Professional Documents
Culture Documents
Bolum 1
Bolum 1
BÖLÜM
GİRİŞ
Ahlak, gündelik hayatta önemli bir rol oynar. İnsanların bütün tutum ve davranışları ile
dilsel alışkanlıklarında belli değerlere dayalı bir ahlaki bağlılık kendisini ortaya koymaktadır
(Pieper, 2012). Ahlak felsefesi, insan davranışlarını “iyi” ve “kötü” değerleri açısından ele
almakta ve davranışlarımızın değerlendirmesini yapmaktadır. İnsan toplumda yaşayan ve çeşitli
eylemlerde bulunan bir varlıktır. Ahlakın teorik ve pratik yönleri vardır. Ahlak felsefesi ahlakın
teorisidir.
AHLAK
Etik ya da ahlak felsefesi, ahlak denilen fenomen üzerinde bir düşünme, ahlak üzerine
felsefe yapma olarak ifade edilebilir; ama filozoflar, ahlak üzerine düşünüp sorgulamadan önce
de ahlak vardı. En ilkel toplumlarda da ahlak vardı. Ahlakı filozoflar bulmuş değildir. Ahlak
Ahlak ve ahlakilik ilişkisinin kavramsal yapısına bakarak etiğin görevinin ana çerçevesini
çizmek mümkün olacaktır (Pieper, 2012).
a) Ahlak kavramı kısmen doğal olarak oluşan kısmen toplumsal uzlaşma ile belirlenmiş kısmen
de gelenek ile nesilden nesle aktarılmış karşılıklı kabullenme süreçlerinin sonucunda ortaya
çıkan bütün düzen ve anlam yapılarını içerir.
b) Düzen kavramları çeşitli ampirik veriler ile belli açılardan bir anlam oluşturur.
c) İçeriği doğrultusunda değişebilir; ama ahlaka duyulan talep sabit kalır. Geçerlilik, ihtiyaç,
taleplerin içeriği ya da uygulanma biçimi eskiyebilir ya da güncelliğini koruyabilir.
Etiğin amaçları onun özünü oluşturan hedefin farklı yansımalarıdır. Bu hedef kendisini
insan istek ve eylemlerinde gösterir. Etiğin amacını, bir dizi alt amaç ile ifade edebiliriz.
I. İnsan pratiğini ahlaki olarak aydınlatma.
Etik, günlük hayattaki dil ve eylem alışkanlıklarından hareket ile insan eyleminin ahlaki
açıdan iyi olarak görüldüğü koşulları araştırır. Ahlaki eylemi ahlak dışı eylemlerden ayırır.
İnsan sosyal bir varlık olarak kendi taleplerini başkalarını dikkate almaksızın
gerçekleştirmemelidir. Diğer insanlar ile ortaklaşa belirlemelidir. Böylelikle bu ortaklaşa pratik
herkesin özgürlük alanını ve bu alanın sınırlarını belirleyecektir.
II. Eleştirel ahlak tarafından belirlenmiş, bilinç geliştirebilecek, etik argüman sunma ve
bu argümanları temellendirme
Birinci hedef doğrultusunda kazanılan bilgi kullanılarak ahlaki eylem yapısı, insan
özgürlüğünün sınırları ve bu özgürlüğün insana yansıması ile elde edilen pratik eleştirel açıdan
değerlendirilebilir. Bu sayede gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilmesi planlanan eylemin
ahlakilik talebini karşılayıp karşılamadığı ve özgürlük alanının gerçekleşme ya da ortadan
kalkma durumları incelenmelidir.
III. Ahlaki eylemin insanın ister ise gerçekleştirebileceği, istemez ise vazgeçebileceği keyfi
bir eylem olmadığını gösterebilmek.
Etik, eylemde bulunan kişinin kendi eylemi üzerine aydınlanmasını ve ahlaki yargılar
verme yeteneğini kazanmasını hedefler. Bu sayede kişi, aynı zamanda ahlaki yetkinlik ile
toplumsal sorumluluk arasındaki ilişkiyi de kavrayacaktır (Pieper, 2012).
Yerel sorunların aslında küresel sorun olarak kabul edilmesi sanayileşme sebebi ile artan
“ortak bilinç” ve dünyanın “küçük bir köye” dönüşmesi ile alakalı kabul edilebilir. Ortak bilinç,
üst bilinç olarak yerel düzeydeki algıları küresel kabuller ile daha bilinçli hale getirebilme
iddiasındadır. Bu durum Kant’a dayanmaktadır. Kant ahlaki bir eylem ile ahlaki olmayan
eylemin farkını sormuştur. Cevap kesin ve nettir: Ahlaki eylem sorumluluk duygusu ve
uyulması gerekenlerin nedenselliği ile alakalıyken ahlaki olmayan eylem sorumsuzluğa
bağlanmaktadır (Dave & Garatt, 2011).
Bireysel Sorumluluk
Birçok konuda etik karar verme zorunluluğu ile karşılaşılmaktadır. Karar vermeyi
gerektiren her problemin ve durumun kendine özgü özellikleri vardır. Bu eylem için problemin
fark edilmesi ve çözüme karar verilmesi önemlidir. Ayrıntılar farklı da olsa problemler
birbirine benzemektedir. Bundan dolayı kullanılabilecek genel durum değerlendirme yöntemi
aynıdır. Ne kadar farklı düşünce tarzı varsa etik karar vermenin de o kadar farklı yöntemi vardır.
Etik değerler, özellikle toplumların sosyal çalkantı dönemlerinde ahlaki çöküşü azaltır ve
toplum açısından kötü niyetli girişimlere karşı önleyici rol oynar. Birey, grup ve toplumların
etiğe erişimi uzun bir yolculuktur. Etiğe erişim yolu hayat boyunca devam eden bir öğrenme ve
kültürlenme sürecidir.
Etik ilkeyi ahlaki değerin gelişimi doğurmaktadır. Değerler etik kararları üç şekilde
etkiler (Terakye & Ocakçı, 2013):
1. Değerler, problem sanılan unsuru netleştirir ve problem olarak ele alınıp alınamayacağını
ortaya çıkarır.
II. Problem söz konusu olduğunda çözüm tercihlerini ve tercihlerin işlevlerini belirler.
III. Problem çözümünde kullanılan yargıları belirler.
İnsanların değer sistemleri nasıl karar vereceklerini etkiler.
Kişisel özellikler
Kişisel değerler
Aile
Akran grubu
Kişisel hayat deneyimleri
Durumsal faktörler
Toplumsal etkiler
Kişisel Değerler
Her insanın öncelikleri, değer verdikleri ve yaşam biçimleri farklıdır. Bunun sebebi de
kişiler arasındaki biliş, erginlik düzeyi ile inanç farklılıkları gibi etkenlerdir. Örneğin, önceliği
yüksek mevki ve kariyere ulaşmak olan birey eğitim ve iş hayatına yönelik bir ahlak anlayışı
benimseyecektir.
Ailenin Etkisi
Bireyler ailelerinin hayat tarzı, davranış şekli ve çocuk yetiştirme biçimi ile ilişkili olarak
çocuk yaştan itibaren ahlaki standartlar oluşturmaya başlamaktadırlar. Bireyin ahlakı içine
doğduğu, yaşadığı ailenin ahlaki durumuna göre şekillenir. Piaget, 0-5 yaş arasındaki
Durumsal Faktörler
Bireyin ahlak anlayışının şekillenmesinde durumsal faktörler de önemlidir. Bazen
bireyler çok iyi muhakeme yapmalarına karşı kendilerini beklenmedik durumların içinde
bulabilir ve normalde davranacaklarından farklı biçimlerde davranabilirler. Mesela çok
çalışkan bir öğrenci sınavda bilmediği bir soru karşısına çıktığında arkadaşından bakmaya
yönelebilir.
Her toplum sahip olduğu değerler açısından farklılaşır. Toplumun bütün kurumları ahlaka
uyumlu bir işlev göstermek durumundadır. Ahlak kuralları tolumdan topluma değişiklik
gösterebilir. Mesela, aynı şeylere toplumsal olarak farklı sembolik anlamlar yükleriz; köpek
Türk toplumunda bir dost veya bekçi olarak görülürken Çin’in Kuzey bölgelerindeki birisi için
akşam yemeğidir.
Ahlak, diğer bir yönü ile insan eylemlerinin karakterine dair iyi-kötü ve doğru-yanlış gibi
değerleri muhakeme etmemizi sağlayan inanç ve tutumlardır. Ahlak, iyiliğin standartlarına
uygun davranmayı esas alan fiziksel ve somut etkilerden çok psikolojik etkilere ve olumlu
inanca dayanır. Örneğin, kimsenin parasını ve malını çalmamak, kopya çekmemek, yalan
söylememek gibi… Etik olarak ifade edilen ahlak ise ahlak ilkelerine ilişkin yapılan felsefi
çalışmalar ya da ahlakın teorisi olarak tanımlanmaktadır. Etik kavramının bir diğer anlamı da
“iş ahlakı” demektir. İş ahlakı denildiğinde ekonomik, profesyonel ve ahlaki tutumlar bir arada
düşünülmelidir. İş ahlakı meslekten mesleğe değişiklik gösterebilir.
Ahlak, gündelik hayatta önemli bir rol oynar. İnsanların bütün tutum ve davranışları ve dilsel
alışkanlıklarında belli değerlere dayalı bir ahlaki bağlılık kendini ortaya koymaktadır. Ahlak felsefesi, insan
davranışlarını “iyi” ve “kötü” değerleri açısından ele almakta ve davranışlarımızın bir değerlendirmesini
yapmaktadır.
Pieper, eylemin kurallara uygun olduğuna inanmayı ya da bir başkasını inandırmayı sağlamaya çalışan
gerekçeler açıklama ve temellendirme stratejisi bakımından altı kategoriden oluşan bir sınıflandırma yapmıştır:
I. Somut bir gerçek ve somut bir olgu ile ilişkilendirme
II. Duygular ile ilişkilendirme
III. Olası sonuçlar ile ilişkilendirme
IV. Ahlak yasaları ile ilişkilendirme
V. Ahlaki yetkinlik ile ilişkilendirme
VI. Vicdan ile ilişkilendirme
ETİĞİN AMAÇLARI
Etiğin amaçları onun özünü oluşturan hedefin farklı yansımalarıdır. Bu hedef, insan istek ve
eylemlerinde kendini gösterir. Etiğin amacını bir dizi alt amaç ile ifade edebiliriz: