You are on page 1of 5

YENİ APARTHEİD: 21.

YÜZYILDA SÖMÜRGECİLİĞİ
YENİDEN DÜŞÜNMEK
Dr. Ersin Doyran

Doyran, Ersin. “Yeni Apartheid: 21. Yüzyılda Sömürgeciliği Yeniden Düşünmek”. İNSAMER Analiz. 28.06.2021. Analiz

İsrail, geçtiğimiz ay kuruluşunun 73. yıl uluslararası gündemin üst sıralarına taşıdı.
dönümünü kutlarken üzerinde kurulduğu Bu arada yıllar içinde yaşanan savaş ve
Filistin toprakları bir kez daha -ne yazık ki çatışmaların -meselenin tarihine ve diğer
son olmamak üzere- acıyı, kanı ve gözyaşını pek çok şeye işaret eder bir biçimde-
içine, ta derinliklerine çekti. 1917’de Balfour ad(landırma)larının değişip dönüşmesi
Deklarasyonu ile “bir ulusun (Filistinliler) de oldukça dikkat çekiciydi: Arap-İsrail
topraklarının bir başka ulus (İngilizler) savaşlarından Filistin-İsrail çatışmasına,
tarafından üçüncü bir ulusa (Yahudi ulusu) oradan da yaklaşık son 15 yıldır neredeyse
vaat edilmesi”nden Mayıs 1948’de İsrail’in Filistin meselesinden ayrı bir sorunmuş gibi
kuruluşuna kadar geçen 30 yıllık İngiliz gösterilmek istenen Gazze trajedisine, “Gazze
sömürge yönetimi döneminde yaşanan Savaşları”na veya Hamas-İsrail çatışmasına…
çok önemli gelişmeler bir yana; 1948 Muhakkak ki her adlandırma bir ölçüde
sonrası kısa aralıklarla art arda açıklanan tanımlama, belirleme, dâhil etme/dışarıda
savaş deklarasyonları, bölgedeki sorunu bırakma ve nihayet hükmetme girişimi içerir.

11
Filistin halkı geride kalan bir asır boyunca söylemlerin arkasına gizlemeye çalışmıştır.
evlerinin ve topraklarının gasp edilmesinden Ne var ki etkileri hiç de eskisi gibi kolayca
zeytin ağaçlarının yakılıp yıkılmasına, öngörülemeyen “yeni” aktörler, temsil
milyonlarcasının mülteci olarak çok ağır iddiasında bulunan sesler, asimetrik gruplar
koşullarda yıllarca yaşamak zorunda vb. birçok oluşum, 21. yüzyılda ortaya
bırakılmasından kendi yurtlarında “ikinci” çok farklı mücadele ve direniş alanlarının
hatta “üçüncü” sınıf insan muamelesine tabi çıkmasına yol açmıştır. Bugün 21. yüzyılın
tutulmaya kadar sömürgeciliğin farklı ve aynı ilk çeyreğini geride bırakmaya yaklaşırken
zamanda en acımasız uygulamalarına maruz sömürgecilik veya bir başka ifadeyle
kaldı. Filistinlilerin üzerinde yaşadıkları küresel egemenliğe soyunan herhangi bir
bu coğrafya bireysel, toplumsal ve politik “imparatorluk” -bu kavram bugün en çok
açılardan acının âdeta teatral-trajik bir ABD’yi ifade etse de artık onun da rakipsiz
biçimde sürekli olarak insanlığın gözleri olamayacağı görülmüş durumda; izlediği
önünde sergilendiği devasa bir sömürge- strateji ve kullandığı dil açısından Çin de
mekân’a dönüştü. Geçen yüzyılın bitimine (hatta bir ölçüde Fransa, Almanya ve Rusya da)
doğru dünyanın bir bölgesinde -Güney rahatlıkla bu kategoriye girebilir- politikaları
Afrika- modern zamanların en kötücül ırkçı- ve buna karşı geliştirilen muhalefet
sömürgeci yönetim biçimlerinden olan biçimleri, geçen yüzyıla göre oldukça
apartheid rejimi, uzun bir mücadelenin farklılaşmış ve çeşitlenmiş durumdadır.
sonunda, ardında kalıcı izler ve yaralar
Koşulların değişmesi, bu arada yeni araç
bırakarak devrilirken; bir diğer bölgede,
ve teknolojilerin kullanılması, günümüzde
Filistin’de, arkasına görülmedik bir
emperyal hırsları ve yeni sömürgeci
uluslararası destek ve kamuflaj alarak
yöntem ve politikaları görünmez kılmasa
yarattığı sömürge-mekân üzerinde sessiz
da oldukça inceltmiştir. Eğer gözleriniz ve
ve yavaş bir biçimde ama kararlı adımlarla
kulaklarınız hakikat karşısında kapalı değilse
genişlemesini sürdüren siyonist işgal rejimi
İsrail’in apartheid politikalarını görmemek
tarafından etnik temizlik yürütülmekteydi.
imkânsızdır, ancak bu durum özellikle büyük
Barış ve güvenlik söylemleri demokrasi, Batı metropolleri için düşünüldüğünde
özgürlük ve insan haklarına eklemlenerek ortaya oldukça karmaşık ve baskılanmış
yeni sömürgeci retorik ve politikalarda bir resim çıkmaktadır. Başta ABD olmak
bıktırıcı bir biçimde tekrarlanır. İsrail’in üzere büyük güçlerin denizaşırı tahakküm
apartheid rejimi de kendisini her zaman bu sağlamak ve uzak bölgelerdeki çıkarlarını

22
korumak uğruna giriştikleri savaş, işgal ve başkentlerde ve diğer büyük “imparatorluk”
askerî müdahaleler gibi sert güç kullanımları merkezlerinde, içerideki “ötekiler”e dönük
ile ticaret, yatırımlar, borç ve hibeler yoluyla işleyen yeni toplumsal-politik apartheidlardır.
nüfuz kurma gibi yumuşak güç unsurlarını Bunlar yaşadığımız dünyanın kesinlikle
takip etmek ve öngörmek nispeten daha “yeni-getto” oluşumlarıdır; mekânsızlıkları
kolaydır. Buna karşılık bugün “imparatorluk” nedeniyle ilk anda kolayca fark edilemezler.
belki de en fazla içeride kendini Her şeyin sergilendiği ana mekân emperyal
hissettirmektedir. Büyük metropollerin metropol olunca, bildiğimiz apartheid
-artık sadece varoşlarını oluşturmayan, modelinden böyle bir uyarlama kaçınılmaz
çoğu zaman kent hayatının o alışıldık akışını olmuştur. Yeni apartheid, bu metropol kente
“bozan”- oldukça düzensiz ve kolayca kontrol aittir ve yine metropolün temel yaşam
edilemeyen, davranış biçimleri tarzını belirleyen koşullar
kestirilemeyen tekinsiz grup 21. yüzyılın tarafından biçimlenmektedir.
ve toplulukları, eski sakinlerini (Batı)
dehşete düşürecek tarzda her metropolü, 21. yüzyılın (Batı) metropolü,
özellikle Soğuk Savaş sonrası
şeyi değiştirmiştir. “Site”nin özellikle
dönemi şekillendiren bazı
kuralları ve düzeni sadece
Soğuk Savaş
sarsılmakla kalmamıştır; dinamiklerce koşullanmıştır.
sonrası dönemi
ansızın çıkıp geliveren bu Bunların en başında
şekillendiren kamusallığın radikal bir biçimde
yabancılar (veya barbarlar) yeni
kuralları belirlemede de söz
bazı geri çekilmesi ve buna paralel
sahibi olmak istemektedirler.
dinamiklerce olarak şahsiyet duygusu ile her
Bu “cüretkâr ve kendini bilmez” koşullanmıştır. tür etik ve estetik kaygıdan
yabancılara karşı genellikle yoksun kör bir bireycilik
verilen tepki, sosyal bir dışlama ve red -piyasa toplumu bireyciliği- gelmektedir.
şeklinde olmuştur. Altı çizilmelidir ki, bu Modern kent yaşamının toplumsal dokusunu
sosyal red tavrı sıradan, gelip geçici ve basit bütünüyle tahrip ederek insanı yalnızlaştıran
bir tepki değildir; giderek yükselen yabancı ve büyük bir eşitsizlik yaratan bu koşullar,
karşıtı/zenofobik ve aynı zamanda sistematik metropol apartheidlarında mekândan
politikaların zeminini oluşturmaktadır. Bu -fiziki bir gettonun sağlayabileceği getto-
yazının temel düşüncelerinden biri de tam içi dayanışma ağlarından- bile yoksun
olarak budur: 2021 yılında sömürgeciliğin bırakılmış ikinci, üçüncü sınıf insan
ve emperyal politikaların formu, emperyal kalabalıklarının yaşamsal konumlarını birkaç

33
kat daha zora sokmaktadır. Metropoldeki ve yönlendirmek zorunda kalmıştır. Batı’nın
“gerçek insan”ların yaşadığı hayatın dışına büyük metropollerinde ortaya çıkan ve
görünmez duvarlarla itilmiş ve reddedilmiş yaşamın her alanında ağır bir şekilde
bu insan toplulukları -göçmenler, mülteciler, hissedilen bu yeni ve mekânsız kolonyal-ırkçı
yabancılar, ötekiler, azınlıklar, marjinal(ize form -bunu burada yeni apartheidlar olarak
edilmiş) gruplar- için mekânın sahiplerince kavramsallaştırıyorum- hem sistematik
dayatılan “tek başına ve çaresiz olma” bir politika yapım tarzı hem de bir yönetim
hissinin ağırlığı, bu topluluklar tarafından modeli olarak “imparatorluk”un içeride, şimdi
gösterilebilecek olası bir direnişin imkânını kendisiyle eşit bir statüde bir arada yaşama
kırmaya dönüktür. Böylece yeni apartheidın hakkı talep eden eskinin sömürge “nesne”sine
mekânsız oluşu, dayanışma yönündeki her karşı benimsediği yönelimi açığa vurmaktadır.
türlü arayışın ve basıncın önünü keser.
Klasik sömürgeci ve emperyal tahakkümün Sömürgeci formların ve emperyal

ilk elden amacı, dışarıdaki ve uzaktaki politikaların 21. yüzyıldaki durumu üzerine

fiziksel ve görünür kaynakların kontrolü ile düşünürken resmi burada bitirirsek yine
aktarımı iken; yaşanan bir dizi küresel süreç de eksik kalacaktır; çünkü bütün bir
sonucunda eskiden sömürgeleştirdiği, şimdi sömürgecilik tarihinin öğrettiği belki de en
yanı başındaki “imparatorluk” üzerinde söz açık gerçeklik şudur: Bu resmin iki tarafı
söyleme hakkı talep etmektedir. Sömürgeci- vardır; resim tuvali üzerinde iki taraf bir
sömürgeleştirilen ilişkisi artık çok daha arada çalışmaktadır: imparatorluk ve direniş.
karmaşık bir hâl almıştır. “İmparatorluk” Ortaya çıkan tablo tarih içerisinde bu ikisinin
bugün emperyal hırslarının önemli bir vuruşlarıyla şekillenmiştir. Bundan sonra
kısmını bu yeni bağlamda tekrar planlamak da kesinlikle böyle olmaya devam edecektir.

44
SON NOTLAR
1. Bu dönem ve sonrası için Prof. Rashid Resistance, 1917–2017 (New York:
Khalidi’nin yakın zaman önce yayımlanan Metropolitan Books, 2020).
ve kelimenin gerçek manasıyla tam bir
2. bk. Richard Sennett, Kamusal İnsanın
usta işi olan mükemmel eserine bakınız: Çöküşü [The Fall of Public Man],
The Hundred Years’ War on Palestine: çev. Serpil Durak & Abdullah Yılmaz
A History of Settler Colonialism and (İstanbul: Ayrıntı, 1996 [1992]).

55

You might also like