etik değerde evrensel ölçüt
“insanın iyiliği” üzerine kuruludur (Fromm, 1999). Böylece insanın iyiliğine hizmet eden
unsura etik norm denmektedir. Adaletin terazisi -evrensel etik- için esas mesele bunu harekete
geçirecek karar mekanizmasının algı ve donanımıdır. Çünkü karar vermek için sağlıklı bir
bilinç gereklidir.

Yerel sorunların aslında küresel sorun olarak kabul edilmesi sanayileşme sebebi ile artan
“ortak bilinç” ve dünyanın “küçük bir köye” dönüşmesi ile alakalı kabul edilebilir. Ortak bilinç,
üst bilinç olarak yerel düzeydeki algıları küresel kabuller ile daha bilinçli hale getirebilme
iddiasındadır. Bu durum Kant’a dayanmaktadır. Kant ahlaki bir eylem ile ahlaki olmayan
eylemin farkını sormuştur. Cevap kesin ve nettir: Ahlaki eylem sorumluluk duygusu ve
uyulması gerekenlerin nedenselliği ile alakalıyken ahlaki olmayan eylem sorumsuzluğa
bağlanmaktadır (Dave & Garatt, 2011).

Etik karar alma becerisine sahip bireylerin yetişebilmesi için:


 İlginin dayandığı kültürel çevre
 Sosyal ortam
 Eğitim donanımı önemlidir (Kohlberg, 1976).

Bireysel Sorumluluk

Bireysel sorumluluk, kişinin üstlendiği rollerin gerekliliklerini yerine getirmesi gereken


görevlerin bütünü olarak tanımlanmaktadır. Bireysel sorumluluk; aile, toplum, çevre ve
yasalara karşı sorumlulukların toplamıdır. Sözünde durmak, çevreyi kirletmemek, kırmızı ışıkta
durmak, verilen randevulara zamanında gitmek kişisel sorumluluk örnekleri arasındadır.

Sorumluluk, birey seviyesinde tanımlanır. Bireyin herhangi bir davranışın sonucundan


sorumlu tutulabilmesi için kişinin o davranışı açıklayabilmesi ve davranışının sonuçlarının
hesabını verebilmesi gereklidir. Ahlaki davranışların sonuçlarından sorumlu olan bireyde şu
özellikler aranır:

 Özgür iradeye sahip olunması


 Düşünme yetisinin olması
 Davranışı ile sebep olduğu durumu açıklayabilmesi

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 5


 Belli ahlaki duygulara sahip olunması

Birçok konuda etik karar verme zorunluluğu ile karşılaşılmaktadır. Karar vermeyi
gerektiren her problemin ve durumun kendine özgü özellikleri vardır. Bu eylem için problemin
fark edilmesi ve çözüme karar verilmesi önemlidir. Ayrıntılar farklı da olsa problemler
birbirine benzemektedir. Bundan dolayı kullanılabilecek genel durum değerlendirme yöntemi
aynıdır. Ne kadar farklı düşünce tarzı varsa etik karar vermenin de o kadar farklı yöntemi vardır.

Etik Karar Verme Süreçleri


Etik karar verme yöntemi dört aşamalı bir süreçte gerçekleşir (Terakye & Ocakçı, 2013):
I. Etik konu ve problemlerin belirlenmesi
II. Hareket seçeneklerinin belirlenmesi ve incelenmesi
III. Seçeneklerden birinin tercih edilmesi
IV. Karar verilen seçeneğin doğruluğunun kanıtlanması
Bu dört adım etik karar vermenin temelini oluşturur. Sizin kim olduğunuz ve ne iş
yaptığınız gibi ayrıntılar durum değerlendirmede önemsizdir.

Etik Karar Vermede Değer Kavramı

Etik değerler, özellikle toplumların sosyal çalkantı dönemlerinde ahlaki çöküşü azaltır ve
toplum açısından kötü niyetli girişimlere karşı önleyici rol oynar. Birey, grup ve toplumların
etiğe erişimi uzun bir yolculuktur. Etiğe erişim yolu hayat boyunca devam eden bir öğrenme ve
kültürlenme sürecidir.
Etik ilkeyi ahlaki değerin gelişimi doğurmaktadır. Değerler etik kararları üç şekilde
etkiler (Terakye & Ocakçı, 2013):
1. Değerler, problem sanılan unsuru netleştirir ve problem olarak ele alınıp alınamayacağını
ortaya çıkarır.
II. Problem söz konusu olduğunda çözüm tercihlerini ve tercihlerin işlevlerini belirler.
III. Problem çözümünde kullanılan yargıları belirler.
İnsanların değer sistemleri nasıl karar vereceklerini etkiler.

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 6


AHLAKI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Her insan daha çocukluğundan başlayarak kendisini görünmez bir ağ gibi saran; başta
aile, çevre ve gitgide toplumun çoğunluk ile benimsediği kurallar içerisine doğar. İnsanın kendi
bireysel yaşam süreci içinde ve belli bir dönemde; o ana kadar irdelemeden ve tartmadan
benimsemiş olduğu veya kendisine benimsettirilmiş eğilim, düşünce, inanç, töre, gelenek ve
bunlarla yoğurulmuş buyruk, norm ve yasaklar vardır. Bunlar kişilerin ahlaki yapılarını etkiler.
Kişilerin ahlaki yapılarını etkileyen başlıca unsurlar şunlardır:

 Kişisel özellikler
 Kişisel değerler
 Aile
 Akran grubu
 Kişisel hayat deneyimleri
 Durumsal faktörler
 Toplumsal etkiler

Bireyin Kişisel Özellikleri (Bilişsel Olgunlaşma, Biyolojik Etkiler):


Bireyin bilişsel olgunlaşma durumu; geçmişinde yaşadığı veya süregelen psikolojik,
fizyolojik rahatsızlıkları kişinin ahlaki durumunu etkiler. Mesela kleptomani, kişi hırsızlık
yapmanın ahlaka aykırı bir davranış olduğunu bildiği halde biyolojik olarak hırsızlık yapmaktan
kendisini alamamaktadır. Bu durum ahlaka aykırı olmaktan ziyade bir hastalık durumudur.
Çeşitli duygu durum bozuklukları da bireyin ahlak anlayışını etkilemektedir.

Kişisel Değerler
Her insanın öncelikleri, değer verdikleri ve yaşam biçimleri farklıdır. Bunun sebebi de
kişiler arasındaki biliş, erginlik düzeyi ile inanç farklılıkları gibi etkenlerdir. Örneğin, önceliği
yüksek mevki ve kariyere ulaşmak olan birey eğitim ve iş hayatına yönelik bir ahlak anlayışı
benimseyecektir.

Ailenin Etkisi
Bireyler ailelerinin hayat tarzı, davranış şekli ve çocuk yetiştirme biçimi ile ilişkili olarak
çocuk yaştan itibaren ahlaki standartlar oluşturmaya başlamaktadırlar. Bireyin ahlakı içine
doğduğu, yaşadığı ailenin ahlaki durumuna göre şekillenir. Piaget, 0-5 yaş arasındaki

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 7


çocuklarda ahlaki özelliklerin görülemeyeceğini; 5 yaş sonrası dönemde ise çocuktaki iyi-kötü
yargısının anne ve baba tepkilerine göre şekillendiğini belirtmektedir. Çocuk için anne ve
babanın onayladığı davranışlar iyi ve doğru; onaylamadıkları ise yanlış ve kötüdür.
Akran grubu
Birey büyüyüp yetişkin çağına geldiğinde her gün etkileşimde bulunduğu akranlarının
etkisi altında kalmaktadır. Özellikle ergenlerde bu durum sıklıkla görülmektedir. Ergenler, aile
ve hocalarının sözlerine ya da doğrularına değil akran grubunun kurallarına uyar ve hatta bu
kuralları içselleştirir. Ergenler, akran grubu içinde yer edinmek ve sosyal kabul görmek için
akranları gibi davranır. Ergenlik sürecindeki kişi akran grubu içerisindeki konuşma biçimini
örnek alır ve giyim kuşam tercihlerini akran grubuna göre belirleyebilir. Çocuğun akran grubu
iyi ahlaki standartlara sahip ise ve ahlaki olmayan davranışları reddediyorsa çocuğun da aynı
tavırları sergilemesi; akran grubu genel kabul gören ahlaki davranışları reddediyorsa çocuğun
da bu davranışları -muhtemel- reddetmesi beklenir.

Kişisel Hayat Deneyimleri


Bireyin deneyimlediği önemli olaylar hayatına yön vermekte, ahlaki değer ve
davranışlarına katkıda bulunmaktadır. Bu olaylar, büyüme ve olgunlaşmanın normal ve rutin
bir parçası olarak görülmektedir. Bireyin ahlakını yaşadığı olumlu ve olumsuz olaylar ile içinde
bulunduğu sosyo- demografik, kültürel, ekonomik şartlar şekillendirmektedir.

Durumsal Faktörler
Bireyin ahlak anlayışının şekillenmesinde durumsal faktörler de önemlidir. Bazen
bireyler çok iyi muhakeme yapmalarına karşı kendilerini beklenmedik durumların içinde
bulabilir ve normalde davranacaklarından farklı biçimlerde davranabilirler. Mesela çok
çalışkan bir öğrenci sınavda bilmediği bir soru karşısına çıktığında arkadaşından bakmaya
yönelebilir.

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 8


Toplum Açısından Ahlak
Her toplum kendi ahlak anlayışını şekillendirir. Ahlak, tüm toplumu ayakta tutan temel
değerler sistemidir Ahlaki değer yargılarına sahip olmayan toplum
yoktur. Bir Hristiyan ahlakı, İslâm ahlakı, Yahudi ahlakı ve Budist
ahlakından söz edildiğini biliriz. Benzer şekilde; hümanist ahlak,
hoşgörü ahlakı, ödev ahlakı, iş ahlakı, bilim ahlakı gibi farklı
Ahlaki değerler topluma
terminolojiler de vardır. Öyle ki ahlak üzerine düşünmeye, ahlak
ve zamana göre
değişiklik gösterebilir. üzerine felsefe yapmaya başlayan kişinin, yani etik içine adımını
atmış olan bir insanın gözlemsel düzeyde ilk saptadığı şey, bir
ahlaklar çokluğudur (Özlem, 2004).

Her toplum sahip olduğu değerler açısından farklılaşır. Toplumun bütün kurumları ahlaka
uyumlu bir işlev göstermek durumundadır. Ahlak kuralları tolumdan topluma değişiklik
gösterebilir. Mesela, aynı şeylere toplumsal olarak farklı sembolik anlamlar yükleriz; köpek
Türk toplumunda bir dost veya bekçi olarak görülürken Çin’in Kuzey bölgelerindeki birisi için
akşam yemeğidir.

Ahlak, diğer bir yönü ile insan eylemlerinin karakterine dair iyi-kötü ve doğru-yanlış gibi
değerleri muhakeme etmemizi sağlayan inanç ve tutumlardır. Ahlak, iyiliğin standartlarına
uygun davranmayı esas alan fiziksel ve somut etkilerden çok psikolojik etkilere ve olumlu
inanca dayanır. Örneğin, kimsenin parasını ve malını çalmamak, kopya çekmemek, yalan
söylememek gibi… Etik olarak ifade edilen ahlak ise ahlak ilkelerine ilişkin yapılan felsefi
çalışmalar ya da ahlakın teorisi olarak tanımlanmaktadır. Etik kavramının bir diğer anlamı da
“iş ahlakı” demektir. İş ahlakı denildiğinde ekonomik, profesyonel ve ahlaki tutumlar bir arada
düşünülmelidir. İş ahlakı meslekten mesleğe değişiklik gösterebilir.

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 9


Tartışınız

• Ahlaki değişimlerinizde ne gibi faktörlerin etkili olduğunu


düşünüyorsunuz?

• Yaşınız arttıkça ahlaki değerlerinizde değişimler yaşandı mı?

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 10


ÖZET

Ahlak, gündelik hayatta önemli bir rol oynar. İnsanların bütün tutum ve davranışları ve dilsel
alışkanlıklarında belli değerlere dayalı bir ahlaki bağlılık kendini ortaya koymaktadır. Ahlak felsefesi, insan
davranışlarını “iyi” ve “kötü” değerleri açısından ele almakta ve davranışlarımızın bir değerlendirmesini
yapmaktadır.

Pieper, eylemin kurallara uygun olduğuna inanmayı ya da bir başkasını inandırmayı sağlamaya çalışan
gerekçeler açıklama ve temellendirme stratejisi bakımından altı kategoriden oluşan bir sınıflandırma yapmıştır:
I. Somut bir gerçek ve somut bir olgu ile ilişkilendirme
II. Duygular ile ilişkilendirme
III. Olası sonuçlar ile ilişkilendirme
IV. Ahlak yasaları ile ilişkilendirme
V. Ahlaki yetkinlik ile ilişkilendirme
VI. Vicdan ile ilişkilendirme

ETİĞİN AMAÇLARI

Etiğin amaçları onun özünü oluşturan hedefin farklı yansımalarıdır. Bu hedef, insan istek ve
eylemlerinde kendini gösterir. Etiğin amacını bir dizi alt amaç ile ifade edebiliriz:

1. İnsan pratiğini ahlaki olarak aydınlatma,


II. Eleştirel ahlak tarafından belirlenmiş etik argüman sunma ve bu argümanları temellendirme,
III. Ahlaki eylemin insanın ister ise gerçekleştirebileceği, istemez ise vazgeçebileceği keyfi bir eylem
olmadığını gösterebilmek.

Kişilerin ahlaki yapılarını etkileyen başlıca unsurlar şunlardır:


 Kişisel özellikler
 Kişisel değerler
 Aile
 Akran grubu
 Kişisel hayat deneyimleri
 Durumsal faktörler
 Toplumsal etkiler

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 11


KAYNAKÇA

Akarsu, B. (1982). Ahlak Öğretileri. İstanbul: Remzi Kitabevi.


Cevizci, A. (2005). Paradigma Felsefe Sözlüğü. İstanbul: Paradigma Yayıncılık.
Dave, Robinson; Garatt, Chris (2011). Etik. ( B. Doğan, Çev.). İstanbul: NTV Yayınları
Kohlberg, L. (1976). Moral Stages and Moralization: The Cognitive Developmental
Approach. Moral Development and Behavior: Theory. T. Lickona (Dü.) içinde, Moral
Development and Behavior: Theory, Theory, Research and Soacial Issues. New York: Holt,
Rinehart and Winston,.
Özlem, D. (2004). Etik Ahlak felsefesi. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Pieper, A. (2012). Etiğe Giriş. (V. Atayman, & G. Sezer, Çev.). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
Terakye, G., & Ocakçı, A. F. (2013). Etik Konulardan Seçmeler. İstanbul: İstanbul Tıp
Kitapevi.

DR.MEHMET AKİF DEMİR – DR. BURCU GÜDÜCÜ 12

You might also like